Giriş

Tam Sürümü Görüntüle : Mustafa Acıoğlu


Sayfa : [1] 2

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 08:58 AM
A Beyler

Sır derseniz sırrı söyler
nar derseniz narı söyler
dert yanmasın daha neyler
ölür kahrından a beyler

yaz gelirse hasretinden
kış boranda nefretinden
her bir daim hiddetinden
yakar narından a beyler

mert olanı dost bilir hep
can diyene kan olur hep
dost yoluna dost ölür hep
gülmez arından a beyler

dağları kış saranda ki
zalım pusu kuranda ki
yiğit ağı kıranda ki
güler karından a beyler

canlar cana kıyamazlar
kanı kanla yuyamazlar
karga kim göz oyamazlar
ağlar zarından a beyler

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 08:58 AM
AB kapısında

Arı bırakırsak
AB kapısında
Bir hak alırsak
AB kapısında
Vatan vatan olur
AB tapusunda
Biz kârı neyleyelim
AB kapısında
Biz yarı neyleyelim
AB kapısında
Bir yer eyleyelim
AB yapısında

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 08:58 AM
Abo...

Bu dedim sağlam papuç
Haramzade çıktı abo
Dedim beni ihya eder
Hanevimi yıktı abo

Dedim kalıbı yerinde
Derdi meğer en derinde
İncir ağacı elinde
Ocağıma dikti abo

Lan amanın etme tutma
Derken beni ele satma
Rüzgara yele satma
Havalara sattı abo

Mustafam sen saf isen
Her yatağa çarşaf isen
Her kumaşa gergef isen
İyi etti gitti babo

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 08:58 AM
Acaba

Niye bu çırpınış söyle neden ne için bunca çaba?
Birgün bende ölürüm diye düşünür müsün acaba?

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 08:58 AM
Adak

Gitme dur
Şiirlerim var okumadığım
Henüz okuyacağım
Bir kandil gibi
Kalbimi yakacağım
Gözlerimden yaşlarım
Döküp te ağlayacağım

Gitme dur
Hayallerim var demediğim
sana umut getireceğim
kaf dağının ardında da kalsa
bir zümrüdü anka da olsa
kucağına bir demet gibi
bırakacağım
sığmayacak da taşacak
sana memleket *******ini
getireceğim
ılık belki sıcak
gönlündeki
zemheriyi boğacak

Gitme dur
vereceklerim var veremediğim
belki de
fırsat bulamadığım
Çiçeklerim var bekleyen
Güz bozgunu bahçelerden
Çiğ damlaları süsleyecek yanaklarını
Ağlamak yok yani

Gitme dur
Seversin mavilikleri
Okyanusların maviliğini
Kabardıkça kabaran bir maviliği
Dalga dalga
Köpük köpük getireceğim
Samanyolunda ne varsa yıldız n******
Hepsiyle beraber
Bir taç getireceğim
Gece karası saçlarına

Gitme dur
Bir meltem getireceğim sana
Denizlerden dağlardan
Zaman durur sen gidersen
Yüreğim kudurur sen gidersen
Fikrim boğulur
Benimsin şimdi
Hep benimle dur
Gitme dur
Gitme ne olur…

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 08:58 AM
Adam Ol da Yarini Bul

Sen temiz birini bul
Adam ol da yarini bul
Çalış didin kârını bul
Adam ol da yarini bul

Seni bilen bilsin erce
Yar dediğin olsun yarca
Dost olan acı derce
Adam ol da yarini bul

Şimdikiler süs peşinde
Kaç olursa kaç yaşında
Kıl yok kalem var kaşında
Adam ol da yarini bul

Kimi gözünü boyuyor
Kimi sözünü boyuyor
Kimi libasın soyuyor
Adam ol da yarini bul

“Dı mı? ” diyor kimi entel
Bilmez dikiş nakış dantel
Ar yok ne diyormuş ki el
Adam ol da yarini bul

Her köşede bir oğlanla
Aşne fişne artık anla
Güzel; güzel olur dinle
Adam ol da yarini bul

Yüzü güzel ahlak çirkin
Bunun ile dönmez çarkın
Geyiklerden kalmaz farkın
Adam ol da yarini bul

Dudakları boyalıysa
Güzel mi dersin sen oysa
Oje ve ruj güzel buysa
Adam ol da yarini bul

Tırnakları kaşık gibi
Peşindesin aşık gibi
Göğüsleri şişik gibi
Adam ol da yarini bul

Botox falan sora sora
Silikonlu ora bura
Hal kalmamış gere gere
Adam ol da yarini bul

Orasını gerdiren yar
Burasını gerdiren yar
Bunda ne var söyle ne var
Adam ol da yarini bul

Gözü lensli gerçek değil
Yutulacak kılçık değil
Köçek desen köçek değil
Adam ol da yarini bul

Saçlar boya kaş göz boya
Bakamazsın doya doya
Korkarsın bak gece aya
Adam ol da yarini bul

Gece görsen sanki zombi
Görünür de vampir gibi
İster dost de ister abi
Adam ol da yarini bul

Diskotek kulüp gezecek
Sosyeteye poz yazacak
Olmaz öyle hep tozacak
Adam ol da yarini bul

Kot giyer de sıktırır
Güya çok can yaktırır
Tatmin olur hep baktırır
Adam ol da yarini bul

Teşhircilik moda imiş
Her bir genç kız ede imiş
Diyet menü ot gıdaymış
Adam ol da yarini bul

Yırtık pırtık versen para
Dersin ki yok fukara
Pantolda kaç tane yara
Adam ol da yarini bul

Mustafa hakkı söylüyor
Doğru olanı oyluyor
Ne duruyor ne eğliyor
Adam ol da yarini bul

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 08:58 AM
Adam Olmuşlar

Çiğ düşer de gözlerime yaşlanırım
Umut açar da yüreğim başlanırım
Dimdik dururken ben yine de taşlanırım
Yamuklar kıvıranlar adam olmuşlar

Hernerde meclis görsem dalarım ben
Bir şeyler kapmaya da çabalarım ben
Denizden suyu hesapla alırım ben
Har vurup savuranlar adam olmuşlar

Çevirdiler yolumu gelemez oldum
Namertler içinde ben gülemez oldum
Adamlığın şeklini bilemez oldum
Mevsimsiz göverenler adam olmuşlar

Pragmatiktir felsefesi her yerde
Statükoculuk derman olmaz derde
Olur olmaz yerde de çıkışıp merde
Sonra laf çevirenler adam olmuşlar

Mustafa ne söylesin daha ne desin
Bırakın da o kendi kendini yesin
Siz hala güzelim sesinizi kısın
Her güzeli devirenler adam olmuşlar

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 08:58 AM
Adamlık Kavgası (G.Oğuztürk'e Nazire)

Farkında olmamak ne mümkün
Bu tükenişin ve bu bitişin
Tükenen tek neslimiz olsa
Yanmayız billah
Ben tükenmeye hazırım
Yarın; Yarın olabilecekse
Ama günün yerini alan gün
Ama adamın yerini alan adam
Ama insanın yerini alan insan
Keşkelerimiz gölgesinde
Utandırıyor bizleri

Yiğitliği mertliği sildik biz hafsaladan
Şimdi kıroluk
Şimdi kazaklık, maçoluk diye yadedilir oldu
“Light” bir kültürümüz var artık
Ve hakim haldir artık “light”lık
Ölen cesaret yerinde tırsaklık
Dürüstlük yerine kaim dolandırıcılık
Doğruluk yok artık
Artık yalakalık ve şaklabanlık

Doğanlar bozuk değil elbette
Bozuk olan toplum
Bozuk olan ortam
Elbette aralarına
Her katılanı bozuyorlar…
En babayiğit tavırdır artık
Gelene paşam gidene ağam
Biz bizlikten uzaklaştıkça
Bizlik kabalık geliyor bize

Erkekler artık
Koç burunlu değil
Değiller artık şahin bakışlı
Ve barut kokmuyorlar,
Zeybekleri çalınmıyor dağlarda
Metroseksüeller hepsi
Nasır yok ellerinde
Nemlendirici kremleri var
Güneşten yanmış tenleri yok
Fondatenleri var
Topyekun sosyeteyiz artık
Ve Halaylar yok harman yerinde
Dambara dumbara ritimler eşliğinde
Sağa sola sallanmak var
Ve artık er olanlar şarap kokuyorlar

Dürüstlüğü, erdemi
Şeref ve haysiyeti
Her birini teker teker vuranlar
Birer birer avlayanlar
Artık bizlere
Yeni bir dünya sunabiliyorlar
Biz biz iken yeni bir dünyadan
Bahsedilemezdi elbette
Şimdi bizlikten uzak yeni bir dünyamız var
Ama üzülmesin asil analar
Ama yılmasın soylu bacılar
Er kişiye erliğini bildirecek
Kadınlaşmayı öldürecek
Adama adamlığını gösterecek
Zulmün sesini kıstıracak
Ve insana insanlığını hatırlatıp
Utancından ağlatacak
Bir kozumuz var çağdaşlıkla şimdi
Bölüşeceğiz
Bu kahbe gidişin hesabını soracak
Bir kavgamız var
Görüşeceğiz

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 08:58 AM
Affetmem

Adam mimlemek
tek işimdi
fişlemek
ama sana darıldım
sadece ve sadece
darıldım
ilk sana
küstüm açıkcası
çocukcası yani
telaş zihnimi
öylesine zavallılaştırmış

zamana ve ihanetine
yenilmiş olabilirim
ama bir anda
elde edilmiş bir bilgelikle
yandan galibim
diyebilirm

her şeye müsamaham var
ki ihanete hayır
ana babasının kavgasını
seyreden bir çocuk gibi
gerçeğe şahit oldum
sebebleri anlamadan

haysiyet muharebelerinde
kahroldum
sokakları aşındırırken her gece
kavruldum düşüncelerde
sen yoktun
gitmiş
ve beni terketmiştin
affetmemiştin
ve şimdi ben affetmeyeceğim

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 08:58 AM
Affetsin Beni Dünyam (Ümide Nazireler)

Savunmayacağım bu gün kendimi
Hüsnü zannım hüsnü niyetim
Dorukta bu gün işte
Affetmesem de tüm düşmanlarımı
Bir objektiflik sevdasına düştüm

Üzerinde gezen haramzadeyi
Harcamayışım sebebiyle
Mabedime sürülen namahrem eli
Kırmayışım nedeniyle
Af diliyorum
Affetsin beni dünyam..!

Yediğim meyvelerini
Teneffüs ettiğim havasını
Kokladığım çiçeğini
Sürdüğüm sefasını
Ödeyemeyeceğim bilirim

Sebebsiz ve bir o kadar edebsiz
Adımlar altında
Ezdiğim yüzlerce böceği için
Affetsin
Makro bencillik dünyasının
Harcadığı konuşan hayvanların
Binlercesinin hesabını kim versin?


Dağlardan mağaralardan ay ve güneşten
Hepsinden cümlesinden
Af diliyorum
Sığınmadığım her bir kovuktan
Pusu atmadığım her bir vadiden
İsyan etmediğim her bir günden
Af diliyorum

Yağan yağmurdan da
Doğan güneşten de
Göklerden ve denizlerden
Af diliyorum

Yıllar olmuş bakıyorum da
Hala beni üstünde barındıran
Bu topraktan
Babamın erkek evladım diye
Benim için döktüğü her damla terinden
Büyüsün yavrum diye anamın
Her damla sütünden
Her kelimesinden ninnilerinin
Af diliyorum
Yediğim her lokma ekmeğinden
Af diliyorum…


Ömrümü koşa koşa
Sürdüğüm her yokuştan
Şimdiki bu yokoluştan
Yarın deyip ertelediğim
Her şeylerden
Garibtim
umut ekmeğimdi yani
yirmi şu kadar sene gelir dediğim
demekle yetindiğim
umudumun yarınından
af diliyorum

benim dediğim dünyam
manasından uzak kaldığım adımdan
adamı olamadığım kalıbımdan kabımdan
topundan
af diliyorum
ama ben
affedilmez bir vurdumduymazlık içinde
tükettiğim değerlerin affedilmezliğini
gayet iyi biliyorum
ama olsun
yine de ben af diliyorum
belki…

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 08:59 AM
Ağır Abi Bunlar Bunlar

Arabası böcek siyah
görenler eder bir ah
belinde koca silah
ağır abi bunlar bunlar

siyah pardesü giyerler
ters bakma ha oyarlar
labunyalara ayarlar
ağır abi bunlar bunlar

otuzüçlü tesbihleri
uykudadır sabahları
dünyayadır tamahları
ağır abi bunlar bunlar

*******i gün bilirler
rakıyla kafa bulurlar
içer içer zom olurlar
ağır abi bunlar bunlar

kah adam kaldırırlar
kah vurur öldürürler
kızdılar mı saldırırlar
ağır abi bunlar bunlar

her işlerinde racon var
beyaz satar karı satar
açık bulur şantaj yapar
ağır abi bunlar bunlar

kanunla olmaz işleri
hep belalıdır başları
haramlıdır hep aşları
ağır abi bunlar bunlar

ağı hafif karıştı da
mert namert kırıştı da
mustafa hep görüştü de
ağır abi bunlar bunlar

Mustafa sen efendi ol
yiğidin menendi ol
ara sen yiğidi bul
ağır abi bunlar bunlar
adam olmaz bunlar bunlar...

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 08:59 AM
Ağıt

Devlere parmak ısırtan
Kaf Dağı efsanesi
Kan ve Ateş bürüyen gözlerde
Büyük ihtilal ruhu..!

Öyle bir destan ki bu
Başı göklerde
Hep ayak üstü
Bir sabah olsun
Çalamadan güneşten ilk nuru
Sürükledik savaş zincirini
Bir ömür boyu
Katlin doruğundaki bezirganlara
Kan kusturuyorduk, kan..!
Uykusuzluktan kançanağı gözlerimizde
Yıllarıdr ölümü
Kovalamanın yılgınlığı
Bezginlik sözlerimizde

Sessizliğin gümbürdediği
Köşe başında
Felaket tellallarının davulunca
Bir tarak kusarken
ses verdi bir mekanizma
Nabızların durduğu
andı yavrum
son karanlık ve rüzgarsız gecemizdi
pençede efsaneleşen silahın
Yıldız misali avuçtan kayması
Ardından
Bir dağın devrilişi
Ayrılık..? ! ?
Kamalarımız kan içerken
Kabzasına kadar
Zafer marşlarının çalındığı
Kutlu şafağa beş kala ayrılık
infilak etmeye hazır volkan misali
Gün sayarken ayrılık..? ! ?

Ölümü bir sevgili muhabbetiyle kucaklayıp
uzandı vatan toprağına
mutlu ve müsterih
Mermi ıslıklarının
Yankılandığı sokaklarda
Dualı dudaklarla öpmek şimdi
Herşeyi orda gördüğün gözleri
Bir ibadet vecdiyle kapamak
Yakar yüreği oy..!
Yaslanıp yüz vurduğun göğüste
O imanlı göğüste
O deli dolu
O kavgalı göğüste
En büyük rütbe ve nişane
Şehidim..!
Yaktın oy..!
Ruhum kararmış gibi
Gidişin beni...
oy.. oy...
Ama nolursa olsun
bilirim ki her şey düşer
nefer düşer zafer düşer
gök çatlayıp birden düşer
gayrı kabza tutan son bileğe dek
kalacak ve kalmalı O
büyük ihtilal ruhu...

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 08:59 AM
Ağladım Gülemedim

Ağladım gülemedim
Kendime gelemedim
Bir seni bildim ben
Başkasın bilemedim

Bülbülleri dinledim
Ah ile ben inledim
Seni de küstürdüm ya
Hep kendime kinledim

Aç bağrımı yara var
Kan akar azar azar
Gözlerin hançer gibi
Aman değmesin nazar

Kaşların yay geriyor
Her geçeni görüyor
Acımaz zalım avcı
Hep bağrımı vuruyor

Sözleri de ballıdır
Yanakları güllüdür
Yüreğim yangın yeri
Sanma ki sen küllüdür

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 08:59 AM
Ağlama Dur

Niye daldı gözlerin
Kesildi ah sözlerin
Var mı söyle kaçarın
Yangınsa da içerin

Ağlama dur
Ne bir şey söyle
Ne de bir şey sor
Ağıdına bedel
Al beni vur

Ağlama
Ağlarsan ağlarım
Bir volkandır yüreğim
Bir lav seli çağlarım
Ağlama
Ki benim ağıtlarım
Sel tutturur dört yana
Anlaşılmazsa suskunluğum
Ad kavmini
Lut kavmini
Semud kavmini
Yakacak, yıkacak…
Bir sayhadır çığlığım
Ağlatmayın
Çağlatmayın
Yıktırtmayın dört yanı…

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 08:59 AM
Ağlar (Tecnis)

Ağlar

Ağlar ağlar, ağlar ağlar,
Balık gelmez ağlar ağlar
Nazlı yardan haber gelmez
Gözüm kanlı ağlar ağlar

Bağlar ağlar, bağlar ağlar
Ayaz vurmuş bağlar ağlar
Nazlı yardan haber aldım
Dendi kara bağlar ağlar

Dağlar ağlar, dağlar ağlar,
Düzde kaldım dağlar ağlar
Gurbet elde garip gönlüm
Hasret içim dağlar ağlar

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 08:59 AM
Ağlasak mı?

Gelip geçen günlere
Ağlasak mı ağlasak mı
Kan boyalı dünlere
Ağlasak mı ağlasak mı

Bombalar şarapneller
Alüst edilmiş iller
Nükleer eser yeller
Ağlasak mı ağlasak mı

Gözü yaşlı anaların
Adı zulüm senelerin
Haline bir tanelerin
Ağlasak mı ağlasak mı

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 08:59 AM
Ağlasın Duvarlar

Ağlasın duvarlar
Başkaca kim ağlar
Ağlasın direkler
Hissetmez yürekler

Taş duvar değil ki
Bir bina değil ki
Manası önemlidir
Hatırası önemlidir

Kapıları kitlesinler
Çanları getirsinler
Mazimi öldürsünler
Kiliselere gömsünler

Ağlasın mezarlar
Diriler anlamaz ki
Dinlesin ölüler
Sağlar beni dinlemez ki

Bir minare bir de kubbe
Sadece bunlar mı dersin
Mihrablar ve Minberler
Hep birden dile gelsin

Medeniyetin çalınıyor
Tarih elden alınıyor
Mescidler kapanacak
Manastırlar açılacak

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 08:59 AM
Ağlasın Gözlerim

Seni sensizlikle yaşıyorsam
Karanlıklarda şaşıyorsam

Uzaklardasın biliyorsam
Ağlarken hep gülüyorsam

Ağlasın gözlerim
Ağlasın sözlerim
Tutuşsun özlerim
Yanayım kavrulayım

Karanlık savrulacaksa
Eğri doğru ayrılacaksa

Mazlum yüzler gülecekse
Kara düzen ölecekse

Durmasın gözlerim
Durmasın sözlerim
Tutuşsun özlerim
Yanayım kavrulayım

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 08:59 AM
Ağlayamıyorum

Efkarlandı başım yine
Dökülmez ki yaşım yine
Ah anam ah
Ağlayamıyorum
Neden bu çırpınış
Bu uğraşı niye
Anlayamıyorum

Öfkelendi sözüm yine
Islanmaz ki yüzüm yine
Ah anam ah
Ağlayamıyorum
Kaf dağının ardında mı
Aradığım çözüm yine
Anlayamıyorum

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 08:59 AM
Ağlıyorsun

Ağlarsın şimdi
Ah geceye
Vah güne
Kanatlanmış bir güvencin
Kırılırsın şimdi,
Üzülürsün darılırsın
İz süren şarkılardır
Avcı ben av ben
Yaralarsın şimdi
Ahım sarmaz
Mahpus hüznüm
Mahpushane duvarlarında
Gecem ve günüm
Seni dinliyorum
Sesin..!
Beni alıp götürürdü ya hani
On yıllık yirmi yıllık hatıralara


Ağlarım şimdi
Oy Geceye
Vay gündüzüne
Kanadı kırık bir güvercin
Kırılmışım şimdi
Üzülmüşüm darılmış
İz süren namlulardır
Avlanan ben vurulan ben
Karalarsın şimdi
Ahım sarmaz
Vurgun hüznüm
Kara toprakda
Gecem ve günüm
Beni dinliyorum
Yazım..!
Beni alıp götürdü ya hani
Ebedi bir hayata...


Ağlar şimdi
Hem geceye
Ve gündüze
Kanadı kırık
Uçtu uçacak bir güvercin...
Kırılırmış
Darılırmış
Üzülürmüş
Umrumda değil komedisi yalanların
İz sürülür gözlerden
İnilir yüreklere
O sahte
O yalan
O karalıklara maskaralıklara
Seni dinliyorum ve beni ve onu da
Dinleyişim
Alıp götürürdü ya hani..!
Zevk vermiyor şimdi

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:00 AM
Ah Babam Ah

Babam babam ah babam
İşler terste vah babam
Tutarlarsa eyvah babam
Nerelere gidek biz ne edek

Telsizlerde anons anons
Çevirmeyse yola paydos
Merkezlerde kan kus
Dayak orda şah babam

Dağ başında avcı gibi
Mahkemede savcı gibi
Birisine tavcı gibi
Mapusa padişah babam

Ederlerse şaşma ha
İtiraza koşma ha
İyi halden taşma ha
Yok başka silah babam

Babam babam ey babam
Ne edek ney babam
Acaip bi şey babam
Nerelere gidek biz ne edek

Biz yürüdük
Yürümekten gına geldi kimi zaman
Biz bilirdik amanı
Çoklarına ettik aman
Ve durdurdular Birgün
Onların lehineydi zaman
Birilerinin şeyineydi aman
Yoktu ki
Yoktu ki lan iman
Fena oldu sonumuz babam
Şimdi insanlığını yitirmişlerin
Nasıl hayvanlaşabileceği noktasında
Hesaplamalar yaparak
Akıl ve fikirden soyut
Kanter uykulardan fırlayarak
Kaybettiğim değerlerle
Görüş günlerini bekliyorum
Vicdanımla onları bile aklıyorum
Kimilerini rüyamda haklıyorum
Ama tanımıyorum
İntikam ateşiyle yanıyorum
Birinin dahi yüzünü göremedim
Sesinden tanırım sanıyorum
Ve şimdi her sesi
Tanımak amacıyla dinliyorum
Bunlar ne demek biliyorum
Yedirte bilecekleri kadar
Yedirttiler bana kafayı
Ben de kalanını yiyorum
Desem ki olanları anlıyorum
Hayır
Ben benliğimi benden çalan
Ben gibi birer benlikleri olan
Bencilliklere kurban gittim babam
Evcil gönlümün şimdi
Neycil olduğunu
Keşfetmeye çalışıyorum…

Askılarda bülbül gibi
Soldururlar bir gül gibi
Saat yürür düldül gibi
Deme aman ay babam

Zopa yersin falakada
Memurlar yalakada
Kimi keski alakada
Sabrı başa koy babam

Öldür beni öldürmez ki
Bırak desen oldurmaz ki
Saçın başın yoldurmaz ki
Hırsını boşa say babam

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:00 AM
Ah Bu Diziler

Anam yemek dahi yapamaz oldu
Ekranın başından sapamaz oldu
Arada bir açlığımı sorardı
Pembe dizilernen ömrüm karardı
Bizim aile de say ki bir YANIK KOZA
Gerek yok öyle her çeşit poza
Pembe dizilernen ömrüm karardı
Bizim de bir zaman bir ailemiz vardı
Babam her akşam akşam dellenir
Sesinden mahalle bile sallanır
Bacım dizi kaçtı diye dillenir
Abim başka kanala bakıp kıllanır
Bacımın dizisi BEYAZ GELİNCİK
KURTLAR VADİSİ de başlar şincik
Odaya girebilirim diziler bitince
Sabah vakti anca horoz ötünce
Komşumuzun kızı bir Ayşe vardı
Sosyete mosyete atar tutardı
Ne haltlar yerdi hem de el kadardı
ŞÖHRET izleyip de hayal kurardı
AŞK OYUNU izledik bir zaman da
IHLAMURLAR ALTINDA falan filan da
BİR İSTANBUL MASALINDA avrat boşadım
Bekar kalınca dizisiz hayat yaşadım
Diziler için hazır ayaklı bülten
Dizi vakti gelirdi komşumuz Gülten
SAHTE PRENSES’te mayışır kızanım
Oğlum da diyor EMRET KOMUTANIM
Oğlum derim yeter yatasın artık
Karnende var söyle kaç tane kertik
Dedi baba başlayacak şimdi FIRTINA
Bende bi güzel tükürdüm o an cartına
KÖRDÜĞÜM izledik kördüğüm oldu
AVRUPA YAKASI’nı gördüğüm oldu
Dedim ki mevzu ne, ne anlatıyorlar
Baktım BEŞİNCİ BOYUT atlatıyorlar
Yalan değil o biraz faydalı gibi
TUTKUM SANA, ÇAT KAPI gelmiyor dibi
Bir de başımıza çıkıverdi bir GÜMÜŞ
Enişte bey başında varsay ki bir kömüş
Yayıldıkça koltukta her sefer yayılıyor
Dizi bitince zornan anca uyanıyor
Diyorum ya hu ne anladın şimdi
Bu MAVİ RÜYA’nın mevzusu kimdi
Diyor ki kardaşım eğlence bu eğlence
Ömrünü mü yiyecen keyfin bulanaca
Hem keyif eşekte olur bildiğim
RÜYALARDA BULUŞURUZ gerçek bulduğum
Bu diziler varken rüyada buluşuruz
Ne hal hatır sorarız ne de soruşuruz
Dizi kaçacak diye korkumuz büyük bizim
AHH İSTANBUL diyerek başlıyor yeni dizim
KIRIK KANATLARI, HAYAT OYUNLARI
Artık eker olduk mahlede düğünleri
KIZLAR YURDU kızların ahlakına kasteder
ACEMİ CADIdaki karı asabımı hasteder
SAHRA diye de bir dizi varmış öğrendim
Yeni duydum hayret diye davrandım
KAYBOLAN YILLARımız dizi başında
Yediden yetmişe her bir yaşında
YABANCI DAMAT var biraz yöresel
ÇOCUKLAR DUYMASIN o da acık ailesel
EN SON BABALAR DUYAR bir vehamet

Her biri bir başka rezaleti öğretir bu halka
Kafayı buluyorlar geçiyorlar hep dalga
AH BİR POLİS OLSAM diyorlar kiminde
Ben mahkeme ederdim olsam polis yerinde
ACI HAYAT diyorlar kimine de
Acı nedir hayat nedir mana yok birinde
SEVDA ÇİÇEĞİ, ZEYNEP, İLK AŞKIM
ÜMİT MİLLİ ve EN İYİ ARKADAŞIM
Birileri sızlasın esaslı bir filmimiz
Neden yok neden bak biz kimiz
Meşgul bizim filimcimiz bakın neler ile
Film çekiliyor işte hep hergeleler ile
DİLANı var GÜLPAREsi var ve neler
Az ahmak olsak bunlara sanat derler
SIRLAR DÜNYASI var ilahi intikam
Sanki kullara yok mücadele yoktur gam
Bu karelerde olduk TATLI KAÇIKLAR

FELEK NE DEMEK bi de bunu sordular
DAHA NELER nelerle ne değerler vurdular
CANDAN ÖTE idi kimisinin de adı
Raytingden öteye geçemedi de kaldı
HİSARBUSELİK diziler de yok değil
KALP GÖZÜ BÜYÜK BULUŞMA dahası da yok değil
Bunlar bir modanın değişik çeşitleri
Ne rapor verdiyse o rayting çaşıtları
Kimin eli kimin cebinde İMKANSIZ AŞKları
Bunlardan öğrendik biz gizlide meşkleri
Bu millet bunları hak etmiyor efendiler
Söyleyin Hakk için kim bu CENNET MAHALLESİndekiler
Bir komplo teorisi mucidi komuş adını hacı
Bakın nasıl savaşır devletle irticacı
KOD ADI sabotajdır bunların bu işte
Ahlaka adete millet ve milliyete
Hepsinde töre gelenek ele alınır
Ezilir kırılır ve dahi ufalanır
Tabi saygılı olanlar da var elbette
Amma onlar da bir şekil su koyvermekte
HIRSIZ POLİS oynarız bir gece bir vakitte
Deşarz oluruz rahatlarız İNADIM İNATta
YAPRAK DÖKÜMÜ hüzün verir bizlere
AŞKA SÜRGÜN için gerek yoktur sözlere
Söylesinler öyle sevda yaşanır mı doğuda
Kadın kısmı öyle giyip kuşanır mı doğuda
KIZ BABASIyla KARAGÜMRÜK YANIYOR
SİHİRLİ ANNEM ile itikadın kanıyor
Bu kan kaybıdır satanisti türeten
İnançsızı ahlaksızı bu toplumda üreten
Hangisine sorsan en iyi hangisi İŞTE BENİM
Der bu iyiliği bi tek ben görmeyenim
SEV KARDEŞİM der bazısı laylaylom
En ağırı bile valla trinaynaynom
SAĞIR ODA gibi dizi vakti hep evler
ARKA SOKAKLARla kayboluyor hep devler
Bir milleti öldüren çeteleyi tuttum ben
TERS KÖŞEye gelmedim sanmayın ki yuttum ben

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:01 AM
Aha Dedi

Düşümde gördüm
Alev yeleli yiğidi
Daha diyordu

Bir kefen kuşanmış al
Al bir ata binmiş al
Dedim ırak mı zafer
Aha dedi işte aha

Tekrar dedi sevdan
Tekrar istiyor tekrar kan
Sabah diyordu

Bir kefen kuşanmış al
Al bir ata binmiş al
Dedim ırak mı zafer
Aha dedi işte aha

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:01 AM
Aklımda Hala

Aklımda hala
Manşetlerden sadece
Okunan vahşet
Unutmadım
Sadece
Düştüğü yeri yakan
Dokunan dehşet
Biliyorum
Zulüm onun
Kan onun
Hepsi ondan
Yine de mazlumdan
Derdin
Yakınan vahşet
Her türlüsünü
Yaşattı İnsanlığa
Yeni Modelleri
Yeni Metodları
Keşfetmeye
Milyon dolarları
Sıkınan Dehşet

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:01 AM
Akşamlar Oldu Yine

Akşamlar oldu yine ah ah
Nazlım sevdiceğim
aklıma düştü
Bitti ömür bitecek eyvah
Görmeden öleceğim
Aklıma düştü

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:01 AM
Alamanya'daki Mebus'a Mektup..!

Hanım hanım beni dinle de şimdi sen
Deme sonra da neydi nasıl kimdi sen
Bu millet adamın aklını alır ha
Ümüğünü sıkar ayağa kalkar da
Bahsimiz Almanyada bir türk mebus
Ne Yahudi ne nasrani ne de Mecus
Zırvalamış işte duydum oldum meyus
Kalan bir o kaldıydı olmayan deyyus
Kadın türban çıkarsın ayağa kalksın
Bıraksın onu bunu hayata baksın
Demiş amma ne dediğini bilememiş
Tepkiler çok olmuş zora da gelememiş
Yanlış anlaşıldım diye atlatıyor şimdi
Ben türban dedim diye patlatıyor şimdi
Baş örtüsü değil türban dedi idim
Ben o gün hazımsız kuru yedi idim
Zırvalar kervanından hep baş yapıtlar
Ölene tabut tutma kalana da zabıtlar
Derdin ne senin şimdi bu bahane mi
Mebussan mebus ol yenilecek nane mi
Türban çıkarılıp sorumluluk alınmalı
Diye düzeltmiş hatun hey gidinin malı
Türbanlılar acaba sorumsuz mudurlar?
Bu hususta yoksa yorumsuz mudurlar?
Zat-ı şahanelerinin özrü pek büyük
Kabahatlerinden sonra üstüne on kat yük
Diyor ki bu organize bir kampanya
Ne yapcan sen git patlat şampanya
Neymiş de TC’de okula almazlarmış
Memuriyet vermez bir yere salmazlarmış
Ben Alamanyada dedim de neden dert oldu
Anlamadım neden tepki bu kadar sert oldu
Beklemiyordum tepkiyi ben hiç bu kadar
Sen daha görecen Hanya Konya ne kadar
Daha da hedef gösteriyor bakın nasıl
Bu tepkiler şuna delalet eder asıl
Demek ki radikaller çoğaldı iyice
Böyle tepkiler gelmezdi hiç önce
Tepki verince valla korkar gider bunlar
Ayağa kalksak demek altına eder bunlar
Başını açan türbanlı hanımın neyinde
Değişiklik olur söyle beyninde
Eğer zihni bozuksa kılıkla işin ne
Söylesene senin yaşın ne başın ne
Demiş ki biz Tokatın köyündenizidir
Nenesi atası örtülülerdenizdir
Ninem de örtünürdü amma türban yoktu
Söylesene kahbe o zaman çarşaf çoktu
Ninen çarşaflıydı bu sizin baskınızın
Sonucudur ancak büyük aşkınızın
Müslümanlar renklendi daha güzel
Kıyafetler buldu zevkinize özel
Şimdi ona da tutup siyasi dersiniz
Biz türbana yol versek ona da ne dersiniz
Örtü örtüdür çarşaf türban peçe falan
Yalansınız hep işiniz yalan ve dolan
Özellikle genç tahsillilere yönelik
Bu teklifiniz sonucu acep kaç senelik
Garanti verdiler size o koltuğunuzda
Çekinmeden söyleyin ne bedel aldığınızı da
Türklerden de hanım çok destek almışmış
Senin destek aldığının ruhu mayışmış
Türklük asırlarca hakim idi dünyaya da
Hem örtüye Kur’an’a saygılıydı islama da
İslama çatan kimse kat’a Türk olamaz
İslamı yanında milletini redden geri kalamaz
Bu dava ona güya Atatürkün mirasıymış
İyi ki demiş vallahi tam sırasıymış
Atatürksüz dine çatmak haram oluyor
Atatürkün hanımı hep geride kalıyor
Madem böyleydi atanız avradına ne yaptı
Yalansınız nefsiniz sizin şeytana taptı
Şeytana taptı türlü yollara saptı
Atatürk dedi ilericilik dedi hile yaptı
Bu dava sana nefsinden emanettir
Bu millet namuslu Müslüman millettir
Senin gibi aşuftenin muhtaç değil nasihatına
Örtülü kadınlarımız hanım sen bak rahatına
Elalemin derdi bilmem nereni deliyor
Bak şimdi aklıma kötü şeyler geliyor
Daha demişsinki birileri tehdid ediyor
Gülüyorum vallah billah aklım gidiyor
Seni tehdid eden senin tuttuğun adam
Böylelikle kendince reklam yapar madam
Herhalde gelecek dönem Türkiye de
Yer yapıyon kendince mecliste kürsüye de
Mustafa der ki hanım cami duvarıdır bu
Nerden esti bilmem işeyip ettin ayıbı
Allah azizdir İslam azizdir Müslüman azizdir
Dilini koparırlar bak tesettür muazzezdir
Sen Alamanyada bak işine keyfine
Sonra yazık olur uğrama Allahın seyfine
Senin için tek tehdidi de bak Allah yapıyor
Adam olmaz senden burda film kopuyor

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:02 AM
Aldandım Ya Ben

sana yandım ya sana kandım ya ben
yazık oldu yaşıma aldandım ya ben
her yalan sözüne inandım ya ben
yazık oldu yaşıma aldandım ya ben

dert ne ki ben de her nevi her çeşit
duy beni artık ya hu n’olur işit
gör emsalimi hep benle yaşıt
yazık oldu yaşıma aldandım ya ben

otuzumda oldum tam dedem gibi
sorular sordum da ben nidem gibi
demedin ben kendime dedim gibi
yazık oldu yaşıma aldandım ya ben

Mustafa harab olmuş bir gamzede
Kanıma girdi benim bir haramzade
Ne yaralar bende hep kan hep zede
Yazık oldu yaşıma aldandım ya ben

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:02 AM
Alkışlayın

Alkışlayın
Yirminci yüzyılın
Özgür ve hür
Yeni dünya düzenlerini

Alkışlayın
Silahlar icad edip
Sonra ihrac edip
Dünyayı silahsızlanmaya
Davet edenleri

Alkışlayın
Her biri bir zalim surata
Bir tokat gibi insin
Öylesine hınçla ve hırsla
Alkışlayın
Ki bu zulüm
Bitsin…

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:02 AM
Allahaısmarladık

Haydi gardaş
Allahaısmarladık
Kimbilir bundan sonra
Ne zaman yolum düşer
Beldenize ilinize

Feleğin çemberinden
Geçmek öyle zor değil
Zor olan hasretlik
Sevdiklerinden uzak
Gurbette hasrette unutmamak

Çökerse gurbetlik içime
Sararsa hasretlik başımı
Bakmam ben öyle
Kilometre levhalarının çokluğuna
Bakarsınız gelirim
Bir sıcak ezogelin
Çekerse bu canım
Kanatlanır gelirim
Uçarak belki koşarak

Gelirim gardaş
Bıraktığım gibi de seni
İnşallah
Bulurum gardaş…

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:02 AM
Allı Bir Gül

Bir soluktur kesilen
Bir can değil eksilen
Kan değil arşa yükselen
Allı bir gül ağlama gül

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:02 AM
Analık

Analık anayım demekle olmaz
Günde üç öğün yemekle olmaz
Üç beş boklu don yumakla olmaz
Analık şuurla anca bir ibadettir

Şimdi bakıyorum da her doğuran
Dokuz ay aş erip biraz böğüren
Doğumhanede azıcık öyle bağıran
Anayım diyor işte bu zillettir

Doğurdun veledi ya sonrası ney
Kızsa hanım erkekse bir bey
Olsun diye çalışmak en doğru şey
Yoksa analık bir koca illettir

Doğurup doğurup salıyorlar
Sonra bi şey görünce geliyorlar
Nasıl oldu diye saç yoluyorlar
Nasıl olsun işte böyle hikmettir

Mustafa der ki çocukları madden
Madden olduğu gibi hem de manen
Ruhen ahlaken ve dahi imanen
Yetiştirmeli aksi ihanettir

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:02 AM
Anlamadılar

Anlamadılar
Çöle hayat verecek
Yağmura ataş dediler

Bilemediler
Beceremediler
Taşa ilah
İlaha taş dediler

Anlamadılar
Medineden türediğini
Medeniyetin
Ne maddede
Ne manada
Ne payı vardır elin

Anlamadılar
Batan güneşe bakıp
Budur zannettiler aydınlığı
Karanlıkların koynunda
Alıştı da gözler
Karıştı hep sözler
Bir mum alevi de olsa
Karanlık dediler

Anlamadılar
Karanlıklarda
Soydular soyundurdular her şeyi
Yanlarında donsuz
Gezerken ayı eşek ve maymun
Aleme ibret gibi
İşte çağdaşlık dediler

Anlamadılar
Köreltti kendi ilimleri
Körelttiler ilimleri
İnkara bilgi dediler
Bilginler küfrü bildi
Su bir kelimedir
“Ol” bir kelime
Suya olur dediler
“Ol” olmaz dediler
Arlanmadılar
Şebeklere baba dediler

Anlamadılar
Bir resmin dahi
Ustasızlığına şaştılar
Alemin sanatkarını
İnkara kalkıştılar…

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:02 AM
Antebi Özledim

Hey gidinin Antebi burnumda tüter
Özledim ben Antebi ne dem giderim
O Gece de anamın evinde yatar
Özledim Antebi ne zaman giderim

Sabahleyin erkenden stada giderim
İki şiş bir ekmekle ciğer çekerim
Bir bardak da açık ayranı içerim
Özledim Antebi ne zaman giderim

Sonra gider kültür parkın gezerim
Karpuzatana gider belki yüzerim
Oradan da geri merkeze uzarım
Özledim Antebi ne zaman giderim

Öğlen olunca dürümcüye varırım
Nohutu da yeşilliknen bir sararım
Acımam vallahi gözüne vururum
Özledim Antebi ne zaman giderim

Dürümcü Habeşin hep marifetidir
Menü Kızartma Pilav çiğköftelidir
İkindiye kalmaz tez gitmelidir
Özledim Antebi ne zaman giderim

Ağzım sulandı valla çok fena oldu
Geçenler sarı ibonun kına oldu
Davulnan halay çektik ne kaldı
Özledim Antebi ne zaman giderim

Antebin kalasına çoktur çıkmadım
Kavurmanın üstüne kekik ekmedim
Yangın ağzımnan da cıvara yakmadım
Özledim Antebi ne zaman giderim

Ciğer kavurması aha şeyle tutup
Yağını ta bileklerinden akıtıp
Nafağın serininde uyuyup yatıp
Özledim Antebi ne zaman giderim

Dereye at masayı yakıp mangalı
Kebabı da yelleyip keyif çatmalı
Karpuzu derede şöyle çatlatmalı
Özledim Antebi ne zaman giderim

Özledim harbiden o karatarlayı
Tamis kahvesini Kelleci ustayı
Söylemez pasajında tur atmayı
Özledim Antebi ne zaman giderim

Şıh Camisinde sabah namazın kılıp
Bir Yuvalama yemeli eve gelip
Bol naneli eti de hep kalıp kalıp
Özledim Antebi ne zaman giderim

Zeugmaya gidip te Fırat görmeli
Tamis kahvesinde tembeki vermeli
Sıtkı çavuştan kaçak tütün sarmalı
Özledim Antebi ne zaman giderim

Ehlinden çullama baklava alıcın
Ya da Burmalı Kadayıfnan gelicin
Gülüşüknen çol çocuk hep yumulucun
Özledim Antebi ne zaman giderim

Dülüğe gidip hafta sonu sahreye
Maltıhalı köfte çoban salataya
Çalgıynan çılgıynan güle oynaya
Özledim Antebi ne zaman giderim

Rezilliğin adı sahre olmuş zahar
Diyerek toplansak ilk akşamdan ne var
Gece sıcak olur herkes damda yatar
Özledim Antebi ne zaman giderim

Köye gidip nane tarlasından nane
toplayıp kaynamış taze yumurta ile
sarıp da götürmeli ev ekmeğine
Özledim Antebi ne zaman giderim

Fıstıklığa çıksak ve bağları gezsek
Bastık için şire için üzüm ezsek
Doymasak dağ bayır hepsin gezip tozsak
Özledim Antebi ne zaman giderim

Nenem olsaydı da hanek dinleseydim
Hatıratın anlatsa ben hep gülseydim
Daha çok giderdim ölmeden bilseydim
Özledim Antebi ne zaman giderim

Karşıyaka da rafıklarımı görsem
Otursak kahvede hal hatır sorsam
Yolda da eski tanıdıkları görsem
Özledim Antebi ne zaman giderim

Beyran yimeyciysen Antebe gidilmez
Bağevine gitsem mi yok yav gidilmez
Askermiş Çoban Ahmed koyun güdülmez
Özledim Antebi ne zaman giderim

Deli Mustafa’yı da evermişler ya
Ona da bir kızı nasıl vermişler ya
Adam deli bilmezler mi görmüşer ya
Özledim Antebi ne zaman giderim

Akrabadan da epeyleri ölmüşler
Taydaşlarımdan da bazıları ölmüşler
Kimileri göçmüş kimileri kalmışlar
Özledim Antebi ne zaman giderim

Sahan kaymağı almalı bi de ekmek
Veya kahvaltı da beşlik katmer yemek
Demeyin senin işin hep yemek yemek
Özledim Antebi ne zaman giderim

Bunlar buralarda bulunmaz yokkine
Esenbekten alınmış kübban ekmeğine
Terlet Balcan kebabın şifa yiyene
Özledim Antebi ne zaman giderim

Bir elinde muskalar bastık sucuklar
Ötekinde pençeynen ceviz fıstıklar
Besni sucuğu da içimi gıcıklar
Özledim Antebi ne zaman giderim

Mustafa özledi ya dedikçe diyor
Hayalinde her şeyi yedikçe yiyor
Ne diyor bak deliye ne sayıklıyor
Özledim Antebi ne zaman giderim

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:09 AM
Ar Eyle

Azar eyle canım azar eyle
Vur beni yer beni azar eyle
Dilim varmaz ki sana demeye
Sen cefanı azar azar eyle

Nazar eyle canım nazar eyle
Hal-i pür melale nazar eyle
Yeter gayrı canıma tak dedi
Niye bu cilve bu naz ar eyle

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:09 AM
Aradım Seni

Ağladım ağladım silmedim yaşı
Gözümün yaşında aradım seni
Bastım bağrıma her türlü taşı
Her pare taşında aradım seni

Nerelere gittim kim ne bilir
Büyülemiş beni sendeki sihir
İklimler etmedi bana bir tesir
Yazın güneşinde aradım seni

Gün diye bir gün yaşamadan
Dişim bir gün dahi ışımadan
Yandı da yüreğim üşümeden
Mevsimin kışında aradım seni

Yer kalmadı gök kalmadı aradığım
En ücra yerlerdir son taradığım
Kül olmadı diye diye karadığım
Ciğerimin başında aradım seni

Bedenim devrilip yatmadı ki
Mustafa’n öldü de yetmedi ki
Aynalar merhamet etmedi ki
Canlı naşında aradım seni

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:09 AM
Arayış (Ümide Nazireler)

Bir tas zehir olsun
verin bana içerim
Tek unutmak için acılarımı
bir intihar hissi değil taşıdığım
ve taşırdığım dudaklarımda
kırmışlar kapılarımı
Yağmalanmış yüreğim, ömrüm ve herşeyim
Kurşuna dizmişler hatıralarım
bozguna uğradım bu savaşta
Daha da ne olsun
Bir kabir endamında duruşum
nasılsa işte öyle
Unuttum en güzel muştuları
Gündüzü gelmeyecek
bitmeyecek bir geceyim
Yitirdim umut hissimi
umutsuzum da diyemem ama
Sevgimi nerde, neşemi nerde yitirdim
nerde bitirdim bütün varımı
bir yokluğun içindeyim çaresiz
İçime döktüm kaç asır yaşlarımı
ve içime gömdüm
tüm kırıntılarıyla hayallerimi
ve bir yanım
yitirmiş diğer yanımı
bitmedi hala bu arayış
bulamadım öbür yarımı..! ?

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:09 AM
Aşık Şarab Neylesin

Arişin ışığında
Gecenin eşiğinde
Mehtabın ışığında
Gördüm seni vay beni

Gördüm seni vay beni
Sen eyledin zay beni
Aşık şarab neylesin
Sarhoş eder çay beni

Değirmenin taşında
Bu gözümün yaşında
Çeşmenin bu başında
Gördüm seni vay beni

Gördüm seni vay beni
Sen eyledin zay beni
Aşık şarab neylesin
Sarhoş eder çay beni

Antebin yiğidiyim
El bilmez büyüdüğüm
Elinde bir boş güğüm
Gördüm seni vay beni

Gördüm seni vay beni
Sen eyledin zay beni
Aşık şarab neylesin
Sarhoş eder çay beni

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:09 AM
Aşikar Mı Sırrım Benim

Aşikar mı sırrım benim
Söner mi hiç bu nar bende
Acı keder yarim benim
Diner mi hiç bu zar bende

Ben benliğim bilmezsem
Doğru yolun bulmazsam
Hakka demir almazsam
Gider mi hiç bu ar bende

Ben dediğin tutamazsam
Nefsi baştan atamazsam
İlmi işe katamazsam
Kalır mı hiç bu kar bende

Mustafadır sakar solak
Tarla kurak değil sulak
Sen sanırsın kendin melek
Kalır mı hiç sürur bende

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:09 AM
Az mı Mısralar Çaldık

Az mı mısralar çaldık
Hayatın nazmından
Ölümlere kalımlara
Yazdık biz her daim

Neden..?

Nedeni yok
Bir işti bu
Ya korkulu bir tükenişi
Amansız bir bitişi resmetmek
Ya heyecanlı bir dirilişi
Coşkulu bir varoluşu haykırmak

Bam tellerine dokunmak insanların
Süslü sözlerle kandırmak
Yalan sözlerdir zaten
Şair denen herifin işi
Yığınları galeyana
Getirme kaygısı
Özlemini çektiğin
Yarınların kavgası

Bir kitap
Üç kitap
Ve beşincisi
Her birinin
Bilmem kaçıncı baskısı
Falanca beyefendiye
Çıkınca adımız
Hay Allah..! ? !

Az mı dolarlar çaldık
Sohbet diyerek
Hayatın dizelerinden
Biz bizliği unuttuk ya
Satırlar mısralaştı
Kıta oldu hep paragraflar
Yazdık her daim

Neden..! ? !

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:10 AM
Bağışla Sen Günahımı

sana dönmüşüm yüzümü
bağışla sen günahımı
yalan kılmışım sözümü
bağışla sen günahımı

senden gayrı tanımadım
hakkınca da yanamadım
boşa yandım sönemedim
bağışla sen günahımı

hata eyledim amelde
ömür yedim boş emelde
aciz nefsim kör hamal da
bağışla sen günahımı

ben günahlarım sayamam
hiç bir yerlerde yuyamam
kendimi ari koyamam
bağışla sen günahımı

ömrüm boyu istiğfarla
ağlasam hep ah-u zarla
yetmez bilirim. Azarla..!
bağışla sen günahımı

Oduna ben dayanamam
yükümden de soyunamam
ben kendimle övünemem
bağışla sen günahımı

Mustafan bir kulun senin
aşikardır yolun senin
açıktır hep elin senin
bağışla sen günahımı

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:10 AM
Bahanelerim Var

Uykunun en gör
Vakti yerinde
Fırlatır beni yerimden
Kışın karında
Donu ayazında
Kan ter boşaltır
Tenimden
Durgunluğum benim
Bilmezlik değil
Kımıldayamıyorum
Yenimden
Yenim dar benim
Tenim dar yani
Hareketsiz kaldım
Yerim dar benim
Hiç kimselere
Ferman olamam
Hiçbir yareye
Derman olamam
Yurtta da suskunum
Cihanda da suskun
Atalarımdan miras
Bahanelerim var…

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:10 AM
Bahar mısın?

Bahar mısın ey kavgam
Gözlerin bir meltem mi?
Bir mavi bulut musun?
Yüreğimde matem mi?
Yüzün yanar ufkumda
Siman şafağımda
Gündoğar gece ölür
Bu mahzun yaşamımda
Nehir misin ey kavgam?
Damarlarımda akarsın
Rüzgar mısın fırtına mı?
Başımı deli deli döndürürsün
Hüzün doğar üstüme
Göz dikmişler postuma
Ben sesimi kıstım da
Kimler söyler kavgamı?

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:11 AM
Baharı Gördüm Caney

Baharı gördüm caney
Kalk hele bir bakıver
Dilimin diyemediğini
Bak gözlerim nasıl der
Baharı gördüm caney
Sol yanımda Haliç var
Ayağımın altında
Çiğnediğim İstanbul
Başımın üstünde
Dönerken hep martılar
Dilimin bilemediğini
Yüreğim nasıl anlar
Baharı gördüm caney
Uykuda değil uyanık
Baş gözüyle he ya
Sürülmüş yine tarlalar
Anızları yakmışlar
Dün toprağın üstünde
Türlü nebat besleyenler
Bugün altına girmiş
Nice nebat beslerler
Baharı gördüm caney
Kalk hele kalksana yav
Kurt kuzuya dost olmuş
Gül de bülbüle tav
Baharı gördüm caney
Gözlerim de kamaştı ha
Hayat bitti bitiyor
Gemi de limana
Hayli yanaştı ha…

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:11 AM
Bana Bayram Düğün Yine

Coştum yine bugün yine
Bana bayram düğün yine
Senle vardım ben bu güne
Bana bayram düğün yine

Bayram tabi sana vardım
Halin hatırını sordum
Şeytanın bacağın kırdım
Bana bayram düğün yine

Arzuhalim soramadan
Sana şöyle eremeden
Kaç gün oldu göremeden
Bana bayram düğün yine

Düğün tabi sana vardım
Su döksen yüzümü yurdum
Yanı başına oturdum
Bana bayram düğün yine

Ben söyledim o dinledi
Ne dediysem de anladı
Gelmediğime kinledi
Bana bayram düğün yine

Bayram tabi hasret bana
Bir şey diyeyim mi sana
Yüzün baktım kana kana
Bana bayram düğün yine

Gelmesem de döver beni
Küser sonra kovar beni
Demek dedim sever beni
Bana bayram düğün yine

Ben giderim o da kovmaz
Arkamdan da sayıp sövmez
Mustafa öyle şey sevmez
Bana bayram düğün yine

Bende bayram hergün gayrı
Olamaz ki hiçbir hayrı
Ben kalamam bir gün ayrı
Bana bayram düğün yine
Bana bayram hergün yine

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:12 AM
Bana Ölüm Yar Olsun

Günler geçti olmadı
Şu yüzüm hiç gülmedi
Çilelerim dolmadı
Bana ölüm yar olsun

Derdim tasam hep işim
Bu kaçıncı ölüşüm
İlk olsun o sevişim
Bana ölüm yar olsun

Kardaşlar kırılırken
Sevdamız sorulurken
Nemrutlar dirilirken
Bana ölüm yar olsun

Yetim yavrular ölsün
Gelinler hep dul kalsın
Hayatım onlar alsın
Bana ölüm yar olsun

Yarım kalsın sözlerim
Gökte asılı gözlerim
Ben hep o anı özlerim
Bana ölüm yar olsun

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:12 AM
Barak Barak Derler

Barak Barak derler de bir Türkmen eli
Alamadım anam gözleri güzeli
Tay gibi durur da şekerdir dili
Alamadım anam gözleri güzeli

Başına da poşu çekmiş de aman
Yay gibi de kaşı çekmiş de aman
Ciğerimin başın yakmış da aman
Alamadım anam gözleri güzeli

Elleri kınalı burnu hızmalı
Ceylan gibi orda burda gezmeli
Sürmeli gözlerin nazla süzmeli
Alamadım anam gözleri güzeli

Mustafa ağlıyor kan dolu gözü
Telleri yas tutar matemde sözü
Kara toprakta biter bu kara yazı
Alamadım anam gözleri güzeli

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:12 AM
Başka Başka

Diyorum gelmese miydim
Bu dünyaya keşke
Veyahut bu aşka
Düşmese miydim acaba?
Derdim benim bu işte
Sevenim başka sevdiğim başka

Mutluluk kesin mi?
Herkesin bana karşı
Ağzına kadar kin
Sırılsıklam bir düşmanlık
Duygusuna gömüldüğü
Bir anda
Bedeni hazdan başka
Neyi paylaşabiliriz ki?
Hayatım başka ki
Hayallerim başka

Yalnızken evde
Acizliğin gayyasında
Çırpınıyorken
Doruğuna yürürüm zaferlerin
Sokaklarda
Sen
Şüpheleri artıran bir mizansen
Ben
Cenneti gören bir hasta gibi
Uçuk ve engin gülümserken
Sünepe bir çabuklukta
Katılıyorsun kahkahama
Dünyam başka
Senin dünyan başka

Baktım
Dolmuş hep kağıtlarım
Tıka basa mısra
Sevincim sanma
Hep ağıtlarım
Seni anarken kıtalarım
Şiirlerim başka
Sana sevdam bambaşka

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:12 AM
Bayram Münasebetiyle

Tüm sevdiğim ve soran sormayan arkadaşlarım,
Akraba-i taallukat ve kavim kardaşlarım,
Dindaşlarım soydaşlarım ve de gönüldaşlarım,
Bayramınız bayram ve dahi mübarek ola..!

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:12 AM
Bazı Sözler

Bir şiir bir şiir daha
Bazen kalem kalkar şaha
Bazı sözler vardır ki
Biçilemez ona paha
Bazı sözler de vardır
Çıkmayıverir sabaha...

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:12 AM
Beddua

Kör olsun gözlerin görmeyesin emi
Genç yaşın da sayılsın o kara yerlerde
Dillerin tutulsun sormayasın emi
Ecelin gelsin öl vaktinden erlerde

Kanın aksın içine kanlar kusasın
Sen gidesin geri bir anan ağlasın
Zebaniler mil çeksin kornan dağlasın
Derdime derman de inle seherlerde

Sen gelme hiç kanlı da köyneğin gelsin
Kervanın şaşsın da düz ovada kalsın
Ne dişin ışısın ne de yüzün gülsün
Ahu zar edesin derman nerelerde

Dilin çekilsin tependen kara yer ol
Anla halin ettim de buldum ben der ol
Her vakit her saat ah inen zar ol
Etin lime lime olsun yaralarda

Mustafa diyor ki ben kıyamıyorum
Bu halimi de hayra sayamıyorum
Dilime geliyor da diyemiyorum
Ben ölem bari sen de kal karalarda

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:12 AM
Bekleyiş (Hekime Nazireler)

istikbal yörüngesinde dönen
Kandilleri görüyorum
En büyük çileleri
Severek yudumlarken
Beklediğim bir infilak
Barajlar çatırdıyor
Zaman okyanusunun
Dert fırtınaları ortasında
His girdabı gel-gitlerinde
Çırpınıyorum...
Tam isyan edecekken hakka
Çenemi tutan bir el
Karşı kuvvet vektörü
Her zaman böyle işte
hep sabır faktörü

Ağızlara sakız olmuş
bayat aşlar yene dursun
vuracağım bu düzenin
Yüzsüz yüzüne
Gönül antenimle
aldığım müjdeleri

Vuruşuyorum
Şu an il cephede belki
Nefsin kör kılıcıyla
Göğüs göğüse
Yaptığım tüm bu olanlar
ötesindedir bir ölüm kalım savaşının
Son kavşak
Varlık/yokluk bulvarında
bu köşeden sonra
farklı bir iklim
Üflenecek dünyaya

Güldalı tomurcuk patlatır
Bülbülün gonca bekler
Heyecanında
Hamile yıllar bekleyişte
Nurlu şafaklar beslenmedi ki
zehirli zakkumlu sütle
Emzirildi belki Fatih teri
Ulubatlı kaniyle..!

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:12 AM
Ben Aşkından

Gezme güzel göz değer
End****** söz değer
Yüreğime köz değer
Taşkın akan sel oldum
Ben aşkından del oldum

Bülbüller hep zar olur
Eller sana yar olur
Antep bana dar olur
Peşin sıra yel oldum
Ben aşkından del oldum

Küsme güzel barışak
Gel bağa hal soruşak
Hasret yeter erişek
Ben kendime el oldum
Gel aşkından del oldum

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:12 AM
Ben Bir Aciz Kulcayım

ben bir aciz kulcayım
dar gönlü hep bolcayım
bir acaip hal şolcayım
dilim bilmez niyaz niye?

Unutmuşum ben zikrini
ben garibin çel fikrini
kalbim bilir hep fakrini
bunca zulme ivaz niye

işim gücüm hep zordadır
içim dışım hep nardadır
yanar yürek hep kordadır
bağrım duymaz ayaz niye

can olan fail çilemde
yok yarim ben yar olamda
kimse yoktur bu alemde
peki bunca avaz niye

nefsim dedim yalancısın
Mustafa sen falancasın
elde mahsur kalancasın
sana zalım yavuz niye

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:13 AM
Ben de İnsanım

Bakmayın soğuk duruşuma
Ben de sıcacık duygular taşırım
Bakmayın çağdaşlığın
Kılığıma kestiği faturaya
Ben insanlık için savaşırım…
Siz gözlreime bakın benim
Gözler söyler doğruyu
Gözler belli eder eğriyi
Gözlerime iyi bakın
Sıkılmayın sakınmayın
Hiç utanmayın
Gözlerime bakın
Bakın size ne kadar da yakın
Siz yıldızları
Uzaklarda sanmayın sakın…

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:13 AM
Ben de Senin Yolcunum Yar

Yollar sana uzar gider
Gözler seni süzer gider
Kalem seni yazar gider
Ben de senin yolcunum yar

Güller senin aşkındadır
Bülbül senin meşkindedir
Mecnun senin keşkindedir
Ben de senin yolcunum yar

Sora sora Bağdat bile
Varılır hep ilden ile
Kapılmışım ben bu sele
Ben de senin yolcunum yar

Gelen senden sana gider
Hepsi birer miktar güder
Dünya sana koşan katar
Ben de senin yolcunum yar

Enamte aleyhim olan
Sana doğru yolun tutan
Çoktur eden terk-i vatan
Ben de senin yolcunum yar

Ufuklarda senin yüzün
Suhuflarda senin sözün
Hemi kışın hemi güzün
Ben de senin yolcunum yar

Aklım almaz senden gayrı
Gayrıların yoktur hayrı
Olunmaz ki senden ayrı
Ben de senin yolcunum yar

Herkesin de bir derdi var
Kimi güler kimi ağlar
Bura bana geldi de dar
Ben de senin yolcunum yar

Sana varmak pek müşkil iş
Seni bulmak tek müşkil iş
Senden başka yok müşkil iş
Ben de senin yolcunum yar

Ben bulamam buldur beni
Vuslatınla güldür beni
Huzuruna kaldır beni
Ben de senin yolcunum yar

Ne var deyin başka ne var
Ondan gayrı başka kim yar

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:14 AM
Ben Giderken

Ben Giderken

Seslendi ben giderken
Döndüm yönümü
Bakıverdim boşluğa
Görmeliydim yüzünü

Uzaktan görebildiğim
Oydu sade
Onu görmüştüm
Net çizgilerle olmasa da
Oydu gördüğüm
Onu görmüştüm

Bir hasretliğe yollarken beni
Önce bir damla yaş döktü
Gözlerinden içine
Gömdü kalbine
Biliyorum

Parmakları kıpırdadı sonra
Ve kalktı elleri
Salayı verdi
Ben gitmemeliydim
Bu kopuk sokaklarda
Yitmemeliydim
Dönemedim ama
O çoktan kabullenmişti
Bu kahreden gerçekliği
Üç parmağını öptü sonra
Yolladı arkamdan
Ben gidiyordum

Gidiyordum amma
Gitmemeliydim
Gidiyordum amma
Kalmalıydım
Onunla beraber olmalıydım
Ama şartlar
Ama hayat
Ama ama ama
Amaları çoktu bu gidişin

Her şeye rağmen
Yan yana kalabilirdik
Her şeye rağmen olabilirdi
Olabildirmeyenler
Utanabilirlerdi en azından

Ben gittim
Her zamanki gibi
Amalarımı da takıp koluma
Sen kaldın
Yaşınla bir başına
Ve onlar
Onlar da utanmadılar…

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:14 AM
Ben Gitmesem

Dağlar bana küsmüş mola
Ben gitmesem o gelmez ki
Umudunu kesmiş mola
Ben gitmesem o gelmez ki

Çokta değil ben bir deyim
Hala durduğum yerdeyim
Ben gidemem zincirdeyim
Ben gitmesem o gelmez ki

Ölsem dahi yumazlar da
Onlar benden ummazlar da
Gelemem ben komazlar da
Ben gitmesem o gelmez ki

Yollar pusuda kaçamam
Bir şeyler var ben geçemem
Diyemem de sır açamam
Ben gitmesem o gelmez ki

Gidemiyom üzüyor ah
Ömrüm biter ah ile vah
Kah gülerim ağlarım kah
Ben gitmesem o gelmez ki

Her bir kimse küskün olsa
Yollar kılıç keskin olsa
Dağlar bize mesken olsa
Ben gitmesem o gelmez ki

O gelemez kökü yerde
Ben diyemem o da nerde
Aha işte işte orda
Ben gitmesem o gelmez ki

Bizim o tek ilacımız
Kurusa da ağacımız
Mahkum etti inancımız
Ben gitmesem o gelmez ki

Gideceğim ama sözüm
Görmez gözüm başka çözüm
Dağlar Muştu söyler sazım
Ben gitmesem o gelmez ki

Vermeden hiç alınamaz
Bu ellerde kalınamaz
Yerler serttir delinemez
Ben gitmesem o gelmez ki

Dağlar bizi sarar alır
Burada kalan yolda kalır
Mustafa bu dertten ölür
Sen gitmezsen o gelmez ki

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:14 AM
Ben Seni Sevmedim

Ne bilirdim göğü ne de ben yeri
Gözlerin vardı ya iri mi iri
Gözlerin ah beni tutardı diri
Ben seni sevmedim neyleyim seni

Bir yarim vardı hep neşve saçan
Naz yapıp gülerek öteye kaçan
Dudağını sevdim gül gibi açan
Ben seni sevmedim neyleyim seni

Senlik benlik ne ki sevilemez ki
Her uzvun başka sen sayılamaz ki
Her kuldan o seda duyulamaz ki
Ben seni sevmedim neyleyim seni

Sesini sevdim ya buğulu puslu
Duruşunu sevdim mazlum ve yaslı
Gözlerin parlar yakut elmaslı
Ben seni sevmedim neyleyim seni

İnci gibi dişler gülerdin öyle
Mustafayı dertten kocattın böyle
Seni sendiye niye sevem söyle
Ben seni sevmedim neyleyim seni

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:14 AM
Beni Duyabilir misin?

Beni duyabilir misin
Bak sevdanın
Sevdalısı orada
uzak değil öyle
belki bir günlük
Belki bir anlık yol
Kanatlarıma yandım
Kırılan yalnızlıkta
Keşkelere dadandım
Pişmanlıkla kanatlandım

Gelirse dostlar bir gün
Ben hep aynı yerdeyim
Dünya durana değin
Beklerim her daim

Kavgayı soluduğum yerdeyim
Mahpusluğun hürriyeti
Voltalar cennetindeyim

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:15 AM
Beni Neden Attın

Beni neden attın
Bu karanlık boşluğa
Ellerimi bıraktın
Ve düşüverdim
Kayıp da aşağılara
Oysa hayat denen
Bu uçurum kenarında
Tuttuğum bir daldın sen

Bana neden verdin
Bu ağulu aşı neden
Önüme koyuverdin
Ben saldırdım çalakaşık
Oysa hayat denen
Bu kurtlar sofrasında
Tadabilirim dediğim
Bir halis baldın sen

Beni neden savurdun
Kırdın dalım yaprağım
Öylece bıraktın
Devrilmiş koca gövdem
Oysa hayat denen
Bu yangın ikliminde
Serinletir dediğim
Hoş bir yeldin sen

Beni neden kanattın
Parçaladın ellerim
Yaraladın derinden
Kan revan her bir yanım
Oysa hayat denen
Bu bozkır yaşamında
Bahçemde açıveren
Sandım bir güldün sen

İtmek sende ve düşürmek
Zehirleyip öldürmek
Meltemine hasretken
Fırtınalarla devirmek
Sende incitmek
Sende kanatmak
Neden beni söyle
Bunca ağlatmak
Gül olmak dururken
Dikenlerle avlamak
Neden?
Söyle yar bileyim
Bunca bana eziyet
Anlamıyorum zira
Ne düşmanımdın
Ne de eldin sen..! ? !

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:16 AM
Benim

Eserim yeller ile
Demirden kollar ile
Surlari devirirem
Atesten güller ile

Görüldüm fallar ile
Kurtuldum sallar ile
Düsmanin sarayinda
Güçlendim ballar ile

Arada daglar olsa
Demirden aglar olsa
Asar yine gelirem
Geçecek çaglar olsa

Denizde dalga benim
Çöllerde gölge benim
Damarlarimda kanim
Girilmez bölge benim

Sehirlerden kovuldum
Taslar ile dövüldüm
Sürüldügüm yerlere
Zaferler ile döndüm

Yeseren dalim solsa
Her günüm çile dolsa
Çilem saadetim olur
Yarinlar benim olsa

Yagli urganlar olsun
Gögsüm mermiyle dolsun
Can gardaslarim ile
Mekanim cennet olsun

Denizde dalga benim
Çöllerde gölge benim
Damarlarimda kanim
Girilmez bölge benim

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:16 AM
Benim Gibi

Bilmiyorum
Alabildiğine üstümde
Kubbeleşen bu gök
Zamanlar ardı bulutunu yağmurunu
Barındıran gök
Sabırsız mıdır benim gibi
Yaşını dökmeye..!

Bilmiyorum
Alabildiğine altımda
Yayılan bu yer
Bu beni bağrına bir gün
Basacağını bildiğim yer
Bilmiyorum bu insanların
Rahatsız mıdır benim gibi
Umarsız kaygısız yürüyüşünden

Bilmiyorum
Yerler ve gökler
Kaç zamandır bilmiyorum
İnsan kılığında gezinen
Emsalsiz umarsızlıklara
Anlaşılmaz tutarsızlıklara
Biçecek midir benim gibi
Dengi görülmemiş bir ceza

Bilmiyorum
Kendimi
Fecrin dahi
Yalanından esirgedim
Sadık şafaklara mahkum
Ettim kendimi
Bilmiyorum
Umursarlar sanmıştım
Tutarlılık kazanırlar belki
Takarlar dedim
Demedim değil kendime
Şimdi aşikar isyanım
Tüm mazeretlerimi unuttum…
Zehrini yutkunarak
Yurtta ve cihanda susmanın
Yalın gerçekliğiyle…
Tek başına bir ümmet
Yeniden doğuyorum

Bilmiyorum
Sabır taşından
Çat diye çatlatarak
Kayalardan kabuğumu

Meydanlar ve kavgalar ağırlasın beni
Umutlar ve düşler
Sevdalar ve tutkular
Deli duygulara verdim esrarımı
Tarihim kalmadı raflarda
Tarihi yaşadım tarihlerde
Geri döndüm ve geldim
Adli kayıtlardan
Ben de varım
Kanijede estergında çin seddinde
Ben de varım
Bedir uhud ve hayberde
Ben de varım
Havalanan okta
Gürzde kargıda
Kılıçlarda ve oynaşan atlarda
Yazgıma razıyım
Ama aşikar isyanım
Bir yatağı şaşmış ırmağım belki
Aşikar isyanım
Zulm ile abad
Olurum diyenlere

Bir delinin kuyuya atıverdiği taşın
Peşinde yüzlerce sene
Harcanan ömürler
Yeşilin ve mavinin yabanı
Dağların korkağıdır
Vadilerin puslu yerlerinde
Ve ancak
Tatil köylerinde
Teselli bulan gönüllerdir.

Ulaştım dağların sırrına
Nehirlerin esrarına
Ve sustum bu sükutta
Öğrendim lisanını rüzgarın
Her ıslıklaşan esintinin içindeki
Çığlıkları anladım
Cevapsız sorular
Üretirdi beynim hep
Varoluştur varetmek
Amma var edişin
Vardır başka yolları elbet
Su vermek varken
Neden kanla sulanır toprak?
Neden?
Nedenlerimin nedensizliğinde
Mürteci bilindim hep
Gerici sayıldım yani

Acılar aldı beni hep
Çığlıklar dinledim hep
Kan izi sürdüm
Şahmaran zehriyle efsunlanmış
Yüreğimden kustum
Çağdaşlık hikayelerini
Kendi yalanının selinde boğuldu
******* zulümler
Bir cesed gördüm
Ve artık
Her şeye can verenin
Her yerde tekrar tekrar
Her isteyene can verdiğini gördüm
Ve bu direnişim
Ve Bir sevda denklemi imanımla
Tanınmak istiyorum

Çünkü ben
Gözbebeklerime kurumlaşmış
Kinimi yıkamışım
Tükenen sabrım ve
Biten öfkemle
Yaşamak ve yaşatabilmek adına
Haykırıyorum
Şeref isyanda gizlidir
Onur direnişte…

Bendim yoksulların yoksulu
Bendim her şeylerden yoksun
Ve bir de mürteci
Öğrenme hakkımı bile gasbetme
Selahiyetini ele alanlar
Bir de gerilikle suçladı

Lutfetti sulta
Konuşmamak şartıyla dilimi
Görmemek kaydıyla gözümü
Duymamak koşuluyla kulağımı
Bağışladı
Çoluğuma çocuğuma
Ve ağasından başka dost
İşinden başka iş edinmediğimden
Bir Yaşantıyla ödüllendirildim
Gadirbilmek bir meziyet
Ve lakin
Nezaketle zillet arasındaki farkı
İyi bilenlerdim ve diyorum ki
Lutfunuz da hediyeniz de
Sizlerin olsun…

Yalnızlığın renginde
Sürdürdüğüm mevsimlerimi
Bir karınca telaşıyla yaşıyorum
Elimde kafa kağıdım
Seri numaram imal tarihim
Geçecek bir gün
Son kullanma tarihim
Hürüm bütün kayıtlara
Böylece geçse de
Elimdeki tezkerelerin hiç birinden
İstifade edemiyorum.
Gettolardan uzak
Soyut bir yaşama talibim artık
Bir sükunet halinde yaşayarak
Suratıma bir uzaylıymışım gibi
Bakanlardan uzak durmak istiyorum

Legaliteyi delmeden
Bozmadan muvazenemi
Aksatmadan sıramı
Ben de bu dişli içerisinde
Bana maledilen vazifeyi
İfa edeceğim
Mustevli tavırlara isyankar
Taranmış ve yaralanmış fikrimle de olsa
Bağrımın yangınını serinleten yel
Ellerimi kanatan o dikenli tel
Betonları bağrına gömebilen yer
Ve birilerine bir şeyleri
Anlatabilmek için döktüğüm ter
Canımla kanımla
Ve dünlerden aldığım şanımla
Tüm hakimleri hükümsüz
Tüm sultaları tahakkümsüz
Bırakacak
Teoriler geliştiriyorum

Seyyah oldum
Yalın ayak baş çıplak
Elimde bir asa
Çırpınan bir yürek
Elimde bir matara gibi
Yol oldum
Yola vurdum kendimi
Dağları dinledim
Rüzgarlarla inledim
Terk ettim dünyayı
Maverayı gözledim
Issızda buldum kendimi
Ve kendimle söyleştim
Gözlerinde parıldayan sevdanın
Derdinde yürüdüm
Gölgemi çöllerde
Özlemi dağlarda bıraktım
Ve çağlayanlarda boğdum
Her haykırışımı
Her gece
Bir akrep gibi
Kendi kendini sokan yüreğime
Bir derman dileniyorum

Beni benden gizleyecek
bir metropol aradım
sokaklarında yitebileceğim
bir koca şehir
yılların dostuydu ahu efgan bana
gönüllü sürgün
düşüyorum yollarına

Ve bu gün
Hıçkırışlarımı
Deli dolu bir çığlığa
Tebdil ediverecek
Meydanlara dolaşan
Binlerce ferdi
Umursamayıp
Sırtıma saplanan
Yüzlerce ve binlerce hançerin
Hikmetini sual etmeden
Köleler arasında
Hürriyet adında bir köleliği yaşamaktansa
Kölelik denen somut bağımlılığı
Tercih ediyorum
Sırtımda birer vadi halini alan
Kırbaç izleriyle
Bir başka güne saldım
Hesaplaşacağım doneleri

Zaman tükendi mi acaba
Kaşlar gerildi
Bir ok asaletinde bakışlarım
Mürteci saatlerim müstesna
Zilli tefli bir deliyim
Zincir zaptedemez beni
Ben asi
Ben isyan eriyim

Aydınlığa yaban
Ve renklere zıt idim
Tabana taban
Varlığımı sorgular
Ruhuma kalem kırardım
Ve bana
Dünyayım diye poz kesen
O koca yuvarlağa
Ne seanslar düzerdim
İşkenceli düşlerden

Ah
Zavallı başım
Ah
Mazlum gölgem
Tüm sığındığım beldelerden
Kovulurken
Havalanan taşları
Bir çocuk sevinciyle
Toplamışım eteğime
Şimdi ümidimi kıran o taşlarla
İmar ediyorum
Ümit kentimi

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:16 AM
Benim Rengim

Siyahı severim
Nerde o siyah
Omuzlarının üstünde ah ah
Laciverdin siyaha
Siyahın laciverde
Kavuştuğu yerde bir renk
Bu rengin varlığına
İnanmazdım anlatılsa pek
Ama var işte
Senin saçların

Fakat bu saçlar
Şimdikinden az siyah
Olsaydı
Ben de şimdinin binde birince
Büyülenmezdim…

O bakir siyah
Bir de gözlerinde
O siyahın gayesi
Hiçbir araya gelmeyen
Karanlığın aydınlıkla
Yaşanabilmesidir aynı anda
Bunları büyük bir kanun gibi
Söylemek isterim,
Haykırmak
Senin gözlerinde
Yaşarım iç içe aydınlığı
Ve karanlığı
Ölümle bir yaşarım hayatı
Karanlık
Sonsuzluğun rahmidir
Gözlerin beni
Öldürüp öldürüp
Orada diriltmektedir
Karanlığın rahminde
Gözlerin
Hem çarem
Hem sonum benim

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:16 AM
Beter Olasın

Derinde de anam yarem derinde
Onmaz gayrı en de zarif yerinde
Ben ölürsem de sen kal ha yarında
Bana ettin yar yar sen de bulasın
Haktan niyaz ettim beter olasın

El dedim gün dedim ne derler dedim
Koyup beni gitme yererler dedim
Ahrette de hakkım sorarlar dedim
Bana ettin yar yar sen de bulasın
Haktan niyaz ettim beter olasın

Sevdim dedim pişman ettin dediğim
Zehir oldu zift oldu her yediğim
Ben sözümdeyim hem muhlis sadığım
Bana ettin yar yar sen de bulasın
Haktan niyaz ettim beter olasın

Sen de dedin sevdim el oldun gittin
Estin yağdın amma yel oldun gittin
Bir kötü fendine kul oldun gittin
Bana ettin yar yar sen de bulasın
Haktan niyaz ettim beter olasın

El benden iyi mi şimdi nolursa
Gün et günün eğer sana kalırsa
Mustafan da bir gün dertle ölürse
Bana ettin yar yar sen de bulasın
Haktan niyaz ettim beter olasın

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:16 AM
Bırakın Söylesinler

Dostluktur elbette
En güzel şey kardeşlik
En yüce duygu
Sevgi
Sevebilmek
Yek diğerini
Sevebildiğince

Karşı kaldırımdan
Selamladı Şivan beni
Dedi:
“Siye bir türkü söyleyem mi Miçey”
Dedim söyle:
Dedi Kürtçe
Yarı titrek mahçup sesiyle
Ama kızmak yok

Dostluktur elbette
En güzel şey kardeşlik
En yüce duygudur Sevgi
Sevebilmek yek diğerini
Sevebildiğince

Bırakın konuşsun insanlar
Anlaşabildikten sonra
Nasıl derlerse desinler
Sevgilerini
Sevgiden bahsettikten sonra
Konuşmak lugat lisan
Hepsi muhabbet içindir
Bunlar için muhabbeti
Heba etmek niçindir

Bırakın sevgisini
Nasıl derlerse desinler
Ama sevgi denildikçe
Güzeldir konuşmak
Kin, nefret ve şiddet ise
İşte o dil kötüdür
Şayet bunlara iyi derse
Bırakın…

İdeolojik dil olmaz
Siyasi politik lugat olmaz
Lugat muhabbet içindir
Muhabbet olmazsa
Lugatlar niçindir? ! ?

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:16 AM
Bi-Haber

Ey ben kime diyem derdi
Dertli derdinden bi haber
Bana el yurdunu sordu
Kendi yurdundan bi haber

Sözü süslü çizer boyar
Az kızarsan ne dil sayar
Elin önündekin yayar
Niye ardından bi haber

Bursa giriş İzmir çıkış
Bir entellektüel bakış
Vatan millet diye takış
Van’dan Mardin’den bi haber

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:16 AM
Bilemezler

Bu sokaklar uyumaz bil gayrı
Meydanlar çağırır sevdayla
Sokaklar tek dostum her gece
Sınırları zorlayan bir kavga için
Menzile varmak biraz zor gibi
Ama ben kimseyi takmam ki
Çaşıtlar tutmuş yolları gayrı
Ama ben kimseden korkmam ki

Gece uzun nerdeyiz bulamazlar
Gece soğuk biz kimiz bilemezler

Eşkalimiz belli ekipler mi arar
Köşe başlarında duraklarda
Çevirme yapılır sokaklarda
Sınırları zorlayan bir eylem için
Günü kurtarması biraz zor gibi
Ama biz kimseyi takmayız ki
Kaçamazsak gardaş yakalasınlar
Ama biz kimseden korkmayız ki

Gece uzun nerdeyiz bulamazlar
Gece soğuk biz kimiz bilemezler

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:16 AM
Bilir misin?

Sen izbelerin
Bilir misin kokusunu
Meydanların korkusunu
Yangın kokan şehirlerin
Çiçek yanığı sokaklarını
Ve ak günler kara günler
Kişmler üstüne doğar
Bilir misin?

Sen gözlerini yaşartabilir misin
Açtıramadığım goncaları
Yaşınla sulayabilir misin?
Çaresizliğimin
Kanayan yarasını
Sarabilir misin
Kalemimin kanamasını
Kesebilir misin?

Yedi başlı ejderha gibi
Sarar beni her gün
Alevler sarar beni
Yağmur yağdırabilir misin?
Bu yangını söndüre bilir misin?

Beni yaşartabilir misin?
Beni yeşertebilir misin?
Kuru zindan karanlığında
Dizlerin bağrında
Dirseğin dizinde
Başın elinde
Titreyebilir misin
Sen kara gecede güneşi görebilir misin?
Güneşi düşlemeyi bilir misin?

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:17 AM
Biliyorsun

Anaç tavuk gibi dikleniyorsun
Ne diye bana yükleniyorsun
Kendince sen sana aklanıyorsun
Hata ney günah kimin biliyorsun

Nasıl bir gündü hatrımda dün gibi
Görmedim kimseyi ben hiç sen gibi
Terk etmek ihanet sana ün gibi
Hata ney günah kimin biliyorsun

Acımadan bırakıp çekip te gittin
Maziyi ve beni silip de attın
Verdiğin sözlerin üstüne yattın
Hata ney günah kimin biliyorsun
Yine de hep bilmezden geliyorsun

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:17 AM
Bin Dert vardır Bin Gam Vardır

Yaşın da olmuş kaç aha
Kon dünyaya da göç aha
Yar göğsümü aç aha
Bir dert vardır bin gam vardır

Mesrur bir an yok yılında
Hep çalıştı yok elinde
Ağarmış saç her telinde
Bin dert vardır bin gam vardır

Sen ne buldun bu yazgıda
Yaz mısra sil bozguda
Yüzündeki her çizgide
Bin dert vardır bin gam vardır

Mustafa boş ver az söyle
Söz dizip gönlünü eyle
Gülüyorsun niye böyle
Bin dert vardır bin gam vardır

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:17 AM
Bir Açmaz

İçindeyiz bir açmazın
Yolun sonu belli değil
Sessiz suskun yorgun ve miskin
Ruhlarımız canından bezgin
Leş kokuyor dört yan
Dilde hafif kokusu keskin
Bir oyun gibi hayat gözümüzde
Ama öyle değil
Bir canın daha yok
Yanarsan
Yanarsın
O kadar..!
Bir hengame

Ve her yanda bir keşmekeş
Biz bir meltem rüyasında
Ensemize binmiş güneş
Sözler serin serin
Yanıyoruz için için
Çocuk avutur gibi
Avutuyoruz kendimiz kendimizi
Hala tecrübeli kelimeler arıyoruz
Bağlamak için
Taranmış, yağmalanmış
Dizelerimizi…
Bir kıyım
Bir katliam
Bir sürek avı hayatımız…
Nerde biter bilinmez
Çıkış nerde
Nerde biter bu mevsim
Bu garib hali tasvire
Bu garip sözler yeter ancak
Çaresizlik
Göz kapaklarımızdan
Bebeklerine sıçramış bir yangın
Cehennemlerde gibi
Yanıyor hiddetim..!
Meraklı sözlerim
Heyecanlı gözlerim
Nerde nerde cennetim?

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:17 AM
Bir Adam Varmış

Bir adam varmış
Ahşaptan bir şeyler yaparmış
Geçim işte üçbeş satarmış
Yaşı da epey var
Merdiveni yetmişe dayamış
Tel testere fırça
Düşmez elinden
Alın teri göz nuru
Derip çatarmış
Ne ağlarmış kimseye
Ne de el açarmış
Hamd eder rabbine
Rızkı ondan sorarmış

Bir adam varmış
Tabakadan tütün sararmış
Sıkılırsa arada bir
Paket alırmış
Ne inadlaşırmış kimseye
Ne dayılanırmış
Ama ne adammış

Bir adam varmış
Ne çalışırmış
Ne bir iş tutarmış…
Geçim işte arada
Sigara parası
Kahvede kağıt atarmış
Yaşı daha erde
Henüz yirmilerde
Siyah çizgili takımı
Elinde ceptelefonu ve çakmağı
Bir de diğerinde
Otuzüçlü tesbih
Nasihata açık değil dimağı
Sor bakalım bir
Var mı bilmediği
Bir şey anlamadığı
“Bi sigaran varmı”ymış
En kibar lakırtısı

Bir adam varmış
Hep ağlarmış
Dünyadan kaderden
Hep dert yanarmış
Sıkılırsa arada bir
Dayılık taslarmış
Sopayı yerse
Akıllanırmış
Ama ne adammış

Bir adam varmış
Bir adam daha
Biri babaymış
Diğeri de oğlu da
Bu çocuk nasıl böyle
Oldu anlamazmış…
Yeni nesil işte
Kafalar başkaymış

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:18 AM
Bir Anlık

Koyu karanlık
hayat bir anlık
sallapati adımlarla
yÜrÜmek sokaklarda
bir ışıkta ayılan
diğerinde bayılan
gerçeğimsi
ama gerçek olmayan
yalansı ama
yalan olmayan
kestirilmez bir yalan
tahminsiz bir doğru
koyu karanlık
ve hayat bir anlık
bir anın gÜzelliğine
bağlanmak aptallık

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:18 AM
Bir Arkadaş'a Naziremdir

Öylelerini gördüm hayatta
Seni kavrayamıyorum
Senden gördüğüm yakınlıkta
Bir parça ansiklopedik merak
Olduğunu sanıyorum
Belki de beni
Bir zübbe olmadığının
İspatı bir belge gördün
Ya da
Babalık iç güdüsüyle
Yangın yerini onaracak
Bir aday… ha?
Aptalca bir seyirtişle
Sığınıyorum işte
Varsayımlar ardına
Çok vurdular beni çok
Ne çok satıldım bir bilsen

İşte böyle
Geleceğini seçemeyen
Yılgın bir insana
Bil ki her teori
Gerçeklik ifade eder.

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:18 AM
Bir Başka Güzel

Bir başka güzel
Bu gece yağmur
Damlalar bir başka düşüyor
Bir başka ıslanıyor
Gömleğim
Islak bedenim
Bir başka üşüyor

Bir başka güzel
Bu gece her yan
İnsanlar sanki
Bir başka yaşıyor
Bambaşka bir dünya
Yaşananlar başka
Yaşayanlar başka
Bana öyle geliyor

Bir başka güzel
Bu gece yürümek
Amzuna alıp ceketini
Tesbihimin tıkırtısı başka
Gümüşünün şıngırtısı bir başka
Yollar sanki
Bana dar geliyor
Esen rüzgar
Ağaçların hışırtısı bir başka
Sanki beni alkışlıyor
Bambaşka o dünyayı
Hayalimde yeşerttiğim
O büyük aşkı
Alkışlıyor…

Bir başka güzel
Bu gece çay içmek
Dumanı da bir başka tütüyor
Vir başka tutyor
Demini bu gece
Bir başka tad veriyor
Bambaşka bir renkte
Parlıyor bardağı
Her köşesinden bir renk
Fışkırıyor
Bir ilginç ahenk

Bir başka güzel
Bu gece yatmamak
Bu gece uykusuz
Bu gece yorgun
Bu gece yapayalnız
Hayallere dalmak
Rüyalar görmek
Kapamadan gözleri
Bir başka güzel
Gecenin senfonisi
Duymak bir başka
Söylenmemiş sözleri

Bir başka güzel
Olurdu bu gece ölmek
Bambaşka delerdi
Kurşun bağrımı
Bir başka güzel
Olurdu eminim
Bu gece her şeye veda etmek
Başka olurdu
Namlular önünde
Arz-ı endam etmek
Ama olmadı
Yanmıyorum ama
Bir başka güzel
Olsa da bu gece
Hayalini çattığım
O iki hece
Geldiğinde de elbet
En güzel gece olacak

Ve ben yola düşeceğim
Yine omzumda ceket
Ve yürüyeceğim
En geniş yollarda
Gideceğim
İlelebed…

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:20 AM
Bir Ceset & Bir Yavru Kuş

üç kuruşluk keyfimle
herkes neden savaşır
yavru bir kuş gibi
yüreğim donar üşür
bir ceset
teneşirle öpüşür

tuzsuz aşım dertsiz başım
herkes neden dalaşır
yavru bir kuş büyür
bir yavruyu büyütür
bir ceset adli tıpta
Doktor delil öğütür

Bana dokunmayan yılan
Binlerce yıl yaşardı
Beni de vurdular
Yine de yaşadılar
Yavru kuş palazlanır
Uçmaya heveslenir
Bir ceset musallada
Bir imam kaç cemaat
Etrafında dolanır

Çay bu gün ılımış
İmamın abdest suyu gibi
Her şey böyle
Bir anda mı değişir
Yavru kuşu da vurmuşlar
Yavrusunu da vurmuşlar
Bir ceset mezarda
Kara toprakla sevişir

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:21 AM
Bir Cevap

Niyetlensem bir şiir yazmaya
Sen geliyorsun aklıma
Kızarmış yüzün
Ağlamaklı gözün
Söylediğim üç-beş lakırdıya
Verdiğin tepki
Ilık ve tuzlu
Bir hüzün denizi

Vefa ve sadakatin
Vıcıklaştığı gönlümde
Gördüğüm trajik sevdalardan
Gayrı hislerin olduğu
Yeryüzünde
Yeni bir boyut kazanıyor zihnimde

Bir karışlık delikten alırken
Koca semadan
Havanın müjdesini
Kırdın kilidi de açtın
Gönül kafesini
Yalnızlığın boynuna farz olduğu
Güvercin kanadında
İlahi bir emir gibi kaldırdın
Bu kulluğu köleliği
Yalnızlığa itaat
Tek başınalığa riayet

Bu enfes bir gece
Gözlerinin parıltısı gözümü
Yağmurun şarkısı kulağımı kutsarken
Kendimi
Kanatlı hissediyorum
Herkesin “bir iflah olmaz it” dediği
Bu şahsı
Sen sardın
Şefkatin ve merhametinle
Sterilize edilmiş varlığınla
Ve rüya okulunda
Geri gidiyor
Kırtasa geçiyorum
Seni unutmayacağım
Andolsun

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:21 AM
Bir Cinayetin Ardından

Bir adamı vurdular ortalık hepten karıştı
Hepisi birden vuruştu kapıştı ve kırıştı
Hepsi de iftirada birbiriynen yarıştı
Hepisi Ermeniymiş hepisi Hırantmış
Tamamen duygusal gayeler hep rantmış

polis tuttu çattı jandarmaya fotoğraf için
ekranlarda sallama boş beleş laf için
mesele pek leziz ahmak için saf için
Hepisi Ermeniymiş hepisi Hırantmış
Tamamen duygusal gayeler hep rantmış

bir ay oldu ağalar TVler hiç susmadı
durup düşünmek kimsenin aklına esmedi
düşüneyim biraz diye kimse sesin kısmadı
Hepisi Ermeniymiş hepisi Hırantmış
Tamamen duygusal gayeler hep rantmış

kim ulan bu öldürüldüyse öldürüldü işte
yeter aklımız fikrimiz hep dolduruldu işte
yıllardır kaç yavru böyle solduruldu işte
Hepisi Ermeniymiş hepisi Hırantmış
Tamamen duygusal gayeler hep rantmış

ırakta afganda emperyalizm vuruyor
kim ağıt yakıyor kimler derdin soruyor
bu kıyımı katliamı birileri koruyor
Hepisi Ermeniymiş hepisi Hırantmış
Tamamen duygusal gayeler hep rantmış

bunların derdi vallah ölen değil biliniz
nedir diye buyrun düşünelim geliniz
salim aklı kendinize gelin rehber ediniz
Hepisi Ermeniymiş hepisi Hırantmış
Tamamen duygusal gayeler hep rantmış

Binlerce ölen için bir dakika kafi mi
ney yani bu ölen peri padişahi mı
dertlisiniz değil mi tabi evet sahi mi?
Hepisi Ermeniymiş hepisi Hırantmış
Tamamen duygusal gayeler hep rantmış

Sizden ne hırant ne de ermeni olur
ağzınıza bakan ya verem ya lösemi olur
adam dediğin adam hiç böyle mi olur
Hepisi Ermeniymiş hepisi Hırantmış
Tamamen duygusal gayeler hep rantmış

Mustafa diyor ki erkekseniz gerçekleri
konuşun deyin ve gösterin kaçakları
topları tüfekleri bombaları uçakları
Hepisi Ermeniymiş hepisi Hırantmış
Tamamen duygusal gayeler hep rantmış

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:22 AM
Bir Deli Saçması Belki Ama

Bir
Gece habis
Sözlerimde hapis
Çukur kazan dozerler
Şu yepyeni çağda
Ölümler bir
Acılar
Bir

Bir Deli
Üstü başı darmadağın
Saç sakal karmakarış
Ve ölülerle dolan
Kazılı çukurlar
Kireçlenen cesetler
Bembeyazdır
Hepsinin her yeri
İnsanlığın yüzü gözü is
Say ki dedi
Bir deli

Bir deli saçması
Ceplerinde elleri
Sereserpe yürüyor
Yağmurlar altında
Bir hayal torbasında
Bir hayalet getirdi
Ölenlerden bir şeyler
Sattım gitti vel hasıl
Bir paket cıgara parasına
Bir deli saçması

Bir deli saçması belki
Rüyalarımdan taşmazlar
Sözlerimi aşmazlar
Hiç yanımda koşmazlar
Hep dilimde şaşmazlar
Bir deli saçması belki

Bir deli saçması belki ama
Birileri başkaldırdılar karşı koydular
Birileri yiğitçe mertçe durdular
Hepsinin canı bir başka çıktı
Kimini Moskof vurdu
Kimini sırp yaktı
Bir küçücük bebeğe
Biri kaç kurşun sıktı
Ama birileri
Var ya birileri
Her daim baktı
Bir deli saçması belki ama

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:22 AM
Bir Fermandır Gözlerin

Özümdeki acılara
Bir fermandır gözlerin
İçimdeki sancılara
Bir dermandır sözlerin
Yedi iklim kıştan çok
Ortaktır acıma benim
Böyle gelir bu demler
Gözlerime şebnemler
Ağıdıma kayalar
Erir gider tozar biter
Ama katı ama tınmaz
Küfürle yanmış sineler

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:22 AM
Bir Gül Duruşunda

(-Ey Rasul)


Bir gül duruşunda
Düşündüm seni
Olmadı hiç resmin
Kirli hafızamda
Olmayan resmine
Yazdım hep şiirlerimi
Seni anlatanlardan
Duyabildim seni ancak
Anlatılanlarla çizmeye
Çalıştım resmini
Oldu da diyemem
Yerini buldu diyemem

Bir gül duruşunda
Görebilmek seni
İstedim olmadı
Oysa hep gül dediler sana
İklimine gül
Mevsimine gül
Şimdi soruyorum kendime
Güller anlatabilir mi seni
Hiçbir güzel
Bana seni diyemez
Mesela gülün dahi
Bir dikeni var
Dikenin yok Bir hatan yok
Sen anvak
Sen diye güzelsin

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:22 AM
Bir Güldüm

Bir güldüm açamadım
Zulmünden kaçamadım
Derdinden geçemedim
Ölem mi ölem mi

Vay beni vay ha beni
Kandırdı soyha beni

Bir güldüm gülemedim
Yanına gelemedim
Bir huzur bulamadım
Ölem mi ölem mi

Vay beni vay ha beni
Kandırdı soyha beni

Bir güldüm soramadım
Ben hayra yoramadım
Yaremi saramadım
Ölem mi ölem mi

Vay beni vay ha beni
Kandırdı soyha beni

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:22 AM
Bir Gün

Karanlık yırtılır bir gün
kovanı dürtülür birgün
arının işi karışır
burnu da sürtülür bir gün

Bu böyle gitmeyecek
giderse bitmeyecek
bu dert savulana kadar
bir gün yatmayacak bir gün

Mustafa coşacak elbet
menzile koşacak elbet
kapatılmış mezarları
eliyle eşecek bir gün

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:22 AM
Bir İzmaritin Hikayesi

Bir İzmaritin Hikayesi

Bir izmarit daha
Defnettim kül tablama
Önce başını ezdim
Yamuldu kırıldı büküldü
Ve sonra
Söndü ateşi

Ben de bir izmarit gibiyim
Önce başımı
Sonra tümbenliğimi bedenimi
Ezdiler
Ve söndü ateşim

Bir sigara daha
Kullandım ve attım
İşim bitmişti zira
Ben de bir sigara gibi
Soluklandım bile şevkle
Ve atıldım işte şimdi bir kenara
Eğlemiştim yeteri kadar
Bir gönülü

Sigara sade bir sigara
Olduğundan mı görür
Bu muameleyi
Yoksa gerçekten
Çok mu haindir insanoğlu

Bir izmarit muamelesi
Bu gördüğüm
Ben sigara değilsem
Şehadet ederim ki
Haindir insanoğlu
İşi ancak
İşi bitene kadar…
Ne hatır var
Ne gönül var…? ! ?

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:22 AM
Bir Kendini Bilmeze

Hay senin babanın şarap çanağına
Tükürsünler, seni adam olmaz seni
Okşasınlar eyice bi de ağzına
Şamarınan çarpsınlar del ettin beni
Bu ne bu kafa mı kullansana biraz
Yok Abdulhamid’in fayton tekeri mi?
Niye halkeylemiş Allah onu orda
Fes kalıbı mı yoksa yol feneri mi
Optimus marka on numara ocak da
Gaznan çalışan biz mi bilemiyoruz?
İnsan taklidi yap biraz da şöylece
Doğruyu senle neden bulamıyoruz?
Tutturmuşsun bir yol burnunun dikine
Bu nasıl iş it yola bindi havası
Haddini bil yok ezerim seni billah
Her bulduğun kemiren libas güvesi
Vurdum mu ağzına şöyle Osmanlıyı
Amele sümüğü gibi sıvarım ha
Yumuşak atsam şimdi sert olur çiftem
Allah yarattı da demez döverim ha
Bir kanlı ciğer olsa elimde şöyle
Vursam ağzına da konuşuyon diye
Ne biçim adamsın ömür törpüsü
Bu kadar inadın lafazanlık niye
Mesleğin ne senin oksijen müsrifi
Zivanadan çıkarttın bu mustafayı
Çek arabanı git ya hu *********
Değilsen yedirtecek misin kafayı

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:22 AM
Bir Masal Biter

Bir masal biter
Zaman durmadan
Yarım bir şiir gibi
Bir final koymadan

Bir masal biter
Sonu iyi de olur
Kimi bir trajedya
Kimi komedi olur

Bir masal biter
Gözler kapanır
Kimi masallar
Hep tekerrür eder

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:22 AM
Bir Mum Alevinde

Bir mum Işığında
aydınlanıyor odam
sokaklar hep karanlık
ne bir can var ne bir adam

bir mum alevinde
ısınıyor şimdi odam
ruhum şimdi hep karanlık
dolu keder dolu gam

bir mum aydınlığı
yetmiyor ki tam görmeye
bir örümcek kapkara
berdevam ağın örmeye

bir mum titreşiyor
gözüm hep gölgelerde
fikrim çılgın gibi koşar
Mayınlı yasak bölgelerde

Bir mum söner şimdi
yüreğim kanar şimdi
aklım fikrim susar gibi
Benim çıram yanar şimdi

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:22 AM
Bir Nasihat..!

Ben dağlarda keklik idim
Vurdun beni can evimden
Yıllar var düştüm peşine
Ayrı düşürdün yuvamdan

Gül dalında bülbül idim
Kırdılar kolum kanadım
Sevmek tek demekle olmaz
Bunu ben çok geç anladım

Yar dedi isen birine
Kan olmalı can olmalı
Eğer sevdan sevda ise
Ölmek sana şan olmalı

Yar dedi isem birine
Güzel bir kızdı sanmayın
Mazluma mahzuna yanın
Tek kız derdine yanmayın

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:23 AM
Bir Puslu Geceydi

Bir puslu geceydi
Kurtlar havası
Bir kanlı baskındı
Ak yüzler kana boyandı
Kan damlar şimdi
Düşümde gülüşümde
Hayallerim kanlanmış
Yol ortasında bir ceset
Paletler can almış
Ürkek gözler tedirgin
Biz..!
Kardeştik güya
Bir gazete kağıdı dahi
Örtemezken üstüne
Hala edebiyat yapmaya
Kudret bulabiliyorum
Yine söylüyorum
Şairlik yalanın
Edebiyat boyutu zaten
Ürkeklerin
Erkeklik hududur şiir
Son düşüşün gözlerimde
Bayraklaşan kisvende
Bayrak inmezdi güya
Biz? ! ?
Kardeştik güya
Ben..!
El uzatıp da yaranı
Saramayan kardeşim
Bir yolunu bulup da
Soramayan kardeşin

Mazur görür müsün beni
Geçer misin davandan
Sen geçsen
Geçerler mi acaba
Geride kalanlar
Ötelerde bekleyenler

Feryad eden bir çiçekti
Az evel
Düşürüldü yerlere
Çiğnendi yaprağı
Kırıldı dalı
Şerefimdi haysiyetimdi el-Hakk
Düşen az evel yerlere
Bir kardeş güldü
Bir kardeş ağladı
Bilemiyorum başka
Kimler ne anladı..!

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:23 AM
Bir Sevdadan Kalan

Sevdamızı sorguluyorum
Sönükleşen ümidimin
Alacakaranlığında
Derinleşen bir acıyla
Çaresizliğimi yutkunuyorum
Deprem öncesi sessizliğin
Gizli uğultusuyla
Beynim sarsılıyor
Hiçbir şeye sığdıramıyorum
Seni kendimi ve ilişkimizi
Mantığı yok
Körü körüne bir sevişti
Rüzgar misali esti ve geçti
Ve bana kalan şimdi
Mişli geçmiş zamanın hikayesi

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:23 AM
Bir Şeyler Olsun Artık

İsyanın mevsimi
Takvimle bilinmez
Gönlümün kıyamı
Hayallerle dinmez

Gözlerdeki yaşlar
Silmekle kurumaz
Umut dolu sözler
Her dem işe yaramaz

Elle tutulur
Gözle görülür
Bir şeyler olsun artık
Gönlümü kandıracak
İsyanım dindirecek
Bir şeyler olsun artık
Ömrüme çöken
Bu karanlık gece
Aydınlansın artık..!

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:23 AM
Bir Şiir Yazdım Sana

Bir şiir yazdım sana
Bulunmaz hecelerden
Bir buse sağdım sana
Yıldızlı *******den
Kanlı gözleri seyrettim
Dert tüter bacalardan
Ölüm bildim sensizliği
Ağıtlarım nicelerden
Sen ne bildin bensizliği
Ne saydın acılardan

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:23 AM
Biri geliyormuş

Biri geliyormuş
Böyük adammış
İlkokul çocukları dizilmiş
Ellerinde bayraklar

Biri geliyormuş
Hükümet reisimi neymiş
Çöpçüler erkenden gelmiş
Yolları süpürüyorlar

Biri geliyormuş
Bir başka oynak bu gün şehir
Bando yola dizilmiş
Prova yapıyorlar

Biri geliyormuş
Bugün büyük günmüş
Hangi biri gelmiş de
Talih yüzümüze gülmüş

Biri geliyormuş
Gelse de ne ki
Alacağın alınca
Her zaman gidiyormuş
Biri geliyormuş
Kürsüsü kurulmuş
İki nutuk atıp gidiyormuş…

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:23 AM
Biyografim

Yetmişdokuz yılında ben mart ayının
Doğmuşum ondördüncü soğuk sabahında
Alleben mahallesi Şair Baki sokağının
Dünyaya gelmişim kış gibi bir ilk baharında
Oğuz demiş dayım adım için önce
Oğuz da çok çirkin olurdu bence
Anam demiş dedesinin adı olsun
Adı bundan böyle Mustafa kalsın
Antep ilinin yerlisi Acıoğlulardan
Ben Mehmet Ali oğlu Refik Ustanın
Oğluyum Arıcalardan Özay sultanın
Ailemiz meşhurdur lokantacılıkta
Sayılı kimsedir babam aşçılıkta
Anam ev hanımıdır hamarattır epey
Dört kardeşiz içimizde yoktur üvey
Bir ablam var Özcan Filizdir adı
Mehmet abimdir Salihtir göbek adı
Ali Sinan var bide küçük kardeşim
Evlendim ben daha küçükken yaşım
Siz sanmayın ben pişmanım buna
Eşim emsalsiz her gün aşık olurum ona
Üç de yavrum var biri zeyneb kız
İki de oğlan hele küçük çok arsız
Büyüğü Ubeydullah Tarıktır sakin
Küçük Ataullah Musa yanaşman sakın
Allahın verdiğince kazanırım çalışarak
Severim kazandığımı yemeyi bölüşerek
İlk orta liseyi memlekette bitirdim
Evlenince ailemi İstanbula getirdim
Halen istanbulda ikamet etmekteyim
Boş kaldıkça şiir kitabet etmekteytim
Söylenemez şiirde usta olduğum
Yazarım o zaman boşta kaldığım
Ölüm ne zaman gelir bilemiyorum
Daha da diyecek şey bulamıyorum
İşte Mustafa Acıoğlu denilen er kişi
Hali böylecedir inşallah hayır olur işi

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:23 AM
Biz Bizler Hepimiz

Biz bizler Hepimiz
Fert fert birer insanız
Kimimiz ufak tefek yaşlarda
Sapanlarız tankları
Kimimiz soğuk kara iklimlerde
Savaşırız düşmanla
Kimimiz mazlum ezik
Sömürü tezgahında
Kullanılırız kol gücüyüz
Kimimiz zenginiz
Asıl davayı
O asıl kavgayı
Unutmuş olsak da
Kimilerimiz de
Anarşistiz teröristiz
Beşikte bebelere
Sakallı bir öcüyüz…

Biz bizler hepimiz
Birer birer
Hepimiz müslümanız
Dört bir yanında
Muhtelif mescidlerde
Aynı davete koşar
Aynı namazı kılarız
Türkçe Farsça Rusça
Fark etmez bize
Aynı anda
Aynı lugat kullanırız

Biz bizler hepimiz
Teker teker birbirimizle
Bizler kardeşiz
Rengarenk bir aileyiz

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:23 AM
Bizler Eşek İsek (Fikret Oğuztürk'e Nazire)

İtin işidir babam ürüyüben gezinmek
Bizler eşek isek semer vuran haksız değil
Bir başına fayda vermez isyan ile yazınmak
Bizler eşek isek semer vuran haksız değil

Biz İslamlığımızla dine her dem hakaret
Ederken bu tarafta elbet el oğlu nefret
Kusacaktır yerli de değil bence şikayet
Bizler eşek isek semer vuran haksız değil

Askeri bürokratı müslümanım diyor da
Türbana ve Sakala düşmanım diyor da
Bizde koca kelleler bu haltları yiyor da
Bizler eşek isek semer vuran haksız değil

Papa papadır papalığını yapacaktır
Biz adam olsak plan geriye tepecektir
Ne kimse kanacak ne yoldan sapacaktır
Bizler eşek isek semer vuran haksız değil

Biz sustuk senelerdir çıkarmadık hiçbir ses
Diyalog dediler dedik ki bu fikir enfes
Aramıza misyoner yayıldı nefes nefes
Bizler eşek isek semer vuran haksız değil

Hak haklınındır diye savunuyor kimileri
Hak kuvvetlinin diye dövünüyor kimileri
Bence Hak hakkını bilenindir şimden geri
Bizler eşek isek semer vuran haksız değil

Allah bize din vermiş yaymaya bir yol vermiş
Demeyeceğiz amma biraz da zor yol vermiş
Yolu tutmalıyız takmadan kim neler dermiş
Bizler eşek isek semer vuran haksız değil

Yol tutacağız ki biz ilerleyelim gayrı
Geride kalmanın yok tabi hiçbir hayrı
Bu yolda biz hızlanıp sollamalıyız tayrı
Bizler eşek isek semer vuran haksız değil

El oğlu da nebiye elbet salat eylemez
Bu koskoca papaz nasıl galat eylemez
Suç bizde vallahi mümin icraat eylemez
Bizler eşek isek semer vuran haksız değil

Mustafa der ki kızgınlık elbet gerektir
Hakkın yolu hudud kapı nöbet gerektir
İman İslam ve dahi samimiyet gerektir
Bizler eşek isek semer vuran haksız değil

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:23 AM
Boş Benim İçin

Gittin çekip de acımadın hiç
Artık dönsen de boş benim için
Hasret de vuslat da bence bir iş
Her türlüsü de hoş benim için

Ateşlerde cayır cayır yaktın
Eman dedim de öylece baktın
Sana güvendim sen beni yıktın
Her nevi tahta yaş benim için

Diyorsun ki söyle neden dargınsın
Neden soğuksun sanki kırgınsın
Hayallerimden bile sürgünsün
Senli her gerçek düş benim için

Alttan aldıkça ben çiğnedin ezdin
Derdi kapıma her gece dizdin
Ben yoğum gibi habersiz gezdin
Birazcık da sen koş benim için

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:23 AM
Bozulmuş

Bunların işi budur ekini bozarlar
Ağacın fidanın kökünü bozarlar
Bozguncu desem zorlu kızarlar
Biz bizi bıraktık eller bozulmuş

Edeb haya hürmet antik tavırlar
Bunlar canımı cicimi severler
Dillerinden demezsen kötü söverler
İşte bu sebepten diller bozulmuş

Ormana girdiler ormanlar gitti
Ekini kalkmamış harmanlar gitti
Hadi bunlar faydalı tükendi bitti
Anlamadığım iş bu çöller bozulmuş

Şehirleşirler böyle ister medeniyet
Şehirleşmekle yükselir bu cemiyet
Şehirli bilmiyor nerde gider hacet
Kanalizasyon boşalmış göller bozulmuş

Ateşli gençler namlı meydanda
Poz keser dururlar hep bir yanda
Delikanlı bunlar bunu anlasan da
Anlayamazsın neden küller bozulmuş

Ekmek taştan devşirilirmiş bir zaman
Şimdiyi sorma şimdi haller yaman
Ekmek diye diye bu medeni azman
Uzanmış harama kollar bozulmuş

Yeşiline bakar vay be derdim
On dakka keyfine neler verirdim
Önceleri ben de meyvesini yerdim
Hormonu vermişler dallar bozulmuş

Bir araba aldım ayağımı yerden
Kessin de gideyim menzile erden
Su katkılı benzin almışım nerden
Benzini boş ver yollar bozulmuş

Gıdalar artık kanserojen etkili
Her birinde bilinmez neler katkılı
Kimi deri döker kimisi de kılı
İte dahi verilen yallar bozulmuş

Mustafa sussa kendine dert olur
Söylese hemen dediğine dert olur
Belki biraz ağır biraz sert olur
Çağdaşlık n****** yıllar bozulmuş

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:26 AM
Bu adam düşkünü dünya

Bu adam düşkünü dünyaya
Veda edeceğim bir zaman
El sallarken son kez ona
Yarım kalmış nice işlerim olacak
Ama gözüm arkada kalmayacak
Sadece bir pişmanlığı
Yutkunabilirim belki
Hayatın gerçeğinde
Göremediğim düşlerim vardı çünkü
Umutlarım vardı çünkü
Ve beklentilerim…
Masamda yığılmış kaç defter
Yığınla karalamalar
Bir tabla dolusu izmarit
Ve tükenmiş kaçyüz kalem
Çöp tenekemde
Yazmak kolay değil
Öyle bir anda
Her şeyi
Tüm dilekleri
Ümitleri ve hayalleri
Lokanta vitrinlerine bakıp
İç çeken çocuklarım var
Poşetlerde nefeslenen
Saadet arayanlarım var
Etini butunu satarak
İnsanca yaşamaya çalışanlarım var
Öksüzlerim yetimlerim
Öksüz ve yetim bir milletim var.
Güç bende artık diyerek
Ben de sallayabilsem
Bir gün olsun kılıcımı
Bir sihirli değnek gibi
Kullanmaz mıyım onu
Yazmak kolay değil
Öyle bir anda
Demek istediklerim
Kalacak elbette geriye
Ama diyemedeiklerimi
Diyecekler bulunur
Onlar elbette olacaklar
Kaldığım yeren bir sayfa daha
Karalayacaklar
Göreyim sizi utandırmayın beni ha
Göreyim sizi çocuklar…

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:26 AM
Bu Bir Suç Duyurusudur

Bu bir suç duyurusudur
Edirne’den Kars’a diye
Milli bir devlet anlayışına
Sığdıramadığım bir
Devlet hayaliyle
Yaşıyorum her gün
Kara *******in
En zifir yerinde
Okuduğum satırların
Ebedi doğruluğuna
Ak günlerin
En aydınlık anında da
İnanıyorum
Ve biliyorum ki bu inanç
Devletin temel niteliklerini
Beğenmezlik gibi bir onuru
Yüklemiştir bana

Ve onursuz gördüğüm
Kansız liderleri
Ve dinsiz önderleri
Ve de densiz rehberleri
Reddediyorum..!

Bu bir suç duyurusudur
Ama indimde
Suç bilmediğim
Bir kara sevdanın
Mahpusluğuna inad
Tüm oklarıyla yasakların
Kalbime gömdüğü cazibesiyle
En sevdiğime
İnandığıma taptığıma
İhanet etmeyeceğim diye
Verdiğim ifademdir

Bu bir suç duyurusudur
Ve biliyorum ki
Bu ihbarla
Gelebilecek en ağır ceza
Ecelle hududları çizilmiş
Bir hayatı ırgalar
Suçsuzluğu suç sayan
Bu dünyanın yargıçları
Ancak bedenimi
Ve cesedimi yargılayabilirler

Ama ruhum
Ama fikrim
Beynim ve tüm fonksiyonları
İnanmıştır ki
Ebediyet uğrunda
Terk edilebilirdir
Her bir şeyim

Bu bir suç duyurusudur
Kendinizi önde saydıkça
Ben geri sayılabilirim, evet…
Ancak kendimin
Önde olduğunu
Biliyorum…
Ve gerilerde sandığınız ötelerden
Kara dünyanızı
Kapkara hayatınızı
Nura inkılab için geliyorum
Geriden de olsa
Ötelerden bir yerden de
Bunun adı nedir?
Elbetteki bu
Herhalukarda
Bir ilerlemedir..!

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:27 AM
Bu da Bir Hayat İşte

Bu da bir hayat işte
Kim bilir kim tanır onu
Kimileri görür geçer
Kimileri önemsemez
Kimi edebiyatını yapar onun
Ben gibi
Derme çatma bir sandık önünde
Kara boya çalınmış her yanına
Onun için atılım ve yatırım
Bakırdan nakışlı yeni bir kasa
Kara kasası kara ayası
Kapkara tırnak araları
Nasıl neyle sarılır yaraları

Bu da bir hayat işte
Üç kuruş ondan
Beş kuruş bundan
Kaç yeni türk lirasıdır cirosu
Bir çift daha
Boyayabilmek için
Dolanmak kapı kapı

Bu da bir hayat işte
Bir ekmek parası
Koyup da cebine
Kalmadan kör karanlığa
Nasıl giderim elleri dolu
Ekmek bekleyen eve

Bu da bir hayat işte

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:27 AM
Bu İnsanların Hiçinde

Bu insanların hiçinde
günlerim geçti niçinde
dedim iş var iş içinde
erenlerden sordum sırrı

diyen diller demez oldu
gözüm yüzüm yumaz oldu
merakımı komaz oldu
baktım bende gördüm sırrı

dost sırrım şikar eyledi
dediysem ne var eyledi
esrarımı kar eyledi
bilsem öze kordum sırrı

sırrım dosta sır eyledim
Mustafayım ar eyledim
şüphelerim kör eyledim
ben dostuma verdim sırrım

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:27 AM
Bu Memlekette

Dağdan gelen bağdakini
Kovuyor bu memlekette
Eli yağda baldakini
Seviyor bu memlekette

Ben sanmam bittiğini
Tutan hep tuttuğunu
Gücü yeten yettiğini
Dövüyor bu memlekette

Vaz geçmez ha maaşından
Utanmıyor da o aşından
Memurlar hep başından
Savıyor bu memlekette

Sağlam var abraşı da
Aydın kesmez traşı da
Balçıkla güneşi de
Sıvıyor bu memlekette

Fakir mahzun zengin azam
Beni bulur bir gün cezam
Adalet kanun nizam
Cıvıyor bu memlekette

Çağdaşlar gelmez yanıma
Girmek isterler kanıma
Devlet dahi bu dinime
Sövüyor bu memlekette

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:27 AM
Bu memlekette yaşadılar

Bu memlekette yaşadılar
Yediler ikramdan
Çoğunu da aşırdılar

Bu memlekette yaşadılar
Hırsızdı yalancıydılar
Dolandırıcıydılar
Ve dolandırdılar

Bu memlekette yaşadılar
Soğana çevirdiler soydular da
Neler neler ettiler
Şeytana uydular da

Bu memlekette yaşadılar
Dimdiktiler
Diken gibiydiler
Duruşları vardı yaman mı yaman
Yiyene, yedirene, çalana, götürene
Hiçbir zaman
Ama hiçbir zaman
Vermediler aman

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:27 AM
Bu Milletin Pamuğu Sonra Çıktı Yamuğu

Emperyalist dünyanın dümen suyunda
yüzüyor şimdilik canım Orhan pamuk
meymenet yok ahlakı huyunda
geziyor şimdilik canım Orhan Pamuk

Bu kadar cakan söyle nerden ey Pamuk
Sen bir hainsin ancak sade bir lavuk

Milletine tuttun da hakaret ettin
ekmek yediğin yere hıyanet ettin
türlü türlü şekilde rezalet ettin
eziyor şimdilik canım Orhan Pamuk

Bunca fiyakan nasıl nerden ey Pamuk
Unutma ki sen dalkavuksun dalkavuk

Siyasi rant için yedin herzeleri
nerden çaldın da yazdın o yazıları
erleri çocukları kadın kızları
yüzüyor şimdilik canım Orhan Pamuk

Emsalin de çok yüzdü bizi ey Pamuk
Kel görünür bir gün düşünce o kavuk

Yaptığın kahramanlık güya kendince
ben diyorum aha düşün ince ince
bu gidişatın nire söyle gidiş nice
Kızıyor şimdilik canım Orhan Pamuk

Kızma ki kızacağız biz de ey Pamuk
Görmedi bu millet daha senden yamuk

Madem ki iyisin hoşsun gelsene bir
Davan da haksa ardında kalsana bir
zalimdi ya milletin sen gülsene bir
yazıyor şimdilik canım Orhan Pamuk

Yazmaya yazar herkes iş mi ey Pamuk
Hakkı yazabilmek güç vicdanı tavuk

Sana ödül verenler neylesin seni
gönüllerince dedin her dediğini
bilmiyor gibisin ne halt yediğini
tozuyor şimdilik canım Orhan Pamuk

Pamuksun yumuşak liboşsun ey Pamuk
Entel tavrınla sen milletinden kopuk

Mustafa kızgın ki yakalarsa fena
dilin tutulur da kekelerse fena
ümüğünü sıkar basarım gırtlaına
mızıyor şimdilik canım Orhan Pamuk

Elimnen canını alırım ey Pamuk
Kibarım ağzımı bozarım ey pamuk

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:27 AM
Bu Nasıl İşti

Ayaklar altında turab mıyım ben
Yıkık dökük viran harab mıyım ben
Sor hele bu cevre erbab mıyım ben
Senin derdin beni aştı gözlerim taştı
Anlamadım nasıl sevmek bu nasıl işti

Ayağın altında hep ezer misin
Çiğneyip üstümde vay gezer misin
Beni böyle daim sen üzer misin
Kebab oldu yüreciğim yandı da pişti
Anlamadım nasıl sevmek bu nasıl işti

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:27 AM
Bu Nasıl Yiğitlik..! ? !

Han evimiz harab olmuş da bilen yok
Vuruşuruz devler ile ardımızda gelen yok
Kaç tabur asker idik gerimizde kalan yok
Bu nasıl yiğitlik bu nasıl mertlik?

Daha dündü Bosna’yı da sormamıştın
Hele Kosova’ya hiç kafa yormamıştın
Kıymetli başını belalara sarmamıştın
Bu nasıl yiğitlik bu nasıl mertlik?

Kara kış çökmüş Çeçenistan dağına
Sefa sürmeye inen olmaz bağına
Terör diyon inanıp Moskof yağına
Bu nasıl yiğitlik bu nasıl mertlik?

Filistini sorma yüreğim sıkışır
Kadın kız çoluk çocuk kamplara tıkışır
Koca ümmet şaşkın düşmüş hep te bakışır
Bu nasıl yiğitlik bu nasıl mertlik?

Keşmirde Moroda Ogadinde
Sınır kavramı yok gayri bu dinde
Zulüm var dünyanın dört yönünde
Bu nasıl yiğitlik bu nasıl mertlik?

Afganı ABD değil Misket bombası yendi
Ondan sonra asker ancak yere indi
Desteksiz garipler maalesef sindi
Bu nasıl yiğitlik bu nasıl mertlik?

Yüzsüzlüğünüze de bir kılıf buldunuz
Ladin’e ajan deyip güya kurtuldunuz
Doğrudedikçe yad el dört köşe oldunuz
Bu nasıl yiğitlik bu nasıl mertlik?

Ladine ajan deyince kavga haksız
Düşer tabii… Biliyor diyen ahlaksız
El oğlu sefa sürmek istiyor sineksiz
Bu nasıl yiğitlik bu nasıl mertlik?

Ceddin at oynattı yedi denizde
Şeriat diyordu şeriatı kaldı genizde
Batsın davanız batsın kavganız da
Bu nasıl yiğitlik bu nasıl mertlik?

İslamı bıraktın tacın gitti
Türkistandan Endülüse acın gitti
Irak’ta zor inen bacın gitti
Bu nasıl yiğitlik bu nasıl mertlik?

Ganyan gişesinde kuyruğa durun
Meyhanede şişenin dibine vurun
Sokakta kıç açık geziyor torun
Bu nasıl yiğitlik bu nasıl mertlik?

Beyazıt meydanına çık su sıksınlar
Türbanlılar köprüde kül taksınlar
El ele tutuşsunlar güne baksınlar
Bu nasıl yiğitlik bu nasıl mertlik?

Okul kapısında durdu köpekten bir soy
Sen tut da bacımın türbanını soy
Savaş sebebidir bu bizde böyledir huy
Bu nasıl yiğitlik bu nasıl mertlik?

Nebisine uzak durmuş yiğitler
Kendisine tuzak kurmuş yiğitler
Sözüm size kurumuş yiğitler
Bu nasıl yiğitlik bu nasıl mertlik?

Şeyhim de hocam de ayrılma peşinden
Bin ictihad eyle bir tane düşünden
Tesbihini bırakıp çıkma ha köşenden
Bu nasıl yiğitlik bu nasıl mertlik?

Kafirlerin cümlesine tut rahmet oku
Müslüman kardeşine vur zahmet oku
Ne öğren bir kelime ne bir kitap oku
Bu nasıl yiğitlik bu nasıl mertlik?

Böyle mi olacaktı diyor yarenler
Aklım gidik zaten bi de yorar yarenler
Oturmuş da birbirini yerer yarenler
Bu nasıl yiğitlik bu nasıl mertlik?

Bu dinin aslı temeli tevhiddir
İtikada amelde kemali tevhiddir
Bu davanın her yönü cemali tevhiddir
Bu nasıl yiğitlik bu nasıl mertlik?

Birliktedir rahmet azab ayrılıkta
Her musibet her bela ayrı gayrılıkta
Kimse istikamet bulamaz eğrilikte
Bu nasıl yiğitlik bu nasıl mertlik?

Şuna pis de buna pis de beğenme kimseyi
Tek başına aşamazsın bu tümseği
Hatasız kul yok… bırak küçümsemeyi
Bu nasıl yiğitlik bu nasıl mertlik?

Gardaşların vuruluyor hep çatır çatır
Baban anan kesiliyor hep kütür kütür
Hoşgörü abide bu dinde ama kalmadı hatır
Bu nasıl yiğitlik bu nasıl mertlik?

Hortumla çeksinler servetimizi
Laiklikle bozsunlar milletimizi
Diyalogla sustursunlar ümmetimizi
Bu nasıl yiğitlik bu nasıl mertlik?

Yiğit olan mert olan yumruğun vurur
Zulmün küfrün geçer karşısında durur
Töremişse kefere erkekliğin burur
Bu nasıl yiğitlik bu nasıl mertlik?

Ama ben ne yapabilirim deme
En azından kafirin gazını yeme
Vururlar kafana bi de başım deme
Bu nasıl yiğitlik bu nasıl mertlik?

Başım dersin amma iş işten geçer
Atı olan bey gardaş üsküdar’dan kaçar
Sahip çıkmazsan sahipsizsin naçar
Bu nasıl yiğitlik bu nasıl mertlik?

Bir değil bin deve yükü derdimiz
Bir derde deva olmaz bin ferdimiz
Kanla aldık kansız verdik yurdumuz
Bu nasıl yiğitlik bu nasıl mertlik?

19 mayıs 29 ekim
30 ağustos zafer diyen de kim
Kurtulduk böyle kurtulmasak ya halim
Bu nasıl yiğitlik bu nasıl mertlik?

Turizm patlasın diye çıplaklık kampı
Bir kere kırıldı kapanmaz kapı
Kökten gitti ey gardaş miraslık tapu
Bu nasıl yiğitlik bu nasıl mertlik?

Elimizle verdik yavruyu şeytana
Biz verdik oyları desteksiz atana
Şimdi her 10 kasım ağıt söyle atana
Bu nasıl yiğitlik bu nasıl mertlik?

Yüzlerce sakallı toplanır bir gecede
Bin suç bulunur sin n****** bir hecede
Bir de diyorsun ki en iyi İslam TC’de
Bu nasıl yiğitlik bu nasıl mertlik?

Sorguda inim inim inleyen gardaşındır
Mahkemede sövgüyü dinleyen kardşındır
Hissizliğine küsen kinleyen gardaşındır
Bu nasıl yiğitlik bu nasıl mertlik?

Sistem bir gecede kuruyor kaç örgüt
Yuh çekiyor binlerce Müslüman angut
Sen bu köfteleri ye dolmaları yut
Bu nasıl yiğitlik bu nasıl mertlik?

PKK var terör diye bak kaç yıl durdu
Bir Hizbullah çıktı devlet on günde vurdu
Tuttu vurulana bir de hesap sordu
Bu nasıl yiğitlik bu nasıl mertlik?

Bu hizib devletin hizbiydi iyi bil
Müslümanı vurdular belirsiz sayı bil
Kullanılan silahı gürzü oku yayı bil
Bu nasıl yiğitlik bu nasıl mertlik?

Eğer imansız tayfa kalmışsa onbeş sene
İmanlı örgüt kalır elbet yüzbeş sene
Utan gayrı böyle dümen olmaz desene
Bu nasıl yiğitlik bu nasıl mertlik?

Hergün yeni bir örgüt kuruluyor
Her birine binbir kara çalınıyor
Adalet yağmalanıp kanun deliniyor
Bu nasıl yiğitlik bu nasıl mertlik?

Bir kurs sade bir karıyla bir koca
Elifba okutmuş dert nedir başkaca
Örgüt evi mi dersin yalana bak koskoca
Bu nasıl yiğitlik bu nasıl mertlik?

Amerika Irağı vurdu görmedi kabul
Hemen destek almaya bir senaryo bul
Bir kamyona yüklen kana dursun yol
Bu nasıl yiğitlik bu nasıl mertlik?

Bir de bakın Müslüman yaptı diyorlar
Saf Müslümanlar ekrana aldanıyorlar
Bu nasıl iş nasıl bir halt yiyorlar
Bu nasıl yiğitlik bu nasıl mertlik?

Ekranda hocalar üç ay bomba konuşurlar
Ayetle vuruşurlar hadisle yenişirler
Bir işaret geldi mi hemen değişirler
Bu nasıl yiğitlik bu nasıl mertlik?

Bu bombalı kamyonu ABD sürmediyse
Bombayı şoföre ABD vermediyse
Adam değilim faili Bush’a sormadıysa
Bu nasıl yiğitlik bu nasıl mertlik?

Dört bir yandan sarmış cümle kefere
Ağzından kaçtı İtin haçlı çıktı sefere
Zarardan dönüş kar inmeden bak sıfıra
Bu nasıl yiğitlik bu nasıl mertlik?

Çanakkalemiz var imanlı bir ordu
Koca dünyayı tuttu nasıl yere vurdu
Orduyu kuran biziz kimler bozdurdu
Bu nasıl yiğitlik bu nasıl mertlik?

Tekrar gidilmez mi Viyana önlerine
Ordular dizilmez mi dört yönlerine
Bir koca çizgi çekelim dünlerine
Bu nasıl yiğitlik bu nasıl mertlik?

Durma davran gardaşım sökülsün bu pas
Okyanusu geç beyaz sarayı da kas
Tevhidin bayrağını oraya dahi as
Bu nasıl yiğitlik bu nasıl mertlik?

Beyaz saray ne ki Moskovaya’da
Pekine Tel Avive bütün dünyayada
Nerde bir fitne başkenti varsa
Bu nasıl yiğitlik bu nasıl mertlik?

Yiğitliğin yine sarsın dört bir yanı
Atanın hatırda hala namı şanı
Allah için biz de dökelim kanı
Bu nasıl yiğitlik bu nasıl mertlik?

Meyhaneden çıksın meydane dökülsün
Şanlı gençlik doğsun zulüm sökülsün
Bu urgan küfrün boynuna takılsın
Bu nasıl yiğitlik bu nasıl mertlik?

Bu benim yangınım kendi dilimden
Başkaca bir şey de gelmiyor elimden
Saz diyor Mustafa el çek telimden
Bu nasıl yiğitlik bu nasıl mertlik?

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:28 AM
Bu Şiiri de Sana

Sana yazmadıysam bu şiirleri
Söyle kime yazmışım
Niye böyle söyle
Zehirler beni dilin
Ben seni dinlemek istedikçe
Senden uzaklardan
Neden gelir bana sesin

Senin için yazmadıysam
Ben bu şiirleri
Söyle niçin yazmışım
Neden böyle söyle bana
Sana varmak istedikçe
Bu benden kaçışın

Sana yazdım
Senin için
İşte bir şiir daha
Başka da atfedecek
Bir isim bilmiyorum
Her şiirim gibi
Bu şiiri de sana
Hediye ediyorum…

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:28 AM
Bulurum Seni

Nice daglar asip gelip
Nehirlerce tasip gelip
Yollarda kosup gelip
Bulurum ben bulurum seni

Günes daglar ardi pussa
Yol bilenler birden sussa
Yollar sana düsse kissa
Bulurum ben bulurum seni

Anam dese aman oglum
Canim dese selvi boylum
Anlamasin kizim oglum
Bulurum ben bulurum seni

Iki elim kanda olsa
Ömrüm bu yollarda solsa
Umutlar zahirde ölse
Bulurum ben bulurum seni

Seneler de sürse yolum
Kudretimi kirsa yolum
Eskiyalar sarsa yolum
Bulurum ben bulurum seni

Anam dese aman oglum
Canim dese selvi boylum
Anlamasin kizim oglum
Bulurum ben bulurum seni

Mustafa Acıoğ

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:28 AM
Bunlar Senin Şiirlerindir

Bir kapı
Kapılar açılır
Açılmadı benim kapım
Kapıların ardında yar var dediler

Bu nasıl bir kapı
Nasıl bir yola açıldı
Hep zor dediler

Bir yol
Yollar tükenir
Tükenmedi yollarım
Yolların ardında yar var dediler
Bu nasıl bir yol
Nasıl bir gidiş oldu
Hep sor dediler

Bir gidiş
Giden durur
Bitmedi bu gidişim
Yürü önünde hemen yar var dediler
Bu nasıl gidiş oldu
Ne zaman varış oldu
Hep yor dediler

Bir ocak
Yanar söner
Sönmedi ah ateşim
Yan yandıkça yar var dediler
Bu nasıl yangın
Nasıl bir sönüş oldu
Hep kor dediler

Bir bakış
Bakan görür
Göremedim baktım da
Bak görebilirsen yar var dediler
Bu nasıl bir bakış
Ne biçim bir görüş oldu
Hep kör dediler

Bir yar
Yar sevilir
Sevemedim sevdim de
Sev sevebildikçe yar var dediler
Bu nasıl yardır
Ne şekil seviş oldu
Hep hor gördüler

Bir Şiir
Şiir yazılır
Yazamadım yazdım da
Yaz yazabildiğince yar var dediler
Bu nasıl şiirdir
Ne biçim şiirler bunlar
Hep bir dediler

Bir bir
Bir birdir sen de bir
tüm birler hep birdir
Nasıl başkaca olsun ki
Bunlar senin şiirlerindir
Bunlar sana şiirlerimdir

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:28 AM
Buraları Sorma

Buraları sorma gardaş
Her şey güllük gülistan
Kürsüde şakır herkes
Tam bir bülbülistan

Aşağı inince
İş yok
İcraat yok
Aynen hımbılistan

Bizim burada halk
Halklığını bilmiyor
Sanki bir lalistan
Öyle yutuyorlar dolmaları
Her tutan yalıyor parmağını
Ye bitmez bir balistan

Demokrasinin “e” halini
Yaşıyoruz gardaş
Halk kendi kendini değil
Kendi kendine
İdare ediyor işte
Eh fitilistan

Tabi birileri
Ha bre götürüyor
Sorduğun sorumu
Burası onlara
Hep bir yalistan

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:29 AM
Buysa Eğer

Çek ellerini yüreğimden
Düşünüyorum düşünüyorum
Çek ellerini sözlerimden
Konuşuyorum konuşuyorum

Çek gözlerini üzerimden
Yürüyorum yürüyorum
Çek sözlerini kederimden
Sürüyorum sürüyorum

Al hayatını al senin olsun
Ölüyorum ölüyorum
Hayat buysa eğer ve çağdaşlık
Gülüyorum gülüyorum

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:29 AM
Buzlar Koydun Önüme

Seni sen diye sevdikçe
Senin olmayan
Yüzler koydun önüme
Sade seni
Dinlemek isterken
Sana ait olmayan
Sözler koydun önüme

Bildiğimce seni
Sevdim zaten seviyorum
Daha da tanımak mümkün belki
Çok Gizler koydun önüme

Sevgiliyiz oysa biz
Üstelik evliyiz
Anlayamıyorum ama
Neden bilmem paylaşacak
Kozlar koydun önüme

Uzun zaman oldu uzun
Hasretim sevgine ben
Sıcak iklimine hasretken
Güzler koydun önüme

Ben senle yine de
Isınmak istedim de
Yürüdüm semtinde
Nedendir anlamadım
Yangın artığı yakan
Yazlar koydun önüme

Seni seviyorum
Desem de yetmiyor
Ben bunu biliyorum
Arzuların var
Ve emellerin
Ben huzuru manalı
Gözlerinde buluyorum
Sen boş bakan ruhsuz
Gözler koydun önüme

Nazın fazlasıysa
Aşık usandırıyor
Ben tadına ne kadar
Dayanırım bilemem
Belki kaybederim
Bir an kendimi
Bir daha da bulamam
Ben sıcak bir yürek
Sımsıcak gözler
Sıcacık bir yar sevdim
Sen ki ah sen
Buzlar koydun önüme

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:29 AM
Bülbüldüm

Bülbüldüm ben güle zar
Gülde bir naz bir nazar
Dünya gelse ne yazar
Bülbül gülünü bilir
Gül bülbülü ne bilir

Bülbüldüm ağlardım hep
Kareler bağlardım hep
Unutmam yok bir sebep
Bülbül gülünü bilir
Gül bülbülü ne bilir

Bülbülüm ben ağlarım
Nehirlerce çağlarım
Hep gülümü yeğlerim
Bülbül gülünü bilir
Gül bülbülü ne bilir

Mustafayım dünya bilse
Bir gün yanına gelse
Kul hem kölesi olsa
Bülbül gülünü bilir
Gül bülbülü ne bilir

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:31 AM
Canım Kurban Olsun

Canım gardaşım
Yiğit gardaşım
Kafan bozuk bugün yine
Al yeleli yiğitler
Çoktan gittiler
Bir toz duman havada

Ah kafa yoranlara
Ah halım soranlara
Ölümlere koşanlara
Canım kurban olsun
Yalın kılıç gidenlere
Gidip de gelmeyenlere
Ah kanın dökenlere
Canım kurban olsun

Çala kılıç yiğitler
Nasıl da üşüştüler
Ölümlere koşuştular
Sevda kan istedi
Sevda can istedi
Düşünmediler verdiler

Ah kafa yoranlara
Ah halım soranlara
Ölümlere koşanlara
Canım kurban olsun
Yalın kılıç gidenlere
Gidip de gelmeyenlere
Ah kanın dökenlere
Canım kurban olsun

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:31 AM
Canın Sağolsun

Gelme Dersen Eğer Bana
Gelmem canın sağolsun
Diyorsan gülme daha
Gülmem canın sağolsun

Gecem gündüzüm seninle
Ağlar oldum ben anınla
Feryat figan eninle
Ölmem canın sağolsun

Nasıl girdin kanıma
Kastettin canıma
Dersen beni tanıma
Bilmem canın sağolsun

Mustafayım ben oysam
Acılar kolundaysam
Yaşlarım selindeysem
Silmem canın sağolsun

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:31 AM
Cayar İstanbul

Erlerin gitmiş şimdi sokaklarında
Utanç Tüter rezillik kokar İstanbul
Sen aynısın değişen bizleriz elbet
Aynı kış aynı yaz ve bahar İstanbul
Sen hep umutla beklesen de atiyi
Ağlayan mazine yok nazar İstanbul
Ağlayan bir mazi olsa da yeter de
Ağlıyor her daim taş duvar İstanbul
Anlar taş anlar duvar ve ağlar ağlar
Anlar yürekten mahrum civar İstanbul
Dünün neydi neler olurdu sokaklarında
Şimdi söyle bağrında ne var İstanbul
Sen bağrını açtın onlara sade
Utanmaz sana nasıl kıyar İstanbul
Mabedler göğsüne namahrem ellerini
Süremezdi ya ayağın koyar İstanbul
Fatih bilse ne olacağını duysa
O kadar kuzuya acır cayar İstanbul

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:32 AM
Cevapsızdır Bende Sorular

Bir ney sesinde dalmış gibi
Daldım işte
Sesinin ahengine
Gözlerim kara gecede
Hasretim hasret
Nefesinin rengine

Bir sıcak espri
Sanki gülmüş gibi
Yayıldı dudağım
Belirginleşti gamzelerim
Kilitli dudağım
Donuk gözlerim
Gülüşüm ambargoda
Gülüşler zindnda

Kahrettim ben
Bu güne ve her güne
Cevapsızdır bende
tüm sorular
Dün gömülmüşte
Bugün ölmüş gibi

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:32 AM
Cumhuriyet bayramınız kutlu mutlu olsun

Seksen sene sömürüldük hamdu sena ile
Cumhuriyet bayramınız kutlu mutlu olsun
Dertten musibetten tiksinme ve gına ile
Cumhuriyet bayramınız kutlu mutlu olsun

Devrim yaptık bilmedik küstük tarihimize
Ettiğimizi bulduk küstük talihimize
Herkesler nasıl kasdeyledi felahımıza
Cumhuriyet bayramınız kutlu mutlu olsun

Soygun vurgun talan rüşvet ve hortum car idi
Enflasyonlar zamlar cebimize yar idi
Bunlar bitti çok şükür demek var idi
Cumhuriyet bayramınız kutlu mutlu olsun

Şimdi barlarda pavyonlarda eğlenen gençler
Yirmidokuz ekimde sarhoş ama çok dinçler
Onuncu yıl marşını söylüyorlar turunçlar
Cumhuriyet bayramınız kutlu mutlu olsun

Biz vatan mı kurtardık yoksa ettik mi teslim
Vatan sağ ise aceb neden bozuldu bu neslim
Hicaz hüzzam bitti şimdi ağıttadır faslım
Cumhuriyet bayramınız kutlu mutlu olsun

Onyılda onbeş milyon genç dediler bilemem
Nasıl bir şeydirler nerdedirler neden gülemem
Şu memlekette beş dakika mutlu kalamam
Cumhuriyet bayramınız kutlu mutlu olsun

Cumhuriyet cumhuriyet ne güzel hürriyet
Hürriyet için satlık milliyet cibilliyet
Şimdiler de artık gitti dahi insaniyet
Cumhuriyet bayramınız kutlu mutlu olsun

Şimdi onbeş bilmem kaçbin kişi toplanıyor
Dertten tasadan atalarına sızlanıyor
Ata dede yolu hikaye hep yozlanıyor
Cumhuriyet bayramınız kutlu mutlu olsun

Mutlu olunacaksa eğer temenni ile
Gecem ve gündüzüm geçer bu teğanni ile
Hali pür melalimiz ve bu meani ile
Cumhuriyet bayramınız kutlu mutlu olsun

Mustafa diyor özünüze düşman oldunuz
Oyup çıkarıp gözünüze düşman oldunuz
Kalubelada sözünüze düşman oldunuz
Cumhuriyet bayramınız kutlu mutlu olsun

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:32 AM
Çağrışım (Çığlığa Nazireler)

Odama hakim bir derin
Bir kuru sessizlik
Tazelenen hıçkırıklarla
Parmağımın sırtına
Yüklüyorum yaşımı
Çılgınca sevdiklerini
Bir anda kaybedilirsin
İnsanı aşındırıran gerçek
Gözlerim pencerede
Ve gözlerim dışarda
Zihnim milimetrik
Arıyorum çılgınca
Bu çağrışımın sebebini (?)

Neden seni hatırladım
Seninle mi çakıştı
Kafamın kuytularındaki
“Kaçmak” hayali

Son görüşmemizi hatırlıyorum
Ve dudaklarımda
Uykudan taşan bir rüyanın
Uçuk keyfi çizgileniyor...
Yine düşünüyorum
Utanabileceğim bir ard niyet(?)
Ama yok..!

Geçmişi yok, geleceği kör hatıralar
Kurumuş bir karanfilde
Karikatürize oldu beynimde
İşte böylece pat diye başlayan
Pat diye biten bir hayat..! ?

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:32 AM
Çalar

Ak düşmüş de saçlarıma
Ecel kapım ne dem çalar

Gayrı düştüm başkasına
Eller kapım ne kem çalar

Düğün eyler bağda güller
Benim kapım elem çalar

Dişi ışır hep ellerin
Gözlerime hep nem çalar

Düğün bayram sokaklarda
Semtim benim matem çalar

Mustafa ağlar durur hep
Bir yar için kalem çalar

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:32 AM
Çat Diye Çatlasın Bu Sabır Taşı

Eğilir de yüce dağlar eğilir
Un ufak olur da hepten dağılır
Ak göğüslerden zehir sağılır
Çat diye çatlasın bu sabır taşı

Sülün gözlü dilberler yosmalıktadır
Doğru söze herkes küsmeliktedir
Yiğit köşe bucak pusmalıktadır
Çat diye çatlasın bu sabır taşı

Mala mülke canlar hep tapar olmuş
Yar yolun bırakmış hep sapar olmuş
Namlular paslı çok teper olmuş
Çat diye çatlasın bu sabır taşı

Mustafa ağlıyor deli divane
Hanevi yıkıldı her yan virane
Yar diyarı oluyor bir kaşane
Çat diye çatlasın bu sabır taşı

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:32 AM
Çiçek Soylu

Gün olur belki
bu devran döner
Kurtulur yüreğim
Dağlar şehre iner

Gün olur belki
Bu devran döner
Sevinir yüreğim
Geçmiş bugüne döner

Ah kardaşlık
Günü gelirse eğer
Kırmızı halıları
Yoluna sereceğim
Ah kardaşlık
Günümüz gelende
Sanma ki keyif çatıp
Sefamı süreceğim

Bu yürek deli dolu
uçmak kaçmak ister
Bu gönül çiçek soylu
her bahar açmak ister
Bu kahır nerde biter
bir masal gibi ömrüm
ancak üç elma iner
bu kahrım o dem diner

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:32 AM
Çok Şükür

Üç kuruşluk keyfimiz
Vardı kaçtı çok şükür
Şimdi mahzun tayfamız
Gemi göçtü eh çok şükür

Keyif bizim neyimize
Zehir katıp suyumuza
İçmek vardır payımıza
Herkes içti eh çok şükür

Israr yok teklif makul
Hayat yaşa bana takıl
En sonunda fikir akıl
Baştan uçtu eh çok şükür

Mustafa der neremize
Tuz basarız yaramıza
Ak diyorlar karamıza
Hepsi geçti eh çok şükür

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:33 AM
Çözüm Değil

Çözüm değil böyle
Bırakıp çekip gitmek
Bırakarak ardında
Bu ufacık pınardan
Coşturarak bu seli

Bu gidiş
Teslim olmaktır
Beyaz bayrağı çekmektir
Kan emicilere
Kalk
Doğrul ve davran
Haykır artık
Buradayım işte
Buradayım diye
Azalarak değil
Artarak
Üzülerek değil
Coşarak kabararak
Haydi de
yürüyelim
Marş de
Hep birden söyleyelim
Ufuklarım saralım
Bu yangının bu zulmün
Hesabını soralım
Bundan sonra
Ne korkalım
Ne de ağlayalım..!

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:34 AM
Dağlar Yol Verin

Hele dağları da karlar bürümüş
Atı olan atın almış yürümüş
Kader almış beni bu yan sürümüş
Nettim neyledim ben bu eza niye
Dağlar yol verin de bu ceza niye

Hele dağları da erce aşarsam
Sıkar dişimi de biraz koşarsam
Mevlam yardım eder elbet şaşarsam
Nettim neyledim de bu endam niye
Dağlar yol verin de bunca gam niye

Hele dağları da ben delmez miyim
Bağrını yarıp canın almaz mıyım
Hele söyleyin ki ben gülmez miyim
Nettim neyledim ben zorunuz niye
Dağlar yol verin de karınız niye

Hele dağlar dağlar Mustafam ağlar
Babasın evinde nazlı yar ağlar
Ahu efganı kor içimi dağlar
Nettim neyledim de pozunuz niye
Dağlar yol verin bu hazzınız niye

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:34 AM
Daha Bir Hırsla

Daha bir hırsla
Ekmeliyiz tohumları toprağa
Toprağı oldurmaya
Tohumu olmaya
İkna etmeliyiz mutlaka
Çocukları görebilmeliyiz
Tarlada doğanları
Elinde bir kuru somun
Tek katık edenleri
Kaytan bıyıkları görebilmeliyiz
Terle biten
Nasırlı elleri bilebilmeli
Acısını tadabilmeliyiz
Kadınları görebilmeliyiz
Karnı burnunda
Çapa sallayanları
Anası ağlayanları

Daha çok çiçek dolanmalıyız
Artık bal yapmalıyız
Daha çok yanmalıyız
Erimeli tükenmeli amma
Bir yerleri aydınlatmalıyız

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:34 AM
Daha Da Ne Olsun

Aldandım o saf ve temiz yüzüne
Tereddüt etmedim kandım sözüne
Kimin geldiysem geldim gözüne
Daha da ne olsun canın sağ olsun

Şu dünya da bir kez gülemedim hani
Ak yüzlü yar yanı kalamadım hani
Ben sevdiydim ya alamadım hani
Daha da ne olsun canın sağ olsun

Bir ömür sana harcanmışsa nedir
Bin ömür de olsa hep sermayedir
Benden kalan bir kara hikayedir
Daha da ne olsun canın sağ olsun

Neyine ulan sevda neyine
Sen şimdi ağla ey deli divane
Eller yar derse bir gün yarine
Daha da ne olsun canın sağolsun

Sağ ol ki gör kahrol mahv-u perişan
Bu salaklığın da kalsın sana şan
Sen olmalıydın almaya savaşan
Daha da ne olsun canın sağolsun

Görememişim kimdi kuran ağı
Elimle ördüm beni saran ağı
Mustafa boşver geç bu salağı
Daha da ne olsun canın sağ olsun
Sana varmayanın içi yağ olsun

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:34 AM
Daha da Ne Olsun 2

Demirlerden yüreğimiz
Kanatabildik mi?
Mermerden mi başımız
Anlatabildik mi?

Bilebildik mi?
Görebildik mi?
Gösterilene kanmayıp
Görülmesi gerekenleri

Oy Gardaş..!
Gözümüz var
Görmez olmuş
Kulak sesi
Duymaz olmuş
Yürek var da
Yanmaz olmuş
Daha da ne olsun..? ! ?

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:34 AM
Daha Güzel Değilsin

Her şey güzel
Bu mekan
Şarkılar
Sohbetin
Hava da güzel
Kuşlar çiçekler ve bahar
Aşık olunmaz bir çirkin
Değilsin elbette

Her şey güzel
Bu semt
Sokaklar ve yollar
Ellerin gülüşün ve endamın
Dediğim gibi işte her şey güzel
Sevemeyeceğim bir tip değilsin
Ama göründüğünden de
Güzel değilsin
Aradığım gibi değilsin…

Gözlerimle göremediğim
Gönlümde bilebildiğim
Güzelliklere sahip değilsin
Sadece güzelsin
Ama göründüğünden de
Daha güzel değilsin…

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:34 AM
Dara Çeker

Aklı baştan aldı devran
Fikri bir kenara çeker
Bağ-u bahçe oldu viran
Evi barkı nara çeker

Din gelenek başka ad yok
Zahir aş var amma tad yok
Mim yok lam yok sad-u dad yok
Argo söyler nara çeker

Türlü canavar meydanda
Ne merhamet ne vicdanda
Gül solarken bağban da
Bülbülleri zara çeker

Devran işte ben ne deyim
Ağulu aşımdır yeyim
Bulmaz ki başka şeyim
Mustafa’yı dara çeker

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:34 AM
Dara Düştüm (Tecnis)

Dara düştüm dara düştüm
Yok metelik dara düştüm
Kalem kırdı bana hakim
Yağlı urgan dara düştüm

Zara düştüm zara düştüm
Üç kağıda zara düştüm
Ben söyledim suç oldu
Ağlayuben zara düştüm

Kara düştüm kara düştüm
Tipi boran kara düştüm
Hakka gönül verdim ama
Hep de yüzü kara düştüm

Nara düştüm nara düştüm
Ayva turunç nara düştüm
Ben gam ile keder ile
Yandım yandım nara düştüm

Hara düştüm hara düştüm
Nere bura hara düştüm
Gövertmediler beni
Allı yanan hara düştüm

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:35 AM
Dargın

Ne zaman kararsa gözüm
Ne zaman dağılsa başım
Şakağıma dayardım gözlerini
Tetiksiz vururdum
Binlerce kez kendimi…

Oysa
Nice umutla
Nice hayallerle
başlardım her güne
İsterdim ki bir kerede
Bitireyim işimi
Neden noktalanıyor her gün
Yutkunarak
Hasretle
Bu kaçıncı sürgünüm hayallerimden
Bu kaçıncı prangam hasrete
Ve kaçıncı volta
Kahbeliklerin koridorunda

Kanayan bir mısradır
İçimdeki bozgun
Her gün yeni bir hüznü
takıp koluma
Dolaştım sokakları
Her tanesinde tesbihimin
Bir acıyı yutkundum
Bin acıyla…
Tüm saatleri acıya kurdum
Şarkılarım hüzzamda
Dert aksatmaz randevusunu
Bir acaip nizamda
Bir kahvenin hatırını unutmuş eller
Her köşe başında ihanet


Ekmeğin tadı
Tuzun tadı
Değişti…
Suyun tadı
Tad değil o eskisince
Hayalimde eskimiş yüzün
Hala canla başla
Eski gözlerini görmek peşindeyim
Yer delinmiyor
Gök delinmez bilirim
Yer demir gök demir
Paslanacak ve delinecek
Sabırla saldığım yaşlarımla
Sevdaysa sevda
Kavgaysa kavga
Tüm sağanakları yağdırsın
Haydi gönderiver şu selleri
Her yangına hazır yüreğim
Ben her vurguna hazırım
Her şey pusuda zaten
Ve her şey pusatlı

Ne zaman kararsa gözüm
Ne zaman dağılsa başım
Şakağıma dayardım gözlerini
Tetiksiz vurdum
Binlerce kez kendimi…

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:35 AM
Darlanmasın Gönüller

Darlanmasın gönüller
Korkmasın açsın güller
Durmasın hiç diller

Haykırsın
Hep birden
Kalksınlar
Aniden
Kırılsın zincirler
Hürriyet Ateşi
Yansın yeniden

Ne bilsin yadeller
Korkmaz açar o güller
Durmaz cesur diller

Haykırır
Hep birden
Kalkarız aniden
Bu köhne düzen
Yıkılır
Bu kahbe düzen

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:35 AM
Davamız

Davamız açıktır Allah davası
Mazlumların mahzunların kavgası
Düşman açıktır şeytanın hevası
Bu dava zor hasılı bu dava çetin
Bilekler pek olmalı yürekler metin

Gün gelecek Ölürüz misl-i Habiller
Canımıza kasteder belki Kabiller
Her dem bulunur gözü kara katiller
Bu dava zor hasılı bu dava çetin
Bilekler pek olmalı yürekler metin

Gün olur isa misali satılırız belki
Son olmadı öyle değildi de ilki
Her devirde aramıza sızacak bir tilki
Bu dava zor hasılı bu dava çetin
Bilekler pek olmalı yürekler metin

Gün olur gözümüz önümüzde anamız
Parçalara ayrılır mızraklanır babamız
İki günde silinir seneler süren çabamız
Bu dava zor hasılı bu dava çetin
Bilekler pek olmalı yürekler metin

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:35 AM
Dayanamadığım

Hasretimle yanacak
Bu gece namlular
Gözlerime dargın
Düştü yine uykular
Bir izmarit daha
Gömüverdim tablama
Ve bir dert ki
Yanamadığım
Ne anama ne babama

Kalemimle yanacak
Bir gün betonlar
Putlar bana dargın
Ellerimde baltalar
Bir küçük parça daha
Düşüverse yukardan
İbrahimi düşlerden
Süzme kahramanlığım
Depreşir de
Küllenmişliğim
Yanamadığım
da yanamadığım
dayanamadığım

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:35 AM
De Bana

*******i neyleyim
Sabahları de bana
Kahrını ben neyleyim
Umudunu de bana

Karanlığı neyleyim
Aydınlığı de bana
Sevişini neyleyim
Sevdiğini de bana

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:35 AM
Dedim Geçti

Okurum doktor olurum
İyi bir iş bulurum
Güzel bir semtte kalırım
Dedim geçti ömür ne ki

Yalan bu dünya yalan
Yalan hep falan filan

Düzgün bir kız eli yüzü
Bulurum keserim sözü
Bilirim eğri ve düzü
Dedim geçti ömür ne ki

Yalan bu dünya yalan
Yalan hep falan filan

Baba oldum yavrum dedim
Duruşum ve tavrım dedim
Olmaz bende kıvrım dedim
Dedim geçti ömür ne ki

Yalan bu dünya yalan
Yalan hep falan filan

Önce ebeveyni gömdüm
Anlamadım başka umdum
Ne umduydum ne buldum
Dedim geçti ömür ne ki

Yalan bu dünya yalan
Yalan hep falan filan

Kabristana gidip gelip
Düşünmedim orda kalıp
Daha erken diye dalıp
Dedim geçti ömür ne ki

Yalan bu dünya yalan
Yalan hep falan filan

İşim dedim gücüm dedim
Hep çalıştım ve de yedim
Sonra baktım ne eyledim
Dedim geçti ömür ne ki

Yalan bu dünya yalan
Yalan hep falan filan

Şimdi yaş erdi kemale
Azık az yok nevale
Nasıl geldim ben bu hale
Dedim geçti ömür ne ki

Yalan bu dünya yalan
Yalan hep falan filan

Pişman olsam ne faydadır
Ne ahlakta ne huydadır
Sevabım da ne paydadır
Dedim geçti ömür ne ki

Yalan bu dünya yalan
Yalan hep falan filan

Mustafa der ölmeden
Ağlamalıdır gülmeden
İyi ol vade gelmeden
Dedim geçti ömür ne ki

Yalan bu dünya yalan
Yalan hep falan filan

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:36 AM
Dediydim Amma

Göremiyorum
Başımı çevirip
Bakamıyorum
Utanıyor muyum
Utanmıyorum
Sormuyor muyum,
Soruyorum kendime
Nasıl da geçti gitti
Onca yıl onca sene
Geçer
Geçiyor
Geçti
Dediydim amma
Boş ver bunları

Karanlık bir geceyi
Düşte geçirmişim
Tatmadığım acı kalmamış
Binbir ayinde içilmiş kanım
Yağmur yüklü bir bulut
Bulutlarda bilmem kaç çeşit umut
Şaşmış kalmışlar
Güzel diyarların nezafetine
Gemileri yakmışlar
Gemiler lazım olur
Dediydim amma
Boş ver bunları




Şimdi dönmek
Çok zor gerilere
Geçmişle oynamak hata
Karanlıkta yürümek boş
Bu sürek avı
Bu yürüyüş
Yanlış şeyleri yazdı
Katipler birer birer
Yanlış yere kırıldı
Nice kalemler
Yanlış tutanaklarda geçti adımız
Dediydim amma
Boş ver bunları

Karanlığın gizinde
Saklanmak iş mi
Kirli çamaşır bu
Kokacak bir gün
Karanlığın koynunda
Yürümek olmaz
Projektörler yanar da
Kanlı yüzleriniz
Bilinecek bir gün
Dediydim amma
Boş ver bunları

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:36 AM
Değer mi Hiç

Değer mi beş kuruş için
Birisini küstürmeye
Söyle kuru ve yaş için
İnsanlığı susturmaya
Değmez baba değmez bil ki
Ama herkes bilmez gel ki
Haramdan durmaz el ki
Adam gerek has durmaya

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:36 AM
Değişmem

Gecem olsan gündüze değişmem
Kendin bilmez boş söze değişmem

Tir tir titresem de yanında ben
Ateşim yakan köze değişmem

Hayal de olsan hayal de kalsan
Olsa gerçek bin yüze değişmem

Yansam kavrulsam da çöllerde
Bir lahza gülecek güze değişmem

Bolluk çelse de her dem gönlümü
Seninle olacak ben aza değişmem

Yağmurlar yağsa erse bahar erce
Senle geçen kurak yaza değişmem

Eyvallah çekse de alem bana
Ettiğin bir tek naza değişmem

Kahır dolsam senle bir başıma
Elden duyacağım feyze değişmem

Atlas libas teklif etseler de
Senle kuşandığım beze değişmem

Yollar köprüler ayan deseler
Sana giden ufacık ize değişmem

Cümle alem göz olup baksa bana
Baktığım o güzel göze değişmem

Baştan deseler yaz bu şiiri
Vallahi bir tek dize değişmem

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:36 AM
Değmen Onun Gamlı Yaslı Gönlüne

Deymen onun gamlı yaslı gönlüne
O bir selvi boylu yardan ayrılmış
Hıh…

Ya benim derdime
Deyiverecek bir yiğit,
Var mıdır aceb?
Varsa da nerdedir?
Ben derman arıyorum
Gamlı yaslı gönlüme
Onunkine deymen
Ama benim yarelerim
Sarmış ta dört bir yanımı
Mateme sarınıp her gece
Hummalarda sabahlıyorum
Deyin benim gamlı yaslı gönlüme
Filistinime Lübnanıma Irak’ıma
Ben dertli çocuğuyum dünyanın
Ben gamzede
Ben hedefim her zaman
Emperyalist laboratuarlarda
İcad olunan her bir yeni silaha
Potansiyel bir kobayım her daim
Kimyasal
Biyolojik
Nükleer
Her bir şeklini bilirim bombanın
Misket oynamayı bilmem
Ama iyi nişan alırım ben

Deymen onun gamlı yaslı gönlüne
O bir selvi boylu yardan ayrılmış
Hıh…

Ya benim sevgime sevdiklerime
Deyebilecek bir erkek var mıdır semtinizde
O kadar olsun ürkekliği terk edebilir misiniz?
Biz sevmeye utanır olduk artık
Köpekler altında kıvranan
Bir anneye bir evlad ne yüzle bakabilir ki
Bir ablaya
Ya da kız kardeşe
Ya da yengeye halaya veya teyzeye
Ölsün diye bir sabah bombardımanında
Kolu yada bacağı kopsun diye bir baskında
Bir çocuk yap denilebilir mi
Sevdiğin bir güzel kız dahi olsa
Karartılmış bir hayatla
Hayat bahşedilebilir mi bir başkasına

Evvel bağban imiş dostun bağında
Talan vurmuş ayva nardan ayrılmış
Hıh…

Ben ne idim evvel bilemiyorum zaten
Geçmişim kan
ve gündüzüm kan
ve *******im kan kokuyor
Benim tarihim kan zulüm
Eza ve cefa
gelecek? ! ?
Yüreğimin korktuğunu
Söyleyemiyor dilim…

Bağ nedir bağban nedir
Bana bu coğrafyada
Gösterebilecek bir er kişi arıyorum
Enkazlar altında
Molozlar altında
Manzarayı saksılara
ancak sığdırabildiğimiz
Ama koruyamadığımız
Muhafaza edemediğimiz
Manzarayı bana gösterebilecek bir yiğit
Var m’ola?
Ayvayı narı da demeyeceğim daha
Açlığı bilmeyen miden
Yokluğu bilmeyen fikrin
Anlayamaz açlığımı
Yokluğumu yoksulluğumu
Ambargoda
ayvadan nardan vaz geçip
Ateşlerle titreyen yavruna
Bir ateş düşürücü ilacın dahi
Çok görülüşünün
Nasıl koyduğunu insana
Anlayamazsın…
Hadi canım
Anlayabilir misin?
Ciddi misin?

Garib kalmış şimdi gurbet ellerde
O gönlünü çalan yardan ayrılmış
Hıh…

Gariplik nedir
Gurbetlik nedir
Bilebilir misin?
Ancak dersin
Ama demekle bitmiyor bazen
En içli türküleri söyleyebilmek için
Yaşamak gerekiyor bazen
Yani hissetmek
Ben zulü yaşadım yüzyıllarca
Ama benim için anonim
Bir türkün bile yok hala
Yani yaşamak gerekiyor kısacası
En azından hissetmek
Toplama kamplarındaki hasreti
Konvoylarda bekleyişleri
Bir zaman evim okulum iş yerim
Dediğin yerleri
Bir acı siren sonrası bırakıp gitmeyi
Her gün haberlerden
ateşkes haberi beklemeyi
Mülteci kamplarında
Bilir misin?
Sınır kapılarında
Yalvar yakar olmayı bilir misin
Ulaşamamayı
Tel örgülerle ayrılmayo eşten dosttan
Gönlünü çalan bir sevda
İnandıkların taptıkların
Münasebetiyle
Bu zulme uğradığını
Yaşadığın her çirkinliğin
sırf bu sebepten başına geldiğini
ama buna rağmen
terk etmemeyi
yolundan dönmemeyi
direnmeyi bilir misin?
Yar sevmek kolaydır yiğidim
Kor sevmekliğin
Acısını bilir misin?
Bilemezsin
Gurbeti bilmezsin
Garibliği acısını bilmezsin
Garabeti bilir misin?
Sensin kardeş
Garipsin
Bir acaipsin..! ? !

Çok ağlamış mecnun gibi çöllerde
Ferhat gibi şirin yardan ayrılmış
Hıh…

Bundan sonra ne için
ağlarsan ağla artık
kavgamız için çölleri aşmadın ya
davamız için dağları delmedin ya
yalancı sevdalarımız
hep havada kalan iddialarımız…
denilebilecek
çok fazla şey yok
ağlayabilirsin elbette
Timsahlar da ağlar…

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:37 AM
Del Etmeyin Beni Beni

Başı duman dolu dağlar
Del etmeyin beni beni
Kanlı yüreciğim ağlar
Del etmeyin beni beni

Dağlar bana dost gülüyor
Efkar cana kar kalıyor
Allı güllerim soluyor
Del etmeyin beni beni

Ağlamasın ahbab yaren
Diye çıktım bu yola ben
Kesilmeli bu kangıren
Del etmeyin beni beni

Gezim gözüm arpacığım
Sıcak aşım çorbacığım
Üzülmesin körpeciğim
Del etmeyin beni beni

Ben diyorum iyi bellen
Zalım düzen şimdi eylen
Alınacak mağrur kellen
Del etmeyin beni beni

Öfkem benim dağlar gibi
Mustafa’yım ağlar gibi
Sabır elim bağlar gibi
Del etmeyin beni beni

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:37 AM
Deli Çocuk

Bir sen yoktun
Deli çocuk hoş geldin
Gel bakalım benimle
Tetiğe basar mısın?

Bir sen yoktun
Deli çocuk hoş geldin
Ağlar mısın bazı bazı
Arasıra iç çeker misin?

Bir sen yoktun
Deli çocuk hoş geldin
Ağlar mısın bazı bazı
Gözyaşının
Tuzunu tadar mısın?

Bir sen yoktun
Deli çocuk hoş geldin
Çat kaşlarını yeğenim
Durma öyle ürkek
Sen hep böyle titrer misin?

Bir sen yoktun
Deli çocuk hoş geldin
Bak ben develer geçiririm
İğne deliğinden
Bak ben kan taşıyorum mataramda
Bak un seriyor millet ipe
Su taşıyorlar ince elekle
Sen de millete uyar mısın?


Bir sen yoktun
Deli çocuk hoş geldin
Hadi bana bir güzel sabah getir
Hadi bana dostluk topla
Vela bahçesinden
Yüreğimi kabart kardaş
Gençliğimi, deliliğimi
Deli günlerimi getirir misin?

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:37 AM
Deli oğlan kız kaçırır

Anası dedi:
Ulan oğlum vermiyorlar
Hiçbir şeyin sormuyorlar
Sana layık görmüyorlar
Vazgeç oğlum bu sevdadan

Deli oğlan dedi ki:
Vermezlerse vermesinler
Boş ver gayri sormasınlar
Bana layık görmesinler
Kaçırırım anacığım

Anası dedi ki:
Ulan oğlum vururlar ha
Döver kafan kırarlar ha
Adın kötü yererler ha
Vazgeç oğlum bu sevdadan

Deli oğlan dedi ki:
Ben onları vururum ben
Kafa gözü kırarım ben
Hesabını sorarım ben
Kaçırırım anacığım

Anası dedi ki:
Tamam kız güzel ve hanım
Oğlum etme tutma canım
Sana feda olsun kanım
Vazgeç oğlum bu sevdadan

Deli oğlan dedi ki:
Anam evin gülü olsun
Adı Acıoğlu olsun
Tutam kolundan gelsin
Kaçırırım anacığım

Anası dedi ki:
Oğlum zabıt gelir alır
Heves kursağında kalır
Sonra sana zorca gelir
Vaz geç oğlum bu sevdadan

Deli oğlan dedi ki:
Anam kızın yaşı reşit
Eyi dinle beni işit
Yolları tutsa da çaşıt
Kaçırırım anacığım

Anası dedi ki:
Oğlum elin öpem etme
Beni dertte koyup gitme
El kızına beni satma
Vaz geç oğlum bu sevdadan

Deli oğlan dedi ki:
Anacığım öyle deme
Bırakma beni de gama
Seni de seviyorumm ama
Kaçırırım anacığım

Anası dedi ki:
Ben ne deyim dellenmişin
Başka da kalmamış işin
Gülsün ışısın hep dişin
Vaz geç oğlum bu sevdadan

Deli oğlan dedi ki:
Ana hakkın helal eyle
Gitmek var belki böyle
Babama da selam söyle
Tez gelirim Anacığım

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:37 AM
Deliler Çeşmesinden

Deliler çeşmesinin
Kaynağından içmişim
Aşıklar koşmasının
Bam telinden geçmişim

Aşı boş ver iş ver bana
Gülüşü geç yaş ver bana
Bey değilem boş ver bana
Ne var başa taçmışım

Zincir vurdu iki çaşıt
İkisi bir boyda eşit
Tüyüm bitti çeşit çeşit
Kantlanıp uçmuşum

Veli dediler de soldum
Yanamadım dertle doldum
Kimi gözde deli oldum
Zincir kırıp kaçmışım

Biri dedi nefsini yu
Biri dedi sus ta uyu
Biri dedi hazine bu
Bin merakla açmışım

Derler yürek taş gerektir
Mustafayım baş gerektir
Dediler ki zemberektir
Şerbet deyi içmişim

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:37 AM
Delilik

Eger bu delilikse
Deliyiz biz hepimiz
Çiglik çiglik yanan bir dünya
Bir karmasa ve hengame
Bizler çaglayanlar gibi akip
Sehre bir gün ineriz
Saadetlerin bendi toplar bizi
Unuturuz zulmü ve kini
Unuturuz ihanetleri
Yok sayariz intikami
Marsimiza dalariz
Mutluluk bir mermi hizinda
Deler geçer bagrimizi
Kitablar almaz bizi
Ve tarihler yazmaz bizi

Hürriyet delilikse
Deliyiz biz hepimiz
Bir safak söküsünde
Bir bomba düsüsünde
Savrulur nice canlar
Al basar her bir yani
Hainlik tirsar bizden
Can düser selimize

Yürürüz safaklara
Yürürüz tüfeklere
Delilik bizim sanimiz
Oynariz ölümlerle

Yürüdük senelerce
Yürüdük hiç yilmadan
Ibrahimi çizgimiz
Salladi tüm putlari
Delilik san kaldi bize
aldirmadik ürenlere
döner dedik bu devran
ve dönecek elbette

yürürüz safaklara
yürürüz tüfeklere
delilik sanimizdir
oynariz ölümlerle

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:37 AM
Delirmek İstiyorum

Deli taylar gibi
Koşmak istiyorum
Vadilerden dört nala
Gümbür gümbür

Delirmek istiyorum
Coşmak istiyorum
Vuslatın kumsalına
Yaklaşan bir dalga gibi

Kurşunlara bend olsun
Bedenim istiyorum
Bir mazlum daha
Ölmesin istiyorum
Kara bulutlar dağılsın
Dağılsın bu kara düzen
Eşkiyalar defolsun
Bir daha asla
Gelmesin istiyorum

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:37 AM
Deliye Her Gün Bayram

Bilmiyor ki helal haram
Aklı var mıdır bir gram
Hamdolsun müslümandır
İslam onca derin kavram
Derin dalmaz saptırmaz o
Zırvası çok buram buram
Çalar oynar hepten gamsız
Deliye hergün bayram

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:38 AM
Deme Ha Sen

Kahbeliğin şan olduğu
Zamanları gördüm ben
Görülecek onca hesap
Nice defter dürdüm ben

Bir sayfa sen bir sayfa ben
Yırtar isek ne olur
Anlamam ben deme ha sen
Hesapları talan olur

Şerefsizin şah olduğu
Devirleri görsüm ben
Sülün gözlü yardan geçen
Silahlara sordum ben

Bir mermi sen bir mermi ben
Atar isek ne olur
Atamam ben deme ha sen
Han evleri viran olur

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:38 AM
Demezeb Ben Daha

Çok söyledim boşa gitti
Az söyledim hoşa gitti
Ne dedim say taşa gitti
Demezem ben daha gayrı

Ak dersem kara çıkar
Hep diyorum herkes bıkar
Hep söylemek canlar sıkar
Demezem ben daha gayrı


Dedikçe ben kızıyorum
Daldan dala geziyorum
Sabır deniz yüzüyorum
Demezem ben daha gayrı

Demezem ki gözüm dönüp
Derim bir şey içim yanıp
Bir şey var altında sanıp
Demezem ben daha gayrı


Kimseler derdim ne bilmez
Derdim desem derman gelmez
Elim elin kimse almaz
Demezem ben daha gayrı

Belki küstüm ben her şeye
Sıkılmazdım pek bir şeye
Neye diyem artık neye
Demezem ben daha gayrı

Demek beni kandırmıyor
Acıları dindirmiyor
Laflar çarkım döndürmüyor
Demezem ben daha gayrı

Boş bu işler hepsi fani
Hiç birisi etmez kani
Mustafayım bence yani
Demezem ben daha gayrı

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:38 AM
Demokrasi

Vay Demokrasi vay vay demokrasi
Bizde de artık var say demokrasi
Bin bir şekle girmiş maskara olmuş
Hey gidinin zenginler sevgilisi
Dilden dile sakız gevele bitmez
Zalım elinde fakrin tesellisi
Kapitali olan mutlu hep ister
Demokrasi mazlumun acep nesi
Sağdan da soldan da herkes demokrat
Dürüst de ister ister en kahbesi
Neymiş bu ben anlayamadım neymiş
Nasıl bir fikirdir herkes heveslisi
Cuntacı darbede demokratım der
Herkesin savunduğu meselesi
ABD Iraka onun çün gider
Onun için patlar misket bombası
Her zaman her yerde var bir demokrat
Başka fikirlerin yok bir kimsesi
Mustafa kıl oldu demokrasiye
Anarşist dediler mürteci asi
Ben bu kafanın canına okurum
Demokrat değilim iyi böylesi

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:38 AM
Der misin?

Sebebsiz bakışlarla arıyorum
bir batığın malları gibi
ağızdan çıkan her sözden
ufacık bir mana
'Gitme' gibisinden

Ve zihnimin itiraz soruları
çakmak çakmak beynimde
senin o halinle ben
bunu hak etmiş olamazdım
göz kapaklarım cızırdıyor
bir avuç kum atılmış gibi
ama ne var ki ağlayamıyorum

mantığımın ördüğü
zincirleme umutsuzluğa
balyozdu her sözün
sonunda kırdım bu prangayı
elimi kolumu bağlayan
karamsarlığı
üstelik ter sağanağı geçiriyorum
her sözün yankılanıyordu
ufkumdan geceyi yırta yırta

ve umutsuz kalbime
bakışların saplandı
yine o gece
tuhaf duygular hala içimi yalıyor
demirden bir elip tutp da çenemi
bana söyletmediği şeyi
bu satıra bıraktığım
veda öpücükleriyle söylüyorum
'Allaha ısmarladık'

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:38 AM
Derdim Yare Diyemeden

Derdim yare diyemeden göçer isem bu alemden
Bahsedecek var mı yara bu dertten bu elemden

Derdim yari mahzun etmez mesrur eder hicranım
Yari üzerim diye ben gülmem billah hep giryanım

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:38 AM
Derdimendim

Derdimendim dermana gelen yok mu ya hu
Herkes mahsun ve meyus gülen yok mu ya hu

Ağlayan çok yaşını silen yok mu ya hu
benden dertli başkasın bilen yok mu ya hu

Mustafa söyle derdin dilin yok mu ya hu
Herdem derdine derman olan yok mu ya hu

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:38 AM
Dereden Geçer misin?

Dereden geçer misin
Naz inen kaçar mısın
Dereden avuç avuç
Su versem içer misin

Hele gelin gelin oy
Fesi gümüşlü gelin
Kibar gelin gelin oy
Köynek nakışlı gelin

Dereden atladılar
Derdimi katladılar
O yar bana varınca
Çat diye çatladılar

Hele gelin gelin oy
Fesi gümüşlü gelin
Kibar gelin gelin oy
Köynek nakışlı gelin

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:38 AM
Derman Diye

Canan cana düşman olmuş
kime gidem derman diye
ey bu devran kime kalmış
kime gidem derman diye

ilaç yazan ağu söyler
cerrah bıçağını biler
hangi can yaşımı siler
kime gidem derman diye

derman derim ferman gelir
bana her dem sızı kalır
ne arar gönül ne bulur
kime gidem derman diye

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 09:40 AM
Dertler Benim

Yanıyorum çıra gibi
Kanarım bir yara gibi
kapımda hep sıra gibi
dertler benim dertler benim

çileler hep dizi dizi
doğrultmuş da gezi gözü
sabır gerek buysa yazı
dertler benim dertler benim

vurup beni inletiyor
beni sana kinletiyor
melalimi anlatıyor
dertler benim dertler benim

Mustafanın ihtiyacı
bulacağım o ilacı
çekilecek acı macı
dertler benim dertler benim

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:40 AM
Direnişimiz

Direniş
İşte bu direniştir
Bizim direnişimiz

Kavgamız
İşte bu kavgadır
Onurlu kavgamız

Sevda
İşte bu sevda
Emsalsiz sevdamız

Şiirim
İşte bu şiirim
Marşıdır zaferlerin

İnsanlar
İşte bu insanlar
İnananlar
Ve inancını haykıranlar
İşte benim insanlarım

Direnişimiz ve kavgamız
Sevdamız marşlarımız
Ey yiğit kardaşlarımız
Ölesiye sevdiğimizdir,
Yoluna can verdiğimizdir…

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:41 AM
Doğum Günüm

Doğum günüm
Benim bu gün
Dünyaya kadem bastığım
Dostlar çalar ara sıra kapımı
Kapımı kıranlara ne deyim

Doğum günüm
Doğmuşum bu gün
Ölsem ne yazar
Dostlar ağlar bilmem kaç gün
Beni ağlatanlara ne deyim

Doğum günüm
Benim bu gün
Güneşin bahtıma
Doğacağı gün ne gün
Dostlar yakar ancak
Yolumu aydınlatan ateşi
Çıramı yakanlara ne deyim

Doğum günüm
Doğmuşum bu gün
Ölsem ne yazar
Ölüysem ne
Ölmeden öldürenler
Leşimi kaldıranlar
Ömrümü solduranlar
Var… var amma
Devran onların
Ben ne deyim

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:41 AM
Doğumdan Ölüme

Göz yaşlarını salmamak
Günden huzur almamak

Doğumdan ölüme
Şu deli hayatta
Kavgadan kavgaya
Dalmak

Ne bir annem olur
Kara gecede sığınak
Ne de bir yer vardır
Ürkünce kaçacak

Feryatlarını dememek
Bir Kuru soğanı
gülüşerek yememek

Doğumdan ölüme
Şu deli hayatta
Kavgadan kavgaya
Girmek

Ne bir dostum olur
Dar günde baş vuracak
Ne de bir dalın vardır
Yok günde tutunacak

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:41 AM
Dokunuyor (Tecnis)

Dokunuyor dokunuyor
tezgah kilim dokunuyor
ben sabrına razıyım da
Her gün başka dokunuyor

Çıkarıyor çık arıyor
gönlüm seni çık arıyor
şikayetim talihimden
Birden bine çıkarıyor

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:41 AM
Dokuz Köyden

Doğruyu diyenleri
Kovarlar dokuz köyden
Kötüye sövenleri
Kovarlar dokuz köyden

On değil yüz değil
Bin deve yükü kederim
Bin değil yüz bin değil
Hangi köye giderim

Yiğidi sevenleri
Kovarlar dokuz köyden
Namerdi dövenleri
Kovarlar dokuz köyden

On değil yüz değil
Bin deve yükü kederim
Nere gider nasıl eder
Hak demezsem ne derim

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:41 AM
Döneriz

Zindanlar mektebimiz
Okur okur geçeriz
Zincirler tesbihimiz
Çeker çeker geçeriz

Döneriz biz döneriz
Belki bu gün yanarız
Üçer beşer kanarız
Milyonlarla döneriz

Boş işlerle uğraşman
Kuşatır bizi düşman
Vurursa da şaşman
Harlar yakar geçeriz

Çekseler kırmaları
Parlasın da sırmaları
Alnına mermileri
Çakar çakar geçeriz

Mustafam hiç sıkılmaz
Parçalanıp dökülmez
Kim demiş ki yıkılmaz
Vallah yıkar geçeriz

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:41 AM
Dönsün Ah Bu Devran

Dönsün ah bu devran
Gelsin geri o günler
Rahmetten bir bulut
Sarsın bizi o günler

Hubeybler gelsin
Darağaçları
Şerefin sancağını
Sallandırsın urganda

Hamzalar gelsin
Meydanlar
Kana dursun
Küfrün kara safları

Habbablar gelsin
İşkence tezgahları
Anlatsınlar bir bir
Ve dile gelsin taşlar
Bilallerle bir
Getirsin tekbir



O yıldızlar ey rabbim
Yine yere iner mi ki
Bu mazlum garip millet
Düşmanını yener mi ki

Ebu Vakkas gelsin
Kolları insanın
Nasıl kalkanlaşır
göstersin bizlere

Aliler gelsin
Surlar yine
Titresin haşmetten
Yahudinin sırça sarayları

Bedirler gelsin
En koca ordular
Görsünler bir bir
Ve dile gelsin tarih
Mekan ve zaman
Getirsin tekbir

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:41 AM
Dörttür İki İki Kere

Dörttür iki iki kere
Maval okumayın bre
Düzeniniz batsın yere
Çektiğimiz bitmiyor ki

Her şey yapılır kastına
Durmaz gelirler üstüme
Patlıcanlı aş üstüne
Yoğurt yenmez gitmiyor ki

Mustafayım bak ne derim
Hem çalarım hem söylerim
Açtığınız yara derin
İlaçlar kar etmiyor ki

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:41 AM
Dua

Yarattığı şeylerin şerrinden
Karanlığı çöken gecenin şerrinden
Düğümlere üfleyen büyücülerden
Hased eden hasedcilerden
Ağaran sabahın rabbine sığınırım

Sinsi vesvesecinin şerrinden
Hem cinlerden hem insanlardan
İnsanların rabbine
İnsanların hükümdarına
İnsanların biricik ilahına sığınırım

Yeni dünya düzeninin mimarlarından
Nurunu balçıkla
Sıvamaya kalkanlardan
Çağdaş nemrutlardan ve firavunlardan
Cennetin cehennemin
Rabbine sığınırım

Küfürden şirkten fakirlikten
Kabir azabından
Deccalin fitnesinden
Tağutlardan ve putlardan
Hamanlardan belamlardan ve karunlardan
Dünyanın ve ahretin rabbine sığınırım

Hiçbir şeyi boş yere yaratmadın sen
Yücesin bizi ateşten koru
Sen kimi ateşe dahil edersen
Onu rüsvay etmişsindir
Zalimlerin yardımcıları yoktur
Mazlumların rabbine sığınırım

Nebilerini işittik ve itaat ettik
Günahlarımızı bağışla
Kötülüklerimizi ört
Veli kullarınla beraber yanına al
Bize vaat ettiğini ver
Verdiği sözden dönmeyen rabbime sığınırım

Sen kimseye taşıyacağından
Fazlasını yüklemezsin
Unuttuk ve hata ettiysek
Bize bunu sorma
Bizleri bağışla
Bizlere mağfiret et
Sen bizim mevlamızsın
Kafir güruhlara karşı bizlere yardım et.
Profesyonel kelimeler
Yapmacık kafiyeler
Propagandist kalem
Ve pragmatik düşünceler
Ajite mısralar arasında seni
Zikretmek gibi bir basitlik
Moda oldu ey sevdam

Ve terk ettik mescidleri
Mevlidleri showlandlerde
Kur’an ziyafetlerini
Kapalı spor salonlarında
takip eder olduk
mescidleri hayatın merkezine
koymayı da nasib eyle ya rabbi

statükoya feda etmek her şeyi
şan oldu
mücadeleyi terk etmek akıllılık
ve senin tarafgirliğin ancak
değişik amblem ve isimler altında
yakalarda rozet taşımaya indirgendi
ve cihad oldu artık
dört senede bir sandık ziyaretleri
bir zaman türbe sandukalarında
medet arayan zihniyet
şimdi seçim sandıkarında arar oldular
bu zihniyet değişmeli
değiştir ya rabbi

nebevi esansımız
batılı bir parfüme
rabbani siyasetimiz
demokratik politikliğe
inanca saygımız ki Allaha saygımızdan
Laikleşti ey rabbim
Artık hiçbir şeyi hiçbir şeye karıştırmıyoruz
Ama herkes her şeye karışabiliyor

IMF ekonomime
ABD hariciyeme
AB iç işlerime
Karışabiliyor
Oysa velayet hakkı yoktur
Kafirin mümine
Hele bir de içeride
Senli yada sensiz
Öyleleri var ki
Onların tahripkar tavırları
Belki de Nemruta
Belki de Firavuna
Rahmet okutabilir
Sen ümmetin velayetini
Bu ümmete tevdi et ya rabbi

İlmin belamlaştığını
Sermayenin Karunlaştığını
Bürokrasinin hamanlaştığını
Ve iktidarın firavunlaştığını
Gören yok ey rabbim
Gösterebilmeyi nasib eyle

Bir masal kahramanı gibi
Algılanıyor artık
Evrensel kurtuluş önündeki
Çizdiğin şahsiyetler

Kitabın ansiklopedik
Bilgin genel kültür
Peygamberin filozof
Ve yolun felsefi bir ekol diye
Algılanır olduğundan beri
Kavlini çağdışılıkla
Niteleyenler çoğaldı
Çağ içre nasıl olunur
Çağlar üstü nasıl yürünür
Gösterebilmeyi de nasib eyle ya rabbi

Medreselerin kalmadı
Olanı boş mevzularla harman
Tekkelerin tükenmiş bitmiş
Olanların her biri
Birer iyi ahlak derneği
Herkes birbirine
Cemaatını soruyor
Zira artık cemaatlar ve fırkalar
Din ötesi birer üst kimlik
Sana ve rasulüne bağlılık
Yetmiyor artık
Kardeşçe kenetlenmek için
Kardeşlik müessesesini
İhya etmeyi de nasib eyle ya rabbi

Bu gün eğilmiş boynumuzu dikleştirmek
Ve bu hesabı sormak için bizlere
Güç ve kuvvet ver
Pençelerimizi demirden kıl ki
O yakayı bırakmayalım
Gözlerimizi keskin kıl
Mümine yakışır ferasetle bakabilmeyi
Bizlere nasibet ki görebilelim
Kulaklarımızı aç
Yıllardır ezilen mazlumların
Canhıraş feryatlarını artık duyabilelim
Akıl ve fikir ihsan eyle bizlere
Anlayışımızı arttır
Yıllardır çekilen ezanın
Vurdu ve kırdıların
Savaşların, akan kanların ve katliamların
Sermaye ilişkilerinden
Sınıfsal sömürüden
Demokrasi yada özgürlük hasretinden
Ve sonu –izm’le biten
Ne idüğü belirsiz ideolojik hesaplaşmalardan değil
Sadece ve sadece
Senli yada sensiz bir hayat arzusundan kaynaklandığını artık bilebilelim

Artık zulmü ve zalimleri
Sömürüyü ve sömürenleri
Senin olmaz demene rağmen oldurulmaya çalışılan şeyleri
Sadece sana havale etmekle yetinmeyeceğiz…
Bu gidişe bir dur diyecek
En hayırlı ümmet olabilmenin
Seçilmiş bir kimliği sahiplenebilmenin
Dava adamı olabilmenin bedelini
Ödeyeceğiz…

Sen ayaklarımızı bu yolda sabitle
Kalbimizi yoluna rabt eyle
Bir beden gibi
Tek bir yürek gibi
Er meydanında savaşı
Huzur anında barışı
Bir müslümanlara yakışır şekilde
tevhidle
Yaşamayı bizlere nasib eyle ya rabbi

Ve şimdi
Anti İslami enternasyonelin
Kafkas dağlarında
Düzenlediği kanlı operasyonların
Filistinde çocuklar üzerine yürüyen tankların
Cezayirdeki İstibdadın
Keşmirde yakılan her mushafın ve her yaprağının
Doğu Türkistanda
Enselere dayanan her namlunun
Bosna Kosova ve Makedonya’da
Irzına geçilen her bir kızın
İğrençlikle filizlenen
Ve bir utançla dünyaya gelen her bir bebenin
Tunusta bir gecede toplanan
Ve faili meçhullerde kalan
Yüzlerce kişinin
Eritre ve Etyopyada açlıktan kırılanların
Çad da yok edilen insanlığın
Somalide
Anasının göğsünden emebileceği
Bir damla süte hasret
Ebediyete kapanan gözlerin
Cibutide işkence tezgahlarından
yükselen o feryatların
Özbekistandaki gözyaşının
Afganistan’a yağdırılan misket bombalarının
Irak’ta
Ebu Gureyb’i bombalayın
Ebu Gureyb’i bombalayın
Diye ağlayan
Ve Müslüman yiğit gardaşlarına
Mektuplar yazan iffetli bacılarımızın
Suriye’de Haritadan silinen şehirlerin
Hepsinin ama hepsinin
Hesabını sormayı da
Bizlere nasib eyle ya rabbi

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:41 AM
Dur Bir Dakika

Dur bir dakika
Derdin varsa söyle susma
Gözlerini hapsedim hüzne
Suskunluğun ardında pusma
Söyleki bileyim
Derdini ve tasanı
Çöz dilindeki
Şu kör düğümü
Yalnızlıkla nasıl dost olabilirsin ki
Ona mahsus yalnızlık
Buz tutmuş gönüllerle
Yaşamak zorundayız bu gerçek
Sevdama koş benim
Derdini belki
Unutturabilirim
Tut ki kararsın gök yüzü
Sabah elbet gelecek
Tut ki kudursun deniz
Elbet dinecek
Kes artık şu ağıtları
Acıları kötülükleri
Ve kötü hatıraları
Koy artık bir tarafa
Bırak tozlanırsa tozlansın
Lüzumsuz bir kitap gibi
Kalsın raflarda keder
Bırak ihtiyaç hissedenler okusun
Bugün acı bugün keder
Belki yarindir…
Ama izdivaç başkalarının olsun
Onu sevenlere kalsın…

Dur bir dakika
Herkesin uyuduğu bu saatin
Bu koyu ıssızlığında
Çığlıklar feryatlar
Nafile çabadır bilesin
Günün öteki yanına
Sakla mahfuz hayallerini
Sakla ki yüzüne inat
Gözlerin gülsün
Bu yılgınlık edibi
Sözlerin ölsün
Hüznü bir virüs gibi
Yayma her yana dur
Umut ol heves ol arzu ol her bir yana

Dur bir dakika
Dur düşün ve anla…

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:41 AM
Dürzüler

Ne işim olur lan
sizinle söylen
Şeytan görsün
yüzünüzü dürzüler
Siz durun bakalım
az biraz eylenin
Hak ne eyler
düzünüzü dürzüler

Allah rahmandır
rahmeti pek büyük
Suçunuz cürmünüz
boy aşan bir höyük
Mazlumlar mahzunlar
boyunlar eğik
Silkelerim
tozunuzu dürzüler

Hak devleti kimine
hesapsız verir çok
Kimini yok kılar
yok içinde yok
Aha ben dedim
sen kafana sok
Kül ederim
közünüzü dürzüler

Allah nasib ederse
Eğer bir gün
Toy eylerim bilin
Ben o gün düğün
Durmayın buralarda,
Ben derim ki tüyün
Böleceğim
kozumuzu dürzüler

Zulmünüz arşı
Semayı salladı
Her biri zulmünü
Bir şekil alladı
Hak da beni size
Bir bela yolladı
Oyarım acımam
Gözünüzü dürzüler

Yeminim var
Durun gitmeyin
Ensenizdeyim ulan
Gafil yatmayın
Şimdi Mustafaya
İcik etmeyin
Ben bilirim
Sözünüzü Dürzüler

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:41 AM
Düşman

Düşmanın mı var
Dostun var demektir
Olman gerekenleri
O Öğretir sana

Dostun mu var
Düşmanın var demek
Senliğinden memnun
Olmadığın senliği
Sana veren odur.

İhanet mi gördün
Kendine küs önce
Nice dost tutarsın
Kaç sırdaş nice?
İhanetlere kendini mahkum eden sensin
Bırak
Seni düşman değil
Evvela dostun yensin..! ? !

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:41 AM
Düşünmeden

Gelmek sana kolay olsun
Geleceğim düşünmeden
Miad belli bir ay olsa
Kalacağım düşünmeden

Kesip akan sellerimi
Efkar tüten yellerimi
Hep elemli hallerimi
Güleceğim düşünmeden

Saadetlere sarkmadan
Titremeden hiç ürkmeden
Mustafa’yım ben korkmadan
Öleceğim düşünmeden

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:42 AM
Düşünmezsek

Kapat hadi gözlerini
Görmeyelim yüzlerini
Tıka hadi kulaklarını
Duymayalım sözlerini

Düşünme ki yarınları
Dalmayalım olmazlara
Unut hadi gidenleri
Ağlamayalım gelmezlere

Görmedik hadi
Duymadık hadi
Dalmadık ağlamadık
Gülmedik hadi
Bilmedik hadi
Düşünmedik anlamadık

Sen görmezsen
Ben duymazsam
Dalmazsak ağlamazsak
Düşünmez ağlamazsak
Ah bu dünyaya vah bu dünyaya

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:42 AM
Ebediyi Seviyorum

Dostlar Gitti bir ben kaldım bu alemde
Rakibim yoktur efkarda ve matemde
Duyduğum bu yangın bu kor alevde

Ağlamak karım ise
Hüzünler yarim ise
Ben ölmeyi seçiyorum
Ebediyi seviyorum

Dostluk yokmuş bir benmişim bu alemde
Tek başına bir ben dalmışım her gece
Kahroluyor insan gidiyor güce

İhanet karım ise
Yalnızlık yarim ise
Dostluklar yarım ise
Ben ölmeyi seçiyorum
Ebediyi seviyorum

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:42 AM
Efkarda

Efkarlısın niye böyle
söyle ney derdin
Nasıl çektin o nefesi
Dumanını nerelere savurdun
Sen değil miydin o
Her zaman sabır derdin
Şimdi tükenmişliğin resmini
Bu çizişin niye ki?
Derdim sana

Derdim ki;
Boş ver kardeş
düşünme kara kara
Buyur hele burdan yak
yak bi cıgara..!

efkarlanırdın bazen
sorardım “şey” derdin
diyemezdin biliyorum
asılıp tekrar
cıgaranı somururdun
içinde gömmeye bir şeyleri
diyemezdin
“hiç, hiçbir şey” derdin

Ben yine sana:
Boş ver kardeş
düşünme kara kara
Buyur hele burdan yak
yak bi cıgara..!

Biz senle beraberdik
Senle birdik
Kanlı pusulara girdik
Verebileceğin her şeyi verdin sen
Bu yüzden diyemiyorum verdik
Beni sattın yine ırzı kırık
Ektin ulan namussuz

Efkarlandığın zaman sen
Ne çabuk tüketirdin
Cıgaranı öyle
Bir sarımlık
Tütün ettin ömrünü de
Ne çabuk bitirdin böyle

Şimdi yine sana
Cıgara ikram etmeyeceğim
Ölüler efkarlanmazlar
Biliyorum
Buradayım işte yanında
Gitmeyeceğim
Ölüler efkarlandırırlar
İşte düşünüyorum
Sensiz ben kara kara
Versene lan
Versene oğlum bi cıgara

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:42 AM
El veda (Çığlığa Nazireler)

Artık beni terkettiğini
Anladım hiç sevmediğini
Hatıralar canlı gözümde
Çözümlenemez...
İçimdeki ukde

Bu kadar mı vefasızdın?
Bir yürek atardı
Sevdan üstüne...

Bir şey daha söyleyeyim mi sana
İnanmazdım
Küçümser omuz silkerdim
Böyle hisler taşıyanlara
Ama yanılmışım
Haykırarak itiraf ediyorum ki
“Tüm aşklar kutsaldır”

Sıkıntı, hüzün, keder
Sararken ruhumu
Bedenim beklemelere tutkundur
Ama şunu bil ki;
Ağlamıyorum...
Zindan *******i
Binbir düşünce
Birbirine bağlıyorum.
Ağlamıyorum
Zor zekat sabahlıyorum...

Hayalimdi hayatı paylaşmak seninle
Gelecek vadetmeyen mazimle
Parmaklarımda tutuşmuş
Dumanında cıgaramın
Avunuyorum
Sade sevdanla...

Oysa sen ya sen ah...
Hayallerini
Bir apartman katında
Kırmızı spor arabalı
Bir filinta süslüyordu
Sen savaşmayı değil,
Yaşamayı seviyordun
Ne diyelim be sırma saçlım
Kadermiş diyerek
Basıyorum
Mekanizmamın tetiğine
Kahırla..!

...Ve
Emperyalist tezgahlarda işlenmiş
Üç kuruşluk bir mermi deliyor
Süleyman’dan, Karun’dan
Daha zengin gönlümü
Başımda okunan son ayette
Sana veda ediyorum
Şafak Yüzlüm...

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:42 AM
Elbet Derdim

Avcu vurdu beni beni
Eski derdim değil yeni
Gezdim dağ taş yanı yanı
Halım olsa elbet derdim

Hele derdim vay bu derdim
Ağulu aşımı yerdim
Zalımlara ben ne deyim
Dilim olsa elbet derdim

Avcı gezin gözün tutmuş
Yamaçta pusuya yatmış
Beni kaç kuruşa satmış
Pulum olsa elbet derdim

Hele derdim vay bu derdim
Yandım yandım ben eridim
Zalımlara ben ne deyim
Külüm olsa elbet derdim

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:42 AM
Elbet Gelirim

Sensizdim yine canım dün gece
Kimsesizdim bu koca şehirde
Bir doğum günüydü dün amma
Sensizlikte bana ölüm günüydü

Sabaha kadar yine
oturdum dün gece
sigaramı yaktım çayımı aldım
bekar odamın camında
öyle dikildim kaldım
gözlerim dolmam dedi
kahrol bu dertle
sana rahat yok
derdine derman olmam dedi

çaylara kanamadım canım
yine dün gece
senin elinden bir başka
yanında olsaydım esirgemez
yapardın bir de pasta
Bir doğum günüydü dün amma
Sensizlikte bana ölüm günüydü

Doğum günü senede bir kez
Sanma ki her gün keyifteyim
Benim ölüm günüm her gün bin kez
Sen bilirsin zaten beni
Nasıl özlerim bilirsin
Nasıl sevdiğimi iyi bilirsin
Diyorsun ki sen işini bilirsin
Eminim bu gün yarın gelirsin

Sana gelemem demek
Sen artık öl demek
Nasıl özlersin bilirim
Nasıl sevdiğini iyi bilirim
Gelirim elbet bir gün gelirim
Ama bir başıma keyifle
Belki de Dört kişiyle

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:42 AM
Elbet Gelirim Amma

Sensizdim yine canım dün gece
Kimsesizdim bu koca şehirde
Bir doğum günüydü dün amma
Sensizlikte bana ölüm günüydü

Sabaha kadar yine
oturdum dün gece
sigaramı yaktım çayımı aldım
bekar odamın camında
öyle dikildim kaldım
gözlerim dolmam dedi
kahrol bu dertle
sana rahat yok
derdine derman olmam dedi

çaylara kanamadım canım
yine dün gece
senin elinden bir başka
yanında olsaydım esirgemez
yapardın bir de pasta
Bir doğum günüydü dün amma
Sensizlikte bana ölüm günüydü

Doğum günü senede bir kez
Sanma ki her gün keyifteyim
Benim ölüm günüm her gün bin kez
Sen bilirsin zaten beni
Nasıl özlerim bilirsin
Nasıl sevdiğimi iyi bilirsin
Diyorsun ki sen işini bilirsin
Eminim bu gün yarın gelirsin

Sana gelemem demek
Sen artık öl demek
Nasıl özlersin bilirim
Nasıl sevdiğini iyi bilirim
Gelirim elbet bir gün gelirim
Ama bir başıma keyifle
Belki de Dört kişiyle

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:42 AM
Ele kanamam

Ele kanamam
Kavlim dönemem
Yandım sönemem
Her yan kor olur

Gitsem gelemem
Kalsam bulamam
kaldım gülemem
sabır zor olur

Öldür vur beni
Bak ta gör beni
Ele sor beni
Bende zar olur

İsa dardadır
Mecnun yardadır
Gönlüm kordadır
Ataş kör olur

Ataş yandırmaz
Sular söndürmez
Felek döndürmez
Çarkım kır olur

Mustafa ah da
Her gün eyvahda
Yemin billahda
Zarar kar olur

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:42 AM
Elmde Olsa

Elimde olsa ağlatmazdım
Derti gönülleri çağlatmazdım
Gücüm yetse idi bekletmezdim
Güzel günleri canım kapar gelirdim

Bizim ellerde kışlar hiç bitmez
Kara bulutlar canım çekilip gitmez
Bahar gelip şöyle yeşil ot yetmez
Güzel gülleri canım toplar gelirdim

Elimde olsa söyletmezdim
Bir dediğini canım iki etmezdim
Gücüm yetseydi vah eyletmezdim
Can gardaşlarnan canım çapar gelirdim

Sabır bize zulüm onlara şandır
Zafer sabırinen canım sulak fidandır
Yiğitler nerde işte meydandır
Ufukları da canım kaplar gelirim

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:42 AM
En Güzel Türküleri

En güzel türküleri
Çalacağım sana ben
En güzel çiçeklerle
Geleceğim sana ben

Yadele aman verip
Kavlime iman verip
Dağlara duman verip
Deleceğim sana ben

Hüznüme hemen küsüp
Derdimi dala asıp
Yaşlarımı birden kesip
Güleceğim sana ben

Yurt diye yurdum deyip
Asıp kesip vurdum deyip
Vurdum ya vuruldum deyip
Öleceğim sana ben

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:43 AM
Eskidi Artık

Eskidi artık
Sokaklar, lambaları
Kaç kentsel dönüşüm
Revize etti buraları

Eskidi artık
Dostlar, muhabbetler
Kaç ihanet vurdu
Şimdi nefretteler

Eskidi artık
Yüzlerce isim
Hayallerde karaltılı
Birkaç cisim
Başka başka
Hep kısım kısım
Her biri bir başka
Farklı bir mizansen
Eskimiş her biri
Birer eski resim

Eskidi artık
Ellerim, gözlerim, sözlerim
Bir bozuluş sürecinde
Her bir şey eskimekte
Ama eskimedi yüreğim

Yüreğim taptaze
Hayallerim sürgün verir
Umutlarım eskimez
Umutlarım yeşil
Beton diyarlara inat
Hem de yemyeşil

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:43 AM
Esrarını Ben Bilirim

Geçti devr-i bahar şimdi de figan eylersin
Güya göz yaşlarını benden nihan eylersin

Sen beni dinlemedin terk edip de gittin
Döversin dizlerini Hakk'a eman eylersin

Esrarını ben bilirim anlamazlar halin
Her halinle kendini bana ayan eylersin

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:43 AM
Ey Can Yar

Göçmen kuşlar gibi uçabilseydim
Bu zulüm diyarından kaçabilseydim
Senin iklimine göçebilseydim
Uçur beni kanatlandır ey can yar

Göçmen kuşlar gibi uçabilseydim
Al kızıl kanım yere saçabilseydim
Aşkın yudum yudum içebilseydim
Kandır beni hayatlandır ey can yar

Sana varmak zorlu becerebilsem
Tüm yolları sana çevirebilsem
Putları bir bir devirebilsem
İman ile pusatlandır ey can yar

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:43 AM
Ey Çocuk

Sen bosnada anasi ölen
Sen kamplarda babasi ölen
Meydanlarda çabasi ölen
Ey çocuk

Ah o pamuk ellerini
Yüzde açan güllerini
Ince narin kollarini
Kaldir gel kaldir gel

Yeni dönen dillerini
Estiriver yellerini
Mazlum Islam ellerini
Güldür gel güldür gel
Ey çocuk

Sen filistinde sapan atan
Çeçenyada daga çatan
Amcalarla asik atan
Ey çocuk

Ah o pamuk ellerini
Yüzde açan güllerini
Ince narin kollarini
Kaldir gel kaldir gel

Yeni dönen dillerini
Estiriver yellerini
Mazlum Islam ellerini
Güldür gel güldür gel
Ey çocuk

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:43 AM
Ey Nebi

Siyretini okudum da
kaldım hayrette ey nebi
hakikatı seninle ben
buldum hayrette ey nebi
bazen bir hoş laf idin
güldüm hayrette ey nebi
bazen gazab hiddetteydin
soldum hayrette ey nebi
zalimdiler yanmış canın
doldum hayrette ey nebi
yoluna sen çağırmışsın
geldim hayrette ey nebi
seni sence bilmek ile
bildim hayrette ey nebi
diyebilsem ben de sende
öldüm hayrette ey nebi

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:43 AM
Ey Neylerim

Ey beylerim
Çatın kaşlarınızı
Kurun alaylarınızı
Yürüyün
Yürüyün ufuklara

Ey neylerim
Derdim dağlarca
Kaygım alır denizleri
Susun
Bugünlerde
Haykırın ufuklara

Ey aylarım
Bitin bu hasretlikle
Tükenin sevincimle
Göçün
Gidin uzaklara

Ey neylerim
Günler acı
Kan getirdi
Ömrümü
Bu yangın bitirdi
Kavgam
Suskundur bu günlerde
Haykırır
Haykırır ufuklar

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:44 AM
Ey Toprak

Sen ne sabırlısın ey toprak
Ben olsam üstüme bastırmazdım
Şu bağrında gezenlerin tekini
Sen ne sabırlısın ey toprak

Sen ne yangın bir memleketsin
Ey Ortadoğu
Akdenizde güneşlenen
Filistinde döllenen ölümler
Sömürünün iğrençliği
Ve zulmün karanlığında
Görememek hiçbir şey
Utanan yüzleri yani
Yanan anaları yani
Ağlayan gelinleri
Kahrolan babaları

Ebabillerin süzülüşünü
Özledi artık
Modern fillerin üzerinden
Yangın yüreklerin gözleri
Ölmek bir şey değil aslında
Ama hergün
Ölebiliyor olmak
Büyük marifet
Korku bir şey değil aslında
Ama her an korkmak
Unutturur insanlığı

Bağrındakileri
Ve bitirdiklerini
Paylaşamıyor evladların
Sen ne sabırlısın ey toprak
Ben olsam üstüme bastırmazdım
Şu bağrında gezenlerin tekini

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:44 AM
Eyvah (Çığlığa Nazireler 6)

Uyuyor musun anne?
Eyvah
Beklettim seni yine
Beni kahredecek Allah
Öyle değil ama bu sefer
Sohbetten muhabbetten mi?
Yok anam yok
Kavgadan geliyorum
Sandım ki bir an ölüyorum…

Beklerken pencere kenarı
Divanında eli işte
Dalmış belli ki
Kaygılı bir düşte
Kızdı elbet bana biliyorum
Bu sefer yaldızlı gıcık
Yağlı gülüşlerle değil
Al kızıl kanlı geliyorum
Sandım ki bir an ölüyorum…

Kanımı da içseler bardak bardak
Allahtan korkarım ancak
Anam elbet bir gün ağlayacak
Yolumu kesti üç beş alçak
El sallayark değil
Kırık el saklı geliyorum
Sandım ki bir an ölüyorum

Mehtab da vurmuş
Yüzü nura garkolmuş
Aceb oğlu kuzusu
Nerde kalmış yavrusu
Utanmış mahcup bir yüzle değil
Darmadağın suratım
Geliyorum
Sandım ki bir an ölüyorum…

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:44 AM
Ezan (Nazirelerden Devam)

Ruhumu iyice bilmece kılan
Bir sedadır ezan
Çok farklı ama
Bugün her zamankinden
Sanki mizansenin
Vazgeçilmez bir unsuru gibi
Sipariş denecek kadar enfes
Öylesine güzel bir ses
Evet evet
Aynı minare şüphesiz
Ama nasıl?
O amatör müezzin

Yine her romantik
Anımı bastıran
O gerçekçi iç müfettiş
Cevap veriyor
Yenisidir
Bu yeni müezzin

Uçsuz bucaksız
Bir koca sessizliğin
Alaca yalnızlığında
Gönlümün kıvrımlarını
Name name kalıba
Döüveriyor bu ezan

Ve aşıyorum boyutumu
X mi
Z mi
Orasını bilemem
Ama bir başka
Bambaşka bir alem
Ruhumun hafiflediğine
Dertlerimin bittiğine
Asabımın bir bez gibi
Gergeften
Salıklandığına
Yemin edebilirim
İnan olsun…

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:44 AM
Fakir İşte

Kurt gibi açtır bakar
Yerse hüzünlü düğümler atar
Her bir lokma gırtlağına
Fakirin umudu bir ekmek
Umud etse de
Kılçık misali ümidi
Takılır kalır kursağında
İşsizdir aşsızdır boş cepleri
Olsa da zaten hep boştur işi
Hayat dedirtecek ne var hayatında

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:44 AM
Farkımız

Sizden farklı olduğumu
Size uymadığımı
Kabul ederim
Tüm benliğimi
Ve varlığımı
Koyduğum cümle
Ben sizin gibi değilim

Çünkü ben sütümü
Röntgen ışınlarının
Yalamadığı göğüslerden
Kana kana içtim

Çünkü ben
Haramiden kaçarcasına
Hamdan kaçınan
Bir baba evinde
Yedim ekmeğimi

Çünkü ben
Plajda filizlenip
Aşağılık bir pastanede biten
Bir hisle sevdalanmadım

Çünkü ben
Buram buram İslam kokan
Alev alev yanan tutuşan
Bir ocakta piştim
De geldim buraya

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:44 AM
Farkımız 2

Benim sizden farkım
Beni sizden ayıran
İsmim değildir
Cismim değil
Memleketim değil
Değildir Milliyetim
Dişim değil
Değil derimin rengi
Kafatasımın çapı
Önemli değil
Saçımın rengi
Değil gözlerim
Beni sizden ayıran
Protest duruşumdur
Kahraman sözlerim
Yalanmayan
Yakalanmayan
Yılışmayan
Ve yavşamayan
Kaynayan
Coşan
Çağlayan
Ve Fışkıran
Dizelerim
Her yanı fırtına
Her yanı çöl
Her yanı kum
Bir olumsuzluklar kervanına
Yemyeşil bir vaha gibi
Duran şiirlerim
Doğrudur sizden çok farlıyım
Ama sizden hicrette
Ben haklıyım..!

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:44 AM
Feministler

Şimdi de beni feministler dinlesin
Ağlayan timsahlar senaristler dinlesin
Bu boşluğa çeken makinistler dinlesin
Eşitlik diyorsanız eyvallah derim ben
Bağcı dövmekse gaye kalkar giderim ben

İnsanlar konuşa konuşa anlaşır ancak
Kadın da konuşacak erkek de konuşacak
Eşitlik bu mu açmak mı bağır bacak?
Eşitlik diyorsanız eyvallah derim ben
Bağcı dövmekse gaye kalkar giderim ben

Böyle eşitlik hürriyet görülmedi arzda
Hem hürriyet ispat olunamaz bu tarzda
Pazara düşecekse eğer namus ve ırz da
Eşitlik diyorsanız eyvallah derim ben
Bağcı dövmekse gaye kalkar giderim ben

Feminizmmiş Allah aşkına söyleyin
Ne darılın bana ne de kıyıp paylayın
Bu –izm erkeğe düşmanlık yalansa deyin
Eşitlik diyorsanız eyvallah derim ben
Bağcı dövmekse gaye kalkar giderim ben

Amazonlar varmış feminist hasreti bu
Dirliğimiz düzenimiz bunların kasveti bu
Toplum çekirdeği aile kabartan şehveti bu
Eşitlik diyorsanız eyvallah derim ben
Bağcı dövmekse gaye kalkar giderim ben

Aile bozulsun ki toplum dağılsın
Bey hanıma, hanım beye tutunmasın boğulsun
Bu denize düşen garip, bu şekilde sağılsın
Eşitlik diyorsanız eyvallah derim ben
Bağcı dövmekse gaye kalkar giderim ben

Benim anlamadığım neden illa eşitlik
Eşitlik derken de neden bunca çeşitlik
Bunların yaptığı ehl-i küfre çaşıtlık
Eşitlik diyorsanız eyvallah derim ben
Bağcı dövmekse gaye kalkar giderim ben

Mustafa der ki feminizm boş fikirdir
Belki birilerine gayet hoş fikirdir
Ama bana göre çirkin, nahoş fikirdir
Eşitlik diyorsanız eyvallah derim ben
Bağcı dövmekse gaye kalkar giderim ben

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:44 AM
Filistin Birlik Marşı

Barbarca saldırılar
Hunharca katliamlar
Kan içen o vampirler
Görsünler

Sesimizi yükseltelim artık
Bu gidişe bir dur diyelim artık

El ele verdik artık islamın evladları
Kol kola yürüyeceğiz el ele
El ele verdi artık Filistin gönüllüleri
Kol kola yürüyeceğiz el ele

Bir yıldırım olup düşmek de var
Bir fırtına olup esmek savurmak da
Sokakların sorgusuz bir gün gezmek var
Ağlayan diyar Filistin


Bitsin bu acılar
Ağlamasın analar
O Siyonist katiller
Görsünler

Yumruklarımızı kaldıralım artık
Kaşlarımızı çatalım artık

El ele verdik artık islamın evladları
Kol kola yürüyeceğiz el ele
El ele verdi artık Filistin gönüllüleri
Kol kola yürüyeceğiz el ele

Bir zelzele gibi sarsmak da var
Bir yangın gibi kasıp kavurmak da
Sokaklarına dört bir koldan gireceğiz
Ağlama geliyoruz Filistin

ve sözüm size
gece yatağında sinek vızıltısından
rahatsız uyumaya çalışanlar
füzeler altında uyumayı denediniz mi

sözüm size her akşam
sofra başında bu savaşı
izleyerek üstüne çayını yudumlayanlar
Neredesiniz
Ya Rabb katından bize bir kurtarıcı
Katından bize bir dost ve yardımcı gönder
Diye feryad eden
Filistin Mustazafının imdadına
Ne diyeceksiniz
Nerdesiniz?
Yapacak hiçbir şeyiniz yok mu?
Atacak bir taşınız dahi yoksa
Yükselecek bir naranız da mı yok
Çoluk çocuk demeden katledilenleri
Görmez misiniz
Duymaz mısınız?
Hala ayağa kalkmıyorsanız
Siz söyleyin o zaman
Sizler Müslüman mısınız?
Onu da geçelim
İnsan mısınız?

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:45 AM
Firar *******inde 1

Tüm kabahat bendedir
Sen senliğinde güzel
Nasıl da değiştin oldun bir el
Anılar senle canlanırdı zihnimde
Senle de ölürmüş anladım
Sen sen olmadan da güzelsin
Nasıl olduk böyle yadel
Aşk değil aşktan öte
Sevdim seni desem
Laf olur işte
Yeşillik olur
Aşktı sana hissim
Ötesi yok berisi yok
Sen öteden de beriden de
Güzeldin be canım
Gözlerim hayalimde gözlerinden
Kaç özür diledi sen duymasan da
Tüm kabahat bende
Ben beni bilmedim
Ama ben beni bildim
Sen varken bilmediğim bendi
Ben kendimi yitirmiştim
Sendin sağ ve sendin sol
Sendin bülbül sendin gül
Sendin sen ve sendin ben
Ama ben senin
Yokluğunda
Bilebildim kendimi
Işığını çekince hayatımdan
Ey güneş
Kapkara karanlıkta
Keşfedebildim kendimi…
Son sözlerindi vuran kalbimi
Şimdi yaralı kanamalı
Son bir bakışındı yıkıveren hanemi
Şimdi harab şimdi viran
Ne yaptım sana tamam
Tüm kabahat bende
Ama pire için yakılır mı yorganlar
Bir ufacık hatalı başı
Taşıyan bir boyuna
Takılır mı urganlar
Nasıl da değiştin böyle
Bu kadar değişken olabilir mi sevda
Sevginin paritesi oynar mı
Bu kadar hem de bir anda
Şunca zaman oldu
Kabullenemedim yokluğunu
Seni arar oldum
Her sürmeli gözde de
Bir göz diyemedi bana
O senin güzelliğini
Tüm kabahat bendedir
Sen senliğinde güzel
Nasıl da değiştin oldun bir el
Yalvarmak çare ise
Yalvarırım ne olur gel…

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:45 AM
Firar *******inde 10

Tel örgülere takıldım
Bir mayın tarlasına
Düşmüş gibi
Ayaktayım ve şaşkın
Dikilmiş kalmışım
Bekliyorum
Nereye gideceğim
İnan ki bilmiyorum
Bir adım dahi

Bir şarapnel girmiş gibi
Sızlasa da yüreğim
Kan da koksam
Candan olsam
Üzülme şafak yüzlüm
Elbet geleceğim..!

Bir şifreli operasyon
Sana vuslat yürüyüşü
Gece intikallerinde
Mısra mısra
Dize dize
Geliyorum
Sanma ki ölüyorum

Gündüzler
Pusudayım
Sıklaşsa da
İzohips eğrileri
Engin bir deniz gibi
Ser önüme gönlünü sen
Belki karadan
Belki havadan
Yada denizden
Geleceğim
Sana nasıl varılır
Elbet öğreneceğim..!

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:45 AM
Firar *******inde 11 (Olur Elbet)

Mazgallardan izlediğim
O mehtabı
İzleyebilmek
Sereserpe
Yıldızlar altında ah
Olmaz mı?
Olamaz mı?
Sen yarına ümitle
Baktıkça
Bakabildikçe
Olmazlar olur elbet
Bu mahpusluk
Bu esaret
Ebedi değil elbet

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:45 AM
Firar *******inde 12 (İşte Başlıyoruz)

Benim şimdi hemen
Gitmem lazım acilen
Çok isterdim kalmayı
Ama öyle gerekiyor
Yanıyor yüreğim
Kanıyor ciğerim
Süsler direkleri
Şimdi bir robot resmim

Aranıyorum
Şimdilik bulamazlar
Sanıyorum
Aranıyorum
Dilden dile her zaman
Karanıyorum
Aranıyorum
Sokak sokak neden
Taranıyorum?

Ben sade sevdim
Sevdim suç oldu
Suç oldu sevdiğim
Ben sade devdim
Dedim suç oldu
Suç oldu dediğim

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:45 AM
Firar *******inde 13 (Yoksun)

Bir demlik kulpunda
Parmak izlerin
Her zaman aklımda
Gülen gözlerin
Ellerinden içtiğim
Bir bardak çayın
Tadı yok bir yerde
Ben nerdeyim sen nerde

Sen bulaşık yıkardın
Ben izlerdim arkandan
Her bir halini
Her şeyini
Seni gözlerdim
Kıymeti yok benim için
Niçin yoksun
Sen şimdi niçin

Bir gömlek yakasında
Bir tek tel saçın
Şimdi nerdesin
Sızlıyor mu hiç için
Sensizken hep gamlı
Hep yaslı başım
Kara yerde dahi
Seni bekler naaşım

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:45 AM
Firar *******inde 2

Firariyim
Olsun ama
Sen yine de gel
Uçsun yelkovanlarda
Gözlediğim hüzün
Gözlerimde bir anda
Tutuşsun yüzün
Göğsümde erisin
Buz gibi göğüslerin
Ay düşsün geceme
Bulutlar çekilsin
Saçlarının gecesinde
Uyuyayım bir gece
Kirpiklerinde dizelensin
Zihnimdeki bin hece

Firariyim
Olsun ama
Sen yine de gel
Ellerimden aksın gitsin
Bu manasız gurbetlik
Artık bitsin
Gel
Fırtınalar okparan iç çekişlerim
Nefesinin melteminde tükensin

Sana bir son mısra
Bulamadım hala
Seni tekrar tavlayacak
Seni tekrar kandıracak
Kurlar yapamam daha
Senin dudaklarında aradım
Son mısra son kafiyeyi
Hoş sedan alsın beni
Savsın beni gurbete
Hapseden o kafileyi

Günlerim de benim artık
*******ce karanlık
Uzaklardasın çok yakınlarımda
Yakınımdasın ya
Ben olamam yanında
Soba bacalarından tüten
Dumanıyla İstanbul
Sızlatmıyor genzimi
Ben teninin kokusunda
Dalmışım aymamışım
Senden ala bir koku
Vallahi duymamışım

Firariyim
Olsun ama
Sen yine de gel
Bir uzun metrajlı öpücük
Veriversen bana
Susuzluğum bitecek
Serabınla her gece
Hayallere sarıldım
Yokluğuna yandım
Yokluğunla uyandım
evet
Yokluğuna dayandım
Hayır
Yokluğun bin kalem kırdı benim için
Yokluğun bin ilmek vurdu benim için

Firariyim
Olsun ama
Sen yine de gel
Ya gel
Ya gel
Üçüncü bir ihtimal
Ya da gel…

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:45 AM
Firar *******inde 3

Yani şimdi
Her zaman olduğu gibi
Gecenin bu tam gece deminde
Ya leyli romantizmi içinde
Camda görseniz
Yana döne savrulan
Kırmızı mavi lambaları
Sonra iki kapının sesini
Camın önünde beliren dört ayağı
Tıkırtılarını duysanız
Ve kendinize
Ne yapabileceğinizi
Binlerce defa sorsanız
Ana avrat soy sop
Dümdüz gitmez miydiniz
Böyle işe…
Mışıl mışıl mışıldamak varken
Yatakta sereserpe
Paranoyak bekleyişlerimle
Başka da ne yapabilirim ki
Sövmekten başka
Böyle işe
Bu gidişe
Yediğimin firarı
Bir kopsa başımdan
Bu dinmeyen ağrı


Bakaya bak aya
Getmedim askere oldum bakaya
Ben giderim geri gelmem
Beni andıkça ağlama bak aya

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:47 AM
Firar *******inde 4

Güzel insanlar var buralarda
Yalnız değilim kısmen
Komşularım var
Dostlar ve arkadaşlar
İyi ki varlar

Yalnızlığımın kısmiliği
Sana bağlı şimdi
Dostlar ve arkadaşlar
Bazı bazı yetmiyorlar
Ama iyi ki varlar

Sen ne zaman geleceksin
Sana ne zaman varacağım
Kaç bilinmeyenli denkelmdir
Bilemiyorum
Ama bir gün bu firar bitecek
Ve sana varacağım
Biliyorum

Niteliksiz bir yaşam işte
Şimdilik sensizken
Yaşam adını verdiğim
Soluk alıp verme işlemi
Tadsız tuzsuz bir yemek gibi
Sırf yemiş olmak için
Yedi desinler diye
Kaşık sallamak gibi

Sen yoksun
Hayatımda şimdilik
Sen çoksun
Hayalimde şimdilik
Çekilmez çile olur
Şu koca günler
Arada bir seni
Görebilmek de olmasa

İyi insanlar var buralarda
Zaten kötüleri
Bulmasınlar diye
Buralardayım
Sana ulaşabilecek
Her yolu zorlamaktayım
Bekliyorsun biliyorum
Sen merak etme
Şafak yüzlüm
En ummadığın anda
Yanında olacağım
Sen beklemesini bil sabırla
Ben gelmesini biliyorum
Güzel insanlar var buralarda
Sıkma canını fazla
İyiyim şimdilik
Yerinde rahatım
Sensizlik benim için
Şu an tek rahatsızlık
Güzel bir yarsın
Sen oralarda
İyi ki varsın..!
Yoksa bu şiirler
Bu nameler kime yazılır başka! ? !

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:47 AM
Firar *******inde 5 (Gözünü Sevdiğim)

Duyamasan da sen beni
Ben eğliyorum ben beni
Bu da huyum yeni yeni
Ey ben gözünü sevdiğim

Yanımda sen var gibi şim
Ağlıyorum döküp içim
Çınlar kulağın deme kim
Benim gözünü sevdiğim

Yanynda olmak da var ya
Dünyalara da değer ya
muhbirler girdi araya
yandım gözünü sevdiğim

yiğit yarin firardaysa
gönlümüz bir ayardaysa
süreceği kaç yüz aysa
geçer gözünü sevdiğim

Mustafan bil çalışıyor
Sanmaki o alışıyor
Eller ona yılışıyor
Bakmaz gözünü sevdiğim

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:47 AM
Firar *******inde 6

Durulur mu Şafak Yüzlüm
Kaçmak erkekliğin
Kaçta kaçıyken
Bilmiyorum ama bence
Çokta çoğuyken
Durulur mu?

Bela gelir de uzaklardan
Düğün dernek kurarsa
Çilingir sofrasına bağdaş
Kurulur mu?

Mektubun gelir de Şafak Yüzlüm
Adresi olmayan alıcı
Hiç bulunur mu?

Ben cevap yazıyorum bil ki
Bana gelemeyen
Beni bulamayan
O mektuplarına
Hasret girişi
Hasretli bir gelişme
Ve hasretle bitişi namelerime
Cevabi mektuplarına
Hayal tutuşturuyorum

Her sevda mektubunun
Yanıktır ya bir ucu
Ben deli doluyum işte
Alladım pulladım
Hayatımı yaktım
Ucunu kıyısını değil
Şafak Yüzlüm
Her şeyiyle kendisini

Yüzümü aydınlatır
Gözümü aydınlattığı gibi
Hatrımı sorarsın ya
Oralardansöz edersin
Buraları sorarsın ya
Çocuklardan bebelerden
Gelinlerden gelenlerden
Ve komşulardan cenazelerden
Bahsedersin ya!

Tutuşan hayatımla bir
Parıldayan gözlerim
Tutuşur hayalinle
Parıldar sözlerim
Yüreğim bir başka çarpar
Üşür ellerim
Bir yangın arar
Yay gerer efkarıma gözlerim
Bakışını en uzaklara salar
Bir portre gibiyimdir o an
Saplanır kalır
Boşluğa gözlerim
Özlerim
Hayallerim
Hayallerdeyim

Adını hasret koyduğum
Bir kızımız oldu artık
Satırlardan büyüyen
Sayfalarda büyüyen
Büyümez mi göz bebeklerimde

Ve bu firar
Bu ayrılık
uzaklık
Artık zarar olmaktan çıktı
Bir dördüncüsüdür hasret
Aşk meyvelerimizin

Ve vuslat
Pek de hazzettirecek gibi değil
Ya ölürse hasret
Tahammülü zor gibi
Evlat acısı bu
Bana kor gibi…

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:47 AM
Firar *******inde 7

Bir şafak daha söktü
Önce dikleşti yalanı
Ve sonra aslı
Aydınlattı dört bir yanı
Bu demektir ki
Güzel yarim
Birileri birkaç saat
Daha çaldı ömrümden
Bu demektir ki
Bir gün daha yedim keseden
Bu demektir ki
Bir gün daha geçti
Uzaklarda senden
Ve ben
Kumruları dinliyorum
Ve toprak kokusu
Savrulur hafiften
Bir şafak söktürmedin
Zalim devran ömrüme
Hep yalancı fecirle
Fal taşlarına nispetleniyor
Fecrinin sadakatini
Hiç görmeyen gözlerim

Şafak yüzlü
dedim ya sana
güzel yarim
şafaksız kaldım
Hasretindeyim

Bir şafak söktürmedin
Kapkara geceme
Kumrularca dinlemedim sesini
Ve penceremden
Sızmadı hiç toprak kokun
Rüzgar esti geçti
Ve her daim esiyor
Geçiyor
Ama perdem gibi
Havalandığını saçlarının
Korkuyorum ki
Göremeyeceğim

Bir şafak daha söktü
Bir yağmur daha dindi
Dinmeyecek mi bu bulutsuz
Döktüğüm hicran yağmuru
Şafak kaç bilemiyorum
Bu hasret erliğinden..! ? !
Sayılı gün olsa
Beklerim biter diye
Sabrederim
Ama sensiz
Sökecek son şafak
Kahrederim
Korkarım..!

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:47 AM
Firar *******inde 8 (Kafayı Bozmuşum)

Kül tablam dolu yine
Kaç demlik bitirmişim
İçtiğim çay gibidir
Demli koyu kara tüter
Duman duman başım yine
Kaç ırmak kol ayırmış
Gözlerimden şu yüzüme
Nehirleri çatlatıyor
Sel olmuş yaşım yine

Gözlerini görmek canım
Sürgün düşmüş ömrümden
Ellerine dokunmaksa
Bir hayaldir bu ömrüme
Sana sensizliğin acısını
Yazacaktım ben bu akşam
Bir saliselik vuslat
Yeter umutla dolmama
Felek rest çekmiş bana
Senden murad almama
Ben kafayı bozmuşum
Kaç sayfa doldurmuşum
Kaç kalem öldürmüşüm

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:48 AM
Firar *******inde 9

Bir yağmurlu gece daha
Toprak kokusu
Kokuna hasretimi
Depreştirir güzel yüzlüm
Vay anasını
Hasret düşmek de varmış

Bir efkarlı mısra daha
Cıgaramın dumanı
Yangınını yüreğimin
Andırır şirin sözlüm
Vay anasını
Günleri şaşmak varmış

Bir uzun kervan daha
Nehirlerin suları
Yaşlarını gözümün
Coşturur canım özüm
Vay anasını
Nice yollar aşmak varmış

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:48 AM
Gartım Var

Teze bir gart aldım
Vadalayan bi gartım var
Yirmi dörde ta’sit pöldüm
Gidileyen bi gartım var

Üç pangadan beş pangadan
Aldım hemi heç gorkmadan
Ekistireye bakmadan
Öteleyen bi gartım var

Gözlerim var benim naciz
Bir TV aldım ki muciz
Avuhatlar dey ki haciz
Hödüleyen bi gartım var

Mustafa’yım bu gafayla
Döndüm öyle oldum şeyle
Varım getti yoğum beyle
Kötüleyen bi gartım var

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:48 AM
Gavur Dağı

Gavur dağı karalıdır
Ak kar inen oyalıdır
Nazlı yari vasfedemem
Sanki resim boyalıdır

Gavur dağı gavur dağı
Belli olmaz solu sağı
Nazlı yarim küsmüş idi
Utanmadım çektim yağı

Gavur dağı deli misin
Sen zalımın yolu musun
Nazlı yarim orda kaldı
Hasretliğin beli misin

Gavur dağı dert küpüyüm
Erir gider kar topuyum
Nazlı yarim bir başaktır
Ben samanıyım sapıyım

Gavur dağı Mustafayım
Hem küreğim hem baltayım
Nazlı yara yol vermezsen
Delerim bak beladayım

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:48 AM
******* Oy

******* çöktü ömrüme
Pençesin taktı ömrüme
Bin kurşun sıktı ömrüme
******* oy

Niceler geldi üstüme
Kimler ah güldü üstüme
Ölümler kaldı üstüme
Niceler oy

Sancılar sardı başımı
Kara taş vurdu başımı
Dost dedim kırıd başımı
Sancılar oy

Mustafam yandı ağlıyor
Eli dost sandı ağlıyor
Bir söze kandı ağlıyor
Mustafam oy

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:48 AM
Geç Mustafa

Bu şöhretten bu namdan geç Mustafa
Şöhret sana daim bir tuzak olur

Dünya onlarındır ahiret senin
Şöhret hayır sona hep uzak olur

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:48 AM
Geçiştirilmiş Hayatlar

Bilmediğin bir türküyü
Öyle geçiştirmek gibi dilinden
Geçiştiriverdik biz hayatı
Yaşamlarımız
Vadetmiyorsa belki ümit
Tohumdur belki
Sen sürebilir
Sen sulayabilir
Sen meyvesini
Devşirebilirsen

Ve geçiştirilivermiş bunca hayat
Destanlaşır belki de
Sen
Kahbeliğin betonlaştığı
Putları devirebilirsen…

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:48 AM
Geçmişe Dert Yandım

Hamit Hoca, Semih
Kardeşi ve ben
Bir yas evi suskunluğudur
O orada
Siz burada ben de burada
Bir matem belki yalnızlığımız
Yalnızlık
Bir ulu camii
Yalnızlığı belki
Kalabalıklar ortasında
Bir yan Alleben deresi
Alır götürür çok şeyi
Turistik bir çarşı bir yan
Çok şeyi alıp saklayan
Ve sonra satan

Kültür parkında bir bank
Çocuklar için
Rengarenk balonlar
Ellerinde dondurmalar
Çeke çeke analarını
Feryad figan ağlayaraktan
Nerelere gitmek istiyorlar
Bu nasıl bir inat
Henüz çocukluktan
Yoksa bir park kültürü mü
Tüm bu yaşananlar
Bir girişte bir çıkışta
Üç beş levha üstünde
Yaşatılıyor kültür..!

Topaç gibi hala Hamit Hoca
Semih Hala tombul
Güleç yine kardeşi Serkan
Ben hala ben
Yıllar sonra yeniden
Bir camii gölgesinde
Kesişti yollarımız
Yıllar yıllar ötesinde

Sevindik
Eskileri yad edecek
Birer şahittik üçümüz
Aramızda yok
Ama dördüncümüz
Ama mevzu o
Tekrar diz çökelim desek önüne
Söylemesi kolay
Bir türkü değildir herhal

Hamit Hoca, Semih, Kardeşi ve Ben
Ulu Camii bizden
Ne kadar uzak
Tüm çetrefilliğiyle hayat
Ne kadar yakınsa
Nerde olursa olsun
Biz hayatı tanırız
Biraz daha severiz geceyi
Gün ortasından tırsar
Biraz utanırız
Acıdan korkarız
Tatmaktan utanırız…

Hamit Hoca
Semih
Kardeşi
Ulu camii bir sema
Onun gibi er başlasak inşaya
Onca geç tamam olmamalı
Diz vurup okunan ders
Kafa yorup verilen söz
Bu boşlukta kalmamalı
Bir düğün olsun cemimiz
Tamam olsun camimiz

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:48 AM
Gel Gel

Gel urfalım gel maraşlım
Gel aslanım gel
Erzincandan erzurumdan
Pusatlan da gel

Gece daha kararmadan
Şafaklarla gel
İsyan bayrağı çekilsin
Tüfeklerle gel
Ebabil kuşları gibi
Havalan da gel
Nezaket biraz beklesin
Efelen de gel

Gel Rizelim Trabzonlum
Gel yiğidim gel
Çanakkale tekirdağdan
Palazlan da gel

Güle daha vurulmadan
Kop da gel
Bir dal daha kırılmadan
Çap da gel
Mustazaf halklar niyazda
Uç da gel
Bir çığ gibi gümbür gümbür
göç de gel


Gel Afyonlum Ankaralım
Gel şahbazım gel
Adanalım Kayserilim
Kardeşlerle gel

Bir başına olmaz bu iş
Birleş de gel
Kavganı ve ekmeğini
Üleş de gel
Bu zübbeler nizamını
Savuralım gel
Yeni dünya denen putu
Devirelim gel

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:48 AM
Geleceğim

Ellerimde güller ile
Arkamda binler ile
Eserekten yeller ile
Geleceğim geleceğim

Hasretinle kızdım
Hasretinden yazdım
Hasretle gezdim
Seni bulup öleceğim

Seherlerde kuşlar ile
Akıl almaz işler ile
Gözlerimde yaşlar ile
Güleceğim güleceğim

Sevdan ile kızdım
Sevda ile yazdım
Sevdanla gezdim
Sana varıp öleceğim

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:48 AM
Gelme Üstüme Bu Kadar

Nedenlerin çoğaldı artık
Yüreğim bunaldı artık
Dünyam daraldı artık
Gelme üstüme bu kadar

Bu eza neden bu kadar
Sırtımda binlerce yük var
Sade gülsen bana ne var
Gelme üstüme bu kadar

Sözlerim ağlamasa da
Sözlerim çağlamasa da
Bari sen bu aralarda
Gelme üstüme bu kadar

Nazın niyazın yetiyor
Rahat burnumda tütüyor
Beni yanlışa itiyor
Gelme üstüme bu kadar

Mustafa’n dursa da sakin
Sen rahat sanma sakın
Şimdi belki durgun lakin
Gelme üstüme bu kadar

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:48 AM
Gelsin Aney

Yaylalar yeşerende
Gözlerim yaşaranda
İğne mermiyi vuranda
Gelip bağrımı yaranda

Gelsin aney gelsin oy
Ciğerimde kalsın oy
Yüzüm burada gülmedi
Öte yanda gülsün oy

Başaklar göverende
Biri yedi verende
Tetik horoz gerende
Can evimden vuranda

Gelsin aney gelsin oy
Ciğerimde kalsın oy
Yüzüm burada gülmedi
Öte yanda gülsün oy

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:48 AM
Gemileri Yakmışım

Gemileri teker teker yakmışım
Köprüleri birer birer atmışım
Şu başımı ne dertlere sokmuşum
Ben iflah olmam hiç uslanmam

Bir tavşanım güya dağa küsmüşüm
Bir acayip kötü çağa düşmüşüm
Aymamışım bin tuzağa düşmüşüm
Ben iflah olmam hiç uslanmam

Gemi yoksa uçurur sevdam beni
Köprü yoksa aşırır kavgam beni
Kamçılar durmadan davam beni
Ben iflah olmam hiç uslanmam

Dağ dağ ise Ferhat gibi delerim
Hoca gibi göle maya çalarım
Hayalsiz yaşamam ne de dalarım
Ben iflah olmam hiç uslanmam

Mustafa Acıoğl

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:49 AM
Gibi Bir Şeyse Hayat

Güzel bir bahar
Havasını koklamak
Gibi bir şeyse hayat
Genzimi dolduran
Bu toz talazla
Kurak mevsimlerin
Adı ne?

Bir kuru soğan
Bir sıcak ekmek
Peynir ve domates
Kuş sütü noksan bir sofradan
Yemek içmek gibi
Bir şeyse bu hayat
Bu kanımı donduran
Beynimi durduran
Zehir zemberek aşın
Tadı ne?

Sadece görmek istediğini
Görmek gibi
Bir şeyse hayat
Görmek istediğim
Ama göremediğim
Simaların yadı ne?

Bir çift göze
Bakmak yanmak
vurulmak gibi
sevmek ve dahi sevilmek gibi
Bir şeyse hayat
Kahrolduğum
Mahvolduğum uğrunda
Bu güzel gözlerin
Muradı ne?

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:49 AM
Gider

Gündüz geceyi bilir
Gece gündüzü alır
Gece gündüz ölür
Gündüz geceyi bulur

Canım zamanı bilir
Zaman canımı alır
Zaman canımı siler
Canım zamanı bulur

Bir karışık yoldu dünya
Yürüdüm usanmadım
Bir kara düştü dünya
Uyudum uyanmadım

Yangına yangın gönlüm
Rengine rengin gülüm
Akbabalar gibi üstümde
Döner aklım güler ölüm

Kışlarda sandım yazım
cenazeye döndü yüzüm
Işıksız bakar gözüm
Meçhullere çatar sözüm

Zaman durmaz akar gider
Gözüm yara bakar gider
Son sözün söyler hayat
Selamını çakar gider

Bir karışık yoldu dünya
Yürüdüm usanmadım
Bir kara düştü dünya
Uyudum uyanmadım

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:49 AM
Gidiyordum

Uzaktan bana sen el sallıyordun
Ben hasretimi alıp gidiyordum
Ben gidiyordum sen kalıyordun
Ağlama diye gülüp gidiyordum

Seni bırakabilmek ne zor iş
Bu ne kem talih nasıl da kör iş
Ne dem bitecek bu gidiş geliş
Üzülme diye gelip gidiyordum

Şartlar zorluyor sen de bilirsin
Firariyim duramam anlarsın
Ne benle olur ne de gülersin
Anlama diye ölüp gidiyordum

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:49 AM
Gitme (Nazirelerden devam)

İnce ve narindi
Bir gül dalıydı sanki
Kırılırdı belki dokunsam
Dokunamadım utandım
O da kurudu…

Gitme
Hazan görür dallarım
Sonbahar kalır bana mevsim
Sensizliğin arkası hiçlik

Gitme
Eğilmesin ağaçlar
Bükmesinler boyunlarını
Yüreğim çoban olsun
Gütsün yine koyunlarını
Ben kaval çalayım
En yanığından havaların

Gitme
Sonbahar olurum
Kış olurum
Kah dondururum rastladığımı
Kah ıslatırım yaşımla
Sen giderken
Neden gece olurum birden
Gitme..!

Göçmen kuşlar da terk eder
Çekip giderler
Bir mendil havalanır
Uzaklaşan katarlardan
Neden kararır dünyam
Yoksa gözlerim mi karardı?


Öyle acımasız ki bu terk edişler
Nasıl da giderler
O narin çiçekler
Acıları batar diken diken

Gitme..!
Sonbahar olurum
Kış olurum
Kah dondururum rastladığımı
Kah ıslatırım yaşımla
Sen giderken
Neden gece olurum birden
Gitme..!

O çobanlığın tadı
O kavalın zevki burada
Çocuk değilim gayrı
Attalarla kandıramaz kimse beni
Çocuk değilim artık
Kelimelerden başka
Suskunluk dahi manalı yani
Biliyor banklara
Okul sıralarına
Sloganlar kazıyan çakım
Oyunlarımdı çocuksu
Oyuncaklar ölüm kusuyor

Gitme..!
Yaşımla beraber
Büyürken hayallerim

Gitme..!
Sonbahar olurum
Kış olurum
Kah dondururum rastladığımı
Kah ıslatırım yaşımla
Sen giderken
bilmezsin gece olurum birden
Gitme..!

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:49 AM
Gök Rengini Yitirmiş

Gök rengini yitirmiş
Göğe rengin kim verir
Aşk derler bir satırmış
Kimler okur kim görür

Rezil yüzler gördüm
Hayallerimi vurdum
Dönüp kendime sordum
İnsanlıktan çıkmışım

Gül rengini yitirmiş
Güle rengin kim verir
Bülbül derler bir aşık
Ne bilir gül ne görür

Ekmeğime kan kattım
Okyanuslarda battım
Güya devlere çattım
Ben zaten hiç yokmuşum

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:49 AM
Gönül Nedir Bu İşlerin

Ardın sıra gezgin düştüm
Gönül nedir bu işlerin
Hep gamlı üzgün düştüm
Gönül nedir bu işlerin

Emelin çok arzun çoktu
Durun durağın hiç yoktu
Beni dertten derde soktu
Gönül nedir bu işlerin

Yolumu düz götürmedin
İşimi rast getirmedin
Eza cefa bitirmedin
Gönül nedir bu işlerin

Gönül bir dala konmadın
Derya deniz hiç kanmadın
Yeter dedim sen tınmadın
Gönül nedir bu işlerin

Adam göynüne küser mi
Küssem de o hiç susar mı
Bir an sesini kısar mı
Gönül nedir bu işlerin

Hep gönlünce dedin gitti
Ömür hevesinle bitti
Mustafa nasıl yiğitti
Gönül nedir bu işlerin

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:49 AM
Gör Beni Görebilirsen

Gör beni görebilirsen
Feda olsun yüreciğim
Gel bana gelebilirsen
Gelmezsen öleceğim

Sayamadım yılları
Bilemedim yolları
Bu vicdansız kulları
Koparıp atamadım
Hesapsız acılarda
Titreyen yüreğimden

Deremedim gülleri
Gidemedim yolları
Bu vefasız illeri
Koparıp atamadım
Hududsuz acılarda
İnleyen yüreğimden

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:50 AM
Görsünler

Arı gibi çalış evlad
Peteğinde bal görsünler
Zora sen alış evlad
Tutunacak dal görsünler

Düşen canım ummana
Sarılıverir yılana
Seni selde kalana
Binilecek sal görsünler

Herkese dostluğun olsun
Hakikat tuttuğun olsun
Bitmeyen tevazun olsun
Yenilecek yal görsünler

Görenler saldırır ise
Gözünde yıldırır ise
Elini kaldırır ise
Bükülmeyen kol görsün

Çok konuşma az söyle
Bilir sanırlar öyle
Lafa girme her bi şeyle
Laf diyemez lal görsünler

Hakkı duyar isen eğer
Desinler bülbülmüş meğer
Adamlık bir büyük değer
Erdemli bir hal görsünler

Görmezse de görmesinler
Mustafayım sormasınlar
Kardaş diye sarmasınlar
Başı sanki kel görsünler

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:50 AM
Görüş

Mekanik bir katılıkla
Açılan kapılar
Merak çekirdeği etrafında
Dönen sorular
Ve bir tok ses
Bana yönelir
“Ziyaretçin var”
Hoşnutluk besleyebilmem için
Hafızamı ve düşüncelerimi
İdareli kullanmalıydım

Canhıraş isyanlarla
Açıldı diğer kapılar da
Getirildiğim oda
Ve pardesüsü içinde
Kaybolmak istercesine
Süzülen bir bayan
Korkulu bir kararsızlığa sığınaraktan
Bakıyorum
Ve
Trajik bir sevinçti hissettiğim
“Vay anam..! ”

İliklerine sokar
Göğüslerini çatlatırcasına
Sıktı, bastı beni bağrına
Ve dikti beni
İçini yansıtmayan
Bakışlarla tam karşısına
Sedeften bir set oluşturmuştu
Döktüğü gözyaşları yanağına

Karanlık bir kıskançlıktır ona
Mahpuslarla paylaşmak beni
Fındık kabuğunu
Doldurmaz laflardı konuştuğumuz
Keşke bana çıkışıp dursaydı
Keşke “çektirdiklerinden utanmıyor musun? ” deseydi ya
Keşke çocukluk günlerindeki gibi
Dövseydi tekrar beni…

Çılgınca yaşam hırsımı kaybettim
Ağzım açılmıyor
Nutkum kurudu
Her şeyi ses olarak
Gözlerinde bulmak istiyorum
Saplantımı seviyordum
Hastalıklı bir tebessümle yetinmesem
Uzun uzun kahkahalar atabilirim inan

İçimi çekmekten alamadım kendimi
Ve bunu yaptıran kaygıyı sezmek
Yakar onu biliyorum
Hıçkırıklar içinde sarsılıp
Gözyaşlarında boğulmak istiyordum
En kahredici işkence bu

Yılgınlığını bastırmak istiyor
Dudakları kımıldadıkça
Konuşan bir göz oluyor
Gamzeleri yanağının…

İşte torbasından çıkardığı kazak
Ve yüzümde
Gülümseyişin çarpık zenginliği
Dudağımı ısırıp
Gözlerimi kıstım kaldım
Ana yüreğinin ördüğü
Mistik bir zırhtı bu
Gözyaşları
Dualar ve niyazlarla
Örmüştü hasılı
Tavizsizlik ve
Şefkati birleştiren
Bir ses tonuyla
“Al” diyor
Ölüm arefesinde sağlığa özen
“yuh olsun”
Bu hallere mi gelecektik..! ?

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:50 AM
Gözler

Duygululuğuna düşünceliliği
Ağır basan güzel
Arzu uyandırmaz
Kuşku uyandırır
Depreştirir, sonsuzluğun kaygısını
Böyle güzeller
Mistikleştirir erkeği
Onu ölümle beraber yaşatır
Söz gelimi gözleri
Tabiatta hiçbir şeye
Benzemeyen o gözleri
Uzun uzun kirpikleri
Kılcal nakışlı göz kapakları
Düşünceli güzelin gözleri
Bütünüyle hayattır

O gözler
Dürüst bir zihnin elindedir
Nereye
Niçin
Yönelir o bakışlar
Bakarken erkeğine bile…

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:50 AM
Gözümde Bir Sen Varsın

Yerler gökler hep bir olsa
Gözümde bir sen varsın
Zahir tenim ölse solsa
Özümde bir sen varsın

Can adadım can verene
Can evim hep virane
İtibarım yok yerene
Sözümde bir sen varsın

Dediler derman vardır
Tabib bul yaran sardır
Yanar yürek akkordur
Közümde bir sen varsın

Mustafayım tektir benim
Başka sevdam yoktur benim
Derdim gayrı çoktur benim
Çözümde bir sen varsın

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:50 AM
Gurbetin Kronolojisi

Alo aney nasılsan
Gurbet zalım ano can
Eyi misen hoş musan

Alo aney gelirem
Eyi halım ano ha
Ben zemanın bilirem

Alo anne gelsem mi
Ne bileyim annem
Yıllık izin kalsam mı

Alo anne iş buldum
Anlayacağın bu yıl
Yine burada kaldım

Alo annecik iyi misin
Ay o köy yerinde
Kalınmaz ya deli misin

Alo mommy n’aber ya
Bekleme sen bu yıl da
Uçuyoruz Avrupa’ya

Alo moruk ısrar yok
Orda insan kaldı mı
Ben para yolladım
İyisin yine dı mı?

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:50 AM
Güldürmedin Beni

Güldürmedin beni düşürdün dile
Genç yaşım zay oldu senin yüzünden
Bülbül idim vurgun idim ben güle
Genç yaşım zay oldu senin yüzünden

Gel dedim gelmedin gelemedin ki
Kal dedim kalmadın kalamadın ki
Nefsin yıkıp kendin bulamadın ki
Genç yaşım zay oldu senin yüzünden

Ağlasam sızlasam kar etmiyor ki
Ne söylesem nazda ar etmiyor ki
Kibir seni bana yar etmiyor ki
Genç yaşım zay oldu senin yüzünden

Beni sultan bilip tacın kılsan da
Kadr-i kıymetimi gayri bilsen de
Yaş geçti artık ne fayda gelsen de
Genç yaşım zay oldu senin yüzünden

Mustafana bunca zulüm ne diye
Arına her şeyden kefenin giye
Bal devşire ağulu aşını yiye
Genç yaşım zay oldu senin yüzünden

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:50 AM
Güller Neden Gülmüyor

Güller neden gülmüyor
Bülbüller de ötmüyor
Arzum ömrüme yetmiyor

Yağmur neden yağmıyor
Şafaklar ağarmıyor
Hiçbir şey sana değmiyor

Nerde bulurum seni
Nerde ölürüm sana
Söyle Şafak yüzlü yarim
Neden varamam sana

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:50 AM
Gülüşümü Suçlama

Gülüşümü Suçlama
Emanet günahına
Kundakladı gerçekler
Hayınca umudumu

Karamsarlık beynimde
Müfrezeler halinde
Akıyor

Mayın iklimi sevdam
İşler hudud kanunu
Mukaddestir toprağı
Yaklaştırmam

Ağıdımı suçlama
Girme bak günahıma
Barikatta tüm yollar
Geçit yoktur umuda

Karamsarlıkla her dem
Çarpışırım durmadan
Sıkıyor

Sıkar beni bu halim
Bırakmıyor ki zalim
“Şeytan diyor ki”ler çok
Konuşturmam…

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:51 AM
Hafife Alma

Sen sen ol
Hafife alma dizelerimi
Laf-ı güzaf diye
Söz dizmiyorum ben
Adam gibi kelimeler
Efendi cümleler için
Boşa lugat
Süzmüyorum ben
Elbet aydınlığa giden bu yolda
Meşale değilim
Ama bir mum olabilirim
Ben omuz omuza
Yürüyemeyebilirim belki
Belki bir başıma
Bir şeyler
beceremeyebilirim
Ama birilerinin ellerinde
Parlayabilirim

Sen sen ol
Boş sanma mısralarımı
Ben boş hayallerden bahsetmiyorum
Birlikte söndürebiliriz bu yangını
Ben söz söylüyorum
Bir gri duvardan
Aksetmiyorum
Beni kendine sarmala
Katledelim
Seni ve beni
Biz diye bir vücud bulalım
Yüreğini umuda dola
İnan bana
Biz biz olunca
Sefamızı sürebileceğiz
İnan bana
Biz de güzel günler
Göreceğiz
Görebileceğiz

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:51 AM
Halim Kötü

Halim kötü perişanım
Her bir yanım darmadağın
Bulamadım yok dermanım
Felek nasıl ördü ağın

*******de bile artık şenlik
Ama bence değil benlik
Kaç yıl acı yazdı günlük
Bir gamlısı benim çağın

Ben sussam susmaz yürek
Bu karı atmaz kürek
Güneş yakar fikrim çorak
Yağın ey yağmurlar yağın

Toy eylerim çilelerle
Olmuyor ki olalarla
Avunulmaz bilelerle
Sanmam görem bir düğün

Mustafa bu hep gamzede
İsyan eden haramzade
Dert te yanmam yazdım sade
Çilem ahrete değin

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:51 AM
Harab Halim

Harab halimden herkes bihaber
Haberi olan da zil takar oynar
Yıkılır kalırım bir gün elbet
Namertler zalimler hep bakar oynar..!

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:51 AM
Haram Ettim

Bundan sonra hep kış hep buz
Yazım sana haram ettim
Çıtım çıkmaz hep sus ve pus
Sözüm sana haram ettim

Yalvarsan da dönsen diye
Ne kaldı döneyim niye
Bakamazsın doya doya
Yüzüm sana haram ettim

Zay eyledin hep karımı
Çözemedin esrarımı
Aşikar ettin sırrımı
Gizim sana haram ettim

Eğlence ettin zarımı
Önemsemedin ağrımı
Tutuşturdun sen narımı
Közüm sana haram ettim

Mustafayım bile bile
Düşüverdim ben de dile
Bulmaya düşsen yola
İzim sana haram ettim

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:51 AM
Hasret Sözleri

Her hasret sözü
Seni vurur gözlerime
Sen
Kuş kanadında çırpınan
Yüreğinle
Hayatı anlayacak
Hayali hayalet
Heryeri kasvet
Saf yüzünde düşsü
Rüyalar taşkını
Gülen çocuk
Asi gözlerin olsun
Hayata bakan
Sesin çağlasın nehirlerde
Keklik olma vadilerde
Kahraman sözlerin olsun
Zalim kulaklarda çakan

Yalanların bini bir
Para ediyorsa hala
Ve yalanda
Binler sahibi olmuşsa pir
Dilenci sevgin olsun
Dürüstlüğe ve sadakate
Ölüm katarında
Hayatın olsun
Yaşam dediğin
Bir yeşil yaprak gibidir
Gülen çocuk
Yeşerir bir bahar
Ve solar bir bahar

…Bizi sorarsan
Biz adını sevdik
bir güzelin
Ama yüzünü
Hiç görmedik
Bir gün görebilmek
Ümidiyle titrerdik
İçimde güneş üşür şimdi
Gözümde güneş kararır şimdi
Işıklı sabahların
Mahmur gözleri
Görmemiştir
Ben gibi bir karanlık
Ve hiçbir sabah
Aydınlatamadı
Şu karanlığımı…
Gülen çocuk
Bilirim ki senle
Doğacak güneş
Müstesna elbet…

Baharlar
gülün rengiydi
Günler ölüm rengi şimdi
Her gece canhıraş
Bir çığlık eşliğinde
Bir izli mermi
Yarardı
Kap kara karanlıkta
Güneşler görmeye hasret
Aptal yüreğimi
Gülen çocuk
Gül rengi günlerin firakında
Ölüm renkli bir günde vuslat


…Aptallık budur işte
Umudu kendine
Kendini umuda hapsetmek
Bırak yaşamını
Hayatın denizine
Bin yıl ötesindekine
Bir umut
Olabilirsen ne ala
Bir mantar tıkaçlı
Yosun tutmuş şişeden
Çıkacak harita olsan
Tükenmeyecek hazinelere
Gülen çocuk,
Ne ala..!

Her hasret sözü
Seni vururdu gözlerime
Her hasret senle bir mana
Her yutkunuş
Senle bir azim verirdi bana
Sen
Gözlerine baktığımda
Kendimi gördüğüm
Ve sen saçının beliklerinde
Derdimi ördüğüm
Kara önlüğünde
Karartılmış günümü
Ak yakasında
Kurdelasında
O bembeyaz dünümü…
gördüğüm



Yüreğin konuşsun
Ve utancın olmasın hayatım
Ben ve benim gibi nice baba
Sizin için geri kaldı belki
Gülen çocuk
Ama gerilik ve gericiliğin
Söylenen şeklinde değil



Biz sesimizi tuttuk ardınızda
Sessiz sedasız
Gelişiniz olmasın
Müstemleke kimliğimizi
Boğsa da örümcek ağları
Kesse de yeni günün
Tertemiz havası
O sürgün nefesimizi
Ben yaktığım ateşlerin
Ve her bir mürteci baba
Yaktığı ateşin yada ateşlerin
*******i aydınlatmasını
Dört bir yanı sarmasını
Tepeden tırnağa her şeyin
Eğrisiyle ve de doğrusuyla
Görülebileceği bir aydınlık
Bekliyor
Firardaysak da
Her acı günün doğumunda
Dolaşsa da kaçak duygular
Kafamızın hep bir yerlerinde
Fırtına dinsin canım
Döneceğiz geri
Dönmesek de gülen çocuk
Ben bilerek kendini
Yeni bir ateş yak
Ve bıraktığım yerden
O aydınlık manzaraya
Bir kez olsun
Benim için bak

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:51 AM
Hasretçe

Seninle bir rüzgar eser ılık hafif
Vurur yüzüme hayalin inceden inceye
Issız *******de inler, cin kovalarken
Ben hasretim yanında yarı geceye
Işıktan güneşten senden ırakta
Sözlerim ben gibi hasrettir sana
Tutuşur bir anda bin kelime daha
Bir mum gibi yanarım ya
Söneceğim ben şayet gelmezsen
Sularda camlarda seni görürüm
Ellerini tutabilmek bir umut bana
Gözlerim gözlerine dokunabilse
Bambaşka şiirler yazardım sana
Suya çizgi çekmek gibi ele sözlerim
Ellerimle yine her gün
Yaşımı sileceğim
Ya ben artık öleceğim
Ya da sana varacağım
İşte ancak öyle gülebileceğim
Kırkikindilerde gözlerim
Günde kaç bin kez
Senin için bir kez daha yağabilirler
Ne güzel benim için seni görmek
Her yanda orada burada ve şurda
Ne kötü hemen oralarda kaybetmek
Koşmak sana işte işte diye
Çöllerde yem olmak kuşa kurda
Ne güzel parklar banklar senle ne güzel
Kavaklık da bembeyaz karlar altında
Sen senle mutlu musun söyle bir başına
Ben sensiz ne yapayım
Burada bir başıma

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:51 AM
Hayat

Sınavın diye konulmuş önüme hayat
Henüz okuyamadım soruları bile heyhat

Ey hoş seda konuşan adam
Beyefendi hey
Ayazları vurdu beni
Kapkara kışların
Umut bitince gözleri neden çeker
Gökyüzü kendine
Neden dikilir gözler göklere
Ümitler tükenince
Kapkara kış doğuğu
Bakışlar niye çakılır…?
Başarının on altın kuralı gibi
Altın kuralları
Var mı bu işin?

Bir kuş ölmüştü
Kırıktı kanadı
Uçamazdı
Ve hiçbir yerlere kaçamazdı…
Bu hallerin varsa altın kuralı
Onu da anlat…

Alacasında şafakların
Avuçlarımda başım
Nasıl ağlamayayım
Onu da anlat
Bir mermi vınlamasında
Dağılan şakakların
Düşüncesinde beynim
Neyi düşünmeliyim
Onu da anlat…

Tipiye tutulmasam
Fırtına savurur beni
Yangına yanmasam
Güneş kavurur beni
Üşümese ellerim
Öksüz kalmasa yavrular
Güllerim solmasa
Ve bülbüller ölmese
Nasıl konulur yürek ortaya
Kahramanlık nedir?
Yiğitliğin ve mertliğin
Elmas prensiplerini
Onları da anlat…

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:51 AM
Hayat Bu İşte

Nasıl bir nizam değil mi
Her şey bir hayal gibi
Uyudun da gördüğün
Bir rüya gibi
Yakamazsın geçmişi
Kıvırıp da atamazsın
Binlerce ve birlerce kez
Kırılan kalbini
Birleştiremez
Eskisi gibi kılamaz
Yerinden söküp atamazsın
Yenisini asla
Takamazsın
Her şeyleri öyle
Kolay kolay unutamazsın…

Nasıl bir iş değil mi?
Hayat bu işte
Bir yumurtadır
Kabuğunu kırar
Palazlanır ve kanatlanır
Sonra ellerinden
Uçar gider havalanır
Anlayamazsın
Rüzgar olsan dahi
Bir daha yakalayamazsın
Tutamazsın
Biter birgün bu tatlı uyku
Bu hoş yada nahoş rüya
Bir daha tadamazsın
Bir yeni şans daha
Asla bulamazsın…

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:52 AM
Hayat Nedir?

Amansızdır hayat
Hayat kavgası acımasız
Her zaman olduğu gibi
Hala olanlar
Küçük balıkları
Yutar büyük balıklar
Sömürü bitmez
Yıkılsa da feodalite
Defolsa da ağalar

Bir kavganın içindeyiz
Yenmek ve yenilmek
Göreceli kavramlar
Mustazafın yüreğini
Kemiriyor hala
Müstekbir kodamanlar

Amansızdır hayat
Ekmek midesindedir
Gayrı aslanın
Elini verdin mi artık
Kendini kurtaramazsın
Kolundan zaten
Vazgeçmiş olmalısın

Hayatın hayatına
Son vermek gerekiyor
Ne sınıfsal varlıklar
Ne dinsel birliktelikler
Ne de araçlar ve vasıtalar
Emek ve sermaye
Değil bu azgınlığın sebebi

Hayatın hayata
İnkılab etmesi
Gerekiyor veyahut ta
Bu kavram kargaşasına
Son vermek yada
Hayat bildiğimiz hayat ise
Yaşadığımız hayata
Hayat demek aptallık
Hayat bilmediğimiz
Bir done ise
Hayat edebiyatı
Yapmak kabalık

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:52 AM
Hele Neylerim

Aman mavzerim avcıdır tutulur mu
Nişansız da canım mermi atılır mı
Yar dediğin el sözüne satılır mı
Sattın beni zalım yamandır halım

Hele neyleyim de hayın ben neyleyim
Varır diye de bana gönül eyleyim

Mavzer yarasıdır da bu oldurur mu
Karavana atsan da av öldürür mü
Zalımın kızı da bu hiç güldürür mü
Öldürmezsen beni de yamandır halım

Hele neylerim de zalım ben neylerim
Varır diye de bana gönül eylerim

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:52 AM
Her Şey Biter

bir gün gelip hiç olsam da
elden günden kaç olsam da
kimisine taç olsam da
herşey biter olur hayal

beni yerenler sevse de
kimi ardımdan sövse de
eh, peh diye savsa da
herşey biter olur hayal

bu dünya benim olsun
sanmam ki bana kalsın
herkes bunu böyle bilsin
herşey biter olur hayal

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:52 AM
Herkes Burada

Tilkiler burada
Kurtlar nerede
Çakallar hürler
Nerde aslanlar
Bukalemunlarımız
Hep kamufle
Bir de yerli yersiz
Öten köstebeklerimiz
Bence bence diyen
İnat keçiler
Işığa aydınlığa
Hep düşman yarasalar
Leş kargaları ve akbabalar
Ciğeri beş para
Etmeyen itler
Parazitlerimiz
Yara sineklerimiz
Hangi birini saysam
Eksiği siz söyleyiniz
Yılanlar ve çıyanlar
Unuttum sizi
Afedersiniz

Koçlarım
Kuzularım
Sizler
Neredesiniz?

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:53 AM
Hiç Yitmeyecek

Bırak git öyleyse
Kolaysa gitmek
Protest bakışların
Aklımdan
Bilmeyecek yitmek

Aşımsın sen soframda
Yaşımsın sen efkarımda
Ardına ağıtlar
Yakacağım elbette
Sana da ağlamasam
Başka kime ağlarım

Taş olsa da yüreğim
Taşları çatlatır elbet
Gözlerdeki pınarım
Sen varım
Sen barım
Sen yarımsın

Bırak git öyleyse
Kolaysa gitmek
Elmacık yanakların
İncecik dudakların
Aklımdan gitmeyecek

Sen gitsen de
Bir gün uzaklara
Resmin cüzdanımdan
Resmin koynumdan
Resmin aklımdan
Hiç yitmeyecek…

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:53 AM
Hisler (Çığlığa Nazireler)

hissettiğim ölümün
çarpıcı sessizliği
beni vursa vursa
bir imansız vurur
hissettiğim
bulanık bir sevda duygusunun
titreşimi
şaşırtıcı yankısı
kahırlı bir güven
ve gurur duygusu

tüm yaptıklarım
bir sevda içindi
olmadım hiç bir zaman
önlenemez bir gösteriye
adi bir figüran
dava adamı olmanın
coşkusuna kapılıp
sevdanın
incir çekirdeğini dolduracak
cennetine yürüdüm
bu yürüyüştür suçum
ve sevdamın başkaldırısı
bu yüzdendir beni ancak
bir imansız vurur

bu yalnız bir adamın
kara karanlıkta
korkusunu yenmeye
mırıldandığı
oynak bir ağıt mı dersin?
hayır... değil
veyahut kanıksanan dr******
vahşi yapmacıklık dersen ki
yine hayır

şu an gerçekleri
karlı fırtınalı ormandan
sıcak bir yere girenin
yandığı gibi yüzü gözü
cızır cızır hissedebiliyorum
beynimde

hissedebiliyorum
ölümün pazarlanışını
hele cesetlerin
mükemmel bir organizasyonla
siyasi altınlara çevrilişini

bu sana son mektubum
posta kutundan
pullu kenarı nakışlı zarfla
alamayacaksın heyecanla
az mürekkebi akmış
döktüğüm kana bulanmış
ve teşhise gelip
sahiplendiğim
adli tıptan alırsın
bu son hitabımı

haberimi mi?
önce dinlediğin yerel radyonun
sabah bültenlerinde duyabilirsin
bir itin ölüşü gibi
sonra kararsızlığın telaşıyla
koşar alırsın bir gazete
bir, iki, üç
bulamayacaksın belki de
ama müstemleke kimliğimizi
sarmış
tirajı ancak beş yüzü bulan
bir gazetenin
bulacaksın ikinci sayfasında

bunu bir vasiyet de
sayabilirsin
beni ancak
bıyıklarından gece içtiği şarabın
son damlaları akan
bir Allahsız
bir kahbe yürek vurur
sırtımdan
Alçak ve kahbece
söylediklerim hafızana emanet
unutacaklarının
değerini düşünüyorum
koskoca bir güneş
bir yıldız çekirdeğine hesap veriyor..!

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:54 AM
Hislerim (Çığlığa Nazireler 5)

İdrakım sınırsızlık içinde
Tartılırken ince ince
Kış mevsimi çökmüş
Buz altında gibiyim
Aleme sarkan merakım
Sancılı bir günüm
Başlıyordu yine ve…
Parmaklarıma dek indi yalnızlığım

Kalb atışlarım gök gürültüsü oldu gökte
Ve adımlar
Zonkluyordu beynimde
İfrit bir karanlık
Bir tank çirkinliğinde
Nota nota çizilmiş
Beynime kimsesizliğim

…Ki balkon çıkmazında yalanlar
bir anda kafamda
yüreğimin öfkesi
duman duman yükselende
bir preojektör aydınlığı
gözlerimi açıp bakanda
zarf atlıyordu yine haince
bu saldırmazlığıma

Gök renklendiğinde
Alaca karanlıkla
Epey vakit olmuştur
Güneş dağlar ardına pusalı
Simlerin sayısı arttıkça
Gecenin kara pelerininde
Yeni buudlar sunan
Işık cümbüşünü seyrediyordum
Bu tercihin nedeni…
Neydi kimdi sebebi?
Şehirler
Metropoller
Bana dar geldi
Tükürdüm o kalbura
Sıkarak dişlerimi
Dobura dobur mert
Bir er kişi ağlıyordu

Aç bir çocuğun kavradığı gibi somunu
Sağ elimle tuttum göğe vurdum sazımı
Ayın şavkına çattım kaşlarımı
Gemiler yanıyordu sahilde
Tarık ve yiğitlerinin
Atları kişniyordu…

Aklıma gelince
Kaltak sırıtışlı yoz mekanlar
Çakal tilki mevsimine dönen havalar
Buğulu, sisli havalar
Gece ortasına giderken
İs vurmamış yürekler
Uykularım rüya bukletiyle süsleniyordu

Birden içime çöken
sis duygusuyla
Kopan o deprem
Ve depreşen volkanlarla
Bedenimde kör-topal
Bir sancı başlıyordu

Poyraz poyraz bir çığlık
Kopuverdi yüreğimden
Zamanın eteklerinden
Yalnızlık dökülüyordu
Çaresizliğin ritmik noktalarında
Garipliğin gongu
beynimde tınlıyordu

Deli boran yağmurlarından kaçıyorken
Asabım kısa devre, şase yapmış
İçimde bir yanardağ
Kaynaması varken
Ve düşünürken derin-sessiz
Kendi halime
Kendim acıyorum

Koptu yıldız yıldız
Çakan düşünceler
Silik bir şahsiyet
olunamaz gerçeği
zihnime vurdu
Bu benim türküm
dağda bayırda
kaybettiğim şefkati
bulmuşken cıgaramda

Mustafa Acıoğlu

GooD aNd EvıL
10-04-2008, 10:54 AM
Hocam

Bu şiiri bulduğum
Tek parça bir kağıda yazıyorum
Vaktin darlığı gibi
Yer de dar uzun kelamlar yazmaya
Bir de kanayan yaramı sarıyorum
Az evel dalmışken bir ummana
Geçmedi pek vakit düştüm bir kubura
Çırpınıyorum Hocam..!

Çalışacaktım yarınki sınava
Nerden gelirdi aklıma kavga
Felçmi geldi ne şu yanıma
Deviniyorum hocam…

Ben sonradan anlıyorum nasihatı
Şimdi dinlerken bir içli ağıdı
Kurt düştü içime kemiriyor
Bitiyorum hocam…

Ben Mustafa
327… 5/G
Dayak yedim sabah ki sohbetle
Bunu dediydin yoksa?
Üzülüyorum
Peşimdeler belki bundan böyle
Gelemem güzel derslerine
Belki bu gün
Beceremediler
Ya vururlarsa beni yarına
Kabrime de ders verilir mi hocam

Hiç üzülür müsün, döner misin şaşkına
Sever miydin beni Allah aşkına
Bakarsın manşette gazete kağdına
Kanlı fotoğrafım
Mor naşımla
Basılırım Hocam…

Mustafa Acıoğlu