![]() |
Turgut Uzdu
Adın Dillenir
Duyunca adını hüznü yaşarım Ses olur bülbülde adın dillenir Şarkıda türküde seni duyarım Renk olur güllerde adın dillenir. Masallar her gece seni anlatır Gözüne bakmamak yaram kanatır Şu çektiklerimden felek utanır Bütün damlalarda adın dillenir. Kime anlatayım tanır ******* Anlatmakla seni bitmez heceler Neden sana benzer bütün çiçekler Beli incelerde adın dillenir. Bir gelsen ne olur, benimle kalsan Yalnız yüreğimi eline alsan Bir hayal değil de gerçekten varsan Bütün şiirlerde adın dillenir. Turgut Uzdu |
Affet Beni
Günahların en büyüğüydü gönülle oynamak En acısıydı Sadece son defa güzeli bulup Maksadım sadece sevdayı yaşamaktı Biraz da yaşatmak. Affet beni Sevdam gerçekti ben yalandım Ben kendi ateşinde Kendi közünde yanan olacaktım Alevlerim seni de tutuşturdu Affet beni yanıldım Oysa sadece ben yanacaktım. Hiç istemezdim güllerin solmasını yanaklarından Gamzelerinin hüznü taşımasını Gözlerinin mutluluk dışında Hiç istemezdim inan yaş akıtmasını… Affet beni Yaşla değilmiş cahillik Yürekle oluyormuş Yanlışlıklar komedyası hep yürekte duruyormuş. Yediğim lokmanın tadı sendin oysa İçtiğim su kadar berraktın Gözyaşların damladı biliyorum gönlüne Bulandın. Keşke diyorum o gece olmasaydı Keşke güneş hiç batmasaydı Sen ağlamasaydın, ben ağlamasaydım Yer yarılsaydı da En dibinde ben olsaydım… Heyhat, Heyhat ki heyhat Kuşlar sustu bir defa Yanaklarındaki kızıllık gitti, izi kaldı bulutların Şimşekler hevessiz Yol bilmeyen göçmen kuşlar gibi Hep kıyılara çarptı yüreğim yüreğini düşündükçe Ne yaptımların ucunda hep ben sallandım Kementler boynuma dolanıp durdu Çok bekledim gelmedi Azrail Ölüm kudurdu… Turgut Uzdu |
Ağla Gözlerim
Ağla gözlerim Bir tutam saça Bir bakışa aldanmıştın Sıra senin durma Sen de acımamış, ağlatmıştın. Ağla gözlerim Ne umutlar söndürmüştün Prangalara vurup Hem bir sevdayı Hem geleceği öldürmüştün. Ağla gözlerim Feryatlar fayda etmez Pişmanlıklar doğurur mu güneşi Giden dün olur Elbet geri gelmez. Ağla gözlerim İster nehir, istersen deniz ol Şimşek ol, fırtına ol istersen Baharlar yasak artık sana İstersen kadehlere dol. Ağla gözlerim Bulup da kaybedenleri yaşa Ümitlerini kör kuyulara at Bir daha gelmez böyle güzel bir sevda Önünde durduğun şu akılsız başa Ağla gözlerim Hiç değilse ağlattıklarına Ağla. Turgut Uzdu |
Ağlamayı Bilmeyen Gözlerin
Ağlamayı bilmeyen gözlerin Sevdaları taşımıştı ruhuma En uzak yıldızların ışıkları parlamıştı gözlerimde Öyle büyüdü öyle yükseldi ki aşkımız Kalpler olurdu tepelerinde bulutlardan Kahkahalarımız dinmezdi Çok mutluyduk ama Hiç yaşarmamıştı gözlerin mutluluktan. Hep el ele, göz göze dolaşırdık Bazen yeni açmış bir gonca Bazen sarmaş dolaş sarmaşıktık Tüm güzel şarkılardaki gibi salınırdık aşktan En berrak denizler çınlardı neşemizden Çok mesuttuk ama Hiç yaşarmamıştı gözlerin mutluluktan. Yüreğinin sesleri kaybolmuştu yüreğimin seslerinde Gülümsemelerin samimiyeti kelepçeleyememişti Bir şeyler noksandı bütün terazilerde Hep kendimi sorgular olmuştum en sert savcılardan Hep beraat ederdim bir bilinmez sebeple Mutluluktan ağlayan gözlerim gözlerine aşıkken bile Senin gözlerin hiç yaşarmamıştı mutluluktan. Papatyalar hep seviyor diyordu Nasıl inanmıştım bilsen Oysa papatyalar hiç sevmiyor demezmiş Gözyaşıyla tanışmamış gözler aşkı Ağlamayı bilmeyen gözler Sevmeyi bilmezmiş. Şimdi gittin ne ardında gözyaşı bıraktın Ne de ağlayan bir hatıra Hayatımda bir içimlik nefestin Ama her nefes çekilmezmiş Sayende öğrendim Ağlamayı bilmeyen gözler Sevemez, Sevilmezmiş. Turgut Uzdu |
Aklıma Gelince
İçim bir hoş oldu, kalbim heyecanlandı Pencerelerden bir sevda arandı Kuşlar haber getirdi, yundu, yıkandı Aklıma gelir gelmez hayalin Saçlarını serdi gönlüme, tarandı. Hasretler bürüdü gökyüzünü Elim elini tutmak için çılgına döndü Şarkılar söylemedi seni, esirgedi sözünü Aklıma gelir gelmez hayalin Saçlarını serdi gönlüme, tarandı. Yapraklarını çıkardı ağaçlar, yeniden dallandı Hani, her mevsim ışıl ışıl gözlerin vardı Bazen mahçup, bazen şuh bakardı Aklıma gelir gelmez hayalin Saçlarını serdi gönlüme, tarandı. Aydınlanırdı *******, susardı sesler Bir dikişte nefesler bin ah çekerdi Yokluğundaki gerçekler gerçeği kesti Aklıma gelir gelmez hayalin Saçlarını serdi gönlüme, tarandı. Turgut Uzdu |
Aklıma Gelirsen
Aklıma gelirsen, Gözlerini düşünürüm önce; Eski baharları tekrar yaşarım Gelinciklerle süslenmiş, Çimenlerin yeşili görününce. Gözlerine dalar giderim ya, Yanakların gül pembelere bürünür, Mahcup goncalarla şakalaşırım, Serinleyeyim diye ayrılık sıcağında Kar beyazı dişlerin görünür. Aklıma gelirsen, Saçların lüleleşir güneşlerce, Rüzgârla sarmaş dolaş dans eder, Her birine sevdiğimi demek gelir içimden Binlerce, yüz binlerce. Boyun, endamın şekillenir, Gönlümü, kıvrımlarına alıp öyle yürürsün, Her adımında yürek sesime mutluluğum çöreklenir Yüce dağlar gibi bakar, Naz yapmayı ne de güzel bilirsin. Aklıma gelirsen, Sararmış yaprakları düşünürüm, Teker teker dalından düşer, Gözlerin gibi kalması gereken sevdamız da Sarardı, soldu, dalından düştü, bilirim. Bütün yollar mezar taşı olur, İki ucunda dikilir, En ortasında bir cılız ışık gibi Umutsuz bir gül fidanı Belki, belki gelir der. Turgut Uzdu |
Aklıma Gelirsin
Masmavi bir gökyüzü Tenime tatlı bir rüzgâr esince Sen gelirsin aklıma Dokunuşların gelir İnce ince. Yemyeşil bir ova Renkleri giymiş çiçek görünce Sen gelirsin aklıma Dudakların gelir İnce ince. Berrak bir deniz Dalgalar bir gelip bir gidince Sen gelirsin aklıma Ayakların gelir İnce ince. Uykudan uyanmış bir sabah Güneş sevinçle gülümseyince Sen gelirsin aklıma, Gülüşün gelir İnce ince. Yağmurlu, karanlık kalın bir tülden Gece gönlüme serilince Sen gelirsin aklıma Gidişin gelir İnce ince. Turgut Uzdu |
Akşamlarım
Benim akşamlarım başkadır Toplar sessizce gözyaşlarımı Nedense hep hüznü saklar gündüzümden Serince akşam birer birer önüme Düşen bin parça olur yüzümden. Akşamla ruhum barışmadı bir türlü Oysa etrafta şen kahkahalar Havai fişekler, mutlu düğünleri aydınlatır Akşamlarım bir köşede boynu bükük Yine bana kalır. Ararım küçük bir ışık bir köşeden Bulduğum an hepsi birden kararır Sabah çaresizliğimle el ele beklerim Nedense hep yaş içinde yüzer Mutluluğa hasret gözbebeklerim. Böyle değildi beklediğim hayat Böyle olmamalıydı Ne güzeldi dünlerden baktığımda bu günler Niye şimdiler değil de Güzel olanmış dünler. Nedir beni böyle söyleten Dağlar mı çöreklendi, sisler mi indi Bilmiyorum yüreğimi sıkan mı var Bir türlü neşeyle tanışamadı Nedense hep hüznün yüzünü gösteren akşamlar. Turgut Uzdu |
Aldanma Sakın
Aldanma sakın, Sanma gözyaşlarım hep akacak, Çağlayanlar misali akmalarına bakma, Yokluğunla dost göründüğüne de inanma Bir gün muhakkak kuruyacak. Gitmeden önce nasılsam, Bıraktığın yerde, bıraktığın gibiyim, İnanmıyorsan gel bak Tereddütlerinin altında Ezilmiş biriyim. Aldanma sakın çağıran türkülere, Kıyamete kadar gel demeyecek Nazın bu kadarı inan yeter, Belki bu son seslenişim sana Belki de bu sevda bugün yarın bitecek. Hâlâ seviyorum varlığını, Yokluğunla hiç anlaşamadım, Çok istedim sana kavuşayım ama, Diktiğin duvarları aşıp Bir türlü sana ulaşamadım. Aldanma sakın, Zannetme bu yürek hep senin için çarpacak, Gelmezsen eğer, gelemezsen eğer Belki de bu seven yürek Hiç çarpmayacak. Turgut Uzdu |
Alın Yüreğimi Sevdama Götürün
Bir sessiz bekleyiş vardı Gözyaşlarım hep ıslaktı, hep üzgün Yine koyulaştı gönlümdeki sisler Ne olur o ağlamasın dostlar Alın Alın yüreğimi sevdama götürün. Bir yürek vardı göğsümde, canlı Varlığın heyecanıydı, giderken öldürdüğün Ne olur o ölmesin dostlar Alın Alın yüreğimi sevdama götürün. O'nunla çarpmayı, yaşamayı öğrenmişti Gülüşüyle filizlenmişti yaşlı bir sürgün Ne olur o kurumasın dostlar Alın Alın yüreğimi sevdama götürün. Şimdi mahzun, şimdi mahçup İnanmıyorsanız açıp, kararmışlığını görün Ne olur o kararmasın dostlar Alın Alın yüreğimi sevdama götürün. Tutuştu yalnızlık, alev alev Gönlümdeki bu yangını söndürün Ne olur artık o yalnız kalmasın Alın Alın yüreğimi sevdama götürün. O'nsuz yüreği neyleyim Avuçlarıma koydum, isterseniz öldürün Ne olur o yaşasın dostlar Alın Alın yüreğimi sevdama götürün. Turgut Uzdu |
Altay'ların Suyu
Üzülüyorum tarihte kendimi görünce Oysa gururlanmam, övünmem lazım Yüz altmış bir devlet kurmuşuz Çok gariptir Hepsini de biz yıkmışız. İlmi öğretmişiz dünyaya Alsam verdiklerimizi her yer ortaçağ olur Cemşid’i çıkarsam, matematik ölür Geriye bir Cemşid, Bir de virgülü kalır. Horasan’lı Ebû’l Vefa’yı, Battani’yi çıkarsam Trigonometri çökecek Utanmasam Cezeri’yi çıkarsam ilim tarihinden Anında bilgisayarım göçecek. Hayyan bir başka Horasan’lı Hadi onu çıkarayım diyorum, Atomun gittiği bir yana Gözlüklerim de gidecek Onsuz olamıyorum. Daha yüzlercesi var, hangisini diyeyim Mikrop desem Pastör derler Akşemseddin’i bilmezler Yerçekimi desem Newton derler de Beyruni demezler, diyemezler. Dününden böyle kaçan bir başka millet yoktur Demek huyumuz farklı Kendine bu kadar düşman millet var mıdır? Ne diyeyim, herhalde Altay’larda içtiğimiz suyumuz farklı. Turgut Uzdu |
Anadolum
Rüyalarda yaşarlar seni Askeri sensin, ekmeği sensin, unu sensin İnek gibi sağarlar seni Oğlağı sensin, keçisi sensin, kuzu sensin. Karını, kışını sormazlar Havası sensin, ışığı sensin, tuzu sensin Taş üstüne taş da koymazlar Düğünü sensin, derneği sensin, toyu sensin. Sen görürsün Güneş doğunca Deresi sensin, gölleri sensin, barajı sensin Bütün mehtapsız *******ce Mumu sensin, lambası sensin, ışığı sensin. Masallarca sevdaların var Ferhat’ı sensin, Şirin’i sensin, Emrah’ı sensin Vuslata yapılır dualar Sözü sensin, sazı sensin, aşığı sensin. Anlatılamaz desenlerin Yolluğu sensin, halısı sensin, kilimi sensin Sevdası sensin sevenlerin Şarkısı sensin, türküsü sensin, ezgisi sensin. Turgut Uzdu |
Anne ve Kızı
Ne gençler gördüm Sanki hayat onu elmaslarla yoğurmuş Annesine kibirle bakıp Beş adım önde yürür Sanki onu başkası doğurmuş Çenesi yukarıda gezer Dünyaları sanki o yaratmıştır Ama bilmezler ki O gibiler hem çok ağlamış Hem de anasını babasını çok ağlatmıştır Gözlerim doldu anasını görünce Bu kız doğduğunda nasıl sevinmişti Ne büyük bir mutlulukla *******i uyumayıp Uykusuyla emzirmişti Gurur duymuştu kızım oldu diye Pembelerden küçücük elbiseler Üşümesin diye kendini siper etmiş Değmesin diye Esintiler Düşmesin diye peşinden koşmuş Ağlamasın diye gülmüş yalandan Tutup elinden götürmüş okula Yemeyip yedirmiş, içmeyip içirmiş Onsuz uyanmamış rüyadan Büyütmüş Bin bir emekle genç kız yapmış Kızının güzelliğine hayran Onunla hep Gururlanmış Şimdi beğenmez anasını Anasının göğsünde büyüyen kız Sanki anası onu büyütmekle Utanılacak bir şey yapmış Kötü bir hırsız Allah’ım Doğarken anneliği tatsa şu kızlar Hiç böyle bir şey yaparlar mı Yapmazlar Yapamazlar. Anne gözyaşını akıtır içine Bir şey söylemez çünkü kızıdır Artık yaşlanmıştır anne ama Kızı hâlâ Gönlünün yıldızıdır Turgut Uzdu |
Anneme
Çiçekler açmış ben doğduğumda yanaklarında Pembelikler dolaşmış sevinçten, Gözlerin ışıldamış Babama bir zafer kazanmış edasıyla bakmışsın Sonra beni göğsüne basmış Ben ağlayınca Sen de ağlamışsın. Sütünü verdin bana duyguların gibi ak Başımı okşayan ellerin sevgin gibiydi Sıcak ve yumuşak, Hep elimden tutardın, Düşmesin incinmesin isterdin, Ona gelecek kötülükler hep bana gelsin der, Bilirim Ölüm bile gelse beni öldürtmezdin. Önce benim karnım doyardı Önce ben suyumu içerdim Göğsünde dünyam farklılaşır Kendimden geçerdim. Uykum kaçtı mı İnadına uykunu bölerdim Sevgini, bir anlaşılmaz sabrını emerdim göğsünden Ninni söylemezsen uyumazdım, uyutmazdım Doğmadan önce tanıdığım melek sesleri gibiydi sesin Güven vericiydi Öperken alnımda hissettiğim nefesin. İlk seni çağırmıştım Büyük bir heyecanla “Anne” demiştim O an yüzünü seyretmiş Mutluluğunu görmüştüm. Sonra konuşmalarım başlamıştı yarım yamalak Ağzımı her açışta seni çağırmış, Senden yardım istemiştim. Hep beni taşımıştın Önce karnında, sonra göğsünde Büyüdüğümde sırtına almış, Dertlerimi hep sen taşımış, Hamalım olmuştun. Okul vakti geldi Okula gidecekmişsin gibi heyecanlanmıştın. İlk önlüğümü dikip Yakışmış mı diye kaç defa incelemiş Sonunda “Evet, oldu! ” demiştin. Öğretmenimle tanıştırmış Senden başka birini Sevmeyi öğretmiştin. Ben büyüdükçe Senin sıkıntıların da büyüdü Benim için korktun, benim için endişelendin Hep en iyi olayım isterdin “Oku” dedin, Allah’ın ilk emri Çalış derdin, başar derdin Karşılık beklemezdin… Beni affet annem, Gitmene engel olamadım Oysa Hep korudun beni Bak öldürtmedin. Dilerim bütün kızlar Sen gibi bir anne olur bebeklerine Allah’ı, vatanı, insanı sevmeyi öğretir Nur yağar yaşarken de O güzelim ellerine Hiç leke gelmez Sevgilerine. Turgut Uzdu |
Ararım
Gönlüme hüznümün rengi dolunca, Benden ayrılmışım beni bulamam Ayrılık acısı beni bulunca Ağlarım sızlarım seni bulamam Yıldızlar kadardın o kadar çoktun Gül olup geceme her gece koktun Garip hayatımda tek sen soluktun Ağlarım sızlarım seni bulamam Beklediğim sendin, aşktı bulduğum Seninle gelmişti bütün huzurum Güzel akşamlardı sevdan olduğum Ağlarım sızlarım seni bulamam Sensizliğe mahkûm, bir hüküm giydim Sen var iken inan mutlu biriydim Bazen akıllıydım bazen deliydim Ağlarım sızlarım seni bulamam. Aradım her yerde, nedense yoksun Yaşlarım ardından aksın her gece Bırakıp gittin ki, ayrılık yaksın Ağlarım sızlarım seni bulamam |
Ardından(1)
Ben sevdayı seninle tanıdım Senle gördüm en güzel rüyaları, Senle el ele tutuştum, Seni kokladım, okşadım Senle yaşadım hülyaları. Bana sen öğrettin Seni kırmamayı, seni üzmemeyi, Seni düşünmeyi her an, Seni görmeyi her düşte, Sen öğrettin ben bilmezken seni sevmeyi. Mutlu olmayı öğrettin yalnızlığı yaşarken Karşılık beklemeden sevmeyi, sevilmeyi, Nerde olursan ol senle olmayı, Sen öğrettin seninle ağlayıp, Seninle gülmeyi. Niye bu kadar çok sevdin beni, Niye hâlâ öğretiyorsun, niye, Ben seni istiyorum, Sen hep sensizliği gönderiyorsun, Seveyim diye. Senle dolu günleri bitirdin, Sensiz bir dünyayı öğretiyorsun, İstemiyorum sensizliğin ardından çılgınca ağlamayı, Ve Orda sensiz yaşamayı. Turgut Uzdu |
Ardından(2)
Her istediğimi yaptın Öğretme artık istemiyorum Sana muhtacım anla Burada boynu bükük Sensizliğe ağlıyorum Bensizliğe alış diyorsun Sana nasıl değişirim sensizliği Ben sana aşığım, Sen her şeyimdin Nasıl sev dersin kimsesizliği Sensizliğin zorluğunu Bilseydim Seni bensiz bırakır Ben oraya Sensiz giderdim Oysa sen önce davrandın Keşke sevmeyi de Sevilmeyi de öğretmeseydin Ve beni sensiz bırakıp Gitmeseydin Bekle aşkım Seni, düşünemediğim güne kadar seveceğim Ve o gün En güzel düğününü yapıp hayatımın Yanına, yanına geleceğim. Turgut Uzdu |
Ardından(3)
Niye bu kadar sevdirdin kendini Niye bu kadar sevdin beni gülüm Sen nasıl öldüysen O’nun için Ben de senin için, Biliyordun istediğin an ölürdüm Sen giderken O geldi İnan sen kadar çok seviyorum ******* boyu hıçkırıklar arasında Sen mi gitmeseydin O mu gelmeseydi Bile diyemiyorum Giderken bir parça bıraktın Nasıl seviyorum bilemezsin Sen kadar tatlı, sen kadar güzel Adını verdim, ama biliyorum Görmek için bile olsa gelemezsin Yanına getireceğim hiç getiremedim Açtığında çiçeklerin rengine bakacağım Bu defa farklıysa Gördüğünü anlayacağım Buruk bir mutluluktan, belki çaresizlikten ağlayacağım Yokluğunda ağlamayı öğrenmiştim Senden başka birini sevmeyi Bir başkasını mutlu etmeyi öğretiyorsun Ve O’nu hem sen diye Hem O diye sarmayı, öpmeyi Niye diye sormuyorum Nedendir demeyeceğim Tek bildiğim bir şey var Seni hep sevdim canım Hep seveceğim, hep seveceğim Hep… Turgut Uzdu |
Arı
Her çiçeği tanıyorsun Damla ile alıyorsun Kovanlara konuyorsun Bir ibretsin be hey arı. Petek petek örüyorsun Kovanını koruyorsun Gelenleri tanıyorsun Bir ibretsin be hey arı. Kraliçe emir verir Vatandaşlar görev bilir Gerekirse ölebilir Bir ibretsin be hey arı. Büyütürsün yavruları Tanıtırsın kovanları Çiçeklerdeki balları Bir ibretsin be hey arı. Dansın meşhur dans edersin Kovanında yol çizersin Ne sırlar var hep gizlersin Bir ibretsin be hey arı. Turgut’um hayrandır sana Gayretin kılavuz bana Azmini katınca bala Bir ibretsin be hey arı. Turgut Uzdu |
Artık Gel
Hep yokluğunu yazmak Hep seni sensizliğine anlatmak Gelmeyen gölgeni seyretmek Duyulmayan sesini dinlemek Her köşede bir defa çöküp Belki buradan geçer diye Seni beklemek… Ne kadar zor bir bilsen Yokluğunda Bir gölgeye sevdâlanmak Bir gölgeye türküler yakmak Ne kadar zor bir bilsen Ne kadar zor yokluğunu anlatmak.. Ne şiirler yeter Ne yanık kaval sesleri Ne gözyaşları ******* boyu Ne gündüzün bekleyişleri Ne kadar zor bir bilsen Ne kadar zor bu gönlün her gün Tanrı’dan seni dileyişleri.. Nerde bir çift el görse Birbirini tutmuş Nerde iki çift göz görse Birbirine vurulmuş Nerde sevdaya dair söz duysa Kavuşulmuş Her güzel söz ızdırap olur Yaş olur günlerce gönlüme akar Izdırap olup yüklenir ruhuma En yüce dağlar kadar… Gelsen artık Bekletmesen artık Yokluğunda seni bu kadar seven Şu sensizi Sevsen artık. Ve geldin O sensin Duydun sesimi ordasın Duydum sesini varsın Tam beklediğim kadar Tam sevdam kadarsın Nazar boncuğum Turgut Uzdu |
Artık Korkmuyorum
Artık Korkmuyorum Bütün korkuları attın kalbimden Bak artık diyebiliyorum Seni seviyorum Seni seviyorum…. Seni gördüm ya Yine mutlu yatacağım Dün gecem gibi Bu sabahki gibi Mutlu uyanacağım En güzel sevdaların kokusu burnumda Sen olmasan da yanımda Akşama kadar sarhoş mutluluktan Gözlerimde sevda ışıkları sana Sokak sokak gezeceğim bu defa Sen varsın diye Aşkımı anlatayım diye Haykırayım diye sevdamı Başka yürekler de sevsin sevdiklerini Sevilsinler Onlar da yaşasın diye Şiirler söyleyeceğim Sevdayı anlatacağım buram buram gül kokan Dualar edeceğim Kavuştursun diye sevenleri, sevilenleri Yüce Yaratan. Canım Bitanem Nazar boncuğum Seni seviyorum Artık korkmuyorum Diyebiliyorum bak Seni seviyorum Seni seviyorum… Turgut Uzdu |
Artık Sevmeyeceğim
Artık sevmeyeceğim, Yer kalmadı yüreğimde yeni acılara, Yaş kalmadı gözlerimde, Yıprandı ruhum Dayanmaz bilirim yeni sancılara. Artık sevmeyeceğim, Güneş, istediği yerden doğsun ******* istediğince uzasın, Yalnızlıklar kâbusum olup İsterse *******im gibi beni boğsun. Artık sevmeyeceğim, Çıldırmayacağım gidenin ardından Saçlarımı yolmayacağım, Pişmanlıklarımla boğuşup Sevdamı kazımayacağım duvarlardan. Artık sevmeyeceğim, Huzur da, neşe de verse ruhuma, Dünyayı çiçeklerle bezetse de Artık sevmeyeceğim, Giden, giden geri gelse de… Ben mi söyledim bunları, Tanrım, ben mi bu kadar kararlıyım... Çaresizim dostlar Çaresizim, Bilmiyorum ben, ben ne yapmalıyım. Turgut Uzdu |
Aşık Gölgeler
Bir gün, güneşli bir gündü Kaldırım kalabalık, Hava sıcaktı Gölgesi yalnızlık türkülerine dalmış Yürüyen diğerleri gibi Yüreği yanık bir gençti, Belki de bugün Türkülere son verecekti. Belki duracaktı yüreğine akan yaşlar Belki renk değiştirecekti Hasret bitecekti belki. Tam köşe başına gelmişti Karşısına çıktı ansızın Elinde kitapları vardı Gölgesi türküler söyleyen Güzel kızın. Çarpışmadılar sinemadaki gibi Sadece bakıştılar Gölgeleri el sıkıştı Artık iki gölge birer aşıktı. Tarifsiz cümleler geçti gözlerinden Bahane aradılar konuşmak için Konuşamadılar. İstemeye istemeye Uzaklaştılar. Bir ses geri dön bak diyordu Garipti Bu sesi ikisi de İşitiyordu. Yürüyen başların arasından Aynı anda dönüp baktı gözler Gölgeler koşup sarılmak istedi Yabancıydı bedenler Acabalar çıktı ortaya Gölgelere dur dedi. “Gülümsesem mi? ” diye Tereddüt ederken dudaklar Hep öncekini yedi saliseler Ve Ayırdı araya giren Kendi türkülerini söylerken Türkülerden habersiz başlar. Bir âmâ kenarda şiir okuyordu: “Farklı yönlere yürüse de ayaklar Emel hep aynı yerden bakar Kılık değiştirir bazen, üşenmez İnsan olur insanın karşısına Ömrünce belki bir kez çıkar.”, diyordu. Turgut Uzdu |
Aşıktır
Düşenler bin parça garip yüzümden Koparıp aldın ya seni özümden Gittiğinden beri sana gözümden Yağmur olup yağan seller aşıktır Ömründe bir defa okşanamayan Saçına bir defa dokunamayan Aşkıyla bir defa koklaşamayan Giderken sallanan eller aşıktır. Seni gördüğünde sen olabilen Bakışına her gün hapsolabilen Şu dünyada bir tek sen diyebilen Başkasın görmeyen gözler aşıktır. Mısralara dizip seni anlattım Derleyip derleyip güzellik kattım Tanımayanlara senden bahsettim Söz olup yazılan diller aşıktır. Turgut Uzdu |
Aşk
Bazen sevdalarını bırakıp sevdalıya İsteksizce başka diyarlara gitmektir Her gitmek yitirmek demek değildir Aşk Sadece seni sevmek demektir. Aşk bazen gitmek Bazen beklemektir Ama her zaman Aşk Sadece seni sevmek demektir. Gözlerindeki ışığı yanına alıp Her gittiği yere götürmektir Her ipeğimsi şeyde saçlarını görmek Aşk Sadece seni sevmek demektir. Yanaklarını okşamak Gözlerine bakarak seni seviyorum demektir Her acıya göğüs germek Aşk Sadece seni sevmek demektir. Bütün olumsuzlukları anında atıp Seni gördüğünde gülümsemektir İçinde huzur çiçeklerinin açması Aşk Sadece seni sevmek demektir. Her mevsim baharı yaşamak Açan her yeni çiçektir Sevdaları alıp koynuna Aşk Sadece seni sevmek demektir. Turgut Uzdu |
Aynı Masal
Aynalara kızdım dün gece Bir yüz bile göstermediler Bir defa daha görseydim dedim Artık göremezsin dediler. Gönül yürektedir derler Oysa gönül yüreğin elidir İnanmayın sakin durduğuna Aslında bütün yürekler delidir. Taraflıdır nefesler bile Bazen almak zorlaşır Hele bir sevmeye görsün Kış gününde buharlaşır. Caddelerde, sokaklarda veda yürür Silinmez giden adımlar gözbebeğinden Güneş her sabah yeniden doğar, lakin Bakışlarını ayıramaz bir türlü dünden. Aynalara kızdım dün gece Üşenmedi yaşadığım her şeyi bana anlattı Damlalar karıştı gümüş rengine Dün gece gibiydi, çaresiz dinledim dünkü masalı. Turgut Uzdu |
Ayrılanlara
Yağmur sanma avuçlarına düşenleri Kirpiklerindeki nemdir Gül yapraklarındaki damlaların sebebi Çiy değil Gözlerindeki hüzündendir. Esintisiyle rüzgârların Salınan üzgün bir gonca Senin acını yaşar Bu sebeple hep Üç yapraktır yonca. Gelincikler tarlalar dolusu büyür Ayrılık rengi gibi kan kırmızı Bütün gün sana üzülür Seni görür ya güneş Batarken hüznüdür kızılımsı. Şaşırma sakın Yıldızlar umutlanasın diye parlar İçindeki ayrılığı anlayınca Güzel gözlerinin rengine benzer ******* boyu karanlıklar. En güzel rengine bürünür Isıtmak için gönlünü güneş sıcak doğar Üşüdüğünü görünce ellerinin Kederlenir, utanır yaptığından Götürdüğünü bir gün geri getirecektir yollar. Turgut Uzdu |
Ayrılık Korkusu
Bir gül bahçesi hayal ederim, Binlerce renk, binlerce koku, Sevmek, aşık olmak çok hoş, Ancak Ayrılıktandır korku. Çok zor ayrılmak bir sevdadan, Kalbini sıkar birileri, gözlerine dolar yaşlar, Bir küçük kıvılcım, Bir kelime duyar da Sonra hıçkırmaya başlar. Geldiğine geleceğine pişman, Dünyaya kahredersin; Acıların arasında unutursun, kaybolur yakamozlar, Yeni bir ayrılığın Kahramanını beklersin. Boğazımda yumruk yumruk Duruyor hıçkırık, Tam buldum derken Allah’ım n’olur olmasın Olmasın yine ayrılık... Turgut Uzdu |
Ayrılık Rüzgârı
Rüzgarlar eserdi ya üfül üfül, Adına ayrılık dediler, Bir zavallı gönlüm vardı sana tutkun, Sarartıp her yanından, acımadan Bir rüzgârla götürdüler. Hayallerim vardı, hep yeşil... Unuttum artık mutlu rüyaları, En güneşli zamanı Aşkımın sonu olmamalıydı, Esmemeliydi bu bahar ayrılık rüzgarı. Yeniden sevmiştim, Yeni tatmıştım doyumsuzlukları, Ardından bırakarak hatıraları Kasıp kavurmamalıydı gönlümü, Esmemeliydi bu bahar ayrılık rüzgarı. Gelişi gözlerimin yıldızlarıydı, Bütün beklentilerde tek o vardı, Yeni açmıştı çiçekler, Balını bile tadamadan Esmemeliydi bu bahar ayrılık rüzgarı. Kendi hücresinde kendine mahkûm bir kalp, Bulmuştu aradığını, Yine başladı başa dönüş, Hatıralar yaşanmalıydı, yazılmamalıydı Esmemeliydi bu bahar ayrılık rüzgarı. Rüzgarlar eserdi ya üfül üfül, Adına ayrılık dediler... Bir zavallı gönlüm vardı sana tutkun, Sarartıp her yanından acımadan, İşte, işte bu rüzgârla götürdüler. Turgut Uzdu |
Ayşegül'üme
Ah Ayşegül ah Bu nasıl sevdaydı başıma ördün Tohum sen oldun, filiz sendin Yalvarırım söyle Bu sevdayı öldürmek için mi yeşerttin. Masa aynı masa Çimenler aynı, garson aynı, çay aynı Hani gitmiştin ya o an gibi Saniye aynı, aynı saat Gün aynı, ay aynı. Gel demiştik sevdamıza Son defa oturmuş, el ele tutmuştuk Uzak diyarlar çağırıyordu seni Bilmediğin, tanımadığın davetler almıştın da Çaresizliğimizi konuşmuştuk. Son boncuklarım titrek ellerimde Bir hatıra demiştim Gideceğini bile bile Tanelerine saklamıştım gözyaşlarımı Boynunda sakla demiştim. Çocuklar büyütecektin sınıfta Bir de kocan olacaktı Mutlu bir yuvan Uzak diyarlarda sımsıcak yüreğinle tüten Bir de soban olacaktı. Ben yoktum hayatında, olmayacaktım Belki birkaç boncuk boynunda Belki bir mutlu an Ya da Bir rüyacık uykunda. Günler geçti, yıllar kovaladı yılları Yıkıldığım gündü haberin geldi Bir koca, eli ağır mı ağır Gülümsemeyi bilmez Her fırsatta seni döverdi. Yıkıldım, çöktüm masamıza Yalvardım Allah’a, ağladım Dükkânın duvarlarına astım şiirlerimi Birkaç boncuk alana hediye Mısralar dolusu sana sevgilerimi. Param yok geleyim, Söküp alayım seni uzak diyarlardan Yüreğine eziyet edeni tutup yakasından Parçalayayım, Atayım en yüksek yarlardan. Büktü çaresizlik belimi Şaşkınlık engel bütün yollara Para yok, işler kesat Ben gelemiyorum, ne olur Ne olur bul fırsatını sen gel buralara. Aylar sürdü vücudunda morluklar Dert yanıp ağladın Gözyaşlarım bulutlara sığmadı Bir de kocan istemiş Sen telefonda artık detaydın. Saatleri unuttum, saniyeler kayıp Azabın sardı hasretimi Tutuldu elim ayağım Yokluk tuttu çareyi, yolları kesti Bağladı basiretimi. Bekledim senden ses seda yok Çırpındım *******i gündüze katarak Yakın olsa, yakın olsa duru muydum Gelmez miydim yanına Bir an bile durmadan, koşarak… Telefonun kapalı, sağ mısın Bilinmezliklere hapsoldum Senle açan bir tebessümüm vardı Sesinden uzak, senden uzak Kurudum, soldum. Duydum bir gün gelecekmişsin Nasıl sevindim, ayaklarım kesildi yerden Gözlerim ışıldadı Sensizlik soldurmuştu ya Yanağımda güller açtı yeniden. Kurtulmuşsun boynundaki cendereden Tayin isteyip sobası tütmeyen o evden Oturup bekledim hep aynı masada Senin diye bir nefes bile almadan Elimde her gün yeniden dizdiğim beyaz güllerden. Haberin geldi, Sen gelmedin, yüreğim gibi soldu güller Sahilde demişsin mesajında Sen miydin gördüğüm, sen miydin, Hüznüme üzüldü, sustu bülbüller Unutmuşsun beni, gözlerin farklı Yüreğinden silinmiş sevdam, anladım Hani ayrılırken sarılmış, Yanağını dayamıştın ya yanağıma Yapmacıktı, inanmadım. Gülümsemen bile değişmiş, sen o sen değilsin Hep seni beyazlar içinde hayal etmiştim O gülümsemen vardı ya Ben gülümsemelerini, İçtenliğini sevmiştim. Keşke, keşke bu sen olmasaydın, Yaksaydın, yıksaydın, vursaydın alnımın ortasından Söküp atsaydım, kurtulsaydım, Verdiğin bir tutam saçtan, Yüreğimdeki iflasından. Bir acı hatıra kaldı oturduğumuz masada Yağmur silemiyor damlaların izini İnsan nasıl bu kadar değişir Artık görmek istemiyorum, ne seni Ne eskiden uzaklaşmış yüzünü. Ben sevdamı sakladım Onu yaşarım artık azar azar Bilirim Beni de saklayacak bir gün Beni de saklayacak sensiz bir mezar. Ah Ayşegül ah Bu nasıl sevdaydı başıma ördün Tohum sen oldun, filiz sendin Yalvarırım söyle Bu sevdayı öldürmek için mi yeşerttin. Ölümümden sonra iletilmesi dileği ile. Turgut Uzdu |
Bahane
Hiç böyle olmuş muydum? Dumansız bir duman gönlümde, İçimi böyle sıkmış mıydı birileri, Gece bu kadar çabuk geçer miydi? Güneşin doğuşu bahane. Bulutlar neden karamsarlığı yüklenmiş, Neden iniyor şu ağır hava ciğerlerime? Gözlerime bir şeyler oluyor, Rüzgâr da yok ama Toz bahane. İçtiğim çayın da tadı yok, Şekerin bardakta işi ne? Dilim, yüreğim gibi paslanmış, İçtiğim sigara, çektiğim duman Bahane. Şarkılar susmuş, Gözüm bile takılmıyor güllere, Belki de zamanı geldi Düşen tansiyon Bahane. Güneş mi yakıyor acep yüreğimi, Bu acı ne? Ben mi istiyorum, Zamanı mı geldi gitmenin? Belki de göç mevsimi bahane. Turgut Uzdu |
Bahar Gelince
İçim bir hoş olur Çiçekler açınca baharda, Kuşlar öter, kelebekler uçar, Ne de güzel kokar toprak Sabırsızca yağan yağmurda. Meltemler eser gönüllerde, En güzel yeşillere bürünür çimler, Aralarında şaşkın papatyalar... Goncalarında bile muhteşem tonlarını saklar, Bülbülün sevdalısı güller. Karlar dayanamaz manzarasına İner tepelerden, erir, su olur, Bazen coşmuş bir dere Bazen nazlı bir nehirdir, denize karışır, Üstünde martıların çığlıkları duyulur. Dumanlar tüter mangallardan, Her yanı sarar taze et kokuları, Çatık kaşlı yüzler gülümser, Gelincikler görevlerini yapıp Isıtır üşümüş sevdaları. Koşan çocukların bahar çığlıkları doldurur her yanı, Uçurtmalar yükselir dizi dizi, Biz de çocuk olmuştuk, Güzel çocuklar Ne olur unutmayın bizi Unutmayın bizi. Turgut Uzdu |
Bahar Gelmez Baharlara
Ben vurulurum her akşam Kör bir kuşun saplanır yüreğime Dağlardan eser dünkü kanlı rüzgâr Yağmurlar bürür dört bir yanı Al damlar. Kayalar pusuya yatmış Lavlar fışkırmaya hazır Bir sevda yerleşmiş gönüllere Mezarları bekler Kara kazmalar kazmaya hazır. Bir işaret parmağı uzanır, dokunur alına Filmler bir ömürlük, bir aşire Bölünmüş saniyelerden kısa bir an Düzinelerle şerit Sığdırılmış bir teneşire. Posta güvercinleri uykuda Haberler yoları taşır Ücralarda fidanlar yeniden biter Solmuş demetlerle çiçek Sessizce uzaklaşır. Bahar gelmez baharlara Esmeden rüzgârlar diner Sükût kaplar her yanı Cennette kapılar açılır Biner biner. Çözmüş zinciri eller Kaçmış kulübesinden kudurmuş birkaç it Geri dönüp gelse parçalayacak Ama geri gelemez ki Cennetteki şehit. Turgut Uzdu |
Baharda
Çiçekler açar ya her yanda, İçim bir hoş olur, dururum Konmuş kelebek görsem hemen Geçer yanına otururum. Sohbet olur havadan sudan, Selamlar, beyaz bulutlardan, Şarkı da başladı mı kuştan, Geçer yanına otururum. Çimde delicesine koşsam, Kuş olup yücelerde uçsam, Çılgın bir kuzuya rastlasam, Geçer yanına otururum. Güneş keyifle başka parlar, Bala koşar, coşar arılar, Fal bak deyince papatyalar, Geçer yanına otururum. Turgut derki bahar içimde, Bazen yağmur çiselesem de, Gül görünce sendelesem de, Geçer yanına otururum. Turgut Uzdu |
Bahtım
Güzellik bir yanda çirkin bir yanda Dilerim kötüye dayana bahtım Ben uyanıkken derin uykuda Dilerim Allah’tan uyana bahtım O kadar renk dururken olmuş kara Hep kışı yaşar hiç gelmez bahara Soğukça uykuları yara yara Dilerim Allah’tan uyana bahtım Ne talihtir tüm kapılar kapalı Yaptıklarım yıkıldı yıkılalı Bıktım karşıma kötülük çıkalı Dilerim Allah’tan uyana bahtım. Çiçekler açtı derler yad ellerde Bülbüller aşkını söyler dillerde Garibim gezerim gurbet ellerde Dilerim Allah’tan uyana bahtım Turgut Uzdu |
Bak Sevdim de Ne Oldu
Dediler ki güzel sev Bak sevdim de ne oldu Bul sıcacık bir el sev Bak sevdim de ne oldu. Çok severim az olur O sevmezse naz olur Sevmeyince söz olur Bak sevdim de ne oldu. Hilalleşmiş kaşı var Ne de güzel yaşı var Kumral saçlı başı var Bak sevdim de ne oldu Boyu benzer serviye Başkaları der diye Saklıyordum sır diye Bak sevdim de ne oldu. Gizli gizli bakarım Güle benzer koklarım Yar sevgimi saklarım Bak sevdim de ne oldu Garip, gönlün düşmesin Acılarla pişmesin Yüreğini deşmesin Bak sevdim de ne oldu. Turgut Uzdu |
Bakmazlar Gülüm
Anladık güzelsin, çok havalanma, Yüreğine zincir takarlar gülüm, Sevdim diye güzelsin, anlasana, Sevmezsem, yüzüne bakmazlar gülüm. Boyunu beğendim, huyunu bilmem, Güzelliğinden başkasını görmem, Sorsalar da hiçbirini söylemem, Susmazsam, yüzüne bakmazlar gülüm. Gözlerin eladır, kaşların kara, Yanağın pembedir, dudağın gonca, Güzelliklerini ben defalarca, Saymazsam, yüzüne bakmazlar gülüm. Turgut’um ben, nedense sana aşık, Ne hikmetse gönlü sana bulaşık, Sözlerimi biraz sana yanaşık Koymazsam yüzüne bakmazlar gülüm. Turgut Uzdu |
Balık Avı
Cumartesi dedim yarın Mesai yok nasılsa Balığa gideyim Şayet şansım varsa. Akşamdan dip oltamı Çıngırağımı ve çubuğunu koydum bir poşete Kurtçuklarımı, plastik kovamı Naylon kilimi ve çelik çay termosunu Güzelce yerleştirdim bir sepete Kurtçuklara biraz su kattım Sonra gidip yattım. Sabah olmuş, uyandım kuşun sesiyle Bir kahvaltı için çayımı demledim Şekeriyle kattım termosa Sahile uzandım. Yazın iğnenin yer bulamadığı sahilde Ne cin, ne de in vardı Sessizlikle sarmaş dolaş Arada bir martı feryadı… Ve dalgaların fısıltılı sesi Tebessüm ekledi yüzüme Serdim naylon kilimi yere. Termosum, sigaram ve çakmağım yanında Taktım kurtçukları kancalara Ya Allah deyip çevirdim, çevirdim Fırlattım sonra Denizin ortasına. Uzandım naylon kilime Dünya varmış demek geldi içimden, demedim, Çaya vardı daha Fırsat bilip hayallere daldım. Sevdalarımı düşündüm, Mutluluklarımı Bazen kimsesizliklerime el attı düşüncelerim Bazen kalabalıktan kaçtı. Sorguları başlamıştı hayatımın beynimde Neydim, neredeydim, Mutluluk neydi, ayrılık neydi derken Derinlere atlamışım Bir ara pişmanlıklara dalmışım. Birden çıngırak sesiyle uyandım, Ya ben bir balık yakalamıştım Ya da balık kendini yakalatmıştı Aceleyle çekmeye başladım Yüzlük misinayı. Ben çektim balık direndi Balık direndi ben çektim Sonunda benim inadım Balığı yendi Balık kıyıya geldi. İrice bir balıktı, solungacına soktum parmağımı Bir ses çıktı balıktan Of mu çekti, ah mı çekti ne? Canı acıdı mı acep? dedim içimden Gözlerine baktım Balık ıslaktı, Sanki gözlerinden akan Bir başka şeydi, belki de yaştı. Çırpındı bir müddet, Maksadını anlamıştım Farkındaydı sanki Zamanı çok azalmıştı Son çaresi O da biliyordu derdini anlatmaktı ki Aceleyle çırpınıyordu. 'Bırak beni diyordu, ben buraya ait değilim Benim yurdum orası Bırak orada yaşayayım Bir büyük balık beni yutuncaya kadar Hep büyük balıklardan kaçayım Ya da bir balıkçının mangalında Izgara olayım. Senin miden bir torba Ne koysan dolacak Bense bir öğünlüğüm O da mideni doldurmayacak, Arkadaşlarım var beni bekler Bazılarının sırtında benekler Hele bir tanesi var ki Kıskanır bizi Ben olmazsam eğer Kapar onu Diğer beneksizler...' Ben miyim av balık mı bilemedim Zavallı balığa bir şey diyemedim Söktüm zavallının ağzından kancayı Bekledim biraz daha Yakalamak için en büyük dalgayı. Sonra bıraktım suyun içine İnanamadı balık Hemen dalmadı dibine Sonra fark etti dünyasını Veda edercesine dönüp baktı, Önce yavaş yavaş, Sonra kaçarcasına uzaklaştı. Arkasından baka kaldım Balık mı avdı bu dünyada Ben mi Balığa avlanmıştım. Vazgeçmişim olta atmaktan Ne yaptımların arasında naylon kilime uzanmışım Çayımı falan unutmuş Uyuya kalmışım. Turgut Uzdu |
Bana Bir Şeyler Oluyor
Rengi değişiyor akşamlarımın Yalnızlığım gidiyor sanki Bulutlar dağılmaya başladı Gözyaşı damlamıyor çiçeklerden Tomurcuklanmaya başladı ruhum Bana bir şeyler oluyor Allah’ım Olamaz böyle şey Ben mutluyum. Gözümde ne bu yaşlar Niye ürperiyor vücudum Bu neyin sarhoşluğu, Neyin hoşluğu? Bana bir şeyler oluyor Allah’ım Olamaz böyle şey Ben mutluyum. Gecenin bu vakti Bana bakan bir çift göz var artık Yıldızlar yağarken gökyüzünden ışıl ışıl Bu durağa uğrayacak mıydı yolum Şaşkınım Bana bir şeyler oluyor Allah’ım Olamaz böyle şey Ben mutluyum. Nereye baksam arka planda o var Anladım bu huzuru O’na borçluyum Gençleştim, yüzüm gülüyor Bana bir şeyler oluyor Allah’ım Olamaz böyle şey Ben mutluyum. Turgut Uzdu |
Başka Bir Şey Diyemiyorum
Yazamıyorum Ne aşkımı Ne yokluğunu yazamıyorum Zincirlere vurulmuş satırlar Seni seviyorum diyorum Yoksun ya Başka bir şey diyemiyorum. Takılıyor bir şeyler boğazıma Ellerim titriyor Bir gayret seni seviyorum diyorum Dilim tutuluyor Başka bir şey diyemiyorum. Bu defa yazacağım diyorum En güzel mısralarla aşkımı Bütün alem duysun diye Seni seviyorum diyorum Haykırıyorum pencereye bakıp Gözlerin geliyor gözlerimin önüne Nutkum tutuluyor Başka bir şey diyemiyorum. Hıncımı duvarlardan alıyor yumruklarım Nefretle masama bakıyorum Kokunu arıyorum Sakinleşiyorum Seni seviyorum diyorum, Hain bir rüzgâr götürmüş ya kokunu Yokluğun geliyor aklıma Dişlerimi sıkıyorum pişmanlıklarımla Başka bir şey diyemiyorum. Saçının teli kalmış mı diye yastıkta Kaç gece aradım bilemezsin Sonunda bir tarak buldum tarandığın Kalanları saydım tek tek Hepsini ayrı okşadım Hepsine seni seviyorum diyorum Dudakların gülümsemeyince gözlerime Susuyorum Başka bir şey diyemiyorum. Ya gitmeseydin Ya da hiç gelmeseydin Ne olurdu benim kadar Sen de beni sevseydin Ya da ben seni yine bu kadar çok sevseydim Terk edeceksin diye Sevmeyeceksin diye Seni sevdiğimi ben bile bilmeseydim Sana seni seviyorum Hep seveceğim diyemeseydim. Turgut Uzdu |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 12:38 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.