![]() |
![]() |
#61 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() "Nerelisin?" sorusuna cevap aldiktan sonra otomatikman "içinden mi?" diye sormak.
- Amca, hala, dayi, teyze, görümce, kayinço, eniste, elti, bacanak, kaynana, kayinpeder, baldız, yenge, amcaoglu, halaoglu, dayıoğlu, vb. gibi akrabalik terimleri. - Sigarayı çoraba veya kulak arkasına koymak. - Dügünlerde, eglencelerde, toplantilarda, vb. içip içip olay çıkartmak. - Yabancı dil ögrenirken önce küfürleri ögrenmek, yabancılara Türkçe ögretirken önce küfürleri ögretmek. - Yolculuk esnasinda yanındakine "Yolculuk nere hemserim?" diye sorarak muhabbete baslamak. - Mektuplarda "büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden" öpüp, "kestane kebap, acele cevap" beklemek. - Kendini tanıttıktan sonra digğr yarışmacı arkadaşlara başarılar dilemek. - Japonları kastederek "Adamlar yapmıs abi!" demek. - Ortaokul ve lisedeki anı - hatıra defterlerine yazarken "bana kalbin kadar temiz bu sayfayı ayırdığın için..." diye baslamak. - "Bizim askerdeyken bir çavus vardı..." diye baslayan askerlik anılari. - "Kim o?" sorusuna "Ben!" diye cevap vermek. - Telefonu açan kisiye kendini tanıtmadan "Orası neresi?" veya "Sen kimsin?" gibi sorular sormak. - Neredeyse herkese, herseye takma isim bulmak. - Misafir gelince hemen çay suyu koymak. - "Senin paran burda gecmez!" deyip karsıdakinin eline sarılmak. - Dügün, lokanta, vb. gibi yerlerde masaları birlestirerek oturmak. - Dügünlerdeki takı merasimleri. - Otobüs, uçak, hastane, vb. gibi cep telefonu kullanmanın yasak oldugu yerlerde gizli gizli cep telefonu ile konusmak. - Yüzsüzce rüsvet istedikten sonra abartıp "Helal et!" demek. - Daha neleeer neler.... - Biz, bizi tanıyormuyuz ?
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#62 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() -Alo, çocugun elimizde
-Eee napiyim -Hani fidye falan diyodum -Yok öle bisey -Alo, çocugun elimizde -Yanlis numara -Pardon -Alo bayan, çocugun elimizde -Ah yavrum *******i üstü açik yatar o bi zahmet kapativerin üstünü, bide terlemesin çabuk hasta olur... -Ya abla bi git ya -Alo, çocugun elimizde -Dur o zman digerinide gönderiyorum -Yok yok merak etmeyin die aradik biz -Alo, çocugun elimizde -Ee -Fidye isteyecektikte hani -Ha tam buldun adamini zaten alacaklilar pesimde;ev kirasi,bakkal borcu .... -Pardon abi ben çocugu yolluyorum simdi cebine harçligini koyup -Alo, çocugun elimizde -Aldigin yere birakiyorusun o çocugu -Pardon abi arkadaslar çocugu karistirmis -Alo, çocugun elimizde -Hangisi? -.... -Alo, çocugun elimizde -Çok pisman olacaksiniz -Alo, biz az önce de aramistikta çocugunuzu geri almak için ne kadar istiyorsunuz acaba -söylemistim - çocugunuz elimizde.. - napiyim.. - sey diyoruz hani.. fidye falan.. - ne fidyesi kardesim.. sen onu kaçiran besinci adamsin her seferinde kurtuluyor.. önce agzini bagla ki çenesi dursun. sonra zincirle onu siki bir yere bagla kaçamasin.. ha bi de adresinizi verin de nüfus cüzdanini da göndereyim.. - ........ - çocugun elimizde.. - hadi be.. yemin et.. - valla billa.. fidye vermezseniz onu bi daha göremezsiniz.. - de get nan.. çocuk karsimda oturuyor sen hala benimle kafa bulmaya çalisiyon.. - alo bakkal abi bir kilo domates göndersene.. - fidyeniz elimizde. - tamam çocugu vericem. - parkta bulusuruz hadi. - çocugunuz elimizde. - tamam ne kadar fidye istiyosunuz? - 2.000.000 dolar - eski dolar mi, yeni dolar mi -alo çocugunuz elimizde -söle ona hemen gelmesse kulagini çekerim - anneeeee - recep olm - kaçirdilar beni fidye istiyolarr - eh iste lafimi dinlemessen olcaa bu kal orda aklin basina gelsin - aloo hanim abla duydun çocugu - sagir dilim kalsin sizde akillanir belki çat... -........... -çocugun elimizde fidye isteriz -çocugu 2. gün içinde getirmezsen fidyenin yüzünü bidaha göremezsin. sakin polise basvuriim deme -tamam abi nasi istersen yeter ki zarar vermeyin fidyeme -Çocugunuz elimizde -Hadi ya sizin çocukta bizim elimizde -Ulan fikriye ben demedimmi kariyer yapmadan çocuk yapmayalim diye -Çocugunun elimizde -O çocuk benden degil -kimin çocugu bu -ne biliyim resatmiymis neymis adi -resatmi Oglum canim oglum benim -Çocugun elimizde -çocuk degil nan o -çocuk iste basbaya cocuk -cüceyis nan biz kocam o benim -alo çocuun elimizde -herkesin elindeki kendine -alo çocugun elimizde -yanlis numara kardesim -alo çocugun elimizde -elinizde tutun sakin birakmayin ben geliorum -alo çocugun elimizde -utanmionmu küçücük çocuu kaçirmaya!!!!!! -alo çocugun elimizde -eee -e'si eger onu bir daha görmek istiyorsan 100.000 dolar hazirlaman gererkiyor -Istemiyorum kardesim ben onu defterden sildim bidaha banada ondan bahsetmeyin -yeni aldigim manken metresime sarkiyomus.. - ama o paraya ihtiyacimiz vardi - Alo - Kimsin ulennnn? -Iii seeey abi çocugun elimizde diyecektim. -Ne bittiniz ulan siz -Dur abi hemen kizma ben merak etme diye aramistim. Nereye birakmamizi istersin -çocugun elimizde -sebep? -çocuun elimizde -tamam adresi verin ben esyalarini getiriyim - ... -yanniz çis problemi var altina bi laylon serin! - ... -bide uyur gezer dikkat edin gezeken isemesin.. - ii sey biz fidye için aramistik -tamam paranizi vericem ama çocuk sizde kalsin -... -alo cocuk elimizde -Allaaaaaah hanim sampanya falan patlat -alo anlamadim -yok evladim sana demedim -siz cocugu tutun ben istediyiniz paranin 2 katini vercem yanliz siz baglayin geri gelmesin
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#63 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() İçkiyi Yasaklamaya Çalışanlara...
İçki yasaklanabilir, mahsuru yok ama rakı asla... Takunyalılar öyle zannedebilir amma aslında içki değildir rakı. Yurt sevgisidir örneğin. İki tek attın mı “ne olacak bu memleketin hali” demezsin aksi olsa... Tıp bazen çaresizdir, o ilaçtır. Gurbete bile iyi gelir... Kontörsüz muhabbettir. Büst gibi oturan adamın bile çenesini açar, gülümsetir. Botoks’tur bir nevi. en kaknemi bile bir başka görünür gözüne. Çirkin kadın yoktur, az rakı vardır... İçilir, güzelleşilir... Herkesin gençlik hatası olabilir. Bira içersin. Sonradan para kazanıp tenise başlayınca, Şarap içmeyi matah zannedersin. Amerikada tır şoförlerinin içtiği viskinin dublesine, Etiler’de tır parası ödersin. Ayrı. Ama kürkçü dükkanıdır. Döner gelirsin... Orhan Gencebay dır. Müslüm Gürses dir. Entel barlarda söylemeye utanırsın. Ama hepimiz biliriz ki ezbere bilirsin... Örgüttür. Ama bölücü değil birleştirici. Türkü de içer, Kürdü de, Lazı da... Sor bak Ermenisi de, Rumu da, Yahudisi de... AB’cidir. Çünkü rum öyle bir meze yapar ki, helali hoş olsun, Kıbrısı veresin gelir. Madem ki yasaklayacaksın rakıyı... Neden balık avlıyorsun o zaman? Şerbetle mi yiyeceksin çipurayı, levreği. Ne anlamı var deniz börülcesinin, rokanın, radikanın, cibezin? İnek miyiz biz? Şakşukayı şarkı mı zannediyorsun sen? Yanlış şiir okuyorsun, hapse giriyorsun... Oku bak ne diyor dünya güzeli Orhan Veli; ŞİİR YAZIYORUM ŞİİR YAZIP ESKİLER ALIYORUM ESKİLER VERİP MUSİKİLER ALIYORUM BİR DE RAKI ŞİŞESİNDE BALIK OLSAM...
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#64 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() TERCİHEN İNGİLİZCE BİLEN
Yapacağınız işle bir ilgisi yok ama, bu sıra herkes ingilizce bilen eleman arıyor. Bir bildikleri olmalı. ARAŞTIRMACI, ÖĞRENMEYE AÇIK O kadar işin arasında sizi eğitecek ne paramız, ne de zamanımız var. Mesleğinizle ilgili gelişmeleri iş saatleri dışında kendiniz araştırıp öğrenmek zorundasınız. İNİSİYATİF SAHİBİ Üstlerinden habersiz iş yapabilecek, ancak başarısız olursa canına okunmasına katlanabilecek.. SİSTEM OLUŞTURABİLEN ISO çalışmalarına başladık. Yazılacak 78 adet prosedür var. SORUMLULUK ALABİLEN Vergi, sigorta müfettişleri bir usülsüzlüğü yakaladığında ? valla üstlerimin bu işlemlerden hiç haberi yoktu, onlara danışmadan kendim yaptım..." diyebilecek saflıkta olan. ERKEK ADAYLARIN ASKERLİĞİNİ YAPMIŞ OLMASI Bayansanız askerlik yapmış olmanız gerekmiyor yaani.( ne yaa, israil mi burası .) BİLGİSAYAR KULLANABİLEN Valla geçen gün arkadaşın aklına uyup bir bilgisayar aldık ama. KARİYER OLANAKLARI SUNAN ŞİRKETİMİZ Başlangıç ücreti olarak piyasanın altında veriyoruz, ama burada gece yarılarına kadar çalışıp yöneticilerin de gözüne girerseniz sizi terfi ettirebiliriz. SEYAHAT ENGELİ OLMAYAN Altınıza bir araba vericez, o şehir senin, bu kasaba benim deli dana gibi dolaşacaksınız. Evliyseniz sorun olabilir, isterseniz eşinize bir danışın.Ya da hiç danışmayın, bu sizin için iyi bir fırsat olabilir. Artık ona siz karar verin. İNSAN İLİŞKİLERİNDE BAŞARILI Şirketimizde herkes birbiriyle kavgalı, kimse kimseyle geçinemiyor. Bir de sizle uğraşmayalım. Üst yönetimin hoşuna gidebilecek şeyleri yapabilen, yalakalık becerileri gelişmiş. PREZENTABLE Eli yüzü düzgün, hatta kendine baktıracak güzellikte olun. (İçimiz açılsın) İKNA KABİLİYETİ OLAN Müşterileri kalitesiz ürünleri daha pahalıya almaya razı edebilecek. ANALİTİK DÜŞÜNEBİLEN Ne bütçeyi tuturabiliyoruz, ne de muhasebe hesaplarını. Herşey arap saçına döndü. Biri bizi bu durumdan kurtarsın. TERCİHEN YÜKSEK LİSANS MEZUNU, İNGİLİZCEYİ ANA DİLİ GİBİ KONUŞABİLEN, KONUSUNDA EN AZ ON YIL DENEYİMLİ, ASKERLİĞİNİ YAPMIŞ, 30 YAŞINI AŞMAMIŞ." Oha demeyin, aslında ne istediğimizi biz de tam bilmiyoruz, bu özelliklere sahip aday bulabilir miyiz onu da bilmiyoruz. Ama patron yazalım diyor, ilan havalı oluyormuş. B SINIFI SÜRÜCÜ BELGESİNE SAHİP Size araba vericez ama şoför vermicez. Uzun yola alışıksınızdır umarız. TERCİHEN MUHASEBE VE / VEYA İNGİLİZCE BİLEN ( Valla gerçek !) Şimdi sizi tam olarak nerede kullanacağımızı bilmiyoruz. Ne kadar çok vasfınız olursa o kadar iyi... Hele bir siz işe başlayın. Gerisini sonra düşünürüz.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#65 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() BAROMETRE ILE BIR BINANIN YUKSEKLIGI NASIL OLCULUR?
Kisa bir sure once, benden bir fizik sinavi puanlamasinda hakemlik yapmami isteyen meslektasimdan cagri aldim. Meslektasim fizik sinavindaki bir soruya verdigi yanit nedeniyle ogrencilerinden birine "sifir" puan takdir etmisti. Ogrencisi de "eger puan yontemi adil olsaydi, en yuksek puani alacagini" iddia etmekteydi. Meslektasim ve ogrencisi sonunda verilen yaniti, tarafsiz bir hakeme puanlatmak icin anlasmaya varmislardi. Hakem olarak da beni secmislerdi. Arkadasimdan cagriyi alir almaz, kendisine ugradim ve sinavda sorulan soruyu okudum: "Barometre yardimiyla yuksek bir binanin yuksekliginin ne sekilde saptanacagini gosterin." Ogrencinin yaniti da soyleydi: "Barometreyi binanin en ust katina cikaririz. Barometrenin ucuna bir ip baglar ve yukaridan caddeye sarkitiriz. Tekrar ipi yukari ceker ve ipin uzunlugunu olceriz. Ipin uzunlugu bize binanin yuksekligini verir." Yanit cok ilginicti, fakat ogrenciye bunun icin puan verilebilir miydi? Ogrencinin, soruyu tam ve dogru bicimde yanitladigindan, bu sorudan tam puan almak icin guclu bir nedene sahip oldugunu anladim. Diger taraftan ogrenciye tam puan verilecek olursa, ogrenci fizik dersinden yuksek bir notla gececekti. Yuksek bir not ise ogrencinin fizik dersiyle ilgili davranislari kazandiginin gostergesiydi, fakat sorunun yaniti onun fizik bildigini ortaya koymuyordu. Bunun uzerine ogrenciye ayni soruyu bir daha yanitlamasini onerdim. Anlasmaya vardiktan sonra, ogrenciye soruyu yanitlamasi icin 6 dakikalik bir sure tanidim ve yanitin icinde onun fizik dersinde kazandigi davranislari ortaya koymasi gerektigini soyledim. Bes dakika gecmesine karsin, ogrenci hicbirsey yazmamisti. Baska bir sinifta dersimin baslamak uzere oldugunu soyleyerek yanit vermekten vazgecip, gecmedigini sorudum; fakat ogrencinin cevabi: "Hayir vazgecmedim" seklindeydi. "Bu soruya verilebilecek pek cok yaniti oldugunu, bunlardan en iyisini secmeye calistigini" belirtti. Karistigim icin ozur dileyip, soruyu cozmeye devam etmesini soyledim. Bir dakika sonra ogrenci yanitini verdi: "Barometreyi binanin en ustune cikaririm ve cati katindan asagi egilerek barometreyi birakirim. Birakir birakmaz kronometreyle zaman tutmaya baslarim. Barometre yere carpaz carpmaz kronometreyi durdurur ve "S= 1/a.t2 " (S esit bir bolu iki a t kare) formulu ile binanin yuksekligini hesaplarim." Bu yanit karsisinda, meslektasima devam etmek isteyip istemedigini sordum. Meslektasim ogrenciye hak ettigi puani verecegini soyledi. Tam yanlarindan ayrilirken ogrencinin "pek cok yaniti bulundugunu" soyledigini hatirlayarak, diger yanitlarin neler oldugunu sordum. "Evet, barometre yardimiyle yuksek bir binanin yuksekligini bulmanin pek cok yolu vardir" dedi. "Ornegin, gunesli bir gunde disari cikar, hem barometrenin golgesini hem de barometrenin boyunu, daha sonra da binanin golgesini olcerek, basit bir oranlamayla yuksekligini bulabiliriz." "Cok guzel, diger yontemlerin nedir?" diye sordum. "Cok basit bir yontem daha var ki onu siz de begeneceksiniz. Bu yontemde, barometreyi elimize alir ve binanin merdivenlerinden en ust kata dogru tirmanmaya baslariz. Merdivenleri tirmanirken barometrenin boyu kadar duvar boyunca isaretleyerek ilerleriz. Daha sonra isaretleri sayariz ve isaretlerin sayisi bize barometrenin birimi cinsinden binanin yuksekligini verir. Bu yontem dogrudan olcmeye ornektir." Daha karmasik bir yontem isterseniz, bunun icin barometreyi bir ipin ucuna baglar ve sarkac gibi sallamaya baslarsiniz. Boylece en alt katta ve binanin en ustunde "g" degerini saptayabilirsiniz. Bu iki g degerinin farkindan ilke olarak binanin yuksekligini bulabilirsiniz." Sonunda ogrenci sozlerini su sekilde tamamladi: "Eger cozum icin, fizikle bir sinirlama getirmezseniz daha pek cok yanit bulunabilir. Ornegin, barometreyi alip alt kattaki kapicinin odasina gidersiniz. Kapiciya eger binanin yuksekligini size soyleyecek olursa barometreyi ona vereceginizi bildirir ve binanin yuksekligini ogrenebilirsiniz."
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#66 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Sırada beklerken önünüze birinin geçmesi durumuna alternatif Felsefi Yaklaşımlar...
KLASİK TEPKİ: "Sıraya geç kardeşim" NEOKLASİK TEPKİ: "Şeker kardeşim sıraya geçiver" REALİST TEPKİ: "Sıra var" SURREALİST TEPKİ: "Sallandıracaksın bunlardan ikisini kızılay'da bak bir daha yapabiliyorlar mı?" ROMANTİK TEPKİ: "Beyefendi galiba sırayı görmediniz" NATURALİST TEPKİ: "Sırana geç" MODERN TEPKİ: "Efendim insanımız eğitimsiz. Halbuki Avrupa da" POST-MODERN: "Sırana geç lan ayı!" UZLASIMCI: "Acelesi olmasa öne geçmezdi; üzmeyin garibi" DEVRİMCİ: "Alt yapı sorunları çozülmeden halkımız sıraya geçmez. Devrim olunca herkes hizaya gelecek" KADERCİ: "iki dakika fazla beklesek kıyamet mi kopar? Kısmetse hepimizin işi görülür" FELSEFECİ (septik-kuşkucu): "Ön ve arka kavramları gorecelidir.O tarafın ön taraf olduğuna kim karar verdi? Öne geçtiğini zanneden, aslında arkaya geçmiş olabilir" KANT'CI: "Efendim algılanmayan şeyler yok demektir. Bakmayın o tarafa,adam yok olur" KOTÜMSER VAROLUŞCU: "Herkes bir gun ölecek. Onurlu bir şekilde bekleyin. Bir gün o adamda ölecek" İYİMSER VAROLUŞCU: "Sıkmayın canınızı,su anın tadını çıkarmaya çalışın. Bakın ne güzel hayattasınız ve birileri önünüze geçebiliyor" HUMANİST: "İnsanlık bir bütündür. Birimiz hepimiz hepimiz birimiz için. Dolayısıyla birimiz öne geçince,aslında hepimiz öne geçmiş oluyoruz."
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#67 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() 7 Ocak Perşembe
Bugün gene Klark Kent kılığında işe gittim. Bu salak Klark'ı oynamaktan bıktım artık. Sen kalk koskoca Süpermen ol, ondan sonra otobüsle, dolmuşla işe git. Otobüste sıkışık sıkışık giderken fordçunun biri arkama geçti, ağzı da leş gibi sarımsak kokuyordu. Şeytan dedi ki sok şu herifin ağzına elini, parmaklarını gözünden çıkar. Otobüsün lastiği patladı. İşin yoksa yürü babam yürü. İşe de geç kaldım. Bir de üstüne fırça yedim. Kahve makinesinden kahve alırken üstüme döktüm. Luis her zamanki gibi dalga geçti. Öğle yemeğinde çorbamdan sinek çıktı. Yemekten dönerken Süpermen kılığına girip düşen bir uçağı kurtardım. Millet yine "çok yaşa Süpermen" diye bağırdı, ben de onlara şirinlik yapıp el salladım. 8 Ocak Cuma Bıktım artık bu dünyada yaşamaktan. Yok arkadaş ben bu dünyaya alışamadım. Bugün gazetedeki arkadaşlarla beraber öğle yemeğine Meksika lokantasına gittik. Hay gitmez olaydım. Yemekte Meksika usulü kurufasulye yedik. Sen misin yiyen. Akşama kadar gazdan geberdim. Gaz mesele değil bilader, -afferdersin- ossurunca geçer. Ama ya ossuramayınca? Midemde atom bombası patlasa birşey olmaz ama bu Meksika fasulyesi acayip birşey. Süperbağırsaklarım birbirine dolandı sandım. Şimdi hafiften ossursam binalar yıkılacak, ossurmasam geberecem. Evrendeki kötü güçlerin başedemediği süper kahraman Süpermen'i bir uyduruk kurufasulye oldurecek. Tuvalette üstümü değişip uzaya gideyim dedim, benden önce herifin biri girdi, tam iki saat çıkmadı. Ne yaptın bilader iki saat yıllık mı sıçtın. Yuh be. Sonunda Süpermen olup uzaya kaçtım. Uzayda bir güzel zangır zangır ossurdum. Ooohh bee, dünya varmış. Acayip rahatladım. Bu arada yanlışlıkla arkamı Ay'a dönüp öyle ossurmuşum, benimki süperossuruk Ay'ın yörüngesinde iki derecelik sapma meydana geldi. Neyse onu da yörüngesine oturttum. Bundan böyle kurufasulyeyi de kriptonit gibi zararlı maddeler listesine koyuyorum. İnşallah düşmanlarım bu durumu öğrenmezler. 9 Ocak Cumartesi Bugün tatil. Deyli Planet gazetesine gitmedim, çok mutluyum. Can sıkıntısından geberdim. Sonra bizim Betmen'le Örümcek Adam aradılar. Akşama kadar ellibir, yanık, pişti falan oynadık. Okey de oynayacağız ama bilader dünyada üç tane süperkahraman var, olmuyor.Okeye dördüncü kahramanı dörtgözle bekliyoruz ama nafile. Herkes bizim gibi dünyanın derdiyle uğraşacak kadar enayi mi arkadaş. 10 Ocak Pazar Canım sıkılınca şöyle bir şehri dolaşayım dedim. Çok güzel bir hatun gördüm. Süperüfürüğümle hatunun eteğini çaktırmadan havaya kaldırdım. O ne be? Meğer karı içine don giymemiş. Onu öyle görünce acayip azdım. Boş bir telefon kulübesi bulup üç saniyede oniki posta otuzbir çektim. Anca rahatladım. Bu yaşa geldik hala otuzbir çekiyoruz. Şu Luis'le evlensek de abazalıktan kurtulsak. Ama olmuyor bilader. Şu babamın yaptığı keleği de kimse yapmadı bana. Beni dünyaya gönderirken yanıma bir de kız çocuğu koysaydı, biz de dünyada böyle sap gibi dolaşmazdık. Onunla bir güzel evlenip çoluk-çocuğa karışırdık. Peki babam ne yapmış? Yanımıza bir Kripton malı şişme bebek koymuş. O da 5 yıl önce bir azgınlık zamanımda patladı. Dünyadakilerde benim hızıma dayanamayıp eriyor. Benim kaderimi yazan eller kırılsın, ne diyeyim.. 11 Ocak Pazartesi Yine mesai basladi. Yine ayni patirti. Yine ayni kosturmaca. Yine ayni salak Klark. Yine ayni ukela Luis. Yine ayni felaketler, Yine ayni "cok yasa Supermen" laflari. Yine ayni numaradan siritmalar. Hic degisen bisey yok. Milletin keyfi keka. Istedigini ye-ic, istediginle yat-kalk, kilikdan kiliga girmene hic gerek yok. Oh ne guzel. Millet de keske Supermen gibi olsak der. Hadi ordan. Bu dunyada Supermen olacagima keske Kripton'da çöpcü olsaydim. Ah gurbet ah. Kendi derdim yokmus gibi bi de elalemin derdiyle ugras. Herkesin derdine care bulmaya mecbur muyum arkadas? Hadi buyuk felaketleri, dunyanin basina bela olan zibidilerle ugrasmayi anladik, bir de ivir-zivir islerle ugrasiyoruz. Bilmem kimin kopegi kaybolmus gel Supermen, su borusu patlamis gel Supermen. Gel Supermen, git Supermen. Babanizin usagi mi var? Gecen gun birinin kicinda sivilce cikmis bana sunu bi patlat diyor. Bu insanlarla iyice yuz-goz olduk bilader,suc bizde. Bunlara bu kadar yuz vermiyecektik. Bak Betmen'e, adamin yanina kimse yaklasamiyor. Hem de acayip zengin. Biz de karin tokluguna kahramanlik yapiyoruz. Dunyayi kurtaran adammisiz. Hay siciyim dunyanizin icine. 12 Ocak Salı Bu gun cok kotuyum. Bir-iki gundur kabiz olmustum. Bu kabizlik da benim icin hersey gibi buyuk dert. Zaten bu dunyada bana rahat-rahat sicmak bile haram arkadas. Cocukken koyde idare ediyorduk. Orasi genis arazi. Pek farkedilmiyor. Ama ya koca Metropolis'te. Sehrin gobeginde olmuyor. Mesela Arizona krateri aslinda benim marifetimdir. Metropolis'e ilk geldigimde normal insanlar gibi ben de tuvalete gitmistim. Biraz zorlayinca benim Superbok tuvaletin betonunu delip dunyanin obur tarafindan cikmisti. Zaten bosuna dememisler "azimle sican betonu deler" diye. O zaman buyuk olay oldu. Ama kimse bunun benim marifetim oldugunu anlamadi. Bu azimli bir vatadasin isidir deyip olayi kapattilar.Zaten o zamanlar boyle meshur da degildim. O zamandan bu yana rahatlamak icin uzaya cikiyorum. Ilk baslarda iyi oluyordu. Rahat rahat isimizi goruyorduk. Bu uzay arastirmalari falan ciktigindan bu yana artik uzayda da rahat yok arkadas. Zaten dunyanin yorungesinde -afferdersin- boktan bir uydu yapmistim. Bu insanlar beni burada da rahat birakmadilar. Ben de Ay'i tuvalet olarak kullanmaya basladim. Ay yuzeyindeki bir cok krater benim eserimdir. Ama ne care, insanlar oraya da gelmeye baslayinca bu sefer Mars'a gitmeye basladim cok iyi oluyordu. Hem orasi kayalikda bir yer. Kicimizi taslara siliyorduk. Cok iyi gunlerdi onlar. Sonra insanlar oraya da uydu bilmem ne gondermeye basladilar.Oraninda tadi kacti. Bir gun Mars'ta rahat rahat isimi gorurken birden bir seyin kicimi yokladigini hissetim. Benim bildigim Mars'ta hayat yok, arkama baktim insanlarin dunyadan gonderdigi robot kicimi inceliyor. Tabii aynen yamulttum robotu. uzuldum ama ne yapalim bilader bizim de kendimize gore bir imajimiz var. Ondan sonra butun dunyaya "iste Supermen'in supergotu" diye yayinlayacaklar. Dunyanin maskarasi olacagiz. Daha onceden de dunyanin yorungesine sicarken NASA astronotlari bilmeden fotograflarimi cekmislerdi. Onlari NASA'dan rica edip almistim. O olay oylece kapanmisti. Bu sefer herifler Internetten canli yayin yapiyor arkadas. Sonra diger gezegenlere, Jupitere, Saturn'e gitmeye basladim. Bu insanlar orada da rahat birakmadilar. Gunes sisteminin her yerini uydularla doldurdular. Nereye gitsem karsima ya bir uydu, ya da bir sonda falan cikiyor. Bir sefer gunese gidiyim dedim, az daha kestaneyi kebap yapiyordum. Ben de artik Gunes Sistemi'nin en uzak gezegeni Pluton'a gidiyorum. Orasida cok soguk, adamin seyi donuyor ama ne yaparsin iste,gurbetlik. Iste neyse gecen gun acayip kabiz olmusum. Iyileseyim diye 10 kilo mushil aldim. Vay sen misin alan. Bu sefer de ishal oldum. Bu ishal beni mahvetti. Mesela gazetede calisiyorum, zart, kriz geliyor. Hemen tuvalete gidip kilik degistiriyorum ondan sonra ver gotunu -pardon- elini Pluton. Bir guzel rahatliyorum. tekrar donup yerime oturuyorum, iki dakika sonra bir kriz daha. Hadi bir daha ayni seyler. Tam 1643 defa Pluton'a gittim geldim. Bir iki seferde Pluton'a varamadan donumuza ettik. Pelerin-melerin hepsi batti. Allahtan Pluton'da bir miktar buz var. Buzlari supergozlerimle eritip ustumu basimi yikadim. Hadi.....eyvallah.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#68 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Abi hayirdir?
Sabahin altisinda Bosch bayiinin önünde napıyosun? Bilader sorma bende ERKEN BOSCH ALMA olayi var. Allah düşmanıma vermesin Hihoha! --o-- Abi kızı çok istiyom babası vermiyor. Oğlum babasını naapcan? Kız versin yeter... --o-- Bilmece: 4 Travesti bir sandelyeye nasıl oturur... Cevap : Sandelyeyi ters gevirip otururlar... --o-- Kadinligin 4 mucizesi; 1- Kanarlar yaralanmadan 2- Islanirlar suya dokunmadan 3- Süt verirler ot yemeden 4- Kafa mikerler, mikleri olmadan
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#69 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Yazarı belli olmayan Internet'de dolaşan bir hikaye. Açıkcası okurken çok eğlendim. sizinde beğeneceğinizi düşünüyorum.
- Oğlum hadisene ya! Bul şu peyniri. - Tamam Hocam ya tamam! Bulucaz dedik, ne acele ediyorsun? " Hızlı giden atın boku seyrek düşer " diye boşuna mı söylemiş atalarımız? Acele etme, bulucaz. - Allahım ya Rabbim ya! Ben ne günah işledim de başıma böyle salak bir fare musallat ettin? Lan alt tarafı labirentin içine girip,lanet olası bir peyniri bulacaksın, bu kadar zor mu bu ya? Anasını satayım, elin adamındaki fareler iki dakikada buluyor bu peyniri de sen nasıl bulamıyorsun? Lan yoksa sen sırf beni gıcık etmek için mi böyle yapıyorsun? - Ne gıcıklığı abi ya! Bulamıyoruz işte! O kadar kolaysa gel de sen bul. Ulan hem boğaz tokluğuna çalışıyoruz, hem de tutmuş geri zekalı bir doktorun dırdırını çekiyoruz, bizimki de iş yani. Varsayalım ki peyniri bulduk, ne olacak? Başın göğe mi erecek? Hayır yani, peyniri bulunca ülkedeki enflasyon ya da işsizlik sona erecek diyorsan hemen bulayım da, yok öyle bir şey yaa! Bunlar hep boş muhabbet hocam! Sen şimdi karşındaki fareyi çıplak gösteren bir gözlük yapabiliyor musun,bana ondan haber ver. - Ya Koçum siz fareler zaten çıplak geziyorsunuz, ne işine yarayacak fareyi çıplak gösteren gözlük . Manyak mısın nesin ya! Bak şimdi, ben sana cazibeni vahşi ve dayanılmaz boyutlara ulaştırabilecek bir koku yapayım, ha ne dersin? Hem bu sayede dişi fareler arasındaki popülariten artar, hem de fareler aleminde bir numaralı Playboy olursun. Ama önce gel de bul şu peyniri. Hadi koçum. - Yok Hocam ya! Ben zaten bu alemdeki en çekici fareyim. Kızlar benimle birlikte olmak için sırada beklerlerken ne diye böyle salakça bir anlaşma yapayım ki? - Hadi lan Soytarı! Sen gel de onu benim külahıma anlat. Yatağımın altındaki Playboyları yürütüp gizlice okuduğunu bilmediğimi mi sanıyorsun? Bana bak, şimdi bu Kazanova ayaklarını bırakıp peyniri bul yoksa birazdan seni moleküllerine ayıracağım. - Ya sen deminden beri bir peynirdir tutturdun gidiyorsun abi. Bi sor bakalım acaba ben peyniri seviyor muyum? Hadi sorsana. Bak abicim, şimdi sen oraya bi duble rakı koy da bak nasıl hemen buluyorum. Valla o zaman beni değil bu kutu gibi labirentin içine,İstanbul 'un ta göbeğine bile bıraksan, on saniyede bulurum o peyniri. - Allahım! Biliyorum, biliyorum. Bu bir imtihan. Evet evet! Bu kesin bir imtihan. Bana böyle salak bir fare vererek dayanma gücümü ölçüyorsun, biliyorum. Ya oğlum! Sen maymun musun fare misin anlamadym gitti ya! Lan daha dün, suluğuna yanlışlıkla alkol damlattık diye sapıtıp, koskoca kediye tecavüz etmeye kalkan sen değil miydin? Ne çabuk unuttun. Zamanında fark etmesek geberip gidiyordun lan, şimdi tutmuş ne rakısından bahsediyorsun bana? Sende hiç utanma yok mu ya? Hem, sen içkinin insan sağlığına ne kadar zararı olduğunu biliyor musun haa, biliyor musun? Söyle bana, pis ayyaş! - Ya hocam! Şimdi ben sana içkinin insan sağlığına olan zararlarını anlatmaya kalksam bir ansiklopediyi dolduracak kadar bilgi toplarım da, bundan bana ne? Yani ben insan değilim ki! Alt tarafı bir fareyim. Anlatabiliyor muyum? Sen bir bilim adamı olarak bana kolaylık göstereceğine bağırıp duruyorsun. Ama olmaz ki! Olmaz ki be anam, biz de ana evladıyız,değil mi ya? - Ya sen şimdi şu peyniri buluyor musun, bulmuyor musun? - Ya tamam bulayım. Bulayım bulmasına da , bende klestrofobi var abicim. Kapalı yerlerde öldür Allah duramam, neden anlamak istemiyorsun ya? şimdi ben nasıl girerim o daracık labirentin içine? Bi dakka ya! O elindeki bıçak ta neyin nesi oluyor. ???!Gelme, gelmee! Bana bak seni uyarıyorum, ben çok feci şekilde karate Bilirim. Bak gelme, bak fena yaparım ona göre. Aloo! Ben kime diyorum? Aah! Gelmesene lan üzerime. Bak gelme diyorum fena olacak şimdi. Aaah!
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#70 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Bir asansörde yolculuk yaparken diğer insanların sizden tiksinmeleri için yapabileceklerinizi sıraladık. Buyrun okuyun :
Birisi asansöre girip çıkarken araba sesi çıkarın. Burnunuzu kağıt mendile sümkürdükten sonra mendili sağınız solunuzdakilere gösterin. ‘ Şimdi okullu olduk’ şarkısını ıslıkla soyleyin. Traş olun. Çantanızı veya cüzdanınızı açıp ‘Burada yeterince oksijen var mı?’ diye söylenin. Köşede arkanız dönük öylece durun ve asansör durduğunda da inmeyin. Birisinin üzerine eğilerek ‘Kimlik kontrolu’ deyin. Tai Chi egzersizleri yapın. Kendi katınıza geldiğinizde kapı neden açılmıyor diye sinirlenip bağırın. Otomatik olarak açıldığında utanmış gibi yapın. Yeni binenlerin suratına pişmiş kelle gibi sırıtarak ‘Çoraplarımı yeni değiştirdim’ deyin. Binenlere vaaz verin. Belirli aralıklarla miyavlayın. ‘Akasyalar açarken’ şarkısını mütemadiyen sözleri değiştirmeksizin söyleyin. Biri asansörden inerken alkışlayın. Binenlerle dilinizi burnunuza değdirebileceğinize dair iddiaya girin. Geğirin ve sonrasında ‘Mmmm, çok lezzetliydi.’ deyin. Midenizi tutun ve ‘Ögg, beni asansör tutar da’ deyin. Binen her kişiye inmek istediğiniz katı söyleyin. Yüzünüze maske takıp binin ve insanlarla o şekilde konuşun. Asansör her katta duruşunda ‘Ding!’ sesi çıkarın. Düğmelerin bulunduğu panelin önünde durun. Yanınızda sandalyenizi de getirin. Ağız armonikası çalın. Steteskopla asansörün duvarlarını dinleyin. Haydi hep birlikte şarkı söyleyelim deyin. Sandviçinizden bir ısırık aldıktan sonra yanınızdakine ‘Biroz da sen almoz musun, mmm’ deyin. Yanınıza akciğer rontgen filminizi alın ve kısa aralıklarla öksürüp durun. Veya rontgen gözlukleri takarak etrafınızdakileri şüpheli gözlerle inceleyin. Başpartmağınıza bakarak ‘Hımm, her geçen gün büyüyor’ deyin. Yere tebeşirle bir kare çizin ve diğerlerine burasının size özel olduğunu söyleyin. Bir battaniye alıp sıkıca sarılın. Birisi bir düğmeye bastığında patlama sesi çıkarın. Asansör tümüyle sessizken yanınızdakine döüp ‘Çalan sizin cep telefonunuz muydu?’ diye sorun Diğerlerine varsa bir yaranızı gösterip, enfeksiyon olup olmadığı konusunda görüşlerini sorun. Bu ne işe yarıyor acaba diyerek, alarm düğmesine basın. Şeytani bir ses tonuyla ‘Bugün kendime daha uygun bir vücut bulmalıyım’ deyin. Elinizdeki kutuyu kapının ortasına koyun. Çevrenize bakınıp ‘Acaba kim osurdu?’ deyin. Asansöre binen herkesin elini sıkıca sıkarak ‘Hoşgeldiniz’ deyin. İnerlerken de sarılıp öperek ‘Güle güle’ deyin. Binen her yolcuya onlar için istedikleri dügmeye basabileceginizi söyleyin. Gölge boksu yapın. Ağzınızdaki sakızı alıp elinizle uzatıp durun. Yolculardan birisine gözünüzü dikip bir süre baktıktan sonra ‘ Sen, sen de onlardan birisin’ diye bağırarak asansörün uzak noktasına kaçın. Cımbızınızı çıkarıp aynaya bakarak kaşlarınızı alın. Gene aynaya bakarak sivilcelerinizi sıkın. Asansör her kattan ayrılışında ‘Yuppi! Atta gidiyoruz’ diye bagırın. Asansör kapısı önünde durun ve kapı kapandığında ‘Eyvah, organım kapıya sıkıştı diye bağırın’ Asansördekilere asansörde sıkışıp kalan veya asansörün aşağıya düşmesi sonucu ölen tanıdıklarınıza dair hikayeler anlatın. Ağda yapın
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|