Giriş

Tam Sürümü Görüntüle : Safet Kuramaz


Sayfa : 1 [2]

GooD aNd EvıL
04-30-2009, 06:05 PM
Yolculuk...

Her canlı sığınacak yer arar,
İn, mağara, baraka yada ev yapar...
Ruhu kafese hapseden beden gibi,
Her giz yada özgürlüğü onda saklar!

İçinde canlı olan böyle her evde,
Kapı mutlaka açılır yolculuk niyetine:
Kimi zaman kısmetine,
Kimi zaman keyfine,
Kimi zaman ziyarete,
Açılır nefisler, heyecan tadar nefesler...

Özlem adına, bayram yılbaşı bahane!
Dosta akrabaya sürdüm arabamı Antalya’ya...
Kar buz korkusu sıkıntı verse de,
Değişiklik harika, yolculuk harika!

Klasik bayram günü,
Gecesi yılbaşı süslü...
Yorgunluk çökünce,
Uyku gözümde tüttü!

Kaçtım adeta deniz kenarına,
İhtiyacım varmış yalnız kalmaya!
Dalgaların sesi, poyraz tadında
Kokladım sıcacık havasından...

Sonraki günlerde yağmur yağdı,
Evde oturmak keyifsiz bıraktı,
Kaza haberleri o sıra korku saldı,
Yola çıkmadan yolculuk başladı!

Aksu’dan Isparta’ya yöneldik,
Viraj yetmezmiş gibi kar seyrettik!
Dualar dilimizde, sıkıntıda söylenir ya...
Her geçtiğimiz anı zafer zannettik!

Safet Kuramaz

GooD aNd EvıL
04-30-2009, 06:05 PM
Yorgunum…

Ceviz kabuğuna sarılı ruh kafesimi kırdılar,
Paramparça bedenim vahşice nasıl kıydılar,
Uhud’ta Hamza’nın kalbine sıkıştırdılar,
Vahşinin kula kulluğunu yakar kor ateşim!

Kerbela’da Hüseyin’in şehit yalnızlığı,
Kavgalar savaşlar nice Yezit’ler yarattı,
İhtiraslar hasetler boşa kan davaları,
Fıratın sularında asırlar akıttı ağdım!

Malazgirt İstanbul fethi Çanakkale’de,
Kan göründü al al toprakta yeşil yerine,
Anarşi pkk senlik-benlik şer’i deşmekte,
Anadolu bozkırında nal izleri acılarım!

Yorgunum boş heybemle gezerim sefil,
Tövbe zikir dilimde Rabbim günahım sil,
Küfre şeytana yeter binlerce fil’e ebabil,
Peygamber hırkasında Veysel’i ararım!

Safet Kuramaz

GooD aNd EvıL
04-30-2009, 06:05 PM
Zor Ayrılık…

Bahar gelsin diye beklerim dört gözle!
Özlem di hani elveda derken nisanda,
Yağmur yağıyordu aşk viranemize!
Gözyaşlarımız,
Hıçkırıklarımız,
Ayrılıyordu birden ruhum bedenden…
Ayrılıyordu duygularım, ağıtlarımız!

Ağaç gibi budanıyordu bahçıvan elinde,
Alışkanlıklar, anılar, paylaştıklarımız...

Ne zordu arkama bakmadan yürümek,
Sanki ayaklarımda ipin, bataklığa gömüyordu!
Ne acıydı aşk denizinde aslan gibi kükremek…
Şimşeklerde, tornadolarda başım dönüyordu!

Annem hastaydı çok uzak ellerde,
Analık hakkını helal etmem diyordu gelmediğimde,
Bir yerde ilk göz ağrım diğer yerde kabrim toprak!
Git diyordu sevgilim titrek sesinde,
Doğum sancısı imdat eder nefesinde…

Zor ayrılık…
Zor kabire girmek aniden!
Her nisanda doğanın kucağında hasret gidermek…
Zor bakarken unutulmak, görülememek!

Safet Kuramaz