![]() |
![]() |
#51 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() ...Dışbükey...
ehram taşlarıyla sırtında nereye kadar yürür insan nasıl sevişir uykuda kurumuş dudaklar zulümden ruhsatlı asırlar eteğinde susuzdur zaman açgözlü ve masum kanatlanır us muhakeme iflas eder yangın isinde çatlak tenli bir kitabe kadar ahraz kalınır rahmet özleyen mezar sessizliğinde koşar orada içimin divane atı şahlanır dörtnala! delirmiş ırmağın kıyısında kişneyerek serüvenin kanlı teri siner serazad yelesine koşumsuz at çılgınlığından ne anlar insan! sırrını çözer mi suyun ve ateşin ve rüzgarın dışbükey bir aynanın pitoresk inikasından ne anlar! kader karasında büyüyen sevda sarısından göğsünde sebepsiz bir hançerden ne anlıyorsa o kadar işte! bu ne bu? bilemedin ey insan! uçuşan yelelere sakladığın yalnızlık yol arkadaşındı senin (6 Ekim 2004) Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#52 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() ...Dinle Nathalie*! ...
herkese bu evrende aynı uzaklıkta aşk bütün 'ah'lar başıbozuk birer fırtına içimizde dokunmaz kimsenin ağrısı kimseye! kör metalle delinmez hiç bir sedef incimiz ceberutta kelepçeli solgun teslimiyet çekilir denizin sinsi kuytusuna ağır kanamalı ruh adına ant içer sessiz fırtına uğrağında kasırgadan artakalan derin uyku sözün tutuştuğu yere kulak ver Nathalie! sen ki bu denizlere Cafe Puşkin”i armağan edensin her dalga bir siren! her esrik dalga aşk mesafesinde bir suç duyurusu : katil sulardan şehvetle fışkıran nağmeleri gömdüğün bin 'ah'tan sorumlu …… (2 Aralık 2005) (*) ” Nathalie”: Gilbert Becaud’nun ünlü şarkısı. (Şiir, blogcu.com/nimo sayfasında Becaud ile ilgili yaptığım resmi gören ve bu şarkıyı bana gönderen genç arkadaşım Nefise Nar’a, sevgiyle ithaf edilmiştir…) Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#53 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() ...Dinle! ..
-Sevgili Kemal Tetik’in ardından Nefise’ye…* vazgeç kısa uzun ömür biçmekten yalansızlığını anla tül kanatlının! arıyla çekişmesini _____olabildiğince yalın yatağını kar’a seren ey! yürek ateşini kendinden gizleyen: bilinir mi yalnızlığı bir kurdun _____kükrediğinde a d ı m a d ı m _______yaklaştığında ölüme hikâyenin en çetrefilli yerinde kanat seslerini duy bir tek gelincik tarlasındaki kelebeği dinle! (*) Kemal Tetik: Sevgili Nefise Pınar’ın ağabeyi… (17 Haziran 2007) Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#54 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() ...Dipçik! ...
I. uyku dahi dipçiklenir Fellini filmlerinden fırlayınca gölgeler sokak arası sevişmelerinden Puşkin’in su durmaz akar şefkatini böler gün gecenin şehvetine imgeler paramparça meşruiyetini yitirir dil simgesele geçeriz…. II. tabletlerde kalmıştır suretimiz taş yazmalardan bakar öyle mahzun öyle külçe Hatti ülkesinde salınan melez güzeli bekler gibi bir papirüs esintisi savurur Nil tutuklanır mavi Kubaba’nın* memelerinde lacivert bir hüzne gideriz “kimse kurban getirmez, herkes ölürse! ...”** III. böyle gelir an anlamını bulur eylem böylece çift kişilik çardak altında inatçı iki aşık kızıl öpüşler bırakır sevdalılara hayata yazılmış karşı bir şiirdir artık güne çentik atmak yeniden ötesi arzulu bir diriliş amansız dipçiğin kısırdöngüsünde geri dönüş Puşkin’e ve direniş! gerilir tülümüz hükmeden geceye ………….. (*) Kubaba: Kibele (**) Hitit kralı II. Murşiliş’in duasından… (28 Şubat 2005) Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#55 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() ...Don Kişot Aynasında 'Schumann Rezonansı'...
en verimkar yolculuğu umar birileri zamanın rüzgarlı bir diliminden : en meşakkatli yüreği büyüten en çok yel alır değirmenimiz bir gün unutulur yağmalanmış ıssız vadiler çoraklığı unutulur derin acının unutulur çağcıl hüzün garları bir çığlık salınır vagonların ardından nemli bir mendil sallanır yanılsama an’ına onurlu bir madalyon bir simge umuda Cervantes’li düşlerden kalan anlamlıdır bozkırda yolculuk ünlemin hazzını inkar etmemiş masum bir çağda post-modernizm’in topal çoğulculuğundan ırak ___çarpık labirentlerinden zamanın ötesinden vuran ses yalımıdır “Schumann Rezonansı”* ruhlara değen amansız bir imgeye göçecekmiş gibi destursuz atlarız böyle geçmişe aralanan kapı eşiğinden adımız “adsız” sıfatımız “öteki” hayli çetrefil bir yolun sinyal lambasıdır el dil bin tonda rengarenk ışıyan mermer tüm devirlerin Don Kişot aynası! (*) DNA, ses tonları ile iletişim kurar ('insan' - 'insanın geçmişi' ve 'ses' bağlantısı…) Ayrıca dünya, 7.85 hertz'de ses üretir. Buna “Dünyanın Schumann Rezonansı” (“zemin temel frekansı” veya “dünyanın kalp atışı”) adı verilir ki, zaman içinde 11’e yükseldiği tespit edilmiştir… Bizi çağıran geçmiş midir; yoksa gelecek mi? Hiç bilemiyoruz ama “dil” biliyordur mutlaka! ... (5 Ağustos 2005) Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#56 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() ...Durmayın İlahlar Kutsayın Beni! ...
I. kutsayın beni ey Vihara*rahipleri! sorulmamış sorular bağışlayın aklıma bir 'kadın okyanusu'nda yüzmenin bedeli ne yanıtlar bulmalıyım er dünyasında güç verin bana nasıl anlatılır sıra dışı bu serüven dipsiz mavide nefessiz kalmak gibi bir şey fırtınalı denizde yem olmak veya olmamak köpekbalıklarına çözülsün dillerim! söylesin Somali’deki çığlığın ahenge nasıl dönüştüğünü anaerkil adalarda Amazon ormanında kendini doğrayışını kadının tanığı olmalıyım sevdanın ve acının idamlık sanığı çılgın ihtirasların başım isyanla dikleşmeli sıkıca sarılmalı özdeki erke tanrıça Şakti’nin** evinde sırlarınızı verin! açın özümün taç yapraklarını çırılçıplak soyulsun ruhum giydirin yeniden hikmetinizle ki incilerden ala Belkıs’tan Züleyha’ya öyküler dizeyim onlara aşkı anlatayım ve nefreti zıddı ile kaim erkeğin özsuyunda iktidarla çiçek açan kudreti kadının tende uyuttuğu gizlerle yerin yedi kat dibinden fışkıran hiddeti : eziyet nedir bir kadına gururu ile oynanmadıktan sonra sakınır o an yüzünü bulutlar sıtmaya tutulur gök şiddetinden korkar incitilen kadının Afrikalı öfkesinden! çanlar şiirle çalsın lanetlensin muhteris darağacında eşikte titrerken güvercin yüreğim şiirle açılsın kırk kilitli kırık kapılar ki yitirdiğinde sevdayı ölüme debdebe ile yürüyen Leyla’dan söz edeyim onlara Kays’ın kum’a kavuşmasından Truva’nın mürai atından Helen’in Truva’sından mesela II. dipdiri kuma gömdüler sahrada beni kısrak üstünde bebesi sırtında koşan bendim Asya’daki bozkırda! Kafkasya’da soğuğa bırakıldım Ortaçağ’da yakıldım buza karışırken ruhum vahşete kurban sevda ardından sessiz bir çığlık ve anıtsal yüreğimle dimdik ayakta kalandım! kudretim özümde gizli derin mavide donatın dönüştürün aklımı takdis edin beni bilgeler! ilahların yardımı olmasa KADIN’ı anlatmaya KADIN’ı anlamaya güç mü yeter armağan istiyorum sizlerden uzatın elinizi yıl dönümlerimden biri bugün durmayın ilahlar durmayın kutsayın ya da ebediyen susturun beni! (*) Vihara: “Karma”'ya (ruhgöçü) inanan Budist rahiplerin bir araya geldiği mabet. (**) Şakti: Öz ve farkındalığı simgeleyen, ancak tezahür ve hareket gücü olmayan Tanrı Şiva’nın eşi. Canlılık ve enerjiyi temsil eder. (27 Ocak 2004) Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#57 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() ...Düş Yorgunu...
melekler kadar sessiz çıkış izni olmayan bir oyun bu : kazanmakla kaybetmek arası ikili direnç üçüncüyü bizden sordular eşikte buluşunca gelecekle geçmiş kökünden sökülür sorular yasaklardan yorgun yokuş yukarı kayıp cümleyi ararız ipeğimiz düş yorgunu kimse bilmez nereye kaçtı yüzümüz ('6.DEKAD' - Hayal Yayınları, Birinci baskı Ocak 2008) Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#58 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() ...DÜŞ ZENGİNİ...(Düz Yazı)
Okunaklı ile okunaksız, olanaklı ile olanaksız arasında kurulmuş köprülere benziyor hayaller. Kimi zaman çalınmalarından, kırılıp yıkılmalarından yakınıyor, mutsuz çığlıklar atıyoruz. Kâh derin ve sessiz bir isyana sürüklenip kızıyoruz; kâh hüzün şarkıları baş kaldırıyor yüreğimizde… Kim çalıyor hayalleri; neden ve nasıl çalınıyorlar? Hayal mi yoksa gerçek midir yitirdiklerimiz? An geliyor, istiridyelerimizde özenle sakladığımız nadide incilere arsızca uzanıyor yabancı eller. Çalınan, belki de yalnızca gerçek! Hayalsizlik, yitirmek midir kurgulanmış, beslenmiş ve büyütülmüş bir içselliği; gerçeğin efsunlu izdüşümlerini? Onlar ki sürmelenmiş kapı aralarından, kalbin pervazlarından sızarak, peyderpey doluşmuşlardı kişisel evrenlerimize. Eteklerini ruh ve beyinlerimizin ince oyunlarında savurarak, bilinmeyen bir âlemde sonsuza doğru raks ederek gizem oldular. Has benlerimizde oylumlanarak iç dünyalarımızın bayrak serenlerine dönüştüler. Bizi bize anlatan, “biz”ler oldular… Hayalleri düşürdüğümüzde, “biz”leri mi yitiriyoruz acaba? (…Bazı sorular çıkmaz sokaklara benzer. Orada yanıt aranır sadece. Asla bulunmasa da…) Bir hayal; herhangi bir hayal, ulaşılmazı tanımlıyor nedense. Gün gelip de gerçekleştiğine inandığımızda, sahici ve acımasız bir dünyanın sıradan mutsuzluklarına doğru tebdil-i kıyafet yola koyuluyor hemen. Bu da bir tür hayalsizlik… Ve haksızlık! Ne yaman çelişki! Yıkılıyor düş kaleleri o gün. Eleme gark oluyoruz. Dönüşüme uğramadıkları sürece kurtarılmış birer ülke olan hayaller; güçlü fırtınalarda bitap düşerek, dışımızdaki sahiciliğin sarp kayalıklarına vuruyor. Yangınları belleten; zalim, karmaşık ve zahmetli bir hesaplaşma dönemi geliyor sonra. Kurumuş göz pınarları kadar sancılı bir sayrılık dolduruyor yaşamlarımızı. Hayalsizliğin karanlık âlemine dönüyoruz gerisin geriye. Sert darbeler yiyoruz. İçimizin duvarlarına yapışıyor etimiz… Hayaller de kanıyor, ne yazık! Önce, esmerleşen dünyanın savurduğu balyozun ucunda; sonra köklerimize kadar işleyen soğuğun bıçak sırtında hurdahaş oluyorlar. Kırılıyor hayaller, düşüyorlar. “Biz” düşüyoruz, paramparça… Evrilirken devrilmek gibi bir şey bu! -ilk hayal düştü gökten söz: ayandon fırtınası… bir incir yaprağında buluştular dumanı tüten aşklar yazıldı düş ırmaklarına sırrına dokundukça cayırtılı bir uçurumun kalbinden kopartırcasına büyülü zamanlardan kalmış imlasız tümceleri çöllere dönüş yolunda bir daha düştü “son düşen” : sancıyarak dindirildi fırtına! “Düştüm ah, üşüdüm” demek ne zordur! Ne zordur, sıfırdan başlamak her seferinde. Bir meczup gibi yeniden yaratmaya çabalamak hayal suyunun kimyasını hiç yoktan; nafile çırpınışlarla yüreğini yazmak oraya ve sonra, üzerine düş köprüleri inşa etmek. Ne çok acı çekilir rengini yitirmiş hayallerden… Kalp çarpıntısı ve bitimsiz özleyişlerle ne sık geziniriz azgınlaşarak bentleri deviren sulara teslim olmuş an(ı) lar köprüsünde… Ve gezindik defalarca. Kilitliydi çıkış kapıları. Biletsizdik üstelik. Hayallerden akseden erişilmez doygunluğun siyahî birer gölgesine dönüştük çoğu kere… Kül ve ateşten geride kalan; gözleri suya dikili tohum yaratmayı belletirdi oysa. Doğmayı ve doğurmayı bıkmaksızın… Unuttuk! Suyu ararken tohumu unuttuk biz… Hayal tohumlarını… Üstelik yaşamaktı bunun adı. Yepyeni hayallere davet… Hayata davet… -harfin kıyısında ey narin duygu sevgili uçurum şiire ağlayan bil ey! soğuk bir intihardan umarsızca kaçan kalbin umutsuzluk atında kedere tahvil olduk biz! “olanaksız” kalayım bırak “okunaksız” oku böyle buzlaşan bedenimi eskitilmemiş ağrılarla ov saf bir sıfat bağışla alnıma, bir haz : “düş zengini” isterse soğuk bir sızı olsun yolculuğum kışkırtsın beni ey! ana rahminin perdesini aralayan müphem bir hayal gibi… …………….. Düşleri suya yazmamak için yeniden, aklımı rehin veriyorum hayallere. Oysa acı ve gam mülkümdü benim. Yoldaşımdı. Duygu yine de tutuyor ellerimden. Aşkla ve isyanımla dağlıyorum an(ı) lar köprüsünü. Başkaldırı adına ne varsa bildiğim; zırh niyetine kuşanıp, kazan kaldırıyorum hayal yitimlerine… Tutunuyorum… Kendimi sahipleniyorum, anla! Ve masumiyet… Ve şiiri… HAYAL Dergisi – Nisan -Mayıs -Haziran 2006, Dosya Yazısı, Sayı 17 Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#59 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() ...Ecinniler...
gündüze salıyorum gecenin cinlerini yaprak yiyorlar kibirle gün ışığında özünü bilmekten oysa ne bir eksik ne bir fazladır bilgelik aşk: ruhla birlikte koşulsuz vermek bedeni biliriz: hangi külliyattan yürür en çok meşruluk sırasını şaşırır anarşi ve yasa dışılık hangi giriş taksimi söyler bizi inliyorken kanun çalgıcının parmak uçlarında ve ağlarken şair uzakları anlattığında adresine teslim edilmemiş mektuptur her şiir hüznün peşreviyle sürme çeker gönle küçük yaratıklar yarasına sessizce bant arar kalbinde biri nasıl yalınayak geçilmiş olursa olsun ayrılık ateşinden biliriz annem! sonuncu faslındayız ezilerek büyüklenmenin suçüstü halinde bile ölüme dans eder ecinniler bir mektubun satırlarına geceyi uğurlarım ben (15 Haziran 2005) Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#60 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() ...Elveda Lotte! ...
iç makasıyla değiş tokuş ediliyor acı kendini anımsatıyor külde seğirten eylem dinginlik peşinde aslına voltalıyor “suça katılan”* durağan katatoni : böyle yolculuklardır içe aksırdığımız ayaz çemkirdiğinde sütten kestiren! inadına koşuyor aymazlık hizalayan biri intihar kuşanıp virgül bırakıyor Werther’in çoğulcu belleğine : kış kalbinde incelikli bir tohum gizli ense kökü delimsirek kükreyiş boyun eğiyor avucundaki bisturi tinde kök salan hiç’e kestim kesildik kesildiniz! yaşamsallığa dair bir edimdir hediyemiz 'elveda Lotte! ' ** (*) “Suça Katılanlar”- J.W. von Goethe (**) “Genç Werther’in Acıları” – Werther’in son sözleri (Goethe) (4 Mayıs 2007) - 6.Dekad, HAYAL Yay. Ocak 2008, s. 19 Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|