![]() |
Birden Bir OlmaK...
Vakti geldi mi zembereğin Zehir saçar mı yeniden Dellenince yürek.. Seni bilirim Çıkamam bu cendereden İki yüzlü pencereden Vaz geçmeden Sevgiden Ve unutulan tevbeden Umutlar cümle olur Yeniden toplanınca Varıp birkaç harfe SaplanıncA.. Canım yine emanet olmuş Zembereğe Öterse zehir damlar Şiraze saklanınca Ölüm çıkmasın diye Çaresiz deli gönül Bıkmadan pervane olmuŞ Gönül senin işin Ölümden ölüm çıkarmak Yeniden Artakalan hayatı taşımak Bıkıp usanmadan Yaşadığından Utanmadan Birden bir olmaK... Bülent Özdemir Bülent Özdemir |
Biz Düğünsüz Gelinler...
Düğünsüz giden gelin gibi Emeklerim Nazlanır ağıtlarım sessiz Kara duvağımdan Görünmez yaşlar Ben kırılırım testi misali de Atladığım eşikler sayılmaz... Karanlık mı beni çeken Bu evde aydınlık kefen mi Bir mum yakmak için Bir ömür bedel mi Gece çöker bu el kapısında Işıklar sönünce Sevap sancılarım tutar Bağıramadan doğururum yeni günü Merhametimi çalmasalar Susmazdım Ağlardım ağlardım Ama bıkmazdım Anne beni bu gurbete neden getirdin Sonra düğünsüz kapılara gelin gönderdin Umudum kına yaktı da geceden Ben düğünüme geri dönemedim Güvey kimdir kayın hangisi bilemedim Sözünü geri çağır anne Yüzükler toprağa gömülsün... Merhamet renginde yanmış kınalarım Sevgisi soluk Aşkı koyu Dünya kadar avucumda hayat Dayanamam Her doğan gelinle ben de ağlarım ağlarım Biz düğünsüz gelinler biliriz Gerçek dönüş vardır sılaya Omuzlarda bir sandık için Yeniden gelinlikler giyeriz... Geri dönmeden gideriz de Ardımızdan yetişemez düğünlerimiz... Semih Suat Yücelen Bülent Özdemir |
Bu Alemin Ötesinde...
Saçların dökülmüş gök yüzünden Sessizce gelivermiş kar taneleri... Güneş korkmuş halinden Keskin kılıç gölgesinde Soğuk bir türkü yanmış Gecenin güzel ölümünde... Yaşların dökülmüş gül yüzünden... Bülbül sevivermiş sarı laleleri Karanlık bıkmış gündüzden Bir alem daha var Bu alemin ötesinde... Bülent Özdemir Bülent Özdemir |
Bu Dünyada Yoksunuz...
Yedeğinde canlar Akşam yanılgısıyla Gülümseyince hayat Cenneti aramaz ruhun Açılan kapılar Sinirsiz küfürler Yutarsın yemek öncesi Kitaplar kaplanmasın Harçlığını alsın Gariban rüşvet yedirsin Zıkım yesin anan Yarım yarım dört Baban da Masada taşları Bu borç senin değil Alacağın senin Geleceğe vereceğin senin... Ama ben yine de Üzüleceğim Çünkü çoksunuz Bu dünyada yoksunuz... Bülent Özdemir Bülent Özdemir |
Bu Zamanda Nasıl Ölünür?
Gecenin gizli gücü Çeker içine Nefes gibi Ruh veren bedene Sonsuzluk karanlık Anlam bulur ölüm de Sena da Her ses bir yıldız olsa Bin parçaya bölünsem Dönüp dursam Onu arasam Gerçeğe hayat vereni Eşyayı ve hikmetini Ölmeden önce Öleni... Uhdud ağartır mı Yeniden saçları Eğilip Yüz sürsem toprağa Canlanır mı yeryüzü Hasretinden yaralı... Ve çeker mi içine Gecenin gizli gücü O zamanı Bu zamanı Ahir zamanı Ama çaresiz Güneş doğunca Yeniden Pamuk ipleri gerilir Çekersin ipini ölümün O ipe un da serilir Nasıl devran bu Bu zamanda Nasıl ölünür... Bülent Özdemir Bülent Özdemir |
Bugün Doğacak Mıyım Yine? ..
Zamanı geldi mi anne Bugün doğacak mıyım yine Bu sefer ağlamadan Ve sen gülümsemeden Sahi kaç oldu anne? İstemeden Otuz üç Otuz dört Daha var mı anne? Bu azap bitmez mi? Günler ölmeden Yıllar doğmadan geçmez mi? Suçlusu sen değilsin Bu hayatın biliyorum Sorsalar belki Sen bile doğmazdın anne! Ardından yetişemediğim Adımlar attım her gece Yaktım doğum günlerimi Senin yokluğunda Sessizliğinde Hep unuttun sandım Ölümü seversin diye Karalar bağladım Güneşten mumlara Ama sen Beni sevdin ya İlk kez İlk sen hatırladın ya Yaşarım şimdi Senin için Sevgin için Seni ölümden çok sevdiğim için Doğduğumda almış başına denizi Yüreğim Kocaman İçindeki her şeyiyle Ve üzerinde güneş O giderken yıldızlar Küçücük Umutlar Sonra mı mutluluk Yalnızlık mı sessizlik Yok olmak mı Bir başına gelmeden Bir başına gitmek mi Ve başını öne eğmeden Her yıl yeniden doğmak mı Bak bir kendine Sen doğduğun zamandaki Babanın yaşından Kızma sakın kimseye Üç can da Sen sundun hayata Seve seve İki dünya arasında Ve otuz üç yaşında Bir gün senin de çocukların Boy boy gelip Sorarlarsa sebeplerini Vermeyi ve adamayı Anlat onlara Can verip Canını adamayı anlat Anlat ki bilsinler kıymetini Verirken de Seve seve versinler... Bülent Özdemir Bülent Özdemir |
Bugün Şair Ettin Beni
haritadan silinmiş bir şehrin sokaklarında yürümek gibi geldiği zaman hayat, bakınmanın alemi yoktur etrafa bir tanıdık görürüm umuduyla... boşgeç gülüm bu rüya hemde rüya içinde rüya tek gerçek yoksayılamaz ölüm olduktan sonra hayatta bugün şair ettin beni dağarcığımdaki tüm kelimeler gönül süzgecinden geçiyor bugün senin için seçilmiş sözler çıkıyor dilimden başkasına adanmış bir hayat belki ama posası değil sana kalan elenmiş olan temiz kısmı bugün şair ettin beni dedim ya şaka değildi inan sana yazılmış bir şiir yoktu dünyada benim hayatım şiirin olsun Bülent Özdemir |
Bugünlerde Geçecek...
Gerçekler Canını yaktıkça Üzüleceksin diye korkuyorum... Kendini kandırıyordun ya Hani İyilik hakim olacaktı ya! Umursama diyemem Ama Önemseme en azından Geçmişle ortak olunca Gelecek Bugünün dahil Bundan sonra Günlerin hep Acıyla geçecek... Ben yinede Beni birazcık anladın mı Demeyeceğim... Umursamıyorum Önemsemiyorum Bugünler de geçecek... Simurg_b (P.D.) Bülent Özdemir |
Bulmaca...
Küçükdüler... Büyüdüler... Çocuk oldular... Başladıkları anda bitirdikleri hayatlarını yaşadık sanmışlar... Aşk olmuş bu hayatın adı bazen sevgi dostluk arkadaşlık olmuş... Hayallerini yok saymışlar birde üstüne... Küçümseyip kenara atmışlar... Arkasından acıyarak bakmışlar... (Gelen ‘sen’ misin yoksa “sessizliğin mi? ”) Bitirelim mi diye birbirlerinin gözlerine bakmışlar... Hayal gibi yaşanmış hayatlarını kısa bulmuşlar... Sıkılınca uzatmayalım demişler... Ahkam kesip biçmişler... Ve geçen zamana ömür demişler... (Giden ‘ben’ miydim yoksa “sessizliğim mi? ”) Ayrı ayrı bambaşka başlangıçlar yapmışlar... Sonra durup hayatlarına bakmışlar... Sonra rüyalarında birer şimşek rüzgar olmuşlar... Hayli zaman geçti kaybolmuştur deyip attıkları hayallerinin peşinden koşmuşlar... (Yok ‘biz mi' öldük yoksa “sevgisizliğimiz mi? ”) Hayatı bulmaca sanıp bulmaya çalışmışlar... Arayıp sorup hayallerine kavuşmuşlar... Sonra başka başka hayaller de kurup çocuklar gibi coşmuşlar... Aslında ikiside çocukmuşlar... (‘ “ Biz ikimiz sadece birbirimiz ve sevgimiz “ ‘) Sonra rüyadan uyanıp birbirlerine bakmışlar... Göz göze gelince büyüdüklerini anlamışlar... Sımsıkı sarılıp gülmeye başlamışlar... Hadi deyip yeniden bir başlangıç yapmışlar... Ama bu kez hayallerini de yanlarına almışlar... Bir ömür boyu sürecek tatlı hayallere dalmışlar... - Okuyana bulmaca bulana selam yollamışlar.. - - Bu arada miniciği de unutmamışlar...- Simurg_b (A.D) Bülent Özdemir |
Buluşuruz Elbet Ölümün Önünde
Beni öldürüşünü dinledim Süslü sözlerinde Allah adına Yeri kurbanlar Ararken sen Kuklaları konuşturup Cehaletine ağlayan fakirleri Güldürmeye çalışırken Okulun kokmuş senin Tırnaklarında deriler Dişlerin leş peşinde yine Biliyor musun Komiksin hocam ama Acele etme Sende ölürsün bir gün Kısmet bakarsın Beni öldürdüğün yerde Buluşuruz elbet Ölümün önünde... Bülent Özdemir Bülent Özdemir |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 06:23 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.