www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee  

Geri Git   www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee > Forum > Eskiler (Arşiv)

Eskiler (Arşiv) Eski konular

 
 
Konu Araçları Görünüm Modları
Old 10-27-2007, 05:40 PM   #1
KoJiRo
Aşmış Üye
 
KoJiRo Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Dec 2006
Konum: KoCaELi
Yaş: 40
Mesajlar: 34,356
Teşekkür Etme: 21
Thanked 162 Times in 97 Posts
Üye No: 23848
İtibar Gücü: 8777
Rep Puanı : 54700
Rep Derecesi : KoJiRo has a reputation beyond reputeKoJiRo has a reputation beyond reputeKoJiRo has a reputation beyond reputeKoJiRo has a reputation beyond reputeKoJiRo has a reputation beyond reputeKoJiRo has a reputation beyond reputeKoJiRo has a reputation beyond reputeKoJiRo has a reputation beyond reputeKoJiRo has a reputation beyond reputeKoJiRo has a reputation beyond reputeKoJiRo has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan Arkası Yarın Bu Yağmurların...

Arkası Yarın Bu Yağmurların...




Gökyüzü tamamen kararmadı.
Oturduğum koltuktan uzayıp giden yolun hızla akışını görebiliyorum. Geride bıraktığım her kasabada senelerce yaşamışçasına hüzünle anılar gömüyor, yaklaşmakta olduğum her şehir sınırında ışığı bekleyen tohumlar gibi umutla anılar filizlendiriyorum. Ruhum da ki bu zamansız değişim; bedenim ruhumun peşinden sürükleniyor, nereye gideceğini bilmeden anlamsız bir rüyanın içinde dönüp duruyorum. Ve tüm bunları düşünürken yıllardır uzayıp giden bir yolculuğun ilk adımlarını atıyor, hiçte yabancısı olmadığım koltuktan anılara indirgenmiş her şeye el sallıyorum.

Yüzüm pencereye dönük.
Hava kararmış, ansızın belirip kaybolan sokak lambalarından başka bir şey görünmüyor. Cama çarpan yağmur taneleri camdan geçiyor hüzünlü bir şarkının en can alıcı mısraları gibi yüreğime saplanıyor. Ne zaman yağmuru seyretsem, içimi anlam veremediğim bir hüzün kaplar ve ne zaman yağmurla yüzleşsem en anlamsız hüzünler yüreğimi boğar. Kendimi, ayrılık üzerine yazılmış bir aşk öyküsünün tam ortasında buluyor, senaryosu çoktan belirlenmiş bu öyküyü mutlu sonla nihayetlendirmeye çalışıyorum.

Çocukluğum da sevmezdim yağmurları. Sokak da oynadığım en güzel oyunları, arkadaşlarımı alıp götürür, yetişkinlerin kurallarıyla oynanan bir hayatın kollarında bir başıma bırakıverirdi. Yağmur çoraplarımdaki nemden, paçalarımdaki çamurlardan daha çok sonu gelmeyecek bir ayrılığın başlangıcı demekti. Daha o zamanlar çökmeye başlamıştı çocuk yüreğime kasvetin ilk demleri. Belki kendimden çok yüreğimin bir köşesine sıkışıp kalmış ve hiç bir operasyonun sonuç vermeyeceği o kâbusu büyütüp durdum senelerce.
Yağmur şiddetini artırıyor, dipsiz bir kuyunun karanlıklarına terk etilmiş anılarımı su yüzüne çıkarmak istercesine devam ediyor. Uyku sersemliğinde yüze çarpan soğuk suyun neden olduğu irkilişten farklı bir yanı yok bu durumun. Nasılda davetsiz bir misafir gibi ansızın hayatımızın en orta yerine düşüyor. Ağırlamak zor bu misafiri. Hep zamansız yakalanıyorum bu misafire, hiç beklemediğim anlarda, henüz giyinmemişken, çıplak ve şemsiyem olmuyor elimde.
__________________
KoJiRo çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
 


Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir)
 

Yayınlama Kuralları
Yeni konu açamazsınız
Cevap gönderemezsiniz
Eklenti ekleyemezsiniz
Mesajlarınızı düzenleyemezsiniz

Kodlama is Açık
Smilies are Açık
[IMG] code is Açık
HTML code is Kapalı


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 12:57 AM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.