![]() |
|
|
#681 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57934
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
Sevdada İntihar Olmaz!
şeffaf bir aşk sunuyorum sana teninde ırmaklar akan karanfil kokusu bırakıyorum kadın gibi kadınca yürürken içinden sıcaklığımdır ruhunu derinden yakan yürek kuyularına dokunduk biz saraylar kurduk onurlu kocaman krallıklar ki sende doğup bende serpildiler bende yeşerip sende yediverene döndüler sevdada intihar olmaz! sevdalar bilmez ölümü al gönlümü, al ve sakla yüreğinde baktıkça utansın destanlar çünkü ölümsüz bir aşk uyutuyorum içinde (24 Kasım 2003) Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış ..
|
|
|
|
|
|
#682 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57934
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
Seveceksen Böyle Sev
her gelişimde bir başkası olmama alış artık tükenmiyor içimde gizlediğim tarih kadar eski “ben”ler beni aşıp sana ulaşıyorlar kalabalıklar ortasında yapayalnız iki insan ne çok benzermişiz meğer! yeni bir dünya keşfetmek ister gibiyiz ne varsa çözümsüz insana dair bize terk edilmiş usulca dokunmuşuz yüreklerimize sessiz bir karanlığa tutunmuş susuzluğun nedenlerini sormuşuz aynilikle uyuşamadım hiç yüreğimde bin çeşit sevda saklı, alış artık! aykırı, sevecen, dik başlı, uysal özverili, gururlu, tutkulu, isyankar her ne vesaire isem seveceksen böyle sev! yaftaları anlamları unutarak her benimi sana uzanan her bir suretimi koşulsuz böyle sev! (08 Aralık 2003) Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış ..
|
|
|
|
|
|
#683 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57934
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
Severim Susmalarını*
severim susmalarını güzelliğindir beni böylesi boynu bükük bırakan yanık sevdalar büyütmüşsün ruhunun simsiyah telvelerinde isyana kalkışmak üzre gibiydin oysa her gün her dem her saniye severim aşkı saklamanı sararak yorgun düşlerine sürgit eskitirken yalnızlığı uykularını duru bir gölden aldığın suskun volkan tepesinde soyluca susmanı severim tutkulu bir lisanın var bana karşı giderek artıyor güzelliğin böyle suskun kalmalısın çözmeliyiz susarak sevmenin zorlu anlamlarını her an yanımda olsan bile severim susmalarını! ... (02 Ekim 2003) (*) Bu şiirin bazı dizelerini ve ana temasını vererek, şiiri yazmamı sağlayan Sevgili Eşim Şahin Erlaçin’e teşekkür ve sevgilerimle. Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış ..
|
|
|
|
|
|
#684 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57934
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
Sevmeyi Bilirdik Biz!
rüzgara verilen nefesin menzili ne öğrenemedik hiç dalganın hangi kıyıda soluklandığını en son salt umuttu yeşermesi hayal edilen fidanın toprak tohumlanırken gür müydü seslerimiz cılız mıydı yok muydu sıcak mıydı ardımızda kalan nefeslerimiz enini boyunu ölçmedik sevdanın bilmezdik neden sevdiğimizi sevildiğimizi sönmekte olan nefeste bile iyi bilirdik sevilmediğimizi hayatiyet belirtisidir sevgi ve nefret ve duygu sadece ölüler duymaz, onlar solumaz boy atarken umut dolu nefeslerde hem özgür hem tutsaktı sevgimiz gücümüz hayaller kadar aşk kadardı nefesimiz büyümeye dururdu kökler göverirdi yüreğimiz sevmeyi bilirdik biz! (06 Ocak 2004) Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış ..
|
|
|
|
|
|
#685 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57934
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
Sıfır
döküldü minesi sözün yazmam gayrı ya varsın bu alemde ya hiç! bir borcum vardı bencileyin üşüyen trenlere gözümü kırpmadan böyle karanlık günlere yürür giderim ön bahçem sizindi arkası benim sesimi kilitler ıssızlığa saatler zebanisine borç öderim raylara dökülür ünsüzlerim ve öksüz bir ünlü ufuk karanlık görüş mesafesi “sıfır” çatlamış sözdür titreyen trenlerin yükü biner giderim! (27 Ağustos 2004) Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış ..
|
|
|
|
|
|
#686 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57934
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
Sınav!
sınanmadı ki yazımız ölü mü diri mi bilelim kışımız aysbergin üstünde yürümek yadsımak ne varsa “yönümüz yok! ” demektir aslında açıkça söylenmeli böyle “her yer yönümüz olabilir” mesela yönsüzlük değil bu gece nöbetinde tutuklandı kalem kaygan teninde ufalanıyoruz buzun bayrak açıyor kış çağrısı içimin pastırma yazına kendini besleyen tümör kendini patlatır bir gün dönerek içinin kırk eylemine ...bekleyiş... sınav kağıtları nerede! (16 Kasım 2004) Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış ..
|
|
|
|
|
|
#687 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57934
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
Sınır İhlali
-belki budur aşk! vazgeçmek kendinden yok olmak sonsuz bir nehirde varoluşu öğrenmek okyanusta yeniden cehennem şairi vurur mızrabı sözün teline yanmaya eşdeğer bir eylem bu! adı 'aşk' bir denizde suyun teninde tutuşur susar hançere ah aşk! üşürdü mutlaka denizler olmasaydın eğer yüreğin karasularında zamansız bir sınır ihlalisin sen (27 Aralık 2004) Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış ..
|
|
|
|
|
|
#688 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57934
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
Sıra Dışı Bir Çığlık!
üzerimizde ne vardı hatırlıyor musun ruhlarımızı giymiştik bedenlerimize çetelesini tuttuk ölümün kış soğurdu bizi son yaz günlerinde acıya ayardı sevda ve can kamaşıyordu gözler uzanırken eller kalkıyordu perde sonra gidiyorduk aniden ölmeyi bilmiyorduk üstelik yaşamaksa en ağır yük! rüya armağan edilebilir mi hiç mümkün sanmıştık dört yapraklı yonca peşinde koşan çocuklar gibi inanmıştık yıldızlar büyümezdi artık dillerde solan güllere benzediler doksan dokuzluk bir tespihle ellerimizde kuyudan çekildi de yaşam soğudu bir çiy tanesinde akrebin kuyruğuna takmadığım için düşleri çoğalan intiharların baş oyuncusu olmayı reddettiğim ve kadere delice şahlandığım için kızma sakın! bir gölge istemiyorum yar başında uçuşa yazdım kaderi ardımda sıra dışı bir çığlık bırakarak daha görkemli oyunlar da var hayatla ödeşiyoruz! ısınıyor kan çalmadığım son rüya emanettir sana birer birer kırılıyor iç kanırtan aynalar yırtık fotoğraflarda sırıtan çıplak unutulmaya mahkum yapayalnız bir gerçek var aşk iki, uçurum tek kişilikti duyuyor musun çığlığımı son haykırışım bu! kanıma karıştırıyorum dolunayı ölümsüz ateşini dağın acı benden önce iniyor uçuruma yağmur bekçisi rüzgara tutunarak ya uç benimle ya bırak! (04 Ocak 2003) Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış ..
|
|
|
|
|
|
#689 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57934
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
Sİ BEMOL MİNÖR – Op.23 (Düz Yazı- Anı)
“Tarifsiz bir melankoliyi sürekli içimde taşıyorum. Öyle bir duygu ki, kelimelerle açıklanamaz, korkuyla karışık. Ne olduğunu ancak şeytan bilebilir...' - P. I.Tchaikovsky Belki de Tanrı biliyordur! .... …….. Ortalamanın altında bir kayıttı. Baslarda çatlayan sesler kulaklarımı tırmalıyordu. Dünya piyano edebiyatının en etkileyici eserlerinden birini ve bana göre en eşsiz olanını dinliyordum. Çaykovski’nin Si Bemol Minör 1. Piyano konçertosunu… Kahvaltı sofrasında, simit ve susam kırıntıları arasında, sigara dumanıyla kolkola uçuşan ilahi notaları son zerresine kadar yakalamak istiyordum. Bestecinin fırtınalı ruhunu 1800’lü yıllardan alıp mutfağıma taşıyan ve buğulu bir dağ silsilesi gibi üzerime yığılan kreşendoların hazzıyla adeta bir kartala dönüşüyor; uçuyor, uçuyordum. Ne orkestra, ne de piyanisti beğenmiştim. Buna rağmen eser, “ben buradayım ve ölümsüzüm! ” diye haykırıyordu. Her ölçü ve pasajı ister istemez daha önce dinlediğim başka yorumcu ve orkestralarla karşılaştırıyordum. Sonuç kocaman bir hayal kırıklığıydı. Ama ne fark ederdi ki? Çamura bulansa bile, mücevher yine mücevher değil miydi? Üstelik çamura da bulanmamıştı. Yalnızca kaydın niteliği ve salonun akustiği yetersizdi. Öyle ki, piyano partilerinin şıkır şıkır parlayıp çınlaması gereken bölümlerde orkestranın sesi klavyeyi boğuyordu. Deneyimli piyanist ise, arka planın çığlıklarını bastırmak isterken enstrümanının sesini yükseltiyor; müzikalitesinden ödün veriyor ve sonuç olarak da tuşesi bozuluyordu. Her şeye rağmen eserin mükemmelliği karşısında saygıyla eğiliyordum. Çaresiz arayışlar, çelişkiler, karmaşa, derin bir acı ve keder, isyan, intihar teşebbüsleri; kısaca insan’ın trajedisi vardı orada. Bir andan sonra düşüncelerim Çaykovski’ye doğru akmaya başladı. Çılgın; çoğu kez anlaşılmaz, bazen de dengesiz olarak nitelendirilebilecek kişiliğini düşündüm. İnsanların ruhsal sorunları olması doğaldı ancak onunkiler sıradan olanlarınkinden biraz daha fazlaydı çünkü sanatın, yaratıcılığın ve doğum sancılarının öz çocuğuydu Çaykovski. Ayrıca bir zırdeli olsaydı bile, böylesi bir müzik yapıtını; bir tek 1. Piyano Konçertosunu yaratmış olmak dahi, kişisel kanaatime göre O’nun sanatını kutsamak için yeterli bir nedendi. Müziğin “harf”idir nota. Notaların içine gizlenmiş olan melodi ise, sırlarını asla çözemediğimiz evrenden bahşedilmiş bir armağandır. Seçilmiş aracılar genellikle dahilerdir. Onlar ki ne zaman ve nerede, ne yapacağını asla bilemediğimiz insanlar. Çaykovski de o kişlerden biri olup, yeryüzüne ender olarak gönderilmiş bir dehaydı. Ve bütün diğer dahiler kadar çılgın. Bu çılgınların hepsini taparcasına severim ben, özellikle Çaykovski’yi çünkü piyanonun tuşlarında Tanrı’nın izniyle Tanrı’yı ağırlayan biridir O. İlahi bir ses... ........ Bence Tanrı ne yaptığını iyi biliyor! … Bir Pazar sabahının duygusal izdüşümlerini sizlerle paylaşmaya çalıştım dostlar. Yüreğinizin müziği asla susmasın! Sağlıcakla ve sözün müziği şiirle kalınız. (7 Kasım 2004) - HAYAL Dergisi: Ocak, 2006 Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış ..
|
|
|
|
|
|
#690 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57934
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
Sigara
geceyi giydirirken sigarama yitik anlarda tütsüleniyor takvim sımsıkı kapalı odamın kapıları anahtar dumanda saklı her soluklanışta ilk baştan yazıyorum öyküyü bedenimde dolaşıyor şiir ateş içiyorum öncesinde sigaranın ve sonrasında zift kokuyor beynim bahçem al karanfil eski zamanlardan unutulmuş bir kan damlası mürekkebim vehmediyor şiir gölge oyunu arıyor alevin suretinde suyla ateşin birleştiği yerde sigarama soyunuyor gecenin öteki yüzü şiirim yalın kendine çıplak! ... (13 Eylül 2004) Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış ..
|
|
|
|
![]() ![]() |
| Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|