Tam Sürümü Görüntüle : Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:34 PM
31 Mart
Bu gün bir yıl dönümüydü.
Yüreğe çöreklenmiş hasret
Bir kat daha abandı ruhuma
Beklemenin bir adı da çaresizlik
Olarak kazındı yazıma.
Rüyalar bile bu dönüme kilitli:
Zifiri gökler
Bir tek yetim çığlığı
Ve ancak rüyada öpülen eller….
Her yıl aynı günde görülen aynı rüya
Tek fark her defasında
Arınmalarından mıdır
Giderek yaklaşmaktan mıdır bilinmez
Mekanda artan debdebe ve ziya!
Hele bu sefer var ya
Ayrılmak çok güç oldu.
Hasret tükeneceğine
Ruhuma büsbütün doldu.
Sarılmaktı tek emelim
Sade rüyada da olsa,
Havada kaldı kolum
Havada kalsa neyse,kırıldı hatta.
Sarılmayan iki can
Bekleyiş ve kırılma.! ! !
Çok mahzundum ayrılırken
Yad eller oldu teselli
Rüyamdaki üçünü kucak, ki hala
Ölüm denen sudan içmeyen biri...
Sığındım o kollara
Durgun liman misali.
Uyanınca mahzunluk,
Terk etmedi kalbimi
Anam,babam canımdı
On yıl olmuş gideli.
İyi bir evlat idim
Yüreklerinde eşsizdim
Neden sarmamıştı peki o kollar beni?
Neden avutmamıştı yetim,öksüz bedenimi?
Neden bayramlaşırken uzaklardı bu denli?
Sorguladım kendimi, sorguladım her şeyi.
On yıldır tüten hasrete
Neden bir tek sarılmanın çok görüldüğünü….
Büküldü boynum hepten
Acıma bir merhem ararken
“Geride kalan sağ olsun”
Sesi ürpertti yalnızlığımın kıyısını
Evet sarılan tekti
Çünkü o yaşayandı
O hayatın sembolü
Annemle babamsa ölümün remziydi
Bana sarılan hayattı,
İten ise ölümüm
Kıyamamışlarıd yine
Sarılıp krendi saflarına çekmek yerine
Vakarla dikilerek bana yarınlarımın
Işığını sunmuşlardı
Bu ışık daha ne kadar aydınlatır bilmiyorum dünyamı
Ama doğduğum günden son demlerine
Motif motif işledikleri ruhum
Ölene dek ı aldığı o ışığı saçmayı sürdürecek
Ta ki, ölüm beni buyur edip
Ebedi vuslat gerçekleşene dek…….
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:34 PM
Ağlamak
Ağlamak,
Kutsaldır
Ağlandığında
Kutsal değerlere
Manevî varlığa.
Ağlamak
Abestir
Ağlanıyorsa
Madde
Denen
Hiçliğe
Ağlamak
Güzeldir
Döküldüğünde
Gözyaşı
Değecek
Değerlere.....
1991
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:34 PM
Annem
Duvarlar üstüme geliyor anne
Bulutlar yas tutmuş, ağlar halime.
Bu kahpe şehirin rüzgârı bile
Her gece gülüyor vurup yüzüme.
Güllerin dikeni, gecenin karası
Sanki perçinliyor içimdeki yası.
Evet bu dünya ölümlü amma
Gitmiyor ki serden anne acısı.
Sığınırım yalnızlığın kucağına ya
O da sen gibi sıcak değil ki.
Evlat, eş, yaren herkesim var da
Hiçbiri aradığım kucak değil ki.
Ben seni özledim anne
Özledim ellerini, dualarla yücelmiş.
Yüreğimde bir hasretsin
Köz oldukça derinleşmiş.
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:35 PM
Anneme
*******i de açan
Sen nadide çiçeğim.
Sen ey güzel çehreli
Sen eşsiz anneciğim.
Derdime tasama ortak,
Gücüm,her şeyim.
Sensiz doğan gün kara,
Sensiz ufuklar kayıp!
Bak boşlukta ellerim
Ne olur tut uzanıp....
Sensiz eksik bir yanım
Ve tatsız geleceğim.
Dünlerde kaldım anne
Derdiğin gülşenlerde.
Kokunu hatırlatan
Güllerle avunurken
Ne olur bir geliver.
Rüyada bile olsa
Razıyım varlığına
Cennet bahçelerinden
Atacağın bir güle...
O gül sen gibi koksun
Sen gibi yumuşacık
Ve sen gibi sıcacık
Okşasın ellerimi.
Ebediyyen solmasın
Terk etmesin sen gibi.! ! !
Hasretim sana anne.
Hasretim gözlerine
Yalnızlığıma ilaç
O güzel sohbetine..
Sesini özledim anne
Bir kerecik
Son bir kez
Bana,yavrum desene.....
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:35 PM
Asi Gözler
Gözlerim bana asi bu gün
Ne gülüyor,ne ağlıyor,ne uyuyor.
Sadece etrafta mânasız dolaşıp duruyor.
Asilerin canı gidermiş eski hesapta amma
Ben gözlerime kıyamam ki....
Nefsimi yokedemem ki.
Ağla diyorum sana gözlerim
Ağla!
İçimdeki fırtınayı ancak sen anlatabilirsin.
Neden ağlamıyorsun?
Ak,coş, çağla.
Halimi anlatmaya yetmiyor sözlerim.
Ağla ne olur gözlerim,ağla......
Madem ağlayamıyorsun
Etrafına bak da gül!
Gününü gün et sen bakma bana.
Senin için güzellikler,
Senin için bülbül, gül!
Yoo, gülemiyorsun da.
Doğru ama içi hüzün dolu bir evden
Nasıl gelir kahkaha?
Uyu o zaman
Kapan
Asi ve beceriksiz gözlerim kapan.
Ne o?
Uyumuyorsun.
Yoksa uyumayıp
Gülerken ağlamayı
Ya da seven bir çift gözün
Sevdasını görmeyi mi istersin?
Dene ozaman, ara sevdalı bir çift gözü
Ama sakın yenilme,
Onu bulamadıkça duyduğun endişeye.
Nasıl olsa gün gelince
Kapaklarını sımsıkı kapasan da,görmesen de
Çalacak senin kapını
Gerçek sevdaya ait
Bir ceylanın bakışları.
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:35 PM
Aşmak
Kendine bir de benim gözlerimle baksaydın
İnan 'yalancı' diye aynalardan kaçardın.
Bendeki senin çokluğunda, bulamazdın kendini
Yiteceğine büsbütün artan bir sen var içimde
İnan ki bu sıkleti sırtına alamazdın.
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:35 PM
Babama
Benim sevgi pınarım, can içre canım baba!
Ey başımın devleti, hânım, sultanım baba!
Ey sesi kükrer gibi, yelesi arslan baba!
Gönlü iman deryâsı, şefkat ummanı baba!
Kara bahtın rüzgârı inlerdi burçlarında
Bir kaleydin başı dik, dağların doruğunda
Genç yüzünde çizgiler ve aklar saçlarında,
Yürürdün dağlar gibi,Allah, millet uğrunda.
Seni kartal sanırdı heybetini görenler
Ya da bülbül sanırdı,Hakk sırrına erenler.
Görünüşü korkutan bir kaleye benzerdin
Gülistana girerdi kapısından girenler.
Dalgaları şahlanan bir umman iken için
Yüzüne sükûnetin nikabını gererdin.
Çilenin kozasını örerken için için
Kimbilir duyurmadan ne sırlara ererdin....
Sen binerdin binilmez azgın küheylânlara
Dize gelirdi sende en göz korkutan fırtına.
Devirler üzerinden aşırılıp indirilen
Eski bir bahadırdın, uymazdın bu zamanlara.
Kim derdi ki 'yıkılır granitten bir kale'
Hiç arslanın öldüğü gelir miydi hayâle?
Eceli karşıladın kıpırdamadan kılın
Asaletle, erkekçe,erdin sonda visâle.
Hakkını ödeyemem, aciz bir yavrunum ben
Saye-i nimetinde bu dünyada varım ben.
Sana lâyık olmaktır, şu cihanda emelim
Sana ak bir alınla kavuşmak dilerim ben.
Hasretim çoksa bile ne gelir artık elden?
Sen bilgiler vermiştin bize ezel- ebedden.
Hangi ağuşa gittin, biliyoruz çok şükür
Ne olur haber gönder o gittiğin menzilden.
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:35 PM
Ayna
Su içtiğim pınarım
Dayandığım duvarsın
Ağladığımda omuz
Gülüşüme ortaksın
Dostluğun tek hazinem
Yol gösteren fenersin
Kendime ayna diye
Tuttuğum elmassın sen.
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:35 PM
Bahara
Açtım penceremi doğan güne
Buyur ettim gülüşünü baharın.
Kuş cıvıltılarından aldım selamı
Işıldadı günüm denizin mavisinde.
Selamladım parıldayan güneşi
Çektim içime kırların kokusunu.
Karıştı semaverin fokurtusuna
İçime hapsettiğim kahkaha.
Sevdaların açtığı çiçeklerin
Rengindeydi tüm güller
Soluduğum hava kadar berrak
Isınan kemiklerim kadar
Neşeliydi bu bahar.
Öptüm dallarından baharı çiçek çiçek
Saçlarımı okşayan meltem serinliğinde.
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:35 PM
Başbağlar'a
Anadolumda
Bir dağ başında
Uzakta;
Sizin göremeyeceğiniz
Kadar uzakta
Bir baba ağlar:
Yüreği dağlı
Evlatlarının acısıyla.
Şaşırmış
Hangisine yanacağına
Ve kolları acıyla
Kasılmış kalmış.
Son bir kez kucakladığı
Adı konmamış
Balasının kavruk vücudunun
Sıcaklığı dondurmuş ruhunu.
Hey bebek, bebeğim!
Ağlayarak doğdun bu köhne dünyaya
Ve kalleşçe bir oyunun kurbanı oldun.
Ağlattın, kuruttun gözlerimizi.
Döktüğümüz yaşlar yalnız sana değil yavrum
Senin menzilin malum
Lakin,
Seni saramayan,senin derdine yanmayan
Gafilleredir kahrım;
Sana el uzatan alçaklaradır,
O aşağılık kuduz köpekleredir küfrüm! ! ! ! ! !
Yandım!
Yandım senin derdinle yavrum.
Sen böyle küller, dumanlar içinde kalmamalıydın.
Baban seni böylesi ak kefenlere değil
Gelinliklere sararak göndermeliydi kollarının arasından.
Ve anan
Seninle aynı ecele kurban gitmemeliydi.
Takdiri ilahi şüphesiz amma
Böyle de pisi pisine,nedensizce ölmememliydin.
Senin o narin canını almak için Azrail
Çok çetin bir orak seçmiş
Sen bir kelebek kanadı kadar yumuşak
Bir ecele layıktın.
Canım evladım
Sen okuyacaktın
Milletini ve vatanını seven
Kürtlüğünü Türklüğününden ayırmayan
Bir Osmanlı hanımefendisi olacaktın.
Gülistanlarda bir dervişin ince kalbiyle
İnançsızlara, hainlere inat
Başın dik yürüyecektin.
Sonra bu ülke için belki yine ölecektin
Ama önce
Baban seni ap ak gelinliğin ve alnınla everecek
Anan, o temiz, eli öpülesi
Mübarek Anadolu kadını
Bu ülkeye layık bir evlat
Yetiştirmenin gururuyla
Sevinç gözyaşları dökecek
Saadetine ortak olacaktı,
Eceline değil!
Ve sen kendin gibi
Alperenler,Nene Hatunlar,güzeller yetiştirecektin.
Sana yumuşak yatağında ölmek yasakmış
Sen şehadet şerbetini
Hepimizden önce içtin kana kana
Yüreğimin bir yarısı
Seni kıskanıyor ölesiye
Ama bir yanım kan ağlıyor:
Vatan,Allah diyenin
Vatana ihanetten
Tutuklandığı;
Devlete, millete,geçmişe küfretmenin
Bir marifet sayıldığı bir ülkede
Topyekûn acizliğimize
Ve zulüm karşısında susarak
Kendi yaptığımnız kalleşliğe!
Evet yavrum,
Bu gün belki susuyoruz
Affet bizi
Ama unutma
Her gecenin ardıı sabahtır
Ve unutma denizler durulur
Ama asla çekilmez.
Sokulluyu hatırla ve
Müsterih ol:
Kesilen sakal daha gür çıkar
Demişti ya,
Bu su serpsin bağrına.
Ancak bu benim için avuntu olamaz asla.
sen yaşamalıydın yavrum
Seni yaşatamadık affet bizi
Fakat,
Başka bebeler yaşayacak
Çünkü aklımız başımıza geldi ciğerparem
Bu uğurda icabederse can vermeğe
Ant içtik.
Ve artık adı konmamış bebeler
Katledilmeyecek.
Kulakları ilk ezana hasret konmayacaklar kabre
Zira bu millet uyanıyor
Ve set çekecek ihanete.
6 TEMMUZ 1993
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:35 PM
Başka Kapı Bilmem ki....
Gözyaşları içinde kapına geldim Rabbim
Günahım çok, çarem yok
Devirdiğim çamlardan, ah aldığım canlardan
Ezdiğim karıncadan sana sığındım Rabbim.
Günahım aştı beni
Ümidim tuttu beni
İsteyemem cenneti
Rahmetini ver Rabbim.
Ezildikçe ezildim azametin önünde
Yokluğun kıyısından çekti beni rahmetin
Verdiğin nimetlerin belki nasipsizi
Belki mirasyedisi olarak yaşadım yıllar boyu
Elim kolum kırıldı
Şifa eyle ya Rabbim.
Cesedimin kokusu, çürümüşlük her yanda
Ruhuma bir nefes ver
Titreyeyim karşında.
Çok zalimim ya Rabbi
Kendimden sana geldim
Bir damlası olduğum
Büyük ummana geldim.
Hakkıyla bilmek seni
Korkutmuştu aklımı
Ya Rab ne olur göster
Cemalinle, zatınla seni bilmeye geldim.
Ümidim yavaş yavaş tükenirken ufukta
Şeytan etrafımda naralar savurmakta
Nefsimi ıslah için medet dileniyorken
Pişmanlıklar içimde.
Yap dediğin yapmadım
Yasaklarda dolandım
Sensin tek sığınağım.
Kapındayım Allahım,
Kapındayım ey merhamet sahibi
Ne olursun boş çevirme
Nedamet inlememi......
19.07.2006 Regaip Kandili
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:35 PM
Bedel
Hey, Avrupa!
Sen de amma zor çocukmuşsun ha! ...
Sana ayak uydurmak için
Kendimizi senin bir parçan saymak için,
Biz seni taklîde çalıştıkça
Sen kaçıyorsun uzağa.
Merhamet et hırçın kız,
Kaçmak, kurtulmak için
Biraz fazla değil mi bu hız?
Müsaade et de adam olalım(!)
Ödediğimiz o kadar bedele,
Kimliğimize, özümüze, tarihimize,
Kültürümüze ettiğimiz ihanete
Değmez mi dersin? ! ! !
1991
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:35 PM
Beklerken
Baharı bekledim bir ömür boyu
Karlar yağdı omzuma,farkedemedim.
Bekledim her daim kardelenleri
Goncalar gül oldu, ben göremedim.
Hep yarınlar vardı bu günlerimde
Günbatımı kızıllığında ısınamadım....
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:35 PM
Bekleyiş
Kar, kar ve yine kar...
Yeryüzü kefenine bürünmüş,
Nûranî yüzü ışıl ışıl.
Bu nasıl ölmek ki,
Hâlâ uzuvlar can taşır .
Dirilmeğe ölmüş yerler,
İsa'nın nefesini,
Ebu Bekr'in 'Allah! 'nidasını
Beklemekte, tetikte.
Münzevî bir derviş,
Ölmüş can edasıyle.......
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:35 PM
Ben Geldim Anne
Dün gece bir kabus gördüm anne:
Karanlıktı her yer,
Yer- gök inliyordu.
Uyandım bir ümitle,
Kalktım ama sen yoktun! !
Dünya insafsızca vurdu hep anne.
Savurdukça sağdan sola
Çırpındıkça hırpalandın.
Yaralarını sarmak istedim
Geldim ama sen yoktun!
Üzdüler beni anne,
Her gülenin dost olmadığını
Geç de olsa öğrendim.
Kabullenip hatamı vardım kapına
Çaldım ama sen yoktun!
Evlât sevgisini tadıp görünce
Seni kat kat daha sevdim ve saydım.
Uzanıp öpmeyi istedim bir an
Âb-ı kevser pınarına doymak istedim
Eğildim ayaklarına
Eğildim, ama sen yoktun.
1999
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:36 PM
Bir Devin Yüreğinde
Seni ifadeye kifayetsiz kelimeler
Çünkü öylesine yalınsın ki
Ve bazen öylesine karmaşık.
En karamsar anımda sığındığım limanken
Dingin denizlerimde fırtınalar koparansın.
Bazen dönüp içime kimdir,neyindir diye
Soruyorum gizliceok şey söylüyor ama
Hepsi karmakarışık.
Gönlün çaresiz kaldığı yerde
Aklım giriyor devreye
Onun gergefi farklı,gönlünküyse apayrı
İlmek ilmek işlerken sana dair motifler
Bazen hırçın bir kırmızı bazen de dingin mavi
Doluverir içime.
Kimi zaman dalgalarla gelip vururken sahilime
Ya da hırçın bir kısrak gibi
Alt üst ederken beni
İçindeki özgür ruh ve o çılgın çocuk
Gülüşürler sinsice.
Şen kahkahalarıma şahit tek insanken dünyada
İçimdeki öfkenin en büyük sebebisin çoğunca.
Seviyorum derken bile şüpheler arka cebinde.
Hiç zaptedilmemiş,
Hiç dokunulmamışçasına duru bir yüreğe
Ve içinde sakladığın koca deve
Uzattım ellerimi
Her ne kadar yok desen de
Sımsıcak, bir devin yüreği ellerimde.
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:36 PM
Bırakma
Yüreğim her atışında yalnız adını söyler
Uzaklara dalan gözlerim sadece seni özler.
Dünümdeki tatlı sızı hâlâ gönlümde inler
Ne olur bu ruhu sensiz bırakma...
Tutuşur ellerim dokundukça resmine
Şiirler yazdım,sayfalarca ismine
Seninleyim her daim değmesem de cismine
Ne olur bu kalbi sensiz bırakma...
Hâyâlin capcanlı durur önümde
Teselli olurum seni zikrimde
Sıcaklığın bir alev hâlâ elimde
Ne olur elimi sensiz bırakma....
Dudağımda bir gülüşsün, gözümde ışık
Seni dilerim her an elim semaya açık,
Sevdan yüreğimi saran bir esrarlı sarmaşık
Ne olur bu yüreği sensiz bırakma.
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:36 PM
Bir Maralın Aşkına
Ormanın kuytuluğunda hışırdar dallar usulca
Belli,ürkek bir nefes değmektedir rüzgâra.
Su başında söyleşen libelüller bile susar
Tek ürkütmemek için suya inen maralı.
Maral, ürkek ve asil usulca yaklaşırken
Ona sevdalı gözler,eşlik eder sessizce
Sanki saatler durur,rüzgâr esmez
O ala gözlü maral,su içmeye gelince.
Sakınılır avcıdan, sakınılır zerreden
Çünkü maral,tutkusu,sevdasıdır ormanın.
Ormandaki her varlık, maralı kendi canından öte
Bambaşka bir sevgiyle almıştır yüreğine.
Sanki o ala gözlü maral giderse buralardan
Bitiverir aniden ormandaki devir de.
Maral her dem olmalı, nehir ona akmalı
Yapraklar süslerken omuzlarını
Çimenler onu dudaklarında sonu bulmalı.
Nilüfer o gözlerden almalı güzelliği
Zerafetin asaletle birleşmesini o nakşetmeli ağaçlara.
Maral hep olmalı, sevda hep yaşamalı.
Titrer üstüne orman,biricik maralının.
Titrer de hoyratın yolu düşer bir gün ormana.
Maral duyar,irkilir,yuvası zindan olur,
Orman ise çaresiz maralına dövünür.
Maral inmez olur suya,su üşür,
Dokunmaz ota,çimene,çimen büker boynunu.
Sesi soluğu kesilir, ses kesilir ormanda,
Orman ışıksız kalır gözlerinin ışığı yansımayınca.
Orman mahzundur,maral çaresiz
Ürkmüştür bir kere,kalması imkansız.
Bilir bunu tüm orman,bilir bunu nilüfer
Bir gece vakti sessiz,gider iken bırakır iki damla
Damlalardan biri vefa, ötekiyse sevdadır
Maralın yüreğine saplanan endişeden yer bulamayınca
Sığınan iki yoldaş gibi büzüşürler köşeye.
Oysa maralınki terk değil,korumaktır onları
Çünkü ürkek yüreğinin artmıştır tik takları
Son nefesi gelmeden o yürekten sıyırıp
Hak edenlere teslimdir tek maksadı.
Emaneti sadece kuru canı değildir
Ona bir ömür boyu gösterilen değerdir
Sevda,saygı,vefayı alıp götürmek kolaysa da
Sahiplerine teslim ederek salmak ister bekaya.
Artar ayak sesleri, bastığı yerin bile istemediği.
Uzaklardan gelen bir soğuk rüzgar eser
Maralın yüreğine saplanır bir keskin bıçak
Su üşür, sevda üşür,maralın gözleri büyür
Sarılır vefa sevdaya,ateşinde erir,
İkisi bir tek kalp olup marala nefes olmak isterler.
Maral son kez bakar sevdasının vefasına
Hoyrat bir rüzgâr değer ve maral ölür……
Sevda inler,ah eder köze döner o anda
Köz,kor olur,sarılmak ister ormana.
Orman hiç düşünmeden açar kollarını kora..
Maral gider, can gider, kalana vefa düşer
Orman sarılıp vefaya, yanıp oduna sevdanın
Maralına ebedi, varmanın hayaliyle
Sevdanın yanmak, sevdanın ebedilik
Sevdanın vefa bestesine eklenir….
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:36 PM
Biricik Oğlum Alperenime
Ataların açıp kapadılar çağları
Layık ol,ecdâdı utandırma erenim.
Pâyelerden şehitliktir gümanın
En büyük devlete sen de namzetsin.
Ruhunu İslam’a veren dedenin
Eğme sakın başını, yolundan git erenim.
Nimet bil adını, bir ömür boyu
En güzel şekilde yaşa erenim.....
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:36 PM
Bitmeyen Şarkı
İlk sende yaşadım ben bu duyguyu
Kenara koymuştum riski, gururu
İsterdim ki sürsün bir ömür boyu
Bir tek günü bile bana çok gördün.
Hala hafsalamda acabalarım
Sonuçsuz kaldı tüm çabalarım
Sana doyamadım,ona yanarım
Bir anda silmeyi ne kolay gördün.
Artık bir beklentim yok gelecekten
Olur da bir gün merak edersen
Açıktır yüreğim kurul tahtına
Kıyamet de kopsa,o hep senindir.
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:36 PM
Bu Ülke Hepimizin
Damarlarımdaki kana güvendiğim kadar Türküm ben
Doğduğum toprakları reddetmeyecek kadar doğudan
İçim sızlasa da susmam gerekiyorsa susacak kadar devletçi,
Ülkemi en ileri götürmek için ölecek kadar milliyetçi,
İçimdeki farklardan gurur duyacak kadar halkçıyım.
Birbirine denktir gözümde doğu, batı kuzey güney
Çünkü kulağımda türküsü durur her bir diyarın.
Lorkeyle coşan yüreğim, zeybekle efelenir
Horonla kıpırdanan ruhum,halayda kenetlenir.
Cudi dağında, Gabarda gezen ceylanlar
Yeşilırmakta gelip nefeslenir.
Ağıdım bir inler tüm hanelerde
Ağrıda düşen ateş, Konyada alevlenir.
Zılgıtlar karışır kemençe sesine
Davullar aynı ritmi vurur
Cane Cane’nin türkçesine, kürtçesine.
Acıda biriz biz, keder bizim,dert bizim
Kardeşlik de bizim için, mutluluk da bizim.
Bu ülke, ulus bir lütuf bize
Kars, Adana, Trabzon,İstanbul bizim.
Selahaddin Eyyubi,Alparslan, Yavuz bizim
Dünde tek nabız atan yürek,
Bu toprağa gönül koyan kalp bizim....
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:36 PM
Cemre
Cemreler düştü bir bir
Buz kestim yokluğunda.
Ama sakın dert etme
Yaklaşmam sıcağına.
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:36 PM
Cumhuriyet
Aynı toprakta yatıp aynı rüyayı gören,
Acıya, derde ortak olup, birlikte gülen
Bedel gerekli denilince canını veren
Bu ülke insanının hakkıdır cumhuriyet.
Çağdaşlığı zamanın ötesinde arayan
Milletini sevdikçe onu kalpten kutsayan
Birlikte karar verip asla da ayrılmayan
Bu ülke insanının hakkıdır cumhuriyet.
Düşmanına korku, dosta güveni sezdiren
Tarihe adını onuruyla yazdıran
Kendiyle uğraşanı hayatından bezdiren
Bu ülke insanının hakkıdır cumhuriyet.
Kardeşliğin, varlığın yegane garantisi,
Sırt sırta kurulacak geleceğin kalesi.
Dillerinde bütünlük marşlarının bestesi
Bu ülke insanının hakkıdır cumhuriyet.
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:36 PM
Çalakalem-şiir değil bu-
Bazen yazmak, çok büyük bir ihtiyaç oluyor. Ama insan ne yazacağını, nasıl yazacağını bilmiyor, tıkanıyor. Tıpkı şimdi olduğum gibi. Şu anda kalem elimde, olabileceğin en üst sınırını zorluyorum ve yazmaya çalışıyorum. Kalem yazmaya dolmuş, kelimelerse cimri mi cimri. Olmuyor işte, yazamıyorum. Kağıtta dolaşan kaleme sadece birkaç kelime lutfedip yardım ediyor, onunla da ancak bir şiir dökülüveriyor o mağrur kelimeler diyarından.
Bir sel taştı gönlümde
Yıktı tüm arzuları
Emel ateşim söndü
Azgın sular altında.
Gönül bağım virandır
Kalbimse parça parça
Çardak altı serin değil
Sularsa boz bulanık.
Bilinmez bir menzile
Yol almaktayım
Dağları aşa aşa
Setleri, çeperleri basa basa
Zaman manasın yitirmiş
Arıyor boz sularda
Mekan mahkum yok olmaya
Bulanık sular altında.
Kulaklarımda bir gürültü
Ta beynimin kıvrımlarında
Duymuyorum sel sesini
Sükutun çığlığında.
Sözler dile geldi, dilden kaleme aktı. Ama neden yazdım ben bunları? Sebepsiz fiil olmaz, bu şiirin burada işi ne? Bu ne diye dönüp dönüp okuyorum. Çözmeye çalışıyorum. “Gönülden taşan sel, yıkılan arzular, viran olan bir bağ, parça parça bir kalb, alakasız bir çardak altı” Allah Allah bu ne iştir ya Rabbim? Bunu yazan ellerim, ama sahibi ben miyim? İşe bilimsellik katıyorum ve bilinçaltıma yükleniyorum. Öyle ya her şeyin altında bir sebep bulunabilir deyip Freud'a kulak veriyorum. (Gün gelip ona muhtaç olacağımı bilsem yerden yere vurur muydum ben hiç onu. Al işte, bir kez daha tükürdüğünü yalamak zorundasın. Oh olsun! ..) Sıra geldi içime yolculuğa. Bu yolculuğu salla mı, kayıkla mı yoksa şimendiferle mi yapayım demeye kalmadan buluyorum kendimi kendi derinliklerimde. Karşımda kalem katibim, başlıyor konuşmaya:
-Bazen yalnızlık bir seldir insanın içinde, bazense yalnızlık arzusu. Sen ikisinin ortasında kalakalmışsın. Ne ondan vazgeçiyorsun, ne de onsuz yapabiliyorsun.
-Ee.. ne yapmalıyım o zaman? İpek böceği olup kozaya mı bürünsem, münzevi derviş olup çileye mi çekilsem?
-Şu an yaptığını yapmalısın belki de...
-Ne?
-Yazmalısın. Deminden beri yazmıyorum dediğin halde nasıl da döktün içini. Daha da dökeceksin. Ben içindekini dillendirirken sen dışa vuracaksın.
-Bu zırvalar destanına mı yazmak diyorsun sen?
-Zırva mırva.. sana dair, senden birer düşünce, içindeki ses.
-Haklısın öyle ya da böyle dışa vurmalıyım bir şeyleri. Söyleyemiyorsam yazmalıyım. Yoksa bu yüke dayanamayacağım. İçimdeki nehir taştı taşacak. O taşkından kimseler zarar görsün istemiyorum. İçimdekini bir yere akıtmalıyım.
-Şiirindeki sel buradan patlak verdi belki de?
-Evet o sel ki mağmadan daha yakıcı, aysbergden daha dondurucu.
-Sen içindeki ummanın tesirindesin. O Güneşle vals yaparken hararetinden yanıyorsun. Gece inip aya kapris yaparken soğukluğundan titriyorsun.
-O umman boğacak beni.
-Boğmaması senin elinde. O ummanı aşmalısın. Aş o ummanı aş, aş, aş... diyen ses yavaş yavaş uzaklaşırken irkiliveriyorum. Günlerdir süren uykusuzluktan olsa gerek o gürültünün, kalabalığın ortasında içimin geçtiğini anlıyorum. Günlerdir başımda uğultusunu duyduğum çağlayanın sesi, kahkahaların şirret sataşmasıyla kısılıveriyor. Uykularıma mâlolan o ses, bir kahkahaya ram oluyor. Hala uykum geliyor. Uyumak tek hedefim. Ama uyuyamam ki. Şu an öğretmenler odasındayım ve etrafım insanlardan örülü bir kafes adeta. Bit pazarı, borsa buranın yanında mezarlık adeta. Söz nasıl da dönüp dolaşıp mezarlığa geldi ama? Eee ne demişler?
“Rahat arıyorsan mezarda.” Mezar da amma ürpertici bir yer ama, uykuma çare orda galiba. Birden kendimi mezarda hissediyorum; ölü ruhum, ölü şuurum ve ölü dikkatimle. Sonra içinde olduğum mezara bakıyorum. Oldukça geniş: Beşe sekiz ebadında, çeperleri insan olan bir mezardayım. İçimden bir ses fısıldıyor usulca: ”O hakiki mezar küçücük ebadıyla sıkar mı insanı bu denli acaba? ”
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:36 PM
Çatısız Kaldım Anne
Evlerin çatıları var anne
Etten, sevgiden, nurdan oluşan.
Evlerin çatıları var anne
Fedakârlıkla çatılmış,
Gözyaşı ve emekle örülmüş.
Evlerin çatıları var anne
Üzerlerinde kanadı bir annenin.
Benim kimim var anne
Çatısız kaldı evim.
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:36 PM
Çocuktum-Ufacıktım
ne uzaktı bize otuzlu yaşlar
bir büyüsem diye hayal kurardık.
bir an önce büyümek için
erken yatar erken kalkardık
hatta bir yumurtayı sütle
az mı çırptırdılar bize?
boylarımız bile yavaş uzardı
oysa her gün ölçüp süt içiyorduk
büyükler dünyaya büyük mü gelmişti ne?
ne yaparsak yapalım ulaşamıyorduk.
ne giydiğimiz topuklu anne terliği
ne de saçlarımıza sardığımız bigudi
büyütmüyordu işte bizi.
eyvah hep
çocuk kalacaktık.......
ne zor gelirdi akşamlar
öyle ya, baba gelecek, onla söyleşilecekti.
yarın arkadaşlara
arabanın kapağı açılıp şanzımanı
başka nasıl anlatılabilirdi ki?
hoş arabanın kapağını açmak için
kontağı çevirmekten bahsetmediyse de baba
ertesi gün o kontağın başında
abimin işi neydi?
Anlaşılan büyükler gibi araba sürecekti
ama kaput açıkken araba sürülmez ki.
işte beklenen oldu
arabamız duvarda
işin en fenası da babam
kaputun arasında....
tamam kontağı çevirmek yasak
artık dokunmayacağız
da ne olur siz de freni yüksek yapsanız?
büyükler büyük doğdu
anlamazlar ki bizi
bir de derler ki,
biz de çocuk olmuştuk
olduysanız o zaman
nerde anlattığınız o erik bahçeleri?
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:37 PM
Dağları Delen İman Gücüyle
Türk -İslâm ülküsü
Büyük, en büyük dâvâ.
Hayatın,kalemin, kalbin uymalı.
Seni her gören, seni dinleyen
Bedr'i, Mehteri, Sen'i duymalı!
Sen ey ülkü erbâbı
Sen ey gönül adamı,
Sen hey alperen!
Sen yusufiyelerde
Soğuk betonda
Kalbindeki iman ateşi
Dondurulmak istenen!
Kalbindeki sıcak nurla
Kalbindeki ülkü ateşiyle
Ergenekon demirinden daha kavî
Mahpushane demirini kül eden;
Gönlü akla,aklı gönle
İlmik ilmik işleyen! !
Çileyi Hakk'tan bilip
Yudum yudum içen,
Her damlayı yutarken
Bu kezzapla yücelen,
Kızıl alevleri güle çeviren
Hakk'ın hikmetini bilen sensin,sen! ! ! ! !
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:37 PM
Dâvâ
Anam ağlamasın ardımdan
Takdir-i ilahiye isyan etmesin.
Sînesindeki yaraya taş basıp
'Şehiddir evlâdım, ölmedi desin.
Bir gün dâvâmdan dolayı suçlarsa beni
Haksız yere can gardaşım
Vatanın kurtuluşu,imanın muhafazası için
Ve dahi milletim için, başka çıkışlar arasın.
Babam bana lânetler okumadan
Beni evlatlıktan azl etmeden önce
Namus, din,mukaddesatı alsın göz önüne
Ve haklı bulunca beni
Sevinsin doğruyu bulmuşum diye....
Nuray Kurban
19.02.1990
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:37 PM
Can Kızım
Kara gözlerinde
Türlü ışıklar
Gözünden akan damlaya
Kıyamam yavrum.
Cennetten hediye,
Miskü amber kokulu
Teninin derdine
Dayanmam yavrum.
Emanetsin biliyorum
Ama hem de hediye
Saçının teline zarar
Veremem yavrum.
Ömrüme ömür katan
O tatlı gülüşünün
Bir gün solmasını
İstemem yavrum.
Damarımdaki nabza
Kuvvet olan yüreğin
Nefessiz kalmasına
İnanmam yavrum.
Gözlerindeki ışık,
Dudağındaki gülüş
Ve varlığın olmasa
Yaşar mıyım ben yavrum?
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:37 PM
Dokunulmaz
Bir resim çizdi adam
Sırayla dokundu kalem;
Saçlarında siyahın en karası
Gece gibi olsun istiyordu gizemiyle.
Yüzünde dolaşırken hayalindeki
Ten kadar
Yumuşaktı dokunuşları.
Ürküyordu adam
İncitmekten resmini.
Resim ürkek kahve gözleriyle
Öylesine sıcak bakarken
Kızıllığına sığındığını fark etti
Ve dudaklara değerken son kez kalem
Adam bir sırrın kilidini
Dudaklara resmetti.
Öpülmeyen dudaktı o,
Dokunulmayan yanak
Ne saçlarıydı dolan *******ine
Ne öpüşü ıslak.
Bir peri masalının prensesiydi
Ressamın kaleminden doğan,
Uzak olduğu sürece
Varlığını sürdüren.
Son kez baktı ressam çizdiği şahesere
Dilinden süzüldü sözler
“Ben seni böyle sevdim
Gelme n’olur *******ime”
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:37 PM
Dolu Dizgin
Bir varsın
Bir yoksun
Dolu misali;
Boşlukta kocaman,
Değdiğinde bir tene
Can yakan,
Toprağa düşer düşmez
Unutulan..
Dolu misâli olmak
Kaderin değil,
Olamaz.
Dolu dolu yaşa da
Hiç olmazsa
Düşüp bir çaya
Bir damlacık
İşe yara.....
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:37 PM
Dost Yangını
Ellerim gidiyor telefonlara
Aramak için eski dostları
İçimdeki savcı,düşman herkese
Diyor ki hışımla: “Bırak onları! ”
Tek tek gelip geçiyor yaşanan günler
Birlikte ağlayıp, sabahlayışlar
Ne tuhaf o candan özge dediğim
Kalmamış hiş kimse yürek köşemde.
Vefasız ben miyim,yoksa yıllar mı?
Sadece kendisi için yaşayanlar mı?
Sarmaş dolaş olurum hayallerimle
Yine de özlerim yaşananları.
Sesime ses veren bir tek dostum yok
Derdimi bir ben bir de Allah’ım bilir
Bilirim yalnızlık kaderim evet
Elbet bir gün sessiz,tükeniverir.
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:37 PM
Dua
Dua
Kalksın kafir, sökülsün Allahsızlık
Ne olur ya ilahi bu günleri göster!
İster şehid olarak, gazi olarak ister...
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:37 PM
Duam
Hayat, üç beş damla gözyaşı,beş içten kahkaha, bir - iki göz ağrısı, en büyük bir iki sevdâ.
Yaşamak için sürdürülen anlamsız kavga.
Çalışıp didiniyoruz,önce bir lokma için, sonra ekleniyor lokmaya bir de hırka!
Helâl ilk lokmayı haram lokmalar, ince bir hırkayı atlas kürkler takip ediyor.
Hırs denen kâbus çöküyor, çöküyor, sarıp yutuyor...
.................................................. .................................................. ...........
Uyan insanlık uyan,uyan sen Türkün oğlu!
Hani senin dürüstlüğün, hani senin sevgin merhametin?
Sen böyle değildin gardaş,azdırdılar kurdun içindeki köpeği,
Yıktılar, bozdular dört bin yıllık töreyi! ! !
Sevmeyi unutturdular bize, sevmeyi........................................... .........
Allah'ım kurtuluş ve bu millete
Bölündüğü bin parçaya birlik ihsan eyle.
Yıkılmaz bilirim Türk, oyun hîleyle
Ufak farklarla, etniklik hkâyesiyle.
Yüreğim yanıyor,bozulan düzene, yıkılan töreye
Kuvvet, sabır ver Rabbim, bakıp da görenlere......................................... ....
1991
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:37 PM
Define
Destanlar yazdırdık tarihe şânla
Suladık her karış toprağı kanla.
Allah'ın sevdiği kavmin torunu
İmana gel ne olur,kendini anla!
21.07. 1998
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:37 PM
Ehliyet
Bir hamur şerefle, şanla yoğrulmuş
Bir koza, ipliğe çile dedirtmiş.
Bir millet kendine İslâm dedirtmiş....
1992
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:37 PM
Eksilen-Çıkan= Fark
Kapılar vardır ömürde
Çalınır çalınır açılmaz
Nice gidenler vardır
Çağrılır,söylenir
Geriye dönmez
Nice sevilen vardır
Uzaklara ulaşmış.
Nice seven kalp vardır
Sevgiyi bekaya katmış.
Ayrılık acısını öyle
Çekenler var ki
Dayayıp başını ağlayacak
Bir tek omuz kalmamış.
Kapıları örtülmüş,ocağı sönmüş
Sesine ses veren bülbüller susmuş
Sevgiyi yüreğe közle nakşetmiş
Anadan uzakta çok canlar vardır.
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:37 PM
Ektiğini Biçme Zamanı
Karanlık,
Bir ışık
Ve kabir işte:
Kimine düğün bayram,
Kimine künde.....
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:37 PM
Elveda
Sen, benim vazgeçilmezim
İlk göz ağrım,Kaf Dağı kadar benim,
Anka kanadı kadar beklediğimdin.
Cefanı nazın saydım, katlandım,
Bir tek ânını bile ömre kâr saydım.
Çocukluktan beri özlediğimdin sen
Yaşamın kendisi,delice sevilen.
Sana dair her sevda, büyüttü seni gözümde
Her göreni kendine bağlayan efsun
Sihriyle büyüledi beni de.
Neydi sana böylesine bağlayan beni
Neydi yüzümü güldüren duyduğumda İsmini.
Nefes almakla eşdeğer tutmaklığımın
Neydi bağlayan gizemi?
Ama artık gidiyorum,olamayacağım seninle
Severek ayrılmayı tadacağım belki de
Sana dair her an tüllenirken bir bir
Senle yaşanabilecekler yeşerecek hayalde.
Bir sevdaydın geçilmez
Bir şiirdin ebedi
Ve bir şarkıydın dudaklarımda
Yaşamamamın sebebi.
Seviyorum seni güzel şehir
Seviyorum yasak mı?
Gitmek kahır olsa da gidiyorum
Beraberimde götürüyorum anılarımı.
Hoşça kal güzel şehir;
Hoşça kal eşsiz gurup,
Martı çığlıkları, tekneler
Âb-ı hayatım, deniz
Hepinize elveda.
Artık Adalar bensiz
Moda sadece resim
Bostancı, Harem, Salacak
Ilık esen bir rüzgar
Tuzlu,ıslak ve sessiz.
Daha yaşayacaklarımız vardı
Bitiremedim ki senin sultanları bile
Kendine aşık eden maceralar kitabını.
Daha seni yazacaktım
Daha beni bana bulduracaktın
Yarım kaldık be İstanbul
Hem de çok yarım.
Her köşende ömrüm var
Yüreğimse hep senin
Bir sevdaydın kalbimde
Tesiri yok gitmenin.
Hala vurgunum sana
Hala delice bağlı,
Hayallerle resimle
Avunmaya sığınan
Bir İstanbul aşığı.
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:38 PM
Ey Yâr
Özleme bürüyüp kara sevdamı
Ne olur acıtma canımı ey yâr...
Hep yarıda bırakıp deli hülyamı
Yıkma bu küçük dünyamı ey yâr...
Yüreğim bir tek sana çarparken sessiz
Sensizliği kaderim eyleme ey yâr
Gözümde tüterken o gülüşlerin
Beni yokluğuna hapsetme ey yâr....
Beklerken sadece bir selamını
Rüzgârı selamsız yollama ey yâr.
Bilirsin çalamam senin kapını
Sen yine de onu kapama ey yâr....
Nimet sayarım ben varlığını
Beni bırakıp da gitme sakın yâr.
Bilsem yeterli yaşadığını
İstersen al ömrümü, kat ömrüne yâr...
NURAY KURBAN
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:38 PM
Eylem
Karmaşık umutlar,hayallerle ben
Ömür pınarımı çamur eyledim.
Acıyla, sevgiyle,olmaz dilekle
Bir canı çileyle hamur eyledim.
Aradım her zaman anka kuşunu
Gerçeği hayalle harrman eyledim.
Bulamadım derdime yarar bir ilaç,
Yılanın zehrini derman eyledim.
Düştü başıma bir tatlı sevda,
Dağlarla taşlarla zikir eyledim.
Bu diyardan gitmek, kurtulmak için
Olmayacak işlere fikir eyledim.
Yanmıştım ateşiyle sevda odunun
Bir daha mı asla, karar eyledim.
Fayda verir sanmıştım, maddeye meyil;
Fayda ne kelime, zarar eyledim.
2 Haziran 1992
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:38 PM
Fasafiso
Vesaire, vesaire, vesaire
İşte bomboş ömürden bir perde!
Bir perde ki,oynanmakta peşpeşe
..................................
Ve musallâ taşında bir nidâ:
Perde! ! ! ! ! ! ! !
Sonra? ? ?
Sonrası meçhûl....
Yine oynanır mı bu oyun bilinmez.
Günahın karası, sevabın pırıltısı yarışır birbiriyle...
Sonuçta yine kazanır en güçlü olan.
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:40 PM
Gece Militanı
Gün geceye dönüp de
El ayak çekilince
İrkilir pusuya yatan sessizlik.
Uykunun bağrına
Sığınamadıysan
Bir çığlık savurur
Orda sessizlik.
Oda büyür
Çığlık içine işler
Bir tek tıkırtı bile
Sessizliği böler.
Asidir sessizlik
Bir o kadar kırılgan.
Ona inat tıkırdayan saati
Mahkum eder giderek
Büyütmeye sesini.
Yükselir tik taklar
Yükselir sessizliğin
Saate baskısı.
Gece yürür
Sessizlik yürür
Saatse mahkum tak taklara
Sessizliğe garezi olmadığı halde
Ona inat bölücülüğünü
Sürdürür bir ömür.
Ses kesilmez
Sessizlik vaz geçmez
Gece ise serazat
Alır başını yürür.
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:41 PM
Geceye
Gecenin karası inmiş ruhuma
Titreyen bu alev üşümüş belli.
Ruhumdaki ayaz zemheri sanki
Dondurur bakışlarım sokak fenerini.
Ararım bir tek dost karanlık buzullarda
Sokaklar bir mezar sanki,yok bir tek ses
Uyumuş tüm insanlık,ebedi suskun,
Kabristan misali örtünmüş her yer,
Yok tek bir nefes,duran şu kalbime
Nefes verecek.
Sesime ses veren dostlarım hani?
Güldüğümde gülen canlarım nerde?
Düşüyorum kör karanlıklara
Elimden tutacak eller nerede?
Doldum,taşıyorum, ummana döndüm
Derdimi dökecek dere ararım.
İnsana insan gerek bunu bilirim
Karanlığın soğuk koynundan
Isıtacak bir göz,bir söz ararım……
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:41 PM
Gidenin Ardından
Ilık ılık bir rüzgâr eser denizden
Gül kokusuyla karışık bir meltem belki.
Alır götürür beni gençlik günlerime,
Hayallerimle dolu eşsiz gülşene….
Sonra karışır gül kokusuna çimler
Daha yeni ezilmişçesine,
Yağmurla yeni buluşmuşçasına
Yayılıveren o çimen kokusu…..
Çocukluk yıllarımın ıssız bahçelerinde
Vurdumduymazca ezdiğim çimenlerin kokusu gelir aklıma;
Lâleler, nergisler ve tabii kardelenler.
Nerdesiniz? Neden sadece hayallerdesiniz?
İçildi sunulan gençlik şarabı,o eşsiz zehir
Neden o kadehle gidiverdiniz?
Güller mi saklar oldu kokularını,
Ben mi duyamaz oldum o ilahi soluğu?
Aradıkça o günleri, sığınırım yapma güllere
Balkondaki bir saksıya,vazodaki lâleye
Belki şişedeki esans kokusu sanıp verir teselli
Sığınırım ya,bilirim geri gelmeyeceğini
O çimen kokusunun ve güllerin ruhumu okşayışının.
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:41 PM
Gerçek
Görebiliyorsan arada duvarlar
Varken bile gülüşünü.
Affedebiliyorsan her gidişin dönüşünde
Ve hala sıcacık gülebiliyorsan
Bakarak gözlerinin içine.
Özleyebiliyorsan her saniye
Yüzünde ona dair hayallerinden kalma
Bir tebessümle göze alıyorsan beklemeyi
Belki mahşere kadar.
Ve yüreğindeki sevda ikinizin yerine yetip de
Aynı mekanda olmasını istemeyi
Terk edebiliyorsan nefsinde,
Ve gerek duymuyorsan
Ondan karşılık istemeye
Sen gerçekten aşıksın.
Seni anlayamayan yürek
Derdine yansın…
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:41 PM
Gidiş
Biliyorum gittiğini
Bir rüyanın bittiğini
Usulca terkettiğini
Mecalsiz izliyorum.
Gitme diyemem sana
Bir sebep yok kalmana
Yüreğim kavrulsa da
Finali bekliyorum.
Verdiklerin emsalsiz
Ödeyemem,bedelsiz
Yaşar mıyım ki sensiz
Terhisi bekliyorum.
Gidişin çok hassastı
Yüreğim dağılmadı.
Birden yerin boş kaldı
Boşlukta titriyorum...
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:41 PM
Git
Sesin gelmez oldu,büyüdü hasret
Yollara vuslatı sor da öyle git.
Adın hece oldu şiirlerimde
Aşığa hasreti sor da öyle git.
Aldığım nefesler sensiz buz gibi
Sevdaya ateşi sor da öyle git
Dilimden düşmeyen duasın şimdi
Feleğe kaderi sor da öyle git.
Ruhumda uç veren taze goncasın
Bülbüle sevdayı sor da öyle git……
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:41 PM
Gizli Sevda
Herkes güle hayrandır:
Ondaki asalete,
Duruştaki zerafete,
Erişilmez güzelliğe...
Kimse bülbülü anmaz
Aşkı, gülü anarken
Bülbül aşık halbuki
Güldeki gerçek öze...
1991
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:41 PM
Gömdüm
İlk ismin neydi senin
Ya da kaç şekerli severdin çayını?
Yoksa şekersiz miydi içtiğin demli çaylar?
Sahi sen çay sever miydin?
Aklımda kalmamış sana dair bir tek iz
Ne ellerimde sıcaklığın, ne hafızamda yüzün
Sesin güzel miydi,yoksa herkesinki gibi mi?
Titrer miydi yüreğim seni görünce?
Unutmuşum seni yazık
O derin gözlerine gömdüğüm hasretimde! ...
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:41 PM
Gönül Yarası
Yâreme dokunup
Kanatma n'olur,
O yâre iyileşmez
Gönül içredir.
Dermanı bilinmez
Tabibi olmaz
Bu yâre ömrümde
Kanlı lâledir.
Kızılını herkes
Cinsinden bilir
O, kanayan kalbin
Kederindendir.
Gözümde parlayan
Işıktır sanma
O,kavrulmuş ruhu
Yakan közdendir.
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:41 PM
Gördük
Haddini bilmeden ölçüyü aşan
Kendini görmeden karayı seçen
Gururdan, kibirden,enaniyetten
Dem vuran çok budala gördük.
Yaşa başa bakmaz, lafı deviren
Büyüğü tepeleyip yerle bir eden
Kendini Kaf Dağından daha çok gören
Ruhu bile olmayan cüceler gördük.
Hasbelkader bir koltuğa çakılmış
Aklı fikri o koltukta takılmış
Oturduğu koltuğun altında kalmış
Yanar döner sözde patronlar gördük.
Emeği sadece slogan sanan
Ter kurusa da hakkı unutan
Üç kuruş paraya ruhunu satan
Ömür sermayesinden yiyenler gördük.
Yarını sadece ajandadan bilen
Bir de bankadaki faize vade biçen
Gün gelip de birden vadesi yeten
Toprağın kustuğu cesetler gördük....
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:41 PM
Gözümdeki Okyanus
Ağlamak da yürek ister
Yayla gibi
Kuvvet ister belki de.
Heybet, ihtişam hiçbiri
Ağlamak için yeterli değil
Dağlar da uludur amma
Ağlayamaz hiç biri.
Cesarette mangalda kül bırakmayan
Sıra ağlamaya geldi mi
Cesaret edemez azad etmeye
Göz yaşlarını.
Çünkü bilir ki,
Karşısındaki, içindeki, yumuşak kalp
Göz yaşlarıyla ortaya çıkıp
Onu yutacak!
Ve bilir mnisiniz
Ağladı mı göz pınarı kuru biri;
Onu susturmaya
Seneler gerek ancak
Okyanusun suyunu akıtmak
Mümkün mü ki?
Şair: Nuray KURBAN
Eklenme: 08 Mayıs 2006
Ekleyen: serazat
Doğru görünüyor mu?
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:41 PM
Gurbet İniltisi
Gülerdim söylerken gurbet türkülerini eskiden
Ayrlık basit gelirdi; babadan,kardeşten, anneden.
Düşünmezdim hiç özleyeceğimi taşlarını
Gurubunun bir eşini yakalamak için ufukları arayacağımı....
Doğan güneşi, sırf onun semasına dokunup geçti diye
Kadim bir dost gibi sevinçle karşılayacağımı......
Batan günde onu sılaya yolcu ettiğimi sanacağımı.....
Başımı memleketimin olduğu yöne çevirip
İçli hıçkırıklarla sessizce ağlayacağımı......
Hiç düşünmezdim resimlerle avunacağımı
Bana anlamsız gelen herşeyi ölesiye özleyeceğimi...
Ve nankörlüklerimi peyderpey, günbegün anlayacağımı....
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:42 PM
Günün Minesi Soldu
Bir gün daha bitiyor,
Örtünüyor gün
Zifiri örtüsüne.
Örtüp şeffaf bir perde
Saklıyor her şeyini.
O gün doğmuştur belki
Bir kurtarıcı,lider,
Belki bir cani,
Belki de bir gangster? ! ! !
Kimi kapatmıştır gözünü
Hayat denen çirkefe;
Kimi almıştır bir haber
Sılasından,pürneşe.....
Sürünürken biri çöplüklerde
Aranırken bir tek lokma;
Ötek şaşırır aptallaşır
Bolluğun yokluğunda......
Anasız kalmış çocuk,
Çocuksuz kalmış ana.
Bebeğini kaybetmiş bir çocuk,
Ağlıyor bu kaybına......
Eşiğinde ölümün
Son bir adım,
Kucaklaşmak ölümle,
Bir günün akşamında........
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:42 PM
Güleriz Halimize, Ağlanası
Kalemim benden daha imanlı
Kalbim imandan yana
Dudağım heyecanlı.
Beynim Hakka meyilli
Fiiliyatım hatalı....
2000
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:42 PM
Harabeler İçinden
Verirken son nefesini
Süzülen yaşlar yıkadı yastığını.
Buğulu gözlerle bakarken,
İnledi çok hafiften.
Yaşları, iniltisi hep isyandı;
Bu isyansa seyredenleri yakan bir köz!
Lâkin ne gelirdi ki elden?
Karşıda yatan, sönen bir volkandı.....
Tek damla düşmedi
İzlerken ölümünü
Sanki herkese kutsuyordu
Bu ölüm gününü......
1988
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:42 PM
Hasbihâl
Bu sabah bahçede
Bir ses duydum:
Gül ağlıyordu.
-Neden ağlarsın ey gül, dedim
Sarardı soldu.
Sadece bir tek söz duydum:
-Güzelim....
-Burda ağlanacak ne var,diyemeden
Cevap manalı ve mağrur:
-Beni böyle güzel yaradan
-Kimbilir ne güzeldir.
-O'na kavuşmak dilerim.
Gölgelendi gözlerim,
Çevirdim başka yana.
Bir de baktım ki,
Koca çınar inliyor.
-Ne inlersin ulu çınar?
-Beni böyle yaradan
-Yüceler yücesi Rabbimi dilerim,
Dedi eğdi dallarını....
Bu bahçe tekvücut zikrediyorken
Zor geldi bu uhrevilikte bir insan olmak.
Eşrefi mahlukat, insanım ben ya,
Tabii ki onlar ağlamalıydı
Oysa bende kuruluydu küçük kainat...
Bu gururla bakarken etrafıma
Bir insan gördüm.
Ağlıyordu.
-Neden ağlarsın, dedim.
Şikâyet etti, verilen herşeyi
Az buldu, beğenmedi
Derde, ezayaysa'Haksızlık' dedi
En şerfli mahlukat,
Bir ot, bir kütüğün izzetince
Şerefli olamadı.....
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:42 PM
Hasreti Duymak
Yine bir İstanbul baharında
Yalnızsın!
Dolaşırken sokaklarda
Bir tek aşina yüz,
Bir tek memleketli özlemin.
Tâ kalbinin derinliklerinde
Hissederken yalnızlığı
Çiler hasret bülbülü de:
'Ah,sıla! ' diye.
Yağarken hasret yağmurları
Tüketir seni gurbetin yalnızlığı.
Süzülür gözyaşların
'Ana, ana! ' diye
Avunurken çocuklarla
Unutur musun acep
Kendi çocukluğunu?
Gülerken kavgalarına
Ağlarsın
Tâ yürekten:
'Ah, mazi! ' diye.
Ve bir gün
Bir yalnız görürsen
Sarılırsın boynuna
'Derttaşım ' diye.
Anlatırsın yalnızlığını
'Sırdaşım ' diye.
Oysa bu garip şehir
Senin sırdaşın
Ve bu ruhsuz
Kaldırım taşları! .....
1989
LİSE YILLARINDA MEMLEKETİMDE HENÜZ İSTANBUL'UN MELANKOLİK AŞIĞIYKEN YAZDIĞIM VE SONRA KADERİM OLAN BİR ŞİİR
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:42 PM
Hudut
Çizgiler, çizgiler
Çizgilerin ötesinde o yer.
Sınırların en ucunda
Arzın merkezinde.
Sevgiye muhabette
Ötelerin ötesinde,
Bir ney, bir mehter sesinde........
1989
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:42 PM
Her Gidiş Bir Geliştir Aslında
Gitmelere gebedir hayat:
Gün doğar, gelir, gider
Can doğar, gelir,gider.
Gidilemeyen efsunkâr,
Gelişler hep kederli.
Bazen ümittir geliş,
Bazen ise tükeniş.
Her gidiş bitirmez güzel olanı
Kışın gidişi,doğurur bir baharı....
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:42 PM
Hüsam
Gecenin karası, beyaza durmuş.
Soğuğa inat tüter evlerin bacası.
Sığınacak bir saçak altı,
Ne gezer parktaki bankında Hüsam…
Belli ki bu gece, sana çok uzun
Yarına çıkar mısın şüpheli lakin
Yine de dişlerinin ardından süzülür şarkı:
“Oynama şıkıdım” diyor be Hüsam…
Karın duracağı yok, sende de ev bark
Göklere sitemli bakışlar yarar mı dersin?
Şöyle artiz gibi bir kaş kaldırıp
Bakmanla bu soğuk,gider mi Hüsam?
Belli üşüyorsun,donuyor bıyıklarından
Solurken verdiğin sıcak nefesin.
Gözlerin hala bir ümit arıyor ama
Herkes karla kefenlenmiş adeta:Hüsam.
Bak dikildin bir saat, bank da ıslandı
Şimdi oturmaya yerin bile yok
Çaresiz sabahı sabah edicen
Sokaklar yolunu gözlüyor Hüsam.
Gece de yürüdü, aldı yolunu
Baksana akrep dokundu üçe
Biliyorum yoruldun gezmekten ama
Bir sıcak köşe yok ki be Hüsam.
Bir sokak lambası, güneşten katre
Isıtmasa da ışığı yeter eğleşsek mi ne?
Her gece sığındığın gecenin siyahı
Bu gece beyazla halvette Hüsam.
Ne oldu,neyin var,neden büyüdü gözlerin?
Uzaktan geleni sen de mi gördün?
Dert etme, sonuçta üç günlük dünya
Demek ki, o üç, bitiyor Hüsam.
Geçmişin dün gibi, ailen, mülkün
Sırça köşklerden parklara düştün
Dost dediklerin nasıl da hırçın
Olmuştu kazadan sonra be Hüsam.
Giden maldı, tınlamadın
Yanan evdi, yakınmadın
Eş, ahbaba sırt vermiştin
Onlar da çıkarcı çıktı mı Hüsam?
Nefesin daralıyor, tükendin belli
Son nefes zorluyor göğüs kafesini
Aldığın darbeler bir bir geçerken
Son nefes bile acıtmıyor ki Hüsam.
Yaşadın, var oldun, var ettin
Toz pembe günlerden siyaha düştün
Artık siyah bile ram olmuşken beyaza
Kıymetsiz değil mi bu hayat Hüsam?
Soğuktu gece, tatlı bir uyku ne de iyi geldi
Son nefesinmiş meğer soğuğa çare
Verip de dalarken beyaz ölüme
Seni selamlıyor gökler, hoş geldin Hüsam….
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:42 PM
Islahat
Üç beş cahil bir oldular
Vatanı, milleti sattılar.
Mâlum söze bakarsan:
Bir deli kuyuya attı bir taşı,
Çıkartamadı bin akıllı.
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:42 PM
Işık
Güneş'in ışığı beni ölümden
Ayırır, aşırır, hayata katar.
Güneş'in ışığı beni ölüme
Gecelik mezarım, yatağa atar.
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:42 PM
İki Can
Özledim sizleri
Hem de çok.
Rüyamda varsınız
Hakikatte yok.
Ellerinizin kokusu
Hala burnumda.
Yalnızlık duygusu
Ateş ruhumda.
Sevginin hasını
Bulmuştum sizde.
Almadan vermeyi
Görmüştüm sizde.
Yuvayı, ocağı
Bilmiştim sizde.
Şimdi de hasreti
Yaşarım sizle.....
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:43 PM
İkinci Sayfa
Ben hep senin ikinci sayfalarındaydım
Asla ana sayfan olamadım.
İşlerinin arasında çalan zamansız telefon
Arkadaş toplantını bölen saçma kıskançlık
Ve izlediğin filme odaklamana engel cızırtı…
Sahi neydim ben hayatında?
Tek sevdiğin, ebediyen beraber olacağına söz verdiğin
İlk gördüğün an yüreğine nakşettiğin
Keder uğramasın diye gözlerinden öptüğün
Ben değil miydim?
Peki neydi değişen?
Neydi seni böylesine uzağa iten?
Neydi seni hep bir adım geride beklemeye mecbur eden?
Artık biliyorum
Yavaş yavaş ikinci sayfada sararacak resmim
Sadece bir alışkanlıkla çıkarken ağzından ismim
Titremeyecek yüreğin.
Olsun varsın be bir tanem
İster gazeten, ister filmin
Benden daha öncelikli olsa da
Sen en mutena yerindesin yüreğimin….
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:43 PM
İsmini Koyamadığım
Bir damla göz yaşı
On yıla bedel.
Akmayan damlalar,
Ömrü mahveder....
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:43 PM
İstemezük
Bir gün duymazsam ezan sesini,
Duymazsam bu memleketin Türk olduğunu
Ve selamlayamazsam kızıl beyaz gelinimi,
Yaşar mıyım bu adı benim, içi elin olanda?
Gönlümde bir arzuysa,dolup taşan,
Müslüman’ım, Türk'üm diyebilme utkusu
Neyleyim milletsiz toprağı, torak başına.
Nuray Kurban
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:43 PM
İstek
Yıkanmak istiyorum
Ebedilik suyunda.
Canlanmak istiyorum
Hayatın pınarında.
Bir tek damla su olsam
Varlığın ummanında.
Hangi rüzgar götürür
Ölümsüzlük sırrına?
Razıyım pahalı da olsa
Zerrresince miktarına.
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:43 PM
İstifham
Tek mısralık şiir gibisin.
Bir sözle tâ derine nüfuz edersin.
Bazen de çok uçlu bir çıkmaz gibi
Düşündüklerini bir türlü ifade edemezsin.
Sen nesin?
Aptal mı, çok mu zekîsin?
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:43 PM
İyi *******
hadi bana iyi *******
çünkü yarın girdi bile gecenin kanına
alıp götürecek yine yeni bir güne.
ondan önce ulaşmalıyım
hayalden öte gerçeğime.
yoksa yine hasret, yine hüsran
ve yine gecenin ayazında bir son buluş
tükenmeden bu günün titrek alevi
yarından çalmalıyım geceye bürünmüş saatleri..
O saatler ki, kimsesizlerin sığınağı
Mazlumların mabedi….
Ben de dalacağım o saatlere
Uykusuz rüyalarda bulacağım huzuru
Yarına setler çekip
Sabahın ilk ışıklarına dek seyreyleyip alemi
Vuran ilk gün ışığıyla
Bürüneceğim örtüme
Ağaran güne inat
Kararan matemimle……
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:43 PM
İyi ki Doğdun
Hayat seninle anlamlı
Şarkılar senle güzel.
Şiirler sana sevdalı,
Güneş senle aydınlık.
******* senle renkli.
Caddeler senle cıvıltılı
Beyoğlu senle ışıl ışıl.
Yüreğim senle mutlu
Dünyamdaki tek varım
Beklediğim şafağım
Varlığın tek hazinem
İyi ki doğdun ve varsın….
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:43 PM
İyi ki Doğmuştun Baba
Bu gün 14 mart baba;
Senin doğduğun gün yani.
İçimde özlemin bir yanda
Sevgin bir yanda….
İkisi kol kola verip
Gelmiyor mu bir de üstüme,
Yüreğim sıkışıyor,
Omuzlarım düşüyor.
Ellerini arıyorum
Yuvarlandığım uçurumların
Kıyılarında.
Hani küçükken uzatırdın ya
Düştüğümde.
Nasıl da güçlüydü ellerin
Ve ne kadar büyük…
En çok neyi severdim o ellerde
Biliyor musun?
O ipince uzun parmaklarınla
Saçlarımı taramanı….
Evet annem hep acıtırdı da
Sen çıkarıp cebinden ince dişli tarağını
Ne kadar da narin dokunurdun saçlarıma.
Herkeslerin karşısında titrediği bir arslan
Nasıl da yumuşardı kucağına oturduğumda.
Özledim seni baba
Sabahlara kadar söyleştiğimiz demleri,
Heybetini kıskandıracak şefkatini.
Ben seni çok özledim:
Rüyalarımda her gece görmek
Ya da günde en az beş defa yad etmek
Yetmiyor ki….
Bilirsin hiç sevmedim sigarayı,
Zaten dumanı da fena öksürtür
Ama senin sigara dumanını bile
Öyle özledim ki…
Bir defacık daha seninle aynı odada
Aynı havayı teneffüs etmek
Ard arda yaktığın sigaralarla duman altı olmaya bile
O kadar hasretim ki.
Yok işte, ne sigaran,
Ne ellerin,
Ne de gecenin bir yarısı
Annemle usulca yatağımın dibine sokulup
Okuyup üflediğin nefesin.
Kıyamazdın sen bana
Kıyamazdın bizlere
Her gecenin sabahına
Dualarınla çıkardım kendimce
Sıcacıktı ocağın ısıtırdı içimi.
Şimdi yine bir ateş yüreğimde:
Yıllar geçti sen gideli
Köz olmadı hiç içimde...
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:43 PM
Kaçanı Kovalayan Kim?
Sandın ki hep kaçtıkça sana artacak özlemim.
Bilemedin ki,ben de bir ceylan kadar ürkektim...
Sen naz yapıp da gittin, bense seni terk ettim.....
Nuray Kurban
GooD aNd EvıL
01-13-2009, 05:43 PM
Kalbin Gözyaşları
Kâlbimde bir sızı,
Gözlerim nemli
Nerdesin sen
Ey rüyalar katili?
Gündüzün geceyle
Kavuştuğu anlarda
Güne merhaba derken
Hayalin gözlerimde.
Akşamın gurub ettiği
Demlerde,
Yokluğun buruk kalbimde.
Senin için çarpan bu kâlp
Her gün mahzun;
Gözlerinle aydınlanan ruhum
Yokluğunda mecnun.
İmkansız bir derde düştüm,
Varlığın haram bana.
Seni sessizce sevmek
Belki de lütuf bana……..
Nuray Kurban
vBulletin® v3.8.11, Copyright ©2000-2025, vBulletin Solutions Inc.