Şahin Büber

[GooD aNd EvıL]

O An
gözlerime baktığın o an
yüreğime inceden bir sızı peydah oldu
en derin duygulardan biriydi senin bakışın
dertli bir gün ve gibiydin sen
ama
hep ayrılıkları arzu ederdi bakışlarınn
canım
sen hangi gün çıksan sokağa
içime
zamansız bir acı odaklanır
aşk bu olsa gerek ve işte oan
bir başka çarpar yürek

denizlere haykırıyorum adını
tertemiz bir duygu ile
haziranla selamlaşıyorum
çok gizledim söyleyemedim seni sevdiğimi
çok dağladım yüreğimi
ama olsun
seni uzaktan sevmekte,mutluluk
yarınlarım sen ol istedim
gözlerinde klaıp bir eylül akşamı
saçlarının teline dokunmak istedim,
ben seni karşılıksız sevdim canım
dermanı gözlerinde yudumladım
uykularıı mı bölüp gecenin bir vakti
senin hayaline daldım
ve birazda ağladım
sensizliğe
kahreden şiirler yazdım
ve kanadım yaman çilleleregöğüs gerdim
en keskin virajlardan geçerken gençliğim
derin bir gecekuşu oldu yüreğim
Şahin Büber

[GooD aNd EvıL]

Onlar Bir Gün Gelecekler
yeni bir gün doğacak
ötelerden bir ses nefesimize karışacak
yakında çok yakında diyen diller
vuslatın kapısını aralayacak
inanıyorum
onlar bir gün gelecekler

bir cuma ezanında
dualarla gelecekler
sersemliğe vurup silleyi
sarhoşu derviş yapacak imanla gelecekler
bir şahlanış misali
ufuklardan doğacaklar
mazluma kol kanat gerecekler
bebeklerin yüzlerini değil
kalplerini öpecekler
sessiz sedasız değil
estergon dönüşü gibi gelecekler
silecekler gözümüzdeki kanlı yaşları
iman burcuna yükseltecekler yüreklerimizi
inanıyorum
onlar bir gün gelecekler

yavuz gibi fatih gibi
allahuekber nidalarıyla
kıratın yelesindeki soluk gibi
suskun değil
haykırarak gelecekler
anadoludan başlayacak ilk sefer
avrupada yankılanacak mehterin sesi
inanıyorum
onlar bir gün gelecekler
Şahin Büber

[GooD aNd EvıL]

Ozaman SenGel
ben ayrılıklardayım
ozaman sen gel
zamansız bir gece yağmurundayım
hayallerim firarda,iflaslarda duygularım
sonuçsuz sebebsizim buakşam
hicranlardayım,kuru bir gözyaşından başka
hiç bir şeyim kalmadı

sen
kendi aleminde mutlu ol
ben
çile yağmurunda ıslanmaya razıyım
anlamsızım bu gece,tarifim yok
fakat elem dersen,çok mu çok
ben gelemeyeceğime göre
bari sen gel
söyle sevgili nedir mutluluğa engel

kırgınım,yorgunum
umut dersen,son katrede
tükenmekteyim anlayacağın
benim gelmem imkansız
bari sengel
halimi görüp anla
sevda matemindeyim
hıçkıra hıçkıra ağlıyorum
isyanlara mahkum edip kalbimi
ölümü arzuluyorum

sen sen özgür birturna
bense yaralıbir şahin
unutma sevgili
ben seni değil unutmayı unuttum
Şahin Büber

[GooD aNd EvıL]

Öylesine
ben kızıl gecenin erguvan kokan yamaçlarında
saçaklara tutunmuş yüreğimle haykırıyorum
ayazlar içindeki yorgun kalbimi
acuze bir hevesle
sabaha hazırlıyorum
ankara ya kar düştüğü zamanda
bir anne oluyor gözyaşlarım
sonrada
bir babanın alın terini taşıyorum yüreğimde
kalabalıklaşan mekanlarda
yalnızlığımı yüreğime gömüyorum
gülüyorum ağlıyorum
yaşama bir yandan tutunmaya çalışıyorum
denizlere dalga oluyorum öğle vakti
kumsallarda iz bırakıyorum adımlarımla
kitaplar karıştırıp
bir anne şiiri arıyorum
sonrada
delikanlı bi cesaretle
kendimi anne denen o gözyaşına bırakıyorum
aralanmayan kapıları aralamak istiyorum
perdelerini kaldırıp gönlümün
amacıma ulaşamasamda
kendi muhitimde nam salıyorum
ne derlerse desinler
kimine göre derviş, kimine görede deli oluyorum dillerde

kuralsız yaşıyorum
sigara içiyorum,geç yatıyorum
vaktini geçiriyorum hayatın
ama ne yapayım
annesiz bir çocuğum ben
divane bir gözyaşından başka
bir çiçek büyütmüyorum
ha
şunuda söyleyeyim
arasırada ölümle selamlaşıyorum
ama hep ağlıyorum
adam akıllı güldüğümü hatırlamıyorum
yani kısacası
belli belirsiz yaşıyorum
sehbada salınan
idam edilmiş bir bedenden farkım yok
onlar nefessiz kalıp bir defa ölüyor
bense aldığım her nefeste ölüyorum
karanlık odalar içinde bırakıp ruhumu
yanyana üç yıldız gördüğümde
annem,babam ve ben diyorum
ama sonra sabah kendini gösteriyor şafakla birlikte
yıldızlar kayboluyor
yani
annem babam ve ben kayboluyorum
vel hasıl
öylesine beyhude yaşıyorum.
ayrılık hasret ve yalnızlık
Şahin Büber

[GooD aNd EvıL]

Özür Dilemenin Karı Nedir
özür dilemenin karı nedir
inleyen annenin gözyaşına bak
dinsiz mi olalım müslüman ülkede
sokaklara mı düşelim isyankar mı olalım
cami bahçeleri yerine
meyhane kapılarında mı ağlayalım
yazık çok yazık
bir yanım kan ağlar
bir yanım düğün dernek
ne var ki deme arkadaş
bakan körlerden olma

özür dilemenin karı nedir
imanımızımı satalım üç kuruşa
beyoğlunun tepindiği vakitler
ezan sesine kulak vermeyelim mi
alın terini namusuna karıştıran
babalara yüz mü çevirelim
ne yapalım
beyhude heveslerle
gençliğimizimi çürütelim
yazık çok yazık

tarihin izlerini mi silelim
tiner illetine düşen yavruları sarıp sarmalamayalımmı
BİSMİLLAH yerine
dilimize küfürler mi yakıştıralım
yurt dışı hevesine mi kapılalım
biz de gidersek
kim sahip çıkacak fatihin torunlarına
yeni doğan oğluma kim öğretecek dinimi
milliyetimi ve öz benliğimi
ne yapalım
bizde
vatanı mı satalım
bayrağı ayak altında pas pasmı yapalım
ne var ki deme arkadas
bu perişanlık nereye kadar
içki şişeleri arasında kaybolanlar bizim evlatlarımız değil mi
ağlayan ana
kahırlı baba bizim babamız değil mi
Şahin Büber

[GooD aNd EvıL]

Papatya Yanaklı Yağmurlarla
papatya yanaklı yağmurlarla
acılarımı bir kenara bırakıp
senin gök mavisi gözlerine
doya doya bakmaya geliyorum
yüreğim şimdi sana emanet
gözlerim bakışlarına kilitli
sokakların isyanını taşımıyorum artık
kelepçelenmiş ruhuma prangalar vurmuyorum
bütün özlemlerim sende bitecek
sende yeşerecek umutlarım
iki kişilik sevda bileti aldım
sabah vakti ordayım
yüreğime düşen her cemrede
senin adını koyuyorum sol yanıma
bir sigara içimlik ömrüm kalsada
yine sevmeye devam
mola yok bu aşk gemisinde
bir rüzgar gibi esip geçerken
kapıları aralıyorum
yıkıp bütün tabuları
senin diyarına ayak sürüyorum

papatya yanaklı yağmurlarla
depremlere yıkılmışlığa meydan okuyorum
şiirler biriktiriyorum kalbimin beyaz sayfasında
şarkılar mırıldanıp
yolculuğumun durağı olan
senin yürek limanına yanaştırıyorum bu aşk gemisini
halim anlaşılmıştır sanırım
sen anla artık bundan ötesini

papatya yanaklı yağmurlarla
yıldızlara seni soruyorum
beklemek zor kavuşmak olay
yüreğimin haritasında izini sürüyorum
pınarlardan soğuk su içip
şehirleri ezberliyorum
en masum yanımla geliyorum sana
en sevecen tavrımı takınıyorum
daha fazla ne diyeyim
sadece ve sadece
seni seviyorum
bu aşk
Şahin Büber

[GooD aNd EvıL]

Perçemleri Dökülür
perçemleri dökülür göz üstüne
kurban olam o yarin gül destine
gönül şer düşünmez onun kastına
her bakışta hayra yorar fikrini

yüce dağlar şimdi kar ile boran
yok gibi o güzelin halin soran
o seher gülüşüne gönül yoran
ah bu divane unuttu zikrini
Şahin Büber

[GooD aNd EvıL]

Sen Görmedin
dağlara taşlara derdim
döktüm sen görmedin güzel
gittiğin gün ardın sıra
baktım sen görmedin güzel

çok yaman hallerdeyim bak
yolları eyledin ırak
anlamsız oldu yaşamak
bıktım sen görmedin güzel

gece gündüz aktı yaşım
çoktan uçtı gönül kuşum
en sonunda garip başım
yaktım sen görmedin güzel

her gece hüzünler içindeyim
bırakıp gittin ne deyim
sonunda gönül sarayım
yıktım sen görmedin güzel

neyi istedin yar sen neyi
tanımam gülü laleyi
şahinim bunca çileyi
çektim sen görmedin güzel
Şahin Büber

[GooD aNd EvıL]

Sen Yoktun
dün gece
düşlerimi şöyle bir yokladım
fakat
Şahin Büber

[GooD aNd EvıL]

Senden Ayrılalı
senden ayrılalı şu garip gönlüm
dertten derde düşmeye talip oldu
dağların yücesine varıp gönlüm
susuz kalmış çiçek misali soldu

bedeli hasretmiş böylesi aşkın
benimsevdamdan yana varsa kuşkun
gel gör bu halimi divane şaşkın
sensizken ellerim bağrımda kaldı

böyle sevda bulunmaz bu asırda
senin duruşun geçilmez surda
bilmiyorum şimdi nerdesin nerde
hasretindeyken gözlerim kan doldu

ben bir tekne aşksa sonsuz bir umman
sensizlik ve hasret bilsen ne yaman
hep ayrılık şarkısı çalar keman
o şarkıda gönlümü kırka böldü

şimdi yağmur ve furtına var burda
şu yüreğim soğumaz yağan karda
duyarsan Şahin perişan hallerde
işte ozaman anla bilki öldü
Şahin Büber