Giriş

Tam Sürümü Görüntüle : Muhsin Özalp


GooD aNd EvıL
05-09-2009, 11:53 AM
Adl

Bizi yaratırken kuralı koymuş
Dünyada kazanır ahrette yeriz
Şartını şurtunu açıktan saymış
Kerim’e varınca acep ne deriz

Buraya bakıp da yanıp yakınma
Hemence kalkışıp tavır takınma
Kuddüs hatırına sakın dokunma
Kolayca kirleten zor yuyan eriz

Bakıver gördüğün âleme oğul
Hayatın dünyayla sınırlı değil
Düşünüp kendini önünde eğil
Fizik doğal ruhu nereye koruz

Boş yere taş kesip kayar mısınız
Kazana kum çakıl koyar mısınız
Yaz günü yünlüyü giyer misiniz
Varlığın içinde nankör bir türüz

O âdildir hem de adâlet sever
Ahrette zâlimle sapkını kovar
Âdil olanları rabbim çok över
Övgüyle sevgiyi alırsak hürüz

Bir adı da Adl’dir şanı yücenin
Yerde gökte geçer sözü ecenin
Kurumsuz olanı olmaz bacanın
Muhsin günahları nerede yuruz

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 11:54 AM
Affet

Gönül oyun oynaş peşinde gezer
Olmuyor kendime gelemiyorum
Uslu dur dedikçe kudurur kızar
Bu derdin çaresin bulamıyorum
Affet beni affet affet Allah’ım

Karnını doyursa aklını bozar
Kaldırır kafayı gururla süzer
Kendini beğenir azdıkça azar
Hotkamın önünü alamıyorum
Affet beni affet affet Allah’ım

Hesaba inanan dayanmaz buna
Özümden yönelip sığındım sana
Ulu rabbim yardım ediver bana
Gönülden gönenip gülemiyorum
Affet beni affet affet Allah’ım

Mizânı düşünsem kanım çekilir
Güzel hayâllerim tek tek yıkılır
Cehennem karşıma gelip dikilir
Görüntüyü gözden silemiyorum
Affet beni affet affet Allah’ım

Rabbim âciz kulun size bağlıdır
Yüreciği boğum boğum dağlıdır
Muhsin Ebû Bekir Sıtkı oğludur
Amman affet adam olamıyorum
Affet beni affet affet Allah’ım

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 11:54 AM
Afgan Destanı

Örtüler ak bulut yastıklar taştır,
Silkinip pranga kıranlar gelsin!
Azıkta çiğ buğday üç öğün aştır,
Cephede dağ gibi duranlar gelsin,
Hak yola kendini verenler gelsin!

Elimde çakmaklı, hedefim tanktır;
Kurtuluşun yolu Afgan’da cenktir.
Yurdumun pınarı Kevser’e denktir,
Nimeti cennette görenler gelsin!
Hak yola kendini verenler gelsin!

Dağlarda ayağı çıplak yayalar,
Füzeyi yedikçe kaynar kayalar!
Toprağı emdiği kanlar mayalar,
Şahâdet aşkına erenler gelsin!
Hak yola kendini verenler gelsin!

Nefesim tıkanır tozdan, dumandan,
Bombalar anlamaz insaf, amandan.
Müslüman kuvveti derler imandan,
İmanın zevkine varanlar gelsin!
Hak yola kendini verenler gelsin!

Düşmanın üstüne varacak gündür,
Muhsin’im haini vuracak gündür!
Çelikten çemberi yaracak gündür,
Süngüyle safları yaranlar gelsin!
Hak yola kendini verenler gelsin!

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 11:54 AM
Afüv

Eşiniz denginiz yoktur olamaz
Varlığı yaratıp yeldiren sensin
Hiç biri emrine karşı gelemez
Yasaları koyup bildiren sensin
Bileği bükülmez ulu bir hansın

Aldırmazsın işlediğim suçlara
Horlayıp gülersin sivri uçlara
Çok fırsat verirsin âsi güçlere
Azgının aklını çeldiren sensin
Yüreklerde duygu özlerde gensin

Yanar tövbelerle günah harmanı
Onulmaz dertlerin sizde dermanı
Lûtfet bana da yaz berat fermanı
Şaşkına doğruyu bulduran sensin
Bana da ihsan et yangınım sönsün

Bağışlamak diler ikâz edersin
Tezeni kaçtığı yerde güdersin
Az amele çok ücretler ödersin
Affedip günahı sildiren sensin
Bu gâribi affet affet de onsun

Muhsin’i eli boş çevirme nolur
Kükreyen aleve savurma nolur
Saç kebabı gibi kavurma nolur
Biri bine sayıp güldüren sensin
Affet rabbim tuba dalına konsun

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 11:54 AM
Ah Dedikçe

Ah dedikçe kara bağrım yanıyor
Çam özünden çıkmış çıralar gibi
Yavaş yavaş kaynayarak kanıyor
Kapanmak bilmeyen yaralar gibi

Yanmış yürek dilik dilik dilinir
Göz göz olup delik delik delinir
Uzaktan bakmadan gârip bilinir
Kat kat boya yemiş karalar gibi

Gurbette kalırsan ismin bilinmez
Bir kerecik olsun kapın çalınmaz
Özden taşıp akan yaşlar silinmez
Dağdan gelen coşkun dereler gibi

Zâlimler yalnızı tutup savurur
Öfkesi dinmezse vurup devirir
Zevk için ateşe sürüp kavurur
Yolup yolup yığar paralar gibi

Gâribin derdine çare bulunmaz
Kimsesiz ölene namaz kılınmaz
Arkasından bir fâtihâ salınmaz
Koyarlar bir kâbre küreler gibi

Tasalanma fırtınadan boradan
Dön O’na putları çıkar aradan
Şükredeni korur yüce yaradan
İnleme Muhsin’im curalar gibi

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 11:54 AM
Akla Muhsin’i

Gece gündüz yana yana ağlıyor
Derdi bitmez içi kovuk curanın
Kimi durgun deli kimi çağlıyor
Aklı baştan gider gönül verenin
Allah derim lâ ilâhe illallah
Allah kerim lâ ilâhe illallah


Kimi derinlerden kaynayıp akar
Tutuşur özünden göz yaşı döker
Sarı sevda sarmış yüreğin yakar
Çaresi yok görünmeyen yaranın
Allah derim lâ ilâhe illallah
Allah kerim lâ ilâhe illallah

Kimi güler oynar şakıyıp gider
Sanki ona haram gam ile keder
Aşkıyla avâre hep bayram eder
Dağına kış karı yağmaz erenin
Allah derim lâ ilâhe illallah
Allah kerim lâ ilâhe illallah

Kimi gürül gürül eser Hira’dan
Kaygı etmez fırtınayla boradan
Her an yoldaş olur ona Yaradan
Ayet ayet yaşar emrin Kuran’ın
Allah derim lâ ilâhe illallah
Allah kerim lâ ilâhe illallah

Sevdâya düşene kimlik sorulmaz
Gönülle düşlere dizgin vurulmaz
Coşup çağlayanın tavrı yorulmaz
Doğuştan hiç aklı yoktur yoranın
Allah derim lâ ilâhe illallah
Allah kerim lâ ilâhe illallah

Rabbim ellik işten sakla Muhsin’i
Rahmetle yönelip yokla Muhsin’i
Günahtan kusurdan akla Muhsin’i
Sonu duman olur bomboş varanın
Allah derim lâ ilâhe illallah
Allah kerim lâ ilâhe illallah

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 11:54 AM
Alim

Şişe şişe gezersin gurur küpü müsün sen
Bakıp şöyle varlığa hiç ibret almaz mısın
Kardeş bacı kesersin balta sapı mısın sen
Çekip aklı basküle tartmayı bilmez misin

Hep yemeyi düşünme çık haradan dışarı
Bak herkes sana benzer incele bir beşeri
Hikmet bende gizlidir deme gayrı haşarı
Gerçeği kavrayarak insafa gelmez misin

Bilgelikle övünme bilge kimdir bilmezsin
Öğrenmek isteyerek arkasında yelmezsin
Bilginin harmanından zerresini almazsın
Aşkla gerçek bilgeyi arayıp bulmaz mısın

Alîm’dir bir adı da adresi gönül gözü
Sapıtanı uyarır doğrudur bütün sözü
Bilinen her varlığın O’na açıktır özü
İyi kulları gibi emrine yelmez mısın

Şu kocaman evreni tasarlayan Hâlık’tır
Mahlukatla bizi de yaratan O Melik’tir
Bakıp kendi kendine inanmayan alıktır
Allah’a teslim olup ebedî gülmez misin

Alîm’in hikmetidir her bilimin kurgusu
Bir milimcik şaşmıyor âlemdeki örgüsü
Muhsin önemli değil şaşkınların yargısı
Tut nefsini sorgula yolunda ölmez misin

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 11:54 AM
Allah'ın

Sürekli çalışırım gergefimin başında
Hâlis altın telidir bu tezğâha ıydığım
Aşık gibi koşarım hayâlimin peşinde
Allâh’ın yasasıdır titizlikle uyduğum

İpekten de incedir tezgâhımda dokunan
Yaratan’ın hikmeti baştan başa okunan
Bir nokta eklemedim araştırsın yakınan
Allah’ın sıfatıdır birem birem saydığım

Rabbimin hâlifesi olan gelsin şölene
İltifatı bekleme O’nun emrin bölene
Müjde verin cenneti dileyerek ölene
İmânı kâfi ona ulemâdan duyduğum

Muhsin’in emelidir tutmak Tuba dalını
Gölgesinde neşeyle yemek cennet balını
Yolunda harcamalı bütün dünya malını
Ahrete azık olmaz mirasçıya koyduğum

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 11:54 AM
Allah’ım II

Putuyla nefsine tapınan çoktur
İhsânla doğruya erdir Allah’ım
Rahmet denizinin sınırı yoktur
Şaşkına uzayın dardır Allah’ım

Eşrefi mahlûkat ederek bizi
Halife sayarak söyletti sözü
Rabbine iltica kulluğun özü
İhlâslı kişiye yârdır Allah’ım

Kul kısmı verdiği sözleri tutar
Aşkla ciğerinden tutuşup tüter
Şafakta kan uyku gözüne batar
Haramın azı da nardır Allah’ım

Kulluğa soyunur boyun eğerim
Emrine tutunsam artar değerim
Dileseniz yağmur olur yağarım
Lûtfinle yaramı sardır Allah’ım

Bir gün bu âlemde şimşek çakacak
Muhsin yollar er-geç O’na çıkacak
Defterler dürülüp zimmet yakacak
Huzurda ak yüzle durdur Allah’ım
Cennetinde devran sürdür Allah’ım - Amin

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 11:54 AM
Amacınız Ne?

Düşünüyorum!
Bir insan, bir toplum düşünüyorum!
Duyguları dumura uğramış
Kaskatı madde, obur bir iştah!
Dizginleri azıya almış değirmen, biteviye öğütür!
Doyumsuz ve saldırgan bir vampir!
Nasıl insanlıksa, anlamadım bir türlü.

Ne fakirlik vergi,
Ne zayıflık kaderdir.
Vampirler âleminde çift anahtar çalışır.
Yasanın yamuğuna zorba çabuk alışır!

Ne ilimle ilgimiz,
Ne mânevi bilgimiz var.
İnatla kapıyoruz dünyaya gözümüzü,
Hırslarımız sürükler ardından özümüzü.
Aklımız allâme, hinlik içinde yüzer.
Fikrimiz dessaslık peşinde gezer.
Kandırarak biz bizi, ucuz zevkten uçarız.
Ağır gelir sevdalar, hep gerçekten kaçarız.
Toplumu ateş basmış, çocuk yaşlı hastayız.
Derdi dert bilmemekte, gerçekten de ustayız.
Doktor diye ortada bahçıvanlar geziyor
Kaş yapması bir yana, sirkte beyin eziyor
Kişisel çıkarlarda arıyoruz ilacı,
Güneşi param parça ediyor hoca, hacı(!)
Parçalanan doğrudan, çıkar binbir kırıntı.
İşe yaramaz elbet, içi kovuk kuruntu.
Kuruntuyla mikrobu, ederiz başlar tacı,
Ezildikçe çırpınır, inleriz acı acı!
Soyunmuşuz büsbütün insânî hasletlerden.
Bencil, amaçsız yaşarız.
Başa gelene şaşarız.

Bakın!
Bir poyraz esintisi, nasıl da donduruyor.
Yemyeşil can denizi, ölüyü andırıyor!
Korkun, korkacağınız şeyden.
Bırakın!
Bencillikleri, sığlıkları,
Duyun gayrı gökleri yırtan, canhıraş çığlıkları!
Nerede ektikleriniz?
Güneş karardı, denizler kabardı, kudurdu fırtınalar!
Kara bulutlar sardı ufku,
Yollara çöktü duman,
Köşeleri tuttu çakallar, sürüye daldı kurtlar!
Mahşerde fayda vermez elindeki pis kartlar.

Duyun inleyen insanları,
Güneşi parçalayıp bölenler!
Yaşamak, gelişmek, ayağa kalkmak istiyorum.
Yalvarıyorum size,
Sizin için, bizim için nolur!
Ayrıcalıklarınız size kalsın, tepe tepe kullanın!
Birlikteliğiniz gerek bize.
Toplanın, el ele, gönül gönüle
Ateşleyin güneşi, yaşayabilmek için!

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 11:54 AM
Anama

Hayâlimde canlandı köyümün söğütleri
Sanki nisan günleri zümrüt gibi yeşerdi
Hiç aklımdan çıkmıyor anamın öğütleri
Değme filozof duysa emin olun şaşardı

Sözlerim şaka değil yoldaş beni kınama
Dedikleri hep doğru boş boşuna sınama
Ulu rabbim inşallah rahmet eder anama
Sözün güzelin söyler kendisi de yaşardı

Bağlardı her sözünü uygun ata sözüyle
Yada tamam ederdi bir deyimin özüyle
Eksik kalan yanını desteklerdi yüzüyle
Hatip gibi konuşur konuştukça coşardı

Kuran’la sünnetlerden ölçüsünü alırdı
Söylemi eylemine çok uyumlu olurdu
Deri deri dertlerin çözümünü bulurdu
Daralan her insanın yardımına koşardı

Sıkıntıdan patlayıp derde devâ soranlar
Dertlerini def eder anama baş vuranlar
Kadı Zeynep demişler ustalığı görenler
Doğruluğa tutunup her engelden aşardı

O ömründe kendini emrine verdi dinin
Affedici Afüf’sün yüceden yüce şanın
Anamı da bağışla mağfiretin bol senin
Muhsin’e de lûtfedin bu duâyı başardı

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 11:55 AM
Ararsın

Aşkın ateşine düştüm sevgilim
Her an alev alev sararsın beni
Serilip közüne piştim sevgilim
Hâlâ çiğdir diye yerersin beni

Kaynayıp akıyor sevgi deresi
Olur mu vefâsız aşkın süresi
İlâç kabul etmez oldu yârası
Dilerek gergefe gerersin beni

Aktıkça coşuyor sevdâ selleri
Uçuşur önümde duvak telleri
Esiyor başımda kavak yelleri
Eğleme güzelim kırarsın beni

Yüzüme gülerek aklımı alır
Salına sallana nazından ölür
En katı zâlimler insafa gelir
Sürekli yokuşa sürersin beni

Edâyla işveyle yakıp gidersin
Gönlümü peşine takıp gidersin
Elvedâ demeden çekip gidersin
Bir gün olur sen de ararsın beni

Nolur kaşlarını çatma sevgilim
Muhsin’i yabana atma sevgilim
Yeter insaf eyle gitme sevgilim
Kara topraklara kararsın beni

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 11:55 AM
Aşkın Acısı

Oy dedikçe ocak ocak göz verir
Bağrımı yalımı bürüyor dostlar
Gönül ocağında taş toprak erir
Yangını yüreğe yürüyor dostlar

Ne kurşun ne paslı kama yarası
Kırbaçtan usansa şaklar turası
Ateşten kurtulsam çöker sarası
Lime lime etim çürüyor dostlar

Davulla zurnayla gezer başımda
Uykuya dalarsam azar düşümde
Görüp işitmedim bunca yaşımda
Durmadan izimi sürüyor dostlar

Aşkın acısına derman bulunmaz
Gözden silinse de özden silinmez
Uzaktan bakınca billah bilinmez
Gönülde sürekli türüyor dostlar

Muhsin döne döne çıkar dumanım
Umut ummanında batar gümanım
Can boğaza geldi yoktur zamanım
Cananım dosyamı dürüyor dostlar

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 11:55 AM
Ateşe

Deli gönül coşa gelip
Gaz yağı dökme ateşe
Atmışında âşık olup
Elini sokma ateşe
Giden menzilini buldu
Gönlüme gam kasvet doldu

Mevsimsiz tohum ekilmez
Bataktan kolay çıkılmaz
Muhannet kahrı çekilmez
Yükünü yıkma ateşe
Nefis boş şeylere yeldi
Bak ecel kapıya geldi

Geçti ömür, geçmez ele
Emeğini verme yele
Bu gerçeği bile bile
Kendini yakma ateşe
Noldu noldu, böyle oldu
Gül benzim sararıp soldu

“Öfke gelir göz kararır
Öfke gider yüz kararır”
Muhsin udlu tez kararır
Kafayı takma ateşe
Kim haddi hududu bildi
Son hesap doyası güldü

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 11:55 AM
Atma Yanarsın

Biraz dinler misin beni ey nefis
Ateşe yakınca yatma yanarsın
Varlık darlık sınar seni ey nefis
Azıp şaşıp haram tatma yanarsın

Garibi haklama hakkı saklama
Çıkar umup kapı baca bekleme
Suçlu baban olsa sakın aklama
Haklının hakkını ketme yanarsın

Ateş yakar soğuk vurur su boğar
Muhannet kapıdan düşeni koğar
Kadrini bilirsen belki şans doğar
Aç gözlü zengine gitme yanarsın

Hastalığı anlatmayın sağlama
Umudunu insanlara bağlama
Göz yaşını yuta yuta ağlama
Derdini içine atma yanarsın

Cimrinin gözüne yediği batar
Tembellik illeti ölümden beter
Muhsin’e ibretse bu kadar yeter
Sende olmayanı satma yanarsın

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 11:55 AM
Aziz

Varlığın hâkimi Aziz’sin Allah
Gönülden inanır tasdik ederim
Sanise tereddüt edemem vallah
Ölsem bile ben bu savı güderim
Canımdan da öte Aziz’sin Allah
Sarıldım ipine hem vallah billah

Hâkimi mutlaksın emrin kesindir
Var edip yaşatan sonsuz usundur
Dünya yaşamında tercih nâsındır
Seçtiğim yurduma koşar giderim
Canımdan da öte Aziz’sin Allah
Sarıldım ipine hem vallah billah

Başını eğiyor dağlarla taşlar
Adını anıyor çiçekler kuşlar
Fırsatı kaçıran figâna başlar
Sana iletmeyen aşkı niderim
Canımdan da öte Aziz’sin Allah
Sarıldım ipine hem vallah billah

Verdiği zamanı acze yormayın
Azgınlığa yelip yular kırmayın
Haramı helâli yersiz görmeyin
Tükenmez azabı nasıl tadarım
Canımdan da öte Aziz’sin Allah
Sarıldım ipine hem vallah billah

Muhsin iyi düşün hesap gününü
Değişmez doğruya çevir yönünü
O bekleyip durur vaktin sonunu
Emrini tutmazsam yanar öderim
Canımdan da öte Aziz’sin Allah
Sarıldım ipine hem vallah billah

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 11:55 AM
Aziz Milletim

Rahmet olur yeryüzüne yağarız!
Sevgi saçar gider yelimiz bizim.
Zulmet ummanını nurla boğarız!
İlim, irfan, teknik şalımız bizim.

Halkımla kol kala geçti dünümüz,
Kardeşlik bağından gelir ünümüz,
Gâriple mazluma bakar yönümüz,
Sevgi, saygı, dostluk hâlimiz bizim.

Ülkede örneğiz, dünyada öncü!
Tek ananın oğlu beyazla zenci,
İnsana tutkundur yaşlısı, genci.
Âlemi kucaklar kolumuz bizim!

Kul hakkını bilir kutsal sayarız,
Şarkta biri yansa garpta duyarız!
Vatanın uğruna can-baş koyarız!
Özgürlük ülküsü yolumuz bizim.

Sefer var göklere tuğlar dikilsin,
Muhsin kalelere bayrak çekilsin,
Yolumuzu kesen dağlar yıkılsın!
Barış kalpte açan gülümüz bizim.

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 11:55 AM
Aziz Milletim II

Çift davullar vuruluyor, er meydanı kuruluyor,
Vatan, millet, devlet bahtı, işte size soruluyor!

Tercih sizin, dilek sizin, bükülmeyen bilek sizin!
Hak deyince şaha kalkan, davul gibi yürek sizin!

Emek sizin, erman sizin, dertler sizin, derman sizin!
Al at sizin, meydan sizin, bak oy sizin ferman sizin!

Vur neşteri, kara bahtım bölük bölük bölünsün hey!
Al bayrağım gök yüzünde, dalga dalga salınsın hey!

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 11:55 AM
Bağlamaz

Şırlayıp akan dere
Coşmazsa hiç çağlamaz
Ömürde de bir kere
Kendi düşen ağlamaz
Kendi düşen ağlamaz

Ölse yemez bayatı
Boşa öder diyeti
Zevkle harcar hayatı
Yârasını dağlamaz
Kendi düşen ağlamaz

Bağı yok bostanı yok
Söylenir destanı yok
Sırtında fistanı yok
Evi aksa loğlamaz
Kendi düşen ağlamaz

Av ayağa gelir mi?
Umut düşe kalır mı?
Kılık tavşan alır mı?
Laf hiç bir şey sağlamaz
Kendi düşen ağlamaz

Muhsin sayılı günler
Tükenmez sanır bönler
Düşünen neler anlar
Şartlar beni bağlamaz
Kendi düşen ağlamaz

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 11:55 AM
Bağlamışım

Gönüllü kölenin olmaz dönüşü
Ayrılık derdiyle ağlamışım ben
Sizden gizli değil yanıp sönüşü
Yoluna özümü bağlamışım ben
Hu diyelim aşkla hu diyelim hu
Gönülden kirleri yuyalım hu hu

Aşkınla dönerek sarhoş olurum
Bulanıp durulur huzur bulurum
Birazcık ayrılsam üryan kalırım
Yarını bu güne yeğlemişim ben
Hu diyelim aşkla hu diyelim hu
Gönülden kirleri yuyalım hu hu

Hülyaya dalarak uçar giderim
Kaf dağını aşıp geçer giderim
Kutlu âlemlere göçer giderim
Eriyip akarak çağlamışım ben
Hu diyelim aşkla hu diyelim hu
Gönülden kirleri yuyalım hu hu

Sarı sevda yoldaş olur bedene
Burada hayır yok bunu tadana
Yaradan yâr olur güzel gidene
Âleme uyumu sağlamışım ben
Hu diyelim aşkla hu diyelim hu
Gönülden kirleri yuyalım hu hu

Gönül sağa sola dönerse eğer
Azmış nefs atına binerse eğer
Kudurgan fırtına dinerse eğer
Ciğeri fuzûli dağlamışım ben
Hu diyelim aşkla hu diyelim hu
Gönülden kirleri yuyalım hu hu

Kabarıp taşarak bendimi yıkmam
Haddimi bilirim sınırdan çıkmam
Hayatta aldığım ödevden bıkmam
Muhsin martinimi yağlamışım ben
Hu diyelim aşkla hu diyelim hu
Gönülden kirleri yuyalım hu hu

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 11:56 AM
Bahtı Karalı

Karşıdan bakınca gülü andırır
Deli divâneyim gördüm göreli
Pür alev sevdası yakar yandırır
Bu zâlime gönül verdim vereli

Gözümde hayâlin gezinir durur
Uzansam yatağa beynime vurur
Dallarım sararıp güllerim kurur
Aşk bağına gönül sürdüm süreli

Karanlık basarsa ağıp geliyor
Sinsice ufuktan doğup geliyor
Bir esip bin kere yağıp geliyor
Başıma sevdasın sardım saralı

Bu gârip arz eder hâlini canan
Sana sunar canın malını canan
Ölene dek bekler yolunu canan
Aşkınla hülyalar kurdum kuralı

Dökülür kâkülün kaşın üstüne
Yolladığın selâm başın üstüne
Ölürsem yazarsın taşın üstüne
Ölmüştü gönlüne girdim gireli

Muhsin’i işveyle kül ettin zâlim
Beynime girerek kul ettin zâlim
Yerden yere atıp pul ettin zâlim
Kurbanlık olmaya vardım varalı

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 11:59 AM
Baktı Da Geçti

Seherde bir suna düştü önüme
Savurdu saçları baktı da geçti
Kastı mı var acep tatlı canıma
Gönlüme okları çaktı da geçti

Kirpikleri seçemezsin sürmeden
Elâ gözler sanki birer hurmadan
Yaşanır mı gül cemâli görmeden
Tay gibi yanımdan sekti de geçti

Ceylanı andırır gülün çalımı
Vurarak derbeder etti hâlimi
Sarıp sarmalayıp gitti yalımı
Bağrımın içini yaktı da geçti

Dolgun başak gibi nazla salınır
Esme dersem yanlış anlar alınır
Bu kızın uğruna her gün ölünür
Yurdumu yuvamı yıktı da geçti

Meleği göremem hûriyi bilmem
Kokusunu alsam sanırım ölmem
Senden başkasını vallâhi almam
Açmış güller gibi koktu da geçti

Davran deli gönül vakti geçirme
Kafeslendi bülbül sakın uçurma
Muhsin bu fırsatı elden kaçırma
Gözünden yaşları döktü de geçti

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 11:59 AM
Bâri

Neyin aslını bilsek ah eder iç çekeriz
O’nun ilmini okur küçük dili yutarız
Tanısak şahsımızı diz çöker el açarız
Ne dediyse ol Bâri atlamadan tutarız

Dinle beni pis nefis neye yeter aklımız
Eldedir eserlerin varsa çıkar saklımız
Şiştiğin idrâkle us yada güzel şeklimiz
Hiç birine etkin yok çıkar hava atarız

Bâri’dir yaratanı övündüğün ne varsa
Âlemdeki düzeni göremez adam körse
Şaşı bakıp ilmine bilmeyen gelip sorsa
Bâri’yi çelme takıp biz bilgelik satarız

İlmek ilmek işlenen çiçeklere bakmayız
Uzaydaki âhengin hikmetiyle çökmeyiz
Kafayı sokar kuma ölsek geri çekmeyiz
Bâri’den bahsedilse kükrer kaşı çatarız

Araştırın doğada denge nasıl kurulmuş
Bir canlı başkasına hizmet için verilmiş
Cansız emre âmâde çarşaf gibi gerilmiş
Ya emerek doyunur ya üstünde yatarız

Şu kısacık hayatta olma amaçsız çapkın
Taşa atsan saplanır gerçekten iyi zıpkın
Nefsini bilen olmaz Bâri’ye karşı sapkın
Muhsin inat edersek yarın yanar tüteriz

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 11:59 AM
Bayram

Güzelim yine mi karalı geldin
Yas tutmak sana yakışıyor mu
Ezdin ciyerimi bağrımı deldin
Fakirlik kurgusu pekişiyor mu

Neden bu gün karalara sarıldın
Gâriban halkıma kızıp darıldın
İlk yokuşta yılıp bezip gerildin
Bayram adetleri kokuşuyor mu

Zorba dayâr halka karalı bengi
Yıllarca taşıdın bu çirkin rengi
Dağıldı barkana çözüldü dengi
Pis bitat sünnetle çekişiyor mu

O güzelim günler nerede kaldı
Hayatım karardı istikbâl soldu
Kanunda kardeşlik kuralı öldü
İmânım yaşamla çakışıyor mu

Fakir ağlıyorsa bayram ne yazar
Muhsin hasis insan azdıkça azar
Yoldan sapıp giden dinini bozar
Dinler son hesapta çıkışıyor mu

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 11:59 AM
Benliğim

Her işte adil ol şeytana uyma
Kavanoz dipliyi şutlatma sakın
Baldırı çıplağın sırtını soyma
Sabır taşlarını çatlatma sakın

İyiyi güzeli kendine yorma
Fesat ehli ile yan yana durma
Canı yananlara fiskecik vurma
Suskun volkanları patlatma sakın

‘Ateş yakar su da boğar,’ saldırma
Kaynayan kazana kolu daldırma
Kutsal denen şeye kafa kaldırma
Güvenen dostunu atlatma sakın

Yaratıldın belli bir amaç ile
Kendini düşürme boş yere dile
Yeryüzüne bütün hükmetsen bile
Sırrını kimseye çıtlatma sakın

Doğru yürü yanlış bir adım atma
Hor görüp kimseye kaşını çatma
Hafif sayıp küçük günaha batma
Taşınmaz gramı katlatma sakın

Adamı ayartan bir aptal baştır
Muhsin’i avutan dünyası boştur
Cehennem yakıtı insanla taştır
Nefsi orda burda otlatma sakın

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 11:59 AM
Bi – Vefa

Yanarım bi-sefa aşkına.
Sözde toprak, özde insan; bi-vefa aşkına.
İhânet şeref oldu, hâin padişah.
Sadıklar sersefil, sorgulanır neslişah.

Kolumda kelepçe, yüzümde kasvet!
Kara bulut gibi çöker içime hasret.
Özgürlükle adâlet araçsa eğer,
Hayat:
Islak, yapışkan, leş gibi ağır.
Pis, sinsi, gaddar, sağır mı sağır!

Vuramaz insanı düşman,
Vursa da koymaz! ..
Amma,
Ahhh! şu harfler, şu heceler!
Celladın elinde sallanır, satır satır.
Satır harfler!
Zindana yolcu taşır, katar katar.
Katır harfler!

Söyleyin a dostlar!
Bu yolculuk nereye, bu şiddet niçin?
Her yerde figan, her yerde çığlık!
Çiğ basitlik, adi sığlık!
Elveda sana güzelim sağlık.

Bakıyorum, herkesle eşit gibiyim.
Yaşıyorum, sofrada çeşit gibiyim.
Söyleyin Allah aşkına ben neyim, kimim?
Tam sayı mı, kesir miyim?
Hâin şiir, nesir miyim?
Bu ülkede esir miyim?

Söylesenizeee!
Bu ülkede esir miyim?
Ayağımı pranga, boynumu zincir vurur!
Dilimde kördüğüm, beynimde cellat durur!

Oysa ben bir dil bilirim / ana dilimi.
Kahramanlar diyarı, herkes bilir ilimi.
Yeter!
Gelmeyin üstüme kurşun harfler!
Uşak heceler!

Yeter gayrı!
Parçalar, eritirim sizi yanan bağrımda!
Yalancı harfler,
Talancı harfler,
Hâin heceler!

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 11:59 AM
Bilemem

Adalet cumbalandı, kararlar ferman oldu...
Bilmem bleh dilidir, bilmem düşman elidir.
Beynimiz bombalandı, hâlimiz harman oldu...
Bilmem afet yelidir, bilmem rahmet selidir? ..

Kafada kavak yeli, baş ayağa düşmandır.
Anadan doğma deli, doğduğuna pişmandır...
Gariban kaldı veli, sülük filden şişmandır.
Bilmem isyan zülüdür, bilmem bahtın gülüdür? ..

Savaşır sürü ile; kurt mudur, çoban mıdır? ..
Halkı çekiyor çile, bu gülen yaban mıdır? ..
Yaptığı sığmaz dile, zehirli çıban mıdır? ..
Bilmem sevgi ölüdür, bilmem ihsân gölüdür? ..

Kaşlar çatık, kafa dik; sanki şeytan azmanı.......
Sırtımdaki murdar yük, sor ki neyin uzmanı(!)
Güle balta sallar lök, açsana kız yazmanı (! ..)
Bilmem kahve falıdır, bilmem oğul balıdır? ..

Tağut el-kol kırıyor, terazi kıl yarıyor(!)
Kurtlar ayar veriyor, köle beyin tarıyor(!)
Kanser öze yürüyor, tüm gövdeyi sarıyor!
Bilmem yangın külüdür, bilmem gülşen yoludur? ..

İlahtır vahşi düzen, vicdanlar hür(!) fikir som...
Enselenir yan çizen, görev yapar bamla bom!
Kimdir denklemi çözen, sırça dama girsin şom! ..
Bilmem şirkin şalıdır, bilmem muştu salıdır? ..

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 12:00 PM
Bir Tanem

Sevdalı sayıklar yıllar geçse de
Sevmeyince kollar sarmaz bir tanem
Kara sevda çeken zehir içse de
Açlar ölse toklar görmez bir tanem

Sevdanın ateşi yakar içimi
Ne söyleyim kendim yaptım seçimi
Yolsam da faydasız akça saçımı
Çöle giden çiçek dermez bir tanem

Gönül vazgeçmeden izler peşini
Hayal âleminde yaşar düşünü
Mahşerde de arar bulur eşini
Dert yakarken huzur ermez bir tanem

Olur olmaz yerde zülüf tarama
Çöller diyârında ırmak arama
Tuz basma sevgilim derin yarama
Sel yatağı pınar vermez bir danem

Ben aşığım her mihneti çekerim
Gamı gömer gülücükler ekerim
Nolur bir kerecik baksan şekerim
Derman dersen kimse yermez bir tanem

Muhsin düşmeyesin gönül alına
Çeşit çeşit huylar vermiş kuluna
Anka kuşu konmaz çalı dalına
Tiftiksiz hırkayı örmez bir tanem

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 12:00 PM
Bu Kızın

Ne sallanır ne bir kelâm edersin
Söyleme ballanır ağzında sözün
Edeple bu yoldan gelip gidersin
Bakınca allanır o mâsum yüzün

Bir kere kaşını kaldırıp bakmaz
Tövbe açık giyip takılar takmaz
Dudağı allayıp sürmeyi çekmez
Örtmüş baştan bele etekler uzun

Yok senden güzeli ederim kasem
Acep huri misin melek mi desem
Zehirler öldürmez elinden yesem
Gülüm izin versen olurum kuzun

Anlatmak istesem sığmaz sözlere
Benzemez bildiğin türden kızlara
Sanki uçup gelmiş keklik düzlere
Dünyada benzeri var mı bu kızın

Eğer gönüllüysen gül tak poşuna
Gülüp sabret deme boşu boşuna
Sözün kâr etmiyor gönül kuşuna
Aşkınla yananı görmez mi gözün

Muhsin erir akar senin peşinden
Görmek için gezip geçti işinden
Nazlanan gül ayrı düşer eşinden
Kırılan kâlbime em olmaz nazın

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 12:00 PM
Bülbül

Şakıyan bülbüle kızdım
Sözden aşkı sez dediler
Yanıp yele yele gezdim
Aşk incecik naz dediler
Oy oy bülbül sarı bülbül
Nidem başka yâri bülbül

Sevda sardı düştüm dile
Sevdasız der noldu kele
Seven bülbül güler güle
Sen kenarda gez dediler
Oy oy bülbül sarı bülbül
Nidem başka yâri bülbül

Bağdaşı kurdu düşüme
Her gece çöker başıma
Uçsam da gelir peşime
Aşk özdeki köz dediler
Oy oy bülbül sarı bülbül
Nidem başka yâri bülbül

Bülbülüm gitti gelmedi
Doktor derdimi bilmedi
Hayatta yüzüm gülmedi
Buysa derdin az dediler
Oy oy bülbül sarı bülbül
Nidem başka yâri bülbül

Aşk yarası ne de zormuş
Muhsin’i sevdası yormuş
Bülbül yine beni sormuş
Sanki çeşme göz dediler
Oy oy bülbül sarı bülbül
Nidem başka yâri bülbül

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 12:00 PM
Caddeler -I-

Bir garip mekandır bizim caddeler
Kargayı kartalı sülünü taşır
Harmanlanır çiğfe düşmüş maddeler
Alnında atların nalını taşır

Çekilmiş kaşları bin bir renk yüzü
Avcıdan haindir kısılmış gözü
Tatlıdır nağmesi bulanık sözü
Ayaklı şeytanın dilini taşır

O kadar geniş ki mezhebi gönlü
Çirkef horon teper arkalı önlü
Hay-huyun içinde kaybolur canlı
Dirile yananın külünü taşır

Ruhumu kıskıvrak saran urganın
Pisliğin üstünü örten yorganın
Gölgesi kirlenmiş koca gürgenin
Tiksinen özünün zülünü taşır

Uçuk beyinlerin çıplak zırını
Ciğer kebap eden yüksek fırını
Aç açık can veren zebun arını
Kanatlanmış uçan gelini taşır

Muhsin bu çıkmazda yolu yitirdi
Vurguncu soyguncu malı götürdü
Akşamın meltemi muştu getirdi
Yollar yediveren gülünü taşır

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 12:00 PM
Caddeler –II-

Tebessümü sahte dişleri sivri
Üç köpek yalasa doyar alını
Yürüyorum diye salınır yavru
Zehirle yoğurmuş oğul balını

Azdıkça ateşi çevreyi sarar
Ne bedene fayda ne ruha yarar
Bu sürtük durmadan belâsın arar
Huşu ile okur yıldız falını

Saçılan çirkefe hiç isyan etmez
Yolsa tüm kazları yine de yetmez
Anladım ki artık hiç maya tutmaz
Bu sefil caddeler içer folunu

Mantığı bozulmuş dengesi kaçmış
Ar haya berhava düğmeyi açmış
Güvenle saygı da yuvadan uçmuş
Kıçının üstüne sarmış şalını

Dağılmış düzeni fırtmış çivisi
Kargalar kıskanıp yolmuş tavusu
Kokuşmuş kutsalı akmış sıvısı
Caddeler şaşırmış bizde yolunu

Muhsin’in kulağı altın küpeli
Paketler cafcaflı eller kupalı
Herkes tuttuğunu şap şup öpeli
Namus ehli olan saklar kolunu

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 12:00 PM
Ceylan

Seherde bir ceylan çıktı yoluma
Usul usul geçti selâm vermeden
Hayran oldum hilâl kaşla çalıma
Seçemedim top kirpiği sürmeden

Ela gözler kaş altından süzüyor
Nokta virgül aşk masalı diziyor
Yavru ceylan sular gibi sızıyor
Beni benden alıp gitti sormadan

Olgunlaşmış güller gibi salınır
Nazlı baksa kara bağrım delinir
Ciğerlerim bölük bölük bölünür
Geliver güzelim gönül kırmadan

Bu endamı bulamazsın kuğuda
Kırk yılda bir fırsat düşer yiğide
Yaz derdini birkaç sayfa kağıda
At kemendi zâlim avcı vurmadan

Şafak söküp tomurcuklar açmadan
Gül dalına bülbül konup uçmadan
Muhsin yetiş Bor pazarı geçmeden
Kap kaç yâri bu yerlerde durmadan

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 12:00 PM
Özgürlüğün adıdır, ağzımızın tadıdır!
Cumhuriyet canımsın, damarımda kanımsın!
Dünümsün, günümsün, ünümsün, şerefimsin şanımsın!
Ey hürriyet! Evvet! Etmişim şahlığı ret!
Cumhuriyet! Evet! Ederim zümreyi ret!
Milletimin malısın, canımız cumhuriyet!

Geldin diye gönenir sana türkü yakarız!
Aşkından deli olur, şimşek gibi çakarız,
Dağlardan tepelerden seller gibi akarız!
Küçücük yavrumuza bakar gibi bakarız!
Bu bize armağan der, her beyine ekeriz!
Yirmi dokuz ekimde meydanlara çıkarız!
Bayram edip yakaya al bayrağı takarız!
Süslüdür gelin gibi serenlere çekeriz!
Engelleri aşarak doruklara dikeriz!
Güreşir, horon teper, alanlarda sekeriz!
Seni seven herkese, güller gibi kokarız!
Sana düşman olanın al kanını dökeriz!
Milletimin malısın, canımız cumhuriyet!

Kimse etmesin cüret, soygunlara ret, ret, ret! vurgunlara ret, ret, ret!
Milletim değer üret, yoksulluğa ret, ret, ret! Yolsuzluğa ret, ret, ret!
Yoksa örnekten türet, işsizliğe ret, ret, ret! Aşsızlığa ret, ret, ret!
Kimse asmasın surat, keyfiliğe ret, ret, ret! Seyfiliğe ret, ret, ret!
Susma zalime diret, zorbalığa ret, ret, ret! Çorbalığa ret, ret, ret!
Milletimin malısın, canımız cumhuriyet!


Özgürlüğün adıdır, ağzımızın tadıdır!
Cumhuriyet canımsın, damarımda kanımsın!
Dünümsün, günümsün, ünümsün, şerefimsin şanımsın!
Ey hürriyet! Evvet! Etmişim şahlığı ret!
Cumhuriyet! Evvet! Ederim zümreyi ret!
Milletimin malısın, canımız cumhuriyet!

Sevincimden coşarım, hedefime koşarım!
Kaynayarak taşarım, hep ardına düşerim!
Ateşinde pişerim, senden gelir başarım!
Sen yaşarsan yaşarım, her engeli aşarım!
Anadolu baştan başa Hakkari’den, Kars’tan, Kaş’a
Aldırmadan yaza kışa, parmağım vuracak tuşa!
Yazıyoruz dağa taşa, cumhuriyet sen çok yaşa!
Ali, Ahmet, Ayşe, Neşe sevinçten dönerek kuşa!
Düşman peşimden koşsa da derdim başımdan aşsa da,
Gökten yıldırım düşse de gören bu aşka şaşsa da,
Zehir katsalar aşıma, bakmadan yetmiş yaşıma,
Gelmese kimse peşime, gelirim yalnız başıma!
Seninle cumhuriyet, seninle cumhuriyet!
Milletimin malısın, canımız cumhuriyet!

Kimse etmesin cüret, soygunlara ret, ret, ret! vurgunlara ret, ret, ret!
Milletim değer üret, yoksulluğa ret, ret, ret! Yolsuzluğa ret, ret, ret!
Yoksa örnekten türet, işsizliğe ret, ret, ret! Aşsızlığa ret, ret, ret!
Kimse asmasın surat, keyfiliğe ret, ret, ret! Seyfiliğe ret, ret, ret!
Susma zalime diret, zorbalığa ret, ret, ret! Çorbalığa ret, ret, ret!
Milletimin malısın, canımız cumhuriyet! Kanımız cumhuriyet!

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 12:00 PM
Çeçen Düğünü

Borazanlar hücum emri çalıyor,
Yurda dalga dalga yağı dalıyor,
Özgürlük gülünü yaban çalıyor,
Vuralım Çeçenler, düğün günüdür! ..
Vur davulcu, gümbürdesin davullar! ..
Toy düğün var, koşup gelsin avullar! ..

Düşmanı görünce kanım depreşti,
Aslan kaplan aşkla coşup kükreşti,
Tekbirler yükseldi, Kafkas titreşti,
Görelim Çeçenler, düğün günüdür! ..
Vur davulcu, gümbürdesin davullar! ..
Toy düğün var, koşup gelsin avullar! ..

Kafkas Dağı kaya kaya korunsun,
Arpacıktan Moskova’sı görünsün,
Dört taraftan cephelere yürünsün,
Varalım Çeçenler, düğün günüdür! ..
Vur davulcu, gümbürdesin davullar! ..
Toy düğün var, koşup gelsin avullar! ..

Muhsin silâhları çekip yağlarız
Dere tepe Allah der de çağlarız
Zâlimin yüreğin yakıp dağlarız
Girelim çeçenler, düğün günüdür! ..
Vur davulcu, gümbürdesin davullar! ..
Toy düğün var, koşup gelsin avullar! ..

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 12:01 PM
Çırak

./...
Çırak! Çöller çok kurak! Arazi çorak! İnadı bırak, bırak! İnadı bırak, rak, rak! Cennet çok ırak. Sana verilmez burak! İnadı bırak, bırak! İnadı bırak, rak, rak! Çırak, çırak, rak, rak! Muktedir iktidar olmak mı gerek, gerek! Gerekir yürek, yürek! Gerekir yürek, rek, rek! İnadı bırak, bırak! İnadı bırak, rak, rak!

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 12:01 PM
Çiçek Köyü

Dağları taşları yüzüme güldü
Neler de yapılmış yurdum Çiçek’te
Göğsümü kabarttı gözlerim doldu
Sandım ki Cennet’e girdim Çiçek’te

Eski köy dağılıp çevreye taşmış
Çıkıp yatağından sınırı aşmış
İlerleme değil dörtnala koşmuş
Çok güzel eserler gördüm Çiçek’te

Caminin çevresi gülşene dönmüş
Bahçesine hizmet binası konmuş
Ahmet’le ekibi hizmeti sunmuş
Yapılır gönüllü yârdım Çiçek’te

Mamur olmuş mezarlıkla okulu
Yetişmiş çiçekler güzel kokulu
Hayri’yle birlikte her bir çakılı
Yerine koyanı sordum Çiçek’te

Dolaşıp her yeri ziyâret ettim
Gözümü kapayıp mâziye gittim
Acı tatlı birçok duygular tattım
Ektiğim ekini derdim Çiçek’te

Eskiden odada sohbet ederdik
Çift sürer otlakta öküz güderdik
Şimdi dostlarımla hasret giderdik
Gençliğe bir daha erdim Çiçek’te

Ovaya kurulmuş yeri çok özel
Muhsin’in köylüsü köyünden güzel
Kimi türkü söyler kimisi gazel
Uçan kuşa gönül verdim Çiçek’te

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 12:01 PM
D a v e t

Davul gümbür gümbür vurur,
Gönlü bize yanan gelsin.
Hizmet ehli saf saf durur,
Kırk kapıdan dönen gelsin.
Halk aşkıyla alev alev,
Yanıp yanıp sönen gelsin...

Adem Ata’dan kardeşiz,
Bin yıldan beri sırdaşız,
Mezara kadar yoldaşız,
Can burada canan gelsin.
Halk aşkıyla alev alev,
Yanıp yanıp sönen gelsin...

Adalet hoşgörü barış,
Gayret ister gerçek yarış,
Süsle yurdu karış karış,
Miskinliği yenen gelsin.
Halk aşkıyla alev alev,
Yanıp yanıp sönen gelsin...

Tut el ele, birliği sev;
Hürriyetle dirliği sev,
Zulme karşı erliği sev,
Kanı canı sunan gelsin.
Halk aşkıyla alev alev,
Yanıp yanıp sönen gelsin...

Bağımsızlık şanımızdır,
Demokrasi kanımızdır,
Cumhuriyet canımızdır,
Kır atına binen gelsin.
Halk aşkıyla alev alev,
Yanıp yanıp sönen gelsin...

Sevgi fırtına dindirir,
Sevgi volkanı söndürür,
Sevgi âlemi döndürür,
Sevgi ile yunan gelsin.
Halk aşkıyla alev alev,
Yanıp yanıp sönen gelsin...

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 12:01 PM
Dam Başında Saksağan

Sevimli mor sümbülü; dün gördüm, yaban gülü! ..
Dedim ona ey soğan, neden seçtin azmayı? ..
Ünlem sanmış virgülü, uçmuş çalı bülbülü! ..
“Dam başında saksağan, vur beline kazmayı! ”
Güller niye bağlar ki, dili kanlı yazmayı? ! ..

Beyinde gezer elim, çizgi nokta temelim...
Dağlara yaslı belim, gönül dermek emelim...
Doyulmaz bir güzelim, başımda eser yelim! ..
“Dam başında saksağan, vur beline kazmayı! ..”
Güller niye bağlar ki, dili kanlı yazmayı? ! ..

Yavru kuşu uçmadan, kırk yerinden bağlarım!
Kanadını açmadan, güzelce pukağlarım!
Daha gözün açmadan, yüreğinden dağlarım! ..
“Dam başında saksağan, vur beline kazmayı! ..”
Güller niye bağlar ki, dili kanlı yazmayı? ! ..

Kazlar suya yürüdü, kan gördüm izlerinde! ..
Ahu yüzün bürüdü, kin sezdim gizlerinde...
Tüm omurgam çürüdü, salgın var özlerinde! ..
“Dam başında saksağan, vur beline kazmayı! ..”
Güller niye bağlar ki, dili kanlı yazmayı? ! ..

Bir baloncuk uçurduk, parladı namlu gözler! ..
Kulak kabartıp durduk, fırladı mermi sözler! ..
Bam tellerine vurduk, püskürdü volkan özler! ..
“Dam başında saksağan, vur beline kazmayı! ..”
Güller niye bağlar ki, dili kanlı yazmayı? ! ..

Maşrığa bağlı serim, ince bir ağ örerim...
Orduda bir neferim, yerküreye seferim...
Asileri süzerim, kıl ipliğe dizerim! ..
“Dam başında saksağan, vur beline kazmayı! ..”
Güller niye bağlar ki, dili kanlı yazmayı? ! ..

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 12:02 PM
Deli Gönlüm

Gürül gürül rahmet yeli, eser gelir ilk şafakta,
Taşkın sular gibi seli, basar gelir ilk şafakta.

Yanık yanık bülbül sesi, gönle vurur ilk şafakta,
Ağzına sığmaz nefesi, çeker durur ilk şafakta!

Mümin çöle bostan eker, sular çeker ilk şafakta,
Gözlerin semaya diker, bir bir döker ilk şafakta!

De ha deli gönlüm de ha, ağar gider ilk şafakta,
Şah’a deli gönlüm şaha, yağar gider ilk şafakta!

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 12:02 PM
Densiz Taşlar

Emelim isteğim olmasa bile
Sıçrayıp elime geliyor taşlar
Kıstırır dar yere bastırır dile
Suçluyu adıyla biliyor taşlar

Saraya çağrılsa bu densiz taşlar
Şahlara kızarsa sekmeye başlar
Yakalar yılanı hamamda haşlar
Soysuza vurunca gülüyor taşlar

Dostluğa barışa özünü bağlar
Güzelle iyinin peşinde çağlar
Âdil hükümleri hayata yeğler
Doğruyu elekten eliyor taşlar

Fildişi tarakla devamlı tarar
Kıyıda köşede sahtekâr arar
Sarıca sevdaya kapılır sarar
Çürüğü beşiğe beliyor taşlar

Eğer ki bu güzel şiir olmasa
Arsıza hırsıza cephe almasa
Enseleyip saçlarını yolmasa
Orada çatlayıp ölüyor taşlar

Uyuyanlar yeter gayrı uyanın
Duralım önüne hakkı yiyenin
Muhsin kes ipini bize kıyanın
Köleyi defterden siliyor taşlar

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 12:03 PM
Dil Yarası

Beni yakan dil yârası
Kuzu gibi meliyorum
İstersen başlık parası
Peşin koyup alıyorum

Sürekli seni gözlerim
Nereye gitsen izlerim
Gölgeni dâhi özlerim
Arkan sıra yeliyorum

Başımdaki sarı yazma
İki gözüm bana kızma
Beri gel öteden süzme
İçtim sarhoş oluyorum

Sinemde yanar bir ocak
Köze döndü köşe bucak
Dert yığını kucak kucak
Hepsin sana buluyorum

Dünürcümü salacağım
Seymen alıp geleceğim
Zorla düğün çalacağım
Hiç naz etme ölüyorum

Muhsin örülüp yığılma
Bir avuç suda boğulma
Yeter bozulup dağılma
Akşam olsun geliyorum

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 12:03 PM
Dilerim Sen’den

Sensin gönlümüzde ece Allah’ım
Yardım isteğiyle melerim candan
Ben âciz bir kulun yüce Allah’ım
Çağrına uyarak yelerim önden
Rahmeti ihsânı dilerim senden

Sonsuz âlemleri yoktan var eden
Nemrut’a hayatı kından dar eden
Közü İbrahim’e dost ve yâr eden
Gayrı sevgileri silerim dünden
Rahmeti ihsânı dilerim senden

Aşkına adayıp verdim özümü
Atarak ilmeği kestim sözümü
Ölesiye andın yoktur çözümü
Aklımı fikrimi çelerim zandan
Rahmeti ihsânı dilerim senden

Kerem et sözlerim söylensin dilden
Kurduğum kurgular düşmesin elden
Yemyeşil ormanlar yükselsin çölden
Emrinle ocağa dalarım handan
Rahmeti ihsânı dilerim senden

Diller dileğini seçer övünür
Emrinizde aralıksız devinir
Huzura varınca mûti sevinir
Aşığın bağını sularım Ren’den
Rahmeti ihsânı dilerim senden

Muhsin ekin derer harman yığılır
Gönlümüz gülerse zulmet dağılır
Rahmet sel olursa zulüm boğulur
Sevgiyle şefkâti elerim kinden
Rahmeti ihsânı dilerim senden

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 12:03 PM
Dua II

Fitneden fücûrdan aldatan sözden
Ar damarı çatlak utanmaz yüzden
Düştüğü meskeni kavuran közden
Rabim buğu muska gözden esirge

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 12:03 PM
Dua I

Çilekeş tâlipler bezip bıkmasın
Bunalıp sığınan çoktur ya rabbi
Daralıp sıkışıp yoldan çıkmasın
Rahmetine sınır yoktur ya rabbi

Zâlimle câniye boyun büktürme
Düşmana yenilip yere çöktürme
Korkuyla geriye doğru baktırma
Zilletle yaşamak yüktür ya rabbi

Bağlanan umutlar boşa gitmesin
Yurdumda yabâni incir bitmesin
Zikr olan ocakta baykuş ötmesin
Özgürlük bayrağı çektir ya rabbi

Severek gönülden teslim olurum
Yönelip yakarır huzur bulurum
Semâvi fermânı derman bilirim
Bizim şafağı da söktür ya rabbi

Muhsin sıkı tutun kaygıyı bırak
Hak’tan gayrısına saygıyı bırak
Vesvese verecek duyguyu bırak
Emriniz elbette haktır ya rabbi
Nefsimle şeytanı yıktır ya rabbi

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 12:03 PM
Düşünüyorum

Düşünüyorum!
Bir insan, bir toplum düşünüyorum!
Duyguları dumura uğramış
Kaskatı madde, obur bir iştah!
Dizginleri azıya almış değirmen, biteviye öğütür!
Doyumsuz ve saldırgan bir vampir!
Nasıl insanlıksa, anlamadım birtürlü.

Ne fakirlik vergi,
Ne zayıflık kaderdir.
Vampirler âleminde çift anahtar çalışır.
Yasanın yamuğuna zorba çabuk alışır!

Ne ilimle ilgimiz,
Ne mânevi bilgimiz var.
İnatla kapıyoruz dünyaya gözümüzü,
Hırslarımız sürükler ardından özümüzü.
Aklımız allâme, hinlik içinde yüzer.
Fikrimiz dessaslık peşinde gezer.
Kandırarak biz bizi, ucuz zevkten uçarız.
Ağır gelir sevdalar, hep gerçekten kaçarız.
Toplumu ateş basmış, çocuk yaşlı hastayız.
Derdi dert bilmemekte, gerçekten de ustayız.
Doktor diye ortada bahçıvanlar geziyor
Kaş yapması bir yana, sirkte beyin eziyor
Kişisel çıkarlarda arıyoruz ilacı,
Güneşi param parça ediyor hoca, hacı(!)
Parçalanan doğrudan, çıkar binbir kırıntı.
İşe yaramaz elbet, içi kovuk kuruntu.
Kuruntuyla mikrobu, ederiz başlar tacı,
Ezildikçe çırpınır, inleriz acı acı!
Soyunmuşuz büsbütün insânî hasletlerden.
Bencil, amaçsız yaşıyoruz.
Başa gelen işe şaşıyoruz.

Bakın!
Bir poyraz esintisi, nasıl da donduruyor.
Yemyeşil can denizi, ölüyü andırıyor!
Korkun, korkacağınız şeyden.
Bırakın!
Bencillikleri, sığlıkları,
Duyun gayrı gökleri yırtan, canhıraş çığlıkları!
Nerede ektikleriniz?
Güneş karardı, denizler kabardı, kudurdu fırtınalar!
Kara bulutlar sardı ufku,
Yollara çöktü duman,
Köşeleri tuttu çakallar, sürüye daldı kurtlar!
Mahşerde fayda vermez aklınız.

Duyun gayrı sesimi.
Güneşi parçalayıp bölenler!
Ben güneşi arıyorum.
Yaşamak, gelişmek, ayağa kalkmak istiyorum.
Yalvarıyorum size,
Sizin için, bizim için nolur!
Ayrıcalıklarınız size kalsın, tepe tepe kullanın!
Birlikteliğiniz gerek bize.
Toplanın, el ele, gönül gönüle
Ateşleyin güneşi, yaşayabilmek için!

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 12:03 PM
Edep

Cenneti Âlâda inci konağın,
Yolunu ararsan edeptir edep.
Oralara giden güzel bineğin;
Adını sorarsan edeptir edep.

Çirkefin içinde heder insanı,
Gittiği yerlerde güder insanı,
Eşref-i mahlű kat eder insanı;
Nimeti derersen edeptir edep.

Anlamı incelik, zerâfet hem de;
Yüceltir insanı bulduğu demde;
Cennetin yerini ararsan nam da,
Gönülden sararsan edeptir edep.

Muhsin iyi binek diriye edep,
En tatlı, en güzel seciye edep;
Pırlanta yüzüktür periye edep,
Ziyneti serersen edeptir edep...

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 12:03 PM
Eğer IV

Soluğu sayârak alıyom ancak
Gelip boğazımı sıkmazsa eğer
İşlerime el kor kalırım doncak
Yuvamı başıma yıkmazsa eğer

Tuzakla kızakla havayı gerer
İzansız baskınla hareme girer
Sorgusuz suâlsiz defteri dürer
Kızıl yılan gibi sokmazsa eğer

Özel toplantıda tavrını koyar
Bilumum haşarat emrine uyar
Yandaşla birlikte sırtımı soyar
Dişlerimi toptan sökmezse eğer

Davam başlamadan karar verilir
Göstermelik yüce divan kurulur
Başımı eğmezsen tasma vurulur
Balyozla kanımı dökmezse eğer

Uzundur gagası gözüme batar
Motorun çarkına îmân da katar
Şaşırmış bu densiz ülkeyi satar
Ateşle oynarken yakmazsa eğer

Uçan fabrikayı vurup yatırır
Hazineyi bir darbede batırır
Muhsin’leri ezip dize getirir
Ocağına incir dikmezse eğer

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 12:04 PM
Eğer I

Eşitlik hayâldir rûyi zeminde
Zâlimler dersini almazsa eğer
Tabibin neşteri o ilk deminde
Hâinin kâlbini bulmazsa eğer

Zamanla közlerin üstü küllenir
Nâmert her fırsatı iyi kullanır
Ansızın arkadan gelip çullanır
Yahşi adâletten yılmazsa eğer

Görünür herkese sureti haktan
En girift çorabı örer hiç yoktan
Zor ayıkır insan girdiği şoktan
Kâlp sektesi gelip ölmezse eğer

Çirkef sıçrayârak kirler temizi
Aptala koç diye satar domuzu
Esriyen helâlden sayar kımızı
Sarhoşun hâlini bilmezse eğer

Aletle geriden güdülür zilli
Amacı ap açık kimliği belli
Öp dersen ısırır o sivri dilli
Ezilip çaresiz kalmazsa eğer

Muhsin tak gemini topla dizgini
Döndür doğru yola bağla azgını
Sakın gâfil kalma verir bozgunu
Yurdu parçalayıp bölmezse eğer

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 12:04 PM
Eğer IX

Özü doğru sözü fikir olanlar
Görürse baskıyı saldırır oğul
Yolu hak işlevi zikir olanlar
Mağduru ayağa kaldırır oğul

Sahteyse çok sever bayat sözleri
Hakkı görmez çıkarcının gözleri
Hâlden hâle döner yavşak özleri
Unsuz evden kepek çaldırır oğul

Beyler hasım oldu gârip millete
Hemen destek olur her bir illete
Özünden bağlanmış sefil zillete
Kan gölünde testi doldurur oğul

Soyguna vurguna bakıp avunan
Talancıyla hortumcuyu savunan
Hazine çökünce candan sevinen
Tek suça çok kılıf buldurur oğul

Hodbinler konuşup haddini aşsa
Bir rezil toplumdan aykırı koşsa
Sevinir ocağa damdan taş düşse
Halkıma düşmanı güldürür oğul

Adâlet kokuşup huzur bozulsa
Bağları koparak birlik çözülse
Gârip kul bayılıp gözü süzülse
Bedenin severek böldürür oğul

Muhsin yasaların böyleyse eğer
Gebeden gönüllü bir köle doğar
Yağıyı kınamak ayıpmış meğer
Bunlar fırsat bulsa öldürür oğul

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 12:04 PM
Eğer V

Yurdumu içerden saran yılanın
Kollarını yana dökmezsen eğer
Yavaş yavaş zehir veren yılanın
Dişlerini çekip sökmezsen eğer
Sinsice halkımı öldürür kardeş

Örgüte el verip besleyenlerin
Belgeyi kasaya kösleyenlerin
Sokakta yiğitlik taslayanların
Kurduğu düzeni yıkmazsan eğer
Bizi bölük bölük böldürür kardeş

Teşvikle ödülle dövüş kuranı
Geriden gizlice destek vereni
Yiğitler ölürken sessiz duranı
Yeniden sigaya çekmezsen eğer
Toplanıp sinsice saldırır kardeş

Nefsini yasadan üstün sayanın
Halkımı bölerek alttan oyanın
Keyfi tavır kural yasa koyanın
Gözüne yumruğu çakmazsan eğer
Kabrimize toprak doldurur kardeş

Ortada oynayıp yan yatanların
Birlikle dostluğa gürz atanların
Lokmamın içine kan katanların
Anında başına çökmezsen eğer
Bana saçlarımı yoldurur kardeş

Sizden bizden diye binleri yedik
Türkü Kürdü kıran aha şu hödük
Din namına vurmuş îmânı güdük
Davaya başından bakmazsan eğer
Dar günde papazı buldurur kardeş

Meçhûl failleri enseden tutup
Patronla yan yana kodese atıp
Muhsin’e inan ki başına bitip
Hâine yaftayı takmazsan eğer
O bizi ortadan kaldırır kardeş

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 12:04 PM
Eğer VI

Eğer denge kaçıp düzen bozulsa
Beş metre geriden göremezsiniz
Eğer ipler kopup bağlar çözülse
Denkleri çözmeden öremezsiniz

Eğer hodkamlara yaka verirsen
Gurura kapılıp kostak yürürsen
Aşkla sevenleri küçük görürsen
Yüksek tepelerde duramazsınız

Eğer hortumcuyu bulamazsanız
Soyguncuyu yere çalamazsanız
Kurtlardan kuzuyu alamazsanız
Arsızlardan hesap soramazsınız

Eğer vurgun yolu uzar giderse
Vurguncu vekili gözle güderse
Siyaset vurguna hizmet ederse
Korkarım menzile eremezsiniz

Eğer rüşvet varsa talan yapılır
Talanla yalanla yoldan sapılır
Parayla güzele her kul kapılır
Böyle ak düzeni kuramazsınız

Eğer saf saflara hırsız sızarsa
Orda burda yanınızda gezerse
Yöneldiğin yola kuyu kazarsa
Seçtiğin hedefe varamazsınız

Eğer güç istersen yolu mertliktir
Gerektiği yerde gerçek sertliktir
Halkımın katkısı işbu dörtlüktür
Muhsin’in yarasın saramazsınız

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 12:04 PM
Eğer VII

Zorla teker dönmez ara fendini
Engeli kolayca aşmamız gerek
Yüklenip sırtına yorma kendini
Düşlerle yoğrulur en güzel erek
Eğer dantel gibi örmek istersen

Yaslanıp arkaya kullan kafanı
Haşarattan kurtar önce sofanı
Gemiyle atlattı Nuh da tufanı
Çok çabuk götürür iyi bir burak
Eğer ki menzile varmak istersen

Faydalan ilimden güzeli buldur
Yasayı bağlayıp yorumu kaldır
Yasa takmayanı kütükten sildir
Adaletten şaşma gayrısın bırak
Eğer çekidüzen vermek istersen

Devletin milletten saklısı olmaz
Yalın kılıç mızrak oklusu olmaz
Halka savaş açma haklısı olmaz
İnce hesap yapıp eyleme merak
Eğer bizi mutlu görmek istersen

Hakla görev bir ananın kuzusu
Çokça görevinden kaçar bazısı
Avdan kaçmaz avcıların tazısı
Avını almadan olmaz dur durak
Eğer mutlu sona ermek istersen

Kamunun adına kanat açanın
Millet kesesinden bâde içenin
Toplum üzerine zehir saçanın
Gözünün üstüne vurmalı direk
Eğer yaramızı sarmak istersen

Velhasıl haddini aşan kişinin
Çıkarı peşinde koşan kişinin
Muhsin’i ezerek şişen kişinin
Olmalı cezası bir ömür kürek
Eğer nimetini dermek istersen

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 12:04 PM
Eğer VIII

Yasayla yapılmış bu kadar talan
Hesabı isteyen çıkmaz mı dersin
Tak dedi bağrıma nerde bu çalan
Arsız kimseleri takmaz mı dersin
Eğer ki yasalar böyle kalırsa
Bataklık üretir canavar besler

Duyanlar yutuyor küçük dilini
Milletin cebinden çekmez elini
Şeytan şeref sayâr sever zülünü
Yetkili oyunu çakmaz mı dersin
Eğer sorumlular görev bilirse
Madrabaz kafayı kayaya toslar

Sinsice soyulur sırtımdan donum
Halkımı batırdı hortumluk fonum
Sülükler emmişler kalmadı kanım
Tabipler yâraya bakmaz mı dersin
Eğer ensemizde sülük solursa
Sülüğü besleyen dayılık taslar

Sanki yasa değil bir kurt kapanı
Zümrütlü taç eder hinlik yapanı
Avantadan besler yoldan sapanı
Ülke yasalarla çökmez mi dersin
Eğer çarpık düzen sürüp gelirse
Kurtarır hamları harcanır haslar

Eğriler elenip doğru onmazsa
Haşarat üreten ocak sönmezse
Talanı bitirip düzen dönmezse
İlaçlı tuzları kokmaz mı dersin
Eğer namussuzlar mutlu olursa
Namuslu üzülür yükselir sesler

Bu gidişle ülkem kapılır sele
Sözüm sevenlere ne deyim ele
Muhsin el aç halka esenlik dile
Çiviler çiviyi sökmez mi dersin
Eğer dileklerim mâkes bulursa
Âsumanı yakut yıldızlar süsler

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 12:04 PM
Eğer X

Yukardan aşağı duman yürüdü
Nedense esrik bir sam yeli esti
Gürül gürül akan sular kurudu
Gâliba yargıçlar bir bebek astı

Gül dalına kara karga konunca
Şaşıran bülbülün kanı donunca
Bahçeci yellerle semâ dönünce
Dallar ayaklanıp goncalar küstü

Siparişe uygun suçlu bulanlar
Modanın aşkıyla karar alanlar
Bebemi beşikte sokan yılanlar
Fırsatı gelirse sokmaz mı dostu

Hırsızlar salınıp savcılar sussa
Çeteler tepinip hâkimler pussa
Gâriban çileden kan irin kussa
Sabır taşı sabır çekmez mi resti

Adâlet bağında çorap örenler
Şeytanın atına binip sürenler
Yasayı zulmete araç görenler
Unutun zemzemi delindi testi

Çuvalı devirip unu saçtınız
Bizleri terk edip ele kaçtınız
Muhsin’in diline yara açtınız
Eğer bilirseniz gönüller sustu

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 12:05 PM
Pabuç olsa giymez ulu dağları
Ayağın ucunu görmez avanak
Maddeyle sınırlı hayat bağları
Mânânın sırrına ermez avanak

Salağın safları yemeğe küser
Yücelse bastığı başları keser
Sefilde sezilmez akıldan eser
Çekilip hizaya girmez avanak

Fırka değil sanki hırsız çetesi
İş yerine vurgun yapar batası
Kıblesiz yaşıyor yoktur ötesi
Azıtmış eneyi kırmaz avanak

Soyâr işletmeyi sokar batağa
El gördülük işler kalktı atağa
Acep emel nedir sorun çıtağa
Deştiği yarayı sarmaz avanak

Çalanı çırpanı yasadan saklar
Zaman aşımıyla suçluyu aklar
Yalanı yayarak halkımı yoklar
Soruyu kendine sormaz avanak

Hırsızın hesabı sırdır sorulmaz
Köpek var kapıya aslâ varılmaz
Siyâset gebedir suçlar görülmez
Bebeler rahimde durmaz avanak

Sülükle sevişir batakta yatar
Görürse ördeği havada satar
Suç açığa çıksa memura atar
Aklınca alata vermez avanak

Eğer ki partiyi vuran kaçarsa
Harâmi bağında güller açarsa
Muhsin şâki sınırları geçerse
Gemiler sâhile gelmez avanak

* Alata: Alçak taraf, açık

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 12:05 PM
Eğer XII

Gel birlikte hesap yapalım yoldaş
Eğer pis bataktan çıkmak istersen
Bırak hak mevlâya tapalım yoldaş
Eğer güldür güldür akmak istersen

Düşüneni düşman saydır doğuştan
Kundakçıyı gönder sizin koğuştan
Kaldırma başları dertten döğüşten
Eğer caddeye kan dökmek istersen

Sergilenir medya mafya oyunu
Sermaye siyaset yerler koyunu
Almak lâzım bürokratın oyunu
Eğer tarihe tüy dikmek istersen

Tarih yazmaz halka savaş açanı
Din îmân demeden hedef seçeni
Açmak gerek şu yüzdeki peçeni
Eğer burcu burcu kokmak istersen

Berrak havaları kanla süslersin
Sırıtarak kahramanlık taslarsın
Düşmana zâlime sırtı yaslarsın
Eğer dişlerimi sökmek istersen

Mumcu azdı plâstikle patlattın
Aksoy’la Üçok’u niçin şutlattın
Yetsin gayrı sabır taşın çatlattın
Eğer yüzümüze bakmak istersen

Sakladıkça savruluyor yalanın
Destan oldu kokuşuyor talanın
Büstün dikin hazineden çalanın
Eğer çatır çatır çökmek istersen

Durdur artık şu oynanan dramı
Kanım sizi boğar deşme yâramı
Yasayla yasakla yok say töremi
Eğer vatandaşı yakmak istersen

Bir kastınız varsa milletle yurda
Sakın okur yazar bırakma burda
Yap darbeyi bizi süründür yerde
Eğer sen devleti yıkmak istersen

Gınâ geldi şifre îmâ yazmaktan
Yılmadınız yapılanı bozmaktan
Utanmalı Muhsin’leri üzmekten
Eğer dostun elin sıkmak istersen

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 12:05 PM
Eğer II

Hizmet diye gelip yurdu satana
Şak şak çalan hâin değilse eğer
Derdest edip solumadan yutana
Sessiz kalan hâin değilse eğer
Hâinin tarifin bulun dostlarım

Makama kurulup hava basarak
Millet aleyhine ahkâm keserek
Çıkıp orta yerde herze kusarak
Aşka gelen hâin değilse eğer
Saç ile bıyığı yolun dostlarım

Dilinden dininden seçip ayırıp
Kimine küfredip kimin kayırıp
Hazine malıyla yoldaş doyurup
Halkı bölen hâin değilse eğer
Beni dilik dilik dilin dostlarım

Hak hukuk ilkesin hiçe sayarak
Bir çırpıda yüzbin cana kıyarak
Canhıraş feryadı her an duyarak
Huzur bulan hâin değilse eğer
Kırın dallarını gülün dostlarım

Beynimi okuyup hayâl kurarak
Çıkıp kurgusunu kendi yorarak
Suçun hesabını benden sorarak
Karar alan hâin değilse eğer
Bizi sizi hâin bilin dostlarım

Yurtta gizli örgüt gibi çalışan
Devletin malını çalıp bölüşen
Muhsin’i eleyip çıkıp gülüşen
Falan filan hâin değilse eğer
Hâini akıldan silin dostlarım

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 12:10 PM
Eğer III

İşinin başında sallanan memur
Kapının önüne konmazsa eğer
Görevi kötüye kullanan memur
Tutuşup yürekten yanmazsa eğer
Neler gelir gârip başa mehmedim
Çok zehirler katar aşa mehmedim

Sinirler gerilir stres kasınca
Yasalar yapışır pres basınca
Köle efendiye kinin kusunca
Edebinle otur denmezse eğer
Neler gelir gârip başa mehmedim
Nice herze yerler hâşâ mehmedim

Vururlar insanı sokak başında
Fâili meçhûldür yazar nâşında
Kâtil cenâzenin gider peşinde
Bu yangın iyice sönmezse eğer
Neler gelir gârip başa mehmedim
Câni tam kiralık maşa mehmedim

Uçaklar havada ansızın patlar
Dürbünlü tüfekle seçilir hatlar
Raporu okuyan öfkeden çatlar
Şok ile o beyin donmazsa eğer
Neler gelir gârip başa mehmedim
Pranga vururlar düşe mehmedim

Köşemizde özerk site kurulur
Sorumsuza geniş yetki verilir
Halkın kararına darbe vurulur
Yasa elli kere yunmazsa eğer
Neler gelir gârip başa mehmedim
Benzetir toplumu leşe mehmedim


Okuyup yazarsan dava açarlar
Sinsice çevreye korku saçarlar
Muhsin ezilince zevkle uçarlar
Adâlet yurduna dönmezse eğer
Neler gelir gârip başa mehmedim
Yedirirler kurda kuşa mehmedim

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 12:10 PM
El Aman Ya Rab!

Karlar kütük kütük haber yok yazdan
Düştüm gözden dizden el aman ya rab
Teller param parça ses çıkmaz sazdan
Umut ancak sizden el aman ya rab
Nazım da niyazdır yardım et ya rab

Yetişkin dallarım meyve vermiyor
Attığım ok menziline ermiyor
Tipiden boradan gözüm görmüyor
Bıktım sahte yüzden el aman ya rab
Nazım da niyazdır yardım et ya rab

Nadide çiçekler bir bir soluyor
Kavrulup kuruyup gazel oluyor
Yetişip geleni yaban yoluyor
Gına geldi yozdan el aman ya rab
Nazım da niyazdır yardım et ya rab

İçten içe yanar çıkmaz dumanım
Zalim fırsat vermez keser amanım
Lutfetmezsen eğer geçer zamanım
Ciğer farksız közden el aman ya rab
Nazım da niyazdır yardım et ya rab

Bozulmuş beyinler kaçmış ayarlar
Halkı soyar hem de fitne yayarlar
Kafamıza sık sık silah dayarlar
Koru hain gözden el aman ya rab
Nazım da niyazdır yardım et ya rab

Bütün çıkar yollar insandan geçer
Herkes inancını kendisi seçer
Kul ister Hak onun yolunu açar
Diler Muhsin özden el aman ya rab
Nazım da niyazdır yardım et ya rab

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 12:10 PM
El Oğlu

Gülüm bu dünyada gafil olanın,
Gözünden sürmeyi çeker el oğlu.
Yârışta yabandan geri kalanın,
Postuna tuzları eker ol oğlu...

Kurt sürüsü gibi döner çarşıda,
Fırsat bulsa yamyam olur karşıda,
Bulamazsın eski tadı turşuda,
Saf suda sirkemsi kokar el oğlu...

Sen sen ol kimseye açığı verme,
Gereğinden fazla ipleri germe,
Tacı tahtı koyup mitili serme,
Kapalı gözleri keker el oğlu...

Kapıda kararsız asla bekleme,
Yalan da konuşsan sakın tekleme,
Haramından bir gül bile koklama,
Suçları meydana döker el oğlu...

Ferâset insanı belâdan korur,
Gülü diken eder gereksiz gurur,
Avcılar ceylanı keyf için vurur,
Adamı ciğerden yakar el oğlu...

Akıl umman fikir coşkun bir dere,
Beyin çalışırsa sığar mı yere,
Muhsin nefes sayın belli bir kere,
Sırçadan saraya çöker el oğlu...

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 12:10 PM
Elbistan I

Etrafın sur gibi sıralı dağlar
Vadiler dolusu bahçeler bağlar
Her köşede bir su kaynayıp çağlar
Seyredenler sana doymaz Elbistan
Yerine başka yurt koymaz Elbistan

Engizek’le Berit kaştır çatılmış
Hezanlı Binboğa yoza katılmış
Nurhak Dağı gökyüzüne atılmış
Ne yücedir senin başın Elbistan
Sevda yüklenmiştir taşın Elbistan

Söğütlü yayladan iner sekerek
Hurman güldür güldür gelir sökerek
Ceyhan gider gözyaşını dökerek
Göksün Çayı püskül başa Elbistan
Nazın geçer senin taşa Elbistan

Afşin – Elbistan’dır sonunda adın
Ufukların nurlu şekerdir tadın
Gönlüm sende amma olmuşum yadın
Bu yolu çokları seçmez Elbistan
Gönül sevdiğinden geçmez Elbistan

Cennet’in kokusu gül olur sende
Üzümün pembesi bal olur sende
Elma yanak yanak al olur sende
Saymakla güzelin bitmez Elbistan
Hasretin gönlümden gitmez Elbistan

Muhsin ilham almış senden Elbistan
Âlim hikmet çalmış senden Elbistan
Yiğitler ün salmış senden Elbistan
Bin hayal bir gerçek etmez Elbistan
Gönlümü tüm versem yetmez Elbistan

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 12:10 PM
Elhamdülillâh

Kendine tapan nefsi gerçeği tepen nefsi
Ensesinden sıkıca tuttum elhamdülillâh
Günaha sapan nefsi hâinlik yapan nefsi
Zincirleyip zindana attım elhamdülillâh

Zamana kıyan zevki ömürü yiyen zevki
Harama kayan zevki imânı soyan zevki
Helâle doyan zevki amacım diyen zevki
Takıp yuları tutsak ettim elhamdülillâh

Hürriyeti bağlayan azgınlaşıp çağlayan
Kanla kini yeğleyen yürekleri dağlayan
Yakıp çıkar sağlayan gösterişle ağlayan
Arsız nefsin üstüne gittim elhamdülillâh

Boş dâvâ çalan dili güçsüze kalkan eli
Sırtımda gezen malı gerçeği örten şalı
Şirke batıran yolu küllükte biten gülü
Süre süre yılkıya kattım elhamdülillâh

O’na gönül verince sanemleri yerince
Yoluna post serince hizmetine girince
Mahsülünü derince muradıma erince
Dünyayı aşığına sattım elhamdülillâh

Özgürlüğü bulunca mutlu mesut olunca
Hayat nedir bilince şevkle yelip gülünce
Muhsin aşka gelince kâlpten kiri silince
Doyasıya bir coşku tattım elhamdülillâh

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 12:10 PM
Felluce

Cayır cayır yanıp söndü Felluce
Bu yılan bizi de sarar kardeşim
Canlı cehenneme döndü Felluce
Yıkacak yuvalar arar kardeşim

Geriden ****** cilvesi yapar
Sırıtır sevgiyle sanırsın tapar
Isırmadan önce okşayıp öper
Gelip evimize girer kardeşim

Şimdi çevremize dehşet saçıyor
Şok eylemler ile vurup kaçıyor
Kâlpleri sarsarak gedik açıyor
Bize de tuzağı kurar kardeşim

Felluce’de dik duranı devirdi
Nükleer ateşle yakıp kavurdu
Küllerini bombalarla savurdu
Bizi de fırına sürer kardeşim

Kırdığı koz kırkı geçti ayının
Cellatlık görevi itin suyunun
Kan içmek adeti adi soyunun
Kanımızı yere serer kardeşim

Barajlar patlayıp doldu şehire
Sokaklar benzedi kanlı nehire
Şu densiz danayı koyun ahıra
Yuları zelbeyi kırar kardeşim

Düşenle şaşana vurulmaz yoldaş
Köpeğe künyesi sorulmaz yoldaş
Kuduzla torbaya girilmez yoldaş
Uyursak yatakta tarar kardeşim

Muhsin ariflerden olmalı adam
Girdapta yolunu bulmalı adam
Kadim düşmanını bilmeli adam
Geçmiş hesapları sorar kardeşim

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 12:10 PM
Fettah

Karşı çıkıp inatla inkara sapsak peşin
Darda kalır bunalır suçu dile yükleriz
Çırpınarak çaresiz olduğun ânı düşün
Utanmadan sığınıp âcil imdat bekleriz

Günlük kaygı içinde bir şeylere başlasak
Birçok umut yükleyip kaygıları döşlesek
Ev bağ bahçe alacak bolca para düşlesek
Hoş gelen şu haramı özen bezen koklarız

Sis çökerse ovaya göz göremez önünü
Umudunu yitiren kime döner yönünü
Kimse kısa aklına bırakmıyor sonunu
Fettah’a sığınarak sapan nefsi oklarız

Hâli hazır ortamda doğal olan değerler
Fettah’a tâbi olur şartsız boyun eğerler
Sular göğe yükselir geri döner yağarlar
Doğadan çalınanla ciyak ciyak vaklarız

Rabbim bizi yaratıp buraya kurdu yurdu
Rahmetiyle çevremde güzel bir örgü ördü
Bize gücü sunarken her şeye dizgin vurdu
Mahluğu perçeminden yakalayıp haklarız

Bu cihanın hâkimi beni serbest koyar mı
Emrettiği hükümden bizim için cayar mı
Yoksa kadim kanunu insanlara dayar mı
Muhsin Fettah emrine birçok şeyi ekleriz

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 12:10 PM
Filistinli

Cani sürüsüdür aman dinlemez
Yokuşa sürerek yormalı koçum
Güler yüzle tatlı dilden anlamaz
Burnunu pislere sürmeli koçum

Filistin gencecik can ister senden
Hürriyet kızılca kan ister senden
Allah saf samimi din ister senden
Boyun büküp dizi kırmalı koçum

Kervanı kurmadan yola çıkılmaz
Çürük duvarlara kazık çakılmaz
Evladı yakarak düşman yıkılmaz
Kaplan gibi sinsi varmalı koçum

Zamanla içine girmeli koçum
Sâkin sâkin ağı örmeli koçum
Tuzağı derine kurmalı koçum
Bilerek tetikte durmalı koçum

Tayfun tufan bora olarak esip
Yatakta yazlıkta ansızın basıp
Dalını kolunu kökünden kesip
Alnının çatına vurmalı koçum

Darbeler inince her yer yanmalı
İnsanlar kıyamet koptu sanmalı
Gâfilin dehşetten beyni donmalı
Dünyada hesabı sormalı koçum

Köy şehir sallanıp yere batmalı
Zâlim hâin küçük dilin yutmalı
Muhsin cümlesini sancı tutmalı
Zâlimler cezayı görmeli koçum

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 12:11 PM
Gardaş Yiğidim I

Evimde evlâdım ansızın ölür
Hâinler topluma fesat ekerse
Yuvamı yılanlar çıyanlar alır
Hâinler halayda başı çekerse

Yaralı çığlığı yürekler dağlar
Gözyaşı selleri sürekli çağlar
Ocağımız söner anamız ağlar
Hâinler temele kazık çakarsa

Ayılar azarak başın kaldırır
Yılan sürüleri şehre saldırır
Kanımızı içen çakal çıldırır
Bekçinin itleri hâin çıkarsa

Satılık sülükler düşer peşime
İlk durakta darbe vurur işime
Sicim gibi yağar belâ başıma
Hazinem hâine doğru akarsa

Okuldan belgeli aylaklar çıkar
İşsiz gezinenler hayattan bıkar
Dilerim milletim bu setti yıkar
Hâinler sevinir halkım çökerse

Bir doğruya beş yalanı katarlar
Utanmadan her pisliğe batarlar
Doğruyla güzele bomba atarlar
Kör göz de hâini görür bakarsa

Dert bir olsa insan nefsin uyarlar
Yoluna girmesem yaban sayarlar
Zorbalar şart koşup bize dayarlar
Başka renk tanımaz eğer sökerse

Muhsin hâinlerin ne suçu vardır
O kadim diniyle kâvmine yârdir
Adam ol hâini kâlbinden vurdur
Her engerek zehir verir sokarsa

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 12:12 PM
Gardaş Yiğidim II

Zâlim Filistin’e vurup duruyor
Baktıkça içimiz yanıyor kardeş
Lübnan’ı yerlere serip duruyor
Alevi bağrımda sönüyor kardeş

Afgan’a ağıtlar yazma boşuna
Senlik benlik taşı değdi başına
El oğlu bakar mı gözün yaşına
Yeni bombaları deniyor kardeş

Çeçen’in çektiği yine kendinden
Satılmış fareler kaçar bendinden
Sülükler eminir kanın rantından
Çakallar peşinde dönüyor kardeş

Boş yere ah çekip yakma yüreği
Kırk parçaya bölüp yıktık direği
Çok önceden yaktık güzel Irak’ı
Hâin cana ekmek banıyor kardeş

Bir kuduz yılandır hepsini sokan
Meşrep kavgasıdır belleri büken
Müslüman kanıdır çağlayıp akan
Yuvaya kargalar konuyor kardeş

Mezhebi dinine yeğleyen yoldaş
Oyuncakla gönül eğleyen yoldaş
Düşman silâhını yağlayan yoldaş
Bak bizim yaralar kanıyor kardeş

Bu cehennem bize ibret olmalı
Halkını hor gören yola gelmeli
Düşmanlara karşı tedbir almalı
Aptallar ağyâre kanıyor kardeş

Muhsin’in üstüne bomba yağıyor
Kimyasal maddeyle bizi boğuyor
Birleşmiş milletler gârip döğüyor
Görenin nutku da donuyor kardeş

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 12:12 PM
Gâribe Puh

Bir acayip derde düştük,
Alana peh, verene puh,
Cehennem odunda piştik,
Yalana peh, yerene puh!
Puh puh puh puh, garibe puh!

Değirmen ediyor zavar,
Değirmenci yasak savar,
Her köşede bir canavar,
Bölene peh, örene puh!
Puh puh puh puh, garibe puh!

Kurtlar saldırır sürüye,
Kimin yer, kimin sürüye,
Çoban kurtlara yürüye,
Talana peh, vurana puh!
Puh puh puh puh, garibe puh!

Seğmenler yolda ölüşür,
Çeteler yeme gülüşür,
Babalar malı bölüşür,
Çalana peh, görene puh!
Puh puh puh puh, garibe puh!

Yolsuzluklar yolda pişti,
Dosyalar şiştikçe şişti,
Suçlu her gün irileşti,
Silene peh, sorana puh!
Puh puh puh puh, garibe puh!

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 12:13 PM
Gârip Anadolu

./...
Sivri sivri dişler. Akrep bizi fişler. Sokamazsa fışlar! Dolabımız işler! Ah ah Anadolu! Ah Anadolu! Esrarlı yağışlar, görkemli bağışlar, sinsice sağışlar! Vah vah Anadolu! Vah Anadolu! Yazar kasa işler, deste deste fişler! Fişleeer, fişler! Çok karışık işler! İşleeer, işler! Oy oy Anadolu, gârip Anadolu!

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 12:14 PM
Gönül

Çiğliğe çare yok mal ile namda
Benliği birlikte yerelim gönül
Aşkın meyvesini bu yaş bu demde
Muhabbet bağından derelim gönül

Derdin kaynağına dalalım gönül
Dağa taşa derman salalım gönül
Fırsat varken gönül alalım gönül
Yokları yoksula verelim gönül

Dilde olan dili oyalar durur
Avcı avın ancak atarak vurur
Su görmeyen canlı illâ ki kurur
Akarı yerlere serelim gönül

Ağlayan gözlerden dökülür yaşlar
Emekle ev olur granit taşlar
Hizmetle hürmetle eğilir başlar
Vermenin zevkine erelim gönül

Sevdanın sırları vergide saklı
Aşka gelen gönül alt eder aklı
Bedenler muhtaçsa duygular haklı
Azgın ata gemi vuralım gönül

Sebil sergen eden mutluluk bulur
Bedelin bekleyen hep betbaht olur
Muhsin yalnız Allah yolunda nolur
Dağıtım ağını kuralım gönül

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 12:14 PM
Gurbette Bayram

Sevgilim selâmlar sana
Ağzın dünden tatlı olsun
Gelemiyom bu yıl ana
Bayramınız kutlu olsun

Canım istiyor balayı
Düşte görüyom sılayı
Gönül almanın kolayı
Bayramınız kutlu olsun

Duman sardı dört yanımı
Bulamaz oldum yönümü
Gözüm görmüyor önümü
Bayramınız kutlu olsun

Dağlar kesti yollarımı
Gurbet yedi yıllarımı
Yokluk kırdı kollarımı
Bayramınız kutlu olsun

Çocuklara selâm söyle
Kahır sitem yazma öyle
Konu komşu bütün köyle
Bayramınız kutlu olsun

Muhsin’in derdi çekilmez
Yokluğun kolu bükülmez
Gönüle bostan ekilmez
Bayramınız kutlu olsun

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 12:14 PM
Güldür Allah’ım

Bağrımız yanıyor yüzümüz kara
Böyle yaşaması züldür Allah’ım
Kapıldığım rüzgâr sürükler nara
Gittiğimiz kötü yoldur Allah’ım

Bu derdi yürekten atamıyorum
Müşteri çıkmıyor satamıyorum
Yastık yılan oldu yatamıyorum
Acaba bu nasıl hâldir Allah’ım

Yukarı atarsam bıyık kirlenir
Alçağa yatarsam sakal arlanır
Evlâdımız inancımız horlanır
Süflî sıkıntıyı kaldır Allah’ım

Kargalara kaldı bülbül yuvası
Sırtlanı besliyor münbit ovası
Tepemde gezinir hecin devesi
Çıkış tünelini buldur Allah’ım

Karışmış ak kara bilemiyorum
Çöreklenen derdi silemiyorum
Cetvelle ortadan bölemiyorum
Ezilen âcizler kuldur Allah’ım

Adâlet yeşerip meyveyi versin
Yoksulu yetimi hakkını dersin
Muhsin ihsânına çabukça ersin
Onunla gâribi güldür Allah’ım

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 12:15 PM
Gülkız

Nere dönsen şavkın vurur
On dördünde aysın gülkız
Sizi gözden Rab’im korur
Seven nasıl doysun gülkız
Âlem bunu duysun gülkız

Gölgeni görsem yanıyom
Dönerek baksan kanıyom
Yürürsen keklik sanıyom
Yeni yetmiş taysın gülkız
Âlem bunu duysun gülkız

Bakmadan gelir geçersin
Sürekli benden kaçarsın
Gülü dikenden seçersin
Niçin böyle toysun gülkız
Âlem bunu duysun gülkız


Dikensiz gül bulamazsın
Yek vücûttur bölemezsin
Korkarım kız gülemezsin
Anan küpe koysun gülkız
Âlem bunu duysun gülkız

Nazı seven canlar çeker
Çok etme kalırsın bekâr
Dedim sana gülbe şeker
İmam nikâh kıysın gülkız
Âlem bunu duysun gülkız

Muhsin daha sitem çekme
Fazladan yüz suyu dökme
Yok diyorsa vur bir tekme
Kararından caysın gülkız
Âlem bunu duysun gülkız

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 12:15 PM
Gülüm

Sana bir can sunuyorum ak gülüm
Almaz mısın bir ömürlük kul beni
Cayır cayır yanıyorum bak gülüm
Yapmaz mısın eşikliğe çul beni
Naz edecek dost arasan bul beni

Tutam tutam kirpiklerin ok gülüm
Şu cihanda eşin dengin yok gülüm
İşte kement al boynuma tak gülüm
Kurban de de kınamasın el beni
Vur hançeri delik delik del beni

Elâ gözün yürek yakan nar gülüm
Bir gülücük bu hastaya kar gülüm
Bulamazsın benim gibi yâr gülüm
Kaçma benden gülizara al beni
Gül yüzüme taştan taşa çal beni

Sevda küpü tutmuyor ki sır gülüm
Aşk nasıl dert yananlara sor gülüm
Kaş çatma da kurşun ile vur gülüm
Tut elimden savurmasın yel beni
Beğenmezsen ko aparsın sel beni

Şu Muhsin’i ekmeğine dür gülüm
Derman olam yâra yere sür gülüm
Em olmazsam gurbet ele sür gülüm
Dar günde her derde kefil bil beni
Kem çıkarsam dilik dilik dil beni

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 12:15 PM
Gülüm Sana

Ölüm pahasına bir yol
Arıyorum gülüm sana
İster misin gönüllü kul
Varıyorum gülüm sana

Hasretin dermanı yoktur
Sineme saplanmış oktur
Bence bu dert bize çoktur
Soruyorum gülüm sana

Atlas kutnu ipek tüller
Lâle nergiz kızıl güller
Binlerce çiçekten ballar
Deriyorum gülüm sana

Uyku tutmuyor gözlerim
Yastığa düşman yüzlerim
Dalsam rüyada özlerim
Yoruyorum gülüm sana

Neyim varsa yârim alsın
Muhsin ana üryan kalsın
Kanım katlim helâl olsun
Veriyorum gülüm sana

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 12:15 PM
Gün Dönümü

Ismarlama ilimle, kurdun fesat düzeni...
Gerçek ilmî veriyi, attın azgın iğdeye!
Hayal kurgu filimle, bulandırdın tezeni...
“Geçti Bor’un pazarı, sür eşeği Niğde’ye”! ..

Zihinlerde tan attı, mecnunun gönlü yattı;
Gönüller maya tuttu, gerçeğin zevkin tattı;
Bu kadar fırsat yetti, bak güneş şarktan battı...
“Geçti Bor’un pazarı, sür eşeği Niğde’ye”! ..

Doğru bas öncü ize, Musa semada füze...
Derya da tarih yazar, firavun satar müze...
Ahkâm kesmeyi bırak, bütünü bölme cüze;
“Geçti Bor‘un pazarı, sür eşeği Niğde’ye”! ..

Bıçak sapı yonar mı? inanmayı zül saydık;
Anka leşe konar mı? kavimden, soydan baydık(!)
Akıl bunu onar mı? boş kuruntudan aydık;
“Geçti Bor‘un pazarı, sür eşeği Niğde’ye”! ..

Zulmün miadı doldu, bak zâlim sürünüyor...
Gizler aşikar oldu, ufuklar görünüyor...
Çirkef saçını yoldu, masumlar arınıyor...
“Geçti Bor‘un pazarı, sür eşeği Niğde’ye”! ..
DAM BAŞINDA SAKSAGAN

Sevimli mor sümbülü; dün gördüm, yaban gülü! ..
Dedim ona ey soğan, neden seçtin azmayı? ..
Ünlem sanmış virgülü, uçmuş çalı bülbülü! ..
“Dam başında saksağan, vur beline kazmayı! ”
Güller niye bağlar ki, dili kanlı yazmayı? ! ..

Beyinde gezer elim, çizgi nokta temelim...
Dağlara yaslı belim, gönül dermek emelim...
Doyulmaz bir güzelim, başımda eser yelim! ..
“Dam başında saksağan, vur beline kazmayı! ..”
Güller niye bağlar ki, dili kanlı yazmayı? ! ..

Yavru kuşu uçmadan, kırk yerinden bağlarım!
Kanadını açmadan, güzelce pukağlarım!
Daha gözün açmadan, yüreğinden dağlarım! ..
“Dam başında saksağan, vur beline kazmayı! ..”
Güller niye bağlar ki, dili kanlı yazmayı? ! ..

Kazlar suya yürüdü, kan gördüm izlerinde! ..
Ahu yüzün bürüdü, kin sezdim gizlerinde...
Tüm omurgam çürüdü, salgın var özlerinde! ..
“Dam başında saksağan, vur beline kazmayı! ..”
Güller niye bağlar ki, dili kanlı yazmayı? ! ..

Bir baloncuk uçurduk, parladı namlu gözler! ..
Kulak kabartıp durduk, fırladı mermi sözler! ..
Bam tellerine vurduk, püskürdü volkan özler! ..
“Dam başında saksağan, vur beline kazmayı! ..”
Güller niye bağlar ki, dili kanlı yazmayı? ! ..

Maşrığa bağlı serim, ince bir ağ örerim...
Orduda bir neferim, yerküreye seferim...
Asileri süzerim, kıl ipliğe dizerim! ..
“Dam başında saksağan, vur beline kazmayı! ..”
Güller niye bağlar ki, dili kanlı yazmayı? ! ..

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 12:15 PM
Gün Ola

Gam değil ahmak poyraz, es yiğidin bağrına;
Zulme hoş görü olmaz, isterse ferman ola! ..
Dağıtsan yer yüzünü, meyil vermem çağrına;
Dünya neleri gördü, gün ola, harman ola.

Biz gönül adamıyız kurşun, dipçik işlemez!
Gönlümüz başkasına, hayat yolu düşlemez..
Herkes kendi derdinde, kullar kulu fişlemez!
Kazâ ağını ördü, gün ola, harman ola.

Seçme hakkı kutsaldır, hesabı vekil vermez;
Ellerin ektiğini, hak diye kimse dermez..
Çalışanlar dururken, yatan murada ermez.
Mevsim buluyor dördü, gün ola, harman ola.

Kar yağınca dağlara, kurtlar ovaya iner.
Ateş sarsa bacayı, suyu görünce söner.
Bu günün poyrazları, yarın melteme döner!
Seller çok kaya sürdü, gün ola, harman ola.

Milletimiz çok çekti, iki yüzlü paradan!
Rakip görse kudurur, hemen fırlar haradan!
Halkı hor görenleri, ıslah etsin Yaradan.
Örtü, sakal tek derdi, gün ola, harman ola.

Tüm sözleri bahane, yaptığı yol savaşı!
Boynuz kulak şahane, ne güzel tutmuş aşı(!)
Muhsin bu köy kırk hane, iki yüz oldu yaşı.
Yılan oldu her ferdi, gün ola, harman ola.

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 12:15 PM
Güvel Ördekler

Güneş inip gölge bassa sulağı
Bölük bölük iner güvel ördekler
Akşam ezanını duysa kulağı
Sıra sıra döner güvel ördekler

Andırır her biri huri meleği
Altın gümüş halhal ister bileği
Kaynayıp akmaktır yalnız dileği
Her biri bir pınar güvel ördekler

Beyazı görenler derler şahane
Kumrala bulamaz kimse bahane
Esmerin emsali gelmez cihana
Sık bakanı kınar güvel ördekler

Havasından mıdır suyundan mıdır
Töresinden midir huyundan mıdır
Yoksa bu güzellik soyundan mıdır
Gölet görse konar güvel ördekler

Düşerek peş peşe yürür alayı
Karşıma gelince verir molayı
Muhsin kaçırırsın elden balayı
Bir bir ata biner güvel ördekler

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 12:15 PM
Güzelim

Güzelim salınıp havaya girme
Hayır sözcükleri beliye döner
Örtemez sarıyı rastıkla sürme
Al dudak sararıp ölüye döner

Sürekli darbede mermer aşınır
Dağlar taşlar yelle selle taşınır
İnsan ise insan durup düşünür
Aldatanlar yanmış halıya döner

Kıvrılıp kirpiğin kaşlara baksa
Sürmeli gözlerin bağrımı yaksa
Saçını tarayan kırk belik bükse
Tek tek dökülürse çalıya döner

İnci dişler birem birem sökülür
Güvendiğin dağsa çabuk yıkılır
İnce beller orta yerden bükülür
Eskiyip bel vermiş yalıya döner

Geçici değere gönül bağlayan
Helâli teperek çıkar sağlayan
Şişinerek esip yağıp çağlayan
Fırsatı kaybeder deliye döner

Muhsin deryalara ipsiz dalanın
Dost gibi yaklaşıp sokan yılanın
Nefsinin emrinde koşan kölenin
Göz yaşları donar doluya döner

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 12:16 PM
Hac -I-

Yönelip Kabe’ye yürür hacılar
Sel olup yollarda akıp giderler
Genç-yaşlı erkekle ana bacılar
Zevkle hac borcunu ifâ ederler

Mekke’ye inince tavaf yapılır
Özenle Hacerül esved öpülür
İhsân sebilinden hisse kapılır
Bağış dilerseniz peşin öderler

Bedenler kir ile pastan aklanır
Gönül gösterişli işten paklanır
Nâdide kokular sürüp koklanır
Nefsi yularlayıp Rabbe adarlar

İhramla niyetle hacca başlanır
Telbiye söylenip amel düşlenir
Allah’ım hacıyı görür hoşlanır
Hacılar başkaca zevki niderler

Gördükçe Resûl’ün ayak izini
Yâd eder anında güzel sözünü
Coşarak yerlere sürer yüzünü
Menzile varınca uçar kederler

Bu devrede ayıp kusur yerilmez
Can taşıyan kula zarar verilmez
Emre uyan hiçbir şeye darılmaz
Hâşin duyguları dipten budarlar

Muhsinler engeli çabuk aşarlar
Kardeşliği görüp anlar yaşarlar
Sarı kara beyaz şevkle koşarlar
İmânla İslâm’ın hazzın tadarlar

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 12:16 PM
Hac -II-

Hareme varınca durur huzura
Telbiyeyle ikrar verip gezerler
Doğuştan köleler döner vezire
Sevgi pınarından içer nazarlar

Telbiye zikriyle teslim olunca
Nimetle devleti O’nun bilince
Mahluk sevgisini ustan silince
Güzîde gülüzar olur mezarlar

İhrama sarınan Mina’ya döner
Zilhicce sekizde hasretlik diner
Beş vakit secdeyle ihtiras söner
Nefsin hevesine mezar kazarlar

Güneşle Mina’dan yola bakılır
Tekbir tehlil zikir tövbe çekilir
Gözden öze ılık yaşlar dökülür
İsyankâr insana berat yazarlar

Arafat’a varan Rab’bini arar
Aşkla yakarınca maşûka erer
Duâ yoksa kullar ne işe yarar
Rabbi arayanlar nefsi üzerler

Nemire Mescidi seçilmiş mekan
Paklanır huzurda dizüstü çöken
Muhsin bu ellere göz yaşı döken
Orda Kevser Irmağı’nı pazarlar

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 12:16 PM
Hac -III-

Mina’dan Arafat yolu görünür
Akıl kayar gider hesap sonuna
Nemire’de yolcu dertten arınır
Cemi takdim katık olur nanına

Arafat beyinde şafak söktürür
Andırır mahşeri tövbe çektirir
Ateşin hayâli kanter döktürür
Dik başın anında düşer önüne

Vakfe sürecinde nefsi sorgular
Günah defterini serer yargılar
Nefisle şeytanı suçlar kurgular
Kendini gönüllü bağlar dinine

Burda kıyak olmaz şaha vezire
Güvenilmez mala mülke hızıra
Nefisle yüzleşip koyma huzura
Anlayan tövbe der eski gününe

Akşamı etmeden yola düşerler
Nerde Müzdelife diye koşarlar
Bol zikir telbiye çekip coşarlar
Çevirip başını bakmaz dününe

Hüccaz izler resûllerin yolunu
Pınar başı sayar Hicaz çölünü
İsterse affeder Muhsin kulunu
Bağış da yaraşır O’nun şanına

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 12:16 PM
Hac -IV-

Kuzah Dağı mâvereya sürükler
Meşâril Haramda nefsi adarsın
Yıkanır sağlama çıkar çürükler
Akşam-yatsı cemi tehir tadarsın

Müzdelife ham gönlünü yetirir
Beni benden alıp O’na götürür
Kıyamdaki kullar nefsin yitirir
Kapılır aşkına Hak’ka gidersin

Allah bilinciyle hayat tatlanır
Vazifeyi yapan insan kutlanır
Şuurlu yaşanır sevap katlanır
İlâhi huzurda bayram edersin

Erkenden kılınır namaz burada
Ondan sonra vakfe vardı sırada
Bu gün olgunlaşan erer murada
Haccla günahlara bedel ödersin

Güneşi görmeden yola düşersin
Mina hedef olur taban döşersin
Yaklaştıkça aşka gelip coşarsın
Hâşin nefsi gülüzarda güdersin

Mina’ya varınca göreve başla
Akabe’de durup kendini taşla
Muhsin vesveseyi haramı fişle
Şeytana zinciri takıp yedersin

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 12:16 PM
Hac -V-

Mina’da şeytanı sözde taşlarız
Muradı manada ara kardeşim
Bayramın ilk günü işe başlarız
Nefsi atmamalı nâra kardeşim

Halil’inden bize kalan sünnetir
Kınama iblisten gelen cinnettir
Nebinin yaptığı cana minnettir
Yerenin yüzleri kara kardeşim

Şeytan eblehleri yoldan saptırır
Fikir zikir cümbüş diye yaptırır
Nemrutlar insanla puta taptırır
İnanmayın sapık çara kardeşim

İblise görevdir korkuyu vermek
Kuruntu vesvese havayı germek
Nefsin hedefidir haramı dermek
Sürekli şüphe de yara kardeşim

Şeytan insanlara kapılan yanar
Nefsin arkasına gidenler donar
İblisin izinden gitmemek hüner
İmtihân mekânı bura kardeşim

Şuurla Akabe Cemre’ye vardık
Şeytan niyetine yedi taş vurduk
Muhsin’e darısı kurbanı verdik
Kendimi adadım yâre kardeşim

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 12:17 PM
Hac -VI-

Selâm İbrahim’e şanlı Resûle
Canımı atarım O’nun yoluna
İbâdet rahmete has bir vesîle
Rahmeti indirir Hâlik kuluna

Kurban kinâyedir İsmâil arar
Adem’in nesline rabbini sorar
Ölümüne tamam olmalı karar
O anda dalarız rahmet gölüne

Sonsuza simgedir Arap’ta yedi
Gerçekte yedi taş işlemin kodu
Ara verme kalmaz savaşın tadı
Zehir koyun şeytanların yalına

Taşlayıp düşmanın belini kırdık
Kurbanla sapığın dersini verdik
Saç kesip sefili alnından vurduk
Gayret eyle kuvvet verir koluna

Tavafa durmadan Hacer görülür
İmkân olsa öpüp yüz-göz sürülür
Her turunda bir kez selâm verilir
Hürmetle bakarlar cennet gülüne

Bismillah tekbirle rabbi anarlar
Beytullahın çevresinde dönerler
Muhsin tavaf ile Hak’kı onarlar
Yürürken Kâbe de düşer soluna

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 12:17 PM
Hac -VII-

Tavafın sonunda selât gerektir
İbrahim Makamı bekliyor seni
Oralar mümine kutlu duraktır
Rabbim rahmet ile aklıyor seni

Namazın ardından saya başlarsın
Safa’da Merve’de O’nu düşlersin
Kabe’de dünyayla nefsi boşlarsın
Kahhar yeni baştan yüklüyor seni

Merve’den Safa’ya gelir gidersin
Şeytan nefse yular takıp yedersin
Nerde günah varsa tövbe edersin
Rahman sebep kılıp paklıyor seni

Hacılar say yapıp Mina’ya döner
Namaz zikir şükür Rab’bini anar
Rahmet ırmağından içerek kanar
Gafur cehennemden saklıyor seni

İlk bayram gününde bunlar işlenir
Mina’da üç gün kal Allah hoşlanır
Son günlerde üç şeytan da taşlanır
Birçok melek gelmiş yokluyor seni

Amel defterleri aklanır gelir
Duada istenen yüklenir gelir
Hayırlı fideler köklenir gelir
Fettah tavaf ile şokluyor seni

Yaradan Muhsin’i sevip kollasın
Fermanı yazdırıp zarfın pullasın
Bu mevsimde beni hacca yollasın
Kayyum bu kadroya ekliyor seni

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 12:17 PM
Haddini Bil

Sor kendine, bakma tene; madde misin, mânâ mısın?
Vur mihenge dene ‘ben’i, o ‘ben’deki özü tanı!
Her eylemi düşün gene, fiil misin, mihrak mısın?
At gayrıyı, al bak geni, o özdeki tözü tanı!

Kim gönderdi, nerden geldin; ay cemali kaça aldın?
Aklı fikri nasıl çeldin, gül endamı kimden çaldın?
Kerameti sende bildin, İblis gibi asi kaldın!
Aslın, neslin murdar meni; “Ol,” diyen o sözü tanı!

Ruh muamma, nefis hanı; nasıl izah eder canı?
Gönül, beyin, gerçek ‘sen’i, eşrefi mahlukat şanı,
Yakışmaz âdeme sanı, var mı su götürür yanı?
Tüm âlemler, insü, cini; haddini bil, gizi tanı!

Süreci keyfince böldün, nedir bilmem acep derdin?
Hayata el koyup güldün, kabiri Allah’a verdin!
Benlik davasına yeldin, aklınca murada erdin!
Rab ortak tanır mı şeni? üstündeki gözü tanı!

Kılı kırk yarar seçersin, zor görsen hemen kaçarsın!
Leziz badeler içersin, gönlünce gökte uçarsın!
Muhsin der bir gün göçersin, çare yok bunda naçarsın!
Çıyanlar sarmadan teni, değişmeyen yüzü tanı!

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 12:17 PM
Hâfıd - Râfî

Benlik çalıp beni bana düşman eden nefis dinle
Hırsın seni kör etmesin derin Gayya’ya itmesin
Akıl denen sermâyemle haddini bil Hak’kı anla
Beni hoyrata satmasın burnumuz pise batmasın
Şeytana aldanıp düşme cehennem odunda pişme
Sağlam dur haddini aşma aslâ doğruluktan şaşma

Severim ben de şöhreti kim aşık değil sâmâna
İstemem mi çok serveti yangınım güle çimene
Gökte uçar hayâl atı bağlanmaz ebed gümâna
Dikkat et yere atmasın yıkıp üstüme yatmasın
Şeytana aldanıp düşme cehennem odunda pişme
Sağlam dur haddini aşma aslâ doğruluktan şaşma

Heveslenme put olmaya benlik davası çalmaya
Kalkışma yetki bölmeye Râfî’den hisse almaya
Derin denize dalmaya gururlanıp nam salmaya
Horozum erken ötmesin deniz yarılıp yutmasın
Şeytana aldanıp düşme cehennem odunda pişme
Sağlam dur haddini aşma aslâ doğruluktan şaşma

Maddeyi kapsayan yasa mânâyı sürer mi sise
Kulak ver rabbânî sese firavunla oynar Musa
Şerefli mahlûkât nâsa haddin aşıp kutsal dese
Uzaklaş iblis gütmesin yüreğin yanıp tütmesin
Şeytana aldanıp düşme cehennem odunda pişme
Sağlam dur haddini aşma aslâ doğruluktan şaşma

Birer birer tüm varlığı inceleyip gör dirliği
Seçse her biri hürlüğü nasıl sağlanır birliği
Bırak gönüllü körlüğü ilân etme sen mirliği
Râfî yakamı tutmasın beni çöplüğe atmasın
Şeytana aldanıp düşme cehennem odunda pişme
Sağlam dur haddini aşma aslâ doğruluktan şaşma

Allah’ın yasası haktır imânsıza yürek yüktür
Hâfîd’de iltimas yoktur kuluna ihsânı çoktur
Kurala uyanlar paktır şaşırana mahşer şoktur
Celil’e âkil çatmasın cehennem odu tatmasın
Şeytana aldanıp düşme cehennem odunda pişme
Sağlam dur haddini aşma aslâ doğruluktan şaşma

Muhsin aklını derlesin arsız nefsini horlasın
Gece yataktan fırlasın esip yağarak gürlesin
Gözyaşı döküp terlesin dille Hâfîd’i birlesin
Sapıp yabana gitmesin aslâ umudu bitmesin
Şeytana aldanıp düşme cehennem odunda pişme
Sağlam dur haddini aşma aslâ doğruluktan şaşma

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 12:17 PM
Hâlimiz - I

Taşımaz bu yükü deliler bile
Hâlimi hayâlde görse çıldırır
Söylemesi kolay gelse de dile
Gizlice kanayan yâra yıldırır

Kazınmış beyine dinlerin kökü
Zorla iş yürümez bozulur doku
De ki bütün yanlış sana ne peki
Kavgalar millete saçın yoldurur

Örtüye takılan milleti saymaz
Deri sevdasına tilkiler doymaz
Eller kınasa da kulağı duymaz
Fırsatın bulunca halka saldırır

Pusulara girmiş sâlip misiniz
Bu sûni uğraşta gâlip misiniz
İlâhlık yapmaya tâlip misiniz
Gizli işler dostlukları öldürür

Demokrat kimliğin aya mı gitti
Çoktan beri kayıp yaya mı gitti
Nerde insan hakkı suya mı gitti
Taraflı tutumun halkı böldürür

Senin dinin sana benimki bana
Karışan ahmağı sokun zindana
Hayâli kaygıda aranmaz mânâ
Muhsin yalanına kazan kaldırır

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 12:17 PM
Hâlimiz - II

Taşımaz bu yükü deliler bile
Hâlimi hayâlde görse çıldırır
Söylemesi kolay gelse de dile
Gizlice kanayan yâra yıldırır

Eşitlik olmazsa acizler ağlar
Örtülü kızınız karalar bağlar
Gaspçı deri ile rantını sağlar
İçince kubarıp halka saldırır

Emeksiz işlevsiz toprak kazılmaz
Tedbir almak ile takdir bozulmaz
Kul murat etmezse amel yazılmaz
Elden kaçan fırsat sakal yoldurur

Hiç bitmez mi ezilmişin sorusu
Bu güzelim vatan kimin korusu
Nedense ötmüyor halkın borusu
Doğru yanıt çözümünü buldurur

Alınmış göreve aranmaz destek
Olur mu âlemde müşterek istek
Seninki kibarca vurulan köstek
Boş kalan yerleri doğa doldurur

Laf edilmez sapkın ile mürtede
Bilesin ki bu gün sabır kertede
Çözüm arayana hakem ortada
Muhsin’e gidersen yolu bildirir

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 12:18 PM
Hatice

Söyle nolur güzelim neden yıktın kaşını
Haram olsun hatice başkasına bakmadım
Güvlüver bana canan sil gözünün yaşını
Acunda hiçbir kıza ben abayı yakmadım
Sana geldim haticem ister al ister öldür
Öldürürsen haticem cenâzemi tez kaldır

Hançer olup batıyor kalbime o kaşların
Bensiz sona erer mi hayâllerin düşlerin
Kız beni aldatırsan düşsün inci dişlerin
Sakın ele inanma güle nişan takmadım
Sana geldim haticem ister al ister öldür
Öldürürsen haticem cenâzemi tez kaldır

Haticem aramıza kara kediler girmiş
Katıksız iftirayla kadife perde örmüş
Arayıp sor aslını nerede beni görmüş
İyice yap hesâbı kâvlimizi yıkmadım
Sana geldim haticem ister al ister öldür
Öldürürsen haticem cenâzemi tez kaldır

Kanım akıp gidiyor kâlbimin yarasından
Taşmış geliyor sanki deli çay deresinden
Şuna bir em süreyim kaşların karasından
Görüşelim güzelim inan ki hiç bıkmadım
Sana geldim haticem ister al ister öldür
Öldürürsen haticem cenâzemi tez kaldır

Hatice kızıl giyip pencereden bakıyor
Muhsin’i haticenin yan bakışı yakıyor
Muhsin’in gönlü gözü haticeye akıyor
Geliver buluşalım başkasına akmadım
Sana geldim haticem ister al ister öldür
Öldürürsen haticem cenâzemi tez kaldır

GooD aNd EvıL
05-09-2009, 12:18 PM
Hiç Düşünmez Misiniz?

Kainat tüm beli der, çıkmaz çizgi dışına,
“Hiç düşünmez misiniz? ” soru muhatap arar...
Zerre menzile gider, buyruk değil başına;
Düzen dışı mısınız? varılacak tek karar...

Ayrı görür birliği, sezgi yoksa nazarda;
Keyfi sayar dirliği, güneş ayla hazarda;
Seçmiş gerçek körlüğü, gönlü gözü pazarda;
Düşünecek misiniz, der misin boşa yorar? ..

Misal ya, çıkamaz da, bir taş tesbihten çıksa;
Hep kışta olamaz da, birkaç yıl kadar sıksa;
Aklın iş yapamaz da, meylin bir yana aksa;
Ateş mi istersiniz, gönül buzlu mu sarar? ..

Nesin ki sen âlemde, verilmişe şişersin;
Benim dersin şu demde, günü gelir dişersin!
Bir an sonrası hem de, zavallı bir beşersin;
Daha ister misiniz, sultanım(!) neler kurar? ..

İdrak sahibi anlar, evren muazzam, zarif;
Hotgamın hükmü zandır, beyin çatlatır tarif;
İhtişamlı külhanlar(!) kubbeyi çakmaz arif(!)
Sor nefsine kimsiniz, taassup neye yarar? ..