![]() |
Ne Sen Mutlu Ne de Ben
Karşı karşıya evlerimiz Yüz yüze bakardı kapılarımız Tabelası silinmiş isimsiz sokağımız Yıllar önce burada alevlendi sevdamız Sürüklendik her yere dinmedi rüzgârımız Ne seni mutlu etti ne de beni Yarım kalan o tutkulu aşkımız Zaman hiçsizlikle gelip geçiverdi Yüreklerde hâlâ sönmedi yangınımız Ne gülen taraf sen ne de ben oldum Çaresizlik dalgalarında yoruldum Öyle bir derde koydun ki beni Sanki okyanusta karaya oturdum |
Ne Bilirdik
Bir tat kalmadı bugünlerde Acaba yarınlarda mı umutlarımız Dön bak ne mutluluklar yaşandı eskilerde Aylara ayları kovalattık Boşa çıktı yine umutlarımız Sonunda şansa bıraktık işi boş çıktı fallarımız Ne sevindiğimiz belli oldu Ne de ağladığımız Uzatamadık ayağımızı yorgana göre Ve belli oldu hesapları tutturamadığımız Oysa her şey ne de güzeldi her taraf toz pembe Farkında geğildik belki de Hüzün şarkıları çalarken Her yüze gülene kandık Hep böyle gidecek sandık İş işten geçince uyandık Ne bilirdik o hüzünden biz de pay alacaktık |
Ne Olur
Dönüşü olmayan günahlar için Tövbesine sevap işlesen ne olur Kırılan umutlar için Sonsuz dünyalar kursan ne olur Siyah lekeler nasıl ak olur Günahlar nasıl silinir pak olur O ayrılan eller yeniden nasıl birleşir Gönüller de huzura kavuşur |
Ne Sandın Kendini
Seninle günahlar işledik en kutsal günlerde bile Kazancımız neydi elimize ne geçti hadi söylesene Zamanı geçtikten sonra dövünsen af dilesen ne çare Seninle birlikte çiğnedik ilkeleri göz göre göre Yalan bir sevdaydın yalancı bir yemin Peşindeki balık gibi Sürükledin beni bir yerden bir yere İstediğin neydi ki Ne gönülde rahattın ne huzur bıraktın Kabahat kimde ki Ne sandın kendini seni de Allah yaratmadı mı Onun yanında senin kutsallığının Zerre kadar lafı mı olur ki |
Neden Gönlüm Hâlâ Seviyorsun
Neden bitiremiyorum seni Neden hâlâ hep bendesin Yakama bulaşan bir leke gibi Bir türlü silemediğimsin Bitirdim diyorum kendime Gölge gibi bir yerden çıkıyorsun Bir çiçeği koklamaya kalksam Ruhumda bitiveriyorsun Birini sevmek istesem Kabuslarım oluyorsun Hangi dala sarılmaya kalksam Sarıldığım dalı kesiyorsun Kurtulamadığım büyün var üzerimde Herkeste senden bir şeyler arıyorum Çırpınıyorum derin kuyular dibinde Kurtulmak istiyorum kurtulamıyorum Bir cevap vermiyorsun sorularıma Sessizce uzaklaşıp kaçıyorsun Kör düğüm attın bütün umutlarıma Neden diyorum gönlüme hâlâ seviyorsun |
Neden Vazgeçemeyiz
Neden gülmez yüzlerimiz Açmıyor bir türlü güllerimiz Hep böyle umutsuz Boş mu kalsın ellerimiz Hep yollarda yorgun gözlerimiz Vagonlar taşırır özlemlerimiz Günahkârlar elinde harcanır sevgilerimiz Yine de pes etmez gönüller çileler çekeriz Kıvılcımlar uçuşur seyrederiz O ateşler içinde küllenir yüreklerimiz Efil efil esen rüzgârlardan müjde bekleriz Bir birimize benzeriz hep Kör olası Yine de sevmekten vaz geçmeyiz |
O Gül
Sendin eşi benzeri olmayan gül Bir başka çiçek tanımaz koklamazdım Sitem etti bana laleler sümbül Bilseydim onları küstürüp kırmazdım Neylesin bir hata etti bu gönül Artık sevmeyecek tövbeler olsun Bilseydim ayrılık verdiğin gül Almayıp deseydim vazoda solsun Sukûna erdi aşkımın rüyası Bir türlü güldürmedin yüzümü Kapanmadı gönlümün yarası Şimdi beklemek kaldı ölümü |
O Sihirli Söz
Seni düşündükçe kanım kaynar hayallerim başlar Mevsim dönencede başlıyor soğuk haykırışlar Ben başka yörede başka ellerdeyim Bilmem ki seni hangi mevsimde düşüneyim Buruk hep hislerim buruk hep düşlerim Sen yoksun masamda resminleyim Bütün çiçekler yasta bir bir soluyor Gönül serama gel seni orada büyüteyim Sadece kalemim yaknızlığıma karşı koyan Karşımda ölü deniz yukarda mehtap oynaşan yakamozlar Her şey rengârenk her şey güzel çok güzel ama Sen yoksun Ay yine kaşlarını çatmış Gönlüm seni aramakta Gelsen de uzatsan özlediğim o ellerini Yıksam kâbus duvarlarını öpsem o güzel gözlerini Sadece sana kimseye söyleyemediğim Söyletmeni bekliyorum o sihirli kelimeyi (Seni Seviyorum) |
Olacaksın
Sen bahçemde yetişen Sen yağmur dualarımla serinlenen Sendin en uzun *******imde Düşlerimi süsleyen Yine sen olacaksın hayatımda Sevmeye sevilmeye devam edilen |
On Sekiz Yaştaki Gibi
Ben seni sevdim Tertemiz duygularımla Sadece seni sevdi yüreğim Yalanını dolanını değil Ben seni sevdim Yağan yağmurla Söken şafaklarda Sevgimi satasın diye değil Ben seni sevdim Gerçekten sevdim seni Yenemedim içimdeki korkuyu Demek ki güven dediğin boşaymış Sevdim seni on sekiz yaştaki gibi Güven dedin güven vermedin Benimleyken sattın sevgimi Bir de yüzüme bakarak yalan söyledin Söz dedim kendime Artık seni sevmeye tövbe Gömdüm içime gömdüm seni Artık kendi kendimle hesaptayım |
Onun Adı Doğmadan Vardı
Aylardan Şubat'ta doğmuşum ben Her Şubat'ta doğardım yeniden Şubat'ları çok severdim ben Şubat'larda yağmurlar Her Şubat'ta yeniden tazelenirdi anılar Diğer aylar için pek takıntım yoktu Ama şimdi Mayıs'lar Mayıs'lar gelirken ölümü hazırlayacak bana Ben her Mayıs'ta ölüp ölüp dirileceğim Neden Mayıs'larda ölürüm bilir misiniz dostlar Güzeller güzeli bir kız yeğenim vardı İşte bu ayda Mayıs'ta Onu trafik canavarı aldı Sadece kulaklarımda Dayıcığım dediği seslenişi kaldı O ne muhteşem çiçekti Onun ne mis kokusu vardı Hayat dolu gülümserdi bana Ne şakalar yapardı Daha söylenemeden adın ne yaşadın Bu kadar kısa mı olacaktı hatıraların Dostlar sormayın bana adını Artık söyleyemem ki Uçtu gitti avuçlarımızdan o bir melekti Zaten meleklerin başka adı olmaz ki Seninle ne kadar birlikte olduk ki Masallardaki bir varmış bir yokmuş gibi Güzel uykular Allah'tan Sana canım yeğenim Hep gönlümüzdesin hep karşımızda Artık sadece hatıra bıraktığın resimlerinleyiz Şimdi öyle bir derin yara ki hicranın Sormasınlar kimseye anlatamam Nasıl iyileşir nasıl geçer nereden bileyim Bu yangın nasıl söner ne diyeyim Söyleyin dostlar hangi hekimlere gideyim |
Onun Adı Hayriye
Onun adı hayriye Allahım güzellik vermiş Doyasıya seyret diye Gizli bir yara açıyor gönülde Ne de güzel durmuş Yüz hatları tesettürde Sanki berrak durgun bir göl Fırtınalar koparır içinde İster yaşa ister öl Onun adı hayriye Boyu benziyor selviye Böyle güzeli zamansız Karşıma çıkarır Mevlam ne diye Onun adı hayriye O layık her türlü sevgiye Layık her türlü övgüye Yüzünden eksilmesin hiç nurlar Yaradan korusun bu güzelliği Yaşatsın onu tüm mutluluklar |
Öğreneceksin
Bir hata işledim günahlar yükledin Af diledim affedemem seni dedin Hani aşkta gurur olmazdı derdin Demek ki daha aşkı sevgiyi öğrenemedin |
Ölene Kadar Ruhundayım
Bugün gözlerimden aktın hep Durmayan yağmur gibi Sakın ağladığımı zannetme Bıkkınım hayalinin yorgunuyum Seni düşünüyorum yaşamıyor seni bedenim Nerde şah mat eden ruhum Mor menekşe gönül penceremde Sadece sen sensin buluştuğum Bilmez miyim yüreğindeki O bitmez coşkuyu minik kuşum Bir ben anlarım bir ben yaşarım Çünkü her saatinde varım İki kaburga aranda sıkışan sızılarının Istırabını da ben anlarım Sevgidir hasretliğin şefkattir beklediğin Anlayıştır istediğin gözbebeğim Hâlâ göz kapaklarımda yorgunluğun Hâlâ gözlerimden indirmedim seni Biliyor musun Sen de benim gibi dinmeyen o yağmur Tanelerinin yere vuran sesinde Hep birlikte yaptığımız gibi Yine hayaller kuruyor musun Yoksa yine hüzünde misin minik kuşum Yağmurla birlikte mi ağlıyorsun Yalnızlığı benim gibi mi yaşıyorsun Hani söz vermiştin yağmur akşamlarında Sis bulutlarıyla gelecektin Hüzün olmayacaktı rüzgârlara boyun eğmeyecektin Dimdik ayakta beni bekleyecektin Ben sözümde durdum Ne yağmurlar ne rüzgârlar yıldırdı beni Pencerende kapındayım Sen şefkate doymadın minik kuşum Al işte sana sevgi işte sana şefkat Ölene kadar ruhundayım... |
Ölüm Gibi
Sen yoksun Zaten olmaya çalışmadın ki Sadece üzmeyen mutlu olduğum O vefalı hayalin vardı Bıktırdı riyakârlığın bıktırdı ihanetlerin Eskiden mutluluk yaşatırdın Şimdi ise hüzün ve ıstırap verdiğin Bir zamanlar bestelere güfteydi sözlerin Bal akası gözlerin vardı senin Ama hiç anlaşılmadı anlatamadın Belli olmadı sevdiğin sevmediğin Senin için yanıp tutuşan bir deliydi yüreğim Bendim o kasıp kavrulan Temmuz sıcaklarında göremediğin Sen hep Sonbaharları sevdin yağmurları sevdin Bir beni sevmeyi beceremedin Girmedi lügatine gerçek diye bir kelime Hep hayalinle yetindirdin Sanki hep uzaklaştın benden Uzak kaldın bana yakını oldun ellerin Gönlümdeki sen gittin Sadece geride kalan avunduğum hayalin Şimdi bir başka sevgiyle Gözlerimde taşıyorum seni Çok ağır ödeniyor Silinmez izler bırakıyor sevgi bedeli Tarifsiz sıkıntılar yaşadım seninle Tarifsiz bir korkuydun bende Sanırdım devasın sen Hani olacaktın her derde çare Anladım çıkış yok bu yolun sonunda Kalınca bir başına bi çare Ama hiç pişman olmadım Bugüne dek yaşadıklarımdan Utanmadım hiç anılardan Geçmişten hatıralardan Hep gerçek verdim gerçek sevdim Uzak durdum yalanlardan Gülmedi bir türlü yüzüm Beni satan karşılıklardan Şayet bir pişmanlık varsa ortada Yaşadıklarımızdan Sen payına düşenin hesabını yap Sakın bana pay çıkarma geriye kalandan Zamanı şahit tutma geçmişe bir şey sorma Ne sen değiştin ne de vicdan hesabı yaptı Yüreğin olanlardan Zaten bir değeri yoktu sende Gerçek sevginin gerçek sevmelerin Şunu bil ki karşılıksız kalmaz hiç bir şey Bir gün hesap soracak sana Rüzgârlar kopacak o fırtınalar Bu hep böyle sürer zannetme Unutma Her şeyde ölüm gibi bir son var |
Ölürüm ANNEM
Güllerin rengi kan kırmızı Ben sendeki sevgi arsızı Sen annelerin en güzelisin Kim kıskanırsa kıskansın aşkımızı Elinde sevgi çiçeklerin Bir de ben varım Uğur böceğin Sevgin içimde petek petek Hayatın en güzel hazzı seni sevmek Gözlerinde yanar eksilmez sevgi ateşi Ruhumun seninle dolu her köşesi Sen dünyanın en güzel annesi Tek derdim var hep seni sevmek Yüzümü yüzüne beş vakit sürmek Ölmenin bir gayesi olacaksa O da senin uğrunda ölmek |
Önce Düşünün
Duyguları sorguluyorum Sevgileri anlayamıyorum Garip bu dünyanın ağında Bilmeden bir şeylere takılıyorum Cevap vermiyorlar neden O canım sevgiler neden bitiyor kalıyor yarım Uzatılan ellerin karşılıksız kalışı neden İnsanlar mı garipleşti yoksa dünya mı değişiyor bilmeden Sevgi üçgenleri kuruyorlar ileriyi hesaplamadan Toz pembe görüyorlar dünyayı bir şey anlamadan Sonra bir tutamda siliyorlar her şeyi Yıkılan dünyaları yıkılanları umursamadan |
Papağanlar
*******in karanlıklarında Daireler çizer yarasalar Gönül boşluklarında Türlü türlü girdaplar Haykırmaya yetmez nefesin Kırmızı trafik lambalarında Acı frenlerde duyulur sesin Sen pembe kafeslerdeki düş Çizgisiz asfaltlara çizilir resmin Bir pamuk ipliği kalınlığında yaşam Göz kapaklarında bir tortudur Mor yorgunluklar Yaşanan bir avuç mutluluklar Aslında bizi kandıran Hayallerimizin dümenindeki dalgalar Sen sadece gerçeğin sen olduğunu bil Yitik sevdalar sonunda İştahlar kabarır durmadan Sonunda nedense hep papağanlar sevinir |
Pembe
Bana senin hiç Pembe şiirlerin yok mu diyorlar Yok diyorum Pembeyi soranlara Hamurum hüzün mayam hazan Pembeyi gerçek kim yaşadı Ne soran biliyor ne de yazan Çocukluğumuzdan beri kandırdılar bizi Masallar zaten bir varmış bir yokmuş yalan Yıkık dökük köhne evlere benzeriz hep Bir yığın harabe geride kalan Yazıyorum okusun merak edip soran Benim hiç pembe evim olmadı Hayatımda hiçbir şey Pembeye boyanmadı Bizim zamanımızda kırtasiyelerde Pembe kalem satılmazdı Benim doğup büyüdüğüm yerler Hayatın gerçek aynası varoşlardı Dert çile hep arkası yarını oynar Yokluklar doğuran sancılardı Ne pembe düşlerim oldu Ne pembe sayfalar hayatımda Ne de pembe mutluluklar yaşandı Gönül gecekondularında Istıraplar isyanlar Sevinç yok ışık yok mutluluk yok Çehreleri pembe göstermezdi aynalar Şimdi söyleyin bana Pembe ne bu hayatta Hayat ne haz verdi ki Pembe şiir yazayım İnkâr edip geçmişi Pembe şair olayım Pembe masal yazayım Hayat beşik ben bebek Salladı durdu beni Dertler ömür boyunca Düştü yakamdan ama İki gözü doyunca Şimdi ne önemi var Zevlerin ve renklerin Mirasıyla büyüdük Elinde hep dertlerin Sadece ismi vardı Yaşayan pembelerin O ne özlemimdi Ne de hayalim oldu Sevmedi ki hiç beni Sanki üvey evlattım Bende onu sevmedim Siz sordunuz anlattım Siyaha aşığım seviyorum siyahı Pembenin isterse tozu da sizin olsun Ben hep böyle mutluyum |
Pembe Sayfalar
Nerde bana tek tek açtığın pembe sayfalar Kapandı bitti mi sandın gönüldeki yaralar Hâlâ silinmedi hâlâ bir leke ruhumdaki karalar Zamanla açıldı mesafeler açıldı kapanmaz aralar Bilmiyorum nasıl ne zaman ne şekilde çıktın karşıma Aşk fırtınalar koparmıştı gözlerde o kalem kaşlarda Ziyan oldu ömrün yarısı sana tutuklu yaşlarda Yeşiller umut olsa ne fark eder artık o yaşlı ağaçlarda Güz geldi rüzgârlar esti yerlerde kırılan dallar Tükenen zamanlar eski hazzı yok hani o sevgili yağmurlar Sarardı tozudu pembe sayfalar sarardı o yeşilim yapraklar Hep yarım kaldı hayaller hatıralar Gülmedi güldürmedi vefasız yıllar |
Platonik Aşk
Ulaşamadığın aşk Senin değildir Acı verir sancı çektirir Zordur Durmadan Yürekte duran bir kordur Onunla uykuya dalmak zordur Ne yemek ne bir şey ister Dizlerde takat'ı keser Ne zordur bu Platonik aşk Sevginin En sonsuz zahmeti onda Alkol sınırı aşar gibi kanda Çile çekersin isyan edersin Derdini kimseye söyleyemezsin Derbedersin Yıldızlar kadar asilsin Çünkü sen gerçeksin Sahte değilsin Platonikte olsa Adam gibi sevensin Sen hayat yolunda Ağır gönül işçisi En zora mahkûm edilensin Hiç hile bilmez Hüküm sürmez Sevilmeden sevensin |
Ramazan
Bir ramazan daha geldi çattı Bu akşam ilk terhavi kılınacak bu gece ilk sahur Ne de çabuk geçiyor o koca seneler Şöyle bir geriye dönüp baktım Eskilerde neler bırakmışız neler İlk ramazanımı hatırlıyorum daha çocuk mu çocuk Gelin size o zamanları anlatayım bakın nasıl O zamanlar dediğim otuz sene evveller Nerede şimdiki gibi o bir başına Koca koca binalar tek tek daireler Biz Fatih'te Haliç caddesinde Üç katlı evde otururduk Girişte emine teyzeler ikinci katında hüseyin abiler Üçüncü katında da biz otururduk Yine de yalnız değildik bir katta üç oda iki aileydik Mutfağını birlikte kullanırdı annelerimiz Söylemesi ayıp tuvaletini de Banyoyu aklınızdan geçirmeyin ne gezer Hemen hemen her sokakta çeşmeler vardı Sular taşınırdı çeşmelerden çile dolardı kovalar tenekeler Yokluk vardı ne kimse isyankâr ne de karamsardı Odalarda keder vardı odalarda neşe Odalarda samimi muhabbetler vardı O odalarda doğardı ebelerle çocuklar Hastane kime nerede insan isminden korkardı İşte o odalardı banyo küvet Yıkanırdı tüm aile leğenlerin içinde o odalarda Yine de mutluydu insanlar ozamanlar da O zaman da vardı bugünkü gibi Marko Paşa Ne ramazanlardı o ramazanlar Didinip uğraşırdı insanlar Karşılıksız her şeyi paylaşırdılar Böyıe rahat değildi yaşam o zamanlar Diz boyu her yerde fukaralıklar Bilmem hangileriniz hatırlar iğneli pompalı Gaz ocaklarını fitilli lambaları İşte o isanlar sadakatle yaşadılar sevgileri aşkları Şimdi ne oldu o insanlara o yaratıklar ayni değil miyiz Neler değiştirdi bizleri Neydi o ramazanlar bir başkaydı ne de güzeldi Sofra başında patlayan toplar okunan ezanlar Sahurda komşu komşu dolaşırdık Kapıları tıklar mahalleliyi kaldırırdık Terhavileri hatırlarım O ne koşturma o ne ilahi birliktelik Terhaviyi bahane edip camiden kaytaran Mahalle aralarında buluşup konuşan Genç kızları delikanlıları O nur inen cıvıl cıvıl sokakları Tadı damaklarda kalan Vefa bozacıları Hep gözümün önünde O günlerin hatıraları yaşananları Neydi o ramazanlar bahçelerde kapı önlerinde Sanki hepsi ayni ritimde bardak kaşık sesleri İçilen o tavşan kanı çaylar Muhabbetler ud sesi şarkılar fasılllar Evet dostlar bir ramazan daha geldi çattı Neden eskisi gibi sevinçli değilim Bu burukluk içimde neden Nerede o mutluluk tablom Bahçeler yok oldu gece kondular kayboldu Binalar yer bırakmadı Yüzünü gösteren yeşilliklere toprağa Caddeler boyu dizildi bir kolye misali Dizim dizim betonarme evler Sanki görüntümüzü gönlümüzü O eski ruhumuzu yerlerinden söktüler Çaldılar o ruhu bizden sanki yaşamıyor Artık ahali o eski ahali değil Davulların seslerine de tahammül edilmiyor Bir koşturmaca bir şevk bir aşığı beklemek gibiydi Sultanın iftar akşamları Şimdi ne oldu bu aşk'a Takvimler aynı saatler aynı malzeme aynı Ya değişen ne başka Ramazanlar ramazanlar Her gelişte boynunu biraz daha büküyor sanki Nerede o eski ramazanlar Çocukluğumdaki delikanlılığımdaki o sultan Bu yolun yarısı yaşımda Maziden geri istiyorum onu Aynı hazda aynı aşkta Yoksa yine hayalde miyim Belki de bu yarı yolda erken eskidim Dostlar ne değişti ne değiştirdi Ruhumuzdaki değerlerimizi Ben mi yaşlanıyorum Yoksa ramazanlar mı yaşlandırdı bizi Yine de ne olursa olsun onbir aylık hasret bitti Bu akşam terhavi bu gece sahur Yine bereketinle geldin dışarda yağmur Hani darılacaksın ama söylemek zorundayım Sakın ola bana gücenme sultanım Ben o eski ramazanlardaki hazzını istiyorum Daha çok şahlanışını görmek Seni her seferinde daha çok mutlu göndermek Canım sultanım Dünden bügüne dek şerefle taşındı adın Ama darılma Kim ne derse desin bir başkaydı o eski tadın |
Resim
Boş verme bir resim çektir Albümüne koyup yerleştir Seneler sonra açarsın Neydim ne oldum diyerek bakarsın Yüz çizgilein kasıldığında Yaşam sana pembe güller sunmadığında Biz de bugünleri yaşadık der Duygular fırtınalar koparır bağrında Çekip gideceğiz hep Bu fani dünyadan Albümüne koyup yerleştirdiğin O resim silinmez hiç hatıralardan |
Ressamım
Yorgun gözlerim Arar durur seni Hayalimde ressamım Çizerim durmadan resmini Durgun suya benzer Seyreden o gözlerin Tamamlamak ister seni Fırçamdan çıkan çizgilerim Günlerimin hayali tablosu Çizemediğimde seni benliğime Çizecek başka birini bulamam Duygularımın gerçek yerine... |
Rozetim Sensin
Neredeydin bir tanem bu kadar zaman Aşkımın yeşeren filizi oldun gülüm Ciğerimden söküldü o kirli duman İçimde hasret bir de o zalim zaman Yakaladık desem mi bilemiyorum Enginden süzülerek gelecek gibi olursun her an Hasret duvarları çöktü çökecek Esti mutluluk yeli gönüller gülecek Kırdık prangaları artık kaleler fethedilecek İmrenecek bize bütün umman Mutluluk anahtarım sensin bu can da sana kurban |
Ruh Halini Sevdim
Sen benim güneşim Bazen kuruyan çatlak çatlak toprağım Sen benim yağmurumsun Bana yağmanı hasretle bekliyorum Ben seni sevmeye mecburum Güneşin ısıttı beni hâlâ o sıcaklıkla yaşıyorum Gözlerim hep nöbette hep seni beklemekte Hep gökyüzünde duada Sensiz sabahlardayım Yağmıyorsun bir türlü hâlâ bekliyorum Şafağın aydınlığını beklediğim O ******* kucağında Kör olası yine yoksun neden bu ıstırabı bitirmiyorsun Bir çığ almış başını sarmakta dört bir yanımı Soğuk ******* şimdi nerde o sıcaklığın Gözlerindeki o yangın nerde Mecburum seni sevmeye sevdim işte bir kere Belki de ölümüm olacaksın Bilmem ki sen hâlâ farkında mısın Saatlerin akrep ve yelkovanındaki takıntımsın Bir sevgi bahçesinden kopardım seni koklamak için Hâlâ genzimden çıkmadı nefesim Ta içerlerimde Bedenimde bir iksirin var Bitmiyor sana sarhoşluğum O güzel yüzünde çocuksu gülüşünde Her derdi unuturum Ne kadar da mecburum desem Ölümüne de sevsem Günün birinde Bir siyah gül koyacaksın önüme Bekliyorum İşte kaderimi tayin ettiğin o günden sonra Bir kere daha yıkıldığımı görme Ardına bakmadan git Ama unutma hatıralarımızı Ara sıra da olsa Getir aklına Ben hep gizemli ruh halinle hayal ettim Sevdim seni Yaşamak varsa Yaşatmaksa yüreğimde her şeyini Her şeyin unutulsa da Unutmak mümkün değil o ruh halini |
Ruhumdaki Sen
Sana bakmak Gönül'e ziyafet çekmektir Hissetmek seni kandaki alevi yükseltmektir Yaşamaksa seni dopdolu her gün Yeniliyorsan hücrelerimi bu senin sevgin Sevgi elektriğin Bir serseri mayın gibi çaresiz değilse yüreğim Öten bir kuş sesinde bir yeşil yaprakta ya da bir şiirde Buluyorsam senden bir şeyler özleminde yokluğunda Kıskanmışımdır hep sarmaşık dallarını O gizemli sarılışlarında Akşamlar başka hüzün ******* bir başka hüzün doğurur Bir baykuş gözlerinde takipteyim bedeninde yaşamında Varsın olsun ne çıkar olmasam da umurunda Sen görmesen de bilmesen de Aşkını yaşıyorum ruhumda |
Rüyadayım
Dertliyim derdimi Yalnız sen anlayabilirsin Ama o kadar uzaksın ki Kim bilir nerede kiminlesin Hayalinle hesaptayım Şu an sohbette masadayım Elimi uzatıyorum ellerine Kayboluyorsun Demek ki yine rüyadayım |
Rüyalarımız
Bir rüyadır yaşadıklarımız Bazen uykudan bazen hayattan bir şeyler anlatırız Çoğu zaman unuturuz anlatamayız düşünür takılırız Yaşarken ömürleri isteriz hep güzeli Her şeye yakınırız Bir de bakarız uçmuş gitmiş seneler Farkında olamayız Etkisinde bırakır bizi yaşadıklarımız Kendimizle hesaplaşırız Ne fark eder gözleri kapalı gördüklerimiz Ya da hayat rüyasında yaşadıklarımız Hepsi rüya değil mi anlattıklarımız Nİhayet bir gün gelir Başlar bedende yorgunluklarımız Hüzünlü bir keman sesinin Son titreşimine benzer vücutlarımız O bezginlikle farklı ayrı köşelerde Çöker kalırız Yıllara meydan okumak gelir içimizden Belki de son kez baş kaldırırız Kabul etmez ruhumuz hiç yaşlandığını Başımıza hiç olmadık işler açarız Son kez şamarını yeriz hayat tokatının Yine uyanırız Ne kadar acı ne kadar tatlı da olsa rüyalarımız Hep acılarında kıvranır Hülyalarında mutluluk yaşarız Yine de ne kadar yaşarsak yaşayalım Nihayet bir gün ebedi uykularda Son bulur rüyalarımız |
Sana Yaşıyorum
Yürüyorum sokaklarda yollar hep çıkmazda Teslim olmuyorum bir gün güzel olacak diyorum her şey Gülüyorum kendi kendime kaderime Beni kandıran hayallere Ve çaresizliğe inat direniyorum sensizliğe Bazen karamsarlığa düşmüyorum değil Ama aramızdaki engeller daha çok yükseltiyor hırsımı Ne mümkün vazgeçmek senden o öldüren gözlerden Ne de vazgeçmek fesleğene inat o hayat veren teninden Çok şeyimiz var bir birine anlatacağımız Değiştireceğiz geçmişi şaha kalkacak bu sevdamız Kurtaracağız bir düş olmaktan yaşanacakları Gerçekleşmesi için yüreğimizi sabrımızı ortaya koyacağız Sevmenin uzantısı sensin noktası ben Bu gönülde bu sevgi böyle olmasaydı zaten Çekilmezdi zorlukların teslim olurdum hemen Zaten hep yokluğunla yaşamaya çalıştı bu beden Yıllar geçse de değişmeyeceksin bende Etrafında yıkılmaz kaleler örülse de Fark etmez içinde olduğunu bilmek yeter bana Açılana dek beklerim kapılarda Çünkü yaşadıklarım sana |
Sancılarım (Erdek Notları)
Elveda diyorum çünkü yarın gidiyorum Bir sürü anılar bıraktım sende Bir Yaz da böyle geçti sensiz Erdek' te ******* vefalı ******* sizlere ne diyeyim Hiç yalnız bırakmadınız beni bak yine sizinleyim Bir de yıllardır elimi hiç bırakmayan kalemimleyim Ve sen şirin Erdek İsteme benden seni uzun uzun anlatmamı Kimleri candan anlattımsa Yüreğime hep hüzün bıraktı Korkudayım hep muhabbetin içimde saklı Sahillerin onun gibi güzel mi güzel Karşımda onun gibi sessiz sıra sıra dağların Ve sanki bir çift küpe kulaklarında Henüz ham zeytinle yeni yeni sararan iğde ağaçların Gözlerine benziyor sevdiğimin O yeşil yemyeşil yamaçların Bilmem nasıl tadına varılacak Sensizliğinde şarkıların Boşalacak yolların sahillerin Çay bahçeleri kafeteryaların Esmeye başladı ılık ılık Seninle birlikte hüzün rüzgârların Gel bir de bana sor acısını geçmişteki yılların Sen üzülme yine Yaz gelir Biter acıların yalnızlıkların Ya benim güzel Erdek ya benim Hadi söyle Ne zaman son bulur sancılarım |
Sefanı Sür
Sen elveda demeye bile layık değilsin Yakan yıkan hep keder sunan hazan mevsimisin Bu ruh halinde sen nasıl mutluluk verirsin Hadi git şimdi mutluluğun bensizlikse eğer Gönlün sefanı sürsün Ne sandın sen duygularımı sevgimi aşkımı Denizdeki dalga mı Onların bittiği yer sahiller kumsallar dalga kıranlar Bense sonsuz bir ummandım Kırılsa da kalbimde bazı değerler Leyla mecnun ilkelerini Hoş görüyü kullanan senin gibiler Bulunduğun mevsimin önemi yok hazan köPage Rankingülerinde Yürekler kararmış sevgiler sahte mesajlar yanlış adreste Neden bu çabalarımız özlemlerimiz hep kalır düşte Yaşadığımız hayatlara bakın Aradığımız gerçek sevgiler kimde Bir rüyadır ömür çok uzun sanırsın Mutlu da olsan mutsuz da olsan Mecbur yaşayacaksın Ne oluyor bu insanlara neden küskün çiçekler Şarkılar hep ayrılıklara Toprakları kuruttular tohumlar açmadı Umut mu bıraktılar yarınlara |
Semtin Adı FATİH
Hep güzellikler yaşadım bu sokaklarda Ben Fatih Haliç caddesinin delikanlısıyım Günahı sevabı açlığı tokluğu yaşadım bu sokaklarda Karanlık *******in sabahı gibi sendin umudum Korkularım sadece sendin içimde Vah gençliğim yeşil gözlerine vurulduğum Yokluklar hiçti acıları sen yaşattın bilinmez biçimde Biliyor musun hâlâ geçmedi gönül burukluğum Çok sabahlar bekledik bir birini O eski duraklar kaldırımlar şahit Kim kandırdı seni sattın gittin sevgini Ne o eski duraklar ne de kaldırımlar Affedemediler seni Ben hâlâ Fatih'te aynı sokakta aynı cadde de O eski duraklar yok söküldü eski kaldırımlar Sen kim bilir hangi semtte hâlâ hangi doymaz isteklerde Ben de hâlâ gözü tok yaşanıyor mutluluklar Sende bitti mi ihtiraslar huzura erdi mi vicdanla |
Sen Bu Muydun
Hep gözlerime doldun Tek hayalim sen oldun Goncasıyken umudun Çiçeğimi soldurdun Şimdi gözyaşım oldun Kalbime hüzün koydun Demek ki bir oyundun Vefasız sen bu muydun Artık hazanım oldun Gözlerimden kayboldun Kalmadı tadı ruhun Beni sırtımdan vurdun |
Sen Gel Diye
Her sabah bekledim Güneşim sen doğ diye Beklettin her gece Kan çanağı gözlerle Yıldızlar teselli etti Sen yoktun diye yine Kaç mum erittim Sabaha ulaşayım diye |
Sen Tabiatsın
Unutamadım seni Bir rüzgâr gibi çekip gidişini Yaktın içimi Bekledim hep yağmurla gelişini Dokunamıyorum yüreğime Ne zaman dokunsam bin ah ediyor Hayalini koyuyorum önüme Yetmiyor gerçeğini istiyor Mor dağlara benziyor sanki Mor halkalar gözlerimde büyüyor Duman sarmış etrafı her yanımda tütüyor Sabahlar oluyor ama sensiz güneş doğmuyor Gel bütün baharlar senin için açsın Hasretimsin sen gönlümün yağmur duasısın Bütün çiçeklerde senin kokun var Sen hazzına doyulmayan muhteşem tabiatsın |
Sen Hesaptasın
Sen ruhunla savaştasın Anladım ki çıkılmaz bir girdaptasın Bilmiyorum ama kiminle neyle hesaptasın Evet minik kuşum sen çaresiz bir hastasın Sen söz geçiremediğim Söz dinlemez o ruhunla kavgadasın Derdini açtın kalbini döktün Ortak ol dedin yardım et dedin Sana dememiş miydim Bu yollar yokuş bu yük ağır Ne de güzel dinlemiştin Daha kaç gün oldu şunun şurasında Oysa ne çabukta pes ettin Mutluluk oyunu içinde aslında hep yastasın Ruhun hasta bedenin hasta Sen bu değilsin söyle bu musun Reçetene sevgi ilacı yazdım Düşündüm ki şifa bulursun Yanılmışım hata ettim minik kuşum Çünkü sen hâlâ bildiğini okuyorsun |
Sende
Eskiyi unutsan da Yine seninle birliktedir Dertlere durak olsan da Mutluluk peşindedir Sevgiye hasret o gönül Düşünen eriyen yine bir ömür Kucakladığın en güzel gün Hediyesi sana ömrünün Bekle sende sabırla bekle Hasretle ümitle bekle Bu hayat hep böyle cefayla dolu değil Elbet bir gün sen de kavuşursun Kaderine yazılan en güzel istekle |
Sende Sen Değilmişsin
Sevda şarkıları bir yana Sevgiler bir tarafa Yarını bekleyen ümitlerim Şimdiden hepinize elveda Neler gömmeyeceğim ki şu bağrıma Tüm her şeyimi dünyamı sevgimi Bir mezar başında dikili taştan Farkı olmayacak Mahkum ettiler beni bana Prangalar vurdular ellerime Benden çaldılar seni Çıkardılar satılığa Ne yapayım alamadım seni Eksik kaldım yokluğa Sattılar seni acımasızca Hangi ellere kim bilir kaç kuruşa |
Seni
Benim ödülüm sensin Mutluluğum, sevincimsin Sen sevdasın, sen emelsin Sen tanrıdan gelen, hediyemsin Sen bir heves değilsin Ruhumdan silinmezsin Bu gönlün çaresi sensin Çünkü seviyorum seni... |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 01:11 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.