Giriş

Tam Sürümü Görüntüle : Fatih Gökler


Sayfa : [1] 2

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 10:48 AM
-İsimsiz Şiir-

her zaman
daima
sadece...

dur!
başlamadan önce -bir şeylere-
serin bir nisan gününün getirdiklerine
bir kahvelik hatır gelsin aklına
buğulanmayan pencereler
çalınamayan kapılar
apayrı bir uğultu oluşturmuyor mu zihninde
dur, düşün
başlamadan telaşına günün...

her zaman
daima
sadece...

bekle!
parmakların da hafızası var bilir misin
saçların da hafızası var
anısı var yakınlıkların
yankısı var boşlukta
unutulmaya çalışılan
sözümona alışılan...

her zaman
daima
sadece...

yok!
iki kalp atışı uzak değil ki
saatin tiktakları işaretliyor
çiziyor baktığın her yanın
resmini çiziyor olmayanın
kaybolmayanın...

her zaman
daima
iki hece
sadece...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 10:49 AM
! Kim Bilir Kalbinizi!

Kim bilir içinizi sizin
Kim çalar kapınızı ansızın
Sürprizler birikmiş bir yerlerde
Sizin adınıza toylar hazırlanmış
Atlar tempo tutmakta heyecana
Kim örer gergefini aşkın

Kim bilir neredesiniz
Hem nereden geldiniz
Kim okur adınızı ezberden
İki gönül, bir bedenden
Farksızmış, sonunda bildiniz!

Kim bilir içinizi sizin, açmadıkça
Kim çalar kapınızı, aşındırmadıkça
Sürprizler, toylar, düğünler
Kim örer gergefini söyler misiniz aşkın
Siz kıskançça sakladıkça...
Sarıp sarmaladıkça...

Kim bilir, kim bilecek!
Kalbiniz kanatlandığında.
Kim bilir, kim silecek
Gözyaşlarınız aktığında...

Kim bilir...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 10:49 AM
. Bir Nokta


hadi acı bana
acımaklığın yansısın satırlarında
ne yaptığın gerekmez perde arkasında
görünürlük, yani ki zahirdir içim / işim

hadi hadi, acımanı saklama ardında
hayalden öte, mızrak gibi delsin göğsümü
gök göğsümü
boyut göğsümü
sınır göğsümü
perde göğsümü

az önce o kadar istekli değildin
şimdi biraz daha hırslı olmalısın
tahrik ediyorum işte, niye çekildin
harcamalısın bir yandan acımalısın

duyguların nereden beslenir gülüm
var acımaya devam et, ben meşgulüm
minik bir nokta bulmuşum her şeyin başladığı / bittiği
girecek kadar küçülsem, rezil olmak da kabulüm

hadi acı bana; ateşi bas bağrıma
küçült beni, aldırma göz yaşlarıma...


Akdenizce Siirler Yazilar

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 10:49 AM
7, Uyur



ne kadar şuur
o kadar meşhur
şiir


1.

düşler uyudu
bebek gibi dingin
uyanmamacasına rahat

2.

düşe yazdı
bir kaç gülüş
gidince
düşeyazdı

3.

yaza geldi
bahar geçti
yıl/lar geçti
yazageldi

4.

rast gele
kutsal çaba
değil ama
rastgele


5.

sezdin ya
sevdin güya
altı üstü
rüya

6.

sazım tek telli
yazım teselli
turnalarlasın belli

7.

uyursam sonsuzca unuturum
kalbimde uyuturum
titreyişlerini

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 10:49 AM
A Canım

Şaştım yine sana
şaştım a canım.

Durgunluğunu hayra yoramadım
Nerede duracağımı bilemedim

Cancağzım

Şunun surasında ne kaldı:
Ya ulaşmaya ramak kaldı,
ya ayrılığa!
Böyle derdim şimdiye dek.
Gör ki halim yaman oldu!

Aştım yine kendimi
Sınırlara sığmadım

A canım!

Seni kandıramam ya,
istersen avuntu say,
azat ettim kendimi..

Ne kendime köleyim artık ne sana..
Ve hürüm kimsenin isteyemeyeceği kadar!

Kuralların beni kapsayamaz
Havsalan beni kavrayamaz
Ne benlik ve gurur,
namus bile bent olamaz!

Cancağzım

Sevda yolu dert yolu.
Bunu baştan bilirdim.
Şaşkınlığım yandığımdan değil,
yanında olamadığımdan!

Koştum yine sana..
Satırlardan geçtim..
Kırk katıra meydan okudum.
Aklım, namusum ve herşeyim
Kaf Dağı'nın ardında!

Kendimi getirdim tek,
bir de yangınımı.

Yanındayım
cancağzım...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 10:49 AM
Acele Geldim...

acele geldim
acele gideceğim
rüzgarımla arkadaş ol
varsa, kokumla sarmaş dolaş

dinleyemeyeceğim kusuruma bakma
soramayacağım o bir damlayı
iç çekişini
nefes alamayışını
dudağındaki ağlamaklı kıvrımı
kollarımdaki kenetli ellerini
bakışını...

acele geldim
nefes nefese
acele söyle sen de
hadi bir şey söyle
tek bir şey..

bana bir şey söyle içinde sen olmayan
bana bir şey söyle içimde sen olmayan

acele geldim
sen gitmeden gelmeliydim
gitmeni beklemeden..
beklememeliydim sabırla!

acele geldim
n’olur bir şey söyle
içinde sen olmayan
içimde sen olmayan...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 10:49 AM
Acelem Var

Gölgelerde bıraktım seni ben,
bir elin yasta.

Gölgeler uzadıkça uzadı..

Yoksun..

Aklıma arasıra gelişin var sadece.

Nefesini nefesimde hissedişim...

Hoşgör beni şimdiden.

Hoşgör seversem yeniden..

Ve sevdiğini zannedersem!

Affet. (Acele et.)

...

Acelem var,
telaşlıyım.
Sanki maviye sevdalı bir güvercinsin.
Sanki, habersiz kaldın içimde.
Ve bunun bile farkında değilsin.
Açtım ellerimi bak.
Gör mavileri şimdi.
Gitmeye hevessiz duruşun
ümitlendirmesin beni.
Oyalanma uçmak için.

Başın önünde,
gözün gönlümde mi?
Hafif bir ses mi duyuyorum şarkımıza ait?
Hüzünleri biraz daha mı yaşamaktır son isteğin?

Acelem var,
duymuyor musun?
Acelem var seni bırakmamaya!
Sensiz kalmamaya!

Sessiz ve sakin bir süzülüşle
yap ne yapacaksan.

Ama acele et!

Beni hemen affet!

Beni sensizlik,
seni de bensizlik
öldürmeden...

...

Acelem var,

seni tekrar
bulmaya...
...
...
...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 10:49 AM
Acı Olacak



bir yerlerde acı olacak
trenin hızlı gidişinden belli
annemle babamın yollamaya gelişinden
pencereyi açamayışımdan
camdaki buğuyu silişimden çabucak
el sallayışlarından belli
ağlayışlarından



bu gidiş çok acı olacak
yutkunmamdan belli
boğazımdaki şeyden boğum boğum
gözümün önünden gitmeyişinden
ağır aksak hayallerinden, renklerinden
griye çalışından yavaşça
takılıp kalışından zihnimde



bir yerlerde acı olacak
bunu yazışımdan belli
kendimi hazırlayışımdan
el sallayışımdan / boşluğa
masamdaki boş vazodan
alnımdaki yazıdan
kalbimdeki sızıdan belli

acı olacak bu gidiş, besbelli...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 10:49 AM
Ağlasam Da Burukça...

Ve işte doğaçlama sözler, mükellef tutar
Bir mecburiyet ağı, neye gebe kimbilir?
Kimbilir ne süzülür yürekten neler akar
Kararsızlık, çelişki, aynı mıdır kimbilir?

Dönüşün direncidir; yara ve engel koyan
Bir engerek, bekleyen, arkada sabırsızca
Çakallar bıyıkaltı süzmektedir bir yandan;
İçteki burkuntuyla, beslenirler vahşice

İtiraf ediyorum, dilim varmasa bile
Bekliyorum sessizce, olmayanı yanımda
Kararsızlık burukça, geliyor artık dile
Umudumu duydukça dolaşıyor kanımda

___Direncimin gücünü, hayale ekliyorum
___Ağlasam da burukça, umudu bekliyorum

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 10:49 AM
Ağlatma Diyemem!

/Yürüyordu.
Çokların, çoklukların içinde,
birlikte, beraberce, yalnız!
Yürürken, taşıdığı ne çok şey vardı,
benimle birlikte götürdüğü!
Konuşur gibi yaptı,
aslında konuşmadı,
aklıma tek tek çiviledi,
kendi sözlerimi yine bana kullandırdı.
Konuşmadığı halde neler demedi ki! /

Diyemem,
Söyleyemem,

Ya süresiz ağladığımdan,
Ya da...

Diyemem işte,
Ağlatma diyemem!

Benim gıdam:
Ağlamam.

Ağlatma diyemem,
Ama söz, ağlamam!

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 10:50 AM
Ah ki Nerdesin!

Nerdesin nerde!
İç burukluğum,
gittikce hızlanan bir küheylan gibi
dört nala artmakta.
Bilinenin bilinmeyenle sırdaslığı ortaya çıktı işte!
Dem damar birbirine karıştı.
Umudum yok!
Sevin!

/Bu kadar keskin bir itirafı doğrusu kendimden beklemezdim.
Yakıştıramadım da.
Okyanusun bir tarafında el sallarken, bilinmezliğin çizgileri çizdi seni,
bilinmezliğin örtüleri örttü.../

Yokluk yok olmasaydı o da olacaktı!

Nerdesin!
Hala mı yalvarmalıyım yok yere!
Hala mı beklemeliyim giderken...

Ah ki nerdesin!
Hep aradığım dünlerde,
bir yerdesin şuracıkta.
Ama nerdesin!

Tül perdelerin ardından kaybolma ne olur!
Bir çocuk gibi sızlanmalarım neye yarar sonra!
Sen gelmedikten sonra!

Nerdesin!
Yok ama yok nerdesin!

/İç geçirmelerime acıyıp ta şöyle bir bakayım deme.
Duymadığın hıçkırıklarım martı seslerini aşamıyor, ben bilirim!
Nerdesin! /

Ah ki nerdesin!

Ki nerdesin ah!

Nerdesin ah!

Ah!

...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 10:50 AM
Alışacağım: Ulaşacağım!



sınırım mısın
hududum musun

el uzatılamayan
dikenli tel ötesi
gölgesiz yurtların
kayıp gölgesi

takatin son sınırı
kaynama noktam mısın

bulutlar resmi geçit halinde
kimine ilham verir kimine su
kendi halinde, kimseden yok korkusu

ıslanmayan kim bunca yağmur altında
havadan nem kapmayan
sınırdan el uzatmayan
haddi hududu tezat
son sınırdaki takat

yoklar arenasında neler yok ki
bilinçli yoklar, vardan yakın
olan biten korkutmasın sakın
yok dediğin o kadar çok ki

sınırım mısın
hududum musun

imkanlar içinde nesin
söyle mümkün müsün

/imkanlısın, oradasın
ırmaklar ters aksa ulaşacağım
sütler memeye dolsa yeniden
gözyaşım donsa akmadan

alışacağım sınır sevdam!
ulaşacağım böylece!
bir anlasam! /

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 10:50 AM
Anlamadı, halim...



Anlamadı
Bitik ve uykusuz *******imi
takmadı!
Geleceğimizi
karartmayalım dedim.
Suçlamak istemedim
Haklıyım demedim, illa...

Ama anlamadı...
Yaşananların
sadece beni ilgilendirdiğini sandı.
Zararı ben çekecektim elbet
(Beni hiç ilgilendirmez) dedikçe o,
üzüntüm şaşkınlığıma karıştı,
konuşmalarım
acıklı bir yalvarışa dönüştü.

O, bu yalvarışı bile anlayamadı..

Kendime idi belki de bu yakarış.
Geri dönüşü olmayan,
olamayan,
asla telafi edilemeyecek şeyleri
yaşamaktan bıktım!
Bıkmaktan da bıktım.

Sıkıntımı giderme gayretimi bile
'yüce bir sakinlikle' karşıladı!

Sakince biten *******e
kafiye oldu bitik halim...
Ne ise,
çekeceğim artık vebalim...

Ne yapayım şimdi ben?
Dermansız ben?
Elimden düşen
kalem, birşey anlatıyor..
Bırakmak istemediğim halde
düşen kalem..
Yavaş çıkan
sözcükler, ağzımdan..
Tane tane ölen
sözcükler..
Göz kapaklarım,
açılma zamanında isyankar!

Dürüp büktüğüm zamanı
göz kapaklarımla mühürlüyorum...
İçinde tüm anlaşılmayanlar,,
ve o var.

Ya ben?

Ben nerdeyim?

_Sakince biten *******e
_kafiye oldu bitik halim...
_Ne ise,
_çekeceğim artık vebalim...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 10:50 AM
Anlamı Bu mu?



korktun bakmaktan, kendin görmekten
gözümden kaçışın anlamı bu mu

derin sulardan, hem mavilerden
içimden uçuşun anlamı bu mu

caydın bu candan, o heyecandan
hasreti içişin anlamı bu mu

kırdın zamanı, aldın tüm ânı
nefreti açışın anlamı bu mu

sudaki güller bembeyaz tüller
buğulu bakışın anlamı bu mu

hesapta yokuz, gerçekte çokuz
o kaşı çatışın anlamı bu mu

bir iz bıraktın, sözde ıraktın
ufuktan yakışın anlamı bu mu

aksa da kanım, çıkmadı canım
varmadan yitişin anlamı bu mu

son duam olsun: canım cananım
vurmadan gidişin anlamı bu mu!

durmadan bitişin anlamı bu mu

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 10:50 AM
Anlasana

Ayrı tellerin, ayrı tüllerin, ayrı mekanların...
Anlasana...

Bir çiçeği tutuşunda, masum masum bakışında, manidar susuşunda...
Anlasana...

Temkininde tereddütünde, üzüntünde kederinde, her halinde...
Anlasana...

Kalbimin titremesi, sonsuzluğun o nefesi, sessizliğin müthiş sesi...
Anlasana...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 10:50 AM
Asıl Bizden Yorgana Ne!

yorgandan bize ne,
demiş.
düşünememiş!
üşüyen:
ben.
iki büklüm yatan..
yalnızca..
yalnızken;
örtemeyen üstünü.
bulamazken sırdaşını.
ben..
ne yapayım yani?
dostluktan öte,
beni de kaplarsa,
ya da kaplamazsa
bu yorgan!
tüm bir geçmişimi
örtemiyorsa hele,
hatta bizzat yansıtırsa
baktıkça..
ne yani?
boşlasam ne farkeder?
asıl bizden yorgana ne! ?

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 10:50 AM
Aş Yolları

yol aşılır korkma
telaşlandırmasın seni turnalar
her sene gelir geçerler ya
uçarlar ya..

''erkenmiş, tez gelmiş'', derdi ötele
olmasın yürekte böyle zelzele
titrek erguvanlar gelirse dile
onlarla birlikte şarkılar söyle

dönüp gelemezler umudun boşa
mevsim geçti güzel, baharı kışa
çevirsen de dönmez, bu kurda kuşa
bel bağlama yine türküler söyle..

yol aşılır, yollar aşmak için var
geçilmez dereler ve karlı dağlar
bir bağlama sana dil olur ağlar
ne eylersen eyle yürekten eyle..

/yollar aşılmazsa bak neler olur
/hasret çiçeklenir vuslat yok olur

ani bir vurgun,, habersiz gelir,,
bir tarafa ben düşerim
yanağıma sen,
yüreğimden
hasretin düşer...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 10:50 AM
Aşk

bizde aşk var,
aşkta: ağlamak

ya da
ağlamak kaderimiz,
aşk: baştan başa biz...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 10:51 AM
Aşk Bu!

ölüm kalım meselesi
aşk
hayat varsa, var
aşk
yoksa ölüm

aşk
varsa hayat hayattır
aşktır

öyle birşey ki
okunuşu gibi
aşk
bir nefeste çıkar gider,,
ne tılsımlıdır, nefessiz kalırsın
aşk
bir anda gelir
ab-ı hayat olur

gün gelir
bu hayat suyu kesilir
aşk
hayat memat meselesi ya
hayat, memat olur
aşk
ölür...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 10:51 AM
Aşk Hırsızı

Aşk hırsızı,
Tuttum seni!

Var mı öyle alıp alıp kaçmalar..
Köşe bucak seninleydim
Farketmedin
Hani habersiz yapacaktın!

Aşk hırsızı!

Kapladın benliğimi..
Ustasın bilirsin..
Tek defada alıp gitmekti derdin
Yapamadın..

Aşk hırsızı!

Bu kez faka bastın..
Bırak elindekileri,
Gönüller serbest kalsın..
Yaktıkların, yare varsın!

Aşk hırsızı!

Bol bol alabilirsin benden..
Korkma bıkmam hiç senden..

Aşk hırsızı!

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 10:51 AM
Aşk Olsun!

Mavi yıldız,
sevgiyi
-tam-
bilemese de henüz,
farkını bilecek birgün
yüreğinin
ne için
çarptığının...

Yörüngesine
giriverince
gecenin,,
kaptırırsın,
kendince
cazibesinin,
karşı konulmaz
ateşine...

Kurtulabilene
aşk olsun!

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 10:51 AM
Aşk Tutar Deniz Tutmaz

binlerce sembol tutmuş balıkçı gibisin sen
binlerce sebep bulmuş tavalık, ızgaralık
mevsimsiz bıçak yahut gündüz düşüsün bilsen
ya amansız kesersin ya hayaller kayalık

döndün akşamüstüydü sebepli sembollerle
turfanda gülüşlerde kaybolmanın utancı
özenli ama uzak, ancak karambollerle
yaşamak ise adı içinde binbir sancı

fanusa mahkum olmuş izole hayatında
yeri yok dalgaların, sade seyirlik deniz
bin inci hayat bulur doğum sancılarında
bir inci kavuşamaz bulamaz ki senden iz

/aşk tutar deniz tutmaz, kırk bohçada yaşarsın
/aşk oduna yakamaz hep kendine yanarsın

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 10:51 AM
Aşka Gelince

aşka gelince...
konuşursun
konuşunca
aşka gelirsin...

aşka gelince...
herşey kendince
ipekten ince
düşleri besler
düşe dalınca
aşka gelirsin...

aşka gelince...
kelebek engelince
yakın olursun
ve de ürkek
ah güzel kelebek!
der delirirsin
aşka gelirsin...

aşka gelince:
o başka birşey!
tarif tanımaz
tanıma sığmaz
sade bilirsin
aşka gelirsin...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 10:52 AM
Aşkım

Aşkım bana bakarsın bende kimi görürsün
Bir çaresiz dilenci, kaçak serseri miyim
Cesaretsiz gözlere sonsuz ışık verirsin
Sanki seni bekleyen sözümün eri miyim?

Bir bulutu gözleyen ağaca sormak lazım
Kim kime sevdalıymış kim kime arzu duyar
Bir ayrılık bir hasret ezgisi çalar sazım
Aşkım; ağaçla bulut tek tek günleri sayar

Bir mutluluk gözyaşı, beklemenin bedeli
Ağaç meyveye durur bulut yaklaşır yere
Aşkım, neyi anlatır bilir misin bu deli
Gölgelerde eritir sevdasını çok kere

__Bekleyen sen oldukça yüreğimde sen, aşkım
__Gidemem uzaklara içimdesin son aşkım...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 10:52 AM
Aşkın Sınır Boyları

Aşkın sınır boylarında
Nefessiz ve bezgin
Siluetini gördüm.
Tehlikedeydin!

Hep orada kalacaksan
Ürkek ve tedirgin
Gölgeler uzayacak
Bilmeliydin!

Aşkın sınır boyları
Bezgin ve nefessiz
Tedirgin ve sessiz
Kalamayacak,
Gölgeler güneşi kovacak!

Tehlikedeydin
Bilmeliydin...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 10:52 AM
Avucumda Bir Resim

yetişemem hızına hüzün yakıştı sana
durgunluk diyordun ya her zaman bekliyordun
muradın gerçek oldu iç haydi kana kana!
avucunda sımsıkı bir resim saklıyordun..

beyaz güller gizlendi kızıl közler küllendi
ağaçlar çiçekleri kuluçka tavuk gibi
kaçırdı mevsimlerden hep senin yüzündendi!
mavileşen umutlar, hani nerde sahibi!

yakıştı hüzün tamam, susunca ben de sustum
neyin varsa aklımda nehirlere emanet
bıraktım bak kendimi göçmen kuşlarla uçtum
bilinmeyen yerdeyim, bilinmez istikamet..

/sana benziyorum ben, bir kanadımda hüzün
/avucumda bir resim, resimde gülen yüzün...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 10:52 AM
Avucumda Bir Telaş

söyle şarkıları gönlünün
güvenim tamdır sana
herşey benim olamaz ya...

gördün ya görünmeyeni
bildin ya bilinmeyeni
uçtun ya hayalen
gittin ya ülkenden
kurtuldun ya esirlikten
şimdi şarkılar söyle
bir yandan da ağla
öğrendiğin buydu gölge zamanlarda
bir elinde çıkrık, dilinde türkü
yakarken en çılgın anlarda
haydi şarkılar söyle
haydi gül, bir yandan ağlarken
yollayamadığın güvercinler,
gözü kesmez yüksekleri
açık değil kanatları...

vah ki, tüm hüzünleri birikir dünyanın, içimde
ah ki, mutsuz değilim, ondan değildir ağlayışım
yok ki, avucumda ne varsa ezelden vermişim
ne ki, pişmanlığım kaç akçe ve neye yarar sevmekliğim

çoktan gidip çarklarına düştüm feleğin, şikayetsizim
nerden bileydim, derdin sebebini, sen yoktun çekerken
daha bir dirençli olurdum belki, daha bir yürekten
bitişime denk düşmeseydi gelişin, yürekten delişin

nefesin nefesime derman, yeter ki son bulmasın
nefesim nefesine kurban...
sığındığın gönlün dar gelecek, coşkusuna denizin
kaldır başını bak, serapa mavi, serap mı mavi
yine de ağla, gülümse bir yandan, anlasın gönülsüzler
silinsin görgüsüzler

salına salına hatıranda, pürneşe hıçkırıklar gönlümde
gezerken saf düşlerde, uzaklığı seçerim yine
bana mı düştü leylayı mecnuna kavuşturmak
bana mı düştü cümle derdi savuşturmak

avucumda bir telaş, kan hesabı güllerde
her acımda pürtelaş, gün hesabı dillerde

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 10:53 AM
Ayları Saydım: Bir, İki, Üç...

Gülmek
ağlamanın başka bir halidir desem...
Bilmem,
şüpheliyim doğru olduğundan,
ama içime öyle doğdu birden.

Ağlar ve üzülürsün birşeye,
sonra anlamsızca bir gülümseme,,
belki acı bir gülümseme
gelir takılır dudaklarına..

Ya da
sevinirken
en coşkun duygularla,
gözler
birşeyler söylemeye çalışır,
dürter,
çekiştirir,
içindekileri paylaşır
dünyamızla!

Sevinmek,
acıları damla damla biriktirmektir bazen,
uzak uzak vadelerde harcamak için!

Gülmek
daha bir anlamlı oldu mu /şimdi/?
Bilmiyorum gerçekten..

İçim içime sığmadı geçenlerde,
çocuklar gibi sevindim.
Sevincim o kadar gerçekmiş ki,
birşeyler çekiştirdi içimde,
birşeyler kaynadı..
Birşeyler kanadı!

Gülmenin
ne demek olduğunu anladım mı?

Bilmem..

Şüpheliyim bundan..

/ayları saydım:
bir, iki, üç...
ağladım.../

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 10:53 AM
Ayrılmıyoruz



ayrılmıyoruz; ayrışıyoruz diyor
suskunca, durmadan anlatıyor:


sen ve ben oluyoruz,
sen sadece sen
ben sadece ben


uğruna güneşler doğup batmıyor içimde farkında mısın
dağlar yerinden oynamıyor, sular tekrar tekrar durulmuyor
pırıldamıyor billur çiy, düştüğü yerde duramıyor, uçuyor
kaçıyor ağaçlar, elini eteğini bırakıp topraksız diyarlara
biz ise; biz mi demeliyiz ona hâlâ, ikimiz mi demeliyiz
bir artı bir mi demeliyiz, bir virgül bir mi demeliyiz
hep sakladığımız noktayı mı vermeliyiz avuçlarına
yasakladığımız notayı mı sermeliyiz ayak uçlarına...

minik bir kan deveranıyla başlamıştı, şahdamarından
kılcallar resmini çizerdi birlikteliğin, birtek''liliğin!
/tekillik elde var bir imiş daima, bir kenarda tutulan/
şimdi tek ayrı, bir ayrı, biz ayrı
ayrılmak denmez buna gayrı!
ayrışmak yaraşır vasfını tarife; can/dın
karışmak yakışır vaslını tasvire; kan/dın
yürek yetmezdi, demiştin, yine de denemiştin
sen can, sen kan, bunlara nasıl kandın!

ayrılmıyoruz, telaşsız hüküm giydik sadece!
ayrışıyoruz, kanadımız kırık, can/dın
gördüğümüz her şey buğulu: aramızda gözün yaşı!
ama biz değiliz ağlayan ne yazık, kan/dın
gül/dün, hayat veren, sen nerde tıkandın!

şimdi dağlar onlar adına yasdalar
sessizce ağlar, bitmeyen isyandalar
ayrılmayan ama ayrışanlar
sen ve ben oldular, ayrı ayrı yandalar
kayıp etraflarında payandalar
can/dın, kan/dın, izahı kolay: yaşandılar!
pişmanlık ayrı düştü, çokça perişandılar...
sencileyin, bencileyin ayrı ayrı yandılar...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 10:53 AM
Babam Babam

Babam babam ne diyem
Sana neler söyliyem

Kulağımı çeksen bile severdim seni
Kızdığında korkar ama gururlanırdım
Ne de olsa babamın oğluydum be babam
''Çok büyüktün, en büyüktün herkesi döverdin''
''Babaları bile döverdin'' ben küçükken babam

Babam babam ne diyem
Sana neler söyliyem

Omzun büyüktü, beni alacak kadar
Kucağın kardeşlerimi de kapsar
Kapı bile bir başka gıcırdardı sen açınca
Telefon başka çalardı arayınca
Sana selam yollardı Bakkal Osman Amca (Kimseye değil başka)

Babam babam ne diyem
Sana neler söyliyem

Neyi itiraf edeyim şimdi
Seni sevdiğimi yüzüne söyleyemediğimi mi
Onda da sen suçlusun babam
Bir tebessümünle anlardık ya herşeyi
Şimdi torunun dedecik diyor sana,
bir de ''şişko'' baksana
Hemen öpüyorsun ya sonra
Kıskanmıyorum babam,
Diyeceğim şu ki,
Aslında onlardı içimden geçen

Babam babam ne diyem
Sana neler söyliyem

Şimdi bakıyorum da yıllar geçmiş
Sesin bile değişmiş
Telefon aynı değil, hüzünlü
Kapılar yorgun babam
Ne kadar büyüsek de, büyümedik aslında
Büyük sendin babam
Hep büyük kal sen babam

Babam babam ne diyem
Sana neler söyliyem

...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 10:53 AM
Bakır Bilezik

kınalı eller
bakır bilezik
şefkat sıcaklığıdır hissettiğim
çamurdan evler
ve ballı emzik
neler düşüneyim, bilemediğim...

yaşlı gözler
mavi entari
verin çocukluğumu geri
geçmişten izler
demi damarı
gönderin bütün geçen günleri...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 10:53 AM
Bari o son dakika!

Zaman birden durmalı
Renkler akışını bırakmalı
Beni deli etmemeli raylar

Stop etmeli bu devran

O anda,
tam o anda,
ben sana bakarken olmalı bunlar

Ama ben beklerken değil gidişini!
Ama trenin yaygarasını duymamak için
yutmaya çalışırken değil!

Gerçi orada da durmalı zaman
Bari o son dakikada durmalı
Ne ileri ne geri gitmeli!
O andan gayrısı, hepten yitmeli!

İncecik bir tüldür
zihnimdeki,
cebimdeki,
elimdeki,
elindeki...

Zaman
çarkını zorlarken
ve mekanda artık
sen olmayacakken!

Zamanla mekan
yumruk yumruğa girmişken..

Ben seni vermeyecekken olmalı herşey
Ama oluvermeli
Zaman duruvermeli

Mekan aklını başına alamadan..
Sen gidemeden..

Zaman birden durmalı..
Duruvermeli...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 10:53 AM
Baştan Düşünmeliyiz

olmayacak
bizi sevmeyecek bu efendiler
sırça köşklerinde hep beklediler
kedinin fareyle oynaması gibi zevklendiler
olmayacak

önemi yoktu
aramızda olanların, izleyenlere göre
gümüş tasta suyunu sun, efendi tahta otursun!
başka şey istemezlerdi, yoktu çare
gerçekçi olalım, unutmayalım, boş yere acıyı damıtmayalım
önemi yoktu

şüpheleri çekmeyelim
oyuncak sansınlar, durduk yere yakınsınlar
üstlerine gitmeyelim, ne yaparlarsa yapsınlar
gururlarını tahrik etmeden gemileri yürütelim
isterlerse birazcık havadan nem kapsınlar
şüpheleri çekmeyelim

hesaplaşalım derken
birbirimizi kaybetmeyelim, aman dikkat edelim
yaralanıp berelensek de, binbir değnek yesek de
artık yeter desek de, hiç isyan etmeyelim
ayak diretmeyelim
hesaplaşalım derken

olmayacak
bizi sevmeyecek bu efendiler
durduk yere yine efelendiler
keyifleri bozulmasın diye, zaman dolmayacak
kalmayacak bize hiç bir şey
olmayacak

baştan düşünmeliyiz sevgili
dikenli yolları, minik devleri
her şeye rağmen; gitme - kal ve sev'leri
katlanmalı, dayanmalı, bunca şeyleri
baştan düşünmeliyiz sevgili

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:02 AM
Bekledim... Yoksun...

I.

yarım yamalak yalvarışlar duydum
ağlayışlar ard arda
gitme, bırakma, diye...

tüm gitmeler biner bir trene
vapura
kuşlara
aykırı bakışlara
yıldızlar yaş döker göremezsin

başın yerden kalkmaz
yine de gülersin sana gülene
bir erozyon hesabına defterler dürülür
el titrer - nokta konmaz
konamaz
bu bitişe bir türlü ’son’ denemez

/bam telindeymişim meğer
yürüyüş kararı, hatıralar
bir hükmün kararı
yürek kararı zarar.../


II.

gölgeler yürüdü gitti yanımdan
ben durdum
dünya durdu, güneş yürüdü
ayaklarımı yosun bürüdü
bekledim kendimi
denkleşmemiş düşlerimi
bulutlar konuştu durmadan
bulutlar koşuştu
ben sustum
kendime küstüm senin yerine
kan kustum, bilme, düşünme...

gölgeler bürüdü her yanımı
gözlerim taşıdı isyanımı
mumyalaşan iki yarımı
mezara koydular, yoksun...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:02 AM
Beklenmeyen Şarkı

Bir ambiyansı mı bekledin?
Karşılıklı olacaktı,
karşılıklı beklenecekti.
Karşılıklı dinlenecekti o şarkı.

Eğer,
sevgiye saygı olsaydı...

Bilinmeyen bir yerde,
gözlerdeki eski şavkı
alevlendiremeyecek o
beklenmeyen şarkı...

Beklenmeyecek artık o şarkı...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:02 AM
Ben O Değilim

ben o değilim
zanlarında büyüttüğün
iyi bak gözlerime
hangi gölgenin sahibi sensen
verebilirim..
yoksa bir iz'in
bekleme boşa izin,,
gidebilirim..

ben o değilim
gözlerinde erittiğin
bakıp bakıp
yasemen hülyaları arıttığın
hangi ezilmiş çiçekse
içini ezen
kalbinde gezen
sen bilirsin,,
atabilirim..

ben o değilim
o dediğin
herhangi biri
işaret parmağında gizli
en derininde giz'li
hangi kayıp koyların sahiliysem
gözyaşının damladığı
ayağından öpen
kum tanelerini
sen bilirsin,,
dökebilirim..

ben o değilim,,
sevgili,,
herhangi biri,
aç gözlerini...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:04 AM
Beni anlama bugün



'Beni anlama bugün.
Hatta ağlama n'olur..
Hasret mektubundan
bir dizeyim şu an.
Sıla yağmurundan
bir damla...

Yalnız köşeler bana kalsın.
Kırık bir nağme,
çalsın, çalsın, çalsın...'

Aslında anlamasını,
hatta ağlamasını istiyordu..
Ama..
Olmadı..

Kimi dedi ki:
Söylediği, istediği değildi.

Kimine göre,
İstediği oldu.

Kendisi ise
düşünüyordu:

'Onu sonsuza dek
göndererek,
sonsuza dek
kafama çakmış oldum,
ne kazandım? '

Hatırladıkça
dudaklarını ısırdı...

Isırdıkça
hatırladı...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:04 AM
Bildin mi beni!

- Pişmanlara ithafen -

Şimdi bildin mi beni!
Üzerken üzülen,
bin kere düşünen deliyi?
Birşey söylerken nasihat edeni?
'Kızım sana söylüyorum
gelinim sen dinle' diyeni?

Bildin mi karakterimi!
Çirkinliğimi?

Lafları bazen dolaylı
bazen damdan düşer gibi söyleyeni?
Tehditvari konuşanı?
Bilmiş tafralarını?

Bildin mi!

Sözde kendini sorgularken
perde arkasından
karşıdakini sorgulamaya zorlayanı?
Dizi dizi lafları,
'ama seviyorum'
boyasıyla boyayanı?

...

Gel vefasız de,
anlarım!

Gel insafsız de,
dinlerim!

'Git' de bin defa,
sen dedikçe, gelirim!
İlla gideceksem
sana giderim!

...

Bildin mi beni!
'Kendime rağmen' seviyorsam..
Egomu bile yaka paça kilitlemişsem..
Dört bir yan sana çıkıyorsa..
Aynada kendiminkini değil
senin saçlarını tarıyorsam..

...

Yok ama yok!
Her cümlemin
yine ve yine
kendimi anlattığı sözlerimle
çok oldum artık!

Ben sende yok oldum artık!

...

Bildin mi beni!

...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:04 AM
Bilemem

Görürüm:
Doyamam
Dayanamam.

Varırım:
Diyemem
Söyleyemem.

Göremem:
Çatlarım,
Patlarım.

Duyamam:
Ağlarım
Sızlarım.

Varırım:
Diyemem,
Söyleyemem.

Düşünürüm:
Katlanamam,
Duramam.

Giderim:
Gelemem,
Dönemem.

Bunların
Sebebini
Bilemem...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:04 AM
biLiRim

...

Evet bilirim.

Yansıyanı da. Yansıtanı da.

Bilirim mavili:

Sahillere vuran dalgalar,

kendileri mi gider,

sahiller mi çağırır..

Bu fermana daha çook sözler yazılır!

Mavili...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:04 AM
Biliyorsun

Gizli tebessümler açıyor yüzünde
Bilemiyorsun
Gizli hüzünler perdeliyor sonra

Gülüyorsun!

Biliyorsun
Heyecanları
biraz da endişeler oluşturur
Kalbin biraz tereddütle çarpar

Gidemiyorsun!

Gidiyorsun
Hesapsız düşünceler sarıyor içini
Düşünüyorsun
Duramıyorsun

Dönemiyorsun...

Gizli bir tebessüm açıyor yüzümde..
Biliyorsun...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:15 AM
Bir Akşam - Gel



bitmeye yakın olduğum bir zaman
mesela bir akşam / gel

el ayak çekilmeye başlayıp
yoğunluğu arttı mı hüzünlerin
gelişine uzaklığım; hesaplaşmalarıma yaklaştı mı
akşamın harfleri dökülüp kısa bir gel'e dönüştü mü / gel


biten bir gecenin ortasında gel
birbirimizi beslediğimiz yalnızlıklarda

gidişin değirmeninde ağardı bu saçlar
ay ışığında buluştu tüm görüşler
yıldızlara dağıldı vuslat hikayeleri
gecenin ortasında yeni bir sam yeli / gel


sabahın ilk ışıklarında,
gündoğumu aşklarında gel

acıyan göz kapaklarımı kapa usulca
uykusuz geceden hamile yorgunluklarım
sırtımdaki yıldız yükleri hatırına
ay düşleri hatırına
zifiri yalnızlık hatırına / gel


boşu boşuna gülen
deli sevdan
akılsız başım hatırına
aklım başımdan gitmeden / gel


Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:15 AM
Bir Anda Gitme


{ sevmek elveda demektir peşin peşin
sevince acı düşer, gidişin rengi düşer, bir elveda düşer içine
sevmeyince anlaşılmaz gidişin koparışı-n }


Hemen gitme n'olur!
Hatıraları toplamalıyım üzerinden
Dök eteğindekileri şuraya
Üzüntülerim var sol cebinde
Sevinçlerim yaka cebinde
Şaşkınlıklar hemen dibinde
Bir sıcaklık yüzünde

N'olur hemen gitme
Buruk bir busen var vazomdaki gülünde
Bir elveda düşünde
Yalnızlıklarım var
Sahile çarpan dalgalarım var biraz hırçın
Karanlıklarım var tam yaşanmamış
Hemen gitme..

/ Çok şey söylenir ve yazılır
yarım kalan cümleleri toplasan bir adam etmez
hem dokunmuyorum telaşımın izleri hatalara, hatıralara
bir çocuk gibi gülüp bir çocuk gibi unutmak kinsiz garezsiz
neleri düşünürüm de senli yaşamalara ertelerim, yetmez, sebepsiz/

Aman, bir anda gitme
Tesellisi yok bu titreyişlerin
Hep aklımın ucunda gel deyişlerin
Ardı arkası kesilmez bekleyişlerin...

N'olur gitme...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:15 AM
Bir çiçek çiz avucuma

Bir çiçek çizmeni rica ederim
Tam şuraya, avucuma..

Heyecanlı olsun
Biraz ürkeklik te katabilirsin
Yavaşça dokunmalı
yavaşça çizmelisin.

Fırça darbelerini hissetmeliyim
Katmer katmer
yaprakları resmederken,
dalgalı saçlarını yana atmalısın.

Tomurcuklara
dudaktan bir renk katmalısın.
Al al gözükmeli her bir goncası,
pembe gamzeleriyle bana bakmalı.

Bir de ateş gibi yakmalı
sıktıkça avucumu..
Ve de çarpmalı yüreği hep
delice..

Ama, ama..

Kurban olayım
bakmasın asla el gibi,
yaban gibi!

Solup pörsümesin,
hüzünlü bir yağmur yağdı diye.
Asla ağlamasın,
hasretinden yakmasın...

Ve hele..
Ahh hele..
Bırakıp ta gitmesin
bilinmezliğe..

Söyle ki,
hala alışamadım sensizliğe..

Bir çiçek çiz avucuma..
Avucunla..
Heyecanla..
Ürkekçe..
Yavaşça..
Sıcakça..
Delice..
Sonsuzca..

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:15 AM
Bir Resimmiş Hepsi

Bir resimmiş aklımızda kalan
Hatıralarla oynaşılan
Kazandıran veya kaybettiren...

Islak sular misali!
Hep ıslanan
Islak kalan...

Bir resimmiş hepsi
Küçümsediğimi sanma
İstesem de bazen,
yapamıyorum inan!

Siliniveren bir şey olsaydı hayat,
faraza yani,
silinebilseydi herşey...
Bu kadar acı olmazdı belki,
olmamasını isteyen kim ki!

Bir resimmiş hepsi inan,
hiçbir zaman kaybolmayan...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:15 AM
Bir sabah uyansanız

Bir sabah uyansanız:
Afrika'da bir çocuk olsanız
Gözleriniz büyük büyük
Elleriniz küçücük..
Beyaz gömlekli amcalar
bir çanak icinde
yoğurt ve ekmek yedirseler.
Hep bekleseniz,
umsanız,
hayatı umursamasanız

Bir sabah uyansanız:
Hapishanede bir anne olsanız
Bebeğinizi gölgelerde emzirseniz.
Ufkunuz duvar kadar,
hayaliniz güvercin...

Bir sabah uyansanız:
Kızıldereli bir yaşlı olsanız
Dostunuz toprağa oturup
onunla dertleşseniz
Gökdelenleri gösterseniz
Tarihten sözetseniz
Atları, geyikleri, bufaloları anlatsanız.

Bir sabah uyansanız:
Filistin'de bir genç olsanız
Özgürlük diye birsey varmış deseniz.

Uyansanız bir sabah:
Avustralya yerlisi olsanız
Dünyanız bir adadan ibaret.
Farketmediğiniz ülkeleri yok saysanız.
Hatta yok bile sayamasanız.

Çin'de uyansanız
Genc kız olsanız
Çepeçevre surlar içinde...

Uyansanız.
Kim olduğunuzu bilmeseniz
Tavana bakıp dursanız
Tekrar uyumak isteseniz
Ve uyuşmak
Bir daha uyanmamak...

Uyanmasanız....

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:15 AM
Bir Şiir Ektim Şiire


ne münbit bir telaşmış benimkisi
bir satır diğerini doğururmuş
bir dörtlük diğerini
yine de bir serüvenmiş şairin yaşadığı yazdığı
bir türlü bitiremediği
durmadan yenilenen durumlarda demlendiği
her yeni satır diğerini
her şiir ötekini
her harf sonrakini gerektirirmiş
bir fikir tohumuyla tohumlanmış
sporla mı artık neyle ise çoğalmış
nesli devam ettirmek adına değil
dal budak sarabilsin diye hercai gönlünce belki
sadece iş olsun diye de olsa
çoğalmış çoğalmış ısrarla
ısrarlıca telaşlara dönüşmüş kimi zaman
bir demet güle ilişmiş çaktırmadan
uzaklaşınca düşmüş dile anadan yardan
yine de bitememiş tükenememiş
şair bir türlü diyeceğini diyememiş

ben de bir şiir ektim işte bu şiire
sensiz mevsimlerde hep açsın diye



Akdenizce Siirler Yazilar

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:16 AM
Bir Yanı Eriyor Kalbimin



- Leman Sam'a -

Bunları sana yazmadım...
Çaresizlikleri ilk defa
senden duymadım.

Bir yanım yaralı benim,
biliyorum:
Yazıp durdukça
her hırpalanışta,
bir yanım
kağıtlarda kalacak..

Biliyorum,
bir öpücükle yolladığım selam,,
daha tam havalanmadan
düşecek!
Yaralı kekliklerin kaderi..
Ceylanların..

Yaa,
işte böyle Leman Sam!
Bak ben de yazabiliyorum
umutları
(ama yalnızlıkta çekilmediğini) ..
Camlardan sızan
yağmur tanelerini..

Ben de yazabiliyorum.

Ama üzülüyorum;

bir yanı kağıtlarda eriyor kalbimin,

diğer yanı yollarda..........

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:16 AM
Birşeyler...

birşeyler yazmıştım kendime
yüzleşmek istemediklerimle ilgiliydi galiba
mecburi karşılaşmaları saymazsak
gerçi ayrılmalarımız daha az ya
işte öyle birşeyler...

evet, birşeyler
yazmıştım biryerlere
önemi de yok değildi hani
nasıl kaybettiysem...

nasıl kaybettiysem öyle bulurum değil mi
neredeyse oradadır
hep...

sakindim
heyecanlandığımı hatırlamıyorum
ya sonunu kestirdiğimdendi
ya da
bilmiyorum...

kendimi buldum bulalı
böyle garip şeyler ararım işte
birşeyler...

birşeyler işte:
söylediğim
söylediğin...

bilmiyorum...

/çok iyi biliriz aslında.. kayıplarımızı.. ayrılmalarımız azdır.. çünkü buluşmalarımız azdır.. çok keskin bir bıçak bu.. hissettirmeden keser.. bakmışsınız bir revan! üzülürsünüz, gözyaşından fazla olduğu için../

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:16 AM
Bitmez Sanmıştım, Yanılmamışım

Bitmez sanmıştım.
Yanılmamışım...
Varışlara ulaşamasa da
yolculuğum,,
bitmedi.
Bazen 'gel-git'lerde salındı.
Anıları bir bir yolladım ellerimle.
Gitmesinler istedim bir yandan.
Ve gelmesinler!

/Hangisini
daha çok istediğimi
Allah bilir! /

Tam düşecekken
ellerimden,,
tam gidecekken...

İşte ben de tam o anı anlatıyorum:
Bitmedi diyerek,
derinliğini bilinmezlikle büyütüyorum...

Derin iç çekişlerimi
duysaydın dayanamazdın!
Görseydin gözlerimi,
takılır kalırdın.

Çünkü kendimde gördüm seni ben:
Haller aynıydı,
tavır aynıydı.

Hayatın tüm zincirleri tanır beni,
ispatım hayatın ta kendisi!

Yanılmamışım...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:16 AM
Boş

Boş, bomboş bir sayfa

Bembeyaz...

Ne trajik!

Ne müsait, yazmaya, her şeyi...

Ne isabetli!

Ve ne komik, yazılmışlar,

Yazılmış ve gitmişler...


Ne enteresan aynı zamanda

Namüsait bir yandan!

Yazmış gibi yalandan

Yazmış da silmiş gibi

Farklı ’gibi’

Usanmış gibi

Yazdığını sanmış gibi...


Boş gibi her şey

Mış gibi

Her şeyi yazmış gibi...

.
.
.

/Varmış da, çoktan gitmiş gibi hem de.
Seslenişmiş
Kendi sesini duyuş’muş.
Sade bir sesmiş!
Sesmiş sade!
Baştan aşağı yok’muş.
Yokuşmuş.
Boşmuş işte.
Boşmuş! /

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:16 AM
Boşuna Yorulma

sebepsiz gelecek misin
günün birinde
nedensiz gülecek misin

hayır,
hayır deme
bunu bana söyleme
sebepsiz gideceksen..

seni bunun için aramadım..
bulduğumu sanmamsa anlatacağın,
günün birinde,,
boşuna yorulma..

sen de onlardansın!
aklımın zorusun
yansıtırsın ve örtersin
sonra da gidersin
boşuna yorulma..

dolaylı sevginin ağındasın
sabır dilemektir bana düşen
kendime ve kendim gibilere
boşuna yorulma..

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:16 AM
Bu Kadar mı



bu kadar mı acı olur
her defasında kendini yeniden doğurur
daima kalabilmesi için içinde
kesik kesik nefesin, kesikliğin
sürmesi gerek, işte acıdır bu dediğim!

bu kadar yanık mı olur
gelmemen, hem de varken daima
süzülürken istemsiz (sen) , düşüme
ve hatta bilir misin, düşerken peşime
ara sıra ısıtman yanağımı, bir şefkat temasıyla

bu kadar mı hatırlanır
süreğenliğin çarmıhında, 'tek sonsuz' kadar!
bu kadar mı kalınır, her kalbin çarpışında
her tekrarında çıkışın, kararında çırpınışın
bu kadar mı hatırlanır, hırpalanışın

bu kadar mı çaresiz
aslında cevabını bilirim
çare düşten öte, benden öte, çözülüşten öte
üzülüşten öte yanıklığım
azalıştan öte parmak bastığım tanıklığım...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:16 AM
Bu kanlı yürek senin!

Güç biterse
herşey biter.
Derman kalmazsa,
göz bile kurursa!

Sineler çoraksa
çok şey gider.
Arayamam bile,
bulamadığım,
yitik bir emare..
Bitik bir hikaye..

Gökten üç elma düştü
geçmiş zamanda.
Bir varmış
bir yokmuş,
ne acı!
Ne hancıyım ne kiracı..

Sözlerim, anlayana..
Ve anlamazdan gelene!
Düşünene.
Düşünceli olana..
İçten konuşana..
“Bu da neymiş” diyene..
Dudak bükene.
Hayran bakana...

Cesaret verebilseydim.
İçindeki düğümleri
çözebilseydim.
Gücün kudretin
olabilseydim.
Yaman çelişkilerden
kurtarabilseydim...

Söyletebilseydim!

(Verilenler istenmez.
İstense bile verilmez.
Ne olursa olsun,
kiminse onundur.
Bir paçavra gibi iadeler,
alanı ne yapar acaba!
Onulmaz bir yara açar
ve mahveder.
Ve mahvetti!)

Yine de,
bu kanlı yürek senin! ! !

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:17 AM
Bu sefer de gidiyorum

bu sefer de gidiyorum
yine..
ve görülüyor ki
tekrar tekrar gideceğim
durmadan..

bendeki bu ısrar oldukca
hep gittikce durmadan
ve böyle devam ederse
yani tekrar tekrar gidersem:
tekrar geleceğim demektir,
tekrar tekrar..

sendeki güzellik var ya
delirtir beni her sefer:
çılgınlık yapar giderim
ve dönerim tekrar
kucağına..

ben var ya
giderim
gelirim
tekrar tekrar severim..

(ve hep sana dönerim)

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:17 AM
Bul Beni


/hikâye, acındırmak - yüceltmek arası.../



dökülmeden bul beni
dağılmadan
güveneyim sıcaklığına
kurumadan bul beni
çürümeden


ışıksız değilim yanlış anlama
çaresiz değilim
yalvarışım zavallılıksa
olmasın boşa davet
bu da sana işaret!


yok olmadan al beni
yok almadan!
yoksa
yoksan
almazsan
her varlığım yoka kıyasla
var olamayacak asla


bilmeni bilmek isterim
istemeni istemek
dilemeni dilemek
sonsuza yaklaşma ne olur
sonsuza ulaşma
son bulmasın bunca emek


dağılmadan bul beni
duy beni
ısrarına kapılayım
gurur kalmasın gurur!
çöz dilimi
tut elimi
içimde sesin durur
sessiz nefesin durur...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:17 AM
Can Sıkıntısı

perde sallanmıyor
evim sallanıyor

merdiven çıkmıyorum
merdiven -kendisi- iniyor

müzik dinlemiyorum
o kendini dinletiyor

domates soymuyorum
o soyunuyor / soyuluyor

süt içmiyorum
süt boğazımdan akıyor

televizyon izlemiyorum
televizyon beni izliyor

yok canım
canım sıkılmıyor;
can bedene sığmıyor..

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:17 AM
Canım

Cânım,
Ne desem sultanım?
Candan içre cânım!
Hâlim, dermanım!

Görmez misin,
Çerağım yanar,
Dumanım tütmez

Bilmez misin,
Sensiz
Günlerim geçmez

Cânım,
Gönlüme fermanım
Medetkârım...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:17 AM
Cesaret

Cesaret,
diyorum kendime

Cesaret sesleri duyuyorum
*******de

Cesaret karları yağıyor,
bembeyaz.

Ve cesaret gülleri açıyor
ıssız köşelerde...

(Bazen, cesaret diyemeden,
duraklasam da,
içimdeki umutsuz korkuları
yenmeye yeltenmiyorum..
Sessizce, kendime cesaret diliyorum...)

Cesaret,
diyorum kendime!

Çünkü cesaret,
aslanın pençesinde mi,
ceylanın gözünde mi,
bilmiyorum...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:17 AM
Cevabı Saklı



eşsiz güzelliğin kaynağı nedir
ezelin ebedin anlamı nedir

görür mü yananı yağmurun gözü
geçer mi yeşile güneşin sözü

nerede rüzgarın yönü rotası
nerede arının yol haritası

yaşam bir muamma çözeni lazım
çok okuduk amma gezeni lazım

hangi ömür yeter anlamak için
anlamak nedendir anlamak niçin

binlerce soruda cevabı saklı
hatası içinde sevabı saklı

fethi kolay değil aşmak surları
endam aynasında gör kusurları

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:17 AM
Ceylan Bakışları Tedirgin

-Savaş mağduru tüm çocuklara-

Buruşuk bir kağıttan
bana bakıyordu.
Sessizliği yırtıp gelen
bir edayla haykırdı

Yalvarır gibi,
emreder gibi,
mecbur tutar gibi,
hatırlatır gibi..
Sarsıldım ve şaşakaldım.
Çünkü duyuyordum söylediklerini:

'Bir de benim için ağla
Bir de bana bak buğulu buğulu.

Gönülden türkülerim var
duyar mısın?
Bir çocuk kalbim var
dinler misin?

Sürgünlerde boy verdim ben.
Annemin hıçkırıklarında büyüdüm.
Silah seslerinde uyudum.
Soğuk derelerde yundum yıkandım.

Ceylan bakışlarım tedirgin.
Ahu gözlerim ıslak.
Arslan yüreğim yaralı..

Hiçbir şey istemiyorum başka..
Sadece bir kez de benim için ağla..

Ağlar mısın? '

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:17 AM
Çiçeğim

Neleri sildim hayatımdan?
Neleri çıkardım?
Bildiğin türküyü kaç kez söyledim?

Bir bilsen..

Geceye seslendim:
'Gün, oldu maşuğun.
Bir türlü ulaşamadın.
Ne zaman ki buluşmaya az kaldı,
ayrılığa da az kaldı! '

Bir bilsen!

Bir duysan çiçeğim!
Gecmis günler çağırır beni.
Dönüp bakamam!
Gidip göremem!
Varıp eremem!

Bir duysan!

Hani ya görüştüğümüz anlar vardı:
Bir söğüt gölgesi miydi,
bir yayla çeşmesi mi..
O anı varlığımızla perçinleyemezdik..
Göz kapaklarımız kapanır,
o bizim dünyamıza bir de hayal eklenirdi..

Hani ya en mutlu olduğumuz anda,
susar susar ve bakışırdık uzunca:
Bir meltem miydi okşayan,
bir nisan yağmuru mu..
Üzüntüden değildi ağlayışımız.
Gözlerimiz ıslanır,
gözyaşımız imdada yetişirdi.

Bir bilsen.
Bir duysan.
Bir de yazsan!

Bir yazsan çiçeğim!

Neleri sildin hayatından?
Neleri çıkardın?
Bildiğim türküyü kaç kez söyledin?

Bir bilsem!

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:17 AM
Çiy Olsan

a.

bir ses duymayagörsün
yankılanır içim,
dalgalanır...

unuttuklarım,
utandıklarım,
diz boyu hasret çölü...

ölü değilmiş demek
nabız atarmış demek
maya tutarmış demek...

b.

çiy olsan
gayretin
koca gökyüzünü yansıtmak olacak
kim yanına gitse
kim/e tebessüm etse
ona kendini yansıtarak
güzel bir ders vermek aynı zamanda...

hem, küçücük damlacık
tutunuverdiği yeşilciğe, birazcık
sonsuzluktan haber getirir:

az sonra gideceği gökyüzünün
gurbet acısını, şeffaflıkla anlatır

durup durup anlatır
dalıp dalıp anlatır
anlatırken uzaklaşır...

c.

arasatta kaldıysam
ölecek gibi olduysam
ölmeyi bilmediğimdendir!

ölmek
sende ölmektir

durmayan zaman
neyi yaklaştırıyor
ayrılığı mı
aykırılığı mı

bitmeden, bitecek düşüncesi
bambaşka hesapların zamansız dökümü
yıldönümü
yaprak dökümü
bunlar neyin ölümü...

d.

/işte bu nokta,
nesrin nazma meydan okuduğu,
baraj gibi durduğu,
güçlünün güçsüze buyurduğu,
nokta.
sözü sarfedenle hikaye edilenin,
dinleyenle rivayet edilenin
buluştuğu,
nokta.
birinin bırakıp diğerinin başladığı, söze.
birinin dinleyip diğerinin taşladığı.
Nokta./

e.

/fırsatlar geçti, hava soğuk
yanlış anladılar kederi
başka şeye yordular/

belki gelirim bir deniz dalgasıyla
köpük köpük eridiysem, gelirim
belki gelirim bir kumrunun sevdasıyla
belki gelirim biriciğim
bil ki gelirim...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:18 AM
Çok Ama Çok...

çok uzak arkadaşım
çok uzak eldeki gül
çok uzak bir bakışı
çok uzak gönle akışı / yakamaz

bir rezonanstır tutturmuşsun
parazitler paritesi çok yoğun
önemsenmeyecek kadar fazla
ihmal edilecek kadar çok!

çok güçlü arkadaşım
çok güçlü dil, yani ki gönül
çok güçlü bu kandil / söndüremezsin
çok güçlü bunu bil / ulaşamazsın!

hayal mi serap mı önemli mi ki
gerçek dediğin nasıl bir gölge
bir işarete hazır yanmaya hazır
veya söndürmeye son bir dip dalga!

çok acı arkadaşım
çok acı bilemiyorsun
çok acı sınırları göremiyorsun
çok acı sonradan hissedeceksin...

bir şekilde sabrı öğreneceksin
öğrenmek için varsın, boşa mı yanarsın!
en zor halinde tebessümü
bir şekilde gerçekliği öğreneceksin...

çok ama çok,, bilseydi keşke
çok hem de pek çok,, söyleyemedim
çok diyorum anlasa, kurban olurdu
çok yakındır ateş yansa n''olurdu!

/ bir fizik teoremi: uzakların yakın olduğunu, elimizi kalbimize koyarak anlayabiliriz. nasıl çarpıyor, nasıl yakıyor? teorem yetmez, ispatı gerek. ama korkutucu değil mi! çok korkutucu... /

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:18 AM
Çok Tuhaf!

- Tuhaf bir dünyada
fantastik bir rüyada... -

Söz bitti mi?
Sonsuz yolun sınırsız yolcuları neredeler?
Baş açık yalın ayak yolcular?

Bittiğinde, başlayan yeni şeyler yok mu?
Yeni, yepyeniyi doğurmaz mı?
Taze, taptaze olmaz mı?

Israrlar bıktırmaz mı burada insanı?
Beklemeler sıkmaz mı?
Bekletmenin adı yok mu gerçekten?
Yanımızda yoldaş olmaz mı?

Tuhaf!
Çok tuhaf!
Önyargıların aciz kalması çok tuhaf.

Kötülükler de mi işe yaramıyor?
Para muslukları kapalı mı?
İşlemiyor mu?
Tüm kapıları açmıyor mu?
Açamıyor mu?

Bembeyaz bir rüya da mı değil görülen?
Bitecek bir hikaye ya da?
Bir çeşme de mi yok ıssızlığın kenarında?
Ya kervanın adı?
Adı da mı yok?

Gerçekten tuhaf!

...

Haber göndermelerin heyecanı dindirildi mi?
Büyük acıların dermanı bulundu mu?
Bizim zamanların cümle dertlerine ne oldu?
Dertlerin güzel yanları daha mı belirgin?
Yoksa sadece güzel yanları mı kaldı?

Acılara sabredenler vardı.
Sabırdan kazananlar.
Hiç kaybetmeyenler.
Bir de sözlerini sakınanlar.
Utanmazların yanında pırlantalar.
Onlar da mı bulunmaz?
Hiç mi gelmezler?

Namuslular vardı.
Aldatmayanlar.
İmrenen ama kıskanmayanlar.
Gittiler mi? ?
Hiç mi gelmediler? ?

Tuhaf ki ne tuhaf!

Herşeye rağmen cesaretliler?
Ya cümleleri düzgün kuranlar?
Pişmanlığı sona bırakmayanlar?
Karakterliler?
İnsan gibi insanlar?
Yüreği tunçlar?
Kalbi pamuklar? ? ?

...

Yoksa burası dünya değil mi?

...

Yoksa yalnız, yalnızlık mı var?

...

İçten hıçkırıklar? ? ?

...

(Büyük bir sıkıntı ile
başını öne eğenlere
teselli lazım.
Gamdan yüzü bir hoş olanlara...)

...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:18 AM
Çözdü Bizi Zaman

Zor'ları çözmekle
'geçmezdi' bu zaman,
çözsen bir dert
çözmesen firak!

Her ân'ı yaşatarak
çözdü bizi zaman,
anlasak hasret
anlamasak, yasak!

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:18 AM
Daha Erken...

...

Daha erken, gece olmadı...

Sümbüller eflatun siyahını özlemekte gecenin
Fısıldamakta olanları, olacakları, rüzgar.
Yaprakları, neyin habercisi lalenin,,
Ve güller, hep vuslata açar /bilirsin/

Daha erken, gün doğmadı...

Ateş böcekleri, aşk oduna yanmakta henüz
Evlerin bacaları tütmeye alışkın
Demir kapı kapanıp, içim burkulmadı bu güz
Camın buğusuna, ardından yazılmadı adın

Daha erken...

Daha erken sürgünüm(*) , elim nasır tutmadı, daha erken
Gözlerimi ovuşturmadım, direniyorum uykuya
Daha erken, tazecik! Bakma aynaya, vakit varken
Ellerim titremedi, kapılmadım henüz korkuya

Daha erken,

n'olur

gitme,

diyemem!

Daha erken!

...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:18 AM
Dayanamazsın

coşkunluğuma rastlama

dayanamazsın

o yüzden dere tepe gezdiğim

o yüzden hep kenardan geçtiğim

yaramaz bana bu yürek

bir heyecan binbir olur

binbir döner bir olur / öyle gerekir /

coşkunluğuma rastlama

dayanamazsın..

gidersin..

dayanamam..

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:18 AM
Deklanşörü Kınama

Başlangıçta ne vardı
Payıydı paydasıydı?
Bir deklanşör çakınca
Işıktı karanlıktı...

Nesi var bu boyutun
Değişin ve dönüşün.
Neyin hikayesi bu?
Sanki bir varoluşun...

/Öyle ya! Kelimeler,
Bir dansla reveransla
Sönümlenip susarlar,,
geldi ve gözüktü ya! /

Diyorum ki, şaştım ben
Müthiş bir sıralama
Işık ışığı kovdu
Karanlıklar komada...

5-4-3-2 ve 1
Ardışık sıralama
Sebepler bahanedir
Deklanşörü kınama...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:18 AM
Deli Demesen Bana Seninim Diyeceğim

Hersey,, herşeyde sen.
O kadar ki,
o kadar ki,
sanki herşey sen!

Bir sen varsın,
bizzat var.
Bir de bakınca
seni gördüklerim.
Öyle de sen, böyle de sen!

Deli demesen bana,
sadece sen varsın diyeceğim.
Deliyim, diyeceğim! !

.

O kadar dost ki herşey
O kadar sevimli ki
Değil mi kalbim hep senle dolu,
Aşktan yana nasipli.

Ben varsam
senden dolayı varım.
Bin kere varım.
Ve bin kere var.
O ona benzer,
bu buna..
Sonuçta herşey sana!

Sevgimi
senden aldım;
Askımı.
Kalbimin carpmasını..
Bir kuşun heyecanı
içimde sen varsan anlamlı.
Bir yaprağın düşüşü...

Sen! Sen! ..
Kalbim senin için var.
Ve sen kalbim için..
Tik tak atmakta
hep seni anmakta!

.

Ayrılık yok lügatimde.
Üzülmek yok.
Solmak,
pörsümek,
durgun kalmak yok.
Bilirsin...
Bilirim..

Seninle
bir ânı yaşamak
hep senle
olmak gibidir.
Düşümde sen,
hayalde sen..

Senden ayrılmaksa
herşeyi bırakmaktır.
Ölmekten beter!

.

Sen!
Sevdiğim..
Sevdiceğim! ..
Aşkımı artık tarif edemeyeceğim.

Sen benlesin,
dedim ya.
Ben yokum ara sıra..

Ama döneceğim.
Pembe köşkleri değil,
kalbimi vereceğim!
Daha ne diyeyim!

Deli demesen bana,
seninim diyeceğim!
Deliyim, diyeceğim!

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:19 AM
Deme Bana N'olursun

Cümleyi kur deme bana!

Kelimeler benden,
Bağlaçlar senden olsun

Görüntü benden,
Anlam senden olsun

Sıralama benden,
İşaretler senden olsun

Yanmak hep benden,
Aşk ateşi senden olsun

Cümleyi kur deme bana,
Kelimeler benden,
En güzel cümleler senden olsun! ! !

Dilerim öyle olsun!

Öylece durmak benden,
Durmamak senden olsun.

Her zamanki gibi;
Uyanmamak benden,
Rüyayı bitirmemek senden olsun.

Söyle deme bana!
Susmak benden,
Hayran bırakmak senden olsun.

Dilerim öyle olsun!

Demem, demem asla, israf etmem,
Aşkım dememek benden,
Beni dilsiz bırakmak senden olsun.

Sana kilitlenmek benden,
Çözmemek senden olsun.

Hadi deme bana,
Semboller benden,
Karşılık senden olsun.

Dilerim
Dilerim böyle olsun!

Dünya benden, ay benden,
Yerçekimi senden olsun.

Yıldızlar benden,
Sırma saça tac senden olsun.

Kemer benden, şal benden,
Endam senden olsun.

Bekler gibi durma öyle,
Söz benden, kelam senden olsun.

Dilerim..
Dilerim..
Dilerim böyle olsun! ..

Cümleyi kur deme bana,
Gitme demek benden,
Gitmemek senden olsun! ! !

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:19 AM
Deprem



Deprem nerede?
.
Deprem -potansiyeliyle- sürekli içimizde!
.
Deprem ne Bingöl'de ne Sakarya'da.
.
Deprem kafamızda.
.
Deprem hasarlarıyla
-ama daha çok anılarıyla- sürekli hayatta!
.
Depremsiz günler çook uzakta.
.
Deprem siz.
.
Deprem biz!
.

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:19 AM
Dertdaşım, Nerdesin

Hemdert
demiştim bir zamanlar.
Derde derman demiştim.
İçime nakış nakış
seni işlemiştim.
Derdime ferman demiştim!

Sen,
dertdaşım,
dertdaş!
En vefakar yoldaş!

Kardaş değil!
Haldaş!

Başım yerden
kalkmazsa
aklımdasın.
Aklımdaysan
sen varsın.
Dokunma!
Hep öyle kalsın!

Köşe meyhanelerde
demlenmek vakti
geldi de geçti dostum...
Hem de es geçti.

Gözlerimi
ufuktan alamazsam,
başka yere bakamazsam,
içten yanar da
yakamazsam,
ve yaşamazsam,
yaşayamazsam!

Dertdaşım!

Nerdesin..

Haldaşım..

Gel gör beni;
pek belalı başım!

Dertdaşım...

...

(Umutsuzluk uzak dursun.
Uzak ta zaten!
Bir haldir yazdığım,
kapkara zifiri hayaller
sevmez beni!
Anlaşamaz korkular
ve yılgınlıklar!
Kesin bir yenilgiden
ürker karanlıklar..
Umudun zirvesini
merak eden var mı?
İşte bunlar var!)

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:19 AM
Destan

alev topu hüsran
nezaket fizikte yok
kara kitap mağrur / esaslı
kızıl kitap yitik / kilidi paslı

alevden yollara alevle hazırlan
şafak meyvesi harman / şafakta harman
yakmaz seni bu ateş, ateşle hazırlan
hüsrana ferman

alevliksin, adaysın ışığa
tek ve yekta karanlığa
karşı duramazsın uzaktan
ve içine girmeden / tuzağa

alevi avuçla ve taşı uzağa
erimeden, düşmeden, büzüşmeden
buruşturmadan yüzünü / yapmazsın zaten
ilişmeden, iliştirmeden, zifiride pişmeden

alevle/n sarmaş dolaş, alevle/n dolaş
sırma düşler, gülüşler, terkedip yoldaş
yoldan başla ve bitişin kardaş
yoldan olsun, yol olsun sırdaş / arkadaş

alev har har, hararet hırslı
hüsrana düşmez kâr / fizik: gerçek
fizik ötesi, hayal ötesi, gerisi ve berisi
meydan sana kaldı, ok sende yay sende

...

alev sadakta, sadak alevde
küllerin iz olacak telaş etme
kara kitap mağrur / esaslı
kızıl kitap yitik / kilidi paslı

alev
kızıl dev
alev alev / özleyeceğiz...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:19 AM
Diyemem 'Sen' Diye

hiçbir yere gidemem
gidemem biliyorsun
kimse gelmesin yanıma
yalnız bıraksınlar beni.

bu sahilde gezer dururum
ne zamandır yaptığım gibi
neyin adına..
bilmem..
'sen' diyemem..

maviler var, denizde değil,, içimde..
sımsıkı tutarım, çığlıklarla birlikte..

biliyorum, gelmiyorsun ama,
hergün yolluyorsun martıları kendi yerine..
ben de, gözlerime emanet mavileri
sakınıyorum onlardan bile..

hiçbir yere gidemem..
gidemiyorum ki sana kıyıp..
hatırana bakıp,
kalıveriyorum işte olduğum yerde..

gece olur..
güneş gider..
martı gider..
mavisi gider denizin..
ben kalırım yine de..
niye?
diyemem 'sen' diye..

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:19 AM
Diyesim Gelir

gezdiğin bağlarda dolanıyorum
sensizlik şarabı böyle içilir
sahile sessizce salınıyorum
baktıkça gözlerin aklıma gelir

nerdesin nerdesin diyesim gelir

martıyla rüzgarla konuşuyorum
deli deseler de umursamazım
maziye bakınca hep coşuyorum
ama ne fayda ki bak kırık sazım

gönül tellerine vurasım gelir

beyaz kanatları taksan da gelsen
zamanı mekanı aşamazsın ki
bütün kurallara meydan okusan
derin dereleri geçemezsin ki

önce kendini çöz diyesim gelir

incidir mercandır güldür gülüşü
tarife ne hacet bilen biliyor
tarifsiz tatlarda onun her işi
gözünün yaşını silen biliyor

ağlama daim gül diyesim gelir

ötede ötede çok ötelerde
çağırsam gelemez boyutu farklı
tek bir çaresi var bunu bilir de
yapamam, hesabı kayıtı farklı

dağlama yüreği diyesim gelir

kendimi alırım bir akşam üstü
karanlık kıyıdan uzaklaşırım
istemem kalsın hesabın üstü
gamı ve kederi kendim taşırım

kendime ibret al diyesim gelir

göçmen kuşlar uçmaz mevsim değişmiş
gece oldu ama yıldızlar nerde
anladım çok farklı alışverişmiş
gidenler belli de kalanlar nerde

yıldız ol gündüz ol diyesim gelir

/baktım gelemiyorsun, gelemezsin de
gerçekler boyut değiştirmez ki
bildiğim türküler dile dolanır
aymazlık değil ''uğruna'' her şey
vazgeçmek neyi değiştirecek
sanki sahillerden gidecek misin
bağı bağbanı ne yapayım ben
hancıyı yolcuyu bilecek misin

tek çaren: maviyi al denizlerden
tek çarem: maziyi sil tüm izlerden/

mutlu ol mutlu kal diyesim gelir

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:19 AM
Doğum Günün Gelmeden



gelmeden o gün, tüm hazırlıklarımı yapmalıyım
tekrar güç toplamalıyım
hatıraları iğne ucuyla toplamalıyım

-

dargın bir gündü, kaldırımlardan belliydi
yoldaki duraklardan belliydi
yoldaki duranlardan belliydi
yorgun bir gündü, yıldırımlardan belliydi

solgun bir gündü, aynalardan belliydi
bahçedeki sarmaşıktan belliydi
lehçedeki karmaşıkdan belliydi
dalgın bir gündü, turnalardan belliydi

olanların olduğu bir gündü hasılı
bohçalara konduğu lavanta çeyizlerin
sandıktaki örtüden, içimdeki dürtüden,
buruk bir belirtiden belliydi...

kınalar döküldüğünde ellere
ekildiğinde yerlere küçülen gölgeler
gölgenin yası düştüğünde gözlere
bekleyeceğimden belliydi

doğum günün gelmeden, hazırlıklı olmalıyım

-

bir çırpıda yakamozları kim silebilmiş acaba
her karaltının şuuraltı yansımasını, sana dair
kolay mı bir dönemecin yer çekimine karşı koymak
yörüngesinde durabilmek merkezkaçın

işte, hazır olmalıyım sırtlanmaya tarihi
hazır olmalıyım kabullenmeye talihi

doğum günün gelmeden;
tebrik etmeliyim şimdiden...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:20 AM
Dört Mevsim - Gel



nefes izlerim cama aşina
sokak köşeleri bakışına

gölgeler kısalır ya gitgide
bastırır ya adım başı topuk sesleri
telaşlar derin bir âha varır
gamzeler çiy alır ya damla damla

'pencere kenarı umutsuzlukları'
mutsuzluklara döner ya yavaştan
umurunda olmaz gelen - geçen

işte, gelme vaktindir gelen ve geçen!
gelemediğindir delen geçen!

...

mevsim yazda kalmaz, o da geçerken
zahîre biriktirir kışlayacak düşlerim
soğukluk değil derdi gözden ve gönülden
sıcaklığın yokluğu titredir ya derinden!

...

gölgeler kısalır bir mevsim yine
güneş mi gider, insan mı, sebebi ne
sebebi ne bu nefesin, kısılmış sesin
sebebi ne camdaki gizemli izin

...

/derken
ruhundaki kırılganlık şefkatime vurur
şefkatim bir kez daha vurulur
dalgalanma durulur/

...

gelmedin hiçbir mevsim
cemre düştü toprağa, suya, havaya kaç kere
yağmur düştü, çiy düştü

talihime boran düştü, kar düştü

gelmedin

...

iyisi mi nevruzda gel
allı güllü sümbüllü gel
dört mevsimde gönüllü gel
haydi buzlar çözüldü gel
akıl başta üzüldü gel
yok olmadı azaldı gel
benim sevgim ezeldi gel

bu son çağrım eceldi - gel...



Akdenizce Siirler Yazilar

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:20 AM
Dudağında Bestemiz

Ben de terliyim
Ben de heyecanlı...

Bakındım sadece, aramadım...
Kalbim seninle dolu, aramadım...
Ama göremedim!

Aradım diyemedim! ..

Besteyi duydum
Yaşadım

Bitmedi diyemedim! ..

...

Aynı gömlek...
Aynı koku...
Aynı beste...

Güfteyi bilemedim!

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:20 AM
Durgun Aşık

habersizliğindir durgunlaştıran
ferman bir vadide af bir vadide
sevdadır ferhat'a dağlar aştıran
sevdan yürektedir aşkın nadide

hayra mı yorarsın fal mı açarsın
nasıl haber alıp gönlün dinlenir
derbeder bıraktın çok mu naçarsın
birer birer artar derdim binlenir

döner durur durgun, bir adı vurgun
yorma fallar açıp; sanma ki yorgun
ay geçer yıl geçer, kim olur dargın?
oldurur mu öldürür mü, bilinmez yangın

fermana yok derman durgun halimde
'gönül ferman dinler' çıktı falimde!

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:20 AM
Durma

Durma,

koş ardından.

Tüm hezeyanlarıyla birlikte,

tam da 'elinin tersiyle' itmişken,

kurtarmışken seni de dertten(!) ,

kendi de kurtulmuşken (sanki) ,

koş!

Yakala, ve başlat aynı filmi yeniden.

Durma, üz kendini,

üzmemek için çalışırken,

kendi kendinle çeliş,

ve tut kolundan,

kendine doğru baktır,

korku ve endişe içinde

bakarken gözlerine,

durma,

durma ve terket,

aynı acıyı,

aynı ızdırabı,

aynı hasreti,

yine ezberden oku...

(Ve

durma yine,

koş ardından...)

Sonsuza kadar ayrı kalmaktansa,

aynı acıyı bir kez daha yaşamayı,

tekrar tekrar ağlamayı,

tercih et,

hadi,

durma!

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:20 AM
Düş Dilekleri





düş dilekleri; başım önümde

bir yıldız kaydı, dilek tutar mı

düş dilekleri; başım önümde

bir boşluk, kayıp bir şey ömrümde

zaman seni aştı, beni aştı, yıldızı aştı

gözüm parlak, umutlar yıldızlaştı

düş dilekleri; başım önümde

bir sızı var gönlümde...




Akdenizce Siirler Yazilar

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:20 AM
Düş Kırılmaz!


vefasızı görmezsem oyuncak olurmuşum

'kayıp' kapıda bekler arzularım emekler

beklentim bekleyenim; âh unutulurmuşum!

şaşırmam gerekmezken boşa çıkar emekler



mahcubiyet denmezdi bunu kendin istedin

kim kime zalimsin der, hangisidir engerek

kişi kendine eder, keşke bunu bilseydin

bir rol biçtiyse kader, ısrarı görmen gerek!



doğrusu kırılgandın, hamurundan belliydi

suçlu aranmaz burda, ne kendin ne de bahar

olmayanı aramak, zaten yüzde elliydi

hesap için aynada, biri kendine bakar!



/düş kırıklığı işte, kalbin kadar vatansız

/vefasız bu gidişte, gece sonunda tan''sız!



Akdenizce Siirler Yazilar

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:20 AM
Düşersem Gözlerinden...

Düşersem gözlerinden
sade ben değil,
İstanbul ağlar...

Kanamam ben bunlara
Gücüm yetmez isyanlara

...

Hasretim hayrete döner
Vuslatım gurbete,,

Gidersem,

Düşersem gözlerinden
sade ben değil,
İstanbul ağlar...

Kanamam ben bunlara
Gücüm yetmez isyanlara...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:20 AM
Düşün Biraz

''Enteresan bir imajı var benim için denizin. Bana göre sesin az geldiği yer denizdir. Sağımdan solumdan insan sesleri gelir. Ama denizin olduğu taraf sessizdir.'' / Lokman AYVA (Bir zamanlar Eminönü alt geçidinde üç ay seyyar satıcılık yapan, şimdinin milletvekili ve Avrupa Konseyi'nin ilk görme özürlü üyesi)

çağlar boyu arayış
içimizde var
bir işaret yeter bulmak için
bir kıvılcım
aydınlık olur dünyan
sessiz gemiler seyreder ufukta
göremezsin
duyarsın sessizliği

ten rengi nedir insanın
küçükler beyaz tenli
büyükler esmer midir*
tutunduğun dayanak
ahşap mı mermer midir

görmek lazımdır görmek
asıl görüş'e ermek
az çalışma az emek
biraz kıvılcım demek

herşeyin zıddı vardır
bilmenin haddi vardır
göz ile olmaz herşey
sevgiyle bakmak kârdır

düşün biraz var mısın
hesaba hazır mısın
demezler mi görene
kör müsün nankör müsün...

''Ben hakkaten mutlu bir insanım. Ben görseydim de İstanbul'u isterdim, aynı çocuklarımı isterdim, muhtemelen aynı eşimi isterdim. Görseydim Boğaziçi'nde okuyabilir miydim bilmiyorum ama orada okudum. Bir insan Allah'tan daha ne ister.''*

* Röportajdan alıntıdır

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:25 AM
Düşündü Bu Adam

'Düşünen adam',
yine seni düşündü.
Yüreği sevgiyle,
ama biraz boşlukta çarptı...

Düşünen adam,
yaşadığı acıların,
sevgileri örtmesine
izin vermedi.

Onun için,
sadece güzellikleri andı,
en ücra yerlerden
çekti çıkardı..

Farketti bu adam:
Minik damlaların
nasıl okyanus olduğunu.
Tum benliğini
kaplayıverdiğini.
İçinde çiçekler açtığını...

Seni düşündü..
Seni andı..
Seni yaşadı..

Yaşadı bu adam!

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:25 AM
Düşünmedim Sanma Seni

Düşünmedim sanma seni.
Yollardan akıp giderken *******i..
Direksiyonu kırıp sağa, bir sürpriz yapmayı..

Işıklı akşamları kentin
Sakin denizini

(Herhalde masmavidir,
ya da yeşil çalan koyulukta.
Sahilinde kahkahalar olmaz nedense.
İki adım ötede
taş binaların içine
ayna mıdır yoksa?)

Düşünmedim sanma..

O hisleri: Baktığım. Gördüğüm..
Kıvrım kıvrım bir yürek.
Yakından,
çok yakından,,,
İÇİNDEN,,
İÇTEN...

Ve geçtim gittim.
İstemeden.
Gözlerimi kapadım tam o an
Dudaklarımı ısırdım
Geride kalan levhalar ve ışıklar
Dönülmez kavşaklar...
Bir sağa bir sola virajlar.

Başımı sağa sola
sallamadım sanma hüzünle.

Düşünmedim sanma...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:25 AM
Düşünüyorum Sahilde

yıldız göz kırptı uzaktaki bana
düşünüyorum, uzaktasın

o şehre doğru bir araba girdi otobana
düşünüyorum, ne yapmaktasın

dalgalar sahillerle koklaştı, sahillerce
düşünüyorum, korkmaktasın

ağaç baharla kucaklaştı, hediyeleşti
düşünüyorum, boşluktasın

bir gül kondu bir ele, tutuldu
düşünüyorum, ne haldesin

bir damlacık süzüldü hasretinden
düşünüyorum, neredesin...

/yıldız anlamış uzaklığı sonradan
baktım daha da uzağa gitmekte
göz kırpması müjde miydi haber miydi
uzak zamanları dolaşayım, geleceğim der gibiydi...

damla, süzüldü ya aniden
yıldıza veda etmekteymiş
göz kırpışını, yansımasını içmekteymiş
buharlaşıp ruhunu teslim etmekteymiş.../

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:26 AM
Elde Kalan



kendi kendine konuşmuşluk var
hasrete düşmüşlük
sabır var biraz
yüklenme var kendine
dudaklarını ısırıp tüh çekme var
yumrukları sıkma var günden kalan


taşınabilir mi
bir gün daha yaşanabilir mi düş dökümü mevsiminde
kaçılabilir mi


yakalanamayan yarınlara ulaşmak
çelikten sert zamanı aşmak
sineye çekip 'olmayacakları'
olacakları paylaşmak sevdası / hülyası
bunlar var elde kalan


taşınabilir mi
ceket gibi giyip de gidilebilir mi birlikte
kaçılabilir mi


bilinmeyen deryalara yelken açmak var
uçsuz bucaksız gökyüzünde uçmak
düşmemeye çalışmak bir yandan
düşürmemeye çalışmak incileri gözünden


taşınabilir mi
martı misal uçulabilir mi maviliklerde
kaçılabilir mi


günden kalan ne var diyorsun
donmuş gülümsemen, vesikalık fotoğrafta
bir parantez açılmış sonsuzluğa, bir gonca

dünden kalan ne var diyorsun


taşınabilir mi
bugünden yarına, taşınılabilir mi, gönül yükleriyle
kaçılabilir mi

yaşanabilir mi



...



Akdenizce Siirler Yazilar

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:26 AM
Elem



gör, ne çileler çekiyor

kılıçlanan bedenin resmi öpüşüyor gölgesiyle
hıyaneti başkasına değil kendine yaşıyor
azap alevleriyle yağmuru savuşturuyor!
kaçamaz, koşamaz, düşemez; biliyor

acımaklı bakarken gözleri dalıyor
tumturaklı sözleri alıyor özenle
yarasına tuz değil ayrılığı basıyor
ihtiras, imtiyaz vesaire, durmadan çizik çizik yazıyor
yaşıyor bir yandan, taşıyor, geçiyor tatlı candan
ama son anda vazgeçiyor isyandan
kaybetti kaybedecek,
ha düştü ha düşecek çizgisinde yaşıyor

ne çileler, yumak yumak
boğum boğum ses bitişleri titrek
duyurmama yanlısı değil, saklamıyor
acımana gerek yok, hiç kendini aklamıyor
çekilmez değil çektiği, tahammülden korkmuyor

gör, ne çileler çekiyor

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:26 AM
Elveda Mektubu



/Sessizce okuduğu,
kendi mektubuymuş meğer,
gerçekleşmesinden korktuğu.../

'
geri dönülmez yaralar açıyoruz
birbirimizde,

artık canımızı acıtmıyor /sadece/;
uyuşturuyor
ve kanatıyor...

sevgi giderken,
geride
umursamazlık bırakıyor...

umursamazlık,
sevginin
elveda mektubu oluyor...

'
.
.
.
Sessizce okuduğu,
gerçekleşmesinden korktuğu...
.
.
.

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:27 AM
Erkekler Ağlasın, Sil Gözlerini!

'Erkekler ağlamaz
Sil gözyaşını...' -Nilüfer'den-

Bunu sen mi diyorsun?
Aslında demiyorsun,
sadece bakıyorsun,,
boşluğa.
Bir de elin alnında
dalıp gidiyorsun arasıra...
Beni mi dinliyorsun
kendinle mi konuşuyorsun?
Arasıra ayağa kalkışın neden?
Şöyle bir dolanışın?

Beni böyle söyleten
neymiş buldum:
/Ne yazık ki ancak, kaybedince
buldum! /
Yokluk! ..
Olmayan şeylerin
etrafını çizdim durdum aptalca..
Bence'si doğruydu,
emindim,
güya!
İşte o yokluğu anladığımda
dilim çözüldü.
Ve gözüm.
İki gözüm!

İki gözüm,
niye anlatıyorum dersin bunları?
Bir fikrin var mı?

/Anlıyorum demeni beklemiyorum.
Deme zaten!
Ne zaman 'anlıyorum' dersen
TAM yok olacaksın,
biliyorum.
Beklediğim,
herhalde hiçbirşey demeden
öylece durman karşımda.
Ama değil öyle uzak uzak./

Birgün kaybeder miyim bu hisleri?
Kendime soruyorum.
Bu ikilemi(!)
yaşayamamaktan da korkuyorum.
İşte bu an var ya,
tam bu an işte,
büyüdüğüm andır! ! !

Dünya kadar
açmışım sanki kucağımı,
içmişim tüm hislerini herkesin,
ve terketmişim tüm akşamları!
.
.
.
/Haykırışım,
karşımda bitkin
ve sakin
duruşlarında eriyor.
Baktığın
nadir anları yakaladıkça
bir anda demek istiyorum:
Sen silmedikçe,
o erkek
ağlamaya devam edecek.../
.
.

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:27 AM
Erken Doğum

erken doğumlar..
erken ölümler..
tam vaktini bekleyemez
tan vaktini bekleyemez

erken doğanlar, erken ölürler / nispeten
derken;
'zamansız' bir uç verir / mekan
mekansız bir suç verir / zaman
-dert dolar insan-
derman bir yandan: zindan..

erkenden yola çıkış
bir hüzünü yapıştırır yüzüne
yüzün düşer hüzüne

/arkana bakmadan git, çünkü:
bir; bakman bir şey değiştirmeyecek
iki; uzaklaştıkça küçülen ağaçlar göreceksin, üzüleceksin..
üç; hele üç! ...gülün dikeni batacak yüreğine/

işte, erken doğumların vebali böyle
bedeli bir damla kan, bembeyaz güle
geç kalmaktansa; 'çok geç'i yüklemeden dile
erkenden düş gülüm; gelmeden ölüm, düş yola...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:27 AM
Evvel Zaman İçimde



bir besteye biner uçarsınız bazen
kendi üzerinizden geçersiniz sınırsız

herşey olmalı, eksiksiz
hep sen olmalı satırlarda kesiksiz

acıklı hatıralar da bulunmalı
doldurmalıyım çantalara taşıyamayacaksam da

ayağımı sürüyerek gitmeliyim sonuçsuzlara
bir tebessüm dilenmeliyim her birinden

bilmem sen de bekliyor musun papatyalar içinde
şarkılar söylemekte misin uzaklara dair

geldim diyebilsem kaybettiklerime, geldim
hazırım sitemlere, pişmanım, suçsuz olsam da
kabahat yok ki, zaman gerektirdi, mekan yerine getirdi
diyebilsem kucaklayıp, hasretimi saklayıp

gitmek ve dönmek vaktidir tekrar
alıp pılıyı pırtıyı düşmek vaktidir yola
her adımda bir gül bırakacağım şimdi
takipsiz dönüşlerde kılavuz olsun diye
biliyorum solacaklar hemencecik
bundan öncekiler gibi / dayanamayıp
her solan gül acımı artıracak
her acı beni tekrar yollara düşürecek
ondandır işte köşe bucak kendimden kaçışım
ondandır işte kucak kucak bırakışım
her damlada çağlayan olup akışım...
evvel zaman içimde, özenle yaşatışım...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:27 AM
Ey Aşık!



bir girizgah lazım şu dağınık hali tasvire
bir sebep bulmalı, önce bir tutuşmalı, taşmalı
acıtmalı, hatırlatmalı, unutmayı unutmalı
damıtmalı hisleri, acılı bahisleri, işbu alev tutmalı

ey aşık, aşka aşık, aşıka aşık!
her ne sebepse inleten, bir umut deyip dinleten
sebepsiz dediğin sebebe rağmen, söyleten
dalgınlık ve dağınıklık sana yaraşmaz bilesin
hem yakışmaz yılgınlık, ömür boyu dargınlık

kimi zaman karşıki dağlar kadar mehabet;
aşılmaz, derde düşsen geçilmez, bir yudum su içilmez

kimi zaman kelebekler kadar narin, nazenin
ele avuca gelmez, durmak bilmez, erişilmez

bazen bahar yağmuru, bir an için sevindiren
acıları dindiren, umuda eriştiren, hayalen seviştiren

bazen de kara bulut, her tarafta koşuşturan
el avuç ovuşturan, gözyaşını coşturan

ey aşık, derde aşık, kederde aşık!
bir sebep bul, bir girizgah, derdini söyle aşık
söyle de yanan olsun, aşka dayanan olsun
hasrete kanan olsun, başkası yalan olsun!

vuslata gitmeyen yol, faydasız, talan olsun!

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:28 AM
Ey Dost...

Hey dostum hey...
Hay dostum hay...

Hayal kırıklığına seninle düşmeseydim
Suçlu sen misin, değil, kader de suçlu değil

Tutulmayan el,
tutulmadan,
tutmamak gerekirken...

Yok dostum yok...
Yak dostum yak...

/Bir kum tanesi kadar da mı yer yok,
su karmakarışıklıklarım için.
Oysa ben sende yer bulabilirdim tek.
Sen özümserdin./

Tek dostum tek...
Çek dostum çek...

Çek dertleri bir bir
Yak hepsini, yak da bildir

Yok dostum yok...
Yak dostum yak...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:28 AM
Eylemsizlik

Eylemsizlik;
Biraz fizik
Biraz sosyolojik.
Aç bi-ilaç
Bir süreç
Bir direnç:

__________________________Bir adı tembellikse!
__________________________Bir adı eylemsizlik!

Düğüne gibi 'lay lay lom'
Pusu kurar gibi tam
Bir de bakmışsınız 'güm'!
Aç bi-ilaç
Bir süreç
Bir direnç:

__________________________Bir adı tembellikse!
__________________________Bir adı eylemsizlik!

Bazen bir 'refleksçe'
Biraz da bilinçsizce
Şuuraltında sessizce
Aç bi-ilaç
Bir süreç
Bir direnç:

__________________________Bir adı tembellikse!
__________________________Bir adı eylemsizlik!

Zıtları yasaklarsan
Harmoniyi saklarsan
'Benim gibi ol' dersen
Öç alır öç
Bu süreç,
Sonrası felç:

__________________________Benzersizlik.
__________________________Belirsizlik.
__________________________Bir adı tembellikse
__________________________Bir adı eylemsizlik!

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:28 AM
Eylül Gitti Gül Gitti

Gitti Eylül ne yazık sahillerden kayboldu
Ellerini bıraktı saçlarını terk etti
Soldu bir gül ah neden tenhalarda yok oldu
Karartılar çoğaldı, gün geceyi fark etti

Gözlerini de aldı, o mavi bakışını
Gülüşünden eser yok, son yaprak titremede
Sözlerinden ne kaldı, bıraktı akışını
Eylül gri bir örtü, gülleri gizlemede

Tereddütlü bir bakış, bir arayış bile yok
O şiddetli kara kış artık bize arkadaş
Eylül, giderse gitsin, seni götürmesin tek!
Ey gül! Bende izin var, arama başka sırdaş...

__Gitti artık anladım, hasreti bırakarak
__Gizli bir tebessümle arkasına bakarak!

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:28 AM
Eylül Olsun Senin Adın

Adın Eylül olsun senin.
Dök yaprakları,
savur toprakları.
Çoğalt ayrılıkları...
Yaşamasın diye başkaları...

Ayrılığın en ağırını ve acısını tat.

Tat ki Eylül olsun.

Eylül olsun senin adın.
Yalnızlığı büyüt,
içinde sen ol.
Damla damla biriktir Eylül içinde Eylül''ü.
Hazanları çoğalt.
Çoğalt ki azalsın.
Başka zaman yaşanmasın!
Eylül olsun...

Hem bekle Eylül''ü.
Yüzünde acının en acı melali.
En bitik hali.
Bekle Eylül''ü.
Beklet Eylül''ü.

Beklet ki Eylül olsun!

Senin adın Eylül olsun.
Gitmek kaderin...

Gelişin bile Eylül olsun.
Ki tekrarında en sefil halleri yaşansın gitmelerin...

Eylül olsun, ilmek ilmek çözdüğün.

Adın Eylül olsun senin.
Dök yaprakları, savur toprakları.

Yine de sevileceksin.

Bekleneceksin...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:28 AM
Eylül, Deniz ve Tereddüt




Eylül,
gitmenin
ve geri dönmenin ayı

Hem hasret,
hem umut,
hem korku ayı

Bir soluk almak köşebaşında..
Aniden uyanmak gecenin bir yarısında.

Hatırlayıvermek bir şeyleri ansızın,
apansızın.

Yutkunuvermek
ve gözünü kapayıvermek..

Gülümsemek bir yandan.
(Acı da olsa iyi geliyor biliyor musun)
Gelmiş ve geçivermiş tüm anların hatırına
ve anıların...

Gülümsemek ve sıkmak avuçlarını.
Yakalamak o ânı.
O siyah beyaz zamanı...

Bakmak.
Aslında sonsuza bakmak.
Delercesine.
Delirircesine...

...

Bir mum sessizce ağlar
Işık verir, yanar
Hafifçe kendinden geçer

Gölgelerle konuşur son anlarında,
Işığını kendi ölümüne bağladığında.

Rüyaymış!

Yakamozlar titrerken,
denizkızı kendini göremezken,
Yanlışlıkla gelmedim dedi sahile..
Sahil onun sınır çizgisiymiş meğer!
Dedi ki, eğer,
Gerçekleri –yani kendimi-
görüyorsam gözlerinde,
ayrılamam, hep kalırım bu sahilde

Sahiden, öyle oldu

Çok uzaklarda
hayal meyal sularda
O mu bana bakıyordu ben mi ona?
Gözlerim parlak parlak, niye acaba?

Ve sebebi ne:
O gidince mi bir damla düşer,
bir damla düştüğünde mi o gider,
gözlerimden!

Rüyaymış!

Denizin aşkını bilir misin
Salınmaları nafile bir gayret midir dersin,
Köpürüp durmaları?

Ulaşamadığını mı,
ulaşamayacağını mı anlatır
dalgaları?
Ve martı sesleri?

Rüyaymış!

Meğer ne kadar haklıymış!
Köpürüp duran dalgalar,
çığlık atan martılar
ya denizkızına
ya denizkızından
masallar anlatırmış!

Deniz,
aşamadığı ve ulaşamadığı için
yalvarıp durmaktaymış.
Denizkızı kendini aramaktaymış.

Gözleri parlak parlak olduğunda
sahildekinin,
o an yaklaşırmış!
Denizkızı yaklaşırmış!
Deniz yaklaşırmış!
Sahil yaklaşırmış!
Martı yaklaşırmış!
Hüzün yaklaşırmış! ! !

Gözlerim parlak parlak olduğunda
bana hüzün yakışırmış!

Rüyaymış!

Aniden uyanıverdim gecenin bir yarısında.
Bir soluk aldım köşebaşında

Hatırlayıverdim bir şeyleri ansızın,
apansızın.

Yutkunuverdim
ve gözümü kapayıverdim.

Bilemedim:
O gidince mi bir damla düştü,
bir damla düştüğünde mi o gitti,
gözlerimden!

...

(Ne kadar uzaklaşırsa
o kadar yakın olduğunu anlayayım diye,
tereddüdü bıraktı geriye...)

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:28 AM
Ez Yüreğimi...

ez yüreğimi
gıkım çıksın

bas yarama
âhım duyulsun

belki onun içindir yaptıkların
duymak mıdır feryatları derdin
hayalin göğe düşüyor, mahzun bakışın
gözlerimi ayıramam ufuktan bu yüzden

ağlamam bu yüzden
sızlamam bu yüzden!

yardım edemem düşlerine, kol kanat geremem güçsüzüm
duyuramam sesimi, çekinirim, halsizim
ama yine de yap yapacağını, ne zaman durulsam
ez yüreğimi gıkım çıksın, bas yarama, dilsizim!

ne zaman bir dize düşse hatıra
lal olmuş dilim sarıp sarmalar ipeklere
değil mi ki senden bana hatıra
sus der gömerim, ufka bakar gözlerim
bir işaret gözlerim..

ağlamam bu yüzden
sızlamam bu yüzden!

ez yüreğimi
gıkım çıksın!
razıyım
canım çıksın...

/hep böyle olmaz mı
kırlangıcın kanadında gezmez mi
bir buluta teslim olmaz mı
bir yağmur damlası olmaz mı, tam da dolduğunuzda
bir filiz, bir tebessüm, masum bebek suretlerinde
hep böyle değil midir
yazılmamış mıdır bunun kanunu
aşkın yerini yurdunu
tarife hacet var mıdır/

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:28 AM
Fırsat Ver

Biliyorum. Veya bilmiyorum,
ne farkeder...
Bir yandan şefkat sıcaklığın
kandırır /beni/.
Diğer yandan hain bir duygu sarar /çevremi/.

Tereddütten fırsat ver!
Sevmeye, sevilmeye...
Fırsat ver, az da olsa ermeğe!
Çiçekleri dermeğe!

Biliyorum. Veya bilmiyorum,
ne farkeder...
Azıcık ümit ışığı,
biraz fırsat karışığı,
Beni benim olana götür.
Bana benim olanı getir!

Yorgunluktan fırsat ver!
Gülmeye, gülüşmeye...
Fırsat ver, /az da olsa fırsat ver/
Olanlara alışmaya...

Biliyorum. Veya bilmiyorum.
Anlayamayacaksın, ne farkeder!
Ya tümüyle keder,
ya da kader...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:28 AM
Figüran Aşık

figüranlar bayramı; başrolde sen olsan da
yansımazmış yüzleri; aynadan sudan uzak
kaşlarını aldırmış, sıra kirpikte, saçta
yeteri kadar varlar, demezler 'yokuz, yazık'

tebessüm gibi yakın, ve uzaksın o kadar
algının yanılması, böyle basit, bayağı
yerini dolduramaz, az fazlaya ne katar
komplekse de giremez, yürüyemez ayağı

figüran değilse de, suyunun suyu mudur
hangi numara yeter, ne yapsa kuruş eder
erişilmez aşkların; soyunun huyu mudur
sence sonsuz ne demek, ölçsen kaç karış eder

/çelişkiler yumağı, çözüm var mıdır dersin
/figürandan vazgeçtim, hep kendine edersin

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:28 AM
Filmin Sonu mu Dersin

hak etmediğim şey iyilik ve güzellik
diyerek yine hak etmediğin bir şeyi üstelik
daha da ağırını yaşatıyorsun kendine
çekilir zulüm mü razı olduğun haline

tereddütleri nereden ödünç aldıysan
hem de övünç duyduysan geri versen

sevemediğim sevemeyeceğim içtenlikle
çünkü sevdirmiyorsun laf aramızda
bir gün güneşler doğar
bebekler güler yüzünde
bir gün yerinde yeller

bir kıyıya varmadın
sözüm ona aldanmadın
demirlemedin hem hep
yönünü çeviren
rüzgarın şefkati değil
anlamaz böyle şeylerden

oysa ne maviler uçuşur gönlünden
ben bilirim aksetti aynalarıma
ne gülücükler emanet
benimdi evet benimdi
oysa ne kuşlar uçuşur gönlünden

acımak değil
bir yol tutturmak isteği
söyleyemediğim
sevdiğim
bilmediğin değil

ver tereddütleri benim olsun bari
sen bari kurtul dönüp durmaktan
tescilli delilik desinler etvarı
bizden geçtim güzelim
sen bari kurtul yanmaktan

bir son lazımdı bu filme ama izleyiciye sonu bırakılamayacak kadar nazik çünkü ne sürpriz final olmalı ne yoruma açık zaten senaryo dile düştü hikayemiz apaçık

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:29 AM
Gece Güne Kavuşmaz



rüyalarda
serin sularda
ağlarım, ararım
ani uyanmalarla gerçeği hatırlarım
bitmez çilelerin sabahı olmaz
gece güne kavuşmaz

şuurun altı üstü senle çevrili
zaman eksik kalır mekanda yoksan
arayış sarhoş eder, başım döndürür
hülyalı rüyalarda yalnız gezerim
bir çıkış bulamadan sobelenirim

sabah, tutar beni, gece bırakmaz
güneşi yutsam bile bir nebze yakmaz

kendimi ihbârım ihanet değil
vazgeçtim, sensizlik bir çare değil
düşünürsen hiç kimse biçare değil
bir nokta, kararsa maziyi yaksa
sevdaya bir yumruk amansız inse:

sabah, tutar beni, gece bırakmaz
güneşi yutsam bile bir nebze yakmaz
gece güne kavuşmaz

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:29 AM
Gecede Telaş

uyandığımda /uyanık mıydım/
hayal miydi
bitmez gibi gelen
çocuklaşan bir yanımın
tekrar tekrar / hem de nasırlaştıran
eğreti bir ânı mıydı
kendime hapsolduğum
hücre mekânı mıydı

devridaim, bitecekmiş gibi gelse de
bilyeleri yitirme korkusu, çocuğun
temiz ve saf yürek çarpıntısı
/alâkasızdı çok / keşke kalabilseydi/
uyandığımda, başucumda, olabilseydi

ter ve telaş
gecenin
renginden çok, içine sinen
iki garip arkadaş
nefessizliğimde yoldaş
umutsuz ve uykusuz
istemsiz / sarmaş dolaş

hâlâ düşünüyorum: uyanık mıydım
hatırladığıma göre az önceyi
unutulmayacak mıydım
tutuklu sanık mıydım
müebbet bir işkenceyi
milyarca kez duyacak /yoksa insanlık mıydım/
yok olan varlık mıydım...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:29 AM
Gecede Telaş (2)

uyandığımda /uyandım sandığımda/
sadağı okla dolu süvari misal
beni bekleyen doru atın gözlerine takıldım
gün ağardığında / uyandığında güneş
o parlak gözlerde heyecanın
soluk soluğa yetişilen sınırların
kişneyen doru atın / binlerce fırsatın
damarlara doluşuydu işte adın...

mahmur uyanmalar yakışır müjdeli sabahlara:
taptaze duyguların, anıların, anların
beklemeye zorlansa da, istekli sabırların
adımların /yakında hissedilen
hasılı, hatırların sabahı yakışır ışıklı bakışlara...

heyhat!

uyandığımda, ter ve telaş
kazanmak ve kaybetmek arası
aklım bağ bozumu zamanı / yavaş
sanki, sadece heveslenmek sırası...

ötesi yokmuş gibi uyanmanın
uyandığımı sanmanın
geciken gecede bitmeyen telaş
vaktidir anlatmanın, yandığıma yanmanın

zaman bir garip; söz savunmanın...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:29 AM
Gecem!

bakmışım
gecem olmuşsun
gözlerinle
dalmışım
kucak atmışım sahilinde
bakmışım
gündüzüm,
güneşim,
mavi düşüm;
bir de
gecem olmuşsun sahilimde
gecem!

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:29 AM
Gecenin Leylak Vaktiydi



Gecenin leylak vaktiydi.

Bamtelimde ne işi vardı?
İnanmamış - anlamamış gibi görünsem de
çok iyi anlamıştım.
Belki o da anladığımı anlamıştı...
N'olurdu sanki
çağlayana kaptırsaydım kendimi.
Sahillere çıkardı belki yol! ?
Unutulmuş ve terkedilmişlerin
bir özetiydik belki! ?
O türlü heyecanları
ikimiz de bilmez miydik sanki..
Hayalen oralara
gelmedim mi sanki..
Yollardan geçmedim mi..
Uzaktan bakmadım mı..
Uğramadım mı sana..
'Çok erken'le 'çok geç'i
karıştırmadım mı iyice..
Anlarsın ya!
İşte öyle!

Gecenin bembeyaz vaktiydi bir zaman da..!

Buruk bir bekleyiş yağmur altında.
Umutsuz bir serüvenin
başlangıcını görmezden geldik,
ve başladık!
Olmazdı,,
inadına başladık! ..
Çıkar yolu bir ekranda bir klavyede aradık.
Düz çizgilere
kesik kesik anlam kattık.
Sen orada ben burada,
yanyanaydık!
Bilmez miydik olmazları!
Bilmez miydik olanları!
Bilmedik!
Bilmezden geldik!

Gecenin sabahla sarmaş dolaş olduğu anlardı.

Kışları hatırlamaz olaydım!
Uçan giden kuşları!
Hatırlanmamayı hatırlamanın nesi güzel?
Bilinmemeyi bilmenin?
Alaycı bir gülümsemenin sebebi aptallıkların? ...
Gerisi boştu...
Gece sabahla sarmaş dolaştı!
Dalmışım!
Gece de kendini kaybetmiş baktım!
Kaptırmış sabaha siyah tülleri.
Bir mahmur bakıştı bendeki.
Boş bir bakış!
Giden geceyle mi gitmişti yoksa...
Sanmam!
Her gecemde gelirdi öyle olsaydı...

Gecenin bittiği zamanlardı.

Hüznün bitişine de hüzünlenir mi insan? !
O kadarın kalsaydı bari...
Biten çok şeyler
yerine ne koydu acaba.
Filmi sarıp sarıp izlemenin
eziyetini zevkle yaşardım oysa.
Hatıraları hatırlamanın acısını ve de.
O bari kalsaydı.
O bari yabancılıkları
yaban ellere atmasaydı.
Hüznün bitişinde
hüzünsüzlüğe ağlamasaydım!

Bilmiyorum ne zamandı!

Daha yeni'ye çok vardı!
İçimi dinleseydim
çoktan halletmiştim.
Hep uzakta,,
çok uzakta olmasaydım..
Bu kez doğru zamanda mıydık?
Doğru mekanda mıydık?
Bu sıcaklık
niye bu kadar candan?
Bu pırıltı hangi heyecandan?
Bilmiyorum hangi zamandayız, saat kaç!
Düşünmüyorum ben kimim sen kim..

Akşamın geceye yakın vaktiydi!

...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:29 AM
Gel-git'ler Durmaz ki...

Ne bıraktın bana
Hangi tortuları?

Bilinmezlikler içinde resmini görürüm,
Ve resmimi apayrı menfezlerde..

Donuk iki resim:
Şanssız, ama yanyana!

Bilinmezler.
Sen de bilme!

Çünkü bilinmedikçe yaşama şansları var, şanssızlıkların..
Duyulmadıkça, tiz seslerin..
Anılmadıkça anıların!

geL-giT'ten başka bilinen mi kaldı?
'gel, gitme! 'den başka ses?

Bilme!
.
.
Duyma!
.
.
Anma!
.
.
Ama;
.
.
'geL! '
.
.
'GitmE! '
.
.

/Olmayacakların olmayacaklarını bilip te istemek!
Buna istemek mi denir?
Sızlanmak diyelim hadi.
Terkedilemeyen tek şey,
tortuları acıların.
Doğru mu acaba?
Bunun cevabını herkes bilir de
kimse kimseye söyleyemez!
Belli belirsiz bir yankı bu, hissizliğin hissi gibi./

Ama durmaz ki..

Bir yankı bu..

Ama durmaz ki..

Bir yankı bu..

Yankı bu..

Yankı..

geL..

gitmE..

.
.

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:29 AM
Gel-Git'lerde Güçsüz Kalmak



Şairliğim tutmadı bu gece.
Hazin sesler duydum içimde sadece..

O kadar..

Evet şairlik kâr etmez şu anda.
Yetmez yani bana..
Bazı şeyler var ki,
beni bile aşamaz.

/Özür dilemek isterdim.
Senden ve kendimden.
Bu kadarı da olur muydu.
Pişmanlık, suçluluktan
sonra mı gelmeliydi.
Bile bile lades bu muydu! ? /

Niye
duygularım beni
durgunluğa itmeye başladı yine..
Devri daimler beni,
en azından bunu
kapsamaz sanırdım.
Gel-gitlerin sınırı bana
ulaşmaz bilirdim.

Yine aynı şey:

Yine aynı hikayede
başroldeyim.

Kendi senaryomun
en can alıcı yerinde
ölmek üzereyim!

Yardımcı aktörler yine yoklar
Onlar, kendi varlığıyla meşguller

Onlar bana göre işsiz!

Ben ise,
yine,,
(evet yine)
güçsüz...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:29 AM
Gel Bu Gece Sevgili

gel bu gece susalım susmayı yaşayalım
bu gece her bir şeyi askılara asalım
gözleri kapayalım gözden ırak olalım
kendimizi görelim görmek neymiş bilelim

gel bu gece sevgili gece bize yar olsun
gece götürsün bizi, bildiği sığınağa
santim santim yüzelim milim milim gezelim
ne deryalar aşalım; tekrar bakıp varlığa

gel bu gece maralım her an gönlü yaralım
bir dergaha varalım gerçek neymiş bulalım
hüzün çekilsin ufka keder uzaklaşsın da
tomurcuk olsun gönül güller gibi açalım

/gel bu gece sevgili aşkımızı aşalım
/leyla ile mecnun'un aşkına ulaşalım

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:29 AM
Gel Götür Beni


///

iltifata izin var mıdır
oysa izin kalbime çıkar
izin kalbimden çıkar

-mimiksiz suretler izdüşümsüz-
yüzüme bir tebessüm çizdim
yazıma bir tek resim, gerçi acizdim...

yangınıma götür beni, kül olmak yarım kaldı
yatağım toprak, bırakmaz, yalnızlık yarım kaldı

///

iltifata mecalim marifetimden belli
durmadan konuşurum, bildirdiğin yeterli
yeşilin olayım, mavin, ellerin, gözlerin
gözümün önünden silinmez izlerin

yangınıma götür beni, kül olmak yarım kaldı
yatağım toprak, bırakmaz, yalnızlık yarım kaldı

her kelime bin düşüncenin çocuğu
ızdırap araları, satır araları, pek çoğu
talihin karası mı harflerin karası, varı yoğu
yazamadığım, çizemediğim çiçekten anla tomurcuğu

yangınıma götür beni, kül olmak yarım kaldı
yatağım toprak, bırakmaz, yalnızlık yarım kaldı

buz yangınlarını bas bağrıma sakinleşeyim
buz dağlarını as gözüme durmasın damlasın
telafisi var olanların, olmayanların, zamanın
iltifata mecalim var cesaretim yok anlayacağın

yangınıma götür beni, kül olmak yarım kaldı
yatağım toprak, bırakmaz, yalnızlık yarım kaldı

///

göz diyeyim, semada
kalp diyeyim, duada
el diyeyim, senâda

gel diyeyim sana da...

yangınıma götür beni, kül olmak yarım kaldı
yatağım toprak, bırakmaz, yalnızlık yarım kaldı

gel götür beni, kelam tarifsiz kaldı... ölmeye ramak kaldı...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:29 AM
Gel Uyutma

Gel uyutma beni bu gece,
Gel unutma,
dudağımda bir hece
tam söylemeden,
bir bilmece
tutar durdurur beni...
Gel unutma...

Gel uyutma beni bu gece
sar - sarmala nolur sadece
hayalen olsun, razıyım,
her zamanki gibi avuçlarıma, öylece
bir sıcaklık ver gizlice...
Gel uyutma...

/Salkım saçak düşlerin
gözleri gökçe misafiri;
eksik olsa hayallerin
tüm ******* zifiri,
bir damla hep hazır gözlerimde,
arkadaki çağlayanı zor tutarım,
ve bir damla daha ardından,,,
yüreğim güp güp seninle, bende değil,
salkım saçak düşlerin
gözleri gökçe misafiri.../

Gel uyutma beni bu gece,
gel unutma...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:32 AM
Geldin mi?

Gelmezse ne olur bilmem? ..
Gülmezse? ..
Dinmezse dinmesin acım,
dönmezse..
Şair ne demişse demiş bana ne!
Yakarsa yaksın Roma'yı!
Ya da perişan düşsün çöllerde! ..

Gönlüm gülşen ama,,
düşlerimdir onları sulayan,
iklimidir yaşatan,
umudumdur göğerten-dirilten..

Hazan yeri yakışır mı bana?

Neredeyim ben?
Adres:
Güllerin yanı,
birlikteler hani..

Bari güllere acıyın,
mevsiminde açan.
Bari olmasın alın yazım:
Güllerdi hani, hazandır şimdi! ! !

Gül solmasın,
bülbül lal olmasın.
Değmez türkü yakmaya,
yakarsa da böyle yaksın!

Yerim güllerin yanı,
birlikteyiz hani..

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:32 AM
Gelecek Konuşuyor



masum çocuk bakıyor bizlere gelecekten
geleceğin düşleri düşüyor bahtımıza
öyle bir telaşta ki turnalar göçecekken
göreceğin gerçekler yansıdı sathımıza

emanete hıyanet meslekleri mi olmuş
mirasyedi huysuzluk hasretleri ayrılmaz
et ile tırnak gibi, bir farkla rengi solmuş
zamane insanlığı, siyah aktan sıyrılmaz

pespembe düşleriyle bir çocuk emanetmiş
dünyaya gelmek kolay, gereğini yapmak zor
bunu bilmez büyükler büyük bir yük yükletmiş
kirli dünyalarında bakışlar dar ufuk dar

sevmek öpmek değildir yalnızca büyüklerim
dikkat! günahlarımı omzunuza yüklerim!

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:32 AM
Gelmeseydin...



gelmeseydin gönlüm akort tutar mıydı
bir tınısı olur muydu sözlerimin
melodisi kalır mıydı şiirlerin

/nazar boncuğu kadar mavisin
bir kuş kalbi kadar unutkan
suskun,, ama söyletecek kadar konuşkan/

gelmeseydin notalar dökülür müydü
anlamı kalır mıydı geri dönüşlerin ve eslerin
tizlerin veya peslerin?

gelmeseydi kuş cıvıltısı seslerin
zemheride bahar müjdesi alabilir miydim başka türlü
kara kışta aydınlık çağrısı duyabilir miydim

gelmeseydin,
beklediğimi bilebilir miydin...

/heyecanlarını tutarak geldin
haykırmak yerine kısa kısa susmaları seçtin
bir nefes alımı boşlukta fırsat bulabilseydim
hiç bir yere gitmiyorsun diyecektim
ve böylece bilecektin.../

gelmeseydin,
umudumu gidişine ekleyip
tekrar gelişini bekleyebilir miydim...

beklemeye devam edebilir miydim...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:32 AM
Gelmezsen... Affet!

Korkuyla seslendiğinde
Yüreğim balıkçı motoru
Merakımı gidermediğinde
Hangi boşluklara attığını bilmeden
Yüreğim yüreğindeyken
Ben titremedeyken
Sesim soluğum
Anlamlı sükutlarla durgun
Cevapsızlığınsa
Daha bir anlamlı ama,
Anlamayan ben
Anlamayacak
Anlamamaya kararlı..

Kaybetmeyi
Göze alamadığım şeyi
Yüreğime yükleyemem...

Taşıyamayacağımdan değil
Gözümü kaparım da
Kabullenirim diye!

Ezgin yüreğim olmaz o zaman:
Kabahatli bulmaktansa seni
Böyle üzgün ve kederli
Kalakalmak en iyisi...

Beklet beni!
Beklet!
Gelmedikçe bana doğru
Kavuşamayacağız
Affet!

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:33 AM
Gelsen N'olur...

yar!
neyi paylaşayım
elimde güller mi var
güllerimi hep aldılar yar

.

geriye kalan
bin acı salan
birkaç yaprak
ve biraz toprak / yar

.

/arayıp durmakla, aranıp durmak arası telaşlı
eski korkularını gölge yapıp terketmek istiyor!
ve birazını avucunda saklamış, gözleri yaşlı
yad ellerin hesabını yapmak ve unutmak istiyor../

.

nasıl paylaşayım
senden başka kimsem mi var
kimsesizim, gelsen n'olur / yar!

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:33 AM
Gideceğim

gideceğim birazdan
alıp sensizliği yanıma, sessizce
kapıdan çıkmadan önce dönüp
son bir kez bakacağım odaya
başım önüme düşecek, alışkınım
dudaklarımı ısırıp hafifçe
çıkacağım..

bir gülümseme buğulanır pencerede
hayal meyal bir kalp çizimi
boncuk boncuk terleyen hayallerde
silinip gider hafifçe, içimi
dolduramaz bu kez tebessüm
gideceğim..

birazdan, son anların birini tekrar bileceğim
hatıralar kuş misali kondukça dallarıma
eğileceğim, düşüneceğim
ne zamana kadar unutmayacağım, diyeceğim
çıkıp gideceğim..

en sırlısından sözlerini
minik kahkahalar seanslarını
kuş kalbi misal titrek bakışlarını
sileceğim
çekip gideceğim..

/imbikten süzüldü, potalarda kaynadı sözlerim
ızdırabım ipekböceği gibi, ipekten düşlerim
bir ateş kovuğu, hatta güneşin merkezi midir yerim
sensiz hayalleri terkedip hemen gelmeni düşlerim/

gideceğim birazdan
ve sileceğim gözyaşlarını kumruların
çaresiz semboller diyarından uçacağım
bucak bucak kaçacağım kendimden de senden de

gideceğim, hazırlan
tek yer kalacak bakacağın
nerde olduğumu bileceğin
kulağımı dayayıp dinlediğim, yüreğin..
o âna değin
gideceğim..

/bilinmeyen yerdesin
bilmiyorum nerdesin
sesin bana kal desin
bilsen ki yürektesin.../

>kapının kapanma hali
>açılma hayali
>tekrar dolup ta boşalma ahvali gönülden
>bir gitme hikayesi daha yazılamadı işte
>güç yetmedi
>belli değil mi her halinden,
>anlaşılmaz dilinden..

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:34 AM
Git ve Hallet

kalbindeki kor
seni felç eder
bilirsin
akıl ne büyük bir beladır
hatırlatır!
git ve hallet
affetmek unutmaktan
ağır değil...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:34 AM
Gitarist

vadi / ne derin! / ne rüzgarlı!
üfül üfül eserken meltemsi hava
aniden hatırlayıvermişçesine
heybetli üç dağın arasında bulunduğum
griye çalan dağların arasında olduğum
siyahımsı maviden koyu maviye dönen
geceye ve aya doğru üfürüverir
esiverir durmaksızın, bir zamana kadar
vadi kendini gösterir
bırakıvermekle, terketmek
kalamamakla, gidivermek arasında
hissizliğin mümkün olmadığı
ayrılık kederini,
gitmeyi özendirerek
hissettirir...


Gitarist

birşeyler değişmeli

olmaya doğru gitmeli

telleri titreşmeli

perdeler sana yaklaşmalı


vurmalı teline gitarın

ritmine uymalı başın

kapılıp gitmeli gözyaşın

tınılarda kaybolmalı


arada bir durmalı

sonra tekrar vurmalı

bir nağme haykırmalı

eller yumruk olmalı

gitar ona uymalı

o besteyi duymalı


bir titreyiş, bir ihtizaz

az heyecan, biraz da naz

bir felsefe tellerde

uzak yerler gözünde

bir hırs, bir inat...

mentalist..

gitarist...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:35 AM
Gitmeseydin...

Güller dökülürdü dudaklarından

İnci mercan damlardı parmaklarından

Güldün mü güneş doğardı

Yürüdün mü sahilde,

deniz titrerdi

Toprak kadife olurdu ayaklarında

Kuşlar vokal yapardı konuşunca

Ağladığında,,

ırmaklar çağıl çağıl beste tutardı

Gitmeseydin hiçbir yere ne vardı!

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:35 AM
Gitmeyi Bilmek

I. - Başlangıç -

Biri 'Gitme' diye ağlar,
ya biz olabiliriz bu,
ya öbürü.

Biri 'Git' der-ken
ağlamaklı bir 'Git-me'ye döner,
sitem olur.

Başkası 'Git.. ama gel'
şarkısı söyler...

Madalyonun öbür tarafında
gidenler ve terkedenler topluluğu
hep sessizdir
günahsızdır /güya/! ! !

Peki, yok mudur yani
gitmenin bir zamanı,
gitmeyi bilmek yok mudur?

II. - Gelişme -

Gitmeyi bilmeli insan.
Acısa da acıtsa da...
Bazen gerekir.
Bir hüzün seline karşı koyabilirseniz
yapabilirsiniz bunu..
Eğer baştan yanlışsa,
herşey,
zaten kendinize ihaneti yaşadınız demektir.
Ki gitmeyi asıl siz hakettiniz!

Gitmeyi bilmeli insan.
Kadir kıymet bilinmezse hele...

Pişmanlığına fırsat vermeden...

III. - Cesaret! -

Gidebildiğimizde,
asıl,
gitmeyi bilmiş oluruz..

Gitmeyi bilmek..
Vakit geçirmeden..
Geç olmadan..

IV. - Gitmek -

'Tam vaktidir' denebilecek
bir zamanda ya da anda,
'tadında'...
Gitmeyi bilmek,
her anlamda...

V. - Pişmanlık -

Keşke, bilemeseydin gitmeyi,
bu 'cahillik' kötü değildi
bilemediğinde,
gidemediğinde,
anlayacaktın halimi;
niye hep
aynı yerde beklediğimi,
ve sevdiğimi...

Gitmeseydin,
gitmeyi bilmeseydin...

Ama, gitmek,
çağrışımlarıyla da yaşatıyor seni,
gelmek gibi...

Belki de, birgün,
o gün, /kim bilir/
yeni bir gitmek telaşına düşeceksin;
bu; neyin ilacıdır çözeceksin...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:35 AM
Gitmiş Olabiliriz



ayrılmış olabiliriz
hırpalanmışlığımızı görebilecek misin
aynı kaderi yaşadığımızı hâlâ

sevmiyor olabiliriz
madalyonun diğer tarafında
saçları dağınık portreleriz

bana kızgın olabilirsin
ben de kızmışımdır zaman zaman
ellerimin titreyişidir hasretim gözümde duman

gitmiş olabiliriz birbirimizden
bakış'ımdır asıl kopan, geriye hâlâ
kopamayışıdır, koparışıdır, kan akışıdır!

tebessüm etmiyor olabiliriz karşılıklı
kendimce gülmelerim, ayrılıkta yanar
teselli dokunuşun göz kapağımda saklı!

umursamaz olabilirsin elbet
tanımasaydım, olabilirdin
mümkündü
sevmeyebilirdin!

/tanıdığım bildiğimlesin
aradığım bulduğumlasın
karşında durduğumlasın
hayalen vardığımlasın
unutma varlığımlasın.../

ayrılmış olabiliriz
hasbelkader...
gitmiş olabiliriz birbirimizden...



Akdenizce Siirler Yazilar

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:35 AM
Gitsem Gidebildiğim Kadar

Yolda düşündüm durdum.
Dedim ki,
'gitsem gidebildiğim kadar'..
...
Ve durdum hemen.
Cümlelerimin
parantez dışına taştığı gibi
taştı heyecanlarım.
...
Camlarda buğu oldu.
Hayalimde iz oldu.
...
Giderim ben
gidebildiğim kadar,,

Sana kadar!
..
..
..

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:35 AM
Gittim!

gittim be!
döküldüm yarlardan yamaçlardan
çılgın bir rüzgar önüne kattı savurdu
kayalara çarptım ufalandım bak
fırtınalarda denendim
çarptım kayalara, buz gibi deniz yıkadı yüzümü
kabardı dalgalar işte
gittim ben!

gittim be gittim!
ancak kendime yettim her zaman
tepetaklak gittim, haberin olmasın
üzmesin seni yalancı gölgeler
gittim ve koptum
kaptım ve içtim ayrılığı sonuna kadar, dolana kadar
yabancılıklara açtım yelkenleri
sersefil rüyalar yerine, kan çanağı gözleri
seçtim de gittim
gittim be gittim!

gittim duyma beni, yazma
yaban ellere koyma demiyorum artık
ne dokun ne de dokunma hele
rüzgarıma da çıkma hızımı kesme
ani ölümleri beğenen bir serseriyim şimdi
şimdileri yaktım hiç birşeyin kalmadı
çarptım doğruları yalanlara ve çıktım

gittim be gittim!

yittim sende...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:35 AM
Gizleyemedim Özlemimi

Bilmek istemez
Korkusu izin vermez
Çünkü, bildiğinde
ne düşüneceğini kestiremez

Korkusu yanmaktır:
En güzel yanmak,
kaçışı olmayan yanmak...

(Bırakmayı beceremeyeceğinden korkar
ve hiç başlayamaz.
Hislerini gemler durur.
Tereddüdü çok sever.
Çünkü vazgeçemez.)

(Neyi ne için bıkarıyor acaba?
Neye ne için başlamıyor?
Bir anlasaydı,
problem yoktu.)

Kendini çok sigaya çekti.
Çok sorguladı.
Ne zaman ki,
duysa, bilse, hatırlasa,
kendinden vazgeçti!

Bilirim dedi,
seni ve kendimi.
Bilirim ama bildiremem.
Yanarak kendimi kaybedemem.

Çünki yanmadan yanmaktır belki kaderim.
Köz olmadan kül olmaktır.
Dökülmektir yamaçlardan, dağlardan.

...

Unutmak lazım en iyisi;
Bilmeden,
öğrenmeden,
hatırlamadan,
unutmak!

Korkmamak lazım,
Yanmamak!

Unutmak unutamadığımı
Bildiğimi, öğrendiğimi!

Korkmamak korktuğumdan
Yanmamak yandığımdan!

Ve özlememek gizlediğimi!
Gizlemek özlediğimi!
Gizleyemediğim özlemimi…

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:35 AM
Görmezsin Ellerimi



Demedim mi
şefkatli kollarını esirgeme diye!
En duygusuz anlarıma
Hızır gibi yetiş diye!

Benden kaçman,
kendinden kaçman demekti.
Benden değil,
ikimizden uzaksın şimdi!

Durgun ve masum anların
yoldaşımdı,,
gıdamdı.

Yine öyle olacak.
Yine öyle kalacak.

Yüreğimin
kıpır kıpır olduğu anları
verebilir misin şimdi..
Onlar sende kaldı mı ki?

Demem artık hiçbirşey.
Hiçbirşey söyleyemem.

Dilimde farketmediğim bir türkü,,
beni gülümsetiveren hüzünle..
Çiçekler ve baharlar gibi tatlı bir hülya..

Tadı damağımda..
Tadı dudaklarımda..

Ve...

Kucağımda ufacık kalışında..

.
.
.

Bir türkü, farketmediğim..
Bir hüzün, gülümsetiveren..
Bir hülya, kır çiçekleri gibi..

.
.
.

Ve...
Görmezsin ellerimi....

.
.
.

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:35 AM
Gözlerin Susuyor

Evet, susuyor gözlerin,
eskisi gibi değil.
Ayrılık buğusu tütüyor ince ince.
Gözlerinde gölgeler,
büyüyor, küçülüyor.
'Artık sevmeyeceğim' diyor.

Çağrışımlarla aram kötü!
Kabahat diyor, çile diyor,
başka birşey demiyor...

Gölgeler uzuyor kısalıyor,,
gözlerin susuyor...

...

İçi içini yemek
herhalde böyle oluyormuş.
(Neden kardeşim yahu, neden!
Ne üzmek ne üzülmek istedim...
Herşeyin en kötüsünü buldum:
Hayal kırıklığı.
Üzmek ve üzülmek basitmiş,
anladım.
Hayalleri yıkan,
asla beklenmeyen,
beklenmedik bir düş olabilecekken
karşına çıkan...

Basitmiş üzülmek!
Sadece 'üzülmek' değilmiş bu!)

Gözlerin susuyor!
Bakıyorum uzaklaşıyor.
Ama uzaklaşan,
istemsizce yakılan
bir ayrılık ağıtı değil!
Uzaklaşan,
hayaller de değil.
Uzaklaşan
sen değil!

Ben!

'Tarifsizi'
tarif etmeye kalkmanın
bedeli nedir biliyor musun:

Tarifsiz acılardır
her dem tazelenen...

(Anlaman için değil,
kendime bile anlatamadığımı
anlamam için yazıyorum;
her dem tazelenen
tarifsiz acılardır şahidim...)

...

Evet,
sustu gözlerin,
eskisi gibi değil!
Ayrılık buğusu tütmüyor ince ince!
Gözlerinde gölgeler,
büyümüyor,
küçülmüyor!

Gözlerin artık hiçbirşey demiyor!

...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:35 AM
Gözyaşını Yut!

biliyorum şiddetli oldu
bu şiddetli travmayı
ani bir tepki ile karşılamalıydım
faydalı olacağını düşünmeden,
veya habersiz!

/bir emir cümlesi, ''olan''la bu kadar mı örtüşür? /

gözyaşını tut demeyeceğim
bu insafsızlık olur!
içten içe ağla ama belli olmasın
yut! gözyaşını yut!

/ansız ve apansız çıkma karşıma bir de/

al yalnızlığın tüm yüklerini
sal kendini çokluklara
tut kendini
ve gözyaşlarını yut
karış yokluklara...

...

biliyorum siddetli oldu
en azından kendim için!
bu yokuşun
ve bu ani duruşun
vebali kime ait?

/kim çekiyorsa ona ait! /

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:35 AM
Gül

Gül diyecektim:
Gül bir kere! Ama gül...
Gül hazan bilmesin; gül ki hazan bilmesin!
Güldür adın senin. Çünkü yadın güldür. Farkın güldür.
Güle tutkunsun, bilirsin.
Gülden aşkınsın.
Gülde suskunsun. Güle suskunsun. İlla vurgunsun.
Gül diyecektim: Gülsen, güllerin açar..
Gül diyecektim. Başka birşey demeyecektim.
Güldür senin adın çünkü. Güldendir yadın.
Gül yaprağıdır yerin, gül goncasıdır,
Güle gönül açarsın,
Gül dostundur,
Gül rengindir,
Gül gül'dür, gülersen,
Gül. Ey gül.

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:37 AM
Gül Güne Yanar



bakmak istemediğim tepeleri aşmış gelmiş olsan bir gün
gözümü kaçırdığım istemeden, o yerlerden
her bakışın, az sonrayı resmettiği, ölmeden ölünen
ıslak gökyüzü, yağmurdan değil, damlalarından gözün
hatta bakmadan bilinen, yine de gelinen / beklenilen

rahvan atların resmi geçidine denk gelse gelişin
en az onlar kadar ürkek ama kararlı varmak için
süvarisiz, sahipsiz, özgürlüğün en vahşisine denk
biliyorum görür görmez ufuktan, bir anda yitecek
yine de umudu taşıyan yelelerden tutup da gelsen

her günün tatlı telaşı siner aşıkların kalbine
her gün, bir aşık gözyaşına yenilir, yıkanır tazelenir
her günün mavisi günden siyah, siyahı geceden mavi
her günün kızıllığı gülden emanet, yağmur düşer çiselenir
kıpkırmızı gonca gibi gelsen, bir kucak goncayla gelsen

temenniler buruksa da, tebessüme eşlik eder
her gün bir kızıllık, şafak atar tepelerde
avuçlar içmek ister, gözyaş ister keyfekeder
mavi karışır suya, siyah buluta, bulut gözlerinde
her gün bir gül özler; gülü gizler, gün ömre bedel

bakmak istemediğim tepeleri aşmış gelmiş olsan bir gün
kıpkırmızı gonca gibi gelsen, bir kucak goncayla gelsen
yine de umudu taşıyan yelelerden tutup da gelsen

her gül güne yanar, günde yanar, her gün yanar
her gün güle yalvar, güle yakar, her gün yakar!

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:37 AM
Gül Telaşı

Geldim ki yoksun, nöbetler tuttu beni
Hayalin biri gitmiş, hiç tanımam geleni
Erkendir gül harmanı, bülbül bile lâl olur
Bu gidişle gidenler hasret burcunu bulur
Neden diye soramam, hakkım yok arayamam
Bir anlasan bir bilsen, bile deyip kıyamam
Binbir ima - çağrışım, hiçbirini duymazsan
Yaza yaza yazdıkça nice olur bu devran
Kalemde klavyede güç biter derman kalmaz
Kalp çıldırır, hızını hiçbiri kaldıramaz
/İstersen bin dize yaz, anlatamaz kafiye
Bölük pörçük satırlar bir düşünsen ne diye/
Dahasını yazamam bunu benden bekleme
Bir nefeslik canımı bin telaşa ekleme...

_Anla artık, anla ki gönlüme resmin düşsün
_İzin düşsün kalbime, kaleme ismin düşsün...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:37 AM
Gülüm Gülüm

fazla fazla sözler yazmak kime yarar
artırır mı ateşi
azaltır mı alevi..
diyemediğini mi anlatır,,
dediğini mi söyletir
kimi kime dinletir

faydasızları zorlama a gülüm
zoru bulup durma gülüm
durulması gerek dedim,,
duruldun,,
durmadın
yaktın,,
durulması gerek dedim,
durdum...

sildim durdum,
yazdım yazdım da,,
yazamadım,
anladım...

özün özü gülüm
özün sözü gülüm
sözün özü gülüm
sazın sözün azı gülüm
ömrümün baharı yazı gülüm
ismini kalbime kazı gülüm
yoksa bitmez içimde sızı gülüm

ama biliyorum,,
bülbül ateşsiz yanar...

zaten, güller de telaşsız solar...

gülüm...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:37 AM
Gülün Kayıp Nefesi


gülüm beni sessiz dinle
sessiz oku, ama oku lütfen gönlünle


karanlığın elleri boş durmadı
gâh seni gâh beni aldı götürdü
bilemedik sokakların çıkmazlığını
bilemedik karanlığın çıkarlarını

sandılar ki yıkıldık ve çözüldük
sürgünlere dağıldık da azaldık
dönem dönem sarsıldık ırgalandık
yine de biz, hep aşka yakalandık

gülüm anlıyor musun ince sızıyı
anlıyor musun alnımdaki gizli yazıyı


/yürüdüğü yollar yolları olmuş
seveni sevmiş sen hatırına
gülüşlere gülmüş anlayabilsen
bir nefes ummuş can hatırına/


/Kısa derler türküme, uzun olsa ne çıkar
Ulaşır mı gülüme, aklım başımdan çıkar/






Akdenizce Siirler Yazilar

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:37 AM
Gün Döndü

gün döndü
bir şey anlatmakta her zaman
döne dolaşa bir şey

belki kendi de bilmiyor
içimizin resmidir anlatamadığı
yutkunup durursunuz ya bakıp bakıp
bizi mi çağırır ne
kendimizi görmeye

küsseniz de söyleşirsiniz günle
hoş bir gün, kötü bir gün, her gün
uyandığınızı bilirsiniz en azından ona
oysa giderken hep bakar ardına
bir şeyler söylemeniz için hatırına
unuttuğumuzdan mıdır nedir
döner gelir
bir vakte kadar
dertlenir

gün döndü
kırlangıçlar çığlık çığlığa
bir böcek ayağını sürümekte
bir bebek hızla emeklemekte
bir aşık umutsuz beklemekte
maşuk bir yerlerde dört dönmekte
bekletmekte

gün döndü
gölgeler uzadı yine
yine tekrarı dünün
öbür günün
her günün
tekerrür üst üste yazmakta
kaderi mi, başka bir sırrı mı
yaz boz tahtasında
bir gün daha geçmekte

gün döndü
bir fırsat daha var işte
başka bir güzellik bu işte
değişik bir alışverişte
kendimizi görmek var

gün döndü
müjdeler olsun az kaldı
az kaldı buluşmaya
ayrılmaya ayrışmaya
olgunlaşıp pişmeye

gün döndü
düne kadar sade bir merhaba'ydın
gözün aydın
neydi muradın

/gerçi bunu hep yaptı, yapageldi
yepyeni sayfaları her defasında açageldi
mazerete meraklı insana
mazeretsiz sebepler yazageldi
gün döndü, bizi sevdi, sevdirdi
bakmayın umutsuzlara bahtsızlara
bildin ya artık, kara bahtın aydın olur
gün aydın olur.../

gün döndü
kandil yandı
muradın olsun
gün aydın olsun...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:37 AM
Günbatımı

Söyleyemedin.
O kadar da istekliydin
İçinden tekrarlayıp durdun
Ondan beklemek yerine
Söylemeyi tercih ettin..
Ama diyemedin!

Elalem yaptı yapacağını,,
Ama sen yapamadın.
Bir kez daha ıskaladın.
Bir kez daha erteledin.

Yapamadın..
Ne kadar da etkilenirsin
herşeyden!

Dönerken geriye,
Tesadüf ki(!) günbatımıydı.
Tesadüf ki(!) hava da gamlıydı.
Tesadüf ki(!) Istanbul da sessizdi..
Senin gibi..

Gamlıydın
Alımlıydın

Ne olurdu seni duysaydı,,
konuşmadığın halde..
Ne olurdu söyleseydi,,
senin yerine..
Şu batası gurur yerine!

Kelimeleri teker teker sıralasaydı.
Sıralamakla kalmasa, haykırsaydı..

Bunları yapsaydı,,
boğazın suları ayaklarını ıslatmasaydı!

Bunları yapsaydım,
boğazın suları ayaklarını ıslatmasaydı! ! !

Biliyor musun, sanki tarih tekerrür ediyor:
Biliyor musun içimde birşeyler dönüyor

Tesadüf ki(!) günbatımı,

Tesadüf ki(!) hava gamlı,

Tesadüf ki(!) Istanbul sessiz..

Senin gibi..

Benim gibi..

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:38 AM
Güneş Payda

pay edilen güneş
güneşçikler doğurdu
her biri diğerine eş
her oku on ikiden vurdu

ısıttı güneş, ışıttı
bunca zaman gör-e-mediğim şavktı
koyu gölgelerle barışıktı
kendi aleviyle kendini yaktı

pay etti güneş kalbini
’bir’ onlara, ’sonsuz’ bana!
son onlara... / sor onlara
hasret rıhtımına varanlara

/gitti güneş pay’dasız
hangi çözüm faydasız
şimdi başım ferdasız
hangi gönül sevdasız/

...pay edilen güneş
bıçak bıçak kesilen, ufaltılan
çoğaldıkça ızdırap, her fiil işteş
her dönüşünde azaltılan

paylaşılan gün, güneş
paramparça hislerim, histerilerim
paramparça güneş, atomlar, fotonlar
kim bilir ki -bilmezsen- nerdeyim

...

yokluğunda, deli miyim neyim
olmadığın her yerdeyim...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:38 AM
Ha

Ha bulmuşum tonunu hayatın,
Ha yaşamışım rastgele!

Ha sarhoş olmuşum nefesiyle,,
kalbinin sesiyle..

Ha berduş olmuşum,,
köşe bucak, hayaliyle!

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:38 AM
Hadi Uyu Şimdi


{ ne zaman görüşsek dertleri takas yaparız
bensizlik ona, onsuzluk bana }


hadi uyu şimdi

çok kolay olacak kapa gözlerini
terk et, terk etmeyen dertlerini
bir türlü bitmeyen kederlerini

hadi uyu şimdi

hayıflanmaya gerek yok
bak ben yanıyor muyum
yoksa dayanıyor muyum

hadi uyu şimdi

al düşüncelerini yanıbaşından
boşver söz etmeyi gözünden kaşından
hasret türküleri yakışından

hadi uyu şimdi

damlası düşmesin yaşın, yanağına
hüznün gölgeleri dudağına
gözlerin dönmesin kan çanağına

hadi uyu şimdi

her gece pamuk ipliğine bağlanır hatıralar
gözler biraz kapansa hemen kopacaklar
sonsuz bir yolculukta göz kırpacaklar

hadi uyu şimdi

yapabilirsen!

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:38 AM
Hadi!

Hadi bir teşhis koy bana!
Doktorsun ya!
/Peki/ Cesur musun kendinle karşılaşacak kadar?
Şaşırdın ama söyledim artık..

/Ya inanmazsam!
O zaman sen mi özgür olacaksın, ben mi? /

Hadi yargıla beni!
Her düşüncen bir yargıdır
biliyorsun ya.
Hoşlanmadın ama söyledim artık..

Hadi söz ver bana!
Mecburiyetin yok biliyorum
Peki sen biliyor musun,
her halinin
/bir yönüyle/ sözveriş olduğunu?
Kızdın ama söyledim artık..

Hadi yüzleş kendinle
İstemesen de
Eninde sonunda
bakacaksın ya
aynaya.
Mahcup oldun ama söyledim artık..

/Ne o, ağlıyor musun? /

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:38 AM
Hatırıma Geldikçe Umut

Bir anlasam!
Olayların dilini bir çözebilsem!

Git deyişi bile beni sevdiğindendi.
O mahzunluğu farketmedim mi sanki?
Git'lerdeki gel'leri duymadım mı?

Bir anlatsam!
Olanları bir anlatabilsem!

Giderken bile sevebilmek,
daima benden yana oldugunu
hissedebilmek...
Gitsem bile, gitmediğini bilmek:
Döndüğümde illa ki orada olacağını
Mutlaka ama mutlaka!

Bu bir umutsuzluk şiiri değildir
Umudu da onda öğrendim ben
Şu kadar var ki hatırıma geldikçe `umut',
dudaklarımı yalarım!

Bir görebilsem!
Bir varabilsem!

Bu şaşkınlık az bana!
Şaşkınlıkta buldum ben onu
Guzel sürprizlerde:
Hazırladığı..
Ve hazırlayacağı..
Daima ama daima!

Bir diyebilsem:
'Gittim.
Ama mecalsiz kaldım.
Takat vermez kolum kanadım.
Sen benlesin,
ben sensiz.
Ağlamaksa yapabileceğim;
inleyerek ve haykırarak,
o da bana layık,
bilirsin.

Diyorum ki:
Gel al beni
biricik sevdiğim..
Umutla, umutla, umutla bekliyorum:
Umudum gel al beni! '

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:38 AM
Hayalin

Hayalin kalsın,
gitmesin,
gidecekse,
aklım gitsin...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:38 AM
Hayat Gülü


neler yazılmaz coştururken hatırana, aşkına
neler söylenmez, sıralasam...
gelişine mersiye olmalıydı bu yaz'ım
istikbal olmalıydı, en parlağından vuslat
davullar ritmini bulamadı bir türlü
çalgılar mırın kırın etmede duyabilene...

belki anlaşılmıyor söylenenler
belki dilimize yabancı
veya gönlümüze
bir acı da mı düşmüyor içimize peki
bir yankı, bir yangı, bir yansı...

hiç görmedim bir bülbülün gözyaşını
hep hayal ettim, mutlaka ağlıyordur
o kadar gezersen gül yanında
gülün gül nefesi siner hatta kanında

yaban ellerin gülü müydün
yaban gülü o demek miydi
oysa harman vaktini hiç düşünmemiştim
hazan yoktu senin için
derilecek değildin, solmak için değildin

bu gidişin gitmek değildi
bu gülüşün gülmek değildi
son nefeste ölmek değildi muradın
susuz gönüllerde neyi aradın...



Akdenizce Siirler Yazilar

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:38 AM
Hele

Bir bak hele!
Bir bul hele!
Bir gör hele!

Bir el uzat,
BİR YAN HELE!

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:38 AM
Herşeyin Miladında Buluşalım

Herşeyin miladında buluşalım
Değil köşe-bucak,
Açık açık görüşelim.
Her zamanki gibi,
Dayanamayıp,
Ben erkenden geleyim.

Yıl bir, dakika bir olsun..
Gümüş rengi hülyalarımız altına dönsün.

İlk günün ilk anları gibi,,
Ben, rüzgarlarımı alıp geleyim..
Sen yağmurlarını esirgeme..

N'olur, bulutlu olsan da gel..
Razıyım..

Eyvallah, hiç konuşmasan da!

Hatta bakmasan benden yana!

Yeter ki gel,, herşeyin gerisine,

hayallerin ve rüyaların da..

...

Ve sonra..

Sonra,,
Bir başka miladın düşünü kuralım..
Hep düşlerde kalalım!

(Birlikte yapılan en son şey, 'en taze' hatıradır)

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:38 AM
Hey Sen

Bir siir yazmak istedim
Öyle aşkındı ki duygularım,
kalıplara sığmadı.

Güldüğüm,
gülümsediğim
diyecektim mesela..
Seni güneşe, bulutlara, yağmura
benzetecektim

Hey sen
diyecektim,
Hey sen,
sanadır sözlerim!

Gözlerimin içi güler
Lunaparka gelmis bir çocuk gibi.
Haykırmak,
koşmak,
kucaklamak,
gülücüklerde boğulmak.
Kayıtsız ve şartsız olmak..

Aynısı da sende mi var ne?
Aynı duygular?
Yoksa sen de beni mi goruyorsun şu anda?
Gülümsüyorsun?

Hey Sen,

İşte Ben...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:39 AM
Heyhat!



Bir zamanlardı
Tanımadan önceydi:
Göz kamaşmadan
Rıhtıma yanaşmadan
Kimseye sataşmadan
Köşe bucak kaçmadan...

Yürek sesinden sonraydı:
Yumurtayı kırdıktan
Çekirdek çatladıktan
Gözleri açıldıktan
Deryaya açıldıktan...

Bir zamanlardı işte
Düşünmeden önceydi
Acemilik, epeyceydi
Varsa yoksa günceydi
Hayaller ipinceydi...

Bir çizgiydi tanımlar
Çizgi neyi tanımlar
Varsa yoksa kanım'lar
Yüzeyseldi canım'lar...

Önceydi çizgilerden
Notadan ezgilerden
Hatadan sezgilerden
Yakından az ilerden
Sıralı dizilerden...

Bir dönem'di geçmişi
Gelip geçti kaç kişi
Demir kapı kapandı
Kıpkısacık bir andı
Gelip geçecek sandı
'Gelip geçer bu sancı'...

/Tiz bir sesle gölgesi suya düştü
Son an''ı, kanlı bir göze düştü
Rivayet... İhanet mi, intikam mı
Kendi gitti, yüreği söze düştü/

Tanımlar geldi geçti
Aşkları deldi geçti
Erken değil çok geçti
Dağları kaldırırken
Namert şarabı içti!

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:39 AM
Hicranım

Ellerim gider kaleme,
Kalem yabancı
Dilimden dökülmez sözler
Kalbim durmadan ağlar

Bu eller bana gurbet!
Sensiz! ..
Dost diyarı bulmalı yaşamak için!
Senle!

Sana gamımı dağıtmak yaraşır,
Gönlümü serinletmek..

Su içtigin testilerle söndürdüm ateşimi..
Dokunduğun güllerde teselli buldum..
Ağladığın yamaçlarda
Hem ağladım hem güldüm

Umudum odur ki,
Hislerimi anlatsın,
Şaşkınlığım

İçimdeki çağlayanları göstersin,
Durgunlugum.

Bitmez ki,
Sen yoksan,
Suskunluğum..
Hicranım..

Hicranım! ! !

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:39 AM
Hiç Aklıma Gelmedi

hiç üzülmedim ilgili görünüp ilgilenmemene
tek düşündüğüm parmak uçlarınla dokunduğunda güllere
dile gelip söylenmeleriydi, birbirinden güzel şarkıları
avucuna aldığında, ne varsa beyaz, sarı
kıpkırmızı kesilmeleriydi, gönül yarısı, gönül yarası..

hiç üzülmedim inan, biliyorum düşünmüyorsun bile
kendi haline, kendince davranışın.. ne söylesem nafile
uzakları yakın edemedim, gölgeleri alıp teker teker
ardından yetişemedim, üzülemedim bile telaştan..

hiç üzülmedim, elimde yasemenler kurumuş olabilir
saatlerce beklemiş olabilirim yollarda, yolculuklarda
aklımdan çıkmamış olabilirsin, ne ifade eder
günlerce saklamış olabilirim, üç beş kelamı hafızamda
herşeyi düşünmüş olabilirim, üzülmenin dışında..

hiç üzülmedim, üzülmeyi bilmem ben
belki alışkınım sensiz kalmaya, belki alışamam
kararsızım, bilinçli düşüncelerle de pek aram yok
kayıpsızım, öyle inanıyorum, varım var yokum yok
ben var, sen var, böylece herşey var, üzülemem..

hiç üzülmedim, dinlemesen, önem vermesen de söylüyorum
sesimi biraz yükselttiysem kusurumu bağışla, duymanı istiyorum
çok gözüktüysem gözüne, aza da varım, en azına, gönlünde
ezilir - ezilirim, acıma bana istemem.. vakit kaybedemem
bir an kesinti olmasın hayalimde, her halimde.. üzülemem..

/üzülemem, rahatlıkla gidebilirsin
hiç üzülmedim ki zaten, alıştırdım kendimi
seni ilgilendirir - varlığınla yokluğunu bir bilişin
dünya çevrende döner, ben çevrende,
görmesen de, bilmesen de, üzülemem - sayende
yeter ki vakit almasın gidişin../

hiç üzmedi inan ki ilgisizliğin,
hiç aklıma gelmedi sevgisizliğin..

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:39 AM
Hiç Şikayetimiz Yok

çok günler geçecek, ister bil ister bilme
dünya kimleri döndürecek kendisiyle birlikte
atmışız çengeli bir film şeridine
hiç şikayetimiz yok

güya sebepler buluruz hıçkırırız mazeret bol
özrümüz kabahati aşar kıs kıs içimiz
hüzünden nemalanır durmadan besleniriz
aslında pekala hiç şikayetimiz yok

derdine yanarken firkatin, yeni ayrılıklar muciti
icatlar ihtiyaçtan doğarmış lakin, hep öğretirler ya
bülbül başka alemde, gül başka, bunları buluşturan kim
razıyız halimize hiç şikayetimiz yok

acır elbet içimiz, kahreden resimler beynimizde
hatırlatan hatıralar küçücük yapsa da, halimizde
emaresi yok vazgeçmenin, utanmak başka birşey
rüya bile olsa bunlar hiç şikayetimiz yok

karnımız tok, sırtımız pek olmasa da her zaman
evsizlerin kaderi ayrı mı sanırsın, hayat bu pek yaman
ne, kolaydır yaşanan, ''ne kolay''dır harcanan
inan ki buna rağmen hiç şikayetimiz yok

şikayet değil çözüm lazım insan olan insana
çaresi ne onda ne bunda ne de şunda, kalbinde
insan apayrı alem, alemsin anlasana
çözümü var her derdin, şikayete gerek yok
insanız ya bu yeter, hiç şikayetimiz yok

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:39 AM
Hikayesi Hazır



hikayesi hazır şimdiden, gel

tamam, çağlayanlar uzak duracak
yan yana durulmayacak, yanlar uzak duracak
tamam, ağlayanlar uzak duracak

hikayesi hazır, gel

söz, kapılmadan ayrılacağız
yaşamayacağız derinden
titremeyecek ellerimiz söz
ne öncesinde ne sornasında bir hüzün olacak
ne de yüzün yere düşecek
sorma iş nereye düşecek!
sana sadece gelmek düşecek...

ısrarlı kelimeler olmayacak
delilikler uzak duracak
mektubun ucu yakılmayacak, tamam
özlemler büyütülmeyecek
bir ömür çürütülmeyecek
kervanlar yürütülmeyecek ardından...

--

hikaye hazır, ağlamam ondan değil
hikaye hazır, güçsüzlüğümü boşver

hikayesi hazır titreyen gözlerimin
hikayesi hazır tutmayan dizlerimin

hikayesi hazır olacakların, tamam
hikayesi hazır şimdiden, gel...

/korkunun bin türlüsü işte
kapıların kapalı/sı, hem de sürgülü/sü
ben ise aşkın sürgünü
sen ömrün bir günü
çıkıp da gelsen
hikâyesi hazır zaten! /

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:39 AM
Hoşçakal / Son Kez / Çok Kez

gidemediğinin kabahati sende değil
içimdeki gel-gitlerin / kabahati de..

biliyorum sen çoktan 'gittin'
yoklara bile karıştın / kendince
belki gülümsemektesin
belki gülüşmektesin
yoklara bile alıştın..

/son kez'i çok kez söylerseniz, ne olur haliniz../

merakın, bazen, ansızın, duraksamalarında olacak
bir bebek ağlayacak belki
bir araba korna çalacak
bir martı haykıracak
duraksayacaksın / belki anlayacaksın
belli belirsiz bir his
içinden geçip gidecek
bilecek, gülecek,, boşvereceksin..

son kez'i çok kez söylememeye çalışıyorum
lakin,, 'sonsuzluğun kısa nefesiymiş ya aşk'*
ben de kısa duraksamalarla alışıyorum
ama alıştığım, durmalar mı devam etmeler mi
gitmeler mi gelmeler mi bilemiyorum
son kez'i çok kez söylememeye çalışıyorum..

seni çok, çok, çok
ama çok..

hayır,, söylemiyorum
hoşçakal diyorum
son kez
ama çok kez..

/tekrarlı bitişler.. bitemeyişler.. bitevi bekleyişler..
nokta nokta tekrar işaretliyor seni..
yeni bir yol oluyor.. bir türlü yok olmuyor..
aksine, hoşçakal, çok kez, hatırlatıyor../



* Tabir Cengiz Aytmatov'a göndermedir

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:39 AM
Hüzünler Almış Seni

Nöbet gibi gelmezdi hüzünler sana.
Geldi mi gitmek bilmez değildi.
Çok ''çekici'' değildin hüzünler için.
Ne değişti dersin?

Bir dolu cümle kuracağından eminim.
Yaşanmış yaşanmamış bir sürü şey.
Yaşanmışların tortusu, yaşanmayanların hasreti, vesaire...
Belki de benim tahminimle yetinecek,
ve tüm bunları anlatmaktan vazgeçeceksin.
Bu da bir hayal ya, neyse.

En çok da, paltonu giyip bereni taktığında,
yüzünü iyice gizlediğinde karanlığa,
kendi adımlarını sayarken düşüneceksin.
Emanet tebessümleri gönderirken dudağından.
Parlak gözleri kaçırırken aynadan...

Esir almamış, kaçırmamış da seni hüzünler,
misafir de değilsin orada.
Sessizce başını koyduğunda yastığa,
son okuduğun kitabı okşamandan anladım bunu:
sevmiştin kitabı
ve yarın buluşmak üzere iyi ******* dilemekteydin
diğer tüm ciltler gibi.

Benimsemişsin bu durumu.
Telefonun yanından geçip gitmenden belli.
Dünya telaşına (bile bile) kapılmandan hem de.
Kapı zili çaldığında, telaşsız gidişinden.
Umursamaz giyinişinden...

Hüzünler almış seni, iyice fark ettim.
Benim olmamandan belli.
Olmayacak olmandan belli...
Bir yorgunluk kahvesi,
iki lokma ekmek,
hastalandığımda nane limon,
işe giderken ''çabuk gel'';
bunları göremeyeceğimden belli...

Hüzünler almış seni.
Öyle böyle değil.
Kaplamış iyice.
Haddimin çok üstünde.

Hüzünler almış seni.
Bana kalmamış ki hiç bir sen!

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:39 AM
Hüzünlü Çiçek

Hüzünlü çiçek
Bugünler de geçecek...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:40 AM
Hüzzama Davet!

Yazılmamış bir şiirsin, dökülmüyor dizelere...

Her yazılan emanet,her hayalim yerli yersiz!
Düşüyorum, sana doğru, binek atım eyersiz

...Yavaş yavaş sızdın /içime/,
...uzaktayken acizdin, vakitsizdin,
...ümitsizdin, çünkü yoktu, kırılmamıştı hayalsizdin!

Varsın, ama yoksun; /zira/ hüzzam düşmez mezelere!

...Gözlerin en çok neye dalar bilmeliyim,
...yani hazır olmalıyım ölmeye, çok öldüm ya, tecrübeliyim!
...hem elleri, yaban elleri üzmeliyim, sevda bu ya, güya!
...gözlerin en çok neye dalar bilmeliyim...

Olmayan bir melodi savruluyor gizeme,
Bir resmin var, övgüdür yazılmamış dizeme,
mahreç olur, ok olur, ateş olur bakışın
Derman olur, fer olur, ferman olur dizime...

...Yazılmamış bir şiirsin, dökülmüyor dizelere...
...Varsın, ama yoksun; /zira/ hüzzam düşmez mezelere!

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:40 AM
Islanamam Yalnızken

güzelliğin sureti, kalbe düşmüş giderdi

hatıralar çağrışım; kendini belli eder

ne 'çok' konuşmak lazım, fazla söz değil derdi

ne de 'az' yeterlidir, durdukça keyfekeder



çağrışım misafirse dursun durduğu yerde

gücenme sözlerime, 'az ve öz' kıymetlidir

siyah nokta çirkinmiş! bir de onu gör ben'de

güzel yönden bakalım, gören göz kısmetlidir



deryalarca sözleri bir damlaya sığdırdım!

gözbebeğine şimdi ne kadar da yakıştı!

denizleri gördükçe cana tenden yakındım

derya deniz gözleri alevlerce yakış'tı



damlası düşse yere, o yaş beni boğar da

ıslanamam yalnızken, gök boşalır yağar da



Akdenizce Siirler Yazilar

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:40 AM
estetik kaygılarda özünü unuttuğum
özür dilemem lazım
seni meze yaptığım için
ben mahcubum ama
''dünya'' daha mahcup!
ben suçluyum ama,
o daha suçlu!
özür dilerim yapabildiklerim için
özür dilerim alıştırdıklarım için
özür dilerim ölçüleri aştığım için
varıp sana ulaştığım için
başka şeyler yazacaktım
yine suni heyecanlanacaktım
aynalarla konuşacaktım

bu, yapamadığımın değil
kendimden kaçamadığımın göstergesi
bu, itiraf değil,
itirafsızlığın en net resmi
estetiğe kurban,
biz,
narkoz verip uyuşturduğumuz
alıştırdığımız
ayrıştırdığımız
algısızlaştırdığımız
ve arsızlaştırdığımız,
siz..

özür dilerim,
özür dileriz...

/neyi geri getirecekse..
son''a mahkum ettikleriniz..
sonsuza verdikleriniz..
hep yapıp ettikleriniz..
hadi cesaret bulun sözlerimden..
nedir böyle korkmuş ve kokmuş haliniz..
düne kadar yaftacı siz değil miydiniz..
hadi, ben özür diledim,
siz de dileseydiniz! /

daha bir belirginleştirdiysem gözleri kısık,
karanlık köşe mahkumu, iblisi,,
arasıra ona uyduysam da bilir ki ben ona asi,
hem de en arsızıyım kötülük karşısında,,
şimdi ne varsa elinde döksün de göreyim,,
kimmiş bu alemin delikanlısı!

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:40 AM
İçimde Tuttu Mayan



Biliyor musun,
yetti ''bir an''.
Aramasan /da/
uzun zaman
Ne gam!
Yetiyor işte ''o an''
İçimde tuttu mayan...

__Ne kadar çabuk geçiyor zaman
__Ne kadar hasret o kadar güman
__Halbuki firkat âteş-i sûzan

Aramasan,,
ne gam!
İçimde tuttu mayan...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:40 AM
İçimden Bir Söz Uçar

Her güne bir, söz düşer
Bir göl titrer hayalimde
Son kuşlar uçar /habersizce/
--------İçime bir söz düşer...

Her güne bir, söz düşer
Kelimeler şaşırır kafiyeleri
Kalıplar aşılır,, bir pencere /sonsuzluğa/
--------İçime bir göz düşer...

Her güne bir, söz düşer
Anlamazsın,, bir filiz kendini bulur
Bir ağaç budanır /baharmış/
--------Gözüme bir toz kaçar!
--------İçimden bir söz uçar...
--------Duysan
--------Gülersin!

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:40 AM
İmkansız Soru

.
.
.
Sonsuzluk mu
Son'suzluk mu
yani,
hep 'olan' mı
eksik kalan mı,
bitirir bizi...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:40 AM
İstanbul / Sen / İstanbul

İstanbul gözlerin
gözlerin İstanbul
o kadar heyecanlı, büyük, güzel
o kadar gizemli, tutkun, vurgun
İstanbul, senden mülhem
sen İstanbul''dan güzel...

ben değil
İstanbul seni özler
bir hasret yangını amma
İstanbul, yanar, çağlar
söyleyemeyen derdini
bulamaz gönül merdini
İstanbul söyler, İstanbul ağlar
yok, ben değilim sızlanan
içten içe mızmızlanan
ama sensin özlenen
İstanbul gibi gizlenen..

ah!
elim ayağım güçsüz kalır
betim benzim sararır
'hayalin cihan değer'
İstanbul..

sen, İstanbul
İstanbul, sen..

adın başlı başına bir müjde
müjdeler hep sen'le başlar
yeditepe, gözleri olur
yeditepe gözlerin..

sen, İstanbul
İstanbul, sen..

ah İstanbul!
bir bilsen!

/bak, sade ben değil, İstanbul da, sen...
beklenen.. gözlenen.. bir bilsen.../

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:41 AM
İstemeden...

uyu
.
en
masum
halini
hatırımda
tutayım
.
tel
tel
döküleyim
.
hadi
,
yapmayacağın
şeyleri
yap
yine
istemeden
!
yine
çelişkilere
düş
.
sessiz
kal
.
istemeden
git
yine
ve
ansızın
gel
.
gülmelerim
donsun
kalsın
önce
.
sonra
da
teselli
et
.
kandır
beni
alışkınım
ama
alınmam
,
senden
gelen
ateş
olsa
içerim
,
tüm
dertleri
çekerim
.
çektim
de
.
ama
bırak
yine
ellerimi
,
alıştın
ya
,
terket
beni
sonra
yine
gel
her
zamanki
gibi
.
istemeden
olsun
herşey
,
mutluluk
istemeden
gelir
nasıl
olsa
!

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:41 AM
İstesem de İsteyemem

Yağmur yağdı
Alplere, ormanlara
Yağmur yağdı
bahçedeki ağaca yaprağa

Yaprak cama değdi

Yağmur yağdı
cama,
bebek uyandı
Annesi öptü onu, kokladı

Yağmur yağdı
Nil'e
Nil'de bereket oldu
Değirmenler çalıştı
Unlar ekmek oldu

Yağmur yağdı
Toroslara
Arklar doldu
Kuzular doydu
Ekinler gök gök oldu
Kuşlar cıvıldadı

Yağmur yağdı
yedi tepeye
tepelerden Çamlıca'ya
köprülere
derelere
çarşıya
metroya
meydana
arka sokaklara
okul bahçelerine
parklara

Kaldırımlara...

.

Bir çocuk gördüm göz ucuyla
Islaktı;
gökyüzü,
şemsiyeler
ve de kaldırımlar

-Aslında sadece şemsiyeler ve çocuk ıslaktı-

Gelenler ve gidenler vardı sağa sola
Damlalar vardı sıçrayan,
bulutlardan çocuğa

Bir damlalardı
kıskanmadan ve istenmeden konan
buluttan şemsiyeye
buluttan kadına
buluttan genç kıza
buluttan arabaya
ve tüm oralardan çocuğa;
bir de bakışlar.

Bir yağmuru engelleyemezdi kimse
bir de bakışlarını

Gelenler geçti gitti
Kalansa hep aynıydı:
Bana dokun diyen
çayırda oynaşan
hislerini okşayan
serçeler,
Bir de
kaldırımdaki damlalar, birikintiler.

Gelenler, gidenler vardı...
Vardı...

Islak ellerini
Islak kaldırımlardan
Islak ceplerine soktu

'Tartalım! Yüz bin! '

Islak omuzlarını
Islak boynuna kaldırdı
üşümesin diye

'Tartalım abi! '

.

'Ne istiyorum ben?
Neyi istiyorum?
Neyi istemiyorum?
Ya neyi isteyemiyorum? '

Sorular hep vardı
Hep gelir geçerdi aklından
Bilemezdi hangisinin
daha can alıcı olduğunu
Bilemezdi, bilemedi
Sorular mı ondan faydalandı,
o mu sorulardan?

'Güzel kız! Yağmurluğu yakışmış
Herşey yakışmış!
Herhalde arkadaşı vardır
Yani sevgilisi
Lisede herhalde
Yağmurda bile
kitaplarını kucağında taşıyor'

'... Ben güler miyim?
Mutlu olur muyum? '

'Tartalım abla! Yüz bin! '

Şimdi sıra elleri birbirine sürtmekte.
Biraz titremekte
Titremek dediysem,
üşümekten değil!
Hani spor için yapılandan!
Biraz da ayakta durmalı
İnsan hep oturunca ayakları ağrıyor

'Uuuf pantolonun arkası da ıpıslak olmuş.
Şimdi kurur! '

'Annem olsaydı yanımda
Görseydi ıslandığımı
Çoraplarımı çoktan,
duvara astığımı.
Biraz da öksürdüğümü
Güzel annem...
Gülen annem...'

'Tartalım! '

'Emel Sayın gibi bir sevgilim olmalı
Saçları belikli
Ya da Türkan Şoray
Erkek gibi kadın olsun!
Yılmasın!

Olmalıydı.
Şu çocuk gibi olmalıydım,
yanımda sevgilim,
bir elimde sigaram.
Öbür elimde?
Öbüründe de şemsiyem!

Biraz sabah kaçamağı, sonra okul.
Çıkışta ya sinemaya gitmeliydim,
ya da parka.
Parkta saatlerce onunla oturmalıydım,
gülmeliydim'

.

Bu kez,
sorular onu ıskaladı
Sorular başına üşüşmedi
Onları ben almıştım
Emaneten!
Vermeye de niyetli değildim
Gelin ve beni boğun!
Benimle uğraşın!

Bırakın garibanın yakasını
Islak yakasını
Gülmekle ağlamak arası bakışlarını

Gerçi bakışları vardı, özgürce sahiplendiği tek
Hiçbir şey engel olamazdı görmesine:
Dünyayı, yağmuru, kızları,
Emel Sayın'ları, Ferdi Tayfur'ları,
Islak izmariti ciğere çekişleri;
şu yoldan gelen ve geçenleri..
Bazen buğulu hayaller,
bazen de gözyaşı olmasa,
bir de anne hayali...

-'İstemeyi bile bize bırakmadılar,
şu serbest çok serbest piyasada.

Aldıklarım: İstemediklerim
Verdikleri: Alabildiklerim

Ya isteyemediklerim?
Kayıp demek bile kendime iltifat,
kayıp bile olamamış aşklarım,
aşkları? '

'Tartalım anneciğim!
Anneciğim tartalım! '
.
.
.
Bir çocuk gördüm
göz ucuyla:
Islaktı;
gökyüzü...
Şemsiyeler...
Gözleri...
Ve gözlerim...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:42 AM
İşte Dost Çıkagelir

ıssızca bir kavşakta
ova veya koyakta
şaşkın bekler ayakta

işte dost çıkagelir

tanış olur gönüller
sohbete doyar diller
Hızır gibidir derler

işte dost çıkagelir

kayıptı bilinmezdi
tahtından hiç inmezdi
vefasızlık bilmezdi

işte dost çıkagelir

a dostum neredeydin
hangi kayıp yerdeydin
gönüldeydin serdeydin

işte dost çıkagelir

o dost başladı söze
ben'lik değişti biz'e
ışık oldu her giz'e

işte dost çıkagelir
kandili yakagelir

/Bir anda, sürpriz biri çıkar karşınıza...
Alacak verecek davası yoktur aranızda...
Beklentiniz de yoktur beklentisi de...
Ya yol gösterir, ya azığına ortak eder...
Tatlı diliyle gönlünüzü mest eder...
Bu adı belli olmayan kişi, dosttur işte.../

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:42 AM
İşte Dünya

İşte dünya bu, tanı!
Silinmez izlerden oluşur hayatın.
Kaybetmemeye çalıştığın
sevgilerin
sevgililerin.
İzleri takip edersen hayrete düşme,
kendi suretini görürsen çizgilerde!
İşte dünya bu;
silemediğin geçmişin
ve bilemediğin geleceğin...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:42 AM
İşte Fırsat

Kırgınlığını kızgınlığına katmış.
Düşünmemeyi beceremiyormuş lakin.
Ne istediğini bilseymiş,
-şimdiye kadar avantaj sağladığı-
'tereddütlü halinden' memnun olur muymuş! ?

Karışık karmakarışıkmış.
Basitliğe özenirmiş bir yandan,
basit görür vazgeçermiş diğer yandan!

Dünya etrafında dönsün istermiş:
Her iyiliğin ekseninde ben olayım.
Kötülük ise,
****lomanlık kadar yabancıdır bana!

İşte bir fırsat sana!

Terazinin kefesi gibi sallanırken sen,
anlamaya çalışırken birileri seni hem de,

işte bir fırsat..

Yazılmışı silmeye çalışabilirsin mesela,
fırsat bu ya!

Söküp çıkarabilirsin
olanları geçmişten!

Yapmamış olabilirsin
hiçbirşeyi!

Bilmemiş olabilirsin
bildiklerini!

İşte fırsat!

Yaşamamış olabilirsin mesela!

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:42 AM
Kaç Kez Öldüm




I.



kaç kez öldüm bilir misin
ölümden sonrayı kaç kez yaşadım
daha da inandım ahirete
hesap gününe, kısmete..

kac kez dirildim bilir misin
sesinle, nefesinle, seninle
daha da sevdim baharı
buz gibi soğuk pınarı..

kaç kez hiçliğe erdim bilir misin
yok ettiğimde sende kendimi
daha da eridiğimi bittiğimi
buna rağmen kendime yettiğimi..

kaç kez, kaç kez tekrarlandı
kaç kez gittin ve geldin bilir misin
hissettim iliklerime kadar sevgini / hele olmadığında
hele varlığında yokluğunu
hele durgunluğunda şefkatini
hele her gelişinde pişmanlığını..

/... b i l m e z s i n.../

çünkü yüreğimdeki besten
birkaç nota ve birkaç esten / ibaretti
şöyle alıp ta pesten
tize yükselip aniden / ahesterevlik edip
zirvede duruverir birden,,

hazırlan sevdiğim, çekme elini henüz kalbinden!

ölme vaktim gelmiştir
ve ardından dirilme
ne gitme diyebilirim ne de gelme
nefessiz kaldığım yerde
bu besteyi bitirme...

kaç kez öldüm bilir misin..

/... b i l m e z s i n.../



II.



kaç kez sevgili
kaç kez yokluklardan kurtuldum
kurtulan ben
kurtaran sen oldun

kaç kez yaşattın bilir misin
sırtımın sevinç terleri
alnımın kırışık yerleri
kaç kez sevmelere denk düştü
kaç kez mührüne razı zamanın!
çıkmaz mührüne, kulaklarıma küpe!
mümkün değil, ayrılamazdı bu köle!

çengel çengel takılışım sanma ki eziyet
delik deşik vurulmam senden, senden emanet!
olduğun anların perçin perçin izleri
ah sevgili, kaç kez sevgili, bilir misin sevgili
söyler misin sevgili, nedir tüm bu rivayet

ne simgem bitti ne de imgem
uzun uzun uğraşlar küçültmeyecek olsa
her dizeyi nakışlarla sen yapmaz mıydım ben
her kelimenin gölgesinde sana yer açmaz mıydım
her vurağın, her durağın iz düşümü, giz düşümü
her çerağın koca bir yangın tasavvuru
tez elden keser miydim böyle tanımları

kaç kez yaşadım bilir misin
kaç kez içime aktı can pınarım
kaç kez yaşadım da öldüm
kaç kez öldüm de dirildim
bilir misin

bilir misin sevgili

bilmezsin...



Akdenizce Siirler Yazilar

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:42 AM
Kaçma Bu Yaramazdan

kaçma bu sağanaktan...
korkutur gibi davranması
şefkatinden,
kaçma bu yaramazdan...
sakinliğe dayanamaz
heyecan bekler her an
çılgınca dalgalardan
kaçma bu yaramazdan...
bazen gri bazen beyaz
biraz ılık biraz ayaz
kaybolursun, başlar niyaz,
beklemede tüm bir zaman
kaçma bu yaramazdan...

/biliyorum telaşlısın,
gözün hep uzaklarda.
sırtında palton,
daima bir yol beklentisi.
sanki bir serçe kuşu
misafir gözlerine,
hayaline.
Uçup gitme telaşı
onu değil, seni üzüyor.
tam o sırılsıklam ânı.
ve sen koşar adım! /

kaçma bu sağanaktan...
hadi yeşillendi yine umutları
varsay ki gitmeyecek,
bekleyecek her an,
ıslan,
sırılsıklam,
kaçma bu yaramazdan...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:42 AM
Kara Gözlü Çocuk



- Savaş Mağduru Çocuklara -

Çocuksun,
ama yaşarsan
aslında ne kadar büyüdüğünü
anlayacaksın!

/Anlayacaksın da,
acaba nasıl bir dünyaya
ne için geldiğini de
anlayacak mısın/

Daha da büyümek istiyorsan
/ki istemesen de olacak bu! /
evinin yıkıntılarına iyice bak.
Ve yalınayak terket yurdunu!

Erken olgunlaşmalı insan!
İşte bu çocuk gibi.
Ömrün uzun olur böylece!
Küçük yaşta olgunlaşabildiğin sürece!
O zaman ağlamayacaksın!
Ya da o kadar çabuk
ve çok ağlayacaksın ki
gözyaşların kuruyacak!

Esmer ve çelimsiz çocuk!
Aramıza hoşgeldin!
Teknolojiden,
dünyadan,
bizden uzaktın.
Ama artık aramızdasın.
O halde biraz da aç kal!
Açıkta kal!
Hayatı,
en acı meyvelerini yiyerek tanı!

Heey çocuk!

Adımların
çabuklaşmasın korkudan!
Minik yüreğinde çirkin
-ama sevgili-
dünyamız yerleşmez sonra!
Yoksa,
yani sen hep çocuk kaldıkça
masumiyetin
ve vicdanın
sesi var olacak biryerlerde,
ne yazık! !

Vaay çocuk! !
Çabuk büyü çocuk! !

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:42 AM
Kardelen



şu işe bak kardelen

dudağımda biraz bal biraz da tuz

bal hasretse; demek ki biz yokuz



olur mu kardelen

kar mı yağmalı bu öyküye mutlaka

keder mi örtmeli, gün yakınken şafağa



/Hz Davut oldum bu yönüyle / maksat

Rabbiyle konuşurken sözü uzatmak

Sevgiliyle daha da çok mülâkat.../



temsilde hata olmaz kardelen

bildiğimin tekrarıysa bağrımı delen;

tekrar ber tekrar açman için kardelen



şimdi kar olsun boran olsun erinmem

moraran avucum kanla dolsun yerinmem

yeter ki her acım gamzen olsun kardelen



şu işe bak kardelen

dudağımda biraz tuz, biraz da bal

demek ki biz yokuz; az daha kal / kardelen!



/sözü uzatmam geciktirmedi...

tam zamanında gelmişti, zamansız gitti...

isyan değil, zamansızlık, yoksunluk demek...

zamansızlık, dermansızlık... bağrımı delen, kardelen.../

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:43 AM
Kastımı Biliyorsun

bir yudum anlam lutfet, yoksa hepten uzağım
anlatamadıkların birikmiş düşlerinde
gökyüzüne savurdum, bir balık tutmaz ağım
ne kadar anlam gizli o serzenişlerinde

sazın duvarda, sözün, ya sözün nerelerde
buzdan kilitler çözen, hayalin, izin, gözün?
inci mercan kalbinde, kalbin hangi ellerde
çocukluk çare değil, gülmemek değil çözüm

bir yudum anlam dedim, abı hayat demektir
çağlayanlar istemem, damlası kevser gibi
bilmesen de hissetsen, sevmek az mı emektir
mavileşen düşlerin, kimdir asıl sahibi

/sözümün özü olsun anlam anlam dediğim
/kastımı biliyorsun kastım sensin sevdiğim...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:43 AM
Kekimi Kedi Yemiş



- Tereddütlü Divanelere İthafen -

Ne diyeceğimi bilemem /sana/
Zaten kekimi kedi yemiş
Tek eğlencem
düşünmek, düşünmek ve düşünmek.

-Bunlar yazılmamalıydı dedi
Beyninden her geçeni yazsaymış,,
yani,
güneşin kuzeyden doğduğu,
arıların kaymak yaptığı,
buğdayın değirmene koştuğu,
olur muymuş.

Güldü.-

Aramanı beklemiyorum desem,
demek istesem,
bu düşünceleri
ihanetle eşdeğer tuttuğum
aklıma gelir,
vazgeçerim.

Vazgeçemem!
Elimden gelmez.
Gücüm yetmez.

-Zorlara talip olmuş en son.
Dediği gibi,
tek eğlencesi(!)
düşünmek ya hani.

Kekini kedi yemiş
Bak kedi, demiş,
yaptığın şey
benim yapamadıklarım gibi
Senin için hava hoş:
Bağırsam da bağrıma basar
uyuklarız beraber
Ama gel de bana sor,
mesele kek değil,
sakınmam senden,
kahrımı çeker durursun
masumsun!

Mesele şu ki;
ne diyeceğimi bilemem,
hoşlandıklarını yapsam /onun/
ayrı bir çelişkinin
kucağında uyanırım.
Arama da diyemem...-

Bir fincan çayın tam sırası
Sabahın bu vaktinde
Düşünceler ekseninde...

Kekin üstüne iyi gider!

...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:43 AM
Kelimeler Sırada

/gülümse... bir şiir çiçeği açtı bahçemde, adı SEN.../

ne yazayım, nasıl yazayım sana
yüreğimin ısındığını mı anlatayım
dinlendiğini mi
eski yamaçlarımın erozyonundan mı bahsedeyim, ayıp olur...
rüzgara tebessüm edişimi mi, umutla...

hiçbirini anlatmadığımı görüyorsun işte
bunları bile içimden sayıklıyorum
sanki bir hayalsin, uçuverecek,,
az baksam gidecek!
sanki gökkuşağısın,,
az önce bahar yağmuruyla çıkıvermiş,,
az sonra yedi rengiyle gülümseyip,
bilinmez bir masal gündüzünde buluşmak üzere,
gidiverecek...

dokunamıyorum, çünkü dokunmuyorum
bir acının en basit halini,
bilmiyorum ki tarifini
yaşatmak istemiyorum... ve yaşamak...

ne yazayım, kelimelerin hepsi sırada,
acele etmeleri,
şanslı olmak için mi, ilk heyecanda
yoksa,
çabuk bitecek olmasından mı bu masalın,
bilemiyorum

/küsüyorum onlara, bana ayrılığı hatırlattıkları için sebepsiz.../

ama dargın kalamam
barışık olmasam harflerimle
içime nefes olarak çekemem
ve üfleyemem, SEN diye! ! !

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:43 AM
Kelimeleri Düşürdüm



cevapsızlığını anlamsızlığıma ekledim

telaffuz edemediğim

kelimeleri düşürdüm gözlerimden

şaşırmayışımı ne yapayım;

alışmışsam, yaramaz bana



/yüreği çirkin miyim

bin türlü hesaplaşma içimde

boşa koysam almıyor,

doluya koysam taşmıyor! /



efsaneleri yürütmeliyim ardından

su gibi gittin, su gibi gel diyemem yeniden

günü güne ekleyemem



bestelerin en olmazı

en bulunmazı

en imkansızı

demleniyor

ve gemleniyor merak etme

kelimeleri düşürdüm işte burada!

aklıma geliyor kendime yetemediğim

cevapsızlığın anlamsızlığımda

telaffuz edemediğim...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:43 AM
Keyiften beş köşeyim, ağlıyorum!

Ben,
sarhoş
ayyaş
berduş..

Değirmende ağardı bu saçlar!
Keyifliyim, somurtuyorum
Bir demli çay istiyorum
Ne istiklal, ne istikbal diliyorum
Varsa yoksa içiyorum

Ben,
sarhoş
ayyaş
berduş..

Keyiften beş köşeyim, ağlıyorum!
Geleceği unuttum, geçmişi istiyorum
Ne varlık, ne yokluk biliyorum
Ben maziye gidiyorum

Ben,,
gidiyorum...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:44 AM
Kıyamam

Sayamadım.
Veya saymadım.
Çoktular.
Bana göre.
Gün akşamüstüydü.

Yine, yeni, öncekinden farksız,
çelişkili ama sakin...

Kızıllar çalındı göklere.
Gün ''hemen geliyorum'' deyip gitmede.

Ağlamaklı olamam.

Çoktular.
Bana yetmezdiler ama.
Ne kadar olsalar azdılar!

Sakinliği bilmezlerdi.
Heyecanı da.

Güzellik, serâpâ.
Kalemle çizilmiş gibi.
Gibisi fazla.

Ağlamaklı olamam.
Yanamam.

Gülemem.
Ağlayamam.

Kıyamam...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:44 AM
Kızıl Sularda

gök kızıl su kızıl
bir sandal,
suda,
içimi eritmede,,
''önce'' geride kaldı,
ya ''şimdi''
ya da ''sonradır'' asıl...

mekanik travmalar
helezonik asırlar
ya göklere yolculuk
ya da biter tüm sırlar...

gök kızıl su kızıl
hangi mercek sırada
göreceli bu fasıl...

bir bayrak dalgalanır
sanki başlar göklerde
gönüller sevdalanır
sevdalar bayraklaşır...

o sandal bizi taşır
kızıl gök suya iner
köklerle vedalaşır
zaman, çeker ipini
bir ''elveda'' yaraşır,
yakışır...

/Koyu bir sis çöker sonra,
bakmışsınız,
ne sandal sizi götürmüş ne de ayaklarınız.
Olduğunuz yerde mıhlı,
hayalen gittiğiniz,
sevdiğiniz,
sevmeseniz de üzüldüğünüz,
bir papatyaydı gördüğünüz...
Üzülmeye değer mi?
Değer.../

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:45 AM
Kilit

Dilimde kilitler olmasaydı da görseydin!
Bu kilitlerin birazı benim birazı senin...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:45 AM
Kim Pişman?

Bahtını ipotek ederken
işin nereye varacağını
düşünememiş,

salmış, duyguların yörüngesizliğine kendini
aldanmış, bilerek, isteyerek,
pişmanlıkları, yaşaması gereken değil,
seven yaşamış...

seven aldanmış,
yanmış,
aldatanın yerine...

seven anlamış da,
sevilen anlamamış...

aldatan -işte- o kadar yanmamış...!

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:45 AM
Kimsin; Sen



kimsin
içime yağan kar mısın
yağdıkça yakar mısın!

bir serüveni yaşamaktı, bir keşifti tanımak
heyecanın dorukları: keşfin tamamlanması
hüzündü bir yandan yaklaşmak, mutluluk diğer yandan
akılda mıh gibi bir soru: peki ama kimsin
içimi ferahlatan nasıl bir iklimsin

ipuçlarından mahrum etmiyordun
tebessüm çiçeklerini izlemem yeterliydi;
tek tek toplamam goncaları
yapraklarını koparmam papatyaların / yeterliydi
bilmem yeterliydi işaretini
silmem yeterliydi damlaları
sonra, gözün buğusunda bir işaret:
kimsin, kendi izlerinde kendini seyret

sorularla büyümek, keşiflerle erimek
her bulmanın bir yitiş
her yitişin bir bitiş
her bitişin terkediş olduğunu bilmek

kimsin
sanma ki cevapsızsın
heyecanı bitmesin serüvenin
kayıp kıtasında kayıp gezegenin
karlar arasında içime yağan
kendimi arıyorum
buldum sanıyorum
kendimi sarıyorum

sen erime diye
ben sönüyorum

sen sonsuza emanet
ben donuyorum

son nefesimi
SEN diye veriyorum...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:53 AM
Komaz ki Gideyim

Dev dalgalar
Yalçın kayaları
Döver ha döver içimde!

Hatırlattıkları,,
Anlayamadığım,,
Uzaktakileri duymaya çalışan
Ben'in kaygısızlığı mı?
Dalgaların bunca telaşı,
Beni kendime getirmek istemesinde mi?

Duymamaya kararlıyım şimdilik..
Birşey farkettim oralarda.
İki mavinin birleştiği çizgide.
Gözümüm güneş almasa tarif edeceğim!
Rüzgar dağıtmasa saçlarımı...

Dalgalar!
Çok yakınımdalar!
Bir de çok uzağımda!

Gözüm takıldıkça ufuklara,
Takılıp kalırım hep, tam burada!

Ayaklarıma kapanmış,
Komaz beni dalgalar,
Komaz ki gideyim!

Yalçın kayaların dibinde
Mıhlanmış gibiyim...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:54 AM
Korkarım Başaracaksın

Çığlıkların, içinde hapsolmuştu hani.
Bebekleri imreniyordun gülücüklerinde.
Kendi ellerinle mi büyütmüştün hayallerini?

Boğazın suları ilham vermez olmuştu.
Ne Üsküdar, ne Beşiktaş, ne Bakırköy,
ne de denizin herhangi bir ucu...

Yüreğin yarım kalmıştı üstelik.
Dağlar ardında mıydı,
sular altında mıydı
bilmem...

Eylül dönemeçlerinde hele,
kimse sormasındı halini...

...

Korkarım
öyle değil artık...

Korkarım
dertsizsin..

...

Herhangi bir şeyi sahiplendiğinde,
mesela çantam dediğinde
yörüngene giriverirdim.

'Şöyle yürüyelim' dediğinde
yüzünün şeklini,
sesini ve niyetini
poster diye yüreğime asardım.

'Nasılsın',
hediyeden öte birşeydi benim için...

Anlatamam ki...

Gözünü kapayıp,
üç boyutlu evreni
hallaç pamuğu gibi
içinde çevirdiğin anlar vardır ya,
boyutsuz kıldığın, ve tarifsiz...

...

Korkarım
neyi sahiplendiğinin
bir önemi yok artık...

Korkarım,
'şöyle bir yürümeyecek',
'nasılsın'ı duyamayacağım...

...

Az daha sabredersen,

görmemeyi,
duymamayı,
hissetmemeyi,

korkarım başaracaksın...

Başaracaksın!

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:55 AM
KORku

Korkularla başa çıkmak zor.
Kaynağının ne olduğu bilinemiyorsa
ve de mecburi zanlarla büyüyorsa,
büyümek zorunda kalıyorsa...

Korkular derin sular gibi
Aşağıya doğru düşünüldüğünde
müthiş bir endişe

Ya engin denizlerin sakinliği
ve iç açıcılığı!
Korku onu da mı yutacak! ?
Hayır,
yutmuyor ama,
gözü,
yaldızlı sulardan
derin korkulara alıp götürüyor...

Korku
kendine okyanus hüviyeti vermeye çalışıyor.
Sonsuz mu sonsuz genişliğine,
yakıcı bir cazibeyi de ekleyerek:
İmrendirici mi,,
iğrendirici mi,,
yoksa farklı bir sarhoşluğu mu var
bulantısı hep devam eden?

Gül kokuları,
martı çığlıkları,
sahildeki dalga sesi:
Korkunun sembollerinde
yer almayan şeyleri
korkuyla yüzleştirmeyin sakın!
Yoksa korkuyu korkutursunuz!

Bir reçete mi bulduk yoksa?

Korku ile yüzleşip,
yürekten bir sıcaklıkla yaklaşınca..
Gül ve yasemen kokularını da ekleyince,,
tatlı ve mavi hülyalarla birlikte..
Sevinç gözyaşları da hazırsa
hemen yanıbaşınızda...

Sanal korkular
parlak gözlerde
tebessüme mi dönüştü?

O zaman müjdemi isterim...

Dur ama,
önce gülen gözlerdeki yaşı sileyim...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:55 AM
Köpek

Gözlerine baktım
Güldüm.
Ellerine baktım
Korktum:
Tasmasından tutuyordu,
Sımsıkı,
Ruhunun köpeğini!

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:56 AM
Kritik Süreç!

umutlarımın farkındayım
bir 'balık' ya da 'uçan balondum'

öyle olmadığımı anladığımda
umutlarım hala vardı, değişmemişti
yine uzakların özlemindeydim
yine varamamanın derdindeydim

yalnız olmak ve yalnız kalmak
dayanılır şey belki
ama yalnız çekilmez bu yollar..

/yalnızsan dayanmalısın,
aksi gelmez elinden
tuttuğun umut,
uçan balonun ipidir
sakın bırakma! /

burada hep yalnızım, öğrendim / artık
eğer bir yoldaş bulursam o balığın uçtuğu,
evet uçtuğu yerlerdedir gözüm!

bir dileğim, bir ricam, bir temennim var:
ellerimi bırakma ne olur
bırakırsan, gökyüzünde kaybolacak birimiz
gökyüzünü severim
ama, dedim ya, yalnız çekilmez bu yollar

biliyorum, kritik bir süreçteyiz ikimiz
korkarım, ya sen ya ben kaybolup gideriz...

.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:56 AM
Kurtar Beni Dîde

Kurtar beni Dîde.
Kendimden kurtar.
Kendinden kurtar.

Hayallerine hapsolmuşum.
Çektiklerimden belli!
Kaderin aktörü olmandan belli.

Kabullenmemden belli.

Ey Dîde!

Çok kandırsam da seni,
umutlandırsam da,
hayatsuyunu esirgememek için senden,
ve bildiğim halde kaybolacağımı tekrar,
kendimi getirmiştim karşına.

Umutlarına kapılmıştın bir kere, Dîde!
Umutlarına kanma diye gelmiştim.

Kurtar beni Dîde!
Gel-gitlerimden..

Kurtar beni,
gitmelerimden...'

...

(Bu ses kimindi?
O mu söyledi, ona mı söylettim! ?
Ne yapayım bu durumda?
Sonsuz esarete mahkum ettim kendimi!
Özgürlük uzak dursun! ..
'Özgürlüğü' işte şimdi tanımlıyorum.
Onu siliyorum.
Kendimi yazıyorum!
Özgürlük, benim için, işte böyle birşey diyorum...)

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:56 AM
Kuş Dili



bir kuş anlatır bazen, dinleyeni olursa
kanadını çırpışı, yürekten çırpınışı
kuş dili bilmeyiz ki, dinlemeyiz o yüzden
bir gül dinler sessizce, yeter ona bakışı...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:57 AM
Leylâ



Birisini yollarken güzel şeyler söylemek lazım değil mi?
Ben de sana en güzellerini söyledim işte.
Söylenememişler de dahil üç noktalarda...

'Leylâ! ' diyorum, cümlem kesiliyor,
çünkü nefesim kesiliyor.
Tüm hafakanlarımla birlikte,
olur'lar ve olmaz'lar dolduruyor zihnimi.
'Leylâ! ' diyorum yine.
Duyurmak ister gibi.
Oysa ne komik, zaten duyuyorsun.
Bunu biliyorum tekrar 'Leylâ! ' diyorum.
Tüm diyeceklerimi dürüyorum büküyorum
'Leylâ! ' diye sunuyorum...
Kalbim hızla çarptıkça mecali kalmadıkça
orada 'Leylâ! ' görüyorum...
.
.
.

Şimdi ise, kalbimdeki 'Leylâ'yı azat ediyorum!


Leylâ...

Bunlar gidişin sancıları. Hasretin acıları.
O kadar büyük ki, ben bile anlayamıyorum.
Ama için rahat olsun,
aklının onaylamadığı şeyi ben de onaylamıyorum.

Çünkü öncelikle sana 'saygı' duyuyorum.

Leylâ,

İçin rahat olsun.
Derdim derdin olmasın.
Boşver be LEYLÂ!



Akdenizce Siirler Yazilar

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:58 AM
Leyla ve Mecnun


~ ne çöl kalır geçilmedik ne deniz

~ içte biter hikayesi bilseniz

~ leyla sebep imiş derde hemderd'e

~ derdi derman imiş serde, ol merde

~ yakın olur 'uzak vuslat' ah der de

~ yine çöle düşer mecnun gider de

~ güller biter, bastığı yer titrer de

~ şimdi onlar gülde, terde, her yerde

~ anlamayan yaşatır efsanelerde ~... hikâyelerde...


arıyorsam, biliyorum bulacağım, kabulün
yanıyorsam, fazla değil, derdim için, kabulüm!



Akdenizce Siirler Yazilar

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 11:58 AM
Mavi Düşler Mevsimi

Mevsimlerin içinde
düşlerin kıyısında
biri vardı kalbimde
adı bahardı.
bakardı...

Mevsimlerin içinde
içimde, ta derinde
biri durur aniden
zaman durur
gölge durur,
bir gong çalar / sahipsiz
adı yaz'dı
solardı...

Mevsimlerin içinde
adı kayıp, birinde
kalmıştım, kayıptım
mavinin sahilinde
adı maviydi,,
mavi düşlerin mevsimiydi...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 12:00 PM
Mavi Düşüm

Gündüzüm
Güneşim
Mavi düşüm

Dermansızlığa düçar olmuşum

Kalem susmuş
Defter küsmüş…

...

Bir ipucu beklemiş
Gözlemiş
Derdi küskünlüklerini halletmekmiş,
kendisiyle ilkin…

Mavi düşlerle,
meltemlerle gelen,
umulur muydu umutsuzca geriye dönsün!
Hissedemediysem güzelim,
kavrayamadıysam...
Ne desem!



Gecede güneş açacağını bilemezmiş,
zemheride gül açacağını…

...

Gündüzüm
Güneşim
Mavi düşüm

...

Söylenecek güzel sözler
söylendi de bitti mi ki
ben böyle sessizim!

Sensizim,
ki lal etmektedir belki beni!

Fersizim,
ki gözüm kapalı hüzünden
ve göremem başkasını!

Halsizim,
ki halim sendedir,
dermanım!

...

Özür dilerim dedi
Yoktum
Yok olmamalıydım
Merak ettim
Hayret ettim gizlice
Umdum
Kanatlandım
Uçtum
Endişeliydim
Haber uçurdum
Özgürlüğümü tatmak istedim,
kayıtlardan kurtulmak..
Aylarca susmak ne demek!
Yaşadım ben bunu gizli gizli!
Ve hafif suçlu!

Bir taraftan
vefanın 'kutsal' kanatları yanımda!
Diğer taraftan
Doğrular, gümüşten çizgilerle..

Kendimi getirdim
hiçbirşeyi değil başka
Özgürce yaşa!

...

(Nereden bilecektim bu kadar haklı olacağını...)

...

Gündüzüm
Güneşim
Mavi düşüm…

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 12:00 PM
Mavili



- Elçiye zeval olmaz -

Girizgâh

'Bir âşık varmış vaktiyle; muma benzeyen bir âşık... Mum gibi yalnız, mumleyin başında ateş...
Yanar yakılırmış ******* boyu ve gönül ateşiyle aydınlatmaya çalışırmış hicranın ve
hasretin karanlıklarını... Hiç uyumaz, dilinde sevgili adı, göz kapıda, beklermiş
durmadan... *******den bir gece, belki bir vuslat gecesi olur da sevgili geliverir
diye umutlanır, bu umutla tıpkı mum gibi can ipinden inciler döker -ağlar-, ve
eteklerinde biriktirirmiş yığın yığın... Ta ki sevgili geldiğinde hazırlıksız yakalanmış
olmasın ve yüz görümlüğü olarak ayağına saçacağı incileri bulunsun...' /
Fuzuli'den (İskender Pala)

Mavili,

Ben maviye hayranım. Onu yapana, yaratana.

Ben sevgiye hayranım. Onu verene. Vesile olana.

Yüreğimin kıpırtıları herşeyden önce O'na işaret. Seven'e sevdirene.

Ben Seven'e hayranım. Ve böylece sevdirene.

Ben hissedene hayranım. Hissettiren'e.

Ben açlığa hayranım. Açlığı Veren'e.

Hint fakiri değilim. Dertten zevk almak istemem.

Fakat ben derdime hayranım. Derdi Veren'e.

Ben derddaşa da hayranım. Yoldaşa.

Ben Sonsuz'a hayranım. Sonsuzun kısa nefesine.

Ben cevap verene hayranım. Vefalıya.

Ben bozguncu olmayana hayranım. Bozmayana.

Kalp çatlasa da, saygı duyana saygıya.

Başkasının malını almamaya.

Hakka hukuka riayete.

Dolu kalbe girmemeye.

Canım da olsa üzmemeye.

Ama hayranım, sözüm açık: Hayran Eden'e.

Bizi görene.

Cana minnet dostun vefası da cefası da.

Söylenemeyen söze hayranım. Söyletmeyen'e.

Sınırlara hayranım. Sınırını bilene. Bildiren'e.

Sırlara hayranım. Sırrın sırrına. İçtekine.

Ben söze hayranım. Sözün içindeki öze.

Evet hayranım! İşte beyanım!

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 12:00 PM
Mavili (2)


Kalp tek odalı mavili...


/mavi ile başlayıp mavi ile bitmedi ama
mavi ile başladı ve bitmedi aslında.../


maviden söz açtım yine
açmamak elimden gelmezdi
şurayı takip edin dedim yol soran birine:
az ileride karşınızda mavili,,
denmezdi!

...

mavili
az daha düşünsem
bileceğim seni
bulacağım izini
biraz daha çile çeksem..
fark edeceğim buseni..

...

mavili
az daha hayal etsem
çizeceğim resmini
biraz daha beklesem...
hissedeceğim
şifalı ellerini / cismini...

...

bir fasıl daha bitti
fasıla diyeyim, nöbet gibi
tekrarı mukadder acıların
yolu neye çıkar sevgili...
mavili...

...

/düşünmüş..
bilmiş..
bulmuş..
ama, yitiklerin en değerlisi olarak,
yitirmiş..
yorulmuş../





Akdenizce Siirler Yazilar

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 12:00 PM
Mavili (3)



kim gidiyor mavili,

nedir kaybettiğin

ağlamaların arasında,

hıçkırıklarında

neler gizli mavili,

yüreğinin büyük kısmı uzaklarda,

ve gelemiyor anlaşılan,,

ve gelmedikçe

gidiyor anlaşılan,,

anlaşılan gidiyor mavili...

...

'Kim ağlamaz ki? ? ' deyip
sustuğunda anladım bunları.
Sustuğunda duydum:
Bîçareyken bir çare aramak,,,,,
yüreğin taşıyamayacağı bir şey.

Depremler geçtiğinde farkedilecek her şey

Asıl o zaman başlayacak

Ve anlayacak:
Olan ve giden sadece 'bir şey'

/Demek ki,
yüreğinin götür-e-mediği yerde olmaman gerekiyormuş
Kader mi peki?
Ne farkeder,
sonuçta silinmez kalemle yazıldı geçmiş.
Bu acıyı şimdi iç acı acı gülümseyerek!
Bu, yaşamın en büyük dersiydi!
Tebrikler başardın!
Mecburen! /



Akdenizce Siirler Yazilar

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 12:00 PM
Mavili (4)





I.



Aç kanatlarını lütfen
Gökyüzünde olduğunu hatırla



Yükseklerdesin
Yüksekte olmanın rahatlığında
Kendini bırakıp ölmüşçesine,
/Dayanamam böylesine/
vazgeçip uçmaktan bir süre,
kandırma ne olur!
Düşer gibi yapma.



Aç kanatlarını,
kollarını...






II.



takıp gönlüne mavileri
kaybolup gitmeyi
unutulup gitmeye
tercih etti birileri...



ve düştü,



bir hasret yangını karıştı
kolları açık gökyüzüne

yağmurların hüznüne...
bir hüzün seli üşüştü...



...



Akdenizce Siirler Yazilar

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 12:00 PM
Mesele Unutamamak Değil!

Unutmanın acısı
unutana dek.
İnan.
Unuttuktan sonra
herşey bitecek.
Unutmasan da,
o his gidecek!

Mesele bu değil!
Mesele,
gidenin
gittiği yere
geri dönmemesi.

Gittiği yerde
kokusunun kalması.........

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 12:01 PM
Mihenk



{ gün biter.
dili kesilir zamanın, görece.
dün gider. gelecek gelmez.
kalırsın, tanımsız, sürece. }

bir lokma böl şiirinden
at bir martıya

bir lokma ver
afrikalı zenciye

düşkün bir kadına

sonra bak
martı sevinç çığlıkları atıyorsa
zenci gülmeye başlamışsa
kadın kanatlandıysa

umutlu olabilirsin sen de
şiirden yana



Akdenizce Siirler Yazilar

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 12:01 PM
Mutluluk Gözyaşları

- Sen misin?
Hep böyle güler misin?
Ceplerinde çiçekle
etrafını süzer misin?

- Gözlerimi kapasam..
Ellerin gözlerimde,
kalbin kalbimde dursa
hep öyle kalır mısın?

- Limon çiçeğim,
mimozam
misku amberim benim..
Çiçekler arkadaşın,
güllerle gelir misin?

- Cemre düştü gönlüme
bahar geldi seninle
çoraklaşan sineme,
gül ağacı diker misin?

- Kokunla yaseminsin
nefesinle meltemsin
gece leylak olursun.
gündüz ise gülümsün

(Böylece, karşılıklı,
durmaksızın devam etti.
Durmaksızın.
Durmaksızın...)

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 12:01 PM
Mümkün Müdür Sevdiğim...

Mümkün müdür sevdiğim kalbim hep bomboş kalsın!
Kalbimin sahibisin onu geri alamam
Yaşadığım bu dünya aşkınla sarhoş olsun
Sözümün kaynağısın artık sensiz kalamam

Gece mavi yıldızlar kimbilir neler söyler!
İçime ne fısıldar parıldayan şu deniz
Hece hece yazdığı şen şakrak hikayeler
Kimden bana emanet bu heyecan bilseniz!

Andıkça gülümserim, yollarım selamımı
Duymasan da söylerim türkümüzü derinden
Dost yüzü görmez isem saklarım meramımı
Gece uyur, gün uyur, ay utanır ferinden!

__Mümkün müdür sevdiğim şifa yolla ne olur!
__Mümkün olur sevdiğim, cümle dertler kaybolur!

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 12:01 PM
N'oluyor?



n'oluyor!
bir müdahale imkanı mı görüyorum yoksa
baskı zannetmeyin, izahtan vareste
gereğini yapmak diyelim, ne varsa işte!


n'oluyor
irkiliyor muyum, çınlayan kulağım
'acımayıp acıtmadan' mıdır, durağım
burdan yol yok öteye, naçar kalışım


n'oluyor
bir anda serviler mi düştü aklına
yalıkavak düşlerinden artık, artık!
hırçınlaşan doğanın öpüşmesi anlamlarla


n'oluyor
sınırlarla örülü gerek'ler gerçekler geçecekler
inanmasan yaşar mısın, n'oluyor, neler oluyor
çözemediğim bağdaşmaz mı sanırsın, görecekler!


n'oluyor
kümelenmişiz soru işaretinin altında, üşümüş
'korku - umut ışıltıları' kavgalı gölgelerde, gözlerde
yaşar mıyız be, yaşar mıyız izbe yerlerde!


n'oluyor, neler oluyor, bilinmez diyarlarda!



/ düşünceyi kuracaklar evvela
düşünceyi vuracaklar amansız
düşünceyi kıracaklar pervasız
düşünceyi kıyacaklar hınçla
düşünmeyi yoracaklar sebepsiz
anlamadan soracaklar anlamsız
anlamayı kuracaklar evvela.../



Akdenizce Siirler Yazilar

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 12:01 PM
Nasıl Gittin?

/bir gölgenin konuşmasıydı duyduğum, aktardığım/

'bir kez' gitmek
tam gitmek!
gerideki tüm yolları kapatarak
ve yıkarak gitmek!
'gel' bile dedirtmemek!
bu kadar acil
bu kadar çabuk
bu kadar acımasız
bu kadar beklemesiz ve beklentisiz
bu kadar, evet, bu kadar ben!
fazla laf, lafı güzaf!

...

bir gölge gibi uzaklaşmak...

keskin ifadeler
ve belirgin çizgilerle yaşandı yaşananlar
düz çizgiler çizdi hatıralar
arada kalanlar flu şimdi
belli belirsiz..

aklın geride kalsın,,
ama dönme bir daha
gitmesen bile gerisin geriye,,
gözün yaşı acizliğin nişanı olacak,,, sakın! !

sakın ha sakın..
görmesinler bir elinde mendili
göz kapakların
damlaları tutamadığını..
ve hele ağladığını..

bunu kimseye de söyleme
sadece kendine olsun nasihatın
kendime söylediğim gibi..

kaşların çatıklığı kızgınlığından değil,,
kahredici üzüntünden,,,
ama bilmesin kimse..
dönmesin hiçbiri geriye..

bil: sen bakmazsan,
kimse bakmayacak

dayanamazsan, sık yumruklarını
kapa gözlerini
değil görmemek için,,
görmek için, içini!

''ah dilberim, ay parçam, kırılgan kır çiçeğim''
unut bunları!

...

kendi sözlerim içimi parçalar
yapamayacağım gitmeler,,
bir resme,
bir anlık poz verişim!

sonrası hep bildik hikaye..

bir istisna mıydı:
ben yolda ilerlerken,
bir gölge geçti yanımdan,,
bir elinde mendille..

ve hiç bakmadı geriye..

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 12:01 PM
Ne Acıdır Gülmelerim

Bir tebessümdür gidiyor,
reva mı bu sana?
Ruhumun ihtiyaçları bir yana,
sen gelmeli değil misin daima aklıma? /gitmiyorsun ki! /
Sensizliğe alışmak, /alışmak değil bu! /
tebessümü alamıyor ruhumdan ne yazık!
Mutlu olduğumu sanma,
sensizlikten değil bu tebessüm:
Sensizliği bitirmek isterim,
ne komik değil mi;
işte bundan gülmelerim!

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 12:01 PM
Ne Düşündün

Ne düşündün acaba?

Bir sürprizin titreşimlerini

İlk hissettiğinde?

Görür gibi olduğunda

Mazinin bir kısmını?

Ne hissettin?

Doğruyu söyle:

Duymaz mıydın hiç

O saatin tiktaklarını?

Bilmez miydin hiç

Akrebin yelkovana tuzaklarını

Ne bildinse anlat lütfen,

Elin yüreğine gitti mi aniden?

Gözlerin parlak parlak oldu mu?

Hiç birine benzettin mi

Minibüsteki adamı?

Giden güvercinlerim yol yorgunu

Dönmemenin bilinmezliğinde

Üzülmediler bile

Ne zaman kanat çırpsalar

Coşkuyla yükselseler

Bir cazibenin felç ettiği kanatları

Aşka düşüp yanarlar

Besbelli...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 12:01 PM
Ne Düşündün 2*



I. Girizgâh

tırnakların acıyorsa şair
içini kemiren bir şeyler varsa
iki harf bir 'ah' ediyorsa
tek kelimeyle gidiyorsan icabında
sende iş var demektir
adın şair demektir
işin şiir demektir


II. Ne Düşündün 2

Ne düşündün acaba?
Bir sürprizin titreşimlerini
İlk hissettiğinde?
Görür gibi olduğunda
Mazinin bir kısmını?


merak ettiğim izler var mıydı o zanlardan
hangi türkü duyulurdu ozanlardan
bir telaş, pür telaş, merceği kırık zamanlardan?

Ne hissettin?
Doğruyu söyle:
Duymaz mıydın hiç
O saatin tiktaklarını?
Bilmez miydin hiç
Akrebin yelkovana tuzaklarını


elini vuruşun birbirine, geri duruşun
hangi cenderenin kıskacında savruldun
bilmez miydin yakanı da kavruldun

Ne bildinse anlat lütfen,
Elin yüreğine gitti mi aniden?
Gözlerin parlak parlak oldu mu?
Hiç birine benzettin mi
Minibüsteki adamı?


duraksamaların ne uzun
ne uzun sayıklamaların
her dönemecinde yılın
ne uzun özletmelerin
yolunu gözletmelerin

Giden güvercinlerim yol yorgunu
Dönmemenin bilinmezliğinde
Üzülmediler bile
Ne zaman kanat çırpsalar
Coşkuyla yükselseler
Bir cazibenin felç ettiği kanatları
Aşka düşüp yanarlar
Besbelli...


habersiz gidişin gidişime denk, ne garip!
ne garip, süreksiz sevdanın kavşağında sensiz
aynı yoldan geçeriz farklı zamanlarda habersiz
karışır yağan yağmur gözümüze, çamur izimize
ayrı yoldan geçeriz aynı zamanlarda habersiz...


* Deneysel

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 12:02 PM
Ne Düşündün 3*



I. Ne Düşündün 2 (Özet)

Ne... acaba
...... titreşimlerini
ilk...
görür gibi...
mazinin......

merak..................
hangi.........
.................. zamanlardan

ne...?
... söyle:
duymaz mıydın...
...... tiktaklarını
bilmez miydin...
...... tuzaklarını

............ duruşun
...... kıskacında...
............ kavruldun

...... anlat...
elin............
......... oldu mu
hiç.........
... adamı?

...... uzun
...... sayıklamaların
... dönemecinde...
...... özletmelerin
yolunu...

...... yol...
... bilinmezliğinde
üzülmediler...
......... çırpsalar
... yükselseler
............ kanatları
aşka... yanarlar
besbelli

............ ne garip
............... sensiz
............ zamanlarda...
...... yağmur,.........
............... habersiz


II. Ne Düşündün 3

gelen gün gideni savuşturur
veya giden-gelen: halef-selef
bayrağı eline tutuşturur
ne olacak böyle; telef üstüne telef!

tırnakları demiri kazıdı şairin
içi kanadı şiirin, temsilin
bir âh ile düşen temessülün

Tümüne yeni bir ad verdiler sürgünün
dünden kalan bugünün
ne düşündün?


---------- SON ----------


*Deneysel

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 12:03 PM
Neden!

/nedenleri topladım, bir avuç etmediler/

istersen önce anla ne'yi
nasıl bir şey''dir düşünsen ne iyi

kurcalayan akıl mıdır ''neden''
varlık olgusu mudur

''neden'', kendini ispatlar ilkin
sonrası ise çok derin

neden!
ezilmiş bir çocuk getir aklına
hakkını alamamış
bilememiş te elinden
neler ve neler alınmış
neden alınmış!
korku dolu gözleri büyümüş te büyümüş
''neden'' diyemeden / haykıramadan!

bari / biri / herhangi biri
''neden'' deseydi / haykırsaydı
tek ses olacaktı belki
ama etkili olacaktı
söylenmemiş olmayacaktı

neden!
varlığın memesinden
ince ince sağılmıyor?

neden!
söylenmedikçe
hiç bir yere sığmıyor?

NEDEN!

NEDEN!

kurtulamıyoruz sürekli artan fısıltıdan
fısıltı neden, neden fısıltı, neden karabasan!

NEDEN!

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 12:04 PM
Neler Sevgili Neler

Nerede kalmıştık en son, gel oraya geçelim
Nereyi yaşamıştık, bir yudumda içelim
Nereye bakmıştık, tül perdeyi açalım
Neyi bulmuştuk, neyi
Niçin unutmuştuk çareyi

Bir can atışı mesafedeydi değil mi
Bir kan akışı kadar işte
Avuç içi kıvrımlar, bir sır, göze yansıyan
Gözbebeği işte, avuç içinde tutamayan

Tutulamayan
Tutunamayan

Biliyor musun, bildiğimi; bilelim
Erelim 'bir düşlere', gülelim

Nereye gelmiştik yaza yaza
Neredeydi bir noktamız cana sezâ

Siyah beyaz filmlere düşelim hadi
İstemeden geçelim kendimizi, mecburen
Gülmelerde bir frekans farkı, yaşayalım, şimdi
Bilmeden aşalım bendimizi, biraz taammüden



Veya söyler misin

Neleri yakalım sevgili, neleri yıkalım?



/'Ne'leri yakalım sevgili, 'ne'leri yıkalım! /



...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 12:04 PM
Netameli Aşık

varsa yoksa sarmaşık, ve netameli aşık
elleri titremede, hemen geri çekmede
bir meraktı bakışı, yaşın gözden akışı
sevinç ve umut önce,, korkuysa beklemede

az uzaklaşmalısın, yüreği yara kuşun
telaşı azaltmalı, artık anlamalısın
yıpranmışlığı sarma cigara sarar gibi;
/kalbine sarar gibi, derdine yarar gibi/
düşünsen incineni,, hiç incitmemelisin

bak yıldıza taht kurdu, yine gitti o niye?
az ile yetinen sen, az'a yeten sen diye
sarmaşık değil işte, zehirsiz anla diye
sarmaşık gülü düşün, mis gibi kokla diye

her çiçekten bal olmaz ey netameli aşık
sallanma sağa sola, sanma bu iş karmaşık
demet demet kucakla, işte gülden sarmaşık

umulur ki maşukun iner gönül tahtına
güller ile gülümser umut ile bahtına

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 12:04 PM
Neyin Rağmına



zaman, rağmına işler hesabın

üç sene nedir ki, ne çabuk geçer bilirim

yaşadım nice üç seneler bakın

yaşadım, hesabını sensiz yapabilirim

zaman, rağmına işler planın

bedelini kim öder yapılanın

tüm oklar, gelin kalbime saplanın...

ölmek kaç sevda eder hesaplanın...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 12:04 PM
Niye?



/bir dokun bin âh işitme!
bin dokundun, hiç duymadın ki.../

'bir varmış bir yokmuş'
niye

niye Allah aşkına akışım sana
belirsizliğine mi
olmayana mı, yansımayana mı
niye bu bakışım; aranmayana mı, bulunmayana mı

bir yok gördüm resminde
alışkın olmadığım bir sen gördüm
izdüşümü yoktu üzerimde
niye

bir yok gördüm, yanık bir uzun hava hüznü
'ay dost' gördüm, turna gördüm, bozlak gördüm
yol hazırlığı, hasret telaşı, benlik dalaşı
bir sessizlik, bir kahır, zahir gördüm
niye

'bir varmış bir yokmuş' gördüm
görülmeyeni, sarılmayanı, darılmayanı
dayanılmayanı gördüm hasretine
yan'ılmayanı, yanmayanı, bir türlü olmayanı
niye

/duymanı dilerdim çıtırtıları
durmadan inlerdim dinleseydin
bir derman bulurdum elbet bunun için
görseydin, ışığını emanet alırdım bakışlarının/

ve biliyor musun
izinsiz yaptım bunları
sakladım emanet bakışları
sarıldım sendeki yokluğuma
yokluktaki çokluğuma

'bir varmış bir yokmuş', niye
biri varmış biri yokmuş diye
olmayan ben oldum diye
habersiz el oldun diye

söylesene, niye...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 12:04 PM
O Beni Anlar!

gecenin sesine sağır olalı uzun zaman oldu!
gözümüzü kapayıp uyuduğumuzda
bambaşka bir zaman dilimi uyanıyor aslında
ve konuşuyor
onun dilinden aşıklar anlıyor

/içi içine sığmayanlar
zamana ve mekana mahpus olanlar
dillerini ısırıp kabullenmek durumunda kalıyor
o müthiş ızdırap, geceyi ve aşıkı hemdert yapıyor/

sessizliği
içindeki volkanı farkedişi
yıldızların tek tek göz kırparak gelişi
hayran bırakan senfonisi
özetle gecenin sesi

...

ne kadar çok zaman oldu
yaşayalı!
yaşamak dediysem
hayatta kalış yani
yoksa kim ''yaşamış ki''!

...

dilimde ve elimde bukağılar
kelepçeler
köstekler
çengeller!

/anlayan anlar beni a dostum/

bilinmezleri bildiğinde
bitmiştir çoğu şey
ve çok şeyin bittiği yerde
neyin başladığını
ancak ''yaşayan'' anlar

...

ne kadar çok zaman oldu
''hayatta kalalı''!
hayatta kalmak dediysem ''yaşayış'' yani
yoksa kim hayatta kalmış ki!

...

geceden korkmadım
o benim her halime şahit
o beni anlar

ve o beni sever ancak!

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 12:04 PM
O Zamanlar

Ne güzeldin..

Çınar ağaçlarının altında
Akarsuyun kenarında
Asma bahçesinde
Atın terkisinde..

Ne güzeldin..

Kekik kokan yaylalarda,
Yoksan,
Eksikliğin hissedilirdi.
Varsan,
Yayla yaylaydı hani!

Dünya yetmezdi sen bakarken.
Doya doya, dola dola bakarken..
Unutkanlık basardı,
Dünyayı unuturdum..

Ne güzeldin..

Şimdi..
Bir söğütün gölgesi
Yarenlik etse de bana,
Yangınımı almaz
bu yaylanın suları..

Yayla, yaylaydı o zamanlar:
Sen vardın..
Dünya yoktu!

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 12:04 PM
Olacaktın ki...



Olacaktın ki
Var olduğunun zirvesini bilecektin ki
Eksikliklerin var ettiği gölgeleri görecektin ki...


/Görme elbet
Belki gözlerine perde inişinin sebebidir o
Olması gerektiği gibi
Olman gerektiği gibi! /


Olacaktın ki
Anlamlı bakışlarıma bir dize düşürecektin ki
Bir damla'ya bir kafiye de sen olacaktın ki...


Hayallerimin denizinden bir kulaçla gelecektin ki
Film şeridimden bir anda iniverecektin ki
Gülüş ağlayışa dönüşmeden bir kez daha gülecektin ki...


Çantan kolunda, gidişin emaresi olmayacaktı ki
Ah olmayacaktı ki!
Veda anl****** gelmeyecekti ki o son sıcaklığın...

Ve bunlar yaşadığım anlara denk düşecekti ki

An'lara...

Ve an dışında yaşamadığıma

Senden başka yazamadığıma...

...



Akdenizce Siirler Yazilar

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 12:06 PM
Oradaydım

Düşünceli biriydi
geçen önümden.
Senin bakışlarını
çalmıştı bilmeden.
Ya da sen 'kaybetmiştin' bir süredir...

/Çayın buharından bir nefes çek,
sonra suyundan bir yudum,
gözlerin kapalıyken iç ama.
Ve düşün.
Düşünememekten kurtul! /

Neşeli biriydi az ileride yürüyen.
Yanındakiyle konuşan.
Sesi gelmiyordu ama
duydum sözlerini...

/Kendi elinle göster,
en yakındaki patikayı kendine.
Salına salına yürümeleri yukarı doğru.
Ve duruşları.
En sade gülüşleri.
Bir bakışta yok oluşları.
Ve yürü.
Yürüyememekten kurtul! /

Kendinden emindi
bana doğru gelen.
'Tam da buymuş istediğim' diyen.
Yitirme endişesiyle erimeyen..
Eritmeyen..

/Aynada kendini görme,
daha derin bak.
Bir de benim gözlerimle..
Uzaklara dal;
el mi sallıyorum,
başım mı önümde? /

Bir yerlerden tanıdık bu manzara.
Yaşamımız,
emanet sanki yaşamlarda.

Birbirimizi yaşıyoruz bilmeden,
hatta istemeden.
Kötü mü ediyoruz?
Nefes alıyoruz
ve aldırıyoruz birbirimize.
Fena mı yapıyoruz?

/Farketmedin az önce,
oradaydım yine ben:
Yan masada dirseklerini dayamış duran.
Az ötede dalgın oturan...
Bir buhar mıydı çarpan
yüzüne sadece?
Başkası mıydı bakmadan konuştuğun ve de? /

Oradaydım.
Dedim ya sen de oradaydın!

Baktım herkes bizi yaşıyor:
Düşünceli,
neşeli,
kendinden emin...

Bir yerlerden tanıdık bu manzara...

Oradaydım...

Gördüm...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 12:06 PM
Oysa Hakikat Neymiş!

ağzının tadı kaçmış
görmek istemezmiş
aynalara da küsemezmiş
gerçeğin yolundayken
arıyorum sanarken

oysa kollarındaymış!

yakınlığın korkutacağı hesapta yokmuş
cesaret o son anda kayboluverirmiş
sonra gelsinmiş olmayan ayrılıklar

oysa gözlerindeymiş!

bir keresinde
bir kez denemek istemiş
ne olacak ki, hepi topu birkaç vals
demek istemiş,
öte yandan içinden geçen raks
ateşlemiş
ötelemiş
kurtlarla dans mıymış, demiş

oysa ellerindeymiş!

bu kadar mı sıcak
bu kadar mı hasret
bu kadar mı gülüş
bu kadar mı uzak
bu kadar mı biliş
bu kadar mı kendine tuzak

oysa güllerindeymiş
bülbülün dilindeymiş

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 12:06 PM
Ölmek Daha İyi, Ama...

önce gözlerime doladım saçlarını,
kalbime bağladım,
güçsüz kalana kadar kokladım,
yanımda olduğun anlarda
olmadığın anların hüznünü
yaşadım saçma saçma,
sevinçli olduğumda
sensizliğin ne kadar üzücü olacağını
hesap ettim ve üzüldüm,
üzüldüm basbayağı,
belki sen bunu ilgisizlik sandın
ama ben seninle yandım,
güldüğünde hüzünlü yanın
hiç gelmesin istedim,
tamam belki tam gülemedim
ama gülemediğim,
seni hep yanımda
tutamadığımdandı,
hayat veren iksirler
küçüldü gözlerimde,
yokluğun bedelini
böyle ödemektense

ö
l
m
e
k

d
a
h
a

i
y
i
,

AMA,

daha da iyi olanı var,
hatıran
yalnız bırakmadığı sürece
yaşamak var,

yaşamak diyorum yaşamak! ! !

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 12:06 PM
Ölüm

Ölüm...
Ah güzelim
Ne söyleyeyim
Bilmez değilim
Uzaktasın varmaz elim
Her günüm öncekinden elim...
Görmez değilim
Ah gülüm
Ölüm...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 12:06 PM
Ömrü Olan Görecek

-Aziz Şehitlerimiz Hatırına-

yıllardır çalkalanıp durur ülkemizin insanı
düşman dediğin zaten gani gani!
dış düşman, iç düşman, konseptler vesaireler!
algılar bulanık, ufuk ' ' karanlık' ', sevinçler anlık
/basiretsiz yöneticiye mi, vefasız insana mı/
zalime mi, mazluma mı, neye gülelim artık

gülüyor zaten ' ' bir avuç' ' hain
geliyor üstüne Büyük Türkiye' ' nin
zanneder ki halsiz, dermansız, hareketsiz
zanneder ki cansız, heyecansız, umarsız

öyle bir ruh var ki bizlerde
bin yıldır bin düşman izler de
ancak köpeklik düşer hesabına
ferasetle dikildik mi karşısına!

yekvücut ol ey millet, bütün unsurlarınla!
yekvücut ol; tarih yazdın, gelecek omuzlarında!
yekvücut olursan eriyecek heybetinden buzullar!
yekvücut olursan rahmet dileyecek bütün reziller!

bunlar, titreyişidir zeminin, yürüyüşten!
bunlar, müjde ve haber, ihtişamlı gelişten!

yakındır
gülenler ağlayacak
ağlayanlar gülecek
ömrü olan görecek
adı gibi bilecek!

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 12:06 PM
Papatya

/aldanma onlara minik papatya
/gider yaprakların aşk hatırına

gece değil gelen; gün ayrı düştü!
mevsimler geçmedi, hayali aştı!
heceleyip durdun, ayrı bir düştü
zaman durdu, şu an ezel papatya

eğilir nazikçe boynun kalbine
emelin dinlemek, acep derdi ne
onu da sineye çekersin yine
tekrar tekrar yaşa, ezil papatya

gece değil gelen; gün ayrı düştü
bugünde değiliz, dün ayrı düştü
baharı saymadım on ayrı kıştı!
aşka fal açılmaz güzel papatya

gönlün ne geniş, ne geniş sinen
güzel kokularmış içine sinen
derinden derine durmadan inen.
kopar yaprakların azal papatya

bir anlam versen ya olan bitene
çare bulunur mu yitip gidene
kıymet bilmeyene hep kin güdene
inci mercan gibi dizil papatya

gerçeklere uyu, başlasın rüya
olan bitenleri anladın güya
herşeyi açıklar, mendilin oya
ağla için için çizil papatya...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 12:06 PM
Peki Ya Gidivermek!

'Bir gün belki hayattan
Geçmişteki günlerden
Bir teselli ararsın...' / Cem KARACA

...

Gitmek ve gidememek.
Kendinden geçememek...
Çünkü öyle gerekir!
Neyi, niçin bırakamıyorsan,
ona ihtiyacın var demektir.
İnanmazsan sına!

Gitmek ve gidememek.
Biri diğerinin aynası.
Ne aynısı ne başkası!

...

Peki ya;

Gidivermek!

Gidivermek!

Gidivermek?

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 12:06 PM
Perestim!

...

(Sevgili Yeliçanka,
Hislerimi çizdiğim kağıt umarım sana ulaşmıştır. Mektubum; birşey demeye çalışmayan ve birşeyleri tanımlama zorlaması içinde olmayan karalamalardan ibaretti... Evrensel kümeden 'random' tırtıklanmış üç beş cümle... İmza: Danimehendi)

- Çekil karşımdan.
Tam karşımdan,
taa karşımdan!
Zaten bıkmışım
kötü hayallerimden
kabuslarımdan,
bazı isteklerimden
ve isteksizliklerimden.
Bir de sen çıkma karşıma,
tam karşıma,
taa karşıma!
İsyanım ne kendime ne sana:
Senin içindekine.
Seni sana kilitleyene.
Seni senden edene.

- Perestim.
Kolikim.
Çaldı kalp telefonum,
açtım:
Santral amiriydi arayan,
üzüntülerimi ilettim.
Döneceğim dedim.
'Iyi edersin' dedi,
'benden bana gelirsin.
Ama gelmezsen
çok sey farkeder!
Ben hep oradaydım,
ama sen burada yoktun! '

Aslında bilirdi
kimin için yağmurlarda ıslandım
ve paspas gibi yattım
kapılarda..

Perestim,
kolikim,
o benim yanımda
ama ben uzaklardayım! ! ! '

...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 12:06 PM
Primum Non Nocere*

/candan ötem; senden öte ne kalır yanımda, üç beş kuru yaprak mı, kum tanesi mi, sürgünsem de, içimde buruk bir teselli; sebepsin ya herşeye, hatıran yeter! Bir, elleri çekemem, yad elleri; canıma susamışlar, harimine göz dikmeselerdi, çünkü senindi, artık güçsüzüm, kale düşmek üzere, canım bitmek üzere; candan ötem.../

herşey üç beş hatıra
başlar birşeyler
biter birşeyler
üç beş dize kalır yanına
üç beş heyecan kârına
bakma enine sonuna sonunda
şairlik düşer payıma istemem
avunursun
dostlar sağolsun

/şairmiş delirmiş desinler
şeker şerbet yesinler ne diyeyim.../


* Latince bir tıp deyimi; ''önce, zarar verme'' anlamında...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 12:06 PM
Ra’p-t

I.

ra
nil’de düştü
nil’e düştü
dile düştü işte
ra

rap
göze düştü
dize düştü
bize düştü kur’ada
gözden düştü işte
rap

raptettik
ilgisize gittik
rapt


II.

damla damla tükenişin imdadına
yaşam pınarı koşacak

şırınga etti aşkı kalbine
suni teneffüsle kurtuldu belki de
aşk dağıldı bedeninde
bağımlılık kaderinde

kendi zaaflarımla çevrili bu sur
yol açtığım,
sebep olduğum kusur
yine de beni vurur..
suçun karşısında bir ceza,
bir eza durur..


III.

ra
boşver
helio mezar şehir
yıllar buna panzehir
ra

rap
yol ver
gariplere el ver
akılda hangi şehir
rap

rapt
uzak mı akıl rapta
hangi insan azapta
rapt

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 12:07 PM
Razıyım

çöllere düşür
dağlardan aşır
yolları şaşır/t
razıyım

mihnetin deva
versen de cefa
bu sırru hafa
razıyım

istersen güldür
yaşatma öldür
gam ile doldur
razıyım

tutuklu kaldır
esaret baldır
yoklara daldır
razıyım

razıyım sevmesen
razıyım bilmesen
arayıp sormasan
razıyım

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 12:07 PM
Renkler

Renkler,

seni hiç terk etmediler,

umudu emanet bırakıp yerlerine,

yangın yeri bir sine var mı diye

bakmaya gittiler,

umudun hasrete dönünce

gözünden bir damla düşünce,

işte o an gelecekler,

hep gelirler,

renkler...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 12:07 PM
Saatler

/tik tak tik tak.../

gün kırıldı
leylek ömür havada
ateş karıldı
kıvam aldı saatler

duranlar durmaz
kırıldı ya gün
bağlar artık bozulmaz
virane kaldı saatler

göz kapaklandı gerçeğe
ani bir durma sebebi
refleksin istemsizliği
kırılan günde saatler

aranılan nerdeymiş
neredeymiş arayan
arayıp bulamayan
hep suçlusu saatler!

yaprak vitrinde
renk beğenmekte
sarı mı yeşil mi
gidenin rengi ne ki
saat rengiymiş belki!
tüm gidenler bilir ki
kurtarıcı saatler!

teselli, dev masalı
hem yedi başlı
çareli üstelik, çaresiz değil
eskisi gibi yaresiz değil
kırıldı gün
gün kırıldı
leylek ömür sayıldı
ateş karıldı hisset
koyuldu tüm zamanlar

kıvam aldı saatler...

/tik tak tik tak.../

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 12:11 PM
Salıncak

Baktım emanet etmişim kendimi şarkılara.
Konuşmaz olmuşum gerçek insanlarla.
Nutkum tutulmuş.
Sadece ve sadece şarkılar..
Bir gölgeyi kovalar gibi.
Ya da gölgeden kaçar gibi.

Bir salıncakta salladım kendimi.
İten ben, ittiğim ben.
Yükselen ben,
seyreden ben.
Ağır çekim baktım dünyaya.
Benimle gelen,, sadece ben..
El salladı dünyalılar.
Ama bir selamlama mıydı bu, hoşçakal mıydı?

Asık çehreler gördüm.
Yine ağır çekim.
Gözlerini benden ayıramadılar.
Gelemezler, gitme diyemezlerdi.
Demediler.

Yaşanası şeyler vardı daha.
Kutusundan çıkmamış mücevherler.
Koklanmamış güller.
Gönüller!

Ağlanası anlar da vardı.
Daha ağlanmamışlar.

Ve söylenesi nağmeler..
Ne sesini bulmuş, ne soluğunu.
Makamı da yitik, perdesi de!

Baktım,
uçup gitmişim şarkılarla.
Konuşmaz olmuşum kendimle.

Susmuşum.

Unutulmuşum.

Salıncakta...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 12:11 PM
Saltanatlı Yaşadım

'Saltanatlı Yaşadım' - Bir Köylü / TRT

Anlatıyor bir köylü
Yaşadım diyor soylu
Sonhabardayım amma
Saltanatlı yaşadım
Saltanatlı yaşadım

Hayatını kasteder
Dinleyeni mest eder
Ekim, dikim, harmanda
Saltanatlı yaşadım
Saltanatlı yaşadım

Odun sobası yanar
Üşüşür hatıralar
Deli dolu gençlikte
Saltanatlı yaşadım
Saltanatlı yaşadım

Acıyı da çok çektim
Sabırla niyaz ettim
Ayazda kaldım amma
Saltanatlı yaşadım
Saltanatlı yaşadım

Olmadı çokça param
Maddiyatla yok aram
Azla yetindiysem de
Saltanatlı yaşadım
Saltanatlı yaşadım

Çalıştım, elim nasır
Evimde kilim hasır
Gökkubbenin altında
Saltanatlı yaşadım
Saltanatlı yaşadım

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 12:12 PM
Sana 'Ondan' Bahsedeyim!

İçinde yaşamasam da,
yaşatıyorum içimde /diyor/
Yoksa nefes alamazmış...

____________________________Ben 'ondan' bahsedeyim,
____________________________Sen ne anlarsan anla!

Çağrışımları
Çalakalem karalamış
Aklına gelenleri...
Gelseydi,
halimi görseydi /diyor/
Onun yalancısıyım!

Gülmesinde yabancılık.
Sanki hiç yaşamıyor.
Yaşayamıyor belki.
Durmadan seslendiği
Birisi var gibiydi
Ve bir zaman dilimiydi
teselliyi barındıran,
ayrılamadığı...

____________________________Ben 'ondan' bahsedeyim,
____________________________Sen ne anlarsan anla!

Kimi zaman
Unutmak için
Yapmadığı - denemediği kalmazdı.
Kendi haline gülmesi
Bambaşka bir acıydı!

____________________________Ben 'ondan' bahsedeyim,
____________________________Sen ne anlarsan anla!

Çok bekledim,
acele ettim dedi en son
Keşke çok beklemese
ve acele etmeseymiş!

Dedim ki,
Bildiğin gibi davran
Silmeye sakın kalkma
Hele unutmaya,, hiç davranma.

Derdi unutmak değilmiş;
Yaşamadığı halde
yaşıyor gibi olmasıymış.
Ve katlanıyorsa da /bu/,
/Kendi içinde/
Yaşattığı hatırınaymış
Yoksa nefes alamazmış...

...

Elçiye zeval olmaz
Havadisler bu kadar!

____________________________Ben 'ondan' bahsedeyim,
____________________________Sen ne anlarsan anla!

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 12:12 PM
Sana İstanbul'u Yolluyorum



Çaresiz bir telaş var buralarda
Yüklenmiş tümceler yüklerini
Hazırlamış bineklerini
Geçici bir sakinlik ara sıra
Şehir hazırlanıyor yolculuğa

Gölgeler kaçışıyor sağa sola
Sular şırıldamakta kararsız
El etek çekiyor ezanlar
Yeditepede bir aksi sada
İstanbul çoktan hazır varmağa

Senden duyduklarımla yetinemem,
Tanıdığım ve bildiğimle hazırım
Bak, İstanbul da hazır, göreceksin
Buruk bir tebessümle bekleyeceksin

Şimdi,

İstanbul sessizce süzülüyor:
Gece, taşıyor sığınağına
İstanbul gözlerinle görüyor
İhtiyaç yok ay ışığına

Sana İstanbul'u yolluyorum...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 12:12 PM
Sana Yazmalıydım

Hiç kimseye değil başka, sana yazmalıydım
Seni yazmalıydım. Senden yazmalıydım. Sende yazmalıydım...

Senden gitmeliydim her yere
Sonra sana gitmeliydim tekrar
Sensiz gitmemeliydim
Daima ve daima sende gitmeliydim...

Sana yazmalıydım, ''bal'' gibi biliyorum!
Tüm -sözde- hünerlerimi sana bırakmalıydım
Sende bırakmalıydım. Sonra senden almalıydım herşeyi tekrar.
Sana koşmalıydım...

Kapris benim özge malım değildi
Terketmeliydim
Yalnızlığı yalnız bırakmalı. Dostluğu sende bulmalıydım.
Sende dolmalıydım. Senden dolmalıydım. Sana dolmalıydım...

Unutulmamayı sende bilmeliydim
Unutmamakla karşılık vermeliydim
Sana gelmeliydim. Senden gelmeliydim. Seni sevmeliydim yalnızca...

Sensizlik, acı değil sadece. Bunu bilmeliydim.
Senden başka herşeyi yadımdan silmeliydim.
Sürmeliydim gözüme köle sürmelerini.
Yalnız sana mahrem olmalıydım.
Sende mahrem olmalıydım. Senden teselli almalıydım. Seni almalıydım...

Bir de ibret almalıydım:
Beni köşe başlarında daima bulduğun, içime doğduğun, umudum olduğun için.
Vefalı olmalıydım, vefana karşılık...

Gurbeti uzaklarda görmeliydim
Vuslatı vuslatında bilmeliydim
Vuslatını imkansız bilmemeliydim
Yerli yersiz dövünmemeliydim
Seni bulmalı, sana varmalı, sende olmalı, senden olmalıydım...

Sözünde durmalıydım hem
Bunu hep yapmalıydım
Kendimi aşmalıydım
Kendimi de sende bilmeliydim
Kendimi sende görmeliydim

Anlayamayan nerden anlayacak!
Bunu da dert etmemeliydim
Delirmek te olsa bunun sonu, kabul etmeliydim hatırın için... Hatıran için...

...

Kendime sitemim,, sana değildir.
İki büklüm halim buna delildir...

...

Sözü uzatmamalı, sadece seni yazmalıydım.
Sana yazmalıydım. Sende yazmalıydım. Senden yazmalıydım...

/Bağışla...
Her zamanki gibi.../

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 12:12 PM
Sanki Farketmemişler!

/Kesip atacaksın bazı şeyleri.
Bitireceksin...
Ya kölesi olacaksın
etrafının,
ya eline alacaksın herşeyi./

İçimden geçenler mi titretir şu gölü?
Dalgalar yüreğime mi çarpar sahiller yerine?
Ne getirir gelenler bu limana?
Ve neyi götürürler, bilirler mi?

Bilirler mi
ak yelkenli gemiler
niçin iz bırakır?
Pupa yelken giderlerken
niçin çığlık atar martılar?

Birgün bir yerlerde,
Birinden,
Bir billur damla süzülmüş
/gözünden/..
Terlemiş gibi alnını silmiş!
Ve uzakları göstermiş..
Meşgulmüş gibi yapmış..

Ve çevresindekiler
sanki farketmemişler!
.
.
.

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 12:16 PM
Sarın Kalbimi Sarın

/nutkum tutuldu biliyor musun.. satırlar bir yazıldı bir çizildi bu gece..
dize dize heyecanların,, bir altı bir de üstü çizildi.. silinenler de oldu..
bazen söylenemeyen.. söylenemeyecek.. bazen tereddütler, dile gelmeyecek..
kimi zaman, sen, hiç gelmeyecek../

nutkum tutuldu söyleyemedim
elim varmadı söylenemedim

bir türküydü yarım kalan, yarısı sende
ne alabildim ne verebildim
ne bulabildim ıssız köşede

gece gelmedi, gün gitti!
yıldızları parlattı karanlıklarım
ay selama durdu şavkı emanet
neydi kıpır kıpır neydi keramet
devri daimlerin hepsi nedamet...

hepsi ayrılık tüm olanların
ayrı kalır elektron protonundan
işçi ayrı kalır hep patronundan
ayrılır giderek ağaç odundan...

cahilliğin böylesi, cümleler yarım
cümlelerin yanında kelime yarım
bir noktanın farkıyla şiirler yarım
üç noktayı koyayım kalmasın yarım
yarim olsun yarım, tüm yarımlarım...

işte nokta nokta sen, işe yarıyor
tüm yarımları sarıp tamam ediyor
cümle kelime şiir, hepsi de yarim
gel bugünden yarına kalmasın yarim

tamam olsun dilerim tüm yarımlarım
seninle geçse n''olur tüm yarınlarım...

.yarın kalbimi yarın
.yarım kalbimi yarım
.yarim kalbimi yarim
.sarın kalbimi sarın
.yarın kalbine sorun

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 12:16 PM
Sebepsizlik Değil...

/Sebepsizlik değil neden'sizlik; /

Soramazdınız
Nitekim soramadınız
Aramayın bir 'neden'
Hiç bilmeyin 'nereden'
'Boynuz koça yük değil' *
Devam edin düşmeden
Hiç kimseye küsmeden...

/Zor olanı tavsiye etmek kolay,
burukça yazarsınız sadece,
sabır, dileyene! diyene! /


*Kendi işini görmek ağır gelmez anlamında Anadolu'dan bir söz...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 12:16 PM
Sen

Kan damlamaz acı damlar
sıksan yüreğimi

Süzülür bir damla Sen,
ya mahkum, ya özgür, bilinmeyen

Sıksan yüreğimi,
kan damlamaz, acı damlar

Berrak bir tebessüm ardından,
ya dingin, ya bitkin yıllardan

Kan damlamaz, acı damlar

Yüreğim sen olur,
sen yüreğim

Sıksan yüreğimi
cancağzım,
gıkım çıkmaz,
Senden âlâ canım olmaz
İnan bana kanım akmaz...

/Bir ''Sen'' duyarsın tek,
bir tek.../

...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 12:16 PM
Sen Dilimde



sessiz *******, diyemiyorum
sen çıkıyor ağzımdan
sensiz ******* oluyor

sedası yok kara kışımın, diyemiyorum
sen oluyor seda
sensiz geçiyor kara kışım

serden geçemiyorum birden
sen geliyor çünkü başına /başıma
senden geçemiyorum birden

sen'e çıkıyor her se
/ya gider'se
/ya gelmez'se
/ya dilimden düşer'se
/ya dökülür'se

sebepsiz düşleri kuramıyorum
sen oluyor düşlerim
sen'e çıkıyor her se nedense...

/dikkat et
/giderse'n
/tüm lügat silinecek zihnimden
/sen hariç

sen dilimde tek hece
sen gönlümde bilmece
nedense

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 12:16 PM
Sen Uzak Durdukça Çekim Gücün Artıyor

Bir bilseydim:
Sessizliğin acısıyla kıvranmakta mısın
Yoksa,
ironik bir gösterge midir,
arkasında güldüğün?

Ama bil ki sevdiğim..
Öyle yaparsan..
Asla çıkaramam kalbimden..

Belki de yaptıkların sevginden!

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 12:16 PM
Sen ve Besten

Gönül telime vurdum mızrap yerine seni
*******i dinleyip durdum mahzun besteni

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 12:17 PM
Sen, Sahtekar!

sen, sahtekar
yalan aşkların kurnaz satıcısı
sen, hilekar
her türlü yalanın bedava alıcısı

devrin bitmek üzere,
ne kadar kükresen de hırlasan da
son bir ''karar'' gerekmekte sadece
sanma ki farketmiyor kimse
karar yolda olsa da,,
gecikmiş değil asla
biraz daha zaman sana,,
o vakte kadar şişin gönlünce!
kabar kabar!
karar, kapkara karar
ki gözüksün şafağın mükemmel hali
ki ortaya çıksın güzellikler
ki şiddetli olsun, çok şiddetli,, karar!

sen, sahtekar
doğrunun sözümona taraftarı
mazlumun timsah gözyaşı!
kendi alevine odunlar taşı!

sen, sahtekar
şimdi tutar
köpürürsün
veya güler! yakışır!

sen, sahtekar...

/yine de, dilerim, olursun tövbekar.../

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 12:17 PM
Sen... Ben...

-SeN-

ne biliyorsam senden öğrendim
senden öğrendim derken,,
bu gerçektir ama,,
önemli olan nokta
bunun farkında olmam...

kendimi pek sınayamam,,
eksikliklerimi tam bilemem,,
gücüm birtek sana karşı yok!

çoktandır tanırım seni,
ama yakınlaştıkça
nedir kalbimdeki atışların derdi!

/Kendi sözlerimde kendimi tartarım bazen. Hangi halimi aynada göreyim,
nereden bakayım? Kendimi ele veren yanları hangi cesaretle yazayım?
Ya yerle bir olursam! Ya tam olarak ölürsem! /

sensizliğe dönüştürmektense zamanı
sessizliğin tam zamanı...

-Yine SeN-

yeniden başlayamaz artık biliyor musun
herşeyi ve kendimi bir kenarda tutuyorum
özel bir çaba sarfetmeme gerek yok
bir tablo gibi asılı durmasındansa
aslını tutmalıyım yanımda...

sen,,
anlayamadığını söylemedin hiç bana
cesaret verdin
kendimi suçladığım ama söyleyemediğim anlarda.

/Sana seni anlatmak mı Yo yo komik olmayayım.../

sen;
''sen'' derken tam olarak ta kastettiğim
sen yani, başka birşey diyemediğim
sen, hatta zaman zaman ''ben'' yerine kullandığım...



sen,,
hiçbirşey diyemediğimde bile beni anlayan yani...

sen,, yani, sen...

-BeN-

ben,
farkettim seni
sessizliğinde heyecanını
gözbebeğinde kıvılcımları

ben,
hissettim seni
bir adım, bir adım daha atacakken,
kendini zor durdurmanı
ağlamanı mecburen

ben,
biliyorum seni
elini mahkum edişini
hayallerini ise sınırsız tutuşunu

ben,
sendeyim, sendenim, benden''im,,,

sen,
biliyorsun bunu.................

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 12:17 PM
Sende Gül Sabrı

derin derin nefes almak
doluya boşu, boşa doluyu koymak
doymamak
alıp vermek alıp vermek nefesi

alışmışsın gül olmaya
gül sabrı var sende
gülmen zaten gül
kızman da gül
söylemen gülce
susman gülce
ya sen gülünce..

güller de derin derin nefes alır
nefes alır, yok kahır
sonra sabır sabır sabır!

bülbül gelir, gül dillenir / kendince
alı al, moru mor, dinlenir / gönlünce

alışmışsın işte sen de
gül gibi suskun
gül gibi durgun
gül gibi vurgun
en fazla gül gibi dargın

gül gibi solgun, sessizcesine...

kurumuş güller de sevilir, dercesine...

ölüp gidercesine...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 12:17 PM
Sendin

kıvılcımlar görmüş uzaktan
unutmuşlara hatırlatan
unutulmuşları tutuşturan
kıvılcımlar gözünde muamma
bir peri masalından arda kalan
bir serap mı, uzak mı, içte tüten

bir başka yörüngede çekim güçleri
ilgisiz olabilirsin, neyi değiştirir
bir sağanaktır gelen ansızın
ıslatmayan herkesi

ama sen şanslısın!
sırılsıklam şanslısın!
çakmak çakmak şanslısın!

ritimlerle gelen de sendin
her kalp vuruşu mu desem
her adım atışı mı
her kanat çırpışı göçmen kuşların
uçup giden ılık mevsimlere

yolu yönü bulan sendin
bulduran sendin...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 12:19 PM
Seni Kandırmayacağım Sevgili

(Bu hem bir sözveriş, hem bir dilek...
Bölük pörçük ama birsürü,
gelip geçen, delip geçen hisler,
serzenişler...)

- Neyin hikayesini yazacaksın..
Dalgalı denizlerin mi,
sakin koyların mı..

Neyin delisi olacaksın..
Gülün mü çemenin mi..

Neyin peşinden gideceksin..
Hayallerin mi gerçeklerin mi..

- Sevdasını gönül toprağına gömdüğüm..
Kıyamadığım..
Yaban ellere atamadığım..
Filiz vereceğini düşündüm mü, düşünmedim mi,
bilemediğim..

Ah, sınırdışında gördüğüm!
Ah, dikenli tellerde kördüğüm!
Ah, suçum, günâhım!
Ah, varım-yoğum, darlığım!
Ah, âhım!
Gönül dergâhım..
Mâhım..
Medetgâhım..
Sağım-solum, her yanım!
Fermânım..
Dermânım..
Kalmadı zamânım...

(İyelik eki olmadan anlatamazdı;
illa ki gülüm,
illa ki benim!

Ne gül idi, yapayalnız,
ne de yaban idi sevdasız! !

'Yaban gülüm' idi,
fazla görmeyin, katıksız!)

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 12:19 PM
Seni Seviyor Gibi

gidemiyorum
kalamıyorum
alamıyorum
sevemiyorum

zira

sana geliyor gibi
sende kalıyor gibi
seni alıyor gibi
seni seviyor gibi...

hüzün..

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 12:20 PM
Seni Şiirime Gizleyeceğim

seni şiirime gizleyeceğim
binbir merak içini saracak / biliyorum
ama açıktan yazmayacağım
seni şiirime gizleyeceğim

zaten şair değildim / üstüme kaldı
kelimeler arasında gözlerim daldı
adın adıma yakın / dilime yakın
hasret diyemem, gizlidir, söyleyemem

seni şiirime gizleyeceğim
imkansız bir umutla bakacaksın / belki
her ''sen'' deyişim özleyişe denk /düşecek
seni şiirime gizleyeceğim

gözler gözlerin olacak
eller ellerin
güller tebessümün kadar açacak
seni şiirime gizleyeceğim

bir anda kalbini tutacaksın
eflatun geceye hasretin sinecek
apansız uyanıp beni anacaksın
okudukça ellerin titreyecek

seni şiirime gizleyeceğim
vallahi çok ama çok özleyeceğim...

/ bu sırrımı da duymamış ol...
bilmiyor muyum sanki heyecanlarını...
olmazların devri daimlerini...
olur''un zorluğunu...
her itirafıma bir özür hazır...
cüretkarlık mazeret...
sende özre karşılık affın şefkati...
ne yapalım bunca şeyden sonra firkati...
şefkatlim...
vefalım...
bekleyeceğim...
o vakte kadar seni şiirime gizleyeceğim.../

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 12:20 PM
Sessizce

Sessiz dağların ardında..

Sessiz koyun kıyısında..

Sesiz duvarlar arkasında..

Sessiz mi sessiz bir kalbin yanında..

Olmak vardı..

Sessizce...

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 12:20 PM
Sessizce Konuşurum Seninle

Sessizce konuşurum seninle.
Simdi olduğu gibi...
Beni ne duyar, ne de duymazsın.
Bense konuşur gibi!

Sessizce.
Ses-siz-ce...

Beklerim istemeden.
Mahkum gibi..
Birikir
sözler, şiirler, kuşlar, bulutlar içimde.
Taa ki...

Taa ki
ses-siz-ce
söyleyene kadar.

Hep böyle konuşmadan dur.
Kendi hayallerim,
kendi boşluğumda yankılansın.
Düşlerim iki kat büyüsün.
Hislerim cevabını sessizlikte bulsun.

Beni ne duy,
ne de duyma!
Sadece dinle:

Ses-siz-ce...

Once bulutları anlatayım.
Sonra bir salıncak kurayım.
Kuslar alışkın bize,
onlari bırakayım.
Sonra sıra söze gelsin.
Seninle paylaşayım:

Ses-siz-ce..

Amann!
Uyanma ne olursun!
Beni de uyandırma!
Amann...

Gözlerim
ses-siz-ce
gözlerinle buluşur.
Dizlerim dizlerinle..

Bir de konuşmuşken seninle
ses-siz-ce:
Salıncak durmasın.
Bulut dağılmasın.
Kuşlar terketmesin.
Herkes dursun ve dinlesin:

Ses-siz-ce..

Kavuşmaktan dem vurma.
Özlemiş gibi yapma.
Gidermiş gibi davranma.
'Buluşuruz' deme....

Beni terketme!
Ses-siz-ce..

...

Ben..
Beklerim,
istemeden...
Mahkum gibi..

Birikir
sözler, şiirler, kuşlar, bulutlar içimde.
Yeter ki...

Sen bekle hep böyle:

Ses-siz-ce..

Fatih Gökler

GooD aNd EvıL
09-16-2008, 12:20 PM
Sevgili Dayan!

olmadın yanımda, bakmadık aynı suya
ortak noktaları artıramadık, artamadık
cezbeye gelip kalkmadık ayağa, sarılmadık anlamlı
seçilmiş miydik seçkin miydik düşünemedik, bilemedik

yirmi dokuz harfi bir araya toplayamadık
içinden bazılarını özellikle, seçemedik
içemedik, kanaat getiremedik, katlanamadık
göçemedik, yad ellere gidemedik, azaldık kat'lanamadık
yapamadık, şimdiye saplandık, geleceğe yollandık

bam telini bulamadık, bulduysak da çalamadık
üst üste koyduk, bina eyledik, dizdik sadece
bizdik sadece, biz var'dık, gözümüz kapalıydı
biz, ulaştık bir yerlere, sözün vardığı yerlere
varamadık siperlere, yeksan olduk yerlere
kalamadık durduk yerde: dört duvar kapılıydı / kapalıydı

/ipucunu yakala, nefes dursun, an dursun, bitmesin, son' dursun;
düğmelerini ilikle algının, farkındalığın, varlığın
sular dursun, durulsun, zaman vurulsun, yeter ki varılsın
düşün bunu sevgili, sevgilisin, sevgiliysen düşünürsün! /

cûşa gelir her yan, daim yan daim yan, dayan!
dayan sevgili, yanmaya, alem bilir, can maya/n!
kül olur son gül olur nerden bilir yanmayan!

/zülüfler dağılmaz, işin sırrı bu idi bu meyanda
rüzgar dağıtmaz, utanır, aşk utanır yanmayanda
oysa aşkın gaip değil, avucunda gizliydi ziyanda
kalpten kalbe çizgi çizen başka kim var cihanda/

cûşa gelir her yan, daim yan daim yan, dayan!
dayan sevgili, yanmaya, alem bilir, can maya/n!
kül olur son gül olur nerden bilir yanmayan!

sevgili dayan!

Fatih Gökler