![]() |
Bu gün yine derdim efkârım var dağlar kadar,
Aşılmaz ulaşılmaz, Hani derler ya; Bir of çeksem karşıki dağlar yıkılır diye, İşte öyle büyük efkârım var. Bu gün yine yar düştü aklıma, Şaşırdım nereye gideyim neyleyim, Yeri nerdedir onu da bilmem, Bıraksalar da gidip arasam sorsam o vefasızı, Sakin bağlanmışlar elimi kolumu, Kurumuş göz pınarlarım buğulandı, Soluk siyah beyaz resmine bakarken, İşte öyle derdim efkârım var. Neyleyim bu günüde yarını da, Yar yanımda yoksa İstemem onsuz doğan güneşi ayı, İşte öyle derdim efkârım var 27.03.2007 Hakkâri /K.ırak sınırı |
Efkârlanma yine deli gönlüm,
Belli ki o seni çoktan unutmuş, Demek ki yalanmış sevmeleri, Boşa bu çırpınmaların. Sana söylemiştim bunları, Bir gün seni unutacak diye, Şimdi boşa yanma efkârlanma, Boşa bu çırpınmaların. Aylar oldu seni arayıp sormayalı, Ne haldesin diye kapını çalmayalı, Hasta düştün halini sormayalı, Şimdi boşa bu çırpınmaların. Bak günler su gibi geçiyor, Düştün bir hastalığın eline, Bak ömrün tükeniyor, Şimdi boşa bu çırpınmaların. Hadi gel gidelim bu ellerden, Anlamadı senin sevginden, Azrail her gün kapını çalıyorken, Boşuna efkârlanma gönlüm, |
Sayfalarca satır satır,
Kelime kelime yazdım, O kömür karası gözlerini, İçine bir başka baktım da, Yinede anlatamadım, Ya peki kirpiklerimin, Arasından süzülen gözyaşlarımdan damı? Anlamadın sana olan bu aşkımı. Bu gece değil, Her gece sana çok ihtiyacım var, Sensizlik bir kör kurşun gibi, Yüreğimin orta yerinde vuruyor, Hasretin ateşten bir kor, Her gece yüreğim yanıyor yanıyor. Nasıl anlatmalı bilmiyorum, Sana olan bu aşkımı, Eğer anlayacaksan bu sevdayı, Kalbimi yerinde çıkartıp, Ellerine bırakayım. |
Elveda ey vefasız sev diyeceğim elveda,
Kaşları keman kirpikleri ok, Kızıl saçlı Japon gözlüm, Diliyle zehir saçan sevgilim elveda. Elveda ey onunla yaşadığım, Güzel hatıralarım elveda, Elveda ona olan aşkım, Elveda ömrümün geri kalan günleri, Onsuz geçirdiğim günlerim elveda, Elveda sana elveda aşkıma, Elveda sensiz bu hayata. |
Sensizlik kocaman bir yalnızlık dağlar kadar,
Senin olmadığın bu şehirde, Gündüzleri haylaz bir çocuk gibi, *******i tam bir felaket oluyor. Kanserli hücre gibi, Kemiriyor vücudumu tüm hücrelerini, İşte öylesine yaşıyorum, Senin olmadığın bu şehirde. Bahar damıyım yaz damıyım bilmiyorum, Ne yiyorum ne içiyorum, Yaşıyorum işte öylesine, Hasretin kemiriyor içimi her gece. |
Ah be felek ahhh,
Bir alacağım kaldı sende, Bu dünyada olmadı ama Öbür dünyada bir alacağım var sende. Yazmışsın kaderim karadan da kara, Bir olsun gülmedin ya, Her fırsatta nasılda yıktın ama Bir alacağım kaldı sende. Kul yıldırım yanar kendi haline, Bir gün felek gülecek belki yüzüme, Bu dünya da olmasa da, Öbür dünya da alacağım var sende. |
Gece dokundu gözyaşlarıma,
Sessiz karanlık ve soğuk elleriyle, Sen öylece karşımda uyurken, Korktum uyanırsın diye, Uzaktan sevdim, Saçlarını,uyuyan gözlerini, Sessizce kulağına fısıldadım, Seni seviyorum diye, Sonra öylece seyrettim seni, Gün ışıyana dek, Öyle güzel uyuyordun ki, Kıyamadım dokunmaya, Uzaktan sevdim saçlarını, Sonra gece dokundu gözyaşlarıma, Sessiz karanlık ve soğuk elleriyle. |
Akşam olup ta,
Evlerin ışıkları bir bir yanarken, Tam kapatma perdelerini, Bırak biraz açık kalsın, Gelip geçerken evinin önünden, O aralıktan seni göreyim. Sen yeni sevgilinle eğlenirken Ben senin hayalinle, Gecemi sabah edeyim. |
Gecenin karanlığında yürüdüm,
Yağan yağmura aldırmadan, Ancak böyle saklıyordum, Gözümden akan yaşları. Gözyaşlarımı saklıyordum ama, Ya hıçkırıklarımı ne yapacaktım, Hiç kimseye aldırmadan, Sadece yürüdüm, Yağan yağmura dün gece. Sensizlikti beni böyle ağlatan, Yağan yağmura aldırmadan, Sessizce yürüdüm gecenin karanlığında. |
Duymuyor musun; ?
Feryat figanımı, Sağır mısın yoksa, Yâda duymazlıktan mı geliyorsun, Naralarımı, Ya şu yağan yağmuru, Tipiyi karı boranı, Bir bir dökülen yaprakları, Onları damı görmüyorsun, Körümsün, Yâda görmemezlikten mi geliyorsun, Benim gördüklerimi. Nereye kadar görmeyecek, Nereye kadar duymazlıktan geleceksin, Unutma bir gün seninde kapını çalacak, İşte o zaman inan çok geç olacak, Çok geç inan. |
Bu bayramda gelemedim,
Mübarek ellerinden öpemedim, Hayır, dualarını alamadım, Şimdi bayram benim neyine, Mis gibi kokunu alamadım, Doyasıya sarılıp öpemedim, Seni çok özledim anam, Şimdi bayram benim neyine, Dualarını eksik etme benden, Bu bayram gelemedim ama Kurban bayramına gelirim belki, Şimdi bayram benim neyine. |
Aklıma geldi yine beni benden alan gözlerin,
Beni büyüleyen o tatlı şirin sözlerin, Bir bıçak gibi kurşun gibi kalbime saplanan, Bir kızgınlık anında ya da bilerek söylediğin acı sözlerin, Şimdi gelme istemem yaramı sarmaya. Gündüz hayalimde gece düşümdeydin, Sigaramda duman kadehimde badeydin, Kalbimdeki gizli sevdamdın, Şimdi gelme istemem yaramı sarmaya. Bilemedin bendeki bu sevdanın kıymetini, Çekemdin bu aşkın yükünü, Acı dolu sözlerle kalbimi yaraladın da, Terk edipte gittin buralardan, Şimdi gelme isetemem kalbimdeki bu yarayı sarmaya gelme. Biliyorum kalbinden hayatından sildin beni, Nasıl olsa dayanırım bunca acıya, Bir gün gelir senin unuttuğun gibi, Bende seni unuturum o gözlerini, Şimdi gelme istemem yaramı sarmaya. Acılarını dindirmeye geliyorum desende, Gelmem istemem diyor dilim kalemimde, Gelme dese de kalemim ve dilim, Gel nerdeysen tut ellerimi dindir bendeki bu acıyı, Gel ne olursun bendeki bu yarayı sarmaya, Sen bana gelemiyorsan bırak ta ben sana geleyim, Hadi bırak bu gurur inadı gel ne olursun gel, Bende ki bu yarayı sarmaya gel ne olur gel. |
Kaç mevsim geçti,
Sen gittin gideli, Kaç takvim yaprakları tükendi, Bilmem ki ne kadar oldu gideli. Her mevsim geldi de, Bir sen gelmedin, Bak sensiz bir ramazan geldi, Ama sen yine gelmedin. Gel canan gel yar, Ramazanda gelmedin ama Bayramda gel yar gel ki, Bayramım bayram olsun. |
Gündüzüm geceme karıştı,
Ne ağladığımı bildim ne de güldüğümü, Yokluğun bit kor gibi içimi yaktı eritti, Giderken beni de götürseydin olmazmıydı. Aylardır haber yok senden, Nerdesin kiminlesin, Yaşıyor musun onu da bilmiyorum ya, Giderken beni de götürseydin olmazmıydı. Senizken buralarda viraneyim, Bekliyorum ki bir haberin gelsin diye, Gelen geçende haberini soruyorken Giderken beni de götürseydin olmazmıydı. Kanıyor içimdeki yara hiç dinmiyor, Sen yokken de dineceğe benzemiyor Gün geçtikçe eriyip tükeniyorum, Giderken beni de götürseydin olmazmıydı Bırakıp gittin beni buralarda Giderken götürseydin de, İster öldürseydin istersen derimi yüzseydin, Giderken beni de götürseydin olmazmıydı |
Git ardına bakmadan git….
Ne halde olduğumu görmeden Gözümden akan kanlı yaşları silmeden Bana aşkıma acımadan git Ne oldu anlamadım aniden Nazar mı değdi sevgimize Sus ağlama diyorsun Bana acımadan sevdiğimize acımadan git. Gidiyorum işte kalbimdeki aşkımla İçim kan ağlayarak ta olsa Sensiz hayatı neyleyim Sensiz yaşamaktansa gidiyorum işte |
Şimdi kalemim kırık,
Defterim yırtık, Sazsızım düzeni bozuk, Mızrap kırık, Sen gittin gideli. Türkü söyleyen diller suskun, Saz çalan kollar kırık, Ağlamayan gözler, Ağlar oldu, Sen gittin gideli. |
Sen karanlık dünyamda sakladıgım,
Öpmeye koklamaya kıymadıgım, Sevgimle sulayıp aşkımla büyüttüğüm, Açmamış tek gonca gülüm sen. Gözümden bile sakındıgım, Üzerinen titrediğim, Dikenlerin elimi kanatsada, Hesabını bile soramadıgım, Açmamış tek gonca gülüm sen. |
Ben ağlıyorum gökler ağlıyor
Ümitsiz aşkıma Yıldızlar tek tek soluyor Kaybolan ümitlerime Hep hayal ediyorum Yeniden birlikte olmayı Ben ağlıyorum gökler ağlıyor Yitip giden hayallerime Şimdi diyorsun hoşça kal Sen yoluna ben yoluma Ben ağlıyorum gökler ağlıyor Bitip giden ömrüme |
Bu gün ayrılığın yıl dönümü,
Gökler bile ağlıyor benim bu halime, Bazen çisil çisil, Bazen de sagnak şekilde, Sanki gökler bile haykırıyor sensizliğimi. Aradan aylar geçti ama Sanki bin asır olmuş gibi hasretim, Sensiz geçen ölüm bana, Sanki gökler bile haykırıyor sensizliğimi. Yağmurla beraber gözlerimde ağlıyor, Yağma yağmur yağma, Bu gün ayrılığın yıl dönümü, Yağıp ta beni de ağlatmayın, Zaten dinmiyor gözyaşlarım, Sanki gökler bile haykırıyor sensizliğimi. Benim bu örüm sensiz geçip gidecek, Gözyaşlarım hiç dinmeyecek beklide, Bu sensizlik var ya beni kahredecek, Şimdi gökler bile ağlıyor bu halime, Sanki gökler bile haykırıyor sensizliğimi. |
Senden kalan ne varsa geriye,
Hepsini gömdüm bu gece, Sabah ezanları okunurken, Islak çamurlu toprağın altına. Kendi ellerimle tırnaklarımla, Kazdım mezarını derine, Gömdüm kalbimi, hatıralarımı, Senden ne kaldıysa geriye, Gömdüm toprağın en derin yerine. Şimdi senden bana kalan, Bir soluk resminle, Dolaştım yaşlı gözlerle, Kıyamadım onu da gömmeye. Saklıyorum kalbimim üstünde, Bazen kıskanıyorum, Kendi gözümden bile, Bakıp ağlıyorum ona, Issız *******de. |
Nedir bu halin senin gönül,
Vazgeçtin kendinden, Bıraktın kendini Ummanlara, Yardan da serden de vazgeçtin Ne olacak senin bu halin bilmem ki, Kaybettin yaşama sevincini, Bir anda kurudu dalın yaprağın, Yardan da serden de vazgeçtin Oysa ne mutluydun kendi dünyanda, Ne oldu birden anlamdım, Niye böyle suskunsun, niye böyle ağlamaklısın, Nasıl yardan da serden de vazgeçtin Gün batıyor ağır ağır Söz dökülür satır satır Dost yüreği yanar cayır cahır nedir senin kahrın gönül Nadire AKTAŞ |
Bilmiyorum bir gün o yazdıklarımı ve beni
Gönül sayfadan silip atacaksın Biliyorum ama ne yapabilirinki Söyle kenarda sessizce ağlamaktan başka Söyle nereye hangi tabibe gideyim İçimde ki iyi olmayacak bu yaraya İyi edemez ne tabip ne de doktorlar bu yarayı Bu yara gönül yarası Tek çaresi ya ölüm ya da kavuşmaktır Biz kavuşmamız imkânsız olduğuna göre Sana ömür boyu mutluluklar Bana ise en son olanı seçmek Ve o güzel günü beklemek Ama unutmadıysan vasiyetim Son kezda olsa bir demet Gonca gül getirimisin mezarıma |
Sen beni bırakıp giderken,
Ağladığımı gördün mü? Biranda saçıma karlarını yağdığını, Güllerin yapraklarını döktüğünü gördün mü? Bülbüllerin güle küstüğünü, Papatyaların küsüp boynunu büktüğünü, Baharımın kışa döndüğünü, Üzerime karlar yağdığını gördün mü? Günün bitip geceye döndüğünü, *******imin hiç sabah olmadığı, Gözlerimin kirpiğe küstüğünü, Uykularımın firar ettiğini gördün mü? Gözyaşlarım kanla karışıp, Yanaklarımdan süzüldüğünü, Dünyanın başıma yıkılıp, Diz çöküp öldüğümü gördün mü? |
O bir zamanlar gören gözlerimdi,
Damarlarımdaki kanımdı aldığım nefesti, Kalbim onunla atardı, Götürün görmesin gözlerim onu. Ne yüzle gelmiş karşıma utanmadan, Bu elindeki gonca güller ne, Alsın güllerinde çıkıp gitsin odadan Götürün görmesin gözlerim onu. Şu karanlık dünyama doğan güneşimdi, *******i yıldızım ayımdı, Pınarlardan içtiğim su gibiydi o, Götürün görmesin gözlerim onu Yıllarca hasretiyle yandım tutuştum, Bir gün gelecek diye bekledim durdum, Her gün yandım kavruldum, Götürün görmesin gözlerim onu, Her nefes alışımda ciğerlerim yandı, Ağlamaktan gözlerim kör oldu, Tutmaz oldu elim ayağım, Götürün görmesin gözlerim onu, Durun götürmeyin ne olur, Yıllarca bekledim gelsin diye, Son bir kez de olsa göreyim onu, Şimdi alın götürün görmesin gözlerim onu. |
Yıllarca dolaştım karlı dağlarda,
Bayrak millet vatan uğruna, Ne geceyi bildim nede gündüzü, Ama yinede ölmedim, O gözlerin vurdu beni. Sayısız çatışmalara girdim, Birçok pusuya düştüm, Mermiler saçlarımı yaladı da ölmedim, Ama gözlerin vurdu beni. Layla da Etilerde Beyoğlu’nda, Yunan müziği eşliğinde sırtaki yaparken, Kadehlerde kırmızı şarap içerken, Köpük banyolarında dans ederken, Ben aç kaldım susuz kaldım da ölmedim, Ama gözlerin vurdu beni. Sen kuş tüyü yatakta yatarken, Kuş sütü eksik sofralarda kahvaltı ederken, Bense kurumuş küflenmiş yarım ekmekle, Fasulye konserve yedimde yine ölmedim, Ama o gözlerin vurdu beni. Başıma taşları yastık yaptım, Elime yapışan tüfeğime, Sarıldım da yatımda yine ölmedim, Beni o gözlerin vurdu |
Sensiz gecenin sabahında,
Ezan sesleri yükselirken semaya, El açtım yalvardım ALLAH’A, Yağan yağmura aldırmadan, Attım kendimi virane şehrin sokaklarına. Döndüm döndüm, döndüm, Ne yaptığımı, Nereye gittiğimi bilmeden, Dolaştım ıssız sokaklarda. Aradım sokak sokak, Kaybolan ümitlerimi, hayallerimi, sevdamı, Ne sende bir haber vardı, Ne hayallerime nede ümitlerime rastladım. Döndüm bir çare naçar, Boynu bükük ağlayarak, Silen olmadı gözyaşlarımı, Kurudu yanaklarımda öylece. Aklıma gelince o gözlerin, Kimseye aldırmadan ağlıyorum, Ağlıyorum utanmadan çekinmeden, Saklamıyorum artık gözyaşlarımı |
Bu günüm dünde kötü,
Tutmuş iki eliyle bırakmıyor yakamı, Duymuyor feryat figanımı, Sanki gurbet benim vatanım. Yıllar oldu gurbete düşeli, Ne yardan bir haber, Ne de arayanım soranım var, Sanki gurbet benim vatanım. Artık bakmıyorum aynalara, Hasretin yılların acısı, Bir oya gibi işlenmiş suratıma, Sanki gurbet benim vatanım Ömrümün en güzel yılları, Geçti gurbet ellerde, Hasretle yaşadım *******de, Sanki gurbet benim vatanım. Geçen bir dostumu gördüm yolda, Ne var ne yok diye sorduğumda, Boynunu büktü sustu öylece, Seninki evlenmiş dedi, Sanki o an gurbet mezarım oldu benim. |
Yine yağmur yağıyor bir gurbet akşamında,
Her damlası cam vururken, Beni benden alıyor, Alıp ta götürüyor çok uzaklara, Onu bana getirmeyen gurbet akşamlarında. Vurmayın camıma yağmur damlaları, Yine yalnızım bu gurbet akşamında, Tüm sevdiklerime hasret kalmışken, Alıp ta götürmeyin gurbet akşamlarında, Bir başkayım bu akşam yine, Yağmurlar yağarken gözlerim dolu dolu, Ağlıyorum yine bu gurbet akşamında, Alpı ta götürmeyin onu bana getirmeyen gurbet akşamları. Senden ayrıyken yine yağmurlar yağacak, Sensiz bir ömür boyu mevsimler geçecek, Rüzgâra kapılmış gazel gibi, Oradan oraya savrulacak bu ömrüm, Şimdi alıp ta götürmeyin Onu bana getirmeyen gurbet akşamları Burada *******i zifiri karanlık, Havası, suyu bir başka çiçekleri de kokmuyor, Burası gurbet burası hasret ve özlem, Şimdi alıp ta götürmeyin Onu bana getirmeyen gurbet akşamları |
Yağmurlu bir nisan sabahında,
Yine göründü şu gurbetin yolları bana, Ayrılık çanları çalarken sevdamıza, Düştüm şu gurbetin yollarına, Şimdi ağlamak bana, hasretlik bana düşer. Gurbet dediğin neresi bilir misin? Çok uzaklarda arama, Kirpiklerim den süzülen iki damla yaş, Anlatır mı gurbeti sana, Şimdi ağlamak bana, hasretlik bana düşer. |
Bu bayramda ’da gurbetteyim,
Boynum bükük hüzünlüyüm, Gözlerim dolu dolu, Dokunsalar ağlayacak gibiyim. Burada bayramlar bir başka, Burası gurbet burası güneydoğu Ne ellerini öpeceğim anam babam, Nede ellerimi öpecek çocuklarım yanımda, Hasret kaldım kokularına, Ellerini öpüp koklamaya, Bu bayram gelemedim, Burada bayram yapmak benim neyime. |
Bu aşka tagülmek benim neyime,
Ağlamak acı çekmek varken, Ben doğarken ağlamışımı Bu güne kadar hiç gülmemişim, Şimdi gülmek benim neyime, Yıllarca ağladım hiç yüzüm gülmedi, Her aşkta bin bir acı çektim, Sevdiklerimden yüzlerce hançer yedim, Hep ağladım hiç gülmedim ki, Şimdi gülmek benim neyime. Ömrüm ağlamakla geçti gitti, Sensiz her geçen günüm zulümdüm bana, Ne sevgiyi anladım ne aşkı Hep ağladım hiç gülmedim ki, Şimdi gülmek benim neyime Sus artık aglama diyorsun, Gel o zaman sil gözümden yaşımı, Silki bu göz yaşlarımı bu acım dinsin, Bu güne kadar hiç gülmedim ki, Şİmdi gülmek benim neyime. |
Karanlıkları dünyaları aydınlatan,
Bir güneş gibiydin, Bazen bir köy okulunda, Bazen bir anaokulunda, Bazen de özürlülerin okulunda, Yokluk sefalet içinde yaşarken, İlminle irfanınla aydınlatırsın, Karanlık dünyaları. Sen karanlıklardayken, Yinede kimseye belli etmez, Gülen yüzünle tatlı dinlinle, Karanlık dünyaları aydınlatan bir güneşsin öğretmenim.. |
Bir gelirde ararsa gözlerin beni,
Uykusuz geçen gecenin sabahında, İşte orda güneşin doğduğu yerdeyim, Neresi diye sorma oralarda bir yerdeyim. Hakkâri’mi, Şırnak’mı, Diyarbakır’mı, Diye sorma sakın, İşte oralarda bir yerde, Güneşin doğduğu yerdeyim. |
Aylar var ki seni görmeyeli,
Bilmiyorum ne kadar oldu, Belki bir asır, Bekliden bin asır mı oldu ne. Nasıl özledim seni bilemezsin, Silinmeye başladı hatırlarım, Sararıp soldu bendeki resmin, Tükendi dilde kelamım, Sensizlikten yoruldum, Hadi artık gelsene. |
Bu gecede uykular haram bana,
Baş bu yastığa, Gözler kirpiğe küskün, Bu gecede sensizlik vurdu beni. Sınır boyunda 3-5 nöbetteyim, Gözlerim düşmanda, Kulağım gelecek bir seste, Bu gecede sensizlik vurdu beni İşte karşımda hainler, Üzerime kurşun yağdırmakta, Sensizlikten sonra kurşunlar, Canım almakta kanımı akıtmakta, Bu gecede sensizlik vurdu beni Son nefesim verirken ben, Gözlerimde hayalin, Kalbimde ALLAH, Vatan, Sonra senin sevgin, Bu gecede sensizlik vurdu beni |
Senden ayrı geçen her günümde,
Bir hasret çiçeği ektim gönül bağıma, Kâh gün ışırken, Kâh gece yarısı, Hepsinin adını, Senin adını koydum, Kimi ellerine, Kimi gözlerine, Kimide saçına benziyor, Hepsi sen kokuyor. Gönlüm daralıp ta seni aradığımda, Sarılıyorum hasret içeklerime, Neye benziyor diye sorma sakın bana, Ne rengi nede şekli belli, Hepsi sen kokuyor, Hepsi sana benziyor. |
Dünde sensiz geçti günüm,
Bu günde gelmedin ya, Gözüm yollarda, Avuçlarımda hasretin kaldı. Yaşlarla doldu gözlerim, Fırtınalar koptu yaralı yüreğimde, Küstüm geceye gündüze, Uykumda seni görmeye hasret kaldım. Yine karıştı gecem gündüzüm birbirine, Tel tel olmuş saçının her teline, Telefonun ucundaki sesine, Seni görmeye hasret kaldım. Paslandı sazımın telleri, Sustu dillerim, Küstüm sazıma teline, Şimdi hasret kaldım çalıp söylemeye. |
Dün olduğu gibi,
Bu günde hasretim sana, Dildeki nameler, Gözdeki yaşlar hasret sana, Gündüz hayallerim, Gece düşlerim hasret sana, Bahçedeki güller, papatyalar, Daldaki öten bülbül hasret sana. Şu yalnız kul, İşe yaramaz bu beden hasret sana, Yatağımın bir kenarı, Yastığım hasret sana. Sazımdaki tellerim, Elimdeki mızrabım hasret sana, Gönülden süzülen, Hasret türküleri hasret sana. |
Bir zamanlar koklamaya doyamadığım
Usanmadan saatlerce kokladığım Kokuna hasretim şimdi Beni bende alan gözlerine Bıkmadan baktığım O gözlere hasretim şimdi. Nereye gidiyorsan Beni de götür gittiğin yer Bırakma beni buralarda Hasretim sana şimdi |
Bu gecede nokta pusudayım,
Karlı dağların eteklerinde, Üzerime karlar yağarken, Rüzgâr meşenin yaprakları arasında Hasret türküleri fısıldıyor kulaklarıma. Gözlerim dalıyor uzaklara, Bense üşüyorum titriyorum sensizlikten, Buz gibi ıslak kayaların arkasında, Ölmeyi öldürmeyi beklerken. Kar taneleri hasretimi, Bir bir yüzüme vuruyor, Hava inadına soğuk ve ayaz, Dudaklarımda bir hasret türküsü, Tamda yüreğimin bam teli kopmuşken. Göz kapaklarım kapanıyor, Soğuktan mı uykusuzluktan mı bilinmez ama, Düşümde sen varsın, Seninle konuşuyor dizlerinde yatıyorum. Silah sesiyle uyanıyorum, Daldığım sensizliğin uykusundan, Göğsümde bir sızı ve kanla, Hiç gözümü kırpmadan, Basıyorum ölüm kusan silahın tetiğine. Yaramdan akan kanım, Buz gibi ıslak botumun içine dolarken, Şarjörümdeki mermileri bir bir atıyorum, Hasretin acısını çıkarırcasına. |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 02:11 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.