![]() |
![]() |
#71 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Liyâkat
Taş yerinde ağırdır derlerdi, Ben de gülerdim. Taş her yerde aynı ağırlıktadır diye, Kütlesi değişmedikten sonra. Ama, gerçekten taş yerinde ağırmış. Çünkü, onu yerinden ilk oynatmak zormuş. Sonrası kolay, yuvarla gitsin. Söz de yerinde ağırdır, anlamlıdır. En güzel sözü bile, yerinde kullanmazsan eğer, Yazık olur o söze, hafifleyiverir. İçki sofrasında Allah diye bağırmakla, Aşkından yanarak Allah diye bağırmak bir mi? İş ehli de mesleğinde ağırdır. İşi, ehil olmayana vermeyegör. O iş de, hafif olur gider. Fırıncının yaptığı ekmekle, marangozun yaptığı bir mi? İyisimi, hamura da yazık etme, marangoza da. Yerinden oynatılan taş misali, Her dilde, anlamı bozulan iki sözcük. Tanrı ve Sevgi. Yerine koy bu taşları, ama tam yerine, Kâinatlar yaratsın sana..... 1997 Abdurrahman Özdemir |
![]() |
![]() |
![]() |
#72 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Mahkûm
Çarpıyor bir kuş yüreği, hapsedilmiş kafes içinde. Ötüşü bir hoş, uçuşu bir hoş geliyor hapsedene. Özgür olsa kuş, kanatları ülkeler katedecek, ötüşü dağları delecek. Oysa şimdi yürekleri. Ama hapseden mutlu, delinmiyor yüreği. Aksine eğleniyor, sapık mıdır bu nedir? Kuş ötüyor zannetme uçarak., o ağlıyor çırpınarak. Belki yine de şükrediyor haline, Deniz’lere bakarak. 3. 5. 2001 - Perşembe Abdurrahman Özdemir |
![]() |
![]() |
![]() |
#73 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Marko Paşa'ya Mektup
Yenemedim kendimi, yenemedim bir türlü. Hırsızlığa, haksızlığa, tembelliğe, aptallığa, döndürülen dolaplara, insanlık halidir, olabilir ya diyemedim bir türlü. Hem insanlık, hem hırsızlık, hem insanlık, hem haksızlık, hem insanlık, hem tembellik, hem insanlık, hem aptallık, kabul edemedim bir türlü bu nasıl insanlık? Kabul edemedim, kendimi yedim hırsımdan. Kabul edemedim, çevremi kırdım hırsımdan. Çok anlattım insanlara sakin sakin, güzel güzel, bağıra bağıra, kıra kıra. Bırak anlatmayı tepkimden anlasalar ya. İstediğim basitçe insanlık, insan değil mi bunlar ya? .. Bu konularda kendimi yenmek, kabul etmek olmaz mı? Ha! .. Yenemedim kendimi. Bu acizlikse ben acizim Paşam. Yenemedim hırsımı, beni kimse anlamadı. Son durağım sen oldun, bari beni sen anla sevgili Marko Paşa. 1. 7. 2001 – Pazar / Saat: 01.45 Abdurrahman Özdemir |
![]() |
![]() |
![]() |
#74 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Mirasyedi
Biliriz ya Sevr vardı gırtlağımızı sıkan, kurtardı bizi bundan Lozan. Demişlerdi ya Lozan’da İsmet Paşa’ya, getiririz sizi yine kapımıza. Paşam, gelirsek elinizden geleni yapın, demişti Avrupa’ya. Küçümseyerek cephede yapılan savaşı, istiklâl savaşı sonrası haykırdı Meclis’te Atam. Kastederek kalkınma ve medeniyet savaşını, ‘Asıl savaş şimdi başlıyor, tek bir şeye ihtiyacımız var, o da çok çalışmak’ dedi. Gitmemek için Avrupa’nın kapısına bir dilenci gibi. Ve baldırı çıplak Türkiye’m düşmedi dilenci durumuna. Aç kaldı, açık kaldı ama gitmedi Avrupa’nın kapısına. Çalıştı Türkiye’m, genç, yaşlı, kadın, erkek hepsi de, karnım aç, üstüm açık demeden çalıştı. Hem de çok çalıştı ve üretti. Onuncu yıl marşında denildiği gibi: ‘otuzüçte on milyon genç yetiştirdi her yaştan, demir ağlarda ördü anayurdu dört baştan’. Sonra bizler geldik Türkiye’nin başına. Tek bir damla terimiz yoktu kurulan bu yapıda. Miras bulmuştuk ya koca vatanı, çekiştirdik sağından solundan yakasını, paçasını, har vurup harman savurduk hazine kasasını. Şimdi mumla arıyoruz Sevr antlaşmasını. Sevr’den tek farkı günümüzün, teknolojiyi kullanıyor olması gelişmiş ülkelerin. Fiilen işgâl etmiyorlar artık Türkiye’mi, uzaktan kumanda ile yüzdürüyorlar gemilerini. 31. 1. 2002 – Perşembe Abdurrahman Özdemir |
![]() |
![]() |
![]() |
#75 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Mutlu Bir Dünya İstiyorum
Yeni bir dünya var dediler, Bencilliğin, kötülüğün ardında. Yeni bir dünya var dediler, Herkes çok mutluymuş orada. Bu dünyaya uçakla, otomobille gidilmez, Çünkü bizlerden çok, çok uzaklarda. Ömür boyu yürüsen varamazsın oraya, Kendini iyiliğe adamadıktan sonra. Bu dünyaya gitmek istersen göreceksin, Yolları taş, uçurum, diken dolu. Şose değil! ! İşte bu yol, bizler için geçilmesi bu kadar zor, Bencillikten, kötülükten kurtulmuş, Mutluluk, insanlık yoludur. İşte, böyle mutlu bir dünya istiyorum. Bu dünyayı bizler kuracağız el ele vererek. Taş, uçurum, diken dolu yolları kolayca geçmek istiyorum, Kötülükten arınmış kalplerimizi birleştirerek. 1975 Abdurrahman Özdemir |
![]() |
![]() |
![]() |
#76 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Mutluyum Ben
Hayatı senle sevdim, senle anladım. Mutluluğu sadece sende var sandım. O güzel gözlerine nasıl aldandım. En derin yaraları ben senden aldım. Gençliğim, güzel çağım, senle mahvoldu. Yaşanacak yıllarım senle kahroldu. Kalbim mutluluğu bak nerde buldu. Bak sen yoksun, hatıran yok. Oysa mutluyum ben. Nasıl sevmiştim seni hatırlar mısın? Güler geçerdin bana umursamazdın. Ağlar, sızlar, yanardım, merhem olmazdın. Şimdi ben o günleri, güler anarım. Gençliğim, güzel çağım, mahvoldu gitti. Kalbimi aşkın değil, tavrın mahvetti. Sana olan sonsuz aşkım inan ki bitti. Bak sen yoksun, hatıran yok. Oysa mutluyum ben. Kıymetimi bilseydin sen zamanında. Sevgimi anlasaydın sevdiğim anda. Gülünce güller açardı al yanağında. Mutlu yıllar yaşardık ömür boyunca. Gençliğim, güzel çağım, mahvolsa bile. O yıllarım geçmişse, her an ahh ile. Acıları unuttum, ben güle güle. Bak sen yoksun, hatıran yok. Oysa mutluyum ben. Bak şimdi benim de bir sevenim var. Kalbim mutluluk dolu, gönlüm bahtiyar. Acıları bir bir sildi geçen şu yıllar. Mutlulukla yaşanacak nice yıllar var. Gençliğim, güzel çağım, mahvoldu diye. Zehir etmem hayatı kendi kendime. Yaşamaya bakarım beni sevenle. Bak sen yoksun, hatıran yok. Oysa mutluyum ben. 1981 Abdurrahman Özdemir |
![]() |
![]() |
![]() |
#77 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Nalıncı Keseri
Ne yontarsın kendine nalıncı keseri gibi? Kazandığını mı sanırsın? Be kültürlü serseri. Sen o, o da sensin, anlamaz mısın bunu? Verdiğin sana gelir, yonttuğun gider geri. Nesnel-öznel hiç fark etmez, hepsinde budur kural. Söylediğin yankılanır, gelir kulağına dolar. Sözü kime söylediğinin artık ne önemi var. Anla artık bunu dostum, etmesene dünyanı dar. Kimse hayran değil inan, senin gözüne-kaşına. Ben ben diyerek bir gün kalırsın yalnız başına. Herkesin toplandığına bakma, ölünce musalla taşına. Gömdükten sonra uğramazlar mezarının başına. Maddenin zekâsını öğrenmektir gerçek bilgi. İnsanın evrene kucak açışıdır mutlak sevgi. Tüm varlıklara bir merhaba’dır içten ilgi. Bunlarla arana çizme sakın, ince de olsa bir çizgi. 12. 9. 2000 Abdurrahman Özdemir |
![]() |
![]() |
![]() |
#78 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Nice Onyedi Yıllara
İyi ki doğdun yavrum, doğdun iyi ki. 5 Nisan 1984 – Perşembe ve saat 11.05. Şimdi aynı gün, aynı saat, yıl 2001. Tam onyedi yıl, dakikası dakikasına. Geç aynanın karşısına da bak kendine, ne kadar büyüdüğünü anla. Ama ben hep aynı boydayım sen doğduğundan beri. Dış görüntüm değişmiş olabilir senin gibi. Ve sen buna yaşlanma diyebilirsin yanılarak. Seninki büyümek de, benimki niye yaşlanmak? Evet yavrum, ikimiz de büyüdük. Sadece benim seni büyüttüğümü mü sanıyorsun. Hayır, sen de beni büyüttün. Birlikte büyüdük, olgunlaştık, sen, annen ve ben. Sen, doğal süreç içinde istemeden, bizse istediğimiz kadar. Evet, artık sen de büyüdün. Bundan sonra da büyüyeceksin ama, artık sen de istediğin kadar. Küçükler enerjilerini yeni şeyler öğrenmek için harcarlarken, büyükler alışkanlıklarını korumak için harcarlar. Sen sen ol düşme sakın bu yanılgıya. Büyümek değişmektir iyiye, güzele doğru. Büyüyünce de cesaretin olmalı büyümeye. İyi ki doğdun yavrum, gerçekten iyi ki doğdun. Kendi doğal sürecin içinde beni de büyüttün onyedi yaş. Sürekli bu hızla büyümen dileğiyle kaldırıyorum kadehimi, hep birlikte belki bir ya da iki onyedi yıla daha; ama sana daha nice onyedi yıllara. 5. 4. 2001 – Perşembe / Saat: 11.05 Abdurrahman Özdemir |
![]() |
![]() |
![]() |
#79 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Niyetin Ne?
Tüm içtenliğinle sor kendine; Niyetin var mı insanlarla geçinmeye? Ama, tüm içtenliğinle. Düşündüğün ve yapmak istediğin ne olursa olsun, Gerçekleştiğinde o, insanlığın olmayacak mı? İnsanlar yararlanmayacak mı ondan? O halde, insanlar için bir şeyler yaparken; Falanca üzerine düşeni gereğince yapmıyor, Filanca kayıtsız davranıyor, Şu kişi ekip çalışmasını beceremiyor, Bu kişi uyumlu değil, Hatta fişmanca buna engel oluyor Vs. vs. gibi düşüncelerin anlamı ne? Sen, zaten yapmak istediğini Onlar için yapmıyor musun? O halde, niçin üzerlerine düşeni yapmasınlar Kendileri için? Kaale al insanları. İdrak ettir onlara, Onlar için ne yapmak istediğini. Motive et onları, yüreklendir. Ama, önce kendin inan tüm kalbinle Ve inancını hissettir onlara, her şeyinle. İnsanlarla kavga ederek bir yere varamazsın. Onlara rağmen, onlar için bir şeyler yapamazsın. Tabi ki herkes seninle aynı fikirde olmayacaktır. Bu, çatışmayı gerektirmez ki! Çatışmanın nedeni zıtlıklar değil, zayıflıklardır. Düşündüklerini yaparken gücün yetersiz kaldığında, Yeni bilgilere ihtiyacın var demektir, unutma. Nesnel ve/veya öznel. Çünkü, bilgi vardır gücün temelinde. Bütün bunlara rağmen, Hâlâ mı olmuyor istediğin gibi? O halde içine dön Ve sor kendine tüm içtenliğinle, Amacım ne diye? Yoksa, amacın, insanları kullanarak Kendin için bir şeyler yapmak mı? Ya da, en masumane haliyle Kendi güdülerini tatmin etmek mi? Lütfen sor bunları kendine. Ama, tüm içtenliğinle. 24.9.1998 – Perşembe Abdurrahman Özdemir |
![]() |
![]() |
![]() |
#80 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57918
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Öğüt
Çok küçüksün be küçüğüm. Yaşın büyük, boyun büyük belki ancak, gönlün küçücük, dünyan küçücük. Gönlüm açarken kollarını sarmak için gökleri, Beynim durmadan gezerken kavramak için evreni, Sense saplanmış kalmış bir beni istiyorsun, beni. Yetiyorsa sana eğer, al senin olsun “ben denilen teni”. Ama alamaz, mümkünü yok alamaz, benim sevgim incitir, acıtır, parçalar yüreğini. Sığdıramazsın dünyamı dünyana, sığdıramazsın beni. İyisi mi bırak, bırak kalsın olduğu gibi. Ne sen zorla bendini, ne de ben daraltayım çemberimi. 13. 6. 2003 - Cuma / Saat: 12.30 Abdurrahman Özdemir |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|