![]() |
|
![]() |
#1 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57912
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Aynalı Sandık
Ezan sesleri geliyor penceremden İnce hastalığa tutulmuş bir kadının hıçkırıklarıyla karışık Alıp götürüyor beni bir garip serçe Düşüm bekliyor sanki buna alışık Yıl kaç bilmiyorum ama mevsim ilk bahar Bir tavan arasındayım önümde bir aynalı sandık Dudu kalfanın ben arayan yumuşak sesi Sandığın kilidi paslı kapağı kırık Bir abla vardı evde bir sessiz gölge Mendilleri ıslaktı gözleri yaşlı Karşılaşırdık gün aşırı karanlık sofalarda Öperdi koklardı bana deyip 'ince nakışlı' Dudu kalfa zor alırdı beni elinden Derdi 'ayol bitireceksin oğlanı kem göz bakışlı' Abla ufalıp kaybolurdu loş odalarda Bir ince ağıt duyardım 'Yemen'li Muş'lu' Hiç unutmam sofaya son çıkışımda Ablayı görmüştüm aynalı sandık başında Sırtı dönüktü bana sandık açıktı Bir hüzün vardı Sandıktan bir eski resmi eline alışında Fısıltıyla konuştu resimle saatlerce Çok sonra beni gördü geriye bakışında Usul usuk yanaştım bende baktım resime Sanki kendimi gördüm yirmi yirmibeş yaşında Bir gün yaylı ile gittik Abdülselam Çiftliği'ne Yanımda Dudu vardı,Dedem ve Babaannem Konaktan ayrılırken son kez baktım geriye Abla penceredeydi,yarı açıktı perdem Bir beyaz mendil gördüm bana doğru sallanan Gözlerim yaşardı mı yaşarmadı mı bilmem Lakin lavanta kokusunu hala hatırlıyorum O kokuyu yüreğimden,gönlümden hiç silmem Ilık bir Eylül sabahı döndük yine geriye Sessizce başladım bir leyli mektebine Ablayı aradım evin tüm odalarında Yasaktı soramadım konak sakinlerine Aynalı sandık bile yerinde yoktu artık Bir kilit vurdu kalfa tavanın girişine Ablayı sorup durdum gizli gizli her zaman O lavanta kokulu sofa köşelerine Sonra hızla büyüdüm mazide kaldı hepsi Sırayla dedem,ninem,bir gün konak yıkıldı Çamlıca yollarından yaylılar geçmez oldu Dudu Kalfa Samatya'da bir göz eve tıkıldı Gittikçe dedemle ninemin mezarına Gözlerim hep isimsiz iki mezara takıldı Kim bunlar diye sordukça zalim Dudu Kalfaya 'Ah! ..Kuçuk Bey...' diye inler uzaklara bakardı Çok sonra küçük halam anlattı hikayeyi Yemen'de şehit düşen Binbaşı Ekrem Beyi Abla bir Gürcü kızı ve fakir bir beslemeymiş Ailem benden saklamış yıllar boyu herşeyi Meğer ben bu aşkın yasak bir meyvesiymişim Dedem layık görmemiş bana böyle anneyi Dudu Kalfa bile annemden kıdemliymiş İki yaşına kadar annem beni görmemiş Bir gün şehit babamın ölüm heberi gelmiş Dedem anneme beni görme iznini vermiş Buna karşılık annem namus yemin etmiş Ölene kadar bana asla oğlum dememiş Konaktan ayrılışsa meğer bir vedalaşmaymış Annemin tam iki aylık bir ömrü kalmış Gerçeği öğrenince kızamadım o iki sevgiliye Biliyorum artık dönmek mümkün değil geriye Bir kez olsun onlara Anne Baba demedim Aynalı sandık inanseni bile özledim |
![]() |
![]() |
![]() |
#2 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57912
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Aynı Anda Olanlar
Yanılgıların leventi Ve levantenler sokağı Birbirine benziyordu Bir Vietnam'lı çocuğun Korku *******inde Kumpanya seyircileri Alkışlıyordu Papyonlu hürriyeti Sabaha kadar Ve sabah yağmurlarının Çiğ düşmüş yemişlerinde beslenen Düşler sokağını vampirleri Ve ocakların isimsiz pirleri Yarışıyordu Kapadokya Mağaraları'nın isimsiz asırlarında Üzüm salkımlarını sunduğu Utangaç kırmızı şaraplar Şişelendikçe mantarların altında Bir garip bayram başlıyordu Ufukta ki maviliklerde Jet pilotlarını kucaklayan Pamuk beyazı bulutları kıskanarak Nevada Çölünü kurutan güneş Ağlıyordu yanlızlığına Mavi gözlü kızın Şişirilen öfkeler Sönüyordu yavaşça Derin vadilerin Karanlık kıvrımlarında Ve o an O dakika Kimbilir Neler oluyordu Bir başka yerde Hiç yaşanmamış Daha başka |
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57912
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Ayrılan Yollar
Ve biz Ve ikimiz Silindik İstanbulun kalabalığında Ne senin iyi niyetin yetti Ne benim sevda hanem Bu beraberliği sürdürmeye Ve biz Ve ikimiz Ağlayarak yürüdük Ayrılan yollara O sokağa Bir kırmız gül bırakıp |
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57912
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Ayrılık Bitti
Ayrılık bitti sanırdım Ben bittim Ayrılık bitmeden Yanlışlık nerde Hangi taşın ardında Bencillik Ben galiba Ölüyorum |
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57912
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Ayrılık Şarkısı
Mevsimler geçiyor hep hasretinle Ayrılık aşkımın bedeli oldu O gurbet ellerde şarkımı dinle Yüreğim ah çeken bir deli oldu Artık mutlumusun benden uzakta Unutup neşeyle gülüyormusun Hüzünlü bir şarkı gibi dudakta Buruk tad bıraktın biliyormusun Dönüp gel yeter ki kızmayacağım Sitemler şarkıda kalacak inan Maziyi kalbime yazmayacağım Bembeyaz bir sayfamız olacak inan Aşk mektuplarını hiç açmamıştım Sararıp solmuşlar eski sandıkta Benim uçtuğum gibi sen uçmamışsın Sevinçli haberler yardan alıpta |
![]() |
![]() |
![]() |
#6 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57912
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Ayrılık Vardı
Ne ilkbahar ne yaz fayda etmiyor Ne dua,ne niyaz asla yetmiyor Bir defa gelmesin geri gitmiyor Ela gözlerinde ayrılık vardı Sus söyleme sakın ben anlıyorum Rüzgarlar söylüyor ben dinliyorum O kendinden emin ben inliyorum Ela gözlerinde ayrılık vardı |
![]() |
![]() |
![]() |
#7 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57912
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Ayrılmak Zamanı
Şimdi tam ayrılmak zamanı Hiç sararmamışken yeşilim Gözlerime düşmemişken yanlızlık Kar yağmamışken bedenime daha Ayrılmak zamanı Çocuklar gülüyorken hala Korkmadan büyüyorken Güneş ısıtıyorken Yürek çarpıyorken uçan kuşlara Özleyebiliyorken gönül Ellerim tutabiliyorken sevdiklerini Bakıpta görebiliyorken herşeyi Şimdi tam ayrılmak zamanı Git demeden ev sahipleri yaşamın Zirvedeyken kendi dünyamda Başım dikse hala Utanabiliyorsam Ve yüzüm kızarabiliyorsa Gülebiliyorsam ve hissedebiliyorsan tenimi O yaşarken ve bakarken gözlerine Adım yazılmamışken kara kaplı deftere Şimdi tam gitmek zamanı |
![]() |
![]() |
![]() |
#8 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57912
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Aysız *******
Aysız *******in vurgunuyum Silme karanlıkların esiri Vurmaz yüzümüze güneşin rengi Işığa dayanmaz gönlümüzün hüznü Bazan durur herşey Vurmaz kıyılara koyu dalgalar Yosunlar boynu bükük Kurur da kurur Sonra sam rüzgarları Katar önüne Uçarsın başka okyanuslara Aysız *******in vurgunuyum Silme karanlıkların esiri |
![]() |
![]() |
![]() |
#9 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57912
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Azap Tohumu
Ne söylesem ne anlatsam nafile Bin musibet kar etmiyor gafile Vicdan kara gönül kara göz kara Döndü dünya varlığıyla sefile Kalmamışsa akıl ile fikiri Düşünür mü yokluk çeken fakiri İnsan olsa gerek yok ki kem söze Yaşla dolu gözlerimin çakırı Dağ taş inler ol zalimin zulmüyle Alim bile mağlup olur ilmiyle Varsa eğer odur azap tohumu Vücut bulmuş bir iblisin rahmiyle Biz inlerken gülüyordu şehvetle İçli dışlı husumetle gıybetle Hayır değil şer ile dans ediyor İzliyoruz üzüntüyle ibretle |
![]() |
![]() |
![]() |
#10 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57912
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Azrail Bana Küsmeli
Kavuşacaksam bir gün Bunca hasreti yaşadıktan sonra Dağların ötesinde ki Gurbet şehirlerinde Bir anlamı olmalı Gökteki mavinin Bulutta ki hüzün yükünün Bir anlamı olmalı Kavuşacaksam bugün Mesela çiçekler maviliklere açılmalı Bakışlar.. Çiçeklerin arzusunu işlemeli beynime Yüreğime sancılar düşmeli Nefes alışım... Zora boyun eğmeli Ölüm bile gecikmeli Azrail bana küsmeli Kavuşacaksam bugün Tanrı beni bağışlamalı Kavuşacaksam bugün Herşey dünden farklı olmalı Yarın mutlulukla açmalı çiçekler Güneş ilk defa doğuyormuş gibi Heyecanlanmalı Ve herkes aşkımızı yarın duymalı |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|