Süleyman Karacabey

[GooD aNd EvıL]

Pirim ile buluştum

Bir gece dergahın hengamında,
Kuytu köşenin gizemli yalnızlığında,
Nefes üfleyip mey yudumlarken,
Ol ulu pirim geldi ansızın karşıma,
Ney üfledik,Aşk meyinden yudumladık,
Hemdem olup,Aşk-ı meşk eyledik
Gülzar olup menevşeler deşirdk,
Aşk baresinden birlikte içip,
Ol ulu pirimle sabaha dek meşk eyledik.

Gönül köşemiz bir oldu gönül eyledik,
Sazımız ile sözümüz bir oldu zikreyledik,
Can içre can katıp cananı aradık,
Ol ulu pirim ile muhabbete can kattık,
Bağban olup gülleri demet demet deşirdik,
Aşk badesinden içip birlikte güzelleştik,
İnsanı insan bilip insanca söyleştik,
Ol canan-ı gül-i ruhsara beraber koştik,
Ol ulu pirim ile sabaha dek meşk eyledik.

Bir bardak aşk badesi,bir yudum nefes,
Dergahımız gönül dergahı gelir herkes,
Sevda doluyuz sevgiyle bakarız hep,
Ol ulu pirim ile sevgi için buluştuk,
Püryan olduk,Aşk ateşinde kavrulduk,
Cananı birlikte aradık,Cananı zikreyledik,
Yolunda erimek tarumar olmak istedik,
Vuslatı kandimize en yakın yol bildik,
Ol ulu pirim ile sabaha dek söyleştik.

Aşk badesinden içip nefes üfledik,
Şevke gelip kelam edip dinleştik,
Bir nefes alıp,gönül dergahından uçuştuk,
Tek olanı ol ulu pirimle geceyle aradık,
Sırrına eremedik yolunda kaybolduk,
Huzuru düşünüp kor olduk birlikte yandık,
Kül olup kavrulduk kulluktan utandık,
Tövbekar olup pirimle tövbe yolladık,
Ol ulu pirimle hep tövbeyle zikreyledik.

Azabiyem; bu gece kendim buldum,
Ol ulu pirim ile hemdem olup coştum,
Kulluğumu bilip insanlığımı buldum,
Nefes alıp nefeslerde kayboldum,
Aşk badesinden içtim ruhumu durulttum,
Muhabbet bağında bağban oldum,
Pirim ili buluştum nefes doldum,
Hakkı aradım hakkı içimde buldum,
Ol ulu pirim ile bir an görüşüp yok oldum.

Süleyman Karacabey

[GooD aNd EvıL]

Pirime geldim

Ol pirimi gördüm de geldim rüyamda
Lal olmuş dillerimi çözdüm de geldim.
Sazıma bir düzen verdim de geldim
Ol pirim uzat elin öpmeye geldim.

Dergahın kapısına kölen olayım
Himmet et Nefesinden soluklanayım
Yol ver ayağında turap olayım
Ol pirim uzat elin hürmetle öpeyim.

Destur eyledin de kapına geldim
Feyzinden feyiz alıp yanmaya geldim
Dergahında Aşk badesinden içmeye geldim
Ol Pirim uzat elin öpmeye geldim.

Gönülden gönüle ney üflersin
Sevdalı gönüllere güller ekersin
Aşıklara pir oldun hep gönüllerdesin
Ol pirim uzat elin öpmeye geldim.

Dergahında eğlenip sözün dinlesem
Sazında tel olup çalınsam,Ney olup üflensem
Himmetin ile yanıp kül olup erisem
Ol pirim uzat elin öpmeye geldim.

Azabiyem; ışığın ile aydınlansam
Ümmeti muhammede rehber olsam
Aşıkların dillerinde sözü ben olsam
Ol pirim uzat elini öpmeye geldim.

Süleyman Karacabey

[GooD aNd EvıL]

Resminde yaşıyorum

Seni düşündüğüm günden beri uykularım kaçtı
Kaybolan duygularım senle çiçekler açtı
Kışlar konan yüreğimde bahara döndü
Vurdun beni kurşun misali vurdun kalbimi.

Uzakta olsan kollarım sarmasa da seni,
Ilık bir mevsim gibi almasam da bûseni
Kor gibi ateşlerde aşkın yaksada beni
Hasretinle hayalinde hep yaşıyorum seni.

Resmine bakıp hayallerinde yaşasamda
Yasak sevdam seni hiç koklamasam da
Yoluna çıkıp işte benim diyemesem de
Aşkını sevdanı resimlerinde yaşıyorum.

Ne zaman biter dertlerim bilemiyorum
Sen başka alemlerde hep yaşasanda
Yitik sevdam Yasak sevdam,Hasret sevdam
Aşkını sevdanı yaşıyorum resimlerinde.

Beklediğim küçük bir sözün yeter bana
Haykır duygularını yüreğine kelepçe vurma
Seni çok sevdiğimi biliyorsun bu yetmez mi
Söyle gülüm hasretin beni öldürmez mi.

Başka bir şehirde başka bir iklim de
İster bir gece sessizliğinde,ister sahilde
Bir sır olup duygularım seni hep sevsede
Ben hep aşkını yaşıyorum gülüm resminde.

Seni çok seviyorum kahve gözlü Meleğim, Saçlarına düğüm düğüm bağlandı yüreğim
Çok uzaklarda yaşasanda ruhunda olan benim
İnan resmine bakıp senin için ağlıyor gözlerim.

Süleyman Karacabey

[GooD aNd EvıL]

Sana Hasretim ATAM.

Ilgıt ılgıt esen mevsim rüzgarları,
Ninni söyler bana,seni fısıldar ATAM.
Ağır ağır adımlarken kaldırımları,
Gölgem hep seni söyler seni fısıldar ATAM.

Güneşin azgın sıcağı vururken üzerime
Bir ince duygu kabarır yüreğimde
Ter ter boşanır içimden senli umutlarım
Hep seni götürür ecel gibi bedenimden ATAM.

Güneşin kızıllaşıp ufkun karardığı zaman
Düşüncelerin götürür beni maveraya kadar
Sokakların karaya büründüğü zaman
Bir hayale dalarım senli duygularımla ATAM.

Bazen bir mevsim,bazen bir hasret
Yaşarım senli hislerimle ömür törpüsünde
Fakat sensiz bir gariptir ruhum tadını alamam
Görsemde rüyalarımda yine sana hasret gözlerim ATAM

Süleyman Karacabey

[GooD aNd EvıL]

Seni ararım

Coşkun ırmaklar gibi çağlarım
Başımı taştan taşa çalarım
Hep sarılacak bir dal ararım
Her an seni arar seni sorarım


Esen yele uçan kuşa öten bülbüle
Hep seni sorar seni ararım
Dağda çobana kırda bekçiye
Her an seni arar seni sorarım.

Attığım adım da gördüğüm yerlerde
Hep seni arar seni sorarım
Bazen deli rüzgar gibi eserim
Çaresizliğin çilesine kendimde çarı ararım.

Süleyman Karacabey

[GooD aNd EvıL]

Seni Yaşamak ATAM.

Seni yaşamak,yalnız seni anlamak değil ATAM,
Özünde sözünde seni benimseyerek yaşamak,
Gösterdiğin amaçta hiç durmadan yaşamak
İlke ve inkılaplarına inanarak yaşamaktır ATAM.

Hedefimiz her zaman tek ve ebed,
Türküm,Milletime layıktır yüce medeniyet,
Güvencemiz gururumuz senden kalan Cumhuriyet,
Senin ruhunla ne güzel şey seni yaşamak ATAM

Mas mavi gözlerinin derinliklerinde seni görmek,
Yurtta sulh,Cihanda Sulh ilkene uyarak
Türk, Öğün,Çalış,Güven emrini iyi bilerek
Ne güzel şey,seninle beraber seni yaşamak ATAM.

Bir sevda şarkısı gibi inkılaplarını anlayarak,
Milletin toplandı bayrağının altında bayrak bayrak
Her an her zaman sana doğru koşarak,
Ne güzel şey seninle beraber seni yaşamak ATAM.

Azabim derki; tutulmasın yas, olmasın matem
Kimse göz dikmesin yurduma korksunlar benden
Atam güç verdi,sesi gür çıkıyor gençliğinden
Ne güzel şey ATAM, senin gençliğinle seni yaşamak.

Süleyman Karacabey

[GooD aNd EvıL]

Sevdamı arıyorum

Aşk sarayında bir yolcuyum,
Türkçe ayinler melodiler arasında,
Naftalin kokulu gökkubbe altında,
Sevdamı arıyorum çekinerek.

Aşk sarayında geziniyorum,
Lacivert *******in ıslak saatlerinde,
Buharlaşan zamana nispet,
Sevdamı arıyorum çekinerek.

Aşk sarayında geziyorum,
Sessiz hoyrat çığlıklar arasında,
Hislerim melodilere karışmış,
Sevdamı arıyorum şarkılarımla.

Suların ıslandığı zamanı yaşıyorum Lavanta kokulu senli duygularımla,
Mor çiçek durmaksızın gülüyor karşımda,
Sevdamı arıyorum kokularında.

Aşk sarayında geziyorum,
Her taraf harap bitap,
Susuz kaldım karşıda bir serap,
Koşuyorum,koşuyorum,korkarak.

Aşk sarayında geziyorum yine,
Sevda çığlıkları arasında yalnız,
Karanlık *******in çığlıklarında,
Sevdama koşuyorum inatla.

Süleyman Karacabey

[GooD aNd EvıL]

Sevdamızı Yazalım

Kim bilir kaç türlü sevda masalı dinledin
Keremin aslıya,mecnunun Leylasına
Ferhat’ın Şirin’e, Kamberin Arzu’ ya olan sevdasını
Binlerce kez işitmiştir kulakların
Kim bilir sevda üzerine kaç şiir okudun
Ümit Yaşar Oğuzcan’dan,bazen karacaoğlan’dan
Şarkıları saymakla bitmez belki de
Neşet Ertaş’ tan Sezen Aksudan,Kayahan’dan
Daha bilmem kimden kimlerden ne bileyim işte
Belki sevda nağmeleri yüreğini sızlattı hep
Sokaktan geçerken ne kadar güzel söz duydun
Hepsi sevdaya aşka iltifat yağdırırcasına
Fakat benim sana sevdamı dinledin mi benden
Duygularımı kelimelerimi düşüncelerimi
Hislerimin sözlerini dinledin mi bir kez
Benim sana sevdamın hikayesi yazılmadı henüz
Anlatacak kelimeler türetmedi dil kurumu
Sevdam unutulacak cinsten değil zaten
Ne keremin,ne Ferhat ın ne kamberin sevdası gibi
Bizim sevdamız yasak sevda en anlatılmazından
Hislerimizde gizledik onu en şahanesinden
Dudaklarımız ıslatmadık henüz adını koymadık
Belki bir adamın hayale olan sevgisi bu
Belki bir peri masalındaki olan kıza sevdası
Sende biliyorsun ki adam gibi adamın sevdası
Çelik gibi kırılmazından sevdanın en hası
Gel birlikte yazalım güzelim okunmamış masalı
Adını birlikte koyalım yasak cinsinden aşkımızın
Hikayemizi anlatsın dilden dile gelecek nesiller
Benim adım Aşk, Senin adın Sevda bilinsin fark etmez
Masal cılar,Hikayeci ler,Romancılar bizden yazsınlar
Gel dağlar ötesinden yâr,sevdamızı anlatalım.

Süleyman Karacabey

[GooD aNd EvıL]

Sevdan ile Gezindim

Bir kartal kanadında uçarken duygularım
Gök kuşağının altından geçerken yolumuz
Yağmurun ardından hissedilen toprak kokusu gibi
Buram buram kokladım hasret sevgini.

Göklere doğru yükselirken renkler cümbüşünde
Bir tek senin kahve gözlerin vardı bana bakan
Ateş gibi gözlerinin ferinde tutuşan kalbim
Yıldızlara inat sana doğru uçtu yüreğim.

Mor menekşe devşirdim bulut dağlarında
Nane kokulu güller demetledim yalnız sana
Kartal kanadında gezindim vuslata koştum
İlmek ilmek dokudum sevgini en hasından.

Uzun kahverengi saçlarında yürüdüm
En içli duygularımı sana yazdım şair edasıyla
Kırmızı karanfiller taşıdım hislerimle
Sevdanı gönlümde el bebek gül bebek büyüttüm.

Bir çocuk masumluğunda sana sundum kalbimi
Azgın güneşin sıcağına inat aşk ateşimle
Hilal kaşların kahve gözlerin sardı benliğimi
Kartal kanadına inat sevdan ile gezindim.

Süleyman Karacabey

[GooD aNd EvıL]

Sevmek nefret etmek

Sevmek diye bir kavrama inanma
Çünkü sevenler hep terk ederler
Geriye tatlı bir anı bırakarak
Yaşamları yıkmaktır onların
Seni seninle baş başa bırakıp
Başka birinin kalbine girerler
Hayatları bozmaktır onların
Kırık bir kalp bırakarak geriye
Hep terk ederler hep kahrederler
Seni seninle baş başa bırakıp giderler.
Onlar için sevgide sevdada yoktur
Sadece var olan gönül oyunu
Kas katı kesilmiştir kalpleri yoktur
Onun için bitanem
Sevmek diye bir kavrama inanma
Çünkü sevmek sadece bir hayal
Sevda dünde kalmış bir masal
Nefret vardır sevda kadar kuvvetli
Ve inat vardır
Sevgi kadar kutsal
Hayat artı sevda eşittir nefret ise
Ne diye hala ayak diretiriz inatta
Madem sevmeyecek kadar güçsüz
Nefret edemeyecek kadar aciz isek ne diye.

Süleyman Karacabey