WrAtBoY
01-20-2007, 05:10 PM
Uzaklardan bir ses olmani isterdim, bir selam, bir nefes... "Üsüme" diye seslenmeni isterdim... Bir el olmanı isterdim, bir kol... "Özledim" deyip sarılmanı... En karanlık yerinde düslerimin çıkıp gelmeni isterdim. Kınalı bir bahar gibi, umut ısıgı olmanı isterdim hayatıma... Gelseydin ve yaslasaydım basımı omuzuna, aglasaydım doya doya ... Geçerdi üsümesi yüregimin, geçerdi üsümesi içimin, kirpiklerimde yagmurlar dumanlanmazdı biliyorum...
Seninle suları yesil bir ırmagın kıyısında bulusmak, saçlarının kokusundan öpmek, içime çekmek ve serin solugundan içmek, sana sarılmak, kucaklamak, uçmak isterdim…
Ama nafile, aramizdaki bütün yollar kapalı... Bütün dallar kesik... Yoklugun buz gibi soguk... Üsüyorum... Yüregim de donmus sanki. Gözlerimde...
Atesler içinde bedenim... Öyle bir üsüme ki, hiç bir sey isitmiyor artik. Bütün uzuvlarım uyusmus. Ezip geçiyor ruhumu acılar...
Yoksun iste, kalbimin kuyusu en hazin sesle inliyor simdi. Kirpikleri kırılan bir zamanın teninde, agrılı siirler topluyorum *******e simdi...
Bilirim, sevmek ve özlemek bir atese dokunmaktır; yakmaktır yüregini yangınlarda. Ama ben üsüyorum. Yoklugun buz gibi soguk. Yakacak bir seyimde yok…
Aglıyorum, buza dönüsüyor gözyaslarım… Aglıyorum, akıp gidiyor gözyaslarım çaglayanlara… Bakakalıyorum ardından çaresiz…
Ah! bir el olsan dokunsan alnıma, oksasan saçlarımı bir anne sefkatiyle.. Geçerdi agrısı basımın, geçerdi biliyorum... Bir gül olsaydın bahçemde, koklasaydım nefes nefes, çekseydim içime derin derin... Bir göz olup baksaydın gözlerime, çekip alsaydın içindeki hüznü... Ah! bir bilsen nasıl sevinirdi yüregim, nasıl sevinirdi dudagımdaki gelincik, kapımdaki akasya...
Susuyorum artık derin derin... Ve sessizce soluyorum bir hazan yapragı gibi... Oysa ne kadar çok hasretim konusmaya, anlatmaya anlasılmaya... Oysa ne çok istiyorum, tüm bedenimden söküp almanı yalnızlıgımı, hicran'ımı bir tılsımla...
Yüregim kanrevan, dikenler acımasız, ayaklarım kırık kosamıyorum artık doruklara, menzil uzak...
Gel. Yüregim ol seher gülüm, her ölümümde bana yeniden hayat ver. Elim ol, ayagım ol, canım ol... Gecem - gündüzüm ol... Aglayan gözlerim ol her damlada yeniden dogur beni, yeniden dogur umudumu. Her öldügümde yeniden yarat ki, seni ne kadar özledigimi anlatayım yeryüzündeki bütün canlı cansız varlıklara, ne kadar çok sevdigimi ...
Önce sen gel sevgilim solmadan resimler, siirler sislenmeden... Islenmeden ******* ... Sonra ölüm gelsin...
Yoksun iste, kalbimin kuyusu en hazin sesle inliyor simdi
Seninle suları yesil bir ırmagın kıyısında bulusmak, saçlarının kokusundan öpmek, içime çekmek ve serin solugundan içmek, sana sarılmak, kucaklamak, uçmak isterdim…
Ama nafile, aramizdaki bütün yollar kapalı... Bütün dallar kesik... Yoklugun buz gibi soguk... Üsüyorum... Yüregim de donmus sanki. Gözlerimde...
Atesler içinde bedenim... Öyle bir üsüme ki, hiç bir sey isitmiyor artik. Bütün uzuvlarım uyusmus. Ezip geçiyor ruhumu acılar...
Yoksun iste, kalbimin kuyusu en hazin sesle inliyor simdi. Kirpikleri kırılan bir zamanın teninde, agrılı siirler topluyorum *******e simdi...
Bilirim, sevmek ve özlemek bir atese dokunmaktır; yakmaktır yüregini yangınlarda. Ama ben üsüyorum. Yoklugun buz gibi soguk. Yakacak bir seyimde yok…
Aglıyorum, buza dönüsüyor gözyaslarım… Aglıyorum, akıp gidiyor gözyaslarım çaglayanlara… Bakakalıyorum ardından çaresiz…
Ah! bir el olsan dokunsan alnıma, oksasan saçlarımı bir anne sefkatiyle.. Geçerdi agrısı basımın, geçerdi biliyorum... Bir gül olsaydın bahçemde, koklasaydım nefes nefes, çekseydim içime derin derin... Bir göz olup baksaydın gözlerime, çekip alsaydın içindeki hüznü... Ah! bir bilsen nasıl sevinirdi yüregim, nasıl sevinirdi dudagımdaki gelincik, kapımdaki akasya...
Susuyorum artık derin derin... Ve sessizce soluyorum bir hazan yapragı gibi... Oysa ne kadar çok hasretim konusmaya, anlatmaya anlasılmaya... Oysa ne çok istiyorum, tüm bedenimden söküp almanı yalnızlıgımı, hicran'ımı bir tılsımla...
Yüregim kanrevan, dikenler acımasız, ayaklarım kırık kosamıyorum artık doruklara, menzil uzak...
Gel. Yüregim ol seher gülüm, her ölümümde bana yeniden hayat ver. Elim ol, ayagım ol, canım ol... Gecem - gündüzüm ol... Aglayan gözlerim ol her damlada yeniden dogur beni, yeniden dogur umudumu. Her öldügümde yeniden yarat ki, seni ne kadar özledigimi anlatayım yeryüzündeki bütün canlı cansız varlıklara, ne kadar çok sevdigimi ...
Önce sen gel sevgilim solmadan resimler, siirler sislenmeden... Islenmeden ******* ... Sonra ölüm gelsin...
Yoksun iste, kalbimin kuyusu en hazin sesle inliyor simdi