Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

Kızım Esel'e

KIZIM ESEL'E

seni hep ömrümce gözümden sakındım
üzüldüm,kırıldım sitemlerle yakındım
giderken ardından ağlayarak bakındım
gittiğin yerlerde sağlıcakla kalasın

minicik ellerinden öperek büyüttüm
diz üstü emeklerdin tuttum yürüttüm
yolunda,uğrunda ben ömrümü erittim
sen de çocuklarınla sağlıcakla kalasın

biriyle kavga etsen babacığım derdin
mama'nı,çorba'nı baba eliyle yerdin
büyüdün,geliştin dünya evine girdin
üstünde elbise gibi temiz ruhlu kalasın

ilk baba deyişinde üç gün uyumamıştım
hastalandığında gözümü yummamıştım
o peltek yarım sözlerine hiç doymamıştım
yine güzel sohbetinle tatlı dilli kalasın

baba ocağın olmasın ömrünce yasın
hanen bereketli,dolsun yabağın,tasın
unutma bizleri sağlık,hastalıkta sorasın
şimdi yeni yuvanda sağlıcakla kalasın

sana esel adını verdim,anlamıyla bal,sın
hiç aklıma gelmezdi biri kalbini çalsın
baba sevgisi hep yüreğinde kalsın
hayatında başarılar,sağlıcakla kalasın

29/11/2006

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

MAbet mi&İlim Mİ

allah ile kul arasına girilmez ise
bunca muhteşem mabet'ler neyin nesi
gizlice hak ile muhabbet var iken
neden bağırarak tüketiriz nefesi

nemize yetmiyor bir yerleri çevirip
temiz bir şekilde namaz kılmak
okullarda ilime ihtiyaç var iken
yakışmıyor sevap diye mabete yığılmak

hani kulun ibadeti gizli olurdu
gizlilik mabet içinde nasıl olacak
elbette ki allah,peygamber anlatılsın
ilim bilmeyen allah'ı nasıl bulacak

yaşlı gidemez diye mi üç-beş kişi için
her köyümüzde mutlaka camii olur
kar,kış salmayın uzaklara çocukları
isteyen istediği yerde namazgah bulur

zaman geçtikçe ilim yuvası değişti
şimdi mabet değil okullardır,okullar
varını yoğunu mabetlere değil
ilim yuvasına akıtır akıllı kullar

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

Melekmiydi Rumuzun

Ateşmiydi şimşekmiydi gönderdin üstüme.
Kaçamak bakışın aldı aklımı başımdan.
Dizlerine kapanıp aşk dilenirdim sende.
Utanmamış olsaydım ilerlemiş yaşimdan.

Ateşli bakişların ardındakı o hoş gülüşün.
Topukların nokta basıp da yürüyüşün.
Etek uçlarından tutarak da dönüşün.
Bir şeyler kopardı şu yanık döşümden.

Beyaz etek üstüne yakışmış siyah bluzun.
Kuğuları andırıyor şahaser omuzun.
Melekmiydi kendine taktığın rumuzun.
Rabbım çıkarmasın seni hiç düşümden.

Omuzlar üstüne sermişsin sarı saçları.
Hangi kudret kalemi çizdi keman kaşların.
Ahenk içinde dudaklarla burun uçları.
Böylesi güzellik eksik olmasın başımdan

İnce bel üstüne sarılmış siyah badi
Tutup kollaından desem sana hadi.
Dizlerinin dibinde olsaydım uslu kedi.
Sevdanı eksik etmezdim yazımdan kışımdan.

21,12,2006

[GooD aNd EvıL]

MICIRda OYun

Kaptırdık kendimizi mıcıra
Ya ALLAH kerim dönüyoruz
Yaş da ilerliyor yavaş-yavaş
Her türlü pislikleri görüyoruz

Hükümet-Hükümetlikten çıktı
İdare artık çetelerin elinde
Şapka düştükçe görünüyor
Lekeler oluşan kelinde

Şapka düşünce kel görünürdü
Şimdi altından pislik çıkıyor
Neler oluyor mıcır üstünde
İdareciler milleti yakıyor

Övündüğümüz Osmanlı torunu
Temiz kanına kan mı karıştı?
Herkesi mi? Soktunuz pislik içine
Güzel ülkeme pislik bulaştı

Pislik kokuyor güzel ülkem
Çiçekler kokuşan bahçeleri
Baş edemiyorsan yol ver
Bu ülkenin var hala seveni

Girme bahçeye Bahcivan değilsen
Ülkemin bahçesi talan oluyor
Mafya,Çete,Hırsızların
Tutanın elinde kar kalıyor


Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

MİKdAT BaL CEVaBEn


Ustasından ne gördük çıraktan görelim
Demezler halkın malı sahibine verelim
Varmısınız hesabını hep beraber dürelim
Onların soyu böyle,gücenme be üstat

Devlet malını her biri amuduyla götürür
Ülkemde kale olan fabrikaları satar bitirir
Bu halk bunları başımıza tekrar getirir
Milletimin hay’ı böyle gücenme be üstat

Baştakilerin rahatı yerinde görmez gerisini
Kendi soyu güvende düşünmez çeri’sini
Allah getirsin başımıza vicdanlı birisini
Acemilerin toy’u böyle gücenme be üstat

Türklük kan ağlıyor aldırmıyor kimse
Ülkem kan damarı koptu yapılıyor ense
Sorularımız cevapsız kalıyor nedense
Sistemin ray’ı böyle gücenme be üstat

İslamiyet adı altında maskelere bürünür
Çıkarları olunca halka ancak görünür
Oy zamanı yılan gibi alçaktan sürünür
Bunların huy’u böyle gücenme be üstat

Sen yılda bir kez ya gelir ya gelmezsin
Ülkemde oyunu yaşayan kadar bilmezsin
Bizler avuç açtıkça diyorlar ölmezsin
Vatandaşın pay’ı böyle gücenme be üstat


Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

Mor

gökkuşağını önüne serip,
seni mutluluk dağının,
zirvesine taşımak istesem
benimle mor menekşeden,
sarayıma girmek istermisin

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

Mustakim Olur

hep mabetler içinde aranır oldun
dünya aleminde bilmece oldun
hak diyen kulunun gönlüne doldun
seni bulan aşığın kalemi bol olur
gönülden gönüle mustakim olur

rab diyerek her yerde arar dururuz
aşkın dolarsa gönüle anca buluruz
sevgin yoksa içimizde nice oluruz
seni bulan aşığın sözü bol olur
güzel kalemlerde mustakim olur

evrenler toplansa gelse bir araya
camii,kilise,mabetler girse sıraya
muhabbet anında çıkarsın ortaya
seni bulan aşığın gönlü bol olur
sohbeti dinlenir,mustakim olur

bilmeden gevezelik eder konuşuruz
devri alemden göçer elbet buluşuruz
can ile canan gibi sarar kavuşuruz
seni bulan aşığın boynu kıl olur
yardım eder canlara,mustakim olur

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

Nasıl Çare Bula

sarı-sarı saçlarını savurdun sağa,sola
dolamak nasip olmadı,şu kırılası kola
çöle döndü bağrım,okyanus getir de sula
sulamazsan gönlümü,dert nasıl çare bula

sarı-sarı saçlarına yakışmış mavi toka
çözülmüş düğmeleri açılmış bağır yaka
kızardım yanarım döndüm batan ufuk'a
kollarımı sarmayınca,dert nasıl çare bula

sarı saçlar ucuna mavi boncuklar takar
gözlerin baktığı göze ateş düşürür yakar
tutamaz gönlüm aşkını, ırmak olur akar
bent çekmeyince önüne,nasıl çare bula

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

Nasıl sanırsın

yattığım yerde ihtiyacım var iken
yataklar bedenime oluyorken diken
haber bile vermeden terk eden sen
nasıl olurda ardından gelir sanırsın

ananı,babanı çok mu özlemiştin
nikah masasında ayrılmak yok demiştin
yatağa düşene kadar mı beni sevmiştin
nasıl olur da ardından gelir sanırsın

şimdi yavaş-yavaş ayağa kalkıyorum
haberler gönderirsin sıklaştı bakıyorum
artık evimi,ocağımı kendim yakıyorum
vefasızı nasıl gelir de alır sanırsın

Abdullah Özen

[GooD aNd EvıL]

NE Gerek VAR

papatya gibi açtımsa kalbinde
seviyor,sevmiyora ne gerek var
şarkı olup düşmüyorsam dilinden
feryat,figan,nâr'a ne gerek var

gül gibi açıyorsam tomurcukları
bülbül olup inlemeye ne gerek var
gönül kapını kapattınsa aşklara
son ses müziğe ne gerek var

balık gibi çark ediyorsam içinde
susuzluktan çatlamaya ne gerek var
nilüfer gibi dolduruyorsam gönlünü
zakkum aramaya ne gerek var

karanfil gibi kızattımsa yanağını
sümbüle çiçeklere ne gerek var
yudum-yudum içtinse aşkımı
başka içeceklere ne gerek var

manolya gibi koku saldımsa bahçene
kardelen olup yalnızlığa ne gerek var
biraz yüz verdik diye hemen şımarma
in tepemden azgınlığa ne gerek var

Abdullah Özen