Giriş

Tam Sürümü Görüntüle : Hasan Ulusoy


Sayfa : [1] 2

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:38 PM
Yolumu Kırdı Kader

Gama çalgın meltemler ruhumu sarhoş etti
Bahara küs mevsimler dünya küçük virane
Kırdı yolumu kader aşk gönlümü terk etti
Diyemedim sebebini sorana.

Ufukların efkârı kadehime inerken
Yıkılmış hayallerim can yurduna dönerken
Ayrılık acısıyla tutuşurken yanarken
Dediler ki tuz ekele yarana

Kenelerin yurdudur bana ait bu beden
Her zehir şifa gelir ölmek bilmezler neden
Ölüme susuz düştüm öldü ruhum, ölmeden
Ne diyeyim bu kurguyu kurana

Uzağa düştü kervan yolumu sardı şaki
Yoldaşımı nefsiyle düşürdü vurdu şaki
Bana benden tuzağı benimle kurdu şaki
Zehir verdi yaramızı sarana

Gönlüme sözüm geçmez göç gedikten aşıyor
Yolumun yılgınları düşmanla yol aşıyor
Öz ilimde gardaşım benimle savaşıyor
Elim kalkmaz yüreğimi vurana

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:39 PM
! ! ! Her Yanım Saklı Duvar

Bir sevda durağıdır yanıp duran yüreğim
Kaç ölümün yolcusu gönlümden gelir geçer
Şaşkın kelimelerin efkârında yüzenken
Acılarla yıkanmış yüreğim konargöçer

Dibi derin kuyular içinde saklı tutar
Yitik duygularımı kovalarla çekemem
Sokaklar bana yanar bu şehir beni yutar
Kan dolu yüreğimden bir damlacık dökemem

Ölümdür ölüm bilmez ruhlara hâkim olan
Acılar dalgın gezer benden bana düşerken
Ateş iner yanmadan ahdine sadık kalan
Bir garipler grubu diz dövüp ah ederken

Gül kokan bedenlerin toprakla vuslatı var
Saçlarımda dolaşır bilmediğim mahlûkat
Düştüğüm dost mekânı her yanım saklı duvar
Kaybolur bu çukurda arzulanan her murat

Gamzelerde solarken has bahçeden seçme gül
Toprakların hicabı taşa yazar namımı
Gitsin bu viranede şevke gelmez her bülbül
Taşıyacak kim varsa alsın gitsin gamımı

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:39 PM
! *Akşamların Uzak Menzili

Uyku akşamların uzak menzili
Çağlayanlar susmaz akar bu gece
Yüreğime bir ses iner gizlice
Çözülür kalbimin lal olmuş dili
Hayalime kement atar sevgili

Hayalimden geçer belli belirsiz
İfrit kılığında bir hoyrat cüce
Adı meçhul kendi meçhul bilmece
Kalmaz mı yürekte yangınlardan iz
Kalır mı gönüller aşka ilgisiz

Dövünür kabında çırpınır durur
Gidişine gönül yorduğum sevda
Kapısında düşkün durduğum sevda
Olur, acı kurşun... ve beni vurur
Umut hayıflanır hayaller kurur

Yıldızların üstü dost öte yanda
Çıldırır derdimle yanar dereler
Açılmaz günlerce küs pencereler
Bir körpe esirdir yar bu vatanda
Vatan köhneleşir biter zamanda

Eşiği mekânım çarem içerde
******* gücenir efkâra düşer
Alır neşterini derdimi deşer
Zaman sargı vurmaz bu azgın derde
Akşamlar söyleyin uykular nerde

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:39 PM
Dertlerin Derdi Bahar

Bitirmedim mihnetler asırlara yayılmış
Gülden huzursuz bağban gül şehrinin hâkimi
Gözlerime yürüyen kanlar yaştan sayılmış
Sızıları gönlüne dost tutup bağlar kimi

Çığırtkanlar mezatta hayata ölüm satar
Kader nasip ararken varır düşer tuzağa
Yunus'u şevke salan dertlerin derdi bahar
Kader sarıp girdaba atmış dosttan uzağa

Hangi yola yolcusun menzilin bilinmiyor
Sularda sakladığın hayalleri çek çıkar
Bilmez misin ayrılık bir yağarsa dinmiyor
Bu devirin selleri dağ değil gözden akar

Eşiğinde çürüyen bir çaresiz baş durur
Çürüttü eşiğini gözlerinin nemiyle
Yıllar var ki bitmeyen ağrı, dert, telaş durur
Kimler meşgul bilemem devranıyla demiyle

Benim yandığım gece sana bayram günü mü?
Şarkılardan süzülen kederi söküp attın
Yitirdim hafızamdan yarınımı dünümü
Terk ettin gidişinle hem yaktın hem ağlattın

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:39 PM
Tuz Basılsa Yaralarım Sızlamaz

Uykusuz *******de yatağında muzdarip
Kalleş düşen yıldızlar ay yolunu izlemez
Kaybolur karanlıkta yokluk içinde garip
Gönülde gözü yoksa yar yolunu gözlemez

İsyanlı ölümlerin duaları tükenmiş
Kül yığını varlığın her damarı tükenmiş
Zamane şuurunun iffet, arı tükenmiş
Sevgi dolu yürekler sevdiğini özlemez

Âhımı ah ederek dinleyen *******de
Kaç sabah ızdırapla tebelleş oldu derde
Kaç gönülün acısı gömülü kaç makberde
Kaç gönül var derdini açık tutar gizlemez.

Kanayan ahımda sen yanan ervahımda sen
Beni sevdan götürdü sen gönlüme inerken
Siyahların bahtında gün sabaha dönerken
Körleşen çukurları dik yamaçlar düzlemez

Günahımın affını gönül yanıp isterken
Her sabah bülbüllerle yana yana dost derken
Kabul edersen beni eşiğinde beklerken
Tuz basılsa yarama ağrı verip sızlamaz

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:39 PM
Sızıların Türküsü

saklanma saklandıkça sızılarım artıyor
hicranın zirvesine götürüyor saçların
mazlumlar mezadında bir el beni tartıyor
ağrısına yanarım zehirden ilaçların

savurduğun harman mı poyrazı bayram eder
kavurduğun ateşler harlandıkça yakıyor
çevirdiğin zamanlar ömrümü alıp gider
devirdiğin savaklar yüreğime akıyor

incelen ağrıların damarımda gezerken
bir ateş girdabıdır döndükçe yandığım nar
gidip uzaklardan ızdırabım süzerken
doruklarda dem süren seviyor sandığım yar

bu gönül sevdaların müreffeh ülkesidir
zarıyla sızlandıkça yol bekleyen ağıtlar
güllerin seyrettiği gülün gönlü incinir
ağıtların derdiyle yakılan kaç ağıt var

bir bebek salıncağı başımı döndüren gam
ninnisini gel söyle uykuya dursun gece
kimlerin dertleriyle yanarken bu diğergam
gamların zihnindeki gamlar gamlı bilmece

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:39 PM
Ayırma/ Ayrılma

Bu yersiz zamansız bir ayrılık/ ve erken
Düşürdüğün durumu düşün mü sen/ giderken
Titrerken dudaklarım ayrılığın kışında
Her hücrem matem tutar sana veda ederken

Musallada bekleyen cesede can ne gelsin
Canı candan ayırıp beni bende arama
Sersefil duygularım gizli değil el bilsin
Bir yiğide yakınmak yakışmazmış ar ama

Kovulduğum kapılar senden öte de değil
Gitti sandığın zaman yine sana gelmişim
Sessiz ve sensiz olmak çekilmiyor bunu bil
Yar kapında kalmayı bana görev bilmişim

Ayrılığın ruhundan ızdırabı sök çıkar
Ayrılığın derdine ayrı düşen yanmasın
Ayrılmamı isterken gözüm gönlüne akar
Ayrılmamı isteyen gönlün gama kanmasın

Ayırma ayrılığın derdi çetin çekilmez
Ayırma ayrılığın eğdiği bel kırılır
Ayrılma ayrılan mutluluk nedir bilmez
Ayrılma ayrılan mihnet ile yorulur

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:39 PM
Hünkâr Dağlı’ya

Fikir erdem idi çileler şeref
O günler en kutlu zamanmış ağam.
Ne kadar adam var hepsi bitaraf
Kulu kul eyleyen imanmış ağam

Kimi zengin oldu çekti başını
Kimi isyan etti sıktı dişini
Kimi rüşvet torpil kurdu işini
Ona göre her iş tamammış ağam.

Kimi de değiştim diyor dönerken
Kahpe gölgesine yatıp sinerken
Milletime bela zillet inerken
Kâfir imanına inanmış ağam

Bana dudak büker yoldan çıkanlar
SüPage Rankingülenle aynı yere akanlar
Değiştim der şimdi ruhu kokanlar
İnsanı caydıran gümanmış ağam

Diyalog ülküdür papazdan yoldaş
Adanmış bu yola çıkarken can baş
Değişken dönmeler düşmanla gardaş
Ulusoy onlarca kınanmış ağam

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:39 PM
Senin İçin Sana Geldim

sana geldim senin için efendim
ben gelirken sana beni getirdim
nefsin yamaçlarından engine indim
senin için sende beni bitirdim.

çok sevdim efendim seni çok sevdim
em diyerek ateş sardığım yara
çürütürken fani olan her aşkı
salar beni günde kaç bin diyara

sızı döker gam akıtır hicranın
kırık kalpler acı çeker benimle
çıktığım her yolun taşlarında ben
yatarım pervasız boş bedenimle

çok sevdim sevginle sevdikçe seni
onmadık alemler sevginle yanar
vurgunum yüreğim yarım ve garip
bir parçası sende biri muzdarip

yokuşa düşen yol sevginle dümdüz
kapında bekleyen yokta saklıyım
bir tatlı kokundur bayramım benim
gitmeden kırk sene kalsam haklıyım

gidemem güllerin şahı has gülüm
parmağınla böldüğün gamlı hilal
günah yarasına ateşten sargı
vur istersen yeter ki yanına al

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:39 PM
Yanarım

eyvallah ağam taş yerine oturdu
aldı beni eskilere götürdü
İhanet bağımda ayrık bitirdi
güllerimin yanışıyla yanarım...

gönül efkar tutar ülkü yar ile
gül açtı bağımda yar bahar ile
hasretin verdiği ah-u zâr ile
tellerimin yanışıyla yanarım

bir acıdır yüreğime katılan
yıllar yılı acısıyla tutulan
karış karış düşmanlara satılan
illerimin yanışıyla yanarım

nerede yurdumdan kafir kovanım
kanı ile belaları savanım
arısız peteksiz bom boş kovanım
ballarımın yanışıyla yanarım

ulusoy'um benim bana darılan
yürümeden yatağında yorulan
ben giderken önüm sıra kırılan
yollarımın yanışıyla yanarım..

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:39 PM
Yanık Gönül Yaşamak

yorduğun karıncalar kadere kül taşıyor
yangınların söndüğü zamanlardan haber var
yiğitlerim bahtına kurumuş gül taşıyor
karıncalar köyünde bir aşık vuslar arar

yanık gönül yaşamak ölüme çare olur
çöllerde açan gülün kaderine yanarım
karanlıkta kör gönül serapta seni bulur
söylediğin sözlere aldanırım kanarım

bu sessiz ağlayış mı gönlüme çok gördüğün
bu vadide yalnızım börtü böcek yoldaşım
habersiz ayrılığın acısını bilmezsin
ağrıların içinde çare arar bir başım

sessizliğe bürünmüş ses göstermez yar sesin
nefesine muhtaçtır gönlüme diktiğim gül
son sabahı yaşarken değse bir an nefesin
etrafında gam döker delice deli bülbül

yorduğun karıncalar seni getirse bana
her parçamı yem yapıp doyururum beslerim
seher vakti ses ararım gönül mıhlı divana
gözlerime yaş serper derdinle heveslerim

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:39 PM
Ardı sıra götürmez

Umudum, hayalim aldı başını
Gider beni ardı sıra götürmez
Derman dertten fersah fersah uzakta
Merhem dersen acı verir bitirmez

Zaman akar acı ile keşikte
Yüzüm çürür bıraktığım eşikte
Hayal rahme düştü umut beşikte
Ninnilerim yetiştirmez yetirmez

Haddim neyse dost dediğim bildirdi
Âşık etti ardı sıra yeldirdi
Beni değil düşmanımı güldürdü
Çöle saldı yöresinde yatırmaz

Bazen sitem iner bazen gam iner
Çarkı düzen tutmaz hep aksi döner
Gökler mihnet olur üstüme biner
Arzum uzak alıp bana getirmez

Bu Ulusoy nasıl adam olacak
Korkarım ki olamadan kalacak
Bazen derler sevdiğin yar gelecek
Bu söz tutar beni yere batırmaz...

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:39 PM
Efendim

A efendim gönlümde baştanbaşa hasretin
Harlanan alevleri yıldızlara nur saçar
İhlâsa yatkın gönül dualarda kıymetin
Uçuşan hayallerim yoluma düşer nâçar

Bu kul kulluk için dostluğuna yönelmiş
Mübarek bir akşamdır ruhunu arıt kirden
Tövbe için mücrim kul kalbi elinde gelmiş
Her gün büyüyen dünya küçülüverdi birden

Anladım bir imdadın duyulduğu an bu gün
Anladım anlamsızca yandığım hülyaları
Pes etti hain nefis ruhumda bayram düğün
Yıktım senin izninle yok ettim olan varı

Efendim ah efendim âhımdan kan akıyor
Riya ile yaralı tövbelerim kaybolmuş
Yıllarımı verdiğim dünya canım yakıyor
Ahrete teşne adım boş hayale kaydolmuş

Yürüdüğüm yol senin benim olan neyim var
Bir ulvi dost elinden bu ellere gelmişim
Sıktıkça sıktı beni bana yaban bu diyar
Bunca bitmez günahla seni sultan bilmişim...

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:39 PM
Sönmesin Bu Yangınlar

yorgun düşen ırgatın hülyasıdır bir tas su
bu sevimsiz dünyanın neyi benim doğrusu
biriktirdim dağıldı tersten esen yel ile
sessiz yanan ağıtlar hangi canın ağrısı
hangi ilin mağduru hangi yolun yolcusu

sönmesin bu yangınlar yansın, yakarak yansın
dinmesin gözyaşlarım aksın, akarak yansın
yatağında dev gönül halime nazar kılıp,
yummasın gözlerini baksın, bakarak yansın
ölümsüz yangınlara yanan yansın dayansın.

uğradığım her mekan aç dediğim her kapı
her kapının fevkinde açık bekler bir kapı
can sığar ceset girmez sanki iğne deliği
açılır bir emirle geçilmeyen dar kapı
emaneti bekleyen kutlu bahtiyar kapı

ırmakların donduğu mevsimler tutuştu bak
ateşlerde yürürken üşür donar el ayak
bu sevda terk-i gönül bu beden bir virane
bana düşen pişmanlık bana düşen ağlamak
bahtımla gel emrini beklerim ağlaşarak

sır bilirdim yanarken ağrılardan geçmeyi
zilletlerin ağında yanıp yardan geçmeyi
katledilen bülbüller güle nağme dökerken
kışa sine açarak yaz bahardan geçmeyi
gönül hala düşünmez halktan Hak’ka göçmeyi

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:39 PM
Ben Derdine Yanarken

Nerde avuçlarıma koyduğun kızıl güller
Çıkrıktan ümit çıkan kuyularda sen yoktun
Sultanlığı boş duran gönlümde velveleler
Işıksız mahfillere yüreğimi alıp soktun
Nerede yüreğimi tutan has nurdan eller

Duvarında çılgınca yazısız mana tutan
Viraneler sancılı kaybettiği ne varsa
Bir amansız dev oldun sevdamı yiyip yutan
Uzaklaşan gönlüme bak gönlün dost ararsa
Ben bahtıma kızarak bahtıma derim utan

Sultanlar saltanatın titreyen gölgesinde
Bir yanık gönül arar sızlanıp girmek için
Kaç geda bekleşirken bir cemal hevesinde
Nasip ararken ruhum vuslata ermek için
Teslim olan benliğim can bulur dost sesinde

Bir kurşun uçuşu gizlice gelip düştün
Sihirli değneğiyle can veren kutlu peri
Mübarek sıfatını şimdi kimle bölüştün
Hayalimde hayalin gittiğin günden beri
Ben derdinle yanarken sen eğlenip gülüştün

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:40 PM
Gözüm Hep Ötelerde

Eşiğine gözlerim yaş döker hicran ile
Açılmazsa bu kapı yangınlar nasıl sönsün
Ne yapayım can için canan bilmez can ile
Gam içinde bunalan ruhumda acı dinsin.

Geçer gündüzü ezen densiz günsüz *******
Aklaşan saçlarıma zaman zehrin dökerken
İçimde büyür gider bağrımı yakıp deler
Ayrılık gecesinde ince şafak sökerken

Bir mübarek nazardır dünyama düşecek nur
Huzursuz zamanların ökçesinde yüreğim
Her paresi bir dağın zirvesinde bulunur
Sözlerimi duymayan bir fitneye gereğim

Çok yalnızım yalnızlık benim halimden bezmiş
Alevlenen yüreği bir nazarın kül eder
Vuslat kaçak ceylandır kırk dağ öteye tezmiş
Kırılan ırmakların kırk yamacı yol eder

Eşiğinde çürüyen varlığımdır ben değil
Benliği tökezleyip düştüğümde bıraktım
Gözüm hep ötelerde taşıdığım can değil
Ben beni gördüğümde zaten benden ıraktım...

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:40 PM
Fırıldak

Bir döndü durmadı döndükçe döner
Şeytani aşk ile coştu fırıldak
Gittiği yerleri kendinin sanar
Hırs ile her yöne koştu fırıldak

İnsanların meşgul oldu tersiyle
Fikir aldı ehl-i fitne kursuyla
Nefsi arzularla dünya hırsıyla
Dolarak kaynadı taştı fırıldak

Hezeyanlar kustu yine susuldu
Yağ yaktı dil döktü sesi kısıldı
Şerefsizin arkasından asıldı
Vardığı beldede şaştı fırıldak

Namussuzun dik âlâsı irisi
Değişken dönmedir fitne çerisi
Bir kere döndü mü gelmez gerisi
Der devrin dengesiz puştu fırıldak

Gittiği noktaya dönüp gelmedi
O yerdeki erdem neydi bilmedi
Kırk çelme yedi iflah olmadı
Düşman sofrasında aştı fırıldak

Düşünmedi çıkış sebebi neden
Belki bilerekten belki bilmeden
kadın bile olmaz derler dönmeden
Bir anda kırk menzil aştı fırıldak

Varlığı yoklukla yıktı giderken
İnanmış zümreden çıktı giderken
Ekşidi bozuldu aktı giderken
Varıp bir lağıma düştü fırıldak

Lazım iken el üstünde tutulur
İşi bittiğinde alıp atılır
Bayram günü revaç bulur satılır
Sonra derler günün geçti fırıldak

Dur be Hasan biri alınır belki
Maya meselesi çok iyi bilki
Akıllı değildir her kurnaz tilki
Her zengin kapının “hoşt”u fırıldak

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:40 PM
Beni Cezbeden Sevda

O yasak sevda mıydı içimdeki tutuşan
Gelişime sebep o yasaklanan duygu mu?
Karamsarlık içinde umuduma katışan
O muydu ifsat eden en mübarek duygumu?

Yüküm sana yaramaz sırtım çerçöp tel, diken
Son durakta dururken harekete az kala
Ben oldum bir ömürlük bu berbat yükü çeken
Çıktım bu son mezada bakan yok mülke mala

Yasaklanan sevdanın vebali bu çektiğim
Bu yanışın odunu ben taşıdım yıllarca
Çalışıp didinerek bir umuttu diktiğim
Bir hayal için girdim hayat denen bu borca

Önümdeki kapanan yolların bir başında
Kutup yıldızlarının körlüğüne aldandım
Bu kafesten çıkış yok kurtuluş sır taşında
Yasaklanan sevdanın oduyla yakıp yandım

Suları sel ederken önünde gidene bak
Sen son dem çaresiydin son andaki kurtuluş
Çevir tokmağı açılsın ölüm ayrı yaşamak
Beni cezbeden sevda bilineni sezip buluş

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:40 PM
Son vakite ilk ayak

sır tüten sevdaların dumanında boğuldum
çığırtkan gece kuşu penceremde vurulmuş
bir zaman girdabında telef olup yığıldım
bulanık deli sular bilmem nasıl durulmuş

taşıdığım yaftadır sevgilinin kolyesi
içimdeki bahara neden güller yüz vermez
zamanın saçlarında hayatın velvelesi
asra karşı arsızlar kaşı yıkar göz vermez

sürgünü sürülenler ayakta alkışlıyor
vahşet günü diz kırar masum yüzlü zebani
baykuşların keyfine bülbülü gül taşlıyor
bana yatkın sevdalar yüreğimde yabani

beklediğim vuslata sırt döndüren bir kaç şey
altından saatlere meydan okuyor zaman
her puştun ağzındadır Mevlana’dan kalan ney
soğutulmuş şüpheler ruhuma vermez aman

izzetli güzellerin gönlünde gönülsüzler
göklerin dövünmesi hangi çağın aklında
harama yatkın nefis şehvete tutkun gözler
küllenen dünyaların olmadı ki farkında

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:40 PM
İlk Fırtınası Gönlümün

toz toprak çırılçıplak düşerken yükseklerden
dalgasına sarılıp diz döven okyanusun
doğruluşu iğreti doğrusuzca bir yerden
son titreyişi belki ruhundaki fanusun.

ateşte gezer akrep iğnesi cana değer
yokluğun kapısında varlığım kirli zemin
öksüzleşen hayattır dost gönlüne baş eğer
çarık çorap sevdası belasıdır özlemin

gök hamlesi kudretin kuruttuğu bedende
suların zilletine razı olmuş her toprak
kırılan parçaların çürüttüğü can bende
ipek için doğranır böcek ağzında yaprak.

ah bir lahzacık başım koyduğum güzel sine
uyuttuğum rüzgarlar fırtınaya dönüyor
bu gün bir gün yaşadım giderken öylesine
aklımı saran ifrit bende beni deniyor

gönül çelenlerine tüneyen körpe kuşlar
ateşten yuvalarda sefa sürsün gönlünce
toprağa isyan eder bağrımı ezen taşlar
en son mekanda duran ilk makama gelince

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:40 PM
Yüreğin Gül Bahçesi

Kokular sarhoş eder yakın durma bu sıra
Yüreğin gül bahçesi nefesinle gül eser
Şifaya hasret kalan ağrı veren bu yara
İçime çöken hasret yolunda yolum keser

Sahralarda serseri çığlığında sevdası
Kumların tanesinde Leyla’ların ahı var
Vurduğu yüreğimde hasretin gamı yası
Çektiği acılarda Mecnunun günahı var

Bir gülün kanadıkça ağrı veren yarası
Ağlayan bülbüllerin efkârından sezilir
Nefesin can veriyor ölüm hayat arası
Hayatın son nefesi yüreğimden süzülür

Uzattığım ellerim itildikçe sızlıyor
Ağrıların merkezi yüreğimi bir görsen
Nefesin cana sebep canım seni özlüyor
Kendin orda dururken hayalinle can versen

Yanan yüreğim senden bir nefes huzur umar
Çalkalanan dünyanın özü sende durulur
Ahımı duyan yıldız ya kaybolur ya donar
Ben vardıkça o gider bezgin düşer yorulur

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:40 PM
Yanmamak Neyin Nesi

Ayrılık külleriyle yana yana kaybolan
Ruhumun defni için bu mezarı aç artık
Yuvalar talan olmuş yavrular feryat figan
Acze düşen ruh ile derbederlikten bıktık

Önüm uçsuz bucaksız açıkta bir mezarlık
Yığın yığın insanlar leş kesilmiş bakıyor
Tutmuş ihanet beni ruhuma verir darlık
Yüreğime acıyla kan, irin, yaş akıyor

Dünyanın alçak malı meftun etmiş alçakları
Çelimsiz benliğimde ihanetten iz durur
İnsanı hayvan eden dünyanın kirli varı
Dava diyen riyakâr insanlıktan dem vurur

Sinende sızı mı yok yanmamak neyin nesi?
Mahremimdin el gördü esrarın bitti sevdam
Kimlere ne diyerek sorayım seni şimdi
İliğimle kanımla dünyamı tuttu akşam

Bir sızılı yürektir narına düşüp yandım
Dağlar taşlar dereler görmez tanımaz bilmez
Önüme dünya çıktı şeytanlara inandım
Ölmeye geldiğim dünya ardıma düşüp gelmez

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:40 PM
Cennet Kokar Çanakkale'de

Baharda kuş sesleri gelmez Çanakkale’den
Edebinden dört büklüm kayalar secde eder.
Irmakların denize inişinde kan kokar
Sabahları kıtalar ötesinden ses gelir
Baharda kuş sesleri gelmez Çanakkale’den

Karanlığa karanlık ulanır zamanlarda
Işığa dudak büken irin ruhlu eşkıya
Toplamış toplanmışlar kıtalar ötesinden
Bakışları öfkeli, yüreğinde kin kokar
Zaman tarihin izini silmez Çanakkale’den

Anadolu kahırla sitemli bakar şimdi
Ak poşulu gelinin yaşmağına kan düştü
Parmaktaki kınalar karardıkça kararmış
Denizden ateş yağdı, toprağa civan düştü
Sükuneti şerefi, sabrı alın yazısı
Her haneye cepheden ateşli figan düştü
Ehli küfür dersini almaz Çanakkale’den

Bir ananın ocağı yavrusuyla tüterken
Çarıkların bağında parmakların izi var
Ceylanların terk ettiği dağlarda yanıyor
Bir köy kızının gönül tutan aşkı sevdası
Bir ananın böğründe körpe yürek kanıyor
Çelimsiz bedenlerde yüreğin saklı hası
Hiçbir yiğit çekinip kalmaz Çanakkale’den.

Çanakkale bir devin yaralanıp döndüğü
Çanakkale, zalimin zulmü ile yandığı
Çanakkale, imanın ateşleri yendiği
Çanakkale milletin öz haline döndüğü
Bir mübarek zaferin tarihteki adıdır
Çanakkale Malazgirt zaferinin yadıdır...

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:40 PM
Gitme Gidilmez Gülüm

Yalnız yürümeliyim sırları çözülmeden
Kimseye görünmeden arkada iz koymadan
Bir yabancı gönüle duyulup sezilmeden
Yürümeliyiz gülüm caydırmadan caymadan

Kıskacına düştüğüm talihin tarihinde
Kim bilir kaç sevdalı yıkıp geçmiş tahtını
Kim bilir kaç yara var tarihin talihinde
Kim bilir ümitsizce kaçı bozmuş ahdini

Yol bezginlik götürmez sabır yoksa gidilmez
Asılsız kelimeler dileklerden ıradı
Kökten kopan ağrılar hiç tedavi edilmez
Ağrıların düşün/de nedir acep muradı

Sahile düşen umut kaç Yunus’un kaçkını
Gitme gidilmez şimdi gül mevsimi gönlümün
Sevdaların hançeri parçaladı kaç kını
Kaç sevdalı çekerken hasretini ölümün

Öldürdüğün sevdanın başucunda şiirler
Hatıralar ölümdür hatırasız yürekte
Ölürken bir kulak ver son nefesinde ne der
Gitme gidilmez gülüm hicran vaktini bekle

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:40 PM
Sükûtla Büyür Elem

Elemim beynimdeki her şeyimi bitirir
Teslim olan ruhumun mezarlıktır meskeni
Böylesi hain sükut başa bela getirir
Bir haince susuşa feda etmişim seni.

Sustukça ruhumdaki sevdalardan kaçmışım
Ya utandım ya korktum sahip çıkmadım yurda
Hainin gönlündeki işgale amaçmışım
Tavşan gibi burkulup bekleyip kaldım burda.

Gözümdeki gözyaşı başka gözler bularak
Birleşseydi sel olur yıkıp geçer her bendi
Bu daracık ufkumda korkup zelil olarak
İçimdeki korkular aşkı sevdayı yendi

Kırk dağ bin dere geçtim yorgunluk ne bilmedim
Çığlıklar korkuların yüreğinde eridi
Yurduna çıktı hain utanmadım ölmedim
Hâlbuki yüreğimde ne sevdalar var idi

İçimde büyür elem saklanır kendisinden
Gözyaşlarım bağrımda kara diken büyüttü
Ne beni soran oldu ne derdimi dedim ben
Yüreğime inerek derdi döken büyüttü.

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:40 PM
Acıların Havuzuyum

Soluk benizler yanık güzelliği yerinde
Sayılı yıldızların her birinde o büyür
Mihnetin acıların ağrısıyım şimdi ben
Kalk, geceyi öldürüp sabaha karşı dur
Çaresizliğin çaresi umutsuza umut ol.

Uzaklara götür beni ak benizli güzelim
Ne kadar ışık varsa şekillensin yüzünde
Gideceğim mekânlar ateş olsun kan olsun
Acısın artık dünya üstünde öksüzüne
Yürüsün yüreğinde sevgiliye giden yol.

Bir yanılgı içinde suçlarıma yöneldim
Tek kişilik ölümler artık açmıyor beni
Bir arınmış alemden silkinip çıkıp geldim
Ama burda görmedim gördüğümü göreni
Kemiklerimi yakar sırtımdaki bu vebal

Ay nurun içindeki hallerini ne bilsin
Zanneder ki kör nefis parmağıyla ay böler
*******i düğümlenen sihirlerden değilsin
Kuş dolusu dünyada gönül bir kanat diler
Taşıyamaz yükümü benden gayri kırk hamal.

Döndüğünde yüreğim güz gününde şenlenir
Mantarlarla tıkalı şişelerde sevdalar
Susuz kalmış bir serçe dal dibinde dinlenir
Diktiğim fidanları kendi ellerim yolar
Yürüdüğün yol zalim gitme gel yurdunda kal.

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:40 PM
Acır Sanma

Bu ahı işiten duyan acır oldu halime
Gösterme gönülsüz yâre gamlara sarıp beni
Acımayı unutmuştur su değdirmez gülüme
Acır sanma o vicdansız bu halde görüp beni

Görüp beni acıyarak baktırsaydı yüzüne
Yer kalmazdı yüreğimde bunca gama hüzüne
Belki gönlü kederlenir görünmeyim gözüne
Çiğnetin yâre bedenim toprak gibi serip beni

Bedenim de gizli yara ağrısını çekerim
Ağrılara ilaç diye gamı derdi ekerim
Yar aklıma geldiğinde içime kan dökerim
Bu hicrandan kurtarın yar iline sürüp beni

Toprak bana imrenecek yar bağrıma basanda
Yar cevrine sabreyleyip ateşlerde susanda
Geçer zaman erir ömür hal kalmadı Hasan’da
Çekti gitti can yurdundan bıraktı garip beni

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:40 PM
Aç kapını hasretim

Göveren göceklere gönülden bakıp gördüm
İçlerinde sabreden kahraman bir çekirdek
Tırnakları hayatın sinesinde büyürken
Harâmiler elinde bezgin düşer bir yürek
Kaldırmış parmağını sana şahadet eder.

Camekânlar örterken saksılarda isyan var
Toprağında sevimsiz yaratıklar gezinir
Kalbimi işgal eden senden ayrı sevdalar
Senin olan mekânda sensizliğe ne denir
En mukaddes duygular şeytana doğru gider

Sonu gelmez zamanlar derdi bana yüklüyor
Put kesilen hayaller ismin ile yıkılsın
Bir gönül var ki benden belki sevgi bekliyor
Tükensin senden gayri bende her şey yok olsun
Sana tutkun gönüller senden gayrisin nider

Çok gönülde aradım o mübarek sevdayı
Her beşerin yüreği kendi saçından kara
Kimi tuttu kapıda kurarken boş hülyayı
Kimi benle eğlendi oldum arsız maskara
En hoş bildiğim gönül benim için kin güder

Ellerim uzanmışken itip geri çevirme
Aç kapını hasretim sevdan ile erisin
İnandım ki sen varsın yok olana yol verme
Sen bütün noksanlıktan eksiklikten berisin
Açtığın nur gözeler ağrımı teskin eder

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:40 PM
Adımı Aklında Tut

Sancı saran yüreğimde sen varsın
Issızlaştı dünya
Mehtabı zifte bular efkârımın karası
Ağrımı tutan eldin yaramı saran eldin
Sahte çiçeklerde güllerin maskarası
Sahte çelenklerde donuklaşan efkârsın
Burkulan mevsimlerin neresinde gül açar
Ne zaman biter beynimi yoran fasıl
İklimlerin baş ağrısı ayrılık
Baharların şevki umut
Ne olur ey muhannet
Adımı aklında tut

Yoksun bu gece
Radyoda şarkılar sensiz anlaşılmaz, duyulmaz
Bir resim var duvarda mağrur
Donuk hayalinden bıktım, bakmıyorum
İçinde öfke büyür, gözlerinde gurur
Bir heybetli kulede esir yürek
Burada yanan bir kul var.
Yok mu dedim ne
Ne demek yok.
Aha bu el sensin, aha bu baş sen
İçimdeki derin sızı, ağrı, acı, telaş sen.

Sana ağladığım zamanlar
Kahrediyor sevdiğimi bilmemen
Bir hain sandal çeker derinine göklerin
Yıldızlar benimle döner
İşte senden kalan tek mısra
Kaç gündür gam dolar bestelerimde.
Gel, dediğim zamanlarda
Yere çakılan gök kuşağı yanardı
Omzumda dünya yükü mihnetlerle koşardım.

Yürüdüğümüz yolarda
Yalnızlığı gel de seyret
Gel de gör sensiz yanan suları
Gel zaman yaşlandı, bizler yaşlandık
Bir sevda yoluna yandıkça yandık
Gel, yol başında tuttuğun el bekliyor
Bülbülden sakındığın gül bekliyor
Hasretin gözümde yaş, gövdemde ter
Bekletme her şeyinle beraber

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:41 PM
Ağıt Renkli Velvele

Göklerin ağıt rengi içimdeki velvele
Mahzundur mahzunlaşıp derdiyle yanan kullar.
Kaç asırdır perişan her gönülde bin çile
Zamanın mihenginden geçer nice kof pullar

Tükenmişim yokluğun var bilinen yerinde
Kaybettim merhemi yaram sızlar derinde

Her varlığın yüreği seher vakti çağlarken
Bu mücrimin yüreği kırk çıkında saklıdır.
Sana tutkun âşıklar sine yakıp ağlarken
Bu mücrimin yolunu kesen cılız aklıdır.

Aklıyla yol arayan cahilden iz sormuşum
Çakıldığım mekânda kırk senedir durmuşum.

Kırılmış oyuncaklar görünmüyor çocuklar
Geçmişin izbeleri geleceğe mum sürer
Bir yıldırım hızıyla var sandığım o yoklar
Alır beni götürür herkesle birer birer

Eşiğinde durduğum öz mekânım açılır
Bir gün olur, an gelir o mekâna geçilir

Özlediğim anların acısıyla mutluyum
Yaralarım yar diye ağlarken ben yanarım
Ummanların özünde zerreden umutluyum
Kan koymasın bedende boşaltsın göz pınarım

Ne mübarek hicrandır ateşi bahar gelir
Ne mübarek acı ki bitiminde yar gelir

Hep suskun yalnız gezdim hasretin arkadaşım
Nefsimin tat verdiği şeytanları büyüttüm
Çırpınan günahları örselerken gözyaşım
Hayat denen oyunda ne ütüldüm ne üttüm

Meskenete yatkındır ruhumdaki ağrılar
Sana gönül vermenin bedelidir ağrı yar.

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:41 PM
Ağlamaklı Günler Vardı

Ağlamaklı günlerim geldi aklıma birden
Bir köşede bekleyip gözlerimde tuttuğum
Bir kaypak taş üstünde seyrettiğim gözlerden
Bir hatıradır sanki arayıp unuttuğum

Hep o cana bakardım gülüm seni anarken
Taş bebek hayaliydi yergince bir gelinin
Sen olacaksın derdim hasretinle yanarken
Efkarı o an biter gam gönüllü delinin…

Yüreğinde yar kokan şu efkarlı aşığın
Ağladığı zamanlar mutluluğu başkaydı
Bir vuslat hayaline ah-ü zarlı aşığın
Her geçen gün ömründen hasretten bir taş kaydı

Yağmurların yağışı senden gelen yelinen
Ciğerime su serper vuslat muştusu sanki
Şu yörede derdiyle gamlı bir kul bilinen
Bu kul senin derdinle bayram eder inan ki…

Ay tuttum yıldızlardan ayrı alıp getirdim
Gönlümdeki karanlık o sebepten ışıktır.
Ağlamaklı günleri o günlerde bitirdim
Her şeyi şahit tuttum bu kul sana aşıktır…

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:41 PM
Ağulanmış Bir Nesil

Bende büyür benim içimde bensiz
Bana düşman olan, zehir sevdalar
Bana beni benim gibi anlatmaz
Türküler boğulmuş, fitne yürekte
Türküler nefsimi günaha salar.

Zamanın ufkunu saran güneşler
Meyhane yıldızları revaç buluyor
Hayaller boyalı fahişe dolu
Kuytularda sanat ehli gariban
Neslimin üstüne zehir soluyor...

Küfrün geleneği gelecek bizde
Beynimize yağan, yağmur ihanet
Yalnızlığa düşmüş, sanatım hasta
Sana şifa nesil, doğdu doğacak
Diren ahlak, ilke, şeref, haysiyet

Ağız çakal ağzı, sözler ********
En güzel ezgiler, kepaze olmuş
Duygu benim değil, idrak yabancı
Söyler, niyetini, gizler ********
Her taraf iffetsiz, arsızla dolmuş...

Gamzeleri dolgu, yüzleri boya
kadın şuurundan sürgün kadınlar
Bizdeki ayşe’ler, böyle değildi
Kaybolur sahte, yıldız yapılan
Doğarsa ufuktan bir gün kadınlar

kadın edep, haya, erdem ehlidir
Çılgınlık kadına, nasıl yakışır
Mutlu yuvaları, yeren zihniyet
İçki masaları, şehvet esiri
Ezilen kadınlar, orda kokuşur

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:41 PM
Ah Bu Sevdalar

Yıktığım hayallerim oldu bir zaman
viranelerinde dolaştım yıllarca
bir baykuş kimliğine büründüm
bekledim harabelerinde sevdanın
şom ötüşlerimle incittim umut taşlarını
bilemedim kıymetini sevdanın.

Baktığım hayaller senin oldu sonradan
Tutmak istediğim eller senin ellerindi.
Uykuların göz kırparak kaçtığı *******de.
Kalemim seni yazdı, şiirlerimde sen oldun.
Bir sancılı gönülle yürüdüm ıssızlaşan dünyada.
Ağladığım vakitlerde ağrıma sebep sendin
Kıytmetini anlamadın sevdanın...

Uzaktan uzağa bir selam aradım
Bir tatlı muhabbete kaynak olacak bir söz,
Sevdim, diyebilen bir gönül, bir ses
yağmurların yağışıyla yeşeren bir hayal,
damlaların vereceği bir tatlı haber...
Yok, yoksun, sanki seninle tükendi herşey...

Benden ötelere yürüdüm bensiz...
Yıldırımların ışığına düşürdüm gönlümü.
Ölümlere çağrı yaptım türkülerimi...
Ödünç aldığım umutları geri istedi kader.
Ah bu beni sana yakan sevdalar...
Sana yalan göründü saklayarak özünü.
Dudak büktürdü kendine...
Senin sen olmadığın zamanlarda.

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:41 PM
Ahım Sana Varmasın

Ne kadar gücenip kırgın baktın gülüm bana
Gözlerimde fısıltı yüreğimde velvele
Uzaklarda mıhlanmış sana bakar yüreğim
Başımın ağrıları tekmelerken beynimi
Çağlayanlar akıyor içimde senden yana
Karşımda iki âşık bak gidiyor el ele

Sigaranın zehrini ciğerim yudumluyor
Boşluğa attığın gün yıldızlar kovdu beni
Terkedilmiş birini yârden gayri kim tutsun
Çaldığım tüm kapılar bir bir gösterdi seni
Anladım ki güzelim sensiz hayat olmuyor
Baş koyup eşiğine durup beklerim seni

Çok sevmişim hem ne çok rakamlar şımarmasın
Boşa geçen anların vebali bende şimdi
Hayallerin bağrında gözlerimi uyutsun
Bu sevda yollarının acılı hatırası
Belki gönlün incinir ahım sana varmasın
Geçmesin hafızandan yanıp yaktığın kimdi

Anladığını bilseydim ağlamaya gelirdim
Sinenden akıtırdım gözlerimin yaşını
Sersemliğin bedeli aşk hukukunda neyse
Kur gönlüne divanı kes cezamı infaz et
Senin verdiğin karar elbet adil bilirim
Kazandığını söyle bu sevda savaşını.

Her yanı sardı gamlar bir nefeslik yol vermez
Açılan kollarıma yar gücenmiş gelmiyor
Ay gecenin tutkunu ben sevdanın yolcusu
Samanyolu muhannet ışığını göstermez
Uzanırım seraba benden kaçar el vermez
Yar uzakta eğlenir ne haldeyim bilmiyor

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:41 PM
Ak Kefenli Yiğitti

_________Sacit Çeyiz’in ruhaniyetine___________

Unutmadım, ak kefenli yiğidi
O yiğit ki, yiğitlere bey idi,
Otağında, bin can gelir dururdu

__________Mor belikli, yavukludan ıradı
__________Koç yiğidin, burda kaldı muradı

Elindeki, çağlar aşan nur kitap
Dilindeki, çağlar öteye hitap,
Ruhu ile, canlı tutar bu yurdu,

___________Kurt bakışlı, kara gözler karardı,
___________Kara beniz, vuslat için sarardı.

Leyle-i Kadr, en mübarek muştu da,
Hayalinde, semenderler koştu da,
Gelip yolun, en başına oturdu.

___________Hak yoluna, gitmemeyi ar saydı,
___________Ölür müydü, menziline varsaydı,

Yanık gece, yarasına kor verdi,
Vatan dedi, daha başka ne derdi
Hayalini, Kafdağı’na götürdü,

___________Dedem Korkut, otağından yer verdi
___________Bilinmedik, esrarından sır verdi....

Tehlikede, vatan millet yanıyor
Bir nesildir, uykudan uyanıyor,
Sevdaları, bir sevdada bitirdi,

____________Bir sabahtı, kırk bin melek niyazda
____________Dualarda, huşu, dua, dilek niyazda.

Ak göğsünde, kızıl desen, nur oldu
Bu yolculuk, tarihe gurur oldu.
Yoldaşları, yol başına getirdi

____________Yol kesildi, destur istedi kader,
____________Destur Hak’tan, inne allah-ü ekber.

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:41 PM
Akperçemli güzel

Akperçemli güzel.

“Bu bahara sitem ettim dert yandım,
Yarin yolu benden ıradı şimdi.
Bir gün bile doya doya sevmeden,
Aşkı el gönlünde aradı şimdi.

Yüreğimde perçemli bir kuş vardı,
Konduğundan beri bana ile ağlardı.
Kanadından ağıt döküp canıma,
Gözyaşıyla yaralarım bağlardı.

Yıkamıştım gönül sularında bir zaman,
Kurutmuştum sevdaları gönlümde.
Bu gidiş, bu ayrılış, bu sökülüş,
Korkarım ki gün koymadı ömrümde….

Nilüferler seyrederdim yanaklarında,
Bakışlarında bin türlü yara izi,
Tutmuş yıllarca sevgi adına,
Sevgiyi bilmeyen her sevgisizi…

Bir gece ayrılık türküsü geldi dudaklarıma,
Söyledim, inledim, en gamlı haliyle.
Sormak bile ölüm oldu,
Bu ayrılık nasıl oldu, ne diye…

Sevdamızı kaybettim sokaklarında,
Yalnızlıkla dolaşırım el ele.
Koparılan bir kırık gül,
Uçup giden yaralı kuş,
Nereye kondu bilmiyorum,
Biliyorsan söyle Kırıkkale…

Teselliler tecellinin önünde,
Bir zerre kadar küçülerek eğilmiş.
Benim diye can evimde tuttuğum,
Bilemedim,
Meğer benim değilmiş.

Bulduğu gönülde nasıldır yeri,
En huzurlu mekanları buldu mu/
Ellerimden ayrı düşen elleri,
Yaban elin avucuna doldu mu?

'Sen yoksun artık yüreğimde',
Diyebilmem ölüm gibi zor şimdi.
Onun için yıllar yılı yanarken,
Gamlı gönül yar gönlünde hor şimdi…

Yolun açık ola perçemli kuşum,
Sevgin benim ile gider ve gidecek.
Dönüşünden kesilirken umudum,
Bir veda busesi bile çok artık bana,
Sessiz sedasız bir gönüle gir, şimdi…

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:41 PM
Al Beni

Dünya denizinde karıştı yönüm
Senden gayrisinden caydım al beni.
Kaç cephe kaç cihet varsa terk edip
Hak yöne edeple uydum al beni...

Bir zaman sevgiyi kulda aradım
Huzuru beşerî yolda aradım
Bu sebepten asra kurban muradım
Gönlümde dünyama kıydım al beni

Al beni bu dağlar harami dolu
Her düşen şaşkındır bulamaz yolu
Yağıyor başıma yağmur kar dolu
İhlâs libasını giydim al beni

Muhabbetim eksik düştü artmadı
Nefis gaflet perdesini yırtmadı
Ölçüler ölçmedi, tartı tartmadı
Aşkımı mizana koydum al beni

O aşk ile gönül gama pes dedi
Sükût etti söyleyene sus dedi
Yalnız seni sevdi seni istedi
Her şeyi soyundum soydum al beni

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:41 PM
Alçiçek

AL ÇİÇEK


Yar gönlünde açılmanı beklerim,
Ne zaman uğrarsın yaza al çiçek.
Sen açarsan viran gönlüm şâd olur,
Fazla heves etme naza al çiçek.

Sen sevmişsen, seven gönlü bilirsin,
Sen kendini, dost gönülde bulursun
Saksılara inme, çürür, ölürsün,
Dağlar mesken olsun size al çiçek.

Aç gönlünü, yârin gelmek isterse,
Gönlünde misafir olmak isterse,
Bir hoyrat gelirde yolmak isterse,
Diken vur, değmesin öze al çiçek.

Koy bülbülü, gelip sende şakısın,
Kızlar, halısına seni dokusun,
Aşığa ilham ver şiir okusun,
Başlasın efkârla söze al çiçek.

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:41 PM
Alışamadım

bir kış boyu gece,
sabahların ürküttüğü kuşlar
teknelerde salkım saçak
martıların sisli sesi
ciğerimi vahşice döver
denizin sabah nefesi
____________alışamadım

yayla yollarından geldim
betonlar yorar beni.
tırnaklarım sızlamalı/
parmaklarım
üşümeli ayazından suların

güzel keklikler uyandırmalı
horozlarla beraber
anam gelmeli başıma/
nem kokulu çaylar
acımsı şekerlere acıyarak
erimeli gamlarımla beraber.

kuzular çıkmalı ağıldan
anasından ayrılırken;
gözlerinde nem
yüreğinde gam
beklemeli
uzayan/ geç gelen akşamı

dağlardan inerken;
güneşi gönderip
vuslat vaktine/
hicran türküleriyle
nağme döken koyunlar.
acısız gönüllerle
_________tanışamadım
alışamadım, alışamadım...

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:41 PM
Ali Ekber Çiçek

.
Muallakta hayal tuttu, can tuttu
Dost gözünde hayal oldu düş oldu.
İçini sarınca derdi sevdası
Leyla dedi mecnunlara eş oldu

Pir sultan, Nesimi, Karacaoğlan
Nice aşık mızrabında buldu can
Gözü menzilinde gönünde heycan
Yandı yürek gözlerinde yaş oldu...

Mihnet çekti, gam dağında yoruldu
Aşk çayında aktı aktı duruldu
İnsanlığın çamuruna karıldı
Nar içinde katılaştı taş oldu.

Dolandı dost için oldu pervane
Aşk meyinden oldu deli mestane
Zamanede bulunmadık efsane
Can ehlinin sarayına baş oldu...

Ömür boyu sazı durdu yanında
Aşkı ile sızı durdu canında
Sabah seherinde bahar gününde
Kanat vurdu ak kanatlı kuş oldu

Töreye sadıktı, millete aşık
Anadolu irfanında bir ışık
Derviş gönüllüydü dostla barışık
Kırkların cemine indi hoş oldu.

Hasan Ulusoy'um bu boş dünyada
Deli devre dönen sarhoş dünyada
Bir ışık eksildi şu loş dünyada
Çekti gitti dost ceminde eş oldu...

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:42 PM
Aman Ha

Aman Ha

Birbirini sevenler, aşka fesat katmasın
Seven insan gurbeti, mesken tutup yatmasın.

Hicranın azâbını kolay sanıp yüklenme,
Çekilen dertle mihnet, özünü kaynatmasın.

İkiliğe düşünce, birlik ruhu tez ölür,
Dost olanlar yanılıp, fesat yolu tutmasın.

Her sırrın bilinmesi, elzem olmaz insana
Yeter ki, insan olan, Hâlik'ı unutmasın.

Kalbi ihlâs temizler, ibadet ana şarttır,
'Kalbim temiz' diye, kul kendini aldatmasın.

Çiçekten çıkarırken balı, küçük bir varlık
Özünü yaralayıp, çiğdemi ağlatmasın.

Doktorlar anlamadı, izah ettim derdimi
Dokunup yaralara, incitip kanatmasın.

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:42 PM
Ana

Ana
Günlerin içindeki zamanlar sersemleşti
Eskiden vakit beşti, şimdi vakit on beştir.
Gül gözlü güzelleri pınar başı eğlemez
Duygular vahşileşmiş, bedenler kızıl leştir
Yedi renge boyalı başlar poşu bağlamaz.
Bu günlere harcadım, dündeki variyatı
Sana göre bu gün yok, bana da yarın ana

***leşen tohumların başka yerden hormonu
O iri gövdelerde, koflaşan ruhlar saklı
Serçelerim kartalla, yarışmaya sürülür
Öyle bir zamandayım, öz farklı, kabuk farklı
Gül ağlatan bülbüller, yarasayla görülür
Kalmadı yok kıymeti, gülün, gülzârın ana.

Rahmete muhtacım ruh dünyam cılız mı cılız
Nefsim oburlaşırken, ruhumu aç koymuşum
Gören yok gösteren yok, olanca nimet varken
Şeytanî lezzetlerle, haramlarla doymuşum
Beni yaratan bana, tek dostum, kutlu yarken
Bilmedim kıymetini mukaddes yârin ana

Bağladığın bağları birer birer kopardım
Seyik sargı bilmeyen, kırıklar bela başa
Bir yere yolcu olsam ellerinden öperdim
Yol ne kadar uzasa, ayağım değmez taşa
Bu duaların hayrı, bereketinden derdim
Neden şimdi ulaşmaz ki duaların ana

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:42 PM
Anadolu'da Bir Bahar

Dolandım üzerinde yüreğimde sevdalar.
Her taraf çalı diken, gidilecek yolu yok.
Bir küllükte yetişmiş, dalı kırık gülü yok.
Mateme düşmüş her yan, ortalıkta ölü yok.
Ne ihtiyarında nur, ne gencin de sevda var.

Nerdesin mor poşulu, ak benizli Sevda yar.
Yıkılacak viranda, aşka düşmüş deli yok.
Uzattığım elimde, tutunan dost eli yok.
Cebimde sakladığım, yar saçının teli yok.
Ne türkümü dinleyen, mor belikli Sevda var.

Gün çileli gamlıdır, dağdan nazlanır iner.
Işığıyla uyanan, nur benizli Ali yok.
Gölgesinde dinlense, ağaç kesik, dalı yok.
Çobanlar görünmüyor, güdülecek malı yok.
Boşalmış yazı yaban, kuru hayale yanar.

Türküleri duyulmaz, kahır çeken kul mu var,
Mektuba çiğdem koyup, sevgiliye kim salar,
Issız köşeler öksüz, ağlayanı kalmamış,
Yürekler yabanidir, sevda değil kin dolar.
Gönülden gönüle gizli giden ince yol mu var.

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:42 PM
Anadolu'm Konuşmaz

Anadolu’m konuşmaz

Dağlara yürüdüm, dağlara çıktım,
Yaban çiçekleri saksıya inmiş,
Issızlaşan obalarda sükut var,
Mezarlık havası üstüne sinmiş,
Ne hikmetse Anadolu’m Konuşmaz.

Kuşlar sessiz böcek keyifli ötmez,
Kıvrılan yollarında tükenmiş insan,
Kayabaşı garip, kayalık yasta,
Oturup kavalın, çalmıyor çoban,
Ne hikmetse Anadolu’m konuşmaz.

Harman yeri bomboş, ******* sessiz,
Seyredilmez artık, saman yolu da
Ateşböcekleri şarkı söylemez,
******* donuktur, Anadolu’da,
Ne hikmetse, Anadolu’m konuşmaz.

Desenleri sevda kokan yorganın,
Efsunlu kokusu gelmiyor, gelmez,
Yıldızlar duygusuz, yıldızlar sönük,
Artık ilham verip, kalbe yönelmez.
Ne hikmetse Anadolu’m konuşmaz.

Dağlara yürüdüm, çayları geçtim,
Sıyrıldım şehrin sefilliklerinden,
Ellerim boş döndüm, yüreğim ezgin,
Bir şey yok, eski güzelliklerinden
Ne hikmetse Anadolu’m konuşmaz.

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:42 PM
Anadolu'ya

Anadolu’ya

Nice *******im var uykusuz,
nice günlerim var neşesiz,
Hep seni düşünmekten, sana yanmaktan.
Sularımın taş olduğu günler var,
Ekmeğimi zehire buladığım anlar.
Bir yürek çırpınırken,
Bunca gönül yanarken,
Sen hala susarsın, sen hala sessiz,
Taş kesilmiş gibisin, duygusuz, hissiz...
Acımaz mısın,
Çocuk yaşta tutulduğu sevdanın
Ateşine yanana?
Sen ki, yedi düvele vicdanını sererek,
Can bitiren yer idin...

Şimdi senden beklenilen,
Hoşça bir seda, yiğitçe bir tavır.
Sana yakışan da budur,
Yakışan budur sana.
Kurtul artık meskenetten,
Susma Allah aşkına
Haykır,
Haydi haykırsana...
Sevdanda düğüm düğüm ümitler,
Yolunda eğilmiş, feda edilen başlar.

Bu yüzden şiirlerime gelmedi
al dudaklı kızlar,
bu yüzden sancılanan yüreğimin çilesi.
Niye,,.bir tebessüm hakkımı alamayışım.
Bu kadar suskun kalmana sebep mi var?
Ses ver artık Anadolu, fazla geldi bu şikar...

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:42 PM
Anadolu Konuşmalı

Bunca zaman sustu; yeter,
Anadolu konuşmalı.
O susarsa, erir biter,
Anadolu konuşmalı...

Yamacıyla, beli ile,
Dağ süsleyen gülü ile,
Hemde, kendi dili ile,
Anadolu konuşmalı...

Şehidini al kanıyla,
Dünyayı tutan şanıyla,
Çile yüklü insanıyla,
Anadolu konuşmalı...

Toprağında, insan teri,
Her insanı gönül eri,
Sükunetin değil yeri,
Anadolu konuşmalı...

Bayrağı, yıldızım, ayım,
Gölgesine olmaz doyum,
Tarladaki emmim, dayım,
Anadolu konuşmalı...

Her gönül bir sevda kabı,
Sevgi taşır teyze, bibi,
Gönülden geldiği gibi,
Anadolu konuşmalı...

Haykırışı fitne boğar,
Üzerine rahmet yağar,
Nurlu günler böyle doğar,
Anadolu konuşmalı...

El alçağı neden azsın,
Üzerine zehir kussun,
Susacaksa, onlar sussun,
Anadolu konuşmalı...

O’nun haykırdığı anda,
Velvele kopar cihanda,
Moskova’da, Vaşington’da
Anadolu konuşmalı...

Anadolu’m o, her şeyim,
Vilayetim, ilçem, köyüm,
Sen sussan da Ulusoy’um,
Anadolu konuşmalı...

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:42 PM
Anadolu”dan Geldim...

Anadolu”dan Geldim...

Anadolu”dan geldim İstanbul,
Bir serçe ürkekliği ile gezerim
caddelerinde,
Dudaklarımda bir türküdür,
duyabileceğim ses.
Yorgun gönlümde ne ihtiras, ne heves...
Ne de yarın için bir ümit kırıntısı var.

Anadolu’dan geldim istanbul.
Teneke desenli bavulumu
açıp baksan,
Bir kaç sabun kokulu çamaşır, bir kaç çorap,
Ve anamın koyduğu peynirli dürüm.

Taş yüklü omuzlarım, bedenim ruhumdan ağır.
Dalımda taşıdığım, Palandöken, Erciyes...

Anadolu’dan geldim İstanbul,
Anlarsan beni,
sana söylenecek dertlerim var.
O dertler ki, duyanlar yanar, bilenler ağlar.
Bin yıllık çilenin elinden kahrolan memleket,
Dört beyinsiz yüzünden perişan olan millet...
Ve umutları yıkılan bir tarih, bir şuur, bir ruh var.

Gönüller huzursuz, dünyalar yıkık, vicdanlar mahkum,
Ölmeden ölümü arzular herkes...

Anadolu’dan geldim İstanbul,
Coşkun ırmakların yanıbaşı kurak ve susuz.
Ekmeğe muhtaç yavrular uyku bilmez,
Körpecik yürekler, çok zamandır uykusuz...

Tırnaklar yer deşer,
tek kuruş para için,
Bir yanda yamyamlar güruhu,
Vicdansız ve korkusuz.
En acı veren yaralar kabuk bağlamaz,
En azgın hekimler bizde,
yaraların merhemi tuz...

Boğazda bir nesil boğulur, sen kayıtsız bakarken,
Korkarım son çırpınış, bu en son nefes...

Anadolu’dan geldim İstanbul,
Taşlarına uzandım kaldırımların,
Etrafımda çile dolduran
sokak mahlukları...
Yüreğimde,
fahişelerin bıraktığı iz...
Bir berbat alemin kucağına indim,
Ana sandığım her kucak rezil, sevgisiz...

Tutkunu olduğum sevdayı elimle boğdum,
Dört hainin yüzünden, üzerime gam yığdım.

Oturdum kabri başına,
suskundur Fatih Han,
Utancından çatlayan, surlar ezgin.
Dinledim saatlerce, yüreğinle halleşip,
Sen, senden habersiz, sükunette dur, bekle,
Senin haline kan ağlarken, bu cihan...

Surların dibinde medfun,
kirli ayakların tepelediği,
Emmim Ali, dayım Hacı, komşum Osman...
Hangi duygular getirdi,
onlar, hangi amaca kurban?

Gidiyorum İstanbul, geldiğim yere geri,
Gidiyor üzerinden, eksik olsun bir serseri...

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:42 PM
Ankara

Çocukluğumun güzel, sessiz kenti,
Halen yüreğimde kalmış uyursun.
Yaşadığın gürültülü halinde,
Sanmam eski tadı şimdi bulursun.
Benzemezsin, bildiğim o diyara
Değişmek nankörlük müdür, Ankara.

Dalında yoğurdu, çan çalıp gezen,
Koca sinilerde giden aklıklar.
Aktarcı beygirinin kişneyişi,
Nal sesiyle akislenen sokaklar.
Hani elimdeki, kuruştan para,
Bereketin kaybolurken Ankara...

At pazarı yokuşunda, sanatkar,
Şal dokuyan güzelleri görürdük.
Akmavi gökyüzünde turnalar
Peşinde dumandan avcılar gördük.
Vurulmuş, turnamın yüreği yara
Ne edecek artık sen de Ankara...

Örf getiren, ak poşulu anamın
Yarı çıplak yosmalarla işi ne?
Et pazarı kesilen sokakların iğrenç,
Kopuk ruhlular çöreklenir başına.
Baktım güzellerin ruhları kara,
Bunlar mı gönül eğleyecek Ankara.

Yeşilin, gök tutan dalları vardı,
Gölgesinde oynuyordu çocuklar...
Bahçeli evlerin orta yerinde,
Kara kazanlar kükrer, kaynardı.
Güzeller olurken başında sıra.
Betonlar içinde biten Ankara.

Senin güzelliklerin tek sana has
Sana imrenirdi başka şehirler.
Bir grup uğradı, muhteris, zalim
Ne gönlünde sevgi, ne bedende ter.
Onların dinleri, imanı para,
Onlar seni, senden etti Ankara.

Utandım geldiğin noktada senden,
Alnımdaki kara lekeye rağmen.
Ne oldu böyle sana, ne ettiler,
Hangi ihanete kurban gittin sen,
Hava zehir, damarımda kan kara,
Karalar içinde kalan Ankara...

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:43 PM
Anladım Anlamazsın

Şiirlerimde seni anlattım anlamadın
Bilemedin sevdanın bana verdiği gamı
Saçlarını sererdim baş ucuna destanın
Basardım yüreğime sensiz gamlı akşamı

Suya verdiğim anlar aşkın geri vururdu
Zıpkın vurdu kalbime aşk dağının avcısı
Gül köyünde gül için döktüğün su kururdu
Arşı sardı bülbülün velvelesi sancısı

Kırk dağ gezip gönlüme düşer derdin ırmağı
Denizleri daraltan kederleri taşırım.
Gönlüm gibi kurumuş hissederim her bağı
Gam ilinde gamsızla gamlanır uğraşırım…

Anlamadın içimde dövünen duyguları
Sana meyyal yüreği anlamadın görmedin
Tebessümünle gelen yüreğime baharı
Kış sanıp senin için açan gülü dermedin

Her yıldızın ışığı hayalimde kayboldu
Ağlamadık yüreğe nasıl anlatsam beni
Kayıtsız nazarların bir ömüre mal oldu
Anladım anlamazsın anlıyorum ben seni

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:43 PM
Ar Geldi Sana

Ah be gönül kırk yıl oldu bu yolda
Yürürsün yorulmak ar geldi sana.
Hayaller umutlar, hep dokuz koldan
Kendine darılmak ar geldi sana

Ruhuna sağ iken kefen biçerek
Ektiğini güzden önce biçerek
Kırk denize karışmadan geçerek
Bir gölde durulmak ar geldi sana

Yar gönlüne adın sanın düşmeden
İçme sakın semti namert çeşmeden
Dost köyüne niyet edip koşmadan
Yatarken yâr olmak ar geldi sana

Yolcu isen yürü dostun yoluyla
Yar sarar yaranı yarin eliyle
Dost gönlüyle değil, düşman diliyle
Aranıp, sorulmak, ar geldi sana

Kim ne desin yolu ile gidene
Kim ne desin hasmına kin güdene
Dost dururken varıp başka bedene
Severek sarılmak ar geldi sana...

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:43 PM
Aramam

Aramam

Seni ben aldım ben/ kime sorayım
İçimde olduğunu başka kim bilir
Uzaklaştığım zamanlardır bu zaman
Senin için sana nasıl varayım
Varılamaz/ varamam.

Sırtlanlara yem edilen duygular/ avucumda
Kirpiklerin kaşa öfke besliyor
Ufukta asılı hayallerin ucunda
Bir telli duvak seni süslüyor
Yaklaşmaya yeltenirsem, dur diyorsun
Durulamaz/ duramam.

Kararan resimlerde çıkaramadığım bir sima
Hatıramı zamanın kirleriyle körelttim
Hayal alemimde çakallara yer verdim
Kuzu endamıyla güzeller/ kaç çakalı besliyor
Her rüyayı rüya ile anlatırsın yor diye
Dillerimde tutukluk var, konuşamam
Yorulamaz/ yoramam.

Dudakların tenime düşen alev
Her değişi iliğimi yakıyor.
Erimiş varlığım yoklukların arkında
Bir meçhule yönelmiş, oluklanmış akıyor
Beynime bağdaş kurmuş, aklıma sığmayan dev
Gittiğini unutmuşum, yollarında gözüm yok
Eski halim değişti, vefa biten gönülde
Aranamaz/ aramam

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:43 PM
Ararım

Ah ettim derdime ses verenim yok
Ahbabı, yaranı eşi ararım
Gizlenip yokluğun boş mevzisine
Varlıkta doluyu boşu ararım

İstemem yoklukta kayıp olmayı
Arzumu yokluğa boşa salmayı
İstedim canımda canan bulmayı
Ahu gözü hilal kaşı ararım.

Seçemedim buğday ile samanı
Yel değmez harmana hasat zamanı,
Huzura çıkar mı müşrik imanı
Beyhude zamanı yaşı ararım

Kuru taşa derdim yazdım silindi
Dertlerim sırtımda huzur bilindi
Bir söz değdi cana kalbim delindi
Bağrıma yaslanan başı ararım

Zor be Hasan bunu böyle yazması
Kolay değil derdin cana sızması
Yüzüme değdikçe allı yazması
Her gece gördüğüm düşü ararım..

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:43 PM
Arıyorsa

Kırk yıl oldu sevdasını
Garip dağlarda bulmalı
Sarsam hasretle gülümü
Görüp dağlarda kalmalı

Bulup hicran çaresini,
Ak eyleyip karasını
Ağrı veren yarasını
Sarıp dağlarda olmalı

Ondan ayrı hayat ayıp
Onsuz geçen zaman kayıp
Kardan kıştan usanmayıp
Varıp dağlarda ölmeli

Atmadan edep saygıyı
Terk edip olan kaygıyı
Haktan gayri her duyguyu
Yerip dağlarda yelmeli

Ulusoy’um gam içinde
Gülerim akşam içinde
Her rüyayı hayr içinde
Yorup dağlarda gülmeli

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:43 PM
Arkadaş

Ağladığım günlerim vardı,
dizlerinde başım.
Her damla göz yaşıma,
Kaç ırmak ağlardı.
dinmemesine gözünde yaş,
ağlayanım gitti şimdi arkadaş,

Bir gurbet okyanusunu
serdi kader önüme.
dost bir yanda ben bir yanda,
en kederli günüme.
ağıt yazdım kahırla gamla,
hicranın verdiği, gamla ilhamla..

şımarık bir sevdanın,
en uslu anında.
Sersemleşen bir yürek,
sevginin divanında.
eğilmiş, başı yerde sancılı,
vurulmuş, gamda, darda, sancılı...

gülleri kırmak gelir içimden,
dikenlerle beraber.
bilmediğim ümitlerle,
görmediğim düşlerimle,
gezerim, dolaşırım, gönül zorda, sancılı,
bir ben kaldım bilinmedik, bu diyarda sancılı...

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:43 PM
Aşık Laçin'e Nazire

AŞIK LAÇİN'E NAZİRE

Yıl doksan yedi, temmuz yirmiüç,
Akşam eve hasta gelen yavrucan.
Gittiği tabipten deva ummayıp,
Kendi kaderini bilen yavrucan.

Karşımda dururken, eli belinde,
Bir kelime saklı kaldı dilinde,
O akşam düşünüp kendi halinde,
Umutsuz hayale dalan yavrucan.

Umudu hayali bitmiş dünyada,
Mecali kesilmiş, vermemiş seda,
Anaya babaya etmeden veda;
Sessiz yatağında ölen yavrucan.

Açtın yüreklere derince yara,
Yediğim zehroldu giydiğim kara,
Kendisinden babasına hatıra,
Bir kuru hayali kalan yavrucan.

Ulusoy, takdir bu, sabreyle yine,
Kader dümenini vurdu engine,
Şu fani dünyada onaltı sene,
Takdirin önünde yelen yavrucan

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:43 PM
Aşk Beni

Sakin berrak suydum önce
Bulandırdı bu aşk beni
Dağdan inen sel halince
Dolandırdı bu aşk beni

Bahar vakti dal açtırıp
Seher vakti gül açtırıp
Yar gönlüne el açtırıp
Dilendirdi bu aşk beni

Sana derman bu diyerek
Cezbe tuttu HU diyerek
Sahralarda su diyerek
Yalandırdı bu aşk beni

Hasret koydu has gülüme
Hicran bedel bir ölüme
Beni yakan o zalime
İlendirdi bu aşk beni

Geçmek yok aşk diyarından
Gönül bezgin mi yârinden
Muhannetin pınarından
Sulandırdı bu aşk beni...

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:43 PM
Aşk Gönlümü Örseler

Saklanan yıldızların yerinden haber ver
Işığı gamlı düşer inmiyor yer yüzüne
Koynunda sakladığın bahar görünmek ister
Açıversin çiçekler sular insin özüne

Bir akşam çalımıydı büyüyordu gölgeler
Sevdiğimi guruba giderken gün anlatır
Kızgın zaman kavruğu gönlümü aşk örseler
Damıtılmış acılar goncaları ağlatır

Denizlerin kovduğu ırmaklar yandı şimdi
Dağların derlediği çayları kabul etmez
Kırılan ışıkları saracak el güzeldi
Gönlümde beslediğim sevdalar bana yetmez

Senden yana hayaller tatlandıkça tatlanır
Ayrılığın ekşisi dudağımda kaybolur
Zihnimde muammasın düğümleri katlanır
Adım bahtsız safına künyem ile kaydolur

Sızılı yürek bağı çözüldü çözülecek
Göstermezsen yüzünü kopacak kıyametler
Artar gönül telaşı belli ki üzülecek
Kesecek yar yolunu bilinmedik mihnetler

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:43 PM
Ateş Düşür Yüreğime

sen binbir gece masalında üşüyen kız
ateş düşür yüreğime avuçlarından
vur sırtıma mihneti taşıması zor olsa da
düşürdüğün noktada dizlerime derman ol
ve gideceksen öyle git
önce gözünde sonra gönlünde erit.

koynunda tuttuğun sevdaları koyuverme
yere düşer göklerin mavilikleri
ay bile yıldızlara kahreder
gideceksen yanına tüm yıldızları
içine olanca öfkeni al da git
önce gözünde sonra gönlünde erit.

hiçbir şey bırakma benden gidersen eğer
bir bakarsın bir kıymık kanatır yüreğini
ve geri döndürür belki seni
gece yarılarını geçen zamanlar ağrı verir
uykusunu çaldığı gözlerine
benim gibi olursun yanan yakılan
hayatına zehir koyan bir deli
bak gülüm gönlüne bir sevda bul da git
önce gözünde sonra gönlünde erit

hayallerini bitirmeden yürüme
yol boyunca bela olur başına
güllere kazdığın mezar çiğdemlere can vermez
hırpalar varlığını
her aklına geldiğinde bu deli
zindanlara hapsettiğin sevgimden prangalar usandı
git demem ölüm ama
senin gönlünde tükenenler
yüreğimde uyandı.

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:43 PM
Ateşte Yükselen Figan

Ay utandı yıldızlar kayıp gitti dünyadan
Kâbus değil korkudan uçuklasa dudağım
İnen alev topuna kol kanat geriyorum
Kaçmak kaderim değil kösteklidir ayağım
Molozların arasında yanarak eriyorum.

Kucağımda anamın bıraktığı öksüzler
Ben onlara sarılıp ateşten esirgerken
İçerime akıyor alevden beter gözler
Sen evinde oturmuş kandan cola içerken
Benim gibi senide yanarken görüyorum.

Anamın taradığı saçlarımı kan ıslar
Evimin harabesi beni barındıramaz
Vicdansız yamyamların ortağı Müslümanlar
Cennetten nur inse de sizi arındıramaz
Huzuru İlahiye ben şimdi varıyorum.

Bir çiçektim bahçede ateşlerle sulandım
Yanaklarımı rüzgâr değil ateş yalıyor
Yollara baktı gözüm imdat, dedim dolandım
Ağlamayı bilmezsin nasıl yüzün gülüyor
Bu iman bahçesinde açmadan kuruyorum…

Ey tarihin özünde yeşeren asil millet
Fışkın süren bir nesil katledilirken susma
Haykırın Hak aşkına haykırsın şu memleket
Ben senin kardeşinim kör olup ayak basma
Allah’ın emri bu mu ben sana soruyorum.

Zalimi omuzlayan nasıl mü’min olacak
Sen de katillerimle ortak içersin kanı
Bu gün bana olanlar yarın sana olacak
Gözlerim ufuklarda Evlad-ı fatihanı
Ölüme yürüyorken umutla arıyorum…

Ateşte acıları duymuyor kanıksadım
Tarihin huzurunda utansın kulun kulu
Sağır olan işitmez can yakıyor feryadım
Duy beni şanlı millet duy beni Anadolu
Son nefeste umutla bekleyip duruyorum

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:43 PM
Atışma- B.Doğan'la

Atışma- B.Doğan'la

Yine yaşardı gözlerin;
Ağlamanın faydası yok…!
Yaran sandığından derin,
Dağlamanın faydası yok…!

H.Ulusoy
Gözlerinden yaş gelirse
Ağla ama el bilmesin.
Yaran derinse derdinle
Dağla ama el bilmesin

B.Doğan
“Etik” noksan, “etek” yarı,
Tohum ekin, mahsul darı!
Üç aşağı, beş yukarı
Sağlamanın faydası yok…!

H.Ulusoy
Etik yoksa etek nider
Sağlam tohum mutlu eder,
İki kere iki bazen, altı yedi eder
Sağla ama el bilmesin

B.Doğan
Namusun adı dolaşır,
“Hortum” Allah’a ulaşır,
Yolcu yoluna yaraşır;
Eğlemenin faydası yok…!

H.Ulusoy
Namussuzun, yuh canına
Hiç güvenme imanına
Gücün varsa gir kanına
Eğle ama el bimesin

B.Doğan
Sanat sevdası arkada,
Bölücü müzik erkete!
Gitar assolist türküde;
Bağlamanın faydası yok…!

H.Ulusoy
Sanatı atmış arkaya
dikkat et hain markaya
Gitar değil bu türküye
Çal bağlama el bilmesin

B.Doğan
Kıranlar kırıyor “fay”ı!
“Cunta” amca, “işgal” dayı!
Koçu, sığırı, “manda”yı
Yeğlemenin faydası yok…!

H. Ulusoy
Zor kırılır Türk'ün fayı
AB ve ABD, alçak dayı
Koçu sev de kov mandayı
Bağla ama el bilmesim

B. Doğan
Bayrak küskün, şehit yaslı,
Torun meczup, nene süslü!
Namlu eğik, süngü paslı! ! !
Yağlamanın faydası yok…!

H. Ulusoy
Atar bir gün nenem süsü
Biter bir gün şehit yası
Silip silahlardan pası
Yağla ama el bilmesin

B.Doğan
Obalar güreşe hasret;
Kılıçlar ateşe hasret;
Ekinler güneşe hasret;
Çağlamanın faydası yok…!

H.Ulusoy
Güreş tutsun yiğit erler
Kılıç tutsun, çelik eller
Sana imrensin seller
Çağla ama el bilmesin

B.Doğan
Şairim indiler dağdan,
Bağcıyı kovdular bağdan,
Anlayan anlar edadan;
Söylemenin faydası yok…!

H.Ulusoy
Gerekirse inme bağdan
Bağ seninse çıkma bağdan
Yılgınlara, geçmiş çağdan
Söyle ama el bilmesin


Hüküm
Eller ele hizmeti şeref bildi şan bildi
Batının kahpeleri yurdumu vatan bildi
İsyan ederdi millet böyle sessiz değildi
_______tarihi unutturdu, kalmadı zihinde iz
_______buna sebep olanlar, bir kaç soysuz ********....

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:44 PM
Atışmalar 1

Feride Özmat:

Hazin bir sesti gönlüm karanlık anılarda,
Kaybolmuştu gözlerim soluksuz sızılarda,
Baktım yakamozların çırpınır kıyılarda;
Dünyama muştuları saçarak geldi sevgin.


Hasan Ulusoy:

Hazin bir sesti ruhum o sesle çınlıyordu,
O sesle koptu geldi, ifritlerden bir ordu,
Mevsimler çekip gitti, güz de baharlar durdu,
Harabe yüreğimde açılan güldü sevgin...


Feride Özmat:

Kah şefkatli bakışın düş yarattı canımda,
Kah harlı dizelerin korlar yaktı kanımda,
Gün oldu tufan olup kavurdun hazanımda;
Hüznü aralayarak gönlüme daldı sevgin.


Hasan Ulusoy:

Kah şefkatli kah hain, bakışında can buldum,
Yaş yerine gönlümde, sele nisbet kan buldum,
Hazan mevsimi geldi, mihricanı ben buldum,
Henüz bahar gelmişken, hicranla öldü sevgin...


Feride Özmat:

Yuva arayan kalbim avuçlarına kondu,
Sandım çalıkuşunun savruluşları sondu,
Yokluğunu duyunca ürkek siması dondu;
Yüreğimi göklerden yerlere çaldı sevgin.


Hasan Ulusoy:

Yuva arayan kuşlar, kanadında ter taşır,
Sevda dağdan ağırdır, onu seven yar taşır,
Sır yüküne dikkat et, onu yiğit ser taşır,
Yiğitçe sevdi seni, tek sırdaş bildi gönül...


Feride Özmat:

Aylardır boynu bükük sözlerime bakmazsın,
Kalemimden sözcüğe akan yaşı takmazsın,
Papatyalar yolsam da fallarımda çıkmazsın;
Hasret yapraklarıyla sararıp soldu sevgin.


Hasan Ulusoy:

Aylardır boynu bükük, viraneler dolaştım,
Ne gamlara baş eğdim, ne dertlerle dalaştım,
Yar ben seni görmeğe, kırk tepeden yol aştım,
Şimdi benden uzakta, el gönlüne daldı sevgin...


Feride Özmat:

Kumral sesin rengini delice özlesem de,
Yitirdiğimiz aşkın yolunu gözlesem de,
Yaktığım mısraları herkesten gizlesem de,
Suskun hatırasıyla mazide kaldı sevgin.


Hasan Ulusoy:

Kumral sesin rengini ak benizde aradım,
Hayalimde saçlarını ellerimle taradım,
Saklı kaldı gönülde, gün görmedik muradım
Gittin el yüreğine, beni bilmez oldu sevgin..

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:44 PM
Atışmalar F.Özmat

Atışmalar F.Özmat

Feride Özmat:

Yitik düşün şarkısı savrulunca hazanda,
Sözlerim yağmalanıp tutuklandı zindanda,
Açmazda kaybolunca bitti yolum hüsranda;
Boynu bükük gönlümü görür mü ki sevgili?


Hasan Ulusoy:

Yitik düşün umudu, döner durur hazanda,
Tutuklanan yüreğim, mıhlıdır bir mekanda
açsam yar yüreğinde, güller ile nisanda,
Gönül gözün açarak, görürse canım kurban.


Feride Özmat:

Karmaşa fısıldayan yeller esti serinden,
Kalbe sızan hasretle yaralandım derinden,
Dize gelen gözlerim kalkamadı yerinden;
Şu sırça yüreğimi kırar mı ki sevgili?


Hasan Ulusoy:

Karmaşa vesveseler, örseliyor derinden,
Bu sersem serkeş ruhum, çekti gitti yerinden,
Seherde bir yel eser, ilham verir serinden,
Gül yerine dikeni, kırarsa canım kurban.


Feride Özmat:

Hareli tebessümü silinmedi rüyamdan,
Doyamadığım sesi uçtu harlı hülyamdan,
Hüznün mahzun sarısı kaybolmadı dünyamdan;
Titreyen kollarımı sarar mı ki sevgili?


Hasan Ulusoy:

Hareli yüreğimde, dağlar oluştu gamdan
Kırk küsur yıl geçti de, gam gitmedi dünyamdan,
Ağrı acı eksilmez, kabuk tutmaz yaramdan,
Varsam yar kapısına, sararsa canım kurban.


Feride Özmat:

O öksüz benliğimi tamamlayan yanımdır,
Buruk bakışlarıma kıyamayan canımdır,
Saklı ülkelerdeki kimsesiz ozanımdır;
'Elini versen' diye sorar mı ki sevgili?


Hasan Ulusoy:

O öksüz benliğimle, garipleşen canımdır,
Hasretini çektiğim, canımda cananımdır,
Bu dünyada ararım, sevgili gümanımdır,
Eğer bir gün görür de sorarsa canım kurban.

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:44 PM
Ayazlanır Üşür Elim

Ayazlanır Üşür Elim

içimdeki ağrılar, kaç yıllık ömür yedi.
taşa tuttum her gece, uykuları düşleri.
taşa tuttum gönlümde bulduğum her ümidi
her attığım taşların, değdiği yer ben oldum

ruhuma pençe saldı, gam dağının kartalı
tutunduğum her dalın, kökünde yangın çıktı
bir yanık karıncadan himmet aldım kurtuldum
turnalar gamlı sesten, yıldı, usandı, bıktı.

bıktığım sabahlarda güneş kara renklidir
gölgelerin boyunu, böcekler eksik ölçer
günbegün ilerleyen, menzile doğru yolum
bitmedik telaş ile bir ömür geldi geçer

başını dizlerime aldığım güzel vardı
dinerdi ağrılarım, değişirdi her halim
şimdi bir kara taştır, hayalimdeki varlık
uzatıp tuttuğumda, ayazlanır üşür elim.

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:44 PM
Aynaları şahit tuttum

Ak benizde güneşin ışığından ışık var
Kederli aynaların çekeceği var senden
Bahar kokusu gelir yüreğinde gül açmış
Bir buselik hakkım var esirgeme yar benden

Dağ zirvesi koyaklar gelen kokunu saklar
Çiğdemlerin ciğeri kokunla bayram eder
Kan renginde suların yosunları gövermez,
Gözümden gönül gölgen gönlüme akar gider

Denizlerin sevdası çaylara ölüm oldu
Kaybettiğim ırmaklar türküleri götürdü
Göklerde dans ederken figanımı kim görür
Kartalların kanadı efkarımı bitirdi

Ağrıma ağrıların kederini yükledim
Kırk çıkınlı muamma varlığımın hikmeti
Bir avuç toprak oldu o diyara saldığım
Birkaç damla su imiş takdir olan kısmeti

Kaçırdığım dualar ruhuma kül ekeler
Çıbanların irini ilaç oldu yarama
Yokluğumu dövdüğüm havanlarda var oldum
Bir lahzalık hayattır girdi dostla arama...

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:44 PM
Ayrılığın Kararı

Ayrılığın Kararı

Sensiz yürüyorum,
Ne umudumda hayat, ne gönlümde huzur var
Sonu meçhul bir yol
Ötelerden ötede, tek seni, tek seni görüyorum.

Ve bir mübarek gün
Karanlıkları yırtarak düşüyor gönül ufkuma
Ellerimde saçların
Yıldızlardan ilham alıp, mısra mısra örüyorum...

Arkama bakıyor
Kaybolan canlara takılıyor bir anda gözlerim.
Hicran türküleri
Sarmalına almış gönülleri, uğrun uğrun yakıyor.

Ve mübarek bir ses
Yankılanır yamaçlardan, döner geriye, bana gelir
Yüreğimde umudun
Seni andığımda başlıyor, hayata karşı heves.

Sensiz yürüyorum
Tırnaklarım sızılarla ağrılarla büyüdükçe büyüyor,
Bırak beni mutlu ol
Mutluluğu yüreğinde ben olmadan görüyorum
Ayrılık kararına şimdi hak veriyorum....

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:44 PM
Ayrılıp Giderken

Bu sabah gördüm yüreğimde,
Ölümün suskun figanını.
Bahçedeki çiçek tutan ağaçların,
Ruhumdaki sıkletini.
Tereddütler başladı varlığımda,
Yarını gölgeleyen sancılar,
Bu günü yok eden acılar.
Bilmiyorum, dünden kalma neyim var.

İlk defa örselenmesi değil,
Vurduğu sahillerde yıkılan bir ben oldum,
Acıların denizinde.

Kapıları kilitlenen yar yüreği,
Başkalarına açık şimdi.
Bunca zaman giremediğim gönüle,
Bir anda pervasızca giren kimdi?

Bir kısrak edasıyla salınan,
Sevdamın sembolü güzel.
Bilmediğim bir yüreğe yürüyor.
Bana açılmadık gönül kapısı,
Açık durur, bir başkası giriyor.

Dağlara yürümek gelir içimden,
Mecnunu aramak, derin sahralarda.
Acımak… yanmak ve kızıl şafaklarda,
Kabuslarla uyanmak…

Yaraların soğuduğu gün var mı,
Bilmediğim kaderimin bir yerinde.
Bilmez ki, atıp giderken beni,
Açtığı yaralar gayet derinde…

Gidişine bayram eder,
Bezginliği varmış ki benden.
Suskun yüreğime kulak mı verir,
Tuttuğu bir elde,
Ayrılıp gider.

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:44 PM
Baharı Beklerken

Cemreler peşpeşe iner dünyaya
Bilmem eritir mi başımda karı.
Umudum gömüldü kış mevsimine
Beklemem olur mu gelen baharı

Sevdiğim sevgimi bilmeden yaşar
Baharlar gönlüme gelmeden yaşar
Garipler bahtiyar olmadan yaşar
Alan yok gönlümden gamı efkarı.

Sırtımda kamburum görünür derdim
Sevgisiz gönüller yerinir derdim
Bilseydim kendimi kurbanm-ederdim
Tutmazdım gönlümde vefasız yari

Kaç bahar cemreden nasip almadım
Kaç bahar geçti de birin bilmedim
Yüzüm neşeli ya özde gülmedi
Çözülmedi mutluluğun esrarı…

Gitmesin gönlümden bu aşkın nuru
Onun için telef ettim gururu
Baharla başlayan nisan yağmuru
Söndürmez korkarım özdeki narı…

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:44 PM
Baharın müjdecisine

Baharın müjdecisine

inandığım sevdiğim bir bahar gelir
çiçekleri can kokulu
sularında sevda sesi
yar gönlünden demetlenen gül gelir
ölü ruha can veren
bir Mesihî yel gelir
bayram ederim.

bereket yağan semalara el açtım
mezarların üstündeki böcekle.
umudu kesilmiş
çaresiz yatan/ biz geldik
dualarla, çabamızla, emeğimizle geldik
şafakta açılan bayrağı bekle...

ben bozkır türküleri söyleyim
inandığım sevdiğim baharlara
meltemler eşlik etsin.
ay benizli bebelerin ağrısını toplayım
yanmak için ihtiraslı yüreğim
acı kalmasın/ bende tükensin bitsin

güneş toprak olmuş
rahmet akar zamanda.
bir ananın ağıtına yanayım
kan insin gözlerimden/ gitmesin
ahrete benim ile göz yaşım.
inandığım baharların şükrü ile
sevincimi senin ile bölüşsem.
ey zamana meydan okuyan adam
unutma bahara gebedir kış
sabaha ulaşır akşam...

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:45 PM
Bahtımın Umudu

Başımı soktuğum şu dipsiz dehliz
En uçta hayali, bu tarafta ben
Kapısında bir kuş, derin sesiyle
Sanki ciğerimi, çeker içerden

Bağrıma hicranın başı yaslıdır
Bahtımın umudu, düşü yaslıdır
Gönlümü verdiğim kişi Aslı’dır
Kerem bile bezdi bu derbederden.

Dudak büken güzel, gönül bildi bak
Açtı yüreğini beni aldı bak
Serseri sokaklar, bana yanarak
Benim türküleri, söyler her yerden.

Atlastan hamaklar, kurdum yar gele
Yıllarca bekleyip durdum yar gele
Görmediğim gönül düştü bir güle
Bahar ayı haber aldım seherden

Ruhum desen oldu donaklarına
Gülden mühür düşmüş yanaklarına
Gönlüm papuç oldu, ayaklarına
Belki gören olur, geçip giderken.

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:45 PM
Bak deme gözlerime

Yanarken yüreğimde yakmadığın ne kaldı
Kehribar yüzler solgun çeneleri çatılmış
Kul hayattan ölüler mezarından bunaldı
Nasıl bir hayat ki bu hayatından atılmış

Gideyim buralardan demek gelir içimden
Paslı tenekelerde hatıralar çürümüş
Her hücrem gam yanığı, yangının közü kimden
Damla damla eriyen varım sana yürümüş

Uzattığım ellerin çekilmesi zor gelir
Bahçeme dikeceğim hayata hayat sende
Senden başka dostum yok olması da ar gelir
Hiçbir hesabım yoktu seni bilip sevende

Tuvalime düşünce renkleri mutlu ettin
Kıpkızıl ateş rengi yüzünde nura döner
Yakınımda durursun ne göründün ne gittin
Bak deme gözlerime bakarsam nuru söner

İhanetin bedeli benim çektiğim mihnet
Gözlerimi gönlünden uzaklara salmıştım
Ömrümü nara attı kısa süren şu gurbet
Senden ayrı zamanda ateşlerde kalmıştım

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:45 PM
Başkası

Ağızlar dolusu, kem sözler akar
Yolumun başını, tutar başkası
Kimi talihine arlanır bakar
Kiminin gönlünde yatar başkası

Nasibim ne ise zakkum kesilir
Yüreğime zehirli em basılır
Hükmüm kesinleşir ruhum asılır
Mal benim mezat benim satar başkası

Ölümüm ölümsüz varlığa bağlı
Varlığım dostluğa birliğe bağlı,
Sanırsın kahpelik erliğe bağlı,
Vatanımda çalım satar başkası.

Körlenir tarihten kalan tüm izler
Dinime harp açtı nice densizler
Kırılır açarken milli filizler
Sökerek kenara atan başkası

Canıma tak dedi isyan zamanı,
Haine destektir puştun imanı
Kansızlar ne bilir yurdu vatanı
Onların ipini tutan başkası

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:45 PM
Bayrak İçin

Bayrak İçin

Alında ak saklanır
Sevdalar harman olur
Sevilir ve koklanır
Memlekette can olur

Üzeri gölge bilmez
Bu bayrak gölgelenmez
Dalgalanırda inmez
İndirilse kan olur.

Işığıdır yiğidin
Kefenidir şehidin
Her zaman onun için
İmkansız imkan olur

Özünde var hüsniyet
Beslenmeli hoş niyet
Ne hak ne de hürriyrt
Ne onsuz vatan olur

Herkes saygıyla anar
Üzülse gönlüm kanar
Yan bakılsa taş yanar
Yer kaynar volkan olur

Onunla nurlu şafak
Gururla nurlanarak
İcra olur hukuk hak
İnsanlar insan olur

Ulusoy böyle bilir
Bu töre böyle gelir
Kim ona gölge verir
Bu millet kurban olur

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:45 PM
Bayram Ediyor

Yüreğime bıçak gibi düşen sevda sendense,
Ağrıma acıma bakma, canım bayram ediyor.
Gözlerimde yaş tükendi, yaş yerine akarken,
Damarında coşmuş akan,kanım bayram ediyor.

Kutup yıldızıymış aşkım, yönümü onda buldum,
İhlasımı imanımı, dinimi onda buldum,
Şerefime dudak büktüm, şanımı onda buldum,
Yarınıma alkış tutar, dünüm bayram ediyor.

Yar, bir mübarek meskende yüreğimi kabul et,
Ben mücrim bir kulum doğru, sen değilsin muhannet,
Bu zemin aşkımı bilmez, beklerim senden davet,
Aşkın ile şeref bulan, şanım bayram ediyor.

Yedi kat yer yedi kat arş varsa anlasın beni,
Varlığım secdede bekler, vuslat gününde seni,
Neyleyim hicranda kalan, aciz ruhu bedeni,
Sana doğru geliyorum, yönüm bayram ediyor

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:45 PM
Bayram Günleri

Hırsın ihtirasın, aşka himmete
Döndüğü günlerdir bayram günleri.
Öfkenin hiddetin, kinin garazın
Yandığı günlerdir bayram günleri...

Uzanan ellerde,şefkatin nuru
Her insanda insan olma şuuru
Nefiste var olan, kibir gururu
Yendiği günlerdir bayram günleri

Esas olan ruhtur, ceset vesile,
İnsan hizmetine koş heves ile,
Rahmetin ilahi bir ses ile
İndiği günlerdir bayram günleri...

Mü’minler kardeştir, olan varıyla
Aşar müşkilleri, iman zoruyla
Günahın isyanın tevbe nuruyla
Yunduğu günlerdir bayram günleri...

Mü’min güven duymaz dünya malına,
Sarf eder varını Allah yoluna,
Allah’ın lütfunu, mü’min kuluna
Sunduğu günlerdir, bayram günleri...

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:45 PM
Bazen

Aşkın tarifi olmaz her gönülde başkadır
Hırpalayan pençede sevgi saklanır bazen
Kırbaç değen bedeni incitmeyen başka sır
Katran gül niyetine alıp koklanır bazen

Hüzün beni yaşatır zevki sana vereyim
Sen gülleri der gülüm ben dikeni dereyim
Sen sevdim de bir kere birde yüzün göreyim
Boş da olsa yar gönlü girip yoklanır bazen

Damarlarımda gezen sevginin gürültüsü
Hayatıma tad veren hüznümün tatlı süsü
İşte durur önümde aşkın renkli örtüsü
Renk dediğin kararır sonra aklanır bazen

Şimdi kara vaktidir her rengin bana göre
İçimdeki kavganın bitimi uzun süre
Umdum ki sevgiliden bir lahza gönül vere
İçimdeki sevgiye sevgi eklenir bazen

İçimdeki dünyanın direği çelinirken
Ağrı veren çıbanın uçları delinirken
Sevgilinin gözünde sevgisiz bilinirken
Ey gönül bu dünyada ölüm beklenir bazen

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:45 PM
Beceremedim

BECEREMEDİM


Akıl yordum, bana, bende,
Çözmeyi beceremedim.
Göz, gönül yorup okudum,
Yazmayı beceremedim.

Çok sevdim, sılayı, yurdu,
Bu sevgi gönlümü yordu,
Nefsim isyanın duyurdu,
Ezmeyi beceremedim.

Doğdum, düştüm zorlu yola,
Eksilmeden arttı çile.
Kulların gönlünden hile,
Sezmeyi beceremedim.

Belki gönül buna lâyık,
Deniz azgın, çöktü kayık,
Bir gün bile, başım ayık,
Gezmeyi beceremedim.

İşte geldi ömrün sonu,
Gönül farketmedi bunu,
Her mel'unun oyununu
Bozmayı beceremedim.

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:45 PM
Bekle dur diyemezsin

Yarın bir haber olur her hecesi elemli
Kalkmış zamanı tutan o görünmez ejderha
Sesler sessizce bakar çığlıklarla saklanır
Birkaç gönül sancılı birkaç göz ıslak nemli
Kalan bir karanfildir güz gününde koklanır

Yırtılmış resimlerin her yanında acı var
Bekle dur diyemezsin zaman almak zor daha
Üşüyen kaderimi sıcağında yer tutar
Anladım ki gelenin alacak bir öcü var
Yüreğimin özünde mert yapılı er yatar.

Kaç kara ayna gördüm beni görür göstermez
Kaç kahpenin ardından kaç yiğit düştü âha
Rüzgârlarla yarışan kâkülleri yer yemiş
Yılların özlettiği yola gönül elvermez
Öyle bir kutlu ferman hecesi ses görmemiş

Kafesinde çıldıran bir serseri kuş üşür
Uykusundan uyanan çocuktaki sabaha
Hamurumda mayamı bir görünmez el çalar
Mutluluk serüveni ayrılığa dönüşür
Girdiği bağdan karga yemek için gül çalar

O gittiği günlerde sanırdım o gelecek
Sarılırken yüreğim vuslat denen silaha
Hasreti öldürmedim şimdi karşıma çıktı
Tarih boyu ayrılan bu acıyı bilecek
Gelen bir gizli emir karton kulemi yıktı.

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:45 PM
Beklediğin Boşuna

Beklediğin boşuna...
Niye böyle bu köhnede durup şaşkın beklersin
Yâr ararsın, yâr bulunmaz, beklediğin boşuna.
Çöl kesilir sevda yakar gönlümü kavurarak
Kar ararsın kar bulunmaz, beklediğin boşuna.

Mutlu olurum cananım candan selam verince,
Ne aradım, ne buldum ki, ne var yerli yerince,
Yanılarak bir kerecik, şans yüzüne gülünce,
Zar ararsın, zar bulunmaz, beklediğin boşuna.

Deniz gözlü, dar benizli, cana ateş atarken,
Karga gelip gül başında, nağme kırıp öterken,
Senin gülün senin değil, el bağında biterken,
Hâr arrasın, hâr bulunmaz, beklediğin boşuna

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:46 PM
Beklemesi Boş

Uzaklarda işve yapan tor ceylan
Çekip götürüyor izinde beni
Önce gönül verip sevdiğim derken
Küçültüp yok etmiş gözünde beni

Çekti bir vadiye beni bağladı
Halime acıdı, yandı ağladı
Merhametsiz küskün düşüp dağladı
Umutsuz sevdanın közünde beni

Şiirlerim gama derde doydu da
Acısını duyan herkes duydu da
Yaklaştıkça hoyrat yaban saydı da
Saklayıp tutmadı özünde beni.

Artık umudum yok beklemesi boş
Her ahım gönlüme iki damla yaş
Zaman iskeledir gel gönül yanaş
Götürsün yolların düzünde beni

Gurbet sıkletini kara yazılı
Talihim taşıyor felek azılı
Görmediğim gerdanında dizili
Seyretsen görüp de yüzünde beni

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:46 PM
Beklenir Ali

Beklenir Ali

__________________Ali Altınlı'ya

Bu yaş gününde in maziyi dolaş
Nerede ne sırlar saklanır Ali.
Kaderde var ise ısırgan otu
Gül diye sevilir koklanır Ali.

çağın kurnaları, sürdürür sefa
gönüller tükenmiş, bitiyor vefa,
dostun varsa gönül kapın kırk defa
bir kısacık günde yoklanır Ali.

yüreği dolduran şu kirli hisler
insandan insana geçer yeisler,
insanlık hakkını yerken şu pisler
sanma okyanusta paklanır Ali.

milleti ederler batıya köle
verirler malını göz göre göre
köpeğin payını alırken bile
vermek istemeyince diklenir Ali.

Allah huzur versin, düşme telaşa
en kısa zamanda erdin bu yaşa
takdirde her olan gelirken başa
insan bir makamda beklenir Ali

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:46 PM
Bekletme Beni

Yokluğun içindeki varlığımın yerine
Kum serpin yokluğun hayalden gözlerine
Ateşten hediyedir vicdanımdan derine
Yandığım *******in sabahında çık da gel.

Uykularımı döven kâbusları al götür
Ateş kokan terimden benden ona sil götür
Gün gibi hasret gönül bekletmeden gel götür
İçindeki öfkeyi sevgi ile yık da gel.

Gelmen için yüreğin benden daha ne bekler
Tutmayan dizleriyle gönlüm sana emekler
Yıllara meydan okur boy verirken bebekler
Ağaran saçlarına gençlik gülü tak da gel.

Kaynayan deniz gibi sahile vur öfkeni
Durgun mahzun göl gibi özüne bağla beni
Pencerede mendilim okşayıp sevsin seni
Bir parçacık kokunu gönlüme bırak da gel.

Terime kan düşürdü hasretin terime kan
Gönülsüz gönüllerde zillet olur her mekân
Sevda çeşmesinden iç varlığınla yun yıkan
Eri aşk potasında yüreğime ak da gel.

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:47 PM
Bekleyiş

Bekleyiş
Yüreğime gözlerimden kan düşer,
Hicran bana neler etti göresin.
Hikmet deryasından yanan gönlüme,
Muhabbet tasıyla bir su veresin.

Kurt önünde saklı duran kuzu var,
Uzaktan uzağa anası ağlar,
Açılmış yaralar, kim gelip bağlar,
Can ehlinden merhem bulup süresin.

Körlerin gözünde nurum bilinmez,
Kolayım bilinmez, zorum bilinmez,
Ağlarım sızlarım, zarım bilinmez,
Kimse sarmaz yüreğimin yarasın.

Yüreğimde yaraların derini,
Bilen olmaz yaraların yerini,
Gam köyünde gezen garip birini,
Yar vefasız, gelip niye arasın.

Yandım yandığımı dost anlamadı,
Sitem etti yaralarım kanadı,
Gönül varıp dost gönlüne tünedi,
Bilemedim bu vuslatın süresin.

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:47 PM
Belki Bir Gün Sevgili

Suların toprak için sevdasına sebep ne
Neden yaramı dostum her fırsatta tırnaklar.
Sevdalanan sevdanın kem gönülde işi ne
Neden bu arsız gönlüm sevgisiz gönlü yoklar

Ak ve kara iki renk bir birine uyar da
Bu nasıl mantık taşla zümrüt aynı ayarda
Belki bir gün sevgili sevgiliden sayarda
Ayakaltından alıp gönlünde tutup saklar

Unutulmuş türküler nağmesinde gam kokar
Ayrılık korkusuyla notaları can yakar
En güzel sevdaları gülle yıkmaz kin yıkar
Bizim aşk kalemizi ancak birimiz haklar

Görmeden görünmeden tek gönül olmuş iken
İki gönül birbirini görmeden bulmuş iken
Bir vesvese arada oldu bir dağca diken
Bilinmedik bir varlık girmiş gönlümü koklar

Suların akışına işlediğim sır gitti
*******i özlemle düşlediğim yar gitti
Çok düşündü sessizce anladım ki zor gitti
Karaların içinde kaybolup gitti aklar

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:47 PM
Belki Bulamazsın

Una baktım ekmek geldi aklıma
Düşünmedim değirmenin suyunu
Aklımı derdiyle alan bir fani
Her fırsatta oynar oldu oyunu

Ne bilsin aşk diyen aşkın kahrını
Doldurmadan cana aşkın zehrini
Yıkıp geçtim uçtan uca şehrini
Bulamadım dostun kutlu köyünü

Bilmediğim örtü saklar içimi
İçimde sevdanın muğlâk biçimi
Yükledim yükümü tuttum göçümü
Kayıp ettim kırk mevsimin ayını

Bir faninin fani ile işi ne
Çorba demir dolar değer dişine
Diktim hedefimi dağlar başına
Kırdı felek oku ile yayını

Ağladım örtümü üstüme çekip
Göl ettim yastığı gözyaşı döküp
Beklerken kapında boynumu büküp
Belki bulamazsın Ulusoy’unu

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:47 PM
Ben anlamadım

Geldiğim dünyada mihnet meşakkat
Var dedi büyükler ben anlamadım
İnsanlık, insana çözmesi gerek
Sır dedi büyükler ben anlamadım...

Altın nesil yaşar altın çağlarda
Gül olursa bülbül olur bağlarda
Çiçeği serada değil dağlarda
Gör dedi büyükler ben anlamadım.

Her sabah güneşi doğmaz zannetme
Takdire başını eğmez zannetme
Bir garip görünce çekip de gitme
Dur dedi büyükler ben anlamadım...

Yârine yar olup gönlünde taşı
Kaybedersen sarar derdi talaşı
Görürsen bir yerde kör çıbanbaşı
Yar dedi büyükler ben anlamadım.

Ulusoy sadık kal sadık olana
Lanet olsun fitne, fesat, yalana
Yolunu, yolunda sadık kalana
Sor dedi büyükler ben anlamadım...

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:47 PM
Ben Beni

Alışmışım hicrâna, vuslat gibi derdim yok.
Âşinâ idi gönlüm, kederden, gâmdan ettim.

Çağırdım seher vakti, dudağımda türküsü
Yâr dizine baş koyan, gönlümü demden ettim.

Gemimi deniz tuttu, yolumu harâmîler
Ruhum dûadan oldu, gözümü nemden ettim.

Bir dâne idim yolda, su gördüm, başak oldum,
Değirmene uğradım, kendimi candan ettim.

El bilmez yandığımı, dumanım gizli benim
Figânımı yürekten, gözyaşım kandan ettim.

Tükenmez işvesine, uyup gittim dünyanın
Yoğruldum çile ile, ben beni benden ettim.

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:47 PM
Ben Bu Gece Uyumam

Ben bu gece uyumam, yatak diken döşeli
Yangınların içinde, bir yaralı çocuğum.
Bir yanımda yaralı anam döver bağrını
Dudakları su bilmez oğlu şehit düşeli
Açtığım kapıların her birinden kan akar
Huzuruma küskünüm, uykularım can yakar.

Ben bu gece uyumam, başıma dağlar indi
Ebrehe’nin tankları zulüm saçar dünyaya
El kadar huzurumu, saçıp savurdum şimdi
Ebabiller nerede, hangi inde uykuda
Bana diken yataklar, onlara huzur verir
Bilmem ne zaman Mevla, emir verip gönderir.

Ben bu gece uyumam, sevgilim bittim burda
Hayallerim kan rengi, umudum yanık kokar
Düşüncemde yoksun sen, yerini o kız aldı
Şarapnel yarasıyla, o kız yanar gönlümde
Kör olası gözlerim, başka nereye bakar
O kız çeşme başında, eteğinden kan yıkar

Ben bu gece uyumam, ne gözler var uykusuz
Yavrusuna sarılmış, korku dolu yürekler
Ağrısına ağlayıp, bu gece yanacağım
Acıya susuz kalbim, bu gam derdi tetikler
Öldürün ben öleyim, her çocuğun yerine
Zerre korku düşmesin, kan dolu gözlerine

Ben bu gece uyumam, ilk defa adam gibi
Bir gece yaşayarak, kan inecek gözümden.
Bana değecek kurşun, beni vuracak tanklar
Dualarım yağacak, ehli küfrün üstüne
Önümde peygamberim, meleklerde bayraklar.
Aczimi haykırırken, yüreğim korku saklar
Kalkın ayağa yeter, ey inanmış korkaklar.

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:47 PM
Ben Hâlâ Bekliyorum

sabahı bilinmeyen *******den usandım
uğradığım her yıldız başkasına salıyor
yazdığım şiirlerin her harfine bin yandım
bulutlar gözlerimden yağmurunu alıyor

herkesten ayrı düşmek kendin ile bir olmak
kalbimde yenilmedik en kahraman dert yaşar
öylesi bir hayat ki acılara yer olmak
mert ülkesi boşalmış yurdunda namert yaşar

yağmurda kuşlar üşür kanatları düşüktür
çiçeklerin vebali omzumda taşınmaz yük
her gönlün taşıdığı varlığından büyüktür
alnımdaki damlalar kısmetimden çok büyük

seni görmedim ama içimden sevgim akar
senden yana sokaklar türküsünde seni der
gözlerimden boşalan yaşlar hayalin yıkar
kırk bohçada sarılı kalbim tek seni sever

ah… bilmedin bir türlü belki de bilemedin
anlattıklarım sana bin muamma gelirken
belki bildin gücendin, git başımdan demedin
ben hala bekliyorum sevmiyorsun; bilirken

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:47 PM
Ben Kaldım Sen Giderker

Henüz vakti değil mevsimler kışa düştü
Yağmurları beklemem kar mevsimidir şimdi
Cemreler uzak iklimde müjdelerken baharı
Bülbüller figan eder zar mevsimidir şimdi.

Yıkılmış hayallerim enkazında kayboldum
Kara gözlerin çeker varlığımı özüne
Mihnet beldesi yurdum gönülden uzak kaldım,
Görsem belki tanımam hiç bakmadım yüzüne.

Ben kaldım sen giderken dönüp bakmadın bana
Yayla çiçeklerinde ayrılığın efkârı
Bir acı figan akar kul duymadan cihana
Uykusuz gölgelerle uğurladım baharı

Bu yol çok uzun gülüm, yol yangın gönül yolu
Yol başında gurbetin beslediği dev yatar
Bu yol çaresizlikte çare bulanla dolu
Titreyen gönlüm üşür mehtabımı gün yutar

Topla solan çiçekler cemrelerden yaralı
Kapısında durduğum sultanın yönü başka
Uzakta görmediğim dik dağların maralı
Düşürdü tuzağına düşürüp gitti aşka...

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:50 PM
Ben Sıladan Çıkarken

Ben Sıladan Çıkarken

Yıllar önce ben sılamdan çıkarken,
Eşe dosta veda edipde geldim.
Huzur ile aram hiç hoş olmadı,
Her acıyı,derdi tadıp da geldim...

Gönlümdeki güzellerin hasını,
Kayıp ettim tutuyorum yasını,
Mecnunu deleden yar sevdasını,
Bir geçmez pul ile satıp da geldim...

Geldiğimden beri telaşta başım,
Düşman ile devran sürer gardaşım,
Sitemle, stresle geçerken yaşım,
Ağrıma acımı katıp da geldim...

Yar derdine külsüz odla yakıldım,
Eritildim dost arkına döküldüm,
İsyan ettim ne eğildim ne büküldüm,
Vefasız ne varsa atıpda geldim...

Geldiğim yerlerde tükenmiş haya,
Ne boynozlar var ki, uzanmış aya
Bazen gönül dön, der ya Ulusoy’a,
Gurbetin yolunda bitip de geldim..

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:50 PM
Beni

Beni

Bilmez idim, sevda nedir, sevgi ne,
Bir derya gözlü yâr, ayarttı beni,
Gönül ile derin uykuda iken,
Bir acı nazarla uyarttı beni,

Sırtıma vuruldu, aşkın şeleği,
Önümde giderken, gördüm feleği,
Olmuştum dünyada sevda gömleği,
Vurdu pençe ile o yırttı beni.

Gönül bir damlada gördü ummanı,
Sandı sevda çağı, geldi zamanı,
Fark etti özünde bir sefil canı,
Vurup kantarına, yâr tarttı beni,

Döşedi altıma, diken döşeği,
Sanmıştım gönlümün, yaylı beşiği,
Yattığım yer sevdanın kutlu eşiği,
Sev dedi sevdalım, şımarttı beni..

Arada bir selam vermiyor şimdi,
Aramıyor şimdi, sormuyor şimdi,
Dikkatli de baksa, görmüyor şimdi,
Işıkla birlikte kararttı beni.

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:50 PM
Beni Bana Bırakma

Safça bir gönül verdin bir ilahi rahmetle
Bir ucundan başlayan yangınları seyrettim
Asırlık çınarların kahır yüklü dalında
Benden sonra gelene nur kasede ibrettim.

En mümbit arazide şeytan meyve yetirir
Ellerim ayaklarım esaretten eridi
Gel dediğin emirler içimde abidedir
Bu mücrim gelmek ister sana aşık yar idi.

Palazlanan bir kuşun gözlerinde umut yok
Himmete muhtaç yaşar bilemez hayat nedir
Yitirdiğim her şeyi yeniden buldur bana
Maksudum sensin benim ameller bahanedir

Ağlaşan çocukların gözyaşına sebebim
Ben sebebim namludan yağan kalleş ölüme
Ne yolunda bir yolcu gibi yürüyebildim
Ne utanç potasına düşüp eriyebildim.

Nur döker gönüllere bir mübarek silsile
Beni sarsan şaytana teslim ettim ben beni
Hep Mevla bildim durdum günahımla beklerim
Ayrılmam dost kapından inkar etmedim seni

İlahi bahar geçti güze çatan ömürde
Mihricana düşmeyen son güllerim açılsın
Viranelerde suskunca gamlı gezip dolaşan
Şevke gelip dert döksün bülbüllerim açılsın.

Ağladığım bu gece yüreğimin arzıdır
Akbabalar üstümde varlığıma göz diker
Her damla göz yaşımda sayısız pişmanlık var
Her zerrem huzurunda edeple boyun büker…

Bu sabaha doğrulmuş eğrilerle çıkayım
Her şeyimi sıratı müstekıymde sabit kıl
Beni bana bırakma ben cahilim bilemem
Öyle bir yolun var ki başlarken biter akıl

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:50 PM
Beni Sen Çağırdın

Beni sen çağırdın bu yokluk ülkesine
İlk ben ses verdim yokluğun sesine.
Beni sen aldın götürdün: bir meçhul zamandı
Düştüğüm gün varlık hevesine
Beni sen çağırdın bu yokluk ülkesine...

Ya topraktım, ya toprakta bir nebat
Hatırlamadığım bir halimde iken
Bir nağmesiz çığlığa düşünce ben,
Uzunca bir yol derler geldiğim yola,
Beni sen geçirdin o yollardan, sen...

Mevsimler dört değil kırk oldu sanki,
Üşüştü yıllara birbirinden habersiz,
Hepsi geldi geldi gitti, bırakmadı iz.
Her mevsimin güzelliği senden idi,
Ne kar, ne yağmur, ne güneş değildi sebepsiz...

Beni sen çıkardın kırk kilitli,mahzenlerden
Beni sen bitirdin çorak topraklarda,
Beni sen eğledin bilmediğim konaklarda,
Gönlüm senin için kaldı bu diyarlarda,
Bilemem nereye giderim, gelişim nerden..

Bir kavun çekirdeğinde başladı hayat,
Bozkırda bir tarla, tarlada bir çekirdek.
Yağmurların rahmetiyle doyan yüreğim
Halden hale girer yetkinleşene dek.
Önce çekirdek, sonra acı ve ham kelek...

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:50 PM
Benim

Yaşadım dünyada, geldim giderim.
Kimseler varmadan farkıma benim
Sitemler gönlümü çok örseledi,
Ağıtlar yaş döker, Türküme benim.

Zehir mi karışmış, ana sütüne,
Parçalarım, imreniyor bütüne
Bindim kaderimin yorgun atına,
Çileyle dert geldi, terkime benim.

Sevdim, sevdiğime, dost olamadım,
Sevdadan, sevgiden tad alamadım,
Aşkımla, mâşuka yol bulamadım,
Ayrılık sebeptir, korkuma benim.

Yılları, bağrıma bastım tükendi,
Derdimi sakladım, sustum tükendi,
Dünya ejder oldu, ömrümü yedi,
Su değil, gam akar arkıma benim.

Gönül koştu menziline yetmedi,
Tahammül ettikçe, derdi bitmedi,
Dünya tad vermedi, düzen tutmadı,
Herkes, çomak soktu, çarkıma benim.

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:51 PM
Benim Bildiğim Devran

Bir baş dönmesi zaman, düşüp kalkmamak ölüm
Uçtan uca yangındır benim bildiğim devran
Kays’ı Leyla’da tutan gönüle azap çölüm
Kuru kütük su bekler taze filize derman

Ben önceden ölmüştüm canımda böcek gezer,
Sırçadan sarayların kapısında vuruldum.
Gözüm görmeyi bilmez dilim damaktan bizar
Bir kuru iskeletten peyda olup kuruldum.

Çil çil altın kesemde geçmez olur tuttuğum
Kalpazanlar elinde rayiç arar her şeyim
Bir fikir bir davadır dündeki unuttuğum
Bin mahlûkun içinde bilinmedik bir şeyim...

Açtığım kapılarda zehirden seller girer
Boğulurum gamıyla hasret denen illetin
Kahpeleşen şuurum beynime bela serer
Mecburu ben olmuşum yaşanmadık zilletin

Çemberine ördüğü gülden bilirdim onu
Ezgilerin içinde sakladığı er vardı
Akbabalar önünde kaybolup gitmek sonu
Kartalın pençesinde varlığını arardı.

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:51 PM
Benim Gecem

BENİM GECEM

Duyuyor musun sevdasını gecenin,
uykuların şafağında bir zerre kir.
aydınlığın sancısını çekerken,
bu gece benim gecem,
benim gecemdir
bir ses beni çağırır, yokluğa,
çileye çeker, götürür.
toprağa gömülü bedenim,
çekerken ızdırabını,
yolunu gözlerken akşamın.

şafaklarda gönül gözlüm,
siyahın ortasında mor.
akşamların öfkesi,
sabahlarda tükenmiyor.

bu gece benim gecem,
sabahların öfkesiyle,
gözlerimi çürütür nem.
kaybolur varlığım,
günlerin ensesinde.

bu gece benim gecem,
ağıtlarımın gölgesinde mahkumum.
odamı saran ışıktan sancılar,
masamı körelten/gam yüklü bir mum.
türküleri yanık söylerken ozan,
mısralar dökülür kâğıda bir bir,

ortada gam yüklü gönül,
çile yüklü şiir.
Belki bundan kaçıktır uykum.

bu gece benim gecem,
şarkıların dudağında tebessüm,
yürek yıkan türkülerde çile.
buğulu gözlerde sevda,
sıkıntılı yüreğimde,
ağrı veren korkum.

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:51 PM
Benim gönlüm sana hasret

Bahar inmiş dağlar taşlar şenlenir
Benim gönlüm sana hasret gülemez.
Renklerin gözümde, hepsi karadır
Başka rengi ayıramaz bilemez.

Kuruyan başaklar, güzler kederli
Umudu yıkılan gözler kederli
Yürekler acılı sözler kederli
Gönül senden başka dilek dilemez.

Bunca hicran çeke çeke bitmiyor
******* ömrümü sardı gitmiyor
Sanki bana benim derdim yetmiyor
Dediler ki yar perişan gelemez

İçerim kan ağlar, güldü sanmayın
Fark etti hayatı bildi sanmayın
Bana zulmeden yar öldü sanmayın
Zalim olan kolay kolay ölemez…

Dünyanın mihneti hep beni boğar
Sanmam ki bu dünya çok şeye değer
Bu acı bu keder yazımsa eğer
Yazan yazmış kimse geri silemez…

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:51 PM
Benimle Savaşım

Her zaman yanımdaki
senden umarım seni
Sen bir gurur girdabında
dönüp dururken benden habersiz.
Ben yanarım, senin için
Seni incitmeyen ateşlerin alevlerin içinde.

Bak o gönül endazemde ölçülen
Bin türlü acı ve ben
gurur mezbelesinde sen...

Vurup geçtin ve daha dönüp bakmadın,
Yıkılan bir insan, evet senin gibi bir insan.
Aşkı bilen, derdi bilen,
Yılların mihnetine, senin içi baş eğen.
Sen can diyarında gezmedin ki bilesin,
Kimdir ateşteki adam.

Bir kuru gururun ve bir sen kaldın,
Yırtılan şafakları eli ile
kapattım diyen...

Önce bende benimle başlar,
savaşım
Vuranda ben olurum, vurulan da ben olurum.
Aşk kılcı döner durur
Yalabır pırıltılarla
yüreğimin üstünde.
Bendeki benliği yok eder benim için,
Kan içinde yorgun düşer yüreğim.

Yıllar var ki bu savaşta
galip mağlup bilinmez
Ne ölen benim, ne öldüren ben...
Bir kuru hayaldir kazandığım dünyada.
Ak benizli Leyla’larda gönül yok,
gönüllerde sevda..

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:51 PM
Benzemez

Yordun dünya bitkin düştüm elinden
Yürüttüğün yolun yola benzemez
Mecnunun aklında Leyla tükenmiş
Bu sebepten çölün çöle benzemez

Aklımı zay ettim bir taş yüzünden
Düşmanla bir olan gardaş yüzünden
Sırrımı faş eden sırdaş yüzünden
Fitne doldu ilin ile benzemez.

Ekin ektim diken bitti yerinde
Cehalet yarası sızlar derinde
Gençlik çağlarında günün birinde
Soldurduğun gülüm güle benzemez

Bazen konuştukça coştum bilmedin
Fitne çukuruna düştüm bilmedin
Bir dava yolunda koştum bilmedin
Konuşamam dilim dile benzemez

Yoldaşlarım birer birer dönerken
Umutlarım ağır ağır sönerken
Çırpınıp dövünüp dağdan inerken
Yılgın akar selin sele benzemez

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:51 PM
Bilemedim Arkadaş

Bilemedim arkadaş, alaya alma beni
Med-cezir vaktindeyim dalgalarım huysuzdur
Dedim ya çok sevmiştim bir kez görmeden seni
Sana olan hasretim açık yarama tuzdur
En derin dehlizlerde mahkûm ettim ben beni

Civan boyum dik durur dik gezerdi her zaman
Anlamış kusurunu mahcup olmuş eğilmiş
Büyüklerin sözünü ihmal ettim bir zaman
Bilemedim arkadaş bana göre değilmiş
Af bilmez gönüllerde durulmuyor yar zaman

Ağlayan gözlerimde mor halkalar belirdi
Kıraç topraklar yanık aşk tohumu su bekler
Yarda merhamet olsa yar aklına gelirdi
Dolanır düşmek için ateşe kelebekler
Sevse idi yar beni yandığımı bilirdi.

Gönül gözü fark etmez nazarı benden öte
Kemiklerim nedamet ağrısıyla sızılı
Sevgiyi ellerinde feda eder diyete
Bahtımın üst yerinde kederle gam yazılı
Salarken sevgimizi sonsuz ebediyete

Bilemedim arkadaş zamanı al geriye
Belki de sana göre güzel anlar gelecek
Serseri bedenimi sürgün edersin diye
Şeytanlar karşında keyiflenip gülecek
Sevdiğimi bilirken katı olmakta niye

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:51 PM
Bilesin Gönlüm

Eyvah gönül bu yol seni çekiyor
Gam dağına yolun düşer bilesin.
Dert ehliyim diye derdi yüklenme,
Dert vurunca tebdil şaşar bilesin

Güneşi akşama satan bu devran
Varlığı yoklukta yutan bu devran
Yokluğu yoklukta tutan bu devran
Ol diyen ol derse yaşar bilesin.

Gam ilinde nice yanık yürek var
Gam bilmeze gönüle ne gerek var
Dünya tatlı yenilen bal börek var
Damak tutmaz diş de düşer bilesin

Acısı gönüle düşer bilmezsin
Yol kırılır yolcu düşer bilmezsin
Her yaratık fani beşer bilmezsin
Yer kudurur volkan taşar bilesin

Kıyameti vaad eyler yaratan
Kuranda vaadini söyler yaratan
Zalim değil zulmü neyler yaratan
Herkes çukurunu eşer bilesin...

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:51 PM
Bilmem

... BİLMEM

Dostları harcayarak, dostluğu bitirerek,
Yükselmenin insana, hayrı mı olur bilmem.

Bir gün izzet-ü ikbal terkeder her insanı,
O zaman insanlıktan, eser mi kalır bilmem.

Dostları kötüleyip, makam tutmak hoş değil,
Fakat öyle yapmayan, makam alır mı bilmem...

Samimi insanların, ezilmesi adettir.
İnsan dostça samimi, bir kul mu olur bilmem.

Doğru sözün sahibi, dokuz köy dolanırmış,
Acep onuncu köyden bir tat alır mı bilmem.

Gariban ezilirken, vicdanım perişandır,
Zalimler yaşarken cezasın bulur mu bilmem.

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:52 PM
Bilmezsin Hancı

Gelmek arzum idi gönül yorulur
Varsam belki gönlün bana kırılır
Yar yanına böyle nasıl varılır

Gönülde tereddüt, duyguda sancı
Benim halim nedir bilmezsin hancı...

Yıldızları kıskandıran sevdalar
Yüreğimde temiz aşkın yeri var
Tereddütlü aşk gönülü yaralar

Kaybettirir dosta olan inancı
Benim halim nedir bilmezsin hancı...

Seni sarmak için açıkken kolum
Zemheri tavırla değişti yolum
Sevdikçe buruşup açmayan gülüm

Zannedersem yar gönüle yabancı
Benim halim nedir bilmezsin hancı...

Kalınca gönlümüz gülerse eğer
Kapında kırk yıllık kölelik değer
Sultanlar sarayda nazlıymış meğer

Kendime besledim öfkeyi hıncı
Benim halim nedir bilmezsin hancı..

Sardıkça bağrıma artıyor sızı
Hayalimi tutan o vefasızı
Sende ateş yoksa zemheri buzu

Bendeki efkar ile donar be hancı
Gönül hasretinle yanar be hancı...

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:52 PM
Bir Bahar Hatırasına…

Bahar sabahı, Akdeniz sessiz, sakin dururken
Yüreğimde çırpınmalar, avuçlarımda bir el.
Geçiyor karşı dağlardan kire bulanmış duman,
Seyrederken ufukları, deniz gözlü bir güzel.

Denizleri utandıran derinleşen gözlerin,
Ruhuma açtığı yara, denizden daha derin.

Ayazda üşümemiştim, yanmamıştım güneşte,
Hissederken sevdasını, deniz gözlü ceylanın.
Bakışları dalgaları sükunete götürür,
Ateşi yakar denizi, gönlümdeki sevdanın.

Yanında ayazlar sıcak, ateş yakmıyor, serin,
Şarkıların gölgesinde, nemlenirken gözlerin.

Martıların çırpındığı, o mavileşen zemin,
Ruhuma alkış tutarken, duymadın mı sesini
Bir köhne sandalda gezip, dolaşırken el ele,
Hissederek utandı meltemler gül nefesini.

Bu güne kadar gördüğüm denizler kan ve irin,
Vefasız dostun açtığı yara taze ve derin.

Kaç gün oldu gideli bak, o günden beri kaç gün
Takvimlerin kadehinde hicranın katil zehri.
Kaybettim bir gece gittin, tadı bitti dünyanın,
Beklerim gelmezsin şimdi, gözlerim yolda Mehri.

Bir mekanın var gönlümde gayet ince ve narin,
Boş kalmasın dön gel artık yüreğimdeki yerin.

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:52 PM
Bir Garip Akşamdır

Bir Garip Akşamdır

Bir garip akşamdır güzelim, bir garip akşam
Ay düştü yüreğime, pırıl pırıl oldu bak
Sağ yanımda ses veren güller şımarık
Kendine has bilir zamanlarda sırlı duran baharı.
Bir garip akşamdır güzelim, yüreğimde gam...
Dolaşıyorum Kırıkkale sokaklarında yalnız
Gam kokulu sokak çocuklarından aldığım ilham.

Ne yamyamlar tanıdım güzelim, nice yamyamlar
Dişlerine soktukları kürdanlar, insan çıkarır
Gözlerinde seyrederim en kahpe cinayetleri
Taşıdıkları kimlikleri masum, bembeyaz görünür.
Ama ruhları o kimliklerdeki mürekkepten kara,
Ne yamyamlar tanıdım güzelim, nice hayvanlar.
Ekmeklerine can doğrarlar, katıkları kandan
Onlar uslanmaz, onlar köpeklerden arsız, utanmazlar...

Ne insanlar tanıdım güzelim, nice insanlar
Yokluğun pençesinde, şerefiyle yaşayan,
Zerre kadar haksızlığa vicdanları isyanda
Gözlerinde seyrederim, civanmertliği, gözlerinde
Ama asrın fırtınaları özlerini örseler
Ne insanlar tanıdım güzelim, nice kurbanlar
Ekmekleri temiz, niyetleri halis, gayretleri çok
Her yerde garip, her yerde horlanır, bilinmez onlar...

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:52 PM
Bir Garip Yorum

Garipçe geldim dünyaya bir köyünde ülkemin
Gelirken karşılamamış, koçtan kurbanlar beni

Ağlamışım benliğimden, varlığımdan habersiz,
Beklermiş önümde felaketler tufanlar beni.

Güzellikler gördüm bazen, gönlümü tutup durdu,
Sonra perişan eyledi, türlü gümanlar beni

Yüreğime yaslar düştü gamlı gezip dolaştım,
Boğdu bir gecede deryalar, ummanlar beni.

Bir gece felaketiyle, yıkıldı birden dünya,
Düştüm derdin girdabına, yaktı volkanlar beni.

Ağrıma dudak büktüler, aldırmadan derdime,
Anlamadı anlatmadım, bilmez insanlar beni.

Gençliğimde bilmiyordum, aklaşacak saçlarım,
Bezgin etti dünyadan, bu mihnet bu gamlar beni

İsterim ki ben ölünce, gönüllerde yaşayım,
Sessiz yaşayan biriyim, kim bilir, anlar beni

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:52 PM
Bir Gece

Bir Gece

Hayatının henüz erken çağında,
Esti kader yeli değdi bir gece.
Kartal bakışıyla civan bedeni
Dört büklüm eyledi eğdi bir gece.

Kader girdi gülüm ile arama,
Zehirden merhemi, sürdü yarama
Olanca ömrümü kedere gama,
Bir sessiz yürüyüş boğdu bir gece.

Elbisesi yaslı durur boyunda,
Mekanı hazırmış bekler köyünde,
Doksan yedi yılı temmuz ayında,
Başıma kar boran yağdı bir gece.

Aklıma gelince artıyor zarım,
Sel döker gözümden keder pınarım
Eksilmeden artar, derdim, efkarım,
Derdi dert üstüne yığdı bir gece.

Her gün hayatımdan bir taş düşerken,
Gönül hicran ile yanıp pişerken,
Kendi kaderini kendi yaşarken,
Yıldızım toprakta doğdu bir gece

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:52 PM
Bir Güldü O

Yıllar öncesi sevdim bir nazlıca gülü,
Belki ömrüm yetmeyecek vuslata,
vefa etmeyecek,
ömür denen sayılı nefeslerim bitecek.
Uzaklaşıp yanımdaki
yoldaşlarım bir bir gidecek,
ben yalnız kaldığım yoldan bezip yılacağım.
İşte o zaman yazın beni ihanetin listesine…

Öyle bir güldü o gül,
Binlerce yiğidin can attığı,
seherlerin sinesinde buram buram
Türk’lük kokar dururdu.
O gül sevdirdi bize,
o gül sevdirdi,
çilesiyle beraber bu yurdu.

Biz bu yolların böyle kanlı olacağını,
toprağa bakarak görmüştük.
Ahdimizin özünde, parmak değil,
yürek acıları vardı her zaman.

Yıllar öncesinde verirken gönlümü,
bir körpecik çocuktum,
destanlarda dinlerken onu,
göze almıştım bütün acıyı,
derdi, ölümü…

kol kola yürüdük o gül için binlerce,
on binlerce sevdalıyla beraber.
On binlerin içinden beş bin fidan telef oldu
eylül’ün ayazında.
Yusuf iye zindanları şahittir,
çilenin sükunetine.

Dönersem, /dönüşümden çocuklarım
ar eylesin, benim için utansın.
Sen, dert benizli rengi özümde saklanan gül,
gelmezsen de,
Senin yolundan gelenler, derdinle yansın.
Yüreksizler bıraksalar bile,
yürekli yiğitler dayansın.
Vuslata ömür vefa etmese bile…

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:52 PM
Bir Gülüşe Değmedi

Karanlık dehlizlerden inerken seni andım,
Secdedeydim, başımı, kaldırmadan bekledim.
Aldığım yol emrinin, sancısı yordu anamı
Bir aşk ile yıllardır, yolunda emekledim...

Ah, mübarek vuslatın, hayliyle geçen anlar
Senden başka “gel” diyen, her kim ise “yok” dedim
Aldığım mücevherler, kire pise bulaştı
Mantığımda maraz var, kire pise “pak” dedim...

Levhi Mahfuz emrinde, her şey senindir mutlak
Yarım yamalak ilmim, nasıl kavrar seni dost
Sağa sola savrulan, savruldukça dağılan
Tükenmişlik yolunda, çekip kurtar beni dost

Bu başlayan yolculuk, sana doğru gelirken
Baş bedenden habersiz, ayak, tırnak gereksiz
Yıkılmışken yol açtın, savurdun kül eyledin
Bir mübarek yel esti, aldı gitti sebepsiz.

Ölümcül baharların, son demine yetiştim
Çiçeklerin ezginliği, içerime dert oldu
Bu fani benim için, bir gülüşe değmedi
Mert diye sırt verdiğim, namertten namert oldu

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:52 PM
Bir Kırık Aynadır Sevdiğim

İmrenerek seyredip, çok baktım uzaklardan
Elimde ellerin yok, gözümde gözün yoktu.
Bir boşluğu seyreden bu gözlerim ne görsün
Gördüğü her şey seni, gönül yurduna soktu.

Terü taze mevsimler yaşlandırır zamanı
Bir tabut boyu ömür, bana beni gösterir
Bahar günü bir buse yolladım turnalarla
Gözüne gözüm değdi bakışların gam verir

Deniz kenarlarını bilmiyorum güzelim
Taşlı yaylalarda tay gezdirirdi sırtında
Yüreğim ısınırdı ayazında pınarın
Türküler yakıyordum, koyunların ardında

Gönlümü göyündüren, tutuşan ufuklarda
Çaresine can versem, beri düşse hayalin
Gittiğin yerde bekle, geldiğin yerden yürü
Bir gülüşlük hediye, yoksa ağır vebalin

Bir kırık aynadadır, sevdiğim sevildiğim
Ortasında kırılmış, solgunca bir gül durur
Su taşırım uzaktan, içim dışım ter dolu
Getirdiğim her damla, bahtsız gülü soldurur

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:52 PM
Bir Köy Dönüşü

Bir Köy Dönüşü

Kalmamış köyümün şevki neşesi
Çeşmesi çayları akmıyor şimdi.
Baharı yağmurlar müjdelemiyor
Ufukta şimşekler çakmıyor şimdi.

Bomboş olmuş her yer, dereler ıssız,
******* türküsüz, yamaçlar sessiz
Bulunmaz yazıda ne ayak, ne iz,
Dağlar gariplikten bıkmıyor şimdi.

Dönmüyor bu yerden gidenler geri,
Dökmüyor kalanlar toprağa teri,
Her evden bereket yüküyle sürü,
Mor kınalı koçlar çıkmıyor şimdi.

Ağaç yok, gölge yok, güneş yakıyor,
İnsan fidan değil, fitne dikiyor
Tarlalarda sular boşa akıyor,
Kimse bir evlek yer ekmiyor şimdi...

Ev, bark, yurt koymamış şehire göçen
Ne sap çeken var, ne ekin biçen,
Ne yorulan var ne de ayran içen
Tırpanla başaklar sekmiyor şimdi.

Ocak yıkık, toplanan yok başına
Dirsek dayanmıyor ocak taşına
Kış günü pişen tarhana aşına
Çocuklar ekmeği sokmuyor şimdi.

Çakır dikeni tutmuş, yamaçlar yollar
O yoldan yürüyüp geçmiyor kullar,
Çelimsiz bedenler nasırsız eller
Bedenler toprak, ter kokmuyor şimdi.

Sürüler ıslıkla inmez pınara,
Korkarım milleti üzer bu yara
Ne sevgi, ne saygı, ne hürmet ara,
Küçük büyüğüne bakmıyor şimdi.

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:52 PM
Bir Mihnet Ülkesinde

girdiğim mahzenlerde el yordamı aradım
cemrelere sevinen mihricanın yaktığı
kirpiklerinden akan ateşlere susadım
baharların öcünü güllerde bıraktığı
zemheride umudum yürümüyor bir adım

yar boynuna dolanmış sitemler yılan gibi
acıların kösteği ayağımda bağlıdır.
bir mihnet ülkesinde derde batmış can benim
terkedilmiş insana hangi yer huzur verir
güneşi seyre dalıp ufukta batan benim

olmadığın sokaklar ayazıyla bezdirir
bir karanfil yaprağı efkarıma naz döker
sofrasında dert olan garibi gam gezdirir
yüreğime efkarı ak benizli kız döker
şair değilim bana şiiri gam yazdırır

arkamda bıraktığım hatıralar yanarken
elini tutmadığım güzel gözlü yar gider
denizlerin ateşi gemilere gül gelir
fırtınalı hayatım mihnet ile zor gider
kaderimden önüme aşılmadık yol gelir…

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:52 PM
Bir Ömrün Özeti

Ellili yılların sonuna doğru
Doğduğun toprakta yeşer, dediler.
O günkü bilgeler, seven insanlar,
İnsan sevgi ile yaşar, dediler.

Sevdası olanlar maksuda yeter,
Yandığı sevdayla, gizlice tüter,
Sevmeden yaşayan, ölüden beter,
Menzilsiz bir yola düşer, dediler.

Mekteplerden ilim edep, ar buldum,
Ticaretten zarar buldum, kar buldum,
Zannettim ki gönlümce bir yar buldum,
Gönülsüz gönlünde şaşar dediler.

Gönlümde gönülsüz yari taşıdım,
Ağrıyı, acıyı, zarı taşıdım,
Sırtımda ağırı, zoru taşıdım,
Menzilin kırk dağı aşar dediler.

Gece şafaklara sevgi işledim,
Mah cemalli bir ceylanı düşledim,
Yüreğimi derdi ile haşladım,
Her gönül acıyla pişer dediler.

Her baharın tadı tuzu olmadı,
Gönül bu ya hasretini bulmadı,
Bir acıyla dizde mecal kalmadı,
Kazan kaynadıkça taşar, dediler.

Sabır kalesine çaresiz girdim,
Yakup divanında edeple durdum,
Kenan diyarında çift Yusuf gördüm,
Birisi tanır da koşar dediler.

Buz gibi dünyada yüreğim yandı,
Halimi görenler, gülüyor sandı,
Gece yolcusunun dönmedi kendi,
Sen ona gitmeyi başar, dediler.

Hasret darbe vurdu olan gücüyle,
Pişirdi feleğin kızgın sacıyla,
Dediler yüreğin bitmez acıyla,
Söyler deli devre coşar, dediler.

Kaderin yazarı eylemiş emir,
Bu emrin önünde her kul eğilir.
Velhasıl mihnetle geçti bir ömür,
Dostlar son mekanın eşer dediler.

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:52 PM
Bir Özlemi Yâdına

Beni aklına almaz bu serseri sokaklar
Sere serpe dolaştım içimde keder ile
Taşlarında kediler oynayan kaldırımlar
Kırk kere geldim geçtim bilmez adımı bile

Şimdi o günlerdeki bir genci arıyorum
Kâkülleri alnında gözlerini gölgeler.
Ak benizli güzeller yangınca bakıp geçer
Mermer renkli yataktan kaç hayal var el eder

Çimlerin üzerinde tatlı kaçık sevdanın
Yüreği sıkı bağlı âşıkları dem sürer
Serçelere serüven gelip geçer sinsice
Bulutlar seyre iner başlar buluta erer

Baygın bakışlarıyla yüreğime inince
Viranede gül açar rayihalar dağılır.
Bahçıvan kıpkızıldı gözlerin kaçırırken
Dökülen güz yaprağı çevremize yığılır

Emziren merhameti hasretimle kaybettim
Hiçbir kucak açılmaz irileşen bedene
O günden beri hep o günlere hasrettim
Kaç yıldır yandı gönül sebepsizce gidene

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:52 PM
Bir Şifa Bekleme Benden

bir şifa bekleme benden

Tuttuğum eller ayaz renginde,
baktığım gözler gam kokar.
bir hasta yatağında,
gönül gözün açarak,
gelmiş gönlüme bakar.


Yılların efkârını bitirmeden gelip de,
sanki benden çare bulup,
varıp huzur köyüne,
dost sefası sürmeye
inandırmış kendini.

tuttuğum eller narin,
öptüğüm yüzler ince,
bir illetin hıncıyla,
erdiğim yürek bezgin.
sanki benden gelecek,
bir merhem varmış gibi,
inandırmış kendini...
Kim yakmış, kim yanmış,
kimler almış yüreğini,
zulmün telef ettiği
solan bu bahtsız gülü...
gördüm,
yandım...
ve ağladım.
sebebi ben mişim gibi...

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:52 PM
Bir yıl devrildi

Bir yıl devrildi

devrildi gitti/ zaman
devrilip gittiği zaman
eskidi takvimler,
tükendi yapraklar.

yalnızlaşırken insan
kalabalıklar içinde
iradeler serseri, fikirler bayat
köstebekler
derinlerden gelir/ emir; al-sat.
kurşunlar eritilir beyinlere
cadıların elinde zaman
döner çarklar/çalışır saat.

ihtişamlı ihtilaller,
gel-git/ alda/t.
akılsız kahramanlar
tilkilerden de kurnaz.
çarıklı çömezler vardı
hizmet eden
kravatlıları geçti yerine.
eskiden köyden köye giderken çömezler
şimdi ülkeden ülkeye giderler/ uzak demezler.

bir yalnızlıktır hayat
hinlikler oyun
insan oyuncak
amaaaa, fakaaat, ancaaaak...
neden benim elimde kir
neden sahte baş
kahpe fikir...
neden benden olmayan/ beni yönetir...

göyünen gönül
sokak başında
kan izleri sokak taşında
oluk oluk insan peşinde
utanmayan arsızlar
açları hırsız bilen/ hırsızlar.
kahpelerin çizgisinde mi çağ
namertlere minnet midir çağdaşlık..

bir yıl devrildi
ağırlığı mazlumların üstünde
okyanuslar ötesinde dizginler
kan dolu dünya
irin dolu şuur.
eller tetikte bekler
aç/ kapa
nemrud’un elinde
firavun’a alkış tutar Avrupa....

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:53 PM
Birlik Kardeşlik Olmalı

Birlik Kardeşlik Olmalı

Ayrılıktan hayır gelmez
Birlik kardeşlik olmalı
Fesat ruhlar huzur bulmaz
Birlik kardeşlik olmalı.

Üstümüze rahmet yağar
Kardeşlik fitneyi boğar
Nurlu günler böyle doğar
Birlik kardeşlik olmalı

Kardeşlik yok eder kini
Açılır milletin önü
Bunu ister İslam dini
Birlik kardeşlik olmalı.

Fesatlara dünya dardır,
Düşmanlık yurda zarardır,
Ayrılıkta azap vardır,
Birlik kardeşlik olmalı.

Birlik yakışır bize,
Ayrılık girmesin öze,
Lüzum yoktur başka söze,
Birlik kardeşlik olmalı...

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:53 PM
Bitirdi

Uzaktan bir cana canan deyince
Kader beni geze geze bitirdi.
Hayalimden gitmez hayal gözleri
Seyrederken süze süze bitirdi.

Gam taşıdı seher vakti yelinen
Ben yanarken seyre durdu elinen
Sökün etti yağmur, boran, selinen
Yaptığımı boza boza bitirdi

İlgisi yok canan ile can ile
Yaktı çiçeğimi mihrican ile
Kelimeler dayanmadı gönüle
Efkârımı yaza yaza bitirdi.

Gam ehline gamsız hayat boş gelir
Gam bilmeze dünya gayet hoş gelir
Hatırlasam gözlerimden yaş gelir
Hasret beni eze eze bitirdi

Bana gurbet oldu gönlümün yurdu
Yığıldı gönlüme mihneti derdi
Görmeden severek gönlünü verdi
Sitem edip üze üze bitirdi

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:53 PM
Bizim Köylerde-ll

Bizim Köylerde-ll

Yavrucuğum viran olan bu köyde
Türlü türlü haller vardı bir zaman
Sabahtan, şafakla işe başlayan
Nasır tutan eller vardı bir zaman

İçinde saklarken derdi, duyguyu
Derinden derine çekip kaygıyı
Edebi, erkanı, örfü, saygıyı
Kucaklayan kollar vardı bir zaman

Her seher zamanı kalkarken, hele
Yataktan doğrulup çeker besmele
Akşam eve helal kazancı ile
Dönen yorgun kullar vardı bir zaman

İnsanları her cefaya dayanan
Bahar ile şevke gelip uyanan
Ak koyunun rengi ile boyanan
Sürü tutmuş beller vardı bir zaman

Oynardık yazıda çelik çomağı
Gayretle işlerdik, bahçeyi bağı
Astarda asılı mısır somağı
Altta çuval, çullar vardı bir zaman

Aha şu gördüğğün ker*** virana
Oturur beş gardaşla baba ana
Bulgur pilavıyla kelle soğana
Gıpta eden ballar vardı bir zaman

Sofradan kalkarken ederdik şükür
Birbirini sayar zenginle fakir
Kul kulun gözünde olmazdı hakir
Bal akıtan diller vardı bir zaman

Odalarda tatlı geçen *******
Işık saçan ehl-i irfan hocalar
Sevgi ile dolu gençler kocalar
Nice gönlü bollar vardı bir zaman

Velhasılı oğul, hep bunlar bence
Rahattı, huzurdu, her şeyden önce
Mahfettik manayı lüks girince
Hayal olan yıllar vardı bir zaman..

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:53 PM
Bizim Köylerde 1

Bizim Köylerde 1

Bir tepeden seyere daldım köyümü
Tertemiz bir öz var idi bir zaman
Fakiri zengini muhabbet dolu,
Günlerinde haz var idi bir zaman

Şerefli olmaktı en büyük paye
Şereflice yaşamaktı tek gaye
Temiz yürek doğru işti, sermaye
Cana bedel söz var idi bir zaman

Koyunları yayılırdı düzünde
Körpe taşırlardı heybe gözünde
Coşkun çaylar akar idi özünde
Rahmeti bol yaz var idi bir zaman

Hayalinde kaderini yoklayan
Tarlalarda kır çiçeği koklayan
İffetini sevdiğine saklayan
Ehl-i sevda kız var idi bir zaman

Bir yanı köydeki harman yerinde
Bir ucu dağların eteklerinde
Muskalı, kınalı koç her birinde
Değnek dönmez yoz var idi bir zaman...

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:58 PM
Bizim Sefillerimiz

Bizim Sefillerimiz

Hayat kavgası yara açmış kara bahtına
Zalimlerin mızrağı, kara taşa oturur
Kara mahfillerdeki kararan vicdanların
Önlerinde yemlenen, kara ruhlu şeytanlar
Şimdi saltanat sürer, konmuş şeytan tahtına
Yaralar ağrısını, artırdıkça göyünür


Kara ruhlu köstebek günü bilmez ne bilsin
Güneş gören göz için Hak’kın nuru nimeti
Kangrenler çürütür, asrın köhne ruhunu
Sokaklarda bilinmez kulun kadri kıymeti
Dağıtmadıkça yavru, kahpeler güruhunu
Atamayız üstünden bunca zulmü zilleti.

Bir kutlu nesil bekler, uykusuzdur şafaklar
Gözlerinde haleler, sabahsız akşamlarda
Sokakların daimi serkeşleri bilemez
İdamdaki kul kimdir, kimi asar *******
Köşelerin mağduru, kör gözlere aldırma
Senin hakkınla yaşar, iğrenç ruhlu cüceler

Kanlı nağmeler söyler sefahat şarkıları
Notasında ihanet, sedasında ihanet
Nerde ne halt ediyor, nerde insan hakları
Hangi ihanete prim, hangi fitneye zemin
Bu gün kitaplar silik, yazılar utanıyor
Sen değil sosyete de, it sahibi gündemin

Ağla kehribar beniz, yaşlar ile nurlanır
Hangi yönetici vardır, seninle gururlanır
Utansın Avrupa’da insan hakkı diyenler
Utansın sokaklarda, seni hiç görmeyenler
Elbet bir gün bu mülke, onurlu sahip gelir
Hesap verir yargıya, hakkını vermeyenler

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:59 PM
Bölünmeyin Bir Olun

Bu memleket sancılı bu millet ağrı çeker
Toplanmış ehli salip köküme zehir döker
Topraklarım satılık alanlar fitne diker

En mümbit topraklarda kutlu tohum çürüyor
Vallahi bu tefrika düşmanlara yarıyor…

Bu millete yazıktır bölünmeyin bir olun
Çalışıp gayret edin en ön safta yer alın
Memleket tehlikede cesetlerden sur olun

Bütün dünya bir olmuş sana karşı duruyor
Vallahi bu tefrika düşmanlara yarıyor…

Bir koalisyon sözü bir de muhalif odaklar
Açın bakın özüne niyetinde ne saklar
Sanmam ki öz ruhuna düşman olan salak var

Ağrı duyulan yeri tuz biberle sarıyor..
Vallahi bu tefrika düşmanlara yarıyor…

Başvekil bile derse ben Gürcü karım Kürttür
Bir milletin başına onarılmaz bir derttir
Buna rağmen tefrika alçakça ihanettir

Benim olan rüyayı başka ağız yoruyor
Vallahi bu tefrika düşmanlara yarıyor…

İlerleme zamanı çarkı terse kurmayın
Seksen yılın hesabı kendinize sormayın
Elin ıslak semeri sırtınıza sarmayın

Birliğime göz diken bahaneler arıyor
Vallahi bu tefrika düşmanlara yarıyor…

Bir sersem adam gördüm dinledim ki ne diyor
Adam beni olmadık şeyle itham ediyor
Üstelik satılmışsın sen bir hainsin diyor

Benim olan yüreği öz gardaşım kırıyor
Vallahi bu tefrika düşmanlara yarıyor…

Adalet adı ile milletimi yolarken
Haçlı gücün köpeği beni burada dalarken
Şehirler köşe bucak kiliseyle dolarken

Birliği bozmak için fraksiyon kuruyor
Vallahi bu tefrika düşmanlara yarıyor…

Seçmiş iken hepimiz davaların hasını
Kaybetmesin her gönül aşkını sevdasını
Bu fitneyi besleyen Yahudi Rum basını

Aramıza giren güçler çatlak, delik arıyor…
Vallahi bu tefrika düşmanlara yarıyor…

İnanç bir ülkümüz bir bizler kardeş değil mi?
Dünkü çilemiz bu gün ruhta güneş değil mi?
Dava bu teşkilat bu lider Türkeş değil mi?

Bir kuru kavga ile biri tuzak kuruyor
Vallahi bu tefrika düşmanlara yarıyor…

Tamam, belki adayı olacak yönetimin
Birileri saracak yarasını yetimin
Oyuncağı olmayın dünkü benim itimin

Karşımızda gülerek diş gösterip duruyor
Vallahi bu tefrika düşmanlara yarıyor…

Her kapıda dolaşıp sonra gelene bakın
Yapmayın arkadaşlar hakareti bırakın
Seçim meçim bitince yine oluruz yakın

Olur olmaz sözlerin ağrı acı veriyor
Vallahi bu tefrika düşmanlara yarıyor

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:59 PM
Bre Gönül Manyak mısın

Bre gönül manyak mısın, hiç kabında durmadın
Yılların mihnetini ruhunda saklıyordun,
Hâlbuki bu dünyadan sen bir vefa görmedin
Beyhude yere koştun gönlünü boşa yordun
Ömrün geldi gidiyor sen kendini bilmedin

Dünya parsel edilmiş sana muallâk düştü
Şairlik iş değilmiş adın sanın bilinmez
Gönül diye kısmete bir deli manyak düştü
Kaderinde yazgın bu istesen de silinmez
Bu sebepten ömründe sevinmedin gülmedin…

Bre gönül yapma bunu, sen bu yolda düşkünsün
Kırlarda kartallara el sallayıp gezerdin
Çobanların kavalı gönlünü göyündüren
Efkârına gam yükler dertlerini yazardın
Sen bu yola sosyete mekânlardan gelmedin

Aşkın tarifi başka sevdanın özü bitik
Seher vakti boşuna eğlenip öter kuşlar
Güle kargadır âşık bülbülün şevki yitik
Bundandır belki sende olan bitmez telaşlar
Sen ısrar ettin hep gül için bülbül dedin

Bre gönül manyak mısın sende çağı gör artık
Akılsız gönülsüzce bir hayata gel alış
İnsanlar arasında bir garip deli mahlûk
Çağa uy riyakârca herkesi bir bil alış
Vicdanını dinledin ondan adam olmadın

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:59 PM
Bu bir ağır ağrıdır

Kaç zamandır bu gönül, koşup durdu uslanmaz
Anladım ki her sevgi, ölümcül dert gibidir
“Yâr” diye ses veririm, yâr duyarda seslenmez
Sustukça canım yanar, kanım akar içime
Ölümüne can atan, yüreğime yaslanmaz

Anıları tükendi, çekip gitti, dönmüyor
Kuşatırken ruhumu, hal bilmeyen ızdırap
Bir gül için gülmeyişim, gam sinemden inmiyor
Ufuklar zift karası, getirmez oldu serâp
Bu bir ağır ağrıdır, ilaç versen dinmiyor.

İçerimde döndüğü, günün derin özlemi
Param parça hayaller, bir bakışa muhtacım
Gördükçe göyündüğüm, o gözlerin özlemi
Ondan gayri her şey yok, gördüğümü bilemem,
Ben burda gam çekerim, o orda sürer demi…

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:59 PM
Bu Günlerde

Bu Günlerde
Kendisinden haber almam gecikti
Belliki telaşlı yar bu günlerde,
Sorsam dertlerini gizler söylemez
Yüreğinde saklı sır bu günlerde.

Yüreğime battı gizli bir diken,
Ben oldum bilinmez gamları çeken,
O yar gurbet elde gam çeker iken,
Gülmeye ne hakkım var bu günlerde...

Ne olur derdini saklama güzel,
Gir gönlüme artık bekleme güzel,
Gönlüne gamları ekleme güzel,
Görme bu gönlümü hor bu günlerde..

İki gönül birbirine sarılsın,
Ne mihnet çeksinler ne de yorulsun,
Deli gönül yar kapında vurulsun,
Gelip yarasını sar bu günlerde...

Gelem desem yolum ırak gelemem,
Başka ne yaparım, burda bilemem,
Kader yolum kesti, gelsem bulamam,
İşim yanmak ah-u zar bu günlerde...

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:59 PM
Bu kavgada tarafım

Ortalarında gezdim, sığ yerlere bakmadım
Yolumu o belirler, dermanım ondan benim.
Ters akan ırmakların, yatağı içimdedir
Kaç ırmak aktı benden, ben bir kere akmadım
Kaç yel esti yıllardır, yönümü bırakmadım…

Özümü bağladığım, idealler üşürken
Eylüllerin ayazı, benden bir şey almadı
Sevgimle besleyerek, yüreğimde ısıttım
Benzerine bakmadım, sevgiler dönüşürken
Nasibim çile oldu, el keyif bölüşürken

Işıklar hasmım oldu, en karanlık gecede
Ay yıldızın gönlüme, düşen nuru kılavuz
Direndim sebat ettim, menzil belli ki ırak
Kırk ilimden süzülen, bu girift bilmecede
Devleri kaçıran yük, şimdi yüklü cücede…

Bu kavgada tarafım, gül sahteyse kokar mı
Gönüllü yolcuların, yorulduğu bu yolda
Uğraş vermek şereftir, meskenetten tiksindim
Bir avuç su sel olsa, büyük bendi yıkar mı
Rabbım yakma demişken, nâr kulunu yakar mı?

Bir dikim mevsiminde, dikilen bu fidanlar
Kök salmış yüreğimde, bütün ufkumu sarmış
Mihrican mevsiminde, artar korkum telaşım
Yalvarırım Mevla’ya, mıhlı kalsın zamanlar
Mahrum kalmasın yolda, yoluna inananlar

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:59 PM
Bu Memleket Sevilmezmi

BU MEMLEKET SEVİLMEZ Mİ?
Asırlardır buradayız
Bu memleket sevilmez mi.
Ne icar ne kiradayız
Bu memleket sevilmez mi

Sivil asker ve kumandan,
Toprağı yoğurmuş kandan
Tapusu Alpaslan Han’dan,
Bu memleket sevilmez mi?

Ezan sesi semalarda,
Kutlu feyiz verir yurda,
El ele yaşarız burda,
Bu memleket sevilmez mi?

İnsanının diktir başı,
Kürt’ü, Türkmen’i, Dadaş’ı,
Birbirinin öz gardaşı,
Bu memleket sevilmez mi?

Edirne, Mardin’den Kars’a,
Ne kadar insanı varsa
Hepsi “kardeşiz” diyorsa,
Bu memleket sevilmez mi?

Cephede beraber kaldık,
Şehit düştük, gazi olduk
Vatan sevdasıyla dolduk,
Bu memleket sevilmez mi?

Hak’ka iman bağlar bizi,
Kardeş eder hepimizi
Her karışta ecdat izi,
Bu memleket sevilmez mi?

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:59 PM
Bu Mevsimde Eskiyor

bu mevsimde eskidi, yenisinde hevesim
yırtığını yamamak artık gelmez aklıma
iğneleri paslıdır, iplikleri çürümüş
bir çay ağzında bekler zamanın ejderhası.
kızıl gülün edebi, mevsime meydan okur
güzel kızın yüreği derdine derman dokur.

eritirim örsünde, döve döve sevdamı
kaybederim kaybolan, umutların özünde
çift çarıklı ihtiyar, tırnağında dert taşır
bir kederli bakışın, sevinci var yüzünde
yanmaya alışırsa, yanmadan durmaz insan
her duyduğu ney sesi, dönmeden durmaz insan

ak benizli bebekler, ninniyi kendi söyler
tayların anasına, çifte vurduğu devir
bu tarihi kazıyıp, tarihine sevdanın
kirli görünüyorsa, başka sayfayı çevir.
en berrak duyguların kire girdiği zaman
insanın insanlıktan fire verdiği zaman

bu mevsimler eskidi, bir ömürle beraber
elimdeyken kaybolan, varlığım çekip gitti
ceviz kabuğu dünya, aldı beni içine
sonra verdiği gamla dertle beni eritti.
bir damla su içinde, boğulan insan için
deryaya meyil edip, muhteris olmak niçin.

ah ile yanan dünya, bilmez niye bu yanış
serkeşleşen hayaller, kap kara katran oldu
siyaha tutkunluğum, güneşe hasretimden
siyahın aşkı ile, yeşilim alım soldu.
eskiyen mevsimlerin yenisinde gözüm yok
bu keder bana ait, başkasına sözüm yok.

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:59 PM
Bu Sıra

Sevilen sevdadan, benden habersiz
Acılar ölüme yeter bu sıra
Sevda yaylasında bir bitkin aşık
Sarılmış şilteye yatar bu sıra...

Sevenler şeytana tutkun bekliyor
Gönül ihanete yatkın bekliyor
Mihnetler can boyu atkın bekliyor
Sevgiler ateşten beter bu sıra...

Gönüller sevdanın kirlenen kabı
Tabiat aşığın ilham kitabı
Böyle midir seven kulun hitabı
Dil gönüle zehir katar bu sıra....

Titreyen bir kandil aşkın dağında
Yanmayan kul benim aşk ocağında
Bir gece kalmaya yar bucağında
Aşık her varını satar bu sıra....

Ulusoy ruhumu sarar bir sancı
Gönül doğru ister dilim yalancı
Kovmuş handan yolu gösterir hancı
Memleket gözümde tüter bu sıra...

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:59 PM
Bu Şehir Yıkılmalı

Baharlar en sevimsiz rüzgârlara baş eğer
Akşama uğrayan gün sancısından bunalmış
Kanayan yaralara gözlerimden tuz değer
Baktım gördüm umutlar hicran bahrine dalmış

Bu şehir hain gülüm bu şehir yıkılmalı
Üşüttüğü hayaller bir vuslata yürüyor
Gülüm yoksa bağları kuruyup yok olmalı
Sensiz olan her mekân bana acı veriyor

Yıkadım toprağını gül diktim yüreğime
Fahişeler el açmış divanda tövbe eder
Güneşe gönül koyan en bedbaht bir mevsime
Alkış tuttuğum günler korkmadan akıp gider

Uzayan yollar seni korkutmasın aldırma
Namlusunda bekleyen deli fişek durmuyor
Sabahın sancısını şafaklardan kaldırma
Sancısız gönüllere kader vuslat vermiyor

Saldığın selamların yüreğime düşüyor
Günbatımı güneşle sana gelsem ne dersin
Ne dersin *******in koyağından görünsem
Aşk dilensem der misin “hadi git Allah versin”

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:59 PM
Bu Yağmur

Bulutlar kahırlı, dudaklar yanık
Korkarım dolanır yağmaz bu yağmur.
Haşmetli heybetli gezer göklerde
Yağarsa dünyaya sığmaz bu yağmur.

Örgüleri çözük bakışlar soluk
Kül rengi zeminde nakışlar soluk
Harman yerlerinde almadan soluk
O garip yüreği boğmaz bu yağmur.

Yangının özünde sönen bir alev
Dolanıp gönlüme inen bir alev
Bu sevda içimde yanan bir alev
Sel olsa bir damla değmez bu yağmur

Saçlarına düğüm vurdum göklerin
Zirvesine badal kurdum göklerin
Ağrısına yanıp durdum göklerin
Bir an bile dosttan saymaz bu yağmur

Avuç açtım bir damlası gelmedi
Kader böyle bir gün yüzüm gülmedi
Yıllar yılı yanıp durdum bilmedi
Feryadımı bilmez duymaz bu yağmur

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 04:59 PM
Bu Zamanın İlleti

Bu Zamanın İlleti

*******de ay derdine yıldızların yanışı
Kirlenen kumaşlara desen olan yaşlar var
Can bilmeyen hayata, camdan mamül gönüller
Kaç bağıra basılan, nice gamsız taşlar var
Arılar yurt bilmezse, kovanı akrep sarar
Arıların yağması, farenin işine yarar

Kayalar su dökerdi, bayram yeri boz toprak
Tırpan önünde seken, başaklarda bereket
Dalında şarkı söyler böceklerle her yaprak
Dik başlı koç yiğitler, Mevla’ya açık eller
Saf tutan müminlerin, mabede sıralanışı
Her gönülde açılır billur benizli güller

Ağıtların gurbeti, gam bilmeyen gönüller
Çıldıran *******de ağızlarda leş kokar
Lif lif olmuş sevdalar, saklanacak yurt arar
Gönüllerin gönülsüz gönüllere yanışı
Ak perçemli güzeller, koç bakışlı mert arar.
Bağlanmış hardallara, bahtın döver bülbüller.

Hanelerde büyük yok, huzursuz evde yatar
Dört atanın hakkını, zamana kurban ettik
Merhametsiz vicdanlar, dünya hırsıyla yanar
Nefislerin şehvete, kapılıp aldanışı
Asır fitne pazarı, öfke alan kin satar
Kırılmış hamiyetli, bereket yüklü eller.

Hep yokuşlara yönelen, yoların şaşkınıyım
İnandığım değerler, çelik çomak oyunu
Vicdanıma kan döker, merhem bilmez yaralar
Aslanların itlere inanıp aldanışı
Bu zamanın illeti marazı acı vermez
Vicdan kördür, izan yok, kimse kendini görmez

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:00 PM
Buldum

En berbat rengine büründü dünya
Kendimi bir zalim, elinde buldum
Akşam ki şiirler, kaybolup gitti,
Sabah sevgilinin dilinde buldum...

Ahına ağladım yananla yandım
Kayan yıldızların aşkına kandım
Sahralara inip Leyla’ya kandım
Gönlümü sevdanın çölünde buldum...

Hevesim asılı kaldı ardında
Umudum gariptir gönül yurdunda
Düşündüm yıllarca, zihin yordumda
Çareyi sevdanın yolunda buldum...

Yorulmuş umudum hayalim bitmiş,
Hasretin umudu, alarak gitmiş
Nerede kışlamış, nerede yatmış
Bülbülü gülünün dalında buldum

Ah be gönül yaktı durdu bu seni
Hasret artırıyor, gamla tasanı
Aradım yıllarca eski Hasan’ı
Bir kenarda kendi halında buldum...

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:00 PM
Buralarda Olsaydın

Buralarda olsaydın belki böyle olmazdım
Sonbahar kederiyle, incitmezdi gönlümü
Hain bakışlarına, verir miydim zamanın
Verir miydim uğruna, ona olan ömrümü
Neyleyim ki uzakta, hala beni anlamaz
Hala beni bilmezsin...

Bir turna dalışıyla, indin gönül dünyama
Gidişin o gidiştir, konacak yer mi yoktu
Güz gülleri geç açar, okşarken şevke gelir
Dudaklarım dokunsa, domur iken açılır
Neden yolum uğradı, bu nasipsiz akşama
Sabah oldu gelmezsin...

Bakımsız yüreğimde, baykuşlara yer açtın
Bu hasrete dayanmak, kolay olmaz bilirsin
Kaç geceye direnen gözlerimde gözlerim
Bıraktığın umudu, gidişinle bitirdin
Yoksun gelmeyeceksin, yüreğinde adım yok
Bilirim yâr olmazsın

Buralarda olsaydın belki böyle olmazdım
Kül ettiğin umutlar, bağlardı eşiğine
Beklerdim kapısında, sevdam ile gönlünün
Atsanda uzaklaşmaz, bağlanırdım bahtına
Değdiğimde saçların, titretir yüreğini
Belki uzak kalmazsın

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:00 PM
Bülbül

Baharın gelişi çile mi sana,
Başlarsın bir dertli avâza bülbül
Her derdin dermanı haktandır mutlak
El kaldırıp başla niyâza bülbül.

Gönlüm derde müştâk, seni kıskanır,
Yılar hicrânından, yârdan usanır.
Ne dost beni anar, ne gönül tanır,
Bu gönül olurken divâne bülbül.

Hoş gönül, ehl-i dil, bir dost iken yâr,
Şimdi ise gönlünde, öfkeyle, kini var.
Gözlerim yaşlıdır, özüm kan ağlar,
Bu hâle bir sevda bahâne bülbül.

Yâr gönüle kızgın, gönülde yâre,
Bu yüzden hasretim, ben o diyâra,
Ben dosta mahcubum, yüzlerim kara,
Yâr dönüp bakar mı, bu yana bülbül.

Yol menzile yakın, dünya daraldı,
Olanca tutkumu nazlı yâr aldı,
Yolculuk vaktidir, işim zoraldı,
Selâm olsun, dosta yârana bülbül.

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:00 PM
Cahit Yeşilyurt'a

CAHİT YEŞİLYURT'A

İzlerine can döktüğün hikaye şimdi bitti,
Unuttun mu türküsünü yazdığın yağmurları.
Yüreğinde sürünen o kavruk kuşlar gücenmiş,
Durduğu dallarda seni, yanık ağıtlarla arar.
Seyrederken gözlerinde öğretmensiz çocukları.

Dağ kovuklarında tuttun, ecel eşkıyasını
Yolunu kestiği gece gönderene şükrettin.
Bu eşkıya ötekiler gibi değil elbette,
İtirazın olmadı bak, göndereni fark ettin.
En keskin acılara da, teslim oldun sabrettin.

Anılarını boşaltırken, köhneleşen bu kente,
Küskün düştü çocukluğun, onaran yağmurları.
Belki bu yüzden iyileşmek bilmedi yaraların.
Belki bu yüzden sancısı yakıyor yüreğini
Bu yüzden özledin ezel ve ebed olan yari.

Yeşilyurdun kederlere, gençliğinle büründü,
Aksakallı ihtiyarın imrendiği ölüme.
Bir hazret elinden tutup, çıktığın kutlu yolda,
Örselenen varlığında, başka bir şey bilmedin,
Bir yürekli dost ağrısı, çıktı benim yoluma.

Yollar yamacı sararken, en düzünde ben kaldım.
Vuslatın meyin tadarken, ben burada tükendim.
Acılara dudak büktüm, o tarakta bezim yok.
Sızıları sen götürdün, yer yüzünde bir şey yok,
Rüya alemindeyken, dostlarından biri bendim.

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:00 PM
Can oğul,

Can oğul,

bildiğin babanım işte.
göğsümden mahzunca
_________bir sersem yürek
___________________vuruyor.
o yürek vurdukça
_________ağrıları o yüreği
___________________ağır ağır vuruyor.
ya baban yine sağ.

Belki de hayatı sevdiği için
______yaşıyor da
__________ölümüne yaşıyor.
ağrılar, acılar onun için uğraşıyor.
tükenmemesine, bitmemesine.
tebelleş olan çileler
____bir türlü bitmemesine.

tükendim yavrucuğum
tu dumanlı sisli yolda tükettim varlığımı,
ne sağlamca bir niyetim var
ne bedenimde etim var,
her şeyimde n bakiye
em talih iskeletim var.
bittim
yokluğum varlığımdan diyet ister
kendimden razı değil
________söz dinlemez ruhum.

Ama
ölümüne direneceğim her şeye
bir ölüm mangası karşısında
söyleyeceğim
____ülkümün türkülerini
_________en yanık havalarla.

Sen geleceksin
gelebilirsen geçtiğim çığırlardan
aşabilirsen benliğini
aşabilirsen nefsi engelleri
yalnız sen
___kanındaki heyecan
_______ölmez sağ kalırsa.

Yoksa
ne bir ses bekliyorum
____ne bir başka yürek
________ne bir insan.
gideceğim yolların sarp yamaçlarında
kalacak izim
______kaybolacak asrın fırtınaları ile
unutulacağım öndekiler gibi.
unutularak kaybolacağım dehlizlerin derinliklerinde.

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:00 PM
Can tatlı dünya güzel

koy azığı güzelim yolumu gördüm artık
sesimde acı vardır soluğum sayılmıyor
kuşların sesindeki kederde can bıraktık
o seslerin içinde benimki duyulmuyor

suyun indiği toprak gücenmeden götürdü
sıfırdan aldı beni bu yaşıma getirdi
gördüğüm acı mihnet gülüşümü bitirdi
söyleyecek sözüm var ya başım ayılmıyor

rüzgarlarla yarışan nefesini sal bazen
indiğin mevsimlerde açıversin gül bazen
hasretin zor geliyor düşlerime gel bazen
gönlündeki sevdalar bir yana koyulmuyor

bir serseri sevdaya yılmadım yeldim gülüm
sensiz olan hayatı ölümden bildim gülüm
yol uzak gönül buruk ölümle öldüm gülüm
can tatlı dünya güzel hayata doyulmuyor

söz verdiğim zamanlar sözüme özür oldu
aşk namına diktiğim henüz açmadan soldu
yol göründü güzelim belli ki vade doldu
boşta olsa geride kalana kıyılmıyor

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:00 PM
Cananın Can Yakışı

sağ olsaydı Aslı’yı sana gönderirdim ben
sahrada gezen mecnun cennette dolaşırken
kırk mecnun mihnetine düşürürken beni sen
kerem’in Aslı’sından çektiği de çile mi

titreşen yüreklerin yelpazeye bakışı
bir sıcak nefes için cananın can yakışı
gördüğüm her eşyada aşkın mahzun nakışı
yoksa bunlar asılsız ilizyon mu hile mi

beynimdeki düşünce senden yağan kar gibi
tuttun benliğimi sen çekilmez efkar gibi
umut verme gönül ver sanki çare var gibi
kargaların öfkesi bülbüle mi güle mi

masasında karanfil sevdiğini seyreden
bir karamsar aşığa insaf etmez yar neden
bir hatası mı var ki yari bakmıyor neden
sen sevgimi bilirsin çağırırsam gel, e mi

mihnet yüklü şairler şiirinde ne gezer
içinde ki sevdayı sevilen bilir sezer
senin soğuk duruşun gönlümü yıkar ezer
saplarsın yüreğime hançer gibi elemi

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:00 PM
Çağdaşlık Denen İllet

Çağdaşlık Denen İllet

Kahır yükler gönlüme, yaprakların inişi
Elveda sözü gibi acı verir yanarım
Bir köşede üşüyen güz gülüyle donarım
Dikenden yol açılır yol boyunca önüme
Bulutlar engel olur, yeni doğan günüme

Sandalları seyreder, kendimce eğlenirdim
Karşı ki çoraklaşan topraklarda bir zaman
Ağlarım üzerine, diz çökerek her zaman
Fosilleşen balıklar, kahrından yakan güneş
Zamane insanının, zehrinden bıkan güneş...

Koynunda kurbağalar, bağrında gövel ördek
Çay ağzında oynayan, deniz renkli balıklar
Hepsi muhterislerin yüzünden yok oldular
Dur diyen yok onlara, ne devlet ne de millet
Bitirdi tabiatı, çağdaşlık denen illet

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:00 PM
Çok Yakındır

Türkçe yürü düze yolun
Döndüğünü göreceksin
Temmuz günü akarsuyun
Donduğunu göreceksin

Sonu gelmez eyvahların
Ciğer söken o ahların
Taş eriten günahların
Yandığını göreceksin

Batıl geçmez hak yerine
Fırsat olmaz söz erine
Ehl-i küfrün kan, irine
Kandığını göreceksin

Herkes bilir hatasını
İt tanımaz atasını
Küfrün tarih ötesini
Andığını göreceksin

Millet olan türlü ırkın
Bilen bilir nedir farkın
Terse doğru hain çarkın
Döndüğünü göreceksin

İman nesli kutlu yarın
Yolu kutsal yolcuların
Taş kesilen yağmurların
Dindiğini göreceksin

Lâv dökünce Türkçe dağın
Her fitnesi yanar çağın
Mavi renkli puşt bayrağın
İndiğini göreceksin

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:00 PM
Dağlar

DAĞLAR

Askere gönderdim, çağı gelince,
Bayram ettim, mektubunu alınca,
Vurulup üstünde şehit olunca,
Başıma yağdırdın, kar yüce dağlar.

Gününü sayarak bekler yolunu,
Rüyasında görmüş şehit halini,
Bir yaralı kuzusuyla gelini,
'Tabutla gelen kim', der yüce dağlar.

Mor kâkülü ak benize dökülmüş,
Elâ gözler yuvasına çekilmiş,
Dalyan boya, beyaz kefen dikilmiş,
Bu acı beni de, yer yüce dağlar.

Takdir böyle imiş, yanmak çare mi,
Beklesem gelmez ki gözü karamı
Derin derin sızılayan yaramı
Var ise merhemin, sar yüce dağlar

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:00 PM
Dağlar Sana Gönül Koydum

kem nazardan, hain kuldan
saklanırım sine sine
daha başım dokunmadan
düşman yatmış sinesine

-dağlar gönül koydum sana-

maksuduma zor ermesi
dostu canda bir görmesi
Gurbet elde dem sürmesi
Zorummuş vay anasına

-vuslat vakti gelmez bana-

ceset cana yapar sükse,
can cesede neden yükse,
aşık maşuk ne demekse
eremedim manasına

-kırk çıkında saklı mana-

garibidir o her ilin
al poşulu taze gelin
nasır tutmuş, beyaz elin
parmağında yanar kına

-varan olmaz ki farkına-

benizden kanı çekilir
damaktan dişi dökülür
saç ağarır bel bükülür
daha değmeden kırkına

-dünya dardır artık ona-

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:00 PM
Dağların Serencâmı

Dağların Serencâmı

Kartallara küskün kızgın kayalar
Martıları davet etmiş şaşkınca
Koskoca dünyada tutmaz mayalar

Silkelenen yürek gamı atamaz
Zirveler kartalsız yılgın yatamaz.

Güneş keskin bakan gözde yeşerir
Cemre iner kışa, günde üç defa
Bakışlar ateştir, değer taş erir

Dağların göğsüne yaslanır vefa
Yiğitler nam salar, dört bir tarafa...

Tararken yağmurlar, zamanı alır
Islanan vadiler bayram yeridir
Çiğ düşen yanaklar, benizde kalır

Al yanağa yanan aşık biridir
Dağlar sevdaların oynak yeridir....

Hikayeler biter suskun zamanda
Zaman denen varlık yalnız bir andır
Kuvvetim nimeti döver harmanda

Bedeni ter basar, titreyen candır
Dağları dağlardan eden insandır

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:00 PM
Daha Gelme

Daha Gelme

yanık bir yürektir akşam üzeri
kızıla gönlünü koyar bir garip
ağız yok dili yok, duygular öksüz
yolcular yol bekler, kesiktir feri
talihine düğüm atar bir mahkum
seyrederim büyürken korkum

daha gitmem yollar kabul etmesin
günahkarın umuduna tuz oldum
*******in şerri içimi sardı
isterim sabahlar gelip gitmesin
bitmesin gündüzle gecenin ardı
ölmesin ağrımı artıran duygum.

bir serçe yavrusu dudaklarımda
hayallerim gibi hep çırılçıplak
yuvasında bekler kanatlanmayı
çil dudaklar büyür yanaklarımda.
sızıların zevki sarhoş ederken
bir kuş kanadında kaçıyor uykum.

sen gideli bu ülkede ses ölü
acıları göz yaşından tanırım
beden ölü ruh ölü nefes ölü
kefenden isyanı hayat çıkarır
sen varsın gözümde senden uzakta
senden başka sağ mı var herkes ölü

daha gelme dağ çiçeği saksıda
sızılı yüreği bülbül tanımaz
yağmur bilmez dudakları yanıyor
güneş görmez her tarafı kanıyor
hangi gönül yergin düşmez maksuda
hangi gönül maksudunu tanıyor...

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:00 PM
Dar Geliyor Buralar

Örselenen gönüller kırıklığı can yakar
Can yakar canan diye, cana can bildiklerim.
Parsellenen dünyada bir bedenlik yerim var
Gözlerim menziline, özlemle yanmış bakar
Canım seni özledi, dar geliyor buralar

Kahrımdan bastığım toprak yorulur şimdi
Hayallerim adressiz illere gönderildi
Toprağın bağrındaki taş kederli yaslıdır
Göklerin anahtarı münkirlerin elinde
Yer yüzü ceviz içi kadar küçücük ve dar
Canım seni özledi, dar geliyor buralar

Yalancı havanlarda, doğruları dövdüler
Tohumun genlerinde, şeytanların izi var
Kozasından çıkarken sersem ipek böceği
Ölüm için kendine bir gölgecik yer arar
Yıllardır hasretine, gönlümü yaktığım yar
Canım seni özledi, dar geliyor buralar.

Gözlerim bir saadet devrini arar durur
Mihnetlerin inanmış gönüllerde işi ne
Avucum kan taşıyor, şeytanın ordusuna
Namlular bana dönük, kurşunlar beni vurur
Vefa mezarlıktadır, ahde değer söz mü var
Canım seni özledi, dar geliyor buralar.

Mabetler meyhaneden feyiz alır ölürken
Tilki başlı çakallar, dünyada düzen kurdu
Sevgi bilmez gönüller, nefes almaz sevdalar
Ağladığım şu gece nasıl nura susamış
Şafaklar bir sevdaya yönelmiş nasıl yanar
Canım seni özledi, dar geliyor buralar.

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:01 PM
Değmedi Dünya

Gönül iklimimde, kar var, boran var.
Bahar gelip, güneş doğmadı dünya.
Günlerime hakim, kara *******,
Gün gelip, gecemi boğmadı dünya.

Sevdiğim, nefretin gölüne daldı,
Hicrânıyla ruhum yıldı bunaldı,
Gönlüm bir acıyla, çöktü, bunaldı,
Üstünde bir yere sığmadı dünya.

Bu yanan ateşim döner mi küle,
Çiğnendikçe sinem dönerken yola,
Perişan gönlümü çevirdin çöle,
Bir damlacık rahmet yağmadı dünya.

Dilim doğru demez, kalbim yanıldı,
Yanıldıkça methedildi, anıldı,
Dostluğun yerini menfaat aldı,
Kul, Mevlâ'ya boyun eğmedi dünya.

Gönlüm yergin gider, neş'eye gama
Vakit yaklaştıkça gamlı akşama
Bir emirle geldim, giderim ama
Gelip gittiğime değmedi dünya.

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:01 PM
Demem/ diyemem

Demem/ diyemem

Enkazım elimde bir kırık asa
Dayanmadan yürüyemem gidemem
Beni sana bağlayan şey olmasa
Karanlıkta aydın izi güdemem

Kara dağlar üzerime devrilse
Tüm varlığım küle dönüp savrulsa
Sahralarda yansa bağrım kavrulsa
Muhannete bir damlacık “su” demem

Hedefim sevdamdır, sevdam hayatım
Bu sevdayla vardır, lezzetim, tadım
Menzilimde bekliyorken muradım
Başkasına ona benzer “bu”, demem

Bilirim o aşkın cevri çok yaman
O sevda, düşene vermiyor aman
Kutsal davam hayat dediği zaman
Ben veririm varsın gitsin “o” demem

Hasan Ulusoy’un nedir hevesi
Yaş elliye gelmiş gam neyin nesi
Kulağım duymazsa müjdeli sesi
Bedeline dünya versen “he” demem...

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:01 PM
Deniz Akşamı

Deniz akşamı.

Mavileri kör denizde boğarak,
ak benize sürme yaptım bu akşam.
kederlerin çürüttüğü yanaklar,
mahkum olmuş,
siyah renkli dağlara…
türkülerden ürperirken yürekler
Mısraların yüreğinde bin evham.
Dediler ki, yar gönlünde can tüter…

“deli dünya coşkun döne kendince
bana göre değil idin sen bence.”

Sayıların şaşkınlığı yıllara,
üç yerine beş düşmüş, beş yerine on düşmüş.
bir hayale yas çekerken umutlar,
Gökyüzünde çizgi çizgi bir hayat.
Her hayatın bir yerine kan düşmüş.

Baharları bahar gibi yaşamak
kime nasip, kime kısmet, bilemem.
bu yüzdendir yüreklerin yangını,
bu yüzdendir, ümitlerin ölümü,
bu yüzdendir, sürmeleri saran nem.

Bir sahilden seyrederim mavisini,
denizlerden daha derin gözlerin.
Yanık, yoksul bir gönülde işim var.
ağıtların başucunda sen varsın,
kederlenen yüreğimde yine sen,
en kıymetli acılarım hep senin.

“yar yoluna kara çarşaf gerilmiş,
yar yüreği, el gönlüne sürülmüş”

Bir gelsen de yaşamayı
düşünsem.
Kanım değil, canım değil, sen yoksan,
umutlarım can mı bulur dünyada,
görürsün hep bu perişan hal ile,
vicdanına bin bir sual sorarak,
benim için bir kez bana bir baksan.

“*******i uyku girmez gözüme,
zalim yastık diken oldu yüzüme”

kalk…
sabahlara susuz kaldı bu akşam.
Anlattığın bilinmedik bir masal.
hayallere pusat vurdum,
yiğitliğin çağında,
esir olmuş, bin alemde bir hayal.

yollarda yandı şiirler,
yollarda yandı hayaller,
yir nemli gözde bitti,
yenim olan her şey,
yönlümdeki emeller.

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:01 PM
Derince Bir Arzu

Derince Bir Arzu

Gönülde seni görmek,
Seni seherde sevip seyretmek.
Yürümek çileli, gamlı günlerde,
Ardın sıra yürümek.

Meydan okuduğum hayat,
Maksadıma bahane.
En uç noktasında müşkül ve çaresiz,
Ağrıların ortasında tükenmek bitmek…

Ağlatmak yüreği başıboş kaygılarla,
Himmet otağında bulmak seni,
Huzurunda ağlamak, ağlamak…

Kapkara yüreklerden ak sevdalar bularak,
En berrak dualarla yıkamak.
Herkesten başka görmek ve şemalını bilmemek.
Sen gönülsün, gönüllerde sen demek.

Baharları ağlatmak, çiçeklerle beraber,
Bir çakır dikeninin ağrısını tutarak.
Ağlamak, ağlamak, ah ağlamak.
Kırılan oyuncaklarla, biten oyunlarla beraber.

Gönülde seni görmek
Seni seherlerde sevip, dudaklarda yüceltmek.
Yürümek, yürümek, çatlarcasına yürümek,
Efendisinin ardından giden en edna varlıklar gibi.
Boynumda vurduğun tasma,
Gönlümde beraberliğin huzuru.
Ve, seninle olmak her zaman, her vakit

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:01 PM
Destansız Sakarya

DESTANSIZ SAKARYA
sakarya'nın ruhaniyetine
Dinler misin bir kere gönlünü verip bana,
Sakarya! dertlerim var, şimdi muhtacım sana...

Dudaklarıma sürdüğün, zehir renkli bal ile,
Ruhumda inkisarım, gönlümde kutsal çile.

Demiştin bize bizzat, yol O’nun, varlık O’nun,
Işığına kan düştü sanki Büyük Doğu’nun...

Fahişe yatakları kahraman otağıdır,
Lafazana cenk yeri, mezbele yatağıdır.

Dostluğu yüreğime kefensiz gömdüm artık,
Sana verilen sözü, çok geride bıraktık.

Çirkefleşti topraklar, tohum çürümüş şimdi,
Bizim olan tarlaya, *** tohumu kim gömdü...

Gökten inen ışığın katranlaşmak hevesi,
Kutlu nurun altında, cürmün en kepazesi.

Sen yürüdün, ardından kim geldi dön de bir bak,
İzinde sabit kalan, kaç gönül var, kaç ayak.
Sakarya! kandillere kan emzirdi cüceler,
Geceyi şirret bastı, günü sardı *******...

Vaadedilen ufuklarda şimdi kir dolu,
Işığını gören yok, ortalık hep kör dolu...
Delisiydim davamın, varlığında sağ iken,
Sakarya! ben mi bittim, yoksa kovgun muyum ben?

Alçalan bir şuurun, yer bulmuşum özünde,
Kimliğim hor görülür, gariptir yer yüzünde.

Şeytanların şeytanı, ruhumu aldı kaçtı,
Kutlu yolun yolcusu, yoluna savaş açtı.

En kalleş yılanların haline imrenirim,
Bir azgın yılan bulsam, beni diyet veririm.

Her yılanın gayesi, hedefi var, yolu var,
Benim zehir döktüğüm, bahtsız Anadolu var.

Dipsizliğin dibinde, meskenetin yurdunda,
Yolum, yolsuz yolcuların telaşında, derdinde.
Sakarya! Şadolmadın, akıp gittin dünyadan,
Yurduna şilte serdi, bir kaç fikirsiz nadan.

O kutsal elbisenin, bir yerinde bin yama,
Kahpeden ordu indi, en mübarek dünyama.

Gayelerin sancısı, ürker gezer yürekte,
Fitnelerin düsturu, ihtirastır bebekte.

Tavassut maharettir, rüşvet ahlakta ilke,
Muhterisler yüzünden, can çekişirken ülke.

Ahlakın dersini ver, dile gel, dillen artık,
Surda gedikler tutuk, özde sevdalar yırtık.
Şimdi karşımda duran, bir cansız Anadolu,
Sakarya! seni bekler destansız Anadolu...

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:01 PM
Diyorlar

Ne zaman doğruca bir söz söylesem,
Ya ayıptır, ya da kaba diyorlar
Bir asırlık iskeleti severken
Yeni doğdu körpe bebe diyorlar.

İsterler denizler semaya aksın
Toprak insanların üstüne çıksın
Kadınlar eğlensin keyfine baksın
Artık erkek kalsın gebe diyorlar.

Adam değil Avrupa’ya gelmeyen
Parayla servetle mutlu olmayan
Başımızda töremizi bilmeyen
Varı zangoçlara baba diyorlar.

Namusu çağ dışı ifade sayan
Milletin sesini gıçıyla duyan
Kendini kanarya yerine koyan
Yapma! Diyene akbaba diyorlar.

Ulusoy bu tezat ruhumu boğar
İnekler oturmuş sahibin sağar
Kırk boynoz el kadar bir börke sığar
Sendeki boşuna çaba diyorlar...

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:01 PM
Döndüm Dolaştım

Yükseklerde yuva tuttum bir zaman
Gün geldi engine indim dolaştım
Bilmediğim mekân bilinmez sokak
Bir noktada kırk yıl döndüm dolaştım.

Yüz çevirip vardım kutlu otağa
Ani düştüm nur sandığım batağa
Yatırdılar köz döşeli yatağa
Ölümsüz ateşte yandım dolaştım

Bir cemal seyrettim gözlerim doldu
Gönlüm sevdalandı aşığı oldu
Olanca efkârı gönlüme saldı
Mihnet şarabıyla kandım dolaştım

Aşk derdini felek vurdu dalıma
Yar adını virt eyledim dilime
Çok yaşadım bir şey geçmez elime
Boş dünyayı dolu sandım dolaştım

Hesapsız yaşadım hesap zamanı
Mizandaki şahım görür imanı
Ulusoy iyi bak kendini tanı
Sanma kendim gelip kendim dolaştım

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:01 PM
Döneceğin Mekan Yok

Sevda yolu gidenler için açık dururken
Gelip gelmemen senin tercihin seni bağlar
Aşkın ham gönüldeki haline hep acırım
Sevenler sevilenin cevrine yanıp ağlar.

Bir ağacın altında oturduğumuz anlar
Gözlerinde gördüğüm derinleşen aşk vardı.
Muhtaç idim ben sana saatler tutuk kalır
Uzak kalınca gönlüm alevlenir yanardı

Beni düşürdüğünde mutluluğu seyrettim
Acılı aşk potası eritirken mutluydum
Yanlışların önünde sürüklerken gönlümü
Ağrıların acının içinde yalnız koydun

Ben cahildim bu yolda bilinmedik şehirde
Kaybettiğim gönlümü benden gizli tutarken
Bir serseri çöp gezer coşkun akan nehirde
Tutup da salmasaydın beni gamlar yutarken

Duygular anlaşılmaz gönülsüz gönüllerde
Hiçe saydın her zaman demedin ki ne arar.
Ben doğal halimdeydim içim neyse dışım o
Senin beklediğin o mürayi neye yarar.

Şimdi gittin gittin de, döneceğin mekân yok
Viranede gül olsan hangi bülbül gelecek
Gidişinle vurduğun acı veren gamlı ok
Kastettiğin canımla candaki sen ölecek
Kaybolduğum bu şehir ben kimdim, ne bilecek…

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:01 PM
Durulmaz Gönül

Alışkınsın derde gama cefaya
Artık zevk-ü sefa sürülmez gönül
Gönüller muhtaçken ahde vefaya
Yolsuza yol hali sorulmaz gönül.

Sen maksuda yetmek için koşarken
Matlûb için gönül aşkla coşarken
İnanan zilleti zulmü yaşarken
Hanede huzurla durulmaz gönül..

Kâfir kan doğrarken ekmeğe aşa
Yardakçı yalaka geçerken başa
Ağla varlığından düşen her taşa
Aşk bendi çamurla örülmez gönül.

İsyan et huzura çileye yürü
Nefsini atarak yerlerde sürü
Rahman potasına girerek eri
Bu halde divana varılmaz gönül.

Ulusoy’um can semaya asılır
Bir an gelir konuşulmaz susulur
Sanma hak yolda derman kesilir
O yolun yolcusu yorulmaz gönül...

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:01 PM
Duy Dedim

DUY DEDİM

yüreğinin boş olduğunu bilseydim
yüreğimi yüreğine koyardım.
ikimizi tek bir yürek sayardım.
Göz yaşlarım okşar iken geceyi.
Bir yüreğin sancısını duy, derdim.

Yüreğine gönül gözümle bakıp,
Kendim için yer aramak istedim.
Sevinirken gecenin sessizliğinde,
Belki bana daracık bir yer var dedim.
Yabani yarasalar kesti önümü,
Gönül gitme, bu davadan cay, dedim.

Ağlayan dağların eteğinde bir pınar,
Zehirce soğuk suyu, değmez dudak.
Bu günkü deli sevdaların
Yarınından korkulacak.
Bu yüzden türküler keder dolu, gam dolu,
Ağlayan dağların sinesinden sel akar.

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:02 PM
Duymadan Gider

Duymadan gider

Gönül, önümdeki en meçhul varlık,
Bir türlü emrime uymadan gider.
Sırtımda yıllardır ecnebi uşak,
Kanımı emerek, doymadan gider.

Girdiğim toplumda sözüm yabancı,
Kirpikler benimdir, gözüm yabancı,
Devlet millet yerli, çözüm yabancı,
Kendini adamdan saymadan gider.

Gözler şaşı, doğru baktım olmadı,
El arkına doğru aktım olmadı,
Düşümü gecede yaktım olmadı,
Niyetim eğriden caymadan gider.

Giy şu demirleri, “dondur” dediler,
Biri gösterdiler “ondur” dediler,
Uyanma, uykunu kandır, dediler,
Olup bitenleri duymadan gider.

Düşünmek suç oldu, uymak farz oldu,
Köle olmak hayat için tarz oldu,
İhanetin suyu arkıma doldu,
Çarklarım dişliye uymadan gider.

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:02 PM
Dünden Kalma Neyim Var

kımıldamaz yapraklar kuş sesine hasrettir
serinleten rüzgarın götürdüğü yer garip
sularla ses katarak yaylalara çıkmıyor
bürünmüş kepeneğe bilinmedik er garip

utandıran insanlık dik tutamaz başını
çıkardığı elbise kire pise bulanmış
arkada koymak moda yoldaki arkadaşını
hakikate yürüyen yolcular hep yalanmış

bir ters hançer dönerek doğrar iken içimi
sırtlanların sırtında taşınan dava benim
yılan gibi soyunmuş asrın velvelesiyle
Allah'ım, yanımda dün duran kahramanlar kim

çağların mihengine vura vura getirdi
başıbozuk zamanlar destanımı anlatır
bitmeyen *******in zevki yedi bitirdi
boynu bükük insanlık geçmişi hatırlatır

gülüm beni anlamaz ben zamana adandım
ben sevgiye değmeyen zavallıyım o bilmez
bir zaman yüreklice savaşan bir adamdım
bu günkü vebalimi geçmişim gelip silmez

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:02 PM
Dünya

Dünya

Her şeyinden geçtim dünya
Bir kendimden geçemedim...
Zehir renkli aşk şerbeti,
Dudak vurup içemedim...

Bir marala aşık oldum,
Yanına desturla vardım,
Aylarca yutkunup durdum,
Yare gönlüm açamadım...

Yergin gezindim dünyada,
Açıp derdim, yaban yada,
Bunaldıkça bunaldım da,
Bir yol bulup kaçamadım...

Bilen bilir bu ahımı,
Cürmüm ile günahımı,
Taşa ektim de tohumu,
Boz toprağa saçamadım...

Öz yarime el kesildim,
Bülbüllere dil kesildim,
Yar gönlünde gül kesildim,
Bahar bulup açamadım

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:02 PM
Dünya Mezardan Beter

Görürüm uzaklardan bir aynada duruşu
Yüzünden düşen ışık gözlerimi alıyor.
İçimi tutan sevda kaç baharı getirir
Her baharın meltemi yüreğimi yalıyor

Sana kavuşmak hayat gibi gözümde tüter
Sen yoksun ya güzelim dünya mezardan beter
Sen gelirsen bülbüller, gelmezsen baykuş öter
Sensiz kalan bağlarda karga gülü yoluyor

Bir dağ zirvesindesin güneş guruba düştü
Güneşle yol alırken gönlüme gam üşüştü
Var iken yokluğuna ölümcül bir düşüştü
Bir sıcak nazar ile göz gönüle dalıyor

Gözlerinden gönlüme düşürdüğün ateşe
Gönlümden düşürdüğüm bir parça huzur neşe
Dünya denen gölgelik, daracık birkaç köşe
Döktürdüğün yaşlarla her köşesi doluyor

Gelmeni çok isterim sebep ne gelmemene
Bilmez misin gönlüme her saat birkaç sene
Ne olur gel gecikme sebep değil bahane
Yaktığın gönül bağı gül koymadın soluyor.

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:04 PM
Dünyada

Dünyada

Hazan; gam ilinden mi, yüreğime yolculuk
Mihrican ayazına dayanacak halim yok.
Bağrımda hicran derdi, göyündükçe üşütür
Ateşteki can hoşnut, ecel gelmez ölüm yok.

Dostluk dağlar ardında, hayallerim ulaşmaz
Dizlerimde mecal yok, bir adımlık yol aşmaz,
Viranede gezginim, cana huzur bulaşmaz
Çaresizlik içinden, kurtulacak yolum yok.

Saygısız insanların, her yaptığı işkence
Bu ilde gönül yorgun, yollar tükendi bence
Bedeni dert tutarmış, ecel inmeden önce
Zehirlerden arınmış, bir lokmacık balım yok.

Edepsizler elinde, edep yanmış eriyor
Edepli gönüller kör, ne bakıp ne görüyor
Bazı densizler bana, hayvan hükmü veriyor
Ya benim onlar gibi, ayağımda nalım yok.

Nasip taksim olurken gam keder düşmüş bana
Dediler bu kadarcık, hayat bile çok sana
O gam keder, acıyla, erdim yüce irfana
Çile denen kitabın, üzerinde ilim yok

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:04 PM
Düşman Yağar Dünyama

Kara yeller ak bahtı mı üşütür
Ruhumdaki güzelliğe çiğ düştü.
Kör karanlık ak günüme ışıktır
Fırtınalar öz dünyama üşüştü
Karlar indi odama.

Yosun renkli sular, durgun mu durgun,
Vurulmuş ayağına, beton pranga.
Eriyen buzlara karışan günler
Vuruldu önümde gün manga manga.
Ömür mahkum idama...

Sana yönelirken, uçan serçeler,
Sana gelir daldan inen her yaprak
Yüzünü dön bana, karalı talih,
Çevir sayfaları, bir bir açarak,
Bana da göster ama....

Göster birer birer, sayfalarını,
Oku, okut, tek tek, gizli kalmasın
Ne var ne yok küf kokulu kitapta
İkimizden başka bilen olmasın
Düşman yağar dünyama...

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:04 PM
Düşürme

Düşürme
Ya Rabbi dünyanın derdine düştüm,
Bunalan kalbime kara düşürme,
Zamanın fitnesi fesadı ile,
Daha da bunaltıp, dara düşürme.

Yapılan her şeyi tek gören sensin,
Kuluna doğruyu gösteren sensin,
stediği kulu irşad edensin,
Dalalet verip de nara düşürme.

Sen istersen kalbimle dostunla olur,
Kurtulur gafletten mürşidin bulur,
Eğri büğrü yollar sende doğrulur,
Gönlümü fani bir yare düşürme.

Dünyada bunaldım, çaresiz kaldım,
Şeytana uyarak, günaha daldım,
Kaybolan ümidi kapında buldum,
Kovarak mücrimi zora düşürme

Ulusoy bu dünya sana kundaktı,
Kundakta varlığım eridi aktı,
Giderken geride bir can bıraktı,
Onu da mahşerde kora düşürme

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:04 PM
Elbette Allah Kerim

uzaklardan nefesin yüreğime eserdi
bahçelerde açılan gülleri imrendiren
burkulan hayallerin çıkışı senden yana
sırlarımı tek bilen hayalime can veren

gel desem gelmeyecek umutlarım yıkıktır
dikenli yoldan gidip menzil almak elbet zor
belli ki vuslat için hayal bile nafile
eylülleri beklerken anladım ki olmuyor

ellerini düşündüm avucumda korkusuz
umut olup bakışların içimi ışıtırken
gelmemenden dolayı kanlı gözler uykusuz
biliyorum eylülü boşuna beklerim ben

umuttun umuduma hayaldin hayalime
kırbaçlanan zamanı ellerimde yitirdim
sen varsın diye vardım yokluğun kapısına
yokluğunda varımı varlığımla bitirdim

gelmezsen gidecek dönmeyeceksin belli
beklemem boşunadır ama yine beklerim.
kahrına gömülmüşüm çıkışım sana bağlı
sen yürü git yoluna elbette Allah Kerim.

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:04 PM
Ellerinde Yüreğim

ellerinde yüreğim sükunet ister şimdi
bir serin buse ister yangınların sönmesi
dikenleşen yataklar uykuların düşmanı
bana huzur verecek canın cana dönmesi.

bu mihnet fırtınası sen gideli başımda
iliğimi tutan gamlar bir nefes uzaklaşmaz
umuttan kıvılcımlar birer birer sönerken
ufukta bezgin yüzün bir an bana yaklaşmaz

bir kuru beden kaldı alıp gittin ne varsa
öksüz oğlan çiçeği karda ömür sürerken
götürdüğün hayalin yüreğim de bir dursa
gidişine yanıyorum yol menzile ererken

dön demeye yüzüm yok dön desemde nafile
yerin boş bekliyor bak senden başka giren yok
bir kurumuş kütüğe hayat vermek zor gülüm
benim mahzun halimi sen görmezsen gören yok

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:05 PM
En Mübarek Has Gül'e

Akşamların sabaha selamından duyarım
Anlamadığım sözler ferahlatır içimi
Başucumda yazılı en mübarek söz senin
Ruhumu aydınlatan nur bakışlı göz senin
Döktüğün alevlerin ışığında donarım...

Irmakların hayali yamaçların sevdası
Ay kadar güzelleşen hayalinle yaşıyor
Her mevsim yalnız sana, senin için var olmuş
Terkettiğim baharla, yaşadığım güz senin
Mihricana alıştım, kıştan önce yanarım...

Leylalara imrenen gönüllere selamdır
Bu sızılı yüreğin hasretine yanışı
Yorulduğum yokuşlar terimle ıslanırken
Ağlamayan gözümün, kan ile ıslanışı
Damlası aşk yüklenip, deryalara taşıyor

Bir yıldız tutsam gökten, gecemi aydınlatan
Işığında okusam, senden gelen her şeyi
Açsa yanı başımda, isimsiz çiçeklerle
Gizli kalsa gönlümün o gönülden yanışı
Bir ben bilsem bir tek ben, sana sevdalanışı

Kopacak sandığım o nurdan lifli ipten
Tuttuğum zamanların bereketi sen oldun
Seninle oldum onda, onunla oldum sende
Münkirleşen duygular ham gönlüme inende
Mü’minleşen gönlüme, öğrettin inanışı

Sen ışıttın mücrimin kararan dünyasını
Sen indirdin gönlüme muhabbetin hasını
Yürüdüğüm yolların kavşağında sen oldun
Teslim edince sana, benliğimde ben oldum
Seninle sevdim gülüm, dökülen göz yaşını

Yaşlandırdı ayrılık vuslat müjden var ama
Bu hicrân yetsin artık, ağrı veriri yarama
Gülüşüm ağrı verir, tükendi dünya tadı
Gönlüme sancı düştü, dünya girdi arama
Al götür beni artık, tahammülüm kalmadı

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:05 PM
Engel

Engel

Engel; gurbetteki hicrânın dağı,
Engel; bağlı koydu kolu ayağı,
Sevdası, aşığın tek dayanağı,
Bir yürek üstünde mihnet kazılı,
Bin yerinde acı, gurbet yazılı

Hayat kadar acı, vuslatın tadı,
Yürümek ölümdür, varlığın adı,
Deride gömülü kemik kalmadı
Zindandan ses gelmez, yüreksiz canlar,
Meskenete mahkum kalmış insanlar.

Ağrı, dert gördüm, düne bakınca,
İğrenç yılan gördüm, bana bakınca,
Sehpada ışıyan cana bakınca,
Dünyamı sarıyor, kalleş karanlık,
Kalkmaz oldu bir ömürde bir anlık.

Tesbihim boş döner, dilim zikirsiz,
Kitaplar boşalmış, ilim fikirsiz,
Hayat cinnet yeri, ölüm şükürsüz,
Bir damla ter mi var, kan mı ırmakta,
Bu akışın sonu nere varmakta.

Bir acı akıbet; gözüm görmekte,
Ateşten menzile canım ermekte,
Ne var bilmem böyle gafil durmakta,
Gafletin sonucu şeref mi, şan mı,
İhanet ruhları saran ilham mı?

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:05 PM
Erciyesin Gülleri

Güz ayıdır ömrümün, esrikleşen sevdalar
Toplamak istiyorum Erciyes’te gülleri
Sıyırıp zirvedeki, karı, kışı, dumanı
Açmak istiyorum, gül eline yolları
Erciyes eteklerin, bir gülümü saklıyor
Hayallerim habersiz gidip onu kokluyor.

Gurbeti tutuyorum, ateşten daha kızgın
Yüreğimde duruyor, dokunulmaz elleri
Erciyesin gülleri, gönlümden daha deli
Bir güle güllük eder, Erciyesin gülleri
Başka gülü gül bilmem, o gülü bilenden beri
O gül ile gülşen Erciyes etekleri

Erciyesin eteği gülşen oldu bir gülle
Kıskanıyor o gülü, Erciyesin gülleri
Neyim varsa kül edip, savurdum zirvesinde
Aldı gitti götürdü Erciyesin yelleri
Bir girdaba girdim ki, elimden tutan el yok
Erciyes güllerinde, ondan güzelce gül yok.

Desenleri süsleyen, gökkuşağı imrenir
Gülüne gül gönüllü bir aşığı köle al
Erciyes çağır söyle, onu seven bir er var
Söylemezsen sendedir, bütün suç, günah, vebal
O yanarken uzakta, gül gönlünce açılsın
Eğer acı yel eserse, gül içinden seçilsin

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:05 PM
Erir Tükenir

Erir Tükenir...

Fiskeyle bulanan göl olan gönül
Çöllere eremez, kurur tükenir.
Ot kökünü derin toprak neylesin,
Az zamanda hemen çürür tükenir.

Sevginin ışığı, efkarda nazda,
Naza gönül yormak elbet var bizde,
Küçük bir eksikte, bir ufak sözde,
Taşıyana eza verir, tükenir...

Büyük sevdalara yolunu vuran,
Aşkın eşiğinde boynunu buran,
Hal bilmez ile muhabbet kuran
Bir sitemli söze, erir tükenir.

Basma, bastığın yer, bir gönül tutar
Yıkma her gönülde bir aslan yatar
Gitme, dertlerimi eyleme katar
Bu yol bir çıkmazda durur tükenir.

İşte Ulusoy’un, kendi yorumu
Bilemezsin nasıl gönül durumu
Hicran denizinde gördüm yerimi
Her dalga sahile vurur tükenir.

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:06 PM
Eskimese

Unuturum, diye korku duymazdım,
Dimağ eskimese, söz eskimese.
Hayali gözümde dururdu dostun,
Gönlümü hoş eden, yüz eskimese.

Bu dünya, insana tatlı olurdu
Her seven gönlünce murâd alırdı.
Mevsimler baharda mıhlı kalırdı,
Bahar eskimese, güz eskimese.

Sular belki arkı sıra akmazdı
Hiçbir göz gönüle eğri bakmazdı
Soytarı, sünepe, çakal çıkmazdı.
Maya eskimese, öz eskimese.

Baharlar gitmezdi, kış bulunmazdı,
Sevilenden gayri eş bulunmazdı,
Yirmiden öteye yaş bulunmazdı,
Oğlan eskimese, kız eskimese.

Benimde olmazdı, hicrânım, sızım,
Bir dert gördüm kul içinde yanlızım,
Gönlümce çilemi söylerdi sazım
Teller pas tutupta, saz eskimese.

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:06 PM
Gam Bitirecek

Gönlünü gözüyle yuyan aşığın
Derdine dermanı kim getirecek
Dertlerini derman sayan aşığın
Olanca ömrünü gam bitirecek

Hasret yüreğinde tükenmez sızı
Ay doğmadan aşar gider yıldızı
Muhannetin derdi, sevgili nazı
Yetişip yetmeden ham götürecek.

Sahralarda emsalini ararken
Canan diye dizlerini yorarken
Açtığı yarayı hasmı sararken
Hangi doktor koşup em yetirecek

Unuttu sersemce erkânı yolu
Hayattan muzdarip yaşarken ölü
Bülbülün feryatla bulduğu gülü
Esen acı rüzgâr sam yitirecek

Sevgili muhannet aksidir huyu
Gelmezse ağlatır bir ömür boyu
Bu çetin duygular bak Ulusoy’u
Hem ihya edecek hem batıracak..

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:06 PM
Gam renginde yüreğim

siyahlara bürünerek
gam rengini yüreğime işledim.
vakit ölüm yalnızlığında
gökleri saran ışıklar ölgün
karşımda bir hayal
içimde derinleşen ağrılar.
seni arıyorum
sersem sokaklarda yâr.

ne zaman kendimi sarsam
gönlündeki sızıma
ne zaman varsam
bir yanımda yar yanar/kendimi arar
tok gözlü sevdalar varmış
aç gönüller nasipsiz.
gir dolaş iç dünyama
bulamazsın senin namına iz.
bunalan ruhumu alıp gittin sebepsiz.

sokakları attım arkama
geride isimsiz mekanlar kaldı
zemheride bir çiçeğe vuruldum
ay vaktini bin nur ile bulurken
şafakların ihanetine uğradım/ seherler sensiz.
dudaklarımda ismin kaldı tek heceli seslerle
kalbimden sağılan acılara/ bakıyorsun.
şimdi/ ki bu yalvarışlar sessiz
hıçkırıklar alevini gizliyor.
siyahların yakıştığı bedenim/ kimsesiz.

yakmayan ateşleri yüreğimle söndürdüm
karıncalar kılavuz, sırlar aşikar
pembeleri örten laciverde akları verdim
şimdi sokaklarda bir meczup gezer
ayazlarla çelik çomak oynayan
*******in karasında kaybolmuşum
siyahların yakıştığı bu yüreğim çaresiz...

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:06 PM
Garipçe

Garipçe
Diyen mi var deli gönlüm, bu günde gül be garip,
Duyan mı var deli bülbül, gönülde gül de garip

Bağında gönlü yıkık, dünyasında vârı bitik,
Dolandı Leyla deyip dert içinde, çölde garip.

Uzar gider yolu yârden, haber gelir diyerek,
Dizinde dermanı yok, neylesin bu yolda garip.

Seher eser, yüreğimden geçer gelir sesi hep
Merak eder mola bir kez, acep ne halde garip.

Hülasa mihneti çektim, yoruldu yıldı canım,
Vefasızın çilesinden bunaldı zorda garip.
(aruz)

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:06 PM
******* Bölündü

******* bölündü

******* bölündü, uykular yarım,
Sabaha sitemkâr küskün şafaklar,
Kanı ile çizgi çeker bir kadın,
Bir yavrunun ağıt sesi duyulur
Mahşeri bir çığlık gelir her yerden.

******* haramın oynak merkezi,
Rahmet iner, Kadir olur bir anda.
Türkülerin nağmesinde dert dolu,
Her dudak bir başka siteme gebe.
Bin feryadı gelişi var, bir yerden.

*******, gayemin önünde duvar,
Ayaklarım tutsak, sevda köyünde.
Lâle renkli dudakları bükülmüş,
Beğenilmek nedir, zaten bilmedim.
Umutlara yangın iner göklerden.

*******, sitemkar gönlümü üzer.
Sözlerin acısı bıçak gibidir,
Bedenimde değil, ruhumda gezer.
Sancımı anlamaz, ağrımı bilmez,
Bir sevda yangını iner göklerden.

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:06 PM
*******i

*******i

bekliyorsa biri
gözleri gönlüne mıhlanır
özlersin/ *******i.
uykuya bakmaz gözlerin
yatağı bilmez bedenin
sigara parmaklarını emer
dumanında kaybedersin
önceleri.

uğultulu bir akşam
akşamın dudağında gam
sever seni
indirir yanaklarına
gamlı dudaklarını.

bekliyorsa/bekleniyorsan
terk et gözlerini
bakma.
parmakların sızlar,
yaz ve bırakma.
parmakların görür
derinliklerin.
dehlizlerinde gezinsin
sevdanın.

sabahı düşünme
yalan söyler serçeler
gözlerini göstermez
yumuk gözlü bebekler
uzatsan
eline elvermez/ güneş.
gir çıkmazlara
çıkma.
yolların düğüm yeri sensin.
beklediğin kavşak/durduğun nokta.

*******i
seyret yanışını dünyanın.
tek tanık sen
bilmeyenler ordusu dağlarda
kırk biçimli eşyanın
eli yüreğinde
ürkek gezer hülyalar.
rüyaları bekleme/gelmezler
*******i her yürekte yar olur...

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:06 PM
*******in Ağrısını Severim

*******in Ağrısını Severim

*******in düşürdüğü ağrıları severim,
rüyaların korkusundan kurtulup,
beyazlaşan şafaklara sitemle
albümdeki resimlere küserim.
Benim olan bana başka görünür.

Bir tokat gibi iner yüreğime,
*******in ağrısını severim.
İrinli rüyaların kurtuluşu bendedir,
Dudaklarıma değen kan benim kanım,
Bir çocuk buse vurur yanaklarıma,
Küçük bir serçe gelir pencereme görünmeden
Ötüşünde kar soğuğu estirir.

Salyasını yüreğime döker bir köpek,
Kudurmuşçasına kemirir varlığımı.
Hikayelerimi söylerim rüyalarımda,
Beni dinler bir küçük çocuk,
Gözlerime indirir bedbin bakışlarını.
Ürkek kelimelerle bir şair destanımı yazar.
Şehrin bir köşesinde inileyen bir kuzu,
Melemeden sarılmış anasına.

*******in ağrısına aşığım,
Ruhumun derdini ifade eder,
Yaşlarına merhametle o yanar, o ağlar.
Şeytanların tuzağındaki ruhum,
*******in ağrısıyla kurtulur.
Bulanık suların durulduğu an o andır,
Bu yüzden aşkımı ilan ederim ağrılara.
Beni o ağrılar susturur.

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:06 PM
Gel

Gel

hangi hayalin esiri, hangi derdin mahkumu,
hangi zulmün çilesine,
mecbur olan benmişim?

bir ağıt duyarsın belki,
yürekleri sızlatan / gam gönüllü bir ağıt.
derinleşen figanın, dibe düşmüş
sancısı.

o sancının içinde,
boğularak ölen mişim.
tabutum gönlün olsun, kefenim sevgin,
bir cennet ortasında,
bulur gibi kendimi.
bir gamlı şarkıdan, uzaklaşan yüreğim,
kahraman edasında, alıp gitsin kendini.
gel... hicranın çilesine fazla dayanmaz ömür.
gel, el gönlüne girerek,
boşuna oyalanma.
gel, gel ki..
bitmeden yüreğimdeki sevgin,
boşalmadan can sarayında mülkün,
gel, gidip el gönlünde yıkılma, yakma
destanlarda kalmaz Ferhat,
türkülerde ölmez şirin.
girdiği her yüreğe
koyduğu acılar derin.
aşkın tarifine hangi lügat yetişmiş,
hangi gönülle çizmiş,
resmini cılız ressam.
akşamların ötesinde bir akşam daha varken,
kendini bir akşamda,
boğma gel...
sabahım yok,
doğru...
*******de sürer hayat.
gel de yüreğime gir,
*******e ışık kat.
yoksa bitmek üzere, bin bir gece içinde,
gündüze susayan, yangın yeri bu hayat...
gel... türküler çalınsın yıldızlarda,
samanyolu neşelensin.
gel. Gel ki, şafaklar cüret alsın,
kızıl karanlığı yensin.

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:06 PM
Gel Anla Beni

Gel Anla Beni

Söylemek zor gelir mağrur bakışlım,
Ben sana vurgunum gel anla beni.
Görünce gözlerim akar kalbine,
Seninle her günüm gel anla beni.

Hasretin gönlüme ıstırap yığar,
Güneşim ufkumdan kararıp doğar,
En güzel yaşanan yıllara değer,
Seninle bir günüm gel anla beni.

Gözlerim yaş döker solgun yanağa,
Güllerin şevk verir şu viran bağa,
Yanında dururken senden uzağa,
Yıllarca sürgünüm gel anla beni.

Ben bunu söylesem bilmem ne dersin,
Belki de yanımdan çekip gidersin,
Yıllarca gönlüme cefa edersin,
Derdinden yorgunum gel anla beni.

Görünce cana can sandığı için,
Karşılık görmeden yandığı için,
O sahte haline kandığı için,
Ben bana kırgınım gel anla beni...

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:06 PM
Gel Etme Anadolu

Dün hayallerim vardı yüreğimi besleyen
Sinanlardan estetik, Yavuzlardan cesaret
Bir derin anlayıştı, hayalimi süsleyen
Şimdi tebelleş olan, memlekete ihanet.

Benim midir bendeki, bu meskenet bilemem
Utanır, sıkılırım, çatlayamam ölemem.

İt ağzında tarihim, sakız olup çürürken
Demirci ocağında, berbat olur inciler
Gergeflere dökülmez güzellerin sevinci
Mektepten gafil çıkar, okuyan öğrenciler.

Terbiyenin metodu, misyonerin elinde
Cirit atar kefere, Müslümanın ilinde

Gezdim Anadolu’yu, dünkü hayallerimle
Sinan’dan kalma cami, bir başında meyhane.
Satılmış topraklarım, haince emellerle
Bir kahpece anlayış, tükenişe bahane.

Tükenme Anadolu, dik dur, yiğitler doğur
Bağrındaki insanı, Türk şuuruyla yoğur.

Başbuğların otağı, Kur’anla bezenirdi
Şu masmavi gökyüzü hilallere aşina
Her Türk ruhu Resule, başbuğa özenirdi
Bu imanı yitirmek, dertler açtı başına

Şerefeler kederli, ezana gölge düştü
Bu yüzden üzerine, ihanetler üşüştü

Dünkü kutlu hedefler, yiğit yüreğe muhtaç
Sırrı neyse açıkla, ne oldu bize bu gün
Neden benim şuurum, güçlü imana muhtaç
Ne oldu da ruhunu, haç gölgeliyor Türk’ün

Gel etme Anadolu, kurtul şu meskenetten
Yoksa kahrolacaksın, hainden ihanetten

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:06 PM
Geldim-

Yoruldum mihnetten dertten, yoluna düştüm geldim,
Çatlarcasına yüreğim, durmadan koştum geldim.

Yürüdükçe yol uzadı, dağlar aman vermedi,
Kalktığım her düşüşte, yeniden düştüm geldim.

Hasretin ateş topudur, yaktıkça yandı yürek,
Bir tatlı yanışla yandım, çiğ iken piştim geldim...

Bakmadım uzaktan gelen, şaşkın, sefil yolcuya,
Sesine gönlümü verip, coştukça coştum geldim.

Bir kitap edası ile, dünya durdu karşıma,
Yırtarak sayfalarını, ilmini deştim geldim.

Geçti geçen, gitti giden, ben ise aldırmadım,
Yol yarıda durduğunda, yolumu şaştım geldim.

Bütünleri böle böle, geçti parçalı hayat,
Bir menfez bulup gönlümü, kaçırıp kaçtım geldim.

Gönderme beni geriye, hiçbir şeyim yok artık,
Yokluğun boyuna boyum, ölçünle ölçtüm geldim.

Terk ettiğim mekanların, hepsi şimdi virandır,
Dünya mücevherlerinin, hepsini saçtım geldim

Bedenimi kan doldurdu, ruhumu isyan benim,
Taktığın kanatlarımla, çağırdın, uçtum geldim.

Zift karası bir alemin, ortasında gün gördüm,
Öğrenerek bin bir rengi, rengini seçtim geldim.

Değdi artık dudaklarım, nur tadına doyar mı,
Dost köyünden akıp gelen, suyundan içtim geldim.

Geldim işte, sen isterken, cürmümle olsa bile
Senin için her şeyimi bırakıp geçtim geldim.

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:07 PM
Geldim Giderim

Geldim Giderim

Gördüm yüreğinde yerim yoğumuş,
Boş yere eğlendim, kaldım, giderim.
Açmadığı gönülü beklemekten,
Belki de usandım, yıldım giderim.

Yaralı zamanlar acılı günler,
Hep benim halime yanarak inler,
Sanırdım yar benim derdimi anlar,
Hayaline selam saldım giderim…

Kendisi yanımda, gönlü uzakta,
Çırpınıyor bilmediğim tuzakta,
Ruhum ezilirken, gamda merakta,
Bir günde bin defa öldüm giderim.

Yıkık bıraktığı candan habersiz,
Yakıp helak eden gamdan habersiz,
Kendisi yabanda, benden habersiz,
Halinden anladım, bildim, giderim.

Her geçen gün benden uzar yolları,
Belli eder hareketi halleri,
Gözyaşımla suladığım gülleri,
Kendi elim ile yoldum giderim.

Beklemem ne mümkün, bir mutlu haber,
Bunca yıl aldığım hep acı keder,
Kurduğum hayallerle beraber,
Kendi yüreğimde soldum giderim.

Yıllar var ki ondan uzak düşüm yok,
Özüm kuru akıtacak yaşım yok,
Gönülsüz gönülde artık işim yok.
Bilmedim boşuna geldim, giderim

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:07 PM
Gelemem

Gelemem

Hayal aleminde beni yadedip
Hatırlayıp sakın görme gelemem.
Ben seni hayalimden söküp atmışken
Benden yana hayal kurma gelemem.

Gelemem gelmeme sebep koymadın
Çok sevdim sevdama saygı duymadın
Bir gün olsun beni adam saymadın
Sonradan arayıp sorma gelemem.

Hicranı mihneti çektim yıllarca
Ömrümü derdinle yaktım yıllarca
Özleyip yollara baktım yıllarca
Derbeder gönülü yorma gelemem.

Beni mahkum ettin, zulüm iline
Kendin kıydın öz bağında gülüne
Vuslat merhemini alıp eline
Hicran yarasına sürme gelemem.

Ben idim ardından, yanıp ağlayan
Yol boyunca dönüp dönüp ağlayan
Sen oldun gurbette yolum bağlayan
Kan döken yaramı sarma gelemem

Dilerim gönlünde yansın muradın
Sebep yokken bilmem neye ıradın
Zihnimden gönlümden silindi adın
Hatırlatıp ümit verme gelemem...

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:07 PM
Gideceksin; git ama

Umut bitik hayal yok sen de sen yoksun artık
Sakladığım bendeki sana dokunmadan git
Bu şehrin ağırlığı bu gecelik yük bana
Yıldızları üşüten göğün bir yanı yırtık
Gönlümden çıkan ateş soğuyup varır sana

Şekerrenkli baldıran dudağımı yakıyor
Uykusuz sabahları kızıl şafaklar döver
Toprağın ağıtına rüzgâr keder bırakır
Irmaklara yönelen çaylar çamur akıyor
Konmuş gülün dalına uğursuz karga şakır

Bu şehrin bir ucundan kükreyen acılara
Barışın ölümüne ağıt yakar kadınlar
Savaşın şiirleri sırtlanların dilinde
Vurulmuş yüreğinden kan akıtmaz her yara
Kutuptan vahşet akar medeniyet yolunda

Tarumar olmuş her yer bağda bağlık kalmamış
Kaç bülbülün acısı kaç gönüle düşecek
Sen de git gittiğini bana söyleme sakın
Belli çekecek çile var ki gönül yılmamış
Gönlümle sen yakamdan inip beni bırakın

Boşuna beklemişim bir parça sevgi için
Sevgisiz gönüllere girmenin âlemi neyse
Tutkunu olduğum yar yaralayıp giderken
Seyrettim uzaklardan yanarak için için
Gideceksin git ama vakit dar henüz erken

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:07 PM
Gider mi Sandın Beni

Gider mi sandın yoksa sevdan ile birlikte
Karıncalar yolunu yüreğinden öğrenir
Tüm ışıklar ezgindir ayrılık korkusundan
Üşüyen yaprakları saran güne ne denir
Mest olan bir gönül var teninin kokusundan

Gidemem ben gidersem baharda hüsran olur
Güzde düşen mihrican açmadan gülü vurur

Soluğunda sessizlik yüreğimde uyuyan
Unuttuğum şeyleri seninle hatırladım
Beklemek kolay artık umudum var gelirsin
Ben değil sen olmazsan bozulur ağız tadım
Sana avuçlarımda gül besledim bilirsin

Adını gördüğüm yer vuslat yeridir sanki
Sen gelmem derken bile geleceksin inan ki

Gidilir mi güzelim bahara döndü mevsim
Mahpusluk tükenirken mahkûm geri döner mi?
Pas tutmuş bakışları yüreğimde parlattım
Dünyaları versen de ay tahtından iner mi?
Gidemem senden artık sevgiyi sende tattım

Kapıları kapatsan eşiğinde beklerim
Senin gönül eşiğin bana göre tek yerim

Gidişinden korkarken gitmem kolay mı gülüm
Yaşanacak mutluluğu zaman bekler seninle
Suskunluk hikâyesidir ağır sevdaların
Sımsıcak ellerini yüreğime koy dinle
Bu açılan tek çiçek müjdesidir baharın

Artık sevda mevsimi âşıklara müjde ver
Bendeki bu mutluluk vuslat anın müjdeler..

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:07 PM
Giderken Ne Bıraktın

Hüzünlü rüyalardan yangın yeri sabaha
Sıyrıldığım vakitler ağır gelir ayrılık.
En usul meltemleri fırtınaya çevirir
Gövdemi kıldan bile hafif bilir ayrılık

Korkuları korkutan iç halimi kim bilir
Şimdi gurbet yolunda yolculuğa yürüdün
Ateşe sevdalanan kelebekten farkım yok
Hayalimi alarak ardın sıra sürüdün.

Bu seher kokuların tamamı senden gelir
Güllerin kokusunu bülbüller kaybederken
Derinleşen gözlerin girdabına düşmüşüm
Yolun bana uğramaz bu beldeden giderken

Bir neşter kıvraklığı içimdeki dönüşün
Acıyan her yerime göz yaşımdan tuz değer
Salınıp gezme öyle her bakan başka görür
Kem gözlere rastlarsın belki kirli göz değer

Hikayeler anlatır dağ deviren Ferhat’ı
Nazlanan sevgilinin seraba düştü izi
Giderken ne bıraktın bana kederden başka
O kederle beslerim mübarek sevgimizi

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:07 PM
Gidiyoruz Artık

Gidiyoruz Artık
_______________yunus gibi
Misafirdik, yol göründü
Geldik, gidiyoruz artık.
Bazı kederlenip, bazı
Güldük gidiyoruz artık.

Çok sızladı derdin başı
O sızılar döktü yaşı,
Bir kabusla kara düşü,
Böldük gidiyoruz artık.

Tertemizdi ruhla beden,
Bunca pisli bilmem neden,
Gelmez oldu çekip giden,
Bildik gidiyoruz artık.

Kimse bilmez oldu halden,
Kurtulmak zor, bu vebalden,
Coşup gelen yaban elden,
Seldik, gidiyoruz artık.

Zaman geçti, biz bilmeden,
Tebessüm edip gülmeden,
Şükürler olsun ölmeden,
Öldük gidiyoruz artık

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:08 PM
Gitti Mahzuni

her gönüle bir güzeli yar ettin
dertlerini yüreğinde sır ettin
gam yükledin türküsünü zar ettin
göçürdün dünyadan, gitti Mahzuni

öz köyünde kader kıldın gurbeti
kendini bilmezler verdi mihneti
bilinmedik yaban elden şerbeti
içirdin dünyadan gitti Mahzuni

bazen deli devre esti zamana
bazen sitem etti küstü zamana
aslında bir büyük dosttu zamana
kaçırdın dünyadan gitti Mahzuni

fikri fikrim ile uyuşmaz ama
ruhu mübtelaydı kedere gama
yolu düştü seher vakti akşama
geçirdin dünyan gitti Mahzuni

yiğitleri koydun dünya muratsız
haksızlığa susan kahpe suratsız
ecel geldiğinde kolsuz kanatsız
uçurdun dünyadan gitti Mahzuni

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:08 PM
Gittin Ama...

Gittin Ama...
“Sabır kalesine girsem,
Yakub’un yanına varsam,
Yusuf’u karşımda görsem,
Yaralarım soğur belki”
Bir gece vaktinde çıktığın yoldan
Bilirim gidenler gelmiyor oğul.
Kadere inandım, razıyım ama,
Bu gönül teselli bulmuyor oğul...

Uzayan gecede uykusuz gözler,
Yaralı yüreğim yanarak sızlar,
Geçsede dünyada baharlar yazlar,
Sensiz hiçbir tadı olmuyor oğul.

Bir genç görsem hatırıma gelirsin,
Her halinle onun halin alırsın,
Gönlümde yaşayan varlık olursun
Gönül senden uzak kalmıyor oğul.

Bayramlarda bayram etmem zor olur.
Dünyanın kederi gönlümü bulur,
Bilirim, her doğan mutlaka ölür,
Deli gönül bunu bilmiyor oğul,

Akşam olduğunda yollarda gözüm,
Gelmeyince eve kavrulur özüm,
Gittiğinden beri bir kere yüzüm,
Yüreğim yanarken gülmüyor oğul...

Ahhh, zor olan acı düştü sineye,
Tırnağıyla derdi deşti sineye,
Sabır versin Mevla baba anaya,
Boşaldı da yerin dolmuyor oğul...

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:08 PM
Gömdün Taşsız Topraksız

Kolay mı kopup gitmek, tırnak değil bu kopan
Ciğerden bir parçadır, benden alıp gittiğin
Sessiz duruşum sensiz oluşumdan güzelim
Çığlıkların içinde bende yanıp yittiğin
Ciğerden akan gamı, bir çılgın gönül emdi.

Koşup dururum şimdi, bilmediğim mekanlar
Fare geçmez sokaklar bir kısır döngü yeri
Seni sevme sebebim sende olan her şeyden
Dirlik düzen kalmadı koptuğun günden beri.
O anlar başka andı, o demler başka demdi

Bu düzensiz gönlümün sığdığı dünya bitik
Sen gideli tek başı, koca dünya almıyor.
Çayları ırmakları, şefkatle tutar yatak
Her tarafım boşalmış, gönlüm sensiz dolmuyor
Bedeninden nur akar, terin bana zemzemdi

Kopuşun canım yaktı, söndürecek su mu var
Bir mezar karanlığı yaşadığım bu şehir
Köklerinden koparken hayata küskün dalım
Beni hayattan attı sensizlik acı, zehir
Belki benim yanlışım, sana doğru gelmemdi

Yataklar kabul etmez beni sokaktan başka
Gönlümdeki büyüyen güller gülsüz yapraksız
Sevgin kan kaybederken ben ölmüşüm bilesin
Gömdün beni acıya gömdün taşsız topraksız
Benim derdim sebebim seni pek çok sevmemdi.

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:08 PM
Gömülü Bekler Hüzün

Gömülü bekler hüzün baharların bağrında
Bülbüllerin ağıtı kaç ağrıya baş verir
Münzevi bir dervişim hırkamda gam taşırım
Ay duruşlu güzeller bir dehlizi gösterir

Vurulan hayalime ağlayacak göz hani
Gönüller aşk sürgünü, sevdalardan habersiz
Güneşten hoşlanmadım, güne akşam taşırım
Karanlık bana göre görünmüyor ayak iz

Sürülen başakların bereketi bilinmez
Kederlenen rüzgarla sanki benim savrulan
Kanatları yolunmuş bir alıcı kuşum ben
Esaretin narıyla için için kavrulan

Üç buutlu hengame, velveleden ibaret
Oyuncaklar oyunlar bitiren düdük sesi
İnsanların özünde gönülsüzce göyünen
İçi dışı aşk dolu, bir dervişin heybesi

Hayalin günsüz zaman/ görünmezler içinde
Geçmiyor onsuz zaman/ yüreğim ter içinde
Bir çıplak donsuz zaman/ kanlı makber içinde
Bir zamanın derdiyle, zaman zaman yanarım...

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:08 PM
Gönül Mektubu

Gönül Mektubu

___________________Necef'deki yiğide
Allah'ın aslanı;
bin gönülün bakiyesi, bir gönülün sedası.
Hayber kapılarında
____namını cihana yayan,
_______adaletin mümessili,
_____________hakikatın sevdası.
Cehaletin yüreğinde yetişen/ toprağın babası.

Çöllerde esen rüzgar,
____cephede çalınan kılıç,
_________kafire tutulan gürz.
Bilmez misin ehl-i küfrün nedir bunca çabası?

Bakmaz mısın, yattığın yerde gördüğün
___bedenleri kir,
______şuurları hain,
__________adları şeytan…
Bunlar değil miydi, nara ile sürdüğün,
bunlar değil miydi, zülfikarla vurduğun?

Geldiler…
Şeytanlar şahının çağrısına,
______dört bir yanından dünyanın.
Ne yüreklerinde cesaret,
ne kollarında kuvvet,
ne de zerre kadar iman var.
Arkalarında satılmış,
______milyonlarca hain uşaklar.
Gitmek isterim, sağım duvar, solum duvar.
Rüyalarımı iğfal eden,
_____Aç sefil, analar,
_________Yanında körpe yavrular.
Yoluma çıktı nefsim, önümü kesti dünya,
ruhumda ağlaşırken milyonlar.
Gelemiyorum, bilemiyorum,
Belki de şerefimle ölemiyorum..

Ama sen büyüksün,
_____Sen yiğitsin/ sen şehitsin/ ve ölü değilsin.
Merkadında olup bitenlere suskunluk niye?
İmdadına gelmez misin bunca ehl-i islamın.
Yüreğim bir müjden için tutuşur/ yanar.
Herkesin özü kan ağlarken, nice can yanar.
Göster himmetini, tükenmekte ümitlerim.
Yürü, ardına düşsün, Hüseyin'ler, Geylani'ler,
Ehl-i hak olanlar, İmam-ı azamlar.
Soruyorum Ya Ali,
O illerde, senden başka kimim var?

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:08 PM
Gönül Söz Dinlemez

Sana fazla yakın durmak istemem
Gönül söz dinlemez zora götürür
Efkâra gelince yeter sus demem
Alır istediği yere götürür

Gönlüme kıvılcım düştü uzak dur
Ateşin zararı yakanı bulur
Belki yüreğinde burkulma olur
Âşık edip derde zara götürür

Sevdim desem bana karşı çıkarsın
Belki başka bir gönüle akarsın
O zaman dünyamı yakıp yıkarsın
Kalbime açtığın yara götürür

Sevem desem bahar gitti geldi güz
Gönüller harap duygular öksüz
Ne sen üzül ne de bu garibi üz
Yoksa beni ardın sıra götürür

Sen güzelsin bunun vardım farkına
Erittin gönlümü döktün arkına
Aşkın kahrı artık zor gelir bana
Soluk vermez yora yora götürür..

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:08 PM
Gönülden gamı gitmez

Bıktım beyhude geçen karanlık sevdalardan
Bağlanırsın bağların aniden düşüverir
İşleyen yaralara tuz iner biber iner
Kederler gönlüne aniden üşüşüverir
Gider saadet dünyan birden zindana döner

Zehirleri içersin su gibi temiz olur
Öldürmez yaranın ne acısı ne kanı
Hüzündür yaşadığın ondan uzak yerlerde
Gönülden gamı gitmez deli eden insanı
Sokarsın yüreğini yürek dayanmaz derde…

Gittiğin zaman gitmez içinden atamazsın
Beyninde ur olur sevda denen o illet
Çekersin ağrısını kaderinden sayarsın
Anlaşılmaz anlatsan ruhunu sarar dert
Ne tadarsın sevdayı ne tadına doyarsın

Mazi birkaç adımdır fersah fersah yol alsan
Bir kusurla tükenir yok olur hatıralar
Uyanırsın sabahta içinde ince sızı
Gönlün yiten mazide kaybolan yari arar
Bulamazsın aşkını götüren vicdansızı

Hıçkırıklar hançerdir doğrar yürek bağını
Acıların öfkesi can bağımda gül koymaz
Gelmedik zamanlara yaslanıp duran ömür
Her adımım yol keser yürümeye hal koymaz
Çık beşeri gönülden dost ilinde sefa sür

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:08 PM
Görünmezsen Gelemem

bir ırmak süzülüşü geçişini seyretmek
kirpiklerin uçları düğümlenir içimde
ateş sağanağıdır bakışların bambaşka
açan menekşelerde görünmen bir biçimde
bilsen beni alır da nerelere götürür..

kehribar yüzlerinde, can vuruşlu gözlerin
çiçek çemen koymadan, kurutan acı yeldir
göklerin mavisini yıldızlardan saklayan
bir vuslat zamanıydı vuslat anı güzeldir
o süzülüş gözümde ışık koymaz bitirir

yokluğun yoktur artık, mesafeler kıymetsiz
devrilen yamaçların zirvesinde dur görün
bulutlarla oynaşıp, yağmurlara yol göster
yıldırıma ışık ol, bu gönülü gör görün
ah bu gözler gönlüne seni senden getirir

bilemezsin belkide sormaya unutursun
gönüller ötesinde bu gönülün işi ne?
bu ateş sağnağında neden yanmaz varlığım
hiç zihin yordun mu ki, sessizce gidişine
zaman insan ruhunu, gün meyveyi yetirir

aldandığım ne bilmem sende neyi aradım
sende kalan arzum ne, neden sevdim bilemem
akrebin çengelinde ruhumu ezgin gördüm
çağırdığın yollar sarp, görünmezsen gelemem
avcıyı avlağına, serkeş ceylan götürür

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:09 PM
Göstermezse Göremem

Derdim gamım yârden bana yadigâr
Aşk sırrını göz önüne seremem
Hikmetine akıl yormam nafile
O yar bana göstermezse göremem

Adım âşıklardan seçilse bile
Kaftanım ateşten biçilse bile
Kırk kapı dayaksız açılsa bile
Bu halimle o mekâna giremem

Dağ değilim başım göğe yürüsün
Dik başımı tipi boran bürüsün
Diyorlar ki sen kimlerin yârisin
Bu esrarı kul ağzına veremem

Çözen bilir sırda saklı manayı
Kaç mahlûk var yaban sayar anayı
Ben yıkamam gönül denen binayı
Yıkığına bir taş koyup öremem

Bir ömrü veririm bir saat için
Yârimden gelecek bir vaat için
Lakin çıkar için menfaat için
Haksız yere bir kimseyi yeremem.

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:09 PM
Götürdüğün Bir Şey Yok

Zamanı örseledik mevsimler anlaşılmaz
Cemreleri beklerken mihricanlar düşüyor
Gölge boyu hayat dağ kadar yük taşınmaz
Bülbülü bekleyen gül kar yağarken üşüyor

Acı yumağı zaman sardıkça tükenmiyor
İçim dışım dert dolu söylenmiyor denmiyor
Vurdu zillet kemendi dünya mıhlı dönmüyor
Sevincim gama derde dönüyor dönüşüyor

Irmakların şevkini denizlerde yitirdim
Sükûnet erbabıyla çığlıkları bitirdim
Gül bağında gül değil yavsı otu bitirdim
Sabır/ isyan içimde yeniyor yenişiyor

Bir çalı gölgesidir varlığımı koruyan
Yüreğimdi aşkınla damla damla eriyen
Gözlerinden gönlüme bakışınla yürüyen
Muhabbet duygusuyla nefretin çelişiyor

Sen uzağa gittikçe götürdüğün bir şey yok
Gel bak yüreğime bitirdiğin bir şey yok
Aşktan başka gönlüme getirdiğin bir şey yok
O ise yüreğimde günbegün gelişiyor

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:09 PM
Götürür

Gördüm ki herkesin gönlü bir yana
Almış yüreğini yâre götürür..
Dünya var olduğu günden bu yana
Yaşayanı sıra sıra götürür.

Kiminin derdini dermansız kılar
Kiminin bağını baharda yolar
Aşığa yâr dense gözleri dolar
Gurbet ele bahtı kara götürür.

Vefasız Leyla’ya gönül bağlayan
Ardı sıra gam çekerek ağlayan
Düşüp sahralara yol gidip yayan
Sinesini yara yara götürür

Kimine sahte bir yâr olan dünya
Yananı görür mü, kör olan dünya
Garibin başına dar olan dünya
Her seveni koyup zâra götürür.

Hasan Ulusoy’u sevmedi Leyla
O yanıp tutuşur Mecnunla böyle
Gönül başka çare var ise söyle
Aşk hevesi yanan kora götürür

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:09 PM
Gözlerinin Özlemi

Gözlerinin rengini göstermedin bilemem
Talihsiz aynaların görmediği göz sende
Güneşi göstermeyen ışığı saklı tutan
Görülmedik gönülleri örseleyen yüz sende.

Bir avuç hayalimi gözlerinle büyüttün
Dünyaları dolduran sevgi içimde benim
Gözlerin gözlerimi kamaştırır görünmez
Sıcaklığını özler ayazda donan tenim…

Çok besledim içimde hasrete olan hıncı
Gözlerinin özlemi beni bende yok etti
Gördüğüm başka gözler gözümde hep yabancı
Bütün gözler gözünde yok oldu yandı bitti

Göklerin her renginde gözlerini ararken
Göstereceğin anın hayaliyde beklerim
Zihnimi özleminle mihnet ile yorarken
Gözlerinden başka göz bu dünyada yok derim

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:09 PM
Gözyaşımı Kurutma

giderken durma bakma arkada kalan kalsın
kaypak nazarlar alır sende seni bırakmaz
göz koyma gözlerine
gönlüne bakmıyorsa isteme alan alsın,
el gözünde gezen göz senin gönlüne akmaz

canıma yıkılan ne gel gör de biraz acı
aşkımla köklenerek dal budak tutan sendin
ne dikeyim yerine
bir adil divan var ki orda gönlüm davacı
bir oldun öfken ile aklı ve aşkı yendin

yüreğimde kırılan sevdanın ışığında
yedi renge bürünen hayalinle dur artık
dert olur içerine
körelsin pas tutsun hep nefret hançeri kında
gidiyorken saklanma yolların olsun açık

ihtişamınla yürü sevilmiş edasıyla
yollardaki böcekler dinle sana ne diyor
sevgiyi sor birine
haykırsın gül yüzüne kederli sedasıyla
bilmez misin vefasız aşkın isyan ediyor

nerde nasıl olursun gideceğin yer nere
toprağıma karılan gözyaşımı kurutma
aşk düşerse serine
kan iner ağlamaktan görmediğim gözlere
senin için kavrulan bir gönül var unutma

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:09 PM
Gurbetin Yangını

Benim yüreğimde gurbet ağrısı,
Hasretin verdiği acı var ana.
Yüzüme süresim gelir yadigarını,
Bir çıkında sakladığım köyümün
Sımsıcak can gibi, topraklarını...

Uzaklarda mahzunlaşan yüreğimde
Yakınlarda duyduğum dost kokusu yok.
Hicran tırpan gibi zalim, tırpan gibi hain.
Koymadı bende sıladan kalma tek şey.
Vuslat en uzağa inen, bilinmedik ok.

Uçar gider gelmezlere, koynumdaki kuşlar.
Her birinin kanadında, hicranın katil zehri.
Yanağımda ağrılara sebep nedir bilir misin?
Boz toprağa sarıldığım günler çıktı aklımdan
Beni ateş olup yakıyor bu diyar ana...

Azığıma koyduğun omaçlar bir başka.
Zehirimi, dost olduğum eller sunuyor.
Mavileri zift desenli karalarda yitirdim,
Şu an hissetmediğim bir alev, varlığımda
Yanıyor varlığım gizlice anam, yanıyor...
Yandıkça yüreğimde yaralarım kanıyor.

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:10 PM
Gücenme Bana Dağlar

Gönül göğsümden türkü emen dağlara danış
Fırtınaya sırt veren yiğitlerden ne kalmış
Semender dolaştıran o dik yamaçlar gamlı
Ses vermeyen kayalar derin hayale dalmış

Em tutmaz yaraları saracak el ararken
Bir el değdi özüme zehirden ilaç sunar
Adım sanım kayboldu namertlerin içinde
Düşündükçe dünyamda bilmem kaç dünya yanar

Yiğit kisveli namert dağlarda baç alıyor
Bağrımda garipleşen ağrılar aman vermez
Her dalda açan çiçek edebinden kuruyor
Açar büyür çiçekler gönüller bakıp görmez.

Yaylalar yar gönüllü güzelleri arıyor
Başı okşanan çocuk mutluluktan habersiz…
Kenger sakızlarında saklı kalan sevdalar
Şimdi aşkın adı yok gönüller boş sevgisiz

Kavgaların odağı yüreğimde acı var
Dağlar bana gücenir yiğit mi sayar bilmem
Yiğitliği ruhumda ruhsuza kurban ettim
Gücenme bana dağlar bu yüzden sana gelmem

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:10 PM
Gücenmedim Sana Dağlar

Gücenmedim Sana Dağlar

Gücenmedim sana dağlar, anam geldi hatırıma
Dudaklarını ısırıp, gözlerini kaçırırken
Yüreğindeki yangının, alevini hissederdim
Ellerime mor kınayı, o yakmıştı ben gelirken.
Şimdi sende senin için, anam için dolaşırken
Anam geldi hatırıma, gücenmedim sana dağlar...

Sundurmadan sessiz aşan ay geliyor hep aklıma
Yaban duran yıldızlara çok kızardım, gücenirdim
Eğer şerefli yıldızsan, yerin ayın yanı derdim
Aydan kaçan yıldızlarla daima kavga ederdim
Aydan yıldızı koparmak isteyenler şimdi sende
En kahpe tuzaklarını kurarlar şanlı sinende

Sen benimsin ben seninim, senin için sana geldim
Kahpe çizmelerin izi yüreğinde yara açar
Beni yalnız sanma sakın, benim köyde sevdiğim var
İffetinden ay utanır, gözlerini bir ben gördüm
Hayalimde o var yalnız, yüreğinden umut saçar
Dağlar seni ben kendime, sadık bir arkadaş bildim

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:16 PM
Gücensen de Haklısın

üç günlük dünyanın direğine dayanma
aklımdaki her varlık silindi sen gelince
hayaline hayal kurup koşmak istedim
yolumdaki vesvese beni senden kaçırdı
belki seni bu gün dünden fazla severim

okşadığım mevsimlerin kaygısını bir bilsen
bahtıma yakın duran çiçeklere kızgınım
ellerimde parçalanan yüreğimden kan çekme
korkumu anlıyorsun derdimi de bir düşün
giderken bile ardından keşke gitmese derim
sen gidersen gönlüme koca dünya daralır

turnaların göğsündeki yaralı yüreğini
kaç yaylada kaç güzelin gözleriyle sarardım
uğultusu yer başımı
çekilmez ağrılara dayanmamı isteme
kaç hayatı hapsettiğin yüreğini yar çıkar
ben ne yapsam çaresizim gücensen de haklısın

mahallenin alt başında gece vakti düşen ay
yüreğim ellerimde hep seni dinliyorum
ak benizli güzellerin helkesine iner gam
içiyorum duyguları kanmayı bilmiyorum
sabaha kasteden mihnete batmış akşam
sokaklarda çaresizim ben sana gel, diyorum..

gücensen de haklısın kabahat suç benim
çekmemeliydim gözlerimi gözlerinden
seyredercesine tuvalleri hayran eden şaheseri
seni severken bıkmamalıydım
gezmemeliydi gözlerim gönülsüz gönüllerde
kurşun döküp gözlerime kör edip bakmamalıydım
ben ne yapsam çaresizim gücensen de haklısın.

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:16 PM
Gül Boynunu Eğer Gülüm

Dost sitemi hançer olur
Dönüp kalbe değer gülüm
Hasret yüklü *******den
Gün kederli doğar gülüm

Sevdim diyen durmaz geri
Olur aşkın gam neferi
Derdin gamın en beteri
Sensizlikmiş meğer gülüm

Arzum iken sana varmak
Kader oldu ayrı kalmak
Ölüm gibi sensiz olmak
Derdin beni boğar gülüm...

Gel denince gelinmezse
Gönlündeki bilinmezse
Uzatılır alınmasza
Gül boynunu eğer gülüm

Gam ilinde gezer iken
Has gülümü yaktı diken
Sen gönlünden atmış isen
Gönül nerye sığar gülüm

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:16 PM
Gül Kesilip Dinlesen

Gül Kesilip Dinlesen

Beni dinle ak perçemlim, yüzünde güneş doğar
ela gözün, ışığını, yüreğime vurunca.
Ayrılığın harareti nasıl yakar bir bilsen
Bülbülleri ağlatan gam, bu yanışa sebeptir
ah bir kere kulak verip, gül kesilip dinlesen.
Dağların zirvesindeki gamı derdi o yığar.

yarayı saran hekimden sorma nasıl bilecek,
*******i ağrıyan can, ağlayan gözü mü var?
Nasıl yakar ne bilecek, sargı bilmez yaralar.
Sükunetin sebebidir, dosttan gelen bir haber
Bir küçücük tebessümle, gönlümdeki gam yanar
Diyorlar ki ak perçemli, bu günlerde gelecek

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:16 PM
Güldüğüm yerlerde

Güldüğüm yerlerde/ turnalar geçerdi
Baharların en çılgın çiçekleri açar/ korkusuz.
İdam mahkumlarında tebessüm, cellatlar da ağıt
Yokluğun esrarını var olandan öğrendim.
Boynumdaki urganı ben taktım, ben yağladım
Bir tekmelik sehpa bekler ayaklarımı.
Şarkılara ağıtlardan nazireler söyledim
Bir yiğit mezarında bekliyorum bayram sabahı.
Sakın ağlama,
Ağıtların örselediği canlar var.

Geldiğim yerlerde öksüz oğlan çiçekleri açar
Karların gidişini fırsat bilerek
Sonra çiğdemler cesaret alır, süsler yamaçları.
Bir gamlı çoban oturur başına, uzanır kıyamaz.
Sevdalının döşünde olsun ister delikanlı
Bir arı iner üzerine, özünü inciterek
Alır gider tadını çiğdem çiçeğinin...

Sürgündeki ruhumun dolaştığı her yerde sen
Gözümdeki yaşlarda sen, bedenimde terde sen.
Turnalar seni getirir, seni seyrederim
Öksüz oğlan çiçeklerinde.
Özü yanmış çiğdemlerde...
Belki sen bunları bilmezsin....

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:17 PM
Güller Güle Küskündür

Güller güle gönül bağlar, bülbülleri küskündür
Hayatı hayat için, aşkla okşar bir melek...
Çağırır çırpınır bülbüller, dövünerek
Bahar ayı, zemheriyi aratır.
Ağrıların can yaktığı günlerde
Sızıları ruhuma azap verir kaç gündür..

_____________________uzunca bir yol,
hayattan fersah fersah ötelere gidiyor.
Buzullar ülkesine hicret var, deli bülbül.
Kartallardan kanat iste, doğanlardan irade
Hayatı hayat için bin hayat değişme
Kırlaşan saçlarımda, bin yıllık çile
Yoldaş olmak kaderimse, geleyim ben seninle.

_____________________kaç bahar mahkum,
kaç baharın zemheriden farkı yok.
Çiçeklerin toprağında cemre telaşı,
yaprakların ağrısına ağıtları kim yazsın.
Bir şiir okusun gamlı dudak Bakî’den, bir şiir
Okusun laleler şevke gelsin, ihya olsun her şiir.
Lalelere imrenerek belki açar güller, gam ülkesinde
Gönüller hayat bulur hicran kokan şiir sesinde...

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:17 PM
Gülmeye Değmez Dünya

Canan gönülde mihman can onun hizmetkârı
Canandan başka ne var cana veren efkârı

Zerrece sapma gönül şeytana hiç aldırma
Çek yolunda zahmeti artsın gönülün zarı

Kusur etme sabırla hizmetine yelip koş
Her gönül arayamaz bulamaz sadık yâri

Sebep varsa o verir her şeyin sahibidir
Onun için acıma feda et olan varı

Gülmeye değmez dünya acıları fanidir
Koy haşlasın gönlünü aşkın yakmayan narı

Kimi deli diyecek kimi taşa tutacak
Aşk yolunda çektiği aşk ehlinin tek kârı

Ağlamakla eğlenmek ikisi de geçici
Bülbül isen gül için bekleyedur baharı

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:17 PM
Gülsüzler yaylasında

Gülsüzler yaylasında gönülsüz gezenler var
Gönülsüz gönüllere gül salarsan ne yapar
Götürür eşeklerin önüne atar

Kayalar gam kaynağı üst üste gelir dertler
Dertlerine çaredir çare vermez namertler
Ne yiğitler aşkını mezatta satar.

Topladığım çiçekler bağrımda dikenleşir
Kavga günü geç kaldı dost düşman haşir- neşir
Dost, düşman gölgesinde yan gelir yatar

Islık vur uzaklardan duyduğumda gelirim
Kırk velvele içinden sesin gelse bilirim
Her nefesin içimde içimi tutar

Kırık kanatlı kuşlar yaylaların yetimi
Ben varırken o kaçar anlamaz niyetimi
Çırpınan yüreğine korkular katar

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:17 PM
Gün Batımı Dünyadan

Sanki birkaç asır bir dostu bekleyen çınar
Sevdiğine su vermek için akan bir pınar
Sular ateş kesildi dallar köküyle yanar
Güzelliğin gönlümde zaman eskitemedi
Sana hiç dokunmadan benim ömrümü yedi

Gam çekmek işim oldu hayatımı dolduran
Aykırı zamanlarda hayatımdan yıldıran
Ne oldu birden bire muhabbeti kaldıran
Dokunmadan ellerin solan güle bakmadın
Aşkıma acımadın öfkeni bırakmadın

Avunacak hayaller sessizce çekip gitti
Mihnetin potasında hasretinle eritti
Yollara keder çöktü çiçekler sitem etti
Cemre sanırken seni sen mihrican kesildin
Şu divane gönlümden ne silindin ne sildin

Hafızamdan mustarip hatıramın her anı
Unuttuğum zaman yok yaşadığım bir anı
Koy gül açsın şen etsin yıktığın bu viranı
Nem değmiş gözlerinden çürümüş temelinden
Vazgeçmiş senin için arzudan emelinden

Gün batımı dünyadan umudunu toplayan
Gelmiş geçmiş zamanı verâlarda yok sayan
Bir zalime düşmüşüm her sözünü hak sayan
Yanlışların içinde imrenip doğrulara
Kalk gönül kendin için doğruca bir yol ara

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:17 PM
Gün zamanı emerken

bir uzun yoldur bu yol
ayak tırnak dayanmaz.
gece ay tanımaz
gündüzler güneşi
karanlık kader olur
bahtın uyur uyanmaz
yaşanırsa böyle yaşanır ancak
umutlar sevgili hayal salıncak.

seher vakti gam zamanı aşığa
ağlamanın hazzı sarar ruhumu
öksüzlüğüne yanar
sığ yürek keder olur
sırnaşık sevdaları soyamazsın
sevdalanan gönülden
soyarsan derbeder olur.

gün zamanı emerken,
sol böğrümde yanmalar.
bu yol uzundur
bu yol çileli
bu yolda bazen yakıp yanma var.

sarayları sokaklara denk eden
sevda kahrı zor gülüm.
kundağında dünya aşkı bebeğe
ağlamanın hazzını yaşatır
içimdeki ukdeler benim için sır gülüm.

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:17 PM
Günahkar Ruh Halimle

Kalb bendeki sevdanın göyünen gizli yeri
Acımı perdeleyen gözümden yaş inmesin
Hep tenhada yaşadım yandığım andan beri
Bir merhamet eliyle aşk ateşim sönmesin

Harabede yetişen otların arasında
Bir âşık böcek gezer hicrana baş eğerek
Aşk denilen ateşle sarılan yarasında
Gönlü yanar incinmez taşır derdi severek

İnkârı mümkün değil senin derdinle varım
Baharda mihricanla telef ettiğim güller
Günahkâr ruh halimle pişmanlıklar yaşarım
Ruhumu tırmalayan benim olmayan eller

*******i uyanıp gözyaşımla yıkarım
Kalbimde başka bir iz kalmasın senden gayri
Senden gayri karşıma her ne çıksa yıkarım
Yaşarım lezzetini hicranın senden ayrı

Baş koyduğum toprağı çamur etti gözlerim
Bilmediğim esrarı ateşten idrake sundum
Bir tek seni arzular yalnız seni özlerim
Yandığım ateşlerin ağrısıyla avundum…

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:17 PM
Güvenme

Gençliğe güvenme bana iyi bak
On yirmi otuz kırk, derken yaş gitti.
Yastık diken oldu uykular kaçık
*******den uyku gitti düş gitti.

Zaman simamızı yaktı haşladı
Saçlarımda ağarmalar başladı
Ağrı vurdu diş damağı boşladı
Protez var ağzımdaki diş gitti.

Dik bedeni zaman eğip büküyor
Adımlarım birbirini çekiyor
Ağrı sızı iflahımı söküyor
Yol yürürken pabucuma taş gitti.

Bir tatlı hayaldir gayri dünlerim
Hikayemi derinlerden dinlerim
Elli yıla doğru giden günlerim
Bazen dolu gitti bazen boş gitti.

Bir seher vaktinde durdum başında
İlk yaza ulaşmış taze yaşında
Birkaç kelime var, gamlı taşında
Ardı sıra sele nisbet yaş gitti.

Vatanı milleti sevdim derinden
Ne denizler aştım kandan irinden
Dost tuttum bu milletin erinden
Düşmanıma sapanımdan taş gitti.

Yazdım bir sevdanın telaşı ile
Büründüm hilalin kumaşı ile
Şehit gardaşımın ataşı ile
Deli gönül Kerem ile eş gitti

Hasan Ulusoya dar olan dünya
Şartları çekilmez zor olan dünya
Nice insanlara yar olan dünya
Üzerinden bir gaileli baş gitti...

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:17 PM
Güvenmem Ağam

Zehir dolu kovanların
Balına güvenmem ağam
Takvimler yanlış yazılmış
Yılına güvenmem ağam...

Kemik yanmışsa derinin
Rengi giden gözlerinin
Kara kışın zemherinin
Gülüne güvenmem ağam

Sahte yüzlü sevdaların
Hesap ehli şeydaların
Kahpeleşen Leylaların
Çölüne güvenmem ağam

İki yüzlü puşt dünyanın
Nefse gayet hoş dünyanın
Şu ölümlü boş dünyanın
Malına güvenmem ağam.

Sev insanı hor bilmeden
Öldür öz nefsin ölmeden
Giden yolcular dönmeden
Yoluna güvenmem ağam

Gül açmazsa yaz bozuktur
Niyet yoksa söz bozuktur
Eğri kollu saz bozuktur
Teline güvenmem ağam...

El ile gönül eğlerse
Kem düşünüp kem söylerse
Sırrını ifşa eylerse
Geline güvenmem ağam..

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:17 PM
Güzele Güzelce...

Güzele Güzelce...

Güzellik, güzele Allah vergisi,
Yanağında gamze, gülüşün güzel.
Çocukluk çağında, derin düşünüp,
Bilinmez şeyleri bilişin güzel.

Meleklerle sohbet eder her çocuk,
Sana açtım, gel gönlüme gir çocuk,
Yanağından bir öpücük ver çocuk,
Koşarak yanıma gelişin güzel.

Dünyama nur iner her gülüşünde,
Kaç dünyaya nur götürdün düşünde,
Zaman gelsin, oku bunu düşün de,
Bu kutlu mesajı alışın güzel...

Gülistandır yüreğime in dolaş,
Gönlün acı görmesin gözlerin yaş,
Çocuk dedim küsme, hep yavaş yavaş,
Gelinlik çağına gelişin güzel...

Ak benizli, tatlı şirin bakışın,
Sevgin ile gönlümüze akışın,
Kızdığında kaşlarını yıkışın,
Sonra alaylıca gülüşün güzel.

Gözlerimde gözün, sevgi akıyor,
Gönlüm sana bin ümitle bakıyor,
Evlerinden bir güzel kız çıkıyor,
Hayalimde gelin oluşun güzel.

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:17 PM
Güzelliğin Gülcedir

Korkutan aynalarda ne gördüm bilemezsin
Uçuklayan dudaklar sayıklarken adını
Akşamları gözlerim hayalime gelmezsin
Gül uzaktan anlamaz bülbülün feryadını

Sesler sessizliğini üzerime savurur
Sükûnet tepeleri ruhumu üşütüyor
Elimi dokunduğum sular gözede kurur
Büyüttüğüm ümitler ümitsizce düşüyor

Karlaşan mevsimlerin adına bahar dedim
İklimlerin ahengi isyanımla bozuldu
Aynalar surat asar elbet sebep var dedim
Sitemi ölüm kokan gönül yıldı ezildi

Ninnileri avutmaz sitem yüklü analar
Kaçırdığım zamanı zamanda kaybetmişim
Haşir neşir olduğum ayrılıktan can yanar
Ellerimi açtığım dualarla bitmişim

Farkına varmadığın bu gülşenin gülü sen
Güzelliğin gülcedir nazın ateşten yaman
Gergefine gönlünü düşüren gülü görsen
Kaderine razıdır gönlü dinlemez aman

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:17 PM
Hal bilmeze düşünce

güz gülleri gönlümde, rayihalar saçarken
düştüğüm yer verimsiz, bir çorak yamaçtayım

saklandım yerim meçhul, bilen gören olmadı
senin zehir sandığın, bir ayrı ilaçtayım.

Dallarım su tanımaz, yaprağım sararırken
Kimse bilmez halimi, su görmez kıraçtayım

Güz gülleri şımartmış, yüreğimde özlemi
Yolcuyum yol bilmeden, kırık bir araçtayım.

Hal bilmeze düşünce, halin nasıl olur gör
Çaresizlik içinde, bir meçhul amaçtayım.

Özlem ile kavrulan, kaç gönül heba olmuş
Bende girdim sıraya, bilmem acep kaçtayım

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:17 PM
Harbin Yavrularına

Harbin Yavrularına

Gülmek benim için zor olan şeydir
Sanma illerimde çocuklar oynar
Hepsinin kalbinde göyünmeler var
Onlar için hayat ölümle birdir

Yaraları sargı bilmez iyleşmez
Canları bedene beden cana yük.
Küçülen dünyada dertleri büyük
Umut ile dünyaları birleşmez.

Baharda mihrican düşer bağına
Kavurur dalında bırakmaz çiçek
Hepsi düşer solgun benizle tek tek
Ya ayında güneş değmez çoğuna.

Güneşler ısıtmaz yıldızlar yakar
Eritir buz gibi seller götürür
Azgın sıcak buhar eder bitirir
Çıkar yükseklere, dışarı bakar.

Daralan, küçülen, tükenen dünya
Mezarı meçhuldür, o sırlı varlık
İnsan için insanlığa mezarlık
Onun için zordur, bir anlık hülya

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:17 PM
Hasan Dede'nin

Hasan Dede'nin

Ziyarete geldim Hasan dedeyi
Avlusunda irice bir taş gördüm.
Horasan diyarından gelme yiğidi,
Feyzini hissedip, gönlü hoş gördüm.

Camisinin mihrabında nuru var,
Resul gibi muazzez bir yari var,
Her bülbülün gülü için zarı var,
Can gözünde iki damla yaş gördüm.

Bahçesinde güller güle yaslanır,
Seher vakti bülbül güle seslenir,
En vahşi nefisler burda uslanır,
Öne eğik tevbe eden baş gördüm.

İrfanın nurunu sezdim bir anda,
Var iken yokluğu gezdim bir anda,
Gül yetişti gönül denen viranda,
Uyanıkken feyizli bir düş gördüm.

Yesevi ocağı irşad makamı
Tut efendim tut bırakma yakamı,
Terkeyedi gönül kederi gamı,
İrfan tekkesinde sıcak aş gördüm

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:18 PM
Hasret Celladım Oldu

Yordun beni güzelim havai hevesine
Gözüm yüzüne hasret kulaklarım sesine

Halimi anlamayan o güzele yanarım
O halden bilmeyenin kurbanım nefesine

Gül gül saçtığım günler onu bana getirmez
Benim burda yanışım orda onun nesine

Aklaşan saçlarımın sebebi odur artık
Onsuz geçen ömrümde yanıp durur bu sine

Görürsen giden yolcu yar semtine varıp da
Söyleme ne haldeyim üzülmesin yar yine

Bahtıma kem gömleği giydirdi o vicdansız
Hasret celladım oldu başım eğdirdi öne

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:18 PM
Hatırla

Karar veren yüreğin ortasından kan sızar
Bıraktığın izlerin gittikçe derinleşir
Bahtımın defterine hayalin kara yazar
Dik başlı yamaçların derdiyle haşir neşir
Efkarına gönül yorup ağladım.
Hayaline yüreğimi bağladım…

Sularında hasreti dolaştırır ırmaklar
Bir yavru balık düşer kederin ağlarına
Celladını yüreğine almış gezer kaç bahar
Kaç bahar mihricana feda edildi bağlar
Boşalan bulutlar üstümden gider
Rahmetsiz gönüller hep acı keder

İndirdin denizlere elimde aşk çırağı
Söndüğünde ölürüm mah cemalli kaybolur
Kuşlar peşime düşer dallar terk eder bağı
Bayram eder çakallar sevinçten coşar uyur
Bereketsiz toprak boşalmış başak
Yarama el değmez hekimler korkak

Yoklukları yok bildim gökten yıldız boşaldı
Düşünceler beynimi lime lime eyledi
Kargalar güle talip bülbülde şevk mi kaldı
Efkarım karalarda beyazları eğledi
Sana söylediğim günü hatırla
Çölde mecnuna dost beni hatırla.

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:18 PM
Hayal Gözlüm

Biz insanız hayal gözlüm
Ayaklarımızın yer tuttuğu müddetçe insan...
Çıkrıkla su çekiyoruz kuyudan,
Kovayı suya biz atarız,
Ölçüsünü biz mi koyarız suyun...
Sadece bir ümittir bizdeki
Ve usulüne uygun düşürmenin gayreti...

Bazen düzgün attığımız kovalar ters iner
Bazen boş dediğimiz kovalar dolu...
Doluya sevinmem boşa yandığım kadar.
Sanki doldurmak beni maharetimmiş gibi...
sanki inen benim kova değil...
Bir kahraman olurum dolu gelince...

Bazen boş döner kovalarımız
Bir anda yıkılır ümit denen her varlık
Düşünemez oluruz hiç bir şeyi...
Bu kez suçlu kovadır.
Biz miyiz değişip ters dönen...

Bilemeyiz ki, bizden ötede bizi tayin eden var.
Hiç bu yöne yönelmez ki duygular.

Ah bir idrak etsek varlığını dünyanın..
En cömert zamanlarında arda kalan;
Bir cılz hatıradır, gerisi yalan...

En tatlı günlerin bir anını yaşamak,
Bir lahza geri dönüş ne mümkün.
Dönmedi giden hiç bir saniye...

O zaman nedir bu telaş, bu endişe hayal gözlüm...
İkindiyi görüp akşamı hissetmemek
Nasıl bir anlayıştır bilemem.
Bir vakit düşün,
Tesiri olur mu bin vakit...
Gelmişse gidecektir...
Tıpkı dün gibi...

O zaman at telaşı, endişeyi;
bırak hayatı yoluna.
Herşey olduğu kadar oluyor
Herkes kısmetince alıyor...

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:18 PM
Hayalin Haramidir

hayalin haramidir, durur yolun başına
gözlerimde korkular, yüreğimden sıkılır

yüzüne baktığım an, kan serper bakışların
varlığıma alevden, kızıl kurşun dökülür

anılmadık adın vardı, hafızamdan silinmiş
bilmem neden hayalin serabıma takılır

attığım ağlar vardı sevdanın denizine
tuttuğum umutlarım, yâd ellerce çekilir

kelebek acısıyla ateşte dönüp duran
yaralanmış umutlar hatıranla yakılır

hayallerim yol bekler benimle yaşlanarak
bağımda biten güller güz görmeden sökülür

beklerim hala senin eşkıya hayalini
daha fazla bekletme belki gönül yıkılır

senin sevdan ateşti, içimi yakmaz oldu
sana doğru giden yol, son kavşakta bükülür

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:18 PM
Hayat

Hayat üzerimde kar tutan bir kış boyu
Ölüm baharı sezip dirilip uyanmaktır

Hayata hazır olmak, bir dere kenarında
Ayaza, göğüs gerip, soğuğa dayanmaktır...

Yanmış yıkılmış viran olan gönül evinde
Zilletti nimet bilip, her nimete kanmaktır

Ağaçtan yataklardan yuvalara tüneyen
Bir körpe yavru kuşun ağrısına yanmaktır

Aczini itiraf et varlığına güvenme
Seni yaratan dosta inanıp dayanmaktır...

Zamanın şerri ile karartmadan özünü
İlim irfan rengiyle, tamamen boyanmaktır

Yaratılmış güzeller bir güzelin eseri
Eserin sahibini tanımak, inanmaktır

Dünyaya gelişinde ana hikmeti düşün
Doğru yanlış arası tercihte sınanmaktır

Sudan halkolup suyla yıkandıktan sonra da
Bir geçit kapısında tükenmektir, yanmaktır...

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:18 PM
Hayat Mülahazası

esiri oldum aşkın, seni bildikten sonra
silmişim kitabımda, ne kadar isim varsa
temmuzların sıcağı, yüreğime buz döker
anlamadım bu nasıl, kış gönüllü baharsa.

darağacında tuttum, yıllar yılı ben beni
vakitleri vaktiyle, hayatımda öldürdüm.
halbuki bu mevsimde, elimdeydi ellerin
gönül bağım gülşendi, güllerini yoldurdum.

akşamları tanıdım, gelmediğin zamanlar
sabahlara darılmış, her zamanda ben oldum
anlatmadım anlayan, bir kul görüp derdimi
gölgemde gölgelenen, gölgelerde ben kaldım.

acıların acısı, başka yerlerden akar
diplerinde gül dalı, bülbülleri güldürmez
şehirde ezgin gezen, garip bir köy çocuğu
ağrısına can sarıp, acısını bildirmez

beni gamlı sineler, gam sütünden emzirdi
dirseğini duvara, dayamış gamlı kadın
kupkuru ağaçlardan, taze meyve bekledim
bir deli cin söyledi “bitti artık muradın”

kapanan kapılarda, mahkum düşen benmişim
yeminime şahittir, yemin bilmez imansız
ben benimle uğraşıp, yalnız beni yenmişim
bu yüzden benim dünyam, yapayalnız insansız.

dikilen kefen benim, tükenen hesap benim
ölümler arasında, yolcusuyum hayatın
çocuklara çerezdir, bir ömürlük nafakam
süvarisi ben oldum, çerden çöpten bu atın

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:18 PM
Hep Utanırım

Gelecek nesiller yuh çeker bana
Yanlışa yürürsem hep utanırım.
Zalim sillesiyle düştüğüm yerden
Kalkmazda çürürsem hep utanırım…

Aklıma gelirse zerrece hile
Davamı terk etmem hiç bile bile
İmanın zıddına düşen menzile
Neslimi sürürsem hep utanırım.

Benim doğrularım yanlışta yanar
Ateşin yanında umudum donar
Kendime açtığım yaralar kanar
Fitneyle sararsam hep utanırım.

Bu dünya fanidir gam sıra sıra
Kusur elde olmaz sen sende ara
Müslüman beldesi kutlu diyara
Hoyratça durursam hep utanırım

Ulusoy kul ise kendin bilmeli
Şerefli yaşayıp mutlu ölmeli
Dünyada her insan mutlu olmalı
Bir gönlü kırarsam hep utanırım

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:18 PM
Her Adım Sana Doğru

bana gel aklını koy bir yana beklesin
ayakların gücendiği her adım sana doğru
duygular dolaşır sevda ağacına
çağrılmadık türkülerin sedasında
her yüreğin sevdasında bul beni
başka yerde olamam.

beklediğim bu durakta
hayalin var gelecek
her sözümün başında senden birkaç kelime
meczupların güldüğü sokakların delisiyim
bana geldiğin vakitleri sarhoşu,
sana olan tutkunun serseri berduşuyum
başka türlü olamam

beklediğim iskele hangi çileye durak
dilimde gam türküsü gönlümdeki nakarat
ufukları aşarken hayalinle yürürüm
verâlarda bir gönül elinde yırtık berat
bu dünyanın garibiyim
başka bir şey bilemem.

terleyen ruhumu sev okşa sevgine muhtaç
korkuları aşarak bir parça huzur bulsun
elindedir gül torbası alıp yüreğime saç
solacaksa güllerin gelsin gönlümde solsun
sızılı bedenime yol boyunca gam biner
görünürsen sevinirim
yoksa mutlu olamam.

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:18 PM
Her Baharımda

Sanki mihricana uğramış yolu,
Güllerim açmadı, hâr baharımda.
Şenlenen dünyada, kederde gönül,
Uğramaz semtime, yâr baharımda.

Kader diken döktü, yokuş yollara,
Dost şarkısı feryat oldu dillere,
Sam vurmuş açmıyor, taze güllere,
Bülbülün gelmesi, zor baharımda.

Çatlayan yüreğim, yaz ortasında,
Yaralı ceylanım, yavru yasında,
Bir ölümcül zehir, sunar tasında,
Çiçeğe düşüyor, kar baharımda.

Kader yasa çeker, yüzüm gülünce,
Kendi yasa girer, mutlu olunca,
Dağlar yeşillenir, kendi halince,
Gel de ızdırabı, gör baharımda.

Olur mu gönülde, baharda harlık,
Gönül ızdıraplı, dünyada darlık,
Ümit denen, bence bir meçhul varlık,
Gelip de gönlüme gir baharımda.

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:18 PM
Her derdime umuttu

Vakit akşam oldu, ufukta güneş
matemim gönlümde ömür çürüttü
Ahuya benzeyen ateş bakışlı
Yüreğimde yağ koymadı eritti.

Bir yüz verdi geri döndü gelmedi
Her sözünden canım yandı bilmedi
Gittiğinden beri yüzüm gülmedi
Göz yaşımı kan eyledi yürüttü.

Oturttu bir zaman mecnun tahtına
Küskün koydu kulu kendi bahtına
Verdi geçti güvendirdi ahtına
Her eşyaya karaları bürüttü.

Soğutup ateşi içime döktü
Diktiği sevdayı eliyle söktü
Güllerin yerine ısırgan ekti
Gülşenimi mihricanla kuruttu.

Gam köyünde mesken tuttum gelmedi
Kerem ile yanıp tüttüm gelmedi
Yüreğimde dert büyüttüm gelmedi
Oysa benim her derdime umuttu.

Hasan Ulusoy’a dağ etti derdi
Sevdayı gönlüme eliyle serdi
Aşka küfür etti, gönülü yerdi
Münkirin yolunu imanla tuttu.

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:18 PM
Her Gece Bin Evhamla

Her Gece Bin Evhamla

Ne kadar evhamlısın, kendine acımadan
Yine bir güzel için yanarak tütmektesin
O önde Kafdağın’da zümrüdi anka iken
Sen yaralı gönülle, ardından gitmektesin...

Gözlerinde tanıdın, gözleriyle denizi
Hayalinde desendir, yarin akça benizi
Bu yoldan Mecnun geçti, bulamazsın sen izi
Yana yana bu yolda tükenip bitmektesin....

Sen senden uzaklaşıp, yare erdim zannetme
Ömür geçer boşuna, yare verdim zannetme
Baş korsan yar dizine sefa sürdüm zannetme
Yar dize baş koydurmaz, sen hayal etmektesin...

Belli ki aran açık, bu sıra nazlı yârla
Bu yüzden yanıp durdun, tükenmedik efkârla
Koşarsın ardı sıra, yorulmadan ısrarla
Her gece bin evhamla, kaybolup yitmektesin....

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:18 PM
Her Hücrem Bekler Seni

bekletme; beklediğim zamanlar ağrı verir
örselenen yüreğim, daha fazla duramaz
rüyalar sana açık, her hücrem bekler seni
milyarlarca bekleşen, başkasını aramaz
el değmedik hediye, gün görmedik muştular
bekliyorum sevgilim, içimdedir sevdalar


tutkuların tutsağı, şeytanlara oyuncak
yılgınlaşan nefsime terbiye senden ancak
parçaları dağılan, hayaller seni bekler
elsiz ayaksız yolcu, sana ne gün varacak
topraksız tohumların çığlığını duy acı
o topraklar ki sana, vuslat için duacı

köhneleşen umudun, özünde garip hasret
serçelerle seherde, seni birlikte andık.
volkandan denizleri, seni düşünüp geçtim
dünyayı yakan közde, ne incindik ne yandık
şu eğrice söğüdün niyazında sen oldun
boşalan iç dünyama hasretinle sen doldun

gül ektiğim arazi ayrık otu büyüttü
sevgiyi zehirleyen şu anlamsız alemde
gaflet sardı ruhumu seherlerde uyuttu
ne coşkulu aşk kaldı, ve zerre feyiz bende.
tırmandığım yokuşlar tırnağımdan kan emdi
ölmesin kalan sevda daha muhtacım şimdi.

parmağımdan kan çeker vicdanı kara insan
bedenimden ter emer, terlemeyen tersizler
sana uygun hayatı yaşatmayan güçler var
dava adına hain, idraki yetersizler
bendeki beni aldı, beni bensiz bıraktı
hem beni yaktı zalim, hem de kendini yaktı

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:19 PM
Her Şey Ateştir Artık

yandığım bu ateşi senden alan ben iken
yanışımdan şikayet etmeye hakkım mı var
küllendikçe efkarım nefes verir söndürmez
hatırımda oldukça bu ateş sönmez yanar
verdiğin ızdırabı ölüm bile dindirmez

her şey ateştir artık, her şeyinle yanarım
bir sitemin bir sözün hayalime gelişin
bulutların inmesi yağmurlar da nafile
beni fazlaca yakan yandığımı bilişin
ve gülüşün uzakta/ burda yanarken bile

belki şimdi çektiğim ömrümün son acısı
bir başka yanışımı bilen kul olmayacak
toprakta büyüyen ten aynı yerde yanarken
senin gönül koyduğun beden ruh kalmayacak
bir gün belki acıyıp kayıp adım anarken

içime ateş döktün sana açık yüreğe
sararken varlığımı sonu gelmeyen sızın
kırgınım senin için bende olan her şeye
çaldığın gün gönlümü habersizce ansızın
baka kaldı can gözüm gönlündeki bir şeye

ders olsun diye belki bana bir şey demezsin
bilmediğim yollarda bilinen dertle yandım
sarhoşuydum sevdanın sen benden habersizdin
attığın ateşlerin acısıyla uyandım
sende olan sevgiyi atıp çiğnedin ezdin

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:19 PM
Her Şey Beni Yakıyor

indirdiğin alemde her durakta acı var
delilerin aklını kaybettiği yoldayım
uzaklaşan umutlar iç dünyamda tufandır
günah günah hep günah
ruhumu örseleyen her kötüye sebep ben
tövbenin çeşmesinden içirip beni kandır

kökümden uzanırken yaprağıma göz yaşım
dört mevsimin hangisi daha masum bilemem
akıbet bir köşede dikili bir çift taşım
boşa gelmişim eyvah
nem kaldı bu fanide gelip geri giderken
hangi an vardı ayık kaldı çileli başım

akça verdiğin gönül lekelere boğuldu
dünyanın telaşında kaybettiğim neler var
bir kuru hırs taşırken günahlarım yığıldı
şimdi ah üstüne ah
yürüdüğüm zamanlar dediler çok erken
aşkım şevkim kalmadı efkarımla dağıldı.

dipten gelen dalgalar dayanılmaz yıkıyor
yaktığım gemilerde verdiğin cevher kaldı
avucumda tuttuğum her şey beni yakıyor
öptüğüm güller siyah
ne gidecek benimle benim dostum o derken
dost bildiğim gönülden yılan çiyan çıkıyor

bana baharı verdin mihricanı ben oldum
kuruttuğum gülleri dik dağlarda savurdum
hakikate sen yönelttin kendimi şerde buldum
geçen günlere vah vah
şimdi huzurundayım olan günahımla ben
içimde güller vardı o açmadan ben soldum

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:19 PM
Her Yandan Dert Gam Gelir

Özlediğim bayramda senin müjden olmalı
Gülmeliyim gönlümde efkârımı çürütüp
Tutunduğum dallarım çiçek meyve dolmalı
Gözümdeki selleri dost arkında yürütüp
Varmalıyım divana iç çekerek yanarak.

Kanatları dizilen bir serçe yüreğine
Aç bekleyen yavrunun umuduna sabahım
Gönülsüzün yarası ağrı verir gönlüme
Sevapların içinde erir gider günahım
Şeytanın çeşmesine dudak vurdum kanarak

Öfkeler kana döndü yanışıyla efkârın
Tükendi tükenmenin acıya çalan tadı
Tükendi bu günlerin kahrıyla öksüz yarın
Kayıplarda kayboldu yarınların muradı
Hayallerim boşlukta ayazlanıp donarak…

Zaferlerin sabahı katran rengini alır
Çıbanlaşan sözlerin içimde büyür şimdi
Sızılı gönlümdeki derdim gamla dolanır
Kırk tepeli dağlardan kırk yaslı ceylan indi
Gönlümdeki efkârı kendisinin sanarak

Savdım başımdan seni yerine müjdeni sal
Ufkumdan silinirken hayaline acı dur
Her yaşayan aşığın derdine benim hamal
Mihrican güllerimi ilkbaharda kurutur
Her yandan dert gam gelir gizlenerek sinerek

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:19 PM
Her Yiğide Gam Yüklenmez

Her yiğide gam yüklenmez, gam taşımak yürek işi
Dert dediğin zalim olur, döker saçı, söker dişi
Aşıklara ilham verir, körpe ceylanın gidişi,
Aşık gibi garip gezer, bir kız gibi seker gider.

Yaklaşmadım insanlara, çok gördüm de hilesini,
Gönül koydum seven yare, çektim aşkın çilesini,
Aç kapıyı al içeri, yar gönlüyün kölesini,
Senden gelen ümit için, gözünden yaş akar gider...

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:19 PM
Hesaplaşma

Hesaplaşma

Sade bir bahar değil, çiçeklerden arınmış
Yıkılan dün değilmiş, bu gün de değil, yarınmış.
Bir serseri sevdaya bakarak aldanışım,
Zevklere garkolurken, keyifte içim dışım.
Ahmaklığın sembolü, yaptığım bütün işler.
Gelecekteki sancım, dünden kalan geçmişler.
Sırrını soran olur, nedir çektiğin çile,
Kim yanar ki derdime, kimler ağlar benimle.
Dağdan ağır gelen yük, pamuktan balya mı ki,
Sırtlanıp götüreyim, çekilmez devin yükü.
Kadehlerde perişan, sevdaların iksiri
Affa muhtaç görünmez, günahkârın taksiri.
Mücrim duaya küskün, nefis kendini bilmez.
Gönül tenezzül edip, hakikate yönelmez.
Cemaatin özünde, makam para pul yatar,
Her köşede perişan, parasız bin kul yatar.
Acıma lüks sayılır, merhamet gelenektir,
İnsan için hayatın, kıymeti yok, demektir.
Ekmekler çöplüklerde, emekler tere düşman.
İt beslenen evlerde, insan hayata pişman

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:19 PM
Hicran Zehri

HİCRÂN ZEHRİ

sen fark ettin mi, bu inleyiş nedendir/
kavuşmanın ümidini, can kendinde sır etti.
Yanık yürek kaç yıl oldu, bir yolcuyu bekliyor,
Yakub gibi gizli ümid, gözlerimi kör etti.

bir yanımda cansız resmi, bakmaya özüm döğmez,
her bakışım, yüreğimden iğne ile can çeker.
gelmesinden ümidim yok, gitmem şimdi mümkün değil,
ömür bitmez, zaman uzar, vuslat diye can çeker.

inlemenin lezzetini bilmiş gibi yüreğim,
gece gündüz inler ama, hicrânı eritemez.
iki taşın arasında, bir tümsekten ibaret.
o mekanı zorlarım ya, hiçbir kuvvet yürütemez.

vardım yavrunun köyüne, bağda gülün har vurmuş,
sancı çeker çiçekleri, açmak bilmez kurumuş.
göz yaşımla suladım, cana gelir, açar diye
akıttığım göz yaşımda, hicrân zehiri varmış.

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:19 PM
Hiç Adam Olmadım

sardılar ülkemi bağlı kollarım
beni vuran ben oldum bende
ben oldum ihaneti bilerek
en utanmaz kimliğiyle gezinen
bu haysiyetsiz yürek
ölmedi utancından
belki de ölemeyecek.

yavrum, bir sabah uyanırsan zafere
ruhumu çek götür o sefere
dinsin hasreti,
bir gün adam gibi yaşasın
hürriyeti…

hiç adam gibi olmadım dünyada
bir yandan hürriyet türküleri söyledim
bir yandan sevdalandım
dünyanın boş endişelerine
ekmek derdi, eşya derdi, eğlence
ve ne kadar boş şeyler varsa bence
davamın yurduna bağdaş kurdu oturdu

adım dava adamı, fiilim ihanet oldu
bu yüzden memleket hainlerle doldu.
eğer baban adamı olsaydı mukaddes davanın
ne işi vardı otlağında batı denen hayvanın….

uzun boylu hayalleri küçülttüm
köleliğe köle ettim ruhumu
türkülerini söyledim efendilerin.

zor geliyor şimdi prangada yaşamak
adı hürriyet olan zulmeti
uyutulmuş bedenime
satılmış benliğime yaşatmak…

satıldım oğul çıfıt pazarında
********lik pahasına satıldım.

ahh, kanıma girdi hürriyet
ben onu kanım ile kazanmış,
canım ile beslemiş
yüreğimle sevmiştim
kahpe etti o güzeli medeniyet.

tükür aklına geldiğinde ihanet
çığırından çıkan adama tükür
terbiyene aldırma, çekinme
beyninden çıkmışsa ideal, fikir
köleliğe köpekleşen babana tükür.

ite tasma vurmaktan kolay oldu benimki
başımı tasmaya ben uzattım
ecdadın ruhuna kül savurdum
kemiklerine ağrı, sızı kattım
yürüdüm yiğit edası ie
zamanın zulmüne, ihanetine karşı
bedenimde yara izi.

ama ruhum kahpeleşmiş
ölmedim, gebermeyi şeref saydım
ölmedim satılırken değerleri milletin

haince seyrederim
******** bir makamdan…

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:19 PM
Hüseyin'e Gamlı Mektup

Hüseyin'e Gamlı Mektup

Gül asıllı nur yapılı, şehitlerin serveri
Canımı kurban edeyim, sana gözüm Hüseyin.
Kerbela denince içim dışım kederle dolar,
Gözlerime yaşlar dolar, artar sızım Hüseyin.

Asırlardır senin için yandı durdu sineler,
Yavrusunu kurban etti, senin için analar,
Bir mücahit parmağını, cihat için kınalar,
Gam dökülür dudağımdan, yanar özüm Hüseyin.

Yüreğime ağlarını örümcekler örerken,
Şeytan gözlerime kat kat perdeleri gererken,
Kafir merkadına varıp, tanklarıyla girerken
Ben burada utanmayan, bir arsızım Hüseyin...

Paslandı kılıçlar çıkmaz, çekilmez oldu kından,
Mücahitler korkar oldu, seferlerden akından,
Bunca müslüman var iken, gelinmez mi hakından
Sana karşı çok mahcubum, vardır sözüm Hüseyin.

Zeynebin ruhunu şimdi şu nesile veren yok,
Müslümanlar param parça, farkeden yok, gören yok,
Ehli beytin şuuruna, edeb ile eren yok,
Sana karşı mahcup oldum, kara yüzüm Hüseyin...

Irak yanıyor, bitiyor, Ebrehe tankla gezer,
Bir yanında şanlı Ali, olmaz mı bundan bizar,
Oturmuş bu cahil burdan sana ağıtlar yazar,
Ulusoy’a senin için cihat lazım Hüseyin...

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:19 PM
İç Dünyamın Özeti

Seyrindeyim saatlerdir olmadı sabah
Sigara kağıdına yazdım şiirleri
Dövünen balıklarda iç dünyamın özeti
Gönlümde savrulurken sensiz duygular
Almayacaksan sözümü bana ver geri
İçimde içimi dövsün beni yakan ahh…

Neden güz vaktinde hazan böyle gam kokar
Akşamın hüznünü sabah vakti yaşarım
Sakalarda benim gamım hüzünlü beste
Zıpkın yemiş balıklarla işlerken yaram
Kırk dağı aşarak gelen ırmak can yakar
Sen vardın sulara döktüğüm her heveste

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:20 PM
İçimde Yara Sevda

Zamanın ışığında, saçlarıma düşerken
Bir siluettir yüzün, aklaştıkça aklaşır.
Korktuğun ateşler, avucumda sönüyor.
Yunduğun sular bile, seninle berraklaşır
Seni gören ceylanlar, gözlerinde yanıyor

Bu mevsimde başaklar, ölür dirilmek için
Süslenir kırk donaklı kızlar görülmek için

Gidip gelen mevsimler, bir bahara uğramaz
Çürüyen tohumlarım, el kadar güne hasret
Acılara acırım, ağrılara yanarım
Aşinasıyım derdin, bendeki dert bana hasret
Birazcık huzur bulsam, hemen seni anarım

Sen ki bendeki beni, gam iline götürdün
Bahara kar indirdin, günü yakıp bitirdin.

Pişmanlığım pişmandır, gönlüme ettiğine
Güz gülleri sersefil, mihrican telaşında
Öksüz kaldığım dünya, bela oldu başıma
Ayrılığın ateşi, yanarken göz yaşımda
fark ettiğim sevdadır, zehir döken aşıma.

Sürüldüğüm bu diyar, huzurun Kerbelası
Tütüyor gözlerimde, gönlüme yar olası

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:20 PM
İhanetin Kapısında

İhanetin kapısında

kapalı gözlerle seyrediyorum
ellerim arkamda bağlı
_______nefsin urganıyla.
uyurum tükenmez *******de
******* ruhumdan ışık
gündüzlere meydan okur dünyamda
sarılmış yatarım
______-gaflet yorganıyla.

kurşunlar bana değer/ aldırmam
uyuşuk bedenimden hain eller kan çeker
bağrıma bastığım her yavru ölür
benim olan her şey bana hain görünür.
sırtlanların oyuncağı yüreğim
kan gölüne elim değer
dudaklarım kendi kanıma susar
ağzım ciğerimi kusar
uyanmam kendimin figanıyla.

volkanların ortasında yatağım
ateşi soğutarak/ ağrısızca yakarlar
ter basınca bedenimi
______avuç avuç içerim
kendi bedenimi keser
/kendi etimi yerim
belki bu yüzden mağdur oldum
/derbederim.

inancımın özüne küfür koydum
uzlaşması başkasının arzusu
kendi ekmeğimi zehir sandım
düşman sofrasında doydum
bitmeyen karanlığın aşığıyım
sabahım/ elde kalır
güneşe küfrederim *******i
/ okşar severim yüreğimle.
çağırırım bağrımı açar hainleri
_________beslerim
etimle emeğimle.

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:20 PM
İhanetin Yarası

Bir his seni gelir diyordu bana,
Açtım pencereden, yollara baktım.
Anladım sen yokken, ben yokum bende
Sensiz bensizlikten, usandım bıktım.

İçimden gitmene fırsat vermedim,
İçimdesin ama seni görmedim,
Seyrettim bağını, gülün dermedim,
Bir küçük dalını gönlüme ektim...

Kapında beklettin, çıkmadın cama,
Volkanlar sızarken, mamur dünyama,
En kızgın ateşler yakmadı ama,
Bir sitemli söze kendimi yaktım...

Varlığım yokluğa mecbur olunca,
Gönlünde gönülsüz, biri kalınca,
Bir başkası seni, çekip alınca
Bir gece yıkıldım, eridim aktım.

Kan doldu gözlerim kavil yerinde
Yolun düşer belki günün birinde
İhanet yarası, gayet derinde
Üstüne zulmünü, bilerek döktüm

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:20 PM
İkimiz

-ikimiz-

Bu günler geçer
zaman gider
iz kalır,
yalnızca iz...

Anlarsın belki,
cilvesini hayatın,
görürsün ki,
nice sevgi abidesi,
sevgisiz...

Gece karanlığında
kıskanç bir gölge gibi,
titreyişine bak zamanın,
ışığına muhtaç olan,
ikimiz...

adımı söyleme,
bilmediğin daha iyi.
tarifini yaparken,
örseleme sevgiyi,
yüreğim leke dolu,
sanma temiz,

Öyle çırpındı ki yokluğun,
öyle değdi ki sahiline
Sevdanın,
gelişi sessiz, çöküşü sessiz.

elimi uzattığım el,
kayıplara kul oldu.
İtildim garipliğe,
beklerim köşesinde bu şehrin,
Kimsesiz.

Artık beklediğini bilmem,
bekle de demem.
iki ayrı dünyanın
iki ayrı kutbundayız.
gönüllerimizden bile uzak,
hayallerimiz.

Uzatma...
zamanın derdi ile yanıp gitti,
değmez artık birbirine,

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:20 PM
İliğimde Sızısı

Akbaba beldesine kartallardan uzakta
Berbat olan gönlümü attım bomboş giderim
Bir kuru bedenimle ömür denen kızakta
En serseri tavırla; bitkin, sarhoş giderim

Yıktığım hayallerin enkazında uyuyan
Dev yapılı yılanlar umuduma göz koyar
Bir sevda türküsünde ızdırabım yok duyan
Hedefine yönelen yürek menzilden cayar.

Sensiz yaşamak bilsen ne kadar ağır ve zor
Terk ettiğim gönlüme acırım dayanamam
İçime çöreklenen gam gönülden gitmiyor
Ayrılıktan ölene hak veririm kınamam

Kasavetli gönlümün düştüğü girdaba bak
Mümkün değil kurtuluş iliğimde sızısı
Bundan sonra sessizce iç dünyamda yaşamak
Fark ettim ki böyledir kaderimin yazısı.

Seni düşündüğüm o gönül tutan *******
Şimdi sensiz sessizce ağladığım mekandır
Senin mutlu oluşun beni teselli eder
Sen sıyrıl acılardan derdine beni yandır

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:21 PM
İnanamam

Bu dünyada derdin gâmın
Bittiğine inanamam.
Saf gönülün kin ve nefret,
Tuttuğuna inanamam.

Diken çiledir gülüne
Dostluk gönülden biline,
Her âşığın dost iline
Yettiğine inanamam.

Alışığı mı sefânın,
Âşığı iken cefânın
Seven gönülde vefânın
Bittiğine inanamam.

Gül açar dost kışında
Göz süzerek bakışında
Bülbülün baykuş taşında
Öttüğüne inanamam.

El bilir mi halim nice
Dev yükünü çekmez cüce
Ağlamadan tek bir gece
Yattığıma inanamam.

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:21 PM
İncittiğin Can Sensin

İNCİTTİĞİN CAN SENSİN
_Anadolu'ya_

Yürüdüm yorgun düştüm boz toprağa,
Kokusundan yüreğime üşüşürken korkular.
Tırnaklarım körelmiş, ter bilmiyor bedenim.
Ateşteki yüreğimi üşüten bir korku var.

Bağ damında gölgesini görmediğim bir kadın,
Yıkılan ocak taşı umudumu karalar.
Türkülerde kan döktüm, bir çobanın ağzıyla,
Baktım gördüm her yerimde yara var.

Bir falcı kadın örselerken umudu,
Bayrakların ağaran şafaktaki yeri yok.
Anadolu... olacağın en sonunda bu muydu?
Gönlümün sevdası yok, gözlerimin feri yok...

Bir bayrak gölgeler bayrağımı,
şımarık mı şımarık.
Hüznünden hilal gamlı, yıldız gamlı.
Sandıklara tabutlara yakışmaz,
Nakışlayan gelin gamlı, kız gamlı..

Yeniden yürümek geldi içimden dünkü halimle
Taşlarına tutunarak ülkemin.
Yunus'tan Mevlana'dan ilham alıp, yürümek,
Birliğe kardeşliğe ederek yemin.

Efsunlu yorganları vardı *******in,
Nasırlı ellerin iğnesiyle dikilmiş.
Bir vatan sıcaklığı ile sardığı
Bedenlerin üzerine örtülen.

Ateşteki yüreğimi üşütüyor *******,
Hani sıcaklığın, mahrum etme bu kulu.
Üşüyen umut senin, incittiğin can sensin,
Unutuldum geçmeyeli sinendeki bu yolu,
Anadolu, Ah, Anadolu...

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:21 PM
İnsan Olmak Neyime

Bırak beni, ruhumdaki acıyı
Çekemezsem insan olmak neyime
Şu fani dünyaya aşkı sevdayı
Ekemezsem insan olmak neyime...

Yıkarsa gönlümü cahilin taşı
Büyürse gözümde zalimin başı
Mağdurun derdiyle gözümden yaşı
Dökemezsem insan olmak neyime

İnsanlarla çekmem lazım çileyi
Namussuzdan görsem bile hileyi
Mürailer dikmiş puttan kaleyi
Yıkamazsam insan olmak neyime...

Menfaatçi kan kusturur fakire
Baştakiler uyar sapkın fikire
Zalimi boynundan tutup çukura
Sokamazsam insan olmak neyime...

Kalmadı dünyada dost milletime
Alıştılar kemiğime etime
Yanımda aç duran garip, yetime
Bakamazsam insan olmak neyime...

Benden olmayanı övmeyin, geçin
Haçlının işgale gelmesi niçin
Olanca varımı bir sevda için
Yakamazsam insan olmak neyime

Hasan Ulusoy’a hayat nafile
Yüreği kan ağlar gülerken bile
O aşkla eriyip, kutsal ark ile
Akamazsam insan olmak neyime...

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:21 PM
İnsan taşıyor

Dağlar taşlar mihnet çektim demesin
Acıyı, kederi insan taşıyor.
Cemale sevdalı bir yanık gönül
Mevla’ya yönelmiş, iman taşıyor

Mihnet yar köyünden etti sökünü
Kazıdı gönlümden zevkin kökünü
Kader omuzuma vurdu yükünü
Sanma kul derdini kervan taşıyor.

Yıkılsın gönlüne nefret ekenler
Bağına gül değil çalı dikenler
Hakka karşı mahcup boyun bükenler
Bir gizli derdine derman taşıyor

Pervane dönüyor nar arzusuyla
Mevlana da döndü yâr arzusuyla
Evliya, erenler, pir arzusuyla
Gönül dost yoluna kurbanlaşıyor

Ulusoy’um diyar diyar sürülen
Bu dünyada kem görülüp yerilen,
Azrail de senin için verilen
Vadesi belirli ferman taşıyor

GooD aNd EvıL
04-14-2009, 05:21 PM
İnsanlığım Kalmadı

Kaçırdığım gözlerim sana bakmıyor yavru
Saçlarında kuruyan kanlarını göremem
Avuçlarımda kurur boynu bükük çiçekler
Ciğerimde kan kurudu sana hayat veremem

Yufkalaşan yüreğim benliğimi eritti
Düşmanların harmanı hasadımın yeridir
Köleleşmek şiarı kaderime ek oldu
Esaretin zilleti mertliğimi eritir.

Umudunu öldürme benden beter olursun
İçimdeki imanın gölgesinde kayboldum
Sesine ses verecek insanlığım kalmadı
Hainler listesine unvanımla kayboldum

Gözlerine bakamam gözleri kömürleşen
Varlığını vahşetle kaybeden körpe kuzum
Utanırım Allah’a secde ederken başım
Haysiyetsiz halimle günlerdir uykusuzum…

Mevsimler bahar olur bir gün açar güllerin
Kararıp kalmaz kara günler gelir ve geçer
Uzanamadığım o mübarek hoş ellerin
Şu arsız yüreğime şevke gelir nur saçar