Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.GURBETiN YOLU

Gurbet sabahları pusludur hava
Sokaklar sessizlik, yalnızlık dolu
Hastalar ararken dertlere deva
Yorgun argın yutar araçlar yolu

Hafif bir sarhoşluk, gözler süzülmüş
Hayal dünyasında uçup, yüzülmüş
Uyku bastırınca vücut büzülmüş
Otobüs uyumaz, kucaklar yolu.

Şoförün aklinda senedi, borcu
Sevdiğinin yeri, kalenin burcu
Hasret mi diyorsun, o burcu burcu
Direksiyon izler kavisli yolu.

Ah çıkar gönülden, gözden akar yar
Yollardan, dağlardan nasıl bakar yar
Diyar diyar kayar, ışık çakar yar
Yine de karanlık, gurbetin yolu.

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.GURuR

............................Tanelenmiş hayat
.....................................DağılmışĠ ?m ben! ..

Hayalin utanır, bakmaz yüzüme
Kör karanlıklara savrulurum, ben! ..
Arada ışığın vurur, gözüme
Yangın alevlenir, kavrulurum, ben! ..

Beynimde ararım, oluşmaz yüzün!
Nerede, can alan bakışın, gözün?
Kalbe çöreklenmiş, mahveder hüzün! ..
Ölür ölür, yine doğrulurum, ben! ..

Üç günün birinde sokağındayım! ..
Kör ayrılığın, kem sapağındayım! ..
Bitimsiz yalnızlık akağındayım! ..
Acıyla, kederle yoğrulurum, ben! ..

Bir adım atamam, kahreden gurur! ..
Kaşlarını çatar, karşımda durur! ..
Çaresizlik vurur, yok olur Onur! ..
Birazcık eğilsem, doğrulurum, ben!

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.GÜL GÜNü

Gül günü geliyor, Doğum Haftası!
Tüm sevgililere gül verilecek.
Gül, sembolü olmuş, biz de hastası…
Sevgiler verilip, aşk derilecek.

Sevgi, dostluk ve aşk ifadesi gül…
Duygular rengârenk anlatılacak.
Tebessümün bile hediyedir, gül!
Gönülden gönüle aşk katılacak.

Gülle müjdeleyin birbirinize
Bu kutsal haftada güller gönderin!
O en yakın yolu gösterdi bize
Hep izinde olun, yüce önderin!

Sevin ve sevilin, gülün, gül verin
Sarılın, barışın onun yolunda!
Sünnetine uyun o peygamberin
Büyük kavuşma var, yolun sonunda! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.GÜLiNE

Büyütülmüş bir evlât benim için Bursa’da
Bana bir ab-ı hayat, oralarda dursa da
Yolunu yarıladım, hasret kaldığım ilin
Özlemi araladım, hızı kesildi selin.

Gelinliğin hazır mı, eyerlendi mi kır at?
İlyas mıdır, Hızır mı, bize aldıran murat?
Sen, henüz görmediğim tanımadığım gelin
Saçını örmediğim, nerde duvağın, telin?

Uludağ, sarmaş dolaş yaşayan örnek bir çift
Öylesi sev ve kaynaş, torun ver bana bir çift.
Al bir kuşak taşıyor, şimdi incecik belin
Alnında nur ışıyor, kınalanıyor elin.

Sen, benim Onur’umsun, torunumun anası
Oğlumla gururumsun, mutluluğa kanası!
Evin huzurla dolsun, tatlı söylesin dilin
Hayatın cennet olsun, gelinim, canım Gülin!

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.GÜNEŞ GÖZLERiN

Gözlerim kamaşır, güneş gözlerin!
Ateş, güzelliği nereden almış?
Tam sekiz cennete bir eş, gözlerin!
Bakış, özelliği nereden almış?

Gözlerin bir dantel, gözlerin oya
Oya özelliği nereden almış?
Bakmadım endama, bakmadım boya
Rüya, nesnelliği nereden almış?

Yumma gözlerini, gözlerime bak!
Onlar kara ışık, duygularım pak
Ilık bir bakış ol, ak gönlüme, ak!
O nur, o belliği nereden almış?

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.GÜZ YANİ KıŞ

Dağılanların toplanışı
Birleşenlerin ayrılışı
İçe dönüş
Kapanış…

Hüznün
Yüzlerdeki sarı ışıltısı
Ayrılığın
Yavaş yavaş hızlanan
Ayak seslerinin
Kulaklardaki çıldırtan yankısı
Ve gittikçe artan yürek sızısı…

Gözleri buğulu güz
Sıcacık paylaşımların
Soğuyan yüzü…

Ayrılığın sillesi
Aşkın hıçkırığı
Gözlerde binlerce cam kırığı...

Göklerin yarılışı
Canın, candan koparılışı
Bardaktan boşanırcasına yaş
Sular seller
Duaya açılan eller
Doğanın duşu
Sonra içsel savaş
Yani kış! ..
Kıran kırana!
Vuran vurana!
Kırış kıyamet!
Barışsız...
Yani, yani, içsel savaş! ..
Yani kış.

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.HA VAR HA YOK KABİLiNDEN

Bana bir sözcük ver
Şiire ilham
Bir soyut isim olsun mesela
Hayal gibi
Rüya gibi
Ölüm gibi belki
Yani senin gibi
Ha var ha yok kabilinden…

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.HAKEDENLERe

Sevgi
Gönül seramın ürünü…
Benim, benden
İçimden gelir
İçimde kalır, çoğalır, akar…
Hak edenlere…
Bazısına damla damla…
Çağlar bazısına
Boğarcasına! ..
Deniz deniz, okyanus okyanus
Sınırsız, sonsuz…

Ben toplarım açınca
Yüreğimin çiçeklerini…
Aşk aşk gülümserler.
Göstermezsem, asla göremezler!
Asla alamazlar, ben vermezsem!

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.HAKKıN KILICI

Bütün kâinatı hantallaştırdın
Bu, kırış kıyamet yer talanıdır! ..
Bir çöl parçasını kutsallaştırdın
O belde, İslâm’ın sit alanıdır! ..

Bastığın yerleri öpesim gelir! ..
Düşündükçe, beynim göğe yükselir! ..
Bari bir kerecik hayalde belir! ..
Görmek, beş duyunun en yalanıdır.

El-ayak buz keser; duysam, sesini! ..
Derler ki: “Nesini sevdin? Nesini? ”
Kor bakışlarından aldım, esini! ..
Gözlerin, güneşin renk çalanıdır! ..

Tebliğ etmek için Seçilmiş İnsan! ..
Düşman kesildiler, Allah’ı ansan
Firdevs’te Cemâl’in tadına kansan! ..
O zevk ki; zevklerin can alanıdır! ..

O N ur Dağı'nın en yakınındasın
Sınırsız sevgiler akınındasın! ..
Hakkın Kılıcı'sın ya kınındasın! ..
Allah, o kılıcın tek çalanıdır! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.HALA TAHTINDASıN

..............Yılları araladığımda
..................Bir seni görüyorum.

Hâlâ tahtındasın, rakipsiz ve tek! ..
Hizana birini getiremedim! ..
Yıllarca savaştım, hem de teke tek! ..
Ben yok oldum, seni bitiremedim! ..

Adın zikrim, sen her nefesimdesin
Gözümün gördüğü her cisimdesin! ..
Ya boğazımdasın ya sesimdesin
Seni saydım saydım, bitiremedim! ..

İçimde çoğulsun dışımda çoğul...
İster yüz, Onur'da; istersen boğul!
Artıyorsun balım, sen oğul oğul! ..
Zehrini balını bitiremedim.

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.HAMD Et

Yüz on dört tanıtım
Gerçeğe davet…
Sonsuz merhamet…
Rahmet, rahmet…
En az bir o kadar
Affa vaat…
Cennet, cennet! ..
Değilsin
Sadece kemik ve et
Tövbe et! ..
İbadet et! ..
Hamd et! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.HAMDOLSuN

Allah'ım, Hamdolsun, mutluyuz, mutlu! ..
Rahmetin iniyor, çıldırıyoruz! ..
Dünya düğün dernek; kutlu mu kutlu! ...
Evreni ayağa kaldırıyoruz! ..

Sonsuzun çoğalan karelerince
Çığ gibi büyüyen kerelerince
Yarattıklarının zerrelerince
Hamd’la kâinatı dolduruyoruz.

Kalbi karartınca derin bir hüzün
Işığı sönünce parlayan yüzün
Farkı kalmayınca gece-gündüzün
Umut güneşini solduruyoruz.

Bir orman yangını olur, her dua
Yalımı hükmeder; toprağa, suya…
Allah sevgisini kalp duya duya
Olmaz denileni olduruyoruz.

Onur azaldıkça, fışkırır, iman
Küçücük kalp değil; yanardağ, yanan
Ey, Yedi Kat Yeri Göğü Yaratan! ..
Aşkından, akıllar aldırıyoruz!
Aşkından, akıllar aldırıyoruz!

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.HAsRET

Mavi ile yeşil sarmış Kemer’i
Kırmızı gül ağmış, beyaz sarılmış.
Güzelleri sevmiş, yiğidi, eri
Ne olmuş, sevdiğim bana darılmış?

Şebboya yumuşak, kaktüs kucağı
Sev, sevebildiğin kadar sev artık! ..
Efsane olmuş aşk, sarmış bucağı
Dağlara kazınmış özlem, bil artık! ..

Gül artık bir tanem, gözlerin gülsün!
Ellerin sussun da kalbin konuşsun!
Kırgınlıklar bitsin, kin öldürülsün! ..
Tükenen âşıklar artık kavuşsun!

Hasret engel, uyku gelmiyor, göze
Yüreğe sığmıyor sevgi, yarıyor! ..
Ayrıldık, dağıldık biz göze göze
Onur bitti, canan cana varıyor.

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.HASRET MEKTuBU

Bu sevgi yazılmaz, harf yetmez canım
Gözlerin lisanı bile az gelir!
Böyle bir mektuba harf yetmez canım
Ülke üretimi bile az gelir.

Söylenecek kadar kolay olsaydı
Ya da taşmasaydı, kalpte kalsaydı
Bu yükü üstümden biri alsaydı
Dünya insanları bile az gelir.

Bitmeyen bir çığlık, bitmez haykırış
Duygular koşuyor, maraton, yarış! ..
Ağlayış, inleyiş, dua, yakarış...
Gün yetmez, ******* bile az gelir.

Dil susar, el durur, kalem ne yapsın?
Bu benim kaderim, alem ne yapsın?
Sevinçler ne yapsın, elem ne yapsın?
Bu aşka bin yürek bile az gelir.

Ruh kırış kıyamet, akıl takipte!
Can darağacında, çırpınır ipte! ..
Ne arıyor bunca çile garipte?
Çekmeye bin Onur bile az gelir! ..
Çekmeye bin ömür bile az gelir! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.HASTANE 1 (Özlemler...)

Bir ay kadar kaldım, hastanede
Refakatçiydim.
Sandalye üstünde uyukladım
Uzanıp yatamadım, rahatça
Dışarıya çıkamadım
Başka bir pencereden bakamadım.

Çocuklarımı özledim!
Gelen bir satıcıdan
Üç kıza üç bebek aldım
Oğlana saat…

Simit yedim, peynirle
Demli bir çayı özledim!
Ev yemeklerini…
Yere oturmayı
Bağdaş kurmayı
Uzanmayı özledim!

Beynim uyuştu, uykusuzluktan! ..
Ayaklarım tutuldu! ..

Yoları özledim!
Birine, bir yere bağlı kalmadan
İstediğim zaman
İstediğim yere gidebilmeyi…
Koşmayı özledim! ..
Kayalardan atlayarak koşmayı…
Yürümeyi, kilometrelerce…
Gündüz-gece
Özgürce! ...

Bir de gülmeyi…
Sesli sesli
Şöyle kahkahayla
Doya doya! ..
Yüksek sesle dinlemeyi, şarkıları
Televizyonu bir başına seyretmeyi…
Sevmediğim şeyleri bile özledim! ..

En çok seni…
Hem de nasıl! ..
İmkânsızdı! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.HASTANE 2 (Sabahlar...)

Sabahları
Önce toz
Sonra deterjan, antiseptik kokuları…
Nevresimlerin, çarşafların pamukçukları…
Bir de kapı önlerindeki uzun bekleyiş…
Vizite saatleri…
Kahvaltılar, yemekler…
Kirli tepsilerde yemek artıkları! ..
Boğan, bunaltan ziyaretçi akını…
İnlemeler, gözyaşları, fısıltılar…
İğneler, ilâçlar, serumlar, kanlar…
Azarlar…

Sedye tıkırtıları…
Ameliyathane-Morg Seferleri! ..
Güle güle gidiş, moral toplayarak…
Yarı baygın dönüş…
Üşüme, titreme! ..
Hıçkırıklarla
Çığlıklarla hayata dönüş! ..
İlk derin uykuda sayıklamalar…
Umutlar, umutsuzluklar…

Hayatla ölüm arasındaki çizgide
Ağrılarla, sızılarla, figürlerle
Yapılan danslar…
Acılarla kıvranış
Bitmeyen hastalık müziğiyle…

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.HASTANE 3 (Bekleyiş...)

Bekleyiş…
Bilinmeyen kurtuluş, çıkış müjdesini
Veya
Ya ansızın
Ya da
Yavaş yavaş gelecek ölümü bekleyiş! ..

Gözleyiş…
Kapıya dikip de gözleri…
Bir canı
Bir yakını
Hatta bir yabancıyı bekleyiş…

Hasret…
‘Merhaba! ..’ ya, ‘Günaydın! ..’ a
‘Geçmiş olsun! ..’ a
‘Nasılsın? ’ a.

İhtiyaç duymak…
İnsana, Kur’an’a, duaya…
Yani Allah’a…
O’na sığınmak, bir biçimde…
Kendine acımak, ağlamak, garipsemek…

Yalnızlık…
Öyle ki
Kalabalıkta bile yalnızlık! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.HASTANE 4 (Beyazlık...)

Beyazlık…
Bulut, tavan, yer, duvarlar beyaz…
Çarşaf, yastık, nevresim, giysiler beyaz…
Âletler, ilâçlar, pamuk, ışıklar beyaz…

Renge hasret kalmak…
Sevinç duymak
Gelen her renkli şeyden…
Boyalı basından bile hoşlanır olmak…
Bir demet çiçeği seyretmek, saatlerce…
Bakışların, renklere kayışı…
Bir noktaya takılıp
Yorgun gözlerin kapanışı…
Bölük pörçük uykular…
Uyuklamalar…

İlâçların yan etkisi…
Baş ağrısı, baş dönmesi, mide bulantısı
Kâbuslar, iştahsızlık, unutkanlık…
Egoizm, kapris, inat, üstelik
Bir de dayanılmaz sinirlilik! ..
Huzursuzluk
Kasvet, kasvet…
Sınırsız, sonsuz! ..

Ve beyazlık...
Her karede
Her kerede
Sınırsız, aralıksız...

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.HASTANE 5 (Çıkış...)

Ümitlerin tükendiği yerde
Güçlerin bittiği anda
Yetişmesi Hızır’ın…
Özlenen, beklenen sözler:
“Yarın çıkarıyoruz, sizi! Taburcusunuz! ..”

İşlemler
Son koşuşturmalar
Yakınlara telefonlar, müjdeler…

Boşaltılan dolaplar, çekmeceler…
Poşetler, valizler
Mutlu hazırlık…
Kazanılan dostlarla vedalaşma
Yine gözyaşları, ağlaşma…
Yine acı bir ayrılık
Mutluluğa, sağlığa
Kurtuluşa olsa da…

Yolculuk…
Her yolculuk gibi buruk…
Hızla inmek merdivenleri
Arabaya neşeyle binmek
Yollarda zevkle bakmak, sağa sola…
Mutluluk! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.HASTANE 6 (Eve Dönüş...)

Eve dönüş…
Bahçe, çiçekler…
Odanın rahatlığı, dağınıklığı
Yatağın alışılmışlığı
Yastığa kavuşma…
Ev yemeği
Demli çay
Sıcak bir duş…
Kumanda ile tokalaşma
Eski dost televizyon
Can telefon…
Saatin hoş gelen tik takları…
Tanıdık sandalyeler, masalar…
Çocuklar
Komşular…
Birlikte yaşamaya alıştıklarım…

Evim evim güzel evim! ..
Bir de sen! ..

Deliksiz uykularım
Kesintisiz rüyalarım…
Anılarım
Düşlediklerim
Biten özlemim…

Hayallerim, beklentilerim
Mutluluk…

Evim evim güzel evim! ..

Yine sen! ..

Uyumadan önce sen
Uyanınca sen
Gün boyu sen! ..

Hep sen! ..
Hep sen! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.HAy

Hay’dan geldim, Hu’ya doğru gitmekteyim
Sudan geldim,kuruyorum, bitmekteyim! ..

Aklım Senden bir an olsun ayrı değil
Kullarının fikirleri aynı değil.

Bedenim yok, bir canımı taşıyorum
Beden yükü taşıyana şaşıyorum! ..

Bâki Sensin, ben canımdan geçiyorum
Varlığında yok olmayı seçiyorum.

Dünya, koca bir yalandır, biliyorum
Bir isminle gözlerimden siliyorum! ..

Hay hayattır, canlı Sensin, ben var mıyım! ? ..
Her şey Senin, bende Senin, sorar mıyım! ? ..

Varlık Senin, yokluk benim, Sen Gani’sin
Var bilinen evlât, mal, mülk emanetin! ..

Sen verirsin tene canı, Sen alırsın
Yalan gider, gerçek kalır, Sen kalırsın! ..

Her şey Senin, ten, can Senin, ben fakirim
Önüm sudur, sonum toprak, hem hakirim.

İster isen hemen şimdi, ben hazırım! ..
Sana dönme arzusunu hep taşırım.

Cemâlini görmek için, bin can fedâ
Bir an bile etme, beni Senden cüda.

Ayrılırken can bedenden, emrin ile
Şehâdetle imânımı bir yenile! ..

Ruhum Sana, beden yere ulaşacak
Onur, ölüm ile Sana kavuşacak.

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.HAYALİNİ GÖZLERiM

Boş, bomboş bakışlarım
Kara kara gözlerim.
Karanlıkları yara yara gelecek
Çok fazla sevdiğimden
Paniğimden
Telâşımdan görüntüsünü yitirdiğim
Beynimin arşivinde
Nereye koyduğumu bilemediğim
Aramaktan başım döndüğü halde
*******ce, günlerce
Bir türlü bulamadığım
Hayalini gözlerim! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.HAYALPEREsT

………. Adını öğrenmiştim
……………Soyadı nedir aşkın?

I
Ben masum bir hayalperestim
Uçuk kaçık dağınık
Hayaller kurarım her fırsatta
Kaf Dağı’nın zirvesinden karışarak yellere
Bulutlardan yavaşça uzanırım ellere
Kalbim bitimsiz bir ilahi aşka biatta
Çılgın senaryolar yazarım
Uçan beyaz bir atta

Niyagara olurum ara sıra
Çatlayan topraklara Nil
Yol bulurum kumlarda özgürce
Yayılırım dilediğimce çöllere
Rahatça uzanırım vahalara
Gözyaşlarım sersebil
Yosun rengi çifte vadi
Feda olur sellere

Bin bir gece masalı düşlerle avunurum
Hafızama kayıtlı kurgular bini aşkın
Yaşamaya izin vermez onurum
En dış yörüngesinde döner dururum aşkın
Uyanınca uçar gider aniden her şey
Arkasından bakakalırım şaşkın
Gitgide kararır karanlık
Gölgemde kaybolurum

II

Yepyeni bir sevda mı şimdi
Aşkların en ölümsüzünü çoktan gömdükten sonra
Duyar mı olanca gücümle bağırsam dört bir yana
Duysa bile gelir mi yalvar yakar çağırsam
Ne yazık ki artık çok uzakta o duygular

Beklentiler dururken raflarda
Hiç bir zaman umuda geçit vermez gururum
Bilmem neden dururum kahrolası âlemde
Döner kendi dünyama sessizce kavrulurum
İçin için kururum yalnızlıktan kalemde
Beliren her sevgiyi tam alnından vururum

Doğmadan yazarım her aşkın katline fermanı
Mayalandıkça mayalanır içimin içinde elem
Beynimde cirit atar bitmek bilmez sorgular
Ölü aşk şiirleri yazabilir mi kalem

Tökezler dörtnala koşmaktan yorgun atım
Hayatın bir yerinde ansızın tekler yüreğim
Kesilir dizlerimin dermanı
Yavaşlar nefesim
Tutmaz olur ayağım elim
Umarım böyle çetin bir zamanda
Elime verilir beratım

Nasıl değişirdim sevdiğimi hissettiğimde
Diyemezken sessizce kendime bile
Anlaşılırdı hep onu anlatan sözlerimden
Bir bebeğin yüzünde parlayan gözlerimden
Delilere dönerdim
Ne kadar sevinsem az
Bilemezdim ne yapacağımı
İçim içime sığmaz

III

Çocuklaşırım zaman zaman
Saatlerce ağlarım umarsız
Ya da tutmaz olur zembereğim
Vara yoğa gülerim
Şimşekler çakar yüreğimde
Ateşler çıkar gözlerimden
Yanaklarım al al

İçimde biri var ele avuca sığmaz
Sınırsız sevgilerle çılgın avare arsız
Yol arayan taşkın kararsız ve zararsız

Çağırsam gelir mi mutluluklar
Unutturabilir mi acılarımı biri
Onun gibi
‘Canım’ diyebilir mi
Uyuyabilir miyim yanında huzurla
Öpücüklerle uyandıran olur mu sabahları
Hazır bir kahvaltıya
Veda eder miyim bunaltan maziye zamanla
Yeniden doğar mı neşe
Sevinçle bakabilir miyim güneşe
Gelir mi güzellikler gelir mi geri
Hayat eskisi gibi pürneşe

Ben masum bir hayalperestim
Hayaller kurarım
Düşlerle avunurum
Uyanınca uçar gider her şey
Bakakalırım şaşkın

Adını öğrenmiştim
Soyadı nedir aşkın?

Onur Bilge


Niagara: Canada' da bir şelale

Biat: İslam toplumlarında hükümdarların dinsel yargı gücüne sahip olabilmeleri için halktan aldıkları söz.

Vaha: Çöllerin içerisinde yer alan ve çöl koşullarından izole olmuş, genellikle su ve bitki içeren bölgeleri tanımlamakta kullanılan coğrafya terimidir....

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.HAYaT

******* yatay uzar
Gündüzler dikey…
Üçgen, dörtgen, çokgen ilişkiler…
İnadına kıvrak
İnadına dik! ..
İnsanlarsa
Olabildiğince eğri! ..
Çember yaylarına paralel
Kısır döngüsünde monotonluğun…
Hayat lâbirentinin
Kıvrım kıvrım kulvarlarında
Dolu dizgin yarışta! ..
Yaşamlar işkence! ..
Yaşamlar zulûm! ..
Finişte kaskatı
Sonsuza yatay
Sapsarı bir renk kazanır
Sopsoğuk uzanır, ölüm…

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.HAYKıRSAM

Seni düşündüğüm süre mutluyum
Sevgimi haykırsam her yer titrese
Yalnız senin ile oluyor uyum
Adını haykırsam beşer titrese

Huzurunda dursam ve ayrılmasam
Dünyevi işlere hiç karılmasam
O hoş düşünceden koparılmasam
Aşkımı haykırsam gök yer titrese

Melekler imrense tefekkürüme
Onurla katılsa teşekkürüme
Asla düşmesem bir küçük cürüme
Korkumu haykırsam mahşer titrese

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.HAZRETi ALİ

'İkilik yok, birlik var! Ülkemizde dirlik var! ' diyebilmeliyiz!

Secde, namazın en güzel yeridir!
Miraç edebilen, gönül eridir! ..
Secdede Allah’a ulaşamayan
‘’Kıldım! ’’ dediği namazdan beridir.

Uyumuşum, miracı düşünürken...
Secdede yalnız, Kabe görünürken
Hazreti Ali yanımda belirmiş
Ses:’’Ali, Osman, Al-i Aba! ..’’ derken.

İman kapısının kilidi Ali! ..
İlimler şehrinin kapısı Ali! ..
Peygamberin beyni, ayağı, eli! ..
On iki imamlar önderi Ali! ..

Arap milli kıyafeti giyinmiş
Belli ki yedi kat gökte gezinmiş! ..
Bir göründü, bir kayboldu, doymadım! ..
Bu sorunun cevabını getirmiş;

“Ben böyle yapardım! ” dedi, bıraktı.
Yüreğime, ateş selleri aktı!
Gerisini anlamak, bana kaldı
İslâm’ın bayrağını O Nur aldı! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.HEP SANA KOŞuYORLAR

Bunlar Senin kulların
Aşkınla coşuyorlar!
Ne güzelmiş yolların!
Hep sana koşuyorlar.

Yüce Kur’an önünde
Senin aşkın gönlünde
Kutsal Cuma gününde
Hep Sana koşuyorlar.

Masivadan kurtulmuş
Para, pul unutulmuş
Bir ceryana tutulmuş
Hep Sana koşuyorlar.

Seni zikrediyorlar
Seni fikrediyorlar
Sana şükrediyorlar
Hep Sana koşuyorlar.

Duy, bu güzel sesleri
Daralan nefesleri
Geçmiyor hevesleri
Hep Sana koşuyorlar.

Emrini dinliyorlar
Dinle bak, inliyorlar
Yanmış, serinliyorlar
Hep Sana koşuyorlar.

Tekbir getiriyorlar
Aklı yitiriyorlar
Cezbede, titriyorlar
Hep Sana koşuyorlar.

El ele tutuşmuşlar
Yanmışlar, tutuşmuşlar
Uruç edip, uçmuşlar
Hep Sana koşuyorlar

Resulün, önlerinde
Pirler sağ yönlerinde
O Nur gönüllerinde
Hep Sana koşuyorlar.

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.HeP SEN

Sen varsın, Senden başka
Hiçbir şey yok, Allah’ım! ..
Sana duyulan aşka
Bir sınır yok, Allah’ım! ..

Ne varsa, ‘var’ sandığım
Rengine aldandığım
Hayal, oyalandığım
Gerçek Sensin, Allah’ım.

Her mü’minin muradı
Dillerde Allah adı! ..
Lâfz-ı Celâl’in tadı! ..
Doyulur mu, Allah’ım?

Ben nefsimi suçlarım
Sayılır mı suçlarım?
Günahkâr avuçlarım
Sana açık, Allah’ım!

Miras, mücevherlerim
Emanet, giysilerim
Evden çıkar, giderim
Bir kefenle, Allah’ım!

Kefen, beden toprağa
Gübre olur yaprağa
Ruh, Alem-i Berzah’a
“Ben” nerede, Allah’ım?

Ne onlar var, ne de ben…
Bir Sen varsın, yalnız Sen! ..
Yalnız Sen, hep Sen, hep Sen! ...
Başka ne var Allah’ım?

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.HeP YANIMDA KAL

..............................Sekiz cennetimin
........................................ Tek Tuba’sısın.

Yer, cennet bir yana, aşkım bir yana
Gel, can yoldaşım ol, hep yanımda kal!
Damar damar yayıl, karışıp kana
Dolaş vücudumda, hep kanımda kal!

İçimde gezin dur, hayat ver bana!
Seninle bir ömür benzer bir ana
Biraz sensiz kalsam, ben yana yana
Seni arıyorum, her anımda kal!

Canlılığım, aşkın ile sürüyor
Sevdan, yüreğimden ruha yürüyor
Sarmaşık misali, canı bürüyor
Bin can feda sana, hep canımda kal!

Seni yazmışım ben hep, dize dize
Seni nakşetmişim şarkıya, söze
Seni haykırmışım ben, göze göze
Şerefle gideyim, lisanımda kal!

Seni sevmek, bana şöhrettir, sandır
Melek gibi görün, istersen kandır
İhanetin bile, şereftir, şandır
Ne olursa olsun, hep şanımda kal!

Gel, Azrail’im ol, bekle başımı!
Bir kerecik olsun, çatmam kaşımı
Sen diye diksinler mezar taşımı
Kıyamete kadar hep yanımda kal!

Elinle sunsunlar, en son suyumu
Sen diye kazsınlar, beden kuyumu
Sesinle versinler talkın, duyumu
Seni zannedeyim, hep sanımda kal!

Varsın, dört yanımı ateşler sarsın
Münkir Nekir sual sorarsa, sorsun
Yeter ki; varlığın kalbimde dursun
Sen, inancım gibi imanımda kal!

Unutma; kabrinde senle yatanı
Onur’u, aşkının gücünden tanı!
Cehennem ateşi sarsa her yanı
Sen, benim hep gönül külhanımda kal!
Sen, benim hep gönül külhanımda kal!

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.HER ŞEY FANi

Bir hayal dünyası, bir sanal âlem…
Her şeyin bir sonu, bir bitimi var!
Ne kadar mutluluk, o kadar elem…
Çalışma, didinme, boşa uğraşlar! ..

Cansız yok oluyor, canlı ölüyor
Uyku, uyanıklık, girmiş iç içe.
Kimisi ağlıyor, kimi gülüyor
İnsanlar, insanı sayıyor, hiçe.

Giysiler eskiyor, ev yıkılıyor
Gençler yaşlanıyor, çirkinleşiyor!
Ayrılık oluyor, can sıkılıyor
Kul sinirleniyor, sakinleşiyor.

Çiçekler, açtığı gibi soluyor
Varlık, bizim ile gelemeyecek!
Şimdi yaşayanlar, ölü oluyor
Onur fânî, ne var bilemeyecek! ?
O Nur Bâki, ne var bilemeyecek! ?

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.HER YERDE SENLEr

Bir renk cümbüşüdür, dokunur kilim
Ülke folklörünü süsler, desenler.
Sevdadır, gönüle dokunur kilim
Heybede, halıda, renklerde senler...

Halı olup, elde dokunmadım ben
Kitap olup, sende okunmadım ben
Bir kere eline dokunmadım ben
Çimende, çiçekte, denizde senler...

Şiir et, bir kere beni oku, sen!
Halı et, kilim et, beni doku, sen!
Şarkı et, türkü et, beni oku, sen!
Dağlarda, taşlarda, göklerde senler...

Ya konuş, yüzümü güldür, bir tanem
Ya da sus, kahrımdan öldür, bir tanem!
Odamı mezara döndür bir tanem! ..
Gözde, sözde, şiir, nefeste senler...

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.HIZLA BÜYÜYECEKTiNİZ

HIZLA BÜYÜYECEKTİNİZ

Biliyordum hızla büyüyecektiniz
Silinecekti yanaklarınızdaki masum pembelik
Uçacaktı teninizden çocuk kokusu
Değişecekti cildinizin ipeksi dokusu
Parfüm kokacaktınız üstelik

Canınız sıkılmaz olacaktı
Dönüp durmayacaktınız etrafımda
Hayatınıza birileri dolacaktı
Çok daha önemli birileri
Olmaz olacaktınız farkımda

Usulca uçacaktınız yuvadan
Vakit bulamayacaktınız çağırdığımda
Yanımda olamayacaktınız aradığımda
Ağladığınızda benim de işlerim vardı
Anında hazır olurdum karşınızda

Hâlâ bebekliğinizi ararım saçlarınızda
Uykunuz gelince süzülen bakışlarınızda
Kucağımda uyutmak isterim sığmasanız
Yine mışıl mışıldır uykularınız
Küçüklüğünüzdeki yatış halini alırsınız

Aynı kokuyu kullansanız da farklı yansır
Yere basışından tanır yavrusunu ana
Düzeltecek sözcük ararım dilinizde
Sanki gereksinim varmış gibi bana
Gelecek önünüzde meslek elinizde

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.HiCRET

Ebu Cehil ile başladı, Hicret
Koyun sürüsünü yarar, gideriz!
Yaratılanları birazcık fikret!
Kur’an’ı Kerim’i sarar, gideriz!
Yer değiştirmekte yarar,gideriz! ..

Her yerde bir başka Ebu Cehil var
Her yerde bir Nemrut denen canavar! ..
Mümin hicret ile belâyı savar.
Yedi kat gökleri tarar, gideriz!
Yer değiştirmekte yarar,gideriz! ..

Hıra Mağarası, Kehf Mağarası…
Mü’minin müşrike uzak, arası
Yakın, belli olur akı, karası
Batılı toprağa karar, gideriz! ..
Yer değiştirmekte yarar,gideriz! ..

Hicret ile Haccı bir tutuyor, Hak
Dâr-ül Emin bekler, sevinç ile, bak!
Madem ki tercihin; yak kendini, yak! ..
Gitmeye vermişiz karar, gideriz!
Yer değiştirmekte yarar,gideriz! ..

Tağut, yedi başlı; kes kes bitmiyor! ..
Çile sarık olmuş, baştan gitmiyor.
Onun ettiğini şeytan etmiyor! ..
Kardeşlerimizi sarar, gideriz!
Yer değiştirmekte yarar,gideriz! ..

Oyun oynamadık, bir ömrü yaktık! ..
Her karanlık yerde ışıklar yaktık.
Anlaşılamadık, zulüm var, baktık
Vuslat hamurunu karar, gideriz! ..
Yer değiştirmekte yarar,gideriz! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.HİÇBİR ÜMiT YOK

Elimi uzatmam, kolum kopmasın!
Bitmez isteklerin beni yoruyor.
Zar zor birikeni bir sel kapmasın!
İyi ki bedeni Allah koruyor! ..

Doğru, bir tanedir; yanlışsa çoktur
Keyfin yerindedir, karnın da toktur
Güzelim, bu işin çözünü yoktur! ..
Beklentilerini, yel uçuruyor.

Aklına koyunca söz dinlemezsin
Önerilerimle perçinlemezsin
Dünyada üzülüp de inlemezsin
Halbuki, önünde kabir duruyor! ..

Ben başka söylerim, sen başka dersin
Çıkarına uyar da gasp edersin.
Görürsün, yakındır; verilir, dersin! ..
Yerde birileri hesap soruyor! ..

Öyle de olmuyor, böyle de olmaz
İlistire dönmüş gönül, aşk dolmaz
Bu kalp donmuş, buza sevda kaydolmaz
Onur’un gözyaşı yeni kuruyor.

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.HiLAL

Tüyleri ürperten, mübarek bir ses
Uğruna canlardan geçilen, hilâl!
Özgürlük rüzgârı, biteviye es! ..
Zafer tezgâhından biçilen, al al…

Şiir şiir esen dilin ne güzel! ..
Ulusa uzanan elin ne güzel! ..
Senin gibi olsun gelin, ne güzel
Güzeller içinden seçilen, Hilâl! ..

Yerinde duruşun şereftir, bana
Yavrumdan ötesin sen, anlasana! ..
Kaç ana kuzusu sarıldı, sana! ..
Toprağa verildi seninle, sal sal! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.HOŞGöRÜ

Seni seviyorsam; candan, özümle…
Ne olursa olsun, ayrılma, sakın! ..
Eğer incitmişsem, birkaç sözümle
Hoş gör, affediver, darılma, sakın! ..
Bir an bile benden ayrılma, sakın! ..

Bizim her ânımız şiir yaşanır
O güzel anlara ömür adanır!
İnsan, mutluluktan ölürüm, sanır! ..
Darılıp, kedere karılma, sakın! ..
Gözümün önünden ayrıma, sakın! ..

Birleştiren Allah; Allah, ayıran! ..
Yine O olacak, bizi kayıran
Yerde gökte bize yerler ayıran…
O’ndan başkasına sarılma, sakın! ..
Dizimin dibinden ayrılma, sakın! ..

Hayatta, O Nur’la bir kez gülelim!
Mutluluk nasılmış, biz de bilelim!
Dünyada yok ise, haydi ölelim!
Bensiz, kefenlere sarılma, sakın! ..
Kabrimin içinden ayrılma, sakın! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.ISRARLa

Yer altı suları, hasret yaşlarım
Gözümden özüme akar, görünmez! ..
Ayları, yılları yutar, yaslarım
Sevdası, aklımı yakar, görünmez! ..

Bedenim, dağ gibi ayakta durur
Ruhum, lâv fışkırır, dışıma vurur! ..
Hayat biter bende, yeşilim kurur! ..
Dağları, toprağa çakar, görünmez! ..

Onur’u, canlardan mahrum koyan, O!
Hem yazıyı yazan, hem okuyan, O!
Var zannedilen her şeyden ayan, O!
Israrla gözüme bakar, görünmez! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.IŞIĞıM SÖNDÜ

Gölge düşmez oldu, ışık vurmuyor
Dev korkmuş, fil gibi güçlü durmuyor
Karınca yıkılmış, hayal kurmuyor
Güneşi kim aldı? Işığım söndü.

Yürek aynı yürek, taşar gider ya
Ayak aynı ayak, koşar gider ya
İnsan sürünse de yaşar gider ya
Güneşi kim çaldı? Işığım söndü.

Yollar açılsaydı, kayıp gitseydim
Altı beş, onbiri sayıp gitseydim
Aptal sürüsünü yayıp gitseydim
Güneş nerde kaldı? Işığım söndü.

Yol aynı yol, asfalt, koşamıyorum
Gönül aynı gönül, coşamıyorum
Sanki bu dünyada yaşamıyorum
Güneş keder saldı, ışığım söndü.

Şiirler yazdıran rüzgar susuyor
Allah’ın belâsı, zehir kusuyor
Gölgesinden ürken korkak pusuyor
Güneş, kanlı saldı, ışığım söndü.

Mutluluk verirdi, ışın ışındı
Yağmur, fırtına, kar, bora kışındı
Gözlerimden gelen, yaşın yaşındı
Güneş nurdan şaldı, ışığım söndü.

Işınlar sevgiydi, ışınlar ayak
Bazen tema oldu, bazen de uyak
Yüce'den Yüce'ye yapılan kayak
Güneş dilde baldı, ışığım söndü.

Hiçbir sızıntı yok, zifiri zindan
Tek ışın gelmiyor aydınlığından
Yararlanamadım sıcaklığından
Güneş kalbe daldı, ışığım söndü.

Yarınlar karanlık, şimşek çakmıyor
Gösterdiğim yöne kimse bakmıyor
Okyanus bekliyor, nehir akmıyor
Güneş, çıkmaz faldı, ışığım söndü.

Sarsılmaz bir iman, merak da vardı
Sırat üzerinde durak da vardı
Geçip gidecekti, Burak da vardı
Güneş geri kaldı, ışığım söndü.

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.İÇİMiN ÖZÜ ERİR

......................Ömrümün her safhasında
............................Kitabın her sayfasında
................................ Kalplerin en hasındasın.


Bakamam gözlerine, yanar gözbebeklerim!
Dönerim en derine, yine seni beklerim...
Bakışların içime ölüm korkusu verir
Girersin her biçime, içimin özü erir! ..

Yok oluyorum, anla, kısacık bir bakışta!
Uğraşıyorum canla, sana sana akışta! ..
Uzak duramıyorum, senden kopmak nasıl zor!
Bir bağ kuramıyorum, yaklaşsam yakıyor kor! ..

Ne ileri, ne geri, öyle böyle olmuyor
Ne dışa ne içeri, boşa koysam dolmuyor!
Ne yapsam bilmiyorum, nasıl olacak böyle?
Haydi yaz, silmiyorum, ne yazacaksın, söyle?

Biz yazsak da çizsek de değişmez karayazı
Tüm renkleri dizsek de yazamayız beyazı! ..
Kalem yazmış, mürekkep kurumuş, ne var elde?
Böyle yaşıyoruz hep, haydi değiştir, gel de! ..

Ne aşklar gelmiş geçmiş, hepsini harcamış yer! ..
İstediğini seçmiş, gün gelir Onur'u yer! ..
Bu hayat böyle biter, var mı daha ötesi?
Bu aşk, bu çağa yeter, çılgınca ve ölesi! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.İÇiN

Ben bu şiirleri hep sana yazdım
Gülümsemen için, sevinmen için.
Canımın özüne, özüme yazdım
Sen hâlâ durgunsun, kederin niçin?

Mutlu olman için neler yapmazdım!
Her zaman sen çoktun, ben ise azdım
Sevdalı bir yürek, inleyen sazdım
Ağlayan hep bendim, ben, için için.

Yanında çocuktum, coşkun, neşeli…
Sense pırlantaydın, bin bir köşeli! ..
Bu beraberliğe gölge düşeli
Hep aynı burukluk; karanlık için.

Ruhun duru bir su, candan bir yarsın
İçimde, canımda, kanımda varsın.
Bin gözden çağlayan coşkun pınarsın
İçin o pınardan aşıklar, için!

Neler verir Onur senin için, de?
Senden de çok yaşar, senin içinde
Cennette bir kadeh, Kevser içinde
Sen de hayat veren o sudan iç, in!

İn artık dünyaya, hasretim sana!
Yüzlerce şiiri artık duysana!
Zor mu gelir yazmak? Karalasana!
Sen de bir şiir yaz, yaz benim için!

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.İHANEt

İnsanlar, kısacık bir süre mutluluk gibi görünen gafletin faturasını çok ağır öderler. Bu dünyada, pişmanlığın karabasan gibi üstlerine çöküşü ile ruhun bunalması sonucu, ruhlarına çöreklenen iç sıkıntısını, günahın ağırlığının omuzlarına olanca gücüyle yüklenişini hissederler. İlk zamanlarda, belki nefislerine hoş gelen ilişki, bir süre sonra monotonlaşmaya başlar, daha sonra da bıkkınlık haline gelir. Hele, terazinin iki kefesi birbirini dengeleyemiyorsa...

Günahtan uzak duramayan, ibadetlerinden uzak kalır. Ara sıra ibadete yönelirse de, ondan gereken zevk ve mutluluğu alamadığı için tekrar bırakır. Allah’ın huzuruna hakkıyla çıkamaz. Ezilir büzülür, o huzura kendini layık göremez. Çünkü günahla ibadet bir yerde beraber duramaz. Hakkıyla ibadet edebilmek için tevbe gerekir. İnsan, ancak tevbe ettiğinde, tüm hücrelerine kadar huzur, mutluluk ve temizlik duygusu yayılır. İşte o zaman namaz namaz, oruç oruç, zikir tam anlamda zikir olur.

İkiye bölünür beden. Ruh ikiye bölünür. Nereye intibak edeceğini şaşırır insan. İkili oynamaktan yorulur, sonunda bir tarafa resti çekiverir. Çocuk, eş, dost, akraba, çevre... Genelde eş tercih edilir, diğeri gider.

Kaç yola sapılır, hayat yolunda! Kaç çıkmaz sokağa girilip dönülür! Yol aranır, yoldan habersiz. Yol ararken yol biter, gaflette ölünür.

Kul kula vesile… Bilen bilmeyene iletecek yasakları; sünnetleri, farzları aktaracak.

Yanlış yapmamak da marifet değil. Marifet; bile bile yanlışta kalmamak, ısrarcı olmamak, tevbe edip, arınabilmek…

Eşlerin ilk görevleri; birbirlerini o büyük günahtan korumak… Sağlam ailelerde buna ne ihtiyaç duyulur, ne de özenilir. Erkek, kadının; kadın, erkeğin cinsel isteklerini örter. Eşler, birbirleri için birer elbisedir. Ayette böyle belirtilmiş. O kadar ki; rüya-yı sadıkada bile ayet-i kerime tecelli edebilir. Bir kadın, rüyasında kocasını çıplak görse, ya kocasının öleceğine, ya da nikahın düştüğüne işarettir. Elbiseyi çıkarmış olması, ya Hakk’a yürüyeceğini, ya da kendi yoluna gideceğini gösterir. Erkeğin eşini öyle görmesi de kadının öleceğinin, ya da nikahın kalmadığının işaretidir.

İhanet, sadece bedenen olmaz. Ruhen de ihanet eder insanlar. İşte o zaman bedenen bir arada olunsa da, bir şeyler hep eksik kalacaktır. Çünkü insanın yarısı, parçacıklardan, organlardan, et, kemik yağ, su, kan gibi maddelerden oluşan görünür beden, diğer yarısı da tek parçadan ibaret olan ruhtur. İkisi bir arada olmadıkça, varlığından söz edilemez. Ruhen ihanette olan, yanımızda da olsa, yabancıdır, uzaktır, uzaktadır. Aslında kişinin, bedeninden önce, ruhen yakında olmasına ihtiyaç vardır. Beden uzaklaşmışsa, ruh yakınlık hissediyorsa, gelir. Fakat, ruh uzaklaşmışsa, beden de gitmek zorundadır. Gitmese de bir işe yaramaz. Artık beraberlik rızayla değildir, zorakidir. El arı, düşman gayreti ile devam ettirilmektedir.

Eşler, bedenen ve ruhen bir araya geldiklerinde, bu bütünlüğü devam ettirmeye çalışmalılar. Bunun için birbirlerini sevmeleri, saymaları ve birbirlerine güvenmelerinin yanı sıra, önce harama bakmamaya, sonra da eşlerini sıkmamaya, kırmamaya, üzmemeye dikkat etmeliler.

En tehlikelisi; harama bakmaktır. İnsanın baş düşmanı, gözdür. Göz görünce, beğeni ortaya çıkabilir. Kişi, gözünün gördüğünü eşiyle kıyaslamaya başlar. Artıları fazlaysa, ilgi onda yoğunlaşır. Arkasından yakınlık, sevgi, platonik aşk doğabilir. Ruh onunladır artık. Evde gezinen, sadece bedendir. Şiir bozulmuştur. Ne kadar uğraşırsa uğraşsın, artık ona ulaşamaz.

Eşlerin her ikisi için ikinci büyük tehlike, birbirlerinin özgürlüğünü tamamen ellerinden almaları veya almaya çalışmalarıdır. Güvenin olmadığı beraberliklerde had safhada görülen bu kısıtlama, onları hayatlarından bezdirir. Kalp kırmanın, üzmenin, tüm kötü davranışların ne kadar yaralayıcı olduğunu belirtmeye gerek yok.

Eşleri canlarından bezdiren, güvensizlik sonucu başvurulan özgürlüğün kısıtlanması veya tamamen gasp edilmesi ve kötü davranışlardır. Bunlar, zamanla eşlerin bir arayış içine girmelerine, gözlerinin dışarıya kaymasına neden olur. Aksi halde, ev içinde huzur ve mutluluk tamdır, başka birisine ihtiyaç duyulmaz.

Beraberliklerde, her şeye dikkat edilse de, yanlış anlamalar olabilir. Aranın açılması, hatta, eşlerin birbirlerinden nefret etmeleri için, yanlış anlama da başlı başına bir geçimsizlik nedenidir.

Eşlerden biri diğerine, aniden aklına gelerek: “Elektrik faturasını yatırdın mı? ” dese, diğeri de: “Evet.” dese. “Emin misin? ” diye sorulan ikinci bir soruya, karşı taraf: “Yok, yatırmadım! Ne demek istiyorsun sen? ! ..“ diye kükremeye başlarsa, iyi niyetle soranın halini düşünün! .. Ortada hiçbir şey yokken, al sana olay! ..

Sevgi varsa, hoş görülür bin kusur
Sevgi yoksa, bin bahane bulunur.

Ani çıkışlar yerine, sükunetle: “Eminim, yatırdım.” veya: “Yatırdım, merak etme! ” demiş olsaydı, kalp kırılmayacak, endişe yok olacak, bir soru bir tartışmaya dönüşmeyecekti. Fakat, ön yargıyla verilen aksi bir cevap, diğerini çekingenliğe veya korkuya sürükler. Her sorunun altında gizli bir sebep aranmamalı, iyi niyet ön planda tutulmalıdır. Böyle nahoş bir saldırı, karşı tarafta, çekingenlik boyutunu aşıp, korku boyutuna ulaştığında, korku, sevgiyi yok eder. Sevgi, daima korkudan çok büyük olmalıdır. Hatta, bir sevgi ortamında korkuya yer verilmemelidir. Gözdağı vermeye ise hiç gerek duyulmamalıdır. “Kedinin bacağını ilk günden ayırmak” değimi dilimize yerleşmiş olmasına rağmen, çok yanlıştır. Böyle bir korku salma, nefrete sebep olur.

Önceleri, bu günkü gibi çekirdek aileler çoğunlukta değildi. Büyüklerle beraber oturulur, eşler ilişkilerini, onların denetiminde, sağlıklı bir biçimde sürdürürlerdi. Yanlış bir davranışta bulunan, uyarılırdı. Sevgi, saygı içinde, gelenek ve göreneklerimize göre yaşanırdı. Evlilikler daha uzun ömürlü olurdu. Şimdi ise, mahkemelerde binlerce boşanma davası… Dosyalar, dağlar gibi yığılmakta… Çocuklar, analı babalı öksüz, yetim, gelecekteki yuvalarının mutsuz eşleri olmaya aday… Daha çok, mutsuz yalnız insanlardan oluşan bir toplum… Giderek globalleşme… Giderek dejenere olma… Giderek arabesk…

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.İKi DAMLA YAŞ

İki kalp arası, iki damla yaş
Sağanak yağmurlar yağdırma, canım! ..
Kara bulutları kov, yavaş yavaş
İlkbaharı kışa ağdırma, canım! ..

İstemsiz oluşur, gönül yangını
Dindir, elindeyse, ıslak sancını! ..
Benden alacaksan eğer, hıncını
Burda al, ahrete kaydırma, canım! ..

Bir kurşun ki; çıkmış namludan bir kez! ..
Döndür elindeyse! .. Geriye gelmez! ..
Kısas istiyorsan, gel, başımı ez! ..
Gözden sicim sicim yağdırma, canım! ..

Sevgi istemsizdir, yok edemezsin
Varsa var, yoksa yok, çok edemezsin.
Bir saman çöpünü ok edemezsin
Beni, kardeşlikten caydırma, canım! ..

İster uzakta ol, ister yakında…
Biz ayrılamayız, hisset canında! ..
Barış istiyorsa Onur, anında! ..
Ayları, yılları saydırma, canım! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.İKi TAŞ

Ben insanları seviyorum
Herkesi…
Allah için...
Ayırım yapmadan…
Gönül gönül dolaşıyorum
Seviyor, seviliyorum.
Ben yaşıyorum
Sen şaşıyorsun.

En güzel yanımla uğraşıyorsun
Hem eleştiriyorsun
Hem, ben olmaya çalışıyorsun! ..
İnşallah olursun! ..
Fakat
Tepeden tırnağa
Gurursun! ..

Pırıl pırıl parlar, pırlantalar
Işıl ışıl yanar! ..
Ne canlar yakar! ..
Taçlara ulaşır
Başlarda dolaşır.
Donuksun, matsın
Çünkü sen porsun! ..

Ne kadar sevebiliyorsam
O kadar insanım! ..
Seni de seviyorum
Falan bey!
Filan hanım!
Hey, kötü söyleyen!
Hakaret eden!
Sen!
Sen de sevgilisin! ..
Hayatım, canım...

Pırlanta yaşar
Portaş şaşar.

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.İKRaM

Yılan bile her yıl giydiriliyor
Yepyeni giysiler gelir, Allah’tan! ..
Kumaşsız, terzisiz; herkes biliyor
Eli yok, dili yok, ihsan Allah’tan! ..

Kurda kuşa yeni kürkler verilir
Tırnağın yerine yenisi gelir
Kırılan kemikler birleştirilir
Yaralar kapanır, şifa Allah’tan! ..

Bütün olmazları oldurandır, O! ..
Yeşertip, sarartıp, soldurandır, O! ..
Kalplere sevgiler doldurandır, O! ..
Bu sürgün yerinde ikram Allah’tan! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.İLAHi IŞIK

Erenleri görüyordum düşümde
Uyuyan, büyük bir huzur içinde
Çılgın bir sevinçle uyanıyordum
O Allah aşkını kıskanıyordum.

Sonra seni gördüm, bir düş değildi
Göz göze gelince başın eğildi
Bir eren huzuru buldum yüzünde
Belli, Allah aşkı vardı, özünde.

Yüzüne baktığımda derin derin
Ben seni görmedim, ne renk gözlerin?
Bir iman ışığıydı gördüğüm, nur…
Aydınlat içimi, gitme, ne olur! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

İLAHİ SEVGİYLE KAiNAT DIŞINA

Ben hayatı başka yaşarım, gülüm!
Tende değil ruhta, gönülde gönlüm!
Öyle yaşarım ki aşktan ölürüm! ..
Ses, nefes, heyecan! ..Koşarcasına! ..

Ben vücudu çoktan aştım, güzelim!
Beynimin içinde, tüm güzelliğim! ..
Bir de yüreğimde…Haydi çözelim!
Sevip, yaşayalım, coşarcasına!

At ayaklarını, ellerini at!
Vücudunu, sesi, gözlerini at!
Düşünce gücüyle uç, kanat kanat! ..
Dünyanın dışına, kaçarcasına! ..

Beni görme; duyma, sesimi bile!
Yüzümü, gözümü, elimi bile!
Bilme, adresimi; izimi bile!
Haydi yükselelim, uçarcasına! ..

Haydi ver elini, haydi uçalım!
İlâhi sevgiyle dönüp, coşalım!
Yıldızları bir bir gel, dolaşalım!
Kâinat dışına çıkarcasına! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.İLÂHİLER SÖYLEYiN

Ben İslâma hasretim!
İlâhi ses isterim!
Dile gelsin hislerim
İlâhiler söyleyin!

Hep bir nefes, zikirler
Bir olmalı fikirler
Böyle yıkanır kirler
İlâhiler söyleyin!

Mecazi aşklar biter.
Şarkı, türkü, haberler...
Ne söylüyor spiker?
İlâhiler söyleyin!

İnsanlar kin kusuyor
Ruh, imana susuyor! ..
Mü’min neden susuyor?
İlâhiler söyleyin! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.İLGİSİZLiK

Hani can verirdin, bir gülüşüme?
Bakışım kalbine saplanırdı ya! ..
Gözlerime bakma, bakıp üşüme!
Hani yer-gök buzla kaplanırdı ya! ..

Dallarıma karlar yağmış, birikmiş
Yapraklarım donmuş, ben eğilmişim! ..
Sanki ilgisiz kalışım, bir ilkmiş
Ayları deviren, ben değilmişim! ..

Giderken ektiğin gül, evi sardı
Ak bir yandan, al bir yandan, sarıldı.
Bir zaman bu gelin, bir devi sardı! ..
Bak bir yandan, yak bir yandan! .. Darıldı.

Son kez kapattığın camı açmadım
Bir kere bahçeye bile çıkmadım
Hain esaretten bıkıp, kaçmadım
Engerek hasretin, çile! .. Bıkmadım.

Onurla atladım, ben bu eşikten! ..
Ak gelinlik, duvak ve al kınamla.
Evden çıktım, çıkar gibi beşikten
Vedalaşıp, babam ve bal anamla.

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.İLLETİMDi

Kuru kavak yapraklarında
Gözlerindi ezdiğim, çıtır çıtır! ..
Gözlerindi
Adım adım renklerinde gezdiğim.

Bakışlarındı kuruyan, gözlerimde
Derindi! ..

Derindi, dokunduğum
Serindi.

Sendin, ruhumda sezdiğim
Sevdiğim.

Sevmediğim sözlerindi…
Her fırsatta beynime indi!


Sendin, renklerinde gezdiğim
Her renk, senin rengindi.

İlletimdi
Canımdan bezdiğim! ..
Dindi.

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.İNKÂR DAĞLARı

Kaybolduğun dağlarda ateşim yanmayacak
Zannetmiştim meluna kardeşim kanmayacak

Çetrefilli yollarda çalılar var dallar var
Hakikate açılan iç içe nur yollar var

Bir yanın gül gülistan bir yanın kor uçurum
Kurtuluşun imkânsız oldukça zor bir durum

Baykuşların gözünde yaşarken sanal aşkı
Kahredecek ruhuna saplanan kalan kuşku

Savaşırken beyninde vehimle öz umarsız
Kılavuzun karşında gülecek arsız arsız

Sessizlikleri yaran ıslıklar duyacaksın
Uzaklaşıp gerçekten batıla uyacaksın

Aşılmaz sarp dağlarda gözlerin fay kıracak
Durmaksızın isyanı yüreğin haykıracak

Dost sanarak bağrına şeytanı basacaksın
Sapkınlığın ipine imanı asacaksın

Kararttıkça geceyi içinin karanlığı
Artacak gafletine cinlerin hayranlığı

Tüm melekler sırtını dönecek teker teker
Yol gösteren yıldızlar sönecek birer birer

Başında bin yarasa kanadı ıslak kara
Dokundukça belki de kanadı yırtık yara

Istırapla yerinde kıvranıp duracaksın
Kayalara kendini ben sanıp vuracaksın

Düşünürken benliğe taparak ta en baştan
Aklın gider aniden koparak düşen taştan

Aynı yerden unutup kaç kere geçtiğini
Hatırlarsın inkârı boş yere seçtiğini

Dizlerinin dermanı kesilir de apansız
Bulamazsın tek çıkış tuzaksız ve kapansız

Çökeceksin aniden olduğun yere sessiz
Yazılacak son nağmen bulduğun yere essiz

Kahrolası inadın kırıldı kırılacak
Topraklara kanadın karıldı karılacak

Alev alev tutuşan günahın har boynunda
Yanacaksın bihaber tamahın nar koynunda

Çığlığını duymamak için put olacağım
Hak bildiğim Kuran’la bin umut dolacağım

Yol yakınken düze çık anlama sarılalım
Bilmiyorum başka şık anlama darılalım

Kıyamete kadardır dostluğum onurluyum
Müslüman’ım imanla mutluyum gururluyum

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.İNSAN HAKLARı

Saddam asılırken, İnsan Hakları
Sesini çıkarmaz; idamdan sonra
Birkaç sözle kınar; bu, ahlâkları! ..
Hakkı yenen bunca adamdan sonra…

Otuz bin şehidin kanı askıda
Sallanır, Saddam’ın cesedi ile!
Katil, salamura hâlâ baskıda...
Asılacağı gün gelmiyor, dile! ..

Üç-beş yüz nerede, binler nerede?
Paşa gibi yaşar, beş yıldızlıda! ..
Şehit anaları inler: “Nerede
Şehidimin kanı! ? ..” Ay-Yıldızlı’da! ..

Katil, aynı katil, suçu farklı mı?
Birine feveran, birine isyan! ..
İnsanlık nerede, katil haklı mı?
İnsan Hakları’nda neden bu nisyan?

Mahkeme bitmemiş, nedir acele?
Neyin çözümüdür? Nedir yararı?
Allah karar verir, her bir ecele! ..
Demokrasi bu mu? Cana zararı! ..

Kurban bayramında cıngar çıkaran
Dernekler nerede! ? Koç mu bu? İnsan! ..
Nasranî eliyle şehit, fukaran…
Bu Allah’ın kulu; Sünnî, Müslüman! ..

Zaten ölmüş biri, ne lüzum vardı?
Bayramı görseydi, kurbanlık mıydı?
Eli-kolu bağlı, lâl… Zulüm sardı
Hukukun hâlesi karanlık mıydı?

“İdam kaldırılsın! ” diyenler nerde?
Birleşmiş milletler neden birleşmiş?
Hümanistçe başlar yiyenler! .. Derde
Deva olmak nerde, vicdan kirleşmiş! ..

Türk’se, Müslüman’sa: “Kopar, başını! ..”
Hıristiyan ise: “Hümanistiz, biz! ..”
Şehitliği süsler, mezar taşını! ..
“Öldü! ..” sansalar da, dipdiriyiz biz! ..

Bombalı saldırı, olanlar oldu!
Kardeş kardeşine kırdırılıyor! ..
Kurban bayramına al kanlar doldu! ..
Türkiye’de idam kaldırılıyor! ..

Kurban bayramında insan asımı…
Kendisi yarattı, kendi yok etti! ..
Evvel dostu idi, şimdi hasımı…
Sattığı silâhtı, uçak, roketti…

Ortalıkta kurban kesmek, yasaktı
Bütün kanallardan seyret, idamı! ..
Müslüman’dan oluk oluk kan aktı! ..
Koyun gibi ipe çekti adamı! ..

Hayvanlara arka çıkanlar nerde?
Bir mü’min asıldı, ölü müsünüz?
Koruma Derneği devaydı, derde…
Yoksa, Hıristiyan dölü müsünüz?

İki bina çöktü, ülkeler çöktü! ..
Türk’e, Müslüman’a hayat hakkı yok! ..
Belâ, kâbus gibi başlara çöktü! ..
İyi ki elinde ayın şakkı yok! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.İNSAN İÇİNE GiRMEK

Behlül Dânâ'yla sık sık
Görüşen Harun Reşit
Bir ara özlem duyar
Onu göremeyince
Adamını gönderip
Sarayına çağırtır.

Reddedemez, emirdir.
Huzuruna gelince
'Eren, sohbetten neden
Mahrum bıraktın, bizi? '
Diye sorar, yavaştan.

Bir hacet için Eren
Kalkar gider de gelmez!
Bekler hazır bulunan
Cümle erkân, merakla
Bir türlü gelmek bilmez
Nedendir ki? Ne hakla! ? ..

Bir adam gönderir, der:
'Git bak, orda ne eder! ? ..
Galiba, eren bize
Bir şey anlatmak ister.'

Adam bakar ki eren
Kubura eğilmiş de
Necasetle konuşur
Yavaşça, mıdır mıdır...

Kendisini içeri
Davet edince adam
Eren kalkar ve gelir.

Harun Reşit merakla:
_”Ne yapıyordun, orda? ”
_”Necasetle konuştum.”
_”Ne söyledin, onlara? ”
_'Siz, vaktinde neydiniz? ”

_”Ne dediler, o zaman?
_'Baklavaydık, börektik...
Çeşit çeşit yemektik.”
_'Neden böyle oldunuz?
_'İNSAN İÇİNE GİRDİK! ..'

İşte ‘Meczup’ denilen
Behlül Dânâ’mız; neden
İnzivâda yaşamış?
‘Onur’, ne gelir, elden?

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.İNZİVADAYıM

İ N Z İ V A D A Y ı M
______________İ
______________N
______________Z
______________İ
______________V
______________A
______________D
______________A
______________Y
______________I
______________M

___ben hayatı kaçak yaşamaktayım
___hani okuldan kaçar ya öğrenciler
___bir süreliğine mutlu hissederler
____ağır gelir de art arda sınavlar
_____ne yapacaklarını bilmeden
______düşerler ıssız sokaklara
_______sorumsuzca gezerler
________hasta ruhuma şifa
__________bir devadayım
___________inzivadayım
________içtikçe mestetmekte
___her yudumda şaraben tahura beni

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.İYİ BİLİRSiN

Ben, beni bilemem, yaratmadım ki
Beni Sen yarattın, iyi bilirsin.
Senden başkasını aratmadım ki
Yüreğime bir sen değebilirsin.

Günahsız değilim diyemiyorum
Bile bile haram yiyemiyorum
Her zaman başımı eğemiyorum
Tüm âsi başları eğebilirsin.

Yalnız Sana olan aşkı bilirim
Secdem tek Sanadır ve eğilirim
İşte bir onunla Sana gelirim
Gizli ve açık her şeyi bilirsin.

Kul kusursuz olmaz, Sen Rahman, Rahim…
Nasıl korunduysa Halil İbrahim
Narı nura döndür, ne olur Rabb’im! ..
Ateşine: “Yakma! ..” diyebilirsin.

Seni sevmeyenler seni anar mı?
Aşkınla yaşaran gözler yanar mı?
Cennet hayatına bile kanar mı?
Onur Cemâl ister, iyi bilirsin.

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.İZLeR

Eyüp Sultan’daki ayak izinde
Senin kokun vardı, Canım Resul’üm! ..
Milyarlarca insan, senin izinde
Yürüdü, yürüyor, Canım Resul’üm! ..

Ali’nin atının ayak izleri…
Kayalarda kalmış! .. Orda sizleri
Düşündük, şaşırttı onlar bizleri! ..
O at, uçar mıydı, Canım Resul’üm?

Kayalarda izler, kumda kalmaz iz! ..
Bu nasıl oluyor, bu nasıl bir giz?
Gizemli çizgiyi izliyoruz, biz
Sana gidiyoruz, Canım Resul’üm! ..

O Nur'dan gönüle sevgi saçıldı!
Şüpheli görülen yoldan kaçıldı.
Yürüdükçe gördük, sırlar açıldı
Hakk'a gidiyoruz, Canım Resul’üm! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.KABiR KORKUSU

K orku K uyusu K aynıyor, K ıpkızıl
K abarıyor, K öpük K öpük
K aygısız.
K enetlenmiş K emiklerim
K askatı K esilmişim
K ader K asırgasının
K âinatı K aplıyor K ahkahaları
K ezzapla K arışıyor K anım
K ara K anatlı K aramsar K uşlar
K oruluğun K uytu K öşesine
K abrimi K azıyor.
K ıtır K ıtır K ırılıyor K aburgalarım
K ementlerden K urtulamıyorum
K ollarımda K ilitleniyor Kelepçeler
K ılıçlar K ınlarından K ayıyor
K eyifle K ıvranıyor K amçılar
K ısılmış K almışım, K ötürümce
K açamıyorum
K uşku, K albime K urmuş
K ötümser K alesini
K ısım K ısım K asılıyor K aslarım
K imsesizlik K uvvetimi K esiyor
K at K at K aranlıklarda
K atre K atre K ayboluyorum.

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.KAÇ KAÇABİLiRSEN

Aşkınla süsledim, şiirlerimi
Sen onlar olmuşsun, onlar sen artık.
Gerçek, duygulardan da ileri mi?
Şiirde uçalım, istersen artık!

İçimde virajlar olmuş, şiirim
Ben onlarla sana sana gelirim
Şiir şiir doğar, sende eririm
“Ben de eriyorum! ” de, dersen artık!

Gel, o virajlarda yavaşla, dinle!
Yolculuk ne kadar güzel, seninle!
Güneş, orman, deniz yaşar teninle
Zamanı mekanı silersen artık!

Yol bitmesin, her şey seninle güzel!
Duygularım sana yazılmış, özel
Haydi, şiir şiir sen de bana gel!
Sen de şiirleş, gel, dilersen artık!

Mânâda alaşım olmuşuz, gülüm
Sen benle, ben senle dolmuşuz, gülüm
Biz, kenetlenmiş dört kolmuşuz, gülüm
Kaynamış, aç açabilirsen artık!

İçinde dışında, oksijen gibi
Su gibi muhtaçsın, hidrojen gibi! ..
Sen ben alaşımı, homojen gibi
Kaçabilirsen kaç Onur'dan, artık!

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.KADER IRMAĞı

Bir kara sevdanın tuzağındayım
Uzatma elini, tutamıyorum.
Kendi kendimin de uzağındayım
Aşkın zehir zıkkım, yutamıyorum! ..

Batarken girdapta çaresiz, şaşkın
Kader ırmağıdır yüreğim, taşkın
Acıyla dolaşmış, kördüğüm aşkın
Dolanmış başıma, atamıyorum! ..

Seçilmez hayale ümit bağladım
Bir gençlik harcadım, canı dağladım
Aralıksız, gece gündüz ağladım
Kuştüğü yastıkta yatamıyorum! ..

Huzur verip, huzur alabilirdik
Doyulmaz hayale dalabilirdik
Ömür boyu öyle kalabilirdik
Mutluluğu aşka katamıyorum! ..

Onur bir tarafta, aşk bir tarafta...
Sıkıntı bir safta, sevinç bir safta...
Umudum kalmadı, vaadler lâfta...
Vuslat çatısını çatamıyorum! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.KADER KİLİTLEMiŞ

Doğmuş, büyümüşüm, çileler için
Dünya kötü rüya, yoramıyorum.
Kelebek olmuşum, fileler için
Aşkı, yokuşlarda yoramıyorum.

En güzel hayali kurmak isterdim
Gidip, tam aklında durmak isterdim
Aşkı tam on ikiden vurmak isterdim
Kalbe nişan aldım, vuramıyorum.

Sen orda, ben burada; boşa, hıçkırmak
Duyulmaz sesimiz, yetmez haykırmak.
Geçit vermez; çılgın, lânet bir ırmak…
Aramıza köprü kuramıyorum.

Benim senden başka arkadaşım yok
Konuştuğum başka bir sırdaşım yok
Sana götürecek bir yoldaşım yok
Seni aramadan duramıyorum.

Yalnızlık yüklenir,yürek ezilir! ..
Yollarda sensizlik, nasıl gezilir?
Ayakta pranga, bilekte zincir…
Kader kilitlemiş, kıramıyorum.

Kayaya kazınmış, silemiyorum
Onurum yeter mi, bilemiyorum
Senden başka bir şey dilemiyorum
İcabet eder mi, soramıyorum.

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.KADERİMiZ YAĞDI

Buzulla kaplandı hayatlarımız
Kaderimiz yağdı, kapandı yollar.
Gökyüzünü sardı feryatlarımız
Boğazlarımızda engerek yollar! ..

Görüntü kusursuz, tını yok, ses yok…
Vücut sürüklenir, ruh var, nefes yok.
Akkor içimizde; donduk, ateş yok
Yüreklerimizde mengene yollar.

Gözler kırağılı, buz tuttu yaşlar
Özlem bastırdıkça, zaman yavaşlar
Ayaklar yürümez, dizle savaşlar
Bileklerimizde pranga yollar.

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.KADERİN AKıŞI

Kader birleştirmiş, tanışmışız biz
Seninle savaşta ben yenik düştüm.
Anlaşamamışız, tartışmışız biz
Ayrılık kör kurşun; yıkıldım, düştüm! ..

Kaderin akışı sürükler bizi
Takip ediyoruz, görünmez izi
Ne kadar sevsek de birbirimizi
İki yol çizilmiş, zıt yola düştüm.

Ayrı ayrı yerler, hayatlar ayrı…
Anlayamıyoruz, şerri ve hayrı.
Tahammül kalmadı canlarda gayrı! ..
Akıntı kuvvetli, girdaba düştüm! ..

Nasipse kavuşmak, gelecek başa
Nasip değil ise, ne yapsak, boşa! ..
Ne olursa olsun, gitmeli hoşa
Taksimata rıza… Derdime düştüm.

Mürekkep kurumuş, kader yazılmış! ..
Onur’un hayatı buza yazılmış
Ölüm, kayalara, taşa kazılmış! ..
Mezarım kazılmış, içine düştüm.

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.KADIN GiBİ KADIN

Onur BİLGE

Bir kadın, ne kadar güzel, kültürlü, zarif, dürüst ve hoş olursa olsun,hırçın, huzursuz, ve asabiyse, son derece iticidir.
Hangi erkek, böyle bir kadınla birlikte olmak ister? Yanınızda, lüzumsuz el kol hareketleriyle, asabi mimiklerle, dişlerini sıkarak konuşan, her an patlamaya hazır bir bomba ile ne kadar huzurlu ve mutlu olabilirsiniz?
Şık giyinmek de önemlidir ama, zerafet, daha önemlidir. İnsan yaratılış itibarıyla hantal olabilir. Öyle ölçülü, öyle güzel yürüyen toplu hanımlar vardır ki; onların yürüyüşlerini bile seyretmek, ruha huzur verir. Hele onlarla yürüyüşe çıkmak, ne kadar mutlu eder insanı! Yere basışlarındaki yumuşaklık, adımlarındaki acelesiz huzurlu tempo ruhu rahatlatır.
Zerafet, kadını şiirleştirir. Öne yıkılacakmış gibi, asker gibi, omuzları düşük, kambur, boynu, başını taşıyamıyormuşcasına bükülmüş, sallanarak veya sürüklenerek, ya da paldır küldür yürüyen bir kadın düşünün! ..
Ne kadınlar vardır; tesettürlü de olsalar, süzülür gibi, danseder gibi yürürler. Bir bardak su verirken, bardağı değil, dünyaları uzatırlar, insana! ‘Hizmet’ önemli değildir. ‘Sunuş’ önemlidir. Yumuşak, hoş bir hareketle, gözlerinin içi gülerek, saygı ve sevgi dolu bir bakışla uzatılan bardağın içindeki, her ne ise, mutluluğa dönüşür. Daha içmeden huzur, mutluluk ve yaşama sevinci yayılır ruha. Sunulan suysa; su da hayatsa; bu su ab-ı hayattır! ..
“Günaydın! Aşkım! Canım! ” demeseler bile, öyle bir tebessümle gelirler ki yanınıza; hangi kötü ruh halinde olursanız olun, o anda gülümser, huzur duyar, onunla bütünleşiverirsiniz. Bir demet çiçek gibidirler. Cıvıl cıvıl bir kuş, berrak akan bir su, gün ışığı gibidirler. Uzaktan duyarsınız, sıcaklığını. Ona doğru yaklaştığınızın farkına bile varmazsınız. Mıknatıs gibi kendilerine çekmişlerdir sizi. Demir tozları gibi yapışır kalırsınız. Zaman durmuştur. Mekan orasıdır. Dünya o kadarcıktır. Kalabalığın sayısal değeri bire inmiştir. İkiye çıkmasına da lüzum yoktur.
Şiir gibi yürürler. Şiir gibi dolanırlar, etrafınızda. Şiir gibi konuşur, en güzel melodiler gibi gülerler. Ağlayışları da hiçbir kadının ağlayamayacağı kadar güzeldir. “Hiçbir kadın senin kadar güzel ağlayamaz. Bir yıldız yağmurudur, senin gözyaşların! ” der, Ümit Yaşar Oğuzcan. Film de onlardır, şarkı da, hayat da! Etiyle kemiğiyle gerçektirler; yaşattıklarıyla, hayal aleminin bireyleri… Dokunmaya kıyamazsınız. Bakmaya doyamazsınız. Okşasanız, saatlere düşman olursunuz! Birkaç ömür daha istersiniz, Yaratan’dan. Dünyanızı, cennete değişmezsiniz.
Dans edercesine yaşamaktır, onunla günlük hayatı yaşamak. Gülümseyerek uyanırlar. Müzikle, oynarcasına çay yapmaya giderler. Telaşsız, cıvıl cıvıl güne başlayan sevimli kuşlar gibidirler. Geyşalar gibi… Onların tüm amaçları, erkeklerini mutlu etmektir. Onları mutlu ederek mutlu olurlar.
Bir de hizmetçi ruhlu kadınlar vardır. Sabah sabah, oflaya puflaya yataktan kalkarlar. Söylene söylene, takur tukur temizliğe başlarlar. Kafanıza çarpar gibi kurarlar sofrayı. Mükellef bir kahvaltı sofrasında bile çekilmezler.
Sadece bayanların mı romantizmden hoşlandıklarını sanıyorsunuz? Ya da sevilmekten? Erkeklerin de romantizme, sevgiye, ilgiye ihtiyaçları olduğunu düşünmüyor musunuz? Onlar, sevildiklerine inandıkları, doya doya sevgi aldıkları zaman, kahvaltılarını yapmış olurlar. O konuda akşama kadar acıkacaklarını, başkalarına ihtiyaç duyarak, avuç açacaklarını, sevgi dileneceklerini sanmıyorum.
Akşam da aynı sıcaklıkla karşılanıp, aynı huzur ortamına çekildiklerinde, onlardan mutlu kimse olmaz. Kovsanız da yanınızdan ayrılmaz, ne kadın, ne erkek, kimseye ihtiyaç duymazlar. O sizindir. İmzayla, kanunen değil, bir köle gibi, seve seve! ..Artık herkes onu, sizden kıskansın!
Sahabeden birisinin hanımı ekmeğini, suyunu güneşe koyar, sıcak su, kuru ekmek yermiş; kocası işinde öyle yiyor diye. Eşini, erkeğini kendisinden önce düşünür, İslam kadını! Onu ana gibi şefkatle sarar. Abla gibi kanat gerer üstüne. Kardeş gibi yanında, canında taşır. Arkadaş gibi omuz verir, paylaşır. Eşi olarak da tüm yüreğiyle, her şeyden çok sever, herkesten üstün tutar, sahip çıkar kardeşim! SAHİP ÇIKAR!
Evde ne huzur veriyorsunuz da, dışarıdakilerden kıskanıyorsunuz? Her şey iyi gidiyorsa; onlar neden kendilerini dışarıya atıyorlar? Arılar, bal dolu kovanlarını neden terk ediyor? Acı yok, tatlı yok; evde duranın aklı yok!
Kalıp gibi, KOLALI KADIN olmayın! Sinirden tir tir titreyen, söylenen, bağırıp çağıran, kavgazan, fettan, fetfaz bir kadın olmayın! Önce sakin olun! Huzur bulun; huzur verin! Sonra zarif olun! Daha sonra da duygusal olun. Akıllı olun, AKILLI!
Unutmayın ki; onların herkesten önce, SİZE İHTİYAÇLARI VAR!

***

Onur BİLGE

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.KALBİME KAPAKÇıK

Ya yağmur yağar, ya fırtına eser
Belki de bir hayal, yüzüne değer
Bir şiir okunur ve hatırlarsın
Kaybettiklerimiz, dünyaya değer! ..

Aksilik etsen de, kızsan da bana
Takılır kalırsın, geçen zamana
Ararsın, gün olur, özlersin, canım
Dualar edersin, Kavuşturan’a.

Aşka sevdalıyım, sevgiden kaçmam
Yaban gülüyüm ben, bahçende açmam!
Nazlı yârin isem, inadım inat
Meltem olsam, sana serinlik saçmam! ..

Kalbimin içine itmişim, seni
Bütünüyle alıp, gitmişim seni! ..
Neşter ayıramaz, cinayet olur
Kalbime kapakçık etmişim, seni! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.KALDIR BAŞıNI

Yerlerde aranmaz O...
Mutluluk yerlerde değil
Başını kaldır ve seyret.
Gör, gör ki kamaşsın gözlerin O Nur’dan
Ve hiç bir şeyi göremez ol artık bu sahnede.

Perde kapanmadan gör.

Sahte ışıklardaki sahte renklere bakakalma
Güneşe bak
Korkma
Bak.

Sonra çevir kamaşan gözlerini yere...
Hâlâ yemyeşil nuru göreceksin
Ve onunla beraber hiç bir şey...

Örgü örmekteyim…
Her ilmekte bir saniye geçmekte...
Zamanın akışını yakından görmekteyim
Her şeyi görmekte bilmekteyim.

Ya O'nu?
O'nu görmek, vakit varken?
Perde kapanmadan O'nu görmek
Görmek ve bilmek, bildirdiği sıfatlarından…
Sevmek, âşık olmak ve O'nda yok olmak...
Var olmak, var oluşların en muhteşemiyle...

Komşu olmak en güzel yaratılana
Bir zevk ve haz denizinde yüzmek, sonsuza kadar...

Ya da yere bakmak, boş yere...
Bomboş yerlere bakmak, boş bakışlarla
Yokta varlık aramak
Yokta sevgi, aşk...

Yalanlar söylemek, yalanlar duymak için
Yalanda çalkalanmak küreksiz kayıklarca
Yerinde saymak, okyanus ortasında
Katıksız müebbede mahkûm...
Devasız yalnızlığa...

Suçu; hoş sanmak, boşu
Boşlukta kalmak…
Yere bakmak boş yere
Yere bakmak
Bakakalmak…
Batmak
Batakalmak...

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.KALEİÇi

Üçkapılar’da
İner de, çıkar da insan
Aldanma, toprağın üstünde olduğuna
Altı da var
Sakın unutma!

Bilmem kaç asırlık taşlar
Ayaklarının altında şimdi
Ez ezebildiğin kadar!
Kral say kendini
Ne çıkar?

Tut ki
Sen emrettiğin için geldiler
Senin için geçtiler hizaya
Ağaçlar iki yana dizildi
Sen geçerken selamladı duvarlar
Sütunlar saygıyla eğildi
El etek öptü esnaf
El pençe divan tebaan
Hayal bu ya...

Yeni sulanmış sokaklarda
Sokak taşları ezildikçe ezildi...
Bir de ben...
Hem de nasıl!
Anlatamam...

Kale içi için için ağlıyordu
Sokaklar yol veriyordu sokaklara
Evliya yatağında
Kuran hıfzetmiş eski evlerin duvarları
Meyhane şarkıları dinliyordu...
Sarhoş naraları geliyordu bir yerlerden...
Gençler, barlaşan salonlarda
Bahçelerde dans ediyordu...

Akşamdı
Gün boyu yanmıştı Antalya
Yavaş yavaş serinliyordu...
Yatsı ezanı okunuyordu, olanca gücüyle...
Yer gök inliyordu! ..
Bir de ben...
Hem de nasıl! ..
Anlatamam...

Ortalarda bir masada
Çaresiz bir adam...
Bir yanı şiir
Bir yanı ezan...
Derdi minare kadar...
Dermanı camide, var.

Saat kulesi ne anlar?
Tik tak da tik tak! ..
Ömür nasıl geçiyor
Bak, bak, bir bak! ..
Tik tak da tik tak! ..
İster yık, ister yak! ..

Ha biraz önce binmişiz
Ha biraz gecikmişiz...
Ne fark eder?
Hepimiz otobüs bekliyoruz işte! ..
Durakta
Miskin miskin pinekliyoruz
Gafilce...

Antalya'nın tek gelini
Kuşbakışı seyreder bizi
Ölümsüz bilir kendisini...
Yangın çıksa nesi yanar?
Umurunda mı insanlar?
Ona ne Kalekapısı'ndan
Antalya'dan, dünyadan?

Ölen ölür, kalan kalır! ..
Tik tak da tik tak! ..
İster yık, ister yak! ..
Beyinsiz bir baş
Kendisi taş, kalbi taş! ..
Herkesten, her şeyden haberli
Eli işte, gözü oynaşta
Fıldır fıldır gözleri! ..
Ölümden habersiz...
Antalya deprem görmedi ki! ..

Bir taş yığını bile korumaya alınmış
Tarihi eser diye
Kasım kasım kasılır
'Rakipsizim! ' diye.
Ya şair?
Ya ressam?
Adam ezildikçe ezildi...
Bir de ben...
Hem de nasıl! ..
Anlatamam...

Herkes kendi alemindeydi
Çarşı kırış kıyamet! ..
Dört yol ağzında
Yol iki yoldu yine...
Aynı kavşak, iki kere geçildi
Aynı kaldırım, iki kere ezildi...
Bir de ben! ..
Bir de içim! ..
Hem de nasıl! ..
Anlatamam.....

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.KANAR GÖZLERiM

Ölsem de vazgeçmem ben bu yaradan! ..
Ancak görüntüne kanar, gözlerim.
‘Mükâfat veririm! ..’ diyor, Yaratan
Kan çanağı olur, kanar gözlerim.

Oyun oynamadık, ömür harcadık! ..
Sevgili uğruna canlar adadık
Çağıl çağıl akan aşka susadık
Çağlayan gözlere kanar, gözlerim.

Göz göze gelince, kucaklar gibi!
Hasretle açılan kucaklar gibi
Onurla korunan bucaklar gibi
Bayrağım gibi can, kan, ar gözlerim! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.KAP DEĞiL RAB

İçimde bir heyecan!
Bedene sığmıyor can! ..
Ne yazabilir insan?
Kalem, Allah elinde! ..

Yüreğimde duyduğum
Buyruğuna uyduğum
Yoluna can koyduğum! ..
Ne var, benim elimde?

Gönül pınarlarından
Feyiz ırmaklarından
Hikmet deryalarından
Sizlere bu mısralar! ..

Kap değil, Rab yazıyor! ..
Kap sunuyor,taşıyor.
O Nur ulaştırıyor
Size bu şiirleri! ...

Elim kolum O, benim! ..
Gönlüm dolu O, benim! ..
Yaratan'ım O, benim! ..
Aşkından öldürüyor! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.KARANLIKLAR GÜNEŞi

KARANLIKLAR GÜNEŞİ


………………..İyi güzel ve doğru
………………..Barış huzur ve güven
………………..Her şey seninle tamam
………………..İslam’ın ahlâkı sen
………………..Ve sen serapa İslam


Sevilebilir miydi böylesine bir insan
Bunca sene bu kadar
Bıkmadan usanmadan
Yurt içinde dışında
Bir insana duyulan nasıl bir ihtiyaç bu
Kendini kaybederek yaşamak başkasını
Onun gibi düşünmek onun gibi hissetmek
Tek kişiye dayalı çift kişilik hayatlar
Her köken ve inançtan oluşan toplumların
Yaşaması kardeşçe

Nasıl okşardı elin
Nasıl söylerdi dilin
Mübarek yüreğinle
Ne kadar ve de nasıl
Sevilirdi sevdiğin

Ey yaratılmışları kucaklayan ekvator
Her tarafta zulüm var
Savaş kan açlık ölüm
Bu asırda dünyanın halini bilir misin
Karanlıklar güneşi
Ne olursan ol yine gel
Diye aşkla yanan kor
O nuru tebliğ için
Bir daha gelir misin


Ellerim benim değil
Benim değil gözlerim
Mekânım zamanım yok
Ne itiraz ne sorgum
Ne ben diye bir varlık
Ne yere doğru meyil
Ne de bir nebze ‘ben’den
Hak olmuş cümle beden
Dupduru bir gönülle
Yaratan’ı özlerim

Ne varsa sen ve senin
Sevgide hoşgörüde
Çizdiğin doğru çizgin
Her nefeste zikirle
İstikametin izin
Aşk Tanrı sanatıdır
Diye haykıran sesin

Yediğim tabakta sen
İçtiğim bardakta sen
Yattığım yatakta sen

Seni seyrediyorum
Ufuk aydınlanırken
Bu sabah yine erken
Beyit beyit yazılan kâinat kitabında
Sessizce açılırken o güzelim yapraklar
Narçiçeği şafaklar renklere ayrışıyor
Yavaşça beliriyor ağaçlarda yapraklar
Mahmur mahmur bakışan sevda yüzlü çiçekler
Mesnevi pırıltılı gökkuşağı giyiyor
Gerinerek uyanan kurtlar kuşlar böcekler
Gözlerini siliyor
Güne gülümsemeye çalışıyor bulutlar
Gece gündüz huşuyla kıyamda dağlar taşlar

Sevgi desen
Sevgide sen
Hoşgörüde bilimde
Ledun denen ilimde
Şems ile dokuduğun
Her dilden ve her dinden
İnsan denen kilimde
Doğudan batıya dek
Yaşayan
Her iklimde

Kuşların sesindesin
Cıvıl cıvıl pür neşe
Kollarını sıvayan aptes alan o kulsun
Senin minarelerden sessizlikleri yırtıp
Yankılanan hoş seda
İslamî vakar ile tekbir alan huzurda
Ardında saf saf duran el bağlayan melekler
Kanlı giysileriyle toprağa secde eden
Milyonlarca şüheda
Mutluluk seninledir
Seninledir huzur da

Muhammedî tavırla Tevhide davet eden
Kardeşlikte barışta kabul gören ekolsün
Dünya insanlarına gereken huzur için
Dolup taşan bir dergâh
Tek derslikli okulsun

İyi güzel ve doğru
Barış huzur ve güven
Her şey seninle tamam
İslam’ın ahlâkı sen
Ve sen serapa İslam

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.KARIŞTı

Günleri, ayları unuttum, gitti
Her şey birbirine karıştı, canım.
Acıyı, sevinci bir tuttum gitti
Her işime şeytan karıştı, canım.

Arkadaşlık ölmüş; ne’ylesem, n’etsem! ?
Ben hangi dost için eriyip, bitsem! ?
Ne zaman sıkılsam, bir dosta gitsem
Surat asık, yüz bir karıştı, canım.

Her olur olmaza canımı sıktım
Bıktım bu dünyadan; usandım, bıktım!
Boş bir mezar gördüm; eğildim, baktım
Eni boyu birkaç karıştı, canım! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.KASTıN NE

Dağıttıklarımı sen topluyorsun
Biraz da çıkar, çarp, böl istiyorsan! ..
Ben kıyamıyorum, sen copluyorsun
Kendine kastın ne? Öl, istiyorsan! ..

Asla, tartışmaya etme, bir meğil! ..
Öfkeye yenilen pehlivan değil! ..
Şu sükûnetimin önünde eğil! ..
Birazcık sakin ol, gül, istiyorsan! ..

İster konuşayım, ister susayım
İster sevme beni, aşka susayım! ..
Kimsesiz kalayım ve kan kusayım! ..
Olayım, kuş uçmaz çöl, istiyorsan.

Dağıttıklarımı ben kaldırayım
Düzeltme, bırak, git de çıldırayım! ..
Azrail gelmeden can aldırayım! ..
Canımı ikiye böl, istiyorsan! ..

O nurlu ışınlar içinde bırak
Karanlıklar olsun, bizden çok ırak
Yalbır yalbır, pırıl pırıl ve berrak
Olurum, duru bir göl, istiyorsan! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.KAVUŞACAĞıZ

Şiir şiir konuşmaya
Alışacağız, bir tanem.
Şiirlerde buluşmaya
Çalışacağız, bir tanem.

Yaşlar nehir olsa bile
Okyanus kan dolsa bile
Hasret ateş olsa bile
Buluşacağız, bir tanem.

Kurşun yürek delse bile
Kanlarımız selse bile
Son günümüz gelse bile
Kavuşacağız, bir tanem.

Cümle âlem bilse bile
Bu aşk, ömrü silse bile
Başımız kesilse bile
Konuşacağız, bir tanem.

Hiçbir ümit kalmasa da
Akıl, mantık almasa da
Kollarımız olmasa da
Sarılacağız, bir tanem.

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.KAVUŞAMAYıZ

Seninle ay ile güneş gibiyiz
Göklerde salınır buluşamayız
Birimiz doğarken batar birimiz
Kıyamete kadar kavuşamayız

Okyanusta esir ıssız çift ada
Bütünün payları müşterek payda
İki uzak ağaç aynı ormanda
Sarılmak isteriz ulaşamayız

Üzerlerimize gölgemiz düşse
Hasret ateşinde kalbimiz pişse
Erisek dağılsak bu nasıl işse
Dokunamayız biz bulaşamayız

Olmamız imkânsız aynı sadakta
Aynı yaydan çıkan oklar olsak da
Hedef tahtasında yerler alsak da
Mesafeli kalır yaklaşamayız

İkimiz de artı değerli kutup
Farklı adreslere yazılan mektup
Kaynaktan fışkırsak yolu unutup
Aynı denizlere doluşamayız

Büyüler yaptırsak muska yazdırsak
İkimize tek bir kabir kazdırsak
Son damlaya kadar kanı sızdırsak
Bir kere el ele tutuşamayız

O Nur emreylese gelsek nazara
Canımızdan bezsek ölsek kazara
Vasiyet etsek de aynı mezara
Konarak yan yana haklaşamayız

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.KAYs

K aynağımız Allah, sevgimiz başka
A ynı gözden akan yaşlar gibiyiz.
Y aratan’a giden, verdiği aşka
S ahip çıkan gözde yaşlar gibiyiz.

K imden geliyorsa, sevgi onadır
A ynı şeye eşit şeyler gibiyiz.
Y alvarsak, yakarsak, hedef, sonadır
S ona kadar gönül eyler gibiyiz.

K ur'ana çıkıyor, birdir yolumuz
A yet ayet okur, beller gibiyiz.
Y ılmaz, yıkılmayız, güçlü kolumuz
S onsuza uzanan eller gibiyiz.

K urtuluş imanda, yönel rehbere!
A kıl vermiş Allah, eren gibiyiz.
Y ukarıdan alıp, yine göklere
S evgi sevgi, aşk aşk veren gibiyiz.

K ullar birbirine olamaz aşık
A şığız sanırız, sever gibiyiz.
Y alan, inanmayın; biraz karışık...
S evdiğimiz Allah, bir er gibiyiz.

K im demiş geriyiz! ? .. Biz en yeniyiz! ..
A ydınlatan, ışık veren gibiyiz.
Y üce bir kuvvetin çekimindeyiz
S ır yörüngesinde dönen gibiyiz.

K imse yoksul değil, en zenginleriz! ..
A zığını bine bölen gibiyiz.
Y oktur bizden büyük, biz enginleriz! ..
S avaşıp, din için ölen gibiyiz! ..

K opmaz bir zincirin halkalarıyız
A llah'a el ele varan gibiyiz.
Y arına petek, bal yapan arıyız
S ünnetlerle farzı saran gibiyiz.

K imin gücü yeter, bu bilekleri
A yırmaya, söyle! ? .. Mıhlı gibiyiz! ..
Y ardımcı kılarak, tüm melekleri
S af saf sıralamış, zırhlı gibiyiz! ..

K urak gönüllere su verenleriz
A karız nehirce, çağlar gibiyiz.
Y eşeren fidandan gül derenleriz
S araran yeşile ağlar gibiyiz.

K aynıyor kanımız yüreğimizde
A kar damar damar, yanar gibiyiz.
Y udum yudum içtik, kor içimizde
S öner gibi oldu, kanar gibiyiz.

K ıbleye yönünü dönenlerdeniz!
A rşa yükseliriz, uçar gibiyiz! ..
Y angını secdede sönenlerdeniz
S ecdede ne kadar naçar gibiyiz.

K anat gerin bize bütün erenler!
A çın sırrınızı, gizler gibiyiz! ..
Y aratan’a giden yol gösterenler!
S izleri inançla izler gibiyiz.

K optukça dünyadan, berraklaşmışız
A kıp, durulmuşuz, çöker gibiyiz.
Y alandan, riyadan uzaklaşmışız
S onsuzluk sırrını döker gibiyiz.

K ısas gerekirse, biz hıncımızı
A lırız, zor değil, düşman gibiyiz! ..
Y ıkayıp, arıtıp, inancımızı
S evmediğimize pişman gibiyiz.

K ader dualarla değişebilir
A yrılıklar biter, erer gibiyiz.
Y ollarımız bir gün birleşebilir
S abır potasında erir gibiyiz.

K urtarsın Allah'ım, bizi kayırsın! ..
A zan insanlardan bıkar gibiyiz.
Y ol göstersin bize, bir yer ayırsın!
S oyunup, bedenden çıkar gibiyiz! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.KEFENİMSiN

Düşleyip sevdiğim, bilmediğimsin
Sende sen yaşamaz; bende ben’imsin!
Kanımla yazdığım, silmediğimsin! ..
Ölürüm, desen ki: “Yalnız benimsin! ”

Sendense; batmıyor, dikeni bile...
Değilse; yaralar, gül teni bile...
Nefessiz beklerim, gölgeni bile! ..
Yoluna serildim, sen bedenimsin.

Bitmeyen özleme çözüm bulsana!
Ya bir beden bulup, çare olsana!
Hayal, gerçekleş gel, hasretim sana! ..
Her an hissettiğim, kendi tenimsin.

Onur, aşk sarhoşu böyle, olay mı?
Bu bir işkence mi; söyle, alay mı?
Ölünce biter mi; öyle kolay mı?
Kabre gireceğim gün kefenimsin.

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.KELEBEk

Seni dinliyorum
Sevgilerin kesiştiği yerde.
Derin sükûtunda
Suskun bakışlarını topluyorum
Öbek öbek.

Ellerin konuşmuyor
Mıhlı çarmıhında
Ayakların susuyor
İnliyorum.

Sessiz gözlerini öpüyorum
Dokunamadan.
Defalarca aynı şiiri dinliyorum
Ulaşamayacağın kadar uzaklarda.

Özgürce uçuyorsun ruhumda
İpek kanatları
Altın tozuna bulanmış kelebek.

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.KES KAFANı

...............Boşalan beynini
..............................Kim dolduracak?

Bir organın değerini
Bir nimetin ederini
Düşünebiliyor musun
Kâinattaki yerini?

Soramadım, bir veline
Bir âzâmın değeri ne?
Bir tek çiçek koyamadım
Nimetler sunan eline! ..

Güzel söz söyleyemedim!
Kır boynumu, eğemedim! ..
Kiracınım şu dünyada
Kirayı ödeyemedim! ..

Seni nasıl zikredeyim! ?
Seni nasıl fikredeyim! ?
Sonsuz nimetin iniyor! ..
Sana nasıl şükredeyim! ?

Kulak, işitebilene…
Göz, Seni görebilene…
Ayak, Sana koşmak için! ..
Dil, ‘Allah! ..’ diyebilene! ..

El vermiş, değemiyorsun!
Bel vermiş, eğemiyorsun!
Türk, Müslüman kardeşini
Yürek var, sevemiyorsun! ..

İslâm, kucaklaşmak demek!
Allah'a ulaşmak demek!
Sevinci de, kederi de
Bir olup, paylaşmak demek! ..

Fakiri doyuramazsan
Adilce buyuramazsan
Hep dinlemek zorundasın
Sesini duyuramazsan! ..

O Nur! .. Anlayamıyorsan
Görüp, kavrayamıyorsan
Kes kafanı, yük olmasın! ..
Rabb’ine varamıyorsan! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.KISıR DÖNGÜ

Koşuyoruz, cam kırıkları üzerinde
Ayaklarımız yalın, çıplak dizlerimiz
Arkada, önde kanlı ayak izlerimiz...
Uğraş yarıçapına takılı, dönmekteyiz
Merkeze varamıyoruz; soluk soluğa
Aynı çemberi defalarca çizmekteyiz
Koşu bitmeyecek, bir yol yok mutluluğa! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.KISKANÇLıK

Bir sen mi kıskanırsın?
O duygu yalnız sende mi var?
Beni kim arar, kim sorar?
Senin bin arkadaşın var
Biri aramazsa, biri arar.
Benim kapım çalınmaz
Telefonum çalmaz
Çöpün kenarına koysan
Kimse almaz! ..

Kıskançlığı anlarım
Bir sebebi varsa…
Yalnız sen çıkarsın
Biri kalbimi yarsa! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.KIZıMA

Gitme bir tanem, ufalanırsın
Yok olursun! ..
Avuçlarımda saklan, yüreğimde kal!
Gözlerimin içinde gizlen, korun
Göz yaşlarımdan bak dünyaya!

Gözbebeğim
Kanıma karış, üşüdüğünde
Gez damarlarımda, yüreğimde ısın!

Dolaş düşüncelerimin arasında
Kendini bul, seyret!
Yer et benliğime
Her şey birbirine karışsın!
Gitme bir tanem!
Sen bende, ben sende
Güzelliğin şiir tadında kalsın.

Gitme kum tanem!
Öylesine yerleş ki bana
Sımsıkı kapanayım
Kaybolayım okyanuslarda! ..
İçimde gizleyeyim seni, sır gibi
Kabuklarımın arasında
Koynumda…

Hep içimde kal!
Hiç yokmuşsun gibi
Sessiz ve durgun…
Beni bulamasınlar
Seni alamasınlar!

Kat kat sedef giyin aşkımla
Bembeyaz, ışıl ışıl!
Sessiz ve hareketsiz
Günden güne daha da değerli
Giderek paha biçilmez ve erişilmez! ..

Masalımızla büyüsün çocuklar
Destanımız yazılsın, yaşasın asırlarca
Tanımayan, bilmeyen kalmasın bizi
Peşimize düşmeyen, aramayan kalmasın
Kimse bulamasın
Birlikte yok olalım, fosilleşelim!

Gitme bir tanem
Güzelliğin şiir tadında kalsın.

Kaynaşalım, taşlaşalım
Karışalım, alelade taşların arasına!
Görseler de fark edemesinler
Bulsalar da ayıramasınlar!
Kıyamete kadar bende kal, bir tanem! ..
Şiirleş, şiir tadında kal.

Eller kirli
Eller acımasız! ..
Eller eler
Eller kirletir! ..
Gitme bir tanem!
Bende kal!
Şiir gibi
Tertemiz! ..

Güzelliğin şiir tadında kalsın.
Hayat denilen buysa
Seninle yaşansın! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.KİM BİLECEKTi

Kim bilecekti
Güneş batmasaydı
Delik deşik olduğunu
Gök kubbenin?

Kim bilecekti
Kâinatı
Anlatmasaydı
Kur'an
Bildirmeseydi
Bu Çatıyı
Kuran
Birer galaksi olduğunu
Her bir habbenin?

Kim bilecekti
Güneş batmasaydı
Delik deşik olduğunu
Gök kubbenin?

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.KiM ÇIRPINIR BENDE

Kim çırpınır bende, bir bilebilsem!
İçimdeki benle tanışabilsem!
Gözünün yaşını bir silebilsem!
Onunla erisem, karşılaşabilsem!

Ben başka söylerim, o başka diyor
Beni geçmiş benden önce geliyor!
Beni aşmış, benleri içeriyor
Büyüsem de onu bir aşabilsem!

Bütün şiirlerde tüm ezgilerde
Gerçekte yalanda ve sezgilerde
Hep beni geçiyor, benden ilerde
Güçlensem, onunla yarışabilsem.

Gel desem, gelmiyor, git desem, gitmez!
Bir mücadele ki, bir türlü bitmez!
Yanına çağırmaz, uzağa gitmez
Dost olsam, onunla sarışabilsem!

Ağlıyor, sızlıyor, bir an gülmüyor
Can çekişiyor ya, asla ölmüyor!
Toprağa girmiyor o, gömülmüyor
Ya bıraksam, ya da ulaşabilsem.

Ne dille yenilir, ne güçle, kasla…
Bıçakla doğrasam, kessem makasla!
Dost desem, dost değil, düşmansa asla!
Ya darılsam, ya da barışabilsem.

Bilmem ki nereli, hangi ildendir?
Hangi topraktandır, hangi kildendir?
Ne anlatır; bilmem, hangi dildendir?
Bir anlayabilsem, anlaşabilsem!

Hem tüm insanlarda, hem Onur’da o!
Her zaman her yerde, hep Onur’da o!
Bir Onur ben isem, bin Onur da o!
Ya kurtulsam, ya da alışabilsem!

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.KİMLER GELDİ KİMLER GEÇTi

Antalyalı bir Osman Yüksel var, Serdengeçti
Ali, Osman Sıddıklar, Ömerler serden geçti! ..
Bir Necip Fazıl vardı, kolay ekol olmadı! ..
Abdülhakim Arvasi ırmağı, nerden geçti! ? ..

Aslan gibi kükredi: “Hak, Vatan, Millet, Bayrak! ..”
Tabutluklarda şiir yazarak, haykırarak
Kalem yoktu, kazıyıp, iğneyle pantolona
Şiirini iletti, zincirleri kırarak.

İlim ile îmanı birleştirip, yazdılar
Yolsuzluğu, düzeni eleştirip, kızdılar.
Mübarek mi mübarek davayı omuzlayıp
Damarlardan girerek, yüreklere sızdılar.

Onurla o izdeyim, “Allah Var, Bir! ..” diyerek
Çelikten inancımla demirleri eğerek! ..
Daha nice onurlar var! .. Yazar, çizer ve der! ..
Nice Türk can veriyor, Ülkesine, severek! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.KİMMiŞ

Kimmiş güneşi söndüren? ! ..
Uzanan eli kırarım! ..
Beni yolumdan döndüren
Sadece benim kararım! ..

Dokun, elin değecekse! ..
Bir çeliği eğecekse! ..
Öldürmeğe değecekse
Seni ateşe sararım! ..

Onur sevgiye alışık
Doğaya, insana aşık
Susmak kalır sana, tek şık…
Kini, toprağa kararım! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.KiMSE GÖREMEZ

Bir coşkulu yürek almış aklımı
Gönlüm sana doğru akıp, duruyor.
Seni göremeyen gözler haklı mı?
Âmâ gibi boşa bakıp duruyor.

Gökkuşağım, kimse göremez seni
Ruha bakamazlar, geçerek teni
Bense kıskanırım yerden, gölgeni
O seni bağrına basıp duruyor! ..

Ne güneş dolansın, sarsın belini
Ne de toprak öpsün o bedenini! ..
Ben de bilmiyorum ya nedenini
Kıskançlık içini yakıp duruyor! ..

Ne sesini duysun sevgisiz kulak
Ne eline deysin duygusuz, salak
Uzakta da olsan, bana bana ak
Bende bin çağlayan akıp duruyor.

Ne bir abartı var, ne de bir yalan
Uzun uzun değil, yalnızca bir an
Hasret gözlerime baktığın zaman
Yüreğimde aşkın çakıp duruyor! ..

Aşkımı yazamam, hece çıldırır! ..
Seni düşününce, gece çıldırır! ..
Öyle güzelsin ki, ece çıldırır! ..
Sihirli aynaya bakıp duruyor.

Yazamam bu aşkı yazamam, sana! ..
Zulmetsen, öldürsen, kızamam sana! ..
Öyle bir oyun ki, mızamam sana! ..
Gözlerin beynimden bakıp duruyor.

O Nur anlatsa da duyan olur mu?
Aşk kural tanımaz, uyan olur mu?
Söyle, sevdiğine doyan olur mu?
Özlem yüreğimi yakıp duruyor! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.KİMSE SİLEMESiN

Beni rahat bırak, şiir yazayım!
Seni, mısra mısra cana yazayım!
Kader olup; seni, bana yazayım!
Kimse silemesin, büyüler bile! ..

Mısra mısra, dağa, taşa, kayaya
Kazıyıp, yazayım seni, doğaya!
Uzanıp, çizeyim, yıldıza, aya…
Kimse silemesin, depremler bile! ..

Avcuma yazayım, bir ben bileyim
Yüzüme süreyim, dua edeyim
Gizlice öpeyim: “Benim! ..” diyeyim
Kimse silemesin, cerrahlar bile! ..

Kalbime yazayım, atsın, duyayım
Kanıma yazayım, aksın, duyayım
Canıma yazayım, yaksın, duyayım
Kimse silemesin, ateşler bile! ..

Beynime yazayım, hem her merkeze…
Ayrı ayrı, ferli, hem çize çize…
Seni hissedeyim, hem göze göze…
Kimse silemesin, ölümler bile! ..

Gönlüme yazayım, dağlasın, yaksın! ..
Ruhuma yazayım, çağlasın, aksın! ..
Gözüme yazayım, ağlasın, baksın! ..
Kimse silemesin, zulümler bile! ..

Dilime yazayım, seni söylesin!
Şiirler dökülsün ki sen öylesin...
İşte sen şöylesin, işte böylesin...
Kimse silemesin, lezzetler bile! ..

Dilime yazayım, dilin olayım!
Elime yazayım, elin olayım!
Tenime yazayım, tenin olayım!
Kimse silemesin, kezzaplar bile! ..

Sesime yazayım, sana ulaşsın!
Yüzüme yazayım, sana bulaşsın!
Saçıma yazayım, sana dolaşsın!
Kimse silemesin, rüzgârlar bile! ..

Dişlere yazayım, gülücük olsun!
Kirpiğe yazayım, küçücük olsun!
Dudağa yazayım, öpücük olsun!
Kimse silemesin, neşterler bile! ..

Bileğe yazayım, kelepçe olsun!
Kollara yazayım da mertçe olsun!
Kaşlara yazayım, az sertçe olsun!
Kimse silemesin, balyozlar bile! ..

Tenime yazayım, ışık, nur olsun!
Terime yazayım, koklanır olsun!
Giysime yazayım, dolanır olsun!
Kimse silemesin, yağmurlar bile! ..

Parmağa yazayım, bir yüzük olsun!
Sırtıma yazayım, çok büyük olsun!
Benime yazayım, küçücük olsun!
Kimse silemesin, jiletler bile! ..

Aklıma yazayım, hiç unutmasın!
Ağzıma yazayım, kimse yutmasın!
Elime yazayım, kimse tutmasın!
Kimse silemesin, bıçaklar bile! ..

Belleğe yazayım, sen unutulma!
Benliğe yazayım, ben ol, kurtulma!
Hayale yazayım, hiç unutulma!
Kimse silemesin, asırlar bile! ..

Düşlere yazayım, hep görmek için
Gözlere yazayım, seyretmek için
Ayağa yazayım, izlemek için
Kimse silemesin, kâbuslar bile! ..

Yollara yazayım, seni arayım
Rüyaya yazayım, sana varayım
Kucağa yazayım, seni sarayım
Kimse silemesin, engeller bile! ..

Beynime yazayım, hayal kurayım
Aynaya yazayım, seyre durayım
Hedefe yazayım, seni vurayım! ..
Kimse silemesin, gerçekler bile! ..

Kabrime yazayım, buluşmak için
Ölüme yazayım, kavuşmak için
Toprağa yazayım, karışmak için
Kimse silemesin, melekler bile! ..
Onurum! .. Kıyamet, sonsuzluk bile! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.KİMSESiZ DAĞLAR

Sevgisiz kalınca çatlar, yarılır
Dört yandan yaş döker, kimsesiz dağlar.
Kara sevdasıyla derde karılır
İçin için yanar ve sessiz ağlar.

Dağların bağrında yılan beslenir
Üstünde rengârenk kuşlar seslenir
Kelebek uçuşur, ceylan hislenir
Onları dağlara aynı his bağlar.

Gelenden gidenden habersiz yollar
Bazen kavuşturur, bazen de yollar
Zirveye ulaşma fırsatı kollar
Ovayı tepeye ilgisiz bağlar.

Dağların içini tüneller oyar
Tüneller ardında bir esir o yar
Dağ gibi çakılı, hasrette koyar
Ne yazık, geçiyor ilgisiz çağlar.

Onur dağlar kadar, bir de o gurur…
Aşksa, yüreklerin kökünde durur
Her atışta, içsel kurşunla vurur
Sanmayın o ateş sevgisiz dağlar.

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.KiN

Bir kin büyüyor, içimde
Yüreğime ahtapot gibi yerleşmiş
Damarlarım boyunca uzuyor, kolları
Çelik yaylar gibi geriliyor! ..

Geçmişi yazmak işim, kalamozalara
Kaybedene kadar, gücümü...
Ya işe ilk girişim?
Binlerce yılanın beynime hücumu! ? ..

Arttırdıklarım, elimden tutacak
Belki yine babam kucak açacak
Çoğu, bucak bucak kaçacak
Kaybettiğim an, gücümü.

Mezarlar kazıyorum
Birileri için.
Biri sarışın, güzel
Biri kapkara, çirkin
İki kadın
İki yılan!
Kin
İlkin
Onlar için!

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.KoRKU

İnsanlardan korkuyorum.
Güvenemiyorum.
Şimdi dost
Sonra düşman…
Oysa ben
Onları
Hep sevmek istiyorum.
Ne yaparlarsa yapsınlar
Düşman olmadan
Sevgim eksilmeden…

İnsanları seviyorum.
Düşmanlarımı bile…
Ama ben
İnsanlardan korkuyorum.
Onlardan
Kötü bir söz duymaktan korkuyorum!
Sevgime toz konsun
İstemiyorum.

İnsanlar kaybolmasın!

Sevgileri korumak istiyorum.
Çünkü
En zor bulunan şey
Sevgi! ..

Sevgi
En değerli! ..
Öyle değil mi?

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.KORKU Ve UMUT

………………..Yüreğimde haşyet! ..
………………....Gözlerimde umut! ..
………………......Bırakma ellerimi!
………………........ Ne olur, sıkı tut! ..

Toprakta gizlenir, damarda akan…
Yeşil, kırmızıya döner mi? Döner! ..
Rengârenk, bitkide, ette, sütte kan…
Memede sızıya döner mi? Döner! ..

Her şeyde Rabb’ini bulur, arayan!
Gizli, aşikâra döner mi? Döner! ..
Her ölüm, doğumda gizlidir, uyan! ..
Dünya işi kâra döner mi? Döner! ..

Duy, neler söylüyor, sessizce açan! ..
Çiçekler, çığlığa döner mi? Döner! ..
Bir yalan değil mi, gerçekten kaçan? !
Toz olur, darlığa döner mi? Döner! ..

Allah gizli değil, aşikar, ayan! ..
Gözler, tek gerçeğe döner mi? Döner! ..
Baktığı her yerde görür, arayan! ..
Kör bir taş, merceğe döner mi? Döner! ..

Onur, Sırat ince, çok olur, kayan! ..
Aşıklar Yolu’na döner mi? Döner! ..
Dayan mümin kardeş, dayan ha, dayan! ..
Mermi, namlusuna döner mi, döner! ..

Mermi, namlusuna döner mi, döner! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.KRONiK İŞKENCEM

Yalnızlığım kadar yakınsın, bana
Beynimde intihar, ölüm gibisin! ..
Canıma kasıtsın, akınsın cana
Kronik işkence, zulüm gibisin! ..

Ruhumda incecik bir çift kanattın
Paramparça ettin, yoldun, kanattın! ..
Toprağa bir avuç da sen kan attın! ..
Gözümden akan kan gölüm gibisin! ..

Onur paramparça, sera kan kusar! ..
Sessizce hıçkırır, sevgiye susar
Fidanlar, kan rengi tomurcuk susar.
Kalbimi yaran aşk gülüm gibisin! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.KURBAN BAYRAMı

...............................Kurban mı emrettin?
..............................................Ben kurban oldum! ..

Bu bayram yalnızım, kimse gelmedi
Herkes tanış, biliş, ben yaban oldum! ..
Çocuklar gurbette, el öpülmedi
Kurban bayramıymış, ben talan oldum! ..

Arkadaş, arkamdan konuşur gider
Çocuklar babayla buluşur, gider
Kimi vedâ eder, savuşur gider
Kimsesiz, yalnızım; perişan oldum! ..

Para çektim, kurban alınacaktı
Kızlarım, giyinip, salınacaktı
Güzel hülyalara dalınacaktı
Evde, çıt çıkmıyor; gariban oldum! ..

Kurban kesilecek, dağılacaktı
Gezilecek, piknik yapılacaktı
Neşeyle çığlıklar atılacaktı
Hüzünlü sessizlik… Ağlayan oldum! ..

Keşke sevmeseydim, pişmanlık aynı!
Güvenim kalmadı, düşmanlık aynı.
Rejim yapsam bile, şişmanlık aynı
Rakip edinmişim, horlanan oldum! ..

En çok sevdiğimden, en büyük darbe! ..
Sanki hazırlanmış, benimle harbe! ..
Neden sevemiyor bu insanlar, be?
Bir kurban yetmez mi? Kan revan oldum! ..

Eller bayram yapar, gezer, eğlenir
Sofralar kurulur, yemekler yenir
Ziyaret edilir, konuk beklenir
Kapımı çalan yok, sızlanan oldum!

Ev çok sıkıcıymış, oğlum da gitti
Küçük, aylar önce evi terk etti
Yalnızlık büyüdü, canıma yetti! ..
Yüreğim boşaldı, çıldıran oldum! ..

Nasıl kahrolurdum, kederleriyle
Dört dönerdim, her gün, hep özveriyle! ..
Mutluluk aradım, gönül eriyle
Rabbim, yalnız Sana, yalvaran oldum! ..

Onur’da bir Sen ol, kimse olmasın!
Yüreğime, başka sevgi dolmasın!
Aşkın artsın, yaksın, hiç kaybolmasın!
Kurban mı emrettin? Ben kurban oldum! ..
Kurban mı emrettin? Ben kurban oldum! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.KURBAN BAYRAMıNA KAN DÜŞTÜ ANNE

.........................Her insan en fazla kendine acır
...................................Çünkü; herkesten çok kendini tanır.

Bu bayram da kurban oldum kadere
Bir bayrama daha kan düştü, anne!
Ne yana döndüysem, gittim hedere
Bu bayramda yere can düştü, anne!

Allah’ım, ne yapsam, nereye gitsem! ?
Kimlere güvensem, yarenlik etsem
Kader gülmez bana, eylesem, n’etsem?
Eller bayram eder, can küstü, anne!

Ayaklarım yerde kaldı, kesili
Kafam bir tarafa düştü, kösülü
Cümle âlem benim ile küsülü
Derimi yüzdüler, çan sustu, anne!

Ben Rabb’imle, el el ile konuşur
Kemiklerim birbirine kavuşur
Kör şeytan aradan nasıl savuşur
Dünyam kararmış, her yan pustu, anne!

Yoz sevdaya yüz çevirdim, dalmadım
Hiç kimseyi hayatıma almadım
Hak yolundan bir an gafil kalmadım
Onurla yazıldı, şan üstü, anne!

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.KURŞUNA YAZıK

Dur, şuna
Kurşuna yazık, onun için! ..
Duruşuna bak! ..
Kuruşuna yazık! ..

Onun için çukur kazık…

Yazık, yazık! ..
Kazık kadar, kazık! ..

Yazık, yazık, Kader yazısı
Alnına yazık! ..
Taşına kazık! ..

İşte Vatan, işte rızık! ..
İşte! .. Çoook…
İş de çok…
İşte yok! ..
Candan bezik! ..

Soruşuna bak! ..
Rahat batmış
Ondan mızık! ..
Biraz şiir
Biraz müzik! ..

Aranıyor, Bon’dan kızık! ..
Aranıyor! ..
Üstü çizik! ..

Türkiye’de yok mu azık?
Çoook, ama yok! ..
Yerinden-yurdundan tezik! ..
Avrupa-Asya gezik! ..
Güya ezik! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.KUTsAL EMEK

Allah seni sevmese
Namazı kılamazsın!
Adresini vermese
Yolunu bulamazsın.

An, Allah’ın adını!
Duy, İslâm’ın tadını!
İslâm eri, kadını!
Yerinde kalamazsın!

O’nun ilk emri: “Oku! ..”
Sabaha kadar oku!
Allah aşkını doku!
Gaflete dalamazsın!

Anlat, anladığını!
Dağıt, topladığını!
Bir can adadığını
Söyle, yok olamazsın!

Haydi, birlik olalım!
Bu yolda yorulalım!
Tek aşkla kavrulalım!
Kendini salamazsın!

Yüreğimizde sevgi
Cihat mümine vergi
Bu, nefislerin cengi!
Beratı alamazsın! ..

El ele, bin bir yürek
“Allah var, bir! ..”’ diyerek! ..
Onur’lu, kutsal emek…
Zamandan çalamazsın! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.KUTUP GÜNEŞiM

Yağmur şakır şakır, gökler boşalmış
Yollar, kamçılanmış, koşan at gibi! ..
İçimde dostluklar, sevgi, aşk yanmış
Ellerim, buz tutmuş, hakikât gibi! ..
Kutup Güneşi’msin, tut, biat gibi!

Yağıyor, yağdıkça daha yağıyor! ..
Beynime, sevdanın buzu yağıyor
Donuyor vücudum, sevgi sağıyor
İtirazdan sonra itaat gibi…
Kutup güneşimsin, doğ, sonat gibi!

Aylarca beklenen, yolu gözlenen
Buzlar ülkesinde nasıl özlenen
Tam altı ay önce buzla sözlenen
Düğün gecesinde bir damat gibi
Kutup güneşimsin, gel, kır at gibi! ..

Müjdeli şafakta kavuşma, düğün…
Bu, altı ay süren, bitmeyen bir gün! ..
Gecede kızıllık, ışıltı ölgün…
Sonra da sıcacık bir vuslat gibi…
Kutup Güneşi’msin, sar, kanat gibi! ..

Buzdağı, yüreğim; keder, yığılan
Hasret ise, suyun altında kalan…
Elin dokununca bendim, dağılan! ..
Buzları eritmek, bir sanat gibi
Kutup Güneşi’msin, vur, kanat gibi.

Yakar, ışınların; içim ısınır
Ulaşan her ışın, ruhumda kalır.
Onur, mutluluktan ölürüm sanır! ..
Seninle altı ay, bir saat gibi…
Kutup Güneşi’msin sen, bin tat gibi! ..

Seninle bir ömür, bir saat gibi..
Kutup güneşimsin; kal, bin tat gibi! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.LAf

Konuştukça eksilir insan
Gözü döndüğünde hırstan
Savrulur yardan yara
Ruh paramparça
Akıl çepeçevre yara
Yüz kara
Maskara
Tuhaf tuhaf tuhaf

Susarak da savaşılır
Maksat gerçeği aramaksa
Sabır Sabır Ya Sabır
Haykır haykırabildiğin kadar
Haykır
Keyif çakır
Belki deli
Muaf muaf muaf

Akıl tatile çıkmış
Fikir taralelli
Bu yaştan sonra
Çocuk avutmak da varmış
Ninni bebeğim ninni
Bir dağ var masalda
Kaf Kaf Kaf

Bir anadan bir babadan
Kardeş kardeşe düşman
Aman aman ha aman
Biraz ümit biraz da
Havf havf havf

Gümüş söz küflü teneke
Sükût altın pırlanta
Birikmiş bin kıranta
Hakaret eden de var
İftira atan da
Gördün mü böyle adet
Ananda atanda
Gaf gaf gaf

Kim
Nerde
Ne yapıyor
Ne yapsın
Zaaf zaaf zaaf

Keyfinin kâhyası mısın
Sana ne ondan bundan
Kim ne yaparsa yapsın
Saf saf saf

Züğürdün çenesini yorar
Zenginin malı
Konuşulacak yerde konuşmalı
Susulacak yerde susmalı
Lâf lâf lâf

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

LANET KÖRDÜĞüM

Kılıçla çözüldü, lânet kördüğüm! ..
Aşktan kaçılır mı, senden kaçtım ben! ..
Birkaç damla yaştı, en son gördüğüm
Engerek hasrete kucak açtım ben! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.MAVi

Gözlerine çamların yeşili düşmüş
Bir parça gökyüzü…
Mavi mi mavi! ..
Bir de ben...
Acemice, sessizce...

Çok eski bir masalın tekrarı, hızlıca...
Avuç avuç mutluluk, sıcaklık…
Bakış bakış iletişim
Garip bir titreşim...

Kendilerinden nasıl kaçar, insanlar! ?
Nasıl dönüp dururlar, içsel girdaplarında! ?
Nasıl savaşır ruhlar, bedenlerle! ?

Neden uğraşır insanlar, nedenlerle! ?

Direksiyondaki sensin diye
İstediğin yere gidebileceğini mi sanıyorsun! ?
Herkese
Her şeye hükmeden biri var, biliyorsun!
Biliyorsun kıvranıyorsun! ..
Kıvranıyorsun! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.MAVi İNCİ

..............................Sanki bayrağımsın sen
........................................VatanımsĠ ?n! ..
.................................................. Akdeniz gibisin! ..

İlahi güzellik, duru bir beniz
Rahat yüz hatları, çizgiler eşsiz! ..
Huzur veren, uçsuz bucaksız deniz…
Akdeniz gibisin, sakin ve sessiz.

İçinde inciler, servet gizleyen
Öyleyken kibirsiz, yeri dizleyen
Allah’ın çizdiği yolu izleyen!
Akdeniz gibisin, duru ve issiz.

Sırrı setretmişsin, tek bir örtüyle
Nasıl kaynaşmışsın sen, yeryüzüyle!
Kim yarışabilir, bu görüntüyle?
Akdeniz gibisin, muhteşem, eşsiz!

Pırıl pırıl gözler, saf, temiz, berrak
Mütevazı bakış, secde yeri ak
Olgun gülümseyiş, samimi, sıcak…
Akdeniz gibisin, hoş, gösterişsiz.

Bir baş ki; secdede, yerle beraber! ..
Tevazu içinde, Bir’le beraber! ..
Arkasında bin bir erle beraber! ..
Akdeniz gibisin, yüce bitişsiz.

Uzanıp, yatmışsın, boylu boyunca
Uyuyup kalmışsın, başın koyunca
Mutlu oluyorsun, herkes doyunca.
Akdeniz gibisin, kalmazsın işsiz.

Namazda gibisin, huşu içinde
Oysa neler gizli, derinliğinde!
Hafif bir ürperiş, serinliğinde…
Akdeniz gibisin, gidiş gelişsiz.

Yalbır yalbır renkler dalgalanıyor
Dalga dalga yüzün aydınlanıyor
Gözler kamaşıyor, yürek yanıyor! ..
Akdeniz gibisin, ışıksın, sissiz.

Sen benimsin, benim, benim canımsın! ..
Toprağım, suyumsun, etim, kanımsın! ..
Sanki bayrağımsın sen, vatanımsın! ..
Akdeniz gibisin, olmaz güneşsiz.

Yüce’den akseden ilâhi ışık! ..
Göreni cezbeder, biraz karışık…
O nuru görenler, Hak’la barışık.
Akdeniz gibisin; yanan, ateşsiz.

Sen Türkiye’m için mavi incisin! ..
Her zaman ilksin ve hep birincisin! ..
İlâhi âlemde de bir incisin! ..
Akdeniz gibisin, özgün, yitişsiz.

Sen gözbebeğimsin! .. Şöhret, şan, onur! ..
Koru ki; sönmesin, ışısın o nur! ..
Sana feda olsun, binlerce Onur! ..
Akdeniz gibisin, kim demiş hissiz?
Akdeniz! .. Benimsin! .. Eşsizsin, eşsiz! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.MECNUN GEZEYiM

...................................Tanıştığım ız andan, bu ana
..............................................An be an aklımdasın.

Aklıma gelmesin, senden başkası
Al aklımı, delirt, mecnun gezeyim!
Bir kara sevda bu, var mı şakası?
Seni, çıldırmış bir halde sezeyim.

Ayrık otu gibi beynimi sarmış
Gönlümü kaplamış, kalbimi yarmış
Dört bir tarafımdan üstüme varmış
Yedi başlı ejder, nasıl ezeyim?

Karanlıklarıma hüzün çöküyor
Tutunduğum dallar ümit döküyor
Bükülmez kolumu zaman büküyor
Hayal denizinde nasıl yüzeyim?

Azalan ömrümün son yıllarını
Hayat ağacımın tüm dallarını
Kabrimin üstünü, sağ, sollarını
Elimde değil ki senle bezeyim!

Onur, labirentin içinde yitmiş
Sona yaklaşırken en başa gitmiş.
Yılan hikayesi, zannetme bitmiş
Bir kördüğüm aşkın nasıl çözeyim! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.MEDiTASYON

Düşünmek istemiyorum, hiç kimseyi
Hiçbir şeyi...
Sadece beynimi boşaltmak istiyorum!
Sessizliğin sesini dahi
Duymak istemiyorum.

Damarlarımdaki kanın akışını
Nabzımın atışını dahi duymak istemiyorum.

Gözlerim
Odam büyüklüğünde bu gece
Göz kapaklarım
Taban, tavan arası…

Gözlerimi yeni fark ediyorum sanki
Şaşıyorum
Böylesi büyüklüğüne
Zerre kadar bulanıklık yok
Net.

Bütün vücudum
Ağzımın içinde
Ayaklarım
Kollarım
Ellerim lüzumsuz…

Bir gözlerim
Bir de
Ağzımın içindeki ben…

Gözlerim
Görebileceğim yerler kadar
Büyük, kocaman! ..

Vücudum
Ağzımın içimde
Bir susam tanesi kadar…

Ben
Bu sessiz anı beklerim
Her gün.
El ayak çekilince başlar
Kendimsi mutluluğum.

Bu ilk değil
Sevinçli olduğum.
İlk değil
Huzur bulduğum.

Bir kaçmaca kovalamaca hayat
Başkalarına bağlı
Aktığı yöne yöne kayan
Bir sürükleniş! ..

Oysa şimdi
Şimdi zaman benim
Mekân benim
Her şey benim
Her şey, ben’im.

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.MiGREN

Şakağım yastığa dayanamıyor
Ruhum tartışmaya dayanamıyor

Vücut çözülüyor, başladı çağrı
Arada Azrail yokluyor bağrı
Sağ gözüme indi, kahreden ağrı
Şakağım yastığa dayanamıyor

Geçmişe çakılı bin bir acım var
Sakin bir limana ihtiyacım var
Depresif uykudan bir ilâcım var
Ruhum tartışmaya dayanamıyor.

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.MiKROP

Yontulmamış tahtaydı
Kıymık battı elime!
Dengesizdi, hastaydı
Her yeri lime lime! ..

Tutacak yeri yoktu
Bayattı, hemen koktu.
Engerek gibi soktu
Dayanılmaz, zalime! ..

Por taş, parlatılır mı?
Arsız, arlatılır mı?
Mikrop, anlatılır mı?
Yeter mi bin kelime?

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.MONO GAMi

Her kovanda yalnız bir kraliçe
Her evde de ancak bir ana vardır.
Kalbi sarsa da aşk, ev almaz içe
Her yuvada ancak bir kadın vardır.

Bir tek arı ile kovan doluyor
Çokların sorunu da çok oluyor
Öğrenim, iş, para zor bulunuyor
Her insanın ancak bir kalbi vardır.

İki yönetici, işleri bozar
“Öyle, böyle…” derken, tartışma çıkar
Hem şirkete, hem de ülkeye zarar
Her insanın ancak bir beyni vardır.

Aile denilen, küçük bir devlet…
Kurulu bir düzen, refah, sefalet…
Yuvalar sağlamsa, güçlüdür millet! ..
Her ülkenin bir tek başkanı vardır.

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.MUHTACIZ YiNE

Yerlerden kar kalkar, buzlar da erir
Ilık rüzgarlara muhtacız yine.
Bekle, sıcacık bir bahar da gelir
Nice baharlara muhtacız yine.

Kavgalar fırtına, bora olsa da
Beraberliklere öfke dolsa da
Ayrılık acısı yaman olsa da
Biz kavuşmalara muhtacız yine.

Gönüller depremler geçirse bile
Ecel, şerbetleri içirse bile
Ayrılık acıysa, zehirse bile
Biz mutluluklara muhtacız yine.

Yıldızlar dansedip, uçuşuyorlar
Damlalar düşerken konuşuyorlar
Aşıklar, gün gelip, buluşuyorlar.
Belki de zamana muhtacız yine.

İnleyen yollarda tekerlek döner
Gurbette ışıklar ölgündür, söner.
Terk eden aşıklar gün gelir, döner
Projektörlere muhtacız yine.

Hayat zifir zindan olsa, dayanmak
Hem bir ateş yakmak, hem onda yanmak...
Ne kadar zor olsa, bir ismi anmak
Sevgi damlasına muhtacız yine.

Her şeyi bitirmek kolay, anlıktır
Ardından yeşeren; kin, düşmanlıktır.
Bir damla gözyaşı, bin pişmanlıktır! ..
Gürleyen yaşlara muhtacız yine.

Bahar da güzeldir, yakan yazlar da…
Kabul de güzeldir, itirazlar da…
Yokluk fena vurdu; bittik, azlarda!
Bu ayrılıklara muhtacız yine.

Yakınken tıkırdar tencere, tava
Her gün yense, acı gelir baklava
Mevsim döner, yine ısınır hava
Sen bana, ben sana muhtacız yine.

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.MuM

Mum ne fayda sağlar, kör bir ölüye?
Batıl düşüncenin ortasına dik!
Ölünün yararı var mı, diriye?
Aydınlatsın diye kafasına dik!

Mezar ziyareti, illet olacak! ..
Kabirlere tapan millet olacak! ..
Azimle İslâm'ı bellet, olacak! ..
Cehalet yüzünden ne hâle geldik! ..

Allah huzurunda değil miyiz, biz?
Türbe kapısında nedir, işimiz?
O güzelim yatır ziyaretimiz
Nasıl dönüşüyor şirke! .. Çok dedik! ..

O anda ulaşır dilek, Allah'a! ..
Şahdamarlarından yakın, Vallaha! ..
Aklından geçeni bilir, Billaha! ..
Ne bir eksik kalır, ne de bir gedik! ..

Onur'la arayan, O Nur'u bula! ..
Vuslat, kolay nasip olmaz, her kula
Eselsin diye, göz yaşıyla sula
Dilek ağacını, yüreğine dik! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.MUTLU OLABiLSEYDiN

Mutlu olabilseydin, yol aramazdın
Maddeden kopamazdın, seni itse de.
Allah’a yaklaşamaz ve varamazdın
Tekamül edemezdin, vaktin yetse de.

Geçici bir hülyaya tamahın neden?
Kısacık bir rüyaya kanıyor beden
Bambaşka bir dünyaya göçer ebeden
Her nefis, istese de, isyan etse de.

Madem ki asıl yerin burası değil
Var, Hak’kın huzuruna, secde et, eğil!
Sakın etme bir daha faniye meyil! ..
Nefsin seni tutsa da, hep menetse de.

Maddi beklentileri, istekleri sil
Unut canı, cananı, bir Rabb’ini bil
İnsanı cehenneme atıverir dil
Kökünden kesmedikçe, hep zikretse de.

Aklında ve kalbinde hep Allah olsun!
O’nun varlığı ile kalbin nur dolsun!
Nurla arınsın ruhun, benlik kaybolsun
O Nur seni affeder, ömrün bitse de! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.MUTLU OLSAYDıM

Taş olsaydım, balyoz vursaydın, bana
Hendek’te gülseydim; mutlu olsaydım! ..
Sadakat mührünü vursaydın, bana
Uğrunda ölseydim, mutlu olsaydım! ..

Yanağında yaş olsaydım, silseydin
Giysine iğne olsaydım, ilseydin
Sana aşık olduğumu bilseydin!
Uğrunda ölseydim, mutlu olsaydım! ..

Çimenler olsaydım, ezseydin, beni
Eziyet etseydin, üzseydin, beni
Ya da kurşunlara dizseydin, beni
Uğrunda ölseydim, mutlu olsaydım! ..

Sana biat eden şerefli eller
Sana sözler veren o güzel diller
Sana aşık olan yüce gönüller
Uğrunda ölseydim, mutlu olsaydım! ..

Hedefin olsaydım ben, delik deşik!
Bir tahta parçası, kapına eşik…
Bağrında Peygamber büyüten beşik!
Uğrunda ölseydim, mutlu olsaydım! ..

O Nur’un ışığı; güneşin, yok ki!
Yakının olsaydım, bir eşin yok ki!
Benzerin olsaydım, kardeşin yok ki!
Uğrunda ölseydim, mutlu olsaydım! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.MUTLULuK

Cesedim dünyada gezer
Güler, ağlar, yer ve içer
Ruhum gökte semâ eder
Öylesine mutluyum ki! ..

“Ne zaman yaşayacaksın?
Daha mı ağlayacaksın? ”
Diyorlar, bırakın aksın
Öylesine mutluyum ki! ..

Hakkım yenmiş, mühim değil!
Kim ne demiş, mühim değil!
Başım gitmiş, mühim değil! ..
Öylesine mutluyum ki! ..

Hakk’a uzanmış kollarım
Nur inmiş, açık yollarım
En modernini sollarım!
Öylesine mutluyum ki! ..

Kesmiş İdris'in makası
Cennette gelir arkası
Sırtımda derviş hırkası
Öylesine mutluyum ki! ..

Evliyalar giydirmişler
Hak yolunu bildirmişler
''Saad-er Rahman! ..''demişler
Öylesine mutluyum ki! ..

Kep ve forma, para için
Smokin gösteriş için
Bu başörtü Allah için! ..
Öylesine mutluyum ki! ..

Dünya dolu şeytan olsa
Sırma işli kaftan olsa
Sırtımdaki çuldan olsa
Öylesine mutluyum ki! ..

Gözüm yok; mal, parasında
Dünya akı, karasında
Şu dört duvar arasında
Öylesine mutluyum ki! ..

Psikiyatristler niçin?
Stres, migren sizin için…
Siz de aşk şarabı için!
Öylesine mutluyum ki! ..

Sevgi dolu yüreğim var
Demir gibi bileğim var
Hak yolunda emeğim var
Öylesine mutluyum ki! ..

İblis kurmuş, bin bir tuzak
Cehennem, cennet de tuzak
Gönlüm Hak'tan değil uzak
Öylesine mutluyum ki! ..

Yıkılsın cehennem, cennet! ..
Hep rızan için ibadet
İster lûtfet, ister kahret
Öylesine mutluyum ki! ..

İnen nimeti durdursan
Darağacını kurdursan
Bin kez başımı vurdursan
Öylesine mutluyum ki! ..

Ben aşkınla kaybolmuşum
Kayboluşla yol bulmuşum
Aşkınla sarhoş olmuşum
Öylesine mutluyum ki! ..

Her şeyimi kaybetmişim
Aşkını elde etmişim
Bu aşkla sana yetmişim
Öylesine mutluyum ki! ..

Zikrederim hücre hücre
Ulaşırım nice ecre
Seninle ererim fecre
Öylesine mutluyum ki! ..

Deli isem, delilik hoş
Veli isem, velilik hoş
Ölür isem, şehitlik hoş! ..
Öylesine mutluyum ki! ..

Hak yolda kim zarar etmiş! ?
Sevgi satar, pazar etmiş!
Yüreğime nazar etmiş! ..
Öylesine mutluyum ki! ..

Dünya sattım, aşkı aldım
Mutlu bir rüyaya daldım
Yıllarca uykuda kaldım
Öylesine mutluyum ki! ..

Zikrettim, tefekkür ettim
O’nu gönlümde hissettim
Gönül gözüyle seyrettim! ..
Öylesine mutluyum ki! ..

Gören göz ile görmektir
Gönülde aşkı örmektir!
O Nur, bu Cemal görmektir! ..
Öylesine mutluyum ki! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.MUTLULuK GELECEK

Kara gün kararıp kalmaz, güneş var!
Gönüllre, buz tutmuş; olsun, ateş var!
Kimse yalnız değil, eş var, kardeş var
Sorunun çözümü bulunur, bir gün.

'Her derdin vardır, bir çaresi.' derdin
Sakin ol! .. Gelecek çaresi, derdin.
Sabırla, dikenden ne güller derdin! ..
Her yer gül bahçesi olacak, bir gün.

Derdi veren Allah, derman da verir
Dünyada vermezse, ukbada verir.
Kullar sıkışınca, Hızır gönderir
Mutluluk gelecek bize de bir gün.

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.MüNACAAT

Bosna için yazılmıştır.

Bir iman ki; yazdım, çizdim, kaç kere
Bir iman ki; sığmaz, göklere yere
Bir iman ki; çılgın, çağlayan dere
Yanıyor yüreğim, vuslat nasip et!

Yürüyelim, Hakk’a doğru el ele!
Karışalım, ashap denilen sele!
Yıkılsın, kalmasın, batıl bir kale!
Bayrağı göklere çekmek nasip et!

İslâm benim dinim, bana emanet
Şehit Ayşe’ler, binlerce Mehmet...
Kahret düşmanları Allah’ım, kahret!
Bize mutluluklar, refah nasip et!

Yavru anasının dizine yaslı
Hazreti Ali’nin kılıcı paslı
Müminler ağlıyor, Müslüman yaslı
Bize zaferlerle savaş nasip et!

Müslüman’sın, kâfir içinde yitme
Önüne gelenin peşinden gitme
Müminin başını yere eğdirtme!
Rabb’im, hidayet et, salâh nasip et!

Müminler toplanmış sancak altında
İslâmın sancağı, Resul tahtında
Binlerce melekle Allah katında
Resul’den işaret, dua nasip et!

Kardeşime kurşun, esaret zindan!
Müslümanlar artık bıktı canından!
Dört halife çekmiş kılıcı kından!
Ardından koşacak ordu nasip et!

Ninenim dilinde duan, Allah’ım!
Dedemin dizine derman, Allah'ım!
Senden gelir emir, ferman Allah’ım!
Kurtar kullarını zafer nasip et!

Rızan için idi, namaz, oruçlar
Sana açılmıştı yalnız, avuçlar
Kâfir bunun için bizleri suçlar
Ezanlar susmasın nefes nasip et!

Bizlere verdiğin bu kutsal sancak
Müminden mümine emanet ancak!
Kıyamete kadar dalgalanacak!
İlâhi bir rüzgâr, meltem nasip et!

Oğlumun elinde Kur’an oldukça
Kızımın dilinde duan oldukça
Yüreklerimizde iman oldukça
İslam ülkesine huzur nasip et!

Resulün yolunda, nur izindeyiz!
Önderimiz O’dur, Hak zikrindeyiz!
Bizler, gece gündüz hep seninleyiz
Sen de bizimlesin, berat nasip et!

Bizi kıyamette üçe böldürme!
İman ile yaşat, suçlu öldürme!
Kimini ağlatıp kimin güldürme!
Hepimizi affet cennet nasip et!

Biz bir Seni bildik, Seni biliriz!
Şehitlik isteriz, ölüm isteriz!
Ölüm, düğün, bayram, Cemal isteriz!
Ya Rab, cennetinde görmek nasip et!

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.MÜNAFıK 1

Münafıkların işareti üçtür
Gerçeği, yalandan ayırmak güçtür.
‘’Bizler dostuz…’’ demeleri gülünçtür
Onlardan inananlara dost olmaz! ..

Seni görünce yüzüne gülerler
Arkandan istediklerini derler
Hatta daha da ileri giderler! ..
Domuzların derisinden post olmaz! ..

Döner döner, pis işleri işlerler
Gariplerin derisini dişlerler! ..
Öz babalarını bile şişlerler! ..
Onur gibi aşıklara kast olmaz! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.MÜNAFıK 2

Benim özüm, Yaradan’a doğrudur
Onların iman ağacı kurudur
Yarın, Hakkın divanında sorudur
Sorulur ki, bir cevabı bulunmaz! ..

Söz verir de, sözünde hiç duramaz
Şeytandan başkasıyla oturamaz
Kurduğu tuzağı, kimse kuramaz
Böylelerine ayak uydurulmaz! ..

Emanetlere ihanet ederler
“Söyleme! ..” denilen sözleri ederler
Eşi, dostu, arkadaşı üzerler
Çevrelerinde hiç kimse bulunmaz! ..

Üç özellik bir insanda var ise
Vazgeç ondan, o sevgili, yâr ise
Münafık listesine yazar ise
Rabb’im bir kez, bir sileni bulunmaz! ..

O Nur, sırat köprüsü çok incedir
Onların oyunları haincedir
Geçen geçer, geçemeyen nicedir
Yanar da bir kurtaranı bulunmaz! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.NASIL DURAYıM

Sevmek; kopamamak, ayrılamamak...
Dönüp dönüp gelmek
Aramak, sormak...
Uzaklaşamamak, sürünmek, ölmek! ..

Sen: 'Gelme! ' diyorsun
Nasıl durayım? !

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.NASIL GEÇiLECEK

“Sevme! ” demek kolay, sevme bakalım!
“Unut! ” demek kolay, kolaysa unut! ..
Haydi, yalnız Hakk’a Hakk’a akalım!
Vazgeç,tüm yollardan, doğru yolu tut! ..

Kolay mı, gönülden atmak sevdayı! ?
Ayrık otu gibi sarmış, gitmiyor! ..
Oysa bağra basmak, sarmak, davayı?
Gönlü ot bürümüş, yol, yol bitmiyor! ..

Yollar çatal çatal! .. Çıkmaz, sokaklar!
Allah Yolu nurlu, Bir’e gidiyor.
İşte, yalnız bu yol insanı paklar! ..
Oysa dünya güzel, hoşa gidiyor.

Bir kalpte bir sevda olmalı, ancak
Yürekte sevgiler ahtapot gibi! ..
Hepsi atılacak, Allah kalacak! ..
İnsan olamıyor, bir robot gibi.

Onur'u yaratan Sensin, Allah’ım! ..
Renkler, sesler, âhenk, bu güzellikler...
Böylesi donatan sensin Allah’ım! ..
Nasıl geçilecek, bu güzellikler?

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.NASıL KIYDIN

Aşkı, en savunmasız anında vurduk hayatımızın, rasgele...
Bitimli yarınlar satın aldık zamandan, umutla.
Bir ölüm tırpanıyla yürüdün üstüme! ..
En güzel çağında kastettin, mutluluğa
Şair yüreklerle serinlerken akşamlar
Şiir ve sessizlikten başka hiçbir şey istenmezken
Işıklar bile…

Dişler zaptedemedi dili
Dudaklar söz dinlemedi!
Sesler kurşun
Bakışlar kin
Hayran olduğum ne varsa, çirkin! ..

Yeşili öldürdüğün yerdeyim şimdi
Kıştan çıkarken nasıldır ağaçlar, bilirsin
İşte öyleyim.

Hep, unuttuğum zamanlarda kıvrandım, bilir misin?
Bir kelebeğin gözlerinde aradım dinginliğini
Kanatlarındaki toz tanelerinde
Güzelliğini renklerinde
Sessizliğinde sesini…
Yeşilin tonlarını gezdim gün boyu
Ağaçlara yapraklar giydirdim
Çiçeksiz dallardaydı yokluğunun izleri
Çıplak bir acıydın, boyadığım denizde
Kan dolu sanırsın
Kıpkırmızı! ..

Bir kışın kucağında üşüyensin
Bir dağ başında donup kalan, heykelce...
Çığ gibi hazır bekleyen, düşmeyi…

Ağustosta nasıl yanar ağaçlar!
Herkese, her şeye inat
Büyümektir amaçları dalların.
Sen, o güneşe dayanamadın! ..

Bir yavru kuşun kanatlarına bıraktım seni
Artık üşümezsin son kışında, eminim
Bir gün yalnız kalmamak için
Sımsıkı tutun ona!
Sevgi kafesiyle kuşat, sar
Sar ki
Karanlık bulutlar arasından
Eline el uzatan bir ışın arayarak
Geriye dönmeyesin.

Haydi oku, karanlığın gözlerini
Çılgınca renkleri bekle bakalım!
Haydi, uç da göreyim, kuşlarca özgür...
Bir kelebeğin kanadına kon, polence...
Evren kadar bir şair yüreği düşle dur!
Bir damla su sesine hasret
Hayal et çağlayanları!
Şiirler ısmarla yarınlarına
Sessizliği dinle!
İnle! ..
İnle! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.NE ÇıKAR

Bu saatten sonra ne önemi var?
Sevmesen ne çıkar
Sevsen ne çıkar?
Gelmesen ne çıkar
Gelsen ne çıkar?

Sevgi var mı?
Yürek var mı?
Mangal kadar mı?
Yanar mı?

Varsa çıkar
Yoksa çıkar! ..
Varsa yoksa çıkar! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.NE DERSiN Satranç

Yüreğime.....yazdığım........adını......... ...karaladın
Yazdığım......kâğıtlarda......şiir şiir.........gülersin
Adını.............şiir şiir............işledin.........yaraladın
Karaladın.....gülersin..........yaraladın.....n e dersin! ? ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.NE DiYORLAR

Bazen 'Çöreotu', bazen 'Höşmerim'
Diyor, babam bana, biraz esmerim.
Çifte kavrulmuşum, elâ gözlerim
Yanık tenim, içim... Bir garibim, ben! ..

“Kelebek…”, “Fırtına! .. ”,” Ateş! .. ” diyorlar
'Uçuşur, dağıtır, yakar, kavurur! .. '
“Balarısı ile kardeş! ..” diyorlar
'Onur’un önünde nasıl durulur! ? .. '

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.NE KALMıŞ

Samanyolu’nun yolunu kaybetmişiz
Yakmışız samanını! ..
Ne kalmış ellerimizde, bir bak! ..
Biz çoktan geçirmişiz
Sevme zamanını.

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.NE YALANLAR SÖYLEDiK

Ne yalanlar söyledik, gözümüzü kırpmadan!
Hani çok seviyorduk, bir başkası olmazdı?
Hedefe gidecektik, sağa sola sapmadan…
Hani bu aşkın gülü, kabre kadar solmazdı?
Kalbindeki yerimi bir başkası almazdı?

Ayrı kalmak ne demek; bir gün, yarım gün bile?
Öyle şey olur muydu; ya bir düzen, ya hile…
Araya dağlar girdi, arttı da arttı çile! ..
Hani bu kutsal aşkın süresi hiç dolmazdı
Kalbindeki yerimi bir başkası almazdı?

Bir benim yapayalnız, bir benim unutulan
Mazinin yaprakları içinde kurutulan…
Sıradan bir aşk mıydı, her aşkla bir tutulan?
Yeryüzüne sığmazdı, gökler bile almazdı!
Kalbindeki yerimi bir başkası almazdı.

“Olmaz, olamaz! ..” diyor, hâlâ bir ses içimde
“Mutlaka yanlışlık var, böylesi bir seçimde! ”
Yakında dönecektir, senindir bir biçimde.”
Umudumu görseydin, direnişin kalmazdı
Kalbindeki yerimi bir başkası almazdı.

Dolaştığın yerlerde hâlâ kuşlar uçar mı?
Dokunduğun dalların çiçekleri açar mı?
Yeryüzünde tek kişi benden fazla naçar mı?
Onurlu hiçbir sevda sessizce son bulmazdı
Kalbindeki yerimi bir başkası almazdı.

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.NEDEN YAKıNIYORSUN

Neden yakınıyorsun, beni çok özlemekten?
Gelişimi görmenin mutluluğu yetmez mi?
Ne kadar çabuk bıktın, yolumu gözlemekten?
O kadar özlemeye, beklemeye değmez mi?

Beni görmeden önce yaşıyor muydun, sanki?
İçinde sıcak bir his taşıyor muydun, sanki?

Geçeceğin yerleri gözlerken, saatlerce
Şikâyet eder miydim, haberin olur muydu?
Bir gün, iki gün değil, günlerce, *******ce…
O özlem olmasaydı, gelenin olur muydu?

Beni görmeden önce yaşıyor muydun, sanki?
İçinde sıcak bir his taşıyor muydun, sanki?

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.NEDİR Ki CENNET

Cennet, sonsuz ömür
Sayısız nimet
Cennet için değil, onca ibadet
Bir Allah Sevgisi
Teşekkür, minnet...
Cemâl olmayınca
Nedir ki Cennet! ? ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.NEFES GİBİSiN

Beynimde bir hayal, sesine uygun
Hüzünlü, romantik, sakin ve durgun
Güzele, saza ve şiire vurgun
Gönülden gönüle akan sezgisin.

Hazret-i Ali’ce güçlü ve zinde
Hacı Bektaş yolu, Yunus izinde
İlahi sevgiyle, huzur içinde
Sazının telinden gelen ezgisin.

Mutluluğu koyup da gitmişsin sen
Sevgiyi bulup da yitirmişsin sen
Artık, beklentiyi bitirmişsin sen
İçine dönmüşsün, sırsın, gizlisin.

Sevgiyle titreşen teller gibisin
Akdeniz’den esen yeller gibisin
Allah’a uzanan eller gibisin
Tepeden tırnağa aşksın, sevgisin.

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.NEREDe (SATRANÇ)

Ey, benden..........önce gelen........kurtuluş....................var mı,söyle
Önce gelen..........niceler..............yerli yeksan...............nerede?
Kurtuluş..............yerli yeksan.......olmak mıdır ki...........öyle
Var mı, söyle.......nerede? ...........öyle...........................bir can nerede?

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.NEREDESiN NEREDE

Bekleyenin var mıydı, sözünde durur muydu?
Umursamaz yar mıydı, hasretten kurur muydu?
Arayıp, sormasan da aşkın kavurur muydu?
İki gün, iki gece; neredesin, nerede?

Kilometre taşları: ”Beş yüz elli beş! ” dedi
Yüreğimin yaşları: ”Ciğerini deş! ..” dedi
Sordum, arkadaşları: ”Gelmez o, kalleş! ..” dedi
İlden ile gez yine, neredesin, nerede?

Yanıma yaklaşma sen, benimle ne işin var?
Senden uzaklaşma sen, eşin var, kardeşin var!
Karar, hiç aklanma sen, ne güzel gidişin var!
İstersen dön geriye, neredesin, nerede?

Sorsana yüreğine, sorsana ellerine!
Bir, canının içine, bir de diğerlerine...
Acı çektirdiğine, yıkılan yerlerine...
“Harabe! ” diye diye, neredesin, nerede?

Benden korkma! Kendime olur, benim zararım
Kime diyeyim, kime? Ruh dünyamda ararım.
Erisem lime lime, yine işe yararım
Dönsem de bir deliye, neredesin, nerede?

Bu kaçıncı sigara, uç uca eklediğim?
İstersen bir kez ara, yeterse beklediğim!
Yanarsa yansın yara; ateş, yedeklediğim.
Tuz basarım deriye, neredesin, nerede?

Arasan, gelemesen, ne faydası var, bana?
Gerçeği bilemezsen, yalan iç, kana kana!
Belleği silemezsen, dön de bir bak, arkana!
Kimler gitmiş maziye; neredesin, nerede?

Bu gün de yarı oldu, her yer darmadağındır!
Ayazı, karı oldu; dağlar, senin dağındır.
Dağın ne kârı oldu? Gönüller otağındır.
Özlem sinmiş, iliğe; neredesin, nerede?

Destan yazıyormuşum, anlatabilmiş miyim?
Neden kızıyormuşum, taş atabilmiş miyim?
Kaya kazıyormuşum, çatlatabilmiş miyim?
Vurmuşum deliliğe, Neredesin, nerede?

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.NESiN

Gerçeğin Gerçeği; Rahmair Rahîm,
Herkes O'na muhtaç, Allah-üs Samet! ..

Sanırsın kendini başbakan, vâli...
Orda belli olur, kulun ahvâli! ..
Her şey, enerjinin yoğun bir hâli...
Gerçeğin Gerçeği; Rahmanir Rahîm.

Kendiliğinden Var, başka varlık yok! ..
Var Olan Tek iken, var sanılan çok.
Dünyadaki gaflet, ahirette şok! ..
Herkes O'na muhtaç, Allah-üs Samet! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.NEvRUZ

Güneşe yürüyüş var akın akın
Ayazı, yağmuru yerecek günler.
Bir daha geriye bakmayın, sakın!
Camlar açıp, tüller gerecek günler.

Kış geride kaldı, bahar ve nevruz…
Sıcacık günlere kavuşuyoruz
Havuz başlarında içecekler buz…
Çiçeğe, yeşile erecek günler.

Gönüller ısınır, çatlar tohumlar
Sevgiler yeşerir, tatlı yudumlar
Yürekten yüreğe gizli duyumlar...
Demet demet sevda derecek günler.

Mutluluğu sevgi, aşk bilenlere
Duygusal gözlerden yaş silenlere
Seven gönüllerden, sevilenlere
Al bir bakara gül verecek günler.

Onurla parklarda buluşacaklar
Âşıklar sarılıp, dolaşacaklar
Sevgi zirvesine ulaşacaklar
Çimenden halılar serecek günler.

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.NEYDi O

...........................................Neydi o, neydi o, söyle, neydi o?
...........................................Dokunam adığım, söyle, neydi o?

Kızgın kuma gömülen ihtirastı o
Tene değen, çamların serinliğiydi..
Yaşanmamış yıllardan bir mirastı o
Çaresiz bakışların derinliğiydi.

Neydi o, neydi o, söyle, neydi o?
Dokunamadığım, söyle, neydi o?

Hiç sevilmemişliğin feryadı gibi
Yılların ağıt ağıt bir yadı gibi
Aşktan öte, sevginin bin tadı gibi
En güzel duyguların enginliğiydi.

Neydi o, neydi o, söyle, neydi o?
Dokunamadığım, söyle, neydi o?

Onur’dan dökülenler çığlık mı, ah mı?
Çılgıncasına sevmek, yoksa günah mı?
Aşk yolunu kapatan Yüce Allah mı?
Yanlış seçilenlerin hainliğiydi!
Yanlış seçilenlerin hainliğiydi! ..

Neydi o, neydi o, söyle, neydi o?
Dokunamadığım, söyle, neydi o?

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

NeYE YARAR

Petek petek balın varmış, bana ne
Zehrin yüreğime aktıktan sonra?
O alev seni de sarmış bana ne
Beni ateşlere yaktıktan sonra?

Kara sevdam öyle basit olay mı?
Aşkındır parlayan kalpte, kalay mı?
“Unut” mu diyorsun? Öyle kolay mı?
Yaşlı gözlerime baktıktan sonra…

Kimse senin gibi mahzun bakamaz
Gözyaşım çağlıyor, sessiz akamaz
Bin yıldırım düşse, beni yakamaz
Aşkın yüreğimde çaktıktan sonra!

Dileğim, seninle yaşımı silmek
Bana nasip değil bir kere gülmek
Darağacındayım, vız gelir ilmek!
Aşkın yularını taktıktan sonra...

Yıllar yılı gözler seni aradı
Dağları taşları gezdi, taradı.
Neden geldin şimdi, neye yaradı
Başımı belaya soktuktan sonra?

Onur’u gayyada yaktın, bitirdin
Aşkınla dağladın, cana yetirdin!
Neye yarar, dizi dize getirdin
Vuslatı başıma kaktıktan sonra?

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.NOKTADAYıM

Her gördüğüm, canım ciğerim olur
Herkes yüreğimde bir yer eder de.
Kıskanılacak bir değerim olur
Yıllarca, dostluklar sürer gider de.

İnsanlara sevgi, ilgi veririm
Bir dertleri olsa, ben de eririm! ..
Danışan olursa, yol gösteririm
Teşekkür ederek borcu öder de.

Bir bardak çay değil, dostluk içerim
Duygular içinden aşkı seçerim.
Vefa noktasından çok zor geçerim
Virgülde duraklar, sever sever de.

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.NOKTALAMa

…………İster noktalama, ister noktala
…………İster, noktalama ister, noktala!


Sararsın, güzelim yüz; çağla gözler yaşarsın!
Biranla sefa sürme, huzur bulma, dünyanda!
Sararsın güzelim; yüz, çağla; gözler, yaşarsın
Bir anla; sefa sürme, huzur bulma dünyanda.

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.O NE GÜZEL YüREK

Müzik Pisagor’dan, şiir ezelden
Aşk, cennetten; çiftin her birindendir.
Âdem’le Havva’dan, ilkten, özelden...
Aşkı Yaratan’ın takdirindendir.

Asırlardan beri sinip, gizlere
O günden bu güne gelen izlere
Bakın, nasıl miras kalmış, bizlere! ..
Leylâ-Mecnun, Ferhat ve Şirin’dendir.

O ne güzel yürek, sevebiliyor!
Tertemiz duygular verebiliyor
Yoluna şiirler serebiliyor! ..
Sevda peştamalı, aşk pirindendir.

Şiirler yazdıran, ilhamlar veren
Onur’u çılgına çeviren ceren
Aşk sarhoşu eden, sevgi içeren
İçkiler, simsiyah gözlerindendir.

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.O NUR’UN GiZEMİ

Gecede, gündüzde sevinç aradım
Mutluluk iğnesi çal’da mı gizli?
Yaprağı taradım, gülü taradım
Sevinç, yeşilde mi, alda mı gizli?

Özgürce uçsaydım, kelebek gibi
Ya çılgınca dönen bir şebek gibi
Ya da ağlasaydım, bir bebek gibi
Hayat arıda mı, balda mı gizli?

Ağaç sır saklıyor, “De! ..” derim, demez
“Bana bir adım gel, gel! ..” desem, gelmez
Ekmek, yemek versem, eğilip, yemez
Meyve fabrikası dalda mı gizli?

Dönenlere bir bak, dönen dönene! ..
Gökte yıldızlara, tende hücrene…
Sistem içi sistem, sor bir bilene! ..
Görünmeyen, bin bir halda mı gizli?

Aradım, arıda, balda izini
Eğilip, ağacın öptüm, dizini
Seyrettim gökleri ve denizini
Dünyada mı gizli, malda mı gizli?

Kadın er doğurur, erler incinsin!
Ayak güçlü olsun, serler incinsin!
Sağlam basmak gerek, yerler incinsin! ..
Atın tüm kuvveti nalda mı gizli?

Dünyada ihanet eden edene! ..
Neden takılırsın, sebep, nedene?
Sahip olunmuyor nefse, bedene
Sadakatin sırrı yalda mı gizli?

Yaşananlar rüya; yıllar, sayılan
Yalnız biz değiliz, böyle ayrılan
Kalbe çöreklenmiş, zehirli yılan
Kavuşma umudu falda mi gizli?

Aklın tuzakta mı, desisede mi?
Buhar suda gizli, buz ise de mi?
Vücut güzelliği elbisede mi?
Kusursuz omuzlar şalda mi gizli?

O Nur’un gizemi ledûn ilim mi?
Bu aşkı anlatan, benim dilim mi?
Sen mi geleceksin, Azrail’im mi?
Ölümün gizemi salda mı gizli?

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.O NURDANıZ

Allah’a sevgiyle yaklaşmak mümkün
Severim herkesi, olamam küskün.
İyilik yaparım, her kimse düşkün
O’nun yarattığı olduğu için.

Seni de bir Allah aşkıyla sevdim
Gönlüme sığmadın, göklere serdim! ..
Bir sevgi istedin, canımı verdim! ..
O’nun yarattığı olduğun için.

O Nur'danız! .. O’nu, daha çok sevdin
Gözünden okudum, çok büyük derdin! ..
Farkına varmadan gönlünü verdin
O’nun yarattığı olduğum için.

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.O ve AŞK

...............O ve aşk her şey demek
...............Her şey o ve aşk

Kalınca bir romandır aşk
Sayfalarca şiir
Yıllarca anı
Masalca inanılmaz
Tadına kanılmaz
Rengârenk her yanı
Bir hayat dilimine uzanan sere serpe
Her an taze çiçek açan yediverenlerce
Anlatılmaz duygular iç içe
Sayılır mı hiç hiçe
Mutludur sevenler
Serapa hüzün içerse de

Her gün yeni bir yanını keşfedersin sevgilinin
Her an biraz daha tanırsın
Neler kazanırsın
Daha çok seversin bir öncekinden
Döndükçe her büküntüsünü*
Gördükçe her görüntüsünü*
Coştukça coşarsın
Yepyeni çevrenlere* koşarsın doludizgin

Tutkunu olursun kokusunun yakınlaştıkça
Teninde çiy taneleriyle yavaş yavaş açıldıkça
Yaprak yaprak okursun dünyayı unutup
Biteceğinden korkarak sımsıkı tutup
Kaybolursun içinde
O olursun

Odur içinin lâbirentindeki aynalarda gördüğün
Ruhunun girdabındaki kördüğüm odur
Her renk yâren rengidir aynı tonda
Her şeyin ruhu biraz yârin ruhu
Ya o her şeydedir ya da her şey onda
Yâredir şarkılar yahut yardandır
Her şiirin içindedir hisleri
Duygu denince akla ilk gelendir
Yalnızca ona duyulandır sevgi
İlgi sadece sevilenedir
Düşkünlük tutku isteri
Hedef utku ezelden beri

O ve aşk her şey demek
Her şey o ve aşk

Hayatlar yaşanır küçük bir karede
İmgeler avuntular kurgular
Günler hülyalarla doğar uzar biter
Hayalini taşır biteviye *******
Gemiler cana gider
Trenler candan gelir
Sevgi taşır tüm kamyonlar tırlar
İnsan her şeyde cananı hatırlar
İçinde içini
İçinin içinde sevgilisini yaşar
Yani artık kimse kalmamış
Herkes onun halinde onun kadar
Bir an kendine gelse şaşar
Sevilen evren kadar
Yok olmuş kâinat
Herkese her şeye inat
Salt o ve ancak o var

O ve aşk her şey demek
Her şey o ve aşk

Onur Bilge


Büküntü: Dönemeç, viraj.
Görüntü: Manzara.
Çevren: Ufuk, göz erimi.

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.OLMAK ÖLMEk

Olmak, ölmek demekse
Öldüm itirazsız! ..
Ölmek, olmak demekse
Olamam, olamam
Ümitsiz! ..
Defalarca ölmek gereksiz! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.OLSuN

Zamanın
Unutulmuşluğundayız.
Unutmuşuz
Unutulmuşuz.
Olsun! ..
Bir zamanlar
Doyasıya
Mutlu olmuşuz! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.OLUR Mu

Sessiz bir anlatım, kalem diliyle
Allah’ın yolunda durmak olur mu?
Mükâfat verilir, Rabb’in eliyle
Ödülü, şimdiden sormak olur mu?

Din için yazanı melekler bilir
Harcanan her emek tespit edilir
İlimle, ukbâya âlim gidilir! ..
Hak ile bâtılı karmak olur mu?

İbadetle, cennet yolu bulunur
Yere boş gelinir, burada dolunur
‘Cennet Ehli! ..’ diye kayıt olunur! ..
Boşuna hayaller kurmak olur mu?

Sadece ibadet yeterli sanma!
İlimle imanı boşlama, kanma! ..
Görürsün, orada nasıldır, yanma! ..
Ummânı bulmayan ırmak olur mu! ? ..

İlim öğren, burda doldur, testini!
Allah bilir, âşık ile mestini
Durma çek, şeytani nefse, restini! ..
Sevâbı günaha sarmak olur mu?

Tek korkulan savaş, Cihad-ı Ekber
Nefsini öldüren, muzaffer asker! ..
İradeyle mel'un, elini çeker
Hamuru, pis suyla karmak olur mu?

Kul aşkıyla yarı yolda kalırsın
Kuru saz çalarsan, hava alırsın! ..
Huzur-u Mahşer’e dek ufalırsın
Yüreği, ikiye yarmak olur mu?

Mecazi aşk, bir gün rampayı döner
Kullara duyulan sevgiler söner
Çağla ozan, Allah aşkını öner!
Oluru olmazı sarmak olur mu?

Kader belli değil; meçhul, kazası
Kulun, zikirle nur dolar, âzâsı!
Kolay bulunur mu, Hakkın rızası?
Kulunun kalbini kırmak olur mu?

Her adımda Rabbin yanında, fikret!
Bir lâhza dilinden düşürme, zikret! ..
Mizanda karşına gelecek, sabret! ..
Bedeni boş yere yormak, olur mu! ? ..

Rabbin seçmiş ise seni aradan
Geçersin dünyadan, maldan, paradan…
Makam nasip etti ise Yaratan
Huzura, eli boş varmak olur mu?

Sen başkalarıyla, O hep yanında…
Her günün her saat ve her ânında…
Hep hissetmelisin Onu, canında! ..
Sevgili’yi gözden ırmak olur mu?

Mürşit bulamazsan; yeterli, Kuran! ..
Kazanır, Allah'a yakınlık kuran!
Yol alabilir mi, yerinde duran?
Uzatılan ipi kırmak olur mu?

Hayat değil, hayal; eğlence, oyun! ..
Yeter, hayallere, düşlere doyun! ..
Ölmeden ölerek bedeni soyun! ..
Yalanı, gerçeğe yormak olur mu?

Habib’ine teslim olup, uymuşum
Ayeti, hadisi canda duymuşum
İçimi dışımı nurla yuğmuşum! ..
Hacer-ül Esved’i kırmak olur mu! ..

Onur, Yaratan’a adamış, canı! ..
Fedâ etmiş; kardeş, cânı, cânânı! ..
Burda, oluk oluk aksa da kanı
Orada boynunu burmak olur mu?

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.OMZUNU YASLAR MISıN BANA?

............... Uyansana caaan! ..
.....................Uyansanaaa! ..
...........................Kaç ay oldu! ? ..
................................Bu ne uykusu! ? ..

..........I

“Omzunu yaslar mısın bana? ” derdin
Yılan hikâyesine dönen
Biri sönen, biri yanan
Birbirini çağrıştıran derdin
Yıllar, yıllar öncesine giderdin.

Bölüm bölüm anlatırdın
Kısık sesle, acelesiz
Roman içi roman hayatını
Masaya yatırırdın
Derinlerine inerdin
Bitmeyecek sandığım
Ilık bir nefesle
Şiirleştirirdin
Ecelsiz ölen
İlk ve çok sevilen
O sultanlaşan efsanevi kadını.
Büyük bir zevkle
Keserdin, kadavranı.

Dinlerdim.

Kriz gelmiş
Sesin kesilmiş
Büyümüş gözlerin! ..
Gözlerinde
Al örtülü, al kınalı
Ak giysili, ak gelin…
Bakışların
Her zamankinden çok daha derin…

Sezilmiş, söyleyemediklerin
Bilinmiş, kula kul olmamış
Asla boyun eğmemişliğin! ..

İmrendim!

Gözyaşların kalmış, göz uçlarında
Avuçlarında ıslak tuzu…
On tırnağında
Derin, kanın, etin
Ve asaletin…
Sıkılmış dişlerinin arasında ezilmiş, dilin! ..
Sıkılmış yumruklar halinde
Son nefesinde
Hak isteyen iki elin! ..

Açamamışlar! ..

Günde en az üç kere
Yaşlarla yıkanmaya alışık
Yaratan’dan başkasına açılmayan
Mübarek avuçlarına değememiş su.
Geçici bir tahtaya
Onurla yazılmış adın! ..

Gurur duydum, doğrusu! ..

..........II

Nerde olursak olalım
Evde, parkta, caddede...
İlk notalarını duyar duymaz
Şarkımızın
Sarılırdık birbirimize
Bakışarak eşlik ederdik
Yavaş yavaş dans ederdik.
Sonra gizlerdik, yüzlerimizi
Yüreklerimizi aynı yalım dağlardı
Aynı hıçkırık sustururdu, bizi
İki dev ağlardı! ..

Ayrıldığımızda
Gözyaşlarımız kalırdı
Omuzlarımızda
Soğuyunca hissederdik:
“Kul hakkı! ..” derdik
Adalet isterdik!

Seslerimizde hüznün buğusu…
Mutsuzluklar içinde, mutluyduk doğrusu!

..........III

Uyansana caaan! ..
Uyansanaaa! ..
Kaç ay oldu! ? ..
Bu ne uykusu! ? ..

Şimdi
Hiçbir şey kalmadı
Elimde…
Başım önümde
Yaşlarım mendilimde
Şarkımız dilimde…

Nerdesin canımmm! ? ..
Nerdeee?

Aşkımız sürdükçe
Bitmez bu ağıt! ..
Ne nefes yetişir
Ne kalem-kâğıt! ..

Dağıt, topladığın hüznü, gece! ..
Ne varsa dağıt! ..
Ne varsa dağıt! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.ON BiR

Kırdım kafiyeyi, heceyi artık
Altı-beş, on biri sana bıraktım.
Sabrettim, buldum neşeyi artık
On bir, mezar taşı; sona bıraktım.

On birinci ayın on birindeydi
Defteri kapatıp, işten ayrıldım.
Yıllardır, yüreğim o birindeydi
İşte o gün öldüm, tenden ayrıldım! ..

Birbirine yakın o iki direk...
On bir yıl önceydi; geldim, Kemer'den
Gelip, mezarıma o dikilecek
Bir başa, bir uca, beyaz mermerden.

Beyaz; kefen, mermer... Beyaz, ölümdür! ..
On bir; Münkir Nekir... Hesap sormada! ..
Belki, en çıkar yol, bu yaz ölümdür
Ölüm, beyaz bulut... Beni sarmada! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.ONUR DİYE BİRİ Mi VAR

O

Elimi yazdırana bak!
İçimi coşturana bak!
Beni unut, sen O’na bak! ..
‘Onur’ diye biri mi var?

Sözü yoğuran, O’dur, O!
Sana duyuran, O’dur, O!
Daim buyuran, O’dur, O!
‘Onur’ diye biri mi var?

Ağlar iken güldüren, O!
Yaşar iken öldüren, O!
Kâinatı döndüren, O!
‘Onur’ diye biri mi var?

“Dünyaya gelmem! ” diyemem
Ecele: “Ölmem! ” diyemem
Cennetini isteyemem…
‘Onur’ diye biri mi var?

Bir kuklayım,yapanım, O!
İradem, oynatanım, O!
Elim, kolum, her yanım, O!
‘Onur’ diye biri mi var?

Ömürler yaşanır, biter
Bir düşünsem, aklım yiter! ..
Bunca insan nere gider?
‘Onur’ diye biri mi var?

Yıllar yılı gömüleni
Yutuvermiş, her geleni! ..
Toprak, öğütür bedeni! ..
‘Onur’ diye biri mi var?

Mezarlıkta tepeler yok
O bedenlerden eser yok
Kaybolanlardan haber yok! ..
‘Onur’ diye biri mi var?

Mezar taşında kısacık
Hayat özeti kazınık
O da silinecek, artık
‘Onur’ diye biri mi var?

O taşlar, kâğıt olsaydı
Hepsi üst üste konsaydı
Kitap olup, okunsaydı!
‘Onur’ diye biri mi var?

Bir taş olmak var, sonunda! ..
İki tarih arasında
Sıkışıp kalmış adın da! ..
‘Onur’ diye biri mi var?

Hep görülen, duyulan, O!
Buyruğuna uyulan, O!
Önüne baş koyulan, O!
‘Onur’ diye biri mi var?

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.ONUR DUYSAYDıM

Basıp da geçtiğin hasır olsaydım
Daima emrine hazır olsaydım.
Sana yakın, sana nazır olsaydım
Bin kere ölseydim, onur duysaydım! ..

Evinde eşyalar olsam, değseydin
Meyve veren dallar olsam, eğseydin
Çorabın olsaydım, bir kez giyseydin
Bin kere ölseydim,onur duysaydım.

Zırhında, okunda, kılıçta demir
Verdiğin her komut, uyulan emir
İslâm ordusunun başında âmir
Bin kere ölseydim, onur duysaydım! ..

Beni hissetseydin, nefes olsaydım
Hep duyabildiğin bir ses olsaydım
Sana hizmet eden Enes olsaydım
Bin kere ölseydim, onur duysaydım.

Gönüllere ağlar örebilseydim
Uzaktan da olsa görebilseydim
Dinimi bilseydim, töre bilseydim
Bin kere ölseydim, onur duysaydım! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.ONUR OLuR

İstediğin yere git!
Seni hemen boşarım.
Hayalimde, düşte bit!
Ben, Rabb’imle coşarım.

Eren ile tanıştım
Tasavvufa çalıştım
Yalnızlığa alıştım
Ben sensiz de yaşarım.

Artık çıkma, yoluma!
Boşa geçme, soluma!
Sakın girme, koluma!
Ne akılmış, şaşarım! ..

Yalnız geldim, dünyaya
Aldanmadım, rüyaya
Günleri saya saya
Hak yolunda koşarım.

Küserim, el gibiyim
Eserim, yel gibiyim
Kükrerim, sel gibiyim
Bent tanımam, taşarım! ..

Bırak, Rabbe akayım!
Ahirete bakayım!
Apoletler takayım!
Onur olur, başarım.

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.ONURUN NEFESSiZ

Ay bile denize ihanet eder
İlanı aşk eder, ‘maytap’ diyorlar.
Ne çabuk sıkılır, terk eder, gider!
Bu vefasızlığa, ‘mehtap’ diyorlar.

Sular, denizlere aşıktır, coşar
Gece gündüz, dağlar aşarak, koşar
Onların sevdası çağlarca yaşar
Karşılıksız aşka, ‘azap’ diyorlar.

Denizler duygusuz, durgun, yerinde
Belki de sevdası gizli, derinde
Bir ömrü yaşadım bal gözlerinde
‘Gözlerden gözlere hitap’ diyorlar.

Bir anlık bakışın anlattığına
Gözlerin, kalplere atlattığına
Birikip, yüreği çatlattığına
‘Bir anda olunan kitap’ diyorlar.

Kolumu uzatsam, uyusa Yunus!
Çağlayarak aksam, dolsa okyanus!
Üstüme kapanmış, havasız fanus
Onur’un nefessiz! .. ‘Bitap! ..’ diyorlar.

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.ONURUNU KORu

Ne zaman bilirsin, ne de ‘Ah! ..’ ‘Aman! ..’
Vakitli vakitsiz karşıma çıkma! ..
Yaşanan izleri silemez, zaman
Paslı çivileri beynime çakma! ..

Yürek ateş alır, hedef vurulur
Sevginin hesabı fena sorulur! ..
Sabırla, çağlayan günül durulur
Onurunu koru, kendini yakma! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.ORMAN YANGıNI

Bir kibrit, bir hareket
Çığlık çığlık canlılar!
Ağaçlarda esaret
Sözde, delikanlılar.

Genzimi yakar duman
Elim, ağzıma gitmez
Nasıl kaçayım, aman!
Bu yangın, kolay bitmez.

Ormanda bir ağacım
Hem susuzum, hem açım
İnsanlara muhtacım
Yandım, tutuştu saçım! ..

“Su! ..” diye sayıklarım
Beklerim bir kardeşi! ..
Yürümez ayaklarım
Söndürün şu ateşi! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.ORMANDA BİR AĞaÇ

Köklerini yaymış, toprak altına
Gövdesini oynatamaz fırtına
Yaratıklar sığınıyor altına
Onun gibi kuvvetli duramadım!

Tüm yapraklar zikirde, tüm çiçekler
Sevinçle el çırpar, Azrail bekler
Son rüzgarla ölüme gidecekler
Ölümü, sevinçle bekleyemedim!

Gövde kıyamda, tüm dallar rükuda
Kol uzanmış, el açılmış, duada
İbadette her an, bense uykuda
Bir ağaç kadar kulluk edemedim!

Fısıl fısıl Seni zikrediyorlar
Rabb’im, yalnız Seni fikrediyorlar
Dalları, yaprakla setrediyorlar
Ben bir bitki kadar örtünemedim!

Kendimi bir dev, onu cüce sandım
Yanına yaklaştım, durdum, utandım
Boyuna bakınca, Rabb’imi andım
Heybetine bir örnek seçemedim!

Yılda bir bayramı var, çiçeklenir
Çiçeklerinden meyveler beklenir
Meyvelerine tohumlar eklenir
Allah için bir tohum veremedim!

Başsız iken, düşünür, tefekkürde
Hamd-ü senalar ediyor, şükürde
Balta keserken bile teşekkürde
Odun kadar gözyaşı dökemedim!

Benim gibi tatlı, tuzlu yemiyor
Öyle iken, bana mısın demiyor
Ekşi, tatlı, mayhoş meyve veriyor
Aldıklarımı geri veremedim!

Vurmadıkça, sesi çıkmaz, ‘gık’ demez
İnsanoğlu, söylemeden edemez
Sükut, altın olsa da sabredemez
Öyle derin huşuya dalamadım!

Gezme bilmez, hiç ziyarete gitmez
Yaren yanına varıp, laf işitmez
İnsanların dedikodusu bitmez
Yalnızlığın tadına varamadım!

Susuz kalmış da, kurumuş, kavrulmuş
Yaprakları rüzgarlarda savrulmuş
Birkaç kütük şömineye kurulmuş
Öylesine gururla yanamadım!

Yanarken de: “Allah! ..” der, çıtır çıtır
Yine huzurla, Rabb’ini haykırır
Dumanı ruh gibi tenden ayrılır
Duman duman Sana yükselemedim!

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.OYDuN

Beni, mutluluğun sonuna koydun.

Sen
Yıllardır beklediğimdin, oydun!
Oydun gözlerimden seni
Uzaklara koydun.
Seni sıyırdın tenden
Derimi soydun.

Şimdi, bir noktayım
Suskun, boyutsuz.
Sen yüksekliğimdin, enimdin, boydun
Sensiz koydun beni.
Beni, mutluluğun sonuna koydun.

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.OZANa

Hem sabit, hem yürür, güneş gibisin
Döner görünene bir eş gibisin.
Senin etrafında dasta yıldızlar
Gezegenlerinle kardeş gibisin! ..

Ay eşin, hep sana hizmet ediyor
Sayıyor, seviyor: “Efendim! ” diyor.
Yıldızlar arkadaş, eş-dost, çocuklar
Kapıyı çalıyor: “Ben geldim! ..” diyor.

Uyanıp, bir günü başlatıyorsun
Sabah, öğle, akşam… Ve batıyorsun.
Sana ayarlanmış, bütün saatler
Her türlü duyguyu yaşatıyorsun.

Duruyor gibisin, koşmadasın, sen.
Boşalıp boşalıp, dolmadasın, sen.
Hayatı yaşayıp, bitirmemişsin
Her zaman şampiyon olmadasın, sen.

Hızlı düşünürsün, hızlı yaşarsın
Her konuda, düşeş gelen bir zarsın!
Yumuşak sözlüsün, genelde ama
Sana ters düşene iyi kızarsın! ..

Köyleri şehirle birleştirmişsin
Kötü duyguları körleştirmişsin.
Tüm güzellikleri bulup, yan yana
Bütün şiirlere yerleştirmişsin.

İnsana sevgiyle yaklaşıyorsun
Durmuyor, dağ, deniz, yol aşıyorsun.
Gizlice kalplere giriyorsun da
Sonra gönül gönül dolaşıyorsun! ..

Bir tatlı sesleniş, buğulu hitap
Şiir okunuyor, yürekler bitap...
Önce insanı sev, bil Yaratan’ı! ..
Öyle demiyor mu bize, dört kitap?

Durma şair, durma, devam! .. Yetişmez! ..
Senin hızına, hiç kimse yetişmez! ..
Yaz, söyle, çevreni eğit, aydınlat!
Senin gibi insan, kolay yetişmez! ..

Dünya işi, bırak; paraya gitme!
Yöreni terk edip, saraya gitme!
Bırakma kalemi; yaz, çiz, karala!
O Nur’u bil, hep yaz, araya gitme! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.OZANıM

Ozanım sazına dokunduğunda
Yüreğin içinde huzur duyulur.
Hasret türküleri okunduğunda
Gönle buram buram sevgi koyulur.

Bazen bir bozlaktır, bazen de deyiş
Ezgiden ötedir, sanki inleyiş!
Bu nasıl duygudur, bu nasıl seviş!
Dinleyen, hayali yola koyulur.

Şiirde buluşma, bir söyleşidir
Tellerde kıvranır, derdin eşidir.
Yanına gelenler öz kardeşidir
Dostluğun tadına, çaya doyulur.

Bir büyük yürektir, herkese yer var
Helâl kazancında emek var, ter var.
Kulağıma gelen seste hançer var! ..
Derin uykudayken bile duyulur.

Bilmem kaç gönülden kaç sevgi derdin!
Belki onun için için bitmiyor, derdin.
Kimbilir sazına ne sırlar verdin!
Onun için için için oyulur.

Onur anlatamaz ozanım, seni
Bu şiir sanadır, unutma beni!
Gün gelir, bırakır giderim, teni
Madde âleminden ruhlar soyulur.

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.ÖL Ve OL

Dört kapı duruyor, insanlar için
Girip de Yaratan bilinsin diye!
Dünya kapısında inadın niçin?
Dost isen; arkamdan gelmedin, niye?

İlk kapı ‘Şeriat! ’, çoktan girmişsin
Çalıp söylemekte duydum, pirmişsin!
Sevgiyi görünce, irkilirmişsin! ..
Bir ömür boyunca gülmedin, niye?

İkinci kapı çok dardır, açılmaz!
Allah’ın verdiği sırdır, saçılmaz!
Gayret edip, girmek vardır, kaçılmaz! ..
Zorlayıp, açmayı bilmedin, niye?

‘Hakikât Kapısı’ varlık bırakmaz
Baki’yi gören göz, faniye bakmaz!
Nehirler, ırmaklar geriye akmaz!
Ben’i dilim dilim dilmedin, niye?

‘Marifet’; ‘Allah’ı Bilme Kapısı’! ..
Ozanın sağlamdır, idrak yapısı
Kolay alınır mı, Firdevs tapusu!
Yüreği yüreğe ilmedin, niye?

Tasavvuf denilen, en yakın yoldur!
Dört ırmaktan çıkan, on iki koldur!
Azrail gelmeden, testini doldur! ..
Yedi kat gökleri delmedin, niye?

Kapılar dar ise, açar gidersin! ..
Nimetleri çoktur, saçar gidersin! ..
Çağırdığım zaman kaçar gidersin
“Gel! ..” dediğim yola gelmedin, niye?

Rüya görmedim ben, ömür bitirdim! ..
“Allah! .. ” diye diye, aklı yitirdim! ..
Bir yürek dolusu ilim getirdim!
Şeytanı, defterden silmedin, niye?

Cemâl görüyorum, nereye baksam! ..
Bir şimşek olsam da beyninde çaksam! ..
Yıldırım olarak, kalbini yaksam! ..
Onur öldü, kardeş! .. Ölmedin, niye?

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.ÖLDüRSEM

Dünyayı tersine döndürecektik
Aşılı ağacım, yozamıyorum.
Güneşi, aşk ile söndürecektik
Kurallar çok katı, bozamıyorum.

Çıldırsak nafile, ölsek nafile! ..
Çıkmaz bir sokağa girmişiz bile.
Öyle bir oyun ki, yaptığın hile
Biliyorum ama mızamıyorum! ..

Öylesine güzel şakıyorsun ki!
Öylesi ışıklar yakıyorsun ki!
Gözlerime öyle bakıyorsun ki!
Ne yapsan da sana kızamıyorum.

Şiirime sözsün, şarkıma nota…
Gözümde çıkmışsın, bininci kata.
Art arda yapsan da binlerce hata
Sana son mektubu yazamıyorum.

Usanmadan her an adını ansam
Yokluğuna doysam, hasrete kansam
Kavrulsam, kurusam, aşkınla yansam
Gölge çiçeğiyim, tozamıyorum.

Öldürsem düşleri, hayali, teni…
“Öldürsem! ” diyorum; seni, gölgeni…
Yeniden yaratsa Allah’ım, seni
Aşkımıza mezar kazamıyorum.

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.ÖLMEK VAR DÖNMEK YoK

Ölmek var, dönmek yok, ölene kadar
Dostuz biz, yüreğim sanki bir harar! ..
Azrail kapıma gelene kadar
Kollarım ekvator, seni de sarar.

Boş arkadaşlıktan zevk almadık biz!
Malayani ile nam salmadık biz!
Allah’ın yolundan hiç kalmadık biz!
Sana veda etmek, aklıma zarar! ..

Bitimsiz ateşi söndürür, sevgim!
Odunu balığa döndürür, sevgim!
Dünyayı, tersine döndürür, sevgim! ..
Göklere tırmanır, evreni tarar! ..

Bir taç Mahal gibi duruyor aşkım
Sana bin bir saray kuruyor aşkım
Kalbe, on ikiden vuruyor aşkım! ..
Güneştir, kurutur, yarayı sarar.

Kardeşim, ablayım, arkadaşım ben
Yoksullara, aça sıcak aşım ben
Yalnız kalanlara can yoldaşım ben
Böylesine dostluk, yürekler yarar! ..

Kalbi kırmayız biz, Kâbe sayarız! ..
Sevgiyi öperiz, başa koyarız!
Aynı duygudayız, aynı ayarız!
Aşkın hamurunu erbabı karar.

Sevgimiz, kantarda tartılmaz tonsuz!
İhanet sıfırsa, aşkımız sonsuz!
Su gibi muhtacız, yaşanmaz onsuz!
İşte, herkes böyle bir sevda arar!

Bir çiçek aşkıyla bahara erdik
Bütün çiçekleri yoluna serdik! ..
'Allah Delisi’dir! .. Biz ‘Onur’ derdik
Kalmadı onda da kalmadı karar! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

ÖLMEYE DEĞeR

Güneş, yavaş yavaş kanıma girer
Elleri sıcacık, yüzüme değer
Sessizce yaklaşır, gelir yanıma
Sevincim, onunla bütünmüş meğer
Böyle bir an için ölmeye değer.

Çiçek güler dalda, elma kızarır
Yakar, yüreğimin köküne varır
Ilık ılık söyler, günah çıkarır
İçimdeki kışı, ayazı yener
Bu sıcaklık için ölmeye değer.

Güneş dost, dostluğu çizer kalbime
Demet demet güller verir elime
Sonsuz bir mutluluk dolar içime
“Seni seviyorum” der ise eğer
İşte bu söz için ölmeye değer.

Bir sevda volkanı, yanan yüreği
Sevgiler püskürmek işi, ereği
Sahte bir güneşin kalmaz çeyreği
O doğduğu zaman, gökteki söner
Yalnız onun için ölmeye değer.

Onur, arkadaşlık, sevgi tertemiz
Nasıl kaynaşmıştık, nasıl, ikimiz! ?
Biz ölmeyeceğiz, efsaneyiz biz!
Böyle bir aşk için ölmeye değer!
Bu sevgili için ölmeye değer!

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.ÖLMEZ ŞEHiTLER ÖLMEZ

Allah Allah diyerek
Dualar ediyoruz.
İman dolu bin yürek
Hedefe gidiyoruz!

Türk, Müslüman ağlarken
Güler mi bir diğeri?
İslam kanı çağlarken
Kan ağlar Peygamberi! ..

Gittiğimiz her yerde
Dağları deliyoruz!
Devayız biz her derde
Bekleyin, geliyoruz!

Can verir de kardeşi
Durur mu İslam eri?
Ana-babası, eşi
Cephede, Türk askeri! ..

Daha kulaklarında
Türk’ün ayak sesleri!
Ölüm korkularında
Titriyor erkekleri! ..

Kanadını açacak
Gelecek vakitleri!
Nerelere kaçacak
Onu bunun itleri! ? ..

Zafer mi kazandınız
Ezmekle garipleri?
Kimsesiz mi sandınız
Rica-el Gaipleri?

Dış dünya iyi bilir
Osmanlı sillesini!
Mutlak bir zafer verir
Kesseler kellesini! ..

Türk bir yola çıkmasın
Eli boş geri dönmez!
Ağlayanı olmasın
Ölmez şehitler, ölmez! ..
Ölmez şehitler, ölmez! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

ÖLMüŞ

Irak için ne yapılabilir?
'Dua, sadece dua...'
Filistin için ne yapılabilir?
'Dua, sadece dua...'
Ölenler için?
'Dua, sadece dua...'
Desene
Müslümanlar ölmüş! ! ! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.ÖLüM

Kayıp galaksilerin
Sayısız orkestrasında
Aynı anda çalınır
Farklı ölüm marşları
Kâinatta.

Yarışır
Melodiler...
Birbirine karışır! ..
Artar isyanları
Enstrümanların! ..

Şeytani kahkahalar yırtar
Yedi kat gökleri! ..
Cinler cirit oynar
Uzayda! ..
Kıs kıs güler
Birileri! ..

Şarkıları yarım kalır
Yıldızların...
Gezegenler
Çalıp oynarken susar! ..
Çingene kızlarınca
Rengârenk...

İnsanlar konuşurken…
Koşuşurken...
Gaflette…

Ölüm! ..
Umursamaz Dünya'nın dudağında ıslık…
...............Sonsuza uzanır
..............................Salına salına! ..

Ecel yankılanır
...............Sessiz boşlukta! ..

Art
...........Arda...
.........................Selâ
.......................................Selâ...

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.ÖLÜM BENDi

.ÖLÜM BENDİ


___________bu
__________gece
__________ölü/me
__________sarılıp
_________uyudum
________alabildiğine
________huzur sonsuz
________bir mutluluk
_________duydum
________bir kendimi
_______koydum yeni
______kazılmış toprağa
____bir de tükenen ömrümü
_____tüm yaşanmamışlığıyla
________çam kokusuna
____________top______oyuk
____________rak______oyuk
____________koku_____oydum_zamansızlığı_perde perde soydum_
____________suna_____ne rütbeydim ne soydum ölümdüm doyasıya
____________oydum____kalmadı ölüm bendi ölüm ben'di ben o'ydum


Onur Bilge

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

ÖLÜM OLMAsA

Şu ölüm denilen illet olmasa
Herkes o tuzağa takılıyor, vay! ..
N'olur, kabre bütün millet dolmasa! ? ..
Çivi gibi yere çakılıyor, vay! ..

Ömür testisi ne çabuk doluyor!
Gül gibi benizler nasıl soluyor! ..
Topraktan gelenler toprak oluyor
Kimin gözyaşına bakılıyor, vay! ..

Hardal tanesine kadar hesap var! ..
Kuralları yazan Yüce Kitap var! ..
Aksi halde korda çetin azap var! ..
Günahı, başına kakılıyor, vay! ..

Allah'ın kelâmı duyulmuyorsa
Emredilenlere uyulmuyorsa
Kullar, ibadete koyulmuyorsa
Acıklı ceza var, yakılıyor, vay! ..

Onur’un üstünden zaman geçiyor!
Gafil, koca ömrü yaman içiyor! ..
Günaha yüz verme aman, seçiyor
Alıyor, geçmişe kakalıyor, vay! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.ÖLüME BEŞ KALA

Bir fırtına esti, ona muhtaçtım
Rüzgâr buz tutar mı dondan, bilmem ki!
Kasırgaya döndü, şerrinden kaçtım
Başıma ne gelir ondan, bilmem ki! ? ..

Nefesi sırtımda, ürperiyorum
Her adımda, sanki can veriyorum! ..
Dokuz doğuruyor, geberiyorum! ..
Dokuzun farkı ne ondan, bilmem ki?

Hortumdu, fırıldak gibi çevirdi
Sevda, fena vurdu, yere devirdi! ..
Demir olsa, damla damla erirdi
Ben ne beklemişim bundan, bilmem ki! ? ..

Kör ayrılık beni yere kararken
Ecelim, koynuna alıp, sararken
Yıllarca yurtta dört dönüp, ararken
Ne selâmıydı o, Bon’dan, bilmem ki! ? ..

Ölüme beş kala bir mektup aldım
Alelacele bir karşılık saldım
Aklın yolu nerde, şaşırdım kaldım!
Onur ne alacak sondan, bilmem ki!

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.ÖLÜME ÇAĞRı

Ben her gün bu sokaktan defalarca geçerim
Anıların içinden hayalini seçerim
Ne senden ümit keser, ne de senden geçerim
Benden mi kaçıyorsun? Nerde saklanıyorsun?

Sanki yıllardan sonra senden haber almışım
Bir selâm, bir işaret, hayallere dalmışım
Şaşırmışım; tutulup, heykel gibi kalmışım
Benden mi kaçıyorsun? Nerde saklanıyorsun?

Birden yolda görünce, yine hayalin sandım
Sen sıcacık gülünce, geldiğine inandım
Gözümü alamadım, gözlerinden utandım
Benden mi kaçıyorsun? Nerde saklanıyorsun?

Ne güzel bir sürprizdi, böyle birden gelişin!
Nasıl oldu da geldin? Mutlaka var bir işin.
Kime misafir olup, kimle görüşeceksin?
Benden mi kaçıyorsun? Nerde saklanıyorsun?

Birden tanıyamadım, ne kadar değişmişsin!
Buraya gelir miydin? Hayrola, nasıl geldin?
Karşılaşamasaydık, sessizce gidecektin
Benden mi kaçıyorsun? Nerde saklanıyorsun?

Galiba sen unuttun, unutabileceksin
Demek unutmak kolay, sen bir gün sileceksin!
Deli gibi özledim, nereden bileceksin?
Benden mi kaçıyorsun? Nerde saklanıyorsun?

Ne kötülüğüm oldu, ben sana ne yapmıştım?
Senin yörüngendeydim, hangi yöne sapmıştım?
Bir sana tutulmuştum ve adeta tapmıştım
Benden mi kaçıyorsun? Nerde saklanıyorsun?

Neden ansızın gittin? Bir çiçek verecektim
Hiçbir şey istemedim, son bir kez görecektim
Veda bile etmedin, kahrımdan ölecektim!
Benden mi kaçıyorsun? Nerde saklanıyorsun?

Sensiz nasıl yaşarım, bir gün, yarım gün bile?
Katkısız seviyorum, bilmem yapmacık, hile
Bir gün umarım, biter, bütün eziyet, çile
Benden mi kaçıyorsun? Nerde saklanıyorsun?

Ne kadar çok özledim! Bilsen, nasıl aradım!
Ne kadar çok sevmişim! Burada duramadım
Sokak sokak dolaştım, sokak sokak aradım!
Benden mi kaçıyorsun? Nerde saklanıyorsun?

Yaktı aşk yüreğimi, ateşle mi, közle mi?
Nasıl dayanabildim, nasıl çektim özlemi!
Sen beni nasıl sevdin, yalandan mı, özle mi?
Benden mi kaçıyorsun? Nerde saklanıyorsun?

Sen beni beğenmedin, yoksa hiç sevmedin mi?
Beni hatırladın mı, birazcık özledin mi?
Yoksa ben mi görmedim, daha önce geldin mi?
Benden mi kaçıyorsun? Nerde saklanıyorsun?

Yoksa gelemez miydin? Sana bir şey mi oldu?
Neden konuşmuyorsun? Neden gözlerin doldu?
Keşke hiç sormasaydım, tüm sevincin kayboldu
Benden mi kaçıyorsun? Nerde saklanıyorsun?

Sana uzanan eli, imanla kıracağım,
Önce Allah, sonra sen! Ona haykıracağım!
Kimseyle paylaşamam, seni kaçıracağım
Benden mi kaçıyorsun? Nerde saklanıyorsun?

Benimle gelir misin? Bir yuva kuralım mı?
Birlikte oturalım, hayaller kuralım mı?
Kaderle yarışalım, ölümle duralım mı?
Benden mi kaçıyorsun? Nerde saklanıyorsun?

Seni göremediysem; o gün, dünya bana dar
Eşim ve çocuklarım, ne yurdum, ne yuvam var?
Sen yoksan, anlamı yok, ne işim, görevim, var
Benden mi kaçıyorsun? Nerde saklanıyorsun?

Eğer öğretmeseydin, bu duyguyu bilmezdim
Karşıma sen çıkmasan, kolayca yenilmezdim
Anlamsız yaşar, ölür, sevmezdim, sevilmezdim
Benden mi kaçıyorsun? Nerde saklanıyorsun?

Yalansız bakışların, seviyor, özlüyorsun
Gözlerin gözlerimde, hep beni izliyorsun
Neden söylemiyorsun, aşkını gizliyorsun?
Benden mi kaçıyorsun? Nerde saklanıyorsun?

Malım, mülküm, param yok, önüne sereceğim
Yüreğimi, kanımı, canımı vereceğim!
Beni böyle istersen, murada ereceğim
Benden mi kaçıyorsun? Nerde saklanıyorsun?

Kalbimde Allah aşkı; dinle, her şeyi unut!
Dua dudaklarımda, inanç ellerimde, tut!
Seni götüreceğim cennete, bulut bulut!
Benden mi kaçıyorsun? Nerde saklanıyorsun?

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.ÖLÜMSÜZLüĞE

Vücut soğumaya başladığında
Kalan son nefesi çıkarın artık!
Neler görülür, göz kapaklarında! ..
Ölümün tadını çıkarın artık! ..

Gözler kapanırken rüya bitiyor
Gerçekler ortaya çıkıveriyor!
Mutluluk ve huzur hissediliyor
Ölüm, tekrarsızdır; yaşayın artık! ..

Gözleriniz, Cemal seyrine dalsın!
Azrail gülerek canları alsın!
Boş bedenler kara toprağa kalsın
Haydi, sonsuzluğa atılın artık! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.ÖLÜMÜNE BERABERLiK

Sevgi nerde
Ne oldu aşka?
Nerde sevgililer
Aşk sandığımız
Değişken hisler?

Yıllar sonra seninle ben
Beraber yalnızlar değil miyiz, bizler?

Şimdi bir yerlerde
Çoktan unutulmuşlara
Tüm yüreğimizle yazdığımız şiirler…

Hani nerde
Değişmez dediğimiz hisler?

Kâğıtlarda taptaze
İnandırıcı
Kalplerde bambaşka
Yepyeni bir sancı! ..

Acı, malzemeydi bize
Aşk, çilingir soframıza meze
Tat veren söze.

Sen de
Ben de
Tüm şairler de
Büyük birer yalancı!

Bazen simsiyaha vurulduk sandık
Bazen de mavi bir alevle yandık.
Ne şiirler yazdık, elâ gözlere! ..
Mısralar sığdırdık, güzel sözlere.

Bir damlaya hasret
Yandık yıllarca
O renk sağanağında! ..

Çoraklık, kuraklık, yalnızlık…
Yıldık, bıktık, usandık! ..

Baktık ki; avuçlarımızın içinde!
Hiç bilmediğimiz bir biçimde!
Bardaktan boşanırcasına
İşlemiş içimize
İliklerimize!

Kurtulmak isterken kenetlemiş
Teni kanatırcasına
Canı cana batırırcasına! ..

Bugün
Kısacık, keskin bir ayrılık
Soyar tenimizi!
İçimizi oyar!
Şu hengâme içinde
Nasıl da koyar, yalnızlık!
Birazcık uzaklık, kimsesizlik
Nasıl da koyar!

Yazılmamış şiirler bıraktık geride
Gözlerimizde…
Sessiz bakışlarla okunan
Üslûbu aşksı
Teması; ölümüne sevda! ..
İçeriği anlatılmaz
Konusu malûm
Biçimi bambaşka!
Özgün mü özgün! ..
Her gün
Her fırsatta! ..

Ne kalemle
Ne kâğıtla…
Gözlerle, gözlere…
Gözlerden gözlere…

Şimdi
Harfi harfine hatırlanamayan
Fakat, sonuna kadar gerçek
Ölümüne olduğu gayet iyi bilinerek
Yazılmamış şiirler var
Yaşantılarımızın bir yerlerinde…
Ara sıra hatırlanan, aranan
Bazen de
Başka bir anı ararken geride
Elimize geliveren
Aşınmış bakışların
Sararmış sayfalarına
Sere serpe uzanan, yatan
Özgürce yayılan
Çırılçıplak gönüllerimizin
Masum görüntüleri
Yıllardan sonra
Ansızın
Çıkıverir karşımıza!

Yaşantılarımızın her döneminde
Parmaklarının ucunda dans ederek
Polence ve ansızın gelen
Önümüze seriliveren şiirlerimiz var
Kimsenin bilmediği
Düşünemeyeceği kadar güzel! ..
Özel mi özel!

Bir daha yaşanır mı anılar?
Duygulara geri dönülür mü?
Gülünür mü durmamacasına
Kavuşunca
Mutluluktan?

Günün her anı beraber
Ayrılmamacasına! ..
Sayfa sayfa güzellik
Yaprak yaprak sevgi
Vazgeçilmezlik…

Nerelerdeydik
Nerelere geldik!
Aşk nerde?
Sevgi nerde?
Hani, nerde
Ölümüne beraberlik? ! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.ÖLüNCE

Kabirlere inilince
Münkir’le Nekir gelince
Sorulacak ince ince! ..
İman, namaz, oruç, ne var?

İşlerin kalmış yarıda
Evlât,mal,mülk dışarıda…
Vurur cehennem narı da! ..
İman, namaz, oruç, ne var?

Dilin, dudağın bağlanır
Etin, kemiğin dağlanır! ..
Arkandan üç gün ağlanır!
İman, namaz, oruç, ne var?

Yine rahatsın, kabirde
Geride Mahşer var, bir de! ...
Sorar Rabbim, diriltir de! ..
İman, namaz, oruç, ne var?

Bil ki; kaynar su içilir
Mümin, münâfık seçilir! ..
Sırattan nasıl geçilir?
İman, namaz, oruç, ne var?

Olmuş, eşin dostun, ağyar
Olmadıysan Allah’ a yar
Sırat’ta ayağın kayar! ..
İman, namaz, oruç, ne var?

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.ÖLÜRüM

Azrail elinden almışım, seni
Ezeli aşinam, ölüm vız gelir! ..
Mutluluğun için salmışım seni
Ayrılıklar bize zamansız gelir.

Dar gelir topraklar, almaz mezarlar!
“Seni seviyorum! ” desem, kızarlar.
Nasıl, tek kişilik mezar kazarlar?
Başının belâsı, çılgın kız gelir.

Toprağa girsen de yalnız bırakmam! ..
Deli çağlayansam, dünyaya akmam.
Uzak bulutlarda ışıklar yakmam
Kabrine çakarım, aşkımız gelir! ..

Onur'la beraber, yerde el ele...
Bizi ayıramaz, ölümler bile! ..
Korlar üzerinde kalp gide gele
Gayya kuyuları ıpıssız gelir! ..

Hele bir elimi tut, bak istersen
Cehennem ateşi, yalım mi dersin?
Sabrımıza cennetle cemal versin
İki garip aşık, yalınız gelir.

“Ölürüm” demiştim,ölürüm, inan
Bazen ben söylerim, bazen Sibel Can
Bunca yemin ettim, inanmıyorsan
Ezeli aşinam, şarkımız gelir.

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.ÖMüR UYKUSU

Sana söyleyecek sözüm kalmadı
Çaresizlik voltasındayım artık! ..
Kimi seversen sev, gözüm kalmadı
Yalnızlığın ortasındayım artık! ..

Benim dışımda yaşanıyor hayat
Onların deniz kenarı, villa, yat
Biraz peynirim var, ekmeğim bayat
Azrail’in oltasındayım artık.

Sana değmeyecek artık, gözlerim
Bazen garipserim, belki özlerim
Fakat sanma ki, yolunu gözlerim!
Kaderimin rotasındayım artık.

Seni rahatsız eden olmayacak
Bir dakikan bile kaybolmayacak
Yüreğine sıkıntı dolmayacak
Bedenimin arkasındayım artık.

Kur’an emirlerine uyacağım
Ömür uykusunu uyuyacağım
İbadetin tadını duyacağım
Bir, O Nur’un potasındayım artık.

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.ÖNCE AşK

Önce aşk yaratılmış
Kalplerimizde sezdik.
Sevgili aratılmış
Yerde aradık gezdik.

İşte bizim farkımız
Böyle döner çarkımız
Hiç biter mi şarkımız?
Aşk yaşadık, aşk çizdik.

Okuduk hece hece
Aşk yazdık gündüz gece
Bir çözümsüz bilmece…
Bezdik bu candan bezdik!

Aklımızı yar çeler
Kalbimizi aşk deler
İnce elekten eler
Boşuna canı üzdük.

Gönül hülyaya daldı
Aşk, nefret; zehir, baldı
Nefret yukarda kaldı
İnce kevgirden süzdük.

Onur ağ, düğüm düğüm
Maddede giz gördüğüm
Kendisi de kördüğüm
Nice gizli sır çözdük.

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.ÖTENiN ÖTESi

Her güne umutla, mutlu uyanış
Sevgili’ye günden güne yakınlık…
Huzurlu sessizlik, yürekte yanış
Her adımda daha fazla yakınlık...

Bütün hücrelerde o ritmik atış
Hep aynı sarhoşluk, cana can katış
Sevgi satın alış, maddeyi satış…
Rabıtada biraz daha yakınlık...

Dünyayı, elinin tersiyle itiş
O Nur’da eriyiş, yok oluş, bitiş
Zamanda kayboluş, sonsuzda yitiş…
Ötenin ötesi, Rabbe yakınlık...

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.ÖYKÜ GÖZLERiN

Ruhundan sızarak akan yaşlarla
Yıkanır, arınır, öykü gözlerin.
Bazen de ateşler yakan kaşlarla
Örtünür, sarınır, öykü gözlerin.

Üzgün kirpiklerin yazıp, çizerken
Ürkek bakışların yürek ezerken
Beyinde, damarda, ruhta gezerken
Gözümde barınır, öykü gözlerin.

Yaşanan bir ömrün her safhasını
Aktarır, resmeder, rayihasını
Yazar şiir şiir, okur hasını
Kedere karılır, öykü gözlerin.

Göremeyeceğim gizli yerlerden
Suçlu suçlu bakar, ağlar kederden.
Bilmem ki ne anlar kandan, hançerden
Darılır barışır, öykü gözlerin.

Onur’u aktarır, gözden toprağa
Toprağı götürür, dala, yaprağa.
Sırtını yaslayıp, yüce bir dağa
Buluta sarılır, öykü gözlerin.

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.ÖZGÜRCE Ve ÇOK

İnadına mavide
İsyankâr ak
Bulut bulut
Köpük köpük
Bak!

Sendeyse ben
İnadına ak, apak
Özgürce ve çok! ..

İster vur
İstersen kavur
Yak!
Karardıkça karar! ..
Nereye kadar?

Yılların hesabını soracağım! ..
Sen öfkelendikçe
Ben çoğalacağım! ..

Kefen gibi saracağım
Bembeyaz bir kefen gibi! ..
Seni ben saracağım
Sımsıkı
Sonsuza kadar! ..
Kar gibi…
Toprak gibi…
Yar gibi! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.ÖZGÜRLüK

Allah’ım, ne güzel nimetlerin var!
Kalbime düşen nur demetlerin var!
Geç de olsa buldu beni, mutluluk
Kucak kucak sevinç buketlerin var!

Yaşamak bir başka, uyku bir başka!
Konuşmak bir başka, gelince aşka!
Şiirler söylemek, her şeye dair
Deli gibi koşmak sevgiye, aşka! ..

Erkenden uyanmak, kurtulmak dünden
Bir şeyler beklemek, her yeni günden
Özgürce düşünmek, savunabilmek
Emin olabilmek, özgürlüğünden…

Bir dünya kurmuşum, düşlediğimce
Yalnız bana ait, benim sadece…
Eş-dost, sevdiklerim ve seçtiklerim…
İstediğim gibi, gündüz ve gece…

Beynimin içinden çıktım, ben hürüm! ..
İstersem yaşarım, ister ölürüm!
Oynarım, dans eder, takla atarım
Özgürüm dostlarım, artık özgürüm! ..

Kafamın içinde bitirdim işi
Düşündüm, yaşadım, çekip gidişi
Sekizinci katı sanki cennetin!
Başladım yeniden, silip geçmişi.

Sevdiklerim, ben ve özlediklerim
Yakınımda artık, beklediklerim
Her şeye ulaştım, eksik-fazla yok
Şimdi söz ve şiir, derlediklerim…

Yürek şiir yazar, dilse heceler
Sabahı huzurla bulur, *******
Hak, yer, gök, düş, gül, kuş, ev, can, sen, ben, biz
Mutluluğumuza ait heceler…

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.ÖZGÜRLüK NERDE

_Ö_Z_/
_Ö_Z_G_Ü_R_/
_Ö_Z_G_Ü_R_L_Ü_K_/
_Ö_Z_G_Ü_R_L_Ü_K_N_E_/
_Ö_Z_G_Ü_R_L_Ü_K_N_E_R_D_E_/
__bir sen misin mahkûm olan kadere
_ben__de_____öyleyim___ben____de
hem___de___________her______şeye
her_____yer/____________________de
kendi_____içimde_______________tutsak
_ruhum/_____da__________________hapis
_evim/_________de_________________kilitli
___teras/_________da_________________esir
__öz/______________gürlük ____________içinde
_sevgi/_______________de_______________hapis
bir imza________________mahkûmuyum_______ben
____çocuklara ____________müebbet
____kamçı_________________mı_____________isters in
_____balyoz_________________mu______________dersin
____bir ______________________kuru____________ekmeğe
_____bin bir çeşit________________ha/_____kar/_________et
________________öz/_____________gürlük____________uzakta
_________________belki____________ölüm/_______________de
__________________hayır____________hayır
___________________kabir____________nezaret/_____ha/_____ne
____________________cehennem_______hapis/____________hane
____________________işkence________işkence______ ___işkence
___________________özgürlük_______nerde________ __kardeşim
_________________özgürlük______nerde_________On ur BİLGE

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.ÖZLEDiM

'Özledim! ..' demeyi düşündüm ama
O sözcük, hasreti anlatamazdı!
Sordum hücre hücre bütün azama
Onlar, o kesreti anlatamazdı! ..

Anlatamazdı, anlatamazdı!
Sözcükler, hasreti anlatamazdı! ..

'Özledim! ..' denir mi, dudak ucuyla?
Dil de yargılanır, yalan suçuyla.
Ana ayrılır mı, öz çocuğuyla! ? ..
Dil yanar, iğreti, anlatamazdı! ..

Anlayamazdı, anlatamazdı!
O yüce duyguyu anlatamazdı! ..

Hasret, bitmez ateş; yakar, kavurur!
Küllenir sanırsın, yalımı vurur!
Yüreğe saplanır, aortta durur! ..
Kan yanar, siyreti, anlatamazdı! ..

Nasıl anlatılır, anlatamazdı! ..
Sözcükler yetersiz, anlatamazdı!

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.ÖzLEM

Seni hatırlatır, art arda her şey...
Renkler de, sesler de buruk günlerde…
Seni görmek, duymak, düşünmek, her şey
Suya kanmak gibi, kurak günlerde! ..

Susamak susamak, kanmak, yeniden
Düşünmek, adını anmak, yeniden
Bir gün kavuşuruz sanmak, yeniden
Suya dalmak gibi, sıcak günlerde! ..

Suların denize koştuğu gibi
Ruhumun, aşkınla coştuğu gibi
Kanımın kaynayıp, taştığı gibi
Suda yüzmek gibi, ılık günlerde! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.ÖZLEMEk

Bu özlem işkence
Öldürür beni! ..
Sırlar denizinde batmaktayım ben! ..
Unutmaya çalışırken geçmişi
Yaşadığım yıllara dönmekteyim! ..
Ölüme gitmekten zor halbuki
İşkence! ..
İşkenceden de beter bir şey! ..
Sanki
Doğranmak parça parça
Sonra ezilmek
Dağılmak paramparça
Yok olmak da olsa sonunda! ..
Oysa, tekrar dönüş var bugüne
Tekrar yaşamak, yaşanmaz yılları! ..

Yapayalnız, huzursuz! ..

Yavaş yavaş...
Dakikalarla savaş! ..
Saatlere düşman yaşamak! ..
Bin kez, tekrar tekrar bakmak,saate
Ters ters! ..
İstasyon istasyon gezmek...
Kanal kanal dokunmak, ekrana...
Yana yana yaşamak yalnızlığı! ..
Beyinle savaş! ..
Yavaş yavaş…

Anlamsız giden, dün...
Bomboş, uzun gün…
Beklentisiz yarından
Ne geleceğini bilmemenin cesareti…
İğreti tebessümler arayış, saniyelerden…
Bazen sessiz görüntü
Bazen görüntüsüz ses…
Nefes nefes bir yere yolculuk! ..
Hasret beynimde silindir! ..
Gidip gelmede...
Ezmede! ..
Düşünceler baş kaldırmada, yine de! ..
Beynimde özgürce gezmede! ..
Gidip gidip gelmede! ..
Geçmişe, bugüne…
Geçmişe, bugüne…
Aralıksız seni sezmede! ..

İçimde biri gezmede! ..
Seni özlemede! ..
Yol gözlemede! ..
Her an! ..
Hep! ..

İşkence! ..
İşkence! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.ÖZLEMiN KABUSUM

******* mengene, içimi sıkar
Hasret yankılanır, tüm düşlerimde.
Ne kadar bağırsam, sessizlik çıkar
Sağanak gözyaşı, gülüşlerimde…

Ben uyurum, özlem her an uyanık
Koşamayan ayak, çıkmayan çığlık
Kaynaşan “Neden? ”ler, boğan hıçkırık
Kâbus mezarlaşır, düşüşlerimde.

Gecem paramparça, uykular yarım
Gözümü kırpamam; dalsam, korkarım.
Uyku haram; kâbus, tüm rüyalarım
Yorgun sabahlarım da düşlerim de.

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.ÖZLEMiN ÖLÜMÜM

Ne kadar sevmiştik, bu neyin nesi?
Dışarısı soğuk, yüreğim ılık…
Soba çıtır çıtır, yağmurun sesi...
Hiç aklına gelir miydi, ayrılık?

Görür görmez sevdik, birbirimizi
Paylaştık, sevinci, kederimizi…
Nerden bilecektik, kaderimizi?
Dayanmak zor, bende bitti canlılık! ..

Kavga etmemiştik, darılmamıştık
Hiçbir zaman derde karılmamıştık
Bu güne kadar hiç ayrılmamıştık!
Şiir gibi geçen bir yaşanmışlık…

Her şey ne güzeldi, sen yanımdayken!
Ne kadar mutluydum, her anımdayken! ..
Nereden bilirdim, sen canımdayken?
Ecel gibi, birden geldi, ayrılık! ..

Onur ve aşk, ruha saplanan diken...
Nedir bu sıkıntı, canda biriken! ..
Ne kadar mutluyduk, beraber iken! ..
Özlemin ölümüm; vuslat farklılık…

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.ÖZLEMiN ÖYLE GÜZEL

Özlemin öyle güzel, hiç görmesem, bitmese!
Yüreğimdeki sızı eksilmese, yitmese!
Gözlerimden gözlerin silinmese, gitmese!
Kavuşmaktan vazgeçtim, gelmek istemiyorum.

Bu kutsal aşkı kimse bilmesin, bizden başka
Gizlilik gerekiyor, ibadete ve aşka.

Nerden kaynıyor sevgi? Bu pınarın gözünü
Söylesek inanmazlar, aşkımızın özünü.
Ölünceye kadardı, hiç unutma sözünü!
Özlemini çok sevdim, gelmek istemiyorum.

Bu kutsal aşkı kimse bilmesin, bizden başka
Gizlilik gerekiyor, ibadete ve aşka.

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.ÖZÜN İÇiNDE

Gözünün gördüğünde…
O’nu düşündüğünde
O sırrı çözdüğünde
Allah, gönül içinde! ..

Uzakta değil, yakın…
Tefekkür ile bakın!
Madde gözünden çıkın!
Allah, gönül içinde! ..

Göklerde gizli değil…
Örtülü saklı değil…
Daim önünde eğil!
Allah, gönül içinde! ..

Gönlü, dünyaya kör et!
Gözünü yum, bir fikret!
Yaratan’ı gör, şükret!
Allah, gönül içinde! ..

Âlemdeki renkleri
Bin bir çeşit sesleri
Çizen, güzellikleri
Allah, gönül içinde! ..

Sen ki; bakmasını bil!
Kalp gözünü iyi sil! ..
O’na varmak zor değil!
Allah, gönül içinde! ..

“Cemal! ..’’ der, yakarırsın
Sanma O’na varırsın!
Sen, düşlerde ararsın
Allah, gönül içinde! ..

Onur’un ruh gözü var
Her insanın özü var…
Kendini geç, öze var!
Allah, özün içinde! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.ÖZVERi

Sen hep düşüncemin üst noktası ol
En Büyük Sevgiye sinme, bir tanem! ..
Tüm güzelliklerin tek kıstası ol
Aleinlâneye inme*, bir tanem! ..

Bir kulu araya eyleme, perde
Yalnız Allah yeter! Deva, her derde! ..
Nerdesin Allah’ın indinde, nerde! ? ..
Yükseldiğin yerden inme, bir tanem! ..

Varsın, aramızda özlemler olsun
Ağlatan, söyleten elemler olsun!
Serzenişler olsun, sitemler olsun
Gözümün yağmuru! .. Dinme, bir tanem! ..

Senin çizgin doğru, Hakka gidiyor
Daha hızlı yürü! Seni istiyor! ..
“Yalnız beni düşün, beni sev! ” diyor
Sakın, el atına binme, bir tanem! ..

O’na gidiyorsun, seni tutamam
Gerçek aşka mecaz aşkı katamam! ..
Ölünceye kadar da unutamam! ..
Onur’da sızı kal; dinme, bir tanem! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.PARANTEz

Parantez, parantez içine girmiş
Anlamlar içinde anlamlar gizli...
Bir sentez, bir sentez içine girmiş
Adamlar içinde adamlar gizli! ..

İçi dışı, davranışı değişmiş
Erkek ama, kadın gibi gelişmiş
'Volta atmak' denen, gidiş gelişmiş
Adamlar içinde, madamlar gizli! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.PiŞMANLIK

“Belli sayıda inermiş
Çekiç, örse
İncelir, telef olurmuş, altın
Daha fazla dövülse! ..”

Sözler
Yumruk yumruk, beynimde! ..
Beynimde değil, ruhumda! ..
Kalbimde, balyoz balyoz! ..
Yok olana kadar, hislerim…

O güzel duygular nerde?
Sıcacık dokunuş
Sevgiyle bakış
Pencerelerde bekleyiş, özlemle...
Gecikince endişe
Gelince sevinç…
Paylaşmak, bir tabak yemeği
El ele yürümek
Gülmek…

Dil yumruk! ..
El balyoz! ..
Kafada düşmanlık! ..

Pişmanlık! ..
Pişmanlık! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.RABBiM 1

Yalnızlık, Sensizliktir; bilmemek, densizliktir!
Yücelik, ben’sizliktir; Var olan Sen’sin, Rabb’im!

Ölüm; vaktin doluşu, saatlerin duruşu
Bedenin yok oluşu, Sana dönüştür, Rabb’im!

İnsan bilmeyebilir, kalbi silmeyebilir
Yarın gelmeyebilir! .. Nasıl ölünür Rabb’im?

O an gelip, çatınca; kalpler son kez atınca
Kara yere batınca, cevaplar nedir, Rabb’im?

Kıbleye yönelinir, gizli-günah bilinir
Tövbelerle silinir! .. Rahman ve Rahim Rabb’im!

Bu ne huzursuz âlem! Yaşamak bana elem! ..
Büyüdü Sana özlem! Cemal göreyim, Rabb’im! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.RABBiM 2

Öncesi, zamansızlık… Geçmiş, bana karanlık…
İlk anılar, ilk ışık… Doğuşum böyle, Rabb’im!

Ara sıra mutluluk… Sonsuzluğa yolculuk…
Hep, Sana sorumluluk duyuşum böyle, Rabb’im!

Sana uzanır elim; iyiliktir emelim.
Nasıl doldu defterim, amelim nasıl, Rabb’im?

Her an dilimde adın, beni Sana boyadın!
Dünyanla oyaladın gönlümü sanma, Rabb’im?

Bayram, Sana dönüşüm; toprağa gömülüşüm! ..
Ruhum, en uzun düşüm görür kabirde, Rabb’im!

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.RABBiM 3

Yalnız Sana tapmışım, kitabını kapmışım
Masivadan kopmuşum, aklım fikrim Sen, Rabb’im!

Hoşnudum kaderimden, elini üzerimden
Sevgini, yüreğimden hiç eksik etme, Rabb’im!

Al dünyanın malını! Yalnız Senin adını
Senin sevgi tadını içimden alma, Rabb’im!

Sen aldın, benden beni! İstersen al, bedeni!
Aradan kaldır, teni! .. Sana varayım, Rabb’im!

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.RABBiM 4

Ben Seni gökte, yerde, ne varsa, her eserde
*******de, seherde aradım, buldum, Rabb’im!

Benim, maddi dünyada, bu boyalı hülyada
Bir kısacık rüyada tamahım yoktur, Rabb’im!

Hüner, Seni buluştur ve Sende kayboluştur!
Engelleri savuştur, Sana ulaştır, Rabb’im!

Ya İlâhi, yardım et! Peygamberin Muhammet
Mustafa (S.A.V.) ya vasıl et; kavuştur beni, Rabb’im! ..

Seyr-i Sülûk edeyim, Sana doğru gideyim! ..
O Nur’da eriyeyim, bir hiç olayım, Rabb’im! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.RANDEVu

Tende can çekişen; ruhumdur, yanar
Hücre hücre beden eriyor, şimdi…
Beynim hece hece adını anar
Gönlümdeki karlar eriyor şimdi…
Gözümü sellere veriyor şimdi! ..

Sınavdan sonraki derse, şaşarım!
Yar, gönülden sevgi derse, şaşarım!
Çok geç; “Seviyorum! ” derse, şaşarım!
İçimin yağları eriyor, şimdi…
Yüreğim, sinyaller veriyor, şimdi! ..

El, ele uzansa, erse, ne çare?
Ham ümitler, ruhta erse, ne çare?
Can, salih kul olsa, erse, ne çare?
İnsan, tam üç günde eriyor, şimdi! ..
Dünyayı, ukbaya veriyor, şimdi! ..

Ömür mü yaşanan, ağıt mı, bilmem!
Tapular, senetler kâğıt mı, bilmem!
Hayat ucuz, üç beş kağıt mı, bilmem!
Onur, için için eriyor, şimdi…
Kim, kime hakkını veriyor, şimdi?

Göz, gözden bir ümit bekleyedursun
Günleri günlere ekleyedursun
Kalpler, yavaş yavaş tekleye dursun
Ölümün pençesi eriyor, şimdi! ..
Azrail, haberler veriyor şimdi! ..

Bir et parçası kalp; kas değil, çelik! ..
İman dolsa bile, her yanı delik!
Harcayıveriyor, etmez metelik! ..
Kulun sevapları eriyor, şimdi…
Cehennem, randevu veriyor, şimdi! ..

Günler devriliyor, ecelim yakın…
Kabri kendimize bilelim yakın! ..
Ben, sana uzanan bir elim, yakın!
Bir bak, zaman mekan eriyor, şimdi! ..
Onur, an be an can veriyor, şimdi! ..
Onur ard arda can veriyor şimdi!

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.RAYLARIN AŞKı

Biz, kavuşamayız, güneş-ay gibi
Paralel döşenmiş bir çift ray gibi…
Kalpler, gerilen yay; bakışlarsa ok…
Böylesi sevginin bir benzeri yok! ..

Madem ki kavuşmak yoktur, kaderde
Heder olmayalım, yoğun kederde
Aşkı yaşayalım, gözlerimizde
Ahdimiz kalmasın, sözlerimizde.

Sevdamız sağ olsun, vuslat ölse de! ..
Bu sevda, bir ömrü bine bölse de! ..
Bu aşkı, her aşkla bir tutmayalım
Ölünceye kadar unutmayalım!

Taşlara yazılsın, isimlerimiz
Kayaya çizilsin, resimlerimiz!
Sevgililer, orda dilek dilesin!
Tek ruh kalmalıyız, bunu bilesin! ..

Onur ve aşk olsun, paylaştığımız
Hiç unutulmasın, raylaştığımız!
Destanlar yazılsın, bu aşka dair
Kıyamete kadar sürsün ve sair! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

RENKLERE KOŞUYORuM

Renklere koşuyorum! ..
Şekillere…
Hayat ötesine hep…
Sınır ötesine…
Engelleri zorluyorum
Var gücümle! ...
Yıkıyorum bentleri! ..
İleri,hep ileri! ..

Süt, yeşilden akan…
Kan topraktan…
Et-kemik, yapraktan…

Ette kırmızı
Sütte beyaz
Gözyaşında renksiz, kan…

Aşkın, damarlarımda
Sevda sevda akan…

Ölüm, doğumda gizli
Renklerin ardında can…

Ya uyuyan, can?
Uyan, Can! ..
Can, uyan! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.RESULüM

Bastın yüreğime, sağ ayağınla
Kırmızı üstüne siyahtı izin.
Tevhidi gösterdin hep parmağınla
İzin ver, uğrunda öleyim, izin!

Bir anahtar oldu kutsal ayağın
O yürek sevmeyi öğrendi artık!
Eteğine vardık, bir yüce dağın
Müslüman, yıkıyor her bendi artık!

Her dağı aşarız, imanımızla!
Dağlar bizden korksun,durmayız artık!
Kaç harita çizdik, biz kanımızla! ?
Boşuna hayaller kurmayız artık!

Yüreğimde ayak izin oldukça
Senin izindeyim; dönmem, Resul'üm!
Serde Allah aşkı; sevdan oldukça
Onur, o nur olur; sönmez, Resulüm!

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.RIZKA KEFiL

Bebek dünyaya gelmeden
Rızkı iniyor memeden! ..
Dişsiz diye, çiğnemeden
Ona yetiştiren Rabbim!

Hazmı kolay, hem de ılık
İstemez ışık, hazırlık
Neden zor olsun analık?
Kula yük etmeyen Rabbim!

Besleyici, mikropsuz, pak
Ne kaşık ister, ne tabak
Bedava aş, meyva, su bak!
Bu ne güzel servis Rabbim!

Ana kucağı sıcacık
Huzur,mutluluk, ferrahlık...
Bu ne şefkat, ne rahatlık!
Sevgiler yaratan rabbim!

Taşırmayan, tüketmeyen
İsraf etmeyi sevmeyen
İhtiyaca göre veren
Herkese dağıtan Rabbim!

Ne kıt verir, ne de gürler
Genzine kaçmadan emer
Musluksuz idare eder
Akıtır ve keser Rabbim!

Çeşme iki, belki ikiz
Bazen dört, altı ve sekiz
Kaç yavru var, bilemeyiz
Aynı anda besler Rabbim!

Her şeyi çift, bir O tektir! ..
Tam, ne fazla, ne eksiktir
Simetriktir, bir ibrettir
Sayarak yaratan Rabbim!

Anne bebeğini öper
Bebek anasına değer
Damla damla sevgi emer
Mutluluklar veren Rabbim!

Yaratan'a kulluk eder
Allah'ı bilir, zikreder
Her nefesinde ''Allah'' der! ..
Herkes Sana muhtaç Rabbim!

Ceviz kabuğu içinde
Elmanın orta yerinde
Yer dibinde, su içinde
Kurdunu besleyen Rabbim!

Sema eder, kanat vurur
Kör kuş uçar, iner, bulur
Yerde karnını doyurur
Rızka kefil olan Rabbim!

Herkesin yiyeceği var
Herkesin içeceği var
Eşi de bebeği de var
Nimetleri sunan Rabbim!

Güneş, tüm yaratık için
Yiyeceğin, içeceğin...
İğneden ipliğe değin
Önümüze seren Rabbim!

Kimi güzel, mutlu değil
Kimi zengin, mü'min değil
Kimi mutlu, zeki değil
Eşit paylaştıran Rabbim!

Öksüze ana bulan O
Hastasına baktıran O
Borçlusunu kurtaran O
Ne güzel vekilsin Rabbim!

Lezzet, yutuncaya kadar
Ne yersen ye, karnın doyar!
Açlığından ölen mi var?
Bereketi Senden Rabbim!

Nimetlerin önemlisi
Evlat, eren, yar sevgisi! ..
Mutlu ediyor herkesi
Sevgi sevgi ören Rabbim!

En çok,sevgiye muhtacız! ..
İşte bunun için açız! ..
Sevdikçe yol alacağız!
Sevgi,Senden Sana Rabbim!

Öpüp, başıma koydukça
Bir lokma ile doydukça
Ruhu nefisten soydukça
Sana yaklaştık say, Rabbim!

Nimetleri bölüyorsak
Yoksula götürüyorsak
Komşu hakkı görüyorsak
Senden ümit varız Rabbim!

Misafirin geldiğinde
Bir tabaktan yendiğinde
Sana şükredildiğinde
Bir sünneti bildik, Rabbim!

Ey rızka kefilim diyen!
Var mı Onur'u dinleyen?
Bebeğini istemeyen
Katiller türedi Rabbim! ,,
Katiller türedi Rabbim! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.RUHUMLA SEVMİŞTiM

İstersen hiç gelme, ister şimdi gel!
Ben seni hep sensiz sevmiştim zaten.
İstersen kezzap ol, yüreğimi del!
Ben seni bedensiz sevmiştim zaten.

İstersen parçala, at, bedenimi!
İstersen ateşe çat, bedenimi!
İstersen toprağa kat, bedenimi!
Ben seni hayalen sevmiştim zaten.

Ben sana bir kere dokunmadım ki!
Karşılıklı bir kez konuşmadım ki!
Bir ömür boyunca kavuşmadım ki!
Ben seni, düşleyip, sevmiştim zaten.

Ruhun, ruha özlem duyuşuydu bu
Bir gönlün bir gönle uyuşuydu bu
Onur'un düşlere doyuşuydu bu
Ben seni, ruhumla sevmiştim zaten.

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.SABAH GÜNEŞiM

Bazen soğuk, poyraz, bazen yağmur, kar...
Sen her gün bir türlü esersin, bende! ..
Sevdan, sekiz yönden gelen bir rüzgar…
Bilmem ki dört mevsim ne’dersin, bende?
Hep özgün, İlâhi esersin, bende.

Bazen çatıdasın, tıkır tıkırsın
Fırtınam, yağmurum, şakır şakırsın! ..
Deli kasırgamsın, nedir o hırsın! ?
Her yeri tarumar edersin, bende! ..
Ne yazık, sonunda hedersin, bende! ..

Saçaklarımdaki buzlarsın, sarkan
Bir kuzey rüzgarı mutlaka arkan…
Senin hasarından bir benim, korkan
Dolular yağdırır gidersin, bende! ..
Boz bulanık akar, girersin, bende.

Ayaza çekersin, donup, gecede
Bir çığlık esintin, her bir hecede! ..
Kar, kış, düğüm düğüm, her bilmecede
Anlamam, çözemem, ne dersin, bende?
Dört mevsim, durmadan ne'dersin, bende! ? ..

Ilık bir meltem ol, gel, es başımda!
Bir sabah güneşi ol, doğ karşımda!
Bir bak, buzları çöz, ak gözyaşımda!
Neden, hep donduran kedersin, bende?
Her zaman poyrazca esersin, bende.

Kırağı çalmış bir şaşkına döndüm!
Dünyamı şaşırdım, aşkına döndüm!
İçinde eridim, taşkına döndüm! ..
Sellere verir de neylersin, bende?
Neden, aşka isyan eylersin, bende! ..

Sabah Güneşim ol, bitir kışımı!
Bırak artık yeter, bırak hışımı! ..
Geceme doğ, ısıt, içim dışımı!
Dağlar arkasına gidersin, bende
Anlamadım ki ne sezersin, bende! ? ..

Ellere fırtına, bana meltem ol!
Bana düğün, bayram; ele matem ol!
Kalbime vurulan nurdan hatem ol!
O nurdan mutluluk yeşersin bende!
Onur’dan mutluluk derersin sen de.

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.SABıR

…………………..Her şeyi hesaplamış, O her şeyi biliyor
…………………..Sabretmeliyiz biraz, belki bizi deniyor.

Canlının eksiğini onarıyor, Yaratan
Yarayı daha sağlam bir dokuyla kaplıyor.
Bir tanenin yerine bin taneyi yaratan
Ruhumun eksiğini seninle tamamlıyor.

Her şeyi hesaplamış, O her şeyi biliyor
Sabretmeliyiz biraz, belki bizi deniyor.

Nasıl yaparız O’nun “Yapma! ..” dediklerini?
Söylenen gün gelecek, herkes hesap verecek! ..
Sonsuz hazinesinde tüm sakladıklarını
Kullarına verirken, elbet bizi görecek! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.SABRET CANıM

Kuruyan umutların tarlaları boş değil
Boş değil gayretimiz var elleri yakındır
Yakındır dans edecek keyifle günebakan
Güne bakan gözleri mutluluklar saçacak

Saçacak milyonlarca tohumu gelincikler
Gelincikler vuslatı yeniden kavrayacak
Kavrayacak dalları sarmaşıklar saracak
Saracak askerini yüreğine basacak

Basacak yalın ayak hissedecek toprağı
Toprağı sevincine coşkuyla katılacak
Katılacak aşa tuz çifte şeker çaylara
Çaylara yaşla dolu mendiller salınacak

Salınacak tebessüm ederek genç fidanlar
Genç fidanlar huzurla gururla boy atacak
Boyatacak kavuşma avuçları saçları
Saçları sacayaklar üstüne koyduracak

Koy duracak elimde haşre değin ellerin
Ellerin nazarına gelse bile gözlerim
Gözlerim o günleri bizi hazza boğacak
Boğacak karanlığı güneşimiz doğacak

Doğacak nice erler kör karanlık sen inle
Seninle çile çektik güleceğiz birlikte
Birlikte yok olarak var olarak Varlıkla
Varlıkla yaşayarak koşacağız yarına

Yarına ovasına kan dökmesi Türk’ünün
Türkünün ağıtlara dönüşüp yakılması
Yakılması fitnenin çıkılması yarlardan
Yarlardan kurutacak akan kanlı yaşları

Yaşları yirmilerde gazilerim dönecek
Dönecek mutluluktan eğilmeyen başları
Başları altın harfle tarihe yazılacak
Yazılacak çimenler yüzlerde gül bitecek

Bitecek sıkıntımız huzursuzluk kalkacak
Kalkacak cümle âlem gelince Türk ulusu
Ulusu kaplayacak mutluluk günden güne
Güne yeni ışınlar ekleyecek düşünce

Düşünce başarının pırıltısı gözlere
Gözlere dolan sevinç fışkırırken yürekten
Yürekten sevmek demek bir değeri aşk canım
Canım ülküme feda mutluluk sevincedir

Sev incedir bu mevzu dönüşecek sevince
Sevince gideceğiz geleceği kurmaya
Kurmaya mutluluğa zamanları an be an
An be an o günleri yaşayalım yeniden

Yeniden yepyeniye hükmederek dünyaya
Dün yaya gezenlerim yarın aya gidecek
Gidecek karanlıklar karamsarlık Onur'um
Onurum yaşayacak ülkemle haşre kadar

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.SANA AŞIĞıM

Yalnızlık
Bir sessizlik seli, kulaklarımda...
Sanki, tüm insanlarla aramda
Kalın, yüksek duvarlar...
Sanki, bir buluta girmişim
Bir sis sarmış beynimi
Dumana boyanmış kanım
Boğulmaktayım! ..
Kaldırımda mıyım?
Yol ortasında mı?
Aklım başımda mı hâlâ?
Karanlığın başka renkleri de var mı?
Beyazın ya da grinin tonları?
Rabb’im, yok et onları!
Ne varsa, var diye bildiğim
Benimdir ve var, diyebildiğim
Senliği, benliği
Beni, benliği…
Bir Sen kal
Olanca haşmettin ve güzelliğinle!
Ne olur, bir Sen kal! ..
Işığım…
Dayanağım…
Sana Aşığım…

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.SANA VARMAK İSTERDiM

Gülüşün bir inci tohum çatlayışı
Bembeyaz, yüreğimin aynasında
Ilık ılık
Sıcacık.

Hızla boy atıyor
Kanımla sulanan sancım.
Yokluğun batıyor içime
Kalbimin içi acıyor
Arttıkça artıyor hırçınlık
Yokluğunun azabı katlayışı
Canımla oynuyor acım
Çılgınlık…

Oysa ben
Sana varmak isterdim
Her yolun sonunda
Ölüm çıkmazına değil.
Doruklarına ulaşmak sevdanın
Doya doya yaşamak aşkı
Mutluluk dağlarında
Ve gülmek…
Ceset dehlizlerinde dolaşmak
Ölmek değil.

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.SANALSıN

…………………….Ben bir hayal sevdim
…………………………..Ölürcesine!

Ben seni tanımıyorum
Hem, belki de yok, öyle birisi…
Beni kandırıyorsun
Sanalsın.

Varmışsın gibi konuşuyorsun benimle
Sana mı inanayım
Gözlerime mi?
Sen
Varmışsın gibi yapıyorsun
Ben seni hiç görmedim ki!
İnanmıyorum
Şaka yapıyorsun.
Varmışsın gibi
Şiirler yazıyorum, sana.
Sen sadece bir sessin
Bir nefes…

Bana seni göstersene
Veya bir ses resmi çizsene…

Nefes de değilsin.
Öyle olsaydı
Ya kulağımda duyardım, sıcaklığını
Ya ensemde, soğukluğunu
Ölüm gibi…
Ürperirdim! ..
Ya uçuşurdu, saçlarım
Hafif bir rüzgâr esmişcesine.
Oysa ben
Bunları hissetmiyorum.
Diyorum ya, sanalsın.
Sanalsın, dokunamadığım
Soyutsun, tutamadığım
Manasın, göremediğim
Ya da hiçbiri…
“Yalan söylüyorsun.” diyemiyorum
Yalan söylemeyeceğini biliyorum.
Ama bir biçimde oynuyorsun
İnanmıyorum.
Ne sanalsın, ne soyut…
Hiçbiri…

Belki de bir hayalsin…
Varmışsın gibi
Sana neler neler anlatıyorum…

Şiirler yazıyorum, senin için
Ve okuyorum.
Bunları ne yapacağını da bilmiyorum.
Sonunda
Duydun ve unuttun olacak
Boşa emek çekiyorum.

Nerde anlattıklarım?
Şiirlerimi ne yaptın?
Duygularımı göndermiştim
Tutabildin mi?
İstediğimde geri verebilecek misin?

Bana kızınca yırtıp, yakabilecek misin?
Varmışsın gibi konuşuyorum, seninle.
Nerde sözlerim?
Sözcükler?
Heceler?
Bana bir harf göster!
Varmışsın gibi faturalar ödeyeceğiz, bir de.
Nerde sözler?
Şiirler?
Sesler ne oldu?
Sen nerdesin?
Varmışsın gibi yapıyorsun
Onları bana gösteremiyorsun.
O halde
Onlar yok.
Onlar yoksa
Sen de yoksun.
Varsan
Seni göster!
Sana
Duygularımı göndermiştim
Lütfen
Şimdi geri ver! ..

Ben, bir hayal sevdim
Ölürcesine! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.SARı DAVET

Ölüm, sarı yansır hastanın yüzüne
Sonbahar yaprağının yeşiline
Pişerken yiyeceklere
Yanarken kâğıda değer sarı davet
Kızarmadan önce meyveye…

Sarı, sonun habercisi
Ölüm müjdecisi...
Ölü ruju, fondöteni, ojesi...
Duvardaki kirecin son feryadı...
Sarı, ölümün diğer adı
Dalından düşmeden yemişin yeşiline…

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.SARSAM CANıMA

Aşkı bebe etsem, sarsam sırtıma
Şamil’in, oğlunu sardığı gibi.
Delsem bulutları, binsem atıma
Füzenin, zamanı yardığı gibi.

Ulaşsam yanına, vursam hasreti
Sevginin aklımı vurduğu gibi!
Kavuşsam, çoğalsam, kursam kesreti
Aşkının başımda durduğu gibi.

Yavaşça yaklaşsam, varsam yanına
Güneşin dağlara vardığı gibi
Dolasam aşkımı, sarsam canına
Cerrahın yaraya sardığı gibi.

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.SAVAŞTAYıM

Biraz değişince tanıyamadın
Gidinceye kadar sayılır, işte
Ya yaşlandığımda ne yapacaksın?
“Ölünceye kadar! ” diyorsun bir de.

Bütün soruların cevapsız kaldı
Ne seni unuttum, ne de hastayım.
Biraz kilo aldım, saçım uzadı
Yıllarla çok çetin bir savaştayım! ..

Herkesten, her şeyden çok seviyorum
Yaratılanı da, Yaratan’ı da
Bir günah işlemek istemiyorum
İstekle irade çatışmasında.

Sen de “Vefasız! ” de, suçla istersen
Şeytanı yenerek ölmek isterim.
Kurtulabilirsem zebanilerden
Ben cenneti değil, seni isterim.

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.SAYıSAL

__________S A Y I S A L

_________çıkarını hesaplar
________çakaralmaz yüreğin
_______sayısal______çarpar
_______parasal______ölçer
________toplar_____çarpar
_________________kırar
_______________döker
___________her şeyi
_______benim kalbimse senin
_______anlayamayacağın gibi

Onur BİLGE

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.SELAM SANa

Sen bu ilmi sohbetlerle
Tebliğ ettin, Nûr-un Mübîn!
Hadislerle,ayetlerle
Selâm sana, Nûr-un Mübîn!

Adı ile ürperdiğim
Sevgisiyle yeşerdiğim
Benim Yüce Peygamber’im!
Selâm sana Nûr-un Mübîn!

Sevgisini hissettiğim
Nurlu Yol’undan gittiğim
Aşkıyla yanıp, bittiğim!
Selâm sana Nûr-un Mübîn!

İzlediğim, önderimsin!
Savaşımda siperimsin!
Her işimde rehberimsin!
Selâm sana Nûr-un Mübîn!

Özümden içeri gittim
O Ehâdiyet’te yittim! ..
Bu ilmi senden işittim
Selâm sana Nûr-un Mübîn!

Kur'anı Hıfzeden Beyin!
Resûl'üsün ins ve cinin…
Ey Rahmetenlil Âlemîn! ..
Selâm sana, Nûr-un Mübîn!

Bin dört yüz seneden beri
Kur' an ilimden ileri…
Rabb’imin Yüce Rehber’i!
Selâm sana Nûr-un Mübîn!

Kâfir oldu darmadağın! ..
İçinde, kurduğu ağın…
Kalkmış şehâdet parmağın! ..
Selâm sana, Nûr-un Mübîn!

Ruhu aydınlatacağız!
Her batılı atacağız!
Kur'an’ı yaşatacağız! ..
Selâm sana Nûr-un Mübîn!

O Nur sönmez, Mahşer’e dek! ..
Işır, yerden göklere dek! ..
Onur’dan, can verene dek
Selâm sana, Nûr-un Mübîn!

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.SEmA

Dört harfe dar gelir; yetmez, dört dörtlük
Varlığın adı var, sence şânı yok! ..
Zerreni ifâde etmez, ‘dört dörtlük’! ..
Cümle sıfatların yaraşanı yok! ..

İçinde tüm evren; sonsuzluk, semâ
Görünce kandığım susuzluk, Semâ!
Ben seni bu kadar sevmezdim ama
Sensiz kâinatın bir mekânı yok! ..

Tüm gezegenlerde, galaksilerde
Suskunlar, uysallar ve aksilerde
Gözlerinde gece, hep ak siler de
Sensiz yaşamamın hiç imkânı yok! ..

Nasıl terk edeyim? Dünya da sende…
Sende dönmedeyim; içinde, sende…
“Beni rahat bırak, çek git! ” desen de
Sensiz ömrün mutlu tek bir ânı yok! ..

O Nur’a dönsem de senden kopamam! ..
Tenle var olmuşum, senden sapamam! ..
Böyle yazmış kalem, riya yapamam! ..
Onur seninledir, olsa cânı yok! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.SEN BENiM KENDİMSİN

Sen benim kendimsin, kendi kendimsin
Seni, benden ayrı düşünmedim ki!
Benliğim, söyleşip, dertleştiğimsin
Seni benden ayrı düşünmedim ki!

Kendine küstüysen, bana küsmüşsün
Girdaba kapılmış, dibe düşmüşsün
İçine dönmüşsün, kör dövüşmüşsün
Seni benden ayrı düşünmedim ki!

Ne olmuşsa olmuş, ayrı doğmuşuz
Hep, birbirimizi yemiş, boğmuşuz
Kendi kendimizi dövüp, kovmuşuz
Seni, benden ayrı düşünmedim ki!

Aynı anda, aynı yerde dururuz
Aynı anda aynı yere vururuz
Tepeden tırnağa kadar gururuz
Seni benden ayrı düşünmedim ki!

Ben sende, sen bende yitmişiz artık
Karışmış, yok olmuş, bitmişiz artık
Onur olup, yanıp gitmişiz artık
Seni, benden ayrı düşünmedim ki!

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.SEN BENiMLE KONUŞMAZSIN

Sen benimle konuşmazsın
Haklısın.
Kolay mı, bir efsaneden çıkmak?
Gerçek olmak kolay mı?
Konuşmanın yasaklandığı yerde
Tüm anlatım gözlerde!
İfadeler sessiz
Duygular hapis, yüreklerde.

Sen benimle konuşmazsın
Bu büyüyü bozmak kolay mı?
Konuşmanın yasaklandığı yerde
Her yiğidin harcı mı susmak?

Susmak...
Konuşmak, bakışlarla
Bakışlarla ağlamak, gülmek
Bakışarak yaşamak, aşkı
Gözler ayrılana dek
Gözler kapanana dek!

Sen, benimle konuşmazsın
Ne diyeceksin ki, konuşsan?
İnsan ne anlatabilir ki
Anlatsa anlatsa?
Ne kadar?
Nereye kadar?

Aşk, ifade edilebilir mi
Sözcüklerle?
İnsanlar
Sözcüklerle mi severler
Birbirlerini?

Sesler, anlatabilir mi
Sessizliğin anlattıklarını?
Sesler, yarışabilir mi
Sessiz bir bakışla?

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.SEN DE GiT

Sımsıkı tuttuğum ellerini al
Kollarım kırılmış olsun, sen de git!
Seni ısıtsın, aşk yellerini al
Yüreğim buz tutmuş olsun, sen de git!

“Alo! ” diyeceğim dostum olmasın
Kimsesiz kalayım, yüzün solmasın
Ağlama bir tanem, gözün dolmasın!
Gözyaşları kalmış olsun, sen de git!

Benim bu dünyadan rızkım kesilmiş
Kimi seviyorsam ilgim kesilmiş
Nerde yeşerdiysem başım kesilmiş
Köküm aşkı sarmış olsun, sen de git!

Dağlar senin olsun, doruklar senin
Dorukta duruşu nasıl, cerenin?
Nerenin fatihisin sen, nerenin?
Dağlar beni ezmiş olsun, sen de git!

Silindirleyip geç, dağlar senindir!
Uzaklaştıkça aşk daha derindir
Gönül gönül dolaş, kalpler yerindir
İçimde çırpınış olsun, sen de git!

Onur gibi sevmez, hiçbir sevenin
Cennet senin olsun, kevser de senin!
Kalbimin içinde minicik cenin
Gibi sevgin kalmış olsun, sen de git!

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.SEN GELMİŞSiN

Cıvıl cıvıl sesler, her yer rengârenk
Sen gelmişsin, dünyam değişivermiş!
Ruhumda sükûnet, müzikte ahenk
Huzurla mutluluk birleşivermiş.

Yüreğimde yara yara hasretin
Gözlerimde pırıl pırıl suretin!
Sen varsın ya, sözü olmaz kesretin
Ruh çekirdeğime yerleşivermiş.

Gurbeti, hasreti verdim ateşe
Sevinçle dopdolu içim, pür neşe!
Canımdasın, başım değmiş güneşe
Onur, aşkın ile pirleşivermiş.

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.SeN GİDİYORSUN

Sen gidiyorsun
Bizde gideceğiz.
Geldiğinde burada olmayacağız.
Gidiyorsun
Şimdiden içime çöktü yalnızlık
Ve kimsesizlik.
Kendime acıyorum.
Sanki siyamlı ikizleriz
Kopuyoruz, ayrılıyoruz
Dayanılmaz acılar duyuyoruz!
Söyleyemiyoruz
Haykıramıyoruz
Yüreğimize oturuyor!
Konuşamıyoruz.
Kocaman gözler olmuş kalmışız!
İki bakış ki perişan
Sevda, dolanan
Duman duman!

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.SEN oL

Hiç kimse gönlümü işgal etmesin
Benim kalbimde tek Sen kal Allah’ım!
Kimse kendisiyle meşgul etmesin
Bütün küsûratı Sen al Allah’ım!

Kimse ile uğraşacak halim yok
Cahil enflâsyonu, bir tek âlim yok
Yüzlerce gafil var, bir tek kaim yok
Kalplere haşyeti Sen sal Allah’ım!

Suladığım aşk gülleri solmasın!
Yüreğime maddi sevgi dolmasın!
Cenazemde bile kimse olmasın! ..
Her zaman yanımda Sen ol Allah’ım! ..

Her adımda Sen ol, benim yanımda!
Her nefeste gel, gir, dolaş, kanımda!
Aklımda, fikrimde, ruhum, canımda...
İçimde dışımda Sen ol, Allah’ım!

Balyoz gibi inmiş, sevdan başıma! ..
Onun için kanım sızmış, yaşıma.
‘Hüvel Baki! ..’ yazmış, mezar taşıma! ..
Dünyada, Ukbada Sen ol, Allah’ım!

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.SEN ŞAİR MİSiN

Sen şair misin?
Şiirler mi yazarsın
Sevgiye, aşka dair?
Yemez içmez misin?
Dünya değil mi yerin?

Para kullanmaz mısın?
Ya malların, mülklerin?
Kazanıp, verdiklerin?

Sevdi mi sevdiklerin?

Hâlâ arar gözlerin!
Derin bu konu, derin! ..

Bir hayal âleminde
Gerçek arar ellerin! ..
'Tuttum! ..' dediğin anda
Gerçek de bir, yalan da! ..

Ellerinden alan da
Gerçek gibi olan da
Avuçlarında kalan da…

Gerçek sandın
Yalan da! ..

Suç kimde bilir misin?
Dünya denen yalanda! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.SENARYO YAZILMıŞ

Gönül, umduğuna küsermiş, canım
Kızmışsın, üşüşmüş cinler, başına! ..
En yakınım küsmüş, sanki düşmanım!
Senin gibi düşman, dostlar başına! ..

Senaryo yazılmış, rolümüz belli
Kaderler çizilmiş, yolumuz belli.
Kelepçeli, naçar kolumuz, belli
Aldırmaz gözünün kanlı yaşına! ..

İçim kan ağlarken gülmeli miyim?
Ömrü ortasından bölmeli miyim?
O Nur’a dönmeli, ölmeli miyim
Teslim olup, iki mezar taşına?

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.SENDEN VAZGEÇiLMEZ

Çay yalnız içilmez
Senden sonra...
Tost yalnız yenmez...
Kimseye denmez
Sana denilenler...
Kırmızıda sensiz geçilmez!
Senden geçilmez, canım! ..
Sana paha biçilmez! ..
Bilmem döner mi gidenler! ? ..
Tek can girmiş dünyama
Başkası seçilmez!
Senden vazgeçilmez! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.SENi ARADIM

Âşıkların gözlerinde
Âlimlerin sözlerinde
Müminlerin yüzlerinde
Yıllarca Seni aradım.

Seni sevene ererek
Tüm yüreğimle severek
O sevgiyi öğrenerek
Yıllarca Seni aradım.

Kitaplarda, şiirlerde
Dualarda, zikirlerde
Namazlarda, tekbirlerde
Her şeyde Seni aradım.

Kullarını inceledim
Kur'an'ını heceledim
Nice günler geceledim
Her yerde Seni aradım.

Sana açılan ellerde
Sana bükülen bellerde
Seni anlatan dillerde
Herkeste Seni aradım.

Kelebekte, çiçeklerde
Yiyecek, içeceklerde
Yılan, akrep, böceklerde
İmza imza hep Sen vardın.

Evrende, soyut, somutta
Sevinç, keder ve umutta
Her işaret, her komutta
İçiçe halkalardaydın.

Senaryosunu yazdığın
Varlık diye aktardığın
Bir film imiş, oynattığın
Senden gelen, Sana mahkûm.

Senaristin bileceği
Filmin nasıl biteceği...
Anladım; işin gerçeği
Sen ve Senin emredişin.

Ne evren varmış, ne de ben!
Gölgeden ibaret beden...
Aksettiren ve kaybeden
Sensin, Senin hükmedişin!

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.SENi ARAMAK

Düşlerin karanlık sokaklarında
Hep seni aradım, hiç bulamadım.
Köşede, otobüs duraklarında
Çağırdım, sesimi duyuramadım.

Herkes dışardaydı, kalabalıktı
Kırış kıyametti, çığlık çığlıktı!
Vakit hep akşamdı ve karanlıktı
Gezdiğin her yerde seni aradım.

Kaç kere evinin önünden geçtim!
Görebileceğim yerleri seçtim
Oralarda kalıp, bir şeyler içtim
Bekledim; rüyaydı, uzatamadım.

Üç rüyamdan biri, seni aramak
Sokaklarda yitmek ve bulamamak
İç içe karanlık, kurtulamamak...
Çaresiz bir Onur... Uyanamadım.

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.SENİ ARAMıYORDUM

Sen
Bu doğuş ölüş
Oluş bitiş
Arayış varış
Kalış yok oluşların içindeydin
Ben
Hayretler içinde…

Senin için doğaldı
Ben kimseye soramıyordum
O’na yalnız varamıyordum.

Ben
O’nu arıyordum, aslında
Yana yakıla! ..
Seni aramıyordum.

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.SENİ BANA BıRAK

Bana seni bırak, yanına alma!
Kısa bir ayrılık, beni devirdi.
Gece yarısı gel, yarına kalma!
Sen buralardayken, zaman erirdi.

İki yarım, bütün olduğu zaman
Yüreklere sevgi dolduğu zaman
Ruhlar, sonsuz huzur bulduğu zaman
Hayatı, zulmetten nura çevirdi.

Hapishanedeydik, gardiyan vardı
Tabutluklardaydık, ne kadar dardı!
Kelepçe çözüldü, can canı sardı
Sabır ile sevgi, çağlar devirdi! ..

Susarak konuştuk, susturan vardı
Birazcık kaynaşsak, pusturan vardı
İkimize de kan kusturan vardı
Yine de, görüşmek neşe verirdi.

Vuslat yaklaşıyor, gün sayıyoruz
Sevgiler toplayıp, aşk yayıyoruz
Mutluluk pistindeyiz, kayıyoruz
Onur olmasaydı, sevgi erirdi.

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.SENİ DİNLiYORUM

Seni dinliyorum, saat bir buçuk
Sesinde sevgi ve biraz hüzün var.
Gece şiirleşmiş, uykular uçuk
Sesinde ben varım, bana sözün var.

Sevgi sokağında koşar gibiyim
Hayal mi, gerçek mi, şaşar gibiyim
Sanki bir rüyayı yaşar gibiyim
Gecede romantizm, seste hüzün var.

Bir yanımda mehtap, bir yanımda ses
Bana geliyorsun sen, nefes nefes
Bir yanımda meltem; ondan ılık es!
Sesinde baharın, yazın, güzün var.

İster açık konuş, istersen setret
Ya da bekle canım, birazcık sabret!
Uğrunda ölürüm, yeter ki emret!
“Yorgunum” diyorsun, sabret, düzün var.

Ayrılık bitecek, kavuşma yakın
Ulaşmaya çalış, hiç yılma sakin!
Vuslata doğru bir akın var, akın!
Onur da gülecek, bana sözün var.

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.SENİ İSTEMiYORUM

Az sevseydim, az özler, dayanamaz, gelirdim
Seni öyle sevdim ki; hasretinle delirdim!
Kahreden ayrılığa katlanan bir er idim!
Yaratan’a sığındım, bir sabırda eridim! ..

Görmek istemiyorum, özlemin eksilmesin!
Seni istemiyorum, bu ilgi kesilmesin! ..

Oraları özlemez, düşünmez olur muyum?
Seni bir an unutsam, Allah’ı bulur muyum?
Hiç mutlu olur muyum, gözlerimde tütmesen! ? ..
Dünya umrumda değil, hayalimden gitmesen! ..

Görmek istemiyorum, özlemin eksilmesin
Seni istemiyorum, bu ilgi kesilmesin!

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.SENİ SEViYORUM

Her kilometre taşına
“Seni seviyorum! ” diye
Yazdım, her şeyin başına
Seni seviyorum, diye.

Mesajları alarak gel!
Evreni okuyarak gel!
Yüreğinde duyarak gel!
Seni seviyorum, diye.

Bakma geçtiğin yollara!
Dalma sağlara sollara!
Koş, gel, bekleyen kollara!
Seni seviyorum, diye.

Kaldıysa, izlerini sil!
Geçmiş, bize ait değil
Sadece aşkımızı bil!
Seni seviyorum, diye.

Karanlıkları getirme!
Onurlu aşkı bitirme!
Bir gün canıma yetirme
Seni seviyorum, diye!

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.SENİ SEVİYORUM YAZDıM

Gözlerimin yaşlarına
Ağaçların başlarına
Kilometre taşlarına
“Seni Seviyorum! ..” yazdım.

Çiçek, kuş nakışlarına
Dağların bakışlarına
Suların akışlarına
“Seni Seviyorum! ..” yazdım.

Gelen geçen arabaya
Tanıdığa, akrabaya
Herkese; bayana, baya
“Seni Seviyorum! ..” yazdım.

Aldığın her nefesine
Gürültüye, kuş sesine
Her yere, inlercesine
“Seni Seviyorum! ..” yazdım.

Ellerine sorsan, söyler
Parmakların da hisseder
Direksiyon yemin eder
“Seni Seviyorum! ..” yazdım.

Ankara Haymana’sına
Gelinin kaynanasına
Bir bak, dikiz aynasına!
“Seni Seviyorum! ..” yazdım.

Dinle, esen rüzgar ne der?
Güneş, ay şahitlik eder
Yıldızlara birer birer
“Seni Seviyorum! ..” yazdım.

Ülkenin diyarlarına
Tepelere, yarlarına
Tüm araba farlarına
“Seni Seviyorum! ..” yazdım.

Trafik levhalarına
Kullanım sahalarına
Gönlümün vahalarına
“Seni Seviyorum! ..” yazdım.

Arabanın camlarına
Ormanların çamlarına
Tüm evlerin damlarına
“Seni Seviyorum! ..” yazdım.

Damlayan alın terine
Kirpiğine, gözlerine
Sevgisizliğin yerine
“Seni Seviyorum! ..” yazdım.

Dilimin her hecesine
Ömrümün her gecesine
Yaşamak bilmecesine
“Seni Seviyorum! ..” yazdım.

Onur ve aşkı duyarak
Mesajları okuyarak
Gel, gel yollardan kayarak! ..
“Seni Seviyorum! ..” yazdım
“Sensiz Ölüyorum! ..” yazdım.

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.SENİ YAZARıM

Benim, senden başka derdim olmadı
Ne sitem ederim, ne de kızarım.
Senin benden başka dostun kalmadı
Senden değil, ben bu kalpten bizarım.

Yerleştin gönlümde saraya, kasra
Aşkımız sığmadı yirminci asra
İki bine taştı bak, anlasana!
Üç bine girsek de sende nazarım.

Ayrılığı çare bilip, gitsen de
Her gördüğün yerde kavga etsen de
Kan davası edip, kinler gütsen de
Sen karasevdamsın, seni yazarım.

Babamı öldürsen, bitse sülalem
Kurusa mürekkep, yazmasa kalem
Saklı mı gizli mi? Bilsin el alem
Seni kanla yazar, aklı bozarım.

Art arda yıkılsa dursa felekler
Un etse dünyayı, süzse elekler
Kabirde bin kere vursa melekler
Onur olur, sana sana tozarım.

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.SENİ YAZDıM

Sen, sımsıcak bir sevdaydın
Bense mum, dik duramazdım.
‘Merhaba! ’ydın, ‘Elveda’ydın
Biliyordum, soramazdım.

Birine bir şey mi dedim?
Ben onu sana söyledim.
Aşkı sana diyemedim
İmkânsızdı, yoramazdım.

Allah’ı, doğayı sevdim
Her şeyde ben seni sevdim
Ayrılıklarda gezindim
Vuslat çamur, karamazdım.

Ta Kemer’den Antalya’ya
Dağlara, taşa, kayaya
Yüzünü çizerek aya
Seyretseydim, aramazdım.

Aşkın girdabına dalmak
Su altında nefes almak
Yıllar yılı suskun kalmak…
Torosları yaramazdım.

Ses olup, yüreğe kondun
Sessiz gelen telefondun
Ezgi oldun, müzik, fondun
Ben yanına varamazdım.

Onur’da kanayan yara
İster unut, ister ara...
Yar, toprakları arala!
Kefen olsam, saramazdım.

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.SENiNLE SENİ BEKLEME

Saatler, umutsuzluğumu vurguluyor!
Çaresizliğimin sesini dinle!
Onlar da yoruldu, beklemekten
Ben de...

Zaman, alabildiğine özgür artık! ..
Bir o kadar da anlamsız
Gelmeyeceğini bilince...
Zaman kavramı kalmadı, bende! ..

Bak, nasıl çöküyor üstüme, hüzün!
Nasıl yükleniyor karamsarlık, omuzlarıma! ...
Nasıl vuruyor karanlıklar, aydınlığıma! ..
Nereye gidiyor gündüzüm, zamansız! ?
Gecenin apansız gelişi niye?
Niye, amansız karanlığın inişi?
Nedir, siyahın işi, bende?

Nerede umut ışıltılarım, renklerim?
Gökkuşağım nerde?
Hangi göklerde?
Bomboş bir karanlık kaldı, bende! ..

Benimle beraber ara kendini!
Odalarda,duvarlarda, şarkılarda...
Resimlerde,şiirlerde, *******de...
Nerdesin, nerde! ?

Gözsüz aynalar ne bilsin, güzelliğini?
Bir de gözlerimden seyret, kendini!
Gör, nasıl güzelsin, gönlümde! ..
Yüreğimde, bende! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.SESi YOĞURUYORSUN

Gönle dokunuyorsun
Sözcük sözcük...
Yavaş yavaş vuruyorsun
Ruh kapıma...
Ansızın çıkıp
Tam kalbimde duruyorsun.
Sayamayacağım kadar çok yerimden
Vuruyorsun! ..
Beynimdeki pırlanta tahta
Kuruluyorsun.
Rica eder gibisin...
Oysa
Gizlice, sessizce
Buyuruyorsun.
Duymuyor gibiyim...
Israrla
Duyuruyorsun...
Sesi
Hamur gibi yoğuruyorsun.

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.SESSiZ DAVET

Ayrılık ayazı yağmış, başıma
Yaşlar kırağılı, kalbim tuzla buz! ..
Kırılganlığımı yazın, taşıma!
Kavuşur, kapanan yolda tuzla buz?

Tuz buzun, buz tuzun düşmanı gibi
Eridik, kaynaştık; bir anı gibi
Ayrılık, ölümün tabanı gibi
Hasret kaldığımız için mutsuzuz.

Gittiğin içindir isyanı, tenin
El ayak yanıyor, karnımda cenin…
Kar yağmış, sırtıma; ağzımda kinin...
Dizlerim uyuşmuş, omuzlarım buz! ..

Bir masal yaşadık, evlilik değil
Efsaneleşti, tek insana meyil
Eğil, sevdamızın önünde, eğil! ..
Aynı gurur, aynı aşkla doluyuz.

Arada Toroslar; sıra sıra ağ…
Beynime örülür sıra sıra, ağ.
Tek gel, bin yılan ol, sıra sıra ağ! ..
O Nur’un aşkına; Allah kuluyuz! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.SESSİZLiK

Pırıl pırıl bir taçtı sevdam
Ay gibi dururdu
Halesi yüzüne vururdu
Işıl ışıl.
Göklerinin gizemli Samanyolu
*******inin ışıklı lâbirenti
Tüm dehlizlerinin feneriydi
Söndüremedim.

Mehtapsız *******inin
Karanlık denizlerinin
Çıldırtan derinliklerinin sessizliğinde
Yakamoz yakamozdu
Yazıydı, sesti
Şiir şiirdi.
Korkun çığlık çığlıktı
Haykırış, feryat
Kırış kıyamet! ..
Dindiremedim.

Karmaşık şuur altı bilmecelerinde
Alacakaranlığında kaybolduğun
Issız köy yollarında
Bir masal oldu sessizce
İddiasız, kısacık, buruk
Yıllanmış yaşanmışlıkların arasında
Yok oldu, seninle
Bulup getiremedim.

Karanlıklar, koyu karanlık artık
Ne yakamozlar kaldı
Ne ışıltı
Ne ışık…
Karardıkça kararan karanlıklarda
Yorgunluktan sarhoş
Biz dolaşıyoruz
Yollar dolaşıyor
Bıktık usandık
Yolumuzu bulamadık
Bıraktık.

Şimdi ne şiir
Ne ışıltı
Ne yazı
Ne ses
Ne de bir nefes…
Hissizlik
Sessizlik…

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.SeV

Sev; çiçeği, kuşu, taşı, böceği!
Bu köhne dünyada kalamayız, biz.
İnsanın bilinir ya öleceği
Büyük emellere dalamayız, biz.

Sevmeyi bilmeden, gönle girilmez
Sevgi bahçesinden çiçek derilmez
Aşk ile sevmeden Rabb’e erilmez
Mecazi aşktan kâm alamayız, biz.

Gönüller buz tutmuş, biraz zor erir
Gözler, gönüllere mesaj gönderir
Onur tarif eder, yolu gösterir
Bir türlü, adresi bulamayız biz.

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.SEV BENi BABA

Okşa saçlarımı, sev beni baba!
Meluna sarılmak istemiyorum.
Bas bağrına, konuş, öv beni baba!
Günaha karılmak istemiyorum
Evimden ayrılmak istemiyorum.

“Yavrum! ” de, “Kuzum! ” de, atma sokağa!
Kendi ellerinle katma o ağa!
Benimle beraber batma batağa!
Kolayca varılmak istemiyorum
Annemden ayrılmak istemiyorum.

Bir dilim ekmeğin bedeli ağır
Eller merhametsiz, vicdanlar sağır
En ağır sözleri de, bağır, çağır!
Ben sana darılmak istemiyorum
Gölgenden ayrılmak istemiyorum.

Koru beni, doyur, okutup, öğret!
Ne güzel bir insan olurum, seyret!
Benimle övünür, edersin hayret
Olmadan yarılmak istemiyorum
Kökümden ayrılmak istemiyorum.

Onur önemlidir, kin unutulur
Biraz sevgi, ilgi; sabret, ne olur!
Sayende bir insan, hayat kurtulur
Daldan koparılmak istemiyorum
Gövdemden ayrılmak istemiyorum.

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.SEVDA KAVŞAĞı

__________________SEVDA_____KAVŞAĞI

_________kavşağına girmişim_____bir kere sevdanın
_______yeşili görmüş arabalar_____vızır vızır
__________________arkamda_____önümde
____________üstüme gelenleri_____sorma
______________dönemiyorum_____kaldırım yakın
____________________________________________
____________________________________________
________________birkaç adım_____geçemiyorum
___________________bir ümit_____belki ulaşırım
___________pul gibi yapışmak_____ da var yere
__________kavşağına girmişim_____aşkın
___________________girmişim_____bir kere

______________________Onur_____BİLGE

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.SEVDA MAHKEMESİ KORiDORUNDA

Sevda mahkemesi koridorunda
Sana aşk şiiri yazmak da varmış! ..
Dâvâ edilen bir aşkın korunda
Kendi mezarını kazmak da varmış! ..

Tek bir dosya ile ömrü kapatıp
İdam fermenına imzayı atıp
Tam teslimiyetle tahtaya yatıp
Adını, taşına yazmak da varmış! ..

Dünyevî mahkeme kalmadı amma
Huzur-u Mahşer'i, kolaydır sanma! ..
Orada görürsün; nasıldır yanma! ..
Teni, cehenneme yazmak da varmış! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.SEVDA SÜRGÜNü

Hücre hapsindeyim, sevda sürgünü…
Duvardan duvara... Çıldırıyorum! ..
Aldırış etmeden geçen her günü
Bellek arşivine kaldırıyorum.

Bazen üzerime düşer, duvarlar! ..
Bir ses alır, yardan yara yuvarlar! ..
Yan yana koşuda, ayrı kulvarlar…
Kadere kadere saldırıyorum! ..

Az mı geldi, onur değerim, sana?
Oysa, dünyalara değerim, sana!
Elimi uzatsam, değerim, sana
Sen yanımda mısın? Daldırıyorum! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.SEVDAiZM

Gecenin içinde güneş aradım
Yıldızlar dağılmış, çizim askıda.
Ay ışığı ile deniz boyadım
Mesajım cevapsız, sözüm askıda.

İçimde bir demet güneş ışığı
Çözemedim; kalpte, aşk dolaşığı
Antalya görmedi böyle aşığı!
Telefonum bozuk, sesim askıda.

Karakalem güneş resmi çizdim, bil!
Fotokopi için çok yer gezdim, bil!
Faks numarası yok, artık bezdim, bil!
Gönderemiyorum, resim askıda.

Bende mi, sende mi yaşıyorum ben?
Orda mı, burda mı? Şaşıyorum ben!
Yürekle, dağları aşıyorum ben!
Dışım görünüyor, özüm askıda.

Resmin bana bakar, ben de resmine…
Kimine sıradan, tuhaf kimine...
Görseler, derler ki: ”Bu deli mi ne? ”
Bakıyor, görmüyor, gözüm askıda.

En çok saydığımdır, canımdır Eren
Gözünü sevdiğim dağ gülü, ceren
İlâhi koşuda sevgi içeren
Takipten yoruldum, izim askıda.

Hayat yordu beni, sırtımda yıllar
Boşta mı kalacak, uzanan kollar?
Yukarıya doğru uzuyor yollar
Yokuşta tükendim, düzüm askıda.

Ekol olur sevdam, yakındır, yakın!
Bu Allah’a doğru akındır, akın!
Bütün aşıkları sakındır, sakın!
Onurizm mi ne? İzm askıda.

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.SEVGi

Sevgi, paylaşmaktır, bir bardak suyu
En güzel yerinde bölmek, uykuyu
Bakmak telefona gülümseyerek
Hissedebilmektir, aynı duyguyu.

Sevgi, telepatik bir bağ kurmaktır
Gerçeği yaşamak, hayal kurmaktır
Ne olursa olsun, hiç ayrılmamak
Bir yemin etmektir, sözde durmaktır.

Birlikte dinlenen bir şarkıdır, o!
Artının, eksiden bir farkıdır, o!
Âşığın her şeyi; aşı, ekmeği
Mutluluğu, evi ve barkıdır, o!

Birlikte başlamak, yeni güne
Gün boyu beraber; yarına, düne
Gidip gelmelerdir, nefes nefese
Yüreğe bakıştır; ruha, özüne…

Sevgi, sahip çıkmak, korumak demek
İtina isteyen kutsal bir emek…
Kristal bir kule yapmak, görkemli
Onu, her gün biraz daha yükseltmek! ..

Sevgi, para değil, ödünç alınmaz!
Duygudur, mücevher değil, çalınmaz!
En zor ele geçen, en değerli şey
Bir paha biçilmez, satın alınmaz! ..

Sevgiyi korumak, bulmaktan zordur!
Susup, tartışmamak, kırmaktan zordur!
Bir kötü söz yeter, bitirmek için
Söz, beyne kazınır, vurmaktan zordur! ..

Sevgidir, çuvalı ayakta tutan
Sevgi, gözyaşını silen, kurutan..
Canları bağlayan bir tutkaldır, o
Sevgi özletendir, sevgi korutan…

Sevgiyi yitirmek zordur, acıdır
O, beraberliğin özü, harcıdır.
Birer birer düşer, bütün tuğlalar
Temel de çürükse… Temel saygıdır! ..

Sevgiyi, sevgiyle birleştirmeli
Yürekler içine yerleştirmeli! ..
Öyle saklamalı, korumalı ki
O, iki insanı pirleştirmeli! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.SEVGİ BİTiR

Topla bakışlarımı canım
Sakla belleğinde.
Çıkar ruhu cendereden
Dinmemecesine yağarken
Yönlendir gözyaşlarımı çölüne…
Bitir kuraklığı
Çatlasın tohumlar
Sevgi bitir çölünde!
Nefrete, kine
Düşmanlığa inat
Yemyeşil!

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.SEVGİ EMEK İsTER

Onur BİLGE

İnsanlar, sevgiyi, sempatiyi ve sıcaklığı aldıklarını hissettikleri zaman, tuhaf bir ürküntüyle şımarıklık raddesinde naza çekmeye başlayıp, geriye bir adım atarlar. O adımla açılan ara, sevgi kaynağının da gerilemesi, yok denecek kadar sönükleşmesi ile açılır. Zannederler ki; ne yaparlarsa yapsınlar,o sevgi pınarı yanı başlarında çağıl çağıl akacak, hiç bitmeyecek, zemzem gibi, sonsuza kadar...

Oysa sevgi, anında karşılık bekler. Sadakat ve saygıyla korunmak ister. Sevme sanatı, duygusal bir dansa benzer. Aşk, romantizm yüklü, aynı adımlarla, sarmaş dolaş, fısıl fısıl, doyumsuz bir ılıklıkla devam ederken, itina ile korunmalıdır. Bulmak zor, kaybetmek kolaydır. Zor olan; onu göz gibi korumak, yaşatabilmektir.

Bir kötü söz yeter, bitirmek için. Öyle bir söz çıkar ki dudaklar arasından, istemli ya da istemsiz; bir anda her şeyi bitiriverir! .. Sonra ara dur, bakalım! ..

Hani, az önce avuçlarınızdaydı. Küçük bir kuş gibi mutluluk veriyordu. Sıcaklığını duyuyordunuz, yüreğinizde. Damar damar dağılıyordu, ılık ılık akıyordu, kanınızla içinize. Tüm vücudunuza yayılıyordu. Uçtu, gitti işte! ... Gelir mi bir daha? Asla! Hangi kuş azat edildikten sonra geri dönmüş?

İnsanların, en çok muhtaç oldukları, sevgi... Aşk, onun kremalısı... Yokluğu kedere gark eder, çılgına dönersiniz. Bulunca, bahanelerle geri çekilirsiniz. Kaybedince, beyninizden vurulmuşa dönersiniz ama iş işten geçmiştir, artık! ..

Ne olurdu, yıllarca aranan sevgi, bulunduğunda, gereken yapılsaydı? ! .. Zaman, mekan ve beraberliğin gittikçe yoğunlaşan doyumsuz tadı, paylaşıla paylaşıla çoğalıp, tüm dünyanızı mutlulukla doldursaydı! .. Her anı, fark edile fark edile yaşansaydı hayatın! ..

Sevgi, daima alıp verdiğimiz, bol oksijenli hava gibi, bulunmaz bir nimettir. Yaşayabilmek için, günde binlerce kez nefes alırız da, aklımıza bile gelmez, onun ne kadar değerli olduğu, ne işe yaradığı. Yaşamamız için, birinci sırada gerekli bir ihtiyacımızı giderdiğini düşünmeyi bırakın, nefes alıp verdiğimizin bile farkına varmayız, çoğu zaman. İlk adımlardan sonra belli bir tempoda, adeta istemsizleşen yürüyüşümüz gibi monotonlaşır, önemsizmiş gibi, hissedilmeden sürer gider, nefeslerimiz.

Ne zaman nefessiz kaldık, oksijensiz bir ortama girdik nefes alamaz olduk, işte o zaman kıvranmaya başlarız, hattâ çırpınmaya! .. Nefes alamamak gibidir, sevgisizlik! .. Boğulacak gibi oluruz, sevgisiz kalınca! .. Kaybetmeden bilemeyiz.

Neden, binlerce nefesin bir tanesini aldığımızda, durup, düşünüp, şükretmeyi bilmeyiz? Neden, sevildiğimiz söylendiğinde çılgınca sevinip, derinliğine hissedip, Sevgiyi Yaratan'a hamd; hissedip, sunana teşekkür etmeyiz? Neden, karşılığını vermede cimrilik yaparız?

Sevgisiz yaşamak, yaşamak değil, sürüklenmektir. Tuz kadar önemlidir, sevgi. Tuz, baklavaya bile girip, her şeye gereken tadı verir. Yaşamımızı tatlandıran odur. Yavan bir hayat, ruh hastası yapar insanı, hattâ delirtir. Hatırlasanıza, sevgiyi hissettiğinizde nasıl değişir, evrenin rengi, suyun, ekmeğin tadı? ! .. Neler söylemeye başlar, her gün dinlediğiniz, dilinden o ana kadar pek bir şey anlayamadığınız şarkılar, türküler, şiirler? ! .. Ne güzel doğar güneş, çiçekler ne kadar güzel açar! .. Ne kadar güzeldir yaşamak, nefes nefes sevgi alıp vermek, ne güzeldir! ..

Sevgi, yüreğimize inen en doyulmaz duygudur. İnsan, mutluluktan öleceğini zanneder, hissettiğinde! .. Bir şiirdir, sevmek. Sevmek, bin şiirdir. Bir sevmek, bin şiir demektir. Nasıl, bir sözcük, bir işaret, bir şiiri bozarsa, yanlış seçilen bir sözcük de bir aşkı bitirir, mahveder, bozar! ..

Her şiir, bir başka musikidir. Bir notanın hakkı verilmezse, eser bozulur. Sevginin de hakkı verilmelidir! .. Sevginin hakkı, karşılık vermek, sadakat ve saygıyla korumaktır. Yaşatmak için emek vermek, gereken özeni göstermektir.

Sevgi, emek ister!

***

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.SEVGi ŞARKISI

Ne çabuk akıyor, gidiyor, zaman!
Ne güzel yağıyor, ahmakıslatan!
Sen, yağmur altında oyalanırken
Hoşuma gidiyor, biraz ıslanman.

İşte, yine saat yirmi dört olmuş
Yorgun *******de yol, iki yolmuş!
Gece nasıl biter, sabah olur mu!
Hayaller doluşmuş, uyku kaybolmuş.

Bir sabah oluyor, güneş ışıyor
Âşıklar kavuşmuş, hep bakışıyor.
Gülüyor, gözlerin içi gülüyor! ..
Sen hep gül, bir tanem! Çok yakışıyor!

Çalışmak bitmese, iş hiç bitmese!
Âşıklar evlere dönüp, gitmese!
Ayrılık olmasa, kısa da olsa
O sevgi şarkısı susup, yitmese! ..

İşte yine saat yirmi dört olmuş!
Yorgun bir gecede yol, iki yolmuş! ..
Gece nasıl biter, sabah olur mu! ?
Hayaller doluşmuş, uyku kaybolmuş.

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.SEVGİ YANSıYACAK

Azları önemse; topla, çok olsun
Sevgiler dostlara ağlar örecek.
Gönder yüreklere, hüzün yok olsun!
Sevgi yansıyacak, sana dönecek.

Sevgiler biriktir, herkese yetsin
Bir gülücük gönder, buzu eritsin
İçten bir selâm ver, kırgınlık bitsin!
Kullar kör olsa da Allah görecek.

Aralar düzelsin, sular durulsun!
Tam kalbe nişan al, hedef vurulsun!
Kalpler arasına köprü kurulsun!
O nur ışıyacak, kinler sönecek.

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.SEVGi YAŞAMAK

Sen yanımda isen, mutluluk sonsuz! ..
Geceyse; karanlık, sessiz, uykusuz.
Hiçbir şey kalmamış artık, olumsuz
Bir ışık cümbüşü sevmek, yaşamak! ..

Gündüzse her işte, her oluştasın
Yepyeni arayış ve buluştasın
Bazen sır oluşta, kayboluştasın.
Bir renk armonisi senle yaşamak! ..

Şiirde başkasın, müzikte başka
Dedim ya, seninle her şey bambaşka! ..
Yeniden merhaba, sevgiye, aşka!
Ne güzel, seninle seni yaşamak! ..

Sevince merhaba! .. Dosta merhaba! ..
Sen hem eşsin, kardeş, hem de akraba...
Benim her şeyimsin, hem ana, baba...
İçimde, dışımda neşe, yaşamak! ..

Ver elini Kemer! .. İşte Alanya! ..
Hayat bizim, belli Konya ve Hanya!
Senden başka her şey sahte, yalan ya
Bir de sevgi gerçek, sevgi yaşamak! ...

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.SEVGİDENDi

İki kedi yavrusu değildik
Üşüdükçe sokulan, birbirine…
Bir parça yiyecek için düşmedik
Birbirimizin peşine.
Sevgidendi, sevgidendi.

Çıkar dendi
Yardımlaşma dendi
Sevgi dendi.

Sevgidendi, sevgidendi.

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.SEVGiYLE YAKLAŞTIM

Güneşler yakıyor, söndürüyorsun
Hayalini bile kuramıyorum!
Yaratıyorsun ve öldürüyorsun
Dünyada bir işe yaramıyorum.

Seni sevmek için yürek vermişsin
Kainata sonsuz sırlar sermişsin
Ne gerekiyorsa gönle dermişsin
Vuslat hamurunu karamıyorum.

Gün boyu aşkınla ben adım adım
Dünyayı mutluluk ile boyadım
Bedeni ve ruhu sana adadım
Bir türlü yanına varamıyorum.

Mısralara giden tüm hecelerde
Yıldızlı yıldızsız tüm *******de
Çözümlü çözümsüz bilmecelerde
Kendimi, kendime soramıyorum.

Dünyan güzel bir düş, inanıyorum
Zaman zaman ona aldanıyorum.
En güzel yerinde uyanıyorum
Bir türlü iyiye yoramıyorum.

Akılla yürüdüm, beynim yetmedi
Mantıkla denedim, yardım etmedi
Sevgiyle yaklaştım, hiç bekletmedi
Başka yoldan Seni saramıyorum.

Kainat olmasa, yetersin bana
Sonsuz mutluluklar verirsin cana
Sana koşuyorum ben, Sana, Sana! ..
Senden başkasını aramıyorum.
Senden başkasını aramıyorum.

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.SEViŞMEK

..............................Biz şiir şiir konuşuruz, bir tanem!
........................................Yalnızlı k yalnızlık susar
.................................................. Coşku coşku yazarız! ..

Karıncalar yaklaşarak
Dokunarak konuşur
Kuşlar şakıyarak, cıvıldaşarak…
Sevgililer bakışarak
Hasretler buluşarak
Kavuşanlar kucaklaşarak...

Ayrılanlar şarkılarla anlaşır
Dargınlar tavırlarla
Düşmanlar kavgalarla
Âlimler tartışarak...

Şairler imge imge söyleşir, bir tanem!
Dörtlük dörtlük atışır
Şiir şiir sevişir.
Her söz bin anlam taşır
Yüreğin kökünden
Canın özüne ulaşır! ..
Onlar mısra mısra anlaşır.

Ressamlar çizgi çizgi
Renk renk
Figür figür haykırır! ..

Yazarlar kan çekerler kalemlerine!
Savaş yazarlar! ..
Cinayet yazarlar! ..
Aşk yazarlar! ..
Harf harf
Hece hece
Tümce tümce anlatır
Olay olay aktarır
Tasvir tasvir resmeder
Canlandırırlar.

Biz şiir şiir konuşuruz, bir tanem!
Yalnızlık yalnızlık susar
Coşku coşku yazarız! ..
Dize dize
Ne engeller aşarız! ..
Redif redif yürür
Uyak uyak koşarız! ..
Duygu duygu güler ağlarız…
Şiir şiir biz varız, bir tanem!
Mısra mısra
Kanat kanat uçarız! ..

Şiirlere sığmaz duygularımız! ..
Aşk, aşk diye akar
Damar damar kanımız! ..
Yüreğimizin her atışında
Bin kez çıkar canımız! ..
İçimizde sızımız
Dilimizde sözümüz
Aşka dönük yüzümüz…

Bakış bakış aşkız
Gözyaşı gözyaşı sevda…
Hıçkırık hıçkırık virgül
Feryat figan ünlem
Suskun noktalarız...

Tekrar tekrar nakarat
Vurgu vurgu sevdayız!
Tonlama tonlama kara sevda! ..
Oyuk oyuk yarayız! ..
Melankoli melankoli kanarız.
Her şarkıda biz varız, bir tanem!
Sevda sevda yaşarız
Karasevda karasevda ölürüz! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.SEVME BAKALıM!

“Sevme! ” demek kolay, sevme bakalım!
“Unut! ” demek kolay, kolaysa unut!
Haydi, yalnız Hakk’a Hakk’a akalım!
Vazgeç tüm yollardan, doğru yolu tut!

Kolay mı, gönülden atmak sevdayı?
Ayrık otu gibi sarmış, gitmiyor
Oysa bağra basmak, sarmak davayı?
Gönlü ot bürümüş; yol, yol bitmiyor!

Yollar çatal çatal, çıkmaz sokaklar
Allah yolu nurlu, Bir’e gidiyor
İşte yalnız bu yol insanı paklar
Oysa dünya güzel, hoşa gidiyor.

Bir kalpte bir sevda olmalı, ancak
Yürekte sevgiler ahtapot gibi
Hepsi atılacak, Allah kalacak
İnsan olamıyor, bir robot gibi.

Onur’u yaratan Sensin Allah’ım
Renkler, sesler, ahenk, bu güzellikler...
Böylesi donatan sensin Allah’ım!
Nasıl geçilecek bu güzellikler?

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.SEVMESEYDiM

Kör olsaydım
Bir benliğim olsaydı,Rabbim
Bir de Sen! ..

Unutabilseydim, benliğimi
Bir Sen kalabilseydin! ..
Hiç bilmeseydim güzellikleri! ..
Renkleri
Işığı hiç bilmeseydim! ..
Bir Seni görseydim! ..
Seni bilseydim! ..
Bir seni sevseydim! ..

Kimseyi görmeseydim! ..
Sevmeseydim! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.SICAKSIN SICACıK

Yazın da ******* hep serin eser
Sıcaksın, sıcacık bir mesaj gönder!
Ya sen gel, bir tanem, ya da bir haber! ..
Söz dinlemez gönlüm, haykırır:”Dön! ” der.

Sekizinci katta çetindir, kışlar
Bir ay sonra, hırçın rüzgarlar başlar.
Sanırım, yağacak başıma taşlar!
Sevginle öndersin, aşkınla önder...

Ayrılık bitiyor, takvimler: ”Gel! ” der
Sevgilin ağlıyor:”Yaş değil, sel! ” der
“Çubuk’ta dolanma, dağları del! ” der.
Rüyalarıma bir mutluluk gönder!

Nerede, çıkarsız, berrak bakışlar?
Kalmadı, çaresiz gözlerde yaşlar.
Çekse, sabredemez, çatlardı taşlar!
Ayrılık yüklenir Onur’a:”Sön! ” der.

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.SINIR ÖTESiNE

Gel, bırak dünyayı, haydi gidelim!
Sınır ötesine uçalım,haydi!
Bu çılgın sevdayla sema edelim!
Evrene mutluluk saçalım, haydi!
Gönülleri bir bir açalım, haydi!

Şenlensin gökyüzü, İlâhi Âlem!
Herkesi terk etsin dert, tasa, elem!
Artık iyi şeyler yazsın, o kalem!
Haydi, yıldız yıldız uçalım, haydi!
Gökte çiçek çiçek açalım,haydi!

Her yıldız bir sıfat, tam doksan dokuz
Lafz-ı Celâl ile sarhoş oluruz
Tevhit sesleriyle kuvvet buluruz
Cennet kapısını açalım, haydi!
İlâhi sırları açalım, haydi!

Gülmeyi unutmuş insanlar burda
Gördüğümüz yüzler eskimiş, hurda.
Benimle en güzel hayali kur da
Haydi, gözümüzü açalım, haydi!
Cennet ötesine uçalım, haydi!

Bırak, döne dursun yıldızlar, aylar!
Cehennemde feryat, figanlar, vay’lar! ..
Yıkılsın cennetler, köşkler, saraylar! ..
Rıza kapısını açalım, haydi! ..
Evrenin dışına kaçalım, haydi! ..

Rıza engelini aşmak ne güzel! ..
Rabb’in Cemâli’ne koşmak ne güzel! ..
O güzellik ile coşmak ne güzel! ..
Cemâl Perdesi'ni açalım, haydi! ..
O Nurlu Cemâl’e bakalım, haydi! ..
Onur’um, Cemâl’e bakalım,haydi! ..

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.SiMA NUR

Karanlık inince gönül evime
Sadece uzaktan bakmak istedim
Karşılık gelince gizli sevime
Gözümden fışkırıp akmak istedim

Mıknatıs gözlerin kalbi çekimi
Bakışlar yaralı ruhun hekimi
Işığı güneşin diğer teki mi
Şavkıyla beynimi yakmak istedim

Sima nur aksine çatık kaş kara
Yüreğim ne kadar dayanır hara
Soyuldu kavladı her yeri yara
Sanmayın başına kakmak istedim

Dağlansa kavrulsa yansa her yanım
Istırap içinde geçse her anım
Razıyım mutluyum çıksa da canım
Sevdanın tacını takmak istedim

Onurla yürümek onun kolunda
Eceyle şehzade saray yolunda
Gitmezse gitmesin her şey yolunda
Göklerde bir anlık çakmak istedim
Göklerde bir anlık çakmak istedim

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.SİMSiYAH

Bakınca simsiyah aktı da aktı
Hiç bilmediğim bir histi gözlerin.
Yalım yalım vurdu, yaktı da yaktı! ..
Başımda yıllarca esti gözlerin.

Her anı bir şiir, sevda masalı...
Sevinçli, hüzünlü ya da tasalı...
Yaşadığın yere ayak basalı
Dizimden dermanı kesti gözlerin! ..

Bazen Azrail’im, bazen hayattı
Derin suskunluktu, çığlık, feryattı! ..
Neler fısıldadı, neler anlattı! ..
Doyamadığım bir sesti gözlerin.

Yazıldı, okundu aşk hece hece...
Hem de ölesiye, hem de delice! ..
Buğulandı, doldu, taştı gizlice
Biraz uzun baksam, sisti gözlerin.

Hâlâ çözülmedi çılgın kördüğüm! ..
Bilmem ne zamandı, en son gördüğüm...
Onur-aşk dolaşık, kalp düğüm düğüm! ..
Notalar silinmiş, esti gözlerin...

Onur Bilge

[GooD aNd EvıL]

.SiTEM

Her hücresine bir mısra yazdığım!
Öpüp, parsel parsel satın aldığım!
Her parseline bir mezar kazdığım! ..
Bu kaçıncı yüzyıl, sensiz kaldığım! ?

Bastığın toprağın kokusu gelir
Bir Şeb-i Aruz’un okusu* gelir
Gözlerime, ölüm uykusu gelir! ..
Bu kaçıncı uyku, sensiz daldığım! ?

Kalbimi altıya böldüm, gelmedin! ..
Düşler gördüm, umdum, güldüm, gelmedin! ..
Nerelerdesin can, öldüm, gelmedin! ..
Söyle, bu kaçıncı selâm, saldığım?

Sensiz ölünür mü? Can paramparça! ..
Son gün doğamıyor, tan paramparça! ..
Konakladığım şu han paramparça! ..
Bu kaçıncı sefâ, ondan çaldığım! ?

Gel, son nefesime vuslat karışsın! ..
Nedir bu azamet, sen kaç karışsın! ?
Onur’un işine melek* karışsın!
Bilmem, bu kaçıncı naçar kaldığım! ..

Onur Bilge