![]() |
![]() |
#81 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12101
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Ey Gerilla....
Kürtük kürtük bir türkü tutturur kar acıdan acıya sınır yok- toprak kanar beni senden ayırma türkün türküme akar Mem û Zin' i bir mezara koydular İlenemem kurur dilim zulümler kardeş kılmış bizi indir silahını ey gerilla benim de sevdiğim var ay dökülür yanağına dağların zindanları sana-bana zulüm koyar yasasını ölümün yağmalar gözyaşını ekmeği bular kana ne vatan tanır- ne sınır silâh silah- öfke öfke kışkırtır seni bana- beni sana kaç bin yıldır çerağ yaktık unutulmuşluğun vatanlarında ışığını destanlarla donattık ağalar büyüttük kanımızla azametli şıhlar zuhur etti bağnmızdan korku suretli bütün cephelere kurbanlık gittik türkülerimiz kardeş bizim gözyaşlarımız aynı pınardan gelir ahımız hısım akraba düşmanımız bir beni senden ayrıma çınar ikiye dilinir bu türküyü yakan yürek kavrularak güzelleşmiş binbir acıda kurşun yakıştırmaz körpe bebeye öksüz koymaz anayı telörgüler çevirir mi sevdayı sana tetik çekmeğe varmıyor elim zulüm sınır tanımıyor ikimize de gel zulmün kalesini yerle bir edelim bu ülke ikimizin tutsak yaşadığımız bizim bu koca tarih bu orman bu rüzgar kaldır silahını ey gerilla benim de sevdiğim vur |
![]() |
![]() |
![]() |
#82 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12101
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Ey Yurtsuzluk Beni Tükür...
gecede kanayan ateşlerin közüyüm gidenlerden yüreğim yanar düşlerim üşür karanlıklarda kayan göktaşının özüyüm ey yurtsuzluk beni tükür çok eski bir yitiğim sahibini arayan unutmuşum kimim-neyim benliğim farır-yüreğim çürür okyanusun dalgaları kaç bin mil düş büyütür coşar gelir-taşar gelir soğuk kayayla öpüşür göynük göynük bir korkum var yoruldum-usandım gayrı aşksız-yalnız ve yaralı geldi de geçiyor ömür diken sarmış yüreğimin dağını hayat gönlüme gül düşür |
![]() |
![]() |
![]() |
#83 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12101
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Ey Şehir
ey şehir unutma beni yalnızlığını giderdim senin acılarını omuzladım-boğuldum kederlerinde bütün sokakların uyudu bütün ışıkların söndü imbatın bile kesildi bir ben kaldım paramparça bir yürekle nice tekinsiz gecende hep koştum ter içinde düşe kalka bıkmadan bütün kapılarını çaldım şu insan yüzlerinin bakışların ötesinde duvarlar zorladım kapaklandım gülüşlerin sınır çizgilerinde bütün uçurumlarından düştüm ey şehir denizlerini sevdim gözyaşlarım aktı dalgalarına aşklarım çiğnendi fesleğen kokulu kaldırımlarda yüreğimi kemirerek çektim kahrını ve tüm sevgilerim yağmalandı ortalık yerde katlandım yine de küsmedim yaşamadığım güzelliklere neyleyim bilinmedi kıymetim buralardan gidiyorum ey şehir unutma beni kimsenin sevmediği yanlarını da sevdim... |
![]() |
![]() |
![]() |
#84 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12101
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Füme Fem
sesini saklamış suyun düşüne çıplak girdim-delirdim çatılar uçuran fırtınalarda kuytu ve deli masal aşk benim soluğumdur onsuz bin yıldır çiçeklenmedi dallarım etimin düşü karışmaz dedim ona orada kal git kendine başka bir çöl bul da kavrul ey yürek sevişmek kirletir seni coşkusuz-kum gibi savrul-kavrul kaç aç gövde arzudan kızarmış gelir ayarmaz deli susuzluğum haylazım hoyratım haşarıyım pervam yok-pervazım yok aç susuz ölme der şeytan-yaşam kendi gelmez git-çal ben düşüme düşeyim-yalnızım-gecem dar kandilim hilal sen gel-ansızın aklımın deli yıldırımı-ateş çağla-dişi solu saman yollarından tırmandım-gök ovalarına vardım ay kapına dayandım-beni içeri al... yaşam gövdeye konuk-onu çıkart sen gel aşk seni ayak sesinden tanırım ben-ilkel hışırtından sen yak ayakların bassın üzerine acının-yalnızım doğur beni kuğuların kuğursun- su gibi ak ak gövdenle bülbül şakısın elerin ellerinin ikliminde yağmalanıp tükensin zaman aklıma gelir de füme derinlerin deliririm gece delirir göbeğinin ürpertisinde ateşim savrulan bir sal olsun köleliğin senin... diz çöküşün-tapıncın yırtılır gider pembe yörelerinden rüzgardan yapılan şal yaşarsam biliyorum erir ve eritir tuncun sıcak morun-cam göbeğin-devrilen kadehlerin bütün tadların vatanı kesilen bakir turuncun saman yollarından tırmandım-gök ovalarına vardım ay kapına dayandım-beni içeri al... yaşanır mı... yaşanır mı aah goncanın içinde yaşanan hayal gelir mi o zaman... yakar mı o düş-yıkar mı geceyi öpüş yağar mı ellerin-doğar mı füme fem-gövdende dörtnal gece kara-gönlün al la’l saman yollarından tırmandım-gök ovalarına vardım ay kapına dayandım-beni içeri al... |
![]() |
![]() |
![]() |
#85 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12101
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Fısıltılarla Da Olsa Söyle
Gülüşleri buz sarkıtı Dürüstlükleri cilalanmış Kör ıssız dostluklar artığısın Sirenler gözelenir göğsünün çatalında Kuduz köpekler uluşur Yalınkat sevdalar bıkkınısın Tarazlanmış yanılgılar bezgini Kırılmış düşler ezginisin... Karanlığın altından Korkak sular akar /çağıltısız Sen yalancı aynalarda bir hâyal İşin başkalarını yaşamak gün boyu Belki de hiç olmadın - ne gerçek ne de masal Ve her akşam Doğarsın sancılı yalnızlıklara yeniden Gözlerin bir çift ölü balık keder denizlerinde Bütün bastırılmış isyanların Sabır taşlarını keser Param parça *******de... Yüzlerce yıl çağıltıyla beslenen çatal göğsün Karanlık kuyularda diken büyütür şimdi Seni irinli sevdaların sokaklarında Kör düğüm kıvrandıran yalnızlık Köreltir kırk gözeli pınarlarını Sığlaşır gidersin kristal aynalarda Geride bir hayal kalır senden Kanar ılgıt ılgıt en derin uykularda... Gün gelir bir başkası olduğunu sanırsın Oysa bu sokaklar Pas bağlamış namusların mezarı Karanlığın kaleleri korkuyu korur İşkenceler Duvarları çatlamış adaletler Beyninde örümcek besleyen yetkililer Tüm bu irinli yaralar içinde Ağlamasını yeniden öğren Gerekirse isyan isyan gözyaşlarınla diren Ve sancılar içinde bir hayal olmamak için Kristal aynaları kırmayı Öfkeyle bağırmayı öğren... Sözüm şu sana gözüm Soyun yılgınlığın kanlı kürkünü Nerede ve ne zaman olursa olsun Zulmü saltanat kılanın tükür yüzüne Fısıltılarla da olsa söyle türkünü |
![]() |
![]() |
![]() |
#86 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12101
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Gece Mutedil Dalgalı
bilmezdim can damarına değen hançeri gülüşün ansızın çölleşirdi cümle baharları yıkılmış yıllar bir koygun türkü keser ağızsız dilsiz gözbebeklerinde gölleşirdi susardın susuz toprakların umarsızlığıyla dalgınlıklarının kıyısında kırık bir ney orada kederden uluyan denizin karşısında hançer işler gibi cana beklenmedik bir anda ölmek gibi deli sağnaklar gibi yaşandı her şey... başka romanlardan çıkmış buluşmuş bir uçurumun başında iki hüzünlü aşıktık akşam son derece akşamdı saatlerce otururduk hüzün rıhtımlarında saçların avuçlarımda rüzgardı derin acılarda damıtılmış bakışın ve kar çiçekleri gibi ipince ellerin vardı öyle kalmış aklımda... gittin ki içimde kanlı bir iz bıraktı seni götüren tren kimsenin kaldırmadığı telefonlardan bir daha gelmeyen mektuplardan yüreği kan içinde bırakan habis bir esrar kaldı boşaldı buluştuğumuz bütün kıyılar denizden çürüyen pervazlar kaldı bitti artık çalınacak kapılar gayrı çalmasın bizi bağlayan şarkılar ve sözlere dökülmeyen sancılar... sancılar... sancılar belki de her şey düştü gece mutedil dalgalı bir hazin rüzgar kaldı |
![]() |
![]() |
![]() |
#87 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12101
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Gece Sağnağı Gözlüm
dünyalar açılır püren dalında can sığınır kevene susuz vadilerden esen yel kovgun bir ağıt sen de bu sürgünü var git arama ko duldasız kalsın yürek kekiğim türkü bakışlım... bin yıllar sayfa sayfa devrildi bin yıllar savruldu deli taylarla ardarda aşılan dağlar hep aynı yere vardı hiçbir sayfasında bozkırın yüreklerde gül açmadı gönüllerde kan açtı yürekte hançer oldun ey aşk ihanet oldun bunlu zamanda kara gurbet oldun geri dönmemesine umut oldun da yaktılar sabrın ateşlerinde düş oldun kanayan zamanlarda baş koymak nazlı yarin umut goncası memelerine uyumak ve arınmak acıdan sonsuzca zulüm oldun ey aşk binyılların cümle kitaplarında can aldın kıran kıran kan döktün şahan boylar devirdin her dağın ardında umutlar beklerdi de acı yağması keserdi sevda sağları insan ki hasretlerde tepeden tırnağa gönül kesilirdi küçülürdü can sonsuz karanlıklarda büyürdü kaygı umutlar yana yana kül kesilirdi ferhatı ferhat eyledin ey aşk deldi dağları dağları madem ki sevdamıza kavuşmamak biçilmiş ko gitsin yana yana bozkırlarda kekiğim gece sağnağı gözlüm... |
![]() |
![]() |
![]() |
#88 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12101
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Gece-Deniz–Hüzün...
gece deniz bir de hüzün kuytu dalgınlığında bir çift gözün ekim dağlarında ateşler bir başka yanar yorgun yılkılar konuğu ömrümüzün dalında sararan yapraklar belki bekleyişlerdir yaşamak bekleyiş her şeyi sarar... her şey kabullenilmiştir ölüm kadar olağan önceden bilinircesine su-ateş-kül ve rüzgâr fırtınalar bile durağan o türküler ki bir başka söylenir dağ başlarında büyük yolculuklar arifesinde yarım bir şeyler kanar boşuna gidecektim biliyordun bir şeyler söyleseydin çiseleyen yağmurla bağlar kursaydın yüreğimize gitme kal deseydin bilmediğim yanlarınla gizemin aşikar olsaydı gece deniz bir de hüzün kanamasaydı kirpiklerinde suskunluğun olgunlaşan bir ağrı çatlattı kozasını en kör zamanda en azından dişlerini saplasaydın yüreğine belki yollar kavuşurdu bir zaman aramızda uçurum imkansızlıklar hicran noktasında ölmeseydik o anlar ki yeniden doğduğumuzda acı dölütünün ıslaklığı kaldı geriye şimdi ekim geldi ateşin kökleri var aşkın ve ışığın tohumları kurumuş yürek vadilerinden yorgun atlılar geçmekte gidişim sonradan infilak edecek biliyorum ağlayacaksın gecene dikenler batar bir zaman hüznünü bir yara gibi dağlayacaksın uykuya varır gibi sev bundan böyle belki mevsimler geçer de üstünden uyanamazsın... |
![]() |
![]() |
![]() |
#89 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12101
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Gece..Çay..Sen…
camın denizinden gül kırmızı akşam düşen içinden bulutlar geçen bir bardak çay sen.. bir bardak ince belli pürüzsüz sana dair ve senden sonra yıldız fırtınaları ay yağmurları sonra güneş suları çöl baharları ırmak dağları içmek senin içinde gözelerini delirmek gözlerinde sağılmak aşkın imbiklerinden deryama düş-sün düş iki can bir beden güzelim kısrağım efendim kölem gül ki canımın kasesinde tazelen sözün acze düşer ancak yaşanır bu dem rüzgar dağların su güneşlerin kişneyen çılgın bulut öpüşün yıldırım çöküşün dil kesen uçurumların düz dağların sarp ovaların gece çay sen okyanusun geçmesi iğne deliğinden dokunmamış bir zamanı yırtarız katışıksız ipekten som buluttan arı düşten bir coşku aklını yitirmiş kanatlanmış bir hüzün gel hadi gel hadi gel hadi gel ömrüme gönlüme çölüme demlen |
![]() |
![]() |
![]() |
#90 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12101
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Geçen Demlere Gazel
Eskitir yüzleri zaman -ne dilenci ne bey seçer Camlarda sararır akşam-geçer bu demler de geçer Hesabınla kitabınla kalırsan sen-giderim ben sesimi savurur rüzgâr-hayalim toz olur uçar Ayrılık ölüm yandaşı-bazan çok geç bazan erken Tırpanı aman dinlemez-can koparır coşku biçer Yüreğimde andaç olsım-gül gülüşün-ben giderken Yalnızken ısıtır beni-karanlıkta ışık saçar Ne sözüm var-ne de sitem-payıma düşen bir diken Göğ ekin gibi ayrılık –onu hangi tırpan biçer |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|