Tam Sürümü Görüntüle : Football Manager 2006
jockeя
02-12-2008, 08:22 PM
Eidos ve SEGA'nın anlaşmazlık yaşadıktan sonra ayrılması dolayısıyla ayrı ayrı menajerlik oyunları çıkarmaya başlayan iki firmadan daha başarılı olan SEGA, Football Manager ismini alan yeni menajerlik oyunuyla biz futbol manyaklarına kaliteli bir menajerlik oyununun nasıl olacağını gösterdi. Oyunun 2006 senesini kapsayan Football Manager 2006 isimli sürümünün rehberini hazırlamak da biz oyunun müdavimlerine düştü.
Televizyonun karşısında veya stadyumda, bazen de radyo yardımıyla maçları takip ederken, kazanmasını istediğimiz takımın oyuncularına ve özellikle de teknik direktörlerine sürekli bir serzenişte bulunuruz, bir türlü adamları rahat bırakmayız. Burunlarını sümkürseler eleştiririz (bkz. Servet Çetin), yabancı bir ülkeye gitseler "Acaba kaçıyor mu?" dedikodusu üretiriz (bkz. Cristoph Daum'un Almanya ziyareti), liglerindeki 18 maçta hiç yenilgileri olmamasına rağmen kötü oynadıklarını iddia edip tek bir beraberlikte adlarına "Gitsin mi kalsın mı?" anketleri açarız (yine bkz. Cristoph Daum ve Fenerbahçe). Ancak hiç düşünmeyiz ki, onlar da insan; onların da burun temizlemek gibi ihtiyaçları var ve onların da bazen başarısız olmaları kaçınılmaz. Şimdi, tamamen gerçekçi veritabanı ve atmosferiyle Football Manager 2006 bize onların durumlarını gösteriyor. E hadi, sıkıysa daha başarılı olun! Ben de bu "durum anlama" oyununuzda sizlere yardımcı olmaya çalışayım. Öncelikle şunu söylemeliyim ki, Football Manager 2006'yı zaman bulmuş bir şekilde rahat rahat ilk defa oynayacağım. Daha önce kısaca üstünden geçip yeniliklere göz atarak incelemesini yazmıştım fakat şimdi geniş geniş oynayıp rehber hazırlama zamanı! O yüzden, ben de keyifli bir şekilde yeni bir sezon açarak oyunu oynayıp, aynı anda da neler yaptığımı sizlere anlatacağım. Hadi bismillah...
İlk olarak yeni bir sezon açmadan önce oyunun menüleriyle ilgilenelim. Football Manager 2006'da da aynı diğer menajerlik oyunlarındaki gibi klasik menü seçenekleri bulunuyor.
New Game: Yeni sezon başlatıp Football Manager dünyasına en büyük adımı atmamızı sağlayan seçenek. Daha sonra en uç noktasına kadar (umarım) ayrıntısına gireceğiz.
Load Last Game: Daha önce yeni bir sezon açıp oyunu kaydettiyseniz, son oyuna kestirmeden ulaşabileceğiniz load seçeneği.
Load Game: Eğer birden fazla kayıtlı oyununuz varsa ve Load Last Game ile açılan oyundan daha eski bir kayıtlı sezonunuzu oynamaya devam etmek istiyorsanız kullanmanız gereken seçenek.
Load Quick Start: "Ben hiç yarım saat yeni sezon açamam, zaten oyunu 10-15 yıl oynayıp genç yetenekleri de keşfedecek hâlim yok, oyunu tek ligle yarım sezonluk kabaca oynasam yeter bana!" diyenler için zaman kazandırıcı hızlı oyun seçeneği.
Network: İnternet üzerinde IP'lerle oyunu arkadaşlarımızla oynayabileceğimiz multiplayer modu. Oyuncu sayısını aşırıya kaçırmamanızı öneririm aksi takdirde fecî bir kasılma sizi bekliyor olabilir.
View Match: Daha önce oynamakta olduğunuz sezonunuzda yaptığınız maçları kaydetmeniz sonucu daha sonra bu bölümden izleyip arkadaşlarınıza artistlik yapabilirsiniz.
Preferences: Seçenekler. Burada biraz ayrıntıya girmekte yarar var sanırım...
-Language: Dil. Dil konusunda her şeyde olduğu gibi FM'de de İngilizce tercih ediliyor, ben de size oyunu İngilizce oynamanızı öneririm çünkü oyun en hatasız şekilde böyle oynanıyor. Çeşitli organlarca yapılan Türkçe yamaların oyunu bozduğu, hele hele sık rastlanmayan haberlerde resmen saçmaladığı bir gerçek.
-Currency: Para birimi. Biliyorsunuz futbolun en eğlenceli ve en gerekli olaylarından biri de oyuncu alım satımı, yani transferdir. E transferler de parayla yapıldığına göre ve bu konuda oyunda bayağı bir ayrıntıya girildiğine göre, oyunda kullanacağımız para birimini seçmek de en doğal hakkımız. Rumen Lia'sından Meksika Peso'suna, Pound'dan Türk Lirası'na kadar her türlü para birimi oyuna dahil edilmiş. Ben şahsen İngiliz Sterlin'i ve Pound ile oynamayı tercih ediyorum, Türk Lirası'yla oynayıp sıfırlarla boğuşmaya hiç niyetim yok.
-Date Format: Tarih formatı. gün/ay/yıl şeklinde ya da ay/gün/yıl şeklinde ayarlayabiliyoruz. Tercihim gün/ay/yıl'dan yana.
-Wages: Maaşların hangi düzenle ödeneceğini seçtiğimiz bölüm. Aylık, haftalık ya da yıllık olarak maaşları dağıtabilir ve alabiliriz. (Teknik direktörler de maaş alıyor.) Maç başına ücretin daha motive edici olduğuna inandığımdan, haftalık maaş sistemini kullanmanızı öneririm. (!)
-Temperature: Derece formatı. Celcius, Kelvin ya da Fahrenheit olarak kullanabiliyoruz, en alışkın olduğum değer olduğu için Celcius favorim.
-Height: Uzunluk ölçüsü birimi. Daha önce olmayan, FM 2006 ile FM evrenine giren bir özellik olan ağırlık ve uzunluk ölçülerinin kullanım nedenleri, artık oyuncuların ağırlıklarını ve uzunluklarını görebiliyor olmamız. Uzunluk ölçüsü birimleri olarak santimetre, metre ve fit bulunuyor.
-Weight: Ağırlık ölçüsü birimi. Kilogram, pound ve stone bulunuyor, alışkın olduğumuzu seçelim biz: Kilogram.
-Processing Fixtures: Oyun içindeki maç fikstürlerinin ne şekilde yükleneceğini seçiyoruz. Hızlı, yavaş, arkaplânda... Sisteminizle orantılı bir şekilde seçim yapmalısınız.
-Auto Save: Otomatik kayıt. Haftalık, aylık, yıllık, dört günde bir gibi zaman dilimlerinde oyuna otomatik kayıt yapmasını söyleyebilirsiniz. Otomatik kayıtın avantajı uzun süreli bir oynamadan sonra yersiz bir elektrik kesintisinin her şeyi alt üst etmesini biraz olsun engellemek. İşler kötü gidiyorsa ve kaybettiğiniz bir maçtan sonra autosave olursa, oyunu geri alamazsınız işte o zaman geçmiş olsun. Ayrıca seçenekler menüsünün sağ tarafından otomatik kayıdın ne şekilde olacağını da seçebilirsiniz.
-Continue Game TimeOut: 2 saniye, 5 saniye gibi kısa aralıklarla oyuna dönmek istiyorsanız kullanabileceğiniz özellik. Bana kalırsa zaman sınırlaması koymayın, boşluk olduğunda alabildiğine ilerlesin hayat.
-News Ticker Display: Haber geldiğinde ekranımızın köşesinde yanıp sönen "yeni haber" seçeneğinin yanma aralıklarının süresi. 2, 3, 4 saniye gibi seçenekler mevcut.
-Skin: Grafikleri tasarımdan ibaret olan oyunun tasarımının stilini, daha doğrusu rengini seçtiğimiz bölüm. Metallic olanlar favorimken, Chameleon, Cappuccino gibi seçenekler de mevcut.
jockeя
02-12-2008, 08:22 PM
Ayrıca menünün sağ tarafından maçların TV'de yayımlanıp yayımlanmayacağını, oyunun tam ekranda mı oynanacağını yoksa oyunun kısayolundaki özellikler bölümünün "hedef" kısmını "C:Program FilesSports InteractiveFootball Manager 2006fm.exe" -small_screen windowed şeklinde değiştirerek Windows penceresi şeklinde mi oynayacağınızı, oyuncuların profil ekranlarında resimlerinin olup olmayacağını, kayıtlı oyunların sıkıştırılıp sıkıştırılamayacağını, arkaplânda farklı farklı resimlerin mi yoksa hep aynı resmin mi olacağını ayarlayabilirsiniz. Bunların dışında bir de alt tarafta internet üzerinden çoklu oyunculu oyun oynamak isteyenleri ilgilendiren bir ayarlar kısmı bulunmakta, burda eğer arkadaşınızla birlikte kendi IP'nizi kullanarak online oyun oynamak istiyorsanız "Run as Server"ı işaretlemelisiniz. Seçenekler bölümünde değinmediğim "sound" kısmından da oyunda bulunan seslerin aşamasını "all" ya da "smart" şeklinde ayarlayabilirsiniz. Seçenekler bölümünü tamamladık, biraz nefes alıp ana menüdeki bölümleri özetlemeye devam ediyorum.Check For Updates: Yeni çıkan oyunların bazılarında yer almaya başlayan bu seçenek sayesinde oyunun resmî internet sitesi olan www.sigames.com'a giderek güncelleştirmeleri kontrol edebiliyoruz. Ben yazıyı hazırladığım sırada v6.0.2 yayımlanmıştı.
Credits: Böyle geniş içerikli mükemmel bir oyunu yapanların ismini öğrenmeyeceğiz de Semra Hanım'ın soyadını mı öğreneceğiz?
Quit: Hımm bu ne işe yarıyor acaba oyundan çıkmaya olmasın?
Menülerimiz bu kadar, şimdi gazımızı almış bir şekilde "New Game"e tıklayarak yeni sezon açıyoruz!
New Game'e tıkladıktan sonraki kısa yüklemenin ardından hangi ligleri ve takımları seçeceğimiz ve veritabanının genişliğinin ne olacağı soruluyor, ben İngiltere Ligi, Türkiye Ligi ve İtalya Ligi'ni seçiyorum. Ayrıca veritabanını geniş yapalım ki genç yetenekleri keşfetme konusunda imkânlarımız sınırsız olsun. Oyuncu isimlerinin gerçek olup olmayacağını ve ayrıntıların ne seviyede olacağını da belirledikten sonra, uzun bir yükleme sürecine giriyoruz. Biraz uzun sürebilir, aman sinir stres yapmayın gözünüzü seveyim.
Yükleme süresi sona erdikten sonra kendimize bir profil oluşturuyoruz. Bakın ben ne yaptım:
İsim: Yasagh
Soyad: Atagoo
Milliyet: Türk
Doğum tarihi: 05/03/1990
Yöneteceği takım: Fenerbahçe
Favori takım: Chelsea
Ve oyun...
Kadromuz önümüze geldi, şimdi yönetmemiz gereken koca bir takım (e tabiî koca: Fenerbahçe) ve disiplin altında tutarak başarıdan başarıya koşturmamız gereken oyuncular var. İlk olarak, henüz kamp dönemine girmemiş olan futbolculara iyi bir kondisyon yükleme programı hazırlayıp onları sezona hazırlamalıyız. Atlayalım antrenman ekranına...
jockeя
02-12-2008, 08:22 PM
ANTRENMAN
Sezon öncesi yaz antrenmanlarında, daha doğrusu "Pre-Season" antrenmanlarında takımın pestilini çıkarmaya yönelik ağır antrenman yaptırarak oyuncularınızı zorlu bir lige hazırlamanız başarı açısından en mâkul yöntemdir. Ayrıca sezon öncesi antrenmanlardan daha iyi verim alabilmek için her mevkîye ayrı ayrı antrenman programları hazırlamanız pratik olur. Tabiî ayrı ayrı programlar hazırladıktan sonra o programlara uygun olan koçları atamazsanız ve o mevkide oynayan oyuncuları o programa taşımazsanız, tüm çabanız boşa gider. Bu arada, antrenman programlarını hazırlarken oyuncularınıza çok yüklenmemeye, çok da serbest bırakmamaya dikkat edin. Çok yüklendiğiniz takdirde sezonu sakatlık döneminden çıkamamış oyuncularla açmak zorunda kalırsınız, çok serbest bıraktığınız takdirde ise ilk 1-2 maçınızda alacağınız başarısız sonuçlardan sonra tıpış tıpış evinize dönersiniz. Antrenman programı hazırlarken ne derecede yapılacağını (sırasıyla none, light, medium, high, intensive) seçeceğiniz kategoriler ise şöyle:
Strength: Güç ve dayanıklılık. Hangi mevkîde oynarsa oynasın her futbolcunuza yaptırmanız gereken bir antrenman.
Aerobic: Egzersiz. Aynı strength gibi her futbolcunuzun sakatlanmamak için ihtiyacı olan program.
Goalkeeping: Kalecilik. Kalecilere en az "high" seviyede uygulamanız gerekir.
Tactics: Taktik! Her futbolcuya, özellikle de atak oyuncularına tabiri caizse ezberletmeniz gereken program.
Ball Control: Top kontrolü. Görevi takıma pas dağıtmak olan orta saha oyuncuları başta olmak üzere tüm futbolculara uygulamanız top kayıplarının aza indirgenmesi açısından iyi olur.
Defending: Savunma. Savunma oyuncularına üst düzey, diğer oyunlara ise hafif uygulanması yararınızadır.
Attacking: Defending'in tam tersi diyebiliriz. Atak oyuncularına fazlaca vermeniz gerekirken, savunma hattındaki futbolculara çok yüklenmenize lüzum yok.
Shooting: Şut. Atak oyuncularına kesinlikle ve kesinlikle çok çalıştırmanız gereken shooting oyunda kilit bir noktada. Biliyorsunuz, golün anahtarı şuttur.
Set Pieces: Duran top çalışması. Serbest vuruş, köşe vuruşu, penaltı ve dahası... (Irmak Çakmak'a uyarısından dolayı teşekkür ederiz, yazının genelinde mevcut olduğu gibi burda da bir hata söz konusuydu.)
Antrenman programı hazırlarken altta gördüğünüz "workload" seviyesi ise oyunculara yüklenme seviyeniz denilebilir. Programı çok zor yaptığınız takdirde bu seviye de hat safhaya ulaşacaktır ve bir süre sonra programı daha fazla zorlaştıramayacaksınızdır. Ayrıca sezon içindeyken, maç yoğunluğu dolayısıyla oyuncularınıza fazla yüklenmemeye dikkat edin. Bunların yanı sıra, arada sırada yorulan oyuncularınızı "rest" hâle getirip dinlendirmeyi de ihmal etmeyin. Şunu da ekleyeyim, dilerseniz henüz genç olan körpe oyunculara yeni mevkîlerde oynama özellikleri kazandırabilirsiniz. Unutmayın, 28 yaşına kadar her futbolcu eğitilebilir derecede oluyor. Bunu da hazırladığımız antrenman programlarına futbolcuları atarken "New Position" bölümüne oyuncunun kazanmasını istediğimiz mevkîyi belirterek yapıyoruz.
Antrenman bölümü bu kadar. Bizim isteğimiz dışında fikstüre yerleştirilmiş olan yakın tarihteki hazırlık maçlarını menümüzün sağ tarafından "fixtures" seçeneğine girip iptal etmek istediğimiz maçı seçerek "cancel friendly"e tıklayarak iptal ediyoruz. Ben şimdilik oyuncularım henüz hazır olmadığı için iptal ediyorum fakat daha sonra yeni hazırlık maçları koyarak lig başlamadan önce en azından dört hazırlık maçı yapacağım. Hazırlık maçı ayarlarken isterseniz takımınızı farklı bir ülkeye tura da gönderebilirsiniz, ki buna güzel Türkçemizde hazırlık kampı deniyor. Ayrıca "arrange friendly" bölümünden hazırlık turnuvaları da oluşturabilirsiniz, hâtta ortaya para bile koyabilirsiniz. Efes Cup hesabı...
jockeя
02-12-2008, 08:22 PM
TRANSFERDaha sezon başlamamış, takımda eksik gedik var ve kesinlikle oyuncu almanız gerekiyor! O zaman ne yapacaksınız, hemen üst menüden "manager/player search"e geleceksiniz ve isteklerinize uygun oyuncuyu bulmaya koyulacaksınız. Bu sayfada oyunda bulunan tüm oyuncuları görebilirsiniz, hepsine bakmak normal bir insanın yapabileceği türden bir iş olmadığı için sağ üst köşede bulunan "filter"ı kullanarak istediğimiz niteliklere uygun futbolcuları çıkaracağız. Oyuncu aramanın bir başka yolu da sağ menüden "search/scouting"i seçmek ve arayıcı koçlarınızı sağa sola gönderip bize isteklerimiz doğrultusunda iyi futbolcular getirmelerini söylemek. İsteklerinize uygun bulduğunuz futbolculara teklif yapmak için ise beğendiğimiz oyuncunun ismine sağ tıklıyoruz ve "make an offer" diyoruz. Mesela ben Fenerbahçe'nin 13.000.000€'lik bütçesiyle bir örnekleme yaparak transferleri nasıl gerçekleştirdiğimizi anlatayım.
Öncelikle takımımızda ne gibi bir eksik olduğuna bakıyoruz. Hımm..Mehmet Yozgatlı ve Serkan Balcı dışında hiçbir mensubu olmayan sağ kanada iyi bir futbolcu bulmak mantıklı olur mesela. Hemen oyuncu arama bölümünden "filter"a tıklıyoruz ve "customize" bölümünden istediğimiz özellikleri, yani sağ kanat orta sahayı seçiyoruz. Eğer isterseniz buradan yaş, kilo, ana dil, milliyet gibi ayrımlara da girebilirsiniz. Ayrıca parasal konuda pazarlığa girecek durumda değilseniz ve direkt istenen fiyatı önerdiğinizde teklifiniz kabul edilecek bir transfer yapmak istiyorsanız "transfer status" bölümünden "transfer listed"ı seçerek satılmak istenen oyuncuları görebiliyorsunuz. Ben ilk arayışlarımda "contract status" bölümü "unattached" yaparak bonservisi elinde olan kaliteli futbolcularla anlaşarak bonservis bedelinden kurtulmaya çalışıyorum. Bunu başaramazsak, gözümüze kestirdiğimiz makul bir futbolcuya teklif sunmalıyız. Mesela ben Lee Bowyer'ı gözüme kestirdim ve hemen profiline girerek gayet iyi bir futbolcu olduğu konusunda kendimden emin oldum. Daha sonra hemen sağ alt köşeden "make an offer"a tıklayıp teklif yapmaya yeltendim. Oyuncu transfer listesinde olduğu için hiç kasmaya gerek kalmadan direkt sunulan 2.200.000€'lik fiyatla teklif yaptım ve cevap için beklemeye koyuldum. Teklif yapma ekranında, karşı takıma sunabileceğimiz teklif alternatifleri ise oldukça geniş. Oyuncuyu kiralayabilir veya direkt satın alabilirken, istersek 3-4 haftalık deneme antrenmanlarına da çıkarabiliyoruz. Hâtta ön sözleşme yapmak ve "co-ownership" denilen ortak kullanıma girmek de elimizde. Teklifimizin ne zaman iptal olacağını, pazarlığa açık olup olmadığını, karşı tarafın en geç ne zamana kadar cevap vermesi gerektiğini belirtebiliyoruz. Ayrıca "additional fees" bölümünden teklifi taksitlere bölebiliyoruz, ya da yüzdeli ödemeye geçebiliyoruz. Bu tip ayrıntılar teklife verilecek olan cevabı direkt fazla etkilemiyor, bizim parasal sorunlarımızla ilgili daha rahat olabilmemizi sağlıyor. Mesela 2 sene sonrasında ulaşmayı plânladığınız bütçe ile ancak alabileceğiniz bir futbolcuya teklif sunarken kulübüne bonservis bedelini 2 yıllık bir taksit ile ödemek istediğinizi bildirebilirsiniz. Ayrıca bu bölümden teklifi daha cazip hâle getirmek için oyuncunun attığı gol sayısıyla doğru orantılı bir fiyatı karşı kulübün sözleşmesine ekleyebilirsiniz. Milli takımda 20 kere forma giydiği takdirde 50.000€ gibi... Bunların dışında, kendi takımınızda pek de ihtiyacınızın olduğunu düşünmediğiniz futbolcularla almak istediğiniz futbolcu arasında takasa girebilirsiniz ancak şunu belirteyim, takas yapmak oldukça zor. Karşı kulüp vermek istediğiniz oyuncuyu istemeyebiliyor, vermek istediğiniz oyuncu gitmek istemiyor, almak istediğiniz oyuncu önerdiğiniz kontratı beğenmiyor... Bir sürü iş.
Renklerimize bağlamak istediğimiz futbolcuya teklif sunduktan sonra ise beklemeye koyuluyoruz. Bu arada ben cevap gelene kadar satmak istediğiniz bir futbolcuyu nasıl listeye koyacağınızı kısaca belirteyim. Satmak istediğimiz futbolcunun ismine sağ tıklıyoruz, "transfer status"a geliyoruz, "set transfer status" diyoruz ve listeye koyuyoruz. Aynı şey kiralık listesine koymak için de geçerli. Ayrıca yine burdaki menüden "Offer Club" seçeneğini kullanarak elimizde kalan futbolcuları diğer kulüplere belirlediğimiz bir fiyat ile kakalamaya çalışabiliyoruz. Bazı futbolcuları ucuza vermenize rağmen hiçbir takım almayınca sinirlenmeyin, oyuncuyu serbest bırakın gitsin. Yalnız bu durumda yüklü bir tazminat ödemeniz gerekebilir, klübünüzü batırmamaya da özen gösterin. Dönelim daha önce teklif yaptığımız transferin durumuna. Teklifimize olumlu cevap geldiğinde, oyuncuyla bir kontrat imzalamamız gerekiyor ve bir kontrat öneriyoruz. Önereceğimiz kontratta oyuncunun takım için ne kadar önemli olacağını (first team, key player..) seçmemiz trasnferin gerçekleşmesi açısından çok önemli. Çünkü burda seçeceğimiz kademeye göre oyuncuya maaş ve prestij veriliyor. Örneğin "key player", yani anahtar futbolcu derseniz oyuncu hemen tavlanıyor fakat düşük bir kademe belirlerseniz maaş da doğru orantıda düşeceği için oyuncuyla anlaşmanız zorlaşıyor. Luis Figo, Zinedine Zidane, Ronaldinho gibi futbolcuları alacak olursanız key player'ı seçmekten başka şansınız yok. Yine kontrat imzalama ekranından futbolcunun part-time mı yoksa tam zaman mı oynayacağını, anlaşma bedelini ve kontratın bitiş tarihini ayarlayabiliyoruz. Ayrıca, oyuncuya asist ve gol bonusları da verebiliyoruz. Kanat oyuncularına asist bonusları verdiğiniz takdirde gazı yedikleri için daha başarılı olacaklardır ancak bir savunma oyuncusuna gol bonusu verirseniz herif para kazanmak için görev yerini terk eder, siz de teknik direktörlük koltuğunuzu terk edersiniz. Her neyse, belirlediğiniz şartlardaki kontratı da futbolcuya sunduktan sonra imzalaşma için beklemeye koyuluyoruz. Burda değinmemiz gereken bir başka nokta da, transfer sezonları ve "work permit" olayı. Sezonlarda her yıl biri ocak aylarında biri haziran aylarında olmak üzere iki transfer mevsimi oluyor. Transfer mevsimleri dışında alınan oyunlar hem takımla uyum ve antrenman konusunda problemler yaşarken, hem de lisans konusunda sıkıntılar çıkarabiliyor. Her yıl Şampiyonlar Ligi, UEFA Kupası gibi Avrupa takımları arasındaki organizasyonlara kayıt tarihleri olduğu için ve bu tarihlerde tüm kadronun ismi verildiği için, kayıt tarihinden sonra takıma dahil olan futbolcular o dönem Avrupa'da forma giyemiyor. Ayrıca sezon arasında, ocak ayı transfer mevsiminde alınan futbolcular da eğer bir önceki dönemde Avrupa'da oynamışlarsa sizin takımınızdayken o yıla mahsus olmak üzere o tip organizasyonlara katılamıyorlar. "Work permit" denilen kıl olay ise, kulübünden maaşını almasına rağmen henüz o maaşa karşılık gelen çalışmayı yapmamış olan futbolcularda çıkan bir sorun. Örneğin 3 aylık maaş alan bir futbolcuyu siz satın aldığınızda, futbolcu bu 3 ayı tamamlayana kadar kulübünü terk edemiyor. 3 ay geçtikten sonra da Avrupa'ya kayıtlar yapıldığı için "Cafer bez getir!" moduna girmek zorunda kalıyorsunuz.
Oyuncu satma konusunda da işin inceliklerine dikkat etmeniz gerekir ki en kârlı anlaşmayı sağlayabilesiniz. Örneğin Fenerbahçe'den Tuncay Şanlı, Avrupa kulüplerinin gözdesi durumunda ve sürekli teklif alıp duruyor. Öyleyse ne yapmalı, Avrupa'da forma giymezse mutsuz olması kaçınılmaz olan Tuncay'ı en iyi fiyat ve şarta satmalı! Milan, Juventus, Chelsea, Bayern Munih... Hepsinin tekliflerini tek tek alın ve hep en yükseği kabul edin. Ancak dikkat edin, en yüksek verene de hemen satmayın. Teklifi kabul edin, daha sonra tam anlaşma sağlacakken "delay" diyerek erteleyin ve daha iyi teklifler bekleyin. Yalnız dikkat edin, çok da ertelemeyin çünkü transfer mevsimi kapandığında tüm teklifler iptal oluyor. Ne demişler, fazla naz âşık usandırır. Şunu da belirteyim, transfer yaparken yabancı sınırlaması olan bir ülkede (İspanya, Türkiye vb.) oyunu oynamaktaysanız yabancı futbolcu konusunda har vurup harman savurmayın. Bakın mesela demin Lee Bowyer ile anlaştım fakat o da ne, kadroda altı yabancı varmış ve dolayısıyla anlaşma sağlanamıyor.
Peki, yeni futbolcu aldık, ancak ülke değiştirme nedeniyle ve ailesel problemleri nedeniyle bir futbolcu takımımıza uyum sağlayamadı, ne yapacağız? Bu tip futbolculara en iyi çözüm kendisini kısa süreli "vatan hasreti giderme" seferlerine yollamak. Bu da işe yaramazsa, ondan umudu kesmeniz sizin için en faydalısı olacaktır, çünkü bozuk moralli futbolcudan hayır gelmez.
Bu kadar açıklamadan sonra sizden Hakan Bilal Kutlualp kalitesinde transfer bombaları bekliyorum, hadi şimdi taktik ekranını inceleyelim...
jockeя
02-12-2008, 08:22 PM
TAKTİK
Bir teknik direktörün en önemli işi, takımı maçı kazandıracak taktiğe adapte etmektir. Daha da önemlisi, maçı kazandıracak taktiği üretmek. FM 2006'da, kendimiz taktikler oluşturabildiğimiz gibi oyunda bulunan hazır taktikleri de kullanabiliyoruz. Ben şahsen çoğunlukla savunma dörtlüsünü bozmayıp bir de ön libero kullanırım, orta sahada ofansif bir oyuncu bırakırım, sağ ve sol kanatlarda da koşu yolları forvete kadar uzatılmış oyuncular kullanırım. İleri uçta da iki adet forvet barındırmayı ihmal etmem ki daha rahat gol atabilelim.
Taktiklerimizi eğer düşük kalitede bir takımla oynuyorsak konuk takım ve ev sahibi olduğumuz maçlar için ayrı ayrı düzenlememiz avantajımıza. Örneğin kendi sahamızdayken iki forvet oynuyorsak, deplasmandayken forvet oyuncularından birini orta saha olarak oynatıp daha güçlü bir direnme hattına sahip olabiliriz. Fenerbahçe gibi üst düzey bir takımın başındayken de Türkiye Ligi'nde ayrı, Şampiyonlar Ligi'nde ayrı taktikler uygulayabilirsiniz. Ben öyle yapıyorum ve gayet de başarılı oluyorum mesela. Taktik belirlerken dikkat etmemiz gereken en önemli özellik, taktiğe göre oyuncu değil, oyuncuya göre taktik ayarlamak. Siz oturup da 3-4-3 taktiğini tek forveti bulunan vasat bir takımda uygulamaya çalışırsanız, yanarsınız. O yüzden elinizde bulunan oyuncuları kullanarak güzel bir taktik yaratmalısınız, veya illa ki belli bir taktik üzerinde yoğunlaşacağım diyorsanız transferlerinizi ona göre düzenli bir şekilde yapmalısınız. Kadromuzu gözden geçirip bize uygun olan bir taktik yarattıktan sonra, takımın geneline ve oyunculara tek tek vereceğimiz görevlere geçiyoruz. Taktik ekranının üstünde "view" seçeneğinden ulaşabileceğimiz "Team Instructions" ve "Player "Instructions" bu görevlendirmeyi yapacağınız yerler. İlk olarak takımın geneline vereceğiniz görevleri gözden geçirirsek:
-Mentality: Oyun felsefesi. Ben Fenerbahçe'nin Anelka, Tuncay, Alex, Nobre, Zafer Biryol gibi futbolcularını altıma çektiğim için çoğunlukla atak oynamayı tercih edeceğim fakat Şampiyonlar Ligi maçlarında "normal" oynamayı düşünüyorum, gayet de iyi bir seçim yapıyorum. Düşük kalitede takımlarla büyük takımlara karşı oynarken de çok fazla kendi sahanıza kapanmamanızı öneririm, aksi takdirde mağlubiyet kaçınılmaz olur.
-Creative Freedom: Yetenekli futbolcuların yaratıcı hareketler yapma sıklıkları. Şova yönelik bir seçenek olmasıyla birlikte mükemmel paslar sonucu net gol pozisyonları yakalamanızı sağlayabilir. Alex'in ince ara pasları gibi. Fakat bu özelliğin avantajı olduğu kadar dezavantajı da var, o da yoğun yaşanabilen top kayıpları. O yüzden siz oyuncu kalitenize göre bu seçeneği ayarlarsanız en iyisi olur.
-Passing Style: Adı üzerinde, pas stili. İngiltere Ligi'nde oynuyorsanız size gönül rahatlığıyla uzun pasları, Almanya'daysanız kısa pasları öneririm ancak Türkiye Ligi gibi ne idüğü belirsiz liglerde "mixed", yani karışık pasları kullansanız hiç fena olmaz.
-Tempo: Yine adı üstünde, oyun temponuzu ayarlıyorsunuz. Kaybetmekte olduğunuz bir maçın ikinci yarısında kesinlikle üst düzeye çıkarmanız gereken bir seçenek.
-Width: Takımın sahaya yayılışı. Sahayı parsellemek denilen olay bu şekilde yapılıyor. Oyuncuların arasını dar veya geniş tutabiliyoruz. Çabuk alan doldurabilen kaliteli oyuncularınız bulunuyorsa sahayı parsellemek açısında aralarını biraz geniş bırakabilirsiniz ancak dikkat edin, geniş alanda adam kaçırmak çok kolay.
-Closing Down: Press, yani baskı uygulama derecesi. "Rakip takımı savunmadan çıkarmamak" gibi övgü dolu sözlerle bahsedilebilmeniz için bol bol press yapabilirsiniz ancak çok fazla baskının yorucu olacağını ve dolayısıyla oyuncuların oynama sürelerini kısacağını da hesaba katın. (Irmak Çakmak'a uyarısından dolayı teşekkür ederiz, yazının genelinde mevcut olduğu gibi burda da bir hata söz konusuydu.)
-Time Wasting: Önde olduğunuz zorlu maçlarda oyuncuların ağır davranarak zaman geçirmeleri istiyorsanız kullanmanız gereken özellik. Eğer gerideyseniz ise sonuna kadar kapatsanız iyi olur. Tabiî tüm bu değişiklikleri maç içinde taktik ekranına girerek yapıyoruz. Onu da belirtmiş olayım, eğer gerçekten başarılı olmak istiyorsanız ve maçı çeviren dahî Daum olmak istiyorsanız arada sırada taktik ekranına dönerek maçları yarıda bölmek zorundasınız. Ya da maç başında rakibinizi iyi analiz edip sağlam çıkın maça, orası size kalmış ancak maç ortasında taktiksel değişiklikler yapmanın oyunun gidişatını değiştirdiğini görmek hem gurur verici bir şey hem de gerekli.
-Defensive Line: Savunma hattınızın orta sahaya olan uzaklığı. Bu seçeneği de takımınızın kalitesine güveniyorsanız ve ofansif oynuyorsanız orta sahaya yakın olarak ayarlayın. Ancak şâyet savunma oyuncularınız yeteri kadar profesyonel değilse, adam kaçırmalar ve bol bol kaleciyle karşı karşıya pozisyon yemeler olabilir.
-Tackling: Top çalma seviyesi. Bir bakıma da press özelliği taşıyor. Bunu çok aşırıya kaçmadığı sürece yüksek tutmaya bakın, düşük tuttuğunuzda rakip takım üstünüze rahat rahat gelebilir; çok yüksek tuttuğunuzda ise serbest vuruşlardan ve kartlardan dolayı başınız ağrır.
-Focus Passing: Özel paslar. Çok kaliteli futbolcuların bulunduğu bölgelere veya rakibin zayıf olduğunu düşündüğünüz bölgelerine bu özellik sayesinde daha çok pas atılmasını sağlayabilirsiniz.
-Marking: Markaj. Alan savunması ve adam adama savunma yapabileceğiniz oyunda benim size önerim etkili futbolcuları bulunan takımlarla oynarken üst düzey atak oyuncularına adam adama savunma uygulatırken vasat takımlara karşı alan savunması yapın. Yalnız dikkat edin, bazı taktikleriniz çelişmesin. Mesela oyuncularınızın arasını geniş bırakıp da adam adama savunma yaparsanız işiniz bayağı zorlaşır.
-Set Piece Marking: Duran topların kullanımı sırasında yapılan savunma. (Irmak Çakmak'a uyarısından dolayı teşekkür ederiz, yazının genelinde mevcut olduğu gibi burda da bir hata söz konusuydu.)
-Target Man Supply: Team Instructions ekranının biraz altından seçebileceğiniz target, yani hedef oyuncunuzun ne tarafına doğru pasların atılacağını seçtiğiniz bölüm. Şâyet hedef oyuncunuz Hakan Şükür ise kafasına yönlendirmeniz, geniş alanlarda etkili olan Nicolas Anelka ise koşu yollarına doğru yönlendirmeniz mantıklı olur.
-Tight Marking: Sıkı markaj. Savunma konusunda sineğin suyunu çıkarmak diye buna denir. İyice kapanmak istiyorsanız işaretleyin, ama ben almayayım. Ha belki 3-0 önde olduğum bir Şampiyonlar Ligi maçında Liverpool'a karşı işaretleyebilirim de bazı İtalyanlar gibi keriz durumuna düşmem.
-Use Target Man: Biraz önce bahsettiğim hedef adamı kullanıp kullanmayacağımızı seçiyoruz.
-Use Playmaker: Alex De Souza, Zinedine Zidane gibi orta saha oyuncularını görevlendirmekte şüphe duymanıza gerek olmayan oyun kurucu görevlendirmesi. Açıkçası ben sakatlanmalarda takımın tüm düzeni çökmesin diye oyun kurucu kullanmaya pek yanaşmıyorum ancak elinizde çok kaliteli orta saha oyuncuları varsa kullanmanız takım organizasyonları açısından yararınıza olacaktır. Galatasaray ile oynuyorsanız Sabri'yi oyun kurucu olarak kullanmayın mesela.
-Play Offside: Offside taktiği kullanıp kullanmayacağınızı belirttiğimiz bu seçeneği eğer iyi ve uyumlu bir savunma hattına sahipseniz kullanın. Ancak adam adama savunma yapmaktaysanız pek tavsiye etmiyorum, alan savunması kullananlar için daha az riskli bir taktik.
-Counter Attack: Savunmaya kapanmış takımların tek gol umudu olan hızlı hücumları nerede ne zaman kullanmanız gerektiğini siz zaten futbola ilgileniyorsanız çok iyi biliyorsunuzdur, benim açıklamama gerek yok. Zaten "savunmaya kapanmış takımların tek gol umudu" diyerek açıklamış oldum, o zaman uzatmanın âlemi yok.
Bu ekranın altında gördüğünüz "Set Pieces" menüsünden ise köşe vuruşlarının ve serbest vuruşların ne şekilde kullanılacağını seçiyorsunuz. Alex gibi kadife ayaklı bir futbolcuya sahip olduğum için ben bunları Alex'e bıraktım, ancak kaz kafalı futbolcularınız varsa siz kendiniz belirli yerler belirleyin derim.
Gelelim "Player Instructions"a. Bu bölümde de aynı genel taktiklerde bulunan seçenekler bulunuyor ancak bunları daha ayrıntılı şekilde belirtiyoruz. Genel taktik verme ekranında olmayıp da özel taktik ekranında bulunan seçenekler ise aşağıdaki gibi. Bu arada tüm bu özel seçenekler her oyuncuya ayrı ayrı sol taraftan seçilerek veriliyor, eğer böyle ayrıntılarla uğraşmak işinize gelmiyorsa özel taktik verme ekranının üstünde yer alan "Set to" bölümünden mevkîlere göre taktikleri dağıtabilirsiniz. Fakat bunlar sizin istediğiniz taktiklere direkt uymayabiliyor, o yüzden önerim oturun yarım saat kendiniz uğraşın bunların üzerinde. Şunu da unutmayın, takım içerisinde yaptığınız taktiksel ve kadrosal değişiklikler bu özel taktikleri bozabiliyor. Onun için sürekli tetikte olun ki bir sakatlık çıkmasın. Neyse, işte genel taktik ekranında olmayıp da özel taktik ekranında olan seçenekler:
-Forward Runs: İleriye çıkma sıklığı. Kafa vuruşlarında etkili olan savunma oyuncularına kornerlerde ileriye çıkıp gol aramaları için uygulayabileceğiniz bir özellik. Kaleciye uygulayayım demeyin, oyunun sanal belleği yüksek olsa da arada kaynayan salak kaleciler de bulunabiliyor; kaleyi boş bırakıp gol yemeyin.
-Run With Ball: Topla birlikte yürüme sıklığı. Çalım özellikleri yüksek olan futbolculara uygulayabilmenizde sakınca olmayan bu özelliği siz siz olun savunma oyuncularına uygulamayın, gole davetiye çıkarmayın.
-Long Shots: Uzak mesafeden şut çekme sıklığı. Özellikle şut çekme yeteneği yüksek olan oyuncuların sık sık şut çekmesini söylemeniz, gol bulma açısından avantajınıza olacaktır. Fakat şut konusunda ayağı pek de elverişli olmayan futbolcular için uygulamaya pek yanaşmayın, topu dağlara taşlara gönderip pozisyonları birer birer harcama konusunda üstlerine olmuyor. Hayır sıkılmak, utanmak, vazgeçmek de yok heriflerde ha..
-Through Balls: Direkt pasların yapılma sıklığı. Yine kalite olayı.
-Cross Ball: Orta yapma derecesi. "Pivot oyuncuyu sağlam ortalarla besleme" geyiğini ortaya çıkarmak istiyorsanız kanat oyuncularınıza bol bol uygulatmalısınız. Hele hele forvette Hakan Şükür gibi bir pivotunuz varsa. ((Bu bilgi için "Irmagh" isimli kullanıcımıza teşekkür ederiz. Bir günde rehber hazırlarsam böyle olur, "çapraz koşu" olarak lanse etmişim cross'u!)
-Cross From: Oyuncunun bol bol orta yapmasını söylediyseniz, ortaların hangi bölgeye doğru olacağını da belirtmelisiniz ki ortalar meçhulde kalmasın. Gol çizgisine doğru, dış bölgelere vs. (Bu bilgi için "Irmagh" isimli kullanıcımıza teşekkür ederiz. Bir günde rehber hazırlarsam böyle olur, "çapraz koşu" olarak lanse etmişim cross'u!)
-Cross Aim: Ortaların özel birine yapılıp yapılmayacağı ve kime yapılacağı. Pivot oyuncunuza, yani target man'inize olabilir mesela. (Bu bilgi için "Irmagh" isimli kullanıcımıza teşekkür ederiz. Bir günde rehber hazırlarsam böyle olur, "çapraz koşu" olarak lanse etmişim cross'u!)
-Swap Positions: FM serîsine bu sene eklenen Swap Positions özelliği sayesinde iki oyuncunuza oyun içinde yer değiştirmelerini söyleyebilirsiniz. Örneğin iki kanatta da oynayabilen iki oyuncunun maçın ortasında sağ ve sol kanadı sürekli değişimli kullanmaları rakip bek oyuncularını bayağı yanıltacaktır. Yine iki forvet oyuncusunun yer değişmesi ya da bir ofansa yönelik orta saha oyuncusunun arada sırada santraforla yer değiştirmesi hem rakip oyuncuları şaşkına çevirecektir, hem de takımınızın diğer oyuncularına pozisyon bulma fırsatı sağlayacaktır.
-Distribution: Sadece kalecilerde bulunan bu seçenek, kalecinin oyunu nasıl başlatacağını seçmemizi sağlıyor. Uzun bir degajla ya da savunmadan bir oyuncuya kısa bir pasla başlayabiliriz, bu sizi takım yapınıza göre yapacağınız seçimlere kalmış. Örneğin savunmada oynayan bir oyun kurucu kullanıyorsanız, kaleciye oyunu o oyuncunuza pas atarak başlatmasını söylemeniz en mantıklısı olacaktır.
-Distribute to: Eğer kalecinize oyunu kısa veya uzun olsa da sonucunda bir "pas"la başlatmasını söylediyseniz, burdan da hangi oyuncuya atacağını belirtiyorsunuz.
-Free Role: Serbest dolaşım hakkı! Kolay kolay hiçbir oyuncunuza vermemeniz gereken fakat benim Alex'e verdiğim serbest oyunu çok fazla dağıtmamaya dikkat edin, takımda serbest oynayan oyuncu sayısı ikiden fazla olursa saha içinde kopmalar başlıyor ve takım oyun disiplininden kopuyor.
-Marking: Oyuncunun takımdan farklı olarak adam adama mı yoksa alan savunması mı yapacağını belirttiğimiz bu seçeneğin takımla uyumlu olmasına dikkat edin, karışıklık çıkmasın.
-Tight Marking: Adam adama savunma yapılıyorsa ve rakip takımın çok önemli yıldız oyuncuları varsa o yıldız oyuncuya uygulamanız gereken yoğunlaştırılmış özel adam adama savunma. En iyi savunma oyuncunuza rakibin en önemli golcüsünü tight marking yaptırırsanız kalenizi biraz olsun rahatlatabilirsiniz. Ancak rakip golcünün savunma oyuncunuzu kolaylıkla atlatabilecek kadar iyi olmamasına dikkat edin, eğer o kadar üst düzey bir futbolcuysa adam adama savunma yapma kararınızı bir daha gözden geçirin.
-Hold Up Ball: Topu ayakta tutmanın ve saklamanın yapılma derecesi. Top sürme özelliğinde söylediğim gibi, bu özelliği de top kaptırma olasılığı yüksek oyuncularınıza uygulamamalısınız.
Tüm bu özel görevlendirmelerin en altında da her oyuncuya ayrı ayrı belirteceğimiz bir "duruş" seçeneği bulunuyor. Oyuncunun serbest vuruşlarda, kornerlerde ve taç atışlarında nerede duracağını, nerede bılunacağını buradan ayrıntılı bir şekilde belirliyoruz. Tüm bunların dışında, yine taktik ekranındaki "view" bölümünden ulaşabileceğimiz diğer menülerden takım kaptanınızı, target (hedef) adamınızı, serbest vuruşçularınızı, taç kullanıcılarınızı, penaltıcılarınızı, kornercilerinizi ve oyun kurucularınızı "drop and drop", yani taşıma yöntemiyle belirliyorsunuz. Takım kaptanınızı oyuncu profillerinde göreceğiniz "Influence", yani liderlik vasıflarını ve "Team Work" yani takım çalışması özelliklerini kontrol ederek seçmelisiniz. Örneğin Influence'i 19, Team Work'ü 17 olan bir oyuncu kaptanlığa uygun biridir. Oyuncu profillerine ve özelliklerine daha sonra değineceğim. Bu arada penaltıcılarınızı da "Penalty Taking" özelliğine bakarak belirleyin. Kornercilerinizi "Corners"a bakarak, serbest vuruşçularınızı "Free Kicks" ve "Long Shots"a bakarak, taç kullanıcılarınızı da "Long Throws"a bakarak belirleyin. Ayrıca taktiklerinizin en az yılda bir değişmesi gerektiğini, çünkü bir süre sonra rakip takımlar tarafından "unlock" edildiğini de belirteyim. Taktik konusunda size verebileceğim bilgiler sanırım bu kadar, şimdi de kadro kurma konusunda dikkat etmemiz gereken özelliklere bakalım
jockeя
02-12-2008, 08:22 PM
KADRO KURMA
Oyuncuların profilleri, veritabanı oldukça geniş olan FM'de bayağı ayrıntılı durumda ve tüm bu ayrıntılardan yararlanarak 18 kişilik kadronuzu oluşturacaksınız. Kadronuzu oluştururken tüm oyuncuların kendi mevkîlerinde yer almalarına, maç gününe hazır olup olmadıklarına, kondisyon durumlarına, son maçlardaki performanslarına bakıyoruz. Sakın gidip de sağ kanat oyuncusunu sol kanatta oynatmaya çalışmayın, takımı batışa sürüklersiniz. Ayrıca her mevkîye göre iyi futbolcuların belirli özelliklerde "mükemmel" denecek seviyede olması gerekiyor. Seviyelerin ayrımı şu şekilde:
0-5: Kötü
5-10: Vasat
10-15: İyi
15-20: Mükemmel
Oyuncu profillerinde bulunan her bir özelliğin Türkçesini ve hangisinin hangi mevkideki futbolcuda iyi olması gerektiğini incelersek...
Kaleciler dışındaki oyuncuların profillerinde bulunan özellikler:
Corners: Köşe vuruşu kullanma kabiliyeti. Kornercilerinizde mükemmel olmalı.
Crossing: Orta yapma derecesi. Özellikle kanat oyuncularında iyi olmasını aramanız gereken bir vasıf. (Bu bilgi için "Irmagh" isimli kullanıcımıza teşekkür ederiz. Bir günde rehber hazırlarsam böyle olur, "çapraz koşu" olarak lanse etmişim cross'u!)
Dribbling: Türkçeye de soktuğumuz dripling, depar atma olayı oluyor.
Finishing: Bitiricilik. Atak oyuncularında mükemmel olması lâzım.
First Touch: İlk dokunuş. İkili mücadelelerde üstünlük kurma konusunda çok önemli bir yer sahibi olan ilk dokunuşun hemen hemen her futbolcuda en az vasat durumda olması takımınız açısından olumludur.
Free Kicks: Serbest vuruş kullanma kabiliyeti. Free kick'çinizi seçerken belirlediğiniz futbolcunun free kicks özelliğinin mükemmel olmasına dikkat edin.
Heading: Kafa vuruşu. Savunma oyuncularında ve kornerlerde etkili olması gereken forvetlerde mükemmel olsa hiç fena olmaz.
Long Shots: Uzun şutlar, atak oyuncularında mükemmel olmalı.
Long Throws: Taç atışlarını kullanacak olan oyuncularınızı seçerken dikkat etmeniz gereken bir özellik olan long throws, uzun taç atışları demek.
Marking: Savunma. Kesinlikle ve kesinlikle savunma oyuncularında mükemmel olmalı.
Passing: Pas yeteneği. Tüm oyuncularınızda iyi seviyede olması neredeyse şart. Orta saha oyuncularında ise mükemmel derece olmalı.
Penalty Taking: Penaltı vuruşları. Penaltıcınızı belirlerken buna bakmalısınız, unutmayın tüm kaliteli takımlarda penalty taking'i 20 olan en az 3-4 tane oyuncu bulunur.
Tackling: Top çalma. Savunma oyuncularında mükemmel derecede olmak zorunda!
Technique: Teknik. Hiçbir futbolcuda mükemmel olmasa da takımınızda çok büyük aksamalar oluşmaz fakat kalite açısından büyük bir önem sahibidir teknik.
Aggression: Saldırganlık. Çok düşük olması da, çok yüksek olması da takımınızın aleyhine. O yüzden "iyi" seviyesinde olması yararınıza.
Anticipation: Önceden sezme. Henüz pozisyon oluşmadan neler olacağını kestirip oraya doğru hareketlenen futbolcularda mükemmel seviyede olan özellik.
Bravery: Cesaret. "Tekmeye kafa uzatma" olayının cesaretli futbolcularda var olduğunu söylersek herhalde bu özelliğin önemini kavrarsınız.
Composure: Soğukkanlılık. Ergün Penbe.
Concentration: Konsantrasyon. Maça adapte olma konusunda büyük önemi var.
Creativity: Yaratıcılık! Taktik ekranında kişisel görevler verirken bir oyuncunun yaratıcı hareketler yapıp yapmayacağını ayarlamakta zorlanıyorsanız bu özellikten yararlanabilirsiniz.
Decisions: Oyuncunun verdiği kararların doğruluk payı. (Irmak Çakmak'a uyarısından dolayı teşekkür ederiz, yazının genelinde mevcut olduğu gibi burda da bir hata söz konusuydu.)
Determination: Azim, hırs.
Flair: Özel yetenek. Yapımcıların ekstra olsun gibi koyduğu bir özellik diyebiliriz, teknikle de hafiften alâkalı.
Influence: Liderlik. Takım kaptanını seçerken mutlaka yararlanmanız gereken bir bilgi.
Positioning: Posizyona göre tavır alma yeteneği. Anladınız anladınız.
Teamwork: Takım çalışması, takımla uyum.
Work Rate: Çalışma özelliği. Çalışkanlık gibi bir şey.
Acceleration: Otomobil özelliklerinde de var bu kategori, hızlanma.
Agility: Çeviklik. Özellikle savunma oyuncularının mutlaka ihtiyacı olan bir özellik.
Balance: Denge.
Jumping: Zıplama. Savunma oyuncuları ve atak oyuncuları için kritik bir vasıf.
Natural Fitness: Doğal zindelik. Sporcunun zinde olanı mâkûldür.
Pace: Hız. (Irmak Çakmak'a uyarısından dolayı teşekkür ederiz, yazının genelinde mevcut olduğu gibi burda da bir hata söz konusuydu.)
Stamina: Dayanıklılık. Maç 90 dakika, e bir de uzatmalar var... O zaman dayanıklılığı yüksek futbolcular bulmak lâzım.
Strength: Kuvvet. Çeviklik ile benzer bir özellik.
Kaleci profillerinde ayrıca bulunan özellikler:
Aerial Ability: Havada iktidar olma yeteneği. Hava toplarındaki başarı da diyebiliriz.
Command of Area: Ceza sahası hakimiyeti. Karşı karşıya pozisyonlarda önemli.
Communication: İletişim. Biliyorsunuz pozisyonlara göre savunma oyuncularıyla iyi iletişim kurmalı kaleciler.
Eccentricity: Dışmerkezlilik.
Handling: En önemli kaleci özelliği. Eli kullanma yeteneği!
Kicking: Degaj yapma yeteneği.
One On Ones: Karşı karşıya pozisyonlardaki kalite derecesi.
Reflexes: Refleksleri.
Rushing Out: Sıçrama, öne doğru atılma.
Tendency To Punch: Topu yumrukla uzaklaştırmaya eğilimi.
Throwing: Fırlatma yeteneği.
Eğer gerçekten iyi bir kaleci arıyorsanız tüm bu özelliklerin en az "iyi" seviyede olmasına dikkat edin. Ayrıca kadronuzda en az 2 tane kaliteli kaleci barındırın ki biri sakatlandığında batmayasınız.
GENÇ YETENEKLER
Football Manager'ın sahip olduğu geniş database'in en önemli özelliği, uzun süreli oyunlarda menajerlerin genç yetenekleri keşfedip kendi takımlarını bir oyuncu fabrikası hâline getirmeleridir. Bazı genç yetenekler daha oyunun başından itibaren "player search" bölümünden bulunabilinirken (bkz. Kasper Schmeichel) kimisiyse oyun ilerledikçe, yıllar geçtikçe oyuna dahil oluyor. Hâtta oyuna yıllar sonra dâhil olan genç yetenekleri biz kendimiz oyun çıkmadan önce SiGames'in sitesinden fotoğraflar ve profiller sayesinde oyuna kaydediyorduk. Eğer 15-20 yıl sonra "Kucuk Emrah" isimli, Emrah fotoğraflı bir genç yeteneğe rastlarsanız bilin ki onu oyuna dahil eden benimdir. Neyse, oyunda bizim görevimiz gelecek vaad eden genç yetenekleri bulmak ve özel antrenman programlarıyla geliştirerek dünya futboluna sunmak. Şunu belirteyim, oyuncular kendilerini en fazla 27 yaşına kadar geliştirebiliyorlar. O yaşa kadar eğittiniz, eğittiniz; sonrasında iş işten geçmiş oluyor. Zaten o yaştan sonra da adama "genç yetenek" demezler.
Genç yetenekleri keşfedip eğiterek bir nevî oyuncu ticareti yapmak, düşük bütçeli takımları ekonomik krizlerden kurtarabildiği gibi tanınma konusunda da geliştirir. Bu konuda ders çıkarmak için PSV, Ajax, Porto gibi kendini oyuncu geliştirmeye adamış takımlara bakınız.
jockeя
02-12-2008, 08:22 PM
DİYALOGLAR FM serîsinin her oyununda basınla ve diğer karakterlerle olan ilişkiler konusunda biraz daha fazla içerik sağlanıyor ve her sene yeni bir gelişme oluyor. FM 2006'da da daha önceki oyunda bulunan rakip teknik direktörlerle diyaloglar ve takım içi sohbetler geyiği bulunmakta. Rakip teknik direktörlerin kışkırtmaları sonucu onlara cevaplar verirken takımınızı ve söz konusu futbolcunuzu da düşünmeyi ve empati kurarak onların ruh hâllerini hissetmeyi unutmayın. Basından size bir soru sorulduğunda, mesela kadronuzun kalitesi sorulduğunda eğer gidip de Chrishtoph Daum gibi "Bu kadro bana yetmez!" gibi sarsak sarsak demeçler verirseniz, hem taraftarlar hem de oyuncular bu duruma bozulur ve takım içinde istenmeyen adam îlan edilirsiniz. Ayrıca oyunun 2006 sezonunu kapsayan yeni oyunla, Total Club Manager'dan (ç)alınmış olsa da, maç sonlarında ve devre aralarında oyuncularımızla konuşup onları azarlayabiliyoruz, ya da övebiliyoruz. Tüm bunları empari kurarak ve sakin olarak uygularsanız, hem basının ve halkın gözünde daha profesyonel bir yer edinirsiniz, hem de takımınızla sorun yaşamazsınız; oyunda çok önemli bir yere sahip olan "moral" konusunda da oyuncularınız herhangi bir sıkıntı yaşamazlar. Takımınızda zaten o mevkîde bir oyuncu mevcutsa fakat siz yine de o mevkîye yeni bir oyuncu almışsanız, eski oyuncunuzun morali bozulabilir, bunu size söyleyebilir hâtta gitmek isteyebilir. Bu gibi durumlarda ona onun yerinin apayrı olduğunu, yeni transferin onu etkilemeyeceğini falan söylerseniz, ikiniz de rahatlamış olursunuz. Bunların dışında kendinize yardımcı olarak alacağınız asistan menajeri de kendinizle anlaşabilecek uygun ve kaliteli menajerler arasından seçmeyi unutmayın. Mesela ben Fener'in başına geçince Daum hemen kovuldu, çünkü adam benim kafa yapıma uymuyor. Ayrı dünyaların insanlarıyız biz, ancak ve ancak Akbank'ta buluşabiliriz! Bir de oyuncularınızın profillerinden ulaşabileceğiniz "Discipline" seçeneği var, bunu da çeşitli hatalar sonucunda (kırmızı kart görme, antrenmana geç kala vb.) oyuncularınıza ceza olarak uygulayabilirsiniz. Ancak çok sert kaçmamaya dikkat edin, sonra oyuncunun moralinde bir düşüş gözlenebiliyor, hâtta bunların sonucu takımın ayaklanmasına bile yol açabiliyor. (Oha!)
SONUÇ
Bayağı uzun bir rehber oldu, artık her şeyi size bırakıyorum. Kocaman database'i ile tam bir evren hâline gelmiş olan FM dünyasında hepinize başarılı menajerlik günleri! Yalnız dikkat, sakın karadeliğe düşmeyin! Umarım size biraz olsun yardımcı olabilmişimdir, şimdi kendi oyunuma bakıp Fenerbahçe'm ile Football Manager 2006'yı oynamak istiyorum. Ey Cristoph Daum! Açın Yiğit'in önünü! Durduramazsınız, Fenerbahçe geliyoor!
vBulletin® v3.8.11, Copyright ©2000-2025, vBulletin Solutions Inc.