www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee  

Geri Git   www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee > Kültür & Sanat > Genel Kültür > Edebiyat

CevaplaCevapla
 
Konu Araçları Görünüm Modları
Old 04-30-2009, 05:36 PM   #1
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57915
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Çocuğum...

Çocuğum duygusal fırtınaya kapılmış yüreğin,
Gitme diyen saman alevi gözyaşlarına kıyamam!
Uyuyup koltuğa nasılda yığıldın yoksa uğurlardın,
Öptüm yanaklarından yanında ruhumu bıraktım...

Sanki son uğurlanış gibi kalıcı gurbette,
Eşim sarıldı öyle içtence hüzünle duayla,
Günlerce ağrıyan yüzümde ne acı düşünce
Gündüz yağan kar gibi eridi tenimde soğukluğu!

Elbette oyuncak alırım çocuğum şımarsan bile,
Ulaşıncaya kadar ararım dokunurum maketine,
Annene satın alırım düşlerinden bir hediye,
İstanbul bedenimde gezer ruhumda düşleriniz!

Her telefonda ne zaman geleceksin diyen sesin,
Ne olur bu gece binde gel diyen hıçkırık ve emirlerin,
Hiroşima’da atom bombasında öldürdü bin kez ateşin,
Yüreğimi pamuğa düşen diken gibi parçalanarak deştin!

Safet Kuramaz
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 04-30-2009, 05:36 PM   #2
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57915
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Çocukluğum...

Bağ bozumunda doğmuşum ekimde,
Ne sıcak nede soğukmuş saat on gibilerde,
Yayla havasının gelişiyle ilk nefesimde
Ağlayan yakarışım in evini kaplamış!

Büyümüşüm bir köşede bağlanmış,
Tandır dumanı ciğerimi kaplarmış,
Rahmetli annem işinde-aşında,
Esaretime bakar hüzünle ağlarmış…

Yetim kalmış annemin eşinin kardeşleri,
Kaynana koca derdinde, onlara da bakarmış!
Yirmi dört saat çalışırmış işinde,
Kul gibi eşine!
Daha kendisi çocuk, başka ne yapsın ki…

Nerdeyse babasız büyüdüm çocukluğumda,
Sevgisinden mahrum, annem uzaktı kocasına…
Gurbeti arşınlardı aylarca bizsiz karın tokluğuna,
Bu yüzden ana kuzusuydum, babasından korkan!
Oyuncağım toprak, arabam at, eşek, koyun
Güneşe veda ederdim her gün tozlu sokaklarda!

Mayıs ayının bir günü kamyon geldi köy evimize,
Eşyalar yüklendi veda ettim ağlayarak kedime,
Ankara’ya gideceğiz diyordu annem heyecanla
Özlem bitecekti ya… Bir arada yaşayacaktık!

Bundan bir sene önce dayımın çocukları,
Göç etmişlerdi Eskişehir’e, neydi o coşkuları…
Veda ediyordum köyüme, sahip olduğum her şeye,
Anamın yine geliriz dediğiydi o an tek teselli…
Gözlerim yaşlıydı!

Yetmişli yılların Ankara’sı köyden farksızdı,
Yedi yaşın verdiği olgunluk bunu anlayamazdı…
Evimiz gecekondu ve büyükçe bahçesi vardı,
Ağaca çıkardım, ayağım yine toprağa değerdi,
Çivilerle, misketlerle toprakta oyun oynardım!

İlkokul üçtü Ankara’da okula başlayışım ama ne başlayış…
Köyden geldim ya… Her çocukta küçümseme, itiş kakış!
Babam başarı bekler, öğretmende bitmeyen matematik, yarış
Köyümü özlerdim, gizli, gizli ağlardım *******i…
Saf çocuksu ruhumda kimseden bulamazdım anlayış!

Cici annem vardır bir tane,
Bazen çok uzun tatile gittiğimizde
Babam eve bile getirirmiş…
Sakız olurdu komşuların dilinde!
Annem azcık söylense,
Dayak çareydi babamın ellerinde…
Ana, baba ölmüş… Kardeşler keyfinde
Kader der zavallı çekermiş sinesine!

Bir mart günüydü hiç unutmam:
Hava kapalı yerlerde çamur,
Havada kömür dumanı,
Elimde kırık yazılı kâğıdı,
Biliyorum eve gittiğimde kesin dayak vardı!
Kara bir gündü, nasıl verecektim sınavın hesabını?
Söylendim durdum “Babam neden imzalamalıydı ki…”
Eve girdiğimde çalıyordu ölüm marşı!
Neyse ki, amcam ve eniştem evimizde misafirdi,
Mucize gibiydi adeta dayaktan kurtulmam!
Herhalde saf yüreğime Mevla’nın lütfüydü, yardımıydı!

Okulun sonlarıydı,
Hala anlamış değilim o müthiş değişikliği,
Öğretmen her derste matematik yarışması düzenlerdi…
Kim birinci çözerse pekiyi verirdi,
Artık ben çözmeye başlamıştım birinci olarak soruları!
Yalnızca pekiyi yerine alıyordum iyi…
Bir gün babamla öğretmen konuşmuşlar,
Matematik hatırına iyi ile geçirecekmiş!
Okumalıymışım Türkçem için hikâye, roman, dergi…
Okul hayatım üçten sonra böylece başladı!

Bir sene sonra apartmana taşındık!
Babamın iş ortağının hanımıyla tanıştık…
Çocukları çok kendini beğenmişti, yılışık.
Leman teyze derdim,
Hem de çok severdim,
Anneme çeki düzen, öğüt verdi azıcık,
Gerçek aile olduk!
Ankaralı olduk…
Nesi varsa tanıdık!
Ankara’yı o gün yaşamaya başladık…

Safet Kuramaz
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 04-30-2009, 05:36 PM   #3
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57915
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Çok Özledim…

Özledim
Mekke’yi,
Medine’yi,
Kâbe’yi,
Müezzin Müeffilini…
Ayaklarım tavafta,
İçiyorum zemzem konmuş kenarda,
Dönüyor başım sarhoşum kâinatta,
Can resul(SAV) ’den dinliyorum kulağım hadislerde!

Hudeybiye’de kurumuş kuyudan,
Uzanıyor başım içiyorum sahabeyle suyundan.
Çöllerde yüzlerce deve cehennem ciğerim,
Kanıyorum Berrak mı ak sütünden.
Kanıyorum cennet tütsüsü çöle uzanmış birkaç yeşilliğe,
Ne işim var Ankara’da ya…

Özledim
Mahşeri kalabalık dönerim,
Dönerim binlerce güneş sistemi görürüm,
Kul olduğumu anlarım, aşkıma dualarımla söylerim…
Söylerim gözlerim dolar secdeye sığmaz alnım nefesim taşar,
Hıçkırıklarım gerçek aşkıma muson yağmurlarında özlem!

Çıkmak istiyor ruhum,
Toprak kapıdır düğündür ölüm!
Kimler yok ki sağımda solumda hoş geldin demeyen
Hep okuyup hayal ettiğim sahabe özlem!
Mermerine dokunuyor ayaklarım istikbalim Kâbe’de,
Düşünüyorum kapandı gözlerim…

Savuruyor rüzgâr,
Yağıyor rahmet tenime…
Hayal gerçeğine karışıyor,
Yaşamak bu ya… Ne işim var hala Ankara’da!
Özlem kefeniyle sarıyor!

Safet Kuramaz
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 04-30-2009, 05:36 PM   #4
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57915
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Dalgalar…

Gecenin en serin vakti,
Büyük dalgalar vuruyordu iskele direklerini.
Uykusu kaçmış üç beş kişi,
Büyülenmiş bakıyorlardı denizin çıldırmasına.
İskele demirleri deprem yaşarcasına,
Sallanıyordu acıdan feryat eden hasta gibi…

Gün boyu denize girmiş kalabalık,
Ölüm sessizliğinde gizli duygularının esiriydi,
Sesleniyordu isyankârlara her geçen an azarak…
Somon gibi sürdürmek için neslini,
Ölümüne akıntıya zıt yüzüyordu belki bir ayının ağzına azık
Fıtratına kul kaderinin seyircisiydi…
Dalgalar!

Gündüze güneşe ihanetti gizliden gizliye
Her karanlık resimlendi ışık hapsinde…
Yıldızlar göz kırpıyor gezinen birkaç insana kumsalda,
Ayak izlerinin yorgunluğu yine uyutmuyor kumları,
Küçük dağcıklar kumlarda içinde balçıklar belki bir dedenin duası
İniltiyle örtüyordu çıplaklığı bir nebze.
İçen insanlar ve kahkahaları,
Cennet müjdesi almışçasına dalmışlar eğlenceye,
Alaettin Keykubat’ın ihtişamında Antalya…
Tülsüz perdesiz ecnebi turist istilasında,
Grip olmuş doğası hıçkırıyor…

Safet Kuramaz
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 04-30-2009, 05:36 PM   #5
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57915
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Değersin…

Özlem inan karşılıklı...
Bedenimden yüreğine inen aşk kıvılcımları sarhoş etmeye yetiyor!
Sırlanmış onca zaman tozlu aynalar,
Görmekten bıkılmamış asırlarca aynılar,
Yazmaya kalem dayanmaz hasret satırlar:
Dillendi,
Bağırdı,
Geleceğe meydan okudu…
Efelendim ya!
Garson, “Çalın çökertme’yi…”
Döneyim neşeyle, sevgilim telefon etti...

Canım kendini kollarıma bırakır gibi hisset,
Düşünme çok şey, acımı, yangınımı hisset,
Gelecekte keşke demektense
Kendini bedenimde seyret!

Düş yoluma,
Düş sokağıma,
Düş sonsuzuma,
Korkma düşersen bir yerin incinmez,
Tutarım ince belinden, gözlerin görmezse görmez!

Seherinde güneşimle,
Düşerim teninde gölgelerimle
O gün için sabret, ruhun benimle ya fark etmez!

Beklemeye değer değil mi?

Safet Kuramaz
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 04-30-2009, 05:36 PM   #6
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57915
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Değişim...

Bedenimi saran Yusuf’un Mısır’ında kıtlık,
Ruhumda Yakup’u görmez eden yalnızlık,
Bedenim ve ruhum arasında haset perdesi,
Boğuldu Nil sularında!
Soğudu şer ateş azıcık…

Cennet aslında yaşanan,
Temenni çölleri yemyeşil orman,
Nehri akar berrak pınar,
Hayalden düşten doğan…

Benlikte bulanır sular...
Tembelleşir sözde umutlar,
Beden ruhtan soğutulur,
kervan nedir bilmez yurtlar!

İyilik benzer ormana,
Azgınlık çöllere...
Bereket yok yanan toprakta!
Ozon tabakası delinmiş,
Mevsimler hızla değişmiş...

Para yetmez onarmaya,
Yeni fikirler doğurmaya...
Çıplak gezer beden ahından,
Ruh başlar acı, acı gülmeye!
Ölüm sos’u veren âlemden,
İmdat...

Safet Kuramaz
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 04-30-2009, 05:36 PM   #7
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57915
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Denali Parkı…

Denaali dağından Alaska’ya uzandı geçmişim,
Ulusal parkında doğası oldu bir an geleceğim,
İnsan katlinden yine insan koruyor hayvanları
Meraklı otobüs dolusu hayran, drama izlediğim…

Afrika’da deri kemikten aç halklar,
İsrail avcısına Filistin’de hedef insanlar,
Amerikan askerince ölen Irak’ta masumlar,
Denali gibi ulusal parklarda korunacak gibi bir gün!

Safet Kuramaz
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 04-30-2009, 05:36 PM   #8
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57915
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Deneme-I-Ah İstanbul....

Sultan Ahmet’ten Beyazıt’a doğru neredeyse taş bina yerine Osmanlı kokuyordu. 1453’ten beri yürüyen insanların sesini dinledim yürürken. Kimbilir mesala yüz sene evvel kim vardı bulunduğum yerde ve ne konuşuyorlardı? Acaba benim geçeceğim bu yüzyılı hayal edebiliyor muydular...o kadar süratli gelişen teknolojiyle değişen yaşam şeklimiz bu düşünceleri üzerimden atıverdi. Gereksizdi. Çünkü çocukluğumda bile radyo bir günah yada öcü gibi tanıtılıyordu. Kaldı ki, o yıllarda nasıl düşünülürdü...

Kabataş iskelesinden karadeniz’e doğru nerdeyse üç yüz kişilik vapurda AB ülkesi insanlarla yavaş yavaş açılıyoruz. Geçerken tek tük kopuk kopuk yalılar görüyorum hala ayakta. Korular var, yeşilliğini sergileyen...mecidiye camisinin önünden geçiyoruz. Meşhur *******in camisi...dizilere sığamayan...rehbere soruyorum, mimarının ermeni olduğunu söylüyor. Şaşırıyorum. Osmanlı o hale gelmiş ki, artık Mimar Sinan’lar yetiştiremez olmuş, yıkılma yıllarında. Demek ki, Osmanlının yıkılması son derece doğalmış. Her şeyini yabancılara bırakmış, imanı dışında. Onunla da kurtuluş savaşı, Çanakkale harbini kazanmışlar...

Galatasaray adasını görüyorum. Boğazda küçücük bir ada. Uzaktan insanların yüzme havuzundaki kalabalığını görüyorum. Yanında bir de kafeterya var. Herhalde İstanbul gibi bir yerde buraya gelmek ve bulunmak lüks olsa gerek.

Hava soğuk...ancak herkes iskelede! Denizin havası yetiyor hastalığa karşı kabadayılığa... vapurda çay servisleri, üşüyen ellerim ısınmaya başlıyor! Pastalarda gelince hem yemek ve içmek tadında hemde ruhen bambaşka hazlar ruhumda yoruluyor.

Her geçen turist vapuruna el sallıyorum. El sallıyorum bambaşka İstanbul’a, Türkiye’nin asırlar ötesi yalancı cennetine! Her şeyiyle bizim. İnsanı, binası, asırların yaşandığı kültürüyle!

Yaklaşık üç saat denizle sevişiyorum. Yabancıların şaşkın bakışları ve hazları beni başka mutlu ediyor. Kabataş iskelesinden inerken metroya doğru yürüyoruz arkadaşla...İstanbul’a gelinirde alış-veriş yapılmazmı ya?

Safet Kuramaz
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 04-30-2009, 05:36 PM   #9
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57915
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Deneme-II: Dostluğa Çağrı…

Hani Mars’ta hayatın olduğunu söylemişlerde uzay aracına binerek toprağına ayak basan bir ilk kişi olarak, senden başka kimsenin olmadığının farkına vardıktan sonrada yakıtım olmadığı için orada mecburen kalan gibiydim. Nasıl yaşayabilirim diye kıvranırken seni görüp tanıdığım sevinçle ve daha önce yaşadığım dünyalık iletişimlere benzemeyen bir paylaşım içinde hızla akan zaman sürecinde; sanki, senin kaybolacağın yada kaybedeceğim korkusu içinde her geçen an sıkı sıkıya sıcaklığına yaklaşan mükemmel bir dostluğu yaşıyordum kendi kendime. Hep bir emanete dayanan, toprakta, bulutlarda, sularda, anlarda… Sürüklendiğinde çok şeyleri kaybettiren bir ilişkiydi sanki. Yakıtımın olmayışını söylediğimde pek inandırıcı gelmemişti ve dünyaya dönmek isteğimin yalnızlığa karıştığının söylemi de… Ne etrafımdaki seslerin ne yeni gördüğüm cennet mekân manzaranın nede huzur veren tılsımla karışık gözlerinin içindeki arayışlarının, tanımak yâda güven arayışının rahatsızlığı yoktu ruhumda. Orada bulunman büyük bir nimetti her şeyden önce. Ya senin içinde böyle miydi? Acaba yalnız yaşamaya yâda kendi kanunların içinde yaşanmışlığın alışkanlığı ile hükmederek yine bensiz yaşamaya ne zorunluluğun olabilirdi ki… Mazimde her kabul ile yaşıyordum bundan sonrada yaşayabilirim mantığı ancak senin Mars’ında bulunabilirdi, değişim neden sana zor geliyordu? Bu acı gerçeği anlamam zordu, her şey yolundayken hele… Sorunları kavrayamıyordum…

Maddelerin sürekli sıralanıyordu… Madde 1… Orada niceliklerle uğraşmak bana anlamsız geliyordu. Sevgi her şeyin anahtarı değil miydi? Öğretilerimiz hep onunla başlamıyor muydu? Etrafıma baktığımda her nimet vardı üstelik bedava… Yinede sorundu aramızda yaşanan, yaşlanan her şey!

Her konuşmanın sonunda dünyayı bildiğini iddia ediyordun. Marsta her şeyin farklı olduğunu anlatıyordun. Geldiğim dünyaya dönmektense Marsın gizemli ve heyecan veren ikliminde kalmaya razıydım. Geçmişim bir enkaz… Ne ararsan vardı, tsunami, deprem, volkanik patlamalar ve izleri… Unutmak için müthiş bir ortamdı burası. Mücadele etmeye değerdi diyordum içten içe… Uzun zaman sonra beni tanıdın ancak “seni her gördüğümde yaşadığın tanıdık dünyanı görüyorum” diyordun. “Kendi aracımı sana tahsis edeyim ve dön yaşadığın dünyana… Yaşanılan ve paylaşılan her şeyi unut…” diyebiliyordun!

Zaten yakıtımın olmayışına inanmamıştın. En baştan ön yargılıydın. O aracı ister içinde ben olayım ister olmayayım her zaman dünyaya gönderebilecek kuvvet kişilikte hissediyordun. Kısacası yanında bir fazlalık, bir gereksizliktim sonraları.

Ancak bilmediğin bir şey vardı. İster dünyada yaşa ister Mars’ta içinde ne varsa gizli yâda açıkta her şey seninle taşınmakta… Taşınanlar kendi içinde varlığımı ispat etmeye yeterdi…

Yine sensizliğimin Mars’la-dünya arasında kalan mesafeden ibaret olmadığını ve yayılan güneşin ışıklarının aynı enerjiyi eşit olarak dağıtmadığını itiraf etmeliyim. Bu eşitsizliğe suçluluk damgası vurmanın anlamsızlığı, tıpkı güneşin, Mars’ın ve dünyanın bulundukları yerlerinin kendi iradelerinde olmadığı gerçeğinde olduğu gibi, haydi git demenin mantıksızlığını anlamak hiçte mümkün değildi… Ve her yöne dönerken seyret beni, diğer gezegenlerde yaşayan benleri de… Yahut bağır seni kim işitecek diye! Her yere gizlenebilirsin ama kendinden nasıl saklayacaksın benlerini!

Anladım ki, insanın dışı her zaman dünya, içi başka bir gezegen. Konuşunca, paylaşınca, tartışınca bir bir dökülüyor içindeki nağmeler, kurallar… İnsanlar büyük bir tiyatro sahnesinde yazdığı senaryolarla yaşamını gizleyerek sürdürüyor. Hangi senaryo güçlü ve çetinse o kural yâda hükümle karşısındaki insanı yaşamaya zorluyor. Sakın ola ki, ilk gördüğünüz insanla paylaşırken konuşmalarına bakarak mükemmel bir kişilikle karşılaştım diye güvenmeyin. Karşınızdaki insanı da böyle bir güvene zorlamayın. Her şeyi zamana bırakın ve özgür olun… Kim bilir bir gün suyun yüzü gibi dibi de duru görünür gözünüze… Bir dostunuz olur o zaman ve yapışın ona. Artık iki kişilik oyuna hazırsınız demektir. Marstan baksan dünya, dünyadan baksan Mars görünür…

Safet Kuramaz
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 04-30-2009, 05:36 PM   #10
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57915
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Diliyorum…

Allah için yazılan derin tevazu ve hissediş,
İncelikten anlayanlara ders nakış, nakış!
Yaşamak anlatmaktır imanı, tebliğdir...
Okumak lazım ama okuduğunu yaşamakta gerekir!
Hariciler gibi uç olmak kimin yararına?
Kur'an söyler orta yolu seçin paylaşımlarda...
Hoşgörülü ve Mevlana meclisine açık yüreğimiz aşkla...
Ney tadında döne, döne tasavvufla
Muhteşem gönül sofralarında birbirimize sarılmaya
O kadar ihtiyacımız var ki...

Camiden kopmuş,
Maddiyatla dolmuş,
Sohbetlerde, okuduklarında sürekli eğitim gören
Ve yaşama yansımayan paylaşımlar hayli yormuş...
Öyle kopuk yaşıyoruz ki!

Viraneye dönmüş günümüz orta çağ karanlığı,
Cenaze namazının ardından doldursun miladını…
Artırsın iyiyi emreden Allah dostlarını,
Her duamda diliyorum yaratanımdan…

Safet Kuramaz
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
CevaplaCevapla


Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir)
 

Yayınlama Kuralları
Yeni konu açamazsınız
Cevap gönderemezsiniz
Eklenti ekleyemezsiniz
Mesajlarınızı düzenleyemezsiniz

Kodlama is Açık
Smilies are Açık
[IMG] code is Açık
HTML code is Kapalı


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 11:29 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.