Hamdi Oruç

[GooD aNd EvıL]

Abla Olmak

Dün gördüğüm o kız çocuğunu unutamıyorum
Köy evinin avlusunda
Yalnız oynamaktan sıkılmış gibi
Yüzünde şu ifadeler:

Herkesin kardeşi var
Herkesin yıldızı var
Benim yıldızım yok….

Bir kardeşim olsun
Abla desin bana yıldızım
Oyunlar oynayacağım onunla…

Bir kardeşim olsa
Sallasam beşiğini
Öpüp koklasam çiçeğimi…
Kuşlar şarkıcım olsa neye yarar
Benim yıldızım yok

[GooD aNd EvıL]

Af Terazisi

Bir eylül ağacı her ihtiyar
Yapyak yaprak ağlasın suçunu
Ve dualarda eksin toprağa
bir umut bir ışık...

Ağla tek suç ufak Allah büyük
Af terazisinde tartılır yük
Bin nedametle tutuşup ağla
Her feryada feryat ekleyerek

[GooD aNd EvıL]

Ağaç ve fidan

Yaz gelmişti bahçeye
Gölgesine bakıp sevindi fidan
Gölgem büyümüş gölgem büyümüş...

Ağaç dedi ki:
Sevinçli görünce fidanı
Büyü fidan büyü fidan
Dallarında meyvelerin olsun
Çocuklar yesin
Ve kuşlar...

Dağ-taş dedi ki:
Fidan büyüsün fidan büyüsün
Çocuklar otursun gölgesinde
Oyunlar oynansın gölgesinde...

[GooD aNd EvıL]

Allaha Aşıktı Yunus

Bir gün dedim ki gönlüme:
Allaha aşıktı yunus
Dikeni değil gülü seç
Yunusu seç...


Elinde sarı çiçek gezmiş Yunus
Işıklı yollardadır Yunus


Sınırlar ötesine akmış bir nehirdir Yunus
Ballar balı ye sofrasında
Çağları aşacak
Yunusun yolu …
Solmayacak yunusun çiçeği.

[GooD aNd EvıL]

Anılarımda İki Çocuk

Bir sabah iki çocuk camiye gidiyorlardı
İki ışık camiye girdi onlarla
Sanki...
Ve bu
İki çocuk
İki ışık
Sabahın ilk ışıkları bana

Öyle sevindim ki...
Biliyorum
Şu iki çocuk
Pınara gidiyorlar
Başlarına takmışlar
Beyaz bulutları
Elbiseleri temiz
Yürekleri temiz …

[GooD aNd EvıL]

Anne Kuş

Bir anne kuş
Her sabah erkenden uçardı yuvadan
Uçabildiği kadar uzaklara
Ve dönerdi cepleri yiyecek dolu

Bitkiler avuçlarını açar
Yiyecekler uzatırdı anne kuşa...
Büyüsün diye yuvada yavrular.

Ey orman anne kalplisin
Ağaç anne kalplisin
Rüzğar anne kalplisin
Büyüsün diye yuvada yavrular.

Tarlalar ay çiçeklerle dolu
Başaklarla dolu
Kırlar cimri değil...
Anne kalpli yer -gök ey anne kuş
Haydi büyüt yavrularını diyor
Yer -gök...

[GooD aNd EvıL]

Anne Mezarı

Annemin mezarındayım...
Güneş değil mutluluk batan

Güneş ateşini döktü sulara
Sularda gözlerim yandı
Kalemden dökülen harfler gibi
Tarlalardan dönen çiftciler
Ağıllara dönen koyunlar
Cümleye nokta gibi ezan sesi...

Bu mezara gömülü sevinçlerim
Bu mezara gömülü gülen yüzüm...

[GooD aNd EvıL]

Anne mezarları

Bayram sabahı
Üç yetim çocuk
Annelerinin mezarında
Elleri duada
Çiçeklere düşüyor göz yaşları...

Anneler unutulmaz
Anneler unutulmayacaksınız...

Çiçeklerle süslü bu mezar...
Hep çiçeklerle süslenecek bu mezar
Belki güz soldurur bahar çiçeklerini
Kış günü bile açacak bu bahçede bu üç çiçek
Bu üç yetim kış çiçeği bu mezara
Bu üç yetim yaz çiçeği bu mezara...

[GooD aNd EvıL]

Anne Şiiri

Anne ne demektir bilir misin

Hastalansan alnında
Bahar rüzğarı gibi ellerinin serinliği
Ve seccadesine dökülür
Ufuklar kadar derin ruhunun derinliği
Bir yaprak gibi titrer kalbi 'oğul'diye

Ve rüyanı görür
Uyanır dövünür'oğul' diye
Anne işiten kulak
Anne ağlayan göz...
Çırpınır'oğul oğul' diye

Ben derim ki anne dünyadaki tek cennettir çocuklarına...

[GooD aNd EvıL]

Anneme Mektuplar

Zamanlardan bir zaman
Bir bilgeye aşkı anlat dediler
Aşkı anlat bilge...
Aşk gerek bize.

Zamanlardan bir zaman
Bir mecnun oğul aşkı yaşadı...


Bir Leyla’ya aşığım
Üzülme halime anne

Ağlasın gözüm leylam için
Leylam dünya bahçesinin tek gülü
Aksın gözümün seli
Soldurur çölün cehennem yeli

Leyla’m için ağlamak
İbadettir anne...
Diyebildim şükür.

[GooD aNd EvıL]

Annemin çiçekleri

Annem bir köylü kadındı
İnekleri vardı annemin
Çiçekleri vardı annemin
Pek severdi onları annem
Annemin sarı ineği
Sarı çiçeğiydi...

Küçük bir çocuktum
Küçük yüreğimde büyüktü sevgisi
Ben de çok severdim
O sarı çiçeği
Görmediniz sarı ineği siz
Sarı inek sarı çiçek
Sarı inek bir kelebek...
Sevilmez mi hiç sarı çiçek

[GooD aNd EvıL]

Annemin Yumakları

Annemin yumaklarını arıyorum bu gün
Annem ip örerdi
Yumak yumak
Kıtaları bir birine mi bağlayacaktı
Uzun mu uzun
Yumak yumak ipleri vardı
Pamuktan yünden....

[GooD aNd EvıL]

Ardıç Ağaçları

Aşk bir yayla değil mi gönüllerimize
Gönüllerimiz
Şu çocuklar
Ardıç ağaçları gibi büyüsün …

Bizim yaylanın ardıç ağaçları
Çocuktular büyüdüler
Büyüdü gönülleri
Kuşların sesiyle…
Toprağın ninnisiyle.
Temiz rüzğarlarla büyüdü
Yayla kadar temiz gönülleri


Mavi mavi boncukları var yaylanın
Kuşları var yaylanın
Pınarı var yaylanın
Gözlerinde kuşların sevgi
Ardıç ağaçları büyürler sevgilerle

Ellerinde güneş
Ellerinde yıldızlar
Şimdi ardıç ağaçlarının
Sevgi dolu yaylamız
Işık ışık yaylamız
Gülüşleri gümüş…

Rüyalarında kuşlar uçtu
Büyüdüler rüyalarla
Ardıç fidanları
Yayla çocukları
Yaylamızın suyu güzel…

Rüzgarı güzel yaylanın
Rüzgarlar salladı beşiklerini
Yaylamızın huyu güzel.
Büyüdü ardıç fidanları

Kuşların türküsüyle büyüsün her ardıç fidanı
Çöllere düşmesin hiç bir ardıç fidanı...

[GooD aNd EvıL]

Ardıç Ağaçlarım

Aşk bir yayla değil mi gönüllerimize
Gönüllerimiz
Şu çocuklar
Ardıç ağaçları gibi büyüsün …

Bizim yaylada ardıç ağaçları
Çocuktular büyüdüler
Büyüdü gönülleri
Kuşların sesiyle…
Toprağın ninnisiyle.
Temiz rüzğarlarla büyüdü
Yayla kadar temiz gönülleri


Mavi mavi boncukları var
Kuşları var
Pınarı var...
Gözlerinde kuşların sevgisi....
Büyüdüler sevgilerle

Ellerinde güneş
Ellerinde yıldızlar
Sevgi dolu
Işık ışık
Gülüşleri …

Rüyalarında kuşlar uçtu
Büyüdüler rüyalarla
Yaylamızın suyu güzel…
Rüzgarı güzel
Rüzgarlar salladı beşiklerini…
Yaylamızın huyu güzel.

Büyüdü ardıç ağaçları
Öpüyor kokluyor ardıç ağaçlarını
Yaylanın kalbi bir anne kalbi…


Çöllere düşmesin aman bir ardıç fidanı…

[GooD aNd EvıL]

Asrın Güneşi O

Onu pınar bildim susuzluğuma
Onu güneş bildim karanlığıma

Onda tevazuu...
Asrın tevazu güneşi o
Onda aşk
Aşk güneşi o…
Bir nurlu yiğittir
Asrın güneşi o
Mataralara doldurdu ümit

Aşk alevini üflüyor
Zincirler eriyor gönüllerde
Nehir gibi elleri
Aksın sınırlar ötesine
Elerinden içtim aşkı
Ellerinde gül kokusu
Ufukta güneş şimdi
Şükür Allah’a
Kırlarda sarı çiçekler şimdi
Asrın çorak toprağında fidanlar büyüyor şimdi

[GooD aNd EvıL]

Aşkın Elif- Ba'sı

Gönlüm bir aşkın elif-ba'sında
Develeri önünde gönlümün
Engellerin dişleri
Sökülmüyor ah

Ben bir aşkın elif_ba'sındayım
Gül rüyasındayım
Derdine bin dert katar bülbül...

Bir ateş dolu bade sunuldu
İç denildi
Candan canandan
Geç denildi
Bu aşkın elif-ba'sında...

Seherlerde ağlamak var
Özleyip yari yanmak var
Akıl verdim
Aşkın elif-ba'sında

Sarhoşuyum dertlerin
Veremlisiyim çilelerin
Bir aşkın elif-ba'sında

Kelebeği has bahçelerin
Olmak istedin gönlüm
Sarayların kapısına
Kul etmezler gönlüm seni
Bu aşkın elif-ba'sında...

Anlat gönlüm
Sen niye deniz sevdasındasın
Aşkın elif-ba'sında

Derdini çek bu aşkın
Taşlı yolundasın aşkın
Aşkın elif-ba'sındasın

Titredi uyandı gönlüm...
Bir güzele aşkın elif-ba'sında
Sevgisi değer iki cihana o güzelin...

Ballar balı tattı
Bülbül gibi
Dertli bir başı var
Aşkın elif-basında

Adı dilinde
Yolu gözünde
Güneş şimdi özünde
Şanslı gönlüm
Aşkın elif-ba'sında

Has bahçede güller gülü
Diriliş yazıldı gönlüme
Aşkın elif-ba'sında

Gözde yaş
Dilde zikir olsun
Bu aşkın elif-ba'sında

Hoş eder bu aşk
Sarhoş eder bu aşk
Bu aşkın elif-ba'sında
Kalma aman Veysel ol gönlüm

[GooD aNd EvıL]

Atisisiniz Bu Milletin

Çocuklar *******ime saman yolu...

Atisisiniz bu milletin
Yüreklerinizde kuşlar olsun
Gözlerinizde derelerin şarkısı …
Ay olsun elinizde
Güneş olsun dilinizde
Buz dağlarını eritsin bakışlarınız
Bahar olsun kışlarınız...

Çocuklarda *******ime saman yolu...

[GooD aNd EvıL]

Atlar Denize Sürülüyor

Kalbim
Askerlerin yorgun
Çadırların eski
Aşın bir kaç hurma ve su...


Rabbe duacı anne eli
Seccadesinde ağlıyor
Atlar denize sürülüyor
Kayıyor gemiler halatlar üstünden
Toplar dökülüyor...
Zafer senin.

Uzun çöl yolculuklarında
Savaşların en susuzunda
Direniyor askerler
Kutsal emanetler aşkına...
Zafer senin kalbim

İhtiyar ağaçsın kalbim
Atını göğün maviliğine süren kalbim
Avcısı ormanın derinliklerine dalan kalbim
Balıkçın rahlelerin sandalında...

İstanbul fatihini beklemiş ısrarla
Mısır yavuzunu...
Zafer senin kalbim.

[GooD aNd EvıL]

Ay gitti güneş gitti...

Yine karanlıktı
Yine mezarındayım
Bir damla ışık için

Ölmüştü annem
Bin dokuzyüz yetmiş sekizdi
On iki marttı o gün
Ay gitti güneş gitti...


Anne
Bayramlar yalancı
Baharlar yalancı öldüğün günden beri...

Dostlar,
Elleri tat katardı çorbama o meleğin
Yüzü ay gibi aydınlık
Gurbetten dönüşlerimde
Çıkardı yollara
Sarılırdı boynuma bir ay
Kollarında serin rüzğar...

Bir köylü kadındı annem
İp eğirirdi
Hayvan sağardı
Ev- tarla arası mekik dokurdu
Bizim için yaşadı.

Bir ana kuş oldu her sabah
Sabahın ilk ışıklarıyla
Dilinde bildiği dualar
Kahvaltımızda yumurta süt...
Sütten beyaz sözcükleri

Dostlar,
Beyaz bulut olmuş
Sevgi doluydu annem
Dönüp bakıyorum o günlere
Güneş olmuş annem bana...
Ay olmuş annem benim için...

[GooD aNd EvıL]

Ay Kız

Yüzü aydı kızın
Adı aydı
Köyde aydı o kız
Kır çiçeğim aydı...
Aydı köyün karanlığına

Evime karşı evleri
Bir bahar rüzğarı o kızın
Hüzünlerden uzak
Bulutlardan sıyrılırdı gözleri
Bal akardı dilinden
Çiçeklere düşerdi ellerinin ışıkları
Büyüttü çiçekler
Kır çiçeğim

Köylüler ne çabuk unuttunuz ay kızı
Bu köyde onu andırıyor
Kırlarda açan çiçekler
Mezarındaki selvi ışık çeşmesi gibi...

[GooD aNd EvıL]

Ay öğretmen

Benim bir öğretmenim var
Adı ay
Yüzü ay...
Sözü ay
Gönlüm ona yer bulamaz yerde
Onun yeri gökte

Işıklar saçtı gönlüme
Zalim karanlığa ebedi olsun kavgam diye...
O ay öğretmen
O güneşe dost öğretmen...
Yıldız olsam yanına.

[GooD aNd EvıL]

Ay Sofrası

Ay neler neler
Söyler gidip-gelip
Fısılda en büyük sırrı bana ay

Çok uzakta mısın
Ay tuzakta mısın
Göklerdeki en uslu kuş
Kanadında yük mü var
Gel her gece

Yeni bir harfsin her gece
Nebinin parmak işareti
Hala hafızanda mı
Her gece oturmalıyım sofrana ay

[GooD aNd EvıL]

Ay Sözler Avuçlarında

Zaman fotoğrafın dost yine
Nisan yağmurları Uhut dağının eteklerinde...
Açar papatyalar
Baharı müjdeler...

Ağlıyor bir yiğidin türküsü:
Kutlu izin gül kokusu
Yarışa başlasın yollar
Kanlı gömlekle çıktım
Affım yazılır

İnci kimin göz yaşıdır
Boyunlarda akışı yıllarca sürmüş...
Gencim elif görsün vurulsun

Uzaktan bir çığlık duyuldu:
Mert öl mart gecesinde
Ay sözler aksın avuçlarından...

[GooD aNd EvıL]

Ay yüzlü melektir anneler

Evlerde çiçektir anneler
Gönülde yıldızdır anneler...
Ay yüzlü melektir anneler

Elinde tesbihi
Dilinde dua
Bir anne
Annem.
Ömrümün çölünde nehir bir anne
Annem

Karanlığı dağıtan güneş
Rüyalar denizi...
Anneler
Anneler yoksa evimize ışık küser
Anneler yoksa evimizde kırıktır lambalar...

Fakirliğimize karşı bir şahin bir anne
Tarlalarda gül elleri
Tarlaları gül etti elleri
Soframa taşıdı şefkati
Soframı bal etti elleri...
Bir köylü kadındı annem.

Annene,
Güneş de
Yıldızım
Baharım de
Bir sarmaşık gibi bekledim
Tarlalardan dönmesini
Bir bahardı annem bana
Yüzünde sevgi buldum hep
Yıldızları koparır ellerim
Çiçeğe kavuşur dilim
Bir bahardır annem

Hastalansan alnımın terini silecek
Gözleri bulut olacak
Giymez giydirir anneler
Bir melektir
İster ay olmamı güneş olmamı...

Cennet konulmuş ayaklarının altına.
Ay yüzlü melektir annen
Gökleri dolduran şefkattir annen...

[GooD aNd EvıL]

Ayrılık mukadder

Direndim gama kedere
Yıkılmak duvar gibi mukadder birgün
Dostlar ayrılık var
Hayatımın eksik kalmadı
Birgünü diğerinden
Gam vermede
İşte bir enkaz yığını

[GooD aNd EvıL]

Babasız Bayram

Sen ölmedin
Rüyalarımdasın baba
Benimlesin her bayram

Bu bayram yine
Rüyamdasın
Mavi gök olan babam
Bu bayramda
Yine uçtum uçurtma gibi sana
Babasız bayram olmaz ki baba

[GooD aNd EvıL]

Bahar Gecesi

Geceydi dünyada
Karanlığın sarayları boy verdi
Kar düştü,Sevdanın kanı dondu...

O Nebinin doğumu bir şafak,
O güneşti,yıkıldı karanlığın sarayları...

Süt anneye verildi
Bembeyaz bir süt
Medine öptü Nebinin ayağını
Medine'de yıldız yıldız izleri...

Sadrının kitabını açtı melek
Gökleri bir kitap gibi okundu...

Hira dağında
Güneşe tutulan ayna...

İlk ayetleri okudu nebi
Yağmur sessizliğiyle
Kur'an geldi ayet ayet
Çölde sevda pınarı
Rabbinin adıyla okudu Nebi
Kurtuluşa hamileydi cihan
Bütün gönüllere gül sergisi

Örtülere büründü Nebi
Haticenin örttüğü teselli bulutu...

Ömer kükredi gök gibi
Ziyaret edildi Beytullah
Kırk yıldız secde etti gibi

Ebu Cehil getiremedi şehadet
Ebu Cehilin dilinde diken

Hayata nurdan elbise giydirdi
O büyük Peygamber

Miracta ümmetim dedi Nebi
Ümmeti öz çocukları
Ebu Bekir sıddık
Ebu Bekrin gözlerinde güneş...

Altmış üç yıl ömrü Nebinin
Altmış üç güneş göğsümüzde

Vahyin rahmetine karşı çıktılar
Çiçek büyümedi ömürlerinde
Baş ezdi ellerindeki taş

İşkenceler edildi Nebiye
O sevdasıyla gül gördü işkenceyi
Güneşini gördü sevdanın
Elime güneşi verseler
Dönmem sevdamdan' dedi

Üç yıllık muhasara
Küfrün karanlık kilidi
Çürüdü yuldızların ışığında

İki dostun ölümü
Eylülün işaretleri
İki dostun ölümü
İki kar tanesi

Hicret etti Nebi
Devlete ilk adım
Şafakta ilk ışık

Hicret emri geldi
Yıldızlar kaydı Medineye
Medine, nur üstüne nur geldi

Hicret yolunda Nebi
Müşrikler oyun kurdu
Ne zaman ışığa karanlık karşı durdu
Süreka küfrün oku
Saplandı kumlardan sipere
Kumlar yer yüzünde yıldızlar gibi

Ay doğdu Medineliler dedi:
Geceye vuruldu yumruk
Her an yeni bir gömlek
Gece soyunur vahşi elbiselerini
Her gün ayrı kıtada

Hoş geldin dediler
Yüzlerinde nur ellerinde nur
Ateş gibiydi çöller
Deve çöktü kutlu yere
Gülistana dönüştü
Bilal ilk müezzin
Bilal su veriyor Medineye

Gazveler yapıldı küfürle
Karanlık öldü
Ağıtı söylenmemiş tek ölü o

Mekke feth edildi,bir denizdi Mekke
Allaha şükredildi,şükür kulluk
Ümmeti Muhammet bir büyük deniz

Uhutta kırılan diş
Papatya
O bahar habercisi
Hamza yoluna baş koydum
Hamza dağ oldun gözümüzde...

[GooD aNd EvıL]

Bahar Yüreklerinde Kuşların

Bahar gelmiş
Yeşil giymiş ağaçlar
Çiçek gibi kuş sesleri....
Çiçek olmuş dünya

Bahar yüreklerinde ağaçların
Bahar yüreklerinde kuşların
“Hoş geldin” diyor insana
Meyve dolu ağaçların dalları
Yavru dolu kuşların yuvaları…
Çiçek olmuş dünya.

[GooD aNd EvıL]

Bal Bakışlı Bebek

Bal bakışlım bir bebek
Bu bebek fotoğrafı ne söylüyor bana
Bal bakışlar diyor ki:
Oh daha ne isteyeyim
Temiz hava bol güneş
Gece ay beşiğimde
Gündüz güneş
Söylemiş şarkısını
Çamların dallarından bakıp

Beşiğim meşeden
Dört köşeyim neşeden...
Büyüyorum neşe ile
İnsanlar altın kalpli

Şanslı bir çocukluk benimki
Gece yıldızlar
Gündüz güneş
Beşiğime nazar boncuğu olmuş
Dereler söylüyormuş ninni
Çiçeklerden bal toplamış bakışlarım
Kundağıma sevgisini işlemiş annem...

[GooD aNd EvıL]

Balıkçı

Denize açılmış balıkçılar
Sabahın ilk ışıklarıyla
Sabahın ilk ışıkları olmuş balıkçılar köyümüzde.
Dolu dolu olsun balıkçıların ağları...

Denizin maviliğine hasret var ellerinizde balıkçılar
Sofralarınızda güzel balıklar
Denizlere dalışların meyvesi
Işıktır balıklar çocuklarınız için …

[GooD aNd EvıL]

Balıkçı Amca

Bir balıkçı amca
Açılırdı denize balık için
Dönerdi eve hep sevinçli
Kovası dolu balık…

Ne han kalmış dedesinden
Ne babasından servet...
Bir teknesi var
Bakışlarında şu mana:

Mavilik var yüreğinde ey deniz
Benim annemsin deniz
Yüzüme bakışında anneliğin deniz
Gönlümdeki mavilik senden
Soframdaki mavilik senden

Gözümden yaşı silen deniz
Taş attım çöp attım
Maviliği haykırdın halka halka
Yine şefkatin denizdi bana
Sevgin denizdi...

Vız gelir *******
Senin maviliğindeyim
Gün oldu köpük köpüktün benim için
Benim boynuma borç seni anne bilmek …

[GooD aNd EvıL]

Bayrak

Kanımızla canlanan bayrak
Renğin solarsa
Söyle kan verelim
Uğrunda maldan candan geçilsin

Rüzğar esmeyince
Gamlanan bayrak
Öl de ölelim
Bahtın açılsın

Gururlan çocuklarınla
Mavi göklere saldık seni
Mavi göklerdesin...

[GooD aNd EvıL]

Bembeyaz Köpükleri

Ülkemin haritasında mavi mavi
Bakıyorsun bana mavi mavi
Ey deniz
Bakışı mavi deniz
Ülkemin mavi gözü gibisin

Kıyılarını döver
Dalgaları deli gibi
Bembeyaz köpükleri şu denizin
Denizin elimizden tutma gayreti…

[GooD aNd EvıL]

Benim çocukluğumdaki dedeler

Sakallıydı dedeler benim çocukluğumda
Bu sakallar tertemiz
Hem bembeyaz…

Bir çiçektir sakal insanda
Açan gelince yaz
Açar bembeyaz.

Kıştan kurtuluşun habercisi o
Yüze düşen ışık o
Önce gönle düşer ışık…

O dedeler evrenle barışık
O dedeler maviliğe aşık…
Gelip geçtiler dünyamızdan
Bizlere de nasip olsa ah
Onlara nasip ola nimetler.

[GooD aNd EvıL]

Benim Köyümün Yok Emsali

Dün ormanda gezerken
Bir kartal dedi ki
Şu yüce dağlar bizimdir
Ne güzel çiçekleri var
Şu büyük ağaçlara bak
Ovalar ayak altı bize
Bu ormanın temizdir havası suyu…
Bu orman ömür katar ömrümüze

Dedim ki:
Senin köyün sana …

Bir dere kıyısında köyüm
Yamacından akar gelir ay
Ay gece çiçeği
Camisi minaresi çiçekleri
Altın kalplidir insanları…
Senin köyün de güzeldir kartal kardeş
Ama benim köyümün yok dünyada emsali…

[GooD aNd EvıL]

Benim Şimdi Uçurtmalarım da Yok

Baharı iple çekiyordum ben çocukluğumda
Eli çiçekler dolu bir dosttu bahar
Gelince bahar
Kuşlar olurdu bahçemizde
Bende bir neşe bir neşe
Gökler uçurtmalarla dolurdu…
Uçurtmalar da baharın çiçekleridir

Ömrün baharıymış çocukluk
Benim şimdi uçurtmalarım da yok…
Çocukluğum bir yitik bahar
Çocuklara çiçekler verip gidiyor bahar

[GooD aNd EvıL]

Besmele

Yıldızlarabaktım
Göz ettiler
Çağırdılar beni
Göklerdeki sofraya

Unuttum
'Bismillah'demeyi
Uzattım elimi
Tabaklar kırıldı

Ay dedem
Ay dedem
Diye severdim ay'ı
Ay dedem de darıldı.

[GooD aNd EvıL]

Beyaz Elbise terzisi kış

Beyaz yüzlü misafir kış
Kar gibi beyaz yüreği…
Beyaz elbise terzisi kış...
Çocuklar kartopu oynasın diye
Kardan adamları özlediler diye
Koşarak gelmiş yine kış.


Gelmiş yine kış koşarak
Gelinliklerini giyecek ya ağaçlar
Şu gördüğüm bahçede

Hazırlıyor toprağı bahara…
Rüzgar elinde testere
Bulut elinde su hortumu
Bir işçi şu bahçede kış

Beyaz elbiseler dikiyor toprağa
Bembeyaz uykular veriyor toprağa kış...

[GooD aNd EvıL]

Bilal Bir Köle

Bilaller gördüm
Yüreklerinde taptaze bir gül
Bilaller suskun bülbül
Kumlar kızgın
Bilal gönüllere...

Ehat ehat diyor kısık sesleri
Şirki korkutuyor nefesleri...

Kızgın kumların üstünde
Bilal bitkin
Göğsünde kan pınarları
Duyar gibi hür ezanları
Zemzem sesinde
Ehat diyor her nefesinde
Bilal tevhit aşığı

Çatık kaşları şirkin
Güzelin tahtında çirkin
Bilal bir köle

Bilalin her yanı yara
Bilaller vurulur
Eba bekirler kan ağlar...
Her asırda

[GooD aNd EvıL]

Bir balıkçı

Bir balıkçısın gönlüm
Sabahın ilk ışıklarıyla şimdi
Maviliğinde seccadelerin…
Solmaz bir mavilik denizi seccadeler

Denizin maviliğine hasret var ellerinizde ey balıkçılar
Sofralarınızda güzel balıklar
Denizlere dalışların meyvesi
Işıktır balıklar çocuklarınız için

[GooD aNd EvıL]

Bir Çiçek Bile Yok

Kırk yaşımda çekilmişti
Bana şöyle der bir fotoğrafım:

Neden elinde bir çiçek bile yok.
Bahar gelsin diline
Yeni elbiseler
Yeni dualar …

Yüzüme ayna tutuldu bir yaştan sonra
Gördüm çirkinliğimi
Kırk odalı bir ev gibiyim
Bir tepe üstünde
Ve odalar tozlu …

Bana güneş hangi basamakta…
Dervişliğimin çarşıları kapalı bir şehir gibiyim…
İki iri göz damlası yastığıma düşecek
Başımla birlikte son nefesimde

Mezarıma sarı çiçek olsun nedamet

[GooD aNd EvıL]

Bir deli aşıktı İbrahim

En deli aşığıyım bir leylanın
Gösterdi gül yüzünü
Rüzğar misali gitti o leyla
Der ağlardı İbrahim

Bir deli aşıktı İbrahim
Daha on üç yaşında
Şu şiiri yazdı leylası için:

Ben en deli aşığı oldum bir leylanın
Gösterdi gül yüzünü
Rüzğar misali gitti
Yüzüne hasret koydu leyla

Herkes gördü
Emsalsiz bir mecnun olduğumu
Rüyalarımda leyla
Aklımda leyla
Hayalimde leyla...
Geçti yıllarım

Gül yüzlü benim leylam...
Deniz gözleri...
Elleri gül yaprağı
Buraların en güzel kızı.

Boş yere çok ağladı İbrahim
Bir kız için bağrını dağladı İbrahim
Saf bir çocuktu İbrahim
Unutamıyorum İbrahimi

[GooD aNd EvıL]

Bir Ev

Babamdan bir ışık bana şu ev
Masallar dinledim nenemden bu evde
Duvarlarının sıvasında annemin elleri…

Bahçesine gelir bahar
Yüreğinde kelebekler
Çeşit çeşit meyve ağaçları
Dal dal eğilir
Yaprak yaprak çırpınır kuş gibi…

Her sabah
Işığıma ışık ekler
Her akşam karanlıklarıma
Işık ışık hatıralar gelir…

Değişmem onu hiçbir eve

[GooD aNd EvıL]

Bir gecenin siyah incisi

Bir ayı uyku gözlerimde
Gizledi gözlerimden güzelliğini Marmarisin
Bir rüya gördüm sayıyorum yine de
Geçtim bir gece Marmaristen
Bir çok inci gördüm o gece
Marmaristi gecenin siyah incisi

Marmaris ışık saçan inciydi yerde
Dönüp dönüp baktım
Marmaris gönlüme bir kelebek gibi kondu
Bir bahar gecesinde

[GooD aNd EvıL]

Bir Geziye Not Düşmek

Bir Geziye Not Düşmek/Hamdi Oruç


Ecdadımın hatıralarını yaşatan şehir
Tek sende yaşıyorum rüyada gibi
Öpülesi taşın toprağın
Ey İstanbul

Çocuktum ilk tanıştığımda
Işık ışık minarelerin
Mavi gözlüm İstanbul
Damarda kan gezer gibi
Geziyorum sokaklarında

İstanbulumsun
Yedi tepeli bir cennet...
Yedi tepen yedi şeker
Ortaköy lokum şeker
Ortaköyde üç dinin mabedi yükselmiş
Günde beş vakit ezanlar göklerde uçar
Boğazda su okyanuslara sevda çeker
Emirğanda yeşil ve mavi akar gönle
Emirğanda uzar ağaçlar huzura
Hisarın duvarlarında tarihten gülücükler

Ey Sultanahmet
Cennetin merkezi

Bir sigara yakıp derin hesaplara dalan insanlar
Sokratın aklını karıştıran insanlar
“Kırk kulplu kazan İstanbul “diyip gelen insanlar
Eli yüzü nurlu gözleri ışık insanlar
Pervaneleri Sultanahmet’in

Bir yaz günü gezdim İstanbul’u
Yaz gününün sıcaklığı uyutmuş güvercinleri
Bir camii avlusunda
Ve gemiler ümitlere giderdi
Uyandırmayın uysun İstanbul
Tek İstanbul uyur en güzel uykuları
Ve bulutlar selamlayarak ayrılıyorlardı İstanbul’u
Mezarlıklarını denizini,camii’lerini...

Bir gün ayrılır mıyım İstanbul’dan
Gözlerim bulutlar gibi ayrılırım
Ne zaman ayrılsam İstanbul’dan
Çantam İstanbul dolu
Alırım mezarlıklarını
Denizini
Camiilerini...

[GooD aNd EvıL]

Bir gönlün romanı - 2

Bir yıldız için çıktı dağlara gönlüm
Işık için
Dağlarda gördü bahar çiçeklerini
Aya güneşe dağların elini öpe öpe kavuştu gönlüm

Taştı gönlüm
Nehirler oydu
Kuştu gönlüm
Rüzğarlar çaldı yere

Bir fidan gibi büyüdü gönlüm
Meyveya durdu dalları
Bulunca baharını

Mahkumdu gönlüm
Dişiyle,tırnağıyla
Yıktı zindanını
Aydınlık ne yakın
Sevindi gönlüm...

Büyütür ışığı şimdi
Yakarak ateşi
Yansam da yaktı ateşi gönlüm

Bir bahçeydi gönlüm
Çiçeksiz
Ne bulut koştu imdadına
Ne bahçıvan
Baharlar yar oldu ona bir...

Gönlümün çobanı yoktu
Aşk meralarına hasret büyüttü gönlüm

Kurda kuşa yem olmadı gönlüm
Bir koyun kadar uysal gönlüm...

Ben gönlümü nasıl sevmeyeyim
Gönlüm gül çiçeği olmuş...

[GooD aNd EvıL]

Bir gönlün romanı

Pencerelerin açıktı gönlüm
Dışarısı pis kokulu
Sahipsiz bir camisin...

Yıllar sonra tevbeyi öğrendin
Aşkı tattın yıllar sonra
Gözü yaşlı bir çocuktun hep

Aya güneşe çok hayran
Yaya bir yolcusun
Yok kanatların uçasın
Karlı dağları bir çırpıda aşasın

İflas hilelerinde düşmanın
Aman vermezsin bilirim
Dağlara sığın kaç gönlüm
Yükün altın gümüş
Eşkiya var peşinde

Ey çöllerdeki, nehir
Bulutların var, ne ana bulutlar

Şimdi şunun zamanı:
Kendini denizlere erişti san
Bu hayalle aldan...

[GooD aNd EvıL]

Bir Güzel ki Köyü

Şu fotoğrafta bir papatya kız
Adı Ayşe bu küçük kızın
Bir dere kıyısında evleri
Pek güzel köyü
Bir papatya köyü
Bu dere kıyısında Ayşe…
Benziyor güneşe

Köyünün camisi,minaresi …
Köyünün çiçekleri
Bir papatya gibi bakıyor Ayşe
Bir papatya gibi büyüyor Ayşe

[GooD aNd EvıL]

Bir Harf

Her gece
Bir harfsin ay bana
Bir ışıktan dökülen

Işıklı dünyalara daldım
Her gece yüzüne bakıp

[GooD aNd EvıL]

Bir Havuz

Korkutuyor beni köyüm
Bir fani gibi bakarak yüzüme...

Bir güzel köyüm var benim
O güzel köyüm
Gurbetten her dönüşümde
Büküyor boynunu karşımda
Ağlatıyor beni o fani...

Gurbetten dönmüşüm
Karşımda yeni beşikler,yeni mezarlar
Her ağaç ya beşik
Ya tabut mu olmuş ne...
Dolup boşalan bir havuz sanki köyüm...
Yada bir nehir
Akıp gitmiş eski sular


Her havuz eskir
Yıkılır yok olur
Aman Allah...
Hiç kurumuş nehir gördünüz mü siz
Dayanamam acısına bu güzel nehrin...

[GooD aNd EvıL]

Bir ihtiyar ağacım

Bu gün
Bir ihtiyar ağacım bir kaç yapraklı
En iyi günlerim bu mevsim bahar
Yarın yapraklarım da dökülecek

Yapraklarını toplayıp eteklerine
Ağlamak yok diyorsun
Ağlayalım
Kovuluyoruz
Toprak su rüzğar kovuyor bizi anlasana...

[GooD aNd EvıL]

Bir Kara Bulut

Kara bir bulut düşer baharına
Dersin ömrün hazanı da vardır
Öper gül yapraklarını karlar
Yaylalardan inersin düzlere

Hüzün işlemeli mendildir cebinde
Sırtında yılların bohçası

Pençesinde bir ihtiyarlığın kalmıştır zamanın
Kulaklarında bir el tutup seni çeken
Sırtına çarpan bir fırtına
Ürküten bir ses olmuştur zaman

Bakarak denizin neler var diye derinliklerinde
Eski gemi parçalarını görür ürperirsin
Artık o gemi gelse
Denizin bu kıyısında yaşamak küsmüştür insan oğluna
Ne diye hazanı beklesin sararmış yaprak

Seyret uçuşan kartalları bir tepe üstüne
Bak oğullarının sepetine fatiha var mı diye
Hastane pencereleri gibi gözlerini aç.

[GooD aNd EvıL]

Bir Masalda İstanbul

Bu gece
Minareler bir kandilin alevleri
Gökte ay mürşit yıldızlar müritleri
Seccadesini serdi denize ay
Denizde kıldı namazını
Yedi tepe yedi ışık
Gökte yıldızlar yerde yıldızlar
İndi süslü gemiler Halice
Geldi güzel askerler

Işıklar saçan hırkanı kokladım
Süt beyazlığını içtim İstanbulun
Anladım İstanbulda yalnız değilim
Öksüz değilim
Bana gündüz İstanbulun gecesi bile
Güneşten bir parça koparmış Yavuz
Aydan bir parça koparmış Fatih
Gönüller köpük köpük İstanbulda

İstanbul Mekke'yle aynı hamurdandı...
Bir masalda İstanbul

Bin ömür ver Allah'ım bana
Bin ömür seveyim İstanbulu

[GooD aNd EvıL]

Bir melek için

O gitti,ay gitti,güneş gitti içimden
Bir yalnızlıktayım ki sarı yılan

Derdim büyük dostlar
Güneş yüzlüm gitti
Ay sözlüm gitti
Karanlığım büyüyor gün gün

Dertli anam gülsün diyordum
Şu dünyada mutluluk görsün diyordum
Nafile hayallere dalmışım ah

Şiirler yazmıştım o melek için
Kalem mutlu,kağıt mutlu
Gurbetlerden dönerdim ona her bayram
Sarılırdım ona
Kollar mutlu diller mutlu
Yatardım dizine
Baş mutlu
Göz mutlu...


Gurbetten döndüm alıp acı haberini
Önüme seccadeler seren eller düşmüştü yana...

Ben bir melek yitirdim acım büyük dostlar
Ben bir melek yitirdim yaksın benibu ayrılık ateşi...

Alışmıştım titreyen ellere
Soluk yüze
Sesinin yıldızlarından korkardı karanlık...
Otursun koltuğunda yeter diyordum
Evimizde dolansın yeter diyordum...
Nafile boşa çıktı dualarım hep...

Bir güneş kayıp gitti
Evimiz yabancılaştı bana
Köyümüz yabancılaştı
Eşyalar ağlıyor evimizde
O vardı oyunlar oyuncaklar vardı
Elimden kayıp bahar gitti yaz gitti
Güneş gitti ay gitti...

Ey cennet ayakları altına konulan melek
Senle yaşadım senle öldüm
Al beni yanına buralarda sensizim buralar karanlık
Ey gecemin ayı-yıldızı
Gündüzümün güneşi
Baharımın güneş yüzlü çiçeği
Ölmeyeceksin hiç
Yaşayacaksın gönlümde ben yaşadıkça

O meleği gösrerin bana rüyalarım...

[GooD aNd EvıL]

Bir Mezar

Bu mezar gül saksısı
Ay kelime bu mezar
Yere düşmüş yıldız
Bir dolu başak
Surları zorluyor
Yeni fetihler için
Eyüp mezarlığında

İlk su içtiğim çeşme
İçimi nakışlayan bahar
Gülün seyyar satıcısı
Çocukluğuma gül getiren
Deniz yüzlü Allah dostu
Camilerin güvercini
Bu mezarda yatıyor

[GooD aNd EvıL]

Bir Papatya Kız

Şu fotoğrafta bir papatya kız
Adı Ayşe bu küçük kızın
Bir dere kıyısında evleri
Pek güzel köyü
Bir papatya köyü
Bu dere kıyısında Ayşe…
Benziyor güneşe

Köyünün camisi,minaresi …
Köyünün çiçekleri
Bir papatya gibi bakıyor Ayşe
Bir papatya gibi büyüyor Ayşe

Koparmayın köyünden solar o papatya

[GooD aNd EvıL]

Bir rüya

Her şey aşk için derdi dedem...

Ey aşk,
Rüyama girdin
Kanıma girdin...
Tabire ne hacet
Çölde bir nehirsin...
Çöle hayat veren

Tarihin çölünde bir nehirsin
Çölümüzde bir nehirsin
Ey hayat veren mavi nur...


Yetimler var dünyanın sokaklarında
Leylasızlar var dünyanın çölünde...
Akıyorsun önümde
Ne güzel rüyaydı o

Bir rüyamda kıştaydım...
Baharı var her kışın
Son bulmasın çöllerde akışın

Bir rüyamda
Bir nehirdin çöle hayat veren.
Kıyında çınarlar boy verdi
Çınarlarda maviliğe en derin hasret...

Bir rüyamda
Bir ana idin çocuklarını besleyen
Vefalı çocukların kurban oldu sırayla
Yaşatmak için damarlarındaki maviliği...
Maviliği yitiren uçurtmalar en derin ölümde...

Ey çocukları güneş olan ana
Her şeyden kıymetli ol bana...
Dedem her şey aşk için diyor
Rüyalarıma girip girip duruyor.

[GooD aNd EvıL]

Bir Yolcuyuz Uzaklara

Bir yolcuyuz uzaklara
Yol yordam gerek
Yunusun yolunu seçtim
Dikeni değil gülü seçtim
Ballar balını seçtim

Işıklı yollarda Yunus
Yunusun yoluna düştü gönlüm

[GooD aNd EvıL]

Borç

Çocuktum benim de öğretmenlerim vardı
Öğretmenlerim sevgi denizlerimdi

Şu öğretmenler sevgi denizleri
Gül sevgiler var onlarda
Öğrencileri için gönülleri deniz
Bir dağa benzer gönülleri
İçi zenginlik kaynağı
Dışı zenginlik kaynağı …

Öğretmenlerime
O erdemli insanlara borçluyum
Hala yolumda ki bütün ışıkları

[GooD aNd EvıL]

Bostan Korkuluğu

Ceketin ne güzel bostan korkuluğu
Şükret haline ayaktasın.
Kuşları korkutmakla yetin.
Kartal, şahin, serçe korksun yeter.
Hırsızların önüne çıkma aman!
Gece karanlığında tekmeyi yersin ha.
Ayakta kalmanı canı gönülden istiyorum unutma.

Bir ceket giydirmişler sana
İki değnekten başka nesin
Bostanın sahibi sanma kendini
Biliyorum küçümsedim seni
Ama sana imrendiğimi de biliyor musun?
Ne acın var ne derdin
Az şanslı değilsin bu halinle
Çok şey isteme sakın
İnsan çok şey istemiş, fazla benzeme insana
Bil çok şey isteyenden çok şey istenir bu dünyada

[GooD aNd EvıL]

Bu Evren Bir Saray

Bu evrene
Ne zaman baksam diyor bana:
Ben bir sarayım…

Güneş lambası
Bu saraya
Hayran olunur
Gök masmavi çatı
Yer birinci katı …
Bu saraya hayran olunur

Göklerin gece tablosu nurdan
Akşam tablosu nardan
Bulutlar şiir gibi
Kuşlarda ayrı ayrı lisan
Papatya yüzlü insan …
Bu saraya hayran olunur


Toprağın
Kışta
Beyaz abası
Baharda
Yeşil abası var...
Bu saraya hayran olunur.

[GooD aNd EvıL]

Bütün Çocuklar Papatya

Kimisi ışık ışık camide
isi rahlelerde bülbül
Kimi sokak çocuğu
Kimi simitçi çocuk…
Kimi kağıt mendil satar
Bütün çocuklar papatya

[GooD aNd EvıL]

Büyük Borç

Çocuktum benim de öğretmenlerim vardı
Öğretmenlerim sevgi denizlerimdi

Şu öğretmenler sevgi denizleri
Gül sevgiler var onlarda
Öğrencileri için gönülleri deniz
Bir dağa benzer gönülleri
İçi zenginlik kaynağı
Dışı zenginlik kaynağı …

Öğretmenlerime
O erdemli insanlara borçluyum
Yolumda ki ışıkları
Cahiller karanlığına çekemez beni

[GooD aNd EvıL]

Büyüsün Büyüsün

Ay dede masalcı
Yıldızlar şarkıcı
Kelebek bir bebek
Büyüysün büyüsün
Şefkat bahçesinde

Bülbülleri var
Gülleri var
Büyüsün büyüsün
Kelebek bir bebek
Sevgi bahçesinde

[GooD aNd EvıL]

Canımsın Annem

Sordum şu soruyu
Anne ne demektir…
Benim kutsal dinime göre
Sadece doğuran değil anne
Uyutan büyüten
Eğiten bir melektir anne
Cennet annelerin ayakları altında

Ya evlat ne demektir
Nankör olmamak demektir
Nankörleri sevmez Allah

Uykularını feda edip benim için
Uyutmuşsun büyütmüşsün
Canımsın annem

Sana öf bile demem
Ayaklarının altındadır benim cennetim
Senden uzaklık cehennem bana
Canımsın annem….
(Emirhan Oruç)

[GooD aNd EvıL]

Canımsın Yurdum

Yurdum seni sevmeyeni
Kimseler sevmesin
Ne melekler ne Allah…
Dağların en güzel dağ
Ovaların en güzel ova
Toprağın gül kokar…

Baharın bahar, kışın kış
Güneş seviyor
Bulut seviyor yurdum seni

Canımsın yurdum
Yurdum cennetsin
Emsalin yok dünyada…

Canım yurdum
Seni sevmeyeni sevmeyeceğim…

[GooD aNd EvıL]

Cıslar

Ne kokusu var
Ne rengi...
Şimdi ki cısların
Cıs şiir
Cıs ip
Cıs iğne...

Yolumda cıslar

Büyük baba unutma
Senin yolunda büyük cıslar
Serden geç
Maldan geç
Bitsin bütün cıslar.

[GooD aNd EvıL]

Çağ

Ruha ağ oldu bu çağ
Nasıl güleyim ey dost
Günahlar oldu dağ dağ
Nedametteyim ey dost

Arşa çıktı feryatlar
Bir lütüf bize ey dost
Dinmedi ağlayışlar
Nur gecemize ey dost

Bir ülke istedim
Hüzünlü gönüllere
Gül uzatsın eller
hakkı söylesin diller

İslamın teknesinde
özümüz yoğrulsun
Sözümüz yalan ise
Ayet ayet doğrulsun

Herkes gururunu alsın ayak altına
İnancımız bizi toplasın bayrak altına....

[GooD aNd EvıL]

Çağımızın Leylası

Ne yapmak istesem paran var mı dediler
Sevdim parayı
Napolyon da aşıktı ona
Para para para...
Herkes sevdi parayı
Çağımızın leylası
Kaçsa benden para
koşarım peşinden
Bir yaramaz çocuk gölgesi...


Şirin para bana
Uğruna dağlar delsem az
Kaçsa da benden
Bir ceylan gölgesi...
Bir tebessümü yeter bu fakire
O leylanın

Bir tebessüm ey leyla bana...

[GooD aNd EvıL]

Çağrılar

Ezanlar çağırır kullar koşar...
Aşkında dirilmek
Aşkında felah
Aşkında figan
Aşkında selamet
Dertler derman olur...


Adın olsun dilimde
Cömertlikler elimde
Gözüm seccadede olsun
Güller olsun yolumda


Bahar verir gönle
Güneş bu gönle aşkında

II
Nerdesin seccadem
Nerdesin maviliklere giden sandalım
Masmavi deniz gibi seherler
III
Beytullahta
Bu sabahlarda ölünür
Ey Mekke dünyanın gülüsün...

[GooD aNd EvıL]

Çamurları Şefkatli Köy

Çocukluğum geçti...

Çocukluğum bir köyde geçti
Çamurları şefkatli bir köydü o
Çizmelerim saplansa
Ellerimle sökerdim

Yatağımın tüyleri sevgiden
Yorganım öpücükten
Bir yoldayım iki yanı çiçek
Rüya iki yanı...
Çocukluğum geçti

[GooD aNd EvıL]

Çayın Sıcaklığı

Acı kahvenin tatlıydı tadı
Sıcak komşuluklar vardı
Gülen yüzler vardı caddelerde

Komşum çay içiyor
Denize nazır balkonunda
İçtiği çayın sıcaklığında buz
Elini uzatır denizin tuzuna
ve yalnızlığa
ve karanlığa...
komşum komşulukları arıyor

[GooD aNd EvıL]

Çemberler Kat Kat İçimde

Büyütmek uğruna beni
Kırılmıştı tel çemberim
Büyüdüm çevirerek onu
Tozlu yollarda...


Tel çemberim
İçi boş çemberim
Yok içinde kötülük
Kaldı tozlu yollarda

Tel çemberim
Yalan bilmez
Tel çemberim
Dönmez sözünden…

Büyüdüm
Çemberler kat kat içimde şimdi
Büyüdüm hala
Tel çemberimin sevgisi içimde…

[GooD aNd EvıL]

Çiçeğim Şu Çocuk

Şu fotoğrafta bir çiçek…:

Annesine sarılmış şu çocuk
Alış verişten dönmüşlerdi eve
Sarılmıştı annesine ağlayarak…
Oyuncak almadın diye
Üzmüştüm seni ya anne
Şimdi pişmanım çok…diyor

Çiçektir göz yaşları…
“Öf bile denmez ey melek sana “diyor çocuk…
Çiçektir şu fotoğraf masamın üstünde

[GooD aNd EvıL]

Çiçek Açtım O Bahar Günü

Bir bahar günü
Bahçemizde yaşlı ağaç
Bir nene ağaç
Arıyordu kaybolan günlerini
Gölgesinde koyunlar
Dallarında oyunlar
Vardı ya…
İşte o günleri


Güzel bir bahar gününde
Yine arkadaşsız
Yaşlı ağaç olmak ne kötü…

Tanış kuşlar nerdesiniz...
Gölgemde büyüyen kuzular
Size ne oldu
Daha güzel yerler mi buldunuz
Dallarıma salıncak kuran çocuklar…
Kabahatim ne benim…
Gelin yine
Bahar neye yarar
Sizler yoksanız …diyordu

Vefa çiçeği açtı yüreğim
O eski dostta koştum…

[GooD aNd EvıL]

Çiçek köy

Bir çiçek oynuyor
Bir çiçek uyuyor
Bu ev ne çiçek
Bahçesinde dut yiyor evin bir çocuk
Çocuk duttan tatlı

Çocuklu evler çiçek gibi
Sesleri neşe saçıyor
Çocuksuz evlerden çevirdim yüzümü
Sessizliği hiç sevmem
Derindi sessizlik
Sessizlik mezarlara yakışır tek...
Ağaçlarında salıncaklar
Göklerinde uçurtmalar
Bu köy ne çiçek.

[GooD aNd EvıL]

Çiçek Satıcısı Kız

Ben bir çiçek satıcısı kızım
Bana hiç çiçek veren olmadı
Oyuncaklarım hiç olmadı
Öğretmenim olmadı
Öğretmenim olsa şöyle diyeceğim:
Öğretmenim bana şarkılar öğret
Siyah önlüğüm ağarsın
Benim beyaz yakam hiç olmadı...

Ve şöyle diyeceğim:
Benim annem yoktu
Kimsem yoktu
Bana masal anlatan olmadı
Olmadı rüyalarımda bile uçan halılarım


Benim de bir öğretmenim olsun
Başımı bir kere okşasa
Rüyalarıma girer öğretmenim
Başım hiç okşanmadı
Dizlerinde bebek bile olurum
Annem olur dizlerinde uyurum

Benim de bir öğretmenim olsun
Çiçek kalplim olsun…

[GooD aNd EvıL]

Çiçekler

Bahar günlerindeyim
İğde ağaçları gibiyim

Belalar bela değil
Bela çiçekleri
Seherlerde göz yaşı
Göz yaşı çiçekleri

Zikirler
Dil çiçekleridir
Secdeler
Alnın çiçekleridir …

[GooD aNd EvıL]

Çiçekler isyan edecek bize

Güvenmedik sevgimize
Papatyalar isyan edecek bize:
Kopardınız yaprak yaprak
Kopardınız yüreğimizi
Hani sizin yüreğiniz...

Sarmaşıklar isyan edecek bize
Sarmaşıklar gibi solunca aşkımız
Bütün çiçekler isyan edecek bize
Açınca mezarlarımızda çiçekler...
Güvenmedik sevgimize.

[GooD aNd EvıL]

Çirkin Bulvar

Şehrin bahçesindeki ağaçlara
Çarşıların kıyılarına
Gözlerini çiviledi adam
Bir tohuma benzediğini insanın
Ağaç gibi devrilen
Bir daha bu caddeden geçmeyen
Ağaç kesiminde
Bir ağacın kesildiğini
Çevre koruyucularına mı söylecekti

Vitrinden kaldırılan çamaşır
Dikkatleri çekmiyor bulvarda
Çamaşıra benzediğini insanın
Şimdi vitrini kim düzenleyecek
Eksildiğini bir çamaşırın...
Belediye zabıtalarına mı söyleyecekti

Bulvarın boşaldığına
Yaşlı gözlerini nasıl inandıracaktı
Sonbahar yapraklarına benzediğini insanın
Süpürüldüğünü her sabah birilerinin
Binlerce yaprağın eksildiğini hatırladı
Çöpcülerden mi şikayetci olsaydı...

[GooD aNd EvıL]

Çocuk Fotoğrafları

(Yıldız Çocuk Enesten)


Dikenli bir bahçedeyim
Güllerdir çocuk fotoğrafları
Tekrar tekrar
Yakar gözlerimi çocuk fotoğrafları

Gel beraber yanalım
Şu çocuk fotoğraflarında
Ülkemin çocukları bunlar


Şu fotoğraf bir sokak çocuğuna ait:

Oturmuş bir taşa
Sokak çocuğu
Sokak çiçeği
Elinde kara kuru ekmek
Bir lokma ekmek
Bir lokma şefkat onun için
Kuru ekmek taş ekmek
Kalktı oturduğu taştan
Bir alev düştü taşın içine


Beşiği meşeden
Gülüyor neşeden
Öpülmüş gül yanakları
Şu çocuğun

Sabahtan –akşama
Gözleri pencerede
Annesinin tarladan dönmesini bekliyor
Bir köylü çocuk bu fotoğrafta.
Anne,öpecek bir dudak
Okşayacak bir eldir …
Duvar diplerinde
Tozla evler yapıyor
Başka oyuncağı hiç olmamış belli.

Yamalı pantolonuna
Yeni yamalar yapmış annesi şu çocuğun;
Ama sökük yüreğinin yaması …

Şu fotoğraf,
Akşamın ilk karanlığı ile
Uykuya dalan
Tarlada annesine akşama kadar
Yardım etmiş bir çocuğa ait.

Bir fotoğrafta
Seccadede iki çocuk.

Mübarek gecede
Namaz kılan şu iki çocuk
Seccadede iki yıldız.
Başlarına takmışlar
Beyaz bulutları …

Diğerinde:

Bayram ziyaretinde
Tutmuş babasının elinden
Şeker topluyor evlerden
Ayşe kız
Şeker veren evler
Şeker evler
İnci evler...


Güzel ülkemin güzel çocukları bunlar

[GooD aNd EvıL]

Çocuklar Papatya Yüzlü

Önümde çocuk fotoğrafları
Önümde papatya fotoğrafları…

Işık vurmuş yüzlerine
Şefkat güneşlerine
Kelebek gibi uçuşları çocukların
Çiçek çiçek gülüşleri çocukların…

Çocuklar papatya yüzlü
Yüreklerinde kuşlar var
Gözlerinde ışık…

Bak okullarda
Saman yolu çocuklar…


Gelen bahardır onlarla
Evlere sokaklara…

…

Işık vurmuş yüzlerine
Şefkat güneşlerine
Kelebek gibi uçuşları çocukların
Çiçek çiçek gülüşleri çocukların…

Çocuklar papatya yüzlü
Yüreklerinde kuşlar var
Gözlerinde ışık…

Bak okullarda
Saman yolu çocuklar…


Gelen bahardır onlarla
Evlere sokaklara…

[GooD aNd EvıL]

Çocukluğum

Kış olunca
Köyümün sokakları hamur teknesi
Yaz olunca
Tarla tarla gezermiş kundak sesi

Bir kamış at bir tel çember sonrası...
Şehirli çocuğu olurdum her gece rüyalarımda

Altın bir tastır çocukluk
Fakat ben zehir gibi doğdum
Ta o yaşlarda garip oldum.

[GooD aNd EvıL]

Çöller

Geç kaldım
Geç kaldım
Eli yüzü kirli çocuğum
Yangın yıllar yaşayan
Tabip ellere geç kaldım…
Bülbül dilim susmuş yıllarca
Gül sofralara uzaklardayım


Bir bahar rüzgarı essin
Gözüne ışık düşsün şu gönlün…

Vah gönlüm
Vah gönlüm
Gurbetlerdesin gönlüm
Yolları gösteren ışıklar yok
Sıladan ışıklardan uzaksın
Buzdan sular kim getirir
Çöl asırda susuzsun gönlüm

[GooD aNd EvıL]

Dağ Çiçeği

Yaş tam elli
Ne varsa dünyaya ait
Karanlık çöktü üstüne...

Yaş elli
Kırıldı oyuncaklarım
Dağlar
Gönlü dağ olan dağlar
Bana bir dağ çiçeği şimdi...
Zirvenizde açan çiçeği verin
Gönlüme bir çiçek verin dağlar

[GooD aNd EvıL]

Dedemin Seccadesi

Dedem öldü öleli
Duvarda asılı seccadesi
Duvarda gül seccadesi
Anlatıyor bu gece sanki bana
dedemin ağlayışlarını,zikirlerini
Tüyleri ıslak,tüyleri sıcak hala...

Asalı yıllar oldu
Eskimedi
Rengi solmadı

Duvarda bana dedemin gözleriyle baktın bu gece
Gül kokulu
Gül seccade...

Sıcak yatağım diken oldun bana bu gece...

....
Şükür Allaha,şükür Allaha...
Dedemin duası kabul oldu bu gece
Bu gece güneş oldu bana seccade
Duvarda taze gül oldu seccade


Gel seccade
Gül seccade.
Alnım susuz bir çöl seccade

[GooD aNd EvıL]

Dedi ki Kuşlar

Çocukken ben
Dedi ki kuşlar:
Kara toprak
Kara tahta…
Yaz yaz dolmaz.
Biz dolduramadık sen de yaz
Koştum okula
Okuma yazma öğrendim...

Büyüyünce ben
Dedi ki kuşlar:
Şu gökler kitaptır
Oku oku bitmez
Biz bitiremedik sen de oku
Cahil kalmak olmaz...

Haydi koş okuluna
Her şeyin okulunu oku...

[GooD aNd EvıL]

Değnek Atım İçin

Sana değnek demesinler
Sen değnek değildin

Yağız atım oldun
Sana değnek demesinler

Bir değneksin öyle mi;
Nasıl olur
Gözlük taktım
Kuyruk taktım
Gem taktım sana…

Köyümün tozlu yollarında
Her sabah kahramanını beklerken …
Bir değnek olmadın hiç
Sana değnek demesinler

Sana değnek diyenler
Sana değnek diyecekler
Benim gözümle bakmayanlar
Koştun tozları en altın yollarda
Nasıl değnek olursun sen

[GooD aNd EvıL]

Denize Açılmak

Denize açılmak işim oldu seherlerde…
Rahlelerin denizindeyim
Maviliğindeyim …

Girmişim bir yola
Kılavuzum Yunus
İlahiler söylüyor Yunus:
Bizim işimiz sevi için
Biz gelmedik kavi için….
Sevgilerdeyim
Kavgalarda değil

Ve gözümde yaşlar …

[GooD aNd EvıL]

Denize Açılmak Gibi

Şu fotoğrafta bir çocuk:
Rahlelerin denizinde
Maviliğinde rahlelerin bir seher vakti …

Dualar okuyor Kur’andan
İlahiler söylüyor Yunustan:
Bizim işimiz sevi için
Biz gelmedik kavi için….

Sevgilerde bu çocuk
Işıklarda bu çocuk
Gözünde ki,yaşlar
İncidir bu çocuğun …
Gönüllere.

[GooD aNd EvıL]

Destursuz Girme Köyüme

Dün gezerken ormanda Enes
Ansızın karşılaştı bir kartalla
Kötü ve gururlu kartal dedi ki:
Senin köyün varsa benim de köyüm var
Destursuz girme köyüme
Bu orman benim köyüm
Küçücüktü henüz yüreği Enesin
Hop etti yüreği Enesin
Oldu mu be kartal beğendin mi yaptığını …

[GooD aNd EvıL]

Detli Balıkçı

Günlerdir boş balıkçı ağları
Bilirim:
Ağlara takılan
Altındır gümüştür
Gelinlere gerdanlık
Bebelere süt...

Ah çeyreği kalmış ekmek deniz

Çöp dökmediler
Yüzüne tükürdüler
Ağlıyor deniz
İhanete uğramış sevgiligibi

Hep boş
Balıkçı ağları
Denizin dizlerinde dertli balıkçı

[GooD aNd EvıL]

Dev Gibiyim

Şu fotoğrafta bir çocuk var
Dinle bak ne diyor:
Zaman karanlık vadi gibi
Işıklı evler
Işıksız evler…
Sadece seccademde
Işıklı bir ev gibiyim
Dilimde zikir
Beynimde fikir…
Küçücük cüssemle dev gibiyim

Bu fotoğrafta bir dev çocuk var…

[GooD aNd EvıL]

Dilek name

Yüce mevlam,
Gördün halimi ne haldeyim
Bülbül oldum bir güldeyim...

Şakımak yakışır dilime
Düşman oldular dilime...
Elimden tutan yoktur
Senden dileğim mevlam
Musanın asasını ver elime
Şefkati sonsuz olansın sen...

[GooD aNd EvıL]

Dilimde Türküsün İstanbul

İstanbul kuşların uçar çöllerime
İğneler zaman beni...
Deli gibi tutkuluyum sana
İbreler seni gösterdi İstanbul
Ömrümün her satinde
Dilimde türküsün...


Nurlu bulutların
Şiirler gibi berrak suları
Destur ile düşmüş toprağına ey İstanbul
Her akşam
Boğulur karanlık kara sularda
Her sabah
Nur fışkırır
Rüzğar sallar beşiğini gönüllerin
Dünyanın elinde çiçeksin İstanbul...

Aklımdan çıkmıyorsun İstanbul
Mavi göz gibi denizlerin
Ne o martılar gelinlik tellerin mi

Yedi tepen yedi çiçek
Bütün çiçekleri yüzünde toplamış bir leylasın
İsminin yağmurlarında kaçıncı yıkanışım bu...
Bir yangın sensiz saatler bende...

Şunu demeliydi her şair:
Can İstanbul cehennemine olmaz tahammül
Sislere bürünme yüzünü göster

[GooD aNd EvıL]

Dua kuşlarım

Tepemde dönmeyin öyle kuşlar
Kuşlar köyümü hatırlatıyorsunuz
Annemin duaları mısınız kuşlar
Kahroluyorum şehrin caddelerinde
Kirlenen ellerime bakıp
Sular çıkarmıyor kirlerini

Köylü ayaklarla kirlettim şehri
Şehir gönül köyümü kirletti
Annemin karanfili soldu
Şehrin günahları kış gibi
Yetişmedi çocukluk elbiselerim

İşte sabır sığınaklarım yıkık
İşte gönül bahçemde hırsız eller
Şehrin ciğerleri dumanlı
Vebalı, veremlibakışları caddelerin

Acılar avladım torbam dolu
Güller derleyen ellerimle
Berrak bir ırmak değilim artık
Kaç yıkık istasyondan geçti yolum
Uçmayın dua kuşları uçmayın
Üstüme titremeyin artık

[GooD aNd EvıL]

Duvar Diplerinde Sarmaşıklar

Şu fotoğrafta
Duvar diplerinde
Tozla evler yapan çocuklar...
Sarmaşık duruşlu bu çocuklar
Başka oyuncağı hiç olmamış belli.

Gözleri tarla yolunda
Anne,öpecek bir dudak
Okşayacak bir eldir …

Yamalı pantolonuna
Yeni yamalar yapmış annesi
Akşamın ilk karanlığı ile
Uykuya dalmış bu çocuklar
Uyanmışlar annesini görmek için
Sabahın ilk ışıklarıyla
Sarmaşıklarla

Bu çocuklar
Sabahın ilk ışıklarıyla
Bahçede olacaklar yine
Sarmaşıklarla yan yana duracaklar
Evlerinin pencere önlerinde

[GooD aNd EvıL]

Duvar Taşlarım

Sevdiklerim duvar taşlarımdı
Tek tek göçtüler
Sevdiklerim yıldızlarımdı
Tek tek söndüler

Binalarım harap
Göklerim karanlık şimdi...

Ey sevdiklerim
Rahata erdi başınız
'Fatiha' aşınız
Ben her ölenle öldüm.

[GooD aNd EvıL]

Dünya ne güzelsin

Dünya ne güzel
Göğü var güneşi var
Toprağı var ağacı var
Ağaçta yaprak var kuş var
Tepelerde türlü yemiş var
Nehirler akar
Koyunlar meler
Daha neler neler
İnsan için dağlar bağrını deler
Çeşmelerden akar su
Suyun gelmez uykusu
Kuş öter
Türlü çiçekler biter
Yıldızlar ışık saçar
Rüzğardan hızlı uçar
Yetişir karanlıklara
İnsana hürmet ile
Taş ufalır
Ağaç yanar
İnsan kendini cennette sanar
Cennetten bir ışık dünyam
Cennetten bir su dünyam
Güneşten değil cennetten kopmuş benim dünyam

[GooD aNd EvıL]

Ekmek İçin

Tarlalarda çalıştık
Taşlı tarlalarda
Taştan çıktı ekmeğimiz

Annemin elinde kazma
Vurdu kazmayı dağa
Ekmek için
Mutluluk için...

Ekmek için ferhattık biz

[GooD aNd EvıL]

Elbiseler

Fotoğraflar gülüyor çerçevelerde
Aynalara bakan yüzler eskiyor
Tavan tahtaları tozlanmış
Gül yaprağı eller eskiyor

Tabaklar kırılmış
Dolaplar yepyeni
Kapı tahtalarında renkler eskiyor
Her bahar dünya yeniliyor kendini
İnsanlar eskiyor
İnsanlar dünyanın en kıymetli elbiseleri...

[GooD aNd EvıL]

Eli Çiçekler Dolu

Baharı iple çekiyordum ben çocukluğumda
Eli çiçekler dolu baharın
Gelince bahar
Kuşlar olurdu bahçemizde
Bende bir neşe bir neşe
Gökler uçurtmalarla dolurdu…
Uçurtmalar da baharın çiçekleri.

[GooD aNd EvıL]

Eli sopalı eylül

Gönlümde eli sopalı eylül
Eylül sopasını gösterdi ağaçlara
Yakındır çöpçüler parklarda süpürecek düşen yaprakları
Kaç bahar daha solup gidecek gönlümde

[GooD aNd EvıL]

Eli Sopalı Hayat

Bilinmez nereye kovalar beni
Eli sopalı hayat
Sıla düşlerimde çiçek açtı hep
Ne buldum gurbetlerde
Ağaçlara benzeseydim
Öleceği yer belli o bahtiyarların

Ağaçlara benzeyemedim
Gökleri kucaklayan ağaçlardır
Ağaçlar sessiz ağlar
Kolları duadadır
Eğilip köPage Rankingü olur
Kavuşturur sevenleri ağaçlar...

Ah doyduğun yer dediler
Kaldım gitti gurbetlerde

[GooD aNd EvıL]

Emirhan Oruç

EMİRHAN ORUÇTAN ŞİİRLER
(HAMDİ ORUÇ’UN OĞLU)

BENİM OKULUM

O benim okulum...
Bahçesinde uçar kuşlar
Laleler kokar mis gibi
Yıldız çocuklar,ay çocuklar…
Sınıflarında.

EMİRHAN ORUÇ

BENİM ÇOCUKLUĞUM

Oğlum derdi babam
Canım derdi annem
Uyuturdu beni annem
Korurdu beni babam
Güzeldi çocukluğum

Büyüdüm büyüdükçe
Gönlümde büyür çocukluğum

EMİRHAN ORUÇ

İPEK SAÇLI

Annem benim o en güzel anne
İpek saçlı kız kardeşim var
Babam en iyisi babaların…
Mutluluğumun kaynağı
Ailem benim

EMİRHAN ORUÇ

[GooD aNd EvıL]

En Derin Geceye

Sarı yapraklarından süzülüp ağacın
Kor üstüne damla damla düşüyor yağmur
Bu sabah...

Ağostos yaşıyorum ben de
Sarhoşluğumu hoş gör,cinnetimi...
Böyle okunacak sevda kitabı...

Ah ağostos gibi başımda bir hayat
Sarnıçlara koşsam...
Güneş derimi kavurmadan
Bir ağaç gölgesi bulsam
Unutulmaz ağostos anıları

Bir dost eli ufuklarda
Gel desin ben nasıl durabilirim
Ah en derin geceye akıyor bir nehir...

[GooD aNd EvıL]

Ey ağaç

Dallarını kestik
Yeşilliğini kesemedik
Bahar senin içinde ağaç

Dağ-taş elinde
Taşa geçer sözün
İçinde ne var ağaç senin

Kışa katlanırsın
Yaza katlanırsın
İçinde nasıl bir aşk var ağaç senin...

Duada mı dalların
Bulut gelir çağrına
Ateş düştümü bağrına
Nasıl bir duan var ağaç senin

Neden ağaçlara benzeyemedim
Gurbet gurbet gezdirdi beni
Eli sopalı hayat.

[GooD aNd EvıL]

Eylülleri Sevmek

Her eylülde
Ağacından kopan yapraktım
Ben eylülleri hiç sevmem

Hangi bahçeye girsem
Gözüm güllere kayar
Solmaya yüz tutmuş güzelliklerim onlar...
Çok eylül yaşadı gönlüm

Ak kelimeler kara rüzğarlarda
Güneş hiç gülümseyemeyecek...
Vahşi eylüller yaşadı gönlüm


Kışa aykırı güllerin var gönlüm
Toprağına bahar da gelsin
Çiçek çiçek hecele sevdayı...

[GooD aNd EvıL]

Eyüp Sultan

Gönlüme sordum dedi ki,
İstanbul bu ülkenin gülü
Her sabah maviliğindeyim
Göklerinin denizlerinin İstanbul'um…

Kara sevdalısıyım İstanbulun
Her akşam
İstanbul başka bir rüya oldu bana her akşam
En ışıklı dünya İstanbul
Yıldız elbiseli bir dilber o her gece bana…

İstanbul’un
Minarelerinden sor gökleri
Yıldız yıldız camileri, türbeleri…
Yıkılan gecedir İstanbul’da
Işık saçar gönle hırkası nebinin…

Gönlüme gül İstanbul
Eyüpte Eba Eyyüb-el Ensari
Peygamber yari…
Beykoz sırtlarında Hazreti Yuşa…
Her gece nur akar boğazda su değil
Nur akar gözlere uyku değil…


İsmi gönlümün mermerine yazılsın İstanbul'un
Gönlümde mavilikleri uçuşan şehir o
Her saatim sularında

Minarelerin eliftir İstanbul'um
Denizlerin Leyla kokulu …
Ak Şemseddin’in dualarından akıp
Ebu Eyyub-el Ensari’nin mezarında durulaşan
İstanbul’um...

Anne yüzlü bulutların var İstanbul'um…
Şiirler gibi parlak akışı çeşmelerinin
Destur ile düşmeli toprağına yağmur
Sisler örtmesin yüzünü
Sabahını boğmasın kara bulutlar
Bir rengine bin şiir resmedilsin senin…

Bulutların selam taşır kardeş şehirlere
Boğazdan akar gider suların okyanus olur
Kükrersin denizlerinle İstanbul köpük köpük
Boğazına köPage Rankingüler kurulmuş kardeşlik için…
Rüzğar toprağını öpsün gül diye
Toprağını öptüm gül diye her sabah…


Ayrı düşmüştüm ya senden güzel İstanbulum
Gönlüme akmıştı çeşmelerin
Kulaklarıma ezanların gelirdi
Bir Beyazıt’tan,bir Sultan Ahmet’ten…
Her fotoğrafın sana götürdü beni
Eyüpte ağlar gibi olurdum…
Yıldızlıydı … ışık ışıktı Haliç…
Mavi göz gibiydi Marmara
Topkapı elmas gibiydi
Topkapı kutsal…
Yedi tepe yedi çiçekti…
Her fotoğrafa bakıp
Düşünmüştüm Fatihi bir kırat üstünde…
Hisarlar boğazda iki çiçektir…
Surlara çekmiştik bayrak…
Gül kokulum İstanbul

Gurbette rüyama girince Sultan Ahmet
Seni özlemeyen birine ederim hayret
Sen cennetten bir parçasın
Hasretin yakar İstanbul'um

Nedimden okudum bir kaç mısra
Hayalime düştü kavuşma anı.
Minarelerinde ezanlar olsun isterim
Mevsim bahar olsun isterim
Balıkçı tekneleri mavi boğazda olsun isterim
Erik ağaçları gelinliğini giysin isterim
Bir sabah saati olsun isterim
Taşın toprağın rüyada olsun isterim…
Bütün dertlerim için Eyüp’te ağlamak isterim

Okuyunca Yahya Kemalden bir şiir
Hece hece İstanbul bende yaşar
O İstanbul’u sisler örtemez
O İstanbul’un taşı toprağı olur altın…
Saatlerce şiirlerde dolaşır aklım
İçim içime sığmaz İstanbul aklımda…

Bir başka gün
Necip Fazıldan okurdum bir şiir...
Yeni baştan sevdalandım İstanbula
Eyüp sultanda bir çini
Döker bana içini
Fatihler doğurur kanım
İstanbul’a bin feda olmak ister canım…

Gurbetteyim neden...
Gün olur İstanbul'un rüzğarında “Ahlar” duyarım
Gün olur Fatihin mezarında ağlarım …
Nerde benim altın çağlarım…
Gün olur meşk içindedir gönlüm İstanbulda.
Her kapısından nur fışkırır surların dünyaya…
Bir çağ açılıp bir çağ kapanır bende...
Ben de bir kara sevdalısıyım İstanbulun..

Gönlüm hep seninle İstanbulum
Rüyalarımda süt kadar temiz şehirsin sen ey İstanbul…
Bütün çiçekleri yüzünde toplamış leylam
İstanbul yine mavilikler uçur üstüme
Karanlığın surlarında nurdan neferlerim var
Yedi düvel gelse sökemez …
Gönlümde koca çınardır sevgin İstanbul'um …

[GooD aNd EvıL]

Eyüp Sultanda Bir Çini

Eyüp Sultanda bir Çini


İstanbul bu ülkenin gülü
Her sabah maviliğindeyim
Göklerinin denizlerinin…
Her akşam
İstanbul başka bir rüya gibi bana
En ışıklı dünya bana İstanbul
Yıldız elbiseli bir dilber …

İstanbul’un
Minarelerinden sor gökleri
Yıldız yıldız camileri, türbeleri…
Yıkılan gecedir İstanbul’da
Işık saçan hırkası nebinin…

Gönlümde şu İstanbul
Eyüpte Eba Eyyüb-el Ensari
Peygamber yari…
Beykoz sırtlarında Hazreti Yuşa…

Gönlüm şu İstanbulda
Her gece Nur akar boğazda su değil…
Nur akar gözlere uyku değil…
İstanbul sevdalısı oldum

İsmi gönlümün mermerine yazıldı bu şehrin
Gönlümde mavilikleri uçuşan şehir İstanbul
Her saatim sularında
Minareleri eliftir
Denizleri Leyla kokulu …
Ak Şemseddin’in dualarından akıp
Ebu Eyyub-el Ensari’nin mezarında durulaşan…
İstanbul’um
Anne yüzlü bulutların …

Şiirler gibi parlak akışı çeşmelerin
Destur ile düşmeli toprağına yağmur
Sisler örtmesin yüzünü
Sabahını boğmasın kara bulutlar
Bir rengine bin şiir resmedilir…

Bulutların selam taşır kardeş şehirlere
Boğazdan akar gider suların okyanus olur
Kükrersin denizlerinle İstanbul köpük köpük
Boğazına köPage Rankingüler kurduk kardeşlik için…
Rüzğar toprağını öper gül diye
Toprağını öpeyim gül diye her sabah…
Ayrı düşmüştüm ya senden
Gönlüme akmıştı çeşmelerin
Kulaklarıma ezanların gelirdi
Bir Beyazıt’tan,bir Sultan Ahmet’ten…
Her fotoğrafım sana götürürdü beni
Eyüpte ağlar gibi olurdum…
Yıldızlıydın … ışık ışıktın Haliç…
Mavi göz gibiydin Marmara
Topkapı elmas gibiydin
Topkapı kutsal…
Yedi tepe yedi çiçekti…
Bir fotoğrafa bakıp
Düşünmüştüm Fatihi bir kırat üstünde…
Hisarlar boğazda iki çiçek…
Bir fotoğrafa bakıp
Surlara çekmiştim bayrak…
Gül kokulumsun İstanbul

Rüyama girince Sultan Ahmet
Bende başlardı hasret
Seni özlemeyen birine ederim hayret
Sen cennetten bir parça gibisin bana
Hasreti yakan İstanbul

Aklımdan geçince kavuşma anı
Minarelerinde ezanlar olsun isterdim
Mevsim bahar olsun isterdim
Balıkçı tekneleri mavi boğazda olsun isterdim
Erik ağaçları gelinliğini giysin isterdim
Bir sabah saati olsun isterdim
Taşın toprağın rüyada olsun isterdim…
Bütün dertlerim için Eyüp’te ağlamak isterdim

Okuyunca Yahya Kemalden bir şiir
Hece hece İstanbul bende yaşar
O İstanbul’u sisler örtemez
O İstanbul’un taşı toprağı olur altın…
Saatlerce şiirlerde dolaşır aklım
İçim içime sığmaz İstanbul aklımda…

Eyüp sultanda bir çini
Dökünce bana içini
Fatihler doğurur kanım
İstanbul’a bin feda olmak ister canım…

Gün olur İstanbul rüzğarında “Ahlar” duyarım
Gün olur Fatihin mezarında ağlarım …
Nerde benim altın çağlarım…
Gün olur meşk içindedir gönlüm İstanbul.
Her kapından nur fışkırır gibi dünyaya…
Tarihine bakılsa heybetinden korkulur
Bir çağ açılıp bir çağ kapanır seninle İstanbul.

Rüyalarımda süt kadar temiz şehirsin …
Bütün çiçekleri yüzünde toplamış leylam

İstanbul’um kara sevdalın oldum
Her fotoğrafın güneş bana İstanbul
İstanbul yine mavilikler uçurur üstüme
Karanlığın surlarında nurdan neferlerim
Yedi düvel gelse sökemez …
Gönlümde koca çınardır sevgisi İstanbul’un …

[GooD aNd EvıL]

Eyüpte Bir Mezar

Eyüpte bir mezar var
Bir dolu başak
Dolunay bu mezar
Bir Allah dostuna ait

Camiilerin beyaz güverciniydi o
Çocukluğuma ilk gül getiren o
Deniz yüzlü
Ay sözlü o
Bir Allah dostuydu
Gözleri çeşme...

İncitme
Desturla geç rüzğar
Eğil ve ağla bulut
Kuşlar bekçi
Yıldızlar bekçi olsun...
Yer yüzünde dolunay bu mezar...

Bir güvercin gibi uçmuş ölüme
Bir nehir gibi koşmuş denize
Bir Allah dostu
Bu mezarda
Saçları dağınık gelmişim
Yüzümün çilleri de
Şifa bulacak...
Dolunay bu mezar karanlığıma...

[GooD aNd EvıL]

Fakirlik

Bir sokakta girdim bir eve
Soğuk bir kış günü
Yok yakacak kömür
Sadece bir kucak odunla geçecek koca kış
Beş çocuk uyuyorlar
Altlarında yok döşek
Üstlerinde kirli,ince bez
Ne yer ne içerler
Yok gözüme çarpan bir şey
Gel bu sokağı gez
Ne fakirler var daha
Bu fakirliğin gözünü kör etmeli...

[GooD aNd EvıL]

Fanilik

Çocuk ayaklar debelenmiş
Çocuk ayaklar şevkati aramış sanki
Küçük bir su belirmişti çölde
Sevinmişti ana
Çöl ölü gibi bakmıştı sanki

Küçük bir yıldız belirmişti göklerde
Sevindirmişti yolcuyu
İnletmişti karanlığı
Hecelemişti o koca dev sanki ölümü

Bir çiçek yeter koca gövdeyi yere çalmaya
Bir sivilceyle bitiyor yüzdeki güzellik...

Damarlarımda hissettim faniliğimi
Hep benimle oldu o
Bir kelebek gibi konar gözlerime zaman zaman
Gözlerim karanlığın kuyularından çıkarılmış
Beklenen güvercinlerim
Ölüm öldürüyor herşeyi

Gafletin çadırından çıkar başını bak
Fanilik bende, sende ve herşeyde...

[GooD aNd EvıL]

Garibin leylası

Bir garip oğlan sevmişti güzel bir kızı
Görünce kızı güneş görmüş gibi olurdu
Her ayrılıkta başlardı garipte bir derin sızı...

O kız başkasının oldu
Küstü garip oğlan hayata
Kız güzeldi
Bahar rüzğarı gibi bir selamı
Salınıp gelişine kurban olurdu garip...

Yıllar geçmiş
Bir yaradır içinde garip oğlanın
Unutamaz o sevgiliyi
Garip oğlan şöyle diyordu:
Bulut olsaydım şemsiye olurdum yaz günleri sana
Yağmur olsam yağardım bir senin bahçene...

Şu garipliğin gözünü kör etmeli...

[GooD aNd EvıL]

Gece Korkusu

Senden hiç bir şey istemiyorum ey gece
Ne rüya ne uyku...
Nerden çıktı şu
İçimi oyan korku.

Alnımın ateşi yükselmiş
Ve bir cin dolaşıyor odamda
Yüzümde neşe açacak
Güneş pencereme tırmanırken
Dolaşırken annemin elleri...

[GooD aNd EvıL]

Geceye Direnen Yıldız

Ne kaldı güneşin ışıklarından
Baharın çiçekleri
Denizin mavisinden
Son bahar gör nasıl kırık dallar
Kökler taşı yalıyor açlıktan
Kuşlar mahzun
Kapıda ölümü bahçenin
Şu kışa yakın açan gül gönlündür
Meydan okuyor kışa
Ah nerde şarkıları
Nerde ışıkları
Nerde mavi gök...
O kan rengi yapraklarını
Deli bir fırtına yırtacak
Toprakta bir ateş kalır belki
Eşelenir belki o ateşin külleri
Geceye direnen yıldız
Sahilde unutulmuş saat
Vakti kime haber veriyorsam
Zamasnın körlüğü alay ediyor sevginle
Geç bu göletleri var denize
Bir gece bir sert kaşlı ağaç
Bir masa,bir kara yazan kalem
Gönlüne tabut giydirilmiş
Bir mezarı anlatır bir seni zambak
Güz geldiğinde,susar,sararır ve ağlar
Senin derdini duyurmak istiyor yaprak.

[GooD aNd EvıL]

Geldi bahar

Mavi gökler senin olsun
Uç uçurtmam
Geldi bahar
İşte hasretle yandığın gök

Bülbüller konsun dalına
Aç gülüm
Geldi bahar
Aç gönlünü bülbülüne...

Toprak ana bahar geldi
Güzel kuşlar bahar geldi
Sen de çiçek aç erik ağacı
Bir kış boyu pencerede sıkılan çocuk
Sokağa çık
Çiçek aç...
Dök içindeki elemi

Karlı dağ
Eritsin karlarını
Baharında gönlün
Güzel dere akarken şarkı söylesin

Cırcır böceği sazını çalar
Çalışkan karınca ambarını doldurur
Bahar gelince
Arı kardeşin kovanında bal...

[GooD aNd EvıL]

Gömleğini Veren Şair

Bir sende var bu gönül
Gönül bu
gönül bu
Asrın çiçeği bu

Bir de Büyük Gazalide vardı bu çiçek
Altın senin olsun
Altın senin putun...
Demişti eşkiyaya
Bir erdem için bin gömlek...


II
Akıl verip gönül alan şairsin
Sen bu aşkta kardasın
Hırkasındaki altınlar köpekleşmişti
Büyük Gazaliye...
Nasıl havlıyordu
İbrahim Etheme saraylar
Nasıl havlamıştı Veysele develeri
Aklın havlıyordu sana.



Sen yazıldın aşk kitabına
Bir sana havlıyor
Eski köpek günlerin...
Kaç diye aşka.

[GooD aNd EvıL]

GÖNLE BİR SİTEM


Hala önünde develerin gönlüm
Öpülsün gül gül izler
Sök dişlerini engellerin
Zamanı gelmedi mi gönlüm

[GooD aNd EvıL]

Gönle Sitem

Hala önünde develerin gönlüm
Öpülmedi gül gül izler
Sök dişlerini engellerin
Zamanı gelmedi mi gönlüm

[GooD aNd EvıL]

Gönlümde Yayla

Köyde doğmuşum
Köyde büyümüşüm
Benim yaşadığım yerde kuş sesleri olsun
Burnumda tüten köy
Burnumda tüten yayla…
Şehirler sınıfta kalır bende

Bahar gelir yaylaya
Çöl sınıfta kalır bende
Küp küp petrolü ile

Bol güneşli ülkemde sahiller
Sahiller de sınıfta kalır bende
Kuşlarla dolu gökleri köyümün …

[GooD aNd EvıL]

Gönlüme Işık Sende Evim

Gönlüme ışık sende evim
Bahçende bahar
Odalarında bahar var bana…
Işık ışık odaların
Işık ışıksın evim

Baharda
Çeşit çeşit meyve ağaçları
Dal dal eğilir
Uçuşur kuşlar
Gök yüzüne can gelir
Bahçen güzel
Güzelsin evim

Kış *******i
Masallar dinledim nenemden
Okul oldun bana evim
Zaman zaman seccademi serdim
Mescit oldun bana evim

Aşk gelir odalarına
Güneşler dolar odalarına...
Rüyalar yaşanır sende.

[GooD aNd EvıL]

Gönül çobanları

Gönüllere ışık tutan yıldızları vardı göklerin
Siz gönül çobanlarıydınız
Sürülerine en verimli meralar seçen...

Ben o ışıklı asırların özlemindeyim hep
Ben kendi gönlümün çobanı oldum
Aşkın meralarında izinizdeyim

Ey aşk ne mümbit meraların
Küresel karanlıktan sığındım ışığına
Çağır ışığına hasta gönülleri...

[GooD aNd EvıL]

Gönül Ustası Ellerin

Gönül ustası ellerin senin
Gönlüm incilerle süslendi saray oldu
Işık ışık baştan sona

Camilerin beyaz güvercini
Ey haya deryası
İlim okyanusu....
Kuran nurunun pervanesi.
Şarkılar var dilimde
Minareler çağırıyor şimdi beni
Sustu yalanın karanlık dili
Gönül ustası öğütlerin senin
Öğütlerinde güneş,ay…
Gönül ustası gözlerin senin…

Gözlerinin bereketi var gönlümde
Gül bahçeleri var şimdi gönlümde…

[GooD aNd EvıL]

Gözleri Tarla Yolunda

Şu fotoğraftaki çocuğun adı Ahmet…
Adı pek güzel ama
Adını soran olmamış
Ürkek ve tatlı bu çocuğun

O duvar diplerinde sarmaşık
Tozla evler yapıyor
Başka oyuncağı hiç olmamış

Gözleri tarla yolunda
Her akşam vakti
Anne, okşayacak tek eldir ona…

Annesi tarladan gelecek
Yamalı pantolonuna
Yeni yamalar yapacak
Akşamın ilk karanlığı ile
Uykuya dalacak
Uykusuna da yamalar gerek
Okşayacak başını annesi bu çocuğun

Uyanacak annesini görmek için
Uyanacak ışığını görmek için
Sabahın ilk ışıklarıyla
Ve sarmaşıklarla yan yana duracak
Evlerinin penceresinde

[GooD aNd EvıL]

Gözlerim

Annemin gözleri gözlerim...

Şu gerçeği anlayın:
Annesi olanın eli vardır
Annesi olanın gözü vardır...

Şu itirafımı duyun:
Ben doğuştan körüm
Annemin varlığı yetiyor mutlu olmama

Anneme tut elimden götür beni okuluma diyorum
Annem götürüyor okuluma...
Annemin gözleri gözlerim benim
Anneme soruyorum öğretmenimin saçlarının rengini...

Elin olmasın,gözün olmasın annen olsun tek
Yeter mutlu olman için...
Annem tuttu elimden cahillikle kavgamda...

[GooD aNd EvıL]

Gözlerin

Önlerinde açık mendiller
Elli kuruşluk mutluluk
Yirmibeş kuruşluk ışık için...

Önlerinde açık mendiller
Mendillere oy at
At at
Ay at
Rüya masal
Hayat at
Gül at...

Önümde açık mendil
Dilencisiyim gözlerinin...

[GooD aNd EvıL]

Gözümden Akan Yaş Değil

Şu fotoğrafta bir çiçek soluyor
Şu fotoğrafta hastanede bir çocuk…
Gözünden akan göz yaşı değil
Babasına iki satır mektup
Neler yazılı değil ki, göz yaşlarında
Soluyorum baba
Soluyor çiçeğin yazılı…
Annesine mektup bu göz yaşları
Şefkat güneşine…
Dua pınarına
Çiçeğin soluyor anne yazılı …
Bütün büyüklerine, mektup bu göz yaşları…

[GooD aNd EvıL]

Gül Beyaz Gölge Şimdi

Gül nasıl dayansın eylüle
Yaprak yaprak açan gül
Beyaz gölgedir şimdi
Yaprak yaprak açan güle benzerdi
Yüzümdeki gülücük nerde
Elimdeki cömertlik
Dilimdekiışık gitti...

Hayalimde rengin kaldı
Gönlümde sevgin kaldı
Şimdi gül masal ülkesinde aç
Orda kokular saç
Bir şefkat çeşmesi olarak
Güzel koku saçarak yaşadın sen

[GooD aNd EvıL]

Gül bir bahar ülkesinde

Oyuncaklardan geçti gönlüm
Aşkı seçti gönlüm
Ateşe düştü gönlüm
Gül diye ağlar gönlüm...

Gül bir bahar ülkesinde
Ömrün sonu gelir
Yollarda gönlüm
Çöllerde gönlüm
Gül diye ağlar...

Oyuncaklardan geçti
Ağlar gönlüm
Ağlar gül diye...

[GooD aNd EvıL]

Gül Gibiydi Ölüm

Yeni çekilmiş resmimde
Tozlu bir yol gibisin ölüm
Ölüm görüldün her eşyada
Vaazeden dil gibisin ölüm

Ölüm bu hayatın nesi
Ölüm altın hazinesi
Ölüm üstümüze yağan kar
Hayatın başlangıcında

Gördüm seni rüyamda
Rüyamda acaip bir gül gibisin
Buldum seni özümde
Özümde ışıktan bir el gibisin

[GooD aNd EvıL]

Gül Gülücükler

Bir bebek beşiğinde büyüyorsa
Şiirler yarım kalabilir artık
O evde o beşikte
Mutluluğun mısrası yazılsın şimdi

Evin her yerinde
Saat gibi yüreği
Tık tık çalışır hep
Dinleyin hele

Gül gülücükler ile
Aynalar gülüyor
Beşik gülüyor
Ev gülüyor
Görün hele

Evin duası
Büyüsün bu bebek
Büyüsün bu bebek

[GooD aNd EvıL]

Gül kokulu

Adı dilime çiçek o rasul’ün
Teri gül kokulu o rasul’ün


Şemsiyesi buluttu
Köleler için tek umuttu
Bir devesi vardı adı Betül
Hayvanlar içinde en gül
Sahabesi yıldız o rasulün
Ümmeti inci
Ümmetler içinde…

Asrı en altın asır
Çöller güldü o asırda
Yetimler güldü o asırda
Köleler güldü o asırda
Dağ taş güldü o asırda
Aşk güldü o asırda
Gece bir güldü gündüz bir güldü..
Zaman bir güldü
İnsan bir güldü….
Doğdu ilim güneşi o asırda.

Sevgiler o asırda
Arkadaşlık kardeşlik…
Toprağı aşk kokan o asır

[GooD aNd EvıL]

Gül kokulu bir mendil

Bir kadın yatakta
Gözleri soluk yapraklar gibi
Ölümü bekliyor

Baş ucunda kederli bir koca
Siliyor hanımının göz yaşlarını
Ker*** evin duvarlarına sessizlik sinmiş...
Bir sevgi baharı bu
Bu gül kokan bir fotoğraf

Koklanacak bu mendil
Unutulmayacak sevgili...

Yıkılmayacak bu ker*** ev
Yıkılmadıkça bu sevgi...

[GooD aNd EvıL]

Gül ölüm

Bana yazıldı mı gül ölüm
Zindanlarda ölürüm
Beyaz dut lezzetli bir ölümle...

Bana yazıldı mı gül için ölmek
Gülden kefen giymek...

Gül bahçesinde ölsem
Gülün ülkesinde
Bana yazılsa
Nisan ayında ölmek
Ölsem yağmurlarla yıkansam
Bülbüller ağlarken ölsem

Ölmem
Ülkemin dağlarına cemre düşerken
Erirken karlar ölsem
Dağ bilinse mezarım
Ölsem
Dedemin seccadesi
Bedenimin hamuru
O toprakta ölsem
İster kar yağsın ister sevgi kefenime

[GooD aNd EvıL]

Güller Gülü Yunus

Yunusun sofrasında
Ballar balı gönlüm

Gir Yunusun yoluna gönlüm
Işık dolu
Yunusun yolu


İlahileri Yunusun
Susuz gönüllere
Şerbet çeşmesidir
Yunusun bülbül dili

Girmiş bir dergaha Yunus
Taptuğun derğahı bu
Eğriler doğrulur
Bir bahçedir bu
Yunus bu bahçede
Güller gülü…

[GooD aNd EvıL]

Gülücükleri Güneş

Bir bebek güldü yüzüme

Uykusuz kalsın şu çiçek için annesi
En güzel ninniler ona söylensin
Gülücükleri güneş
Hangi bebekte var
Onun güneş gülücükleri …

[GooD aNd EvıL]

Güneş batınca

Galip dede caddesinden geçtim bu gün
Hala onun ışıkları vardı
Onun ruhu vardı caddede
Güneş batınca yıldızlarda görülür ya ışıkları güneşin...

İyi ki yolum düştü bu caddeye
Çiçek gibi bir gün oldu günüm
Hatırlanacak ömrümce

[GooD aNd EvıL]

Güneş Gülücükler

Bir bebek güldü yüzüme

Uykusuz kalsın şu çiçek için annesi
En güzel ninniler ona söylensin
Gülücükleri güneş
Hangi bebekte var
Onun güneş gülücükleri …

[GooD aNd EvıL]

Güneşimsin İstanbul

İstanbul’um
Her saatim sularında
Minareler elif sende
Rüzğar elif diye ağlıyor sende
Penceresin kıbleme
İğnedir zaman
Yataklarıma yasak uykular
İbreler seni gösterdi İstanbul
Seni ve elifi bende
Bulutlar siyah saçlar olmuş sana

Kaç şehidin avucunda yıldızların
Sevmezsem seni cennet küser
Kaç kapının anahtarısın bende
Dilimde türküsün

Aşığın oldum İstanbul
Anahtar sesinde kulaklarım
Leyla kokulum
Yedi tepe kaç renksin İstanbul
Sislere bürünme yüzünü göster

Boğazına tıkandı mı hıçkırık
Son bir gül mü?
Toprağında açan
Dün yüzüme gülüşün…

Ağlama İstanbul aman
Gökler mest olsun her sabah seni görüp
Konuş güneş güneş

Suçlusu ben miyim bu aşkın
Aklımdan çıkmıyor bulutların
Mavi göz gibi denizlerin
Ne o martılar gelinlik tellerin mi?

Topkapı elmas gibi parlar
Yıldızlar gibi camilerin
Sislere bürünme İstanbul aman

Kuyulardan derin kollarda Zeliha mısın?
Anla hangi kitabı açsam seni işaret ediyor İstanbul
Okunla vurgun olduğum için

Ölümden öte sevdanın oku
Bir yangındır sensiz saatler bende
Türküm kalacak semalarında
Cennet kapılarını açtı tutkuma


Gül kadar ömür biçilmiş mutluluğuma
Denizini alsam sırtıma
Dağları koltuklarıma
Yedi tepen yedi çiçek İstanbul’um
Bütün çiçekleri yüzünde toplayan Leylam

İsminin yağmurlarında yıkanışım
Osmanlı kokulusun İstanbul’um
Fatihin atının yelesi denizinde
Taşında –toprağında okunur o devin tarihi
Yiğitliği izzeti
Koca çınarsın kuytunda kardeş ağaçlar

Öyle bir yarsın ki İstanbul
Yedi düvel gelse verilmezsin ellere
Güneşimsin dönüyorum etrafında
Bir yanağım gündüz
Bir yanağım gece



Denizlerin anne kokulu
Boşalt içime öyle susuzum İstanbul
Canımsın Annemsin

[GooD aNd EvıL]

Güneşin Anne Yüreği

Yine çabuk bitti bahar
Aklım kaldı bahar günlerinde:
Her sabah karşımda aydınlığın berrak denizi
Her sabah güneşin anne yüreği
Sevinçliydi saksılarda çiçekler…
Gözlerini ovuşturan çocuklar gibi
Rüzğarlar çiçekleri okşayan anne eller…


Sevindirirdi eşyalarını evimin ışıklar
Evimin odaları sevinçle diyorlardı ki güneşe:
“Hoş geldin ey misafir”
Geç kurul köşene …
Nur gibi ışık gibi
Bütün çiçekler gibi
Eksik bir eşya gibi…

[GooD aNd EvıL]

Güzel bir kuş gibi

Bir kuş gibi gökte...
Gökte bir uçurtma
İpini saldıkça süzülüyor
Rengarenk bir kuş gibi
Uçurtmada küçük bir çocuğun gözleri
Sevinçten el çırpıyor çocuk
Uçurtma rüzğarın oyunlarını bozdukça.

Uçurtmalar göklerde hep olacaklar
Çocuklar yerlerde hep olacaklar
Çocukluğum nerdesin diyeceksin bir gün
Uçurtmalara bakıp ey çocuk
Çırp ellerini...

[GooD aNd EvıL]

Güzel Güvercinler

Silerdi o en güzel güvercinler
Gurbet acısını kanatlarıyla
En güzel mutluluğu içimize
Her sabah dökerdi şadırvan...
Zor olacak senden ayrılmak dünya

Sevinç verdi içime doğan güneş
Ötüşüp yuvasında uçan kuşlar...
Denizin kıyısında beklemek zor.

[GooD aNd EvıL]

Hak ettim diyemem

Ey adı yüce olan
Ey dost…
Gaffar olduğun için yapıyorum bu duayı
Hak ettim diyemem affet…

Cemaline kavuştur
En derin bir hasret bende bu
Çölde kaybolmuş bir çay görsem ağlarım…
Korkar ürperirim bu kaderden…
Sonra ayılırım gafletimden
Ümidim sonsuz… Şefkatin sonsuz diye…

Gülle yetinmez olmuş gönlüm şimdi
Yunus misali cemalini diliyorum…
Ey yerin göğün nuru…
Ey Zahir, ey Batın…
Ümidim sonsuz… Şefkatin sonsuz diye…
Sen kerimsin
Sen latifsin diye…

Bir sana taptım
Sınırsız inandım hayır sendendi
Şer sendendi
Kuvvet sendendi…
Nimetine eksik oldu diye şükrüm gözyaşı da döktüm…
Cemalini nasip et

Ey Rahman
Ey Rahim affet…
Çölde bir çay gibiydim
Nefsimden ve şeytanımdan bir kaçış yoktu…

Yunus misali cemalini diliyorum şimdi
Ümidim sonsuz…
Günah ta işledim sevap ta...
Sen latifsin diye ümidim sonsuz...

[GooD aNd EvıL]

Hapishane

Ay güneş var
Pencerem yok
Kapımdan mahkumlar girer
Omuzlarında suçlarıyla
Ellerinde tesbihler
Unutturmaz hasreti
Duvar dört yanım
Dört güneş düşmanı
Çatım maviliklere düşman...

Çevir bu sahife Karunlu
Bu Firavunlu...
Hangi sahifesinde ömrümün güneş
Ay ve leyla...
Hapishane miydin gönlüm bir ömür

[GooD aNd EvıL]

Hasretiyle Yanmıştı Uhut

Hasretiyle yanmıştı Uhut
Yolunu gözlüyordu Bedir
Taşların,ağaçların düşü
Dile gelmek
Adını anmak...

Ah Beytullah
Halin içler acısı
O nebiyi bekjliyorsun belli
Mekke mekke olalı
hiç böyle gamlı olmadı

O gün geldi
Köleler sevindi
Güneş başka güneş gökte
Ay başka ay
Ayna gibi kırıldı işaretiyle

Vahiy gelmişti
Bir o gün mutluydu Hira
Hira hiç böyle sevinmedi
Oku diye çınladı toprak
Okumak için huzura koştu
Taş toprak
Ağaç yaprak...

Bir gün görünce o orduyu
Selama durdu Bedir
Kıyamete kadar küfre tokat Bedir
Hendek küfre hendek...

Uhut dedi:
-Askeriyle gelse Nebi...
Ah
Uhut ağlıyordu Hamzayı görünce
Hamza kırık karanfil yerde.

[GooD aNd EvıL]

Hastane Fotoğrafı

Şu fotoğrafta bir çiçek soluyor
Şu fotoğrafta hastanede bir çocuk…
Gözünden akan göz yaşı değil
Babasına iki satır mektup
Neler yazılı değil ki, göz yaşlarında
Soluyorum baba
Soluyor çiçeğin yazılı…
Annesine mektup bu göz yaşları
Şefkat güneşine…
Dua pınarına
Çiçeğin soluyor anne yazılı …
Bütün büyüklerine, mektup bu göz yaşları…

[GooD aNd EvıL]

Hastane Fotoğrafım

Hastanedeki şu fotoğrafımda…
Gözümden akan göz yaşı değil
Babama iki satır mektup bu
Neler yazılı değil ki, göz yaşlarımda
Soluyorum baba
Soluyor çiçeğin yazılı…
Anneme mektup bu göz yaşları
Şefkat güneşime…
Dua pınarıma
Çiçeğin soluyor anne yazılı …
Bütün büyüklerime, mektup bu göz yaşları…
Bir çiçek soluyor yazılı

[GooD aNd EvıL]

Hayye alel felah...

Gönüller kapalı...
Sese ihtiyaç var
En ışıklı bir sesle gönülleri uyandırmak görevi bizim

Gece gündüz
Akıp gidiyor insan
Bir duraktan diğerine

'Hayye alel felah'...
İşte çağırıyorum sizi ey insanlar.
Aşkın zirvesine,şefkatin zirvesine
Rahmetin zirvesine çevir gözlerini
Bir gül göreceksin orda
Gönlümün sultanı Muhammet Mustafayı (s.a.v.) göreceksin

Varılmaz cemale onsuz
Varılmaz cennete onsuz
Kapanır yollar
'Hayye alel felah'
İşte çağırıyorum insanlar sizi
Gelin cümle varlığın maşuğunun yoluna
Adem de vardı bu aşk
Havvada vardı bu aşk...
Çıktılar cennetten.
Melekler de bu aşk...
İndiler arza.
'gel habibim' demedi mi yüce Allah
Bütün asırlara ışıkları vuran güneş o
Adem affoldu onu anınca...
Nuhun,İbrahimin....(s.a.v.) dilinde gül o
Ebu talibin elinde gül o...
Açılır gönlün gözü
Seyreder varlığın sırrını
Ona aşık olunca...
Bu aşk var parçalanan taşta
Ağaçtaki yeşil yaprakta
Bu aşk var uçan kuşta...
Bu aşk var dalgalanan denizde
Bu aşk var yanan güneşte
Bu aşk var İbrahimi yakmayan ateşte
Bu aşk var hicret yolcularında
Yolcu da bu aşk, yolda bu aşk var...
Bu aşk var Medinenin toprağında
Halim'enin kollarında bu aşk var
Bu aşk var göklerde
Bu aşk var yerlerde...
Bebeklerin gözlerinde bu aşk var
Bir aşk denizindesin,kalma gafil
'hayye alel felah'
İşte çağırıyorum insanlar sizi...

[GooD aNd EvıL]

Hira Aşkın Çölünde

Bulutlar dağların başına taç
Güneşi ilk dağlar görür
Kuşları dayanıklı dağların
Kış onların pençesinde can verir
Ay dağların avuçlarında çiçek

Pınarlar dağların göz yaşı
Ağaçlar göklere özlemleri
Dağlar azatlığın zirvesinde
Zikir akar ırmaklardan
Etrafında ağlar rüzğar
Türbeye benzer dağlar

Dağ aşkı bilen gönül
Hira bir dağ gönül
Kavrulmuş taşları bile
Aşkın çölünde
Selam size
En kaygan zamanda
Depremlerde
Gönüllerimizi sıkı tutan dağlar
Hira aşkın çölünde dağ
Aşkın çölünde kum taneciği gönlüm

[GooD aNd EvıL]

Horoz İbikli Topaç

Bir topaç aldılar çocuğa
Horoz ibikli bir topaç
Yarışların birincisi oldu
Döndü saatlerce aşıklar gibi
Çer- çöp vız geldi ona
Yiğitliği öğretti çocuğa
Horoz ibikli topaç

O horoz ibikli
Ateş oldu dönerken
Sabah kalktı erken …

Öp ibiğinden çocuk
Oyuncaklarının incisi
Bu horoz ibikli topaç…

[GooD aNd EvıL]

Huysuz Çocuklar Anneler

Anneniz bu evde lambadır
Üflüyorsunuz çocuklar
O bir lamba,diyordu baba
Sönebilir

Anneler bir lamba evlerimizde

Anneniz bu bahçede meyve ağacı
Ağacın dibine tuzlu su döküyorsunuz çocuklar
O bir başka anne
Şefkatli elleri onun
Boğmayın mutluluğunuzu ellerinizle
Ağaç devrile bilir
Çocuklar anneniz ölebilir

Anneniz bir çeşme
O cömert bir çeşme size
İsraf etmeyin,muslukları kısın

Anneler bir çeşme bu çölde

Anneniz kuş yuvası
Biriniz ateşe verirseniz bu yuvayı
Birinizin başına kötü hal gelirse

Çocuklar anneniz ölebilir

Ve bir gündü
Lamba sönmüş
Ağaç devrilmiş
Yuva yanmış
Çeşme kurumuş
Karanlık çökmüş evin üstüne
Anlamış çocuklar
Anne bir güneştir...

[GooD aNd EvıL]

Iraktan kan haberleri

Iraktan kan haberleri geliyor
Uzaktan kan haberleri geliyor
Adil ve beyaz bir dünya için
Dualar ediyorum

Iraktan kan haberleri geliyor
Uzaktan kan haberleri geliyor
Patlıyor göz bulutlarım
Patlıyor gönül bulutlarım
Ve dualar ediyorum
Işıklara dokunuyorum...


Kardeşlik ve barış için
Adil ve beyaz bir dünya için
Dualar ediyorum
Işıklara dokunuyorum...
Kollarım açılın doğuya batıya...

[GooD aNd EvıL]

Islanmıştı Üşümüştü...

Bir kış günü pencereme kondu bir serçe
Islanmıştı,üşümüştü belki de acıkmıştı
Çağırdım birkaç buğday tanesiyle
Gel içeri…

Olmam dedi midem için tutsak
Pır dedi uçtu gitti

Nerden çıkardın tutsaklığı serçe
Yoktu hiç kötü niyetim

[GooD aNd EvıL]

Işıklarında Eczaneler Bana

Ay pencerelerine gelir
Gönlü ay çocukların
Gönlü ay çocukların
Rüyalarına gelir ay


“Rabbim var “ der ay
Çok gizli sırlar fısıldar onlara ay…


Ay
Gelip- gidip gökleri anlatır …
Aydınlatmak ister gönlündeki geceyi …
Her gece yeni bir harf olur ay


Işık ışık gelir
Hece hece gelir
Yıldızlar bahçesindeki tahtına kurulur her gece ay
Nebinin parmak işaretiyle yarılan ay
Işık ışık ay, Gönlü ay olan çocuklara…

*******i sevmez ay
Gözlerden kaçar gece
Gönülden kaçar gece
Çözülür her bilmece ışıklarında ayın
Cilt cilt ışık var gönüllere
Işıklarında ayın
Uzak asırlardan ışıklar gizli şu ayda
Uzak ülkelerden ışıklar gizli…
Bir derviştir ay
Neler görmüş
Öğrenmiş neler
Işıkları en leziz sofra bana
Işıklarında eczaneler bana.

[GooD aNd EvıL]

İbrahimin Ağıtı

Hüznü dolu dolu yaşadı
kadınım
Dayanağım
Duvarım
Dağ kekiğim
Şarmaşığım
Ay çiçeğim...

Şimdi bir selvi gölgesinde
Yeni ölmüş gibi
Her sabah ağlatıyor beni

Tarlalar ay çiçeksiz
Dağlar kekik kokulu değil...
Hüzün dolu yüzüm...

[GooD aNd EvıL]

İbrahimin annesi

Bir köylü kadındı İbrahimin annesi
Bilmezdi ne okuma ne yazma
Elinde gürgen saplı kazma
Hayat verirdi tarlalara

***
İbrahimin annesi dertliydi İbrahim asker
'İbrahimim dönse askerden ' dedi bir gün
İbrahimsiz karanlıktı her yer
İbrahim dönse askerden
Bir de evlendirse
Başka derdi dert değildi...

***
Benim gözümde bütün anneler melek
İbrahimin annesi bir başka melek
Öğütleri yıldızlar gibi
Dualar öğretti İbrahime güller gibi dualar
Seccadeler serdi önüne İbrahimin


İbrahim and olsun dedi
Güneşler taşıyacağım anneme
Annemin hakkı beyaz gül fotoğraflar
Yıldızlar dolu gül fotoğraflar
Çöllerden çekeceğim annemin ellerini
Karanlıklarına ümit ışıkları tutacağım....

Uyumuş bebek İbrahim sadece annesinin ninnileriyle
Anne sesiyle söylenen ninniler güzel
Ninnilere şefkat katar anne sesi
Çocuk İbrahim sadece annesinin çorbasını içer tas tas
Anne eliyle yapılan çorbalar güzel Çorbaya şefkat katar elleri

Bir yaşlı kadın olmuş İbrahimin annesi
Onu üzgün görse
üzülür İbrahim
Onu mutlu görse mutlu olur
Evin tek kandili o
Bebek İbrahimi görmüş babası sadece
Gittiği savaştan dönmemiş...
***
Kartal bakışlı bir kelebekti elleri İbrahimin
Zaman bahar olurdu İbrahime
Yanındaysa annesi
Yıldızdı gözleri
Yıldızları görmeye ne hacet
Yetiyordu İbrahime annesi

Yaşlı anne
Yıldızlar seyredilir gibi seyredildi
Kayıp gidecek gibi bir yıldız daha
Bir korku yedi yüreğini İbrahimin hep

Kayıp gitti o yıldız
Güneşle yaşadığına
Yıldızlarla yaşadığına
Şahit oldu annesinin İbrahim


Annesi ölmedi ki İbrahimin...
Evet evet ölmedi
Anneler hiç ölmez
Bilirdi bunu İbrahim
İnanılmazdı annelerin öldüğüne
İbrahimin yaşadığı yörelerde

Sarsıldı birgün İbrahim acı bir gerçekle
Ah Ölüm olmasa annelere...

Nurdan bir çehresi vardı İbrahimin annesinin
Şefkat pınarıydı İbrahimin annesi
Hangi çöl yutabilirdi o pınarı...
Elleri nasırlı annesi ölmemişti İbrahimin

Bir gün İbrahim şöyle demişti annesine:
'Ayağına toz olunur
Senin gibi bir annenin
Anneliğin bir destandı...'

Bakışı şefkatli
Duruşu şefkatli
Bir şefkat meleğiydi annesi
Sevgi doğurdu yüreği sürekli

Bir gün şöyle dedi İbrahim:
Gül kokardın annem
Bir melektin annem...
Hiç istemedi annesinin öldüğüne inanmak
Mavi bakışlarımı
Ben o denizden aldım dedi birgün
Başka bir gün:
Çiçeklerim var benim
Annem bir bahardı...dedi.
Güneşi bildi annesinin ak sütünü yolunda...
Fotoğraflara baktı bir gün:
Şefkat yatağıydı kolların dedi...
Annesiyle yaşadı gönül dünyasında İbrahim...

[GooD aNd EvıL]

İbrahimin Leylası

İbrahimin leylası
Ağaca çıkar
Koyun güder
Davar sağar
Kuru ekmeği bal yağ eder

Gül gibi koklar leylasını İbrahim
O leylanın dişleri papatyadan
Aydan yıldızdan yüzü
gözleri orman yeşili
Saçları pınarları
Diken hiç arama
O kırmızı gül bahçesi

[GooD aNd EvıL]

İbrahimin seccadesi

Adım İbrahim
Bir köylüyüm

Duvarda asılı seccadem
Özledi kutsal *******i
Kutsal *******de
Kıbleye çevrilir
Serilir yere

Dedem haçtan getirmiş onu
Dedemin göz yaşları kurumuş renginde...

Umduğumu bulamadığım tarlalar
Eskimiş ev
Sıvası dökülmüş duvarlar
Haşin bakıyor bana

Bu köyden başım alıp gitsem
ama nereye...

[GooD aNd EvıL]

İhtiyar ağaç

Bu gün
Bir ihtiyar ağacım bir kaç yapraklı
En iyi günlerim bu mevsim bahar
Yarın yapraklarım da dökülecek

Yapraklarını toplayıp eteklerine
Ağlamak yok diyorsun
Ağlayalım
Kovuluyoruz
Toprak su rüzğar kovuyor bizi anlasana...

[GooD aNd EvıL]

İki içli dua gibi

Hasta bir çocuk annesinin kucağında
Gözleri iki çiçek gibi
Çocuk gözlerine bakıyor annenin
İki içli dua iki damla yaş
Akmış annenin yüzüne

Ezilmiş bu anne bu taşın altında
Bakışları bir taş çocuğun...
Kul sıkışmış nerde kaldı hızır
Yıllar yılı hasta bir çocuk
Yıllar yılı kapıdan kapıya koşan bir anne

[GooD aNd EvıL]

İlk Ayna

Çocuktum elimden düştü kırıldı
Bu ilk aynaydı kırılan
Bilseydim daha çok aynalar
Düşecekti elimden
Ağlamazdım öyle uzun uzun
Ah aynalar kırılmasaydı...

Çocuktum elimdeydi aynalar
Büyüdüm eline düştüm aynaların
Aynalarda beyaz saçlarım
Ah aynalar yalan bilseydi

[GooD aNd EvıL]

İlmin-bilmin dizinde

Fakiriyle zenginiyle
El bağlar Allaha aynı safta
Karınca kararınca
Hep iyilik peşinde koşar
Şu benim insanım

Melekler imrenirdi ecdadına
Bir necip ecdadın evladı
Şu benim insanım

At sırtındaydı
İstikbalini göklerde arıyor
Şu benim insanım
İlmin-bilmin dizinde
Büyük kıymete sahip insanlığın gözünde
Şu benim insanım.

[GooD aNd EvıL]

İstanbul'um

Gönlüme sordum dediki,
İstanbul bu ülkenin gülü
Her sabah maviliğindeyim
Göklerinin, denizlerinin…

İstanbul başka bir rüya oldu bana
Her akşam
En ışıklı dünya bana İstanbul
Yıldız elbiseli bir dilber o her gece bana…

İstanbul’un
Minarelerinden sor gökleri
Yıldız yıldız camileri, türbeleri…
Yıkılan gecedir İstanbul’da
Işık saçar hırkası nebinin…

Gönlümdesin İstanbul’um
Eyüpte Eba Eyyüb-el Ensari
Peygamber yâri…
Beykoz sırtlarında Hazreti Yuşa
Her gece Nur akar boğazda su değil…
Nur akar gözlerden uyku değil…

İsmin gönlümün mermerine yazılsın İstanbul’um
Gönlümde mavilikleri uçuşan şehir
Her saatim sularında
Minarelerin eliftir
Denizlerin Leyla kokulu…
Ak Şemseddin’in dualarından akıp
Ebu Eyyub-el Ensari’nin mezarında durulaşan İstanbul
Anne yüzlü bulutların var
Şiirler gibi parlak akışı çeşmelerinin
Destur ile düşmeli toprağına yağmur
Sisler örtmesin yüzünü
Sabahını boğmasın kara bulutlar
Bir rengine bin şiir resmedilsin …

Bulutların selam taşır kardeş şehirlere
Boğazdan akar gider suların okyanus olur
Kükrersin denizlerde İstanbul köpük köpük
Boğazına köPage Rankingüler kurduk kardeşlik için…
Rüzğar toprağını öpsün gül diye
Toprağını öptüm gül diye her sabah…

Ayrı düşmüştüm ya senden
Gönlüme akmıştı çeşmelerin
Kulaklarıma ezanların gelirdi
Bir Beyazıt’tan, bir Sultan Ahmet’ten…
Her fotoğrafın sana götürürdü beni
Eyüp’te ağlar gibi olurdum…
Yıldızlıydı… ışık ışıktı Haliç…
Mavi göz gibiydi Marmara
Topkapı elmas gibiydi
Topkapı kutsal…
Yedi tepe yedi çiçekti…
Bir fotoğrafa bakıp
Düşünmüştüm Fatihi bir kırat üstünde…
Hisarlar boğazda iki çiçektir…
Surlara çekmiştik bayrak…
Gül kokulumsun İstanbul’um

Rüyama girince Sultan Ahmet
Bende başlardı hasret
Seni özlemeyene ederim hayret
Sen cennetten bir parçasın
Hasreti yakan İstanbul’um

Ne zaman Nedimden okusam bir şiir
Hayalime düştü kavuşma anı
Minarelerinde ezanlar olsun istedim
Mevsim bahar olsun istedim
Balıkçı tekneleri mavi boğazda olsun istedim
Erik ağaçları gelinliğini giysin istedim
Bir sabah saati olsun istedim
Taşın toprağın rüyada olsun istedim…
Bütün dertlerim için Eyüp’te ağlamak istedim

Okuyunca Yahya Kemalden bir şiir
Hece hece İstanbul bende yaşar
O İstanbul’u sisler örtemez
O İstanbul’un taşı toprağı olur altın…
Saatlerce şiirlerde dolaşır aklım
İçim içime sığmaz İstanbul aklımda…

Bir başka gün
Necip Fazıldan okurum bir şiir
Eyüp sultanda bir çini
Dökünce bana içini
Fatihler doğurur kanım
İstanbul’a bin feda olmak ister canım…

Gurbetteyim neden İstanbul’um
Gün olur rüzğarında “Ahlar” duyarım
Gün olur Fatihin mezarında ağlarım…
Nerde benim altın çağlarım…
Her kapısından nur fışkırır surların dünyaya…
Tarihine bakılsa heybetinden korkulur
Bir çağ açılıp bir çağ kapanır seninle bende
İstanbul’um Kara sevdalınım…
Rüyalarımda süt kadar temiz şehirsin…
Bütün çiçekleri yüzünde toplamış Leyla’msın

Her fotoğrafın güneş bana İstanbul
İstanbul yine mavilikler uçur üstüme
Karanlığın surlarında nurdan neferlerim var
Yedi düvel gelse sökemez…
Gönlümde koca çınardır sevgin İstanbul’um…

[GooD aNd EvıL]

İstanbul Boğazı İçin Şiir

Şiir yazıyorum boğaz için
Sarıyer sırtından bakıp bakıp boğaza
Bu boğazda başlamış,bu boğazda bitmiş nice sevdalar...
Akmak isterim tarihe boğaza bakınca hep
Boğaza bakarken gönlümde kalmaz açlık
Boğaz bana cenneti hatırlatır

Hep bahar günündesin
Bir güzel akıştasın ey boğaz
Bir güzel şarkısın ey boğaz
Dizilmiş iki yanına evler
İki yanın ağaçlık...

Hangi tarihten beridir bilmem
Yolcu boğazın suyu
Durmaz gider
Yorulmaz gider
Sular gider,düşmanlıklar gider
Gemiler gider
Zamanlar gitmiş
Boğazdan akıp


Boğaz akar gider istanbulu selamlayarak
İstanbuldan selam götürür gittiği yerlere

'Ey boğazın aşık suları
Türkün türküsünü gönlünü...
Götür müsün gittiğin yerlere...'

Tekneleri var,yatları var süslü
Beyaz martıları var
Güneş vurunca yanar suları şu boğazın...

'Ey boğaz karadenizin ak suları sende
Kusur arayan boşa arar sende
Sana sınırsız aşk var bende
Kıyında balıkçılar neyi avlar
Ben oltamı attım sularıma
Durdurmak için seni...
Ey boğaz Türkün türküsünü götür
Gittiğin yerlere ne olur

Ülkemin cennet ırmağı şu boğaz
Avrupayla asyayı
Ayırmamış şu boğaz
İki köPage Rankingü ile bağlanmış
Bağlamış iki kıtayı
Türkün eli şu boğazda


'Al götür boğaz düşmanlıkları
Getir dostlukları
Ayrılıkları götür
Yeni bir dünya getir insanoğluna
Ak gönüllere boğaz
Uslu uslu akıp git özlediğim yerlere
Türkün türküsünü götür
Gittiğin yerlere.'

Bir mavi çiçek şu boğaz
Ne zaman baksam
Mavi türküler söylemek gelir içimden
Türkün türküsünü götürüyor şu boğaz
Gittiği yerlere...

Ne kadar güzelsin boğaz
Gözlerim boğaza bakıyorsun mavileş
Akan maviliktir boğaz
Güneşin ışıkları vurunca
Titreyen mavi kedi
Gözlerim okşasın maviliği
Ve güneş batmasın
Boğaz süslerini gösterirken
Ay doğacak yıldızlar doğacak
Uyumayı haram bildi gözlerim karşısında boğazın
En mavi sevgilinin

Yiğitliklere soyundu ruhum
Aşka soyundu
İki yakasında iki hisar
İki gül iz
Anladım bugün derinden boğazla biz
Birbirini tamamlayan iki sevgiliyiz

[GooD aNd EvıL]

Kafes Kuşu

Kafesde
en güzel kuş

Her sabah
Ok gibi saplanır bağrıma sesi
Bir alev alır kafesi...

Altından bile değil kafesi
Bakır tellerden
'Ah vatanım ' desin ağlasın

Bir bakışı var
yeşil ormanları arıyor belli
Bir su içişi var
Pınarların berrak suyunu
Özlemiş belli

Issız bir ev
karanlık bir oda
Olmamalıydı yeri

Çözün zincirlerinizi gözlerinden
Çözün Zincirlerinizi sesinden
Elinizi çekin ensesinden...
Çok görmeyin
Kafes kuşuna hürriyetini
Ömrünün son günlerinde o...

[GooD aNd EvıL]

Kalbime Bir Mezar Kazdım

Göz yaşlarım taşısın anne tabutu bu
Tarih:
On iki mart,yetmiş sekiz
Kalbime bir mezar kazdım.

[GooD aNd EvıL]

Kalbimizi Isıtır Kış

Okulların ışığı en beyaz ışık
Okullar açılsın diye geliyor kış
Kuşlar,çocuklar oyunu oynaşı bırakın diyor kış
Çocuklar biraz da masal öğrenin
Okullar açıldı derslerinize çalışın
Sokaklarda oynadığınız yeter diyor kış…

Ben ellerim üşüyünce nasıl
Unutmuşum kışın
Bütün iyiliklerini…
Şunu da söylüyor kış:
Hayatın kışına hazırlıyorum sizi
Sadece oyun oynaş değil bu hayat…

Bir işçi gibi çalıştı
Bahçelerde
Bağlarda kış
Çiçek açan şu dağlarda emeği var kışın…

Çıplak ağaçlara bakıp
Ne çok zaman öfkelenmiştim kışa
Eskiyen elbiselerini çıkarmış ağaçların kış
Ağaçlar bunu neden söylemediniz

[GooD aNd EvıL]

Kalemimin Gözyaşları

Şiir nedir bende
Kalemimin göz yaşları değilse
Bir karanfil değil
Yarin dudağından getirilmiş ateş değil…


Ben Leyla uğruna çöllere düştüm
Horladım seni şiir…kaçtım senden
Uykusuz *******imin beyaz sütü
Damarları aşk haritasından geçen nehir …

Şiir nedir bende?
Kalemimin dinmeyen göz yaşları
Gidenler için …

[GooD aNd EvıL]

Kanatlansın Uçsun Kuşlar

Kanatlansın uçsun kuşlar…
Gök yüzünde maviliği arar kuşlar

Yumurtada gizli şimdi
Onların üzüm gözleri…
Yumurtadan çıkar kuşlar
Kanatlanır uçar kuşlar
Bahar o gün gelir bana

[GooD aNd EvıL]

Kara Bulutlar

Göklerin cömertliğine perde çekip
Gönlüme karanlık verdi bulutlar
Karanlıkları emip yüreklerine
Damla ışığı dünyama çok gördü bulutlar

Halimden anlamadı bir an bile
Bin bahar görse de gönlüm
Şifa bulmaz bu yara
Kara bela kara bulutlar

O karanlık yalandı
Baharın keskin makası değince
Bez gibi parçalandı
Yıkanıp yağmurlarla ağardı bulutlar

Kış boyunlarını bükünce
Kararan bulutlar
Yaz günü
Ufuklara varan bulutlar
Ömrüm zayi oldu
Vefasız bulutlar

Mart ayında başlar göklerin duası
Nisan ayaında bulutların yası
Dizlerinizi dövün bulutlar.

[GooD aNd EvıL]

Karabağ

Hazardan dalga dalga
Dağ acılar vurur hep benim göğsüme
Vursun dağ acılar göğsüme
Hazar benim yurdum...Hazar benim yarim

Hazardan yine dalga dalga
Dağ acılar vurdu göğsüme
Penceremde hala sabah yok
Camlarında yaşlı gözler
Ufkumda yetim bebeler

Kafkasın dağ yarası
Ağlıyor pınar pınar
Mavi göz gibi Hazar
Çevrilmiş göklere
Sıra sıra şehit mezarları
Rüzğar çekilen ah gibi
Karabağın bağrında yara

Taze karanfil gibi
Kanlı kundakta bin bebe
İşte:
Gül renginde kanları...

Karabağ ağlıyor
Gökte güneş ağlıyor
Ne amansız şu savaş

[GooD aNd EvıL]

Karadeniz

Şu Karadeniz’in
Köpükleri beyaz gül
Karanlığa isyan var onda

Kıyılarla sınırlanmaz bir aşkı var
Gece-gündüz vurur başını kıyılara
Boğazdan akar gider okyanuslara
Yüklenmiş türkülerimizi …

Suyundaki tuz değil içini yakan
Asırlardır ne dertlerimizi açtık ona
Köpük köpük ne zaman baksam.

[GooD aNd EvıL]

Kavak Ağacı

Uzar göklere
Eli yüzü nurlu
Kavak ağacı
Pırıl pırıl gönlü
Dikensiz elleri

Kavak ağacı mavi diz arıyor
Bir yeşil özlem yakmış içini
Uzadıkça uzuyor

Bulutlara değsin başın
Bulutlarda dertli başın dinlensin
Eli yüzü nurlu
Kavak ağacı.

[GooD aNd EvıL]

Kıraç Topraklarda

Kirimvar ırmaklar bulanık
Yürekler bedende paslı demir
Uzansam dallara dallar kırık
Ayaklar altında yüce emir

Ben kıraç toprakların çiftçisi
Ben merkep yükü taşıyan deve
Bir güneş değse dağıtır sisi
Bir göz yaşı düşşe çatlar nüve

[GooD aNd EvıL]

Kırık Karanfil

Güneş karanfil sunarak ölür ufukta
Karanfilden ala çiçek yok
'Şehitlerin kanından bir alev'
Bahçemde sönmesin o alev
Sulandıkça daha alev gibi yanar karanfil
Alev alev yansın yaksın bizi
Nice çiçekler boyun büktü karanfile
Bir kırık karanfil bin gece ağlatır beni
Ay karanfil bahçelerine ışık tutar
Yıldızlar karanfillere göz kırpar
Acısı içime sığmazbir kırık karanfilin
Karanfil yerde,kolu kanadı kırık...

[GooD aNd EvıL]

Kırk odalı evdi gönlüm

Kırk odalı evdin gönlüm şu hayatta
Çok zaman
Bir tepe üstünde bir ev...
Rüzğarlar kırmış pencere camlarını
Kimi odası tozlu
Kimi odası karanlık...
Avlusundan güvercinler uçalı çok olmuş...

[GooD aNd EvıL]

Kırk Yaşımda Çekilmişti

Kırk yaşımda çekilmişti
Bana şöyle der şu fotoğrafım:

Neden elinde bir çiçek bile yok.
Bahar gelir mi diline
Yeni elbiseler
Yeni dualar …

Yüzüme ayna tutuldu bu yaştan sonra
Gördüm çirkinliğimi
Kırk odalı bir ev
Bir tepe üstünde
Ve odalar tozlu …

Sana güneş hangi basamakta…
Ey dervişliğinin çarşıları kapalı şehir…
İki iri göz damlası yastığına düşecek
Başınla birlikte son nefesinde

Mezarıma sarı çiçek olsun bu nedamet

[GooD aNd EvıL]

Kırkında Bir Yıldızdır

Kiminin otuzunda kiminin kırkında
Minarelerdedir gözleri bir ışık için
Tek yıldız içinin karanlığında bitirir
Yalnızlığı

Çocuktur top
Gençtir kız sevgisi
Uzaktasın sevgilerin paşası ey güneş
Otuzunda, kırkında yanar gönüller
Mumdur bir ateş bekleyen zamanı gelince
Ve zaman meyve zamanı ağaç gibidir insan

Şimdi eller üst üste bağlanmış
Baş bükülmüş huzurda
Taş olsa zamanıdır ufalanır
Nemrut günahlar uzaklaşır
Seccadeleri öper susuzdur alın...

Yontuyor içinin mermerine
Şekil vermek için şimdi
Akşamın anlamı belli oldu
Sabah zikir zamanı
Aşkın gölgeliğine varmıştır küheylan gözler.

[GooD aNd EvıL]

Kitaplar

O günlerde meyveli ağaçlardı kitaplar
Uzattı meyve dolu dallarını
Çocuk avuçlarıma

Kuyularıma ellerini uzattı
Merdivenlerini uzattı
Annesizliğime koştu kitaplar

Elim yüzüm çilli
Yağmurlarla yıkadı kitaplar
Tabipti elleri
Lokmandı elleri

Kilit gönlümde
Şifreyi çözdü kitaplar
Gönlüme aşkı yazdı kitaplar

Sofralarında tattım balı
En beyaz süt sofralarında
Yüzüme güldü kitaplar
Çöllerime pınar pınar geldi kitaplar

Kitaplar gül bahçesi
Aşk çeşmesi

Kitaplarda ay,güneş..
Kitaplar geldi *******ime

Kitaplarda susuz dudaklarıma su
Gözlerime uyku
Yangın yıllardan geçtim
Kitaplar güldü
Kitaplar bülbüldü
Aşk bahçesinde

Kitaplarda özümüz
Kitaplar gözümüz
bu dalgalı denizde.

[GooD aNd EvıL]

Kitaplarım

Oğlum dedi ki.Bu kitapları atalım
Dedim ki oğluma:
Onlar arkadaşlarım Onlar dağıtırlar öfkemi
Onlar dağıtırlar karanlığımı
Kiminin bir sayfasına düştüm bir mısra
Kiminin bir sayfasına gözyaşım düştü

Ben öldükten sonra negelir başınıza bilmem
İyi bir dost olamadım kitaplarım size
Belki denize nazır bir kütüphanede olur yeriniz
Belki bir hapishane duvarındaki rafta
Bir okuyucu bulursanız nerde oluşunuz üzmez beni
Üzer beni hapis kalışınız kitaplarım

[GooD aNd EvıL]

Korusun Melekler

Kaybolmuştu bir bebek
Üzülmüştü annesi
Ama bakışlarında bebeğin
Şu mana vardı:

“Kayboldu sanma anne
Korudu beni melekler”

Neden korkular getirilir akla
Kaybolunca bir bebek
Kaybolunca bir bebek
Korur onu bin melek

[GooD aNd EvıL]

Kötü Arkadaş

Kedimle arama giriyor yumaklar
Kedimden arkadaş olmaz bana
Öf kedimden öf
Unuttu beni yine…


Arama giriyor arkadaşları hep kediler
Kedim kedice sevinir
Kedice oynar
Sorun yapmam
Kedice oyunlarından
Ben tozdan evler yapmak istesem de

Bıktım onun annemin yumaklarıyla oynamasından
Bir arkadaşım olsaydı
Arkadaşlığı kedice der
Tırmalayışı beni kedice der…
Terk eder miydim onu etmezdim
Yasaklardım annemin yumaklarıyla oynamasını
O benim
O benim kedim
O benim canım kedim
Kötü de olsa arkadaşım kalmalı

[GooD aNd EvıL]

Köy ve Şehir

Hayalime çizilmiş bir resimde
Süt kadar beyaz şehir
Ey rüyalarımı süsleyen aydınlık...
Çocukken hep seni görmek istiyordum

Fakat köyün tozlu sokakları var
Senin kanlı...
Köyün tezek kokusu var
Senin fabrika nefesin...

[GooD aNd EvıL]

Köyüm

Çiçek bahçesisin köyüm
Camin minaren
Ormanın…
Çiçeklerin senin
Çiçeklen daha

Her gece ay
Süzülüp gelir dağın yamacından
Gelir her gece
Köyüm gece çiçeğin ay…

[GooD aNd EvıL]

Köyüm bir ağaç gibi

Ne zaman gitsem köyüme
Köyüm karşımda bir ağaç
Yeni yapraklar açmış...
Yaprak dökmüş...

Köyüm bir ağaç
Dallarında acı tatlı meyveler yedim
Köyüm bir ağaç
Yerinde duran
Sözünde duran
Kuşlar yaprakları
Kırlarda kuzular...

Sokaklarında oyunlar oynamıştım
Gece- gündüz süren
Her mevsim güzellikler sofrası sunan bir ağaçtır köyüm...

[GooD aNd EvıL]

Köyümün deresi

Köyümün güzel deresi
Yalnız ve kimsesiz dere
Yalnız ve kimsesizim senin gibi...
Bulutlar dostun olsun
Yolun açık olsun
Ak dere git ta uzaklara
Orda sana ve bana doslar var
Güzel ağaçlar,kuşlar var...
Kurtulalım şu yalnızlıktan.

[GooD aNd EvıL]

Kukla

Niçin susmuş kukla
Küsmüş mü
Kuklanın elini tutsak
Evet...bir uçurtma versek

Kukla ipe tutsak
Ya insan neye tutsak
Uçurtmayı bağlasak insana
Uçursak maviliğe insanı
Uçurtma uçuran bir kukla görürüz
Maviliğin derinliğinde.

[GooD aNd EvıL]

Kumlar Uyanır Ayak İzlerinde

Leyla yetimiyim bu çöllerde
Leyla ürpertüyor yüreğimi
Eskimez sevgisiyle
Zarif söylenmesi gereken adını
Hoyratça mı söyledim
Neden kaçtın uzaklara leyla
Adını dudaklarıma almadım daha
Daha nemrut bile görmedim leyla
Yere göğe yeter ellerindeki beyazlık
Kumlar uyanır ayak izlerinde
Yanay yandığım ateş ile
Yağmur döksün içime
Gözlerin gök yüzüm
Çölümün ufkundasın
Koşarım koşarım
Yollar sana varmıyor leyla

Saçların binlerce pınar
Dizlerimin dermanı kalmadı
Bulutlarda mısın
Orman orman çağırayım
Yoluna halılar serilsin
Ellerim çiçekler uzatsın
Gel leyla

Neden yolun ıssız leyla
Neden ufkun rahmindesin hala

[GooD aNd EvıL]

Kuş olan balonlar

Kuş olur dedi dedem
Gök yüzünde balonlar
Bir kırmızı kuş uçurduk bir beyaz kuş...
O bahar günü parkta

Ne güzel bir bahar günüydü o gün
Bir kırmızı kuş katıldı
Bir beyaz kuş...
Uçurtmaların ve kuşların arasına

Balon uçurduk dedemle parkta
Rengarenk balonlar kattık
Uçurtmaların ve kuşların arasına akşama kadar
Telaşlıydı karıncalar parkta
Çiçekten çiçeğe kondu arılar
Parkın ağaçları gülüyordu neşeden...

Ah yuvasız bu kuşlar dedi dedem...
Akşam olunca
Yuvasız değildi balonlarım
Balonlarım yıldızlara gitti dedim dedeme
Yıldızlara gitti balonlarım...
Yıldızlara gitmişti balonlarım
Yerde kalmıştım yazık
Karıncalar arılar ve çiçek dostlarımla...

Eve dönüyorduk parktan akşam olmuştu
Üzülme dedi dedem
Sende balonların kadar şanslısın
Yıldız bir eve dönüyorsun...

Haklıydı dedem bir yıldız eve dönüyordum
Şanslıydı arılar,karıncalar,ağaçlar...
Yıldızdır arıların konduğu çiçekler
Yıldızdır karıncaların yuvaları
Ağaçlar pırıl pırıl bir parkta büyüyorlar...

[GooD aNd EvıL]

Kuş Sesleri

Köyde doğmuşum
Köyde büyümüşüm
Benim yaşadığım yerde kuş sesleri olsun
Burnumda tüten köy
Burnumda tüten yayla…
Şehirler sınıfta kalır bende

Bahar gelir yaylaya
Çöl sınıfta kalır bende
Küp küp petrolü ile

Bol güneşli ülkemde sahiller
Sahiller de sınıfta kalır bende
Kuşlarla dolu gökleri köyümün …

[GooD aNd EvıL]

Kuş Yumakları

Gök yüzünde yumak oldu kuşlar
Çocukluğumda gördüğüm kuşlar…
Kuş yumakları nerde şimdi
Sevinç bulutlarımdı …
Yıllar oldu görmeyeli


Yumurtadan fışkıran ışıktır şu kuşlar…
Uçarken ne güzeldir kuşlar
Gök yüzünde ışıktan yumak olur kuşlar


Ne güzeldir kuşların
Üzüm gözleri…
Yuvalar dolusu üzüm gözler

Yuvalardan uçsun kuşlar
Aşk yumağı olsun kuşlar


Kuşlar uçarken hür
Hür olur üzüm gözleri…
Süzülsün kuşlar göklerde…
Gök yüzünde
Aşk ateşi dolu
Kara üzüm gözleri…

[GooD aNd EvıL]

Kuş Yumakları Nerde Şimdi

Gök yüzünde yumak oldu kuşlar
Çocukluğumda gördüğüm kuşlar…
Kuş yumakları nerde şimdi
Sevinç bulutlarımdı …
Yıllar yılı


Yumurtadan fışkıran ışıktır şu kuşlar…
Uçarken ne güzeldir kuşlar
Gök yüzünde ışıktan yumak olur kuşlar


Üzümdür gözleri…
Yuvalar dolusu üzüm gözler
Hani şimdi

Yuvalardan uçsun kuşlar
Aşk yumağı olsun kuşlar


Kuşlar uçarken hür
Hür olur üzüm gözleri…
Süzülsün kuşlar göklerde…
Gök yüzünde
Aşk ateşi dolu
Kara üzüm gözleri…

[GooD aNd EvıL]

Kuş,Çiçek,Çocuk

Açsa kuşlar
En soğuk yiyecek bile
Isıtırsa içlerini bu aç kuşların…
Üşüsün bu dünya


Üşüyorsa
Bir çocuk,bir sokakta
Yahut yanmıyorsa sobası evinde
Yahut bir çiçek bir balkonda unutulmuşsa
Üşüsün bu dünya

Kuşlarla güzel
Çocuklarla güzel
Çiçeklerle güzel
Bu dünya

Bu dünyanın çiçekleri
Kuş,Çocuk, Çiçek…

[GooD aNd EvıL]

Kuşlar süsü Dünyanın

Ben kuş sesleriyle büyüdüm
Kuşlar süsü dünyanın
Elime almam sapan
Alana da kızarım
Bir çiçeği kırmak gibi
Bir kuşu öldürmek
Şu ağaçlardan eksilmesin kuşlar
Kuşlar ağaçların çiçekleri…

[GooD aNd EvıL]

Küçücüktü Henüz Yüreği

Dün gezerken ormanda Enes
Ansızın karşılaştı bir kartalla
Kötü ve gururlu kartal dedi ki:
Senin köyün varsa benim de köyüm var
Destursuz girme köyüme
Bu orman benim köyüm
Küçücüktü henüz yüreği Enesin

[GooD aNd EvıL]

Küçük Seccade

Hatırlatıyorsun bana sen
Kutsal *******imizi
Ellerimi açıp Allaha dua ediyordum
Yakalıyordum sanki kuşların kanatlarını...
Uçuyordum.

Ne güzeldi küçük seccade
Annem her kutsal gece,önüme sererdi seni
'Yavrucuğum bu gece bizi yaratan
Allah'a dua et'derdi.
Sen sanki önüme meleklerin koyduğu bir taht
Sen önüme meleklerin serdiği bir bulut
Sen cennetten bir bahçeydin

Ne güzeldin küçük seccade
Kollarım kucaklardı gökleri
İşte dualarım:
Yarabbi anneme acı
Babama acı
Kardeşlerime acı...

Ne güzeldin küçük seccade

[GooD aNd EvıL]

Küçük Tabut

Kardeşim Selim öldü
Bir tadımlık üzümmüş ömrü
Yenildi bitti
Kır çiçeğim soldu kundağında

Yas tuttu ovalar,tepeler
Ağıt söyledi dereler
Yas tut gölgelendiği ağaç...

Küçük tabut babasının kucağında
Küçük tabut meleklere emanet
Küçük tabut derin uykuda
Selviler oldu ninnici
kundağı toprak....

[GooD aNd EvıL]

Marmaris

Zümrüt işlemeli
Firuze gerdanlık
Eğe'nin boynunda
Marmaris

Uzaklardayım Marmarisden
Denizi mavi ateş
Ormanı yeşil ateş
Şimdi bana.

Türküler yüklemiştim rüzğarına
Sahiline şiirler yazmıştım
Göz yaşlarım gibi sıcak şiirler
Sarıana türbesi ışıktı
Sığındım güneş batınca.

Nazlı güneşi
Kibar rüzğarı
Şanlı kalesi...
Pamukdandır bulutları.

Baharı- kışı
Toprağı- taşı...
Cana yakın.

[GooD aNd EvıL]

Masallar

Masalcı nene

Anlat yıldızlara yıldız masallar
Anlat göğe mavi masallar
Anlat dereye akıp giden masallar
Anlat denize
Deniz dolusu masallar

Masalcı nene

Dünyanın her yerinde
Masallar anlat
Okyanuslar dolusu masalları olsun çocukların
Masallarla büyüsün çocuklar.

[GooD aNd EvıL]

Masallar Ülkesi Köyler

Köyler bana Leyla yüzlü
Öpülesidir köylerin çalışan eli …

Bir köylüydü annem- babam
Köyler bana anne yüzlü

Cennetimde yeri köylerin
Dereler şelaleler
Rüyalarımın süsü…
Masallar ülkesi bana köyler…

[GooD aNd EvıL]

Mavi bakar Bu Deniz Bana

Bu deniz ülkemin denizi
Mavi bakar bu deniz bana

Kıyında taş olsam
Tokatlamazsın deniz beni
Evlat bildin beni

Neden ben taş attım
Çöp attım neden sana…

Mavi mavi baktın deniz bana
Martılar dilindi
Balıklar elindi bana
Çağırırdın her sabah

Sende buldum şefkat
Sende buldum sevgi…
Annem gibi gözledin yolumu
Yüzüme mavi mavi baktın
Suyu güzel deniz
Huyu güzel deniz
Sende buldum şefkat
Rüyalarım da bile

[GooD aNd EvıL]

Mavilik

Mavilik mi aradıkları kuşların
Yok mu dünyamızda
Yükselirler hep yükselirler göklerde
Aşk ateşi dolu şu kuşlar
Üzüm gözlümdür kuşlar…

[GooD aNd EvıL]

Mevsim şimdi sonbahar

Ah mevsim sonbahar
Rüzgarın bıçağı elinde
Çiçeklerine sahip çık gönlüm

Baharı çağır gönlüm
Yunussuz taptuksuz kırlarına
Sarı çiçeksiz papatyasız kırların...
İşte bahar bekleyişi kırık dalda
Savuruyor ağaçlar göz yaşlarını...
Kaybolmuş şarkıları yolda
Bülbülün sırtında hüzün dağı var...

Eylül rüzğarı vermez el aman
Güle
Koca taifte bir dost bulunmaz
Güle...

[GooD aNd EvıL]

Mevsimin Hıncı

Döküyor yeşil yapraklarını
Uzak hatıralarımızda bıraktığımız ağaçlar bir bir
Göremeyeceğiz ey yar artık o eski sevdaları
Son kere gelsığın mevsimin hıncındabana

Kınında kalsın kılıcımız -diyemem-
Yetmiyor kanlarımız şafak için
Doğmuyor beklenen güneş
Gözlerimde gece koyulaşıyor ey yar
Gel sığın gecenin korkusunda bana

Gökler delinsin bir bulut kuş sevinci boşalsın üstümüze

[GooD aNd EvıL]

Minareler Çağırıyor Şimdi Beni

Gönül ustası ellerin senin göklere değer
Gönlüm incilerle süslendi saray oldu
Işık ışık baştan sona...

Camilerin beyaz güvercini
Haya deryası
İlim okyanusu....
Kuran nurunun pervanesi.
Şarkılar var dilimde
Minareler çağırıyor şimdi beni
Sustu yalanın karanlık dili
Gönül ustası öğütlerin senin güneşti
Öğütlerinde güneş,ay…

Gönül ustası gözlerin senin denizdi…
Gözlerin hep iki çeşme...

[GooD aNd EvıL]

Minareler Üstünde

Hani o özlediğim ülke
Bulutu bir başka beyazdı
Işıkla çizili harita
Minareler üstünde taçtı

Hani o özlediğim hayat
Güneşin bize sunduğu gül
Barış kar kadar lekesizdi
Mutluluk sanki salkım söğüt

[GooD aNd EvıL]

Moğollar geçti şehrimden

Moğolların zor takdimi bu
Silinmiş gözleri hatırımdan
Ellerinde kazma
Yıktılar bu şehri

Ustaları çağır imdada
Dikenleri can yakarken
Cadı yüzler dolaşıyor
Bin başlı yılanlar
Çirkin fotoğrafları gönül şehrimin

Kaçıştı güvercinleri
Kuyularım kör,çeşmelerim kuru
Unutulmuş çiçekler
Kuşlar
Bu deniz
O yöre
Yapıştım Yunusun eteğine
Hayatın bakir dağlarında
Yıkık bir şehirim Moğollardan bu güne...

[GooD aNd EvıL]

Mutlu bir anne

Her bayram öpsem ellerini
Uzak gurbetlerden gelmeme değer
Seni mutlu görmek ne güzel anne.

Toplanıyoruz her bayram bütün kardeşler
Ellerinin gül kokusu bizi toplayan
Dünyalara değer seni görmek

Annesizleri toplayan bir el yok bu dünyada
Ömrün uzun olsun anne
Kararmasın dünyamız ey güneş

[GooD aNd EvıL]

Namaz

Yangın sanki bu hayat kaçar sığınır
Çiçeklenir duygularım seccademde
Bir ılık yağmurdur ruhuma sağılır
Okunan ayetler dualar o demde

Ilık rüzğarcoşku olursevği eker
Nedamet makas olur keser ağları
Nurlu vakur başım indikçe secdeye
Kum gibi elenir günah dağları

[GooD aNd EvıL]

Nankör Evlat

Nankörlük ne büyük karnın senin…
Yıllar yılı hep böyle büyük

Günde beş vakit
Duam şu:
Dokunma bana
Nankörlük
Karnı büyük şey
Sivri gagalı şey
Alma pençene beni

Kimi Nankör oldu rabbine
Kimi nankör oldu
Anasına atasına…
Yıllar yılı.

[GooD aNd EvıL]

Nehirdir elleri

Bitti bahar diyordum
Şadırvanlara vurdu altın ışıklar
Şadırvanlar sevindi...

Bir yiğit doğdu dediler...
Bir bahar güneşi
Bir nur doğdu
Altın ışıklar
Altın sevgiler vurdu şadırvanlara...

Mataralara doldurdu ümit
Sevginin alevini üfledi o yiğit
Zincirler eriyordu...

Asrın çorak toprağında fidanlar
Kırlarında sarı çiçekler var şimdi
Nehirdir elleri akar sınırlar ötesine...

[GooD aNd EvıL]

Nehirler Erişti Denizlere

Son dönüşü eskimiş tekerleklerimizin
O dağ uzakta
Göçse bu ferhatın boş elleri yar
Çiçek kokuna koşar
Ceylan ağlaması dualar o dağda
Karlar kefen
Çiçekler renklerinden
Kuşlar seslerinden kaçışır
Kış sürekliağıt o dağda
Eski bir rüyadan
Aksan gelsen
Şerbet tadın değse dudaklarıma
Kardan ak buzdan soğuk
Ayet ayet
Saçlarını rüzğara yol yol sal yar
Çıksın güneş açılsın yol
Nehirler erişti denizlere...

[GooD aNd EvıL]

O Tepe

Koyun sesleri,toprak kokusu
köyümün çiçekleri,öpücükleri
Takıldım kaldım çok gece yıldızlara
Dolaştım narin derenin kıyısında

Şu yolda ışık
Şu tepede serinlik
Ve işte annemin mezarı
Babamın mezarı az ileride
Gönlümün en kutsal yerinde o tepe
O yol...

[GooD aNd EvıL]

Oyuncak Arabam

Babam bana araba aldı
Bir oyuncak araba
Dünyalar sığıyor arabama
Dünyalara sığmıyor arabam
Rüyalarıma giriyor arabam
Dolaşıyor rüyalardaki dünyayı

Çiçekler taşıyorum arabamla
Kelebekler taşıyorum arabamla
Bebekler taşıyorum arabamla
Koca koca dağları taşıyorum arabamla...

[GooD aNd EvıL]

Oyuncak Kedim

Ben nankör demem kedilere
Bayılırım yumaklarla oynayışına
Ne güzel miyav miyav diye
Pantolonuma sürünüşü …


Sevindirir beni
Bir oyuncak kedi bile
Sevindirir oyuncak bile olsa
Bir kedimin olması

Ben öğretirim oyuncak kedime:
Oyuncak kedim
Kedice oturur penceremde

[GooD aNd EvıL]

Oyuncak Trenim

Ne oyunlar oynadık seninle
Şimdi oyunları bırak
Kara vagonlarına
Papatyalar yükledim
Gez ülkemi baştan başa

Ben büyüdüm
Elveda dedim
Oyunlara…
Güle güle
Yolun açık olsun
Oyuncak trenim

[GooD aNd EvıL]

Ödenmez O Meleklerin Hakkı

“…Ödedim mi hakkını annemin Ya rasul-ellah
Sorulmuştu bu soru” efendimize

Ah ödenmiyor onun hakkı
Ödenir mi
Onda meleklik
Onda güler yüz...

Ödeye bilmek için annemin hakkını
Ne yapmalıyım? ...
Soruyorum bu papatya soruyu kendime

Annem için
Okudum büyük okullarda
Mübarek *******de
Annem için dua ettim
İlk sözcüğüm
“anne” olmuş...
İlk gülücüğüm annem için olmuş …

Ödedim mi? ...
Annem sağ olsaydı ödeştik derdi.


Ödenmez onun hakkı biliyorum
Ödenmez o meleklerin hakkı….

[GooD aNd EvıL]

Ödül günler

Sen doğdun evimize şenlik geldi
Evimizin yüzü güldü
Oğlum.

Ürkek gözlerin serçelerin
Yanakların gül yaprakları
Güzel bir bahçesin bize...

Büyü diye
Uyu diye hizmetindeyiz
İbadet bildik seni sevmeyi
Dilinin şakıdığı
Koşup evimizde oynadığın günleri görmekiçin hizmetindeyiz

O günleri sabırsızlıkla bekliyoruz
Ödül olacak o günler bize

[GooD aNd EvıL]

Öğütler

Kırlarda papatyalar
Ormanlarda kuşlar
Her sabah aynı şarkıya başlar
Toprak duyar,su duyar
Duy o şarkıyı çocuğum

Koparma çiçekleri
Kırma dalları
Allahı sevmek bu
Bizler duymayız
Bitkilerin dilleri
'Allah Allah ' der çocuğum

Sevgiyle büyür gönüller
sevgi büyütmek için
Kuşlar gibi çırpınır anne eller
Sev gonca gülleri
sevilsin bebeler
Sever melekler
Küçüklerini sev çocuğum...

[GooD aNd EvıL]

Ölüm Bu

Gitmek bunca güzelliği terkedip
Kuşlar gibi fırtınaya tutulmak
Uykunun denizine açılmak bir tekne gibi
Ve unutuluşu nefeslemek ağaç kökleriyle
Uzun bir zaman boyunca...

Uyanmak sonra gçrülmedik bahçelerde
Unutmayan birinin varlığına işaret
Görmek eskimez güzelliği
Sönmez renkleri görmek
İnanmışlığın armağanı olarak...

[GooD aNd EvıL]

Ölüm Döşeği

Amansız bir hastalıktayım
Ölüm döşeği bu anne
Bir kavşaktan döner gibi
Kaybolacağım
Hazır mısın anne
Yavru kuşlar gibiöleceğim

Okul önlüğüm olmayacak benim
Çiçekler ölünce
toprak olmazmış anne
Çocuklar ölünce melek olurmuş
Sanma annem toprak olacağım
Her gece rüyalarına geleceğim
Melekler toprak olmaz anne

Canım annem şimdi okşa beni
Çiçekler sulayan ellerinle
Kuşlar gibi uzaklara gideceğim şimdi
Ağlamak yok
Yumsan gözlerini
Çağırsan beni
Koşa koşa geleceğim

İşte düşüyor başım
En derin bir kuyuya...
Çok uzun bir uykuya...
Kırılmak bu bir fidan gibi
Ağaç olmadan
Meyve vermeden...

Tam şimdi bir masal anlat
Masal bitmeden
Uyumak istiyorum
O en uzun uykuyu.

[GooD aNd EvıL]

Ömrüm

El öptüm başka sevabım yok
O bir demet gül
Gök değil ki, kullandığım
Güneşi sende yitirdim ömrüm

[GooD aNd EvıL]

Öpeyim Ellerini

Anneciğim öpeyim
Elini uzat
Çiçekler ektim mezarına
Sevgiler ektim
Veda vakti geldi
Yine geleceğim

Her bayram geleceğim
Sulayacağım bu çiçekleri
Biraz da dertleşiriz olur mu
Çiçek annem.

[GooD aNd EvıL]

Öt beyaz Horoz

Köy evimizde
Bir beyaz horozumuz var
Bir yem bulsa önce tavuklar yer
Tavukların çobanı beyaz horoz...


Her sabah:
Haydi kalkın
Sizi bekliyor tarlalar
Ağıllarda koyunlar…der
Sevmez tembelliği
O beyaz horoz

Dolanır evin kapısında
Öter meydanlarda
Öter çitlerde …
Bahçemizin çiçeği beyaz horoz

Çiçek gibi bir ahlakı var
Çamurlardan uzak durur
Beyazlığını korur…
O mahallemizin ışığı

Güzelsin beyaz horoz
Bahçemizin çiçeğisin
Mahallemizin yiğidisin
Beyaz horozumuzsun
Susmak yakışmıyor sana
Öt beyaz horozum öt

[GooD aNd EvıL]

Papatya Soru

Bir papatya soru sordum
Papatyaya şu soruyu sordum
Bu beyazlığı nerden aldın?
“Kara topraktan “ mı…

Zamanlardan bir zamandı
Derviş Yunus
Sarı çiçeğe
Sormuş bir çiçek soru
Gönlünde bahar var Yunusun
Kim senin annen baban?
Çiçek demiş
Annem babam topraktır

[GooD aNd EvıL]

Postacıya

Postacı,mektup getirdin mi sıladan
O süt damlasından...
Soframda hep acı biber
Bir mektup getirsen
Sıla kokulu
Mektuplar bir damla su bu çölde

Köyümün tozlu yolları
Delirmişti öfkesinden
Boyun bükmüştü annem
Köyümden ayrılırken

Soframa tat getirseydin postacı

[GooD aNd EvıL]

Resimdeki Kedi

Resimde
Uyuyordu bir kedi
Minderin üstünde
Sobanın yanında.
Yanı başında bir fare…

Fare bakıyordu kediye
Şöyle der gibi:
Hakkettin mi uykuyu
Tembel kedi…

[GooD aNd EvıL]

Rüyada görsem gülümü

Suç mu aşık olmak bu dünyada
Şu gönlümün Şirine varmak muradı
Dağlar çıkmayın önüne
Leyla diye ağladı
Çöller çıkmayın önüne
Mevlam ona yaz güzel günleri.

Gönlüm bir bülbüle benzer
Özü ateş dolu
Çok özlemiş gülünü
Kar bağlamış yolunu
Vuslattan geçtim diyor
Rüyada görsem gülümü
Versin mevlam ölümü

[GooD aNd EvıL]

Sabah Ezanları

Okunuyor sabah ezanları
Kainat açık kitap gibi
Işık hücümu var odalarıma
İçimin boş testisi doldu

İki gözüm iki gül bekçisi
Av peşinde iki avcı
Gök yüzü haşin değil
Kuşların gagalarında ışık

Okunuyor sabah ezanları
İçime dolan mutluluk
Gül derdinde bülbül
Uyku tutmamış gözleri...

Okunuyor sabah ezanları
Minareler inceldikce inceliyor
Uzak dağlar uyanıyor
Karanlık bırakıyor yakamı.

[GooD aNd EvıL]

Sabahın Güzelliği

Sabahın güzelliği her yerde
Perdeyi açtım
Merhaba diyordu aydınlık
Merhaba diyordu güneş…

Yüzü güleç güneş
Unutmaz bizi…
Bahar günlerinde

[GooD aNd EvıL]

Sabahın İlk Işıkları

Bir kadın
Tarla yolunda
Sırtında bebesi
Elinde çapa
Ne güzel bir anne

Senin annen
Veya benim annem gibi
Bir anne.

Bir bebe ağaç gölgesinde
Diğeri daldaki salıncakta
Orak biçiyor bir kadın
Ne güzel bir anne

Bir bebe yanında uyuyor
Diğeri dizlerinde
Elinde örgüsü
Saat gecenin on ikisi
Bir kadın Uykusuz
Ne güzel bir anne

Bir bebe uykuda
Bir bebe peşinde
Koyun sağıyor bir kadın
sabahın ilk ışıkları
yeni ulaşmış evlere
Ne güzel bir anne
Çilesi çocukları için.

[GooD aNd EvıL]

Sabrın Tepelerine

Tırman ey Eyyup gönül
Sabrın tepelerine
Sana güneş gösterecek yüzünü
Tırman sabrın tepelerine

Kaçmaktır unutuluşun kursağından
Adın yazılsın sabır defterine
Tırman sabrın tepelerine

Gökten düştün sabır tepelerine
Gördüğün Tuba dalları
Sabır tepelerinden...

Şifadır anne sütü bu sabır
Büyü sabrın çiçeği ol gönlüm
Anne sesi duyulan
Sabrın tepelerinden...

[GooD aNd EvıL]

Sabuncu Beli

Dün
Sabuncu belinden geçtim
Ne canlar almıştı bu bel
Şimdi uslu aslan
Kafesde bir aslan
Evcil bir aslan...

Yol vermez bel
Şimdi evcil
Şimdi eğilip yol veriyor
eski eşkiya

Tüneller açar bağrında
İnsanın elleri çelikten şimdi
Hele baş kaldırsın
Sabuncu beli
Canlar alan o deli

[GooD aNd EvıL]

Saksı Ev

Çiçekler büyüten bir evdi
Gönüller büyüttü bir bahar...

Etrafında halka olunan
Tuz ekmek zeytin gibi sofrası
Ay yorgun gözlerimiz
Ve zihnimiz ezan sesinde

Dağılır çiçek kokusu
Halka halka
Sarı çiçekler saksısı bir ev

Bende incilerin sevgileri
İnci sevgiler
Tutundum ışıklı ipine yıldızların
Büyüsün diye çiçek gönlüm

Elini cebine atmış aydınlık
Elini cebine atmış ümit
Elini cebine atmış sevgi...
Odalarında, balkonlarında.

Asrın karanlığında sığındık
Asrın kışında sığındık
Bende yıldızlara sevgiler
Yıldız sevgiler
Ev sevgileri gönlüme
Dağ sevgileri gönlüme
Bir saksı evde gönlüm
Gençlik yıllarımın karanlığında

Unutulmadı saksı ev
Unutulmasın saksı ev...

[GooD aNd EvıL]

Salıncaklar

Sevgi dolu gözlerle bakıyordu annesine
Bir çocuk
Gözleri sanki şöyle diyordu:
Parkta,sokakta
Ağlayan çocuk çirkin
Ağlamam ben anne
Mızmızlık yapmam
Üzmem seni
Parka götür beni

Acıktım demem
Susadım demem...
Üzersem seni
Salıncaklara götürme...

Salıncaklara gitmek yoksa...
Üzer miyim anne seni

[GooD aNd EvıL]

Saman Yolu Bana

Şu fotoğrafta saman yolu bana
Cami yolunda çocuklar…
Başlarında beyaz bulutlar
Yüreklerinde kuşlar var
Gözlerinde inci inci yaşlar var
Gözlerinde güneşler var…

[GooD aNd EvıL]

Sarı Kız

Köylü kadındı annem
Bir kaç inek birkaç tarla
Sabahları elinde bir bakraç
İnekleri sağardı
kahvaltımıza taşırdı taze süt
ve bir kaç taze yumurta

Peynir biter süt biter
Annem ot toplar
Ottan yemekler soframızda
Azla yetinmesini bilen annem

Tarlaya gitti
hayvan otlattı
Çocuk büyüttü
yokuştu yolu annemin

inekleri sarı çiçekleri
Birinin ismi sarı kızdı
Diğerinin ki karanfil
narindi karanfil gibi

[GooD aNd EvıL]

Sarmaşık duruşlu çocuklar

Şu fotoğrafta çocuklar
Köy çocukları bunlar
Sarmaşık duruşlu bu çocuklar
Evlerinin duvar diplerinde
Tozla evler yapıyorlar
Başka oyuncağı hiç olmamış onların
Duvar diplerinde sarmaşıklar pencere demirlerine erişmiş

Şu çocuğun adı Ahmet
Adı pek güzel ama
Adını soran olmamış
Ürkek ve tatlı bir çocuk…

Bir çocuk bu
Bir çiçek bu
Duvar diplerinde
Tozla evler yapıyor...
Başka oyuncağı hiç olmamış belli
Gözleri tarla yolunda
Anne, öpecek bir dudak
Okşayacak bir eldir ona…

Annesi tarladan gelecek
Yamalı pantolonuna
Yeni yamalar yapacak
Akşamın ilk karanlığı ile
Uykuya dalacak bu çocuk…
Uyanacak annesini görmek için
Uyanacak ışığını görmek için
Sabahın ilk ışıklarıyla
Ve sarmaşıklarla yan yana duracak
Evlerinin penceresinde

Uykusuna da yamalar gerekli bu çiçeklerin

[GooD aNd EvıL]

Sarmaşıklar

Sarmaşıklar da ışığa aşık
Bir dertli
Sarmaşıklar evimizin pencere demirlerinde
Yürüyüşleri çiçek çiçek sarmaşıkların …

Bahçemizin yiğidi fidandan
Dallarına almasını bekliyor
Pencere demirlerine
Çiçek kelimelerle yalvaran sarmaşıklar

Açılmasın acıların kapısı
Açılsın bahçelerin kapısı sarmaşıklara
Sarmaşıklar nerde görsem
Boyun bükerek dediler ki:
Özümüz güzel
Rengimiz güzel
Çiçeklerimiz güzel …

Sarmaşıklar
Işığa aşıklar
Sarmaşıklar ağlamasın
Güneş ağlar…

[GooD aNd EvıL]

Sevgi bahçesiymiş benim yurdum

Günahların çöllerini de tanıdım
Yalnızlığın zehrini de içtim...
Karanlık dünyaları da bildim.
Sevgi bahçesiymiş benim yurdum
Derdime bülbülün derdi dediler
Aşkı tadalı yıllar oldu
Bal tadalı yıllar oldu
Gül göreli yıllar oldu...

[GooD aNd EvıL]

Sevgin İçimde Bir Yaz Günü

Çöl asırda leyla arayan
Mecnun bende
Çöllere düştü

Sevgin gül
Seherde bülbül bende
Kar güller düştü

Ateş kor kor bende
Yıllara düştü
Yusufu ararken Zeliham
Kuyudan derin kollara düştü

Şehit gömleği giymiş evlatları
Bir ana yüreği bende
Yollara düştü

Ümit karanfil çiçeğimdi
Yıllarca ümit bende
Sellere düştü

Bir ah çekti ferhat
Benim ahım
Dillere düştü

tek sevginle mutlu
Bu asrın çöllerinde
Develeri önünde
Veysel gönlüm çöllerde
Güllere düştü

[GooD aNd EvıL]

Sokak Çocuğu

Oturmuş bir taşa
Sokak çocuğu
Sokak çiçeği
Elinde kara kuru ekmek
Bir lokma ekmek
Bir lokma şefkat onun için
Kuru ekmek
Taş ekmek

Kalktı oturduğu taştan
Bir alev düştü taşın içine

[GooD aNd EvıL]

Söğüt Dalları

Eğilmiş suya
Eğilmiş su içen kuşlar gibi
Söğüt dalları sıra sıra
Bize tevazu dersi veriyor

Dervişler gibi
Ne de ince bu dallar
Bu derviş dallar
Bize tevazu dersi veriyor

[GooD aNd EvıL]

Sultan Ahmette gece

Bir çınar gibi boy atmalıyım mavi göğe
Kökünden kopunca kururmuş ağaç
Pek şanlı tarihim benim
Necip ecdadım benim...
Bağışlanmayayım sırt dönersem size

Dün Sultanahmette dolaştım
Gururlandım tarihimle
Çeşmeler,camiler...
Medreseler,türbeler...
Sultan Ahmette olmak rüyada olmak

Sultanahmette gece bir başka güzel
Sultanahmet masal ülkesi
Yıldızlara uzanan el minareler...
Havuzun suyu beyaz gül gibi
Fışkırmış göğe...

[GooD aNd EvıL]

Şairler

Şairler vardı
Bir kahır dağı
Bir gül solsa vatanlarında
Gül gibi solan

Ağlardı bir çocuk ağlasa
Ölürdü bir kuş ölse...

Şairler varmış
Dağlarda vadilerde
Gönülleri güllerde
Omuzlarında dertli bir baş taşıyan...

Yüzünün çirkinliğinden şikayeti tek
Aynalarda akrep
Şaire bak şaire...
Şair desinler
Tek isteği bu
O öpücük bekleyen çocuk...

[GooD aNd EvıL]

Şikayet

Zemçi Çetinkaya'ya
Kaç mecnunun göz yaşı
Yetmedi bu kuraklığa
Düşersen bu çöle
Leyla mı bulursun

Gelenler ağladı
İki kapılı han
Düşersen bu gurbete
Sıla mı bulursun

Bir sadr-ı suzan ki
Her an bin çiçeğin
Vurulur başı
Bir benzer
Kerbela mı bulursun

Hasta yatağımın şifası
Girseydin koynunarüyalarımın
Kör etsen ağlatıp
Kömür gözleri
Ela mı bulursun

Ey yitik yıldızım
Duysaydın gönlümün yasını
Bin depremden sonra
Şehirde bina mı bulursun

Hamdi derdin çok gibi
Ettin şikayet
Yar kapısında
Okun yayaın var
Çölleri yaktı ahın
Bir böyle bela mı bulursun

[GooD aNd EvıL]

Şiraz'ın şarabı

Ömer yazmazdı şiir
Şiraz'ın şarabı olmasa
Gül yüzüne yazıldı
Bütün şiirlerim
Elhamdülillah

Kiraz ağacımsın ey sevilen
Arılar gibi gözlerim dallarında
Ey süsü hayallarimin rüyalarımın...
Sarhoşluğum yeni değil

Seni gördüğüm günden beri
Öyle sarhoşum ki,Bulut olmuşum
Öyle sarhoşum ki, rüzğar gibi...
Şirazın şarabı yüzün

Bir gül arar hu diye eser rüzğar
Bulutlar saçın çözüp ağlar gül yaprağına...

[GooD aNd EvıL]

Şu bebek şeker

Şu bebeğe bak
Şu bebek şeker
'Hoş geldin' dedim
Şu dünyaya hoş geldin
Bu dünya bir yürek taşır bir anne yüreği...
Yedirir,içirir...
Şefkat dolu dünyaya hoş geldin

Ağlamak yok ağlamak yok
Annen baş ucunda
Gökte bulutlar var
Meyve dallarında meyveler...

[GooD aNd EvıL]

Şu Gök Mavi Ağaç

Göklere ne zaman baksam …
Sanki diyor gökler:
Ben bir mavi ağacım

Şu gök mavi ağaç
Gök ağacı
Başımın tacı

Gök ağacında
Ay parıldar *******i
Çiçek gibi yıldızlar


Avuç açsam bulutlarına
O en mavi
O en mavi yürekli
Bir ağaç
Ağlar benim için ...

Güneş bile asılı
Gök dalına...
Kökleri uzak bu ağacın
Yıldızlar titrer bir yürek gibi
Ağlasan mavi gölgesinde….