![]() |
![]() |
#741 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57919
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Kara Alisi Acemi Kisra'nın 1
1/: Ya Yakhya! Dokunma Meryem'ine Yarusalem'in... İşte vurgun yayla ve işte vurgun çöl Şimdi gezinir usta eller Gobi'nin yüreğinde. Ki o eller ki, Zaman zaman arz kutürü avındadır, Bazen de şıhablar önünde cennet kaçkını. Her yanı yara beredir Kara madde ile pansumanı yapılmış, Kapışılmış bir mezat tezgahında, Eğri hurma dalından yayı, Ve aslan sırımından kirişi... Ya kara Alisi Acemi Kisranın? Hüsranın haznedarıdır o, Ellerinden anti madde saçılır, Taberiya gölünün bereketli derununa, Her yerinde bir tandır açılır Zenzibar'ın göz alan saraylarının, Dökülür cümle 'Harbiya! ' diyenleri. Yani kara Alilerin kirli elleri, Birer gayya ağzıdır Dökülense bu vadiye vahşi çağlayandır. Yalandır geçmişe dair destan yazanlar Çünkü dızmanların tek içecekleri kandır Ya da ateş fışkıran kuyu-yu gayya Ey Yakhya... Ahmet Yozgat |
![]() |
![]() |
![]() |
#742 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57919
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Kara Alisi Acemi Kisra'nın 2
1a/: Ay takla atar. Zöhre kararır çıra isinde. İsminde 'el' olan onları aklar. 'Hu! ' de ve kapaklan... Ey Yakhya de, aklından geçen aklanma nasıldır? Doğurur mu doğruluk sahte vilayetlerin hududunda? Vicdan ve adalet sözcükleri seğirir mi hiç? Yürür mü sabaha karşı mesela? Arnavutça'da nasıl söylenir put yontucularına lanet? Aynı kökten türetilmiş canlı Adem'in nesi olur? Ya da benim nem olur Bahira? Sözcüklerin tahıllar arasında nedir karşılığı? Kaç ölçektir buğday Babil'de? Alfa kaç gözlüdür? Alfabenin ilk harfi olan adamın ikinci harfi kaçıncı harftir genel anlamda? Beta kaç çocuk babasıdır? Ya da o**** kimin kocasıdır? Başlangıç simgesi olarak kullanılırsa kaç hücresi vardır cifirin? Ters öküz başı nasıl seslenir yandaşlarına? Dön ve hönkür semadaki yanık yüzlü sarışın aya... 'Amin' de ve çekil ya Yakhya. Ahmet Yozgat |
![]() |
![]() |
![]() |
#743 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57919
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Kezzabi Tarihine Hizmet 1
1/: Ya Yakhya! Dokunma Meryem'ine Yarusalem'in... Bil ki dokunan kurur kalır toprağa. Yer ruhunu alır cümle halaskaranın. Bunu sana orada da soracaklar Ya Yakhya, Hem de ateş lisanı ile... Söylemişti oysa büyük büyük ataların, Bu türkünün birinci dizesini ayan beyan. 'Yan ey insücin yüreğinin alazında,' diye Sana yazgını hediye olarak sunmuşlardı, Ayın doğduğu ilk günkü doğum gününde. Hem de Ya Yakhya, Asla unutmayacağın bir kadim lisan ile. Birlikte dinleyelim, çök de yanıma, Ölüm erbabının Kobtik zevk inlemesini. Dinle kendi sesini! Hatırla atların tırnak türküsünü, Parmakların kırıksa da alkış tut, Ellerinden kes umudunu, Ama kesme beni geleceğe bağlayan, Zeheb zincirini, köle gibi görünsem de. Şiir yazmaya çalışman Begoglubek Bil ki hayra alamet değildir, Kezzabiler tarihine hizmettir aslında. Oysa sen eskiden böyle değildin. Bazı baharlardan daha türkü kokardın, Ve kimi nisanlardan daha yağmurluydun. Öyleyse Ya Yakhya Beg niye şiir? Niye çiğnenmek demir kabaralara? Ya da ateş fışkıran kuyu-yu gayya... Ey Yakhya... Ahmet Yozgat |
![]() |
![]() |
![]() |
#744 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57919
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Ölüm Zenaatkarına Teslimiz 1
1/: Ya Yakhya! Dokunma Meryem'ine Yarusalem'in... Yağmurda ıslanan yürek bilir saçak altını. Bir donmuş sevgili ateşe aşık olur. Yabancı bir adam gibiysen bu son kentte, İçindeki kendine yoldaşlık edebilirsin. Yağmurları suçlamak bize mi düşmüş, Nisana saygısızlık sayılır karı kutsamak. Sormadan açılan kapıyı sahipsiz sanmak, Ölüm zenaatkarına teslim olmaktır. Arkasında ne saklar bilinmez ay ve zöhre, Leylekler geliyorsa göçünden aşkla, Bacaların hazırlanması yakın sayılır. Gökyüzünden düşen maviler ve kuş kanatları, Yaralı her yüreği mora boyar Ya Yakhya. Anlatabilseydi seni dudağımın beyleri, Kendi tuvalinde şakağım şakısaydı, Gölgeleri silinmiş olurdu ölüm beyinin. Bir asimetrik çizgi olurdu çizdiği, Çiçeklerin renklerine banardı, Elindeki son sultan fermanını. En çok arılar banar oysa, Sonbahar akşamlarına... Aşık olan her yürek bir güneşe döner, Bir de yanık yüzlü sarışın aya. Ya da ateş fışkıran kuyu-yu gayya Ey Yakhya... Ahmet Yozgat |
![]() |
![]() |
![]() |
#745 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57919
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Ölüm Zenaatkarına Teslimiz 2
1a/: Çöllerin koynunda uyuyan adam duy beni. Kefeni yırt. 'Hu! ' de ve kapaklan... Ya Yakhya! ... Aryanice'ye benzeyen bir dilde okunur şiirimizin kriptosu. Başka lisanı unut. Bil ki... Yamalı bohçalar kahininin zamanında Kimmerya dulları Tahrani'ce yerine genellikle benim dilimi konuşurlardı. Şiir söyler ve cumbalardan bakışırlardı süzüm süzüm. Bekleşirlerdi gecenin yorgan altında. Mırıl mırıl dilleri kadim bir yazgıya bata çıka ilerlerdi. Sonra geldiği yönü unuturlardı. Ya Yakhya, neden işaret koymadın karanlıkların koynuna? Ve neden oymadın ışığın gözesini? Sıyırmadın neden soğuyan küllerini mağma diyarının? Zaman mı? Her zaman yetecek kadar vardır. Yani tam vaktidir şahmaranların gözünde yol almanın. Yürü ve ardınca yürüyelim. Gözümüze ışıktan kınalar sürünelim. Ellerimize sürme çekelim Hadramut'ta. Kara bir dutta bulalım aradığımız gözbebeklerimizi. Ne olsun daha? Ya sen Ya Yakhya? Devam mı susmaya? ... Bilirim çöl ağlar kendi bahtına. Anneler kendi Yakhya'sına ağlar. El sıkış zamanın muhafızıyla, Artık sen de 'Amin' de ve çekil Ya Yakhya. Ahmet Yozgat |
![]() |
![]() |
![]() |
#746 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57919
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Özel Yasamızın Hammurabisi 1
1/: Ya Yakhya! Dokunma Meryem'ine Yarusalem'in... Hala yoksan ölüm zenaatkarının, Yarınki listeyi icraatında, İlerlediğin yol üstünde emniyettesindir. Kurallardaki bomboş koridorlara, Lacivert gölgeni düşüremezsin. Uğraşma Ya Yakhya! Çünkü yayılırsa karanlık Gölgelerin kanına ekmek basılır, Asılır bir fikir daha meydanı siyasette, Kara Ali'nin gürgen darına. Öylece sensiz kalır son fotoğraf karesi, Soğuk bir güneşe yanar bütün anılar. Ağustos ezgileri yakılmaz zemheride, Yanarız mor ağızlı bir kahıra. Ya da ateş fışkıran kuyu-yu gayya. Ya Yakhya! ... Ahmet Yozgat |
![]() |
![]() |
![]() |
#747 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57919
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Özel Yasamızın Hammurabisi 2
1a/: Bu bölüm sürgüne dairdir. Babil kralı Nebukatnezar'sa kendi destanının Gılgameş'i. Özel kanununun Hammur abi'si yani. İ.Ö. bir yılda yontuldu taşlar. Başlar vuruldu. Duruldu bulanık sullar. Tunç kendi zamanında eridi. Biz ise devrildik ömrümüzün sonunda. Hayatının kırk birinci yılında ne olmuştu? Anımsa. Kırık mızraklıların başkentini zaptetmişti tabiidir ki büyük baban. Sararmış kağıtlar kentini ele geçirense sendin. Kendin verdin bilcümle kararını tarihin. 'Hu! ' de ve kapaklan... Yani attın kadim sayfalara bir çentik. Doldu zamanın kırbası zafer dilimiyle. Gelimiyle sevindirdi son oğlun. Atlar yemlendi ışıktan ve mağmadan. Delirdi muharipler sevdalarıyla yatıp. Artık... Sefer vaktidir. Sabaha yakın bir sırada... 'Amin' de ve çekil Ya Yakhya. Ahmet Yozgat |
![]() |
![]() |
![]() |
#748 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57919
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Pirinç Dişili Savaşçılar 1
1/: Ya Yakhya! Dokunma Meryem'ine Yarusalem'in... Bulutlarda boğulan Begim suyun sesidir, Gözden süzülense seslerin suyu... Bir derin kuyudur ateşistanda gayya Ey Begleroglu Yakhya Beg... Uçarı anılarını boşalt diplere, Ve karşılıksız verdiğimiz şakaklarımıza, Ter sür bir parça alıp Şeria'dan. Hayallerimizde ara bizim artıklarımızı, Katar kanatlarında yuvarla apak kartopunu, Gül kokusuna bulat başını ankaların. Hani seriyordun ya uykularını, Samanyolundaki yıldız yataklarında, Bir eylül lisanıyla ünler analar başucunda, Kendi analarından ödünç aldıkları ninnilerini. O analardır ki yalnız koymazlar, Evlatlarını, yani seni ve beni... Yaprakları yaşamının kefareti saymalısın, Yaymalısın bu durumda seccadeni, Seyyareler harmanında bir yere. 'Hu! ' de ve kapaklan... Yine gelir sanma aynaya unuttukların. Geçen her akşamın suretini çiz yeter, Ya da son akşam yemeğinin panoramasını, Kıyamet kilisesinin duvarlarına. Tuzunu senle paylaşan her havariye inanma, İnsanlar da bazen sırtlanlara imrenir, Kimileri de kaplan vicdanıyla bakarlar, Yoksul ve yalın yaşama... Ya da ateş fışkıran kuyu-yu gayya... Ey Yakhya... Ahmet Yozgat |
![]() |
![]() |
![]() |
#749 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57919
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Pirinç Dişili Savaşçılar 2
1a/: Çeşitli işlere bakan kişi özünü ihmal edermiş. Görünüm kişinin aynasına yansıyandır. Gönül gözüyle görülense arkasıdır aynanın. Ya da herkes kendi gözleriyle görmeli, Suretlerdeki olağanüstü görüntüleri. Herkesin göğü görmesi şart değildir bence. Rüyet ne peki? . 1b/: Ya Yakhya! ... 'Hu! ' de ve kapaklan... Gözetmen kim? Yerelse kilimler değer taşır ilmiklerinde. İnanlılar topluluğunun önderlerinden Şerif'tir bu gelen ayın yanında. Karalanmış kağıtların lordu Opdaselam'in zamanından yani. Akdeniz halklarının ortak diliydi oysa bizim şarkımızın lisanı. Ey Yakhya antik çağda nasıl dövüldü demir? Ve bolat dağı çevresinde yaşamış halkların nasıl yumuşadı yürekleri? Zor soru bunlar. Yanıtlayamaz herkes. Bu yüzden 'Hu! ' de ve kapaklan... Dinle bak! Pirinç dişili savaşçılar dansa durdular yine. Duyduğun tepişme sesi ondandır. Burada olmayanlarda şahittir bu iddiama. Gün, bu gün değildir. Tarihin ortasındaki devri fetrettir. Ey Yakhya de o günün deyimini. Şarap sıkıcısının tekrar gelip gelmeyeceğini bağ diyarına. Dünyayı yargılayacağın vakti kıyama kaldır. Zamanı gelin et zemine. Günahı öğüten değirmenler kur. Ey Yakhya'ya baş kaldırımsıyla ünlenen Karsanya ülkesi artık sen de teslim ol aşka. 1c/: Ya Yakhya! ... Tekvini üzüm fıçılarında damıttık. İnsanı kırptık saçlarından başlayarak. Artık sen de 'Amin,' de ve git. İronik adımlarla... 1d/: Ey Yakhya'nın buyrukları, Ve onları yerine getirmez olan ins ve cin... Son sözüm sizedir son sayfasında, Şahsi heredot günlüklerimin. Bu durum günahtır der oturup postu üstüne, Saçlarından kına damlayan anam. Ya da yazık olarak tanımlanır kamusta. Bakın ve kıyama kalkın: 'Amin' dedi ve kendi dünyasına çekildi Yakhya. Ahmet Yozgat |
![]() |
![]() |
![]() |
#750 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57919
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Şeşber ve Kılınç ve Gaddare 1
1/: Ya Yakhya! Dokunma Meryem'ine Yarusalem'in Onulmaz panikteki her yaralı serçe Belki de son avıdır avlanan her yüreğin Öksede bıldırcındır şimdi muallak taşı Milat kilisesinin tuzağında turaç... Aç ve sefildir yansıyan Lut toplayıcılarını, Kapıcıların o yüzden artırır, Ondandır Gassani kralının aşka ütezlenmesi. Herkesi sever de şeşber ve kılınç Yalnızca kendini tutan eli görünce ufukta, Ta kabzasından kızarır Kara Ali'dir elleriyle yıldız aşılayan Ölümü gülerek karşılayan, Coğrafyada noktalı virgül, İki nokta üst üstedir tarikhi Merduban'da Yani sanki ateş fışkıran kuyu-yu gayya Ey Yakhya... Ahmet Yozgat |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|