Giriş

Tam Sürümü Görüntüle : Zülfikar Yapar Kaleli


Sayfa : [1] 2 3

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 05:44 PM
* a_TAAHHÜTNAME_! ! !

.........Sevgili okuyucu;
...................Bu sayfalarda şiir adına Hakka ve hakikate yaraşır ne varsa; babamla annemin helal ekmeklerin ve helal emeklerinin mütevazı bir semeresidir.
Ne kadar hata ve yanlış varsa kabahatlisi benim.

................Büyük sevdalara adanmış şair yürekli insanların arasında şiir yazmak zor değil.
Zor değil, koskoca bir mazinin tül kanatlarında uyuyan, uyanınca geleceğin büyük Türkiye'sinin ufkunda tuğ olan ruhların ürperişlerini kağıda dökmek.

..............Bu şiirler 'çirkefin yorganına' sığmadıkları için,'küfrün urganına' çekilen, geleceğin hamisi gönül erlerinin hikayesidir.
..............Ben onların acısını ta iliklerimde hissettim.
..............Onların bitmez tükenmez Eyyûb-î sabrına şahit oldum.

Bu kadar ağır sorumluluğun, bu kadar ağır vebalin semeresi olan bu şiirlerden maddi bir çıkar beklemek, hem sevdiklerime ihanet, hem de inançlarımı inkâr olur.

Bu yüzden;
...............Bu şiirleri isteyen istediği yerde, istediği şartta, istediği ortamda yazabilir, okuyabilir, yayınlayabilir, besteleyebilir, türkü veya sarkı yapabilir, kasete okuyabilir, radyoda çalabilir.
Bunun için bizden ayrıca izin almaya gerek yoktur.
.......Ancak bir ricam var, lütfen şairinin adıyla olsun.
............Hakkımız helâl olsun.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 05:46 PM
* Af! Af! Af!

Hiddet gelir zandan önce
Sır dökülür ince ince.
Hırs gidince döker gazel
Âşık ayana gelince.

Saygı sundum yöre yöre
Ve demedim “gönül nere? ”
Derdim kahır, yara ezel
Sevgi ektim gönüllere

Çatlamalı hırstan kibir
Elbette dar düşer kabir
Sünnetlere uymak güzel.
Farzları da yapmak bir bir

Suyun yüzünü görmeden
Bir selam alıp vermeden
Kurtuluş ki kime özel
Kutlu bir yola girmeden

Eczanelerde serum yok
Hemşirelerde durum yok.
Dökülüyor hasta tel tel
Hastanelerde forum yok

Üryan gidiyor hastamız
Püryan gidiyor hastamız
Bir duaya kalkmıyor el
Giryan gidiyor hastamız

Kaç oltayı yuttuk saf saf
Çokça aldatıldık, tuhaf
Diken kaldı, kurudu gül
Af rahman irrahim Af! Af!

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 05:46 PM
* Ey! Yâr!

Cibril ile muhabbetin ardından
Kibriya’nın buram buram teri naz.
Mecbur olur göçer ata yurdundan
Bir adımla ardındaki biri naz.

İsmail’ce tevekkülle 'baş' diyen
Gönüllerde taçtır Bir'i birleyen
İbrahim’i “yakmam” diye terleyen
Atıldığı ateşlerin harı naz.

İbrahim’i közde görmek kolaydır!
Bir Eyyüb-i sabra ermek kolaydır!
Züleyha’ya gönül vermek kolaydır!
Yusuflara zor olanı, veri naz.

Yazısız kitapla işe girişir
Salâvatla maksuduna erişir
İki dost var, iki yerde görüşür
Uçurulan armağanda peri naz.

Pirin eşiğinde başak bar olur
Gayrı kapı boran olur, kar olur
Sevdasına dertlendiğin yâr olur
Harmanından kaldırdığı darı naz.

Sevdayı sır edip geçen ömürün
Kahramana pala olan demirin
Uhud’da ki gâza eden Emir’in
Kervanında devesinin zarı naz.

Rızasıyla koşturulan bir işin
Vuslatı kâr, barı olmaz ki kışın
Besmeleyle işe başlayan başın
Emeği naz, kazancı naz, kârı naz.

Bu kervanın, bu bulutlu davanın
Bu değersiz sevdaların, bu anın
Dergâhına yüz sürülen sultanın
Kadını yâr, kızanı yâr, eri naz.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 05:46 PM
* aa! Kitapsız Şiirler


Eyvah! Ruhumu kemirirler, beynimi yerler,
Bu ruhsuz, merhametsiz, bu kitapsız şiirler.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 05:46 PM
* Gör!

—İlhami Erdoğan’a-
Sağ yanımdan turnaları uçurdum
Sol yanımda ur oluştu kır da gör
Muhabbete sevgi kattım içirdim
Demlenmedi, gözümdeki fer de gör.

Yola düştü intizarım ah ile
Kolu komşu uğurladı “oh” ile
İmtihana girdim çulsuz şah ile
Dediler ki neticesi bir’de gör.

Zorun zoru olmayanı savunmak
'El malını” vatan bilip avunmak
Sonra dönüp bir kenarda ovunmak
Mutluluğa kapı ise gir de gör.

Canlar canı akıllanmaz başımız
Ele güne alkış tutmak işimiz
Ağardı saçımız, geçti yaşımız
Hedef göster, sözü suya ser de gör

Köpekler yalaka, kurtlar hileli
Çile gördü kendin bildi bileli
Can kardeşim akıllanmaz Kaleli
Bu hal onun içindeki sır da gör.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 05:46 PM
* Meçhul'ün Sırrı…

O, onayan inkâr ile doğmadı
Asıldaki aşk közünde o vardı.
Gönle sığdı, şu dünyaya sığmadı
Umutların beyazında o vardı.

Bir doyumsuz sevda yeşil yaprakta
Aşk büyüsü kokan karada, akta
Karanlık gecede, kara toprakta
Karıncanın kalp gözünde o vardı.

Varlığın şahsında hiçliği tutan
Mum olur, gönüller karardığı an
Çile dergâhında gönüllü yatan
Âşıkların her sözünde o vardı.

Aşkın mabedinde, onun izinde
Zincirle bağlanan gönüller zinde
Erenler kavlinde, sözün gizinde
Ehlibeyt’in nur yüzünde o vardı.

Bir gönül külünde yandırdı bizi
Onmayan sevdada çaresiz sızı
“Yürekteki yara onun göz izi”
Karakışın ayazında o vardı.

Görünmezin en görünmez yerinde
Tabiatın sunduğu her üründe
Varlığın sebebi kalpten derinde
Çiçekteki bal özünde o vardı.

Ben onu solurum, “beni” bitirir
Hayallere sığmaz alır, götürür
Belki Zühre yıldızına yetirir
Karıncanın sığ izinde o vardı.

O güzelsiz yağmur yağmaz bu hana
O güzelsiz bebek belemez ana
O güzelsiz âşık bakmaz cihana
Gelin kızın niyazında o vardı.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 05:47 PM
* Adam Olmaz

Tezek yürek turp beyinden
Adam olmaz. adam olmaz
Sanki henüz çıkmış inden
Adam olmaz, adam olmaz

Yüzsüzlüğü yolda bulan
Bulduğu an kapıp alan
Hayatının tümü yalan
Adam olmaz, adam olmaz.

İlim irfan dolsa n’olur
Dergâhlarda kalsa n’olur
Malı mülkü olsa n’olur
Adam olmaz, adam olmaz

“Nur” yoluna girmiş olsun
Allaha söz vermiş olsun
Fakülteler görmüş olsun
Adam olmaz, adam olmaz

Başta sevgi kıpır kıpır
Kelebekçe uçar pır pır
Baş bulanık sapsız zıpır
Adam olmaz, adam olmaz

Ne boy belli, ne belli en
Ayaküstü yemek yiyen
Ev sırrını ele diyen
Adam olmaz, adam olmaz

Bildiğine iman etse
Kadın sana emanetse
Aklı fikri “haram et”se
Adam olmaz, adam olmaz

Karısına hor bakanlar
Gündüz gözü kör bakanlar
Er kılıklı şer bakanlar
Adam olmaz, adam olmaz.

Yırtık kafa, hantal beden
Cemaatte deve güden
Mala-mülke biat eden
Adam olmaz, adam olmaz.

Dışa karşı sessiz kuzu
Evde kaçar zıpır dozu
*******in uykusuzu
Adam olmaz adam olmaz

El âleme melek kafa
Karısına şelek kafa
Yanı yırtık elek kafa
Adam olmaz adam olmaz

Küfür eder ecdadına
Namaz kılar din adına
Güç kullanır bir kadına
Adam olmaz adam olmaz

Gönlü, dili göre benlik
Akıl fikir eve şenlik
Sokma akıl iki günlük
Adam olmaz adam olmaz.

Bakılınca “adam” denen
Tekme tokat başa binen
Kendi sözünü beğenen
Adam olmaz, adam olmaz.

Boyu kavak, geven çatlak!
Ana baba söven çatlak!
Karısını döven çatlak!
Adam olmaz, adam olmaz

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 05:47 PM
* Evvelsin, Ahirsin, Erksin …

Deryada yalnızım görünmez ada
Hakikat şehrine arksın sevdiğim
Bakan anlasa da anlamasa da
Evvelsin, ahirsin, erksin sevdiğim

Sevgili meleğim iyi ki varsın
Gönlüme sultansın, arzuma yarsın
Dermansız yüreğim derdini sarsın
Ülkeler içinde farksın sevdiğim

Gözleri koy yansın işe yaramaz
Arzuyu yere çak seni aramaz
Koy kollar kırılsın seni saramaz
Türklük alemine barksın sevdiğim

İleri gidersem uyar durayım
Geride kalırsam söyle varayım
Seni kime koydum, nerde arayım
Ovasın, yaylasın, parksın sevdiğim

Öperim gözünü darılır mısın?
Boynumu uzatsam sarılır mısın?
Sana bir gül atsam vurulur musun?
Nesebi bozuğa şirksin sevdiğim

******* boyunca hayaller kurdum
Sabahlara kadar kıvrandım durdum
Hep seni yaşadım, hep seni sordum
Sırrın kapısında kırksın sevdiğim

Yaratan biliyor ben günahkarım
Bana sitem eder muhannet yarım
Gün be gün solarım, artar efkârım
Bölücü aymaza terksin sevdiğim

Dost beni terk etmiş, kalmışım garip
Güzel sözler yazdım kendimi verip
Muhabbet dilendim gönlümü gerip
Boyu bir, soyu bir, ırksın sevdiğim

Artık sözlerimin çilesi dolmaz
Yalvarmasam olmaz, yalvarsam olmaz
Ne hal oldu bana hafızam almaz
Bazı şebeklere sirksin sevdiğim

Havayı uçurdum havadan öte
Hamaset katılmış memede süte
Aldırış etme sen pakıl niyete
Elbet Müslümansın, Türksün sevdiğim

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 05:47 PM
*Ağlasın Yüreğin


Nedir bu sendeki feveran ediş?
Ağlasın yüreğin, yansın yüreğin.
Hayra çıkmıyorsa gördüğünüz düş
Ağlasın yüreğin, yansın yüreğin.

Yürek yıkılır mı gürz ile topla?
Rahmet bil çiğneme, ayağı topla!
Bırak keyif ehli oynasın topla!
Ağlasın yüreğin, yansın yüreğin.

Ferhat’ın Şirine sevdası gaflet
Leyla’nın adı var mecnuna külfet
Muhalifin hışmı yakacak elbet
Ağlasın yüreğin, yansın yüreğin.

Altını buldun da düşmesi kaldı
Keşiş madenini ucuza aldı
Kuzuyu bağladı, kurtları saldı
Ağlasın yüreğin, yansın yüreğin.

Hangi sevda kaldı çekemediğin
Gözünde hapsedip dökemediğin
Senin zorun boyun bükemediğim
Ağlasın yüreğin, yansın yüreğin.

Etrafı yoklama boşu boşuna
Gelirsin talihin sapan taşına
Yüreksiz bakar mı yürek yaşına
Ağlasın yüreğin, yansın yüreğin.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 05:47 PM
*Ak Gül Kalmak

Güller ki hazanda daha yalnızdır
Kaderi, hasreti yudumlamakmış
En zorlu acılar sevene hazdır
Elbet daha zoru ak gül kalmakmış

Kaldım bir arada, iki derede
Ay can sevda kırar bizim yörede.
Kurşun atsan ölmez iki kere de
Hasretin kaderi dalda solmakmış

Gönül muhabbete, ilaç yaraya
Balık suya hasret, avcı karaya
Mesafe koyar da canan araya
Murat gelen taşa hedef olmakmış

Sevdan kor ateştir dumanı tütmez
Gel desen de gelmez, git desen gitmez
Bir cevap yazmaya tenezzül etmez
Hayat sağı-solu adımlamakmış

Cananım doğru der doğruyu bilmez
İndirir keseri sağrıyı bilmez
Yanan yürekteki ağrıyı bilmez
Bildiği, gönülden yıldız yolmakmış

Arzular biçare, çaresiz iken
Uykular gözüme olurken diken
Ayrılık hasreti belimi büken
Vuslat sevgiliyi tezden bulmakmış.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 05:47 PM
*Ak Ölüm…

Ruhum ruha ram olmuş, kemiğe ete değil
Gam örgülü her bakış, bekleme ki yaz gelsin.
Sevdikçe sevdim ama gönülden öte değil
Kurumuş beyaz gülüm,'zemheri' ayaz gelsin.

Mehmet can pazarında, Mehmet suskun niçin de!
Mehmet bir mesaj yazar, gecenin tam üçünde
Mehmet mezar başında, Mehmet mezar içinde
Duaya kalksın eller, ardından niyaz gelsin.


Gönüller bayrak alı, sitemler karaçalı
Bir yanım yeşil koru, bir yanım mavi yalı
Muhabbet cemindeyim, etrafım yaren dolu
Kâinata göz gezdir, sivrisinek saz gelsin.

Gül şehrini seyreden aşığa plan kurar
Aşığın zara düşer, güllere seni sorar
Sırrın okyanusunda şifreyi sevgi kırar
İzzeti ikramına, beş bin kurban az gelsin.

Asalet boynu bükük, asilde maya küskün!
Doğada üç telaşa, güneş var aya küskün.
Ferhat Şirinden ayrı, çöller Leyla’ya küskün
Ak ölüm kara giyer, akıbet beyaz gelsin.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 05:47 PM
*Akıl Sırra Uymaz!
Bir sözüm var dinle hele
Akıl sırra uymaz oğul...
Nasihati verme yele
Şirret şerden doymaz oğul...

Zaman kötü, zamane hiç
İyi kötü seçmesi güç
Azıksıza vakitsiz göç
Yaşanmışı saymaz oğul...

Burnumuzdan soluruz da
Gerçek yolu buluruz da
Allah’a kul oluruz da
Kötü kullar koymaz oğul...

Muhabbette emir biter
Paslanınca demir biter
Çabalarsın ömür biter
Kıymet bilmez aymaz oğul...

Buldun düdük öttür öttür
İnsan kemik ile ettir
Söz namustur, söz senettir
Sözün eri caymaz oğul...

Hayat biter nefret kinde
Dost aranır kötü günde,
Dost yanında aleyhinde
Atılsa da duymaz oğul...

Nefret biter öç olmazsa
Köpek bilmez aç olmazsa
Kârı yoksa, hiç olmazsa
Dedikodu yaymaz oğul...

Kin yüreği bitirmez mi
Aşk menzile yetirmez mi
Yel kayadan götürmez mi
Söz mü, seni oymaz oğul?

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 05:47 PM
Alaz Köze Gelir

Aklın yolu bir olunca
Dağlar dize gelir yavrum.
Gönül dostunu bulunca
Bülbül söze gelir yavrum.

Akıl, fikir, us Allah’a
Şafak yırtılır sabaha
Baş çevrilir Beytullaha
Gerçek yüze gelir yavrum.

Aşk ehlinde hedef duru
Şirk ehlinde bin bir soru
Onun aşkı, Onun nuru
Sevda göze gelir yavrum.

Bağda gülü gözetmeden
Sır bozulur söz etmeden
Arkayı ters yüz etmeden
Önler bize gelir yavrum.

Baş düşünce başa doğru
Gönüllerde diner ağrı
Gel deyince kutlu çağrı
Alaz köze gelir yavrum.

O her şeyin ilk ve sonu
Kim ki insan bilir O’nu
En evvelki, en son konu
Öz ki, Öze gelir yavrum.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 05:48 PM
*Aman! Ha!
Kulak ver sözüme, mazluma dikkat
“Kurban olum” deme darılır, aman!
Gönül kırmak yasak, cezası kat kat
Sabır et köpüren durulur, aman!

Mazlumda gönül gül, yeşerir, solmaz
Mazlumun duası havada kalmaz
Mazlumu ezenin ahiri olmaz
Gün olur düz yolda yorulur, aman!

Ayırtmak da lazım samanı saptan
Suçlamak doğru mu herkesi hepten
Yoksa kurtuluş yok, cezadan, ipten
Önyargıyla nere varılır? Aman!

Haklı olduğunuz yer yok mu? Vardır.
Bu durum da zaten adama ardır
Mümin ki dostuna sadıktır, yardır
Günahı sevabı sorulur, aman! .

Hisse almalısın dediklerimden
Yoksa bağış olmaz Yüce Kerim'den
Yaraladın beni birkaç yerimden
Nasıl bu vaatte durulur, aman! .

Ben biri söylerim, sen bini anla
Hedefe varılmaz ithamla, zanla
Kanı yuyarlarsa mutlaka kanla
Muhakkak gönüller kırılır, aman! .

Kaçış yok hesaptan, kulluktan öte
Gönül mükmin yaşar bolluktan öte
Bir yol açılır ki yolluktan öte
Mizan terazisi kurulur, aman! .

Bir deliden bin ders almazsa insan
Gün olur ki olur yer ile yeksan
Ben bana söylerim, anla be Hasan
İnsan ta beyninden vurulur, aman! !

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 05:48 PM
*Arzuya Yem Olmak…
Sevda dergâhında yıldız derilir
Ben beni satarım alan bulunmaz!
Gönüller post olur, yere serilir
Hasret kapısını çalan bulunmaz!

Seni bende ara beni sende bul
Ben sana öğrenci, sen bana okul
Bana gitmek için beni eyle yol
Evladın, torunun, balan bulunmaz!

Yıldızlar yamadım olmasın gıybet
Her fani nöbetçi, zamansa nöbet
Herkes yarattığı gurbette elbet
Ölür, namazını kılan bulunmaz!

Zonklayan başımın ağrısında sen
Seherde müezzin çağrısında sen
Yolun en kestirme doğrusunda sen
Bu fani evrende kalan bulunmaz!

Beni ortak ettin bunca günaha
Çaresizim, yakam elinde daha
Sahuru görmedik, geldik sabaha
Ramazan davulu çalan bulunmaz!

Bazen erenlerden görünür insan
Arzuya yem olur, sürünür insan
Gecenin rengine bürünür insan
Kim demiş çok sözde yalan bulunmaz!

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 05:48 PM
*Aşık Yaşar Reyhani
GÖÇ

-Aşık Yaşar Reyhani'ye-
Gurbet uzadıkça, hasretlik artar
Altmışlık avare köyden göç eder.
Cümle aşıkları söz ile tartar
Dünyaya gücenir, aydan göç eder.

Gelsin denilen yaz evveli güzün
Yaprağın düşüşü kıştaki hüzün
Belli ki şöhrette kalmadı gözün
Balık suya küser, çaydan göç eder

Sevgi merkezine doğma zamanı
Karlı bulutları sağma zamanı
Rahmet olup yere yağma zamanı
Ok kirişten bıkar, yaydan göç eder.

Ne yatarsın usta, yatak mı rahat?
Vade mi ulaştı, doldu mu saat?
No’lur bu kasveti üzerinden at!
Şiir öksüz kalır, meydan göç eder.

Şimdi aldığını verme vaktidir
Sonsuzluk sırrına erme vaktidir
Artık hesapları görme vaktidir
Aşıklar düğünden, toydan göç eder.

Gövde köke küskün, yapraklara dal
İhtişam zorundan terlerken al al.
“Arzu”suna dargın emektar sandal
Bilinmeze doğru koydan göç eder.

“Erzurumlu Gelin”, yatan hastası
Göç mevsimi “Turnalar”ın ustası
“Yasindir mektubu, ihlas postası”
Korkarım aşıklık soydan göç eder.

Bekleyeni olan yolcu gelecek
Ömür kısa, dünya yalan, son gerçek.
Sermayesi ”nazlı yare bir çiçek”
Cümle ihtişamı huydan göç eder.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 05:48 PM
*Baykuşun Da Gözü Güzel! !

Memlekette en basit iş
Keneleri kanlandırır
Karabasan olunca düş
Arzuları sonlandırır!

Bırak bölsün parçalasın
Bazen kızsın fırçalasın
Varsın bozsun kurcalasın
Bir bakarsın canlandırır!

Yüz ki yaratılmış özel
Ona şekli veren ezel
Baykuşun da gözü güzel
Viraneyi şenlendirir!

Sözlerini pirden aldın
Gözlerini nurdan aldın
Kaşlarını nerden aldın
El aleme ünlendirir!

Akıl zerre, yükü çeki
Bire meylet, kalsın iki
Şiir neyin gıdası ki
Ruhumuzu dinlendirir!

Saygı ile andığımız
Bazen yanıp donduğumuz
Ehil, emin sandığımız
Çapsızları enlendirir!

Kazanınca çulsuz da bey
Çağrılıyor hey babam hey
Şu siyaset ne mene şey
İnsanımı kinlendirir!

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 05:48 PM
*Beklentimiz Yok, Hâşâ.

Ben sana gülüm demem, gülü bülbül hırpalar
Hakikate kilitli, dillerimiz bak bizim.
Çörek olmaya kalkar istifteki arpalar
Çöpçüler uğramasın, meydanımız pak bizim.

Kimse yorum yazmasın, kimse bizi övmesin
Yüzümüze överek, arkamızdan sövmesin
Bizi yaradan sevsin, aradanlar sevmesin
Meşhur olmak kaygımız, beklentimiz yok bizim.

Sevdan yürek yarası, bunu bir Mevla bilir
Kokusu farklı onun, kal-û belâdan gelir
Bilirsin ki; bu gönül işaret etsen ölür!
Sevenimiz yoksa da, sevdiğimiz çok bizim.

Sen gittin yıllar oldu, yüzüm gülmedi inan
Var mıdır sevdasına bende içlice yanan?
Sen arzu etmesen de geliyorum ben canan
Bir yarımız açsa da, bir yarımız tok bizim.

Per perişan haldeyim, doğrulmaz belim benim
Hayırsıza “hoş” dedim, kırılsın elim benim
Bugün bir dostu kırdım, tutulsun dilim benim
Sözümüz dosta güldür, vefasıza ok bizim.

Dere sudan habersiz, rehber yönden habersiz
Sevgi senden habersiz, saygı dünden habersiz
Ben akıldan habersiz, akıl dinden habersiz
Yeter üç beş inanmış, olsun bu yüz ak bizim.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 05:48 PM
*Ben Ben’i Benden Saymıyorum Ki!

İnsan vardır sadece akıl verir işi bu
İnsan vardır sadece şerri görür düşü bu
İnsan vardı düz bilmez, eğri yürür şaşı bu
İnsan vardır 'ben' diye insana bakar gider

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 05:48 PM
*Ben Sana Takılı Kaldım
Atmışın evveli, yetmişten sonra
Ben sana takılı kaldım beyhude.
İki bin de işi bitmişten sonra
Yeniden aşığın oldum beyhude.

Seni sevdiğimi kimseye deme
Acep söylesem mi deme, söyleme
Sakın bana kızma, sitem eyleme
Ben gönlümü sana saldım beyhude.

Dünyada her şeyin var bir göreni
Dosttan dosta gider gönül treni
Aşkın tekeri yok, tutmaz freni
Düşerken aklımı buldum beyhude.

Bırak tunçtan eller tene dokuna
Sevenin ki hasret yaşar kokuna
Avcı bu, yaralar, gelsen okuna
Çok dedim, nasihat aldım beyhude.

En masum işini göremez deme
Arzulara cevap veremez deme
Bana ulaşamaz, eremez deme
Gönlüme köz düştü, soldum beyhude.

Yastığın taş olsun ekmeğin yavan
Çığlıktan inlesin döşeme, tavan
Beni hiçe sayan, başından savan
Hayali sükuta daldım beyhude.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 05:52 PM
Beynimi Kemiriyor, Kanımı İçiyorsun.

Oturdum bir kenara, yürekte onmaz yara
Beynimi kemiriyor, kanımı içiyorsun.
Gönlüme hasret yazdım, yapıştırdım duvara
Boynumu bükük koydun, zil taktın uçuyorsun.

Yoğun içine daldım, yokları seçiyorum
Asırlık susuz pınar, kanarak içiyorum
Sana sultan deyerek gönlümü açıyorum
Bıraktın yarım beni, yarımı saçıyorsun.

Yıldıza kement atmış, ayı tutmuş bir eli
Bülbüle figan düştü, güle Leyla diyeli
Boynum baştan habersiz, sana eğdim eğeli
Mihnetle bir gül açtı, kesiyor, biçiyorsun.

Sevdiğin belli olmaz, sevmediğin hiç değil
Kim olsa söyler bunu dile sevda güç değil
Göçerlere karıştın gidiyorsun “göç değil”
Aklıma koydun seni, sebepsiz kaçıyorsun.

Gönüllü tutsak oldum, geleceğim yol çamur
Ufukta sahte mevsim, hakikatsiz kul çamur
Yol yola çıkacaksa varsın olsun ol çamur
Sıradan saydın gülüm, görmeden geçiyorsun.

Düştüğüm dipsiz kuyu, umutsuz yatıyorum
Çıkmaya çırpındıkça batıyor, batıyorum
Artık benden usandım, ben beni satıyorum
Bana kapattığını kimlere açıyorsun?

Hayallerim fütursuz, düşler nadan, firarda
Hasret infaz ipinde, aklım takılı yârda
Çölde serap gibiyim, git ama bir kez sor da
Zemheride kaldım ben, sen yaza göçüyorsun.

Söz hakkı tanımadın, kararı verdin kendin
Ellere gül olsan da, bana dalsız dikendin
Bitirdin beni ama, işte sen de tükendin
Gönlüme köz düşürdün, külden ne seçiyorsun?

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 05:52 PM
Biçare…

Gece kara kazan, vesvese cana
Yıldızdan yıldıza boyu, biçare…
Bildiğini yutmak züldür insana
Düşünmeden artık uyu biçare!

Be insafsız ağu kattın aşlara
Taşları değdirdin yıldız başlara
Mıh çaktın gözlere, değdi kaşlara
Bu günün dünden de koyu biçare…

Zaman kötü, bunalımda, dardasın
Zemheride gömüldüğün kardasın
Yerlerden ziyade çok yukardasın
Arzuların dipsiz kuyu biçare…

Gerçek aralanır durunca başlar
Zirvelerin yolu vadide başlar
Maksuda kavuşur sabırlı başlar
Hasret ki; tüketir suyu biçare…

Uğradık gül diye gülsen-i bağa
Selam verdik aşkla sol ile sağa
Seni yolladık ya en son durağa
Kavramıyor akıl, duyu biçare…

Kusursuzdu elif okur dillerin
Hayat acı çile dokur dillerin
Bülbülden de bülbül şakır dillerin
Dost eder kuğuyu, toyu biçare…

Zamanı kavramaz, dünlerde gezer
Yarına el sallar, bugünü süzer
Kulaç atma bilmez, deryada yüzer
Bu da Kalelinin huyu biçare.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 05:53 PM
Bilirim! ...

Hayat acı soğan, sıkıp elinde
Gözünde hıçkıran yaşlar bilirim!
Bir ömür boyunca sabrın çölünde
Eğilmek bilmeyen başlar bilirim!

Dar boğazdan, hür boğazı sesleyen
Bütün insanlığa sevgi besleyen
Yiğitlerin mezarını süsleyen
Ben burdayım diyen taşlar bilirim!

Şu dünya denilen gam tarlasında
Şu vatan denilen zam tarlasında
Tamtamcı herifin tam tarlasında
Töhmet ile yenen aşlar bilirim!

Fikir kuklaları atsa da cirit
Özgür ağızlara yakışmaz kilit
Gökte boğuşurken şimşekle bulut
Erkekçe çatılan kaşlar bilirim!

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 05:53 PM
*Bilmeden


Davete icabet sünnet diyerek
Arkanızda yürüyorum bilmeden.
Rıza-i Bari’ye boyun eğerek
Sizi burçta görüyorum bilmeden.

Sefalet kapıyı çalıyor tık tık
Gönüller fukara, akıllar yırtık
Bayramlara bayram demek zor artık
Bayramlıklar örüyorum bilmeden.

Başı hep önüne eğikleri var
Ahular, ceylanlar, geyikleri var
Gölgesi kendinden büyükleri var
Selamımı veriyorum bilmeden.

Her mecnunun bir Leyla’sı var ama
Güne sığmaz dünya ona dar ama
Bu ortamda yaşaması zor ama
Hala ayak sürüyorum bilmeden.

Mürşidin arzusu yönü değişti
Kâhinin söylemi, cini değişti
Başların devleti dini değişti.
Okudukça eriyorum bilmeden.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 05:53 PM
Bin Ülke Verseler…

Bin ülke verseler beleşten, evet
Birisini vatanıma değişmem!
Sultanlık verseler, etseler davet
Sürüsünü vatanıma değişmem!

Riyasız bir aşkla her anlarını,
Anne sütü gibi emdikçe emdim!
Doğudan batıya insanlarını,
Kusurlu olsa da gönlüme gömdüm! .

Haklı sitemine boyun eğerek,
İçtim Yozgatlının her çilesini!
Ayırtmadım şudur budur diyerek,
Sevdim Mardinlinin silsilesini!

Ardahanlı başımdaki tacımdır
Batmandaki ciğerimin yarısı...
Bitlisli can yürekteki acımdır
Kayserili güzel yurdun arısı...

Serhat Kars’ı defe koyduk çalmadı
Erzurum’da can Reyhani üzüldü!
Samsun kendisini hâlâ bulmadı.
Gözlerimden Yeşil ırmak süzüldü!

Sorunumuz Konya ile olmazken,
Pertek su yolunda bir gelin ağlar! !
Van’ın Çaldıranda gün doğar erken,
Hozat’ın şaşkını yüreğim dağlar!

Posof’ta Müdamî inlerken kardan
Fethiye’de herkes denize girer!
Yaratan Bayat’ı var etmiş nurdan
Sivas’ta aşıklar vuslata erer! !

Tüm ülkeyi İstanbul’a doldurduk,
Taşı toprağına altın diyerek!
Vurguncuyu, soyguncuyu güldürdük
Kadere, talihe boyun eğerek! 1

Dinleyene küçücük bir sözüm var
Cennetin ortası memleketimde…
Bize göre evet, geçinmek çok zor
Burda paşada bir, öksüz, yetimde

Güzel olmasaydı bunca bu ülke
Bu kadar aşığı olur muydu ki!
Yad göz dikmeseydi bu eşsiz mülke
Tüm canlar kendini bulur muydu ki!

Şehitlik sinesi, kutlu diyardır,
Burada canlarım yan yana yatar!
Elbet riyakarı, çürüğü vardır! !
Ülkem aşkı beni hayatta tutar.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 05:53 PM
*Bir Çubuğa Saklanmak.

Çağı örseledi zaman
Salıyı özel süpürür.
Saklandığım andır bu an
Yalıyı hezel süpürür.

Halimi arz ettim paşa
Seni küçümsemem hâşâ
Beni böyle yorma boşa
Bolu’yu güzel süpürür.

Gönül derdim derindeyken
Sözün mahrem yerindeyken
Gözlerinin ferindeyken
Doluyu ezel süpürür.

İş yapılır uyarında
Az bulunur ayarında
İrşadi’nin diyarında
Çalıyı gazel süpürür.

Kurumuşsun koklanarak
Her dakika yoklanarak
Bir çubuğa saklanarak
Ölüyü bir 'el' süpürür.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 05:53 PM
*Bir Garip Zaman Ki!

İki yolun ayrımında bir insan
Nereye el atsa birisi noksan
Yarından umutlu, yüzdesi doksan
………………Öne çıksa beti-benzi sararır
………………Geri dönse geleceği kararır.

Bulut çökmüş gönül köşkün üstüne
Bu bulutun gönüllere kastı ne
Dost selam yollamış dostun dostuna
………………Benden bıksa beti-benzi sararır
………………Geri dönse geleceği kararır.

Muhabbet cemini bizimle açtı
Pınarda söz verdi, arzuya uçtu
Sohbetin buğulu suyunu içti
……………..Nere baksa beti-benzi sararır
……………..Geri dönse geleceği kararır

Ocağı huzurlu görememişse
Bağından bir çiçek derememişse
Desteleyip dosta verememişse
………………Reyhan koksa beti-benzi sararır
………………Geri dönse geleceği kararır.

Güle sevdalanıp şakıyan bilir
Aşkı ilmek ilmek dokuyan bilir
Gönül kitabını okuyan bilir
………………Yaşı aksa beti-benzi sararır
………………Geri dönse geleceği kararır

Sabah mı uğursuz, gece mi uzun?
Kara mı yazılı talihin, yazın?
Sevene haz verir sitemin, nazın
………………Sözü oksa beti-benzi sararır
………………Geri dönse geleceği kararır.

Görenler sanır ki akıl tam değil
Gözler buğulanmış, ayna cam değil
Sevda mihnet değil, ölüm gam değil
…………..….Gönül yıksa beti-benzi sararır
…………..….Geri dönse geleceği kararır.

Sohbeti, sözü var tutmasa olmaz
Gönlü su yoluna yatmasa olmaz
Arada kaşını çatmasa olmaz
………………Dostu sıksa beti-benzi sararır
………………Geri dönse geleceği kararır.

Kaderi, kazayı yaratan Allah
Şafağı söktürür ve olur sabah
Göz bunu görmezse eyvah ki eyvah!
…………..….Umut yoksa beti-benzi sararır
………………Geri dönse geleceği kararır

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 05:53 PM
Bir Gerçeğin Anatomisi

Kavrulmuş toprağın yorgun yüreği
Zincirde tutarken görmez hür dünya
Kavrulur yanarım sevda gereği
Bir sevgi kozası örmez hür dünya

Hür dünya ağlatır mazlum meleği
Yutar asumanı, çalar feleği
Annelerin kabul görmez dileği
Bu yüzden cennete girmez hür dünya

Düşmüştür omuzdan başlar toprağa
Yığılmış ovaya, benzemiş dağa
Gelmez subaşına, gelmez uğrağa
Bir kez sebepleri yermez hür dünya

Gökçe dağlar umut verip açanda
Ahududu avcısından kaçanda
Gökte turna, dağda keklik uçanda
Kan alır, can alır, vermez hür dünya

Batarım aşikâr gören gözlere
Bombayı namluya süren gözlere
Âleme vesvese veren gözlere
Sevgi sürmesinden sürmez hür dünya

Kardeşin kardeşe ettiği zulüm
Zalimin mazluma sattığı bölüm
Göklerin yerlere attığı ölüm
Ölümün gülünü dermez hür dünya

Sen olmasan yoktur ağzımın tadı
Sensin sevgilimin sevgili adı
Sensin Türkoğlu’nun bir tek muradı
Bu düşüme aklın ermez hür dünya

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 05:53 PM
Bir Meltem Esti Ki!

Gönülsüz gönlünün seyrine daldım
Sevgimiz özeldir, saygımız tüzel…
Bir meltem esti ki, esiri oldum
Sözü sayısal de çözemem sözel…

Bana bir mektup yaz kara olmasın
Satır arasında ara olmasın
Bir gönül göster ki yara olmasın
O pak yüreğini öpeyim güzel…

Bana 'beni sev de' bu benim işim
Sevginle birlikte artmakta yaşım
Hasretliğin kadar büyük mü başım
Baharı zemheri, yaşmağı gazel…

Bir selam yolla ki, sitem olmasın
Sevdiğini söyle, itham olmasın
Bir söz de ki, benim hatam olmasın
Giderken arkamdan sallansın bir el…

Metin ol başını göğsüme yasla
Utanma, sıkılma, vazgeçme asla
Beni ancak benim ile kıyasla
Seni seviyorum, bende ki özel!

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 05:53 PM
Bir Yürek Sustu

Yel değdi, üzüm yandı
Daldaki üzüm yandı
“Hicret” der, seçer gider
Kavruldu özüm yandı.

Kuranlar dokunanda
Analar yakınanda
Bir yiğit göçer gider
Dostları bakınanda.

Vadi var, sözü kavi
Yutar mı toprak devi?
Sözünden geçer gider
Gittiği yer can evi.

Kan akar, can dayana
Derim ki dost uyana
Başları biçer gider
Halk için Haktan yana.

El bizi kınar oğul
Yürekler yanar oğul
Şerbeti içer gider
Yüz akım, çınar oğul.

Vatan der vatan acı
Vatan ki başın tacı
Bağrı yanık er gider
Kardeşsiz kalır bacı!

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 05:53 PM
Biraz İnsaflı Ol…

Duru dingin yaşantına haz verdim
Acını acımla kardım her gece…
Zemheriydin, bahar verdim, yaz verdim
Sonra ahvalini sordum her gece…

Gururunu okşayarak suç ettim
Hayalini iki ettim, üç ettim
Seni aldım bu başıma taç ettim
Tuttum divanına durdum her gece…

Kapıdan girmeden gözünden öptüm
Senin için ağızlara ot teptim
Düşlerini incitecek ne yaptım
Yumruğu sineme vurdum her gece…

Can kattım sendeki emanet cana
Hep sitem yolladın ordan bu yana
Ben dedim sevgili, sen dedin “ana”
Türlü türlü hayal kurdum her gece…

Yüreğimi yüreğine bağladım.
Hayalimi hasretinle dağladım
Peki ne kazandım, neyi sağladım
Düşlerle kendimi yordum her gece…

Biraz insaflı ol, biraz da âdil
Aramızda tamam on bir adet il
Yolladığın sitem hiç adil değil
Seni bu sineme sardım her gece…

Hayal atı ile yollara düştüm.
Yüreği buz kesen kullara düştüm
Artık tahammülsüz hallara düştüm
Kapına takatsiz vardım her gece.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 05:53 PM
Bu Şiirin İçinde...

İçeriye girsen, dışardan baksan
Sır gülüyor bu şiirin içinde.
Gereksizden fazla, idraki noksan
Şer gülüyor bu şiirin içinde.

Akıl almazlığın şeref payını
Kiralığa verdim, çekti yayını
Ezber etti, muhteremi, sayını
Gör gülüyor bu şiirin içinde.

Zalimlere giydirecek taç yetmez
İmkânsıza meze diye koç yetmez
Kanun yetmez, ceza yetmez, suç yetmez
Gür gülüyor bu şiirin içinde.

Tur atanlar, tor atanlar burada
Çok atanlar, yel yutanlar sırada
Akıl, fikir, izân, idrâk kirada
Kir gülüyor bu şiirin içinde.

Bir yanda yiğite dar gelen Eruh
Bir yanda sayısız saygısız güruh
Biraz azim, biraz gayret, biraz ruh
Der gülüyor bu şiirin içinde.

Çağdaşlığı terk edeli firavun
“Bana kaldı” diye avun ha avun
Su alıyor gemi, deleni savun
Yer gülüyor bu şiirin içinde.

Yağmur yağar ırmağımız yas tutar
Akıl, fikir zıvanada pas tutar
İdrak, izân birbiriyle küs tutar
Kör gülüyor bu şiirin içinde.

Şiir değil bir bilmece mübarek
Bu işi çözmeye Nuh Nebi gerek
“Ne günlere kaldık,eyvah” diyerek
Er gülüyor bu şiirin içinde.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 05:53 PM
Cancağızım…
Üç günlükken kocalttığım evdeşim
Hâlâ bana toz kondurmaz yanarım!
Uğur dilemezse düzelmez işim
Bir kararda bir an durmaz yanarım!

Ona mecnun kul yerine koyar da
Yalvarırım, anlatamam duyar da
Benliğimden çırılçıplak soyar da
Asla yüksek hayal kurmaz yanarım!

Köyümün “kınalı kızıydı” eşim
Benim anlımdaki yazıydı eşim
Herkese bakınca kuzuydu eşim
Kimseyi hor görmez, kırmaz yanarım!

Öz derdi olurdu herkesin derdi
“Çile benim olsun, dert benim” derdi
Ayağına siyah çorap giyerdi
Şimdi aldığımı sormaz yanarım!

Nasıl anlatayım vasfını, nasıl
Kime baksam kopya, bir tek O asıl
Beni şair eden O’dur velhasıl
Dost içinde boynum burmaz yanarım!

Daima üstümde tuttun gölgeni
Tutsak ettin mağrur kapına beni
Sevdan ateş gömlek, yakar bu teni
Ahu zar Allah’a varmaz yanarım!

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 05:53 PM
Cilveye Bak, Naza Bak

Hükümdarım diyor bacaksız pire
Foduldaki hakkı bilmez göze bak
Sırça sarayına dadanmış fare
Evlek evlek parsellenmiş düze bak

Tabanvayda unutulmuş kırıtan
Anafor örgüte tabela tutan
Şairciğin sayfasında sırıtan
Kırk dudaktan arta kalan kıza bak

Parsellenmiş, karabasandı günde
Külahın kaybolsun izzete sinde
Cümle cücelerin şer meclisinde
Ayyaşa bak, kodoşa bak, caza bak

Doğru sözü dokuz köye götürsem
Kovandaki sinekleri bitirsem
İkisini bir araya getirsem
Birbirine aşna fişne koza bak

Cıfıtların oynadığı oyunda
Aklın ışığını göster soyunda
Fasıklığı minarenin boyunda
Şu ayyaşın tozuttuğu toza bak

Şu köhne parklarda *******ken sen
Koynuna sokulur samyeli erken
Sabahlar oluyor, gün doğdu derken
Şu kör göze, şu utanmaz yüze bak

Hamaset gemisi kör meydanında
Asalak beyleri gör meydanında
Fikir kuklaları şer meydanında
Şu namerdin takındığı poza bak

Aygır at yaylada beğenmez otu
Kel ağa ardına gönderir iti
Keçi ki, tenhada sağdırır sütü
Sürtükteki cilveye bak naza bak

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 05:54 PM
Dalgalara taş atarım!
Dün alimin dizinde nasihat alan erler
Ne tekbir sedasıyla inleyen dilsiz yerler
İnsanlığın yüzünü insan o ki ak ede
Bugün başına buyruk köre pehlivan derler

Yıllar var öz yurdumda paslanmış diller gördüm
Halkını tanımayan çağdaş cahiller gördüm
Dün renk, ses, ışık, hece ahenkli bu kubbede
Şimdi renk kör, ses sağır, kambur şekiller gördüm

Maziden koparılmış, atiden habersiziz
Bayrakça dalgalanan hamiyetli ersiziz
Ne gülen yüzde mâna, ne ağlayan gözde renk
Kulun merhametine sığınmışız, fersiziz

Yürekte bestelenen en güzel türküleri
Aşıklar meclisinde söylenen öyküler
Riyanın hançeriyle faziletsiz sevgiler
*******in hüznüne terk ettik ülküleri

Bizi bizden soğuttu kitapsız alim denen
Tek gariplik, yoksulluk halkın boynuna binen
İhtirasa kul olmuş baştan başa cemiyet
Bin yıldır savaştayız olmadı yenik, yenen

Ahlak okyanusunda dolaplar döndürürüz
Cahili başa koyar alimi indiririz
Değerler birer birer koparılmış maziden
Ufukta ışık görsek taş atar söndürürüz

Barış ve huzur yüklü gemiler arşa gitti
Şu ağız mızıkası çalan canıma yetti
Şimdi tek yalnızlığım çalıyor kapıları
Bir türkü habersizce dudaklarımda bitti

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 05:54 PM
Deli YÂR -Tapista-

Sarı sabahlara serçe uçurdum
Mahmur yüreğine konsun deli yâr.
Muhabbet demledim, sevgi içirdim
Gülün gül yüzünde yansın deli yâr.

Bu serçe aşk yuttu farkında değil
Uçmayı unuttu farkında değil
Bahtı ayaz tuttu, farkında değil
Yıldızlar saçına insin deli yâr.

Hayali geceye sığmayan erin
Yüreğinde sızı mekânın, yerin
Güneşlere rakip olsun düşlerin.
Geceye hükmeden günsün deli yâr.

Sabahı olmayan şafakta şarkı
Dinlerken şahit tut otuzu, kırkı
Sendeki sevdanın, sitemin farkı
Bendeki sızıya dönsün deli yâr.

Arnavut kaldırım taşımaz seni
Dalgalar kıyıya haykırır dünü
Kışa doğru ise hayatın yönü!
Seni zemheriler ansın deli yâr?

Akasya kokulu arzular büyük
Gençliğin sırtında iki çeki yük
Zamanı, koy yutsun içteki höyük
Aslı’da, Leyla’da sensin deli yâr.

Yüreğinde taze günü sayıkla
Göz ucuyla bir bir yıldız ayıkla
Sır okyanusunda köhne kayıkla
Mercan meraklısı cansın deli yâr.

Arz ettim halini yaktı gökleri
Sevdanın saygıyla sevgi ekleri
Kar görmeden açmış karçiçekleri
Kararsın, buz tutsun, sönsün deli yâr.

Fosfor bakışınla sirkat gözlerin
Mavi gülümsemen, esmer gizlerin
Kaleliye merak sardı sözlerin
Söyle ki, bu gönle sinsin deli yâr.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 05:54 PM
Dil Etti Beni…
Sırrı hakikatin yârine vardım
Gönüller okşayan el etti beni.
O cihanda birdi, elverdi yardım
Arısız, kovansız bal etti beni

Emir dedi, hissedilir, duyulur
Ölüm olsa yoluna baş koyulur
Sultan yasa yapar şeksiz uyulur
Söyleyeyim diye dil etti beni.

Ben nasıl kızarım, sözüm kızarır
Yüzüne bakınca yüzüm kızarır
Bülbül dala konar özüm kızarır
Muhabbet bağında gül etti beni.

Bu yalan dünyanın ahvali yazık
Ömür ki, üç eğri, dört doğru çizik
Bana gönül verdi ezik mi ezik
Düşkünler yurduna yol etti beni.

Ardıç ağacının görkemi güzel
Nedir ki meyvesi, döker mi gazel?
Tepetakla eder görünmez bir el
Tutunayım diye dal etti beni.

Vuslata yaklaşır insan an be an
Kainatta zikir, en büyük nişan
Tek ülkü, tek rehber Rasûl-ü Zişan
Lâyık değil idim bol etti beni.

Hem darda, hem zorda, darım genişim
Tırmandığım dardan olmaz inişim
Sensin yakarışım, sen serzenişim
Tâbîîn gönlünce hâl etti beni.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 05:54 PM
Dokunursan Ağlarım! !

Gel benim bahtı karam, gel benim yürek yaram
Umutlarım hıçkırık, angarya sanıldım bak! !
Ne vakit dolar çilem, ne zaman gelir sıram
Bu kez de hata ettim, bu kez de yanıldım bak! !

Hayaller dağlar oldu, neylerim buraları
Artık peteğe küstü, ayak sürütür arı
Fincan bir kez kırıldı, kanattı yaraları
Yumuşak yüzlü yılan, diyerek anıldım bak! !

Güvendiğim dağlara, dolu değdi, kar yağdı
Leylalardan utandım, yüreğime ar yağdı
Gülümsemek kolaydı, inat ile zor yağdı
Avanak kaz, sal ördek yerine konuldum bak! !

“Haklısız” demekten de utanır oldum inan
Beynimden vuruldum ah, yüzümü astığı an
Emellerim beyhude, hülyalarım hep yavan
Ne yaptığımı bilmem, vuruldum, av oldum bak! !

Duygularım körkütük, idrak, izan kördüğüm
Gerçek olsa gam yemem, ölüm, ölüm öldüğüm
İnan beni kahretti, yaşadığım, bildiğim
Dokunursan ağlarım, bulut gibi doldum bak! !

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 05:54 PM
Düğümü O Çözdürüyor.! !
Unut dilindeki garezi, kini
Sevgiye mezarı o kazdırıyor
Unut müstameli, unut demini
Sevgiyi veriyor, o üzdürüyor

Kıymeti yok Bir’in yanında binin,
Cihanı tutsa da servetin, ünün...
Elinde fırsat var hin oğlu hinin,
Eskiyi, yeniyi o bozduruyor

Gökler kan ağlıyor, döktüğü dolu
Günahkar sağ ile küfürbaz solu
Birbirine vuran şaşırmaz yolu! !
Her türlü düğümü o çözdürüyor

Sırtını yara ver, bir dağa yasla
Sen kendine benze babana asla
Al babanı babalarla kıyasla
Yüzünü yerlerde o çizdiriyor

Yürüsün de bir bak sanırsın beydir
Gökleri sırtına kaban yap giydir
Gözü sende kalır ne mene şeydir
O hasret koyuyor, o ezdiriyor

Zalim alim olmaz, kene bit olmaz
Tilki kulübeye girse it olmaz
Babası eşeğin kendi at olmaz
Sözü taşıyan o, o sızdırıyor

Gül ektiği gönlü tavaf edemez
Turnalarla katar gider kal demez
Tutsak olmuş kanat kırık gidemez
Bu gönle sevgiyi o sezdiriyor

Ten ki senin nefesine tutsaktır
Gönlün mahrem bölgesine tutsaktır
Alemlerin bilgesine tutsaktır
O canı veriyor, o bezdiriyor

Bilemezsen bildirenin emrini
Yürekte saklarsan kanı-irini
Yarıladığında gece ömrünü
Beni diyar diyar, o gezdiriyor

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:02 PM
Düğümü O Çözdürüyor.! !
Unut dilindeki garezi, kini
Sevgiye mezarı o kazdırıyor
Unut müstameli, unut demini
Sevgiyi veriyor, o üzdürüyor

Kıymeti yok Bir’in yanında binin,
Cihanı tutsa da servetin, ünün...
Elinde fırsat var hin oğlu hinin,
Eskiyi, yeniyi o bozduruyor

Gökler kan ağlıyor, döktüğü dolu
Günahkar sağ ile küfürbaz solu
Birbirine vuran şaşırmaz yolu! !
Her türlü düğümü o çözdürüyor

Sırtını yara ver, bir dağa yasla
Sen kendine benze babana asla
Al babanı babalarla kıyasla
Yüzünü yerlerde o çizdiriyor

Yürüsün de bir bak sanırsın beydir
Gökleri sırtına kaban yap giydir
Gözü sende kalır ne mene şeydir
O hasret koyuyor, o ezdiriyor

Zalim alim olmaz, kene bit olmaz
Tilki kulübeye girse it olmaz
Babası eşeğin kendi at olmaz
Sözü taşıyan o, o sızdırıyor

Gül ektiği gönlü tavaf edemez
Turnalarla katar gider kal demez
Tutsak olmuş kanat kırık gidemez
Bu gönle sevgiyi o sezdiriyor

Ten ki senin nefesine tutsaktır
Gönlün mahrem bölgesine tutsaktır
Alemlerin bilgesine tutsaktır
O canı veriyor, o bezdiriyor

Bilemezsen bildirenin emrini
Yürekte saklarsan kanı-irini
Yarıladığında gece ömrünü
Beni diyar diyar, o gezdiriyor

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:02 PM
Firari Sevdam
Baykuşa eş oldum karanlıklarda,
Arkamda uçurum, önümde duvar!
Yıllar yılı kovdu kuraklıklarda,
“ Su” diye inlerdi namus ile ar!

Köy deyip geçmeyin anımız orda
Anamız, babamız, canımız orda
Bir yitik sevdalı yanımız orda
Orda mutluluğun gözyaşları var.

Orada başladı en ilk sevdamız.
Orada konuldu göbek adımız
Orada yeşerdi milli davamız
Şimdi gönül kırgın, şimdi yürek dar.

Çok şey hayal kurdum, azı yaşadım
Mutluluğu bazı bazı yaşadım
Orda her sevdayı, nazı yaşadım
Dudağımda sitem, dilimde ikrar

Orada uyuyan uykusuzluğum
Orada başladı ilk susuzluğum
Orda çile deste, dert boğum boğum
Bir kahır yumağı, hep beni boğar.

Orda yalınayak teptiğim toprak
Güneşleri çalan kördüğüm toprak
Çatlak dudaklarla öptüğüm toprak
Ben ona giderim, o bana uyar.

Sevdalar yitirdi sevdalığını
Orada unuttu balık ağını
İstali tepesi, garuş dağını
Düşündükçe yüreğime kar yağar.

Orda suçlu sevdaları akladım,
Hoyrat esen yelden bile sakladım.
Baharı yokladım, güzü kokladım,
Anam orda tek keçiden süt sağar.

Gerçekler orada düşlerde nadan
Bu gönül vatandan, bu baş beladan
Hovarda hayaller dönmez sıladan
Şu firari güneş ne zaman doğar?

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:02 PM
*Gel Artık!
Özel sevdiğini söyleyen güzel
Çatlamakta sabır taşı gel artık!
Güz sonu bağlarım dökmede gazel
Alev aldı yürek başı gel artık!

Yollar ki, yolcuyu menzile itmez
Canımı salarım canana gitmez
Hayatım zemheri güneş kâr etmez
Sel eyledim gözüm yaşı gel artık

Yaylada bacanın tüttüğü kadar
Çobanın kuzuyu güttüğü kadar
Bir busenin mutlu ettiği kadar
Mutlu etmez ekmek aşı gel artık

Dostum can her şeyi bilmiş olmalı
Bu gün de ağlamış gülmüş olmalı
Vuslatın zamanı gelmiş olmalı
Ağarmakta kara kaşı gel artık

Desteksiz atılan sözden değildir.
Bilirim, dediğin özden değildir
Aşkın yürektendir, yüzden değildir
Yıldız gözler artık şaşı gel artık

İnsanlığı diktim yol ortasına
Herkes öldü diye düşer yasına
Sen ki, tükürürsün şerbet tasına
Ben ki, yaşıyorum kışı gel artık

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:02 PM
*Gel Beni Kınama! !
Bu ne salim yürek sevdiğim hatun
Her niyeti halis, yüreği bütün
Vesvese üzümün, kuruntu dutun

Aldırma dildeki saçmaya balam
Gel beni kınama kurbanın olam.

Doğduğumdan beri yayayım gülüm
Yalan söylüyorsam kurusun dilim
Dostu kırar isem koy alsın ölüm

Sevgiler az gelir uçmaya balam
Gel beni kınama kurbanın olam.

Bazıları beni bal ehli görür
Bende ki ben beni zûl ehli görür
Halden anlamazlar hâl ehli görür

Özenmişim ışık saçmaya balam
Gel beni kınama kurbanın olam.

Ne bilir burunsuz leylak kokusu
O kokunun ipektendir dokusu
Ağrılı belinde katran yakısı

Elvermez sırrımı açmaya balam
Gel beni kınama kurbanın olam.

Resmimi yollasam işe yaramaz
Hayalimi salsam düşe yaramaz
Kaleliyi dersen haşâ yaramaz

Bacaklar tutmuyor kaçmaya balam
Gel beni kınama kurbanın olam.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:02 PM
*Geliyorum Can…

Sevgin acım, sızın sızım
Bak seraba boşuna can
Sanırsın ki vefasızım
Çabam heba, boşuna can

Sağa bakın, sola bakın
Dost iline varış yakın
Unutulmaz deme sakın
Gayret, çaba boşuna can!

Kurtlar kuzuyu güdeli
Kuzucuklar oldu deli
Kaç yıl oldu sen gideli
Dost akraba boşuna can!

Kabul ettim, senin dostun
Bendeki dost benden üstün
Bana ise bütün kastın?
Annen baban boşuna can!

Özledim can, çok özledim
Gelir diye çok gözledim
Bunu herkesten gizledim
Mert maraba boşuna can!

Geliyorum bekle gülüm
Kanda olsa iki elim
Ucunda olsa da ölüm
Çölde aba boşuna can!

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:03 PM
*Genelleme...
Beni takip etme, kaybolmuşum ben
Geriye dönemem, belirsiz emen
Arkam dalavere, kırk türlü dümen
Önde çaresizlik, gidemem hemen.
……………………………………
Ben nasıl giderim yüzüm karalı
Utanırım, arlanırım gidemem
Telli mektup yazdım olmaz oralı
Sırrımı aleme ayan edemem.
……………………………………
Ebedi dünyanın kapılarını
Araladım çağırmadın gireyim
Gezdim şu harabe yapılarını
Koymadı ki muksuduma ereyim
…………………………………...
Vefasızda nazlar gördüm utandım.
Yüzü kızarmıyor uzak ol ondan
Başı bağlı kızlar gördüm utandım!
Başını bıraktım bakınca sondan
……………………………………
Kurtlar kocayınca köpek üreğen
Olur diyorlardı inanmıyordum!
Ahmak derya diye tecenle leğen
Bulur diyorlardı inanmıyordum!
……………………………………
Senin gönlün sultan, neylersin tacı
Gönlünün gülleri solmasın gülüm.
Hep sana imrensin kardeşle bacı
Bu sevdayı asla bulmasın ölüm...

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:03 PM
*Gidersen

Sakın ha! sevgili bırakıp bizi
Gidersen sözünde duran bulunmaz
Yüreğime koydun ateşi, közü
Gidersen rüyamı yoran bulunmaz

Gönülde kendini bilsin bilmesin
İsterse beklenen yardım gelmesin
Yetsin diyelim de düşman gülmesin
Gidersen halimi soran bulunmaz

Sevgi umulmadık kapıyı açar
Çil keklik kayada zamansız uçar
Atlarım sahipsiz, atlarım naçar
Gidersen yaramı saran bulunmaz

Günahkâr sağ ile küfürbaz solu
Yan yana getiren kaybeder yolu
Yürek ki; muhabbet, sevgiyle dolu
Gidersen gönle taht kuran bulunmaz

Uzaktan seslerim canan uyanmaz
İki sözcük ile boya boyanmaz
Sevgili, sevmeye yürek dayanmaz
Gidersen bu gönle varan bulunmaz

Yanar mıyım bilişlerin olmasa?
Beklenmedik gelişlerin olmasa.
Sever miyim gülüşlerin olmasa?
Gidersen sevgili, yaran bulunmaz

Benlikleri birer birer budadın
Direkler üstünde mahyadır adın
Mavi gözyaşının sembolü kadın
Gidersen mutluluk bir an bulunmaz

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:03 PM
*Gizli
İlmin ışığını bütün cihana
Gayret et, üşenme yay gizli gizli
Fazilet köşkünü yeğleyip hana
Yıldızlar içinde ay gizli gizli

Şairler içinde bana gülerim
Sıkı dokur, seyrek seyrek elerim
Kadından, kızandan özür dilerim
Sana sitemimdir duy gizli gizli

Kalkmanın zamanı, işsizler hâşâ
Oturmuş da ahkâm kesiyor boşa
Uzattım, yaz dedim, bomboş bu başa
Yazdığın dizeyi say gizli gizli

Sanırlar ki ben de bişe tutarım
Her yandan yazları kışa tutarım
Gelmezsen bir haçlı paşa tutarım
Gönülden gönüle kay gizli gizli

Düşüncem gönlümde çınar gibidir
Bazı sözler beni kınar gibidir
Ağlatma gözyaşım pınar gibidir
Bazen de delice çay gizli gizli

Olduğundan fazla görünmektense
Eller yükselirken sürünmektense
Büyüklük pozuna bürünmektense
Nasihati başa koy gizli gizli

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:03 PM
*Görürsün…
Kılıç ham demirden olmaz mı Dursun?
Hele kıvamını bulsun görürsün!
Kalpler Allah desin, davullar vursun,
Yiğitler meydana dolsun görürsün!

Gönlün yaralansın eleme değmez
Bir kurt bin çakala asla baş eğmez
Belki şu an toplar menzili döğmez
İstiklale halel gelsin görürsün!

Bazı zamanlarda alim susan da
Cahil fırsat bilip, zehir kusan da
Türküler, ağıtlar her şey o anda
Değişir, bir rüzgar olsun görürsün!

Bu ülkede neyin var ki be Dursun (!)
Vatansızın dimağında bir ursun
Mal kimin, mülk kimin, kim kime sorsun
Kart horozun benzi solsun görürsün!

Ceddi inkâr ne ki sövmese bari
Vatan düşmanını övmese bari
Dili yaralıyor, sevmese bari
Hele anasını bilsin görürsün.

Yollara bin türlü engeli koysun
Asrın çakalları gözünü oysun
Sözlerini sağır zalimler duysun
Kör şeytan kahrından ölsün görürsün

Ev ev, sokak sokak, kasaba, il il
Çoğumuz gerçekten haberdar değil
Mazluma hadi be.. Zengine eğil
Milletim gözünü silsin görürsün

Dursun Elmas’ın “Sonumuz 'Vah Vah'a Kaldı...”
Şiirine Cevaptır.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:03 PM
*Gözlerin Karınca İzinde Kala!
Canım boğazımda sevgili dostum
Seni arıyorum, nerelerdesin?
Ne hikmetse bu gün hayata küstüm
Hangi suya muhtaç derelerdesin?

Görmez misin? Erciyes’in karını
Akçay’da unutmuş namus, arını
Aras’a yüklemiş arzularını!
Ulaşılması zor yörelerdesin…

Hasretle Hazar’a akıyor Aras
Talihi bohçala dut dalına as
Anasının bahtı kızına miras
Zamansız aşınmış sürelerdesin…

Baharın kara kış olmasın sakın
Kem talihin seni bulmasın sakın
Dikkat et bu güle. solmasın sakın
Hakikate inat törelerdesin! ! !

Muradın karganın gözünde kala
Ahirin sarhoşun sözünde kala
Gözlerin karınca izinde kala
Hala boşalmakta firelerdesin…

Arzu zıbınıyla sararım seni
Hayal kuşlarına sorarım seni
Gönül fincanımda ararım seni
Sense güney yarım kürelerdesin!

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:03 PM
*Gülçiçek...

Merhaba Gülçiçek Selamaleyküm.
Selamımı beğenirsen al işte.
Dünden daha ağır bugünkü yüküm
Ben sormadan cevabını sal işte!

Meşveret kur kirişteki ok gibi
Duygu olsun maslaktaki ak gibi
Yakacaksa yaksın seni hak gibi
Nihayeti sunduğumuz bal işte!

Bu ne hal ki yaratana götürmez
Hangi yük ki beni yiyip bitirmez
Bir sevda ki kulu hakta yitirmez
Biraz düşün Ummanlara dal işte!

Nasibi ne ise bulduğun odur,
Alnındaki yazı olduğun odur
Kısmetin ne ise dolduğun odur
İstiyorsan bu minvalde kal işte!

Kızı babasına kulak asmaz mı?
Asmazsa babası kıza küsmez mi?
Meltem olan serin serin esmez mi?
Sözümdeki inceliği bul işte!

Aldanma sakın ha dünya demine
Hata yapar düşürmez mi yemine?
Gönlünü bağla sen ehl-i emine
Hak üzere olanlardan ol işte!

Gaflette döner mi zulmetler nura
Gönülsüzüm söyletmeyin bu sıra
Niyet Beytullah'sa, hedefse Hıra
Gönül sende, gözde senin, yol işte!

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:03 PM
*Gülüm Can...

Nadasa bıraktı gönül bağını
Çoraklaştı, çoraklaştım gülüm can.
Ona mesken ettim kalbin sağını
Firaklaştı, firaklaştım gülüm can.

Vurgunuyum hayaline birinin
Düşmanıymış gözlerimin ferinin
Haberi yok gönlümdeki yerinin
Iraklaştı, ıraklaştım gülüm can.

Gecenin rengine bürünen benim
Gölgeler ardında sürünen benim
Tükenir, tükenmez görünen benim
Meraklaştı, meraklaştım gülüm can.

Çarpmanın ölümü, sonudur bölü
Gülün aslı onda, başkası ölü
Bana gülistandır yurdumun çölü
Kuraklaştı, kuraklaştım gülüm can.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:03 PM
*Hasreti Gözlerim İçsinler Susun!

İlkbaharı aradıkça gönüllerde gül solar
İlim ile derya olsam gözlerimi kurt yalar
Sevda diye közü gönle koyanlara tuzak ol
Ararım ben beni bende, gönlüme hasret dolar…

Bulamadım, gidiyorum, ne bir ot, ne bir yosun
Yorgun bakışlarım artık kayalarda uyusun
Kutlu sevda asumanda, heybetiyle Azak ol
Bu gözlerim, hasretimi içsinler susun susun

Kadim fikri zikredeli hasretim ayda gülüm
Anla artık bu dünyadan umulmaz fayda gülüm
Yıldızların mecnunuyum, Leyla der ki “uzak ol”
Ben arzumla yasaklanan bülbülü şeyda gülüm…

Garibiyim bu yerlerin, sızlarım derin derin
Ayla güneş sizin olsun, nispeti yok bu yerin
Yollarında toz dumansa, bir suret-i Sazak ol
İstemem ki, huri kılman cananı bana verin.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:03 PM
*Hayat İki Harf Arası…


Yeşilin rahmeti düşmedi kıra
Gaye merkezine çok uzak ara
Bu zulüm gafletle döner mi nura?

Bir türlü gerilmez yaydaki okuz
Bağıra bağıra öldük ki! Yokuz!

Hayat ki; iki sır harf arasında
Sevda; kâğıt, kalem, zarf arasında
Kaygılar, zaaflar, örf arasında

Dilimizde türkü, ağızda sakız
Çağıra çağıra öldük ki! Yokuz!

Akıllı oldular göğe bakanlar
Küllenmiş gönülde ateş yakanlar
Balık pazarında kadın kokanlar

Dizlerin dermanı şu kötürüm kız
Ağıra ağıra öldük ki! Yokuz!

Sualsiz gider de göçümde gitmez.
Asilde, usulde, biçimde yetmez
Menfezde biter de içimde bitmez

Artık dünya kirli, bizler mi pakız
Soğura soğura öldük ki! Yokuz!

Zemheride bahar yapıp bir ayı
İndirmişler çengel takıp bir ayı
Bir daha hasretle bakıp bir ayı!

Yemedik, içmedik, yutmadık tokuz
Yoğura yoğura öldük ki! Yokuz!

Ya al beni ya “yemeğim” bal eyle
Ya bul beni, ya emeğim hal eyle
Ya sal beni, ya bir eğim yol eyle

Zorumuzdan dokuz değil, on dokuz
Doğura doğura öldük ki! Yokuz!

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:03 PM
*Haylaz Kız…

Kutlu sevda olsa başta tacınız
Bu sebepten eksilmese acınız
Deseler ki, sana büyük suçunuz
Bu sevgiyi yaylar mısın? Haylaz kız!

Açık ağız, kalkık burun, çekik göz
Pervasız dil, boru boğaz, hoyrat söz
Ağız söyler, kulak duymaz, her yer düz
Yanıldım mı? Söyler misin? Haylaz kız!

Essah sayar, bir kez etsen şakanı
İstesen de bırakmıyor yakanı
Akrep değil, örümceğin sokanı
Artık beni eyler misin? Haylaz kız!

Bu sevgiyi oldur olmaz aklına
Bir canı incitmek gelmez aklına
Aradığı nedir bilmez aklına
Her geleni paylar mısın? Haylaz kız!

Hüzün bizim ekmeğimiz, aşımız
Sonbaharda, zemheride yaşımız
Bu sebepten iyi gitmez işimiz
Hâlâ beni saylar mısın? Haylaz kız!

Saylar mısın? = Seçer misin?

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:03 PM
*Hep Kahır
Gönül okyanusu kurudu birden
Nilüferin yaşaması zor kuzum.
Güneşin alazı fışkırdı yerden
Ben doğduğum günden beri susuzum.

Boş dolmaz bir türlü doldururum da,
Gücüm kâfi gelmez kaldırırım da,
Aldırmamak olmaz, aldırırım da,
Hem açım, hem susuz, hem uykusuzum.

Yeşil senin, kızıl senin, al senin
Kovan senin, arı senin, bal senin
Hallerine güldürdüğün kul senin
Kalmadı hayatta hiç tadım tuzum.

Sevdalar sümbülde, gülde umutsuz
Kuğularım kuru gölde umutsuz
Cümle İsmailler çölde umutsuz
Benimse günbegün artıyor sızım.

Sonbaharda suya bağlar dayanmaz
Er direnir, zora dağlar dayanmaz
İçim yanar, ana ağlar dayanmaz
Yürek yağım erir, ben kaygısızım! !

Yarin gözyaşıyla ıslanan Fırat,
Boğazımda düğüm aldığım murat!
Bizi olgunluğa götüren kırat
Hep kahır, hep kahır, hep kahır kızım.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:04 PM
*Hoyratlar
Zaman geçer yaş akar
Gökler ağlar yaş akar
Yurdumda yurttaşımın
Yüreğine yaş akar.

Er olsa başa değse
Kirpikler kaşa değse
Kalbinizi yoklayın
Ayaklar taşa değse.

Coşunca Çoruh Gediz
Atiye kalır mı iz?
İki yirmiden yeğse
İşin suçlusu biziz.

Başa bela düşünce
Alır beni düşünce
Dostluklar belli olur
Vardan dara düşünce.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:04 PM
*Hülyalı Düşler.! !

Hülyaya seslenir çağın kuşları
Duyan insan dilde sözü unutur.
Gönülden gönderir göze yaşları
İçer azar azar tuzu unutur.

Ne deniyor dinle hele kalender
Cahilde izan yok, nasihat eder
İki gözden ılgıt ılgıt yaş gider
Yanı yara yaslar, düzü unutur.

Hoş görün aşığı kavrulsun, yansın
Küllerini görsün Aslı, uyansın
Aşık her saniye aşkını ansın
Hayaline dalar yüzü unutur.

Sakin gölde sessiz çalkanır kuğu
Şu ayın on dördü, şu yakışığı
Leylaların şirin, arsız aşığı
Atar tezeneyi, sazı unutur.

İki gönül yakın eder ırağı
Asaletin sır sultanı çırağı
Gülün her dalına düşer kırağı
Hararet yükselir, közü unutur.

Şu aşkın hatırı olsaydı şayet
Ödenirdi, candan aziz şu diyet
O gönül de hoşnut olurdu gayet
Ki, çoğu arzular, azı unutur.

İnsan, insanlıktan azınca çıkar
Düşkününe kuyu kazınca çıkar
Şair, ruhsuz şiir yazınca çıkar
Sana aşık olur, nazı unutur.

O çağları hasret ile anarsın
Ağustosta ayaz vurur, donarsın
Sen kendini kuldan evla sanarsın
Seni kışın gören, yazı unutur.

Sır okyanusunda inciyse erek
Hayaller çoğalır arzu diyerek
Lakin Kaleli’ye Hülyası Gerek
Hülya der, gelini, kızı unutur.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:04 PM
*Hüznümdesiniz

Toprak ana ile devlet babayı
Birbirine kattım, yoğurmaktayım.
Şüpheler, kaygılar sardı obayı
İş çileden çıktı bağırmaktayım.

Her gönül bir makam, vatan ki ana
Gönül gözüm bakar anadan yana
Seslendim sunama çıksın meydana
Seni hissetmekte, soğurmaktayım.

Beşiğimi vatan ana salladı
Devlet baba açığımı kolladı
Kader beni her gurbete yolladı
Öz ağzımdan dokuz doğurmaktayım.

Kerkük'te Türkmen'in dalları kırık
Kırım’ın, Çeçen'in kolları kırık
Doğu Türkistan'ın dilleri kırık
El açtım sultanı çağırmaktayım

Doğurmaz olaydı bizi analar
Bizi sevmesinler artık sunalar
Her birinin elindeki kınalar
Karardıkça âlem sanır aktayım

Şafakla birlikte bir sabah erken
Güvendiğim dağın karı erirken
Ah! Hikmet bağının gülü kururken
Bir kenarda türkü çığırmaktayım.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:06 PM
*İmgesellik...
Özgünlük seslenir, yetkinlik nerde
Estetik zihinler burda soğurlar.
Nerede tempo var, lirizm orda
Sesi gür olanlar, esnek uğurlar.

Burda yetkinlik yok, elime beleş
Burda hece beleş, kelime beleş
Burda akıl alık, selime beleş
Burda telefona bakar sağırlar.

Burda imge yalın, ritim de hüzün
Burda görev yoktur, her saat izin
Burda kral sensin, açıksa gözün
Burda eller kara, boyun yağırlar.

Kim kimi beğenir, kim kimi över
Kim kime küfreder, kim kimi döver
Burda kimler aciz, burda kimler er
Burda açılmakta yeni çığırlar.

Burda körle topal oynar baş barı
Burda fark edilmez işçi, bey arı
Burada tamam yok, ki hepsi yarı
Burda göz kapalı, açık bağırlar.

Sen bana fodul de, sen bana kel de
Ben asla gücenmem ikinci el de
Seni mahcup etmem sen bana gül de
Körler (!) birbirini burda ağırlar.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:06 PM
*İnsan

Sana istirhamım insanım diyen
En halis aşk ile sarılsın insan.
Anla feryadımı insan isen sen
Gönüllere mühür vurulsun insan.

Esirge kulunu, affet yaradan
Fitneyi, fesadı kaldır aradan
İnsanlığa huzur gönder sıradan.
Gönlünden gönlüme erilsin insan.

Kara herk içinde kara karınca
Görünür, gönüller Hakka varınca
Bayram olur elbet dostu sarınca
Dışardan bakınca görülsün insan.

Bir kulak ver, dinle gönül ağrımı
Yüreğinde hisset yürek çağrımı
Görme yanlışımı, anla doğrumu
Muhabbet harcıyla karılsın insan.

Sen de işe yara gezme boşuna
Kulak ver sesine, bir bak yaşına
Âlem-i İslam’ın kurtuluşuna
İnsansa eğilsin, yorulsun insan.

İki kere iki dört mü diyorsun
Rakibim benden de mert mi diyorsun
Henüz ölmemişsin ört mü diyorsun
İki kere ölüp dirilsin insan.

Onulmaz dert mi var inceden ince?
Aşk ki felah bulur gönle girince
Vuslat hâsıl olur Rabbe erince
Namazgâh yerine serilsin insan.

İzzeti, irfanı sarmalar ismet
Toyun nasibi üç, ikisi kısmet
Yoklukta Yusuf'un varına nispet
Diyardan diyara sürülsün insan.

Gönlüme gücenir gönül koyarım
Gönlümün sesini sende duyarım
Gönlünü gönlümle yoldaş sayarım
Dostluğa eğilsin, kırılsın insan.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:06 PM
*İnsanlıktan Yanayız!

Dert sıkıntı sandık sandık
Sözümüz tüllüdür bizim!
Arada kaldıkça yandık
Dostumuz fellidir bizim!

Duman tepeyi bürüsün
Gözyaşı dağa yürüsün
Dili kopsun, ten çürüsün
Safımız dillidir bizim!

Sade haktan yana canlar
Sözü arif olan anlar
Şer dili yesin çıyanlar
Hasmımız pillidir bizim!

Gidilmeyen yer içinde
İnsanoğlu sır içinde
Her haliyle kir içinde
Yaşımız ellidir bizim!

Kaba saba konuşmuşuz
Hala geçmiş, hala –mış’ız
Deliye söz danışmışız
Perimiz zillidir bizim!

Yurduma doldu uyuzlar
İnsanın vicdanı sızlar
Zemheriye dönsün yazlar
Kışımız güllüdür bizim!

Yılan ile bir olunmaz
Kem söz ile yol alınmaz
Gönülsüz selam salınmaz
Postamız tellidir bizim!

Akıl lazım ki düşüne
Bakın zalimin işine
Aşk diye düştük peşine
Kuşumuz çillidir bizim!

Gölgeler yerleşti dağa
Söz kâr eder mi salağa?
Yol gidiyor karanlığa
Aklımız killidir bizim!

Aklı kıt olanlar azar
Şirret söyler, çirkef yazar
Fikri çalar, zihni bozar
Aşkımız yellidir bizim!

Ne zamanı, ne fırsatı
Zalim sürer saltanatı
Uyan! Uyan! Beyni katı
Sevdamız millidir bizim!

Söz canına ot tıkanlar
Kalp kırıp gönül yıkanlar
Kaleliye hor bakanlar
Safımız bellidir bizim

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:06 PM
*İntizar

Ummanda bocalar hasret gemisi
Hayaller, umutlar, ihvan gidiyor
Baca görünmeden kaybolur isi
Dağlar al kan, bağlar viran gidiyor

Bir zamanlar dünya titrerdi senden
Gelirdi seslensen sesin her yönden
Haberin olurdu yarından, dünden
Al taylar Altay da revan gidiyor

Her biri bir inci illerin senin
Bülbüle tuzaktır güllerin senin
Dile dil açtırır dillerin senin
Sırrın deryasında irfan gidiyor

Sabahları çaldığımız çan işte
Ağlanacak halimiz var, yan işte
Gözümüzden kan akıyor kan işte
Can gidiyor gülüm, burhan gidiyor

Orda bir millet var aslımın aslı
Orda göz hapsinde neslimin nesli
Orda yaylalar var süslü mü süslü
Orda yüreğimden Sinan gidiyor

Perişanım, yara aldım, hastayım
Yıllar var ki, kederdeyim, yastayım
Barbaros’la Tunus’tayım, Fas’tayım
Şimdi bağımızdan baran gidiyor

Sana göz kırpıyor Hazar’la Aral
Sana gül devşirir Altay’la Ural
Sana baş eğerdi hükümdar, kral
Seninle bir koca cihan gidiyor

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:06 PM
*İtiraf

Ağlardım hiç kimse dokunmadan da
Ağlardım kimseden sakınmadan da
Ağlardım sessizce yakınmadan da

Artık gözlerime sözüm geçmiyor
Şimdi gözüm iyi kötü seçmiyor.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:06 PM
*Kadın! !

________Kadın gibi kadınlar için her günün
8 mart 'Kadınlar Günü' olması dileğiyle, kutlu olsun.._____

Kadınlık adına yola çıkarak
Göğsüne kocaman pankart takarak
Madalyonun bir yüzüne bakarak

Kadınlık sırrına(!) ermeye koşar.
Kadınlığı bilmez kadınsı yaşar

Birisi çocuğa hep emzik vermiş
Çocuğu memeyi resimde görmüş
Birisi aç susuz bebe emzirmiş

Birisi kadını görmeye koşar.
Kadınlığı bilmez kadınsı yaşar

Birisi anılır her mart sekizde
Birisinin gözü tek baş öküzde
Birisi çakırkeyif, biri ikizde

Birisine kına sürmeye koşar.
Kadınlığı bilmez kadınsı yaşar

Biri hediyesiz girmez yatağa
Birisi gün be gün batar batağa
Birisi hizmetkar, biri tam ağa

Birisinden güller dermeye koşar.
Kadınlığı bilmez kadınsı yaşar

Birisi uçakla yazlığa gider
Birisi devamlı davarı güder
Birisi birini istismar eder

Birisini tutup yermeye koşar
Kadınlığı bilmez kadınsı yaşar

Birisi oğlunu askere yollar
Birisi “bedelli” zamanı kollar
Biri sarılınca ayrılmaz kollar

Birisiyle söze girmeye koşar.
Kadınlığı bilmez kadınsı yaşar

Birisi anadır kimseye bakmaz
Birisi “suna”dır kocayı takmaz
Biri övünmeyi elden bırakmaz

Birisi de bohça dürmeye koşar
Kadınlığı bilmez kadınsı yaşar

Biri kamerasız öpmez kocayı
Birisi unutur seneyi, ayı
Birisi mesken tutar adayı

Birisi de tandır sermeye koşar
Kadınlığı bilmez kadınsı yaşar

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:06 PM
*Kaleli'ye Sorular!

Sen ki, sana hayransın, yok içinde var sayar
Sen ki, nefse mezarı eştin mi ki Kaleli?
Sen ki, sekiz ayarsın, her geleni yâr sayar
Sen ki, kârın saydığın rüştün mü ki Kaleli?

Sen ki, sır deryasında inci arar, taş bulur
Sen ki, alır satarsın, kuruluğu yaş bulur
Sen ki, çok namuslusun, dost sana oynaş bulur
Sen ki, gönül ilinde piştin mi ki Kaleli?

Sen ki, derede durur, yamaçlara seslenir
Sen ki, baktığın yamaç gelin gibi süslenir
Sen ki, istemesen de gam bağrına yaslanır
Sen ki, dünya haline şaştın mı ki Kaleli?

Sen ki, hikmeti görür, elifinde, dalında
Sen ki, bunu kavramaz, hâlâ kendi halında
Sen ki, han olmalısın sevdiğinin yolunda
Sen ki, kendi kendini aştın mı ki Kaleli?

Sen ki, geride durup sakın öne söyleme
Sen ki, senden habersiz, sakın düne söyleme
Sen ki, haktan bahsetme, sakın yönü söyleme
Sen ki, Ak süt diyorsun, taştın mı ki Kaleli?

Sen ki, çakaldan çakal, vakur der bazıları
Sen ki, viran gönlünde beslersin tazıları
Sen ki, kuzu postunda yazarsın yazıları
Sen ki, çok vardan dara düştün mü ki Kaleli?

Sen ki, mantıktan uzak, aldanırsın, nerdesin?
Sen ki, gerçeğe örtü, hakikate perdesin
Sen ki, İlim, marifet olmadığı yerdesin
Sen ki, kızıl elmaya koştun mu ki Kaleli?

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:07 PM
*Kamber Miyim? Aradığım Arzu Mu?

Gönüller gurbette, özlem bitmiyor
Gönül fincanımda gezer bir arzu.
Ayları toplasam bir gün etmiyor
Selamı sitemli yazar bir arzu.

Geleceğim ama yollar yaralı
******* hüzünlü, düşler karalı
Selamlar yollarım olmaz oralı
Hasret heybesinden sızar bir arzu.

Özlem kervanıyla yola çıkarsın
Yıldıza ulaşır, aydan bakarsın
Beni gördüğünde kaşın yıkarsın
Gökçe göz üstüne nazar bir arzu.

Aklımı şafağa kustuğum gece
Sensizliğe inat sustuğum gece
Yazmanı bağrıma bastığım gece
Tutsak bakışları bozar bir arzu.

Sordum şafaklara seni kaç kere
Gözlerimde hasret batarken tere
Yıldızları bir bir indirip yere
Hamlar meydanında tozar bir arzu!

Bırak can suyuyla nemlensin hasret
Hem sensiz, hem bensiz demlensin hasret
Bu ürkek sevdayla imlensin hasret
Baharı beyhude üzer bir arzu.

Bakışın kurşundur sezerim ah ah
Şafak bülbülünü üzerim, eyvah
Ben benden habersiz gezerim billah
Sevdadan kan damlar, bezer bir Arzu.

Deniz mavisiyle gökleri ördüm
Vuslat pazarında ismini gördüm
Yollarına gönül diye gül serdim
Aşkın güllerini ezer bir arzu.

Hasret aleviyle düşleri yaktın
Hazar’ı özleyip tersine aktın
Beni kendim ile yalnız bıraktın
Yüreğime mezar kazar bir arzu.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:07 PM
*Katran Ve Kına…
Gecemi gecene yoldaş eyledim
Bir elimde katran birin de kına
Gönülden hissettim, dilden söyledim
Dolunayı şahit tuttum aşkına…

Bir sağa bir sola selam veririm
Her nereye baksam, seni görürüm
Sana geldim işte, sana yürürüm
Sükuneti telkin ettim şaşkına…

Kınamaya gücüm kifayet etmez
Dur desen oturmaz, kovarsan gitmez
Bu hikaye burada sağlıklı bitmez
Su bentleri yıktı, döndü taşkına.

Bu esaret bir gün ışığa döner
İnsafsız sevgili aşığa döner
Lağımın tortusu kaşığa döner
Karartır yüzünü benzer uşkuna

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:07 PM
*Kendimi Kandırıyorum…

Boyu sıfır santim, eni kaç kulaç
Şaşıyor, kendimi kandırıyorum…
Beynini, gönlünü, gözlerini aç
Üşüyor, kendimi kandırıyorum…

Kendimi indirdim taht-ı kabire
Çokları var debelenir ha bire
Baktım da, cümlesi bulaşmış kire
Işıyor, kendimi kandırıyorum…

Marifet, kırattan hiç inmemektir
Hasmın defterinden silinmemektir
Maskara olurken sevinmemektir
Şişiyor, kendimi kandırıyorum…

Vatanımda dostluk değildir tekin
Çileden çıkarır, olsam da sakin
Haddimiz değildir söylenmek lakin
Pişiyor, kendimi kandırıyorum…

Asalet tahtında sahte merasim
Madde potasında yorgun tebessüm
Ya Rabbi, ne zaman biter bu mevsim
Taşıyor, kendimi kandırıyorum…

Fikir cüce, hani his’te tazelik
Mantarlaşmış beyin, hangi özellik?
İsli cam da ucuzlamış güzellik
Düşüyor, kendimi kandırıyorum…

Nesebi bozuklar sırasındayım
Ayarsız akçenin turasındayım
Bunca duyarsızın arasındayım
Yaşıyor, kendimi kandırıyorum…

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:07 PM
*Kendimle Hasbıhal

Gözüm minarede, kulağım seste
Kalışımı bekliyorsun, eyvah ey.
Salâ ki yüreği yakıcı beste
Bilişimi bekliyorsun, eyvah ey.

Gönlümü çevirdin gam tarlasına
Arzuları ektim, durdum yasına
Kendimi kaptırdım yol havasına
Gelişimi bekliyorsun, eyvah ey.

Yatsın istifini bozmasın diye
En özge derdini yazmasın diye
Yazıp yerdekini üzmesin diye
Silişimi bekliyorsun, eyvah ey.

Perişan ahvalim bekleme beni
Azıcık başımı kaldırdım yeni
Ölmedim, üzgünüm, sarstım güveni
Gülüşümü bekliyorsun, eyvah ey.

Zamanın arısız ballarında sır
Kader ağacının dallarında sır
Sabır sarayının yollarında sır
Dalışımı bekliyorsun, eyvah ey.

Fazilet köşkünde sahte merasim
Ne zaman bitecek rabbim bu mevsim
Lüzumsuz, gereksiz, anılmaz isim
Oluşumu bekliyorsun, eyvah ey.

Hasret dünyasında nasıl güleyim
Sevgiyi ekmişler nerden bileyim
Yol uzun, ben hasta, nasıl geleyim
Ölüşümü bekliyorsun, eyvah ey.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:07 PM
*Kendimle Yüzleşiyorum!

Nere baksam vekil, asıl bulunmaz
Şeytan ilmi ile alim olunmaz
Alim edebinden cahil alınmaz

Aklımı yakıyor şer üstüne şer!
Dördüncü cemreler gönlüme düşer.

Sevgi yoksa saygı olmaz efendim
Saygı kelepçede kalmaz efendim
Sevgi sevmek ile solmaz efendim

Gönlümde aşk ile sevdiğim pişer
Dördüncü cemreler gönlüme düşer.

Haysiyetsiz haya satar pazarlar
Uğrağımız oldu desem kızarlar
Çöpten beslenenler, tüpten yazarlar

Yılanlar, çıyanlar mezarım eşer
Dördüncü cemreler gönlüme düşer.

Saçaklar damlıyor zamansız belki
Tutsak bir güneş var tepede gel ki
İçerim ürperdi, soğudum, bil ki!

Üçüncü cemreyle topraklar şişer
Dördüncü cemreler gönlüme düşer.

Kızarmıyor yürek, terlemiyor ar
Fasığın ipine sarılmam, kopar
Cahildir insanı kör cahil yapar

Aklım buz kesilir dimağım şaşar
Dördüncü cemreler gönlüme düşer.

Gül şehrinde güle mezar kazılır
Dişimi sıkarım, çenem bozulur
Közde kebap oldum canan yazılır

Hayalim sır olur dağları aşar
Dördüncü cemreler gönlüme düşer.

Bilerek işlerim her türlü haltı
Dini beş ederim, imanı altı
Aklımdan çıkmıyor toprağın altı

Şaşarım muhakkak insanım, beşer
Dördüncü cemreler gönlüme düşer.

Anlamak başkadır, bilmek başkadır
Gitmek hasret kokar, gelmek başkadır
Hatayı hattından silmek başkadır

Hakikat hasretle ne kadar yaşar
Dördüncü cemreler gönlüme düşer.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:07 PM
*Kırk Yıl Gönül Verdiğim

Şu gönlümü açsanız, neler neler görünür
Sizler suyu içseniz, bana tokluk yerinir.

Hep kahırlı yaşadım, yürüdüm adım adım
Yaraları kaşıdım! ! Ne tuzum var ne tadım

Nakış nakış ördüğüm, boğazımda kördüğüm
Kırık yıl gönül verdiğim, Dinim ile Türklüğüm

Çatlamış ar damarı, çiçeğe konmaz arı
Sende nazın humarı, ben de sözün damarı

Küstüm ama bana sor! Evvele sor, sona sor
Gönlümdeki hana sor ve sevdadan yana sor

Işık yakmalı yurda, gedik açmalı sur’da
Alnın öpeyim dur da, bir ayağım çukurda

Gönül gözüm Pericik, çok içinde biricik
Yavru pır pır söz cik cik, gayri kaldım gericim

Ne boyu var ne eni, anlayın artık beni
Sızım var henüz yeni, kaybetmişim güveni

Gönlümü bilen bilir! Başım ona eğilir
Yaşamak sonra gelir, yiğit ölmeden ölür.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:07 PM
*Kış Demiş

Baykuş eğri büğrü yazmış yazıyı
Çakal yola salmış topal tazıyı
Karınca ciğere çekmiş sızıyı
Sivrisinek bey arıya kış demiş.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:07 PM
*Kızından Babasına...
Ben sana baba dedim;
Gidenler gelmez diye,
El kıymet bilmez diye,
Babalar ölmez diye,
Ben sana baba dedim!

Ben sana baba dedim;
Yüz sensiz gülmez diye,
Ufkumu delmez diye,
Yâr yaşım silmez diye,
Ben sana baba dedim!

Ben sana baba dedim;
Baba cevher, öz diye,
Hasret ateş, köz diye,
Benliğimi ez diye,
Ben sana baba dedim!

Ben sana baba dedim;
Kıymet bulur söz diye,
Sana yollar düz diye,
Sensiz bahar güz diye,
Ben sana baba dedim!

Ben sana baba dedim;
Kavuşuruz tez diye,
Asılmasın yüz diye,
Düşlerimde gez diye,
Ben sana baba dedim!

Ben sana baba dedim;
Sensiz ömür az diye,
Sana çıkar iz diye,
Her derdimi sez diye,
Ben sana baba dedim!

Ben sana baba dedim;
Dost beni almaz diye,
Öz felah bulmaz diye,
Sensiz yurt olmaz diye,
Ben sana baba dedim!

Ben sana baba dedim;
Yiğitler yılmaz diye,
Göz yolda kalmaz diye,
Hakikat solmaz diye,
Ben sana baba dedim! ! !

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:07 PM
*Kızma Ufaklık!

Ufaklığım, sancı düşer inciğe
Özledinse, geleyim mi? Olmaz mı?
Herkes güle vurgun, ben gelinciğe
Sen yeşersen viraneler gülmez mi?

Sanırsın ki; arzulamam, aramam
Bir saniye senden uzak duramam
Sana ulaşamam, sana varamam
Dua etsem gelip seni bulmaz mı?

Kara kazan bir gün alır götürür
Gözlemlerim beni yeyip bitirir
Özlemlerim beni sana getirir
Selam salsam dostun seni salmaz mı?

Unutulmaz ufaklıklar ufağı
Yırtar karanlığı, doğar şafağı
Derede sazana atarsın ağı
Yüreğinde ince sızı dolmaz mı?

Ben gidersem adın kalmaz çiçeğim
Ben var isem adın solmaz çiçeğim
Sebeplerin adın bilmez çiçeğim
Çiçekleri sulamazsan solmaz mı?

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:07 PM
*Kimlik-1-
Muhabbet bağına bir nazar eyle
Bahçesi Türk meyvesi Türk barı Türk
Gez dolaş durmadan dağ, ova, yayla
Çiçeği Türk, çimeni Türk, arı Türk.

Zemheri başında açılır çiçek
Bu hale bir mana vermemiz gerek
Ahali ad koydu 'çiçek' diyerek
Kırmızı Türk, mavisi Türk, sarı Türk.

Hayal engin deniz, söz boğum boğum
Hasret ile geçer en olgun çağım
Sağanak altında gönül durağım.
Yağmuru Türk, dolusu Türk, karı Türk

Gönülde kaynayan, kabaran, taşan
Her Türkün olduğu yere ulaşan
Yüreklerde yanan, tüten, korlaşan
Ateşi Türk, alevi Türk harı Türk

Kem gözlere perde germiş *******
Sesimize ses vermiyor yüceler
Azmi şeref, payesi ar, niceler
Anası Türk, babası Türk, yâr’ı Türk

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:07 PM
*Kimlik-2-
Sen ey vatanın onuru, mahzun olma dalgalan
Yalvarırım ey rüzgarlar kesmeyin hızı bir an
Kasırgalar aşka gelir, nağmeler yolda kalır
Sen düşersen ben düşerim, toprağım olur viran.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:08 PM
*Konuş-ma…
Selam veriyorum, dalgınlık neden
Bir dörtlük yollasam görür mü acep?
Uyuma, menzili doğrulttu giden
Yoksa bu yaptığım terör mü acep?

Merhaba demekten usanan şair
Bir şiir karalar hayata dair
Bulursa konuşur Fatih’ten mahir
Bulmazsa ayağı sürür mü acep?

Dinle bu sözümü oyalanma gel
Dünya benim diye boyalanma gel
Haktan gayrisini sakın anma, gel
Buna Halik ruhsat verir mi acep?

Ne bu sızım diner ne bu ıstırap
Günler var perişan, yıllar var harap
Şaşırılmış rota, yıkılmış mihrap
Bu rüzgarlar bizi kürür mü acep?

Bir yanda dalkavuk, bir yanda hile
Bir yandan taş atar ahbabım bile
Bir yanda yoksulluk, bir yanda çile
Ve bu hayat böyle yürür mü acep?

Dinlersen Kaleli doğruyu yazar
Fakat çok güvenme bazen de azar
Bazen bade diye su içer sızar
Hakikate karşı erir mi acep?

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:08 PM
*Kurban Hikayesi
Musa çoban idi, koyun güderdi
Üç kurt geldi, bir koyun ver baç dedi.
Emanetti, sahibine ne derdi.
Bizim için en güzeli seç dedi.

Elçiyiz biz, isteğimiz eyle gel
Biz koruruz sahibine söyle gel
Git ağandan izin iste öyle gel
Ne diyeyim, isteğiniz kaç dedi

Ben gidersem koyunları boğmayın
Hem yemeyin, hem de sakın sağmayın
Yemin edin, hüzün olup yağmayın
Biz değmeyiz dağdan dağa saç dedi.

Kurtlar koyunları garanti etti
Musa koşa koşa köyüne yetti
Bu durumu ağasına iletti
Çabuk git ver bu yaptığın suç dedi.

Kurtlar koyunlardan birini aldı
İşte o sırada olanlar oldu.
Ki; koyun karnında bir yavru buldu
Kurda baktı, hikmeti ne? “MIÇ” dedi.

Koyun o an kınalı koç doğurdu
Kurban olsun yavrum, alın bağırdı
Koç telekten hafif, taştan ağırdı
Semiz idi, tertemizdi, aç dedi.

Sırrın denizinde olaylara bak
Her biri zincirde halka muhakkak
Ne cadde var, ne bulvar var, ne sokak
Mekansız bir çağdan çağa uç dedi

Zaman cahilliye, gönülde vehim
Bir evladın yoksa, durumun vahim
Halil-ür Rahman’dı Ebü’l İbrahim
“Bir oğul ver, başa olsun taç” dedi.

Günlerce yalvardı, istedi Haktan
Dilek Hak katına ulaştı çoktan
Gün geldi, İsmail var oldu yoktan
Sanki onsuz bütün alem hiç dedi

İbrahim böylece talihi yendi
Zaman geldi sözünü tut denildi
Deve kurban etti, sayısı bindi.
Ne ağır imtihan, ikaz üç dedi.

Sevdiğim diyerek çökmüştü dize
Sonra hakikatle geldi yüz yüze
En sevdiğin neyse o gerek bize
Bir gaip ses, İsmail’den geç dedi.

Anasıyla İsmail’i aldılar
Çöle doğru yola revan oldular
Susayınca orda zemzem buldular.
Hem berraktı, hem tatlıydı “iç” dedi

Hacer bakmaz idi şeytan yüzüne
Bir taş attı tam rast geldi gözüne
Kördü şimdi, inanmadı sözüne.
Mahvettiğin müminlerden öç dedi

İsmail’in gözlerini bağladı
Tekbir aldı, çok yalvardı, ağladı
Hüzün arşta bir yüreği dağladı
Cebrail’e rahmetimi saç dedi.

Yiğitti İsmail, temizdi aktan
Yaratana teslim olmuştu çoktan
Bildi ki kaza da kader de Haktan
Sende bütün kuvvet, kudret, güç dedi.

Kesmeyen bıçağı taşlara çaldı
Taş yarıldı, gökte ihtilal oldu
Bir melek semâdan bir koçla geldi
Bu koç Tûr’da kurtla giden koç dedi.

.........Hz.Cibril:
Allahû ekber, Allahû ekber
.........Hz İbrahim:
Lâilâhe illellah vellâhûekber
.........Hz. İsmail:
Allahû ekber ve lillahilhamd

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:08 PM
*Küser…

Hayalin gecem oldu
Deryadır koya küser!
Gecemi hasret çaldı
Süt ekşir maya küser!

Bu günlük yeter artık
Hasretler tüter artık
Bu dünden beter artık
Asalet soya küser!

Haklısın, küsersin yar
Zamansız esersin yar
Feryadı basarsın yar
Dereler suya küser!

Gecenin ayazında
Ayazın beyazında
Canların avazında
Tiryaki çaya küser!

Zordan daha zordayım
Ateşteyim kordayım
Arasınlar ordayım
Yer çatlar faya küser!

Aldığımı vermedim
Verdiğimi görmedim
Ortamı ben germedim
Akbaba toya küser!

Ok attım hedef bulmaz
Tadım ve tuzum olmaz
Söylersem bende kalmaz
Vuslata yaya küser!

Bul adil hakim görüş
Töhmette hakim görüş
Bilmeden ha-kim görüş
Sandıkta oya küser!

Düşünce vursun seni
Duygular yorsun seni
Sorduğun sorsun seni
Düğüne toya küser!

Eririm aklım ermez
Haykırırım ses vermez
Halimi canan görmez
Gönlünde kaya küser!

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:08 PM
*Küstün Divane...
Arzu ata binmiş, süvari yaya
Bahane mi? Küstün divane seni.
Hasret helâk olsun, gün saya saya
Cihana mı küstün divane seni.

Ömür geçer kuzum, yıllar görünmez
Adları sayılır, kullar görünmez
Gurbet vatan olmuş, yollar görünmez
İhvana mı küstün divane seni.

Nedir arzuhalin, nedir muradın
Yerlerde sürünür gökteki adın
Bulutları sağdın, arşı taradın
O Han’a mı küstün divane seni.

Görmeli de şahı, göz ile değil
Pişmeli, ve lakin köz ile değil
Bir bak, beni anla, söz ile değil
Sultana mı küstün divane seni.

Bu su taş çevirmez, andım boşuna!
Bağa hayat vermez, kandım boşuna
Baktım hayat çerez yandım boşuna
Şahane mi? Küstün, divane seni.

Dikenlere çare diye el atar
Türlü hayal ile uykuya yatar
Rüyada beş alır, birini tutar
Mihmana mı küstün divane seni.

Kara talihime baktım, usandım
Zikrine kafamı taktım, usandım
Hayal ile sana aktım, usandım
Sen,bana mı küstün divane seni.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:08 PM
*Maluma İlandır…

Serince sevdalar sulara yansır.
Gönül ki kardan ak, kışlamamız var
Yürek ki, sorgusuz taşıdığı sır
Ta ana rahminde başlamamız var

Dağa sis düşende, kurt uluyan da
Çakallara bayram olur o anda
Hakikat biçare, vefa bir yanda
Yılanı, çıyanı haşlamamız var

Sevdamız üstüne atışma olsun
Erenler, yarenler kendini bulsun
Bırakın lağıma sinekler dolsun
İkiyüzlülüğü taşlamamız var...

Ağzıyla kuş tutsa çalan kişiyi
Zırh edip kendine yalan kişiyi
Alnı terlemeden bulan kişiyi
Hint kumaşı olsa, dışlamamız var

Hasım olan zevat şer meclisinde
Dalkavuk güruhun her meclisinde
Destanlar söylenir er meclisinde
Eğlen, iki çaylık dişlememiz var

Vuslat tamam olur dosta erince
Cevaplar istenir yerli yerince
Can selamet bulur hesap verince
On iki yöreden aşlamamız var

Soru gerekçeyi sormak değil mi?
Vuslat sevgiliye varmak değil mi?
Marifet ahdinde durmak değil mi?
Hakikat şerhini tuşlamamız var.

Sultan otağında durulur saf saf
Eyvah! Başımıza taş attık, insaf
Sonra da bekledik bağış ile af
Malum meydanları boşlamamız var...

Kabrin yüzü soğuk kabir derince
Sıkar mı dersiniz kabre girince?
Hal beyan edilir inceden ince
Sol elden eğriyi dışlamamız var

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:08 PM
*Midenin İsyanı! ! !
Akıl alık, hisler körük
Yağmur, tipi, kar midede.
Her yer çamur, zemin çürük
Her şey mubâh, kâr midede.

Başı sonu bile bile
Yaşatılan zulüm çile
Ve dokunur çile çile
Hayat çürük, kir midede

Karga dalda, kuğu gölde
Böcek terste, arı gülde
Er yürekte, aşk gönülde
Hiç yaşar mı er midede.

Teşhirinde zorlanma yok
Bakışlarda dırlanma yok
Utanma yok, arlanma yok
Her şey düşük ar midede.

Yare olmaz dargın gönül
Hadsiz, yorgun- argın gönül
Yarin yeri yangın gönül
Eğleşir mi yâr midede.

Zamane diyene bakma
Tedbiri elden bırakma
Bu zamanda helal lokma
Sana yer yok dar midede.

Edep, hâya pek durunca
Nefs kendine gem vurunca
Aşk gönülde taht kurunca
Yaşaması zor midede.

Alır kabul eder sanma
İstersen yalan de ama
Yanma, tiksinme, utanma
Ve bir isyan var midede.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:09 PM
*Muratdağ'dan Koçkıran'a Eserim.
Muhabbet demlenir gönül yurdunda
İrfanında, izanında gözüm var …
Maya bozuk ise hamur da, un da
Güvecinde, kazanında gözüm var…

Çile ektim, keder bitti bağımda
Bülbül baktım, karga öttü bağımda
Kına yaktım, duman tüttü bağımda
Her mevsimin hazanında gözüm var…

Bugünkü kişilik nedir tarif et
Bugünlere dünler verir asalet
Niyetimi ölçer elinde alet!
Oyununu bozanında gözüm var…

Aymazlar sınırsız âlemleriyle
Dalkavuklar meddah kalemleriyle
Hüzünler gamıyla, elemleriyle…
Sevdaların ozanında gözüm var…

Geceye alışan körler misali
Sebepsiz gülüşen körler misali
Kaderi bölüşen körler misali
Gerçekleri yazanında gözüm var…

Kıdemli riyakar bahtına yansın
Pörsümüş bedbahtlar “dağları” ansın
Dinle ki bu senin ilk ve son şansın
Şerre kuyu kazanında gözüm var…

Beni anlamazsan sana küserim
Elimde saz ile yolun keserim
Murat dağ’dan Koç kıran’a eserim
Kızıl dağ’ın kızanında gözüm var…

Razı olmuş tevekkülü kul gibi
Yusuf yüzlü yiğitteki hal gibi
Her çiçekte devşirtilme bal gibi
Gönüllere sızanında gözüm var!

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:09 PM
*Nasipler Ve Nasipsizler…

Vardır beni tutmanın beni tutmaktan farkı
Hakkıyla tutanlara yücelerden Bir bakar!
Gönüllerde aynı şevk, dillerde aynı şarkı,
Vuslata giden yolda, rehber olan er bakar.

Sessiz sedasız geldim, duymazsanız giderim
Kendi kendime yanar, feryat, figan ederim.
Kalbimi kıranlara, ne gücenir, ne derim
İsteyen tutar beni, istemeyen hor bakar.

Alnı yere gelmeyen “nadide yiğitleri”
Karaltısı silinir, dinlemez öğütleri
Secde de tüm mahlukat, çiçeği, söğütleri
Nimetten nasipsizler bu aleme kör bakar.

Korkuyu boncuk gibi bir ipe diziyorum
Başım önüme eğik, sedasız geziyorum
Gönülde sadece zan, ben bunu seziyorum
“Merhametin, varlığı kuşatır mı? ” Der, bakar.

Sezmek dursun bir yana, kulağımız duymuyor
Nefisler gündelikçi, kızarıyor, doymuyor
Güneşler esarette, zaman bize uymuyor
Biz zamana uyarız, düşünmeyiz YER bakar!

Kendine gelme vakti, içerime od düşer
Dosta muhtaç zamanda, dost dediğim yad düşer
O’na boyun eğerim, bilincime tad düşer
Baş eğdiğim kapıda, ahvalime pir bakar.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:09 PM
*Ne İster?

Şu hayat denilen ızbandut, cani
Küçücük, pericik, senden ne ister.
Nübüvvet mührünü görenler hani
Hangi hayattalar birini göster...

Doğruları düzelt, doğru tamir et
Eğridir gelmesi beklenen nöbet
Benden şikayetçi olacak elbet
Olmayan mülküme akıtığım ter

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:09 PM
*Ne Zaman Gelir?

Yağmur yağar bu çatlaklar düzelir
Özlenen baharlar ne zaman gelir
Vefasız sevgili halden ne bilir
Gizlenen baharlar ne zaman gelir

Halimi arz ettim, sitem kâr etmez
Kovarım bir türlü aklımdan gitmez
Elbet zemheride bülbüller ötmez
Sızlanan baharlar ne zaman gelir

Aklımı kusarım kulaklarımdan
Ne arzumda vefa ne de yarımdan
Aklım çöp sepeti, bakmam arımdan
Tozlanan baharlar ne zaman gelir

Arzular hayale isyan edecek
Gözlerim gönlünü tutup didecek
Hayat karakış mı sürüp gidecek
Nazlanan baharlar ne zaman gelir.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:09 PM
*Ol Alem…

Bir aciz biçareyim gam, keder sarar beni
Derde derman ararım, hüsn-ü zan sorar beni
Melek ne, şeytan ne ki, sermaye veresiye
Ölmeden öleceğim, öz nefsim yorar beni…

Bu mukaddes kervana taş atanı gördükçe
İlim fantezi olur, karanlıklar sürdükçe
Riyanın dahi tarzı değişen şu dünyada
Hiç değil buğz ederim, ahvalim el verdikçe…

İki koyup bir almak kader mi, kısmet midir?
İltimas tezgahında dokunan kispet midir?
Karıncalar şaşırır karada pusulayı
Kargaların konseri bülbüle nispet midir?

İki gidip bir gelir, gözsüz, elsiz sağlarım
Bir temelsiz, çilesiz ruhsuza bel bağlarım
İkbalin zirvesinden düşenleri gördükçe!
Ağlamaya doğuştan meylimiz var, ağlarım!

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:09 PM
*Olamazsa...

Bölük pörçük bedenim
Sızlar bir olamazsa…
Ayrılık tek nedenim
İzler bir olamazsa…

Dünya sağır, dünya kör.
Elbet sansar kurdu yer
Ve savunma hakkı der
Sözler bir olamazsa…

Ah sözler, sinsi sözler
Allah’a eğri özler
Çakal bu fırsat gözler
Yüzler bir olamazsa…

Yanarım ah! Yanarım
Ne denilse kanarım
Bu yüzden suda narım
Közler bir olamazsa…

Hangi şan, nerde toprak
Dal düşer, tınmaz yaprak
Yüz çadır, idrak mi ak?
Özler bir olamazsa…

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:10 PM
*Olmadı!
-53 yıllık dostum, arkadaşım-

Yüreğime figan düştü kardaşım
Sebat ile anıyorum, olmadı.
Ağrılı sol yanım, telaşlı başım
Sen gelirsin sanıyorum, olmadı.

Sen gittin ayazın rengi solmadı
Dolular boş kaldı, boşlar dolmadı
Olmadı be dostum bu son olmadı
Talihini kınıyorum, olmadı.

Mızraptan telden mi çalamadığın
Muhannet kuldan mı olamadığın
Dönülmez yoldan mı gelemediğin.
Ateş alaz yanıyorum, olmadı.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:15 PM
*Onlar Candılar

Camların ardında baharlar baba
Sahte çıktı gelincikler öldüler
Zemheri bitmiyor, boşuna çaba
-Kar altında karıncalar güldüler
-Yazlanmadan ölmesini bildiler

Yağmurda ıslanır avuçlarından
Urganla bağlanır tam saçlarından
Ve idam edilir bir suçlarından
-Güneşi görmemiş mahrem teldiler
-Bozlanmadan ölmesini bildiler

Güneşi gölgede yaşa tutanda
Bahtiyar olurdu başa tutanda
Gönüldeki köze maşa tutanda
-Bilinmedik bir diyardan geldiler
-Bazlanmadan ölmesini bildiler

Maddi makamlarda gözleri yoktu
Mana makamında sözleri yoktu
Gönül diyarında izleri yoktu
-Dostlarını (!) defterlerden sildiler
-Sızlanmadan ölmesini bildiler

Kuğular toplanır inerdi göle
Ahu zarı duyan ses versin hele
Sitemi resmetti camdan tuvale
-Onlar gönüldeki teze güldüler
-Tozlanmadan ölmesini bildiler

Adalet dediğin görünmez sırdır
Bu sırrın sırrına ermek vakardır
Mazlumların önü settir, duvardır
-Onlar ki eldiler, onlar dildiler.
-Nazlanmadan ölmesini bildiler

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:15 PM
*Onun Sevgisi....


Yıllar oldu sen gideli bilirsen
Yediğimiz aşımıza zam düştü.
Çiçeğimdin, umudumdun, arzum sen
Bina çöktü, başımıza dam düştü.

Ne sevmenin, ne sohbetin tadı var
Ne Ali’nin, ne Zülfikar adı var
Şimdi yâdımızda Deli Dudu var
Yollarımız Halep gibi, Şam düştü.

İster “oh” de, ister anla halimi
Bu ayrılık büker oldu belimi
Kapadım ağzımı, kıstım dilimi
Arsız gönül kurşunlara ram düştü.

Maviye meylettim, sarıya küstü
Mora gönül koydum, aka gün kesti
Duygularım bu kez zamansız esti
Deli poyraz kavuruyor sam düştü.

Kötü ne olacak iyilik baygın.
Artık sokaktaki kediler saygın.
Kapkaç dedikleri değilmiş soygun.
Sevgiye, saygıya buzlu cam düştü.

Melül, mahzun bakmak iyilik ise.
Neden sakalını kazıtır köse?
Böyle “iyi günler” sade desise.
Sen gideli gönlümüze gam düştü.

Artık azca düşüyorum hataya
Çünkü halim yazmıyorum siteye
Yavaş yavaş gidiyoruz öteye
Akıl, fikir, izan, idrak tam düştü.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:15 PM
*Öleyim

Çok nazlısın gülüm nedendir bilmem
Bekliyorum gelmiyorsun, öleyim
İstemezsen asla bir daha gelmem
Yüzün asık gülmüyorsun öleyim.

Ne diyeyim, anlatayım de hele
Bahtımı kapattım gün gibi yele
Umutlarım düştü köpüklü sele
Arzuhalim bilmiyorsun öleyim

Muhabbeti yığın ettim, dağ oldu
Muhabbetten ekin ektim,bağ oldu
Muhabbetin çehresi de ağ oldu
Hadi, de ki, 'ölmüyorsun' öleyim.

Seni bir gün şirin görmek ne mümkün
Ne bahçe bar verir,ne tarlan ekin
Günün günü tutmaz değilsin tekin
Kefenimi ilmiyorsun öleyim.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:15 PM
*Ölü Sızlar Sağ İncinir..
Kara günde kara taşa yaslanır
Ölü sızlar, sağ incinir, yüze ne!
Karlı dağdan sevdiğine seslenir
Derdi derin, siğ incinir, bize ne!

Gece garip, gündüz hüzün, düş yetim
Bülbülleri güle salmak niyetim
Serde sevdam kazanlarda hasretim
Yemek gancır, yağ incinir, köze ne!

Güvenilir olmuyorlar başlarım
Gönüllerde bahar olmaz kışlarım
Güneş kadar parlak olmaz düşlerim
Çakal gezer, dağ incinir, hazza ne!

Göğün yüksek dallarına hoplarım
Yıldızları teker teker toplarım
Bıçağımı gölgelere saplarım
Balık ağlar, ağ incinir, naza ne!

Yaslanırım, yarda türkü dinlerim
Tan yerine kan sızınca inlerim
Buz altında kalır kardelenlerim
Düğün, dernek, yuğ incinir, kıza ne!

Aklım almaz, aklım aşar aklıma
Gül muştulu çağlar düşer aklıma
İdraki zor, aklım şaşar aklıma
Zaman sancır, çağ incinir, yaza ne!

Can evime düşen cemre aklıdır
Güz yurdunda düşler pişer, haklıdır
Son menzilde gökçe muştu saklıdır
Sancak düşer, tuğ incinir, öze ne!

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:15 PM
*Ölüler Yatar Mı Yolun Üstüne

Fikri duru, zikri yarı böldüğüm
Yâd el mi koyulur elin üstüne.
Neye yarar benim sensiz öldüğüm
Bu ben mi yakışır çilin üstüne.

Muhabbeti düğümledim tadı yok
Bu davâmı dava eden kadı yok
Yola çıkmış esame yok, adı yok
Telden diken diker dilin üstüne.

Niyetli değildi, ipe un serdim
Dikenli telleri yollara gerdim
Sevgiden bihaber sevgili gördüm
Çiğ döktüm, taş attım gülün üstüne.

Geleceğim ama yolum yan gider
Açma aman, yüreğimi kan gider
Devran döner zaman geçer can gider.
Bülbül gülü koklar dalın üstüne.

Düz yollarda bile dizlerim tutmaz
Gelirim desem de yüzlerim tutmaz
Talihim ırganmaz, sözlerim tutmaz.
Ölüler yatar mı yolun üstüne?

Öldüğümü bir fısıltı bildirdi.
Akbabayla saksağanı güldürdü
Ben mi öldüm, Deruni mi öldürdü?
Gönül debelenir salın üstüne.

Zelil etme pirim, eritme şahım
Yükseldi feryadım, göklerde ahım.
Alın yazım, kara bahtım, günahım
Kem sözler Kaleli kulun üstüne.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:15 PM
*Pasaklı! !
Kıyıyı, köşeyi eve gelenler
Görmesin ışığı söndür pasaklı...
Dışardan bakmasın seni bilenler
Mavi perdeleri indir pasaklı...

Cüssesiz ölüler gezer düşünde
Bereketsiz emek, kirli işinde
N’olur beni anla bir kez düşün de
Yüzünü gerçeğe döndür pasaklı...

İşini, gücünü koyma yarına!
Zarar ortak olur haram kârına
Boşuna güvenme dünya varına
Yüreği kemiren kindir pasaklı...

Hani güzelliğin dile değmemiş
Nerede bülbülün güle değmemiş
Adın dünya gezmiş, yola değmemiş
Marifetin beş yüz, bindir pasaklı...

“Yorgunum, tükendim, öf be” diyorsun
Alnın terledi mi? İş seni yorsun!
Hakikate boyun eğemiyorsun
Kılavuzun şeytan, cindir pasaklı...

Birden bire çöker üstüne gece
Hayatın debdebe, şanın bilmece
Açık söylüyorum, kelime, hece
Sözlerimi anla, sindir pasaklı...

Yüzüne bakanlar tertemiz sanır
Hanene girenler içini tanır
Sende ne hasiyet, ne de var onur
Sence hayat hala dündür pasaklı...

Kabuğun kalın ya, içerin yırtık
Kimseler görmüyor, malum ya örtük
Ne mal olduğunu anladık artık
Artık yelkenleri indir pasaklı!

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:15 PM
*Rüya…
Bu gece sendeydim kan ter içinde
Hasretin rengine rahmet yağmıştı.
Bilmem ki gecenin hangi üçünde
İki gönül bir vuslata sığmıştı.

Saygı ile kaygı nefes almadan
İç içe girmişler etki olmadan
Birbirine akmış arzu bilmeden
Hırs gelmiş özlemi ipsiz boğmuştu.

İki hasret bir bedene giriyor
Gece karanlıkta gören görüyor
İkisi de muradına eriyor
Bir el tutup yıldızları sağmıştı.

Kavgalılar bir noktada buluşmuş
Tez zamanda birbirine alışmış
İki musluk bir kurunda karışmış
O saat dolunay gönle ağmıştı

Arzu ile hasret sarmaş dolaştı
Muhabbet buğusu bacadan aştı
Bulutlara çıktı, göğe ulaştı
Tan yeri ağarmış, güneş doğmuştu.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:15 PM
*Sana Geliyorum…
Gönül fincanından kini, nefreti
Döktüm sana geliyorum sevgili.
Beden koruğundan riyakâr eti,
Söktüm sana geliyorum sevgili.

Güneşin rengine bürünüyorum
Yerde adem diye görünüyorum
Bir hatır ardından sürünüyorum
Çöktüm sana geliyorum sevgili.

Arzu dağ ardına yol gösterince
Bir sızı duyarım inceden ince
Sevdanın kahrını ben yeterince
Çektim sana geliyorum sevgili.

Öksüz yıldızlara açtım koynumu
Kıdemli sülükler emer beynimi
Gönül hasret çeker iken boynumu
Büktüm sana geliyorum sevgili.

Su akar muhabbet karıklarına
Gam dolar gönlümün yarıklarına
Gözlerimi dağın doruklarına
Diktim sana geliyorum sevgili.

Kaypak tövbelerin günah nesine
Düşleri yolladım çağ ötesine
Hoyrat ezgileri rüzgar sesine
Ektim sana geliyorum sevgili.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:16 PM
*Sen De Bir Kulsun!

Senin kaşlarına, senin gözüne
Vurulan şu gönlün gözü kör olsun
Senin izanına, senin sözüne
Darılan gözlere topraklar dolsun.

Senin endamına, senin nazına
Senin şiirine, senin yazına
Senin ikiyüzlü körpe kuzuna!
Sarılan çobanlar kırda ot yolsun.

Senin bu işveli nazın yüzünden
Senin kadir bilmez sözün yüzünden
Senin hiç gülmeyen yüzün yüzünden
Yorulan ak yürek başka yar bulsun.

Her sözün bir batman filler çekemez
Günahını deryalara dökemez
İnsan kara taşa tohum ekemez
Karılan toprakta laleler solsun

Kendini beğenir keşiği sürmez
Aklın havalarda beşiği örmez
Gözün hep yukarda eşiği görmez
Durulan da bir kul, sen de bir kulsun

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:16 PM
*Sen Herkesten Baş Gülüm...
Şurada niceler var,
Sensiz hayat yaş gülüm!
Devler ve cüceler var,
Gönül senle hoş gülüm!

Sensiz bahar yaz olmaz
Sensiz derdim az olmaz
Sen olmazsan naz olmaz
Sen herkesten baş gülüm!

Aç olmak tok olmak var
Tek olmak çok olmak var
Var olmak yok olmak var
Sensiz sevda boş gülüm!

Ne keder, ne gam ister
Mert, cesur adam ister
İnsanca nizam ister
Sevgin bana iş gülüm!

Şu yanda şer bakanlar
Şu yanda hor bakanlar
Şu yanda kör bakanlar
Sensiz günüm kış gülüm!

Göz açmaya erinen
Kuzu posta bürünen
Suret haktan görünen
Hissiz gözde yaş gülüm!

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:16 PM
*Sen Olmasaydın...
Suya hayat veren, sırrına erdim
Ben nasıl yaşardım, sen gelmeseydin...
Seni nasıl özler, nasıl severdim
Gönül fincanımda yer bulmasaydın...

Bulut gibi ağlar, sel gibi akar
Dünyaya yıldızın gözünden bakar
Damarda dolaşır, yüreği yakar
Selam selam olmaz sen almasaydın...

Hayatın güneşi bir kez doğardı
Kanımı coşturur, tenim sağardı
Nefis ki içine düşsem boğardı
Bu aciz yüreğe sen dolmasaydın...

Çözen miyim dersin, bilinmez ahir
Üzer miyim seni bu yolda mahir
Evveliyat kahır, ahiri kahır
Belki huzur bulur geç kalmasaydın...

Deliler söz dürmez, anlayamazdım
Peşimde kin, garez, anlayamazdım
Ömrü uzun sürmez, anlayamazdım
Paslanmış kapımı sen çalmasaydın...

Sökemezdim katmer derdin katını
Süremezdim aşkın eşkin atını
Gönlüme kök salan ayrık otunu
Düze çıkar mıydım sen yolmasaydın?

İncecik her yolu, en kısa anı
Yaşarken kalbime koydun gümanı
Hazan mevsiminde, hasat zamanı
No’lurdu bir tanem sen solmasaydın...

Bıkar mıydım musibetin zamından
Düşer miydim düşmüşlerin damından
İnsan ahvalinden, dünya gamından
Derdini çekerdim sen yılmasaydın...

Hayalde kurduğum sarayı, köşkü
Gönülde bulurken kavrul, yan, piş ki
Gören imrenmezdi, gönlüme aşkı
Lav gibi, kor gibi sen salmasaydın...

Hep aradım, kendim bildikten beri
Hayat girdabında ileri geri
Bana hayat verdi cihan serveri
Ben beni bilmezdim sen olmasaydın!

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:16 PM
*Sen Ve Ben
Sen sevdandan vazgeçersin
Ben senden vazgeçebilmem
Sen yokluğu yâr seçersin
Ben ki körüm, seçebilmem.

Sen sözün kızıl halısı
Ben gönlün yaban çalısı
Sen küskün, sen sevdalısı
Ben bu suyu içebilmem

Sen arsız, huzursuz hayat
Ben de akıl, fikir bayat
Sen de karışık fikriyat
Ben isterim göçebilmem

Sen isyanların kralı
Ben ipekten bayrak alı
Sen zirvelerin kartalı
Ben serçeyle uçabilmem

Sen arayı açarsın da
Beni koyup uçarsın da
Sen kendinden kaçarsın da
Ben ki, senden kaçabilmem.

Sen zamansın, sen bir ansın
Beni bırak, bana yansın
Sen ki, nurdan özge, cansın
Ben erdemi saçabilmem

Sen gözlerimin uykusu
Ben gözlerde bir damla su
Sen ki sırrın okyanusu
Ben uğraşır açabilmem

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:16 PM
*Sevgiliden Sevgiliye…
Aradığın bensem sendeyim elbet
Ben seni atmadım, gel sen de atma
Hayalin başında tutarım nöbet
Hayalime sarıl yorganla yatma

Günlerin güzeli seninle olsun
Ne işin var senin on dört şubatla
Bağrında gül açsın, karanfil dolsun
Gözün gül mü olur, üstünden atla

Çocuk büyümez mi, insan düşmez mi?
Sevginin göğsünde uyurken düşte
Tabibin kötüsü çıban deşmez mi?
Her taraf uyanık baksana işte

Bir türlü bitmiyor bendeki sancı
Kızılca kıyamet koptu kopuyor
Bugün benim değil, bana yabancı
Baharlar tuvalsiz resim yapıyor.

Çatlayan başımı göğsüne yasla
Gül kokun duygumu okşayadursun
Öpmenle okşaman kandırmaz asla
Yüreğim yeter ki sinende vursun.

Arzu ikliminde terlere batma
Hayal aynasına bakılıyım ben.
Beni el alemle tartma, bir tutma
Otuz yıl evvele takılıyım ben.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:16 PM
*Siz Düşünmeyin! ! !
Sen sakın düşünme, kafanı yorma
Köşeyi tutanlar düşünüyorlar.
Başını sıkı tut, belaya vurma
Kuşlukta ötenler düşünüyorlar.

Dilinde şahbazlık, zihninde tersi
Günbegün dövülür gönlümün örsü
İnsansız meydanlar, sahteci kürsü
Bol nutuk atanlar düşünüyorlar.

Hâl-i ortasından tutup kemirip
Sonra “tırman diyor, emniyetli ip”
Devlet kasasını yeyip, semirip
Tül döşek yatanlar düşünüyorlar.

Kürsüde kaypağın attığı takla
Gücün yetiyorsa atığı pakla
Artık yüz gülmüyor al ile akla
Eriyip bitenler düşünüyorlar.

Birisi sevdasız, gündelik aşkta
Birisi el ovar, divanda, meşkte
Birisi ahırda, birisi köşkte
An be an batanlar düşünüyorlar.

Sendeki itibar onun itinde
Dede Efendi’de koşan atında
Millet nazarında, vatan sathında
Tüm gücü yetenler düşünüyorlar.

Dağda tükettiğin ömüre yazık
Amirin verdiği emire yazık
Malum, tezek yaksın, kömüre yazık
Bacası tütenler düşünüyorlar.

Cihanı tutuyor feryadım, ünüm
Dünden daha beter bugünkü günüm
Dalga dalavere ve dönüm dönüm
Vatanı satanlar düşünüyorlar.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:16 PM
Size Bıraktım

Topalı haberci, körü kılavuz
Tutanlar gözü de size bıraktım.
Lağım tortusuyla dolu bir havuz
Batanlar tuzu da size bıraktım.

Niyeti pakılar, sevdası kirler
Ameli bozuklar, yüzü mücbirler
Mukavva adamlar, karton şairler
Atanlar yazı da size bıraktım.

Bulmuşsun geceyi uyu ha uyu
Çiçeklere dökme aman bu suyu
Hakikatten uzak süfli arzuyu
Satanlar izi de size bıraktım.

Dediğim sanadır, sanadır, alın
Yere gelmiyorsa arlanmaz alın
Baykuş özentili, nasırı kalın
Kotanlar düzü de size bıraktım.

Devenin tafrası, atın sidiği
Gözüne sokmalı gergefi, iği
Nefse cilve katan her çirkefliği
Yutanlar sözü de size bıraktım.

Maymun iştahına zikri ayanlar
Şu kış uykusundan uyanmayanlar
Hakikat adına dayanmayanlar
Bitenler közü de size bıraktım.

Dili meymenetsiz, cebinde cukka
Altında yumurta biri bin okka
Zilletteki nefis yüzünden Hakka
Çatanlar sazı da size bıraktım

Okka okka, batman batman sözleri
Tükürsen de kızarmaz ki yüzleri
Atlas karşısında kaputbezleri
Ketenler yüzü de size bıraktım.

İkiyüzlülük yap, baş salla oh de
Vefayı bırakıp sırt dönüp ahde
Mucuğu, gülüşü, öpüşü sahte
Tütenler nazı da size bıraktım

Tıngırtıya kaşık ile koşanı
Tanımam mı burnundadır nişanı
Etrafımda işte her perişanı
Katanlar azı da size bıraktım.

Biliniyor aslen gönül eyleri
Görmüş müdür şarkımızda köyleri!
Kolhoz paşaları, şerik beyleri
Ötenler cazı da size bıraktım.

Murat, olmak ise malum basında
Çokları feryatta, yokun yasında
Fındık zadelerin gam tarlasında
Yatanlar sizi de size bıraktım.

Aradığım sade hakka uyanı
Sağduyuya telsim tarafı, yanı
Elinin tersiyle şöhreti şanı
İtenler özü de size bıraktım

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:16 PM
*Size Havale Ediyorum...
Gerçek keremine susamış aslı
Hareket debdebe ileri, geri
Asalet müzelik şairde yaslı
Isırgan güzeli, kaktüsün eri

Baktıkça dövülür hislerin örsü
Arından terledi önünde kürsü
“Yepyeni bir ekol” reşidin tersi
Bu yeni sirkatler onun eseri

Anladım, asalet bir ile başlar
Bir’siz kişilikler sıfırda kışlar
Gönlün aynasıdır, gözdeki yaşlar
Özünde cücelik, sözünde iri!

Kahırlı aşk ile bir gülü sunan
Olamaz mecnunun Leyla’sı inan
Söz gönülden dile sıçradığı an
Gönülden ziyade gözlerde yeri

Kalkanı kaldırdım usulca yerden
Ardından fareler sıçradı birden
Mavileri sordum gözleri körden
Kalbini karartmış gözünün feri

Mukaddes kervandan kalınca arda
Hecesi, sözcüğü, dizesi darda
Dimağlara hitap, güzellik orda
Aslı Kazanova, sureti peri!

Çile ektim, keder bitti bağımda
Bülbül baktım, karga öttü bağımda
Kına yaktım, duman tüttü bağım
Bu “yarpuz güzeli” olduktan beri

Hırsın pençesinde çıldırmış akıl
Akıl ki; darası üç aklaşmış kıl
Ne bir gönle düşer, ne bilir okul
“Yepyeni bir ekol” onun şiiri! ! !

Gurur sarayında ahmaklar yaşar
Övünce; şımarır, kabarır, şişer
Dostluk meclisinden aşağı düşer
Sevgi, saygı ölü, sohbeti diri

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:16 PM
*Size Sesleniyorum!
Karanlığı kazanlar
Size sesleniyorum!
Göğe yazı yazanlar
İze sesleniyorum! .

Nefsine baş eğende
Cahil arif öğende
Kuşkulu gönül bende
Öze sesleniyorum! .

Zekasını pişiren
Bu gönle aşk düşüren
Ve sabrımı taşıran
Kıza sesleniyorum! .

Cemiyetin belası
Gözleri kör olası
Ve şöhret budalası
Poza sesleniyorum! .

Anasından doğmayan
Lükse boyun eğmeyen
Aynalara sığmayan
Yüze sesleniyorum! .

Sevdası yıkar beni
İrade yıkar beni
Yanarım, yakar beni
Köze sesleniyorum! .

Hamiyetin işinden
Hakikatin peşinden
Haysiyetin düşünden
Yaza sesleniyorum!

Gönülleri kandıran
Zemheriyi andıran
Aşığı usandıran
Naza sesleniyorum! .

Odaktaki sahipsiz
Budaktaki sahipsiz
Dudaktaki sahipsiz
Söze sesleniyorum! .

Zan’a kızan gönüller
Bazen azan gönüller
Cümle ozan gönüller
Bize sesleniyorum! .

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:16 PM
*Sohbet (İrticalen)

Z.Yapar Kaleli:
Kimse yok mu hanenizde?
Evinize geldim dostum!
Ağlarım, sizin nenize
Ordasınız bildim dostum!

Derûnî:
Efkâr vardır hanemizde,
Hoş sefâ geldiniz abim…
Dert yer etmiş sinemizde
Em varsa veriniz abim…

Z.Yapar Kaleli:
Terk ettiniz, gelmediniz,
Ne haldeyim bilmediniz.
Akar yaşım, silmediniz
Gönlünüzde öldüm dostum!

Derûnî:
Terk edene gel denilmez
Derdin atına binilmez
Ki bir zalimdir, yenilmez
Yandı ciğerimiz abim…

Z.Yapar Kaleli:
Yönümü döndüm rızaya
Komut verdim her azaya
İşi bırakmam kazaya
Geçmişimi sildim dostum!

Derûnî:
Rızaya dönmek ne zordur
Dönüş yolları hep kordur
Garip Derûnî, bir surdur
Sallanır kalemiz abim

Z.Yapar Kaleli:
Ben demeden duydu gençler
Gözlerimi oydu gençler
Yarı yolda koydu gençler
Bu halime güldüm dostum!

Derûnî:
Duyanlara genç denilmez,
Duyan ihtiyardır, ölmez!
Çıkmazlarda Gül derilmez
Derildik kendimiz abim! ! !

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:17 PM
*Soldurma...
Bence yaptığından utanan kişi
Ne beni çağırsın, ne kendi gelsin!
Aşkın ne zamanı, ne de var yaşı
Ne bana bil desin, ne kendi bilsin!

Yeter ki; üzülme benim yüzümden
Gerisi mi? Boş ver, aldırma sakın.
Alınma nazımdan, küsme sözümden
Zemheri gülünü soldurma sakın.

İki el bağrımda çaresiz iken,
Dal gibi tutmalı, tutulmalıydın...
Yüreğim kuruyup çoraklaşırken,
Yar gibi sarmalı, sarılmalıydın...

Bugün olmasa da yarın, ilerde
Darılsan da canın sağ olsun senin.
Kar bahara küsmüş zemherilerde
Sinen ki; gül açan bağ olsun senin.

Geç gördüm gerçeği kusura bakma
Bir elimde kalem, seni yazarım
Beni yakıyorsun kendini yakma!
Güzelliği aklım almaz, bozarım!

Artık Kaleli’nin dağları kardır
Her mevsim başında duman eksilmez
Tepesi sevdadır, eteği yârdır
Bilin ki dilinden aman eksilmez

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:17 PM
*Sürgün..
Ben ki uslanmaz el ben kızarmaz yüz
Ben ki girginlerin en girginiyim!
Ben ki geçmez akçe, ben dinlenmez söz
Ben ki dargınların en dargınıyım.

Ben ki ölümlere eğilmeyen baş
Ben ki ağustosta kurumayan yaş
Ben ki haksızlığa çatılmayan kaş
Ben ki gerginlerin en gerginiyim.

Ben ki kof kavağın gevrek dalıyım
Ben ki saf sanılan şeker balıyım
Ben ki garipliğin garip halıyım
Ben ki durgunların en durgunuyum.

Ben ki her yarışta bitmeyen etap
Ben ki minberlerde dinlenmez hitap
Ben ki tozlu rafta okunmaz kitap
Ben ki kırgınların en kırgınıyım.

Ben ki gözlerimde tüter Tur dağı
Ben ki kör şeytanın kader ortağı
Ben ki atıkların atık artığı
Ben ki yorgunların en yorgunuyum.

Ben ki bir tek gönle sinmez muhabbet
Ben ki gerçeğin ta kendisi elbet
Ben ki şer başında tutarım nöbet
Ben ki vurgunların en vurgunuyum

Ben ki yarı masal, yarı gerçeğim
Ben ki haram lokma ve içeceğim
Ben ki zemheride açan çiçeğim
Ben ki argınların en argınıyım

Ben ki kalem ile yazılmaz yazı
Ben ki yazılınca bozulmaz yazı
Ben ki gönüllere kazılmaz yazı
Ben ki sürgünlerin en sürgünüyüm.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:17 PM
Şair Ve Şiir…

Sözcük yığınına şiir denilmez
Şiirin kaide, kuralı vardır
Her göz bunu görmez, her akıl bilmez
Sözün işvelisi, meralı vardır

Lisan her kişinin görgüsü elbet
Şiir gönüllerin sergisi elbet
Yetenek Allah’ın vergisi elbet
Burada sağ kadar yaralı vardır

Bazısı pervasız sırıtır kırtık
Bazısı gömleksiz, yakası yırtık
Ne demek istedin, demeyin artık
Şiirler içinde saralı vardır.

Güzelliği sere serpe olan var
Balaları henüz körpe bulan var
Hamasette riya, sözde yalan var
Şairlerde bahtı karalı vardır

Herkes araştırsın, kafayı yorsun
Bu ülke hep ozan, demeyin dursun
Bırakın yürekler şiirle vursun
Ne huzur, ne rahat, paralı vardır

Zorlamayla güzel olur mu bir iş?
Geliş hak değilse hüsrandır gidiş
Alçak gönüllülük bunu hak ediş
Batmanlı, Göynüklü, Zaralı vardır

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:17 PM
*Şaşkın... (Muamma)

Ne dayıyım, ne amcayım, sabiyim
Tencere karası, tava dibiyim
Gölde saçma almış ördek gibiyim
Ne yana yüz dönsem hayal görünür

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:17 PM
*Tesettür Diyerek…
Nefsin gözü ayda, zapt olmaz “aslan”
Tilkiyi pohpohla, çakala yaslan
Ruhumuzu soyar her gün an be an

Murat dağ Ağrı’dan “yüce” diyen zat
“Tesettür” diyerek soyar, bu tezat

Hüneri çeç ile kaplarken arı
“Tesettür modası” yapan soytarı
Akıbeti ateş, cehennem varı

Korkudan gündüze “gece” diyen zat
“Tesettür” diyerek soyar, bu tezat

Bunların halinden belli keramet
Keramet ki sonu pişmanlık, zahmet
Sıktırma mı giymiş Mahmud-u Ahmet

Kalın kaburgaya “nice” diyen zat
“Tesettür” diyerek soyar, bu tezat

Bir karış sakalı, mankenle işi
Markalı gözlüğü, altından dişi
Doksan dokuz taşlı tespihli kişi

İki laf edene “hoca” diyen zat
“Tesettür” diyerek soyar, bu tezat

Tenha yüreğinde top oynar in cin
İstersen “sözüne” olsun güvencin
Kanını emiyor Müslüman gencin

Olumsuz cümleye “hece” diyen zat
“Tesettür” diyerek soyar, bu tezat

Oldurunca yazık demez bu zevat.
Soldurunca bozuk demez, bu zevat.
Doldurunca kazık demez bu zevat.

Bu ki; yücelere “cüce” diyen zat
“Tesettür” diyerek soyar, bu tezat

Bunun ak rengi yok, halkı, ırkı yok
Bunun otuzu yok, bunun kırkı yok
Bunların Karûn'dan hiçbir farkı yok

Bu sene kırkıncı “hacca” diyen zat
“Tesettür” diyerek soyar, bu tezat

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:18 PM
*Turnaları Yola Saldım Bu Gece

Hayali el eder, görmez hamisi
Düştüm, sığ sularda kaldım bu gece
Rotasız yol alır hasret gemisi
Turnaları yola saldım bu gece

Bir yanın dost olur, bir yanın çalık
Bir yanın dikenli, hırçın, kayalık
Bir yanın oltayı bekleyen balık
Ay serdin düşüme soldum bu gece

Türküleri maskot ettim Eğine
******* buz tutar senin neyine
Kolunu yastık et müdür beyine
Hasretler hayırsız bildim bu gece

Bir Anka kuşunun eşine bindim
Yalçın kayalardan sahraya indim
Seni bende bulmak için didindim
Nefessiz nasihat aldım bu gece

Mavi hasretimdir, denize bakmam
Suları yakarım, sarıyı yakmam
Ne derse yaparım sözünden çıkmam
Hep döndüm dolaştım öldüm bu gece

Bir düşersen tutan olmaz sözünü
Kargayı besle ki oysun gözünü
Bu karganın şeytan görsün yüzünü
Bazı çizgileri sildim bu gece

Anlamam bu gece nedendir gülmem
Ben seni tanımam, ben seni bilmem
Uzaktan el eder, yanına gelmem
Sayende kurdeşen oldum bu gece

Bilmez boranımı, görmez karımı
Bu gece de taşa çaldım arımı
Her gece huzursuz uykularımı
Bir sana bir bana böldüm bu gece

Kartala yolladım düşleri sensiz
Sevdalara nakış işlerim sensiz
Serçe parmağımı dişlerim sensiz
İstanbul’a gidip geldim bu gece

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:19 PM
Tükürün

Rahmani kılıklı, Frenk kafalı
Sürüden birini görün, tükürün
Kanarya işveli, koca tafralı
Eksiğin gürünü görün, tükürün

İlimden nasipsiz, fenden habersiz
Bugünden avare, dünden habersiz
Veliden, vasiden, senden habersiz
Birazcık derini görün, tükürün

İnsanlıktan nasıp almamış köy bu
Hala çağla kalmış olmamış şey bu
Kusuruna çözüm bulmamış bey bu
Ağzının kirini görün, tükürün

Bunca çaba, bunca emek boşuna
Gitmiyorsa kalasların hoşuna
Bakın emeği ne, bakın yaşına
Hakikat körünü görün, tükürün

Dilinde “üzgünüm”, gönül fukara
Çöreklenmiş yıllar yılı kenara
Ne görmüş atama, ne bilmiş sıra
Şimdiki yerini görün, tükürün

Birisinin “ilmi” gözünde yara
Birinin devlete gözleri kara
Her iş dalavere ve her iş para
Şu kanı, irini görün, tükürün

Her tür üretime karşı kinlinin
Gönül gözü ölü, şaşı dinlinin
“Tezek yüreklinin, turp beyinlinin”
Cinsini, türünü görün, tükürün

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:19 PM
Türk’e Atatürk Gerek

Kürşad, Atsız, Elçibbey divan kurmuş otağda
Başbuğum doludizgin göründü Tanrıdağ’da

Bak geliyor Kurtbala, Kürşad’ın küçük oğlu
Aha Süleyman Özmen, zincirle kolu bağlı.

Bir karar verilecek Pir-i Türkistan hazır
Hacı Bektaş Veli’nin elinden tutmuş Hızır

Çayda çıra çalacak Gençosmanoğlu gelsin
Dursun Önkuzu yürü, hüzünlü kalpler gülsün

Nerdesin İmamoğlu, gözlerim dolu dolu
Sen gittiğinden beri, yitirdik doğru yolu.

İsmail Gaspıralı, Zeki Velidi Togan
Dündar Taşer, Arvasi gözlemekte an be an

Azerbaycan’da Aydın. Anadolu’da Eken
Galip Erdem diyor ki; “alçaktır boyun büken”

Kırımdan Cemiloğlu, Balkandan Sadık Ahmet
Kafkasyalı kan ağlar, Çeçenya umar medet

Tekrarlasın öğüdü Osman’a Edebali! !
Çanakkale’den kalkmış geliyor Mehmet Ali

Fatih gözü burçta, Bayrak Ulubatlı’da
Beyazıt’ın umudu kırk birinci atlıda

Sesleyin Murat Hanı Bağdat yanıyor Bağdat
Kemikleri sızlıyor mezarda ağlar ecdat

Türkistan’da atam var, Nahcivan’da balalar
Kerkük’ü yıkan eller Allah’ından bulalar.

Bütün Türk yurtlarında kan akar oluk oluk
Baştaki basiretsiz, Ne nefes var ne soluk

Bin bir türlü pis tezgâha muhatap Anadolu
Buradan yükselir bayrak, burada turan yolu

Ebussuut Efendi mahkeme kur fetva ver
Basiretsiz, başları, çamaşır et ipe ger

Cevdet Paşa’ya deyin bu ana tarih düşsün
Nalıncının örsünde kıvama gelsin, pişsin

Yavuzlaşmalı gençlik, gelinim, oğlum, kızım
Yangına su dökmeyin, yangına ateş lazım.

Türk’e Atatürk gerek, desin “durmayın geri”
Açılsın bahtı Türk’ün “Türk önde Türk ileri”

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:19 PM
*Türkmenem…


Türkmenem
Seni bilmem, Türk menem
Vatanımda vatansız,
Öliyirim Türkmenem

Yaniyirim
Ateş, alaz yaniyirim
Arkama bakıp bakıp,
Türk geliy saniyirim

“Su dayandı
Bent vurdım su dayandı”
Telafer yangınına,
Su töhtüm su da yandı

Telaferim
Gelmiyirsiz yok ferim
Siz sızı duymasaz da
Yanıyir Telaferim

Ağladım,
Guzum öldi ağladım
Biz bize gardaşık ya!
Size umut bağladım…

Yerim,
Yıllar var ağı yerim
Vicdanınız sızlasın! !
Kimsesiz yanıyerim

Öziyim
Yanan özin köziyim
Aleviyim, sünniyim
Ben Türklüğün özüyim

Gahramanlar
Nerdesiz gahramanlar! !
Arhamda kimseler yok
Garşımda ki ne anlar.

İnana,
Gan ağlıyir her ana
Bir horyat söyliyim ki,
Belkim gardaş inana

Derde yanar!
Türkmanam derde yanar
Namert yüzüne vurur,
Ah! Arham der de, yanar! !

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:19 PM
*Üçleme

Leylâ ile Gül Muhammet üçleme
Gönülleri bire salması gerek
Leyla yoksa boşa kovan çeçleme
Ona arı girmez, solması gerek

Leylâ’dır dünyanın arşta temeli
Sırat köprüsünde Leylâ demeli
Mecnunun ne ise gerçek emeli
Ehlî kâmilde de olması gerek

Gül dalında Leylâ yazar şüphesiz
İsyân eden de siz, boyun eğen siz
Uzaklardan biri gelir küpesiz
O Leylâ’dır gönle dolması gerek

Hasan, Hüseyin’in dilinde Leylâ
Ali Murtaza’nın elinde Leylâ
Resulü Ekrem’in gülünde Leylâ
Her nefis Leylâ’yı bulması gerek

Âlemi meleküt Leylâ’dan geçer
Kuşlar Leylâ diye suyunu içer
Her can bu dünyadan Leylâ’ya göçer
Leylâ’nın gönülde kalması gerek

Muhabbet aslında hâkikat şudur
Leylâ damarda kan, dudakta sudur
Evrenin hayali, niyazı budur
İnsanın da ibret alması gerek

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:19 PM
*Vefa Duygusunu Kemiren Yılan
Makam sevdalısı, devlet delisi
Halinden habersiz bunağın biri!
Gün görmemiş günlüklerin ölüsü
Papazın yaktığı sunağın biri!

Kaba-saba gelmez söyler azınca
Endamı boyundan biraz uzunca
Her yanı kokutur hurcu tozunca
Herkesin öptüğü yanağın biri!

Bir zamanlar kedi gibi kibardı
Yalanırdı, iyi huyları vardı
Baskın yemiş şaki gibi zıbardı
Bataklık perisi sineğin biri!

Gök gürlese onun yüzü gülmezdi
İtaatte kusur nedir bilmezdi
Eşiklerden ileriye gelmezdi
Fırıldaktan ucuz döneğin biri!

Düşüncesi simsarlarca çalınmış
Baş denilmiş,bir odaya salınmış
Tarih diye korumaya alınmış
Harabeye dönmüş konağın biri!

Her ağızda helva gibi dağılan
Vefa duygusunu kemiren yılan
El değmeden fışır fışır sağılan
Tarife gerek yok ineğin biri!

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:19 PM
*Vefasız

Bir yürek ki buruk artık şahlanmaz
Tut ki; her taraf şen, mekân yazlıktır…
Deliden ders alır, veliyi anmaz
Gönül ki buz tutar, yer ıssızlıktır…

Semazen edalı, mahmur gözlüden
Fesat düşünceli, çirkef sözlüden
Hilekâr, riyakâr, ikiyüzlüden,
Sürü çokluktansa makbul azlıktır…

İnsana insanlık, tevazu gerek
Hakka kul olunur boyun eğerek
Önüne geleni iğneleyerek
Sivrisinekliğin yeri sazlıktık…

Vaktidir ölmeden ölün istedim
Yazdım, halinize gülün istedim
Bilemiyorsanız bilin istedim
Ahde vefasızlık imansızlıktır!

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:19 PM
*Vekilden Vekâleten...
Yan yana gelemez amirle memur
İkilik ipini çekiyor devlet...
Mazlumun boynuna yıkılır umur
Köyde kavak cili söküyor devlet...

Geleceğe dair ümit veremez
Artık ite bile göğüs geremez
Hasta düşmüş hastaneye giremez
Babık’ın boynunu büküyor devlet...

Arkalayıp, kösnük bunak köpeği
Mühürlemiş, demir etmiş ipeği
Henüz tanımadan unu kepeği
En galiz kinini döküyor devlet...

Beni kargışladım, şıtandı hımbıl
Her türlü makama atandı hımbıl
Sanmam, dediğimden utandı hımbıl
Bağa kin tohumu ekiyor devlet...

Babadan görmüşse insan tok olur
Sonradan görmüşse erken yok olur
Gözlerime yalvardığım çok olur
Vekilden vekâlet, sekiyor devlet...

Vermiyorsa derde bir ümit yansın
Girmiyorsa gönle, akıl uyansın
Görmüyor ya mazlumları utansın
Halkın boğazına çöküyor devlet...

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:23 PM
*Veli De Bir, Deli de!
Eda kıvrak, naz ince
Şehir de bir, köy de bir!
Ecel donu giyince
Paşa da bir, bey de bir!

İnsanlar kısım kısım
Derdim var isim isim
Bitecek mi bu mevsim?
Aman da bir, oy da bir!

Parsellenmişse yürek
Ona hürriyet gerek
Ne umut var, ne erek
Kazançta bir, zay da bir!

Yazık değil mi yazık?
Heybede yoksa azık…
Kalbinde sicili bozuk
Bayan da bir, bay da bir!

Yiğit benzer volkana
Lüzum görmez kalkana
Pusulasız yelkene
Liman da bir; koy da bir!

Akıl ki ermiyorsa,
Kalp karar vermiyorsa
Göz iyi görmüyorsa
Yıldız da bir, ay da bir!

Lisan, lisan değilse
Lütf-ü asan değilse
İnsan, insan değilse
İnançta bir, soy da bir!

Konuştuğu dil haram
Hükümdara olmaz ram
Deliye her gün bayram
Düğünde bir; toy da bir!

Dostlar karardı ayım
Biliniz ki hastayım
Artık özge yastayım
Zarar da bir; fayda bir!

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:23 PM
*Yâ Rab, Yok Mu Elinde…
Bunca tevekkülün, bunca niyazın
Mükafatı görülmezse yanarım…
Hayrı yok babanın, ananın, kızın
Güle değer verilmezse yanarım…

Her taraf dinamit, mayın tarlası
Elinde sadece duanın hası
Baş koyulan bu iş ömür pahası
Şer defteri dürülmezse yanarım…

Deryalar yutuyor dere lığını
Enginler ne bilsin koyun sığını
Ana ki, bilmiyor analığını
Akıl, fikir derilmezse yanarım…

Babanın bir karış aklı havada
Kızının dimağı zikir,duada
Gönlüne bir sevgi,aşk, sevda yada
Duyarlılık örülmezse yanarım...

Büyüğü muamma, ufak bilmece
Hayatı tekdüze, afak bilmece
Gözünü açtığın şafak bilmece
Bilinmeze girilmezse yanarım…

Umarım Mevlâ’dan ola bir ışık
Ortam allak bullak, karmakarışık
Oğlan ne peşinde, kız kime aşık
Gerçek yere serilmezse yanarım…

Küfür ile ömür boyu savaşıp
Kovada boğulup, deryada coşup
Bütün zorlukların üstünden aşıp
Biraz sefa sürülmezse yanarım...

Herkeste bir hava, kendine övgü
Muhabbet başlayıp, bitmezse sövgü
Şu muhtaç olduğun, ölmüş şu sevgi
Doğrulmazsa, dirilmezse yanarım...

Muhtaç koyma kulu yaban ilinde
Kaleli el açmış, dua dilinde
Biraz huzur Yâ Rab, yok mu elinde
Mutlu sona erilmezse yanarım! !

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:23 PM
*Yasaklı Yürek
Her taraf kar boran, sislik dumanlık
Garip anam ağlar, Harşit ıslanır
Güneşi çaldılar, kalan karanlık
Harşit ıslanınca gönül uslanır.

Yüreğim yasaklı, yüreğim içli
Yıllardır, yılların dargını küsü
Ben sana tutsağım, muhabbet suçlu
Sultan sofrasının garip türküsü

İster bülbüle sor, istersen güle
Şafak güneşinin yolu olmuşum.
Ben mahkum, azadı yasaklı köle
Ben bende ben diye seni bulmuşum.

Susayıp bir yudum sevdalanmışken
Goncalar kurudu, umutlar bitti
Hayalleri sonsuzluğa salmışken
Arzular firari, güneşe gitti.

Bulutlardan göz yaşımı almışım
Gençliğimi doğmaz güne gömdüm ben
Umutları sonsuzluğa salmışım
Neden? Son muhabbet türküsü neden?

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:23 PM
*Yeter Bunca Beklemek…
Ayrılık göründü ufukta gülüm,
Çıldırmak zamanı! Çıldırmalısın...
Hasretin, özlemin yarısı ölüm!
Kaldırmak zamanı… Kaldırmalısın…

Ocak yanmasa da dumanın tüter
Derya kabul etmez, rüzgârlar iter
Senin bu talihin beterden beter!
Soldurmak zamanı, soldurmalısın…

Hangi nefis arzulamaz övgüyü
Hangi akıl kamil, hangisi iyi
Öz gönlüne nefes gibi sevgiyi
Doldurmak zamanı… Doldurmalısın…

Mazlumu sömürüp yutanlarını
Bol keseden nutuk atanlarını
Şu nefsin ayaklı şeytanlarını
Öldürmek zamanı...Öldürmelisin…

Derle gönlün çakar almazlarını
Topla demet demet solmazlarını
Talihin olmazsa olmazlarını
Oldurmak zamanı… Oldurmalısın…

Dosta yönelsin de bana el olsun
Yeter ki el etsin, sitem gel olsun
Lale olsun, sümbül olsun, gül olsun
Yoldurmaz zamanı, yoldurmalısın…

Gönle koyar ise dünya varını
Sabrı yoksa kayıp eder arını
Arzulara yitik sevdaların
Buldurmak zamanı, buldurmalısın…

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:23 PM
*Yılanlar Öç Dediler
Gölgemi toparladım, bedenime üşüştü
Çingene ipi çekti, yılanlar “öç” dediler!
Ak şafağı beklerken, göğün merkezi düştü
İsmail tekmil teslim, kurbanlık “koç” dediler!

Hüzün duvarlarıyla örülmüş gök engini
Kar altında kardelen, sevdadan “geç” dediler!
Hayatın sonbaharı kuşanmadan rengini
Yıldız yağmalanırken, kuzguna “seç” dediler!

Güneşin gölgesine kara yazı yazanlar
Resul’ün her buyruğu, başlar “taç” dediler!
Alevlenen gönülde kaynıyorken kazanlar
Kerem’in küllerini süpürsün “saç” dediler!

Kuzgunlar peşimizde, çakallara bayram var
Baykuşlar toplandılar, maziye “kaç” dediler!
Suyu göğe bağladım, bulutu yaptım duvar
Karanlık rahimlerin özrüne “baç” dediler!

Baykuşlar güneşlensin, yaşasın köstebekler
'Davranma sel götürsün, davranma hiç” dediler
Ak dedeler al torun, nineler çağrı bekler
Rahmet ol, şerri süpür, en büyük “suç” dediler!

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:23 PM
*Yıldızlama

Yarda seyrek sakal, yerde karınca
Derlemiş, denk etmiş azın azını
Tavukta hasretlik göğe varınca
Örselemiş keloğlanın kazını

Saksağana akıl verir kel karga
Saksafon methiye düzerken orga
Ayak basmayınca beyler. Kadırga
Ot bürümüş, ıtır örtmüş yüzünü

Kedi palazlanmış haram süt ile
Çakal yoldaş olmuş uyuz it ile
Kavgası var pirelerin bit ile
Kene var ki unutturmuş izini

Göle dadanınca ördek kaçığı
Karabataklarda döşün pöçüğü
Dikten dalar boynuzlunun küçüğü
Manda çalar aygır atın sazını

Cılız oğlak karıştırmış yuvayı
Akbabalar mesken tutmuş ovayı
Bu sene gömüye girmemiş ayı.
Tilki tutmaz olmuş han’ın sözünü

Semaya yükselir tül ince ince
Örümcek mahirce ağı örünce
Şivan düşer akreplere görünce
Yanılır, iğneler kendi dizini.

İtler ürer, keyfi olur kurtların
Yola çıksa ardı gelir dertlerin
Nefesi kesilir iki cırtların.
Üzerinde yırtar kaputbezini

Göğü kuzgunların göçü bürümüş
İzan sarp, yol yalın, yaya yürümüş
Harami kurtların içi çürümüş
Unutmuşlar haysiyetin yazını

Kartallar kargaya ömrünü sormuş
“Bu akıl işidir” cevabı almış
Altta köstebeği görünce dalmış
Kargaya vakfetmiş yürek közünü.

Martılar hamsiye hücum edende
Uykulu ayılar homurdar inde
Derler ki; “siper al, bir yere sin de.
Bir hamlede çıkar çaylak gözünü”

Kuyruğuna girmiş sivrisinekler
Bir tekmede sütü döker inekler
Bağımıza bağban olmuş dönekler
Yellozlar da çeker olmuş nazını

Çöplüğün arkası olunca yokuş
Çınarın dibine tuz döker baykuş
Haramzadeler ki, haremi alkış
Duyar hayat bulur, yazar tezini

Tazılar beğenmez körpe etini
Çullukçular arka tutar çetini!
Denilmedi daha sözün bütünü
İşte, söz yitirmiş sözün özünü

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:23 PM
*Yirmi Üçte Doğmuşum…
Bin dokuz yüz yirmi üçte doğmuşum
Sevgi olmuş, güneş gibi ağmışım
Zor şartlarda, karanlığı boğmuşum

Çiçekleri çimenleri dövmem ben
Eylülleri, mayısları sevmem ben

Hayat imtihanda, bıçak sırtında
Yüzümüz yüz olsun hakkın katında
Bir göz at çevreye,bir ses ver,tın da

Ağaları, paşaları övmem ben
Eylülleri, mayısları sevmem ben

Hayal tükenmişse ölüdür umut
Hayatın yegane gülüdür umut
Düşkünün parası, puludur umut

Menzil ırak, binek yorgun ivmem ben
Eylülleri, mayısları sevmem ben

İçte birlik olsa dağlar dayanmaz
Hastalar, ölüler, sağlar dayanmaz
Hoyratça yolmaya bağlar dayanmaz

Özümde yaraya süremezken em
Eylülleri, mayısları sevmem ben

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:23 PM
*Yolculuk! !
Islanmış tenine kurulmuş tuzak
Seller sükut etmiş, durulmuş gider.
Soğumuş bedeni, sevgiden uzak
Hasret beklemekten yorulmuş gider.

Arzu kabarınca kabına sığmaz
Dolunay vaktidir, yıldızlar doğmaz
Denizler tükenir, yağmurlar yağmaz
Sevdası toprakla karılmış gider.

Hasretler söylenmiş, sevgi anılmış
Hayalin gölgesi “tutku” sanılmış
Akıl serap görmüş, dimağ yorulmuş
Gönül bu görmeden vurulmuş gider.

Sevgi buharlaşır, yükselir yerden
Kavuşma arzusu belirir birden
Görmesi istenir, gözleri körden
Hiddetten yüreği yarılmış gider.

Gözler sürmelenir, yüzler aylaşır
Yanakta gül açar, kaşlar yaylaşır
İki dudak bir fincanı paylaşır
Küreksiz sandala kurulmuş gider.

Uzanmış yatağa boylu boyunca
Yüzünü kapatmış, arzu cayınca
Sitemler yollamış kendi huyunca
Tutunduğu daldan kırılmış gider.

Ak suyla yıkanmış, krem sürünmüş
Sükutu ar bilmiş, sessiz bürünmüş
Her hâl ayan olmuş, her hâl yerinmiş
Beyaz bir bornoza sarılmış gider.

Ağzına, gözüne pamuk koyulmuş
Biraz kaçık, biraz deli anılmış
Bu şekilde sevdiğine sunulmuş
Bütün dünyasına darılmış gider.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:23 PM
*Yükümü Almışım!
Pervanesi kırık, dümeni bozuk
Yükümü almışım okyanustayım.
Gelene eyvallah, gidene yazık
Ben ben de eridim, halsiz, hastayım.

Zerresi hoşuma gitmez demedim
Nesnede alamet saklı muhakkak
Hamaset, hasiyet bitmez demedim
Sırrın körfezinde canlar var ak ak

Neden bunca elem, niye bunca naz
Naçarım, halimi sorma birtanem.
Bu sitemli bakış, gönülsüz niyaz.
Bu aciz kulunu yorma birtanem.

Gönül var okyanus, duygu var sırlı
Saygı var samimi durmayı bilmez…
Diller var dikenli, düşünce kirli
İnsan var, insana varmayı bilmez!

Anlatmaya yetmez, bu kelam noksan
Elbette, gayrette mürüvvet beştir…
Samimiyse sevgi, değilse yeksan
Hak yanında insan kudrete eştir

Hayallerim beni boşluğa iter
Arzularım döver, umut baç ister
Ateşim olmasın akıttığım ter
Yarabbi yanıltma, doğruyu göster

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:24 PM
*Yüreğim Yusuf’ça

Düğümledim bölük pörçük duygumu
Gülüm boğazıma ilmek atarken
Azatlığa konuk ettim kaygımı
Özge dilim hem pervasız, hem arken.

Gözyaşıma kilit vursam durur mu?
Bir bedende iki yürek vurur mu?
Bu bendeki cehennemlik gurur mu?
Yüreğim Yusuf’ça sessiz yatarken.

Bir söz derim bin pişmanlık süresi
Tokmak vursam çatlar arzın küresi
Müminin imanı, Türkün töresi
Mecalsizdim aşkın beni satarken

Kaç kere yalvardım kendi dilime
Gam bağında bohça verdi elime
Sırat-ı müstakim üzre halime
Gülle atıp, tankla topa tutarken.

Bağda filizlenen çınar kururken
Yüreğimde gökçe kösler vururken
Bu sevgiye layık olmak dururken
İsyan ettim kaygım beni yutarken

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:30 PM
*Yüz Üstüne Yüz Koydu.
Örümcek misali bir dünya ördü
Bir alem ki! Giz üstüne giz koydu.
Yüce sandıkları cüceymiş gördü
Sevr’e giden iz üstüne iz koydu.

Akıl ki firari, yürek ki sürgün
Dudakta kirlenen sevdalar gergin
Uçmağa gidenler döner mi bir gün
Muammalı cüz üstüne cüz koydu.

Kurbanlar kesilir tüm suçlarına
Eklenir, asılır dal uçlarına
Yılgınlık yerleşir avuçlarına
İniş, çıkış, düz üstüne düz koydu.

Yürekte küllenir barışın hıncı
Artık yolcuları eğlemez hancı
Özlemi tazeler yürekte sancı
Sana uzak öz üstüne öz koydu.

Hayal gemisinde yordu özlemi
Gelenden geçenden sordu özlemi
Sıla kundağına sardı özlemi
Nazar etti göz üstüne göz koydu.

Her gece alemi ederken seyran
İdraki dondurdu tastaki ayran
Hasreti al ateş, hayali hayran
Gönlü yakan söz üstüne söz koydu.

Bir kutlu kapıyı açmak istedi
Birden uçup bine göçmek istedi
Çılgın arzulardan kaçmak istedi
Şu kızarık yüz üstüne yüz koydu.

Yitik sevdaların yolunu tuttu
Sözü düğümledi, aşağı yuttu
Güneşi koynuna soktu, uyuttu
Bir muhannet köz üstüne köz koydu.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:30 PM
*Zamanı Durdurmak...
Saat tik tak çalışır, zaman su gibi akar.
Şeker katsan aklasan, katran bu zehir kokar!
Bin gece sona erse, bin kere ağarsa tan.
Baykuşlar karanlığa gözsüz kararlı bakar.

Babaları hokkabaz, çocukları serseri!
İnsanlarda kalmamış insanlığın eseri!
Güneşsiz güne mecnun, aysız geceye sultan
Olsa şafak güneşi, geceden gelmez geri

Bütün bencilliğinin müebbet cezasını
Çekerken serpiştirir karanfilin hasını
Düşlerini sızlatan sevdayı bulduğu an
Unutur yıldızların şafaktaki yasını.

Çiçeklerin yerinde anılar büyüyecek
Anılar büyüdükçe, bu birlik yürüyecek
Sensizliği yaşarken tek başına bu insan
Ecel cana yetse de anılar ölmeyecek

Durdurun şu zamanı, beni biraz eğensin
Takatsizim, yoruldum benim ile dinlensin
Bir nafaka yüzünden gurbette geçti zaman
Bir anımı dinlesin, biraz da o gamlansın

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:31 PM
*Zemheri…
Karakışta Zemheri’yi
Aramaya çıktım bugün.
İrdeleme sen geriyi
Harşit boyu aktım bugün.

Sana gelmekti muradım
Gönlün yolu iki adım
Belki bir işe yaradım
Diye yere baktım bugün.

Derdim vardı dizi dizi
Yıprattım yüzlerde yüzü
Gözüm aramaz mı sizi
Yüreğimi yaktım bugün.

Sitemlerin başım üste
Yaş indirdin yaşım üste
Yola düştüm işim üste
Aklı yola soktum bugün.

Arka çıktım, arkam bildim
Seninle ağladım, güldüm
Artık sitem etme öldüm
Ki, kafayı taktım bugün.

Karlı dağlar aşıyorum!
İnan, bana şaşıyorum…
Yaşamaya yaşıyorum
Ama, benden bıktım bugün.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:31 PM
*Zemheriye Gül Mü Kalır


Bu sevdayı gönle koyma sitemle
Dökülmedik dil mi kalır a gönül.
Muhabbetin ateşiyle sar, demle
Çevrilmedik kül mü kalır a gönül.

Hükümran batakta zilletle onur
Haysiyet hak ile daim korunur
Her damlası rahmet, her zerresi nur
Açılmadık el mi kalır a gönül.

“Hubbül vatan minel iman”emir net!
Gönüllerde umut, Yesrib’e niyet
Vatanından sürgün kaderse şayet
Geçilmedik yol mu kalır a gönül.

Sensiz cihan mercan olsa teperim
Sensin arkam, sensin kale’m, siperim.
Gözlerini gözlerimle öperim.
Gönüllerde zül mü kalır a gönül.

İki âşık mağaradan çıkınca
Sevgilisi muhabbetle bakınca
Gökte hilâl huzmeleri yakınca
Aşılmadık çöl mü kalır a gönül.

Baş kurtulur adın zikretse diller
Sevdalıysa gözden boşanır seller
“Gül Yüzlü”de toplanınca tüm güller
Zemheriye gül mü kalır a gönül.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:31 PM
. Altmışlık Göç...

Aşık Yaşar Reyhani'ye-
Gurbet uzadıkça, hasretlik artar
Altmışlık avare köyden göç eder.
Cümle aşıkları söz ile tartar
Dünyaya gücenir, aydan göç eder.

Gelsin denilen yaz evveli güzün
Yaprağın düşüşü kıştaki hüzün
Belli ki şöhrette kalmadı gözün
Balık suya küser, çaydan göç eder

Sevgi merkezine doğma zamanı
Karlı bulutları sağma zamanı
Rahmet olup yere yağma zamanı
Ok kirişten bıkar, yaydan göç eder.

Ne yatarsın usta, yatak mı rahat?
Vade mi ulaştı, doldu mu saat?
No’lur bu kasveti üzerinden at!
Şiir öksüz kalır, meydan göç eder.

Şimdi aldığını verme vaktidir
Sonsuzluk sırrına erme vaktidir
Artık hesapları görme vaktidir
Aşıklar düğünden, toydan göç eder.

Gövde köke küskün, yapraklara dal
İhtişam zorundan terlerken al al.
“Arzu”suna dargın emektar sandal
Bilinmeze doğru koydan göç eder.

“Erzurumlu Gelin”, yatan hastası
Göç mevsimi “Turnalar”ın ustası
“Yasindir mektubu, ihlas postası”
Korkarım aşıklık soydan göç eder.

Bekleyeni olan yolcu gelecek
Ömür kısa, dünya yalan, son gerçek.
Sermayesi ”nazlı yare bir çiçek”
Cümle ihtişamı huydan göç eder.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:31 PM
Abdulkadir Öğdüm İle Hasbıhal-2-
Haydi oğul derinlere dal ama
Derinliğin gözlerinde uyuma…
İnsanlara karşı munis ol ama
Siyasinin sözlerinde uyuma…

Mayın tarlasına ne ekersen ek
Aslan yavrusunu doğurmaz eşek
Namerdin serdiği olsa tül döşek
İki türlü yüzlerinde uyuma…

Gönül köprüsünün başları duvar
Dünyamızın her yanında izi var
Uygarlık ki iki başlı canavar
Canavarın dizlerinde uyuma…

Bir ana ki yavrusunu doyurmaz
Bir baba ki evladını kayırmaz
İki rengi birbirinden ayırmaz
Ki, baharın yazlarında uyuma

Uyuma diyorum, kulak ver bana!
Sözlerimi sakın atma yabana…
Dikkat et haramı katma çabana
Huluskârın izlerinde uyuma…

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:31 PM
.Abdulkadir Öğdüm İle Hasbıhal -3-
Yüzümü aldım da yanına geldim
Bir arzum var görür müsün Derunî?
İlk seni aradım, seni dost bildim
Akıl, fikir verir misin Derunî?

Bu yer bu iş için uygun değilse
Belle, ki bu senin duygun değilse
Belleğin kör-kütük, saygın değilse
Sağ cenahtan yürür müsün Derunî?

Seninle uğrarız maslahatgile
Toplarız, denkleriz, yükleriz file
Bu sözüm burada kalsa nafile
Beni görsen erir misin Derunî?

Bir daha uğramam kaygın olmasın
Hatırım yanında yaygın olmasın
İyi bak gözüme baygın olmasın
Nazı yerde sürür müsün Derunî?

Kalsın istediğim, kalsın dediğim
Üstüme sinmedi en son yediğim
Kırılmışım işte, surda gediğim!
Hatıramı kürür müsün Derunî?

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:32 PM
.Abdulkadir Öğdüm İle Hasbıhal -4-
Hasret göze, hüzün gönle, sis dağa
Ay gölgemin gölgesine sığınır...
Akşam tana, sır sendeki şafağa
Ya bu aymaz gün nesine sığınır...

Gönül perim, şahım, perişan halım
Artık ne sürgünüm, ne de var dalım
Gayri hem sevgilim, hem de sevdalım
Şiir senin nefesine sığınır...

Bulutları dilim dilim dilerim
Gökyüzünden yıldızları elerim
Aklım, fikrim, zikrim, ifadelerim
Alemin en bilgesine sığınır...

Sırdaşın dileği, erinin sırrı
Sözün gizlendiği yerinin sırrı
Birinin kederi, birinin sırrı
Gönlün mahrem bölgesine sığınır...

Sözcükte tamamlar hece ömrünü
Şarlatanca yaşar cüce ömrünü
Yarıladığında gece ömrünü
Hasret hüznün tok sesine sığınır...

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:37 PM
.Abdulkadir Öğdüm İle Hasbıhal -5-
Elimde ak mendili, sultanımdan yadiğar
Şimdi sorsam Deruni bilecek mi dersiniz…
Rehberimiz, yönümüz, kılavuz Perverdigar
Gurbet yüklü kervanlar gelecek mi dersiniz…

Asilzade düşse de asaletin yitirmez
Asaletsiz insanın bağı barı bitirmez
Nasip olursa devlet onu kervan götürmez
Ya nasip diyen kullar gülecek mi dersiniz…

İftira tezgahları yalan bezi dokurken
Oğlumuz ve kızımız teksas tomiks okurken
Şu nesli mahvedecek duygular başta urken
Analar gözyaşını silecek mi dersiniz…

Öbür dünyaya gittim karanlık mı karanlık!
Gidiş gelişim şöyle bir saniye, bir anlık
Orada ne iltimas, ne rüşvet ne yaranlık
Sizce ******* gündüz olacak mı dersiniz…

Menfaat çarmıhına gerilince yeryüzü
Ne sözü zırha değdi, ne de kızardı yüzü
Kor ateşten gömlektir ariflerin her sözü
Erenler bağında gül solacak mı dersiniz…

Alim geçinen bir çok cübbeli gafil adam
Katlime ferman yazar, kalemi kırar. İdam!
Ve tamtamcı davulu çalıyorken dam dam dam
Ağlayan gözlerde fer kalacak mı dersiniz…

İkbalin zirvesinden düşenlerden ibret al
Pişmişler dergahında pişenlerden ibret al
Yalın ayak yıldıza koşanlardan ibret al
Bayraklar bayraktarı bulacak mı dersiniz…

Öfkenin dört duvarı, içinde hırslı şair
Demlenmiş, şiir yazar, fukaralığa dair
Sinsi münasebetler, çatlak şiir, vesair
Kaleli bu efkarla ölecek mi dersiniz…

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:37 PM
.Abdulkadir Öğdüm İle Hasbıhal -6-
Kupkuru bir söz ile her işim olur demek
Çakalla nağmeleşen kuzu işine döner.
Karnı doyurmak için harcanır bunca emek
Kafası aç olanlar haydut peşine döner.

Bir işi yarayayım, harcında olup çakıl
Allah’ım, dünyam gibi, ukba mı da abâd kıl
Mamur olur mu dünya, noksan olunca akıl
Şükrünü bilmez insan, dünya boşuna döner.

Aldırma gafillerin zengin görüntüsüne
Bir bak akıbetine, kazancı ne, varı ne,
Neyi varsa sarf eder giyimine, süsüne
Sekseni bulduğunda kuşun şaşına döner.

Huy haline gelmeli insanda güzel ahlak
Bu hususta ne diyor Kılavuz’un iyi bak
Onun doktrinine ki, uymayan olur helak
Temizlesin su diye, dere taşına döner.

Kan pıhtısı zamanla, bürünür kemik ete
Rahmetin esası bu, bak işte keramete
Teslimiyet, teveccüh ulaştırır Hazret’e
Bundan uzak her gayret hamal düşüne döner.

Sana mahzunluk veren hareketlerden sakın
İnsanlığa yakışan hal ve hareket takın
Gönüllerde yuva kur, gönül gözüyle bakın
Vatanında vatansız erkin başına döner.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:37 PM
.Abdulkadir Öğdüm İle Hasbıhal -7-
İki şahidim var, ikisi haktır
Hangisine selam versem gül açar
Birisi gönlümde bari mutlaktır
Birisinden şeytan korkar da kaçar.

Ayaz vurdu dala, yola kar düştü
Hasret düğümlendi dala yar düştü
Başım alev aldı, gönle nur düştü
Yollar buz, turnalar yüksekten uçar.

Ocağım yanar da, tütmez bir türlü
Bu sevda başımdan gitmez bir türlü
Benim bu hasretim bitmez bir türlü
Hüznümü kamçılar, arzumu saçar.

Seher vakti hayal kapımı çalar
Sırrın körfezine acılar dolar
İçimde bir sızı meler ha meler!
Anasından ayrı kuzudan naçar.

Gönlümden geçeni bir bilebilsen
Ben geçmişte kaldım, gelecekte sen
Kaleli, kederden sıyrılabilsen
Seven sevinirdi, olmazdı duçar.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:37 PM
.Abdulkadir Öğdüm İle Hasbihal-8-
Eskiyi yeniyi sen bozdurursun!
Baharı gelmeyen uzun yıl gibi,
Sözü sen taşırsın, sen sızdırırsın!
Yanakların pembeleşmiş al gibi,

Bu gönle sevgiyi sen sezdirirsin!
Ay gölgemin gölgesine sığınır,
Sen sitem edersin, sen gezdirirsin!
Gönlün mahrem bölgesine sığınır,

Ele saat, bize yıl yazdırırsın!
Her kişiye görünürsün el gibi,
Sen öğüt verirsin, sen azdırırsın!
Her kapıda çalınırsın zil gibi,

Terazinin kefesine sığınır!
Bir fanide gönül hep aradadır,
Alemin en bilgesine sığınır!
Mahlukatın gözü hep oradadır,

Kaleli hüznün sesine sığınır!
Sevgiye mezarı sen kazdırırsın,
Ya bu yalan gün nesine sığınır!
Sen sahip çıkarsın, sen ezdirirsin,

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:37 PM
.Abdulkadir Öğdüm İle Hasbihal -9-
Bu yerde şairin dili perişan
Ne kadar olsa da nazsız, nedendir?
Bülbülü lâl bağın gülü perişan
Göllerim dudusuz, kazsız, nedendir?

Ben miyim divane, sen misin hasif?
Sen mi takıntılı, ben miyim pasif?
Ben miyim meyane, sen mi agrasif?
Sesimiz hep kısık, tizsiz, nedendir?

Güvercinler saldım yaban ellere
Bülbüller zulmeder esmer güllere
Bastığı toprakta huzursuz ere
Baharlar, baharsız, yazsız, nedendir?

Ucuz sevdalara kucak açalı
Aramıza girdi çok karaçalı
Gönül beğenmiyor yeşili alı
Davulsuz, zurnasız, sazsız, nedendir?

Huzuru divanda gözü ağların
İlkbaharda kışı geldi bağların
Belleri aşılmaz karlı dağların
İnişsiz, çıkışsız, düzsüz, nedendir?

Başımız ısrarla aynı hatada
Kanımız akıyor yedi kıtada
Gözümüz kan kusan şu haritada
Umutlar yarına, izsiz, nedendir?

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:37 PM
.Abdulkadir Öğdüm İle Hasbıhal -1-
Hevesi yol ettim, hayali yoldaş
Ne seherim, ne sabahım var benim
Hasreti tutamam, arzu gözde yaş
Ne suç ettim, ne günahım var benim

Serverların dergâhına uğradım
Usulce sokuldum, atmadım adım
Pirim gözlerinde kaldı muradım
Başı duman dağca ahım var benim

Selam verdim selamımı almadı
Gönül verdim, davet ettim kalmadı
Boyun eğdim, “şükür” dedim olmadı
Deste derdim ve ervahım var benim

Böyle bir sevdaya bağlandı yolum
Tutsam kaldıramam, yok artık kolum
Sultana sevdalı, talihsiz kulum
Şaha şadlık veren şahım var benim

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:38 PM
.Ad...
Beni dinle Barış Doğan, sözü yabana atma
Gıyabi’yle Halefi’yi sakın ola bir tutma! !
Turna göçmen gelir geçer, sığırcık konmaz uçar
Bülbül olmak sevişmektir, sakın bunu unutma.

Yol aşağı yağ da su da aynı şekil akışır
Halef ile bağlı olmak bir noktada çakışır.
Sözümü tut kalma naçar, her kilidi bu açar
Halefi ol erenlerin, sana bu ad yakışır.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:38 PM
.Ağla Çocuk
Güzel çocuk, mahzun çocuk, can çocuk
Her kış bir bahara dönsün sen ağla!
Yürek yara, benzin soluk, yüz uçuk
Bugün birsin, yarın binsin sen ağla!

Bu çağın eseri, esiri çocuk
Sevginin kesiri-küsürü çocuk
Medeni yangının tesiri çocuk
Göz yaşınla ateş sönsün sen ağla!

Ağla ateş sönsün, ıstırap dinsin
Şu uygar dünyanın mahsulü sensin
Sen bugünsün, sen yarınsın, sen dünsün
Yanmış gönüllerde kinsin sen ağla!

Ağla çocuk ağla zemin ıslansın
Zamana hükmeden zalim uslansın
Yaşın duman olsun, dağa yaslansın
Yarının sahibi sensin sen ağla!

Adam ikrarından, hayvan yulardan
Yakalanır çıkamadan sulardan
Bu aşk yücelerden, bu azim yardan
Sevdan gönüllere sinsin sen ağla!

Yağmur gibi bomba yağar, serseri
Cana düşer yer andırır mahşeri
Sen 'mazlumlar mazlumu'nun eseri
Garbın hor gördüğü dinsin sen ağla!

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:38 PM
.Akar.Akar, Akar (Destan)
Okyanustan derin gönlünün içi
Kimseye göstermez yanar kavrulur!
Drama dönüşür hayat sikeçi
Buna aklı ermez yanar kavrulur!

Arif kişi her çileyi hoş görür
Cahil, nadan bu dünyayı boş görür
Bir insan ki her insanı baş görür
Her kusuru görmez yanar kavrulur!

Güller hoyrat elde, umut çalıda
Mal mülk düzenbazda, sabır velide
Arzu yüce dağda, heves yalıda
Asla aman vermez, yanar kavrulur!

Zaman uzamakta, geçmede ara
Dost dostun gönlüne açmada yara
Kalbin çekülünü asmış duvara
İpine el sürmez, yanar kavrulur!

Gonca boyun eğer, güller sarardı
Arının o gülde muradı vardı
Hasretin ateşi sineyi sardı
Vuslat ele girmez, yanar kavrulur!

Çabalar kabını dolduramazsın
Olmaya uğraşır olduramazsın
İstesen de gülü solduramazsın
Kimseyi küstürmez, yanar kavrulur!

Gönlümün gözünde saklarım seni
Cevherine bakar, yoklarım seni
Uzaktan uzağa koklarım seni
Bu gönle şerbet ez, yanar kavrulur!

Yadında yarı var, sanırsın canlı
Yanında hayali, çok heyecanlı
Elleri nasırlı, gözleri kanlı
Dosta yel estirmez, yanar kavrulur!

Dikkatlice oku bu son heceyi!
Uğraş o ki, gündüz ede geceyi!
Gönlün günü tutsa, ünün yüceyi
Güneşe un sermez, yanar kavrulur!

Gönlümün gözüne teperim seni,
Bilmişim korganım, siperim seni
İki gözlerinden öperim seni
Bu baş çam devirmez, yanar kavrulur!

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:38 PM
.Akılların Kafaları Karışık?
Devrin suni üretilmiş ağacı
Dalların kurusun, kuşlar konmasın
Bir düşüncen, bir fikrin yok ne acı
Öldüğünde komşuların tınmasın.

Bir baş soğan bir kazanı kokutur
Husumeti ak kazana akıtır
Kokun sarımsağa mevlit okutur
Viranende ateş-mateş yanmasın.

Asrın küflü sandığının saklısı
Köse sakallısı, bet ayaklısı
Ortalığın kotuk ganayaklısı
Çöl kalasın, seni kimse anmasın.

Kurt bakışlı tilkilerin enderi
Kedilerin, köpeklerin önderi
Bu mevsimden sonra, bu aydan geri
Sana ışık yakan gönül onmasın.

Bu çakal dünyayı şeşi beş görür
Önüne gelene din dersi verir
Tavayı görmeden yağ gibi erir
Özün deniz suyu içsin, kanmasın.

Fitilsiz fiskenin boğucu isi
Yalınayakların ayak ölçüsü
Bu dünyada kör şeytanın elçisi
Ölün koksun ortalıkta, donmasın

Akılların kafaları karışık
Her delinin yakasında bir ışık
Toplum değil kendisiyle barışık
Kimse kendin Hint Kumaşı sanmasın.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:38 PM
.Aklım yanıyor Dostlar
Aklım yanıyor dostlar dumanım arşta
Ne fikrim uyanık ah ne akıl başta!

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:38 PM
.Ama'sı Saklı...
Gönül fincanında saklarım seni,
Sırılsıklam terlemezsen yanarım.

Öperim, okşarım, koklarım seni,
Gerçek Biri birlemezsen yanarım.

Emen diye diker oklarım seni,
Oktan evvel fırlamazsan yanarım.

Kalbur ile eler, paklarım seni,
Cılız iken gürlemezsen yanarım.

Azarlar, döverim, haklarım seni,
Dört dolanıp, turlamazsan yanarım.

Haset pazarında aklarım seni,
Hor bakanı horlamazsan yanarım.

Evet candan özge saklarım seni,
Sebepleri zorlamazsan yanarım.

Halini sorarım, yoklarım seni,
Çıban başı körlemezsen yanarım.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:38 PM
.Ama...Sen Gittin.
Seslenseydin ardım sıra,
Bir haykırsaydın! ...
Dokunabilirdim çığlıklarına...
Hissedebilirdim duygularını
Konuşabilirdim hayalinle
Tutabilirdim düşlerini ellerimle…
Kucaklayabilirdim seni
Saygı buketli, sevgi kokulu
Büsbütün benliğimle....
Sen gittin!

Sarabilirdim yaralarını
Yan etkisi olmayan merhemle.
Susturabilirdim gözyaşlarını
Mavi gülümsemeyle,
Akmaya hazır göz yaşlarımla!
Dindirebilirdim kalp sancılarını
Sancılı kalbimi verip
Sen gittin!

İlham verir miydi sözlerim bilmem?
Ama yatıştırabilirdim korkularını
Korkulu yüreğimden sızan
Reçetesiz bir teselli ile.
Sen gittin!

Sevebilirdim seni sorgusuz, sualsiz
Pencerenin isli camında,
Sigaramın dumanında,
Sol kulağımın yanında
Görebilirdim.
Görebilirdim baktığım her yerde.
Sen gittin!

Tek seni sevdim sevgilim
Koy bu hayat senin olsun
Kararı ben vereceksem
Seni öldürmek niye?
Hiç vakit kaybetmeden
Yanına geleceğim
Ve ben seni sevgilim
Ömrümce seveceğim.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:38 PM
.Arkamızdan Zan akar
Bir vücut şehrini seyran eyledim
İki pınar, gözyaşları don akar
Kırk düşündüm, ikisini söyledim
İkisi de bir tepeden yan akar.

Ağız var ki söz yerine bal akar
Ağız var ki salya akar, yal akar.
Ağız var ki lokumu yer, kıl akar
Ağız var ki muhabbete can akar

Biri gönül koysa kaşını çatma
Dost deyip herkesi müsavi tutma
Bir elim Ülkü Nur, bir elim Fatma
Bir elime kalem alsam kan akar.

Ben muhabbet sofrasının tuzuyum
Gurbetlerin alnındaki yazıyım
Şu garibin sıla kokan nazıyım
Ben dururum, vakit dolar, an akar.

Bir bedende iki baş var görünmez
İki göz var beni yakar görünmez
Feryadım var arşa çıkar görünmez
Namertlik bu, arkamızdan zan akar.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:38 PM
.Artık Baharlara Küstüm
Birlikten umudu kestim
Hayallerim boşa çıktı
Artık baharlara küstüm
Tüm zamanlar kışa çıktı

Toy toylarım toynağında
Pınarların kaynağında
Sandım huzur oynağında
Ömür kırk beş yaşa çıktı

Gözlerini yuma, yuma
Kafasını sokar kuma
Kavağa çıkmadı ama
Balık geldi, taşa çıktı

Nutuk atmış, iz sürmüşüm
Aklım sıra ders vermişim
Güpegündüz düş görmüşüm
Güldüklerim başa çıktı.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:39 PM
.Arzular, Hayaller, Umutlar!

Arzular, hayaller, umutlar bir bir
Ateşsiz, kibritsiz yandı gidiyor.
Gönül dosttan yana bir kelebektir
Bir türkü tutturdu, kandı gidiyor

Elli yıldan beri otsuz yaylayı
Dolaştı, görmedi seneyi, ayı
Çöldeki leylayı, köşkü, sarayı
Yarin hayaline sundu gidiyor

Yapraktı sarardı, çiçekti soldu
Gaflet yorganının altında kaldı
Ne ekti, ne biçti, ne ürün aldı
Kerbela çölüne döndü gidiyor.

Doğru kapı çalan çareyi bulur
Kapı çalınınca olmazlar olur
Ve gayrı kapılar hep güdük kalır
Gönül kapısının fendi gidiyor

Dedi düşün akıl, düşün, bir defa
Ölüm gelecekmiş gelsin hoş sefa
İlimdir, irfandır en büyük şifa
Çağın ötesine sindi gidiyor

Ne yazı belliydi, ne kış, ne bahar
Can suyunun susuzluktan derdi var
Yakınmadan yılgınlığı himmet yar
Muratsız tabuta bindi gidiyor

Ne etsen nafile kurumuş dalın
İstersen gez dolaş, istersen salın
İstersen sevdiğim sözümden alın
Artık Kaleli’nin kendi gidiyor

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:39 PM
.Arzularım İkrah Kokar
Dostlar beni okumayın
Sayfalarda kalsın gülüm
Tezgahlar bez dokumayın
Orta yerde kalsın ölüm

Yerler gökler bana bakar
Tüm sinekler beni sokar
Arzularım ikrah kokar
Yıkık dünyam, harap ilim,
Beni dildim dilim dilim.
Zülfikar Yapar Kaleli

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:39 PM
.Avrupalı Bizi Bizsiz İstiyor.
Umudu bağlarsın şansın ucuna
Ucunu düğümler dert ağacına
Nere gitsen hep gülerler acına

Kabuğu cilalı, özsüz istiyor
Avrupalı bizi bizsiz istiyor!

Bir pınar ki oluğundan kir akar
Bu pınardan içsen içini yakar
Ve bu pınar bize yüksekten bakar

Edepsiz, işvesiz, nazsız istiyor
Avrupalı bizi bizsiz istiyor!

Akbabalar ak çayıra doluştu
Ne civanlar toprak ile buluştu
Gözlerimiz karanlığa alıştı

Ağızsız, kulaksız, gözsüz istiyor
Avrupalı bizi bizsiz istiyor!

Ben garibim, gözüm yılgın, yol bitmez
Bu ülkenin riyakarı bol bitmez
Dili keskin, besmelesiz kul bitmez

Muratsız, sevdasız, közsüz istiyor
Avrupalı bizi bizsiz istiyor! !

Avrupalı hala garez besliyor
Avrupalı aynaları süslüyor
Avrupalı sırtı dağa yaslıyor

Bizi itirazsız, sözsüz istiyor
Avrupalı bizi bizsiz istiyor! .

“Bir seyret yılların ta ötesini
Türküsünden anla Türk’ün sesini”
Boğazında koyar her hevesini

İçi boşaltılmış, yüzsüz istiyor
Avrupalı bizi bizsiz istiyor!

Al gözümü gözüm, göz senin olsun
Bahçemizde sümbül solsun, gül solsun
Türk Dünyası umut bahara kalsın

Ülküsüz, Turansız, Sizsiz istiyor
Avrupalı bizi bizsiz istiyor!

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:39 PM
.Ayarın mı Güzel, İzin mi?
Gönlüme köz koyan gönülsüz güzel
Alevin mi güzel, közün mü senin?
Ağrılı dalları ırgalar bir el
Bu cilven mi güzel nazın mı senin?

Yaprağın mı sarı, dalın mı kuru?
Hazmetmez kolayı, sorarsın zoru
İki gönül doldurmaz bir çukuru
Kaderin mi güzel, yazın mı senin?

Görünüş keşkekte, tadın keşkülde
Seven sevilenle kalır işkilde
Baktığın dağlar sarp, yollar müşkül de
Yokuşun mu güzel, düzün mü senin?

La lezar mı güzel, gülün mü sence?
Dudağın mı güzel dilin mi sence?
Kız-oğlan mı güzel gelin mi sence
Bakışın mı güzel, gözün mü senin?

Bacayı seyreder, kapıyı gözler
Görmeden seversin, görmeden özler
Yapmacık sitemler, yalancı sözler
Sohbetin mi güzel, sözün mü senin?

Sevdalıyken mezarını eşersin
Bu aşk ile olgunlaşır, pişersin
Buharlaşır yıldızlara düşersin
Ayarın mı güzel, izin mi senin?

Sevda denen yaman dertle erirsin
Baharın işini güzden görürsün
Ekilir, sürülür başak verirsin
Baharın mı güzel, güzün mü senin?

Suratını asar mısın de hele?
Tez darılır küser misin de hele?
Poyraz gibi eser misin de hele?
Şu gönlün mü güzel, özün mü güzel?

Dalıp dalıp gidiyorsun uzağa
Avcı seni düşürmez mi tuzağa?
Aşkın damgasını vurdun bu çağa
Hayalin mi güzel yüzün mü senin?

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:39 PM
.Baba-Kız Atışması
Zülfikar Yapar Kaleli:
Merhaba geldim işte
Tamam mı? Bildim işte!
Türkiye Türklerindir,
Bilmezsen öldüm işte…

Sakine Aydın:
Ay! Benim babam geldi
Kalpte ki duam geldi
Karanlıkta güneşim
Güneşte çabam geldi....

Zülfikar Yapar Kaleli:
Kalmışım naçar kızım
Dost benden kaçar kızım
“Bir kapıyı kapayan
Gün gelir açar” kızım…

Sakine Aydın:
Viran olsa da obam
Boşa çıksa da çabam
Dost ararsan ben varım
Üzülme garip babam…

Zülfikar Yapar Kaleli:
Gül’den özge gülsün sen
Çok nadide kulsun sen
Sen gönlümün çerağı
Vuslatıma yolsun sen…

Sakine Aydın:
Bülbüle gül neylesin
Sen her zaman böylesin!
Gönlümde ayrı yerin,
Bak gözüme söylesin…

Zülfikar Yapar Kaleli:
Düşmanı iyi tanı,
Gurur aşkın düşmanı!
Gözler görmezse kalır
Geride birkaç anı…

Sakine Aydın:
Gururu öldürmüşüm
Kibrimi soldurmuşum
Gönlümden her ne geçse
Ben sana bildirmişim...

Zülfikar Yapar Kaleli:
Umulmaz rahmet yağar
Beni kedere boğar
Ne kadar gece olsa
Güneş muhakkak doğar…

Sakine Aydın:
Sevgi yağmazsa ne gam
Gönle ağmazsa ne gam
Gönlümde güneş sensin
Güneş doğmasa ne gam…

Zülfikar Yapar Kaleli:
Üzülmeyiniz astlar
Yere serildi postlar
Ben ne şanslı babayım
Gördünüz ya, a dostlar…

Sakine Aydın:
Ben de şanslıyım baba
Boşa değilmiş çaba
Boşuna bakmıyorum
Dolu yanından kaba…

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:39 PM
.Babana Benzeme Sen! ! !
Hangi karabulut yağmura gebe,
Hayat oyun oynadığı körebe...
Senin baban babasından kötü be
İyi dinle, kulak kabart sözüme! ! !

Yürüsün de bir bak sanırsın beydir
Gökleri sırtına kaban yap, giydir
Gözü sende kalır, ne mene şeydir
Yalan ise parmağı sok gözüme! ! !

Sırtını yara ver bir dağa yasla
Sen kendine benze, babana asla
Al babanı babalarla kıyasla
İyi dersen gel de tükür yüzüme! ! !

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:40 PM
.Bana Baharlar Ağlasın

Arzu nazenin, kelebek
Tül götürsün, bar ağlasın.
Mecnun sebep, Leylâ dilek
Çöl götürsün, yâr ağlasın.

Acı dayanmaz acıma,
Yetişemem amacıma.
Dolu vursun yamacıma,
Sel götürsün, yar ağlasın.

Yıllar yıkar umudumu
Umut yakar sevda mumu
Sen yoksan koy tabutumu
El götürsün, ar ağlasın.

Sam vurmuş ihsan dağını
Silkeler can otağını
Sis sarmış gönül bağını
Yel götürsün, zor ağlasın.

Yürek yanar da yok çare
Lime lime, pare pare
Sevdam gidecekse yare
Kül götürsün, zar ağlasın.

Yanaştım yolun sonuna
Sitemi koydum yanına
Elim canan divanına
Gül götürsün, hâr ağlasın.
Beni her bahar ağlasın! .

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:40 PM
.Bedenime Kefen Biçerim
İnancım başıma giydiğim taçtır
Hem haram yer hem haramdan kaçarım
Tövbem başka tövbelere muhtaçtır
Kanat takar bildirene uçarım

Atma n'olur,bana bakma el gibi
Çöplükte açılmış gonca gül gibi
Beni böyle dilim dilim dil gibi
Dildiren özüme savaş açarım

Beni yerdim,onu dağlayamadım
Yaram yüreğimde bağlayamadım
Bu düzenle uyum sağlayamadım
Oturur ağlarım,el vermez arım!

Sahiplenmem,kendi özüm olsa da
Haksızsa kararsın,yüzüm olsa da
Taşlara çalarım,özüm olsa da
Dili yok kalbimin, ondan naçarım

Şeytanı mülkümden kaçıramadım
Zemzem pınarından içiremedim
Arsız nefsime söz geçiremedim
Kendi bedenime kefen biçerim

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:40 PM
.Ben Seni Severim.! !
-Kızım Sakine AYDIN’A-

Çare tükenence ölür mü umut
İkindiyi geçti yaşımız bizim...
Varlığı, yokluğu bilir mi umut
Muhannettir ekmek, aşımız bizim...

Ben seni severim hasların hası
Ben seni severim baba duası
Ben seni severim annemin yası
Doluya denk gelir boşumuz bizim...

Ben seni severim düştüğün yerde
Ben seni severim gözümde perde
Ben seni severim karşılık nerde
Deryada mercandır düşümüz bizim...

Ben seni severim baharsız, yazsız
Ben seni severim dünyam ıpıssız
Ben seni severim gelinsiz, kızsız
Dünyada bulunmaz eşimiz bizim...

Ben seni severim aşığın yüzsüz
Ben seni severim bakarım gözsüz
Ben seni severim bu gönül ıssız
Güneşten evladır loşumuz bizim...

Ben seni severim gönlümde tık tık
Ben seni severim gücenme artık
Ben seni severim duygusu yırtık
Akça göze değer şaşımız bizim...

Bu kaçıncı göğe kaçıncı uçuş
Bu gönlü kaç dosta kaçıncı açış
Bu kaçıncı ağı, kaçıncı içiş
Ağırdır ırgamaz taşımız bizim...

Ben seni severim saldaki naşım
Ben seni severim tükenmez işim
Ben seni severim kızım, yoldaşım
Değme sala sığmaz naaşımız bizim...

Ben seni severim atlas yaldızım
Ben seni severim ciğerim, kızım
Ben seni severim ayım, yıldızım
Yoluna kurbandır başımız bizim…

Hasretlik gönlüme düşürür sancı
Ne sensin muhannet, ne ben yalancı
Hayat bu birtanem, hayat bu, acı.
Bahara bedeldir kışımız bizim...

Ben seni severim mazlum umuru
Ben seni severim belim kamburu
Ben seni severim gözümün nuru
Değme dalda tutmaz aşımız bizim...

Sen benim sitemim, belalı başım
Gönlümde kederim, gözümde yaşım
Hem benim sevgilim, hem gönüldaşım
Hep tersine gider işimiz bizim.! ! !
Ömür billah bitmez koşumuz bizim..

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:40 PM
.Ben Senim.!
……....Sn.Leyla Akgül'e-
Gözünün elası, karası benim
Anlamıyor bayan beni, bay beni.
Varlıkla yokluğun arası benim
Dünya göçse ırgatamaz fay beni.

Gözünden dökülen, süzülen benim
Seninle ağlayan, üzülen benim
Bazen şu yürekte ezilen benim
Dinle beni, anla beni, duy beni.

Dilinden düşmeyen bahane benim
Peşinde pervane, divane benim
Beynini kemiren put hane benim
Secde eden kullar etti zay beni.

Sevdanın firesi, darası benim
Vahdet ateşinin çırası benim
Hasan Hüseyin’in yarası benim
Eyüp oldum kurtlar etti pay beni.

Hasretin, arzunun ilanı benim
Şeytanın yaptığı planı benim
Aşığın dilinde yalanı benim
Deryalara ulaştırmaz çay beni.

Bakire Meryem’in İsa’sı benim
Musa’nın elinin asası benim
Sevginin kederi, tasası benim
Dolu dövdü, sel götürdü hay beni.

Sevda çadırının direği benim
Hamuru, mayası, küreği benim
Har da İbrahim’in yüreği benim
Gel bir aciz kul yerine koy beni.

Kırk odalı aşkın, binası benim
Cehennem narına yanası benim
Muhammed, Ali'nin senası benim
Eşiğinin kirasına say beni.

Serçenin gözünün darısı benim
Elmanın ikizi, yarısı benim
Yumurtanın akı, sarısı benim
Oklava çal, yufka gibi yay beni.

Sana kul olduğum aşikâr benim
Çeçte bal olduğum aşikâr benim
Dosta yol olduğum aşikâr benim
Kul yerine koyulmazsam vay beni.

Sendeki aşk benim ve sevda benim
Dildeki şu selam şu veda benim
Özdeki naz benim bu eda benim
Yıldız oldum, kabul etmez ay beni.

Sevda yaylasının merası benim
Sır okyanusunun Hira’sı benim
Taht kurduğun gönlün kirası benim.
Yüreğimden yaralıyım oy beni.

Yollarına yağan taze kar benim
Gönlündeki gurur ve vakar benim
Boynuna astığın Zülfikar benim
Sana yetiremez “Burak” tay beni.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:41 PM
.Beşik Sallanırken

Bebek uyandı bakıyor
Feryadı göğe çıkıyor
Gözünden uyku akıyor

Ciğerparem, özüm benim.
Yüreğimde sızım benim.

Bir gül diktim, açsın diye
Kanatlansın, uçsun diye
İyi, kötü seçsin diye

Elin çoğu, azım benim.
Alnımdaki yazım benim.

Dünya denen atlas sedir
Hürriyet malda köledir
Sen yoksan can, sevgi nedir?

Nazlandığım nazım benim.
Al yazmalı kuzum benim.

Anılar mıh gibi batar
Bu günlere ışık tutar
Geleceğim sende yatar

Her mecliste sözüm benim.
Can şehrinde izim benim.

Tohum çatlar ya arından
Haber getirir yarından
Asenalar diyarından

Aşkım, sevdam, közüm benim.
Dertlerime çözüm benim.

Varsın tubalar Tuba’sı
Çekmem elem, tutmam yası
Şair babanın aynası

Cennet nurum, kızım benim.
Göğümde yıldızım benim.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:41 PM
.Biliyor musun Ay Kız?
Bu günkü gündemde yine sen vardın
Gözlerimde tüttün biliyor musun?
Hayalimi çalan yine sen oldun
Ki gönlümde öttün, biliyor musun?

Hesapladım, tarttım, kaba doldurdum
Olur mu demedim “olur” oldurdum
Tomurcuklanmadan yoldum, soldurdum
Sen yeşerdin bittin biliyor musun?

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:41 PM
.Bir Ben miyim?
Bir ben miyim sana şiir yazdıran?
Dağda duman ufukta süs ben miyim?
Bir ben miyim sırra inci dizdiren?
Ak güldeki kırmızı fes ben miyim?

Bir ben miyim sevgiliden uzakta?
Bir ben miyim bir ayağı tuzakta?
Bir ben miyim aklı hâlâ Sazak’ta?
Bu temeli bozan esas ben miyim?

Bir ben miyim kuşatılan sarılan?
Bir ben miyim evladına darılan?
Bir ben miyim göze görünen yılan?
Güller arasında kaktüs ben miyim?

Bir ben miyim günübirlik eriyen?
Bir ben miyim gözünü ağ bürüyen?
Bir ben miyim gelmez yola yürüyen?
Dünyaya darılmış tek küs ben miyim?

Bir ben miyim duygusuz ve görgüsüz?
Bir ben miyim peşkirleri örgüsüz?
Bir ben miyim kapıları sürgüsüz?
Çölde sessiz, sularda ses ben miyim?

Bir ben miyim perdeli, sır içinde?
Bir ben miyim her ufku kir içinde?
Bir ben miyim yüreği nar içinde?
Sihirli dünyada nefes ben miyim?

Bir ben miyim gölge eden güneşe?
Bir ben miyim tek benzeyen baykuşa?
Bir ben miyim koymam yar alsın neşe?
Her akşam camlarda akis ben miyim?

Bir ben miyim zulüm kârın şafağı?
Bir ben miyim yaygaranın nifağı?
Bir ben miyim sofraların ufağı?
Sen de tükenmeyen heves ben miyim?

Bir ben miyim gözyaşını silen yok?
Bir ben miyim ağlayan çok, gülen yok?
Bir ben miyim bildiren yok, bilen yok?
Gönlü tutsak eden kafes ben miyim?

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:42 PM
.Biri Beni Dilsizlere Eş Etti
Ehliyle sohbete, söze doyamam
Kendime kıyarım, sana kıyamam
Alim yoluna başım koyarım
Melek olsa cahil ile uyamam.

Yüreğime serin sevda sinmezse
Taze gelin yalın ata binmezse
Dumansız tüterim, közsüz yanarım
Özlemlerim hakikate dönmezse.

Biri beni yolsuzlara eş etti
Biri beni pulsuzlara eş etti
Uğraşırım meramımı diyemem
Biri beni dilsizlere eş etti.

Aldırırım yok celilin vefası
Didinirim can celalin sefası
Hayat kaş ile göz arasında
Şefaat ya alemin Mustafası

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:42 PM
.Biz Sensiz Olamayız!
Sen bizsiz olsan da, biz sensiz asla!
Yavan aşımızın tuzu Ebuzer.
Kahırlı yaşadık hep buruk, yasla
Anasından ayrı kuzu Ebuzer.

Uzun *******de ensiz uykular
Bir türlü tutmadı, densiz uykular
Sattı beni sattı, sensiz uykular
Yanık yüreğimin közü Ebuzer..

Elim varmaz, gücüm yetmez, naçarım
Ne anadan, ne kuzudan geçerim.
Kana kana gözyaşımı içerim
Dizimde dermansız sızı Ebuzer.

Asla olmamalı bir bahanesi
Ha! kapandı kapanacak hanesi
Çingene kızında yıldız tanesi
Hüzünlü gönlümün nazı Ebuzer.

Üç değil, dört değil sadece iki
Seninle doluyuz kuzum inan ki
Mevsimlerin acelesi var sanki!
Hayat gerçeğinin yüzü Ebuzer.

Her şey ayan beyan, her şey açık, net
Hak yaratır, canı verir emanet
Der ki: “Yaşamaya biraz gayret et”
Hadisin, ayetin özü Ebuzer.

Fiske gibi yanar, bir türlü sönmez
Hovarda hayaller gerçeğe dönmez
Gönül bu ölür de ağrısı dinmez
Pembe dünyalarda dizi Ebuzer.

Duygular satarım hiç kimse almaz
Bugünler de geçer yarına kalmaz
Yıldızlar uyur da, gözlerim dalmaz
Muska-ı Kübra’da yazı Ebuzer.

Dededen yadigâr kalan bu adın
Kiri olmamalı, ne kız, ne kadın
Zirveyi zorlamak olsun muradın
Hamiyet ehlinin sözü Ebuzer.

Umut ile hayal sorun yaşamaz
Baba dede olmaz, torun yaşamaz
Sen olmazsan eğer yarın yaşamaz
Mazinin Atiye izi Ebuzer.

Aç karın guruldar,ağız kokarmış
Sular susuz bir kanaldan akarmış
Ateş her düştüğü yeri yakarmış
Boynu bükük koydun bizi Ebuzer.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:42 PM
.Boş...
Arzular, istekler, hevesler bir bir,
Hayalin peşine takılır gider.
Dünya yarım temiz, iki kere kir,
Şöyle ervahına bakılır gider! !

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:42 PM
.Böyle Bir Çağdayız
Suçu gökte, her samimi çabanın
Kaz diyerek yonulduğu çağdayız
Bu çobansız yerin, başsız obanın
Meleklerin yanıldığı çağdayız

Zorbalığa yelteneli ayılar
Arkasında çoğaldılar dayılar
Azalmıyor, çoğalıyor sayılar
Mikropların anıldığı çağdayız

Müslüman’dır biri camiye gelmez
Biri hak bağırır, hak nedir bilmez
İkisi de hasta, hiç biri ölmez
Batılın Hak sanıldığı çağdayız

Kime güven duyar, kime süslenir
Çise vursa sırılsıklam ıslanır
Kader sayar, bir namerde yaslanır
Her insana kanıldığı çağdayız

Eşek inat eder girmez eşikten
Sıpa rahat durmaz düşer beşikten
Şüphemiz var güneşteki ışıktan
Doğru sözden dönüldüğü çağdayız

İki enik birbirine laf atar
İki dönük kiliseye saf atar
Babaları ikisine af atar
Kana ekmek banıldığı çağdayız

Akbaba her leşi sayar iken kâr
Turnalar vefasız, baykuş riyakâr
Koyunun kuzunun ayan, aşikâr
Eşek diye binildiği çağdayız

Eşeğin her saat arpa niyazı
Aptallık katıra silinmez yazı
Kapı arasında dana boynuzu
Tadılmazın sınıldığı çağdayız

Aç kurtlar çilekeş, köpekler ef ef
Kaplanlar sadece ediyor esef
Keçi oğlağına küsmüş maalesef
Hakikatin yenildiği çağdayız

Baykuşların şakıdığı zamanda
Eşeğin bez dokuduğu zamanda
Şeytanın cüz okuduğu zamanda
Cahillerden sinildiği çağdayız

Suç aradım mahlukatta boşuna
Kardeş var kan katar kardeş aşına
Doğu batı çırpınmayın boşuna
Gökten yere inildiği çağdayız

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:42 PM
.Bu Şiir Senin Eserin
..........“Bazen köyün sıcaklığı,
............bazen şehrin yalnızlığı..”

Tavrın kaba-saba, dillerin şirin
Çünkü bu şiirim senin eserin
Yakarak, yıkarak açtığın yerin
Bu gönül sarayım senden uzakta.

Çektiğim bilinsin sözümün nazı
Sitemin baş üste, bedduan sızı
Aşk benim alnımda silinmez yazı
Ya nasıl durayım senden uzakta.

Bir gün erir kalmaz dağların karı
Başımızda eser sevda rüzgarı
Dolmuşum, taşmışım olmadan yarı
Darada fireyim senden uzakta.

Belki şanın cümle alem dilinde
Sen avcısın okun yayın elinde
Ceylan oldum yüce dağın belinde
Ben beni vurayım senden uzakta.

Ellerinde elvan elvan kınalar
Bunca nazlı büyütür mü analar?
Hep sizden mi çıkar nazlı sunalar?
Gayrı ne göreyim senden uzakta? .

Oyunda kurayım sokmadın halâ
Elinde çırayım yakmadın halâ
Gönlümü vereyim bakmadın halâ
Yol mu var varayım senden uzakta.

Bir nefretin bana destan yazdırdı
Bir nefretin yaralarım azdırdı
Ve nefretin yeminimi bozdurdu
Kan ağlar yüreğim senden uzakta.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:42 PM
.Büyük Adam'ın Aşkı
Baş eğme bedeli bir makam bulmuş
Kendince çok büyük bir adam olmuş
Kargaca kabarmış, tilkice gülmüş
Örselemiş, ezmiş, tükürmüş güle
“Büyük adam” olmuş hele bak hele!

Büyük adam olmuş dinmemiş sancı
Kural koymuş haysiyete yabancı
“Aydın” demiş zurnacıyla kemancı
Balon gibi dolmuş kapılmış yele
“Büyük adam” olmuş hele bak hele!

Höt deyince kaşı aşağı salmış
Düşerken armudun dalında kalmış
Sanki o iblisten öğüt ders almış
Fiyatını bulmuş kapılmış sele!
“Büyük adam” olmuş hele bak hele!

Ayağına giymiş kırk dört numara
Şişirmişler, uçurmuşlar bir ara
Sevgi düşmüş, saygı çıkmış firara
Hoşgörü üşümüş, kopmuş velvele
“Büyük adam” olmuş hele bak hele!

Derler ki; yücelik mülkü akılmış
Akıl uçmuş, korkuluğa takılmış
Gözleri kararmış, kaşı yıkılmış
Sararmaya durmuş, vurmuş dingile
“Büyük adam” olmuş hele bak hele!

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:42 PM
.Çile Göğüsteki Süttür
Sırrı hakikatte mercan ararken
Kimisi yıldıza gitmiş bilesin.
Zühal yıldızından az daha erken
Gönüldeki güzel ötmüş bilesin.

Hal ehli olanlar ele duyulmaz
Güzelliğe bakma ile doyulmaz
Sarhoş suyu yemeyince ayılmaz
Diyenler palavra atmış bilesin.

Nefsimiz ki bize olmuştur amir
Sabrı bahşiş verdim eylesin tamir
Bazen iradeye verse de emir
Özü hakikate katmış bilesin.

Şu gönlümün yamacına kar yağmış
Yüreğime feryat, figan, zar yağmış
Zindandaki güllerime har yağmış
Çile göğüsteki sütmüş bilesin.

Bazıları günah çalmış gönülden
Bazıları hep ah almış gönülden
Bazıları eyvah kalmış gönülden
Bazısı kendini utmuş bilesin.

Ekilen yeşiller, sökülen solar
Temel çöker, deniz duvarı yalar
Duranlar bayatlar, yeniler dolar
Bazısı kelamı yutmuş bilesin.

Bazıları fakirliği yok eder
Bazıları zenginliği b.....eder
Bazısı var hakkı tutar hak eder
Bazısı kuru laf satmış bilesin.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:43 PM
.Demedin Deme...! !
Her söylenen söze kulak kabartma
Yerinde ağırdır taşlar Paşa Bey!
Gönül gözü görür yabana atma
Allah’a eğilir başlar Paşa Bey!

Elinde tüfeğin, topun olsa da
Dünyanın mülküne tapun olsa da
Elde hazır soyun sopun olsa da
Güneyden göç eder kuşlar Paşa Bey!

Her hızlı çıkışın inişi vardır
İniş başlayınca yol sarptır, dardır
Beyden şeye düşmek nasıl da zordur
Zehir olur ekmek aşlar Paşa Bey!

Bil ki o gün dil tutulur, zor görme
Aleme bak, geniş düşün, dar görme
Sakın ola mazlumları hor görme
Gönülden boşalır yaşlar Paşa Bey!

Devletim, gücüm var, haklıyım deme
Gün olur, dert gelir iki kademe
Garezin, nefretin, ve kinin kime
Haksıza çatılır kaşlar Paşa Bey!

Bir gün “sessiz gemi” uğrarsa size
Gerçekle gelirsin o an göz göze
Yürekteki sancı vurunca yüze
İnce bir inilti başlar Paşa Bey!

“Büyük melek” kapınızda durunca
Bedenin kasılır dönersin tunca
Sarmayı kaldırıp künde vurunca
O an gerçekleşir tuşlar Paşa Bey! .

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:43 PM
.Demir Çarık Giydim......
-İki Bin Dört'ün Muhasebesi-

Dört gözle hayırlı haber bekledim
Gümüşlüğün iti dalana kadar.
Vakit az, gayrete gayret ekledim
Umut yitirmedim bu ana kadar.

Densizin birinin sözüne kandım
Gece uyumadım, çok geç uyandım.
Memleketi adım adım dolandım
Vakit yetip, vade dolana kadar.

Ders aldım, her köyün sokaklarından
Çatladı, kibirle gurur arından
Umutsuz olmadım, asla yarından
Gece yıldız saydım, solana kadar.

Göklerde gezerdim, yerlere indim
Hep at eyerledim, eşeğe bindim
Nereye gittimse, eli boş döndüm
Ta.. ki! Geçer sebep bulana kadar.

Birini aradım, duymadık yerde
“Olmaz” deyiverdi, olmadık yerde
Açlık belli ettim, doymadık yerde
Bekledim, son bir şans kalana kadar.

Konuştum riyasız, hep açık saçık
Ak günü bekledim, pencere açık
Uykular firari, uykular kaçık
Göz kırpmadım sabah olana kadar.

Bazen hayıflandım, bazen de çöktüm
Bazen 'kader' dedim, boynumu büktüm
Her neyimiz varsa ortaya döktüm
Hal beyan eyledim, yalana kadar.

Demir çarık giydim, demirden asa
Gizlice dolaştım, duydu piyasa
Benimle gezindi, elemle tasa
Beynimde oluşan, talana kadar.

Bu son dedim, bir haneye uğradım
Zincir kestim, urganları doğradım
“Nasip” dedim geri atmadım adım
Musibet kapıyı çalana kadar.

Nitekim kör talih dala konmadı
Bilmem nasip nerde ve nedir adı
İnanın, kalmadı ağzımın tadı
Ve başım çatladı bu sona kadar.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:43 PM
.Deniz
Şu anda deniz sakin
Kabarması bir iki
Bu gemi maceraya
Dayanır mı bilmem ki

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:43 PM
.Doğumla Ölüm Arası…
Bebek doğdu, evin içi güllendi.
Oynadılar, köçek zil takmış gibi!
Yedisinde kapı baca kollandı
Sanki köşe-bucak o yakmış gibi!

On beşinde yanakları güllendi
On sekizde sevdalandı, dillendi
Yirmisinde yüzü gözü çillendi
Yarın yamacına lığ akmış gibi!

Yirmi üçte sürgün verdi dallandı.
Yirmi yedisinde hacca yollandı
Otuza girmeden göğsü pullandı
Delikanlılığı bırakmış gibi!

Otuz ikisinde biraz hallendi
Otuz üçte saç döküldü kellendi
Otuz beşte yavaş yavaş bellendi
Talihi yüzüne çok bakmış gibi!

Kırk yaşında açıkları kollandı
Ellisinde birkaç kere sallandı
Elli beşte her gelene sollandı.
Yollar uzun, menzil ırakmış gibi!

Atmışında “ölmez” diye dillendi
Atmış beşte ocak bucak küllendi
Yetmişe yetmeden üstü çullandı.
Eh işte, bir varmış, bir yokmuş gibi!

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:43 PM
.Dönme! ! !
Vakti geldi uğurlarız askere
Sakın ha sözünde durmadan dönme!
Nasip olur tezce gelir teskere
Arsızlara plan kurmadan dönme!

Aynı yol üzredir başımız bizim
Sana doğru akar yaşımız bizim.
Şairi kovmaktır işimiz bizim.
Sebebi toprağa sormadan dönme!

Toprak seni bekler sahip ol diye
Boş kalma hasretle, aşkla dol diye
İnsan olan vatanına kul diye
Olmayanı aman yormadan dönme!

Mevsimler değişse, geçmese zaman
Hülyalar yaratır sendeki iman
Bulut yoğunlaşıp his vurduğu an
Hasretin hazzına varmadan dönme!

Değer ver, Hak sever, dost barışına
Girme çakal ile at yarışına
Bu aziz vatanın her karışına
Yiğitlik mührünü vurmadan dönme!

Bilirsin beslenen emeller kötü
Emeli besleyen yabanın iti
Parçalamak, bölmek soysuz niyeti
Tüfekten, süngüden, armadan dönme!

Seni seviyorum, bilesin oğul
Hem salim hem de sağ gelesin oğul
Toprak gülsün, sen de gülesin oğul
Toprağı aşk ile karmadan dönme!

Analar bin dilek bağlar sana da
Gönül pınarlarım çağlar sana da
Kaleli mutlaka ağlar sana da.
Her gönlü gül diye sarmadan dönme!

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:43 PM
.Duymazlarsa Duyulun!
Yolcuları bu yolun
Çilekeştir bıkmaz ki!
Duymazlarsa duyulun
Aşk her kaba akmaz ki!

Gönüllerde yer eden
Gayri gözü kör eden
İki sözü bir eden
Gönüllerden çıkmaz ki!

Biz bizi yitirmezsek
Sevgiyi bitirmezsek
Ateşi götürmezsek
Allah bizi yakmaz ki!

Delikanlı tez şişer
Delikanlı dert deşer
Delikanlı tez düşer
Dönüp geri bakmaz ki!

Delikanlı kavgacı,
Olursa bu ne acı.
Anne olmaz duacı
Ele kına yakmaz ki!

Boğazda kıl düğümü
Kim görmüş güldüğümü
Görse de öldüğümü
Kederlenmez, takmaz ki!

Selamet sabra ödül
Sabır tende ölümcül
Bahçede menekşe, gül
Senin gibi kokmaz ki!

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:43 PM
.Emellerin Yoksa....
Bu bendeki emel kimin nesidir
Ruhun arzusudur, kalbin sesidir
Bu bana Mevla’nın hediyesidir

Yanık yüreğimin dilisin gülüm
Seslenirsen beni götürsün ölüm.

Türküyü söyledim sözü bitirdim
Tepeye tırmandım düzü bitirdim
Ona gönül koydum yüzü bitirdim

Dağlarımın hoyrat yelisin gülüm
Yaslanırsan beni götürsün ölüm.

Renk içinde elvan elvan rengi var
Sanmıyorum samimiyet dengi var
Hayat ile elli yıldır cengi var

Bahçelerin gonca gülüsün gülüm
Süslenirsen beni götürsün ölüm.

Yılların boyunca gitmemiş acı
Ne bilir kardeşin, ne duyar bacı
Göz yaşları olmuş derde ilâcı

Yaralı kalbimin pilisin gülüm
Paslanırsan beni götürsün ölüm.

Çiçekli ovalar, dumanlı dağlar
Kuzusuz yaylalar, meyvesiz bağlar
Pınarın başında bir gelin ağlar

Baharımın azgın selisin gülüm
Islanırsan beni götürsün ölüm.

Gözü kara, bahtı kara yetiştin
Güçlükleri yara yara yetiştin
Bir vefasız haylaz yârâ yetiştin

Yemin ederim ki delisin gülüm
Hislenirsen beni götürsün ölüm.


Çalılıkta çakal, sahrada aslan
Kayalıkta kartal, kovukta yılan
Dertli ala geyik, yaralı ceylan

Kaleli ahrazın elisin gülüm
Uslanırsan beni götürsün ölüm.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:43 PM
.Gelmeseydim Sen Orada Üşürdün
Arzu sırılsıklam, duygular yırtık
Gönül güvercini guğuldar artık
Hayali yol ettim, umudu katık

Şavkın vurur dağdan dağa ışırdın
Gelmeseydim sen orada üşürdün.
.
Aslıyla götürdün Bağdat iline
Tutup da bağladın zülfün teline
Benzersin Bolu’nun Çamlı beline

Bir hırçın, çamurlu yardan aşırdın
Gelmeseydim sen orada üşürdün.

Gönlüme sitemin hasreti doldu
Hevesler sarardı, istekler soldu
Gönül bu ya Kostandağ’da yol buldu

Hayali yol ettin yaman düşürdün
Gelmeseydim sen orada üşürdün.

Kara yola olsun yolların karı
Başına çalınsın serveti varı
Dağa dök doluyu bana ver yarı

Köze koydun ciğerimi pişirdin.
Gelmeseydim sen orada üşürdün.

Arzularım yakın eder ırağı
Yaşa bastım, aramadım kurağı
Hayal ile yol eyledim Çorağı

Birden bire çıkageldim şaşırdın
Gelmeseydim sen orada üşürdün.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:43 PM
.Göklerle Suların Cengi!

Sessizliğin mahrem görüntüsünde
Başlasın göklerle suların cengi
Edanın, cilvenin, aşkın süsünde
Erisin yalanın uğursuz rengi

Nasıldı sevginin sınır ötesi,
Ya sevdanın rengi, barışın sesi?
Hayal ile rüyaların lalesi
Sevdalı sohbetin olur mu dengi?

Göz yaşım akşamda, hüzün içinde
Sevdalar uyanır, günün üçünde
Erinmede haykır,”neden,niçin” de
Aranır mı her açmazın mihengi?

Bırak vesveseyi, bırak bu ahı
Seni sarsın umutların ervahı
Şöyle bir depremle başlat sabahı
Şefkatle şevketin olsun ahengi.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:48 PM
.Gördüğüm…

Olmadık zamanda hayaller kurup
Yâr beni başından atmış gördüğüm.!
Dünyanın yükünü sırtıma vurup
Beni yalnız koyup gitmiş gördüğüm.!

Bende kusur arar görmez kendini
İşlediği günah geçti yüz bini
Hatası yüz çuval, suçu yüz sini
Dünyayı hıfzetmiş, yutmuş gördüğüm.!

Derdimi açalı canan sultana
Yaram tazelenir, boyanır kana
Gönlü köprü yaptım, bakınca sona
Dumanı başından tütmüş gördüğüm.!

Gönül diyarına yaşlar döküldü
Hayat duvarından taşlar döküldü
Öyle bir zaman ki başlar döküldü
Cahiller her yanı tutmuş gördüğüm.!

Benimle her sözü söyleşen sistem
Beni yar başında eğleşen sistem
Züğürdü bey edip beyleşen sistem
Gül diye sunduğu otmuş gördüğüm.!

Anasından tırsan, babaya kızan
Belâyı arayan, şımaran, azan
İnsanı kurt eden, insanı bozan
Anadan emdiği sütmüş gördüğüm.!

Ben neyi aldım da geri kalmadı
Kime dert yandımsa çare olmadı
Bulutları sağdım, fincan dolmadı
Her sözüm bir kula batmış gördüğüm.!

Her sırrımı sultan yâra yazmıştım
Olmadı bir türlü, 'ara' yazmıştım
Kaleliyi tutup sırra yazmıştım
Hayat yıllarını utmuş, gördüğüm.!

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:48 PM
.Götür Gideyim

-“Acımıdır, tatlımıdır bilemem.
Takdir bağcının olsun.”

Sevda çorbasını sevgi köşkünde
İçmeye yeltendim hüzünlü günde
Sevda yaralıda, sevgi düşkünde
Ben nasıl arayım, solmadan götür.

Gözümü alamam yaşın içinden
Baharı gelmeyen kışın içinden
Haydı şimdi gel çık işin içinden
Sen sel, ben dereyim, dolmadan götür.

Şiirimi seven sever mi bilmem
Her zaman selamsız döver mi bilmem
Beddua etmekte ever mi bilmem?
Gönülde yarayım, olmadan götür.

Her gülün yanında varsa bir diken
Suçlu mu bahçeye o gülü eken?
Dertlinin halini bilir dert çeken
Sineme sarayım, yılmadan götür.

Güzelim kulak ver sözün hasına
Duyurma yerleştir sır bohçasına
Sonradan düşmeden sözün yasına
Sırrına ereyim, gelmeden götür.

Taktiri bağcıya bırakan güzel
Ne tatlı gönlüme şu akan güzel
Bal gibi süzülen ve yakan güzel
Bir devran süreyim, gülmeden götür.

Gam ile doluyum, ağlar efkarım
İçimde bir ben var, gelmez baharım
İstemem halimi bilmesin yarim
Yüzdeki karayım, silmeden götür.

Nefret dolu sitemleri gizlerim
Boyun büker, yenisini gözlerim
Kaynayan yüreğim, nemli gözlerim
Kimlere sorayım, bilmeden götür.

Sonbahar, bağlarım döküyor gazel
Beni sevmek için geç kaldın güzel
Kurumuş dalımı sallıyor bir el
Orada sarayım, ölmeden götür.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:48 PM
.Gözlerime Sitemim Var

El yettikçe ahvalini sorardım
Şimdi unutulmuş izden usandım.
Ben derdim içinde derman arardım
Yüreği yakmayan közden usandım.

Postalın kopuğu koçaklanıyor
Deniz kabarınca, su aklanıyor
Hakikat arkadan bıçaklanıyor
Sohbete gücendim, sözden usandım.

Çınar gibi düşer evin direği
Korkunun bir adı işin gereği
Anaların kan ağlıyor yüreği
Görüp kızarmayan, yüzden usandım.

Hep lâf ettik, gelemedik yüz yüze
Aldandık arkadan söylenen söze
Bir gönülde iki sevda çok bize
Bire meyletmeyen özden usandım.

Geniş yaşar, dar günümü özlerim
Bilmem, dalgın dalgın neyi izlerim
'Ne durursun, ağlasana gözlerim'
Sendeki cilveden, nazdan usandım.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:48 PM
.Gözlerinde Güller Solar Sevdiğim...

Gerçekte yitiğim, düşte gördüğüm
Gözlerinde güller solar sevdiğim...
Şiir ilmek ilmek, şair kördüğüm
Hissi yüreğimi yalar sevdiğim...

Güneş karla, kar toprakla didişir
Sevgiye yabancı dalda gül üşür
Bu eşkıya yıla bir tarih düşür
Beni parça parça böler sevdiğim...

Gözlerinle gözeden su içişin
Beni yakar apansızın göçüşün
Ki, dururken, burdan bensiz geçişin
Beni dertten derde salar sevdiğim...

Sen ıssız yaylanın sessiz maralı
Göçüşünle koydun yaslı, karalı
Yürek ürkek ceylan, yürek yaralı
Hasretin bağrımı deler sevdiğim...

Arzular baharı, arzular harda
Güneşler uçurdum karanlıklarda
Zemheri ayazı yemiş baharda
Al yazmalı kuzu meler sevdiğim...

Bir yanda karalı evdeşim, sunam
Bir yanda kangren asırlık sevdam
Varlığın sebebi sevgili anam
Kâlmah ile beni eler sevdiğim...

Gözümün birisi muhabbet eker,
Biri hüzünlenir yaşını döker
Ayaklarım beni öteye çeker
Yıl dayanır, vade dolar sevdiğim...

Cellat körükledi kaygılarımı
Haramzade çaldı duygularımı
Karabasan bastı uykularımı
Dahası var, neler neler sevdiğim...

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:48 PM
.Gurbet Meleği Hafize...

Her nere gittimse aradı, buldu
Gönlümden gözüme seldir Hafize.
Bildiğimden beri sevdalım oldu
Bendeki göz, kulak, eldir Hafize.

Düşününce, sitem ile ar yağar
Dışarıda gözüm görmez, kar yağar
İçerime usul usul yâr yağar
Umutsuza ışık, dildir Hafize.

Güneşte gezerim, görmem ışığı
Yiğit doğan beğenir mi beşiği?
Ben divane bülbül, gülün aşığı
Hoyratça yolarım güldür Hafize.

Varamadım sonsuz hasret iline
Sevgiyi bıraktım bahtın yeline
Leyla’m oldu koydu mecnun haline
El alem sanır ki kuldur Hafize.

Sevdayı anlarım Hafize tarzı
Yemin ederim ki deli bu arzu
Arzular, emeller sevdanın tuzu
Mutlu etmiyorsa çıldır Hafize.

Ocağında yanan kına yakamaz
Dünya güzel ama dönüp bakamaz
Bu sevdaya düşen geri çıkamaz
Her çiçekten derme baldır Hafize.

Gözümdeki yaşa yeter mi kuyu?
Sözlerinde hasret yatar diz boyu
Gel desem de yoksun sevdalı soyu
Buram buram hasret, yeldir Hafize.

Yıllardır gezerim bu ıssız dağı
Seçemem bir türlü sol ile sağı
Beni ısıtmıyor fersiz ocağı
Sırtıma sardığım çuldur Hafize.

Sen gidersen boynu bükük kalırım
Hep inlerim, sürünürüm, ölürüm
Sanmayın ki ben her şeyi bilirim
Bentlerimi yıkan haldır Hafize.

Bu turnalar ile kaçıncı uçuş
Bu sana gönlümü kaçıncı açış
Bu çakar almaz da kaçıncı çakış
Bu kaçıncı gökten “gel”dir Hafize.

Bu kaçıncı seni buluş sayamam.
Bu kaçıncı yüze gülüş sayamam
Bu kaçıncı heba oluş sayamam.
İster güldür, ister öldür Hafize.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:49 PM
.Gül...

Muhabbetin mekânını hâl eyle
Bahçesi gül, bostanı gül, barı gül
Bir nazar et, gönülleri gül eyle
Yıldızı gül, güneşi gül, karı gül

Sevda çeken gönüllerde sızı var
Bizi bizden iyi bilen yazı var
Kırk yaylada onun ayak izi var
Çiçeği gül, peteği gül, arı gül.

Ozanda bir heves sözü methiye
Gün doğmasın, üzülürsün ne diye
Tomar tomar topla, yolla hediye
Gül içinde deste başı sarı gül

Haramsız, nizasız yapılan işin
Ve aşkın diyeti ödenmiş peşin
Allah Allah diye döktüğü yaşın
Işıl ışıl gözlerdeki feri gül

Hünkârdaki gizli sırra erince
Nazlı nazlı desteleyip derince
Bin naz ile beklenene verince
Uzatılan her yarenin yârı gül.

Bu günden yarına saklansın diye
Gönderilen dosttan dosta hediye
Bir bakışta Ummanlardan öteye
Yarenlerin gönderdiği varı gül

Biri var ki melanetten sıyrılmaz
Biri var ki diğerinden kayrılmaz
Üç mekanda üç gönül var ayrılmaz
Biri elif, birisi lâm, biri gül.

Bu bahçede türlü çiçek açılır
Selam ile etrafa gül saçılır
Burda riya ile kinden kaçılır
Etrafı gül, ileri gül, geri gül

Mihnet etmem asla dünya varına
Bohçalayıp koymam kalsın yarına
Mevlüt ile salın dost diyarına
İhsanı’nın makbul olan körü gül

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:49 PM
.Güller Seni Yüreğimde Görünce.! ! !

Ba... dedim sildiler hecelerimden
Barış yazamadım, bitti yaranlık.
Güneşi çaldılar *******imden
Kalan sade kahır, kalan karanlık.

Düşümde güneşi gördüm bir anlık
Ben seni ararken beni yitirdim.
Karanlığın ardı yine karanlık
Karanlığa kahır, sitem götürdüm.

Sen kalpsiz, ben ise yüreksiz diri,
Kalpsiz ile uyuşulmaz bilirim.
Bu yüzden sen cani, ben korkak biri
Yüreksizle yol aşılmaz bilirim.

“Ben sana mecburum” diyor ya İlhan
Ben senin saçının teli olmuşum.
Umutlar tükenir yeşerdiği an.
Köle kapısının kulu olmuşum.

Bir sitem yolladın ince, narince
Günümü dildiler hep dilim dilim.
Güller seni yüreğimde görünce
Solduğunu bir bilseydin a gülüm.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:49 PM
.Gümüşhane’mizde Kızlar Konuşur

Koyun kuzu yaylalardan inerken
Kars’ta, Erzurum’da sazlar konuşur
Trabzon’da söz babadan dönerken
Gümüşhane’mizde kızlar konuşur.

Gün gibi gerçeğe gözünü yumar
Karanlık geceden hep medet umar
Her seferde yüze patlar da şamar
Tilki köşe döner, kazlar konuşur.

Kılıcı elinde tutanlar susar
Beleşten beslenen yatanlar susar
Deveyi dengiyle yutanlar susar
Taksimde nasibi azlar konuşur.

Eli gül, yüreği husumet taşır
Dedesinden kalma yarayı kaşır
Ne yüzü kızarır, ne olgunlaşır
Ne de bahar olur, yazlar konuşur.

Bir fark yok ise karayla akta
Kargalar kılavuz burunlar....
Meydanda, kürsüde, cadde, sokakta
Sağmallar sağılır, yozlar konuşur

İtibar kalmadı şerefte, arda
Namusta, şerefte, ar da basarda
Haline hapsolur asil susar da
Semada zerreler, tozlar konuşur.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:49 PM
.Günahkâr Kalk Ayağa.!

Ben ne “usta şairlik”, ne şöhret peşindeyim
Sonsuzluğa seslendim, türkü yaktım kimse yok.
Şeytanın peşindeyim, meleğin düşündeyim.
Uyandırmaz yâr beni, yardan aktım kimse yok.

Gökyüzünde şenlik var, yer yüzünde temaşa
İnsanlar memnun değil, mutlu değiller hâşâ
Barış kurban edilir eli kanlı savaşa
Yıldızlarda bir elim, çengel taktım kimse yok.

Ne sevdalar tanıdım, hepsi gönle gam eker
Niyaz ile yalvardım, çağırdım teker teker
Seslendim aldırmazsın, gönül naçar, dert çeker
Aşkına duçar oldum, “ben”den bıktım kimse yok.

Yüce divan önünde kalabalık kasaba
'Günahkâr kalk ayağa ve hazır ol hesaba'
Dilim tutuldu birden, anlattım kaba saba
Bir ben çıkmışım öne, geri baktım kimse yok.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:49 PM
.Güneşler Uçurdum Karanlıklarda…

Bedenim yanıyor, ruhum üşüyor
Karanfiller soldu kavaklıklarda.
Sevgi yüreğimden düştü, düşüyor
Ben bana sarıldım kayalıklarda.

Oysa yüreğime ekmiştim seni
Gönlümün gönlüne dikmiştim seni
Ve her fenalıktan çekmiştim seni
Sense namertlerde, ayaklıklarda.

Artık kimse aldırmıyor sızıma
Boyun büktüm kaderime, yazıma
Komşu oldum oğlum ile kızıma
Güneşler uçurdum karanlıklarda.

Bir zamanlar rüyalarda uçardım
Bir iklimden diğerine göçerdim
Her mevsimde ayrı çiçek açardım
Nergis yetiştirdim kuraklıklarda.

Yüreğim yaralı, gönlümde sancı
Dostum beni anlamıyor ne acı
Boğazımda kıl yumağı topacı!
Sevdalar büyüttüm bataklıklarda.

Bağrıma oturan taşlar tesellim
Karanlığa sızan yaşlar tesellim
Resul’e sevdalı düşler tesellim
Bir umut bekledim tüm atıklarda.

Hayrını umduğum günün ikisi
Bindiğim ayaksız atın terkisi
Arştan gelir son muhabbet türküsü
Uykular uyuttum taş yastıklarda.

Unuttum, anılmaz göbek adını
Duyan yok Kaleli bu feryadını
Çingene celladı al muradını
Aklımı yitirdim Çırpılıklarda.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:49 PM
.Güzeller Geçidi...

Sunalar sunası gezdiğin yerde
Edanın gözlere batması güzel.
Dünya uykudayken vakt-ı seherde
İshak kuşlarının ötmesi güzel.

Yüksek minarede sâla nağmesi
Yufka yüreklerde sevda hevesi
Kayada kekliğin sitemli sesi
Kayalıkta çalı bitmesi güzel.

Aşk nerde aşığın mekânı ora
Orada sevdanın sırrını ara
Suskun bir gönülde yanınca çıra
Viranede duman tütmesi güzel.

Gök çöker aşıklar sustuğu zaman
Aşığın susması ölüme ferman
Şükür meclisinde ummadığı an
Balığın oltayı yutması güzel.

Bütünler ruh bulur parçada, ekte
Gruplar, kümeler kaybolur tekte
Türküler güzeldir yanık yürekte
Yüreklerin pıt pıt atması güzel.

Gönülden elenen karamsar unun
Hissiz, hareketsiz gelinen sonun
Sevda serserisi, aşk yorgununun
Hayale sarılıp yatması güzel.

Densiz doğru yola girse yalandır
Sağa sola selam verse yalandır
Muşmula ağızlı derse yalandır
“İnsanın kendini satması güzel”.

Hep çile, ıstırap dolsa da hayat
Gonca bir gül gibi solsa da hayat
Ne kadar kahırlı olsa da hayat
Hayatın ucundan tutması güzel.

Selam attım geçen ayın üçünde
Sitemim düğümlü zarfın içinde
Acımasız anda, kötürüm günde
Selamın sebepsiz gitmesi güzel.

Bu gönülsüz çağa gülen devleti
Maddeyle manayı bölen devleti
İnsanın, şüpheyle gelen devleti
Elinin tersiyle itmesi güzel.

Memleketim kadar kocaman, büyük
Memleketim gibi başı hep eğik
Memleket delisi görülse de yük
Özünü özüme katması güzel.

Anneler, anneler güzel anneler
Anneler dert çeker, sitem daneler
Anneler sayıklar bak neler neler
Annenin sözünden tatması güzel.

Yılanlardan darbe yesin ki beli
Yaratana doğru yükselsin eli
Doğru bildiğini desin Kaleli
Aşığı yakana çatması güzel.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:49 PM
.Hasretim Yoluma Bakar Ah İle!

Yıllarca dolaşsam, yıllarca yazsam
Bağa bahar gelmez kış, kar ah ile!
Demir sandıklarda erisem, sızsam
Çakmağı nazlı yar çakar ah ile!

Ah çekende duman çıkar başımdan
Tad alamam emeğimden, işimden
Çıkaramam hayalimden, düşümden
Rahmet kıranına çıkar ah ile!


Her gün bağdaş kurar yol ortasında
Zehir var hayalin şerbet tasında
Sıfırlar hayatın haritasında
Yanına sıfırlar sokar ah ile!


Hayal dağlarında umut güderken
Yürüdüm, yoruldum, koştum giderken
Henüz arzularım ölmeden erken
Umut deresine akar ah ile!

İçimde sessizce çağlayan gurbet
Hasrete takılıp ağlayan gurbet
Bütün yollarımı bağlayan gurbet
Hasret ocağını yakar ah ile!

Her gün saat saat ömür varlığı
Tükeniyor, bu yüzdendir darlığı
Muhabbet durağı yaran, yarlığı
Unutur tesbihe takar ah ile!

Arzu kör kuyuda, sır koca dağda
İki ırmak akar bir koca dağda
Ara bu sevdayı gör koca dağda
Yıl alır götürür, bıkar ah ile!

Bir ağrı hafifler, bir sancı başlar
Halimden ne bilir yüreği taşlar
Düğümlenir boğaz, boşanır yaşlar
Hasretim yoluma bakar ah ile!

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:49 PM
.Hem Benden Nefret Et, Hem beni Özle

“Allah yaksın beni, kurtarmasın”

Şimdi bir kefede gül ile geven
Hem bana inanma, hem bana güven
Allah yaksın der mi seven sevilen?
İstemem, bana ne desem kızarsın

Laf attım gözlerin en tatlısına
Geldim hakaretin en etlisine
Büzüldü bu gönül, yarıldı sine
Sunalık bahane desem kızarsın

Nere memleketin, gerçek mi ilin?
Söyleme kimseye bilmesin halin
Uzaklardan el sallasın hayalin
Bülbüle virane desem kızarsın

Söyle doğrusunu muradın nerde
Gerçeği söylemek şifadır derde
Bulunma namerdin olduğu yerde
Kaypağa şahane desem kızarsın

Beni yaraladın sitemle, sözle
Hem benden nefret et, hem beni özle
Alttan yukarı bak sevdalı gözle
Ben sana divane desem kızarsın.

Bu gönlüme yağan dolu mu, kar mı?
De hele sevgili, insafın var mı?
Doğruyu söylemek utanç mı, ar mı?
Bu gönül meyhane desem kızarsın

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:50 PM
.İkilem...

Artı mı, eksi mi talihim bilmem
Ben beni döverim canan alınmaz!
Bu nasıl dünyadır, ben neden gülmem
Tutsam benim olmaz, salsam salınmaz!

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:50 PM
.İnsanlığa Rağmen (Irak Hâlâ Yanıyor…)

-Irak’ın İşgali Üzerine-

Kulak verin bu ahâ, işitin feryadımı
Gönüller buz kesilmiş, üstünde kayılıyor.
Utandım insanlıktan, unutmuşum adımı
“Medeniyet” adına canlara kıyılıyor.

Silgiler kalemlerden önce bitiyor dostlar
Bülbüller diyarında baykuş ötüyor dostlar
Mermiler cana düştü, canlar tütüyor dostlar
Kan kokusu pazardan göklere yayılıyor.

Ameller cılızlaştı, sevgi kurur ırakta
Dostlar dostluğa inat sessiz durur ırakta
Zalimler mazlumları toplu vurur ırakta
Irakta insanlığın gözleri oyuluyor.

Iraklının yıllardır yazı kışı yanıyor
İhtiyarın hayali, gencin düşü yanıyor
Kuyular alev almış, gözün yaşı yanıyor
Cızırtısı ta kuzey kutuptan duyuluyor.

Coniler insanlığa gülmeyi unutturdu
Yaşayıp eceliyle ölmeyi unutturdu
Çocuklara sevgi ne, bilmeyi unutturdu
Unutturdu umudu, bu bana çok koyuyor.

Müstemleke aşığı despotlar gülüyorlar
Yüzsüz “medeniyet”in adıyla bölüyorlar
Iraktaki çocuklar ecelsiz ölüyorlar
Cesetler yığın yığın, yığın bir sayılıyor.

Tagutun uşakları, dünya müstekbirleri
Bir gün sizi boğacak, ruhunuzun kirleri.
Mazlum zalime esir, kalûbelâdan beri
İnsanlar ölüyorlar, el sanır bayılıyor.

Bağrımızı yakıyor anaların figanı
Her savaş sefalettir, kazanç ne kârı hani?
İkisi ruhsuz cellat, ikisi de zır cani
Her iki yamyamın da emrine uyuluyor.

Ağıtlar yazılıyor, feryadın ucu arşta
Aynı vahşet yaşandı Urfa, Antep, Maraş’ta
Yamyamlar kan içiyor, gönüller karakışta!
Ah! Bu zulme gözyaşı akmaya koyuluyor.

Başlara taş, gönlüme kar yağıyor, ırakta
Uçaklardan nur değil, nar yağıyor ırakta
Yarına dünden daha zor yağıyor ırakta
Irak’ta ecdadımın mezarı soyuluyor

Bombalar sağnak sağnak, cesetler yığın yığın
Düşünsene, değer mi verdiğine aldığın?
Göz yaşında boğulup, Arasat’ta kaldığın
O zaman göreceksin baş nasıl eğiliyor.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:50 PM
.İnsanlık Çamurlaştı

İnsanlık kan kusuyor, tü-m illetler birleşti
Boş vaatle ant içmek dürüstlük yemin değil
Uru sadist kaşıdı, eve sansar yerleşti
Bunun adı resmen gasp, düzeni temin değil.

Özgürlük vadedenler çırılçıplak soydular
Bir sadisti kovanlar, gaddarlara uydular
Ne özgürlük verdiler, ne insanlık koydular
Köleleştirme eski, dün değil, demin değil.

Son yüzyılın en sosyal, en uygar yamyamları
Yıktılar başlarına mazlumların damları
Sabahlar cana kurşun ve ölüm akşamları
Çamurlaştı insanlık, bu sağlam zemin değil.

Irak’a ağıt yazan şu suni hacılarla!
Baş örtülü, örtüsüz, sahtekâr bacılarla!
USA’ya “karşı” çıkan! “Coca-Cola’cılarla”!
Yarınlar emin olmaz, bugün de emin değil.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:50 PM
.Kahramanlık Vurulup Dönmemektir.! ! !

-Ve İrak 'Demokrasiye'! Döndü-

“Asiller”! yürür de, sefiller bakar!
Kan dolar postalın bastığı ize.
Iraktan ırağa gözyaşı akar,
Sizse gülersiniz bu halinize.

Yurdu, evi-barkı haraba bakın
Milli histen yoksun araba bakın
Şimdi toprağında maraba bakın
Bakın da ağlayın ahvalinize.

Ne bedbaht asker ki yurt için ölmez,
Vatanda it ürse kahraman gülmez!
Düşman askerinin eli öpülmez!
Girmişler izzet-i hareminize.

Irakta gül üşür, bahar gelince
Caniler gülüşür, bahar gelince
Vatanı bölüşür bahar gelince
Ahmak alkış tutar kandan denize.

Coniler yürüdü, çakallar yitti!
Bir anda bunca tank nereye gitti?
Bu yüzden, bir gaddar sizleri güttü!
Ve de kilit vurdu dillerinize.

İzzet-i nefisler basit, yüzeyde!
Asker nere sindi güney-kuzeyde?
Burda kahramanlık sıfır düzeyde!
Burda aslı ağlar kereminize.

İş başa düşünce bey mi aranır?
Yurt çiğnenir, başka şey mi aranır?
Ölümden öteye köy mü aranır?
Vatan Türk’e mahsus sizin nenize!

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:58 PM
.Kâinat Karanlık

“bu sevgim kimsenin umurunda olmaz”

Seni tanımadım, seni görmedim
Sevginin yolunda rayım, çok görme.
Seni avutmadım, umut vermedim
Kainat karanlık, ayım, çok görme.

Şiiri okuyup ağlayan gözüm.
Ağaca çul çaput bağlayan gözüm
Beni ta yürekten dağlayan gözüm
İşsiz, güçsüz, avareyim, çok görme.

Sevgimi hiç kimse almaz ne demek
“Kimsenin umrunda olmaz” ne demek.
Dualar menzili bulmaz ne demek
Sen derya, ben ise çayım, çok görme.

Dillerin ısırgan, diken olsan da
İçime gam, keder eken olsan da
Tutup yüreğimi söken olsan da
Yollarına gül sereyim, çok görme.

Çok uğraştım o gönlüne sızmaya
Niyetlendim sana şiir yazmaya
Hazırsın sen bana mezar kazmaya
Candan öte can vereyim, çok görme.

Gönülsüz güzelde naz üstüne naz
Belki yanak pembe ve dudak kiraz
Bunca uğraşımı görüyorsun az
Sen esassın, ben arayım, çok görme.

Nefret ettiğini haykır, darılma
Bana kızıp yalnızlığa sarılma
Sana çok sitemler yazarım ama
Bırak beni ben kırayım, çok görme.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:59 PM
.Kaprislerin Çok Senin

Al basar, allar beni
Götürmez yollar beni
Dostlar ayağı kesti
Gönülsüz kollar beni.

Gönlün gözün tok senin
Geleceğin yok senin
Kaşın gözün nazenin
Kirpiklerin ok senin

Sağ böğründen damalı
Üstü başı yamalı
Seferdin kutlu olsun
Kutlu yükün hamalı

Yürekçiğin ak senin
Kapındayım bak senin
Bu gönlüm kölen lakin
Kaprislerin çok senin.

Aslını bekler aslı
Kapıda kilit paslı
Kapının arkasında
Kalmış yüreğim yaslı.

Yollar karmakarışık
Yollara yak bir ışık
Yollar ah yollar beni
Gönlüm yollara aşık.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:59 PM
.Karamsarlık Hoş Değil.! !

Dinle bu sözümü, körler de bakar
Bazen de zamansız, tozmak güzeldir.
Gözyaşın çağlasın, coşsun ne çıkar
Muhabbet bağını kazmak güzeldir.

Sevginin ateşi dokunsun cana
Yüreğin suyunu iç kana kana
Karamsar olmayı bırak bir yana
Sevda şiirleri yazmak güzeldir.

Turna sevgiliye koşmakta, bakın
Talihin başına konması yakın
Dinle bu sözümü unutma sakın
Anneler demeden sezmek güzeldir.

Üzme sen kendini, hayat üzülsün
Bazen yaşın tane tane süzülsün
Gül açılsın, karaçalı büzülsün
Gül olup bülbülü üzmek güzeldir

Hayallerin ayı ikiye bölsün
Bırak be kadrini bilmeyen ölsün
Sen canan bağında açılmış gülsün
Güle gül şerbeti ezmek güzeldir.

Başında cananın sözü asılır
Gönlünde sevdanın özü asılır
Çaldığın kapının yüzü asılır
Aşığı uzaktan süzmek güzeldir.

Vefasız hatırı kollamaz ise
Ulaşmaz mektubu pullamaz ise
Gidip de bir haber yollamaz ise
Yaşları yanağa düzmek güzeldir.

Ariflere tarif yakışmaz ama;
Bir tarif yapayım, ukala sanma!
Kimsenin sözüne bakma, inanma
Derse ki; “bu yaşta azmak güzeldir.”

Sevdalar her canda, aşkın özelde
Mecnunun Aysel’i söylensin dilde
Ölmeden ölümü tatmak güzel de
Şu kara talihi bozmak güzeldir.

“Para pulda gözüm yok ki” diyorsun
Sevda seni üzsün, aşk seni yorsun!
Kalbin alevlensin ve küt küt vursun
Sevdalı yürekten sızmak güzeldir.

Çoban inat eder kuzuyu gütmez
Kuzu anasının ardından gitmez
Yâr beni istemez, gök lütuf etmez
Ahraz Kaleliye kızmak güzeldir.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:59 PM
.Karanlığa Direnmek

Yaşların akşamdan olsunlar anı
Karanlığa direndikçe yıldızlar
Dilince söyledik diye sevdanı
En duyarlı yerimizden vurdular.

Gözlerinden akan suyun sesine
Gönlümü düşürdüm, yaşın nesine
Yolculuk başladı düş ülkesine
Delicesine heyy delicesine!

Aklın göz altında seni güdeli
Dağı mayaladı gözümün seli
Dirilmektir, ölüşlerin bedeli
Gönlümüzde geç kalmanın telâşı.

Armağanım olsun göğün sunası
Yüreğini tombul sevdalara kat
Sevdamın gül yüzlü cennet anası
Endişeni rüzgâra ver, suya at.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:59 PM
.Kârda Gibiyim!

“Ben de sevdiğimi kimseye söylemem..”

Uğraştım, aradım bulmadım iyi
Bilmiyorum kaçırdım mı ölçüyü
Çok aradım yare giden elçiyi
Boşa iz sürsem de, kârda gibiyim.

Her sabah, her seher kalkarım erken
Yanık yanık ağlamışım gülerken
Karşılık olmasın, severim derken
Ham hayal kursam da, kârda gibiyim.

Arzum nedir, efkarım ne sezen yok
Bağlarımda baykuş öter, gezen yok
Anlayan yok, ıstırabım yazan yok
Kalemi kırsam da, kârda gibiyim.

Yollar kar, mevsim kış bitiremem ki
Yük ağır, yol yokuş götüremem ki
Yaralar bir bakış, yatıramam ki
Uzaktan görsem de, kârda gibiyim.

Gönlümde bir telaş, ruhumda darlık
Hayalime sığmaz dünyalık, varlık
Verseler neylerim sultanlık, yarlık
Yerlere girsem de, kârda gibiyim.

Ak dediğin ak etmedi yüzümü
Garip kulum, tutan olmaz sözümü
Gün karardı ağ bürüyor gözümü
Bin gönül versem de, kârda gibiyim.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:59 PM
.Karıştı

Kelimeler dilsiz, lügat yalancı
Gönülde eyvahla aman karıştı.

Pusulasız yolcu, mekânsız hancı
Yön bilmez rehberle, zaman karıştı.

Ruhsuz cemaatçi, çaresiz acı
Meydanda sap ile saman karıştı.

Kaşlı gümüş yüzük başının tacı
Halefte din ile iman karıştı.

Ararım bulamam hakka muhtacı
Hedef, ümit, amaç, güman karıştı.

Kavgalı olalı kardeşle bacı
Gönülde sis ile duman karıştı.

Tüm tayfalar “kaptan” için duacı
Emanet koy ile liman karıştı.

Tahtası kırıklar tebliğ, ilancı
Davetle, ilanla ferman karıştı.

Hakkın sol böğründe onulmaz sancı
Maslahat ilaçla, derman karıştı.

Davetçiyim diyen sarsar inancı
Sırf hastayla, Sefer Yaman karıştı.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:59 PM
.Kıymetsiz Sözler l.

Sabır küpü çatladı, bırakın söyleyeyim
Kırkından sonra gelen devleti neyleyeyim.

Gözden ırak olan yâr gönülden ırak olur
Yârinden ırak olan gönülde firak olur.

Bülbül altın kafeste ah vatan diye öter
Benim gönlümde ise hasret dumanı tüter.

Güvenme hiç varlığa ve üzülme darlığa
Gemleyiver nefsini alıştır her zorluğa.

Dünyanın ahvaline hükmederken Süleyman
O bile günü gelmiş ecele demiş aman.

Deliye mal ne lazım, akıllı malı neyler,
Mal canın yongasıysa, bu söz kusurlu beyler!

Laf gemisi yürümez ve lâf torbaya girmez
Gözü hırs bürüyünce, hayır ve şerri görmez.

İyi kötü, hak batıl dengeyi iyi tuttur
Deveyi yardan atan sade bir tutam ottur.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:59 PM
.Kıymetsiz Sözler ll.

Öfkeyi, garez, kini, sükut ile bir tutma
Keskin sirke kabına zarar verir unutma.

Dağ ne kadar yüceyse üzerinden yol aşar
Kılavuzu karganın yolu ovada şaşar.

Neyine kibirlenir insan nihayet ettir
Teşbihte hata olmaz, şan ve şöhret afettir.

Ağılda oğlak doğsa ovada otu biter
Desen ki şu namussuz, cehennemine yeter.

İki dinle bir söyle,sükut altın unutma
Arzu ipteki cambaz, sabır ile bir tutma.

Altın yere düşmekle pul olmaz tamam ama
Bir kere düşünce de madara olmaz sanma

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 06:59 PM
.Kıymetsiz Sözler lll.

Çok kadre uğrasan da hakikat yükle dile
Dinsizliğin hakkından imansız gelse bile

Fukaranın tavuğu tek tek yumurtlasa da
Gece uykusu kaçar cimri kalır tasada.

Gelin ata binse de “ya nasip” demek lazım
Sonunu düşünmezsen sızlarsın sızım sızım.

Denize düşen elbet yosuna sarılırmış
Arkası olmayanlar nefsine darılırmış.

İşaretle yol alan yolcunun yolu şaşar
El ağzına bakansa karısını tez boşar.

İyi evlat babayı, kötü evlat obayı
Rezil eder yaş odun, yanmayınca sobayı.

İki gönül bir dedik samanlık ondan azdı
Ismarlama haç olsa, hacısız köy kalmazdı.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:00 PM
.Kıymetsiz Sözler lV.
İyi sermaye buldun, çamura yat, bunu tut.
Köpek bile yediği kaba pislemez haydut.

Kafdağı’nın altında sırça sarayı unut,
Umduğun kalsın hele, bulduğunu sıkı tut.

Bir komşunun tavuğu birine kaz görünür,
Kendi sarayda yatsa nefsine az görünür.

Kurt ihtiyar olunca, köpek alaya alır,
Kusursuz dost arayan, muhakkak dostsuz kalır.

Malum dost! Dost sırrını el aleme duyurur
Nasihat et tembele, mutlaka iş buyurur.

Oğlan doğuran ana gururlansın, övünsün
Doğan çocuk kız olsa, ana niçin dövünsün.

Bostanı su basarsa, bağın giderse sele
İğne batır kendine, çuvaldızı da ele.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:00 PM
.Kıymetsiz Sözler V.

“Yaş isen sıkılırsın, kuruysan kırılırsın”
Kaşık pilavdan döner “dostum”der darılırsın

Sık gidersen dostuna, yatar arka üstüne
Gözünü oyar sonra, saman basar postuna.

Durmaz dibe vurmadan, kantarın düşen topu
Çıkışa geçemezse sahibi yutar hapı!

Araba devrilince yol gösteren çok olur
Tutun da kaldıralım deyiversen yok olur.

Yanlış hesap her zaman Bağdat’tan dönmez oğul
Tebdil-i mekân etse içime sinmez oğul.

Zora dağlar dayanmaz, zorla güzellik olmaz
Gönül gülistan olsa bağcıya hacet kalmaz.

Yorgunum, yürüyemem, takatsızım diyorsun
Dünyayı öksüz koyup nereye gidiyorsun

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:00 PM
.Köylerden Bir Köy

-Necati Yılmaz'a Tüm Güzellikleriyle-

Yolum düştü, Arılı’ya uğradım
Terkedilmiş, artık hissiz Arılı
Sokak sokak gezdim, hep adım adım
Hem kederli, hem de nazsız Arılı

Bir tepeden on üç köyü görürsün
Viran olmuş, bakar bakar erirsin
Mutlular mı, nasıl karar verirsin?
Nüfusu yok ıssız, ıssız Arılı.

Arılıda bir kız gördüm karalı
Gün yanığı yürekçiği yaralı
O hem sultan, hem dünyanın maralı
Yüreğe oturur sessiz Arılı.

Okulu var kapı baca yıkılmış
Haneler var kara kilit takılmış
Bahçelere üvey gibi bakılmış
Göç etmişiz, kalmış bizsiz Arılı.

Ana köyde oğulları gurbette
Utanacak yüz mü kalmış devlette
Ana yanar, oğul yanar elbette
Kalanları tatsız tuzsuz Arılı.

Turşu armutları sapsarı dalda
Alıç kıpkırmızı dökülmüş yolda
Desteklenmiş ceviz bir başka halda
Hep öksüz, babasız, eşsiz Arılı.

Ahlatların tepeleri kurumuş
Kavakların gövdeleri çürümüş
Tarlaları yaban otu bürümüş
Sahibi gurbette işsiz Arılı.

Adımladım tepe tarla bıkmadan
Destan yazdım hiç abartı sokmadan
Kim ne bilsin buralara bakmadan
Gözleri sürmeli, kaşsız Arılı.

Hep dolaştım, kimse “kimsin” sormadı
Ayaklarım bir camide durmadı
İt ürmedi, kalbim küt küt vurmadı
Çobansız, bekçisiz, başsız Arılı.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:01 PM
.Köz Koydun Öz Üstüne

Bir mesaj yazmadın nasipte azım
Duyguları boğuyorum bilesin
Her iyi niyete karşılık lazım
Bulut oldum yağıyorum bilesin.

Sen bilmezsen bile Allah biliyor
Umutlarım yavaş yavaş ölüyor
Sanki bir el hafızamı siliyor
Ağır ağır soğuyorum bilesin

Kesildi selamın çıkmaz soluğun
Yıkılır gönlümü süsleyen tuğun
Bu kararsız halin bu suskunluğun
Ölüyorum, doğuyorum bilesin

Gözlerin gözüme bakmayınca da
Gönülden muhabbet akmayınca da
Senden bir ses seda çıkmayınca da
Başka gönle ağıyorum bilesin

Selamın sabahın gözün üstüne
Nazlandın köz koydun özün üstüne
Senin bu sitemkâr sözün üstüne
Ellerimi oğuyorum bilesin

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:01 PM
.Leyla'nın Sunusu Güldür

Alimin ilmini veren kapıda
Marifet almamak zûldür efendim.
Dört duvarlı, üstü açık yapıda
Pervane olanlar kuldur efendim.

Dünya üç öğünlük herkes biliyor
Kaç kişi var doğru yola geliyor
Menfaat eleği kalın eliyor
Bu da arsızlarda yoldur efendim..

Kini ihtirası koyduk bohçaya
Gönül köprüsünden fırlattık aya
Hakkın ihsanıdır bizdeki maya
İtirazın varsa bildir efendim.

Sevda bahçesinde yeşermezse ar
Bülbülün nidası gönlünü yakar
Leylalar ne yapsın mecnun riyakâr
Leyla’nın sunusu güldür efendim.

Yüreğe gül ektim, dallardan anla
Hak yol üzereyim yollardan anla
Leyla dilde bayrak allardan anla
Her mecnun tutamaz yeldir efendim.

Daha diyeceğim bitmedi ama
Kelaynak başını sokuyor kuma
Koskocaman yırtık, küçücük yama
Gönlü yaralayan dildir efendim.

Sözümü özüme yoldaş eylerim
Hak bildiğim neyse onu söylerim
Sade laf-ı güzaf aşkı neylerim
Bu gönül çağlayan, seldir efendim.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:01 PM
.Muhabbet Bittiğinde

Sevda şerbetini sevgi köşkünde
Sabreyle, içmeye, gün ışır gülüm.
Dosta muhabbetin bittiği günde
Paralel doğrular çakışır gülüm.

Bendeki gizemi görmüyor duygu
İstese de şekle girmiyor duygu
Okuyor yazıyor ermiyor duygu
Duygu mengenede sıkışır gülüm.

Ağlamazsa bulut, yeşermez bağlar
Haykırdım, taş kesti sesime çağlar
Elleri koynunda bir gelin ağlar
Kucağında taze gül üşür gülüm.

Şu koca dünyayı baktım üzüldüm
Yıldızlara çengel taktım üzüldüm
Keremi külüne yaktım üzüldüm
Aslıya zülüfler yakışır gülüm.

Bu senin baharın, bu benim yazım
Bu senin ateşin, bu benim közüm
Bu senin torunun, bu benim kızım
Bu aşkın gözleri bakışır gülüm.

Canan canı yakar,aşkı yüzünden
Nehirler boşalır üzüm gözünden
İnsan yakalanır kendi sözünden
Canlar birbirine tokuşur gülüm.

Ben beni çağırdım, gelmedi cevap
Gönüllere koydum, demedi sevap
Yaralı bir gönül, yırtık bir esvap
İnsanlık günbegün kokuşur gülüm.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:01 PM
.Muhasebe

Güzel olunca şiir
Şair olunca mahir
Gönülden göze çıkar
Sevinç ve hüzün bir bir

Dökülünce kâğıda
Duygu yüklenir oda
Düşünce alır ağı
Gözlerden akar ya da

Söylemeden edemem
Bırakıp da gidemem
Birini mağdur görsem
Boş ver aldırma demem

Şükrün niyazındayım
Çok değil, azındayım
Gönül hali yaşarız
Aşığın sazındayım

Çaldıkça inler gönül
Söylenir dinler gönül
Dertlinin ahvalinden
Dertlenir, anlar gönül

Yaralanır yatamam
Göz yaşımı tutamam
Hüznümün ardındayım
Hiç kimseye satamam.

Dert derin, deva acı
Gönül, gönlün muhtacı
Dönülmez de olsa da
Babam, babam duacı

El çektim, izindeyim
Bir sultan izindeyim
Zamanlar zirvesinde
Bir Bir’in sözündeyim

Kalkınca zaman şaha
Kurtuluş, eyvah, aha
Eller kalkar Allah’a.
Dua.. Dua…Ve dua…

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:01 PM
.Ne Varsın, Ne Yoksun

Hak denilen sahi sen nasıl haksın
Divanda mecliste meydanda yoksun
Akıldan idrakten izandan yoksun
Ne varsın ne yoksun ne az ne çoksun

Nefes alıyorum, o halde sağım
Cennetteyim, cehennemde ayağım
Ne yapayım tutmuyorsa uyağım
Kaktüs ek bağrıma, gül gibi koksun

Koca dünya perdesiz bir pencere
Araştır yıldızı mekânı nere
Altına kaplanmış hayalet yere
Keyfince kuruldun ne aç ne toksun

Bulutların saçlarını taradım
Yağmuru yurduma dökmek muradım
Hak bağırdım, haksızlığa uğradım
Haksızsam Hak beni yerlere soksun

Gönüllere yol diyorsan gelirim
Muhabbete bal diyorsan gelirim
Kaleliye kul diyorsan gelirim
Bağrıma saplanan hançersin, oksun

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:02 PM
.Sadece Selam.! !

Selamların başım gözüm üstüne
Sözünü koyarım sözüm üstüne
Bakmazsan giderim yüzüm üstüne

Küslüğün sürerse donarım inan
Yüzüme bakmazsan yanarım inan

Hatayla sevabı tartıya koymam
Sen destek olursan şeytana uymam
Sensiz bu günümü yaşanmış saymam

Ne söylersen sana kanarım inan
Yüzüme bakmazsan yanarım inan

Gelindeki yaşlı duvağa döndüm
Suyun akarından savağa döndüm
Kusurluyum barsız kavağa döndüm

Sanırdım ki koca çınarım inan.
Yüzüme bakmazsan yanarım inan

Dostluğu birakmam bayır yukarı
Bilirim ki inişedir akarı
Ben ki bütün şairlerin sakarı

Seninle kendimi sınarım inan.
Yüzüme bakmazsan yanarım inan

Mihnetli selamın almasam olmaz
Selama bin selam salmasam olmaz
Gönlünde gönlümü bulmasam olmaz

Her saniye seni anarım inan.
Yüzüme bakmazsan yanarım inan.

El insanı över nefsi şişirir
Zan insanı olmaz hale düşürür
İnsan nihayet kul, elbet şaşırır

Her zaman kendimi kınarım inan
Yüzüme bakmazsan yanarım inan

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:02 PM
.Sendedir Dost.! !

Sendedir ağlayan yüreğin sırrı
Sendedir sultanın ereği sende…
Sendedir aleme dokunur şerri
Sendedir mazlumun yüreği sende…

Sendedir bu yolu kana boyayan
Sendedir beyhude, gafil uyuyan
Sendedir sen için divane, yayan
Sendedir ustası, çırağı sende…

Sendedir dostunu dosta götüren l
Sendedir özünü yiyip bitiren
Sendedir nihayet sana yetiren
Sendedir bu aşkın çerağı sende….

Sendedir durdukça kaynayan kazan
Sendedir hem ayyaş hem sarhoş gezen
Sendedir seni deyince kızan
Sendedir yakını, ırağı sende…

Sendedir deryanın inci, mercanı
Sendedir maharet sendedir anı
Sendedir sessizce yakan her canı
Sendedir garibin ferağı sende…

Sendedir beynimin kemirgen uru
Sendedir gönül pak ve fikir duru
Sendedir sevginin dipsiz çukuru
Sendedir kazması, küreği sende…

Sendedir seslenen, sendedir duyan
Sendedir akça sır, sendedir ayan
Sendedir Leyla’yı çölde arayan
Sendedir mecnunun durağı sende…

Sendedir gördüğüm, sende duyduğum
Sendedir şüphesiz - şeksiz uyduğum
Sendedir öperek başa koyduğum
Sendedir binanın direği sende…

Sendedir alıp da veremediğim
Sendedir içine giremediğim
Sendedir sırrına eremediğim
Sendedir arzunun durağı sende…

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:02 PM
.Seni Sordum!

Sen öksüz gönlümün,
Gök gözlü mahzun sunası.
Seni yıldızlara sordum,
Neredesin?
Beni yutan su şehrin,
Can veren *******inde üşüyorum.
Üstüme ört saçlarını,
Bu sokaklarda yalnız bırakma beni.
Gölgeme saklanan hasret yarası
Ve ömrümü yiyen gurbet belâsı
Yok etmeden ümitlerimi
Bileceksen bil artık.

Seni dolunaya sordum;
Gül dudaklarında sakladığın
Bahar cemresi midir?
Bakışların yaralı ceylan
Yakarışında bir sitem midir?
Seni saklayabilir mi bu beton ağaçların
Çeliğe bürünmüş ormanları?
Buruk bir sevdadır yüreğimin beklentisi
Salacaksan sal artık.

Seni çiçeklere sordum;
Öksüz gönlümün ana kokan, yar kokan
Dertli sılası, gök gözlüm!
Derman hangi yaylanın çiçeğidir.
Han otağı hangi dağın ardında!
Gariplerin yurdundan çalınmış güneşleri
Bulacaksan bul artık.

Şafağa özgü yanık bir türküdür
Yalnızlığın ezgisi.
Soğuyan *******in sabahını beklemek
Sensiz zor, biliyorsun?
Al, parça parça yarılmış,tel tel edilmiş
Gönlümü, bağla kırık sazına
Çalacaksan çal artık.

Düşlerim yetmiyor sana
Yüreğime sığmıyorsun.
Kan buğusu *******in yüzüne
Güneş olup doğmuyorsun.
Ey vuslatımın durağı, bitanem
Kavgalı gölgemin yükünü omuzlarımdan
Alacaksan al artık.

Seni tomurcuklara sordum;
Hilal kaşlım, al yazmalım
Yıldız gamzelim, gök gözlüm.
Umudum, hicretimin sılası,
Yanık sevdamın yitik Leyla’sı
Bekletme biçare gönlümü.
Seni seviyorum, can özüm
Geleceksen gel artık.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:02 PM
.Sevdalar Uunutur Sevdalığını...

Yıllar gülün şerbetine tuz atar
Sel miras bırakır dere lığını...
Sevda arza kollarını uzatır
Keser arzuların göbek bağını

Sine yastığına koyup başını
Akıtır mercandan gönül yaşını
Bu yüzyıl yitirir can yoldaşını
Yerden yere vurur saadet çağını

Bir gönül ki iki sevda yazılır
Hasret harap olur, ciğer bozulur
Aynı tene iki mezar kazılır
Keremler terk eder han otağını

Yüz gerçek öldürür iki tek yalan
Sevgi yalınayak peşinde yılan
Bir damla yüzünden deryada kalan
Arzu viran koyar tutku bağını

Aşığı sevene bakar üzülür
Yüreğinden tane tane süzülür
Ağustosta ayaz yakar büzülür
Güneşler terk eder Kostan Dağı’nı

Perçemli diyarda sığın sağında
Ağlıyor bir civan can otağında
Sevgi telef olur nefret çağında
Çirkef, ortalığa gerer ağını
Sevdalar unutur sevdalığını.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:03 PM
.Sevdalı Mektuplar...3 (Şiir)

Dertlerini yüreğime dert ettim
Kan ağlıyor, oyuluyor Yasemin.
Hasretinle yandım, eridim, bittim
Feryat, figan duyuluyor Yasemin.

Seni sevda düzlerinde aradım
Nur-u Kur’an sözlerinde aradım
Seni senin gözlerinde aradım.
Duman dağa yayılıyor yasemin

Hal-hatır sorarım, ruhumu emer
Anılarım beni maziye gömer
Derler ki; Yasemin erden daha er
Delikanlı sayılıyor Yasemin.

Bu kaçıncı cemre, gönlüme düşen
Bu kaçıncı elem, yürekte şişen
Bu kaçıncı sitem, kabrimi eşen
Selam yola koyuluyor Yasemin.

Ellerine kara kına yakan da
Vuslat ağlar, ta uzaktan bakan da
Sevda bitse, sevgi ağlar o anda
Sebepsizce uyuluyor Yasemin.

Sen ağlarsan, zaman ağlar, yar ağlar
Selam ağlar, sitem ağlar, ar ağlar
Bülbül feryat eder, bağda bar ağlar
Sevdalara kıyılıyor Yasemin.

Özlemlerim körük, yollarım ırak
Sızlarım, yakamı bırakmaz merak
Her türlü duyguyu bir yana bırak
Bazen sözden cayılıyor Yasemin.

Anlar mısın beni, duyar mı bilmem?
Ahı-vahı yana koyar mı bilmem?
Yoksa beni elden sayar mı bilmem?
Bayılanlar ayılıyor Yasemin.

Kaleli “baba”yı hamura kattın
Alev alev yanan fırına attın
Samsun’dan buraya elin uzattın
Tut diyorsun, “bayılıyor” Yasemin.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:03 PM
.Sevgi Sevim İle Aynı Yazılır.!

Selamı-sabahı aksatma sakın
İlan et gönüller bilene kadar...
Umudunu kesme, bak şafak yakın
Karanlık geceyi delene kadar...

Yanmaz mı bu yürek bacım Yakıcı
Gönlümü her gönle ettim bakıcı
Muhabbet su gibi gönle akıcı
Bir hoyrat bendini çelene kadar...

Bir oluktan iki türlü su akar
Birini içince birisi bakar
Bir şiir de sana yazsan ne çıkar
Erzurum ilinden Belen’e kadar...

Güller diyarına uğrarsa yolun
Kokusunu devşir, duymasın solun
Sar sır bohçasın mukayyet olun
Kaybolmasın bize gelene kadar...

Afaktan gelirim, arşa giderim
Dersen,sırlarını ifşa ederim
Selam yollamazsan ya ben nederim
Hasret yüreğimi bölene kadar...

Yanık yüreğimi taşı tepeye
Nasihatim kulağında küpeye
Gönlünde yer verme kine, şüpheye
Gayret et insanlık gülene kadar...

Zaman kötü gönül dostu sızılı
İrade mülayim, nefis azılı
Sevgi sevim ile aynı yazılı
Felek adımızı silene kadar...

Nihayet kardeşiz beni de kolla
İstediğim çok ya zarflayıp pulla
Darda bu yüreğim dualar yolla
Kardeşin Kaleli ölene kadar...

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:03 PM
.Seviyorum Demek...

Kulağına küpe ettim, tutmadı
Sensiz bağda bülbül ölsün, gül solsun
Zaman merhametsiz, çile bitmedi
Ben de yaratılmış, sen de bir kulsun

Seher vakti bağda bülbül öterse
Hanede erkenden duman tüterse
Tut kaldır mazlumu, gücün yeterse
Hayatın birazcık anlamı olsun.

Seviyorum demek kolaydır elbet
Kolayın başında tutulmaz nöbet!
Muhabbet nedir ki, biraz tarif et
Bu arsız, yaramaz gönlüm de bilsin.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:03 PM
.Sohbeti Kal Eyleme

Bağlayıp yollarımı
Her gönle yol eyleme
Açmışım kollarımı
Gel beni kul eyleme

Ahmaklık onun olsun
Bu senin sonun olsun
Haysiyet konun olsun
Aykırı hal eyleme

Yüreği güzel kızım
Özümde özel kızım
Sayısal sözel kızım
Sevdanı bal eyleme

Söz söyle alçak tonla
Menzile var onunla
Sözü çöz iyi anla
Sohbeti kal eyleme

Mantığı kat usuna
Çık ölünün yasına
Muhabbet dünyasına
Mavi bak, al eyleme

Aşkın sonu bilinmez
Gidilir de gelinmez
Ölülerle ölünmez
Feryadı bol eyleme

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:03 PM
.Söz Delmezse Öz Düzelmez! !

Bu insanlar bir lokmayı farz bilir
Yalanların yüzü çizilmez ise!
Her Bolu’ya bir Köroğlu az gelir
Dost düşman bellenip sezilmez ise!

Umut sevdasını, Harşit lığını
Makamlar fasığın fasıklığını!
Aslılar unutur asıllığını
Kan emen sülükler büzülmez ise!

Sevdalar yaşanmaz sine dağında
Türküler söylenmez han otağında
Ceylanlar ne gezer dostluk bağında
Yılanların başı ezilmez ise!

Gökten rahmet adlı sevgi yağar mı?
Güneş Toroslar’ı nura boğar mı?
Yepyeni bir Karaca oğlan doğar mı?
Her yerde korkusuz gezilmez ise!

Melek diye şeytandan ders alanlar
Çanak yalayarak bülbül olanlar
Gökte arayanlar, yerde bulanlar
Düzelmez, günahtan bezilmez ise!

Helâl haram bulduğunu tepenler
Tanınır boyundan genişse enler
Ayak yalayanlar, etek öpenler
Teşhir aynasına dizilmez ise!

Tilkiyi gıdıkla, çakalı zamla
Sevdalar yaşanır sitemle, gamla?
Sevgi ince ince, aşk damla damla
Gönülden gönüle süzülmez ise!

Aşk bağına kin tohumu ekenler
Makam için gözyaşını dökenler
Devletin malını peşkeş çekenler
Milleti soyanlar üzülmez ise!

Türkülerim zehirlenir saz ile
Demokrasi yara alır göz ile
Ve lâiklik yaralanır söz ile
Boğazdaki düğüm çözülmez ise!

Başak düşer, yeşil biter, ot kalır
Bu sözlerim gerçek olmaz kut kalır
Çalışmaktan eşek ölür, at kalır
Tilkilerin postu yüzülmez ise!

Ali Baba Çiftliğinin erleri
Kirlettiler bulunduğu yerleri
Sırtımızdan eksik olmaz şerleri
Gerçekler bire bir yazılmaz ise!

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:04 PM
.Umutlar Mum Işığı

Ateş düşünce yakar, su sancıyı bastırır
Hayat pamuk ipliği dehası olmaz kızım
Nedim söylerse ödül, Nefi derse astırır
Şiir ruhun gıdası, sahası olmaz kızım.

Tül ile bağlanmışım coşuvermez mi yürek?
Hangi hali diyeyim, sıralayayım tek tek
Beni anlamak için, gönlüme girmek gerek
Gönüllü esaretin rehâsı olmaz kızım.

Ak etmedi yüzümü, kara kazanın dibi
Katlime ferman yazar padişahın katibi
Susuyorsun, anladım, dut yemiş bülbül gibi
Teni kurumuş çölün vahası olmaz kızım.

Bekledim kış bitecek önü bahardır, yazdır
Gördüm ki baharların pahası kıştan azdır
Bir kez daha anladım, bu toprak vefasızdır
Başım düşmüş eşiğe pahası olmaz kızım.

Baharda çiçeklere ayaz vurdu, kavurdu
Zamansız koptu tufan paramparça savurdu
Yapraklar bir bir düştü, kalanlara don vurdu
Dilimde güz türküsü ki hası olmaz kızım.

Düşen bin parça olur, deryada gemi batık
Hıçkırık boğazımda, hayallerim körkütük
Uğradım hanenize yüzler asık kaş çatık
Bu geliş hasbelkader dahası olmaz kızım.

Sağı solu istemem, başka söze lüzum yok
Safa geldi hoş geldi, Azrail’e sözüm yok
Öteleri özledim, buralarda gözüm yok
Gelen ölüm meleği ahâsı olmaz kızım.

Talih yaver gitmemiş, tarifine ne derim
Kula kul olmaktansa terki hayat ederim
Çırılçıplak geldiğim yere geri giderim
Teneşirde Zülfikar çuhası olmaz kızım.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:04 PM
.Yansın Tövbekâr!

“Her sevileni bir sevdiren vardır”
Bağını sel alsa aşkına diren.
Kimseler duymasın, olmasın gören!
Ve her sevileni vardır sevdiren,
Gönül ver gireyim, yansın tövbekâr..

Ağlamayı bağışlar da Yaratan
Asla şüphe duymaz yüreği atan
Ona sema zikir, yeryüzü vatan
Aşka taç öreyim, yansın tövbekâr.

İki gözüm yaş döküyor çay gibi
Aklım idrak etmez, fikrim zay gibi
Felek vurmuş, eğilmişim yay gibi
Dua göndereyim, yansın tövbekâr.

Nedense beladan kurtulmaz başım
Şiir benim suyum, ekmeğim, aşım
O bende ben onda ayrılmaz eşim
Her köyde töreyim, yansın tövbekâr.

Sırlı günde saklanmaya yer lazım
Derin derde dayanmaya er lazım
Görmek için gözde derman, fer lazım
Evet ben küreyim, yansın tövbekâr.

Kulak ver, bir dinle dünyada yas var
Lalede bir çalım, sümbülde süs var
Ak gülün başında kırmızı fes var.
Göz ver ki göreyim, yansın tövbekâr.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:04 PM
A Güzel

Yağmur gözlerine sıska beline
Vuruldu bu gönlüm, haberin mi var.
Leyli dudağına, şeker diline
Kuruldu bu gönlüm, haberin mi var.

Gönül işte, bir sevdanın özünden
Vazgeçsin mi ikrarından, sözünden
Senin bu işveli nazın yüzünden
Yoruldu bu gönlüm, haberin mi var.

Feryat fısıldadı, duydu gözlerin
Tuttu gözlerimi oydu gözlerin
Aklımı kafese koydu gözlerin
Buruldu bu gönlüm, haberin mi var.

Göğe bağdaş kurdu, yere yaslandı
Gölge bastı, sırılsıklam ıslandı
İki tepe arasında üslendi
Duruldu bu gönlüm, haberin mi var.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:04 PM
A n n e (Bütün Anneler Güzeldir)

Sensiz bu hayatın tadı tuzu yok
Gönül sensiz nasıl yaşıyor anne
Koyun meler arkasında kuzu yok
Seherler sabahı kaşıyor anne

Sağ solu bilmezdim, sen idin ışık
Entarin yorgandı, ayaklar beşik
Dünyam allak bullak, karma karışık
Dualar göklere koşuyor anne

Analar sultanı, başların tacı
Eğildik kadere, ve lakin acı
Ben ki senin her duanın muhtacı
Gönlüm hayalinle ışıyor anne

Güzel annelerin en güzelinden
Güzel duaların en özelinden
Tomurcuk çiçekten, gül gazelinden
Derlediğim selâm üşüyor anne

Bu dünya malına tamah etmemiş
Şüpheliyse haram deyip gitmemiş
Yatağında rahat edip yatmamış
Huyunu erenler taşıyor anne

Yaratana teslim olunca kendi
Ağrısı, sızısı o anda dindi
'Cennet ayağının altında' idi
Çok gördün yüreğim düşüyor anne

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:04 PM
A n n e (Sözüm Yok...)

Ben sarp yamaçların hırçın çocuğu
Derdimi herkesten gizlerim anne.
Taşıyamaz korkak yürek bu tuğu
Acır, sol böğrümden sızlarım anne.

Sene elli iki, başladı dâvâ
Öyle sanırdım ki pabuç bedava
Şerrin her türlüsü görüldü reva
Her dakika seni özlerim anne.

Meylimi vereli, dost bilip kire
Her gün hüzünlüyüm, ölüm bin kere
Gönlümü sererim post gibi yere
Yanlış anlaşılır sözlerim anne.

Meclisi, makamı seyret hovarda
Vah beni, eyvahlar, hayret hovarda
Gerçekler biçare, gayret hovarda
Çok iyi görmüyor gözlerim anne.

Hor bakana, şer bakana sözüm yok
Kör bakana, er bakana sözüm yok
Yer bakana, ver bakana sözüm yok
Erenler yolunu izlerim anne.

Alimimiz tellak, hocamız yaman!
Sahici değildir bizdeki iman! !
İşimiz, gücümüz vesvese, güman
Şüpheyle bakılan bir erim anne.

Anne, yama küçük, koskoca yırtık
Her tür şer meydanda, gerçekler örtük
Annem, tahammülüm kalmadı artık
Artık beni çekmez dizlerim anne.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:04 PM
A n n e …(Vuslat Türküsü)

Beni sana seni bana götüren
Yollar bir bir kıra yaslanmış, anne.
Umutları yavaş yavaş bitiren
Bir karanlık sır’a yaslanmış, anne.

Seninle başladı, göründü ömür
Avare dolaştı, süründü ömür
Sensiz sessizliğe büründü ömür
Bir bilinmez vara yaslanmış, anne.

Kar düştü saçıma, dağlarım sisli
Anadolu yorgun, toprağı yaslı
Gönül kapısının kilidi paslı
Akşamları zora yaslanmış, anne.

Gözsüzdü cihana bakmazdı gönül
Engindi, yükseğe çıkmazdı gönül
Su gibi her yana akmazdı gönül
Bir vefasız yâra yaslanmış, anne.

Arar bulamayız bir sevdalı baş
Oğlumuz, kızımız,eşimiz bomboş
Gönlümüzde keder, gözümüzde yaş
Baharımız kara yaslanmış, anne.

Dağımıza umulmadık hal düştü
Gözümüze beklenmedik yol düştü
An oldu ki kanat düştü, kol düştü
Yavrucuğun dara yaslanmış, anne.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:04 PM
A n n e ler Duyun Bizi

Bu sevdadan geri dönersek eğer
Gözümüze çivi çakın anneler
Başları yoluna koyduksa değer
İzimize çıra yakın anneler

Kanlar oluk oluk içine aksa
Vazgeçme dostundan düşmanın çoksa
Haksızlığa karşı lal olacaksa
Sözümüze kusur takın anneler

Şafaklar sökmede doğmamış ayız
Seher bülbülüyle aynı daldayız
Suçlu sevdalarla yarı yoldayız
Özümüze kurşun sıkın anneler

Boş başaklar gibi kavrulacaksak
Yanmasın anneler boşluğa aksak
Sop olup rüzgarda savrulacaksak
Yüzümüze bakman sakın anneler

Bir başka aşk bizi eğlemiyorsa
Gönül her sevdayı yaylamıyorsa
Hakkı hakikati söylemiyorsa
Yazımıza karşı çıkın anneler

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:04 PM
A n n e m (Her Sabah Tandır Yakardı)

Annem sabahları erken kalkardı
Onun her anına akardı tandır.
Akşam olur işin gelmezdi ardı
Annemin canını sıkardı tandır

Tandırın üstüne kor sacayağı
Debbe’de çorbanın olmazdı yağı
Şu kartol gatısı hayatın bağı
Dibine alınca kokardı tandır.

Hamurlar “kutlanır” yana dizilir
Rafata üstünde hayli ezilir
Lavaşlar sırayla şurta süzülür
Köze düşünce de yakardı tandır.

Yılda bir şurtunda kebap pişerdi
Yayılır kokusu göğe düşerdi
Tezek bozarınca külü deşerdi
O zaman çileden çıkardı tandır.

İskemle kânına mitil atardı
Altında keyfimin gelmezdi ardı
Küylenin başında kedi yatardı
Yanıma iğneler sokardı tandır.

Fiske ışığında çeşnili lorla
Haşlanmış patates sevilir zorla
Lahana turşusu giderdi gırla
Yan gelip yatandan bıkardı tandır.

Beyhude öğrendim sağı solumu
Başında geçirdim yirmi yılımı
Kollarını açmış bekler yolumu
Her kuşluk gözüne bakardı tandır.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:05 PM
A n n e. (Şükrümüz Menzile Varmıyor) ...

Bu sevda vefasız, bu aşk yalancı
Kollar birbirini sarmıyor anne!
Balı imrenilen arı talancı
Zikrini hamt ile karmıyor anne!

Bağımızı basan yarların suyu
Aktıkça kirletir arların suyu
Sobranın, Kalenin Hurların suyu
Harşit’in bağrını yarmıyor anne!

Doğru dedik, eğri gördük suç ettik
Varamadık, her varanı koç ettik
Suçlu dedik başımıza taç ettik
Yürekler topluca vurmuyor anne!

Gözümüz göklerde kaldıktan beri
Yerlerde her saat gitmişiz geri
Şu kart horoz verdi acı haberi
Kimseyle meşveret kurmuyor anne!

Bir makam uğruna eğil ha eğil
Sen bizi terk ettin, biz seni değil
Ne köyler köy artık, ne de iller il
Hiç kimse Sözünde durmuyor anne!

Söz ile menzili görenimiz çok
Secdesiz, duasız erenimiz çok
Çok bilmişle, akıl verenimiz çok
Rüyamızı hayra yormuyor anne!

Her an bağrımıza saplanır her ok
Gelip geçen trenlere bakan çok.
Üstümüzde salavatın duan yok
Şükrümüz menzile varmıyor anne!

Artık saçın yolup bağrın döven yok
Gemimizde gayret eden, iven yok
Şu görkemli makamlarda güven yok
Kimse halimizi sormuyor anne!

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:05 PM
A n n e...(Güzelleme)

Mülkü yoktu, azmi vardı
Sebat ederdi, yılmazdı
Bir alırdı, beş koyardı
Dört desen razı olmazdı.

O sultandı, güzel yârdı
İşin gözünü oyardı
Çırpıyla evi boyardı
Bir müddet rengi solmazdı

Biz yerdik, annem doyardı
Ne desek ona uyardı
Bizimle gurur duyardı
Kimseden akıl almazdı

Mertti, dik duruşu vardı
Sırtını hakka dayardı
Her işi haktan sayardı
Bomboş hayale dalmazdı.

Başımı hep o yuyardı
Gönlüme ışık yayardı
Annem yirmi dört ayardı
Kimseden geri kalmazdı

Bulut üstünde kayardı
Sözü irdeler, soyardı
Haksızsa hemen cayardı
Haramın “h”sin bilmezdi.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:06 PM
Adalet

Şu adalet mülkün temelidir de
Bağrımda kanayan yaramı bilmez
Hakikat herkesin emelidir de
Leyla'yı Aslı'yı Kerem'i bilmez

On çeşit yutmanın onunu bilir
Köşenin başını sonunu bilir
Kızılın her türlü tonunu bilir
Alımı akımı karamı bilmez

Üretimi bitmiş harap köylerde
Mazlumlara horozlanan beyler de
Felaket tellali basın söyler de
Her gün sahlenen dıramı bilmez

Bağrıma saplanır beynime işler
Duygumda beslenir fikrimi taşlar
Ayaklarıma yük şu büyük başlar
Ülkümü dinimi töremi bilmez

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:06 PM
Adaleti Vurdular.! !

Reva mıydı acep sorulan sual?
Güneşler arından terledi al al
Hakka doğru değil bu gidiş, bu hal

İşkence ettiler, çile verdiler
Mazlumların günahına girdiler

Yıllar geçer, aylar geçer, gün geçer
Çokları var, aş yerine, su içer
Neler var, neler var, ikişer üçer

Garipleri tutup ipe gerdiler
Kirli ellerini güne serdiler

Uymuş hevesine alem nesine
Kulaklar tıkalı hukuk sesine
Kartalı koymuşlar kuş kafesine

Çevresine haki duvar ördüler
Seyrettiler, muratlara erdiler!

Severdi milleti, sevdi devleti
Yükledi sırtına bunca mihneti
Nur-a nur, ilâhi her hareketi

Kirli basın ile boy boy yerdiler
Budadılar, boy atmasın, dediler

Bu yol haklı mıdır sorulmaz niyet?
Caniler can içti, işte cinayet
Nerede adalet, hani hürriyet

Kardeş oldu köpeklerle kediler
Memleketi parselledi, yediler

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:06 PM
Ağıt Susunca

“”On yılı öksede küt olanlar”” hey!
Çile unutulur, ağıt susunca…
“”Bazen ulan, bazen höt olanlar””hey!
Çile unutulur, ağıt susunca…

“”Yavrum”” deyip yaşın döken analar
Yirmisinde yol gözleyen sunalar
Baykuş tüneğine dönmüş binalar
Çile unutulur, ağıt susunca…

Boğazda dizili düğümlü lokma
İyi düşün, düzen suyuna akma
“”Ahın efganını”” dinlet bırakma
Çile unutulur, ağıt susunca…

Kıymet hükmü iman üzre vardadır
Can evimi elle derdim ordadır
Unutma sultanlar erler dardadır
Çile unutulur, ağıt susunca…

Sultanlara zindan hücreler durak
Düşünce zincirli gönülde firak
Sakın ha Kaleli gülmeyi bırak
Çile unutulur, ağıt susunca…

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:06 PM
Ağıt...

Çileye metindi, mertlikte Ali,
Tokdemiri kına soktu da, gitti.
Kanadı yaralı serçe misali,
Gerili yaydaki oktu da, gitti.

Gün olup binince ecel atına,
Kanmadı dünyanın saltanatına,
Bir yolunu bulup Rahman katına,
İsa gibi göğe çıktı da, gitti.

İmkan aramayıp sefil gezenden,
Hele hak adına halkı ezenden,
Bu iğrenç dünyadan, kahpe düzenden,
Riyakar yüzlerden bıktı da, gitti.

Bundan geri ne söylesem nafile,
Hayata gülerdi ağlasa bile,
Bakmaya kıydığı anası ile,
Engin’i enginde yaktı da, gitti.

Kendini aşmıştı olgun ve selim,
“Hakkı söylemezsem tutulsun dilim
Uzun bir yoldayım helalleşelim”
Diyerek elleri sıktı da, gitti.

Ne luzumu var artık neden, niçine,
Selam durun, geçen devin göçüne,
Yağmurlara gebe bulut içine,
Bir yıldız misali aktı da, gitti.

Gönül mevla evi güzelce donat,
Meleklerle giden neylesin kanat,
Yağmura nazire, buluta inat,
Şimşek edasıyla çaktı da, gitti.

Şafaklar can bulur ağarınca tan,
Can gözde olunca kurtulur vatan,
Kaldırdı başını şöyle tabuttan,
Gülümsedi son kez, baktı da, gitti.

Bir kabir dar gelir bu kutlu ere,
Mekanı gök olan sığar mı yere,
Kutlu şehitlerin kavli üzere,
Güneşe bir çengel taktı da, gitti.

Başı dumanlıdır dağlar kar iken,
Hep fatiha biçer besmele eken,
Evet, tam gülmeye sıra gelmişken,
Kaleli’yi külli yaktı da, gitti.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:09 PM
Ağıt...(Bir Alem Göçtü)

Altının sarrafa varsa zahmeti
Salınsa da olur salınmasa da...
Yiğidin öldükten sonra kıymeti
Bilinse de olur bilinmese de....

Sordum ki bu itin burda işi ne
Düştüm tepe takla düşün düşüne
Ruh tenden çıkınca mezar başına
Gelinse de olur gelinmese de.....

Elin şakağında kalbini yokla
Kinini sevgiye dönüştür sakla
Yürekler topluca mızrakla okla
Delinse de olur delinmese de.....

Şu garip haliyle saldım salihi
Beyhudeymiş gayret çaba billahi
Şu kara bahtlının şu kem talihi
Silinse de olur silinmese de.....

Her türlü şirrete sabret ha sabret
Gösterip fitneyi silmeye gayret
Bu günü görüp de geçmişten ibret
Alınsa da olur alınmasa da....

Dağlar silkelendi bulut yaş döker
Irmaklar durulur boynunu büker
Yüreğe köz düştü dillere şeker
Olunsa da olur olunmasa da....

Gönüller virane ıssız yol gibi
Yapraksız çiçeksiz tülsüz dal gibi
Bağrıma saplanmış dağlar tül gibi
Dilinse de olur dilinmese de.....

Gönüller hapsolmuş bağlanmış bağsız
Meydanlar avare hakansız tuğsuz
Ötüken’de otağ kurup başbuğsuz
Kalınsa da olur kalınmasa da.....

Gökyüzü hovarda siyaset yırtık
Hakikat çaresiz gerçekler örtük
Bozkurtların zafer mehteri artık
Çalınsa da olur çalınmasa da....

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:09 PM
Allah'a Doğru

Suçlu olup sararmayan
Yüzümüz Allah'a doğru
Anlımız ak kararmayan
Gözümüz Allah'a doğru

Alçakları yakıp kıran
Menziline doğru varan
Türklük için yanıp duran
Közümüz Allah'a doğru

Her an yeşil çayırımız
Hak içindir hayırımız
Engel olsa bayırımız
Düzümüz Allah'a doğru

Her an mazisini anan
Unutmaz Allah'ı bir an
Her gün alev alev yanan
Özümüz Allah'a doğru

Özü bu sevdayla dolan
Serini Türklüğe salan
Müslümanız senet olan
Sözümüz Allah'a doğru

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:10 PM
Anadolu Dedi

Hicran mı, çile mi, gam mı gönderir
Yaslı mısın, sabır taşı de hele?
Fitil neden yanar, mum niçin erir?
Aslı mısın, sabır taşı de hele?

Salınırsın gösterişsiz, edâsız
Bizi koyup nere böyle, vedâsız
Bunca hakarete sessiz, sedâsız
Uslu musun, sabır taşı de hele?

Bacadan aşıyor kandilin isi
Geceye yaslanmış, bülbülün sesi
Asımın mı, hasımın mı hangisi?
Nesli misin, sabır taşı de hele?

Madem yolcususun umut dağının
Bari çekeri ol, balık ağının
Şu devrim hayranı, el uşağının
Misli misin, sabır taşı de hele?

Yoluk kanat ile engin uçulmaz
Küfür diyarında itten kaçılmaz
Kulakların duyar, ağzın açılmaz
Paslı mısın, sabır taşı de hele?

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:10 PM
Anadolu İnsanı...

İnilmez çarşının, çıkmaz sokağın
Kokusu var, ağısı var, leşi yok
Başa güreşen şu hasta, salağın
Otuzu var, ikisi var, beşi yok

Yüzünü satıyor, beceremiyor
Kuyrukta yatıyor, beceremiyor
Atıyor, tutuyor, beceremiyor
Zalimi var, sapanı var, taşı yok

Söylenir, dilinden anlayan olmaz
Onunla birlikte, inleyen olmaz
Dilenir, yalvarır, dinleyen olmaz
Figanı var, ferağı var, dişi yok

Ayağı başında, gözleri fersiz
Boynunda madalya, hanede ersiz
Bir söz mırıldanır, ikinci yersiz
Emisi var, dayısı var, işi yok

Meclise yönelir, kapıda durur
Giremez, yumruğu bağrına vurur
Bunca yıldır aynı evde oturur
Ocağı var, ateşi var, aşı yok

Ateşi bağrında, sıcak başında
Saçları, sakalı ak ak başında
Elleri koynunda, ocak başında
Yüreği var, pınarı var, yaşı yok

Güvendiği dağın hali ful düzen
Yeşili, hakisi, alı ful düzen
Tepeden tırnağa yolu ful düzen
Üsleri var, asları var, kişi yok

Ne söyleseniz boş, her şey nafile
Yaşadığı ahır, gördüğü hile
“Anadolu bilir”, deseler bile
Gözleri var, kulağı var, başı yok.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:10 PM
Anadoluya Ben de Dedim ki...

Bize vazettiğin yılın sonunu
Gözetme sevdiğim, hasreti bitir
Beklerim, çok değil, yüzün onunu
Naz etme sevdiğim, hasreti bitir

Bir gül yeşertmedin, vuslat çağında
Korku filizlendi, can otağında
Gözlerin kalsa da İrem bağında
Söz etme sevdiğim, hasreti bitir.

Hoşlanmazdın parçalardan, bölükten
Hep bakarsın barajdaki delikten
Devlet başa çöreklenen sülükten
Haz etme sevdiğim, hasreti bitir

Sandaldaki dümen, kürek ateşte
Bayrak dikilecek direk ateşte
Hasretinle yanan yürek ateşte
Köz etme sevdiğim, hasreti bitir

Şu başsız babaya ayak direyen
Ol da, bir kez olsun, şu nefsini yen
Bar veren ağacı çoktur irdeyen
Yüz etme sevdiğim, hasreti bitir

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:10 PM
Annelerin Gözyaşları Eksilmez

Annelerin göz yaşları eksilmez
Namaza durunca göz yaşı döker
Ana sabret Haktan ümit kesilmez
Gönlünü verince göz yaşı döker

Hiç vefa görmemiş dördün üçünde
Eğil utanmadan ama niçin de
Secdeye kapanmış huşu içinde
Mevla'ya varınca göz yaşı döker

Otuz altı yıla hükümlü oğlu
Boğazı düğümlü yüreği dağlı
Sekiz kelepçeyle ranzaya bağlı
Oğlunu sarınca göz yaşı döker

Ağlaya ağlaya kalmadı yaşı
Hep tefekkür dua sadece işi
Oğlun omzuna bırakıp başı
Yüzünü sürünce göz yaşı döker

Ana gibi sevdi aziz vatanı
Dilimize türkü dedi her anı
Kaleli: 'cefakar yarlar sultanı
Nasılsın' sorunca gözyaşı döker

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:10 PM
Ara Sıra

İzindeyiz ara sıra
Işıyoruz hasbelkader.
Gün bulanık, sevda kara
Taşıyoruz hasbelkader.

Bilinmeze yelken açtık,
Gelinmeze doğru uçtuk,
Dostu kovduk, aşktan geçtik,
Coşuyoruz hasbelkader.

Günah sevapları gömer,
Feryatlara katmer katmer!
Aklı yutar, ruhu emer,
Şaşıyoruz hasbelkader.

Ders alırız bazı bazı!
Bağrımızda milli sızı!
Hasret tavşan, arzu tazı,
Yaşıyoruz hasbelkader.

Yırtık bohça, delik havuz,
Atı aksak, iti yavuz,
Lâl haberci, kör kılavuz,
Koşuyoruz hasbelkader.

Ey Allah’ım bu nasıl kör,
Kucaklamış gözünü yer!
Ve işte hak güme gider,
Düşüyoruz hasbelkader...

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:10 PM
Arayış...

Bir arayış içindeyiz
Öze doğru gitmek gerek
Düşünelim niçin neyiz
Hakka kulluk etmek gerek

Özlüyorsak mesut vatan
Olmayalım her an yatan
Olamazsan bir mum utan
Işık saçıp bitmek gerek

Bu gidiş, devran nereye
İkilik sokma araya
Akıl düşmüşse dereye
Yaşamayıp, yitmek gerek

Ali, Ahmet, Mehmet, Hasan
Hani tören, nerde yasan
Ateş olup yanamazsan
Duman olup tütmek gerek

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:11 PM
Arıların Balıyız Biz

Dünya duysun, cihan duysun
Tanrıdağın gülüyüz biz
Alem bizi böyle bilsin
Türklük ile doluyuz biz

İster görün örnek alın
İster mezellete dalın
İsterseniz bize gülün
Hak yolunda deliyiz biz

Gayemiz müreffeh vatan
Kalmasın tek sefil yatan
Türkiye'yi hedef tutan
Milli devlet yoluyuz biz

Aklı olan öğüt neyler
Hakkı bilir, doğru söyler
Bizden tatlı var mı beyler?
Arıların balıyız biz

Her şey vatan için bizde
Kurtuluş manada özde
Yürüyoruz kutlu izde
Turan ilin halıyız biz

Şehitlerin, ölülerin
Fatmaların, Alilerin
İşçilerin, köylülerin
Eliyiz biz, diliyiz biz

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:11 PM
Arından Kızaran Gül...

Hayali tutulmuş ayın önünde
Gönül yıldızları nerde, kaçı ne.
Sevda çemberinde, aşk üçgeninde
Yarıçap ne, köşe nedir,açı ne

Kuru bir sevdanın ahengindeyim
Aşkın ateşinin mihengindeyim
Arından kızaran gül rengindeyim
Zaman kötü, zamanenin suçu ne.

Naz nazlanır, nazenini kal eder
Aşk bir gönlü diğerine yol eder.
Dünyaları satın alır, kul eder
Zülüflerin bir tek teli, saçı ne.

Talana uğradı sevdalı bağım
Her akşam başlıyor çileli doğum
Umut düğüm düğüm, dert boğum boğum
Kim ne bilsin Kaleli’nin içi ne.

GooD aNd EvıL
12-05-2008, 07:11 PM
Arzu Ve İsyan...

Çile denen boz kısrağa binmişim
Bir mum ışığına doğru giderim...
Savaşmışım durulmuşum dinmişim
Yüzümü yer gözlerimi diderim...

Karanlık gecenin bilmecesini
Çözdükçe dolaştı ilk hecesini
Yaşattım korkunun en yücesini
Beynimi kemirir, ruhumu yerim...

Zerre ışık verdi gözüne girdim
Şavkında dolandım, şevkine erdim
El aleme baktım, kendimi gördüm
Artık aynalara isyan ederim...

Gündüz hayalimde, gece düşümde
Ecinni güruhu gezer peşimde
Susuz pınarımda, yavan aşımda
Sıkıntıyı mesken tutmuş kaderim...

Ölüm fermanımı kendim yazarım
Kusurlu kendime kendim kızarım
Kendi mezarımı kendim kazarım
‘Ben’ düşmansa işte budur kederim...