Tam Sürümü Görüntüle : İsmet Zeren
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:01 PM
Açtı Karanfil
O kapıyı araladım
Geçti karanfil
Sevdim okşadım
Kırık kanatlarını
Uçtu karanfil
Sızıların dindiği yerde duruyordu
Kıpırtıların başladığı yerde öylece
Tutarken elini
Bilmediğim bir aleme yürüyordum
Koluma girdiğinde
Bir başka adam oluyordum
Bakarken yüzüne
O
Benim gördüğüm
Konuşan gülen izleyen
İlk canlı çiçekti
O bir karanfildi
İçimde bu gece açtı karanfil
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:01 PM
Adalet
Adaleti terazide tartanlar
Kalemide ortasından yontarlar
Terazi tartınca darasız tartar
Kalem kırılınca parasız yontar
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:01 PM
Adam Gibi Adamsan
Aldanış tüketir seni
Aldattığınla kalırsın
Gururun tavan arasında
Eğer seviyorsan gerçekten
Yenilginin acı yüzü
Aldatmasın sakın
Duygularını
Eğer adam gibi adamsan
Ve gururun
Sevgi okyanosunda
Ceviz kabuğundan başka
Bir şey olmadığının
Farkındaysan
Aldatma sakın
İkinci defa
Çünkü
Okyanoslar
Ceviz kabuğuna
Sığmaz bir daha
Sevgin
Ne kadar
Büyük olsada
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:01 PM
Adımlar
Sigaraların dumanına sor
Hiç düşünmeden
Zamanın bonkörlüğünü
Ve sonra yürü
Bir içeri
Bir dışarı
Adımların seni nereye götürür bilinmez
Ama ağlama sakın
Sakın vurma kafanı
Duvar gibi hatıralara
Nasıl olsa
Silinecektir herşey
Sen
Yeni bir umuda
Yelken açınca
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:01 PM
Afeti Devran
Halime...
Bir yiğit kız
Vatan sevgisiyle dolu yüreğine
Aşk yangını düşmemiş
Halime
Bir afeti devran
En azından tanrı bana
Öyle gösterdi
Yada ben
Öylşe görmek istedim
Gönülden
Halime
Bir gonca gül
Yapraklarına ayrılığın
Zemheri karı yağmamış
Henüz..
Ama henüz...
Kendisi kadar yiğit
Ve kendisi kadar yürekli
Bir yiğidi tanımamış
Gölpazarlı Halime
Hiç ağlamamış
Böyle kaydetim onu
Defteri Kebire
Tanrı sonunu hayır getire
İsmet Zeren
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:02 PM
Affet Beni
Ben seni sevdim...
Daha...
İlk gördüğüm gün
Bu kadar basit işte
Ve bu kadar anlamlı
Sevdim seni
Adımı bildiğim gibi
Nefes alışım kadar doğal
Varlığım kadar gerçek
Ve ölüm kadar çıkarsız
Sevdim seni
Üzdüysem eğer
Sevdim diye
Affet beni...
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:02 PM
Ağlama Anne
Al bayrak göklerden inmesin diye
Ezanlar semada dinmesin diye
Bu canı vatana ettim hediye
Şehitler ölmüyor ağlama Anne!
Toprağı kutsaldır bu güzel yurdun
Ufukta bekliyor mutlu bir yarın
Göğsümden yediğim mermiye sorun
Şehitler ölmüyor ağlama Anne!
Ne yavuklu ne sıla girmez düşüme
Pusuda nöbette duymam üşüme
Hainin elini katmam aşıma
Şehitler ölmüyor ağlama Anne!
Sevene Cennet'ten bahçe bağ olsun
Düşmana aşılmaz yüce dağ olsun
Ben olmazsam bile Vatan sağ olsun
Şehitler ölmüyor ağlama Anne!
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:02 PM
Ağlama Be kadın
Başladığında her şey
Ağlıyordun
Bitti
Hala ağlıyorsun
Çocuklar doğduğunda
Büyüdüğünde
Evlendiğinde
Askere gittiğinde
Hep ağladın
Sonra torunlar doğdu
Büyütürken ağladın
Milli piyangodan
Hani bir bir ikramiye çıkmıştı
O zaman bile ağladın
Bayramlarda
Kavuşmalarda
Ayrılıklarda
Her zaman ağladın
Hatırlıyorum
Bari ben ölürken..
Ve sonrasında
Ağlama be kadın
Rahat uyuyayım biraz
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:02 PM
Ağlamak İstiyorum
Ağlamak istiyorum
Bir deniz kızının gözyaşlarıyla
Mavi göklerden yakamozlara
Sevişipte kavuşamayanlar için
Ağlamak istiyorum
Bir sis metropolünde
Geciken
Gecikipte üzülen yeşil baharlar için
Ağlamak istiyorum
Ela gözlerden etli dudaklara
Bir ısırıkla
Bin ıslıkla
Çınlasın kulaklar
Ve sonra
Hıçkırıkla
******* boyu ağlamak istiyorum
Ağlamak istiyorum
Biliyorum
Ayıplayacak dostlarım
Gülecekler biliyorum
Düşmanlarım
Üzülecek biliyorum
Annem babam kardeşlerim
Eşim çocuklarım
Ağlayacak bakıp halime
Ben burada
Tam otuz üç yaşımın ortasında
Kendim için
Kendi kemdime
Ağlamak istiyorum
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:02 PM
Ağlamak Yasak
Soğuk *******in sabah ayazında
Hep seni aradım
İstanbul sokaklarında
Havaya karışan nefesim
Uykusuzluktan yorgun gözlerim
Hep seni aradı
İstanbul sokaklarında
Ağlamak bile yasak bana
Gülmeyeli yıllar oldu
Havanın soğuğu ciğerlerimde
Senin yokluğun yüreğimde
Yürüdüm ellerim cebimde
Yeni bir güne
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:02 PM
Ağrı Zindanları
Gül kurusu kokuyor hatıralarım
Şu bitmeyen Ağrı Zındanlarında
Sararmış solmuş bir rüya gibi
Senle dolup taşan güzel yıllarım
Gel demiyorum sana hep yanımdasın
Senle ayaktayım Ağrı Zındanlarında
Bir mektup bir resim bir eski roman
Sen onlarla canlısın hep canımdasın
Bir salkım üzüm güzel gözlerin
Baktıkça dayanırım Ağrı Zındanlarına
Bir fısıltı bir ses bir yudum nefes
Gönlümdeki zincir tatlı sözlerin
Bitmez sanma sakın hasret bitecek
Ağrı'yı gömeceğim Ağrı Zindanlarına
Bu acı bu elem bu tükenmişlik
Aşkımızda kül olup elbet tütecek
Bu şiiri bir gün birlikte okuyacağız
Okuyup el sallayacağız Ağrı Zındanlarına
Bu kap kara sayfayı burda kapayıp
Mutluluk çiçeğiyle elimizi yıkayacağız
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:02 PM
Ah Halime
Yıllar -su gibi derler ya-
Akıp gitti bir çırpıda
Çocuktun büyüdün
Büyüdün olgunlaştın
Kimbilir?
Hangi med-cezirler de dolaştın?
Gözlerinin kenarlarında
Bir kaç çizgi bıraktı/gençliğin
Sen onlara da
Zorda olsa alıştın
Ah Halime!
Şimdi bir dinginlik
Belkide..
Bir yanlızlığın sessizliği
Gelip oturdu
Yatılı bir konul misali
Gönül misafirhane
Saçlarının..
Siyah bir ırmak gibi akan
Her bir telinden
Sevda türküleri
Dökülüyor mısralara
Hasretin terennümünde
Duyuyormusun
Ah Halime!
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:02 PM
Ah Ve Vah
İki ah
Bir vah'a
Eşittir
Demiştim
Sana
Ölüm
Ve doğumun
Yaşama
Eşitlendiği gibi
Ben seninle
Doğdum
Ah diyerek
Seninle öldüm
Bir tanem
Ve şimdi
Vah diyerek
Eşitliyorum
Yaşamı
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:02 PM
Ah! Gülnihal
Işığa dönüştün ve gölgeye sonra
Nazlanmadın kollarımda Ah! Gülnihal! ...
Uzattın kollarını taç yapıp boynuma
Gözlerimle sevişti bedenin Ah! Gülnihal! ...
Hissettim bir ılık buseyi,yaz buketi gibi
İhanetlerle susmuş yüreğimde Ah! Gülnihal! ...
Kırmadın,kınamadın,kırılmadın bana
Terketmedin güz bahçesinde Ah! Gülnihal! ...
Karanlığın içinde ben dolunay sanmıştım
O kısa gecenin güneşiyle geldin Ah Gülnihal! ...
Sessice kabullenecektim kaderimi ipekten kaftan gibi
Kuşanmak istedim seni kuşandım kızmadın Ah! Gülnihal!
Bir su değirmeninden aktın,bir gök kuşağından geçtin
Bir kızıl şerbettim,hiç korkmadan içtin Ah! Gülnihal! ...
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:02 PM
Albümdeki Resimler
Pişmanlıkların dönüşü yoktur bilirsin
Hatıralar sonsuzlukta kayıpsa
Ne torpil geçer kader
Geri gidişe
Ne zaman sarıp sarmalar
Çocuksu duygularını
Korkuların hep vardır
Endişelerin hep yanındadır
Yanlızlığa uyanırsın her sabah
Yatağın sol yanı
Soğuktur her zaman
Sen istediğin için bu böyledir
Sen istediğin için
Kaçmıştır anılar
En ıssız kuytulara
Albümde ki resimlerde
Kalmıştır insanlar
Coşkular sararmıştır emin ol
Telefonun hiç gelmez
Mektup hiç gelmez posta kutuna
Düğün davetiyeleri yoktur masanda
Sen istediğin için
Pişmanlıkların dönüşüyoktur bilirsin
Yaşmın sonuna geldiğinde
Geriye dönmenin
Mümkünatı yoktur bilirsin
Sen geri dönmek istesen bile
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:02 PM
Aldatılmak
Göz
Görmeyecek
Bir daha
Aldatılmayı
Göz kapakları
Sevgiye
Kapanmadıkça
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:02 PM
Alışveriş
Dükkanın kepenkleri açılır
Şaşı bakkal şaşırır
Başında ki
Kırmızı külahı
Görünce
Çeklerini
İmzalaman için
Bon bon şekeri sunar
Bedavadan
Komikleşir terazi
Bir aşağı bir yukarı
Gider gelir
Üstünü almak için paranın
Bir filme dönüşür alış veriş
Alışlar sağdandır
Verişler soldan
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:02 PM
Alnından Öpermisin
Olurmusun hiç toprak bir avuç toprak uğruna
Düşermisin düşünle kara toprağın bağrına
Gelirmisin iki elin kanda olsa çağrıma
Evet dersen can vermek gitmez artık ağrıma
Duyunca şahadetimi hüzünle gülermisin
Kartal bakışlarınla cihanı süzermisin
O cansız saadetimi alnından öpermisin
Hayır dersen can vermek gider ancak ağrıma
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:02 PM
Altın Top
İnecek bir gün muhakkak
Siyahın bittiği yerde
Perde inecek
Sarı bir ay doğacak
Sarı bir ay
Altın top
Gözlerimdeki ışıltıyı göreceksin
Gölgesiz
Sevineceksin
Belki üzüleceksin
Ayrı geçen yıllara
Ama beklediğine
Kahretmeyeceksin
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:03 PM
An Geldi
Gök yarıla,dal kırıla,yel ese
Tanrı Dağı selam ede Erciyese
Ses vere yirmi dokuz boy bu sese
Tarih geldi,devir geldi,çağ geldi
Yiğit geldi,aslan geldi,dağ geldi
Vazgeçtin mi,Ey Türk Oğlu canından
Peygamber ten vermiş sana teninden
Artık girmez..kılıç çıktı kınından
Zaman geldi,mevsim geldi,yıl geldi
Umman geldi,tufan geldi,sel geldi
Asırlardır öksüz kaldı şu Türk illeri
Asırlardır Hak'ka açık Türk'ün elleri
Gayrı açık olsun Türk'ün yolları
Vakit geldi,saat geldi,an geldi
Şahbaz geldi,şahan geldi,han geldi
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:03 PM
Anadolu
Ordularım bayrak açtı sancak kuşandı
Üstünde uğruna nice zafer yaşandı
Hücumlar düğün yareler birer nişandı
Vurulup koynuna girmek en büyük şandı
Düşmana cehennemsin kabrime cennet
Destanlara sığmıyor duyduğum minnet
Vatanım demiş sana bu özgür Millet
Şehitlik farz uğruna gazilik sünnet
Alllah Allah diye inliyor her çakıl taşın
Ay yıldız göklerde gönül sırdaşın
Toprağın şahididir meçhul naaşın
Şehit kefenleridir bayram kumaşın
Selam sana namazgahım Ey Anadolu!
Malazgirt kilidindir Mühürün Gelibolu
Varsın düşman kuşatsın sağ ile solu
Göstereceksin Türk'e Turan'a giden yolu
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:03 PM
Anadolum Diyorki
Körpecik dimağlara akıtılmakta zehir
Hürriyet ve istiklal edilecekmiş tehir
Yüreğim kan ağlar,gözlerim kandan nehir
Bağrındaki şehitler kalkıp hesap soracak
Bütün dağlar yıkılır lakin yıkılmaz o dağ
Anıttepe'de Atam kurmuş gönlüme otağ
Bütün bağlar çözülsede asla çözülmez o bağ
Türk oğlu hainleri bu sevgiyle vuracak
Uğruna can verirken sormadık sorgu sual
Sorsak olmaz o zaman mezarımda ki gül al
Irkımın nişanesi üstünde ayla hilal
Türk çınar sen gövdesin bunu herkes görecek
Bekliyor pusuda düşmanlar tabur tabur
Sabır ver bize tanrım dayanacak güç sabır
Anadolu ya vatan yada müeebbet kabir
Bin senelik sevdasın yüz bin sene sürecek
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:03 PM
Anafor
Gelirsen
Ne bulacağını
Sanıyorsun
Giderken
Götürmüştün zaten
Bırakacağın herşeyi
Suskunluğun kalmıştı
Silikliğin
İsimsizliğin
Ve saydamlığın kalmıştı
Zaman bir anafor gibi çekti senden
Kendine benzeyen herşeyi
Gelmemek hakkını kullanırsan eğer
Erik ağaçları bu sabah
Rüzgarla uçuracak
Çiçeklerini
Bahçıvan pantolonlu
Sahipsiz insanlara
Sana yapraklar kalacak
Bir posta zarfının içinde
Ve dört köşe kutusunda
Seni bekleyen
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:03 PM
Anarşist Olduğum Gece
Eğer varsam
Ve yaşıyorsam bugün
Bir nihavent faslı geçecektir
Eminim
İstanbul *******inde
Şehir Hatları Vapuru
Anarşist olduğum gece
Yüreğimde
Benim
Beykoza son seferinde
Bir benim için
Ve seni yaşadığıma
Son duam olsun Tanrıya
Sakın sen korkma
Son duam ki
Senin içindir
Seni bana verdiği için Tanrıya
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:03 PM
Anıları Arıyorum
Anıları arıyorum İstanbul *******inde
Denize düşmüş bir kırmızı gül
Leyla isimli bir ahşap sandal
Ve ölgün ışıklı Beyoğlu Meyhaneleri
Seni hatırlatıyor bana
Anıları arıyorum İstanbul *******inde
Eminönü'ne iniyorum
Ada vapurunu arıyorum rıhtımda
Bulunca
Buruk bir sevinç kaplıyor içimi
Yıllanmış tatlı yosun kokusu
Doluyor ciğerlerime
İster istemez seni hatırlıyorum
Anıları aruyorum İstanbul *******inde
Beşiktaşa geçiyorum bir motorla
Akademi önünde seni bekliyorum
Gelmiyorsun
Kaprsilerini hatırlıyorum
Gülümsüyorum
Anıları arıyorum İstanbul *******inde
Bitmiyor..
O kadar çokki
Her köşesinde sen varsın
Bu eski şehrin
Her gece geleceğim
Hiç..
Ama hiç...
Kızmazsın değil mi?
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:03 PM
Anız Yangınları
Acıları yüklerim bazan
Hatıralar kervanına
Bazan ufacık bir acı olurum
İğne başı kadar
Batınca parmağına hani
Çok acıtan
O küçücük acı gibi
Gelip geçerim
Bu şehirden otobüslerle
Bir kahin gibi
Geleceğimi okurum
Seninle yaşanmış maziyi
Şarkılarla geçerken
Sonra okurum yine
İlk okulda ezberlediğim dualar gibi
Adını/her gece
Sessiz ve pişmanlıklarla
Dolu doluya
Halay çeker
Geçmişim geleceğimle
Anılarım umutlarımla
El ele
Omuz omuza
Sonra yıkılırım
Yeniden
Yeniden yıkılırım
Tahta beşiklerde sallarım
Taş bebekleri
Ve avuçlarımda üç taş kalır
Acılarda boğulurum
Bir kandil fitili gibi anız yangınlarında
Haykırırım göklere ve denizlere
Yokluğu ve var oluşu haykırırım
Kül oluşlarda
Simsiyah
Ne gök acır halime
Ne deniz ses verir
Yankılarıma
Sulara düşen
Korkularım
Kucaklar beni
Boğulurum
Yıldızların yanlızlığında
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:03 PM
Anla İşte Halimi
Mahmur mahmur bakıyordu
Ayrılığın öksüz gözleri
Selamsız sabahsızdı
Çiftime çubuğuma gurbet kuşları
Sarı defter yaprakları kapanmıştı
Özgürlüğün üstüne
Heey gülüm!
Sende mi küstün sözlerimin soğukluğuna
Mahpusluk halidir
Anla işte çocukluğumu
Ve yılgınlığımı yanlızlıktan ibaret
Yüreğim bir serçeninkinden daha küçük şimdi
Vapurları özlüyorum
Gidipte gelmeyen gençlik günlerim gibi
Anla işte halimi
Her gün yeni ve tanımadığım bir sudayım
Boğuluyorum dalgaların kucağında
Her gün yeni bir arefedeyim
Olmuyor bayram sabahları
Hay huy zındanlarında
Anla işte halimi
Tükeniyorum özde sözde eylemde
Bahar diyorum görsem bir yeşil değnek
Özgürlük diyorum bir yudum açık havaya
Sen diyorum rüyalrımda sırtı dönük kadınlara
Bekle diyorum baş yastığıma bekle beni
Fısıldıyorum ağlıyorum düşünüyorum seni
Anla işte halimi
Artık bu mahpushanede
Bilmediğin
Bilmediğim
Bir başka adam oluyorum
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:03 PM
Anlamak
Kaybolmaktır yarısı yalanın
Bir kökte
Bir gövdede
Bir dalda
Çıkış yolu bulmaktır şaşkınlık
Bir kukuda
Endişede
Yürekde
Sonra geri dönmektir sevgi
Yalanları unutup
Bir umuda
Bir arzuya
Ve isteğe
Sevmektir
Sabır sebat
Acıyı hissetmeden
Vurgunlarda
Gelgitlerde dolup dolup boşalmaktır
Bir yürek gibi
Çift yürekle
Tek yürekte
Kaybolmak istiyorum yalanlarla
Buluşmak istiyorum sevginle
Bir kökte
Bir gövdede
Bir dalda
Çıkmak istiyorum
Karanlıklardan sevgiyle
Endişelerden uzak
Beni anlıyormusun
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:03 PM
Anlasana Yar
İmbikten süzülen
Bal kadar şirin
Anlımdan süzülen
Ter kadar narin
Göklerden süzülen
Gün kadar sıcak
Kalemden süzülen
Söz kadar coşkun
Aşkı anlatıyorum
Anlasana yar
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:03 PM
Anlaşılmak İçin
Anlat bana
Anlamasan da
Israrla
İnatla ve sabıral
Anlat
Bir bakışla
Bir davranışla
Bir eylemle
Anlat kendini
Anlaşılmamak
Anlatma eyleminin
Karnesidir yanılgıda
Eğer önemliyse sevgi
Ve susmak vaktiyse artık
Anlattıklarıyla yetineceksin
Sana
Dönüşünü
Doğanın
Ve bir daha
Anlaşılmak için
Geriye asla bakmayacaksın
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:03 PM
Anlat Bana
Hele hele gel beri gel
Aşkını anlat bana
Nasıl sevdiğini sarı saçlıyı
Nasıl beklediğini iskelelerde
Derin çek soluklan
Nasıl dolaştığını sokaklarda
Nasıl ağladığını anlat
Hele hele gel beri gel
Parasızlığını anlat bana
Yetimliğini ve aşkını
Onsuz *******deki yanlızlığını
İstasyonlarda kalakalışını
Onu her yerde boşuna arayışını
Düzene bozana karşı çıkışını
Yinede sefil olmayışını
Ve ağlayışını anlat
Hele hele gel beri gel
Onunla ilk çıkışını anlat bana
Sana süzgün süzgün bakışını
Elini beline atışını
Omuzuna yatışını
Seni bulutlara katışını
Bir çocuk yeter deyince
Kaşlarını çatışını
Ve bir zengin adama
Seni nasıl satışını
Gözyaşını anlat bana
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:03 PM
Anlatılırsa Bir Masal
Sana anlatılırsa bir masal
Rengini sor
Elmaların
Ahengini
Sedef bir çakıyla soy
Korkmadan
Gümüş çatal batır
Hiç acıtmadan
Bedende kum kalır
Özlemde bahar
Sana anlatılırsa
Bir masal
Sabaha kadar
Kavuşurlar belki
Ayrılırlar
Bilinmez
Senin gözyaşlarına
Kuşlarda ağlar
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:03 PM
Anlatmaya Gerek Yok
Anlatmaya gerek yok
Bu anı,bu dakikayı,bu saati
Can Mehmed'im orda işte..
Ay yıldızlı bayrağa sarılmış
Bir musalla taşında
Görevini yapmış
Büyük bir gurur
Ve sonsuz bir huzur içinde
Uyuyor sessizce
Bir kuş konuyor
Tabutunun başına
Ufak bir serçe olmalı
Ve sanki bize Tanrı'nın
Mehmed'in şehitliğini kabul ettiğini
Müjdeliyor gizlice
Anlatmaya gerek yok işte
Şehir burda
Tanrı orda
Kavuşacaklar iki eski dost gibi
Ve bir daha ayrılmayacaklar...
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:04 PM
Anmazmıydın
Bir baharın kışı olsam
Kaf dağının kuşu olsam
Kavgada er kişi olsam
Yine beni anmazmıydın
Bir ademin canı olsam
Ekmeğinin unu olsam
Bu yolun son hanı olsam
Yine beni anmazmıydın
Güvendiğin akıl olsam
Okuduğun okul olsam
Herşeyine vekil olsam
Yine beni anmazmıydın
Çok kutsal bir yemin olsam
Mutluluğa zemin olsam
Her duaya amin olsam
Yine beni anmazmıydın
Abı hayat nehir olsam
Kötülere zehir olsam
Güzel sözde mahir olsam
Yine beni anmazmıydın
Kin bilmeyen cahil olsam
Verilen son mehil olsam
Bin bir işte ehil olsam
Yine beni anmazmıydın
Pir sultanın kibri olsam
Bir velini kabri olsam
Kum çölünün sabrı olsam
Yine beni anmazmıydın
Adalete ferman olsam
Her derdine derman olsam
Aşkın ile harman olsam
Yine beni anmazmıydın
Görülmemiş ziynet olsam
Edilmemiş minnet olsam
Girilmemiş cennet olsam
Yine beni anmazmıydın
Yunus cana menzil olsam
Aradığı delil olsam
Hak yolunda malul olsam
Yine beni anmazmıydın
Mevlana'nın sarfı olsam
Muhammed'in(SAV) zarfı olsam
Mevlamın bir harfi olsam
Yine beni anmazmıydın
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:04 PM
Anneciğim
Uzanıverir Anneciğim
Uzanıverir kelimeler
Kalemimin ucunda
Bir sevgi damlası kadar yalın
Bir sevgi sözcüğü kadar gerçek
Olmak için sizinle
Uyanıverir Anneciğim
Uyanıverir duygular
Yüreğimin üstünde
Kor ateş kadar yakıcı
Ve güneş kadar aydınlık
Olmak için sizinle
Utanıverir Anneciğim
Utanıverir yalanlar
Gözlerinizin içinde
Aldatılmışlık kadar mahçup
Sadakat kadar hesapsız
Olmak için sizinle
Uçuverir Anneciğim
Uçuverir mutluluk
Kağıttan bir gemi olup suyun üstünde
Ve beyaz bir uçurtma misali mavi göklerde
Bir bayram sabahı
Özgür ve nazlı
Olmak için sizinle
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:04 PM
Arınmak Zamanı
Avuçlarıma doldurdum
Ve yüzüme sürdüm
Sessiz bir huşu içinde
Sevda kumullarını
Taneleri döküldü
Parmak aralarımdan
O gencecik ince bedenimi
Saklayan anılarımla
Sarı saçlar geldi geçti
Mavi gözlü rüzgarlarla
Kumral yağmurlar yağdı ela bedenime
Siyah isyanlar yükseldi yüreğimden
Kuzgun siyahı nehirlere
Isırdıkça esmer ekmek tanrıçası
kaderimden gerçeği
Uçuşuyordu hayal gelincikleri
İncecik duvarlardan
Şimdi artık arınmak zamanı
Ve af dilemek tanrıdan
Yağmur yağıyor
Ve yüzüme sürüyorum
Arsız bir huşu içinde
Sevda kumullarını
Sevdiğim görüyor mu?
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:04 PM
Arsız Ada Çiçeği
Arsız ada çiçeğim
Hiç uslanmazmısın sen
Hiç aşık olmazmısın güneşe
Yağmurla hiç buluşmazmısın
Sen hiç beklemezmisin
Sevdiceğini
Ada rıhtımında
İnmeyince son vapurdan
Çaresizlikten oturup ağlamazmısın
Sen arsızım
Gönül sırdaşım
Sırdaş hırsızım
Açmazmısın yapraklarını
Sabah güneşine
Gözlerin açılmadıkça
Ben onları
Güneşten önce öpeyim
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:04 PM
Asla İstenmemek
Asla istemiyorum derse ne yaparsın
Ne yaparsın bu metazori cehennemde
Oysa sevilmek istiyor gönül / biliyorum
Sevmek istiyor gençliğindeki gibi
Delice,tutkulu,özgür ve sereserpe
O kitap okurken ve yaşarken
Ve geriye bakarken sessizce
Seni istiyor mu bilinmez
Bilinmezler o kadar çok ki
Başındaki toka ve çevirdiği sayfalar
O kadar uyumlu ki bir bilse..ah bir bilse..
Ama asla istenmemek ve ne olursa olsun istenmemek
O kadar zor ve o kadar berbattır ki anlatılmaz
Ne istiyor bir bilsen
İstediklerini bir verebilsen
Belki bir kez dönüp bakar
Ve kendi saçları gibi
Senin saçlarını da avuçlar
Onun çocuğu gibi
Ve senin çocuğun gibi
Olmak istersen ve eğer olamazsan
Güneşin batışında ki duygularını hatırla
Hatırla ve sev
Sevmenin ve sevilmenin
Ne kadar güzel olduğunu
Bir temmuz akşamında
Başkaları bilmeden
Hatırla ve sev...
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:04 PM
Aslan Kralsa Hala
Eğer
Orman yeşilse
Ve aslan
Kralsa hala
Karınca kadar
Hakkım olsun isterim
Güneşin ilk ışıklarında
Toprağı çiğnerken
İncecik ayaklarım
Şimdi artık
Sessizlik var
Maskeler çoktan geçirildi
Mumdan suratlara
Sokaklar..
Geceyi çoktan kucakladı
Ve batı
Güneşi
Çoktan attı
Gayya Kuyusuna
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:05 PM
Aslanların Şahadeti
Şahadet ki aslanların son sığınağı
Gülden bir kaledir zafere kadar
Üstüne örtülen o al bayrağı
Çıkarmaz hiç biri sefere kadar
Omuzda değil Milletim o aslanları
Yüreğinde taşır mabede kadar
Oluk oluk akan o al kanları
Ezelden ulaşır ebede kadar
Aslan ki her biri diğerinde yeğ
Uzanır pençesi semaya kadar
Aslanım hainlerin başların eğ
Şehit olacağın Cuma'ya kadar
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:05 PM
Aşk Yitik
Sen bende değilsin
Çalma kapımı
Yanılırsın
Yüreğim taş
Gönül zifiri karanlık
İnat edip girme
Dağılırsın
Sen bende değilsin
Uzaklarda belki
Belki geçmişte
Gelecekte belki
Sen bende şimdi
Bitmişsin
Anladığında
Sarsılırsın
Sen bende değilsin
Ben onda değilim
O sende değil
Aşk yitik bin asır
Arama bulamaz
Yıkılırsın
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:05 PM
Atatürk
Karanlıkları boğan ayın şavkısın
Özgürlüğe uzanan yolun şevkisin
Hazanımızda açan gülün ilkisin
Yüce Türk Milleti'nin Atatürk'üsün
Ruhlarımızda sevda dilde türküsün
Yaşadığımız destan kalpte ülküsün
Tanrının bahşettiği kutlu ödülsün
Asil Türk Milleti'nin Atatürk'üsün
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:05 PM
Ateşinde Yanmak İstedim
Sonbahardaydı gönlüm
Ateşinde yanmak istedim
Mavilerin yeşillerin
İlle de yeşillerin
Sıcak yaz *******i gibiydi gözlerin
Ve kirpiklerin
Isırgan otları kadar arzulu
Acı veriyordu hınzırca
Ama...
Bir yerlerde kalıyordu son sözler
Son bakışlar
İniyordu çaresizce yere
Seni beklediği zaman
Yenildiğini bilmeden
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:05 PM
Ateşten Dudakların
******* bitmemişti henüz
Geldiğinde denizden
Beynim prangadaydı
Pusuda umutsuzluk
Anılar vardı
Kırık dökük anılar
Hüzün dolu
Yadsıyamadığım bir düşteydi
Sevgi üstüne kıpırtılar
Ama bir hayal vardı
İsmini bilmediğim bir hayal
Yaşayacaktım biliyorum
Melankolinin doruklarında
Her şey düşündüğüm gibi olacaktı
Sevilecektim delicesine
Özlediğim
Yıllarca beklediğim sevgiyi
Verecektim her şeyi
Dolu dolu yaşayacaktım
Yaşayamadıklarımı
Şarkılar söyleyecektim
Söyledim de
Sevgimizi anlatan
Hayal kurduğum yıllarda ki şarkıları
İstanbul olacaktı
Sevgimi fısıldadığım yer ona
Sordum tanrıya bir tanem
Bunca yılı neden sensiz yaşadım diye
Cevabı senin dudakların verdi
Ateşten dudakların
Kalbimi kor yapan dudakların
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:05 PM
Avare Dolaşırken
Ayak izlerine serdim gönlümü
Parmak izlerine hasretimi
Prangalar çözülmesin diye yüreğimden
Tutsaklıktır
Beyaz bulutlarımı hüzünlendiren
Yağmurlarının gölgesinde
Ayak izlerini ararken
Ve parmak izlerinde
Avare dolaşırken
Bir büyücü gibi
Müşterilerin korkularında
Yanlızlığın
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:05 PM
Ay Doğduğunda
Ay doğduğunda
Karanlıklar gölgelenir dağlarda
Çamların altında
Tarifsiz şekiller oynaşır
Bulutsuz *******de
Ay doğduğunda
Deniz sığmaz kabına
Başlar kıyılarla sevişmeye
Med-cezir hikayeleri
Sarar evreni
Yakamozlar buluşur
Sevgililerin gözlerinde
Ay doğduğunda
Kıpırdanır duygularım
Vahşetin savaşlarına
Alır götürür bedenimi
Işıklarında
Ruhuma yanlızlık bulaşır
Ay doğduğunda
İçimdeki adam
Kurtlaşır
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:05 PM
Ay Doğuyor
Ay doğuyor Umut'um
Bak ay doğuyor
Hani Aydede derdin ya..
Bak..
Sana göz kırpıyor
Ağlama diyor oğlum
Babanı üzme
Anneni hiç üzme diyor
Ay doğuyor Umut'um
Bak ay doğuyor
Kara gözlerine
Günahsız masum yüzüne
Nasılda parıldıyor bak
Sen gibi
Annen gibi
Ay doğuyor Umut'um
Bak erkek erkeğe
Konuşalım seninle
Annen ay gibi parlak
Su gibi berrak
Ay gibi doğ onun kara bahtına
Işısın yolu seninle
Mum değil kandil değil
Ay gibi parlat
Annenin dünyasını
Ay doğuyor Umut'um
Bak ay doğuyor
Batsada bin güneş
Ay doğuyor
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:05 PM
Aya Yıldıza
Hasretimiz aya ve yıldıza
Çağırdık gözlerimizle
Çoşkuyla şevkle indiler
Cenk meydanlarında güneş batarken
Al akan kanımıza
Hasretimiz aya ve yıldıza
Gök gibi..
Mavi mavi..
Artık ebeddiyen...
Konuklar yaramıza..
Hasretimiz aya ve yıldıza
Onun için..
İsimlerini verdik..
Naz tanesi kızlarımıza
Onun için
Şeklini çizdik bayrağımıza
Sonra selam durduk
Çekipte ufkumuza...
Ay bizim yıldız bizim
Ay yıldız hepimizin
Kem gözle bakanlara
Dinmeyecektir asla
Öfkesi yüreğimizin...
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:05 PM
Ayak Sesleri
Yürüdü gitti
Sislerin arasında
Geride ayak sesleri kaldı hatıraların
Toplandı hatıralar
Kimi iz bırakan
Kimisi rüzgarın önüne kattığı
Öksüz kaldık dediler
İstanbul konuştu
Doğru değil bu
O hala bende
Canlı anlamlı
Ben hala ondayım
Hasret dolu
Yetmez ki
Yetmez ki dediler
Yeter dedi bana İstanbul
O bana aşık ben ona
Onun sevdiklerini ben taşırım yüreğimde
O bana gelecek bir gün
Nereye gittiyse
Mutlaka döndü
Bir gün yine dönecek
Varsın yürüsün gitsin
Ayak sesleri hala kalbimde
İlk günkü gibi
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:05 PM
Aydınlığım
Yanıp sönecek
Yanıp sönecek her gece
Bıkmadan
Usanmadan
Benim için
Yanıp sönecek
Bir lunapark caddesinde
Prefabrik evlerde geçen
Çocukluğumun
İlk gizli aşkı gibi
İçimde
Sana yazdığım
Mektuplar kadar
Aydınlığım
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:05 PM
Aynalı Sandık
Ezan sesleri geliyor penceremden
İnce hastalığa tutulmuş bir kadının hıçkırıklarıyla karışık
Alıp götürüyor beni bir garip serçe
Düşüm bekliyor sanki buna alışık
Yıl kaç bilmiyorum ama mevsim ilk bahar
Bir tavan arasındayım önümde bir aynalı sandık
Dudu kalfanın ben arayan yumuşak sesi
Sandığın kilidi paslı kapağı kırık
Bir abla vardı evde bir sessiz gölge
Mendilleri ıslaktı gözleri yaşlı
Karşılaşırdık gün aşırı karanlık sofalarda
Öperdi koklardı bana deyip 'ince nakışlı'
Dudu kalfa zor alırdı beni elinden
Derdi 'ayol bitireceksin oğlanı kem göz bakışlı'
Abla ufalıp kaybolurdu loş odalarda
Bir ince ağıt duyardım 'Yemen'li Muş'lu'
Hiç unutmam sofaya son çıkışımda
Ablayı görmüştüm aynalı sandık başında
Sırtı dönüktü bana sandık açıktı
Bir hüzün vardı
Sandıktan bir eski resmi eline alışında
Fısıltıyla konuştu resimle saatlerce
Çok sonra beni gördü geriye bakışında
Usul usuk yanaştım bende baktım resime
Sanki kendimi gördüm yirmi yirmibeş yaşında
Bir gün yaylı ile gittik Abdülselam Çiftliği'ne
Yanımda Dudu vardı,Dedem ve Babaannem
Konaktan ayrılırken son kez baktım geriye
Abla penceredeydi,yarı açıktı perdem
Bir beyaz mendil gördüm bana doğru sallanan
Gözlerim yaşardı mı yaşarmadı mı bilmem
Lakin lavanta kokusunu hala hatırlıyorum
O kokuyu yüreğimden,gönlümden hiç silmem
Ilık bir Eylül sabahı döndük yine geriye
Sessizce başladım bir leyli mektebine
Ablayı aradım evin tüm odalarında
Yasaktı soramadım konak sakinlerine
Aynalı sandık bile yerinde yoktu artık
Bir kilit vurdu kalfa tavanın girişine
Ablayı sorup durdum gizli gizli her zaman
O lavanta kokulu sofa köşelerine
Sonra hızla büyüdüm mazide kaldı hepsi
Sırayla dedem,ninem,bir gün konak yıkıldı
Çamlıca yollarından yaylılar geçmez oldu
Dudu Kalfa Samatya'da bir göz eve tıkıldı
Gittikçe dedemle ninemin mezarına
Gözlerim hep isimsiz iki mezara takıldı
Kim bunlar diye sordukça zalim Dudu Kalfaya
'Ah! ..Kuçuk Bey...' diye inler uzaklara bakardı
Çok sonra küçük halam anlattı hikayeyi
Yemen'de şehit düşen Binbaşı Ekrem Beyi
Abla bir Gürcü kızı ve fakir bir beslemeymiş
Ailem benden saklamış yıllar boyu herşeyi
Meğer ben bu aşkın yasak bir meyvesiymişim
Dedem layık görmemiş bana böyle anneyi
Dudu Kalfa bile annemden kıdemliymiş
İki yaşına kadar annem beni görmemiş
Bir gün şehit babamın ölüm heberi gelmiş
Dedem anneme beni görme iznini vermiş
Buna karşılık annem namus yemin etmiş
Ölene kadar bana asla oğlum dememiş
Konaktan ayrılışsa meğer bir vedalaşmaymış
Annemin tam iki aylık bir ömrü kalmış
Gerçeği öğrenince kızamadım o iki sevgiliye
Biliyorum artık dönmek mümkün değil geriye
Bir kez olsun onlara Anne Baba demedim
Aynalı sandık inanseni bile özledim
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:05 PM
Aynı Anda Olanlar
Yanılgıların leventi
Ve levantenler sokağı
Birbirine benziyordu
Bir Vietnam'lı çocuğun
Korku *******inde
Kumpanya seyircileri
Alkışlıyordu
Papyonlu hürriyeti
Sabaha kadar
Ve sabah yağmurlarının
Çiğ düşmüş yemişlerinde beslenen
Düşler sokağını vampirleri
Ve ocakların isimsiz pirleri
Yarışıyordu
Kapadokya Mağaraları'nın isimsiz asırlarında
Üzüm salkımlarını sunduğu
Utangaç kırmızı şaraplar
Şişelendikçe mantarların altında
Bir garip bayram başlıyordu
Ufukta ki maviliklerde
Jet pilotlarını kucaklayan
Pamuk beyazı bulutları kıskanarak
Nevada Çölünü kurutan güneş
Ağlıyordu yanlızlığına
Mavi gözlü kızın
Şişirilen öfkeler
Sönüyordu yavaşça
Derin vadilerin
Karanlık kıvrımlarında
Ve o an
O dakika
Kimbilir
Neler oluyordu
Bir başka yerde
Hiç yaşanmamış
Daha başka
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:06 PM
Ayrılan Yollar
Ve biz
Ve ikimiz
Silindik İstanbulun kalabalığında
Ne senin iyi niyetin yetti
Ne benim sevda hanem
Bu beraberliği sürdürmeye
Ve biz
Ve ikimiz
Ağlayarak yürüdük
Ayrılan yollara
O sokağa
Bir kırmız gül bırakıp
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:06 PM
Ayrılık Bitti
Ayrılık bitti sanırdım
Ben bittim
Ayrılık bitmeden
Yanlışlık nerde
Hangi taşın ardında
Bencillik
Ben galiba
Ölüyorum
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:06 PM
Ayrılık Şarkısı
Mevsimler geçiyor hep hasretinle
Ayrılık aşkımın bedeli oldu
O gurbet ellerde şarkımı dinle
Yüreğim ah çeken bir deli oldu
Artık mutlumusun benden uzakta
Unutup neşeyle gülüyormusun
Hüzünlü bir şarkı gibi dudakta
Buruk tad bıraktın biliyormusun
Dönüp gel yeter ki kızmayacağım
Sitemler şarkıda kalacak inan
Maziyi kalbime yazmayacağım
Bembeyaz bir sayfamız olacak inan
Aşk mektuplarını hiç açmamıştım
Sararıp solmuşlar eski sandıkta
Benim uçtuğum gibi sen uçmamışsın
Sevinçli haberler yardan alıpta
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:06 PM
Ayrılık Vardı
Ne ilkbahar ne yaz fayda etmiyor
Ne dua,ne niyaz asla yetmiyor
Bir defa gelmesin geri gitmiyor
Ela gözlerinde ayrılık vardı
Sus söyleme sakın ben anlıyorum
Rüzgarlar söylüyor ben dinliyorum
O kendinden emin ben inliyorum
Ela gözlerinde ayrılık vardı
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:06 PM
Ayrılmak Zamanı
Şimdi tam ayrılmak zamanı
Hiç sararmamışken yeşilim
Gözlerime düşmemişken yanlızlık
Kar yağmamışken bedenime daha
Ayrılmak zamanı
Çocuklar gülüyorken hala
Korkmadan büyüyorken
Güneş ısıtıyorken
Yürek çarpıyorken uçan kuşlara
Özleyebiliyorken gönül
Ellerim tutabiliyorken sevdiklerini
Bakıpta görebiliyorken herşeyi
Şimdi tam ayrılmak zamanı
Git demeden ev sahipleri yaşamın
Zirvedeyken kendi dünyamda
Başım dikse hala
Utanabiliyorsam
Ve yüzüm kızarabiliyorsa
Gülebiliyorsam ve hissedebiliyorsan tenimi
O yaşarken ve bakarken gözlerine
Adım yazılmamışken kara kaplı deftere
Şimdi tam gitmek zamanı
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:06 PM
Aysız *******
Aysız *******in vurgunuyum
Silme karanlıkların esiri
Vurmaz yüzümüze güneşin rengi
Işığa dayanmaz gönlümüzün hüznü
Bazan durur herşey
Vurmaz kıyılara koyu dalgalar
Yosunlar boynu bükük
Kurur da kurur
Sonra sam rüzgarları
Katar önüne
Uçarsın başka okyanuslara
Aysız *******in vurgunuyum
Silme karanlıkların esiri
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:06 PM
Azap Tohumu
Ne söylesem ne anlatsam nafile
Bin musibet kar etmiyor gafile
Vicdan kara gönül kara göz kara
Döndü dünya varlığıyla sefile
Kalmamışsa akıl ile fikiri
Düşünür mü yokluk çeken fakiri
İnsan olsa gerek yok ki kem söze
Yaşla dolu gözlerimin çakırı
Dağ taş inler ol zalimin zulmüyle
Alim bile mağlup olur ilmiyle
Varsa eğer odur azap tohumu
Vücut bulmuş bir iblisin rahmiyle
Biz inlerken gülüyordu şehvetle
İçli dışlı husumetle gıybetle
Hayır değil şer ile dans ediyor
İzliyoruz üzüntüyle ibretle
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:06 PM
Azrail Bana Küsmeli
Kavuşacaksam bir gün
Bunca hasreti yaşadıktan sonra
Dağların ötesinde ki
Gurbet şehirlerinde
Bir anlamı olmalı
Gökteki mavinin
Bulutta ki hüzün yükünün
Bir anlamı olmalı
Kavuşacaksam bugün
Mesela çiçekler maviliklere açılmalı
Bakışlar..
Çiçeklerin arzusunu işlemeli beynime
Yüreğime sancılar düşmeli
Nefes alışım...
Zora boyun eğmeli
Ölüm bile gecikmeli
Azrail bana küsmeli
Kavuşacaksam bugün
Tanrı beni bağışlamalı
Kavuşacaksam bugün
Herşey dünden farklı olmalı
Yarın mutlulukla açmalı çiçekler
Güneş ilk defa doğuyormuş gibi
Heyecanlanmalı
Ve herkes aşkımızı yarın duymalı
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:06 PM
Bağ Bozumunda
Cennet sanmıştım bağ bozumunda
Siyah üzüm bahçelerini
Eylül yorgunluğuyla gelen
Sarı rüzgarlarda
Alın terimi asmıştım güz asmalarına
Yürek bir avuç kor
Külüm tevekler dolusu
Hevenkler de evlek evlek
Tahta çitler boyunca
Kuru tütün kokusunu esans yapıp
Günler boyu koşmuştum
Köy yosmalarına
Sanırmısın sahte cennetlerde görülmez
Cehennem rüyaları
Siyah üzüm bahçeleri dönmez mi
Siyah yağmur taşlarına
Kırılmaz mı yürek
Toplamazmısın parçalarını
Babilin asma bahçelerinden avuç avuç oylum oylum
Aylardan eylül ayı
Mevsim bağ bozumu zamanı
Halaylarla kandıralım kendimizi gel
Bolluk bereket şerkıları çalsın
Sazlar sazenler
Ay ışığı oynaşsın gölün üstünde
Cennet sansın bağ bozumunda sevgililer
Siyah üzüm bahçelerini
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:06 PM
Bağrımızdaki Güller
Demir kapıların arkasında solacaksa öfkemiz
Ne gerek vardı yıllarca büyütmeye bağrımızda gülleri
Üç beş günlük ayrılıkla bitecekse sevgimiz
Ne gerek vardı sayfalarca yazmaya kağıtlara sözleri
O bu şu demiş ki
Demiş ki efendiler
Sen suçlusun
İnsan olduğun için
İnsanlığını koruduğun için
Kanun demiş ki
Demiş ki kitap
Doğruluğu bırak
Doğru olmuş gibi yap
Ben demişim ki
Biz demişiz ki
Onur bizim kendimiz
Bu vatan içiniz biz
Demişler efendiler
İşte demir kapı işte ayrılık
Demişiz ki
Demir kapıların arkasında solacaksa öfkemiz
Ne gerek vardı bağrımızda büyütmeye gülleri
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:06 PM
Bahar
Yükselir topraktan bir tatlı bahar
Güneşin renkleri yeri sarınca
Bütün hasretiyle yerleşir bahar
Şarkı bile söyler topal karınca
Bu bahar var ya bu bahar
Çocuk sünnet olacak
Mahkeme hapis bitecek
Çok iş var bu bahar
Staja bile başlarım bu bahar
Topal karıncam aksamayacak artık
Yağmurlar yağacak yağacak bu bahar
Susuzlukta bitiverecek bu bahar
Mollalar çoğalacak bu bahar
Enflasyon duracak
Döviz düşecek tepe taklak
Belki bir roman kızı bulurum gene
Bir roman kızla
Bir kızla
Kızla
Bu bahar(....?)
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:06 PM
Bahar Uyanmadan
Esen bir eşarbın avuçlanan kokusu
Doldukça ciğerlerine
Isınır belki buz tutmuş yüreğin
Yaseminler açar beyninde
Ve ellerin
Şuh ve baygın bakışlı bir tefin
Ritmini vurur yanlızlığının o çılgın duvarlarına
Islığına düşer bahar sevdaları
Toprak sevdaya uyanmadan
Yeniden seversin belki beni
Ellerimin kıvrımlarını
Yanaklarımdaki çizgileri
Ve mahçup şakaklarımdaki
Beyaz nehirleri
Bakışlarındaki hüzünle okşayarak
Ödüllendirirsin yeniden
Bir eski zaman düşü kurarsın
Uzanıp dizlerime edayla
Ellerin ellerimi kavrar
Yüreğin yüreğimi
Biliyorum...
Beni yaşarsın bensiz...
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:06 PM
Bahar Ve Yaz
Saklıysa yaz gözlerinde
Baharı arama
Kayıkhanelerin
Aşınmış
Ahşap iskelelerinde
Yazımı
Bir kavanoz reçele değişme
Kiraz olsun
Vişne olsun
Ruhunda şeker ağdası
Hiç kalmasın
Gençlik hayallerinde
Kulaklarında küpedir
Vişneler kirazlar
Kalbinde aşktır
İlk baharlar ilk yazlar
Tutunduğun dallara kar yağmadan
Baharı yaşa
Yazı sev
Bir çift vişne
Bir çift kirazda
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:07 PM
Baharı Beklerken
Baharı bekledin mi sen
Benim gibi
Yeşil kırları özledin mi
Güneşin sıcaklığını
Denizin maviliğini
Düşlerinde hissettin mi hiç
Soğuklar yetti arık
Yüreğimde
Beynimde
Gözlerimde
Kar taneleri istemiyorum
Gönlümün saçaklarında
Buzlar sarkmasın
Soğuk *******
Boş yatağımı doldurmasın
Cemreler düşsün
Hava ısınsın
O yok artık
Bari tabiat
Elini uzatsın
Baharıyla yazıyla
Beni aldatsın
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:07 PM
Baharı Yaşamak
Bu bahar hiç yaşlanmadım
Hiç acımadım
Geçen yıllara
Ne gönülde bir tek umut
Ne unutulmuşluk..
Koşmak istiyorum çayırlara
Papatyaları kucaklamak istiyorum
Kelebeklerle kovalamaca oynamak
Bulut kümelerini yarıştırmak istiyorum
Yeşil çayırlara uzanıp...
Bugün bütün dünyayı
Kucaklamak istiyorum
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:07 PM
Bakırköy Güzeli
Mor Sümbül Sokağı dar uzun uzun
Bakırköy Güzeli çekilmez nazın
Annem beni sana vermez diyorsun
Kaçırırım billah duvara yazın
Bakırköy güzeli ben sana yandım
Bir tek gülüşüne aldanıp kandım
Mor Sümbül Sokağı denize iner
Kalabalık insan üst üste biner
Annen seni bana vermezse eğer
Bakırköy Meydanı Mahşere döner
İstanbul caddesi uzayıp gider
Aşkımız ne bugün ne yarın biter
Annen uzatırsa bu işi eğer
Hem sana hem bana kötülük eder.
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:07 PM
Bakma Gözyaşıma
Sen benim gözyaşıma bakma
Gözyaşım hüznünden
Senle yaşadığım güzel günlerin
Biliyorum o güzel günler
Bir daha geri gelmeyecek
Bundan sonra daha güzelini yaşasak da
O anıları hiç bir şey silmeyecek
Sen bakma gözyaşıma
Bugün kü halimden değil bir tek tanesi
Tanıştığımız günlere ağlıyorum ben
Evlenme heyecanına
Bakırköy sahillerine
Kulağına fısıldadığım şarkılara
'Bana bir aşk masalından şarkılar söyle'
Pendik günlerine ve sahillerine
Tuzla *******ine,danslarına müziklerine
Oğlumun doğum müjdesine
Kavgalarımıza küslerimize
Mazimize ağlıyorum..
Sessizce...
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:07 PM
Bakmak
Ben senin eserinim
İyi bak gözlerime
Orda
Kendi hatalarını
Göreceksin
Umutsuzluğunu
Ve kaygısızlığını
Kendi umutsuzluğunu
Ve mutsuzluğunu
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:07 PM
Baksana Şu Halime
Halime
Baksana şu halime
Bulamadım kendimi
Anlatacak kelime
Kelepçeler vuruyor
Mahcubiyet dilime
Halime
Baksana şu halime
Zalime felek tutuşturmuş
Yanlızlığı elime
Zemheri soğuğunda
Sevda düştü gülüme
Halime
Baksana şu halime
Rüzgarlar kucak açmış
Bedenimin külüne
Tanrı emrini vermiş
'Defterimden siline'
Halime
Baksana şu halime
Gönlüm ki param parça
Yüreğim lime lime
Kasırgalar yetişmez
Gün kurusu yelime
Halime
Baksana şu halime
İnan kul köle oldum
Sana okuma yazma
Öğreten muallime
Tanrı beni yöneltsin
Bir gün aklı selime
Halime
Baksana şu halime
Ah bir bilsen güzelim
Neler çıktı falıma
İkimizden yar olmazmış
Herkes kendi yoluna
Halime
Baksana şu halime
Yokluğun pusu kurmuş
Sağıma ve soluma
Almak kısmet olurmu
Bir gün seni koluma
Halime
Baksana şu halime
Dayanamıyorum artık
Yaşadığım zulüme
Yaşamak çok anlamsız
Gidiyorum ölüme
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:07 PM
Balıklar Üşümüştü Bir Kez
Balıklar üşümüştü bir kez
Beni salladığın oltanın ucunda
Ne çıkarırsın bilinmez
Bilinmez duygularımın omurgasında
Neler olduğu
Benden sonra
Sana hayır yok benden
Anladın mı
Oltanın ucunda kurşun olsam nafile
Ben ağırlığımı çoktan bıraktım
Pişmanlık okyanusunda
Bunu sakın unutma
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:07 PM
Barbut Oyunu
Barbut oynardım
Tam on sekizinde
İstasyon caddesinde
Favorilerim siyah ve uzundu
Kemerim deri ve kalın
Ayakkabım yumurta topuktu
Ve İspanyol paça pantolon giyerdim
Doğduğum şehirde
Sarı kehribar tesbih taşırdım
Kayısı güzeliyle
Bütün şehrin kıskandığı
O on sekizlik aşkı yaşardım
Delicesine
Ve Sami Kasaptan
Belediye Çay Bahçesinde
Makberi dinlerken
Gizli gizli ağlardım
Karizma çizilmesin diye
Bir barbut oyununda bıçakladım
Kernek'li Hacı Hamo'yu
Duymasın dedim yarenlere
Sevdiğim,güzelim
Bir katil olduğumu duymasın
Duyupta ağlamasın
Güneşin yedi renginin siyaha dönüştüğü
O günü yaşamasın
Güzelimin gözlerine
Gülmek yaraşır
Güzelim sevmiş beni
Gönül vermiş
Aşk dilenmiş
Yol almış
Mani söylemiş
Kim ne karışır
Bir barbut oyununda
Kaybettim herşeyi
Sevdiğim mişmiş güzelim
Bir senin sevdan kaldı gönlümde
O güzel günlerden emanet
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:07 PM
Basamaklar
Basamakları çıcaksın ya
Kimileri merdiven diyor
Ben ayakcak diyorum
Bu basamakları besmeleyle çıktım
Düşmemek için
Düşüpte ölmemek için
Sende çıkacaksın
Ayakların titreyecek
Basamaklar yükseldikçe
Tütecek başında
Tanımadığın bir duman
Uçacaksın sarhoş olmadan
Bu senin yazgın
Çıkacaksın o basamaklardan
Saçların ağaracak belki / boyayacaksın
Ama o basamaklardan çıkacaksın
Kurtuluşun yok
Biri tutup çekiyor sanacaksın aşağı
Ama çıkacaksın
Güzel kızlar geçecek sokağından
Belki çarpılacaksın
Ama yine ilk basamaktan başlayıp
O ayakcağı çıkacaksın
Çık be oğlum
Yapma bu kadar naz
Başın dönmez korkma
Yeter ki gönlün ilk basamakta kalsın
Ve ayağı yere basanları sakın unutma
Gelecek senin
Ve basamakların ucunda başlıyor yaşamın
Yaşamı kuracaksın
Ve basamakları daha önce çıkmadığına
Oturup
Sessizce ağlayacaksın
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:07 PM
Bayrağıma
Rengine aşığım o al rengine
Beni de al götür gökle cengine
Aşkınla bin kere secde ederim
Gönlümü kul ettin mavi engine
Yıldızın çoğalır omuzlarımda
Hilali ararım yar gözlerinde
Savaşlar yaşadım senle birlikte
İstiklal marşının ilk sözlerinde
Ne güzel serinler ateşten yürek
Özgürce yaşarken senin gölgende
Ölüme koşarız cesurca tek tek
Senin aşkın ile en kötü günde
Gönderin olsaydım etten kemikten
Sana uzansaydım bir ince ipten
Bahtiyar olurdum gururdan şevkten
Ellerimle tutup seni öpmekten
Ayıramaz kimse birbirimizden
Etle tırnak olmuşuz asırlar gibi
İnsanlık korkmasın bu sevgimizden
Biz ona mecburuz esirler gibi
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:07 PM
Bayram Sabahı
Bir bayram sabahı
Ellerimle getirdim
Babamı sana anne
Sonra bütün günahı
Uykulara yatırdım
Sığındım sana anne
Ruhumda ki ilahı
Bir yalanla bitirdim
Kızmadım sana anne
Yüreğimde ki ahı
Şekerlere batırdım
Busemle sana anne
Belimde ki silahı
Şakağıma götürdüm
Sıkmadım sana anne
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:08 PM
Bebeğim
Bebeğim di
Yağmurda ki adam
Ve sızlıyordu
Ayaklarından gözlerine
Yanlızlık
İçimde ki
Tavus kuşlarının
İbibiklerine uzanıp
Bebeğim di
Nehirde ki adam
Ve kıvrılıyordu gönlümden
Yüreğimde ki vadiye
Dönüşü olmayan
Şarkıları söyleyip
Bebeğim büyüyecek
Bir gün
Bir gece
Bie ışıkla
Bir buseyle
Bir ninniyle uzanacak ayrılığa
Sıla zindanlarında
Hıçkıra hıçkıra
Ağlayıp
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:08 PM
Ben Adam Oluyorum Galiba
Islak dudaklarıma sürmek isterdim
Dudaklarında ki kırmızı rujun senfonisini
Yeleğimde ki düğmelerde saklı bilirmisin
Natürel erkekliğimin volkana dönmüş kül yangınları
Bunun için bazan özlerim
Dağlarda ki bozkırın özgürlüğünü aptalca ve masum
Bugün gördüğüm mavi gökyüzünün bulut yorgunluğunda
Koca bir hiç yaşamın kendisi
Saklayamam asla badana lekeli gömme dolaplarda
Sevginin yansayan yüzünün içtenliğini
Geleceğin günü beklerken
Bir çocuk olarak yalanlarında
Yalanlarımın renklerine ortak olacaksan gel diyorum
Sivri bir tepenin kulesinde
Bir çelik yığınının altında belki Pariste
Belki şu bizim İstanbulda bulurum seni
Ağlayıcılar tutacağım her yaştan
Sonra bir planörle bir ormana düşüp
Varlıkta yok olacağım
Düşün eşşekçesi böyle bu gece kalemimin ucunda
Hastalık sarısı ve teslim beyazı
Renk delisi olunca şiirlerimde
Bil ki seni özlüyorum
Ölümden kortuğum kadar özlüyorum seni
İşaretler veriyorum bazan bir terlik atarak
Telefonu kapının girişinde yüzüne fırlatarak
Ama ben anlamıyorum fendini
Kendi fendimi yenmeden
Akçem de kalmadı biliyorsun
Boş beynimi en ücra köşesinde
Ayaklarımın altında yer
Kafamın üstünde gök
Öylesine duruyor
Güneşin battığı yer doğduğu yerle kavgasız artık
Geçek olan bir avuç su içtiğim
Buz gibi
Bronşitlerimin en amansız düşmanı
Çelişkilerim muğlak ve tek düze yaşamın verdiği rütbelerle
Bir çengelin ucunda ki cansız bir et parçasıyım satırları bekleyen
Işığımı çaldın
Aldın mumlarımı gözlerimden
Kuru piller gibi şarzada giremiyorum romantik şarkılarla
Bir gül bir kokulu mendil değiştirir mi metalik düşlerimi
Sen ol veya olma ben durduğum yerde döndükçe
Mevlana bil kıskanır kararsızlığımı
Boş caddelerde sallanırken paralı ışıklar
Sis ve buharla mevsim alış verişi yaparken
Kunduralarıma göz dikiyor aç köpekler
İnsan eti yeseler dost olacağız belki
Bedenim para edecek kemiklerimin kalınlığınca
Yoruluyorum sensiz ölüyorum yavaş değil hızlıca
Değişim zevk vermiyor bir acı kahve kadar
Dost olamıyorum bir türlü kahveci güzeliyle
Kirli şafak gridir benzin yakar eski taksi gibi gönlümde
Bir şafak vakti bir eski taksi seneryonun kendisi
Senin silüetin bir karanlığın arkasında
Gümüş topuklu ayakkabı sesleri sonra
Bu bizim ayrılık klibimiz rüyalarımda tekrar tekrar gördüğüm
Gitarını kırıyorum içimdeki sokak fenerinde
Yoğurtçunun sesiyle
Tekmil alıyorum Mahmut Şevkat Paşa Kışlasından
Ben adam oluyorum galiba
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:08 PM
Ben Bay Karanlığım
Karanlığa adım atmam demiştin
Oysa yüreğimde ki sevdan
Bir evreni aydınlatacak kadar
Işık yüklü
Ve bir karanlığı yok edecek kadar
Ateşli sıcak ve arzu dolu
Güneşli bir günü
Keyifli bir işi
Ve sıcak bir aileyi
En büyük aydınlık sanacak kadar
Uzak kalmışsan sevdadan gülüm
Ve sadece yansımalarla yetinmişsen
Işık kaynağını hiç tanımadan
Sen haklısın
Karanlığa adım atmam demiştin
Yüreği sevdadan gümbür gümbür atmaksa
Tüm dünyayı yar uğruna bedavaya satmaksa
Senden çok uzaklarda seni görmek için
Gündüz düşüne yatmaksa
Seni hissetmek
Sesini bir kez duymak için
Şu yalan dünyayı birbirine katmaksa
Karanlığın tanımı
Sen haklısın
Karanlığa adım atmam demiştin
Oysa sen
Karanlıktan gelmedin mi doğarken
Karanlığa gitmeyecekmisin ölümde
Yetiyorsa güneşin ışıkları
Yetiyorsa mevsim mevsim zamanlar
Yetiyorsa bir ömürlük garanti
Bir izdivaç bir yemin bir bağ
Bir imza ve bir yorgun adam
Herkes gibi yaşamak ve ölmek
İstiyorsan
Ben karanlığım
Sen aydınlıksın
Ve sen haklısın
Karanlığa adım atmam demiştin
Gözlerim ışıl ışıl
Yüreğim derya deniz
Gönlümde en coşkun çağlayanlar
Yıldızlar kadar parlıyor bedenim
Seni sevdiğim için
Ben aydınlığı sende buldum
Ve yandıkça bu sevdadan
Bir alev topu gibi
Işıklar saçarak dolaşıyorum
Uzayın karanlığında
Şarkılar türküler gırla
Cümbüşler cenaze matemi kalır yanımda
Karanlık buysa eğer
Sen haklısın
Ben bay karanlığım
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:08 PM
Ben Böyleyim İşte
Yüreğimde kaynarken
Volkanların en kızgını
Gümbür gümbür
Gözlerim
Bir pirinç tarlası kadar menli
Seni kaybederken böyle
Sen;
İstanbul'lu kız
Ne istersin benden
Bilmem ki
Be böyleyim işte
İstesende istemesende
Ben böyleyim
Bazan hayal vurgunu
Bazan gerçek kırgını
Bazanda hayat durgunu
Stabil yani
Yani sıfır noktasında bir bakış
Ya terket git
Yada atıl kollarıma
Sarıp sarmala
Sevgi uçmasın
Konduğu yerden
Çok korkuyorum
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:08 PM
Ben Geleyim Sana
Gel gidelim demiyorum
Ben geleyim sana
Kucağımda anılar
Kollarımda sevilerin
Ve beynimde gözlerin
Delicesine yakan
Ben geleyim sana
Gelipte seni
Sokaklarında berduş olduğum
Hafif yollu avare
******* sakladığım
Hiç yaşanmamış
Ve hiç yaşanmayacak
Işıklarının sarhoş olduğu
Fenerlerinin ayyaş
Sahil kasabalarına götüreyim
Gelipte seni
Sen gelirsen eğer
Saklayamam yalanları
Hıçkırıklar dökülür bedenimden
Gözlerim arsızca güler
Bambaşka bir adam olurum
Sen gelirsen eğer
Kendi girdabımda boğulurum
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:08 PM
Ben Gidemem Hekime
Nice yiğidi yakmış
Gözlerinin karası
Daha nice yiğidin
Elbet bir gün gelecek
Yanmak için sırası
Halim yok ki halime
Ben gidemem hekime
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:09 PM
Ben Gülemedim
Deniz suskundu
Gökler durgundu
Orman yorgundu
Ben gülemedim
Çocuk çıplaktı
kadın dişiydi
Adam kızgındı
Ben gülemedim
Dağlar sakindi
Vadi sessizdi
Irmak durgundu
Ben gülemedim
Çarşı canlıydı
Kasap kanlıydı
Kedi baygındı
Ben gülemedim
Güneş yerdeyi
Ufuk bilgeydi
Kuşlar sıskaydı
Ben gülemedim
Gözleri nemliydi
Burnu kızarmıştı
Yar ağlıyordu
Ben gülemedim
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:09 PM
Ben Güneşe Giderim
Bugün
Dün gibiydi
Sıkıldım
Yarında
Böyle olacaksa eğer
Güneş
Doğmasın gözlerime
Ben güneşe
Giderim
Açılırım
Belki o zaman
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:09 PM
Ben Hasreti Senden Öğrendim
Bölemediğimiz ne kaldı
Kor olmayı beklerken
Günler
Acılar
Sevdamız
Hepsi bölündü
Yol düşlerinde
Kırmızı bir karınca
Parmaklarımda yürüdü
Ölümü ve yaşamı bölerken
Ben hasreti senden öğrendim
Bakışlarında ayrılık vardı/bilemedim
Bakışlarında karanlık inanki göremedim
Karakış hüküm sürüyordu her dokunuşunda
Teninde yanlızlık haykırıyordu
Gurbeti soluk soluğa
Hepsi bölündü
Bölmediğimiz
Ne kaldı
Kaderimle
Omuz omuza
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:09 PM
Ben Ordayım
Ararsan ve yanlızlıktan ufalırsan
Küçülürse bahar düşlerinde
Ve yok olursa çocuk içinde ansızın
Titrerse bıyığının altına saklanmış dudakların
İri gövden sarsılırsa kuru bir yaprak gibi
Ben ordayım....
Küsersen kendine kızarsan yaptıklarına
Ve iğrenç gelirse aynaya bakınca hayalin
İsmini duymak istemezsen ve kendi kokundan utanırsan
Yeri yarıpta içine girmek istersen hani
Ve utancından yaşamını bitirmeye karar verirsen
Korumak için seni kendinden
Ben ordayım
Yanlızlık hissettiğinde ve ağladığında yanlızlığına
Kaçmak istediğinde bu şehirden
Kaybolup gitmek ufukta bir yıldız gibi sessizce
Kararsız kaldığında kararında
Ben yine ordayım
Sevinirim sevindiğinde yaşadığına
Kendinle barıştığında savaşları kazanıp
Tuttuğunda hayatı bir yerlerinden
Yani biraz umut
Yani biraz iyimserlik
Yani biraz aşk sevgi ve mutluluk
güzellik yani
Gülebilirsen eğer gökyüzüne baktığında
Ben hala ordayım
Kızdığında yanlışa
İnsanlara gücendiğinde
Ağladığında heyecandan
İhitiyaç duyduğunda bana
Aradığında ve sevdiğinde
Ben yine ordayım
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:09 PM
Ben Öğretmedim
Ayrılık falını sen kendin açtın
Ben koştum peşinden sen kendin kaçtın
Oysaki sevgime nasıl muhtaçtın
Sana terk etmeyi ben öğretmedim
Ne yaparsı bilmem gurbet elinde
Arı bal verir mi yaban gülünde
İsmin geziyormuş elin dilinde
Sana terk etmeyi ben öğretmedim
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:09 PM
Ben Sana Tutulmuştum
Suda süreyerek ayak izlerimi
Gökte sevişerek yeryüzüyle
Bir kağıt mendil gibi atarak bedenimi
Ve sürünerek kuş tüyü vazomda
Ağlayarak ruhumu incitmeden
İçimden dekoviller geçerken çarmıhta
Yalınyayak yaklaşıken ölüme
Kutumdan çıkarırken öfkemi
Yanlızlığı kucaklarken nefsimle
Öperken yırtık yürek ezgimi
Gelinlik bir kız gibi ağlarken
Susuşunda özlerken yediveren güllerini
Rotatifler gibi çalışırken usulca
İntihar ederken zaman dağlarda
Susamışken kanayan yaram kurşunlara
Bakışırken üveyikler kardelen beyazında
Somurturken yarınım dünün ağusunda
Büyüsünde oynarken çocukluğumun
El sallarken sandukalara omuzlarda
Ve kapanırken yokluk içimde büyüyerek
Med cezirlerim safadayken şadırvanlarda
Oyunlar biterken dünyanın küskün dönüşünde
Vururken avcılar içimdeki alageyikleri
Maral,ceylan ve yahuda öpüşürken gölgemle
Kırıtırken hıçkırık güngörmemiş aynalarda
İçim dışımı yerken bir sırtlan gibi iştahayla
Çevremde ihanetin dolaşırken yarım ve çeyrek
Biterken bahar semavi bir rahlede her gece
Istırap yükselirken bir sancak gibi evrenimde
Hayır diyemezken yanılgıların maviliğine
Ben sana tutulmuştum
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:09 PM
Ben Seni Çok Özlemiştim
Dudaklarını çürüt ısırarak,şaşırmış gibi şakadan
Dantel dantel süründür adetleri damıtıp ciğer parenden
Yekpare olsun acıların,alsın götürsün gerçeği
Düşlerinde son bulsun yıkık kuleler kurulmadan
Boş bir arsaya at kaderini,katmer katmer çiğneyerek
Ve sofalarda dolaş yalım yalım tutuşurken kavlimle
Elinle getir ve ruhunla sun hazırladığın sonu bana
İçme,içirtme,yanacaksa yansın bırak düşlerini sehere
Güneş doldurmadan sen doldur,yatağımı kıskanmam
Asırları taşıyorum ruhumda,asırlar taşıyor ruhumdan
Acılar yaşlanıyor ruhumda,acıyla yaşlanıyor ruhum
İhanetle doluyor anılar,ihanetler dolanıyor anılarda
Şeytanlar taşlanıyor ihanetlerde,şeytanlar taşlaşıyor ihanetle
Dert doluyor küplere,dolup dolup boşalıyor ihtiyar
Sıkıntı bir anlık heyecandır,duyduğunda duyurmak istediğin
Sensizlik diye bir şey yok,sessizlik var sadece malumun
Yine de dik dur,yıkmasınlar dik otur,kaldırmasınlar
Mevsim dediğin nedir ki kuyudan çıkmak ıslanmadan
Eğer seversen bir bal kabağı olup söylemelisin utanmadan
Bir pirinç tanesine sor,bir yıkık köprüden geç
Bir asmanın kenarında dur,bir köpek tasmasını seç
Yürü görmek için, gerine bakmadan, geleceği kandille
Dilinle söyleme sakın,büyüsü bozulmasın yalanın
Hıçkırarak dinle,susarak konuş ve ağlayarak gül
Meczup desinler sana,serin serin,dansederek bulutlarla
Püsküllü külahından tavşanlar çıkar çocuklarla
Şekerlere benzesin ömrün,erisin bırak dudaklarımda
Çocukların olsun anla,dinlensin bir mahpeyker yontusunda
Şekil zemindir duaya,gönül ağlamaz, bağlanmazsan
Çiçek böceğe yüksünmez,böcek ısırsın tenini korkma
Deli deli anlat,akıllılar dinlesin,şaşkınlıklara kızıp
Yürümesin,taşı, değerlidir sazende,değilsen diri
Mersin ormanları yabandır,inat inat değil hikayem
Haykırış yankılanır,sonra kaybolur,menevişlemezsen eğer
Ben seni çok özlemiştim...
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:09 PM
Ben Seni Çok Sevmiştim
İşte bütün hikaye...
Bir tadımlık yaşam ve bir avuç hüzün sadece..
Kitabemde yazan...
Yüzümdeki çizgilerin öpülesi olduğu
Bir musalla taşında...
Ben gelemem belki...
Ama aklım ve ruhum türküyü susturacak
Sen ağladıkça...
Duvar,deniz,bulut ve yalan birlikte yıkılacak
Çıplaklık kader değil
Saklanan her şey bir gün ininden çıkar
Su yine sel olur,
Sel yine alıp götürür sevincimi dağlara
Akar gelir kainat
Düş kurduğunda..
Çizerek en cinci resimleri
Bir yanında mevsimler,bir yanında melekler..
Gülümseyerek gelir
Kaçmak istediğini bile bile
Bir oyuna dönüşür beklemek
Ve susuzluktan kırılır
Tanrının bahşettiği o ilk sevda gülleri
Ağlayarak sanırsın
Her şey yerli yerine geri dönecek bir gün
Buhar olup uçmuştur
Avcılar evlerinden
Gelin olup kırlara...
Elbette..elbette olur
Sen istersen,bende her istediğin olur
Kah bir tas su ile dünyayı doyururum
Güneş yaksada
Kah bir küheylan ile
Çaşıta,çeriye,yağıya karşı dururum
Ellerim evreni kucaklar
Beynim sonsuzluğun öteki yüzünü
Düşüncemle aşarım
Arkasında durduğun o aşılmaz kapıları
Yol verir gayrı banada
Köprüleri huşuyla haraca kesen adam
Sırıtır el sallarken
Gelip geçer hüzün
Hiç anlamaz dilinden
Ben seni çok sevmiştim
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:09 PM
Ben Seni Haketmedim mi?
Omuzlarımda
En ağır yük
Bu bahar
Zeytin bahçelerinden
Ve siyahi bir laleye benziyen o gözlerden
Dökülen lay lay lom gözyaşların
Bu kadar kırılganmıydı hayat
Ve yanılgı
Bu kadar ucuzmuydu hatıralarda
Yok sakın söyleme
Her şeyin şu anda bittiğini
Ve aşkın bir yabancı..
Ne bileyim
Bir bahar lodosu gibi
Gönüllerimize şöyle bir dokunup
Çaktırmadan gittiğini
Semazen olsaydım
Başımı bu kadar döndüremezdi kaderin
Ve senin bana yaptığı oyun
Ve açtığı fal / feleğin
Ben bunu hak etmedim Ey Yar!
Ben seni böyle ucuz sevmedim
İhanet etmedim elimi tutan ellerine
Gözlerime pusu kuran gözlerine isyan etmedim
Dağ-taş dolaşırım istersen
Börtü böcek anlatırım aşkımı hiç usanmadan / sana
Un afak olurum
Ya da bir dudağı yerde diğeri gökte bir masal devi
Yeter ki sen iste
Ve anla şu biçarecik sevgimi
Ben seni hak etmedim mi
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:10 PM
Ben Seni Kendim Sanmıştım
Sessizliğin ortasında yürürken düğün alayı
Olamazlar olurken birer birer yağmur ayinlerinde
Saat geceyi vururken akrebin sırtına insafsızca
Semerimde otururken yanlızlık ve gümüş eyerimde su
Akarken gözyaşım bir bilinmezden öteki bencilliğe
Arasıra sesler gelirken Babil'in Asma Bahçelerinden
Kadınlar isyandayken mahmuzlarına mahmurluğumun
Elveda diyemezken ışığına ayrılık bilmecesinin
Huşu içinde evet derken hayırlarına matemin
Netleşmişken iftira ve karımışken renklerim
Bebekler uyumuşken süt bitmiş biberonlarda
Beğenmişken çayırı çölden gelen vahalarla susuz
Hiç sormuyorken denize,balık mavimsi pulları
Derin düze inmişse,sektirmeden gurbet çivitinde
Ne istiyorsun bilemem verdiklerim koynundayken
Hep bugün mü olacak yazık değil mi yarına ve düne
Çırpınıyorum duyuyormusun,artık resimde yok
Bu kaçıncı yok oluş bilmem gelir mi ada ve gül
Din dersen değil sana tapınışım eski bir korku sadece
Eğlenebilirsin belki çığlık fırtınamda eriyor
Dinlediğin her ses kulaklarımda küpe bu gece
İnsafın kurumasın ve gülüşün yok olmasın
Neticesi nedir ki çakıltaşlarının acemi bir ses
Kartlaşan bir kaç mevsim ve gülüş omuzlarımda
Değişmekse değişir sanma sakın anlayamam ki
Mısır püskülüne sarılmışsa tören, lamba yanmaz ki
Şehir aynı şehir değil,vurgun çalgıcının eteğinde paradır
Şehriyardır belki masal ve kahraman şehim şahtır
Acem ilinde yol alırken eski bir kral gibi pehlevi
İnanma sakın,ben ölmüşüm,belki çok yaşamışım
Ben seni kendim sanmıştım...
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:10 PM
Ben Yaralı Ressamım
Gülün ortasında duruyor gölgen
Ve dağların eteklerine vuruyor silüetin
Gökte bulut ağlıyor
Suda balık
Sandalda ya sabır diyor adam
İlk damlası burnuna düşüyor sevgilimin
Bir yaz yağmuru...
Sen orda beni bekliyorsun
Ben burda seni
Gelmeni istedim sincaplardan
Ağaç kabuklarına ismini kazıdım kaç kere
Bir keman bile istedim şehirden
Yolculuk sürüyor bedenimde
Tenimde zaman soluyor
Resimlere sığmıyor isyanım
Ben yaralı ressamım
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:10 PM
Ben Yüzün Değilim ki
Eğer ağlarsan yok oluşta
Gidişte ben yanında değilim diye
Bil ki..
Sarı saçlarına boncuk toplarken
Kaldım geride
Ellerimden kayıp düşen
Ve dans ederken
Kaybolurken birisi
Ne kendime vehmettim
Ne de susadım
Yokluğuna sığınıp...
Sensizlik sana benziyor
O kadar ço ki siyah ve grisi
Sen gibi...
Sarıp sarmalıyor
Sonra sokağa bırakıyor sahipsiz
Rujlarını istiyorsun,rimellerini
Ben yüzün değilim ki
Olsam da aynalardan siler
Atarsın
En eski gölgelerimi
Köprüden geçiş gibidir
Açtığın kapılardan
Sensiz uzanmak
Cennet denilen cehenneme
Bilgece
Sensiz girip uyanmak
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:10 PM
Beni Hatırla
*******in çığlığını duyarsan
Ay ışığında
Bir kum torbasının sıcaklığında beni hatırla
Konuşunca sen
Susacağım ebediyyen
Suskunluğumdaki ince sızıyı hatırla
Suskunluğu bozunca makinalı tüfekler
Bir barut tütsüsünde yürüyen
Postallarımla çaresizliğimi hatırla
Uzaklaşacaktır emin ol ayak sesleri
Nöbet gününde vardiya amirlerinin
Ve yanlız kaldığında telsiz başında
Parazitlere karışmış hayallerimle beni hatırla
Unutacaksan bir gün dönüşümü cephelerden
Unutacaksan sırt çantamı ısıtan mektuplarını
Bir demet yıl sonra
Bir demet gülle gelişimi unutacaksan
Tren raylarının sonsuz fısıltılarında beni hatırla
Şimdi çığlıkların sustuğu yerdeyim
Sense uzaklarda çok uzaklarda
Şehrin ışıklarına bakarken
Yanlızlığında
Ve üşürsen eğer
Gözyaşlarına sığınıp beni hatırla
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:10 PM
Benim İçin
Dostum
Seni çağırdılar mı
Beni sordularmı sana
Seni bağladılarmı
Seni benim için dağladılar mı
Dostum
Seni tuzladılarmı
Seni güneşle barıştırdılarmı
Seni ayırdılarmı
Seni benim için kayırdılarmı
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:10 PM
Benim Sevdiğim kadın
Dert desem güleceksin biliyorum
Benim sana olan kaygılarıma
Aslında bende senin gibi gülüyorum
Böylesine başı boş yargılarıma
Sen sensin işte
Aklınla gönlünle benim sevdiğim kadın
Alınsın benim güzelliğinle
Sonsuza kadar uzar miadın
Şehre ışıklar düşmüş gördün mü
Aşkın ve sevdaların üstüne
Ben gidiyorum peşinden
Bekleme sakın
Ve kıskan ma sakın sen yoksun diye
Hiç bir şeye benzemez tadın
Dudağın olayım bırak
Ninni söylemek için bana
Ve aklının kıvrımlarından geçipte
Gönlüne ineyim bak
Dert değil aslında benim ki
Apaçık sevda anlasana
Üşüdüm yoruldum ve garibim
Beni bu gece ne olur
Son kez koynuna alsana
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:10 PM
Benim Şiirim
Atmacayım kurşunum bakır sarısı
Yetişiyor dalda mağrur
İnsancık dev adamdı
Son yaprağı kapatırken
Açılıyor kapı umarsız
Nisan yemişleri gülüyor
Özlüyor yazı insafsız
Şıkır şıkır göbeği/kadın
Bir domuz gibi kaygısız
Aşka inanmıyor / çarşafı
Çarşafı yırtarken tam ortasından
Can taşıyor ıslık çalarken
Korkuyu atlıyor düşünceden
Usul usul inen bir bakışı
Kaşları hızlıca kaldırışı
Unutulmaz hatırlatır zaten
El ele verecektir muhakkak
Bir şarkıyla fal açarken
Cam kenarında üşüyecek
Karanfilleri sularken koşacak
Gözleri köşe başına ağlayacak
Kırıp geçirecek bizi gülmekten
Bir ince mizah atlayacak
Bu yazımdır diyecek mahalleli
Çocuklar taş atacak
Sağı olacak birazda kör
Ama hep bizi konuşacak
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:10 PM
Benim Vapurlarım
Benim vapurlarım vardı
Çığlıklar atan Boğaziçi'nde
Benim vapurlarım da insanlar
Yaşardı....
Benim vapurlarıma binerdi
Moda'lı Artis Nalan
Bostancı'dan yağ tüccarları
Pendik'ten Çiftçi Nuri
Kartal'dan Bitirim Hasan
Benim vapurlarımda
Simitlerden buhar çıkardı
Sahlep fincanları el yakardı
Çingene Selim keman çalardı Alaturka
Aşıklar hayal kurardı
Pembe ebem kuşağı
Bir ömür yaşanırdı vapurlarımda
Hiç yorulmazlardı
İki yakada
Hiç durmazlardı
Adalara benim vapurlarım giderdi
Bir bilseniz kimler binerdi
Kimler beklerdi
Benim vapurlarımı
Gözü yaşlı...
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:10 PM
Beyaz Güvercin
Geç kalma sakın bak akşam olacak
Gücünde kalmadıartık uçacak
Bir yuva bulursan sıcak sımsıcak
Bizede haber ver güzel güvercin
Bizde haber ver beyaz güvercin
Belkide birazdan yağmur yağacak
Belkide soğuk bir rüzgar çıkacak
Bulursan kendine masum bir kucak
Bizede haber ver güzel güvercin
Bizde haber ver beyaz güvercin
Oysa biliyorsun her köşe bucak
Dolmuş avcılarla hep salkım saçak
Vurursan kalbine bir kanlı bıçak
Bizede haber ver beyaz güvercin
Bizede haber ver güzel güvercin
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:10 PM
Beyaz Rüya
Yokluğunu kucaklarım
Issız sokakların kaldırımlarında
İsmini haykırırım
Gecenin sessizliğine
Gel gel diye
Hayalin canlanır karanlıklarda
Ellerim uzanır boşluğa
Gözyaşlarını avuçlamak isterim
Bir kırmızı karanfil tutuşur ellerime
Kokunu duyarım ötelerden
Koşar koşar koşarım
Yakalayamam hayalini
Tebessümünü öperim
Göz kırparsın eskilerden
Bir lodos kopar gelir denizlerden
Kokunu duyarım
Yükselirsin göklere
Bir yağmur damlasıyla dönersin geri
Sürerim yüzüme seni
Sonra fırtınalar kopar
Karışır oralar
Hıçkırıklarını duyarım
Kanat takıp uçmak isterim
Gücüm yetmez havalanmaya
Dualarımı yollarım sana
Tanrıya yalvarırım
El sallarsın bana
Beyaz gelinlikler içinde
Bulutlar kıskanır seni benden
Bir görünür bir kaybolursun
Sonra karanlıklar çöker yeniden
Silinir bütün görüntüler
Yokluğunu kucaklarım
Issız sokakların kaldırımlarında
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:10 PM
Beyaz Şebboylar
Nihavent makamında
Şarkılar söylerdi
Bahar akşamında şebboylar
Çiçekçiler sokağından
Geçilmezdi kokudan
Sadece
Bir kız geçerdi
İnadına
Çiçekçiler sokağından
Şebboylar kıskanırdı
Gençlerin bakışlarını
Bir başka kokarlardı
Kıskanıpta
Genç kızı
Sokağın bitirim delikanlılarından
Beyaz şebboylar
Baharı yaşatırlardı
Bahar beyaz şebboylarla
Coşardı
Her gece
Çiçekçiler sokağı
Beyaz şebboylarla yaşardı
Genç aşıkların bağrında
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:10 PM
Bırak
İstediğinde
Süzülsün
Gözlerinden
Bırak
Magribin ve cenubun
Ezilmiş yağmurlarını
İtiraf sunaklarına
Bırak
Yorgunsun
Geldiğinde
Aksın
Kapılarından
Bırak
Açılsın dikenlerin
Güneşte
Kavrulurken acın
Yürekte
Bırak..
Durgunsun
Gördüğünde
Yürüsün konağından
Minerelerin ortasında
Gölgesinde çırpınışların
Endülüste buluşsun
Susam çiçekleri
Kırmızı pelerinle
Bir ateş mavisinde
Bırak
Mecbursun...
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:10 PM
Bırakın Beni Sokaklarda
Bırakın beni sokaklarda
Seviler
Alışkanlıklar
Vefalar
Ve arkadaşlıklar
Sizlerin olsun
Bırakın beni
Yakamda
Kırmızı gül olmayın
Cebimde para
Yanıbaşımda akraba
Ve kolumda aşk olmayın
Bırakın beni yanlızlıklarda
Paylaşmak adına ne varsa
Acı sevinç
Umut umutsuzluk
Para,mal mülk
Hepsi sizlerin olsun
Yeter ki yüreğime
Özgürlüğün
Kokusu dolsun
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:10 PM
Bilerek Saptım
Kabahatli değilsin
İvmem sıfırlandı diye
Yokuşlarında
Ben zaten
Bilerek saptım sana
Dönüpte bir baksana
Yetişti yetişecek
Sevdazadeler
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:11 PM
Bilesin ki
Bilesin ki bir tanem
Ellerimin yazdığı sen
Hayalimin çizdiği sen
Sen varsın içtiğim suda
Yediğim ekmekte
Gecem de gündüzüm de
Sen varsın
Bilesin ki bir tanem
Seni düşünürüm uykular da
Uyur uyanık
Senle dolu her nefes
Kalbim seni anar tik tak'lerinde
Bilesin ki bir tanem
Herşeye dayanırım
Sensizliğe asla
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:11 PM
Bilirim
Mavi sular durulur mu bilinmez
Ama dağlarıma kar yürür bilirim
Yakamozlar ışıldar mı bilinmez
Ama gönül rüzgarıma yelkenle dolar bilirim
Bu denizler ses verir mi bilinmez
Ama çığlıklarımı bir ben duyar bilirim
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:11 PM
Biliyorsun Sevgimi
Buğday başakları kadar sarıydı zaman
İçimde güneşler büyütürdü sevgileri
Tenimde korkular hasada dursa bir an
Sevgiyle aşıverirdeim yenilgileri
Ulaşmak zor biliyorum limansız sevgilere
Ne kadar sığınsamda insafsız kelimelere
Bir an için ısınmak gerekirse buzların ülkesinde
Seni çağırırdım gülüm inan son nefesimde
Şu kısacık ömürde ve yaşadığım sevda ülkesinde
Ne varsa ne anlatılacaksa anlattım sana
Artık huzurlu ve daha mutlu sayabilirim kendimi
Ölüm gelecekse gelsin çünkü biliyorsun sevgimi
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:11 PM
Bilmece
Çözdüğün zaman bilmeceydi
Sakın bakma geriye
Urganım tavandadır hala
Ucunda ben yoksam eğer
Hayra yorma
Gökte değildir meczup
İçindedir insanın
Ufuk kızarıyorsa
Utancımdandır bil
Şaşkınsa ruhum biraz
Sessizce çekil
Çözemiyorum korkma
Bu bilmece bizim
Sen ben yarattık istemeden
Birlikte çözeriz
İstersek eğer
Bir seher vakti
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:11 PM
Bilmek Ve Bitmek
Ağlamakla bitseydi herşey
Ben doğarken biterdim daha
Daha babam ilk döğdüğünde biterdim
Bir bel kemerinin şakırtılarında
Ağlamak kaçıştır bitmekten
Kaçış ağlamaktır bilmeden
Zaten bilinen herşey
O kadar az ki
Bilinmeyenden
Bilmediğini bilmek bile
O kapının kulpudur
Açmaya doyamadığın
Sen sen olduğunda
Ve anladığında
Bilmenin gururunu bedeninde
Dokunacaktır zaman gözyaşlarına
Ve yağmur olacaktır
Bildiğin herşey
Sel olup akacaktır
Bir bilinmez vadiye
Kıyamet bitinceye kadar....
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:11 PM
Bin Asır Önce
Bir yakamoz ışığı gibi
Ve bir yakamozun gölgesi kadar
Üşüyordu içim
Ve parlıyordu istemesende
Türkülerde buluşuyorduk
Kavgalarda
Hıçkırıklarda
Aşağılamanda arzu vardı
İstekle karışık
Dünyayı sarmalayıp
Tahta beşiklerde uyutacak kadar
Seb benimdin belki
Daha önce
Ben senin kölendim
Sevgilimdim
Bin asır önce
Ama seni şimdi istiyorum
Şu an
Şu dakika
Ve şu zaman
Yetmiyor daha önce
Ve yaşamak daha sonra
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:11 PM
Bir Adım Öndeysen
Bir adım öndeysen
Ve bir adım ilerdeysen eğer
Sevinmelisin
Ve düşünmelisin
Geride bıraktıklarını
Yüzünü görmediğin için
Çünkü seni seyreden gözler
Omuzlarının ne kadar geniş olduğundan
Gölgenin ne kadar büyük olduğundan
Ve ayak izlerinin ağırlığından
Bahsetmeyeceklerdir yanlızca
Onların görmeden yüzünü
Gözbebeklerinideki güneş ışıltısını
Ve dudak kıvrımlarını zorlayan
Zafer çığlıklarını
Konuştuklarınıda duyacaksın yıllarca
Öyleyse geriye bakma hiç
Ve sakın durma
Yakalanmamak için ihanetlere
Hele uykuyu unutsun gözlerin
Yorgunlukları yensin bedenin
Öyle anlarda
Ulaşacağın en güzel sevdayı düşün
Bunca çabadan sonra
Ve bunca emekle
Tırnaklarınla kazıdığın
Ve dişlerinle söke söke aldığın
Bir adımlık mesafeler
Bir daha aşılmaz çünkü
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:11 PM
Bir Avuç Bilye
Sulu sepken kepenklerin siyahı
Balmumuna bezedik bir yaralı sabahı
Vagonlardan mevsimlere bindiğimizde
Görmedik dudaksız salıncakları
Konuşsam ağu gülüyor zehir
Zembereklerden boşanıyor kahkahaların
Bir avuç bilye yuvarlanıyor-cam-
Yangını dost tutmuş ayvanlara
Tükürdüm mü kulaklarına yalan yazların
Kızdım mı sana sana ey ahretlik
Kel kafaların ısıttığı şapkamı bu kızgınlık
Yoksa parmaklara mahkum eldivenler mi merdivenler
Kırmızı mı mavi mi
Rengini bilmiyorum artık özgürlüklerin
Lakin bir sandal oturtmuşum günlerin tepesine
Kürekleri bulutlara sallıyorum yağmursuz
Su aktımı akmadı mı gözlerimden duymuyorum
Sel oldumu yamaçlarından gözlerimin
O çocuksu sevdalar bin yıl boyunca
Taze serin bir umut birazcık narin
Bana yoldaş olmuş tozlu yollarda
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:11 PM
Bir Avuç Yalan
Uşaklığa sayma sevginin hırçınlığını
Isıtılan bir avuç yalandır
Yakamoz rengindeyse su
Ve ay sessizdir sen ağlarken
Oynaşmadan hüzünle
İşte bu kadar deme sakın
Ancak bu kadar
Belki
Ama sonunda
İkilemleri sil at
Bir İstanbul gecesine yalvarmadan
Ve atla köprünün birinden
Susadıysan bana
Ben denizler kadar yorgun
Ve denizler kadar koyu elemden
Umutsuz bir çocuk sesi
Ve mutluluğun çığlığı ise
Bir bebeğin hıçkırığı
Beni an
Beni yaşa
Diyebilirim
İstersen
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:11 PM
Bir Bahar Sabahı
Bir sabah
Bir bahar sabahı
Pencereni açınca
Bir şarkı duyacaksın
Bizi anlatan
Bir kuş göreceksin
Bir beyaz serçe
Dikkat et çığlıklarına
Bir şarkı duyacaksın
Bizi anlatan
Bir yağmur yağacak
Bir Nisan yağmuru
Usul usul vuracak camlara
İyi dinle
Şarkımızı duyacaksın
Bizi anlatan
İyi bak gökyüzüne
Mavi gökyüzüne
Beyaz küme bulutlar
Nasılda oynaşıyor
Bir sağa bir sola
Bir şarkı gibi
Aşkımızı anlatan
Sen o şarkıyı
Her sabah duyacaksın
Ama beni
Bir daha
Asla
Ama asla
Bulamayacaksın
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:11 PM
Bir Bulutun Üstünde
Konmak mümkün olsa
Konardım bir bulutun üstüne
Konupta seyrederdim
Şu dünyayı uzaktan
Yaşamak varken
Uzaktan seyretmek
Bir fantazi gibi gelsede
Özlemek isterdim
Yaşamayı dünyada
Ama bir şatım olurdu tabi
Sevdiğim illede yanımda olacak
Sevdiğimle kol kola
Dünya bir yana
Sevdiğin bir yana
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:11 PM
Bir Çift Mavi Göz
Ve şehrin her nefes alışında
Yanlızlığımı
Yüzüme vurma sakın
Yıkılırım
Kakdırım taşlarının
Ayak sesine
Bu bir çift
Mavi göz ise
Kaderimin aslan sürgünü
Çekerim
Kendi bildiğimce
Benimle mezara gidecek
Bilsemde
Ağladığını
Sırrım
Mavi gözlerinden
Kendi gördüğünce
Ben ölsemde yaşayacak
Dokunduğum her şeyde
Zincirlere vurulmuş
Bu yasak aşkın mavisi
Benim gökyüzümde
Sırrımı saklayacak toprağım
Mavi sürgünler
Verdiğince....
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:11 PM
Bir Çizgi Bir Nokta
Bir çizgi bir nokta
Tarifi buysa hayatın
Ne gerek vardı
Onca acıyı yaşamaya
Onca ihaneti görmeye
Bizim dediğimiz
Ama bizim olmayan
Bir sevdayı taşımaya
Olacak diyordun
Hayat bir çizgiden
Daha uzun olacak
Belki bir cümle
Ama olmadı..
Bir çizgi bir nokta
Tarifi buymuş hayatın....
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:11 PM
Bir Daha Sevda
Ilık ılık akıyordum
Şehir uykudan
Devrilince...
Güneşin gölgesine
Sen uykunda
Bu şehri satıyordun
Dur diyemedim
Gönlüme
Senin kısacık saçlarını
Avuçlarken hesapsız
Utancım
Kızardı yanağımda
Bir gül gibi döküldüm
Her yaprağımda
Ayrılık vardı
Sen uyanacaksın
Ve gerçeği göreceksin
Sevdamı yumruklarken
Gözlerin
Pişman olacaksın
Ve bir daha
Sevda diyeceksin
Sevda unutamadığım
Davamdı
Ayrılık
Gerekçeli kararım
Kalemimi sen kırdın
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:12 PM
Bir Deli Rüzgar
Bir deli rüzgar eser
Alır götürür tenimden seni
Hasretin katmerleşir
Yokluğun kanar yüreğimde
Bir deli rüzgar eser
Alır götürür gözlerimden resmini
Görüntüler belirsizleşir
İnim inim inler haykırışlarım
Biliyorum kal desemde kalmayacaksın
Beni hep vefasızlıkla suçlayacaksın
Bir deli rüzgar eser
Alır götürür ellerimden seni
Avuçlarımda göçmen kuşlar yuvalanır
Biri iner sensiz biri havalanır
Mevsimler karışır kuru yapraklara
Ölümün türküsü düşer dudaklara
Kış aklarla gelip yerleşir siyah saçlara
Bir ses duyulur uzaklarda
Bir ağıt
Buna can mı dayanır
Bir deli rüzgar eser
İstanbul lodosları gelir akılıma
Mis gibi kandil simidi kokar minareleri
Sirkecide balık tutuşumuzu hatırlarım
Sensizlik yıkar can evimi
Ağlamak isterim ağlayamam
Kaçmak isterim
Kendimden bile kaçamam
Bir deli rüzgar eser
Kuru bir yaprak gibi
Katar önüne
Alıp götürür beni
Sana kavuşmak isterim
Öksüz kalır gayretlerim
Bu kadar mı uzaksın bana
Bu kadar mı yabancı
En güzel yılları
Birlikte yaşamadık mı
Gökteki yıldızları
Elele kucaklamadık mı
Biliyorum
Sorularım cevapsız kalacak
Sensizlik hep arkadaşım olacak
Ve deli rüzgarların önünde
Sevdamızın çığlıkları uçuşacak
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:12 PM
Bir Dilek
Kiltleme kapıları bir daha
Kuşlar uçsun mavi gökyüzünün sonsuzluğuna
Kağıt gemiler yüzsün yağmur birikintilerinde
Bir kız ve delikanlı el ele tutuşsun caddelerde
Güller açsın sarı lacivert ve beyaz bahçelerde
Bir yudum su içsin susuz umutlar çeşmelerde
Hüzün dolmasın bir dul kadının gözlerine *******de
Çocuklar ağlamasın aç susuz ve uykusuz senelerce
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:12 PM
Bir Film Gibi
Bitti
Toprakta su
İçimde umut
Gökte bulut
Elimde ut
Ayrılık şarkısını
Hüzzam
Çalmadan daha
Bir masal gibi
Yatmadan sonsuzluk uykusuna
Hepsi yüreğimde bitti
Gitti
Hiç bakmadan
Konuşmadan bir kelime
Tutmadan elimi
Öpmeden dudaklarımdan
Dokunmadan
Sormadan
Ağlamadan
Ağlatmadan
Bir film gibi
Kare kare
Adım adım
Uzaklaşıp gitti...
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:12 PM
Bir Halime Buldum Ya
Halimi anlatacak
Bir Halime buldum ya
Artık
Ölsemde gam yemem
Sadece gam yüklü şarkıları
Söylemem ve yazmam bir daha
Artık
Halimi anlatacak
Bir Halime buldum ya
Ne katip isterim
Arzu Halimi yazacak
Ne kitap isterim
Kürreyi arzın
Halini okuyacak
Ben böyle
Çok mutluyum
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:12 PM
Bir Hanım Eli
Halime'li
Şiirleri yazmalı
Önce okuyup
Sonra gülmeli
Yüreğinde
Goncalar açmalı
Gamzelerin de
Bir hanımeli
Halime'li
Şiirler yazmalı
Hayatın acılarını
Bir bir silmeli
Ve yüreğime
Acilen
Bir hanım eli
Değmeli
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:12 PM
Bir İstanbul Sabahı
Bir İstanbul sabahı
Güneş gri ve ıslak
Mavnalar yorgun çatanalar baygın
Bir genç kız seke seke yürüyor
Kucağında defterler,kitaplar
Yüreğinde bahar esintileri
Şehir hatları vapuru yanaşıyor rıhtıma
Bir İstanbul sabahı
Sevdiğim,güzel yarim,sevdiceğim böyle başlıyor
Bir İstanbul sabahı
Görüyorum martıların dansını
Çığlıklar kapışmalar.. bir kaç balık uğruna
Görüyorum yeni köprünün telaşesini..
Bir İstanbul sabahı
Dargın sevdalılar
Yitik anılar
Hasretlikler
Ahlar vahlar
Bir İstanbul sabahında
Bir polisi vurmuşlar
Üzerinde gazete parçaları
Ağlayanıda yok-yazık! ...-
Tesbih tanesi insanlar köprü başında
Koş simitçi
İETT otobüsleri bedava mı ne
Bir İstanbul sabahı
Taksim...Hürriyet anıtı aynı
Birde tramvay koymuşlar
Hani o nostalji dedikleri ne menem şeyden
Yut babam yut
Uyut anam uyut
Bir İstanbul sabahı
Saat on oldu
Trafik hala açılmamış
İşsiz,güçsüz,aç,üryan
Dolaş avare avare
Bak insanlara gör kendini
Hey hat! yaş yirmi sekiz
Bir kadın birde çocuk var
Ekmek bekleyen
Sevda.. o eski sevda
Tadı yok sevgililerin
Bilmem hangi aydayız hangi yılda
Gözlerim yosun tuttu ağlamaktan
Bir İstanbul sabahı
Dün gece seni gördüm rüyamda
Koştura koştura Haydarpaşa-Sirkeci
Sonra Sirkeci-Bakırköy
Oğlan daha bir-iki yaşlarında
Bir İstanbul sabahı
Punduna getiripte güneşi durduramadım
Getiripte punduna köprüde
Bir iki mezgit-istavrit avlayamadım
Bir İstanbul sabahı
Umutlar
Ah! o bitmeyen umutlar
Tel örgüler
Demir parmaklıklar
Ben burdayım onlar İstanbul'da
Bir İstanbul sabahı
Eylül..Ekim...
Saramış kavak ağaçları
Yırtık solmuş resimler
Meçli saçlar
Nasılda yakışırdı kumral haspama
Ağlamaya görsün..
Bir çocuk olurdu okşanası
Bir İstanbul sabahı
Elimde kalem
Müsvedde kağıtlar
Yaz babam yaz İstanbul'u yaz
Umutlarını
Oğlunun kara gözlerini yaz
O eski mutlu günlerini yaz
Belki açılırsın
Unutursun biraz....
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:13 PM
Bir kadın Vardı
Ellerinde çocukluğum
Ey güzel şehir
Tutkularım korkularım
Ellerinde umutlarım
İstanbulum
Bir kadın vardı
Kara..
Üzüm gözlü bir kadın
Bir çiçek vardı
Beyaz
Hayal kokan bir çiçek
Bir sandal vardı
Anıları üzerinde taşıyan
Hepsi sende kaldı
Çocukluğumla
Umutlarımla beraber
Ödünç versene
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:13 PM
Bir Kızım Oldu
Çamlar altında buluverdim baharı
Bahar yeşildi
Bahar tatlıydı
Bahar yarimin gözlerinde
Duble zeytin gibi
Bahar gitti yaz geldi çamlar altında
Yarimin kulaklarında küpe
İki çift kiraz geldi
Bir kızım oldu
Adını koydum Nihan
Unuttum yarimi
Kızımı öptüm kokladım
Evlat sevgisine sattım sevgimi
Gerisi yalan
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:13 PM
Bir Liseli Gibi
Susupta seyreyle güneşin batışını
Bulutların kahrında ruhumu göreceksin
Güneşin yedi renginde hüzün
Yüzümde gecenin öksüzlüğünü göreceksin
Sonra bir çizgi olacak ufuk
Dağların moru siyaha kavuşacak
Çıkrıkçılar yokuşundan bir liseli genç inecek
Eminönü Rıhtımı'nın kalabalığına karışmak istemeycek
Karışacak..
Ayaklarında ki sultanahmet'in çamurları
İskele yosunlarına burun kıvıracak
Saçlarına liselini
Sarhoş mirasyedilerin kokusu sinecek
Şehir Hatları vapurunun kazanlarından
Bir düdük sesinin merasimiyle
Ziftle karışık siyah bir duman çıkacak
Liselini yorgunluktan solmuş
Atmalı kruvoze lacivert cekedine
Korkudan bir kumru konacak
Bir kızı arayacak rıhtımda
Siyah kiprikli ela gözleri
Tarayacak büfelerin ötesini
Lakin geri etekli liseli kız gelmeyecek
Vapur kalktı kalkacak
Güneş battı batacak
Susupta seyreyle akşamın alaca karanlığını
Farzet ki o liseli benim
Farzet ki beklediği sensin
Ruhumuz ne vapur ayrılıklarında
Ne bulutların kahrında
Hüzünle kol kola girmez
Elbet
Ruhumuz birleşir,birleşecek
Bir bahar bayramında
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:13 PM
Bir Martı Çığlığında
Bir martı çığlığında
Seni yaşıyorum
İstanbul'um
Şehir hatları vapurunda
Galata köprüsünde,Edirnekapı'da
Bir balıkçı sandalında
Haydarpaşa Garı'nda
Kumkapı meyhanelerine dalıyorum
Duble duble seni arıyorum
Kaldırım taşlarına seni soruyorum
Annemin dilinde hani o meşhur
Kaldırım mühendisi oluyorum
Sur diplerine bakıyorum
Beyoğlu yosmalarına gidiyorum
Sulukule,Şehremini,Fatih
Her tarafı alt üst ediyorum
Hep seni arıyorum İstanbul'um
Sonra..
Bir vapur çığlığı duyuyorum
Martı çığlılklarına inat
Uyanıyorum
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:13 PM
Bir Müddet Sonra
Bir müddet sonra olgunlaşırsın
Unutulmaz dediğin acılar unutulur
Bir müddet sonra
Düşersin yine yollara
Ararsın kendini
Vurursun bedenini yeni aşklara
Bir müddet sonra
Ettiğin yenimleri unutursun
Sorarsın herkese
Bildiğin gerçekleri
Yeni bir istasyonmuş gibi
Kendi icat ettiğin duraklarda
Tereddütsüz durursun
Bir müddet sonra
İhanetlerin tükenir
Acımaya başlarsın bıraktıklarına
Kaybettiğini anlarsın
Bir süre önce kızdıklarına
Sessizce ağlarsın
Bir müddet sonra
Öyle olur ki bazan
Hiç bir şey olmamış gibi
Her şeye yeniden başlarsın
Bir müddet sonra
Sonrasını
Gömleği giydirdiklerinde...
Merak etme..
Anlarsın...
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:13 PM
Bir Senin İçin
Günü böldüm
Ekmeği böldüm
Yaşamı böldüm
Bir senin için
Yıktım tabularımı
Dağları aldım avuçlarıma
Gökleri hapsettim gözlerime
Yağmurları dizginledim gönlüme
Bir senin için
Bir senin için
Bu cendereden geçiş
Ölümü korkmadan seçiş
Bir senin için
Ne varsa bende
Varlık
Yokluk
Gün
Güneş
Ve aydınlık
Bir senin için
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:13 PM
Bir Sevdiğim Vardı
Bir sevdiğim vardı
Kucağında korkuları unuttuğum
Saçlarında zamanı durdurduğum
Bir sevdiğim vardı
Ela gözlerine öfke düşmemiş
Acısız,kaygısız,umut yüklü
Bir sevdiğim vardı
Birlikte haksızlıklara küfrettiğim
Yokluğu paylaştığımız
Yanlızlığı ve kızgınlığı
Herkese sevmeyi yasak ettiğim
Bir sevdiğim vardı
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:13 PM
Bir Sevgidir Karanfil
Acının romanını yazma
Sevginin masalını yaz
Çünkü acılar siyahtır
Masallar beyaz
Acıyı yüreğine çizme
Sevgiyi gönlüne çiz
Çünkü acılar kanatır yüreğini
Sevgi onarır
Acının resmini yapma
Sevginin sıcaklığını yaşa
Çünkü acılar çiçek değil
Bir sevgidir karanfil
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:13 PM
Bir Şehit Madalyası
Gözlerin zafer yüklü yüreğin mağlubiyet
Ömürlerde tükenir,biter bu gurbet
Bak! ..göğsünle madalyam bugün kavuştu
Bizde kavuşuruz gün gelir elbet
Gözyaşınla madalyam ıslanıp paslanmasın
Takınca yüzün gibi ışıl ışıl parlasın
Ne pırlanta ne elmas o en değerli mücevher
Dua et..,her yiğit onu yarine ısmarlasın
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:13 PM
Bir Tanışmanın Şiiri
Yenikapı'da karşılaşacakmıyız bir daha
Kucağında resimlerin
Gözümde kara gözlüklerim
Sirkeci Banliyösü'nün aynı vagonuna
Binecekmiyiz yeniden
Oturacakmıyız çaprazlamasına
Birbirimizi görecekmiyiz
Ve aynı istasyonda inecekmiyiz
Bana kaçamak bakacakmısın yine
Seni takip edecekmiyim
Yüreğim güp güp ata ata
Ve seni kaybedecekmiyim kalabalıklar içinde
Ve sonra aynı günün akşam saatlerinde
Ben umutsuzken senden
Yeniden karşılaşacakmıyız
Köşe kapmaca oynayacakmıyız
Bakırköy Sokaklarında
Ve ben sana çay ısmarlayacakmıyım
Soğutacakmısın çayını heyecandan
Yalvartacakmısın beni bir daha bir daha
Ve bana randevu verecekmisin
Bir pazar günü için
O cumartesini
Bir daha yaşayacakmıyız yeniden
Hayallerimizde bir daha
Sonra omuzlarına kapanıp ağlayacakmıyım
Doyasıya hıçkırarak
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:13 PM
Bir Temmuz Sabahı Gittiler
Bir Temmuz sabahı gittiler
Gözlerinde o hiç sönmeyen ışık
Yüreklerinde sımsıcak vatan sevgisi
Hepsi birbirinden yiğittiler
Bir Temmuz sabahı gittiler
Hiç birisi geriye bakmadı
Ve hiç birisi ağlamadı
Korkuyu bedenlerinde öğüttüler
Bir Temmuz sabahı gittiler
Tam yirmi gün yirmi gece
Düşmanla döğüştüler
Örtüleri topraktı
Ne bez ne kefen biçtiler
Bir Temmuz sabahı gittiler
Ve bir Temmuz akşamı...
Ay yıldızlı kumaşları kuşanıp
Geri döndüler
Onlar bu vatan için
Silahlara el koyup
Namusları üstüne yemin ettiler
Onlar günahsız ve şehittiler
Bir Temmuz sabahı gittiler
Hepsi birbirinden yiğittiler
Korkuyu bedenlerinde öğüttüler
Örtüleri topraktı
Ne bez ne de kefen biçtiler
Onlar günahsız ve şehittiler
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:13 PM
Bir Türküye Sığındım
Bir türküye sığındım
Korkuyorum güneşten
Ve gerçeği yaşamaktan
Hain gülen yüzlerden
Bir türküye sığındım
Bozkırın ortasında
Öylesine yapayanlız
Dağların heybetinden
Issızlığın içinden
Bir türküye sığındım
Bir türküye sığındım
Çıkmaktan korkuyorum
Ben türküye sığındım
Bir türkünün içinden
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:14 PM
Bir Yalan Söyle
Bir yalan söyle
Bir daha bir daha
Kıvırcık keçiler olsun içinde
Sivri sivri külahlar
Renkli misketler olsun
Lastik ayakkabılar
Çiçekler vazolar
Koltuklar odalar sofalar olsun
Bir yalan söyle
İğne kutularını doldursun
Elbiselerinde mavi mavi
İnci boncuk olsun
Bir yalan söyle
İnanayım
Avunayım
Bir yalan söyle
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:14 PM
Bir Yalanın Kanatlarına
Hicran ne kelime
İntizar ne demek
En uçuk intizarı ederim
Kendime
Kaderime
En aykırı hicranları yaşarken
Uzayacak hıçkırıklar
Sen gelmezsen
Can verirken
Alınan soluk gibi
Uzayacak
Bir yalanın kanatlarına binen
Bir anlık sevinçler gibi
Uçuşacak
Sen gelmezsen
Gecenin bitişi
Tükenişi
Koşuşacak
Pantolonumda ki çamur
Ekmeğimde ki hamur
Kırık kanatların
Çırpınışı gibi
Bağıracak
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:14 PM
Bir Yemini Bozacağım
Bir yemini bozacağım
Bir şehri seveceğim yeniden
Bu dağların ortasından
Bir vadiye sıkışmış eski bir Anadolu kasabasından
Hasret dolu şiirler yazacağım
Minarelerinde dolaşacak yüreğim
Sultanahmet'ten Sirkeci'ye ineceğim bir liseli gibi
Yağmurlarında ıslanacağım sevdiceğimle
Leylaklar sunacağım ona
Ilık bahar rüzgarlarında
Vapur sirenleri çınlayacak kulaklarımda
Hayat olduğu gibi geçecek gözlerimin önünden
Martılar mutlu çığlıklar atacak yeniden
Şemsipaşa'dan Kızkulesi'ne selamını yollayacağım keyifle
Ada vapurunda laternalar dinleyeceğim her gece
Yosun kokuları karışacak yatağıma
Lodoslarla girip penceremden içeri
Bir yemini bozacağım bugün
Şehr-i İstanbul'u seveceğim yeniden
Bir eski hastalıktır bu benim içimde
Ayrı kaldıkça nükseden
Hüzünlü bir aşktır bizimkisi
Yeniden deli edecek beni bu şehir
O hiç bitmeyen güzelliğiyle
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:14 PM
Biraz Daha Kal
Parlıyor başımın üstünde bir ışık halesi
Patlıyor uzaklarda bir topun yedi paresi
İniyor gözlerimden usulca bir gönül yaresi
Anladım ki şehitlikmiş ayrılığın çaresi
Her gece kabrimin üstünde bir mum yanacak
Şaahedet vaktimde annem hep uykudan uyanacak
O annem ki her gece hatıramı anacak
Bu ayrılığa ne mum ne kabir dayanacak
Isıtmaz sanmayın soğuk mermerleri buseler
Çıra gibi yanar giydirdiğiniz beyaz elbiseler
Nasıl kavrulduğumuzu o bulutlar bir bilseler
Hasret sönsün diye her gece üstümüze çiseler
Diktiğin gül al,baş ucumdaki bayrak al
Yanlız burda elem yüklü o şanlı hilal
Ben konuştum sen ağladın sormadan sual
Biliyorum annem istiyorsun biraz daha kal..
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:14 PM
Birgün
Mazide kalsada İstiklal Harbi
Kaybolsa toprakda Şehidin kabri
İçimde kaledir Eyyüb'ün sabrı
Sancaklar burçları delecek birgün
Şimdi boynu bükük canım Sakarya
Kıyıda mor sümbül sessiz açar ya
Hala mahzun mahzun öyle akar ya
Dağlardan sel olup gelecek birgün
Sevdalıyım bu göğe,denize dağa
Ekmek veren,aş veren,kuru toprağa
Bir ışık ararsan gitme uzağa
Vatanın ufkundan doğacak birgün
Asırlar geçsede değişmez kural
Hain hep aynı hain,hakkını vur al
Çiçekler açsada göğsümde al al
Nefretler haini boğacak birgün
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:14 PM
Birgün Bir Yerde
Bir gün
Bir yerde
Seveceğim yeniden
Biliyorum
Belki..
Yağmurlu bir İstanbul akşamında
Belki bir pazartesi sabahı
Kadıköy rıhtımında
Belki bir gece yarısı
Düşlerin ortasında
Siyahın maviyle
Gözlerin sevgiyle dolduğu
Bir Galata barında
Ama bir gün
Ama bir yerde
Ama yeniden
Seveceğim biliyorsun
Sakın unutma
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:14 PM
Birşeyler Yap
Yanlızlığın resmini yap
Çocukluğun şarkısını
Gururun heykelini yont
Ve arzunun bestesini
Nakışla geçmişini
Geleceğine ümitlerin
Bir balıkçı kadar sabırla bekle
Oltanın ucunda ki bereketi
Biriktir zamanın kolleksiyonunda
En unutulmaz hatıraları
Ve anlat torunlarına gururla
Yeter ki boş durma
Boşluk bitirir insanı
Tüketir pişmanlıklarda
Bir gezegen gibi
Sönmüş volkansız
Yol alırsın
Kendi uzayının
Sonsuz karanlığında
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:14 PM
Bitenleri Terk Ediyorlar
Bugünlerde biten bitene
Ve ne ilginçtir ki bitenleri terk ediyorlar
Oysa bilmiyorlar ki
Bitenler onlar için bitiyorlar
Hiç bir şeyden korkmadan ve utanmadan
Mevsimler bir zamanlar hep bahardı
Ve onlar için hep bahar olarak kaldı
Yağmurlar yağdı anlamadılar
Yapraklar döküldü anlamadılar
Ama güz sanki birden bire geliverdi
Martıların ağzındaki yosunlarda bile anlamadılar
Yaşamın sona erdiğini
Ve bitenlerin bittiğini
Ben bitmişsem eğer gülüm
Sende bittin içimde bil
Gülümsemen benim değildir artık
Sözlerin benim değildir
Yanardağlarımdan çekil git
Ve korkma gözyaşlarımdan
Tenim senin değildir artık
İki yabancı olacaksaj eğer bir gün
Bitenlerin şiirini ve şarkısını
İlk biz söylemeliyiz ayrılık matemlerinde
Hüzünlü bir şarkı dinlersen eğer
Bir gün bir yerde
Hani o bir zamanlar
Bizim şarkımız dediğin olan
Bittiğini hatırlarsan herşeyin
Sakın ağlama
Hele hele
Biterken o içtiğin sigarayı
Sakın hiç içme
Bitişler çoktan harman oldu
Tütün tarlalarından rüzgarla güneşe
Çoktan bitti o
Ekinlerin muhteşem töreni...
Biliyorum istiyorsun özgürlüğünü
Biliyorum yekpare özgürlüğünü
Anılar matbaası değil
Bir hıçkırık dükkanına satılmış özgürlüğünü
Bittiğini biliyorum herşeyin
Ama niçin ağladığını anlamıyorum
Oysa ki sen dolu olduğunu söylüyordun
Her zaman..
Yoksa kendi bitişini mi farkettin
Özgürlüklerin bedeli vardır bilirsin
Özgürlüğünü satmışsan eğer
Bir gün bir yerlerde
Zaten bitmiş olacaktın
Ama belki şimdi anladın
Belkide bizim bitişimize ışınladın
Bitişini o günlerden
Geride bıraktıklarına bakma sakın
Götürdüklerine sakıl sıkıca
Taşlı dikenli yolarda
Onlar tek arkadaşındır çünkü
Ve bir gün geri dönersen eğer
Yanlızca kendini bulacaksın bil
Üzüm gibiydi gözlerin bir zamanlar
Binlercesinin içinden hemen farkedilirdi
Oysa ayrılırken diğerlerinden hiç farkı yok
Işığını asırlar önce kaybetmiş
Ve sanki beni hiç tanımamış
Ve sanki sevgiyi benimle hiç paylaşmamış senelerdir
Bu dünyada yanlızca ikimiz vardık bir zamanlar
Oysa şimdi.....
Bizden başka her şey var
Mutlumusun
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:14 PM
Bitiş Bumuydu Yoksa
Çakırdı düş
Gece uzun ve yol alıyordu
Gül kurusu hicranlarda
Mahcuptu bülbül
Sevda ince bir çizgide yürüyordu
İç çekme dedim sana
Duymadın fısıltılı sesimi
Kavakların seslenişi kadar yavaştı
Hüznümün kıpırdanışı
Bitiş bumuydu
Ağaçlar gibimiydi büyümek
Kurumak yalanmıydı
Gerçekmiydi düşüş
İncesin biliyorum
Öncesin doğuştan
Ama böyle işte
Bitiş bumuydu yoksa
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:14 PM
Bitti Aşkımız
Çamların altında yemin etmiştik.
Sonsuza dek bu aşk sürsün demiştik
Henüz bir kez olsun öpüşmemiştik
Daha başlamadan bitti aşkımız
Nasıl inanırsın elin sözüne
Seven katlanmaz mı yarin nazına
Ellerini artık vurma dizine
Daha başlamadan bitti aşkımız
Bir başka güzele koşarım sanma
Son kez dinle beni her söze kanma
Sensiz bu alemde yaşarım sanma
Daha başlamadan bitti aşkımız
Bizi ayıranlar tanrıdan bulsun
Mahşer günü gelip hesap sorulsun
Kaderleri bizden bin beter olsun
Daha başlamadan bitti aşkımız
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:14 PM
Biz
Ve gecenin koynunda
Ve acıda
Ve sevinçte
Ben bitkin
Ben İstanbul
İstanbul ben
Ve sevda burgusunda
Ve yakıcı
Ve kahredici ayrılıkta
Ben umutlu
Ben umutsuz
Ben uykulu
Uykusuz sevdan
Sen Bakırköy
Sen Yenikapı
Sen o ağacın altı
O kumsal
Sonra karşısı
Ve Moda
Ve Kadıköy
Ve Bomonti
Ve Sevda Tepesi
Bir sıcak cumartesi sabahında
Daha mutkluluk
Daha fazla zaman
Daha seninle
Sen karayelden rüzgar
Sen Mramara'dan lodos
Koş kalbime
Koş yüreğime
Koş gönlüme
Bilsem yalanı
Bilsem hileyi
Her şey bilmediğimizden
Bir çiçek
Bir kırmızı karanfil
Bir resim
Bir telefon
Bir albüm
Bir merhaba
Bir ılık ses
Bir buse
Bir yaşam
Bir rüya yaşadığım
Ve saçların
Ve gözlerin,bakışların
Ve ağladığın,göz pınarların
Ve anlattığın susupta
Ve kaprislerin
Ve gülüşün
Ve af dileyişin
Ve sevgin
Ve ifadesi
Ve başını yaslayışın
Ve ellerin ellerimde titreyen
Ve beni bekleyişin saatlerce
Ve bana güvenişin
Ve insan sevgin,çiçek,böcek kelebek
Ve çocuklarla arkadaşlığın
Ve hayallerin,hayalllerim olan
Ve korkmayışın
Ve karar verişin
Ve bana gelişin,herşeye,herkese rağmen
Bir askeremi
Bir tükenişemi
Bir avareye mi demeden
Diyeceğim tek şey var
Bu kadar çok şeyin yanında
Seni seviyorum
Çok seviyorum
Seni senden
Seni bizden
Seni benden çok seviyorum
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:14 PM
Biz Hep Ordayız
Merhaba yiğidim gel yanımıza
Senide saralım gel bağrımıza
Şehitlik şahadetin mübarek olsun
Tanrı nasip etti gel çağrımıza
Ağlayan eşine sakın üzülme
Yetim çocukların ona yoldaştır
Bu kısa ayrılığı döndürme zulme
Artık tüm şehitler sana kardeştir
Sultan Alparslan han giyimiş beyazı
Ediyor tanrıya kutlu niyazı
Sonra sesleniyor yiğitlerine
Ölürsem şehidim kalırsam gazi
Şu gördüğün sultan Fatih Mehmet Han
Giriyor İstanbula yedi kapıdan
Yanında yüreyen yiğit kahraman
Ulubat köyünden sancaktar Hasan
Çanakkale baruttu Çanakkale kan
Yazdık kıyılarında ebedi destan
Seddülbahir hattında engine bakan
Ölmeyi emreden en büyük komutan
İşte böyle yiğidim biz hep burdayız
Bazan gönüldeyiz bazan sırdayız
Nerde savaş varsa vatan uğruna
Mehmetçikle birlikte biz hep ordayız
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:14 PM
Bizde Artık Şehidiz
Kulağımızda çınladı makinalı tüfeğin sesi
Alnımızı yokladı bir merminin busesi
Ufkumuzda göründü ol cennetin bahçesi
Huzur içinde verdik vecd ile son nefesi
Ne canımız yandı ne sarsıldı yüreğimiz
Ne yuvamız yıkıldı ne yandı can evimiz
Ay yıldızlı bayrağa sarıldı bedenimiz
Melekler müjdeledi bizde artık şehidiz
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:14 PM
Bizim
Tanrı eksiltmesin diye üstümüzden keremi
Alperenler yazmış Acundaki cümle töremi
Er meydanı zebun etmiş gafil haramileri
Bayrak bizim,sancak bizim,ay bizim
Mühür bizim,tuğra bizim,yay bizim
Nal sesleri ovaları kapladı al tayların
Alazladı yüreğimi coşkusu Altayların
Ah! bir görsen heybetini yürüyen alayların
Otağ bizim,mehter bizim,tuğ bizim
Devir bizim,zafer bizim,çağ bizim
Ezelden ebede ses verir evrende bu türkü
Ergenekon'dan akıyor,Estergon'a bu ülkü
Hainlerin şerrinden Tanrı korusun Türkü
Kürşad bizim,yiğit bizim,toy bizim
Talih bizim,tarih bizim,soy bizim
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:15 PM
Bizim Alem
Hayli çürümüştü bedeni
Bir hayli sıska
Var oluşunun yoktu nedeni
Tanrı onu
Geçmişti ıska
Adamın hassosu
Basmazmış hiç tongaya
Yenik düşmezmiş derler
Tam on iki mangaya
Onu için yiğidim
Gel vaz geç bizim alemden
Ben hiç bir şey anlamadım
Ne sevdadan ne demden
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:15 PM
Bizim Hikayemiz
Su istedin de vermedim mi ırmağımdan
Işık istedin de sunmadım mı güneşimden
Çengi istedin de dönmedim mi ekseninde
Tebessüm istedin de gülmedim mi yüreğimle
Sevgi istedin de almadın mı bedenimden
Sıcaklık istedinde çekmedin mi tenimden
Sen;
Suskunken çığlık
Kayıpken zaman
Pişmanken cömert
Giderken ölüm
Uyurken bebek
Kızarken masum
Yaşarken arsız
Olmadın mı benimle
Artık bizim hikayemizi
Bensiz yaşayacaksın
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:15 PM
Bizim Kavgamız Değil
Yakmışız ve yanmışız ki
Hiç bitmeyen kavgalarla her gece
Solmuş vazodaki siyah çiçekler
Duvarda ki atlas perdeler
Kanmışız ve canmışız ki
Yudum yudum sularda yüzmekle
Olmuş denizlerde gemi çekirdekler
Okyanusta mim çekirgeler
Boş ver
Bu bizim kavgamız değil
Varsa çeliş ki bu şehir meydanın da
Saçmalayan puf yastıklar dolusu pamuk
Ağırlıksız kilo gramlar
Adalet mülkün temeli
Mülküm mahvolmuşsa kemirilmekten
Suç şehrin kızlarında mı
Ya ekose etekli kelebekler
Ya cereyanlı pervaneler
Sabır mı topluyorlar rahibelerden
Geç...
Karşıdaki kaldırım saraya gitmez
Çamur dizboyu
Evlerin baş köşesinde erkeklik
Sulu sulu turfanda pazarlık
İyilik yaptım denize attım
Attığım taşlar kum oldu
Kuralları bozan söyle kim oldu?
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:15 PM
Bizim Sokak
Bu sokak bizim sokak gül yüzlüm
Bu sokakta yaşamın kendisi var
Ben varım
Beni kaybedersen bir gün
Bu sokakta ara izlerimi
Şu köşebaşında kurdum hayalini
Bakkal Mehmet Efendiden
Borç para aldım sana gelirken
Ve bana hayır dediğin gün
Tekelci Mahmutun dükkanında sarhoş oldum
Üç şişe doluca şarabıyla
Bu sokağın kaldırımlarını ıslattı gözyaşlarım
Bahar yağmurlarından çok önce
Bu sokakta tattım ilk aşkımı
İlkokulun beşinde
Yürüdüm bayram sabahı bin bir fiyakayla
Babamın aldığı siyah iskarpinle
Bu sokak bizim sokak
Be bu sokağın çocuğuyum
Seni tanımadan arkadaştık
Şimdi sırdaş olduk bu sokakla
Bir gün alıp gidersem başımı
Beni arayacaksan bu sokakta aramalısın
Çünkü bu sokağın her gizli köşesinde
Sana olan sevgimin fısıltılarını duyarsın
Sana olan hasretimin
Kurumaya yüz tutmuş
Çiçeklerini koklarsın
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:15 PM
Boğaziçi Sendromu
Değil artık bu yer o eski diyar
Sesimi ne bir komşu ne kuşlar duyar
Gönlüm hep mekansızdır hep böyle seyyar
Bak işte senden de geçti mazlumum ey yar
Kaderi tarayamam tarağım şimşir
Gurur bu dev aynasında edilmez teşhir
Nasihat etmeden önce kendini pişir
Gerçeğe ısınmayan insan yalanla üşür
İçimden hiç çıkmıyor mazideki mavi göz
Bedenimi çekmiyor dilimde ki adi söz
Sızıları ısıtmaz ne bir ateş ne de köz
Eğer sararsa şehri yine o sihirli güz
Kutba yaklaşmak için ufacık renkli bir buz
Biçimlenir elinde olarak dans eden bir kız
Çiğnerken yutacaksan eğer bir kenger sakız
İndir dimağına demirden siyah topuz
Tutkuyla gözbebeğinde büyüyorsa çılgınlık
Bir sevimli yemiş kurdu olmamalı dargınlık
Masum bir istek gibi birikirse acılar
Açılır yüreğinde hiç dinmeyen sancılar
Ya su ver pişkinliğe ya kurut öfkeleri
İbadet kabul etmez görünmez tekkeleri
Adı gibi tadı var dilinde ki şirinin
Yedi çeşit rengi var yüzündeki derinin
Gözmüdür kulakmıdır şu sabahın mahmuru
Kürk çeşidi saymadık hiç bir zaman samuru
Huşu ile verince en güzel temennayı
Bağladık boynumuza yeminsiz amennayı
Yanaşılmaz tuzaktır sisteki iskeleler
Gün gelir yıkılır mı o aşılmaz kaleler
Şu ömrü bitirince mahruti çadırlarda
Yağmurlar yağmaz olur bulutsuz çatılarda
Maziyi yaşatıyor bir sevgi silsilesi
Gurur içinde hala yenilginin kulesi
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:15 PM
Bohçacı Çeyizleri
Hep lodosu bekler
Akasya ağaçları
Denize uzanmak için
Uzun uzun
Sallanıpta
Kayıklara değmeden
Beherine
Beş kuruş verilmez
Bohçacı çeyizlerinin
Zemgin semtlerinde
Gelip geçtikçe
Umutsuz fakirlerin
Düğünlerine saklanır
Her şey
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:15 PM
Bon Bon Şekeri Ye
Bir boyunduruk vur
İhanete sen bugün
Sadık kal
Bir çocuk sevgisine
Yada bir kuş hafifliğinde
Bob bon şekeri ye sokaklarda
Yad su iç kırmızı kiremitlerde
Göçmen kuşlarına özenip
Ama bugün sakın borçlanma
O ara sokakta kalmış boyahaneye
Boyacı amcalar kızgın insanlara
Her şeyi siyaha boyuyorlar
Siyah ayakkabı siyah çizme siyah duvar
Siyah mendil
Ve bir siyah karanfil
Yakışmaz sana bilirim
Üstelik öyle tanıyamam ben seni
Gözlerinden cenazem
Çıkmadı ya bugün
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:15 PM
Bölünenler
Sisleri böldüm sisleri
Duydunuzmu böldüm diyorum sisleri
Gökyüzü açık
Bir sabah mahmurluğu var
Sokakların üstünde
Gün güneşe hazır
Ben hazırladım dünyayı
Güneşin kahvaltısına
Ayın silüeti belli belirsiz
Çağırdım gelir mi bilmem
Zira biraz ilgisiz
Hisleri böldüm hisleri
Duydunuzmu böldüm diyorum hisleri
Biraz uçuk oldu amma
Vallahi billahi
Böldüm diyorum hapisleri
Biraz pasta gibi oldu
Mutluluk var marmelatlı
Acı var biberli soğanlı
Ama lahmacun değil
Et yok kıyma yok
Çünkü kadın yok
Dırdır yok
Yiyenler bayılıyor tadına
Tok tutuyor insanı
Ağlatmıyor üzmüyor
Ama güdürmüyorda
Akisleri böldüm akisleri
Duyuyormusunuz
Yankı yapmıyor
Dedikodu yapmıyor
Yanlız ben duyuyorum
Yanlız ben yaşıyorum
Bir bahar sabahı sisleri araladım
Hislerim çıktı karşıma
Dupduru
Berrak mı berrak
Yanlız bende yankılandı
Kimse duymadı ve kimse yaşamadı
Bir benden başka
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:15 PM
Bölünürüm
Gül açardı
Gül yüzünde
Bulutlanırdı güneşler
Sıkılırdım
Yaşamaktan
Yıkılırdım
Ne sevgiler bitti/biter
Ne ışıklar söndü/söner
Bin bir garip ikilemle
Bölünürüm
Şu dağlarda
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:16 PM
Böyle Bir Günde
Tapılacaksa...
Tapılacaksa bir kuşa bir ağaca
Ne gerek vardı kormaya
İçimizde ki nehirden
Böyle bir günde
Yürümek isterdim
Yağmur damlalarını
Ayaklarımın altında
Ezmek isterdim
Belki üzerine basıpta geçtiğim
Bildiğim bilmediğim
Belkide kirlettiğim
Şeyleri temizlerim
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:16 PM
Böylemi?
Böyle mi olmalıydı
O mutlu günlerin sonu
O ayrılıkların
O bekleyişlerin
O sabırların
O arzuların sonu
Böyle mi olmalıydı
Ne ummuştuk günlerden
Neler getirdi bize
Böylemi beklemiştik
Yılları ayları günleri
Cevap vermiyor Tanrı
Suskun güller bülbüller
İnsanlar suskun
Başı önünde sevdiklerimizin
Elleri böğründe bekleyenlerin
Sen ordasın
Ben burda
Yanlız uykusuz
Böyle mi olmalıydı
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:16 PM
Bu Akşam
Islak ve billur bir akşam vakti
Kamelyalardan ıtır kokuları yükselirken
Yürüdüm sevinçle ben kendi kaderime
Emindim onurlandırılmıştım sevginle
Gökyüzünde yıldızlar daha parlak
Ve ayaklarım daha güçlü basıyordu yere
Gözlerim ışıl ışıldı heyecandan
Mürdüm eriği kadar lacivertti denizler
Acaba şu an dünyanın her yerinde
Mutlumu herkes umutlumu kendiyle
Acılarını tüketebiliyormu insanlar aşkı yüklenip
Seviyorum diyebiliyormu biraz yüreklenip
Bu akşam bulvarlar ışık seli sisler yok
Bu akşam dünya çığlık çığlık akisler yok
Akşamlar birbirine benzer lakin bu akşam farklı
Halay çekiyor ruhum horon tepiyor bu akşam şarklı
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:16 PM
Bu Eller
Açmaz artık
Çiçekler dağlarda
Bulutlar küsmüş
Çobanlarına
Kavallar çalmıyor
Suyun türküsünü
Koyunlar susmuş
Sürüler ölmüş dere yataklarında
Bu vadilerde
Güneş doğmaz artık
Ağaçlara kara çalmış
Dalkavuklar gün be gün
Yeşiller uçmuş gökyüzüne
Konmak için güneşe
Kuşlar sa...
Onlar konmaz artık telgraf direklerine
Kuşlar kanatsız
Kuşlar yorgun havanın ağırlığında
Sen gülmezsin bir daha
Suumuşsun
Susturulmuşsun hasretinle
Sen konuşmazsın bir daha
Bağlamış dilini dilsizler
Ağlamazsın
Korkutmuş gözlerini
Görmeyenler sevginin direncini
Sen durmazsın bu ellerde artık
Çiçekler açmaz
Kavallar çalmaz
Güneş doğmaz
Kuşlar konmaz
Türkülerdeki telgraf direklerine
Sen gülmezsin
Konuşmazsın
Ağlamazsın bir daha
Sen durmazsın
Bu ellerde artık
Ben gittim diye
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:16 PM
Bu Gece
Bir çığlık mavi gökyüzünde
Hıçkırıklarım bulut
Yüreklerde bir yerlerde hayalin
Ilık ılık iniyor düşlerime
Bir martının kanatlarına yüklemişim
Her şeyimi bu gece
Siyah iniyor fırtınalarla
Korkuyorum
Üşüyorum
Al beni yanına
Bu dünyayı istemiyorum
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:16 PM
Bu Hangi Fasıl
Deprem mi
Fırtına mı
Bir eski çarık
Bir yırtık resim
Özgürlük
Yakışıyor haspama
Söyle kız
Bu hangi fasıl
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:16 PM
Bu Rüya Gülümseyecek
İçinden ışıklar geçiyordu
Mavi bir külah takıpta yetişemedim
İçimde karanlıklar esiyordu
Işığınla ruhuma katışamadım
Güneş uykudaydı
Ay yanıbaşımda
Mahrem bir bilmeceydi ölüm
Sana söyleyemem
Söyleyemem...
Korkarsın minareden
Yüksektedir yalanlar
Gerçeği indiremem
Bu benim yıkıntım
Gerçeğim artık aynalarda dans ediyor
Isıtacağım biliyorsun
Bir rüya kadar masum
Hatıranı yenmiş gibi
Hayat yolunda
Sesler sesleri getirecek
Sessizlik sessizliği
Uyanacaksın büyüyeceksin
Sahil ulaştıracak sana şuh dalgaları
Yüreğinin tam orta yerine
Bir o yana bir bu yana salınacaksın
Leylak kokuları uçuşacak salıncaklarda
Aşık olacaksın
Seveceksin
saygı duyacaksın
alışacaksın...
Yıllar geçecek
büyüyeceksin
olgunlaşacaksın
yaşlanacaksın
Herkes senin gibi düşünmeyecek
Soracaksın
düşüneceksin yeniden
sen üşümeyeceksin
Bu rüya gülümseyecek.............
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:16 PM
Bu Sabah
Simit isteyecğim
Küncülü bir simit
Sokak satıcılarından
Hiç utanmadan
Bu sabah
Ahşap penceresinden
Sardunyalı gecekondumun
Ve ağlamayacağım
Aynaya bakıpta
Nefret etmeyeceğim
Hayalimden bu sabah
Seni düşünceğim çümkü
Sevginin sıcaklığını kuşanacağım
Kuşkularımın üstüne
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:16 PM
Bu Sonuç Berat Değil
İle de görmek istiyorsan..
Gör!
Suratım bildiğin surat değil
İvme nedir ki
Sen uyanmadıkça
Işığın hızı bile yolumda sürat değil...
Sen uyanınca uyanacağım
Yemin ederim
Bu benim kaderim
Elmas...
Sarrafı ben olmadıkça
Ölçüsü kırat değil...
Cezayı kendim kestim
Hükmünü kendim verim
Bu sonuç berat değil
Artık yürümüyor kervan
Çöller vahasız kaldı
Yıkıldım soyuldum çöl haramilerine
Sarnıçlarda ki ses
Bir avuç bakirenin
Kadınlığa geçişi..
Şaman dedemin..
Samurayın intikamını anlattığı geceydi
Karınca kadar çalışkandı ellerim
Toprağını kazarken mazinin
Ölmüş eşeğe ağıt yakıyordu topal eşek
Badem gözlerini süzerken...
İnliyordu Mihriban
Yıkılıyordu duvar
Masal uyukluyordu rahlede
kadın kadınlığını
Erkek adamlığını
Çocuk yanlızlığını arıyordu sofrada
Direkler çatlıyordu sehpalarda
Bir sefil idamı bekliyordu
Ve şehir...
Yüz yılları biriktirip
Acıları saklayıp büyütüyordu
Sen ben..
Ben, ben değilim
Bu beden arınmaz derken
Cetvelim kerat değil
Külhanım kırat değil....
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:16 PM
Bu Şehr-i İstanbul'da
Bir gün çekip gidersem
Alıpta başımı başka diyarlara
Bensiz de yaşa
Bu şehr-i İstanbul'da
Benim için
Beni yaşat
Hatıralarımızda
Oğlumun ellerinden tutup
Bana selamlar yolla
Sen kokan
Umut kokan
O diyarlara
Bu şehirden
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:16 PM
Bu Yanlız Benim Savaşım
Kuleler yıkılır
Burçlarda gururum dalgalanırken
Bir ah sesi duyulur
Kahverengi gözlerim
Gözyaşımı saklarken
Kuleler niye yıkılır ki
Gururum zaten bembeyaz
Dudaklar neden ah derki
Gözlerim zaten simsiyah
Bir beyaz bayrağa sarın hürriyetimi/yıkılmam
Bedenimi gözyaşımın seline bırakın/ağlamam
Bu yanlız benim savaşım
Bu yanlız benim gözyaşım
Benim kalelerimde isyan büyür
Ve benim gözlerimde korkular küçülür
Siz başka burçlara koşun dostlar
Başka nehirlere set çekin
Ben kaparım kendi gediklerim
Burçlara yeniden çıkarım
Ve güneş
Yedi renge bölünür
Gözbebeklerimde ki tebessümle
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:16 PM
Bugün Başladı
Bir başlangıçtı bugün
Dün
Evvel ki gün
Hiç olmadı sanki
Her şey bugün başladı
Nefes alışım bugün
Doğuşum
Yürüyüşüm
Gülüşüm
Bugün başladı
İlk defa dans ettim
Yanımda
İlk defa Tanrıyı hissettim
Şansı ilk bugün yakaladım
Güneş ilk defa ısıttı yüreğimi
Şarkıları ilk kez işittim
İlk defa sevdim kendimi
İnsan olduğuma
İlk defa şükrettim
Bir ilkti bugün
Parmağımda bir yüzük vardı
Kollarımda bir kadın
Tanrının en mutlu kuluydum bugün
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:16 PM
Bulutlar Yosun Tutar
Yürüyoruz birlikte
Hiç konuşmuyorsun
Bir şeyler olacak belli
Bir şeyler olmuş
Belki bir şeyler daha olacak
Hissediyor gibiyim
Tilkilerin ayak seslerini
Hafif ve ürkek geliyorlar
Sessiz ve saygılı
Ama dönüşsüz
Ve kararlılar sonuç almaya
Sonra bulutlara bakıyorsun
'Hiç yeşil bulut gördün mü? ' diyorsun
'Bulutlar yeşil olsa'
'Rengi ne renk olurdu acaba? '
Yağmur yeşil olmaz diyorum en azından
Bulutlar yosun tutarsa
Ancak ve ancak
Gözlerinin yeşilinde tutar
Ve gözyaşların
Yedi rengine ayırır alemi
Bakışlarında
Gök kuşakları oluşur
Binlerce...
O zaman diyorum
İşte o zaman...
Bu yürüyüş sonsuza uzar
Tilkiler bile
Belki bırakırlar peşimizi
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:17 PM
Buz Şehrinde
Sarıl korkma
Ben oyum işte
Ayrılığına dantel dantel
Gözyaşı ördüğün
Ben oyum işte
Sarıl korkma
Ben oyum işte
Gölgemi tut at penceremden dışarı
Bitirdin
günlere
Aylara
Hapsettiğin hasretini
Belki biraz yorgun
Belki bakışlarım bezgin ama
Ben oyum işte
Ayaklarım tutmasada
Bileklerim prangaların izinden açılmasada
Ben oyum işte
Hani bir buz şehrinde
Bir çığda kaybettiğin
Uzak şehir otobüslerine binip
Sürgün gittiğinde
Geride bıraktığın
Ben oyum işte
Sarıl
Korkma
Ben
Oyum.....
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:17 PM
Buzlar
Kem küm etti
Sonra silindi buzlar
Çakının altındaydı iki gözüm
Mavisi yerdeydi gökyüzünün
Sonra bir güvercini gördüm
Tel örgülerin ucunda
Ağlama bir atnem
Yok üstüne ayrılıkların daha acısı
Biliyorum
Sırnaşık bir gün
Dam yanıyor
Sigaramın tütününde
Çembere benziyor gün
Güneş ağlıyor
Bebeğim gibi
Sakın söyleme buzların eridiğini
Donuyorum sıkıntıdan
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:17 PM
Bülbül Yuvası
İki kelime söylemeden
Ayrılık mı olur
Cehennem kadar ruhsuz
Neden böyle öfkelisin
Kızgın...
Aldatılmış ve huzursuz
Gemiler batmayacak nasıl olsa
Herkes kendi yoluna
Herkes kendi gemisinde
Talancı
Kendi yüreğinde hırsız
Dönüşmek gerekirse dönüşürüz
Yok korkunun ecele faydası
Yol uzun,eziyetli
Lakin çıktık bir kere
Mazi elimizde sefer tası
Bulutlarla oynayıp yarışarak
Ağaçlarla dans ederek
Yürüyoruz koşma sakın
Zira topraktan doğduk
Dönüş oraya..
Gariplik terk etmeyen
Bülbül yuvası
Zerre zerre katre katre
Damla damla yaşayıp dökülüyorsun
İmbiklerden süzülüp
Davulumbazlarda yel olup
Alışıyorsun
Söyle belki
Yarın saat durur
On ikide
İkimiz için
Ne o?
Ağlıyormusun
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:17 PM
Büyük Bir Yanlıştasın
Ne çıkar
Ne iner
Ne uzar ne kısalır
Ömür denen düz bir yoldasın
Ne anlar ne dinler
Ne susar ne konuşur
Ömür denen yolda
Yoktur yoldaşın
Çıkmaz sokak bu sokak
Açmaz anahtar bu anahtar
Büyük bir yanlıştasın
Eğer ekmek teknense
Aradığın herşey
İnandığın hiç bir şeydir hayatta
Herkes anlamayabilir
Herkes duymayabilir
Ama sen bunun farkındasın
Çözmek gerekirse sen çözeceksin
Her kördüğümü ilmek ilmek
İskenderin yolundasın
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:17 PM
Cam Bilyeler
Çocukluğuma gülme
Bir tahta kavanoz içinde
Cam bilyeler sakladığıma gülme
Ben saklarım işte
Mavi kırmızı sarı
Cam bilyeler saklarım işte
Cam bilyelere baktıkça
Gözlerindeki ışıkları ararım
Güneşin yedi rengi gibidir
Gözlerinde ki ışıklar
Seni
Karşılıksız sevdiğimi
Söylediğim zamanlar
Gözlerinde yıldızlar oynaşır
Ve cam bilyeler gibi
Güneşin yedi rengi
Birbiriyle çarpışır
Gözlerin yıldız yıldız
Ve cam bilyeler kadar renkli
Ben yüreğimde şarkılar
Kabul edersen eğer
Gözlerine misafir geleceğim
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:17 PM
Can
Sür kahveyi ateşe can
Al fistanında güller kaynasın
Sür gönlünü can
Al yazmanda sarı simler oynasın
Kahve Yemen'den gelir can
Sesim zindandan
Zindanımda can
Akşam iner ılgıt ılgıt
Güneş batmasın
Seslenirim
Duymaz sesimi can
Senden başkası
Sen can
Sen olmazsan eğer
Bir tabut olur bu zindan
Dizilir bölük bölük azrailin sorguçları
Can
Sen olmazsan
Korkarım bir yavru kuş gibi
Gözyaşın akmaz korkudan
Sür cezveyi ateşe
Kahve yemenden gelir can
Sesim zindandan
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:17 PM
Canım Efendim
Hesabını iyi yap efendi
Azrail çoktan gökyüzünden indi
Helalleş çoluk çocuk torunla
Az kaldı kavuşmaya hanımla
Borcun falan da kalmasın
Gelme artık yanıma
Biraz gez dolaş
hatıraları yad et Şehr-i İstanbul'da
Son ışıklarında sonbaharın
Lodoslar bastırmadan
Azmadan romatizmaların
Uzan bir Adalara şöyle ufaktan
O Ayazma da çay iç
Hani en son kızın düğününden sonra
Gitmiştik ya
Yanlızlığımızı unutmak için
Girememiştik ya eve
Kokusu ulaşır bilirsin bana
Bilirsin buraya bir şey gelmiyor
Bana sorarsan efendi
En çok küncülü simidi özledim
Sokak satıcılarından alıdığımızı
Bir de o hani vardı ya
Kaymaklı kadayıfı inan ki
Hani canın çekerde belki
Yersen bir şeyler
Bunları sakın unutma
Ah... görürüm seni
Hiç evlenmedin benden sonra
Çamaşırını bile kendin yıkarsın hala
O eski konak ta....
Her şey eskisi gibi bilirim
Bende
İner ara sıra
Sana teselli veririm
Ve inan ki
Seni hala çok
Çok severim
Canım efendim....
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:17 PM
Cankutaran Simidi
Siliverme göz yaşını
Nasıl olsa
Yine ıslanacak mendilin
Beni hatırladığında
Siliverme sakın
Tuz koksun kipriklerin
Nem tutsun yosundan
Yankların biraz
Bırak ıslansın
Pişmanlıkların yüzünde
Gururun yakanmozlardan
Işıkları satın alsın
Siliverme hiç
Taşacak olusa
Beni arama
Kendi yaşlarımda gözlerimin
Cankurtaran simidi arıyorum
Yıllardan beri
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:17 PM
Canmı Dayanır
Gonca güller solar bülbüller ağlar
Gönül hüzün dolar kalbi dert bağlar
Hıçkırıkla bölünür düşler rüyalar
Böyle ayrılığa can mı dayanır?
Kayboldun ufkumdan bir yıldız gibi
Alıpta aşkımı bir hırsız gibi
Biraz gurur gibi biraz naz gibi
Böyle ayrılığa can mı dayanır?
Acıyorsan bana sakın hiç dönme
Bir yaz yağmuruydun sakın hiç dinme
Yıkanırım sevdanla hiç dert edinme
Böyle ayrılığa can mı dayanır?
Döneceksin diye bir gün yuvana
Menekşeler koyarım her gün odana
Seni çok özledim hiç kızma bana
Böyle ayrılığa can mı dayanır?
Anlatmaya yetmez ne saz nede söz
İçimde yangın var yakıyor göz göz
Dönmez ki diyorlar geriye o kız
Böyle ayrılığa can mı dayanır
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:17 PM
Cennetim
Cennet nerede
Bir gül bahçesinde mi
Bir çift ela gözde mi
Yumuk yumuk bebek ellerinde mi
Bir dağın yüce yüce heybetinde mi
Kıvrım kıvrım akan bir nehrin
Sessiz sularında mı
Cennet yerde mi
Cennet gökte mi
Yoksa benim cennetim
Bir avuç toprak mı ölümden sonra
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:17 PM
Cennetine Kul Olmak İçin
Dudaklarında tebessüm olmak isterdim
Gönlüne dil olmak için
Gözebebeklerinde sevinç olmak isterdim
Arsız mı arsız
Ruhuna kul olmak için
Hangi mevsimde açarsa açsın
Hangi evrende dönerse dönsün
Hangi yürekte büyürse büyüsün
Senin gibi kokan
Senin gibi gülen
Senin gibi ağlayan
Rengarenk bir gül olmak isterdim
Sonsuzluğa uzanan
Ölümsüzlük kazanan
Bir sevgiye yol olmak için
Yürürüm gücüm yettiğince
Ağlarım kendi bildiğimce
Beklerim kalbim attığınca
Cennetine kul olmak için
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:17 PM
Ceren Gibi Mahsun
Eğer bir gün sızlarsa yüreğin
Acırsa kalbin
Hain hançer darbelerinde
Tutunacak bir omuz ararsan
Sığınacak eski bir liman
Bakınırsan çaresiz ürkek
Maral misali
Ve ceren gibi mahsun
Ufukların ardında
Bir hayal geçecek hayatından
Bir göçmen kuş inecek
Kulübenin bacasına
Bir ceviz düşecek gagasından
İşte o an
Biran olsun
Mazide unuttuğun
Beni hatırla
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:17 PM
Cesaret Edemedim
Cesaret edemedim
Sensiz Boğaziçinde dolaşmaya
Vapurla geçtim
Otobüsle geçtim
Kanlıcada Hisarda inemedim
Hatırlamaktan korktum seni
Küllenmiş bir ateşi yakmaktan ürktüm
Cesaret edemedim
Üsküdar İskelesinde
Simit yemeye
Sıralarında birlikte oturduğumuz
Sinemaya giremedim
Kaçtım
Mehtaplı İstanbul *******inden
Yani yataktan hiç çıkmadım
Yorganı hiç açmadım
Yağmur yüklü bulutlar
Gökyüzündeyken
Sokaklara merhaba diyemedim
Yürüyemedim umarsız
Öyle bir rüyaydı ki o
Öylesine tatlı
Kısa ve hızlıydı ki
Yeniden yaşamak için
Gözlerimi yumup
Dalamıyorum İstanbul sokaklarına
Uyanması ölüm geliyor
Vallahi
Durum bu
Ne rüyaya yatabiliyorum
Ne de güne uyanabiliyorum
Yani yaşam seninle
Gerçekle düş arası
Anlıyormusun
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:18 PM
Cesaretin Takım Elbisesi
Bindirme beni düş trenlerine
Gerçeğin konakladığı son istasyondayım
Bırak ellerimi avuçlarımdan
Kendimi unuttuğum son vagondayım
Senin düşünü bölemem ağlayıp duvarında
Senin için ölemem son yarış kulvarında
Giyin de gel hadi cesaretin tekım elbisesini
Öleceksek hep birlikte ölelim
Öleceksek hep birlikte ölelim
Yoksa erkekliğin kalır mı son kadının yularında
O dağın ardında ne var derdin hep
Biliyorsun artık ova olduğunu
Ve başka dağ kalmadığını
Beni attığın yer orası işte
Saatse hemen hemen sonsuzluk civarında
Düş treni duracak
Ben binmeden ineceğim
Sende unuttum ellerimi
Almak için bu gece
Sana geri geleceğim
Kapıyı açarken
Ardında benim olduğumu
Sakın unutma
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:18 PM
Ciğerci Mükerrem
Sen
Ciğerci Mükerrem'i bilirmisin
Hiç onunla
Üç el tavla oynadın mı şarabına
Sen..
Bilirmisin
Bizim oraların bademini
Hiç yedin mi bademi
Yufka ekmekle
Sen hiç
Geçmiş olsun dedin mi bana
On yıllık mahpusluğumdan sonra
Hiç önümde
Saygıyla eğildin mi
Tophaneli Kerim gibi
Sen hiç
Ciğerci Mükerrremin ciğeriyle
Ciğersizlerin ciğerini kıyasladın mı
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:18 PM
Cumba
Şiirlerin cumbasından baktım yola
Yol aynı yol
Eski serseri sokak lambaları ve toz bulutu
Düşündüm...
Neden değiştik diye
Olmaz mıydı sanki o hep şen çocukluk
Çocuktuk...
Ağlardık bir küncülü simite
Hayal kurardık...
Oyuncaklar vardı
Sinemalara giderdik
Şimdi şiirlerin cumbasından bakıyorum çocukluğuma
Pencerelerde yılların demir parmaklığı
Çıtaları sızlatıyor içimi
Ağlamayıda unuttuk gülmeyide
Güya büyüdük
Büyüdük de ne oldu
Büyüdükçe küçüldük
Gerçek olan özlediğim
Şiirlerde de olsa çocukluğumu
Bir sevdasızlığı özlemiyorum
Herşeyim vardı..
Kibrit kutudan da olsa klartondan da
Bir tek sevdiğim yoktu
Ben çocukluğumda hiç sevmedim
Hiç gül vermedim
Hiç gül..
Hiç....
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:18 PM
Çaba Göster
Çaba...
Çaba göster
Yaşamak..
Yanlızca yaşamak için
Bittiği yerde başlar herşey
Ve güller kuruduğu yerde açar
Güneş yarın sabah
Aynı yerden doğar
Ve inan ki bir tanem
Yaşam ak..ve ışıl ışıl
Bıraktığın yerden başlar
Yaşamaktan korkma
Ve kader deme sakın
Ayrılıklara
Yaşamanın adı
Ayrılık değildir çünkü
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:18 PM
Çağırdım da Gelmedin
Bir ritmsiz müziğin valsini yaşıyordun
Su yoktu hava yoktu toprak yoktu
Sen ıssız bir ormanda yükümü taşıyordun
Çağırdım da gelmedin
Ellerin vardı
Ayakların yoktu yeryüzünde
Direniyordun
İntikam yoktu gül yüzünde
Çağırdımda gelmedin
Kış vardı
Ve donmuyordun yokluğumda
Orman uykudaydı
Su yoktu oluğunda
Çağırdımda gelmedin
Tanrıyı bekliyordun
Mavi cennetinde
Ağlıyordun
Derman yoktu dizlerinde
Çağırdımda gelmedin
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:18 PM
Çağırma Beni
Çağırma beni
Bir gün
Bir yerlerde
Biri kırarsa seni
Ağlarsan
İnlersen
Hıçkırırsan
Sakın çağırma beni
Gölgen olduğumu
Unuttuğumu
Kırıldığımı....
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:18 PM
Çakır Dikenim
Tavan aramda çatırdayan
Su testisi kadar ufak us
Bittiği gün pus
Bitecek mahpus
Gözlerim açılacak şafak kadar
Aydınlık kadar güneşe
Işıl ışıl
Hep aynı türküyü söylesek de
Bitirim noktası kadar
Geniş,ürkek ve mahsus
Sabah gibi ürkütücü ve gururlu
Ah... sevilerimde sen varsın
Yavrum güzelim
Çakır dikenim
Suna boyuna kıyılmaz bakılmaya
Uzaklara gidişine
Arkandan
Ama bu nehir şahittir
İçimden akan ne ise
Sana anltmaya ve gelen
Sapı ve samanı bittiğinde
Bir gün sevimiz yükselecek ay gibi
Baş ucumuzda gururla
Gel halay çekelim kızanım gel bana
Üzülme ve sakın ağlama
Biz tükensek de
Bir gün bir yerlerde
..........işte bak arkamızda
..........yedi veren gülü gibi
Kızımız var
Al yürü aya ve güneşe
Ay senin
Güneş senin hey
Hey kızanım hey
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:18 PM
Çalınmış Yanıtlar
Hüznümü alkışlıyorum şimdi
Ve kendi hayal kırıklığımı
Parke taşlı yollara serilen
Gençlik duygularıyla söylüyorum
Ölüyorum ama doğacağım yeniden
Seni yeniden kucaklayacağım
Mezarım kadar ufak olacak ölüm
Korkum öfkeye dönüşecek gururla
Yanılgının oyuncağı olamayacak
Fikir mihengimin özlemi
Bir düşü görsemde ve yakalasamda
Beynimde en yoğun çelişkileri
Ufkumu karartmayacak biraz naz
Hassa askerleri gibi yalınkılıç
Ve meydancılar gibi derbeder
Kaldıkça içimizdeki özgür duygular
Paralı kıskançlık kadar eziliriz biz
Biliyorum bu bir sağnak
Ve çok ucuz şimdi ağlamak
Ama kim ne derse desin ağlıyorum işte
Sevdikçe ağlayacağım biliyorum
Selviler beni sevmiyor senin kadar
Mermerler sıcak değil seni istiyorum
Toprakm kasvetli ve ağır bedenin hafif
Seni istiyorum ama ölüyorum ki
Sesleniyorum kulaklarına
Misafiriz diyor tüm tarikatlar
Ama diyen kim nerde ve neden
Cevapsız sorular istemiyorum
Kendi çalınmış yanıtlarımı istiyorum
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:18 PM
Çatallı Sesler
İki çatallı bir sesti bu
Çatlak çatlak çıkıyordu
Biri ben diyordu
Biri insan
Sahibini aradım
Sahibi beni arıyormuş zaten
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:18 PM
Çatır Çutur
En acı doruklarda
Tükendik
Çatır çutur
Çavdar ekmeğimdin
Doyamadım
Kutnu kumaşımdın
Okşayamadım
Dehşetli yangınlarda
Kül olduk/yandıkça
Çatır çutur
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:18 PM
Çaydanlık Buğuları
Işıkları çoğaltacaksın
Bu sabah resimlerinde biliyorum
Mutfak masasındaki örtü mavi
Penceremden giren gün portakal sarısı
Ve senin yüzünde zaman gülecektir biliyorum
En sevimli renklerin ışıklarıyla
Keşki görseydim seni
Keşki dikkat etseydim
Şimdi yanlız kalmazdın
Çaydanlık buğularında
Bir avuç kül olmazdın
Yılların arkasında
Deniz fenerinin son yolcusu gibi
Işıkla boğuşmazdın.....
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:18 PM
Çelik Çomak Oyunu
Budur işte diyemedin hiç
Budur sevgi diyemedin
Bilirim işaret etmek zordur
Tanınmayan duyguları
Zordur anlatmak yaşamadan
Bir çelik çomak oyunudur-yalan-
Bir zor denklemdir-ihanet-
Budur diyemezsin
Bilmiyorsan seçmeyi
Sen hiç sevmedin zaten ölesiye beni
Beni hiç örmedin-karışınca yumaklar-
Bekledin çözülmemi ellerinde zamanın
Zaman bastırıyor inatla
Sen bekliyorsun sabırla
Budur dediğinde her şey
Belkide hiç bir şey olacaktır zaman
Ve bir çakıl taşına dönecektir bilmeceler
Soğuk ruhsuz ve yanlız olacaktır ölüm
Budur dediğinde hayat...
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:18 PM
Çelişkiler
Hangi çocuk
Renkli gözlerle bakacaktır
Saflığı anlatırken
Çelişkilerinin deniz mavisi renginde
Isırgan otları sararsa
Kenarından köşesinden
Samatyada'ki evin
İlk terk edilişinde
O büyük bahçesini
Çantanı aç
Heyecanla beni ara
Gözlerinde bıkmadan
Bir kağıtpara gibi
Yırtıp atmadan
Hassaordusunun askerleri kadar
Kırılgandır ilgisi yabancıların
Sen gerçeği bulup çıkarmadan
Hangi çocuk bulursa seni
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:19 PM
Çember Çevirecek Ruhum
Gel! ...
Beni sensiz bıraktığın
Yılları düşünmeden gel
Kalan günleri ömrümün
Birer yıldır seninle
Sakın unutma,
Gel! ...
Beni sevmediğini
Söylediğin günü unutupta gel
Benim
Seni tanıdıktan sonra
Dünyayı unuttuğumu sakın unutma
Gel! ...
Çünkü geldiğinde
Hareket edecek
İçimdeki luna parklar
Çember çevirecek ruhum
Kaf Dağının ardında
Çocuk olacağım
Oynayacağım
Güleceğim
Ağlayacağım gel
Gel!
Bir sonun başlangıcındayım
Şidi en sonundayım gel
İçimde kalmışsa
Çocukça bir şeyler
Ne olur bana gel
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:19 PM
Çeyiz Sandığı
Döneceksen benim için dönme
Sen kendine ait olduğun için dön
Yeminini bozmak ağır gelirse eğer
Benim için parla benim için sön
Sensizliğin resmini seyrediyorum gözlerinde
Anlatma sus artık soğusun bebeklerin
Bembeyaz bir masumluk yok ki zaten
Sadece bana açılsın o yeşil yalancısı eteklerin
Çılgınca bir dönüş olmalı tevbelerin
Işıklı bir bilmeceye benzemeli sobelerin
Ebedi
Her aşk oyunun
Giyotin değil
Sadece o zehir keskini kelimelerin
Şımartan dondurmalar sunma yalanlarına
Onlar yanlızca yalan,*******de ninni sandığın
Gerçekse hep bir adım ötendeki gurbetinde
Açılmamış bir genç kızdır çeyiz sandığın
En dipte o ergenlik arzuların uykuya yatmış
Bastırılmış bir çılgınlıkta top oynar papuçların
Tek taş bir yüzük gibidir kalbin yanlızca sana değerli
Açmak isterdim ama asırlardır kapalı kapıların
Sil artık gözyaşların bugün dönüş günüdür
Sahibi olacaksın artık bende ki sahipsiz tapuların
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:19 PM
Çıkrık
Çıkrık dönüyordu derken
Gülüverdi iplikler
Sarıldı kukaya saçlarım
Tan tarken hala bitmemişti top top
Çıkrık dönüyordu
Gemi yol alacaktı belli
Bacasından öfke fışkırıyordu
Düdüğünden ayrılık
Deniz dalgalarla atacaktı belki sahile
Lakin saçlarını çözmemişti kadın
Vapura el sallamaktan
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:19 PM
Çınarlar
Meyve vermedi bu yıl
Asude çınarlar
Tezgahtar dünyanın kapısında
Yıldızları sayıyordu
Güneşi beklerken
Çınarların dallarında zaman
Köklerinde sevgisi
Toprağına acımayan
Bir benim kollarımı dolduruyordu
İnadına ve enine
Susuzluğa uyumadan
Göz kapaklarımda yaş vardı
Yanaklarımda tuz
Çınarlar süpürüyordu
Acıları gölgesinde üşürken
Islanmıyordum
Islanmıyordu
İçimde ki çınar
Büyüyecek ne vardı
Kök salacak ne var
Bir çınar gibi
Şu yalan dünyada
Yok oluş yolculuğun da
Son nefesi beklerken
Bir meyve bile vermeden
Ben uykusuzum
Gölgem uykuda....
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:19 PM
Çingene Bayramı
Nereye bakıyorsun
Diye sorardın hep
Sana bakarken
Hadi yalancı derdin
Derinliklerinde kaybolma
Mavi denizlerin
Beyaz dalgaların
Ve gri martıların
Renk cümbüşleri ile
Sonra...
Düğün fotoğrafçılarının
Flaşları patlar
Birbirinin peşi sıra
Ben
Çingene bayramına koşarım
Sen Viyana Valsinin hayaline
Sessizce her sabah
Ama kırılırım
Gözlerinde ışıkların
Kristal vazolarda ki gibi
Bin bir parçaya ayrılmasına kırılırım
Şeker sunar
Dişlerim kırılır
Şeker kutularında
Şeker bayramlarında
Benim sevdiğim maziden
Anılardan
Şeker sunar
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:19 PM
Çiziverdin Sessizce Suskunluğumu
Eskilerde vardı eskiciler
Antika satardı
Denize düşen
Ay ışığı izlerinde
Dul bir kadın
Gözlerinde tarihin karanlığı dolaşırdı
Ağlardı bir bebek
Loş karanlığında ıssız yolların
Kurt sesleri karışırdı
Çakal ulumalarının dehşetine
Ve antikalar ayaklanırdı
Mezar taşlarını delerek
Bir kilisenin bahçesinde
Beşiğini oyuncak yapardı
Vampirellanın
Derinine saklanırdı herşey
Bir çığlığa dönüşürdü
Bir başka çığlık
Yarasaların ağlayan haykırışlarında
Kan dökülürdü çiçeklerden
Isırık izlerinden fışkırıp
Dişlerimin et obur açlığına
Kadına dönerdi adam
Göz bebekleri beyazlaşarak
Bir yılan tıslamasına benzerdi
Kuş sesleri korkudan
Bıçağın sesinde saklıydı söyleteceklerim
Çiziverdin sessizce suskunluğumu
Döküldü sokaklarına düşlerim
En masum ve en unutulmaz sırları çocukluğumun
Gecenin karanlık bir yerinde
Bir yanlız adamın omuzlarında
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:20 PM
Çocuğun Gözleri
Bir türkü gibi
Çocuğun siyah gözleri
Bakıyor sana
Lekeli değil göz akları
Kaşlarında
Aldatılmışığın
Çatılmışlığı yok
Öylece bakıyor sana
Yok şeytanlığı cimriliğin
Vermeğe hazır akmağa
İstediğin her şeyi
Ve istediğin her yere
O çocuk senin biliyorsun
Baba diyor sana
Babalığı bilmiyor daha
Ufak elleri çenesinde
Leke yok tırnaklarında
Boğum boğum parmakları
Tutmamış daha çirkinlikleri
Daha bakmamış siyahlara
Bakmamış daha kararmış ufuklara
Uzanmamış elleri
Yokluğa yoksulluğa
O çocuk
Senin çocuğun
Verebilecekmisin
Alamadıklarını
İnsanları sevmeyi
Öğretecekmisin
Ona hiç kirlenmemiş
Özgürlük türküleri
Söyleyebilcekmisin
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:20 PM
Çocuk Olsam
Şimdi bir çocuk olsam
Birde kırmızı kamyonum
Kum taşısam
Taş taşısam
Okul sokağında
Büyümeyi beklerken
Şimdi bir çocuk olsam
Çıkarlar hiç olmasa
Gülücükler sahtesiz
Ağlamayı bilmesem
Bilmesem hasret çekmeyi
Ölümü hiç düşünmesem
Şimdi bir çocuk olsam
Birde beyaz uçurtmam
Uçursam engin maviliklere umutlarımı
Bşka diyarlara gitsem
Başka lisanlar konuşabilsem
Bütün insanlarla tanışsam
Bu çirkin dünyaya
Bir daha hiç dönmesem
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:20 PM
Çocuk Yürekli Koca Adam
Aşkı tanımlayamazdım
Seni tanımadan önce
Bir yabancı duyguydu
Bir lükstü
Bir ulaşılmaz rüyaydı belki
Seni tanıdığım gün değişti her şey
Görmediğim şeyleri gördüm bilmeden
Balıkların rengini tanıdım
Denizin kokusunu sevdim
İnsanların yüzünde ki kırışıklıkları öpmek istedim
Haykırmak istedim dünyaya
İçimde ki çocuksu sevinci
Bilsin istedim herkes
Ama utandım
Ama heyecanlandım
Sana koşarken Ada vapurlarıyla
Martıların çığlıklarını hissettim bedenimde
Te düzelik değilmiş meğer hayatın kendisi
Yaşamı sevdim yeniden
İnsanlara inandım güvendim
Paylaşmayı arzuladım
Yıllar sonra bir şeyleri
Sokakları caddeleri kaldırımları
Bir başka heyecanla adımladım
Denizin ötesini gördüm
Ve gölgenin sonrasını
Güneşten önce
İçimde büyüyen bir işveli yosma türküsüydü
Ağıtları silip süpüren
Sevda bu muydu
Aşk bu muydu
Ne olmuştu
Baharın çapkın bakışlı delikanlısına
Nerde durmuştu
Şehrin fiyaskosunu bıçaklayan
Çocuk yürekli o koca adam
Bir gün sular durulduğunda
Beyaz saçlarımın kıvrımlarında
Sana itiraf ederim
İçimdeki zenci logoların
Dokununca yıkılacak
O korkunç uyumsuz uyumunu
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:20 PM
Çocuklar Büyüyordu
Çocuklar büyüyordu
Hiç bir şey istemeden
Çocuklar büyüyordu
Düşler
Hayaller
Umutlar küçülüyordu
Çocuklar büyüyordu
Evler
Ağaçlar
Arabalar
Sokaklar
Ve evlilikler eskiyordu
Çocuklar büyüyordu
Rıhtımlar
Sandallar
Çımalar
Ve toprak aşınıyordu
Kıyılarında
Çocuklar büyüyordu
Ve ben herşeyimle
Yaşlanıyordum
Pişman değilim
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:20 PM
Çocukluğum Kayboldu
Mavi bilyem kayboldu
Ponponlu terliğim
Ve guguk kuşlu saatim
Kayboldu
Ah anne..
Nerdesin
Ah baba...
Nerdesin
Çocukluğum kayboldu
Bir atlas yorgan
Bir kuş tüyü yastık
Bir sarı pestil
Bir sucuklu lokum
Bayramlarım kayboldu
Ah sevgilim
Ah çocuğum
Nerdesiniz
Deniz mavisiydi zaman
Bir pupa yelkendi çocukluğum
Bir sünnet masalında kayboldu
Yaşayamadan öpemeden dedemi
Kıskanmadan anne annemi
Mavi bilyem kayboldu
Ve lamba söndü
Güneş doğdu
Banimde bıyıklarım terledi
İsmeeet hadi denize gidelim
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:20 PM
Çocukluk Penceresi
Karmaşıktı
Tek düze değil
Salyangoz toplarken ellerimiz
Ve satarken
Gençliğimize insafsız
Kuyumcular çarşısında
Altınların sesinde sevdalandık
Sevdayla köşe kapmaca oynadık
Mecidiye hanında
Yıllar geçmedi gülüm
Ömür yıllandı
Sessiz ve sebepsiz
O taşra şehrinin garında
Trenler artık çuf çuf lu değil
Taksiler kanatsız
Artık uçmaz
Ak gelinlikli gelinciklerle
Tozlu sokakların
Sıcak öğlen sonralarında
Yitirdiklerine ağlamıyor gözlerim
Unuttuklarına
Sen yoktun olmadın
O uzak diyarlarda
Büyürken habersiz kaderinden
Oynamadın ilk okulun yolunda
Evcilik benimle
Bakmadın Beydağının arkasındaki
Yedi başlı canavara
Susuverdin niye
Sende mi saldın çocukluk düşlerini
Pencerenden dışarı
Vazgeç gülüm
Gelmez ******* sarmışken günleri
Omuzlarımda olgunluğun
Yemiş vermez ağırlığı
Su dolmaz
Yosun tutmuş havuzlarına hasretin
Salyangoz tutarken
Ellerimiz ve satarken
Gençliğimiz insafsız
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:20 PM
Çok Çabuk Gittin
Sana anlatacaktım
Denizlerimi
Yelkenlilerimi
Yakamozlarımı
Çok çabuk gittin
Seninle yürüyecektim
Denizlerimin üstünde
Yelkenlilerimle dünyayı
Yakamozların siyah *******inde
Çok çabuk gittin
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:20 PM
Çok Özel Bir Ölüm
Efkarlanma sevdiğim
Ayrılık varsa bugün
Kavuşmakta var
Bir gün
Belki biraz
Eksik bir şeyler
Belki biraz
Boş eteğim
Ama
Kavuşmakta var
Belki kaderde
Belki
Çok özel ölümde
Bir gün
Çıldırırım
Ben o gün
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:20 PM
Çökeceksin İhanetin Üstüne
Dimdik duracaksın biliyorum
Gözlerin gözlerini hapsedecek haramilerin
Ruhunda mahmurluğu volta atacak külhanbeylerin
Ellerin efeler gibi ince ince yazacak kaderi
Ve bir zeybek gibi çökeceksin
İhanetin üstüne
Dim dik duracaksın
Ve dik dik bakacaksın
Tepeden tepeden
Sırtından vuranlara
İftira atanlara
Susanlara gülümseyeceksin
Duranlara
Soranlara
Kıranlara
Acıyacaksın biliyorum
Bildiğim o ki
Sen
Benim
Tahmin edemediğim
Çok büyük işler yapacaksın
Eminim...
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:20 PM
Çöl Seyyahı
Şaşırırsa bir gün yolunu
Çöl seyyahı
Bir vahayı ararken
Seni soracaktır
Pişmanlığımın gölgesine
Serinlemek için
Yüreğimin yangınlarında
Kor bir kere düşmesin tenime
Kavuşmak
Sonsuz azap olunca
Kum fırtınalarında gönlümün
Çizgilere bölünür kum taneleri
Ve ayak izlerinde seyyahın
Besmele çeker
Sabır kulesi bedenim
İşte o zaman
Gökte bir top bulut belirir
Götürür çöl seyyahını
Benim bittiğim yere
Vahalar sonsuzluğa koşarken
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:20 PM
Çünkü Benim Annemdin
Hülyalıydı bakışların nazenin
Gül kurusu kadar ürkekti tenin
Çiğ damlasından bir buseydin
Karanfil kokardı şerbetlerin
Sen bütün kadınlardan güzeldin
Çünkü benim Annemdin
Gözlerine Tanrı'nın nuru iner
Gönlündeki ışıkla severdin
Papatya beyazlığıyla gülerken
Martı çığlıklarıyla dolardı bedenin
Sen bütün meleklerden güzeldin
Çünkü benim Annemdin
Çözülünce ak yıldızlarla donanmış
Siyah bir ırmağa dönüşürdü saçlarının örgüsü
Kirpiklerimde ki gümüş tarakla
Tarardım tel tel
Ve yaşardım katre katre
Her anını nakşederek ruhuma
Asırlar uzunluğunda bir sevda öyküsü
Sen bütün insanlarda güzeldin
Çünkü benim Annemdin
Bahar utanırdı bana bakan gözlerinden
Yarim kıskanırdı beni okşayan ellerinden
Kalbim dururdu benim için çarpan yüreğinden
Tabiat susuverirdi
Benim adımı terennüm ederken dudakların
Sen bütün dünyalardan güzeldin
Çünkü benim Annemdin
Unutamam uzak diyarlara giderken
Kara trenlerin ardından
Beyaz mendil sallayışını
Unutamam sana sunarken
Kırmızı kurdelalı doktor diplomamı
Her bir damlası
Yüreğimi ummana döndüren
O gizli ağlayışını
Unutamam hani hastalanınca bazan
Saçlarımda titreyen o narin parmaklarının
Huzur sağnakları kadar masum
Şefkatli okşayışını
Sen bütün yıldızlardan güzeldin
Çünkü benim Annemdin
Oğlum diyen sesinde
Tükendi acılarım
Canım diyen dudaklarında
Yüceldi sevinçlerim
Yavrum diyen dilinde
Bayram yerine döndü hayatım
Sen bütün kainatlardan güzeldin
Çünkü benim Annemdin
Ben hiç yakıştıramadın ve konduramadım
Cıvıl cıvıl hayaline o melun ölümü
Her sabah mezarına bırakıyorum
Kalbimle birlikte
Bir kırmızı gülünü
Rabbim neden reva gördü ikimize
Bu onulmaz zulümü
Bitsin artık bu ayrılık,bu zulmet
Ve bu kahreden hasret
Sabret...
Bugün sana ebediyen geleceğim Anne...
O gizem yüklü kapıda karşılayıp
Lütfen tutarmısın elimi
Sen bütün cennetlerden güzeldin
Çünkü benim Annemdin
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:20 PM
Dağlar Senin
Türk tarihi demiş sana varlık senedim
Türk vatanı demiş sana onur mabedim
Türk milleti demiş sana Aslan Memedim
Dağlar senin koçum sen dağların gülüsün
Destan olmuş sınırlarda o dik duruşun
Unutulmaz düşmanı tam kalbinden vuruşun
Şan ve şeref hainlere hesap soruşun
Dağlar senin koçum sen dağların dilisin
Ya istiklal ya ölümdür senin parolan
Tam hürriyrt hep hürriyet senle var olan
Şu dünyadan ayrı düşmek senden zor olan
Dağlar senin koçum sen dağların selisin
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:21 PM
Dağlara Söyledim Hep Türkülerimi
Dağlara söyledim hep türkülerimi
Ağıtlarımı ninnilerimi
Bozlaklarımı
Hep dağlara söyledim
Ama sen beni
Kentlerin uğultularında kaybettin
Fabrika düdükleri
Ve makina seslerine yenildi /nefesim
Yemiş yeşili gözlerin
Sarardı gri dumanların bulut kümelerinde
Ağlayamadım bile
Saatlerin tik- tak'larında
Sarhoş olurken
Her gece...
Bu benim kaderim
Dağlara söyledim türkülerimi
Kentler anlamadı yitiklerimi
Acıma saygı duymadı astfaltlar
Sokaklar paylaşmadı hasretimi
Dağlara söyledimi türkülerimi
Kentlerde esaretimi yaşarken zoraki
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:21 PM
Dedi Memedim
Ağlamak istiyordum dedi ağlama
Karalar bağlayacaktım dedi bağlama
Her gün uğrayacaktım dedi uğrama
Mezarım cennet annem,dedi Memedim
Dünyayı yakacaktım dedi metin ol
Evreni yıkacaktım dedi sakin ol
Tanrıdan kaçacaktım dedi yakın ol
Mekanın cennet annem,dedi Memedim
GooD aNd EvıL
05-13-2009, 05:21 PM
Dediler ki
Dediler ki acın
Diner zamanla
Melek olup iner
Gökten imanla
Dediler can gelmez
Tükenen canla
Avutursun kendini
Binbir yalanla
GooD aNd EvıL
05-15-2009, 06:10 PM
Defteri Kebir
Oyunun rengi kırmızıydı
Oyunun başrolünde
Geleceğim
İkimizin aşkını anlat
Bin kere sahnede
İkimizin şaşkınlığı
Geçsin seyircilere
Üstümüzde ki sevgi
Şimdi bir promosyon gibi
Duruyor ölümlerde
Sakın alkışlamayın
Ağlamayın
Ve gülümsemeyin
Bir çocuk gibi sorun kendinize
Hiç topaç çevirdin mi
Uçurtma uçurdun mu
Sevdayı resimledin mi hiç
Sıkıntım odur ki
Yazılsın isyanım
Defteri kebire
GooD aNd EvıL
05-15-2009, 06:10 PM
Dehşet Ormanları
Nefesimde kurtlar var
Pişmanlığımda sihir
Hikayemin şaşkınlığında
Dertlerime soracağım...
Şarkılarıma...
İmkansız nedir diye
Yalvaracağım...
Martı olup uçacağım
Yorulunca...
Tilki olup kaçacağım
Dehşet ormanlarına...
Her rengi süreceğim
Her bir yerime...
Bir oturup bir sıçrayacağım
Yalan değil...
Bu benim çelişkim
Yalan varsa gerçek yanlız benimdir...
Dudaklarında dua
Öpücüğümde yalan..
Bu benim hiç korkmadığım...
Eğer sen benimsen
Ben seninim...
Bu hikayemiz anlatılmaz varoştur
Nerde olursam...
Ve nasıl olursam olayım
Dert değil ağlıyorum
Şekle dönüşüm parangasız
Bir dua kentinde mümkün mü
Cevap ne olursa..
Kabulüm...
Yeter ki beni anlatsın sana...
GooD aNd EvıL
05-15-2009, 06:10 PM
Delikanlı Yeminler
Sarılacaksın biliyorum
Gel bir avuç mutlulukla
Kehribar tesbihini bırakta gel
Paşakapısı cezaevinden
Voltanı alda gel
Hasret türküleriyle
İçimdeki aşk
Sanada yeter
En kızılından
Banada yeter
Gülü öptüğünde
Ve kalbimi avuçladığında
Yorgun ellerin
Terkedilişin
En hazin uykusunda...
Ela gözlerinde
Gölgesi var
Delikanlı yeminlerin
Görüyorum
Bu çağlayan serinliği
Benim huzurumdur
Volkanda
Bil...
Aşk şimdi
Bir avuç sitem
Darılacaksın biliyorum
Gel bir avuç kıskançlıkla
Bekliyorum....
GooD aNd EvıL
05-15-2009, 06:10 PM
Deniz Gün Ve Adam
Güneş geçiyor denizden
Bulutlar geçiyor mavnalarla
Bir nehir akıyor sessizce
Bir dağın resmi düşüyor denizce
Durgun
Bir kuş uçuyor ovadan
Ekinler bal veriyor rüzgarlarla
Genç kızlar türkü söylüyor
Akşam iniyor ovaya
Yorgun
Bir hal oluyor adama
Şapkasında mevsimler demleniyor
Yüzünde çizgiler oynaşıyor korkularla
Ağa selam veriyor adama
Kırgın
GooD aNd EvıL
05-15-2009, 06:10 PM
Denizin Aynası
Denizin aynası olsaydım
Seni görürdüm önce
Balıklara sormadan
Hangi çarşıdan geliyorsun?
Hangi karşıdan...
Ama aştığın deniz
Artık benim ebedi vatanım
Ayaklarım yosun tuttu yürümekten
Cam kırıklarına benziyor
Su yansımalarından beter göz bebeklerin
Güneş batarken gülüyorsun
Bu benim denizim
Aynası içimde
Dikize durmuş
Susmaktan öte bir şey ellerini tutmak
Ve dizlerinde uyumak
Galata kulesinde yağmur yağarken
Denizin aynasında gördüm
Zaman şaiyasının rengini
Kuşkudan küçüldü bedenim
Beynim meraktan
Dikine dikine bakma
Uysal uysal kabullen
Yeis,vehim, kuruntu..
Vesvese,tasa,endişe,kaygı..
Adına ne dersen de
Kısacası kıskançlık
Denizin aynasında gördüğüm
Gerisi kördüğüm....
GooD aNd EvıL
05-15-2009, 06:11 PM
Denizler
Denizleri anlatırdın
Denizleri görmeden
Balık ağları ve balıkları
Gözlerini öpmeden
Kokularını duyardın
Tenin bir deniz yosununa
Benzesin isterdin
Ellerin ellerimde kayarken
Sonsuz ayrılıklara
Benim gönlümde
Aşılmamış denizler kaldı
Ve yelkenliler kraldı
Umut yelkenleri ile şişmiş
Forsaları yalandan
Denizleri anlatırdın
Denize benzeyen
Gözlerinin mavisinde
Hiç konuşmadan
Kaybolurdum içinde
Yelkensiz pusulasız ve küreksiz
Yanlızlığa uzanan
GooD aNd EvıL
05-15-2009, 06:11 PM
Derin Kuyular
Bir türküyle böldün
Derin düşüncelerimi
Böldün ama
Yeni ve daha derin
Kuyular açılıyor önümde
Kaçılması
Kurtulması imkansız
Derin kuyular....
GooD aNd EvıL
05-15-2009, 06:11 PM
Dert Dört Denklemdir
Yürüyeceksin...
Ayakların istemese de
Kaldırımlar şeffaftır
Gündüz rüyalarında
Saklanan
Kör ebenin gözleri
Zifaftır
Ellerin yürütmüyorsa
Durması gereken
Duyguları
İndireceksin perdeleri
Ellerin tutmasada
Parmaklarının isyanını
Durduracaksın
Bir kumaş gibi uzanan
Uyumlu kabulleri
Yanılgılarda
Ayakların ve ellerin konuşacaktır
Sen bin asır susunca
Bir taş gibi ufalanmadan
Ayaklarını gittiği yerde sen varsın
Ellerinin indirdiği perdeler
Senin utancın ve yanılgıların
Dert dört denklemdir seni bulunca
Ayaklarınla kavuş
Ve ellerinle çöz
Şüphenin cinlerini
GooD aNd EvıL
05-15-2009, 06:11 PM
Dil
Ölümden korkmuyorum
Dilimden korktuğum kadar
Çünkü hiç tatmadım ölümün acısını
Dilimden tattığım kadar
Ölümü bir kez yaşayacağım zira
Dilim hergün öldürüyor
Hiç acımadan
Işıkların oynaştığı mavi gözleri
Martıların öpüştüğü
Cıvıl cıvıl sahilleri
Bülbülleri seviştiği renk renk gülleri
Görmeden gidiyorum
Görmeden gidiyorum
Selvi boyluyu
Görmeden gidiyorum
Tatlı huyluyu
Şimdi herşey dilimde
Eski bir şarkı
GooD aNd EvıL
05-15-2009, 06:11 PM
Dilimdeki Sessizliği Söyle
Artık suya ihtiyaç yok
Bedenimde...
Bedenim beynimde yok
Bir natürmort tablo gibi aynada
Güneş ışınlarıyla oynayabilir gözlerim
Sen sviyi çizen kadın
Bir çeşme başında
Bedenimden suyun geçişini güneşe
Anlatabilirmisin çocuklarıma
Siyah ve beyazla yetinerek her öğlen vakti
Gel öyleyse
Dinle tenimin masalını
Ve dilimde ki sessizliği söyle
Söyle çocuklarıma
Damarlarımda ki vadilere
Biriken kumların benim olmadığını
Çünkü ben
Suçlu değilim
Yargıç güneşse
Eğer suçluysam
Suç ortağım güneştir
Kansız bedenlerde vampir değilim
Alı sevdim diye maviden çok
Hep kırmızı aktı şimdiye kadar
Ve güneş kıskanmadı beni
Sevdi hep bedenimi
Sen sevgiyi çizen kadın
Sevgiyi yazmak
Ve çocuklarıma güneşle anlatmak
Bilsen ne zor
Seviyle her gün yaşamak
Ve en kötüsü imkansız
Her şey bittiğinde
Onu bir tablo gibi kenara koymak
GooD aNd EvıL
05-15-2009, 06:11 PM
Dize Ve Dile Gelenler
Dize gelecektir
Bir gün
Vahşi güneş
Sinsi evren
Şu kibirli yıldızlar
Dize gelecektir
Bir gün
Ruhumda
Şuh kadın çığlıkları
Gcelere satılmış kaldırımlar
Papyonlar
Smokinler
Üvertür kadınlar
Dize gelecektir
Bir gün
Karşımda
Sarı ayın süksesi
Nasrettinin nüktesi
Eşkiyanın kisvesi
Dizi dizi
Bir yeşil seccadeyle
Dize gelecektir
Bi gün
Utanmadan
O utangaç mevsimler
Kirli vazolarda sular
Büyük büyük adamlar
Sıska kaplumbağalar
Dize gelecektir
O zaman yüreğim
İsyanlarım
Haykırışlarım
Yetmediyse çığlıklarım
Dile gelecektir şiirlerimde
Gururla
Hiç bir şeyden korkmadan
GooD aNd EvıL
05-15-2009, 06:11 PM
Doksanüç Kışı
Yatağımı yaparken
Düşündüm seni
Çayım kaynarken
Ve ekmeğime yağ sürerken
Ellerini
Bakarken gazetelere
Gözlerini
Ve yakası açık sabahlığından
Fışkıran diri mahmurluğu
Bir tren çığlığı
Ve bir vapur düdüğü ile bütünleşen
Ve illede lambalı radyodan süzülen
Yurttan sesler topluluğu
Öptüm
Yüz bin kerre
Anılarda
Ve Sanayağlı lokmalar dizildi boğazıma
İlk karın yağdığı
Doksanüç kışının bir sabah ayrılığında
Üç derece hipermetrop
Gözlüğünün altında bile sevimliydin
Çünkü sen yatağımı yaparken
Hatırlayınca
Burnumun dirseğini sızlatan
Benim...
İlk sevgilimdin
GooD aNd EvıL
05-15-2009, 06:11 PM
Dolunay Yası
Sevgiyi saklayan sırtlan
Atılınca anılarıma
Benden habersiz
Bir sevgi prizması çizdi zaman
Düğününde hiç kıpırdamadan
Şekil bölündü
Paramparça olurken dağlar
Ağladı içimdeki baykuş
Gece üşüyordu
Ve ya korkaktı
Işığını satarken
Geliyor
Ve gitmiyordu yanlızlık
Ve üflüyordu yüreğime
Ayrılığın tozunu
Yanlızlık gülüyordu
Sinsice
Beni bu gece
Koynunda
Bedavasına sakladığına
Kaçış muhteşemdi
Gelecekten geçmişe
Ama dönüş..
Bir okadar fakir ve çıplaktı
Aşıklar
Dolunay yasındaydı
Yine bu gece
Sen elin olduğun için
GooD aNd EvıL
05-15-2009, 06:11 PM
Donansın Diye
Doğduğum günden beri ben bu anı yaşarım
Umman beni değil ben ummanı aşarım
Mermi bana değil ben mermiye koşarım
Al kanım ay yıldızla donansın diye
Eğer nasip ise bir gün vakit gelecek
Bu can tende vatan için solacak
O hain mermiler bedenime dolacak
Al kanım ay yıldızla donansın diye
Savaşırım bin asır şehitlerle beraber
Dün gece düşümde şehitler verdi haber
Şereflendirmiş tanrı,müjdelemiş melekler
Al kanım ay yıldızla donansın diye
Anam bugün matem değil bayram günüdür
Emin ol ölüm değil oğlunun düğünüdür
Göğsümdeki mermiler birer kırmızı güldür
Al kanım ay yıldızla donansın diye
GooD aNd EvıL
05-15-2009, 06:11 PM
Dönek
Dönektir
Dönüp gelir zaman
Yirmi dört saat sonra
Dönektir
Gazete gelir her sabah
Yeni bir tarihle
Dönektir maaş
Her ay yatar banka hesabına
Dönektir velhasılı
Şu alemde herşey
Kuşlar döner gelir
Yeşil döner gelir baharla
Beyaz kar döner gelir
Zemheri soğuklarıyla
Sevgililer bile döner gelir
Kızgınlığı geçince
Nefret döner gelir
Kin garez
Sevgi bereket
Döner gelir sessizce
Bir tek
Doğum olmaz bir daha
Ölüm gibi
İkiside dönek değildir
Tanrı yaratır
Alıp götürür Azrail seni
Dönüp gelemezsin bir daha
GooD aNd EvıL
05-15-2009, 06:11 PM
Dönüşüm
Griye dönüşürdü
Gözlerinin yeşili
Tatlı tatlı gülünce
Anlardım beni sevdiğini
İstediğini
Beklediğini
Somurturdun bazan
Bakışlarına garip sonbaharların
Mahzun gölgeleri düşerdi
Üzülürdüm seni beklettiğime
Arattığıma
Meraklandırdığıma
Çözülmez bir bilmeceye dönüşürdü
Kızdırınca seni
Gözlerindeki ışıklar
İnlerdi ağlardı haykırırdı
Beni bir daha aldatma
Yanlız bırakma
Yanıltma
Ve başkasına
Sakın ama sakın
Hiç bakma
Ben o zaman biterim işte
GooD aNd EvıL
05-15-2009, 06:11 PM
Dönüşüm İnfazı
Sevilerim
Sorguda tenim
Deniz tüyü
Şeker bacası
Elim
Bir yakamozda kaybettim
Mavi urganlarını
Korsan belleğimin
Sevilerim sorguda
Yumuşak kadın
Ilık bir gece
Tanrı nerde şu anda
Güneş melek
Hüzün dua
Sevmek
Bir dönüşüm infazında şimdi
Su sesleri geliyor
Tarihin gizemli havuzlarından
Bir çember dönüyor
İçimdeki sevi iside
Sevi tükeniyor
GooD aNd EvıL
05-15-2009, 06:11 PM
Dört
Dört duvarda
Dört resim vardı
Dördü de bahar
Bir gönül de
Bir kadın vardı
Dört mevsim bahar
Dört dönüyorum
Dört duvarın içinde
Görmek için
Son defa
Nerde o güzel kadın
O taze bahar
GooD aNd EvıL
05-15-2009, 06:12 PM
Dört Yanım Dağ
Dağ
Dört yanım dağ
Nehir
Bir kıvrımdan bir kıvrıma
Damar damar içimde
Gidin
İnsan istemiyorum
Kan istemiyorum
Arkadaş istemiyorum
Ruhum kap kara bugün
Ben..
Yaşamak istemiyorum....
GooD aNd EvıL
05-15-2009, 06:12 PM
Dragos Güzeli
Prenses Adaları
Vurgunmuş sana
Yıllardan beri
Ben vurgunum
Ne çıkar
Dragos Güzeli
Selam vermezsen
Bereketi kesilirmiş
Nasibi bağlanırmış
Körfezden çıkarken
İzmitli Gölcüklü
Cümle denizcilerin
Beni tanımamışsın
Ne çıkar
Varsın öyle olsun
Dragos Güzeli
GooD aNd EvıL
05-15-2009, 06:12 PM
Dram
Dil ile anlatılmaz
Göz ile izlenilmez bir dram
Yaşadığım herşey
Yanılgılarım,pişmanlıklarım
Aldanışlarım,korkularım
Hepsinde keder,hepsinde gam
Suya düşer hayali
Denize gölgesi yürür
Okyanusda büyür sevdam
Işıklara sor
Aya güneşe danış
Gökle tanış
Tanrıyla konuş
Bütün hikayeleri yaşa
Kendini gerçeğe taşı
Dil ile anlatılmaz
Göz ile izlenilmez bir dram
Biraz keder biraz gam
Anlatmakla anlaşılmaz
Yaşamakla yaşatılmaz
Bir sen anlarsın
Bir sen yaşatırsın
Hatıraları
Eğer beni
Seni anlayabildiğim gibi
Anlarsan...
Biraz keder biraz gam
Gerisi yanlızca dram...
GooD aNd EvıL
05-15-2009, 06:12 PM
Duvar Ve Yol
Duvarın yıkılmasını beklemeden
Üstünden atlamalısın
Işık geride midir
Bilinmez
Karanlık seni bulmadan
Özgürce yakalamalısın
Dönüşü yoktur biliyorsun
Tekrar gidilen yolların
Sen geçmişini
Ve sevdanı
Yıkılmış dünde değil
Yarında aramalısın
Sevgiler duvarın ötesinde
Ve sevgiye giden yollar
Beyaz
Tavizsiz
Dönüşsüzdür
Binlerce kez yol alsan bile
Sonsuz kez ölümsüzdür
Anılar ve sevdan uğruna
Her zaman
Bir yol vardır evrende
Başkaları bulmadan önce
Sen
O yolu
Bulmalısın
Sevgiler duvarın ötesinde
Duvarı aşmalısın
GooD aNd EvıL
05-15-2009, 06:12 PM
Duvarı Kaldırdı Tanrı
Duvarı kaldırdı Tanrı
Düşün....
Çağırdı seni bu gece
Sevin
Sakın dönme sırtını
Ve hayır deme
Ve gözlerini kapama asla
Eğer düşünürsen
Melekler sevinir
Dünya uyanır
Denizler mavileşir
Ellerini öper leylekler
Yedi havari şarkılar söyler
Yakamozda şarap içilir
Eğer sevinirsen
Yükselirsin yeniden
Tutarsın bulutları köşelerinden
İlk çocuğun
Beşiğine taşırsın
Düşün ve sevin
Duvarı kaldırdı Tanrı
Çağırdı seni bu gece
GooD aNd EvıL
05-15-2009, 06:12 PM
Duyamazsın
Duydun mu çığlığımı
Gecenin sessizliğini bozup gelen
Ben hasret prangalarına mahkum
Sen kilometrelerce uzakta
Yanlızlığını yaşarken
Sen güzelliğinden mağrur
Beğenilmenin gururunu duyarken
Biliyorum duymazsın
İstesende duymazsın
Çünkü sevgini zerresi bile yok yüreğinde
Oysa soluk alışını bile duymaktayım
Açıp kapanan gözlerin benim
Kalbini vuruşlarıda
Hepsini
Hepsini duyuyor
Ve hissediyorum
Ben hasret prangalarına mahkum
Senden kilometrelerce uzakta
Yanlızlığımı yaşarken
GooD aNd EvıL
05-15-2009, 06:13 PM
Duygular
Saldın mı duygularını
Atmosferin en soluksuz köşesine
Kim büyütecek
Düşüncelerini
İnsanların sahte şarkılarıyla
Kinine ninni mi söylüyor
İyimser dadılar
Önce smaç
Sonrası maç
Yeşile boyalı piknik bahçelerinde
Uykuya mı yatırdı sevdanı
Demir parmaklığın siyah büyüsü
Öl desem ölmezsin
Kollarında şaşkın yavuklunun
Gel desem gelmezsin
Tangoların hengamesine
Salmışsın duygularını
Atmosferin en soluksuz köşesine
Bayram var bayram
Bu gece şehir kulübünde
Ziller,tefler tranpetler gırla gidiyor
İçkiler..
Kim içti
Ne içti
Kimse bilmiyor
Sal duygularını atmosfere
Belki ölürsün soluksuzluktan
GooD aNd EvıL
05-15-2009, 06:13 PM
Düğün
Düşlerimin düğününe gel bu gece
Ellerinde gün batımı sazlıklardan toplanmış
Kara vagonlar dolusu
Siyah lalelerle gel
Gözlerinde gecenin karanlığı
Ve gökyüzünde yüzünün beyaz bulutları
Bir kabus gibi çöken bedenime
Gri yağmurlarla gel
Üzarinde ayrılığın en kızıl pelerini
Ve kulaklarına sana aldığım küpeleri
Takarak gel..
Düşlerimin düğününe bu gece
GooD aNd EvıL
05-15-2009, 06:13 PM
Düğün Zamanı
Bugün düğün zamanı düğün
Yüreğimde ki göğün
Umutlarım al al
Umutlarım mor
Korkularım ibrişim
Örün dizi dizi
Yüreklere yelek
Bugün düğün zamanı
Yıkılsın çığlıklar
Kesik kesik ovalara obalara
Yakılsın ateşler öbek öbek
Kızlara kızanlara
Al bir at uçsun düğün yerinden
Uçsun dörtnala kanatlanıp
Dağların birleştiği yere
Kavuşsun gökyüzünün kızılına
Umutların hasına
Sevdiğimin yasına
Güneş olsun
Bugün düğün zamanı düğün
Yüreğpimde ki göğün
GooD aNd EvıL
05-15-2009, 06:13 PM
Dün Bugün Ve Yarın
Ne bugünüm var artık nede yarınım
Dünde kaldı umutlar
Yarım yamalak tutkular
Sevdalar...
Aşklar...
Kanayan yarasıyla
Dağlayan sızısıyla
Dünde kaldı hep
Yarına yürümekten korkmuyorum hiç
Dün korktuğum gibi
Şu an şu dakika korktuğum gibi
Götürmeyeceğim işte
Ne dünü nede bugünü
Yarına götürmeyeceğim
Umutsuzluk istweğini yaşayacağım son defa
Yarınlarda..
Gündüzün karanlığını aşağılayacağım
Boşluğun koynunda
Hiçliğin kıyılarını dolaşacağım
Soluksuzca
Yemin etmeden baharlara
GooD aNd EvıL
05-15-2009, 06:13 PM
Düş Perdesi
Düşlerimi sakladım bir mavi yelkenliye
O mavi yelkenliyle dümen kırdım maziye
Ellerinde karanfil bir kadın bekliyordu
Gözlerinde yaş vardı gülerken ağlıyordu
Yanakları acıdan çizgilerle doluydu
Haykıracaktı ama gururdan susuyordu
Beklediği sevgili benmiyim bilmiyordum
Beklediği sevgili olmayı istiyorum
Yelkenimi dolduran rüzgarlar diniverdi
Düşlerim bu limana sessizce iniverdi
Kaybetmiştim burada o güzelim maziyi
Yitirmiştim burada o güzelim sevgiyi
O kadın ve ben mazide muammayız
Muamma çözülmeden bu düşten kopamayız
O sarı saçlarına gözyaşım karışmıştı
Artık biz bu dünyada hiç ayrı kalamayız
Yanlız düş ve elem ile yelkenini
Dolduran bu hüzün yelkenlisi
Hangi limana artık yanaşırsa yanaşsın
Bulamayacak inen bir efkar dümencisi
Çünkü o kadın ve ben bir başka alemdeyiz şimdi
Kalktı artık maziden simsiyah düş perdesi
GooD aNd EvıL
05-15-2009, 06:13 PM
Düş Tacirleri
Düş
Satıyorum
Gözlerim ıslak
Düş
Satıyorum
Ellerim çıplak
Ama sen görmüyorsun
Düşlerin o kadar gerçek ki
Gözlerimde ki tükenişi ve ellerimdeki
Çaresizliği
Bir kapris sanıyorsun
Düş tacirleri vardır
Hani beş kıta yedi iklim dolaşan
Ve gece gündüz yer değiştikçe
Yol aşan
Düşleri ağlaşan
Düş tacirleri vardır
Düşlerle oynaşan
Seni benden aldılar
Nice kapılar çaldılar
Ne ben iflah olurum
Nede düşlerim
Çünkü sensizdi
Öpüşlerim
vBulletin® v3.8.11, Copyright ©2000-2025, vBulletin Solutions Inc.