www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Edebiyat (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=268)
-   -   Ali Arslan (https://www.cakal.net/showthread.php?t=143260)

GooD aNd EvıL 03-30-2009 10:53 AM

İşte O Anlarda

Senle yakaladığımız
İşte o anlarda
Munis ahengiyle sesin dokunurken bana;
İçimde bıraktığın hazla nasıl da kaçıp gittin birden çok uzaklara
Kanatlana kanatlana sevdamdan kaptığın rüzgarla.
Ey gözümde tüten müstesna sevgili
Gel,
Koklaş demiyorum ki sana asla benimle.
Yüreğime çizdiğin her çiziğin içinde kördüğüm bıraktığın o yarayı çöz yeter.
Bırak,
Damlasın kanı içime;
Ben yaprağına bulaşan kan- kızıl rengimle,
Beyaz bir gül tomurcuğunu,
Konuşmayan kırmızı dudaklarına hep asacağım.
Sır olarak sakladığımız o büyü,
Bozulmasın diye
İşte o anlarda.

Ali Arslan

GooD aNd EvıL 03-30-2009 10:53 AM

İyi ki Sen bana Yeniden Doğuyorsun

Sen bu gün mü doğduğunu sanıyorsun..
Nasıl da aldanıyorsun! ..
Sen bana her gün her bir güneşinin gelişiyle
Biliyor musun senede bilmem kaç gün doğuyorsun? ..
Sen her gülüşünle
Ve her bana dönüşünle,
Gamzelerinin her bükülüşüyle biliyor musun?
Zaten içimde binlerce doğuyorsun…
Senin doğuşların işte böyle çoğalıyorlar bende…
Her dokunuşunda toprağıma
Her koklayışınla toprağımda yeşeren güllerimi
Dallarıma her konuşunla
Biliyor musun kokunu her alışımla senin
İçime her yayılışınla sen öyle bir bir doğuyorsun…
Yüreğime damlarken de,
Sağanaklar gibi ağlarken de,
Bana şarkılarını söylerken de doğuyorsun…
Senin doğuşların işte böyle çoğalıyorlar bende…
Her şiirin ağlatan her cümlesinde
Her kelimeyi sıralarken peş peşe
İçinde sessizce biriktirdiklerinle
Ve O güzel ay yüzünün tazeliğini
Bazen benden saklarken bile,
Sen söyleyemediğin o sevdaların;
İçini sızlatarak ruhuna dolaşırken de doğuyorsun
Senin doğuşların işte böyle çoğalıyorlar bende…
Sen daha iyi biliyorsun ki
“Seni Seviyorum” larımı duyuyor iken
Baharın başına konup da doğduğun bu gün,
Ve belki de işte Nevruz'unda baharın
Bana aşk bu mu diye ağlarken bile doğuyorsun…
Sen biliyor musun işte böyle bir gün de;
İyi ki sen bana yeniden doğuyorsun! ...

Ali Arslan

GooD aNd EvıL 03-30-2009 10:53 AM

İzdüşümün

halkım gibidir yüzün
halkım
salkım salkım
düşer hüznün
öyle düşer izdüşümüne kızları halkımın
utangaç sıkılgan
dudaklarında şavkı durur acıların bir gül pembe
söz bilmezliğe vurur saklanırlar
dillenmeyen yazgılarında
suskun bir hayatın içinde kanarlar
halkım gibidir yüzün
halkım
salkım salkım
düşer hüznün
öyle düşer izdüşümüne kızları halkımın
senin esmer yüzünde
bir çiçektir
açar her bir şafakla
kokar her bir baharla
belki bir çiğdemin dalında
ya da bir su kenarında
salkım salkım
bir çobanın yanık türkülerinde
öyle düşer izdüşümüne kızları halkımın
halkım
halkım gibidir yüzün
ve hüznün

Ali Arslan

GooD aNd EvıL 03-30-2009 10:53 AM

K a D ı N

en karanlık yanımdır içimdeki baharım
kanatıldıkça kabuğum
zaptedilmez bir fırtınayım
kırbacının ucunda
hükmeden süvarimin
hesapsız üretken
asi
ve vahşi bir kısrağı
sonsuz
ve susuz çöllerin doyulmaz vahasıyım

Ali Arslan

GooD aNd EvıL 03-30-2009 10:53 AM

Kaçış

Haykırdı! ..
Bu kalkan son saatin
Son gemisi;
Güneş’le beraber battı,
Kayboldu o uçsuz ve kızaran ufukta,
Cümleler “elveda” yla çoktan selamlaştı
Istırabını estiren rüzgâr şimdi saçlarında dalgalanıyor,
Kim bilebilir? ..
Belki de bunu bekledi;
Kaçışına ortak ettiği
Gökyüzüne misafir,
Ona kanatlarını açan kuşlar şahididir,
Kim bilebilir? ..
Belki de vasiyetini onlara bıraktı.
Gözlerine vuran o gün batımı,
Eteğini bir uçtan bir uca kımıldatarak sürükleyen
“Gitme” diyen yalvarışları,
Gözyaşlarını denizin dalgalarına armağan etti.
Kim bilebilir? ..
Kime ağladığını,
Bir mektuba sığmış onca hayat,
Gidişine emanet,
Kaybediş ve terk ediliş denen o iki kavrama sitemdir.
Sitem ona değil,
Belki de
Bir sevgiliye olan isyanın bizzat kendisidir.
Dudaklarından o hiç dökülemeyen
Titrek sözlerini,
Dalgalar kendi kendine artık birer birer tamamlıyor;
En hızlı,
En yıkıcılığıyla
Kim bilebilir? ..
Lâl olduğunu sana.
İsminin her harfinde odur diye bulduğu sevgili
Kim bilebilir? ..
Bunun aslında sen olduğunu,
Kim anlayabilir,
Kim görebilir ki bu mutsuzluğu? ..
Sekteye uğramış,
Gidebildiği o tek limanda ayaklanmış olan asi bir kaçkından! ..
..
Her adımında bile ismi olan,
“Sen”lerle varsın orasında kalsın
Arasında yaprakların ve....
.....O
Gül -
Bin zamanlarında açsın dursun o bilinmeyen bir limanın.

Ali Arslan

GooD aNd EvıL 03-30-2009 10:53 AM

Kadın Kokusu

Tomurcuk tazeliğinde kırmızı bir gül
Açılan her dudakta sevinçli bir çığlıktı
O doğarken her yeni bir günün eşiğinde
Sanki bir başka yaşam gülümserdi
Bir bahar sabahı kurşun ağırlığında
Sözlerle ateşe verildi tutuşturuldu
Yaktılar güneşle doldurarak içini
Vurdular gittiler bu kırmızı gülü
Önce kanı çekildi yapraklarından
Birer birer zamandan soldu gitti
Saklandı dalları arasına kapandı kaldı
Geçmişe ağlayan yüklü bulutlardan
Ne sarı ne mavi ne de yeşildi damlalar
Yağmurlar kan kırmızıydı dökülen
Soluk kan renginde hüzünle sallanan
Bir kucak dolusu gül kurusuydu kalan
Gül bahçelerinden alınan her soluktan
Terk edilmiş her bir anılar yumağındadır
Teninde bırakılan bir rayihadır sadece
Aşkından son damladır bu kırmızı güle şimdi.
Mübarek sayılan aziz bir kadın kokusu

Ali Arslan

GooD aNd EvıL 03-30-2009 10:53 AM

Kadının Yüzü Bir Camdır

Düşlerinde kırılan bir camdır
Gözbebekleri kadının,
Nehir çiçekleri sinen kokusunda,
Mavi,
Pembe, mor renginde yansır bu dağların.
Bu dağların,
Kayalıklarından dökülen sularında yıkanır.
Yıkanır,
Köpük köpük apak bedeni.
Ay nasıl gülümserse her gece,
Yüzünde,
Eski zamanların günahları aklanır.

Şimdi kadının yüzü bir camdır.

Derinlemesine her kesitinde yaşamın,
Elma tazeliğinde hep nasıl verir?
Ağza sunulmuş bu sudan doygun tadını,
Kadın,
Çıplaklığını bir tülün inceliğinde üstünden bırakır,
Soluksuz,
Alan her yüreğe sevdasını
Damlatır,
Bir içim candır,
Nardır.
Ağlatır.
Tapılır.

Şimdi kadının yüzü bir camdır.

Ali Arslan

GooD aNd EvıL 03-30-2009 10:53 AM

Kadınlar

Ne varsa bu güne değin kadına dair elimizde
Doğru söyleyelim hiç mi değilse arada bir.
Hepimiz,
Bizzat kadınlarımız da dahil,
Sevişmelerinde sevmedik mi önce kadınları?
Elde başka neleri var?
Hadi söyleyin.

/.....İçlerinde kendilerinin dahi dillendiremedikleri;
İçin için kanayan insanlık sızıları fark edildi mi ki hiç? .../

Namus dediler
Utandılar! ..
Utandırıldılar! ..
Aşk diye tarih boyunca hayali bir serüvenin peşinden kısrak gibi koşturulup,
Kandırıldılar! ..
Gül sandılar kendilerini
Kucak dolusu güllerle;
Menekşe,papatya,lavanta her neyse her çiçekle,
Koparıldıklarını bilmeden köklerinden.
Koklarken gülleri,
Baygın baygındılar.
Aydırılmadan,
Koklandılar! ..
Daha doğmadan istenmeyendiler,
Doğduklarında hadi neyse diye razı gelinerek kenara bırakıldılar.
Yapma bebekler tutuşturularak ellerine,
Mübarek ana doğurganlığına hazırlandılar
Evciliği ne de çok sevdiler,
Daha minnacık çocuktular!
Çabucak serpilip gelişsinler güzelleşsinler de
Kolayca alınsınlar diye beslendiler,
Beyaz atlı prenslerle başlayan oyunlarda,
Masal dünyasının hayalleriyle oyalandırıldılar
Hoşlarına giden cicili bicilerle gözlerine perdeler çekilip;
Ruhlarına şırınga edilen kirliliklerle,
Giydirildiler! ..
Oysa;
Elde başka neleri var?
Hadi söyleyin.

/...İçlerinde kendilerinin dahi dillendiremedikleri;
İçin için kanayan insanlık sızıları fark edildi mi ki hiç? /

Ve hala,
Aynı tas aynı hamam:
Al gülüm ver gülüm!
Eğriye eğri doğruya doğru;

Değil mi ki ……………..?

Ali Arslan

GooD aNd EvıL 03-30-2009 10:53 AM

Kadınlar Ağlıyor

Siz biliyor musunuz? ..
Ben şiirlerimi hep ağlayarak yazıyorum.
Belki,
Yaş damlamıyor gözlerimden.
......ki aslında biz,
istersek.... göz yaşlarımızdan sağanak....yapmasını da biliriz! ..
İçin için
Acıyor içi yüreğimin.
Yüreğim ağlıyor…

Siz biliyor musunuz?
Gözümün önünde hep bir çok kadın
Neden bana devamlı mendil sallar gibi
Ruhlarını kırık aşklarının yoksulluğunda satıyorlar? ..
Gözümün önünde duran her kadın
İçimi dağlıyor,
İçin için yüreği ağlıyor...

Siz biliyor musunuz?
Ben *******imi hep düşlerime saklıyorum
Belki
Kendime saklanmışsa da yüreğim
Öylesine aşikârdır ki bu yorumum
İçin için
Acıyor içi düşlerimin.
Düşlerim ağlıyor…

Siz biliyor musunuz?
Gözümün önünde hep bir çok kadın
Neden bana devamlı
Taze bir çiçek gibi
Zamanı geçmiş yıkık hayallerini anlatıyorlar? ..
Gözümün önünde duran her kadın
Duruyorlar,
Yaşanmamış yaşamlarında.
........süklüm büklüm.....paramparçadırlar! ..
Yüreğimi dağlıyorlar.

/…Ve yazdığım her şeyin içinde aslında onlar ağlıyorlar…

Ali Arslan

GooD aNd EvıL 03-30-2009 10:54 AM

Kan Kelebekleri

Kar taneleri gibi uçan kelebeklerdi
Beyaz gümüş sırlarında bu dağların.
En nazenin,
Gencecik bir yüreğin gerdanına verilmiş...

Düştü
Kan damlaları,
Bir halkı için için öldürerek.
Karlar üzerinde duran kırmızı bir acı şimdi
Bu dağlar,
Hiç böyle tatmamıştı
Zulmü.

Bir kış karanlığının kavgasında tükendi,
Çiçek çiçek serpilen
Kan damlalarında o yiğitler.
Binlerce yüreğin üşümelerinde uçuşur
Şimdi ölüm,
Buzdan bir bahar.

Ağla sen ey Ulusum! ..
Yüreğine düşen o her kan damlasında
Rengini acıtan ahengiyle,
İçin için ağlayarak! ..

Gümüş beyazına saklanan
Sırlı dağların içinden
Gelen
Her bir kokusuyla şimdi ölüm,
Gencecik şehitlerin kan kelebeklerinde damlar! ..

Ali Arslan


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 11:21 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.