![]() |
Göz kapakları altındaki gizli hayatlar..........
Hayallerimiz vardır, Kapalı göz kapaklarımız altında Sorumluluğunu hiç alamadığımız hayatlar gibi…. Kuruntularımız vardır, Kanımızla sulayamadığımız saksıdaki karanfillerin İnadına kırmızı açması gibi…. Bir yağmur damlasıyla başlar önce Suskunlukların krizlerindeki sesiz haykırışlar… Nefesin yetmez önce Anlatmaya içinden geçenleri…….. Nefesin yetmez sonra Susturamazsın dilinin olmayan kemiğinden dökülenleri…. On gözlü bir devdir aslında Başını sağa çevirdiğinde gülümseten gözlerini… Ve dokuzuncu yeşil olan gözünden Bir umut yaprağı fışkırır Toprak anasız, Su babasız düşüncelerini…. Hayallerimiz vardır Kapalı göz kapaklarımız altında Sorumluluğunu hiç bırakamadığımız hayatlarımız gibi….. 20.07.06 |
Gözlerim hep hayali gördü sanırdım........
Gözlerim her mevsimi gördü sanırdım… Kış ve bahar arasında, Minik bir yer daha varmış, Ne kimseler göz sürmüş bu gizli mevsime, Nede tozlu ayaklarla kirli duygular sürmüş.. Gözlerim her sabahı gördü sanırdım, Güneş doğmadan önce Tan yerinde bir an varmış, Karanlık arası aydınlık! Mavimi turuncumu belli olmayan…! Ne kimseler yüz sürmüş bu gizli an’a Nede dalıvermişler bu saatte uykuya….! Gözlerim her sevgiyi gördü sanırdım. Aşk ve şefkat arasında, Küçücük bir his varmış, Ne kimseler haz almış bu duygudan, Nede kimse bir yudum içmiş sevda suyundan……. Biraz baba,yaren gibi, Biraz kardeş,ağabey gibi, Kimi zaman bir sevgili, Kimi zaman bir dost eli…. Gözlerim hep hayali gördü sanırdım……….. 25.05.06 |
Gözlerim mi yalan söylüyor,
Gözlerim mi yalan söylüyor, Yoksa bakmaktan nefret ettiğim aynalar mı… Bu her dakika değişen ben miyim, Yoksa hayatımın gözleri mi? Geriye dönüp bakmaya korkar oldum, Ben miyim? Ben miydim geride bıraktığım, Yoksa geride bırakılan ben miydim… Hayat mı devam ediyordu benden önce Yoksa ben mi hayatı geride bıraktım… Gözlerim mi yalan söylüyor, Yoksa aynalar mı benden nefret ediyor… 19.10.05 04:42 KDH |
Gözlerim.
Uykusuz gözlerim, Ve içim üşüyor… Sakın bakma gözlerime, Sakın dokunma… Ellerin üşür kıyamam! ! ! Uykusuz gözlerim, Güneşe kavuşur mu acaba? Kamaşır mı gün ışığıyla! Yoksa yazımı beklerim Sabah yerine… Isınır mı sence gözlerim, Burnum akmaz mı soğuktan? Uykusuz gözlerim, Ve içim üşüyor artık, Ben üşüyorum… 23.01.2002 05:50 |
Gül Kokulu Serçe Gidişleri..........
Yalnızlıklarım, Yorgunluklara sürükler küskün bedenimi……. Avuçlarımda geçen kıştan kalan Gül kokulu kardelen çiçekleri….. Pervasızca kopartılan bir dostluğun, İzleri takip eder karanlık gölgelerimi…. Bana kalan sadece avuçlarımda, Küçük bir kızın minik sevişleri….. Sessizliklerim, Ölümün diğer yüzündeki serçe gülüşleri…. Bana gitme,kal diyemeyen bir dostun, Sessiz ve hazin terk edişleri….. Yalnızlıklarım, Ve ölüm sessizliklerim…. Avuçlarımda geçen kıştan kalan, Gül kokulu serçe gidişleri…… 12.04.06 |
Gül Yeter...
Bir gülüşün yeterdi Çığlık çığlığa sevişen martıların Mutlu gözlerindeki düşüşü durdurmaya…. Bir gülüşün yeterdi İçimdeki sıradan yalnızlığımın Yanık siren seslerinin ahengini bozmaya… Ve bir güldün, Ve kimsesizliğimde yeni açan Bir gül’dün… Ve bir güldün, Dünyam gül’dü Tarlaların kırmızı ufuklarında… Ve sen güldün, Hayatımız güldü Yanlızlığımızı soldurmaya… 06.01.06 05:15 |
Güller aşkına...........! ! ! ! !
Solmayın ey sevgili güllerim, Ruhunuza bülbül sesinden başka ses değmesin… İzlerini taşımayın yüreğinizde Geride bıraktığınız susuz *******in…. Unutun gitsin Kuruyan yapraklarınızı Ve bir bir dallarınızdan düşen Sahte yalancı gözyaşlarınızı…. Sol mayın ey sevgili güllerim, Patlasın içinizdeki bülbül aşkınız, Parçalansın yüreğinizden geçenler, Dağılsın dört bir yana Susuz topraklar alabildiğine özgürlük görsün…. Solmayın ey sevgili güllerim, Bilin içinizden geçenleri Unutmayınız düşüncelerinizi Ki Sol mayın ey sevgili güllerim…. 25.07.06 |
Güneşe Kırgın Bahar...
Geride bıraktığın enkazı görmek ister misin? Geç bir baharın yakınlarından… Bakma sakın sabah ayazındaki kırmızı güllerine, Yok artık onlar, Bir daha açmayacaklar. Dokunma gülümseyerek uçuşan uğurböceklerine, Ne hatırlatsınlar sana o günleri, Ne de getirsinler mutlu gülümseyişleri…, Geç bir baharın yakınlarından, Uzanma sakın kiraz ağaçlarına! Kızarmayacak artık onlarda 14 bahar sonra… Kaldırma sakın başını, kızgın güneşe, Çünkü, gerçekten çok kızgın! Isıtsa da bir bahar sabahını, Senin için hep buz dağları gibi kalacak… Geride bıraktığın enkazı görmek ister misin, Geç bir sonbaharda Sessiz bir kabrin yakınlarından… 04.06.07 23:30 |
Hayallerimin Şehr-i Diyarı
Ey İstanbul, Kalabalıklarında sevinip, Kimsesizliğinde kaybolduğum tek şehir………. Hayatımdan hiç izler taşımayan, Üzerinde hiç yürümediğim, Gözyaşlarımla ıslatmadığım kaldırımlarının Kokusu sızlatıyor burnumun direğini……… Gün batımlarında sahilerinde olamamak, Bir sevgiliden,candan ayrılır gibi İçimi acıtan, Kalp çarpıntılarımı artıran, Akşam kızıllıklarında hiç seninle kalamamak…….. Ey sevgili İstanbul, Ağlatma beni……….. Hiç görmediğin,hayal bir insana Aşık olmak gibi seni,sensiz yaşamak…….. O incecik boynundaki Gerdanlığında bir taş bile olamamak……… Bir damla yaş olup gökyüzünde, Mavi sularında kaybolamamak…….. Ey İstanbul, Gönlümün yegane şehri, Ne olur ağlatma beni……………. 18.03.06 |
Hayatımda Bir Ud sesi...
Yorgun bir gece Ve Simsiyah gökyüzü… Uzaklardan acı bir Ud sesi duyuyorum… Duyamıyorum! ! ! ‘unutturamaz seni hiçbir şey’çalıyor sanki! ! ! Nefes alamadığını hissettiğim anlarda, Bu Ud sesi ciğerlerini açacak! ! ! Gözlerinin görmediği anlarda, Beyaz bulutlar arkasından çıkan Simsiyah gözler,gözlerin olacak… Kulaklarının duymadığı anlarda, Uzaklardan gelen acı bir Ud sesini Devr-i Alem dinleyecek, Senin kulakların yerine… 18.08.2001 13:45 pazar |
Helal Olsun! ! !
Kaybetmişken seni, Bir kartalın son pençe darbelerinde, Ardından sadece zararsız yaşananlar kaldı! ! ! Bırakıp gittin ya beni, Helal olsun! ! ! ! ! ! ! ! ! Ne yazları ağır geldi yalnızlığıma, Ne de kışları soğudu içim dışım… Kaybetmişken seni Ucu yanık bir mektubun,okunmayan siyahlarında Ardından sadece ağlayan nefret dolu gözler kaldı… Bırakıp gittin ya beni, Helal olsun… Ne baharları çiçekler açtı gönlümde, Ne de son baharları dallardan döküldüm… Helal olsun! ! ! 28.12.05 00:38 |
Hepsi senden....
Hepsi senden! Bütün yaşadığım serzenişlerin... Her gel-gitlerim, Birşeyler değiştirdi benden... Bazan yosun misali yapışkan bir acı getirdi, Bazan benliğimden birşeyler götürdü... Hoyrat iç çekişlerimin acılı nefes verişleri Bütün yaşadığım iç karartıcı çırpınışlarım... hepsi, hepsi senden... 13.01.2006 |
Hiç bir şey yaşamamak! ! ! ! ! !
Hiç içini acıttılar mı seninde, Sonbahar yaprakları gibi döküldün mü yerlere… Irmaklar gibi kuruttular mı seni hiç? Kalbinin atmadığını hissettin mi ansızın! İçin parçalandı mı acı içinde… Kulaklarına kadar yandın mı? Hüzünlerine tutsak oldun mu sebepsiz? Kalbin sızladı mı hiç? Uğurböceklerinden ümit ettin mi bir şeyleri…? Gönlün bıçaklandı mı Tam orta yerinden ansızın! ! ! Sana da sebepsiz acı çektirdiler mi Mutsuzluğuna güldüler mi hiç yalanlarıyla… 15.08.2001 14:20 |
Hissettiklerim...
HİSSETTİKLERİM… Mutluluk aramaya korkuyorum artık, Uyanıp uykumdan ağlıyorsam, Titriyorsa sesim, bedenim, Sevgisizlik varsa yüreğimin derinliklerinde, Umutsuzluk sıkıştırıyorsa kalbimi, Zamanın hiçbir önemi kalmadıysa hayatımda Lütfen canımı al Allah’ım diyebiliyorsam Uzaklaşıyorsam kendimden, Korkma senden değil hissettiklerim… 19.02.02 01:15 |
Hoşçakal ANNE...........
İşte gidiyorum anne… Dev bir çınar devrildi Senin küçücük kızının yüreğinden… Gözlerimi kapatmak istiyorum artık Derin uçurum boylarında… Belki bir gelincikte koklarsın Sana benzeyen kaderimi…. İşte gidiyorum anne, …… Uzun yıllar önce ilk kez karşılaşmıştık seninle Sen öptün beni, Ben,anne kokusu aldım. Sen sıcacık bağrına bastın, Ben ısındım, İnandım hayatta kalacağıma.. Boğazımdan ilk sevgin geçti, İçim ısındı, Açlığımı doyurdum… Kolay değildi, Tam dokuz ay koklayamamıştım seni…. Gözlerimi,gözlerine dayadım bir an, İnancımı gördüm. Yaşam inancımı, Gözlerinin yeşiliyle Direnişe sancımı ördüm… ……. İşte gidiyorum anne…. İlk adımlarında ellerin hep elimdeydi. Dizlerim tutmadığında Tek dayanağımdın… Yürüdüm anne Yıllarca yürüdüm…. Sendeledim kimi zaman, Kimi zaman tepetaklak düştüm….. Yine de ayaktaydım anne…. Artık dizlerim beni taşımıyor, Başa döndüm sanırım Emekliyorum Ve Ve İşte gidiyorum anne…. ………… Sakın biraz daha üzme Acısı dinmeyen yüreğini, Göz yaşlarımı sana bırakıyorum anne Birer inci tanesi olur sana, Kimi zaman beni hatırlarsın,boynuna takarsın… Yüreğimi gömme sakın topraklara Dayanamaz gelincikler,solar Ağlarsın… Bırak yüreğimi yeryüzünde kalsın Bırak parçalasın yüreği yetmeyenler, Alsın,boynuna taksın…. ………… Bedenim gitse de anne İçten bir ANNE sözüm, Sevgine açılan bir çift gözüm, Ve son söyleyecek sözüm, ……………………….Ne olur sen sakla anne….. …….. İşte gidiyorum, Dev bir çınar misali devrildiğim gibi, Derin uçurumlardan diplere serildiğim gibi, Son nefesimi senin için verdiğim gibi, ……… İşte gidiyorum anne… Hoşça kal…….. …………………………………………………………………..03.10.06 |
Hoşçakal...
Sevgin bin defa parçalandı gönlümde, Gökteki yıldızlar nasıl oluştu zannediyorsun? Umutlarım paramparça oldu! Tuz ve buz misali… Kalbim kırıldı tam orta yerinden! ! ! Düzeltmek ister misin her şeyi,kalbimi,umutlarımı… Sevgimi,mutluluğumu! Peki ama nasıl? Nasıl başaracaksın bunu? Ölümsüzlüğü tatmak ister misin Mağrur ve hissiz kalbinde… Tamam işte,bendesin,yüreğimdesin! ! ! Mutlusun, ölümsüz sen! Mutlu musun,ölümlü benim kalbimde… Hoşça kal boncuk gözlüm, Hoşça kal üstadım, Hoşça kal… 18.09.2001 21:17 salı |
Huzur KOKLAMAK...........
Güneşin, Alabildiğine sıcak boynundan Huzur koklamaktı, Bütün direnişlerin baş suçlusu....... Günahların kalbinde büyüyordu belki Yeşil yosunların pervasız hıçkırıkları Ve, Ölümdü Aykırı bir fidanın okyanusta yeşeren hırçınlıkları.... ............. Kim anlayabilirdi ki Kara bir çınarın beyaz gözyaşları Çiğ damlası sanardı gelip geçenler, Baş kaldırışını kim farkedebilirdi Köklerini çıkarınca topraktan, Susuzluğuna verirlerdi Aşkıyla sararan yapraklarını.... ...................... Oysa her şey huzur koklamakla başlar Okyanusta yeşeren fidanın direnişiyle biterdi......... Yeşil yosunlar ölüm, Çınarlar ise aşkla tüterdi... 21.09.06 |
Hüznün Yüzü........
Gecenin hüzünlü yüzünde, Son bir bakıştı belki de fark edemediğim… İçmeyi hiçbir zaman beceremediğim Sigaramın dumanı gözlerimi yakarken, Son bir bakıştı belki de fark etmeyi beceremediğim…. Garip bir kayboluştu O saat ve o dakikada hiç sevemediğim… Yumruklarımı sıkıp, Dişlerimi kırarcasına sıktığım Serseri bir gidişti o bilinmezliklere Bilemediğim…. Umutsuzca üşüyerek bir yorgana sarılıştı Gidişin ve Eller,ayaklar buz kesmiş bir terk edilişti Yalnızlığın içindeki titremişliğim…. Son bir sigara daha yakıyorum ama Bu son, Geldiğin saatin dakikasına kadar içeceğim… Ve biliyorum, Gecenin hüzünlü yüzünde fark edemediğim Son bir bakıştı Ve son bir gidişti o Bilmeyi beceremediğim….. 28.03.06 |
İçimde...
İçimde,yerlere serpilmiş sahte cam kırıkları Gözlerim,hep uzaklardaki siyah inci tanesi… Soğuk bir kış gecesinde,evimdeyim. Karanlık sokakların,karanlık yüreklerinde Körpe sevdalardayım… Bu yeni yılda ilk kez sensizim! Dostluğumuz neymiş ki? Nerelerden başlayıp,nerelere sığdırmışız. Yüreklerimiz nasıl dolup taşmış, Kim anlamış kardeşliğimizi… Neler yaşamıştık Zamanlı zamansız… Ne yağmurlarda ıslanıp, Ne kızıl güneşlerde kurumuştuk.., Deli rüzgarlar esince alıp başımızı giderdik, Nerde karnımız doyarsa orada gülerdik! Türküler söylerdik bağıra çağıra… ‘kendime kastım ali dağlara küstüm ali, dar günde dostum ali’ bizim türkümüzdü belki içten içe sessizce… nerdesin? Söyle şimdi nerdesin? Dar gün dostum nerdesin? Ağladığımda hep yanımda olan sen, Ağlamama kızan, Kendi gözyaşlarını bir namusmuş gibi koruyan, Ablam… Söyle şimdi nerdesin… Bak yine ağlıyorum. Bu kez beni ağlatan sensin.. Hadi ne duruyorsun,gelip kızsana bana… Dar gün dostum Ablam, Söyle şimdi nerdesin… 19.12.2002 22:40 |
İstanbul
İstanbul’u özledim İstanbul’un boncuk gözlerini… Umutlarımı gizledim kapılar ardına! Hayallerim açık pencerelerden uçup giderken, Boncuk gözlerinde, Bir güneş doğuşunda buldum kendimi… “Boğaz”ından geçemedim İstanbul’un! ! ! Hıçkırıklı bir ağlama durdurdu beni… Suları kadar büyük yüreğinde yüzemedim! Denizi tuttu beynimi… İstanbul’u özledim, İstanbul’un boncuk gözlerini… Hasretiyle boğulmak varmış diyorum, Açık yürekli denizlerinde… Sözleriyle erimek varmış, Sıcak ayaklar altında kalmış, kar taneleri gibi… Gözlerinde kendimi kaybedip, Bulamamak varmış karanlık gizlerinde… İstanbul’un kara boncuk gözlerini özledim, İSTANBUL’U ÖZLEDİM… 09.10.05 00:33 KDH |
İsyanım...
İsyanım, kalbimin ezilen parçalarının üstünü örtüp, sessizce susmak oldu sadece... belki güneşli bir gün daha vardı ama ben bunu hiçbir zaman göremedim! Kırılan aynaların parçalarından topladım Yüreğimin asla bir araya gelemeyecek olan Sessiz umutlarını... Sessizce susmak oldu sadece karşında Yaptıklarım Acı çeken yüreğimin Ağladığını sana gösterememek oldu En büyük mutluluğum... İsyanım, Kalbimin ezilen parçalarını hiçbir zaman gösterememek oldu. Gurur mu dersin Yoksa aptallık mı? Belki sadece korkaklıktır! Ama Şefkat isterdim sadece... Bazen bir çiçek, Bazen bir anne şefkati... Belki de isyanım Zindanlarda kilitli kalan Gerçeklerde... Hayallerle yaşamamdı belki de Yüreğime en büyük acıyı çektiren! Mutluluğu hep hayallerdeki Yüzüyle görmek istememdi... İsyanım, Şu küçük yüreğime Bu kadar acıyı yükleyen Hayata... İsyan mı? Tek yaptığım,sessizce Susmak oldu sadece.... 04.09.2002 10:05 böcek |
İzlerlmi bıraktım tırnaklarımla...
İzlerlmi bıraktım tırnaklarımla Kahpe *******in derin çığlıklarına! Yalnızlığın tek başına olmak olduğunu anladım. Hak verdim akvaryumdaki balığıma. Yalnızlığın, Ölümün öbür adı olduğunu anladım… Ve insanların neden ölmekten korktuğunu, Ve insanların neden yalnız öldüğünü, Ve ölülerin neden yalnız olduğunu… İzlerimi bıraktım tırnaklarımla, Kahpe gecenin derin çığlıklarına… 22.06.2002 cumartesi |
Kahve Telvesinde Kaybolanlar...
KAHVE TELVESİNDE KAYBOLANLAR… Acı bir kahvenin koyu telvesi gibi Çöktü içime yalandan ayrılık… Acı bir kahvenin koyu telvesi gibi Çöktü içime gidişinin arkasından bakakaldığım Yolların ağır ziftli kokusu.. Gidişin bu kez gerçekti biliyorum… Bir falcıdan dinledim, Koyu kahve telvesinin içinden çıkan Yalandan olmayan ayrılığını…. Gidişin bu kez sondu, Dönmeyecektin artık biliyorum ki Her sırasında bir ilmek attığımız, İki ters bir düz ördüğümüz, Örümcek ağlarını andıran hayatın, Söküldüğünü söyledi falcı kadın… Koyu kahve telvesinin, Koyu renkli ağırlığının altında kalan Gerçek gidişini söyledi… Yalanda olmayan ayrılığınla Gidişin bu kez sondu… 04.11.2005 01:35 |
Kale devirimi....
Bir silah sesiyle bölündü Gecenin en matem sessizliği…. Kim vurulmuştu? Kim düşmüştü umudunun Habersizce ördüğü örümcek ağlarına…. …….. …….Öğrendik nice sonra….. Bir kale devrilmişti…. Bir çığlığın, Bir özgürlüğün, Bir yaşamın kalesi…. Bir silah sesi devirdi,adice Vurulan Kahpe bir gecenin yırtık yüzüydü sadece… Delindi gökyüzü, Delindi, Göğün bu kaderini hazırlayan utanmaz yüzü….. Ve bir kale devrildi Alçak bir silah sesiyle… Ve özgür bir yaşam devrildi, Sessizce ve Sessizce……… 14.08.06 |
Kan Çanağı...
Gökyüzü mavi idi… Birden gözlerin gibi simsiyah oldu. Göğün simsiyah gözlerinden, Birkaç damla derken Sicim gibi kan aktı…. Ellerimi uzattım yağan yağmura Ellerim kıpkırmızı oldu…. Sonra göğün gözleri kızardı, Ağlamaktan kan çanağı oldu… Ellerim kırmızıydı. Nereye sürdüysem kızardı. Gözlerime sürdüm, Kan çanağı bir çift bakış… En sevdiğim insanları boyadım önce, Sonra kalplerini, Hepsi, Hepsi, Gök gözler gibi kan çanağı… 28.05.2005 20:13 |
Kapansın Ruhunun Gözleri...
Kapat gözlerini, Duymasın ruhun… Uzat ellerini Avuçlarında kusurum_______ Örümcek ağlarına son zerrelerini bıraktığım Kinim, Kızmayacağım Yemin ederim… Gidişin_______ Canımı acıtır, Kalışın Peygamber sabrımı biler… __________ Kapat gözlerini, Nefesimi hissetsin ruhum… Mavi bir çiçek kokusu sarsın bedenini, Yeşil yapraklar elbisen olsun…. Çıplak kalmasın duyguların, Sakın___ Üşütürsün…. Tutmaz burnu gözyaşlarının, Hem çekersin, Hem ağlarsın… Boşver, Allah çektirip ağlatmasın…. Yaşamın mübah olsun bana, Ölümün kısmet… Kıyamet günü de gelsen, Ayaklarımı terk et______ __________ Kapat gözlerini, Görmesin ruhun Azrailin gece karanlık kıyafetini… Korkutur yüce sevgini Ve Seni…….. __________ Bir başakla doğurur anan bebesini, Bir orakla alır yaradan nefesini…. 28.10.2007 |
Kara Kediler
Kara Kediler... Ya ben mutlu olmayı bilemedim, Bu koskoca dünyada! Ya da hep mutsuzluklar ağına düştüm Örümcekler firarda... Umutsuz savaştım hep Hep bir kanadı kırık, Hep tek tabanca... Ya ben mutlu olmayı bilemedim Bu daracık hayatta! Ya da bu daracık sokaklar vurdu beni, Bu daracık sokaklardaki, Kara kediler... 27.9.2002 00:45 |
Karanfil Yası..........
Kızıl bir karanfildi Gülümsemeye çalıştığında Acı ile dudağının kenarından akan sıcaklık……. Tanıdık bir şehrin Bilinmeyen sokaklarında kalmıştı Umutlarının son katreleri…….. Açlığı, beynine ağlar örmüştü Düşüncelerinin saplantılarıyla……. Ve artık Ayaklarının üzerinde duramayacak kadar yorgun, Adım atamayacak kadar korkak, Ve yaşayamayacak kadar da ümitsizdi, Gelecek günlerin getireceklerinden……….. Geride bıraktığı güzelliklere el sallamıştı Gözündeki bir damla çiğ ile……. Hayatın bitirdiği, Ama yüreğinde bitiremedikleriyle Hırçın dalgalar misali Sahilleri tokatlıyor gibiydi…….. Hırsını alamadığı her bir vuruşta Bir sonrakine daha çok sinirleniyordu…….. Ağzından köpükler çıkıyordu sanki Kayalara vurduğu her seferde……. Aslında masumiyetine kızıyordu, Hayattan her yediği darbede…….. Kızıl bir karanfildi, Gülümsemeye çalıştığında Acı ile dudağının kenarından akan sıcaklık….. Hayat bu, Yalnızlığında insanı tek seferde yutan bir bataklık……… 10.04.06 02:15 |
Karmaşık bir Veda...
Bu kez ben, Bu kez ben olacağım veda eden… Geriye dönüp Arkama bakmayacağım… Geride bıraktığım kocaman bir sevgiyi Yağmurun,kalbimdeki izleri sildiği gibi Sileceğim… İçimdeki dağların doruklarını andıran Üşümüş sevdamı Yerle bir edeceğim.! ! ! Bu kez ben olacağım veda eden… Savuracağım, Son kez yaktığım yüreğimin küllerini okyanuslara… Tekrar bir araya gelip kor olmasın diye, Islatacağım mavi derin sularda… Bu kez ben olacağım, Sonlanan bir hayat için gözyaşı dökmeyen… Ağlamadan ayakta dimdik duracağım… Durduğum yere kadar… İçim parçalanıp, Göz yaşlarım içime akıp bir asit gibi yakarken, Kalbim aritmik çalışıp,teklemeye yüz tutmuşken, Boş bakarken insanlara ve hayata, Bu kez ben olacağım veda eden Sadece ben…. 31.10.05 02:40 KDH, |
Kasımpatıyla Bin A-sır...
KASIMPATIYLA BİN A_SIR! ! ! Bu gün hayatımdan bir asır geçti… Bakamadım arkasından, Ne kısa bir an, Ne de kısa bir zaman… Kısa bir anda açtı içimdeki kasımpatılar… Ve kısa bir zamanda dökülüverdi yaprakları… Nedendir bilinmez aslında Dökülmez kasımpatıların yaprakları! ! ! Ne kısa bir anda açıverirler Nede kısa bir anda ölüverirler… Bakamadım arkasından İçimden dökülen duygu yapraklarının! ! ! Solmamıştı henüz, Sararmamıştı dalları… Sulamamıştım sadece Aylarca ve bin günlerce… Ne kısa bir anda açıverdiler! ! ! ! Nede? ? ? Kısa bir anda ölüverdiler biliyorum… Bugün hayatımdan bin a_sır geçti… Bakakaldım arkasından Kısa bir an, Kısa bir zaman… 09.11.2005 00:34 |
Kekik Kokulu Gül Sabahları...........
Kekik kokuları yayılırdı Mevsimin bu vaktinde Dağların doruklarından inerdi, Güneşin güzel perçemiyle…. Sessizliği duyulurdu gece yaşanan çığlıkların ertesinde Masum ruh yükselişlerinin…….. Kızıllıkları gelir geçerdi sabah ayazlarının ovalardan, Mor çiçeklerin gün doğumundaki pembelikleri batardı insanın içine… Uzaklarda,sevinç ve özgürlüğün kardeş olduğu bir toprakta Beyaz bir gül fidesi karşılardı kekik kokulu sabahları. Yeşerip tomurcuklanacaktı belki dalları özgürce, Ve dallarındaki beyaz bir kurdela, Bir şeyler fısıldayacaktı sessizce……. Solmayacaktı, Her zaman dimdik,mağrur Ve güzel kalacaktı….. Yaşamın verdiği tadı ve Tat verdiği yaşamı Her sabah güneşin güzel perçemiyle gelen Kekik kokularıyla yaşayacaktı………. Ama bir gül olduğunu asla unutmayacaktı……….. Ve gül kokuları dağlayacaktı mevsimin bu vaktinde Uzak bahçelerden gelecekti kokusu Bir sabahın kızıl serinliğiyle……. 25.03.2006. |
Kendimi vurdum ben bu yola..........
Yüreğimi vurdum ben bu yola, Hele bakın bi,gözlerimden akan yaş mı ola? ? ? Tarlalar geçtim, Her adımımın altı dolu, Her adımım bana ölüm yolu…. Ne kan kırmızı bu kinle, Nede yürekten gider ölenler Hele bi derdimi dinle! ! ! Hayatımı vurdum ben bu yola Kurbanın olam! ! ! ! ! ! ! Sakın sen dönmeyesin, Ne bileğinin sağından, Nede yüreğinin solundan! Tarlalar geçtim, Her adımda ayaklarıma taşlar vurdu, Her adımda bu topraklar için gözlerim doldu! Ne içtiğim su renksiz bu inde, Nede yetiyor artık Zemheride yanmak bu kinle! Düşüncemi vurdum ben bu yola Kurbanın olam! Ölmeyesin sakın sen, Gitmeyesin, Ne azrailin ince yolundan, Nede yüreğinin derin solundan… Yüreğimi vurdum ben bu yola, Hele bakın bi gözlerimden akan kan mı ola? ? 21.06.06 |
Kestane şekerim'e
Gözlerinde bitirdim tüm acılarımı, Gözlerinde buldum en derin dualarımı, Melekler mi göndermişti seni Yoksa sen mi bir melektin! ! ! Minicik ellerinde umutlarımı taşırdın, Ve minicik bedeninle, benim yüreğimde yaşardın…….. Uyuyorsun şimdi belki Belki de rüyanda gülümsüyorsun, Kim bilir…. Ben sütünü de hazırlamıştım, Tam istediğin gibi aşkım kakaolu… Ama! ! ! Üşümüyorsun değil mi anneciğim, Kapalımı acaba üzerin şimdi! ! ! Uyuyanın üzerine kar yağarmış derler Üşüme sen bebeğim…. Kulaklarımda hala annecim deyişin, Beni öperken yüzüme değen minicik gülümseyişin……. Kokunu özledim anneciğim, İncecik Sesini, Ve boncuk gözlerini… Ben iyiyim minik bebişciğim, Yine grip olmuşum Ondan akıyor burnum ve gözlerimdeki yaşlar…….. Yoksa korkma, ağlamıyorum annem, Çok özledim seni minik kedim aslında ama Biliyorum çok yakında geleceksin, Koklaşacağız seninle Oyun oynayıp Resim yapacağız….. Söz vermiştin ama körebede zor yerlere saklanmak yok.! ! ! Geçecek miniğim,bu günlerde geçecek… Hasretler güçlendirirmiş sevgileri Umutlar artar,her göz yaşı sevilenin ömrüne bir yıl katarmış…….. Biz bu sevgiyle kimi istersen yener, Yüzlerce yıl daha yaşarız kestane şekerim…….. Hadi uyu sen şimdi Uyu ki çabuk büyüyesin……. Ben buradayım, Tam yanı başında, Hiçbir şeyden Korkma oldu mu bebeğim, Hiç unutma, Seni çok seviyorum minik kedim…… 31.01.07 |
Kırılan Bir Tek Kiremit...
Kırıldım! Evinin çatısındaki kırmızı bir kiremittim belki Ve düştüm, Ve kırıldım… Uzun zaman fark etmedin Beni ve kırılmışlığımı…. Ta ki……… Bir sağanak yağmur sonrası Evinde, İnatçı bir yağmur damlasının Yüzüne damlayıp, Yanaklarından süzülmesine dek… 28.12.05 05:45 |
Kırmızı........
Kırmızı, Aşk kırmızı Gül kırmızı, Ve kan kırmızı… Gökyüzü ağlarken Yaş kırmızı… Gelecek beyaz değil artık, Ne hayaller yeşil Ne umutlar mavi… Aşk kırmızı sadece Gül kırmızı Kan kırmızı….. 16.01.2002 00:12 |
Kısa Bir Not 2
KISA BİR NOT 2 Kutup rüzgarları çağırıyor sanki beni, Ağır ağır ilerliyorum soğuk sensizliklere! Donmuş bir bedenimin içinde yanan bir ateş, Eskisi kadar üşümüyorum artık, Şubatlarda,martlarda… Resmini yapıyorum buzdan kayalıklara…. 19.02.02 01:45 |
Kısa Bir Not...
KISA BİR NOT… Soluyorsa çiçeklerim sevgisizlikten eğer, Ellerinde can çekişiyorsa umutlarım, Veda dahi etmiyorsa canım dostlarım, Güzel günleri hatırlamanın ne anlamı var? ? ? 19.02.02 01:25 |
Kibrit çöpü....
Son kibrit çöpüm kalana kadar bekledim seni. Mum alevlerinde yandım, Kızıl korlarda soğuttum içimin ateşini... Varlığınla şereflendirip, Yokluğunla kahrettin sen beni... Nice yollar göründü,dönüşü olmayan, Ve nice sensiz sevdalar... Bir kibrit çöpünün ateşinde ısınıp İçimden yok ettim sevda ateşlerini... Ama ben, Son kibrit çöpüm kalana kadar bekledim seni... 01.01.06 |
Kim durdurabilir....
Kim durdurabilir Şimdi benim akan gözyaşlarımı… Hadi söyleyin bana kim susturabilir kadere hakaretimi… Nefes alamam neyin cezasıdır? Tuttuğum dalları kim kesiyor birer birer… Neden ellerimden alıyorsunuz yaşam savaşımı.. Söyleyin şimdi Kim durdurabilir batan güne meydan okuyan cesaretimi… Kekik kokulu dağlarmış! ! Kim takar şimdi meşe ağaçlarını, Kim durdurabilir benim yangın söndüren gözyaşlarımı… Şimdi söyleyin hadi Adaletmiş,özgürlükmüş,var olmakmış… Kim durdurabilir benim yürek sancımı… Yok olsun şimdi her şey kan kokulu dağlarınızda.. Yerle bir olsun bütün varlık savaşlarınız… Şimdi durdurun hadi beni Dilim susturun,kollarımı bağlayın… Söylediğiniz işkencelerde bulunun hadi bana… Nasıl bitirebilirsiniz yürek acımı, Hanginiz kesebilirsiniz benim dağlarınızı dağlayan içler sancımı… Şimdi dinleyin hadi Ağzımdan çıkan can avazımı… Geri getireceksiniz yaşam savaşımı, Kan kokulu dağlarınız yıkılmadan başınıza Teline dokunmadan, huzur kavgamın, Yolsuz, vatan yolunuzdan,tırnağı bile kanamadan, Kin rüzgarlarınızda saçları bile uçuşmadan, Kan kokulu dağlarınız başınıza yıkılmadan, Geri getireceksiniz yaşam savaşımı, Huzur kavgamı… Söyleyin hadi, Kim susturabilir şimdi benim yürek sancımı… 19.08.2007 22:30 |
Kim........
Kim susturabilir şimdi beni İçimdeki ağlayan gururumu Kim durdurabilir………. Sevdiğim toprak kokusu bile içimi acıtırken Çekerken beni derinlerine, Kim engel olabilir ki benim Gülümseyerek sonsuzluğa gidişlerime……….. |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 10:40 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.