|
Serbest Kürsü Diğer bölümlere uymayan her konuyu bu başlık altında açınız.. |
|
Konu Seçenekleri | Görünüm Şekli |
06-24-2009, 11:12 AM | #1 |
Geçerken Uğradım
Kayit Tarihi: Jun 2009
Nerden: Tinos, Ellinikh Dimokratia
Yaş: 35
Mesajlari: 65
Teşekkür Etme: 0 Thanked 1 Times in 1 Post
Üye No: 83585
Rep Power: 1114
Rep Puanı : 885
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Bayan
|
Yüzleri Unutmayan İnsanların Sırrı Ne?
Birkaç yıl önce, arkadaşlarından biri bir partide odanın diğer tarafında
duran genç adamı işaret etti. Bayan Janett adama baktı ve “Onu tanıyorum, 4. sınıftayken aynı okuldaydık.” dedi. Bayan Janett şu an 38 yaşında ve o çocuğu en son çocukken görmüş, yani o görmeyeli yaklaşık 20 yıl olmuştu. Bu hikayeyi size neden anlattığımızı merak ediyor olmalısınız. Sizin de etrafınızda bir kez gördüğü yüzü bir daha unutmayan insanlar olabilir, hatta bu siz bile olabilirsiniz. Bunun nasıl olduğu son zamanlarda yapılan araştırmalara konu olmaya başladı. Dünyaca ünlü NY Times ise konuyu köşesine taşıdı. Nisan ayında yayımlanan bir araştırmada, Amerikan Harvard Üniversitesi bilim adamları Ms. Janett gibi yüzleri tanıma ve hatırlama konusunda esrarengiz bir yeteneği olan insanları tanımlamak için “süper-tanıyıcılar” terimini türetti. Harvard Üniversitesi’nde psikoloji alanında doktora sonrası araştırmacı olan Richard Russel: “Beynin yüzleri tanıma becerisi insandan insana farklılık gösterir: küçük bir azınlık diğerleri tanımakta tamamen yeteneksizken, “süper-tanıyıcılar” beyinlerinin yüz tanıma bölümünü son derece iyi bir şekilde çalıştırarak yüz tanıma konusunda olağanüstü bir kabiliyete sahiptir.” diyor. Dr. Russell tanıma yeteneklerini 4 konuda değerlendirmiştir. Bunların arasında Mr. Janett gibi kendilerini yüzleri tanıma konusunda hünerli olarak kabul edenler vardır. Bir testte, bu insanlara 56 fotoğraf verilmiş ve bu fotoğraflardaki ünlüleri tanımaları istenmiştir. Fakat fotoğraflar ünlüler meşhur olmadan önce ya da çocukken çekilmiştir fotoğraflardır. Bir diğerinde, bu insanlara tanınmamış yüzleri öğrenmeleri ve daha sonra bu yüzleri verilen bir dizi yüz fotoğrafından ve görsellerinden tanımaları istenmiştir. Bu fotoğraflar arasında profil fotoğrafları, kırpılmış fotoğraflar ve görsel açıdan bulanık ya da kirli diğer belirsiz görüntüler vardır. Dört konuda yapılan testlerin hepsinde mükemmele yakın sonuçlar alınmıştır. Dr. Russel, bunun herkesin yüzleri aynı yolla görmediğini ve aynı yeteneklere sahip olmadığını ileri sürdüğünü belirtiyor ve ekliyor: “Bu yetenekleri değerlendirebilmek güvenlik elemanlarını seçerken ve görgü tanıklarının dürüstlüğünü belirlerken önemli olabilir.” “Süper-tanıyıcılar” olarak tanımlanan kişiler, yüz körlüğü (prosopagnosia) adı verilen hastalığı olan insanların tam tersi olarak nitelendirilebilir. Size aktarabileceğimiz, yüz körlüğü rahatsızlığına sahip insanlar bazen her gün gördükleri aile üyelerini dahi tanımayabilmektedir. Yunancadaki yüz anlamına gelen“prosopon” ve bilgisizlik anlamına gelen “agnosia” sözcüklerinden gelen Prosopagnosianın dünya nüfusunun %2’sini etkilediğini ve doğuştan gelebileceğine ya da beynin hasar alması ya da inme sonucu oluşabildiğine inanılmaktadır. Amerikan Carnegie Mellon Üniversitesi’nde bilişsel sinirbilim profesörü olan Dr. Marlene Behrmann, yüz tanımasının hem aşırı derece karışık hem de hayati derecede önemli olduğunu belirtmektedir. Dr. Behrmann prosopagnosia hastalarında beynin alt bölgelerini bağlayan ve yüz tanımayı içeren yapısal dokuların uyumsuz olduğunu bulmuştur. Dr Behrmann, bu bölgelerin gerçekten önemli bir şeyi ve hatta belki de evrimsel olarak yaptığımız en önemli şeyi yapmamızı sağladığını söylüyor. “Arkadaşını ve düşmanını tanıman ve bunları hemen ayırt edebilmen gerekir” diyor ve ekliyor “Bu hayati bir önem taşır.”. Dr. Russell’ın araştırmasındaki katılımcıların içinde en yüksek puanları alan Ms. Janett, kalabalığın içinde ünlüleri kolayca seçebilen bir insan. Ms. Janett “Tanıdık bir yüz aramasam bile, bir şey yüzüme çarpıyor. Sanki bütün insanların çevresinde onlara bakmam için beni çeken bir aura var.” diyor. Yıllarca, kısa bir tanışmanın ardından karşılaştığında kendisini tanımayan insanların çok kaba olduğunu düşündüğünü belirtiyor ve ekliyor “Herkesle ilgili bütün detayları hatırlıyorum, arkadaşlarım benimle bazen dalga geçiyor. İnsanlar garip olduğumu düşünüyor.” Siz de 20 yıl önce gördüğünüz bir insanın yüzünü hatırlıyorsanız, sizi tanıyamayan insanların kaba olduğunu düşünmeyin. Kim bilir belki siz de “süper-tanıyıcılar” dan birisiniz. |
Bu Konudaki Online üyeler: 1 (Üye Sayisi : 0 Ziyaretçi Sayisi : 1) | |
|
|