![]() |
Gün Ola Harman Ola
Gün ola harman ola demişler Elbette beklenilen gelirmiş Bekleyen bıkmaz, Beklenen hep beklenirmiş. Gün ola harman ola demişler Yalnızlıklar göğüste yaşarırmış Karalar bürünürmüş bütün güzellikler Bir sevda bir sevdadan utanırmış. Gün ola harman ola demişler Felek de gün gelir uyurmuş Sabreden gönül O gün beklediğini bulurmuş. Gün ola harman ola demişler Her gönül sevdasını yarınlara taşırmış İki gönül bir olurmuş da Yalnızlık yalınız kalırmış. Gün ola harman ola demişler Bekleyen beklediğine kavuşurmuş Sevdikçe gelirmiş beklenen Rüyalar gerçek olurmuş. Gün ola harman ola Seven göz sevileni tanırmış Sevilmeyi bekleyenler Elbet beklemede kalırmış. |
Gün Sırtlayınca Sonu
Bir nefes alınır ilk defa Sonra ömür boyu salınır Gökyüzüne tırmanır dostluklar Gün sırtlayınca sonu Dostlar dostu toprağa bırakır. Sevgi sonsuz da olsa yüzde Yanaklarında açsa güller En güzel sesleri taşısa da söz Gün sırtlayınca sonu Toprağa gömülürler. Çiçek olsa, gül olsa Sevda açsa da zamana bakılır Toplayıp bütün güzellikleri Gün sırtlayınca sonu Toprağa yatılır. Hatıralar uçuşur bir zaman Sevgiler, nefretler, heyecanlar Rahmetler ayyuka fırlar Gün sırtlayınca sonu Toprağa yatarlar. Ne yüzün güzelliği Ne mevki ne para Engel olamaz gidişe Gün sırtlayınca sonu Yatar toprağa. Turgut Uzdu |
Günah İşlemişim
Yalnızlık kol gezerdi hayatımda, Her köşede kurulmuştu hain bir pusu; Bir zehirli su gibiydi Sensizliğe mahkûm olan Bütün *******in uykusu. Sensizlik almıştı bütün tatları, Bir bilinmez mezarlara gömmüştü; Esareti yaşardı sensiz rüyalar, Bazen yırtardı kefenini hayaller, Bazen yedi kat derinlere gömülürdü. Şaşkınlık ruhumda cirit atardı, Hangi gerçeğe inanacağım, bilemezdim; Dudaklarım beynime inat giderdi, Bilinmez adını haykırırdı durmadan Ben seni sevmek isterdim, sevemezdim. Bir gün ayaklarım sana kavuştu Ellerim ellerinle ısındı Gözlerin yıldızların bahçesiydi Günlerden Cuma Aylardan kasımdı. Mevsimler şaşırmıştı, Baharı sevdiğim kadar seni sevmiştim Bir aldanış mahkûm etmişti kalbimi, Kahır çiçeklerinin arasında Meğer en büyük günahı işlemişim, Sadece seni, Seni sevmişim… Turgut Uzdu |
Güneş
Yüzüne çeker al bir peçeyi Her şafak salınarak gelir Hiç bıkmadan kovar geceyi Her sabah salınarak gelir. Kendinden önce izi görünür Olaylar başlar dizi görünür Kuş seslerinde ezgi görünür Her sabah salınarak gelir. Puslanır gökyüzü ay kaçar Peçesi kalkar ışık saçar O gelince ay ki ne naçar Her sabah salınarak gelir. Gündüzümün bir tanesidir *******de nar tanesidir Saman yolda kum tanesidir Her sabah salınarak gelir Turgut’um ben o benim içim Bazen görünmez hem ne biçim Otla çiçekte içim içim Her sabah salınarak gelir. Turgut Uzdu |
Güneşin Aşkı
Dediler ki bir gün Güneş’e “*******in bir sultanı var Gümüş renkli saçlarını Sabahlara kadar Yıldızlar tarar. Denizler, göller Kavuşmak için sultana kabarır Yıldızlar açar avuçlarını gün boyu Bir sessizlik içinde vuslat diyerek Allah’a yalvarır. Öylesine güzeldir ki Türküler, şarkılar ona söylenir Her aşığın gönlünde o yatar Akşama kadar gökyüzünde O beklenir.” Bir delice aşka tutulur Güneş İçin için yanmaya başlar Tutuşur yüreği Ateş olur, fışkırır hıçkırıklar. Dayanamaz sonunda ayrılığa “Getirin” der “sultanı” Haberciler yollara düşer Ulaşırlar akşam üstü aya Ay ise Yüzünü dönmüştür dünyaya. Güneşi anlatırlar, Sevdasından nasıl yandığını, Şiirler okurlar mehtapta, Satır aralarına koyarlar Güneş’in nasıl bağlandığını. Kız evi naz evidir ya, Ay önce nazlanır, Sıcaklığını düşününce güneşin Kalbi yumuşar, Güneşe sevdalanır. Bir başka parıldar ******* boyu En güzel hasret şarkılarını söyler Çok çok uzaklarda güneş Hiç bıkmadan Sultanı dinler. Yağmur olur gözyaşları bazen Bazen hasretinden kurur, küçülür sultan Sonunda dualar yerine varır Kabul görür arzular Acır, kâinatı Yaratan. Karar verilmiştir Güneş, sultanı hasretiyle sarıncaya kadar Zaman zaman kavuşacaktır Bunun dışında bu iki sevdalı Hep uzak kalacaktır. Bir gün vuslat gelir ve güneş Ayın on dördü gibi bir sultan görür Nasıl olmuşsa olmuş O güzelim sultan Yüzünü güneşe dönmüştür. Hemen yakalar gökyüzünde sultanı, Sakinleşir, alevleri söner Dünya kararır utancından birkaç dakika Sonra vuslat biter, ayrılık başlar Hasret araya girer. Eller birbirinden uzaklaşır Vuslat bir dahaki sefere kadar Artık Sadece Bir hatıradır. Turgut Uzdu |
Güneşin Gözyaşları
Bütün gece tutuşur Hasretime dayanamaz sabahları Hep gül yapraklarına düşer Kızıllıkları arasında Güneşin gözyaşları. Gece benim gibidir Hasretimle yanar, kavrulur, kararır Kavuşamayınca sevdama Kendi karanlığında kaybolup Zifiri bir hal alır. Sensizliğin şeklindedir bulutlar Gönlüme benzer, şekilsiz Bazen hüznünden bozarır Bazen şimşekler çakar Gözlerindeki gibi eşsiz. Nehirleri bilir misin Hep beni kavuşturmaktır istediği Nice yokuşları aşar, barajlardan geçer Rakkaseler gibi kıvrılır,dönesin diye En güzel danslarıdır gösterdiği. Ağaçlar süslenir yapraklarla Çiçeklerle seni çağırır Gül bahçesine yolun düşerse bir gün, dinle Bütün bülbüller, dönesin diye Senin adını haykırır. Anlamsız bir gidişti Ellerim kışları topladı avuçlarına Bir türlü kavuşamadı gözlerim gözlerine Düğüm atamadı Vuslatın vuslatsız uçlarına. Zamansızdı gidişin Zamanı hapsedememiştik gönlümüze Bir türlü sen olamamıştık Bir gece bile sabahlayamamış El ele Diz dize oturamamıştık. Dünyanın bütün mendillerini toplasalar Benim gözyaşlarımı silemez Bilirim Gözyaşı denizlerinde boğulsam bile Giderken sallanan mendiller seni getiremez. Güneşin gözyaşlarıdır her sabah Işıltılarla seni arayan Güllerin rengine iyi bak Yüreğimdir, yüreğimdir Gül yapraklarında kanayan… Turgut Uzdu |
Güneşler Doğmasın Artık
Güneşler doğmasın istiyorum artık Hep gece kalsın zamanlar Seninle konuştuğum anlar Senle dolu hep Eskiden acı veren akşamlar. Güneşler doğmasın istiyorum artık En yüksek mutlu tepeler benim Ben su kuşları gibiyim En saf sularla beslemeliyim seni Benim bir tanecik çiçeğim. Güneşler doğmasın istiyorum artık Yıldızlar en parlak ışıklarını yaysın Gece en koyu karanlığına boyansın Ay dedeyle sohbet edelim mehtaplarda Güneş aşkımızı kıskansın. Güneşler doğmasın istiyorum artık Seni hep bana getirsin bütün karanlıklar Uğramasın ruhuma bir daha unuttuğum ayrılıklar Hep senin gözlerinde kaybolayım, Bitmesin bana yaşattığın bu mutluluklar. Güneşler doğmasın istiyorum artık Değişti duygularım bir başka ben oldum Unutulmaz bir gecede seni buldum Canım, bir tanem Kaybolma sakın umudum, nazar boncuğum Turgut Uzdu |
Güvercinler *******i Uçamaz
Bilir ki uzaktadır yüreğin yarısı Sesini duyar tam şurasında göğsünün Karanlıklarca uzar ayrılık acısı Tutsaktır akşamlara kanadı, açamaz Güvercinler *******i uçmaz, uçamaz. Yanık türküleri dinler sabaha kadar Mutlu nağmeler yükselir bazı evlerden Bazılarında yaşlar hüzünlüdür, damlar Tutsaktır sevdalara kanadı, açamaz Güvercinler *******i uçmaz, uçamaz. Kapanmaz gözleri, küskündür uykulara Büyüklüğünce hasretin, bir güneş bekler Bir türlü aksi vurmaz karanlık sulara Tutsaktır yasaklara kanadı, açamaz Güvercinler *******i uçmaz, uçamaz. Sokaklarda sesler yankılanır kimsesiz Karartılar katlanır ilk köşe başında Feryatlardadır ruhu, bülbül sabırlı, sessiz Tutsaktır şarkılara kanadı, açamaz Güvercinler *******i uçmaz, uçamaz. Kötü haberler taşır baykuş kanadında Kör yarasalar seslenir, kulaklar sağır Bir türlü vazgeçmez hicranlar inadında Tutsaktır uzaklara kanadı, açamaz Güvercinler *******i uçmaz, uçamaz. Bilir ki uzaktadır yüreğin yarısı Sesini duyar tam şurasında göğsünün Karanlıklarca uzar yüreğin sızısı Tutsaktır akşamlara kanadı, açamaz Güvercinler *******i uçmaz, uçamaz. Turgut Uzdu |
Hak Etmedim mi
Sabah mahmurluğu ile açsam gözlerimi Tatlı bir ses çınlasa kulaklarımda “Günaydın” Serinletse yanan bağrımı bir deli rüzgâr Güneşin ışıkları pencereden girse, Dese “Gözün aydın.” Desem “ Çok bekledim, çok… Gelmiş, sessizce Kıyamamış, uyandırıp ‘ Geldim’ diyememiş Kıvrılıp uyumuş yanımda dün gece.” Susamışlığımı içsem gözlerinden Yüzüne saatlerce baksam bulmuşken cananı Ellerinden öpsem, öpsem ellerinden Bir defa daha yaşasam Özlediğim, beklediğim şu heyecanı. İkindi serinliğinde balkona çıksak Karşılıklı açık çayımızı içsek Yaprakların müziği ile Mutluluk türküleri söylesek… Ah...Ah. Neden olmaz Allah’ım düşündüklerim Neden gelmez, neden… Hak etmedi mi bir yudum mutluluğu Bir vuslatı hak etmedi mi Allah’a kul bu beden. Turgut Uzdu |
Hâl
Ve insanlar yürüyordu; Adımlarda yarınlar seslenirken Uzun; Küçük bir tepe gibi sıkıntı; Büyük, Bir çukur halinde korku Ümit doğacak bir güneş Şeref alınlarda veya ceplerde Mideler iç bükey ya da dış bükey… Dağılmış istekler Kovulmuş mazi Boğulmuş duygular Bekler… Eller başka başka uzanmakta Kimi yere, kimi göğe bakmakta… Turgut Uzdu |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 02:54 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.