Abdulhadi Bay

[GooD aNd EvıL]

Farkında mısın?

Bir kez gözlerime bakarak geçtin
Yaktığın ateşin farkında mısın?
Gönül sarayımı yıkarak geçtin
Harabeye döndüm,farkında mısın?

Beynimde şimşekler ard-arda çaktı
Sandım ki kalbimden alevler çıktı
Gözlerim karardı,başım dolandı
Yönümü kaybettim, farkında mısın?

Gönlümde fırtına ne varsa yıktı
Ateşim yükseldi kırklara çıktı
Sana geliyorum, buralar sıktı
Kanatsız kuş oldum,farkında mısın?

Bir geldin, bir gittin, anlayamadım
Koştum ardın sıra,ulaşamadım
Yokluğun çok acı, dayanamadım
Ahım göğe çıktı,farkında mısın?

Sen nergizi sevdin,ben ise seni
Nergize baktıkça görürüm seni
Seni unutamam,vallahi seni
Ebedi aşkımsın,farkında mısın?

Zamansız bir rüzgar delice esti
Aklımı durdurdu,nefesim kesti
Bu can senin nelerden geçti
Kapına kul oldum farkında mısın?

Yağmur oldu,gözümdeki damlalar
Düştüğü toprağa ismini yazar
Sevda çekmeyenler beni ne anlar
Aklımdan çıkmazsın,farkında mısın

Bir baktım yüzüne,gözüme bakar
Benimse kalbimde şimşekler çakar
Kanım fokur fokur kaynayıp coşar
Beni yaktığının farkında mısın?

Her nereye baksam,seni görürüm
Düşünür dururum,hayal görürüm
Gönül yollarında sana yürürüm
Koştuğum serapsın,farkında mısın?

Abdulhadi geçmez,nazlı gülünden
Sözü sözdür inan, dönmez sözünden
Yanar sana için için derinden
Solmayan gülümsün,farkında mısın?

Abdulhadi Bay

[GooD aNd EvıL]

Gaziantep Destanı

Gaziantep derler evim,ocağım
Dünyanın hayrete düştüğü yerdir.
Bütün cihan duydu onun ününü
Düşmanın kör pişman kaçtığı yerdir.

Paylaşılmış yurdun toprağı taşı
Bebeden dedeye akar göz yaşı
Yokluklar içinde yaptık savaşı
Her taşın bir kale olduğu yerdir

Önce İngiliz’di sonra Fransız
Ardı arkası yok geldi sayısız
Vahşette denktirler,vahşette farksız
Mavzerin topları dövdüğü yerdir.

Genç,ihtiyar,çoluk çocuk,topyekün
Düşmanın üstüne eyledik sökün
Top,tüfek sesleri sanki toy,düğün
Şahin’in avını vurduğu yerdir.

Döküldü toprağa kıpkırmızı kan
Sanki Kızılırmak yerlerde akan
Canımız,kanımız vatana kurban
Yiğitlerin harman olduğu yerdir.

Her adım başında bir şehit yatar
Çocuklar düşmana toprak,taş atar
On bir ay vuruşmuş ölene kadar
Şehitkamiller’in çıktığı yerdir.

Şahadetten büyük mertebe yoktur
Antep’in tükenmez yiğidi çoktur
Hepisi vatana kurbanlık koçtur
Ölenin ölürken güldüğü yerdir

Etten duvar olduk vermedik geçit
Karayılan derler yaman bir yiğit
Allah Allah diye can veren şehit
Göğsünde topların söndüğü yerdir.

Her Antep’li harpte yaman bir çete
O Antep ki bedel iki devlete
Fransız, İngiliz denen illete
Unutulmaz tokat vurduğu yerdir.

Bayrakları bayrak yaptık kan ile
Bu toprağa maya çaldık can ile
Al bayrağım dalgalanır şan ile
Hürriyet yelinin estiği yerdir

Gazilik ünvanı; Antep’in tacı
Koç yiğitler düşürmedi sancağı
Hilal yerden yere sürüdü Haç’ı
Haçlı’nın şamarı yediği yerdir.

Gaziantep, sen yücesin, ulusun
Şehitlerin, gazilerin yurdusun
Abdulhadi dilden dile duyursun
İsminden düşmanın korktuğu yerdir

Abdulhadi Bay

[GooD aNd EvıL]

Gel de sitem etme

Ötmeyen bülbüle,açmayan güle
Gel de sitem etme gel de darılma
Baldan daha tatlı olmayan dile
Gel de sitem etme,gel de darılma

Mübarek vatanın bir karışına
Kuru kütüğüne,çakıl taşına
Sevdalanıp gönül bağlanmıyorsa
Gel de sitem etme,gel de darılma

Ak gülleri kirli eller tutanda
Dalından koparıp yere atanda
Çaresizlik varsa gözyaşlarında
Gel de sitem etme,gel de darılma

Vatan hasretini çekenler bilir
Bayrağı burçlara dikenler bilir
Bedeli kan olan nasıl verilir
Gel de sitem etme,gel de darılma

Milletimin özge değerlerini
Kültürünü,tarihini,dilini
Bozuyorlar,hani nerde sahibi
Gel de sitem etme,gel de darılma

Vatan sevgisini imandan bildik
Bu inançla,çelik gibi dimdikdik
Abdulhadi şimdi ne hale geldik
Gel de sitem etme,gel de darılma

Abdulhadi Bay

[GooD aNd EvıL]

Gel Okula

Cahil kalmak istemezsen
Gel arkadaş gel okula
Gerçeği bilmek istersen
Gel arkadaş gel okula

Gel okuyalım yazalım
Her çıkmaza yol bulalım
Arı gibi çalışalım
Gel arkadaş gel okula

Okul bizim ocağımız
Bilgi:,şifa kaynağımız
İyi olur türlü yaramız
Gel arkadaş gel okula

Baba,oğul,dede,torun
Hemi bugün hemi yarın
Kız ve erkek ayırmayın
Gel arkadaş gel okula

“IKRA” diyen ses aşkına
Koşun ilim yarışına
Gönüllerin göz yaşına
Gel arkadaş gel okula

Okumanın yoktur yaşı
Cahillerin ağrır başı
Kurumaz gözünün yaşı
Gel arkadaş gel okula

Abdulhadi okuyalım
Kendimizi tanıyalım
Güzelliği arayalım
Gel arkadaş gel okula

Abdulhadi Bay

[GooD aNd EvıL]

Gelmedi yar gelmedi

Mektup yazdım cevabını bekledim
Mektup gitti, gelmedi yar gelmedi
Günü güne ayı aya ekledim
Yıllar geçti,gelmedi yar gelmedi

Yoluna bakmaktan gözüm bozuldu
Umutlarım doğdu battı kayboldu
Yedi yabancılar hatırım sordu
Eller geldi,gelmedi yar gelmedi

Şu yalan dünyada tekim,garibim
Yalnızlığın acısıymış nasibim
Düzeni bozuldu tekliyor kalbim
Kalbim durdu,gelmedi yar gelmedi

İlk nefesten,son nefesime kadar
Bekleyeceğim dedim verdim karar
Azrail başımda fırsat kovalar
Ecel geldi,gelmedi yar gelmedi

İşte dostlar işte nefesim bitti
Omuzlar üstünde tabutum gitti
Mezarımda karış karış ot bitti
Vefasızdı, gelmedi yar gelmedi

Herşey boşmuş herşey,bir şeyden başka
Herşey onu söyler, dilleri başka
Bir aşka düştüm ki, tadı bambaşka
Tatmam dedi,gelmedi yar gelmedi

Abdulhadi Bay

[GooD aNd EvıL]

Git Zamanı Geldi

Git zamanı geldi gideriz gayri
Geriye dönersek ar gelir bize
Kalmak için haklı sebep olsa da
Dedikodu olur,zor gelir bize

Söz verdik mi söz yerini bulmalı
Mert insan sözüne sadık kalmalı
Bir kez tükürdü mü, yalamamalı
Yoksa koca Dünya dar gelir bize

Yüz karası olmamalı kimseye
Haksızlığı çekmemeli sineye
Bağlı kaldım ne dediysem sözüme
Söz öze batarsa, kır gelir bize

Abdulhadi günler,aylar geçerler
Kimler gelir, kimileri giderler
Tebdili mekanda hayır var derler
Sözünden cayanlar tor gelir bize

Abdulhadi Bay

[GooD aNd EvıL]

Gönül deryası

Gönül deryasını yüz ki,geçesin
Nefes bitiy,derya bitmiy ağabey
Aşkın şarabını tas tas içesin
Karnın şişiy,şişe bitmiy ağabey

Başımda bir sevda, get deyim, getmiy
Ne zalımmış her gün galbimi şişliy
Bana yaptığını gavurlar etmiy
Kölgem kimi takip ediy, ağabey

Bu ateşin sönmesini istemiym
Yönümü şaşırdım,yolumu bilmiym
Yanmaya alıştım,gözümü silmiym
Akıy yaşım sele dönüy, ağabey

Sönerse bu ateş,kuş kanatlanır
Gönül yuvasında söyle ne kalır?
Işıl ışıl serap şehrim kararır
Gözüm başkasını görmüy,ağabey

Anlatıym,anlatıym beni dinlemiyn
Birisini biliyn,birini bilmiyn
Kavuşmak bitiştir, neen akıl etmiyn
Pişmiş aşa su dökülüy, ağabey

Denizi,deryayı dışta sanırdım
Kanadı yalınız kuşta sanırdım
Yıldızı,Güneşi boşta sanırdım
Bu işlere aklım yetmiy,ağabey

Deniz gönüldeymiş,yüzmeyi bilmiym
Gönülden gönüle uçmayı bilmiym
Abdulhadi yardan geçmeyi bilmiym
Ne etsem,ne yapsam olmuy,ağabey

Abdulhadi Bay

[GooD aNd EvıL]

Gül Bülbüle Hasret Kaldığı Zaman

Gül bülbüle harset kaldığı zaman
Döker yaprağını har olur gider
Baharda bülbülün yolunu gözler
Yanar hasretinen zar olur gider

Açılır kırmızı,pembe ve sarı
Mevsimler içinde sever baharı
O bülbüle aşık,bülbülün yari
Kokar burcu burcu misk olur gider

Yeşil yaprakları yelde sallanır
Bülbül şakıdıkça gonca nazlanır
Üç günlük baharı bitmezmiş sanır
Bir hevestir gönlü mest olur gider

Kokusunu rüzgar alır,yel alır
Yaprağını,yağmur alır,sel alır
Güz gelince sevdalar yarım kalır
Yakar yüreğini kül eder gider

Abdulhadi Bay

[GooD aNd EvıL]

Gülistanda güle benzer

Kırmızı şal var üstünde
Misk kokuyor nefesinde
Bülbülden ses var sesinde
Gönlüme köz koyan o dur
Yüreğim dağlayan o dur.

Gülistan da güle benzer
Cilve eder,işve eder
Aşığını verem eder
Beni benden alan o dur
Aşka tutsak eden o dur

Yerde miyim,gökte miyim
Aşk narında pişmekteyim
Aşka boyun eğmekteyim
Aklım fikrim alan o dur
Gönlümün hırsızı o dur

Bir yüzünü görebilsem
Sevdiğimi diyebilsem
Bir kalbine girebilsem
Uykumu kaçıran o dur.
Ardından koşturan o dur.

Bir duygu ki tarifi yok
Derdi çoktur,çilesi çok
Bu ateşte yanmayan yok
Ateşim o,suyum o dur
Derdimin ilacı o dur.

Hadi aşkla yandı pişti
Bilemedi nasıl işti
Gönlü bir zalime düştü
Çıkışı yok,çıkmaz yoldur
Yoluma taş koyan o dur.

Abdulhadi Bay

[GooD aNd EvıL]

Gün müdür Ay mıdır?

Gün müdür Ay mıdır Yıl mıdır geçen
Zamanın önemi kalmadı artık
Ömrün son deminde son nefesimde
Gecenin gündüzün farkı yok artık.

Bundan sonra yol yok gidemiyorum
Ne sağa ne sola dönemiyorum
Dostlarımı bile seçemiyorum
Gözlerim bakıyor görmüyor artık.

Makamlar,mevkiler,mallar,paralar
Bunlar ölen için neye yararlar
Arkada kaldılar köşkler,saraylar
Ebedi mekanım mezardır artık.

Ne ekmek,ne aş,ne su isterim
Ne de dünya için heves beslerim
Son anım,son dakkam son nefeslerim
Sağlıktan sıhhatten eser yok artık.

Ölümden sonrası ikinci perde
İki yol görünür burda her ferde
Kimi can cennete kimi ateşe
Oduna kömüre gerek yok artık.

Abdulhadi ne gerek var dünyada
Bir ömrü tükettin bomboş rüyada
Bir damlaydın koskoca şu deryada
Bir hiçim diyordun hiç oldun artık.

Abdulhadi Bay