![]() |
Y â r.............!
Yâr bozdu sevdanın, yeşil bağını, Konacak dalı yok, kuşlara döndüm.. Kar boran eyledi, gönül dağını, Baharı gelmeden, kışlara döndüm.. Düşürdü başıma, sevda çığını, Beyhûde geçirdim, gençlik çağını, Yandıkça yüreğim, verdi dâğını, Ateşler içinde, taşlara döndüm…. Eritti içimin, bütün yağını, Kaderde önüme, ördü ağını Sırtımda tonlarca, gâmın yığını, Dertlerin içinde, keşlere döndüm…. Estirdi başımda, bin türlü bela, Yerini değişti, gurbetle sıla, Ettiği zulümü, görüyor mevla, Gövdeden ayrılmış, başlara döndüm... Aşkın defterinden, sildi kaydımı, Kalmadı huzurum, bozdu tadımı, Al bu canı yada, ver murâdımı, Azrâil oturmuş, döşlere döndüm….. Metin Yıldırım |
Y e t e r......! ! ! ! !
Gülmedi kahpe felek, bir gün olsun yüzüme, Köşk saray istemedim, daha ağlatma yeter… En yakın bildiklerim, acı koydu özüme, Düşmanın açmadığı, yaram sızlatma yeter… Rîya dümen tefrika, girmedi ki sözüme, Dil söyler kulak dinler, daha anlatma yeter… Kaldırın da başları, hele bakın yüzüme, Madde için evreni, yalan donatma yeter… Sol yanım emânettir, düşmüş aşkın közüne, Sağ yanım sefâlette, daha bunaltma yeter… Ruhum zâten çıldırmış, hammal olmuş hüzüne, İhânet kazanında, yandım kaynatma yeter… Baharım zâten yoktur, yaz karıştı güzüme, Kar yağdırdın başıma, daha üşütme yeter… Ölümde var dünyada, kavuşurum çözüme, Ecel gibi her yanı, artık kuşatma yeter…. Dilerse Kârun eder, dilerse mağdur eder, Senden mi sanıyorsun, düştüğün gaflet yeter.. Üç metre bezden başka, yanında neyin gider, Devrandır gelip geçer, verilen mühlet yeter…! Kul hakkı ödemeye, zannetme servet yeter…! Metin Yıldırım |
Yalan dünya.....! ! ! !
Çocukluğumdaki, o güzel hülyâ, Baktı ki fâniyim, sezdi gidiyor… Gençliğim süsünü, bozmadı güyâ, Yaş ilerleyince, bezdi gidiyor…..! Önüme bakarım, ömür bir deryâ, Sandalım içinde, sızdı gidiyor….! Ardıma bakınca, sanki bir rüyâ, Seneler tay gibi, azdı gidiyor..! Gerçekçi değilmiş, demek ki dünya, Ömrümün bağını, bozdu gidiyor..! Başından sonuna, her şeyi riyâ, Yalanlar içinde, tozdu gidiyor….! Çağının yanında, kalınca yaya, Dizimin bağını, çözdü gidiyor…! Yüzümde soluyor, o canlı boya, İnce bir elekten, süzdü gidiyor...! Bu yolun sonunda, bitiyor furyâ, Ecel fermanımı, yazdı gidiyor….! Beraber olduğum, insanlar var ya, Bana da bir mezar; kazdı gidiyor..! Metin Yıldırım |
Yalanmış meğer....!
Zehir gibi sözlerin, sevdan bitti sanırım, Bende ki emaneti, bir gün sana sunarım, Canımı alıp gittin, aşkın yalanmış meğer, Gönlüme acı sürdün, yüreğimden yanarım….! Hançer vurdu gidişin, için için kanarım, Sızın düşer kalbime, ah çekerek anarım, Arşa yetişir zulmün, böyle giderse eğer, Senle geçen yıllarım, boşa gitmiş yanarım…..! Metin Yıldırım |
Yeni Fark Ettim.....!
Varlığım yokluğum, sende emanet, Zincire vurulmuş, bir tutsak ettin… Elinde köleyim, hayal selamet, Aldığım nefesi, sen yasak ettin… Ateşe yandırdı, ismin dünyayı, Bir göze sığdırdın, koca deryayı, Sırtıma yükledin, taşı kayayı, Divane gezdirip, avanak ettin… Kağıtlar tükendi, tarifin bitmez, Ermedi bu aklım, sırrına yetmez, Fırtına vursa da, o süsün gitmez, Taş idim aslımda, toz toprak ettin… Eğildi önünde, bitmez gururum, Ayaklar altında, kaldı onurum, Elinde bu yürek, sefil mağdurum, Gönlüme girince, bir bunak ettin… Olmadı bir türlü, senle muradım, Cihanı inletir, şimdi imdadım, Koşturdum peşinden, doldu miadım, Ardında perişan, bir yamak ettin… Kimi gün ölüyüm, kimi gün diri, Kimi gün zerreyim, kimi gün iri, Yokluğun ayrı dert, her yan zifiri, Doladın çileye, bir yumak ettin… Kalplerde değil ki, suç bakan gözde, Cismimiz kavruldu, sendeki közde, Duyardım ismini, şiirde sözde, AŞK senin gücünü, yeni fark ettim...! Metin Yıldırım |
Yokluğun.....!
Aynaya bir başka, düşerdi resmim, Aşka yüreğimi, sürdüğüm zaman… Gülerdi yüzüme, karşıda cismim, Gönülün gözüyle, gördüğüm zaman… Şimdi yokluğunda, her şeye küstüm, Aynada hüzün var, baktığım zaman…. Ruhunu yitirmiş, taştan bir büstüm, Caddeye sokağa, çıktığım zaman…. Tutsağa çevirdi, göğüs kafesim, Mahkumun âzadı, geldiğin zaman… Gecikme bedenden, çıkar nefesim, İçinde dert olur, bildiğin zaman…..! Metin Yıldırım |
Yorgunum.....!
Âlemime göz attım, şaşırdım ben bu muyum…? Gittim şöyle mâziye, baktım ki dolu kuyum… Terâziye vurunca, hep aynı çıktı huyum… Tek suçum karşıdaki, muâmmâlara uyum…. Yüz üstü her düşüşte, ümit ile doğruldum… Ummadığım yerlerde, okşanırken vuruldum… Aldım yorgun beynimi, âlemime koyuldum… Herkes bir şeyler çalmış, anladım ki soyuldum…! Zamâne insanlığı, karşısında durgunum.. Herkes gibi seninde, bitmeyecek sorgunum…. Sende git oda gitsin, şimdi gayet yorgunum… Artık ben içimdeki, sevmelere vurgunum….! ! ! Metin Yıldırım |
Yürek Sen Oldun...!
Seni seviyorum, adın bende aşk, En sadık sevgilim, gerçek sen oldun… Ne saray istedin, ne benden bir köşk, Karşılıksız seven, ancak sen oldun… Mal ile mülk ile, sevmedin beni, Gönlümde taşırım, bir ömür seni, Sevdiğim vuslatın, şad eder teni, Düşünü kurduğum, kucak sen oldun… güzellik saçıyor, tarifsiz yüzün, Gördüğüm en güzel, göz senin gözün, Meltemler estirir, duyulsa sözün, Sinemi yandıran, dilek sen oldun… İhanet görmedim, sadakatlisin, Ram olur görenler, liyakatlisin, Sevdası bir hayli, meşakkatlisin, Ruh ile sevdiğim, bir tek sen oldun… Güzeller kıskandı, dize getirdin, Bağrında rengârenk, güller bitirdin, Sen benim sevdamsın, sanma yitirdin, Dualar ettiğim, odak sen oldun… Vuslatın bendeki, en büyük arzu, Bitmeyen o aşkın, en derin mevzu, Herkese sitemkâr, sana tevazu, Durduğum yegâne, durak sen oldun… Adını aşk koydum, sensin gerçek yar, Alnımda yazısın, Hak’tan emir var, Âlemin gönlünde, yerin belki dar, Aşkımsın ey ÖLÜM, yürek sen oldun… Kişisel Sayfam Metin Yıldırım |
Zır deli gönül…
Asûde bir denizdin, nedir kabaran…? Düşmüş ummanı aşka, zır deli gönül… Sen ne dilden anlarsın, hangi lisandan…? Ondan bir çift sedaya, pür deli gönül….. Deli poyraz gibisin, ne bu fırtınan…? Dönüp dolaşır aşka, fır deli gönül…….. Maddeden nasibin yok, ne de mânadan, Tahtını ele vermiş, sır deli dönül……… Ârından geçilmezdi, nedir karmaşan…? Kaldırıp taşa çalmış, dur deli gönül…… Kâinat dize geldi, ne bu kasırgan…? Adını yele yazdım, der deli gönül…… .................................................. ......... Haberin yok mecnundan, ne de Leylâ'dan… Aşkın kahrını çekmek, zor deli gönül……. Metin Yıldırım |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 09:59 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.