Abdulhadi Bay

[GooD aNd EvıL]

İster bu ol ister şu

İster bu ol,ister şu ol,ister o
İnsana ilk önce şahsiyet lazım
Fikrin,zikrin her ne ise sanadır
İnsanlara güven sağlaman lazım

Bak şöyle etrafa,insandır insan
Hepsi Adem oğlu farklıdır lisan
Mal,makan yönünden zirvede olsan
Kibirin kirinden arınman lazım

Dimdik yürümeli hakkın yolunda
Her can ona varır yolun sonunda
Sevaptan yana kazancın yoksa
Gönül kazanmaya çalışman lazım

Abdulhadi Bay

[GooD aNd EvıL]

İşte Meydan İşte Zaman

İşte meydan işte zaman
Dünya bir ömürlük yerdir
Dikkat, idareli kullan
Zaman akan sel gibidir

Gelişimiz tecellidir
Dünya gündüz-gecelidir
Bir alemden bir aleme
Alıp giden ecelidir

Kim getirdi, kim götürdü
Nefesin kimler bitirdi
Ne ararsın behey sersem
Hem buldurdu, hem yitirdi

Dünya devri biter gider
Can bedenden çıkar gider
Kul olmadıysan Allah’a
Bir ömrü eylersin heder

Abdülhadi can bedende
Yarın nerde kim bilende
Kara toprak yorgan olur
Örter seni de beni de

Abdulhadi Bay

[GooD aNd EvıL]

Kahvehaneler

Sanırsın mekteptir kahvehaneler
Her gün tıklım tıklım doluyor oğlum
Sigara dumanı sinmiş her yana
Hava bir acayip kokuyor oğlum.

Çay, çakmak,sigara masada durur
Çekilir sigara duman savrulur
Bu dumanda bilmem nasıl durulur
Ciğerler pis hava soluyor oğlum

Sabahtan akşama bitmez oyunlar
Oynayanlar usanmazlar,bıkmazlar
Boş zamanı boşa giden ağalar
Hallerinden memnun görünür oğlum

Ya; ellibir,biriç ya; okey,tavla
Oynanır dörderli her bir masada
Oyunu kaybeden eller cüzdana
Büyük,küçük hesap ödüyor oğlum.

Kaybeden öderse:kumardır kumar
Kazanan oyundan mutluluk duyar
Ne yaptığın bilmez bahtı karalar
Kimin hesabına çalışır oğlum

Üretken bir toplum arayan beyler
Oyun kağıdına dalıyor oğlum
Her adım başında bir kahvehane
Mektepten çok rağbet görüyor oğlum

Abdulhadi şöyle baktı,düşündü
Halimiz hazindir dedi,üzüldü
Gözlerinden iki damla süzüldü
İstikbal karanlık görünür oğlum

5 şubat 1992-Etimesgut

Abdulhadi Bay

[GooD aNd EvıL]

Karakeçiliyim

Karakeçiliyim, Türk’ün özüyüm
Ali Osman Devleti’ni kurdum ben
Yiğitlerin kalkanıyım,gürzüyüm
Zalimleri,gaddarları kırdım ben

Kara çadırlarda kıl kilimlerde
Otağlar kurdum ben,çamlı bellerde
Önem verdim adalete,mertliğe
Dünyaya şan,şeref,şöhret saldım ben

Selçuklu yanında Moğal’a karşı
Yamanca savaştım titrettim arşı
Söğütle Domaniç tam mihenk taşı
Bu mekandan doğan güneş oldum ben

Edebali lerin duası bendim
Evliyanın kutlu rüyası bendim
Üç kıtaya hakim olan ruh bendim
Haklıya hakkını teslim ettim ben

Asya,Avrupa,Afrika beni tanırlar
Üç kıtada benim ayak izim var
Dar geldi koca dünya bana dar
Damla idim okyanusa döndüm ben

Osmanlı dediler,adım dolaştı
Köyden köye ilden ile ulaştı
Tohum oldu topraklara karıştı
Dalı göğe varan çınar oldum ben

Kara Osman derler,Osman Bey derler
Adımı,sanımı böyle söylerler
Doğruluktan şaşmam, beni bilirler
Adaleti zulme hakim kıldım ben

Kara *******in kandili oldum
Ağlayan gözlerin mendili oldum
Dertlinin derdinin dermanı oldum
Toplumun huzuru,düzeniyim ben

Her gittiğim yere hizmet götürdüm
Yol,han,hamam,kervansaray yaptırdım
İmaretler kurdum,aç’ı doyurdum
Her gönüle ev,köy,şehir kurdum ben

Aşirettim, İmparatorluk oldum
Kıtalara,Deryalara yol buldum
Hakkın rızasına bunca yoruldum
Karanlık ruhlara ışık saçtım ben

Hakk'a doğru çağladım ben,coştum ben
Hakk’ı istedim ben,Hakk’a koştum ben
Üç kıtaya sığmadım ben,taştım ben
Tarih selam dursun Türk oğluyum ben

Alibayramoğlu Abdulhadi'yim
Kayı-Karakeçili'nin eriyim
Ben Oğuz Boyu'nun çarpan kalbiyim
Altı yüz yıl küsür hüküm sürdüm ben

Abdulhadi Bay

[GooD aNd EvıL]

Kayı Derler,Karakeçili Derler

Kayı derler,Karakeçili derler
Bizim aşirete bizim oymağa
Oğuzların filiz veren dalıyız
Gölge saldık koskoca üç kıtaya

Yaprak ulu gövde ulu kök ulu
Türk’üz tarihimiz destanla dolu
Oğuz’dan Osman’a kahraman dolu
Her biri bir bayrak astı semaya

Ertuğrul Gazi’yle kıvılcım çaktık
Osman Gazi ile Birliğe koştuk
Orhan’la Murat’la bentleri aştık
Yürüdük Asya’dan taa Avrupa’ya

Alperenler dua etti,el açtık
Kutlu yolda nice devle savaştık
Tırmana tırmana zirveye çıktık
Adaleti tesis ettik dünyaya

Yıldırımlar, Kanuniler, Fatihler
Mertlikle özdeşti Yavuz Selim'ler
Üç Kıtayı titiretti bu erler
Bu Hakanlar sığmadılar dünyaya

İnsanlara insanlığı öğrettik
Kin,nefret yerine sevgiyi ektik
Tembelliği kovduk azmi yeşerttik
Alın teri kattık kazancımıza

Abdulhadi milletinin bir ferdi
Her yerde Adalet,hak,hukuk derdi
Bu düşünce güzelliği yeşertti
Tarihimiz benzer, kutlu rüyaya

Abdulhadi Bay

[GooD aNd EvıL]

Kılarsan güzel

Türküz, İslamiyet dinimiz bizim
İslamı nefsinde yaşarsan güzel
Kur'anı harfiyyen kabul ederiz
Namazı dosdoğru kılarsan güzel

İslamsız bir ülkü olur mu? olmaz
Dinin direğidir,beş vakit namaz
Abdestsiz,namazsız kemalet olmaz
Orucu tastamam tutarsan güzel

Bu dünya imtihan bütün kullara
Kimisi sıhhate,kimisi hasta
Kimisi zengindir,kimi fukara
Malın zekatını verirsen güzel

Alllah rızasına bütün çabamız
Bizlere örnektir peygamberimiz
Camiler,mescitler birlik yerimiz
Zengin olup Haca gidersen güzel

Bu dünya değer mi gönül kırmaya
Haram kazanç ile zengin olmaya
Gurur,kibir hoş gelir mi mevlaya
Nefsini yerlere çalarsan güzel

İslamdan gayri var mı doğru yol
Kur'anı oku da Hakk'a teslim ol
Taptuk kapısına sen bir Yunus ol
Gönül gözü ile görürsen güzel

Birlik pınarının suyunu içen
Dinlerin içinden İslam'ı seçen
Son nefeste dudaklardan dökülen
Hak ve habibini anarsan güzel

Abdulhadi Bay

[GooD aNd EvıL]

Kırma dallarını solduramazsın

Gönlümden gönlüne sevgi seline
Bent kurma sevdiğim,durduramazsın
Sevda çiçekleri açmış gönlümde
Kırma dallarını solduramazsın

Ben seni unutmam kıyamet kopsa
Yaşım kırk değilde seksene varsa
Azrail gelerek canımı alsa
Aşkın ateşini söndüremezsin

Uzakta durmayı çare belleme
Hasretlik; kor ateş,bir sor,çekene
Her gün saplıyorsun ok'u sineme
Ah öldüm,lafını dedirtemezsin

Yüz seksen derece değiştin birden
Sen böyle istedin,ne gelir elden
Yağmur gibi sitem yağar gönlümden
Kırılır koparım,eğdiremezsin

İrtibat kopalı Hadi derbeder
Nasıl geçer bilmez,günler *******
Her gün seni okur,seni heceler
Adını kalbimden sildiremezsin

Abdulhadi Bay

[GooD aNd EvıL]

Kış

Burnum buza kesti,tırnağım dondu
Tir tir titriyorum,yine kış geldi
Davetsiz misafir gibi kuruldu
Oturdu mu kalkmaz yine kış geldi

Yine yenilendi mevsimlik kavga
Saldırdı yağmurla,dolu ve karla
Karşı koydum ona kömür,odunla
Hava duman duman yine kış geldi

Çullandı üstüme delice poyraz
Ya yağmur yağıyor ya keskin ayaz
Yakarım yakarım odun dayanmaz
Küller küme küme yine kış geldi

Dökülmüş yapraklar dallar boş kalmış
Ağaçlar saçını,başını yolmuş
Yem yeşil yamaçlar karla kaplanmış
Soğuk kol geziyor yine kış geldi

Abdülhadi sevmez soğuk havayı
Hava ısınmadan sökmez sobayı
Sırtından çıkarmaz yünlü abayı
Üst üste kazaklar giydim kış geldi.

Abdulhadi Bay

[GooD aNd EvıL]

Kıvılcım

Önce bir kıvılcım atın içime
Sonra alev alev yaktın sevdiğim
Gündüz hayalime,gece düşüme
Senden başkaları girmez sevdiğim

Neden,niçin geç vakitte karşıma
Yaktın beni gülüm aşkın narına
Kaynar su döküldü sanki başıma
Gönlüm kor ateşe döndü sevdiğim

Karşıma dikildin bir gün aniden
Endamınla vurdun beni kalbimden
Sandımkine yer oynadı yerinden
İçimde depremler durmaz sevdiğim

Abdulhadi Bay

[GooD aNd EvıL]

Kibir

Nefsini put eden kibirli adam
Sen kendini aldatırsın zavallı
Kibir öyle dert ki yoktur ilacı
Nefsine kul, köle olan zavallı

Nefsin esir almış tüm benliğini
Unutturmuş sana insanlığını
Kararmış kalbinin bak gör halini
Kendinden haberin yoktur zavallı

Atarsın, tutarsın yutturdum sanma
İtiraz etmezler kandırdım sanma
Kişinin sabrını korkaklık sanma
Suda saman gibi yüzen zavallı

Nefsine kul olmak maskaralıktır
İki yüzlü olmak münafıklıktır
Nefsini alt etmek kahramanlıktır
Gittiğin yol çirket,batak zavallı

Abdulhadi derki; kibir düşmanım
Kibirsiz bir insan olmak muradım
İnsanlarda hoşgörüyü aradım
Kibirliler zavallıdır zavallı

Abdulhadi Bay