www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Eskiler (Arşiv) (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=188)
-   -   Mahmut Nazik (https://www.cakal.net/showthread.php?t=135485)

GooD aNd EvıL 10-12-2008 01:01 PM

Uykusunda Gülen Bebek
UYKUSUNDA GÜLEN BEBEK

Ay bulutun ardına düştü
Bahar kışın ardına
Bir bebek doğdu gülerek
Sevgi dedik adına

Nenni de ninni güzel bebek
Elleri gül de yüzü melek
Düşünde de yarışırmış
Bir kuş ile bir kelebek

Bele annesi bele
Bebek çıktı uzun yola
Ay buluttan çıkar mola
Haydi bebek rast gele

Ninni de ninni güzel bebek
Uykusunda gülen bebek
Bezeyelim yeryüzünü
Nakış nakış çiçek çiçek

Yıldızlardan sürün olsun
Çiçeklerden dürün olsun
Aydan aydın sudan duru
Pınarlarca ömrün olsun

Nenni de ninni güzel bebek
Uykusunda gülen bebek
Düşlerinde yarışır da
Bir kuş ile bir kelebek

GooD aNd EvıL 10-12-2008 01:01 PM

Üstünde Yürünmez Yolu Neyleyim
Eğmiş de boynunu her gelen vurur
Neyleyim neyleyim kulu neyleyim
Gül hoyrat ellerde dalında kurur
Elin kokladığı gülü neyleyim

Köyünü sel almış sızlanıp durur
Ayağa kalkmaya nazlanıp durur
Sevdasın yitirmiş tozlanıp durur
Ateşi kalmamış külü neyleyim)

Elin ninnisiyle uyuyup kalmış
Şeytan teslim almış ruhunu çalmış
Yüreğine olmaz korkular salmış
Çiçek açmayan bir çalı neyleyim

Eller yol gösterir onlarsa yürür
Görmezsen güzeli el âlem görür
Bakmazsan bağına yaban ot bürür
Nesebi tükenmiş dölü neyleyim


Türküsü türkülerime uymuyor
Senin giysin bedenime uymuyor
İnanamam sana aklım koymuyor
Üstünde yürünmez yolu neyleyim

Sanki yaşayan bir ölü neyleyim
Sağ kanadın kırık solu neyleyim
Nasibi tükenmiş yolu neyleyim
Sevdasın yitirmiş çölü neyleyim

Ekilmiş tohumun toprakta çürür
Nefsine yenilmiş ayağın sürür
Vay gece şeytanı neler de bilir
Hayvan ahırında çulu neyleyim

GooD aNd EvıL 10-12-2008 01:01 PM

Ve Melek-i Tavus Oldu Şeytan! ! ! ! ! ! ! !
Şeytan,Şeytan,
Şeytan yılan olmadan;
Âdem çamurdan,
Âdem balçıktan yaratılmadan;
Melek’i Tavus
Cennetten kovulmadan önce;
Bir düzen vardı, Tanrı katında,
Özgürce,kardeşçe;
Hakça kurulan.

Renk renk açanı;
Yerde kaçanı;
Gökte uçanı;
İrisi, virüsü;
Ölüsü dirisi;
Dengede duran.

İşinden sual olunmaz,
Hikmeti bilinmez ama
Bir şey yaptı Tanrı
Topraktan, çamurdan, balçıktan.
Suret-i rahman.
Yaman mı yaman,
Her yaratığa ettirir elaman
Üfledi içine iyilik, kötülük;
İhanet üfledi içine;
Kin, garez, gıybet;
Sevgi ve nefret üfledi.

Biraz kan ve yüreğine can,

Üfledi içine kendi ruhundan.
Teni topraktan,
Ve ruhu haktan olan
Bu yaratığa dedi ki adı insan.

Ferman buyurup;
Diz çöktü önünde,
Havadan, sudan,
Rüzgârdan, sisten,
Yıldırımdan, şimşekten,
Ateşten ve sesten
Bil cümle yaratılmış olan.

Dedi ki:
Bu gördüğünüz,
Her şeyiyle tam ve tekmil,
İnsan-ı kâmil, suret-i insan.

Daha cennetten kovulmamıştı insan,
Âdem çıkmamıştı henüz baştan,
Daha Melek-i Tavus, olmamıştı Şeytan.
Üçü de kovulmamıştı cennetten.

Hurilere, meleklere,
Cinlere, serçelere, böceklere,
Kuşlara, balıklara,
Toprağa, denize ve göklere,
Yaratılmışlara ve yaratılacak onlara
Secde etmelerini buyurdu yüce yaratan.

Şöyle bir dalgalandı mahşeri kalabalık.
Denizler köpürdü,
Yer sarsıldı titredi,
Gökler gürledi.
Kanadı olanlar havalandı;
Kimisi kişnedi, kimi cıvıldadı;
Kükreyebilenler kükredi;
Havlamasını bilenler havladı.

Soğuk terler boşandı bedenlerinden;
Kaygıya düştü ağaç, orman;
Toprak, su, hava;
Kaygıya düştü cümle hayvan.
Tir tir titredi yapraklar dalında,
Şöyle bir sallandı evren.

Cennet’te yalnız iki kişiydiler;
Havva anamız,
Âdem babamızı
Daha çıkarmamıştı baştan;
Cennet’ten kovulmamıştı insan.
Lanetlenmemişti,
Melek-i Tavus henüz olmamıştı Şeytan.

Dedi ki:
Nedir bu insan?
Tanrı suretinde yaratılmış olan.
Ne üreten, ne doğuran;
Her şeyi tüketen, yok eden.
Ey tanrım
Hakem ve Kahhar adına sığınırım
Şerrinden.

Melek-i Tavus’ta isyan.
Ve üstelik
Ateşten değil,
Sudan değil,
Işıktan değil,
Havadan değil,
Topraktan, balçıktan!

Yüce Tanrım!
Adl ve Muksıd adının hakkı için,
Eşitlik değil,
Ortaklık değil,
Kardeşlik değil.
Her şeyiyle buyurgan.
Bu nasıl düzen?

Ama diyorsun ki:
Diz çök, eğil!
Nasıl itaat etmemiz istenir bizden?

Pir-ü pak,
Bembeyaz sakalıyla tertemiz;
Ateşten yaratılmıştı Melek-i Tavus,
Cennet’ten kovulmamıştı henüz.

Bir yanda, seni yaratana minnet borcu;
Diğer yanda, uşak olmak yıllar boyu.

Bir ilkti;
Aşağı tükürsen sakal,
Üste tükürsen bıyık;
Durumunda kalma.
Belki bir ilkti,
Düşünme, usa vurma.
Bir ilkti hak arama.
Bir ilkti
İsyan, başkaldırma.

Kul olup, Cennet’te kalmak mı;
Özgür olup, Cehennem’de yanmak mı?

Melek-i Tavus,
Daha henüz olmamıştı Şeytan;
İşte o zaman,
Hiç sesini çıkarmadı,
Kendi çıkarını düşündü
Çamurdan ve balçıktan yaratılan.
Bu zorlamayla oldu arzı- âlemde ilk isyan.
'Özgür olup, cehennemde yanmayı;
Cennette kalıp, kul olmaya yeğledi.'
Verip kararını, Yaratana söyledi.
Âdem babamız da, Havva anamız da
Bir şey demedi,
Eşitliği istemedi.

Kulluğa köleliğe karşı geldiği içindir ki
Melek-i Tavus oldu Şeytan.
Kulluğa, özgürlüğü;
Ayrıma, eşitliği yeğlediği içindir ki
Kovuldu Cennetten.
Koparılıp kolu kanadı,
Sürüm sürüm sürünür.
Ogün bu gündür de
Yılan suretinde görünür.

Taa o gün bu gündür
Egemen Tanrıları dünyanın,
Kulluğa, köleliğe isyan edene;
Eşitliği, kardeşliği;
Savaşa, sömürüye yeğleyene derler ki:
’Asi’, ‘ Şeytan! ’.

Bilirsiniz;
Yaratılmıştı Havva Anamız
Âdem babamızın eğe kemiğinden.
O da
Yasakları ilk delen;
Yiyip yasak meyveyi,
Kurallara ilk karşı gelen.
Babayı baştan çıkaran;
İlk lâin, ilk hainlerden.

O gün bu gündür,
Kuralları sevmez insan.
İki lâin, insan ve şeytan;
Ogün bu gündür birbirine düşman.
Şeytan bu ya,
Aklıma takılır bazen:
Öyleleri var ki;
Kin, garez, gıybet,
Kan, riya, şirret;
Her türlü melanet.

Acep hiç pişmanlık duyar mı yaratan,
Yaratmış olmakla insanı.
Şu savaşlara baksanıza
Şerrinden titretir Şeytanı

GooD aNd EvıL 10-12-2008 01:01 PM

Vicdani Redçi İtirazım Var Zalime Zulüme Zincirde Sevgiye Yaşlanmadan Ölüme
Vicdani retçiyim ben
Vicdanım elvermiyor
Zincir vurulmuş sevgiye
Yüreğim götürmez
Midem bulanır riyaya
Kabul etmez bir türlü
İsyanım var
Zalimin zulmüne
İtirazım var
Yaşlanmadan ölüme

Desem ki
Seviyorum ben
Acırım celladıma bile
Nefretinden bana ne
Ya öl
Ya öldür derler
Koymazlar vicdanı kendi haline

Desem ki
Şu dünyaya geldim geleli
Ölümüne severim
Her güzeli
Ya çirkine ne demeli
Gereği var mı söyle
‘Ya sev,
Ya terk et! ’derler yine

Bilirim ne desem boş
Bakmazlar ne dediğine

Kurt olmaya gör
İştahın çekerse kuzuyu
Her şey bahane
Şeytan hükmetmiş bir kere
Sözün geçmez yüreğine

Ne demeli bilmem ki
Vay senin
Edebine
Erkanına
Yuh olsun
Törene
Terbiyene
Yuh olsun
Dolabına değirmenine
Ona düzen verene

Hangi vicdana sığar bu
Hangi kitaba hangi dine
Tanrı bile sevmez de kötüyü
Atar cehennem ateşine

Vicdani retçiyim ben
İnsafı kurusun
Şeytanın şahı
Ferman çıkarmış ölümüme

GooD aNd EvıL 10-12-2008 01:01 PM

Viski
Rakı şarap bira viski
Üzüm suyu biraz eski
Yediğin haltın yanında
Benimki günah mı ne ki

Gönülleri yakan sensin
Yuvaları yıkan sensin
Mazlum ölür bakan sensin
Sen insan mısın sanki

Her türlü melanet sende
Namerde muhannet sende
Dedikodu şirret sende
Dilin dil değil bir keski

GooD aNd EvıL 10-12-2008 01:01 PM

Vurgun
Ülker gelip vurdu beni
Çarpıp yere vurdu beni
Halden hale koydu beni
Gör kimlere sordu beni

Heder olmaksa kaderim
Kül olmuştan da beterim
Alıp başımı giderim
Kara sevda yordu beni

Son menzile adım adım
Felek bal çaldı bir tadım
Neydi ne oldu muradım
Kalanlara sordu beni

Ben benliği iç etmişim
Ben nefsimi **** etmişim
Ahir ömrü hiç (suç) etmişim
Sevdasıyla vurdu beni

Ben çilenin durgunuyum
Kara sevda yorgunuyum
Sarhoşum ay vurgunuyum
Hoyrat eller kırdı beni

GooD aNd EvıL 10-12-2008 01:01 PM

Vurgun Yemiş Sevdan Sarma Yarama
Sevmişsem ben sevdim
Girme arama
Sevdanda yok oldum
Beni arama
Yel değmiş gülüne
Elin dilinde
Vurgun yemiş sevdan
Sarma yarama

GooD aNd EvıL 10-12-2008 01:01 PM

Yakılmaları Gerekirdi!
Yakılmaları gerekirdi
Çünki onlar
İlle de bilim
İllede pozitivizm
Ve sosyalizm diyenlerdi

Yakılmaları gerekirdi
Çünkü onlar
Cellâdına bile
Kardeşim diyenlerdi
Yakılmaları gerekirdi

Yakılmaları gerekirdi
Çünkü onlar
Beleşe alın
Sizin olsun sevgim diyenlerdi

Yakılmaları gerekirdi
Çünki onlar
Kahrolsun savaş,
Sömürü ve fukaralık
Yaşasın iş emek
Yaşasın barış
Ve kardeşlik diyenlerdi

Yakılmaları gerekirdi
Çünki onlar
Düzenin tekerine
Çomak sokup
Nehirin akışına hız verenlerdi

Yakılmaları gerekirdi
Onlar
Soygunlarına
Sömürülerine
onlar
Yozluklarına
Yobazlıklarına
Onlar
Halkı hançerlemelerine
Amerikan emperyalizmine engellerdi

Yıkılmaları gerekirdi
Çünki onlar
Yalanla
Dolanla
Dalavereyle
Tehditle
Korkuyla
İşkenceyle
Yıkılmayan kalelerdi

Yakılmaları gerekirdi
Çünkü onlar
Ele avuca sığmayan
Çünkü onlar
İpe yulara gelmeyenlerdi

Yakılmaları gerekirdi
Çünki onlar
Roma’da spartaküs
Basra’da
Muhammed al Burkui
Anadolu’da
Börklüce Mustafa
Dadaloğlu
Pir sultan

Çünki onlar
Bedreddinler
Atatürklerdi

Yani kısaca onlar
Devinimler
Değişimler
Devrimler
Onlar oyulması gereken
Gören gözlerdi

yakılmalıydılar
onlar halk için yanan gönüller
yediveren güllerdi

Yakılmaları gerekiyordu
Çünkü onlar
Nasreddince gülüşler
Pir Sultanca ölüşler
Onlar türkü
Onlar şiir
Onlar deyişlerdi

Yakılması gerekirdi
Çünkü onlar
Sürüden ayrılan
Asi güvercinlerdi

Onlar yanıp tutuştular
Onlar cennete uçtular
Ve bize barıştan, kardeşlikten yana
Bambaşka bir dünyayı
Güzel yarınları muştular

GooD aNd EvıL 10-12-2008 01:02 PM

Yalancı
YALANCI

Sevdamız oldu rüya
Kırdı kandını riya
Hani ölürdün yoluma
Yani severdin güya

Sevdan yürekte sırdı
Taşlara çarpıp kırdı
Açtığın bu yarayı
Sen değil eller sardı

GooD aNd EvıL 10-12-2008 01:02 PM

Yanak ta Kalsın Öpüşün
Ömür durmaz biter gider
Önü sonu yiter gider
Felek bakmaz kimsin nesin
Çiftesini atar gider

Yâri yakmasın sözümüz
Kinle bakmasın gözümüz
Patiskanın en ucuzu
Söyle kaç karış bezimiz

Yanakta kalsın öpüşün
Yürekte kalsın gülüşün
Yolcuya bir damla su ver
Boş ver yarım kalsın işin

Ömür durmaz akar gider
Yollar seni yakar gider
Bu oyunda rolün nedir
Herkes filime bakar gider

GooD aNd EvıL 10-12-2008 01:02 PM

Yanıla Yakıla Gider Bir Gelin
Yaprağı yolunmuş gülleri solmuş
Yanıla yakıla gider bir gelin
Ela gözlerine hüzünler dolmuş
Yanıla yakıla gider bir gelin

Yaşamı çıkılmaz yokuşa benzer
Kâbuslara düşmüş bir düşe benzer
Gerilerde kalmış bir kuşa benzer
Yanıla yakıla gider bir gelin

Yalanlar riyalar yakmış özünü
Titrer sesi hep kaçırır gözünü
Dudağında nice yılın hüzünü
Yanıla yakıla gider bir gelin

Salınan selvi gibiyken geliş
Ay vurmuş pınar sanırdın bakışı
Arkasından görünürdü gülüşü
Yanıla yakıla gider bir gelin

GooD aNd EvıL 10-12-2008 01:02 PM

Yanmışım Tutulmuşum Ben
Yoksulluktan ar etmişim
Namusluyu yar etmişim
Sevdasını nar etmişim
Yanmışım tutulmuşum ben

Zalimlere yuh demşim
Güzellere nuh demşim
Düşenlere vah demişim
Yanmışım tutulmuşum ben

İsyanım var cehalata
İsyanım var sefalete
Baş kaldırdım nalete
Yanmışım tutulmuşum ben

Bu ulusun öyküsüne
Şarkısına türküsüne
Masalına öyküsüne
Tarihine ülküsüne
Yanmışım tutulmuşum ben

Denizine göllerine
Dikenine güllerine
Ateşine küllerine
Yanmışım tutulmuşum ben

Ey gökyüzü ey yer yüzü
Şahittir yokuşu düzü
Şahit olun yazı güzü
Yanmışım tutulmuşum ben


Yazı yazan ellerine
Yakım yakan dillerine
Mızrabına tellerine
Yanmışım tutulmuşum ben


Konya’da koca Mevlana
Gözleri ahu ceylana
Kurban olam ben belana
Yanmışım tutulmuşum ben

GooD aNd EvıL 10-12-2008 01:02 PM

Yaralar Yadigar Olur
Olur mu karın kalkmazı
Olur mu yolun bitmezi
Sevgi sabır dağı deler
Olmaz gecenin gitmezi

Sel uslanır pınar olur
Fidan büyür çınar olur
Sevgi düşerse yüreğe
Yaralar yadigâr olur

GooD aNd EvıL 10-12-2008 01:02 PM

Yaşadıklarım Ne ki Yaşamadıklarım Yanında Nasıl Telafi Etmeli Bilmem ki
Yaşadıklarım ne ki
Yaşamadıklarım yanında sanki
Tadına bakamamak
bir meyvenin belki
Belki gönlünce giyememek bir giysiyi
Yada
Yüreğinde duymak acısını
Dostlarca vurulan bir hançerin

Yaşadıklarım neki
Belki
Yaşamak yoksulluğu
Nice kuyruklarda
Ayrı kalmak ana kucağından
Baba ocağından
Yar sıcağından

Ya da yakalanmak
Bir utancın kucağında suçüstü

Dostsuz kitapsız
Yıldızsız yağmursuz kalmak
Hapis damlarında

Yani yoksulluk
Yani yalnızlık
Yani hasret
Yâda yürekte
Samanlığa düşmüş
Bir köz gibi
Zulan da sakladığın sevdan

Olsun
Gelir geçer şeyler
Bir çıkar yol bulunur elbet
Sonu ölüm değil ya

Ama
Az şey değil
Bir insana gülümsemek
Az şey değil
Gülümsemeyi yüzde görmek
Az şey değil
Her şeye rağmen
Bir kalp atımı sevmek
Az şey değil sevildiğini bilmek

Neler verilmez
Nelere değmez ki
Yanağına
bir mühür gibi vurulan öpücük

Az şey mi sanırsın
Yârin dudağında
Ay gibi gülen gülücük


Yaşadıklarım neki
Yaşamadıklarım yanında hani
Ya okumadığım kitaplara
Duymadığım türkülere
Kuruttuğum fidanlara ne demeli

Ne demeli elimde kalan tohumlara
Ne demeli düşümde kalan sevdalara
Mesela kardeşlik
Mesela barış
Mesela sevgi

Hele
Teşekkür edemediğim
Kırıp da
Gönlünü alamadığım
Sevip de söyleyemediğim
Hele hele
Helalleşmeye yetişemediğim
İnsanlara ne demeli
İşte onlar
Asıl onlar yakar yüreğimi

Yaşamadıklarım yanında neki
Yaşadıklarım yanında sanki
Yol uzun
Zaman kısa
Nasıl telafi etmeli bilmem ki

GooD aNd EvıL 10-12-2008 01:02 PM

Yaşam Dediğin
Bir uzun yürüyüştür yaşam dediğin
Bilirsin
Sonucu salt sana ait
Seni acıtır en çok
Yol ayrımlarında
Verdiğin tüm kararların
Birde sevenlerini acıtır
Açılan yaraların

Ve bir şarkıdır
Şefidir herkes kendi bestesinin
Yankısını duyarsın
Yüreğe çarpıp dönen
Kendi sesinin
Belki yuhalanırsın
Belki de
Ayakta alkışlanırsın
Son notasında hayatın
Alkışlanmak veya taşa tutulmak
O kadar da önemli değil aslında
En önemlisi ne biliyor musun
Sen seni alkışlıyor musun

GooD aNd EvıL 10-12-2008 01:02 PM

YAŞAM ÖYLE oyun DEĞİL
Gel ey dostum güzele dön
Giden senin soyun değil
Nere gider böyle bu yön
Yaşam öyle oyun değil

Yalandır cahilin yolu
İndiğin bir dipsiz kuyu
Tersine akıtma suyu
Akan senin suyun değil

Bir kez inanırım sana
Haydi olsun bir kez daha
İnsanı hep kanar sanma
İnsan sürü koyun değil

GooD aNd EvıL 10-12-2008 01:02 PM

Yaşamaktan Nedir Kastın
Yaşamaktan nedir kastın
Arkanda ne koyup gittin
Dön de geri bir bak hele
Üç beş zaman sohbet ettin

Soy hele mal mülkünü
Çıkar üstünden kürkünü
Yıllar soldurmuş rengini
Söyleyen var mı türkünü

Kâh gürleyip kâhı estin
Ne yaşattın neyi kestin
Yaşamak dediğin bu mu
Arkanda ne koyup gittin

Yar dediğin koyup gitti
Yüreğini oyup gitti
Samur kürkün kaftanını
Sevdiklerin soyup gitti

GooD aNd EvıL 10-12-2008 01:02 PM

Yedi Düvele MALAMAT OLDUK
Sevdandan vurmuşlar yoktur çaresi
Gayrı bakılacak yüzü kalmamış
Bu sendeki hovardalık yarası
Tarlada tapanda izi kalmamış

Utan Karadeniz Akdeniz utan
Yoksulluktan öldü şurada yatan
Senin kızın kendini satan
Ortaya çıkacak yüzü kalmamış

Eğil Ağrı dağı utan da eğil
İnsanlığa değil paraya meyil
Giden gelir ama eskisi değil
Kurt girmiş gövdeye özü kalmamış

Ne yol belli ne iz birlik bozuldu
Bereket kalmadı dirlik bozuldu
Söz ayrı öz ayrı erlik bozuldu
Nerde köroğlu’nun izi kalmamış

Haspanın oyununda biz mat olduk
Sanki kıyamete alamet olduk
Biz yedi düvele malamat olduk
Bu toprağın tadı tuzu kalmadı

Seçtiğimiz gitti ele kul oldu
Emeğimiz boşa gitti kül oldu
Namussuza devletlimiz kul oldu
Sömürünün azı uzu kalmadı

Harami elinde kalmış umutlar
Adil değil bize gelen komutlar
Halımıza ağlar gara bulutlar
Hep vurulduk sizi bizi kalmadı

GooD aNd EvıL 10-12-2008 01:03 PM

Yeterki Sev Günah Benim Suç Benim
YETER Kİ SEV GÜNAH BENİM YÜK BENİM

Özü sözü bir olmalı insanın
Riyakâr sözüne karnım tok benim
Gülü sümbülü açmalı nisanın
Kin ile kan ile işim yok benim

Yiğit gam kasavet ile yıkılır
Riyadan yalandan beli bükülür
Cömert olan alıç gibi dökülür
İnsanlıktan öte işim yok benim

Helal olsun hak yola akan kanım
Güzel olda senin olsun bu canım
Gizlim saklım yok doğuştan üryanım
Seviyorsan vereceğim çok benim

Sevgin yoksa Karun olsan sen açsın
Sevdan yoksa derya olsan bir hiçsin
Sevgin yoksa Kerbela’dan kıraçsın
Yeter ki sev günah benim yük benim

Sevgisiz yürünmez eli duşuna
Yatarsın nefretin girer düşüne
Sevgi yoksa ibadetin boşuna
Aşktan gelen günah benim yük benim

GooD aNd EvıL 10-12-2008 01:03 PM

Yetmiş İki Dilden Sevdiğim
Ooy be gülüm, oy!
Oy ki ne oy
Hani ay kıskanırdı gülüşünü
Hani sözcükler esef ederdi
Sevgilim deyişine

Hani eşkıya türküleri
Söyleyecektik dağlarda
Hani güvercin uçuracaktık
Gökyüzüne sabah kızıllığında
Hani hiçbir şey
Ama hiçbir şey ayıramayacaktı bizi
Sevdadan gayrı

Yaşamak derdin hani
Suda balık
Havada kuş
Baharda çiçekler kadar özgür
Öyleme ısmarlama değil
Çiçeğin açışı gibi
Pınarın akışı gibi olmalı
Bir kere gelmişiz madem
Öyle ıskalanmamalı yaşam
Çok şükür,
Çok şükür demeli insan
Gün erişince akşam

Sevmek derdin
Kavuşmak derdin
İpil ipil dereler gibi
Hani
Ay ışığıyla sevişmek gibi
Yani Kendiliğinden

İnsan derdin
Su derdin
Saflık derdin
Olabilmek
Ay kadar çıplak
Anasını emen bebek gibi
Huzur içinde

Yaşamak derdin
Görebilmek gün doğuşunu
Sevgilinin saçlarında rüzgârı
Duyabilmek
Sabahın soğuğunu yüzünde
Tadına varmak yediğin elmanın
Yani
Gülebilmek
Bir tarla dolusu papatya gibi hani
En umutsuz gecede bile
Görebilmek
Ayın doğuşunu
Yıldızın göz kırpışını

Anlamak anlamak
Anlamak derdin
Dünü bugünü
Gelecek günü
Baharın sancısını
Olmuşu
Olanı
Olacak olanı
Çekebilmek doğum sancısını

Ölüm derdin
Hani ölüm
Ne oltada balık
Ne tazı ağzında keklik
Ne de göz gez arpacık.
Gidişi gibi olmalı
Seher vakti bir yıldızın.
Batımı gibi olmalı tan ile güneşin
Yaprak dökümü gibi olmalı
Nar mevsimi ağacın,
Yani
Ağzında memeyle
Uykuya dalmalı insan
Koynunda hayatın

Kekom
Göbüşüm
İki gözüm
Böyle miydi sözümüz?
Böyle mi olacaktı kavlimiz
Apansız donup kalacak mı rüyamız

Bırakma kendini
Umudun yitirme
Göçünü çek de gel ne olur
Öksüz kalmasın sevda
Obası gitmiş
Yurt yeri olmasın dünya
Tut elinden sevdanın
Sen yine türkünü söyle
Yarınlar hatırı için
Baharın hakkı için ne olur


Oyy be gülüm oy!
Gene oy!
Hani düşmandın karanlıklara sen
Tahammüllün yoktu
Lacivertine bile ebemkuşağının
Türküler söylerdin
Özgür sevdalar üstüne
Sevdaya kesmiş
Bambaşka dünyalar üstüne
Olmasa derdin olmasa
Karanlıklar olmasa
Ölüm olmasa
Ayrılık olmasa
Solmasa derdin
Solmasa
Çiçekler solmasa

Sen ki
Koparmadan koklardın kırlarda
Laleyi
Sümbülü
Nergisi
Sevgide bulmalı derdin
İnsan sevgide aramalı saadeti
Ve
Ölmeden yaşamlı
İnsan cenneti

Sen ki
Fesleğen kokularını avuçlarda
Öyle derdin insana
Eşine dostun ’Merhaba! ’
Kekom
Göbüşüm
Gadağım
Gadasını aldığım
Yetmiş iki dilden sevdiğim
Sen ki
Ölmeden derdin ölmeden
İnsanın türküsü yaşarken söylemeli
Veresiye güzelliği neylemeli

M. NAZİK 2006 MERSİN

Gadak: kardeş anlamında yerel bir söz
Gadasını aldığım: Derdini, acısını aldığım
Keko: Kardeş, dost, yoldaş..

GooD aNd EvıL 10-12-2008 01:03 PM

Yıkılsın Şu Feleğin Töresi Terbiyesi Sefaletle Sınav da Neyin Nesi
Yıkılsın
Yere batsın
şu feleğin
Töresi terbiyesi.
Acıyla
Açlıkla
Hasretle
Sefaletle sınav da neyin nesi

Ey Yüce Rabbim
Kaldı ki sen koydun
Bu kafese bu nefsi

GooD aNd EvıL 10-12-2008 01:03 PM

YIldızla Dansın Vakti Gelmedi mi?
Ölürsen dünden ne kalır elde
Uyanmanın zamanı gelmedi mi
Aydınlık da karanlık da gönülde
Yıldızla dansın vakti gelmedi mi

Irak limanlarda neler var neler
İnsanın güzeli güller periler
Seni bekler nice derya denizler
Demir almanın vakti gelmedi mi

GooD aNd EvıL 10-12-2008 01:03 PM

Yine Sevdam Ağlar Bugün
Tepelerden bir ay doğar
Iraklarda yıldızlar var
Deniz dağın saçın tarar
Neden sevdam ağlar bu gün

Ovalarda güller biter
Yaz gelmişte kuşlar öter
Ilgıt ılgıt yeller eser
Yine sevdam ağlar bu gün

Mor dağlardan esen yeller
Uçan kuşlar açan güller
Düşenlere selam söyler
Yine sevdam ağlar bu gün

Sevdam düşmüş de dağlara
Kırk yerimde kırk bir yara
Umut gelecek bahara
Yine sevdam ağlar bu gün

GooD aNd EvıL 10-12-2008 01:03 PM

Yuh Olsun
Kuşların dillendiği yerde
Bereketin bollandığı
Sevdanın sellendiği yerde
Fakirliğe fukaralığa yuh olsun

Yuh olsun
Bu yazıyı yazana
Yuh olsun
Harflerini dizene
Yuh olsun
Bunu kabul edene
Okuyana okutana
Yuh olsun
Yuh olsun
Böylesi düzene
Soyana da yuh soyulana da
Düzene de düzülene de
Yuh olsun

GooD aNd EvıL 10-12-2008 01:03 PM

Yük Ağır Gönül İnce
Yük ağır gönül ince
Yürek ağlar ince ince
Yar el gibi bakıp durur
Yeni bir gül sevince

Sevdan ile ağladım
Bağlamama bağladım
Kanattın da yaramı
Sevdan il dağladım

GooD aNd EvıL 10-12-2008 01:03 PM

Yüreğe Ulaşan bin Bir Yol Sende

Açtım yüreğimi gelmek istersen
Yönün cana çevir gülmek istersen
Gidene bak yazgın bilmek istersen
Pınar sende nehir sende göl sende

Yârin efendisi yâre kul olan
Tahtında oturur halka çul olan
Elinde gül tutar kendi dal olan
Tohum sende toprak sende gül sende

Zaman geçmişleri masal eyledi
Çektiğin acıyı misal eyledi
Kimin(i) kötü kimin(i) güzel eyledi
Yüreğe ulaşan bin bir yol sende

GooD aNd EvıL 10-12-2008 01:03 PM

Yüreğim Hoştu Bu Gece
Yüreğim
Yâri gördü
Coştu bu gece

Yüreğim
Bir deli tay gibi
Koştu bu gece

Yüreğim
Sevdalara
Yüreğim
Yıldızlara
Düştü bu gece

Yüreğim
Belalara
Yüreğim
Sevdalara
Koştu bu gece

Yani
Yüreğim
Hoştu bu gece

GooD aNd EvıL 10-12-2008 01:03 PM

Yürekte Sevdası Yok Kurşunun Yar Nesine
Şu dağın ninnisine
Ses vermez yar sesime
Yürekte sevdası yok
Kurşunun yar nesine

Yolunda yorulmuşum
Yellere sorulmuşum
Peşimde haramiler
Dağlara vurulmuşum

Üstümüzde bulutlar
Gönlümüzde umutlar
Sevdamla büyüttüğüm
Gülümü kuruttular

Arkamdan ağlamayın
Yaramı dağlamayın
Türküye gömün beni
Karalar bağlamayın

Yaz yağmurları yusun
Kuşlar yasımı tutsun
Dağlar kılsın namazım
Bulutlar da ağlasın

GooD aNd EvıL 10-12-2008 01:03 PM

Yürekten Bir Bakabilsen Dağlara Bahar Gelir
Bu korkular maskeler
Bu kılıf sana dar gelir
Bu boyalar maskaralar
İnsan olana ar gelir

Kabuğundan çıkabilsen
Yatağında akabilsen
Yürekten bir bakabilsen
Dağlara bahar gelir

Hiç yonga kopar mı yoktan
Kurtul üstündeki yükten
Şu yıldızlar kopup gökten
Yağmur olup yağar gelir

Akarsın elin arkında
Değilsin bunun farkında
Dönersin elin çarkında
Acı bir sel boğar gelir

Bu şekil kimin biçimi
Bu yolun kimin seçimi
Yüreğinde gül açımı
Bir seherde doğar gelir

Her yanın balta yarası
Sevdanda korku karası
Gelir sevginin sırası
Nar mevsiminde yar gelir

GooD aNd EvıL 10-12-2008 01:04 PM

Yüzümün Gülüşü Yarim
Yüreğimin kar çiçeği
Cemremin düşüşü yarim
Bahçemdeki narçiçeği
Baharın gelişi yârim

Kuş olup kondum dalına
Arıydım geldim balına
Bağladım sazın teline
Yarınların düşü yarim

Görmez iken gözüm oldun
Lal odum da sözüm oldun
Boş idim ben özüm oldun
Yüzümün gülüşü yârim

GooD aNd EvıL 10-12-2008 01:04 PM

Yüzünüze Tükürsün Sevda
Siz ki karanlığın şeytanları
Siz ki riyanın ihanetin
Siz ki cehaletin
Siz ki melanetin yedi katlıları
El koyup saflığa güzelliğe
Her şeyi talan etti
Sahte değerleriniz
El koydunuz saflığa güzelliğe
Benim dediniz yazgınız benim
Her şeyi murdar etti egemenliğiniz
Ayazdan değil şerrinizden
Tir tir titrer ağaçta yaprak
Gülde gonca
Zehre doydu hava su ve toprak
Sevginin hırsızı ettiniz insanı
Şehvetin arsızı etti
Ahlak diye sunduğunuz zincirleriniz
Sevginin dili tutuldu
Nutku tutuldu ümidin
Sırlan gülüşünüzle alalayıp
Köpek dişlerinizi
Türkülere
Dizelere diz çöktürdü zulmünüz
Timsah gözyaşlarınızla ağladınız
Kararttığınız düşlerimize
Siz ki iblisin atlıları
Siz ki
Aşkın sevdanın cellâtları
Siz garabetin
Siz husumetin
Siz musibetin yedi katları
Bunca dert
Bunca bela
Kan revan içinde insan
Buysa vaat ettiğiniz dünya
Buysa özgürlük
Buysa eylediğiniz ihsan
Belanızı versin aşk
Yüzünüze tükürsün sevda

GooD aNd EvıL 10-12-2008 01:04 PM

Zamanın Zulasında Sakladım Sevgimi
Zamanın zulasında
Sakladım sevgimi
Ay balam
Aydan balam
Dokunmayın ne olur
Kanamaya hazır yaram
Dokunmayın ne olur
Kulun kurbanın olam

Yıkmış bu sevda bendini
Dağlara vurmuş kendini
Ay balam aydan balam
Bilmeyen der deli mi?

Ay balam
Aydan balam
Dokunmayın ne olur
Kanamaya hazır yaram
Dokunmayın ne olur
Kulun kurbanın olam

Kime anlatam kendimi
Kimseler bilmez derdimi
Yüz yılların hasreti var
Herkes der bu deli mi?

GooD aNd EvıL 10-12-2008 01:04 PM

Zemheriye Cemre Düştü
Zemheriye cemre düştü
Seni sevdim diye canan
Yaban gülleri gülüştü
Seni sevdim diye canan

Kuru ekmek yayla balı
Filiz verdi kuru çalı
Açıverdi bahardalı
Seni sevdim diye canan

Yıldızlar el ele tutuştu
Ağlayan bebek yatıştı
Kuşlar dillenip ötüştü
Seni sevdim diye canan

Dallar erkenden burç verdi
Kibir kin hep sona erdi
Düşman düşmanı öperdi
Seni sevdim diye canan

GooD aNd EvıL 10-12-2008 01:04 PM

Zemheriyi Nisan Eyle
Söylüyorsam dinle beni
Farklı isem anla beni
Kirli isem akla beni
Çirkinlikten yar olur mu

Kötü isem insan eyle
Yoksul isem ihsan eyle
Zemheriyi nisan eyle
Kötülükten kar olur mu

Hüzünlüyü mutlu eyle
Her insanı kutlu eyle
Yarından umutlu eyle
Kinden kandan var olur mu

GooD aNd EvıL 10-12-2008 01:04 PM

Zor Şey değil Sevmek
Zor şey değil be gülüm
Zor şey değil sevmek
Elinde varsa verirsin
Yoksa yine seversin

Bir şeyin yoksa
Senin canın sağ olsun
Allah’ın selamı beleş
Bir selam verir geçersin

Tanrıya da inanmayadabilirsin hani
Ama zor şey değil değil sevmek
Gülümsersin yine seversin
Bir bilsen
Sen nelere kadirsin
m. nazik 2007 mersin

GooD aNd EvıL 10-12-2008 01:04 PM

Zulmünüz Korkutmaz Bizi
Zemheri üşütmez beni
Önünde bahar olursa
Zulmünüz korkutmaz beni
Yanımda yarim olunca

Dikenleri gül eyleriz
Kötülüğü kul eyleriz
Zehir olsa bal eyleriz
Yanımızda yar olursa

Yokuşları düz ederiz
Karakışı yaz ederiz
Acıları az ederiz
Gönlümüzde kor olursa

M. NAZİK 2005 MERSİN


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 03:40 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.