www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Edebiyat (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=268)
-   -   U. Oğuz Şahin (https://www.cakal.net/showthread.php?t=144345)

GooD aNd EvıL 04-19-2009 11:54 AM

İkimize

Özlerim seni o sahil boyu gezdiğimiz yerlerde
Hep bizdik hep aşkımızdı gezerdik dillerde
Şimdi ayrıyız şimdi uzaklarda
Başka yerlerde
Kim bilir ne son bekliyor ikimizi
Başka başka gönüllerde
Ne mutluluk nasip oldu ne de gülmek bize
Bilmem dünyada gülmeyen kader
Birleştirir mi bizi mahşerde

GooD aNd EvıL 04-19-2009 11:54 AM

İlahi Sır

Anlamak mümkün değil
Günlük güneşlikken
Yağmurun yağmasını
Anlamak mümkün değil
Lapa lapa kar yağarken
Güneşin açmasını

GooD aNd EvıL 04-19-2009 11:54 AM

İleriye

Gönüller bir olsun
Sevsin diyorum
Arzular birleşsin
Mutluluğa koşalım diyorum
Diyorum ki...
İhtiyacımız var, sevmeye sevilmeye
Esir duygulara mahkum edildik
Yetti be...yetti artık
Savulun üstümüzden, dert rüzgârları
Yaşamak bizim de hakkımız
Sevmek sevilmek hepimizin
Bir son verelim bu hüzünlü melodiye
Çalsın çılgın şarkılar hep sevgiye
Mutluluk, umut dolsun gönüller
Hep...ama hep ileriye...

GooD aNd EvıL 04-19-2009 11:55 AM

İlhamım

Düşümdeki en son tahtsın
İçimdeki yangın dilimdeki ahsın
Yaşadığım sürece bendeki azapsın
Sen şiirlerime hayat katan ilham'ım
Çaresiz tadına bulaştığım
Benim vaz geçilmez sevdamsın

GooD aNd EvıL 04-19-2009 11:55 AM

İlk Aşkımsın (Beste Gülü)

Sevmeyi sevilmeyi
Seninle öğrendim ben
Hayatımın ilk aşkı
İlk Baharısın sen

Şefkat sensin sevgi sen
Aşktaki sihirsin sen
Farklısın çiçeklerden
Diğer bakan gözlerden

Dualarda dilerken
Hasretini yaşarken
Sen çıktın değer veren
Sevmeye susamışken

Aşkım değer gördüğüm
Sevgim değer verdiğim
Dünya kadar sevdiğim
İlk aşkım bir tanemsin sen

GooD aNd EvıL 04-19-2009 11:55 AM

İlk Sensizlik

Sensiz bir akşamdı bu
Bu ilk yalnız kalışım
El ele ilk sensizlikti
Bir de o altı yüz on günü düşündüm

Sana öpücükler yollayamadığım
Penceremden seni gözleyemediğim
Senin iyi uykular deyişine
İyi ******* diyemediğim ilk akşam bu

Bir resimle yetinmek nasılmış anladım
Bunu sen de yalnızlığında hissedip anlarsın
Ana baba sevgisi başka seni düşünürken ağladım
Askerlik ayrılığı girdi araya şimdi sende ağlarsın

GooD aNd EvıL 04-19-2009 11:55 AM

İlle De Sen

İlle de sen
Vazgeçemediğim tutkum
Kimse yerini dolduramadı
Sen bana her şeyi unutturdun
Sabah olmuş yine güneş şafakta
Herkes hayat kavgasına koşacak birazdan
Bense yorgun gözlerimle uykuya
Bilmiyorum kaç şafak doğacak
Kaç akşam batacak
Bitmeyecek senin kavgan bende
Hasretin de öyle
Gönül ille de sen diyor
Başka bir şey bilmiyor
Kimi gün ela kimi gün mavi
Bazen de yeşil gözlerinde
Satır satır yaşamak için seni
Yola koyuldum
Hatırlar mısın karşılaştığımız o günü
İlk defa sen söylemiştin bana
Kahverengi gözlerimin
Ne kadar güzel olduğunu
Gözlerimin önünde o masum halin
Ne de utanmıştın o gün
Korku muydu sevgi miydi anlayamadım
Başını bile kaldırmadın önünden
Bir sıcak nehir aktı geçti sanki içimden
İşte o an bu dedim
Bir kelebek gibi uçarken
Farkında değildim kondum o bahçeye
Tahta sedirde bir vazoya konmuş
Çiçek gibiydin
Bir an üzerine konmak geldi içimden
Ama salyangoz misali içime çekildim
En vurgun halimle
Seyrettim seni uzun uzun
O çocuksu masum halini
Gözlerindeki renkleri
Çıkaramadım aklımdan bir türlü
Düşündüm uzun uzun
Gece sabaha kadar
Ve sonunda
Hayatımın kararı çıktı bana
İşte o an
İlle de sen dedim

GooD aNd EvıL 04-19-2009 11:55 AM

İmparator

İnan seni sevenler yeter sana
Mutluluk hüzün yaşanır şarkılarında
Pes etmemeyi sen öğrettin hayat yolunda
Ayakkabı şöhret oldu sen deyince ayağında kundura
Rahat ol sen Anadolu'sun sen Avrupa da Türkiye sen Urfa
Aşık oldum dedin rengi değişti aşkın
Tarifsiz duygular yaşattın hit oldu şarkıların
Olduğun gibi gözüktün geldiğin yerleri unutmadın
Rakibin yok senin Türkiye de iki İmparator var
biri sensin biri de Fatih Terim.

GooD aNd EvıL 04-19-2009 11:55 AM

İnat

Ne inatçı şeymişsin sen
Bilmem ki ne yapsam sana ben
Yapacak tek bir şey kaldı şimdi
Seni bırakıp gitmek bu şehirden

GooD aNd EvıL 04-19-2009 11:55 AM

İnsanlık

Mevkiler gelip geçicidir
İnsanlık baki kalan
Sevgi ve saygı ile anılmıyorsan
Sen de boş dünya gibi yalansın yalan

GooD aNd EvıL 04-19-2009 11:55 AM

İntizardayım

Hiç sormadın giderken
Sevgine çaresizliğine özlemine
Nasıl karşı koyacağımı
Cellatların elindeki insanın bile
Son söz hakkı vardır
Oysa sen bana bir son
Söz hakkı bırakmadın
Gidişinin üzerinden yıllar geçti
Hazmedemedim yokluğunu
Yakıştıramadım kendime bu ayrılığı
Sevgimi hep içimde sakladım
Sensiz ******* kâbuslarda battım
Bizi ancak ölüm ayırırdı
Haberim olmadan onu da tattım
Şimdi bilemezsin ne haldeyim
Ve hâlâ karanlık odalarda
Derin kuyularda yüzmekteyim
Dardayım yoktayım sondayım
Sessiz nefessiz kimsesiz
İki büklüm acılar kucağındayım
Sensizlikleri yaşamaktayım
Artık dokunmak hayal sana
Seni rüyalarda aramaktayım
Çok özlüyorum seni
Sımsıkı sarılmak geliyor içimden
Ama ne çare yoksun yoksun
Yüzünü geçiriyorum aklımdan
Farklı farklı çizgilerde
Vaz geçemediğim gözlerin
Geliyor aklıma
Seni hatırladıkça
Birden kafamın içi karışıyor
Hayal edişlerim uzadıkça uzuyor
Mutsuzum gizlice ağlıyorum
Kimse fark etmiyor
Yeter be kader yeter
Sonunda vurgun yemişten
Beter ettin beni beter
Artık gönlüm
Kötü izleri silmeye çalışıyor
Yaşamaksa bunun adı eğer
Çaba sarf ediyor
Elden gelmiyor bir şey
Hayat devam ediyor
Sevgi gücü ile
Ayakta durmaya çalışıyor
Her şeye göğüs geriyorum ama
Ayrılık sancısı ile kıvranmaktayım
Sensizliğin yükünü
Zar zor taşımaktayım
Ah bir bilsen
Yokluğuna nasıl dayanmaktayım
Ve sana her gün
Ölesiye intizardayım

GooD aNd EvıL 04-19-2009 11:55 AM

İstanbul'da Yemin

Bir çınar devrildi bugün
Ne rüzgâr esti ne de fırtına vardı
Gönlümde bir sayfa daha kapandı
Kara trenin dumanı tüttü yine
Ayrılığa sefere kalktı

Bugün ruhumdaki sessizlik bir başka
Yine yenik düştüm sana o kahrolası aşka
Bir siyah gül bırakacaktın günün birinde önüme
Sana tattırmadım o zevki
Al o siyah gül karşında işte

Çoğu zaman taşıyamıyor insanlar
Doldurduğun sevgi sepetlerini
Ne verirsen ver karşına dikiyorlar
Sıra sıra nefretleri

Anlamazlar anlayamazlar
Sevemezler ki kendin gibi
Onlar gönül çınarlarını devirenler
Zavallı sevgi nankörleri

Al işte İstanbul yine ayrılık
Yine seferde gurbet treni
Ben seni o kadar sevmiştim ki
Bu ayrılığı hak ettim mi

Ey koca İstanbul
Vefası kimde bu aşkların kitabı kimde
Söylesene hata bende mi
Yoksa elveda deyip çekip gidenlerde mi...

GooD aNd EvıL 04-19-2009 11:55 AM

İstanbul Dediğin Burası

İstanbul bildiğin İstanbul
Sahne hep aynı sahne
Dekor zamanla değişsede
Hep aynı düşlerdeki renkler üstünde
Bu koskoca metropol içinde
Farklı farklı biçimde
Ne kaybolan bulunur ne aradığın
Herkes geçim derdinde
Durmadan hikayeler yazılır
Bu hayal şehirde insanlar
Her gün yeni bir umuda sarılır
Neresine bakarsan bak
Doyamazsın seyrine
Her done dilsiz bir kız güzelliğinde
Çizilip durulur hep gönül tualine
Seyret hele bir bak
Koşturan insanların haline
Bir dergâhtır Yeni cami Eminönü
Dolar boşalır mabetleri
Bütün dertleri unutursun
Seyrederken yemlenen güvercinleri
Tenezül motorları araba kornaları
Ve boğazın vaz geçilmez armadaları
Rıhtıma devamlı yanaşıp kalkan
Haydar paşa Kadıköy vapurları
İstanbul İstanbul ama
Burası İstanbulun Aort damarı
Burada rüzgâr başka eser
Burada soğuk adamı başka keser
Kışın çıkaramazsın cepten elleri
Ah yazın boğazdan gelen rüzgârın
O mest eden doyumsuz esmeleri
Biri gider biri gelir boş kalmaz
Arı kovanı gibi insan selleri
O ne haz Yeni camiden dinlenen
Beş vakit ezan sesleri
Herkesin mola yeri sanki
Cami önü merdivenleri
Dört bir tarrafta insan kareleri
Yem satanlar fotoğrafçılar
Hiç durmadan bağıran işportacılar
Ya da bakmışsın bir el arabasında
Yeni çıkmış çalan bir kaset
Mubarek sanki seyyar müzik market
Al işte hangi umudu davet edersen et
Herkesin kendine göre durum vaziyet
Zil çalınca mide
Ara kendine ucuz bir ziyafet
Nefis mi nefis yayılır o koku
İster mangalda ister yağda kızart
Tutturamazsın
Tutmaz onu hiç bir lezzet
Tarihi sandallarda deniz kenarında
Ah yok mu balık arası ekmek yemek
O başka sihir başka keramet
Her nimet ardından Rabbine şükür et
Ve sonra şöyle bir
Enine boyuna mısır çarşısını gezmek
Tarihi yaşayıp o panayırı görmek
İşte oralarda olmak
O havayı teneffüs etmek
İstanbul demek
Zaten aşkların en güzeli
İstanbulu doyasıya sevmek
Başını kaldır gök yüzüne
Dökülür kulaklarının pası
Ne Bethoven ne Mozart
Ne piyano tuşları
Bu resitalin adı
Martı çığlıkları
Senfoni sona erer
Yanınca akşam ışıkları
Gün yorgun düşer bedenler yorgun
İşyerleri bir bir paydos eder
Evler sabah uğurlananların
Geri dönüşlerini dört gözle bekler
Bir coşkudur eve akşam dönüşleri
Otobüsler vapurlar dolar dolar
Yollara koyulur
Sofralar bekler yorgun gönülleri
Yenilir yemekler içilir çaylar kahveler
Nice nice sohbetler
Günlük değerlendirmeler
Sonra geç vakitlere doğru
Kapanır camlar çekilir perdeler
Yeni cami Eminönü
Sessizliğe bürünür
Geceyle birlikte nöbete koyulur
Ardından başlar günah *******
Aykırı koşturma haram zevkler
İşte İstanbul dediğin budur
Aşktır sevdadır umuttur
Kimine rüya mutluluk
Kimine hüzün yoludur
Ama o vaz geçilmezdir
Sevdadır hep ayaktadır
Sevdalılar rüyalarda yatmaktadır
Herkes onun çatısı altında
Onun koynunda
Saatler bir bir kurulur
Yeniden yaşamak ve yaşatmak için İstanbul
O bağrında herkes uyurken
Ertesi gün için yeniden
Hazırlığa koyulur

GooD aNd EvıL 04-19-2009 11:55 AM

İstediğin Oldu mu

Bırak anıları çoğaltmayı kapat bu yarayı
Taşıma bu sevdayı vazgeç
Yoruldum damarlarımda taşımaktan seni
İki yoldan birini seç
Ne bana yaşat kederi ne sen çek elemi
Düş yakamdan bırak bana beni
Yalan gözlerle ağlama bana
Sen silah gözyaşlarınla bulursun yakacak birini

Bana mı yansam sana mı üzülsem
Yoksa kaderime mi kızsam
Kasvetli *******in sabahında
Yorgun düşüp seni unutsam
Unutsam seni ebediyen
Bir daha rüyalarıma bile sokmasam
Sana gökyüzünden güneşi indirsem
Yıldızları ayaklarına sersem yaranamam

Puslu *******in boşalttığı çığ gibi
Dilinden düşürmedin yalanı nefreti
Masum şehla bakışların bitti
Geride hatıralar kaldı dizi dizi
Sevmeye çalıştım seni adam gibi
Seninki yalan yalanmış söylerken sevdiğini
Sevgimle vurdun beni hedef tam on iki
İstediğin...istediğin oldu mu şimdi

GooD aNd EvıL 04-19-2009 11:56 AM

Kalbimdeki Yerinde Adın

Adının üstüne isim yazdırmam
Yılların çizgileri olsa da teninde aldırmam
Sen mahzenimdeki şarap gibi aşk başka tanımam
Ellerine tutmadan gözlerine bakmadan sen olmadan
yaşayamam
Laleler sümbüller mor menekşeler ellerin olsun kıskanmam


*******de yoksan gündüzü umursamam
Üstümüzde yaşanan ne aşka ne başkasına aldırmam
Rüyalarımdaki kabuslar olsan sıkılmam
En derin hazla severim seni bıkmam
Lime lime etselerde beni yerine başkasını koyamam

GooD aNd EvıL 04-19-2009 11:56 AM

Kalbime Kilitlerim Seni

Seninle gelse bahar
Ne olurdu bir tanem
Saçlarından akıverseydi
Tutam tutam sevgiler
Bak o zaman hüzün
Uğrar mıydı bendeki limana
Bakışların bir ümit verseydi bana
Yeniden kurardım şu dünyayı
Bir tebessüm etsen içten
Seni seviyorum diye haykırırdım
Yanımda olmasan da fark etmez
Yeter ki bileyim sevdiğini
Ellerim kenetlemese de ellerini
Ben kalbime kilitlerim seni
Ah bir doğsa diyorum şimdiden
Gelecek baharın güneşi
Seninle diksem ayağa
Tüm istemleri
Sevsek sevilsek
Güneşe erdirsek kardelenleri

GooD aNd EvıL 04-19-2009 11:56 AM

Kan Çanağı

Altın tasta içirdim
Sana sevgi şerbeti
Yalanlar söyleyip sana
Önüne sermedim pembe hayalleri

Kuzu kuzu bekledim
Sabra sabır ekledim
Saf tertemizdi sevgim
Kıymetimi bilmedin

Söndürdün ışıkları
Al dedin karanlıkları
Hani her şeyin bi tanendim
Sen yalancı gök kuşağı

Senin olsun gök yüzünün
Güneşi ayı yıldızları
Sen yağmur bulutları gibi
Aşk soframın kan çanağı

GooD aNd EvıL 04-19-2009 11:56 AM

Kan Lekeleri

Sevmek zor değil
Kolay sevebilir insan
Sevmenin yükünü taşımak zor
Taşıyabiliyorsan sevgi seninle her an

Karanlıklardan korkma
Yüreğindeki umut aydınlıksa
Sev sevebildiğin kadar
Aşk acısı zamanla seni yaksa da

Toprağın kuraklığına aldırma
Bahçendeki güller unutturur susuzluğu
Okşarken gülleri bazen kanatır dikenleri
Birinde yoksa diğer bir yaprakta
İz bırakmıştır kan lekeleri...

GooD aNd EvıL 04-19-2009 11:56 AM

Kanarsa Bir Kez Yara

İlk göz ağrısı ilk sancı ilk hevessin
Laleye mi benzersin mor menekşe mi yoksa sümbül müsün
Kaderin elinde bir gül mü yoksa şanslı bir bülbül müsün
Akşam sefası mısın yoksa yaşatacak bir ömür müsün
Ya da hiç biri değil bıkmadan açacak yediveren gül müsün

Çamda diken bir yaprak ya da bir kozalak
Onsuz olmaz su hayat her mevsimde yağmurla yaşamak
Lakin hayatın anahtarı sevmek mutluluk azdır gerisi ağlamak
Aşkı seçmesini bileceksin maharet koklamak değil gülü
dikeninden sakınmak
Kanarsa bir kez yara zordur kapamak zordur mutluluğa
ulaşmak

GooD aNd EvıL 04-19-2009 11:57 AM

Karanlık Sofrasında

Çöker geceye sessizlik
Oturur yüreğime sensizlik
Hep ıstırap hep ıstırap
Boynumda yafta bu talihsizlik

Gözümde göz yaşları
Ta derinde gönül yangınları
Yaşadım sahte aşkları
Yağdı hep feryat yağmurları

Sevdim sevilmedim
Mutluluk nasıl şey göremedim
Rüyalarda battığım
Karanlık *******deydim

Şimdi sormayın neredeyim
Bazen bir bulut kucağında
Ya da bir yıldız kapısında
Durmadan dert kustuğum
Karanlık sofrasında

GooD aNd EvıL 04-19-2009 11:57 AM

Kazazede

Soğuk bir ülkede
Tap taze baharım
Özlerim kokusunu
Onu nefesimde tutarım
Damarlarımdaki kan gibi
Ateşimi yükseltir
Kiraz dudaklarındaki kırmızı ruju
Ah bir bilse bendeki mahfoluşu
Geceyle gündüz gibi
Gönül evimdeki tutkusu
Haber salın kapılara
Sefere çıktı sevgi yolcusu
Bu ne ilk ne de sonuncusu
Suçsuz günahsız Moskova yolcusu
O şimdi kazazede aşk mahpusu
Bilmem gün ışığına çıkar mı
Ta derinlerdeki mutsuzluk tortusu

GooD aNd EvıL 04-19-2009 11:57 AM

Kendin Ol

Kendin ol kendin gibi davran
Bal misali bozulmaz tadın yapın
Ne birinin sırtına dayan ne birini kullan
Unutma dağların taşların sahibi Yaradan

GooD aNd EvıL 04-19-2009 11:57 AM

Kınalar Yak

Bu defa son olacak
Son kez çalacağım kapını
Varsın eller ne söylerse söylesin
Kimin umurundaki sabrımın sınırı
Yoruldum seni hayalinle yaşamaktan
Çağrılarıma bir cevap bile vermedin
Sonunda ümidimi de tükettin
Kınalar yak şimdi oldumu istediğin

Biliyorum yine elim boş döneceğim kapından
Boşuna saatler geçecek köşe başlarında
Anlaşılan mahkemeler kurulacak sokaklarda
Tekrar maziye gömülecek o tatlı heyecanlarda
Ve kapanacak belki bir sayfa daha
Mutsuzluğum okunacak yine o çatık kaşlarımda
Sana da keyfini sürmek kalacak yaktığın kınalarda

Her tarafta yokluklar açlıklar sefalet
Bir kazandır kaynıyor dünyada
İnsanlık nereye gidiyor nereye gidecek
Aşklar sevgiler nasıl akla gelecek
Kim haklı kim haksız kim karar verecek
Yaşanan bu sancılar ne zaman bitecek
Kınalar yakın sonunda bakalım kim gülecek

Kimi dinlesem
Bir dokunup bin ah işitiyorum
Mutsuzlukları ayrılıkları dinliyorum
Çiçekleri eskisi gibi koklamak
Ve mutluluk şarkıları çalsın istiyorum
Kutlasın herkes doğum günlerini
Kendime nasıl istiyorsam
Bu topraklarda herkes mutlu olsun diyorum
Ve bekliyorum
İşte o zaman yakın kınaları Herkes yaşarken mutlulukları

Kırık dökük mutlulukların anlamı yok
Herkes mutluluğu hak etmeli mutlu yaşamalı
Eğer sahip olacaksan bir şeye adam gibi olmalı
Ya da korkakça kaderim deyip teslim olmalı

GooD aNd EvıL 04-19-2009 11:57 AM

Kır Çiçeği

Şimdi bir çift mavi göz
Bir kalp var uzakta
O bir kır çiçeği dağ gelinciği
Bakışları aşka çağırmakta
Ruhumda şimşekler çakmakta
Şimdi bir gönül var
Sensizliğinin voltasında
Gün saymakta
En güzel yerinde sevgi sarayımda
Gözlerin gözlerime akıyor
Elden bir şey gelmeden
Çaresizce bakıyor
Kader bazen insanı
Zamansız da yakıyor...

GooD aNd EvıL 04-19-2009 11:59 AM

Kısır Kaldı Sevgiler

Ansızın gelişlere benzer yürekteki sancılar yokluklar ayrılıklar
Sevgi gerçek sevmek gerçek ne kadar yaşanan mutluluklar
Leylalar Mecnunlar Şirinler Ferhat'lar tüketildi sevgideki
miraslar
Anlık yaşanmaya başlandı sevdalar hani nerde kimde o
ölümsüz aşklar
Ne gerçek kalan besmele oldu her dilde yalan kalmadı güven
her şey yerle bir talan


Gönüllerde yatan aslanlar niye kükremez neyle uyutuldu
Ümitler vaatler sevmek sevilmek hasret bu muydu
Viran edildi gönül bahçeleri hani nerde öbek öbek açan
o mevsim gülleri
Elimizde yok kayboldu o sihirli asa şimdi yaşamak
zorundasın o kısır sevgileri
Nasıl ne şekilde kim çıkacak kim haykıracak gerçekleri kim
çözecek sevgi krizlerini çıkacak mı birileri

GooD aNd EvıL 04-19-2009 11:59 AM

Kıskanır Seni

Seninle doğmuş gibiyim
Güldüren güneşsin sabahı sen
Sendin o ******* mateminde
Ruhumda çözülen
Yüreğimdeki gökyüzü gibisin
Yıldızlar sensin
Gecemi aydınlatan
Ay gibi yol gösterensin
Bir çoban kavalındaki hasret ezgisi
Heybetli dağlara benzersin
Toprak senin güzelliğin gibi
Yaşatır hep yeşili
Tabiat ne kadar güzel
Sen ne kadar güzelsin
Gözlerindeki yeşil gibi
Endamın estirir rüzgârları
Titretir yürekleri
Hep açarsın ruhumda
Kıskanır seni mevsim gülleri

GooD aNd EvıL 04-19-2009 11:59 AM

Kıvrıl Dumanım

Gözlerim takılır hep uzaklara
Sigaramda kıvrıl kıvrıl dumanım
******* gebe yarım arzulara
Sensizliklerde yanarım cananım

GooD aNd EvıL 04-19-2009 11:59 AM

Kim Bilir Ne Kadar Güzeldin

Yılların yorgunluğu yüzünde
Bal tadı var sözünde
Ne kadar güzelmişsin ki
Mihrap hâlâ yerli yerinde

GooD aNd EvıL 04-19-2009 11:59 AM

Köhne Meyhane

Köhne bir meyhanedeyim
Ama içmiyor insanları seyrediyorum
Yıllanmış bir masanın başında
Şişeler sanki silah dayamış başıma

Biliyorum her zamanki gibi diyeceksin
Sen çoktan sarhoş olmuşsundur
Ama ilk kez yanıldın ciğerimin son paresi
Yemin olsun elimi dahi sürmedim şişelere

Kilitledim gözlerimi şişeler üzerinde etiketlere
Oturduğumdan beri hayalin beni dürtmekte
Daha bir fırt almadan sen çıka geldin etiketler üstüne
İçmedim direndim sadece adını kazıdım masanın üzerine

Silkeledim kendimi içmek yok dedim bu akşam
Bir akşam da adam gibi ayakta kal dedim
Hep içerek sarhoş olurdum
Bu akşam da hayalinin sarhoşuyum

Hayalini bıraktım etiketler üstünde
Vurdum kapıyı tüm haşmetiyle dışarı çıktım
Ardımdan şaşkın şaşkın baka kaldı
O bin bir hatırayla dolu köhne meyhane

GooD aNd EvıL 04-19-2009 11:59 AM

Kuğu Güzelim

Gülhane'deydim bugün
Sensiz o koskoca günü orada geçirdim
Kuğuları izledim
Kimilerini sevdim kimilerine yiyecek verdim
Onları sevip okşarken senin hasretini giderdim
Biri vardı ki onu seyrederken
Sen geliyorsun zannettim
Göz kapaklarındaki siyah çizgileri
Sürmelerine benzettim
Kuğu gözlerinde seyrettim hayalini
Kendimden geçtim
Sensin kalbimde dünyanın en güzeli
Sensin güzelim
Seni hatırlatan kuğuları
Seni sevdikten sonra bu denli fark ettim
O ne endam o ölesi zarafet
Bir de yok mu sudaki süzülüşleri
Senin gelişine bakar gibi
Vurgun gözlerle daldım seyrettim
Gelinliğin sandım beyaz tüyleri
Açtım kollarımı süzülen kuğunun görüntüsünde
Senin gelişini hayal ettim
Sana benziyordu ciddiyeti sükûneti
O ne güzelliktir tanrım
Başka nerde görürsün o masumiyeti
Başı dik ve nazlı duruşundaki asaletle
Mat eden güzelliği
Bugün kuğuları keşfettim kuğularda yaşadım seni
Kuğular bugün yalnızlığımı bir kenara itti
Seni yaşattılar bana sensizliğimde
Yanımda sen varmış gibi

GooD aNd EvıL 04-19-2009 11:59 AM

Laz Uşağı (Beste Gülü)

Geldi yine yaz aylar
Açayi yeşil çaylar
Tadina doyum olmaz
Yaşanırsa sevdalar

Olmaz güzelim olmaz
Her adamdan eş olmaz
Laz uşağı sevenler
Vallahi vallahi
Vallahi pişman olmaz
Billahi pişman olmaz

Dereler soğuk akar
Baş aşağı aşağı
Sevdaluk ne demekmiş
Sev da gör laz uşağı

Seveceksen bir laz sev
Kimse yolda kalmayi
Laz uşağı sevenler
Mutluluktan uçayi

GooD aNd EvıL 04-19-2009 11:59 AM

Lilâm

Sari bir hastalık gibi
Vucudumun her yerindesin
Müzmin de olsa yaşatıyor beni
Lilâm doğanın güzel kızı
Ruhumun her dem mutluluk sebebi
Bazen şafak sökümlerinde
Bazen yağmur göz yaşlarında
Her akşam batımlarında
Pusulasız gönül denizlerimde
Bağlarda bayırlarda kırda
Beni kendimden geçiren
Sadece sensin lilâm
Varlığım yaşama sevincim
Sebebim hasret yaram

GooD aNd EvıL 04-19-2009 12:00 PM

Maltepe Akşamında

İstanbul'u seyrediyorum kuş bakışı Maltepe'den
Gönlümde sen gözlerimde sen
Yaktım bir hasret sigarası
Şimdi alaca bir kızıllık
Gök yüzü eteklerinde
Sevgini işliyorum kat kat
Gönül peteklerimde
Bulutların yüzü şu an sana benziyor
Bakınca sanki bana gülüyor
Hasretin yükselirken içimde
Yavaş yavaş karanlık çöküyor
İstanbul o kadar sonsuz ki
Sevginin yüceliğine benziyor
Nereye gitsen nereyi gezsen İstanbul bitmiyor
Bendeki aşkına benziyor
Yaşadıkça daha çok istiyor
İstanbul ruhumda öten bülbül gibi
Tadına doyulmuyor
Akşam olduğunda yandığında
Tek tek odaların ışıkları
Sanki güzel bir kadın boynunda
Altın gerdanlık gibi parlıyor
Bir işim olsa bir yere gitsem
Ayrılsam gözlerinden kısa da olsa
Sanırım uzun ayrılıklar yaşıyorum
Gurbet var aramızda
Şu İlkbahar başlangıcında
Maltepe akşamında
Yine tüttürdüm seni sigaramda
Kaynattım duygularımda
Ve tam karşımda çamlar arasında
Sanatoryum Süreyya Paşa
Ne hastalar şifa buldu
Ne yıldızlar söndü orada
Uzan çamlıklardan in sahile
Bulursun kendini Küçükyalı'da
Yürürken sahil boyu
Uğraşır insan hep hatıralarla
Ne mutluluklar yaşandı kim bilir
Ne umutlar söndü bu yollarda
Bugün günlerden Cumartesi Nisan'ın yedisi
İnsanlar mutsuz umutsuz çaresiz
İliklerinde yaşıyor ekonomik krizi
Aşkım İstanbul'um
Belki de tam değilsin benliğimde
Hadi yaşayabilirsen yaşa
Aşkı sevgiyi yüreğinde bu krizde
Suç bende değil affet
Seni sever gibi görünenlerde
Çok çileler gördük yaşadık seninle
Hadi buna da kader de
Aşkım İstanbul'um bugünlerde geçer
Yarın devadır her derde

GooD aNd EvıL 04-19-2009 12:00 PM

Mavi Şiir

Al istediğini git
Zaten dünyamı karartan sensin
Kalmadı daha başka
Sarılacağım hüzün
Pembe yaprakları birer birer
Yerlerde gönlümün
Dün vardın da
Ne fark etti
Ha buradasın yanımdasın bugün

Gönül şatolarının
Mavi pencerelerine
Hep sevdayla konan
Küçük nazlı bir kuş idim
Bir kartal gibi vurdun
Hain acımasız pençelerinle
Gözlerimde bir nokta sen
Bir nokta dünya
Ciğerlerimde patlayan volkanlar
Söndürdüğün hayallerimdi

Söyleyin *******in sesizliklerine
Artık beni aramasınlar
Karanlıkların şarkıcıları çekirgeler
Yarım kalmış
Yaşanmamış aşkların
Çalsınlar şarkılarını
Sadece deniz kızları dinlesin
Mavi şiirlerimi
Anlatsın sevenler herkese
Bir zalimin pençelerinde
Nasıl can verdiğimi

GooD aNd EvıL 04-19-2009 12:00 PM

Meğerse Senmişsin İstanbul İstanbul Dediğim

Gidiyorsun
Yüreğime yine hançer sokarak
Bir masum çocuk gibi
Özlemle yüzüme bakarak
Kalbime yükleyip o sızıları
Yine elveda diyorsun
Yine bomboş kalacak İstanbul şimdi
Gidiyorsun
Demek ki yarın İstanbul'da yoksun
Çaresizlik kaderin deyip sanki
Kâbusları sırtıma yüklüyorsun
Kalbimin sesini dinlemiyorsun
Ayrılık mı desem hasret mi bu bilmiyorum
Sen varken özlüyordum
Sen gidince hasretinle ölüyorum
Sınırsız nöbetlere koyma beni *******de
İstanbul'u sensiz yaşamayı sevmiyorum
Neden yine ayrılık yine elveda diyorsun
Sen hep beni yalnızlığa bırakıp
Gözlerime hasret bedenime çile yüklüyorsun
Sensiz İstanbul ne demek bilmiyorsun
İstanbul ellerin İstanbul gözlerin
İstanbul'da soluduğum nefes senin
İstanul'daki sahiller İstanbuldaki deniz
İstanbul o hoş sedan ölesi güzelliğin
Seni bu kadar sevmemin gizemi olsa gerek
Demek ki İstanbul senmişsin sensiz sevemediğim
Şimdi Galata kulesinde yerin boş o masadayım
Tarih kuş bakışı altında dört bir yanımda
Şu an sensizliği yudumlamaktayım
Bomboş gözlerin kumandasında
Sen diye İstanbul'u kucaklamaktayım
Ne Galata zevk veriyor ne gözlerim gülüyor
Bir hüzün resitali bağrımı yakıyor
Şarkıların bile tadı yok sensiz söylenmiyor
Şimdi İstanbul notalarda gözlerimde ağlıyor
Bir anlamı yok sensizlikte sevmenin sevilmenin
Sen yokken altın yaldızla bezeseler
Bir değeri yok İstanbul'daki güzelliklerin

GooD aNd EvıL 04-19-2009 12:00 PM

Mimarım Sendin

Gülleri koklarken sen diye koklardım ben
Ortaya bir yürek koyarak sevdamı yaşarken
Aşkından sevginden önce anlayış beklerken
Bir türlü yalansız yaşamayı beceremedin sen

Rüzgârlara söylemiştim gelişini ıslıklarla haber verin
Bulutlara rica ettim ortalığı yırtarcasına gürleyin
Yalancı sevdaların yaktığı yıktığı bu gönül şehrimin
Gerçek mimarı sen ol istedim
Ne yazık sen de beceremedin

GooD aNd EvıL 04-19-2009 12:00 PM

Miniciğim

Ne kadar güzel bir meleksin
Ne kadar tatlı bir bebeksin
Yumuk yumuk gözlerin o tatlı burnun
Minicik dudakların o yenesi ellerin

Sensin benim bebek yüzlü meleğim
Seni seyretmeye doymuyor gözlerim
Dalıp gidiyorum seninle yarınlara
İşte mutluluk bu diyorum hadi yaşasana

O sihirli kelimeyi duymak istiyorum
O minnacık dudakların arasından
Bana baba diyeceğin günü bekliyorum
O gün ömrümün en mutlu günü olacak biliyorum

GooD aNd EvıL 04-19-2009 12:00 PM

Moskovada Yüreğim

Gecenin tam ortasında
Bilgisayarımı tıkladın
Moskovadaki evinden
Kırmızı bir merhaba yolladın
Çok mutlu oldum iletinden
Gönderdiğin resminde
Parıl parıl parlayan
Derya deniz o mavi gözlerinden
Peş peşe akıp giden
O tatlı sözlerinden
Klavye tuşları kadar yakın bana
Evinden gönül pencerenden
Şiirlerimin yeni peri kızı mısın sen
Damarlarımdaki taze oksijen
Ah bir bilsen
Şimdi kalbimin yükü daha ağır
Bu sayfa yeni bir çığır
Mutluluk mu yoksamı kahır
Soy gecenin üzerinden elbiseyi
Yeni umutlara haykır
Yine çıkartın kınından uyuyan devimi
Aşka buladın ellerimi
Uykusuz İstanbul *******imi
Moskovadaki yüreğimi
İkinci baharla gelen
Bu zamansız bebeğimi
Söyle şimdi nasıl büyütürüm

GooD aNd EvıL 04-19-2009 12:00 PM

Muradına Erdin mi

Anlamadın beni sıradan sevmek değildi benimki
Yağmur akşamlarında damlalar bestelerdi güftemi
Hüzünle boşalırken gökyüzü yaşarken hayalini
Anlamadım bir veda bile etmeden çekip gidişini
Nasırlaşmış halkalara sen de ekledin bir yenisini

Akşamlar mavi *******de buluşur yıldızlarla
Kayıp giden yıldızlar gibi gömdüm seni bağrıma
Tut dedim ellerimi yerimiz olsun bu gönül dağında
Anlamadın beni anlamadın duygularımı ne çaba sarf ettin ki
Şimdi şarkılar hüzünlendi hatıralar sitemli muradına erdin mi

GooD aNd EvıL 04-19-2009 12:00 PM

Mutlu Olman

Gönlün bir bahçesi vardır
Seversen yeşerir çiçek açar
Sevmezsen boynunu büker
Hemen solar
Sevgi dediğin kalpten kalbe dolar
Aşık olmak çok güzeldir ama
Sevgiye değer veren bundan anlar
Yaşamak sevmek demek değildir
Bazen sevmeden de yaşar insan
Değerini bileceksin güzelliklerin
O zaman güç değildir mutlu olman


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 09:54 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.