www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee  

Geri Git   www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee > Adult (+18) Yetişkinlere Özel > Adult eski arşiv

CevaplaCevapla
 
Konu Araçları Görünüm Modları
Old 10-04-2008, 08:33 AM   #1
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Minerva

sözdür boşluğu dolduran
masal gemileri dolaşır kıyıda
tenhada ürkülür eksilmekten
tenhada sevilir çoğalma

taşa siner kokusu sessizliğin
sussa da ibadet edercesine
su akar
durmaz kabında

bellidir denizi karşılamasından geçmiş hikayelerin sesi
porselen kırılır, cama dönüşür ayna, acıyı inler müebbet mermer
altın bir demlik sunulur ruha ‘sus’ gemisinin son limanında

susmaz oysa direnir taşa yontulmuş ölüm
bir tanrıça
iğdiş edilmiş dimağa ağıtlar yakar
şafaktan dolunaya uçuşur ilahi kelimeler
sindirerek kokusunu zamana

'konuş' der hayalgücü
'her hayat kaçışlarında saklar yalanını! '

tez belletir fikir
boşlukları silmeyi
süzülür bir masal gemisi sisin içinden
akla ziyan sözcüklerle can bulur
‘sus’un sonsuz ufkunda

'konuş! ' der Minerva*:

'yağmurunda ıslan önce
dişidir şiir:
konuş
susma! '



(*) Minerva: Bilgelik, zeka, sanat ve edebiyatı temsil eden Yunan tanrıçası.


(9 Temmuz 2004)

Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış ..
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 10-04-2008, 08:33 AM   #2
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Minervanın Baykuşu

dayatmacı önyargılarla
iç benlerini tavaf ettiler

evler boştu!

suyun kendine akmadığı kadar
bilinmezdi adresler
mektuplar satır başlarında sustu
eylemsizlikten kırıldı ışık
yasaklandı çarpık gölgeler

ah incelikler!
nereye kayboldunuz
göz bebeklerimde yitirdim sizi
bulutlar çiziyorum tek başıma
kendine soyunmanın öyküsünü yazarak

yalanlar çiviliyor Minerva’nın baykuşu
hayal mahallesinde
yapayalnız
dış kapılarda mühür kırarak

iskana açılıyor evler!

onlar ki:
sevgiye aç
kederli
kırgın

şairlere benzer!


(18 Kasım 2004)

Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış ..
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 10-04-2008, 08:33 AM   #3
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

MİTOLOJİK SORGULAMA (Manzum Yazı)

ey yüce Zeus!
eşinden yaratmıştın o eşsiz dilberi
kıvılcımlar koymuştun kalbine ruh yerine

neden?

açmalıydı kutuyu Pandora
zaafının diyeti ceza ile tanışmalı
umudu kaybetmeliydi geleceğinden!

kuğuya dönüştün Hera’ nın omzunda
kudret ve görkemini bağışladın dağın
rüzgarın zincirlerini çözdün mesela

neden?

güçlüydü Hera bir deniz kadar
anlamsız gücün ne anlamı var!
denize fırtına sunuyordu gücünden

ışığa boğuluyordu Artemis
ay tanrıçası yaptın göklerde
ok verdin
yay verdin ellerine
oğlunla kızını katil
Orion’u kurban ettin

neden?

ölümsüz aşkı bulmuştu onlar!

ne tanrıymışsın ama Zeus!
kaosun hamuru bulaşmış ellerine
sensiz nasıl aşılırmış bu yol
bunca acı nasıl çekilirmiş

ve sensiz
Shakespeare’i yaratamazmışız biz!


(29 Temmuz 2003)

Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış ..
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 10-04-2008, 08:34 AM   #4
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Muakale ve Mükaleme (İç ve Dış Söyleşme - Düz Yazı)

Biri var, biliyor musunuz? Hep konuşur içimde. Ben de onunla…

Ama belki konuşmaz da, ben öyle sanırım. Çok konuşan kişi ben de olabilirim pekala. Dil’in gücünü hissettiğim ilk günden beri onunla diyalog halindeyiz. Gençlik yıllarımda buna bir ad verilir ve ”muakale” denirdi. Şimdi ne diyorlar bilmiyorum. Bir “iç ses”ten söz ediyorlar. Ben ise 'içseslilik”ten ve karşılıklı söyleşmeler sonucunda gerçekleşen dışın içselleşmesi ve iç’in yeniden dışsallaşması sürecinden söz ediyorum.

Düşünün bir kere. Lisanımız olmasaydı eğer, ne yapardık? Düşünce dilden akar. Tıpkı duygu gibi. Beyinde oluşan kavramları sözcüklere çevirir ve onları yaşam nehrinde bir yolculuğa çıkartırız. Dolayısıyla dil, zaman içinde güçlü bir donanım silahına dönüşür. Ek olarak, kişiler arasında köprüler oluşturur. Dil hem dışarıdaki “öteki” alemle, hem de kendi iç dünyamızla konuşmayı sağlar. O ki, konuşurken farklı yöntemler kullanabilir. Yazar, çizer, renklere dönüşür, oynar; beynin kıvrımları arasında dolaşan kendi eş-ben’leri ile bir dansa tutuşur bazen. Bakarsınız şiir olur, felsefi kuyulara dalar; engin denizlere yelken açar; uçmayı ve araştırmayı dener. Kimi zaman arzu olur, tutku olur, hayali elbiseler giyer üstüne. Sanal alemdeki yolculuk da bunlardan biridir kanımca.

Sonuç ise hiç değişmez. İster sanal veya gerçek dünya; isterse içlerimiz olsun, hepsinin yolları mutlaka dilde kesişir. Aslına bakarsanız dışarıda olup biten– günlük dert ve mecburiyetler dışında – bizleri fazlaca ilgilendirmez. Genellikle kendimizi dinler, kendimizle savaşır ve hatta pek itiraf etmesek de kendimizi severiz. O kendimiz ki, evrensel bir bütünün minik bir parçası ve onun iç aynamıza yansıyan yüzü değil midir zaten?

Hiç düşündünüz mü, bazı yazar, şair, düşünür ve sanat eserlerini neden diğerlerinden çok benimseriz diye? Sırf nitelikli oldukları için mi? Bu önerme doğru olsaydı eğer, niteliksiz bunca sanat eseri ve sanatçı asla prim yapamazdı. Bence seçtiklerimiz, bizlere en uygun dışavurum ve dışsallaşma yolunu bulanlardır. Onları öylesine severiz ki, kimi zaman adeta bir tutkuya dönüşürler. Uzak-yakın, sanal-gerçek, ölü veya diri olmaları fark etmez. Önemli olan tek şey, kullandıkları dilin iç’lerimizle kurduğu diyalog ve bunun sonucunda ektikleri tohumlarla “ben”lerimize yeni iletişim kanalları açıyor olmalarıdır. Demem o ki, esas olan birlikte yaşadığımız 'ben'lere ulaşmayı sağlayacak köprüler inşa etmeleridir. Biraz karmaşık gibi görünse de, dil ile duygu arasında bir bağ kurmaya ve aslında birbirinden farklı olan bu iki küme arasındaki ortak alanı işaret etmeye çalışıyorum...

Aynı dili konuşmadığınız birini sevebilir, ona aşık olabilir misiniz? Oldunuz diyelim. Ne kadar sürdürebilirsiniz? Dostlarınız mesela, sizinle ortak bir dil paylaşan insanlardır. Hayvan sevmez biriyseniz eğer, onlarla iletişim kurmanın bir yolunu bulamazsınız, çünkü dilleriniz farklıdır. Sevgi sözcükleri asla bir mırıltıyla buluşamaz. Komşunuz, doktorunuz, politikacınız, gazete yazarınız ve hatta çocuğunuzla dahi anlaşamazsınız.

Sözünü ettiğim köprülerin kurulması nasıl gerçekleşiyor o halde? Bu sorunun yanıtı seçime ilişkin kararlarda saklı. Karar verilmişse eğer, biraz da özveri gerekir tabii. Biz, bize benzeyenleri seçer ve severiz. Sevmek içinse ruh eşlerimizi arayıp buluruz. Sonuçta vazgeçilmezlerimiz olurlar. İçlerimiz onlara gülümser; zamanla dost ve hatta bazen aşık oluruz. Onlar için sivri taraflarımızı törpülemeye razıyızdır. Böylece yeni bir başkalaşım süreci başlar. Etkiler, etkilenir ve sonuçta pek de şikayetçi olmadığımız değişimi kabulleniriz. Bir tür gelişmedir bu; temel araç ise yine dil olup, iki ayrı dilden hareketle aynı lisanı konuşmayı öğrenmektir.

Kısaca şunu demek istiyorum. Hem iç benlerimiz, hem de başkalarıyla konuşmayı ihmal etmemek lazım. Sanatın yolu da buradan geçer. Dilin hükümranlığını ilan ettiği topraklarda yaşayan bütün “ben”lerle konuşmaktan söz ediyorum. Birileri mutlaka bizleri dinleyecektir. Dilimizi dışa vuralım ki, dışsallaşsın. Dışarıdan aldıklarımızı ise dönüşüm çıkrıklarından geçirip içselleştirelim. Ancak böylece kendimize dünkünden daha geniş bir paylaşım alanı yaratmış oluruz.

Yazıyorsam eğer, içimdeki diğer benlerin benimle konuştuğunu düşündüğüm içindir. Onlar ki, “öteki” dünyadan bin bir özenle toplayıp biriktirdiklerim; seçtiklerim, sevip saydıklarım, özlediklerim; içimi dışsallaştırmama yardım ettikleri için içselleştirdiklerimdir…Kışları bahara dönüştüren gümrah bir yaşamın; sevgi, güven ve mutluluğa açılan kapının anahtarını taşırlar ceplerinde.

İnsanlar da tıpkı hayvanlar gibi koklaşa koklaşa, sevişe sevişe ama illa konuşa konuşa anlaşırlar. Hem kendileri, hem de ruh ve ten eşizleriyle…Bu konuşma sonucunda duygu verilmiş ve alınmışsa eğer, süreç tamamlanmıştır.

Gerisi teferruat!

“Muakale” ve “mükaleme”niz bol, dilleriniz güçlü olsun dostlar…

Kalınız sağlıcakla )


(7 Ekim 2004) - 'Gençler İçin Denemeler' dosyasından...

Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış ..
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 10-04-2008, 08:35 AM   #5
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Mum

en çabuk ölenler
en çok
sevenlerdi

en çok
sevilenlerdi
ışık verenler
onlardı
en uzun
can çekişenler!

mum da ağlardı elbet
mum da sönerdi
can misali
öğrendiği gün
dibine
ışık vermediğini

mum da! …


(1 Mart 2004)

Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış ..
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 10-04-2008, 08:35 AM   #6
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Murat

- Ö.Hayyam'a saygıyla...

bir kement atılsın tuğrama
düşsün
parşömenden ferman
okla yaya konuşsun kiriş
ateş aşkına!

kandilli temennalar yağsın kargımdan

dirilişi var elbet her yıkılışın
elimden tutsun
gecenin esrik saatleri ve şamanlar
bir muradım olsun öd ağacından
uzaklara sürülmek gibi

Kuhandiz Kal’asında yazılmamış bir tarih var henüz!


(5 Aralık 2004)

Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış ..
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 10-04-2008, 08:35 AM   #7
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Mutlu Ol Derin! ...

bir kız çocuğu bazen
dere yataklarından
koyaklardan toplar beni
analık ettiğimi sanırken
analık eder bana
ve gün
parlar yeniden

ağlarsa
çok üzülür yüreğim
küçücük kalır
heybetimi yitiririm
oklar vurursa onu
yaralanırsa
kanarım
kanımın
son damlasına kadar

o sensin işte küçüğüm!

sordum:
“vefa nedir
sevgi nedir
sadakat nedir? ”

dediler:
“nam-ı diğer İmge Küpü
adı:
derya bir Derin
küçücük bir bilgedir
sus kuyularını iyi bilir…”

yeni bir yaş armağan ediliyor şu anlarda
güneş kuşlukta bir daha doğuyor
“iyi ki varsın” diyor yüce Tanrı
evrenin kutsal ışığında

saat tam 10:00 Derin
unutmadım bak!
günlerden 18 Temmuz bugün

korkma “bu yaz da geçer”
güçlensin bileğin
bileğin
senin bükülmez yüreğin!

kutluyorum “ustacığım”*
sanadır bütün dualarımla
kocaman sevgim

mutlu ol
as yüzüne bir gülümseme!
kutlu ol küçüğüm ))



(*) Bana daima 'ustam' diyerek hitap eden Derin Öger'e sevgi dolu kalbimle...


(18 Temmuz 2004)

Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış ..
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 10-04-2008, 08:35 AM   #8
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Münzevi Saatler Şiiri

gündüz dolunay özlerim
gece güneşi
heba olur renkler bir bir

zalim bir kedinin tırnak yarası yaşam!

vebali büyük canın
susmanın
ve susturulmanın
gölgemi yitirdim bir zamandır
son şiiri saklamıştım koynunda
delifişek baharlar gizledim asi bir hıçkırıkta

çapraşık eğrilerden geçtim tüketerek yalancı doğruları
sorma artık “kelebekler nereye gitti” diye
karanlığı seçtim
kanatlar güneşe kaldı

çığlıklar yükseliyor münzevi saatlerde
kuyular köreldi
ayna kırık
suyun sessiz vedasında yalnızca yankılar kaldı

yağmur
dolu ve kar
güllerle ağlamakta
düşüyor yıldızlar

ölü kavimlerin zekatıdır aşk ve matem

kefaret bana kaldı!


(18 Aralık 2003)

Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış ..
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 10-04-2008, 08:35 AM   #9
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Nazını Rüzgara Yazdım!

sulusepken kar ve kükreyen yağmur heybetinde
biniciyi reddeden küheylana benziyor mevsim
titriyor sokak itleri soğuk *******de, titriyor kediler
lodosun hükmüne dayamış da sırtını, sırıtıyor kış

toprağı emzirmeye koyuldu su
ağacın utangaç bayramında iştiyakla doluyor petekler
öteleyemiyor hiçbir inat mevsimin sunduğunu

kıştan hırsızlama günler bile

tohumlar yarılıyor yüreğimde
dallara bahar yürüyor
bir tutam kök
ve damarda yenilenecek iskeletini görüyorum kışın
henüz yeşermemiş bedenlerde

nazını rüzgara yazdım ey küheylan!
kalk gidelim şimdi
boşa bu isyan

aşka benzer bir şeydir bahar
dizginler doğanın elinde


(16 Şubat 2004)

Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış ..
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 10-04-2008, 08:35 AM   #10
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Ne Çok Acı

mağrurdum
silerken terini vahşi atımın
sıradandı dik başlılığım
yangın yeriydi yürek

eyeri bir ben kuşandım
bir küheylan
dellendi durdu içimin delisi

virane varoşlarda bitti yol
manzara ruh eksikliği
son ışığı da söndürdüğünde güneş
kızgındım öyle

küheylanım ve ben
kundaklandık akşamüzeri
geride yılkı atları

zoraki bir sırıtışla
kana karıştı isyan
içim içime kapandı
kızıl sayrılığında inkarın
çığlık çığlığaydı

ne çok acı kaldırıyor insan!


(28 Ekim 2004)

Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış ..
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
CevaplaCevapla


Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir)
 

Yayınlama Kuralları
Yeni konu açamazsınız
Cevap gönderemezsiniz
Eklenti ekleyemezsiniz
Mesajlarınızı düzenleyemezsiniz

Kodlama is Açık
Smilies are Açık
[IMG] code is Açık
HTML code is Kapalı


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 12:39 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.