Süleyman Karacabey

[GooD aNd EvıL]

Islanırsın

Benzerlik
İşte bu ya benzerlik
Yağmur ve ağlamak
Benzetiyorum onları bir birine
Her yönüyle
İkisinin sonunda da ıslanırsın
Söyle
Ağlamak damla damla yaş
Yağmur damla damla su
Izdırap ve su
İçin için kendini bırakarak
Sevmek ve ızdırap
Yağmur ve ağlamak
Ağlamakla yağmur
Hep aynı şeyi ifade eder
Sevenler ağlarsa
Gökten yağmur yağarsa
Sonuç yine aynı
Mutlaka ıslanırsın
Hep ıslanırsın.

Süleyman Karacabey

[GooD aNd EvıL]

İyiki Varsın

İyiki seni tanıdım iyiki sen varsın
En ümitsiz anımda hep yanımdasın
Kışlar çöken yüreğimde açan baharımsın
İyiki seni tanıdım iyiki sen varsın.

Yılların kararttığı gönlüme güneş oldun
Aydınlattın ruhumu beni ateşinle yaktın
Eridi tüm hislerim senin ile tamamlandım
İyiki seni tanıdım iyiki sen varsın.

Sesini duyduğum zaman neşem oluyorsun
Kahkahaların uzaktan beni benden alıyor
Aah çekip taa yüreğimden efkarım dağılıyor
İyiki seni tanıdım iyiki sen varsın.

İnsan canından vaz geçer mi sen canımsın
Hep sıkılsada hep acı versede bırakamazsın
Hiç insan kendi ruhundan vaz geçermi
Sen ruhum canım oldun vazgeçemem senden.

Bir ömür sürsede hasret yumağı
Çile çile,ilmek ilmek dokurum ruhuma
Yasak olsada sevdam yine ben seni yaşarım
İyiki seni tanıdım iyiki sen varsın.

İsteme benden vaz geçmemi sevdandan,
Korkum yok benim beklemek için zamandan
Beklentim yok artık ne yaz dan ne bahar dan,
İyiki seni tanıdım vaz geçmemi isteme benden.

Senden ayrıldığım gün bilki ben ölmüşüm,
Belki ağlamazsın ama mezarımda duyulur gülüşün
Ayrı iklimlerde yaşasak da sen hayat güneşimsin
İyiki seni tanıdım ve iyiki sen varsın.

Süleyman Karacabey

[GooD aNd EvıL]

Kaç Eder?

İki kere iki dört eder
Ben yalnızım hayatta
Hesapla
Yalnızlığı toplayınca kaç eder

Süleyman Karacabey

[GooD aNd EvıL]

kadınım

Ruhumu okşayan ılık rüzgarlar gibi
Mor sümbüllü bahçemin nazlı çiçeği
Mutluluk deryamın göz bebeği
Çocuklarımın anası evimin temeli kadınım.

Sensiz bir gün ecel gibi gelir bana
İstemem hiçbir şey olmasın sana
Bilirim dünya sinin ayağının altında
Ruhumun gıdası evimin temeli kadınım.

Yavrularım sensiz sefil ve mağrur
Babayım ancak yerini kim doldurur
Olmayınca sen gözlerimiz yolda kalır
Kıyamadığım doyamadığımsın sen kadınım.

Zarif kibar tavırların, samimi bakışların
İçten gelen samimi sevgi dolu sözlerin
Soframa koyduğun sıcak nefis yemeklerin
Özlediğimsin doyamadığımsın sen kadınım.

Hayata sıkılan yumruk gibi direnişini
Mutluluğumuz için çaba sarfedişini
Her şey için severek çile çekişini
Unutamadığım doyamadığınsın sen kadınım.

Ne yapsam da ne etsem de hakkını ödeyemem
Bir ömür dizlerinde seni yaşasam doyamam
Kelimeler az gelir seni yazıp anlatamam
Özlenen tatlı rüya beklenen arzularımsın sen kadınım

Süleyman Karacabey

[GooD aNd EvıL]

Kaldırın Hakim Bey

Fakirlik suç ise tüm yeni doğanları
Yer yüzünde meyve vermeyen ağaçları
Semayı gizleyen gecedeki karanlıkları
Eğer suç ise kaldırın Hakim Bey.

Memur olup düşük maaşla çalışmayı
Dürüst olup namusluca çalışmayı
Akşam yatakta huzur ile yatmayı
Eğer suç ise kaldırın Hakim Bey.

Esnaf olup tartıyı doğru tutmayı
Helal yeyip aza yetinip şükretmeyi
Büyüğünü sayıp küçüğünü sevmeyi
Eğer suç ise kaldırın Hakim Bey.

Güzele bakıp ah çekip düşünmeyi
Arsız avrada arkanı dönüp yatmayı
Akşam olup üzerine giydiğin pijamayı
Eğer suç ise kaldırın Hakim Bey.

Yoksul olup kiralık evde oturmayı
Paran yokta eğer alamıyorsan arabayı
Giyim kuşamda takip edemiyorsan Modayı
Eğer suç ise kaldırın Hakim Bey.

Azabim; dünyaya garip geldiysen
Doğruluk suç imiş iki kelam ettiysen
Türküm Türk Kalacak Canım Türkiyem
Türk Olmak Suç ise kaldırın Hakim Bey.

Süleyman Karacabey

[GooD aNd EvıL]

Keşke tanımasaydım

Keşke seni hiç tanımasaydım
Keşke eski ben bende kalsaydım
Bir sürmeli edasıyla aşkına yanmasaydım
Sevdam kilimlere nakış diye dokunmasaydı
Mutluydum kendi halimde her zaman
Kimseler yoktu gönlümde yarından umutluydum
Kah dağların çiğdem çiçeklerini toplar
Kah çoban kavalında efsunlu yaşardım
Bülbülün şakımasında mana arardım
Tomurcuk güller toplar dere kenarında gezerdim
Ay ışığında Mehtabı seyreder kendimden geçerdim
Rüyalarım bir başka olurdu eskiden
Aaah ah keşke seni tanımasaydım güzelim
Dünyam değişti düzenim değişti ben değiştim
Söylediğim şarkıların nağmeleri değişti
Kokladığım güllerin rengi suların sesi değişti
Kanaryam sen demi değiştin ne ötüşün başkalaştı
Siyah saçlarım sana da kışlar mı düştü artık
Umuda olan yeminli bakışlarım değişti
Keşke keşke seni tanımasaydım güzelim
Yeşilin her tonu gözlerine yanmasaydım
Yanmasaydım aydan bir parça gül yüzüne
Belki rüyalarım değişmezdi kim bilir
Kaşık havasında misket oynardım yine
Belki Yozgat sürmelisinde duygular yaşardım
Külhan beyi naralarım olurdu sensiz
Nisan ikliminde baharlarım hep yaşardım
Keşke keşke seni tanımasaydım güzelim
Bir hicran bahçesine döndürdün gönlümü
Unutmak istediğim duygularımı canlandırdın,
Ve aşkın ızdırabını yeniden yaşattın
Keşke keşke seni tanımasaydım güzelim.

Süleyman KARACABEY
(Azabi)

Süleyman Karacabey

[GooD aNd EvıL]

Kızgın Ateş

Ey kızgın ateş yak bedenimi
Uslansın artık yeter şımarıklığı
Kendine dönsün bıktım artık çılgınlığından
Yak bedenimi ey kızgın ateş yak.

Senin çılgın sıcağın ateş ateş,
Kor kor yakar tüm benliğimi
Erir tüm hislerim yok olur közünde
Yak bedenimi ey kızgın ateş yak.

İnsanım ben, kulum ben yaratanıma
Söz dinlemedi bedenim uydu şeytana
Belki uslanır bundan sonra sıcaklığında
Yak bedenimi ey kızgın ateş yak.

İnsanım ben gurur kibir benim neyime
Şükretmek asıl vazifem yüce rabbime
Kızgınlığında uslanır belki döner özüne
Yak bedenimi ey kızgın ateş yak.

İblisin tezgahına düştü cüceleşti
Nefsine uydu hepten çirkinleşti
Yaratanına asi oldu iğrençleşti
Yak bedenimi ey kızgın ateş yak.

“Kün” dedi vuku buldu bu can onda
Zülcelal’e aykırı düşüp şeytana uydu
Unuttu benliğini nefsine teslim oldu
Bunun için yak bedenimi ey kızgın ateş yak.

Azabiyem kendini bulmak ister artık,
Yaratanına sığındı himmete ermek ister
Bu can ateşinle yanıp kavrulmak ister
Yak bedenimi artık ey kızgın ateş yak.

Süleyman Karacabey

[GooD aNd EvıL]

Mana

Mana boşlukta kalıyor kimseler anlamayınca
Mana aradım hep kendimde ömrüm boyunca

Süleyman Karacabey

[GooD aNd EvıL]

Mavi *******

Mavi *******in ıssız kaldırımlarında
Epil epil esen hoyrat rüzgarlar,
Alıp götürdüler duygularımı bilinmezlere,
Gecenin mavi karanlıklarında.

Sabaha kadar ıslandım yağan yağmurla,
Tanıştık parkta yatan birkaç garibanla,
Ah çektik,eh işte dedik hep bir ağızdan,
Bir sitem yolladık mavi gecenin ıssızlığında.

Buluştuk birkaç gece hep aynı yerde,
Film hep aynı, fakat her gün ayrı perde,
Ah çekilir,eh işte denir derman aranır derde,
Film hep aynı seyredilir mavi *******de.

Duygularımı ararken rüzgarlarda,
Kendimi kaybettim garibanların yanında,
Ben duygularımı, onlarsa hayat aramakta,
Mavi *******de esen hoyrat rüzgarlarda.

Bir başka gün başka mavi gecede,
Rüzgarlara kelepçe vurdum esmesin diye,
Geri almak için yitirilen duyguları ve hayatı,
Mavi *******e perçinledim zamanı.

Hayatlar sönmesin duygular kaybolmasın,
Ümitler yok olmasın,yarınlar kararmasın,
******* garibanlara artık yorgan olmasın,
Azabim yeter duygularını sabahlarda yaşasın

Süleyman Karacabey

[GooD aNd EvıL]

Mavi Gözlerin

Biliyormusun birtanem,
Bazen gökyüzünün ötesini görüyorum,
Bazen dipsiz suların dibini,
Kimi zaman rüyaların ötesini görüyorum,
Kimi zaman engin huzuru buluyorum,
Senin o deniz mavisi gözlerinde.
Aah ah o gözlerin varya gülüm,
Bana huzur bana mutluluk veriyor,
Biliyormusun bunları sen gülüm,
Deniz mavisi gözlerinde,
Hayat buluyorum bazen,
Yaşama sevinci veriyor bana,
Kimi zaman yaşanmamış sevgileri,
Görüyorum gülüm yaşıyorum,
Deniz mavisi gözlerinde,
Doyumsuz aşkları yaşıyorum,
Senli duygularım ve arzularımla,
Zamanı yaşıyorum dolu dolu,
Deniz mavisi gözleriyin içinde,
Seni yaşıyorum gülüm seni,
Bitimsiz sevgini ve aşkını,
Bana bağışladığın huzuru yaşıyorum,
Deniz mavisi gözlerinde gülüm,
Bazen geçmişi yaşıyorum,
Hoyrat duygularım ve yüreğimle,
Bazen da geleceği yaşıyorum,
Engin deniz mavisi gözlerinde,
Suları ıslatıyorum çoğu zaman,
Düşüncelerime perçin vuruyorum,
Ve işte o zaman gülüm,
Deniz mavisi gözlerinde
Bitmek bilmeyen arzularım ve hislerimle,
Yalnız ama yalnız seni yaşıyorum,
Ve gülüm biliyormusun seni çok seviyorum.

Süleyman Karacabey