Tam Sürümü Görüntüle : işte fıkralar...
yasin hatip
10-08-2007, 10:52 PM
vKestirme
Karadenizli atlet öğünüyordu:
-Ben 100 metreyi tam 8 saniyede kosayurum.
-Ciddi misin, dedi arkadaşı. Bu bir dünya rekorudur. Nasil yapiyorsun bunu?
Bizimki hafifçe kasilarak cevap verdi:
-Çestirmeden cideyurum daa...
yasin hatip
10-08-2007, 10:52 PM
Mantar Ziyafeti
Temel idama mahkum olmuş. Son arzusu doya doya mantar yemekmiş.
-Ne biçim son arzudur bu?
-Zehirlidur tiye tiye pağa yedurmetiler. Şimti ağuz taduyla rahat rahat bir mantar ziyafeti çekeceğum.
yasin hatip
10-08-2007, 10:53 PM
Selam
Temel ile Dursun Almanya'da okumaya gitmişler. Okulun son haftası Temel Türkiye'ye dönmeye karar vermiş. Dursun'a:
- Dursun, sen benim karneyi al bizim eve telefon et, babamın anlamaması için de bir zayıf varsa bir Muhammed'in, iki zayıf varsa iki Muhammed'in selamı var de.
Temel Türkiye'ye döndükten sonra Dursun karneyi alır ve Temel'e telefon açar.
Dursun:
- Temel, Ümmeti Muhammed'in sana selamı var
yasin hatip
10-08-2007, 10:53 PM
Çadırımızı Çalmışlar
Karadenizli Temel ile Adanalı Birol birlikte tatile çikarlar.Fethiye'de, Kelebekler Vadisi'nde kamp kurarlar. Geçen yıl kavga ettikleri hippiler de orada olduklari için biraz keyifleri kaçar ama pek umursamazlar. Tatillerinin ikinci gününün akşamı güzel bir yemek yiyip bir şişe de şarabı devirdikten sonra uykuya dalarlar. Birkaç saat sonra Birol uyanır ve Temel'i de dürtükleyip uyandırır. Temel uyku sersemidir;
-"Ne oldu? Ne istisun?"
-"Temelcigim. Yukarıya bak ve bana ne gördügünü
söyle."
Temel gökyüzüne bakar ve cevap verir:
-"Ha punun içun mu uyandırdun benu?. Paktum işte. Milyonlarca yilduz görirum...Işil işil parliyan milyonlarca yilduz..." Birol tekrar sorar:
-"Peki, bu sana neyi gösteriyor?"
Artik iyice uykusu kacan Temel biraz düşünür ve feylezofca cevap verir:
-"Teolojik olarak Allahun kudretinu ve kendu acizligimuzu corirum. Felsefi olarak, evrenun sonsuzlugunu ve onun karşisindaki onemsizliğimuzu corirum. Astironomik olarak galaksilerun, yilduzlarun, gezegenlerun varligini corirum. Meteorolojik olarak pucün havanun cok guzel olacaginu corirum. Yilduzlarun konumuna bakarak da gecenun köru ve saatin 3 oldugunu, penu lüzumsuz yere uyandirduğunu coruyorum...niye sordun punu pana? Ha sana neyi costerur?"
Birol cevaplar:
-"Ulan hıyar, çadırımızı çalmışlar..."
yasin hatip
10-08-2007, 10:53 PM
Kuş Beyinli
Fadime kumar oynuyormuş. Temel de arada sırada gidip soruyormuş:
-Nasıl gidiyor kanaryam?
-Kaybediyorum.
Bir müddet sonra yine:
-Nasıl gidiyor güvercinim?
-Kaybediyorum
Bu konuşma bülbülüm, serçem diye devam edince Cemal sormuş:
-Neden karına hep kuş isimleriyle hitap ediyorsun?
-Bu kadar kişinin içinde kuş beyinli diyemem ya!" diye fısıldamış Temel.
yasin hatip
10-08-2007, 10:53 PM
Dolar Alırım
Temel`e sormuslar:
Yariın dünyaya dev bir meteor çarpacak. Okyanuslar taşacak, dünya nüfusunun yarısı o anda ölecek. Havaya yükselen tozlar dünyayı karanlığa gömecek. Buzul çağı başlayacak, kalanlar da bu çağda ortadan kalkacaklar. İnsanların sonu gelecek. Böyle bir felaketi önceden haber alsan ne yaparsın?
Temel hiç düşünmeden yanıtlamış:
"Bütün paramla dolar alırım"
yasin hatip
10-08-2007, 10:53 PM
Deniz
Temel ile Dursun denize yüzmeye giderler. Temel boğulur. Savcı gelir araştırma yapmaya ve Dursun'a sorar:
- Olay nasıl oldu.
- Savci bey olay molay yok. Temel bi dalup geleceğim dedi ama siz da göreysiniz gelmedi
yasin hatip
10-08-2007, 10:54 PM
Ormanın Güzelliği
Temel ile Dursun ormanda kamp kurmuşlar. Bir ara Temel Dursun a seslenmiş:
- Dursun şu ormanın güzelliğine bak...
Dursun şöyle bir etrafına bakmış,
- Ağaçlardan birşey göremiyorum ki...
yasin hatip
10-08-2007, 10:54 PM
İki Bardak
Temel her gece yatarken başucuna 2 tane bardak koyuyormuş. Biri su dolu
diğeri boş.
1 gece 2 gece derken Temel in oda arkadaşı Dursun dayanamayıp sormuş:
- Ula Temel ne ediysin sen her gece her gece bu pardaklarla?
Temel cevap vermiş :
- Akşamlari uyandigimda bazen canim su içmek istiyi bazen de istemeyii.
yasin hatip
10-08-2007, 10:54 PM
Ben de Yaparım
Temel bir arkadaşının daveti üzerine İzmire gitmiş. Orada arkadaşıyla
dolaşırken, birde bakmışlar ki, birkaç efe zeybek oynuyor. Kendilerine özgü ağır
hareketlerle kol vurup diz büken efeleri seyrederlerken, arkadaşı Temel e dönüp
sormuş:
- Ne güzel oynuyorlar değil mi ?
Temel dudak bükmüş;
-O kadar düşündükten sonra ben de oynarım
yasin hatip
10-08-2007, 10:54 PM
Alkış
Bir uçak düşmek üzereymış. Bu yüzden uçağın tabanı da dahil olmak üzere her
şeyi atmışlar. Yalnızca uçağın tavanına tutunan yolcular ve pilot kalmış. Pilot:
"Uçak hala düşüyor, bir yolcunun atlaması gerekli" demiş. Temel:
"Ben atlarım ama sevgili kaptan pilotumuz hariç hepinizden kuvvetli bir alkış bekliyorum."
deyince bütün yolcular Temel`i alkışlamış ve asağı düşmüş.
Sadece Temel ve pilot kurtulmuş...
yasin hatip
10-08-2007, 10:54 PM
Biletimi Yırttı
Temel, oğlu Hasanı ödüllendirmek için para vermiş ve sinemaya göndermiş.
Hasan gişeden biletini almış ve salona girmiş ancak biraz sonra aglayarak dişarı
çıkmış. Gişedeki kız Hasan in yanına gidip ne olduğunu sorunca Hasan da :
-Kapidaki amica piletumi yirttu...
yasin hatip
10-08-2007, 10:55 PM
Sokaktan mı Topluyorum
Temel sevgilisiyle gidiyormuş. Sevgilisi bir mağazada gördüğü kürkü istemiş.
Temel hemen vitrin camına bir tuğla atıp içinden kürkü alıp sevgilisine vermiş. Daha sonra sevgilisi otomobil galerisinde bir de araba görmüş ve bu
sefer de onu istemiş.
Temel de bunun üzerine
-Ben bu tuğlaları sokaktan mı topluyorum? demiş...
yasin hatip
10-08-2007, 10:55 PM
Hatırla Hatırla
Temel savaşta yanında 10 arkadaşıyla birlikte düşmana esir düşmüş. İlk gün
işkence sonunda ekipten 5 tanesi bülbül gibi konuşmuş. İkinci gün 3 kişi daha
dayanamamış itiraf etmiş. Üçüncü gün sonunda bir tek Temel kalmış. Dördüncü
gün işkencenin dozu artmış Temel den çıt yok. Beşinci gün işkence iyice
ağarlaşmış ama Temel yine aynı. İki hafta sonra Temel i kaldığı hücrede
izlemeye karar vermişler. Bizim Temel hem kafayı duvara vurmakta hem de
söylenmekteymiş :
-Hatirla...Hatirla... Hatirlaaaa...
yasin hatip
10-08-2007, 10:55 PM
100 Hamsi
Dursun Temel'e sormuş :
-Uşağum oruçlu oruçlu kaç hamsi yiyebilursun?
Temel : 100 tane yerim valla...
Dursun: Hadi oradan yesen yesen 1 tane yersin geriye kalan 99 hamsiyi
oruçsuz yersin...
Bu espri Temel'in acaip hoşuna gitmiş.Yolda Cemal'i görmüş ve hemen sormuş:
- Oruçlu oruçlu kaç hamsi yiyebilirsin?
Cemal: 50 tane yerim ben...
Temel: Tüh be. 100 deseydin sana müthiş bir espiri yapacaktım...
yasin hatip
10-08-2007, 10:56 PM
Çift Katlı Otobüs
Bir gün Temel ile Dursun iki katlı otobüsle yolculuk ediyomuş. Temel cep telefonunu çıkartıp alt kattaki Dursun u aramış.
- Orada havalar nasıl Dursun kardeşim?
- Bizim söför uyumuş otobüs kendi kendine gidiyo valla Temel'ciğim.
- O da bişey mi Dursun? Bizim katta şoför bile yok. Otobüs kendi
kendine gidiyo...
yasin hatip
10-08-2007, 10:56 PM
Kadını Vuramadılar
Temel İstanbul'a gelmiş, yürüyormuş. Bu arada 5 dakikada bir top atışları duyul-
maktaymış. Merak edip sormuş:
"Hemşrim bu top atışları neyin nesi?"
Kraliçe Elizabeth'in gelmesi sebebiyle top atışı yapıldığı anlatılmış.
Aradan yarım saat geçmis ve top atışları halen sürmekteymiş. Temel yine
sormuş bir başkasına:
"Bu top atışlari neden?" diye. Aynı cevabı alınca söylenmis:
"Ulan, yarım saattir bir kadını vuramadılar, be!"
yasin hatip
10-08-2007, 10:56 PM
İntihar Yemeği
Bir Amerikalı, bir İtalyan, bir de bizim Karadenizli Temel, hep birlikte bir inşaatta çalışıyormuş.
Her gün yemek torbalarını açıyorlar; Amerikalınınkinden Hamburger, İtalyalınınkinden spagetti, bizim Temelinkinden de hamsi çıkıyormuş.
Bir gün, iki gün derken bunlar dayanamamış, yarın da aynı yemekler çıkarsa hep birlikte intihar edelim diyerek, karar almışlar. Ertesi gün torbalarını açmışlar ki ne görsünler; gene aynı yemekler. Hep birlikte intihar etmişler.
Bunların hanımları cenaze töreninde bir araya gelmiş.
Amerikalının eşi: "Söyleseydi yemeği değiştirirdim. İntihar etmesine gerek yoktu" diyerek ağlıyormuş.
İtalyalının eşi de: "Bu kadar basit bir konu için intihar mı edilir. Söylese değiştirirdim" diyerek ağlıyormuş.
Temelin karısı ise; "Aaaah, aaahhh, her gün yemeğini kendi hazırlardı." diyerek ağlıyormuş.
yasin hatip
10-08-2007, 10:56 PM
Karumdur Daa
Temel boşanmak için mahkemeye gitmiş.
Hakim Temel'e sormuş:
- Kiminle evlisin ?
Temel:
- Karumla evliyum!
Hakim:
- Herhalde! Sen hiç erkekle evli olan birini tanıyor musun?
Temel:
- Taniyrum tabi!..
- Kim peki ?
- Karumdur daa!..
yasin hatip
10-08-2007, 11:00 PM
Yağmurluk
Temel, Fransız ve İngiliz'in kaldığı otelde yangın çıkmış… Fransız bir şemsiye bulmuş, atlamış kurtulmuş… İngiliz bir şemsiye bulmuş, atlamış kurtulmuş… Temel atlamış çakılmış… "Herkes atladı kurtuldu. Sen niye çakıldın?" diye sorunca "Herkes şemsiyeyle atladı, ben bulamadım yağmurlukla atladım" demiş
yasin hatip
10-09-2007, 07:04 PM
Güvenilir kaynaklardan aldigimiz bilgiye göre degerli yazarimiz Hincal Uluç%un basindan geçen asagidaki olay Sabah Gazetesinde herkesin dillerindeymis...
Geçtigimiz bahar günlerinin birinde Hincal Uluç Bogaz%da mutad sabah yürüyüsünü yapiyormus. Çok sevdigi Bebek Kahve%ye yaklastiginda Bebek Camiinin önünde gözüne 7-8 yaslarinda bir çocuk ilismis.
Çocuk önünde karton bir kutu öylece dikiliyormus. Merak ederek çocugun yanina sokulan Hincal Uluç
-"Karton kutunun içinde ne var." diye sormus.
-"Yeni dogmus kedi yavrulari..." demis çocuk gözleri parla*****..
-" Hangi takimi tutuyor bunlar bakalim".
Çocuk Hincal Uluç%a garip bir bakis firlatmis ve
-"Galatasaraylilar." demis. Degerli yazarimiz bu cevabi duyunca bir sevinmis, bir sevinmis ve keyif içinde yürüyüsünü bitirirerek eve dönmüs. Eve girer girmez de Türk Futbolunun en derin bilgiye sahip yazarlarindan, arkadasi Dogan Kologlu%nu aramis.
-"Dogan Abi." demis "Sonunda çabalarimii sonuç vermeye basladi. Yarin sabah, gazeteye gitmeden ugra, Bogaz%da bir yürüyüse yapalim. Sana bir sey gösterecegim, çok seveceksin."
Ertesi gün bu iki güzide spor yazarimiz beraberce bir Bogaz havasi almak üzere Arnavutköy%de bulusmuslar ve bebege dogru yürümeye baslamislar. Bebek%te kahveye yaklastiklarinda Hincal Uluç yine bir gün önceki çocugu görmüs. Çocugun önünde de yine ayni kutu duruyormus.
Hincal Uluç, "Bak, Dogan Abi, ne göstericegim sana,", demis ve keyif içinde çocuga sormus:
-"Karton kutunun icinde ne var, delikanli?"
-"Yeni dogmus kedi yavrulari..." demis çocuk, istifini bozmadan.
Hincal Uluç dönmüs Dogan Kologlu%na
-"Bak simdi" demis.
-"Söyle bakalim hangi takimi tutuyor bu kediler?"
-"FENERBAHÇE"
-Nasil olur bana daha dün Galatasaray%i tuttuklarini söylemistin?"
-"Evet ama, bugün hepsinin gözleri açildi"
yasin hatip
10-09-2007, 07:05 PM
Delileri bindirmisler, bir sehirden ötekine naklediliyorlardi.Ama o kadar çok gürültü yapiyorlardi ki, sonunda pilot dayanamadi, uçagi ikinci pilota teslim ederek içeride ne olup bittigini görmek istedi.
Deliler uçakta hep bir agizdan bagirip çagiriyorlardi.Bakti, en basta, bir deli, ötekilere uymamis, akilli, uslu oturuyordu.
-Sen neden bagirmiyorsun? diye soracak oldu.
Adam :
-Ben bunlarin ögretmeniyim, diye cevap verdi.Onlarda benim ögrencilerim.Simdi teneffüsteler de onun için ses çikartmiyorum.
Pilot, çaresiz yerine döndü. Bir süre geçti.Bir an geldi ki sesler büsbütün kesiliverdi.
Pilot:
-Aman çok güzel! diye sevindi.Herhalde kendinin ögretmen oldugunu sanan deli, ötekileri derse almis olsa gerek, diye düsündü.
Ama dakikalar geçiyor, arkadan hiç bir ses seda çikmiyordu.Pilot biraz daha bekledikten sonra merak etti.Gidip bakmak istedi.
Bir de ne görsün! Uçagin kapisi açik ve içeride ögretmenden baska kimsecikler yok degil mi!
Dehsetle sordu :
-Ögrencilerin nerede?, diye...
-Dersler bitti.Hepsini evlerine gönderdim
yasin hatip
10-09-2007, 07:05 PM
Bir akil hastanesinde doktorlar hastalar arasinda iyilesen var mi diye merak edip onlari bir sinava tabi tutuyorlar.Onlara "siz bir MISIRSINIZ" diyorlar.Bir tanesi haric digerleri birden ziplamaya basliyorlar.O bir kisi doktorlarin cok dikkatini cekiyor.Kendi aralarinda acaba bu iyilestimi diyerekten konusuyorlar.Merak edip hastanin yanina gidiyorlar.
Sonuc cok ilginc.Hastaya sen neden ziplamiyorsun diye sorduklarinda hasta su cevabi verir:
Cunku ben tavanin dibine yapistim.
yasin hatip
10-09-2007, 07:05 PM
Fadime kumar oynuyormus. Temel de arada sirada gidip soruyormus:
-Nasil gidiyor kanaryam?
-Kaybediyorum.
Bir müddet sonra yine:
-Nasil gidiyor güvercinim?
-Kaybediyorum
Bu konusma bülbülüm, serçem diye devam edince Cemal sormus:
-Neden karina hep kus isimleriyle hitap ediyorsun?
-Bu kadar kisinin içinde kus beyinli diyemem ya!" diye fisildamis Temel.
3
Komik
yasin hatip
10-09-2007, 07:05 PM
Bir gün bi uçakta fransiz,ingiliz,alman,rus,iranli,hollandali ve türk laylaylom gidiyolarmis.
Neyse uçak rotasini takip ederek giderken ingilterenin üstünden geçiyo.Ingiliz söyle bi asagilari süzüyo ve lafa giriyor :
- Arkadaslar,burasi benim memleketim ingiltere.Bizim diyo biramiz acaip meshurdur sahane biralar üretiriz içmelere doyamazsiniz..
Neyse ingiltere bitiyor fransa nin üstünden geçiyo ve fransiz daliyo:
- Burasi da fransa bizim kizlarimiz meshurdur öpmelere kiyamazsin.
Derken almanya ya geliyo uçak alman bi iç çekiyo ..
- Hey gidi memleket diyo biz diyo bi arabalar üretiriz binmelere kiyamazsiniz..
Sonra efenim geliyo hollanda ya hollandali bakiyro sööyle bi asagiya:
- Burasi da hollanda diyo ah o güzel evler diyo bizim evlerimiz meshurdur...
Uçak geçiyor rusyaya sonra (nasil bi rotaysa artik):
- Rus bakiyo assaa bizim diyo kgb miz meshurdur dünya da sinek havalansa haberdardir...
Sonra irana dönüyo uçak iranli bakiyo söyle bi göz süzerek:
- Abiler diyo burasi da iran bizim de halimiz meshurdur diyo yumusaciktir..
geldik türkiye ye..
- Türk bakiyo abi assa düsün düsün nerden baslasamki
(o kadar çok meshur seyimiz var ki en orjinalini söölemeliyim diye)
hah buldum diye düsünüyo ve basliyor anlatmaya...
- Arkadaslar diyo burasi türkiye.Bizim diyo delikanlimiz çok meshurdur.Oyleki alir fransizin kizini,
içer ingilizin birasini ,atar almanin arabasina ,götürür hollandalinin evine ,yatirir iranlinin halisina ,
çatir çatir s.ker , kgb nin de bi s.kimden haberi olmaz.....:-))
yasin hatip
10-09-2007, 07:06 PM
Adamin biri uçakla ilk defa Paris’e gidecek. Islerini planlamak için uçak yolculugunun kaç dakika sürecegini ögrenmek ister. Hava yollarini arar. Görevliye Istanbul-Paris arasinin uçakla ne kadar sürdügünü sorar. Görevli tarifeye bakmak için, “Bir dakika” deyince, adam da, “tesekkür ederim” deyip telefonu kapatir.
yasin hatip
10-10-2007, 07:07 PM
Nezaket Dersi Veren Öğretmen
Nezaket dersi veren öğretmen;
\"Çok lüks bir restoranda mükemmel bir kız arkadaşla yemekteyken,çişinizin gelmesi durumunda ne dersiniz\" diye erkek öğrencilere sormaya başlar. Erkek öğrencilerde sırayla
cevap verirler.
yasin hatip
10-10-2007, 07:08 PM
Bir akşam vakti Hz. İbrahim in yaşadığı köyden geçen yaşlı bir yolcu, misafir olup geceyi geçirebileceği bir ev aradı.
Bir akşam vakti Hz. İbrahim in yaşadığı köyden geçen yaşlı bir yolcu, misafir olup geceyi geçirebileceği bir ev aradı.
yasin hatip
10-10-2007, 07:09 PM
Hocanın hanımı çok gezermiş hergün bir evden çıkıp diğer evlere sıra sıra misafirliğe gidermiş.
yasin hatip
10-10-2007, 07:09 PM
Sünettçinin biri her sünnet ettiğinden kestiği parçayı saklarmış hatıra olsun diye...
yasin hatip
10-10-2007, 07:09 PM
Uzun bir konvoy halinde ileerleyen çok kabalık bir cenaze törenini merak eden adam en öndeki birinin yanına yaklaşarak sorar.
yasin hatip
10-10-2007, 07:09 PM
bir gün temel,ingiliz,alman,fransız uçaga binmişler
yasin hatip
10-10-2007, 07:10 PM
Temelin babası vefat etmiş. Birgün komşusu temele başın sağolsun, nasıl oldu bu böyle diye sormus
-Babam 4. kattan düştü
-Betona mı vah vahh
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 10:39 AM
--------------------------------------------------------------------------------
Adamin biri bir gun Ingiltere'ye gezmege gitmek istemis. Tabii Ingilizce bilmediginden arkadasina sormus :
-Yav ben Ingiltere'ye gidince onlarla nasil anlasacagim?, demis. Arkadasida :
-Bak konustugun her cumlenin sonuna 'ing' koy. Onlar senin ne demek istedigini anlarlar, demis. Ve adam Ingiltere'ye gitmis ve solugu bir cafede almis. Arkadasinin taktigini uygulamaya baslamis ve garsonu cagirmis :
-Sen bana bir cay getirebiling? demis ve garson saskin saskin cay getirmeye gitmis. Garson cayi hemen getirmis. Adam demiski :
-Bak, ben ne guzel Ingilizce konusuyoring degiling? demis. Garson lafi yapistirmis :
-Ben Turk olmaying , b.. icerdin caying!
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 10:39 AM
Adam iş gezisinden evine normalden 1 gun erken dönuyormuş.. havaalanindan taxiye binmiş, şofore demiş ki:
"Bana bi iyilik yapar misin... ben iş gezisindeydim ve adim gibi eminim ben yokken karim eve sevgilisini aldi.... şimdi eve gidelim ikisi kesin şu an sevişiyorlar.... sen de benle eve girip ben onlari basarken şahitlik eder misin?"
Taxi şoforu kabul etmiş...... eve gelmişler, yatak odasina cikmişlar...işiklari yakip battaniyeyi yataktan bir cekmişler ki,kadin hakikaten başka bir adamla yatakta.....Adam hemen silahina davranmiş o sirada karisi bagirmiş:
"YAPMA..!!! Bu adam bizim icin neler yapti bilsen... sana dogumgununde aldigim Corvette'in parasini kim odedi saniyosun? ya yeni teknemizin parasini? senin saga sola borclarini nasil kapattik saniyosun ??? Hep onun sayesinde oldu !!"
Adam taxi şoforune donmuş...
"sen olsan şimdi ne yaparsin.. ?"
Taxi şoforu.. "valla beyefendi.." demiş.. "ben olsam bir an once adamin ustunu orterdim malum havalar sogudu bi suru salgin hastalik kol geziyo ortalikta !!!..."
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 10:40 AM
Tekrar Deneyiniz
Temel ile Dursun promosyonlu meşrubat alırlar. Meşrubatı açan Temel hemen kapağa bakar:
- "Tekrar deneyin."
Kapağı kapatıp yeniden açar ve okur:
- "Tekrar deneyin." ... ... ...
En sonunda sinirlenen Temel:
- "Ula Tursun. Ha punlar pizi kandıriy! İki saattir deneyrum hala pi şey çıkmadi."
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 10:40 AM
Temel ve Maymun
Nasa uzay üssünde yeni bir deneme yapılıyormuş. Gönüllü başvuranlar arasından Temel, astronot adayı olarak seçilmiş. Ön elemede oldukça sıkı testleri geçen Temel; 3 aylik ikinci bir eğitim ile iyi bir astronot olabilmiş. Beklenen an gelmiş ve Temel bir maymunla birlikte uzay mekiğine binerek havalanmış. Atmosfer aşıldıktan sonra Temel'in ilk işi; kendisine sıkı sıkıya söylenildiği gibi zarfları açıp maymunun ve kendisinin görev kartlarını okumak olmuş. Maymunun görevleri: "Yerküre ile bağlantıyı sürekli kontrol altında tutmak; her 2 saatte bir yörüngedeki sapmaları ayarlamak; füze içindeki hava basıncı, ısı, iletkenlik değerlerini aşağıya bildirmek; yakıt harcamasını ve motorların sırasını belirlemek..." diye devam ederken; okumaktan sıkılan Temel, kendi görev kartını açmış : "Maymunu iyi besle!"
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 10:40 AM
Temel kola makinalarinin birinin karsisina geçmis, hiç durmadan jeton atıp kola aliyormus, jeton atıp kola alıyormuş, Yanina kendi halinde bir adam gelmis ve;
-Ula temel ne yapiyursun da'demis. temel'de;
-Karisma uşagum sansim yaver gidiyor. demiş
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 10:40 AM
Karadeniz futbol takımlarından biri, İstanbul'da oynanacak maç için sıkı hazırlıklar yaptı. Temel de amigoloğu üstlendi ve maçtan önce, oyunu izlemeğe gelen hemşehrilerine taktik verdi:
-- Sağ kolumi havaya kaldurunca, bizim takım içun bağıracasunuz. Sol kolumu kaldurunca obür takum aleyhuna... İki kolumu kaldurunca sessizluk!
Maç basladı, Temel sağ kolunu havaya kaldırdı. Taraftarlar hep bir ağızdan bağırdılar:
-- Ya ya ya, şa şa şa, bizum takum çok yaşa!...
Karşı takım oyuncularından birinin çok sert faulüne kızan Temel sol kolunu havaya kaldırdı. Bu kez taraftarlar karşı takımı yuhaladılar.
Biraz sonra Temel iki kolunu birden kaldırdı. Taraftarlar hep birlikte bağırdılar:
-- Sessizluk... sessizluk... sessizluk!...
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 10:40 AM
AMERİKAN ŞAKASI
John'la James kır gezintisine çıkmışlardı. Bir ara John, James'e yerdeki sığır tersini gösterdi:
- Bak James... Günün birinde öleceksin, mezara koyacaklar, mezarının üstünde otlar bitecek. Otları inekler yiyecek. İnekler işte böyle pisleyecek. Ben, bunu görünce, "Yazık... Ne kadar değişmissin James," diyeceğim.
James dedi ki:
- Önce sen öleceksin, John. Mezara gireceksin. Mezarının üstünde otlar bitecek. Onları inekler yiyecek. İnekler işte böyle pisleyecek. Ben, bunları görünce "Hiç değişmemissin be John!" diyeceğim!
DENENMİŞ İLAÇLAR
Doktor, hastasına telefon etti:
- Size verdiğim reçetedeki ilaçları kullanmaya başladınız mı?
- Başladım, doktor.
- İyileşmeye de başladınız mı?
- Daha iyiceyim. İlginize teşekkür ederim. Daha önce böyle telefonla sormazdınız...
- Ben de aynı hastalığa tutuldum. İlaçları kullanmadan önce emin olmak istedim de..
ENAYİ
Bir yığın sebze yüklenmiş el arabasını kan ter içinde yokuş yukarı çıkarmaya çabalayan manav çırağına acıdı, yardım etti. Güç bela yokuşun başına geldiler. Geniş bir soluk alarak sordu:
- Oğlum, tek başına bu kadar yükü taşıyamayacağını ustana söylemedin mi?
- Söyledim ama...
- Öyleyse niye taşıttı?
- "Sana yardım edecek bir enayi bulunur" dedi.
EŞEK BOYAMAK
Kayseri'ye yeni gelen yabancı, ayakkabısını boyatırken boyacıya takılmış:
- Siz Kayserililer eşeği boyayıp babanıza satar mısınız. Nasıl yapılır bu is?
Boyacı, fırça sallamayı sürdürerek:
- İşte, demiş, eşeği böyle boyarız!
HAP
Bir adam uçağıyla Afrika'nın üzerinde gezerken birden uçağı arızalanır ve ormanlık bir alana düşer. Üstüne üstlük bir afrika kabilesinin ona doğru yaklaştığını görür. Adam içinden "İste şimdi hapı yuttuk" der. O anda düşüncesinde Nur yüzlü dedenin sesini duyar.
- Hayır evladım henüz hapı yutmadın.
- Peki ne yapmam gerek ?
- Şuradaki mızrağı görüyormusun? - Evet.
- Al onu öndeki renkli giysili adamın tam kalbine batır.
Adam mızrağı alır ve adamın tam kalbine batırır.
-Evladım işte şimdi hapı yuttun.
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 10:40 AM
japonlar son teknoloji bir bilgisayar yaparlar
ve dünya üstündeki tüm bilgileri bu bilgisayara yüklerler
sonra da bütün dünyaya meydan okurlar
bilgisayar sadece 1 saniye içinde en zor soruları bile cevaplayabilir diye
amerikalılar en zor uzay hesaplarını sorar
bilgisayar 1 saniye içinde doğru cevap verir
alman en zor edebi metinlerin tercümesini ister
bilgisayar 1 saniye içinde mükemmel bir çeviri verir
fransızlar ....
ruslar .....
cevaplanamaz diye ümit ettikleri soruları sorar
hepsi de
bilgisayarın hızı ve doğru cevapları karşısında hayran kalırlar
sıra türke gelir
türk de bir şeyler sorar
bilgisayar çalışır çalışır ...
1 saat boyunca cevap veremez..
ve nihayet çöker
japonlar deli olur
sebebinin ne olduğunu merak eder
ve bilgisayara ne sorduğunu bilmek için türke gelir
türk
hiççç der
sadece ne var ne yok
diye sordum
meğer bilgisayar aynı anda
hem var olan bilgileri hem de yok olan bütün bilgileri saptamak için saatlerce çalışmış varı yoktan ayırt edememiş ve çökmüş
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 10:41 AM
Eczacı baba
Kız erkek arkadaşını arayıp akşam yemeğe davet etmiş. Hem ailesiyle tanıştıracak, hem de ailesi dışarı çıktıktan sonra erkek arkadaşıyla birlikte olacakmış. Çocuk kız arkadaşının evine gitmeden önce bir eczaneye uğrar. Eczacıya: - "Bana prezervatif verir misiniz?", der; eczacı da ne yapacağını sorar. Çocuk da kız arkadaşının evine gideceğini, kızın ailesi gittikten sonra birlikte olacaklarını söyler. Akşam yemek yemek için masaya otururlar. Yemekten önce dua edilir herkes yemeğe başlar ama çocuk hala dua ediyordur. Kız çocuğa, "ben senin bu kadar dindar olduğunu bilmiyordum", der. Çocuk da kıza: - "Ben de senin babanın eczacı olduğunu bilmiyordum!!!"
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 10:41 AM
Hakemler Bizde
Bir devrin tüm as ve klas futbolcuları cennette buluşmuş. Cennetin baş meleği de futbol meraklısıymış. Şeytanı çağırtmış: -"Cennetle cehennem arasında bir maç düzenleyelim ne dersin?" -"Boşuna oynamayalım, biz kazanırız", demiş şeytan. -"Olur mu en iyi futbolcular bizde, ne kadar da kötü futbolcu varsa sizde..." Şeytan şeytanca gülümsemiş: -"Ama bütün hakemler de bizde..."
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 10:41 AM
Buzdolabı
Temel ile dursun 15 sene sonra ilk kez görüşmüşler. Dursun Temel'i evine davet etmiş. Dursun un iki karısı varmış (biri imam nikahlı diğeri ise resmi). Dursun Temel'i yedirmiş içirmiş. Akşam Temel Dursunlar da kalmış. Gece Dursun un imam nikahlı karısı Dursun un yanına gelmiş ve şöyle demiş:
"Dursun çok azdım benimle beraber ol!"
Dursun: "olmaz evde misafir var"
Karısı ısrar etmiş. Dursun karısına "git buzdolabının kapağını aç ışığından bak Temel uyuyorsa gel"demiş. Kadın bakmış, Temel uyuyor numarası yapmış. Dursun ile karısı işi bitirmişler. Derken öbür karısı gelmiş. Aralarında aynı konuşmalar geçmiş. Dursun bu karısıyla da işi bitirmiş. Sabah olmuş. Dursun Temel e sormuş:
"rahat uyudun mu?". Temel:
"evet ama gece çok susadım" demiş. Dursun sormuş:
"peki niye içmedin?". Temel yanıtlamış:
"nasıl içerim buzdolabının kapağını her açanı hallediyorsun!"
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 10:41 AM
Temel arabayla giderken bakmis benzini bitiyor. Hemen en yakin benzinciye
girmis, pompanin yaninda durmus, arabadan inip benzin deposunu açmis,
baslamis deponun içine isemeye...
Temel in depoya isedigini gören pompaci,
- Ya sen ne yapiyorsun, bu yaptigin normal mi?..
Temel hemen cevap vermis,
- Yooo Süper...
- Dönmedolap
Temel ve Fadime lunaparka giderler. Dolasirlarken bir ara Fadime dönmedolaba
binmek ister. Temel karsi cikar, "Olmaz, donun gözükür..." der. Fadime susar.
Az sonra Temel balonlara tüfek atarken Fadime çaktirmadan yanindan ayrilir.
On dakikasonra döndügünde Temel sorar, "Neredeydin?" Fadime kafasini öne
egip, "Dönmedolaba bindim..." der ve bunu duyan Temel acaip sinirlenir. "Ben
sana binme donun gözükür demedim mi?" der. Bunun üzerine Fadime "Dedin
ama gözükmedi... Çikardim oni"...
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 10:41 AM
- 1881-1920
Küçük Temel ilkokulda okurken bir sözlü sirasinda ögretmeni sormus :
- Söyle bakalim Temel, 1881 de ne oldu?
- Atatürk dogdu ögretmenim...
- Afferim oglum, peki 1920 de ne oldu?
- Atatürk 39 yasina basti ögretmenim!..
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 10:41 AM
--------------------------------------------------------------------------------
- Lezbiyen
Temel bara gitmis. Yanindaki kadinla sohbet etmege çalisirken kadin :
- Bosuna benimle yakinlik kurmaya çalisma, ben lezbiyenim...
demis. Temel lezbiyenin ne demek oldugunu sorunca, kadin :
- Ben yalnizca kadinlarla beraber olurum...
demis. Bu Temel in acaip hosuna gitmis ve söyle demis :
- Pen ta sizin cibu lezbiyenum...
- Deniz Bitti
Açik denizde geminin kaptani ölünce Karadenizli diyerek Temel i kaptanliga
getirirler... Bir gün, iki gün derken isler iyi gider, fakat üçüncü gün sabaha karsi
gemi karaya oturunca bütün tayfalar :
- Ne ettin de karaya oturttun gemiyi kaptan?..
diye sorunca, Temel cevap verir :
- Pen pisey etmedum... Denuz pitti...
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 10:42 AM
Amerki Amerika
Temel ile Dursun Karadeniz sahilinde oturuyorlarmis. Temel Dursuna demis ki :
-Gel beraber Amerika ya yüzelim...
Iki kafadar Karadeniz den baslamislar yüzmeye, Marmara, Ege, Akdeniz felan
derken okyanuslari da asip Amerika ya yaklasmislar.Hatta özgürlük anitini
görmüsler. Tam bu sirada bizim Temel Dursun a dönüp :
- Dursun ben kesildum geri doneyrum...
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 10:42 AM
- Ortadaki Benim
Almanya da yaşayan Dursun, Temel den hem kendini hem de köyü hatırlatacak bir hatıra fotoğrafı ister. Temel de Dursun un çok sevdiği iki ineğinin arasında bir fotoğraf çektirerek Dursun a gönderir. Dursun mektubu aldığında fotografin arkasında şu yazıyı okur : "Ortadaki benim!"...
- Sinyal
Araba tamircisi arkadasi Temel e seslenmis,
- Temel, bak bakalim arabinin sinyali çalisiyor mu?
Temel bakmis,
- Calisay calismay calisay calismay calisay calismay...
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 10:42 AM
- Vesikalik
Temel bir gün Dursun a gidip,
- Dursun, senin makinen var bana 12 tane vesikalik gerekiyor çeker misin?
demis. Dursun da,
- Çekerim ama benim makine boydan çeker vesikalik nasil olacak. demis ve
baslamislar düsünmeye. Sonunda Dursun unaklina birsey gelmis ve,
- Temel, sen sahile git kumu kaz içine gir omuzlarindan asagisi görünmesin
böylece vesikalik olur.... tamam demis Temel, Dursun makineyi almak için eve
giderken o da sahile gitmis, 12 tane çukur kazmis. Dursun gelmis,
- Salak niye 12 tane çukur kazdin? Ben 12 tane makine getirmistim...
- Güzellik-Aptallik
Temel e sormuslar : "Güzel olmayi mi tercih ederdin yoksa aptal olmayi mi?"
Temel biraz düsünmüs, "Tabii ki aptalligi" demis. "Niye?" diye sormuslar. Temel,
"Güzellik geçiçidir." demis...
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 10:42 AM
Su Derinligi
Temel, dere kenarinda oturuyormus. Oradan jeeple geçmekte olan bir adam
suyun derin olup olmadigini sormus. Temel,
- Derin degildir, geçebilirsin...
demis. Adamda Temel e güvenerek suya jeepiyle girmis. Jeep bir anda sulara
gömülmüs. Kan ter içinde sudan çikan adam Temel in yakasina yapisarak,
- Hani derin degildi ulan.
diyerek Temel i tartaklamaya baslamis. Temel de,
- Abi vallahi benim suçum yok. Demin bir ördek geçiyordu su beline geliyordu...
- Tahliller
Temel hastaneye gitmektedir. Giriste birinin agladigini görür. Yaklasir ve sorar,
"Hayrola hemserim!.. Neden agliyorsun?" Adam, "Kan tahlili yaptirmaya geldim.
Parmagimi kestiler." der. Bu sefer Temel daha siddetli bir sekilde aglamaya
baslar. Ne oldugunu anlayamayan adam Temel e sorar, "Hayirdir hemserim. Sen
niye aglamaya basladin?". Temel, " Ben..." der, "Idrar tahlili yaptirmaya
geldim"...
- Aslan Yürekli Temel
Temel hayvanat bahçesinde gezerken açik buldugu bir kafesten içeri dalmis.
Görevliler panik içerinde arkasindan bagirmislar :
- Hoop, dur ne yapiyorsun, orasi aslanin kafesi !..
Temel geri dönmüs, görevlilere söyle bir bakip,
- Sankimaslaninizi yeduk...
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 10:42 AM
- Dünyadan Haberin Yok
Birgün Temel marketten bir kutu orkidle çikmis. Onu gören Dursun sormus,
-Ne yapacaksin orkidi?
-Sen bilmiyor musun Dursun? Onunla tenis oynaniyo, bisiklete biniliyo,
kosuluyo, oohooo, senin dünyadan haberin yok...
- Yatagin Alti
Temel ve arkadaslari kahvede oturuyorlarmis. Birisi demis ki "Benim karim galiba
beni manavla aldatiyor." digerleri nasil anladigini sorunca "Yatagin altinda
karpuz buldum" demis... Baska biri "Sanirim karim beni marangozla aldatiyor.
Ben de Yatagin altinda testere buldum..." derken Temel aniden "Yavv galiba
Fadime beni atla aldatiyor" demis, arkadaslari, "Nasil anladin?" diye sormuslar.
Temel de "Yatagin altinda JOKEY buldum" demis...
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 10:42 AM
Temel bir gün kahveye girmiş. Üstü başı yırtıkmış. Ne oldu diye sormuşlar.
-Temel: "Kaynanamı gömdük."diye cevap vermiş.
- Kahvedekiler: "İyi de bu halin ne?"
-Temel: "Biraz direndi de."
Temel çok para kazanmış. Ailece lüks bir lokantaya gitmişler. En pahalı şarabı seçip ısmarlamış.
- Garson “ Hangi yıl tercih ederdiniz, diye sorunca,
- Temel “ Pi mahzuru yoksa hemen isteyrum.”
Temel ve dursun yaz tatillerinde Antarktika'ya gitmeye karar vermişler. Uzun bir yolculuktan sonra buzlar diyarına varmışlar. Bir rehber bulamadıklarından kendileri gezmişler uzun buz ovalarını. ertesi sabah bir rehberle anlaşarak kıtanın en güzel yerlerini rehber eşliğinde gezip merak ettiklerini soruyorlarmış. Bir ara Temel rehbere seslenerek
- " Pardon burada hiç beyaz kadın var mı ? " diye sormuş,
- Rehber "Tabiî ki var, buradaki kadınların yüzde doksanı beyazdır" demiş.
- "Peki siyah kadın var mi?"
- "Eh bir kaç tane var bu civarda"
- "Pekİ siyah beyaz kadın var mı" rehber son derece şaşkın bir şekilde
- "Tabiî ki hayır ben hiçbir yerde rastlamadım böyle kadına" Cevaptan hiç de hoşnut kalmayan Temel Dursun'a dönerek
- " Ula dursun yoksa dün akşamkiler penguen miydi?????".
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 10:43 AM
- Attaaaa Gidecegiz
Azrail Temel in canini almak için gelmisti. Temel hemen bir çare buldu. Isaret
parmagini agzina sokup, "aguk guguk" sesleri çikartarak bebek taklidi yapti.
Azrail durumu anlayip Temel in oyununu bozmak istemedi ve gitti. Ertesi gün
Temel ialmak için geldiginde Temel in kendisine bir emzik bile aldigini ve yerler-
de emekledigini gören Azrail, Temel e :
- Temel, gel attaaaa gidecegiz...
- Seni Kus Sandim
Temel sehre inmis. Bakmis pencere kenarinda bir papagan. Içinden :
- Allah allah kusa bak yav....
demis. Tabi bu arada papagan da Temel in kendisine baktigini görüp :
- Ne bakiyorsun hemserim...
demis. Temel biraz saskinlik biraz da saflikla :
- Afedersun hemserum. Ben seni kus sandiydum...
- Cep Telefonu
Temel arkeoloji profesörüdür ve Amerika da gerçeklesicek bir konferansa davet
edilir. Konferansa katilir. Amerikalilar anlatmaya baslar,
- Biz ülkemizde yaptigimiz kazilarda 25 metre asagi indik ve telefon kablolari
bulduk. Öyleyse bizim atalarimiz asirlar önce telefon kullanmislardir. Sira
Türkiye ye gelir ve Temel baslar anlatmaya,
-Biz ülkemizde yaptigimiz kazilarda 50 metre asagi indik ama birsey bulamadik.
Buradan su sonuca ulastik... Atalarimiz asirlar önce cep telefonu
kullanmislardir...
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 10:43 AM
- Muz
Temel hayatinda ilk defa memleketinden çikmis, güneye, Adana ya gidecekmis.
Adana da buna bir hevenk muz ikram etmisler ve bu muzlari memleketine
döndügünde yemesini rica etmisler. Aradan birkaç ay geçtikten sonra
Adanalilar Trabzon a geridönen Temel e bir mektup yazmislar... Mektupta
sormuslar, "Nasil, muzlari begendin mi?" diye.
Temel cevaben gönderdigi mektupta "Begendim ama çekirdekleri çok büyüktü."
demis...
- Sadece Bende Var
Temelle Fadime evlenmis, gerdege girmisler. Fadime daha çok toy oldugu icin
Temel in "Bak bundan sadece bende var..." demesine inanmis ve uzun süre
bunu böyle sanmis. Ama Temel in oturdugu mahallede bir de uyanik sütçü
varmis. Her gün Temellere gelen bu sütçü sonunda zaten saf olan Fadime yi
ayartmayi basarmis ve birlikte olmuslar. O aksam Temel eve geldiginde Fadime
Temel e : "Sen beni aldattin. Bundan sadece bende var demistin, ama sütçüde
de var..." demis. Temel olanlari anlamis ama bozuntuya vermemis, "Dogru, bir
bende, bir de onda var, ona da ben vermistim zaten demis.
Fadime karsilik vermis, "Madem öyle iyisini neden ona verdin?"...
- Balik ve Temel
Temel bir gün bir hayvanat bahçesine gitmis. Akvaryumlarin yaninda birini
görmüs. Adam elini akvaryumun neresine ***ürse balik da takip ediyormus.
Temel sormus :
- Ula bu nasi oliyi?..
Adam bilmis bir tavirla cevaplamis :
- Her zaman daha zeki olan yaratiklar kendinden daha az zeki olanlari
yönetebilirler...
demis ve oradan uzaklasmis. Birkaç dakika sonra geldiginde bir de ne görsün?
Temel akvaryuma agzini yapistirmis, balik gibi bir açiyor bir kapiyor...
- Karsilikli Yardim
Temel ile Dursun araba ile Rize den Trabzon a giderken yolda arabalari
bozulmus olan iki kadin görmüsler. Hemen yanlarina gidip yardim
edebileceklerini söylemisler ancak bu yardimlarinin karsiliginda aganigi naganigi
isteriz demisler...
Kadinlar çaresiz kabul etmisler yalniz prezervatif takmalisiniz, yoksa hamile
kaliriz demisler. Neyse bütün isler bitmis, aradan bir hafta geçmis, Temel
Dursun a :
- Bana ne ya!.. Ben artik çikartiyorum bunu!.. Hamile kalirsa kalsin!..
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 10:43 AM
Temel Londra'ya uçakla seyahat ediyormuş. Uçakta her şey normal iken birden pilotun sesi duyulmuş:
- "Sayın yolcular, uçağımızdaki 4 motordan bir tanesi bozuldu, ama biz 3 motorla rahat iniş yapabiliriz" Neyse rahatlar herkes. 15 dakika sonra bir anons daha:
- "Sayın yolcular maalesef 1 motorumuz daha bozuldu ama biz 2 motorla inişi yapacağız" Herkes rahat ama bir anons daha gelmesinden korkmaktadır. 20 dakika sonra bir anons daha gelir:
-"Sayın yolcularımız 2 motordan biri daha bozuldu ama biz en iyisiyiz ve 1 motorla inişi size garanti ediyoruz" Herkes ohh çeker rahatlar. Temel ise panik içinde:
- "Uyy bu motorda bozulursa havada kalacağuz"
Temel'in 8 tane çocuğu varmış. Ama hepsi de birbirinden salak, geri zekalıymış. Temel ve karısı Fadime doktora gitmişler, durumu anlatmışlar. Böyle böyle biz artık çocuk istemiyoruz demişler. Doktor bunlara 1
-2 kutu prezervatif vermiş. Nasıl kullanılacağını falan anlatıp yollamış. Neyse bunlar kullana kullana bir gün prezervatifleri kalmamış. Temel kara kara düşünmeye başlamış . Ne yapsak ne etsek diye Fadime " Dur ben sana dantelden örüvereyim demiş." Ölçüyü falan almış 1
-2 gün içinde örmüş. Aradan 9 ay geçmiş. Temel ile Fadime nin 1 çocukları daha olmuş . Zamanla çocuk büyümüş, 9
-10 yaşlarına gelmiş. Ama nasıl bir çocuk zeki mi zeki, fırlama mı fırlama . Önceki 8 ine hiç benzemiyor. Tüm sınavlarda birinci, sporda tüm şehrin en iyisi, köyün en zeki, en atılgan çocuğu olmuş. Bir gün Temel kahvede otururken sormuşlar. " Ya Temel senin 9 çocuğun 8'i deli mi deli bu sonuncusu nasıl oluyor da bu kadar akıllı oluyor? " Temel gerine gerine cevap vermiş. " Süzme o, süzme..! "
Temel dahiliyeci olmuş ve buna bir gün kadının biri gelmiş, demiş ki:
-Doktor bey ne yesem onu sıçıyorum. Pasta yiyorum pasta cıkıyor ekmek yiyorum ekmek çıkıyor,demiş. Temel de :
-O zaman bok ye, demiş.
Temel hayvanları araştırma konusuna oldukça ilgi duymaktaymış. Bir gün bu merakını gidermek için laboratuarını kurarak çalışmalara başlamış. Örnek hayvan olarak bir PİRE almış. Çok hassas aletler ile bu işe başlayan Temel, eline çok hassas bir neşter alarak pirenin ayaklarının ucundan biraz kesmiş ve masanın üzerine bırakmış ve pireye ZIPLA BAKAYIM diye seslenmiş, doğal olarak zıpla***** dolaşan bir hayvan olan pire yarım yamalak da olsa zıplamış, o sırada Temel hemen yakala***** ayaklarının tamamını yontmuş ve masanın üzerine tekrar bırakarak seslenmeye başlamış. ZIPLA BAKAYIM, ULA ZIPLASANA, ZIPLA BE HAYVAN. Fakat ayakları kesilen pireden hiçbir hareket yok..... Temel hemen kalem kağıdı alarak raporu yazmaya başlamış. PİRE incelendi. SONUÇ: "PİRE'nin ayakları kesilince kulakları duymamaktadır."
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 10:43 AM
Iyi Belle
Temel ile Dursun balik avlamaya çikmislar. Birinci gün hiç balik yakalayamamis-
lar, ikinci gün de hiç balik yakalayamamislar, üçüncü gün bir kova balik
yakalamislar... Bunun üzerine Temel Dursun a :
- Dursun bu yeri iyi belle, yarin da buraya geliriz...
Kiyiya vardiklari zaman Temel Dursun a tekrar sormus :
- Dursun yeri iyi belledin mi?
- Evet...
- Ne yaptin?
- Kayigin ucuna çarpi koydum.
- Ulan salak yarin bu kayigi kiralayacagimizi nereden biliyorsun?..
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 10:43 AM
Baliklar
Filozof Temel e sormuslar :
- Hocam, sizce baliklar neden konusmazlar?
- Basini suya sok, anlarsin!...
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 10:44 AM
Mahkeme
Bizim Temel bir tv kanalinda yarismaya katilir. Kazandigi parayi eksik verirler.
Temel sebebini sorar. "Vergi kesiyoruz" cevabini alir. Bunun üzerine Temel de
bir avukata basvurur. Avakut ona "Televizyonu mahkemeye ver." der.
Aradan zaman geçer, avukat yolda Temel i görür ve sorar :
- Ula televizyonu mahkemeye verdin mi?
Temel cevaplar.
- Verdim ama ertesi gün geri aldim oni... Insan televizyonsuz yapamayi!...
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 10:44 AM
Yazdi mi Yaziyorum
Temel bir gün çocugunun defterine bakmis ama hiç yazi görememis. Birgün
okula gitmis bakmis, yine yazi yok. Sonra ogluna sormus :
- Defterinde neden yazi yok?
Çocuk cevap vermis :
- Ögretmen tahtaya yazdi mi yaziyom, sildi mi siliyom
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 10:44 AM
Kaplan Avcisi
Temel bir gün Trabzon da is ve isçi bulma kurumuna gider.
Memur : Daha önce ne tip islerle ugrastiniz?
Temel : Kaplan avcisiyim...
Memur : Trabzon da kaplan ne gezer be adam?
Temel: Ula bende onun için issizum ya
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 10:44 AM
Böcek
Temel in eczanesine giren adam,telasla sordu :
- Sizde böcek ilaci var mi?
Temel soruya, soruyla cevap verdi.
- Böceginizin nesi var
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 10:44 AM
P ile Yemek
Temel arkadasi Cemal i kahvede görür.Yanina oturur ve kendisine bir çay
söyler. Birazdan çayi gelir, bir yandan çayini yudumlarken bir yandan da Cemal
ile sohbete baslar. Konu yemekten açilir ve Temel :
Temel : Ula Cemal pil pakalum bu cünben ne yedum?
Cemal : Ben nerden piliyrum...
Temel : Dur sana pir ipucu vereyrum.Bas harfi P dur.
Cemal : Pilav
Temel : Hayur
Cemal : Patates
Temel : Hayur
Cemal : Patlican
Temel : Hayur
Cemal : La pilemedum sensöyle!
Temel : PAMYA...
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 10:45 AM
Pijama
Temel , Cemal e misafirlige gitmistir. Gece sagnak yagis baslayinca, Cemal
konukseverlik gosterir :
- Ula Temel , çok yagmur yagiyor, eve gitme , burada kal.
Temel bunu kabul eder ama biraz sonra ortadan kaybolur. Aradan epeyce
zaman geçtikten sonra, kapi çalar, kapidaki sirilsiklam bir bicimde islanmis
Temeldir... Cemal cikisir :
- Ula neredesun , merak ettum seni?
- Eve kadar gittim , pijamalarumu aldum da...
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 10:45 AM
Temel Almanyada işçidir. Çalıştığı iş yerinde bir Fransız birde İngiliz vardır. Patron Almandır. Ve Alman zampara bir heriftir. Patron bazı günler öğleden sonra iki saat kaybolur. Hepde aynı saat dilimi içinde. İngiliz işçi uyanır duruma. Ve arkadaşlarına bir öneride bulunur:
"Arkadaşlar patron bugünde kaçacak. Bizde kirişi kıralım işten. Adam iki saat yok, en azından bir saat kafamıza göre takılalım."
Arkadaşları kabul eder bu öneriyi. İngiliz:
"Ben bi bara uğrayıp viski içeceğim." der. Fransız:
"Ben romantik bi adamım. Nehrin kıyısında bir yürüyüş yapmak istiyorum"der.
Gidecek bir yer düşünemeyen Temel, "Bende eve gidip Fadime'yi göreyim bari" der ve üçü birlikte çıkarlar işyerinden.
Evine yaklaşan Temel irkilir. Evden garip garip sesler gelmektedir. Daha da yaklaşır ve kulak kabartır Temel. Karısının hafif çığlıklarını duyar yatak odasından. Bir anlam veremez. Sessizce yatak odasının penceresine yaklaşır ve içeriye bakar. Patronu üstte Fadime alttadır. Fadime hala küçük çığlıklar atmaktadır. Patron bi ara kafasını çevirerek cama bakar. Temel hızla eğilir ve sessizce işyerine gidip işinin başına geçer.
İki gün sonra patron yeniden kaçar. İngiliz yine kaytarmayı önerir arkadaşlarına. Fransız kabul eder. Temel direnir.
"Yahu" der İngiliz, "Senmi kurtaracaksın adamın işyerini. O kaçıyorsa bizde kaytaralım bir saat.Haydi gidelim."
Temel kesin bir dille hayır der. Nedenini merak eder arkadaşları.
Şöyle der Temel:
"Anam avradım olsun kaytarırsam işten ulan! Evde az kalsın patrona yakalanacaktım."
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 10:45 AM
Temel Dallasdaki kuzeni Dursunu görmeye gitmis. Dursun Temeli havaalaninda karsilamis. Beraberce disari çikmislar. Temel bir bakmis 10 metre boyunda bir limuzin! "Uyyy, amma da büyük bu,da!"
Dursun hafifçe gülmüs. "Temelim burası Amerika! Bura da herbirsey büyük!"
Yola çikmislar, Dursunun çiftliğinin kapisindan içeri girmisler. Git git bir türlü eve varmiyorlar. Temel saskinlik içinde: "Uyy, amma da büyük çiftlik daaa!"
Dursun gene hafifçe gülmüs. "Temelim burasy Amerika! Burada herbirsey büyük!"
Neyse, aksam olmus, yemek salonuna geçmisler. Salonun ortasinda kocaman bir masa. Bir ucunda Temel bir ucunda Dursun. Temel Dursunu taa uzaktan zor seçiyor. "Uyy!" diye baaarmis. "ammabüyük masa, da!"
Dursunun sesi gelmis "Temelim burasi Amerika! Bura da herbirsey büyük!"
Yemekten sonra Temelin tuvalete gitmesi gerekmis. Dursun:
"Temelim, alt kata in, soldan üçüncü kapi" diye tarif etmis. Temel alt kata inmis ama sol yerine sagdan üçüncü kapiya girmis. Orasi evin havuzunun oldugu yermis.Heryer karanlik oldugu için Temel elektrik düğmesini ararken havuza düsmüs. Can havliyle bağırmaya baslamis:
"Sifonu çekmeyuun!!Sifonu çekmeyuun!"
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 10:45 AM
Arkadaşlar Bi Fransiz Ve Bi Kadin Bi 90 Katli Evin çatisinda Romantik Bir Yemek Yiyolar Kadin Soruyo Napcaz Adam Diyo Seninle Arabayla Gezeriz Falan Diyo Eee Sonra? Soruyo Kadin Sonra Bi Restorantta Akşam Yemeği Yeriz Eee Sonra? Eve Gelir şarap Içeriz Eeee Sonra? Sonrada Yatariz Diyo. Kadin Ağlamaya Başliyo Erkekler Hepiniz Aynisiniz Diyo 90.kattan Aşaği Atliyo. 60.katta Ingilizin Biri Balkonda Hava Alirken Bi Bakiyo Yukardan Kadin Düşüyo Ve Hemen Yakaliyo. Niye Atliyosun Hayat Güzel.seninle Gezeriz Tozariz Diyo Atlama Diyo.eeeee Sonra? Sonra Seni Tiyatroya ***ürürüm Eeee Sonra? Sonra Eve Getiririm.eeee Sonra? Sonra Yatariz.kadin Yine Ağlamaya Başliyo 60.kattan Atliyo 30.katta Temel Balkonda Hava Alirken Bi Bakiyo Kadin Düşüyo Belinden Yakaliyo.bacim Niye Atlaysun Da Diyo.biktim Yaşamaktan Diyo Kadin. Saçmalama Seninle Hamsi Tutmaya Gideriz Eeeee Sonra? Sonra Onlari Yiriz Eee Sonra? Sonra Hamsi çorbasi Yiriz Eeee Sonra? Sonra Hamsiyi Ekmekarasi Yapariz Eee Sonra? Sonra Hamsi Salatasi Yeriz. Eeee Sonra? Yatmicazmi Diye Soruyo Kadin. Temelde Orosbiiiiiiiiii Diyo Kadini Balkondan Atiyo...
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 10:45 AM
Temel VİrÜsÜ
SAYIN MESAJU ALAN KISI,
Su anda pir Laz Virüsü almış puluniysunuz...
Piz, Trabzon-Türkiye'de henüz yeterli teknolojik imçanlara sahip
olmatuğumuzdan, pu pir MANUEL virüstür!!
Lütfen, çendi hard disçinizdeki püdün tosyalari çendinuz silerek yok
edinuz ve bu maili biltuğunuz herçese cönderinuz!!
Pize yardımci oltuğundan dolayi ı çok teşeççür ederuz.
Hacker Temel
Lazlara özel not : Bu bir şaka e-mailidur. Bu Mail'e uyup da hard
disçinizdeki tosyalari silmeyinuz !!
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 10:46 AM
1 - Temel ve Kraliçe Elizabeth
Temel Istanbul a gelmis, yürüyormus.Bu arada 5 dakikada bir top atislari duyul-
maktaymis. Merak edip sormus. "Hemserim bu top atislari neyin nesi?" diye.
Kraliçe Elizabeth in gelmesi sebebiyle top atisi yapildigi anlatilmis.
Aradan yarim saatgeçmis ve top atislari halen sürmekteymis. Temel yine
sormus bir baskasina "Bu top atislari neden?" diye. Ayni cevabi alinca
söylenmis: "Ulan, yarim saattir bir kariyi vuramadilar, be!"
2 - Temel ve Sevgilileri
Temel in 3 tane sevgilisi vardir.Biri ögretmen, biri doktor, biri de santralcidir.
Fakat ögretmenle evlenmeye karar verir. Bunu bilen arkadasi sorar "Niye
ögretmen de digerleri degil?" diye. Temel de ona döner:
-Ula der, bilmez misin doktorlar "bugün git yarin gel" der, santralci de "su an
mesgul daha sonra tekrar deneyin" der. Ama ögretmen ne der? Hadi bir daha
tekrarliyalim...
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 10:46 AM
3 - Parasitçü Temel
Temel Nato da havaci olarak askerligini yapiyormus. Komutan askerlere
parasütle nasil atlanacagini ögretmis.
- "Uçaktan atlayinca birinci ipi çekeceksiniz. Parasüt açilmaz ise ikinci ipi
çekeceksiniz. Yine açilmadi, o zaman Meryem Ana ya dua edeceksiniz."
Temel uçaktan atlar. Birinci ipi çeker parasüt açilmaz, ikinci ipi
çeker yine açilmaz. O sırada yere yavas yavas süzülen komutaninin
yanindan geçerken sorar:
- "Komutanim, komutanim.. O karinin adi neydi ?"
4 - Banka Soygunu
Temel ile Dursun Amerika da yasarlarken paralari bitmis ve bir banka soymayi
kafalarina koymuslar. Gece yarisi olmus, Dursun ve Temel kapilari açip içeride
kasalari aramaya koyulmuslar. Temel bir kasa görmüş, açmislar ve içinden bir
kase muhallebi çikmis. E bu kadar ugrastik bosa gitmesin demisler ve bunu
Temel afiyetle yemis. Daha sonra bir kasa daha görmüsler ve onu da açmislar
bir kase muhallebi daha. Bunu da Dursun yemis. Tabii ikisi de sasirmis koca
bankada nasil para olmaz diye ve orayi terk etmisler.
Ertesi gün gazetelerde manset : "Dünyanin en büyük Sperm Bankasi soyuldu!..
5 - Pilot Temel
Pilot Temel telsize var gücüyle bagiriyordu :
- "Ula, sag motor bozuldu. Düseyrum, düseyrum. Meydey düseyrum. Kule düseyrum."
Kule hemen cevapladi :
- "Mesaj anlasildi. Yerinizi bildirin, yerinizi bildirin."
Temel gayet ciddi :
-"Pilot kabini, öndeki sol koltuk, pilot kabini, öndeki sol koltuk."
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 10:46 AM
Temel Usülü Intihar
Dursun birgün ormanda gidiyormus. Temeli bir agaca belinden bagli sekilde
bulmus. "Napiyosun Temel" demis Dursun; Temel de "Intihar ediyorum" demis.
Dursun "Benim bildigim öyle intihar edilmez; o ipi beline diil boynuna
bagliyacaksin" demis. Temel de: onu da denedim; az daha boguluyodum...
7 - Babanin Sonu
- Babam öldü, demis Temel.
ilyas sormus:
- Neden öldü?
- Apartmanin sekizinci katinin balkonundan düstü.
- Eyvah parçalandi mi?
- Yok, giristeki bakkalin tentesine düsünce oradan havalanip karsi
apartmana yöneldi.
- Apartmana mi çarpti, nasil oldu?
- Yok, karsi apartmanin balkonunda çamasirlar asili idi.Çamasir ipine
vurup fabrikanin bahçesine düstü.
- Orada mi öldü?
- Yok, fabrika çelik yay fabrikasi, bahçedeki yaylarin üzerine düsüp
havalandi yeniden...
- Peki sonra?
- Sonrasi ne? Baktik ki yere inmiyor, biz de vurduk onu
8 - Temel, Karisi ve Karisinin Asigi
Temel, bir haftaligina gittigi memleketten, haber vermeden erken dönünce
karisini evde baska bir erkekle yatakta bulur. Derhal belinde tasidigi
tabancasina davranan Temel, yatakta yakaladigi adami alninin ortasindan
vurur. Tabancayi tam kendi kafasina dogrultmusken, karisi haykirarak
üzerine atlar:
- Dur Temel im, kiyma kendine!..
Temel, sinirden titreyerek haykirir:
- Sus kaltak, sira sana da gelecek!..
9 - Temel in Arabasi
Temel Dursun a arabasinin öyküsünü anlatiyordu :
Bir gün otostop yapiyordum ki önümde, bu arabayla, mini etekli
güzel bir bayan durdu ve beni arabasina aldi. Bir süre gittikten
sonra kadin arabayi kuytu bir köseye çekti. Mini etegini iyice
yukari çekip, dudaklarini islatti ve "Benden ne istersen
alabilirsin" dedi, ben de arabasini aldim.
Dursun : iyi etmissin Temel, zaten mini etek sana hiç yakismazdi.
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 10:46 AM
Temel bir gün balık tutmaya gider.Bir tekne dolusu balık tutar.Birden yıldırımlar şimşekler yağmurlar başlar.Bunu gören Temel Allah'ım beni bbu şimşekten yağmurdan kurtar,bütün balıklarımı fakirlere dağıtacağım der.Biraz sonra herşey biter.Hava eski haline döner.Temel hava düzelince şöyle der:
-Ben bu balıkların yarısını dağıtacağım.Biraz sonra balıklara tekrar bakar ve şöyle der:
-Bne bu balıkların çeyreğini dağıtayım.Biraz sonra hava tekrar kötüleşir.Yağmur yağmaya şimşek çakmaya başlar.Bunu gören Temel şöyle der:
-Allah'ım sende hiç şakadan anlamiyorsun.
Bir tane daha Temel bir gün berbere gitmiş.Berber de ne yapacaksın ki bu kadar güzel saç istiyorsun demiş.Temel de:
-Cumhurbaşkanını göreceğim der.Berber de:
-Her isteyen cumhurbaşkanını göremez der.Bunun üstüne kalkar gider.(Saçı kesilmiştir)Biraz sonra Temel yeniden gelir.Berber sorar:
-Cumhurbaşkanını gördün mü?
-Gördüm.Berber sorar:
-Ne dedi?Temel yanıtlar:
-Saçını bu kadar kötü kesen berber kim dedi...?
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 10:46 AM
16 - Arkadaslarimi Geri Getir
Bir Fransiz bir Ingiliz ve bir de Temel bir gemi kazasindan sonra issiz bir adaya
çikarlar. Ingiliz kumsalda bir lamba bulur. Fransiz bunun Aladdin in sihirli
lambasi olabilecegini söyler ve lambayi ovusturur. Gerçektende lambadan bir
cin çikar ve konusmaya baslar :
- Dileyin benden ne dilerseniz...
Ingiliz : Ben ailemin yanina Ingiltereye gitmek istiyorum...
der. Cin hemen istegini yerine getirir.
Sira Fransiza gelir. O da ailesinin yanina Fransaya gitmek ister. Onun istegi de
yerine gelir.
Sira Temeldedir. Temel biraz düsünür. Cin çabuk olmasini söyler. Temel etrafina
bakar ve cine dilegini söyler :
- Arkadaslarim da gitti ben bu issiz adada yalniz kaldim onun için arkadaslarimi
hemen geri getirmeni istiyorum" der...
17 - Boynuzlu Köpek
Temel birgün keçinin boynuna tasma takmis gezdiriyormus. Arkadasi Dursun
yolda onu görüp :
- Ula Temel Napiysin ?...
- Ula cörmiymisin Çöpegimi cezdurayrum Dursun kardesim...
- Ula Temel bunun boynuzlari var....
- Valla ben onin özel hayatina karismayrum...
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 10:47 AM
18 - Gözlük
Temel uzak doguya gider. 250$ verip bakinca insanlari çiplak gösteren
gözlüklerden alir. Takar bakar çiplak, çikarir bakar giyinik. Çok hosuna gider.
Ikide bir takip, çikarir.
Eve gözünde gözlük gider, bakar Fadime ve sütçü çiplak. Gözlügüçikarir bakar
çiplak. Takar bakar yine çiplak. Müthis cani sikilir ve Fadimeye der ki :
- Ula Fadime 250$ verdim gözlük aldim ama hemen bozuldu!..
19 - Hatirla
Temel savasta yaninda 10 arkadasiyla birlikte düsmana esir düsmüs. Ilk gün
iskence sonunda ekipten 5 tanesi bülbül gibi konusmus. Ikinci gün 3 kisi daha
dayanamamis itiraf etmis. Üçüncü gün sonunda bir tek Temel kalmis. Dördüncü
gün iskencenin dozu artmis Temel den çit yok. Besinci gün iskence iyice
agarlasmis ama Temel yine ayni. Iki hafta sonra Temel i kaldigi hücrede
izlemeye karar vermisler. Bizim Temel hem kafayi duvara vurmakta hem de
söylenmekteymis :
-Hatirla...Hatirla... Hatirlaaaa...
20 - I am Sorry
Temel bara gitmis. Geçmis bir kenara oturmus, biraz sonra bara bir adam girmis
ve siska uzun boylu bir adamin kafasinin üzerine sise koymus, çekmis silahi
ates etmis sise paramparça... Ates eden adam elini kaldirmis;
- I am Pekosbill...
demis ve çikip gitmis. Daha sonra bara bir baska adam girmis ve yine o siska
adamin kafasinin üzerine konserve kutusu koymus, çekmis silahi ates etmis
kutu paramparça... Ates eden adam elini kaldirmis;
- I am Redkit...
demis ve bardan çikip gitmis...
Temel bunlari seyrettikten sonra dayanamamis, eline bir elma almis ve o siska
adamin kafasinin üzerine elmayi yerlestirmis, çekmis silahi ates etmis ve adami
tam anlinin ortasindan vurmus... Elini kaldirip;
- I am sorry...
demis ve çikip gitmis...
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 10:47 AM
21 - Internetin Temelcesi
Temel, bilisim sektöründe çalisan bir firmaya is basvurusu yapmis. Firma
yetkilileri önce bir bilgi testinden geçmesi gerektigi söylemisler ve ilk soruyu
sormuslar :
-Internet ne demektir ?
Temel düsünmüs, tasinmis ve :
- Ise ciremedum temektur...
22 - Kamyon Söförü Temel
Temel kamyon söförüymüs. Bir gün kamyonu ile yokus asagi inerken freninin
patladigini farketmis. Ileriye dogru baktiginda da yolun ikiye ayrildigini görmüs.
Bir tarafta pazar kuruluymus ve yüzlerce insanin alisveris yapiyormus. Diger
tarafta ise küçük bir çocuk yolun ortasinda oyun oynamaktaymis. Temel çok
hizli bir sekilde düsünerek "pazar yerune çirersem pi sürü insan ölür en eyisu
çocigu ezeyum" demis.
Ertesi gün gazetelerde söyle bir baslik; "pazara giren kamyon dehset saçti.
150 ölü"
Temel e sormuslar :
- Sende hiç kafa yokmu? Bu kadar insani ezecegine bari çocugu ezseydin.
Temel cevap vermis :
- Ula siz benu salak mi sandunuz? Bunu bende düsündüm... Tabii ki çocugu
ezecektim ama cocuk pazara dogri kosunca ben ne yapayim?
23 - Mercedes-Benz
Temel Istanbul da bir is yeri açar ve isler tikirinda gidince altina hemen
Mercedes marka bir araba çeker. O günlerde Trabzon dan annesi arar ve :
- Temel oglum, baban öldi. Hemen cel.
Temel arabaya atlar ve hemen yola koyulur. 6 saatte trabzona varir.
Neyse, babasinin cenazesini kaldirirlar, aksam annesinden izin ister ve isleri
yüzünden hemen Istanbul a dönmesi gerektigini söyler. Annesi onayladiktan
sonra Istanbul a telefon açip yaninda çalisanlara :
- Usaklarim, benceliyoryum beni karsulayun.
Usaklar bekler Temel gelmez. 1 gün geçer, Temel yok. 2 gün geçer Temel,
yok. 3 gün geçer Temel yok. 4 gün sonunda Temel gelir. Hemen sorarlar
- Patron 6 saatte gittin, 4 günde döndün. Çok merak ettik seni.
Temel bunun üzerine usaklaruna döner ve der ki :
- Ula usaklarum bu Almanlari anlamiyorum... Arabaya 5 tane ileri fites
koymuslar, sanki isin geri dönüsü yok gibi geri fitesten sadece 1 tanecik
koymuslar. O sebepten geç celdum.
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 10:47 AM
24 - Palavraci Komutan
Temel ve Dursun parasüt egitimlerini tamamladiktan sonra ilk atlayislari için
havalanirlar. Makul seviyeye geldiklerinde komutanlari son kontrolleri yapip;
-Atladiktan bi süre sonra parasütün sag tarafindaki ipi çekin parasütleriniz
açilacaktir... Sayet açilmazsa hiç telasa kapilmayin, sol tarafta yedek
parasütün ipi var onu çekin sorun kalmaz... Indiginizde sizi bir jip bekliyor
olacak sizi karargaha geri ***ürecek.
Askerler korkarak da olsa atlamislar. Heyecanla sag taraftaki iplerine
asilmislar... Tik yok. Tas gibi düsüyorlar. Hemen sol taraftaki iplere asilmislar
ama parasütler yine açilmamis... Temel bunun üzerine bagarmaya baslamis :
- Ula bu komutanun hiçbir dedugu çikmiyor... Hele bir de asagida jip yoksa o
zaman anasini belleyecegum!..
25 - Sokaktan mi Topluyorum?
Temel sevgilisiyle gidiyormus. Sevgilisi bir magazada gördügü kürkü istemis.
Temel hemen vitrin camina bir tugla atip içinden kürku alip sevgilisine
vermis. Daha sonra sevgilisi otomobil galerisinde bir de araba görmüs ve bu
sefer de onu istemis. Temel de bunun üzerine
-Ben bu tuglalari sokaktan mi topluyorum?
demis...
26 - Sünnet
Temelin çocugu 20 yasina basmis ama hala sünnet olmamis. Komsulari Temel e
sormus :
- Temel hayirdir... Çocugun 20 yasina basti neden halan sunet etirmedin...
Temel de : Banene yahu... Evlenince karusu istedigi kadar kestursun...
27 - Sinema Bileti
Temel, oglu Hasan i ödüllendirmek için para vermis ve sinemaya göndermis.
Hasan giseden biletini almis ve salona girmis ancak biraz sonra agla***** disari
çikmis. Gisedeki kiz Hasan in yanina gidip ne oldugunu sorunca Hasan da :
-Kapitaki amica piletumi yirttu...
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 10:47 AM
28 - Prezarvatif
Telefonda Temel çok endiseli ve telaslidir :
- Aman Doktor bey, çocuk bizim prezarvatifi yutti, yetis!..
Doktor aceleyle hazirlanir, çikmak üzereyken telefon yine çalar. Yine Temel,
ama bu kez gayet neseli ve rahatlamis bir sesle :
- Doktor Bey, celmene hacet kalmadi, pi prezarvatif taha bulduk!..
29 - Sinek Bar
Temel Istanbul a ilk kez gelmis ve Bebek koyunda methedilen sinek bari arayip
durmus. En sonunda sinek bari bulmus ve içeri girmis. Içkisini içerken kendi
kendine düsünmüs "Ya bu sinekli barin ne özelligi var herkes methetti hiç bir
özelligi yok". Ihtiyaçtan tuvalete gittiginde bir de ne görsün pisuvar
altindanmis ve piril piril parliyormus; "Demek buranin özelligi buymus..." demis.
Geri dönüp içkisini içmis. Ertesi aksam yine gelmis. Içkisini bitirince tuvalete
gitmis ki altin pisuvar orada yokmus. Kizgin bir sekilde geri dönmüs. Barmene
çatmis : "Hani buranin altin pisuvari kardesim bir özelliginiz vardi o da yok
simdi". Barmen kenarda duran iri yari adama seslenmis : "Sadullah abi gel dün
aksam senin saksafona iseyen adami buldum".
30 - Aksam Serinligi
Rus kozmonotu Yuri Gagarin in aya ayak basmasindan sonra yapilan tartismaya
katilan Temel, olaylara küçümser bir havada yaklasmakta ve bu arkadaslarinin
da garibine gitmektedir. Bir ara Temel konusmaya baslar :
- "O da pisey midur, piz yakunda günese gideceguz..."
Sohbete katilanlarin gözleri faltasi gibi açilir ve içlerinden biri :
- "Oraya gidemezsiniz iste!" der, "Çünkü orasi çok sicaktir."
Temel, hiç lafin altinda kalir mi?
- "Piz de gündüz gitmeyeceguz ya, aksam serunlugunda gideceguz..."
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 10:47 AM
3 astronot uzaya gidecektir.Bunlardan biri Alman biri İngiliz biri de Temel dir.Bunlar yıllarca uzayda kalacakları için ençok neler istedikerini sorarlar.Alman a srarlar ne istersin?Alman da
-Bir kitap dolusu kütüphane der.İngilize sorarlar:
-İçki der.Temel'e sıra gelir.Temel'de:
-Sigara der.Bu astronotlar 7 yıl süre uzayda kalırlar.Sonra Dünya'ya inerler.Alman İngiliz ve Temel'in aileleri kapının önünde bekliyorlar.Alman çıkar.Profesör gibi bilgili olmuş.İngiliz çıkar.Sarhoşluktan yürüyemiyor.Temel çıkar ağızında sigara ile şöyle der:
-Allah'ını seven çakmak versin.
Bir tane daha temel bir gün Avrupa'ya gider.Avrupa'da bara gider ve 3 bira ister.Bunu 3-5 gün tekrarlar.Bunu gören barmen merakla sorar:
-Siz neden hep 3 bira içiyorsunuz tek bira içmiyorsunuz?Temel'de yanıtlar:
-Çünkü biz 3'züz.Birbirimizin yerine hep bira içeriz.Yarın yine Temel gelir.Bu sefer 2 bira ister ve içer.Bunu gören barmen sorar:
-Galiba kardeşiniz öldü.O yüzden 2 bira içiyorsunuz.Temel cevap verir:
-Hayır.Barmen merakla sorar o zaman ne oldu?
-Ben içkiyi bıraktım.
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 10:47 AM
HALİNE ŞÜKRET
Dursun, çok feci bir trafik kazası geçirir... Koma halinde hastaneye kaldırırlar. Tedavi olurken kendine gelir. Yatağında bakar ki bir kolu yok... Hepten morali bozulur, asabileşir. Bir taraftan da hastaneyi birbirine katar:
-Ben tek kolla nasıl yaşarım şimdi!
Diye bağırıp çağırır. Kendini hastanenin penceresinden atıp intihar edeceğini söyler. Doktorlar başına toplanır, bakarlar Dursun ciddi, başlarlar nasihata:
-Bak evladım, insan tek kolla da yaşayabilir, ölmediğine şükretsene. Sonra beterin beteri var. Geçen yıl Temel de kaza geçirdi. Onun iki kolunu birden kesmek zorunda kalmıştık... Ama o senin gibi bağırıp, hastaneyi birbirine katmadı. Şimdi de gül gibi yaşayıp gidiyor. İnanmazsan git de bak.
Dursun, bir an sakinleşir, gider yukarı mahallede Temel'i bulur. Bir de bakar ki, Temel'in hakikaten iki kolu kesik ama, Temel bahçede kıvır kıvır oynuyor, hem de nasıl oynuyor...
Bizim Dursun'un kafası karışır ve hayretle Temel'e yaklaşır:
-Ula Temel, eyi ki seni gördüm, yoksa hayatum gideyidi. Ula bizim bi kolumuz kesildi diye intihar edeceğidum. Ama senin, iki koli kesik vaziyette, hem de bi dansöz gibi oynamana karşı teselli oldum... Şu dünyanın haline bak, benum tek kolum kesildi diye intihar edecek kadar beyinsuzum, sense iki koli yok göbek ataysun... Derken, Bizim Temel patlar:
-Ula sen manyak misun, ne göbek atmasi. Sırtım fena halde kaşuniyi... Patlayrum.
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 10:48 AM
TEMEL'İN OĞLU
Temel'in oğlu küçük Temel, okula gittiğinde öğretmeni sorar:
-Temel, baban nasıl iyi mi?
Küçük Temel:
-Öğretmenum, babam dün akşam banyo küvetine girdi, uyudi kaldi oriya...
Öğretmen şaşkın:
-Uyudu mu? Desene sular evi bastı, ev mahvoldu...
Küçük Temel sakin:
-Yooo öğretmenum öyle olmadi, çünki babam ağzı açuk uyur.
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 10:48 AM
BAŞKA ÇİMSE YOK Mİ?
Temel, bir gün tarlasından eve dönmektedir. Karadeniz bölgesinin sarp arazisindeki patikada ilerlerken, birden ayağı kayar ve yüzlerce metre derinlikteki uçuruma yuvarlanır. Can havliyle, uçurumdaki bir ağacın dalına tutunur. Aşağıya bakar, metrelerce derinlikte ve dibinde de sivri kayalar. Belki duyan olur da kurtarmaya gelir diye avazı çıktığı kadar bağırır:
-Çimse yok miiii!
Bir kaç kere daha bağırır. Sonunda, ta yukarılardan, gökten bir ses duyar:
-Ey kulum Temel! Düşüp ölsen ne var ki? Seni cennetime koyarım. Eğer emirlerimi yaptıysan, yasaklarımdan kaçındıysan, kul hakkı yemediysen hiç korkma!
Temel şöyle bi düşünür, emirlerden hemen hiçbirini yapmamış, yasakların neredeyse tamamını yapmış, kul hakkı desen sadece Fadime'nin hakkını ödeyemez. Başını kaldırıp, tekrar bağırır:
-Başka çimse yok miiii!
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 10:48 AM
FADİME'DEN E-POSTA...
Şubat ayının soğuk günlerinde, ikisi de Amerika'nın değişik bölgelerinde, ayrı ayrı iş gezilerinde olan Dursun'la karısı, Florida'da buluşup yaz sıcaklarının yaşandığı bu bölgede, bir kaç gün geçirmeye karar verirler.
Eşi, Dursun'dan önce gider Florida'ya ve ertesi gün için Dursun'a da yer ayırttıktan sonra, ona bir e-posta gönderir. Fakat mesaj, adreste bir harfi yanlış yazdığı için, Dursun yerine, bir gün önce karısı ölen Temel'e gider. Yaşı da epeyce ilerlemiş bulunan Temel, bilgisayar ekranında mesajı okuyunca, korkunç bir çığlık atar ve düşüp bayılır. Zaten çok üzgün olan Temel'in bu çığlığı üzerine ev halkı odaya dolar ve herkes yerde yatan Temel'e yardım için koşuşturmaya başlar.
Temel, bir süre sonra kendine gelir ve niçin çığlık attığını soranlara, bilgisayar ekranını gösterir:
"Sevgili Kocacığım,
Bugün, buraya ulaşır ulaşmaz, önce yarın senin gelişinle ilgili tüm işlemleri tamamladım, sonra da bana ayrılan yerime yerleştim. Burası gerçekten de dedikleri gibi çok sıcak... Seni dört gözle bekliyorum..." (Karın)
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 10:49 AM
VERGİ
Bizim Temel uluslararası ekonomi toplantısına katılır... Devletin topladığı vergi dağılımını tartışırlar... Konuşmacılardan biri Amerikalı, biri Avrupalı, biri de Temel.. Ortaya bir fikir atılır... Halktan toplanan vergiler nasıl dağılım yapılacak. Amerikan vatandaşı söz alır:
-Bizim Amerika’da önce yere bir çizgi çizeriz ve sonra topladığımız vergileri havaya atarız... Çizginin soluna düşen paraları halka hizmet olarak geri veririz, sağ tarafta kalan devlete kalır, yatırım yaparız...
Derken Avrupalı söz alır ve:
- Bizim Avrupa’da başka ama ona benzer bir uygulama yaparız... Önce yere bir daire çizeriz... Halktan toplanan vergileri havaya atarız. Dairenin dışında kalan halka hizmet olarak geri döner, dairenin içine düşenleri devlet harcamalarına kullanırız...
Sıra bizim Temel’e gelir ve başlar anlatmaya:
-Ula uşaklar ne güzel anlattunuz. Keşke bizda sizun çirkefluklerunuzi değil da habu çalışkanluğunuzi alsak... İnanun bizum öyle bir uygulamamız yok... Bizde daha kısa oluyi... Bi kere öyle yere çizgi çizmezuk... Bizde hükümet halktan toplar vergileri... Atar havaya. Yere düşenleri kendilerine harcama yaparlar... Havaya kalanlar halka hizmet olarak geri döner...
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 10:49 AM
MÜTEAHHİT TEMEL
Bizim Temel, Amerikalı ve İngiliz’le telefon direği dikme ihalesine girmiş. Müdür şöyle bir öneri getirmiş:
-Hepiniz aynı teklifi verdiniz ama bizim için sürat önemli. Bir yarışma yapalım, kim daha çok direk dikerse ihaleyi o alacak...
Üçüne de 5 saat süre ve yeterince direk verilmiş. Amerikalı 40, İngiliz 50, Temel de sadece 4 direk dikmiş. Müdür kızmış:
-Nasıl olur, bak diğerleri bir sürü direk dikmiş...
-Mudür bey siz onların diktuğu direkleri görmedunuz... Nerdeyse tamami dişarda...
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 10:49 AM
KAPLUMBAĞA TEMEL
Dört kaplumbağa, pikniğe çıkmaya karar vermiş. Erzakları hazırlayıp; bir yıl, iki yıl, beş, on yıl derken, otuz yıl sonra piknik yerine varmışlar. Gazozları, yiyecekleri, herşeyi ortaya çıkarmışlar. Bir bakmışlar gazoz açacağı yok. Tek çözüm, birinin eve gidip açacağı alıp gelmesi. Görev, içlerinde en küçük kaplumbağa olan Temel'e düşmüş. Genç kaplumbağa:
-Ben gelene kadar buradaki yiyeceklere dokunmazsanız giderim...
Diğerleri bunu kabul etmiş. Temel, yola çıkmış; bir,iki, on, yirmi yıl geçmiş. Bu arada, yaşlı kaplumbağalardan biri fenalaşmış. Arkadaşları ne yapsa faydasız, son bir dileği olup olmadığını sormuşlar:
-Gerçi genç kaplumbağaya söz verdik ama, şuradaki sarmalardan bir tanesini yesem olur mu?...
-Elbette...
Diyerek, sarmalardan birini vermişler. Tam ağzına atacağı sırada, genç Temel, çalıların arasından fırlamış:
-Gitmiyorum işte, gitmiyorum...
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 10:49 AM
FADİME FEMİNİST OLURSA
Dünya Feministler Kongresinde konuşmacılar görüş belirtmektedir. Amerikalı bir hanım şöyle der:
-Ben iyi bir şirketin genel müdürüyüm. Artık alışveriş yapmaktan bıktım. Kocama "bundan sonra alışverişleri sen yap" dedim. Baktım, birinci gün oralı olmadı, ikinci gün oralı olmadı, üçüncü gün yaptı...
Alman konuşmacı:
-Ben iyi bir şirkette üst düzey yöneticiyim. Bir gün kocama "ben artık bulaşıkla ilgilenmekten bıktım, biraz da sen yıka" dedim. Birinci gün yapmadı, ikinci gün yapmadı, baktım üçüncü gün yapmış...
Fadime kürsüye çıkmış:
-Ben kendimi bildim bileli temizlikçiyim. Geçen gün Temel'e "ben artık çamaşır yıkamaktan mahvoldum, biraz da sen yıka" dedim. Birinci gün göremedim, ikinci gün göremedim, üçüncü gün gözüm yavaş yavaş görmeye başladı...
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 10:49 AM
KIZARTMA
Bizim Temel karakolda başkomiserdir. Bir gün bir kadın gelir:
- Komiser bey komiser bey! Kocama tavuklu bezelye yapacaktım ... Ben onu haşlayana kadar kocamı markete bezelye almaya gönderdim. Gidiş o gidiş gelmedi... Ben ne yapacağım?
Komiser Temel kadına hiç bakmadan:
- En eyisi siz o tavuğu kizartma yapin
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 10:50 AM
BEN NE YAPIYORUM?
Bizim Temel’le Dursun Almanya’da bir gün arabayla gezmeye çıkarlar... Tabii otobandan giderken alışmışlar burda suratli gitmeye. Dursun tahrik eder:
- Ula bas kaza nerdeyse at arabasi bize yetişecek.
Temel bu durur mu. Hız sınırını çoktan aşmıştır. Birden yoldan çıkıp yokuştan aşağı ağaçların arasına paldur küldür giderken Dursun atılır:
- Ula ne oldi eyi giderken birden sallanmaya başladuk.
Temel heyecanla:
- Ula Dursun, sorma önüme bi köpek çikti...
Dursun:
- Ula uşağum ezseydun oni da geçseydun...
Temel:
- Ula ben neye uğraşıyorum zannedeysun...
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 10:50 AM
SAĞIR KİM?
Temel doktora gitmiş:
- Doktor bey, Bizum Fadime sağır herhalde, sorularima cevap vermeyi...
- Karınızın sağırlık derecesini ölçelim. Siz bir soru sorun, duymaz ise beş adım yaklaşıp soruyu tekrarlayın. Ne kadar mesafede duyuyor bilelim.
Temel, deneme yapmak için eve gittiğinde Fadime'yi yemek yaparken bulmuş:
- Karıcuğum bugün yemekte ne var?
Ses yok... Beş adım yaklaşıp bir daha sormuş. Çıt yok... Bir beş adım daha yaklaşıp yine sormuş:
- Kiz Fadime saa diyrum, yemekte ne var?
- Bak Temel, dördüncü kez söyliyrum, yemekte hamsili pilav var...
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 10:50 AM
NEYE BASIYOR?
Temel, kahvehanede arkadaşlarına av maceralarını anlatmaktadır:
- Geçenlerde ormana ava gittum. Birden bi ayi ile karşulaştum. Tüfeği atıp kaçmağa başladum. O da beni kovalamaya başladi. Tam ayinun nefesini ensemde hissettuğum anda ayi kayup yere düşti. Bu durumu fırsat bilip arayi açmağa çaliştum. Ama ayi gene peşima düşti. Gene tam nefesini ensemde hissettuğum anda ayi tekrar kayup yere düşti. Ben tekrar arayi açmağa çalıştum.
O arada Dursun, dayanama***** sorar:
- Ula Temel, çok cesaretli adamsun. Ben senun yerinde olsam, altuma ederdum.
Temel atılmış:
- Ula sen ayinun neye basup kayduğunu zannedeysun?
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 10:50 AM
KİMİNLE EVLİ?
Mahkemede hakim, Temel'e sormuş:
- Kiminle evlisin?
- Bizum kariylan!
Hakim sinirlenmiş:
- E, herhalde, sen hiç erkekle evlenen duydun mu?
- Duydum tabi, nasil duymadum!..
- Kimmiş?
- Bizum kari.
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 10:52 AM
Suna'nın başı ağrıyordu. Doktor çağırdılar. Doktor hap vererek dedi ki:
- Bu hap şimdi senin baş ağrını geçirir. Peki onu kolay yutabilecek misin?
Kolay yutmasına yutarımda, hap mideme girdikten sonra başıma giden yolu nereden bulacak?
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 10:53 AM
Lüks bir lokantada müşterilerden biri önüne konan yemeği görünce bağırmaya başladı:
- Ben bu baklayı yiyemem. Çabuk bana şef garsonu çağırın! Yan masada oturan adam dudak bükerek cevap verdi:
-Fayda etmez efendim, o da yiyemez!..
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 10:53 AM
Ressam İki arkadaş, sergide bir tabloyu seyrediyordu. Biri:
-Şuna bak, dedi, güneşin doğuşunu ne güzel canlandırmış.
Öbürü düzeltti:
-İmkânı yok, mutlaka güneşin batışıdır.
-Belki öyledir. Ama nasıl oluyor da bu kadar kesin konuşabiliyorsun?
-Ressamı tanırım, sabahları onbirden önce kalkmaz.
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 10:53 AM
Öğretmen sınıfta ders anlatıyordu. Bir ara arka sırada oturan öğrencilerden birini işaret ederek:
-Söyle bakalım oğlum, köylüler kurtları niçin öldürürler?
-Kuzuları öldürdükleri için, efendim.
Ön sıralarda oturan Ayla, hemen atıldı:
-Öyleyse kasapları niçin öldürmüyorlar?
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 10:53 AM
Doktor, akıl hastasına sorar:
-Bir kulağını kesersem ne olur?
-Canım yanar.
-Ya iki kulağını keserse
-O zaman iyi göremem.
-Peki ama niçin? '
-Niçini var mı canım? İki kulağımı da keserseniz gözlüğümü nereye takarım?..
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 10:53 AM
Dil bilgisi dersinde öğretmen öğrencilere sordu:
-"Bağırmadım, bağırmadın, bağırmadı" deyince ne anlarsınız? diye sordu.
Kimseden çıt çıkmıyordu. Öğretmen bütün öğrencilerin birden parmak kaldırmasını beklediği için, hayal kırıklığına uğradı.
Neden sonra ön sıralardan Temel ayağa kalkarak söz hakkı istedi. Öğretmen söz verince de cevapladı:
-Önemli bir durum yok efendim. Hiç kimse bağırmamıştır
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 12:04 PM
Doktor, akıl hastasına sorar:
-Bir kulağını kesersem ne olur?
-Canım yanar.
-Ya iki kulağını keserse
-O zaman iyi göremem.
-Peki ama niçin? '
-Niçini var mı canım? İki kulağımı da keserseniz gözlüğümü nereye takarım?..
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 12:04 PM
Dil bilgisi dersinde öğretmen öğrencilere sordu:
-"Bağırmadım, bağırmadın, bağırmadı" deyince ne anlarsınız? diye sordu.
Kimseden çıt çıkmıyordu. Öğretmen bütün öğrencilerin birden parmak kaldırmasını beklediği için, hayal kırıklığına uğradı.
Neden sonra ön sıralardan Temel ayağa kalkarak söz hakkı istedi. Öğretmen söz verince de cevapladı:
-Önemli bir durum yok efendim. Hiç kimse bağırmamıştır.
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 12:04 PM
Temel İstanbul'a yeni taşınmış. Kapıcı sabah kapıyı çalmış.
Temel, kimseyi beklemediğinden merakla kapıya yönelmiş ve seslenmiş;
-Kim o?
Kapıcı:
-Çöp! diye bağırmış...
Temel gayet sakin ve kibar bir dille konuşmuş:
-İhtiyacımız yok...
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 12:07 PM
Temel bey, dairelerimiz aynı genişliktedir. Sen evi duvar kâğıdıyla kaplattın? Ben de evi dekore edeceğim de. Ne kâdar duvar kağıdı aldın?
- On yedi top aldum.
Komşu da duvar kâğıdını alır, evi kaplatır, ama epeyce de kâğıt elinde kalır.
- Yahu Temel, ben de on yedi top aldım ama, yedi top arttı!
- Eyi, benum da o kadar artmıştı!
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 12:07 PM
Yahu Recep, bizum Fadume'nun çok köti bi huyi vardur. Gece dörde kadar uyumayı!
- Temelcuğum, peki o saate kadar ne yapayi?
- Penum eve gelmemi bekliyor!
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 12:07 PM
Karadeniz'de bir köyden geçen bir yabancı arabasıyla bir tavuk ezer. Kaçacaktır ama korkar. Dönüşte gene aynı köyden geçecektir. En iyisi sahibini bulup
parasını vermek. Muhtarı bulur durumu anlatır. Tavuğu verir. Ancak tavuk dümdüz olmuştur. Muhtar köylüleri tek tek çağırır. Tavuğu gösterir. Hiç kimse tavuğa sahip çıkmaz. Muhtar sonucu yabancıya açıklar:
- Bizim köyde yamyassı tavuk yoktur.
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 12:07 PM
Temel Karadenizlinin fırınından bir ekmek alacak. Kafasını fırından içeri uzatır:
- Ha oradan bi ekmek vermeni rica edeyirum!
- Ula parasını verecek misun?
- Elbette vereceğum.
- Haçan parasını vereceksen ne diye rica edeyisun?
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 12:07 PM
İsmet Paşanın oğlu Erdal İnönü, bir seçim mitingi için Rize'ye gider. Kürsüde konuşan ince zayıf uzun boylu İnönü'yü gören Temel sorar:
- Habu konuşan adam da kimdur?
Derler ki: İsmet İnönü'nün oğlu Erdal'dır!
- Uy desene Paşanun çok günahını almışuz. Rahmetli II. Dünya Savaşı yıllarında bizleri çok aç bırakmıştı. Baksanıza ne kadar adaletli davranmuş, kendi uşağını da aç bırakarak ne hale getirmiş!
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 12:07 PM
Temel, karısı Fadime'yi bademcik ameliyatı yaptırmıştı. Hastaneden taburcu edilirken, doktor Temel'e bazı tavsiyelerde bulunur ve son olarak der ki;
- Aslında bu ameliyat gecikmiş, daha çocukken yapılmalıydı.
Temel hemen söze girer:
- O zaman faturayı kayınbabamı gönder de, hasabını o ödesun!
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 12:08 PM
Hoca, minberden cemaate hitaba başlar:
- Ey cemaat-i müslimin, deyince: Arkalardan Temel, cevap verir:
- Efendum! Bağa mi deyisun?
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 12:08 PM
Temel'in vecizesi: "İnsanlara baluklar aynı tehlikeye maruzdurlar. Her ikisi de ağzını açınca başları belaya girer.
Eskimo'nun biri ölünce, Cehennem'e atmışlar. Zebaniler sesini duyamuyınca kapıyı aralamışlar. Eskimo:
- Kapatın şu kapıyı! İçeri soğuk giriyor, üşüyorum. demiş.
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 12:08 PM
Temel ile Dursun denize yüzmeye giderler. Temel boğulur. Savcı gelir araştırma yapmaya ve Dursun'a sorar:
- Olay nasıl oldu.
- Savci bey olay molay yok... Temel bi talup geleceğim dedi ama siz da göriysiniz gelmedi...
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 12:08 PM
Adamın birisi kendisi hakkında kötü sözler söyleyen birine haddini bildirmek için evine gider. Fakat adamı evde bulamaz. Öfkesinden kapıya büyük harflerle "EŞEK" diye yazıp döner.
Bir kaç gün sonra o adamdan şöyle bir yazı alır:
- Bize gelmişsin. Kapıya attığın imzadan anladım
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 12:09 PM
Her gün Temel sabah erkenden Dursun'un evine gidiyormuş ve "Soğuk çay var mı?" diyormuş. Dursun da "yok" diyormuş. Bu bir kaç gün sürmüş. Dursun bir gün merak edip soğuk çay hazırlamış. Temel gene gelmiş. "Soğuk çay var mı?" demiş. Dursun da var demiş. Temel de "İyi ısıt da içelim" demiş.
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 12:09 PM
Ula Temel, senden polis olmaz. Nasıl kaçırdın elindeki azılı hırsızı!
Sormayın komiser bey. Bir anluk dalgınluğum sebep oldu. Üstünde "girmek yasaktır" tabelası bulunan bi yere girdi, arkasından gidemedum!
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 12:09 PM
Komiser sorar:
- Temel, köpekleri atlatıp, kümesten tavuğu nasıl çaldın?
- Komiserüm, onu söylemem, meslek sırrıdır!
- Ama ben söyletmesini bilirim!
- O da sizin meslek sırrunuzdur
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 12:10 PM
Komutan sorar:
- Söyle bakalım Temel, cephanelik önünde nöbet tutuyorsun, birden cephanelik infilak etti, ne yaparsın?
- Herkesin duyması için havaya bi el ateş ederum komitanum!
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 12:10 PM
İngilizler ve İskoçlar arasında yıllardır süren bir tartışma vardır. İngilizler her defasında İskoç kahvelerini basıp "Wilsonlar ayağa kalksın" deyip Wilsonları kurşuna dizip arkasından da "Eriksonlar ayağa kalksın" deyip Eriksonları kurşundan geçirirlerdi. Bu olay İskoçların çok moralini bozmaya başlamıştır. Toplanıp bu olaya bir çözüm getirmeye çalışmışlar içlerinden en hakiki İskoç "buldum" diye bağırır. Wilsonlar ayağa kalksın dediklerinde Eriksonlar ayağa kalksın, Eriksonlar ayağa kalksın dediklerinde Wilsonlar ayağa kalksın; böylece onları kandırmış oluruz.
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 12:11 PM
İki Kayseri'li maç sahasının önünde köfte satarken Birisi diğerine şöyle der.
- Ula Ehmet bir bilet al maçı öğren gel, der.
Ehmet gider ve maçı öğrerüp gelir durumu Arkadaşına anlatır:
- 2 direk dikiyler, ortaya bir kabak koyiyler. 21 avanak peşinde koşiyler. 2 direğin arasına girince gool diye bağriyler, birde utanmadan kısa don giyiyler.
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 01:02 PM
Bir gün Bismark, harpte yararlılık gösteren bir askere madalya takarken:
-- Asker, yüz altın mı istersin, yoksa bu madalyayı mı?
Asker:
-- Madalyanın kıymeti nedir? der. Bismark:
-- Maddi kıyıııeti aşağı-yukarı üç altın, diye cevap verir.
Asker :
-- Öyleyse 97 altınla madalyayı isterim! der.
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 01:02 PM
Adamın biri otele gelir:
-- Burada bír gece kalmak istiyorum. Fakat oda istemiyorum.
-- Oda istemiyor musunuz?
-- Hayır ben uyur gezerim. Uzun bir koridorunuz varsa, mesele yoktur. Sabaha kadar dolaşır dururum.
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 01:03 PM
Temel gittiği göz doktoruna dert yanıyordu.
-- Ne zaman çay içsem sağ gözüm ağrıyor doktor bey.
Doktor, Temel'ın gözlerini kontrol ettikten sonra anlamlı anlamlı başını salladı ve gülerek cevap verdí:
-- Hımmm. Durunı anlaşıldi. Çay içmeden önce kaşığı bardaktan çikarın. O zaman sağ gözünüz ağrımaz.
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 01:03 PM
Lokantaya giden Temel garsondan bardak istemiş.
Garson da masada ters duran bardakları göstererek:
-- Masada var ya' demiş...
Temel bardağı eline almiş ve biraz inceledikten sonra kaşlarını çatmış ve sítem dolu bir sesle konuşmuş:
-- Onlarín dibi deìik, üstü kapalì demiş
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 01:03 PM
Din dersi öğretmeni, öğrencilere bütün insanların Adem ve Havva'dan geldiğini söyledi. Bir öğrenci söz aldı:
-- Bu doğru değil.
-- Nasıl yani? dedi öğretmen.
-- Babam bize maymundan geldiğimizi söyledi.
-- Sevgili çocuğum, dedi öğretmen, sizin özel aile tarihiniz bizi hiç ilgilendirmiyor.
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 01:03 PM
Temel uzun zamandır görmediği Cemal'le Îstanbul'da karşılaşır:
-- Uşak, nasılsun pakayum? - Îyiyum.
-- Çocuklarun nasuldur? - Onlar da çok iyidur.
-- Ha karin nasıldur?
Temel böyle sorunca, Cemal'in birden yüzü değişir... Temel arkadaşının karısının geçen yıl öldüğünü hatırlayıp, hemen şöyle der.
- Yani aynı mezarda mi yatayü!
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 01:03 PM
Polise bir ihbar gelir. Temel ile Dursun kaza yapmıştır.
Polis olay yerine geldiğinde görür ki, arabalar sapa sağlam, Temel ile Dursun'un ağzı burnu dağılmış. Polis sorar:
-- Anlat Temel. Olay nasıl oldu?
-- Komserum... Hava sisli olduğundan kafamı pencereden çıkarmış öyle gideydum. Meğersem Tursun da karşidan öyle geleyirmuş
[мα∂ℓιηє]
10-11-2007, 01:05 PM
bir keşiş dünyanın en akıllı adamını bulmak için diyar diyar geziyormuş sıra nasreddin hocanın köyüne gelmiş ve köylülere sormuş.
- sizin köyün en akıllı adamı kim?
demiş. Köylülerde:
- nasreddin hoca demiş.
bunun üzerine keşiş köy meydanında
hoca ile görüşmeye başlamış ve eline bir çomak almış yere bir daire çizmiş, nasreddin hoca da çomakla daireyi ortadan ikiye bölmüş, keşiş bir doğru daha çizerek daireyi dörde bölmüş,hocada
dörde bölünmüş dairenin üç dilimine çarpı işareti koymuş,keşiş
elleriyle aşağıdan yukarıya doğru hareket yapmış,hocada yukarıdan aşağıya yapmış ve keşiş büyük bir hayranlıkla hocayı tebrik etmiş.
Olup bitenden bir şey anlamayan halk keşişe ne olduğunu sormuş keşişde :
- Bu adam gerçekten dünyanın en akıllı adamı, yere dünya çizdim
o ortadan ekvator geçer dedi,ben dünyayı dörde böldüm o da dört de üçü sudur dedi,ben yerden buharlaşma sonucunda ne olur dedim o da yağmur yağar dedi.
Bu sefer hocaya neler olduğunu sorar halk hoca da:
- Bu adam oburun biri, yere bir tepsi baklava çizdi ben de yarısı benim dedim, daha sonra tepsiyi dörde böldü o zaman dört de üçü benim dedim, o da tepsi altından ateşi hafif hafif almalı dedi ben de üstüne fındık fıstık ekelersek daha iyi olur dedim.
vBulletin® v3.8.11, Copyright ©2000-2025, vBulletin Solutions Inc.