![]() |
Şenlensin Diye
Tutsaydım mehtabı gece yarısı Serseydim gönlüne benden hediye Hüznünü silseydim gözbebeğinden Karamsar yüreğin şenlensin diye. Neden mahzun durur güzelim yüzün Azat et gözünden silinsin hüznün Maviye bürünsün artık gökyüzün Aşkınla haykırıp şenlensin diye. Gülümse dünyaya, kıskansın seni Gönder çiçeklere tatlı buseni Kuşlar, kelebekler koklasın teni Bütün duyguları şenlensin diye. Hangi yüreksizdir hüznünü veren Ardından keyifle belki de gülen Yalandan kim ölmüş tek sensin diyen Seninle bedeni şenlensin diye. Bilirim beklenir hep yeni baştan Şarkılar dillenir her yeni aşktan Biri gel diyorsa çok uzaklardan Gidersin hüzünler şenlensin diye. Turgut'um doğruyu söylüyor sözüm Yalanı bilmiyor, harbidir özüm Bir türlü sönmeyi bilmez bir közüm Her nefeste dertler şenlensin diye. Turgut Uzdu |
Şiir ve Şair
Şiir sanatıdır resmin Kelimeler renklere bürünür Çoğu zaman perisini bekler mısralar Ne zaman ki ilhamı görünür Mısralar yağmur gibi dökülür. Şair ilim adamı değildir Doğruyu yanlışı aramaz Aşk varsa, ayrılık varsa Güzellik varsa şayet Şair yazmadan duramaz. Haklıyı haksızdan ayırmak hakimin işi Mazluma yardım edecek, şair de insan Polis var, jandarma var zorbanın karşısında Şairin işi değil bu Çünkü gönlünde her mevsimdir nisan. Güzellikler toplanır Gülümsemeler vardır şairin azarında En güzel çiçekler toplanır Buram buram kokar Bülbüller öter siteminde nazında. Şair beyninde yaşar vuslatı, yahut acıyı Şiir ayin derseniz, değildir Beyni hür olmalıdır şairlerin Kelimelere dans ettiren şair Yapamayanlardan zekidir. Memleket tehlikeyi yaşarsa Kurt olur, arslan olur kükrer Alır yüreğini eline En önde En önde gider. Şair efendidir, bir fikrin kölesi değildir O hükümdarıdır tüm kelimelerin Dimdik durur, eğilmez, bükülmez Sadece karşısında eğilir Dayanamaz güzelliklerin. Turgut Uzdu |
Şükürler Olsun
Ağlayarak ayrıldım ruh aleminden Bir nefeslik rüyaya attın beni Her hücremde sen varsın, Bir nefesle uzattın beni. Ağlıyordum gözümü açtığımda Dokunsalar çenem titriyordu korkudan Işıklar çok fazlaydı, bakamıyordum Haberim yoktu sıcaktan soğuktan. Yürümeyi öğrendim düşe kalka Karıştırdım evde her yeri İyiyi kötüyü tanıdım Tuzu, şekeri, biberi. Koştum dolu, boş sokaklarda Gökyüzüne, yıldızlara baktım Güya büyüyünce Bir ara onlara uğrayacaktım. Yürüdüm bir bilinmez yolda Dikenler, çalılar gördüm Yokuşlar tırmandım, yarlardan indim Ağlayanla ağladım, gülenle güldüm. Sonra çiçeklerde seni gördüm Bazen kelebek, bazen arıydın Topraktan çıkan renktin Hayatın balıydın. Beş vakit adını duydum Tüylerim diken diken Ölüme yaklaştıran her nefeste Sevdan oldu yüreğime dikilen. Şükrettim büyüklüğün karşısında Seni sevenlerden ettin Bir de bana gurur duyduğum Türklüğümü verdin. Şükürler olsun. Turgut Uzdu |
Tadı Yok
Sen olmayınca güzelim Hiçbir şeyin tadı yok, Bütün odalar boş, Bütün odalar yalnız. Ne çay getirenim var Ne limon sıkanım, Ne de mahmur bakanım. Sen olmayınca tadı yok, Hep aynı duvarlar, aynı duvar... Pencereler manzarasını kaybetmiş, Güneş hep kendini yakıyor, Sen olmayınca güzelim Sana bakmanın tadı yok. Kimseyi kızdıramıyorum, Kimse gülmüyor, Öldüreyim diyorum sensizliği, Bana inat O da ölmüyor. Geceyi öldürmenin bile güzelim Sen olmayınca tadı yok. Yemek derdi bir yanda, Çay bulaşık nöbet bekler, Kalemle kavgamız ayrı dert, Sen olmayınca güzelim Şiir yazmanın bile tadı yok. Turgut Uzdu |
Talihim
Çok garip talihim varmış Ne çabuk küstü Daha geçenlerde barışmıştık Uzaklardan gelmişti Toz toprak içindeydi üstü. Sohbet bile edemedik Sevinmişti yüreğim bir an Bir sevda çıkarmıştı heybesinden Aylarca seyretmiştim gözlerini Sanki durmuştu zaman. Işıkları çıkıp gözlerinden Gözlerimi aydınlatmıştı Nasıl oldu bilmiyorum Gitti Gölgesi *******de kalmıştı. Oturdu köşelere sevdasızlık Bir yalnızlığı büyüttü gözlerim Bir bilsen Aydınlıklarını gözlerinin Nasıl özledim, nasıl özledim. Al götür gölgelerini köşe başlarından Bana seni getir, Merhamet et göz kapaklarıma Bir daha açılmamacasına sen kapat istersen Ne olur, ne olur gözlerimdeki hasretini bitir. Ne acı bir talihim varmış Çok uzaklardan gelmişti Bir atımlık sevda yüklemişti yüreğime Yüreğimi yüreğimle baş başa bıraktı Geldiği gibi gitti. Turgut Uzdu |
Tam Zamanında Geldin
Acıların ortasında çırpınan bir yürek Fırtınalarda kalmış duygular Akmayan gözyaşları Yalnız sokaklar Ve sen Şimdiye kadar nerelerdeydin İnan yıkılıyordu bir şeyler Tam zamanında geldin... Dinmeye başladı rüzgâr Yağmurlar durdu Sakinleşmeye başladı bu yürek Sen geldin diye Bir yerlerde çiçekler açar oldu Aynalar gülümsemeye başladı Tam zamanında geldin. Bütün yorgunluğu omuzlarımdaydı yalnızlığın Tüm *******i omuzlamıştım tek başıma Güneşe de denize de geceye de Hep yalnız bakardım Yapayalnız Şimdi sen varsın Uzaklardasın ama Ben kadarsın Tam zamanında geldin İyi ki geldin, iyi ki varsın. Turgut Uzdu |
Tek Bildiğin Şey
Adını ne koyacağım, Ayrılığın oturmuş yüreğime; Ne sevmek bilirsin ne sevilmek, Tek bildiğin Sessizce gitmek. Feryatlarımı duymazsın, Çağırırım gelmezsin, Ne öpmek bilirsin, ne öpülmek Tek bildiğin Sevmeden sevilmek. Nereye kadar sürecek, Hep kalpleri ağlatacaksın, Sana göre değil aşkı tatmak, Tek bildiğin Seni sevenleri aldatmak. Dilerim Allah’tan, Sen de bir gün yanarsın... Aşık olup pervane gibi, Hep gözlerinde arattığın ışığı Sen de başka gözlerde ararsın. Turgut Uzdu |
Tek Rüyamsın
Benimleydi sevgin zaten Bir damla bile azalmadı Bazen bastırdım göğsümü, başka sevda aradım Gönlüm başkasını almadı. Her yerde seni gördüm Her çiçekte sen vardın, ben vardım Bir su damlasına sığmıştı sevdam, kâinatım sendin aslında Ben pusulamı arardım. Sınır bahçelerin yanı başındaydı Birinde çiçekler açardı, diğerinde alevler Kocaman devleri içine sığdırırdı Tek odalı küçücük, karanlık evler. Birbirine karışmazdı sular Her yanda başı dönen küreler Hep senin kokunu getirirdi Küçücük esintiler. Ben sensizim seninleyken Her hücremde sen varsın Unutmak unutulmamaya köle Biliyorum sen yaşayacağım tek rüyasın. Turgut Uzdu |
Tut Elimden Çocuk
Tut elimden çocuk Beni umutlarıma götür Güneş o kadar parlak ki Bitmesin yolculuk Tut Tut elimden çocuk. Belki sayende beni bulurum Korkusuzluğuma inanma Aslında korkuyorum Tutarsan bitmez yolculuk Tut Tut elimden çocuk. Unuttum sanıyordum Titreyince hatırladım Çenemdeki karlar soğuk Geciksin diyerek yolculuk Tut Tut elimden çocuk. Gece çok yakın bak yıldızlar azaldı Oysa küçükken ne güzel oynardık Bak bir sen bir de ben kaldık Tut Tut elimden çocuk Bu tenha bir yolculuk... Turgut Uzdu |
Umutsuz Eller
Çırpınır bir serçenin yüreğinde Öylesine heyecanlı yüreğim Bir servinin uzayan gölgesinde Uzanıp da tutmak ister Sıcaklığında erimek isteyen ellerim. Bir su sesidir gönlümde çağlayan Yangınlara çare sensin Dalıp hayallerin en derinlerine Gözlerinin karasından yediğim Vurgunlara çare sensin. Hasretler yığılır vuslatsız Tutam tutamdır gelecekte yokluğun Her akşam tüter hüzün Sabahı bekleyen gözlerindeki O doyumsuz mahmurluğun. Ben beklerim, sen beklersin Hep ayrılık dokuruz, ayrılık okuruz Ateşler içinde delikanlı, yahut genç kız gibi içimiz Oysa ne kadar uysal, ne kadar sakin Ağır başlı ve mahzunuz. Tetiktedir istekler Etrafta gezer duygular dikkatli Bir rüzgâr uzanır bir yerlerden Okşar yüzümü elin gibi Yumuşaklığınca sıcak, sıcaklığınca şefkatli. Kim bilir Kim bilir hangi yanardağlar avuçlarında Sahipsiz, tütmeyi bekler, Doğmayacak umuttur bebekler Düştü düşecek bir derin uçurumun uçlarında. Turgut Uzdu |
Umutsuz Sevdalar
Umudu yok çiçeklerin, Her bahar hep aynı terane... Renkleri süslermiş her yer, Ay’da gül bahçeleri olsa ne yazar Benim gönlüm virane. Ucu kopuk bir iple bağlı, Vuslatın bir ayağı topal... Zincirlere vurulmuş, Kendine mahkûm bir sevda bu Dili lal. Uzaktan gülücüklere razıydım, Yokluğun tırmalıyor camları... Nerden çıktı bu rüzgârlar, Niye soğuk esiyor Sensiz yaşarken akşamları? Hep hasret mi kokmalı çiçekler, Hep yokluğun mu yaşanmalı? Bu nasıl kader Allah’ım, *******e neden asılmış hatıralar, Hep onlar mı okşanmalı? Umutsuz sevdalar kadehlerde, Hep kan rengi ayrılıklar... Umutlar yeşerse tekrar Feryatlar sussa, Yenilenmese gönüldeki kırıklar. Turgut Uzdu |
Umutsuzluk
Gökyüzü çöktü bak yine yere Göz bakar derinlere Bedende fer soğuk Rüzgâr suskun, bulutlar bakire Şimşekler beklemede. Şevkler tatmış ölümü Tebessümler satar durmadan gülmeyi Adımlar tesadüfen adım Ölümler suskun Ölümler beklemede ölmeyi. Sofralar kimsesizliğe mahkûm Umutsuzluğa eğilmiş bütün eğimler Sahipsiz uçuşur kelebek misali Bu gece hükmü var mıdır acep Gökyüzünde dilekler. Yolun sonu yürümekte bana doğru Rüzgârlar hep mezara, gözler buğulu Yön kıbleye odaklanmış Kalem dönmüş sessiz Bekler yazara doğru. Turgut Uzdu |
Unut Gitsin
Unut gitsin güzelim Bir güzellikti kokladığımız Bugün var belki olmaz yarın yazımız Unut gitsin güzelim. Senin için atan şu yüreği Bırak artık yarınlara Dilek dilemeyi bile Unut gitsin güzelim. Bir mavi sevdaydı bu *******in rengi değişmişti Bırakma, bölmesin uykunu Unut gitsin güzelim. Elim eline değmese de Saçların gönlümde dolaşmasa Yüzüm hiç gülmese de Unut gitsin güzelim. Kısa süren bir bahardı Şimdi yağmurlar yağdı Bırak artık hatıraları Unut gitsin güzelim. Yüreğim senindir Ruhum avuçlarında Canım kelebeğindir Unut gitsin güzelim Unut gitsin. Turgut Uzdu |
Unutmak Vakti
Her sabah el ele tutardık, korkutamazdı şehir Köşe başlarında biz vardık, ayak seslerimiz bir Ne yarın korkusu duyardık, ne de dünden ürperir Mutlu kahkahalarımızla yarınlara koşardık. Gülen hayallerimiz vardı, bulutlardan el sallar En güzel sözleri söylerdi, üzülmezdi dudaklar Mehtap bütün sürprizlerini yıldızlarına saklar Işıklarına dilek tutup teker teker oynardık. Mevsimler geçti üstümüzden, durmadan yağmur yağdı Her damla, hüzünleri tutup, gönlümüze bağladı Elimize yerleşen artık, gözü yaşlı bir kardı Gönlümüze kardan adamlar yapmayı da başardık. Unutmak vakti artık bu an, fırtınalar dinmeli Yaş bitmeli, hüzün gitmeli, umut filizlenmeli Yorgun gönüllere yeniden, taze bahar gelmeli Derdik de gelmeyince bahar, deli gibi ağlardık. Turgut Uzdu |
Utanıp Sakın Başını Eğme
Gün olur, Bir el alır da elini eline Gülümseyen gözler sana bakarsa, Yeni notalar çarparsa yüreğine, İşte bu aşktır Sakın utanıp başını eğme. Gün olur, Hep dokunmak istersen birine, Sevda türkülerine başlamışsa hanımelleri, Güneş doğuyorsa artık *******ine, İşte bu aşktır, Sakın utanıp başını eğme. Gün olur, Her baktığın benzerse güle, Hâla dudaklarındaysa sıcaklık, Besteler yaptırıyorsan bülbüle İşte bu aşktır, Sakın utanıp başını eğme. Gün olur, Taş çıkartırsan şairlere, Dile gelip O’nu haykırırsa kelimeler, Hükmediyorsa ay dururken *******e, İşte bu aşktır, Sakın utanıp başını eğme. Gün olur, Bırakıp seni giderse, Duvarlarda, kapılarda aynalarda onu ararsan, İçten içe yanarsan kendi alevinle, İşte bu aşktır, Sakın utanıp başını eğme. Turgut Uzdu |
Uyan
Meltem esmeye başlar ya Sanki bir el gezinir ruhumda Dağlar tepeler aşar Uzaklardan sevgi tohumları serper Titreyişler biter Bahar kokar her yan İşte geldim der güller Uyan. Çiçekler aşkı fısıldar Uçar ara sıra arılar, kelebekler Sevgi berraklaşıp çağlar Hani denizlere suskunluk çöker ya bazen Diller mühürlenir Seyir devam eder bir bilinmez sefere Boynunu bükmüş mahzun İşte geldim der bülbüller Uyan. İpek gibidir çimenlerin teni Beyaza ne de çok yakışır al Gül kurusudur her yan, gül kurusu Sevdalar yükselir çiçeklerden Goncalar mevsimi şaşırır, gah kapanır gah açılır Bülbül gözleri haykırır serin bir rüzgâr eşliğinde Boynu bükük bir bekleyiş seslenir Uyan. Kara bahtım uyan der Sevdalım geldi bak uzaklardan Sevdalar getirdi dağ çiçeklerinden Yürek istedi çarpan yürek verdi Hadi kırma beni dedi bir fısıltı Uyan. Turgut Uzdu |
Uykum Var!
Uykum var, Sensizliğin sıkıntısı bir fırın tazeliğinde Buram buram kokuyor, Oysa, karanlığında uyumak isterdim Hani yıldızlar düşerdi ya gözlerine. Uykum var, Yalnız bir yatağın içinde kıvranıp dururum Bir türlü gelmez uykum Oysa dizlerin ne kadar yumuşaktı Ben hep orda uyurdum. Uykum var, Elin rahat durmaz, kulaklarımı çekiştirirdi Saçlarım hep okşanmayı beklerdi Oysa bir parmak bile yok yüzümde gezen Bazen burnumdan iner dudaklarıma değerdi. Uykum var, Hep anlatacak bir şeyler bulurdun Bazen bir kadife olurdun Oysa çelikten bir yalnızlık etrafımda Hep bana sarılarak uyurdun. Uykum var, En çileli yumaklara sarılmış bir gece Her yanda hayalini görürüm dönünce Oysa bir gerçektin, etten kemikten Şimdi dokunamıyorum hayalin görününce. Uykum var, Belki sabahı göremeyecek bir beden Belki yıllarca nefret eden Oysa bir nebze bile azalmaz derdin Dünyaları verseler sevgimden. Uykum var, Hayallerinden kurtulmalı, Seni unutmalıyım, Oysa gecenin neresinde olursa olsun Terk etmeyecek bir hâyâl bulmalıyım. Turgut Uzdu |
Üzülme Ezilme
Uğrarsan bir güzelin sen de zulmüne Bülbüle özenip sakın feryat etme Üzülme Ezilme Çırpın, diren, savaş lâkin ricat etme Farz et ki uğramışsın bir gül zulmüne Farz et ki bir diken batmış ellerine. Hicran ateş olup yakarsa bağrını Duymazsa bırakıp giden dön çağrını Üzülme Ezilme Bırak gitsin, tekrarlama gel çağrını Ateş yaksın gösterme lâkin bağrını Kıvran fakat akıtma gözyaşlarını. Ara, yeni umutlar bul çiçeklerden Bu defa uzak dur sivri dikenlerden Üzülme Ezilme İlk değilsin gönlü yanan dikenlerden Fal baktırma papatyamsı çiçeklerden Yeni sıcaklık ara başka ellerden. Üzülme Ezilme. Turgut Uzdu |
Vakit Geldi
Vakit geldi Alıp çayımı, demliğimi Bir köşeye çekilmek zamanı Gökyüzüne bakıp karanlıklarda Bir yıldız aramak zamanı. Öyle bir yıldız ki Bir kez bile göz kırpmamalı Hep gözlerime takılmalı gözleri Gülümsemeli Hiç, ama hiç oturup ağlamamalı. En parlağı olmalı her şeyin Benden başkasını görmemeli En parlak güneşler karşısında bile Parlamalı, Hiç sönmemeli. ******* gibi saçları olmalı Sabahlara kadar benim için taramalı Nazlı ceylanlar gibi koşmalı, Vakit geldi, Kalkıp işte böyle bir yıldız aramalı. Öyle bir yıldız olmalı, öyle bir yıldız olmalı ki Günlerimi her renkle yeniden boyamalı Çıkarıp yeniden dikmeli gönlümdeki Eskimiş, yaşlanmış, Şu elbiseyi, bin bir yamalı. Her rüzgârda onu dinlemeli Her yağmurda yeniden filizlenmeliyim Kalbinin sadece benim için attığını Çok uzaklarda da olsa bilmeli, Dinlemeliyim. Zaman çabuk geçiyor, geç fark ettim Vakit geldi, bir yıldız bulmalıyım Kaldırıp bardağımı, demliğimi Vazgeçip dünlerden, güllerden Sadece onun yıldızı olmalıyım. Vakit geldi dostlar, Vakit geldi Ben, Ben o yıldızı artık bulmalıyım. Turgut Uzdu |
Vatan Benim
Vatan benim, bayrak benim, can benim Kur’an benim, sancak benim, kan benim İman benim, toprak benim, şan benim Bursa benim, Ürgüp benim, Van benim. İhanetten kötülükten hep kaçtım Her denizde tek korkulan kulaçtım Malazgirt’ten Viyana’ya yol açtım Kervan benim, saray benim, han benim Sahil benim, kıyı benim koy benim Mızrak benim, kalkan benim, yay benim Dadaş benim, efe benim, toy benim Altı benim, üstü benim, yan benim. Türklük gurur, İslam onur kaynağım Alınamaz bir zerrecik toprağım Kıyametle iner ancak bayrağım Gece benim, gündüz benim, an benim. Devralmışım atalardan vatanı Can vererek topraklarda yatanı Asmak gerek kutsalları satanı Urgan benim, kement benim, tan benim. Vatan benim, bayrak benim, can benim Kur’an benim, sancak benim, kan benim İman benim, toprak benim, şan benim Bursa benim, Ürgüp benim, Van benim. Turgut Uzdu |
Vazgeçmek İstiyorum
Seni tanıdığımda Suskun kuşların ötüşünü dinliyordum Çiçekler açıyordu gönlümde Şimdi hüzünlendi gece ve gündüz Gittin bırakıp acımadan Artık Senden vazgeçmek istiyorum Vazgeçmek istiyorum senden Silmek bütün hatıralarını Elini dokunduğun yerlere dokunmamak Kırmak Baktığın bütün aynaları Seni unutmak Senden vazgeçmek istiyorum Bırak yakamı Ne rüyalarıma gir Ne resim ol çerçevede bana bak Ne hatıra defterinde bulun Senden vazgeçmek istiyorum N’olursun Bu sevdayı bitir artık Ne çok istemiş Ne çok sevmiştim seni Artık yoksun Dağıttım kalan elbiselerini Senden vazgeçmek istiyorum Anla, anla beni Seni tanımasaydım Suskun kışlar ötmeseydi, dinlemeseydim Seni görünce çiçekler açmasaydı gönlümde. Çok şey bıraktın ardından Çok şey… Bir ben bıraktın ki senle dolu Bir ben bıraktın bana sen gibi Dokunduğuna dokunur Baktığın aynalara bakar oldum Aynı türküleri söylüyor dudaklarım Aynı pencereden Aynı yağmuru seyrediyorum. Keşke seni tanımasaydım Keşke kendimi kaybetmeseydim Her yerde, her şeyde sen olmasaydın keşke.. Rüyalarımdan kovmak Hatıra defterimin bütün sayfalarından Seni silmek istiyorum, Sensiz bu sevdayı bitirmek Senden vazgeçmek istiyorum. Ne çok istemiş Ne çok sevmiştim seni Sen gidince Ağlayarak dağıtmıştım kalan elbiselerini.. Beni sensiz bırakıp öyle gitseydin Sensizlikle yaşamak çok zor Keşke söküp göğsümden seni Öyle gitseydin Seninle sensizliği yaşamaktan bıktım artık Senden vazgeçmek istiyorum Turgut Uzdu |
Vazgeçmem
Aşığım Seni getiren güzden vazgeçmem Çok uzaktasın amma Doya doya sevemediğim Yüzden vazgeçmem. Sevdalıyım Yüreğimdeki közden vazgeçmem Ölmeye de hazırım amma İçimde sen olmuş Özden vazgeçmem. Bağlıyım Sevda tüten nazdan vazgeçmem Çok şey yaşadım amma Senle yaşadığım Hazdan vazgeçmem. Acılıyım Verdiğim sözden vazgeçmem Derinden yaralıyım amma Yaş aksın istemediğim Gözden vazgeçmem. Kararlıyım Yüreğimdeki bu hızdan vazgeçmem Bana yeniden hayat veren Sen gibi güzel Kızdan vazgeçmem. Turgut Uzdu |
Veda
Gözüme suskunluğun vakti gelince Son bir defa sevgini ne olur söyle Su yaş olup akarsa inceden ince Son bir defa sevgini ne olur söyle. Toprak çukurdan çıkıp tepe olunca Beden unutup sesi sessiz kalınca Gerçekler son bir defa rüyalaşınca Son bir defa sevgini ne olur söyle. Gülün yaprağı gülden yere düşecek Ne bahçeler kalacak, bülbül ötecek Sesim kulaklarına haydi diyecek Son bir defa sevgini ne olur söyle. Takvimlerin açılmaz olduğu gündür Günün yerine ölüm yazdığı dündür Sus ağlama ardımdan, götüren ündür Son bir defa sevgini ne olur söyle. Hatıraların elbet seni bırakmaz İleri gider zaman geriye akmaz Gidenlerin ardından susmak yakışmaz Son bir defa sevgini ne olur söyle. Turgut Uzdu |
Vefasızmışsın
Yine dün gibi Kararmış bir gün Gidişine sadece ben değil Gözlerim değil Bulutlar da üzgün. Ne kadar vefasız gönlün varmış Alıp götürdün seni benden Ne mutluydum, gülümsüyordu gözlerim Yüreğim çarpıyordu sevdamdan Umutlar yağıyordu gülücüklerinden. Ne kadar vefasız gönlün varmış Keşke hatıralarını bırakmasaydın Terliklerinde çırpınıp duran Toplasaydın neyin var neyin yoksa Kendini hiç hatırlatmasaydın. Ne kadar vefasız gönlün varmış Sen varsın nereye baksam Ne kârın olacak bilemiyorum Seni hatırlayıp Gece gündüz ağlasam. Hasretin tütüyor bacadan Anahtarı takmıyorum kilide Her gece seni bekliyorum Belki bir çıtırtı duyarım Bir nefes belki de. Hayal kırıklığı uyandırıyor sabahları Yine dün gibi kararmış bir gün Her yanı aradıktan sonra yine gelmemiş diyorum Yokluğunu bir gündüze seriyorum Gitmek istemeyen ayakkabılarım üzgün. Turgut Uzdu |
Vur Helal Sana
Bu vatan uğruna yıkmış bendini Dağlarda gezenim nur helal sana İhanet yolunda satmış kendini Görürsen aslanım vur helal sana. Anadan babadan yardan uzaksın Vatan hainine tek sen tuzaksın Sahip çık kanına, kalleşten aksın Cennet ortasında yer helal sana. Bayrağında yıldız, hem hilalin var Tunç heykele benzer bir cemalin var Eminim soracak çok sualin var En yakın meleğe sor helal sana. Adımına dikkat, tekin değildir Gördüğün çimenler ekin değildir Tarih yazmak sana çetin değildir Bütün saatleri kur helal sana. Garibim dilimden tek şiir çıkar Beni her şehadet derinden yakar Attığın her mermi bir hain yıkar Yıktıkça aslanım vur helal sana. Turgut Uzdu |
Vuslatsız Sevgili
Bir çılgın sevda Bir deli duruş Bir fırtına Beklentilerin ortasında Bir yalnız oturuş. Sonra bir güneş Bulutların gidişi Yalnızlıkları yara yara Vuslatsız bir sevgilinin Aniden gelişi. Mevsimlerden hep bahar Çöllerde sümbüller Umutlar gibi ateş rengine bürünmüş Sönmeye yüz tutmuşken Alevlenen güller. Dualar, dualar Gözlerin saatlerce süren dansı Gecenin hakemliğinde nikâhlar Hayallere takılan Gümüşimsi alyanslar. Beklenmeyen bir güneşin doğuşu Bir güneşin doyasıya su içişi Batan başka güneşler Vuslatsız sevgilinin Gölge gibi gidişi. Bekleyişin pişmanlıkları omuzlaması Öldüm, yandımların, ahların hükmü Gönül bahçesinde ıssızlık Vuslatsız sevgilinin diktiği Güzelim çiçeklerin sökümü Sonuç kesindir artık Vuslatsız bir sevdanın Vuslatsız bir ölümü. Turgut Uzdu |
Ya Sev ya da Sev Beni
Gelmişim öbür ucundan şu memleketin İşte karşındayım ya sev ya da sev beni Alnıma yazayım da olayım kaderin İşte karşındayım ya sev ya da sev beni Susadım sevdalara türküler söylerdim Seni tanımazken bile seni bekledim Her şeyimi astım unumu da eledim İşte karşındayım ya sev ya da sev beni Tutalım her bir ucundan yalan dünyanın Yaşayalım hep güzelini rüyaların Fatihi olalım denizlerin dağların İşte karşındayım ya sev ya da sev beni Her sevdalı kendince bülbül oluyor Zaman geliyor dikensiz gül oluyor Bazen dost oluyor bazen el oluyor İşte karşındayım ya sev ya da sev beni Garip Hoca bir gün bu hayattan bıkar Sensizliğe aşık her gün seni yaşar Şu yalancı dünyada gözünde yaşlar İşte karşındayım ya sev ya da sev beni Turgut Uzdu |
Yakar Beklerim
Arar gönlüm seni her an her yerde Kim düşürdü beni bilmem bu derde Bir delilik var ki yaralı serde Söndükçe ateşi yakar beklerim Ellerim eline değmez bir türlü Uzaktır uçları ermez bir türlü Başını göğsüne eğmez bir türlü Söndükçe ateşi yakar beklerim Desem ki vurgunum içimde yangın Bazı barışığız bazen de dargın Geçince karşıma hayalin yorgun Söndükçe ateşi yakar beklerim Titreyişi başlar bir hoş olurum Aradıklarımı sende bulurum Yüreğimi koyar ben kavrulurum Söndükçe ateşi yakar beklerim Bu nasıl sevdadır yoktur benzeri Seni tanıdığım günlerden beri Sürünerek gönlüm arar her yeri Söndükçe ateşi yakar beklerim Gariptir huylarım dediğim dedik Ne aşkı söyledik ne sevda dedik Söküktür sevdâlar gel, al sen de dik Söndükçe ateşi yakar beklerim Turgut Uzdu |
Yalan
İnanma bana Her söylediğim gibi Seni sevmeyeceğim de yalan Ferhat gibi gerekirse Dağları delmeyeceğim de yalan. İnanma bana Her söylediğim gibi Seni öpmeyeceğim de yalan Mecnun gibi gerekirse Çöllere düşmeyeceğim de yalan. İnanma bana Her söylediğim gibi Düğmelerini çözmeyeceğim de yalan Bu deli sevda uğruna Yanarak ölmeyeceğim de yalan. Turgut |
Yalnızlığım
Sıcak türküler gibidir Ruhumda bir şeyler erir Sonra sesler kesilir ya beynimde Susarım Ardından olmayan gözler belirir Güneş doğar ufuktan Aydınlanır dünya gibi içim Geceyi hiç sevmem Ürperirim Yalnızlık dolu biçim biçim Her yalnızlık Farklı bir hatırayla gelir Yalvarırım gitsin diye ayrılıklara Gitmez Gözlerimde yaşlar belirir Sabahlar her anımda benimle Kovmak isterim kovamam, gitmez Sabaha kadar boğuşur dururuz Beni çok sever yalnızlığım Hiç bitmez Sigara dumanı olur Duvarda şekilden şekle girer gölgeler Resimler geçer önümden dizi dizi Müzik olur Ayrılık türküleri söylerler Ayrılığa dayanırım Allah’ım Habersiz gitmelerden koru beni İçimde bir merak Ben ne yaptımlarla dolar gönlüm Cevapsız sorulardan koru beni Turgut Uzdu |
Yanmamış Yari Neyleyim
Rica eder gönül, dertleri dile Anlatması için o güzel güle Alevli aşkımın ateşi ile Yüreği yanmamış yari neyleyim. Aradım cihanı, ne güzeller var Hepsinin yüzünde taptaze bahar Gözler ışıltılı, ten renginde kar Sevmekten yanmamış yari neyleyim. Elinde sevdanın izi olmalı Başımı koyacak dizi olmalı Kızınca söylenen sözü olmalı Gönülden yanmamış yari neyleyim İzleri durmazsa güzel yüzünde Hasretin dumanı yoksa gözünde Bilerek sevdamı alıp özünde Bir kere yanmamış yari neyleyim Her söze kızarak, gönlümü üzen Öfkeyle bakarak gözünü süzen Doğru sözlerime dudağın büzen Lebimden yanmamış yari neyleyim Hüznü damlamamış, yüz asık değil Gözler bir noktaya yapışık değil Hasretim çekmeye alışık değil Ciğeri yanmamış yari neyleyim Garibim söylerim açıkça sözüm Bir türlü gönlümden ayrılmaz gözüm Bahara çevrilir bulursa özüm Gecemle yanmamış yari neyleyim. Turgut Uzdu |
Yaralar
Gönlüm gönlümün zindanı Vurulmuş kalbime prangalar Ne kurşunlar, ne silahlar Söylendiğini bilemediğim İnan ki yaralarsa, sözlerin yaralar. Öyle bir gittin ki Geceye hakim oldu karalar Ne kurşunlar, ne silahlar Ne zamandır göremediğim İnan ki yaralarsa, gözlerin yaralar. Geceyle gündüz ayrıldı Artık bulamıyor seni yıldızlar Ne kurşunlar, ne silahlar Bir türlü silemediğim İnan ki yaralarsa, izlerin yaralar. Başım boşta kaldı Okşanmıyor artık ağarmış saçlar Ne kurşunlar, ne silahlar Başımı koyamadığım İnan ki yaralarsa, dizlerin yaralar. Turgut Uzdu |
Yasakladım Gözlerine Ağlamayı
Yasakladım gözlerine ağlamayı Ben şiirlerimi sevdamla yazdım kanla değil Hep vuslattı hayalim Vuslatla bitecekti hani Hüsranla değil. Yasakladım gözlerine ağlamayı Ben şiirlerimi yüreğimle yazdım yaldızla değil İnandım sevdama Heyecanlarımı koyup avuçlarıma Ruhumla yazdım, yalancı bir hazla değil. Yasakladım gözlerine ağlamayı Ben şiirlerimi gözyaşımla yazdım, bulutla değil Kızgınlığım ayrılırken ayrılığın arasında Gideyim mi gitmeyeyim mi diye Çıkan sözlerine, fısıltıya değil. Yasakladım gözlerine ağlamayı Ben şiirlerimi çarpıntılarımda yazdım, zamanla değil Özlemim çığ olup ruhumu ezse bile Kızgınlığım dönmeyişine Beni benimle yalnız bırakmana değil. Gözlerine ağlamayı yasakladım Ağlamak benim hakkımdır, senin değil Bilirsin Bütün suç gidenindir Dayanamayıp hasretle gelenin değil. Yasakladım gözlerine ağlamayı Ben şiirlerimi sevdamla yazdım kanla değil Hep vuslattı hayalim Vuslatla bitecekti hani, söylemiştin ya Hüsranla değil. Turgut Uzdu |
Yastığım
Yaralı bir kuş gibi Düşmüşüm dalımdan Sararmış solmuşum Ayrılalı Sevdalımdan Hep yalnızlığı yarar gözlerim Bir mercek gibi yaşlarım Bir başka yalnızlık görünce Yaklaşıp Ağlamaya başlarım *******den korkarım Bir türlü gözlerim uykuyu tutmaz Çok acımasız bir yastığım var Sabaha kadar yalnızsın der Uyutmaz Beynime düşünceler çakar sivri sivri Cevap vermem mahzun susarım Kıramam, ben ona mecburum Yalnız *******imde hep Ona sarılır yatarım. Gözyaşlarımla ıslanır Başım yine ona yaslanır Benim her gecemi tanır Ne hikmetse Bazen yaptığından utanır Yine de severim onu O benim sırdaşım, o benim yoldaşım Hem en mutlu günlerimde Hem kederin en beterinde O benim tek arkadaşım. Turgut Uzdu |
Yatay ve Dikey Şiir
Gönül tahtım, boş kalınca, her geçene, gel eder Boş kalınca, gözyaşını, esirgemez,sel eder Her geçene, esirgemez, malı mülkü, yel eder Gel eder, sel eder, yel eder, el eder. Feryat eder, gece ağlar, yürek dağlar, nâr olur Gece ağlar, umutsuzca, acı çeker hâr olur Yürek dağlar, acı çeker, *******, bahar olur Nar olur, hâr olur, bahar olur, zâr olur. Dere demez, deniz demez, göl demez, hep süzülür Deniz demez, göz yaşını, düşünüp, üzülür Göl demez, düşünüp, acıları, büzülür Hep süzülür, üzülür, büzülür, çözülür. Turgut’um ben, kelimeler, emrimle, neferdir Kelimeler, şekle girer, renklenir, zaferdir Emrimle, renklenir, toplanır, seferdir Neferdir, zaferdir, seferdir, ferdir. Turgut Uzdu |
Yazmak İstemiyorum Artık
Yazmak istemiyorum artık Ne seni ne sensizliği Öldürdüm umutlarımı Yarınlarımı gömdüm Alıp yanıma kimsesizliğimi. Yazmak istemiyorum artık Korkuttu bedenimi ulaşılamayan sevdalar Gözlerimde yaşlar kurudu Uykulardan nefret eder oldum Hep gerçekleşmeyen rüyalar. Yazmak istemiyorum artık Ne gülün dudağına benzediğini Ne bülbülün seni taklit ettiğini Yazmak istemiyorum artık Güneş gibi gülümsediğini. Bir masal duydum, Okudum, yaşadım sayıyorum Acılarımı kefenlere sardım Yazmak istemiyorum artık Yazdıkça kanıyorum. Yazmak istemiyorum artık *******ce demir parmaklıklar Yokluğun dolu bir hücre Yazmak istemiyorum artık Zor geliyor ayrılıklar. Yazmak istemiyorum artık Sevdamı *******e gömdüm Şöyle düşün, üzülme Bir fani yolcuydum Şimdi öldüm. Turgut Uzdu |
Yeni Film
Hasret kadım dudaklarının sıcaklığına Gözlerin dünyalar gezdirirdi Her gece elini beklerdim yüzümde gezen Şimdi hayaller kırgın Ne gözlerin var ne hüznün Nefesler suskun Şarkısız alışverişler Salgınları yaşayan orkestrasız ritim Sessizliktir benim bittiğim. Mumlar mı yaksam Kan rengi halılar mı sersem gönlüme Ben sevdanın sıcaklığında yıkamıştım duygularımı Ölü kelimeler canlanmak çabasında Bütün kaynamalarda içten içe bir pusu Uykuya mahkûm yeşilimsi bir uyku. Suçlar esareti yaşarken affa uğrar Bir defalık görüntüler şahlanır Perde açılır Yeni bir sevda filmidir artık Yaşanır. Turgut Uzdu |
Yeni Yıl ve Bayram
Yarın yine bir bayram Yine bir yeni yıl Ama hiç de eskisi gibi değil… Eski bayramları hatırlarım Ev ev dolaşıp şeker topladığımızı Harçlıkları biriktirdiğimizi Yarın kaygısından uzak Sinemalarda güldüğümüzü.. Şimdi büyüdük Kaç bayram yaşadık, kaç yeni yıl Bazen mutluluk doldurdu yüzümüzü Bazen gülümsemeler sakladı hüznümüzü Bazen umursamadık Bazen çok önemsedik Her bayram gelene yaklaştırdı bizi Her yeni yıl Gidenden uzaklaştırdı geleceğimizi Gelen gelir mi Gelene yaklaştırır mı meçhul… Belki bir bayram daha var önümde Beni görecek Belki bir yeni yıl daha Belki beni güldürecek Belki de Ne bayram uğrayacak yanıma Ne de yeni yıl bir daha gelmeyecek.. 30/12/2006 Turgut Uzdu |
Yeşil Gözlüm
İçime yokluğun acısı çöktü Beklettiğin yeter gel yeşil gözlüm Bulutlandı gözüm yağmurlar döktü Akan yaşlar inan sel yeşil gözlüm. Bakarken yüzüne, bir hoş olurum Bütün yeşillerde seni bulurum Akan yaşlarım göl, düşer ölürüm İzin verme n’olur, sil yeşil gözlüm. Nasıl sevmem seni, hep yanımdasın Keşke diyebilsem baharımdasın Yarın okuduğum zamanımdasın Ilgıt ılgıt eser yel yeşil gözlüm. Hülyalar güzeldir, ayrılık acı Varlığın bir bilsen başımın tacı Şu derde düşürdün sensin ilacı Vermezsen ölürüm bil yeşil gözlüm. Karşılıksız aşka nerden düşmüşüm Canımdan vazgeçip aşka düşmüşüm Kumral saçlarına bir not düşmüşüm Bu yürek senindir, al yeşil gözlüm. Turgut Uzdu |
Yeter Artık
Yeter artık İsyanım başımdan akıyor Duvarlara vurduğum, İçimde ne fırtınalar kopuyor Yalandır, inanmayın Böyle sakin durduğum. En sessiz anında gecenin Yokluğuna hiddetim patlar Seni öpmek yerine Kendi kendini ısırır Kahrolası dudaklar. Masadan alır hıncını Bitmek üzere olan umudum, Kendi başına iner gibi Ne büyük bir hasret yığınıdır Bir bilsen yumruğum. Yeter artık, Kapıları tekmelediğim, Gündüzle geceyi birleştirip Her nefeste seni beklediğim Gökyüzüne asıp ellerimi Gel dediğim. Yeter artık İsyanım başımdan akıyor Duvarlara vurduğum, İçimde ne fırtınalar kopuyor Yalandır, inanmayın Böyle sakin durduğum. Turgut Uzdu |
| Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 08:14 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.