![]() |
İkimize
Özlerim seni o sahil boyu gezdiğimiz yerlerde Hep bizdik hep aşkımızdı gezerdik dillerde Şimdi ayrıyız şimdi uzaklarda Başka yerlerde Kim bilir ne son bekliyor ikimizi Başka başka gönüllerde Ne mutluluk nasip oldu ne de gülmek bize Bilmem dünyada gülmeyen kader Birleştirir mi bizi mahşerde |
İlahi Sır
Anlamak mümkün değil Günlük güneşlikken Yağmurun yağmasını Anlamak mümkün değil Lapa lapa kar yağarken Güneşin açmasını |
İleriye
Gönüller bir olsun Sevsin diyorum Arzular birleşsin Mutluluğa koşalım diyorum Diyorum ki... İhtiyacımız var, sevmeye sevilmeye Esir duygulara mahkum edildik Yetti be...yetti artık Savulun üstümüzden, dert rüzgârları Yaşamak bizim de hakkımız Sevmek sevilmek hepimizin Bir son verelim bu hüzünlü melodiye Çalsın çılgın şarkılar hep sevgiye Mutluluk, umut dolsun gönüller Hep...ama hep ileriye... |
İlhamım
Düşümdeki en son tahtsın İçimdeki yangın dilimdeki ahsın Yaşadığım sürece bendeki azapsın Sen şiirlerime hayat katan ilham'ım Çaresiz tadına bulaştığım Benim vaz geçilmez sevdamsın |
İlk Aşkımsın (Beste Gülü)
Sevmeyi sevilmeyi Seninle öğrendim ben Hayatımın ilk aşkı İlk Baharısın sen Şefkat sensin sevgi sen Aşktaki sihirsin sen Farklısın çiçeklerden Diğer bakan gözlerden Dualarda dilerken Hasretini yaşarken Sen çıktın değer veren Sevmeye susamışken Aşkım değer gördüğüm Sevgim değer verdiğim Dünya kadar sevdiğim İlk aşkım bir tanemsin sen |
İlk Sensizlik
Sensiz bir akşamdı bu Bu ilk yalnız kalışım El ele ilk sensizlikti Bir de o altı yüz on günü düşündüm Sana öpücükler yollayamadığım Penceremden seni gözleyemediğim Senin iyi uykular deyişine İyi ******* diyemediğim ilk akşam bu Bir resimle yetinmek nasılmış anladım Bunu sen de yalnızlığında hissedip anlarsın Ana baba sevgisi başka seni düşünürken ağladım Askerlik ayrılığı girdi araya şimdi sende ağlarsın |
İlle De Sen
İlle de sen Vazgeçemediğim tutkum Kimse yerini dolduramadı Sen bana her şeyi unutturdun Sabah olmuş yine güneş şafakta Herkes hayat kavgasına koşacak birazdan Bense yorgun gözlerimle uykuya Bilmiyorum kaç şafak doğacak Kaç akşam batacak Bitmeyecek senin kavgan bende Hasretin de öyle Gönül ille de sen diyor Başka bir şey bilmiyor Kimi gün ela kimi gün mavi Bazen de yeşil gözlerinde Satır satır yaşamak için seni Yola koyuldum Hatırlar mısın karşılaştığımız o günü İlk defa sen söylemiştin bana Kahverengi gözlerimin Ne kadar güzel olduğunu Gözlerimin önünde o masum halin Ne de utanmıştın o gün Korku muydu sevgi miydi anlayamadım Başını bile kaldırmadın önünden Bir sıcak nehir aktı geçti sanki içimden İşte o an bu dedim Bir kelebek gibi uçarken Farkında değildim kondum o bahçeye Tahta sedirde bir vazoya konmuş Çiçek gibiydin Bir an üzerine konmak geldi içimden Ama salyangoz misali içime çekildim En vurgun halimle Seyrettim seni uzun uzun O çocuksu masum halini Gözlerindeki renkleri Çıkaramadım aklımdan bir türlü Düşündüm uzun uzun Gece sabaha kadar Ve sonunda Hayatımın kararı çıktı bana İşte o an İlle de sen dedim |
İmparator
İnan seni sevenler yeter sana Mutluluk hüzün yaşanır şarkılarında Pes etmemeyi sen öğrettin hayat yolunda Ayakkabı şöhret oldu sen deyince ayağında kundura Rahat ol sen Anadolu'sun sen Avrupa da Türkiye sen Urfa Aşık oldum dedin rengi değişti aşkın Tarifsiz duygular yaşattın hit oldu şarkıların Olduğun gibi gözüktün geldiğin yerleri unutmadın Rakibin yok senin Türkiye de iki İmparator var biri sensin biri de Fatih Terim. |
İnat
Ne inatçı şeymişsin sen Bilmem ki ne yapsam sana ben Yapacak tek bir şey kaldı şimdi Seni bırakıp gitmek bu şehirden |
İnsanlık
Mevkiler gelip geçicidir İnsanlık baki kalan Sevgi ve saygı ile anılmıyorsan Sen de boş dünya gibi yalansın yalan |
İntizardayım
Hiç sormadın giderken Sevgine çaresizliğine özlemine Nasıl karşı koyacağımı Cellatların elindeki insanın bile Son söz hakkı vardır Oysa sen bana bir son Söz hakkı bırakmadın Gidişinin üzerinden yıllar geçti Hazmedemedim yokluğunu Yakıştıramadım kendime bu ayrılığı Sevgimi hep içimde sakladım Sensiz ******* kâbuslarda battım Bizi ancak ölüm ayırırdı Haberim olmadan onu da tattım Şimdi bilemezsin ne haldeyim Ve hâlâ karanlık odalarda Derin kuyularda yüzmekteyim Dardayım yoktayım sondayım Sessiz nefessiz kimsesiz İki büklüm acılar kucağındayım Sensizlikleri yaşamaktayım Artık dokunmak hayal sana Seni rüyalarda aramaktayım Çok özlüyorum seni Sımsıkı sarılmak geliyor içimden Ama ne çare yoksun yoksun Yüzünü geçiriyorum aklımdan Farklı farklı çizgilerde Vaz geçemediğim gözlerin Geliyor aklıma Seni hatırladıkça Birden kafamın içi karışıyor Hayal edişlerim uzadıkça uzuyor Mutsuzum gizlice ağlıyorum Kimse fark etmiyor Yeter be kader yeter Sonunda vurgun yemişten Beter ettin beni beter Artık gönlüm Kötü izleri silmeye çalışıyor Yaşamaksa bunun adı eğer Çaba sarf ediyor Elden gelmiyor bir şey Hayat devam ediyor Sevgi gücü ile Ayakta durmaya çalışıyor Her şeye göğüs geriyorum ama Ayrılık sancısı ile kıvranmaktayım Sensizliğin yükünü Zar zor taşımaktayım Ah bir bilsen Yokluğuna nasıl dayanmaktayım Ve sana her gün Ölesiye intizardayım |
İstanbul'da Yemin
Bir çınar devrildi bugün Ne rüzgâr esti ne de fırtına vardı Gönlümde bir sayfa daha kapandı Kara trenin dumanı tüttü yine Ayrılığa sefere kalktı Bugün ruhumdaki sessizlik bir başka Yine yenik düştüm sana o kahrolası aşka Bir siyah gül bırakacaktın günün birinde önüme Sana tattırmadım o zevki Al o siyah gül karşında işte Çoğu zaman taşıyamıyor insanlar Doldurduğun sevgi sepetlerini Ne verirsen ver karşına dikiyorlar Sıra sıra nefretleri Anlamazlar anlayamazlar Sevemezler ki kendin gibi Onlar gönül çınarlarını devirenler Zavallı sevgi nankörleri Al işte İstanbul yine ayrılık Yine seferde gurbet treni Ben seni o kadar sevmiştim ki Bu ayrılığı hak ettim mi Ey koca İstanbul Vefası kimde bu aşkların kitabı kimde Söylesene hata bende mi Yoksa elveda deyip çekip gidenlerde mi... |
İstanbul Dediğin Burası
İstanbul bildiğin İstanbul Sahne hep aynı sahne Dekor zamanla değişsede Hep aynı düşlerdeki renkler üstünde Bu koskoca metropol içinde Farklı farklı biçimde Ne kaybolan bulunur ne aradığın Herkes geçim derdinde Durmadan hikayeler yazılır Bu hayal şehirde insanlar Her gün yeni bir umuda sarılır Neresine bakarsan bak Doyamazsın seyrine Her done dilsiz bir kız güzelliğinde Çizilip durulur hep gönül tualine Seyret hele bir bak Koşturan insanların haline Bir dergâhtır Yeni cami Eminönü Dolar boşalır mabetleri Bütün dertleri unutursun Seyrederken yemlenen güvercinleri Tenezül motorları araba kornaları Ve boğazın vaz geçilmez armadaları Rıhtıma devamlı yanaşıp kalkan Haydar paşa Kadıköy vapurları İstanbul İstanbul ama Burası İstanbulun Aort damarı Burada rüzgâr başka eser Burada soğuk adamı başka keser Kışın çıkaramazsın cepten elleri Ah yazın boğazdan gelen rüzgârın O mest eden doyumsuz esmeleri Biri gider biri gelir boş kalmaz Arı kovanı gibi insan selleri O ne haz Yeni camiden dinlenen Beş vakit ezan sesleri Herkesin mola yeri sanki Cami önü merdivenleri Dört bir tarrafta insan kareleri Yem satanlar fotoğrafçılar Hiç durmadan bağıran işportacılar Ya da bakmışsın bir el arabasında Yeni çıkmış çalan bir kaset Mubarek sanki seyyar müzik market Al işte hangi umudu davet edersen et Herkesin kendine göre durum vaziyet Zil çalınca mide Ara kendine ucuz bir ziyafet Nefis mi nefis yayılır o koku İster mangalda ister yağda kızart Tutturamazsın Tutmaz onu hiç bir lezzet Tarihi sandallarda deniz kenarında Ah yok mu balık arası ekmek yemek O başka sihir başka keramet Her nimet ardından Rabbine şükür et Ve sonra şöyle bir Enine boyuna mısır çarşısını gezmek Tarihi yaşayıp o panayırı görmek İşte oralarda olmak O havayı teneffüs etmek İstanbul demek Zaten aşkların en güzeli İstanbulu doyasıya sevmek Başını kaldır gök yüzüne Dökülür kulaklarının pası Ne Bethoven ne Mozart Ne piyano tuşları Bu resitalin adı Martı çığlıkları Senfoni sona erer Yanınca akşam ışıkları Gün yorgun düşer bedenler yorgun İşyerleri bir bir paydos eder Evler sabah uğurlananların Geri dönüşlerini dört gözle bekler Bir coşkudur eve akşam dönüşleri Otobüsler vapurlar dolar dolar Yollara koyulur Sofralar bekler yorgun gönülleri Yenilir yemekler içilir çaylar kahveler Nice nice sohbetler Günlük değerlendirmeler Sonra geç vakitlere doğru Kapanır camlar çekilir perdeler Yeni cami Eminönü Sessizliğe bürünür Geceyle birlikte nöbete koyulur Ardından başlar günah ******* Aykırı koşturma haram zevkler İşte İstanbul dediğin budur Aşktır sevdadır umuttur Kimine rüya mutluluk Kimine hüzün yoludur Ama o vaz geçilmezdir Sevdadır hep ayaktadır Sevdalılar rüyalarda yatmaktadır Herkes onun çatısı altında Onun koynunda Saatler bir bir kurulur Yeniden yaşamak ve yaşatmak için İstanbul O bağrında herkes uyurken Ertesi gün için yeniden Hazırlığa koyulur |
İstediğin Oldu mu
Bırak anıları çoğaltmayı kapat bu yarayı Taşıma bu sevdayı vazgeç Yoruldum damarlarımda taşımaktan seni İki yoldan birini seç Ne bana yaşat kederi ne sen çek elemi Düş yakamdan bırak bana beni Yalan gözlerle ağlama bana Sen silah gözyaşlarınla bulursun yakacak birini Bana mı yansam sana mı üzülsem Yoksa kaderime mi kızsam Kasvetli *******in sabahında Yorgun düşüp seni unutsam Unutsam seni ebediyen Bir daha rüyalarıma bile sokmasam Sana gökyüzünden güneşi indirsem Yıldızları ayaklarına sersem yaranamam Puslu *******in boşalttığı çığ gibi Dilinden düşürmedin yalanı nefreti Masum şehla bakışların bitti Geride hatıralar kaldı dizi dizi Sevmeye çalıştım seni adam gibi Seninki yalan yalanmış söylerken sevdiğini Sevgimle vurdun beni hedef tam on iki İstediğin...istediğin oldu mu şimdi |
Kalbimdeki Yerinde Adın
Adının üstüne isim yazdırmam Yılların çizgileri olsa da teninde aldırmam Sen mahzenimdeki şarap gibi aşk başka tanımam Ellerine tutmadan gözlerine bakmadan sen olmadan yaşayamam Laleler sümbüller mor menekşeler ellerin olsun kıskanmam *******de yoksan gündüzü umursamam Üstümüzde yaşanan ne aşka ne başkasına aldırmam Rüyalarımdaki kabuslar olsan sıkılmam En derin hazla severim seni bıkmam Lime lime etselerde beni yerine başkasını koyamam |
Kalbime Kilitlerim Seni
Seninle gelse bahar Ne olurdu bir tanem Saçlarından akıverseydi Tutam tutam sevgiler Bak o zaman hüzün Uğrar mıydı bendeki limana Bakışların bir ümit verseydi bana Yeniden kurardım şu dünyayı Bir tebessüm etsen içten Seni seviyorum diye haykırırdım Yanımda olmasan da fark etmez Yeter ki bileyim sevdiğini Ellerim kenetlemese de ellerini Ben kalbime kilitlerim seni Ah bir doğsa diyorum şimdiden Gelecek baharın güneşi Seninle diksem ayağa Tüm istemleri Sevsek sevilsek Güneşe erdirsek kardelenleri |
Kan Çanağı
Altın tasta içirdim Sana sevgi şerbeti Yalanlar söyleyip sana Önüne sermedim pembe hayalleri Kuzu kuzu bekledim Sabra sabır ekledim Saf tertemizdi sevgim Kıymetimi bilmedin Söndürdün ışıkları Al dedin karanlıkları Hani her şeyin bi tanendim Sen yalancı gök kuşağı Senin olsun gök yüzünün Güneşi ayı yıldızları Sen yağmur bulutları gibi Aşk soframın kan çanağı |
Kan Lekeleri
Sevmek zor değil Kolay sevebilir insan Sevmenin yükünü taşımak zor Taşıyabiliyorsan sevgi seninle her an Karanlıklardan korkma Yüreğindeki umut aydınlıksa Sev sevebildiğin kadar Aşk acısı zamanla seni yaksa da Toprağın kuraklığına aldırma Bahçendeki güller unutturur susuzluğu Okşarken gülleri bazen kanatır dikenleri Birinde yoksa diğer bir yaprakta İz bırakmıştır kan lekeleri... |
Kanarsa Bir Kez Yara
İlk göz ağrısı ilk sancı ilk hevessin Laleye mi benzersin mor menekşe mi yoksa sümbül müsün Kaderin elinde bir gül mü yoksa şanslı bir bülbül müsün Akşam sefası mısın yoksa yaşatacak bir ömür müsün Ya da hiç biri değil bıkmadan açacak yediveren gül müsün Çamda diken bir yaprak ya da bir kozalak Onsuz olmaz su hayat her mevsimde yağmurla yaşamak Lakin hayatın anahtarı sevmek mutluluk azdır gerisi ağlamak Aşkı seçmesini bileceksin maharet koklamak değil gülü dikeninden sakınmak Kanarsa bir kez yara zordur kapamak zordur mutluluğa ulaşmak |
Karanlık Sofrasında
Çöker geceye sessizlik Oturur yüreğime sensizlik Hep ıstırap hep ıstırap Boynumda yafta bu talihsizlik Gözümde göz yaşları Ta derinde gönül yangınları Yaşadım sahte aşkları Yağdı hep feryat yağmurları Sevdim sevilmedim Mutluluk nasıl şey göremedim Rüyalarda battığım Karanlık *******deydim Şimdi sormayın neredeyim Bazen bir bulut kucağında Ya da bir yıldız kapısında Durmadan dert kustuğum Karanlık sofrasında |
Kazazede
Soğuk bir ülkede Tap taze baharım Özlerim kokusunu Onu nefesimde tutarım Damarlarımdaki kan gibi Ateşimi yükseltir Kiraz dudaklarındaki kırmızı ruju Ah bir bilse bendeki mahfoluşu Geceyle gündüz gibi Gönül evimdeki tutkusu Haber salın kapılara Sefere çıktı sevgi yolcusu Bu ne ilk ne de sonuncusu Suçsuz günahsız Moskova yolcusu O şimdi kazazede aşk mahpusu Bilmem gün ışığına çıkar mı Ta derinlerdeki mutsuzluk tortusu |
Kendin Ol
Kendin ol kendin gibi davran Bal misali bozulmaz tadın yapın Ne birinin sırtına dayan ne birini kullan Unutma dağların taşların sahibi Yaradan |
Kınalar Yak
Bu defa son olacak Son kez çalacağım kapını Varsın eller ne söylerse söylesin Kimin umurundaki sabrımın sınırı Yoruldum seni hayalinle yaşamaktan Çağrılarıma bir cevap bile vermedin Sonunda ümidimi de tükettin Kınalar yak şimdi oldumu istediğin Biliyorum yine elim boş döneceğim kapından Boşuna saatler geçecek köşe başlarında Anlaşılan mahkemeler kurulacak sokaklarda Tekrar maziye gömülecek o tatlı heyecanlarda Ve kapanacak belki bir sayfa daha Mutsuzluğum okunacak yine o çatık kaşlarımda Sana da keyfini sürmek kalacak yaktığın kınalarda Her tarafta yokluklar açlıklar sefalet Bir kazandır kaynıyor dünyada İnsanlık nereye gidiyor nereye gidecek Aşklar sevgiler nasıl akla gelecek Kim haklı kim haksız kim karar verecek Yaşanan bu sancılar ne zaman bitecek Kınalar yakın sonunda bakalım kim gülecek Kimi dinlesem Bir dokunup bin ah işitiyorum Mutsuzlukları ayrılıkları dinliyorum Çiçekleri eskisi gibi koklamak Ve mutluluk şarkıları çalsın istiyorum Kutlasın herkes doğum günlerini Kendime nasıl istiyorsam Bu topraklarda herkes mutlu olsun diyorum Ve bekliyorum İşte o zaman yakın kınaları Herkes yaşarken mutlulukları Kırık dökük mutlulukların anlamı yok Herkes mutluluğu hak etmeli mutlu yaşamalı Eğer sahip olacaksan bir şeye adam gibi olmalı Ya da korkakça kaderim deyip teslim olmalı |
Kır Çiçeği
Şimdi bir çift mavi göz Bir kalp var uzakta O bir kır çiçeği dağ gelinciği Bakışları aşka çağırmakta Ruhumda şimşekler çakmakta Şimdi bir gönül var Sensizliğinin voltasında Gün saymakta En güzel yerinde sevgi sarayımda Gözlerin gözlerime akıyor Elden bir şey gelmeden Çaresizce bakıyor Kader bazen insanı Zamansız da yakıyor... |
Kısır Kaldı Sevgiler
Ansızın gelişlere benzer yürekteki sancılar yokluklar ayrılıklar Sevgi gerçek sevmek gerçek ne kadar yaşanan mutluluklar Leylalar Mecnunlar Şirinler Ferhat'lar tüketildi sevgideki miraslar Anlık yaşanmaya başlandı sevdalar hani nerde kimde o ölümsüz aşklar Ne gerçek kalan besmele oldu her dilde yalan kalmadı güven her şey yerle bir talan Gönüllerde yatan aslanlar niye kükremez neyle uyutuldu Ümitler vaatler sevmek sevilmek hasret bu muydu Viran edildi gönül bahçeleri hani nerde öbek öbek açan o mevsim gülleri Elimizde yok kayboldu o sihirli asa şimdi yaşamak zorundasın o kısır sevgileri Nasıl ne şekilde kim çıkacak kim haykıracak gerçekleri kim çözecek sevgi krizlerini çıkacak mı birileri |
Kıskanır Seni
Seninle doğmuş gibiyim Güldüren güneşsin sabahı sen Sendin o ******* mateminde Ruhumda çözülen Yüreğimdeki gökyüzü gibisin Yıldızlar sensin Gecemi aydınlatan Ay gibi yol gösterensin Bir çoban kavalındaki hasret ezgisi Heybetli dağlara benzersin Toprak senin güzelliğin gibi Yaşatır hep yeşili Tabiat ne kadar güzel Sen ne kadar güzelsin Gözlerindeki yeşil gibi Endamın estirir rüzgârları Titretir yürekleri Hep açarsın ruhumda Kıskanır seni mevsim gülleri |
Kıvrıl Dumanım
Gözlerim takılır hep uzaklara Sigaramda kıvrıl kıvrıl dumanım ******* gebe yarım arzulara Sensizliklerde yanarım cananım |
Kim Bilir Ne Kadar Güzeldin
Yılların yorgunluğu yüzünde Bal tadı var sözünde Ne kadar güzelmişsin ki Mihrap hâlâ yerli yerinde |
Köhne Meyhane
Köhne bir meyhanedeyim Ama içmiyor insanları seyrediyorum Yıllanmış bir masanın başında Şişeler sanki silah dayamış başıma Biliyorum her zamanki gibi diyeceksin Sen çoktan sarhoş olmuşsundur Ama ilk kez yanıldın ciğerimin son paresi Yemin olsun elimi dahi sürmedim şişelere Kilitledim gözlerimi şişeler üzerinde etiketlere Oturduğumdan beri hayalin beni dürtmekte Daha bir fırt almadan sen çıka geldin etiketler üstüne İçmedim direndim sadece adını kazıdım masanın üzerine Silkeledim kendimi içmek yok dedim bu akşam Bir akşam da adam gibi ayakta kal dedim Hep içerek sarhoş olurdum Bu akşam da hayalinin sarhoşuyum Hayalini bıraktım etiketler üstünde Vurdum kapıyı tüm haşmetiyle dışarı çıktım Ardımdan şaşkın şaşkın baka kaldı O bin bir hatırayla dolu köhne meyhane |
Kuğu Güzelim
Gülhane'deydim bugün Sensiz o koskoca günü orada geçirdim Kuğuları izledim Kimilerini sevdim kimilerine yiyecek verdim Onları sevip okşarken senin hasretini giderdim Biri vardı ki onu seyrederken Sen geliyorsun zannettim Göz kapaklarındaki siyah çizgileri Sürmelerine benzettim Kuğu gözlerinde seyrettim hayalini Kendimden geçtim Sensin kalbimde dünyanın en güzeli Sensin güzelim Seni hatırlatan kuğuları Seni sevdikten sonra bu denli fark ettim O ne endam o ölesi zarafet Bir de yok mu sudaki süzülüşleri Senin gelişine bakar gibi Vurgun gözlerle daldım seyrettim Gelinliğin sandım beyaz tüyleri Açtım kollarımı süzülen kuğunun görüntüsünde Senin gelişini hayal ettim Sana benziyordu ciddiyeti sükûneti O ne güzelliktir tanrım Başka nerde görürsün o masumiyeti Başı dik ve nazlı duruşundaki asaletle Mat eden güzelliği Bugün kuğuları keşfettim kuğularda yaşadım seni Kuğular bugün yalnızlığımı bir kenara itti Seni yaşattılar bana sensizliğimde Yanımda sen varmış gibi |
Laz Uşağı (Beste Gülü)
Geldi yine yaz aylar Açayi yeşil çaylar Tadina doyum olmaz Yaşanırsa sevdalar Olmaz güzelim olmaz Her adamdan eş olmaz Laz uşağı sevenler Vallahi vallahi Vallahi pişman olmaz Billahi pişman olmaz Dereler soğuk akar Baş aşağı aşağı Sevdaluk ne demekmiş Sev da gör laz uşağı Seveceksen bir laz sev Kimse yolda kalmayi Laz uşağı sevenler Mutluluktan uçayi |
Lilâm
Sari bir hastalık gibi Vucudumun her yerindesin Müzmin de olsa yaşatıyor beni Lilâm doğanın güzel kızı Ruhumun her dem mutluluk sebebi Bazen şafak sökümlerinde Bazen yağmur göz yaşlarında Her akşam batımlarında Pusulasız gönül denizlerimde Bağlarda bayırlarda kırda Beni kendimden geçiren Sadece sensin lilâm Varlığım yaşama sevincim Sebebim hasret yaram |
Maltepe Akşamında
İstanbul'u seyrediyorum kuş bakışı Maltepe'den Gönlümde sen gözlerimde sen Yaktım bir hasret sigarası Şimdi alaca bir kızıllık Gök yüzü eteklerinde Sevgini işliyorum kat kat Gönül peteklerimde Bulutların yüzü şu an sana benziyor Bakınca sanki bana gülüyor Hasretin yükselirken içimde Yavaş yavaş karanlık çöküyor İstanbul o kadar sonsuz ki Sevginin yüceliğine benziyor Nereye gitsen nereyi gezsen İstanbul bitmiyor Bendeki aşkına benziyor Yaşadıkça daha çok istiyor İstanbul ruhumda öten bülbül gibi Tadına doyulmuyor Akşam olduğunda yandığında Tek tek odaların ışıkları Sanki güzel bir kadın boynunda Altın gerdanlık gibi parlıyor Bir işim olsa bir yere gitsem Ayrılsam gözlerinden kısa da olsa Sanırım uzun ayrılıklar yaşıyorum Gurbet var aramızda Şu İlkbahar başlangıcında Maltepe akşamında Yine tüttürdüm seni sigaramda Kaynattım duygularımda Ve tam karşımda çamlar arasında Sanatoryum Süreyya Paşa Ne hastalar şifa buldu Ne yıldızlar söndü orada Uzan çamlıklardan in sahile Bulursun kendini Küçükyalı'da Yürürken sahil boyu Uğraşır insan hep hatıralarla Ne mutluluklar yaşandı kim bilir Ne umutlar söndü bu yollarda Bugün günlerden Cumartesi Nisan'ın yedisi İnsanlar mutsuz umutsuz çaresiz İliklerinde yaşıyor ekonomik krizi Aşkım İstanbul'um Belki de tam değilsin benliğimde Hadi yaşayabilirsen yaşa Aşkı sevgiyi yüreğinde bu krizde Suç bende değil affet Seni sever gibi görünenlerde Çok çileler gördük yaşadık seninle Hadi buna da kader de Aşkım İstanbul'um bugünlerde geçer Yarın devadır her derde |
Mavi Şiir
Al istediğini git Zaten dünyamı karartan sensin Kalmadı daha başka Sarılacağım hüzün Pembe yaprakları birer birer Yerlerde gönlümün Dün vardın da Ne fark etti Ha buradasın yanımdasın bugün Gönül şatolarının Mavi pencerelerine Hep sevdayla konan Küçük nazlı bir kuş idim Bir kartal gibi vurdun Hain acımasız pençelerinle Gözlerimde bir nokta sen Bir nokta dünya Ciğerlerimde patlayan volkanlar Söndürdüğün hayallerimdi Söyleyin *******in sesizliklerine Artık beni aramasınlar Karanlıkların şarkıcıları çekirgeler Yarım kalmış Yaşanmamış aşkların Çalsınlar şarkılarını Sadece deniz kızları dinlesin Mavi şiirlerimi Anlatsın sevenler herkese Bir zalimin pençelerinde Nasıl can verdiğimi |
Meğerse Senmişsin İstanbul İstanbul Dediğim
Gidiyorsun Yüreğime yine hançer sokarak Bir masum çocuk gibi Özlemle yüzüme bakarak Kalbime yükleyip o sızıları Yine elveda diyorsun Yine bomboş kalacak İstanbul şimdi Gidiyorsun Demek ki yarın İstanbul'da yoksun Çaresizlik kaderin deyip sanki Kâbusları sırtıma yüklüyorsun Kalbimin sesini dinlemiyorsun Ayrılık mı desem hasret mi bu bilmiyorum Sen varken özlüyordum Sen gidince hasretinle ölüyorum Sınırsız nöbetlere koyma beni *******de İstanbul'u sensiz yaşamayı sevmiyorum Neden yine ayrılık yine elveda diyorsun Sen hep beni yalnızlığa bırakıp Gözlerime hasret bedenime çile yüklüyorsun Sensiz İstanbul ne demek bilmiyorsun İstanbul ellerin İstanbul gözlerin İstanbul'da soluduğum nefes senin İstanul'daki sahiller İstanbuldaki deniz İstanbul o hoş sedan ölesi güzelliğin Seni bu kadar sevmemin gizemi olsa gerek Demek ki İstanbul senmişsin sensiz sevemediğim Şimdi Galata kulesinde yerin boş o masadayım Tarih kuş bakışı altında dört bir yanımda Şu an sensizliği yudumlamaktayım Bomboş gözlerin kumandasında Sen diye İstanbul'u kucaklamaktayım Ne Galata zevk veriyor ne gözlerim gülüyor Bir hüzün resitali bağrımı yakıyor Şarkıların bile tadı yok sensiz söylenmiyor Şimdi İstanbul notalarda gözlerimde ağlıyor Bir anlamı yok sensizlikte sevmenin sevilmenin Sen yokken altın yaldızla bezeseler Bir değeri yok İstanbul'daki güzelliklerin |
Mimarım Sendin
Gülleri koklarken sen diye koklardım ben Ortaya bir yürek koyarak sevdamı yaşarken Aşkından sevginden önce anlayış beklerken Bir türlü yalansız yaşamayı beceremedin sen Rüzgârlara söylemiştim gelişini ıslıklarla haber verin Bulutlara rica ettim ortalığı yırtarcasına gürleyin Yalancı sevdaların yaktığı yıktığı bu gönül şehrimin Gerçek mimarı sen ol istedim Ne yazık sen de beceremedin |
Miniciğim
Ne kadar güzel bir meleksin Ne kadar tatlı bir bebeksin Yumuk yumuk gözlerin o tatlı burnun Minicik dudakların o yenesi ellerin Sensin benim bebek yüzlü meleğim Seni seyretmeye doymuyor gözlerim Dalıp gidiyorum seninle yarınlara İşte mutluluk bu diyorum hadi yaşasana O sihirli kelimeyi duymak istiyorum O minnacık dudakların arasından Bana baba diyeceğin günü bekliyorum O gün ömrümün en mutlu günü olacak biliyorum |
Moskovada Yüreğim
Gecenin tam ortasında Bilgisayarımı tıkladın Moskovadaki evinden Kırmızı bir merhaba yolladın Çok mutlu oldum iletinden Gönderdiğin resminde Parıl parıl parlayan Derya deniz o mavi gözlerinden Peş peşe akıp giden O tatlı sözlerinden Klavye tuşları kadar yakın bana Evinden gönül pencerenden Şiirlerimin yeni peri kızı mısın sen Damarlarımdaki taze oksijen Ah bir bilsen Şimdi kalbimin yükü daha ağır Bu sayfa yeni bir çığır Mutluluk mu yoksamı kahır Soy gecenin üzerinden elbiseyi Yeni umutlara haykır Yine çıkartın kınından uyuyan devimi Aşka buladın ellerimi Uykusuz İstanbul *******imi Moskovadaki yüreğimi İkinci baharla gelen Bu zamansız bebeğimi Söyle şimdi nasıl büyütürüm |
Muradına Erdin mi
Anlamadın beni sıradan sevmek değildi benimki Yağmur akşamlarında damlalar bestelerdi güftemi Hüzünle boşalırken gökyüzü yaşarken hayalini Anlamadım bir veda bile etmeden çekip gidişini Nasırlaşmış halkalara sen de ekledin bir yenisini Akşamlar mavi *******de buluşur yıldızlarla Kayıp giden yıldızlar gibi gömdüm seni bağrıma Tut dedim ellerimi yerimiz olsun bu gönül dağında Anlamadın beni anlamadın duygularımı ne çaba sarf ettin ki Şimdi şarkılar hüzünlendi hatıralar sitemli muradına erdin mi |
Mutlu Olman
Gönlün bir bahçesi vardır Seversen yeşerir çiçek açar Sevmezsen boynunu büker Hemen solar Sevgi dediğin kalpten kalbe dolar Aşık olmak çok güzeldir ama Sevgiye değer veren bundan anlar Yaşamak sevmek demek değildir Bazen sevmeden de yaşar insan Değerini bileceksin güzelliklerin O zaman güç değildir mutlu olman |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 09:54 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.