Yıldırım Şimşek
 

Gün gelecek seninde saçlarına karlar yağacak,
Aynada bakmaya kıyamadığın o yüzün buruşacak,
Bükülecek belin kamburun çıkacak,
İşte o zaman beni hatırlayacak mısın?

Rüzgârda savrulan o saçların dökülecek,
Gönlümde şimşekler çaktıran o gözlerin solacak,
Tutunca ellerime yakan o ellerin titreyecek,
İşte o zaman beni hatırlayacak mısın?

Dostu dediklerin bir bir göçüp gidecek,
Kapını çalacak kimse kalmayacak,
Kulağın seste gözünü yollarda kalacak,
İşte o zaman beni hatırlayacak mısın?

Yine yar düştü aklıma zordayım,
Feryadım ulaştı umanlara,
Ağlarım sızlarım ama
Acep yar duymaz mı ola.

Vurgun yedi şu ayarlı yüreğim,
Göz göz oldu bu yarelerim,
Merhemdir tatlı bir kelamı,
Acep yar bilmez mi ola.

Sevdim sevmez olaydım,
Aşkı narından yandım,
Yandım yanmaz olaydım,
Acep yar hala sevdiğimi bilmez mi ola.

Âşık yıldırım derdin çoktur,
Kimse anlamaz seni,
Tabilerde yoktur derdinin dermanı,
Dermanın yârdedir de,
Acep yar bilmez mi ola

Ne sevgiden yana ne de aşktan yana
Hiç yüzüm gülmedi ki şu yalan dünyada,
Kimi sevdiysem olmadı,
Hep acılar ve gözyaşları bana kaldı,

Her sevdiğim beni vurdu da gitti,
Anlamadılar bendeki gerçek sevgiyi,
Beni kaderim vefasızları sevip acı çekmek,
Hep acılar ve gözyaşları bana kaldı.

Şimdi ömrüm bir tayfuna tutuldu,
Savurdu beni oradan oraya,
Parça parça etti beni,
Hep acılar ve gözyaşları bana kaldı.

Biliyorum sildin beni hayatında,
Ama sanma ki seni unutmadım,
Adını, gözlerini unuttum bilebile
Artık acılar bana değil sana kalsın,

Sen beni bir kere öldürdün ama,
Sen her gece benim öleceksin,
Verdiğin acıların ve gözyaşların,
Hesabını bir bir vereceksin vicdanına.

Ne kadarda beni ağlatsan da,
Sırtımda vurup ta gitsen de
Yinede sana kıyamam ben,
Senin bana kıydığın gibi,
Senin ağlamana dayanamam yinede ben.

Düşmüşüm bir dara,
Yine çok zordayım,
Düştüm aşkına deli divaneyim,
Ateş böceği misali,
Sana pervaneyim ama

Sen kurmuşsun bensizken mahkemeni,
Katıksız sensizliğe mahkûm etmişsin beni,
Zincire vurmuşsun kalbini,
Men etmişsin her şeyinle bana kendini.

Bana verdiğin bu cezanın yerine,
Keşke verseydin idam kararımı,
Kırsaydın alınyazımı kötü yazan,
O adi kalemi,
Razıydım yağlı ilmeği boynumu geçirmeye,
Sensiz kalıp her gün ölmektense,
Bir kere ölürdüm bundan iyiyiydi.

Aldanıp beşeri bir sevdaya,
Şaşırdım afalladım,
Çıktım doğru yolumdan,
Şimdi affeyle Mevla’m sen beni,

Unutturmuştu bana seni,
Nerden gelip nereye gittiğimi,
Tilkinin kürkçü dükkânına dönme misali,
Döndüm sana,
Şimdi affeyle Mevla’m sen beni,

Unutmuştum beşeri sevdanın yalan olduğunu,
Dünyada tek bir sevdanın gerçek var olduğunu,
Geç olsa hatırladım döndüm sana,
Şimdi affeyle Mevla’m sen beni

Âşık yıldırım’ım,
Çok günah işledim bilirim,
Senin kıblenin bırakıp onu kıble belledim,
Şimdi affeyle Mevla’m sen beni

Dualarım kabul olsun diye
Her gün arzı niyaz eylerim,
Gözyaşlarım sel olmuş neylerim,
Şimdi affeyle Mevla’m sen beni

Kırk gün kırk gece yalvarsan bana,
Ayaklarıma kapanıp ağlasan da,
Affet beni sana geri döndüm desende,
Affetmem asla seni,

Gökteki yıldızları bir bir topalsan,
Sersen ayaklarım altına,
Bir elime güneşi bir elime ayı versen de,
Affetmem asla seni.

Bilsem ki ecelim senin elinde,
Ummanlarda yanıyorum alev alev desende,
Gel yeniden beraber olalım desende,
Affetmem asla seni.

Ağlamak geliyor içimden
Gözlerim dolu dolu
Sensizliğin acısı çöktü içime
Ayrılık bir hançer gibi sapladı
Yüreğimin taa derinliklerine


Kanıyor yaram inceden inceye
Bu yara iyi olur mu bilinmez ama
Sonum kanser yâda verem olacağı
Kesin be güzelim

Bu gecede yağmurlar yağıyor,
Kabuk bağlamış yaramın üstüne,
Yaşlı gözlerle mektuplarını okurken,
Karşımda siyah beyaz resmine,
Bakar bakar ağlarım.

Dudaklarımda bir hasret türküsü,
“Kırmızı gül Demet Demet,
Sevda değil bir alamet,
Gitti gelmez ol muhannet”
Çalar söyler ağlarım.

Kabuk bağlamış olsa da yaram,
İnceden inceye kanıyor içimde,
Gözyaşlarım karışmış olsa da yağmurlara,
Sokaklarda dolaşır ağlarım.

Yine bir sonbahar yağmur yağıyor ıssız sokaklara,
Yine ben sensiz ıslanıyorum yağmurda,
Gözyaşlarım karıştı yine yağmura,
Ağlasam bir türlü ağlamasam bir türlü,


Yürüyorum bir başıma karanlık sokaklarda,
Arıyorum seni iliklerime kadar ıslansam da,
Cadde, sokak ve mahalle demeden,
Ağlasam bir türlü ağlamasam bir türlü.


Dolaşıyorum yine ben seniz o sokaklarda
Arıyorum seni gezdiğimiz o yerlerde,
Şimdi nerdesin kiminlesin onu da bilmiyorum ya,
Ağlasam bir türlü ağlamasa bir türlü.

Beni bende alan o zalim *******,
Alıp ta hayallere götüren *******e,
Niye bu kadar sevdin deyip te,
Beni ağlatan o zalim *******.


Her gece başka ızdıraplar sarıyor içimi,
Çekilmez acılarda buluyor kendimi,
Yüreğim acıyor inceden inceye,
Beni ağlatan o zalim *******.

İşte yine o zalim *******in sabahı,
Gece düşümdeydi şimdi ise hayalimde,
Niye doğdu güneş sanki karanlık geceme,
Beni ağlatan o zalim *******.

Hiç ağlamam diyen ben,
Şimdi bende ağlıyorum,
Gözyaşlarım saklamadan, utanmadan,
Niye diye sormayın ağlıyorum işte.

O vefasızın arkasından ağlıyorum,
Kendime değil onun için ağlıyorum,
Sormayın işte ağlıyorum,
Gözyaşlarımı saklamadan utanmadan,
Niye diye sormayın işte ağlıyorum.

Bir çocuk gibi ağlıyorum belli etmesem de,
Hıçkıra hıçkıra ağlıyorum işte,
Beni terk ettiği için değil,
Kurda kuşa yem olacak
Onun için ağlıyorum,
Niye diye sormayın ağlıyorum işte

Ne gecen nede gündüzün,
Hiç aydınlık olmasın,
Sararıp solsun dalında yaprağın
Kurusun lalen, menekşen ve papatyaların.

Öten bülbüllerin ötmez olsun,
Baş uçunda hep baykuşlar dolasın,
Ömrümü sarartıp soldurdun
Sende benim gibi olasın.

Kulağın seste gözlerin yollarda kalsın,
Her kapı çalındığında için parçalansın,
Ne bir dostun nede bir sevenin kalsın,
Sende benim gibi olasın.

Her güneş batışında,
Gözlerin dolsun ağlamaklı olasın
Hiç yüzün gülmesin,
Tutmasın dizlerin, kırılsın ayakların,
Sende benim gibi olasın.

Seni sevdim bir kere öldüm,
Ya sen bin kere ölüp ölüp dirilesin,
Her gece vicdan azabında,
Kıvrana kıvrana ölesin,

Beni yaşarken öldürdün,
Bir gül gibi sarartıp soldurdun,
Dostumu düşmanımı bana güldürdün,
Sende benim gibi olasın.

Ak düştü tek tek saçalarıma
Bu nasıl yaraydık iyileşmedi
Onca zaman geçti ama
Maalesef iyileşmedi bendeki bu yara

Kor olmadı içimdeki bu ateş
Nede kabuk bağladı bu yaram
Her geçen gün incenden kanar yaram
Kan dolar içimdeki yaraya


Ak düşse de saçlarıma
İyileşmez bendeki bu yara
Aradan yıllar geçse de
Kanar bendeki bu yaram

Yine akşam oluyor
Hüzünler doluyor *******ime
Yıldızlar ağlarken yalnızlığıma
Ay küsmüş göstermez yüzünü
Sabahlar sancılı yeni güne
Güneş doğmaz karanlık gecemin sabahına
Yarınlar gebe yeni acılarıma
Umutlarım sorarsan çoktan küsmüşler yarınıma
Şimdi akşam oluyor
Ve sen yoksun buralarda
Ben yapayalnız kaldım virane bu şehrin sokaklarında

Beni sana getirmeyecek bu bacaklarım al,
Bir daha seni görmeyecek bu gözlerimde al,
Bir daha sıcacık ellerini tutmayacak
Bu elleri mide al götür.

Sevgini kazanamamış bu kalbimi de al götür
Sevdiğine gidecek ayakları olmayana
Onun ellerini tutacak elleri olmayana,
Sevdiğini hiç görememişlere gözlerimi ver.

Kalbim sende kalsın
Seni kadar sevdiğimi anlarsın diye
Bu işe yaramaz bedenimi de
Ait olduğu yere geri ver ne olur.
Çünkü o sensiz bir işe yaramaz ki.

Bu gece yıldızlar,
Bir başka parıldıyor sanki
Sensizliğimi yüzüme bir tokat vuru gibi,
Hepsi alay ediyorlar gibi parıldıyorlar.

İşte şurada ki kutup yıldızı,
Şu büyük ayı, küçük ayı,
Sanki hepsi kahkaha atıyorlar,
Semadan bakıp alay ediyorlar gibi.

Aşılmaz denen dağları aştım,
Geçilmez denen sulardan geçtim,
Fet edilemez denilen yerleri fet etimde,
Bir senin kalbimin fet edemedim.

Yıllarca gurbet ellerde süründüm,
Anaya babaya hasret yaşadım,
Tüm yokluklara alıştım da,
Bir sensin yokluğuna alışamadım.

Ne acılar çektim bilemezsin,
Aç kaldım susuz kaldım,
Gece uykusuna hasret yaşadım da,
Bir senin yokluğuna alışamadım.

Şimdi söylesem tesiri yok biliyorum,
Sustukça da gönlüm razı değil,
Böyle ikimizden acı çekmesine
Anla artık ne olur,
Alışılamadım gitmene.

Gökte uçan allı turnalar,
Yardan haber getirdiniz mi?
Var mı bana yardan bir haber,
Tatlı bir söz bir gülücük onlarda yoksa
Bir parça kokusunda mı getirmediniz.

Aylardır bir haber yok o yardan,
Ne bir telefon nede bir mektup yok
Tek ümidim sizdiniz allı turnalar,
Tatlı bir söz bir gülücük onlarda yoksa
Bir parça kokusunda mı getirmediniz.

Karıştı duygularım,
Döndü Arap saçına,
Kördüğüm oldu çözülmüyor,
Anlamadım yar beni seviyor musun sevmiyor musun?

Bazen koptu birer ikişer,
Uç uca ekledim olmadı,
Düğüm attım tutmadı,
Anlamadım yar beni seviyor musun sevmiyor musun?

İşte bundadır şikâyetim sana,
Daha nasıl anlatmalıyım,
Bu sevdayı aşkı sana,
Anlamadım yar beni seviyor musun sevmiyor musun?

Artık daha anlamlı aşk şarkıları
Daha acı ayrılık ve hüzün dolu şarkılar
Hepsini dinledikçe daha acı
Zaman durmuş geçmiyor sen yokken

Tadına hasret kaldığım tatlılar bile
Tat vermiyor ki sen yokken
Bilmiyorum nasıl dayanırım yokluğuna
Dayanamaz göç edersem bu dünyada


Sensiz geçen günlerin anlamı yok
Bırakın beni sessizce öleyim o yokken
Size son vasiyetimdir ne olur
Ne olur ona söylemeyin öldüğümü

Dayanamaz benim yokluğuma
Birde onu üzmeyin ne olur

Bir gün gelecek utanacaksın,
Bana bu yaptıklarından,
İşte o zaman beni çok arayacaksın sen çok,
Vicdanın sızlayacak uykuların kaçacak,
Alev alev yanacak o taş kalbin.

Kapımda günlerce ağılayacak,
Affet beni diye haykıracaksın,
Yalvarıp yakacaksın ama nafile,
Ben ettim sen etme diyeceksin.

İşte o zaman bana bu ettiklerini,
Bir kuru inat yüzünden,
Yıllarca bana acı çektirmeni,
Hesabını bir bir vereceksin ama.

Biliyorum bunlar hiç olmayacak,
Sadece kendimi bile bile,
Bu yalanlarla avutuyorum,
Ama şunu bilmelisin ki,
Hala seni aptal âşıklar gibi seviyorum.

Gün tükenip akşam olunca,
Karanlık çökünce,
Bu şehrin sokaklarına,
Bir sokak lambaları yanarken,
Aramasın o Japon gözlerin beni,
Yolunu beklediğim köşe başında.

Özlemisin kulakların,
Sana söylediğim o türküyü,
Bekleme artık bir gece ansızın,
Çıkıp gelmelerimi,
Uyandırmaya kıyamayıp sabaha kadar kapında beklediğimi,

Aramasın gözlerin beni,
Gelip geçen tren vagonlarında,
Şarkılardan faal tutma ikimize de,
Tutmayacağını bile bile.

Ağlasın artık o gülen gözlerin,
Titresin ellerin,
Alevlerde yansın o taş kalpli yüreğin,
Beni diri diri kara topraklara gömdün ya

Kanmıyor bu gönül resimlerinle,
Öyle özledimki seni,
Yılda bir kez olsa bile,
Yar bu gönül arzular seni.

Sanmaki unuttum seni,
Dilim hep zikreder seni,
Yüreğimde hala o sevgin,
Yar bu gönül arzular seni.

Bazen bir güneş olur ısıtır şu yüreğimi,
Bazende düz ovada şaşırtır yolumu,
Hasretin kor gibi yakıyorken beni,
Yar bu gönül arzular seni.

Karlı dağlar aramızda,
Yol vermez ki geçem gelem sana,
Şu yoksulluk büker beli,
Yar bu gönül arzular seni.

Nasıl etsemde yar gelsem sana,
Uzaktan da olsa bir kez,
Görsem o gül cemalini,
Yar bu gönül arzular seni

Dizildi önüne sıra sıra dağlar,
Aşıp ta gelemem ki sana,
Bu gurbetlik yetti bu cana,
Ölüyorum hasretinden yar anlasana.

Dağların başı duman olur,
Gurbette hasretlik zor olur,
Yar bilmez ise eğer,
Benim halim nice olur.

Kurulmuş bir mahkeme,
Davacı sen,
Davalı ben,
Suçum seni çok sevmek.

Bu mahkemenin hâkim sen,
Savcısı sen,
Yargılanan ise ben,
Suçum sabittir hâkime hanım.

Hiçbir kanun kitabında yazmaz,
Bu suçun cezası,
Ancak sevmesini bilmeyenler verir,
Böyle bir aşkın cezasını.

Sorgu sual etmeden,
Cezam belli benim,
Ağırlaştırılmış sensizliğe mahkûmluk,
Ancak sevmeyenler verir,
Böyle bir aşkın cezasını.

Hapsetti gözlerin beni,
Mahkûmiyetim hasretin benim,
Terk edip gitti sevdan beni,
Azat et beni sevdiceğim.

Âşık yıldırım
Dert üstüne dert koydun,
Kulken kul oldun,
Azat et beni sevdiceğim.

Bırak beni gideyim,
Göçmen kuşlar gibi,
Bende yuvama döneyim,
Azat et beni sevdiceğim.

Her gün ağlarım zarı zarı,
Kurudu göz pınarlarım,
Kalmadı bitti yaşı,
Azat et beni sevdiceğim.

Bütün *******im sensiz,
Bak yine ağlıyorum sessiz sessiz,
Ölmemi istemiyorsan,
Azat et beni gideyim sevdiceğim.

Şehirler sana tuzak gitme buralardan dedin,
Kimse seni benim kadar sevemez ki dedin dinletemedin,
Şimdi aç kollarını ey sevdiğim ben geldim baksana,
Başında beyaz tacın,
Dumanın pare pare

Yeşilin bir bam başka
Çiçeklerin kan koksa da
Havanda buram buram barut kokusu olsa da,
İşte yine ben geldim.

Biliyorum bir gün gelecek,
Beni de koynuna alacaksın,
Sımsıkı saracak bırakmayacaksın,
Benim kanımla çiçeklerini sulayacaksın,

Çırıl çıplak koynunda saklayacaksın,
Belki bir mezar taşım bile olmayacak,
Başımda al bayrağım dalgalanmayacak,
Mezarıma gelenim bile olmayacak,

Başıda bir dua edenim bile olmayacak,
Ama yinede ben geldim.
Al artık benide koynuna sevdiğim,
Senini sevgin gerçek sevgi,

Her kolumda bir kelepçe bırakmadı sevdan beni,
Bak işte yine sana geldim,
Al artık benide koynuna,
Bak yine ben geldim.

Gelen vurdu giden vurdu
Parça parca ettiler beni
Ne sevgiyi bildiler nede aşkı
Şimdi ise bak ne haldeyim

Aglamaz oldu gözlerim
Tutmaz oldu dizlerim
Konuşmaz oldu dillerim
Şimdi ise bak ne haldeyim

Bu dünyada ne aşka inan
Nede sevgiye inan
Seni seviyorum diyenede inanma
Şimdi ise bak ne haldeyim

Sesiz geçen günlerim,
Bir kurşun gibi yüreğimden vururken,
Şimdi güneş doğmuş batmış Banane,
Sahilde yakamozlar oynaşıyormuş banane.

Nisan yağmurları yağıyormuş,
Senin olmadığın bu şehrin üstüne,
Seninle el ele dolaşmadıktan sonra,
Yağmurlar yağmış banane.

Bahar gelmiş çiçekler açmış,
Bülbül güle aşk şarkısı söylermiş,
Kokusunda senin olmadığın,
Gülden, menekşeden, papatyalardan banane.

Baş kaldırdı duygularım isyanda,
Hepsi seni sorar seni arar,
Nasıl baş ederim,
Hepsi birer ikişer firarda.

Nasıl anlatırım söyle onlara,
Senin bir daha dönmeyeceğini,
Beklide bir daha görmeyeceklerini,
Söyle nasıl söylerim bu asi duygulara,

Yürek baş kaldırmış asice,
Nisan yağmurları gibi gözlerim,
Buz tutmuş ellerim sanki yokluğunda,
Söyle nasıl anlatırım onlara,


Avutamıyorum onları hayalinle,
Korkarım öldürecekler beni hanince,
Söyle yar söyle,
Nasıl söylerim onlara……

Bedenim parça parça etselerde
Gözlerimi kızgın mille dağlasalar da
Dilimi kör bıçakla keselerde
Kollarımı, ayaklarımı kırsalar da
Kalbimi kaynar sulara da haşlasalar da
Yine de seni seveceğim

Dilim sevdiğimi söylemese de
Ellerim ellerini tutumasada
Gözlerim gözlerine bakmasa da
Sana gelecek ayaklarım olmasa da
Yine de seni seveceğim

Yüzüme karşı artık
Seni sevmiyorum desende
Ben unuttum seni, sende unut beni desende
Yine de gizli gizli seveceğim seni

Sen mutsuzsan;
sanma ki ben mutluyum buralarda,
Sen ağlıyorsan;
sanma ki ben gülüyorum buralarda,
Derdini dert bellemiş yar burada.

Ben senden uzakta olsam da,
Bil ki yüreğim o kadar yakındır sana,
Ağladığını hissedersem buralarda,
Derdin dert bellemişim yar burada

Bu gün dokunmayın bana,
Yine ben bende değilim,
Koptu sazımın telleri,
Kırıldı mızrabı,
Dağıldı perdeleri,
Dil başka söyler,
Gönül başka söyler,
Bu aşk şarkısını.

Notaları bir başka,
Dilde ölümden acı,
Ayrılık şarkısı bir başka,
Sazımdan çıkan nameler,
Bir başka,
Dokunmayın bana,
Yine ben bende değilim.

Hem söyler hem dinlerim,
Gözümden kanlı yaşlar akıtırım,
Dil başka söyler,
Ya bu gözler,
İşte o gerçeği söyler,
Yine bu gün dokunmayın bana,
Ben bende değilim bu gün.

Senin için yazdığım bu satırları,
Kimse bilmiyor,
Bir tek sen bil istedim,
Ama seni bulmadım.

Senin o gözlerini görmek istedim,
O yumuşacık ellerini tutmak istedim,
Yine seninle bir arada olmak istedim,
Ama yine seni bulamadım.

Beklide sen şimdi beni arıyorsun,
Ama bulamıyorsun,
Ne olur beni affet olur mu?

Bir daha ismini anmak mı?
*******i senin için
Gizli gizli ağlamak mı asla,
Artık beni bana bırak.

Bir daha sevmek mi?
Her seni seviyorum diyene,
Aldanıp kanmak mı tövbe,
Şimdi beni bana bırak.

Şimdi al sevdanı da aşkında,
Çık git ruhumdan hayatımdan,
Götür senden geri kalan ne varsa,
Şimdi ben bana bırak lütfen.

İstemem kalmasın senden bir hatıra,
Ne kulaklarımda çınlayan o sesin,
Nede avuçalrımı yakan ellerimi,
Al götür hepsini,
Şİmdi beni bana bırak.

Hadi git ardına bakmadan,
Bırak gözümden akan yaşları,
Silmem istemem eksik olsun,
Şimdi ne olur beni bana bırak.

Karlı dağlara adını yazsam,
Beni sever miydin?
Yoksa bırakıp gider miydin?

Ağlara adını kazısam,
Senin için kendimi değil,
Dünyayı yaksam,
Senin için yağmurlar altında ağlasam
Beni sever miydin?

Sana olan bu sevdam,
Pınarlardan akan sular gibi,
Saf ve temiz di,
İlkbahardaki güneşin ışıkları gibi sıcacık,
Gökteki yıldızlar kadar uzaktı,
Yalandan, riyadan.
Gözümden akan yaşlar gibi gerçek,
Sahilde esen meltemler kadar güzeldi ama
Sen bunu anlamdın ya.

Şimdi duydum ki evleniyormuşsun,
Bir başkasıyla,
Giyecekmişsin beyaz gelinliği,
Başında papatyalardan bir taç takacakmışsın,
Mutluyum onunla diyormuşsun,
Unuttum onu kim o neyin nesi demişsin.

Evlenip beyaz gelinliği giydiğin gün,
Beyaz gelinlik senin mutluluğun,
Benimse kefenim olacak,
Her evlilik yıl dönümü senin mutluluğun
Benimse ölüm yıl dönümüm olacak.

Bıktım böyle sensiz yaşamaktan,
Her gün yeniden başlayan acılarda,
Yanıp kül olmaktan,
Bıktın sensiz geçen günden, aydan.

Şimdi ben şu karlı dağlarda,
Sense sıcak yatağında,
Gurbette sensiz geçen,
Günüm ayımdan bıktım.

Hasret kaldım hayaline,
Kokuna, tenine,
Telefonunu uçundaki sesine,
Bıktım sana hasret yaşamaktan.

Her gece sensiz uyumaktan,
Senin olmadığın rüyalar görmekten,
Sabahı olmayan *******de ağlamaktan,
Bıktım böyle sensiz kimsesiz yaşamaktan.

Uzayıp giden yollar,
Dostu getiren,
Dostu götüren yollar,
Ömrüm geçti sizinle,
Şimdi bırakın dosta gideyim yollar.

Bazen karlı dağları aşar,
Bazen de düz ovada,
Uzayıp gidersiniz,
Şimdi bırakın dosta gideyim yollar

Yine yağmurlar yağıyor,
Senin olmadığın bu şehrin sokaklarına,
Ben iliklerim kadar ıslanmış vaziyette,
Seni bekliyorum bıraktığın en son durakta,

Elimde sevdiğini çiçeklerle,
Gözümde akan yaşlarla,
Sabah kadar bekledim,
Seni bekleyeceğim bıraktığın en son durakta.

Üzerime yağmur dolu yağsa da,
Soğuktan dilim tutulsa da,
Pislikten koksam da döneceğin o günü,
Bekleyeceğim bıraktığın en son durakta.