Şerafettin Yıldız

[GooD aNd EvıL]

Hak'tan Dilerim
Deymeyin efendim yarama benim
Yarama dermanı Hak’tan dilerim
Müdahil olmayın davama benim
Davamın hükmünü Hak’tan dilerim

Dertlerime ortak sırrıma sırdaş
Göremedim gelip giden içinde
Ben sizdenim diyor her gelen gardaş
İnanmam gayrı ben Hak’tan dilerim

Sanırsın onlardan sorulur dünya
Dokunma diyorlar sabuna suya
Millet için gelmişlermiş, miş güya
Fanilerden değil Hak’tan dilerim

Bal tutan parmağın yalayıp gider
Kendince çiçekler sulayıp gider
Derdimize dertler ulayıp gider
Ben derde dermanı Hak’tan dilerim

Biz farklıyız diyor maalesef gelen
Bir daha gelmeye uğraşır giden
Demeyin ne olur size sevgiden
Cümleye sevgiyi Hak’tan dilerim

Vardır bildikleri belki dedikçe
Etrafında pervaneler gördükçe
Sönüyor umutlar her gün geçtikçe
Umuda umarı Hak’tan dilerim

Görülmüyor simaları dumandan
Geçilmiyor kapıları amandan
Haberleri olsun geçen zamandan
Vardır iyileri Hak’tan dilerim

Gelen vurdu geçen vurdu bir sille
Doğan vurdu göçen vurdu bir sille
Kandırdılar hep münasip bir dille
Dilimin affını Hak'tan dilerim

Şeref’im aldandım diye dövünmem
Kimseyi aldattım diye övünmem
İşlediğim amelede güvenmem
Gayrı merhameti Hak’tan dilerim

[GooD aNd EvıL]

Hak Takdir Eylesin
Kulun kulu takdiri de hoş amma
Hak takdir eylesin yaptığımızı
Saklı gizli nedir bilmedik dostlar
Paylaştık tüm alıp sattığımızı

Biliyor cemi cümle çektiğimizi
Hayıflanıp sitem etmek boşuna
Hak takdir eylesin yaptığımızı

Umutla beklerken hep yarınları
Ne çare takılıp kaldık da dünde
Biz dost, dost diye yanıp dururken
Dost vurur künde üstüne künde

Biliyor cemi cümle çektiğimizi
Hayıflanıp sitem etmek boşuna
Hak takdir eylesin yaptığımızı

Yanlış yerden bekledikçe takdiri
Gafletten unuttuk bazen tekbir’i
Sonu gelmez ihtirasın tesiri
Elden bırakınca düştük tetbir’i

Biliyor cemi cümle çektiğimizi
Hayıflanıp sitem etmek boşuna
Hak taktir eylesin yaptığımızı

Şükür İmanımız tamdır Hüda’ya
Hak vermeyen var mı Veysel babaya
Şeref’im der sarılacağım
Sadık yarim kara toprağa

Biliyor cemi cümle çektiğimizi
Hayıflanıp sitem etmek boşuna
Hak takdir eylesin yaptığımızı

[GooD aNd EvıL]

Hakk Yolunda
Lütfetmişler sağ olsunlar
Şair yazmışlar kartıma
Bilmezler ki ne amansız
Vurdukları yük sırtıma

Bir hevesle çıktık yola
Şairlik kim biz kim ola
Ne mutludur ki o kula
Hakk yolunda şair ola

Şeref’im hakk etmek lazım
Layık görülen paye’yi
Kopma hakk bildiğin yoldan
Şaşırma sakın gaye’yi

[GooD aNd EvıL]

Halim Kalmadı Yarabb
Yokmu bu feryadın, bu ahın sonu
Dayanacak belim kalmadı Yarabb
Ömrü billah hasret, ömrü billah dert
Tutunacak dalım kalmadı Yarabb

Geldim gidiyorum hep aynı çile
Hep aynı desise, hep aynı hile
Nere el attımsa heyhat nafile
Uzanacak elim kalmadı Yarabb

Gezip dolaştığım, beldeler köyler
İnsanlar ah çeker, duvarlar söyler
Mazlumun derdini bilmiyor beyler
Anlatacak halim kalmadı Yarabb

Şeref'im herkesin derdi derdimdir
Talan olan yurtlar benim yurdumdur
Kıyamette sualimdir sorgumdur
Ah edecek dilim kalmadı Yarabb

[GooD aNd EvıL]

Hasan’ım
Hasan’ım
Allah yolunda
Secde kıldım can elim de
Açtım Fatıma dalında
Nalan’dım Nalanım’da

[GooD aNd EvıL]

Hatıra
Hatıranın güzeli
Saklanırmış ezeli
Ömür denen ağacın
Gün be gün
Sayfa, Sayfa
Yaprak, Yaprak
Dökülüyor gazeli

[GooD aNd EvıL]

Hesabı Var
Dinle hele deli gönül
Hoyrat olma iyi düşün
Kaptırma harmanı yele
Aç kalırsın sonra kışın

Gayri meşru işten sakın
Olasın hep Hak’ka yakın
Sıkı bağla bohçan çıkın
Dökülmesin ekmek aşın

Varsın dünya,dönsün dursun
Herkes muradını alsın
Yeter ki iş Hak’ça olsun
Düşmesin hiç yere kaşın

Gelir çatar hesap günü
Sakın ha unutma dünü
Tatlı bitsin işin sonu
Hesabı var her bir işin

Şeref’im susmadan söyle
Gelir geçer devran böyle
Meşgul olma yanlış şeyle
Boş yere ağrıtma başın

[GooD aNd EvıL]

Hey Garip Yolcu
Hayat yolundaki hey garip yolcu
Binme namert Tayyaresi zül olur
Öder, öder yine borçlu kalırsın
Bin bir mihnet anlaşılmaz hal alır

Otur kalk dost ile mert oğlu mertle
Gafil olup dostluk kurma namertle
Paylaş sofrandakini sende cömertle
Cömert ile kuru soğan bal olur

Dik dur hele dik dur eğme başını
Sıkı tut kötü güne koyma işini
Dayama namerde sırtını açma döşünü
Hiç olmazsa mertte tutunacak dal olur

Şükret varlığına da yokluğuna da
Hamt et açlığına da tokluğuna da
Kanaat et her zaman bulduğuna da
Damlar, damlar elbet bir gün göl olur

Şeref ’in hayattan budur aldığı
Görülmüş mü namertlerin hakça böldüğü
Desin hele varsa kimin bildiği
Mert dağında kara çalı gül olur

[GooD aNd EvıL]

Hüvelbaki
Öldüğüme yanmam yandığım başka
Nasılsa olacak Emri Hak vaki
Erseydim ölmeden İlahi aşk’a
Neylerim taşı ben Yar Hüvelbaki

[GooD aNd EvıL]

İbrahim’im
İbrahim’im
Başlarım her işe
Rahman ve Rahim olan adın ile
Affına düçar’ım meşkul’üm yad’ın ile
Hamd’ ü sena’lar olsun abat’ım İman ile
İnsan’ı beşerim şaşırt’ ma Yarabb
Muhtacım Rahmetine makber’de bile