Tam Sürümü Görüntüle : ...fıkralar...
Sayfa :
1
2
3
4
5
[
6]
7
8
9
F.S.Mehmet1453
08-29-2007, 07:32 PM
Tören
Adamın biri yine Karadeniz'i gezerken bakmış bir tepenin üzerinde Lazlar dansediyor ve ara sıra aralarından birini tepeden aşağı atıyorlar. Adam korka korka Lazların yanına yaklaşıp sorar :
- Pardon ama ne yapıyorsunuz ?
- Körmüsün daa, Temel atma töreni yapıyoruz
F.S.Mehmet1453
08-29-2007, 07:32 PM
Tören
Adamın biri yine Karadeniz'i gezerken bakmış bir tepenin üzerinde Lazlar dansediyor ve ara sıra aralarından birini tepeden aşağı atıyorlar. Adam korka korka Lazların yanına yaklaşıp sorar :
- Pardon ama ne yapıyorsunuz ?
- Körmüsün daa, Temel atma töreni yapıyoruz
F.S.Mehmet1453
08-29-2007, 07:32 PM
Tören
Adamın biri yine Karadeniz'i gezerken bakmış bir tepenin üzerinde Lazlar dansediyor ve ara sıra aralarından birini tepeden aşağı atıyorlar. Adam korka korka Lazların yanına yaklaşıp sorar :
- Pardon ama ne yapıyorsunuz ?
- Körmüsün daa, Temel atma töreni yapıyoruz
F.S.Mehmet1453
08-29-2007, 07:33 PM
Mecnun
Temel Fadime'yle tiyatro gişesine gitmiş:
- Pize içi pilet lütfen.
- Leyla ile Mecnun için mi?
- Hayir Fadime'yle penum için
F.S.Mehmet1453
08-29-2007, 07:33 PM
Mecnun
Temel Fadime'yle tiyatro gişesine gitmiş:
- Pize içi pilet lütfen.
- Leyla ile Mecnun için mi?
- Hayir Fadime'yle penum için
F.S.Mehmet1453
08-29-2007, 07:33 PM
Mecnun
Temel Fadime'yle tiyatro gişesine gitmiş:
- Pize içi pilet lütfen.
- Leyla ile Mecnun için mi?
- Hayir Fadime'yle penum için
F.S.Mehmet1453
08-29-2007, 07:33 PM
Shakespeare
Temel kütüphaneye gider. Shakespeare'nin bir kitabini ödünç almak ister. Memur sorar,
- Hangisini?
Bir süre sessizlikten sonra,
- Vilyum.
F.S.Mehmet1453
08-29-2007, 07:33 PM
Shakespeare
Temel kütüphaneye gider. Shakespeare'nin bir kitabini ödünç almak ister. Memur sorar,
- Hangisini?
Bir süre sessizlikten sonra,
- Vilyum.
F.S.Mehmet1453
08-29-2007, 07:33 PM
Shakespeare
Temel kütüphaneye gider. Shakespeare'nin bir kitabini ödünç almak ister. Memur sorar,
- Hangisini?
Bir süre sessizlikten sonra,
- Vilyum.
F.S.Mehmet1453
08-29-2007, 07:33 PM
Sahipsiz
Yargıç, otomobil çalmak suçundan sanık olarak karşısına getirilen Temel'e sordu:
- Otomobil çalmışsın, bunu neden yaptın söyler misin?
- Sahibi yok sanmiştum...
- Peki, sahibi olmadığı kanısına nereden vardın?
- Mezarluğun önine parketmiştu da...
F.S.Mehmet1453
08-29-2007, 07:33 PM
Sahipsiz
Yargıç, otomobil çalmak suçundan sanık olarak karşısına getirilen Temel'e sordu:
- Otomobil çalmışsın, bunu neden yaptın söyler misin?
- Sahibi yok sanmiştum...
- Peki, sahibi olmadığı kanısına nereden vardın?
- Mezarluğun önine parketmiştu da...
F.S.Mehmet1453
08-29-2007, 07:33 PM
Sahipsiz
Yargıç, otomobil çalmak suçundan sanık olarak karşısına getirilen Temel'e sordu:
- Otomobil çalmışsın, bunu neden yaptın söyler misin?
- Sahibi yok sanmiştum...
- Peki, sahibi olmadığı kanısına nereden vardın?
- Mezarluğun önine parketmiştu da...
F.S.Mehmet1453
08-29-2007, 07:33 PM
Düşüş
Temel, New York'taki gökdelenlerden birinin 53. katında çalışırken aniden ayağı kaymış ve aşağı doğru uçmaya başlamış... 52, 51, 50, 49, 48... Katları yıldırım hızıyla geçen Temel 8, 7, 6, 5, 4, 3, 2... Ve 1'inci kata geldiğinde kafasından şimşek gibi şu düşünceler geçmiş:
- Sağa çok şükür Allahum, haburaya kadar sağ sağlim celduk... Birinci kattan düşsen de nasil olsa pişeycukler olmaz
F.S.Mehmet1453
08-29-2007, 07:33 PM
Düşüş
Temel, New York'taki gökdelenlerden birinin 53. katında çalışırken aniden ayağı kaymış ve aşağı doğru uçmaya başlamış... 52, 51, 50, 49, 48... Katları yıldırım hızıyla geçen Temel 8, 7, 6, 5, 4, 3, 2... Ve 1'inci kata geldiğinde kafasından şimşek gibi şu düşünceler geçmiş:
- Sağa çok şükür Allahum, haburaya kadar sağ sağlim celduk... Birinci kattan düşsen de nasil olsa pişeycukler olmaz
F.S.Mehmet1453
08-29-2007, 07:33 PM
Düşüş
Temel, New York'taki gökdelenlerden birinin 53. katında çalışırken aniden ayağı kaymış ve aşağı doğru uçmaya başlamış... 52, 51, 50, 49, 48... Katları yıldırım hızıyla geçen Temel 8, 7, 6, 5, 4, 3, 2... Ve 1'inci kata geldiğinde kafasından şimşek gibi şu düşünceler geçmiş:
- Sağa çok şükür Allahum, haburaya kadar sağ sağlim celduk... Birinci kattan düşsen de nasil olsa pişeycukler olmaz
F.S.Mehmet1453
08-29-2007, 07:33 PM
İkramın Böylesi
Adamın biri yabancı bir şehirde, bir evin kapısını çalarak bir ricada bulunur:
- Çok susadım ve buralarda su bulamadım. Lütfen bana bir bardak su verir misiniz?
Kapıyı açan çocuk, adamın yüzüne bakarak:
- İstersen ayran getireyim, der.
Adam bu teklifi memnuniyetle kabul ettikten sonra, çocuk bir çanak ayran getirir.
Adam ayranı içtikten sonra çocuk:
- İstersen daha getireyim, der.
- Zahmet olur yavrum.
- Hayır ne zahmeti. Zaten bu ayranın içine fare düştüğü için nasıl olsa dökecektik!
Bunun üzerine, adam iğrenerek elindeki ayran çanağını hiddetle yere atıp parçalayınca, çocuk feryadı koparır:
- Anneee, kapıdaki adam köpeğin çanağını kırdı..
F.S.Mehmet1453
08-29-2007, 07:33 PM
İkramın Böylesi
Adamın biri yabancı bir şehirde, bir evin kapısını çalarak bir ricada bulunur:
- Çok susadım ve buralarda su bulamadım. Lütfen bana bir bardak su verir misiniz?
Kapıyı açan çocuk, adamın yüzüne bakarak:
- İstersen ayran getireyim, der.
Adam bu teklifi memnuniyetle kabul ettikten sonra, çocuk bir çanak ayran getirir.
Adam ayranı içtikten sonra çocuk:
- İstersen daha getireyim, der.
- Zahmet olur yavrum.
- Hayır ne zahmeti. Zaten bu ayranın içine fare düştüğü için nasıl olsa dökecektik!
Bunun üzerine, adam iğrenerek elindeki ayran çanağını hiddetle yere atıp parçalayınca, çocuk feryadı koparır:
- Anneee, kapıdaki adam köpeğin çanağını kırdı..
F.S.Mehmet1453
08-29-2007, 07:33 PM
İkramın Böylesi
Adamın biri yabancı bir şehirde, bir evin kapısını çalarak bir ricada bulunur:
- Çok susadım ve buralarda su bulamadım. Lütfen bana bir bardak su verir misiniz?
Kapıyı açan çocuk, adamın yüzüne bakarak:
- İstersen ayran getireyim, der.
Adam bu teklifi memnuniyetle kabul ettikten sonra, çocuk bir çanak ayran getirir.
Adam ayranı içtikten sonra çocuk:
- İstersen daha getireyim, der.
- Zahmet olur yavrum.
- Hayır ne zahmeti. Zaten bu ayranın içine fare düştüğü için nasıl olsa dökecektik!
Bunun üzerine, adam iğrenerek elindeki ayran çanağını hiddetle yere atıp parçalayınca, çocuk feryadı koparır:
- Anneee, kapıdaki adam köpeğin çanağını kırdı..
F.S.Mehmet1453
08-29-2007, 07:33 PM
Andrea Doria
Osmanlı donanmasıyla Venedik donanması arasında savaş çıkmış. Venedik donanmasının komutanı Andrea Doria imiş. Gözcü Osmanlı donanmasının yaklaştığını fark edince hemen Andrea
Doria'ya haber vermiş:
-Osmanlı yaklaşıyoor.
Andrea Doria sormuş:
-Kaç gemi var?
Gözcü:
-10-20 kadar.
Komutan hemen emir erini çağırmış:
Oğlum bana hemen kırmızı gömleğimi getir.
Emir eri şaşırmış:
- Niçin komutanım?
Andrea Doria:
- Savaşırken yaralanacağız. Kan izi belli olmasın ve de askerlerin cesareti kırılmasın diye... Bu arada gözcüden yine ses gelmiş:
-Efendim 50 kadar oldular.
Andrea Doria heyecanlanmış ve emir erine tekrar seslenmiş:
-Gömleği boş ver. Sen bana kahverengi pantolonumu getir..
F.S.Mehmet1453
08-29-2007, 07:33 PM
Andrea Doria
Osmanlı donanmasıyla Venedik donanması arasında savaş çıkmış. Venedik donanmasının komutanı Andrea Doria imiş. Gözcü Osmanlı donanmasının yaklaştığını fark edince hemen Andrea
Doria'ya haber vermiş:
-Osmanlı yaklaşıyoor.
Andrea Doria sormuş:
-Kaç gemi var?
Gözcü:
-10-20 kadar.
Komutan hemen emir erini çağırmış:
Oğlum bana hemen kırmızı gömleğimi getir.
Emir eri şaşırmış:
- Niçin komutanım?
Andrea Doria:
- Savaşırken yaralanacağız. Kan izi belli olmasın ve de askerlerin cesareti kırılmasın diye... Bu arada gözcüden yine ses gelmiş:
-Efendim 50 kadar oldular.
Andrea Doria heyecanlanmış ve emir erine tekrar seslenmiş:
-Gömleği boş ver. Sen bana kahverengi pantolonumu getir..
F.S.Mehmet1453
08-29-2007, 07:33 PM
Andrea Doria
Osmanlı donanmasıyla Venedik donanması arasında savaş çıkmış. Venedik donanmasının komutanı Andrea Doria imiş. Gözcü Osmanlı donanmasının yaklaştığını fark edince hemen Andrea
Doria'ya haber vermiş:
-Osmanlı yaklaşıyoor.
Andrea Doria sormuş:
-Kaç gemi var?
Gözcü:
-10-20 kadar.
Komutan hemen emir erini çağırmış:
Oğlum bana hemen kırmızı gömleğimi getir.
Emir eri şaşırmış:
- Niçin komutanım?
Andrea Doria:
- Savaşırken yaralanacağız. Kan izi belli olmasın ve de askerlerin cesareti kırılmasın diye... Bu arada gözcüden yine ses gelmiş:
-Efendim 50 kadar oldular.
Andrea Doria heyecanlanmış ve emir erine tekrar seslenmiş:
-Gömleği boş ver. Sen bana kahverengi pantolonumu getir..
F.S.Mehmet1453
08-29-2007, 07:34 PM
Kara
Osmanlı döneminde, liman cüzdanını kaybeden kaptan yenisini çıkarmak için Liman Reisliği'ne gitmiş...
Memur başlamış sormaya:
"Adın ne?"
"Kara Ali!"
"Nerelisin?"
"Karabigalı!"
"Geminin adı ne?"
"Kara Yunus!"
"Nereden geliyorsun?"
"Karadeniz'den!"
"Yükün ne?"
"Karalahana!"
"Nereye gideceksin!"
"Karamürsel'e!"
Memur, ya sabır demiş:
"Dönüşte bizim limana uğrayacak mısın?
"Hayır. Orada gemiyi karaya çekeceğim, Karaman'da Karadağlı, Karamustafa'yı gördükten sonra, karadan Mekke - i Mükerreme'ye gidip, kara donlu Baytullah'a yüz süreceğim!"
Memur lahavle çekmiş:
"İnşallah oradan yüzünün akıyla dönersin!"
"Yüzümüz ak mı kara mı çıkar, bu ancak kara toprağa girdikten sonra belli olur!"
Memur dayanamamış:
"Zift mi kesildin be mübarek!
F.S.Mehmet1453
08-29-2007, 07:34 PM
Kara
Osmanlı döneminde, liman cüzdanını kaybeden kaptan yenisini çıkarmak için Liman Reisliği'ne gitmiş...
Memur başlamış sormaya:
"Adın ne?"
"Kara Ali!"
"Nerelisin?"
"Karabigalı!"
"Geminin adı ne?"
"Kara Yunus!"
"Nereden geliyorsun?"
"Karadeniz'den!"
"Yükün ne?"
"Karalahana!"
"Nereye gideceksin!"
"Karamürsel'e!"
Memur, ya sabır demiş:
"Dönüşte bizim limana uğrayacak mısın?
"Hayır. Orada gemiyi karaya çekeceğim, Karaman'da Karadağlı, Karamustafa'yı gördükten sonra, karadan Mekke - i Mükerreme'ye gidip, kara donlu Baytullah'a yüz süreceğim!"
Memur lahavle çekmiş:
"İnşallah oradan yüzünün akıyla dönersin!"
"Yüzümüz ak mı kara mı çıkar, bu ancak kara toprağa girdikten sonra belli olur!"
Memur dayanamamış:
"Zift mi kesildin be mübarek!
F.S.Mehmet1453
08-29-2007, 07:34 PM
Kara
Osmanlı döneminde, liman cüzdanını kaybeden kaptan yenisini çıkarmak için Liman Reisliği'ne gitmiş...
Memur başlamış sormaya:
"Adın ne?"
"Kara Ali!"
"Nerelisin?"
"Karabigalı!"
"Geminin adı ne?"
"Kara Yunus!"
"Nereden geliyorsun?"
"Karadeniz'den!"
"Yükün ne?"
"Karalahana!"
"Nereye gideceksin!"
"Karamürsel'e!"
Memur, ya sabır demiş:
"Dönüşte bizim limana uğrayacak mısın?
"Hayır. Orada gemiyi karaya çekeceğim, Karaman'da Karadağlı, Karamustafa'yı gördükten sonra, karadan Mekke - i Mükerreme'ye gidip, kara donlu Baytullah'a yüz süreceğim!"
Memur lahavle çekmiş:
"İnşallah oradan yüzünün akıyla dönersin!"
"Yüzümüz ak mı kara mı çıkar, bu ancak kara toprağa girdikten sonra belli olur!"
Memur dayanamamış:
"Zift mi kesildin be mübarek!
F.S.Mehmet1453
08-29-2007, 07:34 PM
Avukat
Sehrin hayirsever vakiflarindan birindeki çalisanlar sehrin en
basarili avukatindan henüz herhangi bir bagis almamis olduklarini fark
ettiler.
Bagis toplama görevindeki kisi avukati bagista bulunmasi için ikna etmeye çalisiyordu:
"-Arastirmalarimiza göre yillik geliriniz en az 500 000 dolar, ancak bugüne kadar hiç bir hayir isine bir kurus bagista bulunmamissiniz. O paranin bir kismini bir sekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?"
Avukat bir süre düsündü, sonra:
"-Önce, arastimalariniz annemin uzun bir hastaliktan sonra ölmek üzere oldugunu ve hastane masraflarinin onun yillik gelirinin bir kaç kat üstünde oldugunu da gösterdi mi?"
Görevli utandi:
"-Sey, hayir."
"-Sonra, kardesimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkum oldugunu?"
Görevli utancindan kipkirmizi kesilmis bir halde özür dilemeye çalisirken avukat onun sözünü kesti:
"-Ya da kizkardesimin kocasinin bir trafik kazasinda öldügünü ve onu üç çocuguyla bes parasiz biraktigini?"
Görevli yerin dibine geçmisti, sadece,
"-Hayir, hiç bir bilgim yoktu ..." diye mirildanabildi.
Avukat bir kez daha onun sözünü keserek devam etti:
"-Pekala, ben onlara zerre miktar para vermezken size niçin vereyim?"
F.S.Mehmet1453
08-29-2007, 07:34 PM
Avukat
Sehrin hayirsever vakiflarindan birindeki çalisanlar sehrin en
basarili avukatindan henüz herhangi bir bagis almamis olduklarini fark
ettiler.
Bagis toplama görevindeki kisi avukati bagista bulunmasi için ikna etmeye çalisiyordu:
"-Arastirmalarimiza göre yillik geliriniz en az 500 000 dolar, ancak bugüne kadar hiç bir hayir isine bir kurus bagista bulunmamissiniz. O paranin bir kismini bir sekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?"
Avukat bir süre düsündü, sonra:
"-Önce, arastimalariniz annemin uzun bir hastaliktan sonra ölmek üzere oldugunu ve hastane masraflarinin onun yillik gelirinin bir kaç kat üstünde oldugunu da gösterdi mi?"
Görevli utandi:
"-Sey, hayir."
"-Sonra, kardesimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkum oldugunu?"
Görevli utancindan kipkirmizi kesilmis bir halde özür dilemeye çalisirken avukat onun sözünü kesti:
"-Ya da kizkardesimin kocasinin bir trafik kazasinda öldügünü ve onu üç çocuguyla bes parasiz biraktigini?"
Görevli yerin dibine geçmisti, sadece,
"-Hayir, hiç bir bilgim yoktu ..." diye mirildanabildi.
Avukat bir kez daha onun sözünü keserek devam etti:
"-Pekala, ben onlara zerre miktar para vermezken size niçin vereyim?"
F.S.Mehmet1453
08-29-2007, 07:34 PM
Avukat
Sehrin hayirsever vakiflarindan birindeki çalisanlar sehrin en
basarili avukatindan henüz herhangi bir bagis almamis olduklarini fark
ettiler.
Bagis toplama görevindeki kisi avukati bagista bulunmasi için ikna etmeye çalisiyordu:
"-Arastirmalarimiza göre yillik geliriniz en az 500 000 dolar, ancak bugüne kadar hiç bir hayir isine bir kurus bagista bulunmamissiniz. O paranin bir kismini bir sekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?"
Avukat bir süre düsündü, sonra:
"-Önce, arastimalariniz annemin uzun bir hastaliktan sonra ölmek üzere oldugunu ve hastane masraflarinin onun yillik gelirinin bir kaç kat üstünde oldugunu da gösterdi mi?"
Görevli utandi:
"-Sey, hayir."
"-Sonra, kardesimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkum oldugunu?"
Görevli utancindan kipkirmizi kesilmis bir halde özür dilemeye çalisirken avukat onun sözünü kesti:
"-Ya da kizkardesimin kocasinin bir trafik kazasinda öldügünü ve onu üç çocuguyla bes parasiz biraktigini?"
Görevli yerin dibine geçmisti, sadece,
"-Hayir, hiç bir bilgim yoktu ..." diye mirildanabildi.
Avukat bir kez daha onun sözünü keserek devam etti:
"-Pekala, ben onlara zerre miktar para vermezken size niçin vereyim?"
F.S.Mehmet1453
08-29-2007, 07:34 PM
Karagümrüklü
Güzel bir bahar gününün sabahynda İETT şöförü garaja
gider, otobüsünü çalıştırır ve yola çıkar. Sorunsuz bir şekilde bir
duraktan diğerine ilerler.
Yolcularını alır, indirir. Derken; durağın birinde iri yarı, güçlü kuvvetli
ve oldukça tehlikeli görünüşe sahip bir adam otobüse biner. Şöföre sert bir
bakış fırlatır ve, Karagümrüklü bilet atmaz." diyerek arkadaki bir koltuğa
geçer ve oturur. Ertesi gün, ondan sonraki gün ve hergün aynı şey
tekrar olur. Karagümrüklü, aynı sözlerle ve aynı sert bakışlarla bilet atmadan
koltuğa geçip oturur. Bu durum otobüs şoföründe kompleks yaratmaya başlar.
Hat değiştirme dilekçesi de red edilince son çare olarak bir jimnastik
kursuna yazılır. Her akşam devam ettiği kursta; judo, karate, aikido ve
benzeri tüm dövüş teknikleri konusunda ihtisas yapar. Yazın sonlarına doğru,
kendine güveni olan iyi bir dövüş ustası haline gelmiştir. Kursları
bitirdiğinin ertesi günü tekrar otobüsüyle yola çıkar. Uzaktan,
Karagümrüklü'nün durakta beklediğini görür. Sinirini
gizlemeye çalışırken,
dişlerini gıcırdatarak otobüsün kapısını açar.
Karagümrüklü otobüse
biner, şöföre sert bir bakış fırlatır ve, Karagümrüklü bilet
atmaz." diyerek
ilerleyecekken tam o sırada, sıkı bir kavgaya hazır
olan şöför birden koluna
yapışır:
- Neden atmıyormuşsun??
Şöföre şaşkınlıkla bakan adam şöyle der:
- Karagümrüklü'nün mavi kartı var.
F.S.Mehmet1453
08-29-2007, 07:34 PM
Karagümrüklü
Güzel bir bahar gününün sabahynda İETT şöförü garaja
gider, otobüsünü çalıştırır ve yola çıkar. Sorunsuz bir şekilde bir
duraktan diğerine ilerler.
Yolcularını alır, indirir. Derken; durağın birinde iri yarı, güçlü kuvvetli
ve oldukça tehlikeli görünüşe sahip bir adam otobüse biner. Şöföre sert bir
bakış fırlatır ve, Karagümrüklü bilet atmaz." diyerek arkadaki bir koltuğa
geçer ve oturur. Ertesi gün, ondan sonraki gün ve hergün aynı şey
tekrar olur. Karagümrüklü, aynı sözlerle ve aynı sert bakışlarla bilet atmadan
koltuğa geçip oturur. Bu durum otobüs şoföründe kompleks yaratmaya başlar.
Hat değiştirme dilekçesi de red edilince son çare olarak bir jimnastik
kursuna yazılır. Her akşam devam ettiği kursta; judo, karate, aikido ve
benzeri tüm dövüş teknikleri konusunda ihtisas yapar. Yazın sonlarına doğru,
kendine güveni olan iyi bir dövüş ustası haline gelmiştir. Kursları
bitirdiğinin ertesi günü tekrar otobüsüyle yola çıkar. Uzaktan,
Karagümrüklü'nün durakta beklediğini görür. Sinirini
gizlemeye çalışırken,
dişlerini gıcırdatarak otobüsün kapısını açar.
Karagümrüklü otobüse
biner, şöföre sert bir bakış fırlatır ve, Karagümrüklü bilet
atmaz." diyerek
ilerleyecekken tam o sırada, sıkı bir kavgaya hazır
olan şöför birden koluna
yapışır:
- Neden atmıyormuşsun??
Şöföre şaşkınlıkla bakan adam şöyle der:
- Karagümrüklü'nün mavi kartı var.
F.S.Mehmet1453
08-29-2007, 07:34 PM
Karagümrüklü
Güzel bir bahar gününün sabahynda İETT şöförü garaja
gider, otobüsünü çalıştırır ve yola çıkar. Sorunsuz bir şekilde bir
duraktan diğerine ilerler.
Yolcularını alır, indirir. Derken; durağın birinde iri yarı, güçlü kuvvetli
ve oldukça tehlikeli görünüşe sahip bir adam otobüse biner. Şöföre sert bir
bakış fırlatır ve, Karagümrüklü bilet atmaz." diyerek arkadaki bir koltuğa
geçer ve oturur. Ertesi gün, ondan sonraki gün ve hergün aynı şey
tekrar olur. Karagümrüklü, aynı sözlerle ve aynı sert bakışlarla bilet atmadan
koltuğa geçip oturur. Bu durum otobüs şoföründe kompleks yaratmaya başlar.
Hat değiştirme dilekçesi de red edilince son çare olarak bir jimnastik
kursuna yazılır. Her akşam devam ettiği kursta; judo, karate, aikido ve
benzeri tüm dövüş teknikleri konusunda ihtisas yapar. Yazın sonlarına doğru,
kendine güveni olan iyi bir dövüş ustası haline gelmiştir. Kursları
bitirdiğinin ertesi günü tekrar otobüsüyle yola çıkar. Uzaktan,
Karagümrüklü'nün durakta beklediğini görür. Sinirini
gizlemeye çalışırken,
dişlerini gıcırdatarak otobüsün kapısını açar.
Karagümrüklü otobüse
biner, şöföre sert bir bakış fırlatır ve, Karagümrüklü bilet
atmaz." diyerek
ilerleyecekken tam o sırada, sıkı bir kavgaya hazır
olan şöför birden koluna
yapışır:
- Neden atmıyormuşsun??
Şöföre şaşkınlıkla bakan adam şöyle der:
- Karagümrüklü'nün mavi kartı var.
F.S.Mehmet1453
08-29-2007, 07:34 PM
Kör Pilotlar
Yolcular uçağın yanında otobüsten
inmişler..Bavullarını gösteriyorlar. Bir
bakmışlar uçak şirketinin minibüsü yanlarında durmuş.
İçinden kaptan pilotla, yardımcı pilot inmişler...
Yolcular fena halde şaşırmışlar.. Nasıl şaşırmasınlar..
Kaptan pilotun elinde bir beyaz baston. Kolunda üç noktalı bant.. Yardımcı pilotun elinde bir *****
tasması.. Tasmanin ucunda bir *****..
Sağa sola çarparak öyle ilerliyorlar uçağa..
Günlerden 1 Nisan değil ama, "Şaka herhalde" demiş yolcular,
doluşmuşlar uçağa.. Uçak pistte hızla ilerlemeye başlamış.
Yolcuların gözleri camda. Uçak hızlanmış..
Yolcular endişelenmeye başlamışlar.. Ucak daha hızlanmış. Pistin sonu hızla yaklaşmaya başlamış..
Uçak iyice hızlanmış.. Bazı yolcular paniklemiş, dua etmeye
başlamışlar. Uçak son hıza ulaşmış.
Bu arada pistin sonuna da ulaşmış. 10 metre sonra betonun bitip çimlerin başladığını gören yolcular dehşet içinde
çığlığı basmışlar..
Tam o anda da kaptan pilot levyeyi sonuna kadar
çekmiş.. Uçak tam pist biterken tekerleklerini yerden kesmiş, havalanmış.
Kaptan pilot arkasına yaslanmış; derin bir nefes
almış ve yardımcı pilota dönmüş:
- Biliyor musun? Bir gün çığlık atmakta
gecikecekler ve hep birlikte öleceğiz!..."
F.S.Mehmet1453
08-29-2007, 07:34 PM
Kör Pilotlar
Yolcular uçağın yanında otobüsten
inmişler..Bavullarını gösteriyorlar. Bir
bakmışlar uçak şirketinin minibüsü yanlarında durmuş.
İçinden kaptan pilotla, yardımcı pilot inmişler...
Yolcular fena halde şaşırmışlar.. Nasıl şaşırmasınlar..
Kaptan pilotun elinde bir beyaz baston. Kolunda üç noktalı bant.. Yardımcı pilotun elinde bir *****
tasması.. Tasmanin ucunda bir *****..
Sağa sola çarparak öyle ilerliyorlar uçağa..
Günlerden 1 Nisan değil ama, "Şaka herhalde" demiş yolcular,
doluşmuşlar uçağa.. Uçak pistte hızla ilerlemeye başlamış.
Yolcuların gözleri camda. Uçak hızlanmış..
Yolcular endişelenmeye başlamışlar.. Ucak daha hızlanmış. Pistin sonu hızla yaklaşmaya başlamış..
Uçak iyice hızlanmış.. Bazı yolcular paniklemiş, dua etmeye
başlamışlar. Uçak son hıza ulaşmış.
Bu arada pistin sonuna da ulaşmış. 10 metre sonra betonun bitip çimlerin başladığını gören yolcular dehşet içinde
çığlığı basmışlar..
Tam o anda da kaptan pilot levyeyi sonuna kadar
çekmiş.. Uçak tam pist biterken tekerleklerini yerden kesmiş, havalanmış.
Kaptan pilot arkasına yaslanmış; derin bir nefes
almış ve yardımcı pilota dönmüş:
- Biliyor musun? Bir gün çığlık atmakta
gecikecekler ve hep birlikte öleceğiz!..."
F.S.Mehmet1453
08-29-2007, 07:34 PM
Kör Pilotlar
Yolcular uçağın yanında otobüsten
inmişler..Bavullarını gösteriyorlar. Bir
bakmışlar uçak şirketinin minibüsü yanlarında durmuş.
İçinden kaptan pilotla, yardımcı pilot inmişler...
Yolcular fena halde şaşırmışlar.. Nasıl şaşırmasınlar..
Kaptan pilotun elinde bir beyaz baston. Kolunda üç noktalı bant.. Yardımcı pilotun elinde bir *****
tasması.. Tasmanin ucunda bir *****..
Sağa sola çarparak öyle ilerliyorlar uçağa..
Günlerden 1 Nisan değil ama, "Şaka herhalde" demiş yolcular,
doluşmuşlar uçağa.. Uçak pistte hızla ilerlemeye başlamış.
Yolcuların gözleri camda. Uçak hızlanmış..
Yolcular endişelenmeye başlamışlar.. Ucak daha hızlanmış. Pistin sonu hızla yaklaşmaya başlamış..
Uçak iyice hızlanmış.. Bazı yolcular paniklemiş, dua etmeye
başlamışlar. Uçak son hıza ulaşmış.
Bu arada pistin sonuna da ulaşmış. 10 metre sonra betonun bitip çimlerin başladığını gören yolcular dehşet içinde
çığlığı basmışlar..
Tam o anda da kaptan pilot levyeyi sonuna kadar
çekmiş.. Uçak tam pist biterken tekerleklerini yerden kesmiş, havalanmış.
Kaptan pilot arkasına yaslanmış; derin bir nefes
almış ve yardımcı pilota dönmüş:
- Biliyor musun? Bir gün çığlık atmakta
gecikecekler ve hep birlikte öleceğiz!..."
F.S.Mehmet1453
08-29-2007, 07:34 PM
Motor
Dünyanın en ünlü kalp doktoru De Bakey'ın arabası bozulmuş, arabasını tamire ***ürmüş. Tamirci arabasının kaputunu açmış ve De Bakey'e dönerek:
- "Size birşey soracağım neredeyse ben ve siz aynı işleri yapıyoruz. Mesela ben şimdi itina ile kaputu açacağım bir bakışta problemin nerde olduğunu anlayacağım, kapakçıkları temizleyeceğim, gerekirse kabloları, motor yağını değiştireceğim, hatta çok gerekli ise motoru çıkarıp yerine yenisini takacağım!!. Söylesenize nasıl oluyorda siz milyon dolarlar kazanıyorsunuz ama ben meteliğe kurşun atıyorum?"
Bunun üzerine De Bakey tamircinin kulağına eğilmiş ve şöyle demiş:
- "BUNLARIN HEPSİNİ MOTOR ÇALIŞIYORKEN YAPMAYI DENESENİZE!!!"
F.S.Mehmet1453
08-29-2007, 07:34 PM
Motor
Dünyanın en ünlü kalp doktoru De Bakey'ın arabası bozulmuş, arabasını tamire ***ürmüş. Tamirci arabasının kaputunu açmış ve De Bakey'e dönerek:
- "Size birşey soracağım neredeyse ben ve siz aynı işleri yapıyoruz. Mesela ben şimdi itina ile kaputu açacağım bir bakışta problemin nerde olduğunu anlayacağım, kapakçıkları temizleyeceğim, gerekirse kabloları, motor yağını değiştireceğim, hatta çok gerekli ise motoru çıkarıp yerine yenisini takacağım!!. Söylesenize nasıl oluyorda siz milyon dolarlar kazanıyorsunuz ama ben meteliğe kurşun atıyorum?"
Bunun üzerine De Bakey tamircinin kulağına eğilmiş ve şöyle demiş:
- "BUNLARIN HEPSİNİ MOTOR ÇALIŞIYORKEN YAPMAYI DENESENİZE!!!"
F.S.Mehmet1453
08-29-2007, 07:34 PM
Motor
Dünyanın en ünlü kalp doktoru De Bakey'ın arabası bozulmuş, arabasını tamire ***ürmüş. Tamirci arabasının kaputunu açmış ve De Bakey'e dönerek:
- "Size birşey soracağım neredeyse ben ve siz aynı işleri yapıyoruz. Mesela ben şimdi itina ile kaputu açacağım bir bakışta problemin nerde olduğunu anlayacağım, kapakçıkları temizleyeceğim, gerekirse kabloları, motor yağını değiştireceğim, hatta çok gerekli ise motoru çıkarıp yerine yenisini takacağım!!. Söylesenize nasıl oluyorda siz milyon dolarlar kazanıyorsunuz ama ben meteliğe kurşun atıyorum?"
Bunun üzerine De Bakey tamircinin kulağına eğilmiş ve şöyle demiş:
- "BUNLARIN HEPSİNİ MOTOR ÇALIŞIYORKEN YAPMAYI DENESENİZE!!!"
F.S.Mehmet1453
08-29-2007, 07:34 PM
Herkes Güverteye
Okyanusta büyük bir gemi hızla ilerliyorken, bir an gemi kaptanı herkesi güverteye çağırmış. Herkes güverteye toplanınca:
- "Size bir kötü bir de iyi haberim var" demiş. "Hangisi ile başlayayım?"
- "İyi olanla" demiş yolcular...
- "11 dalda oscar kazanacağız..."
F.S.Mehmet1453
08-29-2007, 07:34 PM
Herkes Güverteye
Okyanusta büyük bir gemi hızla ilerliyorken, bir an gemi kaptanı herkesi güverteye çağırmış. Herkes güverteye toplanınca:
- "Size bir kötü bir de iyi haberim var" demiş. "Hangisi ile başlayayım?"
- "İyi olanla" demiş yolcular...
- "11 dalda oscar kazanacağız..."
F.S.Mehmet1453
08-29-2007, 07:34 PM
Herkes Güverteye
Okyanusta büyük bir gemi hızla ilerliyorken, bir an gemi kaptanı herkesi güverteye çağırmış. Herkes güverteye toplanınca:
- "Size bir kötü bir de iyi haberim var" demiş. "Hangisi ile başlayayım?"
- "İyi olanla" demiş yolcular...
- "11 dalda oscar kazanacağız..."
F.S.Mehmet1453
08-29-2007, 07:34 PM
Melekler Uçar mı?
Anne kız konuşurlar. Küçük kız annesine sorar:
- Anne melekler uçar mi?
- Uçar.
- Bütün melekler mi?
- Evet.
- Peki bizim hizmetçi kız neden uçmuyor?
Annesi şaşırır:
- Hizmetçi neden uçacakmış kızım?
- Babam konusurken ona hep "Melegim!" diyor da.
Anne öfkeyle fırlar:
- Ya öyle mi, o halde az sonra hemen uçar.
F.S.Mehmet1453
08-29-2007, 07:34 PM
Melekler Uçar mı?
Anne kız konuşurlar. Küçük kız annesine sorar:
- Anne melekler uçar mi?
- Uçar.
- Bütün melekler mi?
- Evet.
- Peki bizim hizmetçi kız neden uçmuyor?
Annesi şaşırır:
- Hizmetçi neden uçacakmış kızım?
- Babam konusurken ona hep "Melegim!" diyor da.
Anne öfkeyle fırlar:
- Ya öyle mi, o halde az sonra hemen uçar.
F.S.Mehmet1453
08-29-2007, 07:34 PM
Melekler Uçar mı?
Anne kız konuşurlar. Küçük kız annesine sorar:
- Anne melekler uçar mi?
- Uçar.
- Bütün melekler mi?
- Evet.
- Peki bizim hizmetçi kız neden uçmuyor?
Annesi şaşırır:
- Hizmetçi neden uçacakmış kızım?
- Babam konusurken ona hep "Melegim!" diyor da.
Anne öfkeyle fırlar:
- Ya öyle mi, o halde az sonra hemen uçar.
F.S.Mehmet1453
08-29-2007, 07:35 PM
Doktor
Hasta dahiliye uzmanına gider doktor hastayı soyar ve sadece dinleme aletiyle dinleyerek
- Nefes al bırak nefes al bırak diyerek muayeneyi tamamlar.
Hasta parayı çıkarır doktora uzarır
- Kokla-bırak,kokla,bırak..
F.S.Mehmet1453
08-29-2007, 07:35 PM
Doktor
Hasta dahiliye uzmanına gider doktor hastayı soyar ve sadece dinleme aletiyle dinleyerek
- Nefes al bırak nefes al bırak diyerek muayeneyi tamamlar.
Hasta parayı çıkarır doktora uzarır
- Kokla-bırak,kokla,bırak..
F.S.Mehmet1453
08-29-2007, 07:35 PM
Doktor
Hasta dahiliye uzmanına gider doktor hastayı soyar ve sadece dinleme aletiyle dinleyerek
- Nefes al bırak nefes al bırak diyerek muayeneyi tamamlar.
Hasta parayı çıkarır doktora uzarır
- Kokla-bırak,kokla,bırak..
F.S.Mehmet1453
08-29-2007, 07:35 PM
Papa
Amerika'ya gezmeye giden Papa, otelde sıkılmış ve şoföründen anahtarı alıp, limuziniyle dolaşmaya başlamış. Bir ara kırmızı ışıkta geçince polis durdurmuş. Memur bir bakmış ki arabayı Papa kullanıyor. Hemen telsizden âmirini aramış.
- Âmirim çok mühim birisini durdurdum, ne yapayım?
- Bill Gates'i mi?
- Hayır.
- Clinton'ı mı?
- Daha mühim...
- Daha mühim kim var?
- Valla âmirim, bilmiyorum ama, şoförlüğünü Papa yapıyor.
F.S.Mehmet1453
08-29-2007, 07:35 PM
Papa
Amerika'ya gezmeye giden Papa, otelde sıkılmış ve şoföründen anahtarı alıp, limuziniyle dolaşmaya başlamış. Bir ara kırmızı ışıkta geçince polis durdurmuş. Memur bir bakmış ki arabayı Papa kullanıyor. Hemen telsizden âmirini aramış.
- Âmirim çok mühim birisini durdurdum, ne yapayım?
- Bill Gates'i mi?
- Hayır.
- Clinton'ı mı?
- Daha mühim...
- Daha mühim kim var?
- Valla âmirim, bilmiyorum ama, şoförlüğünü Papa yapıyor.
F.S.Mehmet1453
08-29-2007, 07:35 PM
Papa
Amerika'ya gezmeye giden Papa, otelde sıkılmış ve şoföründen anahtarı alıp, limuziniyle dolaşmaya başlamış. Bir ara kırmızı ışıkta geçince polis durdurmuş. Memur bir bakmış ki arabayı Papa kullanıyor. Hemen telsizden âmirini aramış.
- Âmirim çok mühim birisini durdurdum, ne yapayım?
- Bill Gates'i mi?
- Hayır.
- Clinton'ı mı?
- Daha mühim...
- Daha mühim kim var?
- Valla âmirim, bilmiyorum ama, şoförlüğünü Papa yapıyor.
F.S.Mehmet1453
08-29-2007, 07:35 PM
Uçakla Geliyorum
Usame Bin Ladin Bush'a telefon etmiş, kendini tanıtıp, konuşmasına devam etmiş..
"Sayın Bush size iki haberim var,biri iyi bir kötü hangisini önce söylememi istersiniz?"
Bush :
- "Önce iyisini söyleyin "demiş.
Ladin:
- "Teslim olmaya karar verdim",
Bush :
"Pekii kotu haber ne?"
Ladin:
- "Uçakla geliyorum ...!!!"
F.S.Mehmet1453
08-29-2007, 07:35 PM
Uçakla Geliyorum
Usame Bin Ladin Bush'a telefon etmiş, kendini tanıtıp, konuşmasına devam etmiş..
"Sayın Bush size iki haberim var,biri iyi bir kötü hangisini önce söylememi istersiniz?"
Bush :
- "Önce iyisini söyleyin "demiş.
Ladin:
- "Teslim olmaya karar verdim",
Bush :
"Pekii kotu haber ne?"
Ladin:
- "Uçakla geliyorum ...!!!"
F.S.Mehmet1453
08-29-2007, 07:35 PM
Uçakla Geliyorum
Usame Bin Ladin Bush'a telefon etmiş, kendini tanıtıp, konuşmasına devam etmiş..
"Sayın Bush size iki haberim var,biri iyi bir kötü hangisini önce söylememi istersiniz?"
Bush :
- "Önce iyisini söyleyin "demiş.
Ladin:
- "Teslim olmaya karar verdim",
Bush :
"Pekii kotu haber ne?"
Ladin:
- "Uçakla geliyorum ...!!!"
F.S.Mehmet1453
08-29-2007, 07:36 PM
Doğum Günü
Çiçekçiye giren adamın kolunda sıyrıklar, sol gözünde bir morluk vardı.
- Bir düzine kırmızı gül istiyorum, dedi ve hemen ekledi. Karımın doğum günü için, tazesinden rica ediyorum.
Çiçekçi:
- Başüstüne, dedi. Hangi gün için?
Adam koluyla gözünü işaret etti:
- Dündü
F.S.Mehmet1453
08-29-2007, 07:36 PM
Doğum Günü
Çiçekçiye giren adamın kolunda sıyrıklar, sol gözünde bir morluk vardı.
- Bir düzine kırmızı gül istiyorum, dedi ve hemen ekledi. Karımın doğum günü için, tazesinden rica ediyorum.
Çiçekçi:
- Başüstüne, dedi. Hangi gün için?
Adam koluyla gözünü işaret etti:
- Dündü
F.S.Mehmet1453
08-29-2007, 07:36 PM
Doğum Günü
Çiçekçiye giren adamın kolunda sıyrıklar, sol gözünde bir morluk vardı.
- Bir düzine kırmızı gül istiyorum, dedi ve hemen ekledi. Karımın doğum günü için, tazesinden rica ediyorum.
Çiçekçi:
- Başüstüne, dedi. Hangi gün için?
Adam koluyla gözünü işaret etti:
- Dündü
F.S.Mehmet1453
08-29-2007, 07:36 PM
Kaç Etsin
Bir matematikçi, bir muhasebeci ve bir ekonomist aynı işe baş vururlar.
Görüşmeci matematikçiye sorar:
- "iki kere iki kaç eder?".
Matematikçi cevap verir:
- "Dört!".
Görüşmeci sorar:
- "Kesin dört mü?
Matematikçi kendinden emin cevaplar:
- "Evet, kesin dört!"
Matematikçi çıkar ve ekonomist odaya girer. Bu sefer görüşmeci aynı soruyu ekonomiste yöneltir. Ekonomist yanıtlar:
- "Ortalama dört eder, yüzde 10 aşağıya veya yukarı oynayabilir, ama ortalama dört eder!".
Ekonomistte de çıkar, muhasebeci odaya girer, aynı soru ona da sorulur.
Muhasebeci ayağa kalkar, kapıyı kilitler, panjurları indirir ve görüşmeciye yaklaşarak sorar:
- "Kaç etsin istersiniz?
__________________
F.S.Mehmet1453
08-29-2007, 07:36 PM
Kaç Etsin
Bir matematikçi, bir muhasebeci ve bir ekonomist aynı işe baş vururlar.
Görüşmeci matematikçiye sorar:
- "iki kere iki kaç eder?".
Matematikçi cevap verir:
- "Dört!".
Görüşmeci sorar:
- "Kesin dört mü?
Matematikçi kendinden emin cevaplar:
- "Evet, kesin dört!"
Matematikçi çıkar ve ekonomist odaya girer. Bu sefer görüşmeci aynı soruyu ekonomiste yöneltir. Ekonomist yanıtlar:
- "Ortalama dört eder, yüzde 10 aşağıya veya yukarı oynayabilir, ama ortalama dört eder!".
Ekonomistte de çıkar, muhasebeci odaya girer, aynı soru ona da sorulur.
Muhasebeci ayağa kalkar, kapıyı kilitler, panjurları indirir ve görüşmeciye yaklaşarak sorar:
- "Kaç etsin istersiniz?
__________________
F.S.Mehmet1453
08-29-2007, 07:36 PM
Kaç Etsin
Bir matematikçi, bir muhasebeci ve bir ekonomist aynı işe baş vururlar.
Görüşmeci matematikçiye sorar:
- "iki kere iki kaç eder?".
Matematikçi cevap verir:
- "Dört!".
Görüşmeci sorar:
- "Kesin dört mü?
Matematikçi kendinden emin cevaplar:
- "Evet, kesin dört!"
Matematikçi çıkar ve ekonomist odaya girer. Bu sefer görüşmeci aynı soruyu ekonomiste yöneltir. Ekonomist yanıtlar:
- "Ortalama dört eder, yüzde 10 aşağıya veya yukarı oynayabilir, ama ortalama dört eder!".
Ekonomistte de çıkar, muhasebeci odaya girer, aynı soru ona da sorulur.
Muhasebeci ayağa kalkar, kapıyı kilitler, panjurları indirir ve görüşmeciye yaklaşarak sorar:
- "Kaç etsin istersiniz?
__________________
F.S.Mehmet1453
08-29-2007, 07:36 PM
Amerikalı Mühendis
Kayseri'de yol çalışması yapılıyomuş. Köylüler eşeğin birini salıp geçtiği yerden yolu geçiriyolarmış. O sırada oradan geçmekte olan Amerikalı bir mühendis görmüş bunları.
Merak etmiş; gitmiş yanlarına.
-Merhaba dayı ne yapıyosunuz böyle? demiş.
Köylü
-Yol yapıyoz diye cevap vermiş.
-"E bu eşek ne" diye devam etmiş mühendis.
Köylü genel prosedürü şöyle bir anlatmış. Eşeğin yolun nerden geçeceğine karar verdiğini söylemiş.
Bizim Amerikalı mühendis yerlere yatmış gülmekten, öyle şey mi olur diye.
Alaycı bir tonla:
- "Eee demiş, eşek bulamıyınca napıyonuz?"
Köylü:
- "O zaman Amerika'dan mühendis getirtiyoz.
F.S.Mehmet1453
08-29-2007, 07:36 PM
Amerikalı Mühendis
Kayseri'de yol çalışması yapılıyomuş. Köylüler eşeğin birini salıp geçtiği yerden yolu geçiriyolarmış. O sırada oradan geçmekte olan Amerikalı bir mühendis görmüş bunları.
Merak etmiş; gitmiş yanlarına.
-Merhaba dayı ne yapıyosunuz böyle? demiş.
Köylü
-Yol yapıyoz diye cevap vermiş.
-"E bu eşek ne" diye devam etmiş mühendis.
Köylü genel prosedürü şöyle bir anlatmış. Eşeğin yolun nerden geçeceğine karar verdiğini söylemiş.
Bizim Amerikalı mühendis yerlere yatmış gülmekten, öyle şey mi olur diye.
Alaycı bir tonla:
- "Eee demiş, eşek bulamıyınca napıyonuz?"
Köylü:
- "O zaman Amerika'dan mühendis getirtiyoz.
F.S.Mehmet1453
08-29-2007, 07:36 PM
Amerikalı Mühendis
Kayseri'de yol çalışması yapılıyomuş. Köylüler eşeğin birini salıp geçtiği yerden yolu geçiriyolarmış. O sırada oradan geçmekte olan Amerikalı bir mühendis görmüş bunları.
Merak etmiş; gitmiş yanlarına.
-Merhaba dayı ne yapıyosunuz böyle? demiş.
Köylü
-Yol yapıyoz diye cevap vermiş.
-"E bu eşek ne" diye devam etmiş mühendis.
Köylü genel prosedürü şöyle bir anlatmış. Eşeğin yolun nerden geçeceğine karar verdiğini söylemiş.
Bizim Amerikalı mühendis yerlere yatmış gülmekten, öyle şey mi olur diye.
Alaycı bir tonla:
- "Eee demiş, eşek bulamıyınca napıyonuz?"
Köylü:
- "O zaman Amerika'dan mühendis getirtiyoz.
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:14 PM
Hükümet Erzurum'a bir yazı göndermiş:
- Kışın soğuk geçeceği anlaşılmaktadır. Kullandığınız yakıtın cinsini, kod numarasını ve stok durumunu acele bildiriniz.
Erzurumlu bir köy muhtarı da hemen Ankara'ya cevap yazmış:
- Yakıtımız pohtir... Numarası yohtir... Stokumuz çohtir...
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:14 PM
Süper markette alışveriş yapmakta olan genç, kendisini takip etmekte
olan bir hanımı fark eder.
Kadını görmezlikten gelse de, kadın dik dik bakmaya devam eder.
Nihayet kasa önünde kuyruğa gelirler. Kadın adamın birkaç sıra önüne
düşmüştür.
Kadın der ki: ''Özür dilerim. Böyle dikkatli bakmam sizi rahatsız
etmiş
olmalı. Üzgünüm ama geçenlerde ölen oğluma o kadar benziyorsunuz ki.".
Adam şöyle cevap verir: "Bunu duyduğuma çok üzüldüm. Sizin için
yapabileceğim bir şey var mı?
Kadın: "Evet yavrum az sonra eşyalarımı alıp çıkarken ne olur bana
güle
güle anne diye seslene bilir misin?"
"Tabi ki." der genç adam. Yaşlı kadın çıkarken genç adam ona el sallar
ve güle güle anne diye seslenir.
Adam birisini mutlu etmenin mutluluğu içinde gülümser ve ödeme sırası
kendine gelince kasanın 150 dolar yazdığını görür kasiyere sorar: "Bu
nasıl
olur alt tarafı üç parça eşya aldım." der.
Kasiyer gayet sakin cevap verir: "Anneniz hesabını sizin ödeyeceğinizi
söyledi."
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:15 PM
Bekleyeceğim
Bir kadınla bir adam ayrı ayrı arabalarında giderlerken çarpışırlar.
İkisinin de arabası mahvolur ama şans eseri ikisi de hiç yara almadan
kurtulur. Arabalarından sürünerek çıkarlar ve kadın adama bakıp:
"Çok ilginç! Sen erkeksin ben de kadın. Arabalarımız mahvoldu
ama ikimize de hiçbir sey olmadı. Bu belki de tanışıp, dost olup,
hayatımızın sonuna kadar huzur içinde birlikte yaşamamız için bir
işarettir" der. Müthiş heyecanlanan adam: "Evet, galiba haklısın"
diye cevap verir şaşkınlıkla. "Bak, arabam hurdaya döndü ama
bir şişe sarap sapasağlam. Bu kesin bir işaret. Bu şarabı içip şansımızı
kutlamalıyız" diye devam eden kadın, şarap şişesini adama uzatır.
Adam şişeyi alır, açar ve yarısını içip kadına verir. Kadın hemen
şişenin mantarını kapatıp adama geri uzatır. Bunun üstüne adam sorar:
"Sen içmeyecek misin?" Kadın cevap verir: "Hayır, ben polisi bekleyeceğim."
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:15 PM
Irgat ile Ağa
Irgat sabah kalkar kalkmaz ağanın yanına koşar
-Ağam gece sizi rüyamda gördüm der
-Eeeee
-İkimiz uçağa binmiştik ve uçak düşmeye başlady
-Eeee
-Uçak düşünce ben lağym çukuruna siz ise bal küpüne düştünüz
-Eeee der ağa tabi aramızda ağalık farkı var
Irgat hemen
-Sonra birbirimizi yalayarak temizledik.
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:15 PM
Bir tatbikattan alinti
Amerikan Deniz Kuvvetleri' ne ait ünlü savas gemisi Missouri'nin
görevlileriyle, Newfoundland'de görevli Kanadali yetkililer arasinda
1995 yilinda yapilan ve tümüyle gerçek olan bu telsiz görüsmesi , Amerikan
Deniz kuvvetleri tarafindan ayni yil açiklanmistir.))
AMERIKAN GEMISI : Çarpismayi önlemek için lütfen rotanizi 15 derece
kuzeye çevirin. tamam.
KANADALI YETKILILERIN YANITI :Çarpismayi önlemek için biz sizin
rotanizi 15 derece güneye cevirmenizi öneriyoruz. tamam.
AMERIKAN GEMISI : Amerikan Deniz Kuvvetleri gemisinin kaptani
konusuyor. Tekrar ediyorum rotanizi destirin. tamam.
KANADALI YETILILERIN YANITI :Hayir, biz rotamizi degistiremeyiz.
Tekrar ediyorum ; siz rotanizi degistirin. tamam.
AMERIKAN GEMISI : Burasi Amerikan uçak gemisi Missouri. adimizi
duymamis olanlara animsatiyoruz; Amerikan Deniz Kuvvetlerinin büyük savas
gemisi Missouri'yiz. Lütfen sakanizdan yada inadinizdan vazgeçin, derhal
rotanizi degistirin. hem de hemen simdi.tamam.
KANADALI YETKILILERIN YANITI : Peki bizde size kendimizi tanitalim,
SS/Missouri. burasi deniz feneri.Tamam!
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:15 PM
ENAYİ..
Bir yığın sebze yüklenmiş el arabasını kan ter içinde yokuş yukarı çıkarmaya çabalayan manav çırağına acıdı, yardım etti. Güç bela yokuşun başına geldiler. Geniş bir soluk alarak sordu:
- Oğlum, tek başına bu kadar yükü taşıyamayacağını ustana söylemedin mi?
- Söyledim ama...
- Öyleyse niye taşıttı?
- "Sana yardım edecek bir enayi bulunur" dedi.
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:15 PM
İSİM..http://www.cakal.net/images/smilies/003.gif
Adamın biri birgün yolda giderken bir çocuk görür ve çocuğu çok sevimli bulur çocuğa senin adın ne der çocuk tam söyleyeceği sırada dur ben tahmin edeyim der ama baş harfini söyle der çocuk -y der adam başlar saymaya -yasin çocuk başını sallar -yusuf çocuk gene başını sallar adam y ile başlayan tüm isimleri sayar çocuk her seferinde başını sallar adam iyice sinir olur kız isimleride saymaya başlar çocuk gene başını sallar adam en sonunda bilemedim ne lan senin ismin der çocuk -yamazan der
YARIŞ ATI
Kocasının ceplerini karıştırırken bir kağıt parçası buldu. Üzerinde "Leyla" yazıyordu, bir de telefon numarası vardı. Akşam, kağıdı gösterere sordu:
- Bu kimin numarası?
- Aa, bilmiyor musun, ünlü yarış atı bu. Bu hafta ona oynadım.
On gün sonra koca eve dönünce, karısı:
- O ünlü yarı atı Leyla var ya, dedi. İşte o aradı seni...
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:15 PM
Çok Var
Bir Amerikali, bir İngiliz ve bir Iraklı barda oturmuş içki
içiyorlarmış.
Amerikali içkisini bitirince bardağı havaya firlatmiş, silahını çıkarıp
bardağa ateş edip parçalamış:
"Bizde bardaklar o kadar ucuzdur ki biz Amerika'da aynı bardakla iki
kere içki içmeyiz" demiş.
İngiliz de bunun üzerine içkisini bitirip bardağı havaya fırlatmış ve
ateş ederek bardağı parçalamış:
"Bizim İngiliz kumsallarında bardak yapacak cam için o kadar çok kum
vardır ki, aynı bardakla iki kere içki içmeyiz" demiş.
Bunun üzerine Iraklı da buz gibi soğukkanlı bir şekilde içkisini
bitirmiş, bardağı havaya fırlatmış, silahını çekip Amerikali ve İngilizi
vurup öldürmüş:
"Bağdat'ta bu İngiliz ve Amerikalılardan o kadar çok var ki, biz aynı
adamlarla iki kere içki içmeyiz"
:D:D:D:D:D:D:D
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:16 PM
Daha önce bu konun açılıp açılmadığını bilmiorm. http://www.cakal.net/images/smilies/41.gif
Açılıpta unutulduysa da yeniden açıyorm...
http://www.cakal.net/images/smilies/booo.gif İşte Fıkralar http://www.cakal.net/images/smilies/booo.gif :
1)Hakim sanığa sorar:
Uluslararası kaçakçılıkla suçlanıyorsunuz, ne diyeceksin bakalım.
Sanık sakin bir ifadeyle cevap verir:
"Tamamen iftira efendim. Biz Fenerliyiz. Uluslararası ne işimiz olabilir ki bizim"
2)Bir gün İ.Cavcav,İsmail Uynanık ve Aziz Yıldırım oturmuş,konuşuyorlarmış.Derken içeriye bir adam girmiş.adam
-Ben şeytanım,sonsuza dek yaşarım ve her şeyi bilirim;demiş.
bunun üzerine i.cavcav:
-G.birliği ne zaman şampiyon olacak diye sormuş.Şeytan da:
-2045'te demiş.İ.Cavcav ağlamaya başlamış."Allah kahretsin göremeyeceğim..."
sonra İsmail Uyanık
-Peki Samsun ne zaman şampiyon olacak demiş.Şeytan da:
-2053'te demiş.İsmail Uynanık'ta yine "ben göremeyeceğim" diye ağlamaya başlamış.Son olarak Azize demiş ki...
-Pekiiiii...Fener ne zaman şampiyon olacak.Şeytan bunun üzerine biraz durmuş,düşünmüş ve...
-"ALLAH KAHRETSİN,GÖREMİYECEEEEM!!"
3)Real Madrid ekibi İstanbul’a gelir, maç saatine yakın stada girerler...Stada
takımdan ayrı gelen Zidane, takımın motivasyonunun çok düşük olduğunu
görür, suratlar asıktır:
-Ne oldu neden yüzünüz gülmüyor diye sorar. Takım arkadaşlarından biri:
-Ne olsun böyle boktan bir takımla oynamak zorunda kaldığımız için
canımız sıkkın, der..
bunun üzerine Zidane:
-Pekala çocuklar, hadi siz gidin Kadıköy'ü gezin, ben tek başıma
sahaya çıkar oynarım, der...Ve takım çocuklar gibi sevinerek stattan
çıkıp Kadıköy’ü gezmeye giderler.. Maç başladıktan 10 dakika sonra Real Madrid
takımı stada döner, skor; Real Madrid 1-Fenerbahçe 0...e tabi bu durumda
daha da bir keyiflenirler ve tekrar dışarı çıkar gezmeye başlarlar...
Maç bittikten sonra stada döndüklerinde, maçın 1-1 bittiğini görürler, FB
adına Alex 85. dakikada bir gol atmıştır.. Takım arkadaşları hemen
Zidane'a koşarlar ve onu coşkuyla tebrik ederler..
Ama Zidane üzgündür:
- Özür dilerim arkadaşlar, sizi mahcup ettim, der.
- olur mu öyle şey, der Real Madrid takımı, sen koskoca bir takımla tek
başına oynayıp yenilmedin, daha ne olsun..
- Ama, der Zidane, 12. dakikada kırmızı kart görmüş olmam gerçekten benim
için utanç vericiydi.
4)Fenerli’nin biri bir adada tek başına dolaşırken bir lamba buluyor.Lambayı büyün bir şevkle siliyor Lambadan cin çıkıyor ve diyor ki:
-Dile benden ne dilersen.Fenerli ada da yalnız olduğu için bu adadan Kadıköy’e kadar bir köprü yap bende stada gidiyim diyor.Cin:
-Bu imkansız mümkün değil diyor başka bir dilek dile diyor cin
Fenerli:
-O zaman Feneri şampiyon yap diyor.Cinde:
-Köprü kaç şeritli olsun diyor.
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:16 PM
Fenerbostan Cim-Bom'a yenildikten sonra artık oyucuların insan içine çıkacak halleri kalmamış.Öyle bi duruma düşmüşler ki artık bazı oyuncularda cinsel sapmalar başlamış.Mesela Ümit Özat çarşıya pazara giderken kadın kılığına girip gidiyomuş.Bir gün yine Özat çarşıya gitmiş.Tabi yine kadın kılığında..Bi markete girmiş.Bİraz sağa sola bakmış.En son kasaya para ödemeye giderken yaşlı bi bayana yer vermiş.Yaşlı kadın buna teşekküer etmek için arkasını dönmüş ve Ümit Özatı tanımış...Demiş ki : " Aaa...Ümit sen ne olmuşsun böyle..."
Ümit cevap vermiş : " iyi de sen beni nereden tanıdın?"
Yaşlı kadın cevap vermiş : " Ya tanımadın mı beni ben Alex"
http://www.cakal.net/images/smilies/seytan.gif http://www.cakal.net/images/smilies/88.gif http://www.cakal.net/images/smilies/icon_buttrock.gif http://www.cakal.net/images/smilies/icon_buttrock.gif
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:16 PM
Yeni evlenen mutlu çift odalarına çekilirler.
Damat Bey yeni karısına: ' Senden bana söz
vermeni istiyorum. Başucumda duran bu komidinin
ilk çekmecesini hiç açmayacaksın ve bana da
hiç bir zaman bunu sormayacaksın. ' Karısı
söz vermiş ve aradan 10 yıl geçmiş. Kadın
merakdan çıldırıyormuş. Artık dayanamamış
ve sözünü unutup çekmeceyi açmış. Çekmecede
3 yumurta ve 750 $ görmüş. Kocasına merakını
yenemediğini anlatmış ve ne olduğunu sormuş.
Adam ' Madem gördün bende sana anlatayım o zaman.
Evlendiğimiz gün kendi kendime karar verdim.
Seni her aldattığımda çekmeceye bir yumurta
koydum. ' Kadın kocasının 3 kaçamağını affetmiş.
Ve tekrar sormuş ' Peki o 750 $ ne için? '
Adam: ' Yumurtalar çekmeceye sığmayınca onları
satıp dolar aldım. '
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:17 PM
SORUN NE?
Bir profesor 3 kız öğrencisinin " durum degerlendirmesi" yeteneklerini sınamak istemiş... Durumu anlatmış üçüne de ..
-"Denizde bir salın uzerinde yarı çıplak ve yapayanlızsinız. Birden içi erkek dolu bir teknenin size doğru geldiğini görüyorsunuz. Hallerinden belli, bu balıkçı teknesi aylardır denizde ve hiçbiri aylardir kadın yüzü görmemiş. Hepsi aç kurt gibi size bakıyor. Sorunu çözmek için ne yaparsınız. ?"
Kumral kız yanıt vermiş...
-" Salın yönünü akıntıya doğru çevirir, kaçmaya çalışırım..."
Esmer olan daha kabadayı çıkmış...
-" Yanımda bir rambo bıçağı var..Ona sıkı sıkı sarılır, bakalım sala atlayacak erkek kimmiş beklerim..."
Sarışın başını iki yana sallamış...
-" Durumu anladık Hocam da , sorun ne?"
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:17 PM
Bir Makine Mühendisi, Bir Elektrik Mühendisi ve bir Bilgisayar Mühendisi bir gün eski bir araba ile yola çıkmışlar. Issız bir otobandan geçerken, araba aniden durmuş, baktılar çalışmıyor, Makine Mühendisi
- Ben simdi hallederim!" diyerek atılmış, önce arabanın altına yatmış, kaputu açmış, bir kaç girişi sıkıştırıp, bir kaç yere çekiçle filan vurmuş ama tik yok! Başı eğik arabaya geri dönmüş.
Bunun üzerine Elektrik Mühendisi atılmış hemen, o da elektrik girişlerini, sigortaları kontrol etmiş, kablolarla oynamış ama hareket yok! Bunun üzerine ikisi birden dönüp,
Bilgisayar Mühendisine bakmışlar. Sıranın kendisine geldiğini anlayan Bilgisayarcı,
- Eeee şey, arabadan bir çıkıp tekrar girsek?
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:17 PM
Başkan Bush'un yeni talimatı:
- Üzerinde resmim olan pul bastırdım, bundan böyle başkanlığın bütün mektuplarında bu pullar kullanılacak.
Bir süre sonra görülmüş ki pullar zarfa bir türlü yapışmıyor.
Başkan Bush küplere binmiş ve yetkilileri çağırıp sormuş;
- Üstünde resmim olan pullar yapışmıyor, arkalarına zamk sürmediniz mi?
- Sürdük efendim, demiş yetkili ve eklemiş;
- Yapışmamasının nedeni, herkesin pulun arka yüzüne değil de ön yüzüne tükürmesi efendim..."
:D:D
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:18 PM
Clinton, Küba’ya gelecekmiş. Kübalılar toplanmış, bir hoşluk yapacaklar. Ülkenin en iyi ress****** başvurmuşlar. Bir tablo yap, Adı,'Clinton Küba da' olsun" diye. Ressam "Hadi oradan" demiş. "Ben adamı görmedim bile. Adam hayatında Küba’ya gelmedi. Şimdi ben nasıl 'Clinton Küba da' diye atmasyondan resim yaparım?" Tesadüf bu ya, bizim Temel, puro almaya Havana'ya gelmiş o sırada. Sıkıntıyı duymuş.
- "Ben size istediğiniz tabloyu yaparım. Bana bir sandık puro verirseniz" diye. Vermişler Temel bir hafta sonra, Kübalıları çağırmış. "İşte tablonuz" demiş. Tuvalin üzerini örten bezi hızla aşağı çekivermiş. Kübalılar da dönüvermişler. Tabloda, yatakta iki kişi, al takke ver külah.
- "Bu ne" diye gürlemiş, Turizm Bakanı"Bu ne? Bu kadın kim?"
- "Clinton'un karisi" demiş, Temel.
- "Peki bu üstündeki adam kim?"
- "Clinton'un uşağı"
- "Peki Clinton nerde ulan"
- "Clinton Küba’da" demiş Temel!
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:19 PM
Adamın biri yeni ulaştığı otele kaydını yaptırır.
Odasına girdiğinde masada bir bilgisayar görür ve karısına e-mail atmaya karar verir.
Fakat yazdığı mesajı farkında olmadan yanlış bir adrese gönderir.... Tam bu sırada farklı bir yerde kadın, kocasının cenaze töreninden evine yeni dönmüştür ve bilgisayarındaki maili görür,
arkadaşlarından geldiğini düşündüğü maili okuyunca olduğu yere yığılıp kalır.
Odaya giren annesi yerde yatan kızını ve ekrandaki mesajı görür.
Kime : Sevgili karıma
Konu : Yeni ulaştım.
Tarih : 16 Mayıs 2004
Benden haber aldığına şaşıracağından eminim.
Burada bilgisayar var ve sevdiklerimize e-mail gönderebiliyoruz.
Buraya yeni ulaştım ve kaydımı yaptırdım.
Her şey yarın senin buraya geleceğini düşünülerek hazırlanmış.
Seninle buluşmayı dört gözle bekliyorum.
Umarım benim gibi sorunsuz bir yolculuk geçirirsin.
Not : Burası çok sıcak.
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:19 PM
Mafya babası haraçlarını toplaması için yeni bir tetikçi buldu. seçtigi adam sağır ve dilsizdi. Çünkü baba, bu tetikçi yakalanırsa polise fazla bir şey anlatması mümkün olamaz, diye düşünüyordu. Baba, bir gün ödemelerin geciktiğini fark etti ve tetikçiyi odasına çağırdı, bir de işaret dilini bilen tercüman buldular. Tercüman işaretle sordu: - "Para nerede?" Sağır dilsiz işaretle yanıt verdi: - "Ne parası? Benim paradan maradan haberim yok. Neden bahsettiginizi anlamıyorum." Tercüman tercüme etti: - "Neden bahsettiğinizi anlamıyormuş. " Baba 38'liği koltuk altından çekip sağır dilsizin beyninedayadı: - "Şimdi sor bakalım, para nerede." Tercüman işaretle sordu: - "Para nerede?" Sağır-dilsiz kan ter içinde isaretle yanıt verdi: - "Şehir merkezindeki parkta, büyük heykelin olduğu kapıdan girince soldan 3. ağacınn kovuğunda yüz bin dolar var." - "Ne söyledi?" dedi Baba. Tercüman yanıtladı: - "Dedi ki, hala neden bahsettiğinizi anlamıyormuş, ayrıca o tetiği çekmek de biraz g.. istermiş."
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:19 PM
Titanik battığında üç kişi kurtulur. (İngiliz,Fransız ve
Temel)İngiliz sadece golf sopasını, Fransız sadece golf topunu,
Temel de hamsi konservesini kurtarabilmiş. Bunların canları çok
sıkılmış. Fransız hadi golf oynayalım demiş. İngiliz de katılmış.
Temel de çok sevinmiş sonra da benim hamsiyi yeriz ,ama ben nasıl
oynandığını bilmiyorum deyince ,çok kolay, Sopa, top ve delik lazım
demişler. İngiliz: Bende sopa var. Fransız: Bende de top var. Temel:
Ben oynameyrum
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:19 PM
Bir gün bir bilim adami yilbasi nedeniyle hastaneleri gezip akillanan delileri salmaya karar vermis. Bir sürü hastaneyi gezmis fakat hic akillandigina kanaat getirilen deliye rastlamamis.
En sonunda bir hastaneye gitmis birde bakmis ki bütün deliler zipliyor hemen onlarla ilgilenen doktorlara sormus:
-"Bunlar neden böyle zipliyorlar?"
-"Bunlar kendilerini misir patlagi zannediyorlar." demis
Birde bakmislar ki bir tanesi ziplamadan yatagin üzerinde sabit bir sekilde duruyormus. Hemen ona yaklasarak sormus.
-"Sen neden ziplamiyorsun?"
-"Ben tavaya yapistim..."
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:19 PM
İki ihtiyar oturmuş, kendi unutkanlıklarını konuşurlarken biri; "Artık o kadar unutkan oldum ki, bazen merdivenin ortasında duruyorum, aşağı mi iniyordum yukarı mı çıkıyordum hatırlayamıyorum." der.
Öteki araya girip; "Yapma yahu, bir doktor var. Sen de ona git. Ben çok faydasını gördüm." diye tavsiyede bulunur.
Unutkanlığından yakınan adam heyecan ve merakla; "Kim o doktor?"
Diğer ihtiyar; "Dur, hani bir aşk hikayesi vardı. Adam dağları deliyordu, kimdi o?" diye sorar.
"Ferhat." diye yanıtlar öteki. "Peki sevgilisinin adı neydi?" diye sorunun devamını getirir. "Şirin." yanıtını alınca adam sevinir ve mutfağa doğru seslenir; "Şiriiin, şu benim doktorun adı neydi?"
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:20 PM
Karanlik Ve Firtinali Bİr Gecede, Meksİka'da Tenha Bİr Yolda Bİr Adam
>>otostop İÇİn Ttİtreyerek Beklemektedİr.firtina O Kadar Şİddetlİ,gece O
>>kadar Karanliktir Kİ, Bİr Metre İlerİsİnİ Zor GÖrÜr. Bİrden, YaklaŞan
>>bİr Otomobİl Fark Eder, Otomobİl Bİzİmkİnİn ÖnÜnde Durur. Adam
>>kendİsİnİ Arabaya Atar Ve Hemen Kapiyi Kapatir, SÜrÜcÜye DÖndÜĞÜ Anda
>>İrkİlİr. Dİreksİyonda Kİmse Yoktur! Araba YavaŞca Hareket Etmeye
>>baŞlar.adam Şoktadir. Yola Bakar Ve İlerİde Bİr Vİraj GÖrÜr. Dua Etmeye
>>baŞlar....vİraja Gİrmek Üzereyken, Dİreksİyonda Bİr Elİn BelİrdİĞİnİ Ve
>>arabanin Vİraji DÖndÜĞÜnÜ GÖrÜr. Kafayi Yemek Üzeredİr,sonrakİ BİkaÇ
>>vİrajda Da Ayni El Arabayi YÖnlendİrİr. Adam Korkudan Ölecek Gİbİdİr
>>artik. Kendİnİ Arabadan Atip, En Yakin IŞiĞa DoĞru KoŞar. Bİr Yol GeÇen
>>barina Dalar Ve İkİ Tekİla İsteyİp, DhŞet İÇİnde Olanlari Oradakİlere
>>anlatmaya BaŞlar. OrtaliĞi Bİr Sessİzlİk Kaplar... Bİraz Sonra, Ayni
>>bara İkİ KİŞİ Daha Gİrer. Gİrenlerden Bİrİ Bİzİm
>>adami GÖrÜr GÖrmez Yanindakİne DÖner Ve "bak Pepe, Bİz Arabayi İterken
>>bİnen Herİf Buydu İŞte!!!....
>>
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:20 PM
80 yasinda bir adam muayene için doktora gider. Doktor, adamin sagligini sordugunda su cevabi alir:
-Sagligim çok iyi. Ayrica 18 yasinda bir karim var ve benden hamile
Bunun üzerine doktor, bir kaç dakika düsündükten sonra adama döner ve kendisine bir hikaye anlatacigini söyler ve baslar anlatmaya:
-Avlanmaktan çok hoslanan bir adam varmis. Her gün tüfegini alarak ava gidermis. Fakat bir gün dalginlikla tüfegi yerine semsiyesini almis ve ormana gitmis. Agaçlarin arasinda yürürken karsisinda bir geyik görmüs. Hemen semsiyesini çikarmis, nisan almis veee patt....Geyik yere yikilmis.
Adam sasirmis ve doktora dönerek:
-Olamaz!... Baska birisi vurmus olmali.
-Kesinlikle!!!...
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:20 PM
TANIŞMAK İÇİN
Paris'te karşı kaldırıma geçmek için yeşil ışığın yanmasını bekleyen güzel kızın yanına yaklaşan delikanlı:
- Pardon matmazel, Georges Duval adında bir genç tanıyor musunuz?
- Hayır, ne yazık ki tanımıyorum.
Delikanlı gülümsedi:
- Öyleyse onunla tanışmak ister misiniz?
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:20 PM
http://www.cakal.net/images/smilies/88.gif >>> Mahkemede hakim, Temel'e sormus;
>>> - Kiminle evlisin?
>>> - Bizum kariylan!
>>> Hakim sinirlenmis,;
>>> - E, herhalde. Sen hic erkekle evlenen duydun mu?
>>> - Duydum tabi, nasil duymadum!
>>> - Kimmis,?
>>> - Bizum kari. http://www.cakal.net/images/smilies/82.gif http://www.cakal.net/images/smilies/joker.gif http://www.cakal.net/images/smilies/kart.gif
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:20 PM
Akbaba [#4712]
Çiftçi tavukları için yorulmayan bir horoz almaya pazara gider. Pazarcı;
- "İstediğiniz herşeyi bu horoz yapar" diye azğınmı azğın bir horoz satar.
Adam çiftliğe döner, horozu kümese koyar koymaz tüyler uçuşur, gıdaklamalar başlar. Çiftçi çok memnundur. Ama horoz çok azğındır, adam endişelenmeye başlar horoz iki günde ölecek diye. Horozu tutmaya çalışır, başaramaz.
Neyse der, eve döner. Ertesi gün bir bakar'ki horozun ayaklar havada dil dışarıda yatıyor ve hatta tepesinde bir akbaba uçuşuyor.
Çiftçi kendi kendine;
- "Eh işte geberdi" diye söylenir.
Horoz bir gözünü hafif açarak çiftçiye yarım ağızla ve kısık sesle homurdanır;
- "Git lan git!.. Kaçıracan şimdi akbabayı"...
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:20 PM
Bir uçakta (herzamanki gibin) bir yunan bir ingiliz bir amerikalı birde türk warmış.motorda oluşan bir arıza sonucu uçak düşmeye başlamış.pilot hemen gelmiş bu dördünün yanına pilot: "uçakta çok yük war bir kaçınız atlamalısınız" demiş. bunun üzerine amerikalı geçmiş uçağın kapısına:"YAŞASIN AMERİKA" demiş atlamış. ama hala çok fazla yük olunca ingiliz geçmiş kapının önüne:"YAŞASIN İNGİLTERE"demiş atlamış.ama hala çok fazla yük olduğunu gören Türk kapının önüne geçmiş ve:"YAŞASIN TÜRKİYE"demiş we yunanlıyı aşağı atmış http://www.cakal.net/images/smilies/82.gif http://www.cakal.net/images/smilies/joker.gif http://www.cakal.net/images/smilies/82.gif http://www.cakal.net/images/smilies/kafa.gif
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:20 PM
Elektrik supurgesi saticisi, bir apartman dairesinin kapisini
calmis, kapiyi acan bayana:
- "Hanimefendi, bu elimde gormus oldugunuz kovanin
icinde at pisligi var!" demis ve bu bir kova pisligi evin icine
dogru savurarak dokuvermis.
Sonra da:
- "Hanimefendi, elimdeki elektrik supurgesi ile 10
dakika icinde bunu temizleyemezsem, bu boku yiyecegim..!"
Kadin saticiya soyle bir bakmis
- "Beyefendi, ustune domates sosu da ister misiniz?
- "Neden sordunuz ?"
- "Elektrikler kesik de..!"
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:21 PM
Şapka satarak geçinen bir adamın yolu bir gün bir ormana düşmüş.Adam birazyürüdükten sonra sıcaktan ve yorgunluktan bunalmış, bir ağacın altına oturmuş. Şapkalarla dolu sepetini de yere koymuşve uykuya dalmış. Birkaç saat sonra adam tuhaf sesler duyarak uyanmış. Bir de bakmış ki yanındaki sepet boş.Şapkalar gitmiş. Kafasını kaldırıp ağaca bakmış ki, ağacın dallarında bir sürü maymun, her birinin kafasında adamın şapkaları...
adam düşünmeğe başlamış :
" Ben şimdi ne yapıcam, şapkaları
bu maymunlardan nasıl geri alacam?? "
Düşünceli bir şekilde kafasını kaşırken bakmış ki, maymunlar da adamı taklidini yapıyorlar, kafalarını kaşıyorlar. Adam ellilerini havaya kaldırmış maymunlarda...derken adam ne yapacağını bulmuş, kendi kafasındaki şapkayı çıkarıp yere atmış, maymunlar da...
Adam böylece bütün şapkaları geri almış, sepetine koyup yoluna devam etmiş.
Aradan 50 yıl geçmiş...Artık adamın bir torunu varmış, o da dedesi gibi şapka satıcısı olmuş. Günlerden bir gün onun da yolu aynı ormana düşmüş. Hava yine çok sıcakmış ve genç adam bir ağacın altına
oturmuş, şapkalarla dolu sepetini yanına koymuş ve uykuya dalmış... Bir saat sonra uyanmış, bir de bakmış ki sepetin içinde şapkalar yok... Derken tuhaf sesler duymuş, bir de kafasını kaldırmış ki ağacın üstünde bir sürü maymun, hepsinin kafasında birer şapka. Düşünmüş...
" Dedem yıllar once bana bir hikaye anlatmıştı...ne yapacağımı çok iyi biliyorum..." Adam kafasını kaşımaya başlamış, maymunlar da aynısını yapmışlar... adam ellerini havaya kaldırmış, maymunlar da.. ve adam gülümseyerek kendi başındaki şapkayı çıkarmış yere atmış... o anda ağaçtaki maymunlardan biri yere inmiş, adamın yere attığı şapkayı kapmış, adama da bir tokat atmış ve şöyle demiş:
"Sadece senin mi deden var serefsiz !!!"
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:21 PM
Dünya genetik projeler yarışması yapılıyormuş.tüm ülkelerlerden katılmışlar.fransız profösör anlatmaya başlamış.ben inek genleri ile tavuk genlerini birleştirdim.ortaya çıkan mahlukatın eti kırmızı et kadar lezzetli,beyaz et kadar sağlıklı demiş.diğer ülkelerde anlatmış.sıra türkiyeden gelen laz profösöre.başlamış anlatmaya:ben karpuz genleri ile hamamböceği genlerini birleştirdim demiş.diğer profösörler gülmeye başlamış.ne işe yararki demiş.laz prof.acayip işe yarıyor,karpuzu kesiyorsun çekirdekleri sağa sola kaçışıyor demiş.
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:21 PM
Temel yıllarca çalıştıktan sonra kendi işini kurup başarılı bir
işadamı
olmuş. Bir iş gezisi için Mısır'a gittiğinde, işlerini bitirdikten
sonra
turistik takılmaya karar vermiş. Yolun kenarında deve kiralayan bir
adam
görmüş. Kendi kendine: - "Buraya kadar gelmişken deveye binmeden
gitmek
olmaz", demiş ve bir deve kiralamış.
- "Hemşerim, bu hayvan nasıl gider, ne deyince durur?"
diye adama sormuş.
Adam da: - "'Oh' deyince gider, 'oh oh oh' dersen hızlı gider,
'amin' dersen durur", demiş.
Temel binmiş deveye, oh demiş, gerçekten de deve yürümeye başlamış.
Temel'in hoşuna gitmiş. "Oh oh oh", demiş, deve hızlanmış.
Temel iyice keyiflenmiş.
"Oh oh oh oh oh oh oh", diye diye deveyi iyice hızlandırmış. Temel
Mısır'ın güzelliklerini seyre dalmış. Ancak bir anda ileride bir
uçurum
olduğunu farketmiş;
deve son hız uçuruma doğru koşturmakta... -
"Ulan, ne deyince duruyordu bu hayvan?" diye kendi kendine düşünmüş.
Aklına gelen şeyleri teker teker söylemiş ama nafile. Deve bir türlü
durmamış.
En sonunda Temel bildiği bütün duaları etmiş ve 'Amin' demiş.
Deve, uçurumdan düşmelerine ramak kala zıpkın gibi durmuş.
Temel de bunun üzerine derin bir 'Oh' çekmiş...
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:21 PM
Zengin bir iş adamı oğlunun salaklığından çok şikayet edermiş.Çünkü Adam ne iş kurarsa batırırmış.Adam bakmış olacağı yok yurt dışından en son teknoloji makineleri ithal ettirerek oğluna iş kurmuş.ilk gün oğluna:
-Bak oğlum senin bişey yapmana gerek yok sadece şu makinenin üstünden canlı hayvanı atıcaksın diğer taraftan da hazır sosis olarak alacaksın anladın mı?
çocuk bunun üzerine:
-Tamamda baba peki ben üstten sosisi koysam alttan bana hayvan olarak çıkar mı?
Bunun üstüne öfkelenen baba:
-Hayır oğlum bir taraftan sosis alıp diğer taraftan hayvan çıkartmak sadece annene mahsus http://www.cakal.net/images/smilies/kafa.gif
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:21 PM
İsviçre Çin'e savaş ilan etmiş. Bir şekilde Çin'e kadar gelmişler. Haber Çin başbakanına geç ulaşmış.
"Başbakanım İsviçreliler saldırdı, Pekin'e girdiler."
"İsviçre de ne?"
"Avrupa'da bir ülke."
"Kaç kişi bunlar?"
"5 milyon."
"Hangi otelde kalıyorlar?"
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:21 PM
Gerçekten de öz dumur bir olay anlatacağım size! Hani su İETT’nin yeşil otobüsleri var ya; çevreci ve ABS frenli olanlar... Gayet güzel bir gün herkes kendi kıvamında ve tadında yolculuk ederken, birden bir telefon sesiyle irkildik.
Gazman'inki gibi çalıyordu. Neyse adam çalan telefonu açtı ve konuşmaya başladı. Biraz argosu rahatsız ediyordu çevreyi ama, asıl rahatsızlık veren kapalı olması gereken telefonun açık ve kullanılır vaziyette olmasıydı.
Tabi çok geçmeden İETT şoförünün ikaz sesi duyuldu:
-Beyefendi cep telefonuyla bu otobüste konuşmanız yasak!
Adam hiç iplemeden konuşmaya devam etti. Şoför tekrar uyardı:
-Beyefendi kime diyorum, cep telefonuyla konuşmanız yasak, aaaa!
Adam hala konuşuyor, hiç tınmıyor. Şoför daha fazla dayanamadı bir hışımla el frenini çektiği gibi, caaaart diye durdurdu otobüsü ve herifin tepesine dikildi.
Kardeşim ne laf anlamaz adamsın sen yahu! Bu otobüste cep telefonuyla konuşamazsın. Yasak yahu yasak! Şoförün bu hiddetli hareketinin ardından telefonla konuşan adam bir an duraksadı ve telefonda konuştuğu kişiye dönerek:
- Alo, Hilmi abi benim bu otobüste cep telefonuyla konuşmam yasakmış abi. Ne yapalım abi, tamam sen konuş ben sadece dinliyorum abi...
Cümleten apıştık kaldık billa...
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:21 PM
hööhhhh otobüs deince bizim bi arkadaş hani bi şeyler yapcak ya dolmuş şoföre NAmüsait bi yerde incek var demiş....Sonra dolmuş şoförü duymaz gibi yapıp devam etmiş sonra bi rampaya çıkmış tam ortasında el frenini çekip bizim arkadaşa in burda o zaman demiş....Munzurluun sonu...:D
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:22 PM
'Randevum var'
Bir gün Ali, sınıfta arkadaşlarıyla konuşuyormuş. Öğretmen görmüş ve bunları tahtaya kaldırmış. "4 kelime yazıp yarın getireceksiniz" demiş. Ali eve gitmiş. - Baba bana bir kelime söyler misin? - Git len başımdan. Ali yazar. Annesine gider annesinin yağı bitmiştir, annesi "Sana, sana" der. Ali yazar. Ağabeyine gider. Ağabeyi de Tarzan kitabı okuduğu için sorusuna cevap olarak "Tarzan Tarzan" der. Ali yine yazar ve hemen telefonda sevgilisiyle konuşan ablasına gider: "Abla bana bir kelime söyler misin?" der. Ablası da telefonla konuşurken. "Gelemem şekerim randevum var" der. Sabah okulda öğretmen Ali'yi kaldırır. Ali okumaya başlar. - Git len başımdan. Öğretmen: - Bana mı? - Sana, sana. - Sen kendini ne sanıyorsun? - Tarzan, Tarzan. - Yürü bakalım doğru müdüre. - Gelemem şekerim, randevum var.
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:22 PM
Hitler
--------------------------------------------------------------------------------
Hitler üç esir yakalamis, Ingiliz, Fransiz ve bir Yahudi.
- "Size soru soracagim, bilirseniz sizi birakacagim" demis.
Ingiliz'e sormus
- "Titanik kaç yilinda batti?"
Ingiliz hemen cevap vermis
- "1912" diye.
Hitler göndermis Ilgiliz'i. Fransiz'a sormus bu kez:
- "Titanik'te kaç kisi öldü?"
Fransiz cevap vermis
- "1050".
- "Tamam, sen de gidebilirsin" diye özgür birakmis.
Ve Yahudi'ye dönmüs;
- "Say lan isimlerini!"
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:22 PM
Askerin bir oturmuş karısına mektup yazıyormuş yazmış yazmış sonuna gelmiş mektubun birden bir itirafta bulunası gelmiş ve devam etmiş karıcım seni aldattım bir sokak kadınıyla,ama inan pişman oldum ve burda onlarla beraber olmak çok pahalı demiş ve sıkıla sıkıla postalamış mektubu. Ertesi hafta tek cümlelik bir cevap gelmiş.''kocacım 100 dolardan fazla verme ben burda okadar alıyorum''
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:23 PM
Çocuk Esİrgeme Yurdunda Yasayan Bİ Çocuk Yilbasinda Noel Babaya Mektup Yazar Mektubunda Sunlar Yazmaktadir.sevgİlİ Noel Baba Herkez Senİn GerÇek Olmadini Zanneder Ama Ben Senİn GerÇekten Var Oldunu Bİlİyorum Ve Senden ÜÇ Tane İstegİm Olacak.bana Bİ Ayakkabi,bİr GÖmlek Ve 50 Mİlyon Nakİt Para GÖndermenİ İstİyorum Der Ve Mektubu Postaya Verİr.postacilarda Mektuplarin Nereye Gİttİklerİnİ Kontrol Ederler Örn. Bu İstanbula Bu İzmİre Gİbİ Bİde Bakarlar ÜstÜnde Noel Babaya Yazan Bİ Mektup Var Bunlar Merak Eder Mektubu AÇar Okurlar Ve Çok ÜzÜlÜrler Çocugun İsteklerİnİ Yaparlar Yanliz 50 Mİlyonu Paralari Kalmadiklari İÇİn GÖnderemezler.Çocuk Hemen Noel Babaya Cvp Yazar Noel Baba Ayakkabilar Tam İstedİgİm Gİbİ GÖmlek SÜper Oldu Yanliz 50 Mİlyonu Bulamadim Bİlİorum Sen Kesİn GÖndermİssİnde Der Ama O Serefsİz Postacilar Parayi İÇİnden Almislardir.http://www.cakal.net/images/smilies/melek.gif))))))))))))))))))))))
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:23 PM
BİR akıl hastanesine yeni bir başhekim atanmış. Başhekim, hastaneyi dolaşırken, aşağıdaki mutfağa da inmiş.
Bir de bakmış ki, mutfağın ortasında yere tebeşirle çizilmiş koskocaman beyaz bir daire: dairenin de içinde yere yatmış yüzükoyun, sırtüstü kıvranıp duran 7 - 8 deli...
Bir başka deli de, yemek masasına tek başına oturmuş; reçeli, tereyağı, zeytini, peyniri, rafadan yumurtasıyla, yerde kıvrananlara bakıp bakıp gülerek bir güzel kahvaltı ediyor.
Başhekim, masada oturana sormuş:
- Yerdeki beyaz dairenin içinde; bir yüzükoyun, bir sırtüstü uzana döne, ne yapıyor bunlar?
Masadaki deli:
- Tebeşirle o beyaz daireyi ben çizdim, demiş. İçindekilere de dedim ki:
"- O beyaz dairenin altından geçerseniz, ancak kahvaltı edebilirsiniz benim gibi...
- Neden öyle kıvranıyorlar ki?
- Yere çizilmiş dairenin altından geçmeye çalışıyorlar da, ondan.
Başhekimin gözleri hayretle açılmış ve yine sormuş masadaki deliye:
- Senin adın ne?
Hiç beklemediği bir yanıt gelmiş:
- Günter Verheugen...
***
Avrupa Birliği üyesi ülkelerde, Günter Verheugen'in son Türkiye ziyaretiyle ilgili bir yığın deli fıkrası anlatılmaya başlanmış nedense...
Onlardan biri daha işte:
Yine bir akıl hastanesine, yeni bir başhekim atanmış. Başhekim hastanede dolaşırken; bir diş fırçasının boyun bölümüne uzunca bir ip bağlamış, köpek niyetine dolaştıran bir deliye rastlamış. Delinin keyfini kaçırmamak için, eğilip diş fırçasını okşar gibi yapmış:
- Ne güzel köpek bu böyle, demiş.
Deli, şöyle bir bakmış başhekime:
- Hadi ordan doktor, demiş; bu köpek değil, diş fırçası...
Başhekim hemen doğrulmuş ve içinden, "Sandığım kadar da deli değilmiş" diyerek uzaklaşmış oradan.
Başhekim iyice uzaklaşınca, deli eğilip okşamış diş fırçasını:
- Hadi gözümüz aydın olsun, bunu da atlattık Fifi...
***
Nasreddin Hoca'ya sormuşlar:
- Irak'ın Telafer kasabasındaki Türkmenleri bombalayıp duruyormuş Pentagon; neyse ki Ankara uyardı Washington'u. Sen ne diyorsun bu işe Hoca, şimdi ne yapacak Amerika?
Hoca, gülümseyip sakalını sıvazlamış:
- Bırak şu Amerika'yı demiş; ne zaman uyarılsa, hiç aldırmadan sürdürüyor çuvallamayı. Biliyorsun geçen sefer de çuvallamıştı. Bana sorarsan, uyarılarımıza karşın, çuvallayabilir bu kez de yine... NATO'nun Akdeniz manevralarında bir Amerikan zırhlısı, bizim Muavenet muhribini yanlışlıkla vurup çuvallamamış mıydı; onun adeti böyle, her zaman çuvallıyor.
***
Günter Verheugen'in Türkiye ziyaretiyle ilgili bir de, bir sirk fıkrası dolaşıyor Avrupa başkentlerinde... Verheugen, aralık ayında AB üyeliği için müzakerelerin başlayabileceğini söylemişti ya, onun üstüne...
Sirk müdürünün odasına, iş arayan bir akrobat girmiş:
- Sirk çadırının 50 metre yüksekliğindeki orta direğin tepesine kadar tırmanabilir, oradan aşağıya balıklama atlar ve yere tepe üstü düşüp, sonra da halkı selamlayabilirim...
- Böyle bir numara için ne istiyorsunuz peki?
- 200 dolar diyelim...
- Tamam, kabul. Önce bir görelim ama, hadi yapın bakalım numaranızı...
Akrobat, sirk çadırı direğinin ta tepesine kadar tırmanmış ve oradan balıklama boşluğa bırakmış kendisini. Tepe üstü yere düşüp, bir süre öyle dimdik durmuş tepetaklak. Sonra hafif sersemlemiş durumda, ayağa kalkmış, sağa sola selam vermiş...
Sirk müdürü:
- Oldu, demiş; hemen başlayın numaranıza, 200 dolara...
- Yok, demiş, 200 dolar olmaz, 500 dolar isterim...
- Nasıl 500, siz kendiniz 200 dolar demediniz mi?
Yeni akrobat:
- 200 dolar dediğim zaman, demiş; henüz hiç denememiştim yaptığım numarayı...
Böyle bir fıkranın Verheugen ile ne ilgisi var demeyin...
Müzakere tarihi hakkında ziyaretinin başında söyledikleriyle; sonunda, kem kümle karışık söylemeye çalıştıklarını hatırlayın: "Evet, tabii eşik aşılmıştır ama, şayet, fakat, lakin..."
***
Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın, Sait Faik'in ölümü üstüne yazdığı "Sait'e Ağıt" şiiriyle bitirelim yazıyı:
Ölmüş Sait
Deniz mavisinden erken
Bunca sevgiden sonra
Ölmüş annesini öperken
Ölmüş eli ayağı uzak
Camların üstü buğu
Ölmüş çocuklar izin vermeden
Yüzünde sarışın çocukluğu
Yıldızlar gitmez gün doğmaz
Ölmüş korkunç uykusu yerde
Ölmüş belli belirsiz düşcek
Üşür balıklar öykülerde
Ölmüş
Ölmüş ağaç bir gölgesi iki
Ama neden ölmüş
Ölmek yaşamaktan iyi mi ki
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:23 PM
--------------------------------------------------------------------------------
Bir gün otururken pamuk prenses demiş ki: -
Benim çadırımda sihirli ayna var girip sorayım hala en güzel ben mıyım?
Çadıra girip çıkan pamuk prenses demiş ki:
- Aynaya sordum hala en güzel benmişim.
Bunun üzerine herkul :
- Bir de ben sorayım hala en kuvvetli ben miyim ?
Ve çadıra girer. Çadırdan çıkınca derki
- Hala en kuvvetli benmişim.
Sıra notre dame'ın kamburuna gelmiştir. Oda
En çirkin hala ben mıyım sorayım diye çadıra girer.
Çadırdan on karış suratla çıkan nortedome'ın kamburu sınırlı bir
şekilde derki;
- Kim lan bu Reha Muhtar?
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:23 PM
Temel bir grup arkadaşıyla çukur açıyormuş.Bir başka grupda gelip çukurları kapıyomuş. Adamın biri çok merak etmiş ve ne yaptıklarını sormuş.
Temel: Bir grup daha fardu, onlarda fidan dikeydu, bucün gelmeduler, piz de pizim işler geri kalmasın diye çalişayruz...
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:24 PM
Temel, Of'ta bir gozlukcuye gidip 'bana bir okuma gozlugu verin' der. Hemen gozlukler cıkarılır. Temel, butun gozlukleri denedigi halde bir turlu okuyamaz. Gozlukcu, kan-ter icinde 'yahu' der:
- Sen, okuma yazma bildiginden emin misin?
Temel 'haaa' der:
- Yoksa sartmidur?
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:24 PM
Ufak bir suçtan hapse düşen Temel'in koğuş arkadaşı sık sık hastalanmakta haftada bir doktora gitmektedir.Adamın doktordan her gelişinde bir uzvu kesilmektedir.Bir gün bacağı,sonra kolu,eli...Son gelişinde Temel koğuş arkadaşının kulağına eğilir manalı bir gülüşle: -Uy!Hemşerim sanmaki anlamayrum,bağa öyle geliyoki galiba sen kısım kısım firar edeysun...
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:24 PM
Temel bir gün kahveye girmiş.Üstü başı yırtıkmış. Ne oldu diye sormuslar. Temel: "Kaynanamı gomduk."diye cevap vermiş. Kahvedekiler: "İyi de bu halin ne?" Temel: "Biraz direndi de. http://www.cakal.net/images/smilies/82.gif http://www.cakal.net/images/smilies/82.gif
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:24 PM
Öğrenci Sözlüğü
OKUL :Öğrencinin alınına yazılan kötü kader .
TAŞINIR MALLAR : Kalem , kitap , defter .
TAŞINMAZ MALLAR : Kapı , pencere , tahta ve sıralar .
DİSİPLİN : İdam masası
ÖĞRETMEN : Okulun demişbaşı .
ÖĞRENCİ : Okulun vazgeçilmez incisi .
ZİL : Öğrenci kurtarıcısı .
ARKADAŞLIK : İdeal birleşme .
CASUS : Onur kuruluna seçilen öğrenci .
CEZA-İ ŞART : Yıllık ödev .
ESNAF : Kendi halinde öğrenci .
MALİYET : Öğrenci Harçlığı .
BÜTÇE :Toplanan spor , fotokopi vs paraları .
İNEK : Gözünü dersten ayırmayan öğrenci .
ÇALIŞKAN : Aklından zoru olan öğrenci .
YAZILI : Bir çok hayatı alt üst eden kara yazı .
HÜR TEŞEBBÜS : Sözlüde parmak kaldıran öğrenci .
ŞİRKET : Sınav öncesi kurulup , sınavdan sonra dağılan ortaklık .
ENFLASYON : Kopya değerinin yükselmesi .
KIYMETLİ EVRAKLAR : Vazgeçilmez kopya kağıtları tabiikide .
KOPYA : Denizdeki yılan .
ÇEK MAFYASI : Kopya kağıtlarını bulunduran ve dağıtan BABA öğrenci .
İHRACAT : Kopya vermek .
İTHALAT : Kopya almak .
ÖĞRENCİ AVCISI : Nöbetçi Öğretmen .
KOMPLO : Beklenmedik " kazık " sorular .
İNDİRİM : Kazık gibi soruların indirilmesi .
SADAKA : Çalışmayan öğrenciye verilen kopya .
CİMRİ : Arkadaşlarından bir soruyu esirgeyen öğrenciler .
ADAK : İyi bir not alabilmek için arkadaşlara adanan çikolata .
GAYRİ SAFİ MİLLİ HASILAT : Yıllık biriken kopya kağıtları .
İPOTEK : Öğretmenlerin kopya kağıtlarına el koyması .
SERBERST PİYASA EKONOMİSİ : Kopya çekilmeyen sınavlar .
FİRAR : Dersten kaytarma .
KAZAN : Dersi kaynatmak için gereken araç .
ÇÖP ÇATAN : Öğrenci ile dersin arasını bulmaya çalışan öğretmen .
PARAZİT : Başkalarının sırtından sınıf geçen öğrenciler .
DEVÜLASYON : Öğrenci değerinin düşmesi .
BÜTÇE AÇIĞI : Taktir veya teşekkür notlarının eksik gelmesi .
KAR / ZARAR CETVELİ : Karne
DİPLOMA : Öğrenciyi kovmak için verilen kağıt parçası .
DEMOKRASİ : Şartsız kurul .
TRAJEDİ : Beceri sınav sonuçları .
DRAM : Beceri sınavını geçen öğrencinin hali .
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:24 PM
Trafik memurları bir gün, trafik kontrolü yapıyorlarmış. karşıdan gelen temel ile fadime yi gören komiser hemen arabayı durdurmuş. ikisini de emniyetkemeri takılmış görünce,
- ya beyefendi bu gün yaptığımız kontrolde tek emniyet kemerini takan çift sizsiniz, bu yüzden size 500 milyon ödül veriyoruz der. "ama merak ettik bu parayla ne yapacaksınız. temel sevinçle
- "ne yapacağım hemen gidip kendime bir ehliyet alacağum der. komiser şaşkın şaşkın
- "ne ehliyetiniz yok mu der, fadime olayı toparlamak için, kusura bakmayın memur bey temel içince ne dediğini bilmez der. komiser daha da şaşkınlıkla
- "ne bir de içkili misiniz diye haykırır. arkadan yaşlı adam öne atılır ve
- "ben demiş idum çalıntı arabayla yola çıkmayalum başumuza bi iş gelir diye. komiser neye uğradığını şaşırmışken, bagajdan atlayan idruste koşa koşa gelerek
- "ne oldi geçtuk mi sınırı"der.
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:25 PM
Karisindan bosanmis olan bir adam, o gün annesini görecek olan kizina
- Al kizim bu zarfi. Sen artik 18 yasina bastin. Bu annene verecegim son nafaka çeki. Bunu annene ver, sonra 1 adim geri çekil ve annenin yüzündeki ifadeyi seyret demis.
Kiz annesine gitmis :
- Anne babam bu zarfi sana gönderdi. Ben artik 18 yasima bastigimdan sana gönderdigi son nafaka çekiymis. Zarfi sana verip sonra 1 adim geride durup senin yüzündeki ifadeyi seyretmemi söyledi.
Annesi :
- Peki kizim .simdi babana git. 18 seneden sonra O'na aslinda senin gerçek baban olmadigini söyle. Sonra 1 adim geri çekil ve yüzündeki ifadeyi seyret !
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:25 PM
Adam gazete okurken bir ilan gormus:
"50 $'A SATILIK PORSCHE"
Adam gozlerine inanamamis "ne bu yaaa saka mi yapiyolar" demis,
satilik ilanindaki adrese gidip ogrenmek istemis...
evin kapisini calmis,kapiyi bi kadin acmis, adam gazetedeki ilani
gostererek "arabayi bi gorebilir miyim?"demis..
kadin "tabiki"diyip adami arabaya goturmus... adam bi bakmis
resmen gicir gicir muhtesem bi Porsche....
"yaw insan boyle bi arabayi nasil 50 $'a satar, acaba bi arizasi
falan mi var?" diye dusunmus, bi test surusu yapmak istemis..
kadin ona da "tabii "demis... adam test surusunu bitirmis,
araba tek kelimeyle mukemmel..... adam sonunda dayanamamis ve kadina
sormus:
-Hanimefendi bu muhtesem arabayi 50 $'a satmak istediginize emin
misiniz..?
- Elbette eminim...
- Kusura bakmayin ama cok merak ettim neden boyle bi arabayi bu kadar
komik bi fiyata satiyosunuz??
Kadin "anlatiyim" demis... " kocam dun sekreteriyle kacti...
bana da su notu birakmis" diyerek adama bi kagit uzatmis...
adam kagida bakmis ve soyle yaziyor..
"Karicim biliyorum bana cok kizicaksin ama sonunda gercek aski
buldum ve onunla burdan gidiyoruz...
hic "ben nolucam" diye dirdir etmeye kalkma her$eyi senin
uzerine yaptim evi de esyalari da istemiyorum,sadece
Porsche'umu sat ve parasini bana gonder..."
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:25 PM
Temel dursun'a geçen gün çıktığı avı anlatmaktadır.temel:
-ula dursun geçenlerde ormanda ava çiktum.bide ne göreyum karşimda kocaman bir ayı bana bakay.başladum kaçmaya! ben kaçtum o kovaladu.tam yakalayacak demiştum kaydu düştu.tekrar kovalamaya başladu gene kaydu düştu.tekrar kovalamaya başladu gene kaydu düştu.
Dursun:
- temel sen de amma cesaretli imişun.ben yerinde olsaydum altuma ederdum.
Temel:
-dursuncuğum sen ayunun neye basup da kayduğunu zannedeysun.
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:25 PM
Temel ile Dursun hararetli bir sekilde iddialasirlar.
Temel:
-"Ula Dursun, hapuraya pen pu pinanun çatisundan pi pardak suya paluklama dalarum daa."
Dursun:
-"Nah dalarsun, ula imkanu yoktur"
Vardir yoktur bir milyarina iddiaya girer kafadarlar. Temel gider bir bardak su getirir ve kaldirima koyar.
-"Iyi izle ula, nasil dalacam hamsi cibi.."
Dursun ise hala Temel'i umursamamakta, dalgasini geçmektedir. Temel catiya çikar Dursun'a seslenir:
-"Ula Dursun iyi izleyesun ha celeyrum!" der ve kendini bosluga birakir.
Tam yere üç bes metre kala Dursun yerdeki bardaga bir tekme sallar:
"Geber ula ..
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:26 PM
Kadının evınde cam kırılmıştı camcıyı aradı ve sıparış verdi yarım saat sonra zil çaldı
Kadın megafondan seslendi
-Kim o ?
-Camcı bea..
Kadın kapıyı açtı ve camın takılacaği yeri gösterdi beş dakika sonra yine zil çaldı
-Kim o ?
-Camcı bea..
-Yanlışlık var .Az önce bir camcı gelmişti
-Düştük bea .
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:26 PM
Adamın biri arabasıyla gidiyormuş. Giderken, yol kenarındaki
tabelada 'YAVAŞ 50' diye bir yazı çıkmış. Adam hızını
50 km.'ye indirmiş. Biraz sonra karşısına 'YAVAŞ 40' diye
bir tabela çıkmış, hızını 40 km.'ye düşürmüş. Sonra
sırasıyla 'YAVAŞ 30', 'YAVAŞ 20' VE 'YAVAŞ 10' tabelaları çıkmış.
Adam sinirli bir şekilde, hızını 10 km.'ye indirdikten bir
müddet sonra yeni bir tabela görmüş:
'YAVAŞ KÖYÜNE HOŞ GELDİNİZ.'
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:26 PM
Ya forumda aradım bunları yazacak yer bulamadım
Okula yeni bi din ogretmeni atanmıs.sınıfta kendini tanıtmıs.
hoca: ben de sizleri yavas yavas tanıycam artık. mesela oglum senin adın ne demis
ogrenci : fatih
hoca: hadi bi fatiha oku da dinleyelim
ogrenci güzelce okumus fatihayı.
hoca: kızım senin adın ne?
ogrenci: kevser hocam.
hoca: hadi sen de bir kevser duası oku da dinleyelim.
ogrenci okumus.
hoca yürürken köseye sinmis bir ogrenci görmüs
hoca: oglum senin adın ne?
ogrenci: hocam benim adım yasin ama arkadaslar bana kısaca sübhaneke derler.
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:26 PM
Nasa uzay üssünde yeni bir deneme yapılıyormuş. Gönüllü başvuranlar arasından Temel, astronot adayı olarak seçilmiş. Ön elemede oldukça sıkı testleri geçen Temel; 3 aylik ikinci bir eğitim ile iyi bir astronot olabilmiş. Beklenen an gelmiş ve Temel bir maymunla birlikte uzay mekiğine binerek havalanmış. Atmosfer aşıldıktan sonra Temel'in ilk işi; kendisine sıkı sıkıya söylenildiği gibi zarfları açıp maymunun ve kendisinin görev kartlarını okumak olmuş. Maymunun görevleri: "Yerküre ile bağlantıyı sürekli kontrol altında tutmak; her 2 saatte bir yörüngedeki sapmaları ayarlamak; füze içindeki hava basıncı, ısı, iletkenlik değerlerini aşağıya bildirmek; yakıt harcamasını ve motorların sırasını belirlemek..." diye devam ederken; okumaktan sıkılan Temel, kendi görev kartını açmış : "Maymunu iyi besle!"
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:27 PM
Temel ile Dursun promosyonlu meşrubat alırlar. Meşrubatı açan Temel hemen kapağa bakar: - "Tekrar deneyin." Kapağı kapatıp yeniden açar ve okur: - "Tekrar deneyin." ... ... ... En sonunda sinirlenen Temel: - "Ula Tursun. Ha punlar pizi kandıriy! İki saattir deneyrum hala pi şey çıkmadi."
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:27 PM
Temel Karayolları Müdürlüğünde işe alınmıştır; görevi ise yollardaki çizgileri çekmektir. Temel'e bir kutu boya ve fırça verilir. Temel çizgileri çekmeye başlar. Bir gün amiri gelir ve çizelgeye bakar; "1. gün 500 metre, 2. gün 300 metre, 3. gün 150 metre, 4. Gün 100 metre.." "Temel", der "her gün gittikçe tembelleşiyorsun galiba?" Temel cevap verir: "Aksine amirum daha çok çalışayrum lakin gün geçtikçe boya kutusundan daha fazla uzaklaşayrum."
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:27 PM
Temel İngiltere'ye gitmişti. Arkadaşları Temel'e: - "İngilizce bilmezdin İngiltere'de çok sıkıntı çektin mi?" demişler. Temel: - "Hayır, sıkıntıyı asıl İnciluzlar çekti..."
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:27 PM
Temel ile Dursun bir gün ava gitmişler. İri bir geyik avlayıp geri dönerlerken çok ağır olan geyiği birer boynuzundan beraberce tutarak köylerine doğru yola koyulmuşlar. Köye beşyüz metre kala köyün yaşlılarından biri ile karşılaşmışlar. Adam geyiği görüp Temel ile Dursun'u tebrik ettikten sonra geyiği böyle taşımaları halinde etinin sertleşeceğini söyleyerek kuyruğundan çekerek taşımalarını önermiş. Temel ile Dursun da kuyruğundan çekerek taşımaya başlamışlar. Bir süre sonra çok yorulmuşlar ve Dursun Temel'e dönüp : - "Ula Temel biz yine eskisi gibi taşısak iyi olur. Baksana köyden epeyce uzaklaştık..."
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:27 PM
Temel ile Dursun ilk defa İstanbul'a gelmişler.. Bir sokaktan geçerken kadının biri onlara "araba mı park eder misiniz?" diye sormuş. Onlar da "bizimle birer kere birlikte olursan ederiz", demişler. Kadın "tamam" demiş, kadının evine gitmişler. Kadın cebinden iki prezervatif çıkararak "biz bunları çocuğumuz olmasın diye takıyoruz, alın siz de takın" demiş. Temel'le Dursun "tamam" demişler. Aradan aylar geçtikten sonra Temel ile Dursun tarlada çalışırken, Dursun Temel'e: - "ula ben bu şeyden sıkıldım, o kadının da çocuğu olursa olsun; artık bunu çıkarıyorum ben", demiş.
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:28 PM
Temel otelin birinin odasında kara kara düşünüyor.. 'Ulan' diyor, "Ben aşağıdan içki isterken laz olduğum anlaşılır mı acaba?" Geçiyor aynanın karşısına ve prova yapıyor. "Bana bir fvisku.. yok böyle anlarlar".. "Bana bir rakı, yok" diyor "böyle de anlarlar". "Bana bir bira.. tamam" diyor "böyle iyi.. anlamazlar". Ve aşağıya iniyor. Masaya dirseklerini dayıyor ve sesleniyor: - "Barmen bana bir bira". Barmen Temel'i biraz süzdükten sonra soruyor: - "Birader sen laz mısın?" Temel: "uuuy nasil anladın" diyor: - "Burası resepsiyon bar karşıda.."
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:28 PM
İstanbul'a tüp geçit yapılması için ihale açılmış.. Amerika, Japonya vs. hepsi teklif vermiş, 10 milyar, 20 milyar dolarlar... Bizim Temel'le Dursun ise 10 bin dolarlık bir teklif getirmişler.. Komisyon gitmiş Trabzon'a; Temel'le Dursun'u görmeye.. Demişler ki, "ihaleyi size vereceğiz, anlatın bakalım projenizi?" Temel başlamış anlatmaya... - "Ben gidicem Anadolu yakasına başlıycam denizin altından kazmaya, İdris de gidecek Avrupa yakasından kazacak. Denizin altında ortada buluşucaz." Yetkililer sormuş: - "Peki ya hiç buluşamazsanız ne olcak?" İdris de bu sefer atılmış: - "O zaman bir tüp geçit fiyatına iki tüp geçit yaptırmış olacaksınız..."
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:28 PM
EMİN MİSİN?
İki avcı ava çıkarlar.Yürüme esnasında avcılardan biri yere düşer ve hareketsiz olarak yatar.Arkadaşı hemen yanına gelir ve bakar ki arkadaşı nefes almıyor.Hemen acil servisi arar.Arkadaşım öldü ne yapmam gerekiyor diye sorar.Telefonun ucundaki ses:
"Sakin olun ben size yardım edebilirim ama önce arkadaşının öldüğünden emin olmamız gerek" der ve birkaç saniye sessizlikten sonra bir el silah sesi duyulur.Sonra telefonun ucundaki ses şöyle der:-"Tamam şimdi ne yapacağım?"
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:28 PM
İSTEDİĞİM HER ŞEYE SAHİBİM
Karı koca 100 km hızla gidiyorlarmış.Arabayı adam kullanıyormuş ve karısı birden "Hayatım" demiş. "Seninle 15 yıl boyunca güzel bir bera- berlik yaşadık.Ama ben artık boşanmak istiyorum." demiş.Adam sesini çıkarma- mış.Ama hızı 110'a çıkarmış.Karısı:"Neden diye soracağını biliyorum.Bu- nu nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum.Ama arkadaşın Joe ile birkaç aydır beraberiz.Ve üzgünüm ama onunla daha iyi anlaşıyorum." demiş.Adam yine ses çıkarmadan hızı 120'ye çıkarmış.Kadın devam etmiş:"Evi ben istiyorum." demiş.Artık 130'la gidiyorlarmış.Kadın: "Ayrıca bütün çeklerini,kredi kartlarını,arabayı da istiyorum." demiş. Ve adam hâlâ sesini çıkarmadanhızı 140'a çıkarmış.Kadın sormuş:"Hiçbir şey söylemeyecek misin?Sen hiçbir şey istemiyor musun?" Adamhızı 160'a çıkarmış ve cevaplamış:"Hayır.Ben ihtiyacım olan her şeye sahibim." Karısı şaşırmış..."Öyle mi?Nedir o?" demiş.Ve araba karşıdaki duvara, sa- atte 160 kilometre hızla çarpmadan önce adam cevap vermiş:"Airbag bende!"
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:28 PM
WC HALLERİİİ
Genç kız ve sevgilisi lokantaya giderler, yemekleri söylerler, genç adam sevgilisine çok sıkıştım bi wc ye gidim gelem hemen dönerim, çorbalar gelir adam gelmezzz çorba buz oldu adam yok oldu, gelmiyorrr.
Genç kız erkek wc'sine kontrole gidemeyeceği için garsona seslenir arkadaşım gitmiştide bayağı bir zaman geçti gelmedi bi sorarmısın kapıdan,
Garson gider kapıyı çalar ses yok tıktıktık yok ses yok
seslenir artık bağırır kardeşim çıksana ishal oldukkk duramıyoruzz
Bunun üzerine çok ıkınmalı bir ses gelir"NE MUTLU SANAA" HERİF KABIZ OLMUŞDA KURTARANI YOK
PİYANGONUN BÖYLESİ
Adamın biri rüyasında ak sakallı dedeyi görür, dede şöyle seslenir; bak evladım bu verdiğim numaralar hayatını değiştirecek,
Adam hışımla uyanır, hemen kağıt kalem filan yazar numaraları not eder. Sabah ilk iş sayısal oynar,çekiliş olur tık yok, rüyasında yine dede hayatın değişecek dede der yok değişmedii.
ertesi gün olur gider at yarışı oynar yok yine dede rüyada tabii hayatın değişecek yaw dede oynamadığım poh kalmadı hala değişecek değişecek alalaa
Adam ertesi gün yolda giderken bir milli piyango satış bayisi görür koşar bir bilet kalmış onuda alıyorlar bırak o benimmm bu benim şansım ben alıcam filan derken kavga çıkar adam bileti alanı öldürür ve bakar ki numaralar uymuyor
direkt hapis yolu,, ceza evini boylarken fotoğraf çekilir eline bir numara verirler kayıt numarası nedir dedenin verdiği numaradır... Ulen dede aksakalınaaa ......
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:29 PM
Bilgiişlem!!!
Sirketin Bilgiislem departmanindan gelen son derece alimli genç
kiz,yeni ise baslamis olan genç adamin bilgisayarini kurmasina yardim
ediyordu.Kurulum tamamlandiktan sonra kendini begenmis tavirli gence döndü ve bir password seçmesini istedi. Zaten taciz için firsat kollamakta olan genç hemen cevabi yapistirdi: Penis.
Hafifçe bozulan kiz, genç adamdan passwordünü kendisinin girmesini
istedi ve bilgisayarin verdigi cevabi okuyarak kahkalara boguldu.
"PASSWORD REJECTED, NOT LONG ENOUGH"
((sifre reddedildi , yeterli uzunlukta degil))
Köylü ve Avukat
Bır gun bır uçakta bir avukatla bir koylu yan-yana oturuyor. Bakıyorlar yapmaya bir şey yok avukat demiş.
Hadi bir-birimize soru soralım. Sen bilemezsen bana 5.000.000 verirsin ben bilemezsen sana 50.000.000 veririm.
Avukat ilk soruyu sormuş:Japonyanın baskentı neresi? Adam bir şey soylemeden çıkarıp parayı vermiş.
Sıra şimdi koylude sormuş:O ne ki merdiveni uç ayaklı çıkıp 4 ayaklı iniyor?Avukat bir dakika duşunmuş
bilememiş 10 dakika duşunmuş bilememiş sonunda parayı vermiş ve sormuşhttp://www.cakal.net/images/smilies/booo.gifahi cevap neydi?Koylu yeniden çıkarıp adama 5.000.000 vermiş.
_____________________________
beğendiyseniz repi esirgemeyin
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:30 PM
Bir zamanlar uzaklarda bir ülkede çok yakisikli bir prens
yasarmis....
Ancak prens daha küçükken ülkedeki kötü kalpli cadinin lanetine
ugramis, ve üzerindeki bu lanet yüzünden her yil sadece 1 kelime
konusabiliyormus....
Mesela prens 2 kelime söyleyecegi zaman bir yil boyunca susuyor
böylece ertesi yil da 2 kelime söyleme hakki oluyormus...
Bir gün bu yakisikli ama talihsiz prens dere kenarinda
otururken, bir de bakmis karsida küçük bir kulübe, ve kulübenin
bahçesinde muhtesem bir kiz..saçlari altindan daha sari, gözleri
gökyüzünden daha mavi, dudaklari kirazdan daha kirmiziymis ..
Prens bu güzelligi görünce akli basindan gitmis, o anda
vurulmus.. ve 2 yil boyunca konusmamaya karar vermis, 2 yil sonunda
kiza ;çok güzelsiniz; diyebilmek için....
Ama 2 yilin doldugu gün prensin içindeki bu ates daha da büyümüs
ve kiza ;size asik oldum;demek için yanip tutusur olmus...
Böylece ÇOK+GÜZELSINIZ+SIZE+ASIK+OLDUM == toplam 5 kelimeyi
söyleyebilmek için, gecen 2 yilin ardindan 3 yil daha konusmamayi
göze almis....
Ve 5 yilin sonunda prens konusmak için hazir oldugu sirada,
birden bu muhtesem güzel ve zarif kizla evlenmeyi, onu sarayinin
prensesi yapmayi ne kadar istedigini fark etmis...
Böylece ÇOK+GÜZELSINIZ+SIZE+ASIK+OLDUM+BENIMLE+EVLENIR MISINIZ
toplam 7 kelime söyleyebilmek , için 5 yilin ardindan 2 yil daha
sabretmeye karar vermis....
Ve prens bu platonik duygularla 7 koskoca yili tamamladigi gün,
artik dünyanin en heyecanli ve en mutlu erkegi olarak kizin yasadigi
kulübeye kosmus....
Kiz yine kulübenin bahçesinde oturuyormus ve bir kitap
okuyormus....
Prens elindeki bir tek kirmizi gülü kiza uzatmis ve sormus:
- ÇOK GÜZELSINIZ, SIZE ASIK OLDUM, BENIMLE EVLENIR MISINIZ?
Kiz basini kaldirip prense bakmis...... Kulaklarini örten altin
sarisi saçlarini geriye atmis...
... ve prense söyle demis:
- PARDON ANLAMADIM?.
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:30 PM
Karadenizliler, bir konferans düzenlerler. Bu konferansa konusmacı olarak ünlü bir Amerikalı bilim adamı da davet edilir. Amerikali konuk, bir hafta erken gelir, hem tatil yapar hem de Türkleri yakından tanıma fırsatı bulur. Karadenizliler ile Amerikalı bilim adamı hemen her konuda anlaşırlar, uyum içinde konferans biter. Ayrılık günü gelir, Karadenizlileri alır bir düşünce. Biz bu değerli bilim adamına ne alalım? Aralarında toplanırlar, başkan konunun önemini vurgulamak için der ki: Biz bu Turk dostu, degerli bilim adamına nasıl bir hediye alalım ki bizi unutmasın? Hem kullanışlı bir şey olsun, hem her eline aldığında bizi hatırlasın? Salonda kısa bir sessizlik olur, arka sıralardan Temel elini kaldırır:
"Sünnet ettirelim..! "
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:30 PM
Köylü ve Avukat
Bır gun bır uçakta bir avukatla bir koylu yan-yana oturuyor. Bakıyorlar yapmaya bir şey yok avukat demiş.
Hadi bir-birimize soru soralım. Sen bilemezsen bana 5.000.000 verirsin ben bilemezsen sana 50.000.000 veririm.
Avukat ilk soruyu sormuş:Japonyanın baskentı neresi? Adam bir şey soylemeden çıkarıp parayı vermiş.
Sıra şimdi koylude sormuş:O ne ki merdiveni uç ayaklı çıkıp 4 ayaklı iniyor?Avukat bir dakika duşunmuş
bilememiş 10 dakika duşunmuş bilememiş sonunda parayı vermiş ve sormuşhttp://www.cakal.net/images/smilies/booo.gifahi cevap neydi?Koylu yeniden çıkarıp adama 5.000.000 vermiş.
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:30 PM
Doktorlar, delileri test etmek istiyorlarmış ve kim akıllandıysa onu bırakacaklarmış.
Duvara kocaman bir resim asmışlar. Resim, kırmızı bir otobüs resmiymiş.
Doktorlar delilere, "Atlayın otobüse" demişler ve deliler resme doğru yürüyüp gitmeye çalışmışlar.
Bir deli arkada dikilmiş.
Doktorlar "Sen neden otobüse girmiyorsun?" diye sormuş.
Deli cevap vermiş:
- Biletim yok!
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:31 PM
Şapka satarak geçinen bir adamın yolu bir gün bir ormana düşmüş.Adam biraz
yürüdükten sonra sıcaktan ve yorgunluktan bunalmış, bir ağacın altına
oturmuş. Şapkalarla dolu sepetini de yere koymuş ve uykuya dalmış.
Birkaç saat sonra adam tuhaf sesler duyarak uyanmış. Bir de bakmış ki
yanındaki sepet bomboş.Şapkalar gitmiş. Kafasını kaldırıp ağaca bakmış ki,
ağacın dallarında bir sürü maymun, her birinin kafasında adamın
şapkaları...
adam düşünmeğe başlamış :
" Ben şimdi ne yapıcam, şapkaları bu maymunlardan nasıl geri alacam?"
Düşünceli bir şekilde kafasını kaşırken bakmış ki, maymunlar da adamın
taklidini yapıyorlar, kafalarını kaşıyorlar. Adam ellilerini havaya
aldırmış, maymunlarda...derken adam ne yapacağını bulmuş, kendi
kafasındaki
şapkayı çıkarıp yere atmış, maymunlar da... Adam böylece bütün şapkaları
geri almış, sepetine koyup yoluna devam etmiş.
Aradan 50 yıl geçmiş...Artık adamın bir torunu varmış, o da dedesi gibi
şapka satıcısı olmuş. Günlerden bir gün onun da yolu aynı ormana düşmüş.
Hava yine çok sıcakmış ve genç adam bir ağacın altına oturmuş, şapkalarla
dolu sepetini yanına koymuş ve uykuya dalmış... Bir saat sonra uyanmış,
bir de bakmış ki sepetin içinde şapkalar yok... Derken tuhaf sesler
duymuş,
bir de kafasını kaldırmış ki ağacın üstünde bir sürü maymun, hepsinin
kafasında birer şapka. Düşünmüş...
" Dedem yıllar once bana bir hikaye anlatmıştı...ne yapacağımı çok iyi
biliyorum..."
Adam kafasını kaşımaya başlamış, maymunlar da aynısını yapmışlar... adam
ellerini havaya kaldırmış, maymunlar da.. ve adam gülümseyerek kendi
başındaki şapkayı çıkarmış yere atmış... o anda ağaçtaki maymunlardan
biri yere inmiş, adamın yere attığı şapkayı kapmış, adama da bir tokat
atmış ve şöyle demiş:
"Sadece senin mi deden var !!!" http://www.cakal.net/images/smilies/icon_buttrock.gif
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:31 PM
bu da benden,arattim bulamadim.Umarim yayinlanmamistir...
Bilim adamları, birgün mağarada yaşı 1.582.903 olan bir insan fosili bulur,
bu fosili istihbarat teşkilatlarını sınamak amacıyla kullanma kararı alırlar.
Önce Japon istihbaratı mağaraya girer ve 15 dk sonra dışarı çıkıp derler ki;
- Bu fosilin yaşı 1.400.000 ila 1.600.000 arasında...
Daha sonra CIA girer ve 12 saat sonra baya bi havalı şekilde çıkarlar;
- Bufosilin yaşı 1.500.000 ila 1.600.000 arasında...
Hemen ardından KGB girer ve sırf Amerikalılara inat içerde 2 gün kalırlar.
49. saatte çıkar derler ki;
- Bu fosilin yaşı yaklaşık olarak 1.550.000 ila 1.600.000 arasında...
En son olarak bizim MİT girer.
Aradan 1 hafta geçer mağaradan ses yok,
1 ay olur ses yok,
1.5 ay olur ses yok.
Mağaranın dışında bekleşen gazeteciler daha fazla beklemeyip içeri girerken bizimkilerden biri çıkar dışarıya...
Yaka paça dağılmış gömleğin yarısı dışarıda...
Sigarası için bir ateş ister, sigarasını yakar, o sırada gazeteciler heyecanla;
- İçeride çalışmalar nasıl efendim ? Fosilin yaşını bulabildiniz mi ?
Bizimki sigaradan bir fırt çeker ve;
- Fosilin yaşı tam olarak 1.582.903, der.
Bunu duyan gazeteciler şaşkınlıkla sorarlar:
- Nasıl başardınız bunu, fosilin yaşını tam olarak nasıl tahmin ettiniz ?
Bizimki sigaradan derin bir nefes çeker ve derki;
- Zor oldu ama "Konuşturduk pezemengi"
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:31 PM
Temizlikçi kadın ilkokul diploması almak için imtihana girer. Tabiat bilgisinden sınıfta kalır. Sorular şöyledir:
Soru : Mide ne iş yapar?
Cevap : Sindirim yapar.
Soru : Akciğer ne iş yapar?
Cevap : Solunum yapar
Soru : Kalp ne iş yapar?
Cevap : Dolaşım yapar.
Soru : Beyin ne iş yapar?
Cevap : Kapıcılık yapar..... http://www.cakal.net/images/smilies/82.gif http://www.cakal.net/images/smilies/82.gif
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:31 PM
Eşek Değilsin
Trafik polisi arabayı durdurmuş ve eğilip sormuş:
-Ehliyet ruhsat lütfen
-Tabi buyrun demiş şöför ve vermiş.
Polis bakmış bir problem yok.
-Pekii demiş polis, çevre vergisi pulu?
-Burada, buyrun demiş adam.
-İlk yardım çantanız var mı? demiş polis.
-Tabii deyip bagajı açmış adam.
Polis bakmış içinde eksik yok.
-Yangın söndürücü?
-Burada buyrun.
-Zincir?
-Derhal çıkarayım buyrun.
Polis daha sonra tekrar sormuş:
-Mezdeke kaseti var mı?
Şöför çok şaşırmış.
-Evet var buyrun demiş.
Polis : Tamam siz onu takin teybe
ve sesini açın demiş ve başlamış polis oynamaya.
Şöförün şaşkınlığı daha da artmış ve dayanamamış
sormus.
-Hayrola memur bey?
Polis cevap vermiş:
-Ee eşek değilsin artık takarsın bi 20 milyon...
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:31 PM
Adam köyden gelmiş. Biniyor ilk defa otobüse. Bakmış ki bazıları bi kağıt gösterip PASO deyip para ödemeden geçiyomuş. Üstünü aranmış adam, tek bulabildiği evlilik cüzdanı olmuş ve bir şansımızı deneyek hele demiş. Biletçiye yönelmiş ve cebinden çıkardığı evlilik cüzdanını göstererek PASO demiş ve tam ilerleyecekken biletçi adamı kolundan yakalayarak;
-Hemşerim sen o pasoyla anca karına beleş binersin demiş.
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:32 PM
Cennet
Bir gün padişah Nasreddin Hoca'dan sormuş :
-Hocam ben ölünce cennete mi gideceğim yoksa cehenneme mi, söyle bakayım? demiş.
Hoca padişahtan korkmadan :
-Cehenneme gidersiniz padişahım? demiş.
Padişahın sinirden sakalları titremiş. Bu durumu gören Hoca :
-Kızmayın padişahım ben aslında size cennete gidersiniz diyecektim fakat sizin cellatlarınızın kılıçlarıyla ölen suçsuz kişilerden cennet dolup taşmış. Bu yüzden cennete sığmazsınız diye cehenneme gidersiniz dedim, demiş.
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:32 PM
100 Hamsi
Dursun Temel'e sormus : Uşagum oruçlu oruçlu kaç hamsi yiyebilursun? Temel : 100 tane yerim valla... Dursun : Hadi oradan yesen yesen 1 tane yersin geriye kalan 99 hamsiyi oruçsuz yersin... Bu espri Temel in acaip hoşuna gitmis.Yolda Cemal i görmüs ve hemen sormus: Usagum oruçlu oruçlu kaç hamsi yiyebilursun? Cemal : 50 tane yerim ben... Temel : Tüh be usagim 100 deseydun sana müthis bir espiri yapacaktum...
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:32 PM
Temel bir gün avrupaya gider.
Temel'in kötü bir aliskanligida vardir, sürekli içki içer.
Birgun bir bara girip barmenden üç bira ister ve hepsini içer.
Üç-bes defa böyle yapinca barmen merak eder ve sorar;
-"Niye hep üç tane bira içiyorsunuz?
Temel cevap verir;
-"Ben, Dursun ve Hamdi bizler üçüzüz. Hepimiz dünyanin farkli yerlerindeyiz. Hepimizde bara girdigimizde birbirimizin yerine bira içeriz, öteki iki birayi o yüzden içiyorum" der.
Yine günlerden bir gün Temel bara gelir ve iki bira ister, barmen verir.
Temel biralari içtikten sonra tam kalkarken barmen sorar;
-"Allah rahmet eylesin efendim, kardesinizin biri öldü heralde?" deyince Temel cevap verir;
-"Hayir ben içkiyi biraktim da.."
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:32 PM
Einstein ölünce öteki tarafta sorgu melekleri sinavdan geçirip, dünya defterini okumuslar. Üstad, insanliga olan katkilarindan dolayi cennete gitmeye hak kazanmis. Eisnstein'i büyük bir kapidan içeri büyük bir bahçeye getirmisler. Burasi cennetmis. Triplex bir villa ve etrafi çiçeklerle kapli bir bahçe vermisler. Einstein, sevinçle yerlesmis ve yasamaya baslamis. Bir gece geç saatlerde purosunu tüttürüp kitab okurken kapisi çalmis. Einstein merakla kapiyi açinca karsisinda bir adam görmüs. Adam:
-Benim IQ'um 180 demis
Einstein çok sevinmis ve hemen adama, "gel içeri seninle Quantum fizigi, izafiye teorisi biraz da felsefe konusalim" demis. Adami 7 gün 7 gece misafir etmis. Bir süre sonra yine bir aksam kapi çalinmis. Yine bir adam:
- "Benim IQ'um 90" demis.
Einstein "Gel seninle siyaset ve ekonomi konusalim" diye içeri almis adami.
Adam 7 gün 7 gece kalmis villada.
Aradan yine vakit geçmis ve bir gece vakti kapi çalinmis. Yine bir adam:
-"Benim IQ'um 15" demis.
Einstein bakmis bakmis "Buyur içeri, konugum ol" demis.
"Seninle de fenerbahçe'yi konusuruz".
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:33 PM
Kapi vurulur ve bir erkek kapiyi açar.
Kadin :"Iyi günler. Az önce caminiz kirildi ve bunu
yapan benim çocugum.
Lütfen özrümü kabul edin. Ne kadar masrafi varsa
ödemek istiyorum".
Adam :"Hiç sorun degil. Cocugunuz cami kirdi ve içeri
giren top degerli bir vazoya çarpti ve o da kirildi"
Kadin içeri girdiginde gerçekten bir vazoyu kirilmis
görür ve daha fazla üzülür.
"Çok üzgünüm bunun da masrafini ödemek istiyorum" der.
Adam :"Hiç önemli degil aslinda çok büyük bir iyilik
yaptiniz bana"
Kadin merakla :"Ama caminiz ve degerli bir vazonuz
kirildi. Nasil olur ?"
Adam :"Hanımefendi ben bir cinim ve 100 bin yildir o
vazoda hapis kalmistim.
Cocugunuz sayesinde özgürlügüme kavustum. Dileyin
benden ne dilerseniz."
Kadin sevinçle : "Ayy ne desem. Güzel bir malikane
istiyorum, hem de Paris'te."
Adam bir kisa telefon konusmasi yapar ve :"Tamam
hanfendi isteginiz oldu, dilediginiz zaman
gidebilirsiniz yeni evinize." "ya ikinci dileginiz ?"
Kadin : "çok lüks kiyafetler istiyorum"
Adam kisa bir telefon konusmasi daha yapar ve
:"armani, versace ve dkny'de kiyafetleriniz hazir
alabilirsiniz" der ve üçüncü istegi sorar.
Kadin :"En degerli mücevherleri istiyorum"
Adam yine bir telefon konusmasi sonrasi :"ok bvulgari
ve tiffany'den dilediginiz mücevherleri alabilirsiniz"
Kadin havalara uçmustur.
Adam :"yalniz ben de birsey rica etsem sakincasi olur
mu ?"
Kadin merakla :"Nedir ?"
Adam :"Biliyorsunuz 100 bin yildir bu vazodayim. Kac
zamandir bir kadin yüzü görmedim. Acaba bir gece
benimle olur musunuz ?"
Kadin biraz düsündükten sonra :"Neden olmasin ?" der
ve sabaha kadar birlikte olurlar... Sabah
uyandiklarinda adam :"Güzel hanımefendi acaba kaç
yasinda" diye sorar.
Kadin :"32"
Adam :"VAY BE BU YASTA HALA CINLERE INANIYOR MUSUNUZ ?"
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:33 PM
Askerden mektup.....' (Komik Demiyorum kırılcaksınız...!!)
Sevgili hakkuş,
Mektubunu aldım. gelmesi ne denli sevindiriciyse de okuduklarım o denli üzücüydü... demek asker gittiğinden beri çavuşun size özellikle de sana yapmadığı kalmamış."suçum olsa yanmam" diyorsun.sana inanıyorum dostum. olur olmaz seni dövdüğüne göre, yazdığın gibi o herif asker ocağına yakışmayan sadistin teki... sen sivilken ağzına kötü söz almazdın. adamın beşiğinden mezarına kadar nesi varsa içinden sövdüğüne göre gerçekten çok sinirlenmişsin. ama haklısın.ben de olsam ondan nefret ederdim. Oysa hepiniz aynı vatanın evladısınız.neden ayırım yapıp en ağır işleri sana yaptırıyor ki???.. senin gibi aklı başında, sorumluluklarının bilincinde olan insana böyle davranmak için çok adi birisi olmalı. zaten "adinin teki" demişsin. neyse hakkuş, vatan borcu bu... herşeye, insanlıktan uzak olan çavuşuna bile, katlanıp vazifeni yerine getirmelisin. sen yine elinden geldiğince iyi asker olmaya çalış.beni de mektupsuz bırakma. Mektupları dışardan yollamakla iyi ediyordun. çavuş iti okursa bir de mektuplar için dayak yersin sonra. özlemle gözlerinden öperim.
....................... <__dostun recai__>
**** **** *** *** *** *** ***
Ulan recai iti,
Ben sana ne zaman mektup yazdım da o Allahın belası mektubu gönderdin?? mektuplarımızın okunduğunu bildiğin için bu adiliği yaptın di mi köpek?? senin yüzünden gül gibi çavuşumun bana yapmadığı kalmadı. tonla dayak... bir hafta da hapis cezası yedim. çavuş beni bölüğün önüne çıkarıp "KARŞINIZDA ORDUMUZUN EN ŞEREFSİZ ASKERİ DURUYOR." dedi. ne dediysem, senin nasıl adi bir yaratık mektubunun da o eşşek şakalarından biri olduğuna inandıramadım. bir daha mektup falan yazma...zaten ilk izne gelişimde ellerini un ufak edeceğim. birkaç yıl eline kalem alamayacaksın.en kısa zamanda başına bir kaza gelmesini, sürüm sürüm sürünmeni dilerim.
....................................__Hakan__
***** ****** ******* ******* ******
Merhaba Hakkuş,
Yanında olamadığım, sorunlarını ve acılarını paylaşamadığım için kahroluyorum. mektuplarını okudukça içim kan ağlıyor. manyak çavuş iyice azdı ha... vay sadist vay... bir de adam bilip çavuş yapmışlar.böylelerinin eline hiç yetki vermemeli.. sonra ne oldum delisi oluyorlar."sivil olsam yapacağımı bilirdim" diyorsun. ama haklısın hakkuş.sinirlerine hakim ol..askerlikte üste saygısızlık olmaz.adama askerliği bitirtmezler. vallahi... uyma o hayvana dostum.zor ama sayılı günler gelir geçer.buralar bildiğin gibi eksikliğini hep hissediyoruz. en güzel günler seninle olsun...
...............................__Kardeşin Recai__
****** ****** ******* ****** ******
Recai denen hayvan,
Lan sana hayvan demek iltifat, hayvanlara hakaret olur, oğlum sen çıldırdın mı? çavuş fıttırdı... adamın bir ağzıma yapmadığı kaldı. "yazmadım komutanım." diyorum yemin billah ediyorum dinlediği yok. ah ulan eşşoğlueşşek yaktın beni... askerliğim şimdiden bir ay uzadı. her gece tuttuğum 8-5 nöbetleri, günde yalnız başıma tam teçhizat 20km koşu, iki çuval ıspanak ayıklamak imanımı
gevretiyor. Yeter artık Recai!...şakanın çıkacak suyu muyu kalmadı. cımcılık oldu. bu gidişle biraz zor ya, izne gelirsem kendine kaçacak delik ara. tüm kemiklerini kıracağım. allah belanı versin...
.........................__Hakan__
******* ********** ********** ********
Hakkuş'cuğum,
Yooo, yazdıklarına inanamıyorum. bu kadarı da olmaz ama... artık o ********* çavuşun sana yaptıklatını insan yapmaz. Nedir bu eşşoğlueşşeğin sana çektirdiği? yani afedersin ama insan sokaktaki uyuz ite bile daha iyi daha merhametli davranır. bak
hakkuş, sakın benden gerçekleri saklama, yoksa görevden mi kaytarıyorsun? eninde sonunda ikiniz de bu vatanın evladısınız.böyle yapması için ya kafadan sakat ya da soysuz olmalı..ne diyeyim hakkuş? sabredeceksin. allah sevdiği kuluna çektirirmiş. Seni de seviyor olmalı ki çavuş gibi bir namussuzu başına bela diye salmış
.................................................. ............................. _Candostun Recai__
****** ********** ************** **********
Recai soysuzu stop!
Sayende askerliğim bitmeyecek stop!..
Firar ettim stop!..
Seni parçalamaya geliyorum stop!..
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:34 PM
Adam, karısının kedisinden nefret etmekte. Kadın evde yokken arabaya attığı gibi uzak bir mahalleye bırakır hayvanı.. Eve geri gelir bakar bizimki kanepenin üzerinde mışıl mışıl uyuyor..
Ertesi hafta daha uzağa bırakır.. Geri gelir bizimki gene kanepenin üzerinde!..
Bir hafta sonra daha da uzağa bırakır, geri gelir, gene evde!..
En sonunda alır hayvanı gider, gider, gider..
Akşam evde telefon çalar.. Karısı telefonu açar.. Karşısında kocası.
"Alo? Necla kedi evde mi?"
"Evdeee.."
"Versene şu lavuğu telefona, yolu tarif etsin.."
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:34 PM
Bir sarışın, bir kızıl ve bir esmer kız yanmakta olan bir binanın çatısında mahsur kalmışlar. İtfaiye hemen olay mahalline gelmiş, gerekli cihazları çıkarmış. Çatıdan atlayanları tutmak için yanlarında getirdikleri çarşafı tuttuktan sonra, çatıya doğru seslenmişler;
- ''Atlayın bu tek şansımız''.
Esmer olan kız çatının kenarına kadar gelmiş ve kendisini aşağıya bırakmış. Tam çarşafa gelirken, itfaiyeciler birden çarşafı kenara çekmişler. Esmer kız domates salçası gibi yere yapışmış. İtfaiyeciler tekrar çatıya seslenmişler;
- ''Hadi atlayın yoksa kurtulamayacaksın''. Kızıl saçlı aşağıya bağırmış;;
- ''Atlamam biraz önce yaptığınız gibi çarşafı çekersiniz siz''. İtfaiyeciler;
- ''Hayır çekmeyiz biz sadece esmerler için bunu yaparız''.
Böyle söylenince, kızıl saçlı da kendisini çatıdan aşağıya bırakmış. İtfaiyeciler esmer kızda olduğu gibi yine aniden çarşafı kenara çekince, kızıl saçlı'da elmalı kek gibi yere serilmiş.
Çatıda sadece sarışın kalmış. İtfaiyeciler daha önce'de yaptıkları gibi;
- ''Atla atla yoksa yanarak öleceksin''.
Sarışın;
- ''Kesinlikle atlamam iki arkadaşım atladığında çarşafı çektiniz, ben atlarken'de çekersiniz''.
İtfaiyeciler;
- ''Kesinlikle çekmeyeceğiz söz veriyoruz''.
Sarışın kız;
- ''Bakın, sizin çarşafı çekmeyeceğinize güvenemiyorum. Şimdi çarşafı yere bırakın ve etrafından çekilin''...
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:34 PM
Lunaparkta bir yarışma: Tüfekle turnayı gözünden vuran hediye kazanıyor.
Bir adam geliyor. Dili dönmez sarhoş bir durumda olduğu her halinden belli:
-Deneyebilir miyim?, diye sorar.
İşletmeci: Kardeşim git işine, gerçek kurşun, sarhoşsun, elinden kaza çıkacak. Fakat adamın ısrarlarına dayanamaz. Bir de ne görsün, atış tam isabet.
Adama nesli tükenmekte olan bir tosbağa hediye verir.
Biraz sonra adam bir daha gelir. Bu kez daha sarhoş ama yine isabet ettirmeyi başarır. Al sana bir tosbağa daha.
Üçüncü kez gelir, ayakta duramaz ama yine isabet ettirir kurşunu. İşletmeci tosbağaları kalmadığından adamın eline büyük oyuncak ayı tutuşturur.
Sarhoş şaşkın şaşkın bakar ve sorar:
-Bademli kurabiyelerinden kalmadı mı?
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:34 PM
Genc ve güzel sarisin, alisveris merkezinin beyaz esya reyonuna girer ve saticiya sorar:
- "Su küçük televizyonu almayi düsünüyorum, fiyati nedir ?"
- "Kusura bakmayin hanimefendi sarisinlara satis yapmiyoruz.!"
Genc kadin sinirlenir, evine gider, sacinin rengini degistirir ve ertesi gün magazaya geri gelir, ayni saticiya yaklasir ve:
- "Su küçük televizyonu satin almak istiyorum." der
- "Kusura bakmayin hanimefendi sarisinlara satis yapmiyoruz !!!!"
Kadin iyice sinirlenmistir, solugu bir kuaforde alir, bu defa köklü bir degisiklik yapar, hatta makyajindan,göz rengine o tam bir esmer bombadir artik.. Ayni magazaya gider, ayni saticinin yanidadir ertesi gun:
- "Su küçük sevimli beyaz renlki televizyon ne kadar ???"
- "Kusura bakmayin hanimefendi, sarisinlara satis yapmiyoruz"
- "Inanmiyorum, nasil anladiniz sarisin oldugumu, üç gündür kendimi esmere cevirmek icin yapmadigim kalmadi!"
- "Hanimefendi 3 gündür satinalmaya calistiginiz sey Mikrodalga firin!"
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:34 PM
Günün birinde İstanbul’da sarışının biri hayattan o kadar bezmiş ki kendini boğazın soğuk sularına bırakarak hayatına son vermeye karar vermiş.
Boğaziçi köprüsünden geçerken arabasını durdurmuş, bariyerlere çıkmış ve titreyerek az sonra kendisini bu çekilmez hayattan kurtaracak olan sulara baka baka ağlarken yanına genç ve yakışıklı bir genç gelmiş.
Genç ona acımış ve sarışının ellerini tutup "Bak, yasaman için çok neden var.Yarın sabah gemim Amerika'ya gitmek üzere demir alacak. Eğer istersen, seni de çaktırmadan gemiye alıp saklayabilirim. Sana hem yemek getiririm hem de sana çok iyi bakarım." demiş.
Sarışın bakmış kaybedecek bir şey yok; belki de Amerika'ya gidip yeni bir başlangıç yaparım umuduyla denizcinin teklifini kabul etmiş. O akşam denizci genç onu gemiye almış ve filikalardan birine saklamış.Her gece sarışına üç sandviç ve bir meyve getiriyormuş, sonra da sabaha kadar sevişiyorlarmış.
Bir kaç gün sonra, kaptan rutin kontrolleri sırasında sarışına rastlamış.Orada ne aradığını sormuş. Sarışın da "Ben bu gemideki denizcilerden biriyle anlaştım. O bana her gün yemek getiriyor ve Amerika'ya gitmemi sağlıyor. Ben de onun benimle sevişmesine izin veriyorum." demiş.
Kaptan,
"Seninle seviştiği kesin küçük hanım da .... Bu Kadıköy-Beşiktaş vapuru".
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:34 PM
Yolcular uçagin yaninda otobüsten inmisler.. Bavullarini
gösteriyorlar. Bir bakmislar uçak sirketinin minibüsü
yanlarinda durmus. Içinden kaptan pilotla, yardimci pilot inmisler...
Yolcular
fena halde sasirmislar.. Nasil sasirmasinlar.. Kaptan pilotun
elinde
bir beyaz baston. Kolunda üç noktali bant.. Yardimci pilotun
elinde
bir k*pek tasmasi.. Tasmanin ucunda bir k*pek.. Saga sola
çarparak öyle ilerliyorlar uçaga.. Günlerden 1 Nisan degil ama, "Saka
herhalde"
demis yolcular, dolusmuslar uçaga..Uçak pistte hizla
ilerlemeye baslamis. Yolcularin gözleri camda. Uçak hizlanmis.. Yolcular
endiselenmeye baslamislar.. Ucak daha hizlanmis. Pistin sonu hizla
yaklasmaya baslamis.. Uçak iyice hizlanmis.. Bazi yolcular
paniklemis,
dua etmeye baslamislar. Uçak son hiza ulasmis. Bu arada pistin
sonuna
da ulasmis. 10 metre sonra betonun bitip çimlerin basladigini
gören
yolcular dehset içinde çigligi basmislar.. Tam o anda da
kaptan
pilot
levyeyi sonuna kadar çekmis.. Uçak tam pist biterken
tekerleklerini
yerden kesmis, havalanmis. Kaptan pilot arkasina yaslanmis
derin
bir
nefes almis ve yardimci pilota dönmüs:
- Biliyor musun? Bir gün çiglik atmakta gecikecekler ve hep
birlikte
geberip gidecegiz!..."
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:35 PM
FOTOĞRAF
> Adam ve kadın barda karşılaşırlar.
> Aradaki sıcak etkileşim sonucu soluğu kadının evinde
> alırlar.
> Ateşli bir aşktan sonra adam yatağın yanında duran
> fotoğrafı görür. Bu arada adamın kulağı ile meşgul olan kadına
> Hey baksana bu adam senin kocan mı?" diye
> sorar.Kadın "I- ıh " diye cevap verir kısaca ve adam
> ile uğraşmaya eder. Ama adamın kafasına takılmıştır bir kere.
> Peki erkek arkadaşın mı?" diye sorar.Kadın yine kısaca "yo"
> diye cevap verir.Adamın merakı iyice artmıştır.
> " O zaman baban yada erkek kardeşin olmalı" der.
> Kadın gülümseyerek
> "Hayır hayır değil" der.
> Adam dayanamaz ve "Allah aşkına söyle o zaman kim bu adam" der.
> Kadın kafasını adama çevirir gözlerinin içine bakar ve gülümser:
> "2 yıl önceki fotoğrafım" http://www.cakal.net/images/smilies/kart.gif http://www.cakal.net/images/smilies/kafa.gif
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:35 PM
Savcı, morgdaki üç ceseti incelemek üzere gelmişti.
Birinci ceset sırıtıyordu. Savcı nedenini sordu:
- "Milli piyangoda büyük ikramiyeyi kazandı, sevincine dayanamadı, kalp
krizi geçirdi ve öldü" dediler.
Ikinci ceset de sırıtıyordu. Savcı sordu:
- "Bu neden sırıtıyor?"
- "Bunun da oğlu doğmuştu. Sevinçten kalbine yenik düştü"
diye açıkladılar.
Üçüncü ceset Temel'in kömür halindeki cesediydi. O da sırıtıyordu.
- "Bu neden öldü?"
diye sordu savcı.
- "Efendim, buna yıldırım çarptı"
dediler.
- "Peki neden sırıtıyor?"
- "Fotoğrafını çekiyorlar sanmış."
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:35 PM
Adamin lastigi tam timarhanenin önünde patlamis,kaldirima ancak
yanasabilmis.Sonraki islem malum... Kriko, stepne, bijon anahtari derken, birde bunlarin yanina talihsizlik eklenince,söktügü 4 adet bijon yuvarlanip yagmur mazgalina düser.Mazgal açilir gibi degil, bijonlar görünür gibi degil.
Talihsiz sürücü bir sagina bakar, bir soluna bakar, çaresiz duygular içinde
kaderiyle basbasa, kaldirima çöker.Olayi en basindan beri timarhanenin demir parmaklikli penceresinden izleyen bir deli,çaresiz adamin halini bir süre daha aci***** izledikten sonra seslenir;
- Ulan salaaak! Sen ne yapiyorsun orda öyle?
- Sorma birader, lastik patladi ve degistirirken bijonlari mazgala
düsürdüm.
- Düsündügün seye bak! Sök öbür lastiklerden birer tane sök hepsi 3 bijonlu olsun.
Adam bir lastiklere bakar birde deliye ve hemen ise girisir. Herseyi
tamamlayip bagaj kapagini kapatan sürücünün akli deliye takilir.
Arabasina binmeden evvel döner dikkatli dikkatli adama bakar. Akil
hastanesindeki adama seslenir:
-Senin ne isin var timarhanede? diye sorar
- Biz burada ' delilik'ten yatiyoruz kardesim, salaklik 'tan degil.
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:35 PM
Temel' e ikramiyeden büyük miktarda para çıkar ve imajını değiştirmek ister.İlk önce gözlük almaya karar verir.Gözlükçüden kaliteli bir gözlük ister,gözlüğü takar ve fiatını sorar 10 Milyon cevabını alınca bu gözlük yakışmadı diyerek başka gözlük dener fiatı sorar 100 Milyon lafına da karşılık yakışmadığını soyler.Gözlükçü çelik kasa da saklı dünyada benzeri olmadığını söylediği gözlüğü çıkarır. Temel gözlüğü takar hoşuna gider.Çünkü gözlükçü karşısında çıplak durmaktadır.Etrafına bakar tüm insanlar çıplak gözükmektedir.Gözlüğü 100 Milyar'a satın alır evin yolunu tutar Fadimeye hava atacaktır.Eve girince köyden hemşerisi Dursun misafir gelmiştir fakat Fadime ile Dursun'u çıplak görmektedir.gözlüğü çıkarır yine çıplak görmektedir.Gözlüğü takar çıplak,çıkarır çıplak sinirlenip gözlüğü ayaklarının altına alır lanet gözlük ne çabuk bozuldu der.
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:36 PM
Öğrenciler fizik dersinden zlü sınavı olyorlarmış.
İlk öğrenci içeri girmiş. Hoca sormuş "Oğlum otobüstesin hava çok sıcak ne yaparsın?"
Öğrenci cevaplamış "Camı açarım."
"İşte, camdan içeri giren havanın ivmesi kaç?". Öğrenci cevaplayamamış çıkmış dışarı. Dışarıdakilere her ne olursa olsun camı açmamalarını söylemiş.
İkinci öğrenci içeri girmiş. Hoca sormuş "Oğlum otobüstesin hava çok sıcak ne yaparsın?"
Öğrenci cevaplamış "Ceketimi çıkarırım"
"Oğlum çok sıcak"
"Gömleğimi çıkarırım"
"Oğlum çok sıcak diyorum"
"Atletimi çıkarırım"
"Oğlum öyle böyle değil"
"Pantalonumu çıkarırım hocam"
"Oğlum neyini çıkarsan fayda etmiyor"
"Hocam kendimi öldürürüm, o camı yine açmam!!!"
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:36 PM
Mikrocerrahi Teksaslı üç cerrah golf oynarken yaptıkları başarılı operasyonlardan bahsediyorlarmış. Birincisi başlamış: "Teksas'taki en iyi cerrah benim. Hastam olan konser piyanisti bir kazada yedi parmağını kaybetmişti, ben ameliyatla yeniden diktim sekiz ay sonra İngiltere kraliçesine özel konser verdi".
Diğeri atlamış: "O da bir şey mi? Genç bir adam kazada her iki bacağını ve kolunu kaybetmişti, ben yeniden monte ettim, iki yıl sonra olimpiyatlarda atletizmde altın madalya kazandı."
Üçüncüsü başlamış: "Beyler, sizler daha amatörsünüz. Birkaç yıl önce kokain ve alkol ile kafayı çekmiş bir kovboy atını saatte 120 km hızla giden trenin üzerine sürmüştü. Kazadan çalışmam için arta kalanlar sadece atın götü ve kovboyun şapkası idi".
"Eeeee Hocam...Peki şimdi ne oldu ?"
"Şimdi kendisi ABD başkanı
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:36 PM
Berberin biri dükkanında çalişirken radyodan bir anons duyulur: Dikkat! Akil hastanesinden bir deli kaçmıştır, çok tehlikeli ve saldırgan olduğundan sakın tartışmaya girmeyin ne derse yapın....
Berber hay Allah neler oluyor derken birazdan içeri biri girer koltuğa oturur:"Beni traş et..!"
Berber:"Nasıl olsun efendim?.."
"Kafamın tam tepesini traş et yanlar kalsın..."
Berber:"Amma cins adam der..Traşı yapar..bitirir."
Adam:"Şimdi git biraz tütün ve köz getir...Çırağı gönderip getirtir.."
"Şimdi tütünle közü traş ettiğin tepeme koy..."
Berber:"Eyvah deli bu galiba...Çaresiz denileni yapar"
Deli:"Şimdi nargileye benzedimmi...."
Berber biyik altindan gulerek:"Evet!" der
Deli ayağa kalkar,fermuarını indirir...
"ÖYLEYSE, ÇEK BAKALIM!.."
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:36 PM
Bir gun taxiye binen bir musteri sofore bir sey sormak icin hafifce
omuzuna dokunur. Sofor bir ciglik atip,direksiyonun
kontrolunu kaybeder, bir otobuse carparmak uzere iken direksiyonu kirar,
kaldirima cikip, bir vitrinin onunde arabayi durdurur arkaya donup
musteriye:
"hayatta bir daha bunu yapmayin!" diye bagirir.
Musteri ise sakinlikle bir ufacik dokunmanin onu bu
kadar korkutup sicratacagini dusunemedigini soyler. Bu
arada kendini toparlamis olan sofor, musteriye donup: "haklisiniz, aslinda
sizin kabahatiniz yok" der. Bugun benim ilk taxi soforlugum, 25
senedir cenaze arabasi soforuydum.
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:36 PM
http://www.cakal.net/images/smilies/003.gif UCAK
Amerikalilar yeni bir ucak gelistirmisler. Ve bu ucagi denemek icin Arabistan'a gotururler. Bir arap pilotunu ucaga bindirirler ve ucak havalanir. Arap pilotu ucagi kullanirken 4 motordan biri patlar.
Gostergelerde “Don't panic.This is American technology" yazisi gorulur.
Pilot rahatlar. Daha sonra bir motor daha patlar ve gostergede ayni yazi gorulur. Biraz sonra iki motor ayni anda patlar ve hic motor kalmayinca arap pilot panikler. Tam bu esnada gostergelerde "Don't panic. This is American technology" yazisi gorulur ve ucak kendi kendine rahat bir sekilde yere iner.
Araplar sasirir ve kendileride boyle bir ucak yapmaya karar verirler. Yaptiklari ucagi Amerikalilara denetmek icin bir
Amerikan pilotunu ucaga bindirirler. Ucak kalktiktan birkac dakika sonra bir motor patlar.
Gostergelerde "Don't panic.This is Arabic technology" yazisi gorulur. Birkac dakika sonra 2. Motorun patlamasiyla ayni yazi gostergede gorununce pilot "Ulan bizim ucagin aynisini taklit etmisler. Ne taklitci adam yav bunlar" dedikten sonra kalan 2 motorda patlayinca ucagin kendiliginden yere inecegini dusunen pilot gostergede su yaziyi gorur.
"Don't panic.This is Arabic technology. Please repeat after me; Eshedu enla ilahe İllallah, ve eshedu..."
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:37 PM
Soguk ve karli bir gecede tipiden yolunu kaybeden bir isadami ve sekreteri
arabalarini terketmek zorunda kalirlar ve uzun bir yuruyusten sonra usumus
ve islanmis durumdayken bir kulube bulurlar.
Kulubede bir yatak, bir uyku tulumu ve bir suru battaniye bulunmaktadir.
Geceyi gecirmeye hazirlanirlar ve isadami bir centilmen olarak, yatagi
sekreterine verir,
"Ben yerde uyku tulumunda uyurum" der. Sekreter yatağına yatar, adam uyku
tulumunun icine girerek fermuari ceker. Bir sure sonra tam uyumak
uzereyken, sekreterinin sesini duyar;
"Efendim, ben cok usuyorum." Adam fermuari acar, uyku tulumundan cikar, bir
battaniye alip kadınin uzerine orter, tekrar uyku tulumuna girer, tam uyumak
uzereyken yine sekreterinin sesini duyar;
"Efendim, ben hala cok usuyorum." Adam yine fermuari indirir, tulumdan
cikar, bir battaniye daha alip kadınin ustune orter, uyku tulumuna girerek
fermuari ceker. Tam uykuya dalacagi sirada yine duyar;
"Ben yine coooook usuyorum". Adam yattigi yerden;
"Bir fikrim var." der,
"Burasi issiz bir yer. Neler oldugunu kimse goremez, istersen evliymisiz
gibi davranabiliriz." Genc kadın kikirdar;
"Tamam, bana gore hava hos." Adam yattigi yerden avazi ciktigi kadar
bagirir;
"OYLEYSE KALK VE KAHROLASI BATTANIYEYI KENDIN AL!!!!!"
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:37 PM
Adam karısı ile birlikte doktora muayene olmaya gider. Muayene biter ve doktor odasından çıkarak kadının yanına gelir ve Kocanızın ölmemesini istiyorsanız şu kağıda yazdıklarımı uygulayacaksınız der:
1- Sabahları güler yüzle güzel bir kahvaltı hazırlayın ve ise mutlu gitmesini sağlayın
2- Ögleleri eve geldiğinde güler yüzle karşılayın ve güzel bir öğle yemeği ile takdir edildiğini hissettirin, böylece günün geri kalan kısmını da iyi geçirmesine yardım edin.
3- Akşamları eve geldiğinde yemek özellikle güzel olmalı. Eve gelince eline bir kadeh içki verin dinlenmesini sağlayın.
- "Eger bu dediklerimi harfiyyen uygularsanız kocanızın sağlık yönünden hiçbir problemi olmayacak" der doktor.
Eve geldiklerinde adam karısına sorar,
- "Ne dedi doktor sana?"
- "... ölecekmişsin.."
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:37 PM
http://www.cakal.net/images/smilies/003.gif PATRON
Uçakta hostes, papaza sormus :
- Viski, cin, sarap...Ne emredersiniz?
- Kaç metrede uçuyoruz kızım?
- On bin metredeyiz peder!
- O halde sen bana su getir kızım, patrona çok yakiniz, ayip olur!
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:37 PM
Kadının biri bir gün golf oynarken topu ormana kaçmış. Topunu aramaya koyulmuş ve tuzağa yakalanmış bir kurbağa görmüş.
Kurbağa ona,
"Beni bu tuzaktan kurtarırsan, sana 3 dilek hakkı tanıyacağım".
Kadın onu kurtarmış, kurbağa da
"Teşekkür ederim, ama sana dileklerinle ilgili bir koşulu söylemeyi unuttum. Ne dilersen dile, kocan 10 kat iyisine veya fazlasına sahip olacak!"
Kadın
"Tamam" demiş.
İlk dilek olarak dünyadaki en güzel kadını olmak istemiş. Kurbağa onu uyarmış, "Bu dilek, senin kocanı da dünyanın en yakışıklı adamı yapacak ve kadınlar onun başına üşüşecek"
Kadın,
"Bu önemli değil, çünkü ben en güzel kadın olacağım, onun gözü benden başkasını görmeyecek".
KAZAM ve dünyadaki en güzel kadın olmuş.
İkinci dilek olarak, dünyadaki en zengin kadın olmak istemiş. Kurbağa da,
"Bu kocanı dünyadaki en zengin adam yapacak, senden de 10 kat zengin olacak"
demiş. Kadın,
"Bu da önemli değil, çünkü benim olan onun, onun olan da benimdir",
KAZAM ve dünyadaki en zengin kadın oluvermiş.
Kurbağa, üçüncü dileğini sorduğunda, kadın
"Hafif bir kalp krizi geçirmek istiyorum" demiş...
Bu hikayeden çıkarılacak ders: Kadınlar akıllıdır. Onlarla uğraşmayın!
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:37 PM
Savaş
Andrea Doria Hacli donanmasinin bashinda Akdeniz'de seyrediyormush... Gozcu
bagirmish:
-Ufukta Turk gemileri gozuktuuuu!..
Andrea Doria sormush:
-Kac gemi?..
-20 kadar...
Andrea yardimcisina donmush:
-Bana hemen kirmizi gomlegimi getir, demish, carpishirken yaralanirsam
askerlerim anlasin istemiyorum...
Kirmizi gomlek getirilmish, Andrea giymish.. Bir sure sonra gozcu yine
bagirmish:
-Turkler sandigimizdan kalabalik geliyorlaaar...
Andrea Doria sormush:
-Kac gemi?
-60 kadar...
Doria tekrar yardimcisina donmush:
-Hemen kahverengi pantolonumu getir!..
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:38 PM
Düşman
Temel bir gece eve gelmiş hanımıyla birlikte olmak istiyor. Karısı
karşı
çıkmış ilk etapta "-Bu gece kandil gecesi, gunahtır yapmayalım.. " Ama
temel niyeti bozmuş bir kere demiş ki Fadimeye:
"- Bugun hoca vazetti bize; Bu gece birlikte olanlar 10.000 düşman
askeri öldürmüş gibi sevap alacaklar diye. Niye bu sevaptan mahrum
olalım?,10.000 tane düşman askeri öldürmek varken." "-olur." demiş
Fadime "öldürelim düşmanları."
Neyse uzatmayalım bir defa ilişkiye girmişler. Sonra Fadime demiş ki :
"-yahu 20.000 tane düşman askeri öldürmek varken
niye 10.000 de kalalım hadi bir daha..." Tekrar halletmişler
işlerini...
Fadime yine: "-yahu 30.000 tane düşman askeri öldürmek varken niye
20.000 tane öldürmekle yetinelim.....". 40 50 60 70, derken
Fadime; "-yahu 90.000 düşman askeri öldürmek varken niye
80.000 de kalalım..." deyince Temel dayanamamış artık:
"- Valla Fadime benim uykum var, topta burda,
tüfekte burda, doldur doldur öldür. Ben yatıyorum."
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:38 PM
Kadro baya kalabalık
bi gün bi uçakta fransız,ingiliz,alman,rus,iranlı,hollandalı ve türk laylaylom gidiyolarmış.neyse uçak rotasını takip ederek giderken ingilterenin üstünden geçiyo.ingiliz şöyle bi aşşağıları süzüyo ve lafa giriyo:
-arkadaşlar,burası benim memleketim ingiltere bizim diyo biramız acaip meşhurdur şahane biralar üretiriz içmelere doyamazsınız..
neyse ingiltere bitiyo fransa nın üstünden geçiyo ve fransız dalıyo:
-burası da fransa bizim kızlarımız meşhurdur öpmelere kıyamazsın.
derken almanya ya geliyo uçak alman bi iç çekiyo ..
-hey gidi memleket diyo biz diyo bi arablar üretiriz binmelere kıyamazsınız..
sonra efenim geliyo hollanda ya hollandalı bakıyo şööyle bi aşşaa:
burası da hollanda diyo ah o güzel evler diyo bizim evlerimiz meşhurdur...
uçak geçiyo rusyaya sonra (nasıl bi rotaysa artık):
-rus bakıyo aşşaa bizim diyo kgb miz meşhurdur dünya da sinek havalansa haberdardır...
sonra irana dönüyo uçak iranlı bakıyo şöyle bi göz süzerek:
-abiler diyo burası da iran bizim de halımız meşhurdur diyo yumuşacıktır..
geldik türkiye ye.. türk bakıyo abi aşşa düşün düşün nerden başlasamki (o kadar çok meşhur şeyimiz var ki en orjinalini söölemeliyim diye)
hah buldum diye düşünüyo ve başlıyo anlatmaya...
arkadaşlar diyo burası türkiye bizim diyo delikanlımız çok meşhurdur...öyleki alır fransızın kızını içer ingilizin birasını atar almanın arabasına götürür hollandalının evine yatırır iranlının halısına çatır çatır s..r kgb nin de bi şeyden haberi olmaz
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:38 PM
Günün birinde üc adam ormanda yürürlerken karsilarina büyük ve vahsi bir nehir cikti. Ama nehrin karsi kiyisina mutlaka gecmeleri gerekiyordü. Peki bunu nasil basaracaklardi?
Birinci adam, dizlerinin üstüne coktü ve Tanriya dua etti: "Tanrim, lütfen nehrin karsi kiyisina gecebilmem icin bana güc ver!"
Tanri ona uzun kollar ve güclü bacaklar verdi. Böylece nehrin karsi kiyisina geçebildi. Ancak bunun icin 2 saat boyunca dalgalarla bogustu ve neredeyse 3-4 kez bogulma tehlikesi gecirdi. Ama, basarmisti!!!!
Bunu gören ikinci adam da Tanriya dua etti: "Tanrim lütfen nehrin karsi kiyisina gecebilmem icin bana güc ve gerekli araci ver!"
Tanri ona bir tekne verdi ve o da nehrin karsi kiyisina gecmeyi basardi, ancak birkac kez teknenin alabora olma tehlikesiyle karsilasti...
Tüm bü olan bitenleri izleyen ücüncü adam, dizlerinin üstüne coktü ve Tanriya yalvardi: "Tanrim, lütfen nehrin karsi kiyisina geçebilmem icin bana güç, arac ve zekayi ver!"
Tanri adami bir kadina dönüstürdü... Kadin haritaya bakti.... Nehrin biraz yukarisina dogru yürüdü ve köprüden karsiya gecti....
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:38 PM
Bir Alman,bir İngiliz,bir Fransız,Temel ve bir Malezyalı uçağa biniyorlar.Temel şaşkın şaşkın Malezyalı'ya bakıyor :
- Sen yenisin galiba !
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:39 PM
uygun bulmazsanız hemen silelim
Bizim fransız alman ingiliz ve temel bu sefer trenle yolculuk ediyorlarmış. Tren fransadan geçerken bizim fransız başlamış anlatmaya. Arkadaşlar şimdi ben bir mektup zarfı alıcam üstüne annemin adını soyadını yazıcam ve o mektup anneme gidicek. Arkadaşları hadi leyn demiş öyle şey mi olur hiç, neyse harbiden de mektup annesine ulaşmış. Bu sefer tren almanya dan geçerken alman demiş ki şimdi sen seyret ben sadece üstüne annemin adını yazıcam mektuba ve annemin eline geçicek bu mektup. Harbiden de alman ınkide annesine gitmiş. İngiltere den geçerken de ingiliz ben demiş sadece annemin adının ve soyadının baş harfini yazarım anneme ulaşır. Dediği olmuş bizim ingiliz in herkes hayretle kalmış. Tren Trabzon yolundayken temel hemen atlamış olaya ha bakın şimdi ben bir zarf alıyorum elime ve zarfa tek kelime yazmadan anneme ulaştırıyorum. Herkes Temel le dalga geçmeye başlamış Temel bakın demiş şimdi. Tren çocukların yanından geçerken almış zarfı 2 parmağının arasına bağırmaya başlamış çocuklara bu kime bu kime... Çocuklarda hemen cevap vermiş ANANA ANANA
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:40 PM
Temel'in kayıt cihazına aldığı notlardan alıntılar
1. gün: Fare uzun süre labirentin içinde dolandı ama peyniri bulamadı .
-- İç güdüleri zayıf.
3. gün: Negatif. Sadece labirenti değil, odanın hemen her yerini aradı; tüm dolapları, çekmeceleri, kavanozları karıştırdı. Hatta bir tablonun arkasına ve ceplerime bile baktı.
-- Bu fare tam bir salak.
7. gün: En ufak bir ilerleme yok.Artık arama isteğini bile kaybetti, telefonla köşedeki büfeden iki karışık tost,bir ayran istemiş.
-- Zekadan böylesine yoksun oluşu deneylerimde yol almamı önlüyor.
18. gün: Zamanla becerilerini geliştirmesi lazımdı,ama sıfır! Bursa'dan aradı, "kaygılanmamamı, peyniri bulacağını" söyledi. Ona gittikçe peynirden uzaklaştığını anlatmaya çalıştım, ama dinlemedi.
-- Ciddi zeka problemi!
74. gün: Umutsuzluğa kapılıyorum; fare, henüz bir zeka belirtisi gösteremedi. En son Tibet'ten aradı, hayatın anlamı gibisinden birşey bulduğunu söyledi. Ama peyniri bulamamış ve artık umrunda da değilmiş.
-- Aptal hayvan! Hayallerimden ve kariyerimden geriye küflü peynirler kaldı.
93.gün: Labirentin içine koymayı unuttuğum içinfarenin peyniri bulamadığını farkettim.
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:40 PM
rakı ve almanlar
Karl ve Hans, Türklerin neden bu kadar rakıya düşkün olduklarını ve içerken ne hissettiklerini merak etmektedirler.
Konuyu araştırmak için İstanbul’a gelirler. Bir meyhane seçerek içeri girerler. Acemice etrafa bakındıktan sonra bir masaya oturarak yan masadakilerin söylediklerinin aynısını sipariş ederler. İlk kadehler bittikten sonra Hans Karl’a sorar;
Ne hissediyorsun?
Daha bir şey anlamadım. Devam edelim.
İkinci kadehten sonra Karl, Hans’a;
Nasıl gidiyor. Değişiklik var mı?
Hiçbir şey yok. Devam edelim.
Mezeler eşliğinde bir-iki kadeh daha içildikten sonra Hans tekrar sorar;
Ne hissediyorsun?
Karl ağırlaşan göz kapaklarını ağır ağır açarak;
Boşver şimdi ne hissettiğimi Hans, ne olacak bu Almanya’nın hâli?
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:40 PM
Karadenizli Temel ile Adanalı Birol birlikte tatile çıkarlar.
Fethiye'de, Kelebekler Vadisi'nde kamp kurarlar. Aksam güzel bir
yemek yiyip sonra uykuya dalarlar. Bir kaç saat
sonra Birol uyanır ve Temel'i de dürtükleyip uyandırır. Temel
uyku sersemidir:
-"Ne oldu? Ne istisun?"
-"Temelciğim. Yukarıya bak ve bana ne gördüğünü söyle."
Temel gökyüzüne bakar ve cevap verir:
-"Ha punun içun mu uyandirdun benu?. Paktum iste. Milyonlarca
yilduz cörirum...İsıl isıl parliyan milyonlarca
yilduz..."
Birol tekrar sorar:
-"Peki, bu sana neyi gösteriyor?"
Artık iyice uykusu kaçan Temel biraz düşünür ve filozofça cevap
verir:
-"Teolojik olarak Allah'ın kudretinu ve kendu acizliğimuzu
cörirum. Felsefi olarak, evrenun sonsuzluğunu ve onun
karşisındaki önemsizliğimuzu cörirum.
Astironomik olarak galaksilerun, yilduzlarun, gezegenlerun
varliğini corirum. Meteorolojik olarak pucün havanun çok
güzel olacağinu cörirum. Yilduzlarun konumuna bakarak da gecenun
körü ve saatin 3 olduğunu, penu luzumsuz yere
uyandirduğunu cörüyurum...niye sordun punu paa? Ha sana neyi
costerur?",
Birol cevaplar:
-"Ulan hıyar, çadırımızı çalmışlar...
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:40 PM
Bir matematikçi,bir muhasebeci ve bir ekonomist aynı işe başvurular.Görüşmeci matematikçiye sorar:”İki kere iki kaç eder?”
Matematikçi cevap verir:”Dört”
Görüşmeci sorar:”Kesin dört mü?”
Matematikçi kendinden emin cevaplar:”evet kesin dört”. Matematikçi çıkar ve ekonomist odaya girer.
Bu sefer görüşmeci aynı soruyu ekonomiste yöneltir. Ekonomist yanıtlar:”Yüzde 10 aşağı veya yukarı oynayabilir, ama ortalama dört eder!”
Ekonomist de çıkar, muhasebeci odaya girer, aynı soru ona sorulur.
Muhasebeci ayağa kalkar, kapıyı kilitler, panjurları indirir ve görüşmeciye yaklaşarak sorar:”Kaç etsin istersiniz!”
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:41 PM
Nihayet Mars'a insanli ilk uzay ucusu gerceklesir ve uzay araci gezegenin yuzeyine yumusak inis yapar. Gorevli astronot disari cikar ve atmosfer yapisini kontrol eder. Aa, Mars'ta da soluk almaya elverisli bir atmosfer vardir. Uzay elbisesini ve basligini cikarir.. Ormanlarla cevrili yemyesil bir vadidir burasi...
Bir muddet yurudukten sonra, cayirin ortasinda beyaz citlerle cevrilmis cok sirin bir ev gorur. On kapiya yonelir ve kapinin acik oldugunu farkedince iceri suzulur. Kulak kabartinca, mutfak tarafindan sesler geldigini farkeder, seslerin geldigi tarafa dogru ilerler. Su ise bak! Astronotun daha once hic gormedigi guzellikte sarisin bir kadin ocagin basinda durmus elindeki kepceyle bir kazani karistirmaktadir. Kadin kepceyle karistirdikca kazandan fokurtular ve buharlar yukselmektedir. Durumu bir muddet seyreden astronot nihayet konusmaya baslar:
- "Merhaba Marsli... Ben dunyadan geliyorum.. Sen ne yapiyorsun burada boyle?" Kadin ona dogru doner ve gulumser:
- "Merhaba dunyali.. Mars'a hosgeldin.. Gordugun gibi ben burada bebek yapiyorum.."
- "Ne? bebek mi yapiyorsun ? Nasil yani?"
- "Bak gor.." der kadin ve kazani karistirmaya devam eder... Nihayet fokurtular iyice yukselince kadin kepceyi kazana son bir kez daldirir ve kazanin icinden bir bebek cikarir.. Anlasilan Marslilar bu sekilde bebek yapmaktadirlar.
- "Cok sasirtici..ama biz dunyada bebekleri boyle yapmayiz...." der astronot Kadin
- "Oyle mi?" Peki dunyada bebekler nasil yapiliyor?" diye sorunca astranotun gozleri parlar:
- "Gel yatak odasina gidelim ,sana dunyada nasil yapildigini gostereyim.."Yarim saatlik muthis bir deneyimden sonra astranot arkasina yaslanip sigarasini yakinca Marsli kadin saskin bakislarla sorar:
- "Eee, hani bebek nerde?"
- "Ohooo.. bebegin gelmesi dokuz ay alir...." der astronot...
- "Eee, kasigi niye cikardin o zaman? Karistirmaya devam etsene.."
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:41 PM
köylünün biri ineğini satmaya şehre götürmeye karar vermiş. köyden çıkmış yüyüyerek otoyola inmiş. otostop çekmiş bir arabayı durdurmuş. aracın şöförüne benişehre kadar götürürmüsün demiş.
şöför götürürüm ama inek ne olacak demiş.
köylü : onu arabanın arkasına bağlarız yavaş yavaş gelir , demiş
tamam demiş şöför ve ineği aracın arkasına bağlamışlar ve yavaş yavaş yola koyulmuşlar.
bir müddet sonra şöför biraz eğlenelim diye geçirmiş içinden ve aracın gaz pedalına basmaya başlamış. aracı 2.vitese almış. hız :25 km bakmış inek peşinden geliyor biraz daha basmış gaza 3.vites hız 40 inek yine rahat rahat geliyor. 4.vitese çıkmış ama kızmayada başlamış. hız olmuş 70 inekte tık yok yine geliyor. iyice sinirlenmiş 5.vitese atmış 100 km.yi geçmiş aracın hızı. dikiz aynasından ineğe bakmış, ineğin dili dışarı da olduğunu görünce pişkin pişkin köylüye dönmüş
" senin inek yoruldu galiba demiş "
köylü geriye dönüp ineğe bakmış, sonrada şöföre dönmüş ve şöförü bitiren sözü söylemiş
" yorulmadı seni sollayacak sinyal veriyor "
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:41 PM
Bir kadının bir süreliğine is seyahati için İngiltere ye gitmesi gerekmektedir. Kadının kocası esini havaalanına kadar götürür. Karisi: - "Teşekkür ederim kocacığım, senin için İngiltere den ne getirmemi istersin?" diye sorar. Adam güler ve yanıtlar: - "Bir İngiliz kızı istiyorum hayatim..." Kadın sessiz bir şekilde kocasından ayrılır ve yola çıkar. 2 hafta sonra adam karisini tekrar hava alanından almaya gider ve sorar: - "Hayatim gezin nasıldı?" Karisi: - "Teşekkür ederim hayatim çok güzeldi." Adam: - "Peki hediyem nerde?" Kadın: - "Ne hediyesi?" Adam: - "Hani bir İngiliz kız istemiştim ya..." Kadın: - "Haa hatırladım, evet elimden geleni yaptım, simdi biraz beklememiz lazım kız olup olmayacağını görmek için... !!!!" http://www.cakal.net/images/smilies/icon_buttrock.gif
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:41 PM
Mehmet Bey köpeğinin tasmasından tutmuş yolda giderken, hoşlanmadığı bir komşusuyla karşılaştı. Komşu sordu:
- Bu eşekle nereye gidiyorsun?
- Yahu bu köpek be, diye tersledi Mehmet Bey. Köpekle eşeği birbirinden ayıramıyor musun?
Komşu aldırışsız:
- Ben köpekle konuşuyorum. Sen ne diye söze karışıyorsun?
http://www.cakal.net/images/smilies/sinir.gif http://www.cakal.net/images/smilies/seytan.gif http://www.cakal.net/images/smilies/kafa.gif http://www.cakal.net/images/smilies/42.gif
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:41 PM
Bir gün padişah Nasreddin Hoca' ya sormuş.
Hocam ben ölünce cennete mi gideceğim yoksa cehenneme mi, söyle bakayım? demiş.
Hoca padişahtan korkmadan :
-Cehenneme gidersiniz padişahım? demiş.
Padişahın sinirden sakalları titremiş.
Bu durumu gören Hoca :
-Kızmayın padişahım ben aslında size cennete gidersiniz diyecektim fakat sizin cellatlarınızın kılıçlarıyla ölen suçsuz kişilerden cennet dolup taşmış.Bu yüzden cennete sığmazsınız diye cehenneme gidersiniz dedim, demiş. http://www.cakal.net/images/smilies/82.gif
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:42 PM
ir gün Nasrettin Hoca pazara giderken çocuklar etrafını almışlar. Hepsi birer düdük ısmarlamış, ama para veren olmamış.
Hoca çocukların tümüne olumlu cevap vermiş:
- Peki, olur...
Çocuklardan yalnız biri, elinde para olduğu halde, Hoca'ya şunları söylemiş:
- Şu parayla bana bir düdük getirir misin ?
Hoca akşama doğru pazardan dönmüş. Yolunu bekleyen çocuklar hemen
Hoca'nın etrafını sararak düdüklerini istemişler.
Nasrettin Hoca, cebinden bir düdük çıkarıp kendisine para veren çocuğa uzatmış.
Ötekileri bağırmaya başlamışlar:
- Ya bizim düdükler nerede ?
Hoca'nın cevabı kısa ve anlamlı olmuş:
- Parayı veren düdüğü çalar.
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:43 PM
http://www.cakal.net/images/smilies/41.gif Hoca’nın kadılık yaptığı sıralarda bir adam gelmiş:
-Hoca efendi demiş,size bir şey danışacağım.
-Buyrun sorun.
Demiş Hoca, adam sözünü sürdürmüş:
-Geçen gün , komşuların size ait olduğunu söyledikleri bir inek, tarlada bizim ineğin karnını vurup öldürmüş. Şimdi ne yapmam gerek?
Hoca , sakallarını sıvazlayıp bir an düşündükten sonra :
-Hayvan bu, demiş, dava edecek değilsin ya!..
-Teşekkür ederim kadı efendi.
-Sahibinin de bu işte suçu yok;ne bilsin böyle olacağını?
Adamın yüzü gülmüş, tekrar söze başlamadan önce:
-Kusura bakma kadı efendi, demin ben bir yanlışlık yaptım, ölen inek benimki değil, seninki imiş.
Hoca , yerinden doğrulup:
-Bak demiş, şimdi iş değişti. O halde verin raftaki kara kaplı kitabı da hele bir bakalım! ... http://www.cakal.net/images/smilies/sinir.gif http://www.cakal.net/images/smilies/seytan.gif http://www.cakal.net/images/smilies/booo.gif
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:43 PM
Nasreddin Hoca, kirda sesinin yettigince bagirarak ezan okuyor ve olanca
hiziyla kosuyormus.
Bu durumu gören birkaç kisi, Hoca ya birsey oldugunu düsünerek yanina
yaklasip sormuslar :
- Ne oldu sana, Hoca efendi? Bu ne istir?
Hoca, kosmasini sürdürerek :
- Sesimin nerelere kadar gittigini merak ettim de... demis. Onun için
arkasindan kosuyorum...
http://www.cakal.net/images/smilies/82.gif http://www.cakal.net/images/smilies/joker.gif
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:43 PM
Bölgelerarası folklor yarışması düzenlenmiş.
Finale, Karadeniz horon ekibiyle Ege zeybek ekipleri kalmış.
Ve yarışmayı, zeybekler kazanmış.
Karadenizliler duruma çok bozulmuş.
Temel yenilginin nedenini açıklarken 'Biz oynarken çok acele ettik demiş:
- Keşke biz de zeybekler gibi düşüne düşüne oynasaydık!..
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:44 PM
Bir gün 75 yasinda bir ihtiyar sperm testi yaptirmak icin doktora gider. Doktor adama bir kavanoz verir ve bunu doldurup yarin bana getirin, der. Ertesi gun ihtiyar kavanozu getirip doktora verir. Doktor kavanoza bakar ve bos oldugunu görür ve sebebini sorar. Ihtiyar anlatmaya baslar:
>>>Doktor bey,
dun gece sag elimle denedim olmadi, sol elimle denedim gene olmadi. Karimi cagirdim, o da sag ve sol elleriyle denedi, agziyla denedi, Ünce disini cikararak, sonra disini takarak denedi gene olmadi.Baktik olacak
gibi degil komsunun karisini cagirdik o da iki elini ve agzini denedi gene olmadi,deyince doktor kendini tutamamis: Naaptiniz, komsununkarisini da mi cagirdiniz, diye sormus. Ihtiyar da: Napalim, acamadik su lanet kavanozu bir turlu Doktor Bey...
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:44 PM
80'lik ihtiyar 20 yasindaki kiza asik olur ve
> evlenirler. Küçük kasabada büyük olay yaratan evlilik
> memnun mesut devam ederken bir yil sonra ihtiyar karisini dogum
> yapmak üzere hastaneye getirir. Herkes saskinlik içindedir. Derken
> hemsire gelip adami tebrik eder,
> -"Bu mükemmel birsey! Bu yasta bunu nasil basardiniz?"
> -"Eee" der ihtiyar, "Motoru sicak tutacaksin kizim!"
> Ertesi yil 80'lik ihtiyarin 20'lik karisi tekrar
> hamile kalir ve yine ayni hastaneye gelirler. Hemsire
> yine buyuk bir saskinlik içinde, -"Tebrik ederim, bu
> olaganüstü birsey!"deyince
> ihtiyar kis kis guler, -
>
> "Sana söyledim. Motoru sicak
> tutacaksin!" Bir sonraki yil, ihtiyarin karisi yine
> hamiledir ve karisi dogumhanede iken gelen hemsire ihtiyara,
>
> "Vay be ne erkekmissin!" der. ihtiyar, "
>
> Motoru sicak tutacaksin" diye cevap
> verince hemsire atilir:
> -"Eh artik yagi degistirsen iyi olacak. Bu defaki ZENCİ !!!!
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:45 PM
Dallas'daki NASA uzay üssünde, üs komutanı,
George ve Bob adındaki astronotları yanına çağırıp,
ertesi gün çıkacakları Mars yolculuğu hakkında
son talimatları verir ve bu zor yolculuğun
öncesinde uyumak üzere evlerine gitmelerini söyler.
Her iki astronot da, talimata uyup evlerine
giderler. George tam uyumak üzereyken telefon
gelir. Arayan Bob'dur.
"Alo, George. Ben Bob. Uyudun mu?"
"Henüz değil."
"Ben çok heyecanlıyım. Uyku tutmadı. Sana da
uyarsa, benimle birlikte içmeye ne dersin?
Uzun süre içki içemiyeceğiz..."
"Ok."
Bir saat sonra George ve Bob buluşurlar, bir
bara girip içki söylerler.Barmen tam içkiyi
verirken ikisine de dikkatlice bakar.
"Hey men. Sizi tanıdım. Yarın Mars'a gidecek
astronotlarsıniz. Size içki verdiğim ortaya
çıkarsa bir daha Dallas'ta ekmek yiyemem ben.
Kusura bakmayın."
George ve Bob barmenle tartışmalarına rağmen o
barda içki içemezler. Başka barlarda şanslarını
denerler; ama TV programlarını sürekli izleyen
barmenler onları her seferinde tanırlar ve içki
vermeyi reddederler.Marketlerde kapalıdır. Tam
eve dönmeye karar verdiklerinde Bob'un aklına
bir fikir gelir.
"Yahu George'cuğum. Bizim uzay roketine koydukları
yakıtın kokusunu hatırlıyor musun? Aynı viski
gibiydi. İstiyorsan ondan içelim."
Birlikte uzay üssüne girerler. Kontrol etmek
bahanesiyle yakıt tankının yanına gelirler.
Kimse şüphelenmez. Onlara güvenmeyip te kime
güveneceklerdir ki zaten. Ertesi sabah füzeye
binecek olanlar onlardır.George ve Bob yakıt
tankından aldıkları yakıttan birer kadeh
içerler; sonra da evlerine giderler. George
tam uyumak üzereyken telefon çalar. Arayan yine
Bob'dur.
"Alo George. Yine ben. Rahatsız ettim ama kusura
bakma. Sana birşey sormak istiyorum. Karnın
ağrıyor mu?"
"Evet Bob. Hem de çok."
"Peki. O zaman sakın gaz çıkarayım deme. Ben
seni TOKYO'dan arıyorum..." http://www.cakal.net/images/smilies/kart.gif
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:45 PM
Ferdinand Porsche, ölür ve öbür dünyada melekler tarafindan
karsilanir. Melekler kendisinin olaganüstü
otomobil tasarimindan dolayi bir dilek hak ettigini
söyleyerek, istegini sorar...
Porsche "Tanri ile bir konuda konusmak isterdim." der.
Melek derhal istegini yerine getirmek üzere Ferdinand
Porsche'yi bir salona alir.
Porsche Tanriya sorar:
" Kadini yaratirken düsüncelerin nerdeydi?"
Tanri: " Ne demek istiyorsun?"
Porsche: " çok hatali yaratmissin!"
1.Ön taraf aerodinamik degil.
2.çok ses yapiyor.
3.Bakim masraflari yüksek.
4.Ayda 5-6 gün tamamen kullanilmaz durumda.
5.Arka taraf çok sarkik duruyor.
6.Sürekli boyanmasi ve yenilenmesi gerekiyor.
7.Egsoz, emisyona çok yakin.
8.Farlar genellikle küçük.
9.Yakit da son derece pahali.
Tanri kisaca düsündükten sonra cevap verir :
"Ferdinand, bunlarin hepsi dogru olabilir ama istatistiklere
göre bir çok erkekbenim icadima senin icadindan daha fazla biniyor!!"
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:45 PM
Adamın biri nerde eğilmiş bi kadın görse arkadan dalarmış.Bu böyle sürüp gitmiş.
Bir gün adam tam iş başındayken melekler onu yanına çagırmış bir daha yaparsan seni cehenneme göndeririz demişler. Adam tövbe etmiş bi süre. Bir gün adam otobüse binmiş önündeki kadın parayı düşürmüş almak için egilmiş ve adam dayanamamış. İş bitince puf diye cehenneme gitmiş. Kadın hamile kalmış ve çocukta aynı babası gibiymiş. Bir gün melekler onuda yanına çagırmış ve bir daha yaparsan seni de baban gibi cehenneme göndeririz demişler. Çocuk tövbe etmiş ama üç beş gün sonra dayanamamış ve puf diye cehenneme gitmiş. Çocuk bi bakmış cehennem buz gibi herkes donuyor.
Zebanilerin yanına yaklaşmış demiş ki:
-Ya cehennem dediğin yanar kazanlar kaynar burası neden böyle?
zebani cevap vermiş:
-...... koyiim baban izin vermiyo ki eğilipte iki odun atalım!
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:45 PM
Politikacı
Bir otobüs dolusu politikacı seçim kampanyası için Teksas'ta dolaşıyorlarmış. Otobüs büyük bir çiftliğin yanından geçerken, şoförün dalgınlığı yüzünden derin bir şarampole uçmuş. Çiftçi koşarak gelmiş, gece kurda kuşa yem olmasınlar diye cesetleri gömmeye başlamış. Ertesi sabah, şerif soruşturma için çiftliğe gelmiş. Çiftçiye sormuş: 'Otobüsteki bütün politikacıları gömdün demek... Hepsi de ölüydü, eminsin değil mi?' Çiftçi cevap vermiş: 'Bazıları yaşadıklarını iddia ettiler ama politikacıları bilirsiniz... Nasıl yalan söylerler!'
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:46 PM
AKILLI KOPEK
Büyükçe bir köpek ağzında bir torbayla
kasap dükkanına girer. Ağzındaki torbayı
yere bırakır, kasabın karşısına oturup
bekler.
-"Bu da nesi" der kasap diğer müşterilerine
bakarak.
-"Herhalde et alacak" der birisi.
Köpek de tasdik eder :
-"Hav"
-"Nasıl et istiyorsun bakalım, kıyma, kuşbaşı,
biftek?"
-"Hav" diye keser köpek kasabın sözünü.
-"Peki ne
kadar?,
bir kilo, iki kilo?"
Tekrar
-"Hav" sesi
duyulur.
Şaşıran kasap
siparişi sarar ve torbaya
yerleştirirken, etin parasının da torbada
olduğunu görür. Köpek dükkanı terk ederken kasap meraktan
çatlayacağına
köpeği takibe karar verir, dükkanı da
yardımcısına emanet eder.Köpek bir kaç
sokak ötede bir apartmana girer, üçüncü kata çıkar ve bir kapının
önünde durarak
pençesiyle kapıya vurmaya başlar. Kapıyı kızgın bir adam açar ve başlar köpeğe
bağırmaya. İzlemede olan kasap ortaya çıkar ve adama
;
-"Dur bir dakika " der "Ne yapıyorsun? Gördüğüm en akıllı köpek,
ona niye
bağırıyorsun ?"
Adam ;
-"Akıllı mı ?" der," bu hafta üç oldu, anahtarını yanına almayı
unutuyor."
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:46 PM
>>>>Iki araba karsilikli birbirlerine yaklasiyorlardi... Birinin
>>>>> > > >>içinde bir
>>>>> > > >>adam, digerinde bir kadin... Tam yan yana geldiklerinde
>>>>>adam
>>>>cami
>>>>> > > >>açip
>>>>> > > >>kadina
>>>>> > > >>INEK
>>>>> > > >>diye bagirdi....
>>>>> > > >>Ve devam edecekken kadin çok sinirlendi ve o da cami açip
>>>>>adama
>>>>> > > >>HAYVAN
>>>>> > > >>diye cevap verdi... Ve arabalar yollarina devam
>>>>>ettiler...
>>>>> > > >>
>>>>> > > >>Kadin tam viraji dönmüstü ki...... Yolun ortasinda duran
>>>>kocaman
>>>>> > > >>bir inege
>>>>> > > >>çarpti...
>>>>>
>>>>> > > >>*Bu hikayeden çikarilacak realist sonuç :
>>>>> > > >>
>>>>> > > >>1. Kadinlar erkekleri dinlemeyi bir ögrenebilseler...
>>>>> > > >>2. Erkekler de kadinlarla konusmayi bir ögrenebilseler...
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:46 PM
BANKACI
> >> Çok zengin adam çok lüks bir restauranta gider garsona sipariş olarak kırmızı et, beyaz şarap , havyar ve salata istiyorum der.
> >>
> >> Tam o sırada çok güzel bir kadın gelir ve adamın ön masasına oturur ve adamın verdiği siparişin aynısından ısmarlar.
> >>
> >> Adam yemeği yedikten sonra hesabi ister. 500 milyon hesap gelir. Adam 500 milyon da bahşiş olarak toplam 1 milyar TL bırakır.
> >>
> >> Ayni hesap kadına da gelmiştir.
> >>
> >> Fakat kadın 1 milyar bahşiş olmak üzere 1.5 milyar TL bırakır.
> >>
> >> Bunu gören adam kadına yanaşır,
-"Hanımefendi, affedersiniz bir şey sormak istiyorum. Benim fabrikalarımın sayısını, paramin hesabini bilemezken 500 milyon bahşiş bırakıyorum. Siz kim oluyorsunuz da 1 milyar bahşiş bırakabiliyorsunuz" ...
> >>
> >> Kadın adama gülümser ve, -" Benim bankalarım var..." der.
> >> ...
> >> Adam,- " Öylemi, ben Türkiye deki bütün banka sahiplerini ve müdürlerini tanırım, ama sizi hatırlayamadım " der.
> >>
> >> Kadın tekrarlar,
- " Benim bankalarım var, bakin size anlatıyım ", der.
> >> " Kadın dudaklarını okşa***** : - " Bunlar var ya bunlar, ŞEKERBANK ..."
> >> " Ellerini göğüslerine ko***** : - " Bunlar da PAMUKBANK..."
> >> " Elini eteğinin önüne tutarak: - " Burası İŞ BANKASI ", der ...
> >>
> >> Adam, " anladım, ya bu bankalar bir gün iflas ederse " , diye sorar.
> >>
> >> Kadın : -" Arkada GARANTİ BANKASI var.."
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:46 PM
Don't panic this is Arabic Technology"
Amerikalilar yeni bir ucak gelistirmisler.
Ve bu ucagi denemek icin Arabistan'a gotururler.
Bir arap pilotunu ucaga bindirirler ve ucak havalanir.
Arap pilotu ucagi kullanirken 4 motordan biri patlar.
Gostergelerde "Don't panic.This is American technology"
yazisi gorulur.
Pilot rahatlar. Daha sonra bir motor daha patlar ve
gostergede ayni yazi gorulur.
Biraz sonra iki motor ayni anda patlar ve hic
motor kalmayinca arap pilot panikler. Tam bu esnada
gostergelerde "Don't panic.
This is American technology" yazisi gorulur ve
ucak kendi kendine rahat bir sekilde yere iner.
Araplar sasirir ve kendileride boyle bir
ucak yapmaya karar verirler.
Yaptiklari ucagi Amerikalilara denetmek icin bir
Amerikan pilotunu ucaga bindirirler. Ucak
kalktiktan birkac dakika sonra bir motor patlar.
Gostergelerde "Don't panic.This is Arabic
technology" yazisi gorulur.
Birkac dakika sonra 2. Motorun patlamasiyla ayni
yazi gostergede gorununce pilot "Ulan bizim ucagin
aynisini taklit etmisler. Ne taklitci
adam yav bunlar" dedikten sonra kalan 2 motorda
patlayinca ucagin kendiliginden yere inecegini
dusunen pilot gostergede su yaziyi gorur.
"Don't panic.This is Arabic technology.
Please repeat after me;
Eshedu enla ilahe llallah, ve eshedu..."
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:47 PM
babasının dursuna mektubu
Uy sevgili uşağum Dursun
Allah'ın selamı üstine olsin...
Mektubu çok yavaş yazayrum, çünkim bilirum, çabuk okuyamazsun !
Benden yana sual edersen, Allahuma pin şükür iyiyüm, yeni pir iş puldum.
Emrimde yüze yakın adam var, hepsi de sessüz sedasuz, kendi hallerinde.
Ne iş pulduğumu soraysan söyleyeceğum patlama, mezarluk pekçisi oldum.
Bacin Emine bir uşak doğuracak, daha erkek midur, kiz midur, pelli değül. Haçan o yüzden sağa dayi mi oldin, teyze mi oldin söyleyemeyrum.
Temel emicen de tükan açtı, o da otuza aldigini yirmipeşe verir, sürümden kazanaymiş oyle dedi.
Bizim köye findukçularin Temel'i muhtar sectuk, akillu usak da! Geçen gün hepimizi zelzeleye karşi aşi etturdu. Temel akilludur, hem de durusttur..
Geçenlerde bir taksinin şoforu köye varmış, muhtari arayu, meğer yolda pir tavuk ezmuş sahibini soraymuş. Muhtar Temel tavuğa pakmış, ha pu bizden değildur, pizum köyde yassu tavuk yoktur, demiş.
Senin küçüğün Memet cok akilli bir uşak çıktı. Geçen gün tepeye varmiş, elinde bir ip sallayup duriy. Anan, “Uy uşağum ne edeysun orada ?” demiş. O da hava turumuna bakayrum demiş.
Çektum oni akşam karşuma, anlat pakayum şu hava turumu işinu dedim. Anlatti, meğer ip sallanunca havanin rüzgarli olduğuni, ip islaninca da yağmur yağdiğuni anlaymiş.
Çok akilli uşak vesselam. Sen o yaşta böyle akilli degildun!
Yaa işte boyle usağum.. Memleçetten sağa pol pol havadis.. Yeni havadis olursa yine yazarum..
Baki Hudaya emanet ol.
Baban
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:47 PM
Amerika'da koyu dindar dört kadin, bir
yandan kahve
içiyorlar,
bir
yandan sohbet ediyorlardi.
Birinci kadin, oglundan söz açti; "benim
oglum rahiptir" dedi.
"Bir topluluga girdiginde onu gören herkes
kendisine 'peder'
der."
Ikinci kadin da kendi oglundan söz etti:
"Benim oglum ise
papazdir" dedi. "Bir topluluga girdiginde
onu gören
herkes
kendisine,
'Aziz Peder' der."
Üçüncü kadin da ogluyla övündü: "Benim oglum
ise kardinaldir"
dedi. "Bir topluluga girdiginde onu gören
herkes
kendisine
'Yüce Aziz'
der."
Üç kadin ogullariyla övünmelerini bitirdikten
sonra, dördüncü
kadini dinlemeye hazir olduklarini belirtmek
için
gözlerini
ona
diktiler, beklemeye basladilar. Fakat
dördüncü
kadin konusmuyor, büyük
bir keyifle kahvesini yudumluyordu... Ilk
üç kadin
bir agizdan sordular: "Ya senin oglun?" dediler. "Sen
de söz etsene
oglundan..."
Dördüncü kadin, kahvesinden son yudumunu
aldiktan sonra
agir agir
konusarak oglunu anlatmaya basladi: "Benim
oglum 1.85
boyunda,
dalgali siyah saçli, ela gözlü, genis
omuzlu,
atletik yapili,
son
derece
sik giyinen ve 29 yasinda olmasina karsin
çok
zengin bir
kisidir"
dedi.
"Bir topluluga girdiginde onu gören tüm
kadinlar
birbirlerinin kulaklarina egilirler ve 'AMAN
ALLAH'IM' derler".
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:47 PM
Bolu'da Bİr İlÇeye Bİr Kaymakam AtanmiŞ.kaymakam Yanina BaŞÇavuŞu Alip,
KÖylÜlerle TaniŞmak Üzere KÖy, KÖy DolaŞmaya BaŞlamiŞ...
BakmiŞlar Kİ Yolda Bİr Adam KucaĞinda Bİr EŞek Yavrusuyla Gİdİyor...
Kaymakam BaŞ ÇavuŞ'a DemİŞ Kİ...
"ben Bu KÖylÜlye Bİraz SataŞayim"
BaŞÇavuŞ Kaymakami UyarmiŞ.
"aman Efendİm, Bunlar Lafta Altta Kalmazlar.dİkkat Edİn"
Kaymakam "bİr Şey Olmaz. Ben Yillarca Mektep Okudum.kÜltÜrlÜyÜm.cahİl Bİr KÖylÜ
MÜ Benİ Lafta Yenecek DemİŞ."
Arabayi Durdurup KÖylÜye YanaŞmiŞlar
Kaymakam Selam Verİp SormuŞ
"nereye BÖyle KucaĞinda Yavrunuzla"
KÖylÜ Bİr Kaymakama BakmiŞ, Bİrde BaŞÇavuŞ'a "mektebe DemİŞ.........
Mektebe Yazdirmaya Gİdİyorum....
"Çok Okursa Kaymakam, Az Okursa BaŞÇavuŞ Olsun Dİye".......
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:47 PM
temel bir gün şehir dışındayken otle yerleşmiş aradan 1 saat geçikten sonra resepsiyonu aramış otel sahibine bi tane kadın göndermesini istemiş ve telefonu kapatmış otel sahibinin hanımı telefonun ne için geldiğini sorunca kocası söylemiş kadın duruma çok sinirlenmiş ve hemen kocasına temelin haddini bildirmesini bu otelin öyle yerlerden olmadığını söylemiş kocası da boşver önemseme demiş tam o sırada temelden bi telefon daha gelince kadın sinirli bi halde kendisi yukarıya çıkmış ve ardından kavga gürültü patırtı ve bağrışmalar temel aşağıya kan revan içinde inmiş adam karısı temele haddini bildirdi diye sevinirken pişkin pişkin temele ne oldu diye sormuş temelde iki kere aradım be kardeşim gönderdiğin karı bu muydu yaptırmam diye tutturdu kavga gürültü yapasıya kadar anam ağladı demiş
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:47 PM
Ve nihayet tüp geçit projesi tamamlanmıştır. İstanbul belediyesi Tüpgeçiti yaptırmak için ihale açar ihaleye amerikan firması, fransız firması, japon firması türklerden de temelin firması katılmıştır belediye firmalara açıklama yapmasını ister ilk önce amerikan firması anlatmaya başlar biz ilk önce eş zamanlı olarak iki taraftanda tüp geçiti yapmaya başlarız tam ortasında buluştuğumuzda heaslarımıza göre 1 metrelik boşluk kalır onuda giydirme sistemi ile telafi ederiz derler. arkasından fransız firması geilr o da aynı şekilde anlatmaya başlar onlarda biz ortasında buluştuğumuzda yarım metrelik boşluk kalır derler onuda giydirme sistemi ile telafi ederiz derler, ardından japon firması onlarda ortasında buluştuğumuzda 10 cm lik boşluk olduğunu söylerler en son temel gelir ve anlatmaya başlar biz sahilin iki tarafından da eş zamanlı olarak döşemeye başlarız tam tüp geçidin ortasında buluştuk buluştuk eğer buluşamassak iki tane tüp geçidiniz olu derler
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:48 PM
bir gün trende 1 albay 1 asker güzel bi kız ve yaşlı bi kadın aynı kompartmanda karşılıklı gidiyorlarmış, tren bir müddet sonra karanlık bir tünele girmiş ardından bir öpücük sesi ve ondan sonra kuvvetli bir tokat sesi gelmiş tren tünelden çıktıktan sonra herkes şaşkın şaşkın birbirine bakmaya başlamış. Yaşlı kadın içinden kendi kendine söylenmiş - Bak sen albaya güzel kızı buldu nasılda öptü ama helal olsun kıza nasılda tokatı yerleştirdi kız diye düşünmüş. Kız da aklından o sırada - bak sen Albaya benim gibi güzel bi kız dururken nasıl olduda öptü o yaşlı kadını ama aferim nineye yapıştırdı tokatı albaya diye düşünüyormuş. - O sırada albay kendi kendine mırıldanmış baksen bizim askere kızı öptü kıimseye çaktırmadan ama tokatı ben yedim demiş. O sırada asker içinden içinden gülmüş ve demişki - Ne akıllıyım ama kendi elimi öpüp nasılda yapıştırdım tokatı albaya diye içinden geçirmiş
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:48 PM
Gümrük kapısından bir İngiliz, bir Fransız, bir Türk geçmek için bekliyorlarmış. Gümrük görevlileri valizlerini kontrol etmeye başlamış. Önce İngiliz'in valizine bakmışlar. İçinden 7 adet don çıkmış. "Niye 7 tane?" diye İngiliz'e sormuşlar. O da "Haftanın yedi gün var. Hepsi için bir tane. Pazartesi, Salı, Çarşamba..." demiş. "Vay be! Helal olsun medeniyete, temizliğe bak adamlardaki." Sıra Fransız'ın valizine gelmiş. açmışlar bakmışlar 8 tane don. "7'yi anladık da niye 8?" diye sormuşlar. Fransız "Pazartesi, Salı, Çarşamba... Hergün için bir tane, bir tane de ne olur ne olmaz diye yedek aldım" demiş. "Vay be! Adamlardaki temizliğe medeniyete bak!" demiş görevliler. Sıra Temel'e gelince açmışlar bakmışlar tam 12 adet don. "Vay be! Ne varsa bizim insanımızda var. Şu medeniyete, şu temizliğe bak!" Sormuşlar "Neden 12 adet?" Bizimki cevap vermiş "Ocak, Şubat, Mart,......"
http://www.cakal.net/images/smilies/82.gif http://www.cakal.net/images/smilies/82.gif http://www.cakal.net/images/smilies/82.gif http://www.cakal.net/images/smilies/joker.gif http://www.cakal.net/images/smilies/joker.gif http://www.cakal.net/images/smilies/joker.gif http://www.cakal.net/images/smilies/88.gif http://www.cakal.net/images/smilies/88.gif http://www.cakal.net/images/smilies/88.gif http://www.cakal.net/images/smilies/003.gif http://www.cakal.net/images/smilies/003.gif http://www.cakal.net/images/smilies/003.gif http://www.cakal.net/images/smilies/seytan.gif http://www.cakal.net/images/smilies/seytan.gif http://www.cakal.net/images/smilies/seytan.gif
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 03:48 PM
Kravat
Iki seyyah çölde seyahat yaparken sulari tükenmis. Kavurucu sicagin altinda
ilerlemeye çalisirken bir kervana rastlamislar. Kervandakilerin de hiç suyu
yokmus ama develerinde yüklü olan kravatlardan hediye etmek istemisler.
Bizimkiler almamis, harap ve bitap bir halde yollarina devam etmeye
çalisirlarken bir vahaya gelmisler. Vahada bir kösk görmüsler. Sakir sakir sulari
akan çesmeleri varmis, kapida ise kocaman bir yazi "Kravati Omayan Giremez". http://www.cakal.net/images/smilies/kart.gif http://www.cakal.net/images/smilies/kart.gif http://www.cakal.net/images/smilies/kart.gif http://www.cakal.net/images/smilies/joker.gif http://www.cakal.net/images/smilies/joker.gif http://www.cakal.net/images/smilies/joker.gif http://www.cakal.net/images/smilies/88.gif http://www.cakal.net/images/smilies/88.gif http://www.cakal.net/images/smilies/88.gif
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 04:12 PM
Temel ilie Dursun Sultanahmet'te gezinirken bir turist gelip, elindeki kâğıtta yazan adresi öğrenmek ister. Turist İngilizce, Almanca ve Fransızca sorar, fakat bizimkiler anlamaz.Temel der ki:
-Ula dursun bir yabancı dil öğrenemedik gitti!
Bunun üzerine Dursun:
-Ula neye yarayacak ki, bak adam üç dil biliyor;yine de derdini anlatamıyor!
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 04:12 PM
caddenin genclige hitabesi... http://www.cakal.net/images/smilies/88.gif
*pantolonum dieselden, clubberım ezelden
*ortama akacak tikky caddede durmaz
*geçti mango indirimi sür porşeyi konverse
*hacı hacıyı mekkede tikky tikkyi caddede bulur.
*caddenin düşkünü, barbour giyer kış günü.
*solaryum girmeyen eve doktor girer.
*caddeliyim ezelden, dötüm geçmez dieselden
*ameleyi solaryuma sokmuşlar yine de amele yanıgı demiş.
*acele giden oha falan olur yane.
*ne insan gördüm üstünde tommy si yoktu,ne tommy gördüm içinde insan
yoktu
*her başarılı tikky'nin arkasında oha falan olan zengin bir baba
vardır
*puma balçıkla sıvanmaz.
*tikky'i rockistanbul'a koymuslar yine de club'ım demiş
*kal geliyorum demez
*cluba gitmek ibadetin yarısıdır.
*gucci'den babam çıksa giyerim.
*bir armani'nin nesi var, iki armani'nin cok strong bi presence'i var
*polosuz kaldığınızda bilin ki tek çare yine sizin tommy'nizdir
*insan nike'ı ile karşılanır gucci ile uğurlanır http://www.cakal.net/images/smilies/88.gif
F.S.Mehmet1453
09-03-2007, 04:12 PM
85 yaşından bir adam doğumhanenin kapısında beklemektedir.
>Doğumhaneden çıkan doktor şöyle bir bakındıktan sonra
>yaşlı adama sorar:
>D-"içerde doğum yapan bayan yakınınız mı?"
>A-"Evet, eşim."
>D-"Ama bayan 25 yaşlarında..."
>A-"Tamam işte, eşim o. Niye şaşırdınız, baba olamaz mıyım yani?"
>D-"Yoo, aklıma benim dedem geldi de."
>A-"Nesi varmış dedenizin?"
>D-"Kendisi av meraklısı idi. sürekli ava çıkardı. Ancak yaşlanınca
>zorlanmaya başladı. Bir gün ava çıkacakken kendisini uyardık, aman yapma
>dedecim, sen yaşlandın, ava gidemezsin diye. Kendisi Israr etti ve
>hazırlandı. E, tabi yaşlılık, çıkarken tüfek yerine baston aldı eline.
>Ben de kendisiyle gittim. Ormanda bayağı yol yürüdükten sonra bir geyik
>gördük. Dedim ya, dedem yaşlı. Bastonu omzuna koydu, doğrulttu ve geyiğe
>bastonla ateş etti. Geyik o anda vurulup yere düştü..."
>A-"Olur mu, başkası vurmuştur onu."
>D-"Ben de onu demeye çalışıyorum işte."
F.S.Mehmet1453
09-04-2007, 09:09 PM
Genc bir kadin sol gözu mosmor bir halde evine gelmis.
- aman allahim kim yapti bunu kizim?
- kocam.
- peki ama o londra da degil miydi?
- bende öyle zannediyordum anne
zuhahahahaa güzel ama yaa
F.S.Mehmet1453
09-04-2007, 09:09 PM
Fransız delikanlı, Paris'in bulvar kahvesinde oturmuş, tipik kahvaltısını yapıyormuş. Kahve, kruvasan, ekmek, tereya , reçel. Yan masaya a zında cikleti ile tipik bir Amerikalı turist oturmuş. Sohbet başlamiş...
Amerikalı: o ekme in hepsini yiyecek misin?
Fransız: Tabii..
Amerikalı: Biz yemeyiz. İçinden biraz alır yeriz. Kalan bir fiçida toplanır. Fabrikaya gider. Kruvasan yapılır. Fransa'ya satılır, demis. Fransiz cevap vermemiş.
Amerikalı: Reçel de yer misiniz?
Fransız (öfkeli): Tabii..
Amerikalı: Biz meyveyi taze yeriz. Kabuklarını, çekirdeklerini, çürümüşlerini bir fıçıda toplar fabrikaya gönderir, reçel yapar, Fransızlar'a satarız.
Fransız: Peki siz kullandiginiz prezervatifleri seviştikten sonra ne yaparsiniz?
Amerikalı: Atarız tabi...
Fransiz: Biz atmayız. Bir fiçida içindekilerle biriktirir, fabrikaya gönderir, ciklet yapar, Amerikaya satarız, demiş....
F.S.Mehmet1453
09-04-2007, 09:10 PM
Adam kendisi için aldigi Viagralarin papagani tarafindan yutulmus oldugunu
farkeder. Papagani ates basmistir. Adam sinirlenerek atesi düssün, sogusun
diye buzluga atar papagani. 4 saat sonra buzlugu açip papagana bakan adam,
papaganin hala ter içinde oldugunu görür ve sasirir.
- Ne oldu sana? Niye terledin? Saatlerdir buzluktasin...
- Lan bu donmus tavuklarin, donmus bacaklarini hiç ayirmaya çalistin mi sen?
F.S.Mehmet1453
09-04-2007, 09:10 PM
NASIL DÜNYAYA GELDIM?
Ali babasina sormus:
- Baba ben nasil dünyaya geldim?
- Gece annenle yatmaya gittigimizde yatagin çevresine seker koyduk. Sabah kalktigimizda sen gelmistin.
Bu fikir Ali'nin ilgisini çekmis ve denemeye karar vermis. Yatarken yataginin çevresine seker koymus. Sabah bütün karinca, böcekler, vs yatagin çevresindeymis.
Ali:
- Ulan demis, simdi size elimin tersiyle bir korum. Ama baba yüregi iste!
F.S.Mehmet1453
09-04-2007, 09:10 PM
Ortaokul ogrencisi kahramanimiz, babasinin omuzuna dokunur, sorar:
- Baba, okulda ders verdiler, "Politika nedir", anlatmamiz lazim.
Nedir
politika?
Baba oglunun yasina uygun bir formul bulur:
- Bak yavrum, simdi su kelimeleri iyice aklinda tut... Ben ucretli
calisiyorum, buna KAPITALIZM diyoruz. Parayi nasil harcayacagimiza
annen karar veriyor, ona HUKUMET de. Hepimiz aslinda senin icin
cabaliyoruz, sen HALK'sin. Bebek kardesine bakan dadin, ISCI SINIFI.
Kardesini de GELECEK diye dusun. Simdi bunlari boyle ezberle, yarin
kahvaltida sana politikayi anlatirim.
Oglan bunlari ezberler, aksam olur, herkes yatar. Gece bizimki,
kardesi
kucuk bebegin aglamasiyla uyanir. Gider bebegin odasina, bebek
altini
kirletilmis aglamaktadir. Annesinin odasine girer, annesi derin bir
uyku
cekmektedir, uyanmaz. Dadinin odasina gider, bir bakar ki, babasi
dadisiyla
ayni yatakta, "Bebek agliyor" demesine hic aldiris eden bir halleri
yok.
Bizimkisi gerisin geriye doner, yatar...
Ertesi sabah kahvaltida babasina,
"Baba ben politika neymis anladim" der. Babasi "Neymis soyle
bakalim" diye sorunca anlatir:
"KAPITALIZM, ISCI SINIFINI beceriyor. Bu arada HUKUMET uyuyor. HALK
kimsenin umurunda degil. Ve de GELECEK bok icinde..."
F.S.Mehmet1453
09-04-2007, 09:11 PM
bi dene daha
Kaptan pilot uçagi kaldirmis, Amerikaya uçuyorlarmis. Yolculara
gereken anonsu yapmis ve fikra o ya, anonsu kapatmayi unutmus.
Uçagi otomatik pilota baglamis ve sööle gerindikten sonra kendi
kendine konusmaya baslamis.
-"Oohhhh bee, gidip sööle güzel bi miçayim, sonra da hostesi
güsseellll bikeyim demis."
Tabi bütün yolcular duymus. Hostes durumu kurtarmak, pilota haber
vermek için tam kosacakmis ki, birinin valizine takilip düsmüs.
Adamin biri hostesi yerden kaldirirken
-"Acele etme bacim herif önce miçacak" demis..
F.S.Mehmet1453
09-04-2007, 09:11 PM
sizimi kırıcam hadi bi tane daha
Arabin biri türk kizina asik olmus, sonra turk arkadasina onunla
evlenmek için ne yapmasi gerektigini sormus;
Türk arkadasi araba :
-"Öncelikle kendine entarinin altindan giymek için bir kilot diktir,
sonrada kizi gidip ailesinden iste" demis, Arap kendine bes metrelik
kumas almis, iki metresiyle kilot diktirmis, üç metresinide evde
birakmis ve kizi istemeye gitmis.
Arabin heyecandan çisi gelmis ve tuvalete gitmis, kilodu tuvalette
unutmus, disari çikip koltuga bacaklarini açarak yayilmis.Kiz
kahveleri tutarken
-"Aman tanrim!" deyip elindekileri düsürmüs.
Arap gülerek cevap vermis :
-"Çok mu begendin üç metreside evde."
F.S.Mehmet1453
09-04-2007, 09:11 PM
Yeni evlenen çocuk cinsellik ile alakalı hiç bir bilgisi yoktur, kız da bir o kadar saf, ilk gece ne yapacaklarını bilmeden oynaşırlar. Sabah olduğunda babası oğluna sorar ne oldu ne yaptın.?
Oğlu cevap verir valla henüz birşey olmadı, ama çok yakında olur der babasına. Ertesi gün olur babası yine sorar ne oldu.? Cevap yine aynı bişi olmadı.
Aradan birgün daha geçer, babası yine sorar oğluna ne oldu.
Oğul bu sefer farklı bir cevap verir. Valla bayağı yumuşattım yakında kesin delerim der.
Aradan bu şekilde birkaç gün daha geçer, ama hiç bir değişiklik olmaz sonunda babası oğluna der.
Bak oğlum, bizim köyün altındaki köyde namlı bir adam var namınca ona delikçi Mehmet derler, istersen onu kimse duymadan çağırıp şu işi hallettirelim yoksa rezil olucaz elaleme. Oğul tamam der ve babası haber yollar delikçi Mehmete, adam gelir akşama eve ve derki beni bu gece yeni gelinle yalnız bırakın, sabaha işi bitirmiş olarak size teslim ederim der, bizim kör cahillerde tamam derler, adam zaten hovardanın önde gideni namı ile delikçi Mehmet, sabah olur delikçi gelinin işini bitirmiş vaziyette babaya teslim eder, üstüne üslük yaptığı hizmetin ücretinide alır ve çeker gider. Akşam olduğunda yeni damatla yeni gelin yalnız kalırlar bu arada gelin işi öğrendi tabi tecrübe sahibi oldu, nede olsa yeni damada her şeyi neyi nasıl yapacağını gösterir ve sabah olduğunda babası tekrar sorar ne oldu oğlum tamammı damat cevap verir.
Ya baba tamamda ben göbekten uğraşıyodum delmeye bu adam çok aşağıdan delmiş ya. Babası cevap verir o pezevenk ananıda ordan delmişti.
F.S.Mehmet1453
09-04-2007, 09:11 PM
Adam evine erken gelir bir bakarki en samimi arkadaşı karısı ile sevişiyor. Başlar konuşmaya;
-Şevket bunu bana nasıl yaparsın senle beraber aynı okullarda okumadıkmı ? aynı dönem aynı yerde askerlik yapmadıkmı sen benim hayatımı kurtardın ben senin,asker dönüşü paran yetmedi işini kurmak için sermayeni ben vermedimmi,şevket...
şevket bari ben konuşurken dur....
F.S.Mehmet1453
09-04-2007, 09:11 PM
Bir gün adamın biri tele kızın birisi ile beş yüz dolara anlaşırlar. Ve geceyi beraber geçirirler. Ancak sabah olup sıra parayı ödemeye gelince, adam cebinde yeteri kadar para olmadığını anlar. Tele kıza parası olmadığını, işyerine vardıktan sonra parayı zarfla göndereceğini söyler. Kız da kabul eder. Adam zarfın üzerine daire kirası yazacağını söyler. Adam işyerine vardıktan sonra parayı hazırlarken aslında gecenin o kadar da iyi geçmediğini, beklediği kadarda eğlenmediğini düşünür. Ve kadına beşyüz dolar yerine ikiyüzelli dolar göndermeye karar verir. Zarfın üzerine daire kirası olduğunu belirttikten sonra içine de şöyle bir not iliştirir.
-Hanımefendi size beşyüz yerine ikiyüzelli dolar yolluyorum. Çünkü ben; Dairenizin daha önce hiç kullanılmamış oldugunu düşünmüştüm, ve dairenizin daha küçük olduğunu sanıyordum... Ayrıca dairenizin ısıtma sistemini de hiç beğenmedim. Daha sıcak olmasını bekliyordum" der. Ve zarfı kurye ile yollar. Kadın zarfı açtığında paranın eksik olduğunu ve yanına bir not iliştirilmiş olduğunu görür. Notu okuduğunda hemen cevap olarak şunu yazar.
-Beyefendi böylesi güzel bir dairenin daha önce kullanılmamış olabileceğini nasil düşünürsünüz,
-Aslında daire hiç de büyük değil. Sizin dairenin içini dolduracak kadar eşyanız olmadığı için size büyük gözükmüş olabilir. Ayrıca ısıtma sistemi de iyidir ancak siz ateşlemeyi beceremediyseniz ben ne yapabilirim.
F.S.Mehmet1453
09-04-2007, 09:11 PM
Bir adamla karısı hayvanat bahçesini gezerken çiftlik hayvanlarının bulunduğu bölüme gelmişler ve bir çitin önünde durmuşlar. Çitin üstündeyse "Bu boğa geçen sene tam 50 kez çiftleşti." yazıyormuş. Kadın bunu okuduktan sonra kocasına dönerek "Bu boğadan öğrenecek şeylerin olmalı" demiş. Adamın siniri bozulmuş ama ses çıkarmamış. Bir başka çite gelmişler ve "Bu boğa geçen sene 100 kez çiftleşti!". Kadın kocasına dönerek "Deminkini boşver asıl bunu örnek almalısın kendine" demiş. Adam yine sesini çıkarmamış. Bir sonraki çitte ise "Bu boğa geçen sene tam 365 kere çiftleşti !!!". Kadın kocasına dönerek "Çüşş!!! Bir yıl boyunca hergün çiftleşmiş. Asıl bu boğayı kendine idol olarak seçmelisin!" demiş. Adam artık dayanamamış ve "Peki karıcım ama bi sor bakalım, arkadaş hep aynı inekle mi çiftleşmiş?"
F.S.Mehmet1453
09-04-2007, 09:12 PM
Temel, evli bir arkadaşını ziyarete gider. Evin hanımı çok güzel bir içki masası hazırlamıştır. Hep birlikte yiyip, içip sohbet ederler. Kimse zamanın nasıl geçtiğinin farkına varmaz. İçkinin etkisiyle, ev sahibi sızar ve horlamaya başlar. Kadın, Temel'e yaklaşır ve kulağına fısıldar:
- Haydi biraz sevişelim.
Temel sıkılarak:
- Nasıl olur? Sen benim arkadaşımın eşisin. Hem sonra ya aniden uyanırsa ?
Kadın, üstündeki son giysiyi de çıkartırken: - Yer yerinden oynasa, uyanmaz artık. Temel eğilir ve arkadaşının göğsünden bir kıl kopartır. Arkadaşının horultusunda hiçbir değişme olmaz. Bunun üzerine kadınla çılgınca sevişmeye başlar.
Kadın, bir süre sonra içli bir sesle:
- Haydi bir daha.
Temel, arkadaşının göğsünden bir kıl daha kopartır, horultu yine devam etmektedir. Bir kez daha sevişirler. Olay, sabaha kadar tam beş kez tekrarlanır. Güneşin ilk ışıkları odaya dolarken, Temel bir kıl daha koparınca, arkadaşı: - Bak dostum, bütün gece karımla seviştin. Ses çıkartmadım. Ama beni skorboard olarak kullanmaya devam edersen, canına okurum ha!
F.S.Mehmet1453
09-04-2007, 09:12 PM
Çukur işi
Temel bir grup arkadaşıyla çukur açıyormuş.Bir başka grupda gelip çukurları kapıyomuş. Adamın biri çok merak etmiş ve ne yaptıklarını sormuş.
Temel: -Bir grup daha fardu, onlarda fidan dikeydu, bucün gelmeduler, piz de pizim işler geri kalmasın diye çalişayruz...
F.S.Mehmet1453
09-04-2007, 09:12 PM
Dedikoducu Pezevenk
Temel hergün evine trenle gidip gelmektedir.Yine bir gün trende giderken karşısında oturan adamın biri pezevenk der. Temel şaşırır acep bağamı dedi diye sağına soluna bakınır. Adam yine pezevenk der.Temel yine şaşkınlık içinde sağa sola bakınır; sanırım bağa dedi der. Olay çıkmaması için ilk durakda iner ve olayı evde karısına anlatır.
-Fadime bugün trende adamın biri bağa pezevenk dedi der.
Fadime ; hadi ya bak terbiyesize der.
Temel ertesi gün aynı adamla tekrar trende karşılaşır.Adam bu sefer Temel'e bakarak şöle der:
-Dedikoducu pezevenk...
F.S.Mehmet1453
09-04-2007, 09:12 PM
Dile benden ne dilersen
Temel, Dursun'a arabasının öyküsünü anlatıyordu :
-"Bir gün otostop yapıyordum ki önümde, bu arabayla, mini etekli güzel bir bayan durdu ve beni arabasına aldı. Bir süre gittikten sonra kadın arabayı kuytu bir köşeye çekti. Mini eteğini iyice yukarı çekip, dudaklarını ıslattı ve "Benden ne istersen alabilirsin" dedi, ben de arabasını aldım."
Dursun : -"iyi etmişsin Temel, zaten mini etek sana hiç yakışmazdı!."
F.S.Mehmet1453
09-04-2007, 09:12 PM
Firar
Ufak bir suçtan hapse düşen Temel'in koğuş arkadaşı sık sık hastalanmakta haftada bir doktora gitmektedir.Adamın doktordan her gelişinde bir uzvu kesilmektedir.Bir gün bacağı,sonra kolu,eli...Son gelişinde Temel koğuş arkadaşının kulağına eğilir manalı bir gülüşle: -Uy!Hemşerim sanmaki anlamayrum,bağa öyle geliyoki galiba sen kısım kısım firar edeysun...
F.S.Mehmet1453
09-04-2007, 09:12 PM
İşaret
Balığa çıkacak olan Lazlar konuşuyorlarmış :
- Dün balık avladığımız yeri işaretledin mi ?
- Evet kayığa işaret koydum
- Aptal! Ya bugün başka kayıkla balığa çıkarsak ?!
F.S.Mehmet1453
09-04-2007, 09:12 PM
Paça
Adamın biri Karadeniz'i gezerken bakmış bir köyde bütün koyunlar üç bacaklı. Merak etmiş ve arabasından inip çobana sormuş niye koyunlar böyle diye. Bunun üzerine çoban :
- Canımız her paça istediğinde koca koyunu kesecek değildik herhalde...
F.S.Mehmet1453
09-04-2007, 09:12 PM
Yassı Tavuk
Karadeniz'i gezen bir adam yolda aniden önüne çıkan tavuğu ezmiş. Hayvanı ezdiği için üzüntü duymuş ve gidip sahibine en azından parasını vermek istemiş. Almış tavuğu ve hemen oradaki köye gitmiş. Elindeki tavukla kahveden içeri girmiş ve :
- Afedersiniz; ben hemen köy dışında bu tavuğu ezdim. Sahibini arıyorum, en azından parasını vereyim diye. Acaba bu tavuğun sahibi kim ? Bunun üzerine hep beraber tavuğa bakan Lazlar :
- Hemşerim sen yanlış geldin. Bizim köyde böyle yassı tavuk bulunmaz.
F.S.Mehmet1453
09-04-2007, 09:13 PM
Mendil
Temel ve İdris sahilde gezinirken Temel'in kafasına martı sıçmış. Temel :
- Mendilin var mı
- Var da, ne yapacaksın ? Martı çoktan uzaklaştı.
F.S.Mehmet1453
09-04-2007, 09:13 PM
Pro
Lazlar kahvede otururken bir arkadaşları içeri girmiş :
- Temel, ineklerinden pipo içen var mı ?
- Yok
- O zaman ahırın yanıyor
F.S.Mehmet1453
09-04-2007, 09:13 PM
Boyacı Laz
Laza karayollarını boyama işi vermişler. Laz başlamış çalışmaya. İlk gün tam 200 metre boyamış. İkinci gün 100 metre, üçüncü gün 50 metre. Artık dördüncü gün 10 metre boyayınca amiri Lazı çağırmış:
- Hayırdır evladım iyi çalışıyordun ?
- Ben yine iyi çalışıyorum
- İyi ama dün 50 metre bugün de 10 metre boyamışsın.
- E... haliyle. İlk günlerde boya kovasına gidip gelmek kolaydı, sonraları çok vakit almaya basladı
F.S.Mehmet1453
09-04-2007, 09:13 PM
Doğan ın Yengesi
Temel ormanda agaç kesiyormus, o sırada çevreciler de ormanda yürüyüşe çıkmışlar, Temeli bu vaziyette görünce bir güzel pataklamışlar... Temel üstü başı perişan halde köye dönerken Dursun a rastlamış, Dursun;
-Ula Temel bu ne hal böyle? diye sormuş,
Temel de anlatmış;
- Ormanda ağaç keseydum, birden kalabaluk pir grup Doğan ın yengesini bozmişum diye dövdü peni, halbuki ne Doğan ı taniyruuum, ne de yengesuni..
F.S.Mehmet1453
09-04-2007, 09:13 PM
Temel, Karısı ve Karısının Aşığı
Temel, bir haftalığına gittiği memleketten, haber vermeden erken dönünce karısını evde başka bir erkekle yatakta bulur. Derhal belinde taşıdığı tabancasına davranan Temel, yatakta yakaladığı adamı alnının ortasından vurur. Tabancayı tam kendi kafasına doğrultmuşken, karısı haykırarak üzerine atlar:
- Dur Temelim, kıyma kendine!..
Temel, sinirden titreyerek haykırır:
- Sus kaltak, sira sana da gelecek!..
F.S.Mehmet1453
09-04-2007, 09:13 PM
Şişlik
Temel tarlada çalışırken çişi gelmiş, çıkarmış oraya çişini yaparken başlamış bağırmaya
-"uyy yandum!..".
Fatime kosmus yanina -"Ula ne oldi?"
Temel: -"Ari sokti çukumi daa."
Hemen kasabaya doktora giderler. Doktor Temelin aletini eline alır evire çevire incelerken Fatime de yandan onlara bakmaktadır. Fadime doktorun kulağına eğilir ve der ki:
-"Toktor bey acısını al ama şişluk kalsun
F.S.Mehmet1453
09-04-2007, 09:13 PM
Bir kötülüğünü görsem tıklıycam
Temel evlenir iki ay geçer ama tık yok, haber önce Hatice'nin annesine, oradan tüm mahalleye ve tabii ki Dursun'nun kulağına gelir. İlk karşılaşmada Dursun dayanamaz sorar.
-Evlilik nasıl gidiyor Temel
-İyi gidiyor
-Nasıl böyle dersin tık yokmuş daha?
-Henüz hiç bir kötülüğünü gormedim ki.!!
F.S.Mehmet1453
09-04-2007, 09:13 PM
Akrobat Temel
Temel marangoz ama ne marangoz mesleğinin zirvesinde derken trabzona dünyanın en büyük sirki geliyor çadır direğini dikmek içinde usta bir marangoza ihtiyaç var arayıp soruşturuyorlar en iyi usta olarak temeli tavsiye ediyorlar temel sirke gelip ne iş yapılacağına bakıp takımlarını alıp geliyor ve direğin üstüne çıkıp başlıyor direği yere çakmaya bu sırada sirkin patronu aşağıdan temeli seyrediyor derken temel birden havada iki parande üç salto atarak yere iki ayağının üstüne ve ellerini bacağının yanlarına vurarak sağlam bir şekilde düşüyor bunu gören patron içtiği puroyu yutuyor ve koşarak temelin yanına gelip aynı hareketi yapmasını ve bunun karşılığında ise çok büyük para kazanacağını anlatıyor temel ise kesinlikle olmaz diyor patron gene aynı hareket için para ve 20 senelik ip canbazlarının bile bu hareketi yapamadığını anlatıyor adam ısrar ediyor temel kabul etmiyor adam gene ısrar temel en sonunda adamın kulağına eğilip ula hemşerim benim her sefer aynı hareketi yapmam için direğin tepesinde aletin başına mı vurmam lazım.
F.S.Mehmet1453
09-04-2007, 09:14 PM
Deneme Atlayışı
Temel ile tursin askerde eğitimlerini paraşütçülük üzerine yapıyorlardı.
Komutan: Bu bir deneme atlayışıdır, şimdi herkes sırayla atlayacaktır sonra aşağıda buluşma yerine gidip diğerlerini bekleyecektir, eğer paraşüt açılmazsa fazla telaş yapmayın ikinci paraşütü deneyin der ve herkesi teker teker atlatır. Temel birinci paraşütü çeker açılmaz o anda ordan geçen Dursuna bağırır:
- Ula Tursun paraşüt açilmiy der.
Dursun soguk bir kanlılıkla yedeği çek der. Temel onuda dener oda açılmaz. Temel Dursuna yine bağırır:
- Ula yedeğide çektum oda açilmiy, galiba yere çakilip öleceğum Dursun der. Dursun Temeli şöyle bir süzer ver derki:
- Ula Temel hiç korkma haçen bu sadece denemedur.
F.S.Mehmet1453
09-04-2007, 09:14 PM
Rezil Çırak
Temel bir gün yolda yürürken Dursunla karşılaşmış. Dursun 'ooo temel dükkan açık çırakta dışarı çıkmış' demiş. Temel de 'dün akşam o beni rezil etti, bu günde ben onu rezil ediyorum' demiş.
F.S.Mehmet1453
09-04-2007, 09:14 PM
Beyincik
Adamın biri beynini değişmek ister. Bunun için bir beyin doktoruna gider... Doktor fiyat listesini gösterir.. Listede şunlar gözükür...
1 Astronot beyni 25.000
1 Profesör beyni 50.000
1 Karadenizli beyni 1.000.000
Adam listeye baktıktan sonra karadenizli beyninin neden pahalı olduğunu merak eder ve doktora sorar.. Doktor şöyle yanıt verir.
- Bir astoronot öldürüyoruz iki beyin çıkıyor, bir profesör öldürüyoruz 5 beyin çıkıyor ancak 100 karadenizliden ancak bir beyin çıkıyor.
F.S.Mehmet1453
09-04-2007, 09:17 PM
Düşüş
Temel, New York'taki gökdelenlerden birinin 53. katında çalışırken aniden ayağı kaymış ve aşağı doğru uçmaya başlamış... 52, 51, 50, 49, 48... Katları yıldırım hızıyla geçen Temel 8, 7, 6, 5, 4, 3, 2... Ve 1'inci kata geldiğinde kafasından şimşek gibi şu düşünceler geçmiş:
- Sağa çok şükür Tanrum, haburaya kadar sağ sağlim celduk... Birinci kattan düşsen de nasil olsa pişeycukler olmaz.
F.S.Mehmet1453
09-04-2007, 09:17 PM
Sahipsiz
Yargıç, otomobil çalmak suçundan sanık olarak karşısına getirilen Temel'esordu:
- Otomobil çalmışsın, bunu neden yaptın söyler misin?
- Sahibi yok sanmiştum...
- Peki, sahibi olmadığı kanısına nereden vardın?
- Mezarluğun önine parketmiştu da...
Davet
Temel Fadimeye demiş ki; "Fadime, bu akşam bize gel. Evde kimse olmayacak."
Fadime akşam gelmiş kapıyı çalmış çalmış kimse açmamış...
F.S.Mehmet1453
09-04-2007, 09:17 PM
Kuru saçlar
Temel duş almaya girer, şampuanı saçlarına boşaltıp ovalamaya başlar. Sırtını keselemeye gelen annesi sorar :
- Oğlum kafanı ıslatmıyacak mısın ?..
Temel cevap verir :
- Yok anne bu şampuan kuru saçlar izinmiş !..
Bizim Temel birgün elinde bir çantayla havaalanına geliyor. Havaalanındaki güvenlik alanından geçerken tarama yapan alet alarm veriyor, bunun üzerine güvenlik görevlisi Temel'e soruyor:
- Çantanızda ne var
Temel: - Kuş yemi var diyor.
Gorevli: - O zaman bir daha geçin bakalım diyor ve Temel tekrar geçiyor ama alet yine ötüyor bunun üzerine görevli Temel'e çantasını açmasını söylüyor ve Temel çantayı açınca görevli çantada mücevher, altın, saat gibi değerli şeylerin olduğunu görüyor ve Temel'e soruyor:
- Hani kuş yemi vardı çantada?
Temel: - Valla ben bunları götürüp kuşun önüne koyuyorum ister yer ister yemez...
F.S.Mehmet1453
09-04-2007, 09:17 PM
Otelci
Temel, seyahate çıkmış. Uzun zaman evinden ayrı kalmış. Bir akşam bir kente gelip küçük bir otele inmiş. Odasına yerleştikten sonra, aşağıya telefon etmiş. Telefonu otelin sahibi açmış.
Temel, ne istediğini söylemiş:
"Bana bir fahişe bulup gönderin."
Bunu söyledikten sonra telefonu kapatmış. Otelin sahibi şaşırmış. Yanında duran karısına dönmüş:
"Demin gelen müşteri kadın istiyor..."
Otelin sahibinin karısı öfkeden deliye dönmüş:
"Terbiyesiz adam, ne zannediyor bizim otelimizi. Hemen git o müşteriye ağzının payını ver..."
Otel sahibi, müşteriye ağzının payını verme fikrini pek tutmamış:
"Adama ne söyleyeceğim karıcım, bir terbiyesizlik eder, başım derde girer..."
Kadın çok sinirliymiş:
"Sen gitmezsen, ben gider söylerim..."
Ve, hışımla merdivenleri çıkıp Temel'in ağzının payını vermeye gitmiş. Kocası da aşağıda bekliyormuş. Yukardan gürültüler gelmeye başlamış.
Onbeş yirmi dakika sonra Temel aşağıya inmiş. Üstü başı yırtılmış, yüzü tırmıklanmış...
Otelcinin yanına gidip bir güzel çıkışmış:
"Ne biçim kadın göndermişsin be. İstemem diye tutturdu. Becerene kadar anam ağladı."
F.S.Mehmet1453
09-04-2007, 09:17 PM
Sürpriz
Temelle dursun bir gün sinemaya giderler filmde bir at yarışı sahnesi vardır ve temel dursuna sorar
-iddaya varmisun ben diyrum 1.at kazanur.
dursun; -oldi benda 2. ata oynayrum
iddayı temel kazanır ve temel dursunun 5 milyonunu alır ertesi gun temel dursunu arar
-dünkü film faridiya ben oni bidaa seyretmiştum vicdanum rahat etmedi onun içun aradum
dursun; benda seyretum
temel; o zaman niye 2. ata oynadun
dursun; süpriz oynadum olum
F.S.Mehmet1453
09-04-2007, 09:17 PM
Buzdolabı
Temel ile dursun 15 sene sonra ilk kez görüşmüşler. Dursun Temel'i evine davet etmiş. Dursun un iki karısı varmış (biri imam nikahlı diğeri ise resmi). Dursun Temel'i yedirmiş içirmiş. Akşam Temel Dursunlar da kalmış. Gece Dursun un imam nikahlı karısı Dursun un yanına gelmiş ve şöyle demiş:
"Dursun çok azdım benimle beraber ol!"
Dursun: "olmaz evde misafir var"
Karısı ısrar etmiş. Dursun karısına "git buzdolabının kapağını aç ışığından bak Temel uyuyorsa gel"demiş. Kadın bakmış, Temel uyuyor numarası yapmış. Dursun ile karısı işi bitirmişler. Derken öbür karısı gelmiş. Aralarında aynı konuşmalar geçmiş. Dursun bu karısıyla da işi bitirmiş. Sabah olmuş. Dursun Temel e sormuş:
"rahat uyudun mu?". Temel:
"evet ama gece çok susadım" demiş. Dursun sormuş:
"peki niye içmedin?". Temel yanıtlamış:
"nasıl içerim buzdolabının kapağını her açanı hallediyorsun!"
F.S.Mehmet1453
09-04-2007, 09:18 PM
Bizim ev
Temel evlenemiş.Kızın babasının evine ziyarete gitmişler.Gece Fadime sevişmek istememiş.
-Neden kaçaysun, diye sormuş Temel.
-Ha pura pabamın evii, demiş Fadime.
-Purası pabanın evi de, pizim ev çerhane midur
F.S.Mehmet1453
09-04-2007, 09:18 PM
Hem iyi Hem kötü
Dursun,köyünden ayrılıp,çalışmak için İstanbul'a gider.. Aradan uzunca bir süre geçer, ama,Dursun'dan haber alınamaz.. Köyde sevilen bir kişi olan Dursun'un akibetini araştırmak üzere arkadaşı Temel!i İstanbul'a gönderirler.. Onbeş-yirmi gün sonra Temel döner..Kahvede toplanan köylüler merakla Temel'e sorarlar:
-Ula Temel,Dursun'i buldun mi.?...
- Hee..bulmuşim oni...
-Peçii nasildir?..İyi mudir..köti mi.?..
- açan,hem iyudurr..he mi de kötii..
- Ula o nasıl oluyii..hem iyi,hem kötii..
-Kötüdir,Çünkü Dursun **** olmuştirr..
- uyy..Haçan bunun iyiliği nerde dür.?..
- Valla ben kendisini düzdüm..Muamelesi çok iyi daa..
F.S.Mehmet1453
09-04-2007, 09:18 PM
Temel Hamile
Midesi ağrıyan Temel, doktora gider. Tanıdık olan doktor, Temel ile biraz dalga geçmek için, kısa bir muayeneden sonra hemen teşhisi koyar:
- Temel, sen hamilesin.
Temel, kendi kendine söylenir:
- Ne? Yaktın beni Fadime, sana kaç kere "Sevişirken üste çıkma" demiştim.
F.S.Mehmet1453
09-04-2007, 09:18 PM
25 sent
Temel, 55 yaşına kadar canını dişine takmış çalışmıştı..Pastacı çıraklığı ile alışdığı hayata, pastane sahibi olarak devam etmiş, yetenekleri ve becerisi sayesinde Türkiye'nin en ünlü pastanesinin sahibi olmuş, milyarlar kazanmıştı.. Bir gün karısına "Paraları mezara götürecek halimiz yok. Kendimize yeni ve rahat bir hayat seçtim" dedi.."Bizim oradaki hemşerilerle konuştum... Herseyi iyice öğrendim. Kaliforniya'ya gideceğiz. Kazandığım para bize ömrümüzün sonuna kadar yeter.. Çocuklar da güzel üniversitelerde okurlar..."Temel, neyi var, neyin yok sattı. Paralarını dolara çevirdi. Bir milyon doları olmuştu. Karısını yanına aldı. Uçağa bindi.. Los Angeles'e uçtular birgün... Uçsuz bucaksız Nevada çölleri üzerinde uçarken, motorda bir arıza belirdi. Las Vegasa zorunlu iniş yapmak zorunda kaldılar. Uçak şirketi görevlileri" Buranın en lüks otelinde, şirketimizin konuğu olarak kalacaksınız. Yalnız bu kentin Las Vegas olduğunu unutmayın. Kumar oynarsanız eğer, kendi hesabınıza.." derler.. "Kumar mı" dedi, Temel, karısına.."Kumardan kazanmayı düsünen kafayı yemiş olmalı... Allah göstermesin.." Ama bir kez şansını denemek için, rulete 500 dolarlık bir fiş atmaktan da kendini alamadı. Arkası çorap söküğü gibi geldi.Temel herşeyini rulet masasında biraktı. Rulet başında nefes almadan geçirdiği saatler sırasında fena halde de sıkıştığını hissetti. Hızla tuvalete koştu. Tuvalet kapıları otomatikti. 25 sentlik bozuk para atılınca açılıyordu. Oysa Temel'de metelik kalmamıştı. Sıkıntı içinde dolanırken, oradan geçen biri, avucuna bi 25 sentlik sıkıştırdı.. Bu konularda deneyimliydi. Temelin başına gelenleri anlamıştı.
Temel"çok iyi bir insansınız. Bu iyiliğinizi hayat boyu unutmayacağım. Bana lütfen kartınızı verin. Bu borcumu da size ödeyeceğim" dedi. Kartı aldı, cebine attı.. Tuvalete döndüğünde kapıyı açık buldu. İçeri girdi, rahatladı..Çıktı..Elinde kalan 25 sentle yürürken karşısına, Tek Kollu Canavar çıktı.Parayı deliğe attı, kolu çekti ve bir şangırtı ...Alet boşaldı adeta.. Temel bir kova dolusu 25 sent kazanmıştı. Bunlari fişe çevirdi, rulet masasına döndü..Gerisi peri masalı.. İki saat içinde tam 2 milyon dolari olmuştu. İki ay sonra yeni Kalifornıyalı Temel, boş oturmanın kendisine göre bir iş olmadığını farketti. Elinden gelen tek iş pastacılıktı.Parası da vardı. Bir pastane açtı. Pastaları öylesine tutuldu ki, önce Los Angele'e, sonra Kaliforniya'ya, sonrada tüm Amerika'ya yayıldı,Temel Pastaneleri... Bir kaç yıl sonra, Temel, Amerika'nın en zengin adamları arasına girdi. Temel Pastaneleri'nin onuncu yılı dolayısı ile büyük bir gece düzenlendi. Şirketin en gözde elemanları ile, ünlü konuklar bir araya geldiler. Temel yemeğin sonunda konusma yapmak için kürsüye çıktı.. Tüm başına gelenleri anlattı..
"Bütün bu başarıyı ve bu serveti bir tek kişiye borçluyum. O kişiyi bulana kadar, işte size söz veriyorum, gerekirse Amerika'daki her taşın altına bakacağım.." Şirketin genel müdürü sordu: "Ama Temel bey, size 25 sent borç veren adamın kartını aldığınızı söylemiştiniz... Adı, adresi sizde olmalı zaten.." "Bana 25 sent veren umurumda değil" dedi temel.. "Ben,tuvaletin kapısını açık bırakan adamı arıyorum!.."
F.S.Mehmet1453
09-04-2007, 09:18 PM
Temel'in Kedisi
Temelin bir kedisi varmış ve hergün düzenli olarak gezmeye çıkartırmış.Birgün yolda karşılaştığı bir arkadaşı:
-Ula senun paşka işin yok midur pikmaymusun herkün bu kediyi gezdirmekten? diye sorunca Temel:
-KPende piktum ama ne yapayum ha pu kedi pakiredir istemayrum pi de yavrulasın korkayrum salamayrum! demiş. Bunun üzerine arkadaşı:
-Ula usağum ha punun kolayi fardur... Penzine pula sal oni yanuna gelmez kedi medi..
Temelin kafasına yatmış bu yöntem bir deneme yapmış bakmış gerçekten yanına kedi falan yanaşmıyor hergün sabahtan salarmış kediyi benzine bulayıp... aksam hava kararınca kedi de eve dönermiş rahat etmiş Temel, taaa ki bir akş am kedi hava kararıpta hala eve dönmeyinceye kadar...
Bir telaş bir telaş oraya bak buraya sor yok yok gitti bizim kedi diye düşünürken rastladığı mahallenin çocuğu
-ha pen kördum senun kediyi şu ileriki ranpada penzini bitmiş öbür kediler dayanaydu...
F.S.Mehmet1453
09-04-2007, 09:18 PM
Fındıklar
Temel ile fadime birbirlerini çok istiyorlarmış. Fakat utangaçlıklarından birbirlerine açılmak ne kelime konuşmaları bile çık zormuş. Tesadüfen yalnız kaldıkları bir günde artık canına tak demiş olan temel fadimeye; habu findukluklardan yukarı bir çikalummi der. Fadime de he temel çikalum der. Biraz yürürler. Temel konuşacak kelime bulamaz, fadime durumu anlar bari bir soru sorayımda temel açilsun diye düşünür.
-"Uy temel habu findukluklar kimundur" der.
Temel hemen atılır
-Emicemundur bi tane koparanun a...na koyarum ",
Fadime hemen bir fındık koparır. Temel fırsatı kaçırmaz hemen sarılır fadimeye fındıklıkların altında işlerini bitiriler.
Sonra kalkıp tekrar yürümeye başlarlar ikiside mutludur. Biraz sonra fadimenin canı çeker temele tekrar sorar,
-"Temel, habu findukluklar kimundur.
Temel" dayimundur, bitane koparanun a.. na koyarum der.
Fadime hemen birtane koparır. Temel tekrar sarılır fadimeye uzun uzadıya fındıkların arasında işlerini görürler.
Tekrar kalkarlar yürüler. Biraz sonra fadimenin canı tekrar ister temelde aynı işi yapar. Bu böyle birkaç defa daha devam eder fakat Temelin pili bitmiştir, ama fadime doymak bilmez tekrar sorar
"Uy temel ha bu findukluklar kimundur da",
temel "ha bilmeyirum galiba fiskobirluğunduler"
F.S.Mehmet1453
09-04-2007, 09:18 PM
El işareti
Bir gün temel bir minübüse durması için işaret etmiş adam ellerini havaya kaldırarak ve tüm parmaklarını oynatarak çok kalabalık demiş.
Temelde baş parmağını işaret ve orta parmağının arsına sokmuş. Şoför kızmış ve aşağı inmiş
-Sen ne kadar terbiyesiz adamsın demiş.
Temel "asıl sen ne kadar terbiyesizsin bana böle böle yaptın" demiş
Şoför "ben sana kalabalık" dedim diye yanıt vermiş. Bunun üzerine temel
- "e bende beni araya sıkıştırırsın diyordum"
F.S.Mehmet1453
09-04-2007, 09:20 PM
Geber ula
Temel ile Dursun hararetli bir şekilde iddialaşırlar.
Temel: - "Ula Dursun ha pen pu pinanun çatusundan pi pardak suya paluklama dalarum daa." Dursun: - "Nah dalarsun ula imkanu yoktur"
Vardır yoktur bir milyarına iddiaya girer kafadarlar. Temel gider bir bardak su getirir ve kaldırıma koyar.
-"Iyi izle ula" der "Nasul dalacam hamsi cibi"
Dursun ise hala Temel'i umursamamakta, dalgasını geçmektedir. Temel catıya çıkar Dursun'a seslenir:
-"Ula Dursun iyi izleyesun ha celeyrum!" ve kendini boşluğa bırakır. Tam yere üç beş metre kala Dursun yerdeki bardağa bir tekme sallar:
"Geber ula ..pne Temel"
F.S.Mehmet1453
09-04-2007, 09:22 PM
Boş bardak
Fadime ile Temel evlenirler. İlk gece fadimenin dikkatini birşey çeker: Kocası yatmadan içi su dolu bardağı yatağının ucuna koymuştur. Biraz sonra Temel ile Fadime sevişirler, temel bardağı kafaya diker uyur.
Birkaç gün sonra temel odaya bir dolu birde boş bardak getirir. Fadime durumu anlamış ve hazırlanmıştır ancak boş bardağı da merak etmiştir. Temele döner;
-Uşağım doli bardaği anladik da, boş ne oliyi.
Temel; -Haçen bugün canım sevişmek istiyo ama su içmek istemiyoo.
F.S.Mehmet1453
09-04-2007, 09:22 PM
Tartı sefası
Temel'in eczanesine genç ve güzel bir kadın girmiş. Tartının üzerine çıkıp parayı atmış. Beğenmemiş, manto ve ceketini çıkarmış ve para atıp tekrar tartılmış. Yine sıkılmış eteğini çıkarınca, Temel atılmış ve parayı atmış,
-Devam edin bundan sonrası müesseseden
F.S.Mehmet1453
09-04-2007, 09:22 PM
Tarikat
Temel tarikata girmek icin başvurmuş. Şeyhin karşısına çıkarmışlar. Temel:
- Şeyhim tarikata girmek istiyorum demiş. Seyh de:
- Olur, ama 3 hafta karınla yatmayacaksın. demiş. Neyse aradan üç hafta gecmiş ve temel şeyhin önüne tekrar gelmiş. Şeyh sormuş:
- Temel tamam mı ? Sabredebildin mi ? Temel:
- Valla, ilk hafta hiç problem yoktu. Ikinci hafta sabrım cok zorlandı. Ama dayandım. Ücüncü hafta bir gün Migros'a gitmiştik. Benim karı üst raflardan bir iki paket almaya çalışıyordu. Hatunun bacakları gözükünce içim gitti. Daha sonra paketler yere düştü. Benim karı da paketleri almak için eğilince dayanamadım daldım demiş. Şeyh de:
- Aaaa olmadı. Şimdi biz seni tarikata alamayız. deyince, Temel:
- Boşver tarikatı bizi artık Migros'a bile almıyolar.
F.S.Mehmet1453
09-04-2007, 09:22 PM
Üç dil
Temel ile Dursun Sultanahmette gezinirken bir turist gelip kendilerine bir adres sorar.
Turist ingilizce,almanca,fransızca sorar fakat bizim lazlar anlamaz...
-Ula dursun bir yabancı dil öğrenemedik gitti, der Temel,
Dursun: -Ula neye yarayacakki bak adam üç dil biliyor yine derdini anlatamıyo
F.S.Mehmet1453
09-04-2007, 09:23 PM
Tedavi Niyetine
Temel hastalanmış, doktora gitmiş. Doktor Temel'i muayne ettikten sonra yeni doğum yapmış bir kadının memesinden süt emerse hastalığının iyi olacağını söylemiş. Temel kara kara düşünerek doktorun yanından çıkmış.
Nerden bulacağını kimden isteyeceğini düşünürken aklına arkadaşı Dursun'un karısı Fadime gelmiş. "O yeni doğum yapmıştı, rica ederim" demiş ve kapıya dayanmış. Kapıyı Fadime açmış, Temel "Dursun evde mi?" diye sormuş Fadimeye. Evde yok yanıtını alınca Temel utana sıkıla derdini açmış. Fadime de "N'olacak ula altı üstü bir kaç damla süt, hem sevaptır gir içeri demiş" Fadime memesini açmış Temel'in ağzına vermiş. Temel memeyi emmeye başlamış. Temel emdikçe Fadime tahrik olmuş. Dayanamaz duruma gelmiş. Temel'e "Ula Temel baska birsey de ister misin?" diye sormus. Temel Ayıp olmaz mı?" diye yanıtlamış. Fadime ihtiraslı bir şekilde "Niye ayıp olsun?" diye cevap vermiş.
Temel -"İyi öyleyse, bir iki tane de bisküvit ver bari, içim ezildi".
F.S.Mehmet1453
09-04-2007, 09:23 PM
Dediği dedik
Temel ile Cemal tuttukları balığın dişi mi erkek mi olduğu konusunda iddialaşmış. Temel çözüm önermiş.
- Yüzbaşıya soralım.
- O ne pilir ki?
- Ama dediğu dediktur.
F.S.Mehmet1453
09-04-2007, 09:23 PM
Bennen+++Öpeceksen
--------------------------------------------------------------------------------
BENNEN
Erzurum da teravih namazı sırasında gürültü yapan ve hocadan evvel veya
sonra secdeye
varan; caminin mahfel denilen üst kısmındaki kadınları söyle uyarır Hoca:
-Mahfildeki garılar.
Eyle tek tek yatıp galhmak yok.
Bundan sonra bennen yatıp,
bennen bereber galhacahsız!
**********ÖPECEKSEN
Delikanli sevgilisini aksam eve birakir.Evin önünde masum bir
fisiltidan sonra ateslenir.Bir elini duvara dayayarak
- "Beni bir öper misin"..
Kiz:
- "Deli misin evin önünde annemler görür" der..
Erkek:
"Ne olacak canim bu saatte kim görecek, ne olur seni çok seviyorum...
Kiz:
- "Ben de seni ama olmaz..."
Erkek çok atesli tabi devamli israr eder. Bir ara aniden merdivenlerin
isigi yanar ve kizin küçük kiz kardesi belirir.
Küçük kiz:
- "Babam diyor ki öpecekse öpsün, öptürecekse öptürsün yoksa kendisi
gelecek öpecekmis ayrica o hayvan oglu hayvana da söyle elini Diyafon
dügmesinden çeksin dedi''
vBulletin® v3.8.11, Copyright ©2000-2025, vBulletin Solutions Inc.