![]() |
Hac -I-
Yönelip Kabe’ye yürür hacılar Sel olup yollarda akıp giderler Genç-yaşlı erkekle ana bacılar Zevkle hac borcunu ifâ ederler Mekke’ye inince tavaf yapılır Özenle Hacerül esved öpülür İhsân sebilinden hisse kapılır Bağış dilerseniz peşin öderler Bedenler kir ile pastan aklanır Gönül gösterişli işten paklanır Nâdide kokular sürüp koklanır Nefsi yularlayıp Rabbe adarlar İhramla niyetle hacca başlanır Telbiye söylenip amel düşlenir Allah’ım hacıyı görür hoşlanır Hacılar başkaca zevki niderler Gördükçe Resûl’ün ayak izini Yâd eder anında güzel sözünü Coşarak yerlere sürer yüzünü Menzile varınca uçar kederler Bu devrede ayıp kusur yerilmez Can taşıyan kula zarar verilmez Emre uyan hiçbir şeye darılmaz Hâşin duyguları dipten budarlar Muhsinler engeli çabuk aşarlar Kardeşliği görüp anlar yaşarlar Sarı kara beyaz şevkle koşarlar İmânla İslâm’ın hazzın tadarlar |
Hac -II-
Hareme varınca durur huzura Telbiyeyle ikrar verip gezerler Doğuştan köleler döner vezire Sevgi pınarından içer nazarlar Telbiye zikriyle teslim olunca Nimetle devleti O’nun bilince Mahluk sevgisini ustan silince Güzîde gülüzar olur mezarlar İhrama sarınan Mina’ya döner Zilhicce sekizde hasretlik diner Beş vakit secdeyle ihtiras söner Nefsin hevesine mezar kazarlar Güneşle Mina’dan yola bakılır Tekbir tehlil zikir tövbe çekilir Gözden öze ılık yaşlar dökülür İsyankâr insana berat yazarlar Arafat’a varan Rab’bini arar Aşkla yakarınca maşûka erer Duâ yoksa kullar ne işe yarar Rabbi arayanlar nefsi üzerler Nemire Mescidi seçilmiş mekan Paklanır huzurda dizüstü çöken Muhsin bu ellere göz yaşı döken Orda Kevser Irmağı’nı pazarlar |
Hac -III-
Mina’dan Arafat yolu görünür Akıl kayar gider hesap sonuna Nemire’de yolcu dertten arınır Cemi takdim katık olur nanına Arafat beyinde şafak söktürür Andırır mahşeri tövbe çektirir Ateşin hayâli kanter döktürür Dik başın anında düşer önüne Vakfe sürecinde nefsi sorgular Günah defterini serer yargılar Nefisle şeytanı suçlar kurgular Kendini gönüllü bağlar dinine Burda kıyak olmaz şaha vezire Güvenilmez mala mülke hızıra Nefisle yüzleşip koyma huzura Anlayan tövbe der eski gününe Akşamı etmeden yola düşerler Nerde Müzdelife diye koşarlar Bol zikir telbiye çekip coşarlar Çevirip başını bakmaz dününe Hüccaz izler resûllerin yolunu Pınar başı sayar Hicaz çölünü İsterse affeder Muhsin kulunu Bağış da yaraşır O’nun şanına |
Hac -IV-
Kuzah Dağı mâvereya sürükler Meşâril Haramda nefsi adarsın Yıkanır sağlama çıkar çürükler Akşam-yatsı cemi tehir tadarsın Müzdelife ham gönlünü yetirir Beni benden alıp O’na götürür Kıyamdaki kullar nefsin yitirir Kapılır aşkına Hak’ka gidersin Allah bilinciyle hayat tatlanır Vazifeyi yapan insan kutlanır Şuurlu yaşanır sevap katlanır İlâhi huzurda bayram edersin Erkenden kılınır namaz burada Ondan sonra vakfe vardı sırada Bu gün olgunlaşan erer murada Haccla günahlara bedel ödersin Güneşi görmeden yola düşersin Mina hedef olur taban döşersin Yaklaştıkça aşka gelip coşarsın Hâşin nefsi gülüzarda güdersin Mina’ya varınca göreve başla Akabe’de durup kendini taşla Muhsin vesveseyi haramı fişle Şeytana zinciri takıp yedersin |
Hac -V-
Mina’da şeytanı sözde taşlarız Muradı manada ara kardeşim Bayramın ilk günü işe başlarız Nefsi atmamalı nâra kardeşim Halil’inden bize kalan sünnetir Kınama iblisten gelen cinnettir Nebinin yaptığı cana minnettir Yerenin yüzleri kara kardeşim Şeytan eblehleri yoldan saptırır Fikir zikir cümbüş diye yaptırır Nemrutlar insanla puta taptırır İnanmayın sapık çara kardeşim İblise görevdir korkuyu vermek Kuruntu vesvese havayı germek Nefsin hedefidir haramı dermek Sürekli şüphe de yara kardeşim Şeytan insanlara kapılan yanar Nefsin arkasına gidenler donar İblisin izinden gitmemek hüner İmtihân mekânı bura kardeşim Şuurla Akabe Cemre’ye vardık Şeytan niyetine yedi taş vurduk Muhsin’e darısı kurbanı verdik Kendimi adadım yâre kardeşim |
Hac -VI-
Selâm İbrahim’e şanlı Resûle Canımı atarım O’nun yoluna İbâdet rahmete has bir vesîle Rahmeti indirir Hâlik kuluna Kurban kinâyedir İsmâil arar Adem’in nesline rabbini sorar Ölümüne tamam olmalı karar O anda dalarız rahmet gölüne Sonsuza simgedir Arap’ta yedi Gerçekte yedi taş işlemin kodu Ara verme kalmaz savaşın tadı Zehir koyun şeytanların yalına Taşlayıp düşmanın belini kırdık Kurbanla sapığın dersini verdik Saç kesip sefili alnından vurduk Gayret eyle kuvvet verir koluna Tavafa durmadan Hacer görülür İmkân olsa öpüp yüz-göz sürülür Her turunda bir kez selâm verilir Hürmetle bakarlar cennet gülüne Bismillah tekbirle rabbi anarlar Beytullahın çevresinde dönerler Muhsin tavaf ile Hak’kı onarlar Yürürken Kâbe de düşer soluna |
Hac -VII-
Tavafın sonunda selât gerektir İbrahim Makamı bekliyor seni Oralar mümine kutlu duraktır Rabbim rahmet ile aklıyor seni Namazın ardından saya başlarsın Safa’da Merve’de O’nu düşlersin Kabe’de dünyayla nefsi boşlarsın Kahhar yeni baştan yüklüyor seni Merve’den Safa’ya gelir gidersin Şeytan nefse yular takıp yedersin Nerde günah varsa tövbe edersin Rahman sebep kılıp paklıyor seni Hacılar say yapıp Mina’ya döner Namaz zikir şükür Rab’bini anar Rahmet ırmağından içerek kanar Gafur cehennemden saklıyor seni İlk bayram gününde bunlar işlenir Mina’da üç gün kal Allah hoşlanır Son günlerde üç şeytan da taşlanır Birçok melek gelmiş yokluyor seni Amel defterleri aklanır gelir Duada istenen yüklenir gelir Hayırlı fideler köklenir gelir Fettah tavaf ile şokluyor seni Yaradan Muhsin’i sevip kollasın Fermanı yazdırıp zarfın pullasın Bu mevsimde beni hacca yollasın Kayyum bu kadroya ekliyor seni |
Haddini Bil
Sor kendine, bakma tene; madde misin, mânâ mısın? Vur mihenge dene ‘ben’i, o ‘ben’deki özü tanı! Her eylemi düşün gene, fiil misin, mihrak mısın? At gayrıyı, al bak geni, o özdeki tözü tanı! Kim gönderdi, nerden geldin; ay cemali kaça aldın? Aklı fikri nasıl çeldin, gül endamı kimden çaldın? Kerameti sende bildin, İblis gibi asi kaldın! Aslın, neslin murdar meni; “Ol,” diyen o sözü tanı! Ruh muamma, nefis hanı; nasıl izah eder canı? Gönül, beyin, gerçek ‘sen’i, eşrefi mahlukat şanı, Yakışmaz âdeme sanı, var mı su götürür yanı? Tüm âlemler, insü, cini; haddini bil, gizi tanı! Süreci keyfince böldün, nedir bilmem acep derdin? Hayata el koyup güldün, kabiri Allah’a verdin! Benlik davasına yeldin, aklınca murada erdin! Rab ortak tanır mı şeni? üstündeki gözü tanı! Kılı kırk yarar seçersin, zor görsen hemen kaçarsın! Leziz badeler içersin, gönlünce gökte uçarsın! Muhsin der bir gün göçersin, çare yok bunda naçarsın! Çıyanlar sarmadan teni, değişmeyen yüzü tanı! |
Hâfıd - Râfî
Benlik çalıp beni bana düşman eden nefis dinle Hırsın seni kör etmesin derin Gayya’ya itmesin Akıl denen sermâyemle haddini bil Hak’kı anla Beni hoyrata satmasın burnumuz pise batmasın Şeytana aldanıp düşme cehennem odunda pişme Sağlam dur haddini aşma aslâ doğruluktan şaşma Severim ben de şöhreti kim aşık değil sâmâna İstemem mi çok serveti yangınım güle çimene Gökte uçar hayâl atı bağlanmaz ebed gümâna Dikkat et yere atmasın yıkıp üstüme yatmasın Şeytana aldanıp düşme cehennem odunda pişme Sağlam dur haddini aşma aslâ doğruluktan şaşma Heveslenme put olmaya benlik davası çalmaya Kalkışma yetki bölmeye Râfî’den hisse almaya Derin denize dalmaya gururlanıp nam salmaya Horozum erken ötmesin deniz yarılıp yutmasın Şeytana aldanıp düşme cehennem odunda pişme Sağlam dur haddini aşma aslâ doğruluktan şaşma Maddeyi kapsayan yasa mânâyı sürer mi sise Kulak ver rabbânî sese firavunla oynar Musa Şerefli mahlûkât nâsa haddin aşıp kutsal dese Uzaklaş iblis gütmesin yüreğin yanıp tütmesin Şeytana aldanıp düşme cehennem odunda pişme Sağlam dur haddini aşma aslâ doğruluktan şaşma Birer birer tüm varlığı inceleyip gör dirliği Seçse her biri hürlüğü nasıl sağlanır birliği Bırak gönüllü körlüğü ilân etme sen mirliği Râfî yakamı tutmasın beni çöplüğe atmasın Şeytana aldanıp düşme cehennem odunda pişme Sağlam dur haddini aşma aslâ doğruluktan şaşma Allah’ın yasası haktır imânsıza yürek yüktür Hâfîd’de iltimas yoktur kuluna ihsânı çoktur Kurala uyanlar paktır şaşırana mahşer şoktur Celil’e âkil çatmasın cehennem odu tatmasın Şeytana aldanıp düşme cehennem odunda pişme Sağlam dur haddini aşma aslâ doğruluktan şaşma Muhsin aklını derlesin arsız nefsini horlasın Gece yataktan fırlasın esip yağarak gürlesin Gözyaşı döküp terlesin dille Hâfîd’i birlesin Sapıp yabana gitmesin aslâ umudu bitmesin Şeytana aldanıp düşme cehennem odunda pişme Sağlam dur haddini aşma aslâ doğruluktan şaşma |
Hâlimiz - I
Taşımaz bu yükü deliler bile Hâlimi hayâlde görse çıldırır Söylemesi kolay gelse de dile Gizlice kanayan yâra yıldırır Kazınmış beyine dinlerin kökü Zorla iş yürümez bozulur doku De ki bütün yanlış sana ne peki Kavgalar millete saçın yoldurur Örtüye takılan milleti saymaz Deri sevdasına tilkiler doymaz Eller kınasa da kulağı duymaz Fırsatın bulunca halka saldırır Pusulara girmiş sâlip misiniz Bu sûni uğraşta gâlip misiniz İlâhlık yapmaya tâlip misiniz Gizli işler dostlukları öldürür Demokrat kimliğin aya mı gitti Çoktan beri kayıp yaya mı gitti Nerde insan hakkı suya mı gitti Taraflı tutumun halkı böldürür Senin dinin sana benimki bana Karışan ahmağı sokun zindana Hayâli kaygıda aranmaz mânâ Muhsin yalanına kazan kaldırır |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 01:28 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.