Tam Sürümü Görüntüle : Zülfikar Yapar Kaleli
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:11 PM
Ayaz Yemiş Kavak
Gökten yıldızlar döküldü,
Soğudukça pişiyorum.
Sel bastırdı, bağ söküldü,
Gazel döktüm, şaşıyorum.
Kapağı yok savak gibi,
Kefen giyer duvak gibi,
Ayaz yemiş kavak gibi,
Ağustosta üşüyorum.
Ne mecliste, ne forumda,
Ne haberde, ne yorumda,
Yarı donuk bir durumda,
Karlı dağı aşıyorum.
Gün karardı, ışımıyor,
Tırnak teni kaşımıyor,
Ayak başı taşımıyor,
Destek verin düşüyorum.
Bir fili yutmuş bir pire,
Ayağı basmıyor yere,
Her tarafım yara bere,
Sevda yükü taşıyorum.
Kasaba, köy, il, büküldü,
Gölge düştü, yıl büküldü,
Saç ağardı, bel büküldü,
İkindiyi yaşıyorum.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:12 PM
Ayı Yıldızlara Sordum
Güneş yıldızlara vermedi ışık
Toprak yavrumuza olmadı beşik
Vatana millete Allah'a aşık
Ufka kanatlanmış ordum olmadı
Gönüller aşk ile dolması için
Milletin müreffeh olması için
Ve bir çıkış yolu bulması için
Her gün kafa gönül yordum olmadı
İlimden nasibi almamış gözde
Bozulmuş kabukta hayasız yüzde
Başkentime baktım rezalet dizde
Kanatlandım yere girdim olmadı
Bula bula Asım bizi mi buldu
Nesline bakınca gözlerim doldu
Yeryüzünde hayat çekilmez oldu
Gökyüzüne bina kurdum olmadı
El açıp Rahman'a hal arz ederek
Eli kalkan yumruğu gürz ederek
Bir an Mehmetleri yok farz ederek
Ayı yıldızlara sordum olmadı
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:12 PM
Ayın Kırk Dokuzu
Sefalet başladı yine
Bugün ayın kırk dokuzu
Varlığımız eşit düne
Bugün ayın kırk dokuzu
On beşinde paralanır
On altıda yaralanır
On yedide pirelenir
Bugün ayın kırk dokuzu
Sözün eri olamadı
Birgün huzur bulamadı
Odun kömür alamadı
Bugün ayın kırk dokuzu
İradenin gücünde yok
Kaleminin ucunda yok
Elinde yok avcunda yok
Bugün ayın kırk dokuzu
Bir mecliste oturamaz
Çay verirler bitiremez
Eve ekmek götüremez
Bugün ayın kırk dokuzu
Dilenmeye memur musun?
Her yokluğa amir misin?
Ölmemişsin demir misin?
Bugün ayın kırk dokuzu
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:12 PM
Aynadaki Yüz
Mal, mülk, şöhret hepsi kalır dünyada,
Bir gönüle girmek gerek, kardeşim.
Bir bakarsın yüz kırışmış aynada,
Düşünüp de görmek gerek, kardeşim.
Zaman dolup gem azıya alınca,
Ecel gelip can kapını çalınca,
Bu dünyada herkes kendi halince,
Yüzü yere sürmek gerek, kardeşim.
Dünyaya gelirsin goncadan gonca,
Alemde iyilik en güzel bence,
Ölüm ne yaşlıya bakar ne gence,
Kul hakkını vermek gerek, kardeşim.
Ne dostuna güven ne mazluma çat,
Ne çok zengin ol, ne de yere bat
Adaletli, hakça olmalı hayat,
Namertleri yermek gerek,kardeşim.
Kaleli binersin ecel atına,
Güvenme varlığın saltanatına,
Bir yolunu bulup Hakk’ın katına,
Vuslat ile ermek gerek, kardeşim.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:12 PM
Azat Kuşları
Dökülmezse eteklerin taşları
Değişir yiğidin türkü yakışı
Beni azad edin azat kuşları
Göz açtığım dünya yolun yokuşu
Büyüdü hasretim volkana gebe
Biçare gönlüme kuruldun işte
Düştükçe düşerim yalancı dibe
Aradığım köşküm hayalde düşte
Kirpiklerim ıslak ellerim şaşkın
Yitirdim yolunu engin göklerin
Gönüllü esiri olduğum aşkın
Ve gözüm bebeği o kutlu erin
Düğümler çözsünler ilmiklerini
Ayağı başında gelmeden ölüm
Kuşlar değiştirsin kimliklerini
Gecenin kolları yakalar gülüm
Sevdanın diyeti hani diyorlar
Günde seksen kere ölümü tattım
Artık yerler benden ne istiyorlar
Dört bin küsur yiğit kırklara kattım
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:12 PM
Babalar Bilir! ! !
Yalaklardan makamlara inmeyi
Hebalar ne bilsin, babalar bilir!
Devlet kasasından köşe dönmeyi
Tebalar ne bilsin, babalar bilir!
Şu semer, şu eyer, şu yular, tanı
Bunlar için dara koyar vatanı
Yüzsüz mekanlarda, üssüz yatanı
Dubalar ne bilsin, babalar bilir!
Yalpa eşek, sırlı dönek, gütmeyi
Blucinli, kotlu, inek gütmeyi
Gene, pire, sivrisinek, gütmeyi
Obalar ne bilsin, babalar bilir!
Çamurlu zemini, hovarda damı
Suni tebessümü, arsız adamı
Zamansız, mekânsız, devrilen çamı
Sobalar ne bilsin, babalar bilir!
Sahipsiz meydanın asri yamanı
Toz bulutu, koca dağın dumanı
Rüzgarda savrulan sapı, samanı
Yabalar ne bilsin, babalar bilir!
Dörde nikahlıyı, beşe sözlüyü
Karabasan, hokkop, kedi gözlüyü
Yer altı, kanunsuz, saklı gizliyi
Çabalar ne bilsin babalar bilir!
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:12 PM
Babalar Ve Oğulları...
Onlar ki ta maverdan
Anadolu der koşardı
Erenler ile sıradan
Alpler ile gür yaşardı
Hepsinin yüzlerinde nur
Tan yıldızı gibiydiler
Kalplerinde milli onur
Noyan Togay Nebiydiler
Gel deyince geldiler ya
Karanlığı sile sile
Öl deyince öldüler ya
Canı aziz bile bile
Çilenin memesi dolu
Em emebildiğin kadar
Şehit taşır ipek yolu
Göm gömebildiğin kadar
Ve ey sunalar sunası
Yandığımı duymaz mısın
Ve sen ey şehit anası
Kaleliye uymaz mısın
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:12 PM
Babama Mektup...
Sevgi beslenmeye besin bulamaz
Saygı kaldırımda sızıyor baba!
Hakikat diline sahip olamaz
Zorbalık sokağı süzüyor baba!
Eksik değil, telefonu belinde
Islık dudağında şarkı dilinde
Marlbora cebinde, tespih elinde
Bakkallarsa ağıt yazıyor baba!
“Höt” değince aklı kısa karısı
Yüzü sarar renklerin en sarısı
Uçuverir yarım aklın yarısı
Yine de kraldır kızıyor baba!
Arı ballık bağı elde tutuyor
Refah atın kuyruğunda yatıyor
Güvercin keyfinden takla atıyor
Kurtlarsa perişan geziyor baba!
Güvendiğin dağa karlar yağıyor
Huzuru “hak” diye zulmet boğuyor
Arılar emiyor, kuşlar sağıyor
İşkence günbegün uzuyor baba!
Hukukun uzaya gittiği yerde
Çakalların koyun güttüğü yerde
Sevginin eriyip bittiği yerde
Saygı da kendini bozuyor baba!
El pençe divanda neye bu diyet
Haksızı haklamak değil mi niyet?
Bu kafa, bu izan ve bu zihniyet
Geleceğe kuyu kazıyor baba!
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:12 PM
Bağışla Beni
Seher bülbülünü ayaz kavurdu
Kışın gönlü akta gelemiyorum.
Sokağı kiralık satırlar vurdu
Düşünce kızakta gelemiyorum.
Yılanlar yaylayı çiçeksiz koydu,
Viran olduğumu baykuşlar duydu.
Çağın kargaları gözümü oydu,
Senden çok uzakta gelemiyorum.
Kızılın şafakta uhdesi kaldı
Vefanın,çabanın ahtesi kaldı.
Orağın çekicin sahtesi kaldı,
Aklım hep Sazak’ta gelemiyorum.
Hep aynı keyfiyet aynı kemiyet
Kıymet hükmü odur ne ise niyet
Beni dokuz köyden kovan zihniyet
Gözü bu kazakta gelemiyorum.
Sokağın en çirkef bir anındayım
Şu başsız babanın sapanındayım,
Devrin en medeni kapanındayım
Ayağım tuzakta gelemiyorum.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:12 PM
Bahar Yüzlü Gelin
Bahar yüzlü, yağmur gözlü, beri gel
Seni görmeyince puslanır gönül.
Kuru bir yaprağım, sallıyor bir el
Gayri sırılsıklam ıslanır gönül.
Anlamaz mecnunu Leyla’daki yar
Dünyam kapkaranlık, dünyam bana dar
Ne insafsız, merhametsiz gönlün var
Ki şu bulutlara yaslanır gönül.
Aha işte, feryat, figan, ah bende
Gönül bende, hasret bende, vah bende
Beni asla tanımayan şah bende
Şimdi karşı dağa seslenir gönül.
Umudu uğratmaz gönül bağına
Hayalimi salar dost otağına
Hakikati gömdüm hayal dağına
Deli taylar gibi süslenir gönül.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:12 PM
Bakan Bey! ! !
Sağlığın bakanı kulak ver hele
Günbegün sararsan solsan n’olacak
Bülbüller sevdalı değilse güle
Allame-i cihan olsan n’olacak
Anneler hastane göremiyorsa
Doğum parasını veremiyorsa
Ölüsü “acile” giremiyorsa
Dizin dövsen, saçın yolsan n’olacak
Takside ölmüşse doğumdan ana
Fena durumunuz vallahi fena
Ne yüzle çıkarız yüce divana
Asalet ağlıyor, gülsen n’olacak
Ateşe küsülmüş, küle küsülmüş
Dostu yaralayan dile küsülmüş
Menzile varmayan yola küsülmüş
Kara bahtı taşa çalsan n’olacak
Bu haber beynimde eşkin kaç gündür
Düşünce arabam şaşkın kaç gündür
Ve başım önüme düşkün kaç gündür
Bu başı arasan, bulsan n’olacak
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:12 PM
Bakın Da Görün
Mecnunlar çöllere hükmetse, dişi
Sıkan biz oluruz, bakın da görün
İşten çıkarılsa on on beş kişi
Çıkan biz oluruz, bakın da görün
Bugünkü ukala geçinen çoğu
Yarın da yiyecek kaymağı, yağı
Sevmedim şu solu, istemem sağı
Akan biz oluruz, bakın da görün
Her gelen atanır, bakılmaz düne
Boynumuz bükülü gezeriz yine
Elimizle kendimizi mahzene
Tıkan biz oluruz, bakın da görün
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:13 PM
Bana Sevgiyi Anlat
Şu gönlü gül eden sevgiyi anlat
Yeryüzü işitsin, gökler dinlesin.
Üç buçuk laf bilmez çeneye inat
Kalaslar latalar ekler dinlesin.
Mayalı pelesenk dillerde maval
Bu yüzden gönlümce inlemez kaval
Kumral yıldızlara hep aval aval
Bakarak soluyan tikler dinlesin.
Şu sütü bozuklar sanılmasın er
Yüz dostluğu bayat balığa benzer
Tatmadan zehirler, kanında gezer
Kuzuyu kurt gibi bekler dinlesin.
Şaşarım, burada yer bulduğuna
Limoni başsızın baş kaldığına
Kendisi inanmış 'şey' olduğuna
Şu çürük koflaşmış kökler dinlesin.
Astarlar, çarşaflar, yüzler bedava
Elliler seksenler, yüzler bedava
Simalar, suratlar, yüzler bedava
Gönlünde taht kuran tekler dinlesin.
Söylenecek sözün ilki, başlığı
Hilkat garibesi, guver taşlığı
Gördün buradaki büyük boşluğu
Konuş seni şu çiçekler dinlesin.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:13 PM
Barış Anlayışı
Topraklar vatan mı olur?
Bayrakları olmadıkça.
Vatan selâmet mi bulur?
Ser verenler dolmadıkça
Bu sırrı herkes bilemez
Herkes bu yola gelemez
Kimse haksever olamaz
Türklüğünü bilmedikçe
Kabul etmez onu lâhit
Kim olsa yalancı şahit
Her ölü olur mu şehit?
Hak yoluna gelmedikçe
Açmadan solmakta gülüm
Yosmam, ay yıldızım, alım
Milleti yoluna ölüm
Kapısını çalmadıkça
Bülbül yanıp tütmeyecek
Artık baykuş ötmeyecek
Savaşımız bitmeyecek
Türk dünyası gülmedikçe
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:13 PM
Barışmam Artık.!
Sohbet sarayına gönlüm serilir,
Talihime küstüm, barışmam artık.
Bir gün seher ile sela'm verilir,
Umudumu kestim, barışmam artık.
Hakikat bağının hasret pınarı,
Çağladıkça erir gönlümün karı,
Alev alev yakar hicranı, narı
Öz bağrıma bastım, barışmam artık.
Dünyayı sırtıma vursam boş değil,
Dertlerimi yazsam, desem hoş değil,
Yıldızlara çengel takmak düş değil,
Ufuklara astım, barışmam artık.
Bağrında yarası, şakağında ter,
Umutlar yanıyor, Kaleli tüter,
Beni, benim ile bırakın yeter,
Karlı dağdan estim, barışmam artık.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:13 PM
Başka Sığınağım Yok
Gülmek için zaman mı var?
Çile derya, gayret oktur.
Ağlamaya vakit çok dar,
Koşmalıyım, yolum çoktur.
Ağır gelir götüremem,
Menziline yetiremem,
Gider gider bitiremem,
Yollar omuzuma yüktür.
Zehir olur tatlı aşım,
Beladan kurtulmaz başım,
Olsun üzülme gardaşım,
Allah yücedir, büyüktür.
Başı sonu Hak katına,
Var Kaleli Hak katına,
Arzıhalim Hak katına,
Başka sığınağım yoktur.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:13 PM
Başlık
'Mazisine taş atanın',
Atisine top atarlar.
Her gün yan gelip yatanın,
Emellerini yutarlar.
Dünle bugün köprü başı,
Beş bin yıldır bunun yaşı,
Tarih Türk’ün öz kardeşi,
Tutar bin yıla satarlar.
Beş bin yıla dört bin kurban,
Başlık diye verdi o an,
Deşilmezse şu kör çıban,
Arslan köşküne yatarlar.
Dilber derdin mahyasıdır,
Aşk güzelin hayasıdır,
Birlik yurdun ihyasıdır,
Ayrılığı pey tutarlar.
Doğu senin batı senin,
Ölmezliğin kati senin,
Mazi senin ati senin,
Pişmiş aşa su katarlar.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:13 PM
Bayrağı Öpen Kız
Sayamadım kaç yıl oldu göçeli,
Hedefimde güneş, oklamaktayım
Yıllar oldu şerbet diye içeli,
Zehiri gönülden paklamaktayım.
Kaç asırdır allı turna karalı,
Kurşun yemiş kanatları yaralı,
Gönül bu güzeli sardı saralı,
Kara talihimi aklamaktayım.
Zaman mı, asır mı, çağ mı hatalı?
Bulut mu, yağmur mu, dağ mı hatalı?
Hasta mı, ölü mü, sağ mı hatalı?
İçimde acılar saklamaktayım.
Dünyaya aşk ektim, nefret yetişti,
Ne gül açtı, ne de bülbül ötüştü,
Güneşin gözüne bir figan düştü,
Her yerde kan, barut koklamaktayım.
Koyun kuzusuna meler, meleşir,
Gün bulutu, bulut dağı dolaşır,
Kara gün haberi çabuk ulaşır,
Derde yeni dertler eklemekteyim.
Akrep bıldırcını düşürdü ağa,
Kaleli sırrını gömer toprağa,
Bayrağını öpen kızı bayrağa,
Nişanladım, düğün beklemekteyim.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:13 PM
Beddua
İçimde çağlayan Göksu’ya inat
Seni Karasular yıkasın gönül.
Göklerde uçmaya taksan da kanat
Sıçan deliğinden bakasın gönül.
Gündüzün gözünde yaş oluk oluk
Ki aylar serseri, mevsimler soluk
Gecenin kıvırcık saçları yokluk
Yokluğun mumunu yakasın gönül.
Kardeşin yok, anan hani, bacın yok!
Benden başka hiç kimsede öcün yok!
Karanlıkta ışımaya gücün yok
İs olup bacadan çıkasın gönül.
Sakarya’da kurutmuşsun saksını,
Menderes’te görmüyorsan aksini! .
Yıllara sor artın ile eksini
Harşit’ten divane akasın gönül.
Fırat Dicle yaptığını bilmiyor
Han Aras gidiyor, geri gelmiyor
Karanlık cehalet vursan ölmüyor
Ben benden, sen senden bıkasın gönül.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:13 PM
Bekçi.! ! !
Bir gün garip köye geldi birisi
''Muhtar ben, aza ben, bekçi ben'' dedi
Yavruları yedi sansar çerisi
''Kanun ben, ceza ben, bekçi ben'' dedi
Dedi ki: ''Size ne vatanı sevmek
Size mi kalmıştı Fatih'i övmek?
Ne demek be, milli devlet, ne demek!
Şehir ben, kaza ben, bekçi ben'' dedi
''Var mı, daha var mı, bir şey diyecek?
Söyleyin, kaldı mı baş eğmeyecek?
Yavruların eti varken yiyecek
Başlarım tuza ben, bekçi ben'' dedi.
''Evinizi, barkınızı yakarım
Sizi tutar hücrelere tıkarım
Sanmayın ki yaşınıza bakarım
Beklemem yaza ben, bekçi ben'' dedi
''Muradı gözünde olanlar varmış
Açmadan, zamansız solanlar varmış
Aldırmam, muratsız kalanlar varmış
Geline, kıza ben, bekçi ben'' dedi
Bir taraf çakırkeyf bir taraf ah ah
Bir yanda toy düğün bir yanda eyvah
''Devleti seveni öldürün mubah
Aldırmam naza ben, bekçi ben'' dedi.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:13 PM
Beklenti
Alan sensin, veren sensin.
Alanlardan eyle bizi.
Gönüllere giren sensin
Bulanlardan eyle bizi.
Hakka aşık deli gibi
Bazen derviş veli gibi
İnsanlığın gülü gibi
Kalanlardan eyle bizi.
Herkes çoban herkes mesul
Olmak lazım mutlak asıl
Asım’a yaraşır nesil
Olanlardan eyle bizi.
Kibrini kır hakka eğil
Hem de anlat kasaba il
İnsanlık makamda değil
Bilenlerden eyle bizi
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:13 PM
Beklenti..(Belki) .....
Bir iki saymayı bırak da yürü
Namlunun ağzında tutarlar beni
Yorgunum, katardan kalmışım geri
Diyardan diyara atarlar beni.
“Değiliz” demeye varmıyor dilim
Durum, vaziyetim bu kadar elim
Allah’ım ne kadar talihsiz kulum
Geçmez akçe ile satarlar beni
Çamurdan bir adam ve başında taç
Tebaa perişan, çoluk çocuk aç
Ne toku hür gördüm, ne acı muhtaç
Muhtaçlar cemine katarlar beni
Edeple kızaran yüzü vururlar
Hakikati diyen sözü vururlar
Ve hakka yönelen özü vururlar
Medeni yamyamlar yutarlar beni
Nefsimi gemleyip kul edebilsem
Gönlü gönülsüze yol edebilsem
Şu acı sözleri bal edebilsem
Belki korkuluğu çatarlar beni.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:14 PM
Bekleyiş
Ovalar yaslanır, sislenir dağlar
Güneş gölgesine sığdığı günde
Ölüler dirilir ve ölür sağlar
Zulüm sahibini boğduğu günde
Gerçeği bilmeden çıkar yasına
Aldanır herkesin ağlamasına
Ekmeğini yiyen kusar tasına
Yeryüzü gökleri sağdığı günde
Bir umut uğruna yıkar yuvayı
Yitirir güneşi kaybeder ayı
Umutsuz haykırış sarar ovayı
Karıncalar göğe ağdığı günde
Sılasını özler gurbetten gelmez
Sızlanır iniler ve lakin ölmez
Bir umut ışığı yanar mı bilmez
Göklerden çekirge yağdığı günde
Ölüm fermanına karalar bağlar
Kurumuş kör gözde ırmaklar çağlar
Bir başka ses olur dağlar mı ağlar
Anası kızından doğduğu günde
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:14 PM
Ben de Severim
Beni hiç kimseyi sevmez sanmayın
Ülkü denen elâ gözlü yâr benim
Gülmüyorsa yüzüm, bana yanmayın
Turana çekilen ahu zâr benim
Türkü sever ve de türkü överim
Kader bana gül demezse, döverim
Ben turanı Türklük için severim
Anadolu milletime dar benim
Dağı bilmem, bayır demem aşarım
Türk’e kement vuruluyor, şaşarım
Bir ölürüm, bin dirilir yaşarım
Turan diye yüce ülküm var benim
Gün gelir Buhara,Türkistan’da şen
Bülbül olur şakıyarak ötüşen
Kaleli der,Türkeli’nde yetişen
Ağaç benim, yaprak benim, bar benim
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:14 PM
Ben Geleceğim
Çoktandır görmedim, özledim seni,
Gergefi çabuk ger, ben geleceğim.
Uzaklarda durma, ağlatma beni,
Sen gelmezsen eğer, ben geleceğim.
Bunca yıldır aynı dilden okurduk,
Al üstüne ak hilaller dokurduk,
Nere gitsek, coşkun seldik, akardık,
Birliği Hak öğer, ben geleceğim.
Kara gözlüm söylediğin sahi mi?
Çektiklerim esir yurdun ahı mı?
Sen Türkmen güzeli, güller şahı mı?
El vermesin değer, ben geleceğim.
Güzelim, sevdiğim ağlatma, yeter.
Benim çektiklerim senden de beter,
Hasretlik içimde kor gibi tüter,
Aşk ölmezmiş meğer, ben geleceğim.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:14 PM
Ben Kimim?
Anlatamam siz anlayın
Yok olmadım, var değilim.
Bir anıyım gelmez ayın
Ben pek emin yer değilim
Aleme akıl veririm
Kendimi görür eririm
Gerçeği az çok görürüm
Hakikate kör değilim.
Bir dinleyin sakin sakin
Bende olmaz garezle kin
Namaz, oruç tamam lâkin
Beni yenen er değilim
Hak bilmez, haylaz birisi
Söylesem gelir gerisi
Ben otağın serserisi
Derviş, mürit, pir değilim.
Ayı, yılı taramayın
Dünyanın her yanı mayın
Gökte, yerde aramayın
Varlığım yok, sır değilim.
Nasibimiz kıt imanda
Gönlümüz hâlâ gümanda
Müslüman’ım, Müslüman da
Gerçekleri der değilim.
Beni bulmaktı muradım
Hep aradım adım adım
Neyim, ben de anlamadım
Zarar değil, kâr değilim
Hiç kimseye yâr değilim
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:14 PM
Ben Sağcı Değilim...
Düzene şükredip olma duacı
Maviden, yeşilden, aldan öteyiz.
Şu insan kılıklı sağcı, ne acı,
Hiç arı görmemiş baldan öteyiz.
Densize methiye yazanı sağcı
Düzenin uşağı, azanı sağcı
Zil- zurna sarhoş gezeni sağcı
Huzuru kemiren haldan öteyiz.
Muhafazakâr sağcı, liberali de
Don gömlek soyunan şu merali de
Kemalist geçinen bu Karal'ı da
Kula kulluk eden kuldan öteyiz.
Hakka doğru döner çarkımız bizim
Dillerde söylenir türkümüz bizim
Nizam-ı alemdir ülkümüz bizim
Bunun dışındaki yoldan öteyiz.
Bırakın şu sağı, giden ellolsun
Hem fikrimiz, hem zikrimiz bellolsun
Vatansever deyin, davâ hallolsun
Biz sağcı değiliz, soldan öteyiz.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:14 PM
Ben Zamaneyim.! !
Dedikodu, fesat satar
Asriliğe aç taşırım.
Köhneyi baş tacı tutar
Çakallara taç taşırım.
Yalan ile dolan ile
Düğümlerim palan ile
Korkuturum yılan ile
Uysal gezer, suç taşırım.
Her gözenin suyun içmem
Mazluma kapıyı açmam
Dedemden kalmıştır, geçmem
Hak gözetir, öç taşırım.
Kulak asmam hiç öğüde
Çiçek açmayan söğüde
Başı eğilmez yiğide
Müslüman’ım, haç taşırım.
Düşünmem hiç, nice sonum
Kandan, irinden her yanım
İnsanım, hem Müslüman’ım
Deryalara hiç taşırım.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:14 PM
Benlikle Savaş
Bu dünyada rastlamadım eşine,
Marifeti dilde, başta ararım.
Takılmışım bir dilberin peşine,
Çiçeği, çimeni kışta ararım.
Hikmet-i Huda var karada, akta,
Keramet bağrıma saplanan okta,
Güzelliği uçuk, çatlak dudakta,
Ne ela göz, ne de kaşta ararım.
Her gelen emirden, giden ömürden,
Gözler alev alev, gönül kömürden,
Hiddet bilmemekten, sözler demirden,
Huyda yumuşağı taşta ararım.
Bu arzu, bu sevda değil ki yeni,
Ne yaşı, ne boyu, ne de var eni,
Menzile yürürken yitirdim beni,
Ben beni hayalde, düşte ararım.
Hayat olmamalı sazlık, samanlık,
Ömür bir saniye, ömür bir anlık,
Günün yüzü soğuk, ayın karanlık,
Güneşi gecede, loşta ararım.
Hevesim bir çiçek tattım olmadı,
Dünyayı bir pula sattım olmadı,
Bugünü, yarını yuttum olmadı,
Çareyi bir damla yaşta ararım.
Hasretim çoğaldı, çilem büyüdü,
Kaleli gönlüme verdim öğüdü,
Hilale sevdalı nice yiğidi,
‘Beni’ yenen her savaşta ararım.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:16 PM
Beş Bin Fidanlık Bağ…
Ocağı yanıyor, duman tütmüyor
Sevda bahçesinin gül yok içinde
Seni anlamaya gücüm yetmiyor
Karanlık gönüller yol yok içinde
Hasret çıra gibi, gözlerde isi
Dağılmaz bir türlü gönlümün sisi
Limana yanaştı, hasret gemisi
Leyla var, mecnun var, çöl yok içinde.
Arzu kızgın, anı kırgın divanda
Göklere savrulur sevgi o anda
Kırk yayla çiçeği, sırlı kovanda
Arı vızır vızır, bal yok içinde.
Meftunu olduğum bülbül sesinin
Biçare kavalın inlemesinin
Gönül yaylasının, aşk bahçesinin
Kara var, kızıl var, al yok içinde.
Dağa bakar, bağda gülü soldurur
Göklerde aratır, yerde buldurur
Sevda pınarından hasret doldurur
Her türlü sitemin, gel yok içinde.
Hasretler kavuşur, ağarınca tan
Ebedi gurbetin koynunda yatan
Aklın dizginini elinde tutan
Sultana sevdalı, kul yok içinde.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:16 PM
Beş Düğüm
En büyük sevdayı zincirle, gemle,
Günü düğümledim, tam beş düğümle,
Gözümden beslenen çayı güğümle,
Buluta yükledim, nemi gizledim.
Gönlümün sultanı seni özledim.
Zirvelerin tutkunuyum inemem,
Kuru kavak gölgesine sinemem,
Bir büyük savaşa girdim, dönemem,
Yara bere aldım, emi gizledim.
Gönlümün sultanı seni özledim.
Gönül sevdalanmış, neylesin ünü,
Dere kenarında yitirdim günü,
Bulutta gözyaşı, sahrada yönü,
Kuşun kursağında yemi gizledim,
Gönlümün sultanı seni özledim.
Mazluma kol kanat olamıyorum,
Denizlere daldım, dolamıyorum,
Bayramlarda bayram, bulamıyorum,
Eğlenceyi toyu, demi gizledim.
Gönlümün sultanı seni özledim.
******* kaybolur, gün mutlak doğar,
Hakikat yeşerir, zulmeti boğar,
Alemi kuşatır, her gönle sığar,
Hem güneşi, hem gölgemi gizledim.
Gönlümün sultanı seni özledim.
Amel işle, gönül aşkla beslenir,
Koç vatana kurban için süslenir,
Gün buluta, bulut dağa yaslanır,
Şu küçük yüreğe gemi gizledim.
Gönlümün sultanı seni özledim.
Hevesim kalmadı yeşilde, akta,
Tüm hayalim saklı sarı yaprakta,
Kara gün içinde, kara toprakta,
Karanlık gecede cemi gizledim.
Gönlümün sultanı seni özledim.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:16 PM
Beşik Kertme
Umutlar tükenir, mevsim yorulur,
Sene düşünemem, ay düşünemem.
Herkes beş on metre beze sarılır,
Ağa düşünemem, bey düşünemem.
Neyleyim güneşi, neyleyim ayı,
Yüklediler binbir türlü cefayı,
İstemem dünyada zevki, safayı,
Sazı yere çaldım, ney düşünemem.
Vakit yakın malı, mülkü n’ederim,
Bir gönle girmeye gayret ederim,
Üryan geldim yine üryan giderim,
Ölümden öteye köy düşünemem.
Bu sevdaya kestik beşikte nişan,
Yorulur mu sevgi dağından aşan,
Dağları dumanlı, hali perişan,
Vatanımdan başka şey düşünemem.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:16 PM
Beyan...
Ağla ey garip vatan,
Seni seven dardadır.
Yürekler yansın her an,
Sultanlar zindandadır.
Yas tutmasın sunalar,
Sevdamız vakardadır.
Üzülmesin analar,
Başımız yukardadır.
Yiğidi soruyorsan,
Ateştedir, kordadır.
Yücelik arıyorsan,
Namustadır, ardadır.
Hak demenin bedeli,
Zindanda kuradadır.
Gençliğim hakka deli,
Bak işte şuradadır.
Vatanımda gariplik,
Gönlümde yaradadır.
Gidenler ne son, ne ilk
Kaleli sıradadır.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:16 PM
Beyinsiz…
Günden güne bozulan şu çevrede
Bir yılanın beş başı var, beyinsiz.
Şu zevzeğin, şu yatalak evrende
Dört hamasi yoldaşı var, beyinsiz.
Küme küme gaflet, yığın yığın hiç
Birini birinden ayırması güç
Mevsimin bir, yılın iki, günün üç
Sonbaharın kırk düşü var, beyinsiz.
Sılayı hayalde yitiren gülmez
Can çıkar da millet aşığı ölmez
Mart ile mayısın baharı olmaz
Eylüllerin som kışı var, beyinsiz.
Şu bacaksız, şu beyinsiz dinsizin
Şu hesapsız, şu kitapsız ün sizin
Ankara da hop hop gezen densizin
Marmaris de oynaşı var, beyinsiz.
Yüreklere kin ekilmiş kalıcı
Bu dalalet, böyle gaflet ne acı
Baş düşüren demokrasi kılıcı
Ve bu yurtta bir kişi var beyinsiz.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:16 PM
Bilmek Gerekir.!
Çokça çalışalım, azdır diyelim
Kör nefsin hakkından gelmemiz gerek
Malımızı çar-çur sarf etmeyelim.
Her zaman tutumlu olmamız gerek.
İleri olandan cesaret, cüret
Geride olandan almalı ibret
Hem kendin imal et, hem kendin üret
Yükselme yolunu bulmamız gerek.
Koskoca milletiz, geriyiz, niçin?
Hem onun, hem benim, hem senin suçun
Ve iki cihan saadeti için....
Resul'ü Ekrem’i bilmemiz gerek.
Sen söyle, usanma, bir anlat hele
Umarım sözlerin olmaz nafile
Birlikten yana ol, kulak ver dile
İkilik fikrini silmemiz gerek.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:16 PM
Bine Sorarım
Beni beğenmemiş bana darılmış
Aklımı buluta güne sorarım
Dipten başa çepeçevre sarılmış
Sebebi çözemem düne sorarım
Özü terbiyeden yoksun büyümüş
İlimden irfandan fenden soğumuş
Sukut altın beğim, söz ise gümüş
Hala bellemedim yine sorarım
Boyu bosu melekleri andırır
Eda cilve damarda kan dondurur
Ağzı burnu şeytanları kandırır
Neden diye sinesine sorarım
Son baharda bağlar dökünce gazel
Ona can verecek canından bir el
Gönül eri ile sohbet ne güzel
Biri bulmak için bine sorarım
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:17 PM
Bir Bayram Gördüm
Dinleyin feryadı işitin duyun
Alları zincirli bir bayram gördüm
Peşin hükmü tutup bir yana koyun
Dalları zincirli bir bayram gördüm
Unutmuş yolları koysan kaçamaz
Kırılmış kanadı salsan uçamaz
Derdini dostuna bile açamaz
Yolları zincirli bir bayram gördüm.
Med-cezir hayranı ve altın çağlı
Yüreği yaralı, ciğeri dağlı
Sekiz kelepçeyle ranzaya bağlı
Kolları zincirli bir bayram gördüm.
Kaderi hapsetmiş rızaya razı
Dedi ki “üzülme bu imiş yazı”
Ah çeker iniler gönlünde sızı
Halları zincirli bir bayram gördüm
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:17 PM
Bir Gençlik Doğuyor
Bu hareket bu ses titretir arşı
Türkiye'min nuru ağıyor bakın
Haksıza, fesata, soysuza karşı
Yepyeni bir gençlik doğuyor bakın
Bu millete kanat oldu kol oldu
Hak yoluna yolcu oldu yol oldu
Vatanına köle oldu kul oldu
Saf sulardan duru yağıyor bakın
Hep çalıştı çabaladı didindi
Her zaman ön safta önde gidendi
Kuranı kendine rehber edindi
Şirreti yurdumdan koğuyor bakın
Hiçbir zaman batıl yola gitmedi
Allah'a kul kula kulluk etmedi
Hatır için kör deveyi gütmedi
Artık karanlığı boğuyor bakın
Düşmanını dost sanarak tutmadı
Bir kerecik tekerleme yutmadı
Öldürdüler tükenmedi bitmedi
Nefsini gemlemiş soğuyor bakın
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:17 PM
Bir Işık Yak
Küfre karşı kur bir ordu
Yoldaşınla yaranla gel
Ve kurtulsun Türk’ün yurdu
Dilinde hep Kuran’la gel
Haktan taviz verme asla
Ruhu bile edep süsle
Sevdayı seninde besle
Hayalinde turanla gel
Gayret göster, kalma sona
Gönlünü ver, bağlan ona
Ehl-i şirki koy bir yana
Hakikati saranla gel
Feryadında, amanında
Olmuşuz onun yanında
En çaresiz zamanında
Zulme karşı duranla gel
Cömert davran, dağıt bol bol
Mutlak O'na çıkar her yol
Güneşlere sevdalı ol
Tipiyle gel, boranla gel
Gayret göster, terle ak ak
Sanma ölüm bize ırak
Cehaleti sele bırak
Hakikate varanla gel
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:17 PM
Bir Umut Bekliyorum
Kardelen, yağmur gözlüm, kara kışın sitemi
Talih yüz vermese de, minneti kovuyorum
Aşkın muhabbet bağı, gözlerin, sözün cemi
Bir seni sayıklıyor, bir seni övüyorum.
Seni görmezsem eğer, neyle, nasıl kanarım?
Bu sevgi, içten içe ağlayan, göz pınarım
Varlığınla serinler, hayalinle yanarım
Çaresizlik yalçın dağ, bağrımı dövüyorum.
Güle sevdalı bülbül, biteviye firağı
Nisa sevgi merkezi, nisa aşkın durağı
Hayalin hayat senin, yakın eder ırağı
Kılavuz istemez köy görünüyor, diyorum.
Sevdan dağımda duman, çöker yürek başına
Sevgilim, kır çiçeğim, gelmemiş bir yaşına
Divanedir bu gönlüm, kardelen oynaşına
Ne nasihat dinlerim, ne de isterim yorum!
Baharların yağmuru gidermez susuzluğu
******* sene olsa, almaz uykusuzluğu
Aşkın derdim ilacı, sevdan gönlümün tuğu
Umutsuzluktan umut bekliyor, iviyorum!
Hayalini gün gibi bağrıma sarıyorum
Seni sevince aşkın şevkine varıyorum
Çaresizlik içinde bir çare arıyorum
Ve sevgili bebeğim seni çok seviyorum...
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:17 PM
Bir Yiğit İnsan Portresi
O, muhabbet bağının balıydı.
Hakikât şehrinin gönül bağının
Mazlumun mağdurun diliydi Metin
Düşlerine düşmüş eşsiz kuğunun
Susuz sahraların gölüydü Metin
Mahlukatı sever kol kanat açar
Cehlin durağına uğramaz kaçar
Zirvenin tutkunu enginden uçar
Gönül çınarının dalıydı Metin
Sevdayı sır edip menziline sür
Güneşi bulutun üstünden görür
Bülbül kadar cesur şahin kadar cesur
Gökte al bayrağının alıydı Metin
Her asırda yaka paça didilen
Kutsal bin mekândır yolsuz gidilen
Mabetsiz şehirde mahkum edilen
Bu kutsal davânın kuluydu Metin
Öz yurdunda garip kalmış düşkünün
Resul sevdasının Allah aşkının
Sohbet sarayının gönül köşkünün
Muhabbet bağının dalıydı Metin
Balkanlarda öten bahar kuşuydu
Altaylar’ın sevdalanmış başıydı
Tuna da yıkanan çakıl taşıydı
Sevdalı yüreğin halıydı Metin
Her sözü deryaydı her hali hasır
Yaralı yürekte bulmazdı kusur
Çelik iradeli, alp eren cesur
Turan ülküsünün beliydi Metin
Düğümle bağlanmış yol durağının
Sevda fısıldayan yel durağının
Sohbet sofrasının hal durağının
Mukaddes mekânın yoluydu Metin
Uzanıp yıldızı tutmazsa eğer
Aşkı sinesini bağrını döğer
Bir tek tebessümü dünyalar değer
Viran bahçelerin gülüydü Metin
Bulutun gözünde, ayın dalında
Gülün kızılında,,bayrak alında
Nefis savaşında, Allah yolunda
Çaresiz kalanın eliydi Metin
Vatan sevdasına sonsuz saygısı
Hilâli bucaklar engin duygusu
En büyük kaygısı vatan kaygısı
Yurt için divane deliydi Metin
Hançeri bağrında gördü göreli
Tuz bastı yaraya üstünde eli
Bu davaya gönül verdi vereli
Kaleli gözünün seliydi Metin
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:17 PM
Birini Tanırım
Birini tanırım ta eskilerden
Konuşsa kandırır şeytanı bile
Arındıramamış kalbini kirden
Açılsa kokutur ummanı bile
Konuştukça hep bol keseden atar
Dişi değsin yeter her şeyi yutar
Menfaati olsun vallahi satar
Anayı, babayı, vatanı bile
Şeytanlıktır onun bütün cevheri
Kendini düşünür ezelden beri
''Ölüyorum'' dese zavallı biri
İnanın çok görür dermanı bile
Herif hiç olmadı Allah'a yakın
Yakın olma ona, kendini sakın
Yılan ile aynı yere bırakın
Isırır,, öldürür, yılanı bile
İnancı, kazancı ve soyu sopu
Taşır derman diye verem mikrobu
Onun tek bildiği, marifeti bu
Gerçek gibi söyler yalanı bile
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:17 PM
Birinin Yükünü Birisi Çeker...
İnanan dosdoğru olmasa Hakk'a
Birinin yükünü çeker birisi
Hem salih hem yüzde boya bir okka
Kirinin yükünü çeker birisi
Nefse göre yorum şeytana hizmet
Riyadır hüsrandır sonucu elbet
Mal gibi yer içer tanımaz mabet
Sürünün yükünü çeker birisi
Bazısı hevesli şöhrete şana
Bazısı da girer her türlü dona
Ne söylersen söyle vız gelir ona
'İrinin' yükünü çeker birisi
Çokları hevesli döner koltuğa
Çokları var işte siner koltuğa
Düşüncesi tek o yanar koltuğa
Yerinin yükünü çeker birisi
Elpençe divan dur, eğil gayret et
Aferinci olmak büyük marifet
Oturanlar benim diyor sadaret
Yarının yükünü çeker birisi
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:17 PM
Birlik Bizim Meşalemiz.!
Milli bütünlük olsun
Söylensin hep ünümüz
Vatanım dirlik bulsun
Varsın aksın kanımız
Can lazım ki coşasın
Emir ile koşasın
Biz ölelim yaşasın
Vatan bizim canımız
Kıratın yelesinde
Fatih’in gür sesinde
Bayrağın gölgesinde
Eksilmesin şanımız
Göğüsler iman dolsun
Milletim huzur bulsun
Vatan, millet sağ olsun
Olmasın bir yanımız
Aç kalır, nöbet alır
Vatan selamet bulur
Birimiz şehit olur
Vücut bulur binimiz
Milli birliğe gayret
Edilse, olur elbet
'Devletim ebet müddet'
Varlığımız dinimiz
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:17 PM
Biter...
Suladıkça alev alan gönülde
Közü bitiremez biter bu sensiz
Yetmesin az olsun, helal olsun de
Sözü bitiremez biter bu sensiz
Tadımız kalmadı ekmekte aşta
Bozulma başladı en büyük başta
Beşerin kanunu çökmede işte
Yazı bitiremez biter bu ben sensiz
Bozulma başladı baştaki urda
Koyar mı çalmaya fırsat bulur da?
Dokuz olur, doksan dokuz olur da
Yüzü bitiremez biter bu sensiz
Babasını çarpar kafayı yorsun
Çaldımsa Yaradan benden de sorsun
Uğraşsın, didinsin, çırpınsın dursun
Özü bitiremez biter bu sensiz
Bir kutlu sevda ki şehitler bekler
Kanun bu, her doğan mutlak emekler
Her şeye kadir O, Allah-u ekber
Bizi bitiremez biter bu sensiz
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:17 PM
Bitmeyen Kavga...
Hayal gemisiyle umut dağına
Yelken açtım senelerdir yoldayım
Yolculuk başladı han otağına
Alçak zemindeyim karakoldayım
Gün günü kovalar karalı aklı
Her kulun gönlünde bir dünya saklı
Lale ayrı, nergis ayrı, gül farklı
Mavideyim, yeşildeyim, aldayım
Ekmek lokma lokma, yol adım adım
Tükendikçe artar ahım feryadım
Bunca sene nerde neyi aradım
Hala bir incecik cılka daldayım
Bülbül gülde, gönül bağda olmadı
Bir elimiz balda, yağda olmadı
Hiçbir zaman solda, sağda olmadı
Talihini sorgulayan koldayım
Akça gelin kara bağlar eliyle
İçin için ağlar buna haliyle
Herkes belasını bulur diliyle
Acımasız bir muhannet kuldayım
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:18 PM
Biz Kimiz
Hiçbir zaman tarafsızım dememiş
Ülkü saflarına dolanlardanız
Otuz altı saat yemek yememiş
Otuz beş kuruşu olanlardanız
Doğruya yardım vadeden Allah
Vatana ihanet en büyük günah
Cehalete karşı ilim tek silah
Başarı bundadır bilenlerdeniz
Ötüken’den,Altaylardan şan ile
Sulamışız bu vatanı kan ile
Oğuz Han, Fatihle, Alparslan ile
Şerefli maziden gelenlerdeniz
Sömüren düzeni hiç tutmamışız
Dünya nimetinden zevk tatmamışız
Komşusu aç iken tok yatmamışız
Fukara göz yaşı silenlerdeniz
Namus duygusuna bıçak bileyen
İşçiyi sömürüp, hakkını yiyen
Ben şu yurtseveri alt ettim diyen
Zibidi haline gülenlerdeniz.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:18 PM
Bizde Bu Kafa Varken....
Gezmek için serseriyi buluruz
Hayal göremeyiz, düş yapamayız.
Okuruz, yazarız 'alim' oluruz!
Gövde yaparız da, baş yapamayız.
Çalışıp atiye bırakmayız iz!
Her gün çağ atlarız, önde gideriz!
Laf ile her işi beceririz biz
Atarız tutarız, iş yapamayız.
İkiyle ikiyi toplarız iki
El alem çalışır görsün bizim ki!
Öyle marifetli elimiz var ki
Gözü çıkarırız, kaş yapamayız.
Her seçimde yüze patlar da şamar
Yine de onlardan bir hikmet umar
Bizim o dallarda bezimiz mi var?
Sularız sularız yaş yapamayız.
Aklımıza her gün başka şey eser
Eseni yapmazsak, aklımız küser!
Komşunun evinde makarna keser
Kendi evimizde, aş yapamayız.
Laf yaparız, budur bizde kaide
Sözlerimde hilaf varsa, yanlış de
Amerika dayı ruhsat vermez de
İzin çıkarmazsa, ç..ş yapamayız.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:18 PM
Bize Ne Kazandırır.?
Kardeşçe yaşadık, geldik bu güne,
Şimdi bıksak, bize ne kazandırır?
Milletin birliği, bütünlüğüne,
Çomak soksak, bize ne kazandırır?
Biçare mazlumu, mağduru yorma,
Millete hizmet et, geriyi sorma,
Gün birlik günüdür, kenarda durma,
Karşı çıksak, bize ne kazandırır?
Hakimiyet hakta, hakka erelim,
Birlik olup, hep el ele verelim,
Biz kardeşiz, sevilelim sevelim,
Bön bön baksak, bize ne kazandırır?
Bir mukayese et, inceden ince,
Ceylan gözlü olur, şaşı ölünce,
Gönüller şenlenir, insan gülünce,
Gönül yıksak, bize ne kazandırır?
Sırt dönmek olur mu, hak diyen söze?
Bir küle nazar et, bir yakan köze,
İbretle bakarak, görmeyen göze,
Gözlük taksak, bize ne kazandırır?
Müslüman Türk mağdur, dünya yanıyor,
Cadının kazanı gibi kaynıyor,
Birileri hep başrolü oynuyor,
Ona aksak, bize ne kazandırır?
Hissiz, hareketsiz kör duvar gibi,
Vatan Kaleli’ye namus, ar gibi,
Medeniyet denen canavar gibi,
Boğaz sıksak, bize ne kazandırır?
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:18 PM
Bizim Dünyamız?
Dünyada yaşamak hak değil zahar
Yak beni, yak beni, yak beni bulur
Yükselmek ülkümüz, azmimiz de var
Tek beni,tek beni, tek beni bulur.
Çoklar abâd oldu, ahdından döndü
Bazıları döner koltuğa sindi
İşsizler, güçsüzler vallahi yandı
Tok beni, tok beni, tok beni bulur.
Toplumda ne düzen, ne de var ahenk
Deliye gün bayram, taşırız çelenk
Hayasız, arsız, ruhsuz, pelesenk
Bak beni, bak beni, bak beni bulur
Kaleli her söze aldanma, kanma
Gül deyip, gül sanıp her dala konma
Özler yaratana eğridir ama
Hak beni, hak beni, hak beni bulur.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:18 PM
Boşlayamam ki...
Devri anlatmaya dilim yetmiyor
Bir yerinden tutup başlayamam ki
Çile, cefa, dert, ıstırap bitmiyor
Bir türlü dünyayı boşlayamam ki
Afat gibi geldi eylülü seksen
Nemrut'un devri değildi de sen
Kaypaklık yapıyor azıcın küsen
Gönlüm kırılsa da haşlayamam ki
Analar doğurur melek mi melek
Ebucehil çıkar ne ekersen ek
Sonra sırtımıza olurlar şelek
Taşırım kızarım taşlayamam ki
Yazmak ile dertler bitmiyor işte
Bugünler dünleri tutmuyor işte
Bülbüller ll olmuş ötmüyor işte
Kavağa gül dalı aşlayamam ki
'Batıl dert kamburu'der atamıyor
Anla Kaleli'yi anlatamıyor
Söylüyor söylüyor dinletemiyor
Başlar dere taşı işleyemem ki
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:18 PM
Boşuna....
Ahlakından kimse memnun değilse
Namaz kılman, oruç tutman boşuna.
Tutumun gitmezse halkın hoşuna
Üçte veya dörtte yatman boşuna.
Hareket debdebe, düşünce sıfır
Dilinden dökülen sadece küfür
Nedendir, herkesi görürsün hakir?
Her türlü bilgiyi yutman boşuna.
Durup yüksek fikir üretmektense
Gir halkın gönlüne bitsin vesvese
Fakat ne hikmetse ve her nedense
Boyundan büyük söz etmen boşuna.
Zemheri soğuğu donduruyorsun
On iki Eylül'ü andırıyorsun
Sadece kendini kandırıyorsun
'Cahil' deyip göze batman boşuna.
Sevgi yalım yalım aşk deli rüzgar
Olmazsa Hakk seni kapıdan koğar
Gün gelir o zulmün seni de boğar
Önüne gelene çatman boşuna.
Kime sordu isem değildir razı
Kaleli'nin gönlü yara ve sızı
Duyar mıyım? Hak demeyen avazı
Hak, hukuk nutuğu atman boşuna.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:18 PM
Bölme Ve Bitme
Ayrı gayrı sen ben ile
Bölme bölünce bitersin
Dibi görünmeyen göle
Dalma dalınca bitersin
Ararken sonsuz visali
Benliğini bulur Ali
Çok çabuk, kova misali
Dolma dolunca bitersin
Terk et namert ervahını
Dinle şahların şahını
Sakın mazlumun ahını
Alma alınca bitersin
Her an dost kal dost iline
Kan kus haram mahalline
Kimsenin düşkün haline
Gülme gülünce bitersin
Olmalı eminden geri
Olgunluk deminden geri
Erenler ceminden geri
Kalma kalınca bitersin
Ayaz vursa sam dokunsa
Azrail gelse bakınsa
Başında Kur’an okunsa
Yılma yılınca bitersin
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:18 PM
Bölünen Yürek...
Sırtında süvari şahlanır atlar
İlahi gelecek benim diyerek
Rahmet yağmayınca yeşermez otlar
Günde bin parçaya bölünür yürek
Aşk olup gönlümü bürüyemiyor
Beni ardı sıra sürüyemiyor
Doğru yol bu diyor yürüyemiyor
Kul menzile ermez kendin överek
Kişi yatmak ile zafer bulamaz
Nasipsizler bu meydanda kalamaz
Sohbetler hevesle, nefisle olmaz
Muhabbet Rahman'a boyun eğerek
Doğru dürüst olmak muratsa şayet
Sözü doğru söyle, gayet açık net
Namaz kıl, oruç tut, haccı tamam et
Sonu cennet olmaz haram yiyerek
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:18 PM
Bu Bendeki Kafaya Bak! ! !
Ne bu zulmü unut, ne zalim dünü
Andırmak istedim, razı olmadı
Ardında uçurum, sarp kaya önü
Döndürmek istedim, razı olmadı
Sarıl hak ipine, sarıl ilime
Uzattım elimi, uzan elime
Bülbül deyip, güller gibi gönlüme
Kondurmak istedim, razı olmadı
İslâm’a yabancı cümle illetle
Savaşalım, birlik olup milletle
İmanla, ihlâsla, milli devletle
Kandırmak istedim, razı olmadı
Kurtuluş birdedir, aldanma bine
Aldanırsan sonu zarardır yine
Nizam-ı âlemi sokup kalbine
Sindirmek istedim, razı olmadı
Vatan gider, millet batar, nesine
İslam’ı hapseder kendi nefsine
Şu tufanda onu Nuh gemisine
Bindirmek istedim, razı olmadı
Mümin mutlu istiyorsa yarını
Allah için harcamaz mı varını?
Mal için döktüğü göz yaşlarını
Dindirmek istedim, razı olmadı
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:19 PM
Bu Devran Da Bir Gün Biter
Beyin mermer ama akar burnundan
Senin de son bulur devranın zalim
Yürü sen de gidenlerin ardından
Henüz tükenmeden zamanın zalim
Yükseldin vallahi yolunu bulup
Hem astın hem kestin kanun sen olup
Devletten milletten mazlumdan çalıp
Şişirdin dağ gibi cüzdanın zalim
Mazlumun yetimin sılası sende
Muzdarip olanın belası sende
Namussuz görüşün alası sende
Mazlumlar hep senin kurbanın zalim
Unutma gün gelir derler adama
Çavuşesku bile gitti idama
Seni her güreşte yıkardık ama
Omuzun olmuştur kalkanın zalim
Öyle bir yaşadın devran sürdün ki
Mesleğin yalan bir iftira iki
Hayatın öyle tantanalı ki
Yazdım ki okunsun destanın zalim
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:22 PM
Bu Duaya Amin Deyin
Türküm, Müslüman’ım diyen başlara
Vurur isen Allah cezanı versin
Helalı bırakıp haram işlere
Yarar isen Allah cezanı versin
Yıkma sakın fukaranın damını
Kırat duymaz deyip kısma yemini
Keyfin için fakültenin camını
Kırar isen Allah cezanı versin
Ateşi tutuştur sevda közünde
Fitne fesat bulunmasın özünde
Yalan bilip yine yalan sözünde
Durur isen Allah cezanı versin
Ağzından kan kusma bozma lisanı
Gel incitme Mehmetleri Hasanı
Bugün git yarın gel deyip insanı
Yorar isen Allah cezanı versin
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:22 PM
Bu Minval Üzere...
Bu dünyada bize sürünmek düştü
Kul neylesin bahtı yar olmayınca
Mazlumlar ezildi tutuştu pişti
Zamanda sıkılma ar olmayınca
Alime ilime rağbet azaldı
Edep aya gitti ar yerde kaldı
Çirkeflik asrilik medeni oldu
İlim ile irfan var olmayınca
Cehaletin hakim olduğu bu an
Hala yağmur yağar taş değil yağan
İster Barbaros ol, ister Fatih Han
Seni takdir eden er olmayınca
Sen naçar ol sen garip ol ne çıkar
Dayısı gel desin yanına uçar
Ayin de yaptırır patrik de açar
Herifte hayr ile şer olmayınca
Merhamet insanlık onun indinde
Bir pul bile etmez onun beyninde
Hayırlı iş m'olur onun dilinde
Yüzünde nur olmaz ter olmayınca
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:22 PM
Bu Şehir......
Hayal bahçesine umut ekilmiş
İşte, her şey, çırılçıplak, sır değil.
Sevgi nerededir, nere çekilmiş?
Güzel, seni kovalayan er değil
Özündeki dere, tepe, yar ağlar
Heba olmuş ömre, bin ağyar ağlar
Bağban feryat eder, bağda bar ağlar
Pazarları geçen sade Bor değil
Hayatın cilvesi bağrını yakar
Feryadı gönülden gözüne çıkar
Gözlerinden iki ırmak gür akar
Çok zenginin akıttığı ter değil
Düşler ülkesinde sabah yükselir
Beton duvarlara eyvah yükselir
Umut dağlarına bir ah yükselir
Duyanlar da doğrusunu der değil
Hülyalar kör kütük, umutlar çatlar
Çakal kucağında buluşur zıtlar
Hissiz, hareketsiz, duygusuz otlar
Kulak duyar, bakan görür, kör değil
İnançlar dünyevi, kitap semavi
Göğsü hışırtılı, inadı kavi
Taş sert olur, toprak esmer, su mavi
Kuşlar kara, beyaz değil, mor değil
Anlayana her saniye ibretse
Nefes almak, nefes vermek, devletse
Devletin çarkını bozan rüşvetse
Varoşları anlaması zor değil
Ne bayramı, ne seyranı, ne kutlu?
Ne bu gün hoş, ne de yarın umutlu
******* hep ayaz, gündüz bulutlu
Yürek sönük, küle dönmüş, kor değil
Uykusuz *******, geceye ekli
Şafağı, kuyrukta bekler emekli
Kimin top, kiminin çöp ile nakli
Ölüler de bu şehirde bir değil
Gönül postasında, hayalle selam
Yolladıkça, artar gam ile elem
Töre mi, kanun mu, velhasıl kelam
Memurunun sesi kısık, gür değil
Buğulu gözleri, takılı çarka
Çark döner, yaratır, etiket, marka
Bir başı paradır, bir başı arka
Ki bu şehir, yaşanacak yer değil
İşçide, işsizde, memurda hayat
Yekpare yaşanır, serüven berbat
Hayali suç olur, düşü kabahat
Ve insanlar bu şehirde hür değil
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:22 PM
Bu Ülke....
Davacı olmaz mı, can verip yatan?
Vatan, iki gözüm Şirnak gibidir.
Vatansız din olmaz, dinsiz de vatan
Bunlar elde etle, tırnak gibidir.
Ana ona bakar, oğlunu görür
Mehmet ki; mezara onunla yürür
Biri el kaldırsa kızarıverir
Bayrak yüzümdeki yanak gibidir.
Kaplumbağa ile tilki yarıştı
Sapla saman birbirine karıştı
Hakla batıl hangi zaman barıştı?
Batıl iflas etmiş bunak gibidir.
Töredir, değişmez bizdeki ilke
Hasmın karıncaysa hor görme silke
Her köşesi cennet, bu canım ülke
Şu kondu dünyada, konak gibidir.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:22 PM
Bulamadım
Çile çekip can verdiğim vatanda
Halim arz edecek yer bulamadım.
Hep yalvardım, çalma, n'olur, utan da
Haramdan tiksinen kör bulamadım
Devletin malını namus ırz ettim
Emilen cümle süt helal farz ettim
Feryat ettim halimizi arz ettim
Derdi dinleyecek er bulamadım
Kimisini gördüm yatta kocamış
Kimisi hastane morkunda kalmış
Kimisi mal için divane olmuş
Ne namus, ne vicdan, ar bulamadım
Geçen günlerime bir göz gezdirdim
Vallahi vurguncu düzeni dedim
Ve düzen suyunda çoğunu gördüm
Ahdine vefalı yar bulamadım
Baktım ki karşımda iki cephe var
Her iki tarafta ellerin ovar
Biri zordan biri zevkinden davar
Aradım bir yanda fer bulamadım
Doğrusu eğrisi hepsi hile
Kaleli boyun bük Allah'tan dile
Ne sana ne bana Allah'a bile
Yüzler iki gördüm bir bulamadım
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:23 PM
Bulmuşum
Neyleyim dünyanın saltanatını
İstemeden veren yâri bulmuşum
Ne köşkü sarayı, ne de yatını
Kulun sığınağı eri bulmuşum
Boynumu eğerim, doğru söz olsun
Manası çok derin ve de öz olsun
İstemem bire on, bire yüz olsun
Birime bin veren yeri bulmuşum
Anadolu adlı yattığım beşik
Mehmet’im vatana, millete aşık
Dünya kadar büyük, güneşten ışık
Alnında parlayan teri bulmuşum
İstisna deyip de geçmeyin n’olur
İstisnalar büyür, kaide olur
Gönül insanlıktan geri mi kalır?
Dizde derman, gözde feri bulmuşum
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:23 PM
Can Canandan Ayrı Olmaz
Yaranı hak olmayanın
Yüreği pak olmayanın
Ve karnı tok olmayanın
Memlekete hayrı olmaz
Ayağa batınca diken
Yüreğinde ara mekan
İbret almak lazım iken
Mağdur halin seyri olmaz
Bulut ağlar dindiremem
İçerime sindiremem
Hakkı yere indiremem
Olmaz dedim, gayrı olmaz
Ben'im benden ayrı olur
Can bedenden ayrı olur
Ve ruh tenden ayrı olur
Can canandan ayrı olmaz
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:23 PM
Can Dostlarım! !
Bursa E tipi cezaevi-
Eremeden ahtımıza
Durulacak bilesiniz
Her şey bizim sırtımıza
Vurulacak bilesiniz
Nazar ettim dala, öze
Gerçekle geldim yüz yüze
Korkarım ki hesap bize
Sorulacak bilesiniz
Düşündüm halimiz nice
Şunu gördüm düşününce
Bunlar başa bizden önce
Kurulacak bilesiniz
Hakka gider yollarımız
Bağlanır hep kollarımız
Yine bizim dallarımız
Kırılacak bilesiniz
Aktıkça alın terimiz
Hep kapı altı yerimiz
Yine bizim defterimiz
Dürülecek bilesiniz
Kanaatsa yeter hasıl,
Kaleli bitir velhasıl,
Bunlarla menzile nasıl
Varılacak, bilesiniz
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:23 PM
Cana Ölüm Yok
Dudağında sitem, gözlerinde nem
Bir garip tepede, kar oluverdin.
Gönlünün varlığı kederle elem
Sonsuzluk yolunda ar oluverdin.
Yollar birbirine düğümlü, ekli
Karar, kararsızlık içinde saklı
Aşkın şevki kırıldıkça sürekli
Yürekte küllenmiş kor oluverdin.
Hayal sahnesinde düşünce kaynar
Teri boncuk boncuk gözleri yanar
Gece gölgesiyle körebe oynar
Gündüz gök yüzünde har oluverdin.
Doğduğundan beri deli divane
Dolaştı, hesapsız kitapsız bu ne
Kafa delidolu bir tımarhane
Yasaklara inat var oluverdin.
Öfke pınarının sadık vurgunu
Çaresiz derenin suya dargını
Günahkâr gözlerin hasret yorgunu
Rütbesiz, payesiz yâr oluverdin.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:23 PM
Canım Can Çekişir
Yayla karı ılık yele tutulur
Can suyu akışır, ayaklarımda
Tepelerden eteklere atılır
Hissizlik bakışır, ayaklarımda
Damladan deryaya yürüyünce su
Can evime kurar amansız pusu
Yalnızlık yaman yol olur doğrusu
Bir volkan sıkışır, ayaklarımda
Ne okunsa, ne sürülse nafile
Artık benzer biber sürülmüş dile
Yalnızlığı bölüp yalnızlık ile
Dert tene yakışır, ayaklarımda
Bir anda gök düştü, çağ bombalandı
Halay, düğün, dernek yuğ bombalandı
Yanımı verdiğim dağ bombalandı
Taze kar kokuşur, ayaklarımda
Kuru pınar yayla sular, eşince
Bir sızı duyulur inceden ince
Ak bulutlar ara ara düşünce
Damla damla ışır, ayaklarımda
Masrafsız, ücretsiz mesai yoğun
Bu meret belâsı bu asrın, çağın
Neremi ellesen dert yığın, yığın
Canım can çekişir, ayaklarımda
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:23 PM
Canım Kurban
Beni bu dem Allah’a kul,
Eden derde canım kurban.
Tek gerçeğe varır bu yol,
Giden merde canım kurban.
Ben’i yenemezsem her dem,
Beni yere vurur gölgem.
Bu çirkefte nefsine gem,
Vuran ferde canım kurban.
Yaptığını bile bile,
Yürümeli hep menzile,
Hakka aşık kulu ile,
Güzel yurda canım kurban.
Yayvan göbek, geniş ense,
Revaçtadır ne hikmetse.
İsyankar şu merettense,
Kuşa kurda canım kurban.
Yol göster hedefe varan,
Kaleli düşünmez bir an.
İncil, Zebur, Tevrat, Kuran,
Kutlu dörde canım kurban.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:23 PM
Canımın Canı!
Gönlümün sultanı, derdimin emi
Sual ettim, cevabını okudum
Sevgiyi sevmek mi suçunun cemi
Günahını, sevabını okudum.
Fikrini, zikrini şiirde gördüm
Vallahi zikrine gönlümü verdim
Ben de senin ile zindana girdim
Gönlündeki muradını okudum
Yaradan adına ölmekse murat
Beni de o fikrin kenarına kat
Ot gibi yaşamak olur mu hayat
Bize özgü soy adını okudum
Dilemişsin muhabbetin devamın
Dilerim ki yüce olsun makamın
Kaleliyim, yazdım demedi tamın
Kardeşliğin öz tadını okudum
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:23 PM
Canların Divanesiyim
Candan geçer ama geçmez vadinden
Kurulan canların divanesiyiz
Vatan acısıyla ta can evinden
Vurulan canların divanesiyiz
Doğruyu konuşan tatlı dil gibi
Vatana sevdalı bir bülbül gibi
Hazan yeli vurmuş gonca gül gibi
Burulan canların divanesiyiz
Hep vatanı sevdi hep gözünde ip
İpi çeken eli bile bilmeyip
Hücrelerde bin bir dilek dileyip
Yorulan canların divanesiyiz
Yetmez mi çekilen ayıp be ayıp?
Bu ayıbı size yeterli sayıp
İslam'ın tevekkül emrine uyup
Durulan canların divanesiyiz
Yurt için,din için divane olup
Bunlar ile hamur gibi yoğrulup
Milleti sevmekten suçlu bulunup
Sorulan canların divanesiyiz
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:24 PM
Celâllenmek...
Dile kilit vurulunca,
İnlemek hep saza düştü...
Millet suskun görülünce,
Celâllenmek bize düştü...
Arayıp da Hakkı bulmak,
Fazilettir ibret almak,
Yarınlardan emin olmak,
Mutluluklar söze düştü...
Bitmeden başlar sancısı,
Ağlıyor kardeş bacısı,
Şehit yavrunun acısı,
Alev, alev öze düştü...
Öz yanarsa diri, diri,
Ağlatır sivili, eri...
Vatanımız soygun yeri,
Yüreğimiz köze düştü...
Kaleli’nin bükük beli,
Çünkü perişan ahali! !
Kışın zaten malum hali,
Ocak, şubat yaza düştü.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:30 PM
Cenneti Verseler Bakmam.....
Hayat neler koymuş sevda tasına
Bunca yıllık ömür yola çevrilir
Ki bir ömrü gömdük yol ortasına
Çayır, çimen dünya çöle çevrilir
Bazen mazi ile halvet olurum
Bazen aradığım beni bulurum
Bazen gözlerimden seni solurum
Bir incecik nefes yele çevrilir.
Leyla’yı ararken kutup yazında
Yitirdim mecnunu çöl ayazında
Cömert sohbetlerin meram bazında
Şekere, şerbete, bala çevrilir.
Kimi görememiş, kimi duymamış
Müşteki özenmiş, derviş uymamış
Yemeyen imrenmiş, yiyen doymamış
İtibar acayip hala çevrilir
Uykusuz ******* uzar giderek
Sevgi ekip masal hasat ederek
Umut dağlarında hayal güderek
Dar düşüncem büyür bola çevrilir
Şefkat akmayınca ırmaklarımdan
Kıvılcım dökülür parmaklarımdan
Cenneti verseler bakmam arımdan
Ara yerde sevda tüle çevrilir.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:30 PM
Çağ Atlamak...!
Evde ekmeği yok, çoktandır işsiz
İşte çağ atlama teraneleri.!
Minareler sessiz, camiler ıssız
Hizmete açarız put haneleri.!
Bir zamanlar dilde hep -izm -izm
Milli devlet için etmedik azim...
Çalışmak, yükselmek nemize bizim
Her gün doldururuz meyhaneleri.!
Zamane uşağı, devrin alığı
Hiç ayık bulunmaz nefsin gölüğü
Asrilik sayıyor kepazeliği
Zamanın akıllı divaneleri.! !
Zengine eğilir, mazlumu yerer
Her şeyi bilirim pozuna girer
Bıkmaz ikide bir ileri sürer
Seksenden önceki efsaneleri!
Ölsen umursanmaz, o hep gülüyor
Söylenmeyin, o her şeyi biliyor
Enflasyon- menflasyon millet ölüyor
Bırakın eskimiş bahaneleri.!
Zalim ah çekmeli, mazlum gülmeli
Mazlum ağlıyorsa zalim ölmeli...
İnsan vazifeyi namus bilmeli
Yediğin yetmez mi şu naneleri?
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:30 PM
Çağrı...
Çalışalım ikilik ne bilmeden
Birlik olup hep el ele verelim.
Çok yaşayıp mihnet ile ölmeden
Az yaşayıp bir gönüle girelim
Zalime namerde araç olmadan
Ecel henüz gelip bizi bulmadan
Gönüllere gül olalım solmadan
Sevgi çadırını göğe gerelim
Şu çeyrek aklıyla göklerde gezen
Yoksulu hor görüp tepeden süzen
Bayramlarda bile mazlumu ezen
Zalimleri, namertleri yerelim.
Şu mağdur, şu sefil, yok içeceği
Usanmadan arayalım gerçeği
Açmış Yaratan’ın beş dal çiçeği
Gönül verip demet demet derelim.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:30 PM
Çaresiz
Karanlığa can katan şu bülbülü,
Hece hece okuyorum, çaresiz.
Reyhanı, zambağı, gülü, sümbülü,
Renkten renge sokuyorum, çaresiz.
Hasreti kahreder, yarası derin,
Toprak hararetli, güneşler serin,
Düşünce Allah’ın, varlık bu yerin,
Hasret oldum, bakıyorum, çaresiz.
Bu yüreğin çarpmaktaki kastı ne,
Kurbanlığın amiri ne, astı ne,
Senin içimdeki sevdan üstüne,
Sevdaları yakıyorum, çaresiz.
Sevdasını yakıp pişen güneşle,
Sır gibi tepeyi aşan, güneşle,
Gönlüme kor gibi düşen, güneşle,
Ta göklere çıkıyorum, çaresiz.
Bir zaman dünyaya yıldızdan baktım,
Doğudan, batıya çağlayıp aktım,
Gözyaşımı Balkanlar’a bıraktım,
Tuna olup akıyorum, çaresiz.
Sırtıma yükledim sıkıntıları,
Damlaydı, göl ettim akıntıları,
Gönlüm mekan tuttu yıkıntıları,
Bülbül oldum şakıyorum, çaresiz.
Irmaklardan akar, kardan daha ak,
Güneşe sırt verdim, yıldıza ayak,
Ateşte üşüdüm şu halime bak,
Bulut gibi döküyorum, çaresiz.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:31 PM
Çekidüzen...
Cennet Anadolu, kutsal yurdumuz
Önce sen bil, bildirelim olmaz mı?
Tutsak olmuş kuşumuzla kurdumuz
Dağları del, deldirelim olmaz mı?
Söylenecek söz çok, sığmıyor dile
Her işi desise ve her iş hile
Bülbülüne cefâ çektiren güle
Tükürelim, solduralım olmaz mı?
Mecnun olduk leylâ gibi vatana
Söz vermişiz yerde şehit yatana
Dil uzanır ecdadına, atana
Hakkı tutup kaldıralım olmaz mı?
Sen hakansın, kahramansın,oğulsun
Fırsat verme düşmanına boğulsun
Kara Kağan olma, bahtın ak olsun
Bu milleti güldürelim olmaz mı?
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:31 PM
Çelişki? ? ?
Dinle sözümü de sonra yanlış de,
Evde, sokaklarda kız iki türlü.
Doğrusunu bulmak çetin gene de,
Doğrusu, eğrisi söz iki türlü.
Helal ile haram girmiş iç içe,
Birin talibi az, gözler hep üçe.
Virgül gibi eğilinir bir hiçe,
İçerde dışarda yüz iki türlü.
Herşey sona doğru kemali bulur,
Baş eğer mutlaka cemali bulur,
Çokları tam arar, yamalı bulur,
Yandırır dediğin köz iki türlü.
Mühür gözlü güzel gayri salınma,
Belki sen temizsin, sen safsın ama...
Doğrusunu diyeceğim alınma,
Artık cilve, eda, naz iki türlü.
Ne köyümde Fatma Bacı yetişir,
Ne dağımda şen bülbüller ötüşür,
Öyle bir bahar ki mazlumlar üşür,
Milletimiz bir de biz iki türlü.
Yanlış oldu, evet, tabiri yanlış,
Kaleli mümkünse bunlara alış,
Velakin eğilme, dik dur, hep çalış,
Bu çağda yolunan kaz iki türlü.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:31 PM
Çığıra Türkü Çığır
Bahar gelmez bahar kızın güzüne
Kar altında kara kalmış karı var
Yıldıza yaslanmış günün yüzüne
Sitem eder sanırsın ki varı var
Akça gelin akça saklar yaşında
Damladıkça yeşil mermeri oyar.
Öbek öbek sitem yatar işinde
Ne gönlü işitir ne hasret duyar.
Bülbül susmuş taş bağlamış bağıra
Gül ile kestiği vadeye yanar.
Çığır gelmez türkü çığrır çığıra
Havada gün yerde bulutlar donar.
Gönlüm içre çiçek çemen gül yarim
Elleri böğründe ocak başında!
İsm-i Azm hakkı için gül yarim,
Ümit gezsin hayalinde düşünde.
Gülden güzel güller ektim bahçeye,
Atinin tavanı temeli olsun.
Hasılatım har, doldurdum bohçaya,
Yeni çiçeklerin emeli olsun.
Çığır: Zaman,çağ
Çığır: Söyle,seslen
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:31 PM
Çınar Ağacı...
Çınar ağacından bir yaprak düşse
O anda acıyı duyması gerek
Akrep iğnesiyle parmağı şişse
Zalimin gözünü oyması gerek
Bakılmalı artık gözdeki yaşa
Talihi yenmeli verip baş başa
Emir verilince gökteki kuşa
Yerde karıncalar uyması gerek
El ele vermeli kutlu obası
Boşa gitmemeli artık çabası
Söz yeri gelince olsa babası
Taşı gediğine koyması gerek
Kurtla savaşmalı pln kurarak
Erlik göstermeli karşı durarak
Her türlü illete neşter vurarak
Meyveyi dalında soyması gerek
Yılan yuva kursa akrep de ağı
Mutlak mamur edilmeli toprağı
Gövdeye uyarak dalı yaprağı
Helal su emerek doyması gerek
Bir çınar ağacı ve kutlu vatan
Bu uğurda aktı döküldü al kan
Terk etmesin diye gövdeyi tek can
Her gün yaprakları sayması gerek
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:31 PM
Çıra Gibi
Millet bugüne dek hep uyutuldu
Gözden akan selimize yanarım
Kimi nazlı, kimi sert büyütüldü
Tombul solan gülümüze yanarım
Güzellerim, yiğitlerim, mertlerim
Siz öldükçe depreşiyor dertlerim
Fakir Anadolu’m, esir yurtlarım
Dizde çamur yolumuza yanarım
Dünyaya mendil aç, sen ha bire yat
Faiz ile bu halk doyar mı heyhât!
Mutlu azınlıklar sürerken hayat
Kemer sıkan kulumuza yanarım
Garplı bir milletiz, şarktan gelmişiz!
Bir zaman çağlara rehber olmuşuz
Şimdi el uzayda, bakmış, gülmüşüz
Ağlanacak halimize yanarım
Karnı aç, sırt çıplak, ağlıyor bala
Bir umut güneşi doğmadı hala
Kaleli sen didin, çalış, çabala
Paramparça elimize yanarım
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:31 PM
Çiçekler
Kalenin başına güneş vurunca
Yıkıntıda paralanır çiçekler
Dağın üstü yele karşı durunca
Sevincinden nâralanır çiçekler
Beni yakar ateşlere yanası
Ne tohum saçılmış ne var anası
Susuz diyarların sarı sunası
Sıra sıra sıralanır çiçekler
Tan ağarma yakın, çise elenir
Gözlerinde hasret yaş tanelenir
Kuşluk vakti kızıl renge belenir
İkindi de karalanır çiçekler
Bu kayalık yerde bak neler biter
Hayali gözlerde kor gibi tüter
Sararır kayanın bağrına yatar
Ara ara aralanır çiçekler
Yıkıntıya rahman rahmet verince
Bir sızı duyulur inceden, ince
Başucunda sarı kızı görünce
Tam böğründen yaralanır çiçekler
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:31 PM
Çile Deryası
Gülmek için zaman mı var?
Çile derya, gayret oktur.
Ağlamaya vakit çok dar,
Koşmalıyım, yolum çoktur.
Ağır gelir götüremem,
Menziline yetiremem,
Gider gider bitiremem,
Yollar ki omzuma yüktür.
Zehir olur tatlı aşım,
Beladan kurtulmaz başım,
Olsun üzülme kardaşım,
Allah yücedir, büyüktür.
Başı sonu Hak katına,
Var Kaleli Hak katına,
Arzuhalim Hak katına,
Başka sığınağım yoktur.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:31 PM
Çilemiz Bizim...
Anlatmak imkansız getirip dile
Ebu Cehilerden gördüğümüzü
Görmedik ehli salipten bile
Ebu Cehilerden gördüğümüzü
Bin dört yüz yıl önce ne ise cehil
Bugün de öyledir değildir ehil
Görmedi Bill'in çektiği dahil
Ebu Cehilerden gördüğümüzü
Ömrün baharında çıkmadan yaza
Onlar ize düşkün bunlarsa söze
Allah'ın aşkına bir sorun bize
Ebu Cehilerden gördüğümüzü
Bill'in gençliği zulümle öçtü
En son Nebi bile Yesrib'e göçtü
Sorun zindanlara gençliğim geçti
Ebu Cehilerden gördüğümüzü
Çile verdi suçun şudur demedi!
Devranını Karun bile sürmedi
İnan cahiliye devri görmedi
Ebu Cehilerden gördüğümüzü
Bir önceki Karun doymaz haramdan
Şimdiki Firavun alt kalmaz ondan
Kaleli duyulsun anlat sıradan
Ebu Cehilerden gördüğümüzü
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:31 PM
Çileyle Barışmak
Sizler yüz karası zamanın, anın
İsi, kiri, bitisiniz vatanın
Ey vicdanı pas tutanlar utanın
Ülkü gelin süslendikçe süslendi
Canlar hey, vatana adanan canlar
Mahpuslarda çile çeken civanlar
Dertlinin derdinden dertsiz ne anlar
Mustafa’'yla Fikri birer aslandı
Muhabbet sel oldu, sebebi sensin
Maskara oldu ya, kahrolsun, yansın
Bolu Beyi beyliğinden utansın
Köroğlu’'da bir kayaya yaslandı
Selâm olsun amirinden, erine
Sevgi yağar kalpten daha derine
Her zaman verilen kanlar yerine
Bu sefer verilen canla beslendi
Bağdan kopardılar, harmanda bitti
Kayada sekerdi, mahpusta öttü
Hesabı Allah’'a havale etti
Dağlar taşlar barış diye seslendi
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:31 PM
Çivinin İki Yüzü
Ah çektim gölge düştü, devrilmedi çerağı
Çırılçıplak geceye yıldızı soruyorum
Çorak topraklar gibi annelerin yüreği
Yıllardır yitirdiğim güneşi arıyorum
Kristal şafaklara sevdalanan her iklim
Güneş battığı yerde doğum sancısı çeker
Dört omuz üzerinde düşünce büklüm büklüm
Zaman bir bir öğütür unu toprağa döker
Kara ******* elbet ışıklı gün getirir
Issızlık ülkesinde çürürken hatıralar
İstikbale bir avuç umut alır götürür
Volkan gibi ruhumu kayalarda yaralar
Düştükçe düşüyorum derinlerden derine
Simsiyah kar yağıyor göklerin üzerine
Kara bulutlar çökmüş ülke yiğitlerine
Bakışlarım hep seni soruyor gözlerine
Saçlarındadır gecem, dudağında gündüzüm
Elveda yalnızların anası bozkırlara
Yerler ağzını açmış bekliyor beni hüzün
Zifiri karanlıkta günü çekmişler dara
Tutuşmuş bir yüreğin külünde yanıyorum
Kuzgunlar bayram eder, baykuşlar bana aşık
Öte sevdalısıyım, içmeden kanıyorum
Ağıt çelikten bıçak ve Resul yolda ışık
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:31 PM
Çözemem (Bakar Körler)
Aklım ermez bu dünyanın işine
Fakir kalkmaz, zengin yatmaz, çözemem.
Hayranım körlerin yol gidişine,
Bakar körler adım atmaz, çözemem.
Yaşlı çalışıyor, gençlere hayret,
Elde sermaye yok, kendinde gayret,
Dünya gidişinden almayıp ibret,
Çirkinlik gözüne batmaz, çözemem.
Bazısında acıma yok, kaskatı
Bazısı tarlanın ısırgan otu.! !
Bazısı kibirli, bazısı kötü
Bazısı tamahı satmaz, çözemem.
İlim gayret ister, olur mu soyda?
Alçak gönüllüde, yumuşak huyda!
Tembeli görürsün düğün de, toy da,
Göz nuru olsa da tutmaz,çözemem.
İlim sahibinde sabır diz boyu,
Haylaz da, sülük de, kibir diz boyu,
Ahmağı koy girsin, kabir diz boyu,
Deryaya bir katre katmaz, çözemem.
Okumayı bilmez, her şeyi yutar!
Kabadayılığı baştacı tutar.!
Çarşıda, sokakta herkese çatar,
Vatan düşmanına çatmaz, çözemem.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:32 PM
Dağ Eteğinde
Artar da eksilmez gönül yarası
Mehmet’in sülüsü dağ eteğinde.
Lalenin siyahı, bahtın karası
Ki yaban çalısı dağ eteğinde.
Ta kalubeladan, ademden beri
Bin senelik tutku bir tek seferi
Bu sefere çıkan dönemez geri
Alisi Velisi dağ eteğinde.
Bir saniye varla yok arasında
İki lokma açla tok arasında
Ve bir gram azla çok arasında
Alemin delisi dağ eteğinde.
Hasret düğüm düğüm, söz çeper çeper
Çeperin dibinde kurulmuş siper
Soğuk rüzgar çıplak alnını öper
Kudretin halısı dağ eteğinde.
Göklerde nur, yerde bağlar dayalı
Umut ağacına çağlar dayalı
Dağlar sıra sıra, dağlar dayalı
Velinin ölüsü dağ eteğinde.
Kayıp eden arar, arayan bulur
Kuş yuvadan uçar arzusu kalır
Aşığı bir derin inleme alır
Dert deniz, yalısı dağ eteğinde.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:32 PM
Dağlara Sitem
Yolları dar, yamacı sarp dağlar ha!
İbret alır oldu çağlarımızdan.
Bir akarsu sessiz sessiz fatiha,
Okuyarak akar bağlarımızdan.
Ölüdür demeyin, aman ha aman!
Ser vermiş toprağa sevdası yaman,
Yamaca yan vermiş, yatar kahraman,
Bir inilti gelir dağlarımızdan.
Dağ devrilsin, ağlamayın analar,
Yas tutmayın, kına yakın sunalar,
Balkanlarda ‘akmam’ diyor Tunalar,
Hala haber gelmez sağlarımızdan,
Yollar akar gider, dağ ağır başlı,
Yıldız ışıl ışıl, bulutlar yaşlı,
Dağlar, taşlar, uçan kuşlar telaşlı,
Felek fukarası ağlarımızdan.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:32 PM
Dağlarla Yarış…
Yamacı sarp, başı karlı dağlar hey!
Derdimi yüklesem çekebilmezsin.
Haline hapsolmuş, sırlı dağlar hey!
Ben gibi göz yaşı dökebilmezsin.
Ne var ki halinde, şükreyle dersen,
Gel bir yarışalım meydanda ersen,
Kanını, canını ırmağa versen,
Gözüm nuru gibi akabilmezsin.
Ben diyeyim, dinle beni, duy beni,
Sen anlarsın, kul anlamaz, oy beni,
Tependeki kar yerine koy, beni,
Yüreği kor gibi yakabilmezsin.
Gelene, geçene yol olan dağlar,
Köroğlu’na kanat, kol olan dağlar,
Tahammülü kat kat, bol olan dağlar,
Kula benim gibi bakabilmezsin.
Dağlar dert yüküdür, üsten bakılır,
Bir of çeksem, senin başın yıkılır,
Bağrına her türlü canlı sokulur,
Kaleli derdini sokabilmezsin.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:32 PM
Dahası Var...
Nur çeşmesinde başım
Çığlığım çıttan öte...
Mahkeme görmez yaşım
İndirir kütten öte...
Çözemem bu düğümü
Kim görmüş güldüğümü
Görse de öldüğümü
Saldırır itten öte...
Utancım tutar arşı
Baharsız yazı kışı
Her gün çatılı kaşı
Duymadım “höt”ten öte...
Kuşanır silahını
Alır mazlum ahını
“Müstemleke şahini”
Görmedim betten öte...
Sebepsiz gülüşen kör
Duymaz ya anladım der
Ayaklar başı güder
Ve Müslim “ şit “ten öte!
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:39 PM
Davet
Özüm yüreğimde hasret duyduğum,
Ayaklarım dolaşıyor, çabuk gel.
Candan içre, öz yerine koyduğum,
Tüm yıllarım gülüşüyor, çabuk gel.
Bu ''düzen'' göçüyor, duyun ahali,
Onun boynunadır varsa vebali,
Cömertliği Ebubekir timsali,
Damla çaya alışıyor, çabuk gel.
Resul-ü Ekrem’in ıyal, alisi,
Tümden olmuş Ehl-i Beytin delisi,
Hattab oğlu Ömer adaletlisi,
Dertler beni bölüşüyor, çabuk gel.
İçim kan ağlarken yazmam mı ağıt,
İlim arif işi, gerekmez öğüt,
Osman’la Kuran’ı hatmeden yiğit,
Gönlüm sana çalışıyor, çabuk gel.
İşkenceye maruz koyunca bahtı,
Ali’nin mertliği gönlünün tahtı,
Bir yana koyamam amanı, ahtı,
Acı, sızı buluşuyor, çabuk gel.
Hasan, Hüseyin’e sevdalı kişi,
İslamı yüceltmek olmalı işi,
Ey yarlar sultanı, sahabi eşi
Riyakarlar yılışıyor, çabuk gel.
Garibim yurdumda, kaybolmuş sılam,
Dünü düşünürüm, şaşarım balam,
Kaleli’den kucak dolusu selam,
Dostluk yeni oluşuyor, çabuk gel.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:39 PM
Değer mi?
Dünya iki gülmek, üç ağlamaktır
Servete, şöhrete, üne değer mi?
Büyüklük kul olmak, bel bağlamaktır
Kırk gece, bir ayyaş güne değer mi?
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:39 PM
Değmez
Safahat insanı eğlememeli
Bu dünya bir kaşı sırmaya değmez.
Ne iyi, ne kötü, söylememeli
Bir deli gönlünü kırmaya değmez.
Kim ister insanlık kendini yesin
Ve lâkin kendini yediği kesin
Siyasetin ilmi ne derse desin
Yanında bir nebze durmaya değmez.
Biriler ha bire taşlıyor gönül
Kışınla savaşın başlıyor gönül
Gökler bildiğini işliyor gönül
Boynum kıldan ince, vurmaya değmez.
Gündem hakikatsiz, meydanlar ersiz
Çulsuzu haşlamak değil mi yersiz?
Bir ayağı birisinden habersiz
Taşın yamacına varmaya değmez.
Her havadan çalan kaval gibiyim
İçi boşaltılmış çuval gibiyim
Yalınayak koşan hayal gibiyim
Bana hiçbir şeyi sormaya değmez.
Yanıp yakıldığın aşk çırasıysa
Hasretin kaş ile göz arasıysa
Gönlündeki yara yâr yarasıysa
Bırak da kanasın sarmaya değmez.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:39 PM
Deli Divane
Gönül hamt etmeli, günde bin kere
Şükrünü bilmeyen ölü divane
Dudak aç, bu ağız dönsün şekere
Susuz pınarların seli divane
Sevda girdabında terlerken al al
Sustu Kızılırmak, haykırdı Aral
Sahradan, semaya yükseldi meral
Baktı insanlığın hali divane
Söylemi berraktı, kalplere aktı
Gönülde korlaştı, dillere çıktı
Aklın gözü ile cihana baktı
Gördü, kâinatın dili divane
Diller nasıl zikretmesin, anmasın
Gönül nasıl şükretmesin, kanmasın
Çöller nasıl kavrulmasın, yanmasın
Serin yaylaların yeli divane
Aşığın gözünde yaş olabilmek
Seni gören göze kaş olabilmek
Gaye, sevdalıya eş olabilmek
Hasret bahçesinin gülü divane
Hükmün, adaletin, can katar cana
Seni anlayana, seni duyana
Bir seni bildiğim günden, bu yana
Deli divaneyim, deli divane.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:39 PM
Deli Gönül
Kalbin temiz ise ispat
Et göreyim, deli gönül.
Gece ayaz, buz üstünde
Yat göreyim, deli gönül.
Seni düşür sade bire
Can veren o steplere
Tatlı dili akreplere
Sat göreyim, deli gönül.
Eksilmiyor canda firak
Sararmış, düşecek yaprak
Nimetlerin özü toprak
Tat göreyim, deli gönül.
Artık unu serme ipe
Daneyi tut, katma sapa!
Kendi gözündeki çöpe
Bat göreyim, deli gönül.
Aşkı yükle acı dile
Onunla yürü menzile
Seher vakti bülbül ile
Öt göreyim, deli gönül.
İsyan etme, baş eğ ona,
Gayret göster, kalma sona,
Sende seni yine sana
Kat göreyim, deli gönül.
Öz girerse kutlu yola,
Mevla yardım eder kula,
Benlik putu başa bela
At göreyim, deli gönül.
Çölde çiçek açıyor bak
Oğlun kızın kaçıyor bak
Can kafesten uçuyor bak
Tut göreyim, deli gönül.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:39 PM
Demokrasi Ürünü.! ! !
Soyundan habersiz dolu her yanı
Yetmedi mi kaçırmayın kaçağı
Soygun, vurgun,talan ile vatanın
Kemiğine dayamışlar bıçağı
Zincire vurulsun kapansın yırtık
Fakat namussuzluk kalmasın örtük
Gafil olmak ayıp görmeli artık
Millete kurulan bunca tuzağı
Ehliyetsiz olan işini bulmuş
İhtisası olan kenarda kalmış
Başımıza amir diye oturmuş
Devrin en azılı kösnük bunağı.
Soyguncu, vurguncu ülkeye dolmuş
Üstelikte kanun, ceza o olmuş
Yalanın, talanın tadını almış
Bulmuşken şu başsız baş avanağı.
Hep git dedik, kovduk kovduk gitmedi
Çaldı, yedi haramı hiç itmedi
Sattı savdı, yedi içti bitmedi
Hâlâ gözü beklemekte bu bağı
Bunlar hiç olur mu Allah’a yakın
Sakın ha! ! Bunlardan kendini sakın
Fırsat kaçırmazlar görün de bakın
Çünkü bunlar şeytanların ortağı
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:39 PM
Deprasyon
Yazı yok yüz yıldan beri,
Kara kışa kaldık eyvah!
Gömülmüşüz diri diri
Bitmez düşe kaldık eyvah
Sevda yavan, sevgi nursuz
Gece kara, gün uğursuz
Tarla çıplak, gök yağmursuz
Yavan aşa kaldık eyvah!
Deryada küreksiz kayık
Çünkü kaptan değil ayık
Altı sakal, üstü bıyık
Çıkmaz işe kaldık eyvah!
Lime lime dağılırım
Elbet bilinmez olurum
Söylemezsem boğulurum
Boydah başa kaldık eyvah1
Biz bir başa evet dedik
Kör savaşa evet dedik
Yedi şaşa evet dedik
Altı yaşa kaldık eyvah!
Kim bakar gözün yaşına,
Ya gözüne, ya kaşına! ..
Kaleli toprak başına
Bir baykuşa kaldık eyvah!
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:39 PM
Devam....!
Mazlum, zalim kadar cesur
Olmuyorsa, zillet devam.....
Ürkekliğe bin bir kusur
Bulmuyorsa, zillet devam....
Olmak gerekmiyor katı,
Sağlamsa çatılan çatı,
Bağdaki ısırgan otu,
Solmuyorsa, zillet devam...
Neden susuyorsun? Hayret!
Haksıza çat, göster gayret
İnsanlar O Dost'tan ibret
Almıyorsa, zillet devam....
Yol alınmaz, övgü ile
Başarılmaz, sövgü ile
Kafa-gönül sevgi ile
Dolmuyorsa, zillet devam....
İşte sevda değilse bu....
Boşa emek, boşa hu hu! !
Bir insanda cihat ruhu
Kalmıyorsa, zillet devam....
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:40 PM
Devler Ve Cüceler
******* günleri boğmaya talip
Sevdalar düşlere sığar oldular.
Ahmaklar akıllı, aptallar galip
Cüceler devleri boğar oldular
Üç kez kazanıp da bir elenenler
Kanatla yedi kat yere inenler
Ayın kırk dokuzu, debelenenler
Hayal ikliminden yağar oldular.
Büyük başlar sevdamızı taşımaz
Küçük başlar günü tutar, ışımaz
Seher yeli bulutları kaşımaz
Yıldızlar öğleyin doğar oldular.
Ruh yoksa bedende değer mi eti?
Dünya için terk etmem ben ahreti
Neyleyim dünyada şanı, şöhreti
Güneşler gönlüme ağar oldular.
Bilir misin her mekanda ötmeyi?
Aralıktan Ağustosu tutmayı
Yılın dört mevsimi, on iki ayı
Sülükler devleti sağar oldular.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:40 PM
Dilek
Yirmilikte hovarda söz,
Yetmişlikte diş olaydım.
Görmeyene bir humar göz,
Kut eline iş olaydım.
Deseler yeryüzü sizin,
Fayda vermez yoksa izin!
Biçarenin kimsesizin,
Çanağında aş olaydım.
Gönüllerde bayrak alı,
Umutsuza hayat yolu,
Boğazına kadar dolu,
Kör gözlerde yaş olaydım.
Cevahiri cevher ana,
Satar. utana utana! !
Şu gönlümü köşk tutana,
Bir ağrımaz baş olaydım.
Dalıp deryadan derine,
Sevgi sunup her birine,
Çöldeki serap yerine,
Göz üstünde kaş olaydım.
Hukuk yalan doğurunca,
Doğru imdat bağırınca,
Ve hak beni çağırınca,
Kanatlanıp kuş olaydım.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:40 PM
Diyemem
Kendime atlastan bir dünya ördüm
Tül sarayda mutlu oldum diyemem.
Atılan taşları yaralı gördüm!
Taşın esrarını bildim diyemem.
Dosta selâm saldım, olmaz oralı
Boynum bükük kaldı, ciğer yaralı.
Felek sillesini vurdu vuralı,
Hakikate nazar kıldım diyemem
Gözündeki yara gördü yâr beni
Sitemliydi, yara sürdü yar beni
Bir vefasız yâra verdi yâr beni
Sahrada Leyla’yı buldum diyemem.
Dünyanın kaç kulaç boyuyla eni?
Gaye idrak etmek bu serüveni!
Gecenin zülfünde gündüz güveni
Ben bendeki pası sildim diyemem
Dünyanın ahvali kor beni derde
“Her hale tahammül göster” der birde
Yaşamanın yalan olduğu yerde
Kırk boşaldım, iki doldum diyemem.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:40 PM
Doğal Yarışma...
Sular rahmet olup, düşünce yerde
Tabiat can bulur ferdinden elbet.
Bakıp şu alemi görmeyen kör de
Yüz döner mertlerin merdinden elbet.
Ehil ile halleş, kusur aramaz
Cahil ile yoldaş olma, yaramaz
Cılız sular deryalara varamaz
El çeker aslanın yurdundan elbet.
Bu dünya kaş ile göz arasıdır
Öğrenmemek elbet yüzkarasıdır
Cahil sofu elin maskarasıdır
Anlamaz bülbülün derdinden elbet.
Coşunca deryalar, yatışa bilmez
Derya ile damla atışa bilmez
Hırs ile koşanlar yetişe bilmez
Aşk ile koşanın ardından elbet
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:40 PM
Dokuzlama.! !
Eğilen baş kesilmez
Biliyoruz demeyin.!
Bu karayı su silmez
Biliyoruz demeyin.!
Haddini bilmez devlet,
Kendinden gelmez devlet.
Sizinle gülmez devlet,
Biliyoruz demeyin.!
Zorbalık kol geziyor
Bir çıkmaz yol geziyor
Cehalet bol geziyor
Biliyoruz demeyin.!
Su gidip kumu kalmaz!
Yel mi kayadan almaz?
Mazlum dese de olmaz,
Biliyoruz demeyin.!
Cihan susar, it ürür
Sular kumu götürür.
Yel kayayı bitirir,
Biliyoruz demeyin.!
Doğrudan zarar gelmez
Bin dost adamı yemez
Bir düşman doğru demez
Biliyoruz demeyin.!
Alim ilmini bilmez
Hasta yatmakla ölmez
Cahil imana gelmez
Biliyoruz demeyin.!
Ağacı kurt kemirir
Dert insanda semirir
Kan donar, yağı erir
Biliyoruz demeyin.!
Evladın varsa sakar
Alık, balığa bakar
Balıksa baştan kokar
Biliyoruz demeyin.!
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:41 PM
Dost Yüzlü Yalancı
Bir sahil akşamı tenhalığına
Yalnızlığı buyur ettim nazlandı.
Bakınca bu şehrin insanlığına
Yalnızlık içini çekti, sızlandı.
Dost yüzlü yalancı bir akşam üstü
Nere yöneldimse yolumu kesti
Ayağıma bastı, gönlüme esti
Üşüdükçe ince ince sazlandı.
Şeceremi taş dibine yatırdı
Muhabbeti yedi içti bitirdi
Beni aldı nerelere götürdü
Umudumu aldı, düşü tozlandı.
Ayrıldım, yalnızlık peşimden koştu
Benimle dolaştı, kendini aştı
Hasretim büyüdü, emelim coştu
Hislerimi kemirdikçe hızlandı.
Gözler dondu, yeryüzünü bürüdü
Duygu büyüdükçe dağı kürüdü
Başka başka alemlere yürüdü
Hayallerim bu akşam da buzlandı.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:41 PM
Dönülmez Yol Atlıları
Tüm ışıklar söndü güneş karardı
Uzattılar arkam tahta önüm yar
Yola revan oldum gelmiyor ardı
Yollar uzun zaman kısa geçit dar
Yıldıza dayalı merdiven burda
Ahirete göç başladı art arda
Ah şu adaletsiz haksız diyarda
Bir ana oturmuş ellerin ovar
Kıyarım geceye el vermez arım
Yıldızı çengelle yere sarkarım
Eller boş göz yılgın dizden korkarım
Yar bizi başından düşüne kovar
Destursuz ordular otağsız hakan
Yetkisiz mahkeme etkisiz bakan
Yar başında yazma yar başında kan
Ülkülerim beni başından savar
Sevda gelin olur şölensiz yuğsuz
Yıldız aya bağlı zincirsiz bağsız
Yüksekten seslenir kumandan tuğsuz
Yüreklerde ezilmişlik hırsı var
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:41 PM
Dönüyor
Dört tarafı mayın gözleri nemli
Yerde yılanlara kanmış dönüyor
Sinesi yaralı, yüreği gamlı
Yüzü Beytullah'a dönmüş dönüyor
Bulut gökyüzünde hora tepiyor
Yeryüzü ufukta göğü öpüyor
Baykuşlar bayramı arşta yapıyor
Gönüller bulutta sinmiş dönüyor
Yıldız yeryüzünün fener lambası
Hilal gönlün anlam veren imlası
Gülün yaprağında yağmur damlası
Erimiş, nefsini yenmiş dönüyor
Gönlünü sevgiyle, aşk ile donat
İnat eden şu ham kafaya inat
Yerdeki gökteki bütün kainat
Onun aşkı ile yanmış dönüyor
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:41 PM
Dua...Dua...
Hakk'ın düşmanına hiç taviz vermez
Duruşuna asalet ver Yarabbi!
Merhametsiz gönül cennete girmez
Hazinenden merhamet ver Yarabbi!
Türküyü uzaktan dinleyenlere
Dilimden konuşup anlayanlara
Esaret altında inleyenlere
Türkeli’ne hürriyet ver Yarabbi!
Fırsat ver zalimden hesap sormayı
''Müntakim'' adına layık olmayı
Bahşet cümlesine namaz kılmayı
Yurdumuza selamet ver Yarabbi!
Doğrult onu, şüphe kalmasın özde
Ham kalmasın pişir, Hak diyen közde
Haramlar çok malda, yalan çok sözde
Mazlumlara afiyet ver Yarabbi!
Düzene tufan ver, koyma taş üste
Yaş dökeriz gözümüzden, yaş üste
Senden gelen cümle bela baş üste
İster isen eziyet ver Yarabbi!
Kaleli; ah eder hep için için
Sabreyle zulm olsun, yanmasın için
İlimde, teknikte yükselmek için
Türlü türlü meziyet ver Yarabbi
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:41 PM
Durgun Akmak
Bazen dertli gezer bazen ağlarım
Sevdiğimden ayrı kaldım neylerim
Bazı durgun akar bazen çağlarım
Sevdam için çalar çalar söylerim
Aç koydular yiğit delikanlımı
Ben ararım yüzde çifte benlimi
Cennet yurdum için yanan gönlümü
Alçak bilmem yükseklerde eylerim
Vatana millete can verenleri
Genç yaşında toprağa girenleri
Kürşad Alparslan Alperenleri
İsterim ben nerde benim beylerim
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:41 PM
Duy Beni.!
Yolun ortasında bırakıp beni
Kalanlara isyan ettim duy beni.
Kürkçü dükkanıdır deyip encami
Salanlara isyan ettim duy beni.
Çileyi, cefayı sayarsan mubah
Sevilende, sen de, seven de günah?
Gam yükü sırtımda dağ gibi eyvah
Alanlara isyan ettim duy beni.
Desteksiz, hayasız yalanlar ile
Yaraladı gizli plânlar ile
Arzı endam eden falanlar ile
Plânlara isyan ettim duy beni.
Densiz aramızda gerili perde
Günlerim, aylarım, yıllarım nerde
Haktan uzak olan her türlü ferde
Yılanlara isyan ettim duy beni.
Didik didik oldu ocağım yerim
Bağlandı kollarım, çiğnendi serim
Ne derse desinler, vallahi derim
Falanlara isyan ettim duy beni.
Diyeceğim çokça idi, bitmedi
Anlatmaya bilgim, dilim yetmedi
Yaptığımız hiç bir hesap tutmadı
Yalanlara isyan ettim duy beni.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:41 PM
Duyarsızlık
Olmuşuz vurdum duymaz
Kuşlar düşer duymayız
Köyün var köye uymaz
Yaşlar düşer duymayız
Tahrifat köşe köşe
Sevdam var sığmaz düşe
Yıldızdan yıldız başa
Taşlar düşer duymayız
Dileklerim yüceye
Meydan kaldı cüceye
Yarı çıplak geceye
Düşler düşer duymayız
Mülküm hayal ardında
Yok mu dedik sordun da
Bu erenler yurdunda
Başlar düşer duymayız
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:42 PM
Duyulmayan Feryat...
Göklere yekseldi feryadım kat kat
Duyanların yüreğini dağladı
Öpmeye kalktığım el idi fakat
Tuttu benim kollarım bağladı
Sevdim vatanımı, bugün dardayım
Suçum kimse bilmez, zindanlardayım
Arayanım da yok, yok oldu adım
Anam geldi garip garip ağladı
Tıkıldık zindana, boş geçti yıllar
Ne garip, kargalar kartal kovalar
Allah var be zalim, yıkılmaz dağlar
Eteğinde coşkun sular çağladı
Sönmedi bu ocak, tütecek elbet
Biraz sabır lazım, biraz da gayret
Esirgeme, Rabb’im bize yardım et
Çatlak bekçi bir düzendir sağladı
Namusunu yiyen kadın piyasa
Bu mudur töre be, bu mudur yasa?
Bekçi makamında kurarsa masa
Kaleli’nin elbet yok olur adı
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:42 PM
Düğümlü Yollar
Yangın düştü gönül denen bu köşke,
Senden daha yaman mı var? Silkelen.
Bülbüller perişan, gül düşmüş aşka,
Uyumaya zaman mı var? Silkelen.
Gülü görsem bülbül olur eririm,
Bin can olsa binini de veririm,
Yollar dağda düğümlenmiş görürüm,
Yüce dağda duman mı var? Silkelen.
Can analar gözyaşını dökmesin,
Şen olsun yuvalar,elem çekmesin,
İster gün doğmasın, şafak sökmesin,
Gönüllerde güman mı var? Silkelen.
Bel bağlama şunun,bunun savına,
Döğülmeli demir, geldi tavına,
Zalimler çıkmışlar bülbül avına,
Vampirlere aman mı var? Silkelen.
Dostlar birbirini sormuyor, neden?
Kimse kafa gönül yormuyor, neden?
Oklar menziline varmıyor, neden?
Yüreğinde saman mı var? Silkelen.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:42 PM
Dünya Hâlâ Dönüyor
İnsanlar azarlandı
Düşünce hızarlandı.
Şerefler pazarlandı
Dünya halâ dönüyor.
Süvarisiz her kırat
Hakka koşar mı? Heyhât!
Yerde çekilmez hayat
Gökte yıldız sönüyor.
Bağrı taş binaların
Gözü yaş sunaların
Yurtta tüm anaların
Yürekleri yanıyor.
Biz biriz Hakka ramız
Ara olmaz aramız
Yürekteki yaramız
Yavaş yavaş kanıyor.
Gün doğar, ağarmaz tan
Ses gelir öbür uçtan!
Çıt çıkmaz büyük baştan!
Damarda kan donuyor...
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:42 PM
Dünya Taze Gelin...
Gökyüzü okyanus, arşa dayalı
Çile denizinde kesilir gider.
Dünya taze gelin, yeşil boyalı
Günün gölgesinde kısılır gider.
Nesneler kavgalı, değil barışık
Her şey bir bilmece, her şey karışık
Mevla’dan hidayet, nurdan bir ışık
Sızmazsa, veliye küsülür gider.
Göklerin başında tacı aradı
Acının içinde acı aradı
Bazen kardeş bazen bacı aradı
Bazen bir yıldıza asılır gider.
Toprakları bomboş, şu aç diyarda
Irmakları susuz, kıraç diyarda
En ücra köşede, en uç diyarda
Çöllerde Leyla’ya esilir gider.
Hayal sonsuz deniz daldı bir anlık
******* uykusuz, gündüz karanlık
Yerin karnı geniş ve içi ılık
Sırta tahta duvar basılır gider.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:42 PM
Dünyayı Kucaklamak
Güneş soğuk, ay yırtık,
Kapımı çalar tık tık!
Diyeceksen de artık,
Hele durun, derim, yok...
Aya fer veremeden,
Rabıta kuramadan,
Kapıyı aramadan,
Gönlünü ver, girim, yok...
Sakın deme, üstün ben,
Zannederim kastın ben,
Haykırsana, dostun ben,
İkiliğe pirim, yok...
Yolu yola doladım,
Yürüdüm adım adım,
Dünyayı kucakladım,
Oturacak yerim, yok...
Gönüllerin yatı ol,
Gül denilen otu ol,
Hak yanında katı ol,
Ki, zehir dökerim yok...
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:42 PM
Dürüstlüğün Bu Mu Senin....
Madem ki yüzüm ak temizim dersin
Ardına döktüğün bu pasa nedir?
İnsan geçinirsin insanı yersin
Zehir zukkum dolu bu masa nedir?
Hiçbir zaman yüz olmadın astarsın
Amelin ne ise Rabbim göstersin
Hani haram yemez hell istersin
Çalma çırpma dolan bu kasa nedir?
Hani hak yolunda yarışçı idin
Hani hakla halkı karışçı idin
Hani dövüş bilmez barışçı idin
Elinde tuttuğun bu asa nedir?
İtecektin ayağınla illeti
Kovacaktın kovamadın zilleti
Seviyorsan memleketi milleti
Dilinden düşmeyen bu U S A nedir?
Hak gözetip haksızlığa vurmazsın
Bir an bile mazlumları sormazsın
Hak-hukuk dersinden geri durmazsın
Hep ihlal ettiğin bu yasa nedir?
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:42 PM
Düşe Dönmüşsün (Ağıt)
Be muhannet sana nasıl kızmayım
Üç ay git, üç gün gel, boşa dönmüşsün..
Bir uzun hikaye nasıl yazmayım
Ağustos ayında kışa dönmüşsün..
Ala sözüm buram buram ter içen
Bir ömür gözümde bir anda geçen
Her mevsim iklimden iklime göçen
Katarda yaralı kuşa dönmüşsün...
Güneş nasiplensin yay ışığında
Günün varlığını duy ışığında
Gölgene gizlendin ay ışığında
Şu sessiz yazısız taşa dönmüşsün...
Sen gittin son gelen emre uyarak
Bizi burda boynu bükük koyarak
Bu nasıl dünyadır gün gün sayarak
İlk geldiğin yere, başa dönmüşsün...
Ten içinde kir saklıdır görülmez
Sır içinde sır saklıdır görülmez
Şu sinemde er saklıdır görülmez
Bre! Deli Dumrul tuşa dönmüşsün...
Boş zamanın, hoş mekanın velisi
Şu ”acı yıllar”ın ”hasret” ölüsü
Erken göçtün, Ülkerler'in delisi
Gözdeki bir damla yaşa dönmüşsün...
Tamam kırk dört yıllık düşe dönmüşsün.!
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:42 PM
Düşler Üşüdü
Düş ülkesinde yaşarım
Deli derviş usundayım
Bakar aleme şaşarım
Yarasanın sesindeyim
Bakın alemin işine
Akıl lazım ki düşüne
Düştüm bir dilber peşine
Aşıkların kusundayım
Gizlice salladı bir el
Gönül bağı döktü gazel
Aklımdasın nazlı güzel
Kızıl şerbet tasındayım
Göklere yükselir ahım
Aşığın olmak günahım
Beni zelil etme şahım
Çırakbanın isindeyim
Senemi güne eklerim
Sendelerim emeklerim
Eleman imdat beklerim
Çapraz bıçak pasındayım
Gece görünmüyor ayım
Gündüzü zindan sarayım
Yiterdim kime sorayım
Dokuzların yasındayım
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:44 PM
Düşteki Gurbet
Öz yurdumda yatağıma yatarım,
Düşlerimde hep gurbeti yaşadım.
Haksız sevmem haklıları tutarım,
İşlerimde hep gurbeti yaşadım.
Yavaş yavaş tele düzen verince,
Ve bu yüzden gönlüme gam girince,
Adaleti kof raflarda görünce,
Yaşlarımda hep gurbeti yaşadım.
Dedem hep derdi ki, harama bakma,
Devletten yana ol, mazlumu yakma,
Ruhumda ıztırap, elimde lokma,
Aşlarımda hep gurbeti yaşadım.
Yasaktı düşünmek Türk İllerini,
Yalnız koymak olmaz gönül erini,
Eylül’de görünce sam yellerini,
Kışlarımda hep gurbeti yaşadım.
Özüm, gülü çile ile bitirdi,
Büyüttü,besledi deme getirdi,
Yağmur yağdı, dolu vurdu götürdü
Taşlarımda hep gurbeti yaşadım.
Baltayı vurunca çınara küt küt,
Ne desen kesecek gereksiz öğüt,
Kökünden habersiz talihsiz, züğürt,
Başlarımda hep gurbeti yaşadım.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:44 PM
Düze Çıkmak Hayaldir.! !
Fakirin karnı aç delikse cebi
Doymayınca düze çıkmak hayaldir
Haksızlık üstünden silindir gibi
Kaymayınca düze çıkmak hayaldir
Allah'ın korkusu neder birine?
Sinmemişse kalpten daha derine
Hakkı adaleti yerli yerine
Koymayınca düze çıkmak hayaldir
Hayali ihracaat maya hamuru
Yapan besmelesiz beynimin uru
Rüşveti, torpili toplum kamburu
Saymayınca düze çıkmak hayaldir
Kiminde zevk safa, acı kimine
Her işi teslim et ehl-i emine
Geliri toplumun her kesimine
Yaymayınca düze çıkmak hayaldir
Rüşvet memleketi kemiren kurttur
Enflasyon milletin başına derttir
Tasarruf tasarruf tasarruf şarttır
Uymayınca düze çıkmak hayaldir
Mesaiye evet son hızı verip
Çalışma şevkinin tadına erip
Yaptığı yanlışı mutlaka görüp
Caymayınca düze çıkmak hayaldir
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:44 PM
Düzenbaz! !
Birini tanırım, mikrop birini
Uzaktan bakınca yaman gibidir
Bulmak mümkün olmaz onun yerini
Her yöne savrulur, saman gibidir.
Bakarsın yüzüne, masum mu masum
Kıyıda, köşede kesilir hasım
Milleti ayırır hep kısım kısım
Hepsinin soyuna düşman gibidir.
Yetiştirir ısırganı, hiç solmaz
Diyeceğim işte, demesem olmaz
Onun meclisinde insan bulunmaz
Konuşur kandırır şeytan gibidir.
Bulduğunu yutar, bir türlü doymaz
Huyu, tabiatı İslâm’'a uymaz
Konuşunca mangallarda kül koymaz
Savurur, sanmayın insan gibidir.
Ayak yalar, etek öper o bilir
Menfaati için geberir, ölür
Mazlum karşısında aslan kesilir
Dikko dikko gezer, külhan gibidir.
Kaleli’'yim dedim, tanıyın şeyi
Babasından çokça sever keseyi
Allah ona düşürmesin kimseyi
Vallahi ısırır, yılan gibidir.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:44 PM
Elden Ne Gelir...
Zamanı yiyen başlar zonklasın yavaş yavaş
Yanıyor yerler gökler sönüyor yalnız hayat
Hür insanlık uğruna başlasın kutlu savaş
Sanat hakkı aramak gerisi çürük bayat
Ahmak olan insanlar övülmekten hoşlanır
Sevda meşhur olmaksa doğruluk nasip olmaz
Şu geçeni durdursam sorsam neden taşlanır
Gözlerim yanar lakin sorular cevap bulmaz
Cömerdin aşı şifa cimrininki hastalık
Sevapta yarış amma günahta yardımlaşma
Teslim olmak ucuzluk bakmayın alık alık
Asıl vatan orası kötüsü haddi aşma
Hırsın yakar da seni divaneye döndürür
Başkalarını affet fakat kendini asla
Öfkenin ateşini yumuşaklık söndürür
Korkuyorsan Allah'tan haramları makasla
Alay, şaka ve mizah küçültür insanları
Kalpler temiz olursa, güzel söz çıkar dilden
Şefaatçısı yoksa,nedir insanlık varı
Büyük buluşma günü, artık, ne gelir elden
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:44 PM
Emanet! !
Emanet illerde zulm doruktadır
Ayaklar sürünür başlar sevinir
Kaç yıl oldu yavru ana ayrıdır
Martlar gazel döker kışlar sevinir
Bu vahşete susar Garbın inadı
Düpedüz soykırım ve zulüm adı
Yıkılmış yuvası kırık kanadı
Bahar muştusuna kuşlar sevinir
Dilde nağme adın aşk bestelenir
Gökler ağlayınca yer hastalanır
Nasihat hovarda kin destelenir
Sevda kucaklanır yaşlar sevinir
Bitmiyor bir türlü ağrı sancısı
Her gün kan ağlıyor ana bacısı
Ölüm işkencesi kardeş acısı
Bulutlar yaş döker taşlar sevinir
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:44 PM
Emrin Olur...
Gün altına yıldız yamalanırken
Ay gölgemin gölgesine yaslandı.
Bulutlar hasretle aralanırken
Ateş yüzümdeki terle ıslandı
İki dağın arasına yaslandım
Bu vadide uyuması haz verir
Kan yürüdü, sırılsıklam ıslandım
Bir sevda ki, gayret verir, hız verir
Gördüm demez, gördüğümü görenler
Ebedi sır kalır, boyumdan büyük
Bu divanda ukbaya baş verenler
Başlar görür, omuz üzerinde yük
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:45 PM
Er de Güler.! ! !
Elinde yok dilinde yok
Yüreğinde derde güler
Tam böğrüne saplanmış ok
Can verdiği yer de güler
Kovulmuş can pazarından
Çekilmiş gün nazarında
El uzatmış mezarından
Kefenim yok der de güler
Ezelden yazılmış künye
Her ölüm ona düğün ya
Öküz boynuzunda dünya
Benim diyen ferde güler
Gönüller bağlansın ona
Gayret göster kalma sona
Sevdalansın o sultana
Bak o zaman kör de güler
Gökler yanar için için
Bulut ağlar neden niçin
Can vermişse vatan için
Mezarında er de güler
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:45 PM
Eskimeyen Sevda
Beni hiç kimseyi sevmez sanmayın
Ülkü denen ela gözlü yar benim
Gülemiyor diye bana yanmayın
Kafkaslarda hiç kalkmayan kar benim
Türk'ü sever, milletimi överim
Rahman bana gül demezse kaderim
Ben Turan'ı Türklük için severim
Anadolu milletime dar benim
Dağı bilmem bayır demem aşarım
Türk'e kement vuracağa şaşarım
'Bir ölürüm bin dirilir yaşarım '
Turan diye yüce ülküm var benim
Gün gelir Buhara, Türkistan'da şen
Bülbül olur şakıyarak ötüşen
Kaleli der: Türkili'nde yetişen
Ağaç benim yaprak benim nar benim
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:45 PM
Ey! İnsanlık
Şu ülkede varlığın ne, tarif et
Dert, belâ, gam, keder sıradan gelir.
Her akşam köz gibi yakan bu hasret
Gönlüme açılan yaradan gelir.
Hasretim kor gibi kar ellerinde
Vuslatın durağı yâr ellerinde
Hayâsı gözünde, ar ellerinde
Ellerin şu bizim yöreden gelir.
Baharda hazanı yaşıyor gönlüm
Gördüğüm, sezdiğim bir büyük ölüm
Yakanızda on parmağım çift elim
Hissizlik sanırım töreden gelir.
Dönüp de bakmazdım olmadığın an
Ne gönlüm kaniiydi, ne gözüm inan
Uykudayken beni senden ayıran
Bu rüya geceki karadan gelir.
Ben kara kıştayım, sen yazda mısın?
Karada, kızılda, beyazda mısın?
Sevda körüğünde ve nazda mısın?
Nerdesin, nefesin nereden gelir?
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:45 PM
Eyvah Kaldı.! !
Adaletin kılıcı gözümüz çıkaralı
Elleri prangalı, dili lâl agâh kaldı.
Dünyanın ahvaline hükmedince paralı
Mazlumlara sadece bir kuru eyvah kaldı
Güneşin kemerine mercan dizen bu nesil
Bugün o günden özge daha vakur ve asil
Karanlığın tozunu dünyanın yüzünden sil
Kan ağlayan gönlüme, doğmayan sabah kaldı.
Ferhat olup dağları yarmaya yollanmıştı
Vurulmak ne kelime, vurmaya yollanmıştı
Sorulmaya başladı, sormaya yollanmıştı
Zengine “yazık oldu” mazluma “mubah” kaldı.
Özümüzü çalanlar bizi kabuk sayıyor
Bakın biri, ikiyi abuk sabuk sayıyor
Yıldız uçuranları ne de çabuk sayıyor
Yüzde beşte pür neşe, doksan beşe ah kaldı.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:45 PM
Feryat! !
'Yüz bin mihnet ile' diktim üç fidan,
Sam vurdu, kuruttu, yel aldı, gitti.
Derdimi sormadı tatlı uykudan,
Hayali, sükutu el aldı, gitti.
Çocuk gibi kollarımda uyuttum,
Mihnet ile cefa ile büyüttüm,
Usul usul, nazlı nazlı yürüttüm,
Çiçeği burnunda sel aldı, gitti.
Bilmez miyim toplumdaki yerimi?
Koçlar inekleşir söker derimi,
Dikip, suladığım çiçeklerimi,
Allah’a isyankar kul aldı, gitti.
Ah dedim, ah çektim gönlümde eyvah!
Dilimde besmele, sabırsa silah,
Baktı ki gün doğup, gelmede sabah,
Hayırsız, pelesenk dil aldı, gitti.
Kaleli ah eder, kimin neyine,
Kasvetim, hicranım üstümde yine,
Yönümü dönmüştüm Erkam evine,
Batıla uzanan yol aldı, gitti.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:45 PM
Fırıldak
Şu zaman sayacını durdurun anlatayım
Revaçta fırıldaklık, yarınlar revaçtalar
Biri “dürüstlük” desin, şapkamı fırlatayım
Her kokuyu ilk alan burunlar revaçtalar
Kuru kavak gölgesi, yâr başının gediği
Kolayın vazgeçtiği, zorun “dayı”dediği
Çatal armut kovuğu, ayıların yediği
Sokma akıl düşkünü Harunlar revaçtalar
Seni daldan aşağı tepe takla indirsem
Fırıldağın ucuna taksam öyle döndürsem
Varlığına kül döksem, ateşini söndürsem
Namuslu hale muhtaç torunlar revaçtalar
Tilkiler köşe döner, kaz olanlar konuşur
Her taksimde nasibi az olanlar konuşur
Sağmallar sağılır da yoz olanlar konuşur
Keyfinden guruldayan karınlar revaçtalar!
******* ah uğursuz, uzun uzun *******
Uğursuz *******de çözümsüz bilmeceler
Ana gırnap düğümler, baba seni heceler
Suyu çalınmış kuru kurunlar revaçtalar
“Mideler dolsa idi fikir uyurdu” belki
Midelerin dolması imkânı da yok gel ki!
Başımızı okşayan öyle uğursuz el ki!
Dünyayı yutan sinek Karunlar revaçtalar
İmarsız hanemizde ateş söndü, yağ bitti
Yakarıp derdimizi döktüğümüz dağ bitti
Ezeli özlemini çektiğimiz çağ bitti
Bu milleti kemiren, sorunlar revaçtalar
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:45 PM
Fısıltı...
Dalgalar sahile vurduğu zaman
Taşlar seni sevdiğimi fısıldar
Emirden “gel” diye çıkınca ferman
Kaşlar seni sevdiğimi fısıldar
Sevgisiz gönüle dile aldırma
Doymadığın yerde açlık bildirme
Aşktan mahrum edip gülü, soldurma
Yaşlar seni sevdiğimi fısıldar.
Beyinleri imha edilmiş güruh
Kurtuluş bağırır gemideki Nuh
Gözünü arala ölmeden bu ruh
Başlar seni sevdiğimi fısıldar
Kediyle köpeği yarıştırmadan
Tazıyla tavşanı vuruşturmadan
Sap ile samanı karıştırmadan
Kuşlar seni sevdiğimi fısıldar.
Yakınken kişinin kadri bilinmez
Beyhude söz ile menzil alınmaz
Bir yol ki gidilir geri gelinmez
Düşler seni sevdiğimi fısıldar.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:45 PM
Gaflet
Kendini bilmemiş, aşk yeşermiş
Gaflet kurbanları yatar ha yatar
Kalabalık, bir birliğe ermemiş
Ukâla kendini satar ha satar
Dakikam işkence, zamanım heder
Bu anlamsız hayat ne kadar gider
Zillet batağına boğaza kadar
Gömülmüş yüksekten atar ha atar
Gaibe can yürür, dertlenmez miyim?
Ovayı kan bürür, dertlenmez miyim?
Dertlileri görür dertlenmez miyim?
Derdim cümle dertten beter ha beter
Hudutlar hovarda, kapılar ersiz
Gözleri ufuğa takılı, fersiz
Öteler ötesi sesler habersiz
Nefsinin esiri batar ha batar
Baş tacı olursa hayâsız hiçler
Boyutsuz betonda sürünür açlar
Şuursuz, zamansız sürerse göçler
Yası çekirgeler tutar ha tutar
Yükselme yok ise amaçlarında
Unun adı yoksa umaçlarında
Çiçekler solunca yamaçlarında
Evlerde baykuşlar öter ha öter
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:46 PM
Garip Yolcu
Garip yolcu yüce dağın belinde
Bakışları göğü deler görünür.
Yıldızlar koynunda, kalbur elinde
Şu samanyolunu, eler görünür.
Çelik gibi kızar, mum gibi erir
Bir an bin yıl yolu, bir anda yürür
Bir an saniyeyi, yıl kadar görür
Bir an muhabbeti, böler görünür.
Bir an dev kesilir, destanlar yazar
Bir an hayal, bir an düşlerde gezer
Bir an mutlak zordur ve zoru bozar
Bir an da defterden siler görünür
Zaman sessiz akar, su harıl harıl
Cahilden uzak dur, alime sarıl
Ve davran, gayret et, yormada yorul
Bir an hakikate, güler görünür
Ruhsuzun merhemi sürülse sızlar
Bir an kışa döner, baharlar, yazlar
Bir an aç kurt olur, çakal boğazlar
Bir an kuzusuna, meler görünür
Su akar, yer yedi renge bezenir
Araştıran bilir, bilen kazanır
Hasta inledikçe, gece uzanır
Bir an gözlerine neler görünür
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:54 PM
Gaye! !
Son uyku denilen şey, uyuyup uyanmamak.
Yaşamaktaki gaye, debdebeye kanmamak.
Güneşe postu serip, hilali kucaklayıp,
Gaye, günsüz uykuda, güneşlenip, yanmamak.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:55 PM
Gece Kuşları
Gününü gün eden gece kuşları
Zihin yormamızın engelidirler.
Cehlin en utanmaz ele başları
Sana varmamızın engelidirler.
Sevgi yalım yalım, aşk deli rüzgâr
Olmazsa, gün solar, ******* doğar
Gece başlayınca şafağı boğar
Hayal kurmamızın engelidirler.
Gün doğar, gün batar, gün günü kovar
Her gecenin mutlak bir gündüzü var
Çoğu mazlumları başından savar
Derdi vurmamızın engelidirler.
*******, ******* sisli *******
*******de dev görünür cüceler
Çözümsüz sorular ve bilmeceler
Seni sormamızın engelidirler.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:55 PM
Geç Gelen Mektup
Bu gemlenmez gönül senin diyorum.
Sen bana “hem yiğit, hem er” diyorsan.
Sana gülücükler gönderiyorum,
“Tatlı bir tebessüm yeter” diyorsan
Açsın diye diktim bu gönle gülü
Gam vurdu kuruttu ve etti ölü
Bu sabah muhakkak seher bülbülü
Tetikteyim, “sabret öter” diyorsan.
Seni kahır biten dağda aradım
Baykuş barınağı bağda aradım
Gözyaşı tutkunu çağda aradım
“Hasretin gözümde tüter” diyorsan.
Göğe uçururum, düşer derine
Orda kahır yaşar sevinç yerine
Eksik bahar, gökçe gözlü birine
Düşerim “talihin iter” diyorsan.
Düne ip bağladım, bugünle çektim
Sen daha körpecik, ben bittim, çöktüm
Ben seni gönlümün gönlüne ektim
Saklarım, “yeşerir, biter” diyorsan
Mahzun sunam, burda seni kolladım
Düşlerimi hasretinle pulladım
Sana düne özgü türkü yolladım
“Ayrılık ölümden beter” diyorsan.
Bu Mektup “Hasret”şiirine cevaptır
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:56 PM
Geliriz Elbet
Üzülme gönüldaş, ah çekip yanma
Mevla ruhsat ip yanma verir güleriz elbet
Bu devir her zaman ters gider sanma
Zulmün her türünü sileriz elbet
İnanmış salihe dardır bu dünya
Resul hürmetine vardır bu dünya
Sabra rıza yoksa zordur bu dünya
Mazlumu mağruru biliriz elbet
Bu zulüm işkence inanana hak
Öyle mi diyordu ahmak avanak
Gün gelir, an olur ey zalim bunak
Alacağımız var alırız elbet
Yurt içinde hep olduk divane deli
Zincire vurulmuş ayağı eli
İnan ki yürekten der ki Kaleli
Bir gün olur bizde geliriz elbet
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:56 PM
Gemsiz Düşünce
Düşünceme gem vuramam, imkansız,
Düşünür, düşünür, kendimi yerim.
Bu fani dünyada oldum mekansız,
Mazlumlar adına bayrak dikerim.
Bu yurt ki köşeyi dönenler yurdu,
Makama tepeden inenler yurdu,
Her pisliği görüp, sinenler yurdu,
İşte, ben bu yüzden, elem çekerim.
Kendi bir kuruşluk menfaatine,
Senin beş binini atar itine,
Ne biçim insanlık, bak tıynetine,
İnsanlığa ağlar, kan yaş dökerim.
Bu düşünce iflah etmez, yetirmez,
Derde salar, menzil başa götürmez,
Bizi sürgün, bizi zindan bitirmez,
Ben ki! Yaradan'a boyun bükerim.
Dünlerim bir yana, hele bugünkü,
Kaleli düşüncem sırtımın yükü,
Dağ gibi sineme salmıştır kökü,
Kendim kendi ciğerimi sökerim.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:57 PM
Gençler Hey! ! !
Yaradan Mevla'mız bahsetmiş gücü
Gelecek sizsiniz birazcık gayret
Bu düzen hak bilmez bu düzen öcü
Bilecek sizsiniz birazcık gayret
Müminlerin şükrü, miracı namaz
Namazsız Müslüman mükemmel olmaz
Neme lazım demek bizde yer bulmaz
Silecek sizsiniz birazcık gayret
Susmak var ya bizi zillete koyar
Susunca imanı şeytanlar soyar
Korkma haykır belki biriler duyar
Salacak sizsiniz birazcık gayret
Milleti soyarsa soysuzun biri
Gönünü yüzmeli, hem diri diri
Ki bundan öteye ve bundan geri
Gülecek sizsiniz birazcık gayret
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:57 PM
Gençlik Kendini Aşmalıdır
Milleti yüceltmek tek hedef gaye
Kelaynak yuvadan düşmesi gerek
İnanan İslam'ı yaşamalı ve
Türklük akışıyla coşması gerek
Adı nizam versin girdiği yere
Yüce dileğe dar gelmeli küre
Müslümanca dalıp tam tefekküre
Türk genci kendini aşması gerek
Unutmadık Hakkı şükrettik her an
Hizmeti tepenler olmalı pişman
Yok oldu ölüyor diyen her düşman
Bu yüce birliğe şaşması gerek
Yediğim düşmanın yarası değil
Bu sevgi yüzümün karası değil
Darılıp küsmenin sırası değil
Deyip de birliğe koşması gerek
Besledim sevgiyi bıraktım öcü
Bir olalım herkes görsün bu gücü
Ya Allah, bismillah deyip ülkücü
Kabına sığmayıp taşması gerek
İkiye zaman yok ayıp be ayıp
Birlikte tarlasına sevgi sulayıp
Günün beş vaktinde secdeye varıp
Pişenleri görüp pişmesi gerek
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:57 PM
Gezinti
Baktım güzeline düştüm yeise
Başına yemeni yaşmak isterim
Eğer kırat sende erlik var ise
Kale surlarını aşmak isterim
Gönlünde sevdayı sevgiyi besle
Aşkını ilimle irfanla süsle
Aynı ruh heyecan aynı hevesle
Kabıma sığmayıp taşmak isterim
Sensin yerin göğün hakim sahibi
Ben yüzü karalı tencere dibi
Savaşta muzaffer kahraman gibi
Zafer muştusuyla coşmak isterim
Bülbülüm tutkunum aşk ile güle
Bu yüzden bilerek çekerim çile
Buluta hapsolmuş yıldızlar ile
Erenler bağına düşmek isterim
Muhabbet dünyadan bir ibret almak
Maharet yaşarken ölümü bulmak
Benim işim gönüllere gül olmak
Sevgi kazanında pişmek isterim
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:57 PM
Gıcıklanırım
Hayali sarayın harem ağası
Gıcır gıcır gider, gıcıklanırım
Şu melun harisin şaşmaz doğası
Yolda akıl güder, gıcıklanırım
Tanıdım dünyanın en aylağını
İlimden nasipsiz düş çaylağını
Bir hayırsız bilmez Leylalığını
Beni mecnun eder, gıcıklanırım
Fesat torbasına dolan birisi
Mazluma kurt gibi dalan birisi
Kuzunun payını çalan birisi
Hakka kurban adar, gıcıklanırım
Hasretin kurşunu sineyi deler
Kuzgun kursağında bir kuzu meler
Yılan kurbağayı görünce güler
Kartala şahım der, gıcıklanırım
Rahmet lime lime yağmazsa eğer
Gerçek güneş gibi doğmazsa eğer
İnsanlığı nura boğmazsa eğer
Kıyamete kadar gıcıklanırım.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:57 PM
Gitti...
Yokluğun sancısı başlar yeniden
Yırtık umutlarım soydu da gitti.
Bu son gidiş çok acele, aniden
Vadinde durmadı, caydı da gitti.
Serin sular söndürmezdi közünü
Çatlak ayna güleç görmez yüzünü
Taşa çaldı giderayak sözünü
Nazlı bir avaza uydu da gitti.
Suyu fazla görür oldu kurnalar
Hüznümü resmetti çalan zurnalar
Vakit geldi, katar tuttu turnalar
Pembe hayallerden doydu da gitti.
Hiçbir işi yarı buçuk koymazdı
Her söylenen sözü sözden saymazdı
Ne denilse aldırmazdı, duymazdı
Hayali hasretten saydı da gitti.
Belki talih, belki yazın bu gidiş
Gönlüme ekilen sızın bu gidiş
Hiç olmadı apansızın bu gidiş
Özüm yüreğimi oydu da gitti.
Hayalini gömdü buğulu cama
Yalnızlığı çiviledi yakama
Bülbülün muradı gül ile ama
Beni boynu bükük koydu da gitti.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:57 PM
Göç, Köylerin Hali...
Görmedim bir tane mağdur olmamış,
Yolları perişan köylerin şimdi.
Dağlarında kuşu bile kalmamış,
Halleri perişan köylerin şimdi.
Göçmen kuşlar artık köyden geçmiyor,
Kuşu bırak, sinek bile uçmuyor,
Kuşburnu da bile çiçek açmıyor,
Gülleri perişan köylerin şimdi.
Kimisi şehirde refah aradı,
Malum ya kiminin “höt” oldu adı,
Bu göç işi mezarcıya yaradı,
Elleri perişan köylerin şimdi.
Kimi köyde kaldı çare olmadı,
Kalan da, göçen de huzur bulmadı,
Hiç bir şeyin eski tadı kalmadı,
Belleri perişan köylerin şimdi.
Doğunun insanı batıya dolmuş,
Kaleli ne töre ne adet kalmış,
Arı nezle olmuş petek bozulmuş,
Balları perişan köylerin şimdi.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:57 PM
Göçeni De Gör...
'Eşitlik' ağzında daim sakızın
Taş bayıra tohum saçanı da gör!
'Tabak' tutmuş hastalıklı öküzün
Ayak izinden su içeni de gör!
Gün doğmadan tarlasına koşanı
Yalın ayak dere tepe aşanı
Bu halini bilmeyene şaşanı
Tarlayı oraksız biçeni de gör!
İşi hep çalışmak eğlenmez gülmez
Ne hikmetse sizi eliyle silmez
Beyaz kalsın diye pudrayı bilmez
Peçeyle güneşten kaçanı da gör!
Kışın sıcak bilmez yazın serini
Tabi bilmezsiniz böyle birini
Zaman bulup silememiş terini
Sıcaktan kendinden geçeni de gör!
Niyeti namerde dememek aman
Yazın su bulamaz kışın da saman
Ona her şey haram her taraf duman
Gün batımı öküz açanı da gör!
Özrün senin olsun bilmez kusuru
Bir karıştır ellerinin nasırı
Evde ne kilim var ne de hasırı
Açlıktan dünyadan göçeni de gör!
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:57 PM
Göçsün Kurtulsun...
Gönlümü post gibi yerlere serdim
Konan huzur bulsun uçan kurtulsun
Muhabbet cemine sevgimi verdim
Gelen mesut olsun geçen kurtulsun
Ölüm yok mu makamların sonunda?
Paşa ne ki padişahın yanında
Çarşıda, pazarda, Hak divanında
Gönül örtüsünü açan kurtulsun
Düşüncem başımı alır mı ipten
Yükselmek olur mu gidecek dipten
Bir bayram yaşamak haramsa hepten
Bırak ömrü ölsün göçen kurtulsun
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:58 PM
Gökleri Sevdim
Herkesin özlemi barından önce
Ben dermansız, cılız kökleri sevdim
Karşılıklı sevgi bencillik bence
İnsanlığı saran gökleri sevdim
Yeri sarhoş eder göğün cakası
Bir araya gelmez iki yakası
Yüzüne vurunca ağrır arkası
Ben bağrı yaralı tekleri sevdim
Su yerine sevdanı ver kanayım
Ben yorgun Sakarya dargın Tuna’yım
Küme değil elemandan yanayım
Bütünlere inat ekleri sevdim
Helal alın teri ve helal emek
İnsanlığa olan borcu ödemek
Ve nihayet insan olmak bu demek
Umudu şükürden bekleri sevdim.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:58 PM
Gölge Etme!
Biz kalbi karayı istemiyoruz
Olanlar bizimle olmasınlar ha!
Devleti soyanı seslemiyoruz
Çalanlar bizimle olmasınlar ha!
Mazlum ahı namertlerde kalmasın
İşçi, köylü istismarı olmasın
İsyankârlar sakın destek bulmasın
Kalanlar bizimle olmasınlar ha!
Öz kültürden uzaklaşmış gidenle
Soysuzları başına taç edenle
Üstesinden gelinmeyen nedenle
Dolanlar bizimle olmasınlar ha!
Günden güne eriyerek, solarak
Biraz olsun tarihten ders alarak
Her insanı öz kardeşim bilerek
Salanlar bizimle olmasınlar ha!
Herkesten aynı şey beklemiyoruz
İnsanlık bir bütün eklemiyoruz
Hiç bir fikrimizi saklamıyoruz
Yalanlar bizimle olmasınlar ha!
Biz Türklüğe elbiseyiz, yamayız
Sevdakarın belindeki kamayız
İlle de dört dörtlük olsun demeyiz
Falanlar bizimle olmasınlar ha!
Yılanlar bizimle olmasınlar ha! ! .
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:58 PM
Gönül Eri
Duy sözümü olma katı,
Dünya bize dardır, beğim.
Zengin vermezse zekatı,
Servetteki kirdir, beğim.
Ne yardım var, ne gidilir,
Ülke perişan edilir,
Çoluk çocuk katledilir,
Bu da bize ardır,beğim.
Hakkı danış, koy yerine,
Muhtacız gönül erine,
Nefsin beğenmiş birine,
Söz anlatmak zordur, beğim.
Batıl söze kanılmasın,
Millet sakın yanılmasın,
Yurt sahipsiz sanılmasın,
Sahipleri vardır, beğim.
Düşünme yatıp ölümü,
Bir yana atıp ölümü,
Ölmeden tadıp ölümü,
Nefsi yenen erdir, beğim.
Bak Kaleli kuşa, kurda,
Söz ettirme aziz yurda,
Gezinme gel şurda burda,
Aklın yolu birdir, beğim.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:58 PM
Gönül Törpüsü
Her gördüğünün sözüne,
Er dediler, eremedim.
Yumruğu küfrün gözüne,
Vur dediler, vuramadım.
Kir bulaştı işimize,
Ağu düştü aşımıza,
Neler geldi başımıza,
Sor dediler, soramadım.
Doğru tahlil et tufanı,
Yaranını iyi tanı,
İçimizdeki şeytanı,
Gör dediler, göremedim.
Hani nerede yarenler?
Davasına ruh verenler,
Gönül vermiş ne erenler,
Var dediler, varamadım.
Bağ beslerim olmaz barı,
Lakırdıda kocakarı,
Ve hala şu riyakarı,
Sar dediler, saramadım.
Kindir gönülün törpüsü,
İmandır insanın süsü,
Araya gönül köprüsü,
Kur dediler, kuramadım.
Kan kusarım dinle beni,
Tac ettim vatanı, dini,
Her yüze dost görüneni,
Yer dediler, yeremedim.
Bırakamam ahı, vahı,
Kime çekmeli silahı,
Bura Yesevi dergahı,
Dur dediler, duramadım.
Nankörlüğü göre göre,
Bir değil ki, yüz bin kere,
Gönlünü post edip yere,
Ser dediler, seremedim.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 08:01 PM
Gönül Yarası
Kilitli dillerin kalbine esen
Divanenin yolda kalmış umuru
Sadaret tahtının Süleyman'ı sen
Bense senin eşiğinin çamuru
Seher bülbülleri seni anlatır
Mevlithanlar okur seni dinletir
Gözümden kalbime bir ışık getir
Erisin beynimin kemirgen uru
Ağlayan bulutun gönül yarası
Güneşin yıldızın ayın arası
Karanlık sokağın mumu çırası
Gönlümün ışığı gözümün nuru
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 08:02 PM
Gönülle Söyleşi...
Kudret halısında harika her yan
Kim dedi ölmeden ölme be gönül
Eremez menzile fazla uyuyan
Uykuyu ömürden bilme be gönül
Okumuş yazmışlar yanına yanaş
Cahil cesur olur uyma uzaklaş
Birazcık cömert ol biraz ağır baş
Her olur olmaza gülme be gönül
Seni beni onu sakın bir tutma
Kendini bilmeyen kişiye çatma
Aksi cevap verir sakın unutma
Sıfırı sıfıra bölme be gönül
Şafak söker gece siner gün döner
Günü döndüreni bulmaktır hüner
Aymaz azıttıkça muhalif siner
Uzak dur ayağa gelme be gönül
Alim kurban olsa cahile batar
Tutar meydan meydan bir pula satar
Dünya bir canavar devamlı yutar
Kimseyi defterden silme be gönül
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 08:02 PM
Gözlerimiz Yoldadır
Kurtarıcı neden halâ gelmedi
Bekliyoruz, gözlerimiz yollarda
Kaç asırdır Türk’ün yüzü gülmedi
Saklıyoruz, gözlerimiz yollarda
Riyakârlık tahtı kurdu cihana
Arzu heves kalmadı bizden yana
Çilemizi gece gündüz, gün güne
Ekliyoruz, gözlerimiz yollarda
Her orduyu dağıtırdı yelimiz
Bak şu anda ne perişan halimiz
Çok zamandan beri kuru gülümüz
Kokluyoruz, gözlerimiz yollarda
Bu millete milli gözle bakanı
Hainlerin plânını yıkanı
Ha geldi gelecek diye, hakanı
Yokluyoruz, gözlerimiz yollarda
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 08:02 PM
Gözlerin Yönü
Gönlümün sultanı, şahların şahı
Her türlü kapının önü sanadır
Mazlumun umudu, aşkı, silahı
Zamanın bu günü, dünü sanadır.
Sen bağışlayansın, af edicisin
İnanmayan züğürt ne derse desin
Nasibini bol ver mazlum da yesin
Buğulu gözlerin yönü sanadır
Paralılar en üst köşede durur
Fakir alt köşede posta oturur
Kul en küçük sözü yüzüne vurur
Mazlumun sedası, ünü sanadır
Rabb’im gönüllere huzur ver n’olur
Bereket haznenden bolca ver,doldur
Kaleli alemde hep seni bulur
Bütün mahlukatın sonu sanadır
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 08:02 PM
Gözlerin.....
Bir beyaz demette yedi renk varın
Bakınca beşini çalar, gözlerin.
Ateşini almalıyım suların
Çölde kutlu izi yalar, gözlerin.
Huysuzluğa göz kırpıyor huyumuz
Örümcekten kısa akıl boyumuz
Susuzluğu çoğaltıyor suyumuz
Bir anda mekanı siler, gözlerin.
Bir yaz gecesinde kalınca yaslı
Kapılar açılmaz, kilitler paslı
Kerem'i külüne yakmakta Aslı
Mecnun'u ikiye böler, gözlerin.
Hakikat canlanır bakınca düne
Sonsuzluğun ardı sonsuzluk yine
Aklım uçar gider vahyin gününe
Tatlı bir hayale dalar, gözlerin.
Eşitlik denilen bir garip huyu
Ne izi, ne sesi, denk değil boyu
Bulutta sıcaktan kavrulan suyu
Tutup yeryüzüne salar, gözlerin.
O örümcek örmeseydi ağını
Kim bilirdi kutlu Hira Dağı'nı
Bulur muydu alem altın çağını?
Sonsuz mavilikte güler gözlerin.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 08:02 PM
Gözümün Nuru
Hayat çilekeşi, gözümün nuru,
Arada gülümse, gülmeyi dene.
Önüne konunca bir yığın soru,
İkiyi ikiye bölmeyi dene.
Bu dünya inanan insana kafes,
Dindir fırtınayı meltem gibi es,
Alıp ta vermeden tükenir nefes,
Arif ol ölmeden, ölmeyi dene.
Dünyada ne varsa her şey boşuna,
Bir dua okunsun kabrin taşına,
Uyma nefse bakarlar mı yaşına?
Zorun üstesinden, gelmeyi dene.
İyi düşün bu dünyada varın ne?
Ötedeki selametin, darın ne?
Ona buna zulmedersin kârın ne?
Adam gibi adam, olmayı dene.
Sözden almayanın bozuk mayası,
İnsan olmayanın olmaz hayası,
Görene bu dünya ibret aynası,
Dünyadan bir ibret, almayı dene.
Hiç vefa görmedim, laf mertlerinde,
Hep ortak yaşadım tüm dertlerinde,
Baba ocağında yar yurtlarında,
İnsanca yaşayıp, kalmayı dene.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 08:02 PM
Gözün Aydın!
Masmavi gülümsemeyle
Soluyorum gözün aydın
Yalın ayak esnemeyle
Geliyorum gözün aydın
Vazgeçtim dünya varından
Yazından ve baharından
Umudu kestim yarından
Gülüyorum gözün aydın
Bu ne feryat, bu ne yarış
Bin bil, bir bilene danış
Dille başlar her uyanış
Biliyorum gözün aydın
Düşüncemin yeri bitmiş
Ölü bitmiş, diri bitmiş
Gözlerimin feri bitmiş
Siliyorum gözün aydın
Z. Yapar Kaleli adım
Gidiciyim, hastaladım
Son türkümü besteledim
Ölüyorum gözün aydın
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 08:02 PM
Gurbetteyim. Gelemem...
Yerin ayağına vuruldu düğüm,
Ben sözümü taşa çaldım gelemem.
Güneşin şavkıymış yerde gördüğüm
Gönül deryasına daldım, gelemem
Aşk bağına hasret ekedur gönül
Derdini ummana dökedur gönül
Nazenin nazını çekedur gönül
Ben atıktan arta kaldım, gelemem
Sabah yeli senin kokunla dolsun,
Sensiz bağda lale solsun gül solsun,
Aslılar Leylalar herkesin olsun,
Ben mecnuna mecnun oldum, gelemem.
Sevginin ateşi ab-ı hayat hem,
Kâbe dudağının suyunda müphem...
Sözler batman batman iş dirhem dirhem,
Bu sevdadan yara aldım, gelemem.
Mercan dizen gönül gülsüz olmaz mı?
Mahşeri düşünen elsiz olmaz mı?
Allah’ı anlayan dilsiz olmaz mı?
Bana rakip beni buldum, gelemem.
Aşkın gemsiz atı terledi yarda,
Kurtuluş gününün sabahı orda!
Şu amber kokulu karanlıklarda,
Zamansız sarardım soldum, gelemem.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 08:03 PM
Gücüm Yetmedi...
Geleceğim demiştim ya sultanım
Gelemedim kusurluyum bağışla
Unutma seninle dolu her anım
Salamadım kusurluyum bağışla
Sevginin sınırı lisanı mı var?
Bu dünya mutlaka inanana dar
İçimde deryalar kirpiğim sular
Silemedim kusurluyum bağışla
Azık gerek geçmek için sıratı
Haktan taviz vermem katıyım katı
Gelmek için denedim her fırsatı
Bulamadım kusurluyum bağışla
Çözebiliyorsan çöz bu üçgeni
Köşesiz kenarsız açısız yeni
Düzenin suyuna bırakıp beni
Kalamadım kusurluyum bağışla
Yanlışlık yapıp da bakınca aya
Almazlar mı kafaya bak kafaya
Makama mevkiye zevke sefaya
Dalamadım kusurluyum bağışla
Temelde harcı yok benim der yapı
Koltukta kaybolur gösterir kapı
Uğraştım didindim bir balta sapı
Olamadım kusurluyum bağışla
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 08:03 PM
Gülmek...
Ağlanacak hale coşkuyla gülmek
Garibine gider insanın oğul
Her gün yeni baştan ölüp dirilmek
İşidir düzenin yasanın oğul
Tüm özeller gibi özel insan da
Hal mi koyar Mehmet ile Hasan'da
İnanç ahlak bulunmazsa yasanda
Dil susar yetmez de lisanın oğul
Baş tombul paranın pulun kuludur
Çokları kız denen dulun kuludur
Bazıları kızıl yolun kuludur
'Mürteciler' kulu kasanın oğul
'Hak geldi batıl zail oldu'ya
Bu hale sevindi semayla derya
Müslüman geçinen çokları var ya
Yeminli ümmeti İsa'nın oğul
Başa geçen doğru dürüst hükmetse
Sözümüz baş tacı olur kısmetse
Fakat bu nasıl iş nasıl hikmetse
Sözünden çıkmayız U S A 'nın oğul
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 08:03 PM
Gülümserim.!
Gülümserim; sanmayın mutluluktandır, hayır!
Hüznümün göz yaşıyla, sulanır bunca çayır...
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 08:03 PM
Gün-Düz! !
Gündüz günün gecesi
İnsanın en cücesi
Nöbet tutar gündüzün
Kapısında nicesi
Düşünce cılk, düş kaçık
Gözler var yarı açık
Gün doğar karanlığa
Değerler açık saçık
Dikkat et ilk heceye
Gün-düz kaldı cüceye
Bunların çoğu gündüz
Saklanmışlar geceye
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 08:03 PM
Güneşe Gölge Düştü
Günün ipliğini iğsiz eğirdim
Duygular bendini yıkmış geliyor
Akşamları kelimesiz çağırdım
Düşlerin güzeli çıkmış geliyor
Yüreklerde Mekke düşünün tersi
Olursa dövülür gönlümün örsü
Karıncadan alıp bilgelik dersi
Hüznümün rengine takmış geliyor
Hayale sığmayan mahzunluk vardı
Sabrımı sulardı hüznümün ardı
Kırık testim o çeşmeden dolardı
Güneş gölgesini yakmış geliyor
Vuslat türküsünün sesinde yanıp
Dalgaların haşmetiyle uyanıp
Suları akmayan çeşmeden kanıp
Zühre’ye şöyle bir bakmış geliyor
Kuşlar ulaştırır yarına ışık
Kavgam büyük, hain eller yılışık
Yalnızlık ve yalınlığa alışık
Mavi bir gülüşle akmış geliyor
Sevdam dolu dizgin, başımdan aşmış
Umutlarım, özlemlerim koylaşmış
Son sevinci bir ölüyle paylaşmış
'Bu sevda uykudan kalkmış geliyor.'
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 08:03 PM
Güven...
Yolun ortasında bırakıp beni,
Gidenlere güvenemem, bilesin.
Kürkçü dükkanıdır sonu, encamı,
Güdenlere güvenemem, bilesin.
Çileyi, cefayı sayarsan mübah,
Sevende mi, sevilende mi günah?
Gam yükü sırtımda yoruldum, eyvah!
Didenlere güvenemem, bilesin.
Günlerim, aylarım, yıllarım nerde?
Densiz aramıza gerilen perde,
Haktan uzak olan her türlü ferde,
Bedenlere güvenemem, bilesin.
Didik didik oldu ocağım, yerim,
Doğrandı kollarım, didildi derim,
Ne istersen düşün, vallahi derim,
Cedenlere güvenemem, bilesin.
Kaleli’yim diyeceğim bitmedi,
Anlatmaya kağıt, kalem yetmedi,
Yaptığımız hiçbir hesap tutmadı,
Nedenlere güvenemem, bilesin,
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 08:03 PM
Güzel Ahlak! ! !
Güzel ahlak doğruluğun başıdır,
Harama göz koyup, süzme, ne olur?
Aile toplumun temel taşıdır,
Anneni, babanı üzme, ne olur?
Soysuza uyup da vatanı bölme,
Fakiri görünce es geçme, gülme,
Sevildiğin yere çok gidip gelme,
Bilmediğin gölde yüzme, ne olur?
Huzur, refah düzenlikte, dirlikte,
Yokta ne var, ne var ise varlıkta,
Çalışalım hep beraber, birlikte,
Yaptığın bir işten bezme, ne olur?
Ben sana böyle mi güveniyordum?
Sağ olsun milletim, var olsun ordum,
Olsun istiyorsan huzurlu yurdum,
Her zaman sakin ol, azma, ne olur?
Doymak mümkün değil dünya tadına,
Yükü çok yükleme, bak takatına,
Zalime kol olup mazlum adına,
Ecel şerbetini ezme, ne olur?
Giden geri dönsün, görün pişmandır,
Haram kanı emen gene şişmandır,
Töre bozan dost değildir, düşmandır,
Herkesi dost sanıp, gezme, ne olur?
Görünen bu düzen debdebe, talan,
Zararsız olsa da soğuktur yılan,
Çok malda haram var, çok sözde yalan,
Kaleli sitemli yazma, ne olur?
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 08:03 PM
Güzelleme
Genç adam, ayağı bastığın yerde,
Dinle çiçekleri duy çiçekleri.
Nefsin ötelere olmasın perde,
Hayat bir damla su koy çiçekleri.
Yolları yollara bağlarsa yolun,
Her gelen yolcuya ağlarsa yolun,
Şayet rabıtayı sağlarsa yolun,
Mezarım üstüne yay çiçekleri.
Gönül çalan Oğuz soylu güzelin,
Tül tak saçlarına ve eyle gelin,
Sonsuz marifeti sönmez ezelin,
Açmış teker teker say çiçekleri.
Sevdalanmış, yolun üstüne yatmış,
Bir hoyrat yüzünden kanlara batmış,
Kuşluk güneşini görmüş, boy atmış,
Ezmeyin, açılsın toy çiçekleri
Hayalleri doğu, emeller batı,
Sevdaları demir, yürekler katı,
Beslemişler bağban diye hoyratı,
Kırdılar anam oy oy çiçekleri.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 08:04 PM
Güzeller Güzeli
Kalbin mihmandarı, güzün ışığı
Yıldızlar devşirdim, ayla gülelim
Düşüncenin özü, sözün aşığı
Dillerin güzeli, söyle gülelim
Suyu mecrasında sakla, akmasın
Irmağı gözümde eyle, çıkmasın
Gözlerim gözünden ayrı bakmasın
Dumanı başımda yayla, güleyim
Gönlümü küllenmiş aşk bağlamaz mı?
Mürit, mürşidine bel bağlamaz mı?
Hak'kın divanında kul ağlamaz mı?
Beni, benden halâs eyle güleyim
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 08:04 PM
Güzellerin Mihmandarı
Bülbülü tutsaktır bu bağın senle
Güllere bağladın, güzelin aslı.
Hürriyet ikrâm et tutkunla gönle
Yellere bağladın, güzelin aslı
Dostluklar yeşermez bu bağnaz huyla
Bu gönlün ateşi sönmüyor suyla
Beni mecnun ettin, olmadın Leyla
Çöllere bağladın, güzelin aslı
Yeniden bir hicret, yeni bir cenge
Sınırsız bir ahenk, yepyeni denge
Ki şekilden şekle ve renkten renge
Allara bağladın, güzelin aslı.
Yokluğa uzandın, var, put diyerek
Sırtına çul sardın kaput diyerek
Dilek ağacına çaput diyerek
Dallara bağladın, güzelin aslı.
Mecalim yok ırmak olup akmaya
Yürek ister ardın sıra bakmaya
Cürümüm ne musallaya çıkmaya
Sallara bağladın, güzelin aslı.
Kanı kan getirir, yunarsa kanla
Sevap gıdım gıdım, günahlar tonla
Ben beni anlattım, sen seni anla
Yollara bağladın, güzelin aslı.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 08:04 PM
Hakikat Yeşerir
Yüreğimi açtım dünyalar kadar
Saksılar dar gelir çiçeklerime.
Umut denizinde göz yaşlarım var
Kumlar yağar şu göz bebeklerime.
Kanatlanmış düşün görüntüsünden
Gönül kaçar, lâkin ben gizlenirim
Şu insan denizi şehrin sesinden
Usanmışım, dağda filizlenirim.
Özlemlerin gökçeğini kolladım
Hayal dünyasının kıratlarıyla
Geleceğin ötesine yolladım
Sevdalı kuşların kanatlarıyla.
Korkularımızı yağmur ıslatır
Ben düşlerimde hür, sen sınırlarda
Parmağı korkunun gözüne batır
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 08:04 PM
Hal Tercümesi!
Baktım gelinmezin düşkün halı var
Bilinmezi gelinmeze yolladım.
Görüp bilmediğim alem geldi dar
Sonsuzluğa hançerimi salladım.
Gölgem bıçaklandı, yarıldı ama
Gönlümün kuşunu eyleyemedi.
Beynimde engeller darıldı ama
Gönlümce bir türkü söyleyemedi.
Düşman aşkımıza fitne ekmekte
Gaflet uykusunda uyumaktayız.
Kökümüze kibrit suyu dökmekte
Tavlı demir gibi soğumaktayız.
Bana göre bir eğlence bulmuşum
Hayal sahnesinde gafil oynarım
Derinliğin gözlerine dalmışım
Harda donar, suya batar yanarım
Gözümden işittim, kulaktan baktım
Kapısında yağız atlar göründü
Gönlümün gözüne güneşi soktum
Dünyam zifir karanlığa büründü.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 08:04 PM
Hal Yarıda.! !
Şafağı nur ünlendirir
Debelenir kul yarıda!
Mehmet yamaç şenlendirir
Ayşe kalmış dul yarıda!
Buz tutuyor mezarda er
Kaderine boyun eğer
Sunalar hep kara giyer
Mavi, yeşil al yarıda!
Sevdası başının tacı
Her günü bir başka acı
Boğuluyor ana bacı
Ay-yıldızı bul yarıda!
Nazlı yari yaylayamaz
Toyum der de toylayamaz
Gerçekleri söyleyemez
Lisan donar, dil yarıda! !
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 08:04 PM
Hamiyet Ve Üşümek
Çağının dertlerine ağlamakta kızıl gül
Hamiyet hamasetin vargısında üşüyor
Kaygılanmaz mı bundan aşk ile öten bülbül
Ki asalet atalet sargısında üşüyor
Can incidir elmas öz vuslat adlı düğünde
İbret ile bakmayan gözlerin güldüğünde
Kutlu sevda bir sabah sessizce öldüğünde
Keyfiyet kemiyetin vurgusunda üşüyor
Bir köz düşsün özüme çağrından ki o ölmez
Alçak gönüllü insan meyvesiz dalı bilmez
Istırap bir yumaktır çekersin sonu gelmez
İnsanlık hokkabazın kargısında üşüyor
Nur iklimine varmak muradını vuran ok
Aklaşmış şu saçları tarayan yıllardan çok
Yıllar yılı kanayan yaranın merhemi yok
Haysiyet zabıtanın sorgusunda üşüyor
Bu gidiş ötelerin sevdasına akıştı
Dudaklardan dökülen tek türkü bir yokuştu
Hukuk sevda ufkumda dolaşan altın kuştu
Hakikatse savcının kurgusunda üşüyor
Haşmetli bir sevdanın yarasını kaşımak
Yıldızları ışıklı dost bağına taşımak
Rüzgarlar gibi esip güneş gibi ışımak
Bu serüven yargıcın yargısında üşüyor
Hamiyet: İnsanın yurdunu,milletini ve ailesini koruma çabası.
Hamaset:Yiğitlik, kahramanlık, cesaret
Vargı: Verilen bir önermede varılan sonuç.
Atalet: Tembellik, işsizlik
Vuslat: Sevgiliye kavuşma.
Keyfiyet: Nitelik, durum.
Kemiyet: Nicelik
Vurgu: Konuşmada bir sözcüğün diğerinden baskılı söylenmesi.
Kargı: Silah
Hokkabaz: Başkalarını aldatarak yalan dolan iş gören.
Haysiyet: Değer, saygınlık,itibar, şeref.
Zabıta: Koruma, polis
Sorgu: Sorma, ifade alma eylemi.
Kurgu:Bilmek ve açıklama amacı güden düşünce, spekülasyon.
Serüven: Heyecanlı olaylar
Yargıç: Hakim
Yargı: Hüküm, sonuç.
Haşmet: Görkem
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 08:08 PM
Hareket Cemrenin Düşmesi
Sorulursa eğer 'amacınız ne'?
Hareket cemrenin yere düşmesi
Yurt için olup da deli divane
Hareket milletin aşkla pişmesi
Ahmet Yesevi'nin nurlu yüzüyle
Yunus Emre'mizin kutlu sözüyle
Fatihlerin Kemallerin gözüyle
Hareket Türklüğün tekrar coşması
Kimse yeğ tutamaz karayı aka
Allah nizamına varsa alaka
Herkes şeytanını yenip mutlaka
Hareket müminin nefsi aşması
Yükselmenin yolu çalışmak elbet
Sırtüstü yatarsan yakalar zillet
İslam inancıyla pişip bu millet
Hareket ilahi nura koşması
İnançlıyız Hakka koşar hepimiz
Hakkın yolundayız şükür tertemiz
Kim ne derse desin bizim gayemiz
Hareket İslam'ın bayraklaşması
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 08:08 PM
Hasbihal...
Görüşmek bir türlü nasip olmadı,
Uzaktan sevdiğim canım, nasılsın?
Ne yapayım dertten zaman kalmadı,
Çile dergahında şanım, nasılsın?
Ben Hakka esirim, muhtacım ona,
Hasret idim dergahların dostuna,
Kader dert giydirdi derdim üstüne,
Zihnime kelepçe anım, nasılsın?
Müminin secdesi, safı onadır,
Kim boyun eğerse, affı onadır
Çilesi kimeyse, lutfu onadır,
Ak şafağa gebe günüm, nasılsın?
Yerde söz kalması, beynimin uru,
Hakk dilerse örter her bir kusuru,
Saniyede yırtar yüz bin asırı,
Ahiri, encamı, sonum, nasılsın?
Çilenin, kederin, gamın yükünü,
Hatılatır bana şerefli dünü,
Yarına sevdalı, şafağa önü,
Kazancım, şöhretim, ünüm, nasılsın?
Selam ver kardeşim, ıztırap dinsin,
Çilede, cefada inleyen sensin,
Bir fırsat ver Kaleli’ye seslensin,
Destanım, övüncüm, dünüm, nasılsın?
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 08:08 PM
Hasret
Nasıl tarif etsem nasıl anlatsam
Elleri böğründe kalmış,düşünür.
Fikrini, zikrini nasıl boşaltsam
Serhat diyarından gelmiş,düşünür.
İyiyim diyor ya, bize yetmiyor
Ayakları gider, kendi gitmiyor
Adımını sağlam basıp atmıyor
Tatlı bir hayale dalmış,düşünür.
Lezzet bulamıyor yediği aşta,
Sanırım gezinir hayalde, düşte
Yürüyor ya heyhat, zor ile işte,
Hayal ile hayat bulmuş, düşünür.
Vatan, vatan işte, vatan vatan da,
Bin bir düşünceyle yatan vatanda,
Vatanı baş tacı tutan vatanda,
Hayalini yoldaş bilmiş, düşünür.
Tebessüm etse de hayal yoldaşı,
Gözleri görmüyor çatılmış kaşı,
Çözüm bulamayan çatlayan başı,
Eller arasına almış,düşünür.
Hayal gel demektir, hayal çağrıdır,
Gönlü Çukurova, başı Ağrı’dır,
Gönülden gönüle yol var, doğrudur,
Boğazına kadar dolmuş, düşünür.
Gerçeği hayale, düşe yaymıyor,
Hayalsiz anını günden saymıyor,
Konuşulan sözü bile duymuyor,
Konuşmuyor sus-pus olmuş, düşünür.
Tükenince günler hayal de biter,
Hasreti gözünde kor gibi tüter,
Kaleli arama, sorma be yeter,
Hayalini düne salmış, düşünür.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 08:08 PM
Hasret Yorgunu
Bir garip divane öz vatanımda
Sevda yaylasında sestim, giderim.
Aradım, taradım yoktun yanımda
Hayali duvara astım, giderim
Şefâat edecek ere giderken
Üstelikte topal deve güderken
Günleri gün gibi heba ederken
Bak şimdi selamı kestim, giderim
Sonbaharda dallar dökse de gazel
Bülbüle gül, mecnuna çöl ne güzel
Doğudan batıya gözümde ezel
Hırsımı bağrıma bastım, giderim
Artık gün doğacak, yâr diyecektim
İstersen boynumu vur diyecektim
Şu soysuz hırsıza dur diyecektim
Her şeyi unuttum sustum, giderim
Acep bu meydanda neyin nesiyim
Korkarım ki, şunun bunun sesiyim
Dağın dumanıyım, çıra isiyim
Hem de seher yeli estim, giderim
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 08:08 PM
Hasretim Ama...
Düşmüşüm kör kütük dipsiz çukura
Barışamam, ömür kısa, yol uzun
Umutlarım gece gibi, kapkara
Karışamam, ömür kısa, yol uzun
Vefâsızlık beni dile düşürdü
Oyaladı, bile bile düşürdü
Derdimi denkleyen ile düşürdü
Görüşemem, ömür kısa, yol uzun
Düşman oldum, her yönümle, her yanla
Bir derim, arif ol, binini anla
Artık bundan sonra, falan filanla
Vuruşamam, ömür kısa, yol uzun
Hani âhde vefa vardı ya işte
Aranır olmuştur, hayalde, düşte
Hayır aransa da her türlü gidişte
Girişemem, ömür kısa, yol uzun
Dağın ardı duman, görünmez emen
Kalpazan her şeye uydurur dümen
Her türlü cilveye, her şeye rağmen
Yarışamam, ömür kısa, yol uzun
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 08:08 PM
Hayal Ve Hasret
Hayal diyarında umut ararken
Üçer gider, bakınırım, uyumam.
Eçhelin birisi, evhamı erken
Seçer gider, bakınırın, uyumam.
Bir bir geçer gözlerimin özünden
Sızılarım, yüreğimin dizinden
İşte ben bu hayal, hasret yüzünden
Geçer gider, bakınırım, uyumam.
Bu gece rüyamı yaşlar ıslattı
Hayalimi kara kışlar ıslattı
Göğü güvercinler, kuşlar ıslattı
Göçer gider, bakınırım, uyumam.
Çırpınır, geçemem arzu gölünü
Doğrultamam hislerimin belini
Hayal, gönlümdeki hasret gülünü
Biçer gider, bakınırım, uyumam.
Karanlık eşrafın aydın seçimi
Ak ak eder sakalımı saçımı
Bu geçimle, bu ayrılık içimi
İçer gider, bakınırım, uyumam
Aklım kalır kirpiğinde kaşında
Mendil sallandıkça, göze başında
Arzu kuşu, irademin dışında
Uçar gider, bakınırım,uyumam
Bu günleri sorgulayıp dururum
Dünlerimi sahipleşir korurum
Duygu mihengine perçin vururum
Kaçar gider, bakınırım, uyumam
Aşk evinde bıçkın, cebbar çeperim
Hayal kuşlarıma yuva yaparım
O kuşların gözlerinden öperim
Naçar gider, bakınırım, uyumam
Seçemem bildiğim akı, karayı
İçemem maziyi, seneyi, ayı
Düşler içimdeki gizli yarayı
Açar gider, bakınırım, uyumam
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 08:09 PM
Hayat Felsefem! !
Halka yönelirim haktan gelirim
Şu arsız gönlümde vefa göremem
Gönüller Kabe’dir, bunu bilirim
Allah'ın kulunu gücendiremem
Bugünde çilede dün de çilede
Zaferin hamisi gün de çilede
Millette çilede din de çilede
Akıl bulsam kimselere veremem
İnsanlığa hizmet ve saygı ister
Hak bilelim, hakça akıtalım ter
Allah'ım yardım et, hidayet göster
Çok isterim bir gönüle giremem.
Çoksa haksızlığa boynunu büken,
Yolumuz ıstırap, yolumuz diken
Ülkemde insanlık perişan iken
Mutlu olup, mutluluğa eremem.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 08:09 PM
Hayat Uğraştır
Erişmesi güç sanılan ülküye
Erilir elbette, ümit var olun
Dileğimiz mesut, mutlu Türkiye
Kurulur elbette, ümit var olun
Ne bakarsın gayri milli çıbana
Hep değer verilir yâda yabana
Her kim dil uzatır dine imana
Yorulur elbette, ümit var olun
Gönülden bir işe yönelen biri
Çalışır çabalar akıtır teri
Her türlü yabancı fikrin defteri
Dürülür elbette, ümit var olun
İnandım İslâm’'a, caymam beş şarttan
Seven insan korkmaz belâdan, dertten
Gayri milli ne var ise bu yurttan
Sürülür elbette, ümit var olun
Yatan erişemez o altın çağa
Güven duyulur mu aymaz kaçağa?
Alçak hesap alçak oğlu alçağa
Sorulur elbette, ümit var olun
Duymam hakkı hak bilmeyen hitabı
Kim kimin rehberi, kim kime tabi
Hırsızların bu yurttaki hesabı
Görülür elbette, ümit var olun.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 08:09 PM
Haydan Gelen, Zay'a Gider.
Bu dünyaya aldanma sen,
Atlı gelen, yaya gider.
Helal, haram düşünmezsen,
Haydan gelen zay'a gider.
Terbiye ver çocuğuna,
Fırsat verme açığına,
Bakma elin kaçığına,
Attan iner, taya gider.
Ana sakar, baba sakar,
Mabede uzaktan bakar,
Katrandan olmaz ki şeker,
Hep aslına soya gider.
Çalışmak dinin emridir,
Yatmaktaki gaye nedir?
Sen bulmuşsun rahat sedir,
El uzaya, aya gider.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 08:09 PM
Hayıflanma
O üç, on dördüne gelmeden daha
Bu sevda gönlüne akanı gördüm
Gözleri dikmişken kutlu sabaha
Gecenin ayazı yakanı gördüm.
Bu zaman içinde neler görmedi
Öz nefsine bile taviz vermedi
Hep başında tuttu leke sürmedi
Bu gününe urgan takanı gördüm
Bunca yıl uğraşmış didinmiş yorgun
Talihe kırılmış şansına dargın
Gücenmiş dağlara küskün ve kırgın
İhtiyari arktan çıkanı gördüm
Sevda silkelendi omuzlarından
Yere koyamadı inan arından
Kaygılı bugünden cılız yarından
Dünlerin belini sıkanı gördüm
Çocukken abayı yaktığı sevda
Müminler gönlüne soktuğu sevda
Su gibi yoluna aktığı sevda
Ve şimdi uzaktan bakanı gördüm.
Döktü dilin karasını bu şiir
Yaktı aşkın çırasını bu şiir
Açtı dostun yarasını bu şiir
Gözünde şimşekler çakanı gördüm
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 08:09 PM
Hayırdua
Selamın gelince şenlendim, balam
Allah’ın rahmeti seninle olsun
Cevap geciktirme, kurbanın olam
Resul’le, ümmeti seninle olsun
Yaklaştı zamanı devri vedânın
Yüce Rabbim elin tutar gedânın
“Ikrâ”ile var eyleyen Hudâ’nın
İkramı, himmeti seninle olsun
İsterse ecr için bağlar kolunu
İsterse düz eder eğri yolunu
Esirger, bağışlar, korur kulunu
Bırak da zahmeti seninle olsun
Ruhlar alemine ilk O atıldı
Dünya O'nun için gül donatıldı
O'nun hürmetine arz yaratıldı
Mahmut’u, Ahmet’i seninle olsun
Dua et sevdalım, her şeye değer
Ben muhtaca dua edersen eğer
Allah seni sever, Peygamber öğer
Hakkın selameti seninle olsun
Sakın buruşturup, kenara atma
Dualarda Kaleliyi unutma
Hâşr’ı okumadan sakın ha, yatma!
Şehitler hürmeti seninle olsun
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 08:09 PM
Hayret!
İki büklüm beliyle sokağa çıkacaktı
Dizinde derman yoktu, “kay” dediler dirildi.
Boğazı düğümlendi, gözleri yere aktı
Yumurtayı şöyle çiğ “soy”dediler dirildi.
Mağrur devin avına çıkmıştı niceleri
Maviye döndürmek hep, alaca *******i
Ayaklar uçurumda, sis kaplanmış ileri
Önüne post koydular, “say” dediler dirildi.
Babasından mirastı itiraz edememek
Mecburen güdülecek, ne demek güdememek
Ağa baba “git” diyor, kolay mı gidememek
Sırtını sıvazlayıp “bay” dediler dirildi.
De diyor, ne yapıyor, kimsenin aklı ermez
Uçurumu cin görür, nedense bunlar görmez
Atıktan arta kalmış, aslına değer vermez
“Beş aldınsa bir getir koy' dediler dirildi.
İcraatı pür melâl, nenize lâzım adı
Emniyette muhafız, fetva vermekte kadı
Önünde koca nehir paçaları sıvadı
Kulakları kabarttı “çay”dediler dirildi.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 08:09 PM
Hazan
Hazan vurdu, hep sarardı bağlarım,
Kırılmamak mümkün değil, a dostlar!
Ufukları süslemiyor tuğlarım,
Yorulmamak mümkün değil, a dostlar!
Göz gezdirip etrafa bir bakınca,
İnsan cüceleşir yüz kızarınca,
Dost dediğin iki yüzlü çıkınca,
Darılmamak mümkün değil, a dostlar!
Kul ki vasıl olmaz her muradına,
Ham gönül varamaz aşkın tadına,
El açıp Mevla’nın kutlu adına,
Sarılmamak mümkün değil, a dostlar!
Sorulacak hesap insan ölünce,
Ağlamayı düşün, bir an gülünce,
Yaş zevale erip, bel bükülünce,
Durulmamak mümkün değil, a dostlar!
Bir dem düşürmeden sevdamı kire,
Kaleliyim hak bağırdım ha bire.
Dünyadan vazgeçip taht-ı kabire,
Kurulmamak mümkün değil, a dostlar!
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 08:11 PM
Hazar Sende Saklı
Anlarsın da küçücüksün, balasın,
Yurdu sen gör, gezemedim, Aslıhan.
Sen gözümde doğduğum yer, sılasın,
Gümandayım, tozamadım, Aslıhan.
Çokça çalış, hem de çok sev vatanı,
Oku,öğren ecdadını, atanı
Şu soysuzla beni aynı tutanı,
Sen sanma ki sezemedim, Aslıhan.
Baban beğdir, anan hatun, sen aslı
Hepimiz bu yurdun, Oğuzun nesli
Aman Aslı, canım Aslı, han Aslı,
Oyun bu ya, bozamadım, Aslıhan.
******* yaşadık, uykusuz gece,
Rahman’ı söyledik hep hece hece,
Anlamaya çalış, olsun bilmece,
Ve çöz onu, çözemedim, Aslıhan.
Sen nereli, beni düşün nereli,
İkimiz de aynı yerli, yöreli,
Sen Hazar’sın, seni sever Kaleli,
Kalanı yaz, yazamadım, Aslıhan.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 08:11 PM
He Gönül...
Bülbül feryat eder çiçek solunca
Güneş bir buluta ağmaz mı gönül?
Kümeler bir bütün bulut olunca
Umulmadık rahmet yağmaz mı gönül?
Sığınsan Allah'a etmez mi himmet
Sevdalanır bulut yağmaz mı rahmet
Düşmanına asla etme merhamet
Merhametten maraz doğmaz mı gönül?
Kollama kimsenin düşkün anını
Oku öğren davanın her yanını
Sen boğmazsan eğer can düşmanını
Gün gelir o seni boğmaz mı gönül?
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 08:11 PM
Güzellerin Mihmandarı
Bülbülü tutsaktır bu bağın senle
Güllere bağladın, güzelin aslı.
Hürriyet ikrâm et tutkunla gönle
Yellere bağladın, güzelin aslı
Dostluklar yeşermez bu bağnaz huyla
Bu gönlün ateşi sönmüyor suyla
Beni mecnun ettin, olmadın Leyla
Çöllere bağladın, güzelin aslı
Yeniden bir hicret, yeni bir cenge
Sınırsız bir ahenk, yepyeni denge
Ki şekilden şekle ve renkten renge
Allara bağladın, güzelin aslı.
Yokluğa uzandın, var, put diyerek
Sırtına çul sardın kaput diyerek
Dilek ağacına çaput diyerek
Dallara bağladın, güzelin aslı.
Mecalim yok ırmak olup akmaya
Yürek ister ardın sıra bakmaya
Cürümüm ne musallaya çıkmaya
Sallara bağladın, güzelin aslı.
Kanı kan getirir, yunarsa kanla
Sevap gıdım gıdım, günahlar tonla
Ben beni anlattım, sen seni anla
Yollara bağladın, güzelin aslı.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 08:11 PM
Hakikat Yeşerir
Yüreğimi açtım dünyalar kadar
Saksılar dar gelir çiçeklerime.
Umut denizinde göz yaşlarım var
Kumlar yağar şu göz bebeklerime.
Kanatlanmış düşün görüntüsünden
Gönül kaçar, lâkin ben gizlenirim
Şu insan denizi şehrin sesinden
Usanmışım, dağda filizlenirim.
Özlemlerin gökçeğini kolladım
Hayal dünyasının kıratlarıyla
Geleceğin ötesine yolladım
Sevdalı kuşların kanatlarıyla.
Korkularımızı yağmur ıslatır
Ben düşlerimde hür, sen sınırlarda
Parmağı korkunun gözüne batır
Hakikât yeşerir tüm yarınlarda.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 08:11 PM
Helâl Sevdamıza Hile Katanlar...
Menfaati el üstünde tutanlar
Geri durun, safımıza gelmeyin
Helâl sevdamıza hile katanlar
Yüzünüze kara çalın, gülmeyin
Bir cenahta tepe tepe dolanlar
Diğer yanda beti benzi solanlar
Milletin cebinde gözü olanlar
Sürüm sürüm sürünün de ölmeyin
Kim ise ak alnı yere düşüren
Mazlumun başında boza pişiren
Devlet kasasından göbek şişiren
Bizler sizi, sizler bizi bilmeyin
Şu kirli işlerden, şerli sözlerden
Şu astar çekilmiş kara yüzlerden
Utandık, tiksindik, bıktık sizlerden
Adımızı ağzınıza almayın
Her dönem kanunlar, tüzükler rafta
Olunca, zıt kutup birleşir safta
Kirli iş peşinde, sizin tarafta
Bizler yokuz, siz de bizden olmayın
Kirlenmeyin, kirli olana bakıp
Çiçek ile doğup, lağımla akıp
Yasayı haczedip, âciz bırakıp
Bu milleti bir kalemde silmeyin
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 08:11 PM
Helalleşme.
Attığım ok menzil almaz
Hakkınızı helal edin.
Yürümek ve durmak olmaz
Hakkınızı helâl edin.
Takındığım hâl dillendi
Yürüdüğüm yol dillendi
Kadir bilmez kul dillendi
Hakkınızı helâl edin
Keder deyin tasa deyin
Hak tanımaz yasa deyin
Akçesiz piyasa deyin
Hakkınızı helâl edin.
Bir etmiyor ise binin
Yıkılır gönül kabinin
Geçmez akçe sahibinin
Hakkınızı helâl edin.
Düş karanlık, umut yırtık
Lime lime, yırtık pırtık
Bağışlayın beni artık
Hakkınızı helâl edin.
Kabuk düştü, öz küllendi
Dil çaresiz söz küllendi
Ateş söndü köz küllendi
Hakkınızı helâl edin.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 08:12 PM
Hep Seni Düşünmek!
Tavana diktiğim göz, seni senin saçında
Bulduğu zaman bile seni düşüneceğim
Ölümüne sürdüğüm atım kan ter içinde
Kaldığı zaman bile seni düşüneceğim
Gözeleri kurumuş, göz bebeklerim susuz
Tüm günlerim perişan, *******im uykusuz
Umutlarım virane, bakışlarım duygusuz
Olduğu zaman bile seni düşüneceğim
Şimdi hasat mevsimi, başımı biçecekler
Sarhoş ediyor artık, her türlü içecekler
Hayalimde duygular, içimdeki çiçekler
Solduğu zaman bile seni düşüneceğim
Göğe çekilmiş erler, haykırınca arkadaş
Kalkmalı ufuklara, yerlere eğilmiş baş
Şu ıssız tepelerden, şu kara gözlere yaş
Dolduğu zaman bile seni düşüneceğim
Dolunay meydanında yatan “hasret”adında
Gözlerimdeki bulut, yağmama inadında
Kartalın bakışında, güvercin kanadında
Saldığı zaman bile, seni düşüneceğim
Saçlarımdaki aklar, düşerken ince ince
Doymuşum mağdur gence, yaşadığım işkence
Azrail yavaş yavaş canıma atıp pençe
Aldığı zaman bile, seni düşüneceğim.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 08:12 PM
Her Şey Sana Ayan
Tereddütsüz başı senin yoluna
Koyanlar bu yurdun sevdalıları
Hilâlle yıldızı kendi salına
Oyanlar bu yurdun sevdalıları
Unutmadı, şeref saydı dününü
İki cihan duydu onun ününü
On bir yıldır zindanlarda gününü
Sayanlar bu yurdun sevdalıları
İnsanlar var, kesir küsür bayağı
Gelinler var, bayraktandır duvağı
Şu malum düzende iki ayağı
Kayanlar bu yurdun sevdalıları
Kaleli, fikrimiz ayan sır değil
Yüzler var cefâda, yüzler, bir değil
Başkasına yaltaklanan er değil
Cayanlar bu yurdun sevdalıları
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 08:12 PM
Herkes Sığ, Devlet Derin! ! !
Gönülde Mevlâ’ya yoksa muhabbet
Kişiler nefsine avdet içinde
Bir kişi deryada damladır elbet
İkilik olur mu devlet içinde?
Bakın dünya kazan gibi kaynıyor
Kâfirde zevk sefâ, mümin yanıyor
Birileri hep başrolü oynuyor
Müslümanlar halâ gaflet içinde
Sen ben, dedikodu ayırdı bizi
Bu yüzden unuttuk, her doğru sözü
Hakkın aşkı ile yanmazsa özü
O kişi nefsiyle zillet içinde
Artık seni beni bir yana koyup
Allah’'ın emrine tam tekmil uyup
Okuyup, çalışıp yolunu bulup
Yeter, durmayalım illet içinde
Hak bilmez de gönül olursa ölü
Bilir mi beş vakit açılan gülü
Esarette hak dostunun bülbülü.
Çok yazık, bir his yok millet içinde.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 08:12 PM
Hesaplaşma...
Şu 'kart kafa'da ki işi duyunca,
İnanmadım, tam beynimden vuruldum.
Gücenecek kimse bulamayınca,
Beni yerdim, yine bana darıldım.
Eskiden denirdi sözünün eri,
Yalanın burgusu deler mermeri,
Aradım marifet, gördüm hüneri,
Çivilendim, orta yerden yarıldım.
Bir söz verip ve o sözde durmamak,
Bazısının arı, namusu mutlak!
Gül kurur, çiğ ağlar, bulutlar helak,
Olduğunu gördüm, dara sarıldım.
Bir bostanım olsa dere kıyında,
Sulayamam onu zemher ayında,
Payımız var mı ki dere suyunda?
Sorunca inceden ince soruldum.
Sel gelince ilk aldığı yer benim,
Çile çeken, cefa çeken, yar benim,
Ağrı dağı gibi derdim var benim,
Götüremem, mecalim yok, yoruldum.
Nimet bölüşülse, payımız yoktur,
Çile denildi mi, hep bize haktır,
Derdi benim gibi yurdun da çoktur,
Yüklendim, alt başta, posta kuruldum.
Yıllar geçer, gidiş kötü, hal çetin,
Devası bizleriz türlü illetin,
Kaleli karamsar olma, ol metin,
Irmak oldum, aktım, aktım, duruldum.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 08:12 PM
Hey Gidi...
Gözümün önünde duran kirişe
Hatıl dedin, kanar sandın, hey gidi!
Yapımı imkânsız olan bir işe
Tutul dedin, kanar sandın, hey gidi!
Yollar hep olsalar çakıl ve diken
Alçaktır ülküye burnunu büken
Yarışta gayemiz kazanmak iken
Utul dedin, kanar sandın, hey gidi!
Söylediğim sözler gitmesin güce
Her naneyi yersin bakmazsın suça
Aptala, soysuza, miskine, hiçe
Katıl dedin, kanar sandın, hey gidi!
Öte dur, karışma, çekil sılana
Namazını kılmayana kılana
Kendi kara, başı kızıl yılana
Tutul dedin, kanar sandın, hey gidi!
Yeter artık dayanılmaz zillete
Kan kusturdun memlekette, millete
Emperyalizm denen kızıl illete
Satıl dedin, kanar sandın, hey gidi!
Gencimiz Allah bir, Resul hak derken
Kalkınma yolunda savaş ederken
Herkes hakka, hakikate giderken
Batıl dedin, kanar sandı, hey gidi!
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 08:12 PM
Hicran Yükü
Tahammül gösterip hicran yükünü,
Çekemezsem, emeklerim boşuma.
Bir yolunu bulup zehrin kökünü,
Sökemezsem, emeklerim boşuna.
Elemeden asar isem eleği,
Gerçek edemezsem kutlu dileği,
Şu nefis denilen zalim bileği,
Bükemezsem, emeklerim boşuna.
Ayırdım aslından çakılı, kumu,
Utanırım elbet insanlık bu mu?
Bütün bulutlara çiçek tohumu,
Ekemezsem, emeklerim boşuna.
Dümensiz geminin göründü koyu,
Var ile yokluğun saniye boyu,
Tutup gökyüzünden yağmuru, suyu,
Dökemezsem, emeklerim boşuna.
Can tuzağa düşer gerince ağı,
Gelip geçenlerin anlık uğrağı,
Güneşin sırtına zafer bayrağı,
Dikemezsem, emeklerim boşuna.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 08:12 PM
Hizmetteyiz
Baş aşağı sular gibi
Akıyoruz, hizmetteyiz.!
Yüzümüz tencere dibi
Yıkıyoruz, hizmetteyiz.!
Kuyrukta kadını, eri
Meydanlar Arasat yeri
Beyler boğaz, biz kemeri
Sıkıyoruz, hizmetteyiz.!
Gelberiler akıl zum'u!
Çektikçe büyütür kumu
Beyinlere çam tohumu
Ekiyoruz, hizmetteyiz.!
Arı vurmuşuz yığına
Düşmüşüz akrep ağına
Yalın ayak Kafdağı'na
Çıkıyoruz, hizmetteyiz.!
Birini tut, birine çal
Düşlere kaldı istikbal
Kavallıya aval aval
Bakıyoruz, hizmetteyiz.!
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 08:12 PM
Hoşgörü...
Ey benim herşeyi dert eden gönlüm!
Can derdine düşenlere gücenme.
Kardeş kurşunuyla gelse de ölüm,
Bize mezar eşenlere gücenme.
Adalet ya, hani nerde adalet?
Yapılanlar bize idi kabul et,
Lakin yine sevmek büyük marifet,
Kibirlenip şişenlere gücenme.
Kırıldık en güzel çağımızda ki,
Suçumuz sevmek bir, yüceltmek iki,
Hançerin ucuyla bağrımızdaki,
Yaraları deşenlere gücenme.
Dün ile bugünü gördün ya aha!
Tanıdık herkesi, gördük bir daha,
Bizim çabamızla çıkıp sabaha,
Keyif çatan bu şenlere gücenme.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 08:12 PM
Huzur Karşı Dağda
Çocukları birbirine tam tezat
Muzır karşı dağda çıra yakıyor
Sokaklar mezbaha, çarşılar mezat
Özür karşı dağda çıra yakıyor
Günü gün ederek yapılırsa iş
Budur perişanlık ve budur bitiş
Başım dara düştü, imdada yetiş
Hızır karşı dağda çıra yakıyor
Nerede mutluluk, nerede ah ah
Ne zaman gün doğup olacak sabah
Kaf dağına sefer demiş padişah
Vezir karşı dağda çıra yakıyor
Gönüller küllenir yüzler boyanır
Bir kıvılcım ile millet uyanır
Beyim bu yemeye dağ mı dayanır?
Hazır karşı dağda çıra yakıyor
Birileri devleştirdik olmadı
Kaleli dünyadan bir tad almadı
Memleketin düzenliği kalmadı
Huzur karşı dağda çıra yakıyor
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 08:13 PM
Huzurum Kalmadı.!
Gökten rahmet boşansa derman olmaz yarama
Tül üstüne kıl köprü kurulmuş, huzursuzum.
Gökyüzünde şenlik var, yeryüzünde drama
Palanga mahkumuna darılmış, huzursuzum.
Gökte bahçıvan olsam, yıldızları toplasam
Ayın çürük karnına bıçağımı saplasam
Çadır olsam gök kadar, yeryüzünü kaplasam
Deprem görmüş yer gibi yarılmış huzursuzum.
Budur işin doğrusu, budur işin gerçeği
Kim sevmez ki güzelim o cilveli pürçeği?
Sevdan aşık gönlümün susamış gözbebeği
Gönlüm mutmain değil, yorulmuş huzursuzum.
Canlanmaya yüz tutmuş, yerle gök koklaşıyor
Kıyametin nuru bu yüzlerde aklaşıyor
Yolun sonu göründü, buluşma yaklaşıyor
Zıpkın yemiş yüreğim durulmuş huzursuzum.
Kavuşma hevesiyle bunca zaman bekledi
Denizlere üfledi, bulutlara yükledi
Kainat paramparça, gökyüzüne ekledi
Yeni bir gün beklerken vurulmuş huzursuzum.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 08:13 PM
Hülasa...
Bağa can veren
Sudur bilmeli
Göklere eren
Sadır bilmeli
Müdürler mesul
Değiller asıl
Bizdeki usul
Budur bilmeli
Yüreğin aslı
Olursa paslı
Firavun nesli
Bodur bilmeli
Aymazın derdi
Mazlumun merdi
Ayın on dördü
Bedir bilmeli
Aklın donduğu
Aşkın yandığı
Gönlün konduğu
Sedir bilmeli
Batağın ucu
Haset ne acı
Gönlün ilâcı
Nedir bilmeli
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 08:13 PM
Hüzün Bulutu, Beter Ol
Aklı zayi eden, yufka düşüren
Kendini bitiren dertten beter ol
Dostun boynu bükük, yürek pişiren
Bir tadımlık haram fırt tan beter ol
Bela başa gelir fütursuz dilden
Bilinçsiz toplumdan, destursuz yelden
Yükledin çekerim, ne gelir elden
Konturu tükenmiş karttan beter ol
Hayret ırmağında, medet çayında
Doksan yedi yılı, mayıs ayında
Bir orman içinde, dere boyunda
Yarayı kemiren kurttan beter ol
Ham toprak, ham ahlat olduğun yaygın
Bu muydu düşüncen, ne idi kaygın?
O yüce insana bu muydu saygın?
Tezekle kızaran şurttan, beter ol
Hasretle ararken sonsuz visali
Gökyüzü hüzünlü, hilâl tasalı
Sahibi çıkmayan mektup misali
Baykuşlar tüneği yurttan beter ol
“Bir insan fedakâr olmazsa şayet
Nefsi onu ezer” dese de ayet!
Zamansız eriyen kar gibi evet
Bağını sel almış fertten beter ol
Güne hazan düştü, budur görülen
Liyakati defter gibi dürülen
Yusuf gibi diyar diyar sürülen
Mazlum pazarında mertten beter ol
Ufka yelken açmış, hülyalar kurmuş
Lakin, haksızlığa lâl gibi durmuş
Deryada boğulmuş, karaya vurmuş
Şu cinli doruktan, karttan beter ol
Olgunluk beklemek olur mu kaldan?
Ne anlar hatırdan, ne bilir halden
Arslanlara çoban olmaz çakaldan
Bir ömür yatalak sırttan beter ol
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 08:13 PM
Istırabın Çağrısı...
Bu aşkın ağında olmuşum tutsak,
Bir düş kelebeği sineme iner!
Ruhumdaki seher rüzgarı ak ak,
Esince karanlık şafağa döner.
Sensiz bu şafaklar bu yükü çekmez
Bu yüzden eksilmez gözümün yaşı.
Gündüzler geceye zehrini dökmez
Bitmez içimdeki duygu savaşı.
Istıraplı, fakat acıdan bıkmaz
Sonbaharda bağlar dökse de gazel
İstemem dertlerim şifa bulsun az
Bu sızıyı dindirecek o güzel
Bir deryadan iki damla alınca
Ne derya eksilir, ne alan duyar
Sevda işi hal bilmeze kalınca
Tutar muhabbetin gözünü oyar
Gönle düşen çise çiçeğin teri
Yudum yudum yudumlarım kederi,
Her beterin mutlaka var beteri
Aşkınsa gönlümün koçağı eri
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 08:13 PM
İbret...
-Yücel Şahin'e -
Şu vatan dediğim kabristan yerde,
Yavaş yavaş eriyorum, ibret al.
O muhteşem, eski günlerim nerde?
Emaneti sürüyorum, ibret al.
Hep Hakk dedim, Hakk bağırdım, ha bire,
Yer vermedim asla gönlümde kire,
Ayağımla yavaş yavaş kabire,
Saat saat yürüyorum, ibret al.
Eski günlerime bir göz atınca,
O günle bugünü tartı tutunca,
Düzen uyduruğu sözü yutunca,
Nefsime ders veriyorum, ibret al.
Ne güleç yüzüm var, ne mutlu günüm,
Arkamda uçurum önümde ölüm,
Sevabı, günahı saymışım dünüm,
Yarınlara giriyorum, ibret al.
Girdiğim yarını sizler verip,
Yarının şevkini dünlerde görüp,
Görün ibret alın, bu güne erip,
Benliğimi koruyorum, ibret al.
Neşemiz, kaygımız, tasamız birdi,
Yaş geldi zevale, bir gün mü gördü?
Kaleli yarını sizlere verdi,
Dünlerimi arıyorum, ibret al.
GooD aNd EvıL
12-05-2008, 08:13 PM
İçimdeki Ordu
Hayali gözümde saltanat kurdu,
Beni koymuş yıllarımla beslenir.
İçimde saklarım bir büyük ordu,
Bir hazin ses şafaklara seslenir.
Neler duymaz ak şafaklar o sesten,
Kurtulmak imkansız kederden, yastan,
Eksen bile ürün vermiyor bostan,
Güneş suya düşer, mevsim ıslanır.
Zamansız sararan bağlar misali,
Haline hapsolmuş ağlar misali,
Ufka kanatlanmış dağlar misali,
Öbek öbek bu bağrımda üslenir.
Düz yolu görmeyen gözü nideyim,
Sohbeti bilmeyen sözü nideyim,
İkiye meyleden yüzü nideyim,
Namert gider bir budağa yaslanır.
GooD aNd EvıL
12-06-2008, 09:02 AM
İrfanı Bilmeyen Biri
İzzeti irfanı bilmeyen herif
Yirminci yüzyılda yamana benzer
Gören zaten tanır, gereksiz tarif
Fırsat tanımayan amana benzer
İman gönüldedir zekâda ilim
İlmi olmayan hiç olur mu âlim?
Herkes anlamalı, her aklı selim
Anlamayan varsa, samana benzer
Peygamber emridir yürü ileri
Müslüman olan hiç kalır mı geri?
İslâmlık ilimdir ezelden beri
Aksini söyleyen lâmana benzer
Yeniye aşığız tutarız onu
Nizam-ı âleme uygunsa yeni
Gelen yok sayarsa geçmişi dünü
Onu tasvip eden dumana benzer
GooD aNd EvıL
12-06-2008, 09:02 AM
İstemem...
Yurdunu sevenin yanmaz mı bağrı,
Yüreği yakmayan közü istemem.
Bırakıp yuvayı gider mi gayri,
Bazı orda, burda bazı istemem
Başına giydiğin o fes taç değil
Kim diyor ki, vatandaşı aç değil
Allah senin duana muhtaç değil
Gösterişli bu niyazı istemem.
Basamak basamak çıkılıp giden
Geçerken şöyle bir bakılıp giden
Gelenin ardına takılıp giden
Herkesin sürdüğü yozu istemem
Daha gonca idim, gözümden soldum
Açınca kendimi, zindanda buldum
Zorladılar yedim, tiryaki oldum
Tanırım sıradan tuzu istemem.
Bu kanı yumağa bin ırmak lazım
Burada düşünmek ve durmak lazım...
İşkenceye, zulme haykırmak lazım
Hak demeyen bir avazı istemem.
Mazlum sevinmeli, yetim gülmeli,
Alınlar beş vakit yere gelmeli
Her insan bunu böyle bilmeli
Sevgisiz, saygısız bizi istemem
GooD aNd EvıL
12-06-2008, 09:02 AM
İsyan...
Tarifi imkansız, bugünü tarif,
Gördüm çözemedim, düşündüm, kaldım.
Anlatamam, anla, sen ol da arif,
Gündüz hayal, gece uykumu böldüm.
Düşünmek gerekir demeden önce,
Kulluğunu bilmek en güzel bence,
Kaypaklığın son haddini görünce,
Vallahi kendimden utanır oldum.
Düşündüm yılları inceden ince,
Tam menzile ermeye gün gelince,
Eylüllerde sam yelleri esince,
Açmaya çalışan gül idim soldum.
Dinledim bu devrin her alığını,
Üst üste ekledim, yaptım yığını,
Hergün dümbüklerin kaypaklığını,
Görünce aklaşmış saçımı yoldum.
Zindanda korlaşmış közünü görüp,
Bayram sohbetinde sözünü görüp,
Çoğunun kokuşmuş özünü görüp,
Özümü dağlara, taşlara çaldım.
Kul secde ederse paşaya, beğe,
Kaleli’ye sorma, sebebi niye?
Hesabı divanda versinler diye,
Rüzgara yükledim, Allah’a saldım.
GooD aNd EvıL
12-06-2008, 09:02 AM
İşin Başı...
Alim ile sohbet etmek ibadet,
Cahil ile yola gitmek, zul olur.
Dedemizden kaldı diye her adet,
Sürer ise toplum ferde kul olur.
Dağ sırtlayıp, dağda şaşmaya görsün,
Biri kör çıbanı deşmeye görsün,
İnsan vardan dara düşmeye görsün,
Nasihatlı nutuk çeken bol olur.
Aşk ile silkele dağ ile taşı,
Bil ki muhabbettir her işin başı,
Ya Allah deyince akan göz yaşı,
Yağmur olur, rahmet olur, sel olur.
Acı dile, yaman derde metin ol,
Toprak seni bağlamasın, çetin ol,
Aldanma yadele bir ol, bütün ol,
Dost bildiğin dar gününde el olur.
Bir bak Kaleli’ye,dinle ne diyor,
O gölgeyi, zaman onu didiyor,
Vakit ikindiyi aştı gidiyor,
Akşam yakın, bize çağrı gel olur
GooD aNd EvıL
12-06-2008, 09:02 AM
Kafes
Güllere rüzgar esse bülbüle nefes gelir
Dalında bülbül ötse güllere heves gelir
Nerde bir bülbül görsem aklıma kafes gelir
Kaleli hayıflanır, ağlamaklı ses gelir.
GooD aNd EvıL
12-06-2008, 09:02 AM
Kan Ve Kına
Gelin olmuş, duvak giymiş, süslenmiş,
Dört bir yandan katar katar söz gelir.
Irmakları kanım ile beslenmiş,
Bu sarhoşluk cana biber, tuz gelir.
Dostun ve düşmanın sandığı gibi,
Mecnunun Leyla’ya kandığı gibi,
Ananın oğluna yandığı gibi,
Ben yanarım bu Aslıya vız gelir.
Bir sabah sebepsiz uyandım erken,
Hep seni düşündüm yolda giderken,
Bende bu aşk, sende bu eda varken,
Bu sevdaya beş bin şehit az gelir.
Yunusu bağrına basmış, uslanmış,
Fetihlere gelin diye süslenmiş,
Şirin demiş Ferhat dağa yaslanmış,
Sevgiliden sevgiliye naz gelir.
Aslı Han, Mehmet’in döktüğü kandır,
Aslı Han, kan ile beslenen candır,
Bir uçtan bir uca aziz vatandır,
Mehmet ölür, Aslı Han’a yaz gelir.
Diken de güzeldir gülü kokunca,
Kutlu bir destandır düne bakınca,
Ak ellere kızıl kına yakınca,
Aslı güler Keremine haz gelir
GooD aNd EvıL
12-06-2008, 09:02 AM
Kara Eylül...
Ak yılın kapkara eylül ayında,
Dara götürdüler, çiçeklerimi.
Ezip bunca yıldır düzen suyunda,
Cana yetirdiler, çiçeklerimi.
Güneşi aniden bulutlar sardı,
Rahmet yağacakken, yaprak sarardı,
Gönlünde Mevla’ya muhabbet vardı,
Yere batırdılar, çiçeklerimi.
Gönülden sevdalı ilime karşı,
Yazılmış durulmaz ölüme karşı,
Bunca işkenceye, zulüme karşı,
Ezdi yitirdiler, çiçeklerimi.
Eğdiler kırıldı, eğik durmadı,
Jiletle yardılar yine olmadı,
Susuz bıraktılar çiçek solmadı,
Kara batırdılar, çiçeklerimi.
Kaleli; anla da, sabret duruma,
Malumlar başını soktular kuma,
Cefa, zulüm gördü, ölmedi amma,
Susuz bitirdiler, çiçeklerimi.
GooD aNd EvıL
12-06-2008, 09:02 AM
Karabağ Düştü
Dünya musallada her yanı kırık
Karabağ Ermeni eline düştü
Azerbeycan gider Azeri buruk
Umutlar Hazar'ın gölüne düştü
Seher yeli nazlı nazlı esmiyor
Gönül ağlıyor ya lakin küsmüyor
Bosna hl umudunu kesmiyor
Nazarım bayrağın alına düştü
Mazlum Türk ya! İşte dünya susuyor
Haçlı ruhu evet ahkam kesiyor
Canavar Sırp son kinini kusuyor
Katiller Bosna'nın dalına düştü
Düşünsene şu tarihi hele bak
Azerbeycan artık bize çok ırak
Hala bunu anlamıyor avanak
Zaferler salağın diline düştü
Avrupa'nın zaten hep budur işi
Müslümanı boğazlama yarışı
Soruyorsan adaleti barışı
Salyalı köpeğin yalına düştü
Bir silkinmek evet doğrulmak lazım
Türk-islm aşkıyla yoğrulmak lazım
Selayla eznla çağrılmak lazım
Kaleli bu sesin yoluna düştü
GooD aNd EvıL
12-06-2008, 09:02 AM
Kavgamın Gerçeği...
Birbiriyle barışır da nesneler
Dilimin sözüyle kavgası bitmez
Sana verdik dünya senin deseler
Yazgımın yazıyla kavgası bitmez
Bana 'er' dediler, ben eremedim
Aynaydı bu dünya, hiç göremedim
Ölmeden ölmeyi beceremedim
Yüreğin közüyle kavgası bitmez
Dertlerimi deryelera dökerim
Ağ atarım, yavaş yavaş çekerim
Ruhsuz yamaçlara tohum ekerim
Emeğin iziyle kavgası bitmez
Ölçüp hesapladım karış be karış
Kırk beş yıl savaştım gelmedi barış
Takıldım peşine yarış ha yarış
Acımın sızıyla kavgası bitmez
Kayalıktan hayır gelmez, bar olmaz
Pervasızda şükür olmaz ar olmaz
Anasına asi yavru, yar olmaz
Koyunun kuzuyla kavgası bitmez
Güneşler susamış su içiremem
Buluta bir kapı açıp giremem
Beni dinletemem, söz geçiremem
Özümün yüzüyle kavgası bitmez
GooD aNd EvıL
12-06-2008, 09:02 AM
Kıran Kırana.! !
Şu on yıl içinde neler olmadı
İnsanlığa kazık vuran vurana
Birgün olsun hak yerini bulmadı
Devlet kasasını yaran yarana
Düdükler yaşadı baş tacı oldu
Çalanları dersen hep rağbet buldu
Bazıları çaldı yedi kayboldu
Tepinip tahtayı kıran kırana
Burada durum felç nasıl orada?
Burda mazlum bitti beyler harada
Dayısı olmayan hep kapılarda
Tek sıra kuyrukta duran durana
Bir kez olsun, kimse bakmaz dününe
Dümbük beyler dil uzatır dinine!
Bey yıldıza bakar, mazlum önüne
Beyin hatırını soran sorana
Bunaklar yaşıyor, görmez mazlumu
Ezer ezer savururlar tozumu
Bir bilseydin içimdeki arzumu
Arzumu suçlayıp yoran yorana
Gönüldaşım dost aradım geleli
Kimi buldum ise çıkar hileli
Ey abtal Kaleli sersem Kaleli
Sanma halimizi soran sorana
GooD aNd EvıL
12-06-2008, 09:03 AM
Kırıntı Baba...
Gökte kervan yürür onu izlerim
Uğraşım bu, ister isen zır bil sen
Çocuk günlerimi nasıl özlerim
Bir bilsen ah, yağmur gözlüm bir bil sen
Soğanlı somunu tuzladığım gün
Ayaktan ıslanıp sızladığım gün
Arifler yolunu izlediğim gün
O efendim, ben köleyim hür bil sen
İstemem er ile cenge girmeyi
Anlamsız söz ile çam devirmeyi
Şu taşlı yamacı, şu çevirmeyi
Ne anlamsız ve ne hoyrat yer bil sen
Çare boğum boğum, çile düğümsüz
Bağlamış bülbülü güle düğümsüz
Beni aşık etmiş dile düğümsüz
Aşikare şu meydanı sır bil sen
GooD aNd EvıL
12-06-2008, 09:15 AM
Kızıl Elma Dedikleri...
Gözümden akan şu zoraki gülüş
Özlediğim sabahların rüyası
Elemli yüzdeki acı bükülüş
Veda akşamının garip ziyası
Hep seni düşündüm dağ başlarında
Kendimi unuttum yamaçlarında
Maziyi yaşadım göz yaşlarında
Ve sonu gelmeyen “hür” açlarında
Kendimi aradım evin damında
Gölgeme takıldı tek tek ayaklar
Henüz yokluğunun ilk akşamında
Hasret başlar, dilim seni sayıklar
Eller kelepçeli, yolunmuş kanat
Satıldığım pazar sen ol sevgilim
Şu uzayıp giden yollara inat
Uyuduğum mezar sen ol sevgilim
Adını buğulu camlara yazdım
Baktım ki zamansız erken solacak
Bu yüzden aşkını gönlüme kazdım
Bilir miydim kızıl elma olacak.
GooD aNd EvıL
12-06-2008, 09:15 AM
Korkma
Sana söylüyorum arkadaş dinle
Çarıklıya güven çarıktan korkma!
Ümit var ol çünkü millet seninle
Tırmandığın daldan doruktan korkma!
Dünyada bulunmaz emsalin eşin
Dün gibi muhteşem olsun dönüşün
İşte Türk dünyası senin kardeşin
Kazak'tan Çeçen'den Yörük'ten korkma
Parça parça bölüp kul ortasına
Sevdanın sırtına dal ortasına
Caddeye sokağa yol ortasına
Densizin diktiği koruktan korkma
Bir düşün dünyada nedir kazancın
Yüklensin kederin yüklensin acın
Onu başta tutan senin inancın
Mümin başındaki sarıktan korkma
Meydanda baş güden şu ot adamdan
Şu kalas kafadan şu bet adamdan
Şu çatal boynuzlu şu put adamdan
Ve şu korkuluktan sırıktan korkma!
Çağın kargaları gözünü oysa
Üzülme kahretme talihin buysa
Seni sürgün etse zindana koysa
Şu düzen denilen çürükten korkma!
GooD aNd EvıL
12-06-2008, 09:15 AM
Korkular
Mazide unuttum aşk kalemini
Bu düzende her iş asan sayılır!
Ölçüsüz kaçırdım sevda demini
Akıllar buz tutar, yeksan sayılır!
Arzular güneşe merdiven diker
Korkularım yerin dibine çeker
Hayallerim lime-lime ter döker
Koçlar köpeklere ihsan sayılır!
Yüreğimde feryat kopar çığ gibi
Emellerim serap gibi, sığ gibi
Korkularım geçit vermez lığ gibi
Derler ki bu senin tasan sayılır!
Ruhlar aleminin öncesindeyim
Bir amansız derdin pençesindeyim
Barbar kibarlığın incesindeyim
Ölçüsüz ağızda lisan sayılır!
Cesaretim ağustosta kar benim
Korkularım küllenmemiş kor benim
Bundan sonra iflâh olmam zor benim
Gözlerim kinini kusan sayılır!
Ayaklar baş oldu, işler değişti
Gözler kan çanağı, yaşlar değişti
Bir çağ ki akıllar, başlar değişti
Korkularım karabasan sayılır!
GooD aNd EvıL
12-06-2008, 09:15 AM
Köyle Şehir Arasında Yayla Gelini
Ziyası topraktan şafağa vuran
Yayla gelininin kitresi güzel
Vuslat gecesinde tenleri saran
Esvabın milimi metresi güzel
Gönül sarayında yakılınca öz
Gözlerden görünür yürekteki köz
Bu aşkın binası iki tatlı söz
Kirişi kolonu etresi güzel
Doğumdan başlayıp ölüme değin
Kulu olunmaz mı solmaz gerçeğin
Can evinde açan iki çiçeğin
Deryaya renk katan katresi güzel
Nesli soysuzdansa evlatsız dulun
Gönül sultanının kölesi kulun
Cimri zengindense cömert yoksulun
Canından verenin fitresi güzel
Hem gönülde sultan hem göklerde ay
Gönül diyarında kurar kurultay
Sen nazenin benim gönlüm deli tay
Seni düşünmenin stresi güzel
GooD aNd EvıL
12-06-2008, 09:15 AM
Kral Gibi Bu Beyler...
Dokunmayın yaralıyım yaralı
Yaramızı deşer oldu bu beyler
Çile benim olur mu hiç oralı?
Gene gibi şişer oldu bu beyler
Bazıları kese için ölür ya
Tosun bonduruğa zorla gelir ya
Her insanın zaaf yanı olur ya
Aldanınca beşer oldu bu beyler
Avcı oku atar av düşürmeye
Fakat lüzum görmez riske girmeye
Talana yağmaya cep şişirmeye
Gün oldu ki koşar oldu bu beyler
Güz talanı bağa zarar verince
Bayram oldu bu beylere görünce
Düzenbaz sazına mızrap sürünce
Ne şeytanlar aşar oldu bu beyler
Bir zamanlar nere desen giderdi
Deve desen onu bile güderdi
Ki bunların çoğu etek öperdi
Şimdi mezar eşer oldu bu beyler
Başından kıçına kim varsa tut da
Allah canım alsın kalırsam altta
Vatandaşım, can verdiğim bu yurtta
Kral gibi yaşar oldu bu beyler
GooD aNd EvıL
12-06-2008, 09:15 AM
Kulluk
Allah’a tevekkül edemezse kul,
Emanet kuş bir incecik daldadır.
Hıyanet, kibirden, borçtan hali ol,
Resul’ün buyruğu bu mealdedir.
Hıyanet ki cana garez gütmektir,
Olur olmaz her çöplükte ötmektir,
En sonunda tükenmektir, bitmektir,
Tükenmenin tüm vebali kuldadır.
Kalbinde var ise zerrece kibir,
Girince sıkacak, sıkacak kabir,
Kul ömründe dememişse: Allah Bir!
Başa bela tezce gelir, yoldadır.
Borçların şekline bak iki türlü,
Kula borcu açık, Hakka örtülü,
Secde etmeyince kalp kalır ölü,
Arıların marifeti baldadır.
Besmele borç, oruç borçtur, namaz borç,
Kim diyor ki yetim hakkı olmaz borç,
Uyarsan Kuran’a sende kalmaz borç,
Borç kaldıran tatlı sözler dildedir.
Nefesin çıkıp ta girmediği an,
Var mı maldan, mülkten faydası olan?
Kul borcunu öde, Allah'a bağlan,
Kurtuluşun Kuran adlı güldedir.
GooD aNd EvıL
12-06-2008, 09:15 AM
Kurtla Kuzu
Sahipsiz, kimsesiz yarın dalında
Feryadı bağrını deler bir kuzu
Gayret tepesinde, emel yolunda
Yuvasız yavruyu beler bir kuzu
Yüksek yamaç gönül koyar engine
Mahmur göze hasret çekersin yine
Yiğit ama düşememiş dengine
Geceyi geceyle böler bir kuzu
Bazen karanlığa güneşi satar
Bazen yıldızları çengelle tutar
Karşıdaki dağın bağrında yatar
Buğulu gözünü siler bir kuzu
Amana da deli gönül amana
Seyri kalmış büyük, ablak zamana
Yeller eser başındaki dumana
Anlamsız hayata güler bir kuzu
Tecrübe köşküne sızmazsa ışık
Akıl sarayını terk eder aşık
Şu ceren bakışlı zülfü dolaşık
Yıldızları yere eler bir kuzu
Atiyi karanlık gören insanda
Feraseti zayıf, aklı noksanda
Gözü kör zamanda, mecalsiz anda
Kurdun kulağına meler bir kuzu
GooD aNd EvıL
12-06-2008, 09:16 AM
Kurtuluş...
Şu bu, öte beri hepsi bir anlık
Düne ip salınca kurtulmak mümkün
Kâfir karanlığın, mümin aydınlık
Yerini alınca kurtulmak mümkün.
Gönlün has bahçeye yaptığı davet
Ten tenceresinde can suyu evet
Arsız ahlaksızlık, ruhsuz cehalet
Günbegün solunca kurtulmak mümkün.
Her halin, her şeyin meydanda, ayan
Uyan gafil gözler, gafletten uyan
Aşkın ateşiyle hem kavrul, hem yan
Yürek köz olunca kurtulmak mümkün.
Başından bakınca görürse sonu
Dünya debdebesi eğlemez onu
Hayatta en mühim, önemli konu
Kul Hakkı bulunca kurtulmak mümkün.
Gökler şerha şerha, deryalar ektir
Bir gönülde yuva kurmak gerektir
Azar azar, damla damla biriktir
Boş testi dolunca kurtulmak mümkün.
Sevgi kusurları siler derinden
Yıldız cesetleri fırlar yerinden
Nefsin arzusundan, heveslerinden
Uzakta kalınca kurtulmak mümkün.
Azgın suyu gözlerinde uyutup
Dizginleyebilse kör nefsi tutup
Damlaları büyüttükçe büyütüp
Deryaya dalınca kurtulmak mümkün.
GooD aNd EvıL
12-06-2008, 09:16 AM
Kusura Bakma...
Güneşe yaslanmış kendinden geçmiş
Düzenin bekçisi yatar burada
Anası babası bu yolda göçmüş
Gece gündüz nöbet tutar burada
Kitabında yoktur utanmayla ar
Ne versen her şeyi toplayıp yutar
Gündüzleri çamın dibine yatar
*******i çalım satar burada
Baş bekçi başıyla işaret verse
Herhangi birisi kapıdan girse
Düzene yabancı her kimi görse
Her saniye nara atar burada
Görenler derler ki bu sersem deli
Varlığından korkar bütün ahali
Korktuğundan mı ne destursuz hali
Bu haliyle göze batar burada
Hep nöbet başında bir an söylenmez
Halinden memnundur şikayet etmez
Soğuktan sıcaktan hiç etkilenmez
Adeti, ne bulsa yutar burada
Yatar yuvarlanır der gibi nazım
Böyle yaratıldım bu imiş yazım
Bu düzene zaten böylesi lazım
Cümle bekçilere çatar burada
GooD aNd EvıL
12-06-2008, 09:16 AM
Kutlu Bir Sözdesin...
Aramama gerek yok
Gönlümdeki közdesin
Yüzler açık, alın ak
Cevherdesin özdesin
Tuna'dan Nil'e bakan
Yemen'de beni yakan
Dünden bu güne akan
Türküdesin, sazdasın
Sensin benim her anım
El- ayağım, her yanım
Ve sen gönül sultanım
Dilberdeki nazdasın
Düş ülkesine girdim
Görünce selam verdim
Nefsimi yere serdim
Ben'de değil bizdesin
Kadir kıymet bilmiyor
Taşa çaldım ölmüyor
Neden bahar gelmiyor
Zemheride yazdasın
Malda gözüm yok diyen
Halka sözüm çok diyen
Hakka aşık hak diyen
Çok kutlu bir sözdesin
GooD aNd EvıL
12-06-2008, 09:16 AM
Külfet Ve Nimet...
Bir gaflet anını buldun ya bastır
İster zindana tık istersen astır
Ömrün başı hüsran, sonu da yastır
Mazlum sağılırken sızımı dövdüm
Yitik aramayı bulmayı sevdim
Özü yaralayan kindir, kibirdir
Göklere ulaşan başlar kebirdir
Cahilin bedeni seyyar kabirdir
Gerçek boğulurken dizimi dövdüm
Sözümü destursuz salmayı sevdim
Şu arık ‘asalet’ yüzünü satmış
Arı kiralamış sözünü satmış
İki yüz yetmemiş özünü satmış
Özüm soğulurken özümü dövdüm
Akidem üzere kalmayı sevdim
Bu baş ağyar yıkıntımı ne bilsin
Girintimi çıkıntımı ne bilsin
İçimdeki sıkıntımı ne bilsin
Garip doğulurken yazımı dövdüm
Kara bahtı taşa çalmayı sevdim
Monolog dinledim monotonlaştım
Hayal gemisiyle dağları aştım
Umut diyarında hayli dolaştım
Nimet dağılırken yüzümü dövdüm
Külfette en önde olmayı sevdim
GooD aNd EvıL
12-06-2008, 09:16 AM
Lakin Mevsim Sonbahar...
Gençliğin hedefi şu hitabede
Kime yokuş, kime iniş, kime düz
Görünen bir büyük sorun, arbede
Sonunda bir şüphe ve günâhkâr öz
Tartışma boyunu hesapladım da
Sonuna varmışım iki adımda
Ortada iki şey, kıyasladım da
Biri peşin, biri düşüncesiz söz
Bilmem ne adına sokaklardayız
Biz hem sokaklarda hem de dardayız
Kim bozgun diyorsa biz oradayız
Varımız bir arsız, bir kızarmaz yüz
Yarış bilmez kazandığı etap yok
Ne ahlaki ne İslâm’i hitap yok
‘Kitabım’ der inandığı kitap yok
Tek varı dövülen bir kötürüm diz
Dost vefadan, düşman cefadan bıkmaz
Sular boz bulanık bir yere akmaz
İki sonbahardan bir bahar çıkmaz
Nedir kara kışta bu cilve bu naz
Ağlasan kendini ikiye böler
Gözyaşı mermerin bağrını deler
Sen gülsen Atanın gözleri güler
Duymaz sağır kulak, görmez şaşı göz.
GooD aNd EvıL
12-06-2008, 09:16 AM
Lisansız Buyruk...
Dünya ufalınca, güneşler büyür,
Hayaller dünlerde kaldığı zaman.
******* gecemin koynunda uyur,
Akarsu fatiha olduğu zaman.
Kurşun kubbelerin sedası ne hoş,
Avluları dolu, safları bomboş,
Şadırvan perişan, mermerler sarhoş,
Kandiller kararıp solduğu zaman.
Eski günlerimi andıkça içim,
Yanıyor günlerim renk biçim biçim,
Toplanır barkanam, çekilir göçüm,
Kutlu diyarlara saldığı zaman.
Sevdalara yenik düşünce düşler,
Gözü kamaştırır eski güneşler,
Gün batar ufukta, yeni gün başlar,
Şafaklar kendini bulduğu zaman.
Merhamet bağını celalde gördüm,
Çilenin yükünü Bilal’de gördüm,
Boynu büküklüğü hilalde gördüm,
Hoyrat dost bağını yolduğu zaman.
Lisansız buyruğu kulaksız duyar,
Rahman’a sığınır, Resul’e uyar,
Sevdaları Hıra Dağı'na koyar,
Hasret gönüllere dolduğu zaman.
GooD aNd EvıL
12-06-2008, 09:16 AM
Mağdurlar...
Ur tutmuş beyinler sağır kulaklar
Sevdalara ağıt yakan öz mağdur
Vatan aşkı bizi hayatta saklar
Sevgileri alevleyen köz mağdur
Canlı olup yaşanır mı havasız
Kul olur mu Allah'ına duasız
Bölücünün her türlüsü pervasız
Sade Allah Allah diyen söz mağdur
Mazluma mağdura olurduk ışık
Şimdi duygularım karmakarışık
Allah'a, vatana, millete aşık
Secde eden alın mağdur yüz mağdur
Allah dedik, açık alın, başlar dik
Dilde tesbih ettik, hep vatan dedik
Sevgi ile surda açtık bir gedik
Suçumuz hep sevmek hepimiz mağdur
Sormasın bizleri yarıda koyan
Allah için yorumlasın her duyan
Kullara kapalı Allah'a ayan
Mazlum biz mağdur biz yine biz mağdur
GooD aNd EvıL
12-06-2008, 09:16 AM
Mahkum...
Fırat gibi buruldum Harşit gibi çağladım
Düşlerimi dumanlı karlı dağlar üleşir
Yan verdim yamacına sessiz sessiz ağladım
Buz tutmuş tüm hayaller bu gönülde eğleşir
Ufkumda kararan gün bir daha doğmaz benim
Bulutlarım buz tutmuş ebedi yağmaz benim
Hayallerim bir şahsın resmine sığmaz benim
Tüm insanlık gönlümde divan kurmuş söyleşir
Hamle kurbanlık koçtu sabrımın odağında
Bülbülün ölüm emri al gülün dudağında
Özgürlük sabırsız ok zamanın sadağında
Hukuku hukuksuzlar birbiriyle peyleşir!
O günleri yad ettik gözümüz dolu dolu
Yeniden sis dağılmaz gönüller bulsun yolu
Turp beyinli fareler yaptığı putun kulu
Öyle zamandayız ki vurgun vuran beyleşir
Söyleyin şan değer mi bir gönülü kırmaya
Düşünün ruhsat mı var bu viranda durmaya
Göründü ne kaldı ki istasyona varmaya
Gönlümdeki şehirler teker teker köyleşir
GooD aNd EvıL
12-06-2008, 09:16 AM
Mahşere Kalır...
Edeplerin hüsran olduğu yerde
Arın yeşermesi mahşere kalır
Şu yüzsüz gönlümün gözünde perde
Varın yeşermesi mahşere kalır
Biri ya çalıyor ya araklıyor
Yarayı kaşıyıp ve körüklüyor
Altını su oyup sel sürüklüyor
Yarın yeşermesi mahşere kalır
Suni tohumlama baş bitirince
Bu başla bu nesil aş bitirince
Ayaklar bu yurtta iş bitirince
Yerin yeşermesi mahşere kalır
Hayyı taşlara çaldın ya öğün
Çalan yurt dışında yapıyor düğün
Beyinsiz başların baş olduğu gün
Erin yeşermesi mahşere kalır
GooD aNd EvıL
12-06-2008, 09:16 AM
Mahzun Adam
Kanatlanır rüyalarda korkular
Seher bülbülünde dile alınır
Mahzun adam hayalini sorgular
Yüklenir külfeti, file alınır
Güzel annelerin, gül yasındadır
Tandır ortasında, bal tasındadır
Sanki iki derya ortasındadır
Derdine gam, keder, çile alınır
En acı işkence, kaybetmek onu
Şafağı beklerken, unutmak dünü
Az yaşa, çok yaşa, ölümdür sonu
Hayırsızı bile bile alınır
Yanık yürekteki karı bilmezsin
Ateş hasretini, narı bilmezsin
Sen bu yokluktaki varı bilmezsin
Hoyratça harcayan kula alınır
Başıma toplanır, sorgu heyeti
Derler ki, nerede aşkın diyeti?
Bir an önce dosta ermek niyeti
Bitip tükenmeyen yola alınır
GooD aNd EvıL
12-06-2008, 09:16 AM
Manzara.! ! !
Kutsaldır bu bayrak, bu toprak, bu din,
Mehmet’in kararı ciddi görünür.
Ayrılığı seven her türlü ferdin,
Çeşit çeşit fikrin reddi görünür.
Hudutta can vermek en büyük erlik,
Toprağı yad görmek cahillik, körlük,
Yurttaki bu sevda, bu aşk, bu birlik,
Bütün şer güçlerin haddi görünür.
Sevdalar sevdalı hudutta ere,
Fareler dadanmış şimdi kilere,
Eğer bakarsanız zibidilere,
Çakallar aslanı diddi görünür.
Al giysin gelinler, tutmasın yası,
Gönül sarayında, köşkünde pusu,
Ne alevi- sünni, ne kürt, ne şusu
Uşaklar Mehmet’in zıddı görünür.
Cümle cihan birlik olsun, dolsunlar
Amerika, yunan, moskof, olsunlar
Türk’ün düşmanları ibret alsınlar
Ta uzaydan tek Çin Seddi görünür.
Beyninde, ruhunda, malum basında,
Mazlum ağlaması, şehit yasında,
Tarihin saati, dakikasında,
Kaleli'nin soylu, ceddi görünür.
GooD aNd EvıL
12-06-2008, 09:17 AM
Marifet...
Görünene bakmak marifet değil,
Marifet gizliyi görebilmektir.
Vücudun şehrine göç edip il il
Örümcek misali örebilmektir
Soluğu ensemde, bitmiyor takip
Nefsim, irademe, aklıma rakip
Nefsine palanga, kelepçe takıp
Gönül diyarından sürebilmektir
Saniye göz kırpar yaşlıya, gence
Ne sona bırakır, ne alır önce
Hesaplayıp şöyle inceden ince
Bir mahzun gönüle girebilmektir
Hatasız, günahsız olunca Nebi
Yolların düğümü, yer ona tabi!
Acıdan bal yapan arılar gibi
Çiçeğin özünü derebilmektir
Ölüm kurtuluştur, buz tutan çağda
Uyku rezalettir, terleyen dağda
Derman da, hasta da, ölü de, sağda
Varlığın sırrına erebilmektir.
GooD aNd EvıL
12-06-2008, 09:17 AM
Mazlumsan Öl.
Yaşamak mazluma dağ gibi kambur
Ah çeker, iniler, özünü yorar...
Düşünce beynini kemiren bir ur
Düşünür gönlünün közünü yorar
Kan verdi, can verd,i yurt başında taç
Bakan var mı? Kimler toktur, kimler aç
Düşüncesi sade olmamak muhtaç
Çalışır çabalar dizini yorar
Mağduru düşünen var mı ki serde?
Var ise gösterin hani ya nerde?
Ve mazlum çağ atlar olduğu yerde
Direnir, yol alır, izini yorar
Zengin düdüğüyle kalkar çarşılar
Memur onu ta kapıdan karşılar
Aliler, Ahmetler, Pınarbaşılar
İş arar, aş arar, yüzünü yorar
Hakkaniyet nerde, ya sizler nerde?
Gariban bir çare bulamaz derde
İçine döktüğü yaşla her yerde
Derdini anlatır sözünü yorar
Adaletli ise babadır devlet
O devlete saygı duyulur elbet
Derdi anlatmaya denirse gıybet
Kaleli güzünü, yazını yorar
GooD aNd EvıL
12-06-2008, 09:17 AM
Mazlumun Haramiye Verdiği Baç
Şu yer yüzü tiyatro, sahnelenen drama
Mazlumun haramiye verdiği baçtır sabır
“Sövene dilsiz gerek, dövene elsiz” ama
Haksızlığa susunca dildeki suçtur sabır.
Acıyı yudum yudum içine sindirmektir
Sıkıntıyı terk edip, belâyı dindirmektir
Musibete katlanıp, sevaba yendirmedik
Dünyada yenilmeyen en büyük güçtür sabır
Hepiniz çobansınız, hepiniz mesulsünüz
Her meclisin özü siz, hepiniz asılsınız
Ve hepiniz şartsınız, hepiniz usulsunuz
Hakkı tavsiye güzel, güzele içtir sabır
Tutulmayan söz vermek, emek kalbi öldürür
Çok konuşmak, uyumak, yemek kalbi öldürür
“Herkes başka, ben başka” demek, kalbi öldürür
Kasapların elinde kurbanlık koçtur sabır
Ayrılıklar ağlardı, ayrılığı yaşasa
Musa’yı Tur’da gördüm, elinde aynı asa
Çok çirkef pazarlığa duçar olur piyasa
Kimine çöplük gülü, kimine taçtır sabır
Harcamazsan bu yolda baharını, yazını
İliğinin içinde duyamazsan hazzını
En tatlı çile deyip çekemezsen nazını
Baykuşların özlemi, bitmeyen hiçtir sabır
GooD aNd EvıL
12-06-2008, 09:17 AM
Mehmetçiğe Ağıt
Yurda musallat olmuş, kuduz köpek kudurur
Şirnak’ta kahpe kurşun, Ankara’da söz vurur.
Bir Murat şehit olur, bin Murat selâm durur
Uçmağa vardı gönül, dere tepe kan gitti
Evlere şivan düştü, canan gitti, can gitti
Çam üstünde gül açtı, söğütlerde çilekler
Giden Nebi yoldaşı, saf- saf oldu melekler
Uğruna baş koyunca, kabul olur dilekler
Zaman zaman o kutlu ocağı yakan gitti
Evlere şivan düştü, canan gitti, can gitti
Anası feryat etti, ezanlar felâh buldu
Bacısının göz yaşı leçeğinde kan oldu
Cemaatin gözleri bulgur bulgur yaş doldu
Sevgi gibi, aşk gibi her gönle akan gitti
Evlere şivan düştü, canan gitti, can gitti.
Yiğidim diye diye feryat eder amcası
Gökyüzü bir hal oldu, bulutlar tutar yası
Geri durmak olur mu, uzandı şerbet tası
Bir yudumda şerbeti bitirdiği an gitti
Evlere şivan düştü, canan gitti, can gitti.
Davul zurna çalarak yolladığım o günü
Unutmak mümkün mü ki, o muhteşem düğünü
İşte bahşetti Allah, kutlu şehitlik ünü
Allah-ü ekber deyip sefere çıkan gitti
Evlere şivan düştü, canan gitti, can gitti
Ezan Allah-ü ekber derken bülbül uyanır
Giyer çelik çarığı, güne karşı dayanır
Bir anda uyku basar, güller kana boyanır
Görmeden açtığını, güllere bakan gitti
Evlere şivan düştü, canan gitti,can gitti.
Bir yerlerin hatâsı, bir yerlerin sancısı
İhanet kokusu var, bu işin en acısı
Vatan Türk’ün anası, vatan Türk’ün bacısı
Sanılmasın Murat’la erler bitti, son gitti
Evlere şivan düştü, canan gitti,can gitti.
Tunç bilekler üstünde, gülden sızan kan al al
Tabutunu sımsıkı kavramış nazlı hilâl
Melekler etrafında, selâ veriyor Bilâl
Son Nebi kollarını açtığı zaman gitti
Evlere şivan düştü, canan gitti, can gitti.
Analar hey analar, nur çocuklar doğurun
Hamurunu Türk-İslâm aşkı ile yoğurun
Haksızlık kol geziyor, ağlamayın, bağırın
Şehitler zincirine halkayı takan gitti,
Evlere şivan düştü, canan gitti, can gitti.
Oğullar yetiştirin, haksızlıktan davacı
Beyazıt gibi vakur,Timur gibi kavgacı
Bağda gülün solması, bağban için ne acı
Semadan ferman indi, Kaleli bir yan gitti
Evlere şivan düştü, canan gitti, can gitti.
GooD aNd EvıL
12-06-2008, 09:17 AM
Menfaat Dünyası...
Bu sefil bedende yük ise canlar
Dildeki gönülden okur, menfaat
Ferasetli insan bakınca anlar
Mideden seslenen şükür, menfaat
Dil söyler ya, nefsi diline uymaz
İşine gelmeyen sözü de duymaz
Sünnet hep dilinde, gönlüne koymaz
Ali, Ömer, Osman, Bekir, menfaat
Olmalı gönül nur, alınlarsa ak
Kendini Allah’a teslim et, bırak
Dilde Allah fakat Resulden uzak
Cebe kiralanmış zikir, menfaat
GooD aNd EvıL
12-06-2008, 09:17 AM
Merhaba
Merhaba ey gönüldeki sultanlar
Bu davaya can verenler merhaba
Sizi Nemrut ile Yezid ne anlar
Gönlümüze taht kuranlar merhaba
Merhaba ey batıl fikrin düşmanı
Çoğu vardı şimdi nerede hani?
Davamızın sapasağlam her yanı
Sayenizde dost erenler merhaba
Merhaba ey gönüllerde açan gül,
Peygamber'e ümmet, Yaradan'a kul
Seher vakti ümit şakırken bülbül
Uykusunu şaşıranlar merhaba
Bugünkü düzenle yapamam uyum
Gam çekme demeyin dertle doluyum
Çile deniz gibi, ben damla suyum
Gönlüme gam düşürenler merhaba
Dergah-ı İbrahim olanlar anlar
Derya-yı Eyüp'te sabrı bulanlar
Merhaba ey Yusuf yüzlü olanlar
Dergahlara post serenler merhaba
Hak bağırıp, cehle karşı hep durup,
İbrahim misali putları kırıp,
Çoğu vuslat ile Allah'a varıp,
Gönüllerde yeşerenler merhaba.
GooD aNd EvıL
12-06-2008, 09:17 AM
Meydan Senin...
Fırtına misali gönül bağımı
Bozacaksan meydan senin boz hadi
Zafer olacaksa son durağımı
Kazacaksan meydan senin kaz hadi
İhtilal kuzgunu sallayıverir
Bağı bar mevsimi dallayıverir
Kızıl ötesine yollayıverir
Tozacaksan meydan senin toz hadi
Sevgiyi doldurdum güz eteğime
Avuç avuç serptim düze, eğime
Sevda bedelini göz bebeğime
Yazacaksan meydan senin yaz hadi
Neresini tutsan dökülmüyor mu?
Tel örük misali sökülmüyor mu?
Beyinlere çivi çakılmıyor mu?
Azacaksan meydan senin az hadi
Huzur bulur nefsim ıslah olunca
Gönüller şenlenir insan gülünce
Gözler buğulanır hüzünlenince
Kızacaksan meydan senin kız hadi
GooD aNd EvıL
12-06-2008, 09:17 AM
Mihnet Derim
Bin yanlış içinde tek doğru varsa
Minnet desem doğru derim herhalde
Her kim Resul buyruğuna uyarsa
Sünnet desem doğru derim herhalde
Olur mu her zaman mazluma vurmak?
Hırsızı savunmak, cambaza uymak
Bu düzende varlığını korumak
İzzet desem doğru derim herhalde
Millet beğenmezse yapılan işi
Gerçek etmek mümkün olmaz her düşü
İki günde blokların çöküşü
İbret desem doğru derim herhalde
İlimsiz densizden keramet ummak
Gerekir her şeyden bir ibret almak
Bir alimin meclisinde bulunmak
Devlet desem doğru derim herhalde
Olur mu millete devlete küsmek?
Kanunu kemirip mazlumu asmak
Zulme haykırmayıp oturup susmak
Zillet desem doğru derim herhalde
İnancım hükmetse kurtulur sılam
Destek ver kardeşim, ey bacım, balam
Sermayem inancım, kurbanın olam
Servet desem doğru derim herhalde
GooD aNd EvıL
12-06-2008, 09:17 AM
Mikrop
Rüşvet, soygun, vurgun hep bu devirde
Bunların hepsinden çakarsın mikrop.
Şeytana pabucu ters giydirir de
Sonra su yüzüne çıkarsın mikrop
Mümin olan kişi, harama bakmaz
Mazlumun, mağdurun canını yakmaz
Kuldan utanmazsın, Allah’tan korkmaz
Mazlumun evini yıkarsın mikrop.
Ucunda menfaat olacak bilse
Bilirim, çarparsın baban da olsa
Arlanma ne gezer, işine gelse
Başına çift boynuz takarsın mikrop.
Ciddi işin yoktur, hepsi lakayık
Gezdiğin var mıdır, saniye ayık?
Kendin şatolara, saraya layık
Mazlumu zindana tıkarsın mikrop.
Yersin bu milleti hep bile bile
Plânlar kurarsın yandaşlar ile
Camiyi, okulu, köyü de komple
Menfaatin olsun yakarsın mikrop.
Gayri meşru olan her işte varsın
Mazlumların gözlerini oyarsın
Şeytanla yatmayı hüner sayarsın
Başkası olursa bıkarsın mikrop.
Feleğin ters dönen çarkında mısın?
Yoksa namussuzluk arkında mısın?
Alem sana kızgın farkında mısın?
Herkesin canını sıkarsın mikrop.
GooD aNd EvıL
12-06-2008, 09:17 AM
Millet Suskun, Duyarsız.
Adalet sevenler, hakkı tutanlar
Boğuluyor, millet suskun, duyarsız!
Milletin malını “cullup” yutanlar
Çoğalıyor, millet suskun, duyarsız!
Milletin bu hali gözümü deler
Çünkü haram zâde yurdu zedeler
Baştaki efendi ve beyzadeler
Oyalıyor, millet suskun, duyarsız!
Gün yok ki, bir yerde olmasın baskın
İdareci aciz, idare şaşkın
Sülükler duyarsız, insanlar pişkin
Sağılıyor, millet suskun, duyarsız!
Bulut ağlamalı, rahmet yağmalı
Hak galip gelmeli, zulmü boğmalı
Suskun kalındıkça, milletin malı
Dağılıyor, millet suskun, duyarsız!
GooD aNd EvıL
12-06-2008, 09:17 AM
Milleti Kısım Kısım Ayırmak
Bu milleti kısım kısım ayırıp
Birbirine katanlara yuh olsun
Birin atıp, diğerini kayırıp
Hak hukuktan atanlara yuh olsun
Namertler yaraya serptikçe tuzu
Yara depreşiyor diner mi sızı?
Kendisine rehber edip haksızı
Başına taç tutanlara yuh olsun
Hep felaket, tufan kopar on yılda
Didinmeyen yok oluyor bu selde
Vatanı buhranlı görüp bu halde
Çalışmayıp yatanlara yuh olsun
Kaleli, bilmem ki ne var körlükte
Ne var ise düzenlikte, dirlikte
Haykıralım bir ağızdan, birlikte
Vatanını satanlara yuh olsun
GooD aNd EvıL
12-06-2008, 09:18 AM
Miras
Bir dilber gönlüme ateş düşürdü,
Suladıkça ateş aldı, sönmedi.
Zamanı mıhladı, günü şaşırdı,
Asırdan asıra saldı, sönmedi.
Çünkü onun her asırda izi var,
Tam böğründen yaralanmış sızı var,
Yüreğinde hasret denen közü var,
Estergon’dan miras kaldı,sönmedi.
Ayağı basınca üç kıta tek tek,
Dile gelir, sevda benim, diyerek,
Küllendikçe ateşlenir bu yürek,
Ayaz vurdu rengi soldu, sönmedi.
Hep hasret yaşadı, hep zaman güttü,
Kışın ortasında ansızın bitti,
Zalimler hoyratça dal budak etti,
Doğrandıkça hayat buldu, sönmedi.
Güneşe yolladı yoldaşlarını,
Bulutlara verdi gözyaşlarını,
Yavru mekan tuttu dağ başlarını,
Anadan babadan oldu, sönmedi.
Bülbül gibi şakımıyor, dili yok,
Ateş sardı, viran oldu, ili yok,
Mihnet ile bitirdiği gülü yok,
Yığınla toprağa doldu, sönmedi.
GooD aNd EvıL
12-06-2008, 09:18 AM
Muamma
Gün var; güne sevdalı, yıldızların avcunda,
Gün var, feveran eder, bir çivinin ucunda.
GooD aNd EvıL
12-06-2008, 09:18 AM
Mukayese Et
Hakikât bağının meyvesi biziz
Araştır, incele, mukayese et
Allah’'a râm olmuş mücevherleriz
Araştır, incele, mukayese et
Devletin, milletin yanında olduk
Hizmeti hak deyip, namus ırz bildik
Ve bu yüzden zindan, hücreye girdik
Araştır, incele, mukayese et
Hiçbir zaman haktan taviz vermeyiz
Can verir vatana, ama yermeyiz
Rüşvete,torpile geçit vermeyiz
Araştır, incele, mukayese et
Garanti belgesi biziz devletin
Umudu, hayali biziz milletin
Yolumuz ıstırap, yolumuz çetin
Araştır, incele, mukayese et
Her şeyin üstüne hakkı koyarız
Kula kul olmayı zillet sayarız
Her türlü görüşe saygı duyarız
Araştır, incele, mukayese et
Hakkın rahmeti bu, nasipleniriz
Viyana’dan Çine engin deniziz
Vatan deriz ona, sahipleniriz
Araştır,incele, mukayese et
GooD aNd EvıL
12-06-2008, 09:18 AM
Muştulu Sabah!
Gül şehrini bulutlarla donattın
Bülbüllere plan kurucu olma
Sevgi çiçeğini nereye attın
Fitneyi namluya sürücü olma
Bülbüller dillenir masmavi dalda
Sonsuz bestelerin kaynağı kulda
Gelen solmaz günü görürsün yolda
Zamana düğüm vur sorucu olma
Önünü görmeyen dimağ kör iken
Şimdi ötelere açılır yelken
Uyansın benliğin şafaktan erken
Karanlık geceden yorucu olma
Zevale kilitle kini gururla
Yoksa yaşanır mı gözdeki urla
Mazi limanından kalkan vapurla
Atiye yelken aç durucu olma
Ne söyler makamlar mallar ölüme
Bir anda bürünür hallar ölüme
O sevda türküsü yollar ölüme
Sakın ona ölüm orucu olma
Hisler ki yalnızlık sırrını aştı
Tülü sevda yaman bir ağa düştü
Nebi dudağından yükseldi muştu
Güneşin şevkini kırıcı olma
GooD aNd EvıL
12-06-2008, 09:18 AM
Müdahale...
Öyle dağınık ki dakikam, günüm
Gezmek istiyorum, gezdirmiyorlar.
Şanlı geleceğim, şerefli dünüm
Sezmek istiyorum, sezdirmiyorlar
Geçim yükü her gün kırar belini
Beş yıldır nişanlı durur gelini
Can çekişen çoklarının halini
Yazmak istiyorum, yazdırmıyorlar.
Sevdam yaşar zamanın her anında
Sade yüzüm olsun Resul yanında
Her şeyi bir yana koyup sonunda
Tozmak istiyorum, tozdurmuyorlar.
Bırakırsan derdin azar da azar
Kimi yalan söyler, gerçeği yazar
Taht’ı kabir yapıp,üstüne mezar
Kazmak istiyorum, kazdırmıyorlar.
vBulletin® v3.8.11, Copyright ©2000-2025, vBulletin Solutions Inc.