www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Eskiler (Arşiv) (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=188)
-   -   Masum Elmas Gül (https://www.cakal.net/showthread.php?t=133160)

GooD aNd EvıL 08-09-2008 09:16 AM

Aynı Uykunun Kâbuslarıyız
Ne kadar da sessiz her şey
yaşamak dediğimiz yerde nasıl da ölü duruyoruz
bu kentin tüm yenilgileri içimize yığılmış sanki
ve ne kadar sakiniz üstelik

Uçmaktan korkan kuşlar gibiyiz
öyle habersiziz ki kendimizden
karanlıktan korkmalı yarasalar

Henüz doğmamış böcekler gibi
kırılmak üzere kozalarımız
ağrısı kendisinden geç bir yaranın kabuğundayız
hani birimiz çıksa
ağrıya bulanacak her yerimiz


Masum Elmas Gül

GooD aNd EvıL 08-09-2008 09:17 AM

Ayrılık Turkuaz
Bir aşk yazdım
sarı
ve bir ayrılık
turkuaz

Mavi toprak
su turkuaz
umurunda değiliz hiçbir doğrunun


Masum Elmas Gül

GooD aNd EvıL 08-09-2008 09:17 AM

Bayram Ola
-caktı
bir salıncak zamanı
büyük atlar üstünde
bir şenlik
azade bir soluk
bayram olacaktı
gelseydin eğer
perşembeyi tatlıya bağlayacaktık
bayram ola
-caktı

01/04/2


Masum Elmas Gül

GooD aNd EvıL 08-09-2008 09:17 AM

B-aşk-entim
Vatanın deseler
yurdun
ilk evin
toprağın
ülken deseler
'yok' derim
ama ille de sen
aşk kentim derim
b-aşk-entim

17/02/1


Masum Elmas Gül

GooD aNd EvıL 08-09-2008 09:17 AM

Bazen Düşünür Müsün Bazen
Hani ölmek
var ya şu ölmek dediğimiz ölmek
bazen düşünür müsün bazen
ya seni
ya beni
ne farkeder
herhagi birimiz ikimiz zaten
hani şu ölmek var ya şu ölmek!

Sevgilim
yaşıyoruz
dünyanın bütün sınırları olsa da aramızda
yaşıyoruz
yaşıyoruz
yaşıyorsun
ne şükür
çok

17/02/1


Masum Elmas Gül

GooD aNd EvıL 08-09-2008 09:17 AM

Bekliyor Ölüm
Yarının bir yerinde
bekliyor bizi
belki de gelmiş
şimdi
yani birazdan
burda olacak
burda şimdi
ölüm


Masum Elmas Gül

GooD aNd EvıL 08-09-2008 09:17 AM

Belki De
Belki de her şey siyah ve beyazdır
başkası yoktur
maviden başka
belki aslında her şey mavidir
siyah ve beyazdan başka

11/04/2


Masum Elmas Gül

GooD aNd EvıL 08-09-2008 09:17 AM

Bilmem
Gülüyorsun
-Neden?
-Bilmem.

Neden bilmediğini biliyorum
-Neden?
-Gülüyorsun.

30/03/2


Masum Elmas Gül

GooD aNd EvıL 08-09-2008 09:17 AM

Bir Kuş Dolusu Özgürlük
Üzerimize devrildi Tanrı’nın şarabı. Koca birer yalnızlığız artık. Misvaklarımız kayıp. Dudaklarımızda izdiham. Öpüşemiyoruz. ******* erken kalkmakta, gündüzler geç uyanmakta. Zamanın ayık yerlerinde sarhoş duruyoruz. Gülen yüzlerimiz terk etmiş başımızı. Kalan yanaklarımızda esaret coşkusu. Tutsak eylemişiz tüm iyi huylarımızı. Kendimizden geçmişiz, üstümüzde şarap kokusu. Korkularımızdan vazgeçmişiz. Arzularımız gardiyanlık. Sevmekten korkuyoruz artık sevilmeyi. Aşklık grevlerine sevdalanmışken ayrılık hüznümüz, boşanıyoruz yine birer birer. Ellerimiz uzun yalnızlıklara koşuyor. Terk ediyoruz yine kendimizi. Üzerimize çöküyor yıkıntı içimiz. Karalar bağladı sevinçlerimiz. Gülüşlerimiz ucuz yitiyor. Sözlerimiz tutulmadan ölüyor.
Kaşlarımız çatık, ellerimiz ayrık şimdi. Bakışlarımızda nedensiz öfkeler seli. Kapatıldık birbirimize yine. Zaman tersine yazıyor tarihi. Kalemler kırılmış bir yerlerde. Ak düşünülme vaktimiz karaya çalınmış. Ekmeklerimiz kaçırılmak üzere sofralarımızdan. Yüreğimizin diline acılar sürülmüş. Yanmakta kafesimizin sol köşesi.

Nereye uçacak şimdi bu kuş dolusu özgürlük. Mavi neremizde duracak. Çocukluğumuzun bu ani kovuluşu niye. Şarkılar hazırlamışken meydanlara, dil kaldırır mı artık tek bir ağıt. Barıştıklarımızla nasıl küseriz bir daha. Nasıl dönülür yine, dönülen yerlere. Seslerimiz devrilir mi bir daha birbirimizin üstüne. Acı vaktinin üzerinden göçmüşken bunca umut, nasıl örteceğiz üstümüze şimdi yine böyle bir alışkanlık. Ellerde kınalar yakılıyken, nasıl tutulur yine ölüm oruçları. Güneş nasıl tutulur bu karanlıkta. Zamanı mı şimdi bu kör saklambacın. Yeniden bulunmuşken Adem ve Havva, Kabilleri kim doğuruyor böyle. Tarih öyle çabuk soğumaz. Ağrılarımız dinmeye müsait değil artık. Bitmek üzereyiz, hatırlayın. Nuh yapamaz yine öyle bir gemi, Kızıldeniz yarılmaz bir daha Musa’ya. İsa dayanamaz bu çarmıha. Muhammed’in güvercini neremize konacak, örümceği neremizde ağını kuracak. Sokrates daha ne düşünsün bizim için. Hiç bir kabuk bağlayamaz bu yarayı...

Yüreğimizde izdiham. Dilimiz devrik. Sevmek bize ne yazık bir hal, ne zavallıyız buluşmaya. Hayvanlar koklaşa koklaşayken insanlar neden savaşa savaşa! Kalbimizin ayarı kaçırılmış, duygularımızın duyuları çalışmıyor gibi. Uyanmalıyız artık bu ak karanlıktan. Kalkmalı üstümüzden bu al bulutlar. Yaşamak o kadar zor değil Haziranlarda, Eylüllerde uçmak imkansız olmamalı. Bir yolu olmalı Çarşambanın. Abdestlerimiz bozuk, vaftizlerimiz kurak, ibadetlerimiz geçersiz. Hangi dinin diliyle konuşuyoruz, neden bu kadar eksik imanımız. Hangi aşkın yüreğine sığınmışız ki hiçbir ayrılık ondan beter değil. Yine mi öleceğiz karnımızda, gözlerimiz açık mı gidecek yine o bilimsiz yarada. Ne olur bulun bir yolunu o dönülen yolun. Düğünler yarım kalacak yine, oyunlarımız yarım, oyuncaklarımız yalnız. Aşk tabutsuz gömülecek yine. Ne olur bulun o dile bir dil. Seslerimizden kanlar akacak, çarelerimizden çaresizlik damlayacak, büyük kuşlar ölüm taşıyacak yine. Böyle bitmek kime yakışır, hangi ölüm yakışıklıdır. Size soruyorum ey güzel insanlar, size soruyorum. Hangi ana güzel ağlamış şimdiye kadar. Duyun sesimi ey duymayanlar. Küselim artık aklımızın küskün yerleriyle. Barışalım artık barışla. Tutun doğmamış çocuğun uzattığı zeytin dalını. Ne olur bulup getirsin birileri onu. Yoksa...


Masum Elmas Gül

GooD aNd EvıL 08-09-2008 09:17 AM

Birşeyler
Birşeylerimiz vardır
'bir'imiz olmuş
anda kaybettiğimiz

Birşeylerimiz vardır
'son'umuz olmuş
onda kaybettiğimiz

birşeylerimizde bir şey eksikti
herşeyimizi kaybettirmiş.


Masum Elmas Gül


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 10:17 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.