Gürsel İleri

[GooD aNd EvıL]

Bu Sözlerim Anlayana

Selam verdim rüşvet değildir diye almadılar, demiş
Merhum Fuzuli
Ne değişti, var mı farkı
Çıksa da görse, şimdiki hali
Sallanıyor mülkün temeli
Oysa hakkı aramaktır, doğrunun emeli
Söylenecek çok şey var da
Bilmem hangi birini demeli
Bunca mağdurun yüreği kanıyor
Adalet kaplumbağanın sırtına binmiş, gidiyor
Dosyalar yığıldıkça yığılıyor
Bugün git, yarın gelden usanmış
İnsanlar hakkını aramaktan caymış
Eyvahlar olsun
Çıkıp ta
“sen ne yapıyorsun” diyen kalmamış
Herkes kurmuş kendince bir çark
Çabalıyor döndürmeye
Herkes üflüyor, kendi borusunu öttürmeye
Varsa dayın, arkan
Fiyakalıysa kürkün, babaysa markan
Hallediliyor işin
Kimsenin tahammülü yok görmeye garibanı
Nasılsa ay otuz
Salla başını al maaşını
Bu dünyayı kurtarmak
Kala kala sana mı kaldı
İyi, hoş, güzel de bu gidiş
Her gidişte, er geç vardır bir bitiş
Yani
Sultan Süleyman’a kalmamış bu düzen
Çıkar bir gün mutlak, bir bozan
Hangi bahar var ki, sonunda gelmesin hazan
Koruyorsa seni, bugün makamın
Sana
Yaptıklarının hesabını sormaya
Gücü yetmiyorsa insanların
Unutma sakın
Bir de Allahın adaleti var yarın...

Gürsel İleri

[GooD aNd EvıL]

Bu Sözlerim Yeşil Gözlerine

Seninle konuşurken, gözlerimi kaçırsam
Başımı eğsem de
İnan yalan yok sözlerimin hiçbirinde
Bilmiyorsun
Bu sözlerim yeşil gözlerine
Ne zaman gözlerim, gözlerine değse
Bir yangın başlıyor yüreğimde
Alev alev yakıyor o yeşil gözler bu kalbi
Bilmiyorsun sen bunu
Gözlerimi gözlerinden kaçırmıyorum
Ben sadece gözlerine bakamıyorum
Hangi güzellik var ki
Böylesine arzulanan
Ve yüreği o istekle yakan
Ve hangi gözler var ki
Senin yeşil gözlerin gibi bakan...

Gürsel İleri

[GooD aNd EvıL]

Bu Şehir

Bu şehrin kaldırımlarına değdi ayakların
Yollarında yürüdün
Havasını soludun
Onun için şimdi, bu şehrin yeri
Yüreğimde, anlatamam ki o kutsal değeri

Seni özledikçe bu şehir gurbetim
Sen oldukça sılam
Biliyorsun yavrum
Senin olduğun yer, benim yuvam

Bu şehrin ekmeğini yedin
Suyunu içtin
Rabbime şükür için
İki kat daha arttı değeri nimetin

Her gece, karanlık olup, çöküyor
Yağmur oluyor, yağıyor
Bu şehrin üstüne hasretin
Güneş doğuyor, sen gelince, bu şehrin üstüne
Gidince, sis ile pus, kar ile buz yine

Ne zaman bitecek bu özlem, söylesene
Ne zaman yaşayacağız, beklenen o günleri
Bu şehrin kaldırımlarına değdi ayakların
Sokaklarında yürüdün
Havasını soludun
Onun için artık bu şehrin yeri
Anlatamam ki, yüreğimde o kutsal değeri…

Gürsel İleri

[GooD aNd EvıL]

Bugün Yirmi üç Nisan

İsmet Alp’e…

Bu senin bayramın oğlum, çoş, kutla
Bugün Yirmi üç Nisan
Öğün Türklüğünle
Mustafa Kemal Atatürk’ten sana armağan
Bu bayram, bu vatan
Bugün bayr******
Yarın yurduna, bayrağına sahip çık oğlum
Allah inancı yüreğinde
İlim, irfan ışığı gözlerinde olsun oğlum
Bugün Yirmi üç Nisan’ı
Yarın On dokuz Mayıs’ı kutla oğlum
Ayrılma sakın vatan sevgisinden, Atanın izinden
Doğrunun yanındadır Yüce Allah, her şeyin hayırlısı
Ne cüppelisi, ne sakallısı, korkma oğlum
Bölemez bu vatanı, nede PKK’lısı
Bu vatana canını vermiş şehitlerimizin kanındandır
Bayrağımızın kırmızısı
Bugün Yirmi üç Nisan
Mustafa Kemal Atatürk’ten sana armağan
Bu bayram, bu onur
Öğren tarihini, gör bak
Şan ile şeref ile dünyaya hükmetti Atan
Bugün Yirmi üç Nisan
Tüm çocukların bu bayram
Bak kaldırdık oğlum
Irk, din, dil, renk ayrımını
Bütün dünyanın çocuklarına armağan ettik
Yirmi üç Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını
Bugün Yirmi üç Nisan oğlum
Seni gözlerinden öpüyorum ve kutluyorum…

Gürsel İleri

[GooD aNd EvıL]

Buğdayları Biçerlerdi

Buğdayları biçerlerdi
Yıldızları seyrederdim ben
Ve bir rüzgâr eserdi usulca
Nadasa bırakılmış toprağın
Çayırın, çimenin kokusu karışırdı
Rüzgâra buram buram
Ben, hep seni düşlerdim
Sanırdım ki senin kokun
Rüzgâr ile bana varan
Buğdayları biçerlerdi
Yıldızları seyrederdim ben
Saçlarının sarısıydı
Buğday başakları
Gözlerinin karasıydı
Seyre daldığım o *******
Ve pırıltısıydı yıldızlar
Buğdayları biçerlerdi, uyumazdım
Sabahlara dek yıldızları seyrederdim
Ve ben hep, hep seni düşlerdim
Şimdi sen yoksun
Anılardan başka hiçbir yerde
Körelmiş, kurumuş tüm tarlalar
Sönmüş, sönmüş bütün yıldızlar
Arıyorum, bulamıyorum kaybolanları
Kim
Kim söndürdü yıldızları
Kim söndürdü benim yıldızlarımı
Buğdayları biçerlerdi
Ben yıldızları seyrederdim...

Gürsel İleri

[GooD aNd EvıL]

Bulamadım

Bu yollarda çok gezdim
Aramaktan yoruldum
Canımdan bezdim
Bulamadım bulamadım
Ne gerçek bir dost
Ne bir seven
Bulamadım

Milyar içinde bir bile
Geçti böyle, bu hal ile
Bunca sene, dile kolay dile

Yaşadım her derdi
Birbirinden başka
Bulamadım
Bin dar günümde bir arka
Hasret gideceğim bu dünyadan
Gerçek aşka
Ne candan bir dost
Ne bir sevgili
Bulamadım

Milyar içinde bir bile
Geçti böyle, bu hal ile
Bunca yıl, dile kolay dile...

Gürsel İleri

[GooD aNd EvıL]

Bunun Adı

Ben yıkıldıkça
Dimdik ayakta kalmayı öğrendim
Gayret ettim, elde etmeye
İnsan olmak için ne gerekiyorsa
Öfkelerim yumrum yumruk boğazıma diziliyorsa
Ve ben susuyorsam
Ve hala konuşmuyorsam
Boyun bükmüş görünüyorsam
Bekliyorsam
Sabır değildir artık bu
Sabrı aşmıştır
Fedakarlıktır bunun adı
Candan, kandan, ruhtan, bedenden
Soluk soluk, her nefesten
Feda etmektir bu
Fedakarlıktır bunun adı
Tatlı uykulardan
Kucak kucak umutlardan
Yarınlardan feda etmektir bu
Fedakarlıktır bunun adı
Kin duyuyorsam şu adaletsiz düzene
Engel olamıyorsam gidişine
Öfkelerim yumruk yumruk boğazıma diziliyorsa
Ve ben susuyorsam
Ve hala konuşmuyorsam
Sabır değildir artık bunun adı
Sabrı aşmıştır
Fedakarlıktır bu, başka bir şey değil
Sadece fedakarlıktır
Candan, kandan, ruhtan, bedenden
Soluk soluk, her nefesten
Bugünden, gelecekten
Kucak kucak umutlardan
Tatlı uykulardan
Vazgeçmek
Feda etmektir bu...

Gürsel İleri

[GooD aNd EvıL]

Bunun Adı Sonbahar

Bir hüzün şarkısı söylüyor rüzgar
Savrulup gidiyor, sararmış, kurumuş yapraklar
Bunun adı sonbahar

Bir bak aynaya dostum
Alında çizgiler, saçta aklar
Bunun adı da sonbahar

Hasret kokuyor, bu ıslak kaldırımlar
Toprağa düşen yağmur taneleri gibi
Kaybolup gitmiş o yorgun yıllar

Sararmış solmuş güller
Hüzün dolmuş gönüller
Erken çöküyor şimdi akşamlar
Bunun adı sonbahar

Gökyüzü gri
Üşümüş oğlumun küçük elleri
Sisli ve nemli sabahlar
Bunun adı sonbahar

Bir hüzün türküsü söylüyor rüzgar
Dağılıp gidiyor, sararmış, kurumuş yapraklar
Bunun
Bunun adı sonbahar...

Gürsel İleri

[GooD aNd EvıL]

Büyüdün mü Bebek

Büyüdün mü bebek
Şimdi haram mı bana, seni sevmek
Kara gözlerin yüzüme bakmıyor, suskunsun
Uzaktan uzağa gelip geçiyorsun
Ne o küçüğüm, bambaşka biri olmuşsun
Büyüdün mü bebek
Gönlüme sığmıyorsun
Bu canı acıtıyorsun
Söze gerek yok, boşa zorlanıyorsun
Zaten, söyleyeceğini, gözlerinle anlatıyorsun
Hangi devre mülk yürekte yer buldun
Gidiyorsun
Büyüdün mü bebek
Bensizliğe kanat çırpıyorsun
Biliyorum
Akacak kan damarda
Gidecek yolcu bu handa durmaz
Gider ve kaderini yaşarsın
Biliyorum
Önüne geçmez bu gidişin, dur, demek
Ve gidiyorsun
Sen ne zaman büyüdün bebek…

Gürsel İleri

[GooD aNd EvıL]

Canım Benim

Canım benim
Bazen okşayamadığım o saçlarının
Kokusunu duyuyorum, biliyor musun?
Sen ağladığında
Gözyaşlarının her bir damlası
Kor olup, yüreğimi yakıyor, hissediyor musun?
Ve uyanıp, gece yarıları
Sana susamış
Uykularım kaçmış bir halde
Ellerim uzanıyor telefona, duymak için sesini
Bir kez daha, söyleyebilmek için
Seni çok
Çok, ama çok sevdiğimi
Canım
Canım benim
Sen üzülsen, benim kalbim sızlar
Geçmez olur dakikalar
Güldüğünü gördüğümde
Güneş doğar yüreğimde
Kaybolur karanlıklar
Canım
Canım benim
Sensiz yaşamak, inan ki kahrolmak
Sensiz yaşamak, bildiğim yollarda kaybolmak
Olmaz olsun canım, sensiz var olmak
Canım
Canım benim…

Gürsel İleri