Tam Sürümü Görüntüle : kardeş
F.S.Mehmet1453
06-25-2007, 07:06 PM
Abdullah Hocam
Mızrap vurup perdelerle dans eder,
Türküler söylüyor Abdullah hocam
Çileler yumağı ömrü hep keder
Gönüller eğliyor Abdullah hocam
Munzur dağı gibi ak ak saçları
Ellidörde doğru gelmiş yaşları
Gönül ehli olmuş hep yoldaşları
Sevgiyle bağlıyor Abdullah hocam
Türküler çağırır hep Türk'ü söyler
Halk ile yaşıyor başkasın neyler
Ondan sakınsınlar ağalar beyler
Durmayıp taşlıyor Abdullah hocam
Kara bahtı kör talihi yoldaşı
Yüreği yangınlar tek arkadaşı
Elindeki sazı onun sırdaşı
Kalbimi dagliyor Abdullah hocam
Onmaz yaralara merhem sürüyor
Hak bildiği yolda durmaz yürüyor
Bu haksızlık bir gün bitecek diyor
Durmayıp çağlıyor Abdullah hocam
Erzincan ilinden yiğit bir erdir
Herkese yetecek sevgisi vardır
İNCE ne söylesen vallahi zordur
Dertlere bağlıyor Abdullah hocam
F.S.Mehmet1453
06-25-2007, 09:20 PM
Adam
İşi gücü para pulda, hesapta,
Etin gramını arar kasapta.
Üzerine yoktur ince hesapta,
Küçük hesaplarla uğraşır adam.
Selamı zor verir, düşünür biraz,
Üstüne varınca kızarır kiraz,
Birçay içecek ya, eyler cilve naz,
Bir gününü fişle geçirir adam.
Küçük bir çıkara satar dünyayı,
Menfaati varsa gezer Konya'yı,
Birgün gösterirler sana anyayı.
Dünyayı boşuna geçirir adam .
İnce 'yim, incecik hikaye edem,
Emelim, muradım o yare gidem.
Dostu, sevgiliyi, sevdayı nidem
Diyerek günlerin geçirir adam.
F.S.Mehmet1453
06-25-2007, 09:26 PM
Ağlarım
Sarıdaştan aşağı,
İner iner ağlarım.
Buğdaylarda başağı,
Okşar okşar ağlarım.
Yılların öncesine,
Karanlık gecesine,
Sevginin hecesine,
Döner döner ağlarım.
Varsın deli desinler,
Keyfime değmesinler,
Varsınlar sevmesinler,
Seve seve ağlarım.
Sevda yelkeni açtım,
Kötülerden hep kaçtım,
İNCE deryaya ulaştım,
Dala dala ağlarım.
F.S.Mehmet1453
06-25-2007, 09:27 PM
Ağlasın Durmasın
Gel sazım seninle muhabbet edek,
Mızrap vursun, tel ağlasın durmasın.
Binek aşk atına, o yare gidek
Kamçı vursun, yol ağlasın durmasın.
Gel yarin aşkına badeler olsun,
Dudak içsin, mey ağlasın durmasın.
Huri gılmanlarda sakimiz olsun,
İnce sussun ney ağlasın durmasın.
F.S.Mehmet1453
06-25-2007, 09:28 PM
Allahim
Ne zaman yadima düşsen
Gözden akar yaş Allahim.
Kainatta tek reis sen,
Gerisi hep boş Allahim.
Gözden akan şu yaşlari,
Rahmetinle sil Allahim.
Özde yanan ataşlari,
Yakan sensin, bil Allahim.
Hem sifatla hem zatinla,
Ezel-ebedsin Allahim.
Hem zahirle, hem batinla,
INCE'ye yarsin Allahim.
F.S.Mehmet1453
06-25-2007, 09:28 PM
Anadolum
Anadolum, Anadolum
sensin benim güzel yurdum.
Bir karış toprak uğruna,
Yüzbinlerce şehit verdim.
Al Bayrağım, al bayrağım,
hep gönderde kal bayrağım.
Sen aşağı inmede tek,
şu canımı al Bayrağım.
F.S.Mehmet1453
06-25-2007, 09:28 PM
Arpa Boyu
Öğretmen Tahsin Ünal'a
Otuz yıl evveli çıktıydık yola,
Arpa boyu gittil biz Tahsin hocam.
Ezildik, dizildik vermedik mola,
Eriyerek yittik biz Tahsin hocam.
Ne mürüvvet gördük, ne murat aldık
Ne rüyalar görüp hayale daldık.
El alem atlandı biz yaya kaldık,
Çürüyerek bittik biz Tahsin hocam.
Dava dedik vatan dedik çalıştık,
Bayrak dedik ezan dedik biliştik.
Olsun dedik kap'ardına iliştik,
Sürüyerek gittik biz Tahsin hocam.
Kozaklı'dan çıktık Kayseri durak,
Ufuk görünmüyor hedef pek ırak.
Düşündükçe beni alıyor merak,
Türeyerek bittik biz tahsin hocam.
İNCE bir dilile derdim anlattım,
Kaderimi elim ile bağlattım.
Belki bu sözlerle seni ağlattım,
Siz diyerek ettik biz tahsin hocam
F.S.Mehmet1453
06-25-2007, 09:29 PM
Asım Hocam
Nevşehir derneği için,
Say dedik biz Asım Hocam.
Sebebi ne bilmem niçin
Vay dedik biz Asım hocam.
Kayseriden düştük yola,
Keskinde verdik bir mola,
Niyetimiz hayır ola,
Hay dedik biz Asım hoca.
Vardık otogara indik,
Biz rehberi çok bekledik.
Var bu işte hayır dedik,
Uy dedik biz Asım hoca.
Metroya bindikte vardık,
Dernekte karargahı kurduk.
Sonra kafamıza vurduk
Oy dedik biz Asım hocam.
Birgün boşa geçti böyle,
Dedilerki durum böyle
Falancaya selam söyle,
Duy dedik biz asım hocam.
Giden gelmez gelen durmaz,
Dedik ki bu iş böyle olmaz.
Attığım taş yerin bulmaz,
Zay dedik biz asım hocam.
Cuma günü aç karınla,
Tahsin hocanın zoruyla.
Umutlandık biz yarınla,
Say dedik biz asım hocam.
İnce yeter bitir bunu,
Kaybetme evde bulguru.
Yok İstanbul'un uğuru,
Koy dedik biz asım hocam.
F.S.Mehmet1453
06-25-2007, 09:29 PM
Aşık Cefai'ye
Saz çalmak değil marifet,
Gel Cefai etme inat.
Şeriat sonra Tarikat,
Hakikat da var Cefai.
Aşk yolunda yanmayınca,
Bir kamile varmayınca,
Pir badeyi sunmayınca,
Aşık olmak zor Cefai.
Diller haktan söyleyince,
Canın dostuna verince,
Desdur deyip isteyince,
Yazın yağar kar Cefai.
Engine in, engin söyle,
Üstadlar söylemiş böyle.
Yol alınmaz "ben" demeyle,
Bilenlere sor Cefai.
Bin bildiğin bire yetmez,
Nefis azgındır pes etmez.
Dili bağlarsa söyletmez,
Başka diller var Cefai.
İnce varlarını attı,
Nefis pazarında sattı.
Sineye hançer saplattı,
Buldu büyük kar Cefai.
F.S.Mehmet1453
06-25-2007, 09:29 PM
Atatürk
ATATÜRK vatanın yılmaz rehberi,
ATATÜRK Türklüğün ölmez önderi.
ATATÜRK milletin en son lideri,
ATATÜRK dünyada gurur kaynağım.
ATATÜRK "Ne mutlu türküm" diyendir,
ATATÜRK düşmana dersin verendir.
ATATÜRK ilimdir, Atatürk fendir,
ATATÜRK tekniktir, irfan kaynağım.
ATATÜRK mazlumun hakkın aradı,
ATATÜRK zalime kılıç salladı,
ATATÜRK düşmanın kolun bağladı,
ATATÜRK bayraktır, hürdür kaynağım.
ATATÜRK devrimci, yenilik yolu,
ATATÜRK insandı o hakkın kulu,
ATATÜRK açtırdı türkçe okulu,
ATATÜRK gösterdi ilim kaynağım.
ATATÜRK dünyaya doğmuş bir arslan,
ATATÜRK bir dağdır, sen ona yaslan.
ATATÜRK düşmana azgın bir kaplan,
ATATÜRK İNCE'ye ilham kaynağım.
F.S.Mehmet1453
06-25-2007, 09:30 PM
Avşar Güzeli
Kirpikleri kalem gözleri hurma,
Ben başka görmedim avşar güzeli.
Gözleri süzerek bakışıp durma,
Gönlüm yenemedim avşar güzeli.
Kara gözlerinde zindana girdim,
Direndim dayandım göğsümü gerdim,
Cehenneme götürseydin giderdim,
Kıyıp soramadım avşar güzeli.
Hurilerin hepisini topladım,
Güzelleri şöyle bir hesapladım,
Ayıldım da bir kendimi topladım.
Adın soramadım avşar güzeli.
Güneş yere mi'ndi ay mı parladı,
Gönül laf dinlemez inan zorladı,
Dengeyi bozdu da akıl zırladı,
Orda duramadım avşar güzeli.
Sekiz cennet onsekizbin alemde,
Nasıl yazdı seni levhi kalem de?
Güzelliğin parça parça bölemde,
El'e veremedim avşar güzeli..
Eşin menendini görmedim billah,
Seni hangi nurdan yarattı Allah?
İNCE aşk elinden dedi illallah,
Ondan sevemedim avşar güzeli..
F.S.Mehmet1453
06-25-2007, 09:30 PM
Aydan Kopmuş
Ayşegül’e
Aydan kopmuş ateş misin yakarsın,
Yeter imdat eyle yanıyorum ben.
Ak gerdana neden fular takarsın,
Bağlanmış bir köle sanıyorum ben.
Kağıt bitti kelimeler yetmiyor,
Mecnunum çöllerim git git bitmiyor,
Versen de bir buse gönlüm etmiyor.
Canımı aşk için sunuyorum ben.
İnce’dir bu gönül kırılmaz sanma,
Ben sönüyüm, ben yanıyım, sen yanma.
Sözüm haktır, ister inan, inanma,
Sevgin pervanemdir dönüyorum ben.
F.S.Mehmet1453
06-25-2007, 09:30 PM
Bakiler
Hem Yavuzdur, hem Bülent’tir, Bâkiler,
Haz vermiyor, bâde sunan Sâkiler...
Kim ne kadar uğraşsa da çare yok,
Sancağı taşırlar, Bülent, Bâkiler...
F.S.Mehmet1453
06-25-2007, 09:31 PM
Başıma
Erciyes başında kar var, bora var
Yüreğimde bir kapanmaz yara var.
Ne arayıp, ne hatırım soran var,
Yuvasız kuş gibi kaldım başıma,
Denizler dayanmaz şu gözyaşıma.
Erciyes bir gelin salınır durur,
Zirvesinde garip gönlüm oturur,
Esen yeller senden selam getirir,
Yuvasız kuş gibi kaldım başıma,
Denizler dayanmaz şu gözyaşıma.
Bülbül idim diken battı gülüme,
Kanlı mendilimi bastım gönlüme,
Aşk atını sürdüm kattım önüme,
Yuvasız kuş gibi kaldım başıma,
Denizler dayanmaz şu gözyaşıma
F.S.Mehmet1453
06-25-2007, 09:31 PM
Başkadır
Bülbül gibi zar ederim
figanım başkadır benim
her güzeli yar ederim
sultanım başkadır benim
yolcuyum handan giderim
göçüm bir başkadır benim
gurbet elde ah ederim
suçum bir başkadır benim..
Aşkın sazını çalarım
telim bir başkadır benim
gece gündüz hep cağlarım
selim bir başkadır benim
İki ayakla yürürüm
yolum bir başkadır benim
iki gözümle görürüm
körüm bir başkadır benim
İNCE'yim ince söylerim,
dilim bir başkadır benim
ateş ile dans eylerim
külüm bir başkadır benim
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:25 PM
Acılar Denizi
Ben acılar denizinde boğulmuşum
İşitmem vapur düdüklerini, martı çığlıklarını
Dalgalar her gün bir başka kıyıya atar beni
Duyarım yosunların benim için ağladıklarını
Ölüyüm çoktan, bir baksana gözlerime
Gör, içindeki o kanlı cam kırıklarını
Bu ne karanlık, bu ne zindan gece böyle
Bütün gemiler söndürmüş ışıklarını
Ben acılar denizi olmuşum, yaklaşma
Sularım tuzlu, sularım zehir zemberek
Baksana;herkes içime dökmüş artıklarını
Bu karanlık bitse artık, bir ay doğsa
Bir deli rüzgar çıksa; alıp götürse
Yılların içimde bıraktıklarını...
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:25 PM
ADAK
Sana şiirler okuyacağım, gitme
Güneşler doğacak yalnızlığımdan
sana bir ışık getireceğim
Büyük aydınlığımdan
Sana bir dolu umut getireceğim
Küçük ellerine sığmayacak
Sana Afrika *******ini getireceğim
Sımsıcak
Sana çiçekler getireceğim
Bozulmuş güz bahçelerinden
Sana bir serinlik getireceğim
Yağmur tanelerinden
Sana avuç avuç yıldız getireceğim
Güneşimden başka
Sana engin denizlerin maviliğini getireceğim
Köpük köpük dalga dalga
Sana bir rüzgar getireceğim
Dağlardan, tepelerden
Gitme, sana zamanı getireceğim
Zamanın bittiği yerden
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:26 PM
Ağır Şiir
En ağır işçi benim;
Gün yirmi dört saat, seni düşünüyorum.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:26 PM
Ağıt
Her şey güzeldi bir zaman, çok önce
Şehirler, insanlar, güneş deniz
Mutluluğumu görebilirdiniz
Çökmeseydi içime bu son gece
Her şey bir anda bitmeseydi, yazık
Olmasaydı gençliğime aptalca
Belki de o yerlere varırdık
O uzak dağlara ulu: koskoca
Orada her şey değişirdi belki
Açardı umutlarımız bakarsın
Ateş rengi, kan rengi güller gibi
Toprağında kim bilir hangi aşkın
Oysa şimdi nerdeyiz, neyiz bak
Her umut belirtisinden uzağız
O sevilmiş gözlerde saf ve berrak
Bir ayna bile yok bakacağımız
Her şey kurşuni bir renk almış, soğuk
Bozkırlardır uzayan önümüzde
Kime baksan o yüz: veremli, soluk
Tek mavi kalmamış gökyüzümüzde
Her yerde bitmişliği güzelliğin
Kum kamyonları putreller betonlar
Sonra ta beşikten mezara deyin
Sıfırlar, yüzler, binler ve milyonlar
Hadi öl bakalım ölebilirsen
Zincirlerle bağlıyken yaşamaya
Omuzla yükünü, hadi yalnız sen
İsterse gücün olmasın taşımaya
Yenik düşmüşüz işte gerçek ortada
Çökmüş boynumuza zulmün elleri
Bir tutsak, bir dolap beygiri ya da
Bir mahkum gibiyiz kaç yıldan beri
Yargıç hükmünü çoktan vermiş oku
Boynundaki yaşamak fermanını
Yaşamak sonra ölmek; iki korku
Geri getirmezken bir anını
Terkedilmiş şehirleri bilirsin
Bilirsin gömülmüş uygarlıkları
Ve düşün ki; patlaması bilincin
Yırtmaya yetmiyor karanlıkları
Öyleyse çek sapla göğe bıçağını
De ki; benim işim tanrılıktan güç
Benim hem yüksek, hem en aşağı
İşte ellerimde sonsuzluk ve hiç
De ki; ömür verdin; en büyük yalan
De ki; beden verdin; içi boş ve kof
İşte! yüce eserin, işte insan
Ve yırt göğsünü, bağır: Of Tanrım Of.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:26 PM
Affet Beni
Bugün bütün iyi kalpliliğim üzerimde
Cümle düşmanlarımı affettim
Yediğim meyvalardan
Kokladığım çiçeklerden af diliyorum
Yerde yürürken gördüğüm
Sebebsiz kanına girdiğim
Zevk için öldürdüğüm
Böceklerden af diliyorum
Dağdan, topraktan, taştan
Evlattan, akrabadan, arkadaştan
Yağan yağmurdan, doğan güneşten
Denizlerden, göklerden af diliyorum
Yıllardır kahrımı çeken kadından
Ondaki yaşamak ümidinden
Baba evinden, ana sütünden
Yediğim ekmeklerden af diliyorum
Kadrini, kıymetini bilmediğim
Hayali ile bahtiyar olmadığım
Otuz yıl arayıp bulmadığım
Geleceklerden af diliyorum.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:26 PM
Aldanış
Yıkılmak,ezilmek her gün biraz daha
Dostlar değişiyor aldanmalar değil,
Aksimizden eser yok şimdi o sularda
Çirkin olan biziz aynalar değil...
Şerefsiz ellerin şerefe kaldırdıkları
Şişeler,kadehler o cam kırıkları
Götürün,götürün bu aydınlıkları
İçimde güz başladı ilkbahar değil,
Ne bir anlayışlı el,ne bir dost bakış
Biraz ümit,biraz hayal sonra aldanış
En güvendiğimiz tepelere kar yağmış
Deniz o deniz değil,dağlar o dağlar değil...
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:26 PM
Altıncı Mektup
Bir gün bir yalnızlığa düştüm yine. Başımı
ellerimin arasına aldım, sessizce ağlamaya başladım .
Önümde yarıya gelmiş bir konyak şişesi 'beni iç'
diye fısıldıyordu, 'beni iç'. Sonra yalvarmaya başladı:
'Ne olur' dedi 'ne olur haydi iç beni'.
Bir bardak doldurdum, tepeme diktim .
Şişe rahatladı, sustu. Hani ellerimiz birbirine
değince nasıl oluyorduk? İşte öyle oldum .
Hani bakışlarımız buluştuğu zaman, bir başka
türlü atması vardı yüreklerimizin. Onu hatırladım .
Sonra bir tren hareket etti. Sabahtı. Karşıkarşıyaydık .
Konuşuyorduk. Ben sevmek diyordum durmadan.
Gözlerim gözlerine soruyordu: 'seviyor musun?' diye.
Hep evet diyordu gözlerin, ellerin, dudakların hep
evet diyordu. Oysa ki, bir çok hayır diyen insan vardı
çevremizde. Örneğin: bir çocuk hayır, diyordu, bir kadın,
bir adam ve bir başkası, bir başkası hayır diyordu.
Hayır'lar arasında ezilmeğe mahkûmdu evet'lerimiz .
Tren ilerliyordu. Gözlerin gözlerime soruyordu
ne olacak diye. Sigara üstüne sigara yakıyordum,
kadeh kadeh içki içiyordum, fakat bilmiyordum
ben de ne olacağını. Bizi sürükleyen bir akıntıydı.
Durduramazdık onu, hükmedemezdik ona.
Bir anafora rastlayıp yok oluncaya kadar akıp
gidecektik işte. Peki anafor nerdeydi? Uzak mıydı?
Belki çok yakındı kimbilir. Biz onu
göremiyecektik. O, gözlerimizi kör ettikten sonra
saracaktı bizi buz gibi kollarıyla.
Tren ilerliyordu. Pencereden deniz görünüyordu.
Denize akşam güneşi vurmuştu. Renk renk
kayıklar gördük kıyılarda. Denize taş atan çocuklar
gördük. Uzakta bir balıkçı ağlarını topluyordu.
Ve tren ilerliyordu. Kadere yaklaşıyorduk .
Bir alacakaranlık bastı zamanı. Gözlerim gözlerindeydi.
Ellerini tuttum, titredin. Acı acı bir düdük öttü.
Bir şeyler koptu içimizden.
Sonra tren durdu, indik, yollarımız ayrı ayrıydı.
Şimdi, o gün verdiğin yalnızlığı yaşıyorum .
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:27 PM
Anı
Ne varsa en güzel üç gün üç gece
Bir kıyı şehrinde seninle yaşadık
Tutuştum,elim ellerine değince
Öylesi sıcaktın,öylesi aydınlık
Güzellikten,mutluluktan,sevgiden
Kumların üstünde bir evren yarattık
O dakikalar yaşandı mı sahiden
Bir düş müydü yoksa gerçekten var mıydık
Nasıl geçip gidiverdi o zamanlar
O bir daha zor yaşanılır çılgınlık
O alev alev yaktığımız ormanlar
Ey şimdi o kıyı şehrinde kalanlar
Duyun,anlayın,haykırın çığlık çığlık
Böyle bir anı bir daha yaşanmaz artık.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:27 PM
Arayış
Bir tas zehir verin bana içeyim
Tek unutmak için acılarımı
Baksana; kırdılar kapılarımı
Yağmalandı kalbim, ömrüm, herşeyim
Kurşuna dizdiler anılarımı
Yenik düştüm bu savaşta neyleyim
Bir mezar nasılsa işte öyleyim
Unuttum en güzel şarkılarımı
Gündüzü yok upuzun bir geceyim
Yitirdim umut kırıntılarımı
Sevgimi, neşemi, bütün varımı
Çaresiz bir yokluğun içindeyim
Gömdüm içime yıkıntılarımı
Arıyor bir yarım öbür yarımı
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:27 PM
AYNA
Bana benzeyen bir gözlerim kaldı
Bir de kederli bakışlarım
Düşüncemin olmadığı
Aynalarda ben varım
Yalan değil değiştiğim, yalan değil
Şimdi her şarkı beni ağlatır
Deli eden insanı zaman değil
Zamanı unutmamak kahırdır
Zamandı avuçlarımdan uçup giden
Hayallerimin olmadığı yerde
Zamandı düşünceme hükmeden
İlk sevdiğim şimdi kimbilir nerde?
Önce hatıralarımı götürdü ölüm
Zaman aynasında ölümü gördüm
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:27 PM
Aynalardan Uzakta
Şimdi en açık renginde gözlerin
Şimdi benimlesin tüm kaygılardan uzak
Anlatılmaz bir şey var aramızda hazin
Şiir gibi bir şey seninle yaşamak
Bulutsuz bir gökyüzüdür güzelliğin
Yıldızların en parlak olduğu zamansın
Denizlerim senin kıyılarında sakin
Bırak ellerini avuçlarımda kalsın
Çirkin olan,fena olan ne varsa unut
Gözlerimin söylediği şarkıyı dinle
Ellerimizde sevgi içimizde umut
Bütün iyilikleri paylaşalım seninle
Aşkın büyülü sesini duyuyor musun
Şimdi onun gülleri açan güz bahçelerinde
Gitme ki günlerimiz *******imiz olsun
Çoban kulübelerinde balıkçı kahvelerinde
Varlığın dudaklarımda bir bal tadı
Yokluğun en korkuncu ölümlerin
Senden başka dindiren olmadı
Acısını içimde kanayan yerin
Benimle kal zaman bitinceye kadar
Benim ol yüzyıllar ve çağlar boyunca
Bir ömürdür seninle geçen dakikalar
Ölümden güçlüyüm sen yanımda olunca
Şimdi öyle büyük ki beraberliğimiz
Nabzın benim bileklerimde vurmakta
Artık bütün kaygıların ötesindeyiz
Benimle en güzelsin aynalardan uzakta
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:27 PM
Ayrılanlar Için
Yollarımız burada ayrılıyor
Artık birbirimize iki yabancıyız
Her ne kadar acı olsa, ne kadar güç olsa
Her şeyi evet her şeyi unutmalıyız
Her kederin tesellisi bulunur, üzülme
İnsan ne kadar sevse unutabilir
Mevsimler, gelir geçer, yıllar geçer
Sen de unutursun bir gün gelir
Hiç yaşamamışçasına, hiç sevmemişçesine
Unutursun o günlerimizi, *******imizi
O günlerce *******ce sevişmelerimizi
Her şeyi evet her şeyi unutabilirsin
Hatta bütün yazdıklarımı satır satır
Kalırsa, içinde bir derin sızı kalır
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:27 PM
Ayrılık Günü
Ben nice ayrılıklar gördüm ömrümce
Kuşlar gördüm; kırılmış kolu, kanadı
Ayrı düşmüş sevdiğinden kuşlar gördüm
Hiç bir ayrılık bana bu kadar komadı
Ayrılığın bir ağrıdır vurur şakaklarımda
Ve büyür gözlerimde bir okyanus kadar
Derinden ses verir içimde bir tel
Sonra, birdenbire kırılır, kopar
Yeryüzü çekilir altından ayaklarımın
Geçer başıma çöken bir tavan gibi gökyüzü
Durmadan çalınır kulaklarımda
Şarkıların en hüzünlüsü
Seni alıp uzaklara giden otobüs
Benim üzerimden geçer hışımla
Devrilir, bakakalırım ardından
Bir sel gibi akan gözyaşımda...
Artık ne yapsam boş, teselliler faydasız
Karanlık gitgide en derinlere çeker beni
Çaresiz, bütün sokaklarında bu şehrin
Böyle perişan beklerim dönmeni
Dolaşır birbirine yorgun ayaklarım
Ellerimi koyacak bir yer bulamam
Nereye gitsem, en koyusu acıların
Ne yana baksam, çıldırtan bir akşam
İstemem ben bu ömrü, bu talihi istemem
Böyle durup durup senden ayrılmak varsa
Orada bir mezar kazılır benim için
Ayrılığın nerede başlarsa.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:28 PM
Ayrılırken
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Perde kapanıyor, film bitiyor işte,
O hiç bitmeyecek sandığımız...
Görüyorsun, konuşacak bir şeyimiz kalmadı.
Sadece bakışlarımızda hüzün.
İşte ayrılık bu; hiç beklemediğimiz...
O ikiz kardeşi ölümün.
Anlıyorum bir daha görüşemeyeceğiz
Bu son buluşmamızdır seninle
Yeni bir hayata başlayacaksın artık
Onunla, o yeni sevgilinle.
Anlıyorum artık o öpecek ellerini
Kulağına aşkı o fısıldayacak
İçinde bir pişmanlıktan başka
Benden eser kalmayacak.
Sigaranı söndür , kalkabiliriz
On adım sonra yollarımız ayrılmalı
Sakın ağlama ve bir şey söyleme bana
İnsan ayrılırken bile büyük olmalı.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:28 PM
Ayten'in Sonu
Ayten'i Markiz pastanesinde vurdular
Onu ben vurdum
Ayten kanlar içinde düştü yere
Bense ağlıyordum
Şimşek gibi loşluğunda Markizin
Bir usturaydı ellerimde parlayan
Vurdum,ve baktım dağılmış yüzüne
Dedim;o da güzeldi bir zaman
Onun da gözleri vardı,dudakları vardı
Mermerler dile gelirdi konuşunca
Ya elleri her zaman duygulu,serin
Başım dönerdi ellerini tutunca
Önce bir garson gördü ikimizi
Sonra yabancı adamlar gördü,kadınlar gördü
Ayten'i hiç ayıplamadım
O anda kim olsa ölürdü
Renkli bir balon gibi sönüverdi
Koluna gömleğimin kanı damladı
O lekeden başka şimdi
Ayten'den eser kalmadı
Aldılar götürdüler beni
Bu cinayetin hesbını sordular
Dedim:Ayten'i ben vurmadım
Onu Markiz pastanesinde vurdular.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:28 PM
Aşk Başlamadan Güzel
Aşk başlamadan güzel,
Kalplerde heyecan
Bakışlarda korku olduğu zaman güzel...
Birbirimize sezdirmemek için çırpınış,
Başkaları görmesin diye çabalayış,
Gözlerim gözlerinin mavisine değdiği zaman...
Aşk başlamadan güzel....
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:28 PM
Aşk Şairi
Acılar vardır, bir de çaresizlikler
Ne zaman başladıysa benim öyküm
Yürüdük, kim bilir kaç yıl beraber
Bir yanımda aşk, bir yanımda ölüm
Durup kirlendim yaşadıkça
Aşktı beni yıkayan, Arıtan su
Dünyamı saran bir uçtan bir uca
Hep o bir gün sevememek korkusu
Ben kalbimi o taşlarda biledim
Bütün pisliklerini yeryüzünun
Kazıdım hançerimle yeniledim
Son dakikasında bile ömrümün
Ben Tanrıdan başka bir şey istemem
Her sevgiye açık olsun pencerem
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:28 PM
Aşk'a Dönüş
Dönebilmek o dönüşü olmayan yollardan
Sürekli bir aldanış bir daha bir daha
Hiç bitmeyecek *******den bir sabaha
Çıkabilmek ve sevmek durmadan usanmadan
Konuşmak konuşmak gözlerle fısıltılarla
Duymak büyülü sıcaklığını beyaz ellerin
Her geçen dakika var olduğunu anlamak için
Yaşamak arzu dolu dudaklarda, şarkılarla
Unutmak ne varsa kötülükten yana
İnmek sevilen gözlerin derinliğine
Öyle mutlu, öyle sarhoş, alabildiğine
Bin yıl içmek o sulardan kana kana
Her gün ona koşmak dağlardan tepelerden
Her yerde, her zaman onsuz edememek
O en tatlı hayal, en büyük gerçek
Anlarsın taşan o günlerden *******den
Sonra bir gün o bütün karanlıkları yırtasın gelir
Başını alıp gidesin gelir uzak denizlere
Artık her şey boş ve yalan sevdin ya bir kere
Her yerinden bir buğu halinde o yükselir
Sen yoksun artık anla yeryüzünde bir o var
Onun elleri var, gözleri, dudakları
Anlarsın tenin beslediği zaman toprakları
Ve hala seversin zaman bitinceye kadar
Yeniden var oluştur ya da bir başka türlü oluştur bu
Nice aldanmalardan sonra bir aşka dönüştür bu.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:29 PM
Aşkmıydı o ?
Aşk mıydı o, aşkımsı bir şey miydi
Neydi çekip kendine, beni bağlayan
Kanatan dudağımı, tenimi dağlayan
Elleri ta içimde o dev miydi
Etime bir alev değmişçesine
Nasıl da yakardı öptüğü zaman
Bir su gibi akıp gitti avuçlarımdan
Yorgunum şimdi bin yıl sevmişçesine
Hani o yalnız benim olan gül, kırmızı
Gözlerimin önünde açılan sonsuz bahçe
Hani, o var olmalarımız öpüştükçe
O delice sürdürmeler yaşantımızı
Hiç doymamak oysa, tene, kokuya, aşka
Sarıldıkça güçlenmek, bütünlenmek
Kudurmuş arzularla zamanı yenmek
Ve en kuytularda buluşmak korka korka
Kimi gün utanmak otlardan, çimenlerden
Kimi gece mıhlamak gölgemizi duvara
Varmak için o sevgiyle açılmış kollara
Apansız düşmek yükseklerden bir yerden
Oydu işte alıştığım, özlediğim şimdi de
Sevgice bir tutku, aşkımsı bir yakınlık
Avunmak... Kırık dökük anılarla artık
Kimbilir? o ******* yaşanmadı belki de
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:29 PM
Aşktı O
Aşktı o! Değiştiren tüm *******imi
Aşktı o! Beni durup yenileyen
Oydu, duygulu yapan hoyrat ellerimi
Oydu, dolu dizgin gidişime dur diyen
Bir bıçağın keskin yüzünde kan lekesiydim
Aşktı yine beni yıkayan, arıtan su
Böyle ak pak olacağımı bilir miydim?
İçimde açmasaydı o sevmek duygusu
Ben bir tutsağım şimdi sevgiye, gönüllü
Çözmeyin ellerimi, zincirlerim kalsın
Görsün prangalarım o doğacak günü
Ve bu dünyaya aşk dolu şiirlerim kalsın
Seninle her yerde güzel, her zaman yeni
İstemem, sensiz hatırlamasınlar beni.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:29 PM
Bana Bir Şarkı Söyle
Özledim sesini ne olur konuş
Bir gül açtır zamanların ötesinden
Karanlıklar içindeyim, kapkarayım bugün gel
Gök mavisinden, deniz mavisinden
Bana bir şarkı söyle
İçimde bir şey kımıldıyor
Gözlerim kan çanağı, yorgunum, uykusuzum
Bir baksana ne haldeyim deli divane
Yaralıyım, çaresizim umutsuzum
Bana bir şarkı söyle
Yağmur ol yağ üstüme, güneş ol ısıt
Dökül karanlığıma ışıklar gibi
Al beni, en uzaklara götür
Sesin, aksın içimde bir pınar gibi
Bana bir şarkı söyle
Bütün renkleri kat birbirine
Buram buram bir turuncu getir geçen yazdan
Bir tüy gibi, bir bahar dalı gibi
Hafiften, inceden, güzelden, en beyazdan
Bana bir şarkı söyle
Yağan kar nasıl hazin yağar bilirsin
Kurşuni bir gökyüzünden ağlamaklı
İşte öyleyim, kapkarayım bugün gel
En hüzünlü sesinle, en dokunaklı
Bana bir şarkı söyle..
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:29 PM
Batık Gemi
Bütün sevgililer, dostlar gitti
Bir sen kaldın kadınım beni terketmeyen
Batan gemilerin kaptanları gibi
Denizlerin ortasında ölümü bekleyen.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:29 PM
Bekleyen
Hangi yalnızlıktır iten seni bu sığ sulara
Hangi şekilsiz gerçek bağlayan ellerini
Kattığın bir acı gülüştür düştüğün korkulara
Kim baksa gözlerine görür beklediğini
Saçında bir tel vardır, o çağırır hüznü
Ellerindir yorulmuş, anlaşılmamış, nemli, soğuk
Bir rengi vardır dudaklarının saklayan gülüşünü
Ne zaman baksam gözlerine ağlar bir çocuk
Ne kadar gülsen ortada kırıklığın öyle gerçek
Sen bir sarılarda, bir yeşillerde, bir morlarda
Sanki bir kederdir ömrün hiç bitmeyecek
Kimbilir seni bekleyen kim şimdi o yollarda
Bilmediğim, görmediğin kim çıkacak o romanlardan
Bir masal kahramanı mı? Ki kalmış eski zamanlardan
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:30 PM
Bekleyenler için
Bir ayak sesi duymayayım
Kapıya koşuyorum
Gelen sen misin diye
Bir sarı saç görmeyeyim
Yüreğim burkuluyor
Ağlamaklı oluyorum
Her şey bana seni hatırlatıyor
Gökyüzüne baksam
Gözlerinin binlercesini görürüm
Bir rüzgar değse yüzüme
Ellerini düşünmeden edemem
Yaktığım bütün sigaraların dumanları sana benzer
Tadı senden gelir
Yediğim yemişlerin
İçtiğim içkilerin
Ve içimdeki bu dayanılmaz sıkıntı
Bu emsalsiz hüzün
Seni beklediğim içindir
Resmine bakamaz oldum
Uykulardan korkuyorum artık
Utanıyorum odamdaki bütün eşyalardan
Şu sedir hala gelip oturmanı bekliyor
Şu ayna karşısında güzelliğini seyretmeni
Şu kadeh dudaklarına değebilmek için duruyor masada
Ve şu saat geldiğin anda
Durabilir sevincinden
Zaman çıldırabilir
Çünkü benim dünyamda
Ölümsüzlük, seni sevmek demektir.
Bir çocuk doğmayı bekler
Bir ağır hasta ölmeyi
Bitkiler yağmur ve güneşi bekler
Yalnız bir kadın sevilmeyi
Ve düşün ki bir adam
İçinde bütün bekleyenlerin korkusu ve ümidi
Seni bekler
Asılmayı bekleyen bir idam mahkumu gibi
Sen gelinceye kadar
Pencerem kapalı duracak
Rüzgar gelmesin diye
Artık perdeleri açmayacağım
Gün ışığı girmesin diye
Sonra kahrolacağım
Bu karanlıkta, bu derin yalnızlıkta
Ve günlerce *******ce haykıracağım
Nerdesin diye, nerdesin diye
Bir gün bu kapıdan sen gireceksin
Biliyorum
Ergeç bu bekleyişin bir sonu gelecek
Yıllarca sonra
Öldüğüm gün bile gelsen
Bütün bu bekleyişlerimi ve öldüğümü unutup
Çocuklar gibi sevineceğim
Kalkıp sarılacağım ellerine
Uzun uzun ağlayacağım
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:30 PM
Belki Birgün Duyarsin Diye
Bu nasıl sevgi böyle?
Bu nasıl tutku?
Bu nasıl özlem?
Ne zaman gözlerini görsem
Bir çoğalıyorum, bir eksiliyorum
Mutluyum varsın diye
Al uzattım ellerimi
Seni sarsın diye
Ceylanım! Belki bir gün duyarsın diye
Çıkmışım bir dağ başına sana türkü söylüyorum
Ne güzel ellerin var incecik
Ne güzel saçların var sapsarı
Anlasana o yalansız gözleri
O kirpikleri, o dudakları
Düşündükçe baştanbaşa özlem kesiliyorum
Al desem, sana ömrümü versem
Korkarsın, alamazsın ki
Dur desem, kaçarsın yine ceylanım
Gül desem, ağlarsın
Gel desem, gelmeyeceksin, biliyorum
Bu engeller bana göre değil oysa
Ben bu dağları aşarım
Geçerim bu denizleri, korkma
İşte düştüm yollara
Dur, bekle beni, geliyorum
Sevmek inancım, tutkum benim en eski
Dağıtsam dünyalara yeterdi bu sevgi
Düşünsene, anlasana ceylanım
Sen yoksan ne farkeder ki
Ha öyle ölmüşüm, ha böyle ölüyorum
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:30 PM
Ben Eylül Sen Haziran
Bir eylüldü başlayan içimde
Ağaçlar dökmüştü yapraklarını
Çimenler sararmıştı
Rengi solmuştu tüm çiçeklerin
Gökyüzünü kara bulutlar sarmıştı
Katar gidiyordu kuşlar uzaklara
Deli deli esiyordu rüzgar
Dağılmıştı yazdan kalan ne varsa
Yaşanmamış bir mevsim gibiydi bahar
Neydi o bir zamanlar
Sevmişliğim, sevilmişliğim
O heyheyler, o delişmenlikler neydi
Ne bu kadere boyun eğmişliğim
Ne bu acıdan korlaşan yürek
Ne bu kurumuş nehir; gözyaşım
Önümdeki diz boyu karanlıklar da ne
Ne bu ardımdaki kül yığını; elli yaşım
Beni kötü yakaladın haziran
Gamlı, yıkık eylül sonuma
Bir ilk yaz tazeliği getirdin
Masmavi göğünle
Cana can katan güneşinle
Pırıl pırıl engin denizinle girdin içime
Çiçekler açtı dokunduğun
Çimler büyüdü yürüdüğün
Ve güller katmer oldu güldüğün yerde
Başımda senin kuşların kanat çırpıyor şimdi
Oldurduğun yemişlerin ağırlığından
Dallarım yere değiyor
Güneşi batmadan saçlarının
Bir dolunay doğuyor bakışlarından
Gün boyu senden bir meltem esiyor yanan alnıma
Uykusuz *******im seninle apaydınlık
Başım dönüyor, of başım dönüyor yaşamaktan
Ölebilirim artık
Ölme diyorsan; gitme kal öyleyse
Sarıl sımsıkı, tenim ol, beni bırakma
Baksana; parmak uçlarım ateş
Lavlar fışkırıyor göz bebeklerimden
Hadi gel, tut ellerimi, benimle yan
Benimle meydan oku her çaresizliğe
Benimle uyu, benimle uyan
Birlikte varalım on üçüncü aylara
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:30 PM
Ben seni sevdim mi ?
Ben seni sevdim mi? Sevdim, kime ne
Tuttum, ta içime oturttum seni
Aldım, okşadım saçlarını, öptüm
İçtim yudum yudum güzelliğini
Ben seni sevdim mi? Sevdim elbette
Bendeydi özlemlerin en korkuncu
Çıldırırdım sen ne kadar uzaksan,
Aşk değil, hiç doymayan bir şeydi bu
Ben seni sevdim mi? Sevdim doğrusu
Sevdikçe tamamlandım, bütünlendim
Biri vardı ağlayan *******ce
Biri vardı sana tutkun; o bendim
Ben seni sevdim mi? Sevdim en büyük
En solmayan güller açtı içimde
Ömrümü değerli kılan bir şeydin
Sen benim bozbulanık gençliğimde
Ben seni sevdim mi? Sevdim, öyle ya
Bir çizgiye vardım seninle beraber
Ve bir gün orada yitirdim seni
Ben seni sevdim mi? Sevdim, ya sen beni
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:30 PM
Ben senin en çok
Ben senin en çok sesini sevdim
Buğulu çoğu zaman, taze bir ekmek gibi
Önce aşka çağıran,sonra dinlendiren
Bana her zaman dost, her zaman sevgili
Ben senin en çok ellerini sevdim
Bir pınar serinliğinde, küçücük ve ak pak
Nice güzellikler gördüm yeryüzünde
En güzeli bir sabah ellerinle uyanmak
Ben senin en çok gözlerini sevdim
Kâh çocukça mavi, kâh inadına yeşil
Aydınlıklar, esenlikler, mutluluklar
Hiç biri gözlerin kadar anlamlı değil
Ben senin en çok gülüşünü sevdim
Sevindiren, içimde umut çiçekleri açtıran
Unutturur bana birden acıları, güçlükleri
Dünyam aydınlanır sen güldüğün zaman
Ben senin en çok davranışlarını sevdim
Güçsüze merhametini, zalime direnişini
Haksızlıklar, zorbalıklar karşısında
Vahşi ve mağrur bir dişi kaplan kesilişini
Ben senin en çok sevgi dolu yüreğini sevdim
Tüm çocuklara kanat geren anneliğini
Nice sevgilerin bir pula satıldığı bir dünyada
Sensin, her şeyin üstünde tutan sevdiğini
Ben senin en çok bana yansımanı sevdim
Bende yeniden var olmanı, benimle bütünleşmeni
Mertliğini, yalansızlığını, dupduruluğunu sevdim
Ben seni sevdim, ben seni sevdim, ben seni...
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:30 PM
Ben sensiz yaşayamam
Bırakma beni sevdiğim
Gidişine dayanamam
Hasret gözyaşlarımla
Kendimi avutamam
Dönerim dersin ama
Kadere inanmam
Bıraktığın anılarınla
Ben sensiz yaşayamam...
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:31 PM
Ben yine geleceğim
Kucağımda bir yığın
Meyvası ayrılığın,
Ben yine geleceğim
Benim küçük meleğim.
O ela gözlerinde
Parlıyacak bir inci,
Ve bütün sözlerinde
Kavuşmanın sevinci.
Gönle hasret sinecek,
Islanacak mendilim.
Fakat bir gün dinecek
Kalbimizin özlemi,
Ve bu küçücük gemi,
Açılacak engine
Geleceğim ben yine,
Sen üzülme sevgilim.
Çekip bütün günleri
Bir uzun sicim gibi.
İnan temiz meleğim
Böyle gittiğim gibi
Ben yine geleceğim.
Yalnız güzel çocuğum;
Dua et ki çok uzun
Sürmesin yolculuğum.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:47 PM
Benden Kurtulmak
Size hayır dedikçe vazgeçemiyorum
Soluk soğuğa koşuyorum peşinizden
Üç öğün yediğim dudaklarınız
Zamanı içiyorum gözlerinizden
Gece oldu mu bir seviniyorum ki
Duvarlara gölgeniz düşüyor
Durmadan uzuyor boynunuz bende
Enseniz güzel ya daha güzelleşiyor
Tutup gölgenizi soyuyorum
Meydana çıkıyor güzelliğiniz
O çizgiler, o üçgenler, o yuvarlaklar
O şeyler benden gizlediğiniz
Hepsi bir bir aşikar oluyor
Siz uyurken sizden uzakta
Aynı yastığı paylaşıyoruz her gece
Ben bir yatakta, sen bir yatakta
Gördünüz mü yine kahroldunuz işte
Öpüşmekten, sevişmekten, yorulmaktan
Bari evet deyin de kurtulun
Böyle her gece benim olmaktan
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:47 PM
Beni kör kuyularda
Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın,
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:47 PM
Beni Unutma
Bir gün gelir de unuturmuş insan
En sevdiği hatıraları bile
Bari sen her gece yorgun sesiyle
Saat on ikiyi vurduğu zaman
Beni unutma
Çünkü ben her gece o saatlerde
Seni yaşar ve seni düşünürüm
Hayal içinde perişan yürürüm
Sen de karanlığın sustuğu yerde
Beni unutma
O saatlerde serpilir gülüşün
Bir avuç su gibi içime, ey yar
Senin de başında o çılgın rüzgar
Deli deli esiverirse bir gün
Beni unutma
Ben ayağımda çarık, elimde asa
Senin için şu yollara düşmüşüm
Senelerce sonra sana dönüşüm
Bir mahşer gününe de rastlasa
Beni unutma
Hala duruyorsa yeşil elbisen
Onu bir gün benim için giy
Saksıdaki pembe karanfilde çiğ
Ve bahçende yorgun bir kuş görürsen
Beni unutma
Büyük acılara tutuştuğum gün
Çok uzaklarda da olsan yine gel
Bu ölürcesine sevdiğine gel
Ne olur Tanrıya kavuştuğum gün
Beni unutma..
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:48 PM
Benim korkum ölüm değil
Geçen gün senin yanında aklıma ölümüm geldi
Sensizlik bir mızrak gibi saplandı kalbime
O son anı hatırladım, o seni koyup gidişimi
İlk defa bu kadar üzüldüm dünyaya geldiğime
Ölüm! Kaçınılmaz sonuç, o soğuk kelime
Bir gün ucuz bir fahişe gibi koynuma girecek
Yüzümde gezinecek pis ve iğrenç elleri
Korkudan büyümüş gözlerimde hayaller can verecek
Biliyorum, üzüleceksin, ama ölüm bir gerçek
Bir yerde sevişmek gibi, bir yerde yaşamak gibi
Ne hazin sıcaklığımızın bizi terketmesi
Ve yüzümüze birbiri ardınca kapanan kapılar
Er geç uzanır bir el, son kampanayı çalar
Anlarız kaçınılmaz anın geldiğini
Şehre bir bomba düşmüş gibi aynalar, camlar kırılır
İnsan arar da bir türlü bulamaz güzelliğini
Kimse benim kadar bilemez ölümün rezilliğini
Seni koyup gitmenin hüznünü ben anlarım
Çünkü ben sende buldum kendimi, sende sevdim
Senin yanında seninle değerlendi zamanlarım
Ne acı gün kadehlerin boş kalması, şarkıların yarım
Mevsimlerin birbiri ardınca bir anda bitivermesi
Ansızın toprakla dolması gözlerimizin
Kanımıza o çirkin böceklerin girmesi
Kimbilir ölüm bir çilenin sona ermesi
Belki güzeldir, şu sefil dünyaya boş gözlerle bakmak
Ne çare ki sen varsın, o dünyada sen varsın
Benim korkum ölüm değil, seni yalnız bırakmak
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:48 PM
Beyaz Gül
seni arıyorum kalabalık caddelerde,
tanımadığım insanlar geçiyor, sen yoksun..
perişan hayallerimin başladığı yerde,
sana sesleniyorum, duyuyor musun?
beyaz güller açtı bahçelerde , sevdiğin..
ya o karanfil , baygın kokulu çiçek.
gel yalnızlık bahçeme beyazlar giyin,
anladım ki bu ömür sensiz geçmeyecek.
odamı süsleyen ellerini uzat,
hazzından dile gelsin bastığın halı..
açılsın sevincinden perdeler kat kat..
ışık ve ateş senin için yanmalı..
sonra çevir düğmesini, radyonun
sevdiğin musiki dolsun odama,
dinle şarkısını büyük koronun,
beni düşün! beni düşün ağlama..
içimden bir ses diyor ki sabret..
sonu gelecek bu yalnızlığın,
bütün aynalar gülecek elbet,
açılacak kapılar ansızın..
yalnız sen varsın beyaz gülüm,
evde bahçede ve sokakta,
bir eylül akşamı gördüğüm ,
o beyaz hayalsin uzakta..
yakınsın yalnızlık kadar,
uzaksın yakınmış gibi,
sensiz yaşadığım yıllar
bu kadar güzel değildi.
yeter.. gel artık yeter..
karanfiller açtı gel
kış bahçesinde , güller
beyaz güller açtı gel !!
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:48 PM
Beyaz Güvercin
Süzülüp mavi göklerden yere doğru
Omuzuma bir beyaz güvercin kondu
Aldım elime, usul usul okşadım
Sevdim, gençliğimi yeniden yaşadım
Bembeyazdı tüyleri, öyle parlaktı
Açsam ellerimi birden uçacaktı
Eğildim kulağına; dur, gitme dedim
Hâreli gözlerinden öpmek istedim
Duydum; avuçlarımda sıcaklığını
Duydum; benden yıllarca uzaklığını
Çırpınan kalbini dinledim bir süre
Ve uçmak istedim onunla göklere
Ak güvercinin iri gözleri vardı
Güzelliğinden fışkıran bir pınardı
Soğuk sularından içtim, serinledim
Çağlayan bir nehrin sesini dinledim
Belki buydu sevmek hayat belki buydu
Işıl ışıldım, gözlerim dopdoluydu
Bir nağme yükseldi sevinçten ve hazdan
Bir nağme yükseldi, güzelden beyazdan
Uzattı sevgiyle pembe gagasını
Birden öğrendim hayatın mânâsını
Kaderde sevgiyi sende bulmak varmış
Seninle bir çift güvercin olmak varmış
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:48 PM
Beşinci Mektup
Ayrılık diye bir şey yok.
Bu bizim yalanımız.
Sevmek var aslında, özlemek var, beklemek var.
Şimdi neredesin? Ne yapıyorsun?
Güneş çoktan doğdu.
Uyanmış olmalısın.
Saçlarını tararken beni hatırladın, değil mi?
Öyleyse ayrılmadık.
Sadece özlemliyiz ve bekliyoruz.
Zamanı hatırlatan her şeyden nefret ediyorum.
Önce beklemekten.
Ömür boyunca ya bekliyor ya bekletiyor insan.
İkisi de kötü, ikisi de hazin tarafı yaşantımızın.
Bir çocuğun önce doğmasını bekliyorlar,
Sonra yürümesini, konuşmasını, büyümesini...
Zaman ilerliyor, bu defa para kazanmasını,
Kanunlara saygı göstermesini,
İnsanları sevmesini, aldanmasını, aldatmasını bekliyorlar.
Ve sonra ölümü bekleniyor insanoğlunun.
Ya o? Ya o?
İnsanlardan dostluk bekliyor, sevgilisinden sadakat,
Çocuklarından saygı ve bir parça huzur bekliyor,
Saadet bekliyor yaşamaktan.
Zaman ilerliyor, bir gün o da ölümü bekliyor artık.
Aradıklarının çoğunu bulamamış,
Beklediklerinin çoğu gelmemiş bir insan olarak
Göçüp gidiyor bu dünyadan.
İşte yaşamak maceramız bu.
Yaşarken beklemek, beklerken yaşamak
Ve yaşayıp beklerken ölmek!
Özleme bir diyeceğim yok.
O kömür kırıntıları arasında parlayan bir cam parçası.
O nefes alışı sevgimizin, kavuşmalarımızın anlamı.
O tek güzel yönü bekleyişlerimizin.
İnsanlığımız özleyişlerimizle alımlı,
Yaşantımız özlemlerle güzel.
Özlemin buruk bir tadı var, hele seni özlemenin.
Bir kokusu var bütün çiçeklere değişmem.
Bir ışığı var, bir rengi var seni özlemenin, anlatılmaz.
Verdiğin bütün acılara dayanıyorsam;
Seni özlediğim içindir.
Beklemenin korkunç zehri öldürmüyorsa beni;
Seni özlediğim içindir.
Yaşıyorsam; içimde umut varsa,
Yine seni özlediğim içindir.
Seni bunca özlemesem; bunca sevemezdim ki!
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:48 PM
Bildiğim Bir Şarkı Var
Merhametsiz karanlıklar içindeyim
Ne zaman güneş doğacak bilmiyorum
Mavi denizlere mor dağlara karşı
Bildiğim bir şarkı var onu söylüyorum
Bildiğim bir şarkı var onu söylüyorum
Bütün şarkılar gibi kederli
Sokaklar, caddeler, evler bomboş
Yokluğun sırtıma saplandı bir bıçak gibi
Yokluğun sırtıma saplandı bir bıçak gibi
Akıtır taşa, toprağa kanımı
Dünya seninle aydınlık ve güzeldi
Şimdi bin güneş doğsa götürmez karanlığımı
Şimdi bin güneş doğsa götürmez karanlığımı
Yanmaz elinin değmediği ışıklar
Gel, o şarkıyı beraber söyleyelim
Tut ellerimden beni aydınlığa çıkar
Tut ellerimden beni aydınlığa çıkar
Yumdum gözlerimi seni düşünüyorum
Mavi denizlere, mor dağlara karşı
Bildiğim bir şarkı var onu söylüyorum
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:49 PM
Bilir misin ?
Tam sınırdan kaçarken vurulmak nedir bilir misin?
Nöbetçiler ha gördü, ha görecek
Parmaklarının ucu dikenli tellere değdi değecek...
Ama... Bir adım daha atamazsın.
Uzanıp tutamazsın;
Göz pınarlarında donup kalır hayallerin
Planların, kaçışın, kurtuluşun
Ve deler sevgi dolu yüreğini
Sevgi bilmeyen bir kurşun.
Bir okyanus da boğulmak nedir bilir misin?
Batan bir gemiye el sallayamamak,
Oturup ağlayamamak,
Birkaç kulaç ötedeki
Bir tahta parçasını tutamamak,
Nedir bilir misin?
Sevmek nedir bilir misin?
Bir şeyler tutuşur yüreğinde kıpır kıpır
Bütün benliğini sarar, ısıtır.
Her gülüşte yeniden doğarsın
Ve bin kere ölürsün her iç çekişte
Nasıl anlatsam bilmem ki.
Yani 'sevmek' işte.
Duymak nedir bilir misin?
Duymak, ama anlatamamak
Çemberini kıramamak kelimelerin.
Tam dilinin ucuna gelmişken söyleyememek
'Seviyorum' diyememek
Yani ölümü yaşamak nedir bilir misin?
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:49 PM
Bir akşam getir bana
Bir akşam getir bana,
Bütün akşamlardan farklı
Hançerle güneşi batır deniz kan rengi olsun
En güzel yerinde değişen ufkumuzun
Yaşayalım, eskiden duyduğumuz masalı
Zamanlar kalleş şimdi, herşey artık bir oyun
Manzaralar hüzünlü insanlar ağlamaklı
Bir akşam getir bana, gizlice ve en saklı
Saatleri birer birer dudaklarında sun
Günler; şimdi kırık bir cam parçası, boyalı
Gel dinle, telleri ses vermiyor ruhumuzun
Biz bu şehirin gürültüsünde kaybolalı
Bir akşam getir bana, yaklaş, sessizce soyun
Baksana perdeler inik, kapılar kapalı
Sus! Akşamla gelişini kimseler duymamalı
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:49 PM
Bir ateşim yanarım
Bir ateşim yanarım külüm yok dumanım yok
Sen yoksan mekanım belli değil zamanım yok
Fırtınalar içinde beni yalnız bırakma
Benim senden başka sığınacak limanım yok
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:49 PM
Bir Ayrılık Gününde
Ne gariptir şu ayrılık günleri
Bir dosttan da, düşmandan da ayrılsan
Nedense bir tuhaf oluyor insan
Derin bir sızı giriyor içeri
Son bir defa bakarken caddelere
Dükkanlara, evlere, kahvelere
Hatıra yüklü kervanlar geçiyor
Dolu dolu gözlerinin önünden
Bu son yadigar mı bir ayrılık gününden
Ne unutulmaz zamanlar geçiyor
Ağır ağır biz farkında değilken
Gökler masmavi, yaprak yemyeşilken
Sen istediğin kadar unutulmaz de
Bu son dakika, bu vakitsiz yağmur
Unutulur, azizim unutulur
Başka ne yapılır böyle bir günde
Kapanan bavul, çivilenen sandık
Ve sonra kuru bir 'Allaha ısmarladık!'
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:49 PM
Bir Başka Istanbul
Oturdum başka bir İstanbul düşündüm
Daha çok sen olan daha bir seninle
Yeşili daha yeşil, mavisi daha mavi
O, herşeyi daha güzel yapan ellerinle
Sildim bütün yıldızları gökyüzünden
Yerine gözlerini koydum, gözlerini
Serdim saçlarını üstüne İstanbul'un
Dudaklarının rengine boyadım heryerini
Şimdi İstanbul aydınlık, öyle pırıl pırıl
Estirdiğim senin kokundur denizlerden
Senin güzelliğinle süsledim bahçeleri
Seni İstanbul yaptım, İstanbul'u sen
Her sokağına şiirini yazdım satır satır
Şimdi bütün semtleri bu şehrin seni anlatır..
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:50 PM
Bir Çıkmaz Sokakta
Ne kadar dönüp dolaşsam, yine de
Hep o çıkmaz sokaktayım çaresiz
Bir umut kırıntısı gözlerimde
Yürüyorum durmadan, dalgın, sessiz
Sokak o sokak, bense ben değilim
Sanki bin yıllar geçmiş aradan
Boşlukta bir şeyler arıyor elim
Belki de mahşere dek bulunmayan
Yitirdiğim neydi, aradığım ne
Çöken ne yüreğime kurşun gibi
Tanrım! ben mi değiştim söylesene
Yoksa bende zamanlar mı eskidi
Bir yerlere varmadan, nasıl böyle
Hiç durmadan akıp gidiyor günler
Yaşam diye verdiğin bu mu söyle
O mu sırtıma sapladığın hançer
Bir çıkmaz sokağın sonunda, işte
Suskun ve tek başına seninleyim
Fanilikten ölmezliğe geçişte
Bilmiyorum, söyle bana, ben neyim
Sevdimse; verdiğin yürekle sevdim
Sen açtın bu ufku karşımda sonsuz
Yürüdüm bir yolun sonuna geldim
Yıkık, üzgün ve paramparça onsuz
Ölüm buysa, Tanrım buysa yaşamak
Sil alnımdan yazdığın bu yazgıyı
Ya bir yere çıksın artık bu sokak
Ya da öldür içimdeki Tanrıyı!..
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:50 PM
Bir Daha Ölmek
o yaşamak kadar güzel kadın
bana ölümü hatırlatıyor
onu her gördüğümde
''ya ölürsem'' diyordum
ya ölürsem
bu kadın benim için ağlarsa
bilsem bana acımayacağını
beni unutacağını bilsem
bu kadar ölümü düşünmezdim
o yaşadıkça ölüme inanasım geliyor
cenazeme çiçek göndermeyin
çünkü o zaman tabutumda olmayacağım
kalabalık arasında sizde varsınız
bilin ki yanınızdayım
mezarlığa kadar yürüyeceğiz el ele
avuçlarımızda bütün sıcaklığımız
öyle şiirler okuyacağım ki size
öldüğüme inanmayacaksınız
bembeyaz bir kefene saracaksınız beni
ölmeyeceğim
tahta bir tabuta koyacaksınız beni
ölmeyeceğim
üzerime toprak atacaksınız kürek kürek
yine ölmeyeceğim
sonra sağır sessizliği içinde zamanın
bir bir bırakıp gideceksiniz beni
ölmekten beter olacağım
demek o beni sevmiyor
demek o beni anlamıyor
bana içkimi verin
bana kadehimi verin
bana ellerimi verin
onun şerefine kadeh kaldırır gibi
bir daha
bir daha ölmek istiyorum
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:50 PM
Bir Dost Için Son
Maruzatım odur ki;en iyi bir dostsun
Dağların doruğunda bir çiçek kadar iyi
Sen karanlıkta yüzümüzü ağartan ışık
Resimlerin duvarlarda şakır kuşlar gibi
Sen O'sun her zaman yalansız olan sevgisi
Saksıları sulayan,vazolara can katan
O en koyu,en çaresiz *******de bile
Yeri,göğü bir merhabasıyla aydınlatan
Sen O'sun sevince boğan bütün kederleri
Solan,kuruyan,bir çiçek gibi ağlayansın
Ve esen dost bir imbatsın akşamüzerleri
Kalan bir gün gibi yazdan,öyle Haziransın
Yalan değil,biz ne arayıp sende bulduksa
Mutluyuz,dostça gönül tahtına kurulduksa.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:50 PM
Bir Fotoğrafta Sen
Dün bir fotoğrafta gözlerini gördüm
İki uzak yıldız gibiydiler, dalgın
Bilsen neler anlattı bana, sessizce
Bir sevgiyle derinleşen bakışların.
Orda değildin sanki, bir başka yerde
Ötelerde, uzakta benimle vardın
Güzellikler bahçesi ayna gibi
Yansıdığını gördüm yüzünde aşkın.
Bir ara çıktın resimden usulca, ürkek
Bir ceylan gibi kollarıma atıldın
Özlemli dudaklarınla yangın yangın
Seni gördüm, yaşadım bir fotoğrafta
Her zamankinden daha çok bana yakın
Gelecek o mutlu günleri anlattın.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:50 PM
Bir Gece Ansızın Gelebilirim
Bu kadar yürekten çağırma beni!
Bir gece ansızın gelebilirim.
Beni bekliyorsan, uyumamışsan,
Sevinçten kapında ölebilirim.
Belki de hayata yeni başlarım,
İçimde küllenen kor alevlenir,
Bakarsın hiç gitmem kölen olurum,
Belki de seversin beni kim bilir.
Kal dersen, dağlarca severim seni,
Bir deniz olurum ayaklarında,
Aşk bu özleyiş bu, hiç belli olmaz,
Kalbim duruverir dudaklarında.
Ya da unuturum kim olduğumu,
Hatırlamam belki adımı bile,
Belki de çıldırır, deli olurum,
Sana kavuşmanın heyacanıyla...
Aşk bu, bilinir mi nereye varır,
Ne durdurur özlemini, seveni...
Bakarsın ansızın gelebilirim,
Bu kadar yürekten çağırma beni.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:51 PM
Bir Gün Kaldı Bize Yaşanacak
Dün kopan bir yapraktı,düşen bir kuru daldı
Bugünden güzel değil bulacağın yarında
Aç ellerini bir bak yanan avuçlarında
Dün gitmiş yarın yok bize bir bugün kaldı
Bir bugün kaldı bize birlikte yaşanacak
Bir bugün öyle güzel ve dopdolu özlemli
Dalından yeni kopmuş tomurcuk güller gibi
Bir bugün herşeyiyle taptaze ve sımsıcak
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:51 PM
Bir Gün Kapına Gelsem
Bir karanlık geliyor yokluğunun ardından
Ne zaman güneş batsa bu son gecem diyorum
Vazgeç yalan dünyanın köhne saltanatından
Yetişir bunca keder, bunca elem diyorum
Her şey sağır içimde ne şiir ne musiki
Dünyadan bezginliğim dünyalar kadar eski
Öylesine çözülmüş, öyle dağılmışım ki
Bu ne bitmez ayrılık bu ne özlem diyorum
Beni çağırdığını bir defa duyabilsem
Avuçlarımda ateş, yorgun gözlerimde nem
Aşarak denizleri bir gün kapına gelsem
Başımı duvarlara vurup ölsem diyorum
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:51 PM
Bir yerde ölüm güzel oluyor
İnsan bir kere ölüyor ne fena
Bu düzeni değiştirmeli
Bir kere yaşamalı
Çok çok ölmeli
En büyük kederler bizim için
Bizim için karşılıksız sevgiler
Kör kuyular, çıkmaz sokaklar bizim için
Dünyaya nasıl gelmişiz sormayın
Saygı değer annelerimiz incinmesin
Her yerim ayrı ayrı ölmeli
Yoksa ölüm yok bana bu dünyada
Bir kurşun beynime girsin
Bir bıçak kalbime saplansın
Kızgın bir demir dağlasın gözlerimi
Sonra gelsin bir manga asker
Sert bir komut
Bir yaylım ateş
Bırak kim bağlarsa bağlasın gözlerimi.
Çok düşündüm bilek damarlarımı kesmeyi
Rönesans öncesi devirlerden kalma zehir içmeyi
Ve düşmeyi yüksek kulelerden mermerler üstüne
Ayaklarıma taş bağlayıp denizler altında ölmeyi
Yine de ölmedim görüyorsun, ölmedim
O aşağılık hesaplar, küçük korkular bırakmadı beni
Belki de sen bırakmadın, bilmiyorum
Bıraksaydın çoktan unutmuş olacaktın
Halbuki şimdi benden kaçman da zor
Anlıyorum beni sevmen de zor
Dedim ya bir yere kadar yaşamak güzel
Ama bir yerde ölüm güzel oluyor.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:51 PM
Biraz Gelir misin ?
Bir gün çağrıyı duyar, insan ölür çaresiz
Ölür kuşlar, ağaçlar, ölür sahil ve deniz
Silinir bütün renkler, dağılır koku, ışık
Yeni bir alem başlar karanlıklarda sessiz
Kemik çürür, kaybolur parıltısı gözlerin
Kımıldamaz orada ayağımız elimiz
Öyleyse neden bunca düşmanlıklar, savaşlar
Er geç çağrıyı duyup gidecek değil miyiz?
Er geç kulağımızın dibinde çınlayacak
Ölümün soğuk sesi 'Biraz gelir misiniz? '
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:51 PM
Birgün
Apansız uyanırsan gecenin bir yerinde
Gözlerin uzun uzun karanlığa dalarsa
Bir sıcaklık duyarsan üşüyen ellerinde
Ve saatler gecikmiş zamanları çalarsa
Bil ki seni düşünüyorum
Bir vapur yanaşırsa rıhtımına bin,açıl
Örtün karanlıkları masmavi denizlerde
Ve dinle kalbimi bak nasıl çarpıyor nasıl
O bütün özlemlerin koyulaştığı yerde
Bil ki seni bekliyorum
Bir sabah gün doğarken aç perdelerini,bak
Sevinçle balkonuna konuyorsa martılar
Kendini tadılmamış derin bir hazza bırak
Dökülsün dudağından en umutlu şarkılar
Bil ki seni istiyorum
*******den bir gece uyanırsın apansız
Uzaklarda elemli,garip bir kuş öterse
Bir ceylan ağlıyorsa dağlarda yapayalnız
Ve bir gün kabrimde bir sarı çiçek biterse
Bil ki seni seviyorum
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:51 PM
Birgün Anlarsın
Uykuların kaçar *******i, bir türlü sabah olmayı bilmez.
Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya,
Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında
Ne çarşaf halden anlar ne yastık.
Girmez pencerelerden beklediğin o aydınlık.
Onun unutamadığın hayali,
Sigaradan derin bir nefes çekmişçesine dolar içine.
Kapanır yatağına çaresizliğine ağlarsın.
Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.
Bir gün anlarsın aslında her şeyin boş olduğunu.
Şerefin, faziletin, iyiliğin, güzelliğin.
Gün gelir de sesini bir kerecik duyabilmek için,
Vurursun başını soğuk taş duvarlara.
Büyür gitgide incinmişliğin kırılmışlığın.
Duyarsın,
Ta derinden acısını, çaresiz kalmışlığın.
Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.
Bir gün anlarsın ne işe yaradığını ellerinin.
Niçin yaratıldığını.
Bu iğrenç dünyaya neden geldiğini.
Uzun uzun seyredersin aynalarda güzelliğini.
Boşuna geçip giden günlerine yanarsın.
Dolar gözlerin, için burkulur.
Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.
Bir gün anlarsın tadını sevilen dudakların.
Sevilen gözlerin erişilmezliğini.
O hiç beklenmeyen saat geldi mi?
Düşer saçların önüne, ama bembeyaz.
Uzanır, gökyüzüne ellerin.
Ama çaresiz,
Ama yorgun,
Ama bitkin.
Bir zaman geçmiş günlerin hayaline dalarsın.
Sonra dizilir birbiri ardına gerçekler, acı.
Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.
Bir gün anlarsın hayal kurmayı;
Beklemeyi, ümit etmeyi.
Bir kirli gömlek gibi çıkarıp atasın gelir
Bütün vücudunu saran o korkunç geceyi.
Lanet edersin yaşadığına...
Maziden ne kalmışsa yırtar atarsın.
O zaman bir çiçek büyür kabrimde, kendiliğinden.
Seni sevdiğimi işte o gün anlarsın.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:52 PM
Bitmeyen Sarhoşluk
Bütün kadehlerimi hep sana adıyorum
Hep senin için bu bir bir boşalan şişeler
Umutsuzluğum, sarhoşluğum senin eserin
Senin yüzünden bu delicesine içmeler
Dayanmak zor yalnızlığına akşamların
Unutmak mümkün değil seni bir şarkı gibi
Ağır ağır ilerleyen bu zaman içinde
Her an bir sarhoşluktur sensizliğin verdiği
Odur bu boy boy şişeler, bu renk renk kadehler
Yoksa bu çirkin yalnızlık, bu keder o değil
Bütün içkilerden sert yokluğundur, anladım
Yokluğundur yakan kanımı, ispirto değil
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:52 PM
Bu Şehir
Bir sabah evden çıktım
Sokaklar ışıl ışıldı.
Dört yanım günlük güneşlik
Tertemiz bir hava ciğerlerimde
Nereye baksam mutluluk, umut, sevgi
Nereye gitsem bir uçarılık yüreğimde
Alışmadığım iyimser duygular
Gökyüzü inadına mavi
Yaşamak inadına güzel
Bu nasıl şehirdir böyle
Bütün sokaklar Utrillo'nun ellerinden çıkmış
Bütün evlerde Dufy'nin renkleri
Beyaz beyaz güvercinler damların üzerinde
Hava ılık mı serin mi belli değil
Kadife gibi
Gözleri namuslu namuslu parlar insanların
Gökyüzü inadına mavi
Yaşamak inadına güzel
Bu şehirde sen varsın...
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:52 PM
Büyük Yalnızlık
Önce çaresizlik çaldı kapıları
Sonra yoksulluk
Bütün aşina çehreler silindi aynalardan
Bir anda boşaldı dünya
Yapayalnız kaldık
Tez tükendi umut ekmeği
Bitiverdi suların hayali
Çevirdik derin bir karanlığa gözlerimizi
Sen ey büyük yalnızlık
Bir sen terketmedin bizi
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:52 PM
Çaresiz
Seni görmediğim günler bir çakır diken büyüyor göz
bebeklerimde
Bir çocuk ağlaması başlıyor, kulaklarımda uzun uzun
Ellerim bir yerlere yapışıyor, kurtaramıyorum
Ya ayaklarım, o benim zavallı ayaklarım
Öyle şaşkın, öyle kararsız, öyle çaresiz ki
Seni görmediğim günler
Karanlıktayım, katran *******deyim
Cehennem misali bir yerdeyim
Bir demir nasıl paslanır, bir elma nasıl çürürse
İşte öyleyim...
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:52 PM
Çigan Gözler
Şarkısız ve sensiz kaldığım nice akşamlar
Gözlerin geçer aklımdan özlemler içinde
Gözlerin bir çigan müziği güzelliğinde
Kirpiklerinde keman, bebeklerinde gitar...
İç ürperten sesin her gece odama dolar
Bir buğu yükselircesine göğe kadehten
Nasıl başım döner nasıl mest olurum bilsen
Ağlarım, saçlarında gün doğuncaya kadar...
Mutluluk bir ateştir uzaklarda yaktığın
Ki binlerce 'yay' çekilircesine derinden
En hazin şarkıları dinlerim gözlerinden
Büyür gitgide hüznü içimde yanlızlığın
Dinlerim o hiç susmak bilmeyen çiganları
Ve bir musiki halinde geçen zamanları...
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:52 PM
Çok geç
Israrına kandım diyemezsin, çok geç.
Bir anda inandım diyemezsin, çok geç!
Kor nerde ki? Bir baksana küller soğumuş...
Ateş gibi yandım diyemezsin, çok geç!
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:53 PM
Çok Sevmek
Bizi kandıran o şarkılar, o mavi gece
O sıcaklığı beyaz ellerin, o ilk bakış
Sebepsizliğin sebep olduğu şafak vakti
O çok sevmek *******de o çaresiz aldanış.
Uzayan saçlar, alnında avuçlarımızın
İşte o, insanın bir yerde, aşka boyun eğmesi
Kırılmak, bölünmek, o hep bütünlenmek
O çok sevmek, tenin bir başka tene değmesi.
Yanmak mı o eski çağlarda yanmak
Kül olup savrulmak rüzgara karşı
İlk kesilmişliği mağrur ellerimizin
O çok sevmek, kanımızın o ilk akışı.
İşte pınarlar, testiler, ırmaklar, çeşmeler
Kanlı avuçlarla içmek aşkı kanmadan
O kıyılarımızdaki denizin ilk coşkunluğu
O çok sevmek büyütmek onu hep, orada o zaman
Kazımak ulu ağaç gövdelerine adımızı
Yazmak her şeyi bir bir kumların üstüne
O her işkenceye mahkum olmuşluğumuz
O çok sevmek, daha çok sevmek günden güne.
Öyle delicesine, öyle korkunç, öyle çılgın
O çok sevmek o yanardağ, o ateş, o yangın...
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:53 PM
Çıkmaz Sokak
Bir daha dünyaya gelsem
Yine seni severdim
Beni üzesin diye
Beni deli divane edesin diye
Biliyorum
Sen de bir daha dünyaya gelsen
Yine beni sevmezdin
Kahrımdan öleyim diye
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:53 PM
Dağ Rüzgarı
Kaderde senden ayrı düşmek te varmış
Doğrusu bunu hiç düşünmemiştim..
Seni tanımadan
Hele seni böyle deli divane sevmeden
Yalnızlık güzeldir diyordum
Al başını, kaç bu şehirden
Ufukta bir çizgi gibi gördüğün dağlara
Rüzgarın iyot kokularını taşıdığı denizlere git
Git gidebildiğin yere git diyordum
Oysa ki, senden kaçılmazmış
Yokluğuna bir gün bile dayanılmazmış.
Bilmiyordum.
Yine de dayanmağa çalışıyorum işte
Bir kır çiçeği koparıyorum gözlerine benzeyen
Geçen bulutlara sesleniyorum ellerin diye
Rüzgar güzel bir koku getirmişse
Saçlarını okşayıp gelmiştir diyerek avunuyorum
Yaşamak seninle bir başka zamanı
Bir başka zamanda seni yaşamak
Her şeyden önce sen
Elbette sen
Mutlaka sen
İster uzaklarda ol
İster yanı başımda dur
Sen ol yeter ki bu zaman içinde
Ben olmasam da olur
Seni bir yumağa sarıyorum yıllardır
Bitmiyorsun
Çaresizliğim gün gibi aşikar
Su olup çeşmelerden akan güzelliğin
İnceliğin ışık yüzüme vuran
Sen güneş kadar sıcak
Tabiat kadar gerçek
Sen bahçelerde çiçekler açtıran
Sudan, havadan, güneşten yüce varlık
Sen, o tek sevgi içimde
Sen görebildiğim tek aydınlık
Bir nefeste benim için al
Havasızlıktan öldürme beni
Bulutlara, yıldızlara benim için de bak
Susadım diyorsam
Bir yudum su içmelisin
Ben yorulduysam sen uyumalısın
Ellerim sevilmek istiyor
Saçlarım okşanmak istiyor
Dudaklarım öpülmek istiyor
Anlamalısın.
Ağaçların yeşili kalmadı
Gökyüzünün mavisi yok
Bu dağlar o dağlar değil
Rüzgarında kekik kokusu yok
Kim bu çaresiz adam
Bu kan çanağı gözler kimin
Kaç gecedir uykusu yok
Gündüzü yok
Gecesi yok
Yok
Yok
Anladım
Sensiz yaşanmaz bu dünyada
İmkanı yok.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:53 PM
Değer mi ?
Bir rüya görür gibi
Seninle bulutlara uçtuğumda
Bir ateş yakar beni
Sevginle tutuştuğumu sanırdım
Yağmur olur damla damla
Öperdim öperdim dudaklarından
Bir nehir gibi çağlar
Akardım akardım damarlarından
Değer mi hiç değer mi hiç
Değer mi değer mi söyle
Bir rüya ömür boyu
Sürer mi sürer mi böyle
Değer mi hiç değer mi hiç
Değer canım değer elbet
Değer birtanem
Aşk için herşeye
Ne hayal ne de gerçek
Engel mi kanatlanmadan uçmaya
Değer canım değer birtanem
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:53 PM
Deli Olmak Işten Değiş
Düşüncem var, dağlar kadar
Deli olmak işten değil
Bende kış, alemde bahar
Deli olmak işten değil
İşiten yok, ağla bağır
Tanrı dilsiz, alem sağır
Düşünceler öyle ağır
Deli olmak işten değil
Arzu, o bitmeyen yarış
Kara toprak sona varış
Ömür dediğin bir karış
Deli olmak işten değil
Sonsuzluğa giden gemi
Sürükler de düşüncemi
Vehim sarar her gecemi
Deli olmak işten değil
Karanlık mal oldu bana
Gerçek hayal oldu bana
Dostlar! bir hal oldu bana
Deli olmak işten değil
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:54 PM
Denize Kavuşan Nehir
Sen üzerinde nice şafakların söktüğü
Sevgi denizlerime akan büyük nehir
Sen biraz ışık, biraz tılsım, biraz büyü
Sen yıllardır yazıp bitiremediğim şiir
Durmadan bir gül açar ellerinde pembe
Sen nefes alışı en bakir güzelliğin
Gözlerin midir parlayan gökyüzünde
Bir güneş doğarcasına geceleyin
Ne zaman seni düşünsem yaşamak güzel
Bir bahar bahçesi olur güz bahçeleri
En karanlıklarda bile uzanır bir el
Kendiliğinden açar sabaha perdeleri
Sen varsan dallarda kuşlar memnun
Tüm çiçeklerin rengi değişik, kokusu başka
Öylesine gerçek ki var olduğun
Çarpar güzelliğin kıyılarıma dalga dalga
Tutsam ellerini içim ürperir hazdan
Başım döner gözlerin gözlerime değse
Kalan tek hatıradır gülüşün bir yazdan
Yokluğun da odur senin ölmek neyse
Sen bastığın yerde çiçeklerin büyüdüğü
Her zaman en güzel, her yerde eşsiz
Sen yaprak, sen köpük, sen kuş tüyü
Sen sevgi nehirlerimin aktığı büyük deniz
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:54 PM
Diyebileydim
Anladım diyemem ki! Suçluyum
Belki ben anlatamadım sana kendimi
Tutuştum, yandım da yokluğunda her gece
Yine gözyaşlarımla söndürdüm kalbimi
Her gün her dakika seni özlerdim
Bitmezdi kederim senin yanında bile
Susardım, gözlerime baktığın zaman
Mermer bir heykelin çaresizliğiyle
Oysa neler düşünürdüm sen yokken
Sana kavuşunca neler söylemek isterdim
Dakikalar bir ışık hızıyla geçerdi
Ayrılık başlayınca ben biterdim
En kötüsü beni koyup gitmendi
O öyle bir yalnızlıktı anlatılmaz
Hep yarım kalmış heyecanlar hazlar içinde
Biterdi bir kış, geçerdi bir yaz
Ve nice yıllar kovalardı birbirini
Gözlerimde gitgide büyürdü mesafeler
Bütün teselliler uzaklarda kalırdı
Bütün çiçekleriyle solardı bahçeler
Ne olurdu saadetlerin en büyüğü
İşte ellerimde al, diyebilseydim
Anlardın, ve hiç gitmezdin, değil mi
Bir gün duyduğum gibi kal diyebilseydim.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:54 PM
Dost Bildiklerim
Sanırdım gündüzdü onlarla gecem
İçimde ümitti dost bildiklerim
Ne zaman yıkılıp yere düştüysem
Bırakıp da gitti dost bildiklerim
Hepsi varken baharımda, yazımda:
Kışın bir burukluk kaldı ağzımda
Seneler senesi oysa gözümde
Cihana eşitti dost bildiklerim
Nerde o sözlere kandığım günler?
Her gülen yüzü dost sandığım günler
Acıdan kahrolup yandığım günler
Ta canıma yetti dost bildiklerim
Meydana çıkalı asil çehreler
Aydınlanmaz oldu artık *******
Yalanlar tükendi, indi maskeler
Birer birer bitti dost bildiklerim
Korkar oldum bana *dostum* diyenden
Yoksa yok olandan, varsa yiyenden
Ne onlardan eser kaldı ne benden
Beni benden etti dost bildiklerim
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:54 PM
Gözlerde Sevişmek
Seninle yaşanacak bir aşkın öyküsünü
Bir giz gibi derinden dün yaşattı gözlerin
Sunduğu sevinçlerle o eşsiz bahar günü
Yemyeşil bir adaktı, bir murattı gözlerin.
Acılar uzaklarda, mutluluklarsa yakın
Bir kaç saat içinde kaç yıldı yaşattığın
Gözlerime sevgiyle bakarken, bana aşkın
Ölümsüz olduğunu hatırlattı gözlerin.
İçimde tek sen vardın, düşüncemde yalnız sen
Birbirimizden uzak yaşadığımız o
en güzel yıllarımızı elemle düşünürken
Hem ağladı sessizce, hem ağlattı gözlerin.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:54 PM
Gözlerim Gözlerinde
Hep böyle çocuksu mu bakar senin gözlerin?
Hep böyle içinde uzak bir ışık mı yanar?
Bakışlarında beni dinlendiren bir şey var;
Kıyısındaymış gibi en sakin denizlerin...
Bir yelkenliyim şimdi ben senin limanında
Fırtınalardan geldim sende dinleniyorum.
Bu huzur, bu sessizlik hiç bitmesin diyorum;
En eşsiz dakikalar sürsün senin yanında...
Hiç yumma gözlerini, ışığın eksilmesin,
Gündüzüm aydınlığım, ipek böceğim benim!
Güz bahçemde açılmış o son çiçeğim benim!
Yorgun kalbim seninle elem nedir bilmesin;
Ayırma gözlerimden çocuksu gözlerini,
O sakin o yalansız, o kuytu gözlerini
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:55 PM
Imkansız Aşk
Falcı kadın yalan söylüyor yalan
Bizi birbirimiz için yaratmış Tanrımız
Nasıl mümkün değilse
Yıldızları toplamak gökyüzünden
Öylesine imkansız bir şey aşkımız
Kurudu gölgesinde oturduğumuz ağaçlar
Bahçelerde sevdiğin çiçekler kalmadı
Sadece hatıralarda ebedi olan
Vazgeçemediğimiz, unutamadığımız
Onlar bile bize yar olmadı
Unut benden kalan ne varsa
Unutmak tesellidir yalnızlığın
Güneşi bir kadeh şarap gibi içip
Delicesine sarhoş olmak
En güzel tarafı imkansızlığın
Ümitlerimiz fırtınalı denizler ortasında
Bir hurda teknedir şimdi
Dalgalar dünden daha zalim
Rüzgar daha hoyrat
Ne bulut var ufuklarda ne gemi
Mevsimler toz pembe değil
Gündüzler gecedir, ******* zindan
Güneşin doğmasını beklemek boşuna
Boşuna artık medet ummak
Taş kalpli zamandan
İnan ki! Kırılmış bir ayna gibi
Paramparça, kırık dökük aşkımız
Çaresizliğin, ümitsizliğin türküsü
Türkülerin en içlisi, en hüzünlüsü
Büyük aşkımız
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:56 PM
Istanbul
Evin içinde bir oda, odada İstanbul
Odanın içinde bir ayna, aynada İstanbul
Adam sigarasını yaktı, bir İstanbul dumanı
Kadın çantasını açtı, çantada İstanbul
Çocuk bir olta atmıştı denize, gördüm
Çekmeğe başladı, oltada İstanbul
Bu ne biçim su, bu nasıl şehir
Şişede İstanbul, masada İstanbul
Yürüsek yürüyor, dursak duruyor, şaşırdık
Bir yanda o, bir yanda ben, ortada İstanbul
İnsan bir kere sevmeye görsün, anladım
Nereye gidersen git, orada İstanbul.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:56 PM
Milyon kere ayten
Ben bir Ayten'dir tutturmuşum
Oh ne iyi
Ayten'li içkiler içip
Sarhoş oluyorum ne güzel
Hoşuma gitmiyorsa rengi denizlerin
Biraz Ayten sürüyorum güzelleşiyor
Şarkılar söylüyorum Şiirler yazıyorum
Ayten üstüne
Saatim her zaman Ayten'e beş var
Ya da Ayten'i beş geçiyor
Ne yana baksam gördüğüm o
Gözümü yumsam aklımdan Ayten geçiyor
Bana sorarsanız mevsimlerden Aytendeyiz
Günlerden Aytenertesidir
Odur gün gün beni yaşatan
Onun kokusu sarmıştır sokakları
Onun gözleridir şafakta gördüğüm
Akşam kızıllığında onun dudakları
Başka kadını övmeyin yanımda gücenirim
Ayten'i övecekseniz ne ala, oturabilirsiniz
Bir kadehte sizinle içeriz Ayten'li İki laf ederiz
Onu siz de seversiniz benim gibi
Ama yağma yok
Ayten'i size bırakmam
Alın tek kat elbisemi size vereyim
Cebimde bir on liram var
Onu da alın gerekirse
Ben Ayten'i düşünürüm, üşümem
Üç kere adını tekrarlarım, karnım doyar
Parasızlık da bir şey mi
Ölüm bile kötü değil
Aytensizlik kadar
Ona uğramayan gemiler batsın
Ondan geçmeyen trenler devrilsin
Onu sevmeyen yürek taş kesilsin
Kapansın onu görmeyen gözler
Onu övmeyen diller kurusun
İki kere iki dört elde var Ayten
Bundan böyle dünyada
Aşkın adı Ayten olsun
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:56 PM
Tesbih
Sen giderken gözlerim dopdoluydu
Ve yağan yağmurla caddeler ıslak
Yokluğundan bir rüzgar esti hazin
Teselliler döküldü yaprak yaprak
Gökyüzünde bir bir söndü yıldızlar
Bir karanlık geldi gittiğin yerden
Ümitlerim vardı tesbih misali
Sen giderken dağılıverdiler birden
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 04:56 PM
Unutulmayanlar
Biliyorum, unutamayacaksın!
Ağır ağır geçecek mevsimler,
Bir bir ağaracak saçının telleri
Solacak albümde eski resimler.
Beni hatırladıkça için ürperecek,
Boşanan gözyaşlarını tutamıyacaksın.
Boşuna zorlama kendini, sevdiğim;
Biliyorum, unutamayacaksın.
Ve biliyorsun, ben de unutamayacağım,
Eskimeyecek içimde sana ait ne varsa
Şöhretmiş, servetmiş herşey geçiyor, inan
Dostluklar ve sevgiler kalıyor, kalırsa.
Sen benim gökyüzümdün, denizim, toprağımdın,
Şimdi bir hatıra olamazsın belirsiz, uzak
Biliyorsun bazı şeyler vardır elimizde olmayan
İşte öyle imkansız birşey seni unutmak.
Zannetme ki herşey bitti sevdiğim;
Birgün yeşerecek şu sararmış yapraklar.
Ve bundan sonra kim severse dünyada;
Seni ve beni hatırlayacaklar
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:02 PM
Ben
Ben Ademim, hem Havvayım,
Bu alemde bir rüyayım.
Hemi derdim, hem devayım,
Lokman hekim tabibim ben.
Ben Yunusum Mevlanayım,
Gönüllerde bir sevdayım.
Hem Mecnun'um, hem Leylayım,
Çöle düşüp göründüm ben.
Yaradılan kul da benim,
Et, kemik, ceset bedenim.
İNCE'yim hakka gidenim,
İnsan oldum da geldim ben.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:02 PM
Beni Yalnız Bırakma
Gönlüm gözüm Sen’in ile açılır,
Geçilmezler Sen’in ile geçilir,
Adın anılınca nurlar saçılır;
Doğ rûhuma beni hasretle yakma!
Hak aşkına kulun yalnız bırakma!
Ben bir kapıkulu, Sen de Sultansın,
Yolda kalmışlara Haktan emansın,
Ben bir cesed isem, Sen onda cansın;
Doğ ruhuma beni hasretle yakma!
Dost aşkına kulun yalnız bırakma!
Âşıklar ararlar Sen’i her yerde,
Dudağın şerbeti dermandır derde...
Ben bir dertli isem dermanım nerde?
Doğ rûhuma beni hasretle yakma!
Hak aşkına kulun yalnız bırakma!
Bir yüzü karayım pek çok vebâlim,
Düşe-kalka, kalmadı hiç mecâlim...
Bilmem ki ötede ne olur hâlim...?
Doğ rûhuma beni hasretle yakma!
Hak aşkına kulun yalnız bırakma!
Bir zaman mevsimler bütün bahardı,
Korkarım o günler bir bir karardı...
Merhamet! Yollarım bir sarpa sardı...
Doğ rûhuma beni hasretle yakma!
Dost aşkına kulun yalnız bırakma!
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:02 PM
Beni...
Kahbe dünya ne acayip işin var,
Derin düşünceye daldırdın beni.
Ne insafın, ne kocamaz yaşın var,
Kırkına geldim de soldurdun beni.
Yalan dünya sana aldananın var,
Heveslenmem sana kandırdın beni.
Zengine çok geniş, fakire de dar,
Bundan sonra kandıraman sen beni.
Yüce dağlarıyın başında karlar,
Yazın yakıp, kışın dondurdun beni.
Dünya diye çok da methin yaparlar,
Kaç kere mezara koydurdun beni.
Ateşin var, toprağın da suyun var,
Gaflete daldırıp yandırdın beni.
Ben Adem torunu bende ruh da var,
Şakıyan bülbüle döndürdün beni.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:02 PM
Benim Köyüm
Temiz havasını alamasam da,
Memet emmimizi bulamasam da,
Şimşir kaşığımı yalamasam da,
Kayseri de uğrak yerimdir KÖYÜM.
Köyüm köyüm benim köyüm,
Köyümü nasıl söylüyüm.
Sediri var otururum dostlarla,
Dedesi kalmamış koyun postlarla,
Karşılaşmam asla orda astlarla,
Kayseri de uğrak yerimdir KÖYÜM.
Köyüm köyüm benim köyüm,
Köyümü nasıl söylüyüm.
İNCE anlatamaz köyü, köylüyü,
Orada bulursun selvi boyluyu,
Bulmak isterisen güzel huyluyu,
Kayseri de uğrak yerimdir KÖYÜM.
Köyüm köyüm benim köyüm,
Köyümü nasıl söylüyüm.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:02 PM
Benim Rabbim
Benim Rabbim benim Rabbim;
Sen’den başka yoktur Rabbim!
Dostluğunda vefa gördüm;
Sen’in vefan çoktur Rabbim!
Kapında bendeler Sen’in,
Muradı Sen’sin cümlenin,
Aradan kaldır hicabı,
Görsünler cemâlin Rabbim.
Ma'rûfsun bilinmez Zât’ın,
Her şeyi kaplamış tahtın;
Görenler görmüştür Sen’i,
Gözsüzlere pinhân Rabbim!
Bildim diyenler aldandı,
Bilmeyenler nâra yandı;
Gönlümde kenzen bilindin;
Âşıklara sübhân Rabbim!
Ruhlara ışıktır adın,
Meclislere huzûr yâdın,
Ariflerin son durağı,
Dertlilere derman Rabbim!
Cürmüm pek çok yok tâatim,
Belki yaklaştı saatim,
Etmezsen inâyet eğer
Kimden ola gufran Rabbim!
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:02 PM
Beyaz Nur
Bugün nurlar yağdı haktan,
Ne umarsan iste haktan.
Cevherler çıkar kovaktan,
Çıkar Allah deyi deyi.
Gökten inen beyaz tane,
Adı kar olmuş bahane.
Dertlinin yeri mey-hane,
İçer Allah deyi deyi.
Yeşil ağaç beyazlanmış,
Hava soğuk ayazlanmış.
Toprak karlara nazlanmış,
Sarar Allah deyi deyi.
Gök de yerlere sarılmış,
Edna kulların yorulmuş.
Dervişler zikre kurulmuş,
Çeker Allah deyi deyi.
Gökkubbe yere ağanmış,
Beyaz nurlara boyanmış.
İNCE de Hakka dayanmış,
Ağlar Allah deyi deyi.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:03 PM
Bil Ki Kurtulmuştur...
Baba "salih" demiş koymuş adını,
Nüfusa "kurtulmuş" diye yazmışlar.
Duymazsan mazlumun coş feryadını,
Deme ha onlara sakın, "azmışlar".
Yaradanım fırka fırka ayırmış,
Bakmak için yer yüzüne koyurmuş.
"Adem" diye bir de adın duyurmuş,
İrfansızlar anlamadan yazmışlar.
Habil'le Kablile kavga ettirmiş,
Kimini ham koyup kimin yetirmiş.
"Enel hak" diyeni dara getirmiş,
Fani diye bir de mezar kazmışlar.
Gururu, kibiri atıp gidersen,
Yaradan yaratmış deyip, seversen.
Putları kırarak bir de birlersen,
Bilki "kurtulmuş" dur diye yazmışlar.
Elest-ü Bezmdeki sözde durursan ,
Bir ehl-i Kamile ıkrar verirsen,
Aşkın badesine dudak değersen,
Bil, erenler seni safa almışlar.
Ben-i Adem ise üç nişanı var,
Gözündeki ışık ay gibi parlar.
Sözünde tad vardır şerbetler damlar,
Öz'ünü bilmezler hayvan olmuşlar.
Aşk yolu çileli, cefası çoktur,
Söyle söyle bitmez, hiç sonu yoktur,
Dersen, kuru lafa karnımız toktur,
İNCE sırlı sözün boşa saymışlar.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:03 PM
Bilir Misin?
Nara yanmayınca yare varılmaz,
Bilir misin bunu İbrahim kardeş.
Namaz kılar hak huzurda durulmaz,
Bilir misin bunu İbrahim kardeş.
Gördüm ki sevgiye bülbül olmuşsun,
Gülü görememiş, har da kalmışsın.
Sanki bir camiye vaiz olmuşsun,
Bilir misin bunu İbrahim kardeş.
Sıkı sarılmışsın hakkın yoluna,
Nasib etsin mevlam cümle kuluna.
Meyletme dünyanın geçmez puluna,
Aldatır insanı İbrahim Kardeş.
Gece-gündüz dost dost diye ağlarız,
Coşkun sel misali durmaz çağlarız.
Dertlinin derdiyle yürek dağlarız,
En kemter kuluyuz İbrahim Kardeş.
Aşkın deryasında her dem sarhoşuz,
Elest-ü bezminde ıkrar sunmuşuz.
"Leyla Leyla" diye Mecnun olmuşuz,
İNCE bir çöldeyiz İbrahim Kardeş.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:03 PM
Bilmem
Yürüsem aşkın bahrinde,
Balı tatsam yar zehrinde.
Bir ev alsam pir şehrinde,
Oturup kalsam mı bilmem?
Deli gönül gene coşma,
Ağyarın peşinden koşma.
Çıldırıp da bendi aşma,
Durup, yorulsam mı bilmem?
Aşkın beni derde koydu,
Kavlimiz acep bu muydu?
İNCE bulanık su muydu?
Akıp, durulsam mı bilmem?
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:03 PM
Bilmem Ki..
Burcu burcu tüttün burnumda sıla,
Ne diye özlerim seni bilmem ki?
Nere yönüm dönsem döner pusula,
Ne diye özlerim seni bilmem ki?
Her bayram dönerim yoluna doğru,
Çevirir yönümü duyduğum çağrı.
Özlemi içimde dinmeyen ağrı,
Ne diye özlerim seni bilmem ki?
Yavrular gözümün önünden gitmez,
Aşkın olmasaydı tek tohum bitmez.
Düşüncesiz, aldırmaza farketmez,
Ne diye severim seni bilmem ki?
Sevdayın çağrısın duydum erkenden,
Kokunu alırım, gülden, dikenden.
İNCE sesin duyar o esen yelden,
Ne diye isterim seni billmem ki?
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:03 PM
Bilmem Niye?
Sevilmeye layık mısın?
Bilmem niye seviyorum
Gizlendiğim kavuk musun?
Bilmem niye seviyorum
Huri misin melek misin?
Gönüllerde dilek misin?
Sandallarda dilek misin?
Bilmem niye seviyorum
Baharım mı yazım mısın?
Çalınacak sazım mısın?
Oğlum musun kızım mısın?
Bilmem niye seviyorum
Yaprak mısın çiçek misin?
Gireceğim toprak mısın?
Yakın mısın uzak mısın?
Bilmem niye seviyorum
Türkü müsün şarkı mısın?
Gönül evim barkım mısın?
Bağımda bir salkım mısın?
Bilmem niye seviyorum
İNCE misin kısa mısın?
Kanun musun yasa mısın?
Sevinç misin tasa mısın?
Bilmem niye seviyorum
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:06 PM
Bir De
Her şey bir de mevcut, bir de ararız,
İkinin peşinde gördün mü bizi.
Kanayan kalpleri açar, yararız,
O lokman hekime sordun mu bizi.
O ateş ki kurtulan yok közünden,
İçin için yanıyorsan özünden,
Su içmişsin o pınarın gözünden,
Bulanık sularda gördün mü bizi,
Bilmez misin sırda sırlar gizlidir,
Aşık olan insan açık sözlüdür.
Kimi sözündedir, kimi sazlıdır,
Bam teline değip, vurdun mu bizi.
Başı yar yoluna koyanlardanız,
Sevdanın zehrinden doyanlardanız,
Yol yordam bilerek uyanlardanız,
Dolanan yollarda yordun mu bizi.
Vuslata erince olur mu gusül,
Aşk sarhoşlarına gerek mi usul,
Görünen her şeye gizlenmiş asıl,
Yoksa yadelleri sordun mu bizi.
Ne gül oldum bülbülleri öttürdüm,
Gam yükünü çektim duman tüttürdüm,
Hiç sürüm olmadı koyun güttürdüm,
Vurup yerden yere serdin mi bizi.
Ne çileyi bölüp, ne de pay ettim,
Geldi geçti şu ömrümü zayettim.
Yar adını duyunca hep hay ettim,
Gül zannedip yoksa derdin mi bizi.
Gam yükünü taşımamak elde mi.
Aşıklığın gönülde mi dilde mi?
İnce, gözün yolcuda mı yolda mı,
Üç-beş süslü sözle gerdin mi bizi..
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:06 PM
Bir Türkü Yak
Bir türkü yak...
Yanık bir türkü yak
Hüznünden kainat ağlasın
Beni anlatsın
Sen ol nağmelerde
Yankılansın dağ doruklarında
Saçlarının teli ile
Ellerimi bağlasın
Bir türkü yak
Yalnızlığıma yoldaş edeyim
Herkes ağlasın yanıklığına
Bir türkü yak
Geçmişim görüntülensin içinde
Geleceğime ayna tutayım
Sevgilileri unuttursun
Mısralarda tek seni yutayım
Bir türkü yak
Sonsuzluğa uzanan bir ses
Gönlümü serinleten nefes
Desinler ki 'harika, çok enfes'
Bir türkü yak
Dudaklarım titresin
O türkü dillerde gönüllerde
Unutulmasın söylensin
Bir türkü yak
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:06 PM
Biridir Biri...
Bugün Kayseri'de bir güzel gördüm,
Cennetten çıkmıştır huridir huri.
Hakkın cemalini yüzünde gördüm,
Şavkıdı yüzüme nurudur, nuru...
Gözlerine bakamadım ar ettim,
Bu güzel de kimin yaridir, yari.
Bülbül gibi gülde figanlar ettim,
Dediler bülbülün zarıdır, zarı.
İnan güzelliğin tarif edemem,
Sözler anlatamaz, peridir, peri.
İNCE'de goncayı tasvir edemem,
Hüdanın nurundan biridir, biri...
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:06 PM
Birliğe Yolculuk
Ne çöllerde mataramdaki
Son damlayı sebil ettim
Ne dertli sazımın mızrabından
Tellere eziyet ettim
Ne kırk yıllık ömrümü
Geçmişime geleceğe ve sonsuza
Emanet ettim
Bülbülün nağmesinde
Dervişin nefesinde
Zenginin şişkin kesesinde
İltifat, itibar, kifayet, hidayet
Esaret cesaret... ettim
Sadece tertemiz gönlümü kirlettim
Kapında tapunda yapında
Hatta incecik suratında
Oynadım, kıvırıp da dans ettim
Aşkınla, meşkinle
Ve sevdayın ateşinde
Piştim yanıp kül ettim
şu kocamaz gönlümü
an be an biten ömrümü
Ateşine pervane yaptım
Beni bencilliği ve ikinciliği
Bir edip birliğe gittim
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:06 PM
Bitiremedim
Yeşil ördek gibi yüzemedim ben,
Dünya sonsuz imiş bitiremedim
Gönlümce alemi gezemedim ben
İstedim yanıma getiremedim
Coşkun seller gibi çağlayamadım
Gönlünü gönlüme bağlayamadım
Kılıcım paslandı yağlayamadım
Bu işe bir akıl yetiremedim
Çağır türküleri söyle hallerin
Bal şerbet akıtsın tatlı dillerin
Kahrı çekilmiyor gurbet ellerin
Bir tek şu hasreti bitiremedim
Yoruldum da bu yollarda yoruldum
Eşe, dosta, yarenime darıldım
İNCE'cik bir daldım çabuk kırıldım,
Bir işi hal yola yatıramadım
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:06 PM
Biz Yoğiken
Şu yalan dünyada kalırım sanma,
Makama, mevkiye sakın aldanma.
Evlada, iyale, mala güvenme,
Kim varımış biz burada yoğiken?
Anandan üryanda geldin dünyaya,
Kullan aklını da bağlan hüdaya.
Gaflete düşüp de uyman modaya,
Kim varımış biz burada yoğiken?
Nic'oldu da Karacaoğlan nic'oldu,
Dünya boşalıp kaç kere doldu.
Sultan Süleyman'a acep ne oldu?
Kim varımış biz burada yoğiken?
Yedi defa devran döner durulur,
Sanki "Dünya Benim" derde kurulur.
Çok yakında sûr düdüğü vurulur,
Kim varımış biz burada yoğiken?
İNCE'yim insanım, halifeyim ben,
Ahsen'i takvimsin eğer bilirsen,
Yaradana sağlam ikrar verirsen,
Ölmez baki kalır bu can sağiken.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:07 PM
Bizim Eller
Dağları var ovası var
Ne güzeldir bizim eller
Tertemiz bir havası var
Ne güzeldir bizim eller
Irmakları çayları var
Aşireti boyları var
Ne güzelce huyları var
Ne güzeldir bizim eller
Gelin elinde kınası
Gözü yaşlı hep anası
Anasıdır kaynanası
Ne güzeldir bizim eller
Bahar gelir çiğdem çıkar
Güzelleri yola bakar
cilveleri yürek yakar
Ne güzeldir bizim eller
Tarlaya gider şafakta
Azığı çoktur mutfakta
Al al kızaran yanakta
Ne güzeldir bizim eller
Sevgisi var saygısı var
Ne gelecek kaygısı var
Ciğer yakan duygusu var
Ne güzeldir bizim eller
Yaylalarda koyun yayar
Dostun uğruna canın koyar
Misafiri hızır sayar
Ne güzeldir bizim eller
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:12 PM
Bizler De Dirileceğiz
Bu ülke ki gâzîler şehîdler diyârıdır,
Bütünüyle bize cedlerin armağanıdır.
Cennetleri andıran bağ ve bahçeleriyle,
Ovası obası zümrütten tepeleriyle;
Muhteşem geçmişin değerli yâdigârıdır.
Yâkut sütunlar üstünde fîrûze kubbeler,
Dört bir yanda şâha kalkmış gibi minâreler;
Hiç eskimeyen bir manâ ile hâlâ süzgün,
Gökte yıldızlarla mahyalaşan o şanlı dün
Ki sönük bir rüyâdır yanında efsâneler...
Ne şarklı İsfendiyâr ne garbın
İskender’i, Hayâl edememişti bu dünyâyı hiçbiri...
Âlem henüz karanlıklar içinde yüzerken,
Ermiştik uhrevî aydınlıklara çok erken...
Ve seyrediyorduk buradan tâ öteleri
Şimdi hazân vurmuş bu lâle bahçesinde biz,
Ümît ve inkisârla yutkunuyoruz sessiz...
Hülyâlarımızda bir yeni şafaklar çağı,
Her gün daha aydınlık görüyoruz varlığı;
İhtimâl ki bir gün bizler de dirileceğiz...
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:12 PM
Boşa...
Boşa çaldım çabaladım
Şu sevdaya yenik düştüm
O kaçtıkça kovaladım
Şu sevdaya yenik düştüm
Aşk atına binem dedim
Şu dünyada gülem dedim
ben yoluna ölem dedim
şu sevdaya yenik düştüm
*******im gündüz ettim
tükendim eridim bittim
kahbe felek sana n'ettim
şu sevdaya yenik düştüm
sevem dedim sevdirmedi
kim olduğun bildirmedi
çok ah çektim aldırmadı
şu sevdaya yenik düştüm
kader dedi de aldattı
elim ayağım bağlattı
yaktı, kül etti dağlattı
şu sevdaya yenik düştüm
İNCE yarayı sarmadı
bir gün halimden sormadı
yeter dedim ya durmadı
şu sevdaya yenik düştüm
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:13 PM
Bu Alem
Sezişin kuvvetli iyi yazarsın,
Tevazuyu bırak gerçeği söyle,
Çok iyi deşersin, güzel kazarsın,
Ölenlere benden bir selam söyle.
Aşkla kavrulmuşsun sözünden belli,
Yaşın kırklarda mı desem mi elli.
Yakınlık durumun nazından belli,
Güzel'in aşkına düz kelam eyle.
Sevdanın gizliği açığı olmaz,
Çok yiyen doyar ya , azığı kalmaz.
bir çicek bilirim kışın da solmaz,
açar da hiç solmaz bu lâlem böyle.
Alem düşman olup peşime düşse,
Ben yandıkça onlar külümü deşse,
Bin kez yanan gönül narınan pişse,
Böyledir bu devran bu alem böyle.
Demek rastlamadın sen o güzele,
Öyleyse gusül et, abdest tazele,
Toprağa düşüp de dönen gazele,
Çürümüş toprağı nuralem eyle.
Demek sen o derde derman ararsın,
Hacı yoluna çık, ordan sorarsın.
Niyetin ne bilmem beni sınarsın,
Yak şu löküsü de meşalem eyle.
Gönüldeyse daha nerde, girsene,
Kapısı yedi mi, bir mi desene.
Vakit gitti, bitti belki bu sene,
İki bin birinde vur belâm eyle.
Muhammedin adı mıdır Muhabbet,
Sevda zindanın da cezam muabbet,
Aşkın düğünün de çalma trampet,
Bandocu başına var selam eyle.
Bu kadar Arapça bilmezdim amma,
Öyle yazarsın ki sanki muamma,
Az çok Farsçadan da okurdum amma,
Türkçeden ayrılmam sülalem böyle.
Güzelin aşkıyla zehir şerbettir,
Öz yurdunda gariplik de gurbettir.
Sırdan söz eyleme sonu zilletdir,
Zehirin tadıyla nuşalem eyle.
Aşk yükü mü ağır sen mi yoruldun,
Mayan mı az geldi, az mı karıldın,
Sürçü lisan m'ettim niye darıldın,
Usanma İnce'den çoş alem eyle.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:13 PM
Bu Nasıl Maraş?
Şiir diye tuttuk Maraş yolunu,
Bu nasıl Maraşmış bu nasıl Maraş?
Öğretmen evinde büktük boyunu
Bu nasıl Maraşmış bu nasıl Maraş?
Abdullah, Kamil'le Ali Rızayla
Hoşgeldin ettiler ağız ucuyla
Şiiri sevmiştik Karakoç’uyla
Bu nasıl Maraşmış bu nasıl Maraş
Öğle yemeğine harem selamlık
Söz verilmez olduk bir tek kelamlık
Arkadaşlar dedi bu iş yarımlık
Bu nasıl Maraşmış bu nasıl Maraş
Şair diye birbirini seçmişler
Üstad diye bir de sıfat katmışlar
Şeyh'e Şıh'a methiyeler etmişler
Bu nasıl Maraşmış bu nasıl Maraş
İstiklal Marşımı söylemiyorlar
İtiraz mı asla dinlemiyorlar
Misafirperverlik hiç bilmiyorlar
Bu nasıl Maraşmış bu nasıl Maraş
Methiye, yalaka ne ararsan var
Şairlikle bunun ne ilgisi var?
İçlerinde Cuma bir de İnci var
Bu nasıl Maraşmış bu nasıl Maraş
Lütfettiler bir şiirlik söz aldık
Sıramız gelince kürsüye geldik
Arapça, Farsça var Türkçesiz kaldık
Bu nasıl Maraşmış bu nasıl Maraş
Bu Cumhuriyetin şairleriyiz biz
Türklüğün uğruna can verenleriz
Arap mı fars mı siz nesiniz siz?
Bu nasıl Maraşmış bu nasıl Maraş
Kürsüde yuhlandık "şerefsiz,, olduk
Dört şair maraşda yapyalnız kaldık
Can güvenliğini validen aldık(!)
Bu nasıl Maraşmış bu nasıl Maraş
Yeter İNCE Maraşlıyı incitme
Bilmediğin yere koşup da gitme
Derdimi deşip de fazla söyletme
Bu nasıl Maraşmış bu nasıl Maraş
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:13 PM
Bulamadım
On sekiz bin alemleri yaradan,
O kadar alemde yer bulamadım.
Hem gemiyle gittim, hemi karadan,
Gönül bahçesinde gül bulamadım.
Senin yarattığın yalan dünyada,
Çok dolandım amma mal bulamadım.
Mevlana yurdunda ulu Konya 'da,
Gönül pınarıma şems bulamadım.
Geldim Kayseri'ye konayım deyi,
Ademin içinde yer bulamadım.
Rum'un diyarında doyarım deyi,
Bir lokma ekmeği zor bulamadım.
İnsan suretinde kurtlar kurulmuş,
Halil sofrasında yer bulamadım.
Şu İnce'de ciğerinden vurulmuş,
Kangren yarama em bulamadım.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:13 PM
Bulamadın
Deli gönül kırk yıl gezdin alemde
Kışlar geldi geçti, yaz bulamadın.
Çoklar yedi içti fakirhanemde,
Çok aradın amma haz bulamadın.
Tavukla, cücükle eğlendin durdun,
Bir gün bile olsa kaz bulamadın.
Sinen siper edip hançer vurdurdun,
Acı da tatlı da söz bulamadın.
Libas gibi yırtık, sökük sen gezdin,
Yaranı dikecek biz bulamadın.
Çoğu zaman geldi canından bezdin,
Ne canda, cananda köz bulamadın.
Çok okudun, yazdın insanlar için,
İşe yarayacak söz bulamadın.
İNCE bu figanlar bilmem ki niçin?
Sinen de yanacak öz bulamadın.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:13 PM
Bulayım Dersen
Aydınlık gerçeği bulayım dersen,
Gerçeği bilene sor da öğren gel.
Gerçek saklanamaz doğru söylersen,
Tüm giydiklerini soy da öğren gel.
Nefsin ile savaş eyleyim dersen,
Can dosta canını kurban eylersen,
Dost iline doğru uçmak dilersen,
Aşkı muhabbeti sor da öğren gel.
O aşkın sırrının sırrı cefadır,
Çekilen çileler büyük sefadır.
Sevda bahçesinde gül Mürtezadır,
Bülbülden dikeni sor da öğren gel.
Aşkın yolundaki emek zay olmaz,
Mayasız bir sütle yoğurt çalınmaz.
İNCE, her tüccarın malı alınmaz,
Her işi ehline sor da öğren gel..
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:14 PM
Bundan Sonra
Hacer-ül Esveddi kara gözlerin,
Bakmam gayrı bundan sonra sevdiğim.
Baldan tatlıyıdı nazlım sözlerin,
Duymam gayrı bundan sonra sevdiğim.
Sen vefasız çıktın bel'oldu gayrı,
Sen bir başkayıdın hepsinden ayrı.
Düğün edecektim çifte halaylı,
Yapmam gayrı bundan sonra sevdiğim.
Ceylan bakışlıydı sürmeli gözün,
Ay gibi parlardı, nur muydu yüzün.
Ne çabuk unuttun verdiğin sözün,
Sormam gayrı bundan sonra sevdiğim.
Ağlayı, ağlayı sel oldu yaşlar,
Başıma yağdırdın ummadık taşlar,
Seni soruyorlar yarenler, eşler,
Anmam gayrı bundan sonra sevdiğim.
Karacaoğlan gibi coşkun çağlarım,
Bu yüreğim ataşlarla dağlarım,
Veran oldu gitti gönül bağlarım,
Bakmam gayrı bundan sonra sevdiğim.
İNCE inceldi de iplere döndü,
Aşkın ataşıyla kaynayıp yandı,
Senin için her renklere boyandı,
Yunmam gayrı bundan sonra sevdiğim.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:14 PM
Bülbül
Gülden mi ayrıldın derdin ne senin
Niye ağlıyorsun divane bülbül
Çilen mi dilinde virdin mi senin
Niye ağlıyorsun divane bülbül
Gönül bahçendeki mevsim mi geçti
Feryat figan için seni mi seçti
Bir dilber elinden bade mi içti
Niye ağlıyorsun divane bülbül
Eşin dostun hiç kapını açmaz mı
Kanadın mı kırık gönül uçmaz mı
Kimsen yok mu bu figanın geçmez mi
Niye ağlıyorsun divane bülbül
Seninde mi hiç kaderin gülmedi
Yetmedi mi çilen daha dolmadı
Konduğun gül kadrini mi bilmedi
Niye ağlıyorsun divane bülbül
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:14 PM
Bülbül Ötmesin
Yok artık işim güller, çemenler, lâlelerle,
Aynı görüyorum karanfili yâseminle...
Duyduğumdan beri râyihasını sonsuzun,
Bir dünyâ ki, ölümle sona ermez; upuzun...
Kalmadı gözümde ne renk ne ziyâ sevdâsı,
Yeryüzünün ak zambakları, mor papatyası.
İsterse hiç açmasın tepelerde çiçekler,
Uçuşup, çiçeklerle oynaşmasın böcekler...
Ötmesin hiç bülbüller, uçmasın kelebekler,
Şimdi rûhum renkler ötesi bir şeyler bekler.
Gönlümde ağaran o kutlu günün sabâhı,
Gördüğüm, günler arasında günlerin şâhı...
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:14 PM
Bülbülün Çığlığı
Bülbül hep kuytu bahçelerde öter,
Çiçeklerin raksettiği demlerde...
Her nağmesi bir poyraz olur eser,
Gariplerin dolaştığı yerlerde...
Feryâdı sînemdeki âhlara denk...
Ve bayırlarda perde perde sesi;
Dövünür tâ güneş doğuncaya dek,
Alevden demetler tıpkı nefesi...
El değmedik ağaçların başında,
Bir ömür boyu hiç durmadan inler;
Hüzün çağlar gözlerinin yaşında,
Kim görür, kim anlar ve kimler dinler!?
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:14 PM
Cahil
Selamünaleyküm dedi oturdu
Muskacı hocaya güvendi cahil
Yanında da bir oğlunu getirdi
Muskanın gücüne inandı cahil
Hocam şu oğluma birhaller oldu
Tazecik fidanım sarardı soldu
De Allah aşkına bu nasıl oldu
Hocaya muskaya pek kandı cahil
Evli mi bekar mı bu oğlan dedi
Kaşını kaldırıp seyran eyledi
Babası konuştu hoca dinledi
Sırrını anlattı saftandı cahil
Oğlanın adını sordu ilk önce
Acıdı oğlanla göze gelince
Ooo ne büyüler deyince
İrkildi hayretle sallandı cahil
Ebced hesabıyla yıldızın açtı
Yazacağı muska iyi ilaçtı
Okuyup üfleyip bir sayfa açtı
Hocanın eline kapandı cahil
Yazdı muskaları tarifin yaptı
Hocamız böylece milyonlar kaptı
Allah'ı unutup hocaya taptı
İNCE bir saygıyla toplandı cahil
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:15 PM
Camiye Vardım
Bugün bir camiye vardım,
İmam hutbe okuyordu.
Sandım hak evine girdim,
Yılan olmuş sokuyordu.
Halkı iki parç'eyleyip,
Şu cennetlik, şu cehennem.
Ordan burdan kelam deyip,
Zehirli ok deldi sinem.
Ağzından ateş saçıyor,
Kendi olmuş melun şeytan.
Kimin cennete atıyor,
Cehenneme yer ayırtan.
Cehennemde yer kalmamış,
Kükrüyor, azap satıyor.
Sevgi sözünü duymamış,
Dinime fitne sokuyor.
Dayanamam içim yandı,
Kalbim hop deyi atıyor.
Bıçak kemiğe dayandı,
İNCE çaresiz susuyor.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:15 PM
Çok Kolaymış
Aldım elime kalemi,
Çok kolaymış şiir yazmak.
Karıştırdım el-alemi,
Ne kolaymış şiir yazmak.
Süslü kelimeler dizdim,
Kolaycacık bade ezdim.
Okudukça candan bezdim,
Ne kolaymış şiir yazmak.
Hece tamam kafiye hoş,
Kelime çok, manası boş,
Yürü kaf dağınaca koş,
Ne kolaymış şiir yazmak.
Has bahçede güller bitir,
Şakıyan bir bülbül getir,
Kendin sırça köşkte otur,
Ne kolaymış şiir yazmak.
Yoksulluğu sakız eyle,
Aşk, aşk diye türkü söyle,
İşte bizim şiir böyle,
Ne kolaymış şiir yazmak.
Ne bulduysan kelime diz,
İçine koy süslü bir giz.
Belki senden kalır bir iz,
Ne kolaymış şiir yazmak.
İnce olsun, kalın olsun,
Şair densin adın kalsın.
Vitrinler kitapla dolsun,
Ne kolaymış şiir yazmak.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:15 PM
Çok Severim
Hak yoluna gidenleri,
Çok severim, çok severim.
Her farzını bilenleri,
Çok severim, çok severim.
Durmayıp da zikredeni,
Çok severim, çok severim.
Varlığını fikredeni,
Çok severim, çok severim.
Sünnetini yapanları,
Çok severim, çok severim.
Ulu emre uyanları,
Çok severim, çok severim.
Garipliğin bilenleri,
Çok severim, çok severim.
Daim Allah diyenleri,
Çok severim, çok severim
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:15 PM
Çırağ Perişan
Sus da bir kulak ver arzda her sese,
Bir baştan bir başa dünyâ perişan.
Sarmalanıp konmuş inanç kafese,
Gözü damla damla semâ perişan...
Nesiller arası korkunç uçurum,
Ölülere azâp yerde bu durum...
Fiyakalı bir iş, her gün oturum,
Dertlere dermânda edâ perişan.
Cemiyet derbeder, vatan sahipsiz,
Bilmeyen bilmiyor, bilenler hissiz;
Kalmamıştık böylesine kimsesiz!
Düşünceler sisli, dimağ perişan.
Dertli sîneler var sır tutar demez,
Alev alev ama, şikâyet bilmez.
Bunlar da olmasa hiçbir dert dinmez,
Duman duman yanan çırağ perişan...
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:15 PM
Dağlar
Eğer siz de biraz merhamet varsa
Dertlerim artıyor yol verin dağlar
Nazlı yar çıkıpta yoluma dursa
Solmasın goncagül yol verin dağlar
Çökmüş dayanmıyor gönlümün damı
Deli, mecnun deyi kınaman beni
Sağımda ardıcı solumda çamı
Size tutunayım el verin daglar
Ben de sizin gibi yoktan olmuşum
Beli demişim de, karar vermişim
Mansur misli ben de dara girmişim
İpinen öldürmen dal verin daglar
Mevla binbir çicek sizi süslemiş
Türlü renkler verip gergef işlemiş
Gelen gider olup göçe başlamış
Arıya çiceği bol verin dağlar
Acımadan yakıp kesip iz ettim
İniş yokuş dinlemedim düz ettim
İnce gönlü göyündürüp köz ettim
Yanan bağrınızdan kül verin dağlar
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:15 PM
Değiliz Ya
Sen ben o hepimiz biriz
Ayrı gayrı değiliz ya
Bir ten üstünde gezeriz
Hasta sayrı değiliz ya
Canımızın hepsi o can
Damarımızda aynı kan
Farkına varsa bir insan
Birden ayrı değiliz ya
Özünüz o sözünüz o
Elde çalan sazımız o
Baharımız yazımız o
Döner geri geliriz ya
Kadını o erkeği o
Sanmayın ki ürkeği o
Tüm hallarım gereği o
Aynı balı yaparız ya
İNCE sözün açık söyle
Böyle gelmiş gitmez böyle
Ağa ırgat kahya beyle
Aynı yolda gideriz ya
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:17 PM
Demedim Mi?
Gafletle uyuma yeter,
Demedim mi dostum sana.
Sayılı günler de biter,
Demedim mi dostum sana.
Uyuma hep uyanık ol,
Tüm varları kendinde bil.
Sevda ile açıyor gül,
Demedim mi dostum sana.
Ummanlarda yüzelim gel,
'Hu' diyerek taşıtor sel.
Bırak divane desin el,
Demedim mi dostum sana.
Ara ara kendin ara,
Koyma gelecek bahara.
İNCE bu derdine çara ,
Demedim mi dostum sana
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:17 PM
Dillere Dillere
Ben duyguları yükledim,
Çalan tellere tellere..
Derdime dertler ekledim,
Düştüm dillere dillere...
Hayat mektebin okudum,
Bülbül olup da şakıdım.
Hiç bu alemde yokudum,
Kondum dallara dallara..
Adem oldum göle düştüm,
Sırat köprüsünden geçtim.
Kendi ellerimle seçtim,
Vardım güllere güllere...
Yumak yumak çile ördüm,
Varım yogum sele verdim.
Yusufla zindana girdim,
Düştüm hallere hallere..
Gündüzü geceye soktum,
Kayan yıldız gibi aktım..
Türlü nişaneler taktım,
Sattım pullara pullara...
Keklik gibi kanadım yok,
Dünya senden muradım yok.
Kıratım var ayvazım yok,
Sürdüm bellere bellere...
İNCE bin kez gelip gitsem,
Varlığım kaldırıp atsam,
Dünyayı bir pula sattım,
Düştüm çöllere çöllere..
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:17 PM
Diye Diye
Anadolu diye diye,
Düştüm yollara, yollara.
Anasam olsun hediye,
Verdim kullara, kullara.
Gece gündüz yorulmadım,
Hiç kimseye darılmadım.
Eğilmedim, kırılmadım,
Girdim hallara, hallara.
Kimi dedi, deli misin
Cahil misin, Ali misin?
Şu ışığın pili misin,
Vurdum dallara, dallara.
Kiminin çıkarı bitti,
Kimileri oyun etti,
Dedim bu iş cana yetti,
Sordum güllere, güllere.
Can dostlarım destek oldu,
Coğunun renkleri soldu,
Herkesin muradı oldu,
Sardım kollara, kollara.
Vasiyetimdir dostlara,
Yer vermeyin o astlara,
Çıkarın ki en üstlere,
Yardım ellere, ellere.
İnce dileğini söyle,,
Allahım hep yardım eyle,
Bir arzudur bitti böyle,
Verdim sellere, sellere..
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:17 PM
Diyemem
Musluktan su damlıyorsa,
Lamba boşa yanıyorsa,
Dilli boş laf söylüyorsa,
Boşver, aldırma diyemem.
Ekmek çöpe gidiyorsa,
Araba boş yürüyorsa,
Mazlum feryat ediyorsa,
Boşver, aldırma diyemem.
Hırsız talan peşindeyse,
Gençlik zehir düşündeyse,
Oğlan boykot işindeyse,
Boşver, aldırma diyemem.
Hasta ziyaret isterse ,
Dostlar selamı keserse,
Rüzgar tersinden eserse,
Boşver, aldırma diyemem.
Siyasetde pislik varsa,
Fırsatçı arsa kaparsa,
Hakkın izinden saparsa,
Boşver, aldırma diyemem.
Gelin kaynana döverse,
Kız gece eve dönerse,
Kemiksiz dil yalan derse,
Boşver aldırma diyemem.
İnancıma dil uzatsa,
Dinime hurafe katsa,
İNCE fakirler aç yatsa,
Boşver aldırma diyemem.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:17 PM
Diyorum
Çok bekle ki güleceksin,
Bunu böyle bileceksin.
Sen de böyle öleceksin,
Diyorum sana Sezini.
Sevda dediğin hayalle,
Uğraştın evlat, iyalle,
Kendini aldat o yolla,
Diyorum sana Sezini.
Yar dediğin yar mı ola,
Öyle biri var mı ola
Kimler öle, kimler kala,
Diyorum sana Sezini.
Demek yaş ile yoruldun,
Bilmem ki neye sarıldın,
Eğilmedin ya , kırıldın
Diyorum sana Sezini.
Hep yarınları bekledin,
Dert üstüne dert ekledin,
Hep yar diye pinekledin,
Diyorum sana sezini.
Çileler son bulacak mış,
Söyle bana nolacak mış,
Say ki adın kalacak mış,
Diyorum sana Sezini.
Çatlasa da sabır taşı,
Acı olur onun aşı,
İNCE' dir dünya telaşı,
Diyorum sana Sezini.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:18 PM
Dost
Acı danslar raksediyor gözümde,
Uyku girmez oldu gözlerime dost.
Bir ateş ki sönmez yanar özümde,
Derman gelmez oldu dizlerime dost.
Kahbe felek hallerime gülüyor,
Sanki bir nefeste bini ölüyor.
Ben kaçtıkça o üstüme geliyor,
İman etmez oldu sözlerime dost.
Kara bahtım kör talihim elinden,
Akort tutmaz ses çıkmıyor telimden.
Fizan ülkesinden Yemen çölünden,
Alev yetmez oldu közlerime dost.
Aşkın kemendini boynuma attı,
Cehennem hariyle özüm dağlattı.
Öncüler çıkartıp yolum bağlattı,
Teller ötmez oldu sazlarıma dost.
Seherlerde bülbül gibi öttürdü,
Karen ellerinde koyun güttürdü,
Nem var ise haraç mezat sattırdı,
Taşlar yetmez oldu tuzlarıma dost.
Karakuşak girdim bitmez güreşe,
Derdim anlatamam aya güneşe,
Akıl sır ermiyor bu İNCE işe,
Kulak vermez oldu nazlarıma dost.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:18 PM
Dostlarım
Gözlerim yanıyor uykum gelmiyor,
*******le güreşiyom dostlarım.
Kimse aramıyor halim sormuyor,
Çileleri bölüşüyom dostlarım.
Sazımın telinden çığlık atıyom,
Aşk uğruna heran fallar tutuyom.
Sevgi hamuruna aşkı katıyom,
Sevdaları bölüşüyom dostlarım.
Nasılsın, hallerin nasıl diyorsun,
Kayan yıldız gibi el ediyorsun.
Tükenmez dertlere gark ediyorsun,
Feryadları bölüşüyom dostlarım.
Vatanımda sıla derdi çekiyom,
Bir dost arıyorum yola bakıyom.
Saraylar kuruyom kubbe dikiyom,
Çamurları bölüşüyom dostlarım.
İNCE bir aşığım sıkca dokuyom,
Elif, ba diyerek sevgi okuyom.
Kader torbasından hep ben çıkıyom,
Kederleri bölüşüyom dostlarım.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:18 PM
Dostlarım
Ayaklar altında yol ettin beni
Gelen giden ezer durur dostlarım
Koydu aşkı narı kül etti beni
Gece gündüz tozar durur dostlarım
Tükenmez cevherdim pul etti beni
Özgürlüğüm alıp kul etti beni
Bülbül gibi gülde dil etti beni
Har içinde gezer durur dostlarım
İlkbahar, yaz derken güz etti beni
Gürgen ağacından saz etti beni
Dillere düşürüp söz etti beni
Çala kalem yazar durur dostlarım
Yağmur kar gibiydim dol'etti beni
Has ipek dokudum çul etti beni
İnce'yim itlere yal etti beni
Kırk elekten süzer durur dostlarım
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:18 PM
Dostumla
Girdik muhabbet bağına
Çaldık söyledik dostumla
Vardık pirler ocağına
Kelam eyledik dostumla
Aşkı muhabbet tatlıdır
Hayat yolu firkatlidir
Kul olanlar hep dertlidir
Figan eyledik dostumla
Söyleştik biz telleriyle
Hep yerinde karar ile
Yaralandık biz yar ile
Bir meşk eyledik dostumla
Gönülleri şad eyledik
Geçmişi biz yadeyledik
Bizim türküyü söyledik
Eyi eyledik dostumla
Seherlerde bülbül olduk
Dolanıp geçmişe daldık
İNCE bir çizgide bulduk
Kavil eyledik dostumla
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:18 PM
Doymadım
O nasıl güzellik yaktı kavurdu
Güzelliğin seyretmeye doymadım
Zaman değirmenin hızlı çevirdi
Biran gibi gelip geçti saymadım
Aynı yere giden iki yolcuyuz
Sevgiye susamış iki elçiyiz
Gönül duvarına tutmuş alçıyız
Gönül yollarında sesin duymadım
Ürkek ceylan gibi baktın yüzüme
Kavurdun köz attın özün özüme
Zehirli okları attın gözüme
Verdiğin acıyı acı saymadım
Deli rüzgar gibi estin de geçtin
O kibar ellerde kefenim biçtin
Gönül sarayımı izinsiz açtın
Sensiz geçen ömrü ömür saymadım
Kıyamadım mah yüzüne bakmadım
Senin kokun yetti güller takmadım
Mest oldum da has bahçeden çıkmadım
İnce ince seni sevdim doymadım
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:19 PM
Dün Gece
Ali'yi andım dün gece,
Aşkına kandım böylece.
Ateşe yandım közlüce,
Seyyidlerin serdarıyla.
Kerbela'da su aradım,
Aşkla yanarak ağladım.
Ciğerlerimi dağladım,
Muhammed’in nurlarıyla.
Hüseyin'in aşkı yaktı,
İçime sevgisi aktı.
Dedesi toprağı sıktı,
Mübarek avuçlarıyla.
Yeter doldu şu gözlerim,
Yanardağ gibi közlerim.
Ehl-i Beyt'e can veririm,
İnce'lerin aşklarıyla.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:19 PM
Dünya
Bir tuzak kurmuşsun, apaçık durur
Gafiller tuzağa düşüyor dünya.
Bilmeyenler ikbal için yorulur,
Hergelen peşine düşüyor dünya.
Perdeyi kaldırsam ilan eylesem,
Gerçeğini birer birer söylesem.
Yolcuların durdurup da eğlesem,
Bir çokları dağdan aşıyor dünya.
Kimi zengin olup eğlenir durur,
Kimi "kader" diye dizine vurur.
Kanaat sahibi şükre oturur,
Bir çoğu bu hale şaşıyor dünya.
Bir yeşil yaprağa haset edersin,
Hırslının peşinde koşar gidersin,
Akibet İNCE'yi toprak edersin,
Kimler baki kaldı, yaşıyor dünya.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:19 PM
Dünyâ
Burada hiç kimse durucu değil,
Hepimiz dünyâdan göçmeye geldik.
Kör olan bu işi görücü değil,
İyiyi kötüden seçmeye geldik.
Pazarcılar gibi alış-verişle,
Öbür âlem için bir sürü işle,
Az bir sıkıntı, biraz bekleyişle,
Bu çetin köprüyü geçmeye geldik.
Gelmedik buraya biz dava için,
Encâmı karanlık bir kavga için,
Dünyâlara ait bir sevdâ için,
Bizler âb-ı hayat içmeye geldik.
Kehf ashâbı gibi mağaralarda,
O en Kutlu ile mübârek GÂR'da,
Henüz ölüp gömülmeden mezarda,
Bitmeyen çileyi çekmeye geldik.
Niceler düştüler dünyâ ağına,
Vuruldular bahçesine bağına,
Anlarlar varınca son durağına,
Bizler bu bahçeyi ekmeye geldik...
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:19 PM
Dünyaya
Dünya beni yenemezsin,
Çünkü sende gözüm yok ki.
Sen keyfince dönemezsin,
Benim sana sözüm yokki..
Bir gram bile veremem,
İstesem bile sevemem.
Methedemem de övemem,
Çünkü sende gözüm yokki.
Cilveli bir dilbersin sen,
Her şekile girersin sen.
O sahte sevgini versen,
Benim sende gözüm yokki.
Yiğitleri yuttun yedin,
Ahde vefa eylemedin,
Yazık ettim diyemedin,
İNCE sana sözüm yokki.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:19 PM
Eloğlu
Neyi nerde diyeceğin bilmezsen
Ağzına lafını tıkar eloğlu.
Hep kendin konuşur hiç dinlemezsen
Nice gemileri yakar eloğlu
Sevmek nedir sevda nedir bilmezsen
Cin gibi çarpar da yakar eloğlu
Ağlayan mazlumun yaşın silmezsen
Suratına şamar çakar eloğlu
Mağrurlanma aşağıya in biraz
..........................çıkar eloğlu
Mütevazi ol da etme cilve naz
Dayanamaz buna bıkar eloğlu
Söyleyene değil söyletene bak
Seni de tertibe sokar eloğlu
Benlik edip durma sözüme bir bak
Kuyruğa teneke takar eloğlu
Heybetine baksan sanki Erciyes
Unutma zirveye çıkar eloğlu
Nota filan bilmez diyemez ki es
Re’ den girer sol’a sokar eloğlu
Bilmeyene sivrisinek saz olur
Dikenli güllerde öter eloğlu
Yeter İNCE davul zurna az olur
Seni de sürüye katar eloğlu
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:20 PM
Erozyon
Ağaçlar dikelim nefes alalım
Erozyon belası bitsin gardaşım.
Gelin hep beraber birlik olalım,
Erozyon belası bitsin gardaşım.
Yeşile hasretiz toprak bitiyor,
Her yıl iki milyar toprak gidiyor.
Sanki vatanıma düşman giriyor.
Aymazlık belası bitsin gardaşım.
Sel, yel toprağımı alıp gidiyor
Düşmanlar bir olup kıs kıs gülüyor.
Sanki tabiatın canı gidiyor,
Kuraklık belası bitsin gardaşım.
Çorak toprağada tohum ekilmez,
Kuruyan ağaçlar geri dikilmez.
Yanan ormanlara evler yapılmaz,
Kirlilik belası bitsin gardaşım.
Tema'yı kuranlar cennet erleri,
Yemyeşil edelim kurak yerleri.
Her insan olmalı TEMA neferi,
Kuru çöl belası bitsin gardaşım.
İNCE yeşil ile sevgiye hasret,
Yeşil pehlivanlar giysinler kısbet,
Vatanım yemyeşil toprağa hasret,
Hasretlik belası bitsin gardaşım.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:20 PM
Esiriyim Ben
Bir ahu gözlünün meftunu oldum,
Gayri iflah olmam yaralıyım ben.
Aşkın badesini içtim de doydum,
Aşkın sofrasında sıralıyım ben.
Bir göründü bir yok oldu ceylanım,
Şavkiyan o nura sevdalıyım ben.
Sevda tuzağında çırpınmadayım,
Kurtulamam gayri, esiriyim ben.
Deli seller gibi çağlayıp aktım,
Duramam güzelin, peşindeyim ben.
Perdeyi kaldırıp Sunama baktım,
İNCE bir aşığın yolundayım ben.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:20 PM
Eski Günler
Hep eski yamaçlarda yeni güller,
Arayıp durmuştun bir ömür boyu...
Çiçeklerde geçmiş günlerin bûyu,
Geçmişten renkleri, geçmişten suyu,
Bekledin gelir diye mavi dünler...
Mecnûn gibi hep bir âhû peşinde,
Çölden çöle koştun tâ doğuşundan,
Çıkmadı asla hayâlinden cânân;
Hayatın bir nişan, ölümün bin şan,
Varları atıp yoku seçişinde...
Sessizdi rûhun derinliklerinde,
Hayâlindeki o mavi dünyâlar,
Ümîtle tebessüm eden verâlar,
İdealini haykıran sadâlar,
Ne ra’şeler vardı akislerinde..!
Sen coşkun, mevsim de tam müsaitti,
Çiçek koklamak için her bucakta...
Ve ak horoz ötüyordu şafakta,
Yankılandı nağmesi her dudakta,
Gökler bu armoniye müşâhitti...
Bilmedin hayatta baharı-güzü,
Zevk u safâ bir yanda, sen bir yanda,
Herkes serâzâd olduğu zamanda,
Âdetâ esir yaşadın cihânda,
Gece gibi geçirmiştin gündüzü...
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:20 PM
Ey Nebi 1
Hicranla yandı gönlüm hâlimi sormaz mısın?
Dil ucuyla olsun melâlimi sormaz mısın?
Bilmem ki yoksa, dost vefâsından şüphen mi var...!
Lûtfedip bir kere hayâlimi sormaz mısın?
Dostlara ülfet yağdı, bize iltifat yok mu?
Kebab oldu sînem âhıma itimat yok mu?
Yüz sürüp izine bekledim ilk günden beri,
Yoksa bende Sen’in sevgine istidat yok mu...?
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:20 PM
Ey Nebi 2
Gözlerim yolunu sînemdeki tepelerde,
Gönlümde belirdin de daldım kaldığım yerde;
Hayâlin ağarırken ruhumda perde perde,
Gözlerim yolunu sînemdeki tepelerde...
Sen, o ışıktan ikliminle en tatlı rüyâ,
Sen, mor, pembe renklerle rûhumu saran hülyâ...
Kararır, Sen’i duyup Sen’i görmezsem dünyâ,
Dostlarınla elele gezdiğin tepelerde...
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:21 PM
Eyledi
İkibin mayısın on ikisiydi,
Simav'ı bir ordu işgal eyledi,
Bu nasıl istila, neyin nesiydi,
Mitoloji bile hayret eyledi.
Asım Kısbet pos bıyıklı dost idi,
Bu ne nefis tablo, ressam kim idi,
Şairi çoşturan bu dağlar mıydı,
İlk defa gelenler feryat eyledi.
Mustafa yılmazla, Memduh Şenollar,
TGRT FM Birsen yamaklar,
Sevgiyle süslenmiş yangın dudaklar,
Çok aşığı yaktı zulmet eyledi.
Mine-Osman çifti ateşe gibi,
Şiirler, şarkılar muhteşem idi.
Sekizinci dedim, harika dedi,
Hele birisi var Ferhat eyledi.
Tayyar hoca Akçeken'i ararken,
Kimi pot üstüne potlar kırarkan,
Soyuer, soygüder, Mutlular varken,
Bazı şairler de berbat eyledi.
Satoğlu, Yurdabak, filozof doktor,
Keyifler yerinde oh ki ne oh oh.
Kütahya, Simavlı kavgası çoh çoh,
Zehir kusan dudak dehşet eyledi.
Fırça yok ki renklerini göstersem,
Ela, yeşil, mavi neler istersen.
Anı mı, fıkra mı, şiir mi dersen
İNCE'ledi, yazdı derdest eyledi.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:21 PM
Ezelî Nûr
Nurdan çehrendeki bu nikab da ne?
Güneşlere tâç giydiren ışıkken
Hep hicranla bunca yıl bunca sene
Geçmiş gidiyor... baharlar beklerken...
Doğ ruhlara arşdan gelen bürhanla
İnlet dört bir yanı altın sadânla
Hayat üfle sihirli râyihanla
Hak adına üfül üfül eserken...
Konuş ki hatipler haddini bilsin
İlâhî nefhanla ruhlar dirilsin
Sâyende tâ zirvelere erilsin
Başlamış gökler de bunu dilerken...
Ey mukaddes kitap ey ezelî nûr
Ey iklimi ziyâ etrafı huzûr
Son demde bir kere daha ne olur
Ağar, ışık karanlığı boğarken...
Bahar olmasa da sonbahar olsun
Cihânlar bütün âvâzınla dolsun
Yeniden nâmın her yanda duyulsun
Şu fânî ömürlerimiz biterken...
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:21 PM
Fakülte
Fakülte hastanesinde
Olmuş idi ameliyat.
Genel cerrah servisinde,
Bekledi, bekledi imdat..
Yeşil kartla hastaneye
Yatırdılar garibimi...
Derdin demedi kimseye,
Sustu artırdı derdimi...
Kardeşim halin anlattı,
"Bağırsağını kestiler"
Gene ciğerim kanattı,
Sanki benden mi kestiler..
Hacıemmi duydu bunu,
Kulağını sağır etti..
Unuttu insanlığını,
Koşarak camiye gitti...
"Komşusu açken tok yatan
Bizden değil" demedi mi?
Secdeye varmaya utan,
Fitre, zekat denmedi mi?
Nefse hoş gelirse sünnet,
İlk farz değil mi merhamet?
Senin tapunda mı cennet,
Böyle mi yüce adalet???
Yoksa fakire kader mi,
Yoksulluk, hastalık, çile?
İNCE bu böyle gider mi,
Lades olmaz bile bile...
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:21 PM
Fenâ ve Bekâ
Dünyâyı bir Cennet saydı sayanlar,
Düştü arkasına hep aldananlar;
Dahası takılıp yolda kalanlar...
Ziyân olup, heder olup gittiler,
Tasa olup, keder olup gittiler.
Bir uzun yol, menzile zor erilir,
Erenler de gerildikçe gerilir...
İnâyet olmazsa çok zor girilir;
Dere olur, yokuş olur,zâr olur,
Tipi olur, boran olur, kar olur.
Emeller âdetâ kuyu içinde,
Gassal kazanının suyu içinde;
Varılmaz sâhilin koyu içinde...
Hem hicran hem yeis, yürekler hissiz,
Düşler kâbuslu, düşler merhametsiz.
Dünyâ bir fırıldak pek çok köşeli,
Her yanında inci mercan döşeli,
İnsanoğlu bu tuzağa düşeli,
Dermansız ve alîl, mahkûm ve sefil,
Şeytanın ağında, şeytanlar delîl.
Duruş aldatıcı, görünüş yalan,
Gelenler çok ama var mı bir kalan?
Gafillere plân üstüne plân...
Sezip aldanmayan kullar nerede..?
Ve, Hakk'a götüren yollar nerede..?
İzler var yollarda, izler silinmez,
Işıkla yürümüş Ulu bilinmez;
Herkes elenip gider O elenmez;
Sonsuzluk yolunda bir kudsî rehber,
Zirvelere ermiş Yüce Peygamber.
Işık ordusunun biricik nûru,
Garip ruhların neş’esi, sürûru,
İnananların sarsılmayan sûru...
O’na sığınanlar şâd olur-gider,
Ebedlere kadar yâd olur-gider.
Kulluğunla fahra erdik Sultanım!
Işığınla yola girdik Sultanım!
Sayende sevdik, sevildik Sultanım!
Sen’siz yol aşılmaz, kervan yürümez!
Sen’siz mahşer olmaz, kimse dirilmez!
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:21 PM
Gardaşım
Ne kadar densiz donsuz olsa da,
Vatan, millet diyen bitmez gardaşım,
Düzenbazlık, hilebazlık çoksa da,
Doğruluğa hiç güç yetmez gardaşım.
Örf, adet, anane ölmez biz varız,
Türk'ü, Kürdü hep beraber yaşarız,
Biz herşeyden önce insan ararız.
İnsanlığın nesli bitmez gardaşım.
Düzeni düzse de o düzenbazlar,
Rejime göz koysa ırkçı yobazlar,
Kırk elekten geçse şu hokkabazlar,
Bil ki boruları ötmez gardaşım.
Beynelmilel ajan dolsa da yurda,
Nice kanlar döktük biz bu uğurda,
Laik, yobaz, marksist herşey olsa da,
Cennet yurtta baykuş ötmez gardaşım.
Nerden geldik, kimliğimiz bellidir,
Sazlarımız vardır sırma tellidir,
Aslımı sorarsan Türkmek ellidir,
Çalışır durmadan yatmaz gardaşım.
Biliyorum sıla derdi çekersin,
Sitem edip sen belimi bükersin,
Gülbahçeye neden diken ekersin,
Anasam'a ayrık tutmaz gardaşım.
Bilirim ben dost, dostunu sorardı,
Arayı uzatmaz tezden arardı.
Bir düş görse onu hayra yorardı,
Ne deseler o kül yutmaz gadaşım.
Başımda boran var, dardayım darda,
Yaz hele kağıda neler var orda.
Yolunu bekleriz biz ilkbaharda,
İNCE kelam efkar atmaz gardaşım.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:22 PM
Gel Gayrı Sen
Yıllar oldu neredesin,
Gel sevdiğim, gel gayrı sen.
Neden sen beni üzersin,
Gel sevdiğim, gel gayrı sen.
Yıllar oldu haber gelmez,
Arayıp hiç halim sormaz.
Ömür biter gider durmaz,
Gel sevdiğim, gel gayrı sen.
İNCE yanar aşk oduna,
Dayanılmaz yar acına,
Çıkardılar darağcına,
Gel sevdiğim, gel gayrı sen.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:22 PM
Gel Gülüm
Gel gülüm gel de gidelim,
Bizim ellere ellere...
Biz başkasını nidelim,
Konak güllere güllere...
Bizim elde sarmaşıklar,
Sarmış dallara dallara...
Ciğeri yanık aşıklar,
Vurmuş tellere tellere...
Seherde öten bülbüller,
Düşmüş dillere dillere...
Aşka susamış gönüller,
Dönmüş sellere sellere...
Sevdalandım bir güzele,
Sordum ellere ellere...
Kurudum döndüm gazele,
Verdim yellere yellere...
Bir gülün aşkı yolunda,
Yandım narlara narlara...
İNCE sevda okulunda,
Bindim taylara taylara...
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:22 PM
Gelir
Şiir de sanat da bir ahenk var ki,
Kargası, yılanı cümbüşe gelir.
Ahenkli duygulu şiirler var ki,
Bulanı, çalanı cümbüşe gelir.
Ahenkli bir ekip oluşturulmuş;
Şiiri, bestesi buluşturulmuş,
Çok güzel bir ekip çalıştırılmış,
Kulunu, palanı cümbüşe gelir.
Sevgiler yoğrulup, dertler dillenir,
Onu tutan eller güler, güllenir.
Dertli gönüllerde sevda eğlenir,
Gelini, oğlanı cümbüşe gelir.
Uğraşılmış, güzel ahenk verilmiş,
Şairlerden ince gergef örülmüş,
Sevgilerden aşktan sergi serilmiş,
Yananı, söneni cümbüşe gelir.
İNCE'ledim baştan sona okudum,
Duramayıp mısraları dokudum.
Aradım taradım bir ben yok idim,
Bulanı, alanı cümbüşe gelir...
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:22 PM
Gelirsin Diye
Ömür boyu usanmadım bekledim,
Belki bir gün çıkar gelirsin diye.
Yıllarımı verdim, yıllar ekledim,
Belki bir gün çıkar gelirsin diye.
Gençliğimi, şu ömrümü bitirdim,
Tam buldum sanmıştım geri yitirdim.
Sana Erciyes’den karlar getirdim,
Belki bir gün çıkar gelirsin diye.
Biliyorum sen de yanarsın öyle,
Kavlimiz mi buydu, kader mi böyle,
Allah’ın aşkına bir kelam eyle,
Beklerim hep çıkar gelirsin diye.
Gönül sarayımda tek sultan sensin,
Gel ki, kanlı akan şelalem dinsin.
Gelki mutluluktan cihan şenlensin,
Alem gözler çıkar gelirsin diye..
Sırat İnce midir gönül bendimden,
Neyim varsa verdim sana kendimden,
Söz etmem sen varken, kendi kendimden,
Aşk çıramı yakar gelirsin diye....
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:23 PM
Gitti
Gençliğimde, o delilik çağımda,
Bir güzel görmüştüm gönül bağımda,
Taht kurup oturdu aşk otağımda,
Aldı gençliğimi süpürüp gitti.
Aşkından del'oldum kendimden geçtim,
İlk aşk şarabını elinden içtim,
Azgın akan aşkın selinden geçtim,
Takatım koymadı bitirip gitti.
Gülen gözlerine gülenay dedim,
Mah yüzlü sevdiğim sana ay dedim,
Mutluluğa doğru, günler say dedim,
Çaldı günlerimi götürüp gitti...
İNCE geçen günler geri gelir mi?
Solmuş goncalarda koku olur mu?
Yalandır bu dünya sana kalır mı?
Güzeli kar gibi eritip gitti...
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:24 PM
Gittikten Sonra
Bin defa hacca gitsen ne olacak,
Gönül kabesini yıktıktan sonra,
İltifat görecek hacı olacak,
Mekke, Medineye gittikten sonra.
Gönül kabesini tavaf etsene,
Yaşın kemalini bulduktan sonra,
Gönül tarlasına tohum eksene,
Tohumu toprağı bulduktan sonra.
Keramet olsaydı taşta, toprakta,
Beden çürümezdi öldükten sonra,
Bir vefa olsaydı varlıkta, tahtta,
Gidenler gelirdi öldükten sonra.
Varlık denizinde yüzgeç olsan da ,
Bir dalga batırıp, gömdükten sonra,
Allah'ın arslanı Ali olsan da,
Zalim hançer kalbi deldikten sonra.
Taht ile tacıyla Süleyman olsan,
Ayaksız bir ata bindikten sonra,
İnce'm Azraile bir ferman sunsan,
Şu nefsin atından indikten sonra.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:24 PM
Gurbet 1
Gurbet rûhumda poyraz gibi esdiydi bir gün,
Hazân, türküler söylüyordu; yerlerde yaprak...
Sînemde iniltili hâlâ o hicranlı dün,
Gönlüm, hafakanlarıyla dalgalanan bayrak...
Daldım eski günlerdeki derin melâlime,
Kandan bir lücceydi âdeta gördüğüm yerler.
Ürperdim; bir kere daha acıdım hâlime,
Geçince birer birer hayâlimden o günler...
Gerçi yine bir gurbet hüznü var sînelerde,
Poyraz biraz serince okşuyor çiçekleri;
Perde perde neş’enin çağladığı her yerde,
Bir gamlı melodi susturuyor böcekleri.
Ama, o hep kasvetle esip gelen hicranlar,
Artık göçedip gittiler bir başka diyara...
Asırlardan beri gerçeği saran dumanlar,
Birer birer eriyip yol verdiler bahara...
Şimdi dertli sînemin o eski huysuzluğu,
Yalnızlık *******imde vefâlı arkadaş...
Ve çöllerdekine denk gönlümün susuzluğu;
"Az ağrı, âsân ölüm " ve îmân ola yoldaş..!
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:24 PM
Güllerim Var
Derde derman arıyorum,
Her gelene soruyorum.
İsteyene veriyorum,
Tezgahımda mallarım var.
Talip olan gelsin alsın,
Almayan saçını yolsun.
Yaşlar aksın da zor silsin,
Silecek mendillerim var.
Dost uğruna verelim can,
Hakka olabilsek kurban?
Her varlara rehber Kur'an,
Kuran olmuş dillerim var.
Arşa doğru uzar gider,
Bilmeyenler yolu nider?
Haberi yok ki derbeder,
Mirac olmuş yollarım var.
Saki doldur ver içelim,
İçip de dosta geçelim.
Yeter artık biz seçelim,
Seçilecek güllerim var.
Haydi İNCE koşalım mı?
Karlı dağlar aşalım mı?
Seller gibi coşalım mı?
Coşacak bülbüllerim var.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:25 PM
Gülüm
Kadehlerde yudum yudum
Seni içiyorum gülüm
Kalmasa da hiç umudum
Seni seçiyorum gülüm
Koklamaya kıyamadım
Sevgine hiç doyamadım
Kaç yıl geçti sayamadım
Seni seviyorum gülüm
Arayıp sormasan bile
Uğraşlarım hep nafile
Sen yaşa tek güle güle
Seni istiyorum gülüm
Yıllar oldu neredesin
Bilmem şimdi kiminlesin
Bilmiyorum ne haldesin
Seni kokluyorum gülüm
İnce közde yanıyorum
Seni benim sanıyorum
Hep kendimi sınıyorum
Seni bekliyorum gülüm
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:25 PM
Gümüş Tenli Dünya
Gördümdü o gümüş tenli dünyâyı,
Kapı kapı hakîkatı ararken;
Ve onun ötesindeki manâyı,
Buldum bulanlarla bir sabah erken...
Artık gözlerimde tüllenen eşyâ,
Tıpkı bir kitaptı ışıktan, renkten;
Bu bildiğim arz, o göz kırpan semâ,
Bir güzel endâmla karşımda yekten;
Nergis gibi o mahmûr bakışıyla,
Gönlüme sihirli kemendler saldı...
Durup durup gamzeler çakışıyla,
Geçtim kendimden, rûhum kala kaldı...
Her nağmede büyüleyen bir sadâ,
Kulaklara çarpan, Cennet şarkısı;
Nağmelerinde füsünkâr bir edâ,
Ruhlara ninni kevser çağıltısı...
Sevdâyla yatar, sevdâyla kalkarlar,
Bu iklimde hayata uyananlar...
Yüzlerinde sönmeyen ışık pâr pâr,
Anlar bunu ancak aşkla yananlar.
Nağmeler salarlar gelip geçerken,
Zümrüt hülyâların altın sesinden;
Şevk ü târâbla coşarlar ve derken,
İlhâm soluklarlar Hak nefesinden...
Kendilerini Cennette sanırlar,
Haz duyarlar ebedler kadar derin;
Binlerce yıl ve binlerce asırlar...
Bu tâli’li bendeleri kaderin..!
Tenezzühe çıktıkları her yerde,
Tıpkı Itrî gibi bestekârlardan;
Mûsikîler dinlerler perde perde,
Zevkine doyulmayan baharlardan...
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:25 PM
Günahkarım
Günahkarım aman yarab,
Affet beni affet beni,
Deli gönlüm olmuş harab,
Affet yarab, affet beni.
Cümle günahlar bendedir,
Affetmek yalnız sendedir,
Akan yaşlar didemdedir,
Affet yarab, affet beni.
Sevgi verdin sevemedim,
Kulluk için evemedim,
Can evime giremedim,
Afet yarab, affet beni.
Aşkına düştüm ağlarım,
Boş gelip geçti çağlarım,
İNCE çoktur hatalarım,
Affet yarab, affet beni.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:25 PM
Güneş Doğacak
Ey mâyesi nurla yoğrulmuş millet!
Hele dişini sık az daha sabret!
Aman, sönmesin sînendeki himmet!
Son durağın "Devlet-i ebed müddet..."
Hiç durma yürü ki, yollarda gözler!
Durmuş şehid baban yolunu gözler
Geril, koş! Seni bekliyor pürüzler
Gel artık sevinsin kederli yüzler...!
Belli, da’vâ büyük yollar da uzun;
Ne gam! Yolcusu olmuşsun Sonsuz’un.
Kutlu Rehber bu yolda kılavuzun...
Lafı mı olur artık, karın-buzun...!
Nasıl olsa bir gün güneş doğacak;
Çevreye yeniden nurlar yağacak;
Dağ-dere, ova-oba bucak bucak,
Işık gelip karanlığı boğacak...
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:25 PM
Güzel
Girdim güller bahçesine gezmeye
Gülü yar elinden koklamak güzel
Aşkın badesini bir bir ezmeye
Demi pir elinden beklemek güzel
Güller bir bir açmış nazlı yar gibi
Kokular reyhalar saçmış ter gibi
Dağın yücesine düşmüş kar gibi
Karı har elinden saklamak güzel
Çiğdem çiçek lale sümbül salınır
Has behçe içinde her gül bulunur
Sanma para ile bu gül alınır
Dili yar gönlünden yoklamak güzel
Yarin bahçesinde bin bir koku var
Dikenleri batar türlü fakı var
Bülbülün bitmeyen bir fırkati var
Vuslat zar elinden aklamak güzel
İNCE bir çizgidir geçenler bilir
Bin bir gül içinden seçenler bilir
Ayrılık gömleğin biçenler bilir
Gidip yar elinden toplamak güzel
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:26 PM
Güzeli Severim
Yozgat, Yozgat, Yozgat
Yoruldum Yozgat..
Yeşil dağlarına,
Vuruldum Yozgat...
Bayrak, bayrak, bayrak
Ay yıldız bayrak..
Şerefim, namusum
Vatanım bayrak...
Allah, Allah, Allah
Yaradan Allah...
Alemi noktada
Bir eden Allah
İnce, İnce, İnce
Sıratdan ince..
Güzeli severim,
İnceden ince..
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:26 PM
Gönlümün Gülü
Sen’i seven her ruh uludur ya Resûlallâh!
Gönlü-gözü onun doludur ya Resûlallâh!
Cemâlin pertevinden zerre şevk alan billâh,
Kapının ayrılmaz kuludur ya Resûlallâh!
Beklemez bir başka iltifât Sana erenler,
Semtin iltifat buğuludur ya Resûlallâh!
Gönül gözleriyle bir kere seni görenler,
Onlar ruhların bir koludur ya Resûlallâh!
Uçuşur ikliminde altın kanatlı kuşlar,
İklimin kuşların yoludur ya Resûlallâh!
Cennet yamaçları gibidir orda ufuklar,
Cemâlin bu ufkun tülüdür ya Resûlallâh!
Sana ermek imanlı gönüllerin rüyâsı,
Seni bilmeyenler ölüdür ya Resûlallâh!
Vuslatın, bu garip kıtmîrin her dem hülyâsı,
Bu benim gönlümün gülüdür ya Resûlallâh!
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:26 PM
Gönül
Aşk oduna yanmasını
Bilemedin behey gönül
O deryaya dalmasını
Bilemedin behey gönül
Kalem alıp yazmasını
Diyar diyar gezmesini
Aşk sazını çalmasını
Bilemedin behey gönül
'Ben' deryasını dolaştın
Hep masivaya bulaştın
Sevgi varken hep dolaştın
Sevemedin behey gönül
Azgın seller gibi coştun
Hırsla yorulmadın koştun
Gönül erlerinden kaçtın
Göremedin behey gönül
Güzelle gönül eyledin
Boşa türküler söyledin
Hiç nasihat dinlemedin
Eremedin behey gönül
Ne utanmaz arlanmazsın
Bu gidişle karlanmazsın
İNCE gibi zorlanmazsin
Ölemedin behey gönül
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:26 PM
Gönül Eğlenmez
Ne gündüzde, ne gece de,
Gönül eğlenmez, eğlenmez.
Ne sözlerde, ne hece de,
Gönül eğlenmez, eğlenmez.
Mecnun gibi çöl de gezsem,
Usanıp da candan bezsem,
Tükenmez inciler dizsem,
Gönül eğlenmez, eğlenmez.
Seller gibi çağlasam da,
Tüm gözlerden ağlasam da,
Her gönülü bağlasam da,
Gönül eğlenmez, eğlenmez.
Gönül konar konar göçer,
Her pınardan bir su içer,
Yedi deryalardan geçer,
Gönül eğlenmez, eğlenmez.
Bilmem ki bana ne oldu,
Herkes aradığın buldu.
İNCE gönlüm yar de kaldı,
Gönül eğlenmez, eğlenmez
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:26 PM
Gönül Yarası
Şu gönlümün yaraları,
Dinmek bilmiyor, bilmiyor.
Şimdi giydim karaları,
Allar gülmüyor, gülmüyor.
Kanayan gönül yarası,
Dinmek bilmiyor, bilmiyor.
Uzaktır yollar arası,
Sunam gelmiyor, gelmiyor.
Gönül ağlayıp coşuyor,
Dinmek bilmiyor, bilmiyor.
İNCE de hakka koşuyor,
Durmak bilmiyor, bilmiyor.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:27 PM
Gönüller Tahtın
Rahmetle doğup zahmetle içiçe büyüdün
İnâyet oldun bize, inâyettin Ezelden
Bir uğraktı dünyâ gelip "öte"ye yürüdün
Işık verdin âleme, ışık aldılar Sen’den.
Kapkaranlıkdı cihânlar Sen gelmeden evvel
Çehrenden akan nûrdan aydınlandı dört bucak
İçlere saldığın irfan dünyâlara bedel
Uyandık sâyende ve insanlık uyanacak!
Kurtuluş sabahı asrında, kurtulduk tekmîl
Takılıp yolda kalanlara yazıklar oldu
Bir hamlede ettin zulmeti ışığa tebdîl
Silindi kasvetler her taraf nûrlarla doldu.
Otağın bitevî yeryüzü, gönüller tahtın
Bir sultanlık kurmuştun Süleymân’dan ileri
Melekleri gıptaya salan zümrütten bahtın
Sana tebessüm ediyordu ilk günden beri
Feyzinle gül bahçesi olan düşkünler bağı
Şimdi dağınık zülüflerin gibi târ u mâr
Toprak nemrut bitiriyor, çağ firavun çağı
Küfür ve ilhatla esiyor esince rüzgâr.
Teşrîfinle altın renge boyanmıştı gökler
Şimdi simsiyah çehresiyle âdeta zar zar...
Yollar garip, yolcular düşer kalkar emekler
Ve dudaklarının suyuna susamış bahar
Bak kıyamet ışığı var aynalarda bugün
İblis keyfinde; cehenneme körük çekiyor
Bu üstüste kasvetten göz nemli, gönül üzgün
Kalk bunlara bir "Dur" de, deki zaman geçiyor.
Tanyeri ağaralı bir hayli zaman oldu
Yolunu bekleyenlerin canları dudakta
Henüz Sen gelmeden ışığın ruhlara doldu
Bir ümit dolu intizarla gözler ufukda...
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:28 PM
Göremem
Varolan gözümle göremedim ki,
Gönül gözü nasıl görsün Ali Baş,
Belki de niyetim diyemedim ki,
Tanrı dileklerin versin Ali Baş.
Aşk ardından gide gide yoruldum,
Aşka maya oldum öyle dürüldüm.
Kovuldum da aşk evinden sürüldüm,
İster yerden yere sersin Ali Baş..
*******e gözüm yaşı kalmadı,
On sekiz bin alem derman olmadı.
Kimi kaçamadı, kimi bulmadı,
Buna nasıl cevap versin Ali Baş.
Yare yaklaşmadım ayrı değilim.
Ondan başkasına olmadı meylim.
Çağırdım adını hep leylim leylim,
İstersin önüne sersin Ali Baş.
Çileleri katık ettim, aş ettim,
Yar dedim yanarak yolundan gittim.
Ne eridim, ne tükendim, ne bittim,
Ne tür yemeklerden yersin Ali Baş...
Kah gül olur bülbüllerde şakırım,
Kah gevherim, aslında bir bakırım.
Aslına bakarsan ben tamtakırım,
Dilerim ki halık versin Ali Baş...
Mecnun gibi ben çöllerde gezmedim,
Ummanlara dalıp yalnız yüzmedim.
Dolu içemedim, bade ezmedim,
Belli bu sevdada pirsin Ali Baş...
İNCE kuru lafla gemi yürümez,
Cevherler hep saftır asla erimez.
Onu gören gözler bil ki ferimez,
Hallerin iyidir sürsün Ali Baş...
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:28 PM
Gözlerimde Kan
İçimde ızdırâp, gözümde damla damla kan
Sultânım el amân!
Ey rûhumu saran gizli dertlere nigehbân,
Lutfeyle el amân!
Hakkım diyemem ama, affıma ferman yok mu?
Cürmüm öyle çok mu...?
Boynu tasmalı bir kulum kapında her zaman,
Rûhum Sana kurban...!
Bir kere nazar kılmaz mısın ciğerim kebâp?
Yıllardır bu azâp...
Sen ehl-i keremsin, sun ihsân üstüne ihsân!
Ey derdime dermân!
Tabîbim, derde dermânımsın... perîşan hâlim..!
Kalmadı mecâlim...
Bırakma ne olur, âteş-i hasrette nâlân!
Gözlerim çağlayan...
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:28 PM
Gözyaşlarım
Göz yaşlarım damla damla
Senin için akmadı mı?
Aşk yolunda yoldaşlarım
Beni tek bırakmadı mı
İlah gibi taptım sana
Sevdan ile yana yana
Meydan okudum cihana
Yoksa sesim çıkmadı mı
Sevdayın kölesi oldum
Aşkın girdabına daldım
Ar namusu göle saldım
Leylam dönüp bakmadı mı
Gönlüme sevgi doldurdum
Dert kervanımı kaldırdım
Durmadan çile doldurdum
Birtek sana çıkmadı mı
Kerem gibi yana yana
Bu Gönül varır aşkına
İnce köz serdim meydana
Bu aşk seni yakmadı mı
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:28 PM
Gözün Aydın
Gözün aydın muradın al,
Bak sevginle bitiyorum.
Şu dünyada bir tek sen kal
İşte ben de gidiyorum.
Genişlesin yerim yurdun,
Kırdın,acımadın vurdun.
Sırrımı hep ele verdin,
Didik didik didiyorum.
Hep böyle olurum sanma,
Yalandır dünya aldanma.
Dilerim ki sen hiç yanma,
Hak’dan bunu istiyorum.
Güzelde vefa arama,
Elin değdirme yarama,
İNCE razıyım sırama,
Ben sırayı bekliyorum.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:28 PM
Hakimim
Konuşak diyorsun sayın hakimim,
hangi derdi nasıl söyleyim bilmem.
beni ne sandın sen ben bir ademim
ne yapıpda nasıl edeyim bilmem..
Bu aşka düşeli yanar ağlarım,
everestden yüce gönül dağlarım
nehirlerden şaşkın göz pınarlarım
bu seli ben nasıl keseyim bilmem..
Gam yükünü kervanlara yükledim,
*******i gündüzüme ekledim.
gelir diye yar yolların bekledim,
o güzeli nasıl söyleyim bilmem..
Aşkın tandırına attım kendimi,
kavurdu kul etti şu bedenimi,
İnce bir ok deldi geçti sinemi,
yara dosttan geldi nasıl söyleyim
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:29 PM
Hasreti'ye...
Hasreti seyrettim seni ekranda,
Ne malların varsa göster dükkanda.
Kıymetim var dersin yakut taşında,
İşlenmiş yakutu gördün mü ki sen ?
Aşık pir elinden badeyi içer,
İçen aşıklar da kendinden geçer.
Altının ayarın sarraflar ölçer,
Bir sarraf elinden süzüldün mü sen?
Aşık bir ateştir gönüller yakar,
Masiva bırakmaz kirleri yıkar.
Viranelerde de aslanlar yatar,
Aslanlar yurdunu gördün mü ki sen?
Anlar isen şu İNCE'nin sözünden,
Bir kor al eline aşkın közünden.
Biraz daha git yolların düzünden,
Yüce dağ başına vardın mı ki sen?
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:29 PM
Hâtıralar
Yine geçmişin ak hâtıralarına daldım;
Bir tatlı çağıltıyla yerimde kalakaldım.
Her devri ayrı bir ihtişam ve ayrı bir şân,
Âdetâ dünyâları saran ışıktan tûfân...
Düşündüm o muhteşem devletini Osman’ın...
Ve zirvelere ulaştı elinde Orhan’ın.
Yürüdü garbın karanlık âfâkına emîn,
Gürledi gülbanklarla her yerde "feth-i mübîn"
Derken her yanda şahlandı evlâd-ı fâtihân,
Ve bir çığlık oldu inledi Yavuz Selim Hân...
Çağlar ve çağlar boyu böyle kükreyip durduk,
Dünyâda tıpkı bir uhrevî saltanat kurduk.
Hülyâm hâlâ meshûr cedlerin velvelesiyle,
Ve meydanları dolduran at kişnemesiyle...
Her taraf bağ-ı iremdi o kutlu devirde,
Adetâ cennetler tüllenirdi perde perde.
Meğer kadrini bilmişler zamanın çok erken,
Henüz hiçbir yerde onun sırrı bilinmezken.
Nurdan ırmaklar gibi akmışlar çağlar boyu,
Çağıltılarla her yanda, Cennetlerden suyu...
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:29 PM
Hayran Oldum
Bir güzelin gözlerine ,
Hayran oldum sözlerine.
Ay misali yüzlerine,
Hayran oldum, hayran oldum.
Al al kiraz dudakları,
Güller açmış yanakları.
Dalga dalga o saçları,
Hayran oldum, hayran oldum.
İNCE'm kanar sözlerine,
Güneş vurmuş yüzlerine,
Derman olsam dizlerine,
Hayran oldum, hayran oldum.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:29 PM
Hiç
Gönül Sen’i bulmuş ise,
Başkasını anar mı hiç!
Ateşine yanmış ise,
Başka nâra yanar mı hiç!
Sen’i bulanlar bulmuştur,
Akıp akıp durulmuştur,
Ârif Sen’inle doymuştur,
Başkasına kanar mı hiç!
Var eden Sen’sin cihânı,
Varlığın canların cânı;
Bulanlar Sen’de ummânı,
Başka göle dalar mı hiç!
Adı her yerde okunan,
Sînede dertlere dermân,
Gönülden O'na inanan,
Başkasın Rab sanar mı hiç!
İrfan deryâsına dalan,
O'na rûhun fedâ kılan,
Cemâline hayran kalan,
Başka bala banar mı hiç!
O'nu görüp O'na yanan
Yolunun delisi olan,
Arayıp özünde bulan,
Başkasını sorar mı hiç!
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:29 PM
Hicran ve Ümit
Yine hicrân dolu günleri andım,
Yıllar gözyaşına karışıp gitmiş.
Ürperdim ve yerimde kalakaldım,
Dostlar düşmanlarla barışıp gitmiş.
Yüzerken millet derin uykularda,
Kaybolup gitti değerler ardarda...
Kan-ter var mâzînin şakaklarında,
Demir bukağılar ayaklarında;
Acı bir tebessüm dudaklarında;
Ne kızıl bir ruhla çarpışıp gitmiş...
Hâlâ ufukta yer yer karanlıklar;
Gecenin arkasında gündüzler var...
Hazân esmiş bütün bağlar bozulmuş,
Sararmış yapraklar çiçekler solmuş,
Yiğit ölmüş, küheylânı yorulmuş
Koca bir ifritle savaşıp gitmiş.
Şimdi olsa da çok çok uzaklarda,
Bekliyoruz hülyâlı şafaklarda...
Bir zamanlar parıldayan o tâclar,
Tâcdârlara sîne açan yamaçlar;
Altın yamaçlarda zümrüt ağaçlar,
Hicrân kervanına ulaşıp gitmiş.
Kıvılcım var, o ürperten sönüşten,
Kıvılcımda mesajlar var dönüşten...
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:30 PM
Hicranlı Yıllar
Hazânla geçti yıllar, aylar Muharrem gibi,
Yollara dökülüp bekleyen gözler pek yorgun.
Girdapla iç içeydiler, girdap ki yok dibi,
Ruh sarsık, gönül hafakanlı, düşünce durgun...
Yasla buruk dudaklarda kederli besteler,
Sînelerde sessiz çığlık, dimağlarda hummâ...
Ve her gün poyrazla gelen hüzünlü bir haber,
Biz bize hasm olmuştuk, yaygındı bu muammâ...
Çözülüş çok kadîm... sanıldığından da erken;
Bu kara günleri sezmiştik gün ortasında.
Ay uykuya dalıp güneş ufukta sönerken,
Uyanmıştık ama, iki ateş arasında...
Şimdi yeni iklimlere açılan yelkenler,
Bir uzun sefere azmetmiş gibi yürekten;
Bu hülyâlı mâviliklerde tüllenen günler,
Mutluluk bestesi söylüyor ışıktan, renkten.
Bir kasvetli rüyâdayız şu anda, bu gerçek;
Önümüzde aydınlıklara açık bir çağ var.!
Gece koyulaşsa da bir gün şafak sökecek...
Ve dalganacak rüzgâr bekleyen bayraklar.
Azmet, azmet ki göründü yer-gök sultanlığı,
Yılma uçurumlar gibi görünen boşluktan;
Yakala çağlar arasında o Altın Çağ’ı!
Peygamber safına gir, kurtul uyuşukluktan..!
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:30 PM
Hülyâlardaki Gerçek
Hayâlimle oturdum o eski bahçelerde,
Bir devri şen-şakrak yaşadığımız yerlerde...
En tatlı rüyâlara açıldım perde perde,
Saâdetlerle coştuğum kutlu tepelerde...
Hayâlimle oturdum o eski bahçelerde...
Derken kasvetli bulutlar ufuktan silindi,
Bin hâtıra zevkiyle gökten baharlar indi.
Cennet yamaçları gibi renkli ve derindi;
Şafağın ağaran dağları bir bir gerindi,
Derken kasvetli bulutlar ufuktan silindi...
Bir yol parıldıyordu az ötede gümüşten,
Yolda ışık vardı geçmişteki tatlı düşten...
Düşler, mesajlar sunuyordu öze dönüşten;
Tam sînelerdeki med vakti bu köpürüşten,
Bir yol parıldıyordu az ötede gümüşten.
Saldım kendimi bir âleme ki, yok serhaddi,
Silinip gitti hayâlimden ne varsa maddî...
Hummâlı gözlerimde yaz rüyâları şimdi,
Çoçukluğumdan beri kurduğum hayâlimdi...
Saldım kendimi o âleme ki, yok serhaddi...
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:30 PM
Izdırâp
Izdırâp, gece yarısında vuran gong gibi,
(Tın tın) ötüp yüreğimi hoplatır âniden...
Eski hülyâlarım ki, yok hiçbirinin dibi,
Bağı kopmuş inciler gibi dökülür birden...
Izdırâp, yalnız kaldığım anlardaki dostum,
Rûhumu saran hafakan, kafamda yanan kor.
İnleyeyim derim... inleyemez yutkunurum;
Yanıp da dışa sızdırmamak doğrusu çok zor...
Izdırâp, *******de kendini hissettirir;
Söyler ayrı bir buudda söylediği şeyi...
Her ızdırâp bir kısım ilhâmlar da getirir,
Hatırlatır bizlere insanlığı, sevgiyi.
Gecede bir sürü ilhâm, bir sürü de azap,
Ve, düşünce kuşağında hep doğum sancısı...
Azapsız dimağların görecekleri serap,
Sancılar değil; sancı çekmemek en acısı...
Ey ızdırâp; anladım ki her şey senin ile!
Sen Hakk’a giden yollarda vuslata vesile...
..................................................
..................................................
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:30 PM
Izdırap İnsanı
Mumlar gibi titrer ve sızlar sînesi zâr zâr,
Gezinir şafakların ağardığı dağlarda.
Kendi Cennet’te olsa da rûhunda mağmalar,
Hep hülyâlarıyla dolaşır mutlu çağlarda...
Ufku tıpkı ormansız dağlar gibi simsiyah,
Simsiyahtır bütün mortepeler, şûh adalar,
Hazânlarla sarsılırken sînesi her sabah...
Ve rûhunu döve döve delinir havanlar.
Kalbi kuşlar gibi ürkek, gözleri hummâlı;
Tokmak sedâsı verir rûhunda hâdiseler.
Her gece saatle savaşır, her gün hülyâlı,
Dilinde ızdırâp türküsü hep söyler gezer.
Yer yer ümitle coşar, içinde sırlı bir haz,
Başı fânîleri Sonsuz’dan ayıran yerde;
Haykırınca polattan sesiyle âvâz âvâz,
Ra'şeler uyarır gönüllerde perde perde...
Sevdâyla sızlar sızlarken en kuytu yerlerde,
İnler-dolaşır dâim, inler onunla yollar;
Her gün bir şikâr peşinde, her gün bir siperde,
Ufukların ağaracağı mevsimi kollar...
Bazen vefâ hiç ses vermez, her şey lâl kesilir...
Ve rûhuna saplanır kankırmızı tırnaklar;
Bazen burcu burcu bahar kokuları gelir;
Bakarsın bin râyihayla ninni söyler rüzgâr...
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:30 PM
Işık Ordusu
Işık ordusu, aydın nâsiyelerinde nûr,
Sînelerinde derin ve sımsıcak mutluluk.
Götürürler her tarafa kucak kucak huzûr;
Gözlerinin içinde buğulanır sonsuzluk...
Işık ordusu aydın nâsiyelerinde nûr.
Buhurdanlık gibi koku neşreden sîneler,
Ruhlarında rengârenk düşüncelerle her gün;
Bir şem’a etrafında uçuşan pervâneler,
Duyguları, düşünceleri ışıktan bütün...
Buhurdanlık gibi koku neşreden sîneler.
İrem ülkesine benzeyen bahçelerinde,
Somaki musluklarından hep kevserler akar.
Hiç hazân bilmeyen yemyeşil çevrelerinde,
Her gün bir bahar olur, her gün çiçekler açar
İrem ülkesine benzeyen bahçelerinde.
Sonsuzluktan gönüllerine nurlar dökülür,
Uçarlar ötelere ışıktan kanatlarla.
Gökler kucak açar, onlar bel kırar bükülür,
Çözülmez azim, sarsılmayan kanaatlarla...
Sonsuzluktan gönüllerine nurlar dökülür.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:31 PM
Kah
Kah yanarım kah sönerim
Kah pervane kah dönerim
Kah ağlarım kah gülerim
Kah dağlarda dumanım ben
Kah deliyim kah divane
Kah Yunusum kah Mevlana
Kah Ethem'im kah da dana
Kah Mansura ol dar'ım ben
Kah sultanım kah gedayım
Kah sevgili kah sevdayım
Kah yarayım kah devayım
Kah Eyyuba mağrayım ben
Kah bülbülüm kah bir gülüm
Kah laleyim kah sümbülüm
Kah ölümsüz kah ölüyüm
Kah ebed kah ezelim ben
Kah kalınım kah ince'yim
Kah aydınlık kah geceyim
Kah vezinim kah heceyim
Kah dillerde şiirim ben
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:31 PM
Kalk Yiğidim
Kalk ey yiğit uykudan!
Kalk ki bağrımda nâlân...
Sensiz geçen günlerde,
Dolaştım ben dünlerde
Hep mahzûn ve kederli,
Sen bizi terk edeli.
Yiğidim görün artık!
Görün ki çok bunaldık.
Canlarımız gırtlakta,
Son kelime dudakta:
Gülümse milletine!
Susadık himmetine...
Kalmadı hiç gücümüz;
Bizler bir sürü öksüz
Hep itilip kakıldık;
Eşya gibi satıldık;
Hicran üstüne hicran,
Dahasına yok derman...
Her gece hayâldesin,
Sözlerde, gönüldesin,
Bir ömür boyu böyle..
Bir defa da sen söyle!
Azıcık acı bize!
Yıkılıp geldik dize...
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:31 PM
Kapına Geldim
Sevgili Canan,
Bu aciz mihman.
Derim el aman,
Kapına geldim.
Ağla ey gözüm,
Yok yare yüzüm.
Gecem gündüzüm,
Kapına geldim.
Bilinmez misin?
Görünmez misin?
Sorulmaz mısın?
Kapına geldim.
Yol da yolunum,
Gül de gülünüm.
İNCE kulunum,
Kapına geldim.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:31 PM
Karaözü’nde
Karaözü denmiş ak olan yere,
Akça özler dolu Karaözünde.
Kevser ırmağıdır akan her dere,
Gel testiyi doldur Karaözünde.
İlim, irfan, medeniyet oradan,
İnsanları seçkin değil sıradan.
İstedikçe vermiş ulu yaradan,
Ne ararsan boldur Karaözünde.
Çevresi tertemiz sanki cennettir,
Amaç tektir insanlığa hizmettir.
İnsana saygı var, çok da cömerttir,
Özgürlüğe yoldur Karaözünde.
Çalışkandır, üretirler, yaparlar,
Hak diyerek insanlara taparlar,
Faydalı işlere hep bir koparlar,
Hünkara bir koldur Karaözünde.
Dilim dönmez, kelam yetmez,
Anlat anlat inan bitmez.
İnsanları hiç kin gütmez,
Aşk badesi doldur Karaözünde.
Anlatılmaz yaşanırsa bilinir,
Sevginin uğruna orda ölünür,
İNCE muhabbetten üçe bölünür,
Hak yanında kuldur Karaözünde.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:32 PM
Kimdir/Nedir?
Düşmanın kimdir nedir,
Arayıp sordun mu hiç?
Bilmediklerin nedir,
Farkına vardın mı hiç?
Nedir bilmediğin şeyler,
Cehalet hep rezil eyler,
Pahalı olur deneyler,
Deneyip öğrendin mi hiç?
Bilmediğin sana düşman,
Ah çekerek olma pişman,
Bilmiyorsan al danışman,
Başaran görmedin mi hiç?
Ne gafildir şu insanlar,
Dünyayı baki sananlar,
İnce sözün anlayanlar,
İpucu vermedin mi hiç?
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:32 PM
Kimi
Şu insan bin türlü hülyaya dalar
Zerreyi katreyi sele çevirir
Kimi de boşboşa fikrini yorar
Harcanıp tükenmiş pile çevirir
Bazıları koşar bir uğraş verir
Her sözü fikriyle çamlar devirir
Kimisi uslanmaz dümen çevirir
Bazısı sırımı tüle çevirir
Çiçekler dökülür gelinir sona
Dallarda meyvalar can verir cana
Bir gülücük bile yeter insana
Arifler manayı dile çevirir
Vakit gelir yaprak solmaya başlar
Uğraşıp rızkını almaya başlar
Ol deyince yoklar olmaya başlar
Rahmet kesilince küle çevirir
Güz gelir tabiat çulunu soyar
Gökteki yıldızlar duramaz kayar
İnce her taşı da yerine koyar
Koca kainatı sala çevirir
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:32 PM
Kimileri
Kimin gördüm değirmenin döndürür,
Kimileri çok ocaklar söndürür.
Kimisi var dostun bile kandırır;
Kuduz itler gibi saldırır durur.
Para ilahıdır tapar durmadan,
Giyinir kuşanır ipek sırmadan.
Paçasını sıvar dere görmeden,
Kevser şarabını doldurur durur.
Tanrı onun malı kimseye vermez,
Kendi alır satar kimseye sormaz.
Gayya kuyusuna kendisi girmez,
Harem kurar huri aldırır durur..
İmanı dilinde türküsün söyler,
Cennet hevesiyle gönlünü eğler.
Merdi kıpti gibi sirkatın söyler,
Eveler geveler güldürür durur.
Kıldan İNCE imiş kılıçdan keskin,
Gerceğe yaklaşmaz ilime küskün,
İnşaallah maaşallah eyliyor teskin,
Menkıbe hurafe bildirir durur...
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:33 PM
Koca Yunus
Koca Yunus Ulu Yunus,
Senin gibi olsak munis.
Yaradılanları sevsek,
Olabilsek birer Yunus.
Hey Yunusum himmet eyle,
Sevginin sırrını söyle.
Hakka varalım sevgiyle,
Herkes olsun birer Yunus.
Cana kıyıp katil olma,
Azimli ol yolda kalma,
Paraya, pula aldanma,
Rehber olsun bize Yunus.
Taptuk kapısında durak,
Dost uğruna canı verek,
Yaradandan olma ırak,
Herkes olsun birer Yunus.
Hacıbektaş pir elinden,
Haber eyle şir el'inden
Hak konuşsun dillerinden,
Sevgi saçsın bize Yunus.
Yunus'umun hayranıyım,
Alemlerin devranıyım.
Erenlerin kervanıyım,
Kervanbaşı bize Yunus.
Yunus'umun dostu olsam,
Yurdunda misafir kalsam.
Onun gibi aşkla dolsam,
İNCE, dese bize Yunus.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:33 PM
Koskoca Dünyada
Şu koskoca dünyada,
Kala kaldım yalınız.
Gönlümde hep sevda da,
Açma dursun falınız.
Yaşıyor mu diri mi,
Sağ mı yoksa ölü mü,
Ben kaybettim gülümü,
Gene kaldım yalınız.
Acep güneş doğdu mu,
Bulut yere ağdı mı,
Ay yalınız kaldı mı,
Ne haldedir ölünüz?
Ses vermiyor *******,
Fink atıyor cüceler,
Kifayetsiz heceler,
Bilmem nedir haliniz.
İnce'ledim aradım,
Bu değildi muradım,
Bir şeyler karaladım,
Saçmaladı deyiniz.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:33 PM
Kurtulmuşum
Hak nurunu gerçeklerde
Gördün demek kurtulmuşum
Güzelliği çiçeklerde
Gördün demek kurtulmuşum
Sevda alevinde sinsin
Oyna ki bire gidesin
Hak gerçeklerde bilesin
Sordun demek kurtulmuşum
Sevda ateşi yandıkça
Gönül o yare kandıkça
Gerçek sana inandıkça
Vardın demek kurtulmuşum
Gözler konuşur sevişir
Seven bu sırra erişir
Aşka yananlar bilişir
Verdin demek kurtulmuşum
Gahi sessiz gahi azgın
Böyle sanma yarın yazgın
Sevenlerde olmaz bozgun
Erdin demek kurtulmuşum
Sevda türküsü söylensin
Yanık gönlümüz eğlensin
İnce de hakka bağlansın
Yerdin demek kurtulmuşum
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:33 PM
Kuru Dava
Aslın asaletin nedir diyorlar
Kuru bir davadır güder dururuz
Arkanı dönünce laf ediyorlar
Boş kelam peşinde gider dururuz
İnsanın aslına Adem diyorlar
Havva'yı eye'den halk ediyorlar
Çamurdan yoğurup yaratıyorlar
Kuru bir hikaye eder dururuz
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:33 PM
Kuruldu Gene
Bilmem kaçıncı hükümet,
Kuruldu kuruldu gene.
Yeter bitsin bu akamet,
İki bine geldi sene...
Çöpten ekmek aranmasın,
Ast üstüne yaranmasın.
Keleş ile taranmasın,
Gençlerimiz gene gene..
Paramızın değerini,
Eşeklerin eyerini,
Yakıp yıkma işyerini,
Çalışalım döne döne.
Yaralarımız sarılsın,
Sevgi hamuru karılsın,
İNCE beraber olunsun,
Ahmet, Ali, Fatma, Döne.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:34 PM
Kış *******i
Kış *******inde oturmuş düşünüyorum,
Ardarda inanç ve ümît, sarsıntı ve kaos.
Kış *******inde terliyor ve üşüyorum,
Hülyâlarda sallantı ve rüyâlarda kâbus...
Bülbüllerde sessizlik, çiçeklerde bekleyiş,
Sevinç-hüzün iç içe; gönlümün itiyâdı...
Ekseriya tekdüze, ara-sıra tekleyiş;
Bahar nâraları yanında, hazân feryâdı.
Bazan mûsikî gibi tatlı esiyor rüzgâr,
Fıkırdıyor her şey; kuş, böcek, ağaç ve yaprak;
Bazan serin bir poyrazla sarsılıyor bahar,
Yeisle geriniyor dere, tepe, taş, toprak...
Soluyor gül çehrelerinde güzellik renk renk,
Azmin şakaklarında eski günlerin teri;
Gurbet tütüyor her yanda, sarsılıyor âhenk
Bir ürperten belirsizlik kaplıyor her yeri!
Zirvelerde sis ve duman, ovalarda güneş,
İçiçe esiyor her yerde bora ve meltem;
Düşen rahmet damlaları, çılgın sellere eş,
Zıtların bayramı, zifafta sevinç ve mâtem...
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:34 PM
Kör İnsanın
Beyaz nurlar akar gider,
İnsan gafil bakar gider,
Aşıkları yakar gider,
Görmez gözü kör insanın.
Hak nurunu görmek için,
Yaradanı bilmek için.
Pis kalpleri silmek için,
Kalay ister, zor insanın.
İNCE Hakkın izindeyim,
Parlayan nur gözündeyim.
Uzak değil özündeyim,
Lakin gözü kör insanın.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:34 PM
Köroğlu Kör
Gözü görmez bizimkinin
Aslı köroğlu, kör...
Yanında duruyor senin,
İster köroğlu kör..
Sırtta köroğlu oturur,
At kırat mı, kırat..
Tüfek icad oldu artık
Kılıcını kır at...
Köroğlunun aslı belli,
Kendi Mertoğlu, mert..
Yiğide hile düşünür
Na Mertoğlu, Namert!..
Adım Sabit, Soyadım da
İnce'dir de , İnce..
Sırat köprüsün gördüm de,
Kıldan bile ince...
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:34 PM
Köyüme Özlem -II-
Çocuklar gitti mi çiğdem kazmaya?
Oya işlendi mi allı yazmaya?
Millet başladı mı bağı bozmaya?
Köyden bir havadis verseniz yeller.
Kocadere kurudu mu akar mı?
Kağnı gıcırtısı köyü tutar mı?
Bulgur kaynatılır metel atar mı?
Dam başına yatak serseniz güller.
Dalle'mminin Hasan sevdalandı mı?
Bizim köyün kızlar boyalandı mı?
Evler dolaşılıp sayalandı mı?
Sayacı'ya sizde verseniz eller.
Kamil emmi süt tozunu yaktı mı?
Hoca'fendi minareye çıktı mı?
Herkes duyup oruçların açtı mı?
Komşulara sofra serseniz A'ler.
Tuz taşları söküldü mü durur mu?
Emlik kuzu en arkada kalır mı?
Çeşmelerde gene öyle sıra olur mu?
Testilerden bir su içseniz yeller.
Ekinler biçilip, yığın olur mu?
Getirilip harman yere konur mu?
Öküz ve atlara yem bulunur mu?
İNCE ile düven sürseniz beyler.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:35 PM
yLanet Olsun
Bir gün bile güldürmedi
Ölem dedim öldürmedi
Sev dedim de aldırmadı
Lanet olsun böyle aşka
Sevmeseydim seni keşke
Mecnun oldumLeyla diye
Boşa yeldim sevda diye
Canımı verdim hediye
Lanet olsun böyle aşka
Sevmeseydim seni keşke
Hangi seveni güldürdün
Ferhat'a dağı deldirdin
Nice yiğitler öldürdün
Lanet olsun böyle aşka
Sevmeseydim seni keşke
Dünya yalan aşk da yalan
Hara mısın ettim talan
Var mı senden memnun olan
Lanet olsun böyle aşka
Sevmeseydim seni keşke
Diyorlar ki sırat İNCE
Kıydın nice yiğit gence
Ateşin kalbe düşünce
Lanet olsun böyle aşka
Sevmeseydim seni keşke
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:36 PM
Leb Demeden
Sezişin kuvvetli bilirim seni,
Leb demeden leblebiyi anlarsın.
Yaralıyım deyip de öldürme beni,
Ben ölürsem Sezini’yi yanlarsın...
Ayrılma diyorsun aşkın ardından,
Uyku girmez gece yarin derdinden,
Selam mı var yoksa canan yurdundan,
Esen yelden ne kokular dinlersin...
Pay çıkarmaz mıyım dostun derdinden,
Bu yüzden ayrıldım il’im, yurdumdan,
Hep koşturdum gonca gülün ardından,
Az sözümden sen çoğunu anlarsın.
Yüz çevirmem mah cemalden, güzelden,
Kertme yaptım zaten levh-i ezelden.
Bir cevap yazayım sana tez elden,
Belki Zeki gibi beni tanlarsın...
Bir bilirdim yedi imiş kapısı,
Hangi maddedendir acep yapısı,
Bir de mevcut değil mi ki hepisi,
Herşeyi söylersem beni Çanlarsın...
Deş bakalım körelenmiş közümü,
İyi baksan seyrederdin özümü,
Türkçe yazar Türkçe derim sözümü,
Kuşmuyum ki beni Süleymanlarsın..
Gülün özündeki şerbet aramam,
Haddimi bilirim fazla varamam.
Mutluluğun adresi ne soramam,
Hüzün durağında niye sonlarsın...
Arslan zannedirdim, korkuyor musun?
Pir kelimesinden ürküyor musun,
Yoldan şarampole sarkıyor musun,
İNCE anlatmazsam nasıl anlarsın?
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:36 PM
Leyla'yı
Bulamadım bir Leyla'yı ararım,
Sazım akort tutmaz yok ki kararım.
Gelene gidene yari sorarım,
Bulamadım o Leyla'yı nideyim.
Leyla'yı bulanlar mevla'ya erer,
Sarılır yarine gülleri derer.
Dolanır çöllerde mecnun derbeder,
Bulamadım o Leyla'yı nideyim.
Yaradanı sevdim, sevdi yarattı,
Gafillere bu dünyayı dar etti.
Kendini gizledi, sırda sır etti,
Açamadım o sırları nideyim.
İNCE'yim de deli deli gezerim,
Bazı olur deryalarda yüzerim.
Senin aşkın ile sözler dizerim,
Dizemedim aşk ipine nideyim.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:36 PM
Leylam
Ne güzel yaratmış Leylam seni yaradan,
Görünmesin çöller aman Mecnun incinir
Güzelce yaratmış Leylam seni gülden gonca'dan,
Değmesin bülbüller aman güller incinir.
Özenmiş yaratmış Leylam Halik-i yezdan,
Görmesin melekler aman Leylam incinir.
Usandım ey gülüm artık yetmez mi figan,
Bülbüller duymasın İNCE'm güller incinir.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:37 PM
Mâzi
Gittiğin yollarda yıllarca bekleyip durdum,
Bir muştu ümîdiyle herkese seni sordum;
Mutlaka bir gün dönüp gelecektir diyordum:
Hülyâlarımdaki gül yüzlü kâmet-i bâlâ...
Hicranla yanıyor sînem hayli zaman oldu,
Çevremi hazan sardı, güllerim bir bir soldu;
Elimde ümît kâsem kıpkızıl kanla doldu,
Bir kere lutf edip gelmeyecek misin hâlâ..!
Bir ben değilim herkes yollarda seni bekler
Bu serin yolculukta düşer-kalkar-emekler...
Ayyûka ulaştı âhlar ve dilde dilekler:
"Gel" diyoruz mâzî denilen gözleri şehlâ..!
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:37 PM
Millet Ruhu
Bir yiğit vardı gömdüler şu karşı bayıra...
Arkadan kefenini, gömleğini soydular.
"Aman kalkar!" deyip üstüne taşlar koydular,
Bir yiğit vardı; gömdüler şu karşı bayıra.
Yiğidim, hele anlatıver olup biteni!
Sen dertli, vatan dertli, oturup ağlayalım...
Ağlayıp da sinelerimizi dağlayalım,
Yiğidim, hele anlatıver olup biteni.
Ses ver yiğidim, yoksa beni duymuyor musun!
Yıllar var ki hep hayalinle oynaşıyorum,
Kalkıp geleceğin ümidiyle yaşıyorum...
Ses ver yiğidim, yoksa beni duymuyor musun?!
Sırtımda ardan bir gömlek, yılların vebali,
Ümitle ışıldayan gönlüm, seni bekliyor;
Kah göklerde uçup, kah yerlerde emekliyor.
Sırtımda ardan bir gömlek, yılların vebali.
Her tarafta harab eller, baykuşlara bayram,
Köprüler bir bir yıkılmış ve yollar yolcusuz,
Gelip uğrayanı kalmamış çesmeler, susuz..
Her tarafta harab eller, baykuşlara bayram.
İradelerde çatırtı, ruhlarda müthiş şok,
Tarihi yağmaladı bir düzine tarihsiz;
Değerler altüst oldu, mukaddesat sahibsiz,
İradelerde çatırtı, ruhlarda müthiş şok.
Tıpkı rüyalarda olduğu gibi diril, gel!
Beyaz atının üzerinde bir sabah erken;
Gözlerim kapalı ruhumda seni süzerken
Tıpkı rüyalarda olduğu gibi diril, gel!
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:37 PM
Millet Ruhu 1
Beklerim onu her sabah erken,
Ak hülyâlara yelken açarken...
Dönmüş geliyor kolunda cepken,
Beklerim onu her sabah erken...
Gözlerim yoruluncaya kadar,
Rûhum yollarda hep onu arar...
Şu hüzünlü mâvilikte zâr zâr,
Beklerim onu her sabah erken...
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:37 PM
Millet Ruhu 2
Gönlüm hasretinle yanar, derdime dermân gel!
Tabibim Sen ol yine, ey mefhar-i cihân gel!
Sönmeye yüz tuttu, ümit meş’âlem, aman gel!
Feryâdıma rahmeyleyip efendim heman gel!
Gül açıp bülbül öteli hayli zaman oldu,
Her yanda ağaran hayâlin rûhuma doldu...
Güller kızardı, sular akıp akıp duruldu,
Bekletme bu mevsim, bir mevsim-i âşiyan... gel!
вσυя∂¢αη
08-13-2007, 05:37 PM
emeğine sağlık kanka...
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:38 PM
Muhammed
Ey hakkın Resulü ulu Muhammed,
Bu aciz kulu sevsen bu gece.
Allahın Arslanı Ali-Muhammed,
Yaradan aşkına gelsen bu gece
Elestü bezminde birik Muhammed,
Gene de bir olsak senle bu gece.
Bu günahkar kula eylesen medet,
Seninle gonca gül dersek bu gece
Gönül arzuluyor imdat Muhammed,
Miraca beraber çıksak bu gece.
Feryadım, figanım coştu Muhammed,
İNCE'ye de himmet etsen bu gece...
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 05:39 PM
emeğine sağlık kanka...
teşekkür ederim..
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 06:13 PM
Münâcât
Yâreli dilim zahmine rahmeyle İlâhî!
Aç kapını lutfet bu günahkâre İlâhî!
Yüzüm süreyim eşiğine kovma ne olur;
Yeter artık dolaştığım âvâre İlâhî!
Yıllarca bâb-ı kereminde inleyip durdum;
Ah u efgânım hicrâna emâre İlâhî!
Gerçi isyanla âlûde yaşadım her zaman,
Yine de keremler kıl bu nâçâre İlâhî!
Yakma nâr-ı ağyâre yanayım ocağında,
Püryân-ı aşk olup erem şikâre İlâhî!
Dağlar kadar isyanımla nihayet kapına,
Döndüm tasmalı boynumla, bîçâre İlâhî!
Kıtmîre lûtfet dursun artık efgân u zârı;
Varam her cilvesi bin-şevk Settâr’e İlâhî!..
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 06:13 PM
Nakış Nakış Sevgi
Dantel dantel işlemişsin yüreği,
Nakış nakış sevgi çizmiş yaralı.
Arayarak bulmuş sırlı gerçeği,
Sırma sırma sevgi örmüş yaralı.
"Kandil asmış ay doğmamış geceye,"
Nuru hece hece saçmış yaralı.
Ruhu enginlerden çıkmış yüceye,
Nice doruklardan aşmış yaralı.
"Dertliyle gem çeker, gamlıya gamdaş"
Kutlu yolda yolcu olmuş yaralı.
Sevgi hale hale, hep sarmaş dolaş,
Sevgide maşuk'un bulmuş yaralı.
Gönül kovanında bal petek petek,
İnce'yi de kovan yapmış yaralı.
Gönlünce bir dostu bulsun da o tek,
Dost uğruna neler yakmış yaralı.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 06:13 PM
Ne Bilsin
Gönülde sevgiden seller akmayan,
aşkı muhabbeti nereden bilsin?
aşkın nişanını boyna takmayan,
gurbeti hasreti nereden bilsin?
sevdanın çölünde mecnun olmayan,
leyla'yı mevla'yı nereden bilsin.
gururla kibiri yele salmayan,
kamil insan nasıl nereden bilsin..
Yüzgeç olup deryalarda yüzmeyen,
denizi dalgayı nereden bilsin?
on sekiz bin alemleri gezmeyen,
Burak'ı, miracı nereden bilsin?
yeter İNCE sözü fazla uzatma,
arif olmayanlar sözü ne bilsin,
kendini kandırıp boşa aldatma,
kışı görmeyenler yazı ne bilsin?
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 06:14 PM
Ne Güzellik
Kürdü, Türkü hep beraber
Kardeş gibi yaşıyorduk.
Vatan, Bayrak bir, beraber
Çok engeller aşıyorduk.
Bölücüler bölük, bölük
Bölmeseler ne güzeldik.
Saçı, başı yoluk yoluk
Yolmasalar ne güzeldik.
Bayrağın alı alımdı
Alta serdiğim kilimdi.
Benim mürşidim ilimdi,
Derya, umman taşıyorduk.
Araya nifak soktular,
Milli serveti yıktılar.
Düşmanlar kına yaktılar,
Sevgi dolu, göz gözeydik.
"Hubbül vatan-minel iman"
Sevgisizler olmaz insan.
İNCE olmazsın müslüman,
Öz de birdik, öz özeydik.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 06:14 PM
Ne Yapayım
Dünya girdabına attın fırlattın,
Bu girdabda ne yapayım sevdiğim.
Kolay kıl dedikçe sen hep zorlattın,
Zor dünyada ne yapayım sevdiğim.
Dünya meşakkatli çile yeridir,
İnsanı bitirir yakar eritir.
Leşini çöllerde çakal sürüdür,
Ben çöllerde ne yapayım sevdiğim.
Seni sevdim her nazına katlandım,
Yaya yürüttürdün sonra atlandım,
Beni sever diye çok umutlandım,
İlahım ol gel tapayım sevdiğim.
Yeter artık cevri cefa nazların,
Sayısızmış ördeklerin kazların.
Huri gılmanların bakir kızların,
Senin olsun ne yapayım sevdiğim.
Biliyorum günah benim suç benim,
Cana can gelince seni sevenim.
Dilimle gönlümle seni överim,
Bundan başka ne yapayım sevdiğim.
Bir canım var ister isen al gitsin,
Kainatda senin ocağın tütsün.
Cemalin seversen bu oyun bitsin,
İNCE petek bal yapayım sevdiğim.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 06:14 PM
O Güzel
Yayından fırlamış ok
birden içeri girdi
gözleri ateş saçar,
kibarca selam verdi.
sırtındaki ceketi
sanki zerafet simgesi
etek topuğa değmiş
bir gündüzün gecesi
merhaba hocam dedi
nazik referans eyledi
gözleri güneş mi ne
nasıl dayansın sine
dudakları gülünce
gece ay doğdu bence
sordum bu güzel kimdir
ferhatın şirinidir..
işte böyle bir sevda
yaşanıyor heryerde
bülbül güle yanıyor
yine yaram kanıyor
sevda ve aşk deyince
okyanus kabarıyor
bu dünyada sevmeyen
boşa oyalanıyorrrr....
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 06:14 PM
O'nun Yolunda
Bulanlar Hakk’ı buldu, buldular cân içinde.
Kalanlar yolda kaldı, kaldılar zân içinde.
Arayan bulur mutlak, miskine bulmak ırak,
Kuluna O son durak, gönülden hân içinde...
O’nu dost bilmeyen ruh, yokluğa ermeyen rûh,
Uğrunda ölmeyen rûh, kaldı hüsrân içinde.
Haydin dostlar varalım! Yâr eline erelim!
Gül cemâlin görelim! Nurlu bir ân içinde.
Dünyâ gaddâr ve yamân, etraf sisli ve duman,
Böylece kalmak ziyân, en az zamân içinde.
Bizler yolcu O gâye, O’na ermek ne pâye!
İmân buna sermâye, ve bir (emân) içinde...
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 06:14 PM
Olmadım Mı?
Nedir bu eziyet ettiğin cefa,
Eğilip kapında kul olmadım mı?
Anladım ki sende zerre yok vefa,
Harcanıp elinde pul olmadım mı?
Durmadım ben hep peşinde yeldirdim,
Sevgimi ben yeller ile bildirdim.
Adını hep teller ile çaldırdım,
Serilip önünde yol olmadım mı?
Gökteki yıldız da ay da aradım,
Rüzgarın sesiyle zülfün taradım,
Mutlu olmak idi senle muradım,
Çoşup derelerde sel olmadım mı?
Dünyada gülmedim ahreti bilmem,
Sen cennette yoksan billahi gelmem,
Azraile bile bu canı vermem,
Sevdayın peşinde del'olmadım mı?
İnce bir sızıdır gönlümde adın,
Kavlimiz var idi, bu mu muradın.
Ben koştukca sen hep kaçıp ıradın,
Sevda türkümüzde dil olmadım mı?
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 06:14 PM
Olmaz Mı Sandın?
Çile ile geçen ömür yolunda,
Güz gelirde güller solmaz mı sandın.
Hangi çicek kaldı kendi dalında,
Bir hoyrat el değip yolmaz mı sandın.
Boşuna ağlama, boşa da yanma,
Dost gibi söylenen söze aldanma.
Nefsine hoş gelen güzele kanma,
Seni tek başına koymaz mı sandın.
Kurulan tuzağı sezerim sanma,
Uğruna canını verse inanma.
İNCE şu girdap da boşa dolanma,
Kuduran bir dalga almaz mı sandın.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 06:15 PM
Olur Mu?
Yürü bre deli gönül,
Yaz gününde kar olur mu?
Yaşlanmaz, kocamaz gönül,
Aşıklarda ar olur mu?
Olur mu dünyada vefa,
Çekmedin mi çile, cefa?
Her mahlukta varya kafa,
İnsana hiç zor olur mu?
Olur mu canların sonu,
Arif olan bilir bunu.
Gramı, kilosu, tonu,
Tartılmadan kar olur mu?
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 06:15 PM
Oruç
Etiketler oruç tuttu,
Büyüdükçe sıfır yuttu.
Fakir ekmeği unuttu,
Gene geldi bir ramazan.
Duyun ekmekde zamlandı,
Vitrinde lambalar yandı.
Esneyerek aç uyandı,
Böyle geçti bir ramazan.
Zengin zenginle sofrada,
Mide şişkin laf tafrada,
İNCE din iman ortada,
Öyle bitti bir ramazan.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 06:15 PM
Refik Başaran
Şenolasın ürgüp diye,
Çağırdı refik başaran.
Dillerde söylensin diye,
Çağırdı refik başaran.
Ürgüplü diye anıldı,
Halkın gönlüne konuldu.
Öldü diyenler yanıldı,
Sağaldı refik başaran.
Gezdi gurbet ellerinde,
Mecnun ürgüp çöllerinde.
O, halkının dillerinde,
Ün aldı refik başaran.
Bindi kıratın terkine,
Sarıldı yattı kürküne,
Akan suların arkına,
Dem oldu refik başaran.
Yürü ürgüp yollarında,
Ahı kaldı kullarında,
Türkmenlerin kollarında,
Sır oldu refik başaran.
Taş plaktan sesi geldi,
Aşkın sevdasına yeldi,
İNCE'de dedesin bildi,
Pir oldu refik başaran
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 06:15 PM
Rûhumun Emeli
Eşyânın kollarında ve nizamla diz dize,
Büyülendimdi gelince âhenkle yüz yüze...
Rengârenk her yan, tüllenen manâ buğu buğu,
Bir tomurcuk açar gibi var olmaya doğru...
Her perdede ayrı bir visâl, ayrı bir huzûr;
Vicdandaki irfanla bakınca her taraf nûr...
İç içe güzellik her köşe, iç içe manâ,
Duruyor karşımda tabiat bir gül-i ra’nâ,
Sesler, renkler, buudlar... Bu ne müthiş hendese!
Vuruldum kâinat mûsikîsindeki sese...
Gökler ayrı bir kaneviçe... ve ötesinde,
Kudret; inse, cinne bir şey anlatma kasdinde.
Yer cıvıl cıvıl insan, hayvan, ağaç ve toprak...
Semâ başlar üstünde bir kitap; yaprak yaprak...
Yüzyüze iki levhâ birbirine bakıyor,
Yıldızlar bizlere dâvet gamzesi çakıyor.
O’na dâvet, sonsuza dâvet bütün soluklar,
Her köşeye nurlar taşıyor nurdan oluklar.
Sen’den ey Yüce Mevlâ, Sen’den bütün bu işler!
Senden, ey bencil nefsim, senden bütün teşvişler!
Ey Rab! Sen’i bilmemek hasret, yakınlık ateş;
Sînelerde yanan kor ocaklardakine eş...
Hele aşkın-hele aşkın... aşkın tam bir Cennet!
Aşkınla dirilmeme, ne olur inâyet et!
Esmâ ve sıfâtın her biri sır üstüne sır,
Sırların da ancak kapıkullarına hazır...
Sultanlık işim mi! Ben bir kulağı küpeli,
Kabûl et, budur İlâhî rûhumun emeli...!
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 06:15 PM
Rûhun Râbıtaları
Taptâze bir bahar tütüyor az ötelerde,
Kokusuyla her rûhu tentene gibi sarmış.
Güneşi hiç batmayan o eski tepelerde,
Meğer bir başka gündüzün şafağı ağarmış!
Ürperten girdaplarıyla hassas yüreklerde,
Birer doldurulmaz derinlik oyan *******;
Aydınlığa açık gönüllerde, perde perde,
Gündüz gibi ağarır, Cennetleri heceler...
Her akşam inançlarında tüllenen emeller,
Rüyâlarla en tatlı arzular gibi çağlar.
Rûh bu hülyâ içinde düşer, kalkar, emekler;
Hep Sonsuz için inler, hep Sonsuz’a dil bağlar.
Ufuklar kararsa da onun ziyâsı sönmez...
Bir renkler dünyâsına doğru coşar, şahlanır...
Erilmezlere yelken açar, geriye dönmez;
Meleklerle koşar ve ışıkla kanatlanır...
Burada, yer göğe, dünyâ ukbâya dönüşür;
Ve bu hisle varlık bitevî baygın görünür.
Rüzgâr kahkahalarla eser, renkler gülüşür,
Bu duyguyla insan ebediyete bürünür...
Artık ne hicranlı akşam, ne ağlayan hazan...
Rûhun râbıtalarıyla dörtbir yan masmavi.
Her seste bir ölümsüzlük nağmesi nümâyân...
Ve bu iklimde her fânî âdetâ semâvî...
Aşk ve vuslat ihtiyacıyla var olan insan,
Ömür boyu hep bu hislerle yoğrulur durur...
Gönlünde buğu buğu billûrlaşan manâdan,
Öteleri duyar ki, bence murat da budur.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 06:16 PM
Sana
Okyanusda dalgalar
gönlüm kadar coşmadı
kalbimde fırtınalar,
bir sana ulaşmadı...
binbir geçit aştımda,
bir sana ulaşmadı
uçarak yaklaştımda,
bir göz atıp bakmadı.
dağlar denizler geçtim,
aşk sinemden çıkmadı,
birtek ben onu seçtim,
dönüp bile bakmadı
yaralandım yar deyi,
yaram açıp bakmadı
Al İNCE bir gül deyi,
Verdim amma kokmadı
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 06:16 PM
Sana Doğru
Hep ümitle hep hayalle
Gidiyorum sana doğru
Sonu gelmez bir emelle
Gidiyorum sana doğru
Ne ilk ne de sonuncuyum
Sonu gelmez bir yolcuyum
Bu sürüde kavalcıyım
Gidiyorum sana doğru
Yaşadım mı ölü müyüm?
Aşkın akan seli miyim?
Akıllı mı deli miyim?
Gidiyorum sana doğru
Dağ mı yüce ben mi yüce?
Gündüzlerim sanki gece
Çözülemez bir bilmece
Gidiyorum sana doğru
Katar olsam kervanım yok
Ciğerimde kanlı bir ok
Yüze gülen dostlarım çok
Gidiyorum sana doğru
İNCE sızı hep içimde
Herkesin derdi geçimde
Yenildim ben bu seçimde
Gidiyorum sana doğru
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 06:16 PM
Sapmadım Şükür
Kula kulluk etmeyince,
Çile çektim bu dünyada.
Azım çoğa yetmeyince,
Aç da kaldım bu dünyada.
Atım yöğrük gitmeyince,
Yaya kaldım bu yollarda.
Bahçemde gül bitmeyince,
Gül aradım şu dağlarda.
Un edipte buğdaylarda,
Ezdi değirmen taşları.
Çıkarcı büyükbaşlar da,
Götürdüler milyarları.
Hak bildiğim yoldan birgün,
Sapmadım şükür yaradan.
O yüzden ettiler sürgün,
Dolandım ta Urfalardan.
İNCE, uzaydan mı geldin?
Sen mi seçildin aradan ?
İlmi siyaset bilseydin,
Gemin yürürdü karadan.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 06:16 PM
Sarı Lale
Sarı lale gibi açmışsın güzel
İçime bir ateş saldın da gittin
Sanma ki bu bağa düşmüştür gazel
Kalbimi eline aldın da gittin
Ürkek ceylan gibi bakan gözlerin
Yüreğimde şimşek çaktın da gittin
Baldan tatlı geldi şirin sözlerin
Bahçemdeki gülü yaktın da gittin
Gönlüme bir sızı düştü yanarım
Damarımda kanı yaktın da gittin
Gece gündüz durmaz seni anarım
Kalbime zehirli ok soktun da gittin
Yeminim var O’ndan başka sevemem
Gözlerin küpemdir taktın da gittin
İNCE bir kalbim var değme diyemem
Gönlüme bir kurşun sıktın da gittin
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 06:16 PM
Sebât
Çarkedip durma öyle, maksûda eremezsin;
Yerinde kalmayınca, meyveyi deremezsin!
Varan sebâtla vardı, gidip menzile erdi,
Sen sebât etmeyince, dost yüzü göremezsin!
Yollar uzun ve yaman, yolcuya azık îmân,
İnançla gerilmezsen, Cennet’e giremezsin.
Köprü yıkık, yol bozuk, elden tutan kimse yok,
Hakk’a gönül vermezsen öteye geçemezsin!
Derin dere, sarp yokuş, Hak-erine hepsi hoş,
Hak’la hemhâl olmazsan yayını geremezsin!
Varanlar vardı çoktan, varlığa erdi (yok)tan,
Yok olmayınca sen, huzûra yüz süremezsin..!
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 06:16 PM
Sen
Bakıp seni gören âşık
Başka cemâli neylesin?
Dostluğuna eren sâdık,
Başka visâli neylesin?
Kulaklar duymuşsa sesin,
Duyar mı ağyâr nefesin!
Gönüllere Sultan Sen’sin,
Gayri âmâli neylesin?
Ağızlara şerbet-şeker,
Zikrinden var ise eser,
Sevgini tadmışsa eğer,
Kaymağı-balı neylesin?
Gönül Seni sevmiş ise,
Her emrine ivmiş ise,
Varıp sana yetmiş ise
Mâl u menâli neylesin?
Fakirler Seninle ganî,
Âcizlerin tek güveni
Şevk ile ananlar Seni,
Derd ü melâli neylesin?
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 06:17 PM
Seni
Şu dilimi kesseler,
Paramparça etseler,
Adını kaybetseler,
Seni söyleyeceğim.
Gizleyip saklasalar,
Kokusuz bıraksalar,
Yanına sokmasalar,
Seni söyleyeceğim.
Mansur gibi assalar,
Nesimi'yi yüzseler,
İsmini gizleseler,
Seni söyleyeceğim.
Dağları eritseler,
Öldürüp diriltseler,
Tüketip bitirseler,
Seni söyleyeceğim.
Sahralarda, çöllerde,
Bilinmedik illerde,
Açılmamış güllerde,
Seni söyleyeceğim.
Cemalini görmesem,
Adını hiç bilmesem,
Hep ağlasam, gülmesem,
Seni söyleyeceğim.
Tüm alemler yok olsa,
Bir tek canlı kalmasa,
Kimse adın demese,
Seni söyleyeceğim.
Biran bile durmadan,
Usanıp yorulmadan,
İNCE güller solmadan,
Seni söyleyeceğim.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 06:18 PM
Seni Yazmaya
Kaleme boya yetmiyor
Seni yazmaya, yazmaya.
Sözcük kifayet etmiyor,
Seni yazmaya, yazmaya.
Anlatmakla bitmiyorsun,
Hayalimden gitmiyorsun.
Toprak olup yetmiyorsun,
Seni kazmaya, kazmaya.
Saydıkları günah mısın,
Taptığım o ilah mısın?
Kalbim vuran silah mısın,
Beni üzmeye, üzmeye.
Sen ayrısın, sen başkasın,
Tüm dillerdeki “keşkesin”
İnce’sin sevmem başkasın,
Çıkma gezmeye, gezmeye...
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 06:19 PM
Sensin Sen...
Sevgin içimdedir unutmam seni,
Mevlam kararımda koymuyor beni.
Kimi över bizi, kimi der deli,
Gönül sarayımın sultanı sensin.
Senin gibi yoktur ulu bir veli
Hem ebedi gördüm, hem de ezeli
Ben de şu alemi gezdim gezeli,
Onsekiz bin alem nişanı sensin.
Ehli Beyt soyudur efendim neslin,
Gece gündüz demez zikir edersin.
Yolun belli Hak yolunda gidersin,
Dört yolun üstadı rehberi sensin.
Garip oldum senden aldım nefesin.
Dünya, ukba senin ağyar nidersin,
Ehli beyt yolunda ulu bir ersin.
Muhammed yolunun çerağı sensin...
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 06:19 PM
Sev Beni
Dilerim güzelim can-ı gönülden
Doyasıya, doyanaca sev beni.
Olmuyorsa sevmek beni gönülden,
"beni sevdi" diye nolur sev beni.
Gökten ay indirip getirmez miyim,
Görmesinler diye yitirmez miyim,
Gönlümdeki gülü yetirmez miyim,
Gül solmasın diye nolur sev beni.
Utanç duvarını yıkan da benim,
Kalbinde ateşi yakan da benim.
Rüyanda karşına çıkan da benim,
"rüyalarım " diye nolur sev beni.
İste sen, kapında kölene olayım,
İste ki, uğrunda ölen olayım.
Gözündeki yaşı silen olayım,
"hizmetkârım" diye nolur sev beni.
İnce’yim, incel de kırıl diyorsan,
Kuşak ol belime sarıl diyorsan,
Beni sevenlere darıl diyorsan,
"beni tek seven o" diye sev beni.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 06:19 PM
Sevdiğim Mi Var
Halimi ne bilsin yadlar yabanlar,
Ne için dizilmiş o çifte benler.
Bülbül gibi gülde figan edenler,
Benim gülden başka sevdiğim mi var?
Sanırlar ki selvi boya hayranım,
O hüsnü güzele kurbandır canım.
Ateş harlandıkça artar figanım,
Benim yarden başka sevdiğim mi var?
İstemem cesedi, etle kemiği,
Attı kemendini, çaldı ilmeği.
Şikayet edemem kahbe feleği,
Benim aydan başka sevdiğim mi var?
Yaralı da ciğerlerim yaralı,
Ben de sevdim o ceylanı, maralı.
Nazlı yar da hatırımı soralı,
Benim ondan başka sevdiğim mi var?
Bir ateş düştü de yanıyor özüm,
Kimi soruyorsun a iki gözüm?
Kimse tanımaz ki güzel zümrüdüm,
Bir ankadan başka sevdiğim mi var?
Boşa merak edip isim arama,
Doğrudur bir nazlı yarim var ama,
Saklarım onu da demem cihana,
İNCE Haktan başka sevdiğim mi var?
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 06:19 PM
Sever Ki...
Beyaz karayı
Esnaf darayı
Zengin parayı
Kaplar kalayı
Amele molayı
Sever ki sever
Yemekler tuzu
Oyuncu pozu
Sürüler yozu
Rakıcı buzu
Maymunlar muzu
Sever ki sever
Arı çiçeği
İnsan gerçeği
Kasap bıçağı
Ateş ocağı
Çocuk kucağı
Sever ki sever
Beller kemeri
Eşek semeri
Usta hüneri
Etler döneri
Aylar günleri
Sever ki sever
Gelin halayı
Haylaz kolayı
Sıvacı malayı
Medya olayı
Garip sılayı
Sever ki sever
Aşıklar sazı
Şairler sözü
Kirpikler gözü
Erenler özü
Softalar düzü
Sever ki sever
Güzeller nazı
Kuşlar ayazı
Kara beyazı
Derviş niyazı
Toklar da azı
Sever ki sever
Davul zurnayı
Bilek burmayı
Yiğit sarmayı
Obur dolmayı
arayan bulmayı
Sever ki sever
Ana çocuğu
Gerdan boncuğu
Çoban gocuğu
Yumurta sucuğu
Mermi kapçığı
Sever ki sever
Aylar yılları
Hovarda dulları
Köpek yalları
Acem şalları
Yolcu yolları
Sever ki sever
Bülbül gülleri
Hasta balları
Gönül dilleri
Köçek zilleri
Allah kulları
Sever ki sever
Kral sarayı
Sarhoş narayı
Ölü sağları
Gazel bağları
Ceylan dalları
Sever ki sever
Kabe hacıyı
Kardeş bacıyı
Doğum sancıyı
Yolcu hancıyı
Düşman kinciyi
Sever ki sever
Çiftçi sabanı
Koyun çobanı
Parti tabanı
Yerdi yabanı
Sever ki sever
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 06:19 PM
Sevgileri Bırakma
Sevgileri yarınlara bırakma
Doyasıya, inadına sev bugün
Sevgiyi sevdayı yabana atma
Doyasıya inadına sev bugün
Yarınlar meçhuldür, bugünü yaşa
İnadına haykır dağlara taşa
Sevdanın türküsü dosta ulaşa
Doyasıya inadına sev bugün
Sevgisiz yaşanmaz damarın kurur
Bu yolda engeldir kibir ve gurur
Severek yaşamak en büyük onur
Doyasıya inadına sev bugün
İNCE bir noktadadır sevgiyi tatmak
Sevgisiz kalplere bir çıngı atmak
İlk hedef sevgiye aşkı da katmak
Doyasıya inadına sev bugün
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 06:20 PM
Seyyidime
"Denizdeki canavarı görüp de,
Şaşma" diyen Seyyidime kurbanım.
Tirmizimden Kayseri'ye gelip de,
Hak emrini bildirene hayranım.
"İçinde deniz olan canavarı
görüp de şaş" diyen ulu sultanım.
Yetiştirmiş koca Mevlanaları,
Dost bağına girenlere kurbanım.
Seyyid Burhaneddin diye anılan,
Allah dostu evliyaya yaranım.
Pir elinde bade olup sunulan,
Aşkın şarabına koşup, yananım
Ulu Erciyes'e bağrını açan
Evliyalar yurdu Kayseri'denim.
Gönüllere nurlu ışıklar saçan,
İNCE'yim aşıklar çırağındanım
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 06:20 PM
Sezini
Aşk yolunda gideriken
Gördüm sezini, sezini.
Dostla ben çenk ederiken
Vurdum sezini, sezini.
Bilirim aman vermedi,
Aşık olan hiç gülmedi.
Hiç kimse gülü dermedi,
Sordum sezini, sezini.
Harabî Âma da buldu,
Ferhat ki o dağlar deldi.
Mecnun da Leyla da bildi,
Çöl'düm sezini sezini.
Sanma ki çilen bitecek,
Bekleme, bülbül ötecek.
Bu nar herkese yetecek
Közdüm sezini, sezini.
Su da balık gibi gördüm,
Düşte görüp hayra yordum,
Bir yere geldim de durdum,
Yozdum sezini, sezini.
Ne ararsan hep sendedir,
Onda, bunda ve bendedir.
Sor, ara her nedendedir,
Gezdim sezini, sezini.
İNCE'yim ince söyledim,
Yakaladım da peyledim.
Oynadım gönlüm eyledim,
Yazdım sezini, sezini.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 06:20 PM
Sordunuz Mu?
Gidenler geri gelmiyor,
Acep neden sordunuz mu?
İnsan n'olduğun bilmiyor,
Böyle körü gördünüzmü?
İnsan dünyaya doymuyor,
Sebebini sordunuz mu?
Sağırlar niye duymuyor,
Buna sebep buldunuz mu?
Göz yaradanı görmüyor,
Bu sırra siz erdiniz mi?
İnce'de sırrın vermiyor,
Hiç farkına vardınız mı?
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 06:20 PM
Sorma
Beni benden sorma bende değilim
Neyimi söyleyim, nasıl söyleyim
Yalancı dünyaya yok ki meyilim
Sana ne söyleyim, nasıl söyleyim
Mansur olup dara oturmayınca
Sevda belasından yatılmayınca
Mizana konulup, tartılmayınca
Kilo mu söyleyim, ton mu söyleyim
Şeriat kapısı belimi büktü
Tarikat kapısı iflahım söktü
Marifet kapısı sevdayı döktü
Hakikat mı deyim, yokluk mu deyim
Varlığımda yokum, yoklukda varım
Güllerde kokuyum, bülbülde zarım
Elest-ü bezminde vardır ıkrarım
Sözle mi söyleyim, hal mi söyleyim
Dolap gibi her girdabı dolandım
Mecnunun çölünde leyla arandım
Ne İsa'ya ne Musa'ya yarandım
Çarmıhdan mı deyim, turdan mı deyim
Alem benim ben alemim diyemem
Dillerim kilitli yarim övemem
Sonsuz bir yoldayım geri dönemem
Sonu mu söyleyim, baştan mı deyim
Ne vermişse geri verdim yarime
Gel istersen senle gidek pirime.
Narın ateşiyle gel de erime,
Pervane mi deyim ateş mi deyim.
Yaşarken ölüyüm, ölünce diri,
Muhabbet bağının oldum esiri.
Balçık tezgahının silik teksiri,
İNCE'den mi deyim telden mi deyim.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 06:21 PM
Soyumun Şarkısı
Soyumun gezdiği bahçede güller açarmış,
Dudağında kıpkızıl kan yanağında jale...
Sabâyla salınan zülüfler koku saçarmış,
Alev alev yanan sînelerdeki âmâle...
Yaprak sesleri ve ardarda bülbülün âhı,
Kulaklara çarpıp geçen mâhûr âhengiyle;
Sanki Cennetlerden akseden hûri nigâhı,
Ölümsüz güzelliği ve solmayan rengiyle...
Her yanı "Bağ-ı irem" bu bahar ülkesinde,
Tıpkı buhurdan gibi tütüp-duran gönüller;
Solukladıkları ölümsüzlük bestesinde,
Akşam ayrı, sabah da ayrı bir türkü söyler.
Güneşi hiç batmayan gündüzlerin bağrında,
Goncalarla başbaşa çiçekler arasında...
Her gün bir başka fasıl bahçesinde, bağında...
Ve rengârenk güzellik akında, karasında...
Böyle bir dünyâ bugün hayâl sayılsa bile,
Ölümsüz sesler duymuştuk bu altın yapıdan...
Geçerken evlâd-ı fâtihân debdebesiyle,
Dünyâlara açılmıştı o ulu kapıdan.
Gürül gürül her yöreye bir karanlık gece,
Uçmuştuk üveyk gibi ışıktan kanatlarla...
Işığımızla aydınlanmıştı her bilmece,
Yıllarca savaşmıştık köhne kanaatlarla...
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 06:21 PM
Suçum Mu?
Münkir-Nekir gibi sorgu sorarsın,
Ne devletten çaldım, ne de aşırdım.
Sen kim oluyorsun hesap sorarsın,
Yurt dışına sanki mal mı kaçırdım.
Hesap-kitap deme iyi bilirim,
Doğruluğun ben yoluna ölürüm.
Maksat başka ise, iste gelirim,
Kız dururken yoksa, dul mu kaçırdım.
Yetim malı yemediysem suçum mu,
Benden almak istediğin öç müdür?
Ne istersin, haraç mıdır, baç mıdır,
Yoksa yaladığın yal mı kaçırdım.
Yıllar yılı sömürdünüz yetmez mi?
Araban mı durdu yola gitmez mi?
Hiç kimsenin sana gücü yetmez mi
Yoksa kovanından mal mı kaçırdım.
Bu düzenin böyle gider mi sandın,
Sandın ise bil ki baştan aldandın.
Yoksa ince ince nara mı yandın?
Tökezledin demek, nal mı kaçırdım.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 06:21 PM
Susurluk
Susurlukda kamyon çarptı,
bu pisliği kimler yaptı?
Bu pastadan kim pay kaptı
Söyle benim ak Türkiyem
ah Türkiyem, vah Türkiyem
kime şikayet eyliyem.
caniler, eroinciler
tarikatçılar, cinciler
nerde arsız rüşvetçiler,
Söyle benim ak Türkiyem
ah Türkiyem, vah Türkiyem
kime şikayet eyliyem
Devletten güçlü çeteler,
Vitrinlik oldu keteler,
kalınlaşan o enseler,
Söyle benim ak Türkiyem
ah Türkiyem, vah Türkiyem
kime şikayet eyliyem
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 06:22 PM
Sıkılsın
Sen çalış; olmazsa âlem sıkılsın!
Yardıma koşmayan kalem sıkılsın!
Kanatlan üveykim hele kanatlan!
Sana yol vermeyen mekân sıkılsın!
Akıncımız akıp gitti dönmedi,
Gitmeyip yerinde seken sıkılsın!
Koca umran taş taş olup devrildi.
Bu ülkeden gelip geçen sıkılsın!
Mîmârlar çekilip gittiler çoktan,
Çıraklık bilmeyen kullar sıkılsın!
Var olup boy attı (bâtıl) bir yoktan,
Hakk'ı söylemeyen diller sıkılsın!
Ey canını fedâya and içmiş baş!
Sen çek git yoluna kalan sıkılsın!
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 06:22 PM
Sürüldük
Farzet ha ben, ha doğrular,
Doğru dedikde sürüldük,
Ejderhalar yuttu asam,
Musa oldukda sürüldük.
Paşam deyip bükülmedik,
El pençe de dikilmedik,
Hak yolunda yıkılmadık,
Arslan oldukda sürüldük.
Doğru dürüstce çalıştık,
Suya-lastiğe karıştık,
İkaz edildik alıştık,
Sicil bozulup sürüldük.
Haksızı yerdik karadık,
Haklının hakkın aradık,
Gizli kapı araladık,
Açığa vurup sürüldük.
Ne kör olduk ne de sağır,
Söyleyince ağır, ağır,
Mideler gelince ağır,
Tartı bozulup sürüldük.
Kediler arslanı boğdu,
Bazı yerlerine değdi,
Mazlumlar boynunu eğdi,
Boyun vermeyip sürüldük.
Elbet hak yerini bulur,
Mazlumun ahı mı kalır,
Adil de haklıyı bilir,
Adalet dedik de sürüldük.
Bir mazlum derdimi deşti ,
Yoluma hendekler eşti,
Despotluğun demi geçti,
Dedik ya ondan sürüldük.
Bilgimizi kıskandılar ,
Büyüklere yaslandılar,
Cevherler de paslandılar,
Deyince ondan sürüldük.
İnce'm yeter dostu ara ,
Kapanır mı acı yara ,
Uyuver yüce karara,
Deme kapıdan sürüldük.
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 06:22 PM
Söylüyor
Şu dünyanın değerini kadrini
Bilen de söylüyor bilmeyenler de
Aç sefil yoksulun bitmez derdini
Bilen de söylüyor bilmeyenler de
Bakın hele şu dünyanın haline
Sakın ola dokunma hiç teline
Bülbül figan eder durur gülüne
Gülen de söylüyor gülmeyenler de
Herkes diyor dünya yalan yok sonu
Çokları yemişler felek okunu
Bu handan sürüyor kervan akını
Süren de gidiyor sürmeyenler de
Kimi arifane sezip duruyor
Kimi boşboşuna gezip duruyor
Kimi ummanlarda yüzüp duruyor
Yüzen de gidiyor yüzmeyenler de
Aşık İNCE bir incecik söz ettin
Yaktın yüreğimi nara köz ettin
Bu dünyayı dere tepe düz ettin
Düzen de gidiyor düzmeyenler de
F.S.Mehmet1453
08-13-2007, 06:22 PM
Tahiroğlu
Çobanoğlu'nun yerine,
Çıktık geldik Tahiroğlu,
Şu dünyanın ayarına,
Baktık geldik Tahiroğlu.
Bu dünyanan cennetine,
Bakıp kaldık hayretine.
Ozanlığın niyetine,
Yaktık geldik Tahiroğlu.
Efelerin diyarına,
Şu Simav'ın dağlarına,
Akıp giden çağlarına,
Çıktık geldik Tahiroğlu.
vBulletin® v3.8.11, Copyright ©2000-2025, vBulletin Solutions Inc.