Birol Özdemir

[GooD aNd EvıL]

Polaroid

Burda, şimdi, kim varsa yanında
Kenarımda,
Gitse...
Ya da kalsa,
Ama herkes,
Sen gitsen, ben peşine
Çok değil, şu köşeye,
Yetişsem adımına,
Adına
Dur
Yüzünü çevir;
Bir pozluk, tek saniye.

Bir araba camı çerçeve
Duvar kaburgamın altında,
Gülüyorsun öyle,
Ben aynı ömürlük eziyetin altında
Aynı bildik işkence
Çepeçevre,
Öyle bir çivi ki çaktığın
Sol ciğerimin az yanına,
Nefesim gide gele
Ölüyorum;
Asmışsın resmini,
Gözlerin kadar güzel
Gülüyorsun
Öylece.


Birol Özdemir

[GooD aNd EvıL]

Pythagoras

Aşkın matematik hesabı olur mu,
Olsa
Ben, bu hesabı yapabilir miyim.

(on değişik kadından
kaç aşk çıkar mesela...)

Birinci dereceden özlemlerim var,
İkinci derece yanıklarım,
Sıralı ikililer çıkmaz mı bunlardan
Neden yaralı o zaman
Bildiğim bütün çiftler,
Üslü sızılar,
Bütün sancılar köklü, neden,
Hangimiz sabit kim değişken,
Hangimiz
Hangi köşeden.

Şık üçgenler kuruyorum
Birbirine benzemez hiç biri,
Oysa sen aynı kenar ben
Aynı acı,
Sen bana komşu ben
Her şeye karşı,
Uzuyor, kısalıyor; işi bozan hipotenüs,
Hep ayrı.

Fikrim telli çember
Dönüp duruyor,
Teğet geçen doğrular
Katı isimler merkezimde,
Büyük hacimli cisimler;
Çapları ne ki oysa
Çevresi ne ola.


Birol Özdemir

[GooD aNd EvıL]

Reenkarne

Kimseye yaranamadım
Ne yaptıysam
Çok yaralandım,
Geçmiş yaşamların tek karı
Efkarım bitmeyen.


Birol Özdemir

[GooD aNd EvıL]

Rüyalar

Bi acaip rüyalar görüyorum
Suların altında bir buçuk gün...
Zaten ne zaman
Dört buçuk olsam
Saçmasapan rüyalar görüyorum.

Uykularıma balonlar giriyor
Alt kat garajlarda yataklı otobüsler
Şehirlerarası,
Tuhaf koltukları var, işe bak,
Rüyada bile benimki bozuk,
Anneminki.

Zor duruyorum buharlı sularda,
Kafamın üstünde bir balon sürekli
Trafik ortasında
Kavşaklarda...
Gitar almış bana adamın biri, tanımıyorum,
Kendi kendine çalıyor, düğmeleri var,
Onu bile çalamıyorum
Rüyamda bile.

Rüya gibi yaşıyormuşum,
Öyle diyorlar;
Bakıyor adam
İş yok, güç, oh,
Rüya gibi...

Bilmiyor ki
Saçmasapan rüyalar bazen.


Birol Özdemir

[GooD aNd EvıL]

Sabah Kahvesi

eskilerin saklandığı kocaman bir sandığım şimdi,
içim gibi kara dışarısı;
gece çok büyük
sabahın ölçüsü kaçıyor yine,
bana bir kahve borçlusun.


Birol Özdemir

[GooD aNd EvıL]

Sakız

tadı kaçtıysa
veya yenisini istiyarsan
ağzındaki sakızın
çeneni boşuna yorma,
damağına yapışmaya kalkarsa
izin verme
bir kez daha acıma,
tükür gitsin.

sevmiyorsan
katlanma dikenine
parmaklarına batmasına
kanatmasına katlanma,
kır boynunu,
at gitsin;

merak etme
biraz ezilir,
biraz çamura batar yapraklarım
fazla bir şey olmaz;
tükürdüğün yerde kururum.


Birol Özdemir

[GooD aNd EvıL]

Salınsak

Hep gece üstü giderim,
Güneş benim bu yüzden;
Doyamadan sallanmaya
Rüzgarın kurduğu salıncaklarda
Dalgalarla oynamaya,
Hep gece önü kayar parmakların ellerimden,
Hep giderim.

Ya kalırım,
Bırakırım zoraki saçlarını,
Kıyamadan dokunmaya,
Doyamadan sallanmaya
Çatılıverir kaşlarım.

Çatıkların izleri alnıma,
Diken batıkları,
Kor yanıkları göğsüme, koymaz,
Yıldızsız gece ıstırabım,
Gece karası bulutların eteğinde
Giderim, kalırım,
Alışamam.

...son gücüne doğarsın kalbimin,
son damlasına.


Birol Özdemir

[GooD aNd EvıL]

Samimi Şiir

Yo, ağlamıyorum,
Bir şey kaçtı gözüme,
Batıyor da batıyor, gerçekten.
Toz mu duman mı çer mi çöp mü,
Yok, bilmiyorum,
Vallahi,
Bilsem söylemem mi.

Yok, üzülmüyorum bir şeye,
Yorgunum biraz bugün, hakkaten,
Bir ağırlık çöktü üzerime.
Taş mı ağaç mı pamuk mu demir mi,
Hangisi, ağır mı ağır,
Üzüldüğüm falan yok, ciddiyim,
Üzülsem, ağlamam mı?
Beyaz mı? Ha, bunlar,
Jöle kalmamış evde
Traş köpüğüyle bastırdım, ondandır,
Yoksa hala simsiyah her teli,
Samimiyim bak.
Undur, kireçtir, tebeşir tozu, bir şeydir işte,
Bir yerden gelmiştir;
Ayıp ediyorsun,
Beyazlasa üzülmem mi...


Birol Özdemir

[GooD aNd EvıL]

Sanduka

ben senin o koskocaman sandığını,
içindeki küçücük
küf kokulu tüm anılarla birlikte
ite kaka
güç bela çıkarmışken
bir adım dışarı,
sen beni parmak parmak
eşiğine itiyorsun kapının.

o koskoca sandığın içindeki
küçücük insanların
ne kadar keskin olduğunu bile bile,
gönderip gönderip,
sıkıştırıp
yapıştırıp kapıya,
geri çekiyorsun.

çekiyorsun çekmesine de
bir türlü anlamıyorsun;
girdi mi burnumdan o koku
çıkmıyor kolay
öyle bir yere gidip geziyor ki
ta içlerimde
uykumu öldürüyor,
gözbebeğimi,
elimi,
ayağımı;
sevdamı öldüremiyor ama
tenime yapışıyor,
canıma batıyor
şekline dokunuyor yüzümün,
saçımın rengine bile karışıyor.

bir de yetmezmiş gibi
beni mahvediyor.


Birol Özdemir

[GooD aNd EvıL]

Sebep

küsuratı kendisinden beter
altmış küsur gün oldu sen gideli,
sinir sahibi insanlar olduk
deli de var içimizde galiba,
ya da deli varmış hepimizin içinde
sen gidince fırlayıverdi
bi punduna getirip
ters ters adamlar olduk biraz
kimi aşık oldu,
sinirinden,
kimi eşşek, benim gibi;
dalga geçtiğin kırık dişim
gitti gider
düşmek üzere yerinden.
haberin oldu mu bilmem,
ölüm sebebini de öğrendik çoğumuz ama
kimsenin umrunda olmadı,
kimse öğrenemiyor işte
ölümün sebebini.


Birol Özdemir